T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÖZEL HUKUK ANABİLİM DALI TORREY CANYON DENİZ KAZASI VE SONUÇLARI ÖĞRETİM ÜYESİ YRD. DOÇ. DR. İSMAİL DEMİR Hazırlayan: ESRA ÜNAL 12911918
T.C.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
ÖZEL HUKUK ANABİLİM DALI
TORREY CANYON DENİZ KAZASI VE SONUÇLARI
ÖĞRETİM ÜYESİ
YRD. DOÇ. DR. İSMAİL DEMİR
Hazırlayan:
ESRA ÜNAL
12911918
İÇİNDEKİLER……………………………………………………………………..2
KISALTMALAR CETVELİ………….……………………………………………3
I.GİRİŞ……………………………………………………………………………….4
II. TORREY CANYON DENİZ KAZASI……………………………….…...……5
1. Deniz Kazası……………………………………………………….……..….5
2. Deniz Kazalarından Kaynaklanan Petrol
Kirliliği…………………...…...5
3. Torrey Canyon Deniz Kazasına Giden
Süreç…………………..………..6
4. Torrey Canyon Deniz Kazası Sonrası Sürece Genel
Bakış……….……...8
III.TORREY CANYON DENİZ KAZASI SONRASI TANKER KAZALARI
ZARARLARININ TAZMİNİ…………………………………………………….12
1. Uluslararası Sözleşmeler…………………………………………………….12
1.1 Hukuki Sorumluk Sözleşmesi (CLC-69)
……………………………..12
1.1.1 Genel Olarak…………………………………………………...12
1.1.2.Sözleşmenin Uygulama Alanı…………………………………13
1.1.3.Gemi Malikinin
Sorumlulukları……………………………....13
1.2 Petrol Kirliliği Zararlarının Tazmini İçin
Uluslararası Fonun Kurulmasına İlişkin Uluslararası
3
Sözleşme ve Uluslararası Tazmin Fonu (Fund 71)
………………………………………………………………………………….14
1.3 Hukuki Sorumluk Sözleşmesi 1992 Protokolü (CLC-
92)……………16
1.4. 1992 Fon Sözleşmesi (FUND 92)
……………………………………..18
2. Türkiye……………………………………………………………………..20
IV. SONUÇ…………………………………………………………………………21
V. KAYNAKÇA……………………………………………………………………22
KISALTMALAR CETVELİ
FS : Fon Sözleşmesi
HSS (CLC) : Hukuki Sorumluk Sözleşmesi
IMO : Uluslar arası Denizcilik Örgütü
LOF : Lloyd's Open Form
LOT : Load On Top
md. : Madde
S. : Sayı
4
s. : Sayfa
T. : Tarih
vd. : ve devamı
I. GİRİŞ
18 Mart 1967’de gerçekleşen Torrey Canyon kazası da
dahil olmak üzere günümüze kadar gerçekleşen deniz
kazalarının etkisi yıllarca etkisini sürdürmüş, bu
kazaların hukuki ve bilimsel etkilerini ortadan kaldırmak
için IMO önderliğinde çeşitli konferanslar ve oturumlar
düzenlenmiştir. Bu oluşumlarda amaç, bir çok canlıya
olan etkisi sebebiyle deniz kazalarını önleyici tedbirler
almak yanında bu kazalar sonucunda oluşan zararları
tazmininde kimin sorumlu olacağı hususlarını düzenlemek
5
idi. Bunların sonucunda da 1969 HSS, 1971 FS, 1992 HSS ve
1992 FS gibi bir çok sözleşme ve yasal düzenleme
yapılmıştır.
Türkiye’nin de bazılarına taraf olduğu bu yasal
düzenlemeler ile yaşanan sorunların birçoğu ele
alınmıştır. Ödevimde de deniz kazaları ve tazmini
hususunda başlangıç olay olarak kabul edilen Torrey
Canyon deniz kazası ve sonraki süreçte yaşanan hukuksal
süreci ele alacağım.
II. TORREY CANYON DENİZ KAZASI
1. Deniz Kazası
6
Deniz kazası; gemide olan bir olaydan kaynaklanan
ve/veya bir gemi ile ilişkili olarak; beklenmeyen ve
irade dışı oluşan ölüm veya tam/kısmi uzuv kaybı ile
sonuçlanan yaralanmalar; insan kaybı; geminin batması
veya kayıp sayılması; gemide ağır maddi hasar meydana
gelmesi; geminin çatışmaya uğraması, geminin karaya
oturması; gemi veya gemilerden kaynaklı çevresel zarar
oluşması gibi sonuçların bir veya birden fazlasını
meydana getiren olay olarak tanımlanmaktadır.1
2. Deniz Kazalarından Kaynaklanan Petrol Kirliliği
Gemilerden kaynaklanan petrol kirliliği; gemilerin
işletilmesinden kaynaklanan (iradi) petrol kirliliği
olabileceği gibi deniz kazalarından kaynaklanan petrol
kirliliği ile de gerçekleşebilmektedir.2 Petrol
ihracatındaki artış, doğal olarak deniz yolu ile petrol
taşımacılığının anormal derecede yükselmesine ve
büyümesine neden olmakta, deniz yolu ile taşımacılığın
artan hacmi ise, birçok sorunu da beraberinde
getirmektedir.3 Bu sorunlardan biri ve en önemlisi deniz
1 ECE, Jale Nur : “Tarihe Geçen Deniz Kazaları ve Önlemler”
http://cozumvar.com.tr/tr/Yayinlarimiz/Denizcilik_Sektoru/
Tarihe_Gecen_Deniz_Kazalari_ve_Onlemler.pdf 2ABDULLAYEV, Cavid: “Uluslar arası Hukuk Açısından Gemilerden
Kaynaklanan Petrol Kirliliği (Yetki- Sorumluluk-Zararın Tazmini),
Yetkin Yayınları, Ankara 2005, s. 35 vd.3ABDULLAHZADE, Cavid:” Gemilerden Kaynaklanan Petrol Kirliliği: Türk
Hukukundaki Son Gelişmelerin Değerlendirilmesi”, Ankara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Dergisi, 2009, s.695
7
taşımacılığında kullanılan gemilerin neden olduğu petrol
kirliliğidir. Gemilerden kaynaklanan petrol kirliliğinin
ise temel iki nedeni vardır.4 Bunlardan birincisi petrol
yükü taşıyan tankerlerle tanker dışındaki diğer gemilerin
işletilmesinden, ikincisi ise özellikle petrol
tankerlerinin ve kimi zamanda tanker dışındaki gemilerin
karışmış olduğu deniz kazalarından kaynaklanan petrol
kirliliğidir.
Tipik örnekleri arasında Torrey Canyon (1967)’unda
yer aldığı deniz kazalarından kaynaklanan petrol
kirliliği, seyrüsefer hatasından, geminin yönetiminden
sorumlu olan şahısların hatalarından, mücbir sebeplerden
kaynaklanan ve uluslar arası toplumun dikkatini çeken
deniz kazaları büyük facialara yol açmış ve açmaya devam
etmektedir.5
3. Torrey Canyon Deniz Kazasına Giden Süreç
Bu kaza, dünyanın ilk büyük petrol tankeri
felaketidir.6 18 Mart 1967’de 120.000 ton ham petrol
taşıma kapasitesi ile döneminde dünyanın en büyük
süpertankerlerinden bir tanesi olan Torrey Canyon,
navigasyon hatası nedeniyle Sicilya Adaları ve
4 A.g.e., s.6955 ABDULLAYEV, s.396 HALL, Grey: “Torrey Canyon alerted the world to the dangers that
lay ahead”, Professional Mariner, 2007
http://www.professionalmariner.com/March-2007/Torrey-Canyon-alerted-
the-world-to-the-dangers-that-lay-ahead/
8
İngiltere’de karaya oturmuş ve çok büyük bir deniz
kirliliğine yol açmıştır.7 Amerika sahipli ve sözleşmeli,
Liberya kayıtlı, ustası ve ekibi İtalyan asıllı, kurtarma
için Alman bir şirketle sözleşmeli bu Kuveyt ham petrolü
taşıyan kazazede gemi; sahipleri tarafından terk edilmiş,
roket ve napalm kullanarak İngiliz deniz ve hava
kuvvetleri bombardıman uçakları tarafından yok
edilmiştir.8 Gemiden 31 000 000 galon petrol denize
dökülmüş, petrol tabakası İngiltere ve Fransa arasında
denize yayılmıştır.9 15.000 deniz kuşu zayi olmuş ve
kirliliğin etkileri yıllarca sürmüştür.10
Süpertanker, Kuveyt’ten Galler'de Milford Haven
limanına ham petrol taşımakta idi.11 Galler Milford Haven
limanına doğru seyir hâlindeyken kaptan, muhtemel bir7 CEYHAN, Nur, ESMERAY, Esra: “Petrol Kirliliği ve Biyoremediasyon”,
Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi, 5 (1), 2012, s. 968 NANDA, VED P. :”The Torrey Canyon Disaster Some Legal Aspects”,
Hukuk Dergisi, Makale, s. 400
http://heinonline.org/HOL/Page?handle=hein.journals/
denlr44&div=30&collection=journals&set_as_cursor=13&men_tab=srchresu
lts&terms=torrey|canyon&type=matchall9 GÖKÇEK, Elif: “Dünyada Bilinen Deniz Kazalarına Genel Bakış ve
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına Ait Kıyı Tesislerine İlişkin
Acil Müdahale Planı ve Risk Değerlendirilmesi Çalışmaları”
http://kckk2011.nku.edu.tr/doc/sunumlar/6.oturum/denizkazalar
%C4%B1%20elif%20gokcek.pdf 10 ECE, Jale Nur: “Tarihe Geçen Deniz Kazaları, İncelenmesi ve Alınan
Önlemler”
http://www.denizhaber.com/index.php?sayfa=yazar&id=11&yazi_id=10027811 A.g.m.
9
gecikmeyi önlemek için mevcut rotasından ayrılmış ve
karaya yakın biçimde seyir yapmaya başlamıştır. Bu sırada
tanker, kayalıklara çarparak o zamana kadar yaşanan en
büyük petrol dökülmesi olayına sebep olmuştur. Geminin
kurtarılması amacıyla LOT (load on top) (üstüne doldurma
sistemi) imzalanmış ise de yürütülen kurtarma
çalışmalarına karşılık üç parçaya ayrılan tankerin
kurtarılmasında başarı sağlanamamıştır. Karaya oturma
sonucunda oluşan delikten ilk iki gün içinde 30 bin ton
ham petrol denize yayılmıştır. Gemide yüklü olarak
bulunan geriye kalan petrolün denize karışmasını önlemek
ve kıyıya bitişik deniz alanındaki bu kirlenmeyi en aza
indirebilmek için gemi sahibi tankeri yeniden yüzdürerek
yedeğine almak ve kayalık olan bu alanının dışına
çıkarmak için bir kurtarma ve yardım şirketi ile
anlaşmıştır ancak 26 ve 27 Mart’ta tankerin üç parçaya
ayrılması neticesinde 30 bin ton petrol daha denize
karışmıştır. Bunun üzerine, kurtarıcı şirket bu
operasyonu bırakmıştır.12 Bunun üzerine İngiliz
Hükümetinin kararıyla tanker bombalanarak imha
edilmiştir.13 Ancak, ham petrol yükünün hemen hemen
tamamının denize dökülmesi, İngiltere ve Fransa sahilleri
için çok ciddi deniz kirliliğine yol açmış, özellikle
turistik faaliyetlere yönelik büyük zararlar meydana
12 ÇÖRTOĞLU KOCA, Sema: “Milletlerarası Özel Hukuka Göre Açık
Denizlerde Meydana Gelen Çevre Kirliliğine Uygulanacak Hukuk”, s.786
http://web.deu.edu.tr/hukuk/dergiler/dergimiz9ozel/scortoglu.pdf13 ABDULLAYEV, s. 195-196
10
gelmiş, temizleme ve kirlenme zararları sebebiyle çok
büyük masraf ve tazminat ödemeleri yapılmıştır.14
Kazadan 2 ay sonra yayımlanan bir rapora göre rüzgar
ve gelgitler dolayısıyla İngiliz sahillerinde tekrar bir
kirlenmenin görüldüğünü vurgularken o dönem bu konuda
yazılan başka bir rapora göre petrol kirliliğinin olaydan
itibaren 8 yıldır yıkıcı etkilerini hala gösterdiğini
ortaya koymaktadır.15 Plajlar ve vahşi tabiat üzerindeki
kısa vadeli hasarlar yıkıcı iken küçük deniz
organizmaları üzerindeki uzun vadeli etkisi daha da büyük
olmuştur. Petrol, 15 yıl boyunca fucus kolonileri (bir
tür kahverengi deniz yosunu) ve midyeleri yok etmiştir.16
4. Torrey Canyon Deniz Kazası Sonrası Sürece Genel
Bakış
Torrey Canyon kazası, deniz çevresinin korunması
açısından bir köşetaşıdır.17 Çünkü bu kaza petrol
kirliliğinin uluslararası andlaşmalarla düzenlenmesinin
önemini göstermektedir. 1969 yılında Torrey Canyon
tankerinin sahipleri, Fransa ve İngiltere’ye bu konudaki
taleplerin çözümü için 3 milyon pound ödemeyi ve aynı
14 ÖZÇAYIR, Oya: Liability for Oil Pollution and Collisions, Maritime
Law Series, London – Hong Kong 1998, s. 21115 NANDA, s. 403 16 HALL, A.g.e.17 AKTEN, Necmettin: “Shipping accidents: a serious threat for marine
environment”, J. Black Sea/Mediterranean Environment, S. 12, 2006,
s. 270
11
zamanda zarara ilişkin özel talepleri (private claims) de
gözönüne alarak bu 3 milyon pound dışında, özel talep
sahiplerine de kendi isteğiyle ödeme yapmayı kabul
etmiştir.18 Olay sonrası, İngiltere ve Fransa
Hükümetleri, gemi sahipleri ve time çarter sözleşmesi ile
taşıtanlar, gemiden denize petrol yayılması neticesinde
maruz kalınan zarar, kayıp ve masrafların karşılanması
hususunun çözüme kavuşturulması için bir anlaşmaya
varmışlardır. Bu talepler, Fransa ve İngiltere’nin açtığı
davaların konusunu oluşturmuştur. İngiltere ve Fransız
Hükümetleri dava süresince her aşamada istişarede
bulunarak büyük bir işbirliği içinde hareket etmişlerdir.
Gemi sahipleri, hükümetlerin 6 milyon poundluk tahmini
zarar taleplerini ödemeyi kabul etmemiştir.19
Torrey Canyon modern teknolojide bilim adamları ve
hukukçular için bir mücadaleyi de beraberinde
getirmiştir. Denizlerdeki petrol kirliliğini nasıl
engelleyeceğiz ve sorunla etkili olarak nasıl başa
çıkacağız?20 Bekleyen bir hukuk savaşı olarak, ihtilafın
taraflarından hangisinin petrol kirliliğinden 1.
Dereceden sorumlu olacağı konusu da dahil olmak üzere
uluslar arası deniz hukukunda bir çok karmaşık sorunu da
beraberinde getirmektedir.21
18 ÇÖRTOĞLU KOCA, s.78619 A.g.e., s.78720 NANDA, s. 400 21 A.g.e., s.401
12
1967’de vuku bulan Torrey Canyon deniz kazası, gerek
petrol kirliliği sebebiyle doğan zararların
karşılanmasından hukuki sorumluluk, gerekse karasularının
ötesindeki deniz alanlarında kıyı devletlerinin kirliliğe
müdahale konusundaki yetkilerinin düzenlenmesi
açılarından bir dönüm noktası oluşturmuştur. IMO, izleyen
birkaç yıl içerisinde tanker kazalarını engelleyecek ve
bu kazaların olumsuz sonuçlarını en aza indirecek bir
dizi önlemi yürürlüğe sokmuş, ayrıca petrol tanklarının
ve makina dairesinin atıklarının temizlenmesi gibi rutin
işler sonrasında ortaya çıkan çevre tehdidinin de
üstesinden gelmeye çalışmıştır.22 Kaza üzerine çalışmaya
başlayan IMO (o dönem için IMCO) tarafından kurulan hukuk
komitesinin 2 çalışma grubu olup, birinci grup kirlenmeyi
önleyici kurallarla ilgili kamu hukukuna ilişkin
tetkikini üzerine alırken, ikinci grup ise zarar meydana
geldikten sonra ortaya çıkan sorumluluk ve sigorta
konularında özel hukuk ile ilgilenmiştir.23
22 DEMİR, İsmail: “Hukuki Sorumluluk ve Tazminat Esasları Açısından
Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde
Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair
Kanunun Değerlendirilmesi”, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Dergisi C.2 S.1, 2011, s. 25723 KENDER, Rayegan: “Uluslararası Deniz Hukukunda Kirlenme
Zararlarından Doğan Sorumluluk İçin Mecburi Sigorta”, s. 14
http://www.journals.istanbul.edu.tr/tr/index.php/hukukmhb/article/
viewFile/3712/3310
13
Bu kazayı müteakip derhal IMO önderliğinde
gerçekleştirilen diplomatik konferanslar sonucunda petrol
yüklü tankerlerin sebep olduğu deniz kirliliğinin yol
açtığı zararlar dolayısıyla hukuki sorumluluk ve tazmin
esaslarının benimsendiği 1969 HSS ve bu Sözleşme’yle tam
olarak karşılanamayan zararların kurulacak bir
uluslararası fon ile tazmin edilmesine dair 1971 FS’leri
kabul edilmiştir. 1960'larda petrol endüstrisi tarafından
geliştirilen "üstüne doldurma sistemi" (LOT) 1973 yılında
IMO tarafından tanındı. 24 Bu, yağ boşaltımını izleme ve
kontrol sistemi, yağlı su ayırma ekipmanları ve
filtreleme sistemi, slop tanklar, çamur tankları,
borulama ve pompalama düzenlemeleri dahil uygun ekipman
montajını içermektedir.25
Torrey Canyon felaketinin doğrudan bir sonucu
olarak, IMO konseyini olağanüstü toplantıya çağırmış ve
gemilerin deniz, kara ve hava kirlenmesi hakkında
sınırlamalar getiren uluslararası bir anlaşmanın
hazırlanması için bir konferansın (MARPOL 73)26
24 GREY, a.g.m.25 A.g.m.26 YAVUZ, Sedef: “Dünyada Liman Devleti Denetimi ve Liman Devleti
Denetimi İle İlgili Türk Mevzuatının AB Müktesebatıyla
Uyumlaştırılması İçin Gerekli Düzenlemeler”, DPT, Uzmanlık Tezi, s.
8-9; 1973’de yürürlüğe giren ve 1978’de ek protokolle yenilenen
MARPOL 73/78 (International Convention for the Prevention of
Pollution from Ships, Denizlerin Gemiler Tarafından Kirletilmesinin
Önlenmesi Hakkındaki Uluslararası Sözleşme).dir. Bu sözleşme, sadece
14
toplanmasına karar verilmiştir. Bilahare, önceki
Sözleşmeler’de değişiklik öngören 1984 Protokolleri’nin
yürürlüğe girmemesi üzerine 1969 HSS ve 1971 FS’leri,
1992 yılında başta sorumluluk limitlerinin yükseltilmesi
olmak üzere kapsamlı bir revizyona uğramıştır.
Türkiye’nin de tarafı olduğu 1992 HSS ve 1992 FS, Dünya
çapında çok geniş bir kabul görmüştür. 1992 HSS ve 1992
FS ile kurulan rejimin temeli ve çerçevesi, orijinal
olarak 1969 HSS ve 1971 FS’ne dayanmaktadır.27 Söz konusu
getirilen yasal düzenlemeler ile ilk kez, gemi sahipleri
kanıtlanmış ihmal yoluyla sorumlu olmaları yerine
doğrudan sorumlu oldu ve yeni gemi tasarımları gerektiren
çevre koruma yasaları kabul edildi.28 Gemi tasarımını
içeren girişimler, çift gövde gereksinimleri yanı sıra
yeni temizlik ve bakım işlemleri ile sonuçlandı. (MARPOL
73/78 ve 1990 Petrol Kirliliği Yasası). Denizde
gerçekleşecek kazalarda tazminatın sağlanması için mevcut
sistemdeki yetersizlikler tespit edildi. Tank gemi
tasarımının formüle edilmesi ve kaza sonucunda yağ
çıkışını azaltmayı amaçlayan inşaat standartlarının
belirlenmesi açısından uluslararası eylemin gerekli
olduğu görüşleri savunulmuştur.29 Yürürlüğe giren bu
kazalardan ya da işletmeden kaynaklanan kirliliği değil,
kimyasallardan, paketlenmiş mallardan, lağımdan ve çöplerden
kaynaklanan kirliliği ve hava kirliliğini de kapsamaktadır.
27 A.g.e., s. 25728 Grey, a.g.m29 A.g.m.
15
sözleşmeler, bütün dünyada geniş kabul görmüştür. Denizde
kıyısı olan bütün Avrupa Birliği ülkeleri, bu
sözleşmelere taraftır.30
Torrey Canyon olayı sonucunda güçleşen ekonomik
koşullarda kurtacıların kurtarma işlemine teşvik
edilmesinin sağlanması gerekliliği ortaya çıktığı anda;
ilk önce LOF (Lloyd's Open Form)31 1980 “no cure no pay”32
esasının korunması ile birlikte kurtarıcıların hiç
başarma şansı olmasa dahi yüklü tankerlerin yardımına
gitmeleri konusunda teşvik edilmesinin sağlanması
amacıyla bu ilkeden ayrılarak kurtarıcıların potansiyel
kirlilik tehlikesi arz eden yüklü ve yarı yüklü
tankerlerin yardımına gitmelerini sağlamaya yönelik
hükümler düzenlendi. Bu amaçla özellikle gemi maliklerini
fiziki risklerin dışındaki risklere karşı da korumak
amacıyla “kurtarma ücreti “adı verilen “safety net”
30 DEMİR, İsmail: “1992 Petrol Kirliliği Zararının Tazmini İçin Bir
Uluslararası Fonun Kurulması İle İlgili Uluslararası Sözleşme’de
2003 Tarihli Protokol İle Kabul Edilen Değişiklikler”, İnönü
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 3, S. 1, 2012, s. 215-21631 Kısaca LOF olarak addedilen Lloyd’s Kurtarma Anlaşması Formu,
önerilen bir deniz kurtarma operasyonu için standart bir yasal
belgedir. İki sayfalık sözleşme, Londra Lloyd tarafından
yayınlanmıştır. Adında açık olmasının sebebi kelimenin tam anlamıyla
açık olmasından gelmektedir. Kurtarma işi için herhangi bir para
miktarı öngörülmemiştir. Ödenecek miktar daha sonra Londra’da
profesyonel bir hakem tarafından kararlaştırılmaktadır.32 Kurtarma Anlaşmasının 1. Sayfasının üstünde yer alan sözleşmenin
temel öncül ifadesidir.
16
getirildi.33 Kurtacılar birliği ile Uluslarası Grup
arasında müşterek tedbirler üzerinde uzlaşma sağlama
amacıyla ve Kurtarma Konvansiyonun 14.maddesi ile ilgili
olaylardaki belirsizliği ve gecikmeyi önlemek amacıyla
uygulama kodu adı verilen bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşma
özellikle 1989 kurtarma konvansiyonun özel tazminata
ilişkin 14.maddesi ile ilgili olan ve kirlilik tehlikesi
bulunduğunda kurtarıcının müdahalesini enkazdan yeterli
kurtarma bedeli sağlama imkânın çok az olduğu durumlarda
ve klasik kurtarma bedeli sağlama imkânının az olduğu
durumlarda ve klasik kurtarma ücretinin yeterli
olamayacağı halleri de kapsayan paralel bir teşvik unsuru
getirildi ve kurtarıcının özel tazminat talebi konusunda
kulübün doğrudan kulüp teminatı verilebileceği kabul
edildi. 34
III. TORREY CANYON DENİZ KAZASI SONRASI TANKER
KAZALARI ZARARLARININ TAZMİNİ
Çok taraflı bir tazmin sistemi kurulmadan önce kimi
ülkeler, petrolün denizde taşınmaya başlamasıyla meydana
gelen kazalardan korunmak için kendi kanunlarını
uygulamıştır.35
33 MUŞUL, Gülin: “Deniz Kazalarının Çevreye Olan Ekonomik Etkileri,
Hukuksal Boyutları ve Türkiye Örneği”, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul
Üniversitesi, Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Entitüsü, 2012, s.9134 A.g.e., s.91-9235 KÜÇÜKYILDIZ, Melik Çağrı: “Kazaların Çevresel ve Teknik
Araştırılması”, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü, 2013, s. 35
17
1. Uluslararası Sözleşmeler
1.1 Hukuki Sorumluk Sözleşmesi (CLC-69)
1.1.1 Genel Olarak
Torrey Canyon kazası sonrasında, uluslararası
platformda bir tazmin sistemi düzenlenmesi ihtiyacını
ortaya koymuştur. Bu konuda uluslararası toplantılar
düzenlenmiş, şimdi IMO olarak varlığını sürdüren
Uluslararası Denizcilik Danışma Örgütü (IMCO) nezdinde
ilk CLC 69 Sözleşmesi şekillendirilmiştir. 1969 CLC
Sözleşmesi olarak bilinen Hukuki Sorumluluk Sözleşmesi’ne
göre ilk defa petrol taşıyan gemilerin sorumlulukları
belirlenmiş ve bu sorumluluğa ilişkin zorunlu teminat,
mali güvence veya sigorta şartı aranmasına karar
verilmiş; uygulama aşamasında yukarıda anılan
sözleşmelerin dahi ciddi kirlilik durumlarında çözüm
olmadığı görülmüş, bu iki sözleşme protokollerle tadil
edilmiş ve bugünkü uluslararası petrol kirliliği tazmin
sistemini oluşturmuştur.36 19 Haziran 1975’te yürürlüğe
giren 1969 Sorumluluk Sözleşmesi, “kusursuz sorumluluk
(strict liability)” ve “zorunlu sigorta” gibi iki yeni
kavramı getirdiğinden devrim niteliğinde bir sözleşme
olarak kabul görülmektedir.37 Çevre kirliliğine neden
olan petrol tankerinin maliki belirli şartlarda
sorumluluğunu sınırlandırabilse de kusursuz olarak
36 A.g.e., s. 3637 A.g.e., s. 37
18
sorumlu tutulmuştur. Bu sözleşme günümüzdeki tazmin
sisteminin temelini teşkil etmektedir.38
1.1.2.Sözleşmenin Uygulama Alanı
Sözleşmenin 2. maddesi sözleşmenin uygulama alanı
olarak akit taraflardan birinin karasuları dâhil kara
ülkesinde gerçekleşen kirlilik zararlarına ve bu kirlilik
zararlarını engellemek ya da en aza indirmek için alınan
önlemler ifadesini düzenlemiştir.
Petrol kirliliği doğuran olay taraf devletin
karasuları dâhil ülkesinde bir zarara neden olmuşsa,
olayın karasuları veya açık denizde gerçekleşmiş olmasına
bakılmaksızın Sözleşme hükümleri uygulanabilecektir.
Sözleşme’ye taraf olmayan bir ülkenin bayrağını taşıyan
geminin yol açtığı kirlilik durumunda bile, Sözleşme’ye
taraf olan bir ülke, Sözleşme’nin sağladığı haklardan
yararlanabilecektir.
Sözleşme’nin 1/6. Maddesi uyarınca gemi dışında
olmak üzere geminin hangi bölümünden olursa olsun
kirliliğe neden olan zararlar sözleşme kapsamına
girmektedir. Sözleşme kapsamında tanımlanan gemi sınıfına
fiilen dökme halde petrol taşıyan her türlü deniz gemisi
ve aracı yer almaktadır. Bu ifadeye bakıldığında
kirliliğe neden olan bir kaza meydana geldiğinde söz
konusu geminin ya da deniz aracının dökme halde petrol
yükünü taşıyor olması gerekmektedir.38 A.g.e., s. 37
19
1.1.3.Gemi Malikinin Sorumlulukları
Sözleşmenin 5. maddesine göre, gemi maliki her bir
kaza için geminin toplam net tonajı üzerinden ton başına
2000 frank ile sorumluluğunu sınırlandırabilmektedir. Her
durumda toplam mali sorumluluğun üst sınırı 210 milyon
frankı geçmeyecektir. Yani, gemi maliki sorumluluğunu
belli bir meblağ ile sınırlandırma39 hakkına sahip
olmaktadır. Fakat, bahse konu maddenin 2. fıkrasına göre
gemi maliki kirlilik olayına şahsi kusuru ile neden
olmuşsa sorumluluğunu sınırlandırma hakkından mahrum
kalacaktır.
Fon oluşturulduğunda alacaklar yalnızca bu fondan
karşılandığından gemi maliklerinin malvarlıkları güvence
altına alınmakta, ayrıca, bu fonla beraber gerekli
teminat gösterilmiş ise ticaret yapmaya devam
edebileceklerdir.40
Savaş, ayaklanma ve önlenemeyen tabiat olaylarında,
meydana gelen zararın 3. şahsın kastî olarak ihmalinden
veya hatasından kaynaklandığı durumda, İlgili devletin,
seyir yardımcıları ve fenerlerin bakım tutumlarını düzgün
39 Gemi maliki, yetkili mahkemeye sorumlu olduğu tutarı
karşılayabilecek bir fon sunar. Bu fon, gemi malikinin sorumlu
tutulduğu miktarın nakit olarak karşılığından ya da fonun kurulmuş
olduğu ülkenin mevzuatına uygun olarak tedarik edilmiş olan banka ya
da diğer mali garantilerden oluşturulabilecektir. 40 Sözleşme madde 6/1/a-b’de düzenlenmektedir.
20
bir şekilde yapmaması durumunda gemi malikinin
sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. (md. 3/2)
Sözleşmede gemi malikinin sigorta yapma yükümlülüğü
de düzenlemiştir. Buna göre, 2000 tondan daha fazla
miktarda petrolü yük olarak taşıyan ve herhangi bir taraf
ülkenin bayrağına sahip gemiler için bir sigorta ya da
banka garantisi, uluslararası bir fon tarafından
düzenlenmiş sertifika ya da sigorta gibi bir mali güvence
gösterilmesi zorunluluğu dile getirilmektedir. (md. 7/1)
1.2 Petrol Kirliliği Zararlarının Tazmini İçin
Uluslararası Fonun Kurulmasına İlişkin Uluslararası
Sözleşme ve Uluslararası Tazmin Fonu (Fund 71)
Çevre hukukunun milâdı olarak kabul edilen Torrey
Canyon (1967) felâketi üzerine kirlenme zararlarının
büyük boyutlara ulaşabilmesi ve bu durumlarda zararların
tazmin ettirilebileceği bir muhatap bulunmaması
olgularına ilk olarak yukarıda bahsedilen CLC 69 ile
cevap verilmiştir. Bununla, kirlenme mağdurlarına onları
tazmin edecek bir muhatap gösterilmiş, bu muhatabın mali
gücünü güvence altına alabilmek için de zorunlu sigorta
öngörülmüştür. Mevcut sorumluluk rejimini ters yüz ederek
gemicilik endüstrisini ağır bir sorumluluk altına sokan
bu konvansiyonu FC 71 takip etmiştir. Bununla, kirlenme
zararlarının tazmini konusunda tamamlayıcı rol oynayacak
21
ve petrol endüstrisi tarafından finanse edilecek bir fon
(“71 Fonu”) kurulmuştur.41
Fonun esas işlevi petrol kirlenmesinden doğan
zararları CLC Sözleşmesi ile tam olarak karşılayamayan
üye ülkelere ek tazminat imkanı sağlamasıdır.42 Torrey
Canyon hadisesinde olduğu gibi mevcut tazmin rejiminin
yetersiz kalacağını düşünülmüş gemi maliklerinin
sorumluluk sınırlarının daha da yukarı taşınması
gerektiğini savunulmuştur. Burada yükleri taşıyan ile
taşıtan ülkelerin çıkarları dengede olmadığı için CLC 69
Sözleşmesinin tâdil edilmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır.43
CLC 69 Sözleşmesi gereği zarar tazminlerine ilişkin
sorumluluk gemi malikine yüklenmiş iken, 1971 Fon
Sözleşmesi ile zarar tazminlerine ilişkin sorumluluk
petrol alan firmalara verilmiş, basamaklı bir sorumluluk
sistemi oluşturulmuştur. Bir kirlilikte ortaya çıkan
taleplerden öncelikle gemi maliki sorumlu iken, malikin
sorumluluğunu aşan taleplerin ortaya çıkması durumunda
tazmin talepleri 1971 Fon Sözleşmesine göre kurulan fon
kapsamında karşılanmakta; fona katkı ise sağlayıcı41 KARA, Hacı: Uluslararası Sözleşmeler ve Türk Hukukuna Göre
Gemilerin Sebep Olduğu Deniz Kirliliği Zararlarından Hukukî
Sorumluluk, Yamaner Yayıncılık, İstanbul, 2005, s. 221 vd.42 A.g.e.43KÜÇÜKYILDIZ, s. 42-43, “Ancak burada gemi maliklerinin doğrudan
sorumlu tutulması veberaberinde denizcilik sektörünün olası bir
kazada büyük şiddette etkilenmemesi için tazminat sistemine petrol
yükünü alan şirketler de eklenmiştir.
22
ülkelerin petrol alıcı firmaları kaynak
oluşturmaktadır.44
Şirketler burada sınırsız sorumlu tutulmamıştır.45
Bir denge kurulabilmesi için şirketleri doğrudan sorumlu
tutmak yerine uluslararası bir fon kurulması suretiyle,
doğacak tazmin taleplerinde CLC 69 Sözleşmesinin
yükümlülüklerinin yerine getirilmesinin ardından halâ
tazmin talepleri karşılanamıyorsa, bu fon vasıtasıyla
tazminatı hak edenlere ödeme yapılması öngörülmüştür.
Kurulan bu fona Uluslararası Petrol Kirliliği Tazmin Fonu
(IOPC) adı verilmiş, fona katkı yapan taraflar ise petrol
alıcıları olarak belirlenmiştir.46
Sözleşmeye taraf devlet sayısı 25’in altına indiği
için 1971 Fon Sözleşmesi 24 Mayıs 2002 tarihinde
yürürlükten kalkmıştır ve bu tarihten sonra gerçekleşmiş
olan kirlilik hadiselerine uygulanmamakta, yalnızca bu
tarihten önce meydana gelen kazaların tazminatları için
1971 Fonu işleyişini sürdürmektedir.
1.3 Hukuki Sorumluk Sözleşmesi 1992 Protokolü (CLC-
92)
CLC 92, CLC’nin 1992 Protokolü ile değişik sonşeklidir. CLC 69 Sözleşmesine yenilikler getiren 1992Protokolü 30 Mayıs 1996 yılında yürürlüğe girdikten sonra
44 A.g.e., s. 4345 A.g.e., s. 4346 A.g.e., s.44
23
Protokol şartı gereği, 70 ülke bu Protokol’ü kabulederken 1969 Sorumluluk Sözleşmesini feshetmiştir.47 CLC92’nin uygulama alanı (md.2) Taraf devletlerden birinin;karasuları dâhil ülkesinde, münhasır ekonomik bölgesindeveya bitişik bölgesinde neden olunan Kirlenme Zararı48 vesöz konusu zararın önlenmesi veya en aza indirilmesiiçin, her nerede alınmış olursa olsun, alınan ÖnleyiciTedbirlerden oluşmaktadır.49 Buna göre, Kirlenme Zararıbir taraf devletin sayılan bölgelerinde gerçekleşmemişse,bu zarar CLC 92 kapsamına girmez. Önleyici Tedbirlerinkapsamı ise daha geniştir. Açık denizde ya da tarafolmayan bir devlette meydana gelen bir Petrol dökülmesineilişkin Önleyici Tedbirler, şayet bir taraf devletinsayılan bölgelerinde meydana gelebilecek bir KirlenmeZararını önlemek için alınmışlarsa, CLC 92kapsamındadır.50 Dolayısıyla, konvansiyona uygun bir Gemiyoksa veya Petrol bu Gemiden başka bir yerden dökülmüşse,veya zarar CLC 92’ye uygun bir Petrolden başka bir47 KÜÇÜKYILDIZ, s.45
48Kirlenme Zararı (pollution damage) şöyle tanımlanmaktadır
(md.1/6): “Sözkonusu kaçma (escape) veya boşaltma (discharge) nerede
olursa olsun, Petrolün Gemiden kaçması veya boşaltılmasının sonucu
olan bulaşmanın sebep olduğu zıya veya hasar veya Önleyici
Tedbirlerin bedelleri ve Önleyici Tedbirlerin neden olduğu zıya veya
hasar.”
49 ACAR, Serdar: “Petrolden Kaynaklanan Kirlenme Zararlarının
Tazmininde Yeni Dönem: STOPIA ve TOPIA”, Makale, e-akademi, Ocak
2009, s. 8350 A.g.m.
24
maddeden kaynaklanmışsaveya zararbulaşmadan(contamination) başka bir sebepten (yangın,patlama gibi) kaynaklanmışsa, bir Kirlenme Zararından sözedilemez. Bu zararlar CLC 92’nin kapsamı dışındadır.51
Torrey Canyon Olayına endeksli olarak hazırlanan1969 Sorumluluk Sözleşmesi’nde sadece “fiilen dökme haldepetrol taşıyan gemiler” esas alınmış iken 1992protokolleri ile yapılan değişiklik ile boş tankerlerinneden olabileceği petrol kirliliği zararları da dikkatealınarak gemi kavramı yeniden tanımlanmıştır.52
Sözleşmenin uygulanacağı kirlilik kavramı, 1969Sözleşmesinden farklı olarak çevreye verilen zararlarıngiderilmesi ve alınacak koruyucu önlemlerin masraflarınınyanı sıra, makul olmak kaydıyla çevrenin eski halinegetirilmesi için harcanan ve harcanacak olan masraflarıda kapsamaktadır. Kirlilik tanımındaki bu genişletmeylebugün bir kaza olduğunda gelecek yıllar içerisindealınacak tedbirlerin yanı sıra, çevrenin kazadan öncekihaline getirilmesi için harcanacak olan masraflarıntazmini mümkün hale gelmiştir. (md. 1/6)53
1992 Hukuki Sorumluluk Sözleşmesi kapsamında, kalıcıkirliliğe sebep olan hidrokarbon mineralli petrol(dayanıklı petrol) ürünlerinin sebep olduğu kirliliğinzararı için tazminat talepleri, hasara neden olan geminin
51 A.g.m.52 1992 Sorumluluk Sözleşmesi md. I/1, Abdullayev, s.27853 KÜÇÜKYILDIZ, s.47
25
resmi maliki ya da onun sigortacısına karşı yapılır.(Madde 8)
1992 Sorumluluk Sözleşmesi gemi malikinin sorumluluksınırlarını genişletmiştir.54 Oluşan kirlilik hiçbirşekilde gemi malikinin hatası olmasa bile, gemi maliki;gemisinden sızan ya da dökülen petrolün yol açtığızararın tazmini için ödeme yapmakla sorumludur.
Sözleşme hükümlerinin getirdiği bir diğer yenilikise gemi maliki ile iş akdi bulunan temsilcilerinin,hizmetlilerinin ve çalışanlarının hakları korunmuştur.Ancak burada hasarın, zarar verme kastiyle veyadikkatsizce ve zarara sebep olabileceğinin bilinciyleyaptıkları kişisel bir hareket veya ihmaldenkaynaklanmaması koşulu getirilmiştir. Yine de her durumdagemi malikinin bu kişilere karşı dava açma hakkıkorunmaktadır. (Madde 3/4)55
1.4. 1992 Fon Sözleşmesi (FUND 92)
54 Md. 5: “Bir geminin maliki, herhangi bir olayla ilgili
sorumluluğunu işbu Sözleşme uyarınca aşağıdaki şekilde hesaplanan
toplam bir meblağla sınırlamak hakkını haizdir:
a. 5000 tonaj biriminin aşmayan bir gemi için 3 milyon hesap birimi
(SDR),
b. 5000 tonaj biriminin üzerindeki bir gemi için, her durumda toplam
miktarın 59,7 milyon hesap birimini geçmemesi kaydıyla, (a) alt
paragrafında belirtilen meblağa ilaveten her bir ilave tonaj birimi
için 420 hesap birimi. 55 KÜÇÜKYILDIZ, s. 49
26
FUND Sözleşmesine 1992 yılında imzalanan protokolile köklü değişiklikler getirilmiştir.56 FUND SözleşmesiCLC Sözleşmesini desteklemek ve hasarın bu sözleşmedekilimitler nedeniyle karşılanamayan bölümünü tazmin etmekamacıyla hazırlanmış ve imzalanmıştır.57 1992 FonSözleşmesi’nin tazminatla ilgili hükümleri 1971 FonSözleşmesi ile benzerlik göstermektedir.
1992 Protokolleri ile oluşturulan yeni sistemaçısından da Sorumluluk ve Fon Sözleşmeleri arasındakibağlantı dikkate alınmış ve gemi, şahıs, gemi maliki,petrol, kirlilik zararı, olay, koruma tedbirlerikavramları her iki sözleşmede de aynı olacak şekildedüzenlenmiştir.58 CLC 92 Sözleşmesi gereğince petrolkirliliğinden zarar gören tarafların tazmin taleplerikarşılanırken, FUND 92 Sözleşmesi gereğince gemimalikinin üst sorumluluk sınırı da dâhil olmak üzeretazmin taleplerini aşan kısım uluslararası yapıya sahipbir fon tarafından karşılanmaktadır. Böylece CLC 92
56 TBMM, 1971 Petrol Kirliliği Zararının Tazmini İçin Bir
Uluslararası Fonun Kurulması İle İlgili Uluslar arası Sözleşmeyi
Değiştiren 1992 Protokolünün Tazminat Limitleri Değişikliklerine
Dair Karara Katılmamızın Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı
Gerekçesi57 TBMM, 1971 Petrol Kirliliği Zararının Tazmini İçin Bir
Uluslararası Fonun Kurulması İle İlgili Uluslar arası Sözleşmeyi
Değiştiren 1992 Protokolünün Tazminat Limitleri Değişikliklerine
Dair Karara Katılmamızın Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı
Gerekçesi58 ABDULLAYEV, s. 272
27
günümüzdeki uluslararası tazmin sisteminin ilk ayağınıoluştururken, FUND 92 ise tazmin sisteminin ikinciayağını oluşturmaktadır. 59
Tazminat sağlanırken, gemi malikince veya
sigortacısınca 1992 Sorumluluk Sözleşmesi gereğince
ortaya konması zorunlu olan fonun tamamı tazmin talepleri
için harcandığında halen tazmin talepleri tamamen
ödenememişse, 1992 Fon Sözleşmesi devreye girecek, geriye
kalan açık kapatılacaktır.60 Fon Sözleşmesi ile kirlilik
neticesinde ortaya çıkan hasarların tazmini, gemi
malikinin desteği olmasa bile garanti altına
alınmaktadır. Gemi malikinin 1992 Sorumluluk
Sözleşmesi’nden ileri gelen sorumluluğu, garantör ya da
sigortacısının katkısı olmasa da direkt olarak Fon
tarafından ödenecektir.61 Fon, zararların karşılanmasının
ardından gemi malikinin sorumluluğunu yerine getirmediği
59 KÜÇÜKYILDIZ, s. 5260 A.g.e., s.5561İstisnaları md. 4/3’de düzenlenmektedir. Buna göre, fon aşağıdaki
durumlarda tazmin yükümlülüğü yoktur:
a) Kirlilik zararının, savaş durumu, ayaklanmalardan kaynaklanması
veya zararın savaş gemisinden veya devlet gemisinden bırakılan veya
boşaltılan petrolün neden olması,
b) Kirliliğin bir ya da daha fazla sayıda gemiden kaynaklandığının
ispatlanamaması.
28
hususunda mahkemede hak talep edebilecektir.62
2. Türkiye
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası tazmin
sözleşmelerine ilave olarak deniz çevresinin korunması,
acil durumda müdahale yapılması, ulusal acil müdahale
planlarının hazırlanması gibi konuları ulusal mevzuata
aktarabilmek için kanun, yönetmelik, genelge ve tebliğler
hazırlanarak yürürlüğe girmiştir.63 Tazmin sisteminin iç
hukuka derç edilmesi 2001 yılında Türkiye’nin CLC 92 ve
FUND 92 Sözleşmeleri’ne taraf olmasıyla başlamıştır.
Fakat, Türkiye, 1992 Petrol Kirliliğinden Doğan Zararın
Hukuki Sorumluluğu ile İlgili Uluslararası Sözleşme (CLC-
92) ve 1992 Petrol Kirliliği Zararının Tazmini İçin Bir
Uluslararası Fonun Kurulması ile İlgili Uluslararası
Sözleşme (FUND-92)’lerine yürürlüğe girdiği tarihlerde
taraf olmamış, ancak protokollerle tadil edilmiş olan
62 A.g.e., s. 54 ; zamanaşımı süresini düzenleyen md. 6’ya göre:”
Sözleşmeye göre bir talep sahibinin tazminat hakkına sahip
olabilmesi için zararın meydana gelmesinin hemen ardından bildirimde
bulunması veya Fon aleyhinde mahkemede bir dava açması ya da bu 3
yıllık süre içerisinde gemi ya da sigortacısı aleyhine bir dava
açtığına dair Fon’a, resmi bir bildirimde bulunması gerekmektedir.
Ancak her halükârda tazmin talepleri kazanın meydana gelmesini takip
eden 6 yıllık süre içerisinde yapılmalıdır. Bu süre aşımına kadar
tazmin talebinde bulunabilmek üzere Fon aleyhine dava açılmazsa bu
hak ortadan kalkacaktır.”63 KARA, s. 42 vd.
29
hallerine katılarak 15/06/2001 tarihinde 2001/2668 ve
2001/2669 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları ile
uluslararası petrol kirliliği tazmin sistemindeki yerini
almıştır.64
2. SONUÇ
18 Mart 1967’de 120.000 ton ham petrol taşıma
kapasitesi ile döneminde dünyanın en büyük
süpertankerlerinden bir tanesi olan Torrey Canyon,
navigasyon hatası nedeniyle karaya oturmuş ve büyük bir
deniz kirliliğine yol açmıştır. Böylece, dünyanın ilk
büyük petrol tankeri felaketi meydana gelmiştir.
64 A.g.e., s.36
30
Bu kazayı müteakip derhal IMO önderliğinde
gerçekleştirilen diplomatik konferanslar sonucunda petrol
yüklü tankerlerin sebep olduğu deniz kirliliğinin yol
açtığı zararlar dolayısıyla hukuki sorumluluk ve tazmin
esaslarının benimsendiği 1969 HSS ve bu Sözleşme’yle tam
olarak karşılanamayan zararların kurulacak bir
uluslararası fon ile tazmin edilmesine dair 1971 FS’leri
kabul edilmiştir. 1984 Protokolleri’nin yürürlüğe
girmemesi üzerine 1969 HSS ve 1971 FS’leri, 1992 yılında
başta sorumluluk limitlerinin yükseltilmesi olmak üzere
kapsamlı bir revizyona uğramıştır. Bunun üzerine,
Türkiye’nin de tarafı olduğu 1992 HSS ve 1992 FS ortaya
çıkmış ve dünya çapında çok geniş bir kabul görmüştür.
Bu sözleşmeler ile bir çok canlıya olan etkisi
sebebiyle deniz kazalarını önleyici tedbirler almak
yanında bu kazalar sonucunda oluşan zararları tazmininde
kimin sorumlu olacağı hususları düzenlenmiş, uluslar
arası boyutta uygulanacak olan tazmin hukuk kuralları
oluşturulmuştur. Fakat süreç içerisinde gelişim sağlayan
bu hususlar her zaman yeterli gelmemiş ve başka deniz
kazalarının oluşumuna engel olamamıştır. Yine de
günümüzde gelinen süreç yaşanan sorunları telafi etmek
açısından olumlu görünmektedir.
31
KAYNAKÇA
ABDULLAHZADE, Cavid. Gemilerden Kaynaklanan Petrol
Kirliliği: Türk Hukukundaki Son Gelişmelerin
Değerlendirilmesi, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Dergisi, 2009
ABDULLAYEV, Cavid. Uluslar arası Hukuk Açısından
Gemilerden Kaynaklanan Petrol Kirliliği (Yetki-
Sorumluluk-Zararın Tazmini), Yetkin Yayınları, Ankara
2005
ACAR, Serdar. Petrolden Kaynaklanan Kirlenme Zararlarının
Tazmininde Yeni Dönem: STOPIA ve TOPIA, Makale, e-
akademi, Ocak 2009
AKTEN, Necmettin. Shipping accidents: a serious threat
for marine environment, J. Black Sea/Mediterranean
Environment, S. 12, 2006
CEYHAN, Nur, ESMERAY, Esra. Petrol Kirliliği ve
Biyoremediasyon, Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi, 5 (1),
2012
ÇÖRTOĞLU KOCA, Sema. Milletlerarası Özel Hukuka Göre Açık
Denizlerde Meydana Gelen Çevre Kirliliğine Uygulanacak
Hukuk
32
http://web.deu.edu.tr/hukuk/dergiler/dergimiz9ozel/
scortoglu.pdf
ECE, Jale Nur. Tarihe Geçen Deniz Kazaları ve Önlemler
http://cozumvar.com.tr/tr/Yayinlarimiz/
Denizcilik_Sektoru/
Tarihe_Gecen_Deniz_Kazalari_ve_Onlemler.pdf
ECE, Jale Nur. Tarihe Geçen Deniz Kazaları, İncelenmesi
ve Alınan Önlemler
http://www.denizhaber.com/index.php?
sayfa=yazar&id=11&yazi_id=100278
GÖKÇEK, Elif. Dünyada Bilinen Deniz Kazalarına Genel
Bakış ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına Ait Kıyı
Tesislerine İlişkin Acil Müdahale Planı ve Risk
Değerlendirilmesi Çalışmaları
http://kckk2011.nku.edu.tr/doc/sunumlar/6.oturum/
denizkazalar%C4%B1%20elif%20gokcek.pdf
HALL, Grey. Torrey Canyon alerted the world to the
dangers that lay ahead, Professional Mariner, 2007
http://www.professionalmariner.com/March-2007/Torrey-
Canyon-alerted-the-world-to-the-dangers-that-lay-ahead/
DEMİR, İsmail. Hukuki Sorumluluk ve Tazminat Esasları
Açısından Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı
Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve
Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanunun
33
Değerlendirilmesi, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Dergisi C.2 S.1, 2011
KARA, Hacı: Uluslararası Sözleşmeler ve Türk Hukukuna
Göre Gemilerin Sebep Olduğu Deniz Kirliliği Zararlarından
Hukukî Sorumluluk, Yamaner Yayıncılık, İstanbul, 2005
KÜÇÜKYILDIZ, Melik Çağrı. Kazaların Çevresel ve Teknik
Araştırılması, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü, 2013
MUŞUL, Gülin. Deniz Kazalarının Çevreye Olan Ekonomik
Etkileri, Hukuksal Boyutları ve Türkiye Örneği, Yüksek
Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, Deniz Bilimleri ve
İşletmeciliği Entitüsü, 2012
NANDA, VED P. The Torrey Canyon Disaster Some Legal
Aspects, Hukuk Dergisi, Makale
http://heinonline.org/HOL/Page?handle=hein.journals/
denlr44&div=30&collection=journals&set_as_cursor=13&men_t
ab=srchresults&terms=torrey|canyon&type=matchall
ÖZÇAYIR, Oya. Liability for Oil Pollution and Collisions,
Maritime Law Series, London – Hong Kong 1998
34