Zoom mart 2016 Issuu 109

[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm haber, magazin, aktüalite dergisi ]9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL

TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE

Türkiye’nin İlk Turistik Denizaltısı Antalya’da Denize İndirildi

EFSANELER NEWYORK'DA

BULUŞTU

YIL: 9 SAYI: 109 MART 2016

Hasan Karlıtaş;‘Memlekete Bahar Gelm�ş’Nereye g�tmel�, Ne yapmalı?

Egzersiz yapın Beyniniz

Küçülmesin

CYPRUSNORTH

[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm haber, magazin, aktüalite dergisi ]

SAYI: 109 MART 2016MART 2016MART

CYPRUSNORTH

Kıbrıs’ın ilk aylık turizm haber, magazin, aktüalite dergisi

YIL: 9 SAYI

CYPRUS

MeyHaneMYeni yerinde

Çok Özel Yerler

Küçülmesin

GÜN BATIMINA DOKUNMANIN EN YAKIN DÖRT ADRESİ

Mesut Yalvaç;‘İNSAN ve SOSYAL ZEKÂ’

ALPINE VISION GERİ DÖNÜYOR

FESTİVALLERHANGİ AY? NEREDE?

NE ZAMAN?

PİRELLİ, TAKVİM YILDIZLARINI HATIRLATTI;

8 ZOOM

[email protected]

(Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek(Sahibi) Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler

Reklam Pazarlama Profi l Reklam

KATKI KOYANLARReha Arar / Mesut Günsev / Selcan Biryılmaz Aygen Ersalıcı / Rauf Ersenal / Ali Özçil / Mustafa Şah / İhsan Erol Özçil / Feriha Nurluöz Hasan Karlıtaş

Grafi k-Tasarım Profi l Reklam

Yayın KuruluMesut Günsev Ersin GözenlerNurhan Günsev

Reklam Rezervasyonofi s: (0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 (0542) 875 96 66 (0533) 868 95 81 (0542) 875 55 04 Yayın TürüAylık Süreli Turizm-Haber-MagazinSanat ve Aktüalite DergisiBaskı; Okman

ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir.Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888

cyprus

[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ]

cyprus


9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL

FESTiVALLERHANGi AY?

NEREDE? NE ZAMAN?


Hüzeyin Ekmekçi

Aylin Myumyanova Hasan Karlıtaş; Hazin bir aşın öyküsü;

PYGMALION

Gripten korunmak için

hangi besinleri tüketmeliyiz?

BİZİM RUSLAR İŞ BAŞINDA;

rYerleÇok Özel

Bar DeyinceCorner Pub

2016 Banyo Trendleri

Ayın Röportajı;

Dünya Kararını Verdi;

İLLE DE BİSİKLET

YIL: 8 SAYI: 108 ŞUBAT 2016

Ağzımızın Tadı Değişti;

Segafredo

Vücut güzell�ğ�n�z �ç�n yaza ş�md�den hazırlanın!.. Aşırı kafein

kaygıyı tetikliyor

ZOOM DERGİ GRUBUTüm yayınlarında

çevre örgütlerine, çevre bilinciyle destek vermektedir.

[ Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü ]

www.cypruszoom.com

D E R G İ G R U B U

21 Hasan Karlıtaş; Memleketime Bahar

Gelmiş; “Nereye gitmeli, ne yapmalı?

26 Türkiye’nin İlk Turistik Denizaltısı

Antalya’da Denize İndirildi

29 Dünyanın en hızlı otofokus yapan

aynasız fotoğraf makİnası tanıtıldı

34 İki Türk fotoğrafçı Sony Dünya Fotoğraf

Ödüllerİ’nde fİnalde

36 Johnnie Walker Black Label ile Çok Özel

Yerler’de ayın mekanı MeyHaneM

42 Dünyanın en güzel gün batımı

nereden izlenir?

46 Çok Satan Kitaplar

48 Rauf Ersenal; Altın Peşinde

57 Oscar’ına Sonunda Kavuştu

58 Baharda gidilecek alternatif yerler

62 Hazar Kaba; Antik Kıbrıs Mutfağı’nı yazdı

65 Ülkenin En Büyük Sinema Kompleksi

1001 Aırport Mall’da Açılıyor

72 Yurtdışı Eğitime Farklı Bir Boyut;

Pronto Eğitim Eğitim

76 Alpıne Vısıon, Geri Dönüyor

78 Su İçerek İş Hayatınızda

Performansınızı Artırın

82 Egzersİz yapın beynİnİz küçülmesİn

84 Ağız Kokusu Kabusunuz olmasın!..

İÇİNDEKİLER

Porsche ve Mobil 1.Performans üzerine kurulu bir miras.

Porsche Mobil 1’i tavsiye ediyor çünkü yüksek performanslı motorlar yüksek performanslı yağ ister.Bugün, yeni ikonik Porsche 911 mükemmelliğin yeni zirvelerine ulaşırken, Mobil 1 üstün performans ve koruma sağlamak için oradadır.Geçmişten gelen güçlü miraslarıyla Porsche ve Mobil 1 mükemmel bir ortaklık oluşturuyorlar.

Daha fazla bilgi için, www.mobil1.com.tr adresinden bizi ziyaret edin.

Porsche-Mobil1_TR.indd 1 3/26/13 8:04 PM

Kaplıca Hotel&Restaurant

Büyüleyici deniz ve dağ manzarası, yılın dört mevsimi

yerli ve yabancı turistlerin durak noktası...

Günlük taze balığın yanısıra Türk ve dünya mutfaklarından seçkin

örneklerle birlikte Kıbrıs'ın yöresel lezzetlerini

tadabilirsiniz...

Rezervasyon: 0392 387 2032 (2029) - 0533 825 1361

Girne - Karpaz sahil yolu Kaplıca \ İSKELE

Akdenizin doyumsuz maviliği,

güneşin yakıcı sıcaklığını bulabileceğiniz ailece dinlenip

tatil yapabileceğiniz sıcak ve samimi bir

atmosfer...

Yerli balığın tek adresi - The best beach of North Cyprus

www.kaplıcabeach.com

Kaplıca Hotel&Restaurant

Büyüleyici deniz ve dağ manzarası, yılın dört mevsimi

yerli ve yabancı turistlerin durak noktası...

Günlük taze balığın yanısıra Türk ve dünya mutfaklarından seçkin

örneklerle birlikte Kıbrıs'ın yöresel lezzetlerini

tadabilirsiniz...

Rezervasyon: 0392 387 2032 (2029) - 0533 825 1361

Girne - Karpaz sahil yolu Kaplıca \ İSKELE

Akdenizin doyumsuz maviliği,

güneşin yakıcı sıcaklığını bulabileceğiniz ailece dinlenip

tatil yapabileceğiniz sıcak ve samimi bir

atmosfer...

Yerli balığın tek adresi - The best beach of North Cyprus

www.kaplıcabeach.com

12 ZOOM

Mart geldi. “Mart Kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır sözüne” inat soğuk kış gün-

leri geride kaldı. Kıbrıs için yazıyorum tabii. Yanıbaşımızdaki şehirlerde, nasıl bir hava olduğunu televizyonlardan

görüyoruz. Her gördüğümde de içimden ne kadar şanslı olduğumuzu mırıl-danıyorum.

Kısa kollularla dolaşanları görmüşsünüzdür (bende dahil). Bir aya kalmaz montlarımız yanımızda taşıdığımız aksesuarlara dönüşe-

cekler bile.Dışarıda (ara sıra değişse de) bolca güneş, göz alabildiğinde güzellikler sizi

bekliyor. Nereye baksanız renk renk çiçekler, nereye baksanız yeşil, nereye baksanız bahar. Yeryüzünün bir gelin edasıyla süslemiş görüntüsüyle yarışıyor, gökyüzünün mavisi.

Güneşin doğuşu, batışı bile farklı.İçimizde bir melankoli. kimi zaman duyduğumuz bir şarkıyla coşuyor,

kimi zaman gördüğümüz bir manzarayla içimize doluyor bahar.İçi içine sığmıyor insanın.Kendimizi dışarı atmanın tam da zamanı.Ülkemizde yıl da sadece bir kez, kısa bir süre görebileceğiniz çiçekler, ara-

banızla yapacağınız kısa yolculuklarla ulaşabileceğiniz yerlerde.Sonra pişmanlık duymamak için çıkın dışarı. Alabildiğiniz kadar oksijeni çekin içinize, görebildiğiniz kadar güzellikleri

görün; doğayı dinleyin. Kuşların, kelebeklerin farkına varın. Kendinize gelin.Bir yanlızlık türküsüyle evde ağlak bir gün geçirmek yerine, güneşten alın

vitamini, baharla beslenin.Mart geldi. “Mart Kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır sözüne” inat soğuk kış gün-

leri geride kaldı. Nereye baksan baharı görebileceğimiz bir ülkedeyiz. Hala yeşil, hala top-

rağa dokunabileceğimiz yerlerimiz çok.Vakit varken kaçırmayın.Karpaz’da denize, Lefke’de doğaya, Kantara’da, güneşe uzanın. En iyisi daha fazla tutmayım sizi işte.Çıkın...

[email protected] Bebek

Genel Yayın Yönetmeni

www.cypruszoom.com 13

haber

2015 IŞIK YILI ULUSAL FOTOĞRAF YARIŞMASI LAMP 83’ÜN SPONSORLUĞUNDA BAŞLADI…

CYPRUS INTERNATIONAL DIGITAL PHOTO COMPETITION

Aydınlatma alanında Türkiye’deki en üst düzey kurumsal ve akademik yapı olan ATMK, Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) ile birlikte ‘Işık-Mekan-İnsan’ konulu bir fotoğraf yarışması düzenliyor. UNESCO tara-fından Uluslararası Işık Yılı olarak ilan edilen 2015 yılı etkinlikleriyle bağlantılı olarak düzenlenen, katılımın herke-se açık ve ücretsiz olduğu yarışma kapsamında, seçilen fotoğrafların sergilenmesi de planlanıyor.

Sosyal sorumluluk projelerine ve ‘Doğru Aydınlatma’ kavramının algılanabilmesine büyük önem veren LAMP 83, ışık konusunda farkındalığı arttırmayı amaçlayan bu yarışmaya en üst seviyede sponsorluk yapıyor.

Işığın yaşamımızda olduğu gibi fotoğraf sanatının da ayrılmaz bir parçası olduğu fikrinden hareketle düzenlenen yarışmada, fotoğraf sanatına katkı yapılmasının yanı sıra, ışık konusundaki farkındalığı arttırmak, ışığın hayatımızdaki önemine vurgu yapmak, doğru aydınlatma konu-sunda toplumu bilinçlendirmek gibi amaçlar güdüldü.

TFSF onaylı fotoğraf yarışması için kayıt ve gönderimler devam ediyor. Yarışmaya son katılım tarihi 8 Mart 2016 olarak açıklandı. Bu tarihten bir hafta sonra toplanacak olan seçici kurulun yapacağı elemelerin ardından, sonuçlar 25 Mart 2016 tarihinde açık-lanacak. Yarışmanın katılım şartları ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için TFSF’nin

http://www.tfsfonayliyarismalar.org/yarisma_detay.asp?s=185 sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Fotoğraf meraklıları şu sıralar farklı yarışma duyuruları ile sezonu açtı. Bir fotoğraf yarışması haberi de komşu-dan geldi. “Kıbrıs Uluslararası Dijital Fotoğraf Yarışması” fotoğraf tutkun-larının dikkatini çekmeyi başardı. Son başvuru tarihi 29 Mayıs 2016 olan yarışma, üç farklı katagoride düzenle-niyor. Renkli, Monochrome ve seyehat fotoğraflarından oluşacak Dijital fotoğraf yarışması, arkasındaki güçlü sponsör desteği ile ilgi görüyor.

İlgilenenler www.cps-cidpc.com adresinden yarışmayla ilgili detayları öğrenebilir...

TELSİM – FODER ÇOCUK GÖZÜYLE KIBRIS’IN SEMBOLLERİ FOTOĞRAF YARIŞMASI DÜZENLİYOR

Telsim ve FODER (Kıbrıs Türk Fotoğ-raf Derneği) çocuklarımızın fotoğrafa olan ilgilerini ve bilgilerini artırmak, kültürümüzü tanıtmak, fotoğraf çalışmalarını desteklemek ve fotoğraf sanatını sevdirmek için “Çocuk Gözüy-le Kıbrıs’ın Sembolleri” adlı bir yarışma düzenliyor.

İlkokul ve ortaokul öğrencilerinin katılabildiği yarışmaya gönderile-cek eserler siyah-beyaz veya renkli olabilecek.

Yurt içinde düzenlenmiş sergilerde daha önce ödül veya sergileme alan fotoğrafların kabul edilmediği yarış-mada, katılımcılar en az 2, en çok 4 eser gönderebilecekler.

1 Nisan 2016 tarihinden itibaren www.kktctelsim.com/kss adresinden online olarak yapabilecek başvurular, sRGB modunda digital olarak jpeg formatında, kısa kenarı en az 3000 pixel (25 cm) ve 300 dpi olacak.

Katılımcılar, yarışmaya 13 Mayıs 2016 tarihine kadar başvuru yapabilecek.

Vf Telsim Fotograf Yarismasi 33x48.pdf 1 20/01/16 15:12

Geçtiğimiz birincilik kazanan fotoğraflardan biri Lella Baretta (italya)

haber

14 ZOOM

YENİ FORD C-MAX AİLESİ “1.5L DİZEL OTOMATİK” SEÇENEĞİYLE BÜYÜYOR

“MİR FEST 2016”5 NİSAN’DA ACAPULCO HOTEL’DE..

LST TİYATRO SEZONUNU 'ÇÖPLÜK' İLE AÇIYOR...

Ailelerin favorileri Yeni Ford C-MAX ve Grand C-MAX, 1.5 litre ve 1.6 litreden oluşan benzinli ve dizel motor opsiyonlarının yanısıra, şimdi 1.5 TDCi dizel motor ve Powershift otomatik şanzıman kombinasyonu ile satışta. Yeni Ford C-MAX, dizel otomatik versiyonuyla 100 km’de ortalama 4.2 litrelik düşük yakıt tüketimini yüksek sürüş konforuyla bir arada sunuyor.

Modern tasarımın ileri teknoloji ile harmanlandığı, yüksek performansa sahip olan Ford C-MAX ailesi Ford’un «One Ford» global tasarım felsefesi kapsamında, daha çekici ve daha akıcı bir dış tasarıma sahip olurken aynı zamanda daha ergonomik bir iç tasarıma kavuştu. Ford müşterilerinin istekleri doğrultusunda yenilenen Ford C-MAX’in iç mekanında renkler ve malzemeler yeniden yorumlanarak daha rahat, sade ve modern bir ortam oluşturuldu. Yeni Ford C-MAX’de 8 inçlik yüksek çözünürlüklü renkli dokunmatik ekranlı SYNC 2 araç içi iletişim sistemi de bulunuyor.

Aile otomobilleri arasındaki en dina-mik sürüş karakterlerinden birini ser-gileyerek referans noktası kabul edilen Yeni Ford C-MAX, mevcut güvenlik ve sürüş teknolojilerine yenilerini ekliyor. Dikey park sistemi özelliğini içeren Ge-lişmiş Otomatik Park Sistemi, Bi-Xe-non Farlar ve Dinamik Ön Far Sistemi, Çapraz Trafik Uyarı Sistemi, Gelişmiş Aktif Şehir İçi Güvenlik Sistemi, Ford MyKey gibi güvenlik teknolojilerinin yanısıra Yeni Ford C-MAX’te segmen-tinde ilk ve tek olan Akıllı Bagaj Kapağı özelliği de mevcut.

Ülkemizin en büyük ürün teda-rikçisi firmalarından MİR Gıda, distribütörü olduğu ürünleri,

profesyonellerle buluşturuyor. 5 Nisan Salı günü Acapulco Hotel’de gerçekleşecek programda, sektörün çalışanları özel bir organizasyonla biraraya gelecek. Bu yıl ilki düzen-lenecek “MİR FEST 2016” formatı ile de bir ilk. MİR Gıda’nın distribütörü olduğu markaları Kıbrıslı gastronomi ve turizm profesyonellerine tanış-tırmayı amaçlayan organizasyon ile profesyoneller, dünyada önde gelen çok sayıda ürünü birarada bulabile-cek. Saat 12.00-18.00 saatleri arasında gerçekleştirecek festivalde, ülkemiz-de çalışan şefler, sektör çalışanları ve yöneticilerin yanı sıra, bu konuda eğitim veren kurumların akademis-yenleri ve öğrencileri de ağırlanacak.

Tiyatro hayatında 7’nci yılı geride bırakan Lefkoşa Sanat Tiyatrosu,

2015- 2016 Tiyatro Sezonunu Turgay Nar’ın yazdığı “Çöplük” ile yapıyor..

Lefkoşa Sanat Tiyatrosu’nun bu dönemki oyunu olan “Çöplük”ü Erdo-ğan Kavaz yönetirken, Suzan Polat, Ömersan Yemişçioğlu, Diren Özdoğal, Erol Ertugan, Ali Polat, Ozan Uykur ise oynayacak.

2 Mart’ta prömiyerini yapacak “Çöp-lük” oyununun prömiyerine oyunun yazarı Turgay Nar da katılacak.

Turgay Nar ayrıca, oyunun ertesi günü (3 Mart)’ta 1984 Cafe & Bar’da oyunla ilgili söyleşi yapacak.

Turgay Nar’ın yazdığı “Çöplük” 2 Mart - 13 Nisan tarihleri arasında her çarşamba sahnelenecek

www.lefkosasanat.com

haber

16 ZOOM

ALTINBAŞ'TAN 14 ŞUBAT'A ÖZEL KÜRE

LEBLEBİ TOZU 25 MART'TA VİZYONDA

Kuyum-culuk alanında, kuruldu-

ğu günden bu yana gerek koleksiyonları, gerekse alanında uzman kadrosuyla, yenilikleri ve trendleri takip ederek, hem ge-leneksel, hem evrensel tasarımlarıyla öncü olmaya devam eden

Kıbrıs Altınbaş, 14 Şu-bat Sevgililer gününde de farklı bir programa imza attı.

Her mücevhere ruh katarak, işini sanata dönüştüren Altınbaş Kuyumculuk, sevgililer günü için tasarladığı hatıra küresi ile de dikkat çekti.

Türkiye’de ve dün-yanın birçok ülkesinde

mağazalarıyla geniş ve farklı koleksiyonlara sahip marka, yüzde 35 indirimle sevgilileri memnun etti.

10 Şubat – 14 Şubat tarihleri arasında Altın-baş Göçmenköy Met-ropol Yolu Mağazası önünde kurulan dev kar küresi içerisinde çektirilen fotoğraflar ile ölümsüzleşti.

Sevilen oyuncu Metin Yıldız, son günlerde bambaşka bir heyecan yaşıyor. 25 Mart’ta sinemaseverlerle buluşacak olan Leblebi Tozu filminin başrolünde yer alan Yıldız, başrolün bambaşka bir heyecan olduğunu ve vizyon tarihini iple çektiğini belirtiyor.

Sevilen oyuncu Metin Yıldız, 25 Mart’ta Leblebi Tozu filmiyle sinema-severlerle buluşmaya hazırlanıyor. Şimdiye kadar bir çok başaılı projede yer alan Yıldız için Leblebi Tozu bam-başka bir heyecan taşıyor.

BAŞROL HEYECANI BAMBAŞKA!Çorum’da çekilen filmde başrolde

yer alan Yıldız “Sinemanın yeri ve heyecanı her zaman başkadır. Bir de buna başrolde olmanın sorumluluğu eklenince heyecan ikiye katlanıyor. Bu nedenle 25 Mart’a kadar adrenalin dolu günler beni bekliyor. Heyecandan uykularım kaçtı” dedi.

Filmin Çorum’da çekilmesinin de kendisini ayrıca mutlu ettiğini belirten oyuncu, Anadolu’da çekilen filmlerin kendisi için ayrı bir anlamı olduğunu da vurguluyor.

Yapımcılığını Fix Film’in üstlendiği Leblebi Tozu’nda Yıldız’a, Fulden Akyürek, Ferdi Kurtuldu, Cengiz Oku-yucu ve Erdal Cindoruk eşlik ediyor.

18 ZOOM

Fotoğraf: Kenan Hürdeniz


Yer Plitvice National Park/Hırvatistan.Fotoğrafa bakıp “dünyada ne kadar

güzel yerler varmış” dediğinizi duyar gibi oluyoruz. Ancak burada bu cümleyi söyleten vizörün arkasındaki isim.

Deneyimli; başarıları tescilli fotoğrafçı-mız Kenan Hürdeniz.

Bizden biri; işi bu değil ama; gezmeyi fotoğraf çekmeyi çok seviyor. Dünya-nın farklı yerlerindeki güzelliklerden

muhteşem fotoğrafl ar çekip kendine ait bloglarında paylaşıyor. Tabii bir de ZOOM okurları için bizimle.

Fotoğrafl ardan fazlasını merak edi-yorsanız Kenan Hürdeniz’in Instagram hesabları da var.

“Oldkyrenian”. 290 Bin Takipçili ve Awesome. Earth ise 2,3 Milyon takip-çiye sahip. İsteyen diğer fotoğrafl arı buralardan da görebilir.

FOTOĞRAF DEDİĞİN..

20 ZOOM


kültür

[email protected]Ş

Kıbrıs’ta doğa, yılın özellikle ocak, şubat, mart ve nisan aylarındaki sunumlarını adeta bir şölene dönüştürüyor..

Doğu Akdeniz’de ve Kıbrıs Adası’nda yaşamanın ayrıcalığını hissetmek için yağan yağmurlardan sonra doğadaki kabuk değişimini ve bu renk cümbüşü-nü izlemek yeterli. Aranılan ruhsal huzur ve yaşamın gerçek tadı burada.

Özellikle mart ayı, Kıbrıs’ın en renkli manzaralarını sunuyor.

Yeşil doku arasındaki, doğal bitkiler, orkideler, badem çiçekleri, rengarenk laleler, Akasya, Lapsana ve Gavcar’ının yarattığın sarı görüntüler, insan ruhuna tazelik veriyor....

Kıbrıs’ta mart, yemyeşil doğa, masma-vi gökyüzü ve sarı renklerin hakimiye-tinde bir karnaval demek...

Memleketime Bahar Gelmiş

22 ZOOM

tarih

KIBRIS FLORASI’NDA YAYILIŞ GÖSTEREN YAKLAŞIK 1900 TÜRÜN, YAKLAŞIK 1500’Ü KUZEY KIBRIS’TA BULUNUYOR. YILIN 300 GÜNÜNDEN FAZLA GÜNEŞ ALAN, BENZERSIZ AKDENIZ IKLIMI ÖZELLIKLERI BÖYLESINE BÜYÜK BIR DOĞAL ZENGINLIĞIN OLUŞMASINDAKI EN BÜYÜK ETKEN.

↘


kültür

DOĞA EN GÜZEL RENKLE-RİNİ SUNMAYA BAŞLADI

Kıbrıs Florası’nda yayılış göste-ren yaklaşık 1900 türün, yaklaşık 1500’ü Kuzey Kıbrıs’ta bulunu-yor. Yılın 300 gününden fazla güneş alan, benzersiz Akdeniz iklimi özellikleri böylesine büyük bir doğal zenginliğin oluşmasın-daki en büyük etken.

KIBRIS’TAKİ TABİATIN ZENGİNLİĞE BAKARMISI-NIZ?

Mitolojik söylencelere konu olan nergis, dağ laleleri, ane-molar, kum zambakları, medoş laleleri (Tulipa Cypria), orkideler, nadir bulunan türler, anıt ağaçlar ve endemik türler. Tümü de, eşsiz güzellikteki bu tablonun tamamlayıcısı durumunda...

Dünyada gelişen, çevreye karşı saygılı ve sorumlu özel ilgi turiz-mi çeşitleri, Kuzey Kıbrıs’ta da gelişmeye başlayan, çevre dostu turizm bilinciyle yaygınlaşıyor. Deniz Kaplumbağaları, kuş göz-lem turları, yürüyüş parkurları, Kıbrıs endemikleri, orkide türleri ve nadir bulunan türleri görme olanağı veren doğa yürüyüşleri, çevre dostu olmanın hazzını yaşattıkça, çevreci turlara olan ilgi de artıyor.

KUZEY KIBRIS YÜRÜYÜŞ YOLLARIKıbrıs adasının en doğusunda-

ki Karpaz yarımadasınan başla-yıp, Girne Sıradağları - Alevka-yasından geçip, kuzey batıdaki Akdeniz köyü ve Kalkanlı Anıt Zeytin ağaçları bölgesine , kadar uzanan yürüyüş yolları doğa severlere eşsiz güzellikler su-

haber

24 ZOOM

Fotoğraflar: Atila Karaderi

nuyor. Bunun haricinde, Lefke Bölgesindeki Orkide Vadisi ve en batı uçta yer alan Bağlıköy,Vuni Sarayı civarı ve Yeşilırmak köyün-de bulunan yürüyüş yolları da, flora ve fauna bakımından zengin bir potansiyele sahiptir.

Son dönmede artan çevre bi-linciyle, gerek turistler gerekse Kıbrıs halkı, doğa yürüyüşlerine, büyük rağbet gösteriyor. Yürüyüş güzergahı boyunca, orkideler, endemik türler, anıt ağaçlar ve diğer bitki türleri gözlemleniyor.

Sizlere tavsiyem, rutinin dışına çıkarak, bu güzel mevsimde, tabiatın çağrısına kulak verip, kendinizi doğaya bırakmanızdır. Bu, tüm stres ve sıkıntılarınızdan arınmanızı sağlayacaktır. Doğa-nın, doğal terapisine hepimizin ihtiyacı var.

KUZEY KIBRIS’IN ORKİDE-LERİ

Kuzey Kıbrıs’taki doğa parkurla-rında yürümek, Kıbrıs doğasını ve orkidelerini yakından tanımak için çok güzel bir vesile. Karpaz’dan, Yeşilırmağa kadar doğaseverlere özel seçenekler sunan yürüyüş parkurları, doğal huzur bulunacak bir ortam için biçilmiş kaftan.

Adamızda hakim dokuyu oluşturan, zeytin, harup, kızılçam, servi ağaçları ,okalüptüs, akasya ve maki bitki örtüsü haricinde, Kuzey Kıbrıs ’ta gözlemle-nebilen, 19 endemik bitki türü ve 32 yabani orkide türü, Kıbrıs florasının adeta gözbebeğidir.

Kuzey Kıbrıs’ta sadece tek bir orkide türü (Orchid Kotschyi) endemik ola-rak tespit edilmiştir.

Yerellik, otantiklik ve çevrecilik tu-rizmin yükselen değerleridir. Kıbrıs adasında doğanın etkileyici gücü, ziyaretçilerine yılın farklı zamanlarında görsel doğal zenginlikler ve hoş sürp-rizler sunuyor.

Kıbrıs’ta bahar bir başka güzel yaşa-nıyor. Bize düşen , onu saygı ile karşıla-yıp bu güzellikleri paylaşmaktır...

haber


Pirelli Takvimi, 50 yıldan uzun süredir moda ve modern

sanatın önemli bir un-suru olmaya devam ediyor. Bugüne dek ara-larında Herb Ritts, Bruce Weber, Patrick Demar-chelier ve Steven Me-isel’in de bulunduğu vizyoner fotoğrafçılar tarafından hazırla-

nan ve Milano’daki Palazzo Reale,

Moskova’daki The House of Photography ve Venedik’te-ki Palazzo Grassi başta olmak üzere, dünyanın

farklı yerle-rinde ser-

gilenen Pirelli

Takvimi sergilerinin son du-rağı New York oldu.

Geride bıraktığımız 50 yılda, Pirelli Takvimi’nde yer alan ve artık ikon haline gelmiş 130 fotoğraftan oluşan “The Cal: Pirelli Icons” sergisi, New York Moda Haftası kapsamında ziyarete açıldı.

Sophia Loren’den Gisele Bundchen’e IMG’nin organizasyonu

ile gerçekleştirilen sergide, Cindy Crawford (1994), Alek Wek (1999), Giselle Bundchen (2006) ve Sophia Loren (2007), gibi ünlü modellerin yer aldığı takvim yaprakları da sergi-leniyor. Annie Leibovitz tara-fından fotoğrafl anan bu yılki Pirelli Takvimi, aralarında Serena Williams, Patti Smith, Amy Schumer, Yoko Ono, Mellody Hobson, Kathleen Kennedy ve Tavi Gevinson’ın da bulunduğu her biri kendi alanında başarılı işlere imza atmış kadınlara yer veriyor.

www.cypruszoom.com

Pirelli Takvimi, 50 yıldan uzun süredir moda ve modern

sanatın önemli bir un-suru olmaya devam ediyor. Bugüne dek ara-larında Herb Ritts, Bruce Weber, Patrick Demar-chelier ve Steven Me-isel’in de bulunduğu vizyoner fotoğrafçılar tarafından hazırla-

nan ve Milano’daki Palazzo Reale,

Moskova’daki The House of Photography ve Venedik’te-ki Palazzo Grassi başta olmak üzere, dünyanın

farklı yerle-rinde ser-

gilenen Pirelli

Takvimi sergilerinin son du-rağı New York oldu.

Geride bıraktığımız 50 yılda, Pirelli Takvimi’nde yer alan ve artık ikon haline gelmiş 130 fotoğraftan oluşan “The Cal: Pirelli Icons” sergisi, New York Moda Haftası kapsamında ziyarete açıldı.

Sophia Loren’den Gisele Bundchen’e IMG’nin organizasyonu

ile gerçekleştirilen sergide, Cindy Crawford (1994), Alek Wek (1999), Giselle Bundchen (2006) ve Sophia Loren (2007), gibi ünlü modellerin yer aldığı takvim yaprakları da sergi-leniyor. Annie Leibovitz tara-fından fotoğrafl anan bu yılki Pirelli Takvimi, aralarında Serena Williams, Patti Smith, Amy Schumer, Yoko Ono, Mellody Hobson, Kathleen Kennedy ve Tavi Gevinson’ın da bulunduğu her biri kendi alanında başarılı işlere imza atmış kadınlara yer veriyor.

Son 50 yılın P�rell� Takv�m�’nden se-

ç�len ve aralarında Spoh�a Loren, C�ndy

Crawford, G�sele Bundchen g�b� mo-

deller�n fotoğrafl arı-nın da yer aldığı 130

efsanev� fotoğraftan oluşan “The Cal: P�rell� Icons” serg�s�, New York Moda Haftası kapsamında z�yarete açıldı.

PiRELLi İKONLARI

NEW YORK MODA

HAFTASI’NDA

haber

26 ZOOM

Türkiye’nin ilk turistik denizaltı yerli ve ya-bancı turistlerin göz-desi olacak. 20 metre

uzunluğunda, 4 metre eninde, 6.5 metre yüksekliğinde ve 106 ton ağırlığında, 48 kişilik ithal denizaltı, ‘Türkiye’nin ilk tu-ristik denizaltı’ olma özelliğini taşıyor.

IHS Travel ve Touristfl y ta-rafından Türkiye’ye getirilen denizaltı ilk misafi rlerini Nisan ayının ilk haftasında görkemli bir açılışla ağırlayacak.

HER GÜN 6 TUR Yurt dışından ithal olan de-

nizaltı 110 metreye kadar ine-biliyor. Denizaltında, 80 saat boyunca 48 kişiye kadar yete-bilecek oksijen tüpleri ve mal-zemeler bulunuyor. Her gün, günde 6 kez düzenlenecek

turlarda aşağıda kalış süresi bir saat ile sınırlı tutulacak.

GENÇ İŞ ADAMI YUNUS EMRE YAVUZYİĞİTIHS Travel ve Touristfl y Yö-

netim Kurulu Başkanı Yunus Emre Yavuzyiğit, bir ilki ger-çekleştirerek, Türkiye’nin ilk turistik denizaltısını aldıklarını söyledi..

“SUALTI ZENGİNLİKLERİMİZİ ETKİN KULLANMALIYIZ”

Yavuzyiğit, denizaltı turiz-mi ile Türk turizmine yeni bir soluk getirmek için böyle bir projeye başladıklarının altını çizerken “Yerli ve yabancı tu-ristlerimize farklı ve eşsiz bir deneyim yaşatmak, denizaltı dünyasının keşfedilmemiş güzelliklerini göstermek için turlarımıza başlayacağız. Ko-

nuklarımız için özel bir rota belirledik ve 40 metre derin-likteki kanyonları gezdirece-ğiz. Denizaltı 11 ay boyunca turlarına devam edecek. Ye-nilikçi fi kirlere açık olmak ve sektörü bir adım daha ileriye taşımak bizim için bir ayrıcalık.

Amaçlarımız arasında kıyıla-rımızın ve sualtı zenginlikleri-mizin daha etkin kullanılması da var.” diyor.

2017 YILINDA BİR DENİZALTI DAHA GELİYOR

IHS Travel ve Touristfl y Yönetim Kurulu Başkanı Yu-nus Emre Yavuzyiğit: “Bu ilk adımımızdı. 2017 yılında Türkiye’ye bir denizaltı daha getiriyoruz ve ileride de kendi denizaltımızı yaparak Türk turizmine kazandırmak isti-yoruz” dedi.


TÜRKİYE’NİN NEMO’SUFinlandiya’da imal edilen NEMO,

Mark IV serisinin 10’uncu denizal-tısıdır. 3’ncü nesil turistik denizaltı NEMO, 48 yolcu ve 2 pilot ka-pasitesi ile dünyanın en gelişmiş teknolojisine ve en sıkı emniyet sistemlerine sahip bir turistik deni-zaltıdır. Yüksek batarya kapasitesi ile 10 saat kesintisiz seyir imkânı ve 72 saate kadar sualtında kalabilme özelliğine sahip olan NEMO aynı zamanda sualtında yüksek manevra kabiliyeti ile dikkat çekmektedir.

NEMO aynı gün içerisinde dışarı-dan hiçbir destek almadan 10 dalış yapabilir. Dalış ve trim sistemleri NEMO’nun 1 dakikadan az sürede dalış ve satıh yapmasını ve sual-tında teknenin rahat kontrolünü sağlar. NEMO’nun içindeki hava, oksijen takviyesi ile tazelenerek ve klima ile sürekli serin tutularak dalış süresince yolcuların konforlu ve sağlıklı bir gezi geçirmelerini sağlıyor.

NEMO, 2015 yılı içinde, bataryasın-dan camlarına kadar tam bir mo-dernizasyon sürecinden geçirilmiş. Sahil yedekleri dâhil, batarya şarj sistemi ve hava kompresörleri de yenilenmiştir. NEMO Ekim 2015 ayında GL/DNV’in sıkı ve taviz vermez denetiminden geçerek GL/DNV sertifikasını başarı ile almış.



TÜRKİYE’NİN İLK TURİSTİK DENİZALTI NEMO, KANARYA ADALARI’NDAN ÇIKTIĞI YOLCULUĞUN ARDINDAN ANTALYA’YA GELDİ. DENİZE İNDİRİLEN NEMO, NİSAN AYINDA ALANYA’DA BAŞLAYACAK TURLAR İÇİN GÜN SAYIYOR.

↘IHS Travel ve Tour�stfl y

Yönet�m Kurulu Başkanı Yunus Emre Yavuzy�ğ�t

28 ZOOM

Ağa bağlı depolama çözümlerinde dün-ya lideri Western

Digital Corporation, yüksek performanslı ve çift yuvalı ağ bağlantılı depolama sis-temi My Cloud EX2 Ultra’yı güncelledi. Profesyoneller ve üreten-tüketiciler için tasarlanan My Cloud EX2 Ultra NAS, bilgisayarlar üzerinden otomatik olarak içerik senkronize etmek, kolaylıkla dosya ve klasör paylaşmak, çoklu yedek-leme seçeneklerinden faydalanmak ve böylece kendi kişisel dijital kitap-lığını yaratmak isteyenler için kusursuz bir çözüm

sunuyor.My Cloud EX2 Ultra, kul-

lanıcılar için 0 TB’tan (disk-siz) 12 TB kapasiteye kadar farklı kapasite seçenekleri sunuyor. Ayrıca, kullanıcılar, depolama kapasitelerini anında genişletmek için, uyumlu USB 3.0 sabit diskleri, My Cloud EX2 ultra üzerindeki USB genişletme bağlantı noktalarına bağla-yabilirler. Diskli My Cloud EX2 Ultra, 7/24 ortam-larda aralıksız performans göstermek üzere NAS sistemleri için özel olarak üretilen ödüllü WD Red® sabit diskleri içerir. WD Red diskler, disk güvenilirliğini

geliştiren ve güç kaybı veya aksama durumunda veri bozulmasını en aza indiren NASware™ 3.0 teknolojisi ile donatılmıştır.

EX2 Ultra ürünü, Nisan ayı itibariyle Türkiye’deki teknoloji mağazaları, online mağazalar ve distribütörler gibi WD anlaşmalı nokta-larda, yetkili satış noktala-rında ve wdstore.com da bulunabilir. Disk içermeyen My Cloud EX2 Ultra 219 USD, 4 TB My Cloud EX2 Ultra 429 USD, 8 TB My Cloud EX2 Ultra 699 USD ve 12 TB My Cloud EX2 Ultra 899 dolar.

Yaşamı yeniden şekillendiren teknolojiler sunan Fujitsu renkli seçenekler sunuyor. Kırmızı tasarımı ile dikkat çeken Lifebo-ok U904 bilgisayarlarda farklılık arayanlar için üretildi.

Fujitsu U904 modeli ile işlevsellik, trendlere uygunluk ve kurumsal seviyede güvenliği bir arada sunuyor.

Bireysel, trendlere uygun tarzı

25,6 cm (14 inç) ekranı ile Fu-jitsu Lifebook U904 Ultrabook™ mükemmel bir tercih. Dokun-matik seçenekli süper canlı, çerçevesiz WQHD+ IGZO ekran, yerleşik 4G/LTE bağlantı ve üstün güvenlik özelliklerine sahip 1,39 kg (3,06 lb) ağırlığındaki bu ürün, sadece yoğun iş yaşamını yönet-mekle kalmıyor aynı zamanda şık görünmeyi de sağlıyor.

PROFESYONELLERE WD EX2 ULTRA

BİLGİSAYARDA KIRMIZININ ÇEKİCİLİĞİ

ŞARJINIZ ARTIK BİTMEYECEK

Alternatif enerji artık hayatımızı her yerinde. En önemlisi en çok

ihtiyacımız olan yerde olması. Bu kez şarjı erken biten telefonu-muza çare olan teknoloji, güneş ışığı ile taşınabilir bir şarj cihazının doldurulmasını sağlıyor. İçine giren güneş panellerini istenildiği yerde açıp, birkaç saat beklemeniz ye-terli. Yeniden dolan şarj cihazınızı artık kullanabilirsiniz. Özellikle kısa sürede şarjı biten akıllı telefonlar için özel bir seçenek olan cihazı, yakında heryerde bulabilirsiniz.

teknoloji

Fotoğraf makinası alanına sonradan girse de, kendi işletim sistemini üretip, kendi

teknolojisini geliştiren Sony fark yaratmaya devam ediyor.

Sektörün son gözdeleri aynasız fotoğraf makinaları. Hızla gelişen bu model yeni özellikleri ile dikkat çeki-yor. Sony’nin yeni duyurduğu A6300 modeli de kendi sınıfında dünyanın en hızlı otofokus yapma özelliğine sahip aynasız fotoğraf makinası. Saniye’de 11 kare fotoğraf çekebilen A6300, Süper 35 mm formatında 4K video kaydı da yapabiliyor.

A6300, Sony’nin beğenilen bir modeli olacak, ancak yine de A6000 APS-C aynasız kamerası da hala popülerliğini koruyor.

Sony A6300 yeni geliştirilmiş APS-C (23.5 x 15.6 mm) bir BIONZ görüntü işlemcisi X ile eşleştirilmiş 24.2-megapiksel Exmor CMOS sensörüne sahip. 100 - 51.200 gibi geniş bir ISO aralığı olan fotoğraf makinası ile yüksek kaliteli görün-tüler çekilebiliyor. Saniyede 11 kare çekebilen model ile canlı görüntü-leme modunda saniyede 8 fotoğraf çekilebiliyor.

Dünyanın en hızlı otofokus yapma

özelliğine sahip fotoğraf makinası refl eks, 425 faz algılama noktaları sayesinde yapıyor. Konuya 0.05 sani-yede netlik yapan model, gelişmiş 4D odak özelliği ile hareketli nesneleri de kolay izliyor.

Video kayıt Süper 35 mm formatında 4K

film kaydı yapan Sony A6300, yüksek kaliteli görüntüler üretiyor.

Kamera ile saniyede 30 kare hızında 4K video (2160x 3840) çekilebiliyor.

Sony A6300 extreme denilebilecek özelliklere rağmen Mart ayından itibaren 1.000 dolar fiyatla satışa sunulacak. Ancak tek sorun lenslerin fiyatı. Yeni lenslere gelince, 24-70 mm 2.200 $ ve 85 mm 1.800 $ onlar yayımlanan gelecek ay mal olacak. 70-200 mm konusunda henüz fiyat duyurulmamış ..

DÜNYANIN EN HIZLI OTOFOKUS YAPAN AYNASIZ FOTOĞRAF MAKİNASI


30 ZOOM

[email protected]

Mesut Günsev

İpek İmirlioğlu, bir yıl kadar önce de ZOOM’un sayfalarına konuk olmuştu...

Facebook’ta o kadar güzel ya-zılara, değerlendirmelere rastlıyor-dum ki bize tekrar yazmasını rica ettim. “Kısaca kendini de okurları-mıza tanıt” diye de not düştüm...

İşte İpek’in kendini “kısa tanıtımı” ve yaşama dokunan cümleleri: “An-kara’da yaşıyorum. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda Uzman olarak görev yapmaktayım. Emek vererek kazanmayı öğrenmiş, fedakarlığın önemini kavramış, bencilliğin sarhoş-luğundan ayılmayı bilmiş, elindekine şükretmiş, sevenini sevmiş, saygı duyanını baş tacı etmiş, geçici duygulardan uzak, kalıcılara yakın durmuş, yolunu karartan olduğunda kendi ru-huyla aydınlatıp yoluna devam edebilmeyi çözmüş bir faniyim. Biraz da Nazım’ın dediği gibi; ‘işte geldik gidiyoruzun hüznü var içimde’, hepsi o kadar.”

* Hayal kırıklıkları, umutlara baskın gelince yaşanan olaydır vazgeçiş. Bazen kişinin gönüllü tercihi, bazen boşa kürek çek-tiğine dair kabullenişidir. Kimi zaman da, doğruluğunu ya da yanlışlığını zamanın gösterecek olduğu kaçışıdır. Huzura atılmış bir adım da olabilir, pişmanlık da. Değişimdir neticede, duygusal ya da mantıklı verilen bir karardır vazgeçiş. Ve bugün “ben senden

vazgeçtim” diyorsa bir insan, buyur sen düşün hangi sebepten!

*“Çıkmaz sokaktayım” diye üzülmemek gerek. Arkanı dönüp geldiğin yerin aksine ilerlersen gayet de çıkılabilecek bir sokaktır!

*İnsanlar bir şeyleri bozarlar. Saygılı, sevgili ilişkileri temelinden sarsarlar ve sonra da mağduru oynarlar. Adettendir!

*İnsanlığın bütün huzursuzluğu; nerede, ne zaman, ne yapacağını doğru düzgün seçememesinden-

dir. Olmaması gereken zamanda ‘paldır küldür’, olmaması gereken zamanda ‘yavaşça’...

*Nadir de olsa çıkıyor böyle kişiler karşımıza; beş dakikayı geçmeyen keyifl i muhabbet etsek, on beş da-kika tek kale maç! İtiyorlar, hem de nerden iteceklerini çok iyi bilerek.

*Herkes çok kıymetlidir, hiç kimse vazgeçilmez değildir.

*Ne zaman başıma keyifl i bir şey gelse, arkasına da bir musibet takar gelir.

*Romain Gary, mahlas olarak kul-landığı “Émile Ajar” ismiyle de ta-nınır. Fransa’da meşhur Goncourt Ödülü’nü iki ismiyle de alan tek yazardır. İntihar ederek yaşamına son verip, asıl kimliğinin ölümün-den sonra açıklanmasını istemiştir. İntihar notuna “çok eğlendim, teşekkür ederim, hoşça kalın” diye yazmıştır. Bunun nedeni; eleştir-menlerin Romain Gary’nin vasat bir

yazar, Emile Ajar’ın ise çok iyi bir yazar olduğunu yazmalarıdır. Oysa her ikisi de kendisidir! Yir-mi yaşında yazmaya başladığı Yalan Roman’ı (Pseudo), elli yaşına geldiğinde Emile Ajar takma adıyla yayımlar. Roman baş kişisi genç bir yazardır. İnsanların da, onların yaşam-larının da, dünyanın da gerçek olmadığını, herkesin ‘mış gibi’ yaptığı bir oyunu (pseudo oyu-nu) oynadığının farkına varmış bir kişidir. Aslında şöyle bir düşünürsek; bir şeyin olmaması değil, oluyor’muş’ gibi olup da, olmayışı üzücü. Birinin birisini sevmemesi değil, seviyor’muş’ gibi yapıp da sevmemiş olduğu-nu anlamak üzücü.

*Yaralanmak isteyen herkes yaralanır, bu tamamen kişiye bağlı. Ancak unutulmaması gereken bir şey var; tecrübe kanaya kanaya kazanılır.

*Şimdi zor gelen sonra gülümse-tecek, hep öyle oluyor.

YAŞAMA İPEK’ÇE DOKUNUŞLAR

İpek İm�rl�oğlu


Dedi ki Dedi ki

*Her sabah kalkınca “niye” diye sorduğunda, “neden” diye cevap aldığın ruh halini bilir misin?

*Kendini ve seçimlerini sevdiğinde huzur geliyor.

*Uzak öyle bir yerdir ki, seni bekliyor mu, unutuyor mu bir türlü bilemezsin.

*Bir şey söylemek yerine, bir şey yapmanın ne kadar önemli olduğu-nu anladım.

* Bazı şeylere tesadüfen daya-nıyorum. O güç nereden geliyor bilmiyorum. Şehrin sokaklarına, insan siluetlerine, komşu gürültüle-rine, balkon önü çiçeklerine, mezar taşlarına kalbim tok. Az sonra gide-bilirim. Umursamazlığım sarar her yeri. Anlatmadığım her hikayede bi-rilerine göz kırparım, kimsenin ruhu duymaz. Varlığım ne kadar hayalse, yokluğum o kadar gerçek olur!

*Huxley; “belki de bu dünya; başka bir gezegenin cehennemidir” demiş. Büyük ihtimal uykudayız ve öldü-ğümüz zaman uyanacağız. Aslında şöyle bir bakarsak, cennet tasvirleri Dünya’ya ait; şırıl şırıl akan ırmaklar, zümrüt yeşili ormanlar, şelaleler, meyveler vs...

Hiç Mars’ı andıran bir cennet tasviri gördünüz mü?

Ama ne cennet! Şimdi Cennet Dünya’ya bakınız,

bütün canlıları evirmiş, çevirmiş ve hızla kırıp, döküyor!

*2007’de Elazığ-Malatya-Adıya-

man Verimliliği Artırma Projemiz vardı. Elâzığ’a uçakla gidip iki gün kalıyor, sonra minibüsle Malat-ya’ya, ardından da Adıyaman’a geçip eğitim ve konferanslarımı verip, akşam yedi otobüsüyle de Ankara’ya dönüyordum. Minibüs yolculuklarında tedirgin olduğum bir gerçekti. Kardeşim; “iyi ki kara kaşlı, gözlüsün ya sarışın olsaydın” diye bana takılıyordu. Bir sabah sekiz mi-nibüsüyle Malatya’dan Adıyaman’a yola çıktım. Bir tane yaşlı teyze, on iki genç adam ve ben gidiyorduk. Yol felaketti.

Bir yanımız zaman zaman uçurum olan virajlı dar patika yollar. Sabah kıymalı pide almışlar onu yiyorlar. Gerginim, endişeliyim, pide koku-sundan midem bulanıyor, bildiğim bütün duaları okuyorum, telefon ara ara çekmiyor iyice telaşlanıyo-rum. O sırada bir çeşme kenarında minibüs durdu. Benim yüzüme ifadesizce bakarak herkes aşağı indi. Hava almak istiyordum ama inemiyordum da. Biri geri döndü geldi; “bacım su getireyim istersin?” dedi. “Yok sağ ol kardeşim” dedim. “Kardeşin yoluna kurban, istersen çekinme sakın, Makbul diye seslen hemen getiririm.” Analar oğullarına neyi ne kadar öğretebilir, bu benim kafamda soru işaretidir her zaman! Yalnız, emin olduğum tek bir şey var, “Makbul olmak”, kişinin kendi vicdanındadır (bu yazı Özgecan Aslan cinayetinden sonra, 12 Şubat 2015’de yazılmıştır)

*Yahu bilgelik de neymiş? Söylemler, nutuklar, yazmalar,

çizmeler... Henüz icat edilmemiş ya; anlamayana, anlamayı öğretecek lisan! Silgi olup, silmenin huzurunu bulduktan sonra, kalem olup da yaz-manın peşine hiç düşmeyeceksin.

*Gazetede okudum, bir hanım, zayıflama uzmanına şöyle yazmış: “Kırmızı ışık vererek yağları hareket ettiren cihaza on dört seans girdim. İlk başta iyi geliyor gibiydi ama sonuçta hiç faydası olmadı. Binlerce lira para kaptırdım, çok pişman oldum ama geçen gün bir dergide okudum şimdi yeşil ışık verenleri çıkmış, iyi olduğunu söylüyorlar, ne dersiniz?” Baktım uzmandan yanıt gelmemiş. Gazetede bir köşem ol-sun istiyorum. Bana da böyle şeyler danışsınlar istiyorum. Mesela bu hanıma şöyle bir cevap yazabilirdim: “Değerli danışanım benim! Sakın acele etmeyin, iki ay sonra mor ışık verenleri gelecek.”

*En temiz olan insan da enayi yeri-ne konduğunu anlayınca herkesten tehlikeli olur.

*Önce nereden geldiği belli olma-yan “daann” diye bir ses duyarsınız, sonra da idrak edersiniz. “Yanılmak her şeyi yeniden görmek gibi bir şey oluyor” der, Edip Cansever. Yeniden görmek; aynı gözle ama başka açıdan. İnsan yanılır ve bir daha da hiçbir şey eskisi gibi olamaz. İşin ilginci, hep suçlanan hayat olur böy-le durumlarda, yanlış! İnsanı, insan

yanıltır. İnsanı, insan acıtır. Hayat yanılanların, insanlar yanıltmanın ustasıdır.

*Eskimiş, zamanla değerlenmiş eşyalara “antika” deniyor. Aynı zamanda, aksi, tuhaf ya da ilgi çekici tavırları olan insanlara da antika deniyor. Antikalar bilmezler antika olduklarını, yüzleri akıllarının takılıp kaldığı bir tarihe, geçmişe dönüktür. Bizim kendilerine antika olarak biç-tiğimiz değeri de bilmezler. Antika olmak, bir duruş biçimidir.

*Trileçe, sanıldığı gibi Balkan Tatlısı değilmiş. Güney Amerika’ya aitmiş. Tatlının ismi İspanyolca “üç çeşit süt” anlamına gelen “tres leches” imiş.

Bu tatlıyı seven seviyor, sevmeyen yerden yere vuruyor. Her şeyden önce Trileçe’nin ilginç bir tarafı var. Ben, bir tatlının sonradan meşhur olduğunu hayatımda hiç duymadım. Ne bileyim, o oradadır, hep vardır ve sen de hep bulur yersin ama bu tatlı öyle olmadı! Bütün dükkanlar bir anda sözleşmiş gibi, “Trileçemiz bulunur” diye camlarına yazı astı, menülerine ekledi. Tarifleri TV prog-ramlarında, halk arasında dilden dile dolaşmaya başladı. “Seviyorum”, “sevmiyorum” yorumlarına maruz kaldı. Benim duygularım sa daha bir ilginç. “Trileçe” denince, yıllar yılı yanı başında duran bir şey’i sanki yeni görmüş de, “Allah beni nasıl bilirse öyle yapsın! Niye bunca yıl fark etmedim!” der gibi bir burukluk hissediyorum.

32 ZOOM


Artık sıcak havaları iyi-den iyiye hissettiğimiz zamanlardayız. Bahar ucundan kıyısından

geldi bile. Ülkemizdeki sıcakları düşü-nürsek, bu güzelliği izleme şansımız çok kısa. Hala vakit varken kendinizi dışarı atmanın zamanıdır. Kapımızın önünden, adanın diğer ucuna kadar dört bir yanımızda renk renk çiçekler,

hiç beklediğimiz noktalarda doyumsuz bir manzara ortaya koyuyor. Hava bu kadar güzel, doğa bu kadar keyif vericiyken, evde kalmak akıl işi değil. Kendinizi dışarı atmanın tam zamanı-dır. Nereye gittiğinizin önemi yok. Nasıl olsa şimdilerde Ada’nın her yanında benzer güzelliklere rastlamak müm-kün.

Bizden söylemesi.


34 ZOOM

Dünyanın en büyük fotoğ-raf yarışması Sony Dünya

Fotoğraf Ödülleri’nde finale kalan isimler arasında, biri Profesyonel, diğeri de Açık yarışmada olmak üzere, iki Türk fotoğrafçı da yer alıyor.

Türkiye’den yarışmaya katılımların sayısı 2015’e göre yüzde17’nin üzerinde artarken finale kalan fo-toğrafçılar da 186 ülkeden rekor sayıdaki 230.103 katılım arasından seçildi.

Katılım sayısı, yarışmanın dokuz yıllık tarihinde en yüksek düzeyine ulaşırken 2015’e göre yüzde 33’lük bir artışa işaret ediyor. Sony Dünya Fotoğraf Ödülleri’nin 2007’de hayata geçiril-mesinden bu yana, alınan katılımların toplam sayısı da 1 milyon eşiğini aşarak yarışmanın, dünyanın en saygın ve etkin fotoğraf yarışmalarından biri olarak konumunu da güçlendirdi.

TÜRKIYE’DEN FINALE KALAN FOTOĞRAFÇI-

LAR:• Barbaros Kayan, Profes-

yonel Kavramsal kategori• Gültekin Alkurt, Açık

Gülümseme KategorisiHem Kayan hem de Al-

kurt, kategorilerinin yanı sıra Yılın Profesyonel Fotoğraf-çısı ve Yılın Açık Kategori Fotoğrafçısı unvanları ve 30.000 ABD doları tuta-rındaki büyük ödül için de yarışıyorlar. Kazanan isim-ler, 21 Nisan’da Londra’da düzenlenecek olan Gala Töreni’nde açıklanacak.

Ayrıca, her iki fotoğrafçının çalışmaları, Nisan ve Mayıs aylarında düzenlenecek olan 2016 Sony Dünya Fotoğraf Ödülleri sergisinde gösterilecek ve Sony Dünya Fotoğraf Ödülleri kitabının 2016 baskısında yayımla-nacak. Sergide, ödüllerde Fotoğrafçılığa Üstün Katkı Ödülü’ne layık görülen güzel sanat fotoğrafçısı ikili RongRong & inri’nin Avru-pa’daki ilk büyük sergisine de yer verilecek.

BU FOTOĞRAFLAR SONY DÜNYA FOTOĞRAF ÖDÜLLERİ’NDE FİNALDE

BARBAROS KAYAN, PROFESYONEL KAVRAMSAL KATEGORİ

Barbaros Kayan, sosyal olaylar, devlet siyaseti ve sokak fotoğrafçılığı alanların-daki çalışmalara odaklanan bir serbest belgesel fotoğrafçısı ve multimedya sanatçısı. Ka-yan’ın kısa listeye giren serisi ‘Etkileyici Portreler’de, halen Türkiye’de yaşayan binlerce Suriyeli mültecinin geleceğine

bakan bir dizi ilgi çekici fotoğ-raf yer alıyor.

Kayan, serisi hakkında “Bin-lerce mülteci, savaş yüzünden Suriye’nin Kobani şehrindeki evlerini terk ederek mülteci kamplarına yerleştirildikleri Türkiye’ye kaçtı. Peki savaşın ardından evlerinde onları

neler bekliyor? İki kademeden oluşan bu seride, kamplara sı-ğınan göçmenlerin portrelerini çıkarttım. İlk ziyaretimi mülteci kamplarına, ikinci ziyaretimi ise mahallelerine, evlerine yaptım. Fotoğraflarda, vücut formlarını mültecilerin döneceği şehir manzaraları ile değiştirdim.” şeklinde konuştu.


186 ÜLKEDEN 230.103 FOTOĞRAFÇININ KATILDIĞI, SONY DÜNYA FOTOĞRAF ÖDÜLLERI’NDE IKI TÜRK FOTOĞRAFÇI FINALE KALDI. KAZANAN ISIMLER, 21 NISAN’DA LONDRA’DA DÜZENLENECEK OLAN GALA TÖRENI’NDE AÇIKLANACAK.

↘

Gültekin Alkurt, bir pencerenin arkasından gülümseyen bir adamın yürekleri ısıtan görüntüsü ile Açık Gülümse katego-risinde kısa listeye girdi.

Sony Dünya Fotoğraf Ödülleri’nde, bir önceki yılın dünya çapında en iyi çağdaş fotoğrafları takdir edilip ödüllendirili-yor. Her türlü beceri düzeyinden fotoğrafçıların çalışmala-rının kabul edildiği yarışma kapsamında, Profesyonel, Açık, Gençlik ve Öğrenci olmak üzere dört yarışma düzenleniyor. Sony Dünya Fotoğraf Ödülleri hakkında daha fazla bilgiye www.worldphoto.org adresinden erişilebiliyor.

GÜLTEKİN, ALKURT,

AÇIK GÜLÜMSE KATEGORİSİ

36 ZOOM

mekan

Çok Özel YerlerÇok Özel YerlerÇok Özel YerlerÇok Özel Yerler

MeyHaneM

Surlariçi’nin kalbinin attığı yer;


KISA BIR SÜRE ÖNCESINE KADAR ESKI YERINDE HIZMET VEREN MEYHANEM, ŞIMDILERDE BITIŞIĞINDEKI YENI MEKANINDA KONUKLARINI AĞIRLIYOR. DAHA GENIŞ, DAHA FERAH BIR ORTAMA BÜRÜNEN MEYHANEM, YENI MEKANINDA, ESKI HAVASINDA SURLARIÇI’NIN HALA EN RENKLI NOKTASI...

38 ZOOM

mekan

Gittiğimiz her yerde farklı tatlar bulmaya, farklı keyifl er yaşamaya devam ediyoruz.

Adanın dört bir yanında hizmet veren meyhanelerin her birinden ayrı zevk almak, neredeyse aynı mezeleri, aynı etleri yiyerek farklılıklar bulmak, bizim için artık şaşılacak detaylardan biri değil.

Lefkoşa’da Ledra Palace ışıkla-rından, Cumhurbaşkanlığı binasına doğru giderken,

yolun kenarı, özellikle akşamları dolu olurdu.

Birkaç ikişiyle başlayan, daha sonra kaldırımda zaman zaman yer bula-mayan bu kalabalık, şimdilerde, daha geniş, daha ferah bir ortama taşındı. Uzunca bir süre önce restoran olarak restore edilen ancak bir süre sonra kapatılan eski Kıbrıs evi, şimdilerde MeyHaneM’in yeni yeri oldu. Küçük rütuşlar, biraz dekarosyonla yeniden hayat bulan bina, şimdilerde Surlari-

çi’nin en renkli mekanla-rından biri.

MEYHANEM KLASİK KIBRIS MEYHANELERİNİN GELENEKSEL MEZE VE ET ÇEŞİTLERİNİN YANISIRA, FARKLI BİR ÖZELLİĞE

SAHİP. HERGÜN FIRIN KEBABI YAPILAN MEKANDA, MEZE VE ET ÇEŞİTLERİNE İLAVE OLARAK MASAYA FIRIN KEBABI DA

SERVİS EDİLİYOR..


Görüntüsü ile İngiliz Publarını aratmayan Street Corner Pub, sıcak ortamı, leziz atıştırmalıkları ile günün stresini atmak için en ideal yerler arasında dikkat çekiyor...

Geçtiğimiz ay, bu özel mekan Johnnie Walker Black Label ile “ÇOK ÖZEL YERLER”, yazı dizimizin adresiydi. Sadece yeri değil, sahipleri de değişen mekan, şu sıralar iki ortak ile yoluna devam ediyor.

Yiğit Beyitler MeyHaneM’in kuru-cusu; şimdiki ortağı Yusuf Üner.

Üner soyadını çoğumuz yakından tanırız. Bir dönemin; (hatta şimdi bile) Türk Sanat Müziği’nin eşsiz sesi Neptün Üner’in oğlu.

İşleri bölüşerek keyifl i mekanın

daha özel hale getirmeye çalışıyor-lar.

Bizi ağırlayan Yusuf Üner. Masamıza geçip oturuyoruz.

Mezeler diziliyor. İştahımız şimdiden kabardı bile.

Acı ezme, yoğurt, peynir, çakıs-tes, bakla, pancar, humus, kereviz turşusu, bunlar neredeyse her me-kanda bulabileceğimiz fix mezeler. Ama anlaşılan biz içkiye susamışız. İskoçların suyundan, havasından, meşe fıçılardan, alacağını alıp en seçkin wiskilerin karması ile biraraya

getirilerek yıllanan Black Label’ı-mızı bardağımıza doldurup, hazırlık devam ederken ilk yudumlarımızı alıyoruz.

Keyif bu olsa gerek. Tadıyla, kokusuyla, içimiyle boğa-

zımızdan midemize doğru inen wis-kinin hazzına varıyoruz. İçerde insanı rahatlatan bir hava var. Geniş tavan, içinde bazıları kurumuş da olsa ağaç, yeşil masamızdakilerden dafa fazla tat almamız için yeterli. Fonda sesi makul düzeyde müzik mezelerden biri gibi.


Görüntüsü ile İngiliz Publarını aratmayan Street Corner Pub, sıcak ortamı, leziz atıştırmalıkları ile günün stresini atmak için en ideal yerler arasında dikkat çekiyor...

tanırız. Bir dönemin; (hatta şimdi bile) Türk Sanat Müziği’nin eşsiz sesi Neptün Üner’in oğlu.

İşleri bölüşerek keyifl i mekanın

Ama anlaşılan biz içkiye susamışız. İskoçların suyundan, havasından, meşe fıçılardan, alacağını alıp en seçkin wiskilerin karması ile biraraya

yeşil masamızdakilerden dafa fazla tat almamız için yeterli. Fonda sesi makul düzeyde müzik mezelerden biri gibi.

Binasını değiştiren MeyHaneM, yeni yeri, eski keyfi yle Surlariçi’nde Lefkoşa’da Cumhurbaşkanlığı yolu üzerindeki mekanında...

40 ZOOM

Eski Kıbrıs evlerinin arkasına gizlenmiş bir bahçedeyiz aslın-da. Üstü (şimdilik) kapatılmış.

Keyifle wiskimizi içip, masa-dakilere çatalımızla dalıyoruz. Sabır da bir yere kadar.

Azıcık nefsimizi köreltip, iş-letmenin yeni ortağına mekan hakkında sorular soruyoruz.

Üner’in “Hem salaş, hemde otantik” olarak tanımladığı me-kan, pazar hariç hergün açık. Müzik isteyenler için çarşamba, cuma ve cumartesi günleri alternatif yaratılmış. Cuma akşamları Nil Kırlangıç sahneye çıkıyor. Çarşamba, cumartesi günleri ise fasıl. Özel talep durumunda diğer günlerde de fasıl gelebiliyormuş.

Elit bir müşteri profiline sahip mekan, klasik Kıbrıs meyha-

nelerindeki detaylara sahip. Burayı farklı kılan Fırın Kebabı. “Fırın Kebabı’nda iddialıyız” diyen Yusuf Üner, mezeler gibi Fırın Kebabı’nın da her masaya verildiğinin altını çiziyor.

Her Kıbrıs Meyhanesi gibi keyifli, nezih, bol mezeli bir mekan. İçinde bulunduğumuz mevsimi de düşünürseniz, içki masalarının vazgeçilmezi en-ginarlı, kerevizli, bol yeşillikli bir mekan. Bir de küçük hatırlat-ma. 50 TL fix menü. İçki hariç tabiki.

Hala merak ediyorsanız, Surlariçi’nin keyifli mekanı yeni yerinde sizi bekliyor.

Alternatif çok ama, fark arayanlar için gidilmeye değer. Bizden söylemesi...

Bilgi ve Rezervasyon: Tel +90 548 830 08 81 www.grandturkishhamam.com e-mail: [email protected]

Pazartesi: Kapalı / Salı: 09.00-15.00 Sadece Erkek, 15.30-21.00 Turistik / Çarşamba: 09.00-15.00 Sadece Bayan, 15.30-21.00 Turistik Perşembe: 09.00-15.00 Sadece Erkek, 15.30-21.00 Turistik / Cuma: 09.00-21.00 Turistik / Cumartesi: 09.00-16.00 Sadece Bayan,

16.30-21.00 Turistik / Pazar: 09.00-16.00 Sadece Erkek, 16.30-21.00 Turistik

Tarihin Geçmişten Gelen Yasemin Kokusu

42 ZOOM

haber

GÜN BATIMINA DOKUNMANIN EN YAKIN DÖRT ADRESİ

Gün batımı, doğanın en etkileyici man-zaralarını sunan doğa olaylarından biri. Dünya’nın pek çok yerinde de coğrafi konuma göre farklı güzelliklerde göz-

lemlenebiliyor. Hemen herkesin güneş batarken çekilmiş bir fotoğrafı muhakkak bulunur. Bir de

bu güzel manzarayı sevdiğinizle birlikte izlemek şüphesiz ki paha biçilemez. Seyahat pusulası Pron-totourblog’dan gün batımında sevgiliyle birlikte en güzel fotoğrafların çekileceği ve yaşamanın ne kadar da güzel bir şey olduğunun farkına varılacağı 4 seyahat noktası;

Hemen yanı başımızda bulunan Santorini Adası’nın Oia Kasabası, gün batımının en iyi izlendiği özel destinasyonlardan biri. Adada yaşanan gün batımı manzarası dünya çapında bir üne sahip. Dünyanın birçok farklı nokta-

sından turistlerin Santorini’ye sadece gün batımını izlemek için gittiğini söylemek mümkün. Ka-sabanın karakteristik mimarisini oluşturan mavi kubbeli kiliseleri gün batımında öyle güzel görü-nüyor ki Santorini’de bir an için

kendinizi rüyada sanabiliyorsu-nuz. Volkanik katmanlar ve deniz maviliğiyle birleşen güneş ışığı şeftali kızıllığında batarken, size sadece sevgilinizin elini tutmak ve kadehteki şarabınızı yudum-lamak kalacak.

Santorini Adası Yunanistan


Birçok balıkçı köyünün bulunduğu Cinque Terre, İtalya’nın üst kısmında yer alıyor. Turistik bir bölge olmasına rağmen çok fazla bilinmeyen Cinque Terre’nin Riomaggiore Köyü, gün batımının en güzel olduğu yerlerden

biri. Köyün sakin ve huzurlu yapısı, gün batımı ritüelini daha bir anlamlı kılıyor. Bu sessiz, sakin balıkçı köyünde gün batımını izlemek için yanınızda illaki birinin olmasına da gerek yok.

Riomaggiore – İtalya

44 ZOOM

Nemrut Dağı da ilginç bir şekil-de Stonhenge ile aynı kaderi

paylaşır. Antik Yunan ve Pers tanrılarına ait dev heykellerin

bulunduğu Nemrut Dağı, bu özelliği ile tarihe ilgi duyan

gezginleri ağırlarken çok sayıda turisti de gün batımı için çeker.

Güneşin sanki avucunuzda batıyormuş gibi olduğu bu yer, gün batımında öyle bir atmos-

fere bürünür ki, Dev boyutlarda-ki Antik heykelleri her gün bu

manzaraya tanık oldukları için kıskanabilirsiniz.

İngiltere’nin antik tarihine ışık tutan Stonhenge Anıtı’nın bulunduğu yer, aynı zaman-da gün batımının Avrupa’da izlenebildiği en özel yerlerden biri olarak biliniyor. Astronomi ile ilişkilendirilen bu taşların

gün batımının nasıl olacağına dair de bilgiler içerdiği rivayet edilir. Batmakta olan güneşin parlattığı bu antik taşlar, size Arizona çölünde muhteşem bir akşamüstü geçiriyor hissi verebilir.

Nemrut Dağı Türkiye

Stonhenge İngiltere

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

KIBRIS_DERGI-BASKI.pdf 1 17/09/15 08:52

46 ZOOM

kitap

EN ÇOK SATANLAR..

ARDA ERELSENİN İÇİN

RACHEL CAINEGÜN IŞIĞI

Söylediklerim kadarını biliyorsun. Bir de hissettirdiklerini bilsen...” “Hayatımın en kötü döneminde içimden bir ses internette yazmamı söyledi. Belki yalnız olmadığımı görmek istiyordum, belki de başkalarına, ‘Bak Arda da benim yaşa-dıklarımı yaşıyor,’ dedirtmek için istiyordum yazmayı.”İçindeki sese kulak verip yazmaya başla-yan Arda Erel’in o günden sonra sosyal medyada takipçi sayısı bir milyona ulaştı. Çırılçıplak aktardığı hisleri samimiyetinin de etkisiyle binlerce yüreğe dokundu. Başına gelen her kötü şeyin daha iyisi için zemin oluşturduğunu düşünen Arda, Senin İçin bu kitabı yazdı. Elinde tuttuğun bu kitabı nereye koyduğu-nu unutma, çünkü ne zaman kendini kötü hissetsen o sana omuz olacak. (Tanıtım Bülteninden)

“Heyecan verici, seksi ve komik! Morganvil-le Vampirleri bağımlılık yapıyor. En sevdiğim tematik serilerden biri.”Rıchelle Mead, Çoksatar “Vampir Akademi-si” Serisinin YazarıBazen gidilecek en güvenli yer tam da düş-manın bulunduğu yerdir.Claire Danvers ve arkadaşları eve dönmek için sabırsızlanıyordu. Fakat geri döndükle-rinde karşılarında bambaşka bir Morganville bulacaklardı; daha farklı ve daha ölümcül bir yer.Claire ve arkadaşlarının yokluğunda Mor-ganville’de büyük bir değişim yaşanmıştı. Kasaba eskisinden daha temiz ve mutlu gö-rünüyordu ama Cam Ev’in talihsiz sakinleri, geldikleri gibi tutuklandılar ve kasabadaki değişikliğin kesinlikle hayra alamet olmadı-ğını fark ettiler.Gün Işığı Birliği olarak bilinen kuruluş, Mor-ganville halkına hayalini bile kuramadıkları bir teklifte bulundu: Vampirsiz bir gelecek umudu. Kulağa bir kurtuluş yolu gibi gelme-sine ve vampirler için bile öyle görünmesine rağmen aslında gerçek daha ölümcüldü...Claire, Shane ve Eve, arkadaşlarını Gün Işığı hapsinden kurtarmanın bir yolunu bulmak zorundalar. Yoksa Morganville vampirleri bu kez gerçekten ölecek!“Birinci sınıf bir hikâye anlatıcı.” Charlaıne Harrıs(Tanıtım Bülteninden)

SIKI FIKIEMMA CHASE“Son derece sevimli, kahkahalarla okuya-cağınız bir hikâye. Eğer Drew’u sevdiyseniz, Matthew’a bayılacaksınız.” -K. Bromberg

Sıkı Fıkı, Karmakarışık günlerine geri dönü-yor. Fakat bu sefer tavsiyelerde bulunan ve Dee Dee’yle uğraşmak durumunda kalan tabii ki Drew değil, onun en yakın arkadaşı olan Matthew!

Eğer bu hikâyeyi daha önce duyduysanız beni durdurun. Çapkın erkek bir kızla tanışır, ona âşık olur ve tepeden tırnağa değişir.

Epey güzel bir hikâye, değil mi? Ama bizim hikâyemiz değil. Bizimki çok daha renkli. Dee’yle tanıştığım an Dee’nin özel biri ol-duğunu biliyordum. O ise benim kendisiyle birlikte olup, sonra da onu hayal kırıklığına uğratacak bir erkek olduğumu düşündü. Aksini ispatlamamsa epey vakit aldı. Ama konu sevişme olduğunda epey ikna edici olduğum söylenebilir.

Bu hikâyenin en güzel yanı sonu değil, o sona nasıl geldiğimiz...(Tanıtım Bülteninden)


EN ÇOK SATANLAR..

HAYAT SANA TEŞEKKÜR EDERIMJANICE KAPLAN

NIL KARAIBRAHIMGILKELEBEĞIN HAYAT SIRLARI

İlk aşk deneyimi bütün bir hayatı belirler mi? Yoksa kaderimizi çizen yalnızca tarihin ve efsanelerin gücü müdür?

Orhan Pamuk, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan yeni romanı Kırmızı Saçlı Kadın’da bizi otuz yıl önce İstanbul yakınlarındaki bir kasabada liseli bir gencin yaşadığı sarsıcı bir aşk hikâyesiyle, büyük bir insani suçun peşinden sürüklüyor.(Tanıtım Bülteninden)

Teşekkür etmeyi bilin ki hayatınızda teşekkür edeceğiniz şeyler çoğalsın.Çoğu insan, sahip olduklarının değerini bilmek yerine sahip olmadıklarına odaklanarak hayıf-lanır ve bu yüzden mutsuz olur, hatta acı çeker. Oysa şükran duymayı bilmek, sahip oldukları-nın değerini bilerek hayata teşekküretmektir. Şükran, erdemlerin en büyüğü ol-makla kalmaz, tüm erdemlerin de anasıdır” der Çiçero. Şükran duymanın, hayatın iyi yanlarına odaklanmanın, bağışıklık sistemini güçlendir-diğini biliyor musunuz? Ve tabii bunu bir yaşam tarzı haline getirdiğinizde bütün ilişkilerinizin, hayatınızın akışının değişmesi, dönüşmesi kaçınılmazdır. Şükran duymayı bilmek hayattan doyum alan mutlu insanların ortak tutumla-rından biridir. Gerçek bir keşif yolculuğu için yeni yerler aramak değil, yeni gözlerle bakmak gerekir. Janice Kaplan, bir yıl boyunca her gün yaşadıklarına farklı bir şekilde, yeni gözlerle bakmaya karar verir... Ve elbette bu yeni bakış açısıyla her gün şükran duyacağı bir şey bu-lacaktır. Sonucun hayatının kalitesine olumlu etkisi şaşırtıcı boyutta olur. Evliliği, çocuklarıyla ve dostlarıyla ilişkileri, sağlığı, iş hayatı... Her şey ama her şey artık çok farklıdır.Bu değişim-dönüşüm sürecini, yaşadıklarını, deneyimlerini eğlenceli bir dille, içtenlikle anla-tan yazar ilginç pratikler, yöntemler önerirken ayrıca çeşitli bilim insanlarının görüşlerini de paylaşıyor. Her gün şükran duyacağınız bir şey mutlaka vardır, bunu görür ve kıymetini bilirse-niz sizin de hayatınız değişir!

İnsan nasıl yaşarsa parlar? Nasıl yaşarsa mutluluğu yakalar? Nasıl yaşarsa yaşadığına değer?Nil’in kelebeklerde keşfettiği hayat sırları elinizde… 17 yaşıma dönseydim, kendime şunları söylerdim: En önemli şey aşk; onu doya doya yaşa!Birkaç kişinin elini sıkı sıkı tut. Onların dertleriyle dertlen, mutluluklarıyla uç, de-diklerine kulak ver. Başkalarının kriterlerine göre seçim yapma. O zaman başkalarının gideceği yerlere gidersin. Oralarda ne işin var? Her gün oku. Her şeyi oku. Ağaç olmak nasıldır? Van Gogh olmak nasıldır? İkinci Dünya Savaşı’na katılmış olmak nasıldır? Öğren. Kendinle sosyalleş. Yoksa unutursun nasıl biri olduğunu. Her gün şükret. Karan-lık günler olacak. Düşeceksin de. Yaralar da açılacak. O zamanlarda şunu unutma: Tünel bitecek. Kalkacaksın da. Kabuk da bağlayacaksın. Korkmaktan korkma. Ödün bile kopsun. Sonra kapa gözünü bas ka-ranlığına. Belki biri taş döşemiştir; kim bilir. Böbürlenme. Kibirlenme. Köpürme. Abart. Çoğalt. Parlat. Her gün, bir yazar tarafından hayatının hikâyelendirildiğini düşün ve din-le. Böyle bir kahraman olmak ister miydin? İstiyorsan başarıyorsun. Ne mutlu sana.(Tanıtım Bülteninden)

www.denizplaza.com0392 228 8320 /Kitap Dahili :17

[email protected]

ORHAN PAMUK KIRMIZI SAŞLI KADIN

48 ZOOM

RAUFERSENAL

↘ KIBRIS’TA ÇOK UZUN YILLAR ÖNCE BİLİMSEL KAZILAR GERÇEKLEŞTİREN YABANCI BİR ARKEOLOJİ GRUBUNUN VATİKAN KÜTÜPHANESİNDE ELE GEÇİRDİKLERİ TEMPLAR ŞÖVALYELERİ’NE AİT BİR HARİTADA, KIBRIS’TA SAKLI HAZİNELERİN YERLERİNİN YER ALDIĞI VE ASLINDA ARKEOLOJİK KAZILARI BU AMAÇLA BELLİ BÖLGELERDE YOĞUNLAŞTIRDIKLARI İDDİA EDİLMEKTEDİR.

11

Bu doğa harikası yeri ziyaret etti-ğimde yanımda çok değerli bir

dostum da bulunmaktay-dı. O buralara daha önce gelmemiş olan ama git-tiği yerlerde bundan önce yaşanmış olayları kendi mantığı içerisinde tercüme etmeye çalışan gizemli bir insandı aynı zamanda. Beni ilgilendiren yaşan-mış hikayelerdi geçmişe dair. Bu yerle ilgili geçmiş yaşanmışlıkları bana an-latırken, burada yaşayan halkın diğer bölgelerde yaşayanlardan çok farklı, bronz çağında demiri işle-meyi bilen, madencilikte oldukça usta bir medeniyet olduğunu ifade etti. Bu me-deniyetin en önemli özelli-ğinin yabancıları aralarına almayan, kendi içine kapalı ve tamamen üretime dayalı yaşam sürdüren, özellikle de altın madeni işletmeci-liğinde çok ileri olduklarını da sözlerine ekledi. Altın

madeni, bakırın çıkarıldığı yerlerde bakıra nazaran daha az miktarda da olsa bulunan bir cevherdir. An-lattıklarını kendi bilgi da-ğarcığımdakilerle mukaye-se ettiğim zaman özellikle Fenikeliler aklıma geldi.

Fenikeliler Mısırdan elde ettikleri altınları bütün Akdeniz havzasında ticari bir meta olarak kullanırken aynı zamanda gittikleri ülkelerdeki jeolojik yapıları da iyice araştırıp olası ma-den yataklarında araştırma yapıp üretime geçerlerdi. Bakır madeninin tesbiti çok kolaydı onlar için. Gemicilik yapımında en ileri düzey-de olan Fenikeliler Kıbrıs Ada’sında bolca ağaç kese-rek ticaret gemileri ürettiler. İşte tam da bu noktada, Lefke Bölgesi’ndeki or-manlarda ağaç keserken, ağacın topraktan emdiği su ile gövdesinin iç kısmını yeşile dönüştürmesi bakır madeninin en belirgin işa-retiydi. Yani madeni elde

"ALTIN PEŞİNDE”


etmek için dağları kazmaları gerekmezdi. Kestikleri ağaçla-rın gövdesi onlara madenin var olup olmadığını zaten söylerdi. Sanırım Lefke madenlerinin ilk keşfi de böyle olmuştur. Bakırın keşfiyle diğer metaller de sıra-sıyla ısı farklarıyla ayrıştırılarak arıtılırdı. Bakırın olduğu yerde, demir, gümüş ve altın olma

olasılığı da yüksektir.Yüz yıllar önce yani Lüzin-

yanlar döneminde Templar Şövalyeleri’ne kabaran borcunu ödemekte zorlanan Fransa Kralı çareyi bu şövalyeleri kılıçtan geçirtmekte bulmuş. Papa’nın bütün kiliselere gönderdiği mektupta Fransa’da ve diğer Hristiyan topraklarında ne ka-

dar Templar Şövalyesi varsa tümünün sorgusuz sualsiz öl-dürülmesi emrini vermiş. Tabii Templar Şövalyeleri Akdeniz Bölgesi’ndeki birçok ülkeye yayılmış zengin ve nüfuzlu ki-şilerdi. Kıbrıs’ta da bu dönemde çok sayıda Templar Şövalye-sinin yaşadığı ancak Lüzinyan Kralı’nın bunları katletmek

yerine ülkeyi terk etmelerini istediği yazılı kaynaklarda yer almaktadır. Kıbrıs’ta kalanlar ise güvenli sayılabilecek yerlere saklanarak yaşamlarını orada devam ettirmeyi seçmişler. Temparlar’ın bir kolu bahsetti-ğim bu yere göç ederek düzen-lerini bu saklı cennette sürdür-meye devam etmişler.

50 ZOOM

tarih

Aslıda gözüme takılan Lüzinyan dönemi sırlı skrafito tekniği ile yapıl-mış kaseden geriye kalan küçük kırık parçalar bu-nun işareti olabilir miydi? Bilemiyorum. Ancak, işin efsane kısmına gelerek konuyu farklı bir noktaya taşımakta yarar görüyo-rum.

Kıbrıs’ta çok uzun yıllar önce bilimsel kazılar ger-çekleştiren yabancı bir arkeoloji grubunun Vati-kan kütüphanesinde ele geçirdikleri Templar Şö-valyeleri’ne ait bir haritada Kıbrıs’ta saklı hazinelerin yerlerinin yer aldığı ve as-

lında arkeolojik kazıları bu amaçla belli bölge-lerde yoğunlaştırdıkları iddia edilmektedir. Bu saklı cennet de olası hazinelerin bulunduğu yerlerdenmiş. Yapılan kazılarda hazine bu-lunamadı ama Kıbrıs tarihine ışık tutacak son derece önemli arkeolojik bulgulara ulaştılar. O yıllarda son derece fakir olan ve altın veya hazine söylentilerini duyan Kıbrıslılar kazmayı küreği alarak yollara dü-şerlerdi.

Örneğin 6 kilisenin ol-duğu bir köyümüzde 7’nci

kilisenin yer altında oldu-ğu ve büyük bir kayanın kiliseye giriş kapağı oldu-ğu, bu kaya kırıldığı zaman kilise kapısının açılacağını ve içerisi ağzına kadar altın olan hazineye ulaşı-lacağı gibi söylentiler de insanların iştahını kabart-

mış ve köstebek gibi her tarafı kazmaya başlamış-lardı yüz yıllar önce.

Bir başka efsaneye göre Mısır Firavunu 3. Tutmosis namı diğer savaşçı kral-dan önceki firavun Kıbrıs’a sefer düzenler ve bütün Krallıkları ele geçirir. Tabii


bir tanesi hariç. Bu Kıbrıs Krallı-ğının Kraliçesi Firavun’un hu-zuruna çıkarak Krallığını bağış-lamasını diler. Kraliçe o kadar güzelmiş ki; Firavun onu görür görmez aşık olur ve Kraliçenin bu isteğini geri çevirmeyerek o krallığa dokunmaz. Firavun Mısıra döndükten sonra Kraliçe hiç aklından çıkmazmış. Ve Kıbrıs’ta ele geçirdiği altınları erittirerek 4 atın çektiği bir ara-banın üzerinde kraliçenin hey-kelini yaptırır. Gerçek boyutlar-da som altından yaptırdığı bu eşsiz eseri Kıbrıs’taki Kraliçeye hediye eder. Firavun öldük-ten veya bir süikaste kurban edildikten sonra yerine geçen savaşçı kral bu at arabasını geri almak için ordularını Kıbrıs’a gönderir. Kıbrısı yerle bir eder ama aradığını bulamaz. Kıb-rıs’ın Batısında olan bu krallığın eşsiz hazinesi Kraliçenin en güvendiği adamları tarafından doğuya doğru götürülerek bir yere saklanır ve saklandı-ğından emin olduktan sonra Kraliçenin onlara verdiği altın yüzükte saklı zehiri içerek inti-har ederler ve böylece bu ha-zinenin nerede olduğunu bilen son insanlar da bu dünyadan göçerler.

Aslında bu yalanlar, bu ül-kenin kültürel değerlerini soymak için gelen yabancıla-rın uydurmasından başka bir şey değildi. Çünkü biliyorlardı ki; her yanı eski eser dolu bu adada altın peşinde koşan Kıb-rıslıların çanak çömlek ilgisini çekmeyecek ve bu eserleri çok ucuza mal edeceklerdi. Hem de işçi ücreti ödemeden. Nasıl olsa herkes altın veya hazine peşinde koşarken pişmiş top-

rak eserler değersizleştirilmişti. Bu yalanlar yabancılar için saf Kıbrıs-lıları kandırmak için kullandıkları kurnazca bir yöntemdi.

Nitekim, çok uzun yıllar, bu ya-lanlar sayesinde ülkenin dört bir yanında kazılar teşvik edilmiş ve

bu ülkeye ait birçok zenginlik çok ucuza yurt dışına kaçırılmıştır.

Eskiler asla bulamayacakları altınların peşinde koşarken, aslında bu güzel ülke çok şeyini yitirmiş ve adeta hafızası silinmiştir.

52 ZOOM

MESUTYALVAÇ

Albrecht, Karl. (2009). Social Intel-ligence: The New Science of Success. Pfeiffer.

Gardner F., Howard. (2010.). Frames of Mind: The Theory of Multiple Intelligences.

Goleman, Daniel.(2006). Emotional Intelligence: 10th Anniversary Edition; Why It Can Matter More Than IQ. Ban-tam.

Goleman, Daniel.(2007). Social In-telligence: The New Science of Human Relationships. Ban-tam.

Goleman, Daniel.(2000). Working with Emotional In-telligence. Bantam.

Bu yazının temel amacı, bilgi çağı, küreselleşme, postmodernite, çok

uluslu kapitalizm ve diğer pek çok olguyla anılan yeni dünya düzeni ve gelişen ileri tekno-lojinin etkisiyle yeni toplumda yeni acemiler haline getirilen bireyin üzerinde kurtarıcı rolü olan ‘Sosyal Zekâ’ya dikkati çekmektir.

İnsanlık tarihinde, temel insan davranışları, davranışların ne-denleri ve sonuçları ile tekrarları üç temel eylem olarak özetle-nebilir. Bunlar; (1) var olmak, (2) gelişmek ve (3) uzlaşmaktır. İnsanlar bu üç temel eylemi bu-güne kadar değişik biçimlerde başarmışlardır. Ancak, insanlı-ğın işi bundan sonra çok daha zor olacak görünmektedir.

Bu yeni dünya düzeni ve gelişen ileri teknolojinin etkisi altındaki bu yeni dönemin temel özelliklerine gelince: Tüketimi artırarak çok daha fazla kazanmak için üretim ve rekabetin aşırı abartılması hatta haksız rekabetin teşvik görme-si; var olan her durum ve her duruma ilişkin tüm bilgi, beceri ve değerlerin sürekli değişme-si, dönüşmesi ve yok olması; insanların alıştığı sosyal ve fiziki çevrelerden, insanlardan, mesleklerden kopması; yeni

tehditler altında yeni agresif fırsatların arandığı; yeni, ancak geçici sanal ilişkilerin oluşturul-duğu; her tür değerin, sınıflama ve sıralamanın sorgulandığı ve alt üst edildiği; anlamsızlık, yabancılaşma ve değersizleş-menin, dışlama ve ötekileştir-menin yoğun olarak yaşandığı; vahşi ve çok uluslu kapitalizmin yarattığı hedonist (zevkçi) ve egoist (bencil) bir insan kişili-ğinin oluştuğu; bireysel, etnik ve/veya toplumsal çıkar için her şeyi hatta etik olmayanları dahi yapmanın mubah görüldüğü yeni bir dönem.

Bu özellikleri ve ötesini taşıyan bu yeni dönemde, insandan, etik olarak insanca yaşam sürdürebilmesi için çok daha yüksek düzeyde ‘sosyal yeter-lilik’ beklenmektedir. Daniel Goleman’ın da belirttiği gibi, günümüz insanında IQ giderek artarken, EQ giderek azalmak-tadır. Korteksi kalınlaşmış bu dünyanın, bencil, anlayışsız ve yabancılaşmış bireyleri, yine kendileri gibi sosyobilitesi dü-şük, rekabet hastası, diplomalı, alanında uzmanlık bilgilerini kazanmış ama duygusal ve sosyal alanlarda gelişememiş bir yığın insan tarafından yöne-tilmektedir. Bu anlayış içerisin-de başarılı olanlar (zenginleşip, yükselenler) ise, giderek sosyal

ilişkilerde daha da başarısız olup yalnızlaşıyorlar.

Giderek ruh sağlığı bozuk (patolojik) insanlardan, davra-nış ve duygulardan çok daha fazla söz edilir olundu. Sıklıkla da şu kişilik bozukluklarından; paranoid, şizoid, şizotipal, borderline, histrionik, narsistik, çekingen, bağımlı, obsesifkom-pulsif, pasif agresif, depresif, sadistik, yenilgin ve antisosyal kişilik bozuklukları.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), psikolojik rahatsızlıklarda hızlı bir artış olduğunu beyan et-mektedir. Bu rahatsızlıkların başını ise, depresyon, paranoid ve şizoid kişilikler özellikle de antisosyal kişilik bozuklukları çekmektedir. Tedavilerinde psikoterapik ve farmakolojik yöntemlerin kullanıldığı bu rahatsızlıkların temel nedenle-rinin, çocuklukta oluşan mizaç elemanları, ailenin yanlış tutum-ları, kültürel etmenler, fiziksel çevre, merkezi sinir sistemi arızaları, beyin arızaları, genetik ve biyolojik özellikler ve psika-nalitik (bilinçaltı) etmenler ol-duğu bilinmektedir. Ancak, son otuz yıldır, bu rahatsızlıkların postmodern yaşam koşullarıyla kışkırtıldığından da söz edil-mekte, hatta, baskın faktörün sosyo-ekonomik olduğuna inanılmaktadır.

Yeni Dünya Düzeninde İNSAN VE ‘SOSYAL ZEKÂ’

MERAKLISINA

↘ DANIEL GOLEMAN’A GÖRE, GÜNÜMÜZ INSANINDA IQ GIDEREK ARTARKEN, EQ GIDEREK AZALMAKTADIR. KORTEKSI KALINLAŞMIŞ BU DÜNYANIN, BENCIL, ANLAYIŞSIZ VE YABANCILAŞMIŞ BIREYLERI, YINE KENDILERI GIBI SOSYOBILITESI DÜŞÜK, REKABET HASTASI, DIPLOMALI, ALANINDA UZMANLIK BILGILERINI KAZANMIŞ AMA DUYGUSAL VE SOSYAL ALANLARDA GELIŞEMEMIŞ BIR YIĞIN INSAN TARAFINDAN YÖNETILMEKTEDIR.


BU DURUMDA NE YAPILMALI? ‘SOSYAL ZEKÂ’ KAVRAMI BIR ÇARE OLA-BILIR MI?

Sinir bilimdeki büyük ilerle-meler, zekânın tekil ve değişti-rilemez olduğuna yönelik gele-neksel bilgi ve inançları büyük ölçüde değiştirmiştir. Sinir bilimciler beynin, duygusal ve sosyal becerileri organize ettiği merkezleri keşfetmişlerdir.

Karl Albrecht, Howard Gard-ner ve Daniel Goleman’ın ‘çoklu zekâ’ ve ‘duygusal zekâ’ üzerine çalışmaları da ‘sosyal zekâ’ yeteneğini kurgulamıştır.

Durum bilinci, duruş, sami-miyet, açıklık ve empati olmak üzere beş temel yetenekten oluşan ‘sosyal zekâ’ üzerine çalışmalar; insan beyninin sosyal becerilerle ilgili merkez-lerinin eğitilebilirliğini, başka-larıyla doğru iletişim, sağlıklı ilişkiler, hoşgörü, iyi geçinme, iş birliği ve uzlaşmanın başa-rılabilirliğini, ekip ruhu içinde, başarının başkalarına olduğu gibi bireyin çıkarına da hizmet edebileceğinin öğretilebilirliği-ni kanıtlamakta.

Artık ya ‘sosyal zekâ’dan yararlanılacak ya da daha fazla rahatsızlıklara ve rahatsızlara katlanılacak.

54 ZOOM

1- KOTON BEYAZ T-SHIRT 43,99 TL 2- KOTON FUŞYA MONT 109,99 TL - 3- KOTON LACİVERT PANTALON 43,99 TL 4- JOUR-NEY ÇİÇEKLİ BLUZ 79,99 5- JOURNEY LACİVERT PANTALON 149,99 TL 6- KOTON BEYAZ T-SHIRT 21,99 TL 7- KOTON MAVİ JEAN PANTALON 54,99 TL 8- KOTON LACİVERT ÇANTA 65,99 TL 9- KOTON LACİVERT AYAKKABI 43,99 TL

- 3- KOTON LACİVERT PANTALON 43,99 TL

1 ••2••

••

••

3

4 ••

5 ••

6 ••

7 ••

8 ••

9

LEFKOŞA - MAĞUSA- GİRNE

10- KOTON CAMEL OLEJEANS 39,59 TL 11- KOTON KIRMIZI BLUZ 48,39 TL 12- JOURNEY MERCAN ELBİSE 199,99 TL 13- KO-TON LACİVERT ERKEK GÖMLEK 54,99 TL 14- KOTON LACİVERT ERKEK PANTALON 43,99 TL 15- KOTON MERCAN MONT 109,99 TL 16- KOTON YEŞİL BLUZ 65,99 TL 17- KOTON LACİVERT JEAN PANTALON 47,29 TL

••10•• 11

••

••

13

12

15

••

••14

16 ••

17 ••


16 ••

17 ••

LEFKOŞA - MAĞUSA- GİRNELEFKOŞA - MAĞUSA- GİRNE

moda


1- KOTON BEYAZ T-SHIRT 43,99 TL 2- KOTON FUŞYA MONT 109,99 TL - 3- KOTON LACİVERT PANTALON 43,99 TL 4- JOUR-NEY ÇİÇEKLİ BLUZ 79,99 5- JOURNEY LACİVERT PANTALON 149,99 TL 6- KOTON BEYAZ T-SHIRT 21,99 TL 7- KOTON MAVİ JEAN PANTALON 54,99 TL 8- KOTON LACİVERT ÇANTA 65,99 TL 9- KOTON LACİVERT AYAKKABI 43,99 TL

- 3- KOTON LACİVERT PANTALON 43,99 TL

1 ••2••

••

••

3

4 ••

5 ••

6 ••

7 ••

8 ••

9


10- KOTON CAMEL OLEJEANS 39,59 TL 11- KOTON KIRMIZI BLUZ 48,39 TL 12- JOURNEY MERCAN ELBİSE 199,99 TL 13- KO-TON LACİVERT ERKEK GÖMLEK 54,99 TL 14- KOTON LACİVERT ERKEK PANTALON 43,99 TL 15- KOTON MERCAN MONT 109,99 TL 16- KOTON YEŞİL BLUZ 65,99 TL 17- KOTON LACİVERT JEAN PANTALON 47,29 TL

••10•• 11

••

••

13

12

15

••••14

16 ••

17 ••


16 ••

17 ••

LEFKOŞA - MAĞUSA- GİRNELEFKOŞA - MAĞUSA- GİRNE

56 ZOOM

haber


OSCAR'INA SONUNDA KAVUŞTU

Neredeyse oynadığı tüm filmlerinde başarılı bir performans gösteren, şu ana kadar 5 kez kez

aday gösterilse de bu yıl ilk kez Oscar’a uzanan Lonardo DiCaprio, "Diriliş" filmindeki rolüyle "En İyi Erkek Oyuncu" ödülüyle birlikte kariyerindeki ilk Oscar'ı-nı kazandı.

Gecenin en çok konuşulan konusu ise Leonardo DiCaprio'ın yıllarca tam uzanacakken kaçırdığı Oscar heykeline sonunda kavuşmasıydı.

42 yaşındaki DiCaprio, sadece bu özelliğiyle değil ödülünü alırken yaptığı konuşmayla da tarihe geçti denilebilir.

Aktör, genellikle Oscar heykeli ka-zandığında gözyaşları içinde teşekkür edenler kervanına katılmadı. DiCaprio, duyarlı olduğu çevre ve iklim değişikliği konularını da konuşmasında gündeme getirdi.

Leonardo DiCaprio: "Diriliş, bir adamın doğaya karşı mücadelesini konu alıyor. 2015 dünyanın geçirdiği en sıcak yıldı. Film çekerken kar bulabilmek için geze-genin en güney kısmına gitmek zorunda kaldık. İklim değişikliği gerçek, şu anda yaşanıyor. Tüm türlerin karşısındaki en büyük tehdit. Birlikte çalışmalı ve büyük

firmalar için değil tüm insanlık, yerliler ve bu değişiklikten en çok etkilenen milyar-larca insan için konuşan liderlere destek vermeliyiz. Çocuklarımızın çocukları için, sesi hırs politikası tarafından boğulmuş olanlar için. Bu muhteşem ödül için hepi-nize teşekkür ediyorum."

DICAPRIO HEP ELİ BOŞ DÖNMÜŞTÜAktör, What's Eating Gilbert Grape fil-

mindeki performansıyla Oscar adayı olan en genç oyunculardan biri olarak tarihe geçmişti. Leonardo DiCaprio, daha önce de beş kez Oscar ödülüne aday gösteril-miş ancak her seferinde törenden eli boş dönmüştü.

DiCaprio, ilk olarak 1994 yılında henüz 20 yaşındayken rol aldığı What's Eating Gilbert Grape filmiyle en iyi yardımcı erkek oyuncu Oscar'ına aday olmuştu.

Aktör daha sonra 2005 yılında The Aviator filmiyle bu kez en iyi erkek oyun-cu ödülüne aday oldu. Ama o gece de ödüle ulaşamadı.

Aktör 2007'de Kanlı Elmas, 2014'te de The Wolf of World Street filmiyle en iyi erkek oyuncu dalında Oscar adayı oldu.

Her seferinde ödülü başkalarına kaptıran Leonardo Dicaprio, sonunda heykelciğine kavuştu.

↘DAHA ÖNCE DE BEŞ KEZ OSCAR ÖDÜLÜNE ADAY GÖSTERILMIŞ ANCAK HER SEFERINDE TÖRENDEN ELI BOŞ DÖNEN LEONARDO DICAPRIO, BU KEZ ŞEYTANIN BACAĞINI KIRDI. YAKIŞIKLI AKTÖR, DIRILIŞ FILMINDEKI PERFONANSIYLA SONUNDA OSCAR’INA UZANMIŞ OLDU.

58 ZOOM

haber

YAPACAK ŞEY YOK DİYENLEREALTERNATİFLERİMİZ VAR

Havamız değişti artık dışarı çıkmanın tam zamanı. Yapacak birşey mi bulamıyorsunuz, gidilecek bir yer aklınızda mı yok. Üzülme-yin biz size alternatifler yaratmaya devam

ediyoruz. Eğer Girne’deyseniz sorun yok; uzaktaysanız kısa bir yolculuğun ardından, Karaoğlanoğlu’nda (GAÜ yanıda) neredeyse şehir merkezi denilebilecek bir yerde muhteşem bir çiftlik sizi bekliyor. Aile gezintileri için mü-kemmel bir seçenek. Çocuklarınız atlara binerken, onları izleyip günün keyfini çıkarabilirsiniz. Hatta sizin için de çok özel bir deneyim olacaktır. Sıkıldıysanız atları besle-yin, çiftlik hayvanları ile ilgilenin. Kahvenizi için, güneşin, manzaranın, ortamın tadını çıkarın. Çocukları dert etme-nize gerek yok; özellikle onlar bu durumdan büyük keyif alacaklardır. Unutmadan kısa bir süre sonra restoranı, kafetaryası da hizmete girecek mekanda keyiften daha fazlasını da bulacaksınız. Karnınızı doyurmak, birşeyler içmek en önemlisi çocuklarınızın yüzündeki gülümse-mesi ile güzel bir gün sizi bekliyor.

Tunat Reading(0533) 851 3813


↘ BAHAR GELDI DIŞARI ÇIKMANIN ZAMANI DA GELDI. ZOOM DERGISI SIZIN IÇIN ÇOK ÖZEL BIR ALTERNATIFI HATIRLATIYOR. GIRNE’DE ŞEHIR MERKEZINE BIRKAÇ DAKIKA UZAKLIKTA, ÇOCUKLARINIZLA BIRLIKTE HARIKA VAKIT GEÇIREBILECEĞINIZ BIR MEKAN SIZI BEKLIYOR.

Özellikle hafta sonları için çok

özel bir alternatif yaratan Tunaç

Reading Club, ata binme deneyimini

yaşamak, hem sizin, hemde çocuklarınız keyifli bir geçirmesi için mükemmel bir

seçenek...

60 ZOOM

Türkiye’nin en sıradışı döner mar-kası Kasap

Döner, Lefkoşa’dan sonra Girne şubesini de açtı.

Geçtiğimiz ay içinde işbaşı yapan mekanın açılında, Türkiye’den gelen bir grup gazeteci de yer aldı.

Açılışta konuşan eden Global Restoran Yatırımları A.Ş. Genel Müdürü Bahar Özürün, KasapDöner’den başka tavuk ürünleri-nin sunulduğu “Köylü Güzeli” ve yine et ürünlerinin sunulduğu

“İkiSatır” adlı iki ayrı markalarının daha olduğunu söyledi. Özürün, “Türkiye’deki şubeler de dahil, bu açtığımız şubeyle birlikte 33 şubemiz var. Diğer markaları-mızla birlikte toplam 40 şubemiz mevcut. Kuzey Kıbrıs’tan başka bir tane de Azerbay-can’da şubemiz var. Gerisi Türkiye’de. Şubelerimizin 8 tanesi fi rmamıza ait. Kalanı ise franchise usulü verilmiş şubeler. Fran-chise bedelimiz ise yıllık 50 bin dolar” diye konuştu.

YENİ PROJEMİZ ABD2016 yılı sonuna

kadar restoran sayısını 60-65 civarına çıkar-mayı hedefl ediklerini ifade eden Özürün, “Önümüzdeki iki ay içinde üç restoranı-mızı daha açacağız. İstanbul’da artık bizi bilmeyen yok. Artık Anadolu’ya açılmayı planlıyoruz. Zira Ana-dolu’da çok fazla döner zinciri yok. Yurtdışın-daki şube sayımızı da artırıyoruz. Nisan ayı içinde Katar’daki şubemizi açacağız. Yılsonuna kadar

KASAPDÖNER GİRNE ŞUBESİNİ AÇTI

Global Restoran Yatırımları A.Ş. Genel Müdürü Bahar Özürün

haber


İngiltere’de de bir şube açmayı hedefliyoruz. En büyük idealimiz ABD’de bir şube açmak. New York’da 5. Caddede bir KasapDöner açmak üzerine sonlandır-maya çok yaklaştığımız bir projemiz var” dedi

2015 YILINDA CİROSUNU ÜÇE KATLADI!

2015 yılında KasapDöner olarak toplam 400 ton et sattıklarını kaydeden Özü-rün, “KasapDöner sürekli ve biraz agresif büyüyen bir marka. 2014’te 12 milyon lira ciro yapmıştık. 2015’te bu rakamı 36,5 milyon lira-ya yükselttik. Dolayısıyla 2015 yılında bir önceki yılın cirosunu üçe katladık. 2011 yılında Üsküdar’daki bir tek

mağazayla yola çık-mıştık. 2013 sonunda 13 restorana, 2015 sonun-da 33 restorana geldik” ifadelerini kullandı.

Eti sadece Afyon-karahisar’daki kendi çiftliklerinden getirdik-lerini, restoranlarında başka kaynaktan et kullanılmadığını ifade eden Özürün, sektörde ilk olan bir uygulama-larından da bahsetti.

“Müdavim” adlı bir uygulama geliştirt-tiklerini kaydeden Özürün, “Bu uygulama sayesinde insanlar KasapDöner Kulübü’ne üye olup hediyeler kazanabiliyorlar. Hem AppStore’da hem de Google Play’de var. Şu an indirme sayısı 10 bini geçti” dedi.

Türkiye’den bir grup gazeteci Girne Kasap Döner açılışı için ülkemize geldi..

62 ZOOM

tarih

HAZARKABA

Antik Kıbrıs. Hamur yo-ğuran kadınlar. Sacda veya tandırda pişirilen biddalar. Sofraları süsleyen tahınlılar. İlginç şekillerde ekmekler. Uzak ülkelerden getirilen lüks deniz ürünleri. Hatta kebap pişiren krallar!..

İlk başta kulağa inandırı-cı gelmese de tüm bunlar antik Kıbrıs yemek kültü-ründen bize miras kalan veya yıllar içinde yitirilen değerlerimizin bir parçası-dır. Bugün hepimizin sevdiği Kıbrıs mutfağının ve yemek kültürünün kökeni, Osmanlı, Yunan, İngiliz veya Lüzin-yan’dan bile eskiye gitmek-tedir aslında. Bunu görmek için de ne kitap okumaya ne de araştırma yapmaya gerek var. Bu satırlarda kısa bir kesitinin sunulduğu Kıbrıs yemek kültürünün ilginç geçmişini daha detaylı öğrenebilmek için yapılması gereken şey Kıbrıs’taki pek çok müzeden birine gitmek ve antik Kıbrıslılar’ın bizlere miras bıraktığı yüzlerce eseri gözlemlemektir. Mü-zelerde görebileceklerimiz ve Kıbrıs arkeolojisi bize yemek kültürümüzün engin geçmişi, köklü karakteri ile zenginliğinin en canlı kanıt-larını sunacaktır.

ANTİK KIBRIS MUTFAĞI

Kıbrıs arkeolojisi her alanda olduğu gibi yemek kültürü-müzün anlaşılıp değerlendi-rilmesinde de bizlere sınırsız

veriler sunmaktadır. Arkeolojik kazılar ve çalışmalarla gün ışığına çıkarılmış pek çok eser, modern yemek kültü-rümüzün köklerinin aslında ne kadar eskiye gittiğini gösterme açısından önemlidir. Bunun yanında yemek kültü-rümüzde artık yitirilmiş olan değerleri-mizi anlamamız için de bize pek çok şey sunmaktadır.

Dört ayaklı dikdörtgen bir tekneye eğilmiş olan kadın işine yoğunlaşmıştır. Önünde birleştirmiş olduğu elleriyle şekillen-dirdiği topaklar, teknenin ucunda biriktirilmiştir. Kıbrıs-Arkaik dönem tarihli bir terrakotta ile betimlenen bu sahne, ada sanatında yüzlerce örnekle vurgulanmış en canlı tas-virlerden sadece biridir. Peki bu örnek neyi tasvirlemektedir?

Günümüzde de Kıbrıs mutfağının pek çok alanında önemli yer tutan hamur işlerinin ilk aşaması olan hamurun minik topaklar halinde yoğrulmasını tabi.

Arkeolojik buluntuların bize antik Kıb-rıs mutfağı hamur işleri ile ilgili sunduğu veriler bununla da sınırlı kalmamaktadır. Yoğrulan hamur, haliyle, hem bugün bil-diğimiz hem de unuttuğumuz pek çok yöntemle çeşitli şekillerde pişirilmek-tedir antik Kıbrıs’ta. Çeşitlilik önemlidir. Önemlidir çünkü anlaşılan odur ki hamur işleri antik Kıbrıs mutfağında da büyük yer tutmaktadır. Yine Kıbrıs-Ar-

kaik dönem tarihli terrakotta heykelcikler, bize

yoğrulan hamurun alçak saclar üzerinde pişirilerek günümüz biddası gibi yendiğini

göstermektedir. Bize çok da yabancı değildir

aslında bu sahne. Binyıllar geçmiştir, ateş yerini gaz oca-ğına bırakmıştır bırakmasına ama sac aynı sacdır, bidda da

aynı bidda.

eğilmiş olan kadın işine yoğunlaşmıştır. Önünde

tarihli bir terrakotta ile betimlenen bu sahne, ada sanatında yüzlerce örnekle vurgulanmış en canlı tas-virlerden sadece biridir.

aslında bu sahne. Binyıllar geçmiştir, ateş yerini gaz oca-ğına bırakmıştır bırakmasına ama sac aynı sacdır, bidda da

aynı bidda.


Oysa antik Kıbrıs’ta biddalar sadece sacda pişirilmemektedir. Bugün kültürümüzden yitip gitmiş olan tandırlar, özellikle Kıbrıs-Arkaik dönemde bidda pişirmenin bir başka yolu olarak kullanılmıştır. Terrakotta bir heykelcikte en canlı haliyle betimlenen bu pişirme yönteminde, iyice açılmış biddaların tandırın yan duvarlarına yapıştırılarak pişirildiği görülmektedir. Biddayı pişiren figürün eğilerek biddaları kontrol etme-sinden anlaşılan odur ki Kıbrıs biddaları eskiden de bekleyeni sabırsızlandıra-cak kadar lezzetli idi.

Kıbrıs-Arkaik tarihli terrakotta masa modelleri, hamur işlerimiz içinde binlerce yıl öncesine da-yanan bir geçmişe sahip tek tadın bidda olmadığını göstermektedir. Bu masa modelleri üzerinde yer alan yiyecekler arasında özellikle bir tanesi her Kıbrıslı’ya tanıdık gelen şekli ile kolaylıkla far-kedilebilmektedir. Bu hamur işi, ateşte kızararak koyulaşmış rengi, kıvrımlı şekli ile bildiğimiz ve her daim afiyetle yediğimiz tahınlıdan başka-sı değildir. Tahınlının Kıbrıs-lılar’ın sof-

rasını günümüzden iki bin yedi yüz yıl önce de süslemesi, yemek kültürümüzün bazı öğelerinin bize ne kadar derinlerden mi-ras kaldığının en güzel kanıtıdır aslında.

Antik Kıbrıs mutfağının ve yemek kültürünün günümüze kadar korunamamış değerle-rinden en ilginci ise insan şeklindeki ekmeklerdir. Kazılarda bulunmuş terrakotta kalıplar, bizlere antik Kıbrıslılar’ın ellerini havaya kaldırmış komik yüzlü insanlar şeklinde ekmekler pişirip yedik-lerini de göstermektedir. Yazılı kaynaklar ışığında Tanrıça İştar’ın onuruna verilen bayramlarda yenmek için pişirildiğini bildiğimiz bu ekmekler, antik yemek kültürümüze Mezopotamya üzerinden gelmiş ve anlaşıldığı üzere hızla kabul görmüştür. Her ne kadar insan biçimli ekmekler Kıbrıs mutfağın-dan kaybolmuş olsa da, bir şekilde Batı’ya doğru

yolunu bulmuş ve Christ-masların vazgeçilmezi olan ‘gingerbread man’ kurabiyelerine köken teşkil etmiştir.

Peki antik Kıbrıs mutfağı sadece hamur işlerin-den mi ibarettir? Tabi ki hayır. Mezarlarda ölülerin yanında bulunmuş balık, kuş ve koyun iskeletleri antik yemek kültürümü-zün çeşitliliğinin en zengin kanıtlarıdır. Özellikle balık kemikleri arasında pek çok derin su balığının yer alması, Kıbrıslılar’ın deniz ürünlerine olan ilgisinin balıkçıları derin sulara yönlendirecek kadar çok olduğuna işaret etmek-

tedir. Ama deniz ürünlerine olan

ilgi bununla da sınırlı kal-

mamıştır.

rasını günümüzden iki bin yedi yüz yıl önce de süslemesi, yemek kültürümüzün bazı öğelerinin bize ne kadar derinlerden mi-ras kaldığının en

yemek kültürünün günümüze kadar korunamamış değerle-rinden en ilginci ise insan şeklindeki ekmeklerdir. Kazılarda bulunmuş terrakotta kalıplar, bizlere

Günümüzde de Kıbrıs mutfağının pek çok alanında önemli yer tutan hamur işlerinin ilk aşaması olan hamurun minik topaklar halinde yoğrulmasını tabi. Arkeolojik bu-luntuların bize antik Kıbrıs mutfağı hamur işleri ile ilgili sunduğu veriler bununla da sınırlı kalmamaktadır. Yoğrulan hamur, haliyle, hem bugün bildiğimiz hem de unut-tuğumuz pek çok yöntemle çeşitli şekillerde pişirilmektedir antik Kıbrıs’ta. Çeşitlilik önemlidir. Önemlidir çünkü anlaşılan odur ki hamur işleri antik Kıbrıs mutfağında da büyük yer tutmaktadır. Yine Kıbrıs-Arkaik dönem tarihli terrakotta heykelcikler, bize yoğrulan hamurun alçak saclar üzerinde pişirilerek günümüz biddası gibi yendiğini göstermektedir.

64 ZOOM

tarih

Özellikle Salamis ve Amathus kentlerinin nekropollerindeki soylu mezarlarında bulunan çe-şitli Nil balıklarına ait kalıntılar, Kıbrıslılar’ın damak zevklerinin tatmini için uzak Mısır’dan bile balık çeşitleri getirttiklerinin kanıtlarıdır.

Seramikleri süsleyen sahne-lerde yer alan av betimlemeleri ise kuş ve geyik etlerinin başlı-ca temin şekli hakkında görsel malzemeler sunmaktadır. Bu sahnelerin çokluğu, ayrıca Kıbrıslılar’ın av tutkusunun da ne kadar eskiye dayandığını ve av hayvanlarına olan damak düşkünlüğünün kökenini gös-termektedir.

Peki, özellikle etin antik Kıbrıs mutfağındaki pişirimi nasıl olmaktadır? Bunu bilmemiz mümkün müdür diye soran olursa cevap için yine arkeoloji-ye yönelmek yeterlidir. Salamis Kral Mezarları ve bu mezar-

lardan çıkmış buluntular, bu soruya en güzel

cevaplardan birini vermek-tedir. Salamis

nekropolündeki mezarlardan birine

günümüzden iki bin yedi yüz yıl önce gömülmüş

olan kral, devasa bir anıt tepe

niteliğindeki mezarına savaş arabasını, atlarını, metal ve seramik kaplarını, tahtını ve yatağını bile koydurmuştu. Ama ona sonraki dünyada eşlik etmesi için bırakılanlar sadece bunlar değildi. Et pişirmede kullanılan iki adet demir ocak sehpası ve bir deste şiş de Salamisli krala sonraki hayatta eşlik edecekti. Benzer bulun-tular sadece Salamis ile sınırlı değildi tabi. Ocak sehpaları ile kebap şişlerine Amathus, Baf ve diğer pek çok nekro-poldeki soylu mezarlarında da rastlanmaktadır. Bu buluntular ışığında kolayca anlaşılmaktadır ki, Kıbrıslıların damarların-daki kebap tutkusu temelleri binlerce yıl önce atılmış, sonraki hayata kadar taşınmak istenen bir alışkanlığın ürünüdür.

Bu kadar zengin ve çeşitli bir yemek kültürünün içkisiz olaca-ğı da düşünülemezdi herhalde. Yazılı kaynaklar, günümüzde de meşhur olan Kıbrıs şarabının ününün aslında antik çağlara kadar uzandığını göstermek-tedir. Ta Tunç Çağı’na kadar takip edebileceğimiz arkeolojik buluntular ise bu ünün boşuna olmadığını, eskiden gelen bir birikimin ürünü olduğunu kanıtlamaktadır. Öyle ki, büyük

leğenlerde ayaklarla ezilerek şarap yapımının betimlendiği sahneler Ada’nın figüratif süsleme sanatında dört bin yıl öncesine kadar geriye gitmek-tedir. Çeşitli amphoralar taşıyan figürler ve resimler şarabın başlıca depolanma şeklinin amphoralar olduğunu ve şarap içiminin de pek çok tip ve çeşitte kaplarla yapıldığını gös-termektedir. Ancak Kıbrıslılar’ın farklı içme şekillerini benimse-diği de bilinmektedir. Meşhur Hubbard Amphorası’nın üzeri-ne resmedilmiş olan bir Kıbrıs soylusu, günümüzden sekiz yüz yıl öncesinde oturduğu yerden bir pipet yardımı ile içkisini yudumlarken betimlenmiştir!

Bu satırların sınırlı kapsamın-da sadece ilginç ve oldukça öne çıkan yönleri ile yalnızca arkeolojik çerçevede irdelene-bilmiş olan antik Kıbrıs mutfağı, aslında engin bir okyanus gibidir. İlgilenenleri şaşırtıp ezber bozacak bir yapıya sahiptir. Ama aynı zamanda biz-lere pek umursamadan idame ettirdiğimiz günümüz yemek kültürümüzün köklerinin ne kadar derinlerden geldiğini de hatırlatmaktadır.

lerde yer alan av betimlemeleri ise kuş ve geyik etlerinin başlı-ca temin şekli hakkında görsel malzemeler sunmaktadır. Bu sahnelerin çokluğu, ayrıca Kıbrıslılar’ın av tutkusunun da ne kadar eskiye dayandığını ve av hayvanlarına olan damak düşkünlüğünün kökenini gös-termektedir.

Peki, özellikle etin antik Kıbrıs mutfağındaki pişirimi nasıl olmaktadır? Bunu bilmemiz mümkün müdür diye soran olursa cevap için yine arkeoloji-ye yönelmek yeterlidir. Salamis Kral Mezarları ve bu mezar-

lardan çıkmış buluntular, bu soruya en güzel

mezarlardan birine günümüzden iki bin

yedi yüz yıl önce gömülmüş olan kral, devasa bir anıt tepe

Ant�k Kıbrıs. Hamur yoğuran kadınlar. Sacda veya tandırda p�ş�r�len b�ddalar. Sofraları süsleyen ta-

hınlılar. İlg�nç şek�llerde ekmekler. Uzak ülkelerden get�r�len lüks den�z ürünler�. Hatta kebap p�ş�ren

krallar!.. İlk başta kulağa �nandırıcı gelmese de tüm bunlar ant�k Kıbrıs yemek kültüründen b�ze

m�ras kalan veya yıllar �ç�nde y�t�r�len değerler�m�-z�n b�r parçasıdır.

haber


Ülkmeizde alışverişin gözdesi haline gelen 1001 Airport Mall yatırımlarına de-

vam eden. Firma geçtiğimiz ay içinde 2016’nın ikinci çeyreğin-de hizmete girmesi planlanan kompleksin tanıtımını yaptı.

Lefkoşa Merit Hotel’de gerçek-leşen tanıtımda, 1001 Airport Mall Genel Müdürü Mehmet Akalın, 1001 Group yönetim kurulu başkanı Mehmet Özel, Martı Avm İşletme şirketi mü-dürü Arzu Kutluözen, Prestije Group yönetim kurulu başkanı Sema Karahan ve Prestige

Sinemaları genel müdürü Fethi Enis Özgüneş in katılımıyla gerçekleşti.

Birinci etabıyla Kuzey Kıbrıs’ın ilk ve tek alışveriş ve yaşam merkezi olan 1001 Airport Mall, 18 bin m² olan kapalı alan’a ve 38 mağazaya sahip. 1001 Airport Mall 1. Etabı kısa sürede zifaretçi sayısını aylık 245 bin kişiye çıkardı.

1001 Airport Mall’un 2. Etabı açık AVM konseptinde 52 bin m2 alanda 25 bin m2 kiralanabi-lir alan yapılacak, 66 mağazası, mimari yapısı, mağaza çeşit-liliği, etkinlikleri, doğal yeşil

alanlarıyla Kıbrıslılar’a dünya standarlarında hizmet sunmaya devam ediyor.

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜĞÜ, 1001 AIRPORT MALL’DA

Kurulduğu 1994 yılından bu yana sinema salonu başta olmak üzere, bow-ling salonu, bar, restau-rant ve eğlence amaçlı simülatör araçlarının işletmeciliğini yapan Prestige Group, sinema sa-lonlarıyla 1001 Airport Mall’da.

Türkiye’de sinema salonu işletmeciliğinde standartların üstünde hizmet sunan Prestige Sinemaları, Kuzey Kıbrıs’ın en büyük sinema kompleksini için çalışmalarını tamamlamak üzere.Yapılacak olan komp-lekste 6 adet 130, 1 adet 180 , 2 adet te 243 kişilik toplamda

9 sinema salonu bulunacak. Tüm salonlarda özel deri kol-tuklar ve gümüş perde sistemi olup, salonlardan ikisi dolby atmos teknolojisi ses sistemine sahip olacak.

Projenin eylül ayında bitiril-mesi planlanıyor.

ÜLKENİN EN BÜYÜK SİNEMA KOMPLEKSİ 1001 AIRPORT MALL’DA AÇILIYOR

1001 A�rport Mall Genel Müdürü Mehmet Akalın

Prest�je Group yönet�m kurulu başkanı (ortadak�)Sema Karahan

Türk�ye’de s�nema salonu �şletmec�l�ğ�nde standartların üstünde h�zmet sunan Prest�ge S�nemaları, 1001 A�rport Mall’da 9 salon b�rden açacak. Projen�n Eylül ayından b�tmes� planlanıyor.

66 ZOOM

Bahar geldi. Heryere farklı bir gözle bakar olduk. De-niz, güneş, doğa, hazırlığı-nı yapıp karşımıza çıkmış.

Bu makyaj geçici de olsa insanın içini kıpır kıpır ediyor. Bütün güzelliğiyle adeta nefes kesiyor. Şimdilerde gözü-müz hep yeşilde ama; mavi de sanki bir başka mavi. Yeryüzünün duruşuna inat o da değiştirmiş yüzünü.

Bu durumdan en çok fotoğraf me-raklıları memnun. Göz alabildiğince fotoğraf konusu onları bekliyor. Bu fotoğraf ta o anlardan biri. Girne Kara-kum’da bir akşam üstü. Deniz, dağ, bu-lutlar; ay bile manzaranın içinde günün olmasa bile o anın en güzel manzarası. İçimizde bir bahar kıpırtısı, karşımızda bir akşam üstü. Kalan fotoğraftaki an.


fotoğraf

Bir

ol B

ebek


9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL FESTiVALLER

HANGi AY? NEREDE? NE ZAMAN?

2016’da burcunuz

ne diyor


Tekin BirinciAkıllı telefon ve

tabletlerinizi kablosuz şarj edin

BİLDİĞİMİZ BEŞPARMAK DAĞLARI’NIN BİLMEDİĞİMİZ HİKAYESİ!..

Küçük ülkenin BÜYÜK sanatçısı;

2015’te en çok ‘You’re Mine’ şarkısını dinledik

OKAN ERSAN

cyprus[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi

cypruscyprusKıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ]

rYerleÇok Özel

Taş PlakMeyhanesi

RAKAMLARLA 2015 FORMULA 1

SEZONU

'Su içmeyi' İhtiyaçtan Alışkanlığa Terfi Ettirin

Yenİ Yılda Genç Kalmanın Formülü ne?..

Birinci Medya emin ellerde

YIL: 8 SAYI: 107 OCAK 2016

cyprus


cyprus


9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL


NEREDE? NE ZAMAN?


Hüzeyin Ekmekçi Aylin Myumyanova

Hasan Karlıtaş; Hazin bir aşın öyküsü; PYGMALION

Gripten korunmak için hangi besinleri tüketmeliyiz?

BİZİM RUSLAR İŞ BAŞINDA;

rYerleÇok Özel

Bar DeyinceCorner Pub

2016 Banyo Trendleri

Ayın Röportajı;

Dünya Kararını Verdi;İLLE DE BİSİKLET

YIL: 8 SAYI: 108 ŞUBAT 2016

Ağzımızın Tadı Değişti;

Segafredo

Vücut güzell�ğ�n�z �ç�n yaza ş�md�den hazırlanın!..

Aşırı kafein kaygıyı tetikliyor

1www.cyprusgurme.com

Kuşkonmaz Salatası


YIL

5 - S

AYI-

54 -

MAR

T 20

16 F

İYATI

10

TL -

TÜRK

İYE

FİYA

TI 1

5TL

9694851900018

ALTIN KARMAGURME DERGİSİ ŞEFLERİ

Enginar Varken Yiyin

HANGİ BESİN NE ZAMAN

TÜKETİLMELİ!.Aslan Yürekli

Richard’ın Sofrasından

Kıbrıs Mutfağı’na

Dünden Bugüne Tüm Bilinmeyenleri ile

LUVANA

Hazar Kaba Yazdı;

30ÖZEL TARİF

SAN FRANCISCO MEKTUBU

Godfa

ther’in

Bağın

da

SEDASÖKER

Mor Soğan

Mucizesi

KOLOKAS

Antik Kıbrıs MutfagıArkeolog

Antik Kıbrıs MutfagıAntik Kıbrıs MutfagıAntik Kıbrıs Mutfagı

14.İstanbul Uluslararası Gastronomi Festivali’inin Gözdesi;

MART sayısıKıbrıs'ta bayilerde

ve

GURME SİZİN OLDUĞUNUZ HER YERDE SİZİNLEDÜNYANIN HER YERİNDEN TABLETTE - DİZÜSTÜNDE

BİLGİSAYARDA ve TÜM AKILLI TELEFONLARDA

kozmetik ve kişisel bakım ürünleri merkezi

www.pilottrading.com

Cosmetica Önder AVM LefkosaCosmetica Önder AVM Mağusa

Cosmetica Erülkü DemirhanCosmetica Ziya Rızkı Caddesi-Girne

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

zoom katlamalý kapak.pdf 1 3.12.2015 10:39:09





C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K






C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K






C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K


70 ZOOM

haber

Girne Amerikan Üniver-sitesi(GAÜ) Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Gö-revlisi Ali Özçil, Gazian-tep’in Birleşmiş Milletiler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’nun “Yaratıcı Şehirler Ağı’na” dahil olması nedeniyle İstanbul Çırağan Palace Kempinski’de Türkiye Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı özel kutlama yemeğinde Gaziantep valisi Ali Yerlikaya ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in özel davetlisi olarak katıldı.

Son yıllarda her geçen gün popülerliğini artıran kopya parfümler, yeni isimlerle yayılmaya devam ediyor. Geçtiğimiz ay içinde Girne’de Mr. Pound yanında hiz-mete giren WO Loves mağazası da bu şirketlerden biri. Türkiye’de şube sayısını artıran marka ilk mağazasını Girne’de açtı. Daha doğrusu Sıdıka Kahvaltıcı, markanın ülkemizdeki bayiliğini aldı. Kısa sürede ilgi odağı haline gelen mağaza parfüme astronomik rakamlar vermek istemeyenlerin favorisi olacak gibi..

Ali Özçil’e Özel Gastronomi Daveti

Parfümün formülüçözüldü...

KIBRIS’TA TAZE BALIĞIN EN DOĞRU ADRESİ

Rezervasyon 0548 885 0200

Çatalköy/GİRNE

Taze Balık Vitrinimiz Açılmıştır

Öğle ve Akşam Yemeği, İş Yemekleri, Özel Organizasyon Yemekleri

72 ZOOM

YURTDIŞI EĞİTİME

FARKLI BİR BOYUT

PRONTO EĞİTİM

ProntoEğitim stan-dart yaz okulunun yanı sıra, dil + futbol, basketbol,

tenis, golf, sanat, müzik gibi çeşitli spor ve sanat dalla-rında, profesyonel eğitmen-lerle yapılan programları da öğrencilerle buluşturuyor. Çocuklar dil öğrenirken, ilgi duydukları alanlarda ki be-cerilerini geliştirebiliyorlar.

Futbol eğitimi veren kamplar erkek öğrencile-rin en çok tercih ettiği yaz

okulu programları olarak öne çıkıyor. Genellikle 2-4 haftalık programlardan oluşan futbol yaz kamp-larına dünyanın pek çok ülkesinden öğrenciler katılıyor. ProntoEğitim, futbol tutkunu öğrencilere İngilizce + Arsenal Soc-cer School programlarını sunuyor. York, Cheltenham ve Felsted’de bulunan yaz okullarında sunulan bu programlar oldukça popüler olup, yoğun ilgi görüyor.

ProntoEğitim, portfö-yünde bulunan dünyanın en iyi eğitim kurumları ile yurtdışına gitmek isteyenleri bir araya getirip; doğru okul, doğru program, doğru ülke ve bütçe analizi yaparak, öğrencilerin en yüksek fay-dayı sağlayacağı programa karar vermesine yardımcı olan deneyimli danışman kadrosuna sahip.

Çocuklara sunulan yaz okulu programlarının yanı sıra, yetişkinlere yönelik dil

www.prontotour.com/Education/

haber


↘ YAZ TATILLERINDE NE YAPACAĞIM DIYE DÜŞÜNMEYIN. ILGILI OLDUĞUNUZ BIR DAL, DIL EĞITIMI, HERHANGI BIR SPOR DALI ÜZERINE EĞITIM, SANAT, MÜZIK, NE ISTIYORSANIZ SEÇENEKLER SIZI BEKLIYOR. PRONTO TOUR, YAZ OKULLARI ILE ILGILI PROGRAMINI DUYURDU.

programları, iş adam-larına yönelik mesleki programlar, şirket çalışanlarına yönelik özel hazırlanmış sektörel programlar, yurtdışından gelen eğitimciler ile şirket bünyesinde kurumun ihtiyaçları doğrultusunda verilen grup dersleri, aile + çocuk programları, üni-versite ve lise yerleştirme gibi pek çok konuda yurt-

dışı eğitim danışmanlık hizmeti de ProntoEğitim tarafından sağlanıyor.

Eğitimden iş dünyasına, sanattan bilime, hemen her alanda kişisel ve profesyonel gelişimin gerekliliğinin bilincinde olan ProntoEğitim, aile ve çocuğun isteklerini doğru analiz ederek en uygun eğitim seçeneklerini sunuyor.


YIL: 8 SAYI: 104 EKIM 2015

9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL


NEREDE? NE ZAMAN?

Koral BozkurtrYerleÇok Özel

TheMeyhane

cyprus

“Görevimiz Tehlike”Artık Gerçek

“Seninle Bir Dakika’dan Öncesi ve sonrası ile;

Semiha Yankı

Genç ve Sağlıklı Kalmanın Sırrı;

Acapulco Ocean SPA

DÜNYADAN;EKİM AYININ FESTİVALLERİ


Vizesiz Gidilebilecek 10 Popüler Ülke

Hayalden Gerçeğe;

Soli’nin Altın Tacı

Yazdan Kalanları Yok Etme Vakti



9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL


NEREDE? NE ZAMAN?


TheMeyhane

cyprus



Semiha Yankı


Acapulco Ocean SPA




Hayalden Gerçeğe;





9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL


NEREDE? NE ZAMAN?


TheMeyhane

cyprus



Semiha Yankı


Acapulco Ocean SPA




Hayalden Gerçeğe;





9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL


NEREDE? NE ZAMAN?


TheMeyhane

cyprus



Semiha Yankı


Acapulco Ocean SPA




Hayalden Gerçeğe;



Kıbrıs'ın En Uzun Soluklu Haber-Magazin-Aktualite Dergisi

EKİM sayısıKıbrıs'ta bayilerde

ve

ZOOM SİZİN OLDUĞUNUZ HER YERDE DÜNYANIN HER YERİNDEN TABLETTE - DİZÜSTÜNDE

BİLGİSAYARDA ve TÜM AKILLI TELEFONLARDA


9694851900049

10 T

L/TÜ

RK

İYE

FİYA

TI 1

5TL FESTiVALLER

HANGi AY? NEREDE? NE ZAMAN?

2016’da burcunuz

ne diyor


Tekin BirinciAkıllı telefon ve

tabletlerinizi kablosuz şarj edin

BİLDİĞİMİZ BEŞPARMAK DAĞLARI’NIN BİLMEDİĞİMİZ HİKAYESİ!..

Küçük ülkenin BÜYÜK sanatçısı;

2015’te en çok ‘You’re Mine’ şarkısını dinledik

OKAN ERSAN

cyprus[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi

cypruscyprusKıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ]

rYerleÇok Özel

Taş PlakMeyhanesi

RAKAMLARLA 2015 FORMULA 1

SEZONU

'Su içmeyi' İhtiyaçtan Alışkanlığa Terfi Ettirin

Yenİ Yılda Genç Kalmanın Formülü ne?..

Birinci Medya emin ellerde

YIL: 8 SAYI: 107 OCAK 2016



YIL

5 - S

AYI-

53 -

ŞU

BAT

2016

FİYA

TI 1

0 TL

- TÜ

RKİY

E F

İYATI

15T

L

9694851900018

Aşk Ayı

Aşkın Yolu Mideden Geçer

GRİPTEN KORUNMAK İÇİN BU BESİNLERİ TÜKETİN

Bu Yiyecekler Sigara Bıraktırıyor

MUTFAKTA DOĞRU BİLİNEN

YANLIŞLAR

81.yılında Akpınar

Patisserie silbaştan yenilendi

Trodos Köylerinden

birinde bir pazar”34

ÖZEL TARİF


Kuşkonmaz Salatası


YIL

5 - S

AYI-

54 -

MAR

T 20

16 F

İYATI

10

TL -

TÜRK

İYE

FİYA

TI 1

5TL

9694851900018

ALTIN KARMAGURME DERGİSİ ŞEFLERİ

Enginar Varken Yiyin

HANGİ BESİN NE ZAMAN

TÜKETİLMELİ!.Aslan Yürekli

Richard’ın Sofrasından

Kıbrıs Mutfağı’na

Dünden Bugüne Tüm Bilinmeyenleri ile

LUVANA

Hazar Kaba Yazdı;

30ÖZEL TARİF

SAN FRANCISCO MEKTUBU

Godfa

ther’in

Bağın

da

SEDASÖKER

Mor Soğan

Mucizesi

KOLOKAS

Antik Kıbrıs MutfagıArkeolog

Antik Kıbrıs MutfagıAntik Kıbrıs MutfagıAntik Kıbrıs Mutfagı

14.İstanbul Uluslararası Gastronomi Festivali’inin Gözdesi;

Kıbrıs'ın En Uzun Soluklu Haber-Magazin-Aktualite Dergisi

MART sayısıKıbrıs'ta bayilerde

ve

SİZİN OLDUĞUNUZ HER YERDE DÜNYANIN HER YERİNDE,

TABLETTE - DİZÜSTÜNDE - BİLGİSAYARDA ve TÜM AKILLI TELEFONLARDA

haber

76 ZOOM

ALPINE VISION GERİ DÖNÜYOR ALPINE VISION GERİ DÖNÜYOR ALPINE VISION GERİ DÖNÜYOR ALPINE VISION

Efsane geri dönüyor.Zarafet, çeviklik ve özgünlüğü bünyesin-de barındıran Alpine

Vision, yıl bitmeden gün yüzü-ne çıkarılacak olan asfalt spor otomobilinin stil ve perfor-mansı hakkında şimdiden fi kir veriyor. Dieppe, Fransa’da üre-tilen otomobil 2017’den itibaren önce Avrupa’da, ardından da tüm dünyada satışa sunuluyor olacak.

Alpine, Monte-Carlo Rallisi’nin geçildiği yolları, en çok ses ge-tiren sportif başarılarının elde edildiği meşhur ve virajlı Col de Turini’yi yeniden doğuşun vücut bulmasında esin kaynağı oldu.

Alpine, premium spor otomo-bil pazarında yer bulmak için geri döndü. Bu otomobil hem meraklılarına hem de estetiğe önem verenlere heyecan verici

bir deneyim yaşatacak.

İLHAMINI MANZARADAN ALAN BİR GÖSTERİ OTOMOBİLİ

Alpine Vision Show-car modern, sıra dışı bir spor oto-mobilden beklenebilecek tüm özellikleri bünyesinde barın-dırıyor. Araç, ilhamını motor sporlarındaki başarılarından alan coşkulu bir ruhu Alpine’nin efsanevi uzmanlığı ve her detayda göze çarpan Fransız zevkiyle harmanlıyor. Alpine Vision’ın hedefi onun tutkunları ve duayenler olacak; ayrıca gelecek olan asfalt modelindeki stilin yüzde 80’ini kendi içinde yansıtacak.

DUYGU DOLU DIŞ STİLAlpine Vision eksiksiz bir spor

otomobil: en saf haliyle sadece sürüş keyfi ne adanmış yüksek performanslı, zarif ve hafi f bir otomobil.

Alçak, düz profi li, yuvarlatıl-mış kaputu, yuvarlak ikiz far-ları ve kaslı yan kısımlarından göze çarpan arka kanatlarına, yatay arka lambalarına kadar o her bakımından gerçek bir Alpine. Markanın oklu ‘A’ logosu efsanevi A110 ve diğer ikonik modellere atıfl arla birlikte ön çamurluklarda göze çarpıyor.

Alpine Vision’ın tasarım özellikleri performans ve stile adandı. Hem içte hem de dışta sahip olduğu formlar ve tekno-lojiler hemen göze çarpıyor.

Elmas şekilli jantları zarafet ve hızı vurgularken, kaslı arka kısmındaki hava giriş kanalları motor soğutmasını kolaylaş-tırıyor.

4,5 SANİYEDEN KISA SÜREDE 0-100 KM/S HIZLANMA

Alpine Vision’ın tasarımı sağ-lam karaktere sahip bir otomo-bile sahip olma ve kullanma

arzusunu uyandırıyor. Aracın direksiyonundaki hassasiyet, onun çevikliği ve şasisinin can-lılığı insana heyecan veren bir otomobilin ortaya çıkması için bir araya geldi. Zevk ve keyif unsurları her hızda oldukça yoğun yaşanıyor.

Böylesi bir otomobil tabii ki yüksek performans potansiye-line gereken gücü verme ka-pasitesine sahip olmalı. Ve bu açıdan Alpine Vision beklenti-leri fazlasıyla karşılıyor. Araç, 4,5 saniyeden kısa sürede 0-100 km/s hızlanmasını gerçekleşti-riyor. Sahip olduğu bu efsanevi hızlanma son derece etkileyici olup, gelecek asfalt modeli için konan hedefi karşılıyor.

Dört silindirli turbo şarjlı motoru davetkâr bir hırıltıyla gücü açığa çıkarırken, Alpine Vision’ın hafi f ağırlığı sayesinde enerjinin her kW’si ve torkun


↘ ZARAFET, ÇEVİKLİK VE ÖZGÜNLÜĞÜ BÜNYESİNDE BARINDIRAN ALPINE VISION, YIL BİTMEDEN GÜN YÜZÜNE ÇIKARILACAK OLAN ASFALT SPOR OTOMOBİLİNİN STİL VE PERFORMANSI HAKKINDA ŞİMDİDEN FİKİR VERİYOR. DIEPPE, FRANSA’DA ÜRETİLEN OTOMOBİL 2017’DEN İTİBAREN ÖNCE AVRUPA’DA, ARDINDAN DA TÜM DÜNYADA SATIŞA SUNULUYOR OLACAK.

her Nm’si performansa dönüşü-yor. Tüm bu zevk ve performans ise güçlü frenlerle tamamlanıyor.

Alpine Vision; sürücü, sahip olduğu otomobil ve çevresi ara-sında sıkı bir ilişki kuruyor. Bu üç ayaklı ilişkinin doğrudan ve yoğun yapısı ile Alpine kullan-manın keyfi ortaya çıkıyor.

TUTKUYA AÇIK KART Alpine beyaz renk ile zaferler

kazandı. Özellikle ‘Olympic’ A110 Berlinette’ler beyaz gövdeleri üzerinde mavi veya kırmızı şeritler taşıyordu. Söz konusu model 1968’de satışa çıktı ve Fransız kayakçı Jean-Claude Killy’nin Grenoble, Fransa’daki Kış Olimpiyat Oyunları’nda elde ettiği üç altın madalya böylelikle kutlanmış oldu. Bununla birlikte 1970 Paris Otomobil Fuarında gözler önüne serilen A110 1300G de vardı. N°4 A110 1600S ise İtal-ya’daki Rallye Sanremo’yu 1971

yılında kazandı.

YAŞAYAN EFSANEAlpine’in öyküsü, kurucusu

olan Jean Rédélé’nin vizyonuyla başlıyor. Bu bir motor sporları başarısı, teknik beceri, tarz ve ticaret zekâsı hikâyesi. Bu ayrıca bu bir karşılaşma ve ortak dene-yim öyküsü de. Geçtiğimiz gün-lerde 60. yıldönümünü kutlayan bir destan.

Modifi ye Renault 4CV’nin di-reksiyonunda pek çok zafer kazanan Jean Rédélé kendi oto-mobil markasını yaratma fırsa-tını yakaladığını hemen fark etti. Pazarda çekici, hafi f bir gövdeye sahip inovatif tasarıma sahip bir araç için boşluk bulunduğunu gördü. 1955 senesinde Alpine’in kurulmasının ve A106’nın tasar-lamasının ardında yatan unsur da buydu.

Jean Rédélé’nin geliştirdiği ikin-ci ilke ticariydi: üretim lisansla-

rını yurt dışına transfer etmekle operasyonlarına uluslararası bir boyut eklemişti.

1955 ile 1995 yılları arasında Alpine 30 bin spor otomobil üret-ti ve sattı. Bunu takip eden son yirmi yılda ticari alandan uzak kaldıysa da aktifl iğini sürdürdü. Hayranların gerçekleştirdiği etkinlikler, taraftar kulüplerinin coşkusu ve çok çeşitli motor sporları aktivitelerine özel olarak dâhil olan sürücülerin katılım-ları, markanın kalıcı cazibesinin kanıtları arasında. Bunun bunlar Alpine ateşini canlı tuttu ve im-kânsızmış gibi görünen bir geri dönüş hayalini besledi ve bu geri dönüş bugün artık son derece gerçek.

Alpine ticari birim: Hızlı bir başlangıç ve Renault Grubu’nun gücü Alpine’i yeniden var etmek, ilk ikonik modelini yaratmak ve bir uluslararası başarı planı hazırlamak için Renault Grubu

en ileri düzeydeki uzmanlığıyla kolları sıvadı. Birkaç aylık bir süreç boyunca bu heyecan verici maceraya odaklanan Alpine, şimdi çok yönlü, bağımsız bir ticari birim gibi çalışıyor ve aynı zamanda Renault Grubu’nun kurumsal işlevlerinin tümünden eksiksiz biçimde yararlanıyor.

Aynı şekilde Alpine doğal bi-çimde Renault Grubunun şasi, motor ve gelişim know-how’ına erişim sağlamaktadır. Renault Sport’un teknik ‘sihirbazları’ ve onların ekipleri orijinal Alpine modellerinin tasarımında kul-lanmak üzere en son Formula 1 otomobilini geliştiriyorlar.

Son olarak, Alpine’in köklerine dönüşünde bu yeni otomobil modern Dieppe tesisinde üreti-lecek. Bu özel Normandiya tesisi yüksek teknolojili veya Premium sektör bilgisine sahip uzmanları da ağırlayacak.

78 ZOOM

SU İÇEREK İş Hayatınızda Performansınızı Artırın

↘ YOĞUN ÇALIŞMA TEMPOSU İÇİNDE, ZAMAN ZAMAN SU İÇMEYİ İHMAL EDİYORUZ, ÇAY, KAHVE GİBİ İÇECEKLERİ DAHA FAZLA TÜKETEREK, SUYUN YERİNE GEÇTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ. İŞ HAYATINDA BAŞARIYA GİDEN YOLDA SUYUN ÖNEMİNİ UNUTMAMALI VE WATERNET SAĞLIKLI BESLENME UZMANI DİYETİSYEN CANAN AKSOY’UN, SU TÜKETİMİMİZİ ARTIRMAK İÇİN VERDİĞİ TAVSİYELERİ DİKKATE ALMALIYIZ.

Suyunuza ferah bir tat vermesi için saplarından ayırdığınız nane yaprakları-nı yıkayıp, sürahinin içine atın. Ardın-dan, ince halkalar şeklinde doğranmış limon, portakal ve elmayı kabuklarıyla

birlikte suya atarak, sürahinize renk katın. Böylece, masanızda duran su hem lezzetli bir tat alacak hem de renkli bir görüntüye kavuşmuş olacaktır.

Yoğun bir tempoda çalışırken, su içmek genellikle unutuluyor. Özellikle masa başın-

da çalışanlar, çay ve kahvenin su yerine geçtiğine inanırken, çayın içindeki tein; kahvenin içindeki kafein maddesinin, vücuttaki suyu kurutarak su ihtiyacınızı artırdığı ifade ediliyor. Waternet Sağlıklı

Beslenme Uzmanı Diyetisyen Ca-nan Aksoy, yoğun çalışma tempo-sunda su içmeyi unuttuğumuzu, bu nedenle vücudun ihtiyacı olan su tüketimini desteklemek için suyla hazırlanmış içeceklerin de tercih edilebileceğini belirtiyor.

Uzmanımız mikrobiyolojik yön-den içmeye uygun, ağır metaller-den arındırılmış taze içme suyunu

elde edebilmenin en sağlıklı ve mantıklı yollarından biri, arıtılmış içme suyu. Masa başında çalı-şanların, önlerinde bir sürahi su bulundurması; ofi s dışında çalı-şanların ise sularını, sağlıklı olan cam şişelerde taşımasını öneriyor. Bununla birlikte suyu daha çekici hale getirmek için çeşitli tüketim alternatifl eri de var;

Öğlen aralarında tükettiğiniz içecekler, gün boyunca şişkinliğe sebep olabilir. Evde kolayca hazırlayabileceğiniz antioksidanlı ayranınız ile öğlen aralarınızı ya da ara öğünlerinizi daha sağlıklı geçirebilirsiniz. 4-5 parçaya böldüğünüz salatalığı ve naneyi yıkayıp, yoğurtla beraber blender’dan geçirip, 2 bardak su ilave ettiğinizde, lezzetli ayranınız hazır olacak.

YOĞUN ÇALIŞMA TEMPOSU İÇİNDE, ZAMAN ZAMAN SU İÇMEYİ İHMAL EDİYORUZ,

ayranınız hazır olacak.

ANTİOKSİDANLI AYRAN

SU TÜKETİMİNİZİ EĞLENCELİ HALE GETİRİN


SAĞLIKLI UYKU BAŞARI GETIRIREvinize gittiğinizde yeteri kadar uyumanız ve ertesi gün işe dinlenmiş bir

şekilde gitmeniz çok önemli. Uyku problemi yaşayan, işe sürekli geç kalan ve masa başında uyuklayanlar için ise akşam yemeklerinden sonra tüketilen ‘uyku çayı’ birebir. Bir büyük su bardağı ya da kupanın içine kantaron ve re-zeneyi koyup, üzerine sıcak su ilave edin. 3-4 dakika demlenmesini bekleyip süzün ve üzerine limon sıkın. Bu lezzetli çay, hem hazımsızlık probleminizi çözecek hem de gece rahat bir uyku uyumanızı sağlayacaktır.

Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur. Dolayısı ile başarının sırrı, sağlıklı bir bağışıklık siste-minde gizlidir. Gün içerisinde hazırlayacağınız basit bir çay ile bağışıklık sisteminize her zaman-kinden daha iyi bakmanız müm-kün. Ihlamur, ekinezya, karabiber,

karanfil ve tarçını demleyin, içine dörde böldüğünüz bir elmayı ve kabuğu soyulmuş limonu ekleyin. Kaynama noktasına gelene kadar karışımı ısıtın. Sıcak ya da soğuk tüketebileceğiniz bu lezzetli çay ile iş hayatınız her za-mankinden daha kolay geçecek.

Kabul etmeliyiz ki, iş hayatı oldukça stresli. Gün içerisinde pek çok sorunla karşılaşıyoruz ve sakin kalmak her zamankin-den daha önemli bir hal alıyor. Dolayısı ile sakinleştirici çayınızı

yanınızdan ayırmamanızda fayda var. Papatya, rezene, melisa ve sarı kantaronu, bir bardak sıcak suyun içinde 3-4 dakika bekletip, süzerek içtiğinizde emin olun ki sinirleriniz yatışacak.

BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDIRIN

SAKINLEŞTIRICI ÇAY

82 ZOOM

EGZERSİZ YAPIN BEYNİNİZ KÜÇÜLMESİN

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi (SABİF) Fizyoterapi ve

Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Defne Kaya, düzenli egzersiz yapmanın beyin üze-rinde olumlu etkileri olduğunu söylüyor.

Küçük beyin hacmine sahip kişilerde demans (bunama) daha sık görülmektedir. Amerika’da devam eden büyük bir araştır-mada, 40’lı yaşlarında egzersiz kapasitesi, kalp hızı ve kan basıncı ölçülen kişilere 20 yıl sonra aynı testler tekrar uygulanmış ve MRI ile beyin hacimleri ölçülmüş.

FIZIKSEL HAREKET AZAL-DIKÇA BEYIN KÜÇÜLÜYOR

Fiziksel hareket seviyesi nor-malden yüzde 20 daha az olan kişilerin kendi yaşıtlarına göre beyinlerinin küçük olduğu gös-teriyor.

Aynı şekilde yüksek kalp hızı (nabız) ve kan basıncı (tansiyon)

olan kişilerin de normal tansiyon ve nabza sahip yaşıtlarına oranla beyin hacimlerinin daha küçük olduğu belirlenmiş.

Çalışmanın sonucu olarak 40’lı yaşlarına iyi bir fiziksel seviyede girenlerin 60’lı yaşlarında yaşıtla-rına oranla daha büyük beyinlere sahip olduğu gösterildi. Düzenli egzersiz yapmak orta yaşa ge-lindiğinde beyinde yaşlanmayla birlikte gelişen küçülmeyi durdu-ruyor.

Egzersiz ve bunama arasındaki doğrudan ilişki tam olarak açık-lanamasa da egzersiz kapasitesi yüksek, kalp damar sağlığı iyi olan kişilerin beyinlerine yeterli seviyede kan ve oksijenin taşındı-ğı, bunun da yaşlanmayla birlikte gelişen beyin hacmindeki kaybı en aza indirdiği düşünülüyor.

AŞIRI KILO BUNAMA RISKINI ARTIRIYOR

Aynı zamanda aşırı kilo (obezi-te) yüksek kan basıncına sebep olarak bunama riskini artırıyor.

Düzenli egzersiz yapmak kalbi koruyor, kilonuzu sağlıklı sınırlar-da tutar ve kanın vücudunuzda etkin bir şekilde dolaşmasını sağlıyor, başta beyin dokularınız olmak üzere tüm vücudunuza oksijeni yeterli bir şekilde ulaştırır.

Düzenli egzersiz ile sağlayabile-ceğiniz normal kan basıncı, nabız, kolesterol seviyesi ve normal vücut ağırlığı sizi ileri yaşlarda bir şemsiye gibi bunama riskinden koruyacaktır. Düzenli olarak evde egzersiz yapan kişilerde de bu-nama (demans) belirtilerinin az olduğu biliniyor.

Haftada en az 150 dakika bisik-let, tempolu yürüyüş, yüzme gibi kalbinizin sağlıkla atmasını sağla-yacak egzersizler yapın veya evde ağırlık, pilates, yoga gibi egzersiz-ler yaparak kas ve kemiklerinizi, ruhunuzu, kalbinizi ve beyninizi oksijenden mahrum etmeyin. Egzersiz yapın yaşamınızdaki güzel anılarınız ömrünüz boyunca sizinle yaşasın.”

↘ DÜZENLI EGZERSIZ YAPMAK ORTA YAŞA GELINDIĞINDE BEYINDE YAŞLANMAYLA BIRLIKTE GELIŞEN KÜÇÜLMEYI DURDURUYOR. UZMANLARA GÖRE, DÜZENLI EGZERSIZ ILE SAĞLANABILECEK NORMAL KAN BASINCI, NABIZ, KOLESTEROL SEVIYESI VE NORMAL VÜCUT AĞIRLIĞI ILERI YAŞLARDA KIŞIYI BIR ŞEMSIYE GIBI BUNAMA RISKINDEN KORUYOR.

haber


84 ZOOM

Ağız Kokusunun; sinüs ve akciğer kaynaklı enfek-siyonlar, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği,

karaciğer yetmezliği, metabolizma bozuklukları, bademcik iltihabı ve diş eti rahatsızlıkları gibi hastalıkların habercisi olabilir.

Hospitadent Diş Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Dt. Recep Eşkar, ağız kokusu; bireylerin, beden-ruh-sosyal

sağlığına olumsuz etkilerine dikkat çekiyor.

Arkadaş ve dost çevresinden uzaklaşma, başka insanların varlığı sebebiyle sosyal ortamlarda bulun-maktan kaçınma gibi olumsuz durum-ları beraberinde getiren bu sorunun çözümü var.

Bu nedenle ağız kokusuna sebep olan problem teşhis edilmeli ve sebe-be yönelik tedavi uygulanmalı. Aynı

zamanda ağız kokusunu önlemek için kokuya neden olan yiyecek ve içecek-lerden kaçınılmalı.

Ama daha fazlası da var. Her 4 kişiden 1’inde bulunan ağız kokusun-dan kurtulmak için uygulanabilecek yöntemleri siz de uygulayabilir siniz. İşte size uzmanından ağız kokusuna çare pratik çözümler;

↘ UZMANLAR HER DÖRT KIŞIDEN BIRINDE RASTLANAN AĞIZ KOKUSUNDAN KURTULMANIN PRATIK YOLLARINI SIRALASA DA, BU SORUNUN FARKLI NEDENLERININ DE OLABILECEĞINE DIKKAT ÇEKIYOR...

AĞIZ KOKUSU KABUSUNUZ OLMASIN!..

haber


Yüz bölgesi estetik ame-liyatları olan; yüz germe, kaş kaldırma, alın germe , göz kapağı estetiği, boyun germe, burun estetiği, kepçe kulak ameliyatları kış aylarında yapılmalı. Kıyafetle kapatılması mümkün olmayan bir bölge olduğu için ameliyat sonrası oluşan ödem ve morlukların güneşli ve sıcak mevsime dek iyileşmesi ge-rekmektedir. Sıcak aylarda, ödemin iyileşmesi daha fazla zaman alır. Morluklar güneş ışığıyla fazla maruz kalırsa kalıcı lekelenmelere sebep olabiliyor.

1- Yumuşak diş fırçası değil orta sertlikte diş fırçası kullanılmalıdır.

2- Bakteri plakları ve yiyecek artıklarını temizle-mek için dişler günde en az iki defa fırçalanmalı ve her gün diş ipi kullanmalıdır.

3- Ağız kokusunun nedenlerinden biri de dildeki tabakalaşmadır. Bu nedenle dilimizi fırçalamayı alışkanlık haline getw-Dişleri fırçalayarak ağız

kokusunun yüzde 20’sin-den, dil fırçalayarak ağız kokusunun yüzde 80’inden kurtulabilirsiniz.

4- Ağız kokusunu yok etmek için piyasadan satın alınan gargaraların bir kıs-mı, içindeki alkol sebebiyle ağız kokusunu artırabilir.

5- Çinkolu diş macunu, çinkolu sakız gibi çinko içe-ren ürünler ağız kokusunu yok eder.

6- Diş ve diş eti hastalık-

ları ağız kokusuna neden olduğundan ağız muayene-si ve bakımı için diş hekimi düzenli olarak ziyaret edil-melidir.

7- Ağızdaki tüm diş çürükleri, kırık dolgu veya kron-köprü tedavi ettiril-melidir.

8- Protez, dolgu, diş köp-rülerinin aralarına kaçan ve orada kalan yiyecekler kötü kokuya sebep olaca-ğından her gece protezleri

çıkarmak ve temizlemek gerekmektedir.

9- Ağız kuruluğundan dolayı ağız kokusu olur. Ağız kuruluğuna sebebiyet vermemek için mutlaka bol bol su içilmelidir.

10- Maydanoz nefesimizi doğal olarak temizlemede etkilidir. Kahve taneleri, limon kabukları ağız koku-sunu gidermektedir.

İŞTE O YÖNTEMLER:

86 ZOOM

Bilge 9 Yaşında Geçtiğimiz ay çok özel bir

aydı. ZOOM Dergi Grubu ortağı ve Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek’in

küçük kızı Bilge 9. yaşına merhaba dedi. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi, bu yılda aynı mekanda gerçekleşen kutlamada, Bilge’nin yakın arkadaşları ve akrabaları vardı.

Bu özel günün pastası da özeldi. Butik üretim yapan Cake&Bread mar-kasının yaratıcısı Canan Külahçıoğlu tarafından yapılan pastası ile yeni yaşına merhaba diyen Bilge Bebek, keyifli bir gün yaşadı.


haber

Tunaç RidingClub

Kıbrıs'ın ilk Binicilik Okulu Karaoğlanoğlu/GİRNE

0533 851 38 13

Binicilik dersleriDağ gezisi + Piknik turları

Engel atlama dersleriÇocuklar için Midilli ve

Pony'lerle eğitim

FISTIK

fistikCOMPUTERS&ELEKTRONICS

Fıstık Bilgisayar Ltd. Okullar Yolu 77A-B K.kaymaklıLefkoşa / K.K.T.C. Mersin 10 / TurkeyTel : 0090 (392) 227 3 [email protected]

* FOTOKOPİ

* RENKLİ PRINT

* MİMARİ ÇIKTI

* PROJE KATLAMA MAKİNASI

* LAZER KESİM MAKİNASI

* BÜYÜK BOY POSTER BASKI

facebook.com/fistikcopycenter

90 ZOOM

Şubat- Hotel, Restoran, Kafe ve Gastronomi Fuarı- Orkide Yürüyüşü- Türk Film Günleri (Şubat-Nisan)- Lefkoşa Müzik Festivali (Şubat-Nisan)- Eşek Günü (Büyükkonuk Ekoköy)

Mart- DAU Uluslararası Sualtı fotoğrafçılığı ve Film Festivali- 10. Tepebaşı Lale Festivali (3. Hafta)- 10. Avtepe Kıbrıs Lalesi Festivali - Geçitkale Geleneksel 10 Mayıs Kutlamaları- 4. Beşparmak Tiyatro Festivali- DAU Uluslararası Futsal Turnuvası- HASDER Çocuk ve Hikâyeler Festivali- Eğitim ve Kitap Fuarı- İskele Belediyesi Kültür ve Sanat Festivali- 7. Uluslararası Şiir Toplantıları- 3. Bağlıköy Ekogün- 7. Lapta Turizm Festivali (Mart-Nisan-Mayıs-Haziran)

Nisan- Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs)- 6. Mormenekşe Enginar Festivali- 23. Nisan Kurtuluş ve Çocuk Bayramı- 5. Yiğitler Köyü Global Enginar Festivali- 8. ODTÜ Tiyatro Festivali- 2. Hisarköy Bahar Festivali- 2. Gönendere Kültür ve Sanat Festivali- Müzik Express Rock' n DAU- Güzelyurt GÜSAD Festivali- 6. Mağusa Çocuk Festivali-Değirmenlik Geleneksel Çocuk Festivali-2. Akdeniz Ayrelli Festivali-3. Kıbrıs Kültür ve Sanat Festivali (Kanavaç)

Mayıs- GÜSAD Güzelyurt Kültür ve Sanat Festivali- Güzelyurt Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali- Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs)- 3. Mehmetçik Eko gün- 5. Hisarköy Orkide Festivali- LAU İlkbahar Şenlikleri- 2. Luricina Köy Festivali- GAU İlkbahar Şenlikleri- 6. Kıbrıs Tango Festivali-ODTÜ Bahar Şenlikleri-DAU Kum Heykel Festivali-DAU Bahar Şenlikleri-16. UKÜ ` Yaza Merhaba' Şenlikleri-YDÜ Bahar Şenlikleri-6. Esentepe Kayısı Festivali (Nisan-Haziran)-HASDER Çocuk Festivali-9. Kıbrıs İpek Festivali (Bellapais Manastırı)-14. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün-18. Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali-4. Mağusa Gençlik Günleri

Haziran- 4. Yıldırım Karpuz Festival- 4. Folklor ve Çocuk Festivali- 17. Türksoy Opera Günleri- 19. İskele Folklor Festivali (CIOFF)- 37. Güzelyurt Portakal Festivali (Haziran-Temmuz)- 46. İskele Festivali- 11. HASDER Çocuk Cümbüşü- 6. Hamitköy Kültür ve Dayanışma Şöleni- 3. Alaniçi Hasat Festivali- 5. Dikmen 11 Meşale Festivali- 18. Uluslararsı Mağusa Kültür ve Sanat Festivali (Haziran- Temmuz)- 4. Çınarlı-İncirli Mağara Kültürü ve Sanatı Festivali- 5. Lefke Ceviz Festivali- 9. Yeşilırmak Çilek Festivali- 4. Vadili Çocuk Festivali - 8. Gönyeli Çocuk Festivali

2014Şubat- Hotel, Restoran, Kafe ve Gastronomi Fuarı- Orkide Yürüyüşü- Türk Film Günleri (Şubat-Nisan)- Lefkoşa Müzik Festivali (Şubat-Nisan)- Eşek Günü (Büyükkonuk Ekoköy)





Kıbrıs Festivalleri

haber

90 ZOOM












haber












haber

90 ZOOM












haber












haber

90 ZOOM












haber












haber

90 ZOOM












haber

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

90.pdf 1 5.01.2016 12:53:59




Nisan- Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs)- 6. Mormenekşe Enginar Festivali- 23. Nisan Kurtuluş ve Çocuk Bayramı- 5. Yiğitler Köyü Global Enginar Festivali- 8. ODTÜ Tiyatro Festivali- 2. Hisarköy Bahar Festivali- 2. Gönendere Kültür ve Sanat Festivali- Müzik Express Rock’n DAU- Güzelyurt GÜSAD Festivali- 6. Mağusa Çocuk Festivali-Değirmenlik Geleneksel Çocuk Festivali-2. Akdeniz Ayrelli Festivali-3. Kıbrıs Kültür ve Sanat Festivali (Kanavaç)

Mayıs- GÜSAD Güzelyurt Kültür ve Sanat Festivali- Güzelyurt Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali- Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs)- 3. Mehmetçik Eko gün- 5. Hisarköy Orkide Festivali- LAU İlkbahar Şenlikleri- 2. Luricina Köy Festivali- GAU İlkbahar Şenlikleri- 6. Kıbrıs Tango Festivali-ODTÜ Bahar Şenlikleri-DAU Kum Heykel Festivali-DAU Bahar Şenlikleri-16. UKÜ ‘Yaza Merhaba’ Şenlikleri-YDÜ Bahar Şenlikleri-6. Esentepe Kayısı Festivali (Nisan-Haziran)-HASDER Çocuk Festivali-9. Kıbrıs İpek Festivali (Bellapais Manastırı)-14. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün-18. Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali-4. Mağusa Gençlik Günleri


92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM 90 ZOOM

Temmuz- Beyarmudu Patates Kültür ve Sanat Festivali- Geleneksel Kısa Film ve Belgesel Festivali (Temmuz-Ağustos)- 19. Gönyeli Uluslararası Folklor ve Kültür Festivali- 7. Geleneksel Karpaz Sahil Cümbüşleri- 7. Esentepe Yabani Kayısı Festivali

Ağustos- 3. Alayköy Tahıl Festivali- 3. Taşkent Kültür Festivali- 11. Lefkoşa Belediyesi Uluslararası Folklor Festivali- 6. Ozanköy Harnup Pekmezi Festivali- Serdarlı Belediyesi Babutsa Festivali- 7. Yeniboğaziçi Siyah Kupa Festivali- 8. HASDER Lefkoşa Gençlik Günleri- Mağusa Kültür-Sanat Festivali (Ağustos-Eylül)- 3. Çamlıbel Köy Şenlikleri- 26. Kitap Festivali (Ağustos-Eylül)- 54. Uluslararası Mehmetçik Üzüm Festivali

Eylül- 7. Geçitkake Hellim Festivali- 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali (Lefkoşa)- 7. Tatlısu Harnup Festivali- Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali (Eylül-Ekim)- Fençlik Merkezi Cümbüşleri- Kıbrıs Türk Sanatçıları Müzik Festivali- Avrupa’nın İncisi Güzellik Yarışması- UKÜ Uluslararası Gece- 3. Kalkanlı Çakısdes Festivali (Son Hafta)- 8. Vadilili Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali- 8. Yıllık Latin Dansları ve Müzik Festivali- 2. Geleneksel Mutfak Festivali- 2. Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali- Efes Blues Festival

Ekim- 13. Zeytin Festivali (Girne)- 5. Çatalköy Kültür ve Sanat Günleri- GAU Geleneksel Cumhuriyet Koşusu- 15. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün- Devlet Folklor Federasyonu Folklor Cümbüşleri

Kasım- 7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali- Kuzey Kıbrıs Lefke - Uluslararası Sanat Festivali- 6. Kitap Festivali- 6. Cumhuriyet Folklor Festivali- Güzelyurt Tiyatro Günleri- 5. Lefke Hurma Festivali- 4. Klasik Ralli- 11. YDU Uluslararası Fotoğraf Günleri- 3. Doğanköy Alıç Festivali

Aralık- DAU Şarkı Günleri- UKÜ Yeni Yıla Merhaba Şenlikleri- GAU Yeni yıl Kutlamaları


haber



Eylül- 7. Geçitkake Hellim Festivali- 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali (Lefkoşa)- 7. Tatlısu Harnup Festivali- Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali (Eylül-Ekim)- Fençlik Merkezi Cümbüşleri- Kıbrıs Türk Sanatçıları Müzik Festivali- Avrupa’nın İncisi Güzellik Yarışması- UKÜ Uluslararası Gece- 3. Kalkanlı Çakısdes Festivali (Son Hafta)- 8. Vadilili Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali- 8. Yıllık Latin Dansları ve Müzik Festivali- 2. Geleneksel Mutfak Festivali- 2. Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali




www.cypruszoom.com 93www.cypruszoom.com 91






92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM 90 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM 90 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM 90 ZOOM








haber













92 ZOOM 92 ZOOM







92 ZOOM

haber

92 ZOOM








haber








R e s t a u r a n t | B a r | C a f e

Mithat Paşa Cad. No:7 Surlariçi Lefkoşa Rezervasyon: 444 3300 - 0533 833 7165 - 0542 873 6802www.bibliolife.net

Bibliotheque

R e s t a u r a n t | B a r | C a f e

Otantik Bir Mekanda Unutamayacağınız Anlar Yaşayın

Kıbrıs’ın Yeni Eğlence Kültürü

Restaurant - Bar & Cafe - Sergi Salonu - Sahne - Shop Kıbrıs ve Dünya müziğinin en iyi örnekleri...

İş ve özel yemekler için öğlen ve akşam servisi...

747 85 22 (0392)

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

platinum-ZoomBirol220x310.pdf 1 16.12.2014 15:58

Zoom mart 2016 Issuu 109

Documents