Page 1
Türkmence-Türkçe Sözlük
Acdarha: ejderha
Ahır: son
Akmak :ahmak, akılsız, budala
Alaçsız: çaresiz
Alcırmak: mahcup olmak
Allaneme: iyi, güzel
Ansat: kolay
Arkayın bolmak: rahat olmak
Asman: gök
Ast: alt
Aşak: aşağı
Ayal: kadın
Azar: emek vermek,eziyet çekmek(1) ağrı, sızı,acı(2)
Azaşmak : azmak, yolunu kaybetmek,yolunu şaşırmak
Başdarak : tarak
Page 2
Batır: bahadır, cesur, yiğit
Bay: zengin
Baytal: kısrak, dişi at
Bedre: kova
Begenmek: sevinmek, beğenmek
berkitmek: sağlamlastırmak
Bihaya: hayasız, utanmaz
Bilbil: bülbül
Bile: birlikte
bilen: ile
Bir neçe: birkaç, bir kısmı
bir salım: bir süre
bolmak: olmak
Bolya: tamam
Böke-böke: seke seke, hoplaya zıplaya
Bökmek: şıçramak, fırlatmak, atlamak, hoplamak
Bölek: bölük, kalıp
Page 3
Bövencik: işkembecik
Bövrecik: böbrekcik
Burçam:biber
Buyrug :emir
Bütin: bütün
Cigisi: kardeşi
Cogap : cevap
Çaga: çocuk
Çalaca: biraz, yavaşca
Çalt :çabuk
Çemçe: kepçe
Çemelemek: hazırlamak
Çemeli: elverişli, uygun, tahminen
Çenli: kadar
Çep :sol
Çeşme: pınar
Çıdamak: dayanmak
Çolaca: ıssız
Page 4
Çümmek: batmak, suya girmek
Daňmak: bağlamak
Daş: dış, uzak, ayrı(1) taş (2)
Dem-dınç: dinlenme, istirahat
Depe saçı: yele
Depmek: tepmek, tekmelemek
Derek:haber, bilgi(1) kavak, kavak ağacı(2)
Derrev:hemen
Derya: nehir
Dız: diz
Didar :yüz
Dinç almak: dinlenmek
Diňe: sadece
Dogan: kardeş
Döneyin : kurban olayım
Döv: dev
Dövran: mutlu dönem, sefa sürmek, devran sürmek
Page 5
Düşündürmek: anlatmak
Düşünmek: anlamak
Düvme: düğme
düye: deve
Düyp: dip
düyrüklenmek: derleyip toparlanmak
Ece: anne, ana
Eceke: abla
Edermen: yiğit,kahraman, cesur, cesaretli
Edil: sanki, onun gibi, tıpkı, aynen, tıpatıp
Egrem: kıvrım
Eğin-eşik : milli kıyafet, giyim, elbise
Eklencin tapmak: geçimini sağlamak
Elhenç : korkunç
Emma: ama, fakat
Ene: nine, ana, babanne
Erkan: özgür,hücre
Page 6
Ertir: yarın , sabah
Eye: sahip, yönetici
Eygilik: iyilik, hayır, esenlik
Eyyam: devran, zaman, vakit(1)çoktan beri(2)
Gabat : karşı,denk
Gabat gelmek : denk gelmek,rastlamak,karşı karşıya gelmek
Gadım: evvel, eski, kadim
Gadır: değer,kadir,kıymet,saygı,hürmet
Gagıldamak: ötmek (karga hak.)
Gahar: öfke
Galkıcaklamak: kımıldanmak,sallanmak,esnek olmak(2)
Gapdal: yan, taraf
Garga: karga
Garmak: karmak, karıştırmak
Garrı: yaşlı, ihtiyar
Gatık :yoğurt
Gaty : iyi, güzel
Page 7
Gaty görme : kusura bakma
Gayçı : makas
Gayrı: gayri,başka,ayrı,farklı
Gaytmak : dönmek
Gaytalamak: tekrarlamak
Geçi: keçi
Gelni: gelin
Geň: garip, şaşırtıcı
Geyim: giyim , üstbaş , giysi
Gezek: kez , sefer , defa
Gıgırmak: bağırmak
Gıra :kenar, kıyı
Gırnak: cariye, hizmetçi
Gısmak: sıkılmak, daralmak
Gıssağ: kısa
Gışarmak :yaslanmak, eğilmek, yatmak, uyuklamak
Gıyçak: sivri
Gız doğan : kız kardeş
Gızdırmak : göz koymak, ısıtmak
Page 8
Gızıklı :ilginç, olağanüstü
Giyev:damat
Gonşu: komşu
Goňur: açık kestane rengi,esmer
Govı: iyi
Görkezmek: göstermek
Görmegey: güzel, sevimli, sempatik
Gövreli: hamile, gebe, yüklü
Gövsi :göğsü
Gövün: kalp, gönül, ruh
Gulan :yaban esegı
Gulplamak : kilitlemek
Gurgun: sağlam, sağ
Gurp: güç, kuvvet
Gurrug: kuyu
Gutarmak: bitirmek, sonlandırmak
Guvanmak:beğenmek, gurur duymak
Page 9
Gündogar: doğu
Günorta: güney
Gürünleşmek: sohbet etmek, konuşmak, dertleşmek
Güyç: güç
Gyzyl: kızıl
Hakıt: gerçekten, hakikaten
Halamak: hoşlanmak, beğenmek, sevmek
Halas etmek: kurtarmak
Halıs: tamamen
Hasap etmek: hesap etmek, saymak ’zannetmek’
Hassalanmak: hastalanmak
Hatarlamak: sıralamak, dizmek
Hava : evet
Hayp : yazık, israf, zarar, ziyan
Haysı: hangi
Helak bolmak : helak olmak, yok olmak, ölmek
Hemişe: her zaman
Hemmesi: hepsi
Page 10
Hesiyet: haysiyet, huyunu
Hına: kına
Hıyal: hayal
Hızmat: hizmet
Hile: hile
Hokranmak : kişnemek
Hor: zayıf
Hoşal: memnun olmak
Hoşlaşmak: veda etmek
Huday: tanrı, allah
Hup: iyi,güzel (hup yüzli)
Huş : akıl, baş
Hücermek: kabarmak
Ilgaşmak: koşuşturmak, koşmak
Issı: sıcak
İç : iç , yürek
İgde: iğde
İndi: şimdi
Page 11
İrden: erkenden
İslek: istek
İşig: eşik, kapı
İymek : yemek
İz: arka, peşi sıra
Kaka :baba
Kakmak :çakmak,
çivilemek(1),çarpmak,çalmak,vurmak(2),silkelemek(3)
Kempir: yaşlı kadın
Kesel: hastalanmak
Ketek: kümes
Keyik: ceylan
Kın: ağır , güç, zor, çetin
Kiçi: küçük, ufak
Köke: bisküvi
Kömek: yardım
Kömelek : mantar
Page 12
Köne: eski, yıpranmış, köhne
Köp: çok
köpmereke: meclis
Kör: iş, kör
Külbike: serçe parmak
Küyze: desti,güğüm,küp, vazo
Leşger: ordu,askeri kuvvetler müfrezesi
Mahal : zaman,dönem,kez
Maňlay: alın
Maral: ceylan, dişi geyik
Maslahat: öğüt,tavsiye(1) konferans,toplantı(2) görüşme(3)
Maya: deve
Mayıl bolmak: mayil bolmak,hayran kalmak
Mayıl: mayil,hayran,sıcak(2)
Mehribanlık: içtenlik, iyi kalplilik
Meniň: benim
Mıdam : her zaman
Mıhman: mihman, misafir
Minnetdar : minnettar
Page 13
Mive: meyve
Möcek: böcek
Murt: bıyık
Mün : bin (1) bin-(2)
Münkür: inançsız, şüpheci
Münmek :binmek
Nahar: yemek
Nakıl: atasözü
Nalaç: çaresiz
Negileçilik : hoşnutsuzluk, şikayet
Nehili: nasıl
Neneň: nasıl
Oba: köy,oba
Ogrın: gizli
Ogrınça: gizlice
Omzamak :yüklenmek,hamle etmek,dayanmak,sıkıştırmak
Onat: güzel
Onsoň: ondan sonra
Page 14
Ot: ot(1), od,ateş, yangın(2)
Otağ : oda, ev
Ovadan: güzel
Ovadanlık: güzellik
Ovlak: oğlak
Ozal: daha önce
Önki: önceki
Ören: çok
Ösgün: uzun, büyük
Övrenişmek: alışmak
Övrenmek: öğrenmek
Övretmek: öğretmek
Övrül: dönmek, dönüşmek
Övüncen: kendi kendini öven, övüngen
Öy: ev
Öyke: öfke, küs
Öykelenmek: küsmek, öfkelenmek
Page 15
Öynim : ön
Öytmek: zannetmek, sanmak
Pahır : fakir
Palçık: balçık
Patışa: padişah
Perzende : yavru
Pıcak: bıçak
Pikir : fikir, düşünce
Pişik: kedi
Pugta: sıkıca,sert, sağlam, ciddi, dikkatli
Razı bolmak: razı olmak
Rece: niyet,durum,fikir(1) düzen, nizam(2) belirti, iz
, nişan(3)
Rehim: acıma, bağışlama
Rugsat:izin
Saklamak: korumak, saklamak
Salkın: serin
Page 16
Sanı: sayı, tane
Sargamak: nasiyet etmek,ısmarlamak, havale etmek,
görevlendirmek,
Sayramak: ötmek, söylemek
Semremek: şişmanlamak
Seňkildemek: sağa sola yürümek
Sermenmek:gezinmek, aranmak, dolanıp bakmak
Sıgırmak: çağırmak, ıslık atmak
Sıh: tığ,dik, dimdik
Sırkav : hastalık
Sil: sel
Siňe seretmek: dikkatlice bakmak
Sova: boş, isabetsiz atış
Sovamak: ısısı düşmek,soğumak
Sovgat :hediye
Sugun: geyik
Suv: su
Page 17
Suvsamak: susamak
Sünk: kemik
Süyci: tatlı
Şah: şah(1) , boynuz (2)
Şat: mutlu, sevinçli, memnun
Şerap: şarap
Şeylelik bilen: böylece
Şunça: uzun süre
Tabşırmak(1): buyurmak,emretmek,devretmek
Tabşırmak(2) : öğüt vermek, sınavı başarmak
Talaban: işçi, hizmetli, hizmetçi
Talamak: yağmalamak,talan etmek
Tapmak : bulmak
Tar ına kakmak: sınamak
Tay(1): eş, denk
Tay(2): yön, istikamet
Tayyar : hazır
Tayyarlanmak: hazırlanmak
Taze: yeni
Page 18
Tılla: altın
Tire : nesil
Tirkemek: takılmak, bağlamak, dizilmek
Togalanmak :yuvarlanmak
Tokay: orman
Toklı: bir yaşındaki kuzu
Topulmak: saldırmak, hücum etmek
Tovsmak: atlamak
Toy : düğün, toy, bayram, şenlik
Töňňe: odun
Tör: evin baş köşesi
Töverek: çevre, etraf
Tulamak : yağmalamak
Turdı: kalktı
Turmak: kalkmak
Tussag :esir
Tüsse: duman , is
Tüveleme: maşallah
Page 19
Tüveley: hortum , kasırga
Ugramak : yola çıkmak,gitmek,bir tarafa yönelmek
Uğrum: çarem
Ukı: uyku
Ulı: büyük, ulu
Ullakan : büyükçe
Uruğ : ulus , millet
Uruş: kavga, dönüş
Uruşmak: vuruşmak, dövüşmek, kavgalaşmak
Üytgeşiklik: değişiklik, özellik
Vaka: durum
Vehim : korku
Veli: ancak,fakat(bağlaç)(1) veli, dost(2)
Velin: velakin(bağlaç)
Yabı: at
Yadamak: yorulmak
Yalı: gibi
Yaman: kötü,fena(1) çok , pek çok,fazla (2)
Yaňkı: biraz önce, biraz önceki
Page 20
Yarım gice: gece yarısı
Yat(1): hafıza, bellek
Yat(2) : yad, yabancı
Yeke: tek, yalnız
Yene: yine
Yıgnamak: toplamak
Yılgırmak: gülümsemek, tebessüm etmek
Yiti: keskin(1),kızgın,yakıcı(2)zeki,akıllı,anlayışlı(3)
Yolbars: aslan
yol-yoda: yol yordam
Yorunca: yonca
Yöne: ama
Yumuş: iş,emir
Yuva : sarmaşık
Yüpek: ipek
Zat: her türlü eşya, şey,
Zelel: zarar
Page 21
Zeyrenmek: sızlanmak, şikayet etmek,dert yanmak