Top Banner
Türkmence-Türkçe Sözlük Acdarha: ejderha Ahır: son Akmak :ahmak, akılsız, budala Alaçsız: çaresiz Alcırmak: mahcup olmak Allaneme: iyi, güzel Ansat: kolay Arkayın bolmak: rahat olmak Asman: gök Ast: alt Aşak: aşağı Ayal: kadın Azar: emek vermek,eziyet çekmek(1) ağrı, sızı,acı(2) Azaşmak : azmak, yolunu kaybetmek,yolunu şaşırmak Başdarak : tarak
21

Türkmence-Türkçe Sözlük

Feb 26, 2023

Download

Documents

Alper Başer
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Türkmence-Türkçe Sözlük

Türkmence-Türkçe Sözlük

Acdarha: ejderha

Ahır: son

Akmak :ahmak, akılsız, budala

Alaçsız: çaresiz

Alcırmak: mahcup olmak

Allaneme: iyi, güzel

Ansat: kolay

Arkayın bolmak: rahat olmak

Asman: gök

Ast: alt

Aşak: aşağı

Ayal: kadın

Azar: emek vermek,eziyet çekmek(1) ağrı, sızı,acı(2)

Azaşmak : azmak, yolunu kaybetmek,yolunu şaşırmak

Başdarak : tarak

Page 2: Türkmence-Türkçe Sözlük

Batır: bahadır, cesur, yiğit

Bay: zengin

Baytal: kısrak, dişi at

Bedre: kova

Begenmek: sevinmek, beğenmek

berkitmek: sağlamlastırmak

Bihaya: hayasız, utanmaz

Bilbil: bülbül

Bile: birlikte

bilen: ile

Bir neçe: birkaç, bir kısmı

bir salım: bir süre

bolmak: olmak

Bolya: tamam

Böke-böke: seke seke, hoplaya zıplaya

Bökmek: şıçramak, fırlatmak, atlamak, hoplamak

Bölek: bölük, kalıp

Page 3: Türkmence-Türkçe Sözlük

Bövencik: işkembecik

Bövrecik: böbrekcik

Burçam:biber

Buyrug :emir

Bütin: bütün

Cigisi: kardeşi

Cogap : cevap

Çaga: çocuk

Çalaca: biraz, yavaşca

Çalt :çabuk

Çemçe: kepçe

Çemelemek: hazırlamak

Çemeli: elverişli, uygun, tahminen

Çenli: kadar

Çep :sol

Çeşme: pınar

Çıdamak: dayanmak

Çolaca: ıssız

Page 4: Türkmence-Türkçe Sözlük

Çümmek: batmak, suya girmek

Daňmak: bağlamak

Daş: dış, uzak, ayrı(1) taş (2)

Dem-dınç: dinlenme, istirahat

Depe saçı: yele

Depmek: tepmek, tekmelemek

Derek:haber, bilgi(1) kavak, kavak ağacı(2)

Derrev:hemen

Derya: nehir

Dız: diz

Didar :yüz

Dinç almak: dinlenmek

Diňe: sadece

Dogan: kardeş

Döneyin : kurban olayım

Döv: dev

Dövran: mutlu dönem, sefa sürmek, devran sürmek

Page 5: Türkmence-Türkçe Sözlük

Düşündürmek: anlatmak

Düşünmek: anlamak

Düvme: düğme

düye: deve

Düyp: dip

düyrüklenmek: derleyip toparlanmak

Ece: anne, ana

Eceke: abla

Edermen: yiğit,kahraman, cesur, cesaretli

Edil: sanki, onun gibi, tıpkı, aynen, tıpatıp

Egrem: kıvrım

Eğin-eşik : milli kıyafet, giyim, elbise

Eklencin tapmak: geçimini sağlamak

Elhenç : korkunç

Emma: ama, fakat

Ene: nine, ana, babanne

Erkan: özgür,hücre

Page 6: Türkmence-Türkçe Sözlük

Ertir: yarın , sabah

Eye: sahip, yönetici

Eygilik: iyilik, hayır, esenlik

Eyyam: devran, zaman, vakit(1)çoktan beri(2)

Gabat : karşı,denk

Gabat gelmek : denk gelmek,rastlamak,karşı karşıya gelmek

Gadım: evvel, eski, kadim

Gadır: değer,kadir,kıymet,saygı,hürmet

Gagıldamak: ötmek (karga hak.)

Gahar: öfke

Galkıcaklamak: kımıldanmak,sallanmak,esnek olmak(2)

Gapdal: yan, taraf

Garga: karga

Garmak: karmak, karıştırmak

Garrı: yaşlı, ihtiyar

Gatık :yoğurt

Gaty : iyi, güzel

Page 7: Türkmence-Türkçe Sözlük

Gaty görme : kusura bakma

Gayçı : makas

Gayrı: gayri,başka,ayrı,farklı

Gaytmak : dönmek

Gaytalamak: tekrarlamak

Geçi: keçi

Gelni: gelin

Geň: garip, şaşırtıcı

Geyim: giyim , üstbaş , giysi

Gezek: kez , sefer , defa

Gıgırmak: bağırmak

Gıra :kenar, kıyı

Gırnak: cariye, hizmetçi

Gısmak: sıkılmak, daralmak

Gıssağ: kısa

Gışarmak :yaslanmak, eğilmek, yatmak, uyuklamak

Gıyçak: sivri

Gız doğan : kız kardeş

Gızdırmak : göz koymak, ısıtmak

Page 8: Türkmence-Türkçe Sözlük

Gızıklı :ilginç, olağanüstü

Giyev:damat

Gonşu: komşu

Goňur: açık kestane rengi,esmer

Govı: iyi

Görkezmek: göstermek

Görmegey: güzel, sevimli, sempatik

Gövreli: hamile, gebe, yüklü

Gövsi :göğsü

Gövün: kalp, gönül, ruh

Gulan :yaban esegı

Gulplamak : kilitlemek

Gurgun: sağlam, sağ

Gurp: güç, kuvvet

Gurrug: kuyu

Gutarmak: bitirmek, sonlandırmak

Guvanmak:beğenmek, gurur duymak

Page 9: Türkmence-Türkçe Sözlük

Gündogar: doğu

Günorta: güney

Gürünleşmek: sohbet etmek, konuşmak, dertleşmek

Güyç: güç

Gyzyl: kızıl

Hakıt: gerçekten, hakikaten

Halamak: hoşlanmak, beğenmek, sevmek

Halas etmek: kurtarmak

Halıs: tamamen

Hasap etmek: hesap etmek, saymak ’zannetmek’

Hassalanmak: hastalanmak

Hatarlamak: sıralamak, dizmek

Hava : evet

Hayp : yazık, israf, zarar, ziyan

Haysı: hangi

Helak bolmak : helak olmak, yok olmak, ölmek

Hemişe: her zaman

Hemmesi: hepsi

Page 10: Türkmence-Türkçe Sözlük

Hesiyet: haysiyet, huyunu

Hına: kına

Hıyal: hayal

Hızmat: hizmet

Hile: hile

Hokranmak : kişnemek

Hor: zayıf

Hoşal: memnun olmak

Hoşlaşmak: veda etmek

Huday: tanrı, allah

Hup: iyi,güzel (hup yüzli)

Huş : akıl, baş

Hücermek: kabarmak

Ilgaşmak: koşuşturmak, koşmak

Issı: sıcak

İç : iç , yürek

İgde: iğde

İndi: şimdi

Page 11: Türkmence-Türkçe Sözlük

İrden: erkenden

İslek: istek

İşig: eşik, kapı

İymek : yemek

İz: arka, peşi sıra

Kaka :baba

Kakmak :çakmak,

çivilemek(1),çarpmak,çalmak,vurmak(2),silkelemek(3)

Kempir: yaşlı kadın

Kesel: hastalanmak

Ketek: kümes

Keyik: ceylan

Kın: ağır , güç, zor, çetin

Kiçi: küçük, ufak

Köke: bisküvi

Kömek: yardım

Kömelek : mantar

Page 12: Türkmence-Türkçe Sözlük

Köne: eski, yıpranmış, köhne

Köp: çok

köpmereke: meclis

Kör: iş, kör

Külbike: serçe parmak

Küyze: desti,güğüm,küp, vazo

Leşger: ordu,askeri kuvvetler müfrezesi

Mahal : zaman,dönem,kez

Maňlay: alın

Maral: ceylan, dişi geyik

Maslahat: öğüt,tavsiye(1) konferans,toplantı(2) görüşme(3)

Maya: deve

Mayıl bolmak: mayil bolmak,hayran kalmak

Mayıl: mayil,hayran,sıcak(2)

Mehribanlık: içtenlik, iyi kalplilik

Meniň: benim

Mıdam : her zaman

Mıhman: mihman, misafir

Minnetdar : minnettar

Page 13: Türkmence-Türkçe Sözlük

Mive: meyve

Möcek: böcek

Murt: bıyık

Mün : bin (1) bin-(2)

Münkür: inançsız, şüpheci

Münmek :binmek

Nahar: yemek

Nakıl: atasözü

Nalaç: çaresiz

Negileçilik : hoşnutsuzluk, şikayet

Nehili: nasıl

Neneň: nasıl

Oba: köy,oba

Ogrın: gizli

Ogrınça: gizlice

Omzamak :yüklenmek,hamle etmek,dayanmak,sıkıştırmak

Onat: güzel

Onsoň: ondan sonra

Page 14: Türkmence-Türkçe Sözlük

Ot: ot(1), od,ateş, yangın(2)

Otağ : oda, ev

Ovadan: güzel

Ovadanlık: güzellik

Ovlak: oğlak

Ozal: daha önce

Önki: önceki

Ören: çok

Ösgün: uzun, büyük

Övrenişmek: alışmak

Övrenmek: öğrenmek

Övretmek: öğretmek

Övrül: dönmek, dönüşmek

Övüncen: kendi kendini öven, övüngen

Öy: ev

Öyke: öfke, küs

Öykelenmek: küsmek, öfkelenmek

Page 15: Türkmence-Türkçe Sözlük

Öynim : ön

Öytmek: zannetmek, sanmak

Pahır : fakir

Palçık: balçık

Patışa: padişah

Perzende : yavru

Pıcak: bıçak

Pikir : fikir, düşünce

Pişik: kedi

Pugta: sıkıca,sert, sağlam, ciddi, dikkatli

Razı bolmak: razı olmak

Rece: niyet,durum,fikir(1) düzen, nizam(2) belirti, iz

, nişan(3)

Rehim: acıma, bağışlama

Rugsat:izin

Saklamak: korumak, saklamak

Salkın: serin

Page 16: Türkmence-Türkçe Sözlük

Sanı: sayı, tane

Sargamak: nasiyet etmek,ısmarlamak, havale etmek,

görevlendirmek,

Sayramak: ötmek, söylemek

Semremek: şişmanlamak

Seňkildemek: sağa sola yürümek

Sermenmek:gezinmek, aranmak, dolanıp bakmak

Sıgırmak: çağırmak, ıslık atmak

Sıh: tığ,dik, dimdik

Sırkav : hastalık

Sil: sel

Siňe seretmek: dikkatlice bakmak

Sova: boş, isabetsiz atış

Sovamak: ısısı düşmek,soğumak

Sovgat :hediye

Sugun: geyik

Suv: su

Page 17: Türkmence-Türkçe Sözlük

Suvsamak: susamak

Sünk: kemik

Süyci: tatlı

Şah: şah(1) , boynuz (2)

Şat: mutlu, sevinçli, memnun

Şerap: şarap

Şeylelik bilen: böylece

Şunça: uzun süre

Tabşırmak(1): buyurmak,emretmek,devretmek

Tabşırmak(2) : öğüt vermek, sınavı başarmak

Talaban: işçi, hizmetli, hizmetçi

Talamak: yağmalamak,talan etmek

Tapmak : bulmak

Tar ına kakmak: sınamak

Tay(1): eş, denk

Tay(2): yön, istikamet

Tayyar : hazır

Tayyarlanmak: hazırlanmak

Taze: yeni

Page 18: Türkmence-Türkçe Sözlük

Tılla: altın

Tire : nesil

Tirkemek: takılmak, bağlamak, dizilmek

Togalanmak :yuvarlanmak

Tokay: orman

Toklı: bir yaşındaki kuzu

Topulmak: saldırmak, hücum etmek

Tovsmak: atlamak

Toy : düğün, toy, bayram, şenlik

Töňňe: odun

Tör: evin baş köşesi

Töverek: çevre, etraf

Tulamak : yağmalamak

Turdı: kalktı

Turmak: kalkmak

Tussag :esir

Tüsse: duman , is

Tüveleme: maşallah

Page 19: Türkmence-Türkçe Sözlük

Tüveley: hortum , kasırga

Ugramak : yola çıkmak,gitmek,bir tarafa yönelmek

Uğrum: çarem

Ukı: uyku

Ulı: büyük, ulu

Ullakan : büyükçe

Uruğ : ulus , millet

Uruş: kavga, dönüş

Uruşmak: vuruşmak, dövüşmek, kavgalaşmak

Üytgeşiklik: değişiklik, özellik

Vaka: durum

Vehim : korku

Veli: ancak,fakat(bağlaç)(1) veli, dost(2)

Velin: velakin(bağlaç)

Yabı: at

Yadamak: yorulmak

Yalı: gibi

Yaman: kötü,fena(1) çok , pek çok,fazla (2)

Yaňkı: biraz önce, biraz önceki

Page 20: Türkmence-Türkçe Sözlük

Yarım gice: gece yarısı

Yat(1): hafıza, bellek

Yat(2) : yad, yabancı

Yeke: tek, yalnız

Yene: yine

Yıgnamak: toplamak

Yılgırmak: gülümsemek, tebessüm etmek

Yiti: keskin(1),kızgın,yakıcı(2)zeki,akıllı,anlayışlı(3)

Yolbars: aslan

yol-yoda: yol yordam

Yorunca: yonca

Yöne: ama

Yumuş: iş,emir

Yuva : sarmaşık

Yüpek: ipek

Zat: her türlü eşya, şey,

Zelel: zarar

Page 21: Türkmence-Türkçe Sözlük

Zeyrenmek: sızlanmak, şikayet etmek,dert yanmak