T.C. MMAR SNAN GÜZEL SANATLAR ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ SANAT TARH ANABLM DALI TÜRK SLAM SANATLARI PROGRAMI TÜRKLERDE MEZARLARA AT GÖMME GELENE -SANAT TARH AÇISINDAN BR BAKI- (Yüksek Lisans Tezi) Hazrlayan: 20036070 Ouz ERTEN DANIMAN: Doç. Dr. Yaar Çoruhlu STANBUL-2006
194
Embed
TÜRKLERDE MEZARLARA AT GÖMME GELENE -SANAT ...turuz.com/storage/Turkologi/Tarix/2011/397-Turklerde...ÖZET (Türklerde Mezarlara At Gömme Gelenei –Sanat Tarihi Açsndan Bir Bak-)
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
T.C.
M�MAR S�NAN GÜZEL SANATLAR ÜN�VERS�TES� SOSYAL B�L�MLER ENST�TÜSÜ SANAT TAR�H� ANAB�L�M DALI
TÜRK �SLAM SANATLARI PROGRAMI
TÜRKLERDE MEZARLARA AT GÖMME GELENE�� -SANAT TAR�H� AÇISINDAN B�R BAKI�-
(Yüksek Lisans Tezi)
Haz�rlayan: 20036070 O�uz ERTEN
DANI�MAN: Doç. Dr. Ya�ar Çoruhlu
�STANBUL-2006
ÖZET (Türklerde Mezarlara At Gömme Gelene�i –Sanat Tarihi Aç�s�ndan Bir Bak��-) En erken M.Ö. 16. yüzy�lda kendini gösteren Mezarlara at gömme gelene�i, 1940’l� y�llarda
son uygulamas�na rastlad���m�z Kazakistan’a kadar takip edilebilmi�tir. Dini bir alt yap�ya
sahip bu gelenek zamanla Türk topluluklar�n�n farkl� dinlere geçilmesine ra�men varl���n�
sürekli hissettirmi� bir ölüm adeti olarak devaml�l���n� sürdürmü�tür. Bu alt yap�da geli�en at
gömme gelene�i kendi çevresinde Türk sanat�n� da geli�tirmi� ve eyerler, at ko�um tak�mlar�,
yularlar, at ba�l�klar�nda önemli sanat özelliklerine rastlanm��t�r.
Proto-Türkler, Hunlar, Göktürkler, K�rg�zlar olarak Asya’da devlet olarak varl���n� göstermi�
topluluklarda a��rl�kl� olarak varl���n� sürdüren bu unsur di�er yerel topluluklar�n adetlerine
girmi� önemli bir ritüeldir. Bu ritüel Türk topluluklar�n�n M.Ö. 6. yüzy�lda �skitler’in bat�ya
göçleri s�ras�nda Do�u Avrupa’ya da gitmi� ve giderken de Türk sanat�n�n unsurlar�n� da
beraber götürmü�tür. �skitlerle beraber Sarmatlar, Avrupa Hunlar�, Avarlar, Bulgarlar,
Hazarlar ve K�pçaklar-Kumanlar’da reel olarak bu gelene�e rastlanm��t�r.
En do�uda ki at gömülü mezar Göktürkler’e ait olup Mo�olistan’da bulunurken, en bat�da ki
mezar ise Avrupa Hunlar�’na ait Paris yak�nlar�ndaki mezarda bulunmu�tur. Ayr�ca bu
gelenek, sanat�m�zda ve kültür hayat�m�zda �slamiyet’ten sonra zaman zaman birebir, zaman
zaman ise biraz de�i�erek kendini göstermi�tir. Selçuklular’da, Akkoyunlular’da ve
Karakoyunlular’da benzer kültür izlerine, Osmanl�lar’da ise atl� gömünün birebir örneklerine
rastlamaktay�z. II. Osman’�n at� buna güzel bir örnektir.
Anahtar Kelimeler: At, Kurgan, Türk Sanat�, Orta Asya, Do�u Avrupa
SUMMARY
( Horse-Burial in Tombs Tradition of Turks - �n Persective of Art History )
Horse-burial tradition, which can be seen as early as 16th Century B.C., can be pursued to
latest examples in 1940’s Kazakhistan. This religious backgrounded tradition provided its
survival as a custom of death over the centuries, although religion of the society was changed.
With this substructure, horse-burial tradition caused improvement of Turkish Art surrounding
it and saddles, trappings, leashes and bridles became important artistic products of their time.
This custom, which existed as a predominat factor in communities like Proto-Turk, Hun, Kok-
Turk and Kirgiz states of Asia, was also a major rituel in traditions of other native
communities of this era. This rituel immigrated to Eastern Europe while Scythians exodus to
west and took Turkish Art with it. Elements of this culture can be encountered in Sarmathians
along with Sychtians, European Huns, Avars, Bulgarians, Hungarians and Kipchaks-Kumans.
While an example of this kind of tomb, which belongs to Kok-Turks, stands in Mongolia at
Far East; at Far West another example which belong to European Huns, sets near Paris,
France. Also, this traditon took place in post-�slamic cultural life, sometimes exactly and
sometimes slightly changed. �t can be encountered to its cultural traces in Seljuk, Akkoyunlu
and Karakoyunlu societies and exact examples in Ottomans. Horse of Osman II is a fine
example.
Keywords: Horse, Kurgan, Turkish Art, Central Asia, Eastern Europe
1
I. G�R��
At�n gömü adetlerinde kullan�lmas�ndan önce at�n ehlile�tirilmesi konusu hakk�nda k�sa bir
bilgi vermek yerinde olacakt�r. At�n ehlile�tirilmesi sadece Türk kültür hayat�nda de�il di�er
tüm medeniyetlerin geli�mesinde ve etkile�mesinde önemli bir a�amad�r. Büyük uzakl�klar
at�n ehlile�mesi ile k�salm��, daha verimli topraklarda ya�ama �ans� artm�� ve d��ardan
gelebilecek tehlikelere daha rahat kar�� konulabilir olmu�tur.
Attan önce ehlile�tirilen ilk hayvanlar�n ba��nda keçi, koyun ve s���r gelmektedir. Bu
hayvanlar�n et, süt, deri ve yününden yararlanma fikri de insan hayat�nda önemli
de�i�ikliklerin olmas�na sebep olmu�tur. Fakat medeniyetlerin geli�mesine at�n
ehlile�tirilmesinde oldu�u kadar etkili olmam��lard�r. Birçok bat�l� ara�t�rmac�ya göre bu
hayvanlar Orta-Asya’da Türkistan’�n �ran’a yak�n bölgelerinde ehlile�tirilmi�lerdir1.
Türklerin ehlile�tirdi�i art�k kesin olarak kabul edilen at�n ehlile�tirme tarihinde ise
ara�t�rmac�lar aras�nda bir birlik sa�lanamam��t�r2. En geçerli tarih M. Ö. 4-3 bin’dir.
At binek hayvan� olarak ehlile�tirildikten sonra insanlara hareket kabiliyeti sa�lam��, uzak
bölgelere gitmeyi kolayla�t�rm��, daha önce birbirinden habersiz ya�ayan toplumlar�
yakla�t�rm�� ve tan�ma olana�� sa�lam��t�r. Kültür al��-veri�leri yayg�nla�m�� ve
medeniyetlerin geli�mesine etki etmi�tir3.
Baz� ara�t�rmac�lar bilgi eksikli�i ile at� ehlile�tiren ve di�er toplumlarla ba�lant� sa�layan atl�
bozk�r kültürünü barbar, bat�y� ise uygar toplum olarak de�erlendirmi�lerdir4. Bu dü�ünce bir
bilimsel ara�t�rma olmay�p popüler dünyan�n gere�i olarak kar��m�za ç�kmaktad�r.
1 Ali Abbas Ç�nar; “Divan-� Lügat’it Türk’te At Kültürü”, Türk Kültüründe At ve Ça�da� Atç�l�k, �stanbul, 1995, s. 148. 2 Bkz. Bahaeddin Ögel; “At”, Türk Ansiklopedisi, C.IV, �stanbul, 1950, s.74; �brahim Kafeso�lu, Türk Milli Kültürü, �stanbul, 1996, s.208., Ali Abbas Ç�nar; Türklerde At ve Atç�l�k, Ankara, 1995, s.14, Ali Abbas Ç�nar; a.g.m., s.148., Osman Fikri Sertkaya; “Eski Türk Kültüründe At”, Türk Kültüründe At ve Ça�da� Atç�l�k, �stanbul, 1995, s.26., Mustafa Kalkan; “ Bozk�r Kültüründe At ve Prejevalskiy At�’n�n Bu Kültüre Kazand�rd��� Dinamizm”, Erdem, C. IX, Ankara, Ocak 1997, s.1132, Kudret Emiro�lu-Ahmed Yüksel; Yolda��m�z At, �stanbul, 2003, s.69. 3 Ali Abbas Ç�nar, a.g.m., s.13. 4 “At M.Ö. 4-3 binde evcille�tirilmi�ti ve 2. binde uygar dünyan�n çehresini de�i�tiren ak�nlar atla gerçekle�tirilmi�ti. ��te, at�n Avrasya bozk�rlar�ndan uygar dünyaya giri�i, barbarla uygar�n kar��la�mas� böyle oldu”. (Kudret Emiro�lu-Ahmed Yüksel; Yolda��m�z At, �stanbul, 2003)
2
At�n ilk cinsleri, Orta-Asya iklim �artlar�na uyan küçük prejevalskiy at� ile sonradan çok
kullan�lmayan tarpan at� oldu�u tahmin edilmektedir5. Türk atlar� genellikle küçük bedenli,
uzun ince bacakl�, küçük ve ma�rur ba�l�, sert t�rnakl�d�r. Bu tip atlar sava�larda, pratik
dayan�kl�, manevra kabiliyeti yüksek olmas� sebebi ile özellikle tercih edilmi�tir6. Paz�r�k
kurgan�ndan ç�kan atlarda bu cins atlar olmakla beraber, bugün Orta Asya Türklerinde ve
Mo�ollarda bu at tipi hala yeti�tirilmektedir.
1. Amaç Kapsam, Yap�lan Çal��malar ve Yay�nlar
Konu birli�i çerçevesinde Türk kültüründe binlerce y�ld�r var olan bir ritüelin sanat ile
birle�erek Türk topluluklar�n�n geneline mi yoksa sadece bir k�sm�na m� ait oldu�u as�l
ba�lang�ç a�amam�z olmu�tur. Daha sonra bu ritüelin Türk topluluklar�nda nas�l bir yer
edindi�ini ve sanatsal aç�dan ne gibi benzerlikler ve farkl�l�klar olu�turdu�u as�l ortaya
koyulmak istenen dü�üncedir. Bu tezi ortaya koyabilmek için birçok bilim dal�ndan yard�m
al�nm��t�r. En az 3600 y�ll�k bir periodu takip eden böyle bir çal��ma için her toplulu�un ayr�
ayr� tarihine bak�lmas� gerekiyordu. Kronolojik bir s�ralamay� verebilmek ve bu ritüelin
geli�imlerini takip ederken, sanatsal de�i�imler de takip etmeye çal���lm��t�r. Co�rafi s�n�rlar
her topluluk için ayr� ayr� belirtilmeye çal���lm��t�r. Çünkü do�a �artlar� ve terk ettikleri
yerlerden sonra gittikleri gittikleri yeni co�rafyalarda bu uygulamay� b�rakm�� olabilirlerdi.
Co�rafi s�n�rlar net olmasada genel anlamda çizilmeye çal���lm��t�r. At ile olan ili�kiler, at�n
ifade etti�i anlamlar, mitolojilerinde at unsuru, kültürlerinde ve sanatlar�nda at gibi konular
ana konunun sa�lam temellere oturabilmesi için detayl� bir �ekilde incelenmi�tir.
Konu, �slam öncesi bir gelenek oldu�u için ara�t�rma daha çok �slamiyet’ten önceki dönemde
yo�unla�m��t�r. Ancak �slamiyeti kabul eden Türk topluluklar�nda da izlerine rastlad���m�z bu
unsur, örneklerle ve resimlerle desteklenmi�tir.
Konunun Türk sanat�na yans�mas� ise katalog bölümünde ayr�nt�l� bir �ekilde incelenmi�tir.
Genelde at e�yalar� üzerinde bulunan sanatsal özelli�e sahip objeler seçilerek di�er
topluluklar�n objeleri ile k�yaslanmas�na olanak tan�nm��t�r.
Son bölümde ise tüm bulgular incelenerek de�erlendirilmi� ve bir sonuca ba�lanm��t�r. 5 Bahaeddin Ögel; a.g.m., s. 74. 6 Ali Abbas Ç�nar, a.g.m., s. 15.
3
Yay�nlar konusunda ise; “Türklerde Mezarlara At Gömme Gelene�i” ba�l��� alt�nda
incelemeye çal��t���m�z konunun ilk önce gerçekli�ini kan�tlayabilmek için yo�un bir �ekilde
Orta Asya ve Do�u Avrupa’da Türk topluluklar�na ait kaz�lar� yap�lm�� bölgelerle ilgili
yay�nlanm�� çal��malar� toplamaya çal��t�k. Türk topluluklar�n�n yay�ld�klar� alan gere�i
Çince’den Mo�olca’ya, Rusca’dan Almanca’ya, Macarca’dan S�rpça’ya birçok yay�n
yap�lm�� bulunmakta. Bu yay�nlara hem ula�mak hem de çözebilmek çok daha kapsaml� bir
çal��may� ve ayr�ca bir grup çal��mas�n� gerektiriyor. Toplad���m�z 200’ün üzerindeki
kaynakla, Türklerin mezarlar�na at gömdüklerini kan�tlamak, ayr�ca bunun alt�ndaki
sosyolojik ve dini sebepleri ortaya koyarak sanat tarihi aç�s�ndan bu bulgular�n
de�erlendirilmesi mümkün oldu.
Konumuz bu kadar geni� olunca, kaynak skalas�n� da bir hayli geni� tutmak zorunda kald�k.
Arkeolojiden tarihe, sosyolojiden seyahat raporlar�na, destanlardan sanat tarihine birçok bilim
dal�nda ara�t�rma yapmak zorunlu oldu. As�l önem arzeden kaynaklar ise arkeoloji
metaryalleri ve sanat metaryallerini ortaya koyan yay�nlard�. Fakat tezimizin ba��nda sözlü
edebi kan�tlar� önce koymay� tercih ettik. Yani seyahatnamelerde, tarih kitaplar�nda,
destanlarda geçen mezarlara at gömme unsuru üzerinde durduk. Bu konuda; Henri de
Couliboeuf de Blocqueville’nin “Türkmenler Aras�nda”, Mehmet Emin Efendi’nin
“�stanbul’dan Orta Asya’ya Seyahat”, Priskos’un “Avrupa Hunlar�”, Herodot’un “Herodot
Tarihi”, L. Ligeti “Bilinmeyen �ç Asya”s�, Al�p Mana� Destan�, Ba�kurt Halk Destan� Ural
Bat�r, O�uzka�an Destan� ve di�er destanlardan küçük al�nt�larla bu gelene�in sözlü bir
�ekilde yüzy�llar boyu toplum içinde nas�l ya�and���na dikkat çekilmek istendi.
Daha sonra Denis Sinor’un editörlü�ünü yapt��� “Erken �ç Asya Tarihi”, Peter B. Golden’�n
“Türk Halklar� Tarihine Giri�”, �brahim Kafeso�lu’nun “Türk Milli Kültürü”, Ali
Ahmetbeyo�lu’nun “Avrupa Hun �mparatorlu�u”, Akdes Nimet Kurat’�n “VI.-XVIII.
Yüzy�llarda Karadeniz’in Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri”, Geza Feher’in “Bulgar
Türkleri Tarihi”, Zerrin Günal’�n “�slam Öncesi Türk Tarihi ve Kültürü” gibi yay�nlar ve
birçok tarihi makale Türk topluluklar�n� tarih içinde daha kolay yerle�tirebilmek, ele ald���m�z
konunun temelini iyi atabilmek için incelendi. Ayr�ca bu ara�t�rma s�ras�nda tarihi verilerden
yolaç�karak bu topluluklar�n ya�ad�klar� co�rafi bölgeleri belirlemek mümkün oldu.
Çal��mam�z ile ilgili en önemli a�amay� ise kaz� sonuçlar�n� ele alan kitaplar ve sanat tarihi
yay�nlar� olu�turdu. Frans�zca, Almanca, �ngilizce, Rusça ve Türkçe gibi dillerde elde
4
etti�imiz kaynaklarda co�rafyalar ve diller her ne kadar farkl� olsa da bu gelene�in ayn�
�ekilde yürüdü�ünü ortaya ç�kard�. M.Ö. 16. yüzy�la tarihlenen ilk verimiz M. V. Masson’un
“History of Civilization of Central Asia” adl� birkaç ciltte toplanm�� makalelerinden elde
edilmi�tir. Bundan ba�ka; Okladinov’un “Ancient Population of Siberia and �ts Cultures”�,
B.N. Grakov’un daha yeni Türkçeye kazand�r�lan “�skitler”i, Tamara Talbot Rice’�n “The
Scythians” ve “Ancient Arts of Central Asia”s�, Radloff’un “Sibirya’dan”�, Bahaeddin
Ögel’in “�slamiyetten Önce Türk Kültür Tarihi”, E.D. Phillips’in “The Royal Hordes Nomad
Peoples of the Steppes”i, Natalya Polosmak’�n “Pastures of Heaven”� ve “Steregui�e Zoloto
Grifi (Ak Alahinskie Kurgan)”, Abdülkadir �nan’�n Paz�r�k Kurganlar� ile ilgili makaleleri,
Mikhail P. Gryaznov’un “Southern Siberia”s�, S. I. Rudenko’nun “Frozen Tombs of Siberia,
The Pazyryk Burials of Iron Age Horseman”�, Karl Jettmar’�n “Arts of Stepps”i, Ya�ar
Çoruhlu’nun “Erken Devir Türk Sanat�n�n ABC’si” ve “Ukok Platosu’nda Kaz�s� Yap�lm��
Üç Yeni Kurgan Hakk�nda Bir Kitap” isimli makalesi, Nejat Diyarbekirli’nin “�slamiyetten
Önce Türk Sanat�”, �stvan Bona’n�n “Das Hunnenreich”, Dosin Bayeva’n�n “Merke Secret
Space of the Yedisu Turks” adl� yap�t�, Rüstem Bozer’in “K�rg�zistan’�n Son-Köl Bölgesinde
Yap�lan Türk Kültürüne Yönelik Kaz�lar” ba�l�kl� makalesi, Eva Gram, �lona Korvig, G.Y.
Szabo, G.Y. Török, Attila Kiss’in beraber yazd�klar� iki büyük cilt halindeki “Cemeteries of
the Avar Period 567-829 in Hungary” isimli yap�tlar� ana kaynaklar�m�z olarak ortaya ç�kt�.
Tüm bu sayd���m�z yay�nlar�n yan� s�ra onlarca makaleden faydalan�lm��t�r. Ayr�ca ça��m�z�n
en önemli ileti�im arac� olan internetten de birçok kaz� raporuna, resmine, çizimine
ula��lm��t�r. Bu çal��ma yap�l�rken ortaya ç�kan as�l sorun, belirtilmek gerekirse, çok özel bir
konu olmas�ndan dolay� en ufak resim ve bilgiye ula�mak günleri ve haftalar� almas�yd�.
Çal��man�n bu �ekilde ilerlemesinin en büyük sebeplerinden biri daha önce atl� mezar
gömülerine bu �ekilde bakan bir ara�t�rman�n olmamas�yd�. Türk topluluklar�n�n mezarlara at
gömme gelene�i ve sanatlar�ndaki etkile�im de ilk defa bu çal��ma ile ortaya ç�km�� oldu.
5
2. Fiziki Co�rafya
2.1. Orta ve �ç Asya
Asya k�tas� boyutlar�yla dünyan�n en büyük k�tas�d�r. Kuzeyinde; Kuzey Buz Denizi,
do�usunda; Bering Bo�az� ile Büyük Okyanus, bat�s�nda; Ural Da�lar�, güneyinde; Hint
Okyanusu ile çevrilidir. Asya k�tas� dünyan�n en büyük k�tas� olmakla birlikte ayn� zamanda
dünyan�n en yüksek kesimi de bu k�tada bulunmaktad�r7.
Yenisey, Purutas, Selenga ve Sar� Irmak en büyük akarsular� aras�nda yer almaktad�r. Bu
akarsular �ç Asya gibi denize binlerce km uzak bölgeler için hayat kayna�� niteli�indedir.
Akarsulardan ba�ka hayati bir unsur olan göller ise bir birinden çok uzak bölgelerde
bulunurlar. Bunlar aras�nda belliba�l� Baykal, Balka�, Urmiye, Van gölleri en büyükleridir.
Hazar Denizi ise dünyan�n en büyük gölü olarak adland�r�l�r.
Asya k�tas�, çok da�l�k ve sarp yerlerin bulundu�u bir k�ta olmakla beraber önemli tar�m
arazilerine de sahiptir. Güney bölgesinde; �ndus, Ganj, Pamir gibi havzalar önemli üretim
arazilerine yol açarak üretimin ve ya�am�n devam�n� yüzy�llar boyu kar��lam��lard�r. Çok
kuzeye gidildi�inde ise so�uk hava ya�am �artlar�n� oldukça zorlamaktad�r. Y�l�n büyük bir
döneminde topra��n donarak hiçbir bitkinin yeti�mesine olanak tan�mamas� Sibirya’da ya�am
�artlar�n� oldukça zorlar. Güney ku�a�� ile Kuzey ku�a�� aras�nda bulunan Bozk�r ku�a�� ise
yeti�en otlaklar�yla hayvanc�l���n önemli ölçüde geli�mesine olanak tan�maktad�r. Bu bölgede
her y�l ya�an ya�mur seviyesine göre hayvanc�l�k �artlar� de�i�mektedir. Kurak geçen y�llar
hayvanc�l���n en çok zarar gördü�ü y�llar olarak belirlenmi�tir. Tarih boyunca ya�anan büyük
Türk göçlerinin en önemli sebeplerinden biri de bu �artlara ba�lanmaktad�r.
2.2. Do�u Avrupa
Do�u Avrupa yap� olarak tek bir jeolojik alan� kapsayan Avrupa’n�n bir bölgesidir.
Topografik aç�dan Asya ile Avrupa aras�nda belli s�n�rlar olmamas�ndan dolay� Do�u 7 Robert N. Taaffe; “Co�rafi Ortam”, Erken �ç Asya Tarihi, Ed. Denis Sinor, �stanbul, 2002, s. 34.
6
Avrupa’n�n kesin s�n�rlar�n� çizmek oldukça zordur. Do�u Avrupa’daki en eski jeolojik
olu�um �skandinavya’dad�r ve 1000 milyon y�l önceki devirde olu�mu�tur. Do�u
Avrupa’daki son da� olu�umu ise günümüze kadar uzanan ve 65 milyon y�l� kapsayan bu da�
olu�umunda Alp Da�lar�, Pireneler, Sierre Nevada, Karpatlar, Balkan Da�lar� olu�mu�tur.
Do�u Avrupa’n�n en yüksek zirvesi Kafkas Da�lar�nda yer almaktad�r. Avrupa’n�n
güneyinde bulunan Alpler ise çe�itli yükseltilerle �spanya’dan Hazar Denizine kadar devam
eder. Yunanistan, S�rbistan, Karada�, Bosna Hersek, H�rvatistan ülkeleri içinde Dinar Alpleri,
Balkanlar ve Bulgaristan’da Rodoplar, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Polonya, Ukrayna ve
Romanya’da 1400 km boyunca uzanan s�k ormanlarla kapl� Karpatlar bulunmaktad�r.
Karadeniz ile Hazar Denizi aras�nda 1200 km boyunca uzanan Kafkaslar ise birçok ülkenin
s�n�rlar� içindedir. Avrupa’n�n en yüksek noktas�n� geçen alt� doruk noktas� bulunan Kafkas
Da�lar�n�n en yüksek tepesi Elbruz Da��’d�r.
Do�u Avrupa’n�n en verimli ovalar� ise Rusya’n�n bat� kesimlerindeki deniz seviyesinden
200 m a�a��da olan ovalard�r. Bir di�er büyük ova ise Macaristan, S�rbistan, Karada�, Bosna
Hersek, H�rvatistan ve Romanya’dan geçen Tuna Nehri boyunca olu�mu� Alplerden
Karadeniz’e kadar olu�mu� Tuna Ovas�’d�r.
Do�u Avrupa’da �rmak sistemi ise iki �ekilde incelenir; Karadeniz’e dökülen �rmaklar ve
Kuzey Denizi’ne dökülen �rmaklard�r. Avrupa’n�n da en uzun �rma�� olan Volga, Do�u
Avrupa’da bulunmaktad�r. Leningrad yak�nlar�nda do�an bu �rmak 3585 km boyunca
akt�ktan sonra Hazar Denizine dökülür. Volga nehri kanallarla geni�letilerek Kuzey Buz
Denizi’ne ve Karadeniz’e ba�lanm��t�r. Do�u Avrupa’n�n ikinci, Avrupa’n�n da ikinci büyük
�rma�� olan Tuna, Karadeniz’e dökülene kadar birçok Avrupa ülkesinden geçerek ülkeler
aras� ticareti de artt�rmaktad�r. Bat� Avrupa’n�n en büyük �rmaklar�ndan biri olan Ren Irma��
ile de bir kanalla ba�lanarak ula��m sa�lanm��t�r.
Do�u Avrupa göller bak�m�ndan zengin olmamakla beraber Finlandiya’n�n bir göller ülkesi
olmas� dolay�s�yla yerel anlamda birçok gölün oldu�u söylenebilir. Finlandiya’daki Ladoga
gölü ise sadece Do�u Avrupa’n�n de�il tüm Avrupa’n�n en büyük gölüdür.
�klim aç�s�ndan ise bat� bölgeler daha s�cak do�u bölgeler ise so�uktur. Kuzeye ç�k�ld�kça
ya�am �artlar� zorla��r. Mevsim yelpazesi daral�r. Do�u Avrupa’n�n en kuzeyinde buzlu
7
a�açs�z tunduralar ya�amaya pek olanak sa�lamaz. Daha güneye inildi�inde kozalakl�
a�açlardan olu�an orman bölgeleri ba�lar. Daha güneye inildikçe kozalakl� a�açlar giderek
ve bozk�rlara dönü�ür. Bu bölgeler Macaristan’da, A�a�� Tuna Havzas�’na kadar devam eder8.
3. K�sa Tarih ve Tarihi Co�rafya
3.1. Orta ve �ç Asya’daki Türk Topluluklar�n�n Tarihleri
Çok büyük bir alan kaplayan Türk topluluklar�n� daha kolay inceleyebilmek aç�s�ndan co�rafi
s�n�rlar ile ay�rarak de�erlendirmek, saptamalar� daha do�ru yapabilmek için önem
ta��maktad�r. Tarih öncesi dönemden itibaren atl� kurganlara rastlad���m�z tüm Türk
topluluklar�n�n tarihleri k�saca kronolojik bir s�ra ile kaleme al�nm��t�r.
Proto-Türkler; Atl� gömünün yap�ld��� en erken tarih Andronovo Kültürü içerisindedir.
Andronovo Kültürü’nün tarihi birçok ara�t�rmac�ya göre de�i�se de genel kabul M.Ö. 1500-
1200 tarihleri aras�d�r9. Ad�n� yukar� Yenisey’deki Andronovo sitesinden alan bu kültür,
Altaylar�n bat�s�ndan Yenisey’e kadar uzanan bölgelere yay�lm��, hatta Kazakistan’� ve
Güney Urallar� içine alm�� olmas�na ra�men, en önemli merkezlerden biri Minusinsk
havzas�yd�10. Bu devirde Türk sanat� metal i�çili�i bak�m�ndan birçok geli�me kazanm��t�r.
Bak�r, demir, alt�n ve kalay gibi metaller çe�itli e�yalar�n yap�lmas�nda kullan�lm��t�r. Türk
sanat�n�n en önemli üslubu hayvan üslubu da bu devirde ortaya ç�kar. Andronovo
Kültrü’nün mezarlar� kurgan �eklindeydi. Kurganlar içindeki cesetler k�vr�lm�� bazen ise
yak�lm��t�r.
Andronovo Kültürü’nden sonra �ç Asya tarihinde Karasuk Kültürü görülmektedir.
Karasuk Kültürü M.Ö. 1300-800 tarihleri aras� ya�anm��t�r. Baz� ara�t�rmac�lar bu tarihin
çok az a�a��s�nda veya yukar�s�nda da görü� bildirmi�lerdir. Sibirya, Yukar� Yenisey,
Altaylar’da bu kültür insan� oldukça fazla görülmektedir. Tuva’da bulunan Arzhan
Kurgan�’da Karasuk Kültürü’nün ya�and��� devreye rastlamaktad�r. Bu kültürde metal
8 Anonim; “Do�u Avrupa”, Görsel Dünya Ansiklopedisi, �stanbul, 1982, s. 312 9 Ya�ar Çoruhlu; Erken Devir Türk Sanat�n�n ABC’si, �stanbul, 1998, s. 32. 10 A. P. Okladnikov; “Tarihin �afa��nda �ç Asya”, Erken �ç Asya Tarihi, Ed. Denis Sinor, Çev. Alaeddin �enel, �stanbul, 2002, s. 122-123.
8
i�çili�i daha da geli�mi�tir ve hayvan üslubu daha da geli�erek tam olarak ortaya ç�km��t�r.
Mayemir kurganlar� da Karasuk Kültürü’nün sonlar�na tarihlenmektedir.
Tagar Kültü, Karasuk Kültürü’nden sonra gelmekle beraber üç farkl� döneme ayr�l�r.
Güney Sibirya’da görülen kültür, M.Ö. VI-I. yüzy�la tarihlenmektedir. Proto Türk Ting-
Ling’ler bu kültüre mensuptur. Bu kültürde mezarlar�n üzerine büyük mezar ta�lar� dikilmeye
ba�lanm��t�r. Mezarlarda çe�itli aletler ve at ko�um tak�mlar� bulunmaya ba�lanm��t�r11.
Hunlar; Hun kelimesi eski Türkçede “�nsan, halk” anlam�na gelmektedir12. Hunlar�n ilk
a��rl�k merkezi Orhun-Selenga �rmaklar� ve Türklerce kutlu ülke say�lan Ötüken havalisi-
Ong�n �rma�� üzerindeki Karakum ile Ordos bölgesi aras�nda bulunmaktayd�13. Hunlarla ilgili
en eski yaz�l� belge M.Ö. 318 y�l�nda yap�lan bir anla�mad�r14. O zaman Çin içindeki 14
derebeyinden Ch’in’in gittikçe kuvvetlenmesinden endi�e duyan be� derebeyi Hunlardan
yard�m istemi�lerdi. Daha sonraki y�llarda Ch’in iktidar� eline ald� ama kuzeyden Hun bask�s�
da giderek art�yordu. Çin bu bask�lar� engellemek için M.Ö. 247-210 y�llar� aras� me�hur Çin
Seddi’ni in�a etti.15.
Hunlar�n en güçlü olduklar� zaman ise Mo-tun yani Mete Han zaman�d�r16. Babas� Tuman’�
öldürerek Hun hükümdar� oldu (M.Ö. 209-174)17. �lk önce Mo�ol-Tunguz kabilelerine sava�
açarak onlar� yendi ve ellerindeki topraklar� ald�. Daha sonra Orta Asya’daki Tanr� Da�lar�-
Kansu bölgesinde ya�ayan Yüeçileri yendi. Mete daha sonra Çin topraklar�na yöneldi18. Üç
y�l boyunca süren sava�larda birçok yeri ele geçirdi. Çin imparatoru Kao-ti’nin 320 bin ki�ilik
ordusunu yendi19. Böylece Çin’i vergiye ba�lad� ve bozk�r bölgelerini ele geçirdi20. Daha
sonra Mete Baykal Gölü k�y�lar�ndan �rti� yata��na kadar olan bozk�rlar� ve daha bat�daki
Ting-lingler, Ogurlar ile meskûn araziyi ve Bat� Türkistan’� ele geçirdi.
11 Ya�ar Çoruhlu; a.g.e., s. 36. 12 Gülçin Çandarl�o�lu; �slam Öncesi Türk Tarihi ve Kültürü, �stanbul. 2003, s. 18. 13 �barahim Kafeso�lu; Türk Milli Kültürü, �stanbul. 1996, s. 58. 14 Y�ng-Sh�h Yü; “Hsiung-nu (�uyung-nu)”, Ed. Denis Sinor, Çev. Selçuk Esenbel, Erken �ç Asya Tarihi, �stanbul, 2002, s. 170. 15 Anonim; Türk Tarihi Ansiklopedisi, Milliyet, 1991, s. 54. 16 E. D. Phillips; The Royal Hordes: Nomad Peoples of the Steppes, London, 1965, s. 52. 17 Gülçin Çandarl�o�lu; a.g.e., s. 18. 18 Anonim; a.g.e., s. 54. 19 Y�ng-Sh�h Yü; a.g.m., s. 172. 20 �barahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 59.
9
Mete’nin o�lu Ki-ok (M.Ö. 174-160) devrinde, Hun imparatorlu�u o kadar geni�lemi�ti ki o
sadece imparatorlu�un s�n�rlar�n� muhafaza etmeye çal���yordu. Yurtlar�ndan ç�kard���
Yüeçiler Afganistan’a giderek �skender taraf�ndan kurulmu� olan Grek hâkimiyetine son
verdiler. Ki-ok ise Çin’e büyük bir sefer düzenledi. Çin saray�n� basarak yakt�. Daha sonra
Çin prensesi ile evlenerek ili�kileri elinde tuttu21.
Ki-ok’tan sonra imparator olan Kün-çin zaman�nda (M.Ö.160-126) ise Hun imparatorlu�unda
sars�nt�lar belirmeye ba�lad�. Kün-çin babas� ve dedesi gibi sava�ç� bir ruha sahip de�ildi22.
Çin’e yap�lan ak�nlar durmu�tu23. Çinliler de bu durumu gözlemliyorlard�. Bir süre sonra
Çinliler büyük bir ordu toplay�p Hunlar�n üzerine sald�rd�lar. Çin sald�r�lar�ndan bunalan
Hunlar gerilemeye ba�lad�lar. M.Ö. 127-117 y�llar� aras�nda Ordos’daki Hun yenilgisi
Hunlar�n merkezinin Gobi’den Orhun nehri bölgesine kaymas�na neden oldu24.
Bir süre sonra Hunlar aras�nda çatlak sesler duyulmaya ba�land�. A��r ekonomik krizler alt�na
giren Hunlar aras�nda baz�lar� Çin iradesini istemeye ba�lam��lard�. Böylece Hun devleti ikiye
ayr�ld�. Çiçi M.Ö. 51 y�l�nda Tanr� Da�lar� kuzeyi Iss�k göl havalisine yerle�ti. Bölgedeki
Ogurlar�, K�rg�zlar�, Ting-lingleri hâkimiyetine ald�. Gittikçe ilerleyen Bat� Asya’daki Hun
imparatorlu�u Çinlilerin dikkatinden kaçmad�. M.Ö. 36 y�l�nda etraftan al�nan yard�mlar ve
70 bin ki�ilik ordular� ile Hun topraklar�na girdiler Talas Nehri üzerindeki Hun ba�kenti
ya�maland�. �mparator Çiçi ve ailesi katledildi25.
Çin’in kuzeyine çekilen di�er Hunlar ise M.Ö. 36’dan itibaren kesintisiz Çin hâkimiyetine
girdiler. Baz� zamanlarda birliktelik sa�layan Hunlar M.S. 48 y�l�nda bir daha birle�memek
üzere ayr�ld�lar26. Güney Hunlar Çin’e ba�land�lar Kuzey Hunlar ise ba��ms�zl���n�
sürdürmeye devam etti. M.S. ki y�llarda do�udan Sienpilerin de bask� uygulamalar� ile Hunlar
daha da zay�flad�lar. �ki cephede sava�mak Hunlar�n gücünü iyice k�rm��t�27.
21 Y�ng-Sh�h Yü; a.g.m., s. 174. 22 Anonim; a.g.e., s. 56. 23 Gülçin Çandarl�o�lu; a.g.e., s. 21. 24 �barahim Kafeso�lu; a.g.e, s. 63. 25 Gülçin Çandarl�o�lu; a.g.e, s. 23. 26 Anonim; a.g.e., s. 58. 27 Y�ng-Sh�h Yü; a.g.m., s. 178.
10
M.S. 147-156 y�llar�nda Sienpiler Kuzey Hun devletini ortadan kald�rd�lar28. M.S. 188’lerde
art�k Güney Hun �mparatoru Çinliler taraf�ndan tayin edilir durumuma gelmi�ti. Bir süre sonra
isyan eden �mparator Çin ba�kentinde hapsedildi ve ülke be� eyalete bölünerek devlete son
verildi (M.S. 216)29.
Göktürkler; Göktürklerin ilk yerle�im yeri Altay Da�lar�’n�n güney etekleridir. Demircilik
yapan Göktürkler Avarlar’a silah sat�yorlard�. Göktürklerin ba��nda bulunan Bumin, Avarlar’a
ayaklanan Töleslerin 546’daki isyan�n� bast�rd�ktan sonra Avar hükümdar�n�n k�z�yla
evlenmek istedi. Bu iste�i kabaca reddedilince, Bat� Tabgaç hükümdar�n�n k�z� ile evlendi ve
Avarlar’a sald�rd�30. Avarlar bu sald�r�da büyük bir yenilgiye u�rad�. Hükümdarlar� intihar
etti31. Avar devletinin çökmesinden sonra Bumin Ötüken’i ba�kent yaparak 552 y�l�nda
Göktürk devletini kurdu32. Büyük u�ra�larla devleti kuran Bumin bir y�l sonra öldü. Yerine
Kara Ka�an Hakan oldu ama o da çok ya�amay�nca ba�a Bumin’in öteki o�lu Mukan geçti
(533). Do�uda Kitanlar�n bat�da ise K�rg�zlar�n Göktürklere ba�lanmas�n� sa�lad�. Çin
�mparatorlu�u’nu bask� alt�na alarak devletin gücünü daha da artt�rd�33. Do�u Sibirya’daki
Yakut Türkleri ve Bat�daki Ogur topluluklar� hariç tüm Türk topluluklar�n� kendi idaresi
alt�nda toplayabildi34.
Bu arada Avarlar’dan geriye kalan topluluklar bat�ya kaçm��lard�. Ünlü V. yüzy�l yazar�
Priskos bu topluluklar�n kaç�� nedenlerini �u �ekilde anlatm��t�r; “Sabirler, Saragur ve Ogur
topluluklar�n� yerlerinden ç�karm��lard�. Sabirler’i de Avarlar püskürtmü�lerdi. Avarlar’� ise
okyanus k�y�s�nda oturan ve bir yandan denizden yükselen büyük buharlarla sislerin, di�er
taraftan �imdiye kadar duyulmam�� pek çok y�rt�c� ku� (Grifon)’un yakla�mas�ndan kaçan
kavimler vatanlar�ndan ç�kartm��lard� ki, bu y�rt�c� ku�lar�n insan soyunu yiyip bitirmeden
yok olmayacaklar� söylentisi vard� ve insanlar� paral�yordu.” Priskos Göktürkleri tan�mad���
için Avarlar’�n kaç��lar�n�n nedenini y�rt�c� bir ku�a benzetmi�tir35.
28 Gülçin Çandarl�o�lu; a.g.e., s. 24. 29 �barahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 66. 30 Anonim; a.g.e., s. 79. 31 Ahmet Ta�a��l; “Göktürkler”, Türkler Ansiklopedisi, C.II, s. 17. 32 Bahaeddin Ögel; Türk Kültürünün Geli�me Ça�lar�, �stanbul, 1971, s. 71. 33 Denis Sinor; “(Kök) Türk �mparatorlu�unun Kurulu�u ve Y�k�l���”, Çev. Talat Tekin, Erken �ç Asya Tarihi, �stanbul, 2002, s. 400. 34 Abdülkadir Donuk; “Göktürk Hakanl�klar�”, Tarihte Türk Devletleri I, Ankara 1987, s. 111. 35 Priskos; Grek Seyyah� Priskos (V. As�r)’a Göre Avrupa Hunlar�, Çev. Ali Ahmetbeyo�lu, �stanbul, 1995, s. 65.
�stemi’de bat�da büyük ba�ar�lar kazan�yordu. �stemi ipek yolu ticaretini elinde bulunduran
Akhun devletini y�karak ticaret yolunu eline geçirmek istiyordu. Sasanilerle ortakl�k kurarak
Akhun devletini y�kt�lar36. Ceyhun Nehri s�n�r olmak üzere Akhun topraklar� payla��ld�37.
Ancak Akhun devletinin y�k�lmas�ndan büyük pay alan Sasaniler daha da fazlas�n� isteyerek
anla�may� bozdu. Göktürkler de Sasanileri aradan ç�karmak için Bizansl�larla irtibat kurdu38.
Bizans-Göktürk ittifak� bir süre devam etti fakat Bizansl�lar�n da, Orta Asya’dan kaçan
Avarlara destek vermesi yüzünden ili�kiler bozuldu. �stemi bat� bölgelerini daha da
geni�leterek Azerbaycan’a girdi. Kuzeyde ise Kerç Kalesi’ni ald�. �stemi bat�da Göktürk
devletini daha da güçlendiriyordu39.
Do�uda ise Mukan’�n yerine Taspar geçti. Taspar, Mukan gibi ba�ar�l� bir hakan de�ildi40.
Tek amac� bir Çinli prensesle evlenmekti. Budist rahiplerin sözlerine uyarak Göktürk
ülkesinde Budizmi korumaya kalkt�. Bir Budist tap�na�� ve bir Buda heykeli yapt�rd�. Kötü
giden yönetimin yan�nda 576 y�l�nda �stemi’nin de ölmesi devlet düzenini daha da bozdu.
�stemi’nin yerine bat� kanad�n�n ba��na Tardu geçti. Taspar’la aras� iyice aç�lan Tardu 582
y�l�na gelindi�inde do�u kanad�n�n hâkimiyetini tan�mad���n� ilan ederek ba��ms�zl���n� ilan
etti. Böylece hakanl�k do�u ve bat� olarak iki kanada bölünmü� oldu41.
Bir süre çalkant�larla geçen y�llardan sonra Shih-pi Hakan (609-619) Göktürklerin k�r�lan
gururunu hafifletti42. Shih-pi Ka�an’�n 615 y�l�nda Çin imparatorunu ele geçirme plan� Çinli
bir prenses taraf�ndan haber verilerek önlendi. Ama bu te�ebbüs bile Çin imparatorunun
onurunu k�rmaya yetti. Shih-pi’den sonra ba�a geçen ka�anlar yönetim konusunda ba�ar�s�z
olunca do�u kanad�n�n gücü iyice zay�flad� ve Çin himayesine girerek ba��ms�zl���n� kaybetti
(630)43.
Tardu 582 y�l�nda Do�u kanad� ile ili�kisini kestikten sonra daha bat�ya yönelerek Sasanilerle
yo�un mücadelelere giri�ti. Bu devir ayr�ca devletin ikiye bölünmesinin de bir göstergesiydi44.
36 �barahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 94. 37 Ahmet Ta�a��l; a.g.m., s. 20. 38 Anonim; a.g.e., s. 80. 39 Abdülkadir Donuk; a.g.m., s. 113. 40 �barahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 97. 41 Gülçin Çandarl�o�lu; a.g.e., s. 45. 42 Ahmet Ta�a��l; a.g.m., s. 25. 43 Anonim; a.g.e., s. 86. 44 Abdülkadir Donuk; a.g.m., s. 114.
12
�ran üzerinde nüfuz sahibi olan Tardu daha sonra yönünü do�uya çevirdi. Do�u devletini de
al�p büyük Göktürk Devleti’ni tekrardan kurmak istiyordu. Çinlilerle mücadeleye ba�lad� ve
Do�u Göktürkleri üzerindeki bask�lar�n azaltmas�n� sa�lad�. Fakat Çinlilerin Göktürk ordusu
güzergâh� yolundaki kuyular� zehirlemesi Göktürk ordusunun güç kaybetmesine neden oldu
ve iç kar���kl�klar ya�anmaya ba�lad�. Ayaklanmalar�n artmas�ndan sonra Tardu kaçt� (603)45.
Tardu’nun kaçmas�ndan sonra isyanc�lar�n hareketleri daha da artt� ve yeni ilan edilen
ka�anlarda soruna çözüm bulam�yorlard�. Tardu’nun küçük o�lu Tong Yabgu zaman�nda
(618-630) refaha kavu�an Göktürkler sava�larda yeniden galip gelmeye ba�lam��lard�. Fakat
630 y�l�nda amcas� Sse-pi taraf�ndan öldürülünce düzen yeniden bozuldu. Ba�a geçen amcaya
isyanlar daha da art�nca devlet Çin’e ba�land� (630)46.
630 ile 680 y�llar� aras� ya�anan 50 y�ll�k esaret Göktürklere kaybettiklerini anlamak için
yetmi�ti. Birçok kere ba��ms�zl�k için denenen çabalar Çinliler taraf�ndan çok sert bir �ekilde
bast�r�lm��t�. Fakat 680 y�l�nda Kutlug’un kurdu�u ba��ms�zl�k hareketi sonuç verdi ve k�sa
zamanda be� binin üzerinde adam toplad�. Bunlar�n içinde Tonyukuk’ta vard�. Çin’e büyük
darbe indiren bu grup bir süre sonra Ötüken’i de ele geçirerek buray� merkezleri yapt�lar. 682
y�l�nda Kutlug ilteri� ad� ile II. Göktürk Devleti’ni kurdu47. �lk hedef Çin’di. Birçok defa
yap�lan sald�r�lar sonras�nda büyük zaferler kazan�ld�48. On y�l süren �lteri� ka�an zaman�nda
devlet neredeyse eski gücüne kavu�mu�tu. Öldü�ü zaman iki o�lundan Bilge sekiz, Kültügin
ise yedi ya��ndayd�.
�lteri�’ten sonra ba�a geçen Kapgan Ka�an (692-716) sert mizac� ile daha da büyük ba�ar�lar�n
kazan�lmas�n� sa�lad�. Çok disiplinli olan bu ka�an Çin’den sonra K�rg�zlar�n üzerine
sald�rd�49. K�rg�z han�n� ölü olarak ele geçiren Kapgan Ka�an, K�rg�z ülkesinin de ka�an�
oldu. Bir süre sonra Tonyukuk kumandas�ndaki �nal ve Bilge, Altaylar� a��p On-oklar�
yenilgiye u�ratt�50. Kapgan Ka�an’�n ölümünden sonra o�lu �nal ka�an oldu fakat birçok
boyda bu yüzden huzursuzluk ç�kt�. �nal bu isyanlar� görmezlikten gelince, Kültügin ve
Bilge’nin haz�rlad��� bir ihtilal ile �nal indirilerek öldürüldü (716). Bilge, ka�an oldu,
Kültügin ise ba�kumandan oldu. Devletin düzenini elinde tutan Tonyukuk 725 y�l�nda,
45 Denis Sinor; a.g.m., s. 412. 46 �barahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 102. 47 Abdülkadir Donuk; a.g.m., s. 116. 48 Ahmet Ta�a��l; a.g.m., s. 31. 49 Ahmet Ta�a��l; “Kapkan Ka�an Devrinde Göktürk-Çin Münasebetleri”, Türk Dünyas� Ara�t�rmalar�, S. 65, Nisan 1990, s. 308. 50 Ahmet Ta�a��l; “Göktürkler”, Türkler Ansiklopedisi, C. II, s. 33.
13
Kültügin de 731’de ölünce Bilge Ka�an’�n en iyi yolda�lar�n� kaybetti51. 734 y�l�nda da Bilge
Ka�an naz�r� taraf�ndan zehirlenmesi ile öldü52.
Bilge Ka�an’�n ölümünden sonra Göktürk ka�anl���nda çökü� belirtileri ba�lad�. Bilge’nin
Karluklar, Basm�lar ve Uygurlar birle�erek 742 y�l�nda Göktürk Devleti’ni y�kt�lar53.
K�rg�zlar; Bugün Iss�k Göl çevresinde oturan K�rg�zlara ilk defa Çin kaynaklar�nda M.Ö. 206-
M.S. 220 y�llar�nda Çin’de hâkimiyet kurmu� olan Han hanedanl��� zaman�nda bahsedilir54.
Gen-gün ad� ile an�lan K�rg�zlar o zamanlar Tangnu-Ula Da�lar�’nda, Altay Da�lar�’nda ve
Yenisey Havzas�’nda ya��yorlard�55. Asya Hunlar� zaman�nda onlar�n hâkimiyetine girdiler ve
bu devirde Baykal’�n bat�s�nda ve �rti� nehri civar�nda ya��yorlard�. Hun �mparatorlu�u’nun
çökmesinden sonra K�rg�zlar M.S. IV. yüzy�lda Hakas Devleti olarak adland�r�lan büyük bir
devlet kurdular. Bu devirde Hakasya, Baykal Gölü’nden Tibet’e kadar uzan�yordu. VII.
yüzy�lda ise K�rg�zlar Göktürklerin hâkimiyeti alt�na girmi�lerdir. Göktürklerin günümüze
b�rakt�klar� kitabelerden anla��ld���na göre K�rg�zlar� itaatleri alt�na almak çok kolay
olmam��t�r. Birinci Göktürk Devleti y�k�ld�ktan sonra özgürlüklerine kavu�an K�rg�zlar bir
süre sonra II. Göktürk Devleti’nin kurulmas� ile tekrar Göktürk hâkimiyeti alt�na girmi�lerdir.
Uygur, Basm�l ve Karluklar�n birlikte y�kt�klar� Göktürkler’den sonra Uygurlar, Karluklar� ve
Basm�llar� yenerek yönetici olmu�lar ve 758 y�l�nda K�rg�zlar� a��r bir �ekilde yenerek onlar�
da Uygur Ka�anl���’na ba�lam��lard�r. Uygur Devleti alt�nda birçok defa ayaklanan K�rg�zlar
840 y�l�nda Uygurlar�n zay�flamas� ve iç desteklerle Ordubal�k �ehrine 100.000 ki�ilik bir
ordu ile sald�rarak Uygurlar� k�l�çtan geçirmi�lerdir56. Uygur Devleti’ni y�kt�ktan sonra Orhun
bölgesinde kendi devletlerini kuran K�rg�zlar, burada sürekli bir devlet kuramam��lar ve 920
y�l�nda Mo�ol men�eli Karah�taylar taraf�ndan yenilerek eski yurtlar�na geri
gönderilmi�lerdir57. Karah�taylar’dan sonra da 1207 y�l�nda Cengiz Han’a ilk kat�lan Türk
boyu olmu�lard�r. Bugün Iss�k Göl çevresine nas�l geldikleri ise birçok ara�t�rmac� taraf�ndan
tart���lmaktad�r.
51 Anonim; a.g.e., s. 96. 52 Gülçin Çandarl�o�lu; a.g.e., s. 58. 53 �barahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 121. 54 �brahim Kafeso�lu; a.e., s. 130. 55 Abdülkadir �nan; “K�rg�zlar”, Bozkurt, y�l: 2, S. 9, �stanbul, 1940, s. 39. 56 Laszlo Rasonyi; “Tarihte Türklük”, Türk Kültürü Ara�t�rmalar� Enstitüsü, Yay. 126, Seri III, S. A34, Ankara 1993, s. 107. 57 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 130.
14
3.2. Do�u Avrupa’daki Türk Topluluklar�n�n Tarihi
�skitler; Bize �skitler hakk�nda en geni� bilgiyi tarihin babas� olarak nitelenen Herodot
vermektedir. Yakla��k M.Ö. 45058 y�l�nda Karadeniz’in kuzeyine giderek �skit topraklar�n�
ziyaret eden Herodot, �skit kültür ve tarihi ile ilgili çok önemli bilgiler verir.
�skitlerin bölgeye gelmesi ile beraber mü�terek dil, etnik köken ve kültüre sahip Massaget,
Saka, Alan ve Sarmat olarak bilinen dört kol da �skitlerle birlikte bölge tarihinde belirleyici
rol oynad�lar59. Kimmerlerin yönetim merkezi bugün K�r�m Yar�madas�’n�n Azak Denizi
k�y�s�nda bulunan Kerç �ehridir60. Daha önceleri Volga Nehri k�y�lar�nda ya�ad�klar�
dü�ünülen �skitlerin M.Ö. VII. yüzy�l�n ortalar�nda K�r�m Yar�madas�’na do�ru ilerlemeye
ba�lamalar� ile Kimmerler pani�e kap�l�rlar. Bu bölgede oturan Kimmerler �skitlere kar��
birle�emez ve bir süre sonra bu topraklar� �skitlere b�rak�p kaçmak zorunda kal�rlar61.
M.Ö. 616’da Karadeniz’in kuzeyinden ve Bat� Volga’dan Kimmerleri kesin olarak ç�karan
�skitler62, Kimmerleri takip etmi�ler ve bu takip s�ras�nda da Medya topraklar�na girmi�lerdir.
Kimmerler’in Karadeniz sahilini takip etmesine kar��l�k �skitler onlar� Hazar Denizi sahili
boyunca aram��lar bunun sonucunda da Medya’ya girmi�lerdir63.
�skitlerin Kimmerleri takip ederken geldikleri Med �mparatorlu�u, onlar�n çok ho�una gider64.
Çünkü yeteri kadar yiyecek ve ganimet bulunur bu bölgede. Bir süre sonra bu ak�nlarla Med
�mparatorlu�u çöker65. Med �mparatorlu�u’nun çökü�ü ile �skitler daha güneye inmeye
Asurbanipal’�n o�lu ile birlikte hareket ederek Ninova’ya girerler ve kenti ya�malarlar67.
Kuzeyde kendilerini sa�lama alan �skitler Suriye’ye girerler ve oradan da güneye inerek
Filistin’e kadar ilerlerler68. �skitlerin geldiklerini haber alan M�s�r Firavunu I. Psammatikos
58 Warwick Bray-David Trump; The Penguin Dictionary of Archaelogy, Londra, 1972, s. 205. 59 K�atrapa Gandasa; Saka Halklar�n�n Kökenleri, (Çev. Kür�at Bozkurt), B.N.Grakov, �skitler (Çev. Ahsen Batur), �stanbul, 2006, s. 309. 60 Karl Jettmar; Art of Steppes, London, 1967, s. 23. 61 Tamara Talbot Rice; The Scythians, London, 1961, s. 44. 62 Warwick Bray-David Trump; a.g.e.,s. 205. 63 Karl Jettmar; a.g.e., s.24. 64 Tamara Talbot Rice; a.g.e., s. 44. 65 Herodotos; a.g.e, s. 229. 66 Boris Piotrovsky-Liudmila Galanina-Nonna Grach; a.g.e., s.12. 67 Tamara Talbot Rice; a.g.e., s. 45. 68 �evket Dönmez; �skitlerin Son Dönemleri, http://www.tebe.org/tr/dosyalar/iskit/4.htm, 11 Temmuz 2006.
15
büyük hediyeler vererek ülkesini �skit ak�nlar�ndan kurtar�r69. M�s�r Firavunundan
hediyelerini alan �skitler s�cak, yorgunluk ve hastal�klardan dolay� ellerinde bulundurduklar�
Med ülkesine geri dönerler. �skit egemenli�ini kabul eden Med kral�70 onlar� a��rlar ve büyük
bir kutlama haz�rlar. �ölende sarho� edilen �skitler öldürülürler ve 28 y�ll�k �skit egemenli�i
Bat� Asya’da biter71. Krallar� öldürülen �skitler Karadeniz’in kuzeyine geri dönmek
durumunda kal�rlar72. �skitlerin bu 28 y�ll�k Küçük Asya üstünlükleri arkeolojik buluntularla
da onaylanmaktad�r73. Mezopotamya, Suriye ve M�s�r’daki VII. yüzy�l ile VI. yüzy�l ba�lar�na
tarihlenen yerle�me yerlerinde özellikle �ehir surlar�nda �skit ok uçlar� en önemli buluntular
aras�ndad�r. Urartu kalelerinden biri olan Erivan yak�nlar�ndaki Karmir-Blur’u da �skitler
yak�p y�km��lard�r. Bu kalede �skit ak�nlar�n� gösteren ba�ka bulgular da bulunmaktad�r74.
�skitlerin as�l kültürel merkezleri Kuzey Kafkasya’daki Kuban Nehri’nin çevresiydi75.
Güneyden kovulan �skitler bir süre sonra Kuban bölgesinden bat�ya do�ru ak�nlara ba�larlar.
M.Ö. IV. yüzy�lda �skitler en güçlü zamanlar�n� ya��yorlard�. Bu zamana ait �skit kurganlar�
bunun en büyük kat�d�r. Zaman�n en güçlü kral� ise Atheas’t�. Atheas �skit s�n�rlar�n� Tuna
Nehri’ne kadar geni�letir76. Bölgede ya�ayan Traklar� bat�ya sürer. Bunun üzerine Traklar
Mekadonya kral� II. Philip’ten yard�m ister, II. Philip’te daha on dokuz ya��nda77 olan kral
Atheas’�n üzerine sald�r�r. M.Ö. 339 y�l�nda yap�lan sava�ta Atheas öldürülür ve bu tarihten
sonra �skitler gerilemeye ba�larlar78. Bu tür birçok Mekadon sald�r�lar�n�n yan� s�ra do�udan
da �skit topraklar�na Sarmat sald�r�lar� yap�l�r79. V. yüzy�l sonlar�nda veya IV. yüzy�l
ba�lar�nda do�uda Sarmatlar iyice güçlenmi�ler ve yava� yava� �skit topraklar�na s�zmaya
ba�larlar. Bu etkilerle siyasi güçleri iyice zay�flayan �skitler M.Ö. 300 civar�nda sadece K�r�m
Yar�madas�’nda ya��yorlard�. M.Ö. 250’den sonra ise Sarmatlar güçlerini iyice artt�rarak
Karadeniz’in kuzeyindeki steplere hâkim olurlar. M.Ö. 120-63 aras�nda Pontus Krall��� yapan
69 B.N. Grakov; �skitler, �stanbul, 2006, s.45. 70 Med kral� Kyaxares’in yapt��� bu ani sald�r� M.Ö. 600’lerin sonlar�nda gerçekle�mi�tir. 71 B.N. Grakov; a.g.e,, s.45. 72 Karl Jettmar; a.g.e., s.25. 73 Tamara Talbot Rice; a.g.e., s. 45. 74 A.�. Melyukova; “�skitler ve Sarmatlar”, Erken �ç Asya Tarihi, Çev. �senbike Togan, �stanbul, 2002, s. 145. 75 Boris Piotrovsky-Liudmila Galanina-Nonna Grach; a.g.e., s.12. 76 Karl Jettmar; a.g.e., s.27 77 Kaynaklarda on dokuz ya��nda geçen Atheas, Melyukova’n�n çal��mas�nda doksan ya��nda olarak geçmektedir. 78 B.N. Grakov; a.g.e., s.64. 79 Karl Jettmar; a.g.e., s.25.
16
Büyük Mitridat �skitlerin üzerine birçok defa sald�r�r80 ve birçok �ehirlerini ve kalelerini ele
geçirir. Bospor’da ya�ayan �skitler iktidar� Mitridat’a teslim ederler ancak ünvanlar�n�
korurlar. Birçok defalar �skitler Pontus’a isyan ettiler. M.Ö 80 y�l�nda ise �skit kültür merkezi
Olbia’y� al�r. Bu darbe �skitlerin gücünü daha da sarsar. Arkeologlar �skit kültürünün izlerini
kesintisiz olarak M.Ö. II. Yüzy�l�n ba�lar�na kadar K�r�m ve Dinyeper bölgelerinde takip
ederler. Fakat bu kültürün sonraki a�amalar� Sarmat kontrolünde ç�kmaktad�r.
�skitlerin azalan gücü ile Sarmatlar sahilin kuzey kesimindeki bozk�r� ve K�r�m’� istila ederek
�skitlerin yerini al�rlar. M.Ö. II. yüzy�ldan itibaren �skit kültürünün yerini geni� anlam�yla
yeni bir kültür al�r. Fakat arkeologlar bu kültürde �skitleri Sarmatlar’dan hemen hemen ay�rt
edemiyorlar. �ki halk�n dil, hayat tarz� ve sosyal yap� aç�s�ndan bir biriyle akraba olu�u,
�skitlerin önemli bir kesiminin Sarmatlar taraf�ndan emilmesine yol açar. M.Ö. I. yüzy�lda ise
Sarmatlar, �skitlerin A�a�� Dinyeper boyundaki hâkimiyetine son vererek Tuna’ya kadar
uzanan tüm bozk�ra hâkim oldular81. �skitlerin Sarmatlar taraf�ndan kontrol alt�na
al�nmas�ndan sonra yerle�ik bir siyasi güç ortaya koyamamalar�ndan dolay� �skitler küçükte
olsalar varl�klar�n� sürdürdüler. �skitlerin tarih sahnesinden silini�leri M.S. II. yüzy�lda Gotlar
taraf�ndan gerçekle�tirilmi�tir82.
Sarmatlar; Erken Sarmat tarihini Ural Da�lar�’n�n güneyinde bulunan Prokhorovka
Kültürü olu�turmaktad�r. Bu kültürün bizim aç�m�zdan en önemli yan� ise Orta Asya ile çok
yak�n ili�ki içinde olmas�d�r83. Sarmatlar’�n bilinen ilk dönemlerini M.Ö. VI-IV. yüzy�llar
olu�turur. Bu dönemde �skitlerle aralar�nda s�n�r olu�turan Don Nehri’nin do�usunda
oturuyorlard�84. Günümüz bilginleri de ayn� kan�da olup Don Nehri a�z�n�n kuzeydo�usunda
500-600 km’lik bir alan� kaplad�klar�n� bildirirler. As�l yerle�im yerleri Don ve �dil aras�nda
bulunmaktad�r ve burada ki arkeolojik bulgularda bunu kan�tlar85.
Herodot’un M.Ö. ele ald��� tarih kitab�nda Sarmatlar ile �skitlerin akraba olduklar�n� öne
sürmektedir. Bu tez bugüne kadar çürütülememi�tir çünkü birçok Sarmat mezar�ndan �skit
kültürünü yans�tan e�yalar ç�km�� ve iki kültürün de gayet yak�n özelliklere sahip olduklar�
ortaya konmu�tur. Aralar�nda ki tek fark Sarmat mezarlar�ndaki kad�nlar�n durumudur. �skit 80 Boris Piotrovsky-Liudmila Galanina-Nonna Grach; a.g.e., s.15. 81 B.N. Grakov; a.g.e., s.68. 82 Warwick Bray-David Trump; a.g.e., s. 206. 83 Karl Jettmar; a.g.e., s. 61. 84 Karl Jettmar; a.e., s. 56. 85 A.�. Melyukova; a.g.m., s.158.
17
mezarlar�ndaki kad�nlar�n yan�na koyun konulurken Sarmat mezarlar�nda at, ko�um tak�mlar�
ve silahlar�n kondu�u rahatl�kla görülebilir. Bugün bilinen Sarmat mezarlar�n�n %20’si silahl�
Sarmat kad�nlar�na aitti. �skit mezarlar�nda merkezde erkekler bulunurken Sarmat
mezarlar�n�n birço�unda kad�nlar mezar�n merkezini olu�turmaktad�rlar. Bu durum da
Sarmatlar’�n anaerkil bir toplum yap�s�na sahip olduklar�n� kan�tlamaktad�r86.
Tunç Ça�� sonuna kadar �dil bölgesinde ya�ayan Sarmatlar, çok erken dönemlerden itibaren
do�u kom�ular� olan Andronovo kültürüne mensup gruplarla i�birli�ine girmi�lerdir87. Belki
de bu etkile�im sonucu Orta Asya tipi mezar kültürü �skit ve Sarmatlar’da yayg�nla�m��
olabilir. M.Ö. VI-V. yüzy�llarda Sarmatlar topraklar� bat�da Don’a ula�an bir boylar grubu
olu�turmu�lard�r. M.Ö. V. yüzy�l�n sonuna gelindi�inde Sarmatlar’�n bir k�sm� Don Nehri’nin
sa� yakas�na geçmi�ler ve büyük bir ihtimalle Azak Denizi çevresine yerle�mi�lerdir88.
M.Ö. IV-III. yüzy�la gelindi�inde Güney Urallar’daki nüfusun bir k�sm� a�a�� �dil’e ve Ural
ötesi bozk�rlara do�ru inmi� ve oradaki Sarmatlar üzerinde hâkim olmu�tur89. Bunun üzerine
tarihte Aorsi, Roksalan, Alan ve Yaz�g diye bilinen yeni Sarmat beylikleri ortaya ç�km��t�r.
Bunlar M.Ö. III. yüzy�lda Don Nehri’ni a�arak Karadeniz bölgesinin kuzeyindeki bozk�r
bölgesine do�ru bat� yönündeki büyük göçlerine ba�lad�ktan sonra �skit ülkesinin büyük bir
k�sm�n� yak�p y�km��lard�r90.
M.S. III. yüzy�lda Balt�k sahillerinden inen Gotlar, Karadeniz’in kuzeyindeki Sarmat
hâkimiyetini zay�flatm��lar, bir süre sonra da Hunlar Sarmatlar’� tarih sahnesinden
silmi�lerdir.
Avrupa Hunlar�; Avrupa Hun �mparatorlu�u ile alakal� bilim dünyas�nda �u ana kadar en
hararetli tart���lan konu Hunlar�n men�ei olmu�tur. Birçok bilim adam� Hunlar� Türk
Kafkas kavimlerinden de geldiklerini söylerler91. Avrupa Hunlar�’n�n bir Türk toplulu�u olan
Hiung-nular’dan geldi�ini ilk defa Deguignes ortaya koymu�, daha sonra birçok bilim adam�
86 Karl Jettmar; a.g.e., s. 60. 87 A.�. Melyukova; a.g.m., s.159. 88 Karl Jettmar; a.g.e., s. 56. 89 Tamara Talbot Rice; a.g.e., s. 49. 90 Karl Jettmar; a.g.e., s. 56. 91 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 67.
18
taraf�ndan bu dü�ünce �iddetle yok say�l�r92. Avrupa Hunlar� ile ilgili ilk kaynak ta i�te bu
zamanda ortaya ç�kar. M.Ö. 355 Hunlar�n Alan topraklar�n� ele geçirmesinden bahseden bu
belge Hunlar�nda Asya’dan Çin bask�s� ile bat�ya yöneldi�ini aç�klamaktad�r93.
Avrupa Hunlar�’n�n tarihi biraz da Asya Hunlar�’n�n tarihinin bitimi ile alakal�d�r. Asya Hun
�mparatorlu�u’nda M.Ö. 48 y�l�nda ka�anlar aras�nda ç�kan mücadeleler94sonunda Ho-han ve
Chih-chih’in95aras�nda �mparatorluk ikiye ayr�lm�� ve Chih-chih’in tabiiyetinde bulundurdu�u
topluluklar M.Ö. 174-160 y�l�nda Altaylara gelen Türk topluluklar� ile beraber Bat�
Türkistan’a do�ru ilerlemi�lerdir96. Hunlar Aral Gölü ile Hazar Denizi aras�n� M.S. IV.
yüzy�l�n ortalar�ndan itibaren yurt tutarlar97. M.S. 330’da Hunlar art�k Kafkaslar’da at
gezdirirler. Bu tarihlerde Hunlar�n as�l unsurlar� �dil Nehri’nin do�usunda Kama’ya yak�n bir
yerde oturuyorlard�. Alanlar�n as�l merkezleri ise Kuban nehri k�y�lar� ve kuzey Kafkasya idi.
Mazdaizm tesirinde kalan Alanlar ölülerini yak�yorlard�. Hunlar’da daha sonra ortaya ç�kacak
bu �ekilde gömü, Alan tesiri ile yay�lm��t�r98. M.S. 180 y�l�nda meydana gelen Got istilas�99
s�ras�nda y�k�ma u�ramayan tek Sarmat grubu olan Alanlar, Gotlarla Don nehrini aralar�nda
s�n�r kabul ettiler100. Hunlar M.S. 355-365 y�llar� aras�nda �dil’i geçerek Alanlara büyük bir
sald�r� gerçekle�tirirler. Bu sald�r� ile Alan devleti çöker ve Hun hâkimiyeti alt�na girer101.
Hunlar kendilerine kat�lan Alan askerleri ile beraber iyice güçlenirler. Bir süre sonra bat�
bölgelere sald�rmak için haz�rl�klara ba�larlar. Bu tarihten itibaren Hunlar�n bat� kom�usu
Ostrogotlar olur. Karadeniz’in kueyinde; Don ve Dinyeper nehirleri aras�nda Ostragotlar102,
onlar�n bat�s�nda Vizigotlar103, Transilvanya ve Galiçya’da Gepidler, bugünkü Macaristan’da
Vandallar bulunuyordu104. Bu dört toplulukta Germen men�elidir105. En güçlü unsuru ise
92 Lajos Ligeti; “Atilla Hunlar�n�n Men�ei”, Attila ve Hunlar�, Ankara, 1982, s. 12. 93 Lajos Ligeti; a.g.m., s.15. 94 Bahaeddin Ögel; �slamiyetten Önce Türk Kültür Tarihi, Ankara, 1991, s. 91. 95 Ho-han, ülkenin girdi�i ekonomik krizden dolay� Çin hâkimiyeti alt�na girilmesini savunuyor, Chih-chih ise Çin hâkimiyetinin asla kabul edilmeyerek mücadeleye devam edilmesini istiyordu. Nitekim Chih-chih, Ho-han’� yenerek han oldu ama az zaman sonra Ho-han Çin kuvvetleri ile geri dönerek ba�kenti ele geçirdi ve Chih-chih’i öldürdü. 96 Akdes Nimet Kurat; IV-XVIII. Yüzy�llarda Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, Ankara, 1972, s. 12. 97 Zerrin Günal; �slam Öncesi Türk Tarihi ve Kültürü, Ankara, 2004, s. 57. 98 Bahaeddin Ögel; a.g.e, s. 92. 99 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 14. 100 Ali Ahmetbeyo�lu; Avrupa Hun �mparatorlu�u, Ankara, 2001, s. 24. 101 Laszlo Rasonyi; Tuna Köprüleri, Ankara, 1984, s. 1. 102 J.M. Roberts; History of the World, Middlesex, 1980, s. 287. 103 Anonim; a.g.e., s. 61. 104 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 68. 105 Gülçin Çandarl�o�lu; a.g.e., s. 26.
19
Hunlara en yak�n olan Ostrogotlar olu�turuyordu. Bu tarihte Hun �mparatorlu�u’nun ba��nda
Balamir ad�nda bir ka�an bulunuyordu106. Balamir, M.S. 374 tarihinde büyük bir güçle �dil
nehrini geçerek Ostrogotlara sald�r�r107. Bu tarihten sonra Ostrogotlar iç i�lerinde özgür d��
i�lerinde Hunlara ba�l� bir hale gelirler.
Hun ak�n� Ostrogotlarla kalmaz, haz�rl�klar�n� tamamlayan Vizigotlar içinde bar�nd�rd��� di�er
Got topluluklarla beraber içlerindeki tüm sorunlar� unutarak Hunlara kar�� birle�irler. Fakat
M.S. 376 y�l�nda bir gece aniden Vizigotlar�n üzerine sald�ran Balamir, Vizigotlar�n
çözülmelerine sebep olur108.
M.S. 402 y�l�nda Hun ba�bu�u Uld�z Tuna’y� tekrar geçerek kavimler göçünün ikinci
dalgas�n� ba�lat�r109. Vandallar ve Vizigotlar Hunlardan kaçarak �talya’da gözükmeye
ba�larlar110.
M.S. 422 y�l�nda Hun ak�nlar� Tuna’n�n ard�ndan tekrar ba�lar. Bu devir de Hunlar�n ba��nda
Rua isimli bir lider vard�r. Rua, �mparatorlu�u karde�leri Muncuk ve Oktar ile yönetiyordu111.
Attila’n�n babas� olan Muncuk ise erken ya�ta vefat eder112. Bir di�er karde� olan Aybars ise
�mparatorlu�un do�u kanad�n�, Oktar ise bat� kanad�n�n yönetir113. Bizzat Rua’n�n komuta
etti�i sald�r� ile Makedonya ve Trakya’y� istila ederler. Ayn� zamanda Do�u Roma ordular�n�n
�ran’la sava�ta olmas� Hun ordular�n�n Balkanlar’da fazla mukavemet görmeden ilerlemelerini
sa�lar. Do�u Roma’n�n zor durumda kalmas� hemen bir anla�ma yolu aramas�na neden olur.
Anla�ma neticesinde Do�u Roma Hunlara y�ll�k 350 libre alt�n ödemeyi kabul eder114.
M.S. 434 y�l�na gelindi�inde Avrupa Hun �mparatorlu�u’nun ba��nda bulunan Rua ölür.
Uld�z’�n olu�turdu�u politikay� aynen uygulayan Rua, önce Do�u Roma’y� ele geçirmeyi
planlar, bu plan� yürütürken de Bat� Roma ile ili�kilerini iyi tutmaya çal���r115. Rua’n�n bir
sonra ki ad�m� da her zaman Bat� Roma’d�r. Rua’n�n ölmesi ile Do�u Roma büyük bir nefes
106 Zerrin Günal; a.g.e., s. 57. 107 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 13. 108 J.M. Roberts; a.g.e., s. 278. 109 I. Zaseckaia; Regöly-Untersiebenbrunn and Late Classical Bosporus, http://jam.nyirbone.hu/rendez/barbar/resume/zasetska.html, 11 Temmuz 2006. 110 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 71. 111 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 20. 112 Ali Ahmetbeyo�lu; a.g.e., s. 53. 113 Zerrin Günal; a.g.e., s. 59. 114 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 72. 115 Peter Vaczy; a.g.m., s. 74.
20
al�r ama yerine geçen imparator Rua’dan daha güçlü ve daha sert bir yap�ya sahip
Attila’d�r116. Babas� Muncuk’un erken ya�ta ölmesinden sonra amcas� Rua taraf�ndan
yeti�tirilen Attila, Avrupa Hun �mparatorlu�u’nun ba��na geçti�inde 39-40 ya�lar�ndad�r117.
M.S. 444-445 y�llar�nda Avrupa Hun �mparatorlu�u’nun hükümdar� Attila’n�n a�abeyi baz�
kaynaklara göre Attila taraf�ndan, baz� kaynaklara göre de eceli ile ölür ve Attila tek ba��na
Avrupa Hun �mparatorlu�u’nun ba��na geçer118.
Attila, I. Roma Seferi’nde direk Roma’ya gitmek yerine Ren nehrini geçer ve Galya’da
bulunan birçok �ehri ku�at�p al�r. Galya’da Paris ile Troyes �ehirleri hariç tüm �ehirler Attila
taraf�ndan ele geçirilir119. Galya’da ya�ayan topluluklar Bat� Roma �mparatorlu�u’nun askeri
deposu niteli�indeki barbar kavimlerle ilk sava��n� Paris yak�nlar�ndaki Orleans �ehrinde
yapar120. Her iki taraf�nda a��r kay�plar verdi�i sava��n sonucu iki taraf içinde kesin
sonuçlarla belirlenemez. Hun birliklerinin 100.000’i Türk, 100.000’i Germen, Slav, Gepid,
Ostrogot, Rugi, Skir, Quad, Alaman, Herul, Thüring, Burgund ve Franklar’dan meydana
gelmektedir121. Bat� Roma’n�n da 200.000’e yak�n askerinin bir araya geldi�i sava�ta tarihi
verilere göre 165.000 kay�p verilir122.
M.S. 451 y�l�nda Attila’n�n yapt��� seferin sonucu her ne kadar bilinmese de bir y�l sonra
Attila’n�n tekrardan 100.000 ki�ilik bir ordu toplayarak �talya üzerine yürümesi ve Bat�
Roma’n�n bu ordunun kar��s�na bir ordu ç�karmamas� Bat� Roma Seferi’nin Attila’n�n
üstünlü�ü ile sonuçland���n� ispatlar. Attila M.S. 452 y�l�nda 100.000 ki�ilik orduyu
Alpler’den geçirerek Venedik düzlü�üne getirir. Kuzey �talya’y� i�gal ederek Ba�kent
Ravenna’y� tehdit eder. Milano’da Hunlar� öldürmü� iki Romal� asker tasvir eden resmi
indirip yerine kendisini tahtta oturur iki imparatoru da yanlarda çuval bo�alt�r olarak gösteren
resmi koydurur123. Roma �mparatorlu�u’nun dokuzuncu büyük �ehri Aquileia’y� ele geçirerek
tahrip eder. Attila’n�n bu ilerleyi�ini Bat� Romal�lar Papa I. Leo, gözde senatörlerden
Avienus ve Roma valisi Trigetius’u Attila ile görü�meye yollayarak durduracaklar�n�
116 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 20. 117 Anonim; a.g.e., s. 64. 118 Denis Sinor; “Hun Dönemi”, Erken �ç Asya Tarihi, Çev. Mete Tunçay, �stanbul, 2002, s. 261. 119 Ali Ahmetbeyo�lu; a.g.e., s. 93. 120 Zerrin Günal; a.g.e., s. 63. 121 Ali Ahmetbeyo�lu; a.g.e., s. 92. 122 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 77. 123 Denis Sinor; a.g.m., “Hun Dönemi”, s. 269.
21
dü�ündüler124. Dört y�l önce Do�u Roma �mparatorlu�u’nun kap�lar�nda olan Attila �imdi
Bat� Roma’y� tehdit eder bir hale gelir. Attila ile görü�en Papa �ehri esirgemesini rica eder125.
Attila, Roma’y� ya�malamadan ve Bat� Roma’n�n art�k kendi hâkimiyeti alt�nda oldu�una
inanarak ülkesine geri döner126.
Attila art�k cihan hâkimiyetine çok yak�nd�r. Art�k önündeki son güç olan Sasaniler’e kar��
bir sefer haz�rl��� yapmaktad�r127. Fakat ülkesine döndükten k�sa bir süre sonra rivayete göre
zifaf gecesinde burnundan kan bo�anarak bir iç kanama neticesinde ölür (M.S. 453
�lkbahar�)128.
Attila’n�n ölümünden sonra kar�s� Ar�kan’dan do�an üç o�lu da devleti yönetme kabiliyetini
gösteremezler. Büyük o�lu �lek babas�n�n ölümünden sonra �mparatorlu�un ba��na geçer129.
�lek babas�n�n yerini dolduracak güç ve çapta de�ildir, ayr�ca karde�ler aras�ndaki çeki�meler
de ba�l� kavimlerin bir biri ard�na ayaklanmalar�na neden olur. �lk isyan� Attila’n�n sad�k
dostu Gepid kral� Ardarik taraf�ndan gelir. Ard�ndan Rugiler, Heruller, iki Sarmat grubu,
Skirler ve Quadlar da isyan bayra��n� açarlar130. Avusturya’da yap�lan sava�ta Hunlar�n a��r
kay�plar vermesi ve 30.000 ki�inin k�l�çtan geçirilmesi olay�n�n yan�nda �lek’in de ayn�
sava�ta ölmesi Avrupa Hun �mparatorlu�u’nu daha da zor bir duruma sokar131. Di�er o�lu
Dengizik ise çok cesurdur ama siyasi zekâdan yoksundur132. Küçük karde�i �rnek ile
�mparatorlu�u toparlamak isterler. Bizansl�larla yapt��� mücadeleler sonucunda esir edilir133
ve �stanbul’a getirilerek idam edilir134. Attila’n�n üçüncü o�lu �rnek ise kendi bünyesindeki
Hun birlikleri ile Tuna ile Dinyester aras�ndaki sahaya çekilir135. Bu topluluk daha sonra
meydana gelecek Macar ve Bulgar topluluklar�n�n olu�umunda büyük rol oynar136. M.S.
552’den sonra Don boyuna gelmeye ba�layan Avarlar’la bir süre mücadeleye tutu�an Küçük
124 Laszlo Rasonyi; Tuna Köprüleri, Ankara, 1984, s. 3. 125 Anonim; a.g.e., s. 70. 126 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 78. 127 Ali Ahmetbeyo�lu; a.g.e., s. 104. 128 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 22. 129 Laszlo Rasonyi; Tarihte Türklük, Ankara, 1993, s. 72. 130 Ali Ahmetbeyo�lu; a.g.e., s. 114. 131 Denis Sinor; “Hun Dönemi”, s. 273. 132 Priskos; a.g.e., s. 69. 133 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 23. 134 Bir ba�ka kaynakta ise Dengizik’in esir edildikten sonra ba�� kesilerek ba��n�n �stanbul’a getirildi�i yazmakta ve aylarca ba��n�n bir kaz�k üzerinde sirk kap�s� önünde as�l� durarak halka gösterildi�i yaz�lmaktad�r. 135 Anonim; a.g.e., s. 70. 136 Zerrin Günal; a.g.e., s. 64.
22
Hun topluluklar� bir süre sonra onlar�n hâkimiyetini kabul ederler ve tarih sahnesinden
silinirler137.
Avarlar; Çin kaynaklar�nda Juan Juan olarak adland�r�lan Avarlar’�n aslen Mo�ol as�ll�
olduklar� birçok bilim adam� taraf�ndan dile getirilmektedir. M.S. IV. yüzy�l�n ba�lar�nda
kurulan Avar imparatorlu�u k�sa zaman içinde tüm Orta Asya’y� hâkimiyet alanlar� içine al�r.
Avarlar M.S. 463 y�l�nda Bat� Sibirya’da oturan Sabirler’e ak�nlar düzenleyerek onlar�n
Kafkaslar�n kuzeyine kaçmas�na neden olurlar138. Ayr�ca di�er Türk kavimler üzerinde de
hâkimiyetlerini gittikçe artt�ran Avarlar, Altay çevresinde oturan A�ina sülalesine mensup
Türkleri de hâkimiyetleri alt�na al�rlar. Bu Türkleri “Demirciler” olarak adland�rm��lar ve
uzun y�llar onlar�n yapt�klar� silahlarla sava�m��lard�r139. Bir süre sonra Altay’daki Türklerin
güçlenmesi ve M.S. 535’te Bumin ve karde�i �stemi’nin idareyi ele geçirmeleri ile Avarlara
kar�� bir güç daha do�ar. Bu iki ka�an etraf�nda birle�en Türkler ayaklanarak M.S. 552 y�l�nda
Avar hâkimiyetinden kurtularak Göktürk Ka�anl���’n� kurarlar. Daha sonra Avaralar� ebedi
dü�man sayarak bat� yönüne do�ru kovalam��lard�r.
Avarlar’�n birçok kaynakta belirtildi�ine göre 20.000 ki�ilik bir toplulukla Asya’n�n bat�s�na
kaçt�klar� aç�kt�r140. Mo�ol as�ll� olduklar� aç�k olan Avarlar’�n Türk özelli�i kazanmalar� ise
bat�ya yapt�klar� göç s�ras�nda olmu�tur. Orta Asya’dan kaçarken önlerine gelen Türk
topluluklar�n� da kendilerine katm��lar ve Karadeniz’in kuzeyine geldiklerinde yo�un bir
�ekilde Türk unsurunu içlerinde bar�nd�rd�klar� yap�lan ara�t�rmalar ve kaz�lar sonucunda
ortaya ç�km��t�r141. Avarlar�n bat�ya do�ru ilerleyi�leri s�ras�nda kar��lar�na ç�kan ilk topluluk
daha önceden de kar��lam�� olduklar� Sabirler’dir. M.S. 558 y�l�nda Kafkasya’n�n
kuzeyindeki Sabir hâkimiyetini y�karlar142. Yine bu bölge de ya�ayan Alanlar� ve Ogur
boylar�n� hâkimiyetleri alt�na al�rlar143. Daha sonra Kuban bölgesinde Avrupa Hun
�mparatorlu�u kal�nt�lar� ile Büyük Bulgarya Devleti’ni kuran Kutrigur ve Utrigurlar� da
egemenlikleri alt�na al�rlar144. Ayn� y�l içerisinde Alanlar�n lideri Zaros sayesinde Do�u Roma
137 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 23. 138 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1984, s. 7. 139 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 24. 140 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 151. 141 Gülçin Çandarl�o�lu; a.g.e., s. 74. 142 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 154. 143 Samuel Szadeczky-Kardoss; “Avarlar”, Çev. Ru�en Sezer, Ed. Denis Sinor, Erken Devir �ç Asya Tarihi, �stanbul, 2002, s. 284. 144 Peter B. Golden; “Güney Rusya Bozk�rlar�n�n Halklar�”, Çev. Ayda Arel, Ed. Denis Sinor, Erken Devir �ç Asya Tarihi, �stanbul, 2002, s. 350.
23
�mparatoru Justinianus’a elçi göndererek Do�u Roma’dan vergi isterler. Do�u Roma daha
önce hiç ismini duymad�klar� bu toplulu�un bir tehlike arz etti�ini ve Tuna boyundaki Bulgar
topluluklar�n�n yapt��� ak�nlar� engellemeleri için Avarlar’a vergi vermeyi kabul eder145.
Bir süre sonra M.S. 562 y�l�nda Avarlar Tuna Nehri’ni geçerek Bizans �mparatorlu�u ile
kom�u olmu� ve daha da bat�ya ak�nlar yapmak için Orta Avrupa’n�n kap�s� aç�lm�� olur146.
Bu tarihlerde Avarlar’�n ba��nda Bayan adl� lider bulunmaktad�r.
Bir süre sonra Avarlar daha da bat�ya ilerleyerek Frak kral� Siegenert’i de yenerler. Bizans’ta
ise M.S. 565 y�l�nda ölen Justinianus yerine II. Justinyen geçer ve y�ll�k verilmesi gereken
vergiyi vermeyi reddeder147. Avarlar Bizans’�n bu tutumuna kar��l�k birçok �ehri ya�malama
politikas�n� uygular ve Karpatlar’� ele geçirirler148. Ancak M.S. 570’te do�u bölgelerinde
Göktürk nüfuzu Avarlar� daha temkinli olmaya iter. Bu y�lda Göktürkler hâkimiyet alanlar�n�
K�r�m’a kadar geni�letirler149.
Avarlar do�u’dan gelen bask�lar üzerine bat� bölgelerini güvence alt�na almak için Tuna
bölgesinde oturan Vlaklar� M.S. 578 y�l�nda kuzeye doru sürerler150.
VII. yüzy�l�n ba�lar�nda Avar hükümdar� Bayan vefat eder. Bu tarihten sonra Avar gücü yava�
ta olsa zay�flamaya ba�lar. Avarlar’�n Bayan’�n hâkimiyeti alt�nda yapt�klar�ndan sonra en
önemli hamleleri Sasanilerle birlikte M.S. 626 tarihinde �stanbul’u ku�atmalar�d�r. Sasanilerin
Asya yakas�nda ordugâh kurmalar�, Avarlar’�nda Avrupa yakas�nda ordugâh kurmalar�na
kar��l�k �stanbul’u ele geçiremezler151. M.S. 619’da da �stanbul’u ku�atmalar�na ve iki ay
muhasara etmelerine ra�men alamayan Avarlar bar�nd�rd�klar� topluluklar içinde güven kayb�
ya�arlar ve ba�ar�s�zl���n ard�ndan yava� yava� topluluklar Avar hâkimiyetinden ayr�lmaya
ba�larlar152. Balkanlar’� Bulgarlar’a, Tuna-Sava bölgesi H�rvat-Sloven gibi Slav kabilelerine,
Bohemya bölgesi Çeklere terk edilmek zorunda kal�rlar153.
145 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 26. 146 Zerrin Günal; a.g.e., s. 67. 147 Samuel Szadeczky-Kardoss; a.g.m, s. 285. 148 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 154. 149 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 28. 150 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1984, s. 9. 151 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 29. 152 Gülçin Çandarl�o�lu; a.g.e., s. 74. 153 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 155.
24
M.S. 680-780 y�llar� aras� Avarlar’�n karanl�k dönemidir. Bu dönemde Avarlar hakk�nda tarihi
kitaplarda çok fazla bir bilgi yoktur. Tahmin edilen tek �ey giderek zay�flad�klar�d�r154. VII.
yüzy�l�n ortalar�na do�ru Karadeniz’in kuzeyinde Kutrigur Bulgarlar� yeni bir güç olarak
ç�karlar. Avarlar�n zay�flayan güçleri il bu toplulu�a kar�� koymalar� imkâns�zd�r. Bu yüzden
bugünkü Macaristan topraklar�na tamam� ile göç ederler. VIII. yüzy�lda art�k Avarlar bat�dan
gelen Frank kuvvetleri ile kar�� kar��ya kal�rlar. Büyük �arl’a kar�� sava�� kaybederler.
�talya’da yap�lan ikinci sava�ta da yenilirler. Daha sonra �arl Avar topraklar�na girmeye
ba�lar. �lk önce Avar topraklar�n�n bat� k�sm�n� i�gal eder. Bir de iç kar���kl�klar�n ç�kmas� ile
Avar hükümdar� Frank bask�s�n� azaltmak için H�ristiyanl��� kabul eder. Fakat azalmayan bir
bask� unsuru kar��s�nda Avarlar Franklara kar�� isyan ederler. Ancak yap�lan sava��
kaybederek güneydeki topraklar�na giderler. Bu s�rada Avar askeri valisinin Franklara
yaranma dü�üncesi ile s�n�r� açmas� bölgeye giren Franklar�n dört öküzce çekilen 15 araba
alt�n, gümü� ve ipekle dolu araban�n Frank kral� �arl’a gitmesine neden olur. Buradaki Avar
hâkimiyetine de Bulgar han� Kurum M.S. 805 y�l�nda son verir155.
Bulgarlar; Bulgarlar’�n Ogur kabilelerinin torunlar� olduklar� bugün tüm bilim camias�nda
kabul edilmektedir. Ogur kabileleri aras�nda; Saragur, Be�ogur, Alt�ogur, Kutrigur, Onogur,
Utigur gibi Ogur kabileleri bulunur156. Ogur topluluklar�n�n ilk merkezinin ise Urallar�n
do�usunda oldu�u hatta daha erken tarihlerde Minusinsk bölgesinde ya�ad�klar�
dü�ünülmektedir. Ogurlar M.S. V. yüzy�lda Sabirler’in Avar bask�s� ile bat�ya kaymalar� ile
ya�ad�klar� Uralar�n do�usundan ayr�lmak zorunda kal�rlar157. �lk ayr�lan Ogurlar�n do�u
zümresini olu�turan Onogurlar’d�r. Saragurlar ve Onogurlar �rti� çevresinden ç�karak Volga
Nehri k�y�s�na M.S. 463’te yerle�tiler ve tüm Kafkasya’ya yay�ld�lar158. Ogurlar daha
Kafkasya’ya gelir gelmez Bizans’a elçi yollayarak d�� ili�kilerini güçlendirdiler. Bir süre
sonra Attila’n�n o�lu �rnek ba�kanl���nda bir araya gelen Karadeniz’in kuzeyindeki Türk
topluluklar� aras�nda Ogur kabileleri de bulunur159. Bu kar��madan da Bulgar ad� ortaya ç�kar
(482)160. Bulgar kelime anlam� olarak “Kar���k” anlam�na gelir. Ogurlar �rnek ve ondan
sonrada aralar�ndaki birli�i sürdürmü�lerdir. Bu tarihte Azak’�n do�usunda Onogurlar, Don ve
Volga aras�nda Kutrigurlar, Dinyeper bölgesinde ise Dokuzogurlar bulunmaktayd�. Daha
154 Samuel Szadeczky-Kardoss; a.g.m, s. 295. 155 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1993, s. 85. 156 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 186. 157 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1993, s. 89. 158 Geza Feher; Bulgar Türkleri, Ankara 1999, s. 5. 159 Gülçin Çandarl�o�lu; a.g.e., s. 87. 160 Zerrin Günal; a.g.e., s. 76.
25
sonra bölgeye Avarlar�n geli�i ve daha sonra da Göktürk hâkimiyeti Ogurlar�n siyasi
hâkimiyetini azaltm��t�r161.
M.S. 630 y�l�na gelindi�inde Göktürklerin Kafkaslar üzerindeki siyasi faaliyetleri azal�nca
Ogurlar Büyük Bulgarya ad� verilen bir devlet kurdular162. Bu devlet Dinyeper’den �ran’a
kadar uzan�yordu163. Avarlarla mücadelelerle geçen sürecin sonucunda Avar Devleti’ni y�kan
güç oldular164. Fakat bir süre sonra Hazar hâkimiyeti do�udan geldi ve Ogur boylar�n�n
da��lmas�na neden oldu165. Baz� Ogur boylar� Hazar hâkimiyetini kabul ederken baz�lar� da
kabul etmeyerek bat�ya ve kuzeye göç ettiler166. Bu bat�ya göçen Ogurlar bugünkü
Bulgaristan Devleti’nin kökenlerini olu�turdular167. Kuzeye göç edenler ise �dil Bulgarlar�
Macarlar�n atalar� da vard�. Bugün Kafkasya’da oturan Balkarlar�n atalar� Kafkasya’da kalm��
olan Ogurlar oldu�u dü�ünülmekte168. Bat�ya giden Ogur kabileleri Kutrigur, Volga nehrine
giden Ogur kabilelerinin de Utrigur Ogurlar� oldu�u art�k kesinle�mi�tir169.
Volga Bulgarlar�; Büyük Bulgarya Devleti’nin da��lmas�ndan sonra Hazar hakimiyetine
girmek istemeyen baz� Ogur boylar� Volga-Kama sahas�na çekilerek yeni bir siyasi te�kilat
kurarlar170. Ogurlardan önce bölgede Fin-Ugor, Sabarlar, Uzlardan baz� kal�nt�lar
bulunmaktad�r171. Fakat bir süre sonra Hazar hâkimiyetinin bu bölgeye de yay�lmas� ile yine
Hazar hâkimiyetine girerler. Hazarlar�n hâkimiyetinin zay�flamas�ndan sonra (yakla��k X.
Yüzy�l) özgür bir siyasi unsur olarak bölgede önemli bir güç olurlar172. Sava�ç� özellikten çok
ticari özellikleri ön plandad�r. X. Yüzy�la kadar eski Türk inanc�n� ta��yan Volga Bulgarlar�
922 y�l�nda Abbasi halifesinden Müslümanl��� ö�renmek istedi�ini bildirmi�ler ve bu
tarihten sonra da Müslüman olmu�lard�r173. Müslüman olan ilk Türk devletinin Volga
161 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1993, s. 91. 162 Zerrin Günal; a.g.e., s. 77. 163 Geza Feher; a.g.e., s. 31. 164 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1984, s. 16. 165 Bahaeddin Ögel; a.g.e., s. 239. 166 Peter B. Golden; Türk Halklar� Tarihine Giri�, Çev. Osman Karatay, Ankara, 2002, s. 202. 167 Bahaeddin Ögel; Türk Kültürünün Geli�me Ça�lar� I, �stanbul, 1971, s. 154. 168 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 191. 169 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 111. 170 �evket Koçsoy; “Türk Tarihi Kronolojisi”, Türkler Ansiklopedisi, C. I, s. 90. 171 Peter B. Golden; “Rusya’n�n Orman Ku�a�� Halklar�”,Çev. Mete Tunçay, Erken �ç Asya Tarihi, �stanbul, 2002, s. 353. 172 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 114. 173 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1993, s. 93.
26
Bulgarlar� oldu�u art�k birçok bilim adam�nca kabul edilmektedir174. Kürk ticaretinden dolay�
Ruslarla giderek �iddetlenen sava�lar içine girmi�ler ve sürekli bir yeni�ememe durumu ortaya
ç�km��t�r, ta ki Mo�ollar�n gelmesine dek175. 1236’daki Mo�ol sald�r�s�nda Bulgar �ehirleri
y�k�l�r, ahalisi öldürülür176. Bulgar �ehirleri yava� yava� geli�meye ba�lam��ken 1361’de
Timur ve Alt�nordu Devleti’nin sava� sahas�na dönü�ür. S�kça büyük tahribatlara u�rayan
Bulgarlar bu tarihten sonra Kazan nehrine çekilirler. Kazan Hanl���’n�n kurucusu da bu
Bulgarlar oldu�u dü�ünülmektedir. Bugünkü Çuva�lar Volga Bulgarlar�’n�n torunlar�d�r177.
Tuna Bulgarlar�; Büyük Bulgarya Devleti’ni kuran Kurt’un küçük o�lu Hazar hâkimiyetini
kabul etmeyerek baz� Kutrigur topluluklar� ile bat�ya do�ru ilerler ve Besarabya bölgesine
yerle�irler178. Bir süre sonra Bulgarlar güneye do�ru kaymaya ba�larlar ve Bizans’�n elindeki
topraklara girerek Tuna bölgesini elde ederler (679)179. Bölgedeki Slav kabilelerini de
bünyelerine katarak daha da güçlenirler180. Bizans’la sürekli sava�lar yap�lmas�na ra�men 718
y�l�nda �stanbul’a sald�ran Araplara kar�� �stanbul’u beraber savunurlar181. VIII. yüzy�l�n
sonlar�nda Bulgar Devleti iyice zay�flar, ancak IX. Yüzy�l�n ba��nda ba�a geçen Kurum siyasi
birli�i güçlendirir ve Bizans’a ve di�er güçlere kar�� üst üste galibiyetler al�r182. Kurum birçok
Bizans �ehrini alarak 814 tarihinde �stanbul üzerine yürür ve �ehri ku�at�r. Fakat muhasara
s�ras�nda aniden ölür183. Kurum’un o�lu Omurtag döneminde ise Bulgarlar en zengin
dönemlerini ya�arlar. Fakat bu tarihten sonra Bulgarlar h�zl� bir �ekilde Slavla�maya ba�larlar.
Boris Han devrinde (864) H�ristiyanl��� kabul eden Bulgar Devleti bu tarihten sonra Bizans-
Slav kültürünün etkisi alt�na girer184. Boris devrinden sonra Bizans’la otuz y�ll�k bir bar��
ya�anm��, fakat daha sonra Macarlarla ve Peçeneklerle sonu gelmeyen sürekli bir mücadele
içinde bulunurlar. 1000’li y�llara gelindi�inde ise Bulgarlar�n gücü iyice zay�flar. 1018 y�l�nda
tüm Bulgaristan Bizans’�n eline geçerek bir eyalet statüsü kazan�r185.
174 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 115. 175 Peter B. Golden; “Güney Rusya Bozk�r�n�n Halklar�” Çev. Ayde Arel, Erken �ç Asya Tarihi, s. 352. 176 Peter B. Golden; “Rusya’n�n Orman Ku�a��…”, s. 328. 177 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 197. 178 Geza Feher; a.g.e., s. 40. 179 Zerrin Günal; a.g.e., s. 77. 180 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 192. 181 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1984, s. 23. 182 Gülçin Çandarl�o�lu; a.g.e., s. 89. 183 Peter B. Golden; a.g.e., s. 206. 184 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1993, s. 93. 185 Geza Feher; a.g.e., s. 62.
27
Hazarlar; Hazarlar Sabar Türkleri’nin devam�d�r186. �dil nehri, Kafkaslar ve Hazar Denizi’nin
kuzey bölgesinde ya�ayan Hazarlar bölgesel bir güç olmalar�na ra�men Göktürk egemenli�i
alt�nda ya�amaktayd�lar. Ayr�ca Göktürklerin hükümdar sülalesi A�ina soyuna Hazar
hükümdar ailesi de mensuptur187. 558 y�l�ndan sonra Sasanilerle sava�lara giri�tiler ve Sasani-
Bizans mücadelesinde de Bizans’�n taraf�n� tuttular188. Bu birliktelik Sasanilerin gücünün
azalmas�na neden olur ve bir süre sonra Güneyden gelen Araplar taraf�ndan Sasaniler y�k�l�r.
Sasanilerin b�rakt��� topraklar Araplar�n eline geçer. Hazarlar bu arada Derbent’i geçip
Gürcistan’a girerler, Tiflis’i ku�at�rlar ve Azerbaycan’a ak�nlar yaparlar189. Bir süre sonra
Araplarla kar��rlar ve sonu gelmeyen uzun mücadelelere giri�irler190. Bu seferde Araplara
kar�� Bizans’la birlik kurarlar. Bizans Arap sald�r�lar�ndan çok bunalarak ihtiyaç duyar.
Bunun sonucunda da Bizans imparatoru Hazar ka�an�n�n k�z� Çiçe�i o�lu ile 732 y�l�nda
evlendirir191. Çiçekten do�an Leon daha sonra Bizans imparatoru olur192.
Do�u’da Göktürk devletinin Çin hâkimiyetini kabul etmesi ile Hazarlar 630 y�l�nda tamamen
ba��ms�z hale gelirler193. Kafkaslar’daki Hazar hâkimiyeti Araplar’�n do�u Avrupa’ya
geçmesini engelleyerek kuzeyden Bizans’� tehdit emesini imkâns�z hale getirir.194. 665 y�l�nda
Büyük Bulgarya Devleti’ni ele geçirerek bat�daki s�n�rlar�n� daha da geni�letirler195.
721-22’de Hazar ba�kenti Belencer’e sald�ran Araplar �ehri ele geçirince, ba�kent Etil’e
ta��n�r196. Bir süre sonra Araplar’daki yönetim de�i�ikli�i ile Abbasilerin ba�a geçmesi Hazar-
Arap çat��mas�n� azalt�r. Araplar bu tarihten sonra daha kuzeye gidemeyeceklerini anlarlar.
Fakat Abbasilerin kendi topraklar�ndaki Yahudileri 730-40’larda atmas� ile Hazar
topraklar�na gelen Yahudiler bu devletin yönetici kademesinin dininin de�i�mesine neden
olur197. Fakat 737 tarihinde ani Emevi bask�n�nda zor duruma dü�en ka�an �slamiyet’i kabul
ederek bu zor durumdan kurtulur ancak tehlike geçer geçmez tekrar Musevi olur198. Güneyde
Araplar�n �slamiyet, bat�da Bizans’�n H�ristiyan bask�s�nda ezilmemek için Musevili�i kabul 186 Gülçin Çandarl�o�lu; a.g.e., s. 76. 187 Zerrin Günal; a.g.e., s. 72. 188 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1993, s. 114. 189 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 158. 190 Peter B. Golden; a.g.e., s. 196. 191 Peter B. Golden; a.e., s. 196. 192 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1993, s. 115. 193 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 32. 194 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 158. 195 Peter B. Golden; “Güney Rusya Bozk�r�n�n…”, s. 356. 196 Zerrin Günal; a.g.e., s. 73. 197 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 36. 198 Akdes Nimet Kurat; a.e., s. 37.
28
ettikleri aç�kt�r. Fakat Hazar toplumunda her dinden insan bulunmaktad�r. En kalabal�k
bölümü ise eski dinleri olan �amanizm olu�turmaktad�r199. Hazarlar güneyde
ilerleyemeyeceklerini anlay�nca kuzeye yönelirler ve Kiev, Dinyeper ve Oka nehirlerini ele
geçirirler. Fakat Hazar ilerleyi�i bir süre sonra do�udan gelen Peçenek bask�s� ile zor
zamanlar geçirmeye ba�lar. 869 y�l�nda Don k�y�lar�na gelen Peçenekler Hazar siyasi birli�ini
bozmaya ba�larlar200. Do�uda Peçeneklerin bask�s� bat�da ise Ruslar�n ticaret yollar�n�
tutmalar� Hazarlar� daha da zor duruma dü�ürür201. 880 y�l�nda Peçenekleri do�uda tutamayan
Hazarlar Peçeneklerin ülkelerinden geçmelerine engel olamaz. Peçeneklerin Hazar birli�ini
bozmamas� için Hazar s�n�r�na yerle�tirdi�i Macarlar da Peçenek bask�s�na dayanamayarak
bugünkü Macaristan’a gider ve Hazar ka�anl��� baz� kabilelerin ayr�lmas� ile büyük bir siyasi
bunal�ma dü�er202. Peçenek ak�nlar� sayesinde çok zay�flayan Hazar Devleti Rus Kiev
Knezi’nin 968 y�l�nda yapt��� sald�r� ile Don boyunu, Kuban mansab�n� ve birkaç �ehri
elinden ç�karmak zorunda kal�r203. Hazarlar Rus sald�r�lar�yla daha da küçülür ve XI.
Yüzy�lda gelen K�pçak sald�r�lar� ile y�k�l�r204. Hazar Devleti’nden kalan topluluklarda
K�r�m’a do�ru çekilerek varl�klar�n� bugüne kadar sürdürürler205.
Kumanlar-K�pçaklar; Kimek kavminin boy birli�inin en büyüklerinden biri olan
K�pçaklar206, �dil, Sirderya ve �rti�’in orta bölgelerinde oturan O�uzlar�n kuzeyinde Tolbol ve
��im nehirleri çevresinde oturmaktayd�lar207. Türk mitolojisine göre ise K�pçaklar O�uzhan’�n
evlatl��� idiler. O�uz Türkleri ise K�pçaklar� kendilerinden saymazlar. Fakat O�uzhan
Destan�’na göre K�pçak’�n babas� bir a�aç kavu�unda do�ar ve O�uzhan’da onu evlatl�k
olarak al�r ve yeti�tirir. Sonradan kuzey bölgelerini idare etmek için O�uzhan, K�pçak’�
gönderir ve yine Türk efsanesine göre bu bölgeler, K�pçak’�n soyundan meydana gelen
K�pçak Türkleri ile dolar208.
Göktürkler devrinde bu devlet içinde yer alan Çik’lerin torunlar� olduklar� dü�ünülen
K�pçaklar, Balka� Gölü’nden �rti�’e kadar geni� bir alana sahip iken güneyden gelen
199 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1993, s. 116. 200 Zerrin Günal; a.g.e., s. 74. 201 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 42. 202 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 166. 203 Peter B. Golden; “Güney Rusya Bozk�r�n�n…”, s. 362. 204 Akdes Nimet Kurat; a.g.e. s. 43. 205 �brahim Kafeso�lu; a.g.e. s. 167. 206 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 69. 207 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1993, s. 137. 208 Bahaeddin Ögel; a.g.e., 1971, s. 148.
29
Kumanlarla daha da kuvvet kazanarak bölgede en önemli güç haline gelir209. Güçlenen
K�pçak-Kumanlar- daha güneydeki O�uzlar�n otlaklar�na girmeye ba�larlar210. O�uz boylar�
aras�nda ç�kan huzursuzluklar dolay�s� ile öce Peçenekler bat�ya do�ru göçe ba�lar daha
sonrada O�uzlar Karadeniz’in kuzeyine do�ru ilerlerler. Kuman-K�pçak birlikteli�i ilk önce
Kimek boy birli�ini da��t�r. Daha sonra O�uzlar� yerlerinden eder ama bir süre sonra X.
Yüzy�l�n sonunda Pekin’in kuzeyinde devlet kurup yay�lmaya ba�layan K�tay bask�s� ile
onlarda yerlerinden olarak bat�ya do�ru harekete ba�larlar211. K�pçaklar�n tam olarak ne
zaman bat�ya do�ru ilerledikleri bilinmese de XI. Yüzy�l�n ba�lar�nda bu hareketin ba�lad���
dü�ünülür212. 1030 y�llar�nda Volga boylar�na ula�an K�pçaklar önlerindeki O�uzlar� Don ve
Dinyeper boylar�na iterler213. 1048’de O�uzlar�n Tuna’y� geçerek Balkanlara inmeleri ile
Tuna’dan Don’a kadar olan alana yay�l�rlar. Karadeniz’in kuzeyine yerle�en K�pçaklar
Ruslarla da ilk defa burada tan���rlar. Rus kronikleri K�pçaklar hakk�nda ilk bilgiyi 1055
y�l�nda verir214. Kuzeyde Ruslarla temas kurarken, güneyde O�uzlar� Tuna’n�n ötesine
atarlar, bat�da da Transilvanya ve Macaristan istikametinde ilerlerler215. K�pçaklar ile Ruslar�n
aras�n�n aç�lmas� ise Ruslar�n O�uzlar� ve Peçenekleri kendi topraklar�na kabul edip onlar�
kendi muhaf�zlar� olarak kullanmalar� ile ba�lar. K�pçaklar O�uzlar� ve Peçenekleri kendi
köleleri olarak gördüklerinden onlar� kendilerinden ba�kas�n�n kullanmas�n� hakaret olarak
alg�lar ve Ruslara yapt�klar� uyar�lara ra�men bir sonuç al�namay�nca 1061 y�l�ndan
ba�layarak Mo�ollar�n geli�ine kadar Ruslar ve K�pçaklar aral�kl� olarak sava��rlar. K�pçaklar
1070 y�l�nda O�uzlar� bertaraf ettikten sonra Karadeniz’in kuzeyinin efendisi olurlar. Bu
tarihlerde Tuna’ya kadar olan s�n�rlar�, Tuna’y� a�arak 1091 y�l�nda Bizans’�n Peçeneklerle
ba��n�n dertte olmas�yla Leuvinion Sava��’nda Peçenekleri yenerek tarih sahnesinde siyasi
varl�klar�n� sona erdirirler216. Tek hâkim durumuna gelen K�pçaklar’�n en güçlü dönemleri de
bu tarihten sonra ba�lar. 1090 ile 1110 y�llar� aras� K�pçaklar�n en güçlü olduklar� zamand�r.
1110 tarihinden sonra ünlü K�pçak kumandanlar�n�n ölmeleri ve Rus bask�nlar�n�n artmas�
K�pçaklar�n zay�flamalar�n�n en önemli sebebidir. Rus bask�lar� ile K�pçaklar Kafkaslara
çekilerek Gürcü kral� ile i�birli�ine giri�irler ve Do�u Anadolu’da faaliyetlere giri�irler217.
Gürcistan Krall���’n�n güneyden gelen Selçuklu bask�s� ile zor durumda olmas� ve
209 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 177. 210 Peter B. Golden; “Güney Rusya Bozk�r�n�n…”, s. 374. 211 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1993, s. 137. 212 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 72. 213 Zerrin Günal; a.g.e., s. 86. 214 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 177. 215 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 73. 216 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1984, s. 88. 217 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 83.
30
K�pçaklar�n kuzeyden gelen Rus bask�s�nda olmas� bu iki farkl� etnik grubu birle�tirir. Çoruh
ve Kür dolaylar�nda büyük faaliyete giren K�pçaklar, Selçuklu ilerleyi�ini kuzey-do�u
Anadolu’da durdurdular. Azerbaycan ve �irvan’a seferler yaparlar. 1123’te Tiflis’i alarak
Gürcistan ba�kentini buraya ta��rlar. �spir ve Oltu’ya kadar ilerlerler218.
K�pçaklar Kafkaslar’daki ba�ar�lar�n�n yan�nda M�s�r’da da önemli ba�ar�lar kazan�rlar.
Eyyubi Devleti askeri gücünü artt�rmak için Kafkaslar’da hayat �artlar�ndan zorluk çeken
erkekleri toplayarak ordusuna katar, anacak bir süre sonra Kölemenler olarak ortaya ç�kan ve
Eyyubi Devleti’ni y�kan bu devlet Kafkaslar’dan getirilen K�pçaklar taraf�ndan kurulur. En
ünlü Hükümdarlar� Sultan Baybars Mo�ollar�n �slam ülkelerini ele geçirmesini engelleyerek
büyük bir ba�ar� kazan�r. 1250 y�l�nda kurulan Memlükler (Kölemenler)’in ba��ndaki K�pçak
hâkimiyeti 1290 y�l�nda bir di�er köle topluluk olarak M�s�r’a gelen Çerkesler taraf�ndan ele
geçirilir219.
Rus knezleri aras�ndaki anla�mazl�klar dolay�s� ile tekrar eski yurtlar�na dönen K�pçaklar
1152 y�l�nda Dinyeper’de tekrar at ko�turmaya ba�larlar ve A�a�� Tuna’daki karde�leri ile
beraber tekrar birliktelik kurarlar220. Bu tarihten sonra K�pçaklar gittikçe güçlenirler. XIII.
Yüzy�l�n ba�lar�nda Rus knelerinin ba�kenti denilebilecek Kiev’i al�rlar, Bir süre sonra
Macarlar�n elindeki Galiçya’y� ele geçirirler. Ruslarla K�pçaklar�n aras�ndaki sava�lar devam
ederken 1223 y�l�nda do�udan Mo�ol ordular� gelmeye ba�lar221. Bu tehlike kar��s�nda Ruslar
ve K�pçaklar birle�erek Mo�ollara kar�� birlikte tedbir almaya karar verirler. Ancak 1223
y�l�ndaki Kalka Sava��’nda Rus ve K�pçak ordular� a��r bir yenilgi al�rlar222. K�pçakar�n
ald�klar� bu a��r yenilgiden sonra Mo�ol sald�r�s� kesilir. 1226 y�l�nda K�pçaklar�n en önemli
gelir kayna�� olan Karadeniz k�y�s�ndaki Sudak �ehri Selçuklular�n eline geçer223. Gittikçe
ekonomik krizin içine dü�en K�pçaklar’�n büyük bir bölümü, 1227 y�l�nda H�ristiyan
olurlar224. Mo�ol istilas�nda kurtulduklar�n� sanan Rus ve K�pçak liderleri 1239 y�l�nda çok
büyük bir bask�nla kar��la��rlar. Cengiz Han’�n torunu Batu komutas�ndaki Mo�ol ordusu
k�sa süre içinde �dil Bulgaryas�n� elegeçirir, Rus ordular�n� da��t�r ve Don ve Donetz
havzas�ndaki K�pçaklar� yenerek birkaç ay içerisinde Karadeniz’in kuzeyinin tek hâkimi
218 Gülçin Çandarl�o�lu; a.g.e., s. 84. 219 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 181. 220 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1984, s. 90. 221 Peter B. Golden; “Güney Rusya Bozk�r�n�n…”, s. 380. 222 Laszlo Rasonyi; a.g.e.,, 1993, s. 142. 223 �brahim Kafeso�lu; a.g.e. ,s. 180. 224 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1984, s. 96.
31
durumuna gelir. K�pçaklar�n siyasi hâkimiyeti bu tarihten sonra yok olur225. Yenilen
K�pçaklar�n büyük bir bölümü Macaristan’a s���n�rlar226. Di�er K�çak topluluklar� ise Mo�ol
hâkimiyeti alt�na girerler227. K�pçaklar�n da��lmas� ile 1055 y�l�ndan 1239’a kadar
Karadeniz’in kuzeyindeki K�pçak hâkimiyeti de bitmi� olur228. Mo�ollar K�pçaklar�n
topraklar�n� almakla kalmaz, onlar� kendi hâkimiyetleri alt�na al�rlar. Bu yüzden 1241 y�l�nda
Macaristan’a K�pçaklar yüzünden sava� açarlar. Pe�te önlerine kadar gelen Mo�ollar’dan
büyük bir k�sm�n� hâkimiyetleri alt�na sokarlar229. 1290’lara kadar Macaristan’�n iç
bölgelerinde ya�ayan K�pçaklar büyük kar���kl�klara neden olurlar ve daha sonra da
Macarlarla kayna�arak etnik kimliklerini kaybederler.
3.3. Orta ve �ç Asya’daki Türk Topluluklar�n�n Tarihi Co�rafyas�
Türk topluluklar�n�n ya�am tarzlar�na ve kültürel alt yap�lar�na kar��la�t�klar� topluluklar
kadar ya�ad�klar� co�rafyalarda çok fazla etki etmi�tir. Türk topluluklar�n�n kültürel
hayat�ndaki ve adetlerindeki co�rafi etkile�imi ortaya koyabilmek aç�s�ndan bu topluluklar�n
ya�ad�klar� co�rafyay� da betimlemek topluluklar�n kültür hayat�n� belirlemede önemli
olacakt�r.
Proto-Türkler; Ad�n� yukar� Yenisey’deki Andronovo sitesinden alan Andronovo Kültürü,
Altaylar�n bat�s�ndan Yenisey’e kadar uzanan bölgelere yay�lan, hatta Kazakistan’� ve
Güney Urallar� içine alan havzad�r. Bu kültürden hemen sonra ortaya ç�kan Karasuk Kültürü
ise; Sibirya, Yukar� Yenisey, Altaylar’da oldukça fazla görülmektedir. Karasuk
Kültürü’nün Andronovo Kültürü’nden daha yo�un bir yerle�meye sahip oldu�u yap�lan
kaz�larda rahatl�kla anla��lmaktad�r. Tagar Kültürü ise Yenisey nehri k�y�lar� ve Güney
Sibirya’da a��rl�kl� olarak görülmektedir230.
225 S. G. Agajnov; “The States of the Oghuz, the Kimek and the Kipchak”, History of Civilization of Central Asia, Volume IV, France, 1998, s. 76. 226 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 97. 227 Peter B. Golden; “Güney Rusya Bozk�r�n�n…”, s. 381. 228 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1993, s. 152. 229 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1984, s. 98. 230 A. P. Okladnikov; “Tarihin �afa��nda �ç Asya”, Çev. Alaeddin �enel, Ed. Denis Sinor, Erken �ç Asya Tarihi, �stanbul, 2002, s. 122-139.
32
Hunlar; Hunlar�n as�l merkezleri Orhun-Selenga �rmaklar� ile Türklerin kutlu ülke sayd�klar�
Ötüken bölgesidir. Siyasi birli�ini daha sonra güçlendiren Hunlar Bat� ve Güney yönünde
geni�lemeye ba�larlar ve birçok Asya toplulu�unu egemenlikleri alt�na al�rlar. Bu topluluklar
aras�nda Mo�ollar, Tunguzlar, Teleütler, Ogurlar, Yüeçiler de bulunmaktad�r. Mete
döneminde ise Hunlar en geni� s�n�rlar�na ula��rlar. Japon denizinden Volga nehrine kadar
Hunlar geni� bir alanda hüküm sürmekteydiler ve bu h�z� da Hunlara atlar� sa�lar231. Çiçi
döneminde ise �mparatorlu�un topraklar� daha çok bat� yönünde geni�ler. Fergana ve Baktria
bölgeleri bu zamanda imparatorlu�a kat�l�r232. Tarihçilerin yapt��� ara�t�rmalara göre ise
Hunlar�n izine rastlanan bölgeler �u �ekilde ortaya konulur; Do�uda Kore, kuzeyde Baykal
Gölü ve Ob, ��im nehirlerine, bat�da Aral Gölü’ne, güneyde Wei �rma��-Tibet yaylas�-
Karakurum da�lar� bulunmaktad�r233.
Göktürkler; Altaylar�n güney kesiminde oturan ve demircilik yaparak geçinen ilk Göktürk
kabileleri, zamanla Avarlara kafa tutar seviyeye gelirler ve bir süre sonra da onlar� yenerek
Do�u Asya’n�n en önemli gücünü kurarlar. Ötüken’i daha sonra ba�kent seçmi�ler ve Çin’e
bask� uygularlar. Bat� bölgesinde �stemi Yabgu, do�uda ise Mukan ka�an devirleri
Göktürklerin en güçlü olduklar� devirdir. Bu devirde s�n�rlar� en geni� sahaya ula��r. Bat� da
Kafkasya’n�n kuzeyine ula�arak Bizans tehdit ederler. Hatta K�r�m’daki Kerç kalesi
Bizanslar�n en önemli kalesiyken Göktürklere teslim olmak zorunda kal�rlar. Do�uda ise
Mançurya’ya kadar uzanan bir bölgeye sahiptiler234. �stemi bat�da büyük zaferler kazanarak
ülke topraklar�n� Do�u Türkistan, Maveraünnehir, Ka�gar, Merv, Aral Gölü çevresine kadar
uzat�r. Bat�da Akhun Devleti’nin y�k�lmas�yla s�n�rlar daha da geni�ler. Ceyhun Nehri s�n�r
olmak üzere Sasanilerle Akhun topraklar� payla��l�r. Böylece �pek Yolu ticareti Göktürklerin
eline geçer235. �stemi bir süre sonra topraklar�n� Hindistan’�n kuzeyindeki Ke�mir’e kadar
uzat�r ve Afganistan’� da Göktürk topraklar�na katar236. Bir süre sonra da Azerbaycan al�n�r.
Daha sonra ba�a geçen Tardu, Kuzey-bat� Mo�olistan’dan Horosan’a kadar tüm Asya’y�
kontrolü alt�nda bulundurur237. Tardu ayr�ca Tohoristan, Belh ve Kunduz gibi ülkeleri de feth
eder238. 630 y�l�nda girilen fetret devri ile tüm bu sahalar Göktürk idaresinden ç�kar. Feth
edilen her bölgeye bilinçli bir �ekilde Türk topluluklar� yerle�tirilir. Bu topraklar II. Göktürk 231 Bahaeddin Ögel; a.g.e., 1971, s. 3. 232 Gülçin Çandarl�o�lu; a.g.e., s. 22. 233 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 60. 234 Gülçin Çandarl�o�lu; a.g.e., s. 45. 235 Ahmet Ta�a��l; “Göktürkler”, s. 20. 236 Bahaeddin Ögel; “Bat� Göktürk Devleti”, Tarihte Türk Devletleri I, Ankara 1987, s. 117. 237 Abdülkadir Donuk; a.g.m., s. 115. 238 Ahmet Ta�a��l; “Göktürkler”, s. 26.
33
Devleti zaman�nda tekrardan ele geçirilir. En önemli ka�anlardan Kapgan Ka�an Do�u
Asya’n�n yan� s�ra Bat� Türkistan’� da eline geçirir239. Ancak II. Göktürk devri de çok uzun
sürmeyerek VIII. yüzy�l�n ortalar�nda y�k�l�r.
K�rg�zlar; K�rg�zlar Çok geni� bir çevreye yay�lm�� bir Türk toplulu�udur. Fakat yüzy�llard�r
as�l oturduklar� bölge Yenisey nehri k�y�lar�d�r240. Uygurlar� yendikten sonra 80 y�l kadar
Orhun bölgesinde ya�arlar ve daha sonra tekrar ana yurtlar�na dönerler. Yenisey bölgesinden
bugün ya�ad�klar� Iss�k Göl bölgesine ne zaman geldikleri kesin de�ildir. Baz� ara�t�rmac�lar
Cengiz Han zaman�nda, baz�lar� ise 15-16. yüzy�llarda geldiklerini belirtmektedir. Bu hala
tart��ma konusudur.
3.4. Do�u Avrupa’daki Türk Topluluklar�n�n Tarihi Co�rafyas�
Orta Asya ile Do�u Avrupa her ne kadar ayn� kara parças� içinde bulunuyor olursa olsun
yine de çok geni� alanlar� kaplad�klar� için co�rafi yap�lar� da bir birlerinden farkl�d�r. �ki
bölgede bozk�r olarak de�erlendirilsede Ukranya’daki bozk�rlar Orta Asya’daki bozk�rlardan
daha verimlidir.
�skitler; �skitlerin yay�l�m alanlar� hakk�na birçok görü� bulunmakla beraber bilim adamlar�
bu konuda tam bir mutabakata yoktur. Baz� bilim adamlar� �skitleri Orta Asya topluluklar� ile
ili�kilendirirken baz�lar� da �ran241 veya Hint kökenli topluluklara ba�lay�p, o bölgelerden
geldiklerini öne sürmektedirler. Biz konumuz çerçevesi itibari ile Karadeniz’in kuzeyindeki
�skitlerin yay�l�m alanlar�ndan söz etmekle yetinece�iz. Homeros’un �lyada Destan�’nda
bahsetti�i “süt içen, at yeti�tiren” toplulu�un yay�l�m alan� günümüzde kesin çizgilerle ortaya
konulmu� de�ildir. �skitler ile ilgi bilgiler veren Yunan, Asur-Babil kaynaklar� en erken M.Ö.
VII-VI. yüzy�llara dayan�r242. Bu kaynaklar genel olarak �skit topraklar�n� Tuna ile Don
Nehirleri aras�na yerle�tirirler243. �skitlerin, Sarmatlar� Karadeniz’in kuzeyinden att�ktan sonra
239 Ahmet Ta�a��l; “Kapkan Ka�an Devrinde Göktürk-Çin Münasebetleri”, Türk Dünyas� Ara�t�rmalar�, S. 65, Nisan 1990, s. 307. 240 Bahaeddin Ö�el; a.g.e., 1991, s. 207. 241 Karl Jettmar; a.g.e., s. 22. 242 B.N. Grakov; a.g.e., s. 33. 243 Karl Jettmar; a.g.e., s. 22.
34
bir süre Bat� Asya’n�n da bir bölümüne sahip olduklar�n� tarihi ve arkeolojik buluntulardan
saptayabilmekteyiz.
�skitlerin yo�un olarak ya�ad�klar� bölgeler ise; Kafkaslar�n kuzeyinde Kuban Nehri’nin
çevresi, Karadeniz’e dökülen Dinyeper Nehri’nin Kiev’e kadar olan bölümü ve K�r�m
Yar�madas� çevresidir. Azak Denizi’nin kuzeyindeki bozk�rlar ve Dinyeper’in sol ve sa�
kesimleri göçebe �skit boylar�n�n yurdudur. �skitlerin yönetici s�n�f� olan asil beyler ise daha
do�uda Kuban bölgesi civar�nda ya�amaktad�rlar244.
Herodot ise M.Ö. 450’li y�llarda yazd��� tarihinde �skitleri �u bölgeye koyar; “Güney taraf�
�stros (Tuna) a�z�ndan Kimmer Bosporu’na kadar uzanan Karadeniz sahili; do�u taraf�
Maiotis Gölü (Azak Denizi) ve Tanais (Don); kuzey taraf� Tanais’ten �stros’a kadar uzanan
bölge ve bat� taraf� �stros’tur. Ülkenin güney taraf� 20 günlük yol veya 4000 stad yani
yakla��k 700 km.dir.” Ülkenin genel görünümünün geometrik bir �ekilde belirlenmesi ve tüm
s�n�rlar�n�n e�itlenmi� olmas�, böyle bir tasvirden ciddi olarak faydalanmam�za imkân
tan�maktad�r245.
�skitlerin kom�ular� ise; Bat� da Tuna ötesinde Getalar, Do�uda Don ötesinde Sarmatlar,
Sarmatlar�n kuzeyinde ise Budini ve Geloniler ya��yordu. Dinyeper �elaleleri bölgesinde
�skitlerden farkl�bir dilleri olan fakat �skitler gibi giyinen ve göçebe olan Androphaglar vard�.
olmayan, Melankhlenler ya��yorlard�. Sabanc� �skitlerin kuzeyinde Neuriler, Neurilerin
bat�s�nda ise Agathyrsler246 vard�. Getalar ve Sarmatlar d���ndaki �skit olmayan boylar, Do�u
Avrupa’n�n ormanl�k bölgelerinde ya��yorlard�247.
�skitler hakk�nda bir ilginç nokta da Macaristan’da, Transilvanya’da ve Bulgaristan’da
Karadeniz’in kuzeyindeki �skit varl���n�n ayn�n� te�kil eden kültür izlerinin bulunmas�d�r. Bu
bölgedeki �skit izlerinin ak�nlarla gerçekle�ti�i aç�k bir �ekilde belli olmakla beraber,
ara�t�rmalar�n ilerlemesiyle �skit yay�l�m alanlar�n�n daha da artaca�� dü�ünülmektedir248.
244 A.�. Melyukova; a.g.m., s.148. 245 Herodot; a.g.e., s. 240. 246 Bu topluluk Türk tarihçiler taraf�ndan A�açeriler olarak adland�r�lmakta ve Türk boylar�ndan biri olarak de�erlendirilmektedir. 247 A.�. Melyukova; a.g.m. s. 149. 248 Karl Jettmar; a.g.e., s. 44.
35
Sarmatlar; Sarmatlar, Tanais’in Azak Denizi’ne üç günlük mesafede ve Tanais ak�m�
boyunca �skitlerin ve Melankhlenler’in do�usunda ya�amaktayd�lar. �skit kültürün bir uzant�s�
olan Sarmatlar, Don’un di�er taraf�nda Troitsk, Çelyabinsk, Orsk, Orenburg ve Kuybi�ev’i
içine alan bölgede, güneyde ise Hazar Denizi’nin Astrahan sahiline kadar olan yerlerde
görülmekteydiler249.
Sarmatlar�n ilk yerle�im yeri, Don Nehri’nin do�usu ve Güney Urallar Sarmat ara�t�rmalar�
için büyük önem arzeder. Bu yerle�im alan�ndan bir süre sonra bat�ya ve güneye
ilerlemeleriyle günümüze b�rakt�klar� miras�n geni�li�i daha da artm��t�r. Hatta M.S. ki
y�llarda bulunan Sarmat kurganlar� sadece Karadeniz’in kuzeyinde de�il, ormanl� bozk�r
alanlar�nda, Poltava bölgesinde, Orel ve Vorskla havzas�nda ve Kuzey Donetsk’te görülebilir.
Bugün Macaristan, Romanya, Ukrayna gibi birçok ülkede Sarmat izlerine rastlamak
mümkündür250.
Avrupa Hunlar�; M.Ö. I. yüzy�lda Emba ve Yay�k nehirleri aras�nda oturan Avrupa
Hunlar�’n�n atalar�, M.S. ki y�llarda do�u bölgelerini Aral Gölü’ne kadar geni�leten Alanlar�n
topraklar�na girmeye ba�larlar. Hun yay�lmas� gayet sistematik bir �ekilde y�ldan y�la giderek
bat� bölgelerine ilerler. M.S. 355-65’te �dil nehrini geçerler, bir süre sonra Don nehrini
geçerek Ostrogot ülkesini zapt ederler. M.S. 376’da tarihte “Kavimler Göçü” olarak bilinen
ünlü ak�nlar� ba�lat�rlar ve Dinyeper nehrini geçerek Vizigotlar�n ülkesini ele geçirirler. M.S.
395 y�l�nda Tuna’y� geçtiler ve Do�u Roma topraklar�na ak�nlar düzenlediler. Bu dönemde
Avrupa Hunlar�’n�n yönetim merkezi �dil Nehri k�y�s�nda idi. Hunlar Rua döneminde Do�u
Avrupa topraklar�n� da bir bir ele geçirmeye ba�lar251. En önemli kazan�m Pannonia bölgesi
yani bugünkü S�rbistan bölgesidir. Art�k Avrupa Hunlar� hâkimiyetleri alt�ndaki topluluklarla
beraber iki Roma �mparatorlu�u’na da kom�u olmu�tur. Rua’n�n karde�i Oktar Avrupa
Hunlar�’n�n s�n�rlar�n� en uç bölgeye ta��r. M.S. 428’de Ren Nehri’ni geçip Galya
topraklar�ndaki topluluklar� dize getirir252. Böylece Hunlar ilk defa Kuzey Buz Denizi ile
kar��la��rlar. Bugünkü Hollanda, Belçika, Danimarka, Kuzey Fransa, Almanya Hun
hâkimiyeti alt�na girer. Bu sayede Hun hâkimiyeti Kuzey ve Balt�k sahillerine kadar
geni�ler253. Baz� kaynaklara göre Hun hâkimiyeti Asya’da Balka� Gölü’nden Ren Nehri’ne
249 B.N. Grakov; a.g.e., s. 248. 250 A.�. Melyukova; a.g.m., s. 162. 251 Ramazan Özey; “Tarihte Türk Devletleri ve Hâkimiyet Alanlar�”, Türkler Ansiklopedisi, C. I, s. 266. 252 Peter Vaczy; a.g.m., s. 96. 253 Ali Ahmetbeyo�lu; a.g.e., s. 63.
36
kadar olan bir araziyi kapsamaktad�r. Bu görü� Hunlar hakk�nda belirtilen en geni�
topraklard�r ve biraz abart�l�d�r. Balka� Gölü’nden ba�lamasa da Aral Gölü’nden Ren’e kadar
olan bölüm en makul toprak birimidir. Attila zaman�nda ise Germen, Alan, Frank, Burgond,
Yuthanglar, Lombardlar gibi birçok topluluk Hun hâkimiyetine girer. Böylece Danimarka
adalar� dahi bu tarihte Hunlar�n eline geçer. Ayr�ca bat�da da Man� Denizi Hunlar taraf�ndan
ilk defa görülmü� olur254. Baz� tarihçiler taraf�ndan �dil ile Ren Nehirleri aras� kabul
edilirken255, Baz� tarihçiler ise Altaylar’dan Ren’e kadar uzatmaktad�r256. Bu durum ancak
�öyle aç�klanabilir Avrupa Hunlar� her iki bölgede de bulunmu�lar ancak Asya’da M.S. 400
y�l�ndan sonra etkisini artt�ran Avarlar, Avrupa Hunlar�’n�n arazisi olan Balka� Gölü ve Aral
Gölü civar�n� ele geçirmi�lerdir. Avrupa Hunlar� ise daha bu tarihte Ren bölgesine ak�nlar�n�
yapmam��lard�r. Sonuç olarak Avrupa Hunlar� hiçbir zaman her iki bölgeyi de ayn� anda
ellerinde bar�nd�rmam��t�r fakat iki bölge de Hunlar�n ya�ad��� bölgeler içinde yer alm��t�r.
E�er Hunlar�n kültür izlerini arayacak olursak her iki bölge de önemli merkezler olu�turur.
Avarlar; Asyal� bir kavim olan Avarlar M.S. 552 y�l�nda Göktürkler’e yenilmeleri ile bat�ya
göçmü�ler, k�sa zaman içinde M.S. 562’de Tuna Nehri’ni geçmi�lerdir. Göktürkler’den
kaçmalar� onlar� k�sa zaman içinde Avrupa’n�n ortas�na getirmi�tir. Birçok bölgeye ak�nlar
yapan Avarlar’�n Avrupa’daki hâkimiyet alan� bat� da Galya bölgesinden do�u da Don
Nehri’ne, Kuzeyde Slav kabilelerinden �talya’n�n kuzeyine kadar bir alan� kaplamaktayd�257.
Günümüzde bu alanda Ukrayna, Romanya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, H�rvatistan,
Arnavutluk, Macaristan, Avusturya, Güney Almanya, Do�u Fransa, �sviçre gibi ülkeler
bulunmaktad�r.
Bulgarlar; Bulgarlar�n tam olarak yay�l�m alanlar�n� belirlemek oldukça zor fakat M.Ö ki
devirlerden ba�layarak bilim adamlar�nca Orta Asya’dan ba�lay�p, Urallar, Kafkaslar,
Karadeniz’in kuzeyi ve Balkanlar olmak üzere birçok yerde yurt tutmu�lard�r.
Volga Bulgarlar�’n�n s�n�rlar�; Güneydo�u ve bat� da de�i�ken olmakla beraber kuzeyde
Kama’ya, bat�da Sura Irma��’na258, do�uda Belaya’ya, güneyde ise Ural Irma��’na kadar
geni�liyordu.
254 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 74. 255 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 21. 256 Ali Ahmetbeyo�lu; a.g.e., s. 115. 257 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 154. 258 Akdes Nimet Kurat; a.g.e., s. 113.
37
Tuna Bulgarlar�’n�n s�n�rlar� ise bölgeye ilk geldiklerinde Tuna’n�n a�a�� mecras� ile
Dinyester, Prut aras�nda kalan sahay� kuzeyde Leova’dan Bander’e kadar olan bölge
içindedir259. 681’den itibaren de Besarabya ile Dobruca’dan ba�ka bütün kuzey Bulgaristan’a,
do�uda Karadeniz’e, güneyde Balkan Da�lar�’n�n geçitlerine ve bat�da �sker Nehri’ne kadar
yay�lmaktad�r260. 800’lü y�llara gelindi�inde ise Bulgar hükümdar� Kurum Sofya’y�, Ni�’i ve
Belgrad’� i�gal eder. Daha sonra Üsküp, Filibe ve Edirne’ye girer ve �stanbul’a kadar olan
arazide at ko�turur261. Kuzey’de ise Güney Macaristan ve Transilvanya Bulgarlar�n eline
geçer262.
Hazarlar; Hazarlar�n as�l merkezi �dil Nehri’nin a�a�� kesimidir ancak Yay�k, Don ve Kuban
Nehirleri’nin havzalar� da Hazar hâkimiyeti içindedir. �dil’deki hâkimiyet alan� �dil’e dökülen
Kama Nehri’ne kadar yay�lmaktad�r. Do�uda Ural Irma��’na, bat�da Don Nehri’ne daha sonra
da Dinyeper’e kadar geni�lemi�lerdir263. Hatta bir süre Kiev Hazarlar�n egemenli�i alt�nda
girmi�tir. Güneyde ise Derbent geçidine kadar olan bölge Hazar hâkimiyeti içindedir.
Yakla��k yirmi be� kral�n hakan� olan Hazar ka�an�n�n yönetimi alt�ndaki baz� topluluklar ise
�unlard�r; Kafkaslar’da Avarlar, Alanlar, On-ogurlar ve Kafkas da�l� kavimleri, K�r�m’da
Kuban civar�nda Macarlar ve Ogurlar ka�anl���n çat�s� alt�nda ya�amakyad�lar.
Kumanlar-K�pçaklar; �dil boyunda geni� bir alana yay�lan K�pçaklar�n topraklar�ndan
ayr�lmalar� ile da��ld�klar� alanlar daha da geni�ler. K�pçaklar; Peçenkler, O�uzlar ve Ruslar
üzerinde hâkimiyet kurduklar�nda birçok Türk toplulu�una nasip olmam�� çok büyük bir alana
sahip oldular. Fakat K�pçaklar�n amac� toprak de�il hayvanlar�n� otlatabilecekleri alanlard�r.
1050’lerde Tuna’dan Kazak bozk�r�na kadar olan bir mesafeyi kapsayan saha zaman
ilerledikçe Macaristan, Lehistan, Rus topraklar� ve güneyde de Bizans topraklar�na
yay�l�yordu264. 1061’de ise Kumanlar ilk kez Ruslarla sava�a giri�tiler265. 1080’lere
gelindi�inde ise K�pçaklar Don ve Dinyester a��rl�k merkezi olmak üzere Balka� Gölü, Talas
259 Geza Feher; a.g.e., s. 42. 260 Geza Feher; a.e., s. 45. 261 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 193. 262 Gülçin Çandarl�o�lu; a.g.e., s. 89. 263 �evket Koçsoy; a.g.m., s. 88. 264 Peter B. Golden; “Güney Rusya Bozk�r�n�n…”, s. 373. 265 Kossanyi Bela; “XI-XII As�rlarda Uzlar ve Komanlar�n Tarihine Dair”, Belleten, Türk Tarih Kurumu, 8/29-30, s. 126
38
vadisinden olmak üzere Tuna’ya kadar yay�lm��lard�r266. Güneyde Kuban vadisini de içine
alan bu topraklar kuzeyde Oka-Sura nehirlerini kaps�yordu267.
K�pçaklar�n sahip olduklar� en geni� topraklar ise do�uda �rti� ve Balka� Gölü’nden kuzeyde
elveri�siz hayat�n oldu�u orman ku�a��na kadar, Volga Bulgarlar�, Burtaslar, daha sonra da
Rus Knezliklerinin s�n�rlar� ile bat�da Karpatlara ula��yordu s�n�rlar�. Güneyde ise K�r�m dâhil
olmak üzere Karadeniz s�n�r� boyunca tüm sahilelere sahiptiler268.
Kumanya veya De�ti K�pçak olarak adland�r�lan bu topraklar be� k�sma ayr�lm��t�; 1- Orta
Asya Kazakistan Bölgesi 2- �dil Ural �rmaklar� aras� 3- Don �rma�� bölgesi 4- Dinyeper
�rma�� bölgesi 5- Tuna bölgesi olarak ayr�lm��t�269.
266 S. G. Agajnov; a.g.m., s. 73. 267 �brahim Kafeso�lu; a.g.e., s. 177. 268 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1984, s. 91. 269 Peter B. Golden; “Güney Rusya Bozk�r�n�n…”, s. 376.
39
II. TÜRKLER’DE AT VE ATIN ÖNEM�
1. At Kelimesinin Kökeni
Türk kültüründe büyük bir öneme sahip olan at�n eski Türkçede de birçok özel terimi
bulunmaktad�r. Türkçede at’tan ba�ka yont, y�lk� ve axta kelimelerine de rastlanmaktad�r. Bu
kelimelere çokça rastlanmasa bile Türk topluluklar�nda ayn� veya de�i�ik anlamlar çokça
görülür. At kelimesinin as�l �ekli Türkologlar taraf�ndan ara�t�r�lm��t�r ve farkl� sonuçlara
var�lm��t�r. Sir G. Clauson’a göre at kelimesinin eski �ekli yine att�r. G. Doerfer ise pakta
veya pakt �eklinden geldi�ini belirtmi�tir. Bu iki görü�te bir sonuca ula�mam��t�r.
Ara�t�rmac�lar aras�nda hala tart��ma konusu olu�turmaktad�r.270
2. Türklerde At ile �lgili Defin Gelenekleri
2.1. Orta Ve �ç Asya’da At ile �lgili Defin Gelenekleri
Proto-Türklerin At �le �lgili Defin Gelenekleri; Proto Türk topluluklar�n�n gömü gelenekleri
çok erken tarihlere indirilebilir ancak atla ilgili gömü gelenekleri Andronovo Kültürü’nden
ba�lar. �u ana kadar ula��lm�� en erken atl� gömü Güney Urallar’daki M.Ö. 17-16. yüzy�llara
tarihlenen Sinta�ta Kurganlar�’d�r. �lginç olarak bu mezarlarda Paz�r�k kurganlar�nda ve
Karadeniz’in kuzeyindeki �skit kurganlar�nda görülen at arabas�n�n mezarlara ilk defa
kondu�u örnektir. Bu arabalar�n tümü atlarla beraber gömülmü�tür. Daha sonra görülecek
olan at ko�um tak�mlar� da ilk defa bu kurganda ortaya ç�kar�lm��t�r. Bu ko�um tak�mlar�
kemikten yap�lm��t�r. Ayr�ca bu mezarlarda; silahlar, bak�r bilezikler, kaplar kaçaklar gibi
birçok ta ölü hediyesine rastlanm��t�r. At ko�um tak�mlar�nda ve di�er e�yalardaki en önemli
süsleme ise zig zaglard�r271. Ölüler daha çok k�vr�lm�� bir �ekilde veya ender olarak ta
yak�lm�� olarak bulunmu�tur272. Törensel mahiyetleri dü�ünüldü�ünde bu dönem insanlar�
hakk�nda bir �ey söylemek çok zordur.
270 Aleksandr M. Sçerbak; “At kelimesi Üzerine Baz� Dü�ünceler”, Türk Kültüründe At ve Ça�da� Atç�l�k, �stanbul, 1995, s. 32. 271 V. M. Mason; “The Decline of the Bronze Age Civilization and Movements of the Tribes”, History of Civilization of Central Asia, Volume I, France, 1996, s. 346. 272 Ya�ar Çoruhlu; a.g.e., s. 32.
40
Hunlar�n At �le �lgili Defin Gelenekleri; Hunlar ölülerini y�l�n belli zamanlarda, bilhassa,
ilkbahar ve sonbaharda gömmekteydiler. Bu gelenek Hunlardan sonra Orta Asya’da büyük
bir devlet kurmu� olan Göktürkler’de de devam eder. Çin kaynaklar�na göre; Hun
topluluklar�nda yaz�n ölenler, yapraklar�n sarard��� sonbahar mevsiminde k���n ölenler ise,
bitkilerin ye�illendi�i, çiçeklerin açt��� ilkbaharda topra�a verilmektedir. Hunlarda bu gömme
merasiminin ancak belli zamanlarda yap�lmas�n�n sebebi “büyük kurgan” yap�lar�n� in�a
etmenin emek ve uzun zaman isteyen bir me�gale olmas�d�r. Büyük kurgan yapma i�lemi ise
sadece asil ki�iler ve zengin ki�iler için yap�lmaktad�r. Halktan ki�ilerin cesetleri ise hemen
gömülmektedir.
Hunlar gömü zaman� geldi�inde ise büyük bir ziyafet verirler, ölüye de önemli bir yemek pay�
ayr�l�rd�. Öteki dünya da hayat�n devam�n� kabul ettiklerinden cesede mezara girinceye kadar
yemek ikram edilirdi. Ölen �ahs�n mezar�na lüzumlu elbiselerini, çe�itli e�yalar�n�, silahlar�n�,
ko�umlu atlar�n�, ölen ki�inin binek at� dâhil olmak üzere hepsi birlikte gömülürdü. Eberhard
ise Hunlar�n ölü gömme âdeti ile ilgili �unlar� söyler; “Ölülerin gömülmesi, mal�n�n birlikte
mezara konulmas�, ta�lar�n mezar üstüne y���lmas�, mezara kurban edilen hayvanlar�n
kafataslar�n� s�r��a geçirip dikme, mezara at kurban etme gibi birçok ritüeli içinde
bar�nd�r�r273.”
Hun mezarlar�ndaki atlar�n ortak noktalar�;
1- Atlar�n ölü ile beraber gömülmeleri
2- Atlar�n kuyruk ve yelelerin kesik olmas�
3- Atlar�n genellikle hepsinin ayg�r olmas�
4- Atlar�n kulaklar�nda damgalar�n bulunmas�274
Hun kurganlar�ndan ç�kar�lan at cesetlerinin kuyruklar�n�n kesik veya ba�l� olduklar� birçok
örne�e sahibiz. Bunun izah�n�, yine en eski ça�lardan beri Türkler aras�nda yayg�nla�an yas
kesmek veya ba�lamak de�i�mez bir yas gelene�idir.275 Paz�r�k kurganlar�ndan ç�kan at
cesetleri ve yine ayn� kurganlardan ç�kan Paz�r�k hal�s�ndaki iri atlar�n kuyruklar� da ba�l�d�r.
273 Wolfram Eberhard; Çin’in �imal Kom�ular�: Bir Kaynak Kitab�, Çev. Nimet Ulu�tu�, TTK, Ankara, 1942, s. 112. 274 Al�m Karamürsel; “Türklerde Mezar Gelene�i”, Türkler Ansiklopedisi, C. III, s.78. 275 Nejat Diyarbekirli; �slamiyetten Önce Türk Sanat�, Ankara, 1977, s.110.
41
Geç Hun dönemine ait sanat eserlerinde Hunlular�n süvari atlar�, kuyruklar� kesik veya ba�l�
tasvir edilir.
Göktürklerin At �le �lgili Defin Gelenekleri; Göktürk yaz�tlar�na göre hakanlar�n vazifesi
emirleri alt�ndaki halklar� doyurup giydirmek ve müstakil olarak ya�amakt�r. Bu da kara
budunu memnun etmek sürüleri ço�altmak ve ak�n yapmak ile mümkün olmaktad�r. Ak�n,
iktisadi menfaatle birlikte a�iretleri birle�tirerek kavimi imparatorluk ülküsünü
gerçekle�tirmede bir ya�ama vas�tas� olu�turmakt�r. Bu vas�tan�n ruhunu hiç �üphesiz at te�kil
eder. At, maddi ve askeri kudreti d���nda edebiyat�n sanat�n adet ve ananelerin olu�umunda
yer al�r.276 Bizansl� müellif Mauricius, Türklerin, ki�i ba��na birkaç at olmak üzere, sava�
meydan�na çok say�da at getirerek hem yiyecek ihtiyaçlar�n� kar��lad�klar�n� hem de dü�mana
kalabal�k bir ordunun kendilerine do�ru geldi�i hissini vererek korku olu�turmaya
çal��t�klar�n� anlatmaktad�r.277 Hem sava�ta hem de yiyecek ihtiyac�n�n kar��lamas�n�n
yan�nda ula��m� da at sayesinde gerçekle�tirilmektedir. Göktürk hayat tarz�n�n en ince
ayr�nt�s�na kadar inen at, ölü gömme adetlerinde de ön plandad�r. Çinlilerin anlatt�klar�na
göre, eski Orhun boyu Göktürkleri’nde ölüyü yakarlar, at�n� ve kulland��� e�yay� onunla
ate�e att�klar� yazmaktad�r.278 Bizans elçilerinin görgü �ahitli�i yapt�klar� �stemi Yabgu’nun
cenaze merasiminde cereyan edenlerle Çinlilerin anlatt�klar� hiç uymamaktad�r. Bizans elçisi
ve heyeti, Göktürk ka�an� gömülmeden evvel yap�lan yas merasimi ile ilk defa kar��la�t�klar�
için, Türklerin yüzlerini b�çakla çizerek a�lamalar�n� hayretle izlediklerini anlatmaktad�rlar.
Buna kar��l�k Hunlar devrinde Orta Asya’da ölü yakma âdeti sadece K�rg�zlarda vard�r. Çin
kaynaklar� Göktürk Federasyonu içindeki K�rg�zlardan ölü yakma âdetini görmü�
olmal�d�rlar.279 Yukar�da bahsetti�imiz Bizans elçisi Valentine’in cenaze töreninde �stemi
Yabgu’nun en sevgili at�n�n cenaze töreninde öldürüldü�ünü aktarmas� çal��mam�z aç�s�ndan
gayet önemlidir.280Bir di�er Bizansl� Theophylactus ise Göktürkler hakk�nda “Türkler ate�e
gere�inden fazla de�er verirdi. Suya ve havaya sayg� gösterir, yeryüzünü üstün tutarlar,
ancak, sadece yeri ve gö�ü yaratt���na inand�klar� tanr�ya ibadet ederlerdi. Tanr�ya at, inek
276 �ükrü Elçin; “Türklerde At�n Arma�an Olmas�”, Türk Kültüründe At ve Ça�da� Atç�l�k, �stanbul, 1995, s.160. 277 Hatice Palaz Erdemir; Göktürk – Bizans �li�kileri, �stanbul, 2003, s.52. 278 L.Ligeti; Bilinmeyen �ç Asya, �stanbul, 1970, s.200. 279 Bahaeddin Ögel; a.g.e., 1991, s.98. 280 Nejat Diyarbekirli; “Göktürkler ile �lgili Ara�t�rmalar ve Ke�ifler”, Ba�lang�c�ndan Bugüne Türk Sanat�, Ankara 1993, s.33.
42
ve koyun kurban ederlerdi. Dini törenlerini yöneten bir papazlar� vard� ki onlara göre, bu ki�i
gelecekten bile haber verirdi.281
Göktürklerin defin gelenekleri hakk�nda en çok bilgiyi Çin kaynaklar�ndan ö�renmekteyiz282.
Tan sülalesi tarihi VI. yüzy�l olaylar�nda Göktürk gömü geleneklerinden de �u �ekilde
bahseder; “Ölüyü çad�ra korlar. O�ullar�, torunlar�, erkek-kad�n ba�ka akrabas�, atlar ve
koyunlar keserler ve çad�r�n önüne sererler. Ölü bulunan çad�r�n etraf�nda at üzerinde yedi
defa dola��rlar. Kap�n�n önünde b�çakla yüzlerini kesip a�larlar. Yüzlerinden kan ve ya�
kar���k olarak akar. Bu töreni yedi defa tekrar ederler. Sonra muayyen bir günde, mezara
gömerler. �lkbaharda ölenleri sonbaharda, otlar�n ve yapraklar�n sarard��� zaman gömerler.
K���n veya güzün ölenleri çiçekler aç�ld��� zaman (ilkbaharda) gömerler. Defin gününde
ölünün akrabas�, t�pk� öldü�ü günde yapt�klar� gibi, at üzerinde kurulan yap�n�n duvarlar�na
ölünün resmini, hayat�nda yapt��� sava�lar� ise mezar üzerinde bir ta� koyarlar. Baz� ölülerin
mezar�nda bu ta�lar yüze, hatta bine ç�kar. Atlar ve koyunlar kurban edildikten sonra
kafalar�n� kaz�klar üzerine koyarak mezar�n üzerine dikerlerdi”.283
Göktürklerin mezar kaz�lar�nda süvarilerin atlar� ile gömüldü�ü bilinmektedir. Ayn� durum
s�radan normal bir vatanda��n cenaze merasimi içinde Hun topluluklar�nda oldu�u gibi
geçerlidir.284 Atl� gömü gelene�i Germenlerde de görülmü�tür.285 Her halde kuzey bozk�r
kültürlerinin bat�ya göçü ile bu adet German kültürüne girmi� olmal�d�r, çünkü Jutland Adas�
(Danimarka dolaylar�)’ndan bu bölgeye göçen Germenlerin oradaki izlerinde böyle bir bulgu
bulunamam��t�r.286
Göktürkler yi�itlerini atlar� ile gömerlerdi fakat kahraman�n ak�beti bilinmiyorsa, ölmü�
olaca��na hükmedilir ve kahraman�n ayg�r� kurban edilip kuyru�u bir dire�e as�l�rd�. Bu da
kahramana di�er ya�amda at sa�lama inanc� ile alakal� idi.
281 Hatice Palaz Erdemir; a.g.e, s.48. 282 Nejat Diyarbekirli; “�slam Öncesi Türk ve Çin Mezar Anlay��� Aras�nda Ba�lant�lar” Uluslararas� Üçüncü Türk Kültürü Kongresi Bildirileri, C. II, Ankara, 1993, s.796. 283 Y�ld�z Kocasava�; “Eski Türklerde Yas ve Ölü Gömme Adetleri”, Türkler Ansiklopedisi, C. III, s. 67.; Ya�ar Çoruhlu; “Göktürk Sanat�”, Türkler Ansiklopedisi, C. IV, s. 92. 284 Nejat Diyarbekirli; �slamiyetten Önce Türk Sanat�, s.175. 285 Bahaeddin Ögel; “At”, Türk Ansiklopedisi, C. IV, 1950, s.76. 286 Anonim; “Germenler”, Meydan Larousse Ansiklopedisi, C. VII, s.523.
43
Göktürk devri Altun-y�� petroglifleri de, kanatl� (veya boynuzlu), bazen maskeli at
tasvirlerine rastlanmas� önemlidir.287
K�rg�zlar�n At �le �lgili Defin Gelenekleri; K�rg�zlar’da ölü gömme töreni yabanc� seyyahlar
taraf�ndan �u �ekilde ele al�n�r; “Sultan son nefesini verir vermez bütün K�rg�zlar aullara
da��larak ölüm haberini yayd�lar. Bu i� için en süratli atlar kullan�ld�. Sultanlar, reisler ve
her boyun ya�l�lar� sultan�n cenazesine kat�lmak için onun auluna do�ru yola ç�kt�lar.
Ucunda siyah bir flama as�l� olan m�zrak yurdun kap�s�na dikilmi�ti. Ölüye en iyi elbiseler
giydirilmi� ve ceset çad�r�n önüne yat�r�lm��t�. Ba�ucuna konulmu� eyeri, üzengileri, silah ve
elbiseleri s�ra s�ra yan�na dizilmi� ve Çin ipe�inden yap�lm�� perdelerle, yurdun nak��l�
kolanlar�ndan a�a��ya sark�t�lm��t�. Kar�lar� k�zlar� ve di�er kad�nlar, yüzleri ölüye dönük ve
diz çökmü� vaziyette matem a��t�n� söylüyorlard�. Vücutlar�n� bir öne, bir arakaya e�erek
söyledikleri bu a��t cenaze ve dini merasimle ilgili bir karakter arz etmekteydi. Bir yandan
koro halinde a��t sesleri yükselirken Sultan’�n yurdunun arkas�nda birkaç ki�i cenaze töreni
için on adet at ile yüz koyun kesmi�lerdi. Bunlar�n hemen yan�nda, birkaç demir kazan
kayn�yor ve yar� bellerine kadar ç�plak adamlar ellerinde uzun tahta kepçeler oldu�u halde,
pi�en parçalar� d��ar�ya al�yorlard�. Elleri kollar� k�pk�rm�z� olmu� bir grup adam kesim i�leri
ile me�gul olurken, de�er grupta kesilen hayvanlar�n derilerini ay�rmaya çal���yor ve etleri
parçal�yordu. Kâfi miktarda hayvan pi�irildikten sonra, bütün misafirler bir araya topland�.
Ve yurdun önünde yere daire biçiminde ba�da� kurarak oturdular. Sultanlar ve ya�l�lar
ortaya, daha a�a�� rütbeden olanlar, onlar�n etraf�n� almak suretiyle yerle�tirirler. Az
ilerideyse kad�nlar yer alm��t�. Bu ziyafet ve toplant� tam yedi gün devam etti. Sekizinci gün
sultan topra�a verildi. Üzerine öldü�ü zamanki elbiseyi muhafaza eden na�� yurdun önünden
kald�r�l�rken ba�ka bir elbise giydirildi. Sultan�n en sevdi�i iki binek at� da gömülece�i yere
götürüldü. Na�� çukura yerle�tirildi. Ölünün dünyada yapt��� i�lerden bahsedildi. Di�er
taraftan ise sultan�n en sevdi�i iki at� öldürülerek efendilerinin yan�na gömüldü”.288
Bahaeddin Ö�el ise K�rg�zlar�n ölülerini yakt�klar�n� belirtir. �lk önce ölülerinin etraf�n�
çevirip a�larlar sonrada onu yakarlar. Kemiklerini toplar, bir sene sonra da kemiklerin
üzerinden atlar ve sonra mezar yap�p gömerlerdi. Bundan sonra da büyük bir �enlik
yap�ld���n� belirtir289.
287 Tuncer Gülensoy; “At Damgalar�”, Türk Kültüründe At ve Ça�da� Atc�l�k, �stanbul, 1995, s.107. 288 Nejat Diyarbekirli; �slamiyetten Önce Türk Sanat�, s.111. 289 Bahaeddin Ögel; a.g.e., 1991, s. 209.
44
2.2. Do�u Avrupa’da At ile �lgili Defin Gelenekleri
�skitlerin At ile �lgili Defin Gelenekleri; Bilinen en eski atl� bozk�r kültürünün temsilcili�ini
�skitler yapm��t�r. M.Ö. 8-6 as�rlarda Alpler-Kafkaslar aras�ndaki sahada belirgin olarak atl�
kültürün kal�nt�lar� vard�r290. Bir �skit kabile reisi öldü�ünde, atlar� da onunla birlikte
gömülür. Bir �skit hükümdar�n�n gömütünde, dört yüzden fazla at�n cesedine rastland���
örnekler vard�r. Gerçi öteki �skit hükümdarlar�n�n gömütlerinde bu kadar çok ata
rastlanmam��t�r ama yine de en basit bozk�r gömütlerinde bile at tak�mlar� ve at kemikleri
eksik de�ildir. Anla��lan, hiç kimse öbür dünyadaki hayat�na ats�z ba�lamak istememi�tir291.
�skitler de gömü töreni Altaylar da oldu�u gibi ilkbahar ve sonbaharda yap�l�yordu. Bu
yüzden ölüyü mumlamak gerekiyordu. Mumyalama i�i bittikten sonra ölü, bir arabaya
yerle�tirilir, rütbesine göre bütün boy veya ailesi saçlar� kesilmi� olarak üstlerini ba�lar�n�
y�rtarak a�larlard�. Ölü 40 gün süreyle, hayattayken sahip oldu�u topraklar üzerinde
dola�t�r�l�r, e�er topraklar� yoksa ailenin di�er fertlerine götürülürdü292. K�rk gün sonra (bu
k�rk gün âdeti farkl� bir �ekilde �slamiyet’i kabul etmi� Türklerde de hala devam etmektedir)
ölü mezar�na konulur, ayr�ca kar�lar�ndan biri, u�aklar�, özellikle a�ç� ve seyisi, atlar�ndan
baz�lar� da öldürülerek kendilerine ayr�lan yerlere gömülürdü293. Ölülere en ��k ve süslü
elbiseleri giydirilir, bütün mücevherleri tak�l�rd�. Ayr�ca göçtükleri öbür dünyada ihtiyaç
duyduklar� e�yalar�n içinden en de�erlileri seçilerek mezara konurdu. Baz� yerlerde atlara
alt�n maskeler tak�l�rd�. Öldürülen atlar�n say�s� devir ve bölgeye göre de�i�ir, baz� bölgelerde
bu say� yüzleri bulurdu. Ölüm gününün birinci y�l dönümünde ölünün elli adam� ve bir at�
daha öldürülür, bu yeni ölüler de, ölü atlara bindirilerek mezar�n etraf�na çepeçevre
konulurdu. Bunlar�n görevi ölüyü korumakt�294.
�skitler yakla��k bin y�ll�k tarihlerinde oldu�u kadar b�rakt�klar� arkeolojik kal�nt�larla da
dikkati çekmektedirler. Mezarlardan ç�kan çok say�da alt�n ve gümü� materyal geçmi�ten
günümüze birçok soyguncunun ve bilim adam�n�n dikkatini çekmi�tir. Ölünün mezar�na
konan bu de�erli e�yalar�n de�erinin yan�nda baz� sembolik anlamlar� da vard�. Bu
de�erlendirmeyi yapabilmek için �skitlerin defin merasimlerinin incelenmesi öncelikli konu
290 Mustafa Kalkan; a.g.m, s.1131. 291 Anonim; “Avrasya’n�n Alt�n Geyi�i”, P Dergisi, S. 20, K�� 2001, s.63. 292 Tamara Talbot Rice; a.g.e., s. 88. 293 Tamara Talbot Rice; a.e., s. 88. 294 Anonim; “�skitler”, Meydan Larousse Ansiklopedisi, C. X, �stanbul, 1992, s.18.
45
olarak kar��m�za ç�kmakta. �skit defin merasimi hakk�nda bugüne gelen en iyi tan�m ise
Herodot’ta geçmektedir. �skit defin merasimi k�saca �öyledir; “Krallar� öldü�ü zaman, o
bölge eni boyu bir dörtgen, büyük bir mezar kazarlar ve haz�r oldu�u zaman ölüyü getirirler.
Gövde mumla kaplanm��t�r; önceleri karn� yar�lm��, içi bo�alt�lm�� ve maydonoz tohumu,
anason ve dövülmü� saparna ve kokulu maddelerle doldurulmu� sonra dikilmi�tir. Ölü, bir
arabaya konur ve ba�ka bir halk toplulu�una götürülür; teslim alanlar yönetici �skitlerin
geleneklerini uygularlar. Bir kulaklar�n�n memesini keserler, ba�lar�n� çepeçevre kaz�rlar, sol
ellerine ok saplarlar. Sonra araban�n içindeki kral ölüsü, gene kendi uyru�unda olan bir
ba�ka halk toplulu�una götürülür; ilk olarak götürüldü�ü yerin ahalisi de pe�inden gider.
Bütün halk topluluklar� dola�t�r�ld�ktan sonra ölü, imparatorlu�un en uzak ülkesi olan
Gerrhos ülkesine götürülür; mezar orada kaz�lm��t�r. Mezar�n içine çimen yay�l�r, kral
üzerine konur; ölü, yere saplanm�� m�zraklarla çevrilir, üzerine a�açtan bir gölgelik konur,
sazlarla örtülür; mezar�n içinde bo� kalan geni� yerlere kar�lar�ndan birisi, elinden içki içti�i
kimse, bir a�ç�, silahtar�, u�aklar�ndan birisi, bir haberci ve atlar� bo�ulup konur; kulland���
e�yalardan birer tane ve alt�n kupalar konur. Bu tören tamamlan�nca herkes mezar�n üzerine
kürekle toprak atar ve en yüksek tümse�i yapmak için birbirleri ile yar�� ederler. Aradan bir
y�l geçtikten sonra tekrar toplan�r ve kurgan� daha da yükseltirler. Kral�n hizmetkârlar�ndan
en çok hizmet etmi� olanlar seçilir; bunlardan ve en güzel atlardan elli�er tanesi bo�ulur.
Ba��rlar� aç�l�r, içleri temizlenir, saman doldurulup dikilir; iki a�aç deste�in aras�na bir
tekerle�in yar�s�, yuvarlak yan� yere dönük olarak konur; öbür yar� ayn� �ekilde ve ayr� iki
kaz��a ba�lanm��t�r; bunlardan böyle çok say�da yaparlar. Atlara enseye kadar uzunlamas�na
birer a�aç kaz�k geçirirler ve yar�m tekerle�in üzerine kald�r�rlar; at� bir k�sm� önden
omuzlar�n�n alt�ndan tutup kald�r�r, öbürleri arkadan, karn�n� tutarak kald�r�r; at�n iki
yandan bacaklar� sarkar ama yere de�mez. Atlara gem ve dizgin vurulur ve dizginin ucu bir
aya�a ba�lan�r. Bo�ulan delikanl�lardan her birini bir at�n üzerine çekerler ve �öyle
yaparlar: Gövdeye belkemi�i boyunca enseye kadar sert bir kaz�k geçirirler; kaz���n alt ucu
d��ar� ç�kar ve at�n içinden geçen kaz���n üzerinde özel olarak aç�lm�� olan yuvaya oturur.
Mezar�n çevresine bu görülmemi� atl�lar� dizdikten sonra b�rak�r giderler295”
Herodot’un söylediklerine güvenecek olursak ki birçok söyledi�i arkeolojik buluntularla
kan�tlanm��t�r, bundan �skitlerin ölümden sonra ki ya�ama inand��� ve gittikleri yerde
alt�nlara, atlara, e�yalara, e�lerine ve hizmetçilerine ihtiyaçlar� olacaklar�n� dü�ündükleri
295 Herodot; a.g.e., s.250-251.
46
ortaya ç�kmaktad�r. K�sacas� �skitler öbür dünyay� bu dünyan�n bir tür tekrar� olarak
görmekteydiler296. S�radan toplum üyelerinde ise; ceset k�rk gün akrabalar� aras�nda gezdirilir.
Arkas�ndan da defin merasimi düzenlemekteydiler. Cenaze töreni düzenleyenler daha sonra
keçe bir çad�r�n içine dolu�uyor ve k�zg�n ta� üzerine att�klar� kenevir tohumlar�n�n ç�kard���
bu�uyla sersemleyerek, bu �ekilde y�kanm�� oluyorlard�297.
Krallarla s�radan insanlar aras�nda defin merasiminde �ekil itibari ile bir fark yoktur, sadece
kral törenleri daha görkemli oluyor ve daha zengin bir materyale sahip bulunuyorlard�.
Defin merasiminden sonra yap�lan tepenin üstüne dikilen içi samanla doldurulmu� atlar ise
günümüz Orta Asya topluluklar�nca hala uygulanan bir gelenektir. Baz� ara�t�rmac�lar bu
yöntemin bozk�r ku� ve kurtlar�ndan mezarlar� korumak için dikildi�ini söylemektedirler298.
Yaln�z bu yöntem dü�ünüldü�ünde bozk�rda ya�ayan y�rt�c�lar�n daha çok gelmesi sa�lanm��
olaca�� da bir gerçek oluyor. Bizce “baydara” ad� verilen bu gelenek bir tür i�aretti. Sava�ç�
bir yi�idin öldü�ü ve dikilen bu at ile di�er dünyaya gitti�ini sembolize ediyordu. Bu gelenek
zamanla at �eklindeki mezar ta�lar�n� da do�urmu�tur.
Kral mezarlar� ölen ki�inin ya�ad��� dönemdeki çad�r�n�n bir benzeri idi299. Mezara
ise Hun askerleri sava� oyunlar� oynad�klar� belirtilmektedir. Erkekler halk gelene�ine uygun
olarak saçlar�n� kesmi�ler, yüzlerini b�çakla derin yar�klar açarak kanatm��lard�r. Daha sonra
Attila’n�n na�� al�narak bilinmeyen bir yere götürülmü� ve burada kaz�lan mezar�n ba��nda
ölü yeme�i yendikten sonra defin törenine ba�lanm��t�r. Attila’n�n cesedi bir biri içine üç
tabuta konmu�, birincisi alt�n, ikincisi gümü�, üçüncüsü ise demirmi�. Sava�larda
dü�manlardan kazan�lan silahlar, de�i�ik ta�larla süslü alt�n i�lemeli at ko�um tak�mlar� ve 302 Karl Jettmar; a.g.e., s. 58. 303 Karl Jettmar; a.e., s. 59. 304 E. D. Phillips; The Royal Hordes: Nomad Peoples of the Steppes, London, 1965, s. 68. 305 A.�. Melyukova; a.g.m., s.163.
48
krall���n� gösteren de�i�ik �eyler onunla birlikte mezara konmu�tur. Mezar kapat�ld�ktan sonra
da mezar� kazanlar öldürülerek mezar�n bulunmas� engellenmi�tir306. Tipik bir Orta Asya
gömü gelene�ini and�ran bu metni zaman�n en önemli Bizans yazar� Priskos
nakletmektedir307. Bu yaz�dan Alanlar�n ölü gömme gelene�inden etkilenen topluluklar�n
ba�ka bir toplulu�a m� mensub oldu�unu acaba olarak dü�ünmekte yarar vard�r. Ayn�
zamanda yak�lm�� ceset mezarlar�nda bulunan Hun eserleri, Hun hâkimiyeti alt�nda, Hun
kültüründen etkilenmi� ba�ka bir topluluk ta olabilir. Bu dü�üncelerle birlikte �unu
belirtmekte de yarar var. Hun devrine ait gösterilen kurganlar�n çok büyük bir k�sm�nda ceset
yak�lm��t�r, bu yüzden de kesin karar vermek çok zorla�maktad�r. Bir di�er sorun ise
cesetlerin yak�lmas�ndan kaynaklanan tarihlendirme problemi ve inceleme zorlu�udur. Baz�
mezarlarda cesetle beraber yan�na konulan e�yalar�nda yak�lmas� mezarda bulunan küllerin
içinden ç�kan metallerden anla��lmaktad�r. Sönmü� ate�in üzerine cesedin arta kalanlar�n�
toplay�p kesin olarak mezara koymadan önce ölünün aletlerini ve kap kaça��n� y��m��lard�r.
E�yalar�n büyük bir k�sm�da kül halinde harapolmu� ve geriye sadece yan�k izi ta��yan madeni
e�yalar kalm��t�r308. Ayr�ca yine ayn� devirde ya�ayan ve Hun kültürüne yak�n bir kültür
olu�turan Got mezarlar�na bakt���m�zda birçok Hun e�yas�n�n bu mezarlardan ç�kmas� da
Avrupa Hun �mparatorlu�u hâkimiyeti alt�nda ya�ayan birçok toplulu�un bir birinden
etkilenmi� oldu�unu gösterir309. Her ne kadar soyda� olmasalar da ayn� co�rafya da
ya�aman�n verdi�i bir birliktelik olarak bu durum gözden kaç�r�lmamas� gereken bir noktad�r.
Ayr�ca Hun mezarlar�n�n tipik bir özeli�i olarak Tuna’da Orta Asya’ya kadar yay�lan
mezarlar�n içine konulan kazanlard�r. Bu kazanlar�n kullan�m amaçlar� sadece verilen ölü
yeme�i ile alakal�d�r310.
Avrupa Hunlar�n�n arkeolojik bakiyelerini Volga, Dinyeper ve Tuna Nehirleri bölgelerinde bir
birleriyle irtibatl� bulmak mümkün. Nitekin Do�u Kazakistan ile Moldavya Cumhuriyeti
aras�nda yap�lan kaz�larda �imdiye kadar 25 mezar ortaya ç�kar�lm��t�r. Tuna ile Alpler
aras�ndaki bölgede ise 10 adet mezar kompleksi bulunmu�tur311. Hun arkeolojik eserleri
�üpheli olmakla birlikte 5.000.000 km’lik bir alana yay�lm�� bulunmaktad�r.
306 Ali Ahemetbeyo�lu; a.g.e., s. 106. 307 Denis S�nor; “Hun Dönemi”, s. 272. 308 Nandor Fettich; a.g.m., s. 204. 309 Peter Vaczy; a.g.m., s. 108. 310 Ali Ahmetbeyo�lu; a.g.e., s. 140. 311 Ali Ahmetbeyo�lu; a.e., s. 137.
49
Avarlar�n Atla �lgili Defin Gelene�i; Avarlar�n gömü gelene�i Attila Hunlar�’ndan veya
Göktürk’lerin gömü gelene�inden farkl� de�ildir. Macaristan’da bugüne kadar büyük
mezarl�klarda 20.000 Avar mezar� incelenmi�tir. Bu mezar buluntular� Keszthely ad� ile
adland�r�lm��t�r. A��r, dökme plastik e�yay� bar�nd�r�r; bilhassa at tak�mlar� üzengilerinde
hayvan mücadele sahneleri ve grifonlar bulunur. Bu kültürün yay�l�m sahas� Moravya,
Almanya ve hatta Fransa’n�n baz� bölgelerine yay�lm��t�r.
Avarlar ölülerini mezara, yüzü do�uya bakar �ekilde yerle�tirmi�lerdir. Mezar zemini ise
ba�tan ayak istikametine do�ru meyillidir. Zengin ki�ilerin cesetleri önce deriye sar�l�r ve lahit
içine konarak gömülmekteydi. Mezarlara ahiret için kaplar ve yolculuk için de at�
gömülürdü312. Mezarlarda üç veya iki kö�eli oklar, gem, üzengi ve di�er ko�um tak�mlar�,
ayr�ca kemikten yap�lm�� ko�um tak�mlar� da bulunmu�tur313. Kaplar ve at tak�mlar� d���nda
yaylar, k�l�çlar, palalar, gö�üs z�rhlar�, saç k�skac� ve kad�nlar için küpeler, boncuklar vb. gibi
ba�ka mezar buluntular� da ele geçmi�tir314. Avar gömülerinin Avrupa’daki en önemli
buluntusu ise üzengidir. Üzengi Avar döneminden önce Avrupa k�tas�nda görülmemi�tir315.
Bir Avar kabile reisinin cenaze töreni ise k�saca �u �ekildedir; bir sava�ç� gibi giydirilir, ailesi
ve kabilesi ile birlikte gömülece�i mezara götürülür, at� ile beraber gömüldükten sonra
oldu�u �ekilde düzenlenmi�tir. Volga Bulgarlar�’na dair çok fazla tarihi ve arkeolojik
materyal bulunmamakla beraber, Tuna Bulgarlar�, Bulgarlar’�n Proto-Bulgarian olarak
adland�rd��� dönemde birçok bulgu bulunmaktad�r. Cesetler s�rt üstü olarak yerle�tirilmi� ve
etraf�na de�erli e�yalar di�er dünyada kullan�lmas� için yan�na konmu�tur. Daha çok kap ve
kaça��n bulundu�u mezarlar�n yan�nda çok zengin buluntular�n oldu�u mezarlara da
rastlan�lm��t�r. �lginç olarak atl� mezar�n az bulunmas� yan� s�ra az say�daki atl� mezarlar�n da
ka�anlara veya ka�an ailesine mensup insanlara ait oldu�u dü�ünülmektedir. �lginç bir �ekilde
koç kafas� da Bulgar mezarlarda çokça bulunmaktad�r. Koç kafas� ise ölümü simgelemektedir.
312 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1993, s. 86. 313 Bahaeddin Ö�el; a.g.e., 1991, s. 115. 314 Samuel Szadeczky-Kardoss; a.g.m, s. 308. 315 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1993, s. 86. 316 The Avar Occupation of Transylvania, http://mek.oszk.hu/03400/html/43.html, 11 Temmuz 2006.
50
Ayr�ca Tuna Bulgarlar�’nda Göktürkler’de oldu�u gibi mezar�n üzerine dikilen ta�baba ad�
verilen heykellere de rastlanmaktad�r.
�bn Fadlan Volga Bulgarlar� hakk�nda verdi�i bilgilerden onlar�n hala eski �amanist gömü
törenlerini sürdürdüklerini söylemektedir. “Ölünün çad�r� kap�s�na gelirler, yüksek sesle
a�larlard�, köleleri kendilerini kamç� ile döve döve feryat ederlerdi. Ölünün çad�r�na bayrak
asarlard�. Ölü mezara bayrakl� araba ile götürülür, silahlar� mezar�n�n çevresine b�rak�l�rd�.
Yas tutma iki y�l devam ederdi. �ki y�l sonra dul kalan kad�na evlenme izni verirlerdi”317.
Hazarlar�n Atla �lgili Defin Gelenekleri; �lk seksen y�l� Göktürk egemenli�i içinde geçen
Hazarlar�n, ayr�ca Göktürklerle akraba olmas� dolay�s� ile gömü gelenekleri hemen hemen
ayn�d�r. Göktürk mezarlar�n�n birço�unda at ko�um tak�m� ve üzengilere rastland��� gibi
Hazar mezarlar�nda da ayn� materyali bulmak mümkündür. Hazarlar, Hun kurganlar�ndaki
kadar büyük mezarlar�n yerine daha çok orta ölçekli kurganlar yapmaktad�rlar. Tek cesetli
mezarlar oldu�u gibi birkaç cesetli mezarlarda bulunmaktad�r. Genelde kad�n ve erkek
cesetleri birlikte yerle�tirilmi�tir. Ayr�ca ilginç bir �ekilde Saltovo’da iki at mezar�na
rastlanm��t�r. Bu mezarlar birçok at�n ko�um tak�mlar� ve üzengileri ile beraber geli�i güzel
olarak konmas�ndan olu�maktad�rlar.
Hazarlar’a siyasi bir ziyarette bulunan ve Hazar topraklar�nda gördüklerini kaleme alan �bn
Fadlan onlar�n gömü gelenekleri ile ilgili de birçok not dü�mü�tür; “Onlardan biri
hastalan�rsa köleler ve cariyeleri bakar; ev adamlar�ndan hiç kimse hastaya yakla�maz.
Haneden uzak bir çad�r dikip hastay� oraya koyarlar; iyile�inceye veyahut ölünceye kadar
çad�rda b�rak�rlar. Yoksul ve köle hastalan�rsa onu k�rlara b�rak�p giderler. Onlardan biri
ölürse ev gibi büyük bir çukur haz�rlarlar. Ölüye ceket giydirirler, ku�a��n� ku�and�r�r, yay�n�
yan�na korlar; eline nebiz dolu tahta kadeh tutturup önüne de nebiz dolu tahta kap koyarlar.
Bütün mal ve e�yas�n� bu eve/çukura doldurup ölüyü buraya oturturlar. Sonra çukurun
üzerine topraktan kubbe gibi dö�eme yaparlar. Atlar�ndan, servetine göre, yüz veya iki yüz at
keserler. Etlerini yerler. Ba��n�, derisini, ayaklar�n� ve kuyru�unu s�r�klara as�p “Bu onun
at�d�r. Bununla cennete gider” derler”318. �bn Faldan ba�ka bir yerde de; “Hazarlar
hakanlar�n�n mezarlar�n� Etil �rma��’n�n yata��nda yaparlard� ve mezar�n üzerinden de
�rma�� geçirirlerdi. Ayr�ca �rmak yata�� alt�ndaki bu mezar insanlar� yan�ltmak için birçok
317 Y�ld�z Kocasava�; a.g.m., s. 70. 318 Y�ld�z Kocasava�; a.m., s. 67.
51
bölüme ayr�lmaktayd�. Hakan bu bölümlerden birine gömülür. Gömenler ve mezar� yapanlar
öldürülürdü” der319.
K�pçaklar�n Atla �lgili Defin Gelenekleri; K�pçaklar�n ölü gömme adetleri eski kroniklere
göre �u �ekilde yap�lmaktayd�; “Kibar bir Kuman öldü. Büyük bir çukur kazd�lar. Ölüyü süslü
bir �ekilde giydirerek ve sandalyeye oturtarak mezara koydular. Yan�na en iyi at�n� ve en iyi
silahtar�n� diri olarak koydular. Silahtar çukura gömülmeden önce Kuman kral� ve ba�
beyleri ile veda ediyordu ve vedala�ma s�ras�nda onlar onun ku�a��na alt�n ve gümü�
koydular ve �öyle dediler; “E�er bir zaman ben öbür dünyaya gelirsem benim �imdi sana
verdi�im �eyi sen bana orada tekrar iade et.” Kumanlar�n ba� kral� ilk krallar�na yazd���
mektubu ona teslim etti. Bu mektupta bu iyi insan�n takdire de�er bir �ekilde ya�ad���n� ve iyi
hizmet etti�ini bildirdi ve onun mükâfatland�r�lmas� gerekti�ini bildirdi ve onun
mükâfatland�r�lmas�n� rica etti. Bunlar vuku bulduktan sonra silahtar� beyin yan�na canl�
at�yla beraber koydular ve çukuru tahta ile kapad�lar. Ondan sonra bütün ordu oraya yürü ve
ta�� ve topra�� mezar üzerine koydular. Gömülenlerin hat�ras� için büyük bir tepe
haz�rlan�ncaya kadar yatmaya gitmediler320.”
Mezarlarda çok say�da silah ve at ko�um tak�m� bulunmu�tur. Bunlar aras�nda ok, k�l�ç ve
m�zrak ço�unluktad�r. K�l�çlar genellikle bir metre kadar, e�ri ve geni�çedir. At tak�m� olarak
çok say�da a��zl�k, üzengi ve halkalar bulunmu�tur. K�pçaklar�n gem a��zl�klar� Peçeneklerin
a��zl�klar�ndan daha farkl�d�r. Peçenek a��zl�klar� tek çubuktan, K�pçaklar�n ki ise iki
halkadan olu�maktad�r321.
12. yüzy�lda kayna�m�� olan Kumanlar ve K�pçaklar’dan önceki buluntular nas�l ayr�lmal�
sorusu ara�t�rmac�lar� çok yormu�tur. K�pçaklardan önce Güney Rusya’ya yerle�en
Kumanlar’�n K�pçaklardan ay�ran en önemli özellik Kumanlar�n mezarlar�nda at ölülerinin
mevcudiyetidir. Bu özelli�i ta��yan Alt�nordu Devleti’nden önceki buluntular�n hepsi
Kumanlara aittir. Me�hur seyyah Rubruk Kumanlar�n ölü gömme adetleri hakk�nda bize �u
bilgiyi vermektedir; “Kumanlar ölülerinin üzerine büyük bir tepecik yaparlar onun üzerine de
insan heykeli dikerlerdi. Heykelin yüzü daima do�uya do�ru çevrilirdi. Heykel elini gö�sünün
üzerine götürerek bir kadeh tutard�. Zenginler büyük bir ehram da yapt�r�rd�. Bu bir nevi 319 Oktay Belli; “Eski Ça� ve Orta Ça�’da Türklerde Kurgan Yapma Gelene�i”, Türkler Ansiklopedisi, C. III, s. 928. 320 Laszlo Rasonyi; a.g.e., 1993 s. 155. 321 Akdes Nimat Kurat; a.g.e., s. 106.
52
küçük evcikten ibaretti. Tu�ladan evlere rastlad���m gibi, bazen de o civarda hiç ta�
bulunmad��� halde ta�tan yap�lm�� kuleler gördüm. Henüz ölmü� birinin mezar�n�n etraf�na
dikilmi� yüksek s�r�klar�n üzerinde on alt� at derisi as�lm��t�. Onlar�n her biri, ayr� bir ciheti
gösteriyordu. Mezara ölünün içmesi için k�m�z ve yemesi içinde et koymu�lard�”. Rubruk’un
verdi�i bu bilgi kesin olarak Kumanlara ait olup olmad��� tart��mal�d�r ama tart��ma
götürmeyen yani Türk geleneklerine uygun bir cenaze törenidir322. Rubruk’un bildirdi�i bir
di�er önemli aktar�m ise K�pçaklar’daki baydara gelene�idir. “Yeni bir mezar üzerinde on alt�
tane at derisi gördüm. Bunlar mezar�n dört taraf�na dörder dörder olarak s�r�klara
as�lm��lard�. Mezar�n yan�nda k�m�z ve ette bulunuyordu.”323
3. Türk Mitolojisi ve Sembolizminde At
Türklerinde hayat tarzlar�nda çok büyük bir öneme sahip olan at mitolojilerine, sembolik
ya�ama ve kültürlerine tesir etmi�tir. Neredese Türk topluluklar�n�n hepsinde en önemli
hayvan att�r. Hatta öyle ki baz� Türk topluluklar� attan türediklerine inanmaktad�rlar.
3.1. Mitolojide At
At Türk mitolojisinde ölümün mistik bir sembolüdür. Çünkü mistik yolculuk s�ras�nda ölünün
cesedini ta��yarak bu dünyadan ötekine götürür.324 Türk mitolojisindeki efsaneler de at�n gök
ve yer/su unsurlar� ile alakas�n�n oldu�unu göstermektedir. Bu efsaneler gök ve yer/su men�eli
genellikle kanatl� ve boynuzlu atlar�n anlat�ld��� efsanelerdir. Bunlar Proto-Türk devrinden,
�slamiyet’ten sonraki dönemlere kadar izlerini kaybetmemi�tir.325
Bu �ekilde bak�ld���nda mitolojik atlar� üçe ay�rmak mümkündür. 1. Gök men�eli atlar; bu
atlar kanatl�d�r ve destanlarda sahibini bir yerden bir yere çok çabuk götürmektedir. 2. Yer
men�eli atlar; bu atlar di�er gruplarda oldu�u gibi ab-� hayat suyundan içmi�lerdir ve
ölümsüzle�mi�tir. 3. Su men�eli atlar; bu atlar ise bat� da unicorn olarak bilinen Orta Asya’da
322 Bahaeddin Ögel, a.g.e., 1991, s.296. 323 Y�ld�z Kocasava�; a.g.m., s. 69. 324 Ya�ar Çoruhlu; “Türk Sanat�nda At Figürlerinin Sembolizmi” Türk Dünyas� Ara�t�rmalar�, Ekim 1995, S. 98, s.172. 325 Ya�ar Çoruhlu; “Türk Sanat�nda Görülen Hayvan Figürlerine “Gök ve Yer” Sembolizmi Aç�s�ndan Bir Bak��” Uluslararas� 3. Türk Kültürü Kongre Bildirileri, Ankara 1993, s.252.
53
ise Ch’lin denilen boynuzlu atlard�r.326 Bu atlara k�saca de�inecek olursak, gök men�eli atlar;
Türkler süratli atlara en eski ça�lardan ba�layarak ola�an üstü bir vas�f (uçma vasf�n�)
vermi�lerdir. Bu vas�f Türklerin mitolojilerine ve efsanelerine girmi�tir. Ba�ka milletlerinde
mitolojilerinde olan kanatl� at (pegasus) sahiplerine uçarak hizmet etmi�tir. Türkler at�n tanr�
o�lu Uruz esir dü�tü�ü zaman �öyle demekte; “Üç ayda varmazsam öldü�ümü ol vakit bilsin;
ayg�r at�m bo�azlay�p a��m versin, yad k�z� helalime destur versin”336.
O�uz Ka�an Destan�’nda bir kahraman�n ak�beti bilinmiyorsa, ölmü� olaca��na hükmedilir
ve kahraman�n at� kurban edilip kuyru�u bir dire�e as�l�rd�337.
Ba�kurt halk destan�nda geçen kahraman Ural-Bat�r’�n Akbozat’�na kavu�mak için
Padi�ah�n adamlar�n�n yapt�klar� da Türklerin atlara ne gibi mucizevî güçler yüklediklerini
göstermektedir. Ural-Bat�r Akbozat� yakalamaya yedi dev gönderir ve yerini gösterir. Gö�e
ç�kar devler Akbozat’� yakalamaya, fakat yakalayamazlar. Sonuçta devler utançlar�ndan yere
inemeyerek gökte kal�rlar ve “yedigen” denen y�ld�zlar olup gökte kal�rlar338. Destan�n ba�ka
bir yerinde Akbozat’a binen erin, Polat k�l�c� tutan erin bütün dünya üzerinden güçlü bahad�r
333 Ya�ar Çoruhlu; a.g.m., 1995, s.174. 334 Ali R�za Balaban; “Halk biliminde özgün konu: At Kültürü” FEA �stanbul, 1985, s.59. 335 Mustafa Kalkan; a.g.m, s.1137. 336 Orhan Türkdo�an; Türk Tarihinin Sosyolojisi, �stanbul, 2003, s. 403. 337 Emel Esin; “Türk Sanat�nda At”, Türk Kültüründe At ve Ça�da� Atç�l�k, �stanbul, 1995, s. 56. 338 Anonim; Ba�kurt Halk Destan� Ural Bat�r, Düz. Metin Ergun, Gaynislam �brahimov, Ankara,1996, s. 155.
sava�m�� ve önemli galibiyetler alm��t�r. Akbozat destan�n sonlar�nda tüm y�lk�lara ba� olmu�
ve insanlarla anla�arak binmeye at olmu�lard�r. �lk ehli at Ural Bat�r destan�nda bu �ekilde
ortaya ç�km��t�r340.
Destanlar�n büyük bir k�sm�nda atlar, kahramanlara tengri (tanr�) taraf�ndan verilir. Bir k�s�m
destanda ise kahramanlar atlar�n� bozk�rda ba��bo� olarak bulur. At� ile sava��p kazand�ktan
sonra onu elde eder. Daha sonra kahraman at� ehlile�tirir ve daha sonra karde�ten daha yak�n
yolda� olurlar341. Genelde kahramanlar�n atlar� beyaz renktedir ve gö�e atfen bu rengi
bar�nd�r�rlar. Gök tanr�y� beyaz at, yer tanr�s�n� da siyah at sembolize eder. Gök iyilikleri, yer
ise kötülükleri içinde bar�nd�r�r ve bu renk sembolizmi ile kahraman�n ve at�n�n dü�ünce
yap�s�n� da dinleyiciye veya okuyucuya verilir.
Türk destanlar�n�n motif yap�s�n� ara�t�ran Ali Berat Alptekin; destanlarda atla ilgili, at�n
yi�idin (Alp’in) en yak�n dostu oldu�unu, K�rg�zlar’da ise at�n kurban olarak sunuldu�unu
ortaya ç�karm��t�r.342
Ka�garl�’n�n belirtti�ine göre at Türk’ün kanad�d�r. “Ku� kanad�n er at�n” deyimi
geçmektedir. At�n gereklili�i Alp Er Tunga’ya göre, ay gök için ne ise at da er için o kadar
önemlidir.343
K�rg�zlar�n ünlü destan� Manas destan�nda da at önemli bir unsurdur. Destan içinde geçen
ilgi çekici olaylardan biri ise daha önce kar��la��lmayan kahraman�n evlenece�i k�z� dahi
at�n�n seçmesidir. K�rg�zlar gelenekleriyle destanlar�n� o kadar birle�tirmi�lerdir ki at
destan�n her ö�esinde vard�r. Manas destan�nda tam 116 at ismi geçmektedir. Bu da
K�rg�zlar�n ata verdikleri önemi gösterir.344
Kazaklarda ise atla ilgili efsaneler çoktur. K�z veya erkek çocu�u olsun 5 ya��ndan itibaren
atla ha��r ne�ir olan bu Türk boyu at�n yarat�c�s�n� Kambar Ata olarak dü�ünürler. Bunu da 339 Anonim; a.e., s. 163. 340 Anonim; a.e., s. 339. 341 Anonim; Altay Türkleri’nin Kahramanl�k Destan� Al�p Mana�, Der. Metin Ergun, Ankara, 1998, s. 53. 342 Ali Berat Alptekin; “Türk Destanlar�n�n Motif Yap�s�”, Türk Dünyas� Ara�t�rmalar�, S. 65, Nisan 1990, s.207. 343 Ali Abbas Ç�nar; a.g.m, s.147. 344 Enverbek Mokeyev; “Manas Destan�nda At �simleri”, Türk Kültüründe At ve Ça�da� Atç�l�k, �stanbul, 1995, s.293.
57
efsanelerine yans�tm��lard�r. Nuh Peygamberin gemisi Kaz�kurt Da��’na geldi�inde bu
gemiden karaya ilk ayak basan Kambar Ata olmu� ve at� rüzgârdan yaratm��t�r.345
Bir di�er Türk toplulu�u olan Ba�kurlarda da at önemli bir unsurdur. Ba�kurt Halkdestan�
Ural Bat�r’da at yukar�da bahsetti�imiz gibi göksel bir yarat�kt�r. Devler onu gökten yere
indirmek için giderler fakat bir türlü ba�aramazlar. Ural Bat�r ölümsüzlü�ü ararken ilk at�
evcille�tirir ve onun en büyük dostu ve yard�mc�s� at olur.346
Yakutlar’�n me�eleri hakk�nda söyledikleri bir efsanede; Yakutlar�n atalar�n�n yar�s� at
ayar�s� insan �eklinde bir yarat�k olup gökten indi�i belirtilmi�tir.347 Yakutlar�n önemli
destanlar�ndan biri olan Çevik Nürgün Bahad�r Destan�’n�nda Çevik Nürgün’ün at�; güçlü,
cesur, sihirli güçlere sahip, uçabilen, insanla konu�abilen bir att�r. Çevik Nürgün kötü
güçlere kar�� dünyay� korur bu görevinde de at� ona yard�m eder, olacaklar� önceden görür ve
bunun için ona ö�ütler verir. Sahibinden daha bilgilidir. Ö�ütleri ile kötü �eyler her zaman
önlenir.348
O�uzlar�n Dedekorkut hikâyelerinden olan Bams� Beyrek masal�nda; Beyrek, Aruzla
sava��rken k�l�çla yaral�nca ölece�ini anlayarak “Ak boz at�m�n kuyru�unu kesin” diyerek
vasiyette bulunur. Daha sonra de�inece�imiz bu konu yi�idi ölen at�n dul kalmas� anlam�na
gelmektedir.349
Altaylar’da da di�er Türk destanlar�nda oldu�u gibi at bahad�r�n hareketlerini yönetir,
olaylar� sahibinden önce sezer ve sahibini zor durumdan kurtarma yollar�n� bulur. Halk
edebiyat�nda ço�unlukla bahad�r�n do�du�u gün at� da do�ar. Maaday-kara Destan�’nda
gelecekte kahraman olacak çocukla ayn� günde dört kulakl�, gri renkli bir tay dünyaya gelir.
Bu tay� do�uran k�srak, ine�e dönü�erek yetim kalm�� Kögüteymergen’� de kendi sütüyle
besler. Kan Püdey Destan�’nda da k�srak ine�e dönerek bahad�r olacak çocu�u besler. Onun
tay� da önce buza��ya döner sonra bahad�r�n at� olur. Kahramanl�k hikâyelerinde bahad�r�
akrabalar� ona at�n� dinlemeyi ö�ütler. Altay-Bauçay hikâyesindeki Altay Bauçay Bahad�r�n 345 �ekir Ibirayuli �brayev; “Kazaklar�n Eski �nançlar�nda At”, Türk Kültüründe At ve Ça�da� Atç�l�k, �stanbul, 1995, s.320. 346 Bkz. Metin Ergun-Gaynislam�brahimov; Ba�kurt Halk Destan� Ural Bat�r, Ankara 1996. 347 Abdülkadir �nan; “Eski Türklerde ve Folklorda “ant”” Makaleler ve �ncelemeler, C. I, Ankara 1987, s.330. 348 Lina Mihailovna Sabaraykina; “Saha Halk�n�n Çevik Nürgün Bahad�r Destan�nda At Sembolü”, Türk Kültüründe At ve Ça�da� Atç�l�k, �stanbul, 1995, s.313. 349 Nezihe Seyhan; “Türk Kültüründe At Tasviri” Türk Kültüründe At ve Ça�da� Atç�l�k, �stanbul, 1995, s.167.; Ya�ar Çoruhlu; a.g.m., 1995, s.184.
58
kar��la�t��� tüm zorluklar�n nedeni olarak kendi at�n� dinlememesi gösterilir. At sava� alan�nda
yaralanan bahad�r� kenara çeker ve çe�itli bitkilerle tedavi eder. Destanda at yere yatarak kar
ya�d�rabilir. Ya da havay� so�utabilir. At hikâyelerinde; insana, ceylana ve ku�a dönebilir, Bu
�ekilde girilmeyecek yerlere girebilir ve ondan bahad�r için önemli �eyleri d��ar� ç�karabilir.
Bazen hikâyelerde bahad�r ve at� ayn� zamanda �ekillerini de�i�tirebilirler. Mesela, bahad�r
karasine�e, at ise y�lana dönebilir. At k�l� at olabilir. At k�l� ile bahad�r yeralt� dünyas�ndaki
�rma�� geçip Erlik padi�ah�na ula�abilir.350 Türk mitolojisinde bu k�l�k de�i�tirme veya
fiziksel de�i�ime “ba�ka bir dona bürünmek” denir. Don kelimesi atlar için renk anlam�na
gelmektedir. Bu iki kelimenin kökende benzerlik dolu�turmas� dü�ündürücüdür.
Yine Altaylar’da ya�ayan Tuvalarda da at önemli bir varl�kt�r. Tuvalarda at, Mo�ollar ve
Kazaklardan farkl� olarak sadece binek hayvand�r. Sa��lmad��� gibi, eti içinde kesilmez.
Tuva destanlar�nda kahramanlar atlar� ile an�l�rlar. Masal veya destan kahraman� ço�u kez
daha çocuk ya�ta iken kaderin kendisine yazm�� oldu�u, önceleri genellikle çok c�l�z olmakla
birlikte kahraman�n kendisi için uygunlu�undan zerrece �üphe etmedi�i at�na kavu�ur. Bu
c�l�z at, tam zaman�nda güzel, gösteri�li bir hal al�r; mesela kulaklar�n� geçen boynuzlar,
yanlar�nda kanatlar ortaya ç�kabilir. Bir y�ll�k yol bir ayda bir ayl�k yolu bir günde alabilen bir
att�r. Di�er Türk destanlar�nda oldu�u gibi duruma hâkimdir ve ne yapaca��n� bilir.351
Tuva destanlar�n�n ana motifi Azerbaycan352 ve Türkiye’de de bulunan Köro�lu Destan�’na
çok benzemektedir. Köro�lu Destan�; babas�n�n (Kör Seyis) sahip oldu�u ve denizden ç�kan
iki deniz ayg�r�n�n soyundan gelmektedir. K�rat ve Doru at do�ar do�maz bir tavlada k�rk gün
���k ve insan yüzü görmeden büyütülmü�lerdir. Köro�lu babas�n�n tenbihlerine otuz dokuz
gün riayet eder bu atlar ���k ve insan yüzü görmezler fakat k�rk�nc� gün dayanamaz tavlar�n
üstünden bir delik açarak ne olup bitti�ini görmek ister ve gördüklerine inanamaz. Sa�
taraftaki at�n omuzlar�nda iki kanat alev gibi yanmakta alt�n gibi par�ldamaktad�r. Sol taraftaki
ata bakar onun kanatlar� yoktur. Tekrar sa�a bakar ve kanatlar�n sönmü� oldu�unu görür. Bu
at Köro�lu’nun sevgili at� K�rat’t�r.353
350 Nina �atinova; “Altaylar�n Ya�am�nda ve Folklorunda At”, Türk Kültüründe At ve Ça�da� Atç�l�k, �stanbul, 1995, s.319. 351 Erika Tavbe; “Altay’daki Tuvalar�n Sözlü Edebiyat�nda At”, Türk Kültüründe At ve Ça�da� Atç�l�k, �stanbul, 1995, s.298. 352 Nureddin Semedo�lu Ba��rov; “Azerbeycan Medeniyetinde At ve Atç�l�k” Türk Kültüründe At ve Ça�da� Atç�l�k, �stanbul, 1995, s.349. 353 Bilge Seyido�lu; “Mitolojik Dönemde At”, Türk Kültüründe At ve Ça�da� Atç�l�k, �stanbul, 1995, s.93.
59
Köro�lu tek ba��na yok gibidir. Onu anlaml� k�lan, kimli�ine ve kahramanl���na nitelik
kazand�ran K�r At’t�r. Destan içerisinde birinin ya�amas� di�erine ba�l�d�r. Destanda merkezi
K�r At olu�turmaktad�r.354
Türkiye’de derlenen bir ba�ka destan ise Battalname’dir. Battalname’de Battal Gazi’nin
‘Div-zade A�kar’ adl� at�n�n oldu�u, bunun ilahi bir güç taraf�ndan gönderildi�i, “Ab-�
hayat”tan içti�i, birçok din büyü�üne hizmet etti�i belirtilmektedir. A�kar Hz. Âdem’den beri
ya�ad���, Hz. Hamza’n�n yan� s�ra birçok din büyü�üne hizmet etti�i, Battal Gazi’den sonra
Sar� Saltuk’un bu at�n binicisi oldu�u ileri sürülmektedir.355
Türk masallar�nda da at�n çok önemli bir yeri vard�r. Türk masallar�nda at motifleri �u �ekilde
s�ralanabilir;
1- Atlar�n do�u�u
2- Atlar�n göl veya batakl�ktan ç�k���
3- Atlar�n konu�mas�
4- Atlar�n yard�mc� olmas�356 3.2. Sembolizmde At
At Türk kültüründe yapt��� etki ile Türk sembolizminde de yer edinmi�tir. S�ralamam�z
gerekirse at ölüm yolculu�unu yapt�ran vas�tad�r, kurban edilerek tanr�ya mesaj� götürendir,
kuyruk kesimi yi�itlik sembolüdür, kuyru�unun ba�lanmas� da ayn� anlam� ifade eder, yine
kuyruk ve yelesinden çelenk yap�l�r, baydara yine ayn� sembolizm içinde yer alan
unsurlardand�r.
At sembolizmini daha detayl� incelememiz gerekirse at ölünün mitik bir sembolüdür. Çünkü
ölünün ruhunu ta��yarak mistik bir yolculuk ile bu dünyadan ötekine götürür. Ayr�ca �aman
gökyüzü seyahatini çe�itli �ekillerde atla gerçekle�tirir357. Genelde �aman�n elinde bir sopa
354 Ali Abba� Ç�nar; “Türkmenlerde Ata Bak�� Tarz�”, Uluslararas� Türkistan Halk Kültürü Sempozyumu, Mu�la 2001, s.43. 355 Ali Abbas Ç�nar; a.g.e, s.32. 356 Saim Sakao�lu; “Türk Masallar�nda At Motifi”, Türk Kültüründe At ve Ça�da� Atç�l�k, �stanbul, 1995, s.283. 357 Ya�ar Çoruhlu; a.g.m., 1998, s.172.
60
vard�r ve bu sopan�n ba��nda at� sembolize eden bir at ba�� vard�r. Ölüm sembolizmini en iyi
vurgulayan hayvanda att�r. Öteki dünyada sahibine hizmet edece�ine inan�lan at ölü ile
beraber kurban edilmi�tir. Ölünün seyahatini gerçekle�tirecek at� genelde ölünün yan�na
gömülür. Bazen bu yerle�im bir duvarla ayr�l�r, bazen de hemen yan yana gömülür. Ölen ki�i
yolculu�unu bu at�n ruhu ile yapar. Bu at genelde ölenin kendi at�d�r. Kurban edilen atlar
genelde sopa ile ensesine vurularak öldürülürler. Baz� mezarlara bir at gömülürken,
baz�lar�nda yüzlerce at cesedine rastlanmaktad�r. Baz� Türk topluluklar�nda at öldürülmeyip
serbest b�rak�l�r. E�er at geri gelirse, ruh yerine ula�t� anlam�na gelirmi� olur. Altaylar’daki
Arzhan Kurgan� at gömme eylemine tipik bir örnek olu�turur. Ara�t�rmac�lar buradaki yedi
mezarda 138 adet at gömüldü�ünü ve her mezar odas�ndaki atlar�n belirli bir kabileye ait
olduklar�n� söylemektedirler. Baz� mezarlarda ise sadece gemler bulunmu�tur. Bu da mezara
soyut bir at�n gelip alaca��n�n geme bu yüzden ihtiyaç duyulaca�� için b�rak�ld���n�
dü�ündürür. Bu tür gömülere Tuna Bulgarlar�’n�n yerle�ti�i bugünkü Bulgaristan’da
Pliska’da bulunan bir mezarda rastlanm��t�r358.
Mezarlara at gömme, at kurban�ndan çok farkl� bir ritüeldir. At kurban� iyilik ve yarat�l���n
sembolü olan ve gö�ün en büyük ruhu olan Ülgen’e sunmak için yap�l�r. Beyaz at Ülgen’e,
siyah at Erlik’e kurban edilir. Ak�am yap�lan haz�rl�klardan sonra tören ba�lar, tören yeri
tenha bir ormandaki çad�r olup, kam seçti�i kurbanl�k at ile ilgili olarak, gö�ün dokuzuncu
kat�na ç�kar ve Ülgen’in tasvibini al�r. Bu i�lemden sonra kurban kesilir. Baz� kurbanlar ise ok
at�larak ak at avlan�r ve kurban verilmi� olur. Bir di�er kurban �ekli de �slamiyetten önce
Orta ve �ç Asya’da kans�z kurband�r. �slamiyetten sonra 11. yüzy�lda Karahanl� devrinde
hala süren bu kurban çe�idine “iduk” ad� verilmektedir. Ka�garl�’ya göre kutlu ve mübarek
her nesneye ve b�rak�lan sal�verilen her hayvana bu ad verilir. Yine Ka�garl�’n�n söyledi�ine
göre bu hayvana yük vurulmaz, yünü k�rk�lmaz, sütü sa��lmaz ve sahibinin yapt��� bir adak
için saklan�rd�.
At kahraman�n en sad�k dostudur. Sava�larda at�n�n yard�m� ve h�z� sayesinde galip gelen
kahraman�n dostu, cesaret timsali ve yi�it olarak görülür. At yi�idin can yolda��d�r.
hükümdar� Kültigin ise Do�u yönüne yap�lan seferlerde doru ve kula, Güney yönüne yap�lan
seferlerde kula ve doru, bat� yönüne yap�lan seferlerde ak, kuzey yönünde yap�lan seferlerde
359 Bahaeddin Ögel; Türk Kültür Tarihine Giri� VI, Ankara 1984, s.197. 360 E�ref Buharal�; “Türklerde Matem Alametleri”, Türk Dünyas� Ara�t�rmalar�, �stanbul, 1990, s.153. 361 Ya�ar Çoruhlu; “Selçuklu Sanat�nda Görülen Kuyru�u Dü�ümlü At Tasvirlerinin �konografik ve �konolojik Mahiyetleri”, S.Ü. VI. Milli Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, 16-17 May�s 1996, s.230. 362 Tuncer Baykara; Türk Kültürü, �stanbul, 2003, s. 423. 363 �brahim Kafeso�lu; a.g.e, s.273.
62
ya��z renginde at binmesi renk sembolizminin at üzerine yans�mas�n� Türk tarihinde ve
kültüründe göstermektedir.364
Yukar�da yap�lan tüm aç�klamalar bize at�n Türk kültüründe milli bir sembol haline geldi�ini
göstermektedir.365
Damgalar; Türkler mevsim göçleri s�ras�nda, sürülerin birbirine kar��mamas� için, her boy
sürülerine kendi “tamga”s�n� vurmaktayd�lar.366 Bu boylar�n daha sonra giderek di�er boylara
üstün gelmesiyle boylar�n damgalar� da devlet sembolüne dönü�mü�tür.367 �lk damgalara
Paz�r�k Kurgan�’ndaki atlarda rastlanm�� daha sonra ise petrogliflerde kar��m�za ç�km��t�r.
Birçok ara�t�rmac� bu tür �ekillerin ideogramlar� meydana getirdi�ini söyleyerek Orhun tipi
eski Türk yaz�s�n� meydana getirdi�ini belirtmektedir. Baz� �ekiller tam anlam� ile kelimeyi
ifade etmesinin yan�nda baz�lar� benzemekte, baz�lar� ise farkl� �ekiller göstermektedirler. Bu
yaz�n�n hiç de�ilse baz� harflerinin damgalardan türedi�i Türkologlar taraf�ndan kabul
edilmektedir. Türk damgalar� Anadolu’da �u �ekilde da��lm��t�r; At ve s���rlarda, koç ve
koyun kulak veya burunlar�nda, koç veya koyunun s�rt�nda, kuyru�unda ve ba��nda,
kovanlarda, bu�day ve un anbar�nda, mezar ta�lar�nda, kilim ve hal�larda, keçe ve
kepeneklerde, heybe, torba un çuvallar�nda, nak�� ve yan��larda, ziynet e�yalar�nda,
nazal�klarda, ev kap� ve duvarlar�nda, kap kacakta, el, yüz al�n pozu ve gögüse yap�lan
dü�melerde ve at ko�um tak�mlar�nda görülmektedir. R�za Nur, Sinop ve köylerinde yirmi
dört at damgas� toplam��t�r. Bu damgalar Anadolu’nun çe�itli yörelerinde gün geçtikçe
azalmaktad�r.368
364 Osman Fikri Sertkaya; a.g.m, s.30. 365 Ya�ar Çoruhlu; Türk Sanat�nda Hayvan Sembolizmi, �stanbul, 1995, s.165. 366 Emel Esin; Türk Kültür Tarihi; �ç Asya’daki Erken Safhalar, Ankara 1997, s.2. 367 Ya�ar Çoruhlu; “Türk Sanat�nda Görülen Devlet Simgeleri”, Kutadgubilig Felsefe-Bilim Ara�t�rmalar� 4, Ekim 2003, Ayr� Bas�m, s.235. 368 Ali Abbas Ç�nar; a.g.e, s.33.
63
III. TÜRKLERDE MEZARA AT GÖMME GELENE�� (KURGANLAR)
1. Orta ve �ç Asya
Orta Asya’da yap�lan kaz�larda mezarlara at gömme gelene�inin tahmin edildi�inden de
öncelere gitti�ini görmek mümkündür. Yukar�da da bahsetti�imiz dini nazariyeler atlar�n
bozk�r toplumu için ne kadar de�erli oldu�u ve dini inan��lar�nda da bu unsurun nas�l
yerle�mi� oldu�unu görmek mümkündür. Genel olarak bakacak olursak atlar sahibinin hemen
yan�na yat�r�lm��t�r. Atlar�n yat�� �ekli daha çok sahibinin ba��n�n tam tersi yönündedir. Ender
olarak da at ile ceset aras�n�n büyük bir ta�la ayr�ld��� görülmektedir. Birden çok at�n
gömüldü�ü mezarlarda ise atlar tamamen farkl� bir odaya yerle�tirilmektedir. Fakat en s�k
rastlanan gömü �ekli bir ceset ve bir at�n bulundu�u ve arada herhangi bir ay�r�c� unsurun
bulunmad��� mezarlard�r. Mezarlar�n ço�unda atlar ko�umlu olarak bulunmu�tur. Atlar, eyeri,
dizgin kakmalar�, üzengiler ve kay�� tutturmalar� ile mezarlardan ç�kar�lm��t�r369.
Özel olarak bakacak olursak ilk defa Anav Kültürü’nde at kemiklerine rastlanm��t�r370.
Christian’�n yapt��� tetkikler sonucunda do�u kurgandaki 1a tabakas�nda bulunan at
kemiklerinin M. Ö. 4 bin y�l�n�n ilk yar�s�na ait olduklar� tahmin edilmektedir.371 Anav
Kültürü’nde bulunan bu en eski at kemiklerinden ba�ka tüm safhalarda at kemikleri gelmeye
ba�lar ve birinci kültür safhas�ndan sonra at kemikleri say� bak�m�ndan daha fazlad�r. Bu da
göstermektedir ki Anav Kültürü’nde at büyük bir rol oynam��t�r.
Bozk�r halklar� ölüyü kimi zaman yakar, kimi zaman da gömerlerdi. Ölünün yak�lmas� âdeti
Andronovo döneminin sonunda (1300’e do�ru) ortaya ç�km��t�r. Bu adet Karasuk (1300-
700) ve Tagar (700-300) dönemlerinde s�kça uygulanm��t�r. 300’e do�ru Ta�l�k döneminde
ölülerin gömülmesi âdeti önem kazanm��t�r372. ��te bu dönemden sonra “Bozk�r Kültürü” daha
da yay�lm�� ve atl� gömülerin say�s�nda büyük bir art�� gözlemlenmeye ba�lam��t�r. Tabii
M.Ö. 300’e kadar atl� gömü �ekline rastlamaktay�z ancak M.Ö. 300’den sonra elde edilen
bulgular bununla k�yaslanamayacak kadar fazlad�r.
369 Csanat Balint; “Türk Tipi Arkeoloji An�tlar�”, Türk Kültürü Ara�t�rmalar�, 24/1 Ankara 1986, s. 23. 370 �evket Koçsoy; “Türk Tarihi Kronolojisi”, Türkler Ansiklopedisi, C. I, s. 73. 371 Mustafa Kalkan; a.g.m., s.1131. 372 Jean Paul Roux; Orta Asya (Tarih ve Uygarl�k), �stanbul, 2001, s. 64.
64
Asya Hun hükümdarlar�na ait kurganlarda ve Orta Avrupa’da Hun ve Avar ça��
mezarlar�nda at iskeletlerine çokça rastlanmaktad�r.373 Yaln�z bu konu ile ilgili iki unsuru
birbirinden ay�rmak gerekir. Mezarlarda bulunan kurban edilmi� at iskeletleri bizim konumuz
ile uzaktan alakal�d�r. Çünkü bu bir törensel adettir. Cenaze töreni yap�ld�ktan sonra say�ca
yüz, iki yüz bazen binleri bulan at kesilmektedir ve bir nevi cenaze yeme�i (ölüyü anma
amaçl�) yenir. Bizi ilgilendiren unsur ise; ölen ki�iyle gömülen, ölenin çok sevdi�i at�d�r ve
hiçbir �ekilde bu at yenmez. Bu at adeta dokunulmazl�k kazanm��t�r. Ölen Alp’in en sevdi�i at
onu cennete götürecektir. Çünkü somut dünya ile soyut dünya aras�ndaki yolculu�u at
sa�lamaktad�r. Kirakos Gondzaketsi’de bu görü�leri desteklemektedir. Anlatt���na göre;
“Yak�nlar� ölen ki�inin mezar�na atlar� da gömerler, söylediklerine göre, ölenin gitti�i yerde
büyük sava�lar olmaktad�r ve bu yüzden ölenle birlikte sava� at� da gömülür. Ölenin
hat�ralar�n� yâd etmek istedikleri zaman, de�i�en say�da at keserek, at�n midesinde delik
açarlar ve bu delikten at�n tüm etlerini kemiksiz olarak ç�kart�rlar. Daha sonra ölenin
yak�nlar� at�n sakatatlar�n� ve kemiklerini yakarlar ve deriyi at�n vücudunu bir bütünlük
içinde korumak amac�yla dikerler. Bundan sonra ise, keskin uzun bir s�r��� at�n kar�n
zar�ndan sokarak a�z�ndan ç�kar�rlar ve sonra da at�n bedenini bir a�aca veya yüksek bir
yere asarlar” der.374 Tabi bu uygulama kurban hayvanlar�nda yap�lmaktad�r. Baz�
mezarlardan birden fazla at�n ç�kmas� ise yine yukar�da bahsedilen ölüler dünyas�nda
yap�lacak sava�la ilgili olmal�d�r. Genelde birden çok at, prens ve hanedan mensuplar�na ait
olmal�d�r. �nan��a göre yeryüzünde ne esire ne de binek hayvan�na sahip olmayan biri, öteki
dünyada bunlar� bulamayacakt�r. Fakat e�er öteki dünyaya bir çift at götürürse, di�erleri de
do�acak ve orada sava�lar meydana geldi�inden, ölülerin ba��na ikinci bir ölüm
gelebilecektir375.
Tabii atl� mezar gömülerine rastlanmas�n�n en önemli sebeplerinden biri de son ara�t�rmalara
göre; Ehli hayvan besleyicili�in ilk safhas�nda domuz; Tunguz ve Mo�ollara, öküz, inek,
manda v.s.; �ndo-Germen’lere, deve; çöl kavimlerine, at ve koyun; Türklere has hayvnlar
olmalr�d�r. Bu bak�mdan, Afanasyevo-Andronovo kültüründe at ve koyun kemiklerini bir
arada bulunmas� daha manal� bir duruma girer ve böylece Türk bozk�rlar�n�n ba�lang�çtaki
ekonomik bünyesi de ortaya ç�km�� olur.376
373 �brahim Kafeso�lu; a.g.e, s.294. 374 Dmitry Dubrovsky; “Cuci Ulusu’nun Cenaze Törenlerinde At Kurban Edilmesi”, Türkler Ansiklopedisi, C. III, s.82. 375 Jean Paul Roux; Altay Türklerinde Ölüm, �stanbul, 1999, s. 172. 376 �brahim Kafeso�lu; a.g.e, s.305.
65
Bir di�er görü� de Rus arkeologlar� taraf�ndan ortaya at�lm��t�r. Rus arkeologlar, ç�kar�lan her
atl� mezar�n Türk dönemi olmad���n�, bunlar�n daha çok T’ie-lö halk�na ya da K�rg�zlara ait
oldu�unu belirtir.377 K�rg�zlar’�nda bir Türk boyu olmas�, T’ie-lö halk�n�n da Proto-
Türklerden olu�mas� ve yukar�da da dini, efsanevi ve iktisadi aç�dan Türklerin at nesnesine
verdi�i de�erleri gördükten sonra bu sav� kabul etmek olanaks�z gözükmektedir.
Türk devrinin karakteristik özelli�i atl� defindir. Bu töre �ç Asya’da ya�am ko�ullar� ve
ya�ay�� �ekli ile do�rudan ba��nt�l� olarak ortaya ç�km��t�r. XX. yüzy�l’a kadar baz� Türk ve
Mo�ol halklar�nda ya�am��t�r. Ba�l�ca unsuru daima bütün at�n gömülmesidir; at ölünün
sa��na ya da soluna fakat hemen de daima ters yönde olmak üzere (yani ba� sahibinin ba��n�n
ya da ayaklar�n�n yan�nda bulunuyor) yat�r�l�yordu. At�n mezar çukurunu dolduran topra�a,
ölünün 10-70 cm. kadar üstüne gömüldü�ü hallere de rastlan�yor. At�n ba��, -Avarlar’da
oldu�u gibi- bazen bir ta� levhaya da mezar çukurunun tümse�ine yat�r�l�yorlard�. Türklerde
378 V. M. Mason; “The Decline of the Bronze Age Civilization and Movements of the Tribes”, History of Civilization of Central Asia, Volume I, France, 1996, s. 346. 379 Nikolay A. Bokovenko; “Avrupa �skitleri Üzerinde Asyal� Etkiler” , www.anatoliaeurasia.org/makale.htm, 11 Temmuz 2006. 380 V. M. Mason; a.g.m., s. 347.
67
Arzhan Kurgan� I; Baykal Gölü’nün 700 km bat�s�nda Sayan Da�lar�’nda bulunan Arzhan
Kurgan� at gömme gelene�inin bugüne kadar bulunmu� en ilginç örneklerindedir381. 120
metre çap�nda 3-4 metre yüksekli�indeki toprak y���nt�382 kald�r�l�nca, ara�t�rmac�lar burada
ana mezar çevresindeki 70 mezara rastlam��lard�r383 (Çizim No: 2). Bu yetmi� mezar�n 1, 2,
korumak amaçl� yap�ld��� dü�ünülen ikinci bir oda as�l mezar�n sahibi için ayr�lm�� ve mezar
h�rs�zlar� taraf�ndan fark edilmedi�i ortaya ç�kar�lm��t�r. Bir kad�n ve bir erkek iskeleti ile
beraber yirmi kilo alt�n e�ya 5700 parça halinde ele geçirilmi�tir. Kemikler üzerinde yap�lan
ara�t�rmalardan sonra erke�in 40-45, kad�n�nsa 30-35 ya�lar�nda oldu�u anla��lm��t�r. Kad�n�n
381 K�l�ç Osmanov; “Bozk�r Kavimlerinden Azlar”, K�rg�z Türkçesinden Aktaran; Mustafa Kalkan, Türk Bilimi Ara�t�rmalar�, 2005, S.17, s.1. 382 Anonim; “Les Donnees de l’archeologie”, www.wikipedia.org/wiki/Scythes+arjan+kourgane, 11 Temmuz 2006. 383 Anonim; “�slam Öncesi Dönem”, Türk Dünyas� Kültür Atlas�, �stanbul, 1997. 384 A. Askarov- V. Volkov- N. Ser-Odjav; “Pastoral and Nomadic Tribes at the Beginning of the First Millennium”, History of Civilization of Central Asia, Volume I, France, 1992, s. 470. 385 Ya�ar Çoruhlu; a.g.m., 1995, s.173. 386 A. Askarov- V. Volkov- N. Ser-Odjav; a.g.m., s. 470. 387 Ya�ar Çoruhlu; a.g.e., 1998, s.50.
68
erkekten on ya� küçük olmas� kad�n�n erke�e kat�lmas� için kurban edildi�inin bir kan�t�d�r.
Erkek egemen bir toplumda bunun aksinin olmas� dü�ünülemez. Ana odan�n etraf�nda yine
oda içinde bir at mezar�na rastlanm��t�r. Bu odan�n içinde on dört at iskeleti ele geçirilmi�tir.
Atlar di�er mezarlarda oldu�u gibi ko�um tak�mlar� ile birlikte gömülmü�tür. Ko�um
tak�mlar�ndan bir tanesi ise Ukok Platosu’nda bulunan Ak Alaha kurganlar�ndan ç�kar�lan
bal�k biçimli ko�um tak�m� süsleri ile neredeyse ayn�d�r. Malzeme Ak Alaha’da keçe iken
burada alt�nd�r388. (Resim No: 3,4,5,6)
Mayemir Kurganlar�; Bir di�er Hun dönemi öncesi Kurgan toplulu�u da Mayemir
bozk�r�ndaki kurganlard�r. M. Ö. 7-6. yüzy�la tarihlenen bu mezarlar Kiselev ve Adrianov
taraf�ndan aç�lm��t�r. Be� kurgandan olu�an bu mezarlar Nar�n Nehri kenar�ndad�r ve eski
Karasuk ça�� kurganlar�ndan atlar� ihtiva etmeleri bak�m�ndan kesin olarak ayr�lmaktad�r.389
388 Mike Edwards; Sibirya �skitleri Alt�n Ustalar�, National Geographic, Haziran 2003, s. 48 389 Bahaeddin Ögel; a.g.e., 1991, s. 34.
69
1.2. Hun Dönemi Atl� Kurganlar�
M.Ö. IV. Yüzy�ldan itibaren farkl� dönemlerden günümüze ula�an mezarlardaki kal�nt�lardan
Hunlar�n atl� bir kültür olu�turduklar� anla��lmaktad�r.390
Hunlar�n yerle�ik oldu�u bölgelerdeki kurganlarda yap�lan kaz�lar da; �ibe, Katanda,
Tüekta, Paz�r�k, Berel gibi kurganlarda at gömüleri ve at kullan�m malzemleri (eyerler,
ko�um tak�mlar� ve eyer alt� örtüleri) bulunmu�tur.391 �lginç olarak Hunlar�n merkezinin
Ötüken olmas�na ra�men Hun kurganlar� daha çok Altaylar bölgesinde ç�kar�lm��t�r.
Katanda Kurganlar�; 1865 y�l�nda392, �ç Asya’n�n Berel ve Katanda bölgelerinde içi
donmu� kurganlar� ke�federek ilk arkeolojik kaz�lara Radloff ba�lam��t�r.393 Bu bölgede dört
adet oldukça büyük mezarl�k vard�r. Katanda’n�n a�a�� mecras�n�n sol sahilinde, tepeleri
büyük ta�lar�n y���lmas�yla meydana getirilmi� 30-40 mezar vard�r. Mezarl�k tepeleri
küçüktür394. Paz�r�k ve �ibe kurganlar� ile beraber Altay bölgesinin en eski prens mezarlar�n�
olu�tururlar. Paz�r�k kurganlar�ndan farkl� olarak Katanda kurganlar�n�n mezar höyü�ü
toprakla de�il büyük ta� parçalar� ile kapl�d�r395. Katanda kurganlar� dört mezarl�k alan�ndan
olu�ur. Birinci alan 30-40 civar�nda kurgan� ihtiva eder. �kinci alanda 20 kadar kurgan
bulunmaktad�r. Üçüncü alan, Katanda’n�n yukar� mecras�nda bulunur. Dördüncü alan ise,
Katanda’n�n bat�s�nda bulunmaktad�r. Bu bölgede iki tip kurgan vard�r. Büyük tip kurganlar
küçüklere nazaran daha eskidirler.
Radloff’un 1865 tarihinde ilk açt��� kurganlar birinci mezarl�k sahas�nda bulunmaktad�r. �lk
aç�lanlar sekiz adettir. Bu sekiz mezardan dört tanesinin daha önce aç�ld��� ve soyuldu�u
anla��lm��t�r. Di�er dört tanesi ise ilk defa Radloff taraf�ndan aç�lm��t�r. Höyü�ün üzerinden
küçük ta� parçalar� kald�r�l�nca alt�nda dört kö�eli bir mezar çukuru bulunmu�tur. Bu
düzenlemede olan mezarlardan birincide iki at, ikincide iki at, üçüncü de ise üç at iskeleti
ç�km��t�r. Atlar�n hepsinin ba�lar� bat�ya dönüktür. Atlar�n bulundu�u mezar çukurunun
aras�nda bulunan mezar odas�nda üç insan cesedi bulunu�tur. Cesetlerden biri kad�nd�r396. Bu
390 Nezihe Seyhan; a.g.m, s.168. 391 Nejat Diyarbekirli; a.g.m, s. 148. 392 Ekrem Memi�; �skitlerin Tarihi, Konya, 1987, s. 10. 393 Nejat Diyarbekirli; �slamiyetten Önce Türk Sanat�, Ankara, 1977, s.126. 394 W. Radloff; a.g.e., s. 127. 395 Ekrem Memi�; a.g.e., s. 10. 396 Ya�ar Çoruhlu; “Hun Sanat�”, Türkler Ansiklopedisi, C. IV, s. 63.
70
mezarlar�n aç�ld��� kaz� sezonunun son günlerinde aç�lan bir mezarda zeminin 1.5 ar��n
alt�nda bir at cesedi daha bulunmu�tur. Bu at�nda ba�� do�uya do�ru döndürülmü�tür.
Bu kurganlardan ikinci mezarl�k sahas�ndaki birinin iç geni�li�i 20 metrekare kadard�r. Bu
geni� kurganda alt� tane at iskeleti ve alt� adet gem bulunmu�tur.397 Fakat Radloff’un kazd���
bu kurgan�n Katanda’daki kurganlardan hangisi oldu�u bilinmemektedir. Bu kurganlarda
insanlarla atlar�n gömüldükleri yerler birbirinden kal�n duvarlarla ayr�lmaktad�r.398
Katanda’da bulunan atlar cins itibari ile Paz�r�k atlar�na benzemektedir.399 Radloff atlar�n
say�s�n� ne yaz�k ki belirtmemi�tir. Kurganlar�n tarihi münaka�al� olmas�na ra�men M.Ö. II-I
yüzy�l�na ait olmal�d�r. Mezarda birkaç küçük alt�n ve gümü� parsç�ndan ba�ka de�erli e�ya
elde edilememi�tir. H�rs�zlar�n bu kurgana girdikleri rahatl�kla anla��lmaktad�r. Büyük
kurgan�n buz ile kapl� olmas�ndan dolay� birçok e�ya insutu halinde ele geçirilmi�tir400.
Bu sahada büyük mezardan ba�ka dokuz adet küçük mezar daha açan Radloff, dört tanesinin
soyulmam�� oldu�unu söyler. Bu dört mezarda da erkek iskeleti bulunmu�tur. �lk mezarda iki
ar��n derinlikte ba�lar� do�uya yönlendirilmi� iki at iskeletine rastlanm��t�r. Ayr�ca bunlar�n
yan�nda demir üzengi ve tokalara rastlanm��t�r. Bu atlar�n biraz at�nda mezar�n sahibi erkek
iskeletine rastlanm��t�r. �kinci mezardaki tek fark erkek ve at cesetlerinin do�uya de�il de
bat�ya yönlendirilmi� olmas�d�r401.
Radloff bir ba�ka kurgan grubunu Berel Nehri k�y�s�nda ancak Buktarna yak�nlar�nda
bulmu�tur. Bu kurganlardan birinde 16 at cesedi bulunmu�tur. Bu atlar a�aç zemin üzerine
dört s�ra halinde yerle�tirilmi�lerdir. Tüm atlar�n ba�lar� do�uya yönlendirilmi�tir. Ko�um
tak�mlar� üzerinde tak�l� bulunan atlar�n materyalleri demirdendir. En üstteki dörtlü at
grubunun üzerinde alt�n objelerde bulunmu�tur. Mezar�n sahibinin bulundu�u bölüm ise
atlar�n daha a�a��s�ndad�r. Cesetle beraber silahlar� da yan�na konmu�tur402. Radloff ise bu
kurgan için Güney Altaylar’da eski demir devrinden kalan bir kurgan olarak niteler. Fakat
Radloff eserinde bu mezar�n ismini ve yerini tam olarak belirtmemi�tir403 (Çizim No: 3).
397 Bahaeddin Ögel; a.g.e., 1991, s. 61. 398 Anonim; “Katanda”, Meydan Larousse Ansiklopedisi, C. XI, s.65. 399 Bahaeddin Ögel; a.g.e., 1991, s. 61. 400 Tamara Talbot Rice; a.g.e., s. 110. 401 W. Radloff; a.g.e., s. 135-36. 402 Tamara Talbot Rice; a.g.e., s. 110. 403 W.Radloff; a.g.e., s.150.
71
I. Paz�r�k Kurgan�; Paz�r�k kurganlar� 1924 y�l�nda ke�fedilmi�404, 1929 y�l�nda da Griaznov
ve Rudenko’nun mü�terek idarelerinde kaz�lara ba�lanm��t�r. Do�u Altay’da Yan Ulagan
II. Paz�r�k Kurgan�; Rudenko taraf�ndan 1947’de kaz�lan bu kurgan 30 metre çap�nda ve
1.75 metre yüksekli�inde bir tepenin alt�nda bulunmu�tur424 (Resim No: 14). As�l mezar
odas�n�n duvarlar� siyah keçe ile kaplanm��t�r. Kurgan�n kuzey taraf�nda ko�um tak�mlar� ile
beraber 7 at cesedi bulunmu�tur425. Atlar�n odas� nispeten yüksekçe bulundu�undan içindeki
buzlar zaman zaman erimi� ve cesetlerin bozulmas�na sebep olmu�tur. Atlar�n ikisi hariç,
yeleleri kesilmi�, kuyruklar� ise örülmü�tür. Ko�um tak�mlar� I. Paz�r�k kurgan�ndakilerin
ayn�d�r. Atlardan birinin ba��nda bulunan deri ve keçeden yap�lm�� bir ba�l�k heykel
anlay���nda figürlerle yap�lm��t�r. Deri ve beyaz keçe malzemenin kullan�ld��� bu ba�l�kta,
ba�l���n at�n aln� üzerine gelecek k�sm� üstünde, bir da� keçisi ba�� ve onun da üzerinde
419 Abdülkadir �nan; a.g.m, s. 265. 420 Nina �atinova; a.g.m, s. 318. 421 Bahaeddin Ögel; a.g.e., 1991, s. 65. 422 Jean Paul Roux; a.g.e., s. 93. 423 Lojos Ligeti; a.g.e., s. 209. 424 Ya�ar Çoruhlu; “Hun Sanat�”, s. 58. 425 Abdülkadir �nan; “�kinci Paz�r�k Kurgan�”, Makaleler ve �ncelemeler, C. I, s. 507.
73
kanatlar�n� açm�� bir y�rt�c� ku� bulunmaktad�r426. Keçeden yap�lm�� eyerlerde I. Paz�r�k
Kurgan�’nda oldu�u gibi dikkat çekicidir. Mezarda bir kad�n ve bir erkek cesedi
bulunmaktad�r427. Fakat bu cesetler soyguncular taraf�ndan parçalanm��t�r.428 Erkek olan
ceset üzerindeki dövmeler ile farkl� bir öneme sahiptir. M.Ö. V. yüzy�l�n ikinci yar�s�na
tarihlenen bu kurgan Paz�r�k kurganlar�n�n en büyüklerinden biridir429.
III. Paz�r�k Kurgan�; 1947-48’de kaz�lm��t�r. Ceset iç odada bulunmaktad�r ve a�açtan
oyulmu� bir lahitin içindedir, çünkü h�rs�zlar cesedi lathitten ç�kar�p yere b�rakm��lard�r.
Küçük masalar, davul, deri mi�fer, ipek para kasas�, tahta kürek, ok ba�l�klar�, üç adet has�r
kalkan bulunmu�tur. Paz�r�k kurganlar�n�n tümünde cesetle beraber at gömüsüne rastlanm��t�r.
III. Paz�r�k kurgan�nda hat�llar�n bulundu�u yer ile odan�n yer ald��� kesimde toplam on dört
adet at cesedine rastlanm��t�r430. Ko�um tak�mlar� zengin atlar do�u taraf�ndad�r (Resim No:
12,13). Bu atlar maske ile de süslenmi�lerdir431. Bu atlar�n ço�u Fergana at� olup, iki üç ya�
aras�nda olduklar� tespit edilmi�tir.
IV. Paz�r�k Kurgan�; 1948 y�l�nda aç�lan bu kurgan 24x1.40 metre boyutlar�ndad�r (Resim
No: 14). Kurgan�n üzerindeki tabaka kald�r�ld���nda 5.30x5.60 metre ölçülerinde bir mezar
odas�na rastlanm��t�r. Bu oda da iki lahit bulunmu�tur. Büyük lahitte ba�� do�uya bakan ve sol
taraf�na yat�r�lm�� ya�l� bir adam iskeleti, di�er lahitte ise ba�� do�uya bakan s�rt üstü
yat�r�lm�� 15 ya��nda bir k�z iskeleti bulunmu�tur. Atlar, bu odan�n kuzey k�sm�nda
bulunmaktad�r. Defin odas� ile at cesetlerinin bulundu�u odan�n aras�nda oyulmu�
basamaklardan olu�an merdiven ortaya ç�kar�lm��t�r. Bu bölüm hariç mezarla oda aras�nda ta�
duvarlar bulunmaktad�r. Kiri�ler kald�r�ld���nda arkas�nda 14 at�n kal�nt�s� ile kar��la��lm��t�r.
Yer dar oldu�undan dokuz at çapraz bir �ekilde yat�r�lm��t�r. Dokuzunun ba�� kuzey do�uya
döndürülmü�, bunlar�n üzerine yerle�tirilen 5 at�n ba�� ise bat�ya do�rudur. Alt�n kapl� deri
parçalar�, kamç�lar, ah�ap ve bronzdan yap�lm�� ko�um tak�m� parçalar� bulunmu� ve bunlar�n
üzerine hayvan üslubunun en güzel örnekleri i�lenmi�tir432.
426 Ya�ar Çoruhlu; “Hun Sanat�”, s. 59. 427 Warwick Bray-David Trump; a.g.e., s. 173. 428 Abdülkadir �nan; “�kinci Paz�r�k…”, s. 505. 429 Tamara Talbot Rice; a.g.e., s. 112. 430 Karl Jettmar; a.g.e., s. 111 431 Ya�ar Çoruhlu; “Hun Sanat�”, s. 60. 432 Ya�ar Çoruhlu; a.m., s. 60.
74
V. Paz�r�k Kurgan�; 1949’da kaz�lan bu kurgandan bir erkek ve bir kad�n cesedi ç�kar�lm��t�r.
Erken dönemlerde soyulmu� olan bu kurgan, soyguncular taraf�ndan çok fazla tahrip
edilmi�tir. Erkek cesedinin vücudunda dövmeler bulunmaktad�r. At cesetleri bu erkek
cesedinin mezar odas�n�n hemen yan�ndaki küçük bölümde bulunmu�tur433 (Çizim No: 15).
Odan�n çe�itli k�s�mlar�nda dokuz at cesedi bulunmu�tur434. Ba�lar� bat�ya döndürülmü� bu
atlar di�er mezarlarda oldu�u gibi ko�um tak�mlar� ile gömülmü�tür. Ç�kar�lan ko�um
tak�mlar� ise günümüz ko�um tak�mlar�ndan neredeyse farks�zd�r (Çizim No: 17,18). Hatta
daha da süslüdür. Genellikle da� keçisi ve geyik motifleri ile süslü olan ko�um tak�mlar� el
i�çili�inin ne kadar geli�ti�inin de bir göstergesidir. Hayvan motiflerinin yan�nda geometrik
süslemelerde oldukça çok kullan�lm��t�r. Çok zengin parçalar� bar�nd�ran bu süslemeler
alt�ndan veya kur�undan üretilmi�ler ve tak�mlar�n üzerine monte edilmi�lerdir435. Atlarla
beraber bulunan herhangi bir metal aksam� bulunmayan ah�ap dört tekerlekli zarif bir araba da
ele geçmi�tir. Tahta çubuklardan yap�lan araban�n üzeri keçe ile kaplanm��t�r436. Atlar�n
bulundu�u oda 2x2 metre ölçülerinde olup duvar�nda ünlü paz�r�k hal�s� da bulunmu�tur.
Paz�r�k kurganlar�ndan ç�kan bu at ko�um tak�mlar�nda eyerlerinin üzengileri ç�kmam��t�r.
Üzengi, bozk�r�n göçebe Türkleri taraf�ndan yüzy�l kadar sonra ke�fedilecektir.437 Hiç ku�ku
yok ki, bu halklar, ata, ilk ba�larda eyersiz binmekteydiler. Eyere, ilk olarak, üzengileri
olmayan bir çul biçiminde, Altay Da�lar�’ndaki Paz�r�k Kurganlar�nda rastlanm��t�r.438
Ko�um tar�mlar�n� geli�tirirken ayn� zamanda süslerde kullanmaktayd�lar. A�açtan yap�lm��
süslemelerin üzerine alt�n veya gümü�ten hayvan mücadele sahnelerini ele alan birçok
materyal bulunmu�tur. Bu süslemeler eyerlere, ko�um tak�m�na ve di�er at kullan�m
Son y�llarda ortaya ç�kar�lan Berel kurganlar�ndan biri Radloff’un kazd��� kurganla neredeyse
örtü�mektedir.
Ak Alaha I; Bu kurgan Çin, Mo�olistan ve Kazakistan’la birle�en Rusya s�n�r�nda
bulunmaktad�r. Altay Da�lar�’nda bulunan bu mezarlar� ilk önce Griaznov ve Rudenko
kazm��t�r (Çizim No: 22,23). Son kaz�lar ise 1990’l� y�llarda Natalia Polomsak taraf�ndan
gerçekle�tirilmi�tir. Bu mezarlar M.Ö. 6-2. yüzy�llara tarihlenmektedirler. Rusya Arkeoloji
ve Etimoloji Enstitüsü’nün düzenledi�i bu kaz�lar Ukok Platosu’nda devam etmektedir.
Bölgede 150’den fazla küçük kurgan bulunmaktad�r446.
1990-91 y�l�nda Natalia Y. Polosmak’�n Rusya Federasyonunun Altay otonom bölgesindeki
Ukok Platosu’nda (paz�r�k kurganlar�n�n bulundu�u bölgede) yapt��� kaz�larda gün �����na
ç�kar�lm�� kurganlar bulunmaktad�r. Bu kurganlar Ak-Alaha I–II Kurganlar� olarak
adland�r�lm��lard�r. Ak Alaha I’de I. Kurgan� 18 m çap�nda 290 cm. derinli�indedir. Cesedin
bulundu�u oda ve ayr� bir odan�n içinde at cesetleri bulunmu�tur447 (Çizim No: 24,25,26,27).
Birinci Ak Alaha, I. mezarl��� kurganlar�n�n materyalleri, Paz�r�k toplumunun orta kesimi
hakk�nda, s�radan ba��ms�z toplum üyeleri ile kabile ba�lar� aras�nda arac� olan köklü
aristokratlar, askeri rütbeliler hakk�nda bilgi sahibi olmam�z� sa�l�yor. Paz�r�k kültürünün
ta��y�c�lar� olan elit kesimin mezarl�klar�, s�radan mezarl�klardan, kurgan�n bat�s�nda bulunan
karma��k mezar yap�s�, kurgan toprak setinin büyüklü�ü (18 metreden büyük) ve mezar
çukurlar�, mezar yap�lar� (çift kütük duvarlar, çift kapatma, a�açtan hücre yerleri), tabut-lahit
defin arac�, çok say�daki atlar�, özellikle de cins binek atlar�, zengin süsleri ve ayr� bir
bölmede defnidilenler ve onlara ait orijinal silahlar�n bulunmas�yla fark edilmektedir. Birinci
Ak Alaha kurgan�, I. mezarl���na ait bu özellikler, da�l�k Altay'�n Paz�r�k'taki hükümdarlar
mezarl��� olarak adland�r�lan mezarl��� bir araya getirmektedir. Ak Alaha mezarl���n�n fark�
445 W. Radloff; a.g.e., s. 139. 446 Natalya Polosmak; Pastures of Heaven, National Geographic, Vol. 186, No. 4, October 1994, s. 88. 447 Ya�ar Çoruhlu; a.g.e., 1998, s.59.
77
ise, genel olarak mezar yap�s�n� yapan ki�ilerin say�lar�n�n az olmas�ndan kaynaklanan toprak
setinin küçüklü�üdür.
Çukurun kuzey ve do�u k�s�mlar�nda a�aç örtüler ve büyük ta�lar bulunmaktad�r. Onlar, 1, 4
ve 5. Paz�r�k kurganlar�nda mezar çukurlu�unda bulunan at bölmesini üzerini kapat�yordu,
fakat incelemekte oldu�umuz mezarl�klarda atlar, d�� kütük duvarlar�n ötesinde
bulunmaktad�r. At bölmesinin büyüklü�ü 3,70x0,90 metredir. Toplam olarak, hayvanlar�n
kafataslar�na uygun olarak dokuz at ç�kar�lm��t�r. �skeletler tam olarak muhafaza
edilmemi�tir. K�llar� kalm��, sekiz adet örülmü� kuyruk bulunmu�tur. �yi bir biçimde
muhafaza edilmi� olan at kafatas� mezar çukurlu�unun do�u k�sm�nda ortaya ç�kar�lm��t�r. O,
hücre ile kütük duvar� aras�nda donmu� olarak s�k��t�r�lm�� halde bulunmu�tur. Onun üzerinde
sar� k�rm�z� renkli k�llara rastlanm��t�r. At, dökme demirle öldürüldü�ü ba� k�sm�ndaki darbe
izlerinden anla��lm��t�r. Dokuz adet at� bu kadar dar bir yere yat�rman�n zorlu�u dolay�s�yla
da onlar yedisinin kafalar� bat�ya, ikisinin ise do�uya bakacak �ekilde iki kat halinde
istiflenmi�tir. �skeletler adeta çukurlu�a s�k��t�r�lm��t�r. Onlar ta� zemin üzerine do�rudan
yat�r�larak, üzerlerine ta�larla bast�r�lm��t�r ve kal�nl��� ortalama olarak 0,74 metre kadar olan
tabakayla s�k��t�r�larak tesviye edilmi�tir. At di�lerinin kesildi�i yer, �.E.Grebnev taraf�ndan
Klevezal’in yöntemine göre incelenmi� ve kurgandaki defin i�leminin ilkbaharda
gerçekle�tirildi�i tespit edilmi�tir. Muhtemelen bu yüzden deri e�yalar, ayr�ca at ve insan
iskeletleri tamamen muhafaza edilmemi� olabilir: yaz boyunca her �ey aktif çürüme esnas�nda
kaybolmu�tur.
Atlar, ko�umlar�yla ve di�er tak�mlar�yla birlikte gömülmü�tür. Dört adet ata demirden
yap�lan gem vurulmu�tur, onlardan be�i atlar�n burunlar� üzerinde idi, kalanlar� ise sadece
büyük ah�ap plakalar, pisalyeler, grifonlu düz sark�tlar/tak�lar) bu kurganda rahatl�kla elde
edilmi�tir. Ayr�ca atlar�n ko�umlar�ndan birkaç sark�t ve üzeri alt�n kâ��tla kapl� dört adet at
kafas� tasviri de bulunmu�tur. Ayr�ca boynuzdan yap�lm�� kolan tokas� ve bir adet kuyrukalt�
kay��� ele geçirilmi�tir. Kuturguntas kurgan�ndan ç�kar�lan at ko�umlar� süsleri aras�nda grifon
tasvirleri daha ço�unluktad�r. Örne�in, “özel eyerli” at�n ko�umundaki grifonlar�n
plakalar�nda göz, ibik ve yelenin çok yukar�lar�nda özel a�aç delikler bulunur (Çizim No:
44,45,46,47).
Orta ölçekli I.Ak Alaha Kurgan�’n�n kaz�lar� (1990) ve Kuturguntas (1991) kaz�lar�, oralara
gömülen insanlar�n en büyük servetlerinin atlar oldu�unu göstermi�tir. �skeletler üzerinde
yap�lan osteoloji ara�t�rmalar�n da gösterdi�i gibi, Ak Alaha Nehri boyundaki orta ölçekli
kurganlara defnedilenlere e�lik eden atlar aras�nda Paz�r�k’taki en yüksek atlarla
k�yasland���nda bile cüsseleri bak�m�ndan onlar� geçenlerin oldu�u belirlenmi�tir.
Kuturguntas kurgan� en önde gelen Paz�r�kl�lardan biri için in�a edilmi�tir ki onlar Ukok
üzerinde defnedilmi�tir. Ta� y���nlar bak�m�ndan Kuturguntas, I. Ak Alaha I. Mezarl���n�
geride b�rak�yordu (ortalama olarak 10 metre çap�nda). Bir birlerini tamamlayan 11 daireden
ve yere çak�lan ta�lardan olu�an mezar kompleksi, defnedilenin �erefine in�a edilmi�tir. Bu
kurgan�n in�a edildi�i tarih, �imdilik sadece nispeten tespit edilebiliyor: Kuturguntas, I.Ak
Alaha Mezarl��� kurganlar�na göre geç zamanda in�a edilmi�tir. Bunu defin hücresinin ah�ap
konstrüksiyonu, kurgandaki kütük, iç duvarlar, I.ve II. Paz�r�k kurganlar�nda oldu�u gibi, düz
yontulmu� kütükten yap�lm��t�r. Bununla birlikte kurganlar�n ortaya ç�kmas�ndaki geçici
farkl�l�klar: muhtemelen büyük de�ildir, çünkü her iki eserde de defnedilenlerin giyimlerinde
ayn� detaylar tespit edilmi�tir. At ko�umunda sadece Altay kartal kafal� grifonlar yoktur.
Kuturguntas Kurgan�’na erkeklerin defnedilme tarihi tahmini olarak M.Ö. IV. yüzy�llard�r453.
Kuturguntas kurgan� 30 m derinli�indedir. Bu kurganda bir insan iskeletinden ba�ka çok
say�da at iskeletine rastlanm��t�r.454
453 N. Y. Polomsak; a.e., s. 87. 454 Ya�ar Çoruhlu; “Ukok Platosunda Kaz�s� Yap�lm�� Üç Yeni Kurgan Hakk�nda Bir Kitap” Türk dünyas� Ara�t�rmalar�, S. 96, Haziran 1995, s.184-185.
Tüekta Kurgan� I; Tüekta Kurgan� I, 68 metre çap�nda, 4 metre yüksekli�inden büyük
kurganlardan biridir. Bu mezarl�kta 197 mezar bulunmaktad�r ve en büyü�ü Tüekta Kurgan�
I’dir. Yerin yedi metre alt�nda as�l gömü mekan� bulunmu�tur. Daha önce soyuldu�u
h�rs�zlar�n b�rakt�klar� merdvenlerden anla��lm��t�r. Bir erke�e ait olan bu mezar oval bir
�ekilde düzenlenmi�tir. Erkek cesedi bir lahit içinde bulunmu�tur. Etrafta küçük masalar,
vazolar ve küçük kullan�m e�yalar� bulunmu�tur. Bir hançer, bir sadak demir k�l�ç sava�
aletleri aras�ndad�r. Ayn� kurganda sekiz adet at cesedi de bulunmu�tur. Üzerlerinde hiçbir
ko�um tak�m� bulunmam��t�r. Fakat ayr� bir yerde on sekiz adet eyer bulunmu�tur. Eyerler
deriden yap�lm�� üzerlerinde hayvan mücadelesini anlatan konular bulunmaktad�r467.
Tüekta Kurgan� II; Tüekta Kurgan� I’e yak�n özellikler gösteren bu kurganda da sekiz at
cesedine rastlanm��t�r. Bu atlar�n üzerlerindeki süslemelerin alt�ndan oldu�u dü�ünülmektedir.
Çünkü h�rs�zlar bu kurgan� da soymu�lard�r468.
464 Ya�ar Çoruhlu; “Hun Sanat�”, s. 61. 465 Tamara Talbot Rice; a.g.e., s. 111. 466 Ya�ar Çoruhlu; “Hun Sanat�”, s. 64. 467 Karl Jettmar; a.g.e., s. 123. 468 Karl Jettmar; a.e., s. 125.
86
1.3. Göktürk Devri Atl� Kurganlar�
Kurganlar Göktürk devrinde en önemli mimari unsur olma durumunu kaybetmeye ba�lam��t�r.
Genel özellikleri ile daha önce yapt���m�z aç�klamalara uyan Göktürk devri kurganlar�
aras�nda, özellikle Kudirge, Gök-Bulak, Iss�g Göl, Tuyahta v.b. bölgelerdeki kurganlardan
sözedebeliriz.469
�he-Al�k Kurgan�; Tula Nehri k�vr�m�n�n güneyinde Na inte-Suni yak�nlar�ndaki �he-
Al�k’daki Göktürk devrine ait bir kurganda yedi at iskeleti de ele geçmi�ti. Bu da Göktürk
döneminde de mezarlara at gömme geleneni�inin devam etti�ini gösteriyor.470
Kudirge Kurganlar�; Göktürklerin erken devirlerinde atla beraber mezara gömülme adetinin
izlerine Altaylar�n Kudurge yöresinde de rastlanm��t�r471. Kurganlar Çal��man Nehri’nin
yak�nlar�nda bulunan bir ovada bulunmaktad�r. Do�udan gelen bir kavime atfolunan Kudirge
mezarlar�, Rudenko, Gryaznov ve di�erlerince erken Göktürk döneminde ait say�l�r472. Fakat
bu bölge M.Ö. I. yüzy�ldan Göktürk dönemini de içine alan bir mezarl�k alan�d�r473.
Göktürkler’e ait oldu�u dü�ünülen mezarlar yakla��k 30 kadard�r. Bu mezarlar VI-VIII.
yüzy�llar aras�na tarihlenmektedir. Mezarlar ya oval ya da dikdörtgen olarak bulunmu�tur.
Ölüler genellikle 50-100 cm derinlikteki bir mezar çukuruna gömülmektedir. Mezarlardaki
cesetlerin hepsi de s�rt üstü yat�r�lm��t�r. Ve tüm mezarlardan sahiplerinin hemen yan�nda
ba�lar� sahibine çevrilmi� bir �ekilde at e�lik etmektedir (Çizim No: 49). Atlar�n ba�lar� ve
insanlar�n ba�lar� ayn� yöndedir474. Baz� durumlarda at�n yerine sadece at�n ko�um tak�mlar�
konmu�tur. Sadece atlar�n gömüldü�ü mezarlarda vard�r. Buradaki atlarda ko�umludur.
Nadiren iki ya da üç at�n cesetle beraber gömüldü�ü olmu�tur. �ncelenen atlar�n�n ortalama
ya�lar�n�n 6-18 aras�nda oldu�u anla��lm��t�r. At ko�umlar� en s�k rastlanan mezar bulgular�
aras�ndad�r. M.S. bin y�l�n ba�� ve sonu aras�nda olu�an de�i�ikliklerin en yak�ndan
izlenebildi�i e�ya tipi, eyerlerdir. Atl� mezarlarda ço�unlukla çift olarak, eyer ve üzengiler
yanlar�nda bulunmaktad�r. Atl� mezarlarda ço�unlukla çift olarak, eyer ve üzengiler
yanlar�nda bulunmaktad�r. Gemler hemen her zaman, dizginlenmi� atlar�n a��zlar�nda
bulunmu�tur. Mezarlarda ko�um tak�mlar�ndan ba�ka eyer, üzengi, k�l�çlar, yaylar, hançerler, 469 Ya�ar Çoruhlu; a.g.e., 1998, s.85. 470 Bahaeddin Ögel; a.g.e., 1991, s.137. 471 Nejad Diyarbekirli; �slamiyetten Önce Türk Sanat�, s. 163. 472 Emel Esin; �slamiyetten Önceki Türk Külütür Tarihi ve �slam Giri�, �stanbul, 1978, s.15. 473 Bahaeddin Ögel; a.g.e., 1991, s.173. 474 Vasiliy Soyonov; “Eski Ça� Türk Döneminde Altaylar”, Türkler Ansiklopedisi, C. II, s. 134.
87
ok uçlar� ve çanaklar gibi birçok e�ya da ele geçirilmi�tir475. Bulunan en önemli eser ise iki
e�er ka��d�r. Bu e�er ka�lar�nda ele al�nm�� sahne bir av sahnesidir. Dokuz numaral�
kurgandan ç�kar�lan bu eserde, kaplan, geyik ve ay� av� betimlenmi�tir476 (Çizim No: 50,51).
Kant’daki Atl� Mezarlar; Çu Vadisi’nde Kant’da içlerinde atlar bulunan Türk
mezarlar�ndaki at ko�umlar� kaynaklarda geçmektedir fakat buras� hakk�nda yeterli bilgi
bulunmamaktad�r.477
Ust-Tesi, Minusinsk ve Kopine’deki Atl� Mezarlar; Yine Altay bölgesinde Osinki mevkiinde
Ust-Tesi, Minusinsk ve Kopine’de atla beraber gömülmelere tesadüf edilmi�tir.478 Fakat yine
yeterli bilgi edinilememi�tir
Merke Mezarlar�; Merke nehrinin üst k�s�mlar�nda ve Sandcik, Araltobe, Sulysay, Belsaz,
Kashkasu, Tayaksaldi, Ulysay platolar�nda Göktürk devri mezar yap�lar�na rastlanm��t�r.
Bölgede toplam 37 kurgan ortaya ç�kar�lm��t�r (Resim No: 34). Buradaki kurganlar da��n en
zor ula��labilen yerlerine yap�lm��t�r. Göktürk devrine ait oldu�u anla��lan kurgan�n
üzerindeki ta� heykeller sayesinde anla��lmaktad�r. Merke’deki bizi ilgilendiren en önemli yer
ise Araltobe I’dir. Burada di�er mezarlardan fazla metal ni�anlar ve at ko�um tak�mlar� da
bulunmu�tur. Belsaz I, II, III kurganlar�n�n kaz�lmas� s�ras�nda etrafta hayvan kemikleri
bulunmu�tur ancak bunlar�n hangi tür hayvana ait oldu�u belirtilmemi�tir. Bu Türk toplulu�u
Göktürk Federasyou içinde Yedisu Türkleridir479.
Altay ve Gobi Aras�ndaki Mezarlar; Altay ve Gobi aras�nda (Minusinsk havzas�n�n güneyine
do�ru) ortaya ç�kar�lan VII.- VIII. Yüzy�ldan kalma bulgulardan atla gömülmü� mezarlar
bulunmu�tur.480
Pencikent Mezarlar�; Pencikent arkeolojik yap�s� ile çevresindeki bu bölgede tamam�yla atla
beraber gömülmü� cesetlere rastlanmaktad�r.481
475 Ciro Lo Muzio; “Erken Dönem Türklerinde Defin ��lemleri”, Türkler Ansiklopedisi, C.III, s. 123. 476 Csanat Balint a.g.m., s. 23. 477 Bahaeddin Ögel; a.g.e., 1991, s.173. 478 Nejat Diyarbekirli; �slamiyetten Önce Türk Sanat�, s.163. 479 Dosin Bayeva Ayman; Merke Sacred Space of the Zhetisu (Yedisu) Turks, Taras, 2002, s. 65. 480 Csanat Balint; a.g.m, s. 10. 481 Nejat Diyarbekirli; a.g.e., s. 180.
88
Poltarka Mezarlar�; Kara-Balta ve Ak-su nehirleri aras�ndaki kervan yolu üzerinde bugün
Rus köyü olan Poltarka yak�n�ndaki küçük bir iç kalesi bulunan ve bir harabe olan bölgede
insanlar�n atlarla birlikte gömüldükleri görülmü�tür. Bunlar Göktürk ça��na ait göçebe Türk
mezarlar�d�r.482
Tuva Mezarlar�; Tuva’da Türk olarak tan�mlanan arkeoloji an�tlar�n�n aralar�nda birço�u atl�
mezar olmak üzere kurganlar bulunmu�tur.483
Kuray Kurganlar�; Altay Da�lar�’n�n deniz yüzeyinden 1900 m. yüksekli�indeki Kuray
bulunmu�tur. Bu bölge Tuyahta kurganlar�na da çok yak�nd�r. Uygur ve K�rg�zlara ait
mezarlara da rastlanm��t�r. Bu kurganlar�n ço�u 6-7 m. çap�nda olup, her mezarda bir veya
iki at iskeleti bulunmaktad�r (Çizim No: 52). Baz� mezarlarda atlarla insanlar aras�na bir
bölme yerle�tirilerek ayr�lm��t�r. Ve atlar insan cesetlerinin tam tersi yönünde yat�r�lm��t�r484.
Atlar�n bulundu�u yerde çok ince i�lenmi� ve muhtelif resimler nakledilmi� toka, levhac�klar,
üzengi, gem gibi ko�um tak�mlar�ndan kal�nt�lar elde edilmi�tir.485 Fakat her mezar k�smen
veya tamamen soyulmu�tur.
Kuray kurganlar�ndan en önemlisi 12 m çap�ndad�r.486 Mezar�n içinde bey, u�a��, üç at�, bir
ba�s�z koyun ve pek çok k�ymetli hediyeler bulunmu�tur.487 At cesetleri kütüklerden yap�lm��
çit içine al�nm��t�r, Atlar�n kuyruklar� kuzeye yönelmi�tir. Bunlardan ölüye en yak�n bulunan
at tam ko�umludur; gümü� gem ve e�er tezyinat� kal�nt�lar� bu atta göze çarpmaktad�r488.
Tuyahta Kurgan�; Tuyahta mezarlar� Bat� Altay’dad�r. Mo�olistan’dan gelip Bat�
Sibirya’ya giden yol üzerinde ve Ursula nehri kenar�ndad�r. Katanda ve Kuray kurganlar�na
co�rafi bak�mdan çok yak�nd�r. Kuray kurganlar�na göre oldukça büyük ve yüksekçedirler.
Kurganlar�n çap� 10 metreye kadar geni�lemektedir. Yükseklikleri ise 10 metre ile 50 cm
aras�nda de�i�mektedir. Kiselev’in yönetti�i bu kaz�lar sonucunda birçok yeni bulguya
rastlanm��t�r. Tuyahta kasabas�nda aç�lan bir kurgan oldukça sa�lam bulunmu�tur.
482 Bahaeddin Ögel; a.g.e., 1991, s. 221. 483 Csant Balint; a.g.m., s.11. 484 Vasiliy Soyonov; “Eski Ça� Türk Döneminde Altaylar”, Türkler Ansiklopedisi, C. II, s. 134. 485 Abdülkadir �nan; “Altay Da�lar�’nda Bulunan Eski Türk Mezarlar�”, Belleten, C. II, 1947, S. 43, s. 569. 486 Necibe Saraço�lu; Türk Mezarlar�na Dair Ara�t�rma, �stanbul, 1950, s. 8. 487 Vasiliy Saraço�lu; a.g.m., s. 134. 488 Abdülkadir �nan; a.g.m., 1947, s. 569.
89
Soyguncular sadece atlar�n bulundu�u k�sma dokunmu�lard�r. Atlar�n ko�umlar� soyulmu�
ancak gemden ve e�erden parçalar kalm��t�r.489 Kaç tane at bulundu�u belirtilmemi�tir.
Mezarda ba�� kuzey-do�uya yönelmi� bir erkek iskeleti bulunmu�tur. �skeletin gö�sü üzerinde
me�in bir torba bulunmu�tur. Torbada çakmak ta��, kav, üzerinde oyma süsü bulunan, a�açtan
dört tane oyma figür vard�r. Cesedin yan�nda bir tencere ve tencerenin yan�nda da yedi tane
ok ucu bulunmu�tur.
Ta�-Töbe Kurgan�; 6. yüzy�l�n sonu 7. yüzy�l�n ba��na tarihlenen Ta�-Töbö mezarlar� Birinci
Türk Hakanl��� dönemini (552-630) kapsar. K�rg�zistan s�n�rlar� içinde Tanr� Da�lar�’nda
bulunan bu mezarlar�n birço�unda cesetler atlar� ile beraber gömülmü�lerdir. At ve insan
cesedi de güney bat�ya do�ru yönlendirilmi�lerdir. Bu mezarlar�n üstlerinde ta� heykellerde
da olmu�tur. Atlar tüm teçhizatlar� ile beraber mezarlarda bulunmu�tur490.
Çon-Döbö Mezarl���; K�rg�zistan’�n yüksek da�l� havzalar�ndan biri olan Son-köl, Tanr�
Da�lar�’nda yer al�r. 3016 metre yükseklikteki bu bölgede 275 km’lik bir de göl bulunur.
Çon-Döbö gölün kuzey do�u taraf�nda, k�y�dan 2 km uzakl�kta, çok geni� bir arazinin tam
ortas�nda yer al�r. 3 km uzunlu�unda ve 0.5-0.7 km geni�li�indeki bir alan� kaplayan bu
mezarl�k K�rg�zistan’daki en büyük mezarl�kt�r. Burada ondan fazla büyük kurgan olmak
üzere çok farkl� devirlere ait kurganlar bulunmaktad�r. Bu mezarl�ktaki mezarlar�n birço�u
Göktürk devrine tarihlenmektedir. 1996 y�l�nda bulunan bir mezar ko�um tak�m�yla birlikte
gömülmü� bir at ve yan�nda yatan bir çocuk cesedinin varl���n� ortaya ç�karm��t�r491 (Çizim
No: 53).
24 nolu Çon-Döbö Mezar�; 1997 y�l�nda kaz�lan bu mezar ölçüleri ve y���nt� formu olarak
di�er mezarlardan farkl� bir durum arz eder. 16 metre çap�nda, 1 metre yüksekli�inde olan bu
mezar Çon-Döbö’nün di�er büyük kurganlar�na benzemektedir. Büyük y���nt� kald�r�l�nca
8x8 metrelik bir kare kurulu� ortaya ç�km��t�r. Bat� taraf�nda bir balbal� bulunan bu kare
489 Abdülkadir �nan; a.m., s. 570. 490 Kubatbek Tabaldiev; “Tanr� Da�lar� Göçebe Türkleri Ölü Gömme Gelenekleri”, XII. Türk Tarih Kongresi, Ankara, 1994, Kongrede Sunulan Bildiriler, C. II, s. 310. 491 Rüstem Bozer; “K�rg�zistan’�n Son-Köl Bölgesi’nde Yap�lan Türk Kültürüne Yönelik Kaz�lar (1997 çal��malar�)”, Uluslar aras� Dördüncü Türk Kültürü Kongresi Bildirileri, Ankara, 4-7 Kas�m 1997, s. 2.
90
kurulu� içinde bir at kafatas� ve da��lm�� at kemikleri ele geçmi�tir. At kemiklerinin da��n�k
olmas� bu mezar�n daha önce soyguncular taraf�ndan aç�ld���n� göstermektedir492.
Süttü-Bulak Mezarl���; Son-Köl ile Iss�k-Köl aras�nda bulunan Koçkor yak�nlar�ndaki
bulunur. Bu mezarl�ktaki birçok mezarda ko�um tak�mlar� bulunmu�tur. Ayr�ca say�s� çok
olmasa da ko�um tak�ml� atlar�n cesetle beraber yan yana gömülmesi de çal��mam�z aç�s�ndan
önemlidir493.
Alam���k Kurganlar�; Tanr� Da�lar�’n�n orta k�sm�na denk gelen Nar�n Irma��
buluntular�n�n en önemli merkezi Alam���k denen bölgedeki mezarlard�r. Bir numaral�
kurganda At kemikleri ve üzengiye rastlanm��t�r. Kurgan�n yönü bat�dan do�uya do�rudur.
Atm�� dokuz numaral� kurganda ise insan mezar� yan�nda at için de ayr�ca hücre yap�lm��t�r.
Bu k�s�mda at�n kemikleri, gemi, üzengisi, Kemik yay parçalar� ve demirden bir toka ele
geçirilmi�tir. Ayr�ca bir de küpe halkas� bulunmu�tur494.
Hay�r-Han Kurganlar�; Tula Nehri k�lar�nda birçok Göktürk mezar�na rastlanm��t�r.
Bunlardan Nainde-sume’deki Hay�r-Han Da��’ndaki kurganlar at gömüsü aç�s�ndan
önemlidir. Bu kurganlardan birinde yedi tane at iskeleti ç�kar�lm��t�r. Atlar�n ko�um tak�mlar�
üzerinde bulunmu�tur. Ayn� mezarda bulunan bir kuma� parças� üzerinde Çin ve �ran
motifleri vard�r495.
492 Rüstem Bozer; a.g.m., s. 3. 493 Rüstem Bozer; a.m., s. 2. 494 Bahaeddin Ögel; a.g.e., 1991, s. 152-154. 495 Bahaeddin Ögel; a.e., s. 137-138.
büyük bir çekiç vard�r. Bu tür silaha �skitler’de nadiren rastlanmaktad�r. Katakonbun kuzeyine
do�ru yer alan çukurda, adi eyerli ve mütevazi ba�l�k tak�m� olan iki at cesedi bulunmu�tur515.
Kurgan�n kuzey kesiminin alt�nda ikinci bir katakomb vard�r. Çukurun giri� taban� 6 metre,
koridoru and�ran uzunlu�u ise 7 metre derinli�e sahiptir. Bu koridorun duvarlar�n�n birinin
önünde tahtadan yap�lm�� dö�ek üzerinde boynunda adi boncuklar bulunan bir hizmetkar
yatmaktad�r. Di�er duvar�n önünde ise on bir adet amfora vard�r. Koridorun sonunda yer alan
ayr� bir ilave oda da ya�l� bir kad�n�n kemikleri saç�l� vaziyettedir. Odan�n bir k�sm� ise oraya
buraya at�lm�� e�yalarla kapl�d�r. Yakla��k üç bin be� yüz ferahi, kad�n�n giysilerini çalan
soyguncular taraf�ndan aceleyle oraya buraya f�rlat�lm��t�r. Giri� çukurunda, kraliçenin
e�yalar�yla birlikte gömülmü� boyunduruk ve araba okundan ba�ka a�aç tekerleklerin
kal�nt�lar� ele geçirilenler ars�ndad�r516.
Aleksandropol Kurgan�; Nikopolis’ten fazla uzak olmayan ve 1856’da kaz�lan
Aleksandropolis kurgan� M.Ö. III. yüzy�la tarihlenir. �çinde bulunan e�yalar�n oldukça zengin
bir envanteri bulunmaktad�r. Lüks ve orijinal ko�um tak�mlar�yla birlikte birkaç ata özel bir
çukurda de�il, yeralt�ndaki bir koridorda rastlanm��t�r (Resim No: 39).
514 Boris Piotrovsky-Liudmila Galanina-Nonna Grach; a.g.e., s. 6. 515 B.N. Grakov; a.g.e., s. 137. 516 B.N. Grakov; a.g.e., s. 138.
96
Tyraspolis Kurganlar�; Dinyester Nehri k�y�s�ndaki bu kurganlarda cesedin ba�� kuzeye
çevrilidir. Cesedin yan�nda genellikle ölü yeme�i, amfora, hayvan kemikleri bulunmaktad�r.
Erkek mezarlar�nda k�l�ç, m�zrak, sol kalçada bir demet ok (100-200 aras�) gibi sava� aletleri
bulunmu�tur. Tüm at yerine a�aç bir kap içinde, genellikle gövdesinin bir k�sm�, gö�sünün
yar�s�ndan bel kemi�i hariç ön ayaklar� ve kemik sapl� demir bir b�çak bulunmaktad�r. Ancak
iki-üç toprak setli mezarlarda 2-3 ata rastlanm��t�r. Kad�n mezarlar�nda ise gerdanl�k, küpe,
kirmen ve i�in yan� s�ra at veya koyunun bö�ründen ibaret ölü yeme�i bulunmaktad�r.
Koyunlar ço�u kez bütün halinde gömülmü�tür517.
Kul-oba Kurgan�; 1830 y�l�nda Kerç bo�az�nda Pantikapea nekropolünde ortaya ç�kar�lan
Kul-oba kurgan� oldukça istisnai bir öneme haizdir. Güney Avrupa’daki �skit dönemine ait
kurganlar�n�n dikkatli bir �ekilde incelenmesi bu kurgan ile ba�lar. Üç iskelet bütün envanteri
ile birlikte yerinde bulunmaktad�r. Kurgan bulundu�u ilk y�llarda ba��nda bir nöbetçi
dikilmesine ra�men Kerç sakinleri taraf�ndan soyulmu�tur. Fakat devletin gayreti ile e�yalar
tekrardan bulunup ele geçirilmi�tir. M.Ö. IV. ve III. yüzy�llara tarihlenen kurgan�n kuzey
duvar� boyunca yan�nda alt�n phiale ve alt�n bezekli plakalarla kapl� silahlar bulunan bir kral
veya eyalet valisi yatmaktayd�r. Ba�l��� alt�n ajurlu bir tiara süslemektedir. Kral�n hemen
yan�nda bir kad�n iskeleti vard�r. Alt�ndan yap�lm�� lüks ba�l��� uzun pandantif ve küpelerle
süslüdür. Boynundaki kolyenin kenarlar� yatan aslan tasvirleriyle süslü ve alt�nd�r. Göz al�c�
alt�n bilezikler mevtaya e�lik etmektedir. Kral ve kraliçenin ayakucunda, güney duvar�
boyunca m�zrakl� bir koruma görevlisi uzanmaktad�r (Çizim No: 57). Elbisesi alt�n ferahilerle
kapl�d�r. Ayn� stilde iki adet rhyton, küre �eklinde kap, gümü� kylix, içinde koyun kemikleri
bulunan bronz bir kazan, �arap dolu amforalar, yine ba�ka kazan ve de�i�ik bronz kaplar,
kemik sapl� b�çaklar ve di�er e�yalar krala refakat etmektedir (Resim No: 40). Özel bir çukura
bir at gömülmü�tü518.
Dneprorudnaya �ehrindeki Kurgan; Dneprorudnaya �ehrinde ortaya ç�kar�lan kurganlardan
birinde, büyük bir katakomp içinde iyi donan�ml� bir sava�ç�n�n mezar�na rastlanm��, ayr� bir
oda da ise ona e�lik eden s�radan iki at bulunmu�tur519.
517 B.N. Grakov; a.e., s. 131-132. 518 B.N. Grakov; a.e., s. 146-147. 519 B.N. Grakov; a.e., s. 76.
97
Ulsky Kurgan�; Kuzey Kafkaslar’da, Kuban nehri k�y�s�nda Ula aulu yak�nlar�nda bulunan
kurgan, atl� gömü türleri aras�nda en ilginçlerinden biridir. 1898 y�l�nda N. I. Veselovsky
taraf�ndan kaz�lan bu kurgan M.Ö. VI. yüzy�la tarihlenmektedir520. Dünyaca ünlü
Komstromskaya Kurgan�’n�n yak�n�nda bulunan bu kurgan�n içinde tam 360521 adet at
cesedine rastlanm��t�r. 15 metre yüksekli�e sahip kurgan�n aksam� ah�aptan yap�lm��t�r. Bu
360 at cesedi a�aç kolonlar�n çevresine s�raland�r�lm��t�522 (Çizim No: 58).
Kostromskaya Kurgan�; Ukrayna’n�n Kuban Nehri sahillerinde Kostromskaya köyü’nde
1897 y�l�nda bulunan kurgan büyüklü�ü ile dikkat çekmesi yan�nda M.Ö. VII-VI. yüzy�llara
ait olmas� da çok önemlidir523. Di�er �skit kurganlar�ndan daha farkl� bir mimari düzenlemeye
sahiptir. Bu yüzden de baz� bilim adamlar� bu kurgan� Maiotlara atfeder. Çapraz vaziyette
konulan a�açtan yap�lma çad�r �eklinde bir mezard�r. Geni� çukurun yanlar� veya dö�emenin
yan taraflar� boyunca say�lar� 22 adet at cesedi yerle�tirilmi�tir. Bu atlar�n hepsine de gem
vurulmu�tur. Hayvanlar�n ba� ko�umlar� hayvan figürleri ile süslenmi�tir. As�l gömü mekân�
ise atlar�n dizildi�i kare mekân�n içindedir524 (Çizim No: 59).
Yelisavetino Kurganlar�; Yine Kuban bölgesinde bulunan bu kurganlar di�erlerinden farkl�
olarak V.-IV. yüzy�llara tarihlenmektedirler. A�a�� yukar� 16x16 metre gibi kare mezar
çukuru vard�r. Blok ta�larla örtülen bir kö�ede ise tüm çukurlarda oldu�u gibi çaprazlamas�na
konulan a�açlarla örülmü� bir yeralt� mezar� bulunmaktad�r. Ana çukura a�aç bir koridordan
geçilmektedir.
Alt� at�n çekti�i bir cenaze arabas� yer almaktad�r. Arabalar 4-6 tekerleklidir ve tekerlekler
�skit kral mezarlar�nda oldu�u gibi demir çemberlerle çevrilidir. Fakat bu arabalar�n üzerinde
bildi�imiz alem-ç�ng�raklar yoktur. Ba�tan a�a�� ya�malanan ana mezarlar�n yan�nda
hizmetkârlar�n ve bazen silahl� muhaf�z ve kad�nlar�n mezarlar� bulunmaktad�r. Kad�nlar�n
kimisinde sade boncuklar, kimisinde alt�n ziynetler vard�r. Say�lar� dört ila be� aras�nda
de�i�mektedir. Kad�n ve muhaf�zlar�n bulundu�u çukurun kar��s�nda bulunan duvar önünde
dokuz veya daha fazla binek at� bulunmaktad�r525 (Çizim No: 60).
520 B.N. Grakov; a.e., s. 221. 521 A�a��da verilen kaynakta 360 olarak geçen at say�s� B.N. Grakov’un eserinde 500 olarak geçmektedir. Karl Jettmar’�n eserinde ise birkaç yüz olarak belirtilmi�tir. Tamara Talbot Rice ise rakam� 400 olarak vermi�tir. 522 Boris Piotrovsky-Liudmila Galanina-Nonna Grach; a.g.e., s. 5. 523 Tamara Talbot Rice; a.g.e., s. 109. 524 B.N. Grakov; a.e., s. 219. 525 B.N. Grakov; a.e., s. 219-220.
98
O�uz Kurgan�; V. Roth’un kaz�lar� sonucunda bulunan O�uz Kurgan� 1902 y�l�nda
kaz�lm��t�r. �skit devrinin en önemli arkeolojik alanlar�ndan biri olan O�uz Kurgan� hakk�nda
çok fazla bilgi bulunmamakla beraber, kurgandan ç�kar�lan ko�um tak�mlar� ve süslemeler
dönem sanat�n� çok iyi bir �ekilde ifade etmektedir526 (Resim No: 41).
Kelermes Kurgan�; Kelermes Kurgan� da Kostromskaya Kurgan� gibi farkl� bir tarzda
yap�lm��t�r. �skitlerin en eski kurganlar� aras�nda say�labilecek bu kurganlar�n farkl� mimari
özeklikte olmas� sadece bu yön dü�ünüldü�ünde bile do�ald�r. Kelermes Kurgan� M.Ö. VII-
VI. yüzy�llara tarihlenmektedir. Ana gömü mekan�n�n çevresinde 20-30 aras�nda de�i�en at
cesedi bulunmaktad�r. Atlarla birlikte cenaze arabas� kal�nt�lar� bulunmu�tur. Binek atlar�n�n
kimisi alt�n, kimisi bronz veya boynuzdan yap�lma tak�mlar� ve dizginleri de hayvan figürleri
ile süslüdür527.
Posulye Kurganlar�; Posulye’de 1-20 metre yüksekli�inde pek çok kurgan bulunmu�tur. Bu
kurganlar�n en büyükleri Aksutinets ve Volkovets köylerindedir. Ana yap� oldukça geni� ve
dikdörtgen �eklindeki çukur içinde veya toprak hizas�nda tomruk kulübe �eklindedir.
Çukurlar�n duvarlar� sat�ha kadar kö�elerden dört iri kütükle takviye edilen dikey
tomruklardan olu�maktad�r. Aç�lan mezarlar�n büyük bir ço�unlu�u sava�ç� mezarlar�d�r ve
bunlarda bazen de�erli silahlara ve k�ymetli ziynet e�yalar�na rastlanmaktad�r. Yakla��k yirmi
kadar mezarda cesede refakat etsin diye zorla öldürülmü� kad�n cesetlerine rastlanm��t�r.
Bunlardan baz�lar�n�n üzerinde de�erli ziynet e�yalar� vard�r. Mezarlarda rastlan�lan
sava�ç�lar�n ço�u süvaridir. Mezarlara daha çok at yerine ucuz veya pahal� ko�um tak�mlar�
konulmu�tur. Genellikle mezarlarda 2-6 ki�i defnedilmi�, ama bazen çukurun bir kenar�nda 20
kadar ki�inin cesedine de rastlanmaktad�r. Bu mezarlarda ilginç olarak kad�n mezarlar�nda da
dizgin tak�mlar�na rastlanm��t�r.
Posulye kurganlar�ndan Aksutinets köyündeki büyük kurgan�n toprak setinde ölü yeme�i
bulunmu�tur. Kap k�r�klar�, koyun kemikleri, iki adet ayin b�ça�� bulunmu�tur. Kaz�y� yapan
arkeolog D. Ya. Samokvasov’dur. Mezar�n kuzey bat� kö�esinde yakla��k yirmi çift bronz ve
demir gem vard�r. Gemlerin üzengi kemi�i �eklinde veya ilmi�in kenar�na ili�tirilen yuvarlak
yan halkalar� mevcuttur. Ayr�ca gemlerle birlikte bak�r, demir ve boynuz a��zl�klar vard�r.
526 Ya�ar Çoruhlu; “K�r�m Arkeolojisi ve Sanat� (Ba�lang�c�ndan Alt�nordu Devrine Kadar)”, Türk Dünyas� Ara�t�rmalar�, S. 113, Nisan 1998, s. 108. 527 B.N. Grakov; a.e., s. 219-221.
99
Dizgin kay��� kartal koyun ve keçi ba�lar�na benzeyen ferahilerle süslüdür. Cesedin sa�
taraf�nda araba dingili bulunmaktad�r528.
Karagodeuashkh Kurgan�; Kuban Nehri k�y�s�nda bulunan bu kurganda, toprak sette iki ta�
yeralt� mezar� bulunmaktad�r. Mezarlar�n birinci odas�nda bir geçit yer almaktad�r. �kinci
odaysa mevta mezar�n� birle�tirmektedir. Ah�ap çat� üzerinde ta� bir kafes yer almaktad�r.
Giri� k�sm�nda iki veya daha fazla at�n çekti�i bir cenaze arabas� kal�nt�s� bulunmaktad�r.
Yine bu oda da bir kad�n cesedinin üzerinde lüks alt�n ziynetler, alt�n topuzlu sivri uçlu bir
ba�l�k mevcuttur. Geçitin ortas�nda ko�umlu at cesetleri bulunmaktad�r. �kinci oda da bir
sava�ç� mezar� yer almaktad�r. Sava�ç�n�n mi�ferinin üzerine alt�n �eritler ve bro�lar
kak�lm��t�r. Boynundaki kolye yine metaldendir. Kolyenin uçlar� yaban domuzu parçalayan
aslan motifi ile süslüdür529.
Yedi Karde�ler Kurgan�; Kuban Nehri yak�nlar�nda bulunan bu kurganda di�er Kuban
kurganlar� gibi iki k�s�mdan olu�maktad�r. 1873 y�l�nda aç�lan bu kurganlar M.Ö. V. yüzy�l�n
ortalar�na tarihlenmektedir. Yedi kurgandan olu�an bu kurgan toplulu�unun ikinci kurganda
iki oda bulunmaktad�r (Resim No: 42,43). D�� oda da 13 at cesedi bulunmaktad�r. �ç oda da
ise bir ceset bulunmaktad�r530 (Çizim No: 61,62).
Kuban Nehri civar�ndaki bu kurganlar baz� bilim adamlar� hariç �skitler’e atfedilmektedir.
Grakov ise �srarla bu mezarlar�n Maiotlara ait oldu�unu savunur ve bu dü�üncesini de
kurganlar�n çad�r �ekilli olmas�na dayand�r�r. �skitlerin bir bozk�r toplulu�u olmas� ve
çad�rlarda ya�amalar� hasebiyle bu tür mezar yapma e�ilimleri di�er yerle�ik halklara nazaran
daha kuvvetli olsa gerektir. Ayr�ca bu kurganlar daha çok erken dönemlere ait olmakla
birlikte Dinyester Nehri k�y�s�ndaki geç tarihli �skit kurganlar� ile uyu�mamas� gayet
normaldir. Bir di�er önemli bulgu ise Kuban Nehri k�y�s�ndaki kurganlarda bulunan
meteryalin içinde Asur, M�s�r ve Med e�yalar�n�n bulunmas�d�r. E�er bu kurganlar
Maiotlara ait olsa idi, �skitlerin Bat� Asya’ya yapt�klar� seferi yok saymak gerekirdi.
Veronej �stasyonundaki Kurganlar; Bu istasyondaki M.Ö. IV. yüzy�la ait bir kurganda çad�r
kapak alt�nda bir ihata duvar� örülmü�, onun çevresinde ise içlerinde gemlenmi� atlar�n
528 B.N. Grakov; a.e., s. 258. 529 B.N. Grakov; a.e., s. 224. 530 Boris Piotrovsky-Liudmila Galanina-Nonna Grach; a.g.e., s. 7.
100
bulundu�u 29 mezar yer almaktad�r. Dizgin tak�mlar� içinde Chertomlyck kurgan�ndaki ölü
yeme�i s�ras�nda b�rak�lan dizginleri hat�rlatan birçok ferahilere rastlanm��t�r531.
Bobritsa Kurgan�; Kanev �ehri yak�nlar�ndaki Bobritsa köyünde bulunan 31. nolu kurganda,
zengin bir kad�n�n yan�nda kad�n bir kölenin kemikleri bulunmu�tur. Bu zengin kad�n�n
ba��nda üst k�sm�na yatar vaziyetteki at figürleri i�lenmi� alt�n ferahiler dikilmi�tir. Kad�n�n
yan�nda ayr�ca içinde 21 bronz ok bulunan bir sadak ile at vard�r. Yine ayn� mezarda yüksek
ka�l� bak�r yüzükler ve kehlibar boncuklar� olan bir cariyenin kemikleri bulunmu�tur532.
4 Nolu Chastiye Kurgan�; 2001 y�l�nda V. Ye. Maksimenko ve V. V. Klyutchnikov’un
ba�kanl���nda yap�lan kaz�da M.Ö. IV. yüzy�la tarihlenen bir �skit kurgan� bulunmu�tur
uçlar� alt�nda yald�zlanm�� at ko�um tak�mlar� bulunmu�tur540. Bu kurganda da yukar�da
bahsetti�imiz at kemiklerinin yak�lm�� olabilece�ini sadece at ko�um tak�mlar�n�n kalmas�
bize dü�ündürmektedir.
Nowogrigorewka Kurgan�; Üzerine çok fazla bir bilgiye sahip olmad���m�z Nowogrigorewka
Kurgan�’nda (Bugün Ukrayna’da bulunmaktad�r) da Höckricht Kurgan�’nda bulunan at
ko�um tak�mlar�na rastlanm��t�r. Sanatsal yönden güzel parçalar olduklar� kaynaklarda
538 Peter Vaczy; a.g.m., s. 82. 539 Denis Sinor; “Hun Dönemi”, s. 280. 540 Ali Ahmetbeyo�lu; a.g.e., s. 139.
104
geçmektedir541. Ayr�ca ayn� kurganda bulunan dikey oyuklarla süslenmi� bronz kenarl� bir
eyer bulunmu�tur542.
Seelman Buluntular�; A�a�� Volga’da bulunan Hun dönemine ait Seelman buluntular�
aras�nda birçok kurgan bulunmaktad�r. Bu kurganlar aras�nda D42 nolu kurgan noktal�
hatlarla yap�lm�� bir tezyinat sistemi ile süslenmi� alt�n levhalar, bu kurgan�n en karakteristik
özelli�idir. Genel Hun kurganlar�nda bulunan yang�n tabakas� bu kurganda da vard�r. Ceset
yak�lm��t�r. Mezarda at iskeletleri de görülmü�tür fakat bu konu hakk�nda ayr�nt�l� bilgi
yoktur543.
Leva Kurgan�; Macaristan’da bulunan bu kurganda da genel Hun kurganlar�nda bulunan
materyale rastlanm��t�r. Ayr�ca karakteristik Hun ko�um tak�mlar� ile gemlerde
bulunmu�tur544.
Kzensthely-Gatidomb Kurgan�; Bu kurgan da Macaristan’da bulunmaktad�r. Leva
Kurgan�’ndaki gibi Hun karakteristi�i ta��yan materyalin yan�nda ko�um tak�mlar� ve
gemlere rastlanm��t�r545.
Kafkasya’daki Hun Mezar�; Balkar bölgesinde Hun devrinin gömülerine örnek olacak bir
mezar bulunmu�tur. 41 cm çapl� alçak kurgan�n alt�nda 2.5 metre derinlikte 4.80x2.55 metre
büyüklü�ünde mezar odas� ortaya ç�kar�lm��t�r. 2.20x2.35 metre büyüklü�ündeki ikinci oda
da k�r�k vaziyette bir iskelet ve yan�nda 28 cm uzunlu�unda demir ile kemikler aras�nda da
alt�n bir toka bulunmu�tur. 3.60x2.25 metre büyüklü�ündeki birinci oda da ise demirden
yap�lm��, gümü�le kaplanm�� bir kask, demir kulplu bronzdan yap�lm�� küçüklü büyüklü iki
kazan, zengin at ko�um tak�mlar�, paslanm�� demirden bir z�rh, bronz ve gümü�le süslü
y�pranm�� vaziyette tahta eyer, k�sa bir k�l�ç, tahta ve topraktan kaplar, mavi ta�larla süslü
alt�n tenekeler, alt�n tokalar ele geçirilmi�tir. Mezardaki iskeletin Hunlara veya Alanlara ait
olabilece�i dü�ünülmektedir. Ancak Alanlarda yo�un bir �ekilde ölü yakma gelene�i olmas�
bu mezar�n sahibinin Alan kültüründen etkilenmemi�, Orta Asya gelene�ine uyan bir Hun
541 Ali Ahmetbeyo�lu; a.e., s. 142. 542 Ali Ahmetbeyo�lu; a.e., s. 144. 543 Bahaeddin Ö�el; a.g.e., 1991, s. 97. 544 Peter Vaczy; a.g.m., s. 217. 545 Peter Vaczy; a.m., s. 217.
105
lidere ait olmas� daha büyük bir ihtimaldir. Ayr�ca mezardan ç�kar�lan e�ya Hunlar aras�nda
çokça kullan�lmas� da bu tezi do�rulamaktad�r546.
Urallar’da Hun Kurgan�; Çok geni� bir bölgeye yay�lan Hun kurganlar�ndan Urallar’da
Müslimova olarak isimlendirilen kültür merkezindeki buluntular at ko�um tak�mlar� olarak
çok önemli bir yer i�gal etmektedirler. Ayr�ca at gemleri de Macaristan’daki at gemleri ile
yak�n özelliklere sahip olmas� Hun arkeolojisi için önemli bir bulu�tur547.
Kysyl-Adyr Kurgan�; 1977 y�l�nda Ural Nehri’nin kenar�nda bulunan Kysyl-Adyr Kurgan�
Avrupa Hunlar�’na ait birçok unsur ta��maktad�r. Küçük ta� plakalarla kapat�lm�� bir
ma�arada ele geçen buluntular aras�nda; mantar kulplu kazan, demir bir k�l�c�n kabza
parçalar�, yay art�klar�, üç kanatl� ok uçlar�, ko�umlar ve hayvan kemikleri (At olma ihtimali
çok yüksek) vard�r548.
Pokrowsk Mezar�; Polonya’da bulunan bu tepe mezar�nda oluklarla süslü, ku�a�� gümü�
tabakayla kapl�, pul örnekli bir eyer teçhizat� ortaya ç�kar�lm��t�r549.
Schipowo Mezar�; Bu mezar tepesinde ise eyer tahtas� üzerinde, alt�n levhadan yap�lm�� eyer
süsleme parças� bulunmu�tur. Burada süsler, uzaktan bile iyi görünecek �ekilde eyer ka��nda
ve eyer tahtas�n�n ön ucundad�r. Eyerin arka ka��n�n ise metal bir çemberi vard�r. Bu süsler
Hun devri için karakteristiktir550.
Pécs-Üszögpuszta Buluntusu; 1900 y�l�nda bulunan bu mezarlar Hun devrinin en büyük
arkeolojik bulu�lar� aras�nda geçmektedir551. 70 cm gibi az bir derinlikten ortaya ç�kar�lan bu
buluntular içinde 66 parça alt�n e�ya bulunmu�tur552. Ayr�ca 30 parçal�k at ko�um tak�mlar� ile
demirden yap�lm�� dizgin, alt�nlanm�� bir a��z t�kac�, alt�n i�lemeli ah�ap bir eyer ve gem
kay��lar�n�n uçlar� bulunmu�tur553. Bu buluntulardan anla��ld��� kadar�yla mezar�n bir Hun
atl�s�na ait oldu�u öne sürülebilir. Gemin �eklinden basit halkal� bir tay gemi oldu�u
anla��lmaktad�r. Kemer uçlar� genelde y�lan örnekli, de�erli ta�larla süslü, alt�nla kapl�, 546 Ali Ahmetbeyo�lu; a.g.e., s. 148. 547 Bahaeddin Ö�el; a.g.e., 1991, s. 99. 548 Ali Ahmetbeyo�lu; a.g.e., s. 140-141. 549 Ali Ahmetbeyo�lu; a.e., s. 144. 550 Ali Ahmetbeyo�lu; a.e., s. 145. 551 �stvan Bona; Das Hunnenre�ch, Budapest, 1991, s. 184. 552 Nandor Fettich; a.g.m., s. 216-217. 553 �stvan Bona; a.g.e., s. 185.
106
bronzdur. Buluntular aras�nda alt�nla kaplanm�� sadak, oklar�n üç kanatl� demir uçlar�, demir
karg� uçlar�, uzun sapl� iki a��zl� süvari k�l�c�, de�erli ta�larla bezeli k�l�ç k�n�na ait a��z
çemberi, alt�n kaplamas� ve k�l�ç süsleri ortaya ç�kar�lm��t�r554.
Floriana Mezar�; �talya’n�n Valeria �ehrinde bulunan bir Hun mezar� bugüne kadar
Avrupa’n�n en bat�s�ndaki Hun buluntusuna i�aret etmektedir. �ehrin Floriana olarak
adland�r�lan bölgesinde bulunan mezarda çok say�da alt�n paralar, deforme olmu� kafatas�
kemikleri, gömülmü� atlarda bulundu. Mezar�n M.S. 430’lu y�llara ait oldu�u tahmin
edilmektedir555.
554 Ali Ahmetbeyo�lu; a.g.e., s. 145. 555 Ali Ahmetbeyo�lu; a.e., s. 56.
107
2.4. Avarlar’da Atl� Mezarlar
Karadeniz’in kuzeyi ve Macaristan’da bulunan birçok Avar mezar�nda atl� gömü türüne
rastlanmaktad�r. Konunun çok spesifik olmas� ve kaynak yetersizli�inden dolay�
derinlemesine bilgi edinme mümkün olmamaktad�r. Atl� gömü yap�ld��� bilinen, fakat
ayr�nt�l� bilgiye sahip olmad���m�z mezarlar �unlard�r; Barathely, Hari, Muzsnahaza,
Aranyosgyeres, Szekudvar mezarlar�d�r556.
Kunagota Prens Mezar�; M.S. 590 y�llar�na tarihlenen bu mezar da oldukça çok say�da alt�n
bulunmu�tur. Mezarda bulunan materyaller ve k�l�ç bir hükümdar mezar� oldu�unu rahatl�kla
aç�klamaktad�r. Mezarda bulunan silahlar ve atlar hükümdar�n di�er dünyada kullanaca��
önemli araçlar ars�ndad�r. Demir üzengi, ko�um tak�mlar� ve eyer tak�lar� bu mezarda bulunan
önemli süsleme örneklerini bar�nd�ran unsurlard�r557.
Nemetpereg Mezarlar�; Avarlar�n ilk dönemlerine ait olan bu mezarlar, çok zengin
buluntular�n ele geçirildi�i mezarlard�r. Birço�unda cesetler atlarla beraber gömülmü�tür.
Asya tipi gömü gelene�inin ayn� gömü �ekli burada da gözükmektedir. Silahlar, z�rhlar, geni�
sürahiler, kemikten yap�lma tabaklar ve a��r oklar bulunmu�tur. At gömüsünden hariç, atlar�n
üzerindeki ko�um tak�mlar�, eyer ve üzengiler de hayvan üslubu süsleme unsurlar�n�n önemli
örneklerini verir558.
Fönlak Mezar�; M.S. VII. yüzy�la tarihlenen Fönlak bölgesindeki iki mezar harikulade
örneklerin ç�kar�ld��� bir mezar yeri olmu�tur. Macaristan’da Maros Nehri ta�k�n arazisi
kenar�nda �ans eseri bulunmu�tur. Mezarda 44 parça bronz süsleme ç�km��t�r. Bunlardan bir
k�sm� kemer tokas�, bir k�sm� ko�um tak�m�, bir k�sm� da eyer parçalar�d�r. Ayr�ca cesetle
beraber gömülmü� bir de at bulunmu�tur. Mezardan ç�kan bu kadar çok parçan�n anlam� bu
mezarda yatan ki�inin alt�n i�çili�i ve demir i�çili�i ile yüceltildi�ini aç�kça ortaya
koymaktad�r.
Kunszentmarton Mezar�; Fönlak mezar� ile k�yaslanabilecek bir ba�ka mezar ise 41 parça
süslemeyi muhteva etmesidir. Ayr�ca bir adet k�l�ç ve bir adet at ta cesetle beraber
556 The last Century of Avar Rule, http://mek.oszk.hu/03400/03407/html/46.html, 11 Temmuz 2006. 557 Avar Rule Before 630, http://mek.oszk.hu/03400/03407/html/44.html, 11 Temmuz 2006. 558 Avar Rule Before 630, http://mek.oszk.hu/03400/03407/html/44.html, 11 Temmuz 2006.
108
gömülmü�tür. Erken Avar dönemine tarihlenen bu mezar bize ayr�ca Avar sava� giysi
örne�ini veren ilk mezard�r. Bu giysi demir parçalardan olu�ur.
Nagyszentmiklos-Bukovapuszta Mezar�; �ki mezarda cesetle beraber birkaç at�n gömülü
bulundu�u bu mezarlarda k�l�çlar, b�çaklar, tipik atl� sava�ç�lar ve ok uçlar� bulunmu�tur.
Ayr�ca atlarla ilgili ko�um tak�mlar�, eyerler ve üzengilerde bulunmu�tur.
Ermihalyfalva Mezar�; Küküllovar vadisinde bulunan bu mezar, çevresindeki olu�umlar�n
meydana getirdi�i çamurlarla yap�lm�� dar boyunlu vazolar ve di�er vazolar�nda bulundu�u
birçok örne�e sahiptir. Mezarda ayr�ca yuvarlak kabzal� düz k�l�çlar, üç kö�eli ok ba�lar�,
üzengiler, dekorasyon amaçl� ko�um tak�mlar� bulunmu�tur. Cesetle beraber gömülmü� at ta
Avar mezarlar�n�n tipik unsurlar�ndan biridir.
Artand Mezar�; Macaristan’�n Sebes-Körös olarak bilinen bölgesinde bulunan Artand
Mezar� bulundurdu�u örneklerle gayet zengindir. M.S. VI. yüzy�la ait olan bu mezarda da
ceset bir atla beraber gömülmü�tür.
Korond-Firtos Mezar�; Macaristan’�n Kis-Küküllo vadisinde bulunan bu mezar
Transilvanya örneklerinde kemerlerde ve ko�um tak�mlar�nda benzer metodlara
rastlanmaktad�r. Ayr�ca bu mezarda zanaatkarl�la ilgili çok güzel örneklere rastlanm��t�r.
Ayr�ca At gömüsü de hemen cesetin yan�nda bulunmaktad�r.
Nagyenyed Mezar�; Macaristan’�n Küküllo Nehri vadisi erken dönem Avar topluluklar�n�n
oturduklar� bir bölge oldu�u art�k kesinle�mi�tir. Bu bölgede bulunan mezarlarda bunu
kan�tlar niteliktedir. Bölge de birçok atl� mezar gömüsüne rastlanm��t�r. Bunlardan en dikkat
çekici olan� Nagyenyed Mezar� olmu�tur. Maros vadisine yak�n olan bu mezarda cesetle
beraber gömülen bir at ta bulunmu�tur. Nomadic unsurlar ta��yan bu mezar erken devir Avar
mezarlar�na çok iyi bir örnektir.
Mezoband Mezarlar�; M.S. 600-630 y�llar� aras�na tarihlenen bu mezarlarda cesetler atlarla
beraber gömülmü�tür. Ayr�ca alt�n küpeler ve alt�n Roma paralar� da bulunmu�tur559.
559 Avar Rule Before 630, http://mek.oszk.hu/03400/03407/html/44.html, 11 Temmuz 2006.
109
41 nolu Szellö-Vöö-Malom Mezar�; J. Dombay’�n kaz�lar�n� 1940 y�l�nda ba�latt��� bu
mezarl�kta 72 adet Avar mezar� bulunmaktad�r. Demir toka ve demir b�ça��n bulundu�u
mezarda, at iskeleti cesedin sol yan�nda yatmaktad�r560.
Terehegy Köyü’nün yak�nlar�nda bulunan sekiz Avar mezar� ile son bulmu�tur. Buradaki 6
nolu mezar, at ve insan iskeletinin yan yana bulundu�u tek mezard�r. At iskeleti bir veya iki
ya��ndad�r ve erkek iskeletinin solunda yatmaktad�r. Erkek iskeletine ait objeler; koyun
kafatas�, demir b�çak, demir toka, çakmakta��, Roma paras�, demir m�zrak ba�� bulunur. Ata
ait buluntular aras�nda ise; demir gem, iki demir üzengi bulunmu�tur561 (Çizim No: 63).
1 nolu Devavanya Mezar�; Do�u Macaristan’da Körös Nehri k�y�s�nda bulunan Devavanya
kasabas�n�n d���nda bulunur. 1936 y�l�nda ilk defa bulunan bu mezarlar�n Avarlara ait oldu�u
kesinle�mi�tir. 158 mezar�n bulundu�u bu mezarl�kta iki adet atla beraber gömülmü� insan
cesedine rastlanm��t�r. Bunlardan bir nolu mezarda at ile ceset aras�nda 60cm’lik bir aral�k
vard�. �ki iskelette bir birine paraleldir, fakat ba�lar� terstir. Erke�e ait hayvan motifli yedi
parçadan olu�an bir kemer bulunmu� ve ba� taraf�nda da ayn� motifli bir toka bulunmu�tur.
Bitkisel süslemeli alt� adet kay�� ucu bulunmu�tur. Yine bitkisel süslerle bezeli bir tutamaç,
iki adet daha büyük boyutta kay�� ucu bulunmu�tur. Bunlarda da hayvan motifleri göze
çarpmaktad�r. Ata ait demir parçalar ve iki demir üzengi bulunmu�tur562 (Çizim No: 64).
11 nolu Devavanya Mezar�; At iskeleti insan iskeletinin sa� taraf�nda bulunmaktad�r. Paralel
iskeletler olmalar�na ra�men ba�lar� farkl� taraftad�r. Yedi parçadan olu�an bir kemere sahiptir
ve bunlar bitkisel motiflerden olu�ur. Geni� kay�� tutacaklar�nda grifon motifleri
bulunmaktad�r. Bir gümü� yüzük, bir demir b�çak, demir fragmanlar, a�aç tokalar ve hayvan
kemikleri bulunmu�tur. Ata ait olanlar ise, bir çift demir üzengi ve tokalar bulunmu�tur563
(Resim No: 47,48), (Çizim No: 65,66).
66 nolu Szob Mezar�; 1927 y�l�nda A. J. Horvath taraf�ndan 137 mezar Tuna Nehri
k�y�s�ndaki kuzey Macaristan’da bulunmu�tur. 137 mezardan sadece üçünde at gömülü
560 Attila Kiss; a.m., s. 140. 561 Attila Kiss; a.m., s. 148. 562�lona Korvig; “Avar Finds in the Hungarian National Museum”, Cemeteries of the Avar Period /567-829/ in Hungary, Budape�te, 1977 s. 126. 563�lona Korvig; a.m., s. 126.
110
mezara rastlanm��t�r. 66 nolu mezarda Avar mezarlar�n�n genel konumuna uyar biçimde
paralel yerle�tirilmi�lerdir. At, erkek cesedinin sol taraf�na yat�r�lm��t�r. Ayr�ca tavuk ve
koyun kemikleri de bulunmu�tur. Oval �eklinde boncuklar, vazolar da bulunmu�tur564.
89 nolu Szob Mezar�; Bir erkek ile at iskeleti yan yana yatmaktad�rlar. At cesedin sol yan�nda
bulunmaktad�r. At yüzükoyun yat�r�lm��t�r. Ya�l� bir at olabilece�i kuvvetle muhtemeldir.
Mezar�n zemininde de kum ve kül bulunmu�tur. Geni� bir kay�� ucu, bir toka, üç kay��
parças�, bir demir toka, demir b�çak, kahverengi vazolar, tavuk kemikleri ve s���ra ait
olabilecek kemikler ele geçirilmi�tir. Ata ait ise çe�itli kullan�m e� yalar� ortaya ç�kar�lm��t�r.
16 adet rozet at�n ba��n�n yak�n�nda, 36 tanesi ise at�n etraf�nda bulunmu�tur. Demir toka,
demir üzengi en önemli buluntular aras�ndad�r565.
125 nolu Szob Mezar�; �ki iskelette yan yana yat�r�lm��t�r. Erkek cesedinin 25 ya��nda oldu�u
tahmin edilmektedir. Erke�e ait olarak bir çakmakta��, cesedin sa� elinde demir b�çak, bir
yüzük, dört tane ok ucu, ayaklar� bulunamayan erkek cesedinin ayakucunda gri bir vazo
bulunmu�tur. Ata ait olarak ise; bir toka, bir çift üzengi, demir eyer parçalar� bulunmu�tur566
sahilinde bulunur. �lk defa 1934 y�l�nda ke�fedilmi�tir. D. Pinter taraf�ndan yap�lan tespitler
sonras�nda 169 mezar bulunmu�tur. 169 mezardan sadece bir tane at ile insan cesedinin ayn�
mezar içinde oldu�u örne�e rstlanm��t�r. At cesedi, Erkek cesedinin sa� taraf�nda
bulunmaktad�r. Erke�e ait olarak bir demir toka, bir demir yüzük, ku� kemi�i ve s���r
kemikleri de bulunmu�tur. Ata ait olarak ise; iki demir üzengi ve demir tokalar vard�r567.
Szebeny I nolu Mezarl�k 18 nolu Mezar; Macaristan’�n güneyinde Drava Nehri
yak�nlar�ndaki Szebeny Kasabas�’n�n güneyinde bulunan üç farkl� mezarl���n Avar mezarlar�
oldu�u ortaya ç�km��t�r. 1935 y�l�nda ilk defa burada kaz�lar yapan M. Wache, Avar uzman�
olan J. Dombay’� kaz�ya davet ederek beraber kaz�lara ba�lam��lard�r. Yap�lan çal��malar
sonucunda 341 mezara rastland�. Bu 341 mezarda sadece bir tane insan iskeleti ile at 566 �lona Korvig; a.m., s. 182. 567 Janos Gyozo Szabo; “Avar Finds in the Hungarian National Museum”, Cemeteries of the Avar Period /567-829/ in Hungary, Budape�te, 1977,s. 259.
111
iskeletinin yan yana oldu�u mezara rastlanm��t�r. Üç mezarda ise ko�um tak�mlar� tak�lm��
sadece atlara ait mezar bulunmu�tur. Bir erkek ve ayak uçunda bulunan ata ait olan bu
mezarda erke�e ait buluntular aras�nda; bir küpe, ba��n�n solunda bir demir b�çak, demir toka
bulunmu�tur. Ata ait buluntu ise; demir bir gemdir568 (Çizim No: 68).
Szebeny II nolu Mezarl�k 7 nolu Mezar; Bir at ve bir erkek cesedinin bulundu�u mezarda
erkek cesedi ayaklar�na kadar karma kar���k �ekilde bulunmu�tur. Kemiklerin yan�nda ise
koyu kahverengi bir vazo vard�r. Erkek kemikleri ile at paralel bir �ekilde yat�r�lmam��t�r.
Demir gemler, tokalar, demir ok uçlar�, demir üzengi ve demir fragmanlar mezar içinde
bulunmu�tur569.
Szebeny II nolu Mezarl�k 9 nolu Mezar; Bir erkek ve ata ait bu mezarda erkek cesedinin sol
taraf�nda yatan at oldukça zengin bir materyal bulunmu�tur. Erke�e ait buluntular; erke�in
ayakuçlar�nda ok uçlar�, kahverengi bir vazodur. Ata ait ise; gem parçalar�, kay�� tutacaklar�,
demir üzengi ve tokalarda bulunmu�tur570.
162 nolu Kekesd Mezar�; Macaristan’da bulunan bu mezarl�kta ilk defa 1936 y�l�nda
çal��malara ba�lanm�� ve 246 adet mezara rastlanm��t�r. Birçok de�i�ik materyalin ele
geçirilmesine ra�men sadece mezarda at ile gömülmü� erkek mezar�na rastlanm��t�r.
�nsan iskeleti ile bulunan at iskeletinin insan iskeletinin hangi taraf�nda bulundu�una dair
hiçbir bilgi yoktur. �nsan iskeletine ait yüzükler, yüzük süsleri, toka, demir b�çak
bulunmu�tur. B�ça��n üzerinde bir grifon yerle�tirilmi� güzel bir örnektir. At iskeletine ba�l�
materyaller ise at gemi ve iki demir üzengi bulunmu�tur571 (Çizim No: 69).
184 nolu Kekesd Mezar�; At iskeleti ile bulunmu� erkek mezar�nda iki iskelette birbirine ters
bir �ekilde yat�r�lm��t�r. At erkek iskeletinin sa� yan�na yat�r�lm��t�r. �skelete ait materyaller
içinde üzerinde inci tanelerine benzeyen kabartmalar ve farkl� formlardan olu�turulan
568 Eva Garam; “Avar Finds in the Hungarian National Museum”, Cemeteries of the Avar Period /567-829/ in Hungary, Budape�te, 1977, s. 76. 569 Eva Garam; a.m., s. 106. 570 Eva Garam; a.m., s. 106. 571 Attila Kiss; “Avar Cemeteries in Country Baranya” Cemeteries of the Avar Period /567-829/ in Hungary, Budape�te, 1977, s. 55.
112
iki demir b�çak bulunmu�tur. At iskeletine ait ise, demir at gemi, iki demir üzengi (bir
tanesinin bas�lan yeri daha düz iken di�eri ise içe k�vr�kt�r) ele geçirilmi�tir572 (Çizim No: 70).
30 nolu Gyod-Mariahegy Mezar�; J. Dombay’�n 1941 y�l�nda buldu�u bu mezarl�kta tam 76
Avar mezar�na rastland�. 30 nolu mezar ise tek at ile insan cesedinin yan yana beraber oldu�u
mezard�. Bir erke�in sa� yan�nda bulunan at iskeleti gayet sa�lam bir �ekilde ç�kar�lm��t�.
Erkek cesedine ait buluntular aras�nda m�zrak ucu, demir yüzük, demir b�çak, demir toka,
çakmakta��, iki demir ok ucu bulunmu�tur. Ata ait buluntular ise; demir at gemi, demir toka
ve bir orak bulunmu�tur573 (Çizim No: 71).
572 Attila Kiss; a.g.m., s. 56. 573 Attila Kiss; a.m., s. 39.
Fransa, Rusya, �sveç, Amerika gibi ülkelerden arkeologlar kat�lm�� ve yap�lan kaz�lar
sonucunda iki adet K�pçak dönemi mezar� bulunmu�tur. Sekiz numaral� kurgan 13. yüzy�la
tarihlenmektedir. Gömü mekan� a�açla kaplanm�� ve bu odan�n içinde bulunan a�aç tabutun
içinde olgun bir erkek cesedine rastlanm��t�r. Ayn� yerde güzel tasar�ml� bir kâse ve ok uçlar�
bulunmu�tur. Tabutun üstünde ise eyer ve üzengi bulunmu�tur. Tabutun yan�nda ise iyi bir
�ekilde kalm�� at iskeleti bulunuyordu588 (Resim No: 51,52,53,54).
11 nolu Chastiye Kurgan�; Ayn� y�l yap�lan kaz�da ortaya ç�kar�lan bu kurgan 13. yüzy�l�n ilk
yar�s�na tarihlenir. �ki gömü mekân� bulunan bu kurgan�n ilk mekân� 8 nolu Chastiye
kurgan�na benzer. Bir erke�e ait olan bu odadaki tabutun yan�nda bir at cesedi bulunmaktad�r.
Di�er oda da ise bir kad�n cesedi vard�r ve yan�na da bir b�çak b�rak�lm��t�r. Büyük ihtimalle 585 Anonim; “K�pçaklar”, Meydan Larousse Ansiklopedisi, C. XI, �stanbul, 1992, s. 232. 586 Bahaeddin Ögel, a.g.e., 1991, s. 292. 587 Bahaeddin Ögel, a.e., s. 292. 588 http://www.da.aaanet.ru/exped/chkur200_en.htm, 11 Temmuz 2006.
118
yan oda da yatan erke�i e�i olan bu kad�n�n tabutundaki buluntular daha çok süslerden
olu�maktad�r589 (Resim No: 55,56,57).
Karpovka’daki K�pçak Mezar�; Ukranya s�n�rlar� içinde Don Nehri’nin sol kolu üzerinde
bulunan Karpovka’da ortaya ç�kar�lm��t�r. Kurgan kaz�l�rken ilk ortaya ç�kar�lan bir att�r.
Ayaklar� karn�na do�ru çekilmi� olarak yatan bu at�n biraz a�a��s�nda toprak çukurun içinde
muharibin höyü�ü bulunmu�tur. Höyükte çok say�da kemikten yap�lm��tokalar, gem süsleri
de ele geçirilmi�tir590.
589 http://www.da.aaanet.ru/exped/chkur200_en.htm, 11 Temmuz 2006. 590 M. A. Miller; “Sovyetler Birli�i’nde Türk Toplumlar�n�n Arkeoloji ve Tarihi”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, 2. Dönem, 1987, s. 27
119
IV. MEZARLARA AT GÖMME GELENE��N�N GEÇ DEV�RDEK�
�ZLER�
Türk topluluklar� göç ettikleri bölgelerde �amanist inançlardan uzakla�arak ba�ka dinlerin
K�pçaklar-Bulgarlar- Macarlar H�ristiyanl��� benimsemi�lerdir. Fakat Mezarlara at gömme
unsuru ve beraberinde gelen gelenekler uzun bir süre bu kültürlerin dinleri de��se de
adetlerinde de�i�meden günümüze gelebilmi�tir. Bu devaml�l��� en iyi kendi topraklar�m�z
üzerinde kurulmu� Türk topluluklar�nda görmekteyiz.
1. Türk-�slam Devletleri
1.1. Selçuklularda At Kültü
Türkler �slamiyet’le ilk defa Hz. Ömer devrinde kar��la��rlar. �lk önemli ili�ki ise Talas
Sava��’nda Çinlilerin yenilmesiyle hem siyasal hem de kültürel anlamdaki geli�menin
simgesel ba�lang�c� olur.591 Bu ili�kilerle Türk atlar� da kendini �slam ordular� içinde
göstermeye ba�lar. �lk kar��la�ma ise oldukça ilginçtir. Abbasi halifeleri döneminde
Semerkant elçisinin getirdi�i iyi cins atlar� halifenin önünde yürütür, hediye olarak ta Türk
“da� at�” n� sunmas�yla ba�lar. Ba�dat’a getirilen dünyan�n en iyi atlar�n� görmeye al��m��
olan halifenin saray�ndaki beyler hep birlikte Türk midillisinin d�� görünü�üne kahkahalarla
gülerler. Fakat elçi bu Türk at�n�n en h�zl� avc� at� oldu�unu söyler ve bir de hikâye anlat�r.
Hikâye k�saca vah�i bir at�n gelip bir Türk boyun atlar�ndan biri ile çiftle�mesidir. Bu atlar�n
bu kadar h�zl� olu�u yar� yabani olu�lar�d�r. Yabani atlar iki ya��na kadar ehlile�tirilebilir daha
sonra ehlile�tirmek mümkün de�ildir. Daha sonra bu at Ba�dat’ta bir yar��ta denenmi� ve
kendine has özelliklerini göstermi�tir.592
Türk midillisinin Yak�n Do�u’ya yayg�n bir �ekilde göçü ise Selçuklu döneminde
gerçekle�ir. Dicle’de bu al���lmam�� atlar�n görülmesiyle duyulan �a�k�nl�k peygamberin
“Mo�ollar atllar�n� Dicle’de sulad�klar�nda �slam dünyas� üzerinde hakimiyetlerini
kuracaklard�r.” Anlam�na gelen hadisini hat�rlatm��t�r.
591 Seyfi Ba�kan; a.g.m, s. 118. 592 Emel Esin; a.g.m, s. 74.
120
Selçuklular da atl� gömü gelene�ini olu�turacak veri �u an için elimizde bulunmamakla
birlikte bu gelenekten parçalar devam etmi�tir. Bunun en iyi örneklerinden biri atkuyru�unu
kesme âdetidir. Selçuklu veziri Nizamülmülk’ün o�lu Cematül-Mülk’ün ölümünü S�bt
ibnü’l-Cevzi �öyle anlatmaktad�r: “Camalü’l-Mülk’ün annesi, o�lunu ölü olarak ota�da
görünce feryat ederek ve ba��n� toprak savurarak ota�dan ç�kt�. Ölenin yolda�lar� onu bu
halde görünce kendi saçlar�n� kestiler. Atlar�n da kuyruklar�n� keserek ota��n kap�s�na
koydular.” der.593
Bir di�er örnekte Malazgirt Meydan Muharebesi’de (1071) görülür; “Sultan Alp Arslan
Cuma günü oluncaya kadar bekledi. Cuma günü olup, cuma namaz� vakti yakla�t��� s�rada,
hemen Alp Arslan kadere raz� oldu, s�çray�p attan indi. Kendi eli ile at�n�n kuyru�unu döküp
çekti çevirdi.” Sözlerini Ahmed Bin Mahmud’un Selçuknamesi’nden ö�renmekteyiz.594
Yine Selçukname’den Sultan Melik�ah’�n ölümünden bahsedilirken, halk�n ölen sultandan
ho�nut olmad�� ve ölümüne üzülmedikleri için atlar�n�n kuyruklar�n� kesmediklerini
yazm��t�r.595
Bu uygulama daha öncede bahsetti�imiz gibi ölüme haz�rlanma ve ölüm anlam�na
gelmektedir. Selçuklu sanat�na bunun yan�s�ra ise I. Alâeddin Keykubat taraf�ndan XIII.
Yüzy�lda tamamlanan Konya Alâeddin Kö�kü çinilerinden bir parça üzerinde kuyru�u
dü�ümlü bir at üstünde do�an�yla ava ç�km�� bir avc� tasviri önemli örneklerdendir.596
1.2. Akkoyunlu ve Karakoyunlu’larda At Kültü
Akkoyunlu ve Karakoyunlu’larda da at önemli bir unsurdur. 1474 y�l�na Akkoyunlu
hükümdar� Uzun Hasan’�n kat�na gelen Venedik Elçisi J.Barbaro, Uzun Hasan’�n
ordusuna ait karargâhta bulunan kad�nlar�n seyahat esnas�nda atlar� üzerinde bebeklerini
emzirdiklerini ve be�iklerini de e�erin ön ka��na koyarak ta��d�klar�n� anlat�r.597
593 E�ref Buharal�; “Türklerde Matem Alametleri”, Türk Dünyas� Ara�t�rmalar�, S. 65, Nisan 1990, s. 153. 594 Ya�ar Çoruhlu; a.g.m., “Selçuklu Sanat�nda Görülen Kuyru�u…”, s. 228. 595 E�ref Burharal�; a.m., s. 153. 596 Nezihe Seyhan; a.g.m, s. 169. 597 Faruk Sümer; a.g.e, s. 13.
121
At� her �ekilde kullanan Ak ve Karakoyunlular di�er bir k�s�m Türk topluluklar� gibi, onu
mezar ta�lar�na da i�lemi�lerdir. Daha çok koç ve koyun yontular� yapan bu topluluklar az da
olsa at yontusu da kullanm��lard�r. Bu daha öncede bahsetti�imiz gibi Orta Asya ile
ba�lant�l� bir unsurdur598. Orta Asya’ya do�ru geyik, koç ve at heykeli veya motifli mezarlara
rastlanmaktad�r.599 Ayr�ca �ran, Kafkasya600 ve Azerbaycan’�n601 Laçin ve Nahç�van
bölgelerinde 16. ve 17. Yüzy�llara ait mezarlarda at yontular�na rastlanm��t�r. Türkiye’de ise
Do�u Anadolu602 ba�ta olmak üzere Yukar� F�rat, Erzurum, Diyarbak�r603 Van ilinin
Muradiye ilçesinin Ya��z At Köyü’nde eski mezarl�kta da at heykelli iki mezarta��
bulunmu�tur.604 Tunceli’nin Pertek ilçesinin Dorutay Köyü ile Hazat ilçesinde de bu tür
mezar ta�lar� görülmektedir. Bu ildeki at yontular� Elaz�� Müzesi’ne götürülmü�tür.
Tunceli’nin A�a��dirik Köyü ile Ovac�k ilçesine ba�l� Karao�lan buca��nda da at biçimindeki
mezar ta�lar�na rastlanmaktad�r605. Tunceli’den ba�ka Kars, Bingöl, Mu�, Bitlis, Malatya,
Elaz��, Erzincan, Eski�ehir, Afyon illerinde de mezarlarda koç veya koyun yontular�
görülmektedir.606
Türkiye, çevre ülkeler ve Orta Asya’daki bu yontular Hunlardan sonraki devirlerde en
önemli kurban�n at, da� koyunu veya koç oldu�unu göstermektedir. Hunlar�n bir devam� olan
Göktürkler, Gök ve toprak tanr�lar�na kurban sunduklar�nda at�n gö�e, koyunu veya koçu da
topra�a kurban verilmekteydiler. Avrasya’n�n bozk�rlar�nda ya�ayan Türk topluluklar�
aras�nda inançlar, kültür ve sanat gelenekleri yüzy�llar boyunca hiç de�i�meden ya�am��t�r.
At yontular�n�n koç ve koyun yontular�ndan az olmas� ise bu topluluklar�n �slamiyet’i kabulü
ile gö�e at kurban�n� ortadan kald�rm�� fakat �slamiyet’te de var olan koç ve koyun kurban
etme uygulamas�n� daha ön plana ç�karm�� dü�üncesi yayg�nd�r.
598 Ya�ar Çoruhlu; “Türk Sanat�’nda Koyun, Koç, Keçi Figürlerinin Sembolizmi”, Türk Dünyas� Tarih Dergisi, Nisan 1995, s. 52. 599 Hayri Ba�bu�; “A�iretlerimizde At kültürü”, Türk Dünyas� Ara�t�rmalar�, Haziran 1986, s. 18. 600 Alparlan Koyunlu; “Mezarta�� Olarak Yap�lm�� Koç ve Koyun Heykelleri”, TTOK Belleteni, S. 49/328, 1975, s. 17. 601 Nureddin Samedo�lu Ba��rov; a.g.m, s. 351. 602 Ya�ar Kalafat; a.g.m., s. 121. 603 Metin Haseki; Plastik aç�dan Türk Mezar Ta�lar�, �stanbul, 1976, s. 16. 604 Hayri Ba�bu�; a.g.m, s. 18. 605 Ertu�rul Dan�k; Koç ve At �eklindeki Tunceli Mezar Ta�lar�, Ankara, 1990, s. 70. 606 Ali Abbas Ç�nar; a.g.e., s. 44.
122
1.3. Osmanl�lar Devrinde Mezarlara At Gömme Gelene�i
Osmanl�lar devrinde de Türk toplumunda at kültü önemli bir unsur arz etmektedir. Atla uzak
ülkelere ak�nlar yap�l�yor, ula��mda büyük bir kolayl�k sa�lan�yordu.
Karaca Ahmet Türbesi ve At�; Konumuzla ba�lant�l� olarak Ebu’d-Derda’n�n bir rivayetine
göre Üsküdar’da Karaca Ahmed Türbesi’nin yan�nda Karaca Ahmed’in at�n�n mezar�
bulunmaktad�r607. Ayr�ca bu bölgede padi�ahlar�n ölen atlar� için yap�lm�� bir mezarl�k oldu�u
da bildirilmektedir. Hatta baz�lar�n�n mezar ta�lar� dahi bulundu�u kaynaklarda
geçmektedir608 (Resim No: 58,59)
Gazi Süleyman Pa�a ve At�n�n Türbesi; Osmanl� döneminde rastlad���m�z bir di�er Atl�
mezar, Rumeli fatihlerinden Gazi Süleyman Pa�a’n�n türbesinde, u�a�� ve at� ile beraber
gömülme durumudur609. Gazi Süleyman Pa�a, Gelibolu ve Bat� Trakya’y� Osmanl�
topraklar�na katan en büyük komutanlardan biri ayr�ca da Orhan Gazi’nin büyük o�ludur610.
Gazi Süleyman Pa�a’n�n mezar�na at�n�n gömülmesi olay� ise Pa�a’n�n Lala �ahin Pa�a’ya
birçok sefere kat�lan at� ile gömülme vasiyeti ile gerçekle�mi�tir611. Ne�ri; Süleyman Pa�a’n�n
Bolay�r ile Seydi Kava�� aras�nda do�anla avlan�rken kaza geçirip at�n�n alt�nda kal�p
öldü�ünü (1359) yazar.612 Bu mezar bugün Gelibolu’nun Bolay�r Köyü’nde Süleyman
Pa�a’n�n yapt�rd��� caminin avlusunda bulunan türbe içindedir613.
II. Osman’�n Sisli K�r At�n�n Türbesi; Bir di�er atl� mezarda kaynaklarda çokça geçmekte
olan fakat çok yanl��lar�n oldu�u II. Osman’�n at� Sisli K�r At’�n mezar�d�r. Baz� kaynaklar at�
III. Osman’�n at�,614 baz�lar�; Sisli K�r At’�n Sultan Mahmud’un at� oldu�unu615, baz�lar� at�n
ölüm tarihini616, baz�lar� ise gömülü oldu�u yeri kar��t�rm��lard�r.617 Asl�nda II. Osman’�n çok
607 Nezihe Seyhan; a.g.m, s. 167. 608 Midhat Serto�lu; Osmanl� Tarih Lügat�, �stanbul, 1986, s. 23. 609 Necibe Saraço�lu; a.g.e, s. 8. 610 Pars Tu�lac�; Osmanl� �ehirleri, �stanbul, 1985, s. 133. 611 Ali R�za Balaman; a.g.m, s. 58. 612 Kudret Emiro�lu – Ahmed Yüksel; a.g.e, s. 75. 613 �smail Hakk� Uzunçar��l�; Osmanl� Tarihi, Ankara, 1982, s. 158. 614 Nezihe Seyhan; a.g.m, s.167, Ali R�za Balaman; a.g.m, s. 57. 615 Al�m Karamürsel; a.g.m, s. 78. 616 Ali R�zaBalaman; a.g.m, s. 57. 617 Semavi Eyice; “Tarihi Mezarlar ve Mezarl�klara Dair notlar”, Geçmi�ten Günümüze Mezarl�k Kültürü ve �nsan Hayat�na Etkileri Sempozyumu, Aral�k 1998, s. 513.
123
gömdürmü� ve mezara dört dizelik bir tarihi kitabe koydurmu�tur (1028/1619)618. Bu mezar
ta��, kaidesiyle birlikte yekpare mermerden oyulmu�, yayvan bir ka� kemer üzerinde iki�erden
dört sat�rl�k k�t’a, nesih bir yaz� ile kabartma olarak yaz�lm��t�r. Düz bordürlü olan ta��n bir
yüzeyi kabartmal�d�r. Ta�ta;
Z�ll-i Hak Hazret-i Osman Han’�n
Sisli k�r nam at� ö�ülmü�tür
Emr-i Yezdan ile nevt iri�ecek
Bu makam içre o gömülmü�tü
Sene 1028 – 1619619
Üsküdar Kavak (�erefabad)620 Saray� y�k�p yerine Selimeye K��las� yap�l�nca at mezar� da
aç�kta kalm��t�r. Emrullah Efendi Sisli K�r’�n mezar�n�n Üsküdar �hsaniye’de �imdiki
çiçekçi kahvesinin kar��s�ndaki bahçeye tekabul etti�ini söylemektedir.621 Zamanla evler
aras�nda kalm�� mezar, sonradan sanç�l� atlar� getirip sanc�lar� geçsin diye çevresindeki
gezdirdikleri bir mezar olmu�tur.622 At� hasta olanlar�n rahat ziyaret edebilmesi için kitabesi
soka�a konulmu�tur. 96x72 cm. Boyutlar�nda ki ta��n Müze-i Hümayun Müdürü Halil
Edhem Bey taraf�ndan Tarih-i Osmani mecmuas�nda kitabesi tan�t�lm��, Saraya getirilmesi
sa�lanm��t�r 623(Resim No: 60).
II. Mahmut’un At�n�n Türbesi; Bir di�er at mezar� da yukar�da bahsetti�imiz Karaca
Ahmet’in at� oldu�u da söylenen at mezar� ile alakal�d�r. Bu mezar�n Sultan Mahmut (?)’un
at�n�n oldu�u da söylenmektedir.624 Di�er bir dü�üncede buran�n “Ebud’d-derda’n�n at�n�n
mezar�” olarak geçmesidir.625 Bu mezar Alt�mermer sütun üzerine oturtulmu� bir kubbeden
olu�an ve halk taraf�ndan “At mezar�” veya “At mezarl���” olarak adland�r�lmaktad�r.626 Halk
bulunur ve çocuk yürüdükten sonra at�n mezar�na arpa getirir, kurban kesip fakirlere da��tmak
618 Anonim; “At mezar�”, Dünden Bugüne �stanbul Ansiklopedisi, C.VII, �stanbul, 1995, s. 44. 619 Kudret Emiro�lu – Ahmed Yüksel; a.g.e, s. 75. 620 Anonim;”At mezar�”, Türk Ansiklopedisi, C.IV, 1950, s. 78. 621 Anonim; “At”, Meydan Larousse Ansiklopedisi, C.II, �stanbul, 1992, s. 229. 622 Anonim; “At”, Türk Ansiklopedisi, C.IV, 1950, s. 76. 623 Kudret Emiro�lu – Ahmed Yüksel; a.g.e, s. 75. 624 Hans Peter Lacover; Hüvelbaki, �stanbul, 1997, s. 12. 625 Kudret Emiro�lu – Ahmed Yüksel; a.g.e, s. 75. 626 Anonim; “At Mezar�”, Dünden Bugüne �stanbul Ansiklopedisi, C. VIII, s. 44.
124
bir adet halini alm��t�r.627 Fakat Behçeti �smail Hakk� El–Üsküdari’nin yakla��m�, bu mezar
III. Murat ve III. Mehmet’in padi�ahl�klar� s�ras�nda (1580-81), ( 1592-96) ve (1598 – 99)
y�llar�nda görev yapm�� olan Ni�anc� Rum Pa�azade Hamza Pa�a’ya aittir. 628
Lala �ahin Pa�a ve At�n�n Türbesi; Sultan I. Murat’�n Rumeli Beylerbeyi olan Lala �ahin
Pa�a sava�larda büyük ba�ar�lar göstermesine yard�mc� olan ve üzerinden inmedi�i at�n� kendi
mezar�n�n bir kenar�na gömülmesini vasiyet etmi�tir629. Bu vasiyetin yerine getirilip
getirilmedi�i bilinmemektedir. Ancak Lala �ahin Pa�a’n�n türbesi Bursa’da medresesinin
yan�nda bulunmaktad�r.
627 Anonim; “At”, Türk Ansiklopedisi, C. IV, 1950, s. 76. 628 Hans Peter Laquever; a.g.e., s. 13. 629 Fuat Tekçe; a.g.e., s. 127.
125
2. Müslüman Olmayan Türk Topluluklar� Ve Modern Asya Türk Halklar�
Kazaklarda atla ilgili gelenekler oldukça yayg�nd�r. Kazak atlar� XIX. yüzy�lda çok
ünlenmi�lerdir. Ünlü arkeolog Radloff; “Kazak at� dayan�kl� olmakla temayüz eder, bütün
kazak hayvanlar� gibi g�das�n� kendisi temin etti�inden, bu hususta mü�külpesent de�ildir.
Yorulmadan uzun müddet açl��a dayanabilir. Bu vah�i ve canl� halis bir bozk�r at�d�r.”
demektedir.630 Kazaklar küçük ya�tan ba�layarak ata binerler çocuklar�n bile kendi özel
eyerleri vard�r. Atla do�an kazaklar atla ölürler ve onunla gömülürler631.
Son olarak; Orta Asya’da Altaylar’da Atl� gömü gelene�i günümüzde kaybolmu�tur. En son
1940 y�l�nda Onguday ilçesinde ölen bir erkekle beraber at� da gömülmü�tür.632 Bu gelene�in
yok olmas�na ra�men Türk Cumhuriyetleri’nde at hala önemli bir sembol olmaya devam
etmektedir. Günümüzde Kazakistan ve Türkmenistan Cumhuriyetleri’nin devlet
sembollerinde at önemli unsur olarak yer al�r. Türkmenistan’da 29 Nisan günü resmi olarak
kültüründe at eti ve sütü hala önemli bir yer tutmaktad�r.633
Yakutlarda ise yarad�l�� destanlar� dahi at üzerinedir. Yakutlar�n atas�n�n yar�s� at yar�s�
insan �eklinde bir yarat�k olup gökten indi�ine inan�l�r.634 Bu Türk toplulu�u Türk dünyas�n�n
en uza��nda, en kuzey ve en do�u ucunda, Sibirya’da, Buz Denizi’nin k�y�s�nda
ya�amaktad�rlar. Lena Irma�� ile bu nehrin sulad��� araziler üzerinde oturmaktad�rlar635.
Onlar�n günümüzde ya�ad�klar� vatanlar� uçsuz bucaks�z ormanlar, büyük da�lar, geni�
tunduralar 1.5 km. kal�nl���nda buz tutmu� topraklard�r. Saha halk�n�n O�uz ve Uygur
kökenli dilleri ve zengin halk edebiyatlar�, binlerce y�l öncesine dayanan inançlar� vard�r.
Saha milletinin gururu ve sembolü güne�, at ve k�m�zd�r.636
Yakutlarda tam teçhizatl� olarak sava� at�n�n ölenle birlikte gömüldü�ü XVIII. yüzy�la ait
çok ilginç belgeler vard�r. Eyerler, ko�um tak�mlar�, ölenin yazl�k ve k��l�k tak�mlar�, oku,
630 W.Radloff; a.g.e, s. 217. 631 �ekir �brayuli �birayev; a.g.m., s. 321. 632 Nina �atinova; a.g.m, s. 318. 633 Ali Abbas Ç�nar; a.g.m., s. 154. 634 Abdülkadir �nan; “Eski Türklerde ve Folklarda…”, s. 330. 635 Ahmet Cafero�lu; a.g.e., s. 1. 636 Yuriy Vasilyev-Cargistay; “Saha (Yakut) Kültüründe At ve Atç�l�k”, Türk Kültüründe At ve Ça�da� Atç�l�k, �stanbul, 1995, s.306.
126
sada��, kazan ve yemek yapmak için gerekli olan di�er gereçler ölenle birlikte gömülmü�tür.
Ba�ka kaynakta da ayn� bilgiler verilip �unlar eklenmi�tir; “Ölen zengin toyon’un mezar�n�n
do�u taraf�na yani ölenin ayakucuna, ayr� bir çukur kazarlar ve bu çukura ölü at�, ko�um
tak�mlar� ile birlikte gömerler.” Burada Hunlardan buyana gelen (birkaç örnek hariç) at ve
mezar sahibini ayr� yerlere gömme gelene�inin devam etti�ini görmekteyiz.637 Yakutlar�n
mitolojilerine göre �aman davulu at� sembolize eder. �aman elindeki davulu çevirir elindeki
sopayla üç kere vurur, davul üç ayakl� taya dönü�erek �aman� gök yüzüne ula�t�r�r. At burada
sembolik bir yürüyü�ü ve ruhun bedenden ayr�l���n� sembolize eder. Tuva ve Mo�olistan
s�n�r�nda bulunan Karg� Nehri’nin geçti�i vadideki eski Türk kabilelerine ait mezarlardan
ç�kar�lan arkeolojik buluntular bizim çal��mam�z aç�s�ndan önem arz etmektedir. Mezarlardan
birinde meçhul bir Türk bahad�r�n�n kendi sava� at�yla birlikte gömüldü�ü ortaya ç�km��t�r.638
Yine yak�n bölgede ya�ayan fakat Türk olmayan Nenet Yenisey kabilelerinin inançlar�nda
co�rafi yak�nl�k nedeni ile Türk unsurlar görülür. Bu kabilelerin inançlar�na göre zengin
insanlar yerin alt�ndaki dünyaya ren geyi�i ile gideceklerine inanmaktad�rlar639 (Resim No:
61)
Buryatlarda ise at ile ilgili en iyi bilgileri Smolev vermektedir. J.Smolev XX. Yüzy�l�n
ba�lar�nda Buryatlar�n cenaze törenlerini anlatmaktad�r. Onun gözlemlerine göre, cenaze
tabuta konurken bir taraf�nda, kapal� bir mekânda bir at haz�rlan�r, at sonra soka�a ç�kar�l�rp
dola�t�r�l�r, ko�um tak�mlar� ba�lan�r ve daha sonra bir dire�e ba�lan�r. Buryatlar, ölen
ki�inin ruhunun bu ata bindi�ine inan�rlar. At kaz��a ba�� yani yerin alt�ndaki dünyan�n
bulundu�u güney bat�ya dönük olarak ba�lan�r. Cenazenin bulundu�u tabut ta��n�rken, at�n
ko�um tak�mlar� ç�kart�l�r, at serbest b�rak�l�r ve tarlalara do�ru sürülür. At 49 gün içinde
kurban edilir. At�n, ruhu yerin alt�ndaki dünyaya götürdü�üne inand�klar� günden sonra at
kurban edilir.
Baykal Tunguzlar� ise ölenin en sevdi�i at� keserler, ba�� ve bacaklar� ile birlikte tüm
gövdenin derisini yüzerler ve bu deriyi mezar�n�n üstüne örterlerdi. Bu uygulama da bir nevi
baydara gelene�i göstermektedir ve ölenin cennet yolculu�unu simgeler.
637 Dimitry Dubrovsky; a.g.m, s. 83. 638 Enverbek Mokayev; a.g.m, s. 289. 639 Dimitry Dubrovsky; a.g.m, s. 83.
127
Teleütler büyük küçük Basat Irma�� kenar�nda yerle�mi� bir Türk toplulu�udur. �amanist
olan Teleütler dini merasimlerinde Altay gelene�ini hala sürdürürler640. Bu gelenekler içinde
de at çok önemli bir unsurdur. Teleütlerde ölenin ölüler dünyas�nda gitmesi için en sevdi�i
Bezded Mezarlar�; Bezded mezarlar�ndan birinde, hemen kafatas�n�n alt�nda bir üzengi
bulunmu�tur. Kafatas�n�n yüz k�sm�na yak�n yerlerde elbiselere ait süs teferruat�, sol kulak
kenar�nda ise birkaç okuçu ele geçirilmi�tir. �skeletin kollar�n�n alt�nda ise bir at kafas� ile
bacak kemikleri vard�r. At kemiklerinin bulunmalar�na ra�men bu mezarlar Macarlar�n ilk
yurt kurma devirlerine ait de�ildir. Yurt kurma devrinden en az bir as�r sonraki ça�lara aittir.
Kenözlö Mezar�; K�smen Muahhar devirlere ait olan Kenezlö mezarlar�nda at kemikleri,
üzengiler ve nezredilmi� yemek kal�nt�lar� ele geçmi�tir. Kad�n mezarlar�nda da at
kemiklerine rastlanmaktad�r. Bu mezarlardaki eserler Güney Rusya’daki Hazar Kültürü ile
çok büyük yak�nl�klar göstermektedir.643
643 Bahaeddin Ögel; a.g.e., 1991, s. 287.
131
Soltszentimre Mezar�; Macaristan’da bulunan Soltszentimre Mezar�’nda bulunan bir e�er
tüm sanat tarihçilerinin dikkatini çekmi�tir. Bir kad�na ait bu mezarda bulunan e�er kemikten
oyularak yap�lm�� süsleri ile ilgi oda�� olmu�tur644.
Rakamaz Kurgan�; 23 Nisan 1974 y�l�nda kaz�lan bu kurganda iskelet, k�l�ç, okuçlar�, at
kemikleri bulunmu�tur. Alt�n ve gümü� parçalarda mezar�n önemini artt�rmaktad�r. At hemen
cesedin yan�na yat�r�lm��t�r. At�n üzerinde eyeri, üzengisi ve ko�um tak�m� tak�l�d�r. Cesedin
di�er taraf�nda ise k�l�ç bulunmaktad�r645 (Çizim No:75).
Macar Mezarlar�nda her zaman ata rastlanmasa da gemlere daima rastlanmaktad�r.
Macarlarda oldu�u gibi di�er birçok Türk toplulu�unda da kantarmal� gemler daha çok
kad�nlar�n ve yüksek seviyeli erkeklerin mezarlar�nda bulunmu�tur. Basit halkal� gemler ise
daha çok normal halka ait mezarlarda ortaya ç�kar�lm��t�r.
At ko�umlar� ise di�er at e�yalar�na oranla en çok süslenen materyaldi. Daha çok geyik ba��
konulan bu materyale leopar ve kaplanlar�n mücadele sahneleri de aplike ediliyordu. At
ko�ular�na ait birçok buluntu ve çizim olmas�na ra�men kullan�m �ekli hala tam olarak net
de�ildir.
Ele ald���m�z Türk topluluklar�n�n haricinde daha birçok Türk toplulu�unda atl� mezarlara
rastlanmaktad�r fakat çal��mam�z� belli bir çerçeveye oturtmak ve k�s�tl� zaman içine
s��d�rabilmek için di�er topluluklar�n bu örnekleri al�nmam��t�r. Ancak bugün Türgi�lerin
mezarlar�ndan atla beraber gömülmü� birçok ceset ç�kar�lm��t�r. Bu mezarlarda at�n ba��
cesedin ba��n�n tam aksine yat�r�lm��, tüm ko�um tak�mlar� ve eyeri üzerinde olarak
gömülmü�tür. Di�er Türk topluluklar�ndan farkl� olarak Türgi�ler’de kad�n ve çocuk
mezarlar�ndan da at cesedi ç�kmas� bu gelene�e ne kadar önem verdiklerini gösterir.
VIII. yüzy�ldan X. Yüzy�la kadar Orta Asya’da hakimiyet sa�layan Karluklar’da da atla
beraber gömü yap�ld��� son yap�lan kaz�larda kan�tlanm��t�r. Karluklarda ise at ve ceset kuzey
tarafa beraber yönlendirilerek yat�r�lm��lard�r.
644 http://studentogrs.utexas.edu/husa/origins/magyarhist/saddle-ornament.html, 11 Temmuz 2006. 645 http://www.tarsolyosok.hu/eng/rakamazi.htm, 11 Temmuz 2006.
132
Yapt���m�z ara�t�rman�n sonucunda Türk olmad�klar� kesin olan ancak atl� gömü gelene�ine
sahip olan topluluklara da rastlad�k. Bu topluluklar çok büyük bir ihtimalle Türk
topluluklar�yla iç içe ya�amalar�ndan dolay� bu gelene�i kendilerine mal etmi�lerdir. Bu
topluluklar�n ba��nda Kimmerler gelir. �lk yerle�im yerleri Karadeniz’in kuzeyi olmas�na
ra�men �skitlerin bask�s� ile Anadolu’ya kaçan Kimmerler’in mezarlar�nda at cesedi ve
ko�um tak�mlar�na rastlan�lmas� sava�t�klar� topluluklar�n gelene�ini almalar� aç�s�ndan ilginç
bir özellik. Kimmerler’in �skitler’den önce böyle bir gelene�e sahip olup olmad�klar�n�
bilmek Kimmerler’le ilgili ayr� bir ara�t�rman�n konusu. Konu bütünlü�ünü koruyabilmek
için bu gelenekten etkilenmi� topluluklara çok girmedik.
Kimmerler’den ba�ka bu gelenekten etkilenerek uygulayan ba�ka topluluklarda olmu�tur.
Avrupa Hunlar� zaman�nda yönetimleri altlar�ndaki Germenler’in de bu gelene�i
uygulad���n� tarihi veriler ve kaz� sonuçlar� göstermektedir.
Resim ve Çizimlerin �zah� bölümünde belli ba�l� atla ilgili en önemli mezarlar�n ve objelerin
ayr�nt�l� de�erlendirilmesi yap�ld�. Alt�n, a�aç, deri, keçe, demir gibi malzemeler kullan�larak
üretilen bu sanatsal ürünler ayn� zamanda Türk sanat�n�n sadece atla ilgili üretti�i eserler
aras�ndad�r. Hayvan üslubu bu objelerde yine en ba�ta gelen sanatsal üsluptur. Hayvan
mücadeleleri, insan yüzleri, av sahneleri gibi konular en çok kar��m�za ç�kan sahneler
aras�ndad�r.
3600 y�ld�r uygulanan bu gelene�in Türklerin �slamiyet’i seçmesinden sonra da devam
etmesi, bu gelene�in ne kadar önemli bir ritüel oldu�unu gösterir. Selçuklularda at ile ilgili
ölüm gelenekleri, Akkoyunlu ve Karakoyunlular�n mezar ta�lar�n� at �eklinde yapmalar�,
Osmanl� padi�ahlar�n�n ve ailesinden baz� kimselerin at ile gömülmek istemeleri veya atlar�na
mezar yapt�rmalar� bu gelene�in �slam sonras�nda da devam etti�inin kan�t�d�r.
At �eklindeki mezar ta�lar�n�n nas�l ortaya ç�kt��� konusu bir muammad�r fakat bu konu
hakk�nda küçük bir dü�üncemiz bulunmaktad�r. Hunlardan beri yap�ld���n� bildi�imiz
baydara gelene�i ölen bir ki�inin mezar�n�n üstüne at�n derisini yüzdükten sonra derinin içine
saman doldurup kaz�klar üzerinde mezara dikilmesinden ibaretti. Baydara gelene�inin
mezarlar�n içine at gömülmesi ile tam bir ba�lant�s� olup olmad���n� bilmiyoruz ancak at�n
yolculu�u sembolize etmesi ile kesin bir ba�lant�s� vard�r. Yani ölen ki�inin ruhu yan�nda
gömülen ata veya baydaraya gerilen ata binip di�er dünyaya gidece�i inanc� ortakt�r. �imdi
133
baydaran�n at �eklindeki mezarlarla ilgisine gelecek olursak, Baydaran�n yolculu�u sembolize
etmesi gibi Ak ve Karakoyunlularda da mezarlar�n üzerine konan at �eklindeki mezar ta�lar�
–her ne kadar bu topluluklar �slamiyet’i kabul etmi�lerse de- erken dönemdeki geleneklerin
bir devam� olarak say�lmas� hiçten bile de�ildir.
At�n sahibi ölünce at�n kuyru�unun kesilmesi veya ba�lanmas� ise hiç de�i�meden gelen bir
uygulama olarak Anadolu’da ve Altaylar’da hala devam etmektedir.
134
VII. SONUÇ
Sonuç olarak bir gelenek çevresinde olu�an destanlar, sanatsal üsluplar, ritüeller bir kültürün
alt yap�s�n�n nas�l geli�ti�ini aç�k olarak gösterdi. Bu tez çal��mas�nda var�lan en önemli sonuç
mezarlara at gömme unsurunun ki�isel bir seçim olmad��� -yani sahibinin at�n� çok
sevmesinden kaynakl� bir olu�um olmayarak- tüm Türk topluluklar�nda aç�kça görülen bir
uygulama oldu�u anla��lm��t�r. Elde edilen yüzün üzerindeki örnek sayesinde daha önce
ara�t�r�lmam�� ya da ara�t�r�lmaya cesaret edilmemi� bir konunun gün �����na ç�kmas�
sa�lanm��t�r.
Böyle bir gelene�in günümüzde unutulmaya yüz tutmas�na yak�n bir zamanda ortaya
ç�kar�lmas�n�n yan�nda mezarlarda bulunan at ile ilgili kullan�m e�yalar�na sanat tarihi
aç�s�ndan bir de�erlendirme de yap�lm��t�r. Bu çal��ma erken devirden son döneme Türklerin
sanatsal geli�imini de ortaya koymu� oldu. Alt�ndan a�aca, demirden kemi�e Türklerin
kulland�klar� malzemelerde kendi ya�am özelliklerini nas�l verdiklerini de gösterdi. Kore’den
Fransa’ya yani Atlas Okyanusu’ndan Atlantik Okyanusu’na uzanan bir co�rafya içinde bir
TAUBE, Erika (1995); “Altay’daki Tuvalar� Sözlü Edebiyat�nda At”, Türk Kültüründe At
ve Ça�da� Atç�l�k, �stanbul, s. 297-300
TEKÇE, Fuat (1993); Paz�r�k Altaylardan Bir Hal�n�n Öyküsü, Ankara
T�RYAK�, Yavuz (2002); Türkiye’de Yay�nlanm�� Türk �slam Sanatlar� Makaleler
Bibliyografyas� I, �stanbul
TU�LACI, Pars (1985); Osmanl� �ehirleri, �stanbul
TÜRKDO�AN, Orhan (2003); Türk Tarihinin Sosyolojisi, �stanbul
UNAT, Faik Re�it (1980); Tarih Atlas�, �stanbul
UZUNÇAR�ILI, �smail Hakk� (1982); Osmanl� Tarihi, Ankara
VACZY, Peter (1982); “Hunlar Avrupa’da”, Atilla ve Hunlar�, Atatürk’ün 100. Do�um
Y�l�na Arma�an, Ankara, s. 51-78
VAUX, B. Carra de (1979); “Burak”, �slam Ansiklopedisi, C. II, �stanbul
YING-SHIH YÜ (2002); “Hsiung-nu (�yun�-nu)”, Erken �ç Asya Tarihi, Çev. Selçuk
Esenbel, �stanbul
150
IX. ÖZGEÇM��
1980 y�l�nda �stanbul’da dünyaya geldi. Orta ö�retimini Beyo�lu Endüstri Meslek Lisesi’nde
tamamlad�ktan sonra Teknik Ressam unvan� almaya hak kazand�. 1998 y�l�nda Mimar Sinan
Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünde Lisans e�itimine ba�lad�. 2000 y�l�nda Lisan e�itimine
bir y�l ara vererek �ngiltere’de dil e�itimi ald�. Lisans e�itimini “Zeynep Sultan Camii ve
Haziresi” adl� tez çal��mas�yla 2003 y�l�nda tamamlad�. Ayn� y�l Mimar Sinan Üniversitesi
Sanat Tarihi Bölümü Türk-�slam Sanatlar� program�nda yüksek lisans e�itimine ba�lad�.
2003-2004 y�llar�nda iki dönem Bal�kesir’de yap�lan Adramytteion kaz�lar�na kat�ld�. 2004
y�l�ndan buyana Endüstri Enformasyon ve TURSAB dergilerine sürekli yazarl�k yapmakta.
2005 y�l�ndan itibaren Gençsanat ve Türkiye’de Sanat dergilerinin editör yard�mc�l���n�
yürütmektedir. Ellinin üzerinde Popüler ve Sanat Tarihi makalesi bulunan O�uz Erten, 2004
y�l�nda yap�lan VIII. Eyüp Sultan Sempozyumunda sundu�u “Eyüp’te Bir Yeniçeri Mezar
Ta�� ve Yeniçeri Mezar Ta�lar�” adl� bildirisiyle �stanbul’da bulunan ender yeniçeri mezar
ta�lar�ndan biri daha sanat tarihine kazand�rm��t�r. 2005 y�l�nda Genel Yay�n Yönetmenli�ini
ve yazarl���n� yapt��� Eyüp Gezi Rehberi yay�nlanm��t�r.
151
Resim Listesi Resim No 1: Sinta�ta Kurgan�’nda Atlar�n Bulundu�u Alan (Masson’dan) Resim No 2: Arzhan Kurgan�ndan Ç�kan Gem, (Agajanov'dan) Resim No 3: Arzhan II Kaz� Esnas�nda (Mike Edwards’tan) Resim No 4: Arzhan II’nin As�l Mezar Odas� (Mike Edwards’tan) Resim No 5: Arzhan II’de Bulunan At Cesetleri (Mike Edwards’tan) Resim No 6: Arzhan II’den Ko�umlu At �skeletleri (Mike Edwards’tan) Resim No 7: Paz�r�k I. Kurgan�ndan Ç�kar�lm�� Keçe Eyer (http://www.hermitagemuseum.org/html_En/03/hm3_2_7a.html) Resim No 8: 1 nolu Paz�r�k Kurgan�nda A�açtan Yap�lm�� Ko�um Tak�m� (Diyarbekirli’den)
Resim No 9: 1 nolu Paz�r�k Kurgan�nda A�açtan Yap�lm�� Ko�um
Tak�m�ndan Ayr�nt� (Diyarbekirli’den) Resim No 10: 1 nolu Paz�r�k Kurgan�ndan At Ba�l��� (Tamara Talbot Rice’tan) Resim No 11: 1 nolu Paz�r�k Kurgan�ndan At Ba�l��� (Tamara Talbot Rice'dan) Resim No 12: 3. Paz�r�k Kurgan�ndan Ç�kan Ko�um Tak�m� (http://longcoeur.com/equestrian/ancient/ancient.html) Resim No 13: 3. Paz�r�k Kurgan�ndan Eyer Süsü (Diyarbekirli’den) Resim No 14: Paz�r�k Kurganlar� (www.geocities.com) Resim No 15: 11 nolu Berel Kurgan� (www.heritagenet.unesco.kz) Resim No 16: 11 nolu Berel Kurgan�n�n Üstünün Temizlenmesinden Sonra (www.heritagenet.unesco.kz) Resim No 17: Berel 11 nolu Kurgan�n Mezar Odas� ve Yan�nda At Gömüleri (www.heritagenet.unesco.kz)
Resim No 18: Berel 11 nolu Kurgan�n Mezar Odas� ve Lahiti (www.heritagenet.unesco.kz) Resim No 19: 11 nolu Berel Kurgan�n�n Üstünün Temizlenmesinden Sonra (www.heritagenet.unesco.kz)
152
Resim No 20: 11 nolu Berel Kurgan�ndan At ve Süsleri (www.heritagenet.unesco.kz) Resim No 21: 11 nolu Berel Kurgan� ve Çizimi (www.heritagenet.unesco.kz) Resim No 22: Berel At�- Eksu Müzesinden (www.heritagenet.unesco.kz) Resim No 23: 11 nolu Berel Kurgan�ndan Kartal �eklinde At Ko�um Tak�mlar� (www.heritagenet.unesco.kz) Resim No 24: 11 nolu Berel Kurgan�ndan Grifon �eklinde At Ko�um Tak�mlar� (www.heritagenet.unesco.kz) Resim No 25: 11 nolu Berel Kurgan�ndan At Maskesi �çin Dekore Edilmi� Grifon (www.heritagenet.unesco.kz) Resim No 26: Ak alaha I. Mezarl�k I nolu Mezardan Yular Süsleri, (Natalya Polosmak’tan) Resim No 27: Grifon Sembollü Tak� Ak alaha I Mezarl�k I Nolu Mezar (Natalya Polosmak’tan) Resim No 28: Ak alaha I. Mezarl�k I nolu Mezardan At Ko�umlar�ndan Parça (Natalya Polosmak’tan) Resim No 29: Ak alaha I Mezarl��� I nolu Kurgandan Ç�kan Eyer Alt� Örtüsü,
(Natalya Polosmak’tan) Resim No 30: Ak Alaha I. Mezarl�kta I nolu Lahitin Aç�l��� (Natalya Polosmak’tan) Resim No 31: Ak Alaha 1. Mezarl�kta 1 Nolu Mezar (Natalya Polosmak’tan) Resim No 32: Ak Alaha 1. Mezarl�kta 1 Nolu Mezardan At Cesedi (Natalya Polosmak’tan) Resim No 33: Ba�adar II Kurgan�ndan Ko�um Tak�m� (http://longcoeur.com/equestrian/ancient/ancient.html) Resim No 34: Merke’deki Göktürk Kurganlar�ndan (Dosin Bayeva’dan) Resim No 35: Solokha Kurgan� Aç�lmadan Önceki Hali (Boris Pietrovsky’den) Resim No 36: Solokha Kurgan�ndan Alt�n Tarak (Boris Pietrovsky’den) Resim No 37: Solokha Kurgan�ndan Ritüel Kase (Boris Pietrovsky’den) Resim No 38: Chertomlyck Kurgan�ndan At Yeti�tiricili�ini Gösteren Bir Vazo
(Boris Pietrovsky’den) Resim No 39: Aleksandropol Kurgan�n Eski Devirlerde Karakalem Çizimi
(Boris Pietrovsky’den)
153
Resim No 40: Kul-oba Kurgan�ndan Alt�n Bir Aplikasyon (Boris Pietrovsky’den) Resim No 41: O�uz Kurgan�ndan Çe�itli Ko�um Tak�m� Süsleri (Boris Pietrovsky’den) Resim No 42: 4. Yedi Karde�ler Kurgan�ndan Ko�um Tak�m� Süsü (Boris Pietrovsky’den ) Resim No 43: Yedi Karde�ler Kurganlar�n� Gösteren Bir Çizim (Boris Pietrovsky’den) Resim No 44: Chastiye Kurganlar�n�n Kaz�l�� A�amas�
(http://www.da.aaanet.ru/exped/chkur200_en.htm) Resim No 45: 4 nolu Chastiye Kurgan� (http://www.da.aaanet.ru/exped/chkur200_en.htm) Resim No 46: Filippovka Kurgan�ndan Alt�n Bir Geyik Figürü (http://www.metmuseum.org/special/Golden%20Deer/1.L.htm) Resim No 47: Devavanya Mezarl��� 11 Nolu Mezar� Metaryalleri (Attila Kiss’ten) Resim No 48: Devavanya Mezarl��� 11 Nolu Mezar� Metaryalleri (Attila Kiss’ten) Resim No 49: Piliska’daki Proto Bulgar Mezar�
m) Resim No 50: 2 Nolu Chastiye Kurgan� (http://www.da.aaanet.ru/exped/chkur200_en.htm) Resim No 51: 8 nolu Chastiye Kurgan�n Aç�l��� (http://www.da.aaanet.ru/exped/chkur200_en.htm) Resim No 52: 8 nolu Chastiye Kurgan�n�n Mezar Mekan� (http://www.da.aaanet.ru/exped/chkur200_en.htm) Resim No 53: 8 nolu Chastiye Kurgan�n�n Mezar Odas� (http://www.da.aaanet.ru/exped/chkur200_en.htm) Resim No 54: 8 nolu Chastiye Kurgan�ndaki At �skeleti ve Ceset
(http://www.da.aaanet.ru/exped/chkur200_en.htm) Resim No 55: 11 nolu Chastiye Kurgan�n�n Aç�l�� A�amas� (http://www.da.aaanet.ru/exped/chkur200_en.htm) Resim No 56: 11 nolu Chastiye Kurgan� (http://www.da.aaanet.ru/exped/chkur200_en.htm) Resim No 57: 11 nolu Chastiye Kurgan� At Buluntusu (http://www.da.aaanet.ru/exped/chkur200_en.htm)
154
Resim No 58: Karaca Ahmet’in At�n�n Türbesi Resim No 59: Karaca Ahmet’in At�n�n Mezar� Resim No 60: II. Osman ve At� Sisli K�r (Günsel Renda’dan) Resim No 61: Yakutlar�n Ya�am Tarz� ve Geyi�e Binmelerini Gösteren 1728 y�l�nda Yap�lm�� Bir Resim (Frank Debenham’dan) Resim No 62: Bir Macar Kurgan� (studentorgs.utexas.edu)
155
Çizim Listesi Çizim No 1: Altaylar’da Bir Baydara (Radloff’tan) Çizim No 2: Arzan Kurgan�n�n Plan� (Agajanov'dan) Çizim No 3: Katanda Kurganlar�ndan Ç�kan Üzangi ve Gemler (W. Radloff'tan) Çizim No 4: 1. Paz�r�k Kurgan�ndan Süslü bir Eyer (Tamara Talbot Rice’tan) Çizim No 5: 1. Paz�r�k Kurgan� Eyer Süslemesi (Tamara Talbot Rice’tan) Çizim No 6: 1. Paz�r�k Kurgan�ndan Ç�kar�lm�� Eyer Süsü (Tamara Talbot Rice'dan) Çizim No 7: 1. Paz�r�k Kurgan�ndan Ç�kar�lm�� Eyer Süsü (Tamara Talbot Rice'dan) Çizim No 8: 1 nolu Paz�r�k Kurgan�ndan Eyer Örtüsü Tasar�m� (Tamara Talbot Rice'dan) Çizim No 9: 1 nolu Paz�r�k Kurgan�ndan Eyer Örtüsü Tasar�m� (Tamara Talbot Rice'dan) Çizim No 10: 1 nolu Paz�r�k Kurgan�ndan Eyer Örtüsü Tasar�m� (Tamara Talbot Rice’tan) Çizim No 11: 1 nolu Paz�r�k Kurgan�nda A�açtan Yap�lm�� Ko�um Tak�m� (Diyarbekirli’den) Çizim No 12: 1. Paz�r�k Kurgan�ndan Ç�kar�lan Hal� üzerindeki Kuyru�u Dü�ümlü At (Fuat Tekçe’den) Çizim No 13: 1. Paz�r�k Kurgan�ndan Ç�kar�lan Geyik Ba�l�kl� Atlar (Ya�ar Çoruhlu’dan) Çizim No 14: 2 nolu Paz�r�k Kurgan�ndan At Ba�l��� (Tamara Talbot Rice'dan) Çizim No 15: 5. Paz�r�k Kurgan� Kesiti (Nejat Diyarbekirli’den)
Çizim No 20: 5. Paz�r�k Kurgan� Plan� (Tamara Talbot Rice’tan) Çizim No 21: Berel Kurgan�n�n Rekonstrüksyonu (www.heritagenet.unesco.kz) Çizim No 22: Ak Alaha 1. Nolu Mezarl���nda 1. Mezar�n Kesiti (Natalya Polosmak’tan) Çizim No 23: Ak Alaha 1. nolu Mezarl���nda 1. Mezar�n Plan� (Natalya Polosmak’tan) Çizim No 24: Ak Alaha 1 nolu Mezarl���nda 1. Mezarda �nsan. �skeletleri (Natalya Polosmak’tan) Çizim No 25: Ak Alaha 1. nolu Mezarl���nda 1. Mezarda At �skeletleri
(Natalya Polosmak’tan) Çizim No 26: Ak Alaha I. Mezarl���nda I nolu Mezar�n Rekonstrüksyonu
(Natalia Polosmak’tan) Çizim No 27: Ak Alaha I. Mezarl���nda I nolu Mezar�n �lüsturasyonu (Natalia Polosmak’tan) Çizim No 28: Ak Alaha I. Mezarl���nda II nolu Mezar�n Plan�
(Natalia Polosmak’tan) Çizim No 29: Ak Alaha I. Mezarl���nda II nolu Mezardan Çocuk Mezar�
(Natalia Polosmak’tan) Çizim No 30: Ak alaha I Mezarl��� II Nolu Mezardan Kurt �eklinde Eyer süsü Rekonstrüksyonu, (Natalya Polosmak’tan) Çizim No 31: Ak alaha I Mezarl��� II Nolu Mezardan Bal�k �eklinde Eyer Süsü Rekonstrüksyonu (Natalya Polosmak’tan) Çizim No 32: Ak alaha I. Mezarl��� II Nolu Mezardan Bal�k �eklinde Eyer süsü (Natalya Polosmak’tan) Çizim No 33: Ak alaha I. Mezarl��� II Nolu Mezardan Bal�k �eklinde Bir Ba�ka Eyer Süsü Rekonstrüksyonu (Natalya Polosmak’tan) Çizim No 34: Ak alaha I. Mezarl�k II nolu Mezardan Yular Süsleri (Natalya Polosmak’tan)
Çizim No 35: Ak alaha I. Mezarl�k II nolu Mezardan Yular A�ac Tak�lar� 5 Adet (Natalya Polosmak’tan) Çizim No 36: Ak alaha I. Mezarl�k II nolu Mezardan A�açtan Yap�lm�� yabani Domuz Di�ine Benzer Grifon, (Natalya Polosmak’tan) Çizim No 37: Ak alaha I. Mezarl�k II nolu Mezardan At Ko�umlar�n�n Rekonstrüksyonu (Natalya Polosmak’tan)
157
Çizim No 38: Ak alaha I Mezarl�k II Nolu Mezar Yular Süslerinden Ayr�nt�lar (Natalya Polosmak’tan) Çizim No 39: Ak alaha I Mezarl�k II Nolu Mezar’�ndan Ç�kan At Ko�um Tak�mlar� Üzerindeki Süslemeler, (Natalya Polosmak’tan) Çizim No 40: Ak alaha I. Mezarl�k II nolu Mezardan Yular A�aç Tak�lar� (Natalya Polosmak’tan) Çizim No 41: Ak alaha I. Mezarl�k II nolu Mezardan Yular Süslemesi (Natalya Polosmak’tan) Çizim No 42: Kuturguntas Kurgan� Kesiti (Natalia Polosmak’tan) Çizim No 43: Kuturguntas Kurgan�n�n Mezar Odas� (Natalia Polosmak’tan) Çizim No 44: Kuturguntas Kurgan�ndan At Ko�um Tak�mlar�, (Natalya Polosmak’tan)
Çizim No 45: Kuturguntas Kurgan�ndan At Ko�um Tak�mlar� Üzerindeki A�aç At Ba�� Süslemesi (Natalya Polosmak’tan) Çizim No 46: Kuturguntas Kurgan�ndan At Ko�um Tak�mlar� Üzerindeki �nsan Ba�l� �ekiller, (Natalya Polosmak’tan) Çizim No 47: At Ko�um Tak�mlar� Üzerindeki Süslemeler (Natalya Polosmak’tan) Çizim No 48: Kuturguntas Kurgan�nda Atlar�n Bulundu�u Bölüm (Natalia Polosmak’tan) Çizim No 49: Kudirge Kurgan� Plan� (Vasiliy Soyonov’dan) Çizim No 50: Göktürk Döneminden Bir Eyer Ka�� Üzerindeki Madeni Parça (Diyarbekirli’den) Çizim No 51: Kudirge Kurgan�ndan Eyer Ka�� (Bahaeddin Ögel’den) Çizim No 52: Kuray Kurgan� Plan� (Vasiliy Soyonov’dan) Çizim No 53: Çon Döbö Kurgan� Plan� (Rüstem Bozer’den) Çizim No 54: Solokha Kurgan� Plan� (Boris Pietrovsky’den) Çizim No 55: Chertomlyk Kurgan� Plan� (B.N. Grakov’dan) Çizim No 56: Melitopol Kurgan� Plan� (B. N. Grakov’dan) Çizim No 57: Kul-oba Kurgan� Plan� (Boris Pietrovsky’den) Çizim No 58: Ulski Kurgan� Plan� (Oktay Belli’den) Çizim No 59: Kostromskaya Kurgan� Plan� ve Rekonstrüksyonu (Boris Pietrovsky’den)
158
Çizim No 60: Yelisavetina �stasyonu’ndaki Kurgan�n Plan� (B.N. Grakov’dan) Çizim No 61: Yedi Karde�ler II nolu Kurgan� Plan� I (Boris Pietrovsky’den) Çizim No 62: Yedi Karde�ler II nolu Kurgan� Plan� II (B.N. Grakov’dan) Çizim No 63: Terehegy-Marfai Dögkut VI nolu Kurgan� Plan� (Attila Kiss’den) Çizim No 64: Devavanya Mezarl��� 1 Nolu Mezar� Metaryalleri (Attila Kiss’ten) Çizim No 65: Devavanya Mezarl��� 11 Nolu Mezar� Metaryalleri (Attila Kiss’ten) Çizim No 66: Davavanya XI nolu Mezar�n Plan� (�lona Korvig’den) Çizim No 67: Szob 125 nolu Mezar�n Plan� (�lona Korvig’den) Çizim No 68: Szebeny I Nolu Mezarl���n 18 Nolu Mezar�n Metaryalleri (Attila Kiss’ten) Çizim No 69: Kekesd Mezarl��� 162 Nolu Mezardan Ç�kan Materyal (Attila Kiss’ten) Çizim No 70: Kekesd Mezarl��� 184 Nolu Mezardan Ç�kan Materyaller (Attila Kiss’ten) Çizim No 71: Gyod-Mariahegy 30 Nolu Mezar�ndan Ç�kan Materyal (Attila Kiss’ten) Çizim No 72: Tankejevka Kurgan� Plan� ve Üzengi (http://mek.oszk.hu/01900/01993/html/index57.html) Çizim No 73: Saltovo Mezar�ndan Üzengiler ve Gem (W. Radloff’tan) Çizim No 74: Birka Kurgan� Plan� (www.hurstwic.org/.../ health_and_medicine.htm) Çizim No 75: Rakamaz Kurgan� Plan� (mek.oszk.hu/.../cd1a/ kepek/arts/mt031di7405.jpg)
159
Resim ve Çizimlerin �zahlar�
160
RES�M VE �Z�MLER�N �ZAHLARI
Resimler:
Resim No 1: Sinta�ta Kurgan�nda atlar�n ç�kar�ld��� bölümü göstermektedir. Atlar�n ikisi yan
yat�r�lm��ken di�er ikisi ise dik yat�r�lm��t�r. (Masson’dan)
Resim No 2: I. Arhzan Kurgan�’nda bulunan 138 at cesedinden birinin üzerinde bulunan
gemdir. Bronzdan yap�lm�� bu gem, Arzhan Kurgan�’ndan yakla��k 7 yüzy�l daha eski
Sinta�ta Kurgan�’ndan ç�kanla ayn�d�r. Sinta�ta örne�indeki tek fark sadece malzemesinin
kemik olmas�d�r. Ayr�ca Arzhan’da ki gem neredeyse iki bin y�l sonra bile yine ayn� olarak
kalm��t�r. Günümüzde Altaylar’da ve Kazakistan’da küçük farklarla hala bu tarz gem
kullan�lmaktad�r. (Agajanov’dan)
Resim No 3: II. Arzan Kurgan�’n�n Kaz�s� esnas�nda çekilmi� bir foto�raft�r. Kurgan�n