BİLGİ DAĞARCIĞI 29 YER ALTI JEOLOJİSİ ARAŞTIRMALA- RINDA VE MADEN ARAMALARINDA JE- OFİZİK YÖNTEMLER; JEOLOJİK PROB- LEME UYGUN JEOFİZİK ARAŞTIRMA YÖNTEMİ SEÇİMİ Yahya ÇİFTÇİ Günümüzde yer yüzeyinden itibaren yer kabuğunun derinliklerine doğru çok de- ği şik amaçlarla fiziksel veri toplanmaktadır. Kabuk kal ınl ığı araştırmalarından petrol/doğal gaz aramacıl ığına, kimberlit ya da derin yer- leşimli maden yataklarının saptanması/boyut- landırılmasına, yer altı suyu/akifer araştırma- larından sığ derinliklerdeki metalik/endüstriyel ham madde, hatta arkeolojik kal ıntıların gö- rüntülenmesine kadar çok farkl ı amaçlarla je- ofiziksel veri toplanmakta ve yorumlanmakta- dır. Bu “jeolojik problem” çeşitlili ği, jeofiziksel araştırma yöntemlerinin de hem çeşitlilik hem de duyarl ıl ık açısından hızla geli şmesini sağ- lamıştır. Özellikle son yıllarda bilgisayar i şlem- ci teknolojilerindeki olağanüstü geli şmeler, çok büyük hacimli verilerin toplanmasını ve hızla yorumlanabilmesini olanakl ı kılmıştır. Bu yazı- nın amacı, yer bilimsel araştırmalarda jeolojik probleme en uygun jeofiziksel araştırma yön- teminin belirlenmesini ve birbirini destekleyen yöntemlerin birlikte yorumlanmasının çözüm- de ne denli önemli olduğunun altını bir kez daha çizmektir. Öncelikle, başl ıca jeofizik araştırma yöntemlerinin genel prensipleri çizelge 1’de özetlenmi ştir. Bu tabloda ilgili yöntemin dayan- dığı fiziksel parametre, bu fiziksel parametre- nin birimi, ilgili fiziksel özelli ği, anomali kaynağı ve yer yüzeyinden itibaren araştırma derinlik- leri hakkında kısa açıklamalar verilmi ştir. Çizelge 2, jeofizik araştırma yöntemle- rinin ana prensiplerini, yetersizlik/kısıt ve zor- luklarını özetlemektedir. Çizelge 3 ise, başl ıca jeolojik problemlerin araştırılmasına yönelik jeofiziksel yöntem/yöntemler belirlenirken göz önüne al ınan faktörleri özetlemektedir. Yer kabuğu heterojen ve anizotroptur. Bu heterojenite yer kabuğunun ilk oluşumun- dan itibaren jeolojik tarih boyunca geçirdiği jeotektonik evrimden kaynaklanır. Yer kabu- ğundaki maden yatakları ve endüstriyel ham maddeler de, yer kabuğunun oluşumundan tamamen farklı jeolojik koşullara bağlı olarak oluştuklarından, aynı zamanda yer kabu- ğunun anizotropi bölgeleridir. Bu anizotropi bölgeleri, ortalama yer kabuğuna göre farklı fiziksel özellikler sergileyeceğinden aynı za- manda jeofiziksel açıdan “anomali” bölgeleri olarak kendilerini ifade ederler. Her maden yatağı, oluşum modeli zen- ginli ğine rağmen “kendine özgü”dür, yani bir ya da birkaç parametre açısından “eşsiz”dir. Maden yatağı oluşum modelleri, bu “eşsiz” yataklar arasındaki benzerlikler üzerine kuru- ludur, araştırma ve yorumlama kolayl ığı sağ- lamak üzere oluşturulurlar. Bu nedenle, aynı tip maden yatakları için belirli bir jeofiziksel araştırma yönteminin “kesinlikle olumlu yanıt vermesi” beklenmemelidir. Nitekim, aşağıda- ki tablolar incelendi ğinde maden yataklarının belirgin ayırtman özellikleri olduğu gibi, baş- ka fiziksel parametrelerin de yer yer egemen olduğu anlaşılabilir. Bu nedenlerle, maden yatağı araştırmalarında herhangi bir paramet- reye (yoğunluk, elektrik iletkenli ği, manyetik, süseptibilite vb.) göre seçilmi ş tek bir jeofizik araştırma yöntemi çoğunlukla yeterli olmaz. Bu yöntemi destekleyen di ğer bir ya da daha fazla jeofizik araştırma yöntemi ile birlikte de- ğerlendirilerek karar verilmesi çok daha ger- çeğe yakın yorumlar yapılmasını sağlar. Bu yorumlama sonrasında yürütülecek doğrudan jeolojik araştırmalar, ön jeolojik ve jeofizik mo- deli doğrulayabilir veya yanl ışlayabilir. Doğ- rudan jeolojik veri arttıkça söz konusu jeoloji/ jeofizik modeller yeniden gözden geçirilerek maden yatağının oluşum modeli olgunlaştırıl ır. * Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Maden Etüt ve Arama Dairesi - ANKARA