Top Banner
TÜRKİYE VE İSPANYA’DAKİ MUHAFAZAKÂR İKTİDARLARIN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ: RAJOY’UN ERDOĞANLAŞMA SÜRECİ UPAADMİN 27 OCAK 2015 173 OKUNMA 0 Önsöz: Bu makale, 12 Eylül 2010 anayasa değişikliği referandumu sonrasında AKP yönetimindeki Türkiye ve ekonomik durgunluğun ardından gerçekleşen 20 Kasım 2011 genel seçimlerini kazanan Halk Partisi’nin (Partido Popular) yönetimindeki İspanya nezdinde muhafazakâr iktidarlar tarafından yönetilen iki ülkede, benzer bir şekilde artan fakat farklı sonuçlara neden olan otoriterleşme eğilimlerini incelemektedir. Bu her iki ülkedeki muhafazakâr iktidarların başındaki isimler Recep Tayyip Erdoğan ve Mariano Rajoy, gücü tam anlamıyla ele geçirmeden önce ılımlı bir perspektif çizerken, iktidarın mutlak söz sahibi oldukları andan itibaren muhafazakâr iktidarlarının önünde tehlike veya engel olarak gördükleri unsurlara karşı yasakçı bir yaklaşım sergilemektedirler. Bu süreçlerde her iki ülkede de; özellikle yolsuzlukların patlak vermesi, yasakları ve baskı ortamını arttıran iç güvenlik yasalarının çıkması, kişi hak ve özgürlüklerini kısıtlandırma eğilimleri, kitlesel karşı koyuşlar ve toplumsal infialler neticesinde ortaya çıkan direniş hareketlerinin varlığı dikkat çekmektedir. Bu muhafazakâr iktidarların her iki ülkede de tamamen paralellik gösteren hadiselerle artan otoriterleşme eğilimlerinin neticesinde Türkiye’de AKP iktidarını ödüllendiren bir seçim sonucu ortaya çıkarken, İspanya’daki muhafazakâr iktidar Halk Partisi (PP) hükumetini ise gerçekleştirilen son kamuoyu araştırmalarına göre tam tersi bir sonuç beklemektedir. TÜRKİYE: AKP İktidarının “İdeal Model” Dönemi AKP iktidarı ilk yıllarında Avrupa Birliği nezdinde Türkiye’nin Batı ittifakındaki yerini sürekli kılabilmek için hevesli bir görüntü çizerek, mutlak egemenliklerinin inşasında toslama ihtimalleri muhtemel olan orduyu ve yargıyı tamamen siyasal iradenin güdümüne girecek şekilde dizayn etti.(1) Bu süreçte Recep Tayyip Erdoğan’ın eşcinsel haklarından(2) kadın haklarına kadar(3) birçok açıdan (salt söylem bazında da olsa) özgürlükçü ve demokratik yaklaşımları, hem Türkiye, hem de Avrupa kamuoyunda İslamcı köklerinin Search here.. 915 Followers 4320 Likes 12 Subscribers 1904 Yazılar 105 Comments Ozan ÖRMECİ Tüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız. Deniz TANSİ Tüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız. Levent YILMAZ Tüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız. Barış METİN Tüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız. Hakan Mehmet KİRİŞ Tüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız. Göktürk TÜYSÜZOĞLU Tüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız. Tarkan DENİZ Tüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız. Kader SEVİNÇ Tüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız. 27.01.2015 20:32:28 BİZİ TAKİP EDİN Arşivler KÖŞE YAZARLARIMIZ < 2015 > Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara Ana Sayfa AFRİKA AMERİKA ASYA AVRUPA BALKANLAR KAFKASYA OKYANUSYA ORTADOĞU TÜRK DIŞ POLİTİKASI DİĞERLERİ HABERLER RÖPORTAJLAR ETKİNLİKLER VIDEO ARŞİV TEMSİLCİLİKLER BASINDA BİZ HAKKIMIZDA LİNKLER İLETİŞİM
7

TÜRKİYE VE İSPANYA’DAKİ MUHAFAZAKÂR İKTİDARLARIN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ: “RAJOY’UN ERDOĞANLAŞMA SÜRECİ”

Mar 01, 2023

Download

Documents

Antoni Malet
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: TÜRKİYE VE İSPANYA’DAKİ MUHAFAZAKÂR İKTİDARLARIN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ: “RAJOY’UN ERDOĞANLAŞMA SÜRECİ”

TÜRKİYE VE İSPANYA’DAKİ MUHAFAZAKÂR İKTİDARLARINKARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ: RAJOY’UN ERDOĞANLAŞMA SÜRECİ

UPA­ADMİN 27 OCAK 2015 173 OKUNMA 0

Önsöz: Bu makale, 12 Eylül 2010 anayasa değişikliği referandumu sonrasında AKP yönetimindeki Türkiyeve ekonomik durgunluğun ardından gerçekleşen 20 Kasım 2011 genel seçimlerini kazanan Halk Partisi’nin(Partido Popular) yönetimindeki İspanya nezdinde muhafazakâr iktidarlar tarafından yönetilen iki ülkede,benzer bir şekilde artan fakat farklı sonuçlara neden olan otoriterleşme eğilimlerini incelemektedir. Bu heriki ülkedeki muhafazakâr iktidarların başındaki isimler Recep Tayyip Erdoğan ve Mariano Rajoy, gücü tamanlamıyla ele geçirmeden önce ılımlı bir perspektif çizerken, iktidarın mutlak söz sahibi oldukları andanitibaren muhafazakâr iktidarlarının önünde tehlike veya engel olarak gördükleri unsurlara karşı yasakçı biryaklaşım sergilemektedirler.

Bu süreçlerde her iki ülkede de; özellikle yolsuzlukların patlak vermesi, yasakları ve baskı ortamını arttıraniç güvenlik yasalarının çıkması, kişi hak ve özgürlüklerini kısıtlandırma eğilimleri, kitlesel karşı koyuşlar vetoplumsal infialler neticesinde ortaya çıkan direniş hareketlerinin varlığı dikkat çekmektedir. Bumuhafazakâr iktidarların her iki ülkede de tamamen paralellik gösteren hadiselerle artan otoriterleşmeeğilimlerinin neticesinde Türkiye’de AKP iktidarını ödüllendiren bir seçim sonucu ortaya çıkarken,İspanya’daki muhafazakâr iktidar Halk Partisi (PP) hükumetini ise gerçekleştirilen son kamuoyuaraştırmalarına göre tam tersi bir sonuç beklemektedir.

TÜRKİYE: AKP İktidarının “İdeal Model” Dönemi

AKP iktidarı ilk yıllarında Avrupa Birliği nezdinde Türkiye’nin Batı ittifakındaki yerini sürekli kılabilmek içinhevesli bir görüntü çizerek, mutlak egemenliklerinin inşasında toslama ihtimalleri muhtemel olan orduyu veyargıyı tamamen siyasal iradenin güdümüne girecek şekilde dizayn etti.(1) Bu süreçte Recep TayyipErdoğan’ın eşcinsel haklarından(2) kadın haklarına kadar(3) birçok açıdan (salt söylem bazında da olsa)özgürlükçü ve demokratik yaklaşımları, hem Türkiye, hem de Avrupa kamuoyunda İslamcı köklerinin

Search here..

915Followers

4320Likes

12Subscribers

1904Yazılar

105Comments

Ozan ÖRMECİTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Deniz TANSİTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Levent YILMAZTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Barış METİNTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Hakan Mehmet KİRİŞTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Göktürk TÜYSÜZOĞLUTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Tarkan DENİZTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Kader SEVİNÇTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

27.01.2015 20:32:28

BİZİ TAKİP EDİN

Arşivler

KÖŞE YAZARLARIMIZ

< 2015 >Oca Şub Mar Nis

May Haz Tem Ağu

Eyl Eki Kas Ara

Ana Sayfa AFRİKA AMERİKA ASYA AVRUPA BALKANLAR KAFKASYA OKYANUSYA ORTADOĞU TÜRK DIŞ POLİTİKASI DİĞERLERİ

HABERLER RÖPORTAJLAR ETKİNLİKLER VIDEO ARŞİV TEMSİLCİLİKLER BASINDA BİZ HAKKIMIZDA LİNKLER İLETİŞİM

Page 2: TÜRKİYE VE İSPANYA’DAKİ MUHAFAZAKÂR İKTİDARLARIN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ: “RAJOY’UN ERDOĞANLAŞMA SÜRECİ”

aksine bambaşka bir izlenim yarattı. Bu dönemde AKP iktidarı, bilhassa bu demokratik söylemlerle gözlerikamaşan Türkiye’deki liberal kesimin desteğini arkasına aldı. Hatta milletvekili seçilme yasağından dolayıiktidarı kısa bir süre AKP Genel Başkanı olarak kabine dışından yöneten ve batı dünyasına hoş mesajlarveren Erdoğan, bu örnek duruşundan ötürü Amerikan Yahudi Kongresi (AJC) tarafından cesaret ödülünelayık görülerek onore edildi.(4)

Batı ile ilişkilerini son derece düzeyli bir şekilde götüren ve ılımlı İslam’ın ideal modeli olarak gösterilenAKP iktidarının yönetimindeki Türkiye, “Medeniyetler İttifakı” projesinin (o zamanki sosyalist hükumetinyönetimindeki ve Zapatero Başbakanlığındaki) İspanya ile beraber eşbaşkanlık görevini üstlendi.(5)Nitekim bu medeniyetler ittifakında stajını tamamlamasının ardından Ortadoğu ülkelerine emsal olaraksunulan ılımlı İslam modeli, AKP hükumeti nezdinde Türkiye, ABD Başkanı Barack Obama’nın 6 Nisan2009 tarihinde TBMM’de gerçekleştirilen tarihi konuşması(6) sonrasında model ortaklığa terfi etti.

AKP İktidarının “Güç Bende Artık” Dönemi

Türkiye’de 12 Eylül 2010 anayasa değişikliği referandumunun kabul edilmesiyle birlikte, yasama, yürütmeve yargının zamanla tek bir gücün eline geçmesinden sonra Batı ile gerçekleşen araçsal ilişkilere vedemokratik söylemlere artık pek ihtiyaçları kalmadığından dolayı tamamen bambaşka bir Erdoğan portresibelirmeye başladı. Örneğin, 2008 yılında Uşak’ta katıldığı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğinde “DünyaKadınlar Günü’nün eşitliğe, adalete, barışa ve huzura vesile olmasını temenni ederim” diyerek sözebaşlayan Erdoğan, 6 yıl sonra katıldığı Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nde ise kullandığı “Kadın­erkekeşitliği fıtrata ters” sözleriyle büyük tepki topladı.(7) Erdoğan, bu sözleri sarfetmesinden birkaç sene öncede “kürtaj bir cinayettir” sözleriyle dikkatleri üzerine çekmişti. Erdoğan’ın kadın bedeni üzerinde kararniteliğindeki bir hükümle “kürtajın yasaklanmasına dair hükümet olarak hazırlıklara başladıklarını”açıklaması(8), kimileri için salt o zaman ki gündemi değiştirmek için tipik bir Erdoğan taktiğiydi, kimileriiçinse kamuoyuna kürtajla ilgili bir zarf atıp tutarsa uygulamaya koyacağı bir hamleydi.

Bir zamanlar Batı’nın örnek bir model olarak gösterdiği Recep Tayyip Erdoğan, zamanla muhafazakâriktidarına karşı tehdit olarak gördüğü birçok konuda gittikçe otoriterleşen bir eğilim göstermeye başladı.“Başbelası” olarak tanımladığı Twitter (9) başta olmak üzere, Facebook ve Youtube nezdinde kitleleriiktidarı aleyhine mobilize etme potansiyeli olan sosyal medyaya karşı savaş açtı.(10) Neyse ki; sosyalmedya her bertaraf edilme teşebbüsünde Anayasa Mahkemesi’nin kararlarıyla iktidarın gazabındankurtulsa da(11), Youtube ve Twitter’a erişim birçok kez engellenmeye çalışıldı. Erdoğan, zamanlavatandaşların sigara ve alkol tüketimlerinden, kız ve erkek öğrencilerin bir arada kalmaması gerektiğine, enaz kaç çocuk yapmaları konusuna ve hatta evlenirken pek seçici olmamalarını bile tembihleyen, vatandaşı(özel hayatlarına dair) devlet babanın sözünden çıkmayacak çocukları olarak gören bir mutlak otoriterolünü üstlendi.

Gezi Parkı Protestoları

27 Mayıs 2013 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait iş makinelerinin gezi parkına girip ağaçlarıyıkma teşebbüsünün, sosyal medya aracılığıyla kısa sürede yayılması sonucunda bazı çevreci gruplarınparka gidip ağaçların önünde bekleyerek yıkımı durdurmaya çalışmasına emniyet güçleri orantısız birşekilde müdahalede bulundu.(12) Polisin bu sert müdahalelerin üzerine, Başbakan Recep TayyipErdoğan’ın inşaatın yapımına dair ısrarcı açıklamaları da eklenince, ülkenin otoriterleşen bir polis devletinebürünmesine karşı isyan bayrağını açan protestolar artık tamamen hükumet karşıtı gösterilere dönüşerek,1 Haziran 2013 tarihi itibariyle Türkiye’nin neredeyse tüm illerine yayıldı.(13) İstanbul’da başlayıp yurdundört bir yanına sıçrayan bu olaylardaki orantısız polis müdahalesi ve çıkan arbedeler sonucunda, birçokinsan hayatını kaybederken, birçoğu da vücutlarında kalıcı hasarlar bırakan yaralanmalara maruz kaldı. Buolaylarda katledilen insanların çoğunun katilleri bulunmazken, bulunanlar da AKP’li yöneticilerin iddialarınaatıfta bulunarak “bu bir darbeyse ben darbeyi önledim” sözleriyle kendilerini savunup(14), çok düşüknitelikteki cezalarla kurtuldular.(15) Nitekim hükumet, bu olaylar sonrasında Gezi Parkı’na dair imarplanlarını tarihi belirsiz ileri bir zamana ertelese de, Gezi Parkı olayları esnasında hükumetin bu kararınadirenip isyan bayrağını açanlar, hükümete karşı darbe girişiminde bulunduğu iddialarıyla yargılandılar.(16)

Yolsuzluk Operasyonları

Evren ALTINKAŞTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Gizem ARAZTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Aslan Yavuz ŞİRTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Oytun MEÇİKTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Furkan KAYATüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Sina KISACIKTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Yüksel KAMACITüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Köken GÜNEŞTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Burcu KANBALTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Özcan ÖĞÜTTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Leslie ESBROOKTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Brett MARLERTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Tuna Emre KÖKLÜTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Ahmet Erdi ÖZTÜRKTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Barış TINAYTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Ahmet CEYLANTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

İsa USLUTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Kıvanç SAĞIRTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Page 3: TÜRKİYE VE İSPANYA’DAKİ MUHAFAZAKÂR İKTİDARLARIN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ: “RAJOY’UN ERDOĞANLAŞMA SÜRECİ”

17 Aralık 2013 tarihinde Cumhuriyet Savcısı Celal Kara’nın talimatları ve ilgili mahkemelerin aramakararları üzerine, Türkiye’de Cumhuriyet tarihinin bugüne kadarki en büyük yolsuzluk operasyonudüzenlendi. Bu kapsamda; aralarında bir kamu bankasının müdürü, bir Belediye Başkanı, bürokratlar,çeşitli düzeyde kamu görevlileri ve 61. Türkiye Hükümeti’nin kabine üyesi 4 Bakan ile 3 Bakan çocuğununolduğu kişiler hakkında “görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet ve kaçakçılık” suçlarınıişlediklerine dair iddiaları içeren bir soruşturma başlatıldı.(17) Bu soruşturma neticesinde gerçekleştirilenoperasyonlarda, bir Bakan’ın (rüşvet olduğu iddia edilen) 700.000 TL’lik saati, yolsuzluk iddialarının delilleriolarak bazı bakan çocuklarının evlerindeki özel kasalardan ve bir banka müdürünün evindeki ayakkabıkutusundan çıkan astronomik miktardaki paralar ve toplamda milyarlarca dolarlık vurgun iddiaları busoruşturmaya damga vurdu. Buna karşın, 61. Türkiye Hükümeti’nin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, buoperasyonları “ne istediler de vermedik” dediği Gülen cemaatinin devlet içindeki “paralel” yapılanmasının“hükumetine karşı bir darbe girişimi” olarak addetti.(18) Nitekim bu soruşturmada yer alan yargımensuplarının(19) ve emniyet görevlilerinin(20) tamamının derdest edilmesinden sonra, kısa sürede tümyasal prosedürlerin önü kesilerek bu yolsuzluk iddiaları rafa kaldırıldı.

Güvenlik Yasası

AKP iktidarı, polise olağanüstü yetkiler tanıyan bir iç güvenlik paketini de zamanla uygulamaya koydu.Buna göre; polisin olaylara müdahale, şahıs ve araç aramalarında yetkileri genişletildi. Buna ilavetensavcının bilgisi dâhilinde olmadan polise 24 saatlik gözaltına alma yetkisi verildi. Ayrıca daha önceki yasaldüzenlemelerde, bir kişi hakkında arama kararı çıkartılması için “somut delillere dayalı kuvvetli şüpheli”olması gerekirken, bu durum herkesin bir şekilde dâhil olabileceği “makul şüpheli” ifadesiyle değiştirildi.Avukatların soruşturma dosyasına ulaşım hakkı kısıtlandırıldı. Hakkında kesin hüküm bulunmayankişilerin bile soruşturma esnasında taşınmazlarını, alacaklarını ve mal varlıklarını kapsayacak şekilde,genel olarak kişilerin maddi haklarına elkoyma yetkisi artırıldı. Dinleme, teknik takip ve gizli soruşturmacıkullanma yetkisi genişletildi.(21) Velhasıl, Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı makamınageçmesinden sonra, Ahmet Davutoğlu liderliğinde kurulan yeni hükümetin de hak ve özgürlüklerikısıtlandıran son değişiklikleriyle beraber Erdoğan’ın bıraktığı yerden ülkedeki otoriterleşmeyi hızkesmeden son gazla devam ettirme niyetinde oldukları anlaşıldı.

İSPANYA: Halk Partisi’nin (PP) İktidar Öncesindeki Ilımlı Söylemleri

İspanya’da Halk Partisi’nin (Partido Popular) Genel Başkanı Mariano Rajoy, 9 Mart 2008 genel seçimleriöncesinde muhafazakârların iktidarında en çok korkulan konular olan kürtaj yasasını asladeğiştirmeyeceklerini ve eşcinsel evliliklerde mevcut evli çiftlerin yasal statülerine karışmayacaklarını,sadece aynı soyadını taşımamaları için bazı değişiklikler yapmayı planladıklarını beyan etti. Rajoy buseçim vaatleriyle, o zamanki İspanya Başbakanı José Luis Rodríguez Zapatero’nun Başbakanlığındakisosyalistler tarafından estirilen özgürlük rüzgârlarının aniden kesilmesinden endişe eden İspanyollara,seçimlerden önce tabiri caizse “canınızı acıtmayacağım” sözü verdi.(22) Muhafazakârların bu yüreklere suserpen sözlerine ve Katolik Kilisesi’nin kendilerine tam destek verdiklerini artık ayan beyan ilan edip (hattaneredeyse Halk Partisi’nin yerini alıp) halka “sosyalist hükumete oy vermeyin” çağrıları yapmasınarağmen, 9 Mart 2008 genel seçimlerini kazanamadılar.(23)

Halk Partisi’nin (PP) İktidar Sonrası Otoriterleşme Eğilimi

François­Xavier ADATüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Uğur Sönmez ÖZLÜTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Almaz SANDYTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Fadi ELHUSSEINITüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Laura BATALLATüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Ali ÜNCÜTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Vahap TAŞTANTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Ayşe YARARTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Yagmur BAHRAMTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Murat TOPÇUTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Esma BUNJAKUTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Saltuk Buğra BOZKURTTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Emrah KAYATüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Sarp YAKUTTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Hacı Mehmet BOYRAZTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

Çiğdem YORGANCIOĞLUTüm Yazılara Ulaşmak İçin Tıklayınız.

POPÜLER YAZILARTHE STATUS OF IRANIAN YOUTH

TÜRKİYE­YUNANİSTAN İLİŞKİLERİNDE KIBRISSORUNU

Page 4: TÜRKİYE VE İSPANYA’DAKİ MUHAFAZAKÂR İKTİDARLARIN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ: “RAJOY’UN ERDOĞANLAŞMA SÜRECİ”

İspanya’da ekonomik durgunluğun patlak vermesiyle beraber, sol kesimin kısmen sandığa küsenyaklaşımı ve muhafazakâr kitlenin başarılı bir şekilde polarize edilmesinin avantajıyla 20 Kasım 2011erken genel seçimlerini Mariano Rajoy’un liderliğindeki anamuhalefet Halk Partisi (PP) kazandı.(24) Nitekimiktidara gelen Halk Partisi (PP), ilk icraatı olarak; ekonomik durgunluğa veya işsizliğe karşı ciddi bir hamlegerçekleştirmek yerine sosyalistlerin iktidarında tanınan ve genellikle lezbiyen çiftlerin yararlandığıeşcinsellerin çocuk edinme haklarının iptali için İspanyol Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Birkaç senesonra da, ülke çapında büyük tepki alan bir kürtaj yasası hazırlıklarıyla İspanyol kamuoyunun karşısınaçıktı. Neyse ki muhafazakâr iktidar, “tecavüz sonucu veya annenin hayatını sağlık riskine sokmayanhamileliklerde kürtajın yasaklanmasına” dair uygulamayı düşündüğü plana gelen yoğun tepkiler üzerine,son anda kürtajla ilgili yasa tasarısı hazırlıklarından vazgeçti.(25)

Öfkeliler Hareketi’nin Protestoları

Ülkesindeki ekonomik durgunluğun önüne bir türlü geçemeyen başbakan Mariano Rajoy, 40 milyar Euro’lukbir kemer sıkma paketini gündeme getirdi. Çeşitli sosyal haklardan mahrum bırakan ekonomik kesintilerdenoluşan bu 40 milyar Euro’luk kemer sıkma paketiyle, ülkenin ekonomik darboğazdan kurtulacağınısavundu. Bunun üzerine ülkede ekonomik durgunluğun patlak vermesinden sonra ilk olarak 15 Mayıs2011’de gerçekleştirdikleri 15M adını verdikleri kitlesel gösterilerle ortaya çıkan “Indignados” öfkelilerhareketi bir kez daha varlığını hissettirdi. Böylece bu öfkeliler hareketi, ekonomik kesintileri kabuletmeyeceklerini söyleyerek, aynı zamanda hareketlerinin de birinci yılı anması olan tarihte hükümetiprotesto etmek için halkı bir kez daha meydanlara çağırdı. Başta Madrid ve Barcelona gibi büyükmetropoller olmak üzere, bu protesto çağrısı önemli ölçüde karşılık buldu.(26) Daha sonraki yıllarda dayaşanan vahim gelişmelerle beraber, “İspanya’nın Gezicileri” denilen Öfkeliler Hareketi (şu an anketlerde ilksırada olduklarını gösteren bir siyasi serüvenin ilk adımları olarak) İspanyolca’da “Yapabiliriz” anlamınagelen “Podemos” adıyla bir siyasi birliktelik ekseninde partileşip 2015 genel seçimlerine katılma kararı aldı.(27)

Yolsuzluk Operasyonları

19 Aralık 2013’de yargıç Pablo Ruz’un talebi üzerine İspanya’da iktidardaki Halk Partisi’nin (PartidoPopular) genel merkezine ani bir yolsuzluk baskını düzenlendi. Bu soruşturma Halk Partisi’nin (PP) maliişler sorumlusu Luis Barcenas’ın rüşvetten gelen paralarla gizli bir fon oluşturup İsviçre bankalarındakihesabına 48 milyon Euro civarı bir para aktardığı, böylece kara para akladığı ve vergi kaçakçılığıiddialarıyla tutuklu olarak yargılandığı davanın bir devamı olarak gerçekleşti. Neticede bu baskınla berabergenişleyen soruşturma iktidardaki Halk Partisi’nin (PP) birçok üst düzey parti yöneticisinin tutuklanmasınaneden oldu. Bu esnada Avrupa Birliği liderler zirvesi için Brüksel’de bulunan İspanya Başbakanı MarianoRajoy, soruşturmaya saygı duyduğunu ve parti yetkililerine de mahkemeye görevini yapması için her türlükolaylığı göstermesi talimatı verdiğini açıkladı.(28)

İspanya’da bu hadisenin ardından, (en önemli ortak noktaları iktidarla yakınlıkları olan) birçok yerde açığaçıkan çeşitli yolsuzluk iddiaları arka arkaya patlak vermeye başladı. Öyle ki; bu yolsuzluk iddialarızamanla İspanyol Kraliyet ailesinin üyelerini de kapsayacak şekilde genişledi. Bu anlamda başlatılan birsoruşturma kapsamında İspanya Prensesi Christina’nın eşi Palma Dükü Iñaki Urdangarin “hükümetgelirlerinde dolandırıcılık” yapmakla suçlandı. Yolsuzluk iddialarını soruşturan mahkeme; IñakiUrdangarin’in bu yolsuzlukları eşi Prenses Christina’nın bilgisi dâhilinde gerçekleştirdiğine kanaatgetirmesinden ötürü, bu yolsuzluk soruşturmasında Prenses Christina da sanık sandalyesindeki yerini aldı.

THE TURKISH FOREIGN POLICY IN JUSTICE ANDDEVELOPMENT PARTY ERA AND THE “AXISSHIFT” DEBATE

NUCLEAR PROGRAM OF THE ISLAMIC REPUBLICOF IRAN: A COMPARISON ON KHOMEINI ANDAHMADINEJAD TERMS

TÜRKİYE’NİN UZAK DOĞU ÜLKELERİ (ÇİN, HONGKONG, JAPONYA, GÜNEY KORE) İLE TİCARİ VEEKONOMİK İLİŞKİLERİ

KIVANÇ SAĞIR

2. DÜNYA SAVAŞI’NIN TÜRK DIŞ POLİTİKASINAYANSIMALARI

AZERBAYCAN, ERMENİSTAN VE AGİT MİNSKGRUBU ÇERÇEVESİNDE KARABAĞ SORUNU

KADER SEVİNÇ

LATİN AMERİKA UZMANIMIZ KIVANÇ SAĞIR’INBOLİVYA MADENLERİ ZİYARETİ

Page 5: TÜRKİYE VE İSPANYA’DAKİ MUHAFAZAKÂR İKTİDARLARIN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ: “RAJOY’UN ERDOĞANLAŞMA SÜRECİ”

(29)

Güvenlik Yasası

İspanya’da özgürlük yanlısı muhaliflerin; “muhafazakâr hükumetin polisi korumaktan çok vatandaşısansürlenmeyi” amaçladığını iddia ettikleri, görev başındaki polisin görüntülenmesinin yasaklanmasını dakapsayan birtakım değişikliklerin gerçekleşmesi için 2012 yılından beri çeşitli yasal düzenlemeler üzerindeçalışıldı.(30) Nitekim, bu yasal düzenlemeler kapsamında gerçekleştirilen ve “Faşizm İspanya’ya geridöndü” eleştirilerine neden olan ­yüksek para cezalarını da içeren­ “güvenlik” kararları, yakın bir zamanönce yasallaşarak ilk meyvelerini vermeye başladı. Buna göre hafif suç kapsamında ele aldıkları işgaledilmiş alanda bulunmanın veya herhangi bir kamusal alanda toplantı yapmanın cezası 100 ile 600 Euroarası olarak belirlendi. Buna karşın, görev başındaki polisin fotoğrafını çekmek veya video kaydınıalmanın, otoriteye karşı sivil itaatsizliğin, protesto amacıyla banka işgal etmenin, meclisin önündebuluşmanın veya toplanmanın, tahliyeye engel olmanın veya durdurmanın cezasının ise 600 ile 30.000Euro arasında olduğu açıklandı. Ayrıca bu değişikliklerle polisin yetkileri de genişletildi. Bu kapsamdaİspanyol polisinin muhalif basın, aktivistler ve protestocular için kara liste oluşturarak bir çeşit fişlemeyegitmesinin yasal olarak önü açıldı. Bu yasal değişikliklerle polisin kendi inisiyatifinde rastgele kimlikkontrolü yapabilmesinin resmi dayanağı sağlandı. Böylece polisin artık herhangi bir emire ihtiyaçduymadan tamamen kendi kafasına göre baskın gerçekleştirebilmesi de mümkün oldu.(31)

İSPANYA ve TÜRKİYE: Karşılaştırma ve Değerlendirme

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, her nekadar farklı dinlere mensup ve birbirlerinden pek haz etmeyen muhafazakâr liderler olsalar da, sağcıideolojik duruşları ve otoriterleşme eğilimleri açısından tamamen paralellik gösterdikleri birçok konumevcuttur. Her ikisi de gücü tam olarak eline geçirmeden önce kuzu, gücü elde ettikten sonra iseşahinleşen reaksiyonlar göstermektedir. Buna karşın; her iki liderin de karşılaştıkları olaylar veyaklaşımları açısından oldukça benzer şekillerde yaşadıkları süreçler farklı biçimlerde sonuçlanmıştır.Örneğin Rajoy, partisine karşı gerçekleştirilen yolsuzluk soruşturmaları nezdinde “adalete karşıboyunlarının kıldan ince olduğunu” söylemek durumunda iken, Erdoğan tamamını reddettiği bu yolsuzluksuçlamalarını bir sonraki seçimde tabanının teveccüh gösterdiği bir mağduriyet malzemesine çevirerekpartisi lehine bir avantaj olarak kullanabilmiştir.

Nitekim Türkiye’deki muhafazakâr iktidar, karşısına çıkan tüm engellere çeşitli şeytani vasıflar biçerek,bunlarla mücadele ettiği savı üzerinden kitlesini kendi lehine polarize edebilmiştir. Bu engeller bir süregeçmiş laik iktidarların din düşmanı olduğu ve onun derin izlerinin Ergenekon’a bürünüp komplolar kurduğusavı üzerinden gerçekleşirken, kendi içlerinde devletin yönetim erklerinin bir kısmını verdikleri veErgenekon kurgusunu inşa ederek (iktidarın mutlak egemenliğine katkı sunan) bir cemaatle zıt düşmeyebaşladıktan sonra ise, “paralel komplosu” tezi üzerinden farklı bir boyut kazanmıştır. Neticede sağlam birdüşmana karşı bir şekilde mücadele etmeleri gereken “deccal” figürlerinin tutması sayesinde, tümotoriterleşme eğilimlerine ve yolsuzluk suçlamalara rağmen her defasında “kendilerine karşı düzenlenen birdarbe” söylemi üzerinden seçmen tabanını muhafaza edebilmeyi başarmışlardır.

Ayrıca Türkiye’nin dört bir yanındaki farklı kesimlerin otoriterleşmeye karşı isyan dalgalarından oluşan geziolayları bile faiz lobisinin bir oyunu olarak yansıtılarak, bu direniş içerisinde bulunan kesimlerin bir kısmı“hükumete karşı darbe girişiminde bulunmak” suçuyla yargılanmıştır. Bu olaylarda bulunan bazıprotestocular da polisin sert müdahalesi ve çıkan arbedeler sonucunda hayatını kaybetmiştir. Buna karşın,benzeri bir şekilde gelişen İspanya’daki öfkeliler hareketinin ortaya çıkışı, herhangi bir iç veya dış mihrakolarak tanımlanmadan ve herhangi bir göstericinin canına mal olmadan, ülke içerisindeki gidişattanşikâyetçi olan tüm kesimlerin ortak iradesi olarak büyüyüp ülkeyi yönetmeye aday siyasal bir parti niteliğikazanmıştır.

Türkiye ve İspanya gibi otoriterleşme eğilimindeki muhafazakâr iktidarların gölgesindeki iki ülkenin,yaşadığı benzer süreçlerin nasıl farklı sonuçlar doğurduğunu kavrayabilmek için bu ülkelerin sosyo­kültürelyapılarını ve politik dinamiklerini irdelemekte fayda vardır. Buralardaki ortak muhafazakârlaşmasancılarının farklılaşan sonuçlarını; “Allah kimine at verir meydan vermez” sözüyle açıklayabilmekmümkündür. Nitekim Erdoğan’ın “demokrasi bir amaç değil araçtır” görüşünü kılavuz edinen AKP iktidarı2002 seçimlerinde elde ettiği atı bir süre kendi manevra alanını genişletecek şekilde sadece kısıtlı birmeydanda koşturabilmiştir. Bu meydan da karşısına çıkan tüm engeller (Ergenekon iddialarıyla pasifizeedilip, 12 Eylül 2010 referandumuyla tamamen siyasal iradeye bağlanıp) bertaraf edilene kadar sadecekendi iktidar alanı içerisinde devam etmiştir. Fakat meydanın hâkimi olduğunu ilan ettiği andan itibaren olaytamamen “güç bende artık” hissini veren otoriterleşen uygulamalarla bambaşka bir boyut kazanmıştır.

Buna karşın İspanya’da Başbakan Mariano Rajoy liderliğindeki Halk Partisi (PP) iktidarı ise 2011seçimlerinde elde ettiği “at” sayesinde sıvışabildiği her alanda boy göstermeye çalışsa da, bunu ancakbelirli bir yere kadar sürdürebileceğinin farkındadır. İspanyol muhafazakârlarının Türkiye’deki gibi birmeydana sahip olmadıkları aşikârdır. Öyle ki; İspanya’daki demokrasi kültürü Türkiye’deki gibi pamukipliğine bağlı olmadığı için, İspanyolların sağcı iktidarı demokrasiyi tramvay misali bir araç olarak görerekistediği yerde inip bir kenara atabileceği bir meydanı hiçbir zaman bulamayacağının bilincinde bir stratejibelirlemek zorundadır.

Page 6: TÜRKİYE VE İSPANYA’DAKİ MUHAFAZAKÂR İKTİDARLARIN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ: “RAJOY’UN ERDOĞANLAŞMA SÜRECİ”

AKP hükümetleriyle Türkiye’de iktidarın son 12 yılındaki patronu Recep Tayyip Erdoğan’ın kadın erkekeşitliğini dahi salt İslamcı kodlar üzerinden değerlendirerek değişim gösteren söylemi, artık tamamen Batıile köprüleri attığını ve sadece Ortadoğu’daki İslamcı ülkelere hitap eden bir siyasi figüre dönüştüğünügösteren en belirgin örneklerden birisidir. 12 Eylül 2010 referandumu sonrası çok belirgin bir şekilde ortayaçıkan bu değişimin temel nedenleri olarak birçok farklı olasılık düşünülebilir. Şöyle ki; bu durumTürkiye’deki muhafazakâr iktidarın artık Batı ile herhangi bir araçsal ilişkisi kalmamasından dolayı özünedönme ihtimali olarak değerlendirilebileceği gibi, Ortadoğu’nun baskın eğilimlerini sahiplenerek “modelortaklık” perspektifinde hitap etmesi beklenen bölgeye benzeşme zorunluluğunun da bir misyonu olabilir.

Öte yandan muhafazakâr Halk Partisi’nin (Partido Popular) lideri İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, her nekadar icraatlarını Avrupalılık kimliği içerisinde gerçekleştirse de, iktidar sonrası Erdoğan’la benzeri birşekilde daha önceki söylemleriyle çelişen ve gittikçe artan bir otoriter eğilim göstermiştir. DolayısıylaRajoy’un iktidar olduğu 20 Kasım 2011 tarihinden bu yana sergilediği yaklaşımlar ve yaşadığı benzerhadiselerle bir çeşit farkındasız “Erdoğanlaşma” süreci içerisine girdiği gözlemlenmektedir.

Özcan ÖĞÜT

KAYNAK LİNKLER

1 – http://politikaakademisi.org/turkiye­ab­iliskilerinde­kendine­musluman­demokrasinin­kesfi (Erişim Tarihi:25.01.2015).

2 – http://t24.com.tr/haber/basbakan­erdogan­escinsellerin­haklari­yasal­guvence­altina­alinmali,204994(Erişim Tarihi: 25.01.2015).

3 – https://www.akparti.org.tr/site/haberler/ak­parti­genel­baskani­ve­basbakan­erdogan­8­mart­dunya­kadinlar­gunu­etkin/2768 (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

4 – http://www.hurriyetdailynews.com/default.aspx?pageid=438&n=erdogan­honored­with­medal­of­courage­by­ajc­2004­01­28 (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

5 – http://www.unaoc.org/repository/statement_foreign_ministry_english.pdf (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

6 – http://www.whitehouse.gov/the_press_office/Remarks­By­President­Obama­To­The­Turkish­Parliament(Erişim Tarihi: 20.01.2015).

7­ http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2014/11/141124_kadininfitrati_erdogan (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

8­ http://www.radikal.com.tr/politika/erdogan_kurtaj_yasasini_cikartacagiz­1089484 (Erişim Tarihi:25.01.2015).

9 – http://www.milliyet.com.tr/erdogan­bas­belasi­twitter/siyaset/detay/1717630/default.htm (Erişim Tarihi:25.01.2015).

10 – http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/48235 (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

11 – http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2014/04/140402_twitter_iptal (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

12 – http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/23405125.asp (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

13 – http://www.milliyet.com.tr/2­5­milyon­insan­79­ilde­sokaga/gundem/detay/1726600/default.htm (ErişimTarihi: 25.01.2015).

14 – http://www.gercekgundem.com/siyaset/86672/tekmeci­polisten­erdoganli­savunma (Erişim Tarihi:25.01.2015).

15 – http://www.hurriyet.com.tr/gundem/28015470.asp (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

16 – http://www.aljazeera.com.tr/al­jazeera­ozel/carsi­liderlerine­darbe­davasi (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

17 – http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/25378920.asp (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

18 – http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26203995.asp (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

19 – http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25691274.asp (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

Page 7: TÜRKİYE VE İSPANYA’DAKİ MUHAFAZAKÂR İKTİDARLARIN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ: “RAJOY’UN ERDOĞANLAŞMA SÜRECİ”

TAGS » 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu, adalet ve kalkınma partisi, ahmet davutoğlu, ajc, ak parti, akp, akpcemaat savaşı, Amerikan Yahudi Kongresi, barack obama, celal kara, demokrasi, eşcinsel evliliği, facebook, fethullah gülen,gezi parkı, gezi parkı direnişi, gezi parkı olayları, gülen cemaati, gülen hareketi, halk partisi, ılımlı islam, Iñaki Urdangarin,indignados, islamcılık, ispanya, ispanya demokrasisi, ispanya halk partisi, ispanya iç politikası, ispanya iç siyaseti, JoséLuis Rodríguez Zapatero, kürtaj, Luis Barcenas, m15, manset, Mariano Rajoy, medeniyetler ittifakı, öfkeliler, özcan öğüt,Pablo Ruz, paralel devlet, partido popular, Podemos, pp, Prenses Christina, recep tayyip erdoğan, sosyal medya, taksimgezi parkı, türkiye, türkiye demokrasisi, türkiye iç politikası, türkiye iç siyaseti, twitter, youtube

POSTED IN » AVRUPA, TÜRK DIŞ POLİTİKASI

Name (required)

Email (required)

Website

Comment

Post Comment

yedi − = 3

20 – http://www.radikal.com.tr/turkiye/17_aralik_operasyonunun_mimari_polislere_ihrac­1194467 (ErişimTarihi: 25.01.2015).

21 – http://t24.com.tr/haber/10­maddede­ic­guvenlik­paketi,275167 (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

22 – http://www.elmundo.es/elmundo/2008/01/27/espana/1201463412.html (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

23 – http://www.electionresources.org/es/congress.php?election=2008 (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

24 – http://www.electionresources.org/es/congress.php?election=2011 (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

25 – http://www.theguardian.com/world/2014/sep/23/spain­abandons­plan­introduce­tough­new­abortion­laws (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

26 – http://www.ntv.com.tr/arsiv/id/25348915 (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

27 – http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/136993 (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

28 – http://www.reuters.com/article/2013/12/20/us­spain­raid­pp­idUSBRE9BJ0OW20131220 (Erişim Tarihi:25.01.2015).

29 – http://www.clarin.com/mundo/infanta­Cristina­juicio­fraude­fiscal­Espana_0_1271272996.html(Erişim Tarihi: 25.01.2015).

30 – http://rt.com/news/spain­ban­photos­police­794 (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

31 – http://www.rabble.ie/2014/12/21/fascism­is­back­in­spain (Erişim Tarihi: 25.01.2015).

Related »

Leave A Response »

Copyright © 2011­2013 UPA adına tüm hakları saklıdır. Servis Sağlayıcı: Harbour Agency Back to Top

SYRIZA’DAN TARİHİZAFER

AB’DE “KIZIL SİRTAKİ”DÖNEMİ

YUNANİSTANSEÇİMLERİNİ SYRIZAKAZANDI

İLHAM ALİYEV’İNTÜRKİYE ZİYARETİNİNYANKILARI VE KAFKASJEOPOLİTİĞİ