TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ REPAGLİNİD’İN KATI DİSPERSİYONUNU İÇEREN ZAMAN KONTROLLÜ SALIM GÖSTEREN TABLETLERİN TASARIMI, HAZIRLANMASI ve İN VİTRO-İN VİVO DEĞERLENDİRİLMESİ Esin ÖZMENER SÖZEN FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ DANIŞMAN Prof. Dr. Nurşin GÖNÜL 2008-ANKARA
179
Embed
TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
REPAGLİNİD’İN KATI DİSPERSİYONUNU İÇEREN
ZAMAN KONTROLLÜ SALIM GÖSTEREN TABLETLERİN
TASARIMI, HAZIRLANMASI ve İN VİTRO-İN VİVO
DEĞERLENDİRİLMESİ
Esin ÖZMENER SÖZEN
FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI
DOKTORA TEZİ
DANIŞMAN
Prof. Dr. Nurşin GÖNÜL
2008-ANKARA
iii
İÇİNDEKİLER
Kabul ve Onay iiİçindekiler iiiÖnsöz xiSimgeler ve Kısaltmalar xiiŞekiller xiiiÇizelgeler xvi1. GİRİŞ 1
1.1. Diyabet Hastalığı ve Diyabet Tedavisinde Kullanılan Etkin
Maddeler
4
1.1.1. Meglitinid Analogları 5
1.1.1.1. Repaglinid 6
1.1.1.1.1. Açık Formül 6
1.1.1.1.2. Kapalı Formül 6
1.1.1.1.3. Fizikokimyasal Özellikler 7
1.1.1.1.4. Analiz Yöntemleri 7
1.1.1.1.5. Farmakolojik Özellikler 8
1.1.1.1.6. Farmakokinetik Özellikler 9
1.1.1.1.7. Etkin Maddenin Farklı İndekslerde Kayıtlı Olan Piyasa
Preparatları
12
1.2. Katı Dispersiyonlar 12
1.2.1. Katı Dispersiyonların Sınıflandırılması 14
1.2.2. Katı Dispersiyon Hazırlama Yöntemleri 17
1.2.2.1. Klasik Yöntemler 17
1.2.2.1.1. Eritme Yöntemi 17
1.2.2.1.2. Çözme Yöntemi 17
1.2.2.1.3. Eritme-Çözme Yöntemi 18
1.2.2.2. Yeni Yöntemler 18
1.2.2.2.1. Boncukların Akışkan Yatak ile Püskürtülerek Kaplanması
Yöntemi
18
1.2.2.2.2. Sıcakta Eriterek Dışarı Çıkarma 19
1.2.2.2.3. Doğrudan Kapsüle Doldurma Yöntemi 19
1.2.2.2.4. Elektrostatik Bükme 20
iv
1.2.2.2.5. Süperkritik Sıvılarla Hazırlama Yöntemi 20
1.2.2.2.6. Püskürterek Kurutma Yöntemi 20
1.2.3. Katı Dispersiyon Hazırlamada Kullanılan Taşıyıcılar 21
3.2.2. Katı Dispersiyon ve Fiziksel Karışımlar Üzerinde Yapılan
Çalışmalara Ait Bulgular
89
3.2.2.1. Katı Dispersiyonların ve Fiziksel Karışımlarının Çözünürlük
Tayini Bulguları
89
3.2.2.2. Katı Dispersiyonların ve Fiziksel Karışımlarının Çözünme Hızı
Deneyleri
91
3.2.2.3. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun ve Fiziksel Karışımının Partikül
Büyüklüğü ve Büyüklük Dağılımına Ait Bulgular
96
3.2.2.4. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin
DSC ile Analizine Ait Bulgular
97
3.2.2.5. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin
XRD ile Analizine Ait Bulgular
97
3.2.2.6. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin
IR Spektrometresi Analizine Ait Bulgular
97
3.2.2.7. Katı Dispersiyon Üzerinde Yapılan Ön Stabilite Çalışmalarına Ait
Bulgular
102
3.3. Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Formülasyon
Çalışmalarına Ait Bulgular
103
3.3.1. Etilselülozların Partikül Büyüklüğünün Saptanmasına Ait Bulgular 103
3.3.2. 468 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Yapılan Tablet
Formülasyonlarına Ait Ön Çalışma Bulguları
105
3.3.3. 212 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Yapılan Tablet 105
ix
Formülasyonlarına Ait Ön Çalışma Bulguları
3.3.4. 212 μm, 120 μm ve 76 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip
Etilselüloz ile Yapılan Tablet Formülasyon Çalışmalarına Ait
Bulgular
106
3.3.5. Tabletlerin Çözünme Hızı Deneylerine Ait Bulgular 106
3.3.5.1. Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Çözünme Hızı
Deneylerine Ait Bulgular
106
3.3.5.2. Hemen Salım Yapan Birinci Tabletin ve Piyasa Preparatının
Çözünme Hızı Deneylerine Ait Bulgular
109
3.3.5.3. Tabletlerin Çözünme Hızı Verilerinin Kinetik Açıdan
Değerlendirilmesine Ait Bulgular
112
3.4. İn vivo Çalışmalar ile İlgili Bulgular 113
3.4.1. İn vivo Analizler İçin Etkin Maddenin HPLC Yöntemi Kullanılarak
Kalibrasyon Doğrusunun Hazırlanmasına Ait Bulgular
113
3.4.2. İn vivo Analizler İçin HPLC Miktar Tayini Yönteminin Analitik
Validasyonuna Ait Bulgular
114
3.4.2.1. Doğrusallık ve Aralığı 114
3.4.2.2. Doğruluk 115
3.4.2.3. Kesinlik 115
3.4.2.4. Teşhis ve Tayin Sınırları 116
3.4.3. Hemen Salım Yapan Birinci Tablet ve Zaman Kontrollü
Dağılabilen Tabletlerde Yapılan İn vivo Çalışmalara Ait Bulgular
116
4. TARTIŞMA 119
4.1. Etkin Maddenin Özelliklerinin Değerlendirilmesi 119
4.2. Analiz Yönteminin Seçimi ve Validasyonunun Değerlendirilmesi 120
4.3. Katı Dispersiyon Formülasyonlarının Hazırlanmasına Ait
Bulguların Değerlendirilmesi
121
4.4. Hazırlanan Katı Dispersiyonların Çözünürlük ve Çözünme Hızı
Verilerinin Değerlendirilmesi
124
4.5. KD5 Kodlu Katı Dispersiyon Üzerinde Yapılan Çalışmalara Ait
Bulguların Dğerlendirilmesi
126
4.5.1. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun ve Fiziksel Karışımının Partikül
Büyüklüğünün Değerlendirilmesi
126
4.5.2. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun DSC, XRD ve IR Analizlerinin 126
x
Sonuçlarının Değerlendirilmesi
4.5.3. Katı Dispersiyon Üzerinde Yapılan Ön Stabilite Çalışmalarına Ait
Bulgular
128
4.6. Hemen Salım Yapan Birinci Tabletin ve Zaman Kontrollü
Dağılabilen Tabletlerin Formülasyon Çalışmlarına Ait Bulguların
Değerlendirilmesi
128
4.6.1. Hemen Salım Yapan Tabletin Hazırlanmasına Ait Bulguların
Değerlendirilmesi
129
4.6.2. Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Hazırlanmasına Ait
Bulguların Değerlendirilmesi
129
4.6.2.1. Zaman Kontrollü Dağılabilen İkinci ve Üçüncü Tabletlerin
Formülasyonlarının Ön Çalışmalarına Ait Bulguların
Değerlendirilmesi
130
4.6.2.2. Zaman Kontrollü Dağılabilen İkinci ve Üçüncü Tabletlerin
Formülasyon Çalışmalarına Ait Bulguların Değerlendirilmesi
134
4.6.2.3. Zaman Kontrollü Tabletlerin Çözünme Hızı Verilerinin Kinetik
Açıdan Dğerlendirilmesi
137
4.7. İn vivo Deneyler 138
4.7.1. İn vivo Analizler İçin Etkin Maddenin Miktar Tayini Yönteminin
Seçimi ve Değerlendirilmesi
138
4.7.2. Piyasa Preparatı, Tasarımlanan Hemen Salım Yapan Birinci
Tablet ve Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerde Yapılan İn
vivo Çalışma Bulgularının Değerlendirilmesi
139
5. SONUÇ ve ÖNERİLER 141
ÖZET 144
SUMMARY 145
KAYNAKLAR 146
ÖZGEÇMİŞ 158
xi
ÖNSÖZ
Bu tez çalışması, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Eczacılık Teknolojisi Bölümü, Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalında yapılmıştır. Tez çalışmam boyunca Anabilim Dalımızda sağladıkları olanaklardan dolayı önceki Anabilim Dalı Başkanımız Prof.Dr.Tamer BAYKARA’ya ve şimdiki Anabilim Dalı Başkanımız Prof.Dr.Nurten ÖZDEMİR’e, Bu araştırmayı yöneten, bilgi ve tecrübesiyle yol gösteren, karşılaştığım güçlüklerin aşılmasında her zaman bana yardımcı ve destek olan değerli hocam Prof.Dr.Nurşin GÖNÜL’e, İn vivo çalışmalarımı yürüten; ilgi, destek, yardım ve güleryüzünü esirgemeyen Prof.Dr.Nuray ARI’ya ve Farmakoloji Anabilim Dalı çalışanı İsmail BAŞER’e, Doktora eğitimim boyunca değerli bilgilerini benimle paylaşarak bilimsel yönden gelişmeme katkıda bulunan yardımcı ve destek olan Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalı’mızın değerli hocaları Prof.Dr.Kandemir CANEFE, Prof.Dr.Nilüfer TARIMCI, Prof.Dr.Asuman BOZKIR, Doç.Dr.Nilüfer YÜKSEL, Yard.Doç.Dr.Ayşegül KARATAŞ’a Tez çalışmam boyunca sorunların çözümünde bilimsel katkı, manevi desteği ve güleryüzü ile her zaman yanımda olan Dr.Ecz.Canan OĞAN HASÇİÇEK’e, Dostluklarını her zaman hissettiğim Dr.Ecz.Tangül KILINÇ ŞEN ve Dr.Ecz.Müge KILIÇARSLAN ‘a, Sevgili arkadaşlarım; Uzm.Ecz.Bahar KAYSERİLİOĞLU, Uzm.Ecz.Ulya NUMANOĞLU, Uzm.Ecz.Tuba ŞENGEL TÜRK, Uzm.Ecz.Zerrin SEZGİN BAYINDIR, Dr.Ecz.Özge İNAL, Uzm.Ecz.Burcu DEVRİM, Uzm.Ecz.Ongun SAKA, Uzm.Ecz.Evren ALĞIN YAPAR, Uzm.Ecz.Aslıhan KURTOĞLU’na, Sağladıkları destekten dolayı Prof.Dr.M.Koray SAKAR, Uzm.Ecz.Birsel SUBAŞI, Ecz.Sıddıka ÖVEZ, Kim.Nur BÖLÜKBAŞI ve Ecz.Ayşegül TEKİNALP’e, Bilimsel ve manevi destekleri ile yanımda olan sevgili iş arkadaşlarım Dr.Ecz.Betül SEYREKBASAN, Dr.Ecz.Canan SERİN İSKENDEROĞLU, Uzm.Ecz.Begüm EVRANOS, Ecz. Seher BAYRAK ve Ecz. Aykut GÜLMEN’e, Partikül büyüklüğü analizlerimin yapılmasına olanak sağlayan Prof.Dr.Füsun ACARTÜRK, Uzm.Ecz.Fatmanur TUĞCU DEMİRÖZ ve Uzm.Ecz.Şeyda AKKUŞ’a, DSC ve XRD analizlerim için yardımcı olan Uzm.Kimyager Serkan TÜRK’e, Doktora eğitimim boyunca sevgi ve anlayışları ile yanımda olan, inanan ve yol gösteren aileme ve dostlarıma, Sevgi, hoşgörü, sabır ve emeği ile her konuda destek olan eşim Alper SÖZEN’e,
SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİ SUNARIM.
xii
SİMGELER ve KISALTMALAR:
AUC Eğri altı alan (Area Under Curve)
DSC Diferansiyel tarama kalorimetresi
EC Etilselüloz
GIS Gastrointestinal sistem
HEC Hidroksietilselüloz
HPC Hidroksipropil selüloz
HPLC Yüksek basınçlı sıvı kromatografisi
HPMC Hidroksi-propil metilselüloz
IR Infrared
KKS Kroskarmelloz sodyum
LOD Teşhis sınırı (Limit of detection)
LOQ Tayin sınırı (Limit of quantitation)
PEG Poletilen glikol
PVP Polivinil pirolidon
PVP VA Polivinilpirolidon vinilasetat
RSS Rölatif standart sapma
SH Standart hata
SNG Sodyum nişasta glikolat
SS Standart sapma
USP Amerikan Farmakopesi (United States Pharmacopoeia)
UV Ultraviyole
XRD X-ışını toz difraktometresi
xiii
ŞEKİLLER
Şekil 1.1. Repaglinidin Açık Kimyasal Formülü 6
Şekil 1.2. Katı Dispersiyonu Hazırlanmış Suda Az Çözünen Etkin Maddenin
Konvansiyonel Tablet veya Kapsüle Kıyasla, Biyoyararlılık
Artışının Şematik Olarak Gösterilmesi
14
Şekil 1.3. Pulsatil Salım Yapan Sistemler 35
Şekil 1.4. Sıkıştırılarak Basılmış Zaman Kontrollü Tabletlerin Ortadan
Ayrılması Sonucunda Tabletlerden Etkin Madde Salımının
Şeması
41
Şekil 2.1. Kapsül İçindeki 3 Mini Tablet Formülasyonu 60
Şekil 2.2. İn vivo Analizler Sırasında Tavşanların Kulak Venlerinden Kan
Alınması
74
Şekil 3.1. Çalışmada Kullanılan Repaglinid’in IR Spektrumu 75
Şekil 3.2. Repaglinid’in Referans Kaynaklardan Alınan IR Spektrumu 76
Şekil 3.3. Repaglinide Ait DSC Termogramı 76
Şekil 3.4. Repaglinide Ait X-Işını Kırınımı Deseni 77
Şekil 3.5. Repaglinid’in Partikül Büyüklüğü ve Dağılımına Ait Bulgular 78
Şekil 3.29. F1 ve F2 Kodlu Zaman Kontrollü Tabletlerin Çözünme Hızı
Profilleri
107
Şekil 3.30. F3 ve F4 Kodlu Zaman Kontrollü Tabletlerin Çözünme Hızı
Profilleri
107
Şekil 3.31. F6, F7, F8 ve F9 Kodlu Zaman Kontrollü Tabletlerin Çözünme
Hızı Profilleri
108
Şekil 3.32. F9, F10 ve F11 Kodlu Zaman Kontrollü Tabletlerin Çözünme Hızı
Profilleri
108
Şekil 3.33. Hemen Salım Yapan Birinci Tablet, F4 Kodlu İkinci Tablet ve F10
Kodlu Üçüncü Tabletin Çözünme Hızı Profilleri
109
Şekil 3.34. Hemen Salım Yapan Birinci Tabletin ve Reapglinidin Piyasa
Preparatının Çözünme Hızı Profilleri
109
Şekil 3.35. a- Tabletin ilk hali b- Başlangıçtan 8,5 Saat Sonraki hali c- Başlangıçtan 9 Saat Sonraki hali d- Başlangıçtan 10 Saat Sonraki hali e- Başlangıçtan 11 Saat Sonraki hali f- 12 Saat Sonunda Çözünme Ortamından Çıkarıldıktan Sonraki
(0-24 saat) 36 μg.saat/l ve eliminasyon yarılanma ömrü 0,53 saat bulunmuştur
(Hatorp, 2002). Repaglinidin yarılanma ömrünün yaklaşık 0,8 saat (Hatorp, 2002) 1
saat (Hatorp ve ark., 1999; marbury ve ark., 1999) arasında olduğu bildirilmektedir.
Tip 2 diyabet hastalarında AUC değerlerinde, bireyler içi ve bireyler arasında
değişmeler olduğu bildirilmektedir (Culy ve Jarvis, 2001; AHFS, 2001). Bireyler içi ve
bireyler arasında değişmelerin varyasyon katsayısı % 36- % 69 arasında
değişmektedir. Doz artırma çalışmaları sırasında herhangi bir yan etki görülmeksizin
AUC değeri 5417 ng.saat/ml’e (5417 μg.saat/l) ulaşmıştır (PDR, 2005). Repaglinid
yüksek oranda (%98) plazma proteinlerine bağlanmaktadır (AHFS, 2001; Hatorp
2002; Scheen, 2007).
11
Repaglinid dozlaması yemeklerden 30 dakika önce veya yemek yendikten sonra 15
dakika içinde olacak şekildedir. Tavsiye edilen maksimum tek doz 4 mg'dır ve bir
günde alınabilecek maksimum doz 16 mg'dır (Culy ve Jarvis, 2001).
Metabolizma ve Atılım: Repaglinid karaciğerde CYP 3A4 enzim sistemi yoluyla
oksidatif biyotransformasyona uğramakta ve inaktif metabolitlerine dönüşmektedir
(Culy ve Jarvis, 2001; AHFS, 2001; Scheen, 2007). Repaglinid’in ve metabolitlerinin
en önemli eliminasyon yolu safra ve feçestir (Heiningen ve ark., 1999; Culy ve
Jarvis, 2001). Repaglinid’in, metformin gibi renal yolla elimine edilen etkin
maddelere göre böbrek fonksiyon yetmezliği olan hastalarda kullanımı daha
uygundur (Culy ve Jarvis, 2001; Hatorp, 2002).
Repaglinid farmakokinetiği cinsiyet, gıda ve hepatik-renal rahatsızlıklardan
etkilenmekte, ancak yaştan etkilenmemektedir (AHFS, 2001; Culy ve Jarvis, 2001).
Tip 2 diyabetli hastalarda Repaglinid farmakokinetiği sağlıklı bireylerinki ile
benzeşmektedir. Cmax ve AUC değerleri hem tek hem çoklu dozlamada doz orantılı-
lineer artış göstermektedir (Hatorp, 2002).
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda, Repaglinid ve metabolitleri normal karaciğer
fonksiyonu olanlara kıyasla daha yüksek olabileceği için özellikle doz artırılması
sırasında dikkatli kullanılmalıdır (Culy ve Jarvis, 2001).
Sağlıklı gönüllülerde ve Tip 2 diyabetli hastalarda yapılan çalışmalarda hafif veya
orta seviyede renal yetmezliğin Repaglinid farmakokinetiğinde etkili olmadığı
görülmüştür (Culy ve Jarvis, 2001; Hasslacher, 2003).
Çalışmalar Repaglinid'in Tip 2 diyabetli hastalarda (yemeklerden önce 0,5 mg-4 mg
ve günde 2-4 kez) çok iyi tolere edilebildiğini göstermektedir (Culy ve Jarvis, 2001;
Hatorp, 2002). Repaglinid'in yan etkileri hafif veya orta derece şiddette ve
sülfonilürenin yan etkilerine benzer şekilde ortaya çıkmaktadır. Hipoglisemi ve üst
solunum yolları enfeksiyonu indsidansı, plasebo alan gruba göre biraz daha
yüksektir (Culy ve Jarvis, 2001). Repaglinid terapisinde en çok görülen yan etkiler
hipoglisemiyi takiben solunum yolu rahatsızlıkları ve başağrısıdır. Kusma, diyare,
konstipasyon ve dispepsi gibi gastrointestinal etkiler %2-5 oranında; iskelet-kas
sistemi ile ilgili olarak eklem ve bel ağrıları % 6'dan az, parestezi, göğüs ağrıları,
12
üriner sistem enfeksiyonları ve allerji gibi diğer yan etkiler % 3'ten az görülmektedir
(Culy ve Jarvis, 2001).
Repaglinid ile sadece plazma konsantrasyonu terapötik seviyenin 100-200 katına
çıktığı zaman hipoglisemi meydana gelmektedir. Repaglinid geniş terapötik
penceresi ile bağlantılı olarak insanlarda terapötik doz seviyesinde karsinojenik veya
teratojenik etkiye sahip değildir (Owens, 1999).
1.1.1.1.7. Etkin Maddenin Farklı İndekslerde Kayıtlı Olan Piyasa Preparatları Repaglinidin farklı indekslerde kayıtlı olan piyasa preparatları aşağıdaki Çizelge 1.2
Sistemik etki elde etmek amacıyla, terapötik ajanların çoğu için diğer yollara kıyasla
oral yol yüksek hasta uyuncu ve uygulama kolaylığı nedeni ile sıklıkla tercih
edilmektedir (Valleri ve ark., 2004; Kumar ve Philip, 2007; Vasconcelos ve ark.,
2007). Oral yoldan alınan bir etkin maddenin biyoyararlılığı, o etkin maddenin
çözünme hızına ve gastrointestinal (GI) sistemdeki çözünme prosesine bağlıdır
(Valleri ve ark., 2004; Fujii ve ark., 2005; Urbanertz ve ark., 2005). Etkin madde
salımı, özellikle GI çözünürlüğü düşük ve permeabilitesi yüksek etkin maddeler için,
biyoyararlılıkta çok önemli ve sınırlayıcı bir aşamadır. Bu maddelerin salım
profillerinin iyileştirilmesiyle, biyoyararlılık artışı ve yan etkilerin azalması
sağlanmaktadır. Böylece aynı farmakolojik etkiyi elde etmek için daha düşük
konsantrasyonda etkin madde kullanımı yeterli olmaktadır (Vasconcelos ve ark.,
2007). Bu nedenle suda az çözünen etkin maddelerin çözünürlüğünü artırmaya
ihtiyaç vardır. Suda az çözünen etkin maddenin oral biyoyararlılığının artırılması ilaç
13
geliştirmede de üzerinde durulması gereken en önemli konulardan birisidir
(Serajuddin, 1999; Vasconcelos ve ark., 2007). Noyes Whitney eşitliği göz önüne
alınarak oral kullanılabilirlikteki kısıtlayıcılığı azaltmak için suda çözünürlüğü düşük
olan maddelerin çözünme hızının nasıl artırılacağına dair fikir sahibi olunabilir:
dC/dt = AD (Cs-C)/h
Noyes Whitney denkleminde dC/dt çözünme hızını, A etkin maddenin yüzey alanını,
D maddenin difüzyon katsayısını, Cs maddenin çözünme ortamındaki
çözünürlüğünü, C, t zamanında ortamdaki etkin madde konsantrasyonunu, h ise
difüzyon tabakasının kalınlığını ifade etmektedir. Burada da görüldüğü gibi etkin
maddenin çözünme hızı, yüzey alanı artışı ile artmaktadır (Leuner ve Dressman,
2000; Verreck ve ark., 2003; Drooge ve ark., 2004; Weuts ve ark., 2005).
Suda az çözünen etkin maddenin çözünürlüğünü artırmak için tuzunu oluşturma,
mikronize etme, çözücü veya yüzey aktif madde ilavesi ile çözme gibi pek çok
yöntem mevcuttur. Ancak pratik olarak bu tekniklerin kullanımı sınırlıdır. Sekiguchi
ve Obi 1961’de suda az çözünen etkin maddenin biyoyararlılığını artırmak için pratik
bir yöntem geliştirmişlerdir. Bu yöntem, suda çözünen taşıyıcı ve etkin maddenin
fiziksel karışımının eritilmesiyle ötektik karışımın elde edilmesini ifade etmektedir ve
bu yöntem daha sonra katı dispersiyon olarak ifade edilmiştir (Ford, 1986;
Serajuddin, 1999). Sekiguchi ve Obi (1961) etkin maddenin ötektik karışım içinde
mikrokristal halde bulunduğunu belirtmişlerdir. Ancak daha sonra Goldberg ve ark.
(1966) katı dispersiyon içindeki bütün etkin maddenin mikrokristal halde
bulunmasına gerek olmadığını belirli kısmının matriks içinde moleküler halde
disperse olabileceğini ifade etmişlerdir (Serajuddin, 1999).
14
Şekil 1.2. Katı dispersiyonu hazırlanmış suda az çözünen etkin maddenin konvansiyonel tablet veya kapsüle kıyasla, biyoyararlılık artışının şematik olarak gösterilmesi (Serajudin, 1999).
Chiou ve Riegelman’a göre (1971) katı dispersiyon bir veya daha fazla etkin
maddenin inert bir taşıyıcı veya matriks içinde eritme (füzyon), çözme, eritme-çözme
veya püskürterek kurutma yöntemi ile katı halde disperse edilmesi ile elde edilen
sistemlerdir (Ford, 1986; Craig, 2002; Verreck ve ark., 2003; Sethia ve Squillante,
2004; Tasthoush ve ark., 2004; Fujii ve ark., 2005; Urbanertz ve ark., 2005). Katı
dispersiyon oluşumu ile etkin maddenin partikül boyutunun küçülmesi ve daha iyi
ıslanabilirliğin sağlanması biyoyararlılık artışında gözlenen en önemli sebeptir (Ford,
1986; Mura ve ark., 2005; Vasconcelos ve ark., 2007).
1.2.1. Katı Dispersiyonların Sınıflandırılması Katı dispersiyonların fizikokimyasal yapısı etkin madde salımı üzerinde önemli role
sahiptir. Katı dispersiyonlar taşıyıcı ve etkin madde arasındaki etkileşime göre 6
grupta sınıflandırılmaktadır:
1. Basit ötektik karışımlar
2. Katı çözeltiler
3. Cam çözelti veya süspansiyonlar
4. Kristal bir taşıyıcıda etkin maddenin amorf halde kristallendiği sistemler
15
5. Etkin madde ile taşıyıcı arasında kompleks oluşumu ile hazırlanan sistemler
6. Karışık sistemler
(Chiou ve Riegelman,1971; Ford, 1986; Leuner ve Dressman, 2000)
Basit ötektik karışımlar, eriyerek birleşmiş ve tamamen sıvı halde karışmış ya da
ihmal edilebilir derecede katı-katı çözünürlüğü olan iki bileşenin hızla soğutulması ile
hazırlanmaktadır (Chiou ve Riegelman,1971; Leuner ve Dressman, 2000). Ötektik
karışımlar suda az çözünen etkin maddenin salım hızını ve dolayısıyla
biyoyararlılığını artırmaktadırlar (Leuner ve Dressman, 2000; Vasconcelos ve ark.,
2007). Kristalit boyutunun küçülmesine ilave olarak ötektik içindeki disperse etkin
etodolak, glibenklamid, indometazin, gliburid ve oksazepam gibi birçok suda az
çözünen etkin maddenin çözünme hızını artırmak için kullanılmıştır (Bategari ve
ark., 1995; Fawaz ve ark., 1996; Lin ve Cham, 1996; Doshi ve ark., 1997; Leuner ve
Dressman, 2000; Verheyenve ark., 2001; Verheyen ve ark., 2002; Tasthoush ve
ark., 2004; Valizadeh, 2004). Chiou ve ark.’nın, PEG-griseofulvin ile yaptıkları
çalışmalar sonucunda griseofulvin salımını artırmada başarılı sonuçlar elde etmişler
ve GrisPEG® isimli preparatı piyasaya çıkarmışlardır (Leuner ve Dressman, 2000).
Özkan ve ark., PEG 3350, 6000, 10000 ve 20000 kullanarak etodolakın hem çözme
hem ertime yöntemi ile katı dispersiyonlarını hazırlamışlardır. Yapılan çözünme hızı
23
sonuçlarına göre en iyi sonucun PEG 6000'nin 1:5 oranında kullanılmasıyla ve
çözme yöntemi ile elde edildiğini bildirmişlerdir (Özkan ve ark., 2000).
Nifedipinin PEG 6000 ile elde edilen katı dispersiyonunun Methocel K 15M ve K 100
kullanarak 24 saat sürekli salım yapan tabletleri hazırlanmış ve bu tabletlerin in vitro-
in vivo korelasyonunun uygun olduğu gösterilmiştir (Yan ve ark., 2000). PEG 6000
ve nifedipin ile yapılan başka bir çalışmada eritme yöntemi ve çözme yöntemi
kıyaslanmıştır. İn vitro çözünme hızı deneylerinde % 95 oranında taşıyıcı içeren ve
çözme yöntemiyle hazırlanan katı dispersiyon formülasyonu ile eritme yöntemine
göre hazırlanmış olandan daha yüksek çözünme hızı profili elde edilmiştir. Ancak in
vivo çalışmalarda eritme yöntemi ile hazırlanan katı dispersiyonun
biyoyararlanımının çözme yöntemi ile hazırlanana göre daha yüksek olduğu
bulunmuştur (Emara ve ark., 2002).
1.2.3.2. Polivinilpirolidon (PVP)
Katı dispersiyonlarda taşıyıcı olarak etkin madde çözünürlüğünü artırmada ve
formülasyonun saklanması boyunca etkin madde kristalizasyonunu engellemek için
kullanılmaktadır (Gohel ve Patel, 2003; Friedrich ve ark., 2003a; Oharriz ve ark.,
2002). Molekül ağırlığı 2500-50.000 arasında olanları katı dispersiyon hazırlamakta
kullanılmaktadır. Camsı geçiş sıcaklıkları yüksek olduğu için eritme yöntemi ile katı
dispersiyon hazırlamada kullanımları sınırlıdır. Çeşitli organik çözücülerde
çözünürlükleri iyi olduğu için daha çok çözme yöntemi ile hazırlanmaları uygundur
(Leuner ve Dressman, 2000). Nimesulidin çözücü buharlaştırma yöntemi ile K30,
PEG 400 ve propilen glikolle hazırlanan katı dispersiyonun PVP K30’un propilen
glikol ve PEG 400’e göre daha fazla çözünürlük artırıcı etkisinin olduğu gösterilmiştir
(Gohel ve Patel, 2003). PVP 40 ile farklı oranlarda hazırlanan furosemid katı
dispersiyonlarında etkin maddenin amorf hale dönüşümünün sonucu olarak
çözünme hızında artış elde edilmiştir (Ordu ve Özdemir, 1996). Pizotifen maleatın
PVP K12 ile ve çözme yöntemi ile hazırlanan katı dispersiyonunda da ötektik
karışım oluşumu ile çözünürlüğünde önemli artış elde edildiği bildirilmiştir (Margarit
ve ark., 2001).
24
1.2.3.3. Krospovidon (PVP-CL) ve Polivinilpirolidon vinilasetat (PVP VA) kopolimeri Krospovidon, iyi akış özelliğine sahip olan ve tabletlerde dağılma ajanı olarak
kullanılan bir maddedir. Kimyasal yapısı PVP’ye benzediği için katı dispersiyonlarda
taşıyıcı olarak da kullanılmaktadır. Çünkü PVP ile hazırlanan katı dispersiyonlar,
etkin madde ve PVP arasındaki hidrojen bağı nedeniyle amorftur (Fujii ve ark.,
2005). Çapraz bağlı PVP (XL 10) ve nivaldipin ile hazırlanan katı dispersiyonların
tabletleri ile yüksek çözünürlük ve çözünme hızı elde edilmiş ve 6 aylık stabilite
testleri sonucunda fiziksel stabilitelerinin değişmediği gösterilmiştir (Hırasawa ve ark.
2004). İndometazinin krospovidon ile elde edilen katı dispersiyonu ile hazırlanan
tabletlerinin çok iyi basım özelliği gösterdiği ve doğrudan basımın problemsiz bir
şekilde yapılabildiği gösterilmiştir (Shibata ve ark., 2005).
Polivinilprolidonvinilasetat (PVP VA) suda ve alkolde çözünebilen bir maddedir.
Tablet hazırlanmasında bağlayıcı olarak, farmasötik endüstride granülasyon yapıcı
ve film oluşturucu ajan olarak kullanılmaktadır (BASF, 1996). Pek çok bileşiğin PVP
VA ile katı dispersiyonundaki spesifik etkin madde polimer etkileşminden dolayı
stabilizasyonu sağlanmaktadır (Weuts ve ark., 2004). PVP VA64 ve itrakanazolle
sıcakta ekstrüzyon yöntemi ile yapılan çalışmalarda, hazırlanan katı
dispersiyonunun içinde etkin madde moleküler düzeyde dağılmaktadır (Wang ve
ark., 2005)
Friedrich ve ark., PEG’lerin düşük erime sıcaklığı ile PVP VA’nın rekristalizasyon
inhibitörü özelliğinden dolayı bu karışımlar ile katı dispersiyon hazırlamışlardır.
Taşıyıcı içinde amorf halde hatta çözünmüş halde bulunan etkin madde daha stabil
hale geçebilmek için rekristalize olma eğilimindedir. Bu yüzden PVP, PVP VA ve
Eudragitler gibi rekristalizasyon inhibitörleri eklenmesi ile ilgili çalışmalar yapılmıştır.
%25 etkin madde % 75 PEG 1500: PVP VA (1:1); PEG 1500: PVP 30 (1:1); PEG
1500; PVP 12 (1:1) ve PEG 1500:Eudargit EPO (1:1) karışımı ile hazırlanan katı
dispersiyonların stabilite çalışmalarında PEG 1500:PVP VA karışımının, stabilite
çalışmaları boyunca katı dispersiyonda etkin madde rekristalizasyonunu engelleyen
en iyi karışım olduğu gösterilmiştir (Friedrich ve ark., 2003a; Friedrich ve ark.,
2003b).
25
1.2.3.4. Selüloz Türevleri Hidroksipropilmetilselüloz (HPMC) ile katı dispersiyonlarda çeşitli çalışmalar
yapılmıştır. Nifedipin HPMC, PVP ve Eudragitlerle ile katı dispersiyon
hazırlandığında HPMC’nin diğer polimerlere göre nifedipin rekristalizasyonunu daha
etkili biçimde baskıladığı gözlenmiştir (Tanno ve ark., 2004). Albendazol ve HPMC
ile hazırlanan katı dispersiyonda da etkin madde salım hızı ve biyoyararlanımında
artış elde edilmiş ve HPMC etkin madde rekristalizasyonunu engellemiştir (Leuner
ve Dressman, 2000).
Hidroksipropilselüloz (HPC) ile flurbiprofenin hazırlanan katı dispersiyonlarıyla
yapılan çalışmalarda, HPC oranı artışı ve düşük molekül ağırlıklı HPC’nin kullanımı
ile artan salım hızı elde edilmiştir (Leuner ve Dressman, 2000).
1.2.3.5. Poliakrilat ve Polimetakrilatlar Poliakrilat ve polimetakrilatlar, akrilik ve metakrilik asitlerin polimerizasyonu ile elde
edilmektedir. Genellikle dozaj formundan etkin maddenin salım hızının modifiye
edilmesi için kaplamada kullanılmakta ve ticari isimleri olan Eudragitler® olarak
bilinmektedir. Eudragit®E ve benidipin ile çözme yöntemi kullanılarak hazırlanan katı
dispersiyonlarda saf etkin maddeye göre çözünme hızında büyük artış elde
edilmiştir. Eudragit®L ile de griseofulvin ve spirinolaktonla hazırlanan katı
dispersiyonların çözünme hızında pH 6,8’de çözünme hızı artışı elde edilmiştir
(Leuner ve Dressman, 2000). Misoprostolün Eudragit RS ve RL ile (Chen ve ark.,
2000); propanolol hidroklorürün de Eudragit RS katı dispersiyonunun difüzyonla
yavaş salım yapan tabletleri hazırlanmıştır (Sadeghi ve ark., 2004). Eudragit E100
ve indometazinin çözme yöntemi ile hazırlanan katı dispersiyonlarında ilk beş dakika
içerisinde hızlı bir şekilde çözündüğü gözlenmiştir. Ancak bir süre sonra etkin
maddenin ortamdaki çözünürlüğünün düşük olmasından dolayı rekristalizasyon
nedeni ile çözünme hızında azalma olduğu gözlenmiştir (Valizadeh ve ark., 2004).
1.2.3.6 Gelucire Gelucire’ler yağ asidi ve PEG’lerin mono- ve diesterleri ile karışım halindeki mono-,
di- ve trigliseridleri içeren lipid bazlı eksipiyanlardır (Khan ve Craig, 2003).
26
Gelucirelerin suda çözünürlüğü az olan bazı etkin maddelerin biyoyararlılığındaki
gıda etkisini azalttığı ve bu nedenle de biyoyararlanım düzensizliğini azalttığı da
gösterilmiştir (Tasthoush ve ark., 2004). Diklofenakın Gelucire 50/13 ile eritme
yöntemi ile katı dispersiyonları hazırlanmış % 5 ve % 10 etkin madde içeren
formülasyonlar ile saf etkin maddeye göre artan çözünme hızı profilleri elde
edilmiştir (Fini ve ark., 2005). Gelucire 50/13 ile yapılan başka bir çalışmada,
etoroksibin eritme yöntemi ile katı dispersiyonu hazırlanmıştır. Etoroksib, çözünme
hızı testinde 60 dakika sonunda % 33 oranında çözünürken, Gelucire 50/13 ile
hazırlanan katı dispersiyonda aynı süre sonunda % 93 çözünmüştür (Shimphi ve
ark., 2005).
1.2.3.7. Poloksamerler Pluronic F68, suda çözünen noniyonik yüzey aktif kopolimerler olan poloksamerlerin
bir derecesidir. Katı dispersiyon elde etmede de etkin madde çözünürlüğünü
artırmak için kullanılmaktadır. Bir analjezik-antienflamatuvar olan ABT-963 isimli
maddenin Pluronic F68 ile çözme ve eritme yöntemi kullanılarak hazırlanan katı
dispersiyonunun, konvansiyonel preparata göre in vitro çözünme hızı ve in vivo
absorpsiyon açısından üstün olduğu gösterilmiştir (Chen ve ark., 2004). Pluronic
F68 ve Gelucire 50/13’ün taşıyıcı olarak 1:1 oranında kullanılması ile nifedipinin
eritme yöntemi ile katı dispersiyonları hazırlanmıştır. Katı dispersiyonun, fiziksel
karışım ve saf etkin madde kristallerine göre artan çözünme hızı profilleri elde
edilmiştir (Vippagunta ve ark., 2002). Yine nifedipin ile yapılan başka bir çalışmada
Pluronic F68 ile 1:1 oranında katı dipersiyonları hazırlanmıştır. Bu katı
dispersiyonların Eudragit L100-55 ve Eudragit S100 kullanımı ile pelletleri
hazırlanmıştır. Bu şekilde multi-unit erozyon matriksten 24 saatlik sıfırıncı derece
kinetik sağlayan kontrollü salım elde edilmiştir. Nifedipin-Pluronic F68’in
pelletlerinden etkin madde salımı sıfırıncı derece kinetiği takiben 12 saat boyunca
matriks erozyon ve difüzyon mekanizması ile gerçekleşmiştir. Nifedipinin
çözünürlüğü, 1:1 oranda hazırlanan katı dispersiyonu ile 10 kat artırılmıştır (Mehta
ve ark., 2002).
27
1.2.3.8. Diğerleri Bunların dışında üre, şeker ve polioller, organik asitler ve türevleri, çeşitli
emülsifiyanlar katı dispersiyon hazırlamada taşıyıcı olarak kullanılmaktadır. Üre
günümüzde çok fazla taşıyıcı olarak kullanılmamakla birlikte kloramfenikol,
ofloksazin ve fenitoin ile yapılan katı dispersiyon çalışmalarında çözünme hızında
artış elde edilmiştir. Şeker türevi taşıyıcılardan mannitol ve sorbitol de taşıyıcı olarak
kullanılmaktadır. Sorbitol ile nitrofurantoin, nifedipin, prednisolon ve ofloksazin gibi
pek çok madde ile artan salım özellikleri sağlandığı bildirilmiştir. Mannitolün son
zamanlarda eritme sonrasında meydana gelebilecek polimorfik dönüşümden dolayı
uygun olmadığı düşünülse de enerji/sıcaklık diyagramları termodinamik olarak stabil
ve metastabil modifikasyon arasında çok az fark olduğunu göstermektedir (Zajc ve
ark., 2005).
Emülsifiyanlar potansiyel toksisite problemlerinden dolayı diğer taşıyıcılarla kombine
halde kullanılmaktadır. Örneğin naproksen sodyumun salımında, PEG 4000, 6000
ve 20000 ile birlikte Tween® 80 ve sodyum lauril sülfat kullanımı ile artış olduğu
gözlenmiştir (Leuner ve Dressman, 2000). Joshi ve ark. PEG 3350 ve polisorbat 80
karışımı ile hazırladıkları katı dispersiyon formülasyonu ile yaptıkları in vivo
çalışmalarda mikronize etkin maddeye kıyasla 21 kat artan biyoyararlanım elde
ettiklerini bildirmişlerdir (Joshi ve ark., 2004).
1.2.4. Katı Dispersiyonları İnceleme Yöntemleri Günümüzde katı dispersiyon inceleme yöntemleri arasında en çok X-ışını kırınım
yöntemi, IR spektroskopisi ve çözünme hızı yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntemler
katı dispersiyonu karakterize etmelerinin yanında fiziksel karışım, taşıyıcı, katı
çözelti (etkin madde moleküler düzeyde disperse olmuştur) ve katı dispersiyon (etkin
madde kısmi olarak moleküler düzeyde disperse olmuştur) arasındaki farkları da
ayırt etmeye yaramaktadır (Leuner ve Dressman, 2000).
1.2.4.1. Termal Analizler Soğutma eğrisi yönteminde, çeşitli bileşimlere sahip fiziksel karışımlar homojen
olana kadar ısıtılmaktadır. Karışımın sıcaklığı zamanın fonksiyonu olarak
28
kaydedilmektedir. Çok zaman alması, çok numune kullanılması, eriyince dekompoze
olan maddeler için kullanılamaması gibi dezavantajları fazla olan bir yöntemdir
(Chiou ve Riegelman,1971; Şumnu, 1984).
Çözme-erime yönteminde, katılaşmış karışım kapiler erime noktası tüplerine
konarak dereceli olarak ısıtılmakta ve katı halin geçtiği nokta tespit edilmektedir.
Sonuçların gözle takip edilmesi nedeni ile tekrar edilebilirliği düşük olan bir
yöntemdir. Soğutma eğrisi yöntemine göre az numune kullanılması ve kısa sürede
yapılması yöntemin avantajıdır (Chiou ve Riegelman,1971; Şumnu, 1984).
Termomikroskopik yöntemde, karışım üzeri kapalı bir lam-lamel arasına konarak
kenarları süblimasyona engel olmak üzere silikon yağı ile kapatılıp ve karışım
tamamen sıvılaşana kadar ısıtılmaktadır. Soğumadan sonra karışım 4 ºC/dakika
hızla ısıtılmaktadır. Çözme ve erime noktaları göz ile takip edilerek belirlenmektedir.
Basit ve az miktarda numune kullanımı yöntemin avantajıdır (Chiou ve Riegelman,
1971; Şumnu, 1984).
Diferansiyel termal analiz yöntemi (DTA), saf bileşiklerin veya karışımların faz
dengelerini çalışmak için kullanılan etkin termal bir yöntemdir. Fiziksel veya kimyasal
değişimlerle ilgili diferansiyel etki, madde aynı hızda ısıtılırken sıcaklık veya
zamanın fonksiyonu olarak kaydedilmektedir. Yöntemin avantajları faz
diyagramlarını yüksek tekrarlanabilirlikte elde edilmesi, yüksek sıcaklıklarda
çalşılabilmesi ve rezolüsyonun iyi olmasıdır (Chiou ve Riegelman,1971).
Bölge erime yöntemi, metallerin, organik ve inorganik bileşiklerin saflaştırılması için
kullanılmış bir yöntemdir (Chiou ve Riegelman, 1971). Yöntem ısıya dayanıklı ve
uçucu olmayan maddeler için kullanılmaktadır (Şumnu, 1984). Asıl olarak kimyasal
bileşimi bilinmeyen katı dispersiyonlarda ötektik karışım ya da katı-katı çözelti
oluşumunun ayırt edilmesi için kullanılmaktadır.
Diferansiyel tarama kalorimetrisi (DSC), termoanalitik yöntemler arasında DSC en
çok kullanılan yöntemdir (Leuner ve Dressman, 2000). Katı dispersiyonun
özelliklerinin belirlenmesinde, fiziksel stabilite ve olası etkin madde-yardımcı madde
etkileşiminin incelenmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır (Arias ve ark., 1998;
Bikiaris ve ark, 2005). Yöntem çok düşük miktarda etkin madde içeren karışımları
29
bile karakterize etmek için uygundur (Bikiaris ve ark., 2005). Referans madde ve
numune aynı sıcaklıklarda ısıtılmakta, numunede enerji gerektiren faz geçişi
meydana gelirse referans ile aynı hızda sıcaklık artışını sağlamak için numuneye
ekstra enerji uygulanmaktadır. Bu gerekli olan ekstra ısı kaydedilmekte ve faz geçiş
enerjisinin ölçümü için kullanılmaktadır. Katı dispersiyonun erime pikinin DSC’de
yokluğu etkin maddenin kristalden ziyade amorf formda bulunduğunu
göstermektedir. Yöntem kantitatif olduğu için etkin madde kısmi olarak amorf, kısmi
olarak kristaldir şeklinde kristallenme derecesi hesaplanabilmektedir (Leuner ve
Dressman, 2000).
Sıcakta Mikroskop (Hot stage microscopy: HSM), katı dispersiyon amorf veya
moleküler halde disperse etkin madde içerdiği için DSC sonuçlarının
yorumlanmasına yardımcı olacak HSM yöntemi tamamlayıcı termal teknik olarak
kullanılmaktadır (Arias ve ark., 1998; Oharriz ve ark., 1999; Savolainen ve ark.,
2003).
1.2.4.2. X-Işını Kırınımı Yöntemi (XRD) Numuneye X ışınları geldiğinde girişim bantlarının dedekte edilmesi prensibine
dayanmaktadır. (Leuner ve Dressman, 2000). Dispersiyonların ve saf haldeki etkin
maddenin kristal özelliklerinin teşhis edilmesinde kullanılmaktadır (Karavas ve ark.,
2005). X-ışını kırınımı yöntemi, katı dispersiyonun fiziksel yapısının çalışılmasında
çok önemli ve etkili bir yöntemdir. Basit ötektik karışımlarda her kristal bileşenin
kırınım piki spektrumda görülebilmektedir (Chiou ve Riegelman,1971). Numunedeki
kristalinite, kırınım deseninde karakteristik parmak izi bölgesi olarak görülmektedir.
Parmak izi bölgesinin spesifikliğinden dolayı etkin maddedeki kristalinite taşıyıcıdaki
kristaliniteden ayırt edilebilmektedir (Leuner ve Dressman, 2000). Bu şekilde etkin
maddenin amorf yapıda olduğu katı çözelti ile en azından kısmi olarak kristalin
formda olan katı dispersiyon (taşıyıcı amorf veya kristal olabilir) arasındaki fark ayırt
edilebilmektedir (Shin ve Kim, 2003; Won ve ark., 2005). % 5-10’un altındaki
kristalinite dedekte edilememektedir (Leuner ve Dressman, 2000). Bu yöntem ile
birlikte IR ve DSC yöntemleri de kullanılarak maddelerin kristal yapıları ve polimorfik
dönüşümleri incelenebilmektedir.
30
1.2.4.3. Mikroskopik Yöntem Katı dispersiyonların polimorfizmini ve morfolojsini incelemek için kullanılmaktadır.
Elektron mikroskobu ve polarize mikroskop kullanılabilmektedir. Ancak elektron
mikroskobu kullanımı yüksek molekül ağırlıklı kimyasallarla sınırlıdır (Chiou ve
Riegelman,1971; Şumnu, 1984). Taramalı elektron mikroskobu (SEM), maddenin
morfolojisini ve partikül büyüklüğünü (Karavas ve ark., 2005) ve polimerik matriks
içindeki dağılımını (Bikiaris ve ark., 2005) incelemek için kullanılan bir yöntemdir.
(Arias ve ark., 1995; Won ve ark., 2005).
1.2.4.4. Spektroskopik Yöntem Etkin maddenin taşıyıcı ile etkileşme durumu UV ve görünür bölge spektrumları
incelendiğinde anlaşılabilmektedir. IR spektroskopisinin de aynı amaçla
kullanılabileceği belirtilmiştir (Chiou ve Riegelman,1971; Şumnu, 1984). Polimer
karışımları ve polimer-etkin madde arasındaki reaktif grupların spesifik etkileşimi için
çok yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir (Karavas ve ark., 2005; Valizadeh ve ark.,
2007). Yapısal değişimler veya kristal yapının eksikliği fonksiyonel gruplar
arasındaki bağlarda değişimlere neden olduğu için bunlar IR spektroskopi ile
dedekte edilebilmektedir. IR spektrumu kristal değişimlere hassastır (Leuner ve
Dressman, 2000; Verheyen ve ark., 2002).
1.2.4.5. Çözünme Hızı Yöntemi Aynı yüzey alanına sahip katı dispersiyon ve fiziksel karışımın in vitro çözünme
hızlarının karşılaştırılması esasına dayanmaktadır. Bu yöntem için çözünme hızının
yüzey alanı ile orantılı olması ve katı dispersiyon ve fiziksel karışımda maddenin
aynı polimorfik şekilde bulunması gerekmektedir (Chiou ve Riegelman, 1971;
Şumnu, 1984). Çözünme hızı deneyleri tek başına katı çözelti oluşup oluşmadığına
karar vermekte kullanılmamaktadır. Diğer fizikokimyasal verilerle birlikte
değerlendirildiğinde moleküler halde disperse veya hemen hemen moleküler halde
disperse sistemler oluşumu için kuvvetli kanıt oluşturmaktadır (Leuner ve Dressman,
2000).
31
1.2.5. Oral Antidiyabetik Ajanların Katı Dispersiyonları
Günümüzde Tip 2 diyabet tedavisinde sıklıkla kullanılan oral antidiyabetik ajanlardan
suda çözünürlüğü düşük olanlarının çözünürlüklerinin artırılması için katı
dispersiyonlarının hazırlanmasına yönelik çok sayıda çalışma yapılmaktadır. Bu
çalışmalardan birinde, bir antidiyabetik ajan olan glibenklamidin katı dispersiyonu
füzyon yöntemi ile hazırlanmış ve dispersiyon sert jelatin kapsüllere doldurulmuştur.
Bu şekilde hazırlanan kapsüller, glibenklamidin piyasadaki preparatı ile
karşılaştırıldığında Gelucire veya PEG 6000 ile elde edilen katı dispersiyonlarının
çözünme hızı ve miktarının piyasa preparatına kıyasla daha iyi olduğu bulunmuştur
(Tashtoush ve ark., 2004; Valleri ve ark., 2004). Bu preparatların oral yolla verilmesi
sonucu elde edilen plazma konsantrasyon değerleri incelendiğinde, Gelucire ve
PEG 6000 ile hazırlanmış katı dispersiyonların piyasa preparatına kıyasla daha
yüksek biyoyararlılık sağladığı görülmüştür (Tashtoush ve ark., 2004).
Glibenklamid (gliburid) ile yapılan başka bir çalışmada PEG (4000, 6000, 20000)
katı dispersiyonu hazırlanmış ve hazırlanan katı dispersiyon toz kütlesinin doğrudan
basım yöntemi ile tabletleri basılmıştır. Bu tabletler piyasada aynı dozaj ve
eksipiyanları içeren piyasa preparatı ile kıyaslandığında Glibenklamid-PEG katı
dispersiyonu ile iyi teknolojik özelliklerle tablet üretildiği, tatmin edici ve tekrar
edilebilir çözünme profillerinin elde edildiği görülmüştür. Katı dispersiyon ile
hazırlanan tabletlerle ticari glibenklamid tabletlerinden önemli derecede yüksek
çözünme hızı elde edildiği de görülmüştür (Valleri ve ark., 2004). Glibenklamid ile
yapılan başka bir çalışmada PVP K25 ve K30 ile çözücü buharlaştırma yöntemi ile
katı dispersiyonlar hazırlanmış ve her iki taşıyıcı ile çözünme hızı değerlerinde
önemli artış elde edilmiştir (Iwata ve Ueda, 1996). Valleri ve ark. PEG 6000 ile
hazırladıkları gliburid katı dispersiyonunun 1:10 (etkin madde: polimer) oranında
hazırlanması ile ticari gliburid tabletlerine kıyasla en iyi çözünme hızı sonucunu elde
etmişlerdir.
PEG’ler ile hazırlanan katı dispersiyonlarda, PEG’lerin molekül ağırlıklarının ve
konsantrasyonunun etkin maddenin çözünürlüğü ve çözünme hızına olan etkilerini
incelemek üzere yapılan bir çalışmada glibornurid’in katı dispersiyonlarını
hazırlamak üzere taşıyıcı olarak PEG 4000, 6000, 10000 ve 20000 kullanılmıştır. %
10, % 20 ve % 30 glibornurid içeren katı dispersiyonlardan taşıyıcı miktarının en
32
fazla olduğu % 10 etkin madde içeren sistemler ile, 4 farklı molekül ağırlıklı PEG ile
de en yüksek çözünme hızı elde edilmiştir. Ayrıca PEG’lerin molekül ağırlıkları
4000’den 20000’e doğru arttıkça çözünme hızında aynı artış gözlenmiştir (Akman ve
ark., 1991).
Katı dispersiyonlar hakkında çok geniş bilgiye sahip olunsa da işlemler sırasındaki
mekanik stress ve saklanması sırasındaki sıcaklık ve nemden dolayı amorf yapının
kristalize olma eğilimi nedeniyle ticari preparatları çok yaygın olarak
kullanılmamaktadır. Taşıyıcı olarak kullanılan pek çok polimerin nem çekme eğilimi
vardır. Bu da faz ayrışması, kristal büyüme veya amorf formdan kristale dönüşe
neden olmaktadır (Wang ve ark., 2004; Vasconcelos ve ark., 2007). Tüm bunların
sonucunda çözünürlük ve çözünme hızında azalma meydana gelmektedir. Ayrıca
katı dispersiyonlarda üretim amacıyla büyük ölçekli üretime geçilmesi zordur (Craig,
2002; Vilhelmsen ve ark., 2005; Vasconcelos ve ark., 2007). Serajuddin ve
arkadaşları, katı dispersiyonların bu üretim problemlerinin yüzey aktif madde ve
kendi kendine emülsifiye olan taşıyıcıların kullanılması ile aşılabileceğini söylemiştir.
Gastrointestinal sistem sıvısı ile temas sonucu taşıyıcının yüzey aktif özelliği ile etkin
madde hızla çözünmektedir. Ancak az sayıda yüzey aktif ajan katı dispersiyon için
uygundur. Serajuddin ve arkadaşları, PEG ve polisorbat 80 karışımının yüzey aktif
taşıyıcı olarak kullanılabileceğini belirtmiştir. Yapılan çalışmada, yüzey aktif taşıyıcı
madde içinde suda çözünürlüğü az olan etkin maddenin katı dispersiyon olarak
hazırlanması ile mikronize etkin maddeye kıyasla önemli derecede artan çözünme
hızı ve biyoyararlanım elde edildiği gösterilmiştir. Ayrıca katı dispersiyon
formülasyonunun hızlandırılmış bekleme koşulları altında fiziksel ve kimyasal olarak
en az 6 ay dayanıklı olduğu ortaya çıkmıştır (Joshi ve ark., 2004).
Belirtilen sorunlara rağmen katı dispersiyon içeren birçok ürün piyasada yerini
almıştır ve gelecek yıllarda bu sayının hızla artması beklenmektedir. Bunun
sebepleri şu şekilde açıklanabilir:
1- Suda az çözünen etkin madde aday sayısı sürekli artmaktadır ve bunların katı
dispersiyonunu hazırlamak için de üretim yöntemleri geliştirilmektedir.
2- Farmasötik endüstride çok sayıda taşıyıcı yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunların
olası kombinasyonları, olası formülasyonları için ürünün optimizasyonunu
sağlamaktadır.
33
3- Katı dispersiyon hazırlanması ile çözünürlük ve salım hızı büyük oranda
artmaktadır, bu da biyoyararlanım artışı ile uygulanan dozun azalmasını
sağlamaktadır.
4- Akıllı taşıyıcı seçimi ile oral biyoyararlılığı artırmak için katı dispersiyon olarak
formüle edilmiş etkin madde salımı yavaşlatılıp geciktirilebilmektedir. Sıvı ortamla
temas sonucu çözünen veya şişen çok çeşitli polimerlerin varlığı katı
dispersiyonların kontrollü salım yapan dozaj formları alanında büyük potansiyele
sahip olmasına olanak vermektedir (Leuner ve Dressman, 2000).
1.3. Pulsatil Etkin Madde Salımı
Kalp hızı, vücut sıcaklığı ve kan basıncı gibi sirkadyen (circa diem: 24 saat) veya
günlük veya 24 saatlik ritimler 18. yüzyılın sonlarından ve 19. yüzyıldan beri
tanımlanmaktadır (Youan, 2004). İnsanlarda ve hayvanlarda sadece bu ritmlerin
değil kan akışı, periferal direnç, kortizol gibi hormonların plazma konsantrasyonları,
melatonin, insülin, prolaktin, noradrenalin, renin, anjiyotensin, aldosteron, kan
viskozitesi, plazma glukoz konsantrasyonu, enzimler gibi pek çok sirkadyen ritim
olduğu gösterilmiştir (Halsas ve ark.,1999; Bussemer ve ark., 2001; Makino ve ark.,
2001; Youan, 2004). Bu şekilde hastalık semptomlarının günün 24 saati boyunca
rastgele ortaya çıkmadığı gösterilmiştir. Mesela astım atakları günün diğer saatlerine
göre akşam saatlerinde daha sık gerçekleşmektedir. Bu kronobiyolojik ve
kronopatolojik bulgulara dayanarak farmakokinetik ve/veya etkin maddelerin etkisi
günün 24 saati boyunca sabit olmamalı, (Giunchedi ve ark., 1991; Lemmer, 1991;
Ishıno ve ark., 1992; Narisawa ve ark., 1994) etkin madde salımı biyolojik ritme
uydurularak optimize edilmelidir (Lalwani ve Santani, 2007). Kronofarmasötiğin en
önemli hedefi etkin maddeye en çok ihtiyaç duyulduğu anda yüksek
konsantrasyonda, en az ihtiyaç duyulduğu zamanda da düşük konsantrasyonda
etkin madde dağılımını sağlayarak (Youan, 2004) yan etkileri minimize etmektir
(Kikuchi ve Okano, 2002). Etkin madde sadece doğru miktarda değil, doğru zaman
ve doğru hızda uygulanmalıdır (Yang Lin ve ark., 2001; Chaudhari ve ark., 2007).
Tedavinin güvenlik, hasta uyuncu ve etkiniliği açısından optimize edilmesi için
pulsatil etkin madde salımı yapan sistemlere dayanan kronofarmasötik
formülasyonlar potansiyel terapötik tedavi olarak görülmektedir (Ghimire ve ark.,
2007).
34
Konvansiyonel kontrollü salım yapan sistemler ile sürekli salımı ideal olmayan etkin
maddeler için pulsatil (aralıklı) salım sağlayan sistemler son zamanlarda oldukça ilgi
çekmektedir (Youan, 2004). Pulsatil salım profili, salımın olmadığı bir zaman
periyodu (gecikme zamanı) ve bunu takiben hızlı ve tamamen gerçekleşen etkin
madde salımı ile karakterizedir (Krögel ve Bodmeier, 1999b; Kikuchi ve Okano,
2002; Arora ve ark., 2006). Pulsatil etkin madde salımı aşağıdaki maddeler veya
terapiler için avantajlıdır:
1. Beta blokerler gibi ilk geçiş etkisine uğrayan etkin maddeler (Hata ve ark.,
1994)
2. Hastaların biyolojik tolerans geliştirdiği etkin maddeler (Löbenberg ve ark.,
2005)
3. İntestinal sistemde bölgesel olarak spesifik şekilde hedeflenen etkin maddeler
(Löbenberg ve ark., 2005)
4. Tahriş edici etkin maddelerden mide veya bağırsakların üst bölümünü
korumak veya etkin maddeleri yüksek enzimatik aktivite veya düşük pH’ya
karşı parçalanmadan korumak (Sharma ve Pawar, 2006; Zou ve ark., 2007)
5. Sirkadyen ritme ihtiyaç olduğu zaman etkin maddeyi bu ritme uydurmak için.
(Bussemer ve ark., 2001; Arora ve ark., 2006).
Pulsatil salım yapan sistemler; etkin maddenin bağırsak sisteminde istenen bölgede
açığa çıkmasını sağlayan yani belirli bölgede açılan sistemler ve belirlenmiş
gecikme süresinden sonra etkin madde salımı yapan yani zaman kontrollü sistemler
olarak iki grupta sınıflandırılabilmektedir (Krögel ve Bodmeier, 1998; Bussemer ve
ark., 2001; Rodriguez ve ark., 2003; Liang Lin ve ark., 2008)(Şekil 1.3).
35
Şekil 1.3. Pulsatil salım yapan sistemler (Bussemer ve ark., 2001).
1.3.1. Belirli Bölgede Salım Yapan Sistemler
İntestinal sistemde istenen bölgede etkin madde salımı yapan sistemlerdir. Etkin
madde salımı genellikle intestinal bölgedeki pH ve enzimler gibi çevresel faktörler
tarafından kontrol edilmektedir. En basit örneği enterik kaplı dozaj formlarıdır.
Gecikme süresi enterik polimerin kaplama tipine ve kaplama seviyesine ve de
midede kalış süresine göre değişmektedir. Yüksek pH’da kullanılan polimerlerin
kullanımı ve kalın kaplama tabakası ile uzun gecikme süresi elde edilebilmektedir
(Bussemer ve ark., 2001).
1.3.1.1. pH Kontrollü Sistemler
Midenin asidik pH’sı ile ileum’un pH’sı arasındaki fark nedeni ile kolona bölgesel
olarak etkin madde hedeflemek mümkün olmaktadır. Dozaj formunun kolon
hedeflemesi için kullanılan polimerlerden Eudragit L ve Eudargit S, pH 6 ve 7’den
sonra çözünmektedir. Ancak gastrointestinal sistemden dozaj formunun geçişi
sırasında orijinal olarak kolonda açılması hedeflenen dozaj formu duodenumda
açılabilmektedir. Ayrıca ileoçekal birleşme bölgesinde oligo ve polisakkaritlerin
mikrobiyolojik parçalanmasından dolayı oluşan kısa zincirli yağ asitleri nedeniyle
pH’da düşüş meydana gelmekte bu da in vivo tekrarlanbilirliği azaltmaktadır
(Bussemer ve ark., 2001). Eudargit S ile hazırlanan pH kontrollü tabletlerde yapılan
in vivo çalışmalarda, Eudargit’in tabletleri ancak mide ve ince bağırsakların üst
2.2.Yöntemler 2.2.1. Etkin Maddenin Özelliklerinin Belirlenmesi 2.2.1.1. Etkin Maddenin Infrared (IR) Spektrumu Etkin maddenin infrared spektrumunun belirlenmesi için agat havanda, etkin
maddenin potasyum bromür ile yaklaşık olarak 1:10 oranında homojen toz karışımı
hazırlanmıştır. Bu homojen karışım hidrolik preste 10000 kg/cm2 basınçta
sıkıştırılarak disk haline getirilmiştir. Hazırlanan diskin 400-4000 cm-1 dalga sayısı
arasında spektrumu alınmıştır.
2.2.1.2. Etkin Maddenin Erime Derecesinin Tayini Repaglinid’in erime noktasının tayini için Electrothermal 9100 cihazı kullanılmıştır.
Bu amaçla toz haldeki etkin madde kılcal bir cam boruya doldurularak erime noktası
tayin cihazındaki ilgili bölmeye yerleştirilmiştir. Cihazın sıcaklığı yükseltilerek
maddenin fiziksel değişime başlayıp eridiği sıcaklık, optik mercekle termometreden
okunarak ± 1 °C duyarlılıkla saptanmıştır.
2.2.1.3. Etkin Maddenin Diferansiyel Tarama Kalorometresi (DSC) ile Analizi Saf haldeki etkin maddenin termal davranışını incelemek için Netzsch DSC 204
marka diferansiyel tarama kalorimetresi kullanılmıştır. 5 mg ağırlıkta hassas olarak
tartılmış numune kapaklı bir aluminyum pan içine konulmuştur. 30-300 °C sıcaklık
aralığında, 5°C/dakika hızda ısıtma yapılarak model etkin maddemizin termal
davranışını ifade eden termogramı alınmıştır.
2.2.1.4. Etkin Maddenin X-Işını Toz Difraktometre ile Analizi Model etkin maddemiz olan Repaglinid’in X-ışını kırınımı deseni Philips PW marka
2θ difraksiyon açısı ile ölçüm yapılarak analiz edilmiştir.
49
2.2.1.5. Etkin Maddenin Partikül Büyüklüğü ve Büyüklük Dağılımı Analizi Bu amaçla Lazer Kırınım Granülometresi (Symphatec HELOS (H0728) particle size
analyzer) cihazı kullanılmış ve yaş yöntem ile çalışılmıştır. Cihazın küvetine su
doldurularak etkin madde su içerisinde disperse edilmiştir. Ölçüm üç kez
tekrarlanmıştır. 2.2.1.6. Etkin Maddenin UV Spektrumlarının Belirlenmesi
2.2.1.6.1. Etkin Maddenin pH 2 Hidroklorik Asit Tamponu ile UV Spektrumunun Belirlenmesi Etkin maddenin pH 2 hidroklorik asit tamponu (USP 30, 2007) ile hazırlanmış,
konsantrasyonu belli berrak çözeltilerinin 210-400 nm arasında UV spektrumu
alınarak λmax değeri belirlenmiştir.
pH 2 Hidroklorik Asit Tampon Çözeltisi
Hidroklorik asit çözeltisi (0,2 M).........................13 ml
Potasyum klorür çözeltisi...................................50 ml
Su.................................y.m..............................200 ml
0,2 M Hidroklorik Asit Çözeltisi
Hidroklorik asit çözeltisi.....................................17 ml
Su..................................y.m..........................1000 ml
Potasyum Klorür Çözeltisi Potasyum klorür..............................14,91 g
Su..................................y.m............1000 ml
50
2.2.1.6.2. Etkin Maddenin pH 4.5 Asetat Tamponu ile UV Spektrumunun Belirlenmesi
Etkin maddenin pH 4.5 asetat tamponu (USP 30, 2007) ile hazırlanmış,
konsantrasyonu belli berrak çözeltilerinin 210-400 nm arasında UV spektrumu
alınarak λmax değeri belirlenmiştir.
pH 4,5 Asetat Tampon Çözeltisi
Sodyum asetat..................................2,99 g
Asetik asit (2N)....................................14 ml
Su.........................y.m..................... 1000 ml
2 N Asetik Asit
Asetik asit................................116 ml
Su...................y.m.................1000 ml
2.2.1.6.3. Etkin Maddenin pH 6.8 Fosfat Tamponu ile UV Spektrumunun Belirlenmesi
Etkin maddenin pH 6.8 fosfat tamponu (USP 30, 2007) ile hazırlanmış,
konsantrasyonu belli berrak çözeltilerinin 210-400 nm arasında UV spektrumu
alınarak λmax değeri belirlenmiştir.
pH 6,8 Fosfat Tampon Çözeltisi
Sodyum hidroksit (0,2 M).....................................22,4 ml
Potasyum dihidrojen fosfat çözeltisi........................50 ml
Su.....................................y.m...............................200 ml
0,2 M Sodyum Hidroksit Sodyum hidroksit..................................8 g
Su.............................y.m................1000 ml
51
Potasyum Dihidrojen Fosfat Çözeltisi Potasyum dihidrojen fosfat...............27,22 g
Su....................y.m...........................1000 ml
2.2.1.7. Etkin Maddenin Çözünürlük Tayinleri Repaglinid’in pH 2 hidroklorik asit tamponu, pH 4,5 asetat tamponu, pH 6,8 fosfat
tamponu ve distile su içindeki çözünürlüğünün saptanması için 10 ml’lik balon
jojelere 100’er mg etkin madde konularak balon jojeler çözücüleri ile hacme
tamamlanmıştır. 10 dakika ultrasonik karıştırıcıda karıştırılmıştır. Daha sonra ısı
ayarlı manyetik karıştırıcıya alınarak 25 ± 0,5 ºC’de 24 saat karıştırılmıştır.
Çözünürlük 24 saatte dengeye ulaştığı için karıştırma süresi 24 saat olarak
belirlenmiştir. Bu sürenin sonunda 0,45 μm’lik filtreden süzülen çözeltiler Bölüm
2.2.2 Çizelge 2.1’deki çalışma koşulları altında HPLC’de okunmuştur.
2.2.1.8. İn vitro Analizler İçin Etkin Maddenin HPLC Yöntemi Kullanılarak Kalibrasyon Doğrularının Hazırlanması Etkin maddenin pH 2 hidroklorik asit tamponu, pH 4.5 asetat tamponu ve pH 6,8
fosfat tamponu içinde 25 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltileri hazırlanarak
bundan uygun seyreltmelerle çözeltiler hazırlanmış ve bu çözeltilerin alanları HPLC
cihazında okunmuştur. Konsantrasyon ve alan değerleri en küçük kareler yöntemine
göre Instat 3.0 adlı paket program ile değerlendirilip standart doğru denklemleri
hesaplanmıştır ve kalibrasyon grafiği çizilmiştir.
Çizelge 2.1. Repaglinid’in HPLC ile in vitro miktar tayininde kullanılan çalışma koşulları*.
Cihaz Agilent 1100 Series
Mobil faz Metanol: pH 2.5 fosfat tampon (85:15)
Akış hızı 1 ml/dakika
Kolon ACE 5 C18 5μm, (250 x 4.6 mm)
Dedektör PDA (Photo diode array)
Dalga boyu 243 nm
Sıcaklık 40°C
Enjeksiyon hacmi 30 μl
Alıkonma zamanı (retention time)
∼5,4 dakika
*USP 30 modifiye HPLC koşulları
2.2.2.1. Doğrusallık ve Aralığı
Etkin maddenin pH 2 hidroklorik asit tampon, pH 4,5 asetat tampon ve pH 6,8 fosfat
tamponunda 25 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltileri hazırlanarak, bu
stoktan 8 farklı seyreltme elde edilmiş ve bu çözeltilerin alanları önceden belirlenen
λmax değerlerinde okunmuştur. Her bir konsantrasyon ve ona karşı gelen alan
değerleri Instat 3.0 paket programı yardımıyla değerlendirilmiş ve grafiği çizilmiştir.
2.2.2.2. Doğruluk
Etkin maddenin pH 2 hidroklorik asit tampon, pH 4,5 asetat tampon ve pH 6,8 fosfat
tamponunda 25 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltisinden 3 farklı
konsantrasyonun 3’er paralel dilüsyonları hazırlanmış ve alanları HPLC cihazında
okunmuştur. Okunan alanlar kalibrasyon denkleminde yerine konarak elde edilen
konsantrasyonlardan % geri elde değerleri bulunmuştur.
53
2.2.2.3. Kesinlik
Tekrarlanabilirlik (Tekrar edilebilirlik): Ekin maddenin pH 2 hidroklorik asit tampon, pH 4,5 asetat tampon ve pH 6,8 fosfat
tamponunda 25 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltisinden hazırlanan 15
μg/ml konsantrasyonda 1 seri dilüsyonun alanı HPLC yardımıyla arka arkaya 6 kez
okunmuştur.
Tekrar elde edilebilirlik:
Ayrıca 15 μg/ml konsantrasyonda hazırlanan 6 seri dilüsyonun alanları aynı analist
tarafından farklı zamanlarda okunmuştur.
2.2.2.4. Seçicilik Miktar tayini yönteminin Repaglinide özgü olup olmadığının belirlenmesi için
formülasyonlarda kullanılan tüm yardımcı maddelerin, formülasyonda kullanılan
oranlardaki çözeltileri hazırlanarak 200-400 nm arasında spektrumları alınmış ve
etkin madde spektrumu ile karşılaştırılarak herhangi bir girişimin olup olmadığı
incelenmiştir. Ayrıca bu çözeltiler HPLC’e enjekte edilerek etkin maddenin alıkonma
zamanında pik verip vermediğine de bakılmıştır.
2.2.2.5. Teşhis ve Tayin Sınırları HPLC’de gürültü (noise) seviyesinin 10 katı büyüklüğünde alan veren konsantrasyon
değeri tayin sınırı (LOQ: Limit of Quantitation), 3 katı büyüklüğünde alan veren
konsantrasyon değeri teşhis sınırı (LOD: Limit of Detection) olarak belirlenmiştir.
2.2.2.6. Dayanıklılık Etkin maddenin pH 2 hidroklorik asit tampon, pH 4,5 asetat tampon ve pH 6,8 fosfat
tamponu içinde 25 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltisinden hareketle
hazırlanan 15 μg/ml konsantrasyondaki çözeltisi 25 ± 2°C’de 48 saat bekletilmiştir.
Çözeltinin 0., 24. ve 48. saatlerde HPLC’de ölçümü yapılmıştır. Aynı zaman
aralıklarında alınan UV spektrumları da incelenerek herhangi bir bozulma olup
olmadığı araştırılmıştır.
54
2.2.3. Katı Dispersiyonlar Üzerinde Yapılan Çalışmalar
2.2.3.1. Repaglinid’in Eritme Yöntemi ile Katı Dispersiyonlarının Hazırlanması Katı dispersiyonların hazırlanmasına yönelik olarak yapılan çalışmalar
incelendiğinde pek çok farklı yöntem tespit edilmiştir. Bu yöntemler arasından kolay
üretim koşulları ve çözücü uzaklaştırma aşamasının olmaması nedeniyle uygun ve
ekonomik bir yöntem olan eritme yöntemi tercih edilmiştir. Seçilen eritme yöntemi ile
katı dispersiyonların hazırlanması sırasında farklı işlem parametreleri denenerek
incelenmiştir. Bu amaçla etüvde hazırlama yöntemi ve manyetik karıştırıcıda
hazırlama yöntemi ile hazırlanan katı dispersiyonlar çözünürlüklerinin kıyaslanması
yoluyla karşılaştırılmıştır. Daha sonra da oda sıcaklığında soğutma ve -18 °C’de
soğutma işlemleri karşılaştırılmıştır. En iyi sonuç manyetik karıştırıcıda 100 °C
sıcaklıkta karıştırarak hazırlama ve oda sıcaklığında karıştırarak soğutma ile elde
edildiği için çalışma bu koşullarda yürütülmüştür.
2.2.3.1.1. Polimerlerin Erime Derecesinin Tayini Katı dispersiyon hazırlanması sırasında kullanılan polimerlerin erime noktalarının
tayini için Electrothermal 9100 cihazı kullanılmıştır. Cihazın sıcaklığı yükseltilerek
maddenin fiziksel değişime başlayıp eridiği sıcaklık, optik mercekle termometreden
okunarak ± 1 °C duyarlılıkla saptanmıştır.
2.2.3.1.2. Repaglinid’in PEG 6000 ve Pluronic F68 ile Katı Dispersiyonlarının Hazırlanması
Bu amaçla Çizelge 2.2’de gösterilen PEG 6000 ile 1:4, 1:9, 1:20 (etkin
madde:polimer) oranları kullanılarak KD1, KD2, KD3 kodlu katı dispersiyon
formülasyonları; Pluronic F68 ile 1:1, 1:9, 1:20 oranları kullanılarak KD4, KD5, KD6
kodlu katı dispersiyon formülasyonları hazırlanmıştır.
PEG 6000 ve Pluronic F68 katı dispersiyonlarının hazırlanması için hesaplı miktar
taşıyıcı polimer küçük bir beher içerisinde manyetik karıştırıcıda 100 °C sıcaklıkta
eritilmiş ve bunun üzerine hesaplı miktar etkin madde ilave edildikten sonra homojen
karışım elde edinceye kadar karıştırılmıştır. Elde edilen berrak çözelti oda
55
sıcaklığında manyetik karıştırıcıda karıştırılarak soğutulmuştur. Katılaşan katı
dispersiyon nem çekmeyecek biçimde kapatıldıktan sonra desikatöre konarak
incelemelere kadar en az 24 saat olacak şekilde bekletilmiştir. Elde edilen katı
dispersiyonlar havan ve havan eli yardımıyla toz edildikten sonra elenmiştir.
2.2.3.1.3. Repaglinid’in PVP VA64 - PEG 6000 (1:1) Karışımı ile Katı Dispersiyonlarının Hazırlanması Bu amaçla Çizelge 2.2’de gösterilen PVP VA64 - PEG 6000 (1:1) karışımının etkin
madde ile 1:4, 1:9, 1:20 (etkin madde:polimer) oranındaki KD7, KD8 ve KD9 kodlu
katı dispersiyonları hazırlanmıştır.
PVP VA64 - PEG 6000 karışımının (1:1) katı dispersiyonlarının hazırlanması için
hesaplı miktar taşıyıcı polimer karışımı küçük bir beher içerisinde manyetik
karıştırıcıda 140 °C sıcaklıkta eritilmiş ve bunun üzerine hesaplı miktar etkin madde
ilave edildikten sonra homojen karışım elde edilinceye kadar karıştırılmıştır. Elde
edilen erimiş karışım oda sıcaklığında manyetik karıştırıcıda karıştırılarak
soğutulmuştur. Katılaşan katı dispersiyon nem çekmeyecek biçimde kapatıldıktan
sonra desikatöre konarak incelemelere kadar en az 24 saat olacak şekilde
bekletilmiştir. Elde edilen katı dispersiyonlar havan ve havan eli yardımıyla toz
edildikten sonra elenmiştir.
2.2.3.1.4. Repaglinid’in Gelucire 53/10 ile Katı Dispersiyonunun Hazırlanması Bu amaçla Çizelge 2.2’de verilen etkin madde:Gelucire 53/10 (1:1) oranındaki KD10
kodlu katı dispersiyon formülasyonu hazırlanmıştır. KD10 kodlu formülasyonun
hazırlanması için hesaplı miktar taşıyıcı polimer küçük bir beher içerisinde manyetik
karıştırıcıda 100°C sıcaklıkta eritilmiş ve bunun üzerine hesaplı miktar etkin madde
ilave edildikten sonra homojen karışım elde edinceye kadar karıştırılmıştır. Elde
edilen berrak çözelti oda sıcaklığında manyetik karıştırıcıda karıştırılarak
soğutulmuştur. Katılaşan katı dispersiyon nem çekmeyecek biçimde kapatıldıktan
sonra desikatöre konarak incelemelere kadar en az 24 saat olacak şekilde
bekletilmiştir. Elde edilen katı dispersiyonlar havan ve havan eli yardımıyla toz
edildikten sonra elenmiştir.
56
2.2.3.1.5. Repaglinid’in Gelucire 53/10:Pluronic F68 (1:1) Karışımı ile Katı Dispersiyonlarının Hazırlanması Bu amaçla Çizelge 2.2’de verilen etkin madde:Pluronic F68:Gelucire 53/10 (1:1:1)
oranındaki KD11 kodlu katı dispersiyon formülasyonu hazırlanmıştır. KD11 kodlu
formülasyonun hazırlanması için hesaplı miktar taşıyıcı polimer karışımı küçük bir
beher içerisinde manyetik karıştırıcıda 100 °C sıcaklıkta eritilmiş ve bunun üzerine
hesaplı miktar etkin madde ilave edildikten sonra homojen karışım elde edinceye
kadar karıştırılmıştır. Elde edilen berrak çözelti oda sıcaklığında manyetik
karıştırıcıda karıştırılarak soğutulmuştur. Katılaşan katı dispersiyon nem
çekmeyecek biçimde kapatıldıktan sonra desikatöre konarak incelemelere kadar en
az 24 saat olacak şekilde bekletilmiştir. Elde edilen katı dispersiyonlar havan ve
havan eli yardımıyla toz edildikten sonra elenmiştir.
Çizelge 2.2. Katı dispersiyon formülasyonları.
Kullanılan Madde Miktarı (g) Etkin
Madde Polimerler
Formülasyon
Kodu Repaglinid
PEG 6000
Pluronic
F68
PVP VA64
Gelucire
53/10
KD1 0,4 1,6 - - -
KD2 0,2 1,8 - - -
KD3 0,1 2 - - -
KD4 1 - 1 - -
KD5 0,2 - 1,8 - -
KD6 0,1 - 2 - -
KD7 0,4 0,8 - 0,8 -
KD8 0,2 0,9 - 0,9 -
KD9 0,1 1 - 1 -
KD10 1 - - - 1
KD11 0,34 - 0,34 - 0,34
57
2.2.3.2. Fiziksel Karışımların Hazırlanması Bu amaçla PEG 6000 için 1:4, 1:9, 1:20 (etkin madde:polimer) oranında olacak
şekilde tartılan etkin madde ve polimer karıştırılıp elendikten sonra FK1, FK2 ve FK3
kodlu fiziksel karışımlar elde edilmiştir.
Taşıyıcı sistemi Pluronic F68 olan katı dispersiyonlar için 1:1, 1:9, 1:20 (etkin
madde:polimer) oranında olacak şekilde tartılan etkin madde ve polimer
karıştırıldıktan sonra elenmiş ve FK4, FK5 ve FK6 kodlu fiziksel karışımlar elde
oranında olacak şekilde tartılan etkin madde ve polimer karıştırıldıktan sonra
elenmiş ve FK7, FK8 ve FK9 kodlu fiziksel karışımlar elde edilmiştir.
Repaglinid:Gelucire 53/10 ile (1:1) ve Repaglinid:Gelucire 53/10:Pluronic F68 ile
(1:1:1) oranında olacak şekilde tartılan etkin madde ve polimer karıştırıldıktan sonra
elenmiş ve FK10 ve FK11 kodlu fiziksel karışımlar elde edilmiştir.
Fiziksel karışım hazırlamak için gerekli miktarlar Çizelge 2.2’de verilen katı
dispersiyon hazırlamak için gerekli miktarlarla aynıdır.
2.2.3.3. Katı Dispersiyon ve Fiziksel Karışımlar Üzerinde Yapılan Çalışmalar 2.2.3.3.1. Katı Dispersiyonların ve Fiziksel Karışımlarının Çözünürlük Tayinleri Katı dispersiyonların ve fiziksel karışımlarının çözünürlük tayini amacıyla, etkin
maddenin çözünürlüğünün en düşük olduğu pH 4,5 asetat tamponu çözücü olarak
kullanılmıştır. 10 ml’lik balon jojeler içerisine 20 mg etkin madde içerecek şekilde
katı dispersiyon veya fiziksel karışım konularak balon joje pH 4,5 asetat tampon ile
hacme tamamlanmış ve 10 dakika ultrasonik karıştırıcıda karıştırılmıştır. Daha sonra
ısı ayarlı manyetik karıştırıcıya alınarak 25 ± 0,5 ºC’de denge durumu oluşana kadar
(24 saat) karıştırılmıştır. Bu sürenin sonunda 0,45 μm’lik filtreden süzülen
çözeltilerden etkin madde miktar tayini Bölüm 2.2.2, Çizelge 2.1’de belirtilen çalışma
koşulları altında HPLC’de okunarak yapılmıştır.
58
2.2.3.3.2. Katı Dispersiyonların ve Fiziksel Karışımlarının Çözünme Hızı Deneyleri Katı dispersiyonların ve fiziksel karışımlarının çözünme hızı deneyleri için çözünme
ortamı olarak etkin maddenin çözünürlüğünün en düşük olduğu pH 4,5 asetat
tamponu kullanılmıştır. Çözünme hızı deneyleri USP 30 palet yöntemi ile yapılmıştır.
Çözünme ortamının hacmi 900 ml’dir. Çözünme hızı deneyleri süresince ortam
sıcaklığının termostatlı su banyosu ile 37 ± 0,5 ºC’de kalması sağlanmıştır. Dönü
hızı USP 30 Repaglinid monografında belirtildiği üzere 75 rpm’e ayarlanmıştır.
Deney boyunca 5., 15., 30. ve 45. dakikalarda numune çekilmiş ve çekilen hacim
kadar aynı sıcaklıktaki tampon ortama ilave edilmiştir. Alınan örnekler 0,45 μm’lik
filtreden süzülen çözeltilerden etkin madde miktar tayini Bölüm 2.2.2, Çizelge 2.1’de
belirtilen çalışma koşulları altında HPLC’de okunarak yapılmıştır.
2.2.3.3.3. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun ve Fiziksel Karışımının Partikül Büyüklüğü ve Büyüklük Dağılımı Analizi Katı dispersiyon formülasyonları üzerinde yapılan çözünürlük ve çözünme hızı
sonuçlarının değerlendirilmesi sonucu tablet formülasyonu için en uygun katı
dispersiyon formülasyonu olarak KD5 kodlu formülasyon seçilmiş ve partikül
büyüklüğü ve dağılımı, DSC, XRD ve IR analizleri bu formülasyon üzerinde
yapılmıştır.
KD5 kodlu katı dispersiyonun ve aynı karışım oranında hazırlanmış FK5 kodlu
fiziksel karışımının partikül büyüklüğünü belirlemek için Lazer Kırınımı
kullanılmış ve yaş yöntem ile çalışılmıştır. Cihazın küvetine pH 4,5 asetat tampon
çözeltisi doldurularak numuneler disperse edilmiş ve partikül büyüklükleri
ölçülmüştür.
2.2.3.3.4. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin Diferansiyel Tarama Kalorometresi (DSC) ile Analizi
KD5 kodlu katı dispersiyon, buna ait FK5 kodlu fiziksel karışımın ve bu
formülasyonların hazırlanmasında kullanılan polimerin termal davranışını incelemek
59
için Netzsch DSC 204 marka diferansiyel tarama kalorimetresi kullanılmıştır. 5 mg
ağırlıkta hassas olarak tartılmış numuneler kapaklı bir aluminyum pan içine
konulmuştur. 30-300 °C sıcaklık aralığında, 5°C/dakika hızda ısıtma yapılarak
numunelerin termal davranışını ifade eden termogramları alınmıştır.
2.2.3.3.5. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin X-Işını Toz Difraktometre ile Analizi KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonunun, buna ait FK5 kodlu fiziksel karışımın
ve bu formülasyonların hazırlanmasında kullanılan polimerin X-ışını kırınımı
desenleri Philips PW marka toz difraktometre cihazı ile CuKα anot kullanılarak,
1.2°/dakika step hızında, 5°-65° 2θ difraksiyon açısı ile ölçüm yapılarak elde
edilmiştir.
2.2.3.3.6. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin IR Spektrumlarının İncelenmesi
KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonunun, buna ait FK5 kodlu fiziksel karışımın
ve bu formülasyonların hazırlanmasında kullanılan polimerin infrared
spektrumlarının belirlenmesi için agat havanda, potasyum bromür ile yaklaşık olarak
1:10 oranında homojen toz karışımlar hazırlanmıştır. Bu homojen karışımlar hidrolik
preste 5000 kg/cm2 basınçta sıkıştırılarak disk haline getirilmiştir. Hazırlanan
disklerin 400-4000 cm-1 dalga sayısı arasında spektrumları alınmıştır. 2.2.3.3.7. Katı Dispersiyon Üzerinde Yapılan Ön Stabilite Çalışmaları Hazırlanan KD5 kodlu katı dispersiyonun stabilitesi hakkında ön fikir sahibi olmak
amacıyla ön stabilite çalışmaları yapılmıştır. Bu amaçla KD5 kodlu katı dispersiyon
ağzı sıkıca kapatıllmış ve aluminyum folyo ile sarılmış kavanozlar içerisinde, iklim
dolabında 25 ± 2°C sıcaklık / % 55 bağıl nemde ve 40 ± 2 °C sıcaklıkta,
bekletilmiştir. 1. ve 3. ay sonundaki çözünme hızı profilleri başlangıçtaki çözünme
hızı profilleri ile karşılaştırılarak değerlendirilmiştir.
60
2.2.4. Hemen Salım Yapan Birinci Tabletin ve Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Formülasyon Çalışmaları Repaglinid’in çözünürlüğünü artırmak amacıyla hazırlanan katı dispersiyon
formülasyonları içinden etkin maddenin çözünürlük ve çözünme hızını artıran en
uygun katı dispersiyon formülasyonu yapılan kontrollerden sonra belirlenmiş ve bu
form ile Repaglinid’in biri hemen salım yapan ve diğer ikisi zaman kontrollü olarak
farklı zamanlarda dağılabilen, farklı şekilde dizayn edilmiş 3 mini tablet içeren kapsül
şeklindeki dozaj formu hazırlanmıştır (Şekil 2.1).
Şekil 2.1. Kapsül içindeki 3 mini tablet formülasyonu.
2.2.4.1. Hemen Salım Yapan Birinci Tabletin Formülasyonu Doğrudan basım yöntemiyle hazırlanan tablet için doğrudan basım ajanı olarak
FlowLac®100, süper dağıtıcı ajan olarak kroskarmelloz sodyum, glidant olarak
Aerosil 200 ve lubrikant olarak magnezyum stearat kullanılmıştır. Tablet
formülasyonu Çizelge 2.3’te belirtilen içerikte 7 mm zımba kullanılarak hidrolik
preste basılmıştır. Tabletlerin basımı sırasında, sertlikleri ve dağılma süreleri ile ilgili
olarak yapılan ön çalışmalar sonucunda en uygun basıncın 30 bar olduğu tespit
edilmiş ve hemen salım yapan birinci tabletin basımı sırasında bu basınç değeri
kullanılmıştır. Tabletlerin hazırlanması sırasında 2 mg Repaglinid içerecek miktar
KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonu (Repaglinid:Pluronic F68 (1:9))
kullanılmıştır.
61
Çizelge 2.3. Birinci tablet formülasyonu.
Repaglinid:Pluronic F68 (1:9) katı dispersiyonu......................20 mg
2.2.4.2. Zaman Kontrollü Dağılabilen İkinci ve Üçüncü Tabletlerin Formülasyon Çalışmaları Zaman kontrollü tabletler çekirdek tablet ve dış kaplama tabakası olmak üzere iki
aşamada hazırlanmaktadır:
1. Çekirdek tablet
Çekirdek tabletlerin hazırlanmasında, 2 mg Repaglinide eşdeğer KD5 kodlu katı
dispersiyon formülasyonu (Repaglinid:Pluronic F68; 1:9) ile farklı tip ve miktarda
eksipiyanlar kullanılmıştır. Çekirdek tabletin basımı sırasında kullanılan
eksipiyan tipi ve miktarı, uygulanan basınç tabletin gecikme süresinde etkili
olduğu için bu parametreler değiştirilerek tabletler hazırlanmıştır. Çekirdek
tabletler 5 mm çapındaki zımba ile hidrolik pres yardımıyla basılmıştır.
2. Dış kaplama tabakası
Dış kaplama tabakası olarak farklı partikül büyüklüğündeki etilselüloz (EC), farklı
miktarlarda kullanılmıştır. İki aşamalı bu tableti hazırlamak üzere yukarıda
belirtilen şekilde çekirdek tabletler hazırlandıktan sonra farklı oranlarda EC ile
sandviç tabletler basılmıştır. Formülasyonlara göre değişen oranlardaki EC’nin
hesaplanmış miktarı mühreye doldurulmuş, çekirdek tablet bunun ortasına
manuel olarak ortalanarak yerleştirilmiştir. Kalan EC çekirdek tabletin üzerine
konduktan sonra tablet basılmıştır. Dış kaplama tabakasının basımı sırasında
uygulanan basıncın, tabletin gecikme süresinde etkili olmasından dolayı dış
kaplama tabakası farklı basınç değerleri kullanılarak basılmıştır. Dış kaplama
tabakası 7 mm çapında zımba ile hidrolik pres yardımı ile basılmıştır.
62
2.2.4.2.1. Etilselülozların Partikül Büyüklüğünün Belirlenmesi Dış kaplama tabakasında kullanılan EC’nin partikül büyüklüğü, zaman kontrollü
tabletlerin gecikme süresinin belirlenmesinde en önemli parametrelerden birisidir. Bu
nedenle çalışmalarda 468 μm partikül büyüklüğüne sahip PB1 kodlu EC, 212 μm
partikül büyüklüğüne sahip PB2 kodlu EC, 120 μm partikül büyüklüğüne sahip PB3
kodlu EC ve 76 μm partikül büyüklüğüne sahip PB4 kodlu EC kullanılmıştır.
Formülasyonlarda kullanılan EC’lerin partikül büyüklüğünün belirlenmesi için Lazer
Kırınım Granülometresi (Symphatec HELOS-H0728) cihazı kullanılmıştır.
2.2.4.2.2. 468 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Hazırlanan Tablet
Formülasyonları İçin Ön Çalışmalar
468 μm partikül büyüklüğüne sahip EC ile dış kaplamanın yapıldığı formülasyonların
ön çalışmalarında, iç çekirdek için öncelikle süper dağıtıcı ajan sodyum nişasta
glikolat kullanılmıştır. İç çekirdek 20 mg katı dispersiyon (KD) ve 20 mg sodyum
nişasta glikolat (SNG) içerecek şekilde 200 bar basınç ile basılmıştır. Dış kaplama
tabakası için, birinci formülde alt kaplamada 70 mg ve üst kaplamada 70 mg EC
kullanılarak A1 kodlu formülasyon hazırlanmıştır. İkinci formülasyon A2’de, A1’den
farklı olarak alt kaplamada 90 mg ve üst kaplamada 90 mg EC kullanılmıştır. A3
kodlu formülasyonda iç çekirdek 20 mg KD ve 10 mg SNG içerecek şekilde 200 bar
basınç ile basılmıştır. Dış kaplama tabakası için, alt kaplamada 70 mg ve üst
kaplamada 70 mg EC; A4 kodlu formülasyonda ise alt kaplamada 90 mg ve üst
kaplamada 90 mg EC kullanılmıştır. Tüm formülasyonlarda dış kaplama tabakası
300 bar basınç ile basılmıştır. A1, A2, A3 ve A4 kodlu bu formülasyonlar Çizelge
2.4’te verilmiştir.
63
Çizelge 2.4. 468 μm partikül büyüklüğüne sahip etilselüloz ile hazırlanan tablet formülasyonları.
KD: Katı dispersiyon SNG: Sodyum nişasta glikolat
2.2.4.2.3. 212 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Hazırlanan Tablet
Formülasyonları İçin Ön Çalışmalar
212 μm partikül büyüklüğüne sahip EC ile dış kaplamanın yapıldığı formülasyonların
ön çalışmalarında iç çekirdek için 20 mg katı dispersiyon (KD) ve 10 mg sodyum
nişasta glikolat (SNG) içerecek çekirdek tablet 200 bar basınç ile basılmıştır. Dış
kaplama tabakası için alt kaplamada 90 mg ve üst kaplamada 90 mg olmak üzere
180 mg EC kullanılmış ve dış kaplama tabakası 300 bar basınç ile basılarak K1
kodlu formülasyon hazırlanmıştır. Dış kaplama tabakasının miktarı toplamda 180
2.2.4.2.4. 212 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Yapılan Tablet
Formülasyon Çalışmaları
Zaman kontrollü tabletlerin hazırlanmaları aşamasında hedeflenen etkin madde
salım profillerine en yakın profilleri belirlemek için yapılan ön formülasyon
çalışmalarından sonra, etkin madde salımı üzerinde etikili parametreler belirlenmiş
ve bundan sonraki formülasyon çalışmaları için Çizelge 2.9‘da verilen
formülasyonlar hazırlanmıştır.
F1 kodlu formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 40 mg sodyum nişasta
glikolat; dış kaplama tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır. İç çekirdek 50
bar dış kaplama 75 bar basınç ile basılmıştır.
F2 kodlu formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 40 mg sodyum nişasta
glikolat; dış kaplama tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır. İç çekirdek 25
bar, dış kaplama 75 bar basınç ile basılmıştır.
Süper dağıtıcı ajan olan kroskarmelloz sodyumun (KKS) kullanıldığı F3 kodlu
formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 30 mg kroskarmelloz sodyum;
dış kaplama tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır. İç çekirdek 50 bar dış
kaplama 75 bar basınç ile basılmıştır. F4 kodlu formülasyonda F3’ten farklı olarak iç
çekirdekte 40 mg kroskarmelloz sodyum kullanılmıştır.
67
F5 kodlu formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 30 mg çapraz bağlı
povidon; dış kaplama tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır. İç çekirdek 50
bar dış kaplama 75 bar basınç ile basılmıştır.
2.2.4.2.5. 120 μm ve 76 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Yapılan
Tablet Formülasyon Çalışmaları
Dış kaplama tabakası için 120 μm ve 76 μm partikül büyüklüğüne sahip EC ile süper
dağıtıcı olarak sodyum nişasta glikolat, kroskarmelloz sodyum ve çapraz bağlı
povidon kullanılarak tabletler hazırlanmıştır. Basınç, eksipiyan türü ve miktarları
değiştirilerek hazırlanan formülasyonlar Çizelge 2.9’ da verilmiştir.
F6, F7, F8 ve F9 kodlu formülasyonlar 120 μm partikül büyüklüğüne sahip alt ve üst
tabakada 90/90 oranlarında EC ile hazırlanmış tabletlerdir. F6 kodlu formülasyonda
iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 40 mg sodyum nişasta glikolat; dış kaplama
tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır. İç çekirdek 50 bar, dış kaplama 75
bar basınç ile basılmıştır.
F7 kodlu formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 40 mg sodyum nişasta
glikolat; dış kaplama tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır. İç çekirdek 10
bar, dış kaplama 75 bar basınç ile basılmıştır.
F8 kodlu formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 20 mg sodyum nişasta
glikolat ve 20 mg kroskarmelloz sodyum; dış kaplama tabakasında toplam 180 mg
EC kullanılmıştır. İç çekirdek 50 bar, dış kaplama 75 bar basınç ile basılmıştır.
F9 kodlu formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 40 mg kroskarmelloz
sodyum; dış kaplama tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır. İç çekirdek 50
bar dış kaplama 75 bar basınç ile basılmıştır.
F10 ve F11 kodlu formülasyonlar 76 μm partikül büyüklüğüne sahip EC ile
hazırlanmıştır. F10 kodlu formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 20 mg
kroskarmelloz sodyum; dış kaplama tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır.
İç çekirdek 50 bar dış kaplama 75 bar basınç ile basılmıştır. F11 kodlu
formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 10 mg çapraz bağlı povidon;
68
dış kaplama tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır. İç çekirdek 75 bar dış
kaplama 100 bar basınç ile basılmıştır.
Çizelge 2.9. 212 μm, 120 μm ve 76 μm partikül büyüklüğüne sahip EC ile hazırlanan zaman kontrollü tabletlerin formülasyon çalışmaları.
Çekirdek
Dış Kaplama
EC miktarı (mg)
Kod
İçerik Miktar (mg)
Basınç (Bar)
EC partikül büyüklüğü
(μm) Alt Üst
Basınç (Bar)
F1
KD/SNG 20/40 50 212 90/90 75
F2 KD/SNG 20/40 25 212 90/90 75
F3 KD/KKS 20/30 50 212 90/90 75
F4 KD/KKS 20/40 50 212 90/90 75
F5 KD/PL XL 20/30 75 212 90/90 100
F6 KD/SNG 20/40 50 120 90/90 75
F7 KD/SNG 20/40 10 120 90/90 75
F8 KD/KKS/SNG 20/20/20 50 120 90/90 75
F9 KD/KKS 20/40 50 120 90/90 75
F10 KD/KKS 20/20 50 76 90/90 75
F11
KD/PL XL 20/10 75 76 90/90 100
KD: Katı dispersiyon SNG: Sodyum nişasta glikolat KKS: Kroskarmelloz sodyum PL XL: Çapraz bağlı povidon
69
2.2.4.3. Tabletlerin Çözünme Hızı Deneyleri 2.2.4.3.1. Hemen Salım Yapan Birinci Tabletin Çözünme Hızı Deneyi
Hemen salım yapan birinci tabletin çözünme hızı deneyi için çözünme ortamı olarak
pH 2 hidroklorik asit tamponu kullanılmıştır. Çözünme hızı deneyleri USP 30 palet
yöntemi ile yapılmıştır. Çözünme ortamının hacmi 900 ml’dir. Çözünme hızı
deneyleri süresince ortam sıcaklığının termostatlı su banyosu ile 37 ± 0,5 ºC’de
sabit kalması sağlanmıştır. Dönü hızı USP 30 Repaglinid monografında belirtildiği
üzere 75 rpm’e ayarlanmıştır. Hazırlanan tabletlerin her biri ortama konularak deney
başlatılmıştır. Deney boyunca 5., 15., 30., 45., 60. ve 120. dakikalarda numune
çekilmiş ve çekilen hacim kadar aynı sıcaklıktaki tampon ortama ilave edilmiştir.
Alınan örnekler 0,45 μm’lik filtreden süzüldükten sonra etkin madde miktar tayini
Bölüm 2.2.2, Çizelge 2.1’deki çalışma koşulları altında HPLC’de yapılmıştır.
2.2.4.3.2. Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Çözünme Hızı Deneyleri
Zaman kontrollü dağılabilen tabletlerin çözünme hızı deneylerinde, gastrointestinal
geçişi taklit etmek amacıyla önce pH 2 hidroklorik asit tamponu sonra pH 6,8
potasyum fosfat tamponu kullanılmıştır:
1. pH 2 Hidroklorik Asit Tamponunda Çözünme Hızı Deneyi:
Tabletlerin çözünme testi, pH 2 hidroklorik asit tamponunda 2 saat boyunca
sürdürülerek yapılmıştır. Çözünme hızı deneyi USP 30 palet yöntemi ile yapılmıştır.
Çözünme ortamının hacmi 900 ml’dir. Çözünme hızı deneyleri süresince ortam
sıcaklığının termostatlı su banyosu ile 37 ± 0,5 ºC’de kalması sağlanmıştır. Deney
süresince dönü hızı USP 30 Repaglinid monografında belirtildiği üzere 75 rpm’e
ayarlanmıştır. Ortamdan 0,5., 1. ve 2. saatlerde numune çekilmiş ve çekilen numune
hacmi kadar ortam sıcaklığındaki pH 2 hidroklorik asit tamponu ortama ilave
edilmiştir. İki saatlik süre sonunda tabletler asit ortamdan çıkarılmıştır. Deney
süresince alınan örnekler 0,45 μm’lik filtreden süzüldükten sonra Bölüm 2.2.2,
Çizelge 2.1’deki çalışma koşulları altında HPLC’de okunarak asit aşamada etkin
madde çıkışı olup olmadığına bakılmıştır.
70
2. pH 6,8 Fosfat Tamponunda Çözünme Hızı Deneyi:
Tabletler asit ortamdan çıkarıldıktan sonra pH 6,8 fosfat tamponuna alınarak
çözünme hızı deneyine devam edilmiştir. Çözünme hızı deneyi USP 30 palet
yöntemi ile yapılmıştır. Çözünme ortamının hacmi 900 ml’dir. Çözünme hızı
deneyleri süresince ortam sıcaklığının termostatlı su banyosu ile 37 ± 0,5 ºC’de
sabit kalması sağlanmıştır. Dönü hızı USP 30 Repaglinid monografında belirtildiği
üzere 75 rpm’e ayarlanmıştır. pH 6,8 fosfat tamponunda çözünme hızı deneyi 10
saat süre ile yürütülmüştür. Deney süresince alınan örnekler 0,45 μm’lik filtreden
süzüldükten sonra etkin madde miktar tayini Bölüm 2.2.2, Çizelge 2.1’deki çalışma
koşulları altında HPLC’de okunarak yapılmıştır.
2.2.4.3.3. Repaglinid İçeren Ticari Konvansiyonel Tablet Formülasyonunun Çözünme Hızı Deneyleri
Repaglinid’in innovatör firmasının ürünü olan 2 mg etkin madde içeren NovoNorm®
isimli piyasa preparatının çözünme hızı deneyi için çözünme ortamı olarak pH 2
hidroklorik asit tamponu kullanılmıştır. Çözünme ortamının hacmi 900 ml’dir.
Çözünme hızı deneyleri USP 30 palet yöntemi ile yapılmıştır. Hazırlanan tabletlerin
her biri ortama konularak deney başlatılmıştır. Çözünme hızı deneyleri süresince
ortam sıcaklığının termostatlı su banyosu ile 37 ± 0,5 ºC’de kalması sağlanmıştır.
Dönü hızı USP 30 Repaglinid monografında belirtildiği üzere 75 rpm’e ayarlanmıştır.
Deney boyunca 5., 15., 30., 45., 60. ve 120. dakikalarda numune çekilmiş ve çekilen
hacim kadar aynı sıcaklıktaki tampon ortama ilave edilmiştir. Alınan örnekler 0,45
μm’lik filtreden süzüldükten sonra etkin madde miktar tayini Bölüm 2.2.2, Çizelge
2.1’deki çalışma koşulları altında HPLC’de okunarak yapılmıştır.
2.2.4.3.4. Tabletlerin Çözünme Hızı Verilerinin Kinetik Açıdan Değerlendirilmesi Hazırlanan zaman kontrollü tabletlerden birim zamanda açığa çıkan etkin madde
miktarının belirlenmesi ile etkin maddenin tablet formundan salımının hangi
çözünme hızı kinetik modeline uyum sağladığı SPSS 9,0 paket programı
kullanılarak saptanmıştır. Bu amaçla tablet formülasyonlarının çözünme
71
ortamlarındaki davranışının belirlenmesine yönelik olarak birinci derece kinetik,
RRSBW (Rosin-Ramler-Sperling-Bennett-Weibull) kinetiği ve matris tipi
preparatlardan etkin madde çıkış kinetiğine (Higuchi) ait parametreler tablolar haline
getirilerek incelenmiştir.
2.2.5. İn vivo Çalışmalar 2.2.5.1. İn vivo Analizler İçin Etkin Maddenin HPLC Yöntemi Kullanılarak Kalibrasyon Doğrusunun Hazırlanması
Etkin maddenin, pH 4 amonyum asetat tampon:Asetonitril (40:60) karışımından
oluşan mobil faz içerisinde 10 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltileri
hazırlanarak bundan uygun seyreltmelerle tavşan plazmaları içeren çözeltiler
hazırlanmış ve bu çözeltilerin alanları HPLC cihazında Bölüm 2.2.5.2, Çizelge
2.10’da verilen çalışma koşullarında okunmuştur. Konsantrasyon ve alan değerleri
en küçük kareler yöntemine göre Instat 3.0 adlı paket program ile değerlendirilip
standart doğru denklemleri hesaplanmıştır ve kalibrasyon grafiği çizilmiştir.
2.2.5.2. İn vivo Analizler İçin HPLC Miktar Tayini Yönteminin Analitik Validasyonu
Çizelge 2.10. Repaglinid’in HPLC ile in vivo miktar tayininde kullanılan çalışma koşulları*.
Cihaz Agilent 1100 Series
Mobil faz Asetonitril: pH 4, 10 mM amonyum asetat tampon (60:40)
Akış hızı 1,2 ml/dakika
Kolon ACE 5 C18 5μm, (250 x 4.6 mm)
Dedektör PDA (Photo diode array)
Dalga boyu 243 nm
Sıcaklık 30°C
Enjeksiyon hacmi 50 μl
Alıkonma zamanı ∼17 dakika
*Modifiye HPLC koşulları ve in vivo çalışma koşulları (Jain ve ark., 2006).
72
2.2.5.2.1. Doğrusallık ve Aralığı
Etkin maddenin pH 4 amonyum asetat tampon:Asetonitril (40:60) karışımından
oluşan mobil faz içerisinde 10 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltisi
hazırlanarak, bu stoktan tavşan plazması içeren 6 farklı seyreltme elde edilmiş ve bu
çözeltilerin alanları önceden belirlenen λmax değerlerinde okunmuştur. Her bir
konsantrasyon ve ona karşı gelen alanları en küçük kareler yöntemine göre Instat
3.0 paket programı yardımıyla değerlendirilip grafiği çizilmiştir.
2.2.5.2.2. Doğruluk
Etkin maddenin pH 4 amonyum asetat tampon:Asetonitril (40:60) karışımından
oluşan mobil faz içerisinde 10 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltisinden
hareketle tavşan plazması içeren 3 farklı konsantrasyonun 3’er paralel dilüsyonları
hazırlanmış ve alanları HPLC cihazında okunmuştur. Okunan alanlar kalibrasyon
denkleminde yerine konarak elde edilen konsantrasyonlardan % geri elde değerleri
oluşan mobil faz içerisinde 10 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltisinden
hareketle tavşan plazması içeren 1 seri dilüsyonun alanı HPLC yardımıyla arka
arkaya 6 kez okunduktan sonra kalibrasyon denkleminde yerine konarak
hesaplanmıştır.
2.2.5.2.4. Teşhis ve Tayin Sınırları HPLC’de gürültü (noise) seviyesinin 10 katı büyüklüğünde alan veren konsantrasyon
değeri tayin sınırı (LOQ: Limit of Quantitation), 3 katı büyüklüğünde alan veren
konsantrasyon değeri teşhis sınırı (LOD: Limit of Detection) olarak belirlenmiştir.
73
2.2.5.3. Piyasa Preparatı, Tasarımlanan Hemen Salım Yapan Birinci Tablet ve Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerde Yapılan İn vivo Çalışmalar İn vivo deneyler Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı
ile birlikte yürütülmüştür. Deneylerde Yeni Zelanda cinsi 2,1-3,0 kg ağırlığındaki
albino erkek tavşanlar kullanılmıştır. İn vivo deneyler Ankara Üniversitesi Veterinerlik
Fakültesi Etik Kurulu’ndan (07.08.2006 tarih ve 2006/36 sayılı karar) onay alınarak
etik kurallara uygun olarak yapılmıştır. Tavşanlar kontrollü oda sıcaklığı ve
gece/gündüz siklusu olan ortamlarda, standart yem ve su ile barındırılmıştır.
İn vivo çalışmalar için, hemen salım yapan birinci tablet, zaman kontrollü dağılabilen
ikinci tablet olarak seçilen F4 kodlu formülasyon ve zaman kontrollü dağılabilen
üçüncü tablet olarak seçilen F10 kodlu formülasyon tavşanlara ayrı ayrı
yutturulmuştur. Ayrıca Repaglinid’in 2 mg etkin madde içeren orijinal piyasa
preparatı olan NovoNorm® 2 mg Tablet (innovatör referans tablet) da tavşanlara
verilerek in vivo davranışı incelenmiştir. Tabletler tavşanlara yutmalarını
kolaylaştıracak kanül yardımıyla ve su içirilerek yutturulmuştur. Tavşanların
sedasyonunu sağlamak amacı ile I.P. olarak 0,3 mg/kg ketamin hidroklorür
uygulanmıştır. Tavşanların kan glukoz düzeyleri glukoz ölçer cihazla deney boyunca
kontrol edilerek izlenmiştir. Kan alma işleminden önce kulak venlerinin
belirginleşmesini sağlamak amacıyla tavşanların kulaklarına ksilol çözeltisi
sürülmüştür. Deney süresince tavşanlara ağızdan şekerli su verilerek hipoglisemi
oluşma olasılığı engellenmiştir. Birinci tablet formülasyonu ve piyasa preparatı için
tablet yutturulduktan sonra 0., 0,25., 0,5., 0,75., 1., 1,5. ve 2. saatlerde tavşanların
kulak veninden yaklaşık 0,5 ml kan örnekleri alınmıştır (Şekil 2.2). İkinci tablet
formülasyonu için tablet yutturulduktan sonra 0., 1., 2., 3., 4., 5., 6. ve 7. saatlerde,
üçüncü tablet için ise 0., 3., 5., 6., 7., 8., 9., 10. ve 11. saatlerde kan örnekleri
alınmıştır. Deney sonunda tavşanların kulakları antiseptik çözelti ile silinmiştir.
Alınan kan örnekleri lityum heparin tüplerine aktarılarak üzerlerine çekilen kan hacmi
kadar % 2,5’luk sodyum sitrat çözeltisi eklenmiştir. Örnekler 2500 g’de 5 dakika
santrifüj edildikten sonra ependorf tüplere konarak analiz zamanına kadar -45 ºC’de
saklanmıştır. Örnekler 0,45 μm’lik filtreden süzüldükten sonra miktar tayini HPLC’de
okunarak yapılmıştır. Çalışmalar sonucunda Repaglinidin farmakokinetik
parametrelerinin hesaplanması için BOOMER® bilgisayar programı kullanılmıştır.
74
Şekil 2.2. İn vivo analizler sırasında tavşanların kulak venlerinden kan alınması.
75
3. BULGULAR
3.1. Etkin Maddenin Özelliklerinin Belirlenmesine Yönelik Bulgular
3.1.1. Etkin Maddenin Infrared (IR) Spektrumu
Bölüm 2.2.1.1‘de anlatıldığı şekilde yapılan çalışma sonucu elde edilen etkin madde
spektrumu Şekil 3.1’de verilmiştir. Etkin maddenin referans kaynaklardaki IR
spektrumu ise Şekil 3.2’de verilmiştir. Repaglinid’in yapısında yer alan 1216,38 cm -1’de eter molekülüne ait gerilme bandı, 1605,93 cm-1’de aromatik yapıya ait gerilme
bandı, 1634,86 cm-1’de görülen amid molekülüne ait karbonil gerilme bandı, 1687,41
cm-1’de görülen karboksilik asit grubuna ait karbonil gerilme bandının referanslarda
verilen (Moffat, 2004) gerilim bantları ile uyum gösterdiği görülmüştür.
Şekil 3.1. Çalışmada kullanılan Repaglinid’in IR spektrumu.
76
Şekil 3.2. Repaglinid’in referans kaynaklardan alınan IR spektrumu (Moffat, 2004). 3.1.2. Etkin Maddenin Erime Derecesi
Repaglinid’in erime derecesi Bölüm 2.2.1.2’de anlatıldığı şekilde yapılmıştır.
Çalışma sonucunda Repaglinid’in erime derecesi 131 ºC bulunmuştur.
3.1.3. Etkin Maddenin DSC Termogramı
Etkin maddenin DSC analizi Bölüm 2.2.1.3’te anlatıldığı şekilde yapılmıştır. Çalışma
sonucunda elde edilen DSC termogramı Şekil 3.3’de verilmiştir.
Şekil 3.3. Repaglinid’e ait DSC termogramı.
77
3.1.4. Etkin Maddenin X-Işını Kırınımı Deseni
Repaglinid’in X-ışını kırınımı deseni Bölüm 2.2.1.4’te anlatıldığı şekilde çalışılarak
elde edilmiştir. Çalışma sonucunda elde edilen X-ışını kırınımı deseni Şekil 3.4’de
verilmiştir.
Şekil 3.4. Repaglinid’e ait X-ışını kırınımı deseni.
3.1.5. Etkin Maddenin Partikül Büyüklüğü ve Büyüklük Dağılımı Verileri
Etkin maddenin partikül büyüklüğü ve büyüklük dağılımının saptanmasında lazer
kırınım granülometresi kullanılmış ve Bölüm 2.2.1.5’te belirtildiği gibi üç paralel
ölçümün sonucu Şekil 3.5’te gösterilmiştir. Etkin maddenin geometrik ortalama çapı
50,93 μm bulunmuştur.
78
Geometrik Ortalama Çap : 50,93 μm Standart Sapma : 2,11 Şekil 3.5. Repaglinid’in partikül büyüklüğü ve dağılımına ait bulgular.
3.1.6. Etkin Maddenin UV Spektrumlarının Belirlenmesine Ait Bulgular
3.1.6.1. Etkin Maddenin pH 2 Hidroklorik Asit Tamponundaki UV Spektrumu
Etkin maddenin Bölüm 2.2.1.6.1’de belirtildiği şekilde pH 2 hidroklorik asit tamponu
içinde UV spektrumu alınmış ve maksimum absorbans verdiği dalga boyu 243 nm
olarak belirlenmiştir. Repaglinid’in pH 2 hidroklorik asit tamponundaki UV spektrumu
Şekil 3.6’da gösterilmiştir.
Şekil 3.6. Repaglinid’in pH 2 hidroklorik asit tamponundaki UV spektrumu.
79
3.1.6.2. Etkin Maddenin pH 4.5 Asetat Tamponundaki UV Spektrumu
Etkin maddenin Bölüm 2.2.1.6.2’de belirtildiği şekilde pH 4.5 asetat tamponu içinde
UV spektrumu alınmış ve maksimum absorbans verdiği dalga boyu 243 nm olarak
3.1.9.4. Seçicilik Miktar tayini yönteminin Repaglinide özgü olup olmadığının belirlenmesi ile ilgili
olarak Bölüm 2.2.2.4’te belirtilenler yapılmıştır. Kullanılan yardımcı maddelerin
hiçbiri spektrofotometrede 200-400 nm arasında belirgin bir pik vermemiştir. Yine
kullanılan yardımcı maddelerin hiçbiri HPLC yöntemiyle Repaglinid’in alıkonma
zamanında pik vermemiştir. Bu şekilde kullandığımız yöntemin model etkin
maddeye özgü olduğu belirlenmiştir.
3.1.9.5. Teşhis ve Tayin Sınırları Repaglinid’in Bölüm 2.2.2.5’de anlatıldığı şekilde yapılan LOD ve LOQ test sonuçları
Çizelge 3.11’de verilmiştir.
Çizelge 3.11. Repaglinid’in HPLC ile miktar tayinine ait LOD ve LOQ değerleri.
LOQ
(μg/ml) LOD
(μg/ml) pH 2 0,05 0,02
pH 4,5 0,08 0,03 pH 6,8 0,03 0,01
3.1.9.6. Dayanıklılık Etkin maddenin Bölüm 2.2.2.6’da anlatıldığı şekilde pH 2 hidroklorik asit tamponu,
pH 4,5 asetat tamponu ve pH 6,8 fosfat tamponu içinde 25 mg/100 ml
konsantrasyonunda stok çözeltisinden hareketle hazırlanan 15 μg/ml
konsantrasyondaki çözeltisi 25 ± 2 °C’de 48 saat bekletilmiştir. Çözeltinin 0., 24. ve
48. saatlerde HPLC’de ölçümü yapılmış, maddenin bu süre zarfında miktar tayininde
azalma olmadığı ve aynı zaman aralıklarında alınan UV spektrumlarında herhangi
bir değişim olmadığı gözlenmiştir. Sonuçlar Çizelge 3.12’de verilmiştir.
88
Çizelge 3.12. Repaglinid’in farklı ortamlardaki dayanıklılık testi sonuçları.
SS: Standart sapma
3.2. Katı Dispersiyonlar Üzerinde Yapılan Çalışmalara İlişkin Bulgular 3.2.1. Repaglinid’in Eritme Yöntemi ile Katı Dispersiyonlarının Hazırlanması Repaglinid’in eritme yöntem ile katı dispersiyonlarının hazırlanması sırasında Bölüm
2.2.3.1’de anlatılan şekilde farklı işlem parametreleri denenerek incelenmiştir Bu
amaçla etüvde hazırlama yöntemi ve manyetik karıştırıcıda hazırlama yöntemi ile
hazırlanan katı dispersiyonlar çözünürlüklerinin kıyaslanması yoluyla
karşılaştırılmıştır. Daha sonra da oda sıcaklığında soğutma ve -18 °C’de soğutma
işlemleri karşılaştırılmıştır. En iyi sonuç manyetik karıştırıcıda 100 °C sıcaklıkta
karıştırarak hazırlama ve oda sıcaklığında karıştırarak soğutma ile elde edildiği için
çalışma bu koşullarda yürütülmüştür.
3.2.1.1. Polimerlerin Erime Derecesinin Belirlenmesi Katı dispersiyon formülasyonlarının hazırlanması sırasında kullanılan polimerlerin
erime dereceleri Bölüm 2.2.3.1.1’de anlatıldığı şekilde ölçülmüştür. Çalışma
sonucunda bulunan değerler Çizelge 3.13’de verilmiştir.
Çizelge 3.13. Katı dispersiyon hazırlamada kullanılan polimerlerin erime dereceleri.
Polimer
Ölçülen Erime Noktası
Teorik Erime Noktası
Pluronic F68 52,5 °C *52-55 °C PEG 6000 63 °C *55-63 °C Gelucire 53/10 53,6°C **53 °C
3.2.1.2. Repaglinid’in Farklı Taşıyıcı Sistemler Kullanılarak Katı Dispersiyonlarının Hazırlanmasına İlişkin Bulgular Repaglinid’in PEG 6000 ve Pluronic F68 ile katı dispersiyonları Bölüm 2.2.3.1.2’de
anlatıldığı şekilde hazırlanmıştır. Bunlara ait formülasyonlar, Çizelge 2.2’de KD1-
KD6 kodlu formülasyonlar olarak verilmiştir.
Repaglinid’in PVP VA64 - PEG 6000 (1:1) karışımı ile katı dispersiyonları bölüm
2.2.3.1.3’de anlatıldığı şekilde hazırlanmıştır. Bunlara ait formülasyonlar, Çizelge
2.2’de KD7-KD9 kodlu formülasyonlar olarak verilmiştir.
Repaglinid:Gelucire 53/10 (1:1) ve Repaglinid:Gelucire 53/10:Pluronic F68 (1:1:1) karışımı ile katı dispersiyonları Bölüm 2.2.3.1.4’te ve Bölüm 2.2.3.1.5’te anlatıldığı
şekilde hazırlanmıştır. Bunlara ait formülasyonlar, Çizelge 2.2’de KD10 ve KD11
kodlu formülasyon olarak verilmiştir. Bu formülasyonların yapışkan yapılarından
dolayı toz hale getirilmeleri çok güç olduğu için bundan sonraki aşamalarda
analizleri yapılmamıştır.
3.2.2. Katı Dispersiyon ve Fiziksel Karışımlar Üzerinde Yapılan Çalışmalara Ait Bulgular 3.2.2.1. Katı Dispersiyonların ve Fiziksel Karışımlarının Çözünürlük Tayini Bulguları Hazırlanan katı dispersiyon formülasyonlarının ve bunlara ait fiziksel karışımların
çözünürlük tayini Bölüm 2.2.3.3.1’de anlatılan şekilde yapılmıştır. PEG 6000 ile
hazırlanan KD1, KD2 ve KD3 kodlu katı dispersiyon formülasyonlarının ve fiziksel
karışımlarının çözünürlük sonuçları Çizelge 3.14’te; Pluronic F68 ile hazırlanan KD4,
KD5 ve KD6 kodlu katı dispersiyon formülasyonlarının ve fiziksel karışımlarının
hazırlanan KD7, KD8 ve KD9 kodlu katı dispersiyon formülasyonlarının ve fiziksel
karışımlarının çözünürlük sonuçları Çizelge 3.16’da verilmiştir.
90
Çizelge 3.14. PEG 6000 ile hazırlanan katı dispersiyonların ve bunlara ait fiziksel karışımların çözünürlükleri (mg/ml) ve çözünürlük artışı (CsKD/CsFK).
Repaglinid: PEG 6000 oranı
1:4 1:9 1:20
Formülasyon Kodu KD1 FK1 KD2 FK2 KD3 FK3
Ortalama Cs (mg/ml) 0,038 0,012 0,044 0,012 0,056 0,012
% RSS 1,01 0,84 2,76 0,48 2,12 0
Cs Artışı 3,4 kat 4 kat 4,6 kat Cs: Çözünürlük CsKD: Katı dispersiyonun çözünürlüğü CsFK: Fiziksel karışımın çözünürlüğü
Çizelge 3.15. Pluronic F68 ile hazırlanan katı dispersiyonların ve bunlara ait fiziksel karışımların çözünürlükleri (mg/ml) ve çözünürlük artışı (CsKD/CsFK).
Repaglinid:Pluronic F68 oranları
1:1 1:9 1:20
Formülasyon Kodu KD4 FK4 KD5 FK5 KD6 FK6
Ortalama Cs (mg/ml) 0,034 0,12 0,041 0,011 0,044 0,012
% RSS 2,79 0,85 1,56 1,43 2,73 0,79
Cs Artışı 3 kat 3,4 kat 3,6 kat Cs: Çözünürlük CsKD: Katı dispersiyonun çözünürlüğü CsFK: Fiziksel karışımın çözünürlüğü
Çizelge 3.16. PVP VA64 - PEG 6000 (1:1) karışımı ile hazırlanan katı dispersiyonların ve bunlara ait fiziksel karışımların çözünürlükleri (mg/ml) ve çözünürlük artışı (CsKD/CsFK).
Ortalama Cs (mg/ml) 0,127 0,014 0,151 0,015 0,145 0,016
% RSS 8,37 1,05 0,98 0 4,26 0,35
Cs Artışı 9 kat 10 kat 9 kat Cs: Çözünürlük CsKD: Katı dispersiyonun çözünürlüğü CsFK: Fiziksel karışımın çözünürlüğü
91
3.2.2.2. Katı Dispersiyonların ve Fiziksel Karışımlarının Çözünme Hızı Deneyleri Katı dispersiyonların ve fiziksel karışımlarının çözünme hızı deneyleri Bölüm
2.2.3.3.2’de anlatıldığı şekilde yapılmıştır. PEG 6000 ile 1:4, 1:9 ve 1:20 oranlarında
hazırlanan KD1, KD2 ve KD3 kodlu katı dispersiyonların ve FK1, FK2, FK3 kodlu
fiziksel karışımların ve saf etkin maddenin çözünme hızı grafikleri sırasıyla Şekil
3.12, Şekil 3.13 ve Şekil 3.14’de; Pluronic F68 ile 1:1, 1:9 ve 1:20 oranlarında
hazırlanan KD4, KD5 ve KD6 kodlu katı dispersiyonların ve FK4, FK5, FK6 kodlu
fiziksel karışımların çözünme hızı grafikleri sırasıyla Şekil 3.15, Şekil 3.16 ve Şekil
3.17’de verilmiştir. PVP VA64: PEG 6000 karışımı ile 1:4, 1:9 ve 1:20 oranlarında
hazırlanan KD7, KD8 ve KD9 kodlu katı dispersiyonların ve FK7, FK8, FK9 kodlu
fiziksel karışımların çözünme hızı grafikleri sırasıyla Şekil 3.18, Şekil 3.19 ve Şekil
3.20’de verilmiştir. Çözünme hızı profillerinde zamana karşı kümülatif % çıkan
değerleri gösterilmiştir.
0
20
40
60
80
100
0 10 20 30 40 50 60
zaman (dakika)
çıka
n (%
) KD1
FK1
etkin madde
Şekil 3.12. KD1 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.
92
0
20
40
60
80
100
0 10 20 30 40 50 60
zaman (dakika)
çıka
n (%
) KD2
FK2
etkin madde
Şekil 3.13. KD2 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.
0
20
40
60
80
100
0 10 20 30 40 50 60
zaman (dakika)
çıka
n (%
)
KD3
FK3
etkin madde
Şekil 3.14. KD3 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.
93
0
20
40
60
80
100
0 10 20 30 40 50 60
zaman (dakika)
çıka
n (%
)
KD4
FK4
etkin madde
Şekil 3.15. KD4 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.
0
20
40
60
80
100
0 10 20 30 40 50 60
zaman (dakika)
çıka
n (%
) KD5
FK5
etkin madde
Şekil 3.16. KD5 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.
94
0
20
40
60
80
100
0 10 20 30 40 50 60
zaman (dakika)
çıka
n (%
) KD6
FK6
etkin madde
Şekil 3.17. KD6 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.
0
20
40
60
80
100
0 10 20 30 40 50 60
zaman (dakika)
çıka
n (%
)
KD7
FK7
etkin madde
Şekil 3.18. KD7 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.
95
0
20
40
60
80
100
0 10 20 30 40 50 60
zaman (dakika)
çıka
n (%
)
KD8
FK8
etkin madde
Şekil 3.19. KD8 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.
0
20
40
60
80
100
0 10 20 30 40 50 60
zaman (dakika)
çıka
n (%
)
KD9
FK9
etkin madde
Şekil 3.20. KD9 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.
96
3.2.2.3. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun ve Fiziksel Karışımının Partikül Büyüklüğü ve Büyüklük Dağılımına Ait Bulgular Katı dispersiyon formülasyonları üzerinde yapılan çözünürlük ve çözünme hızı
verilerinin değerlendirmesi sonucu tablet formülasyonu için en uygun katı
dispersiyon formülasyonu olarak KD5 kodlu formülasyon seçilmiş ve partikül
büyüklüğü ve büyüklük dağılımına ait bulgular, DSC, XRD ve IR analizleri bu
formülasyon üzerinde yapılmıştır.
KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonunun ve buna ait fiziksel karışımın partikül
büyüklüğü ve büyüklük dağılımına ait analiz Bölüm 2.2.3.3.3’te belirtilen şekilde
yapılmıştır. Katı dispersiyona ait geometrik ortalama çap değeri 18,23 μm ve fiziksel
karışıma ait geometrik ortalama çap değeri 20,57 μm olarak bulunmuştur.
Hazırlanan KD5 kodlu katı dispersiyonun ve bunun fiziksel karışımın partikül
büyüklüğü - % hacim dağılımı grafikleri sırasıyla Şekil 3.21 ve Şekil 3.22’de
Şekil 3.22. KD5 kodlu katı dispersiyonun fiziksel karışımının partikül büyüklüğü-% hacim dağılımı grafiği.
3.2.2.4. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin Diferansiyel Tarama Kalorometresi (DSC) ile Analizine Ait Bulgular Etkin maddenin, KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonunun, buna ait fiziksel
karışımın ve Pluronic F68’in termal davranışını incelemek üzere DSC termogramları
Bölüm 2.2.3.3.4’de anlatıldığı şekilde elde edilmiştir. Bunlara ait termogramlar Şekil
3.23. a, b, c, d’de verilmiştir.
3.2.2.5. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin X-Işını Toz Difraktometre ile Analizine Ait Bulgular Etkin maddenin, KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonunun, buna ait fiziksel
karışımın ve Pluronic F68’in Bölüm 2.2.3.3.5’de anlatıldığı şekilde elde edilen XRD
kırınımı desenleri Şekil 3.24. a, b, c, d’de verilmiştir.
3.2.2.6. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin İnfrared (IR) Spektrometresi Analizine Ait Bulgular KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonunun, buna ait fiziksel karışımın ve Pluronic
F68’in infrared (IR) analizi Bölüm 2.2.3.3.6’da anlatıldığı şekilde yapılmıştır.
98
Hazırlanan KD5 kodlu katı dispersiyonun ve bunun fiziksel karışımının infrared (IR)
analizi sonucunda elde edilen IR spektrumları Şekil 3.25. a, b, c, d’de verilmiştir.
a-
b-
99
c-
d-
Şekil 3.23.a-Etkin maddenin DSC termogramı b-KD5 kodlu katı dispersiyonun DSC termogramı c-KD5 kodlu katı dispersiyonun fiziksel karışımına ait DSC termogramı d-Pluronic F68’e ait DSC termogramı.
c-KD5 kodlu katı dispersiyonun fiziksel karışımına ait X-ışını kırınımı deseni d-Pluronic F68’e ait X-ışını kırınımı deseni.
101
a-
b-
c-
d-
Şekil 3.25. a-Etkin maddenin IR spektrumu
b-KD5 kodlu katı dispersiyonun IR spektrumu c-KD5 kodlu katı dispersiyonun fiziksel karışımına ait IR spektrumu d-Pluronic F68’in IR spektrumu.
102
3.2.2.7. KD5 Kodlu Katı Dispersiyon Üzerinde Yapılan Ön Stabilite Çalışmalarına Ait Bulgular KD5 kodlu katı dispersiyonun ön stabilite incelemesini yapmak üzere Bölüm
2.2.3.7’de belirtilen sıcaklıklık ve nem ortamında bekletilen katı dispersiyonun 1. ve
3. ay sonunda yapılan çözünme hızı deneyleri sonucunda elde edilen çözünme hızı
profilleri sırasıyla Şekil 3.26 ve Şekil 3.27’de verilmiştir. Çözünme hızı profillerinde
zamana karşı kümülatif % çıkan değerleri gösterilmiştir.
0
20
40
60
80
100
0 10 20 30 40 50
zaman (dakika)
çıka
n (%
)
Başlangıç
1.ay 25 derece
1.ay 40 derece
Şekil 3.26. KD5 kodlu katı dispersiyonun başlangıçtaki ve 1. ay sonundaki çözünme hızı profillerinin kıyaslanması.
0
20
40
60
80
100
0 10 20 30 40 50
zaman (dakika)
çıka
n (%
) Başlangıç
3.ay 25 derece
3.ay 40 derece
Şekil 3.27. KD5 kodlu katı dispersiyonun başlangıçtaki ve 3. ay sonundaki çözünme hızı profillerinin kıyaslanması.
103
3.3. Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Formülasyon Çalışmalarına Ait Bulgular Repaglinid’in biri hemen salım yapan ve diğer ikisi zaman kontrollü olarak farklı
zamanlarda dağılabilen, farklı şekilde dizayn edilmiş 3 mini tablet içeren kapsül
şeklindeki dozaj formunun hazırlanabilmesi için formülasyonu tasarımlanan
tabletlerin geliştirilmesine yönelik ön çalışmalar yapılmıştır. Tüm tablet
formülasyonlarının hazırlanması sırasında Repaglinidin Pluronic F68 ile 1:9 (etkin
madde:polimer) oranında hazırlanmış olan KD5 kodlu katı dispersiyonu
kullanılmıştır.
3.3.1. Etilselülozların Partikül Büyüklüğünün Saptanmasına Ait Bulgular Zaman kontrollü tablet formülasyonlarında dış kaplama tabakası olarak kullanılan
etilselülozların ortalama partikül büyüklüklerinin saptanması Bölüm 2.2.4.2.1’de
anlatılan şekilde yapılmıştır. Etilselülozların geometrik ortalama çap ve standart
3.3.2. 468 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Hazırlanan Tablet
Formülasyonlarına Ait Ön Çalışma Bulguları
468 μm partikül büyüklüğüne sahip EC ile dış kaplamanın yapıldığı tablet
formülasyon çalışmaları Bölüm 2.2.4.2.2’de belirtilen şekilde yapılmıştır. Çizelge
2.4’te verilen A1, A2, A3 ve A4 kodlu formülasyonlar çözünme hızı testinin ilk
aşaması olan asit aşamada açıldığı için daha küçük partikül büyüklüğüne sahip
etilselüloz kullanılması yoluna gidilmiştir.
3.3.3. 212 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Hazırlanan Tablet
Formülasyonlarına Ait Ön Çalışma Bulguları
212 μm partikül büyüklüğüne sahip etilselüloz ile dış kaplamanın yapıldığı tablet
formülasyon çalışmaları Bölüm 2.2.4.2.3’de belirtilen şekilde yapılmıştır. Çizelge
2.5’te verilen K1, K2, K3, K4, K5, K6, K7, K8 ve K9 kodlu formülasyonlarda 12
saatlik çözünme hızı deneyi boyunca etkin madde çıkışı gerçekleşmemiştir. Bölüm
2.2.4.2.3’te Çizelge 2.6’da iç çekirdek ve dış kaplama tabakasının hazırlanmasında
kullanılan basıncın etkisini; Çizelge 2.7’de çekirdek tablette kullanılan eksipiyan
cinsinin ve miktarının etkisini; Çizelge 2.8’de dış kaplama tabakasında kullanılan EC
106
miktarının etkisini incelemek üzere formülasyonlar hazırlanmıştır. Bu ön çalışma
formülasyonları tabletin parçalanma/yırtılma zamanları hakkında fikir edinmek ve
hedef profile en yakın formülasyonları seçmek amacıyla yapılmıştır. Zaman kontrollü
tabletlerin hazırlanmaları sırasındaki her bir aşamanın, tabletlerin
parçalanma/yırtılma zamanı üzerindeki etkisi incelenmiş tüm bunlar hedef profilin
seçimine yardımcı olmuştur.
3.3.4. 212 μm, 120 μm ve 76 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile
Yapılan Tablet Formülasyon Çalışmalarına Ait Bulgular
212 μm, 120 μm ve 76 μm partikül büyüklüğüne sahip etilselüloz ile yapılan tablet
formülasyon çalışmaları Bölüm 2.2.4.2.4 ve Bölüm 2.2.4.2.5’te anlatılan şekilde
yapılmıştır. Hazırlanan F1 ve F2 kodlu formülasyonların çözünme hızı profilleri Şekil
3.29’da, F3 ve F4 kodlu formülasyonların çözünme hızı profilleri Şekil 3.30’da
verilmiştir. F5 kodlu formülasyondan asit aşama olan pH 2 hidroklorik asit tampon
ortamında etkin madde salımı gerçekleştiği için elimine edilmiştir.
120 μm partikül büyüklüğüne sahip EC içeren F6-F9 kodlu tablet formülasyonlarının
çözünme hızı profilleri Şekil 3.31’de verilmiştir. 76 μm partikül büyüklüğüne sahip
EC içeren F10 ve F11 kodlu tablet formülasyonlarının çözünme hızı profilleri ise
Şekil 3.32’de gösterilmiştir.
3.3.5. Tabletlerin Çözünme Hızı Deneylerine Ait Bulgular 3.3.5.1. Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Çözünme Hızı Deneylerine Ait Bulgular Zaman kontrollü dağılabilen tabletlerin çözünme hızı deneyleri Bölüm 2.2.4.3.2’de
anlatılan şekilde önce 2 saat pH 2 hidroklorik asit tamponu, daha sonra da pH 6,8
fosfat tamponunda yapılmıştır. Bunlara ait çözünme hızı profilleri Şekil 3.29-Şekil
3.32’de verilmiştir. Hemen salım yapan birinci tablet, zaman kontrollü salım yapan
F4 kodlu ikinci tablet ve F10 kodlu üçüncü tableti birarada gösteren çözünme hızı
profilleri Şekil 3.33’de verilmiştir. Zaman kontrollü dağılabilen tabletlerden F10 kodlu
formülasyonun çözünme hızı tayini sırasında farklı zaman dilimlerinde çekilen
fotoğrafları Şekil 3.35’de gösterilmiştir.
107
0
20
40
60
80
100
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
zaman (saat)
çıka
n (%
)
F1
F2
Şekil 3.29. F1 ve F2 kodlu zaman kontrollü tabletlerin çözünme hızı profilleri.
0
20
40
60
80
100
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13
zaman (saat)
çıka
n (%
)
F3
F4
Şekil 3.30. F3 ve F4 kodlu zaman kontrollü tabletlerin çözünme hızı profilleri.
108
0
20
40
60
80
100
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13
zaman (saat)
çıka
n (%
) F6
F7F8
F9
Şekil 3.31. F6, F7, F8 ve F9 kodlu zaman kontrollü tabletlerin çözünme hızı profilleri.
0
20
40
60
80
100
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13
zaman (saat)
çıka
n (%
)
F9F10
F11
Şekil 3.32. F9, F10 ve F11 kodlu zaman kontrollü tabletlerin çözünme hızı profilleri.
109
Şekil 3.33. Hemen salım yapan birinci tablet, F4 kodlu ikinci tablet ve F10 kodlu üçüncü tabletin çözünme hızı profilleri.
3.3.5.2. Hemen Salım Yapan Birinci Tabletin ve Piyasa Preparatının Çözünme Hızı Deneylerine Ait Bulgular Hemen salım yapan birinci tabletin çözünme hızı deneyi Bölüm 2.2.4.3.1’de ve
Repaglinidin 2 mg etkin madde içeren piyasa preparatının (orijinal, innovatör,
referans tablet) çözünme hızı deneyi Bölüm 2.2.4.3.3’de anlatılan şekilde
yapılmıştır. Hemen salım yapan birinci tabletin ve piyasa preparatının çözünme hızı
profilleri Şekil 3.34’te verilmiştir.
0
20
40
60
80
100
0 20 40 60 80 100 120 140
zaman (dakika)
çıka
n (%
)
Birinci Tablet
Piyasa Preparatı
Şekil 3.34. Hemen salım yapan birinci tabletin ve Repaglinidin piyasa preparatının çözünme hızı profilleri.
0
20
40
60
80
100
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13
zaman (saat)
çıka
n % 1. tablet
2.tablet
3.tablet
110
a-
b-
c-
111
d-
e-
f-
Şekil 3.35. a-Tabletin ilk hali, b-Başlangıçtan 8,5 saat sonraki hali, c- Başlangıçtan 9 saat sonraki hali, d-Başlangıçtan 10 saat sonraki hali, e-Başlangıçtan 11 saat sonraki hali, f-12 saat sonunda çözünme ortamından çıkarıldıktan sonraki hali.
112
3.3.5.3. Tabletlerin Çözünme Hızı Verilerinin Kinetik Açıdan Değerlendirilmesine Ait Bulgular Tabletlerden etkin maddenin salım kinetiğinin belirlenmesi amacıyla SPSS 9,0 paket
programı kullanılarak Bölüm 2.2.4.3.4’de belirtilen çözünme hızı kinetiklerine göre
hesaplanan parametreler Çizelge 3.18 ve 3.19’da verilmektedir. Çizelgelerde yer
alan başlıca kısaltmalar ve ifade ettikleri anlamlar şöyledir:
k1 : Birinci derece hız sabiti (saat-1)
k : Higuchi salım hız sabiti (saat-1/2)
β : Şekil faktörü
τd : Etkin maddenin % 63,2’sinin çözünmesi için geçen süre (saat)
S.H.: Standart hata
A.O.K.T.: Artık Ortalama Kareler Toplamı
Çizelge 3.18. F1, F2, F3, F4, F6 kodlu formülasyonların çözünme hızı verilerinin kinetik açıdan değerlendirilmesi
Kinetik Parametre F1 F2 F3 F4 F6
k1 0,773 0,477 0,379 0,279 0,320
S.H. 0,207 0,213 0,214 0,446 0,111
r2 0,874 0,715 0,758 0,281 0,893
1.Derece
A.O.K.T. 0,215 0,226 0,091 0,133 0,024
k 115,016 120,277 143,815 128,094 127,660
S.H. 19,774 21,657 30,164 28,967 23,804
r2 0,919 0,911 0,919 0,907 0,935
Higuchi
A.O.K.T. 142,433 170,845 210,781 239,944 67,802
β 7,496 5,280 4,132 2,762 4,934
τd 8,147 7,585 5,584 4,275 11,939
S.H. 1,437 1,772 2,040 1,189 1,984
r2 0,931 0,816 0,804 0,844 0,861
RRSBW
A.O.K.T. 0,0356 0,0541 0,0445 0,0219 0,0123
113
Çizelge 3.19. F7, F8, F9, F10, F11 kodlu formülasyonların çözünme hızı verilerinin kinetik açıdan değerlendirilmesi
Kinetik Parametre F7 F8 F9 F10 F11
K1 0,661 0,229 0,813 0,239 1,050
S.H. 0,141 0,126 0,449 0,202 0,592
r2 0,957 0,766 0,767 0,583 0,759
1.Derece
A.O.K.T. 0,092 0,032 0,402 0,191 0,701
K 141,559 160,495 189,897 140,417 182,371
S.H. 19,732 43,114 47,343 50,478 52,448
r2 0,963 0,874 0,889 0,795 0,858
Higuchi
A.O.K.T. 85,441 312,961 377,377 559,159 463,146
β 22,851 3,774 10,321 4,627 11,716
τd 12,050 7,194 7,925 9,705 8,147
S.H. 1,296 1,849 4,796 3,553 5,868
r2 0,997 0,806 0,822 0,629 0,799
RRSBW
A.O.K.T. 0,0134 0,0203 0,137 0,101 0,205
3.4. İn vivo Çalışmalar ile İlgili Bulgular
3.4.1. İn vivo Analizler İçin Etkin Maddenin HPLC Yöntemi Kullanılarak Kalibrasyon Doğrusunun Hazırlanmasına Ait Bulgular
Etkin maddenin Bölüm 2.2.5.1’de anlatıldığı şekilde pH 4 amonyum asetat
tampon:Asetonitril (40:60) karışımından oluşan mobil faz içerisinde yapılan
ölçümlerden elde edilen kalibrasyon parametreleri Çizelge 3.20’de ve kalibrasyon
grafiği Şekil 3.36’da gösterilmiştir.
Çizelge 3.20. Etkin maddenin pH 4 amonyum asetat tampon: asetonitril (40:60) karışımında elde edilen kalibrasyon verileri.
3.4.2. İn vivo Analizler İçin HPLC Miktar Tayini Yönteminin Analitik Validasyonuna Ait Bulgular 3.4.2.1. Doğrusallık ve Aralığı Bölüm 2.2.5.2.1‘de belirtilen şekilde doğrusallık ve aralığının tayinine yönelik olarak
Instat paket programı kullanılarak pH 4 amonyum asetat tampon:Asetonitril (40:60)
karışımı için hesaplanan veriler Çizelge 3.21’de; lineer regresyon grafiği ise Şekil
3.36’da verilmiştir.
Çizelge 3.21. Repaglinid’in in vivo deneyler için doğrusallık ve aralığının saptanmasına ait veriler.
Eğim (m) 18,387
Standart hata 0,263 %95 olasılıklı güven sınırları 17,822-18,938
Ortalama % geri elde edlebilirlik % 95,1 % 95,7 % 93,5
± SS 8,09 4,30 4,85 % RSS 8,50 4,49 5,19
Ortalama % 95,0 SS: Standart sapma RSS: Rölatif standart sapma 3.4.2.3. Kesinlik
Ekin maddenin Bölüm 2.2.5.2.3’te anlatıldığı gibi pH 4 amonyum asetat
tampon:Asetonitril (40:60) karışımı içinde hazırlanan 1 seri dilüsyonun alanı HPLC
yardımıyla arka arkaya 6 kez okunması sonucunda % bağıl standart sapma değeri
1,84 olarak bulunmuştur. % Bağıl standart sapma değerlerinin % 2’den küçük
olması yöntemin tekrar edilebilir olduğunu göstermektedir.
116
3.4.2.4. Teşhis ve Tayin Sınırları
Repaglinid’in Bölüm 2.2.5.2.4’de anlatıldığı şekilde yapılan LOD ve LOQ test
sonuçları Çizelge 3.23’de verilmiştir.
Çizelge 3.23. Repaglinid’in HPLC ile miktar tayinine ait LOD ve LOQ değerleri.
3.4.3. Hemen Salım Yapan Birinci Tablet ve Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerde Yapılan İn vivo Çalışmalara Ait Bulgular Hemen salım yapan birinci tablet ve zaman kontrollü dağılabilen tabletlerde yapılan
in vivo çalışmalar Bölüm 2.2.5.3’te anlatılan şekilde yapılmıştır. Çalışmalar
sonucunda bulunan Repaglinid konsantrasyonları zamana karşı grafiğe geçirilerek
eğri altı alanı (AUC) hesaplanmıştır. Hesaplamalar için BOOMER® bilgisayar
programı kullanılmıştır. Çalışmalar sonucu elde edilen gecikme süreleri in vitro
ortamdaki gecikme süreleri ile karşılaştırmalı olarak Çizelge 3.24’te, farmakokinetik
parametreler Çizelge 3.25‘de verilmiştir. Piyasa preparatı olarak innovatör
Repaglinid tabletinin plazma konsantrasyon verileri Şekil 3.37’de, hemen salım
yapan birinci tablete ait Repaglinid plazma konsantrasyon verileri Şekil 3.38’de
verilmiştir. Zaman kontrollü dağılabilen F4 kodlu formülasyona ait Repaglinid plazma
konsantrasyon verileri Şekil 3.39’da, F10 kodlu formülasyona ait Repaglinid plazma
konsantrasyon verileri ise Şekil 3.40’da verilmiştir.
Çizelge 3.24. F4 kodlu ikinci tablet ve F10 kodlu üçüncü tabletin in vitro-in vivo gecikme sürelerinin karşılaştırılması.
Gecikme süresi (tlag)
İn vitro İn vivo F4 kodlu ikinci tablet 3 saat 2 saat F10 kodlu üçüncü tablet 8 saat 8 saat
LOQ (μg/ml)
LOD (μg/ml)
0,029 0,009
117
Çizelge 3.25. 2 mg Repaglinid içeren tabletlerin tavşanlara uygulanmasıyla elde edilen farmakokinetik parametreler (n=3).
belirlenmesi için etkin madde içermeyen formülasyonlar hazırlanıp HPLC’de
incelenerek etkin maddenin alıkonma zamanında pik vermediği gösterilmiştir. Ayrıca
yine etkin madde içermeyen formülasyonların 200-400 nm dalga boyları arasında
spektrumları alınarak etkin madde spektrumu ile karşılaştırılarak herhangi bir
girişimin olmadığı saptanmıştır. Bölüm 3.1.9.6’da (Sayfa 87) verilen dayanıklılık
sonuçlarına göre etkin maddenin her bir ortamda 0., 24. ve 48. saatlerde yapılan
miktar tayininde miktarında azalma olmadığı ve aynı zaman aralıklarında alınan UV
spektrumlarında herhangi bir değişim olmadığı bu nedenle etkin maddenin deneysel
çalışmalarımız sırasında bu ortamlar içerisinde 48 saat boyunca dayanıklı olduğu
gösterilmiştir. LOQ ve LOD değerleri gözönüne alındığında ortamdaki etkin madde
konsantrasyonunun çok düşük olduğu koşullarda da uygun bir yöntem olduğu
görülmektedir.
4.3. Katı Dispersiyon Formülasyonlarının Hazırlanmasına Ait Bulguların Değerlendirilmesi Repaglinid Biyofarmasötik Sınıflandırma Sistemine (BCS) göre BCS sınıf II’de yer
almaktadır (Purvis ve ark., 2007). BCS sınıf II’de yer alan maddelerin düşük
çözünürlük ve yüksek permeabilite özellikleri nedeni ile biyoyararlanımları çözünme
hızı ile sınırlıdır (Liu ve ark., 2005). Repaglinid oral alımı takiben hızla emilmesine
rağmen (AHFS, 2001; Culy ve Jarvis, 2001; Moffat, 2004) ince bağırsağın üst
122
kısmından absorpsiyonu çok zayıftır (Jain ve ark., 2005). Mutlak biyoyararlılığı %50-
60 arasındadır (Bidstrup ve ark., 2005). Bu bilgilere göre öncelikli olarak
Repaglinidin çözünürlüğünün ve buna bağlı olarak çözünme hızının ve dolayısıyla
biyoyararlanımının artırılması düşünülmüştür.
Katı dispersiyon oluşturma çözünürlük artırma yöntemlerinden bir tanesidir.
Çalışmamızda katı dispersiyonların hazırlanmasında, kolay üretim koşulları ve
çözücü uzaklaştırma aşamasının olmaması nedeniyle uygun ve ekonomik bir
yöntem olan eritme yöntemi kullanılmıştır (Urbanertz ve ark., 2005). Eritme yöntemi
ile en uygun çalışma koşullarının belirlenmesi amacıyla bazı işlem parametreleri
incelenmiştir. Bu amaçla taşıyıcı ve etkin madde karışımı ile etüvde belirli sıcaklıkta
katı dispersiyon hazırlanmıştır (Fuji ve ark., 2005). Aynı sıcaklıkta manyetik
karıştırıcıda karıştırarak hazırlama yöntemi (Betageri ve ark., 1995; Tashtoush ve
ark., 2004) katı dispersiyonların çözünürlüklerinin kıyaslanması yoluyla
karşılaştırılmıştır. Daha sonra da oda sıcaklığında soğutma (Doshi ve ark., 1997) ve
-18 °C’de soğutma (Fini ve ark., 2005) işlemleri karşılaştırılmıştır. Yapılan literatür
araştırmalarında Pluronic F68 ile farklı erime noktalarına sahip etkin maddelerle katı
dispersiyon hazırlamak amacıyla 100 °C sıcaklığın kullanıldığı görülmüştür. (Mehta
ve ark., 2002; Chen ve ark., 2004). Yaptığımız ön denemeler ile en iyi sonuç
manyetik karıştırıcıda 100 °C sıcaklıkta karıştırarak hazırlama ve oda sıcaklığında
karıştırarak soğutma ile elde edilmiştir. Bu nedenle katı dispersiyonların
hazırlanması bu koşullarda yürütülmüştür. Hızlı soğutmaya göre oda sıcaklığında
soğutma ile daha iyi sonuç alınması literatür bilgileri ile de uyum sağlamıştır (Doshi
ve ark., 1997).
İdeal ve istenen özelliklere sahip bir katı dispersiyon toz kütlesinin hazırlanmasında
en önemli yapı taşlarından biri taşıyıcı ve taşıyıcının seçimidir. Etkin madde salımı,
taşıyıcı ve etkin madde arasındaki etkileşimden etkilenmektedir (Tanno ve ark.,
2004). İstenen çözünme özelliğine sahip katı dispersiyon elde etmek için taşıyıcı,
yüksek ıslanabilirlik ve suda çok çözünebilme gibi özelliklere sahip olmalıdır
(Urbanertz ve ark., 2005).
PEG’ler katı dispersiyon hazırlanmasında düşük erime sıcaklığı (Leuner ve
Dressman, 2000), düşük toksisite, etkin maddelerle olan geçimliliği ve hidrofil
olmaları nedeniyle pek çok etkin maddenin çözünürlüğünü artırmak için taşıyıcı
123
olarak kullanılmaktadır (Trapani ve ark., 1999; Sethia ve Squillante, 2004;
Esnaashari, 2005; Fini ve ark., 2005). Bu nedenle çalışmalarımızda pek çok etkin
maddenin çözünme hızında artış sağlayan PEG 6000 taşıyıcı sistem olarak katı
dispersiyonların hazırlanmasında kullanılmıştır (Bategari ve ark., 1995; Lin ve
Cham., 1996; Doshi ve ark., 1997; Özkan ve ark., 2000; Verheyen ve ark., 2002;
Valizadeh ve ark., 2004). Yapılan literatür araştırmalarında PEG 6000 ile eritme
yöntemiyle hazırlanan katı dispersiyonlarda en iyi sonuçların alındığı etkin
madde:taşıyıcı oranlarının 1:9 (Mura ve ark., 1996; Narang ve Srivastava, 2002;
Valleri ve ark., 2004) ve 1:20 (Emara ve ark., 2002; Fini ve ark., 2005) olduğu
görülmüş, öncelikle bu oranlarda daha sonra da 1:4 oranında katı dispersiyon
formülasyonları hazırlanmıştır.
Pluronic F68, polioksietilen grupları içermesi, erime derecesinin düşük olması,
sürfaktan özelliğe sahip olması ve oral yoldan kullanımının güvenli olması nedeni ile
son zamanlarda eritme yöntemi ile katı dispersiyon hazırlanmasında potansiyel
hidrofilik taşıyıcı olarak kabul edilmektedir (Newa ve ark., 2007; Passerini ve ark.,
2002). Yapılan araştırmalarda Pluronic F68 ile 1:1 oranında etkin madde:taşıyıcı
kullanımı ile uygun sonuçların alındığı saptandığı için (Mehta ve ark., 2002; Newa ve
ark., 2007) çalışmamızda öncelikle 1:1, daha sonra 1:9 ve 1:20 oranlarında katı
dispersiyonların hazırlanması tercih edilmiştir.
Polivinilpirolidon vinilasetat kopolimeri (PVP VA) spesifik etkin madde-polimer
etkileşimlerine bağlı olarak daha stabil katı dispersiyonların hazırlanmasında taşıyıcı
ajan olarak kullanılmaktadır (Weuts ve ark., 2004). PVP VA64 yapılan çalışmaların
çoğunda püskürterek kurutma yöntemi (Weuts ve ark., 2004; Weuts ve ark., 2005),
çözme yöntemi (Wang ve ark., 2005) veya sıcakta eriterek dışarı çıkarma yöntemi
(Verreck ve ark., 2005) ile katı dispersiyon hazırlamak amacıyla kullanılmaktadır.
Friedrich ve ark., PEG’lerin düşük erime sıcaklığı ile PVP VA’nın rekristalizasyon
inhibitörü özelliğinden dolayı bu iki maddenin karışımı ile eritme yöntemini
kullanarak katı dispersiyon hazırlamışlar ve sadece PEG içeren formülasyonlara
göre daha stabil katı dispersiyonlar elde etmişlerdir (Friedrich ve ark., 2003a;
Friedrich ve ark., 2003b). Bu çalışmalardan yola çıkarak çalışmamızda eritme
yöntemi kullanılarak PVP VA64 - PEG 6000 (1:1) karışımı ile 1:4, 1:9, 1:20 (etkin
madde:polimer) oranında katı dispersiyonlar hazırlanmıştır.
124
Gelucire’lerin suda çözünürlüğü az olan bazı etkin maddelerin biyoyararlılığındaki
gıda etkisini azalttığı ve bu nedenle de biyoyararlanım düzensizliğini azalttığı
gösterilmiştir (Tasthoush ve ark., 2004). Diklofenakın ve Etoroksibin Gelucire 50/13
ile eritme yöntemi ile katı dispersiyonları hazırlanmış artan çözünme hızı profilleri
elde edilmiştir (Fini ve ark., 2005; Shimphi ve ark., 2005). Nifedipinin, Pluronic F68
ve Gelucire 50/13 ile 1:1:1 oranında (Nifedipin:Pluronic F68:Gelucire 50/13) katı
dispersiyonları hazırlanmış ve saf etkin madde/fiziksel karışıma kıyasla artan
çözünme hızı elde edilmiştir (Vippagunta ve ark., 2002). Bu çalışmalardan yola
çıkarak eritme yöntemi ile Repaglinid’in Gelucire 53/10 (1:1) ve Gelucire 53/10-
Pluronic F68 (1:1:1) katı dispersiyon formülasyonları hazırlanmıştır. Ancak
formülasyonların hem yapışkan yapılarından dolayı toz edilmesi çok güç olduğu için
hem de fiziksel karışımlarına kıyasla çözünürlüklerindeki artış çok düşük olduğu için
bundan sonraki aşamalarda bu formülasyonlar üzerinde çalışma yapılmamıştır.
4.4. Hazırlanan Katı Dispersiyonların Çözünürlük ve Çözünme Hızı Verilerinin Değerlendirilmesi PEG 6000 ile hazırlanan katı dispersiyonların çözünürlük sonuçlarında en iyi taşıyıcı
oranının 1:20 olduğu KD3 kodlu formülasyonda görülmüştür. Bunun yanında PEG
6000 ile hazırlanan tüm formülasyonlarda fiziksel karışımlara ve saf etkin maddeye
kıyasla çözünürlükteki artış anlamlı bulunmuştur (p<0,05). Bölüm 3.2.2.1, Çizelge
3.14’de (Sayfa 90) verilen sonuçlarda da görüldüğü gibi fiziksel karışımlara kıyasla
KD1 kodlu PEG 6000 formülasyonu ile 3,4 kat, KD2 kodlu formülasyon ile 4 kat ve
KD3 kodlu formülasyon ile 4,6 kat çözünürlük artışı elde edilmiştir. Aynı
formülasyonların çözünme hızı profilleri incelendiğinde yine en iyi çözünme hızı
artışının 1:20 oranını içeren formülasyonda olduğu tespit edilmiştir (45 dakika
sonunda % 72,5). KD1, KD2 ve KD3 kodlu katı dispersiyonların çözünme hızı
profilleri, saf etkin madde ve fiziksel karışımlarının çözünme hızı profilleri ile
kıyaslandığında, katı disperisyonların profillerinin anlamlı olarak daha yüksek olduğu
görülmüştür (p<0,05). Çalışmalarımızda çözünme hızı profillerinin birbiri ile
kıyaslanmasında One way ANOVA yöntemi kullanılmıştır (Yüksel ve ark., 2000).
Taşıyıcı oranı artışı ile çözünürlük ve çözünme hızı artışı sonuçları, bu konudaki bir
çok çalışma ile paralellik göstermektedir (Akman ve ark., 1991; Emara ve ark., 2002;
Narang ve Srivastava, 2002; Vippagunta ve ark., 2002).
125
Pluronic F68 ile hazırlanan katı dispersiyonların yapılan çözünürlük çalışmalarında
Bölüm 3.2.2.1, Çizelge 3.15’de (Sayfa 90) görüldüğü gibi KD4 kodlu katı
disperisiyon ile fiziksel karışımlara kıyasla 3 kat, KD5 kodlu katı dispersiyon ile 3,4
kat, KD6 katı disperisyon ile 3,6 kat çözünürlük artışı elde edilmiştir. 1:9 oranındaki
KD5 ve 1:20 oranındaki KD6 kodlu katı dispersiyonların çözünürlüğü, 1:1 oranındaki
KD4 kodlu katı dispersiyonun çözünürlüğünden anlamlı olarak yüksek bulunmuştur
(p<0,05). Ancak KD5 ve KD6 kodlu formülasyonlar arasında anlamlı fark
bulunmadığı için (p>0,05) taşıyıcı oranının 1:9 oranından 1:20’ye çıkmasının
çözünürlük üzerinde etkili olmadığı görülmüştür. Bunun yanında Pluronic F68 ile
hazırlanan tüm formülasyonlarda fiziksel karışım ve saf etkin maddeye kıyasla
çözünürlükteki artış anlamlı bulunmuştur (p<0,05). Pluronic F68’in etkin maddenin
çözünürlüğünü miseller çözünürlük sayesinde ve hidrofobik etkileşimleri azaltma
yoluyla arttırdığı düşünülmektedir (Vippagunta ve ark., 2002). Yapılan çözünme hızı
deneyleri sonucunda KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonundan ilk beş dakika
içinde %100 oranında çıkış olmasına rağmen, KD4 kodlu formülasyondan 45
dakikalık çözünme hızı deneyi sonunda % 50,8, KD6 kodlu formülasyondan ise %
89,4 oranında etkin madde çıkışı tespit edilmiştir. KD5 kodlu katı dispersiyonda
başlangıçtaki hızlı artışın nedeninin agregasyonun olmaması ve matriks içindeki
etkin maddenin partikül büyüklüğünün küçülmüş olması olarak düşünülmektedir
(Vippagunta ve ark., 2002). Pluronic F68’in oral LD50 değeri sıçanlarda 15 g/kg,
ratlarda ise 9,4 g/kg’dır (Rowe ve ark., 2006). Bu nedenle hazırlanan katı
dispersiyon formülasyonlarında 1:9 oranının kullanımının toksik etki
oluşturmayacağı düşünülerek Pluronic F68 için en iyi etkin madde:taşıyıcı oranının
1:9 olduğu belirlenmiştir.
PVP VA64 ve PEG 6000 karışımı ile hazırlanan formülasyonların Bölüm 3.2.2.1,
Çizelge 3.16’da (Sayfa 90) verilen çözünürlük sonuçlarına göre KD7 ve KD9 kodlu
formülasyon ile fiziksel karışıma kıyasla 9 kat; KD8 kodlu formülasyon ile 10 kat
çözünürlük artışı elde edilmiştir. KD8 kodlu 1:9 oranındaki formülasyon ile en iyi
çözünürlük sonucu elde edilmiştir. Etkin madde:polimer oranının 1:4 oranından
(KD7) 1:9 oranına (KD8) çıkarılması ile anlamlı bir çözünürlük artışı elde edilmiştir.
Polimerin 1:9 (etkin madde:polimer) oranında ve 1:20 oranında (KD9) kullanılması
ile elde edilen çözünürlük değerleri arasında anlamlı fark bulunmamıştır (p>0,05).
PVP VA64 ve PEG 6000 karışımı ile hazırlanan formülasyonların çözünme hızı
verileri incelendiğinde ise çözünürlük sonuçlarından farklı olarak, polimer oranı artışı
126
ile artan çözünme hızı sonuçları elde edilmiştir.
Değişik taşıyıcı sistemler ve farklı etkin madde:taşıyıcı oranları kullanılarak
hazırlanan katı dispersiyonların çözünürlük ve çözünme hızı verileri
değerlendirilerek, Repaglinidin çözünürlüğünü ve çözünme hızını en fazla oranda
artıran formülasyonun KD5 kodlu (Repaglinid:Ploronic F68; 1:9) katı dispersiyon
formülasyonu olduğu belirlenmiştir. KD5 kodlu formülasyonda çözünürlük saf etkin
madde ve fiziksel karışıma kıyasla 3,4 kat artmış, çözünme hızında ise 5 dakika
içinde fiziksel karışım (FK5) ile % 28,8; KD5 formülasyonu ile ise % 100 oranında
kümülatif etkin madde çıkışı sağlandığı saptanmıştır. Bu nedenle zaman kontrollü
tablet formülasyonlarının hazırlanmasında KD5 kodlu katı dispersiyon
formülasyonunun kullanılmasına karar verilmiştir.
4.5. KD5 Kodlu Katı Dispersiyon Üzerinde Yapılan Çalışmalara Ait Bulguların Değerlendirilmesi 4.5.1. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun ve Fiziksel Karışımının Partikül Büyüklüğünün Değerlendirilmesi Hazırlanan KD5 kodlu katı dispersiyon ve buna ait FK5 kodlu fiziksel karışımın
ve Şekil 3.22 (Sayfa 97) ile verilmiştir. Katı dispersiyonun geometrik ortalama çapı
18,23 μm, fiziksel karışımın geometrik ortalama çapı 20,57 μm olarak bulunmuştur.
Etkin maddenin partikül boyutu 50,93 μm olarak saptanmıştır. Katı dispersiyonun
daha küçük partikül boyutuna sahip olması yüksek çözünürlük ve çözünme hızının
bir diğer nedenidir.
4.5.2. Katı Dispersiyonun DSC, XRD ve IR Analiz Sonuçlarının Değerlendirilmesi Hazırlanan KD5 kodlu katı dispersiyonun DSC termogramı etkin madde, fiziksel
karışım ve Pluronic F68 ile karşılaştırmalı olarak Şekil 3.23’te (Sayfa 98-99)
verilmiştir. Repaglinidin Pluronic F68 ile hazırlanan katı dispersiyonu ve fiziksel
karışımının DSC termogramları incelendiğinde etkin maddenin 140,3°C’de verdiği
endotermik pikin kaybolduğu görülmüştür. 58,3°C’de ise Pluronic F68’e ait olan
127
endotermik pik görülmektedir. Etkin maddenin 140,3°C’de vermiş olduğu keskin
pikin katı dispersiyonda görülmemesi etkin maddenin kristal formdan amorf forma
dönmüş olduğunu göstermektedir (Chutimaworapan ve ark., 2000; Emara ve ark.,
2002; Hirasawa ve ark., 2003). Fiziksel karışımda etkin madde pikinin şiddetinin
azalmış olması DSC ölçümü boyunca fiziksel karışımdaki etkin maddenin erimiş
taşıyıcı içinde çözünmüş olmasından kaynaklanabileceği düşünülmektedir (Bartsch
ve Griesser, 2004; Ahuja ve ark., 2007). Etkin maddenin kristalinite derecesi
çözünme hızını etkilemektedir. Hazırlanan KD5 kodlu katı dispersiyondaki
çözünürlük ve çözünme hızı sonuçlarındaki artışın sebebinin amorf formun yüksek iç
enerjisinden ve moleküler hareketinden dolayı hızlı çözünmesine bağlanmaktadır
(Valizadeh ve ark., 2004; Valizadeh ve ark., 2007).
Hazırlanan KD5 kodlu katı dispersiyonunun XRD deseni; etkin madde, fiziksel
karışım ve Pluronic F68 ile karşılaştırmalı olarak Şekil 3.24’te (Sayfa 100) verilmiştir.
Hazırlanan katı dispersiyonda etkin madde piklerinin tamamen kaybolmadığı ancak
şiddetinin önemli derecede azaldığı görülmektedir. Bu nedenle sistem içerisinde
etkin maddenin çoğunun amorf çok az bir kısmının kristal halde bulunduğu
düşünülmektedir (Iwata ve ark., 1996; Özdemir ve Ordu, 1997; Chutimaworapan ve
ark., 2000; Vippagunta ve ark., 2002; Valleri ve ark., 2004; Mura ve ark., 2005). Katı
dispersiyonun çözünme hızındaki artışın nedeni bu kristallerdeki partikül
büyüklüğünün azalmasına bağlanmaktadır (Özdemir ve Ordu, 1997). Fiziksel
karışım ve katı dispersyonda Pluronic F68’in aynı yerde, aynı kırınım desenini
vermesi ise kimyasal girişimin olmadığını göstermektedir (Valizedeh ve ark., 2004).
Hazırlanan KD5 kodlu katı dispersiyonunun IR spektrumu etkin madde, fiziksel
karışım ve Pluronic F68 ile karşılaştırmalı olarak Şekil 3.25’de (Sayfa 101)
verilmiştir. Hazırlanan katı dispersiyonda etkin maddeye ait karakteristik piklerin
kaybolduğu görülmektedir. Bu bulgular literatür verleri ile uyumlu bulunmuştur
(Özdemir ve Ordu, 1998). Fiziksel karışımda ise parmak izi bölgesinde etkin
maddeye ait pikler şiddeti azalmış olsa da görülmektedir.
128
4.5.3. KD5 Kodlu Katı Dispersiyon Üzerinde Yapılan Ön Stabilite Çalışmalarına Ait Bulguların Değerlendirilmesi Katı dispersiyonlarda zamanla amorf yapının kristal forma dönüştüğü ve buna
paralel olarak çözünürlük ve çözünme hızında azalma ortaya çıktığı birçok
çalışmada gösterilmiştir (Ford 1986; Weuts ve ark., 2005; Vasconcelos ve ark.,
2007). Bu nedenle KD5 kodlu katı dispersiyonun stabilitesi hakkında ön fikir sahibi
olmak üzere Bölüm 2.2.3.3.7’de (Sayfa 59) belirtilen şekilde ön stabilite çalışması
yapılmıştır. Katı dispersiyonun başlangıca göre çözünme hızı profilleri
incelendiğinde 1.ay sonunda hem 25°C’de hem de 40°C’de saklanan katı
dispersiyonun çözünme hızı profillerinde anlamlı azalma olduğu görülmüştür
(p<0,05) (Şekil 3.26) (Sayfa 102). Üçüncü ayın sonunda elde edilen çözünme hızı
profilleri ile birinci ayın sonunda elde edilen çözünme hızı profilleri arasında hem
25°C’de hem de 40°C’de anlamlı fark görülmemiştir (p>0,05) (Şekil 3.27) (Sayfa
102).
4.6. Hemen Salım Yapan Tabletin ve Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Formülasyon Çalışmalarına Ait Bulguların Değerlendirilmesi Çalışmamızda yapılan klinik araştırmalarda belirlenen (Damsbo ve ark., 1999;
Hatorp ve ark., 1999) dozlama ve yemek saatlerine uyumlu olacak şekilde pulsatil
salım yapan diğer bir ifadeyle zaman kontrollü olarak dağılabilen tablet
formülasyonları hazırlanmıştır. Bu formülasyonların hazırlanmasında hemen salım
yapan birinci tablet için hedef profilimiz 15 dakika-1 saat içerisinde maksimum
konsantrasyona ulaşan ve minimum % 85 etkin madde salımını sergileyen; ikinci
dozlamayı oluşturacak ikinci tablet için hedef profilimiz 3-4 saatlik gecikme süresinin
sonunda 5. saatte maksimum konsantrasyona ulaşan ve minimum % 85 etkin
madde salımını sergileyen; üçüncü dozlamayı oluşturacak üçüncü tablet için hedef
profilimiz 8-9 saatlik gecikme süresinin sonunda 10. saatte maksimum
konsantrasyona ulaşan ve minimum % 85 etkin madde salımını sergileyen çözünme
hızı profilleridir. Bu hedef profile yönelik olarak hazırlanan tüm tablet formülasyonları
düşük ekipman maliyeti, kısa süreli işlemleri, kısa işlem basamakları, iş gücü ve
enerji kazancı nedeniyle doğrudan basım yöntemi kullanılarak hazırlanmıştır
(Lieberman ve Lachman, 1980; Yang Lin ve ark., 2004a).
129
4.6.1. Hemen Salım Yapan Tabletin Hazırlanmasına Ait Bulguların Değerlendirilmesi Hemen salım yapan birinci tablet formülasyonunun hazırlanması amacıyla doğrudan
basım yöntemi kullanılmıştır. Formülasyonun hazırlanması için doğrudan basım
ajanı olarak FlowLac®100, süper dağıtıcı ajan olarak kroskarmelloz sodyum, glidant
olarak Aerosil 200 ve lubrikant olarak magnezyum stearat kullanılmıştır. Tabletlerin
basımından önce dağıtıcı ve FlowLac®100 oranları değiştirilerek tabletlerin dağılma
süreleri ve sertlikleri incelenmiş, en uygun formülasyonun Bölüm 2.2.4.1’de Çizelge
2.3 ile (Sayfa 61) verilen formülasyon olduğu tespit edilmiştir. Tabletler hidrolik el
presi ile, 7 mm çaplı zımba kullanılarak 30 bar basınçta basılmıştır. Her tablette 2
mg Repaglinid içerecek kadar katı dispersiyon (KD5 kodlu) kullanılmıştır.
4.6.2. Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Hazırlanmasına Ait Bulguların Değerlendirilmesi
Yapılan literatür araştırmalarından yola çıkarak Repaglinid’in, yemek ve dozlama
saatleri ile uyumlu olacak şekilde zaman kontrollü olarak dağılabilen tablet
formülasyonları hazırlanmıştır. Repaglinid ile yapılan klinik araştırmalarda yemek
saatleri 08.00, 13.00 ve 18.00 olarak verildiği için zaman kontrollü dağılabilen tablet
formülasyonları bu saatlere uyumlu olacak biçimde tasarlanmıştır (Damsbo ve ark.,
1999; Hatorp ve ark., 1999). Bu şekilde hastanın her yemek öğününde ayrı ayrı
tabletleri almasına gerek kalmadan, doz atlanması ve unutulması ihtimali de ortadan
kalkarak öğünlerini düzenli yemek saatlerinde alan diyabet hastaları için daha etkin
bir tedavi başarılabilecektir.
Doğrudan basım yöntemi ile hazırlanan zaman kontrollü dağılabilen tabletler bir iç
çekirdek ve dış kaplama tabakası olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Dış
kaplama materyali iç çekirdek üzerine özel bir basım tekniği sayesinde
basılmaktadır. Bu basım tekniği ile sadece zaman kaybı ve komplike prosesler
elimine edilmekle kalmayıp etkin maddenin nemden korunarak stabilitesinin artması
da sağlanmaktadır (Hsu Lin ve ark., 2001). Bu nedenle çalışmamızda zaman
kontrollü tabletlerin hazırlanmasında hem zaman kaybına engel olmak hem de katı
dispersiyon içeren çekirdek tabletin stabilitesini sağlamak için doğrudan basım
yöntemi ile sıkıştırarak kaplama tekniği tercih edilmiştir.
130
Hazırlanan tabletlerin çözünme hızı deneyleri Bölüm 2.2.4.3.2’de (Sayfa 69)
belirtilen şekilde, gastrointestinal sistemi taklit etmek amacıyla önce pH 2 hidroklorik
asit tamponunda (2 saat), daha sonra pH 6,8 fosfat tamponunda yapılmıştır. Pulsatil
salım yapan zaman kontrollü yeni ilaç salım sistemi üzerine yapılan birçok
çalışmada çözünme hızı çalışmalarında bu ortamlar kullanılmaktadır (Ueda ve ark.,
1994a; Takeuchi ve ark., 2000; Sangalli ve ark., 2001; Fan ve ark., 2001; Cao ve
ark., 2004; Fukui ve ark., 2004; Sinha ve ark., 2005; Chaudhari ve ark., 2007).
Matsuo ve ark. (1996) HEC kullanarak hazırladıkları sıkıştırılarak kaplanmış zaman
kontrollü tabletlerin çözünme hızı çalışmalarını hem pH 1,2 hem pH 6,8’de ayrı ayrı
yapmışlar ve gecikme sürelerinde bir fark olmadığını, gecikme süresinin
gastrointestinal lümendeki pH’dan bağımsız olduğunu bildirmişlerdir.
4.6.2.1. Zaman Kontrollü Dağılabilen İkinci ve Üçüncü Tablet Formülasyonlarının Ön Çalışmalarına Ait Bulguların Değerlendirilmesi
Yapılan literatür araştırmalarında EC’nin zaman kontrollü olarak ortadan ikiye
bölünebilen, sıkıştırılarak kaplanmış tabletlerin doğrudan basım yöntemi ile
hazırlanmasında dış tabaka olarak kullanılan en uygun özellikli yardımcı madde
olduğu belirlenmiştir (Yang Lin ve ark., 2004). Zaman kontrollü tabletlerde gecikme
süresi ve etkin maddenin zaman kontrollü salımı;
- Dış kaplama tabakasında kullanılan EC’nin partikül büyüklüğü ve büyük
partikül/küçük partikül ağırlık oranının değiştirilmesi ile (Hsu Lin ve ark.,
2001; Yang Lin ve ark., 2001; Yang Lin ve ark., 2002; Yang Lin ve ark.,
2004a),
- Dış kaplama tabakasında kullanılan EC miktarı ile (Hsu Lin ve ark., 2001),
- Dış kaplama tabakasının basımı sırasında uygulanan basınç değişimi ile
(Hsu Lin ve ark., 2001),
- İç çekirdekte kullanılan eksipiyan tipi ve miktarı ile (Yang Lin ve ark., 2004b;
Chaudhari ve ark., 2007),
- İç çekirdeğin basımı sırasında uygulanan basınç değişimi ile değişmektedir
(Hsu Lin ve ark., 2001).
131
Zaman kontrollü salım yapmak üzere tasarımlanan sıkıştırılarak kaplanmış tabletler
Bölüm 2.2.4.2’de (Sayfa 61) anlatılan şekilde iç çekirdek ve dış kaplama tabakası
olarak iki aşamada hazırlanmıştır. Yukarıda da belirtildiği gibi dış kaplama
tabakasında kullanılan etilselülozun partikül büyüklüğü gecikme süresinin
belirlenmesinde önemli olduğundan ön çalışmalarda öncelikli olarak PB1 kodlu 468
μm partikül büyüklüğüne sahip etilselüloz kullanılmıştır. Literatürlerde verilen basınç
değerleri olan iç çekirdek için 200, dış kaplama tabakası için 300 bar basınç
kullanılarak tabletler hazırlanmıştır (Hsu Lin ve ark., 2001; Yang Lin ve ark., 2001;
Yang Lin ve ark., 2002; Yang Lin ve ark., 2004a; Yang Lin ve ark., 2004b). İç
çekirdekte katı dispersiyonun yanında süper dağıtıcılardan sodyum nişasta glikolat
kullanılmıştır. Sodyum nişasta glikolatın öncelikli olarak tercih edilmesinin nedeni
yapılan çalışmalarda kullanılan eksipiyanlar arasında (püskürtülerek kurutulmuş
laktoz, HPMC ve mikrokristal selüloz) en uzun gecikme süresinin bu dağıtıcı ile elde
edilmesidir (Yang Lin ve ark., 2002). 468 μm partikül büyüklüğüne sahip etilselüloz
ile Bölüm 2.2.4.2.2’de (Sayfa 62) Çizelge 2.4’te (Sayfa 63) verilen A1, A2, A3 ve A4
kodlu formülasyonlar hazırlanmıştır. A1 kodlu formülasyonda 20 mg katı dispersiyon
ve 20 mg sodyum nişasta glikolat kullanılarak 200 bar basınç ile çekirdek tablet
basılmıştır. Dış kaplama tabakasında 468 μm partikül boyutuna sahip EC alt ve üst
tabakada 70 mg/70 mg oranında olacak şekilde 300 bar basınç ile basılarak tabletler
hazırlanmıştır. Ancak tabletler pH 2’de hızla açılmış ve hedef profile ulaşılamamıştır.
Repaglinidin salımını geciktirebilmek için EC miktarı dış kaplama tabakasında 90
mg/90 mg olacak şekilde artırılarak A2 kodlu formülasyon hazırlanmış ancak salım
hızı yine geciktirilememiştir. Çekirdek tablette kullanılan dağıtıcı miktarı yarıya
indirilerek hazırlanan A3 ve A4 formülasyonları da pH 2 hidroklorik asit ortamında
açıldığından dolayı daha küçük partikül büyüklüğüne sahip PB2 kodlu 212 μm
partikül büyüklüğüne sahip etilselüloz kullanılarak Çizelge 2.5’te (Sayfa 64) verilen
formülasyonlar hazırlanmıştır. Buradaki formülasyonlarda A kodlu formülasyonlara
kıyasla daha düşük basınç değerleri kullanılmış (K2, K3, K4) ve iç çekirdekteki
eksipiyan cinsi değiştirilerek sodyum nişasta glikolat yerine Avicel, FlowLac ve
HPMC de kullanılarak yeni tablet formülasyonları hazırlanmıştır. Ancak bu
formülasyonlardan 12 saatlik çözünme hızı deneyi sonucunda etkin madde çıkışı
sağlanamamıştır.
Bu çalışmalardan sonra Bölüm 2.2.4.2.3’te Çizelge 2.6, Çizelge 2.7 ve Çizelge
2.8’de (Sayfa 65-66) verilen ön formülasyonlar hazırlanarak tabletlerin parçalanma
132
zamanları hakkında bilgi edinmek üzere çözünme hızı deneyleri yapılmıştır. Çizelge
2.6’da (Sayfa 65) hazırlanan formülasyonlarla iç çekirdek ve dış kaplama
tabakasının hazırlanmasında kullanılan basıncın etkisi incelenmiştir. Çekirdek
tablete uygulanan düşük miktardaki basınç artışının gecikme süresi üzerinde etkili
olmadığı, ancak çok yüksek basınçlarda (150-200 bar) gecikme süresinin
uzamasına neden olduğu görülmüştür. Bu bulgular yapılan çalışmalarla uyumludur
(Hsu Lin ve ark., 2001). Dış kaplama tabakasına uygulanan basınç ile gecikme
süresinin artması da aynı çalışma verileri ile uyumlu olmasına rağmen (Hsu Lin ve
ark., 2001) yüksek basınç uygulanması (250-300 bar) sonucunda tabletlerin
parçalanma zamanları arasında paralellik sağlanamadığı görülmüştür. Buna çok
yüksek basınçlarda bazı tabletlerin orta bölümlerinde oluşan çatlakların neden
olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmalar sonucunda tabletlerin basımı sırasında
tekrarlanabilir sonuçlar elde etmek için kullanılacak ideal dış kaplama tabakası
basıncının yaklaşık 75 bar, iç çekirdek basıncının ise yaklaşık 50 bar olduğu
saptanmıştır.
Çizelge 2.7’de (Sayfa 65) verilen formülasyonlar çekirdek tablette kullanılan
eksipiyan cinsi ve miktarının gecikme süresi üzerindeki etkisini gözlemek üzere
hazırlanan formülasyonlardır. Bu çalışmalar sonucunda çekirdek tablette kullanılan
sodyum nişasta glikolat miktarının artırılması ile tabletlerden etkin madde çıkışının
olduğu gözlenmiştir. Sodyum nişasta glikolat yerine kroskarmelloz sodyum
kullanılmasıyla hem gecikme süresinin kısaldığı hem de etkin madde çıkış süresinin
azaldığı tespit edilmiştir. Bu bulgular Zhu ve Zheng’in çekirdekte kullanılan
göre daha etkili dağıtıcı özelliğinin olduğunu bu nedenle daha kısa gecikme süresi
sağladığını bildirdikleri çalışma ile uyumludur (Zhu ve Zheng, 2005).
Formülasyonlarda çapraz bağlı povidonun ise dağıtıcı özellğinin çok yüksek olduğu,
çekirdek tablette düşük miktarda kullanıldığında bile asit ortamda etkin maddeyi
serbestleştirdiği görülmüştür. Çekirdek tablette 40 mg kullanılan HPMC ile yaklaşık 6
saatlik ve Avicel ile ise yaklaşık 3 saatlik bir gecikme süresi elde edilmiş ancak bu
formülasyonlarda zaman kontrollü tabletlerin bir özelliği olan dış kaplama
tabakasının yırtılması/parçalanması ve etkin maddenin birden salımı görülmemiştir.
Sıkıştırılarak kaplanmış tabletlerde gecikme süresinin sonunda dış kaplama
tabakasının aniden yırtılması/parçalanması ve etkin maddenin birden salımı zaman
133
kontrolünün başarılmasında kilit rol oynamaktadır (Yang Lin ve ark., 2004b). Bu
nedenle çalışmalarımızda HPMC ve Avicel’in zaman kontrollü tabletler için
kullanımının uygun olmadığı düşünülmüştür. Bu bulgular Yang Lin ve ark.’nın (2002)
sonuçları ile uyumludur. Bu gecikmenin nedeni olarak HPMC’nin viskoz bir tabaka
oluşturması nedeni ile iç çekirdeğin dağılmasını geciktirmesi olarak bildirilmektedir
(Yang Lin ve ark., 2002). Literatürlerde çekirdek tablette sadece etkin madde
kullanılmasıyla da zaman kontrollü dağılma elde edildiği belirtilse de çalışmamızda
sadece katı dispersiyon içeren çekirdeğin kullanılmasıyla EC’nin parçalanma
özelliğinin görülmediği, zaman kontrollü salım için uygun bir formülasyon olmadığı
tespit edilmiştir. Bunun nedeni sadece etkin madde içeren katı dispersiyonun
yırtılma/parçalanma için yeterli iç basınç oluşturamamasıdır (Hsu Lin ve ark., 2001;
Yang Lin ve ark., 2001; Yang Lin ve ark., 2002; Yang Lin ve ark., 2004a; Yang Lin
ve ark., 2004b).
Çizelge 2.8’de (Sayfa 66) hazırlanan formülasyonlarla dış kaplama tabakasında
kullanılan EC miktarının etkisi incelenmiştir. Çizelgede verilen formülasyonların
yaklaşık olarak aynı gecikme süresi sonunda etkin maddeyi verdiği ancak, 90 mg/90
mg EC kullanılan tabletlerin zaman kontrollü parçalanma için ideal süreyi ve
parçalanma şeklini sağladığı görülmüştür. Yapılan literatür araştırmalarında dış
kaplama tabakasında kullanılan EC miktarının artışı ile artan gecikme süreleri elde
edildiği görülmüştür (Hsu Lin ve ark., 2001). Ancak bizim çalışmamızda dış kaplama
tabakası için kullanılan EC miktarı zımba çapı ile sınırlı olduğu için, EC miktarında
gecikme süresini uzatabilecek kadar artış yapılamadığı düşünülmektedir.
Çözünme hızı deneyi sırasındaki gözlemlere göre, sıkıştırılarak kaplanmış tabletler
belirli bir gecikme süresinden sonra ortadan ikiye ayrılarak etkin maddenin hızlı
salımını sağlamaktadır. Her tabletin gecikme süresi ve tabletten hızlı etkin madde
salımı kullanılan EC’nin partikül büyüklüğüne bağlıdır. Gecikme süresinin sonunda
tabletlerin hızlı bir şekilde yırtılmaları zaman kontrolü için çok önemlidir. Tabletlerin
hazırlanması sırasında sıkışmış haldeki çekirdek tablet dış kaplama tabakasını
oluşturan EC tozları ile birlikte tekrar sıkıştırıldığı için tabletlerin içi asimetrik bir yapı
göstermektedir. Bu heterojen yapı nedeniyle tabletin sıkışmış yüzü ve yan yüzünde
farklı kaplama özelliği görülmektedir. Çözünme hızı testi sonunda sıkıştırılmış alt yüz
ve üst yüzde parçalanma olmadığı için bu kısımlarda basımdan sonra sıkışmış ve
yoğun EC yapısı olduğu düşünülmektedir Ancak yan yüzün orta kısımlarında EC’nin
134
gevşek yapıda olduğu düşünülmektedir. Yan yüzdeki bu gevşek yapı çözücü
penetrasyonu için su kanalları oluşumuna ve bunun sonucunda da yan yüzlerden
yırtılma sonucunda hızlı etkin madde salımına neden olmaktadır (Şekil 4.1). Tüm
bunların sonucunda çözünme testi sonucunda çözünme ortamında ortadan ikiye
ayrılmış dış kaplama tabakası görülmektedir. Ayrıca tabletin iç çekirdeğinde yer alan
etkin maddenin çözünmesi sonucu oluşan yüksek konsantrasyonun neden olduğu
ozmotik basıncın da dış kaplama tabakasının ayrılma prosesinde önemli rolü olduğu
düşünülmektedir (Yang Lin ve ark., 2001).
Şekil 4.1. Sıkıştırılarak kaplanmış tabletlerin iç yapıları ve zaman kontrollü dağılma mekanizmaları (Yang Lin ve ark., 2001). 4.6.2.2. Zaman Kontrollü Dağılabilen İkinci ve Üçüncü Tabletlerin Formülasyon Çalışmalarına Ait Bulguların Değerlendirilmesi
Bölüm 2.2.4.2.2 (Sayfa 62) ve 2.2.4.2.3’de (Sayfa 63) hazırlanan formülasyonlardan
yola çıkarak, Bölüm 2.2.4.2.4 (Sayfa 66) ve Bölüm 2.2.4.2.5’de (Sayfa 67) anlatılan
şekilde Çizelge 2.9’da (Sayfa 68) verilen formülasyonlar hazırlanmıştır. 20 mg katı
dispersiyon ve 40 mg sodyum nişasta glikolat ile çekirdek tabletin basıldığı ve 212
μm partikül büyüklüğüne sahip EC ile 90 mg alt ve 90 mg üst tabaka oranları ile dış
kaplamanın yapıldığı F1 kodlu formülasyon hazırlanmıştır. Şekil 3.29’da (Sayfa 107)
görüldüğü gibi F1 formülasyonu 5 saatlik gecikme süresinden sonra, 3 saatte (5. ve
8. saatler arasında) etkin maddenin % 77’sini vermiştir. Bu 3 saatlik süreyi daha
kısaltarak etkin maddenin daha kısa sürede ve daha fazla miktarda çıkışını
sağlamak amacıyla iç çekirdek basıncı düşürülerek Çizelge 2.9’daki (Sayfa 68) F2
kodlu formülasyon hazırlanmıştır. Şekil 3.29’da (Sayfa 107) görüldüğü üzere etkin
maddenin çıkış süresi olan 3 saatlik sürede bir değişim olmamıştır. F1 kodlu
135
formülasyonda 6. saat sonunda etkin maddenin % 8’i; F2 kodlu formülasyonda ise
% 18’i çıkmıştır. Ayrıca F2 formülasyonu ile 8. saatin sonunda etkin maddenin %
82’si çıkmıştır. 8 saat sonunda F1 ve F2 formülasyonlarından çıkan miktarlar
arasında anlamlı fark bulunamamıştır (p>0,05). Hem çıkış süresi hem de çıkış
yüzdesi açısından iç çekirdek basıncının 50 bardan 25 bara düşürülmesi ile iki
formülün çözünme hızı profilleri arasında fark oluşmadığı görülmüştür.
Çizelge 2.9’da (Sayfa 68) yer alan F3 kodlu formülasyonda iç çekirdekte dağıtıcı
olarak kroskarmelloz sodyum kullanılmıştır. Ön formülasyon çalışmalarında
kroskarmelloz sodyumun dağıtıcı özelliğinin daha iyi olduğu görüldüğü için F3 kodlu
formülasyonda katı dispersiyon ve kroskarmelloz oranı 20/30 olarak belirlenmiştir.
Bu formülasyon ile Şekil 3.30’da (Sayfa 107) görüldüğü gibi 4 saatlik gecikme
süresinden sonra 2 saat içerisinde (4. saat - 6.saat arasında) % 86,9 oranında etkin
madde çıkışı sağlanmıştır. Sodyum nişasta glikolata göre daha kısa zaman
aralığında etkin madde çıkışı sağlanması bu dağıtıcının zaman kontrollü tablet
hazırlamak için daha tercih edilebilir olduğunu göstermektedir. Çekirdek tabletteki
kroskarmelloz sodyumun 30 mg’dan 40 mg’a çıkarılmasıyla hazırlanan F4 kodlu
formülasyonun gecikme süresi ise 3 saat olmuştur (Şekil 3.30) (Sayfa 107). F3 ve
F4 kodlu formülasyonların gecikme süresinden sonraki 1. saat ve 2. saat sonunda
çıkan etkin madde miktarları arasındaki fark anlamlı olmamakla birlikte, F4 kodlu
formülasyonun gecikme süresinin 1 saat kısaldığı görülmüştür. Yapılan bu
çalışmalar sonucunda hedef profile en uygun salım hızını sergileyen, 5.saatte % 89
oranında çıkış sağlayan F4 kodlu formülasyon ikinci tablet formülasyonu olarak
seçilmiştir.
Çekirdek tablette çapraz bağlı povidon kullanılarak 75/100 bar basınçla hazırlanan
formülasyonda ise sadece 40 mg kroskarmelloz sodyum kullanılmıştır. F8 ve F9
kodlu formülasyonlardan 6 saatlik gecikme süresinin sonunda çıkan etkin madde
miktarları arasında anlamlı fark bulunmamıştır. F8 kodlu formülasyondan 7.saatte
çıkan etkin madde miktarı (%54,8), F9 kodlu formülasyondan 7.saatte çıkan (%18,1)
miktardan anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. Ancak etkin maddenin tümünün açığa
çıkış süresi her ikisinde de 6-8. saatler arasındadır (Şekil 3.31) (Sayfa 108). Bu iki
formülasyon sadece sodyum nişasta glikolat içeren F7 kodlu formülasyona göre 2
saat daha erken çıkışa neden olmuş ve F7’ye göre daha kısa sürede etkin madde
salımı sağlamıştır. Hazırlanan formüllerle gecikme süresi yeterli olmadığından PB4
kodlu 76 μm partikül büyüklüğüne sahip EC kullanılarak F10 ve F11 kodlu
formülasyonlar hazırlanmıştır. F11 kodlu formülasyon için çapraz bağlı povidon 10
mg kullanılarak çekirdek tablet hazırlanmıştır. F11 kodlu formülasyonun çözünme
hızı profili ise F9 kodlu formülasyon ile benzer çıkmıştır (Şekil 3.32) (Sayfa 108).
F10 kodlu formülasyonda çekirdek tablette kullanılan kroskarmelloz miktarı 20
mg’dır. Bu formülasyon ile 8 saatlik gecikme süresinin sonunda 9.saatte % 38,3;
10.saat sonunda ise % 87,3 etkin madde çıkışı elde edilmiştir. 10. saatte maksimum
çıkış sağlayan bu formülasyon üçüncü dozlama için kullanılacak üçüncü tablet
olarak seçilmiştir.
Yapılan tüm bu çalışmaların sonucunda doğrudan basım yöntemi ile hazırlanan
sıkıştırılarak kaplanmış zaman kontrollü tabletlerin hazırlanmasında kullanılan
137
EC’nin partikül büyüklüğünün, dağıtıcı cinsinin ve miktarının diğer parametrelere
göre zaman kontrolünde çok daha etkili olduğu görülmüştür. Bu bulgularımız
literatürlerde yer alan çalışmalarla uyumlu bulunmuştur (Hsu Lin ve ark., 2001; Yang
Lin ve ark., 2002; Yang Lin ve ark., 2004a; Yang Lin ve ark., 2004b).
4.6.2.3. Zaman Kontrollü Tabletlerin Çözünme Hızı Verilerinin Kinetik Açıdan Değerlendirilmesi Hazırlanan zaman kontrollü tablet formülasyonlarında Bölüm 2.2.4.3’de (Sayfa 69)
belirtilen şekilde çözünme hızı çalışmaları yapılmış ve elde edilen çözünme hızı
verileri Bölüm 3.3.5.3’te (Sayfa 112) belirtilen şekilde kinetik açıdan
değerlendirilmiştir. Zaman kontrollü tablet formülasyonlarından etkin madde
salımının kinetik modellere uyumunun belirlenmesinde elde edilen r2 ve A.O.K.T.
(Artık Ortalama Kareler Toplamı) değerleri baz alınmıştır.
Şekil 3.29’da (Sayfa 107) verilen F1 kodlu formülasyon ve Şekil 3.31’de (Sayfa 108)
verilen F7 kodlu formülasyon kinetik açıdan değerlendirildiğinde en iyi RRSBW
dağılımına uyum sağladığı, en yüksek r2 değerlerinin bu dağılım için elde edildiği
belirlenmiştir (Çizelge 3.18) (Sayfa 112). F1 ve F7 kodlu formülasyonlar için en iyi
uyumun sağlandığı RRSBW dağılımına ait β değerleri incelendiğinde elde edilen β
değerlerinin 1’den yüksek olması başlangıçta yavaş etkin madde salımını takiben
hızla bir platoya ulaşılması şeklinde ifade edilmektedir. F1 ve F7 kodlu
formülasyonlar için RRSBW dışında bu dağılıma en yakın ikinci en yüksek r2 veren
kinetik modelin Higuchi modeli olduğu görülmüştür. F2, F3, F4, F6, F8, F9, F10 ve
F11 kodlu formülasyonlar ise r2 değerlerine göre en iyi Higuchi kinetik modeline
A.O.K.T. değerleri göz önüne alındığında ise en iyi RRSBW kinetik modeline uyum
sağladığı görülmüştür. Tabletlerin belirli gecikme süresinin sonunda parçalanması
sonucu polimerle hazırlanmış etkin madde yüklü çekirdek tablet ortaya çıkmakta ve
buradan difüzyonla çıkış meydana gelmektedir. Bu nedenle Higuchi kinetiğine uyum
beklenen bir sonuçtur. Tüm formülasyonların belirli bir gecikme süresinden sonra
hızla parçalanıp dağılması nedeniyle RRSBW’a uyumu yine beklenen bir sonuçtur.
138
4.7. İn vivo Deneyler 4.7.1. İn vivo Analizler İçin Etkin Maddenin Miktar Tayini Yönteminin Seçimi ve Değerlendirilmesi
Yapılan araştırmalar sonucunda etkin maddenin biyolojik sıvılarda/plazmada miktar
tayininin sıvı kromatografisi-tandem kütle spektroskopisi (LC/MS/MS) (Marbury ve
ark., 2000; Ho ve ark., 2004), elektrokimyasal dedeksiyon ile HPLC (Berecka ve
ark., 2006) ve UV dedeksiyon ile HPLC yöntemleri (Jain ve ark., 2006; Ruzilawati ve
ark., 2007) kullanılarak yapıldığı tespit edilmiştir. LC/MS/MS yöntemi HPLC’ye göre
çok pahalı olması, pahalı ekipman kullanımının gerekmesi ve az bulunan bir cihaz
olması nedeni ile daha az tercih edilen bir yöntemdir (Ruzilawati ve ark., 2007). Bu
nedenle çalışmamızda miktar tayini yöntemi olarak HPLC yöntemi kullanılmıştır.
Çalışmamızda HPLC koşullarının daha kolay uygulanabilir olması nedeniyle Jain ve
ark.’nın verdiği yöntem modifiye edilerek kullanılmıştır (Jain ve ark., 2005). Yöntem
belirlendikten sonra Bölüm 2.2.5.1’de (Sayfa 71) anlatılan şekilde etkin maddenin
kalibrasyon doğrusu oluşturularak kalibrasyon verileri elde edilmiştir. Daha sonra
yöntemin validasyonu için Bölüm 2.2.5.2’de (Sayfa 71) verilen şekilde doğrusallık ve
aralığı, doğruluk, kesinlik ile teşhis ve tayin sınırları incelenmiştir. Doğrusallık ve
aralığına ait veriler Bölüm 3.4.2.1’de (Sayfa 114) verilmiştir. r2 değerlerinin yüksek,
regresyon doğrusundan olan sapmaların standart sapma değerlerinin düşük olması
elde edilen verilerin güvenilirliğini göstermektedir. Doğruluğun tespiti için elde edilen
veriler Bölüm 3.4.2.2’de (Sayfa 115) verilmiştir. Teorik olarak hesaplanmış miktar,
pratikte de yüksek % geri elde ile elde edilmiştir. Bu şekilde yöntemin doğruluğu
kanıtlanmıştır. Yöntemin kesinliği için 6 kez arka arkaya okunan bir seri dilüsyonun
% bağıl standart sapma değerlerinin % 2’den küçük olması yöntemin tekrar edilebilir
olduğunu ve böylece kesinliğini göstermektedir. Yöntemin belirlenmesi ve valide
edilmesinden sonra in vivo deneyler süresince plazmadan Repaglinidin miktar
tayininde HPLC yöntemi kullanılmıştır.
139
4.7.2. Piyasa Preparatı (referans, orijinal tablet), Tasarımlanan Hemen Salım Yapan Birinci Tablet ve Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerde Yapılan İn
vivo Çalışma Bulgularının Değerlendirilmesi Repaglinid’in ilaç piyasasında bulunan ve referans olarak seçilen innovatör firmaya
ait NovoNorm® 2 mg tablet, hemen salım yapan birinci tablet, in vitro koşullarda
zaman kontrollü dağılabilen en iyi ikinci tablet formülasyonu olarak seçilen F4 ve en
iyi üçüncü tablet formülasyonu olarak seçilen F10 kodlu tabletlerde in vivo
çalışmalar Bölüm 2.2.5.3’te (Sayfa 73) anlatılan şekilde yapılmıştır. Deneyler
sonucunda elde edilen farmakokinetik parametreler değerlendirildiğinde, piyasa
preparatı ve hazırlanan hemen salım yapan birinci tabletin AUC ve Cmax değerleri
ortalamalar arası farkın önemlilik testine göre değerlendirilmiş ve % 95 olasılık
seviyesinde ortalamalar arası farkın önemli olmadığı sonucuna varılmıştır (p>0,05).
Etkin maddenin pH 2’de yüksek çözünürlüğü ve literatür verilerinde mideden
absorpsiyonunun hızlı olduğunun belirtilmesi bu sonucunu destekler niteliktedir
(Culy ve Jarvis, 2001; AHFS, 2001; Moffat, 2004). İkinci tabletin Cmax değeri referans
tabletten anlamlı olarak farklı bulunmazken (p>0,05), üçüncü tabletin Cmax değeri
referans tablete göre yüksek bulunmuştur. İkinci tabletin AUC değeri referans
tabletin AUC değerinin ∼ 3,6 katı; üçüncü tabletin AUC değeri referans tabletin AUC
değerinin ∼ 6,9 katı bulunmuştur. Cmax’a ulaşmak için gerekli zaman piyasa preparatı
için 1 saat, hemen salım yapan birinci tablet için yaklaşık 40 dakika bulunmuştur. Bu
nedenle hazırladığımız hemen salım yapan birinci tabletin piyasa preparatına göre
daha hızlı absorbe olduğu düşünülmektedir.
Repaglinidin yapılan literatür araştırmaları sonucunda belirlenen yemek ve dozlama
saatleri ile uyumlu olacak şekilde tasarımlanan biri hemen salım yapan ve diğer ikisi
zaman kontrollü salım yapan tablet formülasyonları üzerinde yapılan çözünme hızı
deneyleri ile, in vitro koşullarda hedef profile uyan hemen salım yapan birinci tablet
formülasyonu, hedeflenen profille uyan F4 kodlu ikinci tablet ve F10 kodlu üçüncü
tablet formülasyonlarının, in vivo koşullardaki davranışı test edilerek hedeflenen
dozlama saatlerine uyumu incelenmiştir. Birinci tablet ile istenen hemen etkin madde
salımı sağlanmıştır. Üçüncü tablet formülasyonu ile de hedeflenen gecikme süresi ∼
8 saat ve tmax 10 saat olarak saptanmış olup in vitro deneyler sonucu elde edilen
profile uyumlu sonuçlar elde edilmiştir. Ancak hazırlanan F4 kodlu ikinci tablette in
vitro koşullarda gecikme süresi 3 saat iken ve 5 saatte maksimum konsantrasyona
140
ulaşılırken, in vivo koşullarda gecikme süresi 2 saat ve tmax 3 saat olarak
belirlenmiştir. Bunun sebebinin tavşanlardan mideden geçiş süresinin insanlardan
farklı olarak yaklaşık 3-6 saat olması (Delaney, 2006) ve tabletlerin etkin madde
çözünürlüğünün daha yüksek olduğu pH’da daha uzun süre kalışı ve bu nedenle
beklenenden daha erken sürede etkin madde çıkışının olduğu düşünülmektedir.
Ayrıca bu veriler Matsuo ve ark.’nın HEC kullanarak hazırladıkları sıkıştırılarak
kaplanmış tabletlerde yaptıkları çalışmalarla uyumludur. Matsuo ve ark. in vivo
çalışmalarda elde ettikleri gecikme sürelerinin in vitro çalışmalarda elde ettikleri
gecikme sürelerine göre biraz daha kısa olduğunu, bunun gastrointestinal peristaltik
kroskarmelloz sodyum; dış kaplama tabakasında 76 μm partikül
büyüklüğüne sahip etilselüloz (90 mg/90 mg), iç çekirdeğin hazırlanması
için 50 bar ve dış kaplama tabakası için 75 bar basınç kullanılarak
hazırlanan; in vitro çözünme hızı sonuçlarına göre 10. saatte etkisini
gösteren F10 kodlu formülasyon üçüncü tablet olarak seçilmiştir.
Tasarımlanan zaman kontrollü salım yapan F4 ve F10 kodlu
formülasyonların, r2 değerlerine göre en iyi Higuchi kinetik modeline,
A.O.K.T. değerleri göz önüne alındığında ise en iyi RRSBW kinetik
modeline uyum sağladığı görülmüştür.
Tasarımlanan hemen salım yapan birinci tablet ve piyasa preparatı
(NovoNorm 2 mg Tablet) in vitro ve in vivo koşullarda kıyaslandığında
eşdeğer olarak kabul edilebileceği sonucuna varılmıştır.
İkinci ve üçüncü tabletlerde in vitro koşullarda hedeflenen gecikme
sürelerine ulaşılırken, in vivo koşullarda üçüncü tablet için bu sürenin
değişmediği ikinci tablet için ise bu sürenin kısaldığı sonucuna ulaşılmıştır.
Tavşanlar üzerinde yapılan deneylerin tavşanların fizyolojisinin
insanınkinden farklı olması nedeniyle ve (gastrik pH, bağırsak uzunluğu)
etik nedenlerden dolayı deneyler sınırlı sayıda tavşan üzerinde uygulanmış
143
olduğundan daha güvenilir sonuçların alınması için öncelikle daha çok
sayıda deneyin yapılması ve daha sonra deneylerin gönüllü denekler
üzerinde de çalışılması gerektiği düşünülmektedir.
Tip 2 diyabet tedavisinde oral yoldan günde 3 kez alınan Repaglinidin,
klinik araştırmalarda verilen yemek/dozlama saatlerinde etkisini gösterecek
şekilde, üç dozlamayı tek bir kapsül alımı ile sağlayan ve böylelikle hasta
uyuncunu artırıp daha etkin bir diyabet tedavisini sağlayacak olan pulsatil
salım yapan tablet formülasyonlarının geliştirilebildiği sonucuna varılmıştır.
144
ÖZET
Repaglinid’in Katı Dispersiyonunu İçeren Zaman Kontrollü Salım Gösteren Tabletlerin Tasarımı, Hazırlanması ve İn vitro- İn vivo Değerlendrilmesi Çalışmamızda Tip 2 diyabetli hastaların tedavisinde kullanılan oral antidiyabetik ajan olan ve model etkin madde olarak seçilen Repaglinidin önceden belirlenmiş sürede pulsatil salım yapan diğer bir ifadeyle zaman kontrollü olarak dağılabilen tablet formülasyonlarının hazırlanması amaçlanmıştır. Kapsül içinde 3 mini tabletten oluşan bir tanesi hemen salım yapan ve diğer ikisi zaman kontrollü dağılabilen Repaglinid tablet formülasyonları klinik araştırmalarda verilen dozlama ve yemek saatlerine uyumlu olacak şekilde tasarlanmıştır. Böylece hastanın her yemek öğününde ayrı ayrı tabletleri almasına gerek kalmadan doz atlanması ve unutulması olasılığının elimine edilmesi ile daha iyi hasta uyuncunun ve zaman kontrollü etkin madde salımı ile daha iyi glisemik kontrolün sağlanması ve böylelikle hipoglisemi ve beta hücrelerinin glukoz toksisitesi riskinin azaltılması, sonuç olarak daha etkin bir Tip 2 diyabet tedavisinin gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir. Çalışmada suda çözünürlüğü ve biyoyararlanımı düşük (∼%56) olan Repaglinid’in çözünürlüğü katı dispersiyonu hazırlanarak artırılmıştır. Bu amaca yönelik taşıyıcı sistem olarak yüksek molekül ağırlığına sahip Polietien Glikol 6000 (PEG 6000), Polivinilpirolidon vinilasetat 64 (PVP VA64) – Polietien Glikol 6000 karışımı ve Pluronic F68 kullanılmış ve bunların içinden hem çözünürlük hem de çözünme hızı profillerinin değerlendirilmesi ile KD5 kodlu formülasyon en uygun formülasyon olarak belirlenmiştir. Bu formülasyon ile dioğrudan tabletleme yöntemi kullanılarak hemen salım yapan ve zaman kontrollü dağılabilen tabletler hazırlanmıştır. Zaman kontrollü tabletlerde çekirdekteki eksipiyan tipi ve miktarı, dış kaplama tabakasındaki etilselüloz miktarı, dış kaplama tabakasındaki etilselülozun partikül büyüklüğü ve çekirdek tablet/dış kaplama tabakasının basımı sırasında kullanılan basınç değiştirilerek zaman kontrolü sağlanmıştır. Hazırlanan tabletlerde ve Repaglinidin innovatör firmaya ait orijinal tabletlerinde in vitro çözünme hızı deneyleri yapılmıştır. Çözünme hızı deneyleri sonucunda zaman kontrollü tabletler için F4 ve F10 kodlu formülasyonlar en uygun zaman kontrollü tablet formülasyonları olarak seçilmiştir. Hemen salım yapan birinci tabletin, piyasa preparatının, F4 ve F10 kodlu formülasyonların in vivo davranışı tavşanlar üzerinde incelenmiştir. Formülasyonların in vivo değerlendirilmesi maksimum etkin madde plazma konsantrasyonu (Cmax), buna ulaşmak için gerekli zaman (tmax) ve eğri altı alanı (AUC) gibi farmakokinetik parametrelerin hesaplanması ve incelenmesi ile yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Diyabet, katı dispersiyon, pulsatil etkin madde salımı, Repaglinid, zaman kontrollü tablet.
145
SUMMARY
Design, Preparation and In vitro – In vivo Assessment of Time Controlled Release Tablets Containing Solid Dispersion of Repaglinide. In our study, it has been targeted to prepare pulsatile release, in other words time controlled tablet formulations of Repaglinide, which is the oral antidiabetic agent used for the treatment of Type 2 diabetic patients. Tablet formulations of Repaglinide consisting of three mini tablets in a capsule one of which is immediately released and the other two are disintegrated as time controlled are designed in such a way that they match with dosages given in clinical studies and meal hours. In this way, it has been aimed to eliminate the possibility of dosage omitting and forgetting without having the necessity for the patient to take tablets separately at each meal, to ensure better patient compliance and better glycemic control by time controlled drug release, to decrease, therefore, hypoglycemia and glucose toxicity risk of beta cells and consequently to realize a more effective Type 2 diabetes treatment. The solubility of Repaglinide with low water solubility and bioavailability (∼% 56) has been increased in the study by preparing its solid dispersion. Polyethylen Glycol 6000 (PEG 6000), Polyvinilpyrolidone vinilacetate 64 (PVP VA64) – Polyethylen Glycol 6000 mixture with high molecular weight and Pluronic F68 have been used as carrier systems for this aim and the formulation with KD5 code has been determined as the most appropriate formulation among those by evaluating both solubilities and dissolution rate profiles. Tablets which can be immediately released and dispersed as time controlled system have been prepared with this formulation by using direct compression method. Time control behavior has been ensured in tablets by changing excipient type and amount in the core, ethylcellulose amount at outer coating layer, particle size of ethylcellulose at outer coating layer and pressure used during compressing core tablet/outer coating layer. In vitro dissolution rate experiments have been carried out in the formulated time controlled tablets and original tablets owned by the firm, innovator of Repaglinide. As a result of the dissolution rate experiments, formulations with F4 and F10 have been selected as the most appropriate time controlled tablets. In vivo behaviour of the tablets with immediate release, their market product and F4 and F10 formulations have been examined on rabbits. In vivo evaluation of the formulations have been made by calculating and examining pharmacokinetic parameters such as maximum plasma concentration (Cmax), necessary time to reach maximum plasma concentration (tmax) and area under curve (AUC). Keywords: Diabetes mellitus, solid dispersion, pulsatile drug release, Repaglinide, time controlled tablet.
146
KAYNAKLAR AHFS Drug Information. Bethesda MD: American Society of Health-System Pharmacist, Inc.
2001. 44th Edition. p.:3043-3049. AHUJA, N., KATARE, O.P., SINGH, B. (2007). Studies on dissolution enhancement and
mathematical modeling of drug release of a poorly water-soluble drug using water-soluble carriers. European J. Pharm. and Biopharm. 65: 26-38.
AKÇAY, M. (2006). Diyabetik vakalarda nefropatinin erken tanı ve takibinde kullanılan
idrarda mikroalbumin ve albumin kreatinin oranı ile venöz kanda B2 mikroglobulin düzeyleri arasındaki korelasyonun araştırılması. Uzmanlık Tezi. Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi.
AKMAN, M.N., TARIMCI N. (1991). Glibornurid üzerinde katı dispersiyon çalışmaları. Yüksek
Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü. ARIAS, M.J., GINES, J.M. MOYANO, J.R., MARTINEZ J.I.P., RABASCO, A.M. (1995).
Influence of the preparation method of solid dispersions on their dissolution rate: study of triamterene-D-mannitol system. Int. J. Pharm. 123: 25-31.
ARIAS, M.J., MOYANO, J.R., GINES, J.M. (1998). Study by DSC and HSM of the
oxazepam-PEG 6000 and oxazepam-D-mannitol systems: Application to the preparation of solid dispersions. Thermochimica Acta. 321 : 33-41.
ARORA, S., ALI, J., AHUJA, A., BABOOTA, S., QURESHI J. (2006). Pulsatile drug delivery
systems: an approach for controlled drug delivery. Indian J. Pharm. Sci. May-June 2006: 295-300.
ASHFORD, M., FELL, J.T., ATTWOOD, D., SHARMA, H., WOODHEAD, P.J. (1993). An İn
vivo investigation into the suitability of pH dependent polymers for colonic targeting. Int. J. Pharm. 95: 193-199.
BASF. (1996). Aktiengesellschaft Unternehmensbereich Feinchemie. Kollidon® VA 64
BARTSCH, S.E., GRIESSER, U.J. (2004). Physicochemical properties of the binary system
glibenclamide and polyethylene glycol 4000. J. Therm. Anal. Cal. 77: 555-569. BERECKA, A., GUMIENICZEK, A., HOPKALA, H. (2006). Development and validation of a
new high-performance liquid chromatography method for the determination of gliclazide and repaglinide in pharmaceutical formulations. J. AOAC Int. 89 (2): 319-325.
BETAGERI, G.V., MAKARLA, K.R. (1995). Enhancement of dissolution of glyburide by solid
dispersions and lyophilization techniques. Int. J. Pharm. 126: 155-160. BIDSTRUP, T.B., BJORNSDOTTIR, I., SIDELMANN, U.G., THOMSEN, M.S., HANSEN,
K.T. (2003). CYP2C8 and CYP3A4 are the principal enzymes involved in the human in vitro biotransformation of the insulin secretagogue repaglinide. J. Clin. Pharmacol. 56: 305-314.
BIDSTRUP, T.B., DAMKIER, P., OLSEN, A.K., EKBLOM, M., BROSEN, K. (2005). The impact of CYP2C8 polymorphism and grapefruit juice on the pharmacokinetics of repaglinide. British J. Clin. Pharm. 61 (1): 49-57.
147
BIKIARIS, D., PAPAGEORGIOU, G.Z., STERGIOU, A., PAVLIDOU, E., KARAVAS, E., KANAZE, F., GEORGARAKIS, M. (2005). Physicochemical studies on solid dispersions of poorly water-soluble drugs. Evaluation of capabilities and limitations of thermal analysis techniques. Thermochimica Acta. 439 : 58-67.
BOTT, C., RUDOLPH, M.W., SCHNEIDER, A.R.J., SCHIRRMACHER, S., SKALSKY, B.
(2004). In vivo evaluation of a novel pH- and time-based multiunit colonic drug delivery system. Aliment Pharmacol. Ther. 20: 347-353.
secretagogues, sulphonylurea receptors and KATP channels. Current Pharm. Design. 11: 2699-2716.
BUSSEMER, T., OTTO, I., BODMEIER, R. (2001). Pulsatile drug delivery systems. Critical
Reviews in Therapeutic Drug Carrier Systems. 18 (5): 433-458. BUSSEMER, T., BODMEIER, R. (2003). Formulation parameters affecting the performance
of coated gelatin capsules with pulsatile release profiles. Int. J. Pharm. 267: 59-68. BUSSEMER, T., DASHEVSKY, A., BODMEIER, R. (2003a). A pulsatile drug delivery system
based on rupturable coated hard gelatin capsules. J. Cont. Release. 93: 331-339. BUSSEMER, T., PEPPAS, N.A., BODMEIER, R. (2003b). Time-dependent mechanical
properties of polymeric coatings used in rupturable pulsatile release dosage forms. Drug. Dev. Ind. Pharm. 29 (6): 623-630.
CAO, Q.R., CHOI, H.G., KIM, D.C., LEE, B.J. (2004). Release behaviour and photo-image of
nifedipine tablet coated with high viscosity grade hydroxypropylmethylcellulose: effect of coating conditions. Int. J. Pharm. 274: 107-117.
The effect of core and coating composition on drug release from directly compressed time-controlled release tablets. Pharm. Tech. 31 (4): 132-144.
CHEN, D., TSAY, R., LIN, H., CHEN, H., CHAO, H.K. (2000). Stabilization and sustained
release effect of Misoprostol with Methacrylate copolymer. Int. J. Pharm. 203: 141-148. CHEN, Y., ZHANG, G.G.Z., NEILLY, J., MARSH, K., MAWHINNEY, D., SANZGIRI, Y.D.
(2004). Enhancing the bioavailability of ABT-963 using solid dispersion containing Pluronic F68. Int. J. Pharm. 286: 69-80.
CHIOU, W.L., RIEGELMAN, S. (1971). Pharmaceutical application of solid dispersion
systems. J. Pharm. Sci. 60: 1281-1302. CHUTIMAWORAPAN, S., RITTHIDEJ, G.C., YONEMOCHI, E., OGUCHI, T., YAMAMOTO,
K. (2000). Effect of water-soluble carriers on dissolution characteristics of nifedipine solid dispersions. Drug Dev. Ind. Pharm. 26 (11): 1141-1150.
CRAIG, D.Q.M. (2002). The mechanisms of drug release from solid dispersions in water-
soluble polymers. Int. J. Pharm. 231: 131-144. CULY, C.R., JARVIS, B. (2001). A review of its therapeutic use in type 2 diabetes mellitus.
with repaglinide in patients with type 2 diabetics. Diabetes Research and Clinical Practice. 45. 31-39.
148
DELANEY-JOHNSON (2006). Anatomy and phsycology of the rabbit and rodent gastrointestinal system. Association of Avian Veterinarians. Session 110: 9-17.
DORNHORST, A. (2001). Insulinotropic meglitinide analogues. Lancet. 358:1709-1716. DOSHI, D.H., RAVIS, W.R., BETAGERI, G.V. (1997). Carbamazepine and polyethylene
glycol solid dispersions: Preparation, in vitro dissolution and characterization. Drug Dev. Ind. Pharm. 23 (12): 1167-1176.
behaviour of tablets prepared from sugar glass-based solid dispersions. J. Cont. Release. 97: 441-452.
ELRIES, M.A.N., MOHAMED, G.G., ATTI, A.K. (2008). Electrochemical determimation of
antidiabetic drug Repaglinide. Yakugaku Zasshi. 128 (1): 171-177. EMARA, L., BADR, R., ELBARY, A. (2002). Improving the dissolution and bioavailability of
nifedipine using solid dispersion and solubilizers. Drug Dev. Ind. Pharm. 28 (7): 795-807. ERTÜRK.,T. (2005).Diyabetik hasta ve bakıcısının öğrenim düzeylerinindiyabetik ayak
yarası üzerine etkisi. Genel Cerrahi Uzmanlık Tezi. İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği.
ESNAASHARI, S., JAVADZADEH, Y., BATCHELOR, H.K., BARBARA, R.C. (2005). The use
of microviscometry to study polymer dissolution from solid dispersion drug delivery systems. Int. J. Pharm. 292: 227-230.
FAN, T.Y., WEI, S.L., YAN, W.W., CHEN, D.B., LI, J. (2001). An investigation of pulsatile
release tablets with ethylcellulose and Eudragit L as film coating materials and cross-linked polyvinylpyrrolidone in the core tablets. J. Cont. Release. 77: 245-251.
FAWAZ, F., BONINI, F., GUYOT, M., BILDET, J., MAURY, M., LAGUENCY, A.M. (1996).
Bioavailability of norfloxacin from PEG 6000 solid dispersion and cyclodextrin inclusion complexes in rabbits. Int. J. Pharm. 132: 271-275.
FINI, A., MOYANO, J., GINES, J., MARTINEZ, j. (2005). Diclofenac salts, II. Solid
dispersions in PEG 6000 and Gelucire 50/13. European J. Pharm. Bioparm. 60: 99-111. FORD, L. (1986). The current staus of solid dispersions. Pharm. Acta. Helv. 61, 3: 69-88. FRIEDRICH, H.,FUSSNEGGER, B., BODMEIER, R. (2003a). Stability of solid dispersions
prepared by a melting method. College of Pharmacy, Freie Universitat Berlin. (Poster Presentation).
FRIEDRICH, H.,FUSSNEGGER, B., BODMEIER, R. (2003b). Phase separation of PEG/PVP
solid dispersions induced by humidity. College of Pharmacy, Freie Universitat Berlin. (Poster Presentation).
FUJII, M., OKADA, H., SHIBATA, Y., TERAMACHI, H. (2005). Preparation, characterization
and tableting of a solid dispersion of indomethacin with crospovidone. Int. J. Pharm. 293. 145-153.
FUKUI, E., MIYAMURA, N., UEMURA, K., KOBAYASHI, M. (2004). Preparation of enteric
coated timed-release press-coated tablets and evaluation of their function by in vitro and in vivo tests for colon targeting. Int. J. Pharm. 204: 7-15.
149
GANDIMATHI, M., RAVI, T.K., RENU, S.K. (2003). Determination of repaglinide in pharmaceutical formulations by HPLC with UV detection. Analytical Sciences. 19: 1675-1677.
In-vitro/in-vivo correlation of pulsatile drug release from press-coated tablet formulations: a pharmacoscintigraphic study in the beagle dog. European J. Pharm. Bioparm. 67: 515-523.
absorption from multiple unit hydrophilic matrices. Int. J. Pharm. 77: 177-181. GOHEL, M., PATEL, L. (2003). Processing of nimesulide-PEG 400-PG-PVP solid
dispersions: Preparation, characterization and in vitro dissolution. Drug Dev. Ind. Pharm. 29, 3: 299-310.
GONZALEZ-RODRIGUEZ, M.L., MAESTRELLI, F., MURA, P., RABASCO, A.M. (2003). In
vitro release of sodium diclofenac from a central core matrix tablet aimed for colonic drug delivery. European J. Pharm. Sci. 20: 125-131.
GOTHOSKAR, A.V., JOSHI, A.M., JOSHI, N.H. (2004). Pulsatile drug delivery systems: a
review. Drug Delivery Technology. 4 (5). GÖZAYDIN, M., HAKSEVER, N. (2002). Tip 2 diabetes mellituslu hastalarda repaglinidin
açlık ve postprandiyal glisemi düzeyleri üzerine etkisi. PTT Hastanesi Tıp Dergisi. 24 (3): 133-136.
GUPTA, P., BANSAL, A.K., (2005). Spray drying for generation of a ternary amorphous
system of celecoxib, PVP, and Meglumine. Pharm. Dev. Tech. 10: 273-281. HACIOĞLU, G. (2006). Tip 2 diaebetes mellituslu hastalarda andropometrik ölçümler ile
hepatosteatoz ilişkisinin değerlendirilmesi. Uzmanlık Tezi. Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Kliniği.
HALSAS, M., HIETALA, J., VESKI, P., JURJENSON, H., MARVOLA, M. (1999). Morning
versus evening dosing of ibuprofen using conventional and time-controlled release formulations. Int. J. Pharm. 189: 179-185.
HASEGAWA, S., HAMAURA, T., FURUYAMA, N., KUSAI, A., YONEMOCHI, E., TERADA,
K. (2005). Effects of water content in physical mixture and heating temperature on crystallinity of troglitazone-PVP K30 solid dispersions prepared by closed melting method. Int. J. Pharm. 302: 103-112.
HASSLACHER, C. (2003). Safety and efficacy of repaglinide in type 2 diabetic patients with
and without impaired renal function. Diabetics Care. 26 (3): 886-891. HATA, T., SHIMAZAKI, Y., KAGAYAMA, A., TAMURA, S., UEDA, S. (1994). Development of
a novel drug delivery system, time-controlled explosion system (TES): V. animal pharmacodynamic study and human bioavailability study. Int. J. Pharm. 110: 1-7.
HATORP, V. (2002). Clinical pharmacokinetics and pharmacodynamics of repaglinide. Clin.
Pharmacokinet. 41 (7): 471-483. HATORP, V., HUANG, W.C., STRANGE, P. (1999). Repaglinid pharmacokinetics in healty
young adult and elderly subjects. Clin. Therapeutics. 21 (4): 702-710.
150
HEINIGEN, P.N.M., HATORP, V., NIELSEN, K.K., HANSEN, K.T., LIER, J.J. (1999). Absorption, metabolism and excretion of a single dose of 14C-repaglinide during repaglinide multiple dosing. Eur. J. Clin. Pharmacol. 55: 521-525.
HIRASAWA, N., ISHISE, S., MIYATA, H., DANJO, K. (2003). Physicochemical
characterization and drug release studies of nilvadipine solid dispersions using water-insoluble polymer as a carrier. Drug Dev. Ind. Pharm. 29 (3):339-344.
HIRASAWA, N., ISHISE, S., MIYATA, H., DANJO, K. (2004). Application of nivaldipine solid
dispersion to tablet formulation and manufactiring using crospovidone and methylcellulose as dipersion carriers. Chem. Pharm. Bull. 52 (2): 244-247.
of anti-diabetics in equine plasma and urine by liquid chromatograpy-tandem mass spectrometry. J. Chrom. B. 811: 65-73.
HO, H.O., SU,H.L., TSAI, T.,SHEU, M.T. (1996).The preparation and caharacterization of
solid dispersions on pellet using a fludized bed system. Int. J. Pharm. 139: 223-229. HSU LIN, K., YANG LIN, S., JANE LI, M. (2001). Compression forces and amount of outer
coating layer affecting the time controlled disintegration of the compression coated tablets prepared by direct compression with micronized ethylcellulose. J.Pharm. Sci. 90; 2005-2009.
HUSSAIN, A., CLAUSSEN, B., RAMACHANDRAN, A., WILLIAMS, R. (2007). Prevention of
type 2 diabetes: a review. Diabetes Res. Clin. Practice 76: 317-326. ISHINO, R., YOSHINO, H., HIRAKAWA, Y., NODA, K. (1992). Design and preparation of
pulsatile release tablet as a new oral drug delivery system. Chem. Pharm. Bull. 40; 3036-3041.
IWATA, M., UEDA, H. (1996). Dissolution properties of glibenclamide in combinations with
polyvinylpyrrolidone. Drug Dev. Ind. Pharm. 22 (11): 1161-1165. JAIN, S.K., AGRAWAL, G.P., JAIN, N.K. (2006). A novel calcium silicate based microsphere
of repaglinide: In vivo investigations. J. Cont. Release. 113: 111-116 JAIN, S.K.J., AWASTHI, A.M., JAIN, N.K., AGRAWAL G.P. (2005). Calcium silicate based
microspheres of repaglinide for gastroretentive floating drug delivery: Preparation and in vitro characterization. J. Cont. Release. 107; 300-309.
JOHANSEN, O.E., BIRKELAND, K.I. (2007). Defining the role of repaglinide in the
management of type 2 diabetes mellitus. Am J. Cardiovasc. Drugs. 7 (5):319-335. JOSHI, H.N., TEJWANI, R.W., DAVIDOVICH, M., SAHASRABUDHE, V.P., JEMAL, M.
(2004). Bioavailability enhancement of a poorly water-soluble drug by solid dispersion in polyethylene glycol-polysorbate 80 mixture. Int. J. Pharm. 269: 251-258.
KARAKAŞ, M. (2006). Tip 2 diyabetik hastalarda sıkı glisemil ve metabolik kontrolünaortik
sertlik üzerine etkisi. Uzmanlık Tezi. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi III. İç Hastalıkları Kliniği.
KARATAŞ, A., YÜKSEL, N., BAYKARA, T. (2005). Improved solubility and dissolution rate of
piroxicam using Gelucire 44/14 and Labrasol. Il Pharmaco. 60: 777-782. KARAVAS, E., KTISTIS, G., XENAKIS, A., GEORGARAKIS, E. (2005). Miscibility behaviour
and formation mechanism of stabilized felodipine-polyvinylpyrrolidone amorphous solid dispersions. Drug Dev. Ind. Pharm. 31: 473-489.
151
KHAN, N., CRAIG, D.Q.M. (2003). The influence of drug incorporation on the structure and
release properties of solid dispersions in lipid matrices. J. Cont. Release. 93: 355-368. KIKUCHI, A., OKANO, T. (2002). Pulsatile drug release control using hydrogels. Advanced
Drug Delivery Systems. 54: 53-77. KROGEL, I., BODMEIER, R. (1998). Pulsatile drug release from an insoluble capsule body
controlled by an erodible plug. Pharm. Res. 15 (3): 474-481. KROGEL, I., BODMEIER, R. (1999a). Evaluation of an enzyme-containing capsular shaped
pulsatile drug delivery system. Pharm. Res. 16 (9): 1424-1429. KROGEL, I., BODMEIER, R. (1999b). Floating or pulsatile drug delivery systems based on
coated effervescent cores. Int. J. Pharm. 187 (3): 175-184. KUMAR, R., PHILIP, A. (2007). Gastroretentive dosage forms for prolonging gastric
residence time. Int. J. Pharm. 21 (2): 157-171. LALWANI, A., SANTANI, D.D. (2007). Pulsatile drug delivery systems. Indian J. Pharm.
Sciences. July-August 2007: 489-497. LEMMER, B. (1991). Circadian rhythms and drug delivery. J. Cont. Release. 16: 63-74. LEUNER, C., DRESSMAN, J. (2000). Improving drug solubility for oral delivery using solid
dispersions. European J. Pharm. Bioparm. 50: 47-60. LI, B., ZHU, J., ZHENG, C., GONG, W. (2008). A novel system for three-pulse drug release
based on “tablets in capsule” device. Int. J. Pharm. 352: 159-164. LIANG LIN, H., YI LIN, S., KU LIN, Y., HO, H.O., YO, L.W., SHEU, M.T. (2008). Release
charcteristics and in vitro-in vivo correlation of pulsatile drug delivery system activated by membrane rupture via osmotic pressure and swelling. College of Pharmacy, Taipei Medical University.(Accepted Manuscript).p.: 1-37.
LIEBERMAN, H.A., LACHMAN,L. (1980). Pharmaceutical Dosage Forms Tablets. New York,
USA.: Marcel Dekker Inc. LILLY İLAÇ TİC. LTD.ŞTİ. (2002). Diyabet Hakkında Temel Bilgiler. İstanbul. pp.:1-16. LIN, C.W., CHAM, T.M. (1996). Effect of particle size on the available surface area of
nifedipine from nifedipine-polyetyhlene glycol 6000 solid dispersions. Int. J. Pharm. 127: 261-272.
LIU, C., DESAI, K.G.H. (2005). Enhancement of dissolution rate of valdecoxib using solid
dispersions with polyethylene glycol 4000. Drug Dev. Ind. Pharm. 31: 1-10. LÖBENBERG, R., KIM, J.S., AMİDON, G.L. (2005). Pharmacokinetics of an immeediate
release, a controlled release and two pulse dosage form in dogs. Eur. J. Pahrm. Biopharm. 60: 17-23
MAKINO, K., IDENUMA, R., MURAKAMI, T., OHSHIMA, H. (2001). Design of a rate- and
time-programming drug release from κ-carrageenan hydrogel device by surface erosion of the hydrogel. Colloid and Surfaces. 20: 355-359.
MALAISSE, W.J. (1999). Repaglinide, a new oral antidiabetic agent: a review of recent
preclinical studies. European J. Clin. Investigation. 29 (Suppl. 2): 21-29.
152
MALAISSE, W.J. (2003). Pharmacology of the meglitinide analogs. Treat Endocrinol. 2 (6): 401-414.
MANDIC, Z., GABELICA, V. (2006). Ionization, lipophilicity and solubility properties of
repaglinide. J. Pharm. Biomed. Analysis. 41: 866-871. MARBURY, T., HUANG, W.C., STRANGE, P., LEBOWITZ, H. (1999). Repaglinide versus
glyburide: a one year comparison trial. Diabetes Research and Clinical Practice. 43: 155-166.
of pizotifen maleate and povidone. Drug. Dev. Ind. Pharm. 27 (6): 517-522. Martindale The Complete Drug Reference. 35th Edition. (2007). p.:415. MATSUO, M., ARIMORI, K., NAKAMURA, C., NAKANO, M. (1996). Delayed release tablets
using hydroxyethylcellulose as a gel forming matrix. Int. J. Pharm. 138: 225-235. MATSUO, M., NAKAMURA, C., ARIMORI, K., NAKANO, M. (1995). Evaluation of
hydroxyethylcellulose as a hydrophilic swellable material for delayed-release tablets. Chem. Pharm. Bull. 43 (2): 311-314.
characteristics of an erodible tablet incorporated in a time-delayed capsule device. Drug Dev. Ind. Pharm. 1: 79-89.
MEHANNA, A. S. (2005). Insulin and oral antidiabetic agents. Am. J. Pharm. Educ. 69 (5):
Article 89. MEHTA, K., KISLALIOGLU, M.S., PHUAPRADIT, W., MALICK, W., SHAH, N.H. (2002).
Multi-unit controlled release systems of nifedipine and nifedipine: Pluronic F68 solid dispersions: Characterization of release mechanisms. Drug Dev. Ind. Pharm. 28 (3): 275-285.
MOFFAT, A.C., OSSELTON, M.D., WIDDOP, B. Clarke’s Analysis of Drugs and Poisons. 3rd
Edition Pharmaceutical Press. (2004). p.:1529. MOHAMAD, A., DASHEVSKY, A. (2007). In vitro and in vivo performance of a
multiparticulate pulsatile drug delivery system. Drug. Dev. Ind. Pharm. 33: 113-119. MURA, P., MANDERIOLI, A., BRAMANTI, G., CECCARELLI, L. (1996). Properties of solid
dispersions of naproxen in various polyethylene glycols. Drug. Dev. Ind. Pharm. 22 (9&10): 909-916.
CIRRI, M., MAESTRELLI, F. (2005). Characterization and dissolution properties of ketoprofen in binary and ternary solid dispersions with polyetyhlene glycol and surfactants. Drug Dev. Ind. Pharm. 31: 425-434.
MURATA, S., UEDA, S., SHIMOJO, F., TOKUNAGA, Y., HATA, T., OHNISHI, N. (1998). In
vivo performance of time-controlled explosion system (TES) in GI physiology regulated dogs. Int. J. Pharm. 161: 161-168.
153
NARANG, A.S., SRIVASTAVA, A.K. (2002). Evaluation of solid dispersions of clofazimine. Drug. Dev. Ind. Pharm. 28 (8): 1001-1013.
NARISAWA, S., NAGATA, M., DANYOSHI, C., YOSHINO, H., MURATA, K. (1994). An
organic acid-induced sigmoidal release system for oral controlled-release preparations. Pharm. Res. 11 (1): 111-116.
NARISAWA, S., NAGATA, M., ITO, T., YOSHINO, H., HIRAKAWA, Y., NODA, K. (1995).
Drug release behavior in gastrointestinal tract of beagle dogs from multiple unit type rate-controlled or time controlled release preparations coated with insoluble polymer based film. J. Cont. Release. 33: 253-260.
NEWA, M., BHANDARI, K.H., LI, D.X., KWON, T.H., KIM, J.A. (2007). Preparation and
characterization and in vivo evaluation of ibuprofen binary solid dispersions with poloxamer 188. Int. J. Pharm. 343: 228-237.
OHARRIZ, M.C.M., ESPINOSA, C., MARTIN, C., GONI, M. (2002). Solid dispersion of
diflunisal-PVP polymorphic and amorphous states of the drug. Drug Dev. Ind. Pharm. 28, 6: 717-725.
A. (1999). Influence of polyethylene glycol 4000 on polymorphic formsof diflunisal. Eur. j. Pharm.Sci. 8: 127-132.
ONAT, A., ÇETİNKAYA, A., SANSOY, V., YILDIRIM, B., KELEŞ, İ. (2000). Koroner
kalphastalığı riskini yükseltendiyabet sıklığı erişkinlerimizde hızla artıyor. Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi. 28 (1): 20-26.
ORDU, S., OZDEMIR, N. (1996). Improvement of dissolution rate of furosemide by preparing
solid dispersions with polyvinylpyrrolidone. Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dergisi. 25 (2): 73-80.
OWENS, D.R. (1999). Repaglinide: a new short-acting insulinotropic agent for the treatment
of type 2 diabetes. European. J. Clin. Investigation. 29 (Suppl. 2): 30-37. OZDEMIR, N., ORDU, S. (1997). Dissolution rate of furosemide from polyethylene glycol
solid dispersions. Il Farmaco. 52 (10): 625-629. OZDEMIR, N., ORDU, S. (1998). Improvement of dissolution properties of furosemide by
complexation with β-cyclodextrin. Drug Dev. Ind. Pharm. 24 (1): 19-25. OZEKI, Y., ANDO, M., WATANABE, Y., DANJO, K. (2004). Evaluation of novel one-step dry-
coated tablets as a platform for delayed-release tablets. J. Cont. Release. 95: 51-60. OZKAN, Y., DOGANAY, N., DIKMEN, N., ISIMER, A. (2000). Enhanced release of solid
dispersions of etodolac in polyethylene glycol. Il Farmaco. 55: 433-438. PALMIERI, G.F., CANTALAMESSA, F., MARTINO, P.D., NASUTI, C., MARTELLI, S.
(2002). Lonidamine solid dispersions: in vitro and in vivo evaluation. Drug Dev. Ind. Pharm. 28 (10):1241-1250.
RODRIGUEZ, L. (2002). Preparation and characterization of ibuprofen-poloxamer 188 granules obtained by melt granulation. European J. Pharm. Sci. 15: 71-78.
PHADNIS, N.V., CAVATUR, R.K., SURYANARAYANAN, R. (1997). Identification of drugs in
pharmaceutical dosage forms by X-ray powder diffractometry. J. Pharm. Biomed. Anal. 15 (7): 929-43.
154
Physicians’ Desk Reference. (PDR). 59th Edition. (2005). p.: 2434-2438. POZZI, F., FURLANI, P., GAZZANIGA, A., DAVIS, S.S., WILDING, I.R. (1994). The TIME
CLOCK system: a new oral dosage form for fast and complete release of drug after a predetermined lag time. J. Cont. Release. 31: 99-108.
Rapidly dissolving repaglinide powders produced by the ultra-rapid freezing process. AAPS PharmSciTech. 8 (3): E1-E8.
REDDY, K., BABU, J.M., MATHAD, V.T., ESWARAIAH, S., REDDY, M.S. (2003). Impurity
profile study of repaglinide. J. Pharm. Biomed. Anal. 32: 461-467. Remington. The Science and Practice of Pharmacy. 20th Edition. (2000). p.: 1375. ROSS, A.C., MACRAE, R.J., WALTHER, M., STEVENS, H.N.E. (2000).
Chronopharmaceutical drug delivery from a pulsatile capsule device based on programmable erosion. J. Pharm. Pharmacol. 20: 347-353.
development and validation of repaglinide in human plasma by HPLC and its application in pharmacokinetic studies. J. Pharm. Biomed. Anal. 43 : 1831-1835.
SADEGHI, F., GAREKANI, H.A., GOLI, F. (2004). Tableting of eudragit RS and propranolol
hydrochloride solid dispersions: Effect of particle size, compaction force and plasticizer addition on drug release. Drug Dev. Ind. Pharm. 30 (7): 759-766.
SANGALLI, M.E., MARONI, A., ZEMA, L., BUSETTI, C., GIORDANO, F., GAZZANIGA, A.
(2001). In vitro and in vivo evaluation of an oral system for time and/or site-specific drug delivery. J. Cont. Release. 73: 103-110.
SAVOLAINEN, M., HERDER, J., KHOO, C., LÖVQVIST, K. (2003). Evaluation of polar lipid-
hydrophilic polymer microparticles. Int. J. Pharm. 262: 47-62. SCHEEN, A.J. (2007). Drug-drug and food-drug pharmacokinetic interactions with new
insulinotropic agents repaglinide and nateglinide. Clin. Pharmacokinet. 46 (2): 93-108. SERAJUDDIN, A. (1999). Solid dispersion of poorly water-soluble drugs. Early promises,
subsequent problems and recent breakthroughs. J. Pharm. Sci. 88,10: 1058-1066. SETHIA, S. (2004). In vitro-in vivo evaluation of carbamazepine solid dispersions formulated
by supercritical and conventional solvent evaporation method. Doctor of Philosophy Dissertation. ST. John’s University. New York.
SETHIA, S., SQUILLANTE E. (2004). Solid dispersion of carbamazepine in PVP K30 by
conventional solvent evaporation and supercritical methods. Int. J. Pharm., 272: 1-10. SHARMA, S., PAWAR, A., (2006). Low density multiparticulate system for pulsatile release
of meloxicam. Int. J. Pharm. 313: 150-158. SHIBATA, Y., FUJII, M., OKADA, H., NODA, S. (2005). Evaluation of the compaction
properties of a solid dispersion of indomethacin with crospovidone by tableting process analyzer. Chem. Pharm. Bull. 53 (7): 759-763.
155
SHIMPHI, S.L., CHAUHAN, B., MAHADIK, K.R., PARADKAR, A. (2005). Stabilization and improved in vivo performance of amorphous etoricoxib using gelucire 50/13. Pharm. Res. 22 (10): 1727-1733.
SHIN, S.C., KIM, J. (2003). Physicochemical characterization of solid dispersion of
furosemide with TPGS. Int. J. Pharm.. 251; 79-84. SINHA, V.R., MITTAL, B.R., KUMRIA, R. (2005). In vivo evaluation of time and site of
disintegration of polysaccharide tablet prepared for colon specific drug delivery. Int. J. Pharm. 289: 79-85.
SOLIMAN, M.S., KHAN, M.A. (2005). Preparation and in vitro characterization of a semi-
solid dispersion of flurbiprofen with gelucire 44/14 and labrasol. Pharmazie, 60: 288-293. SUNGTHONGJEEN, S., PUTTIPIPATTKHACHORN, S., PAERATAKUL, O., DASHEVSKY,
A., BODMEIER, R. (2004). Development of pulsatile release tablets with swelling and rupturable layers. J. Cont. Release. 95: 147-159.
ŞUMNU, M. (1984). Katı dispersiyonlar I. teorik inceleme. FABAD Farm. Bil. Der. 9: 231-
composite particles containing an ion complex of alginate-chitosan for designing a dry-coated tablet having a time-controlled releasing function. Pharm. Res. 17 (1): 94-99.
TANNO, F., NISHIYAMA, Y., KOKUBO, H., OBARA, S. (2004). Evaluation of HPMCAS as a
carrier in solid dispersions. Drug Dev. Ind. Pharm. 30 (1): 9-17. TASTHOUSH, B.M., QASHI, Z.S., NAJIB, N.M. (2004). In vitro and in vivo evaluation of
glibenclamide in solid dispersion systems. Drug Dev. and Ind. Pharm., 30 (6): 601-607. The Merck Index. 30th Edition. (2001). p.: 1458. TRAPANI, G., FRANCO, M., LATROFA, A., PANTALEO, M.R., PROVENZANO, M.R.
(1999). Physicochemical characterization and in vivo properties of zolpidem in solid dispersions with polyethylene glycol 4000 and 6000. Int. J. Pharm. 184: 121-130.
UEDA, S., IBUKI, R., KIMURA, S., MURATA, S., TAKAHASHI, T. (1994a). Development of a
novel drug release system, time-controlled explosion system (TES) III: Relation between lag time and membrane thickness. Chem. Pharm. Bull. 42 (2): 364-367.
UEDA, S., YAMAGUCHI, H., KOTANI, M., KIMURA, S., TOKUNAGA, Y. (1994b).
Development of a novel drug release system, time-controlled explosion system (TES) III: Relation between lag time and membrane thickness. Chem. Pharm. Bull. 42 (2): 359-363.
URBANERTZ, N.A., LIPPOLD, B.C. (2005). Solid dispersions of nimodipine and
polyethylene glycol 2000: dissolution properties and physico-chemical characterisation. European J. Pharm. Biopharm. 59; 107-118.
US Pharmacopoeia 30 - National Formulary 25. (2007). p.: 3110-3111. VALIZADEH, H., MOHAMMADI, G., DANESH, M.A., NOKHODCHI, A. (2007). Preparation
and characterization of solid dispersions of piroxicam with hydrophilic carriers. Drug Dev. Ind. Pharm. 33: 45-56.
VALIZADEH, H., NOKHODCHI, A., QARAKHANI, N., MILANI, P.Z., AZARMI, S. (2004).
Physicochemical characterization of solid dispersions of indomethacin with PEG 6000,
156
Myrj 52, Lactose, Sorbitol, Dextrin and Eudragit® E100. Drug Dev. Ind. Pharm. 30 (3): 303-317.
VALLERI, M., MURA, P., MAESTRELLI, F., CIRRI, M., BALLERINI, R. (2004). Development
and evaluation of glyburide fast dissolving tablets using solid dispersion technique. Drug Dev. Ind. Pharm. 30: 525-534.
VASCONCELOS, T., SARMENTO, B., COSTA, P. (2007). Solid dispersions as strategy to
improve oral bioavailability of poor water soluble drugs. Drug Discovery Today. 12 (23-24): 1068-1075.
VEIGA, M.D., VERA, N., CADORNIGA, R. (1988). Thermal determination of solid
dispersions of oxodipine. European Thermochimica Acta. 132: 181-185. VERHEYEN, S., AUGUSTIJNS, A.,KINGET, R., MOOTER, G.V. (2001). Melting behavior of
pure polyethyleneglycol 6000 and polyethyleneglycol 6000 in solid dispersions containing diazepam or temazepam: a DSC study. Thermochimica Acta. 380: 153-164.
VERHEYEN, S., BLATON, N., KINGET, R., MOOTER, G.V.D. (2002). Mechanism of
increased dissolution of diazepam and temazepam from polyethylene glycol 6000 solid dispersions. Int. J. Pharm. 303: 45-58.
VERRECK, G., DECORTE, A., HEYMANS, K., ADRIAENSEN, J., CLEEREN, D. (2005). The
effect of pressurized carbon dioxide as a temporary plasticizer and foaming agent on the hot stage extrusion process and extrudate properties of solid dispersions of itraconazole with PVP-VA 64. European J. Pharm. Sci. 26: 349-358.
VERRECK, G., VANDECRUYS, R., CONDE, V., BAERT, L., PEETERS, J.,BREWSTER,
M.E. (2003). The use of three different solid dispersion formulations –melt extrusion, film coated beads, and a glass thermoplastic system- to improve the bioavailability of a novel microsomal trigliceride transfer protein inhibitor. J. Pharm. Sci. 93,5: 1217-1228.
VILHELMSEN, T., ELIASEN, H., SCHAEFER, T. (2005). Effect of melt agglomeriation
process on agglomerates containing solid dispersions. Int. J. Pharm. 303: 132-142. VIPPAGUNTA, S.R., MAUL, K.A., TALLAVAJHALA, S., GRANT, D.J.W. (2002). Solid-state
characterization of nifedipine solid dispersions. Int. J. Pharm. 236: 111-123. WANG, X., MICHOEL, A., MOOTER, G.V.D. (2004). Study of the phase behaviour of
polyethylene glycol 6000-itraconazole solid dispersions using DSC. Int. J. Pharm. 272: 181-187.
WANG, X., MICHOEL, A., MOOTER, G.V.D. (2005). Solid state characteristics of ternary
solid dispersions composed of PVP VA64, Myrj 52 and itraconazole. Int. J. Pharm. 303: 54-61.
WEUTS, I., KEMPEN, D., DECORTE, A., VERRECK., G. (2004). Phase behaviour analysis
of solid dispersion of loperamide and two structually related compounds with the polymers PVP-K30 and PVP VA64. European J. Pharm. Bioparm. 22: 375-385.
WEUTS, I., KEMPEN, D., VERRECK., G., PEETERS, J., BREWSTER, M., BLATON, N.,
MOOTER, G.V.D. (2005). Salt formation in solid dispersions consisting of polyacrylic acid as a carrier and three basic model compounds resulting in very high glass transition temperatures and constant dissolution properties upon storage European J. Pharm. Sci. 25: 387-393.
WHISHART, D. DrugBank. Erişim: [ http://www.drugbank.ca.] Erişim Tarihi: 07.07.2008.
157
WON, D.H., KIM, M.S., LEE, S., PARK, J.S., HWANG, S.J. (2005). Improved physicochemical characteristics of felodipine solid dispersion particles by supercritical anti-solvent precipitation process. Int. J. Pharm. 301: 199-208.
YALÇIN, G.S. (2004). Yeni tespit Tip 2 diabetes mellituslu hastalarda pankreas beta hücre
rezervinin değerlendirilmesi. Uzmanlık Tezi. Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. YAN, G., LI, H., ZHANG, R., DING, D. (2000). Preparation and evaluation of a sustained-
release formulation of nifedipine HPMC tablets. Drug Dev. Ind. Pharm. 26 (6): 681-686. YANG LIN, S., JANE LI, M., HSU LIN, K. (2001). Micronized ethylcellulose used for
designing a directly compressed time-controlled disintegration tablet. J. Cont. Release. 70; 321-328.
YANG LIN, S., JANE LI, M., HSU LIN, K. (2002). Influence of excipients, drugs and osmotic
agent in the inner core on the time-controlled disintegration of compression coated ethylcellulose tablets. J. Pharm. Sci. 91; 2040-2046.
YANG LIN, S., JANE LI, M., HSU LIN, K. (2004a). Formulation design of double layer in the
outer shell of dry coated tablet to modulate lag time and time controlled dissolution function: studies on micronized ethylcellulose for dosage form design (VII). AAPS Pharm. Sci.Tech. 17; 1-6.
YANG LIN, S.Y., JANE LI, M., HSU LIN, K. (2004b). Hydrophilic excipients modulate the
time lag of time-controlled disintegration press-coated tablets. AAPS Pharm. Sci.Tech. 54; 1-5.
YOUAN, B.C. (2004). Chronopharmaceutics: gimmick or clinically relevant approach to drug
delivery. J. Cont. Release. 98: 337-353. YÜKSEL, N., KANIK, A.E., BAYKARA, T. (2000). Comparison of in vitro dissolution profiles
by ANOVA-based, model-dependent and –independent methods. Int. J. Pharm. 209: 57-67.
YÜKSEL, N., KARATAŞ, A., ÖZKAN, Y., SAVAŞER, A., ÖZKAN, S., BAYKARA, T. (2003).
Enhanced bioavailability of piroxicam using Gelucire 44/14 and Labrasol: in vitro and in vivo evaluation. European J. Pharm. Bioparm. 56: 453-459.
ZAJC, N., OBREZA, A., BELE, M., SRCIC, S. (2005). Physical properties and dissolution
behaviour of nifedipine/mannitol solid dispersion prepared by hot melt method. Int. J. Pharm. 291: 51-58.
ZHU, Y., ZHENG, L. (2005). Development and mathematical simulation of theophylline