Page 1
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YENİ ZELANDA TAVŞANINDA (ORYCTOLAGUS CUNICULUS L.)
NERVUS VAGUS’UN SUBGROS-ANATOMİK İNCELENMESİ
Veteriner Hekim
Ayşe ÇENGELCİ
ANATOMİ ANABİLİM DALI
DOKTORA TEZİ
DANIŞMAN
Prof. Dr. Nejdet DURSUN
2002 - ANKARA
Page 2
iii
ÖNSÖZ
Tavşan üzerinde yapılan bu araştırmada, tavşan sinir sisteminde yapılan
çalışmalara bir yenisini eklemeyi ve deneysel yapılacak cerrahi müdahalelerde fayda
sağlaması ayrıca insan hekimliğinde yapılacak olan cerrahi operasyonlarda da örnek
teşkil etmesi düşünülmektedir. Bu araştırma esnasında sinir sistemi hakkındaki
bilgilerin yetersiz olduğu görülmüştür. Bu durum karşısında Yeni Zelanda tavşanında
nervus vagus’un anatomisinin olabildiğince ayrıntılı olarak çalışılması ve bu
konudaki eksikliklerinin giderilmesi sağlanmıştır.
Bu çalışmanın hazırlanmasında destek ve yardımlarını esirgemeyen başta
Danışman hocam olmak üzere Prof. Dr. Nejdet DURSUN’a, Prof. Dr. R. Merih
HAZIROĞLU’na, Prof. Dr. Nuri Reşat AŞTI’ya, Prof. Dr. Ahmet ÇAKIR’a
teşekkürü bir borç bilirim.
Materyal teminimde yardımlarını esirgemeyen Vet. Hek. Özcan ÖZKAN ile
Vet. Hek. Akife Kaya’ya, çalışmalarım sırasında yardımcı olan Anatomi Anabilim
Dalındaki çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Bu tezin her aşamasında benden manevi desteğini esirgemeyen aileme de
ayrıca teşekkürü bir borç bilirim.
Page 3
iv
İÇİNDEKİLER
Kabul ve Onay ii Önsöz iii İçindekiler iv Simgeler ve Kısaltmalar vii Şekiller viii 1. GİRİŞ 1
1.1.Nervus Vagus’un Bulbus’taki Nucleus’ları 3
1.1.1. Nucleus Ambiguus 4
1.1.2. Nucleus Parasympathicus Nervi Vagi 4
1.1.3. Nucleus Tractus Solitarii 4
1.2. Nervus Vagus’un Baş-Boyundaki Seyri ve Dalları 5
1.2.1. Ganglion Proximale Nervi Vagi 5
1.2.1.1. Ramus Meningeus 6
1.2.1.2. Ramus Auricularis 6
1.2.1.3. Ramus Communicantes cum Nervi Glossopharyngeo 7
1.2.2. Ganglion Distale Nervi Vagi 8
1.2.2. Rami Pharyngei 9
1.2.2.1. Plexus Pharyngeus 10
1.2.2.1.2. Ramus Esophageus 10
1.2.2.2. Nervus Laryngeus Cranialis 11
1.2.2.2.1. Nervus Depressor 12
1.2.2.2.2. Ramus Externus 13
1.2.2.2.3. Ramus İnternus 13
1.2.2.2.3.1. Ramus Communicantes cum N. Laryngeo Caudalis 14
1.2.3. Ganglion Cervicale Craniale ile Nervus Vagus’u Birleştiren Dal 14
1.2.4. Truncus Vagosympathicus 14
1.3. Nervus Vagus’un Göğüs Boşluğundaki Seyri ve Dalları 15
1.3.1. Nervus Vagus Dexter ve Sinister 15
1.3.1.1. Rami Cardiaci 16
1.3.1.2. Nervus Laryngeus Recurrens 17
Page 4
v
1.3.1.2.1. Rami Cardiaci 19
1.3.1.2.2. Rami Tracheales 19
1.3.1.2.3. Rami Esophagei 19
1.3.1.3. Rami Bronchales 20
1.3.1.3.1. Plexus Pulmonalis 20
1.3.1.4. Rami Esophagei (Plexus Esophagei) 21
1.3.1.5. Truncus Vagalis Ventralis 21
1.3.1.6.Truncus Vagalis Dorsalis 22
1.4. Truncus Vagalis Ventralis’in Karın Boşluğundaki Seyri ve Dalları 23
1.4.1. Rami Gastrici Parietalis 23
1.4.2. Ramus Pyloricus 24
1.4.3. Rami Hepatici 24
1.4.4. Rami Duodenales 25
1.5. Truncus Vagalis Dorsalis’in Karın Boşluğundaki Seyri ve Dalları 25
1.5.1. Rami Gastrici Visceralis 25
1.5.2. Rami Celiaci 26
1.5.3. Rami Renales 26
2. GEREÇ ve YÖNTEM 27
3. BULGULAR 29
3.1 Nervus Vagus’un Baş-Boyundaki Seyri ve Dalları 29
3.1.1. Ganglion Proximale Nervi Vagi 30
3.1.1.1. Ramus Meningeus 31
3.1.1.2. Ramus Auricularis 31
3.1.2. Ramus Communicantes cum Nervi Glossopharyngeo 31
3.1.3. Ganglion Distale Nervi Vagi 32
3.1.3.1. Rami Pharyngei 33
3.1.3.1.1. Plexus Pharyngeus 34
3.1.3.1.2. Ramus Esophageus 34
3.1.4. Nervus Laryngeus Cranialis 35
3.1.4.1. Nervus Depressor 36
3.1.4.2. Ramus Externus 37
3.1.4.3. Ramus İnternus 37
Page 5
vi
3.1.4.4.Ramus Communicantes cum N. Laryngeo Caudalis 38
3.1.5. Ganglion Cervicale Craniale ile Nervus Vagus’u Birleştiren Dal 38
3.1.6. Truncus Vagosympathicus 39
3.2. Nervus Vagus’un Göğüs Boşluğundaki Seyri ve Dalları 39
3.2.1. Nervus Vagus Dexter ve Sinister 40
3.2.1.1. Rami Cardiaci 42
3.2.1.2. Nervus Laryngeus Recurrens 43
3.2.1.2.1. Rami Cardiaci 45
3.2.1.2.2. Rami Tracheales 46
3.2.1.2.3. Rami Esophagei 46
3.2.1.3. Rami Bronchales 48
3.2.1.3.1. Plexus Pulmonalis 48
3.2.1.4. Rami Esophagei (Plexus Esophagei) 49
3.2.2. Truncus Vagalis Ventralis 49
3.2.3. Truncus Vagalis Dorsalis 51
3.3. Truncus Vagalis Ventralis’in Karın Boşluğunda Verdiği Dallar ve
Bu Dalların Seyri 52
3.3.1. Rami Gastrici Parietalis 53
3.3.2. Rami Celiaci Accessoria 54
3.4. Truncus Vagalis Dorsalis’in Karın Boşluğundaki Dalları ve
Bu Dalların Seyirleri 54
3.4.1. Rami Gastrici Visceralis 55
3.4.2. Rami Celiaci 55
4. TARTIŞMA 57
5. SONUÇ 66
ÖZET 69
SUMMARY 70
KAYNAKLAR 71
Page 6
vii
SİMGELER ve KISALTMALAR
A. Arteria
For. Foramen
Ggl. Ganglion
Lig. Ligamentum
M. Musculus
Mm. Musculi
N. Nervus
R. Ramus
Rr. Rami
V. Vena
Vv. Venae
Page 7
viii
ŞEKİLLER
Şekil 3. 1 Nervus vagus’un IX ve XI kranial sinirler ile ortak bir kılıfla sarılması
(Sol taraf) X 9
Şekil 3. 2 Nervus vagus’un kılıfsız görünüşü (Sol taraf) X 9
Şekil 3. 3 Nervus vagus’un boyun bölgesindeki görünüşü ve dalları (Sol taraf)
X 3
Şekil 3. 4 Nervus vagus’un boyundaki seyri (Sol taraf) X 3
Şekil 3. 5 N. laryngeus cranialis sinister’in nervus vagus’taki orijini ve dalları
(Sol taraf) X 9
Şekil 3. 6 Nervus vagus’tan rami cardiaci’nin ayrılması (Sol taraf) X 9
Şekil 3. 7 Nervus laryngeus recurrens’in n. vagus’tan ayrılması (Sağ taraf) X 3
Şekil 3. 8 Nervus laryngeus recurrens’in n. vagus’tan ayrılması (Sol taraf) X 9
Şekil 3. 9 Nervus laryngeus caudalis’in seyri (Sol taraf) X 9
Şekil 3. 10 Nervus vagus’tan rami bronchales’in ayrılması (Sol taraf) X 9
Şekil 3. 11 Truncus vagalis ventralis ve truncus vagalis dorsalis yapısının farklı
bir şekilde görülmesi (Sol taraf) X 9
Şekil 3. 12 Truncus vagalis ventralis ve truncus vagalis dorsalis’in şekillenmemiş
hali (Sağ taraf ) X 3
Page 8
1
1. GİRİŞ
Yeni Zelanda tavşanı (Oryctolagus cuniculus L.) Chordata'ların Craniata grubu,
Gnathostoma alt filumu, Tetrapoda üst sınıfı, Mammalian sınıfı, Lagomorpha takımı,
Laporidae familyası, Oryctolagus cuniculus türüne ait kemirici bir hayvandır
(Demirsoy, 1992). Tavşan zamanımızdan yaklaşık 2000 yıl önce evcilleştirilmiştir.
Yeni Zelanda Tavşanı, Ankara Tavukçuluk Araştırma ve Planlama Enstitüsü
tarafından ülkemize ilk defa getirtilmiştir (Poyraz, 2000).
Tavşan, sahip olduğu anatomik ve fizyolojik özelliklerinden dolayı insan
hekimliğinde yararlanılan ilk model hayvandır. Arteriosklerosis, glaucoma, C6
eksikliği, cardiomyopathy, hipertansiyon, Von Willebrand's disease, tavşanların
transplantable tümörleri, teratolojik çalışmalar, immunoloji, yaşlanma araştırmaları,
rutin toksikoloji testleri ve pyrogen testlerinde kullanılmaktadır (Poyraz, 2000).
Sinir sistemi, duysal ve duyumsal uyarıları alan, organizmanın iç ve dış ortam
değişikliklerine uyumunu sağlayacak olan tepkileri düzenleyen bir aygıttır. Sinir
sistemi basit hayvanlardan gelişmiş hayvanlara doğru çıktıkça daha karmaşık bir yapı
halini alır. Bir hücreli ve basit sürüngenlerde sinir sistemi yoktur. Omurgasızlarda da
merkezi bir sinir sistemi bulunmamaktadır (Tecirlioğlu, 1983). Canlının sınıfı
yükseldikçe artan ihtiyacını karşılayabilmesi için sinir sisteminde de organlar gelişir.
Medulla spinalis’ten üstün başka bir santral sinir organı yani beyin oluşur (Odar,
1986).
Sinir sistemi sinir hücrelerinden oluşur. Bir sinir hücresinde sayıları bir ya da
birden fazla olan uzantı bulunur. Bu uzantıya sinir lifi ya da neurit denir.
Uzantılardan kısa olanına dendrit, uzun olanına axon denir. Uzantıları ile birlikte bir
sinir hücresine neuron=nöron adı verilir. Nöronlar fonksiyonlarına göre motor nöron,
duysal nöron ve ara nöron olmak üzere üçe ayrılır (Dursun, 2000).
Page 9
2
Sinir sistemi, merkezi sinir sistemi (systema nervosum centrale) ve periferik
sinir sistemi olmak üzere ikiye ayrılır (systema nervosum periphericum) (Tecirlioğlu,
1983).
Merkezi sinir sistemi (systema nervosum centrale) birbirinin devamı
durumunda olan medulla spinalis ve encephalon olmak üzere iki bölümden oluşur
(Dursun, 2000).
Periferik sinir sistemi nn. spinales, systema nervosum autonomicum ve nn.
craniales olarak üçe ayrılır. (Odar, 1986; Arıncı ve Elhan, 1995; Dursun, 2000).
Nervi spinales, medulla spinalis’ten orijin alan sinirlerdir. Columna
vertebralis’in ve medulla spinalis’in bölümlenmelerine uygun olarak isimlendirilirler.
Örneğin servikal spinal sinirler, torakal spinal sinirler gibi (Dursun, 2000).
Otonom sinir sistemi (systema nervosum autonomicum), sempatik ve
parasempatik sinir sistemi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ayrıca bu sistemlerin
hem merkezi hem de periferik sinir sistemi ile ilişkili olduğu bildirilmiştir (Arıncı ve
Elhan, 1995; Dursun, 2000).
Otonom sinir sisteminin bir parçası olan sempatik sinir sisteminin (pars
sympathica, torakolumbal sistem) preganglioner liflerinin merkezi, medulla
spinalis’in tüm torakal ve ilk 2-3 lumbal spinal segmentlerin cornu lateralis’inde
bulunur (Dursun, 2000). Otonom sinir sisteminin diğer parçası olan parasempatik
sinir sisteminin (pars parasympathica) preganglioner liflerinin çıkış merkezleri ise
beyinde ve omuriliğin sakral segmentlerinde bulunur (Arıncı ve Elhan, 1995;
Dursun, 2000).
Nervi craniales, S.T. Joemnereing tarafından ortaya atılan ve XIX. yüzyılda
Galen sayesinde numaralandırılan on iki çift sinir ya da sinir demetinden ibarettir
Page 10
3
(Tecirlioğlu, 1983). Bunlar sırası ile nn. olfactorii, n. opticus, n. oculomotorius, n.
trochlearis, n. trigeminus, n. abducens, n. facialis, n. vestibulocochlearis, n.
glossopharyngeus, n.vagus, n. accessorius ve n. hypoglossus’tur (Tecirlioğlu, 1983;
Odar, 1986; Arıncı ve Elhan, 1995; Dursun, 2000). Günümüzde de geçerliliğini
koruyan bu sınıflandırmaya göre çalışma konusu olan n. vagus 10. kranial sinir
demetini oluşturmaktadır.
Vagus, kelime anlamı ile serbest, başıboş ve serseri anlamına gelmektedir.
(Hatipoğlu, 1985; Tecirlioğlu, 1983). N. vagus, Chaeveau ve ark. (1905) tarafından
yapılan sınıflandırmaya göre V. ve IX. kranial sinirlerle birlikte karma (mix) sinirler
grubunda yer alır (Tecirlioğlu, 1983).
Nervus vagus’u oluşturan sinir lifleri, medulla oblongata’daki merkezlerde
ve n. vagus’un ganglion’larında bulunan sinir hücrelerinin neurit’leridir. Bulbus
(medulla oblongata)’da yer alan ve fonksiyonları aynı olan neuron’ların gövdelerini
kapsayan merkezlere “nucleus” (çekirdek) adı verilir. N. vagus’un medulla
oblongata’da motor, parasempatik ve sensitif olmak üzere üç çekirdeği vardır
(Akçay, 1972; Kazancıgil ve Şarman, 1987; Arıncı ve Elhan, 1995).
1.1. Nervus Vagus’un Bulbus’ta Yer Alan Nucleus’ları
Nervus vagus’un medulla oblongata’da yer alan nucleus’ları, nucleus ambiguus,
nucleus parasympathicus nervi vagi ve nucleus solitarius’tur (Arıncı ve Elhan, 1995).
1.1.1. Nucleus Ambiguus
Nucleus ambiguus, medulla oblongata’da bulunur (Kaye ve ark., 1970; Arıncı ve
Elhan, 1995). Motor bir çekirdektir. N. glossopharyngeus, n. vagus ve n.
Page 11
4
accessorius’un motor çekirdeklerinin arka arkaya sıralanmasından oluşur (Arıncı ve
Elhan, 1995). Nucleus ambiguus’un orta bölümü n. vagus’a aittir. Korteksten
kortikonuklear lifleri alır (Dursun, 2000). Bu çekirdekten çıkan lifler pharynx’in
konstriktor kaslarını ve larynx’in kıkırdakları arasında uzanan kasları innerve eder
(Arıncı ve Elhan, 1995).
1.1.2. Nucleus Parasympathicus Nervi Vagi
Nucleus parasympathicus nervi vagi, n. vagus’un parasempatik çekirdeğini oluşturur
ve medulla oblongata’da (Tecirlioğlu, 1983) nucleus ambiguus’un hemen yakınında
yer alır (Dursun, 2000). Nucleus parasympathicus nervi vagi’den başlayan
parasempatik lifler trachea, bronşlar, kalp, yemek borusu, mide, ince barsaklar ve
kalın barsakların bir kısmına dağılır (Arıncı ve Elhan, 1995; Dursun, 2000).
1.1.3. Nucleus Tractus Solitarii
Nucleus tractus solitarii’nin alt bölümü n. vagus’un duyu çekirdeğini oluşturur
(Altschumer ve ark., 1991; Arıncı ve Elhan, 1995; Dursun, 2000). Bu çekirdek,
nucleus parasympathicus nervi vagi’nin yanında ve biraz caudal’inde yer alır. Bu
çekirdeğe n. facialis, n. glossopharyngeus ve n. vagus (Miceli ve Malsbury, 1985;
Dursun, 2000) aracılığı ile dil ve damaktan tat duyusunu alan lifler ile yutak, yemek
borusu ve sindirim sisteminin karın bölümünün duyusunu taşıyan lifler gelir (Dursun,
2000).
Page 12
5
1.2. Nervus Vagus’un Baş-Boyundaki Seyri ve Dalları
Nervus vagus, bütün evcil memeli hayvanlarda medulla oblongata’nın
ventrolateral’inden (Miller ve ark., 1964; Tecirlioğlu, 1983; Miceli ve Malsbury,
1985; Odar, 1986; Arıncı ve Elhan 1995; Bahadır ve ark., 1996; Dursun, 2000) IX.
ve XI. sinirler (Doğuer ve Erençin, 1966; Tecirlioğlu, 1983) arasında bir çok kök
halinde çıkar (Tecirlioğlu, 1983; Arıncı ve Elhan 1995).
Nervus vagus, atta (Tecirlioğlu, 1983) ve domuzda (Doğuer ve Erençin, 1966;
Nickel ve ark., 1975; Bahadır ve ark., 1996) for. lacerum aborale’den, carnivora,
ruminantia (Miller ve ark., 1964; Nickel ve ark., 1975; Tecirlioğlu, 1983; Bahadır ve
ark., 1996; Dursun, 2000) ve tavşanda (Evans ve De Lahunta, 1971; Barone ve ark.,
1973) ise for. jugulare’den kafatasını terkeder. Kafatasını terkederken önde IX. ve
arkada XI. sinirler ile birlikte ortak bir kılıf içerisinde bulunur (Getty, 1975; Nickel
ve ark., 1975).
1.2.1. Ganglion Proximale Nervi Vagi
Ganglion proximale nervi vagi, for. jugulare düzeyinde yerleşmiş olarak bulunur
(Evans ve De Lahunte, 1971; Jenkins, 1972; Berthoud ve Neuhuber, 2000). Bu
ganglion, “ganglion jugulare” olarakta bilinir.
Ganglion proximale nervi vagi’nin şekli, insanda küre (Arıncı ve Elhan, 1995),
tektırnaklılarda yassı, domuzda düz ve küçük bir yapıda bulunmaktadır. Etçillerde ve
sığırda oldukça büyüktür. Sığırda lateral ve medial olarak iki parçadan oluşmuştur.
Keçide ise ggl. proximale nervi vagi küçük bir genişleme yapmıştır (Getty, 1975). Bu
ganglion sensitif lifleri taşır (Tecirlioğlu, 1983).
Page 13
6
Tecirlioğlu (1977) merkepler üzerinde yaptığı bir çalışmada, n. vagus’un 10-
12 kök halinde medulla oblongata’dan çıktığını ve bu sinir demetinin 2/3 kadarının
ggl. proximale nervi vagi’ye uğramadan yollarına devam ettiğini belirtmiştir.
Ganglion proximale nervi vagi’nin, santral uzantıları 3-4 ayrı kök şeklinde
medulla oblongata’ya girer. Periferik uzantıları ise çoğunluğu r. auricularis’e bir
kısmı da r. pharyngeus’a katılır. Ayrıca bir iki dal ile n. accessorius’a, bir dalla ggl.
cervicale craniale’ye ve r. auricularis aracılığı ile de n. facialis’le bağlantı kurar
(Arıncı ve Elhan, 1995).
1.2.1.1. Ramus Meningeus
Ramus meningeus, n. vagus’un orijini yakınında (Dursun, 2000) ggl. proximale nervi
vagi’den ayrılır. Bu dal, for. jugulare’den cavum cranii’nin içerisine girer ve
duramater’e dağılır (Nickel ve ark., 1975; Tecirlioğlu, 1983; Berthoud ve Neuhuber,
2000).
Merkepte ramus meningeus’un, ramus auricularis’ten çıktığı gözlenmiştir
(Tecirlioğlu, 1977).
1.2.1.2. Ramus Auricularis
Ramus auricularis, ggl. proximale nervi vagi’den (Jenkins, 1972; Tecirlioğlu, 1983;
Berthoud ve Neuhuber; 2000) veya n. vagus’un orijini yakınından ayrılır (Hoffman
ve Kuntz, 1957). Bu dal, pars petrosa’nın caudal kenarına doğru lateral’de
seyrettikten sonra (Miller ve ark., 1964; Jenkins, 1972) canalis facialis’in içerisine
girer (Nickel ve ark., 1975; Tecirlioğlu, 1983). Canalis facialis’de n. facialis ile
birlikte seyreder (Miller ve ark., 1964; Tecirlioğlu, 1983). N. facialis’ten dallar alır.
Page 14
7
Bu dallarla birlikte for. stylomastoideum’dan dışarı çıkar (Doğuer ve Erençin, 1966;
Nickel ve ark., 1975; Tecirlioğlu, 1983). Membrana tympani ve meatus acusticus
externus’un arka bölgesine dağılır (Jenkins, 1972).
Etçillerde ramus auricularis, n. facialis’in aynı adlı dalı ile birlikte meatus
acusticus externus’a (Miller ve ark., 1964; Tecirlioğlu, 1983), kulak kepçesi’nin
arkası (Nickel ve ark., 1975; Dursun, 2000) ve dış kulak yolunun arka tarafına dağılır
(Doğuer ve Erençin, 1966; Nickel ve ark., 1975; Berthoud ve Neuhuber, 2000).
Bazı olgularda ramus auricularis’in, n. glossopharyngeus’un aynı adlı dalı ile
birlikte dağıldığı gözlenmiştir (Kawai, 1995).
Tavşanda ramus auricularis, kafatasının içerisinde ggl. proximale nervi
vagi’nin biraz altından ayrılır (Craigie, 1969). N. glossopharyngeus, n. facialis
(Craigie, 1969; Watanabe ve İkeda, 1985). ve n. vestibularis ile birlikte os
temporale’ye doğru seyreder (Watanabe ve İkeda, 1985).
1.2.1.3. Ramus Communicantes Cum N. Glossopharyngeo
Ramus communicantes cum. n. glossopharyngeo, ganglion proximale nervi vagi
düzeyinde n. vagus’dan ayrılır. N. vagus ile n. glossopharyngeus’u birleştiren bir
daldır (Bahadır ve ark., 1996; Dursun, 2000). For. jugulare’den geçer. Bazı olgularda
bu iki sinir arasında for. jugulare’nin distal kısımda da birleşme gözlenebilmektedir
(Tanaka ve Mizukami, 1991).
Page 15
8
1.2.2. Ganglion Distale Nervi Vagi
Ganglion distale nervi vagi, fissura petrobasillare’nin hemen distal’inde ve bulla
tympanica’nın ventromedial’inde yer alır (Jenkins, 1972; Getty, 1975; Nickel ve ark.,
1975). A. carotis communis’in son dallarına ayrıldığı yerde bulunmaktadır (Doğuer
ve Erençin, 1966).
Ganglion distale nervi vagi, insanda kırmızımsı, iğ şeklinde olup 2.5 cm
uzunluğundadır. Ggl. proximale nervi vagi’nin 1 cm distal’inde yer alır (Arıncı ve
Elhan 1995). Gevişgetirenlerde (Doğuer ve Erençin, 1966) ve tektırnaklılarda ya
plexus halinde gözlenir (Doğuer ve Erençin, 1966; Getty, 1975; Tecirlioğlu, 1983)
ya da makroskopik olarak her zaman belirgin değildir (Godinho, 1973; Getty, 1975).
Domuzda, a. carotis communis’in dorsal’ine yerleşmiş, belirgin bir ganglion’dur.
Köpekte, uzun ve fusiform yapıda olup ggl. cervicale craniale boyunca uzanır.
Kedide ise oval yapıda gözlenmektedir (Getty, 1975).
Ganglion distale nervi vagi’nin santral uzantıları ggl. proximale nervi vagi’den
geçerek medulla oblongata’ya ulaşır. Periferik uzantıları ise n. vagus’un dalları ile
larinks, trachea, bronşlar, yemek borusu ile göğüs boşluğundaki ve karın
boşluğundaki organlara (bir kısmı hariç) dağılır. Ayrıca bu uzantıların, n.
hypoglossus, ganglion cervicale craniale ile I. ve II. servikal spinal sinirlerle de
bağlantısı vardır (Arıncı ve Elhan, 1995).
Tavşanda ganglion distale nervi vagi, ganglion cervicale craniale’nin
craniodorsal’inde bulunur (Çakır, 2001).
Page 16
9
1.2.2.1. Rami Pharyngei
Rami pharyngei, ganglion distale nervi vagi’den (Miller ve ark., 1964; Nickel ve
ark., 1975; Dursun, 2000) veya n. vagus’tan (Getty, 1975; Tecirlioğlu, 1983) ayrılır.
A. carotis interna’nın lateral’inde seyreder sonra ventral’ine geçer ve pharynx’in
dorsal duvarına ulaşır (Doğuer ve Erençin, 1966). N. glossopharyngeus’un aynı adlı
dalları ile birleşerek öne doğru gider (Miller ve ark., 1964; Jenkins, 1972).
Rami pharyngei, ganglion distale nervi vagi yakınlarında n. vagus’tan ayrılır.
Tektırnaklılarda ve domuzda seyirleri aynıdır (Getty, 1975; Nickel ve ark., 1975).
Merkepte rami pharyngei, n. laryngeus cranialis’in distal’inde, n. vagus’un
rostral kenarından çıkar (Tecirlioğlu, 1977). A. carotis interna etrafında döner ve
pharynx’in dorsal yüzü (veya tektırnaklılarda hava kesesi) üzerinde cranioventral’e
uzanır. Bu bölgede n. glossopharyngeus, n. accessorius’un ve sempatik sinirlerin
liflerini de alarak plexus pharyngeus’u oluşturur (Getty, 1975; Nickel ve ark., 1975).
Etçillerde rami pharyngei, n. vagus’tan ayrılır ve retropharyngeal bölgede
rostral ve caudal olarak iki dalı vardır. Rostral dalı, plexus pharyngeus’a katılır,
caudal dalı ise ramus esophageus olarak bilinir. Caudal dalı, pharynx’in dorsolateral
yüzü üzerinde caudal’e seyreder. M. cricopharyngeus ve m. thyropharyngeus’da
dallanarak sonlanır (Getty, 1975; Nickel ve ark., 1975; Haagen ve ark. 1986).
Gevişgetirenlerde rami pharyngei, pharynx’e doğru uzanır. Articulatio
atlantooccipitalis düzeyinde n. vagus’tan ayrılır. Plexus pharyngeus’a ulaşmadan
önce iki dal verir (Getty, 1975; Nickel ve ark., 1975). Bu dallardan birincisi plexus
pharyngeus’un oluşumunu sağlar ve n. glossopharyngeus’un aynı adlı dalı ile
birleşir. Birleşme ya pharyngeal ya da retropharyngeal bölgede oluşur. İkinci dalı ise
r. esophageus adını alır. Pharynx’in dorsolateral bölgesinden caudal’e uzanır ve m.
cricopharyngeus ve m. thyropharyngeus’da dağılan bir çok ince dala ayrılır. Çoğu
Page 17
10
türlerde dalların bazısı 1. ya da 2. trakeal halka düzeyinde n. laryngeus caudalis’e
birleşir. Bazı iplikleri de glandula thyroidea’da sonlanır (Godinho, 1973).
Rami pharyngei’nin, Berthoud ve Neuhuber (2000) tarafından büyük
hayvanlarda çok sayıda dal tarafından oluşabileceği ancak küçük hayvanlarda (rat,
kobay ve tavşan) tek dal halinde orijin aldığı bildirilmiştir.
1.2.2.1.1. Plexus Pharyngeus
Plexus pharyngeus, rami pharyngei, IX. (Doğuer ve Erençin, 1966; Getty, 1975;
Nickel ve ark., 1975; Haagen ve ark., 1986), XI. kranial sinirler, I. boyun siniri ve
sempatik ipliklerin biraraya gelmesi ile oluşur (Mizeres, 1955; Doğuer ve Erençin,
1966; Getty, 1975; Nikel, 1975; Tecirlioğlu, 1983). Bu plexus’tan çıkan dallar
yumuşak damak kaslarında ve pharynx’de dağılır (Dursun, 2000). Mm. constrictores
pharyngis, pharynx ve esophagus’un başlangıç kesiminin mukozasını (atta ayrıca
hava kesesini) innerve eder (Doğuer ve Erençin, 1966; Tecirlioğlu, 1983).
Gevişgetirenlerde rami pharyngei’den ayrılan bir dal, plexus pharyngeus’un
oluşumuna katılır. Pharyngeal ya da retropharyngeal bölgede n. glossopharyngeus’un
aynı adlı dalı ile birlikte seyreder (Godinho, 1973).
1.2.2.1.2. Ramus Esophageus
Gevişgetirenlerde (Godinho, 1973) ve tektırnaklılarda (Getty, 1975) rami
pharyngei’nin ilk dalını verdikten sonra devam eden ikinci dalıdır. Esophagus’un
başlangıç kesimine doğru gider. Gevişgetiren ve etçillerde çoğu kez esophagus’un
orijininde n. laryngeus recurrens ile birleşir (Getty, 1975).
Page 18
11
1.2.2.2. Nervus Laryngeus Cranialis
Nervus laryngeus cranialis, ganglion distale nervi vagi’den (Doğuer ve Erençin,
1966; Tecirlioğlu, 1983; Dursun, 2000) veya n. vagus’dan ayrılır (Dursun, 1995).
Sonra ventral’e yönelir (Jenkins, 1972; Tecirlioğlu, 1983). Ggl. cervicale
craniale’den dallar alır (Doğuer ve Erençin, 1966; Dursun, 2000). A. carotis
externa’nın medial’ine geçer. Nasoventral bir seyirle larynx’e ulaşır (Doğuer ve
Erençin, 1966). Ayrım yerinde n. depressor’u verir (Nickel ve ark., 1975;
Tecirlioğlu, 1983; Dursun, 2000). Daha sonra ramus internus ve ramus externus adlı
iki dala ayrılır (Jenkins, 1972). Mix bir sinirdir (Doğuer ve Erençin, 1966).
Tektırnaklılarda n. laryngeus cranialis, n. vagus’un bir dalıdır. Rami
pharyngei adlı daldan hemen sonra ayrılır (Getty, 1975). Merkepte bu sinir ggl.
cervicale craniale’nin distal bölgesinde n. vagus’tan ayrılır (Tecirlioğlu, 1977). A.
carotis externa’yı ventral yüzden çaprazlar. N. hypoglossus’un caudal’inde ve
pharynx’in lateral duvarı üzerinde cranioventral’e seyreder. Glandula thyroidea’nın
üzerinde external ve internal dallarına ayrılır (Getty,1975). Bu ayrım yeri merkepte
fissura thyroidea olup bu bölgeden larynx’e dağılır (Tecirlioğlu, 1977).
Gevişgetirenlerde n. laryngeus cranialis, n. vagus’tan atlas düzeyinde ayrılır ve
larynx’in lateral kenarına doğru uzanır. Larynx’e ulaşmadan önce truncus
sympathicus’un lateral’inden geçer. A. carotis communis’in medial yüzüne ulaşır
(Godinho, 1973).
Domuzda n. laryngeus cranialis, ganglion distale nervi vagi düzeyinde, n.
vagus’tan başlangıç alır. Larynx düzeyinde iki dala ayrılır. Bu dalların seyirleri diğer
hayvanların seyirleri ile aynıdır (Getty, 1975).
Kedi ve aslanda yapılan bir çalışmada n. laryngeus cranialis, linea obliqua’nın
dorsal’inde bulunan bir delik “for. thyroideum” (diğer hayvanlarda fissura thyroidea)
Page 19
12
vasıtasıyla larynx’e girer (Deniz, 1965). Etçillerde n. laryngeus cranialis, larynx
mukozasında ve intrinsic kaslarında dağılır (Bround ve ark., 1988; Yamamota ve
ark., 1997).
Tavşanda n. laryngeus cranialis, ganglion distale nervi vagi’den (Popesko ve
ark., 1992) veya n. vagus’tan a. carotis interna’nın orijini düzeyinde ayrılır. V.
jugularis interna ile a. carotis communis’in arasında seyreder (Craigie, 1969; Barone
ve ark., 1973).
1.2.2.2.1. Nervus Depressor
N. depressor, n. laryngeus cranialis’ten (Nickel ve ark., 1975) veya n. vagus’tan
ayrılır (King, 1957). Kısa bir seyirden sonra n. vagus (Agostoni ve ark., 1957) ve
truncus sympathicus ile ya beraber (Nickel ve ark., 1975; Tecirlioğlu, 1983; Dursun,
2000) ya da bağımsız bir şekilde (King, 1957) boyundan aşağı doğru iner (Nickel ve
ark., 1975; Tecirlioğlu, 1983; Dursun, 2000). Arcus aortae ve truncus pulmonalis
arasından (Getty, 1975) geçer. Plexus cardiacus’un oluşumuna katılır (Tecirlioğlu,
1983; Dursun, 2000).
N. depressor kedilerde kalbin bulunduğu bölgeye kadar uzanır (Crill ve Reis,
1968).
Tavşanda n. depressor, n. laryngeus cranialis’le beraber a. carotis interna’nın
orijini hizasında n. vagus’tan ayrılır (Craigie, 1969; Barone ve ark., 1973). A. carotis
communis’in dorsal’i ile truncus sympathicus’un medial kenarı üzerinde seyreder.
Sol n. depressor, arcus aortae’nın arkasından dolaşarak, sağ n. depressor ise a.
subclavia dextra’yı geçerek plexus cardiacus’un oluşumuna katılır (Craigie, 1969).
Page 20
13
1.2.2.2.2. Ramus Externus
Ramus externus, n. laryngeus cranialis’ten çıkar. M. thyropharyngeus üzerinden
caudoventral’e doğru uzanır (Nickel ve ark., 1975). Glandula thyroidea’ya kadar
ulaşır (Doğuer ve Erençin, 1966; Getty, 1975; Nickel ve ark., 1975). Bu bölgede m.
cricothyroideus (Jenkins, 1972) ve mm. constrictores pharyngis caudales’de dağılır
(Tecirlioğlu, 1983; Dursun, 2000). Nadir olarak ramus externus, n. vagus’tan ayrılır
ve n. laryngeus medius olarak da isimlendirilebilir (Nickel ve ark., 1975).
1.2.2.2.3. Ramus İnternus
Ramus internus, n. laryngeus cranialis’in cranioventral’inden ayrılarak cartilago
thyroidea’nın cranial kenarına kadar uzanır (Nickel ve ark., 1975; Popesko ve ark.,
1992). Fissura thyroidea’dan larynx’e girer ve bu organın mukozasında dağılır
(Nickel ve ark., 1975; Tecirlioğlu, 1983; Dursun, 2000). Bu sinirin bazı dalları n.
laryngeus recurrens’in dalları ile birleşir (Getty, 1975)
Gevişgetirenlerde ramus internus, n. laryngeus cranialis’in ramus externus’u
verdikten sonra devam eden bölümüdür (Godinho, 1973).
Etçillerde ramus internus, larynx’in tüm mukozasında dağılır (Yamamota ve
ark., 1997).
Tavşanda ramus internus’un çıkış yeri diğer hayvanlarla aynıdır. Bununla
beraber epiglottis’in larynx'e bakan yüzünde 3-4 dala ayrılır (Tsubone ve ark., 1987).
Page 21
14
1.2.2.2.3.1. Ramus Communicantes Cum N. Laryngeo Caudalis
Ramus communicantes cum. n. laryngeo caudalis, Ramus internus’un bir dalıdır. N.
laryngeus caudalis ile birleşir (Jenkins, 1972; Nickel ve ark., 1975).
1.2.3. Ganglion Cervicale Craniale ile Nervus Vagus’u Birleştiren Dal
Nervus vagus ile ganglion cervicale craniale arasında uzanan bir daldır (Bahadır ve
ark., 1996; Çakır, 2001)
1.2.4. Truncus Vagosympathicus
Nervus vagus, n. laryngeus cranialis’i verdikten sonra apertura thoracis cranialis’e
doğru seyreder. Bu seyrinde ganglion cervicale craniale’ye kadar uzanan pars
cervicalis trunci sympathici ile birlikte bir bağ doku ile sarılı olarak bulunur
(Mizeres, 1955; Tecirlioğlu, 1983; Bahadır ve ark., 1996; Dursun, 2000). Truncus
vagosympathicus’un a. carotis communis’in son dallarına ayrıldığı yerde bir bağsal
birleşme gözlenir (Doğuer ve Erençin, 1966; Tecirlioğlu, 1983; Bahadır ve ark.,
1996). A. carotis communis’in dorsomedial’inde bulunur (Tecirlioğlu, 1983;
Bahadır ve ark., 1996; Dursun, 2000). Apertura thoracis cranialis’e ulaştığı zaman
truncus sympathicus’tan ayrılır ve göğüs boşluğuna girer (Doğuer ve Erençin, 1966;
Tecirlioğlu, 1983; Bahadır ve ark., 1996).
Gevişgetirenlerde truncus vagosympathicus, n. laryngeus cranialis’in 4-5 cm
distal’inde, domuzda ise 7. vertebra cervicalis düzeyinde oluşur (Getty, 1975).
Truncus vagosympathicus seyri boyunca a. carotis communis’e, trachea ve
esophagus’da dağılan dallar verir (Mizeres, 1955).
Page 22
15
1.3. Nervus Vagus’un Göğüs Boşluğundaki Seyri ve Dalları
Sağ ve sol n. vagus’un göğüs boşluğuna kadar seyirlerinde belirgin bir farklılık
yoktur. Ancak göğüs boşluğundaki seyirlerinde çok az bir farklılık bulunmaktadır
(Tecirlioğlu, 1983, Bahadır ve ark. 1996). Nervus vagus göğüs boşluğunda rami
cardiaci, n. laryngeus recurrens, rami bronchales, rami tracheales, rami esophagei
isimli dalları verir. Daha sonra n. vagus dexter ve sinister, dorsal ve ventral iki dala
ayrılır. İki dorsal dalın birleşmesiyle truncus vagalis dorsalis, iki ventral dalın
birleşmesiyle de truncus vagalis ventralis oluşur (Quan Qi ve ark., 1997).
1.3.1. Nervus Vagus Dexter ve Sinister
Nervus vagus’un hem sağ hem de sol taraftaki seyirlerinde belirgin bir farklılık
olduğu için bu iki sinirin göğüs boşluğundaki orijini ve seyirleri ayrı ayrı
anlatılacaktır.
Nervus vagus dexter, a. carotis communis ile a. subclavia dextra’nın
aralarında oluşturdukları açıdan (Barone ve ark., 1973; Tecirlioğlu, 1983) veya a.
subclavia dextra’nın altından geçerek göğüs boşluğuna girer. Dorsocaudal olarak
trachea’nın sağ tarafında seyreder. Bifurcatio tracheae yakınında trachea’nın dorsal
yüzüne ulaşır (Tecirlioğlu, 1983; Bahadır ve ark., 1996). Basis cordis düzeyinde,
trachea’nın dorsal yüzü üzerinde iki kola ayrılır (Bahadır ve ark., 1996). Bu kollar
esophagus’un dorsal [veya Mizeres’e (1955) göre dorsolateral] ve ventral’inde
seyreder (Mizeres, 1955; Doğuer ve Erençin, 1966; Tecirlioğlu, 1983; Bahadır ve
ark., 1996).
Nervus vagus sinister, a. subclavia sinistra’nın ventral’inden geçer (Doğuer ve
Erençin, 1966; Barone ve ark., 1973; Tecirlioğlu, 1983; Popesko ve ark., 1992;
Bahadır ve ark., 1996). A. brachiocephalicus (sus ve carnivora) ya da truncus
Page 23
16
brachiocephalicus (equide, ruminantia ve tavşan) ile arcus aortae’nın sol yüzüne
yaslanmış olarak bulunur. Bu bölgede arcus aortae’yı atlayarak dorsolateral’e geçer
(Doğuer ve Erençin, 1966; Barone ve ark., 1973; Bahadır ve ark., 1996). Arcus
aortae ve bifurcatio tracheae’nin sağ tarafında n. vagus ile aynı seviyede dorsal ve
ventral olarak iki kola ayrılır. (Tecirlioğlu, 1983; Bahadır ve ark., 1996). Bu seyri
sırasında esophagus’da dağılan dallar verir (Mizeres, 1955).
Sığırda nervus vagus sinister, esophagus’un sağ kenarı üzerinde v. azygos
dextra’nın caudomedial’inde dorsal ve ventral olarak iki kola ayrılır (Getty, 1975)
Fetal sıçan üzerinde yapılan bir çalışmada n. vagus dexter ve sinister’in dorsal
ve ventral dallarına ayrılmadığı belirtilmektedir (Quan Qi ve ark., 1997).
1.3.1.1. Rami Cardiaci
Rami cardiaci, göğüs boşluğunda n. vagus’dan (Doğuer ve Erençin, 1966;
Tecirlioğlu, 1983; Bahadır ve ark., 1996; Dursun, 2000) ayrılır. Truncus
sympathicus’tan ayrılan aynı isimli dallarla birlikte plexus cardiaci’yi oluşturur
(Agostoni ve ark., 1957).
Rami cardiaci, pericardium’u geçerek (Doğuer ve Erençin, 1966) kalbe
parasempatik ipliklerini vena cava caudalis ve vena pulmonalis boyunca verir (Kaye
ve ark., 1970).
Tektırnaklılarda rami cardiaci’nin sayısı 1-3 arasında değişmektedir. N.
laryngeus recurrens’in orijininin önünden çıkar ve plexus cardiaci’nin oluşumuna
katılırlar (Getty, 1975).
Page 24
17
Rami cardiaci köpekte, ansa subclavia’nın ventral bölgesinde n. vagus’dan
çıkar. Plexus pretrachealis’e ve atrium dextrum’un dorsal duvarında dağılır. Bu
dallardan ayrılan bazı iplikler trachea’ya gider (Kaye ve ark., 1970).
McKibben ve Getty (1968) ise köpekte rami cardiaci’nin, sol n. vagus’tan 1 ya
da iki dal olarak plexus cardiacus’un oluşumuna katıldığını bildirmişlerdir. Sağ n.
vagus’tan ise a. subclavia dextra’nın 3 mm kadar uzağında 2 veya 5 dal olarak
ayrıldığını gözlemişlerdir.
Kedide rami cardiaci, arcus aortae ve radix pulmonis’in cranial’inde n.
vagus’tan ayrılır (Agostoni ve ark., 1957).
Sıçanlarda rami cardiaci, kalbin üzerinde bulunan damarların köklerindeki yağ
dokuları içerisinde dağılır. Bu dalların arcus aortae’nın derin kısmında, v. cava
cranialis’in dorsal yüzü boyunca, truncus pulmonalis ve v. cava cranialis’in kökleri
arasında ve septum interatriale’nin craniodorsal’inde dağıldığı bildirilmiştir
(Burkholder ve ark. 1992).
Tavşanda rami cardiaci, orijininde, sayısında ve kalınlığında değişiklik
gösterir. Bu sinirin büyük bir çoğunluğu boyunun giriş bölgesinden, daha az olarak
da n. laryngeus recurrens veya arcus aortae düzeyinde n. vagus’tan ayrılır (Evans ve
Murray, 1954).
1.3.1.2. Nervus Laryngeus Recurrens
Bu sinir göğüs boşluğu içersinde basis cordis civarında, n. vagus’dan ayrılır (Getty
1975; Bahadır ve ark., 1996). Ters yönde gittiği için bu sinire recurrens adı
verilmiştir. (Erimoğlu, 1982). Sağ ve sol n. laryngeus recurrens’in seyirleri arasında
farklılık bulunmaktadır (Jenkins, 1972; Getty, 1975; Bround ve ark., 1988). Bu
açıdan sağ ve sol n. laryngeus recurrens dexter ve sinister’in orijini ve seyri ayrı
anlatıldı.
Page 25
18
Sağ n. laryngeus recurrens, 2. kaburga hizasında (Tecirlioğlu, 1983; Bahadır
ve ark., 1996; Dursun, 2000), a. subclavia dextra’nın önünde n. vagus’tan ayrılır. Bu
damarın arkasına geçer ve cranial’e yönelerek göğüs boşluğundan çıkar (Jenkins,
1972; Dursun, 2000). Truncus costocervicalis’i çaprazlar (Tecirlioğlu, 1983), truncus
bicaroticus’un ventrolateral yüzeyinde trachea’ya (Nickel ve ark., 1975) ve buradan
da a. carotis communis’in ventrolateral’inden larynx’e kadar uzanır (Dursun, 2000).
Tavşanda n. laryngeus recurrens dexter, a. subclavia dextra etrafından kıvrılır
(Craigie, 1969; Popesko ve ark., 1992) ve trachea boyunca seyreder. Larynx’in
kaslarında (m. cricothyroideus hariç) dağılır (Craigie, 1969).
N. laryngeus recurrens sinister, arcus aortae’nın önünden (Popesko ve ark.,
1992; Bahadır ve ark., 1996; Dursun, 2000) sol n. vagus’un ventral’inden ayrılır
(Mizeres, 1955; Jenkins, 1972; Nickel ve ark., 1975; Tecirlioğlu, 1983). Lig.
arteriosum’un etrafından kıvrılır (Jenkins, 1972). Arcus aortae’nın ön, yan ve alt
tarafından geçer (Tecirlioğlu, 1983; Dursun, 2000) ve göğüs boşluğundan çıkar.
Burada trachea’ya yaslanmış olarak bulunur. Sağ taraftaki n. laryngeus recurrens gibi
a. carotis communis’in ventrolateral’inde larynx’e uzanır (Dursun, 2000).
Hem n. laryngeus recurrens sinister hem de n. laryngeus recurrens dexter’in
boyundaki seyirleri birbirine benzemektedir. Apertura thoracis cranialis’ten geçerek
sulcus jugularis içerisinde a. carotis communis’in ventrolateral’inde larynx’e kadar
uzanırlar (Jenkins, 1972; Getty 1975; Nickel ve ark., 1975; Tecirlioğlu, 1983).
Buraya kadar her iki n. laryngeus recurrens, rr. cardiaci, rr. tracheales ve rr.
esophageus isimli dallar verir. Bunlar aynı isimli organlara gider ve sempatik sinir
sisteminden gelen liflerle birlikte plexus’lar oluştururlar (Tecirlioğlu, 1983).
Her iki n. laryngeus recurrens, larynx’e ulaştığında, m. cricothyroideus hariç
larynx’in bütün kaslarında (Bround ve ark., 1988) n. laryngeus caudalis adı altında
dağılır (Getty, 1975; Nickel ve ark., 1975; Tecirlioğlu, 1983; Dursun, 2000) .
Page 26
19
1.3.1.2.1. Rami Cardiaci
Rami cardiaci, n. laryngeus reccurrens’ten ayrılır. Vv. pulmonales ile truncus
pulmonalis’in arasından geçer. Sol auricula üzerinde bulunan sulcus coronarius’un
caudal’ine ulaşır. Bu bölgede plexus cardiacus’un oluşumuna katılır. Sağ n.
laryngeus recurrens’ten bir ya da iki dal halinde ayrılır (Mizeres, 1955)
Tavşanda her iki n. larygeus recurrens, plexus cardiacus’un oluşumu için bir
çok dal verir. Bu dallar arcus aortae ile truncus pulmonalis düzeyinde ayrılır
(Craigie, 1969).
1.3.1.2.2. Rami Tracheales
Rami tracheales, n. laryngeus recurrens’ten ayrılır (Tecirlioğlu, 1983; Dursun, 2000).
Tavşanda n. laryngeus recurrens, seyri boyunca trachea’ya ince dallar verir
(Evans ve Murray, 1954; Getty, 1975). Bu dallar trachea’nın mukozasında ve
kaslarında dağılır (Murray, 1957).
1.3.1.2.3. Rami Esophagei
N. laryngeus recurrens’lerin seyri boyunca esophagus’un (Evans ve Murray, 1954;
Murray, 1957; Tecirlioğlu, 1983) kas ve mukozası için verdiği dallardır (Dursun,
2000).
Nervus laryngeus recurrens’in dallarını verdikten sonra n. laryngeus caudalis
adı altında larynx’e kadar gider. M. cricothyroideus hariç tüm larynx kaslarını
Page 27
20
innerve eder (Jenkins, 1972; Tecirlioğlu, 1983; Dursun, 2000). Ramus communicans
cum n. laryngeo caudali aracılığı ile n. laryngeus cranialis’in ramus internus’una
bağlanır. Bu bağlantı sayesinde, sensitif ve sempatik lifler alır. Ramus internus’tan
gelen lifler, plica vocalis’in caudal’indeki mukozada dağılır.
Kedi ve aslanda n. laryngeus caudalis, m. cricothyroideus’un inc. thyroidea
caudalis’in her iki yanında oluşturduğu aralıktan ramus laryngeus caudalis ile birlikte
larynx’in içerisine girer (Deniz, 1965).
1.3.1.3. Rami Bronchales
Rami bronchales, radix pulmonis (Hoffman ve Kuntz, 1957; Bahadır ve ark., 1996;
Dursun, 2000) veya bifurcatio tracheae düzeyinde n. vagus’tan ayrılan dallardır. Bu
siniler hilus pulmonis’e gider (Doğuer ve Erençin, 1966).
Kedide rami bronchales, radix pulmonis ile arcus aortae’nın caudal’inde n.
vagus’tan ayrılır. Akciğerlerin motor fonksiyonunu sağlar (Agostoni ve ark., 1957).
Tavşanda rami bronchales, hilus pulmonis düzeyinde n. vagus’dan ayrılır.
Sayıları 1-3 arasında değişen ince dallardır (Evans ve Murray, 1954). Bu dallar
akciğerlerde dağılır (Craigie, 1969).
1.3.1.3.1. Plexus Pulmonalis
Rami bronchales’ler ganglion cervicale caudale’den gelen sempatik liflerle birleşerek
plexus pulmonalis’i oluştururlar (Doğuer ve Erençin, 1966; Dursun, 2000). Bu
plexus’tan çıkan dallar bronşlara ve organlara ait arterler ile birlikte akciğerlere girer.
Bronş kaslarında dağılırlar (Dursun, 2000)
Page 28
21
1.3.1.4. Rami Esophagei (Plexus Esophageus)
Rami esophagei, truncus vagalis ventralis ve truncus vagalis dorsalis arasında uzanan
dallar olup esophagus’un çevresinde bir ağ oluşturur. Bu yapıya plexus esophageus
adı verilir (Nickel ve ark., 1975; Tecirlioğlu, 1983). Sağ ve sol n. vagus’un dorsal
dallarından ayrılan rami esophagei’ler kendi aralarında birleşerek plexus esophageus
dorsalis’i, sağ ve sol ventral dallardan ayrılan rami esophagei isimli dallar ise benzer
şekilde plexus esophageus ventralis’i oluşturur (Doğuer ve Erençin, 1966; Dursun,
2000).
Plexus esophageus’un köpekte gözlenmediği bildirilmektedir (Mizeres,
1955).
Fetal sıçan üzerinde yapılan bir çalışmada, rami esophagei’nin n. vagus
dexter ve sinister’den ayrıldığı ve esophagus’da dağıldığı belirtilmektedir. Ancak bu
dalların plexus esophageus’u oluşturmadığı bildirilmektedir (Quan Qi ve ark., 1997).
Tavşanda ve sıçanda plexus esophageus’un varolduğu ve truncus vagalis
dorsalis ile truncus vagalis ventralis’in bu plexus’tan sonra oluştuğu gözlenmiştir
(Evans ve Murray, 1954; Sato ve Koyano, 1986; Berthoud ve ark., 1991).
1.3.1.5. Truncus Vagalis Ventralis
Plexus esophageus ventralis’in oluşumundan sonra devam eden sinir şeridine truncus
vagalis ventralis adı verilir. Esophagus’un alt yüzünde olmasına rağmen hiatus
esophageus ventral’inde göğüs boşluğundan karın boşluğuna geçer (Nickel ve ark.,
1975; Tecirlioğlu, 1983; Dursun, 2000). Midenin cardia bölgesinde sağ ve sol olmak
üzere iki gruba ayrılır. Bu dallar porta hepatis’e, corpus ventriculi ve curvatura
ventriculi minor’e dağılan dallar verir (Getty, 1975).
Page 29
22
Truncus vagalis ventralis, truncus vagalis dorsalis’e nazaran daha ince bir kök
olup mide’nin curvatura ventriculi minor’una geçer. Curvatura ventriculi minor’un
cranial’inde, plexus gastricus cranialis (parietalis) ve plexus hepaticus’u şekillendirir
(Doğuer ve Erençin, 1966).
Köpekte truncus vagalis ventralis hiatus esophageus’dan geçmeden önce
şekillenir (Tecirlioğlu, 1983).
Gelincikte truncus vagalis ventralis, plexus pulmonalis düzeyinde (bifurcatio
tracheae’nin etrafı) şekillenir ve caudal’e doğru devam eder. Esophagus’un sol yan
yüzü üzerinde seyreder. Bu seyrinde esophagus’a dallar verir. Hiatus esophageus’u
geçtikten sonra iki dala ayrılır (hepatik ve gastrik dal olarak) (Mackay ve Andrews,
1983).
Sıçanda (Prechtl ve Powley, 1985; Prechtl ve Powley, 1990; Berthoud ve
Neuhuber, 2000) ve farede (Fox ve ark., 2000) truncus vagalis ventralis
esophagus’un alt yüzünde seyreder. Esophagus’un subdiafragmatik düzeyinde türe
bağlı olarak 4 veya 5 dala ayrılır
Tavşanda truncus vagalis ventralis, cavum abdominis’e geçerken
esophagus’un ventral’inde bulunur. Birkaç ince dalı esophagus’a verir (Evans ve
Murray, 1954).
1.3.1.6. Truncus Vagalis Dorsalis
Truncus vagalis dorsalis, plexus esophageus dorsalis’in oluşumundan sonra devam
eden sinir şerididir. Esophagus’un dorsal’inde bulunur. Hiatus esophageus’dan geçer
ve midenin curvatura ventriculi minor’una doğru seyreder (Nickel ve ark., 1975,
Dursun, 2000).
Page 30
23
Truncus vagalis dorsalis, n. vagus’un liflerinin büyük çoğunluğunu içeren
sinir şerididir. Cavum abdominis’e girdikten sonra da truncus vagalis ventralis’le
birleşmesini sağlayan bir kaç dal verir. Midenin cardia’sı düzeyinde dallara ayrılır
(Tecirlioğlu, 1983).
Sıçanlarda truncus vagalis dorsalis, curvatura ventriculi minor boyunca
uzanır (Stegeman ve ark., 1982).
Gelincikte truncus vagalis dorsalis, esophagus’a dağılan bir çok ince dal
verdikten sonra diaphragma’nın caudal’inde iki dala (gastrik ve celiac) ayrılarak
sonlanır (Mackay ve Andrews, 1983).
Fetal sıçan üzerinde yapılan bir çalışmada, truncus vagalis ventralis ve
truncus vagalis dorsalis’in şekillenmediği n. vagus dexter ve sinister’in esophagus’un
sağ, üst veya yan tarafında bazen bir dal halinde bazen de iki dal yan yana olacak
şekilde karın boşluğuna kadar devam ettiği belirtilmiştir (Quan Qi ve ark., 1997).
1.4. Truncus Vagalis Ventralis’in Karın Boşluğunda Seyri ve Dalları
Karın boşluğunda truncus vagalis ventralis’ten rami gastrici parietales, ramus
pyloricus, rami hepatici ve rami duodenales adlı dallar ayrılır.
1.4.1. Rami Gastrici Parietales
Rami gastrici parietales, truncus vagalis ventralis’ten ayrılır ve midenin cardia
bölgesinde dallanır (Getty, 1975). Midenin ön yüzüne dağılır (Dursun, 2000).
Page 31
24
Rami gastrici parietales, gelincikte truncus vagalis ventralis’in caudal devamı
şeklinde gözlenir. Midenin curvatura minor’u boyunca seyreder. Lig.
gastrohepatica’nın iki katmanı arasından midenin curvatura minor’unu paralel geçer
ve a. gastrica sinistra’yı ventral olarak çaprazlar. Antrum pyloricum’un ventral’inde
incisura angularis bölgesinde 3-6 terminal dala ayrılır. Bu sinir truncus vagalis
dorsalis’in karşılığı olan aynı sinirle karşılaşır (Mackay ve Andrews, 1983).
Sıçanda rami gastrici parietales, esophagus’un caudal’i üzerinde seyreden
truncus vagalis ventralis’ten ayrılır (Prechtl ve Powley, 1990). Bu ayrım
subdiafragmatik bölgede olmaktadır (Berthoud ve ark., 1991). Truncus vagalis
ventralis’ten ayrılırken “Y” şeklinde dallanır ve a. gastrica sinistra’yı takip eder.
Midenin cardia’sında caudal’e doğru seyreder. Curvatura ventriculi minor’un
arkasına uzanarak pylorus’un antrum bölgesine yayılır (Stegemann ve ark., 1982).
1.4.2. Ramus Pyloricus
Ramus pyloricus gelincikte, truncus vagalis ventralis’in hepatik ayrımından çıkar. Bu
sinir a. hepatica’yı izler. Midenin pylorus’u ile antrum’un cranial ve caudal’i
pancreas ve duodenum’un ön kısımlarına dağılır (Mackay ve Andrews, 1983).
1.4.3. Rami Hepatici
Rami hepatici, truncus vagalis ventralis’ten ayrılır. Karaciğere dağılır. Omentum
minus’un içerisinde mideden karaciğere uzanır. Plexus hepaticus’un yapısına
katılırlar. Plexus hepaticus’tan ayrılan lifler de safra kesesi (equidae hariç),
pancreas’ın dorsal kısmı, a. gastrica dextra ile birlikte pylorus ve duodenum’un
cranial bölümüne uzanır. Bunun yanında a. gastroduodenalis ve a. gastroepiploica
dextra aracılığı ile de duodenum ve mideye giderler (Dursun, 2000).
Page 32
25
Gelincikte rami hepatici, karaciğerin lobus caudatus’da lig. gastrohepatica’nın
dorsal bölgesinden lig. venosum’a doğru geçer. Bu bölgede dağılır. Porta hepatis’e
de bir dal verir (Mackay ve Andrews, 1983).
Sıçanda rami hepatici, truncus vagalis ventralis’ten ayrılır. 1 veya 5 dal
halinde ayrıldığı görülmektedir. Truncus vagalis ventralis’ten ayrıldıktan sonra
omentum minus’a doğru uzanır (Prechtl ve Powley, 1987). Sıçanda yapılan başka bir
çalışmada ise sadece karaciğere dağılmadığı, a. hepatica ve a. gastroduodenalis
boyunca duodenum’a uzanan bir dal verdiği belirtilmiştir (Berthoud ve ark., 1991).
1.4.4. Rami Duodenales
Sıçanda yapılan bir çalışmada rami duodenales’in efferent ipliklerini truncus vagalis
ventralis’in rr. hepatici, rr. gastrici parietalis ve rr. celiaci adındaki dallarından aldığı
gözlenmiştir. Bunlara ait afferent ipliklerin ise rr. hepatici ve rr. celiaci’nin afferent
neuron’lar içermesine rağmen rr. gastrici parietalis’te bulunmakta olduğu
bildirilmiştir (Zhang ve ark., 2000).
1.5. Truncus Vagalis Dorsalis’in Karın Boşluğundaki Seyri ve Dalları
Truncus vagalis dorsalis karın boşluğunda rami gastrici viscerales, rami celiaci ve
rami renales isimli dallara ayrılır.
1.5.1. Rami Gastrici Viscerales
Rami gastrici viscerales, truncus vagalis dorsalis’den ayrılır ve midenin arka yüzüne
dağılır (Dursun, 2000).
Page 33
26
Sıçanda rami gastrici viscerales, truncus vagalis dorsalis’ten ayrılır. Rami
celiaci’nin orijininin yaklaşık 0.3 mm distal bölgesinde bulunmaktadır (Prechtl ve
Powley, 1990).
1.5.2. Rami Celiaci
Plexus celiacus’un oluşumuna katılır (Dursun, 2000).
Gelincikte, rami celiaci, a. ve v. gastrica sinistra’nın altından geçer ve plexus
celiacus’a katılır (Mackay ve Andrews, 1983).
Sıçanda rami celiaci, truncus vagalis dorsalis’ten ayrılır. Bir ya da daha çok
dalı bulunmaktadır. Truncus vagalis ventralis’ten ayrılan rami celiacus accessorius
isimli bir dal da plexus celiacus'un oluşumuna katılmaktadır (Prechtl ve Powley,
1987; Prechtl ve Powley, 1990).
1.5.3. Rami Renales
Rami renales, plexus renalis’in oluşumuna katılır (Dursun, 2000).
Her iki n. vagus, pancreas’ın innervasyonunu sağlar (Tiscornia ve ark., 1976).
Tavşanların sinir sistemlerine yönelik birçok çalışma yapılmasına rağmen
özellikle nervus vagus ve dallarını konu edinen yeterli bilimsel çalışmaya
rastlanmamıştır. Yapılan bu çalışma ile bu açığın kapatılması amaçlanmış ayrıca bu
konu üzerinde çalışma yapacak araştırmacılara bir kaynak olabileceği
düşünülmüştür.
Page 34
27
2. GEREÇ VE YÖNTEM
Çalışmada materyal olarak 12 adet (6 dişi ve 6 erkek) ergin Yeni Zelanda tavşanı
kullanıldı. Canlı ağırlıkları ortalama 2.5 - 3.5 kg arasında değişen bu hayvanlar,
Serum çiftliği ve Başkent Üniversitesinde bulunan Deney Hayvanları Üretim ve
Araştırma Merkezleri'nden temin edildi. Gerek üretim aşamasında, gerekse deneysel
çalışmalar sonucunda bu merkezlerde kullanılamayacak durumdaki hayvanlar imha
edilmeyerek böyle bir çalışma ile değerlendirildi.
Materyallerden 8’i ölmüş olarak temin edildi. Diğer 4 materyal canlı elde
edildiği için önce hayvanların ağırlık kontrolleri yapıldı. Daha sonra kg’a 5 mg
Xylazin HCL (Rompun) ile 35 mg Ketamin (Ketalar) kombinasyonu kullanılarak
intramuskuler yol ile anesteziye alındı (Holmes, 1984). Latex uygulanarak, nervus
vagus'un seyrinin daha iyi incelenmesi ile damarlarla olan komşuluklarının ayrıntılı
bir şekilde görüleceği düşünüldüğü için canlı olan 4 materyalden ikisi anesteziye
alındıktan sonra, karın boşluğu açılarak aorta abdominalis'i kesilip kanın boşaltılması
sağlandı. Daha sonra pıhtılaşan kanın uzaklaştırılması için plastik bir sonda ile aorta
abdominalis'ten cranial’e doğru girilerek % 0.9’luk fizyolojik tuzlu su verildi (Young
ve Fell, 1962). Vena cava caudalis kesilerek, aorta abdominalis'ten verilen fizyolojik
tuzlu suyun çıkışı sağlandı. Vena'dan çıkan su berraklaşana kadar yıkama işlemine
devam edildi. Damarlardan gelen sıvı berrak bir görünüm aldıktan sonra aorta
abdominalis'e yerleştirilen sondadan latex uygulamasına geçildi. Diğer iki
materyalde yukarıda belirtilen yıkama işlemleri kalbin apex’i kesilerek yapıldı.
Uygulama sonunda materyaller, latex'in damarlarda katılaşması için 12 saat süre ile
+4 derecedeki su banyosunda bekletildi. Daha sonra tavşanlar diseksiyona kadar %
10’luk formaldehyde solusyonu içerisinde bekletildi.
Ölmüş olarak elde edilen tavşanlar formaldehyde konuldu ve diseksiyon
sırasına kadar bekletildi.
Page 35
28
Elde edilen bulguların fotoğraflanması Olympus marka stereomikroskop
fotoğraf makinasıyla yapıldı. Mikroskop altında incelenmiş bulguların ölçülmesinde
digital kumpas (mitutoyo digimatic caliper, 150 mm) kullanıldı.
Bu çalışmada sinirlerin isimlendirilmesinde Nomina Anatomica Veterinaria
(1994) kullanıldı.
Page 36
29
3. BULGULAR
3.1. Nervus Vagus’un Baş-Boyundaki Seyri ve Dalları
Nervus vagus sinister ve n. vagus dexter’in medulla oblongata’nın (Şekil 1/1, 2/1)
ventrolateral’inde beyinden çıktığı saptandı. Beyinden çıkışından sonra n. vagus’un,
önde IX. arkada XI. cranial sinirler ile ortak bir kılıf içerisinde (Şekil 1/2) bulunduğu
ve cavum cranii’de üçlü sinir paketi şeklinde ilerlediği gözlendi.
Şekil 1. Nervus vagus’un IX ve XI kranial sinirler ile ortak bir kılıfla sarılması (Sol taraf) X 9
1. Medulla oblongata, 2. Nervus vagus, IX. ve XI. kranial sinirin ortak bir kılıfla sarılı hali
Nervus vagus’un üzerinde aynı zamanda ganglion proximale nervi vagi’nin
orijininden ortalama 2.03 mm kadar uzağında yer aldığı gözlendi..
1
2
Page 37
30
3.1.1. Ganglion Proximale Nervi Vagi
Ganglion proximale nervi vagi’nin, for. jugulare içerisine yerleşmiş olduğu görüldü.
Nervus vagus’un caudal kenarında ve orijinininden ortalama 2.03 mm uzaklıkta olduğu
saptandı. Öne ve yukarı doğru uzanan karnıbahar (Şekil 2/2) benzeri bir kabartı şeklinde
olduğu tespit edildi.
İncelenen materyallerin ikisinde hem sağ hem de sol ganglion proximale nervi
vagi’nin su damlasına benzer şekilde ve ortalama 1.77 mm uzunluğunda olduğu belirlendi.
Materyallerden bir tanesinde hem sağ hem de sol tarafta bu ganglion’un belirgin olmadığı
saptandı.
Şekil 2. Nervus vagus’un kılıfsız görünüşü (Sol taraf) X 9
1. Medulla oblongata, 2. Ganglion proximale nervi vagi, 3. Ramus meningeus, 4. Ramus
auricularis, 5. N. vagus, 6. A. carotis interna, 7. N. accessorius.
Ganglion proximale nervi vagi’den dura mater ve dış kulak ile bağlantılı birer
dalın çıktığı görüldü. Ayrıca bir iki ince dalın da n. accessorius’a uzandığı tespit
edildi.
1
2
6
3 4
5
7
Page 38
31
3.1.1.1. Ramus Meningeus
Ramus meningeus’un, ganglion proximale nervi vagi’den çıkarak (Şekil 2/3) öne
doğru uzandığı ve medial’e yönelerek dura mater üzerinde dağıldığı gözlendi.
Uzunluğu ortalama 3 mm olarak ölçüldü.
3.1.1.2. Ramus Auricularis
Ramus auricularis’in, ganglion proximale nervi vagi’nin rostroventral’inden çıktığı
(Şekil 2/4) görüldü. Önce a. carotis interna’nın ventral kenarını çaprazlayarak
dorsocaudal’e doğru seyrettiği belirlendi. Sonra ventral’e kıvrıldığı, n. accessorius’a
(Şekil 2/7) paralel bir şekilde devam edip kulak kepçesinin arkasına yöneldiği
gözlendi.
3.1.2. Ramus Communicantes cum N. Glossopharyngeo
Ramus communicantes cum n. glossopharyngeo’nun, foramen jugulare’den
çıkışından hemen sonra n. vagus’tan n. glossopharyngeus’a uzandığı saptandı.
İncelenen tüm piyeslerde oldukça belirgin olan bu dalın n. vagus’un cranial
kenarından çıktığı ve kısa bir seyir sonra n. glossopharyngeus’la birleştiği gözlendi.
Bu dalın n. vagus’un iki ganglion’u (ganglion proximale nervi vagi ve ganglion
distale nervi vagi) arasındaki seyri sırasında ayrıldığı görüldü.
N. vagus’un cavum cranii’yi terketmesinin ardından fossa jugularis’te seyrine
devam ettiği belirlendi.
N. vagus’un, ganglion proximale nervi vagi’den hemen sonra IX. ve XI.
sinirler ile v. jugularis interna ve a. carotis interna ile birlikte for. jugulare’den
geçerek kafatasını terkettiği görüldü. Seyrine proc. jugularis’e komşu olarak, angulus
Page 39
32
mandibulae’nın dorsomedial’inde devam ettiği belirlendi. M. sternocephalicus’un
insertio noktası olan proc. mastoideus’un dorsal’i düzeyinde v. jugularis interna ve a.
carotis interna ile beraber ventrocaudal’e doğru uzandığı gözlendi.
Nervus vagus’un fossa jugularis’te bir dal verdiği saptandı. Sözü edilen siniri
n. glossopharyngeus’a birleştiren bu dalın ramus communicantes cum n.
glossopharyngeo olduğu belirlendi.
Nervus vagus’un, proc. jugularis’in önünde bulla tympanica’nın ventral’i
hizasına kadar IX. ve XI. sinirlerle birlikte ortak bir kılıfla sarılı olarak seyrine
devam ettiği görüldü. Burada ortak kılıftan ayrılarak önce rostral’e sonra ventral’e
doğru seyrettiği, böylece n. vagus’un ganglion’larından ikincisine yani ganglion
distale nervi vagi’ye ulaştığı gözlendi.
3.1.3. Ganglion Distale Nervi Vagi
Ganglion distale nervi vagi’nin, axis’in facies articularis cranialis’i düzeyinde
bulunduğu görüldü. Mekik şeklinde olduğu, ganglion cervicale craniale’nin
craniodorsal’inde (Şekil 3/1) ve n. vagus’un (Şekil 3/3) ön kenarında asılı olarak yer
aldığı gözlendi.
Ganglion distale nervi vagi, ganglion proximale nervi vagi’den ortalama 7.58
mm, ganglion cervicale craniale’den ise (tam ganglion’lar ortasından yapılan ölçüm)
ortalama 7.09 mm uzaklıkta olduğu ölçüldü. İki ganglion arasındaki bu aralıktan a.
carotis interna’nın geçtiği görüldü.
Ganglion distale nervi vagi’nin proksimal ucundan rami pharyngei’nin (tek bir
dal halinde) ayrıldığı (Şekil 3/6) gözlendi.
Page 40
33
Şekil 3. Nervus vagus’un boyun bölgesindeki görünüşü ve dalları (Sol taraf) X 3
1. Ganglion distale nervi vagi, 2. Ganglion cervicale craniale, 3. N. vagus, 4. A. carotis
communis’in son dallarına ayrım yeri, 5. Nervus vagus ile ganglion cervicale craniale’yi birleştiren
dal (iki dal halinde), 6. Rami pharyngei, 7. N. laryngeus cranialis
3.1.3.1. Rami Pharyngei
Rami pharyngei’nin, ganglion distale nervi vagi’den tek bir dal halinde ayrıldığı
(Şekil 3/6), cranial’e doğru seyrettiği ve hemen iki dala ayrıldığı saptandı.
Dallarından birinin pharynx düzeyine ulaştığında öne doğru seyrettiği ve plexus
pharyngeus’un oluşumuna katıldığı belirlendi. Diğer dalının arkaya doğru uzandığı
ve esophagus’un başlangıç bölgesinde dağıldığı gözlendi.
Rami pharyngei’nin başlangıç aldığı ganglion distale nervi vagi’den dallarına
ayrıldığı yere kadar olan uzunluğu ortalama 9.22 mm, ayrım yerinden pharynx’e
kadar olan uzunluğu ise ortalama 8.49 mm olarak ölçüldü.
2
1
4
3
5
7
6
Page 41
34
3.1.3.1.1. Plexus Pharyngeus
Plexus pharyngeus’un, ganglion distale nervi vagi’den ayrılan rami pharyngei’nin
öne doğru giden dalı ile n. glossopharyngeus’un bir dalı tarafından oluşturulduğu
gözlendi.
3.1.3.1.2. Ramus Esophageus
Ramus esophageus, rami pharyngei’nin ilk dalını verdikten sonra devam eden ikinci
dalı olarak gözlendi. Ventrocaudal’e yönelerek larynx üzerinden esophagus’un
başlangıç kesimine doğru gittiği ve burada dağıldığı görüldü.
Nervus vagus’un, ganglion distale nervi vagi düzeyinde n. hypoglossus’u
çaprazlayarak ventral’e doğru seyrine devam ettiği tespit edildi.
Şekil 4. Nervus vagus’un boyundaki seyri (Sol taraf) X 3
1. Nervus vagus, 2. Pars cervicalis nervi sympathici, 3. Truncus vagosympathicus, 4. M. sternocephalicus, 5. A. carotis communis.
1
1
2
3 5
4
Page 42
35
Nervus vagus'un boynun orta 2/3’ünde hem sağ hem de sol tarafta m.
sternocephalicus (Şekil 4/4) ve m. sternohyoideus’un altında seyrettiği görüldü. Bu
seyrinde pars cervicalis trunci sympathici (Şekil 4/2) ile birlikte (truncus
vagosympathicus) gevşek bir bağ doku içerisinde (Şekil 4/3) olduğu gözlendi.
3.1.4. Nervus Laryngeus Cranialis
Nervus laryngeus cranialis’in, ganglion distale nervi vagi’den ortalama 7.11 mm
sonra aynı zamanda a. carotis interna’nın orijini yakınında nervus vagus’dan ayrıldığı
(Şekil 5/2) görüldü. Başlangıcından hemen sonra n. depressor’u verdiği (Şekil 5/4)
gözlendi. Orijininden itibaren kısa bir mesafe n. vagus ile birlikte seyrettiği (Şekil
5/2) daha sonra cartilago thyroidea’ya uzandığı, m. thyrohyoideus üzerinde de ramus
externus ve ramus internus diye iki dala ayrılarak sonlandığı gözlendi. Seyri
sırasında başlangıçta pars cervicalis trunci sympathici’yi dorsal’den çaprazladığı, son
iki dala ayrıldığı yerin de a. carotis communis'in (Şekil 5/5) uç dallarına ayrıldığı
yerin ventral’i düzeyinde olduğu tespit edildi.
Şekil 5. N. laryngeus cranialis sinister’in nervus vagus’taki orijini ve dalları (Sol taraf) X 9
1. N. vagus, 2. N. laryngeus cranialis, 3. Ramus externus ve ramus internus’un ayrıldığı kök, 4.
N. depressor, 5. A. carotis communis.
1
2
4
3
5
6
Page 43
36
Bir tavşanda sol n. laryngeus cranialis’in, ramus externus ve ramus internus
diye iki dala ayrılmadığı, doğrudan m. thyrohyoideus'un içinden geçerek kasın
altında üç dala ayrıldığı gözlendi. Bunlardan öne giden dalın cartilago thyroidea’nın
cranial kenarından kıvrılarak geçtiği ve bu bölgedeki mukozada dağıldığı belirlendi.
Arkaya giden dalın, cartilago cricothyroidea’yı örten m. cricothyroideus’da dağıldığı
görüldü. Ortada bulunan dalın ise for. thyroideum’dan geçtiği ve 3 ince dala ayrıldığı
saptandı. Bu üç dalın, cartilago arytenoidea’nın dorsal’inde bulunan mukozada
dağıldığı gözlendi.
3.1.4.1. Nervus Depressor
Nervus laryngeus cranialis’in orijininden hemen sonra ayrıldığı (Şekil 5/4) gözlendi.
Bu bölgenin angulus mandibulae düzeyinde olduğu görüldü. N. laryngeus cranialis’le
(Şekil 5/2) birlikte ortalama 12.67 mm caudoventral olarak seyrettikten sonra bu
sinirden ayrıldığı saptandı. Bundan sonra cranioventral olarak ortalama 9.8 mm
seyrettiği gözlendi. Boyunda pars cervicalis trunci sympathici ile birlikte a.carotis
communis'in ventromedial'inde bulunacak şekilde apertura thoracis cranialis’e
ulaştığı, bu düzeyde pars cervicalis trunci sympathici’den ayrıldığı ve bu şekilde
göğüs boşluğuna girdiği, hemen sonra da a. carotis communis’ten ayrıldığı tespit
edildi.
Sağ n. depressor’un, vena cava cranialis dexter’in ventromedial’inden geçerek
a. subclavia dextra düzeyine geldiği görüldü. Daha sonra n. laryngeus recurrens
dexter’den ayrılan rami cardiaci’lere uzanan 3-4 ince dal verdiği ve bu dalların da
plexus cardiacus’un oluşumuna katıldığı gözlendi
Sol n. depressor’un, arcus aortae’nın arkasından dolaşarak basis cordis’e
ulaştığı görüldü. Daha sonra n. laryngeus recurrens sinister’den ayrılan rami
cardiaci’lere uzanan 3-4 ince dal verdiği ve bu dalların da plexus cardiacus’un
oluşumuna katıldığı gözlendi.
Page 44
37
Bir tavşanda sol nervus depressor’un, n. laryngeus cranialis’ten ayrıldığı hatta
nervus vagus’tan da ince bir dal aldığı gözlendi. Bu arada aynı sinirin, pars cervicalis
trunci sympathici, a. carotis communis ve n. vagus ile birlikte ince bağ dokudan bir
kılıf içerisinde bulunduğu tespit edildi.
Bir başka tavşanda ise sol n. depressor’un nervus laryngeus cranialis’ten değil
doğrudan nervus vagus'tan ayrıldığı saptandı.
3.1.4.2. Ramus Externus
Ramus externus’un, n. laryngeus cranialis’in iki uç dalından biri olduğu saptandı.
Sinirin ayrım yerinin n. laryngeus cranialis’in orijininden ortalama 2.31 mm
uzaklıkta olduğu, m. thyrohyoideus’un dorsal’inde ve a. carotis externa’nın orijini
düzeyinde bulunduğu görüldü. M. thyrohyoideus’un origo’sundan caudoventral’e
doğru seyrettiği ve m. constrictor pharyngis caudalis ile m. cricotyhroideus’da
dağıldığı saptandı.
3.1.4.3. Ramus İnternus
Ramus internus’un n. laryngeus cranialis’in iki uç dalından biri olduğu görüldü.
Nervus laryngeus cranialis’in ramus externus’u verdiği düzeyde ayrıldığı saptandı.
Lamina cartilaginis thyroidea üzerinde ventral’e doğru gittiği ve for. thyroideum’dan
girdiği, adı geçen delikten geçtikten sonra da cartilago arythenoidea’nın
mukozasında dağıldığı görüldü.
Bir tavşanda sol n. laryngeus cranialis’in, ramus externus ve ramus internus
diye iki dala ayrılmadığı, doğrudan m. thyrohyoideus'un içinden geçerek kasın
altında üç dala ayrıldığı gözlendi. Arkaya giden dalın, ramus externus’a benzer
Page 45
38
şekilde cartilago cricoidea’ya doğru gittiği ve m. cricothyroideus’da dağıldığı
görüldü. Ortada bulunan dalın da ramus internus’a benzer şekilde for.
thyroideum’dan geçtiği ve 3 ince dala ayrıldığı saptandı. Bu üç dalın, cartilago
arythenoidea’nın dorsal kesimi mukozasında dağıldığı gözlendi.
3.1.4.4. Ramus Communicantes cum N. Laryngeo Caudalis
N. laryngeus caudalis ile n. laryngeus cranialis’i birleştiren çok ince bir daldır. Bu
dalın, dolayısıyla söz konusu olan iki sinirin birleştiği yerin cartilago thyroidea’nın iç
yüzünde olduğu gözlendi.
İki tavşanın sağ, bir tavşanın ise sol n. laryngeus caudalis’i ile n. laryngeus
cranialis’in birleşmesini sağlayan dalın yapılan diseksiyon sonrasında gözlenmediği
tespit edildi.
3.1.5. Ganglion Cervicale Craniale ile Nervus Vagus’u Birleştiren Dal
Ganglion cervicale craniale ile nervus vagus’u birleştiren bir dalın varlığı (Şekil 3/5)
tespit edildi. Genelde iki daldan oluşmakla birlikte bazen 3 bazen de 4 daldan
oluştuğu saptandı. İlk dalın, a. carotis interna’nın orijini düzeyinde nervus vagus’tan
ayrıldığı ve a. carotis interna’nın ganglion cervicale craniale için verdiği dalın
ortalama 0.64 mm uzağında olduğu tespit edildi. Bu sinirin nervus vagus’tan
ganglion cervicale craniale’ye kadar olan uzunluğunun da ortalama 3.55 mm olduğu
görüldü. İkinci dalın ise aynı damarın 4.20 mm sonrasında nervus vagus’tan ayrıldığı
ve ganglion cervicale craniale’nin vaskularizasyonunu sağlayan damarın ortalama
3.02 mm uzağında olduğu saptandı. Bu sinirin nervus vagus’tan ganglion cervicale
craniale’ye kadar olan uzunluğu ise 5.86 mm olarak ölçüldü.
Page 46
39
Bir tavşanda sol, bir tavşanda sağ, bir başka tavşanda ise hem sağ hem de sol
tarafında yapılan diseksiyon sonucunda ganglion cervicale craniale ile nervus
vagus’u birleştiren dalın 4 daldan oluştuğu saptandı. Bu dalların nervus vagus’tan
ortalama a. carotis interna düzeyinde ayrıldığı ve ganglion cervicale craniale’ye
uzandığı gözlendi.
3.1.6. Truncus Vagosympathicus
Truncus vagosympathicus’un (Şekil 4/3), nervus vagus (Şekil 4/1) ve pars cervicalis
trunci sympathici (Şekil 4/2) tarafından oluşturulduğu görüldü. Nervus vagus’un, n.
laryngeus cranialis’i verdikten ortalama 10.05 mm uzaklıkta pars cervicalis trunci
sympathici ile beraber gevşek bir bağ doku ile sarılı olduğu tespit edildi. Başlangıç
yerinden apertura thoracis cranialis’e kadar olan uzaklığının ortalama 64.43 mm
olduğu ölçüldü. Boyundaki bu seyrinde a. carotis communis’in (Şekil 4/5)
ventromedial’inde, n. depressor’un ventrolateral’inde, v. jugularis interna’nın
lateral’inde bulunduğu tespit edildi. Apertura thoracis cranialis’in girişinde, yaklaşık
1. kaburga düzeyinde truncus vagosymphaticus’u oluşturan nervus vagus ile pars
cervicalis trunci sympathici’nin birbirlerinden ayrıldığı tespit edildi.
3.1. Nervus Vagus’un Göğüs Boşluğundaki Seyri ve Dalları
Nervus vagus’un göğüs boşluğunda rami cardiaci, n. laryngeus recurrens, rami
bronchales, rami tracheales, rami esophagi isimli dalları verdiği daha sonra n. vagus
dexter ve sinister’in kendi aralarında dorsal ve ventral iki dala ayrıldığı, iki dorsal
dalın truncus vagalis dorsalis’i, iki ventral dalın da truncus vagalis ventralis’i
oluşturdukları görüldü.
Page 47
40
3.2.1. Nervus Vagus Dexter ve Sinister
Yapılan tavşan diseksiyonlarında, sağ ve sol n. vagus’ların arasında
başlangıçlarından göğüs boşluğu girişine kadar olan seyirlerinde belirgin bir farklılık
bulunamadı. Ancak göğüs boşluğundaki seyirlerinde farklılık olduğu saptandı. Bu
bakımdan n. vagus dexter ve n. vagus sinister’in göğüs boşluğundaki seyirlerinin ayrı
ayrı anlatılması uygun görüldü.
N. vagus dexter’in, a. carotis communis ile a. subclavia dextra’nın aralarında
oluşturdukları açının altından ve yan tarafına dayanmış olduğu görüldü. A. subclavia
dextra’nın ventral’inden geçtiği ve bu düzeyde n. laryngeus recurrens dexter’i verdiği
tespit edildi. Basis cordis’e ulaştığı zaman plexus cardiacus’un oluşumuna katılan
rami cardiaci’yi verdiği gözlendi. Ayrıca basis cordis düzeyinde, ventrocaudal olarak
trachea’nın sağ tarafında seyrettiği, bifurcatio tracheae yakınında plexus
pulmonalis’in oluşumuna katılan ortalama 5 – 6 belirgin dalın (rami bronchales) bu
sinirden ayrıldığı tespit edildi.
İncelenen 12 tavşandan 5’inde nervus vagus dexter’in rami bronchales’i
verdikten sonra, hilus pulmonis düzeyinde, esophagus’un üzerinde dorsal ve ventral
iki dala ayrıldığı gözlendi. Dorsal dalın ventral daldan daha kalın olduğu, hatta
esophagus’un dorsolateral’inde olacak şekilde arkaya doğru uzandığı görüldü.
Ventral dalın ise dorsal daldan daha ince olduğu, hilus pulmonis düzeyinde
esophagus’un ventral’inde sağdan sola doğru geçtiği daha sonra da aynı organın
dorsal’ine doğru yükseldiği gözlendi.
İncelenen 12 tavşandan 2’sinde nervus vagus dexter’in bifurcatio tracheae’nın
hemen önünde yine dorsal ve ventral olmak üzere iki dala ayrıldığı, ancak bu iki
dalın esophagus’un sağ yan yüzü üzerinde birbirlerine çok yakın ve de paralel olarak
seyrettikleri, esophagus’un önce dorsolateral’ine daha sonra da sol tarafına
yöneldikleri görüldü.
Page 48
41
İncelenen 12 tavşandan 5’inde nervus vagus dexter’in dorsal ve ventral olmak
üzere iki dala ayrılmadığı yani tek bir dal halinde olduğu, başlangıçta esophagus’un
sağ tarafında yer aldığı gözlendi. Esophagus’un pars thoracalis’inin orta kesimine
ulaştığında aynı organın alt yüzüne doğru uzandığı, esophagus’un pars
thoracalis’inin son kesiminde ise esophagus’un üst yüzüne geçtiği ve organın
dorsomedian’ında arkaya doğru uzandığı saptandı.
İncelenen tavşanların hepsinde nervus vagus dexter’in dorsal ve ventral iki dala
ayrılmasına bağlı olmaksızın sayıları 10–13 arasında değişen rami esophagei’yi
verdiği gözlendi. Bu dalların da plexus esophageus’u oluşturdukları belirlendi.
Nervus vagus sinister’in, truncus brachiocephalicus ile arcus aortae’nın
oluşturduğu açının hemen alt kesiminde ve aorta’nın dış yan yüzüne dayanmış
olduğu görüldü. Arcus aortae’yı geçtikten hemen sonra, n. laryngeus recurrens
sinister’in ayrıldığı gözlendi. Basis cordis üzerinden geçerken de plexus cardiacus’un
oluşumuna katılan sayıları 3-4 arasında değişen rami cardiaci’yi verdiği tespit edildi.
Trachea’nın lateral’ine geçerek bifurcatio tracheae’ya ulaştığı ve burada plexus
pulmonalis’in oluşumuna katılan sayıları 5-6 arasında değişen rami bronchales’i
verdiği belirlendi.
İncelenen 12 tavşandan 5’inde nervus vagus sinister’in rami bronchales’i
verdikten sonra, hilus pulmonis düzeyinde, esophagus’un üzerinde dorsal ve ventral
iki dala ayrıldığı gözlendi. Dorsal dalın ventral daldan daha kalın olduğu,
esophagus’un dorsolateral’ine uzanacak şekilde arkaya doğru seyrettiği görüldü.
Ventral dalın ise dorsal daldan daha ince olduğu, hilus pulmonis düzeyinde
esophagus’un sol yüzünde yer aldığı, hemen sonra da aynı organın üst yüzüne geçtiği
gözlendi.
İncelenen 12 tavşandan 2’sinde n. vagus dexter’in bifurcatio tracheae’nın
hemen önünde yine dorsal ve ventral olmak üzere iki dala ayrıldığı, ancak bu iki
dalın esophagus’un sol yüzünde birbirine çok yakın ve de paralel olarak seyrettikleri,
Page 49
42
esophagus’un önce dorsolateral’ine, hemen sonra da aynı organın dorsomedian’ına
geçtiği gözlendi.
İncelenen 12 tavşandan 5’inde nervus vagus sinister’in, dorsal ve ventral olmak
üzere iki dala ayrılmadığı yani tek bir dal halinde olduğu, esophagus’un sol yüzünde
seyrettiği, esophagus’un pars thoracalis’inin ortası düzeyinde esophagus’un alt
yüzünde uzandığı, esophagus’un pars thoracalis’inin son kesiminde ise üst yüzüne
geçtiği ve organın dorsomedian’ında caudal’e doğru seyrettiği görüldü.
İncelenen tavşanların hepsinde nervus vagus sinister’in dorsal ve ventral iki
dala ayrılmasına bağlı olmaksızın sayıları 10–14 arasında değişen rami esophagei’yi
verdiği gözlendi. Bu dalların da plexus esophageus’u oluşturdukları belirlendi.
3.2.1.1. Rami Cardiaci
Şekil 6. Nervus vagus’tan rami cardiaci’nin ayrılması (Sol taraf) X 9
1. Aorta, 2. N. vagus, 3. Rami cardiaci, 4. V. cava caudalis, 5. Kalp , 6. Trachea, 7. N.
laryngeus recurrens sinister
1
2
3
4
5
6
7
Page 50
43
Sayıları 2-5 arasında değişen rami cardiaci’nin büyük bir çoğunluğunun nervus
vagus’tan arcus aortae düzeyinde ayrıldığı (Şekil 6/3) görüldü. Bir kaçının da arcus
aortae’yı geçtikten sonra çıktığı belirlendi. Bu dalların arcus aortae’nin arka kenarına
doğru uzandıkları ve burada plexus cardiacus’un oluşumuna katıldıkları saptandı.
İncelenen tavşanların 11’inde sağ taraftaki rami cardiaci’nin 3-5 daldan
oluştuğu ve n. vagus’dan arcus aortae’yi geçtikten sonra ayrıldığı, sol taraftaki rami
cardiaci’nin ise 2-3 ince daldan oluştuğu ve arcus aortae düzeyinde ayrıldığı
gözlendi. Bu dalların uzunluğunun ortalama 5.07 mm olduğu ölçüldü.
Bir tavşanda hem sağ hem de sol rami cardiaci’nin 4 tane olduğu ve bunların
nervus vagus’tan arcus aortae düzeyinde ayrıldığı gözlendi. Bu dalların kendi
aralarında önce birleştiği sonra tekrar ayrıldığı görüldü.
3.2.1.2. Nervus Laryngeus Recurrens
Nervus laryngeus recurrens’in biri sağ n. vagus’tan çıkan n. laryngeus dexter, diğeri
sol n. vagus’tan orijini alan n. laryngeus sinister olmak üzere iki tane olduğu
gözlendi. Bu iki sinirin gerek ilgili n. vagus’tan ayrıldığı yerin, gerekse gösterdiği
seyrin farklı olduğu saptandı. Bu nedenle bu iki sinirin çıkış yerleri ile seyirlerinin
ayrı ayrı incelenmesi uygun görüldü.
Sağ ve sol n. laryngeus recurrens’in seyirleri sırasında verdikleri dalların ise
benzer yerlere gittiği gözlendi. Bu dalların sırasıyla rami cardiaci, rami tracheales,
rami esophagei olduğu ve nervus laryngeus caudalis adı altında sinirin devam ettiği
belirlendi.
N. laryngeus recurrens dexter’in, a. subclavia dextra ile a. carotis communis’in
arasında oluşturdukları açıdan geçen n. vagus dexter’den ayrıldığı (Şekil 7/3)
Page 51
44
gözlendi. A. subclavia dextra’nın etrafında önce ortalama 1.17 mm caudal’e daha
sonra da kıvrılarak cranial’e doğru yöneldiği tespit edildi. A. subclavia dextra’nın
etrafında kıvrılırken plexus cardiacus’un oluşumuna katılan rami cardiaci adında 2-3
ince dal verdiği daha sonra trachea ile m. longus capitis arasında oluşan olukta
cranial’e doğru v. thyroidea caudalis ile birlikte seyrettiği ve n. laryngeus caudalis
adı altında larynx’e kadar devam ettiği gözlendi. Bu seyri sırasında sayıları 5-7
arasında değişen rami trachealis’i (Şekil 7/4) trachea’ya, sayıları 1-6 arasında değişen
rami esophagei isimli dalları ise esophagus’a verdiği saptandı.
Şekil 7. Nervus laryngeus recurrens’in n. vagus’tan ayrılması (Sağ taraf) X 3
1.A. subclavia dextra, 2. N. vagus, 3. N. laryngeus recurrens dexter, 4. Rami tracheales,
5. Trachea, 6. A. carotis communis
Nervus laryngeus recurrens sinister’in, arcus aortae’nın lateral’ine dayanmış
olarak bulunan n. vagus sinister’den ayrıldığı (Şekil 8/3) gözlendi. Arcus aortae’nın
önce lateral’inde kısa bir seyirden sonra arcus aortae’yı arkadan dolaşarak cranial’e
doğru yöneldiği tespit edildi. Arcus aortae düzeyinde plexus cardiacus’un oluşumuna
katılan rami cardiaci (Şekil 8/4) adında 3-4 ince dal verdiği görüldü. Bu dalları
verdikten sonra sinirin apertura thoracis cranialis’te trachea ile esophagus arasında
oluşan oluk içerisinde v. thyroideus caudalis’in (Şekil 9/6) hemen üzerinde cranial’e
doğru uzandığı saptandı. Bu seyri boyunca trachea’ya (Şekil 8/5) 5-7 arasında,
1 2
2
3 4
4 5
6
Page 52
45
esophageus’a (Şekil 9/2) ise 1-7 arasında değişen ince dallar verdiği gözlendi. N.
laryngeus caudalis (Şekil 9/4) adı altında larynx’e kadar devam ettiği tespit edildi.
Şekil 8. Nervus laryngeus recurrens’in n. vagus’tan ayrılması (Sol taraf) X 9
1. Aorta, 2. N. vagus, 3. N. laryngeus recurrens, 4. Rami cardiaci, 5. Rami tracheales, 6. N.
depressor (n. laryngeus cranialis’in dalı), 7. Trachea, 8. Esophagus
N. laryngeus recurrens sinister’in orijininden larynx’e kadar olan uzunluğunun
ortalama 60.41 mm olduğu, n. laryngeus recurrens dexter’in ise ortalama 53.92 mm
ölçüldüğü gözlendi.
3.2.1.2.1. Rami Cardiaci
Rami cardiaci’nin nervus laryngeus recurrens sinister’den ya arcus aortae düzeyinde
(Şekil 8/4) ya da arcus aortae’yı döndükten hemen sonra, nervus laryngeus recurrens
dexter’den ise a. subclavia dextra’yı geçtiği düzeyde çıktığı görüldü. Sayıları 1-3
arasında değişen bu dalların plexus cardiacus’un oluşumuna katıldığı tespit edildi.
1
2
3 2
5
4
6
7
7
8
Page 53
46
İncelenen tavşanlarda rami cardiaci’nin kalbin atrium sinistrum’u yakınında ve
pericardium dışındaki yağ dokuda birbirlerine paralel uzandığı gözlendi. Bu dalların
uzunlukları ortalama 7 mm olarak ölçüldü.
Bir tavşanda sol rami cardiaci’nin iki ince dal halinde ayrıldığı ancak bu
dalların sonra kendi aralarında birleşerek arcus aortae düzeyinde plexus cardiacus’un
oluşumuna katıldığı gözlendi.
3.2.1.2.2. Rami Tracheales
Sayıları 5-7 arasında değişen rami tracheales’in n. laryngeus recurrens’ten (Şekil 7/4,
8/5) ayrıldığı gözlendi. Bu dallardan bazılarının kalın bazılarının da ince olduğu ve
1-1.5 mm’lik kısa bir seyirden sonra trachea’nın kaslarında ve mukozasında dağıldığı
belirlendi.
Bir tavşanın sağ n. laryngeus recurrens’inin orijini düzeyinde çıkan rami
tracheales’in ilk dalının oldukça uzun olduğu ve trachea’nın craniodorsal’ine doğru
seyrettiği görüldü. Bu dalın orijininden 8.33 mm sonra apertura thoracis cranialis
düzeyinde 3 ince dala ayrıldığı, bu üç dalın da trachea’nın kasında ve mukozasında
dağıldığı saptandı.
3.2.1.2.3. Rami Esophagei
Rami esophagi’nin, n. laryngeus recurrens’in seyri boyunca esophagus’a verdiği
dallar (Şekil 9/4) olduğu belirlendi. Sayıları 1-7 arasında değişen bu dalların
esophagus’un servikal bölgesinin kas ve mukozasında dağıldığı saptandı.
Page 54
47
Gerek nervus laryngeus recurrens sinister’in gerekse nervus laryngeus
recurrens dexter’in rami cardiaci, rami tracheales ve rami esophagei adlı dallarını
verdikten sonra sinirlerin nervus laryngeus caudalis olarak devam ettikleri gözlendi.
Nervus laryngeus caudalis’in, nervus laryngeus recurrens’in devamı olduğu ve
larynx’e kadar uzandığı görüldü. Cartilago cricoidea ile ilk trakea halkası arasından
v. thyroidea caudalis’in dalı olan ramus laryngeus caudalis ile birlikte larynx’in
içerisine girdiği saptandı. Larynx’e girdiği yerde önce lateral’e daha sonra ventral’e
doğru kavis yaptığı gözlendi. Cartilago cricoidea’nın iç yüzünü kaplayan mukoza
içerisinde ventral ve dorsal olarak iki dala ayrıldığı saptandı. Ventral dalın önce öne
daha sonra da ventral’e doğru n. laryngeus cranialis’in ramus externus’una ait bir dal
ile paralel seyrettiği gözlendi. Paralel seyreden bu iki dalı birleştiren ince bir dal
belirlendi. Dorsal’deki dalın ise cartilago cricoidea’nın iç yüzünü örten mukozada
dağıldığı saptandı.
Şekil 9. Nervus laryngeus caudalis’in seyri (Sol taraf) X 9
1. Trachea, 2. Esophagus, 3. N. laryngeus recurrens sinister, 4. Rami esophagei, 5. N. laryngeus caudalis, 6. Ramus thyroidea caudalis (V. thyroideus caudalis’in dalı)
1
2
4
3
5
6
Page 55
48
3.2.1.3. Rami Bronchales
Rami bronchales’in bifurcatio tracheae düzeyinde n. vagus’tan ayrıldığı (Şekil 10/2)
ve 2-4ince daldan ibaret olduğu saptandı. Mediastinum medium’da pleura’ya
yaslanmış şekilde caudoventral’e doğru uzandığı, plexus pulmonalis’in oluşumuna
katıldığı görüldü.
Şekil 10. Nervus vagus’tan rami bronchales’in ayrılması (Sol taraf) X 9
1. N. vagus, 2. Rami bronchales, 3. V. cava caudalis, 4. Pulmo dexter
3.2.1.3.1. Plexus Pulmonalis
Plexus pulmonalis’in, rami bronchales adlı dallar ile sempatik ipliklerin bir araya
gelmesi sonucu oluştuğu gözlendi. Bu plexus’un bifurcatio tracheae düzeyinde
bulunduğu ve aorta’dan ortalama 17.48 mm uzaklığında olduğu ölçüldü.
1
1
2
3
3
4
4
Page 56
49
3.2.1.4. Rami Esophagei (Plexus Esophageus)
Rami esophagei’nin, (Şekil 12/3) nervus vagus’tan esophageus’un pars thoracalis
bölgesinde ayrıldığı görüldü. Sayıları 10-15 arasında değişen ince dallar olduğu,
esophagus’un ventral’inde ve dorsal’inde dağıldığı tespit edildi. Sağ ve sol nervus
vagus’tan ayrılan aynı dalların birleşmesiyle de plexus esophageus’un oluştuğu
saptandı.
3.2.2. Truncus Vagalis Ventralis
Truncus vagalis ventralis’in incelenen 12 tavşandan 5’inde plexus esophageus’dan
sonra sağ ve sol nervus vagus’dan ayrılan iki ventral dalın beraber seyretmesiyle
oluşan kalın bir kök olduğu görüldü. Bu kökün esophagus’un torakal kısmının son
kesiminin sol yan yüzünden üst yüzüne doğru truncus vagalis dorsalis’e yaklaştığı
hatta ortalama 11 mm yan yana ve paralel bir seyir gösterdikleri saptandı.
Diaphragma’nın ortalama 10 mm önünde truncus vagalis dorsalis’ten ayrıldığı ve
hiatus esophageus’undan geçerken esophagus’un üst yüzünde bulunduğu hatta bu
düzeyde iki dala ayrıldığı belirlendi.
İncelenen 12 tavşandan ikisinde hem sağ hem de sol nervus vagus’un ventral
ve dorsal iki dala ayrıldığı, ancak ventral dalların truncus vagalis ventralis’i
oluşturmadıkları gözlendi. Aynı tarafa ait dorsal dal ile ventral dalın esophagus’un
pars thoracalis’inin son kısmında ve de aynı organın dorsomedian’ında birbirine çok
yakın olarak yer aldıkları (Şekil 11/1, 2) hatta ortalama 15 mm yan yana (Şekil 11/3)
seyrettikleri, hiatus esophageus’a gelmeden 8 mm önce de birbirlerinden
uzaklaştıkları gözlendi.
Page 57
50
Şekil 11. Truncus vagalis ventralis ve truncus vagalis dorsalis yapısının farklı bir şekilde görülmesi
(Sol taraf) X 9
1. N. vagus dexter (dorsal ve ventral dalı yan yana), 2. N. vagus sinister (dorsal ve ventral dalı
yanyana), 3. Esophagus’un dorsal’inde n. vagus dexter ve sinister’in yanyana seyri, 4. N. vagus dexter
ile n. vagus sinister’i birleştiren dallar, 5. Esophagus
İncelenen 12 tavşandan üçünde truncus vagalis ventralis’in şekillenmediği her
bir n. vagus’un tek bir dal halinde bulunduğu gözlendi. Sağ ve sol n. vagus’un,
esophagus’un pars thoracalis’inin son kesiminin üst yüzünde birbirlerine
yaklaştıkları ve ortalama 7 mm beraber seyrettikleri görüldü. Hiatus esophageus’a
gelmeden ortalama 5 mm önce de birbirlerinden ayrıldığı belirlendi.
İncelenen 12 tavşandan ikisinde ise truncus vagalis ventralis’in şekillenmediği
her bir n. vagus’un tek bir dal halinde bulunduğu gözlendi. Sağ n. vagus’un
esophagus’un pars thoracalis’inin son kesiminde ve ventral’inde (Şekil 12/2), sol n.
vagus’un ise aynı organın dorsal’inde olacak şekilde (Şekil 12/1) seyrettiği gözlendi.
Bu şekilde hiatus esophageus’tan geçerek herbir nervus vagus’un iki dala ayrıldıkları
saptandı.
3
2
1
4 5
Page 58
51
Şekil 12. Truncus vagalis ventralis ve truncus vagalis dorsalis’in şekillenmemiş hali
(Sağ taraf ) X 3
1. N. vagus sinister, 2. N. vagus dexter, 3. Rami esophagei (Plexus esophageus),
4. Rami gastrici parietalis, 5. Rami celiaci accessorii, 6. Rami celiaci, 7. Rami gastrici visceralis
Truncus vagalis ventralis’in incelenen tüm tavşanlarda esophagus’un torakal
kesiminde ve üst yüzünde truncus vagalis dorsalis’e sayıları 2-3 arasında değişen
ince dal verdiği gözlendi.
3.2.3. Truncus Vagalis Dorsalis
Truncus vagalis dorsalis’in incelenen 12 tavşandan 5’inde plexus
esophageus’dan sonra sağ ve sol nervus vagus’dan ayrılan iki dorsal dalın beraber
seyretmesiyle oluşan kalın bir kök olduğu görüldü. Bu kökün esophagus’un pars
thoracalis’inin son kesiminin üst yüzünde kısa bir mesafe geriye seyrettiği ve daha
sonra truncus vagalis ventralis ile birbirlerine yaklaştıkları ve ortalama 11 mm
beraber ve paralel seyrettikleri belirlendi. Diaphragma’nın ortalama 10 mm önünde
truncus vagalis ventralis’ten ayrıldığı ve hiatus esophageus’undan geçerken
esophagus’un dorsomedian’ında bulunduğu ve iki dala ayrıldığı saptandı.
1
2
3
4
5
6
7
Page 59
52
İncelenen 12 tavşandan 2’sinde hem n. vagus dexter’in hem de n. vagus
sinister’in dorsal ve ventral iki dala ayrıldığı ancak dorsal dalların truncus vagalis
dorsalis’i oluşturmadıkları gözlendi. Aynı tarafa ait dorsal dal ile ventral dalın
esophagus’un pars thoracalis’inin son kısmında ve de organın dorsomedian’ında,
birbirlerine çok yakın olarak yer aldıkları (Şekil 11/1, 2) hatta ortalama 15 mm yan
yana (Şekil 11/3) seyrettikleri, hiatus esophageus’a gelmeden ortalama 8 mm önce de
birbirlerinden uzaklaştıkları gözlendi. Hiatus esophageus’u geçtikten hemen sonra
her bir dalın bağımsız olarak midenin kardia’sına doğru ilerlediği saptandı.
İncelenen 12 tavşandan üçünde truncus vagalis dorsalis’in şekillenmediği, her
bir n. vagus’un tek bir dal halinde bulunduğu gözlendi. Esophagus’un torakal
kesiminin son kesiminin üst yüzünde birbirlerine yaklaştıkları ve ortalama 7 mm
beraber seyrettikleri, hiatus esophageus’a gelmeden ortalama 5 mm önce de
birbirlerinden ayrıldıkları belirlendi.
İncelenen 12 tavşandan ikisinde ise truncus vagalis dorsalis’in şekillenmediği,
sağ nervus vagus’un esophagus’un ventral’inde, sol n. vagus’un (Şekil 12/1) ise
esophagus’un dorsal’inde tek bir dal halinde devam ettiği belirlendi.
Truncus vagalis dorsalis’in esophagus’un torakal kesiminde ve üst yüzünde
truncus vagalis ventralis’e sayıları 2-3 arasında değişen ince dalı verdiği gözlendi.
3.3. Truncus Vagalis Ventralis’in Karın Boşluğunda Verdiği Dallar ve Bu Dalların Seyri
Truncus vagalis ventralis’in karın boşluğunda vermiş olduğu dallardan, rami gastrici
parietales ve rami celiaci accessorius isimli iki dalı görüldü. Diğer dalları ise ince
olması nedeniyle tespit edilemedi.
3.3.1. Rami Gastrici Parietales
Page 60
53
Rami gastrici parietalis’in incelenen tavşanlardan 5’inde truncus vagalis ventralis’ten
esophagus’un üst yüzünde tek bir dal halinde caudal’e ilerleyerek midenin kardia
bölgesine uzandığı belirlendi. Orijininden midenin kardia’sına olan uzunluğunun
ortalama 10 mm olduğu ve bu düzeyde iki dala ayrıldığı gözlendi. Dallardan
birincisinin curvatura ventriculi minor’a doğru cranioventral bir kavis yaptığı,
midenin pylorus bölgesinde ise 3-5 ince dala ayrılarak sonlandığı saptandı. İkinci
dalın ise rami celiaci’ye paralel olarak uzandığı ve plexus coeliacus’un oluşumuna
katıldığı belirlendi.
Rami gastrici parietalis’in incelenen 12 tavşandan 2’sinde, truncus vagalis
ventralis’i şekillendirmeyen sağ ve sol nervus vagus’un ventral dallarının devamı
olduğu gözlendi. Bu ventral dalların esophagus’un ventral’ine yönelerek midenin
kardia bölgesine uzandığı ve bu bölgede her bir ventral dalın 1-4 adet rami gastrici
parietalis’e ayrıldığı belirlendi.
Rami gastrici parietalis’in, incelenen 12 tavşandan 3’ünde, truncus vagalis
ventralis’i şekillendirmeksizin esophagus’un dorsomedian’ında seyreden sağ nervus
vagus’tan, hiatus esophageus’u geçtikten sonra ayrıldığı görüldü. Esophagus’un
ventral’ine uzanan bu dalın, midenin alt yüzünde curvatura ventriculi minor
yakınında 3-6 ince dala ayrıldığı gözlendi.
Rami gastrici parietalis’in, incelenen 12 tavşandan 2’sinde ise truncus vagalis
ventralis’i oluşturmaksızın esophagus’un ventral’inde seyreden sağ n. vagus’tan
ayrıldığı saptandı. Hiatus esophageus’u geçtikten sonra çıkan bu dalın midenin
kardia bölgesinde 3-5 ince dala ayrılarak sonlandığı tespit edildi.
3.3.2. Rami Celiaci Accessorius
Page 61
54
Rami celiaci accessorius’un, incelenen 12 tavşandan 5’inde truncus vagalis
ventralis’ten rami gastrici parietalis ile aynı düzeyde ayrıldığı belirlendi. Tek bir dal
halinde çıkan rami celiaci accessorius’un a. gastrica sinistra’nın orijinine doğru
uzandığı görüldü. Orijininden ortalama 12 mm sonra iki dala ayrıldığı gözlendi. Bu
iki dalın, truncus vagalis dorsalis’ten gelen rami celiaci isimli 2-3 ince dal ile paralel
olarak a. gastrica sinistra’nın ventral’inde, bu arterin orijinine doğru bir seyir
gösterdiği belirlendi. Tüm bu dalların, nn. splanchnicii ile birlikte a. gastrica
sinistra’nın orijini düzeyinde plexus celiacus’u oluşturduğu tespit edildi.
Rami celiaci accessorius’un, incelenen 12 tavşandan 3’ünde esophagus’un
dorsomedian’ında seyreden sağ nervus vagus’tan rami gastrici parietalis’in orijini
düzeyinde ayrıldığı saptandı. Midenin kardia bölgesinden a. gastrica sinistra’nın
orijinine doğru uzandığı gözlendi. Bu bölgeye ulaştığında ise burada 2-3 ince dala
ayrıldığı gözlendi.
Rami celiaci accessorius’un, incelenen 12 tavşandan 2’sinde esophagus’un
ventral’inde seyreden sağ n. vagus’tan ayrıldığı saptandı.
İncelenen 12 tavşandan 2’sinde ise rami celiaci accessorius görülmedi.
3.4. Truncus Vagalis Dorsalis’in Karın Boşluğundaki Dalları ve Bu Dalların
Seyirleri
Truncus vagalis dorsalis’in karın boşluğunda vermiş olduğu dallardan, rami gastrici
viscerales ve rami celiaci isimli iki dalı görüldü. Diğer dalları ise ince olması
nedeniyle tespit edilemedi.
3.4.1. Rami Gastrici Viscerales
Page 62
55
Rami gastrici viscerales’in incelenen 12 tavşandan 5’inde truncus vagalis dorsalis’ten
tek bir dal halinde başlangıç aldığı ve orijininden hemen sonra a. gastrica sinistra’nın
midenin kardia’sına uzandığı yerde 3-4 ince dala ayrıldığı gözlendi. Bu dallardan
birinin kendi arasında dorsal ve ventral’e uzanan iki dala ayrıldığı gözlendi. Ventral
dalın curvatura ventriculi minor’e doğru uzandığı ve pylorus’da truncus vagalis
ventralis’in rami gastrici parietalis’inin bir dalı ile karşılaştığı saptandı.
Rami gastrici visceralis’in incelenen 12 tavşandan 2’sinde, truncus vagalis
dorsalis’i şekillendirmeyen sol nervus vagus’un dorsal dalının devamı olduğu ve
midenin kardia bölgesine uzandığı gözlendi. Orijininde tek bir dal halinde olduğu
halde midenin kardia bölgesinde 3-4 ince dala ayrıldığı belirlendi.
Rami gastrici visceralis’in, incelenen 12 tavşandan 5’inde ise truncus vagalis
dorsalis’i oluşturmaksızın esophagus’un dorsal’inde seyreden sol n. vagus’tan
ayrıldığı saptandı. Hiatus esophageus’u geçtikten sonra çıkan bu dalın midenin
kardia bölgesinde 3-5 ince dala ayrılarak sonlandığı tespit edildi.
3.4.2. Rami Celiaci
Rami celiaci’nin incelenen 12 tavşandan 5’inde truncus vagalis dorsalis’ten tek bir
dal halinde ayrıldığı ve orijininden ortalama 17 mm sonra a. gastrica sinistra’yı
üstten çaprazladığı saptandı. Damarı çaprazladığı yerden a. hepatica’nın ayrım yerine
kadar ortalama 8 mm seyrettiği ve bu iki damar arasındaki açı arasında bulunan
plexus celiacus’a uzandığı tespit edildi. Burada 3-4 ince dala ayrıldığı ve sempatik
sisteme ait sinirlerle bir ağ oluşturduğu saptandı
Rami celiaci’nin, incelenen 12 tavşandan 2’sinde, truncus vagalis dorsalis’i
şekillendirmeyen sağ ve sol nervus vagus’un dorsal dalının devamı olduğu gözlendi.
A. gastrica sinistra’nın dorsal’inde seyrettiği hatta bu damarın orijinine ulaştığında
Page 63
56
ise 2-4 ince dala ayrıldığı, bu dalların rami celiaci accessorius ve sempatik sisteme
ait dallarla birlikte plexus celiacus’u oluşturdukları belirlendi.
Rami celiaci’nin, incelenen 12 tavşandan 5’inde ise truncus vagalis dorsalis’i
oluşturmaksızın esophagus’un dorsal’inde seyreden sol n. vagus’tan, rami gastrici
visceralis’in orijini düzeyinde ayrıldığı saptandı. A. gastrica sinistra boyunca dorsal’e
yükseldiği ve plexus celiacus’da 3-4 ince dala ayrılarak sonlandığı tespit edildi.
Page 64
57
4. TARTIŞMA
Nervus vagus’un evcil memeli hayvanlarda medulla oblongata’nın
ventrolateral’inden çıktığı belirtilmektedir. (Miller ve ark., 1964; Tecirlioğlu, 1983;
Miceli ve Malsbury, 1985; Bahadır ve ark., 1996; Dursun, 2000). Literatürde
(Doğuer ve Erençin, 1966; Tecirlioğlu, 1983) nervus vagus’un cavum cranii
içerisinde, IX. ve XI. kranial sinirler ile ortak bir kılıfla sarılı olduğu ifade
edilmektedir. Yeni Zelanda tavşanında da literatüre (Miller ve ark., 1964;
Tecirlioğlu, 1983; Miceli ve Malsbury, 1985; Bahadır ve ark., 1996; Dursun, 2000)
uygun olarak medulla oblongata’nın ventrolateral’inden çıktığı ve literatürdeki
(Doğuer ve Erençin, 1966; Tecirlioğlu, 1983) verilere paralel olarak cavum cranii’de
IX. ve XI. kranial sinirler ile birlikte bir kılıf içerisinde bulunduğu görüldü.
Evans ve De Lahunte (1971) ile Barone ve ark. (1973) tavşanda n. vagus’un
for. jugulare’den geçerek cavum cranii’yi terkettiğini belirtmişlerdir. Yeni Zelanda
tavşanında da aynı bulgular elde edildi.
Arıncı ve Elhan (1995) tarafından insanda ganglion proximale nervi vagi’den
ramus auricularis, rami pharyngei, n. accessorius’a uzanan iki dal ve ganglion
proximale nervi vagi’den ganglion cervicale craniale’ye uzanan bir dal bulunduğu
bildirilmektedir. Çakır (2001) ise ganglion proximale nervi vagi’den ganglion
cervicale craniale’ye uzandığı bildirilen dalın n. vagus’tan ayrıldığını belirtmektedir.
Yeni Zelanda tavşanında yapılan bu çalışmada literatürde (Arıncı ve Elhan,1995)
belirtilen verilere uygun olarak ramus auricularis, rami pharyngei ve n. accessorius’a
uzanan iki dalın varolduğu, ganglion cervicale craniale’ye uzanan dalın ise Arıncı ve
Elhan (1995)’ın belirttiklerinin aksine Çakır (2001)’ın bildirdiği gibi n. vagus’tan
ayrıldığı saptandı. Tecirlioğlu (1977) tarafından merkepte, ramus auricularis’ten
çıktığı bildirilen ramus meningeus’un Yeni Zelanda tavşanında Nickel ve ark.
(1975) ve Tecirlioğlu (1983)’nun bildirdiği gibi ganglion proximale nervi vagi’den
ayrıldığı gözlendi.
Page 65
58
Literatüre (Craigie, 1969) göre tavşanda ramus auricularis’in ganglion
proximale nervi vagi’nin ventral’inden çıktığı belirtilmesine karşın bu dalın Yeni
Zelanda tavşanında aynı ganglion’nun rostroventral’inden ayrıldığı saptandı.
Tanaka ve Mizukami (1991) tarafından köpekte ramus communicantes cum
nervi glossopharyngeo’nun for. jugulare’den çıkmadan önce n. vagus’tan ayrıldığı
bildirilmiştir. Aynı kaynağa göre bazı olgularda for. jugulare’nin distal’inden n.
glossopharyngeus’a uzanan bir başka dalın daha olduğu belirtilmiştir. Yeni Zelanda
tavşanında nervus vagus’tan for. jugulare’nin çıkışından hemen sonra tek bir dal
halinde ayrıldığı saptandı.
Ganglion distale nervi vagi’nin tavşanda literatüre (Craigie, 1969; Popesko ve
ark., 1992) uygun olarak for. jugulare’nin altında ve mekik şeklinde olduğu görüldü.
Tektırnaklı ve domuzda rami pharyngei’nin ganglion distale nervi vagi
yakınlarında n. vagus’tan ayrıldığı bildirilmiştir (Getty, 1975; Nickel ve ark., 1975).
Yeni Zelanda tavşanında Miller ve ark. (1964) ile Nickel ve ark. (1975)’nın belirttiği
gibi rami pharyngei, ganglion distale nervi vagi’den ayrıldığı saptandı. Godinho
(1973) ve Getty (1975) tarafından belirtildiği gibi Yeni Zelanda tavşanında yapılan
bu çalışmada rami pharyngei’nin iki dala ayrıldığı, birinci dalının plexus
pharyngeus’un oluşumuna katıldığı, ikinci dalının ise esophagus’un başlangıç
kesimine dağıldığı bildirilmiştir.
Yeni Zelanda tavşanında n. laryngeus cranialis, literatürün (Doğuer ve
Erençin, 1966; Tecirlioğlu, 1983; Popesko ve ark., 1992; Dursun, 2000) belirttiği
gibi ganglion distale nervi vagi’den değil Craigie (1969), Barone ve ark. (1973),
Godinho (1973), Getty (1975) ve Tecirlioğlu (1977)’nun ifade ettikleri gibi n.
vagus’tan ayrıldığı saptandı.
İncelenen 12 tavşandan 10’nunda n. depressor’un Barone ve ark. (1973) ve
Craigie (1969)’de tavşanlarda, Nickel ve ark. (1975)’nın evcil hayvanlarda
Page 66
59
bildiklerine uygun olarak n. laryngeus cranialis’ten ayrıldığı gözlendi. Ancak
incelenen 12 tavşandan 1’inde King (1957)’e uygun olarak n. depressor’un n.
vagus’tan ayrıldığı saptandı. İncelenen 12 tavşandan 1’inde ise literatürde (King,
1957; Craigie, 1969; Barone ve ark., 1973) belirtilenlerden farklı olarak n.
depressor’un orijininin n. laryngeus cranialis olmasına rağmen n. vagus’tan da ince
bir dal aldığı belirlendi.
Tavşanda sol nervus depressor’un arcus aortae’nın etrafından dolaştığı, sağ
nervus depressor’un ise a. subclavia’yı geçerek plexus cardiacus’un oluşumuna
katıldığı bildirilmiştir (Craigie, 1969). Çalışmada elde edilen bulgular literatüre
uyum göstermektedir.
Literatür (Nickel ve ark., 1975) evcil hayvanlarda ramus externus’un n.
laryngeus cranialis’ten ayrıldığını ve m. thyropharyngeus üzerinden caudoventral’e
uzandığını belirtmiştir. Bu çalışmada ise r. externus’un m. thyrohyoideus’un
dorsal’inde ve a. carotis externa’nın orijini düzeyinde n. laryngeus cranialis’ten
ayrıldığı görüldü.
Yeni Zelanda tavşanında r. internus’un Tsubone ve ark. (1987) ve Nickel ve
ark. (1975)’nın bildirdiklerine uygun olarak n. laryngeus cranialis’ten ayrıldığı ve
cartilago thyroidea’nın cranial’ine doğru uzandığı saptandı.
İncelenen 12 tavşandan 1’inde sol n. laryngeus cranialis’in r. externus ve r.
internus diye iki dala değil m. thyrohyoideus’un altında üç dala ayrılarak sonlandığı
belirlendi.
Yeni Zelanda tavşanında ramus communicantes cum n. laryngeo caudalis’in
literatürde (Jenkins, 1972; Nickel ve ark., 1975) belirtildiği gibi r. internus ile n.
laryngeus caudalis arasında uzandığı gözlendi. Bu çalışmada iki tavşanda sağ, bir
tavşanda sol ramus communicantes cum n. laryngeo caudalis’e rastlanmadı.
Page 67
60
Ganglion cervicale craniale ile n. vagus’u birleştiren dalın Tecirlioğlu (1983)
ganglion proximale nervi vagi’den, Bahadır ve ark.(1996) ise n. vagus’tan ayrıldığını
belirtmişlerdir. Bu çalışmada bu dalın varolduğu ve Bahadır ve ark. (1996)’nın da
bildirdiklerine uygun olarak n. vagus’tan çıktığı saptandı.
Nervus vagus, n.laryngeus cranialis’in ayrılmasından sonra apertura thoracis
cranialis’e kadar pars cervicalis trunci sympathici ile birlikte bir bağ doku ile sarılı
bulunmaktadır (Tecirlioğlu, 1983; Miceli ve Malsbury, 1985; Bahadır ve ark., 1996;
Dursun, 2000). Tavşanda yapılan bu çalışmada da elde edilen bulguların belirtilen
literatürle uyumlu olduğu gözlendi.
Tecirlioğlu (1983), Bahadır ve ark. (1996) ve Dursun (2000) tarafından
belirtildiği gibi Yeni Zelanda tavşanında da truncus vagosympathicus’un a. carotis
communis’in dorsomedial’inde bulunduğu gözlendi.
Literatüre (Tecirlioğlu, 1983; Bahadır ve ark., 1996) göre sağ ve sol n.
vagus’ların göğüs boşluğunda farklı bir seyire sahip oldukları bu çalışmada da
görüldü.
Bu çalışmada nervus vagus dexter’in literatüre (Tecirlioğlu, 1983) uygun
olarak a. subclavia dextra ile a. carotis communis’in arasındaki açının altından
geçtiği belirlendi. Nervus vagus sinister’in ise literatürde (Doğuer ve Erençin, 1966;
Barone ve ark., 1973; Bahadır ve ark., 1996) belirtildiği gibi truncus
brachiocephalicus ile arcus aortae’nin sol yüzüne dayalı olarak seyrettiği gözlendi.
Nervus vagus dexter ve sinister’in bifurcatio tracheae yakınında trachea’nın
dorsal yüzü üzerinde iki kola ayrıldığı belirtilmiştir (Bahadır ve ark., 1996). Bu
kollardan biri esophagus’un dorsal yüzü üzerinde diğeri ise ventral yüzü üzerinde
seyretmektedir. (Doğuer ve Erençin, 1966; Tecirlioğlu, 1983; Miceli ve Malsbury,
1985; Bahadır ve ark., 1996). Bu çalışmada incelenen 12 tavşandan 7’sinde hem n.
vagus dexter’in hem de n. vagus sinister’in dorsal ve ventral dala ayrıldığı, incelenen
Page 68
61
12 tavşandan 5’inde ise her iki nervus vagus’un dorsal ve ventral olarak iki dala
ayrılmadığı, tek bir dal halinde seyrettiği saptandı.
Literatür (Doğuer ve Erençin, 1966; Craigie, 1969; Barone ve ark., 1973;
Tecirlioğlu, 1983; Popesko ve ark., 1992; Bahadır ve ark., 1996; Dursun, 2000), rami
cardiaci’nin göğüs boşluğunda n. vagus’tan ayrıldığını ve plexus cardiacus’un
oluşumuna katıldığını belirtmektedir. Yeni Zelanda tavşanında yapılan bu çalışmada
elde edilen bulguların belirtilen literatüre uyumlu olduğu belirlendi.
Evans ve Murray (1954) tarafından tavşanda belirtildiği gibi bu çalışmada da
rami cardiaci’nin n. laryngeus recurrens’in ayrım yeri yakınında veya arcus aortae
düzeyinde nervus vagus’tan ayrıldığı görüldü.
Köpeklerde yapılan bir çalışmada n. vagus dexter’den ayrılan rami
cardiaci’nin sayısının (2-5), n. vagus sinister’den çıkan rami cardiaci sayısından (1-3)
fazla olduğu saptanmıştır (McKibben ve Getty, 1968). Bu çalışmada incelenen 12
tavşandan 11’inde sağ n. vagus’tan ayrılan rami cardiaci sayısının (3-5) sol taraftaki
benzer dalların sayısından (2-3) fazla olduğu tespit edilmiştir. Bunların dışında
incelenen 12 tavşandan 1’inde ise hem sağ hem de sol n. vagus’tan ayrılan rami
cardiaci’nin sayılarının (4) eşit olduğu gözlendi.
Craigie (1969) ve Popesko ve ark. (1992) tarafından tavşanda n. laryngeus
recurrens dexter'in n. vagus'tan a. subclavia dextra düzeyinde ayrıldığı
bildirilmektedir. Yeni Zelanda tavşanında da n. laryngeus recurrens dexter’in n.
vagus’tan belirtilen düzeyde ayrıldığı görüldü.
Nervus laryngeus recurrens sinister’in sol n. vagus’tan arcus aortae’nın
hemen önünde ayrıldığı bildirilmektedir (Popesko ve ark., 1992; Bahadır ve ark.,
1996; Dursun, 2000). Bu çalışmada ise n. laryngeus recurrens sinister’in arcus
aortae’nın lateral’ine dayanmış olarak bulunan sol n. vagus’tan ayrıldığı saptandı.
Page 69
62
Tecirlioğlu (1983) tarafından hem n. laryngeus recurrens sinister hem de n.
laryngeus dexter’in boyundaki seyirlerinin birbirine benzediği, rami cardiaci, rami
esophagei ve rami tracheales adlı dalları verdiği belirtilmektedir. Yeni Zelanda
tavşanında yapılan bu çalışmada da belirtilen literatüre uyumlu olarak hem sağ hem
de sol n. laryngeus recurrens’in boyundaki seyirlerinin benzediği ve belirtilen aynı
isimli dalların ayrıldığı gözlendi.
Tavşanda rami cardiaci’nin her iki n. laryngeus recurrens’ten arcus aortae ile
truncus pulmonalis düzeyinde ayrıldığı ve plexus cardiacus’un oluşumuna katıldığı
bildirilmektedir (Craigie, 1969). Bu çalışmada rami cardiaci’nin, n. laryngeus
dexter’den a. subclavia dextra’yı geçtikten sonra ayrıldığı, n. laryngeus sinister’den
ise arcus aortae düzeyinde çıktığı ve plexus cardiacus’un oluşumuna katıldığı
saptandı.
Literatürde (Evans ve Murray, 1954; Getty, 1975) belirtildiği gibi bu
çalışmada da her iki n. laryngeus recurrens’in seyri boyunca rami trachales’i
trachea’ya verdiği belirlendi.
Rami esophagei’nin, Evans ve Murray (1954), Murray (1957) ve Tecirlioğlu
(1983) tarafından her iki n. laryngeus recurrens’in seyri boyunca esophagus’da
dağıldığı bildirilmektedir. Yeni Zelanda tavşanında elde edilen verilerin belirtilen
literatüre uyumlu olduğu gözlendi.
Hem sağ hem de sol n. laryngeus recurrens’in rami cardiaci, rami tracheales
ve rami esophagei adlı dallarını verdikten sonra larynx’e kadar uzanan devamına
nervus laryngeus caudalis denilmektedir (Jenkins, 1972; Tecirlioğlu,1983; Dursun,
2000).
N. laryngeus caudalis’in, kedi ve aslan üzerinde yapılan bir araştırmada
cartilago cricoidea ile cartilago thyroidea arasında, insicura thyroideus caudalis’ten,
ramus laryngeus caudalis adlı bir vena ile birlikte larynx’e girdiği belirtilmektedir
Page 70
63
(Deniz, 1965). Bu araştırmada ise n. laryngeus caudalis’in cartilago cricoidea ile 1.
trakea halkası arasından aynı vena’nın eşliğinde larynx’e girdiği görüldü.
Literatürde (Evans ve Murray, 1954; Popesko ve ark., 1992) tavşanda rami
bronchales’in nervus vagus’tan hilus pulmonis düzeyinde sayıları 1-3 arasında
değişen ince dal halinde ayrıldığı ve plexus pulmonalis’in oluşumuna katıldığı
bildirilmektedir. Yeni Zelanda tavşanında da rami broncahales’in n. vagus’tan aynı
düzeyde çıktığı ancak incelenen tavşanlardan hiçbirinde tek bir dal halinde
ayrılmadığı en az iki, en çok üç ince dal halinde plexus pulmonalis’in oluşumuna
katıldığı belirlendi.
Rami esophagei’nin sağ ve sol n. vagus’tan ayrıldığı ve plexus esophageus’u
(Nickel ve ark., 1975; Tecirlioğlu, 1983) veya sağ ve sol nervus vagus’un dorsal
dallarından ayrılanların plexus esophageus dorsalis’i ve ventral dallarından ayrılan
dalların ise plexus esophageus ventralis’i (Doğuer ve Erençin, 1966; Dursun, 2000)
oluşturdukları belirtilmektedir. Quan Qi ve ark. (1997) ise rami esophagei’nin var
olduğunu ancak plexus esophageus’un oluşmadığını bildirmektedirler. İncelenen 12
tavşandan 7’sinde rami esophagei’nin nervus vagus’un dorsal ve ventral dallarından
ayrıldığı gözlendi. İncelenen 12 tavşandan 5’inde ise hem n. vagus dexter hem de n.
vagus sinister’den çıktığı görüldü. Plexus esophageus’un ise literatürün (Quan Qi ve
ark., 1997) aksine incelenen tüm tavşanlarda esophagus’da dağılan rami esophagei
tarafından şekillendirildiği belirlendi.
Literatüre (Nickel ve ark, 1975; Tecirlioğlu, 1983; Dursun, 2000) göre
truncus vagalis ventralis’in, gelincikte (Mackay ve Andrews, 1983) plexus
pulmonalis düzeyinde, evcil hayvanlarda plexus esophageus ventralis’in
oluşumundan sonra şekillendiği belirtilmektedir. Sıçanda (Prechtl ve Powley, 1985;
Prechtl ve Powley, 1990), farede (Berthoud ve Neuhuber, 2000) ve tavşanda (Evans
ve Murray, 1954) esophagus’un alt yüzünde olmasına rağmen gelincikte (Mackay ve
Andrews, 1983) aynı organın sol yan yüzü üzerinde seyrettiği bildirilmektedir. Quan
Qi ve ark. (1997)’na göre ise truncus vagalis ventralis’in her zaman oluşmadığı, n.
Page 71
64
vagus’un bazen bir bazen de iki dal halinde bulunduğunu belirtmektedirler. Bu
çalışmada truncus vagalis ventralis’in, incelenen 12 tavşandan 5’inde sağ ve sol n.
vagus’un ventral dallarının plexus esophageus’tan hemen sonra birleşmesiyle
şekillendiği ve esophagus’un torakal bölümünün son kısmında bu sinir şeridinin
caudal’e doğru esophagus’un sol yan yüzünden, aynı organın üst yüzüne geçtiği
görüldü. İncelenen 12 tavşandan 7’sinde ise literatüre (Quan Qi ve ark., 1997) uygun
olarak bu sinir şeridi gözlenmedi.
Rami gastrici parietales’in Getty (1975) tarafından truncus vagalis
ventralis’ten ayrıldığı, gelincikte (Mackay ve Andrews, 1985) incisura angularis
bölgesinde, sıçanda midede pylorus antrum’unda (Stegemann ve ark., 1982; Prechtl
ve Powley, 1985; Prechtl ve Powley, 1990) veya midenin cardia’sında (Fox ve ark.,
2000) dağıldığı belirtilmektedir. İncelenen 12 tavşandan 5’inde bu dalların
esophagus’un dorsal’inde seyreden truncus vagalis ventralis’ten çıktığı ve midenin
cardia’sında sonlandığı belirlendi. İncelenen 12 tavşandan 2’sinde truncus vagalis
ventralis’i oluşturmayan sağ ve sol n. vagus’un ventral dallarının midenin
cardia’sında dağıldığı saptandı. İncelenen 12 tavşandan 3’ünde truncus vagalis
ventralis’i oluşturmayan ve esophagus’un dorsomedian’ında seyrine devam eden sağ
n. vagus’tan ayrıldığı ve curvatura ventriculi minor’de dağıldığı gözlendi. İncelenen
12 tavşandan 2’sinde ise truncus vagalis ventralis’i oluşturmayan ve esophagus’un
ventral’inde seyreden sağ n. vagus’tan ayrıldığı görüldü.
Rami celiaci’nin Prechtl ve Powley (1985) tarafından truncus vagalis
ventralis’ten ayrıldığı veya Prechtl ve Powley (1987) ve Prechtl ve Powley (1990)’e
göre rami gastrici’den ayrıldığı bildirilmektedir. Yeni Zelanda tavşanında yapılan bu
araştırmada, incelenen 12 tavşandan 5’inde truncus vagalis ventralis’ten, 3’ünde
esophagus’un dorsomedian’ında seyreden sağ n. vagus’tan, 2’sinde esophagus’un
ventral’inde seyreden sağ n. vagus’tan ayrıldığı gözlendi. İncelenen 12 tavşandan
2’sinde ise bu dalın varlığına rastlanmadığı saptandı.
Page 72
65
Truncus vagalis dorsalis’in literatüre (Nickel ve ark., 1975; Dursun, 2000)
göre plexus esophageus dorsalis’ten sonra sağ ve sol n. vagus’tan ayrılan dorsal
dallar tarafından oluşturulduğu bildirilmektedir. Quan Qi ve ark.’na (1997) göre
truncus vagalis dorsalis’in şekillenmediği belirtilmektedir. İncelenen 12 tavşandan
5’inde elde edilen bulguların literatüre (Nickel ve ark., 1975; Dursun, 2000), 7’sinde
ise literatüre(Quan Qi ve ark.,1997) uygun olduğu belirlendi.
Rami gastrici viscerales’in Dursun (2000) ve Prechtl ve Powley (1985; 1987;
1990) tarafından truncus vagalis dorsalis’ten ayrıldığı belirtilmektedir. İncelenen 12
tavşandan 5’inde elde edilen bulguların belirtilen literatüre uygun olduğu, 2’sinde
truncus vagalis dorsalis’i oluşturmayan sol n. vagus’un devamı olduğu, 5 tavşanda
ise truncus vagalis dorsalis’i şekillendirmeyen sol n. vagus’tan ayrıldığı gözlendi.
Rami celiaci’nin incelenen 12 tavşandan 5’inde literatürün (Prechtl ve
Powley, 1990) bildirdiği gibi truncus vagalis dorsalis’ten ayrıldığı ve Prechtl ve
Powley (1990) ile Dursun (2000)’un verilerine uygun olarak plexus celiacus’un
oluşumuna katıldığı saptandı. İncelenen 12 tavşandan 2’sinde truncus vagalis
dorsalis’i şekillendirmeyen sağ ve sol n. vagus’un dorsal dallarının devamı olduğu
belirlendi. İncelenen 12 tavşandan 5’inde ise truncus vagalis dorsalis’i oluşturmayan
sol n. vagus’tan ayrıldığı ve incelenen tüm materyallerde plexus celiacus’un
oluşumuna katıldığı gözlendi.
Page 73
66
5. SONUÇ
Yapılan çalışmada Yeni Zelanda tavşanında nervus vagus’un medulla oblongata’nın
ventrolateral’inden çıktığı gözlenmiştir. Cavum cranii’yi for. jugulare’den geçerek
terk ettiği belirlenmiştir.
Ganglion proximale nervi vagi’nin for. jugulare düzeyinde yerleşmiş olduğu
ve bu ganglion’dan ramus meningeus, ramus auricularis ve n. accessorius’a uzanan
birkaç ince dalın ayrıldığı saptanmıştır. Nervus vagus’un for. jugulare’yi geçtikten
sonra n. glossopharyngeus’a uzanan iki dal verdiği görülmüştür.
Ganglion distale nervi vagi’nin ganglion proximale nervi vagi’den ortalama
7.58 mm uzağında olduğu ve bu ganglion’dan rami pharyngei’nin tek bir dal halinde
ayrıldığı gözlenmiştir. Rami pharyngei’nin seyri sırasında iki dala ayrıldığı, ilk dalın
plexus pharyngeus’un oluşumuna katıldığı ikinci dalın ise esophagus’un başlangıç
kesiminde dağıldığı tespit edilmiştir.
Nervus laryngeus cranialis’in n. vagus’tan ganglion distale nervi vagi’nin
distal’inde ayrıldığı gözlenmiştir. Bu sinirden n. depressor, ramus externus ve ramus
internus adlı dalların ayrıldığı saptanmıştır. İncelenen 12 tavşandan 11’inde n.
depressor’un n. laryngeus cranialis’ten 1 tavşanda ise n. vagus’tan ayrıldığı
gözlenmiştir. İncelenen 12 tavşandan 1’inde ramus internus ve ramus externus
haricinde bir dalın daha ayrıldığı belirlenmiştir. İncelenen 12 tavşandan 9’unda
ramus internus’tan ayrılan ve n. laryngeus caudalis’e uzanan bir dalın bulunduğu, 2
tavşanın sağ ve 1 tavşanın da sol tarafında bu dalın bulunmadığı görüldü.
Ganglion cervicale craniale ile n. vagus’u birleştiren dalın incelenen 12
tavşandan 9’unda iki ince dal halinde olduğu, 1 tavşanda sağ, 1 tavşanda sol ve 1
tavşanda ise hem sağ hem de sol tarafında dört daldan oluştuğu gözlenmiştir.
Page 74
67
Çalışmada truncus vagosympathicus’un n. vagus ile pars cervicalis trunci
sympathici tarafından oluşturulduğu ve apertura thoracis cranialis’e kadar gevşek bir
bağ doku ile sarılı olduğu saptanmıştır.
Sağ ve sol n. vagus’un göğüs boşluğundaki seyirleri farklılık göstermiştir.
Sağ n. vagus’un, a. carotis communis dextra ile a. subclavia dextra arasında oluşan
açının altından geçerken sol n. vagus’un truncus brachiocephalicus ile arcus
aortae’nin sol yüzüne dayanmış olduğu gözlenmiştir.
Rami cardiaci’nin n. vagus’tan arcus aortae düzeyinde ayrıldığı, incelenen 12
tavşandan 11’inde n. vagus dexter’den ayrılanların sayıları 3-5 arasında değişirken
sol n. vagus’taki bu dalların sayılarının 2-3 arasında olduğu belirlenmiştir. Geriye
kalan 1 tavşanda ise sağ ve sol rami cardiaci’nin sayısının eşit (4) olduğu
saptanmıştır.
Nervus laryngeus recurrens dexter’in sağ n. vagus’tan a. subclavia dextra’yı
geçtiği düzeyde ayrıldığı, sol n. laryngeus recurrens’in ise n. vagus sinister’den arcus
aortae düzeyinde çıktığı tespit edilmiştir. Sol n. laryngeus recurrens’in sayıları 3-4
arasında değişen rami cardiaci’yi verirken sağ taraftaki benzer sinirin 2-3 arasında
kol verdiği gözlenmiştir. Ayrıca hem sağ hem de sol n. laryngeus recurrens’in
seyirleri boyunca rami tracheales, rami esophagei adlı dalları verdiği ve devamında
n. laryngeus caudalis adı altında larynx’e kadar uzandığı belirlenmiştir.
Rami bronchales’in n. vagus’tan bifurcatio tracheae düzeyinde ve sayıları 2-3
arasında değişen ince dal halinde plexus pulmonalis’in oluşumuna katıldığı tespit
edilmiştir.
Nervus vagus dexter ve sinister’in bifurcatio tracheae düzeyinde incelenen 12
tavşandan 7’sinde dorsal ve ventral iki dala ayrıldığı, diğer 5 tavşanda ise herbir
sinirin tek bir dal halinde devam ettiği gözlenmiştir.
Page 75
68
Rami esophagei’nin, incelenen 12 tavşandan 5’inde n. vagus’tan, 7 tavşanda
ise n. vagus’un dorsal ve ventral dallarından ayrıldığı ve plexus esophageus’un
oluşumuna katıldığı belirlenmiştir.
Truncus vagalis ventralis ve dorsalis’in plexus esophageus’un oluşumundan
sonra incelenen 12 tavşandan 5’inde sağ ve sol n. vagus’un ventral ve dorsal dalları
tarafından oluştuğu ve esophagus’un torakal kısmının son kesiminde aynı organın üst
yüzünde seyrettiği saptandı. Yedi tavşanda ise bu yapı gözlenmedi.
Rami gastrici parietales’in truncus vagalis ventralis’ten ayrıldığı ve incelenen
12 tavşandan 9’unda midenin cardia’sına gittiği, 3 tavşanda ise curvatura ventriculi
minor’de dağıldığı belirlenmiştir.
Rami celiaci accessorius’un, incelenen 12 tavşandan 5’inde truncus vagalis
ventralis’ten ayrıldığı, 5 tavşanda truncus vagalis ventralis’i oluşturmayan sağ n.
vagus’tan ayrıldığı ve plexus celiacus’un oluşumuna katıldığı gözlenmiştir. İki
tavşanda ise rami celiaci’nin varlığına rastlanılmamıştır.
Rami gastrici viscerales’in incelenen 12 tavşandan 5’inde truncus vagalis
dorsalis’ten, 5 tavşanda ise sol n. vagus’tan ayrıldığı ve 2 tavşanda ise truncus
vagalis dorsalis’i oluşturmayan sağ ve sol n. vagus’un dorsal dallarının devamı
olduğu saptanmıştır.
Rami celiaci’nin incelenen 12 tavşandan 5’inde truncus vagalis dorsalis’ten, 5
tavşanda sol n. vagus’tan ayrıldığı, 2 tavşanda ise sağ ve sol n. vagus’un dorsal
dallarının devamı olduğu ve plexus celiacus’un oluşumuna katıldığı tespit edilmiştir.
Page 76
69
ÖZET Yeni Zelanda Tavşanında (Oryctolagus cuniculus L.) Nervus Vagus’un Subgros-Anatomik İncelenmesi
Bu çalışmada 12 adet (6 adet dişi ve 6 adet erkek) ergin Yeni Zelanda tavşanı kullanıldı.
Materyallere damar içi yolla renklendirilmiş latex enjekte edildi ve diseksiyonları yapılarak
fotoğraflandı.
Nervus vagus’un medulla oblongata’nın ventrolateral’inden çıktığı, üzerinde ganglion
proximale nervi vagi ve ganglion distale nervi vagi olmak üzere iki ganglion bulunduğu
belirlendi. Ganglion distale nervi vagi’den rami pharyngei’nin tek bir dal halinde ayrıldığı
görüldü.
Nervus vagus’un n. laryngeus cranialis’i verdikten sonra pars sympathici trunci ile
birlikte truncus vagosympathicus’u oluşturduğu ve göğüs boşluğuna kadar bu şekilde bulunduğu
gözlendi. Göğüs boşluğunda sağ ve sol n. vagus’un seyirlerinde farklılık olduğu belirlendi.
Nervus vagus dexter’den ayrılan rami cardiaci sayısının sol taraftan fazla olduğu
saptandı.
Nervus laryngeus recurrens dexter’in sağ n. vagus’tan a. subclavia dextra’yı geçtiği
düzeyde ayrıldığı, n. laryngeus recurrens sinister’in ise sol n. vagus’tan arcus aortae’yi hemen
geçtiği düzeyde çıktığı görüldü.
Rami bronchales’in, n. vagus’tan bifurcatio tracheae düzeyinde ayrıldığı ve plexus
pulmonalis’in oluşumuna katıldığı gözlendi.
Nervus vagus dexter ve sinister’in bifurcatio tracheae düzeyinde 7 tavşanda dorsal ve
ventral iki dala ayrıldığı, 5 tavşanda ise tek bir dal halinde seyrine devam ettiği belirlendi.
Rami esophagei’nin, 7 tavşanda dorsal ve ventral dallardan ayrıldığı, 5 tavşanda ise n.
vagus dexter ve sinister’den çıktığı ve plexus esophageus’un oluşumuna katıldığı saptandı.
Truncus vagalis ventralis ve dorsalis’in 5 tavşanda oluştuğu belirlendi. 2 tavşanda dorsal
ve ventral dalın bulunmasına rağmen bu köklerin şekillenmediği görüldü. 5 tavşanda ise n.
vagus’un tek seyrettiği ve truncus vagalis dorsalis ve ventralis’in oluşmadığı gözlendi.
Rami gastrici parietalis’in 5 tavşanda truncus vagalis ventralis’ten, 5 tavşanda ise sağ n.
vagus’tan ayrıldığı, 2 tavşanda ise truncus vagalis ventralis’i oluşturmayan sağ ve sol n. vagus’un
ventral dallarının devamı olduğu belirlendi.
Rami celiaci accessorii’nin 5 tavşanda truncus vagalis ventralis’ten, 5 tavşanda sağ n.
vagus’tan ayrıldığı ve 2 tavşanda ise bulunmadığı görüldü.
Rami gastrici visceralis’in 5 tavşanda truncus vagalis dorsalis’ten, 5 tavşanda sol n.
vagus’tan ayrıldığı ve 2 tavşanda truncus vagalis dorsalis’i oluşturmayan sağ ve sol n. vagus’un
dorsal dallarının devamı olduğu saptandı.
Rami celiaci’nin 5 tavşanda truncus vagalis dorsalis’ten, 5 tavşanda ise sol n. vagus’tan
ayrıldığı ve 2 tavşanda sağ ve sol n. vagus’un dorsal dallarının devamı olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Sözcükler: Anatomi, nervus vagus, tavşan
Page 77
70
SUMMARY
Subgross-anatomical examination of vagal nerve in New Zealand Rabbit
(Oryctolagus cuniculus L.)
In this study 12 (6 male and 6 female) adult New Zealand rabbits were used. Coloured latex was
intravenously injected to the rabbits. The cadavers were dissected and photographed.
It was observed that vagal nerve arised in the ventrolateral aspect of medulla oblongata
possessing two ganglions which are ganglion proximale nervi vagi and ganglion distale nervi vagi.
Ganglion distale nervi vagi supplied rami pharyngei as a branch.
After giving off n. laryngeus cranialis n. vagus formed truncus vagosympathicus by combining
pars sympathici trunci and this expanded into the thoracic cavity. In the thoracic cavity there were
differences in the continuity of the right and left vagal nerve
Number of rami cardiaci arised in right vagal nerve appeared to be more than left side.
It was noticed that n. laryngeus recurrens dexter was given off by the right vagal nerve at about
level of a. subclavia dextra while n. laryngeus sinister was formed by the left vagal nerve at the level
of arcus aorta.
Rami bronchales left from vagal nerve at bifurcatio trachea and became linked together with
plexus pulmonales.
Nervus vagus dexter and sinister at the level of bifurcatio trachea was divided into two
branches (dorsal and ventral) in 7 rabbits and it continued as a single branch in 5 rabbits.
Rami esophagei was given off by dorsal and ventral branches in 7 rabbits. It was originated
from n. vagus dexter and sinister in 5 rabbits and the plexus esophagus was formed.
In 5 rabbits truncus vagalis ventralis and dorsalis were present. In 2 rabbits dorsal and ventral
branches were present but these structures were not observed. In 5 rabbits vagal nerve coursed only
one branch, and truncus vagalis ventralis and dorsalis were not seen.
Rami gastrici parietalis was separated from the truncus vagalis ventralis in 5 rabbits and from
the right n. vagus in 5 rabbits. In 2 rabbits it was a continuation of ventral branches of the right and
left vagal nerve that did not form the truncus vagalis ventralis.
Rami celiaci accessorius left from the truncus vagalis ventralis in 5 rabbits and from the right
vagal nerve in 5 rabbits. In 2 rabbits this was not seen.
Rami gastrici visceralis arised from the truncus vagalis dorsalis in 5 rabbits and from the left
vagal nerve in 5 rabbits. In 2 rabbits it was a continuation of dorsal branches of the right and left vagal
nerve that did not form the truncus vagalis dorsalis.
Rami celiaci arised from the truncus vagalis dorsalis in 5 rabbits and from the left vagal nerve
in 5 rabbits. In 2 rabbits it was a continuation of dorsal branches of the right and left vagal nerve.
Key words: Anatomy, vagal nerve, rabbit.
Page 78
71
KAYNAKLAR
AGOSTONI, E., CHINNOCK, J. E., DE BURGH DALY, M., MURRAY, J. G. (1957). Functional and histological studies of the vagus nerve and its branches to the heart, lungs and abdominal viscera in the cat. J. Physiol. 135: 182-205.
AKÇAY, M. (1972). Sinir Sistemi Fizyolojisi. Güven Matbaası. Ankara. syf: 178-
179 ALTSCHUMER, S. M., FERENCI, D. A., LYNN, R. B. MISELIS, R. R. (1991).
Representation of the cecum in the lateral dorsal motor nucleus of the vagus nerve and commissural subnucleus of the nucleus tractus solitarii in rat. J. Comp. Neurol. 304: 261-274.
ARINCI, K., ELHAN, A. (1995). Anatomi. Cilt 2. Güneş Kitabevi Ltd. Şti. Ankara.
syf: 192-428 BAHADIR, A., YILDIZ, B., SERBEST, A., YILMAZ, O., YILDIZ, H. (1996).
Kıvırcık koyunu ve keçilerde nervus vagus üzerinde makroskopik ve subgros araştırmalar. U. Ü. Veteriner Fak. Dergisi 15: 129-140.
BARONE, R., PAVAUX, C., BLIN, P. C., CUQ, P. (1973). Atlas D’anatomie Du
Lapin. Atlas of Rabbit Anatomy. Masson C. Editeurs 120. Boulevard. Saint-Germain. Paris. p.: 85-119.
BERTHOUD, H.R., FOX, E.A., POWLEY, T.L. (1991). Abdominal patways and
central origin of the rat vagal fibers that stimulate gastric acid. Gastroentrology. 100: 627-637.
BERTHOUD, H.R., NEUHUBER, W. L. (2000). Functional and chemical anatomy
of afferent vagal system. Auton. Neuroscience : Basic and Clinical. 85: 1-17. BROUND, K. G., STEİSS, J. E., MARSHALL, A. E., MEHTA, J. R., TOIVIO-
KINNUCAN, M., AMLING, K. A. (1988). Morphologic and merphometric studies of the vagus and recurrent laryngeal nerves in clinically normal adult dogs. Am. J. Vet. Res. 12: 2111-2116.
BURKHOLDER, T., CHAMBERS, M., HOTMIRE, K., WURSTER, R.D.,
MOODY, S., RANDALL, W.C. (1992). Gross and microscopic anatomy of the vagal innervation of the rat heart. Anat. Rec. 232: 444-452.
CHAEVEAU, A., ARLONING, S., LESBRE, F.W. (1905). Traite D’anatomie
comparee. Tom : Bailliere et Fills. Paris. “Alınmıştır” TECİRLİOĞLU, S. (1983). Sinir Sistemi. A.Ü. Vet. Fak. Yay. 389. A.Ü.Basımevi. Ankara syf: 124.
Page 79
72
CRAIGIE, E. H. (1969). Bensley’s Practical Anatomy of the Rabbit. Eighth Edition. University of Toronto press. Toronto. p.:89-359.
CRILL, W. E., REIS, D. J. (1968). Distribution of carotid sinus and depressor nerves
in cat brain stem. Am. J. Physiol. 214: 269-276. ÇAKIR, A. (2001). Yeni Zelanda tavşanında (Oryctolagus cuniculus L.) ganglion
cervicale craniale’nin morfolojisi. Ankara Üniv. Vet. Fak. Derg. 48: 83-87. DEMİRSOY, A. (1992). Yaşamın Temel Kuralları. Omurgalılar (Sürüngenler,
Kuşlar ve Memeliler) Cilt: 3. Kısım 2. Birinci Baskı. Meteksan A. Ş. Ankara. syf.: 963-965.
DENİZ, E. (1965). Aslan (Felis leo L.) ve kedi (Felis domestica L.) larynx’lerinin
fonksiyonel komparatif anatomisi. A. Ü. Vet. Fak. Derg. Cilt : XII, No : 3. DOĞUER, S., ERENÇİN, Z. (1966). Evcil Hayvanların Komparatif Neurologia'sı.
Ankara. A. Ü. Basımevi. DURSUN, N. (1995). Veteriner Anatomi II. Medisan Yayın Evi. Ankara. syf.: 113. DURSUN, N. (2000). Veteriner Anatomi III. Medisan Yayın Evi. Ankara. syf.: 27-
146. ERİMOĞLU, C. (1982). Anatomi Sözlüğü. İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği
Fakültesi Yayınları. İstanbul. EVANS, D. H. L., MURRAY, J. G. (1954). Histological and functionalstudies on the
fibre composition of the vagus nerve of the rabbit. J. Anat. 88: 320-337. EVANS, H.E., DE LAHUNTA, A. (1971). Miller's Guide to the Dissection of the
Dog. Fourth Edition. W.B. Saunders Company. New York. p.: 121-254. FOX, E. A., PHILLIPS, J. R., MARTINSON, F. A., BARONOWSKY, E. A.,
POWLEY, T. L. (2000). Vagal afferent innervation of smooth muscle in the stomach and duodenum of the mouse; morphology and topography. J. Comp. Neurol. 428: 558-576.
GETTY, R. (1975). The Anatomy of the Domestic Animals 5.th ed., Vol. I-II, WB.
Saunders Company. London. p.: 195-2033. GODINHO, H. P. (1973). The Glossopharyngeal and Vagus Nerves in the
Retropharyngeal Region of goat, sheep, and cattle. Anat. Histol. Embriol. 2: 120-126.
HAAGEN, A. J. V., HARTMAN, W., WOLVEKAMP, W. T. C. (1986).
Contributions of the Glossopharyngeal Nerve and the Pharyngeal Branch of the
Page 80
73
Vagus Nerve to the Swallowing Procces in Dog. Am. J. Vet. Res. 47: 1300-1307.
HATİPOĞLU, M. H. (1985). Anatomi Sözlüğü. Hatipoğlu Yayınevi. Ankara. s: 171. HOFFMAN, H. H., KUNTZ, A. (1957). Vagus nerve components. Anat. Record.
127: 551-567. HOLMES, D. D. (1984). Clinical laboratory animal medicine. Iowa: The Iowa State
University Press, p.: 100-115. JENKINS, T.W. (1972). Functional Mammalian Neuroanatomy. Lea & Febiger.
Philadelphia. p.: 20-271. KAWAİ, K. (1995). Terminal distribution of the branch termed ramus communicans
cum nervo glossopharyngeo of the facial nerve and its morpholagical significance. Acta Anat (Basel). 153: 57-63.
KAYE, M. P., GEESBREGHT, J. M., RANDAL, W. C. (1970). Distribution of
autonomic nerves to the canine heart. Am. J. Physiol. 218: 1025- 1029. KAZANCIGİL, A., ŞARMAN, K. (1987). Sinir Sistemi ve Duyu Organları Cilt 3.
Sermet Matbaası. Kırklareli. syf.: 99-109. KING, A. S. (1957). The cervical course of the aortic nerves of the horse. J. Anat.
91: 228-236. MACKAY, T., W., ANDREWS, P. L. R. (1983). A comparative study of the vagal
innervation stomach in man and ferret. J. Anat. 136: 449-481. McKIBBEN, J. S., GETTY, R. (1968). A comparative morphologic study of the
cardiac innervation in domestic animals. I The canine. Am. J. Anat. 122: 533-544.
MICELI, M. O., MALSBURY, C. W. (1985). Brain stem orijins and projections of
cervical and abdominal vagus in the golden hamster: a horseradish peroxidase study. J. Comp. Neurol. 237: 65-76.
MILLER, M.E., CHRISTENSEN, G.C., EVANS, H.E. (1964). Anatomy of the Dog.
Philadelphia. W.B. Saunder Company. p.: 511-649. MIZERES, N. J. (1955). The anatomy of the autonomic nervous system in the dog.
Am. J. Anat. 96: 285-318. MURRAY, J. G. (1957). Innervation of the intrinsic muscle of the cat’s larynx by the
recurrent laryngeal nerve : A unimodal nerve. J. Physiol. 135: 206-212.
Page 81
74
NICKEL, R, SCHUMMER, A., SEIFERLE, E. (1975). Lehrbuch der Anatomie der Haustrere. Verlag Paul Parey. Hamburg. p.: 138-143.
NOMİNA ANATOMİCA VETERİNARİA. (1994). Fourth Edition. Published by the
International Commitees on Veterinary Gross Anatomical Nomelecture. Zurich and Ithaca. New York. p.: 118-119.
ODAR, İ.V. (1986). Anatomi Ders Kitabı. 2 Cilt. Hacettepe Taş Kitapçılık Ltd. Şti.
Sıhhıye. Ankara. syf.: 279-487. POPESKO, P., RAJTOVA, V., HORAK, J. (1992). A Color Atlas of Anatomy of
Small Laboratory Animals. Volume One, Rabbit-Guinea Pig. Wolfe Publishing Ltd. Torrington Place. London. p.: 4-65.
POYRAZ, Ö. (2000). Laboratuvar Hayvanları Bilimi. Kardelen Ofset. Ankara.
syf.: 279-299. PRECHTL, J. C., POWLEY, T. L. (1985). Organization and distribution of the rat
subdiaphragmatic vagus and associated paraganglia. J. Comp. Neurol. 235: 182-195.
PRECHTL, J. C., POWLEY, T. L. (1987). A light and electron microscopic
examination of the vagal hepatic branch of the rat. Anat. Embryol. 176: 115-126.
PRECHTL, J. C., POWLEY, T. L. (1990). The fibre composition of the abdominal
vagus of the rat. Anat. Embryol. 181: 101-115 QUAN Qİ, B., MEREI, J., FARMER, P., HASTHORPE, S., MYERS, N. A.,
BEASLEY, S. W., HUTSON, J. M. (1997). The vagus and recurrent laryngeal nerves in rodent experimental model of esophageal atresia. J. Pediat. Surg. 32: 1580-1586.
SATO, M., KOYANO, H. (1986). Autoradiografic study on the distribution of vagal
afferent nerve fibers in the gastroduodenal wall of the rabbit. Brain Research. 400: 101-109.
STEGEMANN, B., LIENING, M., RICHTER, K. D. (1982). Verlauf des n. vagus an
der ratte. Tierärztl. Prax. 10: 253-256. TANAKA, S., MİZUKAMİ, S. (1991). Vagal communication branches between the
facial and glossopharyngeal nerves, with references to their occurrence from the embryological point of view. Acta. Anat. 142: 25-32.
TECİRLİOĞLU, S. (1977). Merkepte (Equus asinus L.) Beyin Sinirlerinin (Nn.
Encephalici) Makroskopik Anatomisi Üzerinde Araştırmalar. A.Ü. Vet. Fak. Yay. Cilt XXIV. No. 2. A.Ü. Basımevi. Ankara.
Page 82
75
TECİRLİOĞLU, S. (1983). Sinir Sistemi. A.Ü. Vet. Fak. Yay. 389. A.Ü.Basımevi. Ankara. syf.: 9-156.
TISCORNIA, O.M., MARTINEZ, J.L., SARLES, H. (1976). Some aspect of human
and canine macroscopic pancreas innervation. Am. J. Gastroentrol. 66: 353-361.
TSUBONE, H., MATHEW, O. P., SANT’AMBROGO, G. (1987). Respiratory
activity in the superior laryngeal nerve of the rabbit. Respir. Physiol. 69: 195-207.
WATANABE, I., IKEDA, M. (1985). Connecting the middle ear, the inner ear and
the subarachnoid space via perineural space. Acta Otolaryngol. 99: 428-436. YAMAMOTA, Y., HOSONO, I., ATOJI, Y., SUZUKI, Y. (1997). Morphological
study of the vagal afferent nerve ending in the laryngeal mucoza of the dog. Ann. Anat. 179: 65-73.
YOUNG, D. A., FELL, R. (1962). Vascular connections between the coranary
circulation and the ventriles of the heart. Anat. Rec. 144: 149-154. ZHANG, X., RENEHAN, W. E., FOGEL, R. (2000). Vagal innervation of the rat
duodenum. J. Auton. Nerv. Syst. 79: 8-18.