Ha k i k.a t i n y o c u u k '4 1 1 1 2018 . . ... ;· .:.. ... . .. :..· ·· ·' Imtiyaz Saliibi ve Hiz. Ltd. Latif Genel Yönetmeni Mustafa Tekin Sorumlu Müdürü Muhammet Çelik ve Yasin Demir [email protected]Kapak Ömer Faruk Mizanpaj Mehdi Yönetim Yeri Adresi: ve Hiz. Ltd. Molla Gürani Mah. Akkoyunlu Sk. No: 36 Fatih 1 Tel : +90 S33 OS 3S Faks : +90 212 631 S3 69 e-mail: [email protected]Web : www.yetkindusunce.com Yeri: Enes ve Litros Yolu, Fatih Sanayi Sitesi No: 12/210 1 Tel: +90 212 SOl 47 63 Abonelik 4 Bireysel: 100 TL . Kurumsal: TL 20 TL ISSN: 2602-436S Türü: Yerel Süreli - (3 Kurulu Adnan Demircan Fatih Yaman Kadir Canatan Latif Muhammet Çelik Mustafa Tekin Nuri Kurulu Ahmetel-Katip Ali Köse Ümütlü Celal Türer Celaleddin Çelik Davut Dursun Dursun Çiçek . Hasan Onat Hüseyin Karaman Toker Güler Lütfü Sunar M. Mahfuz Söylemez M. Ali Büyükkara M. Muhtar Mehmet Azimli - Mustafa Çevik Mustafa Öztürk Osman Gürnan Ö. Mahir Alper Sönmez Kutlu Ali Düzgün Gündüz Ümit Vejdi Bilgin Her mahfuzdur. YETKiN izin veya kaynak gÖsterilmeden her türlü ortamda yazarlar sorumludur.·
15
Embed
YETKİN DÜŞÜNCEisamveri.org/pdfdrg/D04295/2018_4/2018_4_CANATANK.pdf · 2019-03-18 · havası insanı özgürleştirir." Kentsel hava, insanı öylesine özgürleştirir ki insanlar
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
YETKİN DÜŞÜNCE Ha k i k.a t i n kaynağına y o ı c u ı u k
S ayı: '4 /Yıl: 1 1 Ekim-Kasım-Aralık 1 2018 . . ... ~ ;· .:.. ... . .. :..· ··· ' Imtiyaz Saliibi İlimyurdu Yayıncılık ve Eğitim Hiz. Ltd. Şti. adına Latif Kınataş
Yönetim Yeri Adresi: İlimyurdu Yayıncılık ve Eğitim Hiz. Ltd. Şti. Molla Gürani Mah. Akkoyunlu Sk. No: 36 Fındıkzade, Fatih 1 İSTANBUL Tel : +90 2ı2 S33 OS 3S Faks : +90 212 631 S3 69 e-mail: [email protected] Web : www.yetkindusunce.com
Basım Yeri: Enes Basın Yayın ve Matbaacılık Ltd .Şti.
Litros Yolu, Fatih Sanayi Sitesi No: 12/210 Topkapı 1 İSTANBUL Tel: +90 212 SOl 47 63
ISSN: 2602-436S Yayım Türü: Yerel Süreli - (3 Aylık)
Yayın Kurulu Adnan Demircan Fatih Yaman Kadir Canatan Latif Kınataş Muhammet Çelik Mustafa Tekin Nuri Yılmaz
Danışma Kurulu Ahmetel-Katip Ali Köse Ayşe Yaşar Ümütlü Celal Türer Celaleddin Çelik Davut Dursun Dursun Çiçek . Hasan Onat Hüseyin Karaman İhsan Toker İlhami Güler İsmail Taş Lütfü Sunar M. Mahfuz Söylemez M. Ali Büyükkara M. Muhtar Şankıti Mehmet Azimli -Mustafa Çevik Mustafa Öztürk Osman Gürnan Ö. Mahir Alper Sönmez Kutlu Şaban Ali Düzgün Şinasi Gündüz Ümit Aktaş Vejdi Bilgin Yıldız Ramazanoğlu
Her hakkı mahfuzdur. YETKiN DüşONa'deki yazıların izin alınmad:ı.n veya kaynak gÖsterilmeden her türlü ortamda çoğaltılması yasaktır. Yayınlanan yazıl~dan, yazarlar sorumludur.·
Özellikle çağımızda ahlak, dini
kaynaklarından
bağımsız bir otorite olarak işlev
görmektedir.l)inin
kendine özgü, birden fazla (maddi ve manevi)
yaptırımları vardır.
llbJakise,~ıda
belirttiğimiz gibi daha çok toplumsal kontrol mekanizmasıyla işler.
. Ahiakın Imkan ve
Koşulları
Kadir CANATAN Prof. Dr./Sabaharrin Zaim Üniversitesi
A hlakın ne olduğu kadar
onun nasıl somutlaştınla
cağı da önemli bir tartışma
konusudur. Özellikle ikinci nokta,
bizim gibi, ahlakın bolca edebiyatı
nın yapıldığı ancak uygulanmadığı
toplumlarda çokça müzakere edil
mesi ve tartışılması gereken bir ko
nudur. Bu noktada şu temel soruyu
sormalıyız: Acaba ahlakın somutlaş
ması, yani hayata geçirilmesi, belirli
değişkenlerle alakah mıdır, ne tür
değişkenler ahlakı destekler? Ya da
ahlaki çözülmeye yol açar? Bu soruya
geçmeden önce ahlak nedir, ahlaki
kurallann tabiatı, başka tür kurallar
dan nasıl ayrılmaktadır, sorularına
kısa bir cevap vermeye çalışacağız.
Ahlaki davranışların, normal
davranışlardan farkı, övülmeye, gü-
04- YETKiNDÜŞÜNCE J 17
Ahiakın İmkan ve Koşulları
zel demeye layık olmasıdır.' Başka bir deyişle, insanlar bu tür davranış
lara bir değer atfederler ve bu değer veriş biçimi, maddi değerlere verilen
önemden farklı bir durum arz eder. Kendisini başkaları için feda eden
bir askerin davranışı, yüksek bir değere sahiptir. Fakat bu değer maddi
olarak ölçülemez ve karşılığı verilemez. Ahlaki değer ve davranışlar in
san zihnindeve kalbinde bir değer ve kıymete sahiptirler.
Ahlaki değerler ve kuralların doğası, toplumda geçerli olan diğer de
ğer ve kurallardan farklıdır. Eğer bu farklar ortaya konabilirse, ahiakın
toplumda nasıl bir boşluğu doldurduğu ve nasıl bir etki sahibi oldu
ğu anlaşılabilir. Her şeyden önce ahlaki kurallar, hukuksal kurallardan
farklıdır. Hukuksal kurallar yaptınmlı kurallardır. Bu kuralların ihlal
edilmesi durumunda ilgili otoriteler kişileri cezalandırırlar. Cezalandır
ma ve bundan doğan korku, hukukun dayanağıdır. Şu bir gerçek ki, bir
ülkede cezalar ne kadaryüksekse kurallara uyum da o nisbette yüksektir.
Bazı ülkelerde, sözgelimi insanların trafik kurallarına uyması, o ülkenin
ulaştığı medeniyet düzeyinden ziyade cezaların yüksek olmasıyla bağ
lantılıdır. Hukuk kurallarına kıyasla ahlak kuralları, "yumuşak" kural
lardır. Çiğnendiğinde hiç kimse size ceza vermez.
O zaman ahlak kuralları nasıl işler?
Ahlak kurallamu ayakta tutan şey, toplumsal kontroldür. Toplum
sal kontrolün yüksek olduğu köy, kasaba ve küçük topluluklarda ahlaki
kurallardan sapma azdır. Anonim ve kozmopolitan yaşantının yüksek
olduğu kent toplumlarında toplumsal denetim pek fazla işlemez. Bu
nedenle Batı toplumlarında kent yaşarnı için şu söz söylenmiştir: "Kent
havası insanı özgürleştirir." Kentsel hava, insanı öylesine özgürleştirir ki insanlar kuralları çiğnemenin özgürlük olduğu~u düşünürler.
1
Ahlak kuralları, "sert" hukuk kurallarından farklı olduğu gibi; selam-
laşma, misafir ağırlama, yemek yeme, koı:uşma gibi görgü kurallarından
da farklıdır. Görgü kurallan da ahlak kuralları gibi toplumsal kontrol
mekanizmaları aracı4ğıyla işlerler. Yine ahlak kurall.arı gibi yazılı değil
dir. Ancak bu kurallar bölgeden bölgeye değişebilirler. Ahlak kuralları
daha evrensel bir niteliktedir ve ~amandan zamana ya da bölgeden böl-
1 Murtaza Mutahlıari, Ahlak Felsefesi, s. 14, Çıra Yayınlan, İstanbul 201 7.
ı8 1 YETKiN DüŞÜNCE- 04
Kadir Canatan
geye kolayına değişmezler. Öte taraftan hukuk, topluma ahlak ve görgü
kuralları dikte etmez. Başkalarını rahatsız etmediğiniz sürece hukuk
kurallarının size karşı bir bağlayıcılığı söz konusu değildir.
Din kuralları ile ahlak kuralları arasındaki ilişki daha karmaşıktır.
Din çoğu zaman ahiakın da kaynağıdır ve dolayısıyla büyük ölçüde
birbirleriyle örtüşürler. Ancak bir toplumda din farklılıklarına rağmen
ortak bir ahlak ortaya çıkabilir. Özellikle çağımızda ahlak, dini kaynak
larından .bağımsız bir otorite olarak işlev görmektedir. Dinin kendine
özgü, birden fazla (maddi ve manevi) yaptırımları vardır. Ahlak ise, yu
karıda belirttiğimiz gibi daha çok toplumsal kontrol mekanizmasıyla
işler. Eğer bir toplumda ahlak ve din birbirinden kopmarnışsa bu iki kurum birbirine yardımcı olur ve birbirini pekiştirir.
Bir toplumda ahlak konusunda ilerleme kaydedebilmek için bazı
şartların oluşturulması gerektiği, hem akli hem de toplumsal olarak sa
vunabilir bir meseledir. Ahiakın hangi koşullarla alakah olduğunu dü
şündüğümüzde en azından birkaç şartın yerine getirilmesi gerekir. Bu
şartların başında "doğru" bir ahlak öğretisi gelmektedir.
Doğru Bir Ahlak Öğretisi
Ahlaki bir davranış sergilemek için ilk önce, hangi değerlerin uyul
maya layık, hangilerinin uyulmaması gereken değerler olduğunu bilme
miz gerekir. Uyulmaya layık olan değerler "pozitif', uyulmaması gere
ken değerler ise "negatif' değerlerdir. O halde pozitif değerleri, negatif
değerlerden ayırt edecek kriter nedir? Doğru bir ahlak öğretisinin ne
olduğu konusu, "Ahlak Felsefesi"nin en temel tartışma konusudur. Bu
konuda çok farklı görüşler olmakla birlikte temelde üç öğretinin öne
çıktığını söyleyebiliriz. İlk olarak "en yüksek iyl"nin muduluk olduğunu söyleyen ve bu nedenle de "mutluluk ahlakı" olarak telakki edilen Aris
to'nun görüşü ünlenmiştir. Aristo muduluk ile ahlak arasında sıkı bir
bağ görmektedir. Ona göre, insanların bir kısa vadeli amaçları, bir de
nihai amaçları vardır: Nihai amaç, mutluluktur. Mutluluğun üç özelliği
vardır: r) Muduluk, başka bir şeyin aracı değildir, bizatihi kendisi bir
amaçtır. 2) Mutluluk kendinden başka bir şeye ihtiyaç duymaz ve 3)
Mutluluk, akla uygun erdemli faaliyetin belirlediği bir hayattır.
04 ·YETKiN DÜŞÜNCE 1 ı9
Alilakın imkan ve Koşulları
Aristo açısından erdem, insanın hassaları olan etkilerıim ve olanak
larla değil, huylada ilgilidir. Erdem, huy, huy ise yatkınlıktır. Huylar;
az, aşın ve orta etkilerıimler olarak karşınuza çıkarlar. Sözgelimi kor
kaklık, cesaretin azlığına ve eksikliğine işaret eder; atılganlık ise gözü
pekliktir ve ·aşınlıktır. Ama yiğitlik anlamında cesaret orta yoldur.ve bu
erdemli bir davraruştır.
Aristo'ya göre erdemli olmak zordur. Bunun bazı koşulları vardır.
Her şeyden önce zorla yapılan bir davranış erdem değildir, isteyerek
yapılmalıdır. İkinci olarak bilgisizce yapilan bir iş erdemli değildir, bile
rek yapılmalıdır. Üçüncü olarak istek ile tercih aynı şey değildir! Erdem
tercilıle olur! Tercih enine boyuna düşünülmüş şeydir. Son olarak enine