-
XIV. Yüzy›lda Anadolu’daUç Beyliklerinin Siyasî ve
‹ktisadî FaaliyetleriDR. CAFER Ç‹FTÇ‹
Uluda¤ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi / Türkiye
TÜRKLER ORTAÇA⁄393
ç tâbiri Türkçe s›n›r, hudut manas›ndad›r. Uçbeylikleri ise,
Bizans s›n›rlar›na bafllang›çta s›-n›r muhaf›zlar› olarak
yerlefltirilen Türkmen
kitlelerin, sonradan ba¤›ms›zl›klar›n› kazanmalar›
ileoluflturduklar› küçük devletçiklerdir. Sinop ve Kastamo-nu’dan
Antalya’ya kadar uzanan s›n›r hatt› üzerinde ku-rulan Uç
beylikleri, co¤rafî konumlar› itibar›yla k›sa süre-de güçlenerek,
Anadolu’da gerçekleflen iktisadî faaliyet-lerde önemli rol
oynam›fllard›r.
Uç Beyliklerinin Ortaya Ç›k›fl›ve Dönemin Siyasî
GeliflmeleriAnadolu’nun bir Türk yurdu olmas›nda etkili olan
göçler, XI. yüzy›ldan itibaren bafllam›flt›r.1 Büyük Sel-çuklu
Devleti’nin2 kurulufl y›l› olan 1040’tan itibaren,Türkmenler
Anadolu’ya keflif ak›nlar› yapm›fllar ve Bi-zans mukavemetini
k›rmaya çal›flm›fllard›r. Maveraünne-hir’den3 gelen kalabal›k
Türkmen göçleri karfl›s›nda Sel-çuklu Devleti, yurt bulmak ve
sürülerini beslemek zo-runda olan Türkmen boylar›n›, Anadolu’ya
sevk etmeyeçal›flm›fl, onlara yeni topraklar göstermifltir.4 1071
Ma-lazgirt Savafl› ile Bizans ordusunun Türkler taraf›ndanyenilgiye
u¤rat›lmas›, Anadolu’nun tarihinde yeni birdönemi bafllatm›fl,
çeflitli Türk boylar› beylerinin önder-li¤inde bu yeni topraklara
gelerek, uzun süren mücade-leler neticesinde de¤iflik bölge-lere
yerleflmifllerdir. Bir süresonra ise, Anadolu topraklar›ndaAnadolu
Selçuklu Devleti ad›alt›nda güçlü bir devlet ortayaç›km›flt›r.
Anadolu’ya Orta Asya’danyap›lan Türkmen göçleri, Ana-dolu
Selçuklu Devleti zaman›n-da da devam etmifltir. Do¤udangelen
Türkmen kitleleri, Ana-
dolu Selçuklu hükümdarlar› taraf›ndan de¤iflik bölgele-re iskân
ettirilmifltir. Devletin izledi¤i temel politika;büyük ve kuvvetli
afliretleri parçalara ay›rarak birbirin-den uzak sahalara sevk
etmekti ki, bu amaç, kuvvetli birafliretin beyleri liderli¤inde
devlete karfl› yapacaklar›herhangi bir isyan› önlemek içindi. Yani
izlenen politi-ka parçalayarak iskân metodu idi.5
Bu politika içerisinde Türk kitlelerinin devletin s›-n›r
bölgelerine yerlefltirilmesi de önem teflkil etmifltir.Daha önce,
Emeviler ve Abbasilerde görülen bu meto-dun, Anadolu Selçuklu
Devleti’nde uygulanmas›n›n ne-deni; Bizans’a karfl› s›n›rlarda bir
tampon bölge olufltur-makt›. Bu bölgeye yerlefltirilecek Türkmen
kitleler, biryandan devletin s›n›r bölgelerini müdafaa edecekler,
di-¤er yandan da geçimlerini sa¤layabilmek için komflu ül-kelerin
s›n›rlar›na sald›racaklar, toprak ve ganimet eldeedeceklerdi.
Komflu ülke ile Anadolu Selçuklu Devletiaras›nda bir tampon bölge
diye niteleyebilece¤imiz Uçteflkilât›, bafllang›çta bu flekilde
ortaya ç›km›fl ve yap›lansürekli göçler ile büyük bir yap› haline
gelerek daha son-ralar› oluflacak olan Uç beyliklerine temel
haz›rlam›flt›r.
Bir yandan s›n›rlar› düflman sald›r›lar›na karfl› sa-vunmak,
di¤er yandan imkân buldukça onlar›n toprak-lar›na ak›nlar yaparak
toprak kazanmak ve ganimet eldeetmek amac›yla kurulan Uç
teflkilât›, gücünü Türkmen
afliretlerinden almaktayd›. Askerî disiplin içerisindeki
bu kabile teflkilâtlar›, orduyutakviye eden savafl adamlar›n›
te-min ederek, Anadolu’nun fet-hinde büyük bir rol oynad›lar.Uçlara
gelen göçebe unsurlar k›-sa bir zamanda bölgeye intibakediyorlar ve
yerleflik hayata geçe-rek köyler kuruyorlard›. Türkle-rin bulundu¤u
bölgelerde Müs-
U
Selçuk, ‹sa Bey Camii (1374)
-
TÜRKLER ORTAÇA⁄394
lüman Türk köylerinden baflka, H›ristiyan köyleri demevcut
oldu¤u gibi, flehir halk› da bu yap› içerisinde ka-r›flm›flt›.
Böylece Uçlar hudutlara, hudut boylar›ndakivilâyetlerle sancaklara
verilen ad halini alarak; bunlar›nbafllar›nda yar› müstakil
vaziyette bulunan liderlere deUç beyi ad› verildi.6 Uç beylerinin
üstünde de, devlet tara-f›ndan tayin olunan bir veya birkaç tane Uç
emîri bulu-nurdu. Devlet hazinesine nakdi veya aynî, muayyen
birvergi veren Uç beyleri, de¤iflik sebeplerle ve bazen de ver-gi
hesaplar›n› görmek üzere merkeze gelirlerdi.7
1220’li y›llardan sonra Yak›n Do¤u’da kendisinihissettiren Mo¤ol
bask›s›, Anadolu’ya yap›lan göçleridaha da artt›rd›. Mo¤ollar›n
ak›nlar›ndan kaçan büyükmiktarda Türkmen gruplar›, Anadolu’ya do¤ru
hareketederek Selçuklu ülkesine s›¤›nd›lar. Pachymeres’in
kay-detti¤ine göre; Mo¤ollardan kaçan Türkmen kabileler,Sakarya
nehrinden Kastamonu’ya kadar olan ve Pafla-gonya diye adland›r›lan
bölgede, büyük bir kargaflay› or-taya ç›karm›fllard›.8 Daha
öncegelen Türk kitlelerinde hayvanc›-l›k ve ziraatla u¤raflan bir
toplu-luk varken, Mo¤ol istilas› ileAnadolu’ya köylü halk,
zengintüccar, dervifl, fikir ve sanatadamlar›ndan oluflan de¤iflik
kol-lardaki halk kitleleri de gelmeyebafllam›fl, bunlar Uçlara
yerlefle-rek bölgedeki sosyal ve iktisadîhayat›
de¤ifltirmifllerdi.9 Türk-menler s›k›flt›r›ld›klar› zamanlar-da
s›n›rlarda toplanarak H›ristiyan ülkelerinden kendile-rine yurt ve
geçinme imkânlar› ar›yorlard›.10
II. G›yaseddin Keyhüsrev’in, 1243 y›l›nda Köse-da¤’da Mo¤ollara
yenilmesinden11 sonra, Anadolu Sel-çuklu Devleti h›zl› bir çöküfl
dönemine girerek, ‹lhanl›-lara vergi veren tâbi halini ald›.12
Devlet idaresindekisultanlar ve flehzâdeler, bundan sonra
birbiriyle taht mü-cadelelerine girdiler ve bu mücadelelerde
baflar› sa¤la-mak için Mo¤ollar›n yard›m ve himayesine
baflvurdular.Art›k, sosyal kargaflalar ve iktisadî çöküntü ile
periflanbir duruma düflen Anadolu Selçuklu Devleti,
Mo¤ollar›nAnadolu’ya gönderdikleri ordu kumandanlar› ile
idareediliyor, Selçuklu sultanlar› ise bu devletin
hakimiyetialt›nda ismen hüküm sürüyorlard›.13
Mo¤ol istilas›ndan sonra Anadolu Selçuklu Devle-ti’nin gücünü
kaybetmesi neticesinde, Anadolu’nun çe-flitli bölgelerindeki Uç
beyleri Selçuklu sultanlar›ndan ba-¤›ms›z olarak hareket etmeye
bafllad›lar. Anadolu’nun ‹l-hanl› hakimiyetine14 giriflinden sonra
mahalli nüfuslar›-n› güçlendiren Uç beyleri, ‹lhanl›lara
tâbiyetlerini bildir-meleri ve vergi vermeleri d›fl›nda tamamen
serbest kald›-lar. Art›k kendi bafllar›na hareket eden Uç beyleri,
Bizansordular›na karfl› büyük mücadeleler veriyorlar,
büyükganimetler elde edip, binlerce esir al›yorlard›. Al›nan
buesirler gerekli görülen fidyenin al›nmas› ile serbest
b›ra-k›l›yor, bu da maddi bir geçim sa¤l›yordu.
UçlardakiTürkmenlerin yapt›¤› bu sald›r›lara Bizans Devleti de
tedbir alm›flt›. Nitekim Komnenler zaman›nda Kuzey-bat› Anadolu
bölgesindeki Bithynia da¤lar›nda, muay-yen topraklara sahip ve
vergiden muâf olan, askerî birhudut teflkilât› oluflturuldu. ‹slâm
kaynaklar›nda akrit-ler15 diye an›lan bu güçler, s›n›rlarda
herhangi bir Türk-men sald›r›s›na karfl› haz›r bulunuyor ve
bulunduklar›bölgeyi koruyorlard›. Ancak XIV. yüzy›l›n
ortalar›nado¤ru Bizans Devleti, siyasî hadiseler gere¤i
Balkanlaraönem vermesi nedeniyle, Uç bölgelerinde s›n›r
muhaf›z-l›¤› yapan akritleri Balkanlar’da savaflmak için Bat›
Ana-dolu’dan çekmiflti.16 Bu aç›dan Uç beylerinin bölgedekifetih
hareketleri daha da kolaylaflm›flt›.
Bu dönemde gelir elde etmede savaflman›n rolü bü-yüktü ve
Uçlarda s›n›r muharipli¤inin ekonomik teme-li, ilk planda ganimet
getiren harp ve düflman arazisineyap›lan ya¤ma ak›nlard›. Ayr›ca
Türk bölükleri, paral›askerler olarak Alanlar, K›pçaklar veya
Katalanlar gibide savafl›yorlard›. 1305 bahar›nda Katalan paral›
asker-
lerinin, Bizansl›larla ilgisini kes-tikleri ve alt› sene sonra
Ati-na’n›n al›nmas›na yol açacak bü-yük bir maceray› bafllatt›klar›
s›-rada, Türkler de Avrupa’ya geç-mifllerdi.
Nikephoros Gregoras’›n bil-dirdi¤ine göre;
Gelibolu’dakiKatalanlar, Çanakkale’den 500kifliden oluflan bu Türk
askerleri-ni davet etmifller ve bunlar› ken-
di hizmetlerinde paral› olarak çal›flt›rm›fllard›r.17 Birbaflka
örnek; 5000 kadar Türk paral› askerinin Moral›Franklara karfl›
savaflmak üzere, Mihail Palaelogos tara-f›ndan kiralanmas›d›r.
Bizansl›lar buna benzer yap›lanittifaklarla, Türkmen beylerine pek
çok ifl ve ganimetsa¤lam›fllard›r.18
Uç beylikleri, 1335’te Ebû Said Bahad›r Han’›n ölü-mü üzerine
‹lhanl› taht›nda ç›kan kavgalar sonras›, ger-çek özgürlüklerine
kavuflmufllard›r. Bundan sonra tahtkavgalar›yla y›k›lmaya yüz tutan
‹lhanl› Devleti’ninAnadolu’daki ‹lhanl› egemenli¤i de ortadan
kalkm›fl-t›r.19 Anadolu’da varolan bu flartlar alt›nda Uç beyleri,
Bi-zans Devleti’ni daha da s›k›flt›rmaya bafllad›lar. XIV.yüzy›lda
Bizans’›n güçlü savunmas›n›n var oldu¤u bir-kaç büyük flehir
d›fl›nda, bölgedeki tüm topraklar Türkbeylerinin idaresine geçmifl
ve de¤iflik isimler alt›ndaTürk beylikleri kurulmufltur.20 Tavâif-i
Mülûk ad›yla daadland›r›lan bu beylikler; Germiyano¤ullar›,
Hamido-¤ullar›, Candaro¤ullar›, Mentefleo¤ullar›, Saruhano¤ul-lar›,
Ayd›no¤ullar›, Karesio¤ullar› ve Osmanl› Beyli-¤i’dir.
XIV. yüzy›lda Bizans taht›nda eskiden beri süregelentaht
kavgalar› hâlâ varl›¤›n› devam ettirmekte, bu durumiçteki siyasal
kargaflay› artt›rmaktayd›. Taht mücadelesi-nin yan›nda ülke içinde,
toplumsal ve dinî kavgalar dayo¤un bir flekilde görülmekteydi.
Afla¤› s›n›flar do¤um
Birgi, Ulu Camii, (1312)
-
TÜRKLER ORTAÇA⁄395
ve zenginlik aristokrasisine karfl› isyan ederken, Greklerve
Latinler aras›ndaki as›rl›k husumetten do¤an dinî kav-galar
kar›fl›kl›¤› bir kat daha art›r›yordu.21 yüzy›llarcadevletin bel
kemi¤i olarak hizmet etmifl bulunan asker-köylü s›n›f›n›n çöküflü
ve toprak sahibi askerî aristokrasi-nin zafer sa¤lamas›, Bizans
‹mparatorlu¤u’nun toplumsalve ekonomik hayat›nda büyük bozulmalar
meydana ge-tirmiflti. ‹hmal edilmifl ve moralleri bozulmufl olan
kay›t-l› askerler, Bizans ordusu içinde, gittikçe az›nl›kta
kalanunsurlar haline gelmifl, ordunun büyük bir k›sm›
Nor-mandiyal›, Katalan, Kuman ve Türk paral› askerlerindenoluflmaya
bafllam›flt›. Bu ücretliler için kendi ç›karlar›,‹mparatorlu¤un
ç›karlar›ndan daha önemliydi. Devlet-teki bozulmalar esnas›nda terk
edilmifl topraklar›canland›rmak ve toprak gelirleri ile askerî
s›-n›f› yeniden kurmak amac›yla pronoia vemanast›rlara ihsan edilen
mali ve kazâîmuâfiyet ile ilgili exuseia kurumlar›n›ngeliflmesi,
gerek dünyevi aristokrasininve gerekse kilise mensuplar›n›n
servetve gücünü daha da art›rd›.22 Bu durumkarfl›s›nda köylü halk,
çok say›da a¤›rvergi yükü ve angarya ile ezilmekteydi.Bu durumdan
flehirli halk da etkilen-miflti. Eskiden kent ekonomisinde
devle-tin s›k› ve merkezî bir durumda kontrolü sözkonusu iken,
flimdi bu sistem çözülmüfl, ilkönce Venediklilere ard›ndan da
Cenevizlilereticaret ile ilgili birçok imtiyaz ve serbestlik-ler
verilmek zorunda kal›nm›flt›. Bizans’ta süregelen pa-rasal kriz
atlat›lam›yor ve yüzy›llar boyunca dünya paza-r›na hakim olan para
birimi nomisma, Venedik dukas› kar-fl›s›nda eriyip gidiyordu.23
Bizans’taki bu geliflmeler esnas›nda, Orta Ça¤’›nparçalanm›fl
‹talyas›’nda gemicili¤i ve ticareti esas u¤raflolarak seçen küçük
flehir devletleri, Bizans ‹mparatorlu-¤u ile olan iliflkilerinin
ak›fl› içinde sa¤lad›klar› haklar veayr›cal›klardan olabildi¤ince
yararlanarak, ‹stanbul’da veAnadolu k›y›lar›ndaki belli bafll›
liman kentleri ile tica-ret yollar› üzerindeki flehirlerde
yerleflmifller, kimi yer-lerde de özel koloniler oluflturarak, Do¤u
Akdeniz Böl-gesi ticaretini ellerine geçirmifllerdi. Venedik;
Suriye,M›s›r ve Ege’deki adalar›n› içine alan Do¤u AkdenizBölgesi
ticaretinde egemen iken, Cenevizliler ise; Kara-deniz ve Asya’ya
giden ticarî yollar üzerinde üstünlükkurmufllard›.24
Bizans’a ait Ege’deki adalar›n birço¤u, Venediklizengin
ailelerce zapt edildi, birço¤u da senyörlük oldu.25Venedik’in Ege
Denizi’ndeki en önemli üssü Girit adas›idi. Co¤rafî konumu
nedeniyle Do¤u ticaretinin merke-zi ve ileri karakolu durumunda
oldu¤undan, Venedikli-ler bu adada iyi bir flekilde
örgütlenmifllerdi. Girit’tensonraki Ege’deki ikinci önemli ada,
A¤r›boz idi. A¤r›bozadas›, bo¤azlara ve Anadolu sahillerine yak›n
olmas› ne-deniyle önemli bir savunma görevini teflkil ediyordu.
Venedikliler, Uç topraklar›nda daha ziyâde Mentefle-o¤ullar› ile
yak›nl›k kurmaya önem vermifllerdi.
1331’den itibaren 1414 y›l›na kadar geçen sürede Vene-dikliler,
Mentefleo¤ullar› ile yedi tane bar›fl ve ticaretantlaflmas›
yapm›fllard›r. Karia ve Likia sahilinde ortayaç›kan
Mentefleo¤ullar›, Venediklilerin bu bölgedeki tica-retine önemli
ölçüde gölge düflürmüfllerdir.26 Venedik,Mentefle Beyli¤i ile
aras›ndaki iliflkilerini, diplomatik veticarî alanda, Levante’de
gözcüsü ve sözcüsü olan Gi-rit’teki Candia Dükal›¤› arac›l›¤› ile
yürütüyordu.
Cenevizlilerin Ege Denizi’nde; Sak›z, Midilli, ‹mrozve Tafloz
adalar›nda ticaret kolonileri bulunmaktayd›.Sak›z adas›, bir
zamanlar Yeni Foça’y› idare eden Bene-detto Zaccaria taraf›ndan,
1304 y›l›nda Bizans’tan dirlik
olarak zorla al›nm›flt›.27 Cenevizliler aç›s›ndan stra-tejik
öneme sahip di¤er topraklar, Edremit
körfezinin önünde yer alan Midilli, Çanak-kale Bo¤az›’n›n a¤z›n›
kapayan ‹mroz veMeriç’in Ege Denizi’ne döküldü¤ü yerdebir liman
olan Enez topraklar›d›r. Butopraklar da, yine Cenevizli baflka bir
ai-le olan Gattilusio ailesi taraf›ndan idareediliyordu.28
Uç topraklar›nda yer alan ve önemlibir liman kenti olmas› ile
birlikte zenginflap yataklar›na sahip Foça flehri, VIII. Mi-
hail Paleologos taraf›ndan Cenevizli Zacca-ria ailesine
verilmiflti.29 Türklerin bu s›ralar-da Ege sahillerinde yapt›klar›
ak›nlar›n teh-likeli oldu¤unu idrak eden Manuele Zacca-
ria, flehrin etraf›n› k›sa sürede surlarla çevirmiflti.
Birkaçsene sonra da eski flehrin birkaç kilometre d›fl›nda
dahabüyük bir kent yap›larak tamamland›¤›nda, bu kasabayaYeni Foça
ad› verilmifltir. Üç büyük flap oca¤›na sahip bukent, Avrupa’n›n
flap ihtiyac›n›n önemli bir k›sm›n› te-min ediyordu.30 1329 y›l›nda
III. Andronikos taraf›ndanFoça, Cenevizlilerden ar›nd›r›larak,
tekrar Bizans’a ba¤l›hale getirildiyse de, k›sa bir süre sonra bu
topraklar Ay-d›no¤ullar› ve Saruhano¤ullar›na ba¤lanm›flt›r.
Cenevizlilerin Karadeniz sahillerinde; Amasra, Fat-sa, Samsun,
Trabzon ve Sinop gibi merkezlerde ticarî li-manlar› bulunmaktayd›.
Anadolu’dan veya Memlûk sa-has›ndan gelen ticarî mallar›n, K›r›m’a
nakli aç›s›ndanönemli bir ticaret liman›na sahip Amasra, transit
ticaret-te oldukça güvenli bir bölge idi. fiehir, bir ara
Candaro-¤ullar›n›n eline geçtiyse de, yine Cenevizliler
taraf›ndangeri al›nm›flt›r. Di¤er bir flehir olan Samsun biri
Türkle-rin, di¤eri Cenevizlilerin elinde olmak üzere ikiye
ayr›l-m›flt›. Trabzon bu dönemde en önemli bir ticaret liman›idi.
fiehir, bo¤azlar ve Ege yolu ile Akdeniz’e ve Avru-pa’ya ba¤land›¤›
gibi, ayn› zamanda Karadeniz kuzeyin-deki Rusya’ya giden yollar›n
bulundu¤u bir kavflak nok-tas›ndayd›. Sinop, Karadeniz’i bat›dan
do¤uya veya gü-neyden kuzeye afl›p, ‹stanbul’dan Trabzon’a veya
Anado-lu’dan K›r›m’a gidecek tâcirlerin u¤rad›klar› önemli birliman
ve ticaret sahas› idi. fiehir bir ara Pervaneo¤ullar›-n›n elinde
idiyse de, sonralar› Candaro¤ullar› topraklar›-na kat›lm›flt›.31
K›r›m sahas›nda Su¤dak, Kefe ve Tana
Ayd›no¤lu Fahreddin ‹sa binMehmed’e ait tarihsiz sikke
-
TÜRKLER ORTAÇA⁄396
limanlar›nda da ticaret yapan Cenevizliler, Karadeniz’indo¤u
sahillerini izleyerek, Kafkaslar’dan ‹ran’a ve oradanAsya içlerine
kadar uzanan karayolunu da kullanmaktay-d›lar. Özellikle Kefe ile
Tebriz32 aras›nda oluflturulan ti-carî hat oldukça önem teflkil
etmekteydi.33
1335 y›l›nda Ebu Said Bahad›r Han’›n ölümü ilebirlikte ‹lhanl›
Devleti’nde ortaya ç›kan kar›fl›kl›klarsonras›, Tebriz’deki ‹talyan
tâcirleri, flehirden yavafl yavaflayr›lmaya bafllam›fllar ve
‹lhanl›lar ile ‹talyan flehir dev-letleri aras›ndaki iliflkiler
zamanla azalm›flt›r. ‹flte bu s›-rada Bat› Anadolu’da güçlerini
iyiden iyiye hissettirenve co¤rafî aç›dan stratejik konumlar›n›
verimli bir flekil-de kullanabilen Uç beylikleri, d›fl ticarette ve
siyasî iliflki-lerde ‹talyanlar›n görüflebilece¤i tek güç haline
gelmifl-lerdir. Bizans’›n içinde bulundu¤u ekonomik ve
politikçöküfl ile Venedik ve Ceneviz aras›ndaki ticarî
rekabetsayesinde, Uç topraklar›nda Türk hakimiyeti daha
çabukyay›lm›flt›r.34 Art›k Ege sahillerindeki limanlardan,ticarî
mal yüklemek isteyen bütün ‹talyan ge-mileri, do¤rudan do¤ruya Türk
beylikleriylekarfl› karfl›ya bulunuyorlard›. Anadolu’nuntüm sahil
fleridi Türklerin ellerine geç-miflti ve özellikle ‹talyanlar
aç›s›ndanönem teflkil eden Ege limanlar›, Uç bey-likleri
Türkmenlerinin ellerindeydi. EgeDenizi’ne ç›kan Türkleri en
az›ndanAnadolu’ya döndürmek ve ticarî ayr›ca-l›klar› yeni
beyliklere de kabul ettirebil-mek için, savafl› göze al›p silaha
sar›lan‹talyanlar, güçlerinin yetmedi¤i yer ve zaman-larda, baflta
Papal›k olmak üzere Rodos fiöval-yeleri ve K›br›s Krall›¤› gibi
di¤er H›ristiyandevletlerle ittifaklar yap›yorlard›.35
Ancak, Ege Denizi’nde mutlak güç haline gelenMentefle, Ayd›n ve
Saruhano¤ullar›n›n gaza ruhuyla mo-tive olan Türkmenleri, önce
‹talyanlar› Ege bölgesindenuzaklaflt›rd›lar, ard›ndan da onlar›n
denizlerdeki adalar›-na sald›rd›lar ve bölgeyi haraca ba¤lad›lar.
Mentefleo¤ul-lar›n›n kurucusu olan Türk beyi Mentefle’nin,
Bizanskaynaklar›nda Salpakis Mentefle (Sahil beyi Mentefle)
ifa-desiyle geçmesi, onun denizcilikle yak›ndan ilgilendi¤i-ni
göstermekteydi.36 Ege sahillerinde ve adalarda rahat-ça ticaret
yapmak isteyen yabanc› devletler, art›k beylik-lere vergi vermek ve
onlar›n kurallar›na ba¤l› kalmakflart›yla faaliyetlerini
sürdürebileceklerdi. Örne¤in k›y›fleridinde oluflturduklar›
donanmalarla denizlerde korsanfaaliyetlere bafllayan Saruhanl›lar,
k›sa bir süre içinde Ce-nevizliler’e ait Foça, Sak›z ve Naksos’u
vergiye ba¤lam›fl-lard›r.37 Beylikler yapt›klar› mücadeleler
esnâs›nda ç›-karlar›na göre, Türkler ya da H›ristiyan devletlerle
itti-faklar kurabilmekteydiler. Örne¤in Saruhanl›lar, Os-manl›lara
karfl› Bizans ve Ayd›no¤ullar› ile birleflerekGelibolu’ya ak›nlar
yapm›fllar ve birçok ganimetle ülke-lerine geri dönmüfllerdir.38
1345 y›l›nda Ayd›no¤luUmur Bey de, Rumeli’ye Kantakouzenos’a
yard›ma gi-dece¤i zaman, donanmalar›n›n ‹zmir liman›nda yak›l-
mas› neticesinde Karasi Beyli¤i’nin donanmalar› ile Ru-meli’ye
geçmifltir.39
Ege Denizi’nin do¤usundaki adalar›n ‹talyanlar aç›-s›ndan ilk
tehdit alt›na düflmesi, 1304 y›l›nda Sasa Beykomutas›ndaki Mentefle
Türkmenlerinin Efes ve civaryerleri ele geçirmeleri ile bafllar.40
Ancak Türkler, deniz-lerde tam kontrolü sa¤lamadan adalar› iflgal
etme girifli-minin çok riskli oldu¤unu anlam›fl olduklar›ndan,
ilkönce kendi sahillerini güvenlik alt›na alm›fllard›r. Ziradenize
hakim olmayan bir devlet için herhangi bir adaveya yar›mada
istihkâmlar›n›n hiçbir k›ymeti yoktu.41
1300-1329 aras› dönemde Cenevizliler ve Rodos flö-valyeleri,
Ege’de Türklerin en büyük rakipleri olmufllar-d›r. Ege Denizi’ndeki
önemli adalardan birisi olan Sak›zadas›, 1304 y›l›nda Cenevizli
Benedetto I Zaccaria tara-f›ndan iflgal edilmifl ve Avrupal›
tâcirlerle ticarî faaliyet-lerin kuruldu¤u önemli bir merkez haline
gelmifltir.42Rodos adas› ise Cenevizli korsanlar›n yard›m› ile St.
Je-
an flövalyeleri taraf›ndan 1309 tarihinde ele geçiril-mifltir.
Anadolu sahillerinin hemen önünde
önemli bir H›ristiyan kalesini teflkil eden Ro-dos, bölgedeki
deniz ulafl›m›n›n güvenli¤ini
sa¤l›yor ve birçok yabanc› tüccar gemisines›¤›nak oluyordu.
Vestefalyal› rahip Lu-dolf, bu ada ile ilgili kendisine
1337’deRodos’ta anlat›lanlar›; “Keflifller gelmedenönce Rodos, Kos
ve bütün di¤er adalar›n
halk›, mal ve mülkleri için Türklere haraçvermek
zorundayd›lar”43, fleklinde aktar-
maktad›r.1317 y›l›nda Sicilya kral› Friederick’in
o¤lu Alfonso Fadrique, Atina Katalan Dükal›-¤›’n›n komutanl›¤›na
getirildi¤inde, ülke s›-n›rlar›n› geniflletmek için Venediklilere
sal-
d›rd›¤›nda, Mentefle ve Ayd›n Türkleri ile ittifak
olufl-turmufltur. Bu ittifakla Ayd›n ve Mentefle
Türkmenleri,A¤r›boz’dan Girit’e kadar olan bölgede Katalanlar ile
or-tak hareket etmifllerdir.44 Türkler ile Katalanlar aras›n-daki
iliflkilerin bozuldu¤u 1329 senesine kadar devameden bu ittifakla,
Ege Denizi’ndeki Venedik ç›karlar›büyük ölçüde zedelendi¤i gibi,
Balkanlar’daki RomanyaLatin yönetimi de, Türklerin bölgeye
gemilerle getiril-meleri ve mücadelelere bafllamalar› ile hayli
s›k›nt›yadüflmüfltür.
Beyliklerin kendi ç›karlar›na göre ba¤›ms›z olarakLatinler, St.
Jean flövalyeleri veya Bizans Devleti ile be-lirli zamanlarda
ittifak aray›fllar›na girmeleri, bölgedeizlenilen aktif siyaseti
göstermektedir. 1340’l› y›llara ge-lindi¤inde Türk beylikleri Ege
adalar›n›n bütün nüfuzu-nu ellerine geçirmifller ve yapt›klar›
seferlerle Trakya,Makedonya, Yunan ve Mora topraklar›n› haraca
ba¤la-m›fllard›r. Özellikle bu dönemde çok güçlenen Ayd›no¤lu Umur
Bey, Ege Denizi’nde donanmas› ile A¤r›boz,Mora, Girit ve Rodos
adalar›n›, ayr›ca Teselya’n›n tümsahil fleridini eline
geçirmifltir.45
Ege’deki bu mücadelelerin yan› s›ra, Karadeniz’dede önemli bir
güce sahip Uç beyli¤i olan Candaro¤ullar›,‹talyanlara karfl›
savafl›yordu. 1322 y›l›nda Sinop’un ta-
Mentefle Beyli¤i, AhmetGazi’ye ait 1391 tarihli
gümüfl sikke
-
TÜRKLER ORTAÇA⁄397
mamen beylik topraklar›na kat›lmas›yla, Karadeniz tica-retini
ellerinde bulunduran Cenevizlilerle temasa geçil-di. 1341 y›l›nda
Venedik ve Ceneviz filosu ile büyük birsavafla tutuflan
Candaro¤ullar›, birçok düflman teknesinizapt etmifl, savafltan
güçlükle kurtulan Ceneviz amiraliSimon de Quarto kendisini K›r›m
sahillerine zor atm›fl-t›. 1362’li y›llarda Candaro¤ullar›na ait
donanmalar, Ke-fe’deki Ceneviz istihkâmlar›n› ya¤malam›fllar ve
Karade-niz’de yabanc› gemilere göz açt›rmam›fllard›r. Bu
aç›danbölgedeki Türk gücünü hisseden Cenevizliler, Karade-niz’de
bar›fl›n devaml›l›¤›n›n önemini k›sa sürede anla-m›fllar ve
bar›flç› bir politika takip etmifllerdir.46
‹talyanlar›n, Mentefleo¤ullar› ve Ayd›no¤ullar› bafltaolmak
üzere, beyliklerle 1360’tan sonraki son on seneiçerisindeki
iliflkileri çok zor yürümüfltür. Art›k devlet-lerin gözü, do¤uda
güç kazanan Osmanl›lara yönelmifl vebu nedenle Levante üzerindeki
Mentefle ve Ayd›n beyli-¤inin ehemmiyeti azalmaya bafllam›flt›r.
Mart 1358’deOsmanl›lar›n Gelibolu’yu almalar› ile birlikte,
H›risti-yan dünyas› ilgisini Osmanl› Türk-leri’ne çevirdi.
Osmanl›lar Gelibo-lu’dan geçerek Edirne’ye hakim ol-duklar›nda ve
Karadeniz Bo¤az›’nayerlefltiklerinde, Bizans iktisadiya-t›n›n bütün
imkânlar›na sahip ol-mufllar ve bölge ticaretini kontrol-leri
alt›na alm›fllard›r. Bu durum-dan en çok zarar gören de,
flüphesizki ‹talyanlar olmufltur.47 Kantako-uzenos’a göre, 1330
dolaylar›ndaOsmanl› Beyi Orhan’›n 36 kad›rga-s›
bulunmaktayd›.48
XIV. yüzy›l sonlar›na do¤ru Osmanl› Devleti’nin,Uç beylikleri
topraklar›n› kendi s›n›rlar›na katmas› ilebirlikte, bu beyliklerin
yapt›klar› ticarî antlaflmalar daortadan kalkm›flt›r. Ancak bu
durumun kendileri aç›s›n-dan hiç de iyi olmad›¤›n› gören ‹talyan
devletleri, k›sasürede Osmanl› Devleti ile yak›n münasebetlere
girerek,eski ayr›cal›klar›n› tekrar elde etme yoluna
gidecekler-dir. ‹lk antlaflmay› 1352 y›l›nda Orhan Bey ile
yapm›flolan Cenevizliler, Osmanl›lara y›ll›k bir vergi ödeme
flar-t›n› kabul ediyorlard›.49 Cenevizliler 8 Haziran 1387
ta-rihinde ise, dostluk ve ticaret antlaflmas› ad› alt›ndaikinci
bir ahidnâmeyi elde etmifllerdir.50 Antlaflma gere-¤ince Osmanl›
tebaas› Pera ile serbest ticaret yapabile-cek, ithalat ve ihracatta
gümrük vermeyeceklerdi. Cene-vizliler ise, belirli imtiyazlar›
almalar› ile birlikte, Türktopraklar›nda ticaret için vergi ödemeye
devam edecek-lerdi.51
Bu antlaflmalar ile, Osmanl›-Ceneviz dostlu¤ununGalata’daki
temelleri at›lm›flt›r. Oluflturulan dostlu¤unTürklere en büyük
yarar›, Osmanl›lar›n Çanakkale Bo-¤az›’n› aflarak Gelibolu
yar›madas›na geçifllerinde, Cene-vizlilerin yard›mda
bulunmalar›d›r. Cenevizliler, askerîve sivil tafl›malarda
Osmanl›lardan belirli bir para alarak,gemilerle nakil ifllemlerini
sa¤l›yorlard›. XV. yüzy›l›nbafl›nda Semerkant’a seyahat eden ünlü
seyyah Clavi-
jo’nun seyahat esnas›ndaki Gelibolu izlenimleri, bu ye-rin
önemini aç›kça göstermektedir; “Türklerin Bo¤az’›nAvrupa yakas›nda
ilk iflgal ettikleri yer Cenevizlilerin elindeolan Gelibolu’dur.
Gelibolu’yu alarak Bizans topraklar›n›fetheden Türkler,
donanmalar›n› burada bulunduruyorlar veas›l vatanlar›ndan buraya
levâz›m ve asker gönderiyorlard›r.Gelibolu kalesi, Türklerin bütün
Bizans’› bo¤az›ndan yaka-lamalar›n› temin eden üstür”.52
Osmanl› padiflah› Y›ld›r›m Bayezid tahta geçifli ilebirlikte,
Anadolu’daki Uç beyliklerini kendi topraklar›naba¤lad›ktan sonra,
her y›l Anadolu’dan Midilli, Limnosve Rodos adalar›na gönderilmekte
olan bu¤day›n ihraca-t›n› menetmifl ve donanmalar›n› teçhiz ederek,
Sak›z veA¤r›boz baflta olmak üzere birçok adaya seferler
düzen-lemifltir.53
Uç Beyliklerinin ‹ktisadî Faaliyetleri
Türkmen kitleler Anadolu’yailk geldikleri zaman bölgede bulu-nan
Bizans’a ba¤l› H›ristiyan halk,iktisadî ve içtimaî bak›mdan
ol-dukça zor bir dönem geçirmektey-di. Bu s›rada Anadolu’da; Bursa,
‹z-mit, ‹znik, Alaflehir ve Foça gibi ti-carî merkezlerin bulundu¤u
önemliflehirler d›fl›nda geliflmifl yerleflimalanlar› mevcut
de¤ildi. Türkmen-ler fazla mücadele vermeden k›sasürede bat›ya
do¤ru ilerliyorlar, bu-ralar›n› kendi inançlar›,
gelenekleri,görenekleri ve içtimaî teflkilâtlar›
ile birlikte Türk yurdu haline getirerek yerleflik
hayatageçiyorlard›. Anadolu, Türklerin gelmesiyle birlikte bü-yük
bir canl›l›k kazand›. Bofl olan bölgeler doldu, sönükve ufak
flehirler canlan›p büyüyerek ticaret ve kültürmerkezleri haline
geldi.
Anadolu’da Bizans Devleti ile Türkler aras›ndakigeçen sürekli
mücadelelere ra¤men, H›ristiyan ve Müs-lüman halk çok yak›n
iliflkiler içinde yafl›yorlard›.54Özellikle flehir veya küçük
yerleflim alanlar›nda kurulanpazarlarda her iki dine mensup
insanlar›n birbirleri ilegayet ›l›ml› bir flekilde al›flverifl
yapt›klar› ve ortak birhayat› paylaflt›klar› görülmekteydi. Bu
dönem içerisindeAnadolu’daki Uçlar, medenî bir hayat›n kayna¤›
olanTürk ve ‹slâm dünyas›n›n her taraf›ndan gelmifl, her s›-n›ftan
ve meslekten çeflitli insanlarla doludur. ‹ran, M›-s›r ve K›r›m
medreselerinden ç›kan ilim erbâb›, Orta veDo¤u Anadolu’dan gelmifl
Selçuklu ve ‹lhanl› bürokrasi-sine mensup kifliler, de¤iflik
tarikatlar›n mümessilleri,‹slâm flövalye ve misyonerleri
diyebilece¤imiz dervifller,bu yap›ya canl›l›k getiren
gruplard›.55
Uç beyliklerinde toplum yap›s›n› oluflturan halk, gö-çebe ve
yerleflik hayat süren gruplardan meydana gel-mekteydi. Bu iki gurup
farkl› alanlarda iktisadî faaliyet-lerde bulunmaktayd›. Göçebeler,
kendi ihtiyaçlar›n› te-min edebilecek kadar tar›mla meflgul olan,
ancak iktisa-
Peçin, Ahmet Gazi Medresesi taçkap›, (1375)
-
TÜRKLER ORTAÇA⁄398
dî kimlikleri aç›s›ndan esas olarak hayvanc›l›kla u¤raflan,bu
aç›dan da sürülerine otlak bulmak endiflesiyle zaman-lar›n›n büyük
bir k›sm›n› de¤iflik yerlerde geçirmek zo-runda kalan toplumsal
gruplard›.56
Göçebeler; süt, tereya¤›, yo¤urt, peynir, lor ve et gi-bi temel
g›dalar› imal ederlerdi. Ayr›ca hayvanlardan el-de ettikleri k›l,
yün ve deriyi belirli ifllemlerden geçir-dikten sonra birçok eflya
yap›m›nda kullan›rlar veya sa-tarlard›. Deriler, göçebeler
taraf›ndan terbiye edilirken,üzerindeki k›l ve yünler de ayr›
olarak dokumac›l›k ama-c›yla ifllenirdi. Göçebeler, k›l ve yünleri
kendi yapt›klar›aletler ile türlü ifllemlerden geçirdikten sonra,
bunlar› eveflyas›nda, hayvanlar›n baz› malzemelerinde, kendi
giye-ceklerinin temininde ve çuval yap›m›nda
kullan›rlard›.Özellikle göçebelerin köy ve kasabalara yerleflmeleri
ilebu yün imâlat›, ev tezgahlar›nda hal›c›l›k ve kilimcilikyap›m›
ile u¤raflmalar›n› gündeme getirmifltir. Bu saye-de türlü
dokumac›l›k iflleri göçebe Türkmenlerin iskâ-n›yla ortaya
ç›km›flt›r. Bat› Anadolu’da Gördes, Ku-la ve Uflak gibi hal› imalat
yerleri bu göçebelerinfaaliyetleri ile ortaya ç›km›fl, hatta bu
flehirler-de Osmanl›lar zaman›nda bile hal› üretiminedevam
edilmifltir.57 Hal›c›l›¤›n yan›ndabir de keçe yap›m› vard› ki, bu
da güzmevsiminde koyunlar›n yünlerinin k›rp›l-mas› ve bunlar›n kuzu
yünü ile ka-r›flt›r›larak bir kaç ifllemden sonrahaz›rlanmas› ile
ortaya ç›kard›.Çad›rlar›n d›fl örtüsü, çobanlar›nkepene¤i ve aba
gibi eflyalar›nhepsi, bu so¤uk ve ya¤mur suyu geçirmez keçeden
ya-p›l›rd›.
Uç beyliklerinde yerleflik hayat süren topluluklar
ise,flehirliler ve köylülerden oluflmaktad›r. Köylüler tar›m-sal
üretimde bulunurlarken, flehirliler ise daha çok sana-yi dallar›nda
üretim yapmaktad›rlar. Uç beyliklerinde ta-r›msal ürünler
içerisinde; bu¤day, pamuk, yulaf ve pirin-cin üretimi baflta
geliyordu. fiehir civarlar›nda ise, mey-ve yetifltiricili¤i ve
ba¤c›l›k yap›lmaktayd›. Ele geçirilenyerlere k›sa sürede
yerleflerek ba¤ ve bahçeler kuranTürkmenler, Uçlarda kalan bofl ve
›ss›z topraklar› yeni-den canland›rm›fllard›r. Kütahya’da
yetifltirilen pirinç,Bursa’da üretilen pamuk, ‹znik’te has›l olunan
kestane,ceviz ve üzüm, Isparta etraf›ndaki arazide bulunan
a¤aç-lardan ç›kar›lan zamk, Bal›kesir taraflar›nda ç›kar›lan
re-çine, hep Uç beyliklerinin topraklar›n›n ürünleri idi.
XIV.yüzy›l bafllar›nda Ermeni Haython Anadolu’yu; “gümüflve flap
madenlerine sahip, bu¤day ve meyvesi bol olan, ayr›cagüzel atlar›n
ve çok say›da hayvan sürüsünün bulundu¤u zen-gin bir memleket”
olarak göstermekte; ayn› flekilde seyyah‹bn Batuta da, Anadolu’nun
zenginli¤inden ve her fleyinucuz olmas›ndan bahsetmektedir.58
XIV. yüzy›lda Anadolu’nun Uç bölgelerinde, doku-mac›l›k ve
madencilik alan›nda çal›flmalar yap›lmaktay-d›. Uç topraklar›nda
yer alan Germiyan, Denizli ve Ala-flehir’in k›rm›z› kumafllar› ve
beyaz renkteki sar›k tül-bentleri, gerek iç ve gerekse d›fl ticaret
arac›l›¤› ile tâcir-
ler taraf›ndan birçok yere sevk edilmekteydi.59 ‹bn Batu-ta’n›n
ifadesine göre Denizli dokuma sanayiinde üretilenkumafllar, pamu¤un
iyi e¤rilmesi ile oldukça sa¤lam vebenzeri bulunmayan bir kaliteye
sahipti.60 Bu aç›danDenizli dokuma sanayii ifl kolunun ileri
seviyede olmas›,halk›n kendi yetenekleri ile üretime ve ticarete
yapt›kla-r› katk›y› önemli ölçüde göstermekteydi. ‹bn Batuta,
ay-r›ca Uç beyliklerinde ziyarete gitti¤i yerlerde gördükleri-ni
veya kendisine verilen hediyeleri anlat›rken, ipekli,kemha, kusey,
mir’›z ve bürümcek türünden çeflitli ku-mafllar›n varl›¤›ndan söz
ederek, bu dönemde dokumasanayiinde üretilen kumafllar›n çeflit
zenginli¤ini de bizeyans›tmaktad›r.61
Uç beylikleri topraklar›nda ç›kan ve o dönem içerisin-de oldukça
önemli de¤ere sahip olan birinci derecedemaden, flap idi. Avrupa’da
de¤iflik endüstri dallar›ndakullan›lan ve temel ihtiyaç maddesi
olan flap en çok Fo-ça’da ç›kar›lmaktayd›. Bunun yan›nda Kütahya’da
da
flap ç›kar›ld›¤› bilinmektedir.62 Varl›¤› hakk›ndabilgi sahibi
oldu¤umuz ikinci maden ise gü-
müfltür. Anadolu’da ç›kar›lan k›ymetli ma-denlerden gümüfl,
XIII. ve XIV. yüzy›l-larda bafll›ca dört merkezden elde
edil-mekteydi ki, bunlardan birisi Germiyan
topraklar›nda bulunan Kütahya ha-valisindeki Gümüfl köyü idi.
Mesâ-likü’l-ebsâr’da fiihâbeddîn El-Öme-rî, buran›n ad›n› Gümüflsar
diye ve-
rir ve buradaki gümüfl madenininç›kar›lmas›n›n kolay, cinsinin
ol-dukça kaliteli ve ticaretinden elde
edilen kâr›n›n da oldukça fazla oldu¤unu belirtir.63 Ç›-kar›lan
gümüfl madeni, d›flar›ya tâcirler arac›l›¤› ile ihraçedildi¤i gibi,
iç piyasada da para bas›m›nda ve de¤erlieflya yap›m›nda önemli
ihtiyac› karfl›lamaktayd›.
Uç Topraklar›nda Yer Alan Ticarî MerkezlerXIV. yüzy›lda en faal
Anadolu piyasalar›, Karadeniz
kenar›nda Trabzon, Samsun ve Sinop; Marmara havza-s›nda Bursa’ya
ait Tirilye ve Gemlik; bat›da Ege Denizikenar›nda Foça, ‹zmir,
Ayasulug ve Balat; güneyde Ak-deniz kenar›nda ise Antalya, Alaiye
ve Ayas limanlar›idi.64 Bunlardan Balat ve Ayasulug Uç
beyliklerinin engeliflmifl, kozmopolit ticaret merkezleri ve önemli
li-manlar› idi. Balat flehri, Menderes’in kayna¤›n›n yak›-n›nda ve
sol sahili üzerindeki eski Milet y›k›nt›lar› üze-rinde kurulmufl,
Mentefle Beyli¤i’nin bafl ticaret liman›-d›r. Bu pazardan transit
ticareti iflleri karfl›l›¤›nda eldeedilen ihraç ve ithal
rüsumlar›yla, beyli¤in önemli mik-tardaki gelirleri karfl›lanmakta
idi. Örne¤in Kütahya’da-ki flap ve baflka yerlerden gelen ipekli
eflyalar ve de¤iflikmallar, büyük ihtimalle gemi ile Menderes
Nehri’ndenbu limana tafl›n›yor, burada da Frenk tacirlere
sat›l›yor-du. Birçok Frenk tacirin Balat’ta ma¤azalar› vard› ve
al-d›klar› mallar› gemilerle; Rodos’a, K›br›s’a, Avrupa’yave
M›s›r’a ihraç ediyorlard›. Bu pazardan ihraç edilen
Balat, ‹lyas Bey Camii (1404)
-
TÜRKLER ORTAÇA⁄399
mallar aras›nda Anadolu’nun de¤iflik yerlerinde üretilenbu¤day,
safran, susam, bal, balmumu, palamut, flap, de-ri ve hal› gibi
ürünler bulunmaktayd›. Ayr›ca kad›n veerkek tutsaklar da bu pazarda
sat›lmakta idi. ‹hraç edi-len bu mallara karfl›l›k ise, Avrupa’dan
kumafl, sabun,kalay, kurflun ve de¤iflik birçok mal Balat’a yabanc›
tâ-cirler vas›tas›yla getirilmekte idi. Bu dönemde Balat li-man›nda
ticarî faaliyetlerin yo¤unlu¤u nedeniyle, Vene-dikliler bu liman›n
sahibi olan Mentefle Beyli¤i ile sü-rekli muahede yapmak için
f›rsat kolluyorlar ve iliflkile-rini dostça sürdürmeye
çal›fl›yorlard›.65
Ege topraklar›nda yer alan ve Ayd›no¤ullar›na ba¤-l›, denizden
birkaç mil ötede kurulmufl di¤er önemli birticarî saha
Ayasulug’tur. Vaktiyle ad› Ephesus olan flehir,Yunanl›lar
taraf›ndan Theologos, daha sonralar› ‹talyan-lar taraf›ndan
Altoluogo fleklinde adland›r›lm›flt›r. Sahi-lin yukar› k›sm›nda
kurulmufl olan flehirden birkaç miluzakl›kta bulunan di¤er bir
yerleflim ala-n› da Scala Nuovad›r. (Kufladas›)66Ayasulug’u;
Floransa, Barcelona,Ancona, Ragusa ve Messina’dan bir-çok tüccar
ziyaret eder ve baz›lar› Si-vas’a kadar seyahatte bulunarak tica-rî
iliflkileri gelifltirirlerdi.67 Tâcirleriçin yararl› bilgiler
vermek amac›yla Le-vante’de bir gezintiye ç›kan ve XIV.
yüzy›l›nikinci çeyre¤inde Practica della Mercature adl› k›lavuz
ki-tab›n› yazan Floransal› Balducci Pegolotti, Ayasulug’ubirinci
derecede bir pazar olarak görmeyerek, tâcirlerinmallar›n› flehirden
sahile ve sahilden flehire tafl›mak zo-runda kald›klar›n› ifade
eder. Ancak Pegolotti’nin bu fle-hirde yap›lan ticarî faaliyetleri,
ticarette kullan›lanuzunluk ve a¤›rl›k ölçülerini di¤er bölgelere
ve ülkeleregöre karfl›laflt›rmas›, Ayasulug’un bölgede büyük
önemioldu¤unu ortaya koymaktad›r.68 Nitekim Germiyano-¤ullar›
Beyli¤i’nin baflkenti olan Kütahya’da ç›kar›lanpirinç ve flap›n
ihraç edildi¤i ticarî merkez Ayasulugidi.69 Ayr›ca Anadolu’da
yetifltirilen birçok ürün de bu-rada toplanmaktayd›. Bu aç›dan daha
1337 tarihindeAyd›n o¤lu H›z›r Bey ile yapt›klar› antlaflma ile
Vene-dikliler, Ayasulug’da oturacaklar› ve ticaret yapacaklar›özel
yerleri elde etmifllerdi.
Antalya ve Alaiye bu dönemde önemli di¤er ticaretlimanlar›d›r.
Bu limanlardan M›s›r topraklar›na önemliölçüde ihracat yap›l›yordu.
Özellikle Memlûkler, donan-malar› için gerekli kereste ve zifti bu
limanlardan teda-rik ediyorlard›. Büyük ihtimalle Toroslar’dan elde
edilena¤açlar›n buralarda ifllendikten sonra, M›s›r’›n
de¤iflikflehirlerine ihraç edildi¤i bilinmektedir. Anadolu ile
M›-s›r ve Suriye aras›nda yap›lan bu ticarette, Cenevizlilerön
planda yer al›yorlard›. XIV. yüzy›l bafllar›nda Hami-do¤ullar›na
ait bir ticaret merkezi olan Antalya ise, d›flticaret aç›s›ndan
Alaiye’ye göre daha fazla hareketli birliman flehri idi. Antalya’da
de¤iflik ülkelere mensup bir-çok tüccar bulunmaktayd› ve kendi
ülkeleri menfaatineticarî faaliyetlerde bulunuyorlard›.70
Anadolu’nun pekçok ürünü K›br›s ve M›s›r’a buradan yollan›rken, bu
ül-
kelerden de baharat, keten ve fleker gibi ürünler
getiril-mekteydi. Bu dönemde Antalya’dan Bursa’ya gidenönemli bir
ticaret yolu vard› ve bu yol Osmanl›lar›n böl-geyi 1381 ve 1390
tarihlerinde almas›na kadar HamidHanedanl›¤›’na aitti. Bölgede
Osmanl›lar ile Karamano-¤ullar› aras›nda uzun süren mücadeleler,
buran›n iktisa-dî co¤rafya aç›s›ndan önemini ortaya
koymaktad›r.71
Karadeniz sahilinde s›ralanm›fl ticaret merkezleri,Amasra,
Samsun ve Sinop limanlar›d›r. Kefe’deki Cene-viz konsoloslu¤una
ba¤l› olan Amasra, Karadeniz’de ge-milerin ikmâl edebilecekleri
veya mallar›n› boflaltabile-cekleri önemli bir liman flehridir.
Amasra’n›n do¤usun-da yer alan ve Karadeniz’deki en önemli di¤er
bir ticaretliman›, Candaro¤ullar›n›n elindeki Sinop flehridir.
1322y›l›na kadar Pervaneo¤ullar›n›n elinde bulunan bu
flehir,Cenevizlilerin Karadeniz ticaretini olumsuz yönde
etki-lemifltir. Daha 1310’lu y›llarda Kefe dolaylar›nda Cene-
viz gemileri ile baflar›l› mücadelelere bafl-layan Sinop
Türkmenleri, k›sa süre-de bölge ticaretini yapt›klar› korsa-nî
ak›nlarla ellerine geçirmifllerdir.Ancak yine de Sinop flehri,
hembat›l› tâcirlerin u¤rad›¤› bir pazar,
hem de tâcirler aç›s›ndan bir korsanyata¤› idi. Trabzon’a giden
gemilerin
u¤rak noktas› olmakla birlikte, tâcirler gerek-li olan birçok
malzemeyi buradan temin edebilirlerdi.Bu durumu fark etmifl olan
Cenevizliler ve Venedikliler,Sinop’ta ticaret kolonileri
oluflturmufllard›. Özellikle sa-y›lar› fazla olan Ceneviz
kolonileri flehri ele geçirmeyeçal›flm›fllarsa da, baflar›l›
olamam›fllard›. ‹stanbul-Trab-zon ve Anadolu-K›r›m aras›ndaki
ticarette, tâcirlerinu¤ramak zorunda kald›klar› bu flehrin,
Türklerin elindebulunmas›, ald›klar› vergilerle büyük kazanç
sa¤lamala-r›na vesile olmufltur.
Sinop’tan sonra, di¤er bir liman flehri Samsun’dur.1396 Ni¤bolu
savafl›nda Osmanl›lara esir düflen, ard›n-dan 1402 Ankara
savafl›yla Y›ld›r›m Bayezid’in yenilme-siyle Timur’un tutsa¤›
olarak Asya’ya götürülen ünlüseyyah Schiltberger, yolculu¤u
esnas›nda gördü¤ü Sam-sun flehri hakk›nda flunlar› nakletmektedir:
“Samsun bir-biri karfl›s›nda iki flehirden oluflmaktad›r. fiehrin
birinde H›-ristiyanlar, Cenevizliler, di¤erinde ise çevredeki
topraklar›n sa-hibi olan Müslümanlar yaflar”.72 XIV. yüzy›l
esnas›ndaSamsun flehri, di¤er Karadeniz sahil limanlar› gibiönemli
bir ticaret merkezidir ve flehrin Trabzon liman›-na yak›nl›¤› bu
önemini daha da artt›rmaktad›r.73
Uç topraklar›nda yer alan di¤er önemli flehirler; De-nizli,
Milas, Bursa, ‹znik ve Kütahya’d›r. Denizli’de al-t›n ifllemeli
pamuklu kumafllar dokunurdu. Pamu¤u ka-liteli ve kuvvetlice
e¤rilmifl oldu¤undan bu kumafllar ol-dukça dayan›kl›d›r. Kumafl
flehrin ad›yla flöhret bulmufl-tur. Denizli’de z›mmî Rumlar çok
oldu¤undan, sanatehlinin ço¤unlu¤unu da Rum kad›nlar› olufltururdu.
fie-hirde var olan çarfl›larda, üretilen dokumalar ve el sana-yi
ürünleri sat›l›rd›.74
Mentefle Beyli¤i akçeleri
-
TÜRKLER ORTAÇA⁄400
Mentefle Beyli¤i’nin kuruldu¤u Karye bölgesindeyer alan Milas
flehri, zengin ve verimli bir ovan›n orta-s›nda bulunmakta, sahil
yak›n›nda olmas›na ra¤men de-nize karfl› mükemmel surette
korunmaktad›r. Ayr›ca ba-t›da Balat liman›na, kuzeyde verimli
Karpuzlu ovas›na,Çine çay› ve Menderes vadisine, do¤uda ise
Mu¤la’ya gi-den tafl›ma yollar›n›n kavflak noktas›nda bulunmas›,
fleh-rin ticarî faaliyetler aç›dan ifllek olmas›nda en büyük
et-kenlerden biridir.75
Bursa; XIV. yüzy›lda giderek büyüyen bir flehirdir.fiehre sahip
olan Orhan Bey, Türkmen hükümdarlar›n›nen güçlüsü olarak
nitelendirilmektedir.76 Bursa, Osman-l›lar taraf›ndan
fethedildikten sonra önemli bir ticaretmerkezi haline gelerek, ünlü
kiflilerin, dervifllerin ve ule-man›n dikkatini çekmeye
bafllam›flt›r. Bu kifliler, yay›l-ma ve fetih arzusuyla dolu olan
gazilik gelene¤ini boz-madan, yeni devlete adapte oluyorlard›.77
‹ran, Horasanve Buhara’dan gelen sanatç›lar, flairler, dervifller
ve tarih-çiler yeni flehre tafl›n›yorlar; bununla birlikte
camiler,mektepler ve kamu binalar› h›zla inflaediliyordu.78 Orhan
Gazi daha1340 tarihinde, bugün bile flehrinticarî bir merkezi
olarak kalan,Bursa’da bir bedestan infla ettir-miflti.79 Arada bir
bu yap›yakervansaray da denildi¤inden,muhtemelen münferit
seyyah,tüccar ve kervanlarla toplu seya-hat edenlerin burada
konaklad›kla-r› düflünülebilir.80 Bursa’da sanayi alan›ndaipekçilik
ve dokumac›l›k ön plandayd›.81Bugün Bursa’ya ba¤l› bir ilçe olan
‹znik hakk›nda ‹bnBatuta, her çeflit meyvenin yetiflti¤ini, ceviz
ve kestane-nin bol oldu¤unu ve dünyan›n en nefis üzümlerinin
bu-rada üretildi¤ini söyler. Ancak dört surla çevrili olanflehrin,
virâne bir halde oldu¤unu da belirtir. Yirmi senesonra Palamas82 da
ayn› manzaray› tasvir eder.83
Kütahya; pirinç ve flap yataklar› ile meflhur bir yer-dir.
Menderes nehrinin buradan geçmesi, halk›n bu neh-rin nimetlerinden
büyük ölçüde yararlanmas›na imkânsa¤lam›flt›r. El Ömerî, Menderes
›rma¤›nda gemiler vekay›klar›n gezdi¤ini, o yörenin halk›n›n bu
›rmak saye-sinde yolculuk yapt›¤›n›, ayn› zamanda tüccar›n da
bu›rmaktan istifade etti¤ini belirterek, fiarköy flehrinde
pi-rinçten baflka bir fley yetiflmedi¤ini söylemektedir.84
Uç Topraklar›nda TicaretiYap›lan Baz› MallarOrta Ça¤’da kendi
üretimleri ile ülkesinin halk›n›
besleyemeyen Avrupa devletleri, bu¤day ihtiyaçlar›n›hububat
deposu diye tan›mlanan Rusya-Romanya-Ana-dolu üçgenine giren
bölgelerden karfl›lamakta idiler. Buaç›dan bu¤day›n, Avrupal›
tâcirlerin arad›klar› önemliürünlerden biri oldu¤unu fark eden Uç
beylikleri, bu ürü-nün sat›fl›n› kendi siyasal iliflkilerine göre
gerekti¤indekoz olarak kullanabiliyorlard›.85 ‹zmir ve Menderes
böl-geleri, bu¤day üretimiyle bilinen meflhur yerlerdi. Ayr›-
ca Anadolu’nun iç kesimlerinde yetifltirilen bu¤day da,Bat›
Anadolu limanlar›nda sat›lmakta idi. Özellikle Ro-manya ve Girit’te
ticaret kolonileri kurmufl Venediklileriçin, Uç beyliklerinden
gelen arpa, kuru sebze ve bu¤da-y›n son derece önemi vard›. Bir
di¤er önemli hububatolan m›s›r›n beyliklerden ihracat› durdu¤u
zaman, Ro-manya’da bile fiyatlar üzerinde büyük art›fl
gözlenirdi.86
Anadolu’dan ihraç edilen ticaret mallar› içerisindeönemli bir
ürün de flapt›r. Avrupa’da tüm boya endüstri-sinde, yün
fabrikalar›nda, deri endüstrisinde, kimya ala-n›nda, alt›n iflleri
ve kozmetikte kullan›lmakta olan flap,Anadolu’da de¤iflik
bölgelerde üretilirdi. fiap›n ikiönemli merkezi olan Foça ve
fiebinkarahisar’da ticaret,büyük ölçüde Cenevizlilerin elinde idi.
fiebinkarahi-sar’daki flap kaynaklar› do¤rudan do¤ruya
Cenevizlilerinyönetiminde de¤ildi, fakat muhtemelen buradan
Bat›Avrupa’ya yap›lan flap ihracat›n› kendi tekellerinde
bu-lunduruyorlard›. Venedikliler ise, flap için üç önemli ti-caret
liman›ndan al›fl verifl yap›yorlard›. Pegolotti’ye gö-
re flap Ayasulug, Balat ve Antalya liman-lar›nda sat›l›rd›. Bu
pazarlara ge-
len flap›n büyük bir bölümü,Germiyano¤ullar› topraklar›naba¤l›
Kütahya yak›n›ndakiGediz’den tafl›n›rd›. fiap›n sa-t›ld›¤› üç
liman›n yan› s›ra,
Mentefle topraklar›ndaki Milasve Asinkalesi’nde de bu ürünün
sat›lmas› için pazarlar kurulmufltu.87Yine Pegolotti; ghiaghillo
veya giachile
diye bilinen adi çeflit bir flap›n, ülke içindeki dört gün-lük
bir seyahat sonras› Bursa’n›n kuzeyindeki Tirilye sa-hilinden
al›nabilece¤ini söylemektedir.88 Bu dönemdeTürklerin Kütahya ve
fiebinkarahisar’da ürettikleri flap,gemilere yüklenmeden önce
k›y›ya kadar tafl›nmaktayd›.Dolay›s›yla Cenevizliler aç›s›ndan
sat›n al›nan bu flap,kendilerinin Foça’da ürettikleri flaptan daha
pahal›ya ge-liyordu, ancak Türk flap›n›n üstün kalitede olmas›
nede-niyle bu tafl›ma ifllemi, fiyatlar› denklefltirmek
suretiyledevam ettirilmekteydi.89
XIV. yüzy›lda Avrupa’ya gönderilen ürünler içeri-sinde pamu¤un
da önemli yeri bulunmaktad›r. Bursa ileKonya aras›nda yetifltirilen
pamuk, yine Bursa pazar›ndaveya Ayasulug’da yabanc› tâcirlere
sat›lmaktad›r. Doku-ma endüstrisinin ham maddesi olarak bilinen
pamuk,d›fl ticarette aranan ve sat›fl› en çok yap›lan bir
üründür.Beylikler pamu¤u hammadde olarak satabilecekleri
gibi,iflleyerek kumafl fleklinde de ihraç etmekte idiler.
Germi-yan, Denizli ve Alaflehir’in k›rm›z› kumafllar› ve
beyazrenkteki sar›k tülbentleri, XV. asr›n sonlar›na kadar bü-tün
civar ülkelere gönderilmifltir. Bu kumafllar›n yan› s›-ra ipek
ihracat› da önem teflkil etmekte idi. Uç toprakla-r›nda Alaflehir
ve Bal›kesir taraflar›nda üretilmekte olanipekler, Rum ve Frenk
memleketlerine sevk ediliyordu.Bal›kesir ipekleri, Rum ipekleri ile
rekabet etmekte veBizansl› dokumac›lar taraf›ndan s›kça al›nmakta
idi.90
Ayd›no¤lu Umur Bey’e ait mang›r (C. Ömer Kolleksiyonu)
-
TÜRKLER ORTAÇA⁄401
Dokuma ürünleri içerisinde hal› ve kilim ihracat› da
ya-p›lmaktad›r. Uç topraklar›nda göçebe Türkmenler tara-f›ndan
oluflturulan bu sanayi kolu, Bat› Anadolu’nunbirçok pazar›nda al›c›
bulmaktad›r. Bat› Anadolu’daGördes, Kula, ve Uflak’ta birçok hal›
imalât atölyeleribulunmaktayd›.91
‹hracatta ticarî mallar içerisinde görebilece¤imizcanl› hayvan
ve deri önemli bir yer tutmaktad›r. Göçebe-ler taraf›ndan
yetifltirilen evcil hayvanlar›n bir k›sm›,Bat› Anadolu
limanlar›ndan gemilerle Avrupa’ya sevkedilirdi. Özellikle bu
dönemde nam salm›fl Germiyan at-lar›, birçok yabanc› memlekete
sat›lmaktad›r. Atlardanbaflka küçük ve büyük bafl birçok hayvan,
‹talyan gemi-leri ile Avrupa’ya götürülmektedir. Deri ihracat›nda
Gi-rit ön planda idi. Kaynaklara bak›ld›¤›nda Girit’teki de-ri
ticaretinde Yahudilerin etkin olduklar› anlafl›lmakta-d›r.92
Adadaki bu ticaretin Anadolu’dan getirilen derilerile yap›ld›¤›n›,
bu devlet ile beylikler aras›nda imzalan-m›fl antlaflmalarda geçen
maddelerden an-lamaktay›z.93
Gemi ve donanma oluflturmakiçin; Avrupa, ‹skenderiye ve
‹stan-bul piyasalar›na çok miktarda ihraçedilen di¤er bir ticarî
mal kerestedir.Anadolu’nun iç kesimlerinden büyükihtimalle
göçebelerin u¤rafllar› ile eldeedilen odunlar, Alaiye limanlar›na
getiri-liyor ve buradan yabanc› tâcirler vas›tas›yla de¤iflik
ülke-lere naklediliyordu. Yine ormandan elde edilen ürün
aç›-s›ndan, Isparta ve etraf›ndaki arazide bulunan a¤açlardanelde
edilen zamk, Antalya pazar› vas›tas›yla Avrupa pi-yasalar›na ihraç
ediliyordu. Ayr›ca Bal›kesir taraflar›ndaç›kar›lan reçine de önemli
bir ihraç maddesi idi.94
Kütahya’da ç›kar›lan gümüfl madeni, de¤iflik bölge-lerden gelen
pirinç, balmumu, mum, kenevir, kendir,kök boyas›, susam, nohut ve
kuru sebze gibi birçok üründe, ihraç mallar› aras›nda
zikredilebilir. Hatta Cenevizgümrü¤ünün kay›tlar›na göre Balat’ta
biber ihracat› bi-le yap›lmaktad›r.95 ‹hraç edilen mallar›n
tafl›mac›l›¤›,kervanlar ile ticaret limanlar›na yap›lmakta, buradan
dagemilerle ‹talyan tâcirleri taraf›ndan de¤iflik ülkelere
ta-fl›nmakta idi. H. ‹nalc›k bir çal›flmas›nda, Bat› Anado-lu’da
Saruhan, ‹zmir, Ayasulug ve Teke bölgelerindedört grup Arap
devecilerinin bulundu¤unu ifade eder vebunlar›n XIV. yüzy›l›n ilk
yar›s›nda bölgeye göç ettikle-rini belirtir. Ayr›ca Çanakkale
Bo¤az›’n›n Asya yakas›n-da da Arap göçebelerin bulundu¤unu ve
bunlar›n tuz ta-fl›mac›l›¤›nda faaliyetleri oldu¤unu dile
getirir.96 Bölge-lere göre flirketleflmifl nitelikte olan bu Arap
devecileri,Anadolu’da üretilen mallar›n Balat ve Ayasulug gibi
li-manlara tafl›nmas›nda önemli rol oynuyorlard›.
Uç topraklar›nda köle ticareti de yap›lmaktayd›. Or-ta Ça¤da
do¤u köle ticareti; Rusya’n›n güneyindeki Ka-radeniz sahillerinde,
M›s›r ve Bat› Avrupa aras›nda ya-p›lmaktayd›. Karadeniz’in
kuzeyinden getirilen K›pçak,Rus ve Çerkez as›ll› köleler, Anadolu
pazarlar›nda veya
‹slâm ülkelerinde sat›lmaktayd›. Özellikle Alt›norduDevleti’nde
önemli yer tutan kölelik, üretim eleman› ol-maktan çok, tam bir
ticaret mal› say›l›yordu.97 Karade-niz’in kuzeyindeki K›r›m
sahillerinde kurulan pazarlar-da köle al›fl verifli yapan birçok
‹talyan tüccar bulunmak-ta idi.98 Çok kâr getiren köle ticaretinde,
iki ‹talyan dev-leti Venedik ve Ceneviz’in s›rf bu mesele yüzünden
bir-çok kez anlaflamad›klar› görülmekteydi. Uç topraklar›n-da da
var olan köle ticareti, Uç beyliklerinin Ege adalar›-na yapt›klar›
sald›r›lar sonucu, esir ald›klar› insanlar›satmalar› ile
bafllad›.99 Marino Sanudo Torsello’nun be-lirtti¤ine göre, Türkler
sadece 1331-1332 y›llar› aras›n-daki deniz sald›r›lar› ile 25.000
insan› esir alm›fllard›.Yine Bizans ilim ve devlet adam› Demetrios
Kydones’inifadelerine göre, Manisa ve Ayasulug’da önemli ölçüdeköle
ticareti yap›lmaktad›r. Ege adalar›nda; Girit Nak-sos, Rodos ve
Sak›z önemli köle pazarlar›d›r. XIV. yüzy›-l›n ilk y›llar›nda
Girit’te bir erkek köle ortalama 8
hyperpyra ve bir kad›n köle ortalama 17hyperyra idi. Kad›n
kölelerin fiyatlar›
daima erkek kölelerin fiyatlar›ndanyüksek idi.100
‹hracat›n yan› s›ra Türkler, ya-banc› ülkelerden; tekstil
ürünleri,flarap, cam eflya, fleker ve sabun gibi
ticarî mallar ithal etmekteydiler. Muh-temelen Yunan
topraklar›nda üretilen flarap,
Venedikli tâcirler vas›tas›yla Mentefle ve Ayd›n beylikle-rine
tafl›n›rd›. Fakat flarap ticareti yüzy›l›n ortalar›nda ta-mamen
serbest de¤ildi ve birçok flehirde yüksek vergi-lendiriliyordu.
Beylikler di¤er Orta Ça¤ ‹slâm devletle-ri gibi, flarap ticaretini
monopol olarak elde tuttular veözel bir gümrük vergisi uygulad›lar.
‹thal edilen flarap,büyük ihtimalle ‹talyan kolonilerin bulundu¤u
bölge-lerde tüketiliyordu. Di¤er bir ithal mal› olan sabun, Or-ta
Ça¤’da lüks bir tüketim maddesi idi ve birkaç ‹talyanflehri olan
Ceneviz, Venedik, Pisa ve Ancona gibi mer-kezlerde üretiliyordu.101
Buralardan da tâcirler vas›tas›y-la Türk topraklar›na
getiriliyordu. Tekstil alan›nda ise;ipekli, yünlü ve keten türü
kumafllar ithal edilmekte idi.Kumafllar daima belirli bir ölçüde
parça fleklinde sat›l›r-d›. ‹thal edilen kumafllar daha ziyâde ‹ran
ve Hindis-tan’dan gelen pahal› ve lüks ürünlerdi.102
Ticarette Kullan›lan Paralar,Ölçü Birimleri ve TicarettenAl›nan
VergilerTicarî mallar›n al›fl verifli de¤iflik paralar
üzerinden
yap›labiliyordu. Levante ticaretinde kullan›lan Bizans ve‹talyan
paralar›, Uç beyliklerinin d›fl ticarete önem verme-leri ile
birlikte, Bat› Anadolu’daki çeflitli pazarlarda ge-çerli olmufltur.
Gigliato, Stavraton, Venedik dukas› veFilorin gibi adlara sahip bu
paralar, XIV. yüzy›l Yak›nDo¤u ticaretinde s›kça
kullan›lmaktad›r.
Ayd›no¤lu ‹sa Bey’e ait akçe(C. Ölçer Kolleksiyonu)
-
TÜRKLER ORTAÇA⁄402
Gigliato, 1300’lerde Napoli’de Anjoulu Kral II.Charles
taraf›ndan bast›r›lm›flt›r. Saf bir gümüfl paraolup, yaklafl›k dört
gram a¤›rl›¤›ndad›r.103 Bu para Do-¤u Akdeniz’de birçok ticarî
merkezde kullan›l›rd›. XIV.yüzy›lda Manisa, Ayasulug ve Balat
darphanelerindebast›r›lan Latince yaz›l› gümüfl sikkeler, Napoli’de
bast›-r›lan bu Gigliato ile tamamen ayn› tipte idi. Bundan
an-lafl›l›yor ki; Saruhan, Ayd›n ve Mentefle emirleri uyruk-lar›n›n
‹talyanlarla ticarî ifllemlerini kolaylaflt›rmak içinözel sikkeler
bast›rm›fllard›.104 Türklerin Gigliati olarakadland›rd›klar› bu
para, beyliklerin damgalar› da vurula-rak, ülke içinde
kullan›lmaktayd›. XIV. yüzy›l ortalar›n-da bir Ege Bölgesi
Gigliatosu 1/9 Florine denk geliyor-du. Fakat yüzy›l›n sonlar›na
do¤ru muhtemelen bir Sa-k›z adas› Gigliatosu, 1/7 Florine
eflitti.105
Di¤er bir para olan Stavraton, V. John veya IV. And-ronikos’un
1376 y›l›nda veya biraz öncesinde bast›rd›¤›bir Bizans paras›d›r.
Florin ise, bir ‹talyan devleti olanFloransa paras›d›r. Ancak
beylikler ile ilgili belgelerdeVenedik dukas›n›n da, Florin
fleklinde adland›r›ld›¤›n›görmekteyiz. Nitekim 1370 y›l›ndaCandia
Dükü ile Ayasulug emiri ara-s›nda yap›lan bir
mektuplaflmada,dükal›k, beyli¤in 2000 Duka borcuoldu¤unu ifade
ederken, emir bu yü-kümlülü¤ü 2000 Florin olarak
be-lirtmektedir.106
Venedik dukas›, Do¤u ticaretin-de en çok kullan›lan bir parad›r.
Gi-rit’teki hyperpyron ile ortak bir ge-çerlilik içinde olan bu
para, XIV.yüzy›l›n sonlar›na do¤ru, hyperpyro-nun 1/2’si kadar
olmufltur. Venedik Senatosu’nun 1368-1372 y›llar›n› kapsayan
kararlar› içerisinde, Ayd›no¤ul-lar›na ait darphanede sahte Venedik
dukas›n›n bast›r›l-mas›n› engellemek amac›yla çeflitli önlemlerin
al›nd›¤›görülmektedir.107 Anlafl›ld›¤›na göre, Gigliato’dan
bafl-ka, beylik topraklar›nda sahte duka da bas›lmakta idi.
XIV. yüzy›l esnas›nda ticarette kullan›lan bu yaban-c› paralar›n
yan› s›ra, Uç beyliklerine ait gümüfl ve bak›r-dan yap›lm›fl madenî
paralar da bulunmaktad›r. Ayd›no-¤ullar›ndan Umur Bey,
Mentefleo¤ullar›ndan AhmetGazi ve Osmanl›lardan I. Murad kendi
dönemlerinde ba-k›r sikkeler bast›rm›fllard›r.108 Ayr›ca
Karesio¤ullar› ta-raf›ndan bas›lm›fl, isimsiz bir bak›r sikkede
vard›r.109 Ba-k›r sikkelere bafllang›çta mang›r denilmekte, hatta
man-g›r kelimesinin Mo¤ol dilinde nakit anlam›na gelenMangun
kelimesinden ç›kt›¤› san›lmaktad›r.110 Bak›rparalardan baflka;
Karesio¤ullar›ndan Yahfli Bey, Ayd›no-¤ullar›ndan ‹sa Bey,
Mentefleo¤ullar›ndan Orhan Bey veAhmet Gazi, Saruhano¤ullar›ndan
H›z›r Bey ve Osman-l›lardan Orhan Bey ad›na bas›lm›fl gümüfl
sikkeler demevcuttur.111 Belirtti¤imiz bu isimlerin d›fl›nda
di¤erbeylerinde bak›r ve gümüfl sikkeleri bulunmaktad›r.
D›fl ticaretle ilgili belirtmemiz gereken bir noktada, al›fl
verifllerde kullan›lan ölçü birimleridir. Orta Ça¤-larda a¤›rl›k ve
ölçü birimleri olduklar› gibi kalmam›fl-
t›r. Devletlerin kendi iktisadî vaziyetlerine göre ald›kla-r›
kararlarla büyümüfller veya küçülmüfllerdir. ‹talyankaynaklar›na
göre, beyliklerin yapm›fl olduklar› antlafl-malarda görülen
ölçüler; Modius, Shinik, Seruch, Care-tellum, Capsia veya Cassa ve
Batman gibi birimlerdir.
Modius, sadece Mentefle antlaflmalar›nda bu¤day vekurutulmufl
sebze ölçüsü olarak gözükmektedir. 1331y›l› d›fl›ndaki tüm Mentefle
antlaflmalar›nda hububat öl-çüsü olarak fiinik (Shinik)
kullan›lm›flt›r. Bundan dolay›Modius, fiinik ile ayn› ölçü birimi
de¤il, aksine farkl› birölçü birimidir. Bir de M›s›rl› El-Ömerî’nin
belirtti¤i gi-bi, Anadolu’daki tüm beyliklerin ortak kulland›klar›
birölçü birimi olan mudd vard›r.112 Ancak Venedikli tüccarPignol
Zucchello, 1336-1350 dönemi aras›ndaki yaz›fl-malar›nda, Balat’taki
Modius teriminin El-Ömerî’ninnakletti¤i mudd terimi ile ayn›
anlamda olmad›¤›n› or-taya koymaktad›r. Latin Modius’u Girit’te
hububat ölçü-sü olarak kullan›lmaktad›r ve uluslararas› bir ölçü
biri-midir. Bu ölçü birimi, sonralar› Osmanl›lar
taraf›ndanVenedikliler ile yap›lan ticarî faaliyetlerle Türkler
tara-
f›ndan benimsenmifltir. Hacmi iseyaklafl›k 317 litredir.113
fiinik, 1337 Ayd›n antlaflmas›n-da ve 1331 hariç tüm Mentefle
ant-laflmalar›nda görülen bir ölçü biri-midir. Balat ve Ayasulug’da
bu¤dayiçin kullan›lan bu ölçü birimi, La-tince Sinichi fleklinde
geçmektedir.fiinik’in XVI. yüzy›lda Ayd›n’da tuzölçü birimi olarak
kullan›ld›¤› bilebilinmektedir. Di¤er bir ölçü birimiolan Seruch
sadece 1337 Ayd›n ant-
laflmas›nda geçiyor. Bu terim, Türkçe “çeyrek”’e yak›n-d›r.
A¤›rl›k, uzunluk ve hacim ölçüsünde kullan›lm›flt›r.1353 Ayd›n
Antlaflmas›’nda Seruch veya çeyrek terimikaybolarak fiinik terimi
ile karfl›lafl›lmaktad›r. Çeyrek vefiinik muhtemelen benzer
hacimlerdedir (60-62 litre).Öyle anlafl›l›yor ki çeyrek, Anadolu
mudd’unun dörttebirine denktir.114
Cassa veya Capsia, Latin ülkelerinde ve Karadeniz’dekullan›lan
sabun varili veya sand›¤› olarak adland›r›lanstandart bir ölçü
birimi idi. Sabun bu dönemde her ikibeylik taraf›ndan sat›n al›nan
önemli bir ihtiyaç madde-si olmas›na ra¤men, sadece Ayd›no¤ullar›
ile yap›lan birantlaflmada cassa terimine rastlanmaktad›r. Ancona
veVenedik sabunu, Ayasulug’a cassa ile gönderilirdi ve 1cassa
yaklafl›k 12 batman sabuna eflittir. Pegolotti’ninverdi¤i bilgilere
göre bu a¤›rl›k birimi 120 kiloya eflit-tir. Bu arada Batman’›n da,
10-15 kilo aras›nda olan vebeyliklerin topraklar›nda en çok
kullan›lan a¤›rl›k biri-mi oldu¤unu belirtelim.115
Di¤er ölçü birimleri olan Caratellum ve Mistato ise,flarap
ölçümünde kullan›l›rd›. Ayr›ca Vegata ve Butla da,f›ç› yerine
kullan›lan ölçü birimlerindendi. A¤›rl›klar›nve ölçülerin
denetlenmesinde muhtesiplik görevini ya-pan kifliler bulunurdu ve
‹talyan devletleri ile yap›lanantlaflmalarda bunlar pafla unvan›
ile an›lmaktayd›.116
Alanya, K›z›l Kule (1226)
-
TÜRKLER ORTAÇA⁄403
Beyliklerin ‹talyan devletleri ileyapm›fl olduklar›
antlaflmalardan, budönemde ihraç ve ithal edilen mallar-dan al›nan
vergi oranlar›n› da belirtebi-liriz. Antlaflmalarda, Mentefle ve
Ayd›-no¤ullar›n›n gümrük ve di¤er vergilen-dirmelerde
birbirlerinden farkl› uygu-lamalar izledikleri
görülmektedir.Mentefle Beyli¤i topraklar›nda ithalatve ihracatta,
flarap d›fl›nda kalan bütünmallardan %2 oran›nda bir gümrükvergisi
al›nmakta idi. Gümrük vergi-sinden ayr› olarak önemli baz›
ihraçmallar› için de ek bir vergi ödenmesigerekiyordu. Commercium
veya datiumdiye adland›r›lan gümrük vergisi, tâcir-lerin
getirdikleri mallar› beyli¤e aityerlerde satt›klar›nda al›n›r, e¤er
mallar sat›lmazsa hiçbir vergi al›nmazd›.117
Ayd›no¤ullar› beyli¤inde ticaretten al›nan vergiler,oran olarak
Mentefledekinden daha yüksekti. Ancak ya-banc› tâcirlerin getirip
satt›klar› mallar aras›ndaki sabun
ve flarap gibi di¤er mallardan ithal ver-gisi al›nmazd›. Buna
karfl›l›k sat›l›p gö-türülen mallar için %4 gibi yüksek biroranda
ihraç vergisi al›nmakta idi. Hat-ta bu¤day, flap, pirinç, canl›
hayvan veköle için al›nan bu %4 ihraç vergisinin,bir ara %6’ya bile
ç›kar›ld›¤› görülmek-tedir.118 XIV. yüzy›l›n ortalar›na kadargüçlü
konumlar›n› devam ettirerek iste-dikleri zaman vergi oranlar›n›
artt›rabi-len Ayd›no¤ullar› beyli¤i, bu tarihtensonra gücünün
azalmas› ile birlikte,gümrük vergilerinde uygulad›klar› sis-temden
vazgeçerek, ithal mallar›ndan%2 gibi bir vergi alma yoluna
gitmifltir.Bu dönemde Orta Asya’ya uzanan ker-van yolunda
bafllang›ç noktas› olan
Trabzon ve Karadeniz’de önemli bir ticaret liman› olanTana’da
bile gümrük vergileri oranlar›, Ayd›no¤ullar›topraklar›ndaki kadar
yüksek de¤ildi.119 Bu da beyliktopraklar›nda yap›lmakta olan
ticaretin önemini göster-mektedir.
Manisa Ulu Camii minber kap›s›, (1366)(R.M. Riefstahl, Türkish
Architecture in
Southern Eastern Anatolia, 1931)
1 Ira M. Lapidus, A History of Islamic Societies, Cambridge
1991, s.304-305.
2 Büyük Selçuklu Devleti tarihi hakk›nda bkz. Mehmed Altay
Köymen,Büyük Selçuklu ‹mparatorlu¤u Tarihi, Cilt I, Ankara
1989.
3 Aral Gölü’ne dökülen Seyhun (Sir Deryâ) ve Ceyhun (Amu Deryâ)
ne-hirleri aras›nda kalan topraklara denir.
4 Bu amaçla Tu¤rul Bey döneminde Anadolu’ya yap›lan ak›nlar
içinbkz. Ali Sevim, Anadolu’nun Fethi Selçuklular Dönemi,
(Bafllan-g›ç’tan 1086’ya Kadar), Ankara 1988, s. 25.
5 Fuad Köprülü, Osmanl› Devleti’nin Kuruluflu, 3. Bask›,
Ankara1988, s. 41.
6 Mehmet Zeki Pakal›n, Osmanl› Tarih Deyimleri ve Terimleri
Söz-lü¤ü, Cilt III, ‹stanbul 1993, s. 541.
7 Fuad Köprülü, Osmanl› Devleti’nin Kuruluflu, s. 74.8 Halil
‹nalc›k, “The Question of The Emergence of The Ottoman Sta-
te”, Studies in Ottoman Social and Economic History,
VariorumReprints, London 1985, s. 74; Ayr›ca bkz. Elizabeth
Zachariadou,“Pachymeres on the Amourioi of Kastamonu”, Byzantine
and Mo-dern Greek Studies, III, 1977, s. 57-70.
9 Osman Turan, Türk Cihân Hâkimiyeti Mefkuresi Tarihi, Cilt II,
6.Bask›, ‹stanbul 1980, s. 332.
10 Osman Turan, Selçuklular Zaman›nda Türkiye, (Siyasî Tarih,
AlpArslan’dan Osman Gazi’ye, 1071-1318), 3. Bask›, ‹stanbul 1993,s.
506.
11 Konu hakk›nda bkz. ‹bn Bibi, El Evamirü’l-Ala’iyye
Fi’l-Umuri’l-Ala’iyye (Selçuk-Nâme) II, Haz: Mürsel Öztürk, Ankara
1996, s. 64.
12 Colin Imber, The Ottoman Empire 1300-1481, ‹stanbul 1990, s.
17.13 ‹. Hakk› Uzunçarfl›l›, “Anadolu Türk Tarihinde Üç Mühim
Sima”,
Türk Tarih Encümeni Mecmuas›, Cilt I, Say› 5, Haziran
1930-Ma-y›s 1931, ‹stanbul s. 64.
14 Zeki Velidî Togan, Umumî Türk Tarihine Girifl (En Eski
Devirler-den 16. Asra Kadar), Cilt I, 3. Bask›, ‹stanbul 1981, s.
232-251.
15 Akritas; s›n›r bekçisi anlam›nda bir kelime olup,
Bizansl›larlaMüslüman Araplar›n yüzy›llar süren savafllar›
s›ras›nda, Anadolu’dakiBizans s›n›r bekçilerine verilen add›r. Bkz.
Türk Ansiklopedisi, CiltI, Ankara 1946, s. 364.
16 Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Çev: Fikret
Ifl›ltan, 4.Bask›, Ankara 1995, s. 453.
17 Nicolas Oikonomides, “The Turks in Europe (1305-1313) and
theSerbs in Asia Minor (1313)”, The Ottoman Emirate (1300-1389),Ed:
Elizabeth Zachariadou, Crete University Press, 1993, s. 159.
18 Halil ‹nalc›k, “The Question of The Emergence of the Ottoman
Sta-te”, s. 77-78.
19 Zeki Velidi Togan, Umumi Türk Tarihine Girifl, Cilt I, s.
338.20 Ahmet. Yaflar Ocak, Kültür Tarihi Kayna¤› Olarak
Menâk›bnâme-
ler (Metodolojik Bir Yaklafl›m), Ankara, 1992, s. 49.21 Charles
Diehl, Bizans ‹mparatorlu¤u Tarihi, Çev: Tevfik B›y›kl›o¤-
lu, ‹stanbul 1937, s. 172-173.22 Peter Charanis, “Bizans
‹mparatorlu¤u’nun Çöküflündeki Ekonomik
Faktörler”, Çev: Melek Delilbafl›, Belleten, Cilt XLVIII, Say›
191-192, Ankara 1984, s. 529.
23 Georges Castellan, 14. -20. yy. Balkanlar’›n Tarihi, Çev:
Ayflegül Ya-raman-Baflbu¤u, ‹stanbul 1993, s. 41.
24 H. G. Koenigsberger, Medieval Europe (1400-1500), A History
ofEurope, Hong-Kong 1987, s. 339.
25 fierafettin Turan, Türkiye-‹talya ‹liflkileri I
(Selçuklulardan Bi-zans’›n Sona Erifline), ‹stanbul 1990, s.
32.
26 Bkz. Paul Wittek, Mentefle Beyli¤i (13. -15. As›rda Garbi
KüçükAsya Tarihine Ait Tetkik), Çev: O. fi. Gökyay, 2. Bask›,
Ankara1986, s. 70 vd.
27 Halil ‹nalc›k, “The Rise of the Turcoman Maritime
Principalities inAnatolia, Byzantium and the Crusades”, The Middle
East and theBalkans under the Ottoman Empire, Bloomington 1993, s.
313.
28 Bkz. W. Heyd, Yak›n Do¤u Ticaret Tarihi, Çev: Enver Ziya
Karal,Ankara 1975, s. 571vd.
29 Bkz. W. Heyd, Yak›n Do¤u Ticaret Tarihi, s. 517.30
fierafettin Turan, Türkiye-‹talya ‹liflkileri I, s. 44.31 Bkz.
Ahmed Tevhid, “Rum Selçukî Devleti’nin ‹nkiraz›yla Teflekkül
Eden Tavâif-i Mülûk, Sinop’ta Gazi Çelebi”, Tarih-i Osmanî
Encü-meni Mecmuas›, Cilt I, Say› 5, ‹stanbul 1326, s. 317.
32 1304 tarihinde Cenevizliler Tebriz’de çok say›da ticaret
alan› olufltur-mufllard›. Bkz. Bertold Spuler, ‹ran Mo¤ollar›,
(Siyaset, ‹dare ve Kül-tür, 1220-1350), Çev: Cemal Köprülü, 2.
Bask›, Ankara 1987, s. 474.
33 Bkz. Zeki Velidi Togan, “Mo¤ollar Devrinde Anadolu’nun
‹ktisadîVaziyeti”, Türk Hukuk ve ‹ktisat Tarihi Mecmuas›, Cilt I,
‹stan-bul 1931, s. 17.
Dipnotlar
-
TÜRKLER ORTAÇA⁄404
34 Halil ‹nalc›k, “The Rise of the Turcoman Maritime
Principalities inAnatolia, Byzantium and the Crusades”, s. 312.
35 fierafettin Turan, Türkiye-‹talya ‹liflkileri I, s. 140.36
Paul Wittek, Mentefle Beyli¤i, s. 29; Halil ‹nalc›k, “The Rise of
the
Turcoman Maritime Principalities in Anatolia, Byzantium and
theCrusades”, s. 311.
37 ‹. Hakk› Uzunçarfl›l›, Anadolu Beylikleri ve
Akkoyunlu-Karako-yunlu Devletleri, 4. Bask›, Ankara 1988, s.
84.
38 Feridun M. Emecen, “Ottoman Policy of Conquest of the
TurcomanPrincipalities of Western Anatolia with Special Reference
to SarukhanBeyli¤i”, The Ottoman Emirate (1300-1389), Ed: Elizabeth
Zacha-riadou, Crete University Press, 1993, s. 38.
39 Elizabeth A. Zachariadou, “The Emirate of Karasi and That of
TheOttomans: Two Rival States”, The Ottoman Emirate (1300-1389),Ed:
Elizabeth Zachariadou, Crete University Press, 1993, s. 231.
40 Halil ‹nalc›k, “The Rise of the Turcoman Maritime
Principalities inAnatolia, Byzantium and the Crusades”, s. 313.
41 Bkz. S. Runciman, “Anadolu’nun Orta Ça¤lardaki Rolü”
Belleten,Cilt VII, Say› 27, Ankara 1943, s. 550.
42 Halil ‹nalc›k, “The Yürüks, Their Origins, Expansion and
EconomicRole”, Oriental Carpet and Textile Studies, Eds. R. Pinner
and W.Denny, Hal› Magazine, London 1986, s. 51.
43 Wilfried Buch, “14. /15. yüzy›lda Kudüs’e Giden Alman
Hac›lar›n›nTürkiye ‹zlenimleri”, Çev Yüksel Bayp›nar, Belleten,
Cilt XLVI, Sa-y› 183, Ankara 1982, s. 523.
44 Halil ‹nalc›k, “The Rise of the Turcoman Maritime
Principalities inAnatolia, Byzantium and the Crusades”, s. 313.
45 Elizabeth A. Zachariadou, Trade and Crusade, Venetian Crete
andThe Emirates of Menteshe and Ayd›n (1300-1415), Venice 1983,s.
42.
46 Yaflar Yücel, Anadolu Beylikleri Hakk›nda Araflt›rmalar I, 2.
Bas-k›, Ankara 1991, s. 70.
47 Mustafa Akda¤, Türkiye’nin ‹ktisadî ve ‹çtimaî Tarihi
(1243-1453), Cilt I, ‹stanbul 1995, s. 370.
48 Anthony Luttrell, “Latin Responses to Ottoman Expansion
Befo-re 1389”, The Ottoman Emirate (1300-1389), Ed: Elizabeth
Zacha-riadou, Crete University Press, 1993, s. 121.
49 Colin Imber, The Ottoman Empire 1300-1481, s. 24.50 Anthony
Lutrell, “Latin Resposes to Ottoman Expansion before
1389”, s. 129.51 Melek Delilbafl›, “Orta Ça¤’da Türk
Hükümdarlar› Taraf›ndan Bat›l›-
lara Ahidnâmelerle Verilen ‹mtiyazlara Genel Bir Bak›fl”,
Belleten,Cilt XLVII, Say› 185, Ankara 1983, s. 101-102.
52 Ruy Gonzales De Clavijo, Timur Devrinde Semerkand’a
Seyahat,Çev: Ö. R. Do¤rul, ‹stanbul 1975, s. 34.
53 Dukas, Bizans Tarihi, Çev: Viladimir Mirmiro¤lu, ‹stanbul
1956,s. 28.
54 Mevlevî dervifli Eflâkî taraf›ndan yaz›lan ve Mevlevî
tarikatlar›n›n fa-aliyetlerini ve yaflamlar›n› anlatan
Menâk›bü’l-ârifin, Anadolu’nunbu zamandaki kültür ve toplumu
hakk›nda bilgi veren en zengin kay-naklardand›r. Bkz. Eflâkî,
Menâk›bü’l-ârifin, Haz: Tahsin Yaz›c›,Cilt I-II, Ankara 1989;
Ayr›ca bkz. Speros Vryonis Jr., “The MuslimFamily in 13th-14th
Century Anatolia as Reflected in the Writing ofthe Mawlawi Dervish
Eflaki”, The Ottoman Emirate (1300-1389),Ed: Elizabeth Zachariadou,
Crete University Press, 1993, s. 213-223.
55 Ömer Lûtfi Barkan “Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda Bir ‹skân ve
Koloni-zasyon Metodu Olarak Sürgünler”, ‹stanbul Üniversitesi
‹ktisat Fa-kültesi Mecmuas›, Cilt XI, Ekim 1949-Temmuz 1950, s.
534.
56 Bat› Anadolu’da göçebeler hakk›nda bkz. Feridun M. Emecen,
“Bat›Anadolu’da Yörükler”, Anadolu’da ve Rumeli’de Yörükler
veTürkmenler Sempozyumu Bildirileri, Ankara 2000, ss. 113-120.
57 Yörükler Osmanl› fetihleri ile Balkanlar’a geçtikleri zaman
Yanbo-lu’da büyük bir keçe endüstrisi oluflturmufllar ve
imparatorlu¤un de-¤iflik birimlerinin önemli ölçüde keçe ihtiyac›n›
karfl›lam›fllard›r. Bkz.Halil ‹nalc›k, “The Yürüks, Their Origins,
Expansion and EconomicRole”, s. 53.
58 Fuad Köprülü, Osmanl› Devleti’nin Kuruluflu, s. 56.59 ‹.
Hakk› Uzunçarfl›l›, Anadolu Beylikleri, s. 249.60 ‹bn Batuta,
Tuhfetu’n-Nuzzâr Fi Garaibi’l-Emsâr, Tercüme: Meh-
med fierif, Cilt I, ‹stanbul, 1335. s. 318.
61 Mehmet fieker, ‹bn Batuta’ya Göre Anadolu’nun
Sosyal-Kültürelve ‹ktisadî Hayat› ile Ahîlik, Ankara 1993, s.
64.
62 Mustafa Çetin Varl›k, Germiyan o¤ullar› Tarihi (1300-1429),
Anka-ra 1974, s. 120; Uç beyliklerinde ç›kar›lan flap›n Osmanl›lar
döne-minde de, belirli bir zaman süresince d›flar›ya sat›ld›¤›
bilinmektedir.Bkz. Suraiya Faroqhi, Osmanl›’da Kentler ve
Kentliler, Çev: Ney-yir Kalayc›o¤lu, 2. Bask›, ‹stanbul 1994, s.
180.
63 Yaflar Yücel, Anadolu Beylikleri Hakk›nda Araflt›rmalar I, s.
193.64 ‹. Hakk› Uzunçarfl›l›, Anadolu Beylikleri, s. 247.65 Paul
Wittek, Mentefle Beyli¤i, s. 121-123.66 Kudüs’e Hac yolcu¤u yapan
Vestefalyal› Rahip Ludolf von Suchem,
Efes hakk›nda bu bilgileri vermektedir ve Altoluogo kelimesinin
Al-tus Logus’den (Yüksek yer, yüksek flehir) geldi¤ini ifade
etmektedir.Bkz. Wilfried Buch, “14. /15. yüzy›lda Kudüs’e Giden
Alman Hac›-lar›n›n Türkiye ‹zlenimleri”, s. 517.
67 Bkz. Elizabeth Zachariadou, Trade and Crusade, s. 127.68 W.
Heyd, Yak›n Do¤u Ticaret Tarihi, s. 605.69 Mustafa Çetin Varl›k,
Germiyan o¤ullar› Tarihi, (1300-1429), s. 120.70 ‹. Hakk›
Uzunçarfl›l›, Anadolu Beylikleri, s. 249.71 Halil ‹nalc›k, “Bursa
and The Commerce of The Levant”, The Otto-
man Empire: Conquest, Organization and Economy, London,1978, s.
143.
72 Johannes Schiltberger, Türkler ve Tatarlar Aras›nda
(1394-1427),Çev: Turgut Akp›nar, ‹stanbul 1995, s. 51.
73 Bkz. Anthony Bryer, “The StrUçture of the Late Byzantine
Town: Di-okismos and the Mesoi”, Continuity and Change in Late
Byzantineand Early Ottoman Society, Eds: Anthony Bryer and Heath
Lowry,Washington, 1986, s. 275.
74 ‹bn Batuta, Tuhfetu’n-Nuzzar Fi Garaibi’l-Emsâr, M. fierif
Tercü-mesi, s. 318.
75 Paul Wittek, Mentefle Beyli¤i, s. 124.76 ‹bn Batuta,
Tuhfetu’n-Nuzzar Fi Garaibi’l-Emsâr, M. fierif Tercü-
mesi, s. 341. Ayr›ca bkz. Joel Shinder, “Early Ottoman
Administrati-on in the Wilderness: Some Limitson Comparison”,
International Jo-urnal Middle East Studies, Great Britain, 1978, s.
513.
77 Giacomo E. Carretto, Akdeniz’de Türkler, Çev: Durdu
Kundakç›-Gülbende Kuray, Ankara 1992, s. 12.
78 John Murray, Handbook For Travellers in Constantinople,
BrûsaAnd The Troad, London 1893, s. 122.
79 Halil ‹nalc›k, The Ottoman Empire, The Classical Age
1300-1600, New York 1973, s. 143.
80 Ekrem Hakk› Ayverdi, Osmanl› Mimarisinin ‹lk Devri I, 2.
Bask›,‹stanbul 1989, s. 97.
81 ‹. Hakk› Uzunçarfl›l›, Osmanl› Tarihi, I. Cilt, 5. Bask›,
Ankara,1988, s. 133.
82 1355’te Osmanl›lara esir düflen Selanik baflpiskoposu Gregory
Pala-mas’d›r. Bkz. Halil ‹nalc›k, “Stefan Duflan’dan Osmanl›
‹mparatorlu-¤u’na, XV. As›rda Rumeli’de H›ristiyan Sipahiler ve
Menfleileri”, Fu-ad Köprülü Arma¤an›, ‹stanbul 1953, s. 212.
83 Halil ‹nalc›k, “Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Kurulufl ve
‹nkiflaf› Dev-rinde Türkiye’nin ‹ktisadî Vaziyeti Üzerinde Bir
Tetkik Münasebetiy-le”, Belleten, Cilt XV, Say› 60, Ankara 1951, s.
638.
84 Yaflar Yücel, Anadolu Beylikleri Hakk›nda Araflt›rmalar I, s.
192.85 fierafettin Turan, Türkiye-‹talya ‹liflkileri I, s. 97.86
Elizabeth Zachariadou, Trade and Crusade, s. 163.87 Elizabeth
Zachariadou, Trade and Crusade, s. 168.88 Anthony Luttrell, “Latin
Responses to Ottoman Expansion before
1389”, s. 121.89 Claude Cahen, Osmanl›lardan Önce Anadolu’da
Türkler, Çev:
Y›ld›z Moran, ‹stanbul 1979, s. 311.90 ‹. Hakk› Uzunçarfl›l›,
Anadolu Beylikleri, s. 250.91 Halil ‹nalc›k, “The Yürüks, Their
Origins, Expansion and Economic
Role”, s. 53.92 Elizabeth Zachariadou, Trade and Crusade, s.
166.93 fierafettin Turan, Türkiye-‹talya ‹liflkileri I, s. 154.94
‹. Hakk› Uzunçarfl›l›, Anadolu Beylikleri, s. 253.95 Halil ‹nalc›k,
“The Yürüks, Their Origins, Expansion and Economic
Role”, s. 52.
-
TÜRKLER ORTAÇA⁄405
96 Bkz. Halil ‹nalc›k, “ARAB Camel Drivers in Western Anatolia
inThe Fifteenth Century”, Revue d’Historie Maghrebine,
X/32-33,Tunis 1983, s. 256-265.
97 fierafettin Turan, Türkiye-‹talya ‹liflkileri I, s. 102.98
Eric R. Wolf, Europe and The People Without History, Berkeley
1990, s. 201.99 ‹bn Batuta Uç beylikleri topraklar›nda ziyaret
etti¤i baz› yerlerden
Rum cariyeleri sat›n ald›¤›n› ifade eder ve bu ticaretin varl›¤›
hak-k›nda bize bilgi verir. Bkz. ‹bn Batuta, Tuhfetu’n-Nuzzâr Fi
Gara-ibi’l-Emsâr, M. fierif Tercümesi, s. 335.
100 Elizabeth Zachariadou, Trade and Crusade, s. 160-161.101
Elizabeth Zachariadou, Trade and Crusade, s. 171 vd.102 Mustafa
Akda¤, Türkiye’nin ‹ktisadî ve Îctimaî Tarihi, s. 375.103
fierafettin Turan, Türkiye-‹talya ‹liflkiler I, s. 187.104 W. Heyd,
Yak›n Do¤u Ticaret Tarihi, s. 609.105 Elizabeth Zachariadou, Trade
and Crusade, s. 142.106 Elizabeth Zachariadou, Trade and Crusade,
s. 141.107 fierafettin Turan, Türkiye-‹talya ‹liflkileri I, s.
179.108 Bkz. H. Ak›n, Ayd›no¤ullar› Tarihi Hakk›nda Bir Araflt›rma,
2.
Bask›, Ankara 1968, s. 155; Paul Wittek, Mentefle Beyli¤i, s.
121.
109 ‹brahim Artuk, “Karesio¤ullar› Ad›na Bas›lm›fl Olan ‹ki
Sikke”, Ta-rih Dergisi, ‹stanbul 1982, s. 284.
110 ‹brahim Artuk, “I. Murad’›n Sikkelerine Genel Bir Bak›fl
761-792(1359-1389)”, Belleten, Cilt XLVI, Say› 184, Ankara 1983,
s.790.
111 Bkz. Konstantin Zhukov, “Ottoman, Karasid and Sarukhanid
Coina-ges and The Problem of Currency Community in Turkish
WesternAnatolia”, The Ottoman Emirate (1300-1389), Ed: Elizabeth
Zac-hariadou, Crete University Press, 1993, s. 240 vd.
112 ‹slâm ülkelerinde kullan›lan mudd ve di¤er ölçü birimleri
için bkz.Walther Hinz, ‹slâm’da Ölçü Sistemleri, Çev: Acar Sevim,
‹stan-bul 1990.
113 Elizabeth Zachariadou, Trade and Crusade, s. 146 vd.
114 Elizabeth Zachariadou, Trade and Crusade, s. 148 vd.
115 Elizabeth Zachariadou, Trade and Crusade, s. 151 vd.
116 Elizabeth Zachariadou, Trade and Crusade, s. 138 vd.
117 Elizabeth Zachariadou, Trade and Crusade, s. 153.
118 fierafettin Turan, Türkiye-‹talya ‹liflkileri I, s. 187.
119 Elizabeth Zachariadou, Trade and Crusade, s. 158.
Ahmed Tevhid, “Rum Selçukî Devleti’nin ‹nkiraz›yla Teflekkül
Eden Ta-vâif-i Mülûk, Sinop’ta Gazi Çelebi”, Tarih-i Osmanî
EncümeniMecmuas›, Cilt I, Say› 5, ‹stanbul 1326, ss. 422-424.
Akda¤, Mustafa, Türkiye’nin ‹ktisadî ve ‹çtimaî Tarihi
(1243-1453),Cilt I, Cem Yay›nevi, ‹stanbul, 1995.
Ak›n, Himmet, Ayd›no¤ullar› Tarihi Hakk›nda Bir Araflt›rma, 2.
Bas-k› A. Ü. Dil ve Tarih-Co¤rafya Fakültesi Yay›nlar› Ankara,
1968.
Artuk, ‹brahim, “Karesio¤ullar› Ad›na Bas›lm›fl Olan ‹ki Sikke”,
TarihDergisi, Say› 33, ‹stanbul, 1982, s. 283-290.
Artuk, ‹brahim, “I. Murad’›n Sikkelerine Genel Bir Bak›fl
761-792 (1359-1389)”, Belleten, Cilt XLVI, Say› 184, Ankara 1983,
s. 787-793.
Ayverdi, Ekrem Hakk›, Osmanl› Mimarisinin ‹lk Devri I, 2. Bask›,
Fe-tih Cemiyeti Yay›nlar›, ‹stanbul 1989.
Barkan, Ömer Lûtfi, “Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda Bir ‹skân ve
Kolonizas-yon Metodu Olarak Sürgünler”, ‹stanbul Üniversitesi
‹ktisat Fa-kültesi Mecmuas›, Cilt XI, Ekim 1949-Temmuz 1950, s.
524-569.
Bryer, Anthony, “The StrUçture of the Late Byzantine Town:
Dioikismosand the Mesoi”, Continuity and Change in Late Byzantine
andEarly Ottoman Society, Eds: Anthony Bryer and Heath Lowry,
Was-hington 1986, s. 263-279.
Buch, Wilfried, “14. /15. Yüzy›lda Kudüs’e Giden Alman
Hac›lar›n›nTürkiye ‹zlenimleri”, Çev Yüksel Bayp›nar, Belleten,
Cilt XLVI, Sa-y› 183, Ankara 1982, s. 509-533.
Cahen, Claude, Osmanl›lardan Önce Anadolu’da Türkler, Çev:
Y›ld›zMoran, E Yay›nlar› ‹stanbul 1979.
Carretto, Giacomo E., Akdeniz’de Türkler, Çev: Durdu
Kundakç›-Gül-bende Kuray, TTK. Yay›nlar›, Ankara 1992.
Castellan, Georges, 14. -20. yy. Balkanlar’›n Tarihi, Çev:
Ayflegül Yara-man-Baflbu¤u, Milliyet Yay›nlar› ‹stanbul 1993.
Charanis, Peter, “Bizans ‹mparatorlu¤u’nun Çöküflündeki Ekonomik
Fak-törler”, Çev: Melek Delilbafl›, Belleten, Cilt XLVIII, Say›
191-192,Ankara 1984, s. 523-535.
Clavijo, Ruy Gonzales De, Timur Devrinde Semerkand’a Seyahat,
Çev:Ö. R. Do¤rul, Nak›fllar Yay›nevi, ‹stanbul 1975.
Delilbafl›, Melek, “Orta Ça¤’da Türk Hükümdarlar› Taraf›ndan
Bat›l›laraAhidnâmelerle Verilen ‹mtiyazlara Genel Bir Bak›fl”,
Belleten, CiltXLVII, Say› 185, Ankara 1983, s. 95-103.
Diehl, Charles, Bizans ‹mparatorlu¤u Tarihi, Çev: Tevfik
B›y›kl›o¤lu,Vakit Gazete/Matbaa, ‹stanbul 1937.
Dukas, Bizans Tarihi, Çev: Viladimir Mirmiro¤lu, ‹stanbul, Fethi
Derne-¤i, ‹stanbul 1956.
Eflâkî, Menâk›bü’l-ârifin, Haz: Tahsin Yaz›c›, Cilt I-II, TTK.
Yay›nlar›,Ankara 1989.
Emecen, Feridun M., “Ottoman Policy of Conquest of the Turcoman
Prin-
cipalities of Western Anatolia with Special Reference to
SarukhanBeyli¤i”, The Ottoman Emirate (1300-1389), Ed: Elizabeth
Zacha-riadou, Crete University Press, 1993, ss. 35-40.
Emecen, Feridun M., “Bat› Anadolu’da Yörükler”, Anadolu’da ve
Ru-meli’de Yörükler ve Türkmenler Sempozyumu Bildirileri, Anka-ra
2000, s. 113-120.
Faroqhi, Suraiya, Osmanl›’da Kentler ve Kentliler, Çev: Neyyir
Kalay-c›o¤lu, 2. Bask›, Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, ‹stanbul
1994.
Heyd, W., Yak›n Do¤u Ticaret Tarihi, Çev: Enver Ziya Karal, TTK.
Ya-y›nlar›, Ankara 1975.
Hinz, Walther, ‹slâm’da Ölçü Sistemleri, Çev: Acar Sevim,
MarmaraÜniversitesi Yay›nlar›, ‹stanbul 1990.
Imber, Colin, The Ottoman Empire 1300-1481, The Isis Press,
‹stanbul1990.
‹bn Batuta, Tuhfetu’n-Nuzzâr Fi Garaibi’l-Emsâr, Tercüme:
Mehmedfierif, Cilt I, ‹stanbul, 1335.
‹bn Bibi, El Evamirü’l-Ala’iyye Fi’l-Umuri’l-Ala’iyye
(Selçuk-Nâme)II, Haz: Mürsel Öztürk, Kültür Bakanl›¤› Yay›nlar›,
Ankara 1996.
‹nalc›k, Halil, “Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Kurulufl ve ‹nkiflaf›
DevrindeTürkiye’nin ‹ktisadî Vaziyeti Üzerinde Bir Tetkik
Münasebetiyle”,Belleten, Cilt XV, Say› 60, Ankara 1951, ss.
629-684.
‹nalc›k, Halil, “Stefan Duflan’dan Osmanl› ‹mparatorlu¤u’na, XV.
As›rdaRumeli’de H›ristiyan Sipahiler ve Menfleileri”, Fuad Köprülü
Arma-¤an›, ‹stanbul 1953, s. 207-248.
‹nalc›k, Halil, The Ottoman Empire, The Classical Age
1300-1600,New York, Praeger Publishers, 1973.
‹nalc›k, Halil, ”Bursa and The Commerce of The Levant”, The
OttomanEmpire: Conquest, Organization and Economy, London 1978,
ss.131-147.
‹nalc›k, Halil, “ARAB Camel Drivers in Western Anatolia in The
Fifte-enth Century”, Revue d’Historie Maghrebine, X/32-33,
Tunis1983, s. 256-270.
‹nalc›k, Halil, “The Question of The Emergence of The Ottoman
State”,Studies in Ottoman Social and Economic History, Variorum
Rep-rints, London 1985, s. 71-79.
‹nalc›k, Halil, “The Yürüks, Their Origins, Expansion and
Economic Ro-le”, Oriental Carpet and Textile Studies, Eds. R.
Pinner and W.Denny, Hal› Magazine, London 1986, s. 39-65.
‹nalc›k, Halil, “The Rise of the Turcoman Maritime
Principalities in Ana-tolia, Byzantium and the Crusades”, The
Middle East and the Bal-kans under the Ottoman Empire, Bloomington,
1993, s. 309-341.
Koenigsberger, H. G., Medieval Europe (1400-1500), A History of
Eu-rope, Longman Group, Hong-Kong 1987.
Köprülü, Fuad, Osmanl› Devleti’nin Kuruluflu, 3. Bask›, TTK.
Yay›n-lar›, Ankara 1988.
Kaynaklar
-
TÜRKLER ORTAÇA⁄406
Köymen, Mehmed Altay, Büyük Selçuklu ‹mparatorlu¤u Tarihi,
CiltI, TTK. Yay›nlar›, Ankara 1989.
Lapidus, Ira M., A History of Islamic Societies, Cambridge
UniversityPress, 1991.
Luttrell, Anthony, “Latin Responses to Ottoman Expansion Before
1389”,The Ottoman Emirate (1300-1389), Ed: Elizabeth
Zachariadou,Crete University Press, 1993, s. 119-234.
Murray, John, Handbook For Travellers in Constantinople,
BrûsaAnd The Troad, London 1893.
Ocak, Ahmet Yaflar, Kültür Tarihi Kayna¤› Olarak
Menâk›bnâmeler(Metodolojik Bir Yaklafl›m), TTK. Yay›nlar›, Ankara
1992.
Oikonomides, Nicolas, “The Turks in Europe (1305-1313) and the
Serbsin Asia Minor (1313)”, The Ottoman Emirate (1300-1389), Ed:
Eli-zabeth Zachariadou, Crete University Press, 1993, s.
159-168.
Ostrogorsky, Georg, Bizans Devleti Tarihi, Çev: Fikret Ifl›ltan,
4. Bask›,TTK. Yay›nlar›, Ankara 1995.
Pakal›n, Mehmet Zeki, Osmanl› Tarih Deyimleri ve Terimleri
Sözlü-¤ü, Cilt III, Milli E¤itim Bakanl›¤› Yay›nlar›, 1 ‹stanbul
993.
Runciman, S., “Anadolu’nun Orta Ça¤lardaki Rolü”, Belleten, Cilt
VII,Say› 27, Ankara 1943, s. 549-556.
Schiltberger, Johannes, Türkler ve Tatarlar Aras›nda
(1394-1427), Çev:Turgut Akp›nar, ‹letiflim Yay›nlar›, ‹stanbul
1995.
Sevim, Ali, Anadolu’nun Fethi Selçuklular Dönemi,
(Bafllang›ç’tan1086’ya Kadar), TTK. Yay›nlar›, Ankara 1988.
Shinder, Joel, “Early Ottoman Administration in the Wilderness:
SomeLimitson Comparison”, International Journal Middle East
Studies,Great Britain, 1978, s. 497-517.
Spuler, Bertold, ‹ran Mo¤ollar›, (Siyaset, ‹dare ve Kültür,
1220-1350),Çev: Cemal Köprülü, 2. Bask›, TTK. Yay›nlar›, Ankara
1987.
fieker, Mehmet, ‹bn Batuta’ya Göre Anadolu’nun Sosyal-Kültürel
ve‹ktisadî Hayat› ile Ahîlik, Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›
Yay›nlar›, An-kara 1993.
Togan, Zeki Velidi, “Mo¤ollar Devrinde Anadolu’nun ‹ktisadî
Vaziyeti”,Türk Hukuk ve ‹ktisat Tarihi Mecmuas›, Cilt I, ‹stanbul
1931, s.3-42.
Togan, Zeki Velidî, Umumî Türk Tarihine Girifl (En Eski
Devirlerden16. Asra Kadar), Cilt I, 3. Bask›, ‹. Ü. Edebiyat
Fakültesi Yay›nlar›,‹stanbul 1981.
Turan, Osman, Türk Cihân Hâkimiyeti Mefkuresi Tarihi, Cilt II,
6.Bask›, Nak›fllar Yay›nevi, 1980.
Turan, Osman, Selçuklular Zaman›nda Türkiye, (Siyasî Tarih,
AlpArslan’dan Osman Gazi’ye, 1071-1318), 3. Bask›, ‹stanbul,
Bo¤azi-çi Yay›nlar›, ‹stanbul 1993.
Turan, fierafettin, Türkiye-‹talya ‹liflkileri I (Selçuklulardan
Bizans’›nSona Erifline), Metis Yay›nlar›, ‹stanbul 1990.
Türk Ansiklopedisi, “Akritas”, Cilt I, Ankara 1946, s. 364.
Uzunçarfl›l›, ‹. Hakk›, “Anadolu Türk Tarihinde Üç Mühim Sima”,
TürkTarih Encümeni Mecmuas›, Cilt I, Say› 5, Haziran 1930-May›s
‹s-tanbul 1931, s. 64-82.
Uzunçarfl›l›, ‹. Hakk›, Anadolu Beylikleri ve
Akkoyunlu-Karakoyun-lu Devletleri, 4. Bask›, TTK. Yay›nlar›, Ankara
1988.
Uzunçarfl›l›, ‹. Hakk›, Osmanl› Tarihi, I. Cilt, 5. Bask›, TTK.
Yay›nlar›,Ankara 1988.
Varl›k, Mustafa Çetin, Germiyan-o¤ullar› Tarihi (1300-1429),
AtatürkÜniversitesi Yay›nlar›, Ankara 1974.