-
Yazar Hakkında Kısa Bilgi
AysunÖner,AnkaraGaziEğitimEnstitüsününveEskişehirAnadolu
ÜniversitesininTürkDiliveEdebiyatıbölümlerinibitirdi.
ElazığveMersinöğretmenokullarındaonyılsüreyleedebiyatöğret
menliği yaptı. Yüksek Öğrenim ve Kredi Yurtlar Kurumunda
yönetici
olarak görev yaptı. Bilkent Üniversitesi ve Başkent
Üniversitesinde
Türkdilidersleriverdi.
DurmuşÖner’lebirlikteliseleriçin Ede bi Me tin ler
I-IIderskitapla
rınıyazdı.Bir Cum hu ri yet Ay dını Dr. Hüs nü A. Gök
selisimlibiyog
rafikitabıBaşkentÜniversitesitarafındanyayımlandı.
Birkanaatönderinivebirsanatçıyıkonualanikibiyografieseride
yayınahazırdurumdadır.
İletişim:[email protected]
-
BesniliBilge
MehmetErdemoğluYaşamıİlkeleriEserleri
-
BESNİLİ BİLGEMehmet ErdemoğluYaşamı İlkeleri Eserleri
Yazan: Aysun Öner
Ya yın hak la rı: © Do ğan Egmont Yayıncılık ve Yapımcılık Tic.
A.Ş.Bu eserin bütün hakları saklıdır. Yayınevinden yazılı izin
alınmadan kısmen veya
tamamen alıntı yapılamaz, hiçbir şekilde kopya edilemez,
çoğaltılamaz ve yayımlanamaz.
Bu kitapta yazım kuralları konusunda yazarın isteklerine bağlı
kalınmıştır.
1. bas kı / Aralık 2010 / ISBN 978-605-111-933-5Ser ti fi ka no:
11940
Ka pak ta sa rı mı: Ya vuz Kor kutBas kı: Acar Basım ve Cilt
San. Tic. A.Ş. Beysan Sanayi Sitesi Birlik Cad. No: 26 Acar
Binası
Haramidere / Beylikdüzü - İSTANBUL
Tel. (212) 422 18 34
Do ğan Eg mont Ya yın cı lık ve Ya pım cı lık Tic. A.Ş. 19 Ma
yıs Cad. Gol den Pla za No. 1 Kat 10, 34360 Şiş li - İS TAN BUL
Tel. (212) 373 77 00 / Faks (212) 355 83 16
www.do gan ki tap.com.tr / edi tor@do gan ki tap.com.tr / sa
tis@do gan ki tap.com.tr
-
BesniliBilge
MehmetErdemoğluYaşamıİlkeleriEserleri
AysunÖner
-
İçindekiler
Önsöz. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . 15
Negüzelinsanlarvardıeskiden. . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . Bizemasalanlatırlardı . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . 19
GüneşledolsunSokaklarevlerveokullarIşıkolsunbilimolsunfenolsun .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . 23
ElimsanatadüşerustaYürekacıya . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . 25
Gençliğimeyvah . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . 27
BirbozkırçiçeğidirBesni . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . 31Hüzünkiençokyakışandırbize . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . 35İlkacıilkayrılık . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 37Bakırtaslarkalaylansın .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
41Şenoladüğünşenola . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . 47Evliliğinilkyılları . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . 49Girdükkânapazareyle
Hışmınyeniphazereyle. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . 53Küçüksolgunkentlerin
çarşılarındagittimgeldim. . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . 59Büyülenmişbirceylangibi
bakıyorzaman. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . 61Geçmişgelecek
Herbirirüyagörünür . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . 63Oğulbüyümeli
kızbüyümeli . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . 67
-
BirağaçgölgesibulurumdaZamandanbirnefesçektiğimkalır. . . . . .
. . . . . . . . . . . 71
Giderimgiderimyolbellideğil . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . 75KalktıgöçeylediAvşarilleri . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . 77Evinizkutugibi
Küçücükbirevdi. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . 79Besni’denGaziantep’e
Savandankilime. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . 81Evlerininavlusundaayvanar
Sedirindeacıbiberrengibirkilim. . . . . . . . . . . . . . . . .
. 85Eşkıratımmeydanbizim. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . 95Aileyeilkgelin. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . 97“MehmetAmca” . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
101Elindengeldikçeseniy’likeyle
Hatıradokunupyıkıcıolma. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. 103Yaşamıiplikiplikdokumak. . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . 105Kilimdenhalıya,
Halıyladünyaya. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . 107Sorumlulukgençkuşakta. . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . 111Kurumsallaşmayadoğru . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . 115Bendetürküsünüsöylemekistedim
Oelegeçmezsaadetin. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . 117Takdirtedbiribozar. . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . 119Merinosdoğuyor. . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 121İşesaygıinsanasaygı . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
123Bilge’ninyürüyüşü. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . 125İyiişyapmanınincelikleri . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . 129Mutluluğunresminiyapmak . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . .
131Birzamanfırtınasıdünbugünyarın
Uçuştuyapraklarındaçınarların. . . . . . . . . . . . . . . . . .
135Geçtidostkervanıeylemebeni . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . 137Dostlarbenihatırlasın . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . 147
8
-
NeadlarvardıradamlardışındakalırNeadamlarvardıradınıtamtaşır . .
. . . . . . . . . . . . . . . 151
Eğitimokuldemektir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . 155Korkuyuyenenbiraşkınseveniydim
Birgülyaprağıydımrüzgârda. . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. 161Busonfasıldıreyömrüm
Nasılgeçersengeç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . 163Olmayadevletcihanda
Birnefessıhhatgibi. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . 167Eskibaharlarnerede
Bizihangidağdabekler. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . 175Üstünhizmet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . 179Günışığıgötürmekisterimgiderken
Sımsıkıkapanmışavuçlarımda . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
181Bucanbutendekonuktur. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . 183ÂşıkYunusbirkuşimiş
Halkiçindenuçtugider . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . 185
Sonsöz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . 189
Teşekkür . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . 191
9
-
Eski Besni’den bir görüntü.
11
-
Besni anıtındaki gravürde Mehmet Amca.
12
-
Servetinsınırıyoktur,mükâfatıvardır!
Mehmet Erdemoğlu
-
14
Besni anıtındaki gravürden bir grup insan.
-
Ön söz
Besni’yeyoludüşenler,kentinanacaddesiüzerinde,şimdi“MerinosKavşağı”denilennoktadabiranıtlakarşılaşırlar.Buanıtta1937yılındakibirCumhuriyetBayramı’nın
rölyefivardır. Kimi ayakkabı üreten, kimi deri tabaklayan, kimi
kilimdokuyan, bakır işleyen bütün bir halkın o tarihteki
tablosunakşedilmiştirtaşa.Buinsanlar,yokluğuveyoksulluğuaşmak,ekmek
neredeyse ona ulaşmak için çıkılacak seferlerin
başlangıçnoktasındagörüntülenmişlerdir.
Bugün,çoğubirerbüyükişadamıolan,Türkiyepazarlarınaaçılmaklakalmayıpdünyadevleriylerekabetegirmişbulunanbüyükgirişimcilerinbiranlamdayolaçıkıştablosudurbu.
Buanıtınbirbaşkacephesinebaktığınızdaise,sırtınaaldığısavanıyla
Eski Besni’deki evinden çıkan Mehmet
Erdemoğlu’nugörebilirsiniz.
İşteoinsanı;ürettiğisavanısırtınavurmuş,bilinmezkentlerinsokaklarındakendinepazararamayaçıkanbuumutyolcusunuanlatmakiçinyazılmıştırbukitap.
✽ ✽ ✽
Mehmet Erdemoğlu’nun yaşamıyla ilgili belgeleri
toplayıpçalışmayabaşladığımdaolabildiğincenesnelbireserhazırlayabileceğimdüşüncesindeydim.Oysabiyografitürünündoğasıbunauygun
değildi. Bazen incelemekte olduğunuz yaşam sizi içine
-
çekebiliyordu.Yaşanmışlıklarındışındakalamıyordunuz.Kendinizionunyaşadığızamanlardavemekânlardabuluveriyordunuz.Olaylarıniçinedüşüyor,giderekonunlayoldaşoluyordunuz.
✽ ✽ ✽
Biyografiyazarı,eserinihazırlarkenisteristemezkültürel,sosyal,psikolojikyapılanmalarınhalkalarındangeçer.Anlattığı
insanıbuhalkalarınbellibirnoktasınaoturtur.Çevresiyleve yaşadığı
dönemin gerçekliğiyle bağlantısını kurar.
Geçipgitmişanıları,kaybolmuşdeğerleri,farklılaşmışçevrekoşullarının
her neresine takılmışlarsa oradan çıkarıp alır, yeni
birışıktutar.Tümyaşanmışlıklaradazorunluolarakkendibulunduğunoktadanbakar.Kişiyebakışınınyanındazamana,olaylaravemekânlarabakışıdayinekendipenceresiyleaçılımlıdır.Bunedenleherbiyografikeserazyadaçokkendiyazarınınbirkurgusudur.Çünküaynımalzemeylefarklıyazarlarcapekçokfarklıyaşamöyküleriyazılabilir.
Nekadarnesnelolmayaçalışırsaçalışsın,biryaşamlailgiliverileri
değerlendirmeye çalışan insan, yaşananları,
kendiduygularınıkatmadanortayakoyamıyor.Zatenolaylar,kişilerkarşısındakiduruşumuzudakendibirikimlerimiz,sezişgücümüz,duyarlılığımızbelirlemiyormu?Nesnellikadınadaolsavazgeçebiliyormuyuzbuduruşumuzdan?
Önemsediğimizdeğerlerleörtüşenbirinianlatıyorsak,onasevgiduyuyoruz,saygıduyuyoruz.Aksidurumdaise,buduygularıntersiniyaşamamızkaçınılmazoluyor.
✽ ✽ ✽
MehmetErdemoğlu’nunyaşamöyküsünühazırlarkeniçtenlikle ona
bağlandığımı, insanlığın bu güzel örneği karşısında
16
-
coşkuyakapıldığımısöylemedengeçemeyeceğim.Elimdekiverilerideğerlendirmeyebaşladığımda,yaşamöy
küsüyazılmayadeğerbirinsanlakarşıkarşıyaolduğumufarketmiştim.Buinsan,dünyayasonderecekısıtlıolanaklarlaamaolağanüstü
işler başarmak göreviyle gelmişti. Son
nefesinekadardayüklendiğimisyonubilinçlegerçekleştirmişti.Örnekyaşamının
toplumun her düzeydeki üyesine ulaştırılması, buyaşamdan
çıkarılacak derslerin her konumdaki, her
yaştakiinsanakatkılarsağlamasıgerekiyordu.
MehmetErdemoğlu’nunyaşamıgerçekanlamdabirbaşarıöyküsüydü.Onuülkeningençleriörnekalmalıydılar;“Obaşardıysabendebaşarabilirim.Bendesıfırnoktasındanyolaçıkıpzirveyevarabilirim.”hevesiniyüreklerindeduymalıydılar.
Umutyolundayılmadanyürümenin,erdemliolmanın,hoşgörünün,alçakgönüllülüğündeğeribütünbireylereanlatılmalıydı.
İşadamları, toplumun zenginleri paylaşımın güzelliğini
farketmeli;verdiklerininnasılçoğalarakkendilerinedönüşyapabileceğinigörmeliydiler.Birkişinin;birkenti,biryöreyi,birçokinsanınasılkalkındırdığınabakıponurehberedinmeliydiler.
Özellikle de varlıklı kesimin hayır işlerine
yönelmesindeözendiricibirişleviolmasınıdilerimbuçalışmanın.
MehmetErdemoğlu’nun insanlığaadanmışyaşamını anlatırken onu ya
da ailesini övmek, göklere çıkarmak gibi
biramacımızolamazdı.Onlarövgülerehepmesafelidurmuşhattabundanrahatsızlıklarınıdilegetirmiş
insanlardı.Aileyle
ilgiligerçeklerBesni’deveGaziantep’tegörüşmeşansınıyakaladığımızyetkililervehemşehrilerinin,eskidostlarınınanlatımlarındanvebelgelerdenortayaçıkarıldı.
Bes ni li Bil ge’nin yaşamöyküsünün anlatıldığı bu
kitapta,arkaplandabozkırrüzgârındadalgalananküçükbirkentindegörüntüsüyansıtılmıştır.Sonsuzlukiçerisindetitreşenışıklarıylabüyülü,uzakzamanlarıyaşatanbirkentin;Besni’nin...Dina
17
-
mik,değerbilir,genişyürekliinsanlarınyaşadığıBesni’nin...SonraXX.yüzyılınilkyarısındabaşlayıpoyüzyılıaşanbir
yaşamın zaman içindeki duraklarını anlattık. Değişen
yaşamkoşullarına,işaileeğitimanlayışına,farklılaşandeğerlersistemineaynatuttuk.Kitabınyöneldiğiamaçlarıvurgulamaküzerebazısözlerivedurumlarıyineleyerekverdik.Besni’denyolaçıkanyolcunun,tümTürkiyepazarlarındadolanmasınısonradadünyapazarlarınaulaşmasınıizledik.
Aslında bu kitap, bu maceracı yolcunun peşine
takılarakyaptığımız, onun ayak izlerini sürdüğümüz, eşsiz,
doyumsuzbiryolculukoldu.
Şimdibuyolculuğahazırmısınız?..
Ay sun Öner
18
-
Ne gü zel in san lar var dı es ki denbi ze ma sal an la tır lar
dı
ÖzdemirAsaf
Mehmet Erdemoğlu, Terzi İbrahim Efendi ile
GülüsümHanım’ınikinciçocuklarıolarakdünyayageldi.Yaşamyolculuğuna1931yılınınbiryazgününde,o
zamanlarMalatya’nınilçesiolanBesni’debaşladı.
Annesi ve babasıyla birlikte ağabeyi Hüseyin ve sonralarıkardeşi
Mustafa, Mehmet’in çocukluk yaşamında derin
izlerbırakankişileroldular.
BabaİbrahimEfendiağırbaşlı,saygınbirailereisiydi.Prensipleriolan,otoriterbir
insan.GülüsümHanımise,sessizveşefkatlibiranne...
İbrahimEfendi,SoyadıKanunu’ndanönce,“Ede’ninoğlu”diye
anılmaktaydı. “Ede” lakaplı babası Muhammet Ağa
ise,kendidönemininzengintüccarlarındandı.
Muhammet Ağa ile karısı Hapba Hanım’ın iki oğulları,
ikikızlarıvar.Geçimsıkıntısıçekmedenaskerlikçağınaeriştiriyoroğullarını.
EdelerinMuhammet,kervanlarlaticaretiçinHalep’e,Şam’agidermiş.
Besni’den dokumalar, ayakkabılar, bakır eşyalargötürür; oralardan
da başka mallar getirirmiş. Özellikle
deHalep’tengüğümşekerigetirirmiş.
“Şamşekeri”olarakbilinen şekerinHalep’eaitolduğunu,“Şamfıstığı”
denilen fıstığın ise, bu yörede sadece
Antep’teyetiştiğinioseferlerdeöğrenmiş.
Bukentlerinbulunduğubölgeozamanlarbizimtoprakları
-
mızdı.Anavatanınbirparçası...OyıllardabuülkedeyaşayankişilereHalep’in,Şam’ınçokyakınbirgelecektevatantopraklarından
ayrılacağı söylense, herhalde bir inanan
olmazdı.İnsanlarböylebirdüşünceyiakıllarındanbilegeçiremezlerdi.Yalnızidariolarakdeğil,kültürelveticariyöndendebizebağlı,bizimolankentlerdibunlar.“Haleporadaysa,arşınburada”demiyormuyduk?“NeŞam’ınşekeri,neArap’ınyüzü!”demiyormuyduk?Tıpkı,“ÂşıkaBağdatsorulmaz”dediğimizgibi...
Edelerin Muhammet, böyle kervanlarla ticaret
yaparken,eşkıyadankorunmakamacıylaİbrahimAğaadında,kabadayıtakımındanbiriyleortaklığagiriyor.Büyükparalarlayolculukettiğindendolayıbutürbirkorumayaihtiyacıvar.Amaİbrahim
Ağa’nın kendisi eşkıya. Parasını gasp etmek için onu,Halep’te
adamlarına öldürtüyor. Bu cinayet
sonrasındaMuhammetAğa’nınkarısıHapbaHanım,biroğluveikikızıylayapayalnızkalıyorhayatta.
BüyükoğluHüseyinzatendahaönceBirinciDünyaSavaşı
20
Eski Besni’den, yaşamın sürdüğü yıllardan bir görüntü.
-
sırasında şehit olmuş. Onun da çok acıklı bir öyküsü var:
Hüseyinyıllarcacephedencepheyekoşaraksavaştıktansonrabirgünbiryolunubulupaskerdenkaçmış.BirakşamBesni’yeulaştığındababasıçokkızmışveonubirliğinegerigöndermiş.Hüseyin,birgecekalabildiğievindesabahleyinkalkmış,helalleşipgitmiş.Birsüresonrakünyesigelmişailesine.Hangicephede,nasılöldüğünübileöğrenememişler.
İşteEde’ninoğluTerziİbrahim,böyleacıklıbirmirasıdevralarakhayata
tutunmayaçalışanbirkişi.Tarihinbuençalkantılıdöneminde,butopraklardayaşayanbütüninsanlargibiçilelivezorlumücadelelerleayaktadurabilmişbiri.
Mehmet’inçocuklukdönemiise,savaşsonrasınınyaralarınısarmayabaşlayanAnadolu’daumutluvedirençlibirruhunyeşerdiğizamanarastlar.Bütünyokluklara,yoksulluklarakarşınonurluvedikbirduruşuvardırtoplumun.
Buduruş,taBesni’de,Güneydoğu’nundağlararasındakibuuzakyurtkasabasında,Şakalaşlarınevindeaçılmışolanokuldaokuyan
çocukların yaşamında da görülmektedir.
Yoksulluksa,herkesyoksuldur.Önemliolançalışmakvebunuaşmaktır.
21
-
Gü neş le dol sun So kak lar ev ler ve okul lar
Işık ol sun bi lim ol sun fen ol sun
BilalZiyaTekin
Mehmetokula,evdendönmebuilkokulbinasındabaşladı.Çokçalışkandı.Matematiğikuvvetli,yazısıgüzeldi...SonrabirilkokulbinasıyapıldıBesni’ye;Dumlupınarİlkokulu.Dördüncüvebeşincisınıflarıburadaokuyacaktı.
OyıllardakisınıfarkadaşıMehmetYazgan:“Çokzekiveterbiyelibirarkadaşımızdı.Yaramazdeğildi.Bizsınıfınçalışkanlarıydık.Ortaokulolmadığıiçinokuyamadık”diyeanlatacaktır
onun ilkokula gittiği dönemleri. Bir tek üç adım sıçrayıp
Yıllar sonra Mehmet Yazgan Ali Erdemoğlu’yla anılarını
paylaşıyor.
-
yüksekatlamayaptıklarını,başkacabiroyunbilmediklerinidesöyleyecektir.
Oyıllarda,bucoğrafyadayetişençocukların,çocukluklarınıdoyasıya
yaşadıklarını kim söyleyebilir? Okulla birlikte
ustayadagönderilenbuçocuklar,oyuniçinzamanbulabilmişlermidir?
Ustasının yanında küçük yaşta sanat eğitimine başlayançocuklar,
bir yandan kentteki üretimin bir parçası
olurlarkendiğeryandanailebütçesinekatkısağlamaktaydılar.Aslındaböylelikledesorumluluksahibibireylerolarakgelişmekteydiler.
24
-
Elim sa na ta dü şer us taYü rek acı ya
RefikDurbaş
MehmetErdemoğludiğerakranlarıgibidahailkokulsıralarındaykenbirbaşkaeğitimedeadımatacak,boşsaatlerindeve
tatillerde çalışmak üzere bir dokumacı ustasının
yanındaişebaşlayacaktı.
Hacı Ömer Akdoğan adındaki bu usta, sonraki
yıllardaonunyaşamındaönemlibiryeredinecekti.BiraramuhtarlıkdayapanbuzatMehmet’ioğlugibisevecek,onuherfırsattakoruyup
gözetecekti. Ancak hayatta hiçbir şeyin
karşılıksızolmadığıgerçeğindenyolaçıkarsak,bütünbugözetilmelerin,Mehmet’in
kişiliğinden ve davranışlarından
kaynaklandığınıhemengörüveririz.
Mehmetodenliçalışkanveiyihuylubirçocuktukibulunduğuherortamdasevgivegüvenyaratıyordu.ArkadaşıHasan(Şıh),ondansözederken;“Mehmet
ikikişilikçalışırdı”diyecektiryıllarsonra.Geceleribilegidipçalıştığını,diğerçırakların
sabah işegeldiklerindeonunsavanlarınınçoktandokunmuş olduğunu görüp
gözlerine inanamadıklarını, o
yıllarıyaşayandostlarıayrıayrıanlatmışlardır.
1942yılındaDumlupınarİlkokulu’nubitirenMehmet,ÖmerUsta’nınyanındaönceçırak,birbuçukyılçıraklıktansonrada1944’tekalfaolur.Yaptığıişleryüzünügüldürmektedirustasının.Çoktertiplidir.
Düzgünişlerçıkarmakta,dokunansavanlarıdüzgüncekatlayıpistiflemektedir.
-
BudönemdeTerziİbrahim’inoğullarıfarklıustalarınyanındaişvesanatedinmeyebaşlamışlardır.AğabeyHüseyinayakkabıcılığı;kardeşMustafaise,iplikboyacılığınısanatedinmişlerdir.
OyıllardaBesni’deişahlakını,esnafvesanatkârsorumluluğunuyönlendiripdenetleyenAhilikgeleneğihâlâyürürlüktedir.
Bu geleneksel yapı gereğince her ailenin çocuğu işekabul
edilmemektedir. İşe alınan çocuklar ise, her aşamadagözlenmekte ve
denetlenmektedir. Onlara, yapılan işin vekazancın kutsallığı
kavratılmaktadır. Bu loncalar, bugünkümeslek örgütleri tarzında,
ancak insani boyutları çok dahayüksekbiçimdegörevyapmışlardır.
Osmanlı’dan beri esnaf, güvenliği de istikrarı da
sağlayanbirsistemoluşturmuştu.Besnililerise,bukültürükenditoplumsaldokularınaişleyereksürdüregelmişlerdi.
Ahilik kültürüne baktığımızda; aza kanaat, tevazu,
hayır,komşusunugözetme,yalansöylememe,ticaretehilekarıştırmama,
sözünde durma gibi ilkelerin öne çıktığını
görüyoruz.Bugündeoözütaşıyarakyaşamlarınısürdürenlervar.Toplumolarakhâlâayaktadurmamızıdaherhaldeonlaraborçluyuz.
26
-
Genç li ğim ey vah
MehmetSeyda
MehmetErdemoğlu,yaşamınınçocukluktangençliğegeçişdönemini;
öğrenmek, çalışmak, üretmek temeline dayandırmıştır. Aslında bu üç
etkinlik giderek artan bir
yoğunluklaonuntümyaşamınıkapsayacak,öğrenmektende,çalışmaktanda,üretmektendebiranolsunvazgeçmeyecektir.
Ozamanlarustayanındaçalışıpüretimdebulunançırakların,kalfalarınücretleriyıllıkolaraködenmekteydi.Erdemoğluailesindekiüçdelikanlıdayıllıkyüzliraya–iyiparaya–çalışmayabaşlamışlardı.Ancakonlarhiçbirzamanparalarınıellerinealamamışlardı.
Ücretlerini yıldan yıla Terzi İbrahim
Efendi,ustalardanalırvekendinegörebirbütçeyapardı.Harçlıkfalanda
vermezdi çocuklarına. Onlarsa, para lafı etmek şöyle
dursun,babalarınınyanındaağızlarınıbileaçamazlardı.BumuameleevlenmişolanbüyükoğulHüseyiniçindegeçerliydi.Anneleri
Gülüsüm Hanım bazen zayıf bir sesle; “Ede’nin
oğlu,çocuklarınhiçparasıkalmamış”derdi.Ozamanaldığıcevapise,çoğunluklaşöyleolurdu:“Ney!Ney!Ney!..Evbeleş,yatakbeleş,ekmekbeleş!..İkiparmağımıikigözünüzesokar,patlatırım!.”Sonrayineaylarcaparalafıedilemezdi.
SofrayaenönceotururduEde’ninoğluİbrahim.Oyediktensonradiğerleriyanianneveçocuklarıyemeğebaşlayabilirlerdi.OdönemdeBesni’dekibütünevlerdesürüpgitmekteolandüzenbuydu.
Yaşamının ilk gençlik yıllarını adımlamaya başlayan Meh
-
met, daha o yıllarda hayata şükürle bakan
insanlardandı.Babasınakarşıgelmek,haktalebindebulunmakonunaklınınalmayacağıbirşeydi.Ustasındanmemnundu.Yaptığıişiseviyorduveeniyişekildeyapmayaçalışıyordu.
Besni’debabalaroğullarını,okulagötürdüklerindedeustayagötürdüklerindede“Etisenin,kemiğibenim”diyerekteslim
ederlerdi. Çocuk o ustanın ellerinin altında ticari
ahlakıöğrenirveişterbiyesialırdı.Çalıştığıyereihanetedilmeyeceğiniöğrenerekdeeğitimebaşlardı.Önceçıraklıktauzunsüredenenir,
bir mühendislik öğrenimi görür gibi işin
tekniğinikavrar,belliyaşageldiktensonradakalfaolurdu.Ustalıkiseçok
sonraydı. Ustalar önünde sınav vermesi ve yaptığı işibeğendirmesi
gerekirdi. Başka türlü tezgâh açmasına,
malüretmesineizinverilemezdi.
Mehmet, geleneksel olarak yirmi yaşından sonra
verilenkalfalıkunvanınıdahaondördünebasmadanalmıştı.Çünkügerçektendeikikişilikçalışıyordu.
BuaradaHüseyinAğabeyiaskeregitti.Buaskeregidişbirdiziuğursuzolayınbaşlangıcıolacaktı.Ve19461947yıllarıaileninüzerinekarabulutlarınçöktüğübirdönemolarakkazınacaktıbelleklere.FelaketlerbirbiriardıncagelirkenErdemoğluailesindekiherbirfertyaşamabiryerlerdentutunmanınyollarınıarayacaktı.
Terziİbrahim,enbüyükoğlunugüleoynayaaskeregöndermişti.Geliniveküçüktorunukendileriylekalmıştı.Ancakkısazaman
sonra asker ocağından gelen bir haber bütün
aileyiyasaboğacaktı.Hüseyin’inayağındaçıkanbiryarakangrenedönüşmüş,bacağıkesilmeksuretiylehayatıkurtarılabilmişti.Tambusıradaaileninbüyüğü,babaanneleriHapbaHanımdahayatavedaetmişti.ErdemoğluailesibuüzüntülerialtetmeyeçalışırkenHüseyin’ineşi,sonradaküçükkızıbirbiriardıncaölüp
gittiler. Aradan birkaç ay geçmeden de bu acılarla baş
28
-
edemeyenanneGülüsümHanım’ıkaybetti aile.Güzel,
sakinyuvalarıbiracılarevinedönmüştü.Erdemoğluailesi,yaralarınıancakzamaniçerisindesarmayıbaşarabilecekti.
Buaradaönemlibirolayyaşandı.Buolay,Mehmet’ingelişimçizgisinivekişiliğiniortayakoymasıaçısındandikkatçekicidir.
Gülüsüm Hanım’ın vefatı beklenmeyen bir durumdu.
Üstüstegelenacılarınağırlığınıtaşıyamamıştı.Terziİbrahimise,karısınınölümündenhemenbirhaftasonraçocuklarınaevlenmekararınıbildirecekti.Mustafaisyanetti.Hüseyinsesetmedi.Mehmet
iseannesininölümünden
tamonyedigünsonrayenidendünyaevinegirecekolanbabasınınyenieşiniveçeyizinialmayagitti.Birbakımababasınadestekoldu,onueverdi.Yapılacakbaşkabirşeyolmadığınıgörmüştü.ÇeyizgetirmeyegiderkenMustafa’ya;“Berabergidelim”dedi.Amaisyanlardakikardeşinesözdinletemedi.
Annesinin kaybı Mehmet’in yüreğinde yıllar yılı onulmazbir acı
halinde düğümlenip kalacaktı. Bundan sonraki
yaşamındaaralıksızçalışmayı,tutunduğubirdalvebütünçileleriaşmakiçinsarıldığıbirumutolarakgörecekti.
29
-
Bir boz kır çi çe ği dir Bes ni
MehmetErdemoğlugibiözel,dahayaşamaktaykenefsaneleşmişbirinsanınanlaşılabilmesiiçinonunboyverdiğitopraklaraveiçindençıktığıkültürmirasınabakmaktayarargörmekteyiz.
Besni,Anadolucoğrafyasındaortakdeğerlertaşıyan,mimarisiveyaşamkoşullarıaçısındanbenzerlikgösterenyerleşimbirimlerindenherhangibirideğildir.Sondereceözgün,dahailkbakıştadinamizminiaçığavuran,biryandandaözümsenmişeskikültürdeğerleriniözenlekoruyanbirkenttir.Besnilideöyle:Çalışkan,tertemiz,onurlu,saygılıinsanlar...Kentlerininkültürdeğerlerinesahipçıkan,zenginliklerinikorumaktakararlıbirhalk.
Biz bu insanlarla görüştük. Gazetecisinden
öğretmenine;esnafındanpolitikacısına,tüccarındansanayicisine...heryaştanBesniliyle.Onlar,öncekikuşaklarınmemleketekonomisine
etkilerini, dünyaya açılımlarını, bu gücün dayandığı
kaynaklarısadelikleanlattılar.
Besni’deazımsanmayacaksayıdaaraştırmacıvar.Düşünceüretenlervar.Şiirüretenlervar.Tarihleriniveözlerinibütünayrıntısıylakavramışlar.Bilinçliler.
Besni,tarihibeşbinyılöncesinedayanançokeskibiryerleşim. Eski
Besni’den söz ediyorum. Bugün bir harabe
kenthattabirhayaletkentolan“aşağışehir”den.Antikçağ’danberiönemliticariveaskeriyollarınüzerindekurulmuşolmasıkente
bin yıllar boyunca canlılık katmış. XII. yüzyıldan sonra
-
bugünkü adını çağrıştıran “Bahasna”, “Behisni” adlarını
kullanmış. Hıdırellez Deresi’nin vadisine kadar uzanan
dağlıktepelikbiryerdebulunuyorbueskişehrinyerleşkesi.Yükseltilerle,köprülerle,atlamataşlarıylabirbirindenayrılanmahallelergenişalanlarayayılmış.
Bu kent tarih boyunca göç eden kavimlere kucak
açmış,kervanlarıkonuketmiş,savaşlaratanıkolmuş.Ordulargelipgeçmiş.Farklıetnikgruplarbiraradayaşamış,renkliveaktifbirortamyaratmışlar.Besni’nin,hemenyanıbaşındakidiğeryerleşimlerden
farkı, belleğindeki bu kayıtlarından
geliyorolmalı.Biryandaminareler,diğeryandaçankulelerieskiBesni’dekiyaşamlailgiliipuçlarıveriyorgezenlere.
BuradageçerMehmetErdemoğlu’nunçocukluğu,gençliği.Burada evlenir.
Annesini verdiği topraklar buradadır. Ardıarkası kesilmeyen
seferlere çıkış yeri de burasıdır. Gurbetegidişler; bütün
Anadolu’da dolaştıktan sonra dönüp kısacık
32
Eski Besni’yi gösteren tarihi bir fotoğraf.
-
sürelerleeve,eşe,çocuklarakavuşmalar...hepbuderekenarındaki dik
yamaçlı, etekleri sonsuz kırlara açılmış
masalsıkentteyaşanmıştır.HasanEmre’nin“BirbaşkadırbizimBesnisevdamız”dediğiBesni,bueskiBesniolmalı...
33
-
Hü zün ki en çok ya kı şan dır bi ze
HilmiYavuz
BizyinedönelimMehmetErdemoğlu’nunilkgençlikyıllarına.Onunyaşamı,otarihlerdedokumacıdükkânıileeviarasında
geçen, hepsi de birbirine benzeyen; beklentisiz,
yavaşakışlıgünlerledoludur.Ancakzaman,buyavaşlığı
içerisindeyinedebazıyeniliklergetirmektedirhayatına.
Terzi İbrahim ve kucağında oğlu Muhittin.
-
Babasıevlenmiş,gidenanneninyerinebaşkabirannegelmiştir:ÜmmüHanım...Onundaçocuklarıolacaktır:Muhittin,Ali,Bedir...
Ağabeyi Hüseyin de evlenmiştir. Sonra kardeşi
Mustafaevlenecek,Mehmet’tenönceyurtyuvasahibiolacaktır.
Mehmet bir süre daha devam eder çalışmaya, eve
paragötürmeye.Oysaüveyanne,eşininoğullarınıpekde
istememekte;“Benimküçücükçocuklarımvar,ancakonlarabakabilirim”demektedir.
Mehmetiçingençlikhüzündemektir.
36
-
İlk acı ilk ay rı lık
FarukNafizÇamlıbel
Besni’de dokumacılık on iki ay sürmezdi. Ancak dört
ayçalışılırdı.Neyapılırsabudörtayiçindeyapılırdı.Boşaylardagenellikle
Adana’ya bahçe bellemeye ve çapaya gidilirdi.Bunun dışında da
Ege’de çalışma olanağı arardı Besnililer.Ruhlarında üreticilik olan
bu insanlar boş durmak
yerine,sezonabağlıolarakbeklemekyerine,ekmeğiherortamdaaramakiçinuzakiklimleregitmektengeridurmamışlardı.
Mehmetdebuanlayışauyarak,ürettikleriniyakınköyvekasabalarda
pazarlamakla başladı dışa açılmaya. Ancak o,ekmek peşinde uzaklara
gitme deneyimini ilk kez evlilik
veaskerliköncesindebirseferlegerçekleştirecekti.
1950 yılının baharıdır. Çulfacılıktan kazanılan para
karındoyurmamaktadır.MehmetErdemoğlubudönemişöyleanlatacaktır:“1950yılıkesatlıkgeçti.
İşlerkısalıncaÇukurova’yapamukçapalamayagittim.Çapaişibiraysürer.1951yılındadaaynıkesatlıkoluncayineÇukurova’yagittik.”
Bundan sonrası akla hayale sığmaz bir maceradır.
Ancakmasallardarastlanılabilecekserüvenlerledoluolanbuyolculuğuözetleyerekaktaralım.
Türkiye’nin1950’liyıllardakiekonomikdurumunubelgelemeye
yarayacak bilgiler içermektedir bu yolculuk. Aynı zamandabölgeler
arasındaki farklılıkları, sınıfsal değerleri,
yoksulluğunenaltsınırındadahionurlaayaktadurmasınıbilenlerinazminiveyapabilecekleriniaçığaçıkarmasıbakımındanönemlidir.
-
1951yılınınMart’ında,işleraçılmayıncaÇukurova’nınyolunututanMehmetErdemoğlu,ikiarkadaşıylabirlikteMersin’evarır.Oradaişbulamazlar.Mersin’denvapurlaİzmirtaraflarınagitmeyekararverirler.Ellerindekikısıtlıparayıvapuryolculuğu
için değerlendirirler. Manisa’da üzüm kesecek,
parakazanacaklardır.150kuruşparalarıkalmıştır.Birdearkadaşlarındanbirininyorganı.
İzmir’eulaştıklarında,şehrindışındabiryerbulupaçıkhavadayatarlar.Yavanekmekyiyerekogeceyigeçirirler.Sabahkalkıncaişaramayabaşlarlar.İşveİşçiBulmaKurumunagiderler.Birgörevli,Mehmet’e,“Buradaişyokamamademsenokumayazmabiliyorsun;Çeşme’deKarayolları’ndabirişvar,seniorayagönderelim”der.Oise,arkadaşlarınıbırakamayacağınısöyleyerek
geri çevirir bu iş olanağını. “Öyleyse,
Kemalpaşa’daormancılarvar;orayagidin”derler,buüçkafadarıgönderirler.
Ellerindekiyorganı150kuruşasatıpKemalpaşa’yavardıklarında,ormancılardan,“İşyok!”cevabınıalacaklardır.KarşıdakiÇambeliköyünekadaryürürler,umutlarınıyitirmeden.OzamanlarKemalpaşa’nıniçindengeçenbiryolvardır.Buyoldangiderler.
Çamlarınaltınaotururlar.Dahaüzümlerolmamıştır.Köydenbazıevlerbugariplerekahvaltıverir.Hergüniçle
rindenbirigidipkahvaltıyıalırgetirirvebütüngünonunlaidareederler.Onikigünböylecekarındoyurupişbeklerler.Sonrayeniden
yola koyularak Armutlu diye bir yere varırlar.
Köymeydanındakalabalıkbirortamgörünceorayayaklaşırlar.Biradamgelir,derki:“Benimbostanımvar,sularmısınız?”Bizimkilerhemenatılırlar;“Sularık,niyesulamıyak!”150’şerkuruşaanlaşırlar.Buaradabostansahibikahvaltıdaverecektir.Ancakarkadaşlarıkahvaltıalmak
içinköyegitmek istemezler.Mehmet der ki onlara: “Benim halim sizden
iyiydi ama
mademkiburalarakısmetaramayageldik,onagöredavranalım.”
38
-
Evet, özet olarak budur; kısmet aramaktır bu
yolculuğunanlamı.Neredeolduğunubilmedenamamutlakabiryerlerdebulunduğunudüşleyerekaramak,aramaktıryaptıklarıiş...
“Bu emel gurbetinin yoktur ucu / Daima yollar uzar,
kalpüzülür”diyenşairinmasalsıyolculuğundakigibi.
Neyse,üçarkadaşhemenişekoyulurlar.Bütüngünkovaylasu taşıyıp
oluktan bostana yönlendirmeye çalışırlar.
Ancakkurutoprakanındasuyuçekmekte,subirkarışbileilerlememektedir.
Ertesi gün de uğraşır didinirler; nafile!..
“Üstümüzbaşımızbattı,hımhışolduk.’Bizbuişiyapamayacağız!’dedik.”
Bostansahibi,25’erkuruşverip“İşinizrastgitsin!”diyerekonlarıyolcueder.
DahasonraTurgutlu’yagiderler.Akşamolmuştur.Tabiihep“yayan”gidilmektedirbuyollarda.Bazenbirkamyonarastlasalar
da her şoför, bu bilinmedik yolcuları vasıtasına
almakistememektedir.Geceyibirkenarda,birağaçaltındauyuyarakgeçirirler.
Yollar, tarla kenarları, ağaçların altı ne de olsa
ozamanlargüvenliyerlerdir.
Sabah olunca Belediye’ye varırlar. Kapıda her nedense
birkalabalıkvardır.“Nevar?Neistiyorsunuz?”diyesorarlar.“Başkanla
görüşeceğim. Gölbaşı’na kadar tren bileti isteyeceğim.Çalışmaya
geldik, buralarda kaldık” der Mehmet.
Kapıdakiadamlar,“Senkimoluyorsunkibaşkanlagörüşesin!”diyeengelolurlar.Mehmetbirarkadaşlarınabakar,saçsakaluzamış;birkendiüstünebaşınabakar,permeperişan...Adamlarahakverir.“Kimoluyorumdabaşkanlagörüşmeyekalkıyorum!”
Kalabalıktanbiradam,çıkarırbir50kuruşverir.Biradamdahaçıkar,50kuruşdaoverir.Biridahauzatır.150kuruşlarıolmuştur.Bununlatrenbiletialamayacaklardıramaikigünlükyavanekmekparasıçıkmıştır.
“Burada da olmadı!” deyip Tütünköy’ün girişine
kadaryürürler.KöydebirkapıyıçalarMehmet.Yaşlıbiradamaçar.
39
-
Onadurumlarınıdüzgüncümlelerleanlatır.Malatya’nınBesniilçesinden
geldiklerini, iş arayıp bulamadıklarını, her ne işolursa
yapabileceklerini söyler. Adam dinler bu genci;
çokbeğenir.Onlarayemekverir.Birkaçgünburalardaoyalanırlar.İhtiyar
adam, bir gün yemek almak için geldiklerinde
Mehmet’ederki:“Senakıllı,dürüstbirgencebenziyorsun.Benimmalım
mülküm çok ama evladım yok. Gel bana evlatlık
ol.”Mehmetise,“Benimyurdumvar,yuvamvar,babamvar”diyerekgeriçevirirbuteklifi.
Yineyolakoyulurlar.GidegideManisa’yayaklaşırlar.Hertarafbağlıkbahçeliktir.Üzümlerdeolmayabaşlamıştır.Yoldabir
adamla karşılaşırlar. “Benim bağım var, keser
misiniz?”diyesoraradam.Yineatılırlar;“Keserik.Niyekesmiyek!”
İş bulmuşlardır. O günün şartlarına göre iyi bir ücret,
üçöğündeyemekverirbağsahibi.ÜzümlerkesilipbitinceMehmetManisa’yagidipilkaskerlikyoklamasınıyaptıracaktır.
SonraarayaarayaValilikbinasınıbulur.
“Benvalidenbizimemleketegöndermesiniisteyeceğim;parafalanistemeyeceğim”
der kapıdaki adama. Adam, “Sen kim, vali kim!”
diyeazarlaronu.Buradadamakamaulaşamamıştır.
Bundansonraüçarkadaşyineyayaolarakyolakoyulurlar.Sabuncu
Beli’nden aşıp İzmir’e ulaşırlar. Ege’deki turlarınınsonuna
gelmişlerdir. O gün de vapur Mersin’e
dönmektedir.Üçerbuçukliraveripbiletalırlar.
Mersin’evardıktansonraAdana’yageçip tekrar işararlar.İstasyondan
parka giderler ki Besnililer Mersin’den de
dönmüşler,yatıyorlar.İşyokgüçyok.DönüpBesni’yegelirler.Eleldebaşbaştadır.
ErtesiyılçapazamanıyenidenÇukurova...“Çapanınehlisioldukartık.Neyse,oyıldansonraişleraçıl
dıdaçulfanınbaşınadöndük”diyerekilkseferlerinserüvenininoktalayacaktırMehmetErdemoğlu.
40
-
Ba kır tas lar ka lay lan sın
Tezgâhının başına yeniden dönen Mehmet
Erdemoğlu’nunbirsüresonranişanlandığınıgörmekteyiz.Artıkzamanıgeldiğine
karar veren Ede’nin oğlu Terzi İbrahim, ortanca
oğlunaKasapAhmet’inkızıServi’yiister.KasapAhmetBesni’deitibarlı;
sürüleri, otlakları, ahırları olan varlıklı bir kişidir.
Kızını,Terzi İbrahim’in, çevresinde efendiliği ve çalışkanlığıyla
tanınan oğlu Mehmet’e, düşünmeden verir. Maddi konuları
hiçönemsememiştir.Servionaltı,Mehmetondokuzyaşındadır.ServiHanımyıllarsonra;“Öyletanımabilmeyok.Aileleruzaktantanışırdı.Anneannesiyle,yazlığataşınıncakomşulukyapardık;beğenipistediler”diyeanlatacaktırbuistemeolayını.
Dokuzonaynişanlıkalınır.BuaradaMehmet’inaskerliğigelipçatmıştır.Askeregitmedenevlenmeyiistemektedir.AğabeyiHüseyinvekardeşiMustafadaarkaçıkarlarbudüşünceye.
Ancak İbrahim Efendi karşı durmaktadır. “Ben
şimdievlendiremem.Önceaskerliğiniyap.Kıztarafıdaisterbeklesin ister
beklemesin” demektedir. Bu söze kardeşi Mustafaisyan eder. Mehmet
de babasının tavrına üzülür ama isyanonun lügatindeyoktur.Babasını
iknaetmeyeçalışır.Ede’ninoğluİbrahimise,Nuhdeyippeygamberdememektedir.
İki kardeşin, Mustafa ile Mehmet’in, yaratılış
farklarındanburadabirazsözederekyaşananlaraaçıklıkgetirmeyeçalışalım.
Mehmetyumuşakhuylu,kurallarasaygılı,büyüğününsözünden çıkmayan
sakin bir gençtir. Mustafa ise çabuk kabaran,
-
haksızlığakarşıhementepkiveren,neşeli,coşkulubiryapıyasahiptir.
Bu yapısıyla kuralları kendince değiştirmeye
çalışır.Ağabeyininaksineiçkiiçer,arkadaşlarıylagezertozar.Boyacılık
yapmakta, iyi de para kazanmaktadır. Dokuma
iplerininboyanması,otarihtetemeluğraşalanlarındanbiridirBesni’de.
Mustafa, kendi tabirince, “havada bulup tavada
yemektedir.”Yakınakrabagençleriyledörtlübir
grupoluşturmuştur.BugençlikdostlarınıyıllarsonrasevgiyletanıtacaktırMustafaErdemoğlu.
“Dayımın oğlu Memet Dutlu var. Deyzemin oğluAli Dincel var.
Dutluoğlu Mıhdat var: Anamın amisinin
oğlu.Dördümüzbirgiderdik.Yirmidört
saatmasadankalkmadanyeriçerdik.Sofradaonbeşkişidenazadamolmazdı.Birkişisakı(saki)yapılır,sofrayıoidareederdi.Biriiçkiyifazlakaçırdımısakıdevreyegirer,’çengemeyapacakoartık’der,sofradan
kaldırırdı. Daha büyüklerimiz de ’hata yapabilirler’
diyegelirbizigözetirlerdi.’Vakitdoldu’diyehaberyollarlardı.”
Bunoktadatoplumunkendikurallarını,gerektiğindeyumu
42
Mustafa Erdemoğlu.Hüseyin Erdemoğlu.
-
şatarakdaolsa,heranuyguladığını;edepsınırlarınıkoruyansistemleroluşturduğunugörmekteyiz.
MustafaErdemoğlu’nudinlemeyisürdürelim:“MehmetAbimağıradamdı.İçkiiçmez,sigaraiçmez,oyunoynamazdı.Büyüklerinsözündenhiççıkmazdı.Çokçalışırdı.Bendeçalışkanlığıhiçbırakmadım.Osarhoşkafaylagelirçalışırdım.Dokumacılıkdayapardım.İpliğiçıkrığınanbizsarardık.Yirmibeşmetredirilionüçsaattedokuruduk.Yaşakinelergelebaşa.”
Sonyıllardakideğişiminheralandayaşamınasıletkilediğini,üretiminasılhızlandırdığını,değeryargılarınınasıldeğiştirdiğini,ellialtmışyılöncesiniyaşayanlarasormalı.
Ticaretinkatırkervanlarıylayapıldığıyollarda,şimdiasfaltüzerindenakarakgeçenhızlıvasıtalarzincirivar.Çekmetez
43
Mustafa Erdemoğlu 1948 yılında.
-
gâhlardanbilgisayarlımakinelerledokumalarageçildi.Aileninüçüncükuşağınınkızlarışirketteheraşamadagörevyapacakdonanımda
yetişiyorlar. Gençler, lisansüstü eğitimler
alıpyurtdışındadilöğreniyorlar.
“ÜçgündeBesni’denAntep’egelirdik”diyorMustafaErdemoğlu.Üçkonakyaparlarmışyoldakihanlarda.Geceyigeçirdikleribuhanlardahasırüzerindeyatarlarmış.Ayakkabılarınıceketlerine
sarıp başlarının altına alırlarmış. Üç günde
dedönerlermişaynıyolu,katırkervanlarıyla.“AlmanSavaşısırasındaçocuktuk.Çokyoklukçektik”diyedevamediyorMustafa
Erdemoğlu. Yokluklar savaş sonrasında da devam
ediyor.Birdomateslegüngeçirmeler.Heröğlenkaralahanaçorbasınakaşıksallamalar.Külleyıkananbulaşıklar,çamaşırlar.Mustafa
Erdemoğlu’ndan duyduğumuz atasözünü bir kez de
biztekraredelim:Yaşakinelergelebaşa.
MustafaErdemoğlugeleneklerekarşıduruşuyladaMehmetAğabeyindenfarklıgörüntüvermektedir.Yinekendisindendin
44
Mustafa Erdemoğlu ağabeyini anlatıyor.
-
leyelim:“Ozamanlarkırkyıldabirdüğünolurdu.Birdekahveyegiderdik.Bayramlardadabüyüklerineliniöpmeyegiderdik.
Her yerde başımızda şapkayla gezerdik. Şapka çıkarmakayıptı.
Çıplak gezmek kadar kötü bir şeydi. Bir gün
bibiminoğluMahmut’adedimki:’Gelşapkamızıçıkarıpyürüyelim.Sendebanauyanmı?’İkimizdeşapkalarıçıkardık.Kayaardı’ndanyukarı
şehre kadar yürüdük. Dükkânların önünde
oturanlarbizetuhaftuhafbakıyor.Ozamanlardayenievliyim.Biziuzaktan,bibiminkızıSıdıkagörmüş.Koşmuşbizimhanıma:
–Yengegördünmüneleroldu,neleroldu?–Neoldu?..–MahmutAğabeyimleEde’ninoğluMustafaAğabeyimbaş
larınıaçıpyürüdüler.–Eyvah,namuseldengitti!..demişveakşamakadarağla
mışhanım.Amasonrabiriki,biriki;gençlerbaşlarınıaçmayabaşla
dılar.”
45
Asker Mehmet Erdemoğlu.
-
fien ola dü ğün şen ola
Mehmetbabasınakarşıilkkezbiristeğiniortayakoymuş,bundadakabulgörmemişti.Dahaönceevlendikleri
içinayrıayrı evlerde oturmaya başlamış olan Hüseyin ve
Mustafa,Mehmet’in direnmesinde önayak oldular. Herkes
Mehmet’edestek oluyor, babasını ikna etmeye çalışıyordu. Baktılar
kiolmayacak,ustası;“Bensanababalıkyapacağım,senievlendireceğim”diyedevreyegirdi.ZatenMehmet,“kalın”ı(çeyizi)vebaşlık
parasını hazırlamıştı. Ancak bu aşamada bir
büyüğündesteğineihtiyaçduyulmaktaydı.
MehmetErdemoğlu’nunilerikiyıllarda,evlenenlerecömertçeeluzatmasının,bukonudayardımıbirilkehalinegetirmesininaltındaböylebiryaşamdeneyimininyattığınıgörmekteyiz.
Bu evliliğin gerçekleşmesinde Hacı Ömer Akdoğan
ustakadaremeğigeçenbirbaşkakişideMehmet’inçocuklukarkadaşıHüseyinŞaşmaz’dır.
HüseyinveMehmetbeşyaşlarındanbaşlayanarkadaşlıklarınıömürboyusürdürmüşikikişi.BiridünyayaaçılırkenöbürüBesni’dekalmış.HüseyinŞaşmaz,“ŞerbetçiHüseyinEmmi”olarakyaşamınısürdürmüş.Zamanzamanarkadaşının,işkurması
için Antep’e çağırmasına, onu desteklemek
amacıylayaptığıtekliflerecevabı;“Benşerbetimisatarım.Keyfimbaşbakandayok”demekolmuş.
Şerbetçilik de bugün ömrünü doldurmuş iş
alanlarındanbiri.Çukurova’da,Güneydoğukentlerindedahaonbeşyirmi
-
yılöncesindebilesırtındaparlakpirinçtenibriğiyle“Boyan!”diyeseslenerekgeçenşerbetçilerigörürdünüz.Meyankökündenyapılmışbuşerbet,sıcakyazgünlerininsoğukiçeceğiydi.Günümüzdekolalıiçecekler,fabrikasyonmeyvesularışerbetçileringörüntüsünüsilipattıgüneyinkentlerinden.
Neyse,otarihlerdeHüseyinŞaşmaz,arkadaşınınevlenebilmesi için
kolları sıvar. Mehmet’in, daha önce Şıh’ın evinekonulmuş olan
çeyizini kendi evine taşır. Ona oda
hazırlar.ZatenikiküçükodadanibarettirHüseyin’inevi.Çeyizdediklerideikiyataklabirkışyetecekkadarzahiredir.
BabaİbrahimEfendi’dengizliyürütülürbufaaliyet.Oise,kendirızasıolmadanevlenmeyekalkanoğlunukarakolaşikâyet
etmiştir. Ancak düğüne karakoldan bir müdahale
olmaz.VegençyaşlıbütünsevenlerininişbirliğiyleMehmetevlenir.
48
Mehmet Erdemoğlu ile Hüseyin fiaşmaz.
-
Ev li li ğin ilk yıl la rı
BirsüresonragençevlilerHüseyinAğabey’inevinetaşınırlar.Evküçüktüramabölünerekikiaileninyaşamasınauygunortamsağlanmıştır.Ağabeyiyazlığataşınıncadamekânbirazdahayaşanırhalegelir.ZatenMehmetgününyirmisaatiniçalışarakgeçirmektedir.Birzamansonraonlardaküçükbiryazlıkevtutuptaşınacaklardır.
Buarada ilkçocuklarıdünyayagelirMehmet’leServi’nin:Kara gözlü,
sevimli bir kız bebek. Ona Mehmet’in annesininadını koyarlar:
Gülsüm... Daha bebeğin kırkı çıkmadan
daaskerlikgelirçatar.Servionyedigünlükloğusaykenbebeğiylebirlikte
babasının evine gider. Kocası askerden
dönünceyekadar,ikiyılboyuncaoradakalacaktır.
1953’ten1955’ekadarolanzamanaskerlikyıllarıdır.MehmetvatanigöreviniAlanya’dayapar.Askerlikşubesindeyazıcıolmuştur.
Bu görev, daha önce görmediği bu bölgeyi
tanımafırsatıverecek,buradayenidostlaredinecektir.
Gün gelir askerlik de biter. Mehmet memleketine,
evine,yuvasınadöner.Yinebiryazlıktutar,orayataşınırlar.
Şimdilerdekentkültürününbirparçasıhalinegelmişolanyazlık olgusu,
yüzyıllardır Besni’de, Gaziantep’te ve tüm
oyöredesüregelenbiryaşambiçimidir.KöküTürkmenyaşayışınadayananyaylakkışlakgeleneğininyerleşikdüzeneyansıyanbirbiçimidir.
BesnililerbuyıllardaHaziranbaşındayazlığagitmektedir
-
ler.Yazlıkolarakgidilenevlerbirçeşitbağevleridir.Nispetendahaserin,kuyulu,ağaçlı,bahçeliyerleşimlerdir.
Her yıl yazlığa gitmeler; eşyaların toplanması,
özlenendoğalçevrelerekavuşmaheyecanı,yazıkarşılamasevinciylebirliktetatlıtelaşlarınyaşandığıbirdönemdir.
Kışlık eve dönüş de öyle. Hasadın yarattığı
koşuşturma;pekmezin,bulgurunkaynatılması;
tarhananın,erişteninyapımı,heledesırabandırmailepestilegelince...yineaynısevinçlitelaş...Çocuklarıntatilinsonmutluluklarınıyaşadığı,büyüklerin
kış hazırlıklarını tamamladığı, yorgunlukların
huzuraeriştiğigünlerdiryazlıktakisondemler.
MehmetErdemoğluaskerlikdönüşündeişbulmakiçinikikezatılımyapar.Herikisidebaşarısızlıklasonuçlanacakolan
50
Mehmet ve Servi Erdemoğlu.
-
buatılımlar,ogünlerinkoşullarındaüzülmesinenedenolacaktır. Bu iş
arama girişiminin birincisinde çocukluk arkadaşıHüseyin Üzmez’le
birlikte polislik sınavına girmek
üzereSivas’agiderler.Askerdendönenlerebirsınavlapolislikhakkıtanınmaktadır
o yıllarda. Diğer girişimi ise, ilkokuldaki sınıfarkadaşlarından
Mehmet Yazgan’la girdikleri Adıyaman’dakibir hademelik sınavıdır.
Adıyaman’da sınavı yapanlar; “Sizniyegeldiniz?”demişlerdir.
“Alınacakadamçoktanbelli.Bizbusınavıusulenyapıyoruz.”
Bu
ikigirişimdenbiriolumlusonuçlansaydıMehmetErdemoğluogüniçinçokmutluolacaktışüphesiz.Amaonunkaderindedargelirlibirmemurolmakdeğil;buülkeninenbüyüksanayikuruluşlarındanbirinikurmakveyönetmekyazılmıştı.
51
-
Gir dük kâ na pa zar ey leHış mın ye nip ha zer ey le
PirSultanAbdal
Sanatı çulfacılık olan Mehmet yeniden çekme
tezgâhınadönmüştür.Artıkdokuduklarınıkendisipazarlamakta,bağımsızçalışmaktadır.Ürettikleriniyakınköyvekasabalardasatmaya,gerçekanlamdadışaaçılmayabaşlamıştır.BundansonrakiyıllarMehmetErdemoğlu’nunticareteyöneldiğiyenibirdöneminkapılarınıaralar.Ogünlere,kendisininbirbelgeseldegeçenşusözleriyleışıktutalım:
“Şal,savan,havlu,çarşafalıpMersin’evardık.OradanAlanya’ya
gittik. ManavgatAkseki üzerinden Konya’ya geçtik.
Obölgedeişimizibitirdik.Bozkır’agittimtekbaşıma,randımanvermedi.
Versin vermesin; ümit. Gölbaşı üzerinden Besni’yegeldik. Kendi
adıma dokumacılığa giriştim yine. Yürümedi,bıraktım. 1956 yılında
bohçacılığı geliştirdim: Havlu,
takım,kilim,savan...Urfaköprüsüyokdaha;salınangeçtik.”
Birecik, Urfa, Suruç, Kızıltepe, Mardin, Çınar,
Diyarbakır;ardındanSilvan,Kozluk,Hazro,Ergani,Çermik,Elazığ,Palu,Karakoçan,Maden...MehmetErdemoğlu’nunbazenarkadaşlarıylabazenyalnızolarakumudunpeşindensürüklendiğiyollardakiçeşitliduraklardır.Kısmeterazıolmayı,dahadaönemlisiumudukaybetmemeyikendineyoldaşedinerekaşargiderdağları.Ovekendisigibiyolaçıkantümumutyolcuları,satacaklarımallarıneredenevasıtavarsa;kamyon,otobüs,tren,sal...
onlara yükleyerek; gittikleri yerlerde omuzlarına
vurupsokaksokakgezdirerekpazarlamışlardır.
-
ÇalışmayıbiryaşambiçimiyapanveneolursaolsunbaşarmaazmindeolanBesnili,yolaçıkarkendeyanınabuazmialmıştır.
GeçmişyıllardaBesni’dekaymakamlıkyapmışolanHasanHüseyin
Türkoğlu, Besni halkının çalışkanlığı ve
güçlüklerekarşıduruşuylailgiliolarakbizegözlemlerinişöyleaktarmıştı:“Besnililerçokçalışkan,aynızamandakadirşinasinsanlardır.Besniliolmakdaheryerdeözellikle
işçevrelerindebir
referanstır.Oradabirkaymakamınoturmalüksüyoktur.Oçalışkaninsanlarabakıpkendisidebirşeyleryapmakister.
Osmanlı’nın son zamanlarında Besni, yalnızca bağcılığaelverişli
sınırlı bir tarım bölgesi haline gelmişken
Cumhuriyet’lebirliktegelenekselelsanatlarıyenidendeğerkazanmıştır.Besnililerdokumacılık,köşkerlik,kuyumculukalanlarındaTürkiyegenelindeisimsahibiolmuşlardır.”
Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer’in de
dediğigibi;“Besniinsanıtezgâhınınbaşınageçinceacemilikçekmez;yakışır.”
54
Eski Besni Kaymakamı Hasan Hüseyin Türkoğlu.
-
Sözünburasında,birBesnili’nin,kenthalkınındeğerleriyle ilgili
görüşlerineyervermekherhaldeuygundüşecektir.Yaşadığı kente ve
insanlarına sevdayla bağlı,
yardımsever,aydınbirinsanHasanEmre.Kentseldeğerlerinyaşatılmasıiçingeçmişin
izinisürenlerden.40’lı50’liyıllarınBesnisi’ndekiköşkerleribirbirlistelemiş.BugünAvrupapazarlarındaboygösterenayakkabıfirmalarındanyeditanesiolistedeyeralmakta.
“Bizim insanlarımız ekmek olmuşlar, aş olmuşlar,
umutolmuşlar;külfetolmamışlargittikleriyerlerde”diyorveşöyledevamediyor:“Besni,beşbinyılıaşantarihiylebirçokmedeniyeteevsahipliğiyapmış;birçoketnikkökendeninsanıbirbirineetyapmış,tırnakyapmış;eltiyapmış,görümyapmış;dayıyapmış,yeğenyapmışbirmotifkentidir.DayısıKürt,amcasıTürkpekçok
insanvarburada.AyrıcabirÇerkez topluluğuvardır; çocuklarının
gözlerindeki mavilik dikkatinizi
çeker.Kentinentemeluğraşlarındanolanboyama,altın,bakır,demir
55
Hasan Emre.
-
sanatlarınınvesaatçiliğinkökündedeErmenilervardır.UstalarErmeni,çıraklarTürk.”
GörünenodurkiBesni’dekibuzenginlik,zengin
insanlarıyaratmaktadır.
Mehmet Erdemoğlu’nun yeğeni Turgut Erdemoğlu,
Besnili’ninbaşarısınaoldukçagerçekçiyaklaşıyor.“Onlar,gittikleriyerlerdebaşarılıolmakzorundaydılar”diyor.“Besni’ninarazisi
oldukça verimsizdir. Üstelik de ağaların elinde.
Halkın,sanatındanbaşkatutunacakdalıyok.Gittikleriyerlerdebaşarılıolmamecburiyetionlarıaraştırmacıyapmıştır.Gitmeseydileryinebirşeylerüreteceklerdiamasınırlıolacaktı;gördükleri,yaşadıklarısınırlıolunca...”
Besnisavanından,Antepkilimindenhalıyageçebilmeninvedünyaya
açılmanın koşulu; bu, yeniliğe açık olma,
kendiyleyarışmagüdüsüolsagerek.
Besni insanıyla ilgili ilginç bir durumu da Ali
Erdemoğlu’nunmakamşoförüFarukİşitmen’ingözlemleriyletamamla
56
Turgut Erdemoğlu.
-
yalım.BesniligençbirinsanolaraketrafınadikkatlebakanbirkişiFarukİşitmen.“Bizimkentimizdeyıllardırbirhapishaneyok”diyor.Böylebirkurumagereksinimduyulmayışınıgururlabelirtiyor.DünyayaaçılanBesnili’ninçalışkan,aktifyapısınıise,biranısıylaaçıklamayaçalışıyor.“Mersin’eakrabalarımınyanındatatilyapmayagitmiştim.Erdemliyoluüzerindekibirsahil
köyünde yazlıkları vardı. Sabah yürüyüşe
çıktığımdaönündengeçtiğimkahveninçokkalabalıkolduğunugördüm.Sonraileridebaşkabirkahvenindehıncahınçdoluolduğunufarkettim.Buradaneyibekliyorlardı?Birolaymıvardı?Sordum;’Nedenburadaoturdunuz?Biryeremigideceksiniz?Bukalabalıkne?’diye.’Yokbirşey!’dediler;’Bizhepböyleotururuz.Bundaşaşılacaknevar?’Şaşırmamınnedeni,Besni’deişgüçsaatindekahvelerdeinsangörmeyealışıkolmamamdı.”
57
-
Kü çük sol gun kent le rinçar şı la rın da git tim gel dim
İlhanBerk
Doğudaki turlardan beklediği verimi alamayan MehmetErdemoğlu,
bundan sonra yalnız batıya gitmeye karar
verir.MalalmaküzereGaziantep’evarır.Oradatanıdıklarıvardır.Bukenttedahaozamanlardatekstilçokgelişmiştir.Üreticilerdenveresiye
olarak kilim, havlu, çarşaf, pike alır.
Mehmet’indürüstlüğü,çalışkanlığıGaziantep’tekiişçevrelerindedebilinmektedir
artık. Mallarını hiç düşünmeden verirler. Zaten
oyıllardaticaretdeitimatüzerindenyürütülmektedir.O,butüccarlarladostluğunuyıllar
yılı sürdürecek, zaman içindegelişenbağlantılarkuracaktır.
AldığımallarıönceAfyonkarahisar,Dumlupınar,Banaz’dasatar.SonraKütahya,Eskişehir,Isparta,Uşak,Denizliveilçelerinegeçer.1959yılınakadarbuböylesürer.Buaradatecrübekazanmış,toptancılığabaşlamıştır.Artıkbirebirtüketiciyledeğil,tüccarlarlabağlantıkurmaktadır.1960’tabirseneİstanbul’da
kalır. Ankara ve Kastamonu’ya da mal çıkarırlar.
BudönemdekardeşiMustafa’ylaortakçalışmayabaşlarlar.MustafaAfyonkarahisarveDenizli’ye;MehmetEskişehir’egider.Kamyonlarla
mal getirip depolara boşaltmakta, oradan
dağıtımyapmaktadırlar.Çoğunluklatüccarlaramalverirler.Bazendepazarlardakendilerisatışyaparlar.
-
Bü yü len miş bir cey lan gi biBa kı yor za man
AhmetHamdiTanpınar
1960’lı yıllar Besni’nin, başka hiçbir kentte
görülmeyendeğişiminetanıkolarakgeçipgitmiştir.Şehir1960ile1965yıllarıarasında,önceyavaştansonrahızlıbirbiçimdeboşalıvermişveharabehalinialmıştır.Buakılalmaz“göçüş”,şehirbilimciler,toplumbilimcilertarafındanincelenmişmidir?Yeryüzünde
başka örnekleri de bulunup karşılaştırılmış
mıdır?Bilemiyoruz.AmaşubirgerçektirkiBesnililikruhuyladünyaya
açılan bu sağlam ve kent değerlerine saygılı insanlar
binyıllardıryaşadıklarıkentibaşkabiralanataşıyıvermişlerdir.
Besni’deki Hıdırellez Deresi’nin zaman zaman
taşkınlaranedenolmasıyeterlibirgerekçemidir?Budurum1960’lıyıllara
gelindiğinde mi artmıştır? Bunu da bilemeyeceğiz. Sonuçolarak halk,
kendini daha güvenli, yüksek yerlere
çekmeyebaşladığındayenibirkentintemelleriatılmışolacaktır.
Besni’ninolgun,düşünceüreteninsanlarındanArifHavutlu bu oluşumu
gözlemleyen biri. “Besni birdenbire
harabeolmadı.62’deaskeregittiğimdeşehrinyüzde80’iduruyordu.63’tebirgeldimyüzde80’igitmiş!64’tedöndüğümdeise15evkalmamıştı.”“Nedengöçüldü?”sorusunaise,şucevabıverecektiArifBey:“Hükümetbinası,karakol,herşeyburayayapıldıkçaşehirinsanızorlanmayabaşladı.Eviolan,dükkânıolanyıktı;kerestesini,taşınıburayataşıdı.”
Peki ya taştan taşa atlayan dereleri, vadi boyunca İpekYolu’nun
şarkılarını söyleyen rüzgârı, derinlere kök salmış
-
ağaçlarıdataşıyabildilermi?Yatırları,köprüleri,çeşmeleridetaşıyabildiler
mi? Bulgur kaynattıkları avluları, ekmek
pişirdikleritandırlarıbırakıpgöçerkenhiçhicranduymadılarmı?..Busorularıkime,kimleresoracağız?Ohalk;çocuklukanılarını,gençlikrüyalarınıvadininesintilerinekaptırıpsavrulurkenneleryaşadı?EskiBesniliolmaknasılbirşeydi?YeniBesniliolmaknasılbirşey?Toprağındankoparakgelmek,başkabiralanaköksalmaknasılbirşey?..
MehmetErdemoğlu’nundaçocuklukvegençlikyıllarınıbueskiBesni’deyaşadığınıanlatmıştık.Okulaoradakoşarakgitmiş,ustasıHacıÖmerAğa’nınyolunuoradatutmuştu.
Şimdi kalmış mıdır o yaşamlardan geriye bir ocak,
bireşik,birbulgursokusu...Geçmişyüzyıllardanbir
tanıkkalmışmıdır?..
62
Arif Havutlu.
-
Geçmiş gelecekHer biri rüya görünür
YahyaKemalBeyatlı
Mehmet Erdemoğlu bu yeni yerleşimde kendi evini
kurupköklenecekti. Askerlik öncesi doğan ilk çocuğu
Gülsüm’densonraüçdeerkekçocuksahibiolmuştu:Ali,İbrahim,Mahmut.
Onlar babalarını uzun seferlere çıkan, arada bir
göründüğündeüçbeşgünberaberlikyaşananbiryabancıgibialgılayacaklardı.Birlikteolunankısasüreleriçerisindedesonderecegeleneksel,katıilişkilerhükümsürmekteydi.
MehmetErdemoğlu,çocuklarındanhiçbirinikucağınaalıpsevmemiş,yanaklarınıbileokşamamıştır.Sözledeolsasevgisini
belli etmemiş; “yavrum, kuzum” gibi hitaplar
kullanmamıştır.Evde,onunolduğusaatlerdekorkuveçekinmehâkimdir.Elbetbu,oyıllardayalnızcaErdemoğluailesinceyaşananbir
durum değildir. Sofra erkekler için kurulur. Kadın
veçocuklardahasonra,artanyemeğiyerler.Babaevegelincehiçsessedaçıkmazkimseden.
Annenin konumu da çocuklardan farklı değildir.
“Benimkarşımdaçokzalimdi.Allahrahatyatırsın”diyorServiHanım.İlk
evlilik yıllarının anılarına sürüklenirken gözleri
hüzünlebulutlanıyor.
Birgünbirarkadaşıylagittiğihamamdanevedöndüğünde,eşinin
kendisinden önce geldiğini görür. Bir başka gün
dehalasıylabirliktegittiğibirkomşudüğünündenhemenkalkamazgençgelin.Üveykayınvalidesindensonraevedönebilmiştir.Herikisindedeçokserttepkilerlekarşılanıreşitarafından.
-
Çokyenievlidirler.HerkesinyazlığagittiğizamanlardatekbaşınaoturupeşinibeklerServiHanım.“O,geceyarısıdagelsebekleyeceksin.Misafirgeldiğindesofradabireksiklikolmayacak.Başkainsanlarakarşıçokşefkatliydi.Busertlikler,sıkıkurallarbize;çocuklaravebanakarşıydı.”
Sohbetinburasında,“Benbabamıdespotolarakgörmüyorum”diyorMehmetBey’inortancaoğluİbrahimErdemoğlu.“Gelenekselaileyapısınıngereğibuidi.”Sonradevamediyor:“Hayatarkadaşıfalandeğildikadın;evegelenbirhizmetçiydi.Anadolu’dabuböyleydi.Misafirolduğundadaönceerkekleryer;sonratabaklaralınır,kadınlarveçocuklaryerdi.Buyaşamın
getirdiği kadına bakış, aile düzeni ve günlük hayatı
dabiçimlendirmiştir.Çocuklarbabadanuzak,dahaçokanneninyanında.
Baba, bir problem olduğunda bağırır çağırır,
okadar...Anneannemvardı, rahmetli;
’Şimdinindünyasıavratdünyası,çağadünyası’derdi.Kendigençliğinegörekadınları
64
Servi Hanım’ın evi. Aile hanımları ve İbrahim Bey.
-
çokrahatbulurhattabirazdakıskanırdı.”Bütünbudeğerlendirmelerden,MehmetErdemoğlu’nunda
ailereisikonumundaEde’ninoğluİbrahim’ingelenekseltutumunusürdürdüğüanlaşılmaktadır.
Uzaklardan her gelişinde çocuklarına, eşine
kavuşmanınsevinciniyaşaryaşamasınaamabunuhiçbellietmez.Artıksırasıyla
okul çağına girmeye başlayan çocuklarına kalem
deftergibimalzemelergetirirkenaynımalzemeleri,dahazordurumdaolanlarınçocuklarınada
taşırdurur.Oysakendilerininbollukiçindeolduklarıpeksöylenemez.Aile,evebırakılanelliliraylaüçdörtaygeçinmekzorundadır.Temelbesinleri,bulguryemekleridir.MehmetErdemoğluise,bubulgurudabulamayanlarınçocuklarınıdüşünmektedir.Butavrınıailesinekarşıbirsorumsuzluk
ya da sevgisizlik biçiminde değerlendirmek çok
yanlışolur.O,sahibiolduğuhiçbirşeye“Benim!”diyerekbakmamışbirinsandır.Malmülk,iş,işyerigibi,çocuklardadahildirbuna.
65
Besni’deki ilk ev hâlâ ayakta.
-
“Ben”denuzaklaşmakvardıronunyaşamfelsefesinde.Evdekidüzenise,ServiHanım’ınsonsuzgayretleriyle,Türk
kadınındakio,azıçokgöstermebecerisiyleyolundagitmekte,geçim
sürdürülmektedir. Çocukların üstüne başına yeni birgiysinin
alındığı pek görülmemekte, ekstra bir
harcamayanedenolabilecek“müsriflikler”sözkonusubileedilmemektedir.Bunafırındapişenekmeğinsatınalınmasıdadahildir.Ozaman
birçok ailede olduğu gibi Erdemoğlu ailesinde
deekmekevdeyapılırvedahaucuzamaledilir.Çarşıdanekmekalmakisebirsavurganlıktır.Çocuklarbuekmeğinnasılbirlezzetiolduğunudahibilmemektedir.Fırındanyeniçıkmış,misgibikokanekmeği,yaşamlarınagirebilecekenbüyüklüksolarakdüşlemektedirler.
ServiHanım,eskiyenfistanlarınınsağlamkısımlarınıdeğerlendirerekoğullarınatulumlardiker.Bukoşullardabileçocuklarınıtemizpakgiydirir.
Sonra bir gelişinde kendi evini yapmaya karar verir
MehmetErdemoğlu.Ev,kabasıbittiktensonrakarıkocanıngayretleriyleortayaçıkar.ServiHanımharcınıkoyar,MehmetBeydesıvasınıyapar.İlkevleriböyletamamlanır.
66
-
Oğul büyümeli kız büyümeli
FazılHüsnüDağlarca
En büyük oğul Ali çok yaramazdır. Ama komşulardan,büyüklerden,
özellikle de babasından çok
çekinmektedir.BabasınınBesni’yedönüşlerindeyaramazlıklarının
söylenmesinden korkmakta, kaçacak delik aramaktadır. O
yıllardaçocukların,boşzamanbulduklarındasokaktaoyunoynadıklarıolur.Ancaktatillerdeustayanınaverilenveeskiyazıöğrenmeküzerehocayagönderilençocuklariçinoyunzamanıkısıtlıdır.
Aliikiyılayakkabıcıya,ikiyıldaterziyegiderçırakolarak.BabasıosıradaEskişehir’imerkezalarakticaretyapmaktadır.Gelirken
leblebi getirir. Annesi hepsi bitmesin diye
saklayıpazarazarçıkarmaktadır.AmaAlioleblebilerienkısazamandaelegeçiripşekerlebirliktedöver,kaşıkkaşıksatar;“Bicibicileblebici!”
diyerek. Ayrıca sebze sandığını kendisine tezgâhyapıp peksimet
sattığı da olur. Kazandığı paralarla
annesinedestekçıkar.Sinemayagider,gazozalır.
1968 yılında İbrahim de ilkokula başlar. O, ağabeyi gibiyaramaz
değildir. Oldukça sakin yapılı bir çocuktur. Hattazaman zaman
ağabeyinin yaramazlıklarının önüne geçmeye,“Aman abi, babam yine
kızacak!” diyerek onu
engellemeyeçalışmaktadır.Çünkübabalarıyalnızyaramazlıkyapanıdeğil;oğullarının
üçünü birden karşısına dizip sıkıya almayı
kuralhalinegetirmiştir.BöyleceİbrahimdeyaramazlıkyapmamasınakarşınAli’ninhareketliliğindennasibinialmaktadır.
Mahmut’agelince;odaAli’denziyadeİbrahim’iizleyenbir
-
tutum geliştirmiştir. Usludur. Ama sorgulanma ve
azarlanmaişlemlerinde,MehmetBey’inkarşısındaeşitmuameleyeboyuneğmekzorundadır.Enküçükolmanınavantajıyladahibabasınıneşitlikanlayışınıyumuşatamamıştır.
Mahmut’un çocukluk dönemi nispeten parasal
sorunlarınaşıldığıyıllararastlamaktadır.Amadeğişenkoşullarıbirfarkolarak
yansıtmamayı ilke edinmiştir Mehmet
Erdemoğlu.DahaöncebüyüklerinebisikletalamadığıiçinşimdikoşullardahauygunolmasınakarşınMahmut’adabisikletalmayacaktır.Belkideağabeylerindekıskançlıkyaratmamakiçinböyledavranmaktadır.
Aslında irade isteyen bir tutum bu.
Parasıvar;istiyoralmayıamaalmıyor.Adaletduygusu,eşitlikanlayışı
sade sözle ifade edilen bir kavram değildir Mehmet Erdemoğlu için.
O, prensiplerini yaşamına uygulayan,
ödünsüzuygulayanbirinsandır.
Mahalledeçocuklarbiryaramazlıkyaptıklarında,araların
68
Mah mut, İb ra him, tey ze ço cu ğu Er gün Öz can ve Ali.
-
dakavgaettiklerindedaimakendininkilerisuçluçıkarmaktaydı.Bu,birilerininkoltuğualtınagirerekhaklıçıkmafelsefesinesığınmamalarıiçindi.Ölümününüzerindenikiyılgeçtiktensonragörüştüğümüzoğullarınınherbiriayrıayrışunusöyleyecekti:“Biz,bugünkübizoluşumuzuonun,oödünsüzeğitimanlayışınaborçluyuz.”
Bütün bu hareketlilik sırasında hiçbir yaramazlığa
katılmayanbiridahavardı;ablaGülsüm...O,sessizceboyatmaktaveannesininenbüyükyardımcısıolarakyanıbaşındayeralmaktaydı.
69
-
Bir ağaç gölgesi bulurum daZamandan bir nefes çektiğim kalır
ArifAy
Evinerkeğisefereçıktığındayaşamıntümsorumluluğukadının üzerinde
yoğunlaşmaktadır. Evin bütün işleri;
çocuklarınbakımı;varsabahçetarla...tümükadınıngayretiylekotarılmaktadır.
Yazları, yaşlıca olan kadınlar genç kadınların
başlarındadururlar.Geneldedamdayatılıryahutdatarlalarda.Evlerzahireiçindir.
✽ ✽ ✽
MehmetErdemoğlu’nunseyyarlık(seyyarsatıcılık)yaptığıbugençlikyıllarındaGaziantep’tekibüyüktüccarlarveüreticiler
mallarını ona hiç düşünmeden verirlermiş. Çünkü
malıgötürüpsatınca,üçaymı,dedi;üçayıbirgünbilegeçirmedenparayıteslimedermiş.Ozamansenetsepetyok,ticaretgüvenüzerinedönmekte.BuişyolculuklarındanbazençokilginçvegenellikledeburukanılarkalacaktırMehmetErdemoğlu’nunbelleğinde.
Seyyarlığabaşladığıilkyıllarındadır.OsıradaÇukurova’yayolculuklardaGölbaşı’nakadarkarayoluylagidildiktensonraoradantrenleAdana’yaulaşılmaktadır.Adana’datrendenindiğinde–üçüncümevkiden
tabii–birbakıyorkibirincimevkideninenikiBesnilimanifaturacıdaistasyonda.Adana’yamalalmaya
gelmişler. “Bunlar memleketin ileri gelen saygıdeğerinsanları”
diyerek koşuyor, bavullarını taksiye kadar taşıyor.
-
Onlarisebirteşekkürbileetmeden,“Sendenereyegidiyorsanbırakalım”demedentaksiyeatlayıpgidiyorlar.BuanıyıkendisindendinlemişolandostlarındanMustafaAydınÇelebidurumuşöyledeğerlendirecekti:“Bunubirkinleyadaacıylahatırlarinsandeğilmi?Aksine,gülümseyerekanlattıolayı.”
“Belkidekendisinedersverenbirolayolarakgörmüştür.”“Evet,öylegördüğünüsanıyorum.Zamangeldi,bumanifa
turacılardanbiriçokmağdurdurumadüştü.OnunBağKur’aolan prim
borçlarını Mehmet Abi kapattı. Adam böylelikleemekliolabildi.
Seyyarlıkgünlerindeyaşadıklarınıanlatmayıseverdi.Rahmetli,kahvelereçorapsatmayagidermişkışgünlerinde.Birazdasobadanısınmayıhedeflermiş.Kahvesahiplerininkaçkerekapıdançevirdiğinisöylemişti.Aslabunubirkahırlavekızgınlıklaanlatmazdı.Ancakbugeçmişideunutmamış,inkâretmemiş;yaşadığıfakirliğibirfaziletolaraksaklamıştır.”
72
Mustafa Aydın Çelebi.
-
Bilgivedeğerlendirmelerinebaşvurduğumuz,Besni’dekaymakamlık
yaptığı dönemde Mehmet Erdemoğlu’yla dostlukkurmuş olan Hasan
Hüseyin Türkoğlu ise, geçmiş yıllara
aitşöylebiranıyıaktaracaktı:
“50’li 60’lı yıllarda, kar kış demeden yollarda
MehmetAmca.Yollar şimdikigibideğil.Taşıt sayısı
sınırlı.Bulabildiğindekamyonlayolculukyapıyor.Ogününşartlarındayüküntaşındığıbölümdeseyahatetmekzorundakalıyor.Çoksoğukbir
kış günü Uşak yakınlarında iki kasaba arasında
donmanoktasınageliyor.Kamyondurupdayükleriindirmeyebaşladıklarındadurumufarkediyorlar.Hemenindiripkarlarlaovuyorlar.Bunudinlediğimdeçoküzülmüştüm.”
Doktor Mehmet Şeker ise, Mehmet Erdemoğlu’nun budönemiyle
ilgilibaşkabiranıyaulaştırıyorbizi.
“GençliğindeAfyon,Uşak,Kütahya’yısırtındakilimsatarakdolaşmışMehmetAmca.BiryazgünüKütahya’daikiarkadaşıylasatışlarını
73
Doktor Mehmet fieker.
-
yaptıktansonrabircamininbahçesinevarmışlar.Elleriniyüzlerinibuzgibisuylayıkamışlar.Birağacınaltınaoturupserinlemişler.Orada;’Allahım,banaeğerçokparaverirsen,memleketimebirokulvebircamiyaptırayım’demiş.
’Bahçelerindeçeşmeveağaçlarolsun.İnsanlaroradaelleriniyüzleriniyıkayıpgölgelerdeotursunlar’diyeyakarmış”
Zamanınyolcuları,oağacıngölgesindekiduanıngerçekleştiğinetanıkolacaklardı.
74
-
Giderim giderim Yol belli değil
ÂşıkVeysel
Mehmet Erdemoğlu batıya yaptığı çıkartmaların olumlusonuç
vermesi üzerine 1960’lı yılların başında sınırlarınıgenişletip
İstanbul’akadardayanacaktır.ArkadaşıMahmutSüngü’yle çıktıkları
İstanbul seferleri 1969’ların sonunakadardevametmiştir.
MahmutSüngü’nünBesni’debirhırdavatçıdükkânıvardır.OmalalmayagiderkenMehmetErdemoğludaGaziantep’tenaldığımallarıpazarlamaküzereyolakoyulur.Önceleritrenlegiderler.Postatrenitünelleregiripçıktıkçaistenkapkaraoluryüzleri,giysileri.Oyıllardahatlardamotorlutrenlerinyanındakömürlü
trenler de hizmettedir. Sonraki yıllarda otobüslegidip gelirler.
Artık tüm Anadolu’da demiryollarının
yerinikarayollarıalmayabaşlamıştır.
HergidişlerindeSirkeci’dekiMeserretOteli’ndekalmaktadırlar.Bazen,“Buralaragelmişkengezelim!”dediklerideolur.BirgünTepebaşı’ndaZekiMüren’iizlemeyegiderler.BakarlarkiduvarlarboyuncaZekiMüren’inafişleri.Nasılbiranababagünü!“Bizdegirelim”derler.
Kapıdan bilet alıp geçer otururlar. Gelen garsondan dagazoz
isterler. O gün içtikleri gazozu her ikisi de yıllar
yılıunutamayacaktır.15’er“kâğıda”birerşişegazoziçmişlerdir.İkisinin
bir günde kazandığı paradan daha fazladır.
İtirazederleramagarsonlar,“Buradaböyle!”derler.“ZekiMüren’iizliyorsunuz!”
-
BirsüresonraMehmetErdemoğluyenidentezgâhınınbaşına dönecektir.
Üretime yöneldiği bu dönemde ise, savan dayerini kilime
bırakacaktır. Mustafa’nın Afyonkarahisar’a
yerleştiğiyıllar,Mehmet’edeGaziantep’inkapılarınıaçmıştır.
ArtıkBesni,anılardakiyerinialmayabaşlamıştır.
76
-
Kalktı göç eyledi Avşar illeri
Dadaloğlu
1970yılınagelindiğindeErdemoğluailesiningeleceğineyepyenibirufukaçılır.MehmetBeybundansonrasıiçinyaşamıGaziantep’te
sürdürme kararı almıştır. Onun bu kararı artık
gezgintüccarlığındeğil,üretiminöneçıkacağıyıllarınönünüaçacaktır.
AncakGaziantep’etaşınmadanevvelailedeönemlibirolayyaşanır.Oyılyani1970’tebüyükoğulAliilkokulubitirmiştir.İbrahimüçüncüsınıfageçmiş,Mahmut
isehenüzbeşyaşınagirmiştir.Babasınınaskeregiderkenkırklıbebekolarakbıraktığı
Gülsüm ise on altı yaşını doldurmuş; güzel, ağırbaşlı
birgençkızolmuştur.Sessiz,saygılıhaliyleçevredebeğenilmektedir.Annesinincanyoldaşıveenbüyükyardımcısıdır.
Birgün,birsüreönceBesni’denGaziantep’etaşınmışolaneskidostlarındanŞıh(Hasan),eşiGülsümHanım’lamisafirliğegelir.Yemekleryenir.Erkeklerbirodadaotururlar.Kadınlardabaşkabirodadasohbetekoyulurlar.BiraraMehmetBeykadınlarınodasınagirervehiçbirbaşlangıcagerekgörmeden,“BenGülsüm’üverdim”der.Hepsişaşırırlar.ServiHanımhayretlesorarkocasına:“Kimeverdin?”“Şıh’ınoğluMustafa’ya!”der
Mehmet Erdemoğlu. Servi Hanım’ın şaşkınlığı devametmektedir. “Aaa!”
der; “Baban var, kardeşin var. Benimbabam, kardeşim var. Sormadan,
danışmadan nasıl
olur?”MehmetBeysadece,“Benkızıverdim!”derveçıkar.
Kızı dokuz kişilik bir aileye gelin vermiştir. İki kayın,
üçgörümce, kaynana, kayınbaba, kaynananın kaynanası aynı
-
evde oturmakta, geleneksel yapıyı sürdürmektedirler. GülsümHanım
evlilik yaşamınınaltı yılını bu
beraberlikiçerisindesürdürecektir;en ufak bir
şikâyetiolmadan,herikitaraftanda olumsuz bir ses yükselmeden.
Bukızistemeolayınınkarşıtaraftakiyansımaları da ilginçtir. Şıh
HasanGaziantep’e döndüğündeoğlu Mustafa’yı karşısınaalır ve aynı
şekilde, hiç
girişyapmadan,“Seninişanladım!”der.“Kiminlebaba?”“MehmetErdemoğlu’nun
kızıyla.” Mustafa kısa bir şaşkınlıktan
sonradüşünmeyebaşlar.“MehmetErdemoğlu’nunbirkızıvar.DemekGülsüm’le!”
der içinden. Sonra düşüncelerini sıraya koymayaçalışır. “Mehmet
Erdemoğlu sıradan bir insan değil; bir faziletörneği. Çok saygı
duyduğum bir kişi. Mutlaka kızını da
aynıdeğerlerleyetiştirmiştir.”Babasınabakar,“Pekibaba,nasıluygungördüyseniz”
der. İlginçtir; “Kızı güzel buldunuz mu? Tavırlarınasıl?” gibi
sorulara yer vermez. Mehmet Erdemoğlu’nun
kızıolmasıyeterlibirreferanstırMustafaErmaniçin.
Ailelerin(babaların)bukararıuzun,vefalı,güzelbirbirlikteliğinbaşlangıcıolacak;MustafaveGülsümhayatınacıtatlıbirçokolayınıyıllaryılıbirliktegöğüsleyeceklerdir.
78
Mustafa Erman.
-
Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi
AhmetMuhipDıranas
MehmetErdemoğluGaziantep’etaşınmayakararvermiştir.Ancak
Eskişehir’deki işlerini de toparlaması
gerekmektedir.Yenidenyoladüşer.BundanöncedeBesni’dekihazırlıklarınıtamamlar.Evinisatışaçıkarır.Birarkadaşına,“Şufiyatakadarsatabilirsin”diyeyetkiverir.
O Eskişehir’deyken arkadaşı birine söz verir; sadece
söz.Kaporafalanalmamıştır.BuaradaMehmetBeyEskişehir’dendöner.Eviçinortayaçıkanbirmüşteri,kendisininbelirlediğifiyattan
daha fazlasını teklif eder. “Peki” der Mehmet Bey.Ancak arkadaşının
birine daha önce söz verdiğini
duyunca,aradakifarkarağmenhemenvazgeçer.
Mehmet Erdemoğlu’nun ilkelerinden biri de “Yapılmış
birpazarlığınüzerine,nekadarkârlıdaolsabaşkapazarlıkyapma!”
ilkesidir. Ve o, bu ilkeleri teker teker bir yolunu
bulupyaşamınageçirmektedir.
-
Besni’den Gaziantep’eSavandan kilime
1970yılının17Temmuz’undaErdemoğluailesiartıkGaziantep’tedir.
Mehmet Erdemoğlu henüz kırk yaşında bile değildir
amaarkasındamuazzambirticaretvedokumacılıkdeneyimibulunmaktadır. İş
çevrelerinde ise yurt çapında itibar
sahibidir.Bununlabirliktebuyenikenteçokkıtolanaklarlagelmişlerdir.Çolukçocukbirbodrumkatınataşınırlar.Burasıhavasız,rutubetli
bir mekândır. Kışın bitiminde Servi Hanım
yüklüktekiyatakyorganıhavalansındiyedışarıçıkarır.Amabirdebakarlarkiyatak,yorgan,yastık,savan...nevarsahepsiküflenmiştir.
Ali işe yatkın ve yakındı.
-
Çünkü evin arkası hamamdır. Burası, yazları
yatılmayacakkadarsıcaktırveküçüktüramadayanmakzorundadırlar.
1971 yılında iki tane kilim tezgâhı alırlar. Artık
savandankilime geçilmiştir. Bu geçiş, ailenin yaşamındaki
“Besni’denGaziantep’egeçiş”sürecininüretimeyansıyangörüntüsüdür.
✽ ✽ ✽
1970 yılı büyük oğul Ali’nin de ortaokula başladığı
yılolmuştu.Ancako,okuldabaşarılıbiröğrenciportresiçizememişti.Birincidönembeşzayıflagelmiş,senesonundadasınıftakalmıştı.
82
Çocukları, eşi ve Mehmet Erdemoğlu.
-
ErtesiyılŞubat’taaltızayıflıkarnesinigötürdüğündebabasısordu;“Bune?”diye.Odababasınakarşıhayatınınilkesprisini
yaptı ve bundan sonraki yaşamını yönlendirecek
kararınıbildirdi:“Herşeyezamgelmiyormu?Bizimzayıflaradazamgelmiş.Benokumayacağım.”
Bubirbaşkaldırıdeğildi.GerçektenokumaylaarasıyoktuAli’nin.
Mehmet Bey birdenbire gülmeye başladı.
Durumukabullenmişti.“Gitçalışdadünyanınkaçköşeolduğunuanla!Okumamanıncezasınıçek!”dedi.
Ali böylelikle okulu bırakır ve işe gidip gelmeye
başlar.Ancakbuortamdaöğrenciliğindentamamenfarklıbirgörüntüortayakoyacaktır.Sondereceçalışkanveyeteneklidir.İşinheraşamasındahevesleileriyeatılmaktavebütünincelikleriöğrenmektedir.Babasınınengüçlüdayanağıolmuştur.MehmetErdemoğlu,oğlunaişindetaylarınıöğretirkençalışmaylailgiliprensipleriveyaşamlailgilideğerleridebirbiraktarmaktadır.Geleceğin
büyük sanayici işadamı, çelebi ruhlu halk adamı
AliErdemoğluyavaşyavaşşekillenmeyebaşlamıştırbuyıllarda.
Arkada,boyvermekteolanikifidandahavardır.1972’yegelindiğindeİbrahimilkokulbeşincisınıfageçmiş
tir.Mahmutise,okulayenibaşlamıştır.AğabeyleriAliönlerindebirgüzelörnektir.İbrahim,haftasonlarındaAli’yleişegitmekte,elindengeldiğincekatkıdabulunmaktadır.ÇocuklarınınbuçalışmalarınıMehmetBeybellibirücretledeğerlendirir.Bunu,onlarıişeözendirmeninbiryöntemiolarakgörmektedir.Çocuklarınımasurasarmakiçingeceyarılarındayataktankaldırmakta,onlarıüretiminbirparçasıolmayayönlendirmektedir.
O, her zaman çevresindekilere de “Çocuklarınızımutlakabir
işegönderin.Sorumlulukduygusugeliştirsinler”tarzındaöğütlervermiştir.GörünenokiMehmetErdemoğlukilimleridokurken,asıl,ilmikilmikçocuklarınıdokumaktadır.
Bu arada kardeşi Mustafa Erdemoğlu Afyon’da düzenini
83
-
devamettirmekte,ticaretiobölgedesürdürmektedir.MehmetErdemoğluveoğullarınınürettiğikilimlerinbirkısmıböylelikle
Afyon yöresinde müşteriye ulaşır. Giderek bütün Ege’dekabul görür.
Bu dönemde toptancılık yaparak bu
kilimleripazarlayantüccarlardanMustafaÖnder;“Onlarınimalatıçoktemizdi.
İzmir’deki pazarda Erdemoğlu ailesinin ürettiği
malbilinirvearanırdı.Herzamanmüşteriyesaygılıoldular”diyerekbukilimlerdenveüreticilerindenövgüylesözedecektir.
İki kardeşin, Mehmet ve Mustafa Erdemoğlu’nun ortakçalışma
süreci 1976 yılına kadar devam eder. Çocuklarınınbüyümesiyle her
ikisi de hem üretimi hem ticareti
kendiçocuklarıylaplanlayacaklardır.
84
Mustafa Önder ve oğulları.
-
Evlerinin avlusunda ayva narSedirinde acı biber rengi bir
kilim
NecatiCumalı
MehmetBeyGaziantep’tekilimürettiğibuilkyıllardaoğluAli’nin
omuzlarına büyük sorumluluklar yüklemekte, onunişin
içindepişmesineuygunortamlarhazırlamaktadır.Bütünişleribirlikteyapmaktadırlar.Balyalarıdahamallığıdakendileri
yaparlar. Tezgâhta çalışırlar. O zaman dış mahallelerdeoturan
kadınlar kelepleri evlerinde sarmaktadır.
Geçimlerinibuişlesağlayankadınlardır.BunlaradaipliğiAlihazırlamakta,sarılmışkelepleriertesigünyineoteslimalmaktadır.
O yıllarda onon iki kişilik personele sahiptir
işletmeleri.MehmetAmca(artıkherkesinMehmetAmcasıolmayabaşlamıştır),
işçiler günlük işlerini tamamladıklarında çaylarını,gazozlarını
içirip hallerini hatırlarını sormakta,
paralarınıveripöylegöndermektedir.
O zaman at arabaları vardır. Kilimler onlara yüklenerekambarlara
gönderilmektedir. 1983 yılına kadar bu
kilimcilikböyledevamedecektir.
Gaziantep’eyerleşme,seyyarlıktaykenbaşlayanişilişkilerininpekişmesine,yenidostluklarıngelişmesineortamhazırlar.MehmetErdemoğlu’nunmallarınıpazarladığıtüccarlarla
ilişkileriyeniboyutlarkazanır.BunlarGaziantep’ebugünküruhunukazandıranbüyükgirişimcilerdir.
Mahmut Konukoğlu bu eski dostlardan biri.
Kendisiylegörüşmeşansımızoldu.O,alışverişisenetsizsepetsiz,karşılıklı
güven üzerine yaptıkları eski dönemlere duyduğu özlemle
-
dilegetirdianılarını.Birdefasında,ürettiklericibinlikleriMersin’ekendilerisatmayagitmişler.Oradasenetlemalvermelerigerekmiş.
Döndüklerinde düşünmeye başlamışlar; “Biz busenedi ne yapacağız?”
diye. Sonra dayılarına vererek kurtulmuşlarosenetten.
MahmutKonukoğlu,değişenticaretkoşullarınıntarihselbirtanığısanki.“Bensekizyaşımdadokumacılığabaşladım.İlkokula
da gitmedim... Yıllar önce İstanbul’da İGS
mağazasınagitmiştikpaltoalmakiçin.Giyindim;’Bununbirkoluuzun,birkolukısa’dedim.Patrongeldi,şaşırdı.Adamlarınıçağırıpsordu.Ozamangüldüm.’Seninpaltodoğruarkadaş;benimkolumyanlış’dedim.Birkolumkısadırbenim.Çocukluktanberitezgâhtazorlanarakipçekmektendolayısağkoluuzattık.”
YineGaziantep’inünlüüreticitüccarlarındanMehmetTeymur’ladagörüşmeşansınıyakaladık.Onunanlattıklarıdageçmiş
yılların ticari anlayışına ışık tutacak cinsten. Coşkuyla
86
Mahmut Konukoğlu.
-
anlatıyor1950’liyıllardanbaşlayarakgelişendostluklarını.“Mehmet
Erdemoğlu’yla çok uzun yıllar alışveriş yaptık.
Hepmemnunkaldıkbirbirimizden.Sonzamanlarakadarkarşılıklıziyaretlerimizoldu.
Eskidendirilkumaşlarımızvardı.Birtopdiril3640metreçekerdi.Sonraipekkumaşlardokuduk.Bunlarfolklorkıyafetlerindekullanılançizgili,satenkumaşlardır.Ayrıcapikeüretirdik.Bunlarıbizdentoptanalırdı.ÖnceSamsun,Tokatyöresinde,sonralarıdaEskişehir’de,Afyon’da,Denizli’desattı.Kardeşi
Mustafa’yla birlikte buralarda ticaret ağı kurdu. Biz
hâlâpikeüretmeyedevamediyoruz.Denizli’ye,Bursa’yapikeyibizgöndeririz.Eskidenmaddiyatdeğil;dostluklarönemliydi.Benşimdi
Türkiye çapında, dedesiyle başladığım, babasıyla
sürdürdüğümticaretiüçüncükuşaklayürütmekteyim.
BirzamanlarTarsus’taŞadi(Eliyeşil)BeyveKaramehmetler çok
ünlüydüler. Kayseri’de de Küçükçalıklar, Öztürkler
87
Mehmet Teymur.
-
önemliişadamıydılar.60İhtilali’ndeepeydurgunlukolmuştu.Kayserilitüccarlar,’Tarsus’agidelim,bezalalım’diyeyolaçıkıyorlar.FabrikayavardıklarındaŞadiBeyonlarıkapıdakarşılıyor.’İşçininücretiniveremezoldum.Malçok.Alanyok’diyor.Soruyorlar,’Kaçtanverirsiniz?’diye.Oda’Fiyatısizsöyleyin’diyor.25kuruştanotuzbinliralıkmalalıyorlar.
AtatürkzamanındapederimAntep’inmüftüsü.Gazi,Antep’egeldiğindeprotokolicabıherkessırayagirip’Hoşgeldin’diyorveeliniöpüyorlar.Sırababamagelinceeliniöptürmüyor.’Bizimsizineliniziöpmemizgerekir’diyor.
Bizim Erdemoğlu’yla dostluğumuz ’baba dostu’
türündendir.Benimyaşımdoksan.Çocuklarımhepevli.İşindegücündeler.Bendeişimdegücümdeyim.Çekil,diyenleroluyoramaçekilmiyorum.Eskidenbuülkedebiriğnebiripliküretilmezdi.Şimdiherşeyüretiliyor.
Tarsus’taGözüsulularvardır.Birtarihtebirbankamüdürü
88
Nejat Koçer.
-
Tarsus’a atanmış. Trenden inince bavulunu orada bekleyenhamala
vermiş. O da evine kadar getirmiş. Ertesi gün aynıhamalı bankada
görünce, ’Verdiğim parayı az mı buldu’ diyedüşünürken müdür
yardımcısı tanıtmış: ’Bu Celal
Gözüsulu.Enhatırlımüşterimizdir.’Böyleadamlarvardı;görünüşe,kıyafetezerrekadardeğervermeyen.”
AsırlıkçınarMehmetTeymur’uanılarıveuğraşılarıylabaşbaşa bırakıp
Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer’iziyaretegidiyoruz.
NejatKoçer,MehmetErdemoğlugerçeğinefarklıbiryaklaşımlaışıktutuyor.“Bizimbölgemizdepaylaşımınveailebirliğininortayaçıkardığıçokönemlibaşarılarvar.MehmetErdemoğlu’nunyaşamı,bubaşarılarınbirörneğidir”diyor.Anadolu’dayüzyıllardıryaşamaktaolanbüyükaileşirketleriolgusuna
dikkat çekerek; “O, şimdilerde büyük şehirlerde
ailelerparçalandığıiçinyokolmayabaşlamışolanaileşirketianlayı
89
Kadir Ünlü.
-
şınıçağdaşvizyonlarlabuluşturmuş;ikinci,üçüncükuşaklarataşımıştır.
’Mehmet Erdemoğlu ve Oğulları’ adıyla başlayangeleneksel yapı,
kuruluşundaki dinamizm nedeniyle
bugünmarkalaşmayayönelmişveçağdaşdeğerlerledonanmıştır.
Anadolu’da yetişen insanlar doğdukları, büyüdükleri
yerekatkıdabulunurlar;yatırımyaparak iline,bölgesine
istihdamsağlarlar.MehmetErdemoğludamemleketineenbüyükhizmetibuyollayapmıştır.Ayrıcao,hayırişleriniseven,mütevazıvesevecenbirinsandı.Buözellikleriylededünyayaizbırakanbirkişiolmuştur.”
KomünistKadirBeydeErdemoğluailesinineskidostlarından.Buismihakedişiyleilgilianısınıanlatıyorönce:“Ondörton
beş yaşlarındayken bir gün sendikadan birileri elime
birdestekâğıttutuşturarak’Şunlarıdağıt’dediler.Bunlarıdağıtırkençarşıdapatronlardanbiribana;’Ulansenkomünistmisin?’diye
sordu. O zamandan kaldı komünistlik. Biri bana faşistdeseymiş
keşke; işlerim yolunda giderdi belki. O
kâğıtlardahakhukukfalanyazıyormuş...Hepyerevurdularbeni.
Rahmetlikle unutulmaz anılarım var. Bir gün MehmetAmca’ya;
’İşyerinde hırhız var!’ dedim. ’Çok mu çalıyorlar?’dedi.
’Çokçalıyorlar’dedim.’Yahunekadarçalsalardaçoğubanakalmıyormu?Hemneyapayım,herkesinbaşınabekçimidikeyim?’dedi.
Başkasıolsadarmadağınederortalığı.Yineayıkladılaramaonlarkendicezalarınıbulurgörüşüylebakardıbutürolaylara.Ogücünvezenginliğinkibirinehiçsığınmamışbirinsandı.”
Bizyineolaylarakaldığımızyerdendevamedelim.BuaradaAli’ninaskerliğigelipçatmıştır.İbrahim’indelise
yi bitirip üniversiteye başlamasıyla bütün işler
MehmetAmca’nınomuzlarınakalır.Mahmuthenüzlisesıralarındadır.
İbrahim’in,üniversitesınavlarınıkazanmasıylailgilibiranısıvardır.Bu,aileyaşamlarıylaveMehmetErdemoğlu’nuneğitim
90
-
anlayışıylabağlantılıipuçlarıiçermesiaçısındanilginçbiranıdır.İbrahim,
üniversiteye giriş sınavlarının sonuçlarına göre
KaradenizÜniversitesininFizikBölümünükazandığınıöğrendiğindeçokbozulmuştur.Gideraraştırır.Dershaneninrehberlik
uzmanına; “Bu bölümü bitirirsem ne olurum? Nerede işbulurum?” diye
sorar. “Bir iş bulamazsın. Ancak pedagojikformasyon alırsan,
öğretmen olabilirsin” cevabını alır.
“Benöğretmenolacaksamniyetekniküniversiteyegideyim;eğitimenstitüsünegiderim”diyedüşünür.
Akşambabasıgelir.“Eeİbrahim!Üniversiteyikazanmışsın”derkeyifle.Osıradaağabeyiyeniaskeregitmiştir.Kardeşiisehenüz
küçüktür İbrahim’in. Bunları da dikkate alarak konuşur: “Öğretmen
olabilirmişim. Böyle olacağına işimize
emekveririm;dahafaydalıbirişyapmışolurum”der.BusözüzerineMehmetBeybirsinirlenir,birköpürür,küfürlereder;“Sizkimsiniz?Senkimsindeöğretmenliğibeğenmiyorsun!”diyebağı
91
İbrahim Erdemoğlu babasını anlatırken.
-
rırçağırır.MutfaktaakşamyemeğinihazırlamaktaolanServiHanım’a
seslenir: “Gel, gel hanım! Meğer benim
ortaklarımvarmışdahaberimyokmuş!”der.“İşbenimişim.Nereden’işimiz’
oluyormuş? Benim görevim sizi okutmak, evlendirmek.İşim için
hiçbirinize ihtiyacım yok. Ya okursun ya da sabahpılınıpırtını
toplayıp,evdençekergidersin!”diyerekkonuyukapatır.
İbrahim sabaha dek uyuyamaz. Babasının ne kadar
haklıolduğunudüşünür.“Nereden’işimiz’oluyor?Obunukabulettimikibenkendikendimegelingüveyoluyorum?”
Ertesisabahkalkarve“Bababenokumayagidiyorum”der.MehmetBeyböylelikleaileiçindedoğabilecekbirkararsızlığıönlemiş
olur. Kararsızlık, onun asla kabul edemeyeceği
birşeydir.Ancakburadaasılvermeyeçalıştığımesajşudur:“Hiçbir kurumu,
hiçbir mesleği, hiçbir kişiyi hor görme hakkınasahipdeğilsin!”
BuaradakardeşindenbağımsızolarakkendiişiniyürütmeyebaşlayanMehmetErdemoğlubirfasoncuylaanlaşır.Fasoncuya
ipliği, malzemeyi vermekte, ücreti karşılığında
kilimdokutmaktadır.
OkullarıntatildöneminedenkgeldiğibirsıradaMehmetBeysatışagiderkenişyeriniİbrahim’ebırakır.Bugidişlerbazenbiriki
haftayı bulmaktadır. Neyse; fasoncudan kilimler
geldikçetartılıyor.Fakat7,2kgolmasıgerekenkilimler8kggeliyor.İbrahim,
işyerine sahip çıkma sorumluluğuyla kalkıp fasoncu İsaUsta’ya
gidiyor. O sırada ustayı yerinde bulamayınca,
çalışançıraklara;“Tezgâhtasıklıklarınıayarlayın”diyor.Buuyarıyarağmengelenkilimleryine8kgçekiyor.Üstüstebudurumüçgündevam
ediyor. İbrahim de gidip kalfalara epeyce laf
ediyor.“Doğrudürüstçalışın!”diyedepaylıyoradamları.
SonraMehmetBeydönüyorsatıştan.Ogünakşamakadarbirkarışsuratladolaşıyor.İbrahim’idışarıdahalledilecekişle
92
-
re koşturuyor. İbrahim bir anlam veremiyor bu hale. Babasıyokken
bir iki kere kahveye gidip kâğıt oynamıştır.
“Birilerigidipbabamayetiştirdiherhalde”diyoriçinden.Ozaman,60metrekarebirdükkândadöndürüyorlarişlerini.Herkesgittikten
sonra İbrahim’in içeriye girmesiyle yakasına
yapışıyorMehmetBey;“Ulansizkimsiniz!Senkendininesanıyorsundabenim
fasoncumabağırıyorsun!”diyesöylenmedik lafbırakmıyor. “Eğer” diyor,
“burada çalışanlardan biri gelip
bütünişletmeyiyaksadasizonasesçıkartamazsınız!”Sonradaçıkıpgidiyor.Hiçsavunmafırsatıvermiyor.
İbrahim Erdemoğlu bu anısını naklettikten sonra sözünüşöyle
tamamlayacaktı: “Eğer ’Aferin oğlum, çıkarlarımızıkorumuşsun’
deseydi, biz şimdiki kişilik ve
insanlığımızdaolmayacaktık.Sahipolduğumuzdeğerleribizebusertuygulamalarla
kazandırdı. Bizim kendimizi kimseden üstün
görmememizisağladı.Onanekadarşükranduysakazdır.”
93
-
Eş kır atım meydan bizim
Karacaoğlan
İbrahim,üniversiteyebaşlayalıhenüzbirkaçayolmuşkenbabasından bir
miktar mal ister. Ürettikleri kilimleri
Trabzon’dasatmayıhedeflemektedir.MehmetBeybunarazıolmakistemez.
Oğlunun derslerine çalışmasını, üniversite öğreniminde başarılı
olmasını istemektedir. Çok şükür şimdilerdeailesini geçindirecek
kazanca sahiptir. Buna rağmen
gençadambabasınızorlar.“Kilimlerimizburalardakolaysatılacak”der.Gerçekte