Top Banner
Altar Maket R R R e e e p p p r r r a a a e e e s s s e e e n n n t t t a a a V V V i i i t t t a a a m m m T T T u u u u u u m m m p p p r r r o o o p p p r r r i i i u u u m m m M M M u u u n n n d d d u u u m m m a a a e e e d d d i i i f f f i i i c c c a a a Osmanlı Savaşları No 2, Ocak 2007 Osmanlı’nın daha geri itilemeyeceğinin anlaşıldığı VARNA MEYDAN MUHAREBESİ 1444 Muharebenin sonu. Bir mızrağın ucunda, Haçlıların kutsal kitap üzerine yemin edip kısa sürede bozdukları Segedin Barış Anlaşması metni ve diğer mızrağın ucunda, Koca Hızır isimli yeniçeri yayabaşı tarafından savaşta öldürülen Haçlıların lideri, Segedin Anlaşmasındaki yeminini çiğneyen Macar-Polonya Kralı III. Ladislas. Resimdeki diorama Altar Maket Stüdyosunda, Altar Ordû-yi Hümâyûn serisi OSM 103 kodlu Yeniçeri figürü kullanılarak yapılmıştır. Hicri, .28 Receb 848, Pazartesi / Miladi, 10 Kasım 1444 1 Bugün Bulgaristan sınırları içinde kalan, Karadeniz kıyısında kurulu olan Varna şehri önünde meydana gelmiş büyük bir meydan muharebesidir. 1 Mehmed Neşri, Neşri tarihi, Cilt 1, Kültür ve Turizm bakanlığı Yayınları, Ankara 1983,s 118, İsmail Hami Danişmend, izahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, Cilt 1, Türkiye Basımevi, İstanbul, 1947, s 215, İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Büyük Osmanlı Tarihi, Cilt 1, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, s 436
17

"Varna 1444"

Jan 24, 2023

Download

Documents

Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

Osmanlı Savaşları No 2, Ocak 2007

Osmanlı’nın daha geri itilemeyeceğinin anlaşıldığı VARNA MEYDAN MUHAREBESİ

1444

Muharebenin sonu. Bir mızrağın ucunda, Haçlıların kutsal kitap üzerine yemin edip kısa sürede bozdukları Segedin Barış Anlaşması metni ve diğer mızrağın ucunda, Koca Hızır isimli yeniçeri yayabaşı tarafından savaşta öldürülen Haçlıların lideri, Segedin Anlaşmasındaki yeminini çiğneyen Macar-Polonya Kralı III.

Ladislas.

Resimdeki diorama Altar Maket Stüdyosunda, Altar Ordû-yi Hümâyûn serisi OSM 103 kodlu Yeniçeri figürü kullanılarak yapılmıştır.

Hicri, .28 Receb 848, Pazartesi / Miladi, 10 Kasım 14441 Bugün Bulgaristan sınırları içinde kalan, Karadeniz kıyısında kurulu olan Varna şehri önünde meydana gelmiş büyük bir meydan muharebesidir. 1 Mehmed Neşri, Neşri tarihi, Cilt 1, Kültür ve Turizm bakanlığı Yayınları, Ankara 1983,s 118, İsmail Hami Danişmend, izahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, Cilt 1, Türkiye Basımevi, İstanbul, 1947, s 215, İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Büyük Osmanlı Tarihi, Cilt 1, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, s 436

Page 2: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

Karadeniz kıyısındaki Varna şehri, Bulgaristan

Kaynak: Google Earth Uydu Görüntüleme Sistemi Osmanlı’nın Balkanlar’dan Orta Avrupa içlerine yayılması yavaş yavaş devam ediyordu. Osmanlı bir yandan Batıya bu alanlara ilerlemeye çalışırken aynı zamanda Doğu’da hem Bizans İstanbul’unu nihayete erdirmeye çalışıyor hem de Doğudan, harici bir güçten veya rakip Anadolu Beyliklerinden gelebilecek olası bir tehdite hazırlıklı olmaya çabalıyordu. Tahtta, Timur’un darbesiyle sarsıntı geçiren İmparatorluğu kurtaran Çelebi Mehmet’in (I. Mehmet) oğlu, altıncı padişah II. Murad bulunuyordu. Batıda, 1396 Niğbolu Savaşından beri büyük bir meydan muharebesi meydana gelmemişti. Osmanlı askeri sisteminde planlayıcılar genel olarak düşmanı bir meydan muharebesinde nihai olarak yok etmeyi ve üstünlüğünü hızlı bölgeye yaymayı tercih ederlerdi. II. Murat saltanatının ilk dönemlerinde Osmanlı bu fırsatı yakalayamadı, aksine çok da tercih etmediği şekilde baskınlara ve küçük yenilgilere uğradı. Bu Osmanlı sistemini sarsacak bir durum elbette değildi fakat Avrupa’da, Niğbolu’dan yaklaşık 50 sene sonra tekrar beyhude bir umut doğmasına ve Türkleri Avrupa’dan bu kez kesin atmaya niyetli kişilerin seslerini yükseltmesine neden oldu. Bir kişi, özellikle öne çıkmakta ve Avrupa’ya umut vermekteydi. Jan Hunyad veya Hünyadi Yanoş ya da Osmanlıların Yanko Hünyad dediği, Avrupalıların Jean-Corvin Huniade dediği2 bu Macar komutan Osmanlı askeri birliklerine karşı yukarda saydığımız tarzda sınırlı başarılar kazanmıştı. Yanko Hünyad’ın (Yanko) başarıları şöyle sıralanabilir: Mart 1442’de Transilvanya’ya giren Türk akıncı kuvvetlerini Hermanstad kalesi civarında yenmeyi başardı, Akıncı Beyi Mezid Bey dahil 20 bin akıncı hayatını kaybetti. Eylül 1442’de Osmanlı bu kaybın acısını çıkarmak için Rumeli Beylerbeyi

2 İsmail Hami Danişmend, izahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, Cilt 1, Türkiye Basımevi, İstanbul, 1947, s 206

Page 3: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

kumandasında büyük bir ordu gönderdi. Kumandan elindeki güce çok güvenip tedbirsiz davranınca ve tecrübeli akıncı beylerini dinlemeyince, 6 Eylül 1442’de Vasag’da Hünyadi Yanoş önderliğindeki ordu tarafından feci bozguna uğratıldı.3 Yanko Osmanlı ordusunu iyi analiz etmiş ve onu tanıyan, gerektiğinde cesur kararlar verebilen bir komutandı. Yanko’nun baskın taktikleri, savaş arabaları ve ateşli silahlarla takviye edilmiş, tabur cengi taktiği, 1441’den sonra Osmanlılar’ı oldukça şaşırtmıştı.4 Tabur cengi denilen Macar taktiği asıl olarak zincirler ile birbirlerine bağlı arabalar arkasına tüfekli piyade yerleştirilmesiydi, zincirler yüzünden düşman süvarisi bu hatları yaramıyor ve bu müstahkem mevzii arkasında bulunan tüfekli piyadeler düşmana büyük bir ateş gücüyle saldırabiliyordu.5 Osmanlılar bu tekniği öğrenmeye başladı ve Varna Savaşından sonra geliştirirerek kullandı. Bu taktik, özellikle ordusu süvarilere dayanan Doğu orduları karşısında çok etkili olmuştur. İlerleyen tarihlerde, Mısır Memlukleri ve İranla yapılan savaşlarda bu açık biçimde görülebilmektedir.6 Yanko’nun elde ettiği başarılar Avrupa’da, Papa’nın da desteği ile Türklere karşı tekrar bir ordu kurulmasına sebep oldu. Yapılacak seferin başında Polonya ve Macaristan Kralı Üçüncü Ladislas olacaktı. Teşkil edilen ordu Temmuz 1443’de Budin’den yola çıktı ve Ekim 1443 tarihinde Osmanlı topraklarına girerek Morava’da bir Osmanlı ordusunu mağlup etti. Haçlıların müttefiki Karamanoğlu arkadan vurmaya çalıştığından onlarla alalacele bir anlaşma imzalandı ve Sultan derhal Batıya doğru harekete geçti. Kış şartları iki orduyu da zorlamaktaydı, Aralık ayındaki muhaberebelerde de Osmanlı kuvvetleri yenilgiye uğradılar. Bu arada Karamanoğlu fırsattan istifade ederek Osmanlı topraklarında tahribata devam ediyordu. Osmanlı iki ateş arasında kalmıştı.7 II. Murad, Ladislas’a haber ulaştırıp sulh istediğini bildirdi. Macar Kralı bunu kabul ederek Edirne’ye heyet gönderdi. Tüm bu başarısızlıklara üzülen II. Murad tahttan çekileceğini ilan etti.8 Edirne-Segedin anlaşması 12 Haziran 1444 tarihinde imzalandı. 10 senelik bu anlaşma uyarınca gerek Türkler gerekse Macarlar birbirlerinin topraklarına tecavüz etmeyecek ve dost yaşayacaklardı.9 II. Murad, Edirneye gelmiş olan Macar heyeti önünde yemin ederek anlaşmaya sadık kalacağını belirtti. Aynı şekilde, Macar Kralının onayı için tanık olmak üzere Osmanlı heyeti bu ülkeye gitti. Segedin’de Kral Ladislas 12 Temmuz 1444 tarihinde anlaşmayı imzaladı ve kutsal kitapları üzerine yemin etti. Anlaşma iki dilde hazırlandı ve başkentlere gönderildi. 3 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Büyük Osmanlı Tarihi, Cilt 1, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, s 420 4 Aydın Taneri, Osmanlı Kara ve Deniz Kuvvetleri, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1981,176 5 Aydın Taneri, Osmanlı Kara ve Deniz Kuvvetleri, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1981, 104 6 Aydın Taneri, Osmanlı Kara ve Deniz Kuvvetleri, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1981, 104 7 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Büyük Osmanlı Tarihi, Cilt 1, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, s 425 8 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Büyük Osmanlı Tarihi, Cilt 1, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, s 425 9 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Büyük Osmanlı Tarihi, Cilt 1, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, s 426

Page 4: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

Bu esnada, II. Murad’ın Karamanoğluna gazabı şiddetli oldu. Orduyla Karamanoğlu üzerine yürüdü ve geçtiği yerde taş üstünde taş bırakmadı ve Karamanoğlu’nu tekrar anlaşmaya bağladı.10 Bundan sonra saltanattan çekildiğini açıklayarak Bursa’ya çekildi. Oğlu II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmet) o sırada 12-13 yaşlarındaydı. Macar ordusu ve müttefiklerinin geçen yıllardaki başarılarını hatırlayanlar, II. Murad gibi tecrübeli bir komutanın yokluğunda yenilginin daha ağır olacağını düşünmeye ve paniğe kapılmaya başlamışlardı. Osmanlı başekenti Edirne’de endişe hakimdi ve bilenler biliyordu ki, eğer Haçlılar yürümeye karar verir ve de Osmanlı bunları durduramazsa, Balkanlardan kısa sürede yürüyecek bu düşman ordusu Edirne’ye kadar gelebilirdi. Bu elbette Avrupa’da da dikkatle izleniyordu. Tek gereken kutsal kitaba el basarak yemin eden Macar Kralının yeminini bozmasını açıkalayacak bir yol bulunmasıydı. Önce Papa, kendi bilgisi dışındaki bir anlaşmanın geçersiz olacağını söyledi. Sonra da dinsizlere verilen sözün geçersiz olduğunu söylendi. Kralın Segedin’de ettiği yeminin üzerinden 10 gün geçmeden anlaşma bozuldu ve Macarlar müttfikleri ile beraber savaş kararı aldı. 1444 yılını sonbaharında Macar Kralı önderliğindeki ordu harekete geçti. II. Murad durumun vehametini görerek topladığı 40 bin kişilik Anadolu kuvvetiyle Rumeliye geçti.11 Haçlı ordusu, Balkanlarda önüne gelen şehirleri yıkarak, Karadeniz kıyısındaki Varna’ya gelmişti. Ordû-yi Hümâyûn, bu orduyu Varna önünde kendisine avantaj sağlayacak şekilde sıkıştırmıştı. Bu büyük muharebe, 10 Kasım 1444 tarihinde başlamıştı. Kral Ladislas ve başkomutanı Yanko, planlarını Ordû-yi Hümâyûn’la düz sahada çarpışmak üzere yaptı. Yanko, kademeli bir sistem yerine elindeki kuvvetleri tek sıra halinde alana yerleştirdi. Ordusunun sol yanını, göl kenarındaki bataklığa dayayarak tüm sol tarafı emniyete aldı. Zira, bataklık yüzünden Ordû-yi Hümâyûn’un bu taraftan çevirme yapması olanaksızdı. Bataklık kenarından sıraladığı ordusu sağ kanatta dağ eteğine uzanıyordu. Jan Hunyad, burada da kuzeyden, eteklerden hücum edebilecek kuvvetlerin çevrilmesini en gellemek üzere ordusunu geriye aldı. Elindeki kuvvetlerin büyük kısmını da buraya yığdı.12 II. Murad, Ordû-yi Hümâyûn’u kademeli olarak alana yerleştirdi. iki sıra halinde saf alındı. Rumeli askeri sağda, Anadolu askeri solda yer aldı. II. Murad, yeniçeriler ile birlikte üçüncü sırayı oluşturdu ve alana hakim bir tepede duruyordu. Arazi şartları gereği ve düşmanın yalnız süvariden meydana gelmesi nedeniyle ordu merkezi geriye çekilmişti.13 Buranın önüne hendek kazılmış ve etrafına kazıklar çakılmıştı. II. Murad’ın

10 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Büyük Osmanlı Tarihi, Cilt 1, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, s 429 11 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Büyük Osmanlı Tarihi, Cilt 1, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, s 434 12 Mufassal Osmanlı Tarihi, İskit Yayınevi, Şehir Matbaası, İstanbul 1957, s 327-328 13 Necati Tacan, Batı Türklerinin (Osmanlılar) Teessüs ve İstila Devirlerinde Harb Güdemi Usulleri, 103 sayılı Askeri Mecmuanın lahikası, Askeri Matbaa, İstanbul, 1936, s 26

Page 5: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

emriyle bu hendeğin kenarına uzun bir mızrağa takılı olarak, bozulan Segedin Barış Antlaşması metni dikilmişti.14 Her savaşta olduğu gibi, iki taraf ordularının mevcudu üzerinde farklı görüşler olmuştur. Akla yakın bir değerlendirmeye göre, 1444 Varna Savaşı’nda Ordû-yi Hümâyûn’un 60 bin kişiden, karşılarındaki Macar ve müttefiklerinin ordusunun ise 60-70 bin kişiden oluştuğu söylenebilir. Muharebe Ordû-yi Hümâyûn’un taaruzu ile başladı. Osmanlının sol kanadı, bir tepe ile düşmandan gizlenmişti. Bu grup görünmeden ilerleyerek saldırıyı başlattı ve düşmanın sağ kanadına (aslında en kuvvetli kısmına) saldırdı.Yanko diğer kanattan yetişerek takviye etti. Osmanlı sol kanadı bu baskı altında geri çekildi. Arkadan gelen Osmanlı askeri takviyesiyle bu kanat tekrar saldırıya geçti ve Yanko geri çekilmeye başladı. Yanko da takviye aldı. Bu esnada Osmanlı sağ kanadı, Haçlı sol kanadına şiddetli bir saldırı düzenledi, Yanko bunları takviye için sağa kanada götürmüş olduğundan bu kanat zayıf kalmıştı ve Osmanlı saldırısı karşısında bozuldu ve gerideki müstahkem ordugaha doğru kaçmaya başladı. Yanko bu durumu görünce, emrindeki alaylarla bu defa süratle bu kanada yardıma koştu ve ordugaha doğtu atılmış Osmanlı sağ kanat kuvvetlerinin ardına düştü. Yanko’nun sol kanada koşmasıyla Haçlı sol kanadı tekrar zor duruma düştü. Yanko merkezden kuvvet alarak tekrar sağ kanada koştu. Buradaki Osmanlı kuvvetleri komutanı şehit oldu ve emrindeki birlikler geri çekilmeye zorlandı. Bu esnada Haçlı merkez kuvvetleri Osmanlı merkezine saldırdı ve öndeki kuvvetleri geri itti. Yanko, durumdan memnun sol kanadına koştu ve buradan Osmanlı sağ kanadına yüklendi.15 Yanko, elindeki kuvvetleri başarılı bir şekilde sevk ve idare ederken, Osmanlı’nın sağ ve sol kanatlarında, şiddetli mukavemet ve karşı saldırı dolayısıyla kayıplar verilmiş ve bu birlikler geri çekilmişti. Savaş Ordû-yi Hümâyûn’un aleyhine gelişiyor görünüyordu. Başkomutan II. Murad tüm bunlara rağmen bulunduğu mevziiyi terk etmedi. Bir anlık zaafın tüm orduyu dağıtacağının farkında olarak mevzii korundu.16 Türk hatlarının sol kanadı ile merkezi arasında boşluk açılmıştı. III: Ladislas bu durumu gördü, ve II. Murad’ın üzerinde yürüyerek savaşı bitirmeyi tasarladı. Elindeki tüm kuvvetlerle, II Murad’ın üzerine yürüdü. Bu durumu çabucak kavrayan II. Murad, yeniçeri hattının merkezini geriye doğru çekti, ve yeniçerilerin yanlara doğru açılmasını emretti. Bir bakıma Krala yol gösteriyor ve Kral ve peşindekileri boşluğa, çıkılması zor bir tuzağa çekiyordu. Kral, muhafızlar ve takip edenler tuzağa düşmüştü. Hırsla bu gedikten koşan Kral mızrak veya balta darbesiyle atından düşürüldü. Koca Hızır isimli bir yeniçeri de yere düşen Kral III. Ladislas’ın başını süratle keserek II. Murad’a götürdü.17 Ladislas’ın

14 Mufassal Osmanlı Tarihi, İskit Yayınevi, Şehir Matbaası, İstanbul 1957, s 329 15 Reşad Ekrem Koçu, Türk Zaferleri, Nebioğlu Yayınevi, İstanbul 1964, s 30 16 II. Murad, kendisinden 1777 sene once Pers Kralı III. Darius’un, Büyük İskender karşısında Issus Muharebesinde (M.Ö 333) düştüğü durumu biliyor muydu bilinmez ama anlık bir zaafın nelere malolacağını Pers kralının sayıca üstün olmasına rağmen İskender kuvvetleri karşısında yenilmesine bu “herşey bitti” paniği neden olmuş ve sayıca oldukça üstün Pers ordusu, İskender karşısında darmadağın olmuş ve bir daha asla toparlanamayarak ülkelerinin işgalini engelleyememişlerdir. 17 Reşad Ekrem Koçu, Türk Zaferleri, Nebioğlu Yayınevi, İstanbul 1964, s 30, Mufassal Osmanlı Tarihi, İskit Yayınevi, Şehir Matbaası, İstanbul 1957, s 331, İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Büyük Osmanlı Tarihi, Cilt

Page 6: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

başı, bir mızrağa takıldı ve, kısa süre önce yemin etmesine rağmen bozduğu Segedin anlaşmasının metninin asılı olduğu mızrağın yanına dikildi. Bu sahne, tüm Haçlı ordusunun dağılmasına yetti. Yanko’nun umutsuzca çabalamalarına rağmen, Macar kuvvetleri ve müttefiklerinden oluşan ordu bir daha toparlanamadı, dağıldılar ve savaş alanından kaçtılar.

Yanko

Kaynak: Mufassal Osmanlı Tarihi, Şehir Matbaası, İstanbul, 1957,s 303 ve s 328

Macaristan ve Polonya Kralı III. Ladislas

Ladislas 1424 yılında doğdu. 1434’te Polonya Kralı, 1440’ta da Macaristan Kralı oldu. Varna’da hayatını kaybetti.

Kaynak: (İlk resim) Mufassal Osmanlı Tarihi, Şehir Matbaası, İstanbul, 1957,s 330

1, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, s 437, Mehmed Neşri, Neşri tarihi, Cilt 1, Kültür ve Turizm bakanlığı Yayınları, Ankara 1983,s 116

Page 7: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

Varna Savaşı’nın sonunu biraz farklı temsil eden, Münif Fehim imzalı resim. Burada ressam, Segedin

Anlaşmasını ve Kralın başını tek mızrak üzerinde olduğunu değerlendirmiş. Halbuki, pek çok kaynak, iki ayrı mızraktan bahseder.

Kaynak: Reşad Ekrem Koçu, Türk Zaferleri, Nebioğlu Yayınları, İstanbul 1964, s 24

Ladislas’ın ölümü, Kral yerde ve kılıç inmek üzere (Ricaut tarihinden)

Kaynak: Mufassal Osmanlı Tarihi, Şehir Matbaası, İstanbul, 1957,s 329

Page 8: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

II. Murad ve önde mızrak ucunda Macar Kralının mızrak ucundaki başı

Kaynak: Tablo no 7, Mufassal Osmanlı Tarihi, Şehir Matbaası, İstanbul, 1957,s 336-337

Varna savaşının sonunu yine farklı gösteren, Avrupa kaynaklı bir resim. At üzerindeki Türk Sultanı yerde ölü yatan Krala bozduğu anlaşmayı gösteriyor. Halbuki, pek çok tarihi kaynağa göre Kralın kafası kesilip

mızrağa takılana kadar savaş bitmedi. Dolaysıyla böyle sakin bir sahne asla Varna muharebe alanında yaşanmadı.

Kaynak: Stephen Turnbull, The Ottoman Empire 1326-1699, Osprey Publishing, 2003, s 18-19

Page 9: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

Altıncı Osmanlı Sultanı, II. Murad

Varna muharebesinin temsil edildiği Polonya kaynaklı bir çizim.

Kaynak:Kronika wszystkiego świata of Bielski, Marcin, 1564 basımı Varna Muharebesi sabah başlamış ve ikindiye kadar sekiz veya dokuz saat sürmüştür.18 Bu muharebe, Osmanlı’nın deyim yerindeyse, uçurumdan döndüğü ve bozgunla zafer arasında gidip geldiği, kurulan askeri teşkilatın ve orduya kumanda eden kişinin ve seçtiği kurmaylarının (II. Murad ve komutanları) askeri ve psikolojik olarak bir orduyu her şart ve durumda ne kadar etkili idare edebileceğini gösteren, alınan mağlubiyetleri unutturan ve Haçlıların Osmanlıyı geriye, doğuya itme planlarını bozan ve onları umutsuzluğa iten önemli bir muharebedir.

18 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Büyük Osmanlı Tarihi, Cilt 1, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, s 439

Page 10: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

Bu muharebe Macar ve diğer Avrupa devletlerinde büyük yankılar yarattı. Osmanlı’ya karşı üstün geldiklerini sandıkları anda uğradıkları büyük hezimet bu gurpları umutsuzluğa boğdu. Muharebede Krallarını kaybeden Polonya için Varna asla unutulmayacak bir savaş olmuştur. Leh halkı gelecek yüzyıllarda burada alınan yenilgiyi hatırlamaya devam etti.19 Polonya, diğer büyük Avrupa krallıklarının gözünde uzun süre şüpheyle bakılan, güvenilmez bir ülkeydi. Özellikle, Polonya ile şavaşan Töton şövalyeleri onların sahtekar ve inançsız oldukları propagandalarını yapıyor ve Papalık ve Avrupa krallıkları gözünde onları küçük düşürmeye çalışıyordu. Hatta, Polonyanın Türklerle gizli bir anlaşma yaptıklarını ve Müslüman Sultanla işbirliğine yöneldiklerini iddia ediyorlardı.20 Tötonların bu iddaları Polonya topraklarında gözleri olmalarına ve aslında Polonyaya çok da rahat diş geçiremediklerinden diğer devletlerden yardım beklemelerine bağlanmaktaydı.21 Polonyalıların gözünde, bu olumsuz görüş ve önyargılar III. Ladislas’ın Varna’da kahramanca ölmesiyle kaybolmuştur.22 Ve Polonyanın Türklere karşı savaşta verdikleri destek ve kayıplar Avrupanın gözünü bu ülkeye çevirmiş ve Polonyanın Hristiyanlık için öneminin büyüklüğü öne çıkarılmıştır.23 Bu yenilgi Haçlılara ders olmamıştı, özellikle Yanko, yenilgiyi hazmedemiyor ve tekrar bir orduyla Osmanlı üzerine yürüme planlarıyla yanıp tutuşuyordu. Yanko’nun nihai dersi alması için dört sene daha beklemesi gerekiyordu. II. Murad önünde bir başka yenilgiyi II. Kosova Muharebesinde 1448 yılında alacaktı. Osmanlı’nın ilerlemesi büyüyerek devam edecekti.

19 Bogdan Suchodolski, A History of Polish Culture, Interpress Publishers, Warsaw, 1986, s 78 20 Bogdan Suchodolski, A History of Polish Culture, Interpress Publishers, Warsaw, 1986, s 35 21 1410 senesinde Tötonlar, Polonya-Litvanya orduları önünde Tannenberg Muharebesi (veya Grunwald Muharebesi)’nde büyük bir bozguna uğramışlardı. Bu muharebeyle, zayıflamış olan Töton tarikatının askeri gücü büyük oranda kırılmış ve tarikat iflas etmiş ve takip eden 30-40 sene zarfında Polonya idaresine boyun eğmişti. 22 Bogdan Suchodolski, A History of Polish Culture, Interpress Publishers, Warsaw, 1986, s 36 23 Bogdan Suchodolski, A History of Polish Culture, Interpress Publishers, Warsaw, 1986, s 70. Polonya Osmanlının Avrupada iletleyişine karşı çabalasa da Osmanlıyı durdurmayı başaramamıştır. Polonya kuvvetler, 1683 yılındaki İkinci Viyana Seferine kadar Türkler karşısında zafer kazanamamıştır.

Page 11: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

Haritalar

Kaynak: Mufassal Osmanlı Tarihi, Şehir Matbaası, İstanbul, 1957,s 326

Muharebe alanında Ordû-yi Hümâyûn’un aldığı düzen

A: Azablar B: Yeniçeriler C: Rumeli Askeri D: Anadolu Askeri

E: Başkomutan (Sultan II. Murad) F: Kapıkulu Süvarisi, Sipahiler xxx: Kazıklar

Kaynak: Necati Tacan, Batı Türklerinin (Osmanlılar) Teessüs ve İstila Devirlerinde Harb Güdemi Usulleri,

103 sayılı Askeri Mecmuanın lahikası, Askeri Matbaa, İstanbul, 1936, s 26

Page 12: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

Kaynak: Varna (1444) İkinci Kosova Meydan Muharebeleri ve II. Murat, Genelkurmay Askeri Tarih ve

Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Seri No 14, Ankara 1986, s 135 Kroki 3

Kaynak: Varna (1444) İkinci Kosova Meydan Muharebeleri ve II. Murat, Genelkurmay Askeri Tarih ve

Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Seri No 14, Ankara 1986, s 137 Kroki 4

Page 13: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

Kaynak: Varna (1444) İkinci Kosova Meydan Muharebeleri ve II. Murat, Genelkurmay Askeri Tarih ve

Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Seri No 14, Ankara 1986, s 139 Kroki 5

Kaynak: Varna (1444) İkinci Kosova Meydan Muharebeleri ve II. Murat, Genelkurmay Askeri Tarih ve

Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Seri No 14, Ankara 1986, s 141 Kroki 6

Page 14: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

Kaynak: Varna (1444) İkinci Kosova Meydan Muharebeleri ve II. Murat, Genelkurmay Askeri Tarih ve

Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Seri No 14, Ankara 1986, s 143 Kroki 7

Page 15: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

Kaynak: Necati Tacan, Batı Türklerinin (Osmanlılar) Teessüs ve İstila Devirlerinde Harb Güdemi Usulleri,

103 sayılı Askeri Mecmuanın lahikası, Askeri Matbaa, İstanbul, 1936, s 26

Kaynak: Necati Tacan, Batı Türklerinin (Osmanlılar) Teessüs ve İstila Devirlerinde Harb Güdemi Usulleri,

103 sayılı Askeri Mecmuanın lahikası, Askeri Matbaa, İstanbul, 1936, s 26

Page 16: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

KÜNYE

Varna Meydan Muharebesi Muharebe tarihi 10 Kasım 1444 (Hicri, .28 Receb 848) Muharebe alanı Varna, Bulgaristan Karadeniz kıyısındaki, Bizans döneminden kalma Varna şehri surları önündeki düz alan Muharebe alanının topografik özellikleri Varna şehri, Bizans döneminde, Karadeniz kıyısında bir körfezin dip tarafındaki burun üzerine kurulmuş bir şehirdi. Varna şehrinin batısında Devina (Dona) gölü bulunmaktadır. Şehir ile göl arası bataklıktır. Şehrin kuzeybatısında üçyüz metreye kadar yükselen tepeler vardır ve şehre gelen yollar bu tepeler ve göl arasından geçer. Şehrin önündeki körfezin kuzey ağzında bulunan Makropolis kasabasına doğru uzanan düz sahil şeridi bulunur ve bu yol kuzeye gidiş imkanı sağlar. Savaşan Taraflar

Osmanlı Tarafı Haçlılar Ordû-yi Hümâyûn Azablar Rumeli askeri Anadolu askeri Akıncılar Kapıkulu süvarileri (sipahiler) Yeniçeriler

Tamamına yakını süvari olan ve 1000’er kişiden oluşan iyi silahlandırılmış zırhlı süvari alaylarından oluşuyordu. Sağ kanatta Bosna, Varaden, banoş, Erlau piskoposlarının ve Kardinalin alayları. Geride müstahkem ordugahı koruyan Leh bölükleri bulunuyordu. Merkezde Ladislas ve Stefan alayları bulunuyordu Sol kanatta Hünyad, Ziben, Bürker, Zeks Kiler ve Jikaki alayları bulunuyordu. Ulahlar geride ihtiyattaydı.

Tarafların sayısal gücü

Osmanlı Tarafı Haçlılar Ordû-yi Hümâyûn’un 60 bin kişiden, oluştuğu söylenebilir.

Macar ve müttefiklerinin ordusunun 60-70 bin kişiden oluştuğu söylenebilir.

Tarafların muharebe alanında aldıkları düzen

Osmanlı Tarafı Haçlılar II. Murad, Ordû-yi Hümâyûn’u kademeli olarak alana yerleştirdi. iki sıra halinde saf alındı. Rumeli askeri sağda, Anadolu askeri solda yer aldı. II. Murad, yeniçeriler ve sipahiler ile birlikte üçüncü sırayı oluşturdu ve alana hakim bir tepede duruyordu. Arazi şartları gereği ve düşmanın yalnız süvariden meydana gelmesi nedeniyle ordu merkezi geriye çekilmişti. Buranın önüne hendek kazılmış

Yanko elindeki kuvvetleri tek sıra halinde alana yerleştirdi. Ordusunun sol yanını, göl kenarındaki bataklığa dayayarak tüm sol tarafı emniyete aldı. Zira, bataklık yüzünden Ordû-yi Hümâyûn’un bu taraftan çevirme yapması olanaksızdı. Bataklık kenarından sıraladığı ordusu sağ kanatta dağ eteğine uzanıyordu. Jan Hunyad, burada da kuzeyden, eteklerden hücum edebilecek kuvvetlerin

Page 17: "Varna 1444"

Altar Maket

RRReeeppprrraaaeeessseeennntttaaa VVViiitttaaammm

TTTuuuuuummm ppprrroooppprrriiiuuummm MMMuuunnnddduuummm aaaeeedddiiifffiiicccaaa

ve etrafına kazıklar çakılmıştı. Haçlı hattına 4 km uzakta ordu bu düzeni alarak hazır olarak beklemekteydi

çevrilmesini en gellemek üzere ordusunu geriye aldı. Elindeki kuvvetlerin büyük kısmını da buraya yığdı. Varna surlarının 750 metre önünde hat oluşturuldu ve göl kenarından tepelere kadar olan 3km’lik hatta dizildiler.

Savaşan tarafların başkomutan ve önemli komutanları

Osmanlı Tarafı Haçlılar Başkomutan Sultan II. Murad (6. Osmanlı padişahı) Komutanlar Turhan Bey Karaca Paşa

Başkomutan Jan Hunyad, Hünyadi Yanoş veya Yanko (Macar askeri lider) Komutanlar Kral III. Ladislas (Macar-Polonya kralı) Sancaktar Franko Kardinal Jülyen Cezarini Erlau piskoposu Etienne de Bathor

Taaruza başlayan taraf Haçlı ordusu Varna önlerinde muharebe düzenini önceden aldığı için, taarurza Ordû-yi Hümâyûn başlamıştı. Osmanlının sol kanadı, bir tepe ile düşmandan gizlenmişti. Bu grup görünmeden ilerleyerek saldırıyı başlattı ve düşmanın sağ kanadına saldırdı. Bu durum, savaş meclisinde ilk saldırıyı gerçekleştirmek isteyen Yanko’nun planlarını bozdu. Muharebenin süresi Sabahtan ikindiye kadar yaklaşık 8-9 saat. Kazanan taraf Sultan II: Murad komutasındaki Ordû-yi Hümâyûn. Sonuç * Üstüste sınırlı askeri başarılar kazanan Yanko önderliğindeki Macarlar büyük yenilgiye uğradılar. * Macaristan-Polonya Kralı hayatını kaybetti. * 1396’dan beri toplanan en büyük Haçlı Ordusunun yenilmesiyle, Osmanlının daha doğuya itilmesinin hayal olduğu ortaya çıktı.

©Altar Maket Her hakkı Altar Maket’e aittir, izinsiz kopyalanamaz. Kaynak göstermek kaydıyla, burada yer alan görüş, bilgi ve resimlerden

araştırmalar ve kişisel kullanım için faydalanılabilir.