Zeynep Şekerci - şiirler - Yayın Tarihi: 26.08.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir.
277
Embed
Zeynep Şekerci - Antoloji.com › i › sair › pdf › 0 › Zeynep_Sekerci...Zeynep Şekerci - şiirler - Yayın Tarihi: 26.08.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Zeynep Şekerci- şiirler -
Yayın Tarihi:
26.08.2017
Yayınlayan:
Antoloji.Com Kültür ve Sanat
Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerineaittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyetiyasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Budoküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veyatemsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılmasıkopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu vetaraf değildir.
Yürüdü….yürüdü.. birden ne kadar caresiz oldugunu gördü… Hic bir seye hazirlikliolmadigini hissetti..Öyle pat diyede ayrilinmiyordu. Okul yillarinda ögretmenin birinihatirladi “bekara avradi bosamak kolaydir”. Simdi anliyordu. Önünde durdugu boskiralik evin. Bir anlik kararla burayi kiralamayacagini. Zaten gözüne dolan yaslari icineakitmak istesede onlar yanaklarindan asagiya akmaga devam ediyorlardi. Tanidikkimseyle karsilasmak istemezcesine yeniden yeniye eve döndü. Artik iki yabanci gibiyasayacaklardi. Belkide ayrilirlardi. Onu göremeyecegi kadar uzaklara giderdi. Acisisnisizisini kimse görmemeliydi. Eve döndü. Bitmis gibiydi.
O bir candı hatta candan da öte canYüreğini eline alır gelirdi öyleEn doğal haliyle gülümseyerekGümbür gümbür gelirdiKollarını açar kucaklaşırdıkBizi ilk karşılayan o olurduKöye geldigimizde bahanesiz;
Her haliyle güzel kara bir kız işteSımsıcak gülüşüyle içimizi ısıtırdıBir başka yaz geldigimizdeGülüşü yoktuOnu yakın köyden birine nişanlamışlarKız istemeğe geldiklerinde babası ağzını aratmışO sesini çıkartmamış ne evet ne de hayır demişBabasıda sesizligini evete yorumlamışVermişlerŞimdi kara kara düşünüyor, planlar yapıyorEvden kaçmağa calışıyorduDağlara gidelim diyordu banaPlanlar yapıyorduk;Hiç bir zaman uygulayamayacağımızBabasına diyemiyordu sankiSanki; zamanında çikaramadığı sesininCezasını çekiyordu.Babasının sözünü yere koymak istemiyorduSöz ağızdan çikardıÇocuk aklımızla ona nasihatlar veriyorNikahta keramet vardır diyordukBelkide evlenince severdi nişanlısınıAma neden? Neden? O harbi sözünü sakınmayan kızEvlenmek istemiyorum dememişti, diyememiştiO esnada ağzı dili bağlanmış gibiBir gün duydum! Ve duydugumda;Vurgun yemiş gibi oldumO can yürek, o şirin kara kızO gülümsemeleri içimizi ısıtan candan da öte canıBir hayır diyemediği için kaybetmiştik
Adini sen koyGercek detaylarda sakli derler ya iste öyleSeni cözmek deli sacmasi gibi bir sey isteSeviyorum derken; bilé endiselendiginin ertseindeYildiz gibi ellerimde kayiyorsan baska dünyalaraGöz göre göreAnlayamiyorum sevgiliiste o; an kendimi sendenArindirmak istiyorum, baska diyarlara gitmekSevgi ve ask adina ne varsa herseyi geri de birakipYalin olmak istiyorum.En zor animda bu kacinci sirtimda vurdugunHer seferinde bir daha olmayacak demene ragmenTarih tekerürden ibarettir dedirtircesineTa ki ben acilarimla ucurum kenarinda dolasirkenSensiz bir ben olmaga adim atacakkenHaklisin diyorsun duygularinda pismanlik doluSöylüyorum ya sevgiliEger yasanmamisliklarin varsa git yasaAma bensiz.
Ne deyim sana Ne?Daha çok pişman olacaksınYıllar geçecek, yalnız kalacaksınO yalnız kalma korkusunun;Gerçegini yaşayacaksınGörünen köy kılavuz istemezSen kendini yakıyorsunSevgi diye kendini aldatıyorsunO senin yıllarını caldıHep kendi havasındaydıSen onun sevdasındaO kendi havasındaSonuç ne?Sen sevO kendi havasındaBekle gülümYağmur yagsınÇiçek açsınBir başka baharaUmutlari yükle ve bekleO sonsuz bekleyişlerleKendini kandırıyorsunAh! Ah! ne deyim sana ne?Laf dinlemiyorsunBir girdap icinde yüzüp gidiyorsunUyan artık! Uyan!Çik o hayal dünyasında lütfen!
Ben ki geceleri yatağımdaRahatça uyur,Geleceğe yönelik hayallar kurardımBitmeyen umutlarım vardı
Zengindim;Düsünceden yana her günYeni bir şeyler bulurdumMutluydum;Gömleksiz çoban misali
Burda gördüm gerçeği anladım ki;İyilik meleği değil de seytan olmak lazımmışBirinin sana ihtiyacı oldugu zaman değilde,Senin ihtiyacın oldugu zamanGitmek lazımmışKarşındakini kendi seviyende değilde,Kendini hep büyük görmek lazımmış
Alt üst oldu bütün değerlerimKendimi yeni düzene ayarlamam lazımmışYıllarca uğrastım kendi kendimleZorladım kendimi yeni düzene alışmak içinKrizler geçirdim öldüm öldüm dirildim deikiyüzlülüğe alışamadım alışamadım.
Ana olmak;Doğurmakla olunmuyormuşBunu ögrendik dimi anamSen anaların anasıElleri öpülesiGeceyi gündüze katan anamKendisinden başka herkes için yaşayanEmeği ucuz can anamSen bir kaynaksın hiç bitmeyecekSeni anlamak isteyen içinTerazi gibisin doğruluğun şaşmazArı gibisin çalışkan; nefesin yetene kadarAyakta durabildiğin kadarBir gün olsun rahatını düşünmedinSen anasın hemde anaların anasıKanun gibi herkese hak verirsindeKendini unutursunSen anaların anasıSen herkese ana oldunYavrularını terkedenleredeUyumadın kalktın analık ettinSorumluluk duymayan analarınYavrularınada ana oldunElin ayağın cayır cayır yanarkenTorun dedin, can dedin, yavrum dedinNe kadar tatlı dır dedin can anamSen onlara can oldun ana oldun baba oldunGönlümüzün sultanı can anam.Sen anaların anasıElleri öpülesi emeği ucuz can anam.
Sana bir şiir yazmadım diye hayıflanıyorumBir tanede de seni anlatacağımHani geceyi, gündüzü birbirine kattığınÇocukluk günlerim var ya;
Ben küçük kardeşlerimi sallardımBeşiğe ip baglamıştınBense yarı uyur, yarı uyanık sallardımTarla dönüşü yorgun olurduk,Ellerimde dikenlerin acısıSana diyecek sözüm de yok ki;
Sen sabah erken kalkıp,Nerdeyse gece de sabaha kadar calısıyordunsabahları inekleri sağmaya hep gecikirdinBana çabuk sıgırlara yetiştir derdinEllerime çubugu tutustururdunUykusunu almamış gözlerimle kalkar;
Soğuk olurdu sabahlarıAyaz vururdu tokat gibi yüzümeAh! Bir kere deliksiz uyusam diye düşünürdüm,Ama yapamazdikSen gece ekmek yapar, çamaşir yıkar,Çesmeden su taşir, çocukların altını degistirirdinBazende benim sana yardım etmemi isterdin
Eskiden şimdiki gibi pempars yoktuÇocukları zar zor emzirirdinTüm bakımın onları emzirmek;O da aceleyleSonra salla babam salla yatmazlardıTüm gün ve gece sırtüstü, altı ıslanmıstır derdin,Bazen toprak getirmeğe giderdinYa da sidikli topraği kurutur, tekrar altlarına koyardınSıcak toprak iyi gelirBesbelli yatardı çocuklar
Ben sanki göz kapaklarımı kapatırdım da;Daha uyumadan uyandığımı sanardımDünyanin en büyük lüksü uyumaktı benim içinŞimdi beyim iş dönüşü yorgunum, biraz uyuyayım deseZamanımızın çoğu uykuda geçiyorUyanık kaldıgın kar diyorumTakılıyorum,Acele etme öbür dünyada yeterince uyursun diyorum
Birde hiç bir zaman rahat bir ayakkabın olmadıHep biz vardık senin icin, önce biz gelirdikBizim tüm sorunlarımızı, ihtiyaclarımızı bitirip;Öyle sana sıra gelmesini beklerdinSana hiç sira gelmedi
Anam canim anamGecmis olsun hastalanmisinÜzülmedim desem yalan olurBazen sana kiziyorumCünkü kendimi sende görüyorumSeni kendimdeHep ögrettin bize iyiyi güzeliNe oldu sanki;Niye kötülük de var demedinHep ona buna iyi davranin dedinBize kötü davrananlaraDistalayanlara bileIyi davrandikYillarcaCünkü sen bize hayiri ögretmedinHep iyi olun iyi gecininHep iyi olduk anneIstemedigin kadar iyiBize kötü davrananlarada bile iyi davrandikInsandir iyilikten anlar deyiDegistirmek istedik icinde, yüreginde kin olanlariBütün benligimizleOnlara sevgimizi akitmak istedikSihirli bir degnekle herseyi degistirmek ister gibiOlmuyor anne olmuyorEvdeki hesap carsiya uymuyorMillet bir selamin hesabini yapiyorBizden once cektigi acilariBizim mutlu görüntümüzden cikarmak ister gibiBir tebesüm bile göremiyoruzBizim gibi degiller anneYardima ihtiyaci olana el uzatmiyorlarHatta durumdan faydalaniyorlarO ufak tefek gülümsemelerdeYok oluyorBizide kendileri gibi duygususz yapmak istiyorlarYok anne yokDayanamiyorumEn sonundaYanlizda kalsam tek basimaRed ediyorum böyle insanlari
Sana ilk gelişimi hatırlıyorum köydenBütün yıldızları sana toplamışlar sandımGeceleyin bir kamyonun üstünde;Eşyaların arasındaKaranlıkta ışıkların parlıyordu
İçimde sevinç dalgalarıSana geliyordumUmudumdun, yeni bir adımdınÇoğu güzel şeyleride yaşadık seninleAkşamları kırkayağa doğru yürüdükÇay bahçelerineSohbetlerin ne güzeldi Antebim
Ağam diye hitab eden dillerAkın akın gazileri gezen güzellerSimitçiler, kebapçılar, baklavacılarınlaAcıların, sevinçlerinle ne güzelsin Antebim
Yapiyorsaniz görevinizi dogru dürüst yapin. Ben siirlerimin degistirilebilir E- Kartolmasini istemedim. Bunu size bir e-mail ile bildirmistim. Yine siirlerim isteyenistedigi yeri degistirip E-Kart yapiyor. Antoloji le yaptigimiz anlasmada böyle bir sartyok.
Lütfen kurallara uyun. Böyle olmaz. Tek tarafli kararlar uygulayamazsiniz.Nasrettin Hoca misali kesip kirkirpip iste simdi kusa benzedi sekline getirtemezsiniz.
Gereginin yapilmasini istiyorum bu benim ikinci uyarim ve cevap bekliyorum.
Hayalleri sayfalara nakşettirmişsinSevdaya sevgiye şekil vermişsinSevgiliye özlemi dile getirmişsinBir çırpıda okunur aşk mektupları
Arkadaşımda resmimi alıvermişsinOturup bir mektup yazıvermişsinHayallerine beni de kativermişsinCanım sevgilim diye yazıvermişsinSevgiliye sevdali aşk mektupları
Bir yuva özlemi açıvermişsinGelecegi bir güzel çizivermişsinSevgiye sevdaya şekil vermişsinHeyecan doludur aşk mektupları
Kalbime aniden girivermişsinSenin özleminle yakıvermişsinBir de ucak bileti salıvermişsinGel bir yuva kuralım deyivermişsinBuram buram özlem aşk mektupları
Kimbilir belkide herşeyi unuttun! Beni unut! Unut ta, ya yavrumuzu da unuttun mu?
Bir bilsen, bir görsen, bir düşünsen acaba uykuların bölünmez miydi? . Senin kediyavrusu gibi terkedip gittiğin yavrumuza ben de bir sığınak sunamamıştım. O sen hiçkafanı takma bakarım ederim diyen yeni eşim de evlendikten sonra vermiş olduğusözleri unutmuşa benziyordu.Yavrumuza rakip olmuş gibiydi. Eteğine anne anne diyeyapışan çocuğa hiç bir ilgi göstermiyor, daha tehlikeleri görmeyen çocuğumuzu herakşam eve dönüşümde yara bere içinde görüyordum…Akşam işten gelir gelmez boynuma atılan kızımız benden bir an bile ayrılmakistemiyor baba babacığım sakın bir daha gitme diye adeta yalvarıyordu. çocuğumuzunbana olan aşırı sevgisini eşim kıskaniyor, daha da ilgisiz duygusuz sorumsuz birdavranış sergiliyordu, çocuğa ve bana karşı.çocuk kısa süre içinde susuz çiçekler gibi soluyordu. Tüm gün çalıştığım için gün içindeonu göremiyordum. Geceleri çocuk uyuyamıyor karanlıkta korkuyor du. Psikolojisibozulmuştu.Eşim çocuğumuza annelik yapmıyordu, yapmak da istemiyordu. çocuğun bu ortamdayetişmesi psikolojik hasta olmasına yol açacağın da onu yine gariban anamın yanınagötürmüştüm. Önce anasız kalan yavrumuzu; ona normal bir aile ortamı sunmakisterken, bir debabasız bırakmıştım. Senin benim eşimin almadığı sorumluluğu anamınüstüne atmıştım. O´nu anamın mübarek öpülesi ellerine teslim etmiştim. Boşunadememişlerdi ana gibi yar olmaz diye.
Her ne kadar hatalı da olsan, halâ senden nefret edemiyorum……. Kahretsin! .Bütün yaşadığım acılara rağmen…. Düşünüyorum da acaba beni gerçektensevmişmiydin?Yoksa ailenin dayatmasıyla mı evlenmiştin? Halâ sorularıma cevap arıyorum..Amanafile..biliyorum ki; sen o güzel yüzünü ve kafanı bizim için yormayacaksın.Ama yine de bazen düşünüyorum herşeyi böyle yüzüstü bırakıp gitmseydin.Herşeyimiz varken böylesine sersefil olmasaydık.çocuğumuz anne baba sevgisiylebüyüseydi. çirkin ördek misalî başka eteklere yapışmasaydı, anne anne diye. Böyle herparçamız bir yerlerde kalmasaydı. Belki de bir gün gelip kızımıza diyeceksin ki benimkızım... Yüzün kızarmayacak ….Hiç sorumluluğunu almadığın halde sahipleneceksin belki de..Yok yok bu zor bir ihtimal.Belkide yeniden anne olmuşsundur. Bebeğini her belediğinde hatırlamayacak mısın?Savunmasız bırakıp gittiğin dünya tatlısı yavrumuzu. içinde birazcık suçluluk duygusuolmayacak mı? Bir anne kendi canından olancandan nasıl vazgeçer? Bunu halâ anlamış değilim. Belkide evcilik oynamıştın aklınagöre her neyse...Kızımıza şimdilik senden pek bahsetmedik. Küçücük dünyasınıyıkmamak için.Anama ana diyor. Onu seviyor. Hemen hemen her günuğruyor onunla biraz zaman geçirip; ondan sonra eve gidiyorum. O benim herşeyim….Gidemediğim günler hep benden bahsediyormuş... Anama. Iyi bir babam vardiyormuş. Onu cok seviyorum diyormus. Dünya tatlısi bir kızımız oldu neleri kaçırdığınıbir bilsen.
Özlemim sevgim, sevdamsınBebeğimHasretliğini çekiyorumYüreğim senle doluNakış gibi işledim seni yüreğimeSen nesin be bebek?Neden bu kadar güçlü,Duygularım sanaSanki bende can gibisinYolunu bekliyorumKilometrelerce uzaktaSeni hissediyorum...Yüzünü hayalimde canlandırıyorumSanki Yılmazın küçüklüğüİçimde bir ananın sütü gibiSevgi akıyor sanaSeni ben doğurmayacağım ama;Sen benimde bebeğimsinCanımda cansınCanım bebeğimBen seni cok özledimGel artık gel bebeğimBu ne bitmeyen hasret?Bu ne sevgi?Pınar oldu, nehir oldu akıyor sana doğruBu sevgi seliGel bebeğim, can bebeğim
Bedava hiç bir şey yok inanın dostlarHer şeyin bir bedeli varBilinçli yada bilinçsiz ödenenAntolojide olduğu gibi;
Antoloji E-Karta bakın dostlarBakın şiirleriniz nasıl parçalanıyorDeğiştirilebiliyor,silinebiliyorHani birisine çok güvenirsinizdeBir şeyi emanet edersinizO da ihanet ederKendi malı gibi kullanırİşte öyle bir şey
Antoloji E-Kart maskesi altındaKullanıma açık herkesin şiirleriMutlu ederken birilerini bedavaSenin benim sırtımdaBen mutsuzumŞiirlerim kan ağlıyor, yüreğim gibiInsan iradesini hiçe sayma buModern hırsızlık
Yummayın dostlar gözünüzüKuma gömmeyin kafanızıHayır insan iradesini hiçe saymayaModern hırsızlıga hayırEmeğe saygısızlık bu
Ben her bahar yeniden dogarimCicek acar cogalirim18 Mayis' ta
Hüzne yer yok dünyamdaPes etmedim asla hayataBak anne bak yollarimaGelecegim an var benimHer beden de can var benimDüstüm topraga yeserdimHer bahar cicek acan benim18 Mayis`ta
Hiç pes etmedim anneBurası balta girmemiş bir orman değilAvrupanın göbeği, hayatım hep mücadeleSanki çırpınıp çırpınıp duruyorumBir arpa boyudur aldığım yol,Yinede pes etmiyorum anne,Her gün yeni umutları sürüyorum hayataBazen kırılsada yeniden toparlıyorumİstiyorum ki kapitalizm değildeInsanlık kazansın mücadelem bunun içinBu bir savaş anne akıntıya karşı kürek çekmek gibiİşim zor, çıktığım hep yokuş, sermayem umutBen senin kızınım anne aynı pes etmeyen yapıAynı dik eğilmeyen baş bu bir savaş anneBu bir psikolojik savaş, bu bir direnme savaşıEe senin kızın başaramaz mı dersin ?Kapitalizme karşıAnalar günün kutlu olsun herzamanBenim güzel anam
Gittikce karanlik düsünceli insanlar cogalmaktaDüsünmeden hareket eden, galayana gelenKendisi gibi düsünmeyene düsmanDemokrasiye tahamülü olmayanlar
Lütfen yol yakinken daha cok karanliklara gömülmeyinSiddet siddeti dogurur bununla övünmeyinAyirmayin insanlari kürt, türk ermeni diyeHepimiz bir bütünüz, bütünken güzeliz
Kimin tirnagi tasa degse yüregimiz acirResimler gördüm internetteMelekleri kiskandiracak kadar güzelMavi gözlü masum iki kiz cocuguÖlmüsler insan olan sevinir mi bunaVe üst yaziyla yayinlanmisYilanin basini kücükken ezeceksinBurda yilan kim? Bu ne beyin tutulmasi ne vicdan erazyonuTek kurtulus karanliktan baris ve sevgiBaska yolu yok.
Neleri yaşamadim ki bir andaSevgilerin engüzelini gördüm gözlerindeHer zaman öyle kalsan degişmesen hiçMutlu bir yuvayı gördüm,Ne lazım diyordun bize?Sevgi yeterliydi benim içinDoldururdu heryeriTutardı herşeyin yeriniSonra düşündüm...Ya sonu yoksa bu pembe hayallerinYa bütün bunlar bir rüyaysaUyandım sanki;O umutsuz kahredici anları yaşadım bir andaNeden beni hep kahredici aşklar buluyordu?Neden sevmem diyordum?Neden böyle körü körüne baglandım?Kendimi suçladım hepKarşı koyamadım irademeGizli bir güç vardi sankiBeni sana itenO gücün kuvvetine,Yenildiğimi anladımBir Anda
Elin adami avrupaya kapagi atmisBütün sülalesi kurtulmusAnla be kardesimBir gelen bir de gelmeyen pisman
Elin adami avrupaya gelmisDil bilmez;Sagir, dilsiz gibiBaslamis elle kolla anlatmagaCocuklari söz dinlemez olmusAdam kahveden;Kadin evden cikmaz olmusAnlasana be kardesimBir gelen bir de gelmeyen pisman
Ana baba dil bilmeyinceKiza oglana güc yetmeyinceBaba careyi biradanAnne duadan aramisMutlu aile tablosu kitaplardaymisAvrupanin parasi, rahatligi hayalmisIkinci sinif gibi yasamak kolay mi?Bir gelen bir de gelmeyen pisman
Bir sabah uykunun en tatlı yerinde kalkıyorsunGözlerin yarı uyur yarı uyanıkGitmekle gitmemek arası,Melekler gibi uyuyyan karına bakıyorsun,Bir öpücük konduruyorsun dudağına belli belirsizUyandırmaya kıymıyorsun,Doğmamıs bebeğinin annesiniNe de çok yakışıyor annelik gülümsüyorsunYüzünde tatli bir gülümseme işe gitmen lazımÇıkıp evden dükkana doğru yürüyorsunAğabeyin arabanın direksiyonundaAtla Yılmaz diyor atlıyorsunÖnce o sürecek arabayı evine kadarSonra sen devr alıp dükkana gideceksinGeliyorsunuz yol kavşağınaÇok çok ileride bir arabanın ışıkları görünüyorSabaha doğru dörtle beş arası yollar bomboşDönüşe geçiyorsunuz o da ne?Birden yeri gögü sağır eden bir gürültüSavruluyorsunuzHer biriniz bir yereGidiş o gidiş sen dönmüyorsun Adamlar içkili araba kullanıyorlarmışZil zurna sarhoş hız sınırını aşmışO da sana rastlamış kardeşim sana
Bu bizim hikayemiz (Zeynep Şekerci, Atiye Danış) 1
Güzel ve sakin bir yüz şiirinin birinde bahsettiğine göre kelebek gibi narin bir yapısıvar.
Diğer bir yazısında da boyunun bir seksen olduğunu keşfediyorum.
Onunla ilk tanışmamız benim bir şiirime yorum yazmasıyla başlamıştı. Ana şiirlerine hiç
dayanamam diye yazmıştı. Yazış tarzı bana çok içten gelmişti.. Bir kaç yazısınıokudum.
Yürek imzalıydı yazıları. İşte o yürek imzalı yazıları beni de etkilemişti. Öylece tanıştık
Sonra bir gün yine hastahaneye yatacağına dair bir yazısını okumuştum sitede(edebiyat
defteri. com da) Hastahaneleri hiç sevmem o yüzden canı sıkılmasın diye bir kaçmesaj
atmayı düşündüm. Mesajlardan kendiliğinden gelişen ortak bir şiir çalsması; ben onun
resmini görmüştüm şairler birligi sitesinde. O benim resmimi daha görmedi. Hikayenin
birinci bölümünde görmesin hatta ne yazdığımıda bilmesin herkes ne düşündüğünüyazsın
daha sonra eklenip yayınlansın hiçbir düzeltme yapılmadan. Onun ne yazacağını hiç
bilmiyorum. Acaba hakkımda ne düşünüyor? Nasıl biri olduğumu merak ediyor mu?
Etsin … onun duygularını yazmasını istiyorum.
Ve bir gün mutlaka birbirimizi göreceğiz. Allah izin verirse. Belki ilk önce internetüzerinde
olabilir, yada kimbilir ilk önce telefonlaşırız. Türkiyeye gidersem onu ve bir kaç dostumu
görmek istiyorum.Hani o tanışma heyecanını yaşamak. hiç tanımadığın bir insana bukadar
pozitif dostluk duyguları beslemek. İnsanlar gördüklerine inanmıyor. Biz birbirimizi
görmeden inandık Onu düşününce gülümsüyorum….Çok içten, gerçekçi, kelimeleriağzından
dolandırmadan ne istediğini yazıyor. Keskin bir kalem. Seçtiği konular günlükhayattan, iyi
bir dost,uzaktan uzağa şimdilik bu kadar. Sanırım hikayemiz bu kadarla kalmayacakdevamı
gelecek diye düşünüyorum. Atiyede mutlaka öyle düşünüyordur, öyle tahmin ediyorum.Kimbilir belki bir gün bana bir süprizi olur yarın geliyorum gel beni havaalanında al
Bu şehirde öğrendim sevmeyiSevilmeği, acı çekmeğiBu şehir değiştirdi beniBu şehir öğretti bana güvensizliği
İşte bu şehirden;Bu kahrolası şehirden ve sendenNefret edemiyorumAtmak istiyorum seni düşüncelerimdeUnutmak;Hiç tanımamış olmak,Bazen sensiz de yasarım diyorumÖyle bir an geliyor kiseni de;Bu şehride,Terk etmek istiyorumYapamıyorum.
Sana kavusmanin hayali gönlümdeCivil civil cocuk sesleri geliyor kulagimaHep sen varsin icimdeTatli bakislarinda o kahkahandanBir sevgi;Bir sevda, bir özlem var SevgilimSanki hayatta bir sen varsin bir de ben varimSen benim icin bende senin icin yaratilmisim
Bazen kizsanda ufacik bagirsandaBebegimsin kizamiyorum sanaInanmak hala zor geliyor banaBen seninim sende benimsin
Hatiralarimi alsam kalemeBitmez canim bu sevdaSayfalarca yazsam sanaAnlatamam anlatamam
Bana dostum dersen eğer...Çok dikkatli,çok temkinliÇok da vefalı olman gerekir..Bilesin ki...Dostluk bende mezara dektir...........ATİYE Danış
Bana dostum dersen eğerVarlığın dünyaya değeryüzüne düşmesin kederBilesin ki...Sevincin sevincim acın acımdır.........ZEYNEP Şekerci
Sevinçler senin,acılar benimdirMutluluklar gözlerinde kalsın...Hüzünler yüreğimindir...Sen rahat ol Zeyno'mDANIŞ senin adına cefa çekendir..... ATİYE Danış
Dost dediğin dost, dosdoğru dostturDost cefa çekerken mutluluk yokturSen takma kafanı çabuk iyileş Atiye`mMutlu ol diye sana yazam methiye...... ZEYNEP Şekerci
Le canım sen CaneyBu ne güzellik kurbaneyYanakların çicek çicek allanıyorKelimeler dudaklarında ballanıyorHayata gülümsüyorsunAşk sana yakışmış CaneyDilinde mutluluk şarkılarıDüşlerin toz pembeSaçlarını;Bir başka savuruyorsun rüzgarlaraAyakların basmıyor yereİki kişilik bir dünya kurmuşsunHayallerinde;Sevgiyle karşılaşmışsınMutluluk ayağına gelmişKorkuyorsun elini uzatıp almağaHadi Caney mutluluk senin de hakkınKorkma sevmekten, acı çekmektenNe kadar cok seversenO kadar da cok acı çekecegini unutmaBilinçli at adımlarınıYüzüne gölge düşmesinİki kişilik dünyandaMutluluklar diliyorum sanaLe Caney
Hangi kalem seni yazabilir?Hangi dizeler seni anlatabilir ki;Ne güzeldi seninle geçirdiğimiz günlerHiç kırmadık birbirimizi hiçEn çok da buna seviniyorum,Yüreğimde keşkeler yokŞöyle yapmasaydım diye
Komikliklerini hatırlayınca gülüyorumHani anlatmıştın yaJöle yokken; saçını ineğe nasıl yalattırdığınıKız arkadaşını aradığında abisi telefona çıkıncaZaten biraz da ince olan sesiniDaha da incelttiğiniErkek olduğunu farketmesin diyeKahkahadan yerlere yatmıştıkNe güzeldi seninle olmak ne güzelSensizken bile; hala komikliklerine gülüyorum
Ben senin bedeninin aramizda ayrılışınıYokluk kabul etmedimEtmek de istemiyorumSeni hayallerimde hep canlı tutuyorumRuhun yanımda, sen yanımdasınResimlerine dokunuyorumOğlunun resimlerine bakıyorumÇocuk değil de; büyük adam sankiGülmüyor,Gülmekli resimlerinde bile bir hüzün varAnlatılamayacak
Eşini arıyorum hatırını soruyorumOğlunla telefonda konuşuyorumOnu sadece resimlerinde tanıyorumDaha küçük beni anlamasadaMustafa Yilmaz ben halan`ım diyorumSeni sevdigim gibi onu da seviyorum.Canım benim.
Eşin birlikte çektirmiş olduğunuz resmiFotoğrafçıya götürüp, oğlunuzuda ortaya yerleştirmişBir aile havası yaratmağa çalışmışO da kabullenemedi gidişini benim gibiFotoğrafta eşinin gözlerinde bayram sevinci
Bebiskon gelecek biliyor musun?Ha bugün, ha yarinGörmeden sevdik baglandikYol gözlüyoruz ha bugün, ha yarinGeldi gelecekOnun acelesi yokHani elinde tutupParka götürecegim demissinGezdirecegim;Merak etme gardasGözün arkada kalmasinAgir ve emin adimlarla geliyorMustafa Yilmaz`inSen hep onun yaninda olacaksinO seni görmese de hissedecekSenin o güzel sevginiHerkes Yilmaz olacakNereye bakarsa baksin seni görecekCünkü sen sevgisinTohum olup topraga düstünCogaliyorsunHer yer Yilmaz,Yilmaz,YilmazSeni seviyorum Yilmaz
Yüreğime öylesine çöreklendi ki; dönüşsüz gidişin, ne ben o eski ben ne de beden decan can.Tadım tuzum yok inan. Bir tek hasretin var şarap gibi yıllanan,birde geride bıraktığınparçan…Ona baktıkça o sen, sen o yürek ağır.. Allah özenerek yaratmış sanki.. kaşı sen, gözüsen, teni sen..ah! bir bilebilsen nasılda sana benziyor … Adı bile senin adın, huyuda sana benziyor.Allah nazardansaklasın.O gün senin ikinci yarınla konuştum.. Daha hayatının baharında ona gelecek hayatındamutluluklardiledim. Gözleri doldu.Hatta ağladı. Bir gün sohbet esnasında demişsin ki; ben ölürsemne yaparsın? O da bilmiyorum o zaman ki ruh halimi demiş. ikinci yarının yükselmeğe başlayankarnına bakarak…inşallah başka birine baba dedirtmezsin demişsin.
Seni düsünmek ne güzelYüregimde sicaklik oluyorsunUmut sevinc ve nese oluyorsunGünes oluyorsunDoguyorsun sabahlarima;Gecelerime yildiz oluyorsunCantanem
Seni sevmek ne güzelGülümseme oluyorsunyüzümdeDüslerime doluyorsunGönlümü dolduruyorsunCantanem
Sana dokunmak ne güzelDayanilmaz cekici kokunlaBir gül oluyorsun kokladigimVazgecilmezBir ömür hayatimi dolduruyorsunCantanem
Sanki Rüzgar savurdu herbirimiziharitanın herhangi bir yerineiçimizdeki duygular dünyaya direk;Umut özlem sevgi hiç bitmeyecek gibi,Yarın bu günden güzeldir dedikHayaller kurdukNasılda sıkı sıkı bağlıydık birbirimizeBitmez …. bizi yıkmağa kimsenin gücü yetmezDiye beylik laflar ediyordukZannediyorduk ki kan bağı herşeyden güçlüdürKimimiz sıkı sıkı tutunduk bunaKimimiz inadına dışa yönelikKimimiz sevgiKimimiz gurura yenildikSanki bir rüzgar geldide dağıldık işteUmut en son ölür derlerya Öyle işte içimizde mucizeler bekledikGünlük hayatın telaşından, ekmek kavgasındanMesafelerden görüşemedikHerkes kendisini hakl ı çıkaracak nedenler bulduUzaktan uzağaIncir çekirdeğini doldurmayan nedenler yüzündenDağıldık işteGurur bir adım ileride idi seviyoruk desek de…Hikaye!Gurur sevgiden üstün çıktıDağıldık işte
Die Seele leidet darunterEwig Ziellos und Verloren seinMeistens ein GefühlschaosEin Verlust von GedächtnisfähigkeitenNeuropsychologische Test steht zur VerfügungZwischen den Zeilen stehen diese Leiden.
ismi lazim degilMuhalefettenMilletvekili,Milletinvekili ve sen;Onu susturuyorsunMikrafonunu kapatarakHemde Millet meclisindemilletin iradesini cigneyereksimdi sen buna demokrasi midiyorsun?
Ben duygularimi gösteremiyorum diyordu.Sende duygu yok ki gösteresin.dedi kadin. Insan üzülse bir yerde belli olur. Davranisidegisir vücudunun durusu degisir yüzünde tedirgin bir hal olur en azindan. Adaminyüzünde bunlarin hic brinden eser yoktu.
Nerde o hep birlikte olduğumuz?Hastahanede geldiği halde, bazen hala` oradaymış da evine gidecekmiş gibi hareketediyordu. Bakıcısı ona burası sizin eviniz dedi. Akşam bakımını yapacaktı. Tuhafhareketleri vardı. Birşeyler anlatmağa çalışıyor.ama ne dediğini anlatacak sözcüklerbulamıyordu. Hastahaneye gitmesi onu ruhsal yönde değiştirmişti.. Dengesi vekonuşması bozulmus gibiydi. Pjamalarını giydirmek isteyen bakıcısına birşeyleranlatmağa çalışıyordu. Nerde o her zaman birlikte olduğumuz? Onunla birliktesüreceğiz. Bakıcısı önce onun hastahanedeki oda arkadaşını aradığını zannederek,evinize geldiniz burası sizin eviniz. O Salona çıkarak arayışına devam etti. Mutfağadoğru seğirtti tam o sırada karısı mutfaktan salona giriyordu. O bir elini kendigöğsüne diğer elini onun göğsüne vererek iste bu… her zaman birlikte olduğumuz.Aradığını bulmuştu. Gözleri nden mutluluk akıyordu. Bunun adı sevgiydi. Yalansız birsevgi..o kadar duygulanmıştı ki bakıcısı onlara sevgi dolu gözlerle bakarken. Allahımsizi hiç ayırmasın dedi.23.11.2012, Bad Hersfeld
Gündüzleri hayalimi, geceleri düşlerimi süsleyenimdin.Gönlümdeki bütün yollar sana çıkıyordu. Sen bekle diyordun; bense bekliyordum. Gelenbütün kısmetleri geri göndermiştim. Anne,baba, kardeşe rest çekmiştim. İllada senolmalıydın. Sensiz yapamıyordum, bunu sende biliyordun.Bekle diyordun, bana umutveriyordun. Ve sevdan beni yerden yere vurmağa devam ediyordu. Kahretsin şöylebütün gücümü bir toplayıp Sana güzel bir hayır demek istiyordum. Seninki sevgi değildemek istiyordum. Yapamıyordum…. Geceleri seni düşünmekten uyuyamıyor.Gündüzleri ise ya seni görebilmeyi yada telefonunu bekliyordum.Yıllar geçiyordu sen degişmiyordun, bekle seni seviyorum diyordun,bekliyordum….Sensiz bir dünyayı düşünemiyordum. Sanki nefes almamın anlamıydın. Çevremdekiherkes bana karşı çıkıyordu yapma etme o senin yıllarını çalıyor diyorlardı. Benbekliyordum. Her şeye rağmen seni seçmiştim.Yıllar sonra bir gün geldin, bana seni seviyorum ama olmayacak dedin.Sen olmayacağını baştan biliyordun. Ben de seni beklemekle hep kendimi kandırmıştım.Sensizlik aklımın almayacağı bir şeydi. Lügatımda yoktu. Ne kadar da basit olmuştusenin için olmayacak demek. Şimdi ben; Avuçlarımda akan yıllar, yıkılan hayallerim vesensizlikle başbaşayım.
Esmerimsi güneş yanığı teni, yüzünde mahçup bir gülümsemesi ile gişenin tahtasına ikielini dayamış parmağındaki yüzüğü gösterircesine yada dikkati yüzüğe çekmekistercesine.Nişanlandım………….Babam dedi. Teyzemin kızı; malımız bölünmesin deyi. Üç ay içindede evlenecekleriniekleyi vermişti.
Genç kız dinliyordu. Bozuntuya vermemeğe çalışıyordu, ama böyle birden bire neyeuğradığını anlamamıştı. Sanki beyninden bir kazan sıcak suyu aktarmışlardı. Tümçabasını toplayarak gülümsemeye çalıştı. O haberi verdikten sonra hemen gitmişti.Yüzü tutmuyordu konuşmağa.Hem konuşcak ne kaldı ki?Hala inanamıyordu olanlara. Genç kız işten ayrıldı. Gerçekle düş arası bir ruh hali içindeyola çıktı. Tüm anılar gözünde canlandı. Gözlerinde yağmur gibi akan yaşlara engelolamıyordu. Seyyar klübelerden birinin yanına zor attı kendisini. Kağıt Mendil almakiçin. Hıçkırıklar boğazına düğümlenmiş konuşamıyordu.
Seyyar klübeyi işleten genç adam:-Bacım bir şey mi oldu deyip endişelenmişti.Genç kız Mendilin parasını verir vermez kaçarcasına uzaklaşmıştı. Eve otobüsle gitmekyerine yürüdü, bu ona iyi gelmiş sakinleşmişti.
Arada bir iki hafta geçmiş, onun arkadaşlarını görmüştü.Bizi neden ziyaret etmiyorsun diyorlardı. Tamam bir ara sizlere uğrarım demişti. Gençkız yıkılmadığını ispat etmek istercesine kendini hazırlamıştı.O arkadaşlarıyla aynı büroyu paylaşıyordu. Her ne olursa olsun ona hissettirmeyecektiduygularını.Onun çalıştığı iş yerine giderken kalbi yeinden fırlayacakmış gibi olmuştu.Derin bir nefes aldı. Gitti herkes ordaydı. O da orada idi. İçeri girerken gülümsemeyeçalıştı. Tüm dikkatini onun arkadaşlarına, yaptıkları sohbete vermeğe çalışıyordu.Ismarladıkları çayı içti. Oturduğu sandalyede dizlerititriyordu. Kimse farketmesin diye içinde dua ediyordu. Elinden gelen gayreti gösteriyoretkilenmedigini yıkılmadığını adeta ispat etmeğe çalışıyordu. Sanki bir imtihandaydı.Dakikalar yıllar gibi geliyordu.
Nihayet onlarında ögle tatilleri bitmişti. Görüşmek üzere deyip kendini sokağa atmıştı.Kendisini içi boş bir kovan gibi hissediyordu. Sanki ağır bir hastalıktan kalkmış gibiydi.Sonraki günlerde hiç görüşmediler. Genc kız yıllar sonra bir gün onu gördü.Tesadüfeseri, elinde bir çocuk. Merhaba demişti genç kız.
Senin mi çocugun? Evet demişti. Ve genç kıza seninle görüşmek istedigim önemli birkonu var diyerek; bir kafeteryada buluşmağa ikna etmişti.
Anlatıyordu. O teyzemin kızı ama sen istersen sana bir ev dayar döşerim. Her şeyalırım. Evlenmeyi düşünmüyor musun? Genç kız inanamıyordu bu muydu sevdiği insan.Yazıklar olsun!İnanmaz gözlerle bakıyordu ona.İnsan bu kadar alçalabilir miydi. Ne acı.O hala bir cevap bekliyordu.Sen beni hiç tanımamışsın deyip; onu oturduğu masada öylece bırakıp arkasınabakmadan gitmişti.
O hayatla dalga gecen tatli yasli kadin gitmistide; sanki yerine her seyde bir bahanearayan huzursuzluk yaratmaga calisan biri gelmisti. Önceleri iyi ki varsin, sayendehayatimi bu kadar renkli geciriyorum diyen yasli kadin; simdi nerdeyse yardimcisinahayati zindan ediyordu. Emekli ayligi yetmiyordu. Birazda sosyal yardim alarak geciminisagliyordu. Onun hayatinda para cok önemli bir yer tutuyordu. Cok ta tutumlu biriydi.Tutumluluk; bir kibrit cöpüyle baslar diyordu. Bir kibrit cöpünü bile bosaharcamiyacaksin. O yüzden cogu seyleri biriktiriyordu.
Eskiden bit pazarindan her önüne gelen seyleri ala ala evi bir cöp yiginina cevirmesineramak kala, akrabalari ona bit pazarindan alis veris yapmalarini yasaklamislardi. Simdiher ne kadar baksada satin almamaga calisiyordu.Yardimcisi ile bakim konusunda anlasirlarken; kizim bakimim icin sigortamin verdigibakim parasi yetmezse, artanini ben öderim demis… öylece anlasmislardi..Tam da ay sonuna yaklasirken sizlanmalar baslamis… yardimcisi durumu idare etmekicin kendisinin sigortasinin verdigi bakim parasindan fazla tutan fatura tutari kadariskonto düserek hesabi dengeliyordu ki o zorlanmasin. Bir gün konusurlarken kizimhakkini tam hesap et, baskasi gelsede; hesabini tam yapacak. Hakkin kalmasindiyordu.. Genc kadin cogu zaman zaten iskonto yapmisti, kendisi calistigi icin idareedebiliyordu.Eger bir isci calistirmis olsa kurtarmiyacakti hesap. Ona harcanan zaman cok, alinanücret cuzi kaliyordu. Yasli kadin durumu anlamiyor kendi zamanina göre hesapliyorkafasinda onun yaptigi hesaba gore yetmesi lazimdi. Onun icin cok paraydi, hersey icinyetmesi lazimdi diye düsünüyordu.. Önceleri kafasina takilan sorular olunca soruyorcevabini alinca itiraz etmiyordu. Öderim demesine ragmen; kendi payina cikanödemeyi zaman yaklasinca vazgeciyordu.. Isine gelmeyen seyleri anlamamizliktangeliyordu. Yardimcisi sesini cikarmiyordu. Ne yapsin? Onu da öyle idare edecekti.
Yasli kadini ziyaret eden iki kisi daha vardi biri arkadasim dedigi ona temizlikislerinde yardim eden biri; ikincisi ise sosyal yardimla gecinen meslek egitimini yenidenyapan yetiskin bir bayandi.Ikincisi bir gün yasli kadinin kapisinin zilini calmis yardimcisikapiyi acmis olmasina karsilik; o yokmus gibi hareket etmisti. Yardimcisi belkidekadinin iletisim kurmada ki yetersizligi diye düsünmüstü. O da yasli kadinin her hangibir ihtiyaci oldugunda ona yardim ediyordu, bu meslek egitimi capindagerceklesiyordu.. Genelde o kadinin geldigi günler yasli kadin degismis oluyordu, hergün yardimcisina ait olan defterin arasina kagitlara yazmis oldugu notlar koyuyor, hergün yeniden faturalarin tutarini soruyor, hesabin olusumunu irdeliyor. Yardimcisinerdeyse her gün yeniden anlatiyordu. Hic bir ilerleme saglayamiyorlardi bu konudaYasli kadin sinirli, kahirli, hatta biraz düsmanca bir tavir sergiliyordu, ne günaydinlariniduyuyor, nede iyi aksamlar deyince ses cikariyordu.Kendisine davranisinin nedeninisordugunda; televizyonunun ses ayarlarini yükselterek film seyrediyordu.Daha önceleri sabahlari gittiginde yataginda hemen kalkmayip tembellik etmekisteyen, yada müzigin ritmiyle saga sola sallanan kadin, simdi sabahin köründenkalkip camlari acmaga calisiyor. Biraz para biriktirmem lazim diyordu. Aldigim iki ückurus zaten söyle böyle gecimime yetiyor. Kendi evine temizlik yapmaga gelenarkadasina ödemis oldugu parayi; bakim sigortasinin ödemis oldugu paradankarsilamak istiyordu.. yaptigi harcamalara parasi yetmediginde bundan yardimcisinisorumlu tutan bir tavir icine girmisti.
Yasli kadin aksi bir kisilige bürünmüs laftan anlamiyordu. Yardimcisi sasirip kalmisti.Akrabalari da o kadar uzaktalardi ki. Onlari huzursuz etmek istemiyordu. Yasli kadinintavrinda degisiklik olmuyordu
Yardimcisi zaten hakettiginden azini hesap ediyor du ki o zorlanmasin.Ona ayirdigi zamani diger özel kuruluslarin hic biri o ücrete yapmazlardi. Ona dediki;bakin size her gün yeniden anlatiyorum ya beni anlamiyorsunuz; yada anlamakistemiyorsunuz!o da diyor du ki her ikiside. Bazen eski olumlu haline dönsede; cok gecmedendegisiyorduBu degisimi sanki disardan yaptiklarindan dolayi destek gören biri imajiniyaratiyordu.Yasli kadin kuskucu bir kisilige bürünmüstü Yardimcisi yasli kadinin budurumunun o sosyal yardimla gecinen, meslek egitimini yapan, bos zamanlarinda yaslikadina destek olmak üzere gelen, kadindan kaynaklandigini hissediyordu.
Yardimcisi düsünüyordu, Ona saygi gösterdim. Hep iyi davrandim. Kendisine güvenigeldi.Simdi cevresindeki yanlis arkadaslari yüzünden davranislari degisti. Sabirli olmaliyim.Onu terketmek istemiyordu. Hersey zamana bagliydi. Zamanin onu olumlu yöndendegistirmesi icin dua ediyordu…
Erazyona ugramis kuru bir topraga dönüsen kirintisi bile kalmayan askini gözünde cokbüyütmüstü.Kahretsin... Kizim sen adam olmazsin dedi..Düsünüyordu…..onun ki sevgidegildi..Hep kendisindekusurlar ariyordu…her konusmasiyla bir agac devirmeye baslamisti ve bundan herhangibir sucluluk duymuyordu. Kadin kendisine bakiyor bu muydu senin ugruna yillarinivedigin askin? Yüregini yoluna serdigin?Kendi kendisinden nefret etmege baslamisti. Yo yo olmazdi onu birakmasi lazimdiyoksa kendi kendisine olan saygisini kaybedecekti. O duygu dünyasini savas alaninagetirdikten sonra normal hayatina devam ediyordu. Aynadaki suratina bakti. Harabeyebenziyordu. Devam edecek……
Kadin evini terketmisti. Izini kaybettirmis, önce bir kadinlar siginma evinde aylarcakalmis. Daha sonra oturdugu yerden, cok uzakta baska bir sehirde ev kiralamis, ikicocuguyla bulundugumuz sehire gelmisti. Kimseyle tanismak istemiyordu. Sakin hakimseye söylemeyin diye de bizi tembih ediyordu. Tamam demistik.. Cok hamaratbiriydi. Güzel dantel örüyor. Ördüklerini satiyordu. Kücük oglunu cocuklarin parasizolarak bakildigi bir krese getirmisti.Gün gectikce aramizdaki arkadaslik ilerlemis. Gariban biri diye destek olmayacalisiyorduk.O komsularla kisa bir süre icinde dostluk kurmus. Caylar börekler, davetler. Hamur isive dantel sanki onun en güzel becerileriydi. Kendisi komsulara gidiyor. Komsularkendisine geliyor. Ara sira beni de davet ediyordu cay icmege yada bana cay icmegegeliyordu. Bir gün carsidan eve dogru geldigimde; aralik duran dis kapinin disindaduruyor, kendi kendisine söyleniyordu.
Hayrola ne oldu? Diye sordum? Cikolatali bisküvi almistim yok. Disarda Arabalarinparkettigi acik alanda oyun oynayan komsu cocuklari cagirdi. Onlara sorular yöneltiyorkim aldi diye? Cocuklar adeta cirpiniyor almadik diye. Ben cocuklara inanmistim. Hemalsalar bile bir bisküvi icin bu kadar kalabalik etmege degermiydi. O gürültüye üstkomsu da geldi. Anlamaga calisti ne oldugunu. Kadin anlatiyor esyalari yukari tasidim.Cikolatali bisküvi yok. Öbürü atiliyor. He anam he kim alacak onlardan baska. Ikisinintavri hosuma gitmemisti.
Gözünüzle gördünüzmü aldiklarini deyivermistim. Vay sen misin bunu diyen?Ikiside bana düsmanca bir bakis firlatip; birbirlerine destek verir gibi baktiktan sonrasen bize inanmiyorsun da o el kadar cocuklara mi inaniyorsun? Biri söylene söyleneevine gidiyor, hem gidiyor hem söyleniyordu Icerlemisti gözünüzle gördünüzmüdememe. Digeri hala yüzünde yaz lekeleri olan mahsum bakisli kina kirmizisi saclariolan oglan cocugunu sorguluyordu. Cocuk cirpiniyor adeta cirpindikca; digeri halasuclamasina devam ediyordu. Dayanamadim yine, iyice baktin mi aldigin esyalara?Yolda düsürmüs olmayasin?Etrafina iyice bak! Bence bu cocuk almamistir, ben inandim. Alan bir insan bu kadarcirpinmaz almadim diye. Kadina iyice her tarafa baktin mi? Dedikten sonra; kadin yokanam yok diye söyleniyor, kendi kendine ve cocugunun yazlik arabasini kontrolediyordu, beni inandirmak icin. Tam o anda cocuk arabasinin oturak kisminin kivrimlariarasinda; bir paket CIKOLATALI BISKÜVIYI buldu. Sesini cikarmadan aldi ve evinegitti.Herhangi bir aciklama yapmadan.Özür dilemeden. Sucluluk duymadan.Ve bir ömür onun günahini sirtina alarak gitti.
Dünya güzeli, güzel DilegimInanamiyorum hala melegimLanet bir kabus mu ne?Eyvah! Kann revan icinde kaldimKarardi dünyam ellerimde kaydin
Dostlarim yetisin Dilek ölüyorO güzel gözlerin feri sönüyorGelin gelin cabuk bir care bulunAy yüzü soluyor Ambulans nerde?Nasil dayanayim? yüregim darda
Düşünüyorum da...Düşünenlerin sonunuYa aklı almıyorBu kadar haksızlıklarıYa da, kalbi dayanamıyorSeni ve hayatı seviyorumİçimde inatçı bir ışıkGerçeği bulmak içinEvire çevire düşünüyorum.
Yaşadık hep onun bunun içinKendi evimiz hapishaneDışarısıda,Kafamızın içinde; hep elalem ne der?YaptığımızYapacağımız herşeyde
Yediğimiz yemekteGiydiğimiz elbisedeÇektiğimiz acıdaHep el vardı
El alem ne der?Yalnız değilizYanlız olsak da;Nötrdamın kamburu gibi,Sırtımızda hep el var
Ne der el alem diye diyeÖlçümüz hep elalem olduKendimiz olamadık bir türlüDüşününce herkese uygun olsak diye,DüşünüyordukBütün millet birilerine şirin görünmek için,Yeter artık birileri çıksın acıda olsa, gerçekleri göstersin
Biz kimiz, neyiz? Desin!Niçin yaşıyoruzNeden acılarımızı elalem taşımıyor?Peki ya biz neden el alem için yaşıyoruz?
Hani öyle değil, böyle desek;Bir sen mi kaldın doğrucu?El ne yapıyorsa sen de öyle yapGörmezlikten gelBir kulağından girsin, diğerinden çıksınDiye diyeKendimiz olamadık bir türlü
Sen kanatsız meleğim Yüreğin o kadar yufka ki; Darda olana hızır gibi yetişirsin Her zaman Sanki insan üstü bir yaratık; Her seyi iyiye yormak istersin Iyiyie güzele yönlendirirsin Hep ona buna yardima koşarken Kendini de unutma Unutma ki insanlar nankör yaratıklardır Sen bütün yüreğini ortaya koyarken Onlar kendi bencil dünyalarında 'En büyük ben´i' oynamağa calışırlar İstemem ki o güzel yüreğin incinsin Vermek her ne kadar almaktan güzelse Verdiklerinin bir kısmıda sana geri dönsün Teraziyi dengede tut Tut ki; O güzel yüreğin iflas etmesin Seni Seviyorum benim eşsiz meleğim
Hisset uzaktan uzaga doğuyuEleğe dönmüş duvarlarıO Hiç bitmeyen anlamsız keyfi yasaklarıEkmeğe suya insana hasret;çaresiz günleri ve geçmeyen zamanları,Sokak ortasında ki; yargısız infazlarıTarifsiz korkuları hisset!
Engelli annesine yardım edemedi diyeIçinde yükselen isyanı,kendisini asarak;Bu acıya son veren adamı düşün!Ve UTAN!Tüm sesizlikler için….
Ich hatte mir viel Zeit genommen, weil es wichtig ist einen guten Anfang zu machen.Ihr Mann öffnete die Tür und sagte: „Sie möchte heute nicht gewaschen werden“.Ich ging zu ihr und sagte: „Guten Morgen ich werde Ihnen helfen, damit es ihnenbesser geht“.Sie war weinerlich. Vielleicht hatte sie Angst vor der bevorstehenden Pflege. Ich sagte ihr: machen Sie sich keine Sorgen ich werde Ihnen helfen.Sie werden sich besser fühlen nach der pflege, es fördert die Durchblutung.Ich wischte erst ihr Gesicht, bevor ich die Ganzkörperwäsche durchführte.Die Gardine habe ich am Fenster entlang zugezogen. Dann sprach Sie mit Ihrem Mannüber mich.und sagte: „Sie ist Christin „ zeigte ihre Zufriedenheit, da ich auf Ihre Intimsphäregeachtet habe.Sie war ganz nachdenklich. Nach der Pflege legte ich sie vorsichtig auf das Bett. Sie schaute mich an, ich war noch in einer gebeugten Haltung und half ihr, daraufhinsagte sie:“Ich möchte ihnen ein Kuss auf die Hand geben“ Ich sagte Ihr: Das brauchen sie nicht. Ich helfe Ihnen gerne.13.07.2011Zeynep Sekerci, Bad Hersfeld
Ich denke türkischSchreibe deutschIch habe viel gelerntIhr habt noch ProblemeMit meinem NamenWarum fällt es euch schwerEs geht doch!Es sind normale BuchstabenKennt Ihr doch!Versucht es noch MalIch heiße ZeynepZ-E-Y-N-E-PHabt Ihr es jetzt gelerntEs geht doch!
Gittigimde cocuksu gözleri isil isil olmustu.Uzun süre elini tuttum o da elime yapismisgibi birakmiyordu. Ona destek verircesine tutuyordum elini kolunu.Gözlerinin icigülüyordu.Umut edercesine, medet umarcasina eve gitmek istiyorum. Yetmisbes yasinaiki gün kala yaslilar evine gitmek zorunda kalmisti. O zamanda cocuk gibi agzinibüzerek aglamisti.Caresiz gitmek zorundaydi. Kocasi felc gecirmesine ragmen en azon yildir karisinin tüm sorumlulugunu üstlenmisti. Simdi her sey gözüne geliyor bubüyük sorumlulugu devam ettirmege cesareti yoktu. Tek elle ona yetemiyordu. Herseferinde kadinin kalkip oturmasina yardimci olurken caresizlikten aglayacak gibioluyordu. Karisinin düsmesinde korkuyordu. Gücüde yetmiyordu. Cok iyi bir esti. Sabahkalkip Kahvaltisini hazirliyor kadinin bir dedigini iki etmiyordu. Bir gün onun karisinituvalete gidebilmesi icin tekerlekli sandalyeden nasil tek elle kaldirdigina sahitolmustum. Ona cok büyük bir saygi duydum, elini kadinin sirtina koymus tek elleyukari dogru kaldirmaya calisirken yüzü gözü kafasi kipkirmizi olmustu..
Gecen gün bana bir haber göndermis konusma haberi; ama ses yok. Cünkükonusamiyor telefonda,sesiz bir haber gönderiyor; anla iste sana ihtiyacim var der gibi,beni unutma! … Onu hic unutmuyorum.Yaslilar evinin önünde her gectigimde onudaaniyorum. Ona sesli bir haber gönderiyorum. Sakin seni unttugunmu düsünme islerimcok yogun en kisa zamanda seni ziyaret edecegim.Bu ikinci ugrayisim di. Iki kisilik bir oda da kaliyordu. Nasil alistiniz mi dedim.Burdakilerin hepsinin Kafasi karisik diyordu. Bir tek kafasi düzgün olan kendisiydianladigima göre. Bir kilo almisim dedi. Cok güzel bunu diger is arkadasina dasöyleyecegim o da cok sevinecek. Yemek zorundayim. Tabiiki yemeginizi yiyin, yoksagücünüz kalmaz.Koltuk cok alcakti orada ne zamanda beri oturuyorsunuz. SaatOnbesten beri. Fazla yükünüz yok yaslilar evine. Gülüyor gözleri bayram yeri. Amaaksamlari korkuyorum. Kolunda bulunan cagri ziline bakiyor cok mu caliyorsunuz evetdiyor.ikimizde gülüyoruz. Bende kapiniz kitli burda size bir sey olmaz diyorum.Eve gitmek istiyorum. Eve gitmek istiyorum derken gözlerimin icine bakiyor. Bende okarari ailenizin vermesi gerekiyor dedim. Ona bos umut vermek istemiyorum.Umutlarinida kirmak istemiyorum. Oglu bekleyelim önce demisti. Bende bir sürebeklemeniz gerekiyormus diyorum. Soruyor: Ne kadar? Aileniz size bilgi verecek yakinzamanda. Ona bakarken icim eziliyor. Aglamamak icim büyük caba sarfediyorum. Onacesaret vermem gerekiyor. Tuttuyorum kendimi asansöre gidene kadar. Ondan sonragözlerimde düsen yaslara engel olamiyorum.
Bu gün günlerde 14 Subat. Cicekciye ugradim. Gözüme hos gelen acik eflatunrenginde acan bir saksi cicegini begendim. Kime aliyorsun? Kendime dedim. Bir dehosuma giden beyaz uclari kirmizi bir gül´ü sectim onu da beyime hediye edecegim.Sonra Cicekci güzeli cok kibar bir jest yapti. Bana da bir gül paketledi. Yani hediye.Tesekkür ettim.Gülümsedi.Eve giderken keske bir cicek daha alip yaslilar evinde kalan hastama götürseydim diyeicimde gecirdim. Neyse ki yolumun üzerinde bir cicekci dükkani daha vardi. Orayagittim. Tek gül mü alsam? yoksa saksi cicegimi diye düsünürken, saksi ciceginde kararkildim. Onun cicekleri cok sevdigini biliyordum.Bir parca sevindirmek istedim.Güzel bir tasarim di. sanki bahari yumurtayi civcivleri de cicege eklemisler gibi. Kirikyumurta kabugu Bir iki kus tüyü kahverengi beyazimsi sonra kuru dallara asilancicekler asagiya bakan zambaklar gibi,yesil ana cicek asagi dogru tel tel sarkancinsten; bir de bahari andiran sari acan bir lalesogani…. saksiyi sardirip aldim.Odasinin degistigini biliyordum. Sordum söylediler. Gittigimde hala yemekmasasindaydi.Beni gördü sevindi. Nasilsiniz? dedim. Yine yüzünü burusturupaglamaya basladi katila katila sesli sesli,cocuk gibi. O öyle katila katila aglarken;dayanamadim benimde gözlerimde sesiz yaslar ona eslik etmege basladi. Sonratamam o zaman birlikte aglayalim dedim. Bu sefer ikimiz birden güldük. Tam ortayerde cok komik oldu.Tabakta kalan yemegini yedireyim mi? diye sordum yok dedi. Pudingine hicdokunmamisti. O nu yemek ister misiniz? hayir anlaminda kafasini salladi. Odanizagötüreyim sonra yersiniz. Yine hayir anlaminda kafasini salladi. Tamam o zaman siziodaniza götüreyim mi evet dedi. Etrafima bakindim orda duran hemsireye odasiniacmasini rica ettim. Hemsire bizimle birlikte geldi.Onun tekerlekli sandalyeden koltugaoturmasina yardim ettik. Hemsire kim seviliyormus belli oluyor dedi saksiya bakarak.Oturup uzun uzun konustuk. Bazen onu anlamiyordum. Agzindan cikan kelimeler bazenanlasilmiyor.Bir kac kere tekrar edip hala ne demek istedigini anlamadigim bir kelimeyiyazmasini istedim. Yazdi megerse torununun adiymis. Ona da birlikte güldük.Odasi cok güzel genis ve havadar di. Bir tane de balkonu vardi. Hic arkadasiniz varmi?dedim. Var dedi. Bende yaslilardan birini adini verecek diye beklerken…Kim dedim? Birbayan ismi söyledi. Hangi katta kaliyor. Yaniniza gelip gidiyor mu? diye sordum. Bir debaktim biraz önce bize kapiyi acan hemsireyi anlatiyordu. o idi arkadasi. Cok iyi biridedi, sevindim. Odasini begenmem onun hosuna gitmisti.Konusmamiz esnasindaesinin kendisine bakacak durumu olmadigini anlattim. O yüzden kendisini üzmemesiniistedim. Gitmek üzere vedalasmak istedigimde zamani biraz uzatmak istercesinekolunda bulunan hemsireyi cagirma ziline basmayi uzatti. Sonunda gitme zamanigelmisti. zile basin hemsire gelsin sizde dinlenin dedim. Ve onu onlara teslim ettim.Üzgün degildi.
Öyle bir dünyada yasiyoruz kiHersey sahte,bilincimizle oynuyorlarYanlislar dogru gibi,dogrular yanlis gibi servis ediliyorEvetler hayir gibi, hayirlar evet gibiKafa karistirici, cikar endeksliOnun icin; bin düsünüp bir karar vermeliKaba kuvvet olmadan, meclislere dolmadanKötü örnek olmadan yeni nesillereHerkesin bir fikri olsun, kimse zorlamasinDemokraside careler tükenmezEn güzeli Parlamenter sistemEvetlerde olsun… hayirlarda…Konusun düsünün akil akildan üstündürDag ne kadar yüksek olursada Mutlak ona giden bir yol vardir.Bu da özgür düsünceden gecer.
Ich habe WillenWillen zu GuteIch habe kraftEtwas zu ändernUnd kämpfe dafürTag für tag
Es gibt FachkräftemangelIn der Region,Sie hatte nicht verstandenWollte nicht verstehenWie eine Mauer machte alles dichtDrehte Wasser abSie hatte die MachtIn Namen von alle KassenMuss ich leiden
Erzählte von RegelnOhne etwas zu regelnVersuchte ihr erklärendas ist ein TeufelkreisIch bin nicht SchuldigWarum bezahle ich den Preis
Versuchte ihr Herz erreichenHatte sie keineIch schaute tank zeigte rotKonto ist bankrotHatte sie Wasser abgedrehtin Namen von alle Kassenmuss ich leiden
Ich arbeite weiter tag und NachtIch habe kraftKraft etwas zu ändernSie hatte nicht verstandenWollte nicht verstehenSie hatte Macht
Sie zeigte mir einige Bilder. "Wer hat die gemalt? " fragte ich. "Ihre Enkelin"antwortete sie. "meine Enkelin? Wer ist das? " "Sevgi". Ihre Hilfe: die Tochter hatgemalt. Sie zeigte mir einen Stapel. Gestern haben sie ihn gebracht. Ihr Gesicht warsehr glücklich. Sie liebt Kinder. Sie mag die Bilder. Sevgi hatte tatsächlich wunderschöngemalt. Fantasievoll. Am besten gefiel ihr das Bild mit der Katze und der Maus. DieMaus hatte die Katze am Bauch gebissen.Der aus dem Bauch blutenden Katze hatte knirschende Zähne, die Maus die von derKatze keine Angst hat, läuft mit einem lächelnden Gesicht, weg von der Katze. Siesagt: Sevgi hat die Gesichter sehr schön und freundlich gemalt. Auf einem anderen Bildwaren Zitronen, auf einem weiteren Bild eine ganz große Maus mit der Aufschrift "fürliebe Oma" darauf. Sie schaut jeden Tag den Bildern freut sich darauf. Für jedes Bildentwickelt sie eine Geschichte. Sie ist ein Glücklicher Mensch. Fühlt sich wohl. Manfreut sich auch auf jede Begegnung.
Bir gün kapina mi geldikTavuguna kis mi dedikBu kini nerde hakettikYaktin bizi Gülay hanim
Kapiyi carpar gidersinHikayeler üretirsinOna buna söz edersinSen Allahtan korkmaz misinYaktin bizi Gülay hanim
Hüseyin bey sövüyorGülay hanim burnundan soluyorBu hirs nerden geliyorYaktin bizi Gülay hanim
Hem suclu hem güclüydünüzIki garibi görünce üstüne yürüdünüzHata üstüne hata yapip durdunuzBir özür bile dilemedinizUtan Gülay hanim,Utan Hüseyin bey desem;UtanmazsinizUtanmak;Onurlu insanlar icindir
Takmışsın hatunun birini kolunaGözlerin fıldır fıldır bakıyorsunSağına, solunaElin işte gözün oynaştaYeni aşklar arıyorsunSaçını tarıyorsunBir sağa, bir solaKıvırma be anamDansöz gibiHadi herkes kendi yoluna;Anca gidersinAtmışsın hatunun birini eveErkeklik bu yaDört karıya kadar yolu varDiye düsünüyorsunGözlerin fıldır fıldırBakiyorsun bir sağına bir solunaYeni aşklar arıyorsunGöz süzüyorsunHava atıyorsunHadi hadi herkes kendi yolunaAnca gidersinAtmışsın hatunun birini eveKendi malın gibi görüyorsun deveZavallı seni bekliyorSen ne fitnelikler düşünüyorsunYeni aşklar peşindesinGüleyim acınacak halineAnca gidersin
Diyenler doğru söylemişAziz Nesin bileKırkında sonra suyun tadını hissetmişÖyle güzel ki hayatTam demini almış çay misaliAğız tadıyla içilenDamakta tadını aldığın bir çay gibi
Hayat öyle güzel ki;Yazda baharı yaşamak gibiGülümsemek hayata ve kendineUmutları yüklemek ertesi güneCigerlerine dolu dolu havayı çekmekGözlerini yumup dogayı dinlemekYüzünde bir gülümsemeyleTakmadan kimsenin yatı ve katınaSıradan yaşamak, ayrıcalıksızAyırmadan insanları din dil irk diyeInsanı sevmek ne güzelAnlamak;Insanı aynı görüşte olmasadaSaygı duymak; oldugu gibi sevmekDegiştirmeden;İnsanı sevmek ne güzel.
Görünen köy kılavuz istemez derler ya işte öyle.Daha samanlık seyrankende onunçıkar endeksli aşkını farketmiştin.O yüzdendi gözlerinin gülmediği. Oysa seninkanununda sevmek farklıydı.O bunu hiç anlamamıştı., halada anlamış değil. Senianlamak zaman ister, emek ister, bilinç ister. Seni sevmenin senden kalan tüm artılara sahip çıkmak olduğunu sanıyor. Sevginin almak değilde vermek olduğunubilmezlerden. Oysa senin eksilerinede artıların kadar sahip çıkması gerekmez miydi? işte o zaman o sevginin önünde eğilirdim.
Her ne arar isen kendinde araGitme ora bura gitme sen gönülHerkesin dogrusu kendine dogruSenin dogrun uymaz onlara gönülBu can bu beden duygular seninCekme acilari yasa be gönülBu gün yarin diye cözümde kacmaKir zincirleri özgürlük seninHersey sende baslar, sendede biterHayat gemi ise kaptani sensinKumandayi ele alsana GönülKarar ver artik sürsene gönülGönül bahcesine bir yol uzandaBütün gülleri dersene gönülBirak acilari yasamak seninKafanda eskiyi yiksana gönülHayat degisimdir,görsene gönül
Aç yaralı bebelere taş göndermiş, taş kalplileroysa ki biz papatyayı incitmeğe çekinenlerdenizDeğil ki tenine,ruhuna zarar gelsin insanınYardımlar engelleniyormuş, insanlarımız bölünmüşşüphe düşmüş içlerine, nasıl bir agacı kurt kemirirseşüphe salınmış ayrılmış türk, kürt diyeKorkutuyor beni bu parcalanmislikO hayalimde canlandirdigim güzel yurdum türkiyekendi içinde bir bölünmüşlük yaşiyorKimin isine yarar bu? Kim oynuyor bu oyunu bizeBizi bize kim düşman ediyorUyanalim dostlar,umudunu kirmayalim ezilen zor durumda olanlarinBir el uzatalim, o eller kolilere tas dolduracak kadar alcalmasinkin nefret olarak geri dönmesinektigin varsa bicersin misali.
Nedir sence?İyi bir anne?İyi bir eş?Hayır! ! !İlk önce insan olmak;Nedir ki insanlık?İnsan değil miyiz?İnsan olmak;Kendi kafanlaKendi ayaklarının üzerindeKendi doğru ve yanlışlarınla yürümek;İste bunları başardığın zamanKadın veya erkek olman farketmez
Bazen düşünüyorum. Biz toplum olarak neden kadın ve erkeği ayırıyoruz ki? Insanaşiddete hayır demeliyiz.Ya hayvanlar; onların ki can değil mi? Doğada her şey varken kendi damak tadımız içinbiz insanlar ne kadar vahşileşip onları kesip yiyiyoruz. Hiç de suçluluk duymadan.Üstünde uzun uzadıya düşünmek istemiyoruz. Ha şu kadın konusuna gelmek istiyorum.Ya oturup düşünüyorum. Her erkeği bir kadın dünyaya getirdiğine göre, peki durupdururken bu erkek milleti nasıl oluyorda kadına kötü davranıyor şiddet uyguluyor?Bunları doğurduktan sonra bir kadın eğittigine göre, nerede yanlış yapmış kadınlardiye düşünmeden edemiyorum. Bir çocuğun hayatındaki en önemli varlığın anneolduğuna inanıyorum. Eğer toplumda şiddet varsa her anne kendini sorgulamalı bennerde yanlış yaptım diye.
Oku demiş Allah otur da okuBirde beyin vermiş kumaş gibi dokuAklın bulanmış girdap icindeDönüp duruyorsunhep aynı yerdeBen olsam o kalbi söker atardımCiğer diye kedilere meze yapardımYerlerde sürünür düşer kalkardımAşk o ise dünyada aşksız yaşardımAnlamadın gitti inadın inatKavuşsan da artık alamazsın muratKafanda büyüttüğün aşkına bir bakSözün de mi durdu ne bekliyorsunKarar vermeğe gelince hep tekliyorsunSana en büyük kötülüğü sen ediyorsunBu kadar mı zor bir karar vermekSevgi değil bu zayıflık demekSanmaki amacım yüreğin ezmekSevgidir bu emektir emekAnlıyorum seni seviyorsun tekSevgi kölelik değil mutluluk demekYıllarca verdiğin bir sürü emekBoşa gitti artık dönmen gerekÇok geç olmadan kendine
ele güne el pençeşimşeklerin bana mı?senin bu eşek inadın deli eder adamıkız ben sana ne dedim, yar ben sana ne dedim
başta saçım kalmadı ağızda dişler eksik ele güne gülücükler, küfürlerin bana mı?kız ben sana ne dedim, yar ben sana ne dedim
başta öyle demedin çikolata yanınlaşimdi zehir gibisin girdin bir kez kanımaşu veletler olmasa uğramam hiç yanınakız ben sana ne dedim, yar ben sana ne dedimInsan ol insan
hani bir ömür uğruna harcarsın yasevgi diye;dersin ya artık benden bir parçadırsevgi diye kandırdığın kendinbir de harcanmış yıllar vardırelinde kocaman bir hiç kalmıştırve artık o kocaman hiç` i alıpkapıyı çarpıp gitmelisindönmemek üzereinceldiği yerden kopsun,ya da çoktan kopmuştursen kendi hayal dünyandanfarketmemişsindirsevgi ölçülere vurulmuşsen; can evindentam da;kurtarmağa değecek ne kalmıştır derken,ve herşeyi yüzüstü bırakmayıgöze almışken,birden;seni seviyorum! Canımsen benim herşeyimsin..son anda kalp masajigüler misin? Aglar misin? 26.9.2011Bad Hersfeld Zeynep Sekerci
Die Psychologen sagen:Wer am tag unter zweihundert Mal lügtHat Probleme mit der KommunikationUnd sie sagen; Jeder lügtOhne zu lügen läuft nichtsSie müssen geschickt lügenDie lügen schmücken wie eine FrauOder Wie eine TorteSie muss leicht Schluckbar seinWeil, Kommunikation alles ist,Sonst können sie nicht klar kommenDie Wahrheit ist rot, hart, hässlichJeder weiß, niemand will habenIch schlage ihnen eine Fantasiereise vorWenigsten Kommunizieren Sie mit sich selbst.
Din Allahla insan arasinda olmaktan coktan cikmis. Dayatilmaya dönüsmüs. Beyniyikanmis bir topluma dogru hizla ilerliyoruz. Demokrasi ve vicdan rafa kaldirilmis. Herkim kendinden olmayan biri öldügünde sevinir duruma gelmis. Insanlar birbirine karsigetirilmis. Biri digerini ötekilestiriyor. Düsman bir toplum yaratilmak isteniyor. Güc=Korku yaratmak.Bugün doguda insanlar bu kadar keyfi bir sekilde yaikilip katlediliyorlarsa ve bütündünyanin gözü önünde oluyorsa ve kimse ses cikarmiyorsa oturup bir düsünmek lazim.Niye bati ses cikarmiyorSeyirci oluyor. Sanki kara kasina kara gözüne heves ediyor da yaninda yer aliyor.Sana ihtiyaci var düzeni bozulmasin diye, Iste onun icin yapilan hukuksuzluklara sescikarilmiyor. Dünya cikar dünyasi. Herkes bir seyler koparmak cabasinda. Ölenlergariban yurtseverler. Yukarida emirler veriliyor. Yakin yikin öldürünEmir erleri emir kullari sizinde bir iradeniz var. Masa olmayin. Kendi halkiniza silahdogrultmayin.Orda ölenler aslinda sizsiniz. Yarin bir gün evlerinize gittiginizde o kahraman vatankurtarmis edasiyla öldürdügünüz insanlar rüyalarinizdan sizleri takip edecekler. Ölenlertarihe gececek. Onlar her zaman icin yasayacaklar. Ya siz gercek hayatta sadece birmasa oldugunuzu hissettiginizde kötüye gideceksiniz.Onun icin yaptiginiz her hareketten sorumlu oldugunuzu asla unutmayin. Kula kulolmayin ve Güclünün yaninda yer alarak yerinizi saglamstirmak isteyebilirsiniz sizindekullanilma miladiniz bitince cöpe atilmaya mahkumsunuz. Iste onun icin cok okuyuncok düsünün dogru bulmadiginiz hic bir seyi yapmak zorunda degilsiniz.Düsünen sorgulayan bir toplum olmamiz lazim. Hic kimseye uymak zorunda degiliz.Kimse gibi düsünmek zorunda da degiliz. Demokraside cok seslilik mevcut. Konusaninsanda korkmamak lazim.Fikir fikirden üstündür. Bizim gibi düsümeyenlerede saygi duymak zorundayiz.Hic bir insanin digerini yok etmege cezalandirmaga hakki yok. Halkin oylari ile halkinvergileriyleKarnini doyuranlar halka eziyet ediyor. Yazik cok yazik.Ve Orhan Gencebayìn bir sarkisi Aklima geliyor yansin bu düyna beni kula kul edenbu dünya yansin. Bu gün verilen sinyal güclüden korkmak Allahtan degil. Insanininsana kullugu gündemde.Suna inaniyorum ki Allah hic bir zaman haksizdan yana degil. Her insanda öyle olmali.Düsünmeli karsidakinin yerine kendini koymali. Ben onun yerinde olsam bana nasildavranmalarini isterdim.Her insan kendini savunabilmeli. Insanlari hemen etiketlemeyelim. Dinleyelimsorunlarini cözelimEzmek vurmak kirmak öldürmek aslinda acizlerin basvurdugu taktik.
Ben kimim diye sordum?Ben bir köylü kızıBen okumuş ama;Hep bir köylü kızı
O yumuşacık yüreğindenSevgiden başka bir şey bulunmayanBen ki;Gülünce kahkahalari,yeri göğü inletenBenki;Karşımdakine kendimden çok değer verenBen;Sizlere ulaşmaga çalışan,Çalıştıkça hep demir kütleleriyle karşılaşanBalyoz gibi,Kafama indi umursamadıklarınızHergün gerçek ve bencil yüzünüzü gördükçe;İçimde bulunan en son sevgi kırıntılarını verirkenİlk defa korktum.
Ben buradaBu yabanci ülkedeYabancılarda değilde,Kendi milletimde,Kendi dilimde olanYabancılardan;Sizlerden korkuyorum
İçimde bulunan bütün sevgi kırıntılarınınTükendiğini hissediyorumAyakta duracak gücüm yokDüştüm, düşeceğimOlmaz diyor bir ses dayanmalısın! ..Çarpışıyor yüreğimle beynimSizleri seviyorumSanki canımda bir parça gibisiniz
Yüreğim kan ağlıyorKafamda çelişkilerÇesitli yüzler görüyorumDost bildiğimEn zor anımdaYanımda kimse yokSanki hep bir sıfır noktasındayım
Insanlık diye nutuk atanlar;Kaçıyor arkasına bakmadan,Yada;Acımdan zevk alır gibi seyrediyor...Ben hala kendimle boğuşuyorumBana acı veren sizleriYüreğimde çıkarmağa çalışıyorum
O gün okuldan gelirken adamin biri kustatlim´in yoluna cikip kustatlima sormus:Kürt müsün? Türk müsün?anneside meraklanmis acaba nasil bir cevap verdi diye.Peki sen ne dedin diye sormus? Insanim dedim. Adam kala kaldi. Türk kürt ayirimininolmadigi ailelerde cocuklar böyle yetisiyor: Kus tatlim sinifini gecmisti. Annesi onunlane kadar gurur duysa azdi.
Kustatlim büyüdü ve annesine anne beni Türkiyeye gönder. Tamam oglum dedi annesi
gelecek sene gideriz. Ertesi sene oluncada gidilecek gibi degildi. Yaz aylarinda yukariya
tirmanan bilet paralari ailece tatile gitmelerini engelliyordu. Kus tatlim tutturdu siz bana
söz vermistiniz ben gitmek istiyorum. Siz gitmiyorsaniz yada gidemiyorsaniz beniilgilendir
mez. Sözünüzde bulunmazsaniz artik sizinle hic konusmam. Annesi kus tatlisinabakiyor
simdi bu kücük bir sehrin disina cikmamis güzel fidani nasil yanliz Türkiyeyegöndereyim
diye kara kara düsünüyordu. Ic hatlar, dis hatlar yolunu nasil bulacak yavrum.ucak
degistirmek kolay mi? Büyük sehir hava alaninda. Türkiyede dogmus büyümüsinsanlar bile;
sorun yasiyor. Bocaliyor, ödü patliyordu annesinin, Kustatlima gerek olabilecek tüm
bilgileri adresleri not etti iki dile cevirdi. Birini valizine birini cebine yerlestirdi..Kus tatlimin kendisine güveni sonsuzdu. Giderken annesi ona verdigi harcligi iyisaklamasini
hepsini cebinde tasimamasini tembih etti. Kustatlim kimse benim para mi calamaz! ...tamam
oglum yinede sen hepsini cebinde tasima tatil sonuna kadar sana yetsin. Kus tatlimiSIKI
SIKI tembih etti, aman ha oglum tanimadigin kimsenin arkasina takilip gitme. Havaalani
personelinin giydikleri özel elbiseler var sadece onlarda yardim iste. Aman ha! digerucagini
kacirma. Kus tatlim annesine; anne ya sen cok korkaksin. Dogru dedi annesi birtarafta
oglunun kendi kendisine olan güvenini kirmak istemiyor, diger tarafta ona bir sey olurdiye
ödü patliyordu. Oglunun kararina saygi, ve vermis oldugu sözüde tutmasi gerekiyordu.O
büyüyüp genc bir erkek olacakti. Korkularini ona tasimamaliydi.
Izlediğim Tv programlarından beni düşünceye itenler…..
Avrupada Patatesler torbalanırken bile, güzellik ölçülerine yer veriliyormuş.
çok büyük patatesler, küçük yada görüntüsü bozuk patatesler tarlada
bırakılıyormuş.Üretimin yarısı ölçülere uygun olmadığından tarlaya geri atılıyormuş.
Gıda olarak herhangi bir kusur içermemesine rağmen. Salatalıklarda eğri büğrü
olmamalıymış eğri büğrü olanları alıcılar, satın almıyorlarmış.
Süpermarketlerde satışa sunulan meyva sebzelerin görüntüsü kusursuz
olmalıymış,her zaman taze ve yüzünüze gülen bir sekilde değilse direk çöpe
gidiyormuş. Ve bu çöpe atlan meyva sebze veya bayat ekmeklerin parasını
müsteri dediğimiz alıcı kesiminin kesesinden çıkıyormuş. Yani farketmeden
ödediklerimiz.
Afrika`da da muzlar belli bir büyüklükte değilse Avrupa Ülkeleri tarafindan italedilmiyormuş.Ital için belli bir ölçüye uyma şartı varmış. Ölçülere uyan muz yüzde oncıvarındaymış.Afrikanın yerli halkı elinde bulunan tarlalarını satmak zorundakalıyorlarmış ki Avrupa ölçülerine uygun muz üretilebilsin.
Sonra başka bir programda Afrikada açlıktan kaburgası birbirine geçmiş insanlarıgörüyorum.Yüregimin en derin yerinden bir sızı hissediyorum.Tekniğin geliştiği mesafelerin kısaldıgı bir dünyada açlıktan dolayı intihar etmenoktasına gelen insanları gördügümde. Düşünüyorum… acaba Avrupanınkusursuzluğunun bedelini Afrika mı ödüyor.
Alle sind UnschuldigEs entschuldigt sich NiemandZiel war es die Taschen zu füllenAn die Sicherheit dachte Niemand
Jetzt muss man Rede und Antwort stehenNeunzehn Menschen sterben das ist kein versehenKein Friede, Freude Eierkuchen den wir suchenJemand muss Verantwortung übernehmen für die Geschehen
Wie kann man alles gut machen wiederDie Menschen zertrampelten unter den Füßen niederViele tanzten, sangen feierten wiederJetzt ist keine Loveparade nie wieder!
Bei anderen war der Drang so groß, die Türen zuLuft war knapp Brustkorb Eng, Todesangst nahm zuNeunzehn Menschen Starben einer kam noch dazuViele offene Fragen die Antworten kamen nicht dazu
Die Überlebenden fühlten sich Schuldig, kamen wiederlegten Blumenstrauß und Kerzen niederUnd sie realisierten bei diesem Unglück, wie viel Glück sie hattenKonnten sich nicht freuen, aus Mitgefühl für die betroffenen Familien
Not: Suyun tadını hissettim kelimesi Aziz Nesin'in Mum Hala adlı Romanındaokumuştum.Çok hoşuma gitti insanın genç yaşlarda bazı şeylere dikkat etmediği imajınıuyandırdı. Kırkından sonra ise hayata başka bir gözle, yani daha bilinçli yaklaştığıizlenimini uyandırmıştı. Yazarımızıda saygıyla anıyoruz.
Neden diye soruyorum sana?Nasıl oldu daŞiirlerinDemir parmaklıkların arkasındaHer ismine dokunuştaYüreğim acıyorAltın kafese konulmuş kuş gibi şiirlerinAh! halkım ah diyorNasıl oluyor Nazım nasıl?Aklım almıyorYüreğim acıyorSen halkın adamıydınŞiirlerin özel şirketlerde ne arıyor?Susturuldun yineVar mı başka açıklaması?
Burası gurbette olsa ben gurbette değilim. Aramızda kilometrelerce mesafe olmasınarağmen sizler hep yanımdasınız. Yüreğim sizlerle dolu. Ben hiç sizsiz olmadım.Bu öyle bir duygu ki sevginin kaynaması gibi. Hani çocukluğumda ziyaretteki çeşmeyegiderdik. Toprağın içinden su kaynardı. Pınarın gözümü ne derdik. Iste sizin sevginizdeöyle. Ben o pınarı birlikte taşıdım. Ve o mutlu tabloyu şimdi çocuklarıma taşıyorum.Bu gün okulda okuyan kızım geldi. Anne benim yokluğumu hissediyor musunuz? yokdedim..sanki; hep yanımdaymışsın gibi hissediyorum. Hiç ayrılmamışız gibi. O da bendeaynısını hissediyorum dedi. Ne mutlu bana ki sizden aldığım hazineyi onlara emanetedebiliyorum. Onlardadaha sonraki nesile devredecekler günün birinde. Yüreklerinde pınarın gözü gibi sevgiakacak. Ve dünyayı daha yaşanılır hale getirecekler. Dil,din, ırk ayırımı yapmadan.Ne mutlu bana ki sizin gibi anne ve babam var. Sizler sadece sevginizi aşılamaklakalmadınız…Vicdanınız ve doğruluğunuzlada birer örnektiniz. Onun içinde size teşşekkür ediyorum.Neyiniz varsa bizimdi hiç esirgemediniz, maddi ve manevi. Verdiğiniz manevi değerlerdaha da ağırlıktaydı, onları hiç bir maddi değerin, kuvvetin gücü değiştirmeye yetmez.Onun içinde sizlere teşşekkür ediyorum.
Tüm dileğim sağlıklı ve uzun ömürlü olmanız. Varlığınız mutluluk kaynağım.Sizleriseviyorum. Dünyanın en güzel ve en önemli insanları.
Her sey sana karsi olabilir bakBir günü aksam etmekten zorlanabilirsinGüneslimi her gün? Bir Gökyüzüne bak!Ne olur intihar etme!
Tek bir dostun olmayabilirBurdayim bana gelTanimasak da bir birimizi ne olur?Tanisiriz dert etmeZor olani sec!Yasamayi sec!Kendine zarar vermeNe olur intihar etmeYasamayi sec!
Sen kardesim, sen bacimSen tanimadigimSimdi kötü bir dönemindeGücünün sonunda olabilirsinYarin bu günden güzeldirHerseyin bir caresi varKendini yok etmek care degilNe olur intihar etme!
Saniyeler yillar sürsedeDünya dönmeyi unutsa;Yinede yasamayi sec!Bütün deger yargilarina ters düssende;Bir cikar yol bulmasandaHerseyin caresi varYarini bekleNe olur Intihar etme
Yagmurdan sonra hep günes dogarGeceden sonra gündüzHer yokusun bir inisi varHer sorunun bir cevabiNe olur intihar etmeYanlis yapilmadan dogru bulunurmu hic?Ne olur Intihar etme
Ailesinin bütün fertlerini yıllar önce yitirmişti. Yaşlılara ait bir bakımevinde kalıyorduIkinci derece akrabalari ile bağlantısı vardı, onlar ara sıra gelip onu ziyaret ediyorlardı.En büyük zevki bulmaca çözmekti. Etrafı çok karışıktı,bir gün yardımcısı düzenlemeyekalktığında ona dedi ki kızım ben bu karışıklığımın içinde kendimi daha huzurluhissediyorum.Genç kadın anlamıştı. O karışıklığınında kalmasını istiyordu. Belkide karışık etrafı ilebazı boşlukları dolduruyordu.
Savaş yıllarını arkasında bırakmıştı. Yalnız olmasına karşılık kimsem yok diyesızlanmıyordu. Bütün eski dergilerin bulmaca sayfalarını alıyor onları çözüyordu.Ufacık şeylerle mutlu oluyordu. Sabahları televizyonu açıyor müziğin ritmiyle oturduguyerden dans ediyordu. Engelli biriydi. Bir yere tutunmadan ayakta durması imkansızdı.Ama o çoğu sağlam insanda daha güzel bir hayat yaşıyordu. Dört tekerlekli bir arabasıvardı ona tutunarak yürüyordu,.yapacaği işleride ona tutunarak yapıyordu..
Yardımcısı ile çok iyi bir iletişimi vardı. Şakacı biriydi. Hayatla dalga geçer gibiyaşıyordu.Bazen adım atacağı zaman ağrısı tutuyordu aniden, bekliyordu yardımcısı…çok muacıyor diye sormuştu bir defasında,.ne diyorsun? Ilaclarını göstererek onlar olmazsaağrısına asla dayanamam. Ama ağrıdan sızıdan bahsedip kimsenin kafasını ağrıtmakistemem. Zaten değişen bir şey de olmaz.
Yardımcısına diyordu kızım şunun şurasında iki sene daha elim ayağım tutar, o zamanakadar kendi istediğim gibi yaşayacağım. Yapabildiği herşeyi yapmağa çalışıyordu ki;vücudunun işlevleri körelmesin. Yardıma ihtiyacı olduğu yerlerde yardımı kabulediyordu. Insanlarla çok rahat iletişim kuran biriydi. Hiç çocuğu olmamasına karşılık,küçük çocukları görünce öyle seviniyor du ki. Bir sabah yardımcısı geldiginde ona dediki; gece seni rüyamda gördüm,sen kapıda içeri girdin, tek kelime söylemeden çekipgittin. Gözümü açtım gece saat biri onbeş geçiyordu.Kalktım evin içinde dolandım.Kapıyı açtım dışarı baktım, sana kızdım. Beni gece rahatsız etme diye yazı yazdımnotlar tuttum, çıldırmış gibiydim. Delirmekten korkuyorum dedi.Hani bazı insanlarvarmış boş yere diğer insanları suçluyorlarmış, şunu mu aldı, bunu mu aldı diye;bende mi onlar gibi olacağım? Senin adını yazdım. Senin hiç bir suçun yok..Yoksadeliriyor muyum?Istersen seni bir sinir doktoruna gösterelim dedi genç kadın. Rüyada görebilirsin ama;kalktıktan sonra notlar yazman dolaşman, gerçekle rüyayı birbirine karıştırdığınıgösteriyor. Kadın gerçekten de kağıtlara notlar almıştı, ve aldıgı notlar da kendisininismi geçiyordu.Yardımcısı ona dedi ki; eğer size bir şey olsaydı; yazdığınız kağıtlar benisuçlayıcı gibi neden? Sizi rahatsız eden bir şey mi var?
Kadın bir anda çocuklaşmış gibi konuşması değişmişti. Savaş yıllarında yıkıntılararasındakalmış çok korkmuş. Eskiden uyurken hep bağırıyormuş.Ablası yanında kalsınistiyormuş.o da kalmıyormuş. Rüyasında gördüğü yardımcısını kız kardeşi ile özdeşleştirmiş.Kadın ertesi gün görmüş olduğu rüyayı arkadaş cevresine anlatmış.Nasıl gerçekle rüyayı birbirine karıştırdığını. Yardımcısına da kızım benim hareketlerimedikkat et bir değişim olursa tedbirini al. Kimseyi boş yere suçlamak istemem.Delireceğime ölsem daha iyi. Yardımcısı ona üzülmeyin Şu an gördüklerinizin gerçekolmadığını farkettiginize göre bilinciniz yerinde. Ama en iyisi doktorunuza bu durumuanlatmamız lazım.
Doktor yaşlı kadına bir ilaç yazmış, Yaşlı kadın her akşam uyumadan önce ilacını alıpkaygısız bir şekilde sabaha kadar rahat rahat uyuyormuş. Sabahları müzik eşliğindeuyanıyor,oturdugu yerde bir o yana bir bu yana sallanıyormuş.O hayatınını dolu dolu yaşıyan mutlu biriymiş.
Yaşlı kadın anlatıyordu bu gün çok neşeli bir şekilde uyandım. Neşesi yüzünde vehareketlerinde okunuyordu.Bayram şekerini bekleyen çocuklar gibiydi.Bayramlıklarımıgiymek istiyorum dedi yardımcısına. Yardımcısı tabii o zaman dolaba bakalım hangisinigiymek istiyorsunuz? Tarif ediyordu siyah etek ve ceket içinede beyaz gömleğimigiyeceğim. Evlenirken giydiğim kıyafet. Yardımcısı dolabı açtı. Yazlık ve kışlıklar iledolap tıka basa doluydu. Önce bir dolaptan öbürüne yazlıklari yerleştirdi. Sonra kalınörgü dokumalı siyah bir etekle üzeri altın işlemeli bir çeketi buldu.şimdi sıra beyazgömleği bulmağa gelmişti. Öyle bayramlığa benzeyen bir beyaz yoktu.bulduklari bir ikigömlek içinde bazılarının düğmeleri yoktu, sonradan anladığına göre kadın kendisinedar gelen gömleklerin düğmelerini söküyor onları elbise dolabında bulunan askıdakielbiselerin üzerine boydan boya geriyordu ki tozlanmasınlar diye.Duşunualdırdı,elbiselerini giydirdi.Buldugu beyaz gömleğin düğmeleri kapanmıyordu. Anlamıyok kızım bu bana olmaz sen o içeride ki açık yeşil renkli gömleği getir. Açık yeşilrenkli gömleği getirdi. O renkte yakışmıştı siyah takımın içine...Çok güzel bir sesivardı, şarkı söylüyordu, oturdugu yerden. Sanki on yıl gençleşmis gibiydi. kendimi çokmutlu hissediyorum dedi. Mutlu olmanız harika bir şey diye yanıtladı yardımcısı.
En azından seninle sohbet edebiliyorum diğerleriyle iki kelime edilmiyordu, geliyorlardıhergün aynı şeyi soruyorlardı. Konuşmanın içerigi her gün aynı iyi uyudunuz mu? Busözü duyduğumda artık sinirlerim tepeme çıkıyordu. Sonra taklidini yapiyordu eskiyardımcısınınkarga gibi sesiyle iyi uydunuz mu? diyorlardı.Tüm iletişimimiz bu kadardı,iyi ki sen sormuyorsun; hani gelip deseler bu gün de yagmur yağıyor. Senin yanındamutluyum. Kendimi rahat hissediyorum. Sevinmişti yardımcısı. Bu gün şarkıların ardıarkası kesilmiyor bazende operadaki sanatçılar gibi sesini inceltip kalınlaştırıyordu buyaşta bu ses!
Yardımcısı işini bittirdikten sonra onun karşından bulunan sandalyaye oturmuş gitmekistemiyordu sanki. Bu tek kişilik konser ve onun mutluluğu kendisini de mutlu etmişti.
Biliyor musun kızım? diyordu müzik Allahın bir vergisidir, ağrılarımı müzikleunutuyorum. Bu gün çok genç gözüküyorsunuz dedi yardımcısı, yaşlı kadının aşıkinsanlar gibi gözlerinin içi gülüyordu, gitmekte olan yardımcısına ha giderken masadaduran çikolataları işaret ederek bir şeyler alsaydın.
Yardımcısı ne çok şeyler aldığımı bir bilseniz diye içinden geçirdi, sözlere dökmedidüşündüklerini sonra kadın yanlış anlar diye.Düsüncelerini şöyle dile getirdi. Bengiderken; mutluluğunuzun resmini, şarkılarınızı, ve bu güzel atmosferdeki resimleriduyguları birlikte götürüyorum dedi.
Kadın içinden dışarıya kadar taşan bir enerji ve mutluluk ile ellerini kenetlemişyardımcısının önünde saygıyla eğilir gibi. sana ailenle birlikte mutlu bir bayram günügeçirmeni diliyorumTanrı seni korusun! Koruyucu meleğim.
Her sey degistideBir sen degismedinKafani sallayipSelam vermen disindaYillar gecsede degisecegin yokAgzini baglamislar sankiTek kelime cikmiyorHani sen ne yardan,Ne de serden geciyorsunHem selam verip;Hem de o verdigin selamla,Beni distaliyorsunAdamakilliUlan mecburmuyumSenin her kafa sallamanaCevap vermegeAnlayamiyorum...Hani demisler yaInsanlar konusa konusaNe insan ne de hayvansin,Anlayamiyorum seniBeni üzüyorsun hemde cokInanmak icin sanaNe de cok zorluyorum kendimiDostumsun diyeHer kafa sallamandan sonraDerin bir düsünceye daliyorum...Ne yapayim seni?Ne dost nede düsmansinAnlayamiyorum ki;Seni anlamaga calisirkenKendime yabancilasiyorumBöyle olmuyor.
Oy /unu bana verSana deniz getirecemIssizlere isverecemBekle iscim bekle memurSana daha neler edecemYeter ki sen;Oy/unu bana verHer gelen onu söylediBol keseden vaat ettiOy alinca vaat bittiAyni tas ayni hamamKarakis bastirincaSoguk aman vermeyinceBir de kömür yetmeyinceColuk cocuk ac uyuyuncaOyu´nu bana verBos kazani kaynatacamIssizlere is bulacamCennette arsa verecemHayalleri parselledilerOnu dediler bunu dedilerYumusacik koltuga oturuncaHepsini unutuverdilerYalan yalan inanma hicDegismedi degismiyorHer gelen onu söylediSiyasette adet böyleydiDegisen neydi neydi söyle?Ayni tas ayni hamam
Çocukların neşesi vardıGülüyordumCıvıl cıvıldı herşeySevgi doluyduHele seni görünce;Herşey daha da renkleniyorduPembe hayallere dalıpBulutlarda uçuyordumGelecek gülümsüyorduBir şekerleme ile mutlu olan çocuklar gibiydimGüveniyordum, gülüyordumSeviyordumSeni ve bütün insanlarıBilemedim kömür gözlümBana uzattığın şekerlemeO pembe hayaller;Bulutlar kayboldu birdenAyaklarım basıyordu yereAnladım ki herşeyBir rüyaymış
Ihr Körper baute ab, Tag für Tag, sie war kraftlos. Konnte nicht viel essen und trinken.Ihren Kraftlosen Körper musste man sehr vorsichtig und mit viel Gefühl und Ruhewaschen, und schön eincremen. In solchen Momenten nahm sie meinen Arm und legteihren Kopf darauf, als sei es ein Kopfkissen. Sie suchte Nähe und menschliche Wärmeund sagte Schwester nimm mich mit! Ich schaute ihre Hilfe suchenden Augen an,versetzte mich in sie hinein, es war niemand da, der sie hätte mitnehmen können, siewar in dem Heim, alleine. Niemand konnte ihr die Wärme geben, nach der sieverlangte außer Pflegepersonal. Ich sah sie an, während in meiner Ohnmacht Träne umTräne floss, lies sie eine Weile in den Arm und legte Ihr Kopf vorsichtig auf den Kissenund verließ das Zimmer wortlos. Ich versuchte öfter reinzuschauen; sodass Sie sichnicht alleine fühlt. Manchmal träumte Sie im Wachzustand. Sagte Sie: 'Mein Bruderwartet vor der Tür. Er wartet auf mich'. Ich sagte ihr: dann muss ich runtergehen undihn abholen. Bestimmt ist er müde. Gelernte Validation half mir mitzumachen und dieGeschichte nicht zu zerstören. Als Schüler hatten wir Zeit, Zeit die dem Pflegepersonalfehlte. Zeit, die den Schwerkranken zugute kam. Wir erlebten im praktischen Teil derPflege Dinge, die wir in der Theorie gelernt haben.
Sen benim eşsiz bebeğim. Neden gittin ki; bu kadar erken. Herşeyin aceleydi. Belkidebiliyordun bu kadar erken Allahın rahmetine ulaşacağını. O yüzden acele ettin dolu doluyaşamak için. Abla sen gelmeden evlenmem demiştin. Benim yüzümde geciktirmeyindüğününüzü evlenin dedim.Ve dügün gecesi aradığımda kuafördeydiniz. Yüreğimleyanınıydazdım. Benim yerimede oynayın dediğimde; tamam abla dediniz. Sonradaduyduğuma göre (daha düğününüze bakmak kısmet olmadı) piste hiç inmemişsiniz.Herkes hayret etmis. Gelinle damatın bu kadar çok oynamasına. Pastayıda kendielleinle yapmışsın.Tavana kadar ulaşıyormuş. Ellerine kurban. Hatta anlatıyordun bir parça bile kalmadıdenememiz için diye. Pasta çok güzel olmuş. Evlendin canım. Ayrı bir evin oldu. Bendetatile gelirim senin mutluluğuna şahit olurum diye sabırsızlanıyordum ki.;
Bir telefon gelmişti. Kaza geçirmişsiniz. Ve sen ağır yaralıymışsın diyorlardi.O zamananladim ki sana bir şeyler oldu. Ikinci telefon gelmişti çabuk gel ağır belki kurtulur belkikurtulmaz diyorlardi. Yemin ettirmiştim. Kurtulamadığını söylüyorlardı. İşte o an benkendi eksenimde dönüyordum. Deli gibi. Gözlerim telefonun tuşlarını görmüyordu.Oğlum duydugunda anne sanki kalbime bir bıçak saplandı diyerek donup kalmıçtı.Kızım ise; hayır olamaz! O bizim en çok sevdiğimiz dayımızdı diyerek hem ağlıyorhemde bana destek olmağa çalışıyordu.İkinci gün gelebildik seni gömmüşlerdi. O güzelyüzüne dokunamadım bile. Ama annem anlatıyor:Çok güzel görünüyormuşsun. Yüzünde sanki bir gülümseme varmış. Aklımda geçmedidegil, toprağı eşip o güzelim bebeğimsi yüzüne bir dokunmak.... Kahretsin kurallariaşamadım. Sonra bir gün rüyada gördüm seni bir odadaydınSeni birlikte kaza geçirdiğiniz kardeşimiz getirmiş bir ekmek tahtasının üstündeyıkayacakmış.Etrafında bayanlar var onlarda seni görmek istiyorlarmış. Düşündüm benimkıramadığım kurallari rüyada bile olsa kardeşimizin kırması beni sevindirmişti. Yüzünügörmek istiyordumGöremedim. Uyandım.Rüyayı şöyle yorumlamıştım. Sen işe giderken kaza geçirmiştin. Ekmek paranıkazanmağa giderken, ekmek tahtası üstünde yıkanmanı öyle yorumladım.
Biliyor musun? Bir gün oğlum okul gezisine gidecekti. Onun icin kötü bir rüyagörmüştüm.Kendisine çok çok dikkat etmesini söylediğimde bana dedi ki; anne bizim artık birmeleğimiz var.Dayım beni korur.Bana bir şey olmaz. Sen gerçektende melekleri kıskandıracak kadariyi biriydin. Anamı düşünüyorum..O yangınların en büyüğünü yaşıyor. Babamıdüşünüyorum..Onlar hep üzüntüleri, hastalikları bizden saklarlar biliyorsun üzülmeyelimdiye. Ben seni çok özledim. Artık Antebe gelirken o bayramlık sevincim olacak mi? Amagelirsem şunu bilki ilk durağim senin yanındır. Seni ziyaret edeceğim ilk öncemeleğim.Sen sol yanımda yüreğimdesin.Sen bendesin. Bir ömür bende.
çok benziyorsun ona çok.Her halinle onun gibisin. Ahh canım ahbirtanem..Uzaktan Facebook taki resimlerine bakacağım. Yüreğimdeki ince sızıdanhaberin olmayacak. Seni uzaktan uzağa seveceğim. Tıpkı onu sevdiğim gibi. Takımelbisede ne çok yakışmış. Allahım nazardan,saklasın. Bir taraftan seviniyorum,resimlerini gördüğüme, diğer taraftan.. senin gibi dünya yakışıklısı canımın canınıtehlikeye atılmış hissediyorum.En masum anların sana ait değil gibi, gülmen, yemek yemen sevinmen, ağlaman sanaait değil, iyinin ve kötünün olduğu bir dünyada, senin şeker gibi yüzün,mahsumiyetin, reklam gibi herkesin gözüönünde.... uzaktan uzağa korkuyorum senin icin.Kınalı ellerine bakıyorum... Tanrıya yakarır gibi kapattığın avuçlarına...seninle birliktesana dualar ediyorum. Allahım seni kötülerden,kötülüklerden kem gözlerden korusunbebeğim14.09.10Zeynep Sekerci Bad Hersfeld
Bre kizim sen neyi ariyorsun?O hayal ettiginLeyla Mecnun askini bulamazsinOnlarda kavusamadilar yaSen de bulamazsin o ulasilmaz sevgiyiTam buldum diyorsunSevebilecegim biriniBakiyorsun hepsi birAyricaligi yok ki birbirindenHepsi vermeden almak istiyorToprak bile karsiliksiz vermez ki ürünüEktigin varsa bicersin
Öylesine kararliydimÖylesine güclüydümBeni hic bir sey yikmazdiSevgi yok burada anneNereye gidersen git hep yanlizsinInsanlar öylesine iclerine kapanmislar ki;Bir yabanciya gönül kapilariniKolay kolay acmiyorlarBurda yanliz basina ayakta kalmalisinYoksa yasayamazsinDostluklar öyle kisa süreli ki;Doluyum anneDokunsalar aglayacagimKatila katilaYüregim bin yerinde yarali gibiBeni düsman degil,Dostlarim yaraladi.Dost bildiklerim...Öylesine kolayca kirdilarUmursamadanÖyle vicdansizcasinaHepsi birden sözlesmis gibiÖyle daraldim ki anneSen de yoksunGözümde yaslar aksinSel gibi, önemli degil,Yüregim bin yerinde yaraliBeni dostlarim yaraladiDost bildiklerimHepsi birden sözlesmis gibi
Ölüm haberini gazetede okuyuncaCok üzüldüm.Tanisikligimizda yoktu seninleIcimde bir seyler koptuGözümde iki damla yasBir televizyon programinda1999 icindeilk defa izlemistim seniilk ve son olduBir de tesadüf eseriÖlüm haberini okuyuncaÜzüldüm,sanki seni yillarca taniyormuscasinayazik oldu sana;Ve senin gibi trafik kurbanlarinaDaha umutlarin vardiIdeallerin vardiulasmak istediginNe kadar kolay ölmekBir gün hic dogmamis gibigidivermek ansizinSeni özliyecegiz AjlanDönüsü olmayan yolculugundasana;Allahtan rahmet diliyorumHuzur icinde yatEger öbür dünya varsaOrada rahat etmeni istiyorum.
Ne olur bana sormaBeni seviyormusun diyeO iki plastik kelime yetmiyor banaSevgiyi yakala
Ben sana sordum mu hic?Sen konusurken yakaliyorum sevgiyiKelimelerde;Yola gidecegim zaman diyorsun yaAman dikkatli sür, kaygi duyuyyorsunYada sabah ise giderkenVeda öpücügünde yakaliyorum sevgiyi
Dün yolda gelirken bizi düsündümSenin sorun takildi kafamaSana seni seviyorum dememistimYa sana bir sey olursa diye düsünmüstümBir an;
Iste o bir anda kendimi cok kötü hissettimEve gelince sana bir seyler anlatmaga calisiyordumGözlerimdeki yaslari görünce telaslanmistinKötü bir sey mi oldu?Kelimeler birbirine karsimisti
Üc yasindaki cocuk gibiArkasini getiremiyordumYok senin icin iyi bir seyNiye agliyon pekiHani sana seni seviyorum dememistim yaOnun icin;Artik sen bende bir parca gibisinSevgiyi yakala benim gibi kelime aralarindaDavranislarda,Iki plastik kelime yetmiyor banaNe olur bana bir daha sormaGülerek kolunu elini uzatipKendine dogru cekmistin beniIste sevgi bu söze gerek var mi?
Morgen früh rief eine Frau und sagte; „Claudia Fischer ich möchte mit FrauM…...sprechen“.Ich sagte; ein Moment bitte, und gab Ihr das Telefon. Frau M nahm das Telefon anund sagte was ist? Sie hat kurz zu gehört und ein schrei was wollen sie von mir?Gespräch beendet mit leg mich am Arsch und einem knall. Das war Telefon. Ichfragte: was ist passiert? Sie sagte: „ Zufallsgenerator sie haben gewonnen. Bei dieserUhrzeit darf man Alte Menschen nicht stören.Die werden noch angezogen die haben noch nicht frühstückt“.Noch erzählte Sie letztes Jahr jemand hat angerufen und gesagt: „sie habengewonnen“.„ ich habe gesagt: was ich gewonnen habe spenden sie den Kinderhilfswerk“.
Genç adam elinde bir buket gülle gelmiş havaalanında bekliyordu. Türkiyedengeliyordu sevdiği. Hava sıcaktı, saatler birbirini kovalıyor en sonunda çicekler zamanakarşı yarışamıyorlar boynu bükük bir şekilde çöp kutusundaki yerlerini alıyorlardı.Amabir Fotoğraf çektirmisti genç adam elindeki buketle o ise hala duruyor tüm canlılığıyla.Geçen yıllara rağmen ilk günkü gibi.
Kısa metrajlı filmler gibiBaşlamasıyla bitmesi bir oluyorŞimdi herşey degişmişMillet sevgiye sevdaya aldırmıyorÜç anahtar istiyorİşyeri anahtarıAraba anahtarıBirde ev anahtarıKimse calışmak istemiyorYaşamak istiyorBizde ise tam tersiSeversek ölümüne sevdikBir ekmek mi nasıl olsa buluruz dedikAllah canımızı sağ ederseÇalışır kazanırızPara yerine umut yükledikBiz daha zengindikParaları olanların paraları bittiBiz umudu hep yarınlara taşıdık
Dıs güzelliğe bakıp kanmaHer güzeli melek sanmaOndan sonra da; bir daha mı?Tövbeler tövbesi diye yanma
Cahil ile yol yürünmezYürünsede son görülmezDerde deva ondan gelmezHer yüzü güzele kanmaOndan sonra da; bir daha mı?Tövbeler tövbesi diye yanma
Dışı eli yakar içi de seniEser poyraz yeli gibi, deli deliO onu aldı bu bunu giydiNeydi ne oldu başagrısıHer yüzü güzele kanmaOndan sonra da; bir daha mı?Tövbeler tövbesi diye yanma
uyan dedim sanauyan! dedim anlasana…sen ne yaptin? ? ?bir uykuda kalkip, digerine yattinuyan dedim sana!sen hala; kendine nini söyler gibiderin uykulardasinyazik! ne cok zaman gectiher seferinde …..umut ettim, nasihat ettimhepsi bossen; gene bildigin yerdesinhadi git, ben pes ettimhic bir sey sorma banasözün bittigi yerdeyimhadi git, sen kazandinharca yillarini,bozuk para gibine kaldi?bazen bir ömür bileuyanmaya yetmiyormus…anladim.Hadi git, sen kazandin
VazgeçtimBunu bana; en çok sen kanıtladınDeğmiyormuş…Bir yabancı gibi davranışınSevgi de yetmiyormuşTüm kapılar kapanmışBende duvarlar ördümVazgeçtimGünün birindeIyilik damarın tutuptagelmek istersen;GelmeVazgeçtim!Her ne kadar yürek yansadaSusturdum….Sevmeklede olmuyormuş.
Versteh doch,Ich bin auch ein MenschWie DUAus Fleisch und KnochenVersteh doch!Ich Habe auch GefühleWie DUIch weine auch, wenn ichTraurig bin.Und fliege über WolkenWenn ich mich freueDu hast mir gesagt:Wir haben keinen Mittelpunkt?Doch! Wir sind Menschen.Das ist unser Mittelpunkt.Außer das DU DeutscheUnd ich Türkin binWir sind Menschen.Versteh doch!
erzähl doch!kann man sie anfassen?oder sie sehen?alles liegt in der Luftdie Luft ist schwerAugen erzählen tausend Wortedie Lippen sind Stummdu fliegst über Wolkenohne FlügelUnd Sterne fängst du mit den Augen
Wenn UNRECHT ALS RECHT; RECHT ALS UNRECHT verteilt wird schmerzt
Zeigen Sie! mein Gegner wie Sie Recht bekommen habenMit Spekulationen, mit lügen ZeugenKonnten Sie Gericht überzeugenDie haben sich auch keine Mühe gemachtNach der Wahrheit zu suchenDas Recht wurde für Sie passend gemachtFreuen Sie sich!
Ach du mein armes Herz; jetzt bist du in der KriseDu musst zwei Mal verdauen, Unrecht diese weiseStockst du, schmerzt du, leidest duDu arbeitest auf hohen Touren, diese weiseendlich versteh doch, nochEs gibt keine Gerechtigkeit wie du denkst; wach auf!Alles ist geblieben wie in einem Märchen Buch
Ach du; Mein Verstand! hast du gedacht;Recht, wird in eine goldene Waage gelegt und gewogenMan muss an alle Ecken und Kanten denkenNicht so einfach Glauben schenken
Mit allen Beweismitteln vermitteln Sie, mein RICHTERMachen sie das nicht! Um RECHT zu erreichen, alle Hoffnungen zu NICHTESonst schreibe ich alles wie ein DICHTERWie Sie UNRECHT als RECHT Verteilen; ohne Beweismittel zu gebrauchen!
akıllı ol akıllı bak sonra çok ağlarsıno kararı verirsem yapayalnız kalırsındünya güzeli gelsede maziyi hep ararsıniki dakika sonra pişman özür diler gibisin
Nerdesin sen?Hani eskiden hep yanımdaydınSeninle herşey öylesine güzeldi kiBazen gidipGelmeyi unutuyorsunBilsen nasıl zorlanıyorumGünü akşam etmek içinHalbuki´seninle dopdoluykenTükenmek bilmeyen hayallerim vardıYirmidört saat yetmiyorduSeni dört gözle bekliyorumAnlıyor musun?Sakın geç kalma
Ne kitaplardaki gibiNe de filmlerdeki gibiBiliyor musun anne?Burada yaşamak;Bir ağır geliyor banaKendi dilimdeki insanlar,Yabancı banaGüzel bir şehirHerşey güzel ve tertemizAma çok soğukSevgisizlikten üşüyorumCalışmanın tatlı yorgunluğu yokAyakta durma savaşı veriyorumBaşarmak zorundayımDüşüncelerde herşey kolayUygulamak öylesine zor ki
Sen tanımadığım güzel yaşlıGözleri yaşlıYerlere düşmüşsünTutmayan dizlerine inatAdım atmağa çalışırken
Birden bir ses duydumKardeş....! ! Kardeş....! !Biri yere düştü kapı kapalı,Yardıma ihtiyacı varAnahtarın var mı kapıyı açacak?
Koşarak gelmiştik nefes nefeseKapıyı açınca seni bulmuştukAğrıyor diyordun, sol yanını göstererekÜçümüz kaldırıp yatağa koymustuk seniDiğer ikisi gitmiş bir ben kalmıştımİçin için ağlıyordunKaderine ağlıyordunKimsem yok diyordunÇok kere yerlere düştümSaatlerce bekledim.....Kalkamadım;Dizlerim tutmuyor
Ağlıyordu için içinOkşadım yanaklarınıAğlama ben gelir bakarım sanaÖğleden önce yine uğramıştımÖnce konuştuklarımı anlamamıştıSonra nasıl olduğunu öğrenmeye geldim deyince,Yine ağladi...Bu sefer biri kendisiniDüşündügü içinElleriyle yanaklarımı okşadıTanımadığı birinden yardım gördüğüne,İnanamıyordu
Bir diğeri me me diyorDikkatimi çekmeğe çalışıyorduÖnüne önlüğü bağlamamı istiyorduBen başka birine yemek yediriyordumHemen yemeği bırakıp koştuğumu görünceSarılıp öptü ellerimeUtanıp geri çekilmiştimO ise gururla öpüyordu
O zaman anladım ki;Sevginin memleketi yokSevgi özgürdürBütün insanlari seviyor,Onlar üzülünce, bende üzülüyorum
Elinizde kalemYazın gençlerDaha aydınlık bir dünya içinKalmayın kahve köşelerindeMutluluğu aramayın şise diplerindeSize ihtiyacı olanİnsanlar varAçın kollarınızıSizden;Sevgi bekleyen küçüklerGörevi teslim edecekBüyükler;Sizleri bekliyorBu başı boşluk niyeGelin birlik olalımKoşalım bize ihtiyacı olanlaraGüneş gibi doğun gençlerSesiniz heryerdeCıvıl cıviı olunMeydan vermeyin kötülüklere