Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ARTE KasımAralık’14 Sayı:14 ISSN 13082698 316 YAĞMURDAN ÖNCE FİLMİNDE MANZARA RESMİNİN İLKELERİNİ ARAMAK 1 SEEKING LANDSCAPE PAINTING PRINCIBLES IN “BEFORE THE RAIN” FILM Elif DASTARLI 2 ÖZ Ian Christie’nin “Landscape and 'Location': Reading Filmic Space Historically in Before the Rain” (“Manzara ve ‘Mevki’: Yağmurdan Önce’nin Filmsel Mekânını Tarihsel Olarak Okuma”) başlıklı makalesi, Manchevski’nin Yağmurdan Önce (Before the Rain/Pred Dozhdot) filmine, Kenneth Clark’ın Landscape into Art isimli çalışmasından yararlanarak alternatif bir okuma önerisi getirir. Christie özellikle, Clark’ın kitabındaki “The Landscape of Symbols” and “The Landscape of Fact” isimli bölümlere atıfta bulunarak manzara resmindeki gerçekçi kırılmadan bahseder. Bu araştırmada, Clark’ın manzara resmi kuramları açıklanmaya çalışılmış, ardından bu kuramlarla bağı kurularak filmin mekânsal yaklaşımı hakkında tartışılmıştır. Tıpkı Clark’ın kurulan ve ardından kendini kuran manzara resmi açıklamaları gibi, filmde de önce kurulan/kurgulanan, daha sonra kendini kuran bir mekân olduğu iddia edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Manzara resmi, semboller, gerçek, filmsel mekân. ABSTRACT Ian Christie’s article called “Landscape and 'Location': Reading Filmic Space Historically in Before the Rain”, uses different art mediums in order to suggest an alternative reading of Manchevski’s movie that is titled Before the Rain by inspiring from Kenneth Clark’s book, Landscape into Art. Christie mentions especially the realistic reform in landscape painting by using the chapters of Clark’s book that are entitled “The Landscape of Symbols” and “The Landscape of Fact”. In this research, it is tried to be explained Clark’s landscape painting theory and then it is discussed the approach of the film about the space. It has been argued that, just as Clark’s explanations about builded and then selfbuilded landscape, in this film space is designed and selfdesigned. Keywords: Landscape painting, symbols, fact, filmic space. 1 Başvuru tarihi: 27.08.2014 Kabul tarihi: 20.10.2014 2 Öğr. Gör., Sakarya Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, [email protected].
22
Embed
Yağmurdan Önce Filminde Manzara Resminin İlkelerini Aramak / Seeking Landscape Painting Princibles In “Before The Rain”
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
316
YAĞMURDAN ÖNCE FİLMİNDE MANZARA RESMİNİN İLKELERİNİ ARAMAK1
SEEKING LANDSCAPE PAINTING PRINCIBLES IN “BEFORE THE
RAIN” FILM
Elif DASTARLI 2
ÖZ
Ian Christie’nin “Landscape and 'Location': Reading Filmic Space Historically in Before the Rain” (“Manzara ve ‘Mevki’: Yağmurdan Önce’nin Filmsel Mekânını Tarihsel Olarak Okuma”) başlıklı makalesi, Manchevski’nin Yağmurdan Önce (Before the Rain/Pred Dozhdot) filmine, Kenneth Clark’ın Landscape into Art isimli çalışmasından yararlanarak alternatif bir okuma önerisi getirir. Christie özellikle, Clark’ın kitabındaki “The Landscape of Symbols” and “The Landscape of Fact” isimli bölümlere atıfta bulunarak manzara resmindeki gerçekçi kırılmadan bahseder. Bu araştırmada, Clark’ın manzara resmi kuramları açıklanmaya çalışılmış, ardından bu kuramlarla bağı kurularak filmin mekânsal yaklaşımı hakkında tartışılmıştır. Tıpkı Clark’ın kurulan ve ardından kendini kuran manzara resmi açıklamaları gibi, filmde de önce kurulan/kurgulanan, daha sonra kendini kuran bir mekân olduğu iddia edilmiştir.
Ian Christie’s article called “Landscape and 'Location': Reading Filmic Space Historically in Before the Rain”, uses different art mediums in order to suggest an alternative reading of Manchevski’s movie that is titled Before the Rain by inspiring from Kenneth Clark’s book, Landscape into Art. Christie mentions especially the realistic reform in landscape painting by using the chapters of Clark’s book that are entitled “The Landscape of Symbols” and “The Landscape of Fact”. In this research, it is tried to be explained Clark’s landscape painting theory and then it is discussed the approach of the film about the space. It has been argued that, just as Clark’s explanations about builded and then self-‐builded landscape, in this film space is designed and self-‐designed.
1 Başvuru tarihi: 27.08.2014 Kabul tarihi: 20.10.2014 2 Öğr. Gör., Sakarya Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, [email protected].
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
317
“Gerçekler aşk yoluyla sanat haline gelir, aşk onları bütünleştiren ve gerçeğin daha yüksek bir düzeyine taşıyandır; ve gerçekler, manzara resminde tüm bu aşkı kapsayan ışık tarafından dile getirilir” (Clark, 1984:33).
Bir film tarihçisi olan Ian Christie’nin “Landscape and 'Location': Reading
Filmic Space Historically in Before the Rain” (“Manzara ve ‘Mevki’: Yağmurdan
Önce’nin Filmsel Mekânını Tarihsel Olarak Okuma”) başlıklı makalesi, Makedon
yönetmen Milcho Manchevski’nin 1994 tarihli Yağmurdan Önce (Before the
Rain/Pred Dozhdot) filmine, farklı sanat disiplinlerinden beslenerek bir okuma
önerisi getirir. Yazar, E.H. Gombrich, W.J.T. Mitchell, John Berger ve Kenneth Clark
gibi kuramcıların manzara resmi hakkındaki fikirlerine başvurur. Bizim, bir makale,
bir kitap ve bir film hakkında disiplinler arası geçişkenliğe sahip bir okuma olmasını
amaçladığımız araştırmamızın sanat tarihsel çatısını, yazarın filme, Kenneth Clark’ın
Landscape into Art isimli çalışmasından yararlanarak getirdiği alternatif okuma
önerisi ve Clark’ın bu öneriyi şekillendiren tezleri oluşturmaktadır. Bu çalışmada,
filme Ian Christie’nin Kenneth Clark’ı referans alarak araladığı pencere, bir nevi
Sembollerin manzarasından gerçeğin manzarasına ilerlerken verilebilecek en
önemli örneklerden biri ise Uluslararası Gotik üslubun kitap bezeme sanatındaki en
yetkin eserlerinden olan, Berry Dükünün Dua Saatleri Kitabı’ndaki resimlerdir.
Clark’ın çizdiği kronolojide sıradaki adım bahçenin ötesindeki dünyaya atılandır ve
bu da Dua Saatleri Kitabı’ndaki “cennetten kovulmuş, dünyaya sürülmüş” insanların
minyatüründe oldukça açıktır (Clark, 1952:10). 4 Tam burada belirtmek gerekir ki erken Ortaçağ sanat anlayışının salt iletişimsel ve anlatımsal olduğu bilgisi, estetik değerin göz ardı edildiği şeklindeki yanlış yorumlamayı getirmemelidir. Çünkü bu yargı, söz konusu döneme sonradan –sık yapıldığı üzere Rönesans’tan– bakmak, dönemsel estetik algıyı ıskalamak anlamlarına gelir. Clark’ın manzaranın izini sürerken semboller ile bu döneme bakışında söz konusu estetik dili atlamadığının altını çizmek gerekir.
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
323
1400’lü yıllarda Fransa ve Burgundy’de gelişen sivil resmin en iyi örnekleri
duvar halılarında ve duvar resimlerinde yer almış, ancak bu örnekler kaybolmuş;
günümüze ise özellikle takvimlerde yer alan resimler gelebilmiştir. Dönemin sanat
anlayışı düşünüldüğünde çok büyük bir yeri işgal eden dini konulu resimlerin
karşısına, günlük hayata dair en iyi illüstrasyonları içeren bu takvim sayfaları
konabilir. Duc de Berry himayesinde çalışan Limbourg Kardeşler’in 1409-‐1415
arasına tarihlenen bu çalışmaları, mekân ve hacmin dikkatli çözümlenmesiyle
çizgisel zarafetin uzlaşması şeklinde tanımlanabilir. Günlük yaşamdan sahneler ile
birlikte aristokrasi arasında geleneksel bir uğraş haline gelen avcılık ile ilgili
sahnelerin de yer aldığı takvim formatında bir kitaptır bu. Kitaptaki tüm resimler,
Clark’ın ifadesiyle sanat tarihinde “sembol ve gerçek arasında” durur. Elbette
sembol Gotik, gerçek ise Rönesans’a mal edilebilir kavramlardır.
Resim 7. Limbourg Kardeşler, Berry Dükünün Dua Saatleri Kitabı: Ağustos (Très Riches
Heures du Duc de Berry), 1412-‐1416, parşömen üzerine yaldızlı boya, 13.6 x 22.5 cm, Musée Condé, Chantilly, Fransa.
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
324
Kitapta her ay bir resim ile gösterilmiştir. Örneğin Ağustos ayı özenle
giyinmiş, bileklerinde şahinler olan kadın ve erkeklerden oluşan atlı bir grubun
ilerleyişini gösterir. Natüralist kaygının hissedildiği bir resimleme anlayışı söz
konusudur. Bu bağlamda arka plan da salt bir düzlem olmaktan çıkarak figürlerin
içinde bulundukları ortam, atmosfer haline gelmiştir. Nehir, nehirde yüzenler,
otlayan hayvanlar ve arkada, tepede görünen şato… Böylece arka plan yalnızca
estetik kaygıyla gerçekleştirilen bir “süsleme” değildir artık. Clark bu çalışmaları, 15.
yüzyılda kutsal olana karşı gelişen hareket ile ilişkilendirir ve “yeni ilgilerin
incelendiği uygun formlar” olarak değerlendirir.
Resim 8. Limbourg Kardeşler, Berry Dükünün Dua Saatleri Kitabı: Mayıs (Très Riches Heures
du Duc de Berry), 1412-‐1416, parşömen üzerine yaldızlı boya, 13.6 x 22.5 cm, Musée Condé,
Chantilly, Fransa.
Clark’ın tabiriyle “doğaya dair en yeni keşfi” veren Mayıs ayına ait resimdir.
Kompozisyon, kadın ve erkekli bir grubun taç giyme töreni için resmigeçidini
gösterir. Kortej, atlar üzerinde Riom tepesine doğru gitmektedir. Mayıs ayıyla,
doğanın tazelendiği bahar mevsiminde bir eğlence sahnesi gösterilmiştir. Atların
dizilişi, arka plandaki ağaçlı alan ve arkasından görünen yapılar, ayrıca figürlerin
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
325
önünde bulunan çalılar ile tüm plana derinlik verilmeye, sahneye perspektif ile
mekân boyutu kazandırılmaya çalışılmıştır. Bütün bu sahneler Uluslararası Gotik
üsluba özgü olarak kır yaşamını incelikli bir dekoratif tarz ile gösterir. Takvimdeki
ayların çoğu kır manzarasıyla belirtilmiştir ve bu manzaralar bize gerçeğin kesin
olarak verilmesi amacıyla aktarılmıştır. Uluslararası Gotik üslubun bu en yetkin
eserleri, yaklaşmakta olan yeni çağın sanat anlayışı hakkında ipuçları verir; yani
“Ortaçağın sembolik mirası çoktan unutulmuştur” (Clark, 1984:22). Erken sembolik
manzara yerini, yeni bir fikir ve ışık hakkında yeni bir algı olarak “gerçeğin
manzarası”na bırakmış, gerçekçi ışığın amaçlanması sayesinde de “kapalı alan”lar
(enclosed space) üretilmiştir (Clark, 1984:29). Geç 15. yüzyıl Flemenk ve Floransalı
sanatın karakteristiği haline gelecek bu anlayışa erken tarihli bir örnek olarak Gentile
da Fabriano’nun “Mısır’a Kaçış” resmi verilebilir. Bu çalışmada ilk kez arkadaki
manzarada güneş parlamaktadır. Resim hâlâ sembolik niteliklere sahiptir; güneş
gökyüzünde asılı altın bir disk katılığındadır ancak ışınlarını tepelere akıtarak toprağı
altın rengi yapar ve asıl önemlisi, resimdeki tüm arka plan öğelerini birleştirir.
Böylece ilk kez manzarada detaylar ışık tarafından bütünlüklü kılınmış ve tüm öğeler
sadece dekoratif düzenlemeler olmaktan kurtulmuştur.
Resim 9. Gentile da Fabriano, “Mısır’a Kaçış”, 1423, ahşap üzeri tempera,
Galleria degli Uffizi, Floransa, İtalya.
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
326
1.2. “The Landscape of Fact”5: Kendini Yaratan Manzara
Kenneth Clark, “Landscape of Fact” bölümüne Jan Van Eyck’ın “Vaftizci
Yahya’nın Doğumu” ve “İsa’nın Vaftizi” sahnelerinin yer aldığı Milan Saatleri’nden
(Hours of Milan) bir sayfayla başlar. Böylece fantastik öğeler içeren idealize manzara
anlayışı geride bırakılmıştır.
Resim 10. Jan van Eyck, “Vaftizci Yahya’nın Doğumu” ve “İsa’nın Vaftizi”, Turin-‐Milan Dua Saatleri Kitabı, 1414-‐1417, Museo Civico, Turin, Milan.
Manzara resmi tarihi boyunca küçük kalmış, büyük boy manzaralar ise
tamamen kurgusal düzenlemelerle atölyelerde üretilmiştir. Van Eyck’ın 7,62x5,08
cm boyutlarındaki “İsa’nın Vaftizi” konulu bu kitap resmi, oldukça küçük boyutlarına
karşın Van Eyck’ın renkleri ve ışığı kullanmadaki başarısını gösterir.
5 “Gerçeğin Manzarası”
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
327
Resim 11. Jan van Eyck, “İsa’nın Vaftizi” (sayfadan detay).
“Gerçeğin manzarası”na dair verilebilecek en iyi örnek kuşkusuz İsviçreli
sanatçı Konrad Witz’in 1444 yılına tarihlenen “Mucizevi Balık Avı” sahnesi olacaktır.
Clark da Witz’in bu çalışmasında arka planın, Cenevre yakınlarındaki bir yerin pre-‐
rafaelist yaklaşımla ortaya konan bir tasviri olduğunu belirtir. Burada İncil’de yer
alan bir hikâyeyi betimlemiş olan Witz, ilk kez topografik bir manzarayı resminde
tasvir etmiş, mekânı tasvirin önüne çıkararak bir peyzaj kaygısı duyduğunu
kanıtlamıştır. Sanatçının doğa gözlemi ve yorumu, sudaki yansımaları resmetme
tarzında da kendini belli eder. Ayrıca betimlemedeki doğaya uygun renk seçimi
gerçeklik arayışını destekler (Leyla Varlık Şentürk, 2012:60). Sanatçı manzara
kurgusunda Cenevre Gölü’nün bir parçasını temsil ederek orijinal bir girişime imza
atar (H. W. Janson, 1986: 386).
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
328
Resim 12. Konrad Witz, “Mucizevi Balık Avı”, 1444, ahşap üzeri tempera, 132 × 154 cm,
Musée d’Art et d’Histoire, Cenevre.
Böylelikle Clark’ın sembolün manzarasından gerçeğin manzarasına doğru
çizdiği çizgi, Rönesans’ta manzaranın gerçekliğini ilan etmesi ile, çok değil yaklaşık
bir asır sonra, manzara resminin sanat tarihinde bir resim türü olmasına doğru
devam eder. Yaratılan manzara bundan sonra artık kendini yaratmaya başlayacaktır.
2. IAN CHRISTIE’NİN İZİNDE BİR FİLM İLE ÇOKLU MANZARALAR
Ian Christie’nin “Landscape and 'Location': Reading Filmic Space Historically
in Before the Rain” başlıklı makalesi, film hakkında yazılmış politik ve tarihsel bakışa
sahip makalenin ötesinde bir çalışma alanı açar. Christie, filmin kâğıt üzerinde
olamayacak formlar yaratabileceğine vurgu yapar ancak yine de görsel söylevinin,
tarihin sözsel söylevinden faydalanarak geliştirilmeye, aktif bir diyalog kurulmaya
ihtiyaç olduğunu belirtir. Buradan hareketle başvurduğu temel kaynaklardan
Landscape into Art kitabında Clark’ın görüşünün evrimsel ya da gelişimsel olduğunu
söyler. Clark’a atıf yaparak şöyle der: “manzara resmi doğayı kavrayışımızdaki
aşamaları işaret eder … bu, çevresiyle yeniden bir uyum yaratmaktan öte insan
ruhunun girişimi olan bir döngünün parçasıdır” (Clark’tan akt. Christie, 2000:166).
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
329
Bu baskın ve güçlü duygularla manzara imgesinin sanatın farklı dallarında
vazgeçilmez ve temel bir form olmaya devam ettiğinin en iyi örneklerinden biri
Milcho Manchevski’nin Yağmurdan Önce filmidir.
Görsel 1. Yağmurdan Önce filminin afişi.
2.1. Yağmurdan Önce Filminin Manzarası: Kurgunun Doğallığı
Deneysel yaklaşımdaki kurgusuyla Balkan coğrafyasının bir döneme
damgasını vuran savaş atmosferinde geçen Yağmurdan Önce, birçok bakımdan
savaş temalı tarihsel filmlerin genel özelliklerinden ayrılır. “Filmin, mekânlar ve
kişiler hakkında spesifik detayları, spesifik gerçekleri kurmak gibi bir çabası yoktur”
(Rosenstone, 2000: 188). Christie’nin makalesinin başlığında da vurgulandığı gibi
filmin, görünen “yüzey”den ziyade filmsel bir alana (filmic space), espasa sahip
olduğu söylenebilir. Filmde neredeyse hiçbir öğenin tek bir görünen anlamı olmadığı
gibi, arka planın ya da mekânın da yoktur. Bu bakış açısı, filmde manzaranın, arka
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
330
planın önemini artırır ve yine Christie’nin işaret ettiği sanat tarihinden bazı
referanslarla birlikte bizi, peyzaj olarak adlandırılan manzara resmi ve film
bağlamında da arka plan meselesine götürür.
Görsel 2. Yağmurdan Önce filminden bir sahne
Christie’ye göre Manchevski’nin filmi, Balkanların karakteristiği olan zaman
ve uzamın –ya da tarih ve manzaranın– karmaşıklığı ile ilişkide Angelopoulos’un
1970’lerde başlattığı yeni sinemadan faydalanan belki de ilk filmdir (Christie,
2000:169). Yağmurdan Önce filmi için arka plan “arkadaki düzlem” olmaktan çok
ötede anlamlara sahiptir, adeta ön plan olarak işlev görür. Topografisiyle olduğu
kadar insan ve doğa olayı faktörleriyle de filmde manzaranın tamamı
konudur/öznedir (subject) (Christie, 2000:166). İranlı Darius Khondji’nin görüntü
yönetmeni olduğu filmde arka planı, trajik hikâyelerin kahramanları olan insanların
ruh halini yansıtan, doğanın adeta insan ruhlarına eşlik ettiği ve sembolik anlamlarla
yüklü manzara örnekleri olarak ele almak gerekmektedir. Bunu, daha filmin açılış
sahnelerinden anlayabiliriz.
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
331
Görsel 3. Yağmurdan Önce filminden bir sahne
“Sözcükler”, “Yüzler” ve “Fotoğraflar” adlı üç bölümden oluşan filmde
Makedonya ile merkez Londra; şehir ve kır manzarası gösterilir. Ancak özellikle ilk ve
son bölümlerdeki kırsal manzara filmin asıl atmosferini teşkil eder.
Film, hiçbir tarihsel olaya doğrudan göndermede bulunmaz; filmde savaş
hiçbir sahnede bizzat gösterilmez. Yaşanan tarihsellikten bu şekilde kopulur. Savaş
her dönemin savaşı, insanlar her coğrafyanın insanı olabilir. Ian Christie makalesinde
buna şöyle değinir: “film şimdideki geçmiş’in (past-‐in-‐the-‐present) ve çağdaş
dünyanın ‘ötekilik’ deneyiminin üstesinden gelir” (Christie, 2000:165).
Görsel 4. Yağmurdan Önce filminden bir sahne
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
332
Filmin genelinde natüralist bir estetik kaygı güdüldüğü söylenebilir. Seçilen-‐
oluşturulan manzaraların fotoğrafik güzelliği “Sözcükler” başlıklı ilk bölümde,
pederin ağzından söylenen “bu ilahi güzellik kelimeleri hak ediyor” sözleriyle
vurgulanır. Belki de asıl ironi, savaşın bir cephesi olmayacak kadar kırsal bir bölge de
olsa insanların birbirini anlamsızca öldürdüğü bu toprakların sanat tarihinin manzara
resmi geleneğine bağlanabilecek nitelikte estetize sahneler halinde sunulmasıdır.
Örneğin başkarakter Alexander’ın bir fotoğrafçı olması ve mesleğinden dolayı
suçluluk duyması bu fikri destekler.
Görsel 5. Yağmurdan Önce filminden bir sahne
Filmin özellikle ilk bölümünde görülen ana mekân, bir kilise, yatakhane,
duvarlardan oluşan bir manastırdır. Önünde Ohrid gölü gösterildiği için buranın
gölün kıyısındaki, Kiril alfabesinin doğum yeri ve İncil'in Kirilceye6 çevrildiği St Naum
Manastırı olduğu izlenimi yaratılır. Bu göl ile manastır, filmin varolan mekânsal
gerçekliğe dair yapılan ender göndermelerindendir; öte yandan manastırın
bulunduğu yer yani Ohrid filmin asıl mekânı olarak verilmez. Aksine, pastoral
manzaralar ya da kent manzaraları, hikâyeyi güçlendirdiği ölçüde adeta kolaj
edilerek verilir. Hatta izleyicinin zihninde manastır imgesi, tek bir mekân verilerek
6 Filmde, Naum Manastırı’ndaki susma yemini etmiş genç adamın adı da Kiril’dir.
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
333
değil, dört farklı manastır kompoze edilerek yaratılmıştır; “kilisenin dışı Kaneo’daki
Sveti Jovan Kilisesi, göl Makedonya’daki Ohrid Gölü, kilise içi ise başkent Skopje’deki
bir başka kilise ya da kuzeybatı Makedonya tepelerindeki Sveti Jovan Bigorski
manastırıdır” (Brown, 1998:171). Hatta “Gerektiğinde ekip kendi yolunu kendisi
yaratmıştır. Manchevski bazen bir mekânın tek bir karesini birbirinden millerce
uzakta mekânlar ile çekebilmiş, sonra birbirlerine ekleyebilmiştir” (Ellen Pall’dan akt.
Brown, 1998:171). Bu salt bir sinema illüzyonu olarak anlaşılmamalıdır; filmde
spesifik zamandan olduğu gibi spesifik mekândan da bilinçli bir kopuş vardır. Zaten
arka plan ile mekânın özelliğini arttıran unsurların başında da bu tercih gelir.
Görsel 6. Yağmurdan Önce filminden bir sahne
Filmde kırsal manzaranın karşısına kent manzarası konur. Londra şehrinin asıl
mekân olduğu ikinci bölüm daha farklı bir yerde durmaktadır. Kent, hareketin hızla
aktığı dar kadrajlarla, kapalı bir form olarak verilir. Trafik, kentin gürültüsü, karmaşa
hepsi bir aradadır. Kente dair tüm bu görüntüler, Anna karakterinin hayatına dair
veremediği kararlarla bu kentte sıkıştığını imler. Kırsal bölgelerin engin, ferah ancak
belirsiz manzarası kentte sınırlı, sıkışık ve belirli bir alana dönüşür. Filmde bölümler,
manzaralar ve seslerle, hikâyenin akışına göre sembolik anlamlarla birbirlerine
bağlanır. Öte yandan filmin trajik olay örgüsü, mekânların birbirinden çok da farklı
olmadığını kanıtlayacaktır.
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
334
Görsel 7. Yağmurdan Önce filminden bir sahne
Hikâyenin sonunda filmin başına kurgusal bir geçiş yapılır. Filmin ilk
bölümünde sonu hazin biten kaçma-‐takip olayı, ardından belirli göndermelerle akan
zaman ve yaşananlar filmin tekrar başına ancak farklı bir sonla –ya da başlangıçla–
bağlanır. Bu döngüsel anlatım şu replikle akıllara kazınır: “Zaman asla ölmez, çember
yuvarlak değildir.” Filmin sonunda bir bölgede başlayan yağmur, filmin başındaki
bölgeye henüz ulaşmamıştır. Zaman, kendi içinde döner. Yağmur atmosferiyle
vurgulanan tekinsiz hisler, kırsaldan kente, sonra tekrar kentten kırsala, bir
manzaradan diğerine henüz film başlarken –ya da biterken– taşınır. Mekân,
birbirinin içine geçer.
Görsel 8. Yağmurdan Önce filminden bir sahne
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
335
Görsel 9. Yağmurdan Önce filminden bir sahne
Görsel 10. Yağmurdan Önce filminden bir sahne
3. SEMBOLİK MANZARADAN KENDİNİ İNŞA EDEN MANZARAYA
Figürlerin öncelikli referans noktaları olduğu, kompozisyon şemalarının
karakterlerin ruhsal durumuna göre belirlendiği iddia edilebilir. Bu noktada Kenneth
Clark’ın yorumlarına geri dönmemiz gerekir. Gotik sanatın sembolik anlatımının
yerini, gerçeği arayan sanatçılar ile Rönesans’a bırakan manzara anlayışı, Yağmurdan
Önce filminin manzara anlayışını açıklayabilir. Filmin tamamında izlediğimiz
manzaranın bütünü topografi kadar insanlar ve hikâye akışındaki geçici öğeler ile
belirlenir ve konuyu, olay örgüsünü bizzat destekler. Mekânlar, özenle seçilen
manzaralar ile hikâyeyi destekleyen sembolik karaktere sahiptir.
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
336
Öte yandan, kamera film boyunca gerek Arnavutluk ve Makedonya
sınırındaki dağ köylerinde gerekse Londra’da gezinir, kurgulanmamış, zaten varolan
görüntüleri kadrajlar gibi görünür. Oysa, filmin hikâye ve kurgusunun tamamını –
destekleyen değil, çok daha ötesinde– belirleyen, yaratılan bir manzaradır. Böylece
sembolik dil kendi gerçekliğine kavuşur. Filmin neredeyse her karesindeki hikâyeyi
oluşturan, karakterlerin ruh hallerini yansıtan, sembolik anlatımlarla yüklü
mekânlar, ortamlar, planlar ile gerçeklik, sembolün bizzat kendisi olmuş, manzara
önce yaratılırken, daha sonra kendisini yaratır bir öznellik aşamasına ulaşmıştır.
KAYNAKÇA
Akyürek, E., (1994). Ortaçağ’dan Yeniçağ’a Felsefe ve Sanat, Kabalcı Yayınevi,
İstanbul.
Brown, K. S., (1998). “Macedonian Culture and Its Audiences: An Analysis of ‘Before
the Rain’”, Ritual, Performance, Media, Ed. Felicia Hughes-‐Freeland, Routledge,
Londra ve New York, p. 160-‐176.
Christie, I., (2000). “Landscape and 'Location': Reading Filmic Space Historically in
Before the Rain”, Rethinking History: The Journal of Theory and Practice, Volume
4, Issue 2, p. 165 – 174.
Clark, K., (1952). Landscape into Art, John Murray Publishing, London.
Clark, K., (1984). Landscape into Art, John Murray Publishing, London.
Janson, H. W., (1986). History of Art, Harry N. Abrams Inc., Third Edition, New York.
Rosenstone, R. A., (2000). “A History of What Has Not Yet Happened”, Rethinking
History: The Journal of Theory and Practice, Volume 4, Issue 2, p. 183 -‐ 192.
Varlık Şentürk, L., (2012). Analitik Resim Çözümlemeleri, Ayrıntı Yayınları, İstanbul.
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi ART-‐E Kasım-‐Aralık’14 Sayı:14 ISSN 1308-‐2698
337
Görsel Kaynakçası
Before The Rain – Yağmurdan Önce film DVD’si, Yön: Milcho Manchevski, 1995,