Tlf: 233 38 93 Fiyatı: 25 kuruş 2’DE Başlangıç noktası; ÇANAKKALE · 2019-03-18 · edilirken, 2014 yılında görevi başında trafik kazası geçirerek şehit olan, Polis

19 Mart 2019 Salı Sayı: 19739 YIL: 65 www.burduryenigun.com

TEKE YÖRESİ’NİN MERKEZİ BURDUR’DA

Tlf: 233 38 93 Fiyatı: 25 kuruş

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Laboratu-varları’nda yüzde yüz yerli olarak üretilen antibakteriyel liflerden yapılan pek çok kullan at hastane malzemesi insan sağlığı için tehlike arz eden bakterilere oldukça dayanıklı. Böylece hastaların daha steril ortamda kal- malarının yanında bu sektördeki dışa bağımlılıkta azaltı-labilecek.

Fotoğraf: Mesut MADAN

Fot

oğra

f: m

akü

bası

n

3’TE

2’DE

2’D

E

Fotoğraf: bld.basın

Burdur Belediyesi’nden;‘hoşaf ve çorba’ ikramı

2’DE

Fotoğraf: F. ERYILMAZ

MAKÜ 13 YAŞINDA

Deniz Kurt’tansert açıklamalar

Burdur’da yılların “özlemi, hayali, sevdası”, olarak bilinen, bundan 13 yıl önce kavuştuğumuz 2006 yılında kuru-lan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ), geride bıraktığımız Pazar günü 17 Mart 2019 tarihinde 13’üncü yaşına adım attı.

Mili Şairimiz, birinci Meclis’te Burdur Mebusu olan Mehmet Akif Ersoy’un adını taşıyan MAKÜ 13 yaşında... 17 Mart 2006 tarih ve 26111 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5467 sayılı kanunla kurulan Mehmet

Akif Ersoy Üniversitesi kısa adıyla MAKÜ, 13 yıl içersinde kaydettiği geliş-me çizgisi, büyüme ivmesiyle Burdur’un marka değeri haline geldi.

Başlangıç noktası; ÇANAKKALE

Türk Tarihihin görkemli sayfaların-dan biri olan Çanakkalae Zaferi’nin 104’üncü yıl dönümü dün bütün yurtta ve ilimizde çeşitli programlarla kutlar-ken, Şehitlerimizi de yine minnetle

andık!.. Burdur’da da ‘18 Mart Şehitler Günü anma programı’ Burdur Şehitliğin-de gerçekleşti. Şehir Mezarları ziyaret edilirken, 2014 yılında görevi başında trafik kazası geçirerek şehit olan, Polis

Memuru Şehir Sıdkı Kara’nın kızı Zeynep hiç görmediği babasının mezarına karanfil bırakması, törene katılanlara duygusal anlar yaşattı.

‘18 Mart Şehitler Günü’ anma etkinlikleri, MAKÜ Konferans ve Sergi Salonunda Odalar ve Borsalar Birliği Anadolu Lisesi tarafından hazırlanan programla devam

etti. Vali Şıldak konuşmasında; “Çanak-kale savaşlarından çıkarılacak o kadar dersler var. Milletlerin tarihi açısından baktığımızda çıkarılacak o kadar çok mesajlar var. Çanakkale Deniz Zaferi bir

savunma zaferidir.Aslında milletimizin yeniden doğuşudur. İnsanlık dersleri ile doludur. Öyle ki birbirine yakın siperler arasında yaşanan o kitaplar dolusu yaşanmış canlı hikaye insanlık dersleri ile doludur.

En önemli hususlarından birisi de Çanakkale Savaşları Mustafa Kemal’in doğuşudur. Savaş tarihi açısından ve Cumhuriyetimize giden yoldaki kalelerin döşenmesinde ilk başlangıç noktasıdır. Kurtuluş Savaşımızın, Milli Mücadelemi-zin hazırlığıdır” diye konuştu.

✓ 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde son iki haftaya girilirken, şehrimizde belediye

başkanlığı yarış heyecanı da giderek artıyor. Seçimin en iddialı adaylarından

Cumhur İttfakı - AK Parti Burdur Belediye Başkanı Adayı Deniz Kurt hafta sonu peş

peşe yaptığı iki yazılı basın açıklama-sında, mevcut CHP’li Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’i sert bir dille eleştirdi.

✓ Kurt’un ilk açıklaması yerel seçim kampanyasında en çok öne çıkan konu başlıklarından biri olan içme suyu üzerine

olurken, ikinci açıklama ise Başkan Ercengiz’in sıkça yaptığı ‘hodri meydan’ çağrısına cevap oldu.

Deniz KURT

5’TE

“EN BÜYÜKPROBLEM; EKONOMİ”CHP İstanbul MilletvekiliAykut Erdoğdu Burdur’da ekonomiyi anlattı 6’DA F

otoğ

raf:

bld.

bası

n

MAKÜ’de;5’TE

Fotoğraf: bld.basın

3’TE

EN ÇOK ONLARIN ŞARKILARINI SÖYLEDİ

BURDURLU LİSELİLER,

3’TE

5’TE

BURDUR’DAHALKOYUNLARIHEYECANI

● “Teke Yöresi’nin kültür başkenti, merkezi” gibi ünvan-larla anılan zengin bir folklorik birikime ve halk oyunları kültürü-ne sahip Burdur’da hafta sonu, ilimizin taşıdığı bu ünvanlara yakışır Halk Oyunları Yarışması gerçekleşti.

7 takımın katıldığı yarışmada 6 farklı katego-ride ilimizi temsilen 1. olan ekipler 27 Nisan’da An-talya’da yapılacak olan bölge elemelerine hak kazanmış oldu. 2’DE

19 Mart 2019 SalıSayfa / 2

● “Teke Yöresi’nin kültür başkenti, merkezi” gibi ünvanlarla anılan zengin bir folklorik birikime ve halk oyunları kültürüne sahip Burdur’da hafta sonu, ilimizin taşıdığı bu ünvanlara yakışır Halk Oyunları Yarışması gerçekleşti.

Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve Halk Oyunları Federasyonu İl Temsilciliği tarafından düzenlenen Kulüpler Arası Halk Oyunları İl Birinciliği yarışması 16 Mart 2019 Cumartesi günü İstiklal Yerleşkesi MAKÜ Spor Salonu’nda gerçekleştirildi.

Saygı Duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunma-sının ardından Halk Oyunları Federasyonu İl Temsilcisi Ali İhsan Erkan tarafından açılış konuşması gerçekleştirdi.

7 takımın katıldığı yarışmada 6 farklı kate-goride ilimizi temsilen 1. olan ekipler 27 Nisan’da Antalya’da yapılacak olan bölge elemelerine hak kazanmış oldu.

Halkın yoğun ilgi gösterdiği Kulüpler Arası Halk Oyunları İl Birinciliği Yarışması Geleneksel Düzenlemesiz dalda Minikler ve Büyükler kategorisinde, Geleneksel Düzenlemeli dalda Minikler, Yıldızlar, Gençler ve Büyükler kategori-sinde gerçekleştirildi.

Geleneksel Düzenlemesiz Dal Minikler

kategorisinde 86.66 puan alan Bahçelievler Şehit Sıdkı Kara İlkokulu Gençlik ve Spor Kulübü birinci, 84.66 puan alan Özel Burdur Bahçeşehir Koleji İlkokulu Gençlik ve Spor Kulübü ikinci olurken, Büyükler kategorisinde 88.33 puan alan Bucak Gençlik Spor Kulübü birinci oldu.

Geleneksel Düzenlemeli Dal Minikler kategorisinde 88.33 puan alan Bahçelievler Şehit Sıdkı Kara İlkokulu Gençlik ve Spor Kulübü birinci, Yıldızlar kategorisinde 89.00 puan alan Özel Bahçeşehir Koleji Ortaokulu Gençlik Spor Kulübü birinci, Gençler kategorisinde 90.66 puan alan Burdur Spor Kulübü birinci ve Büyükler kategorisinde 90.00 puan alan Burdur Belediye Gençlik ve Spor Kulübü birinci oldu.

Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan ödül töreninde dereceye giren takım-lara ödülleri İl Müdürü Orhan Kemerkaya, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Genel Sekreteri Ali Nihat Gündüzalp, Mehmet Akif Ersoy Üniver-sitesi Spor Kompleksi Müdürü Öğretim Görevlisi Ali Karacakaya, Halk Oyunları Federasyonu İl Temsilcisi Ali İhsan Erkan, Halk Oyunları Fede-rasyonu Hakem Kurulu Başkanı Fatih Karabacak ve hakemler tarafından verildi.

● Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Berberler ve Kuaförler Oda-sı’nın Serenler Otel’de düzenlediği ‘da-yanışma yemeği’ne katıldı.

Düzenlenen dayanışma yemeğinde kuaförler ve berberlerle bir araya gelen ve yaptığı konuşmada Türkiye’deki ekono-mik sıkıntıların en çok küçük esnafı etkilediğine vurgu yapan Başkan Ercen-giz, “Ben de bir meslek odası başkanlığın-dan, Belediye Başkanlığına aday olarak seçilen bir esnafım. Küçük esnafın kira giderlerinin, işletme giderlerinin ve bununla birlikte sosyal güvenlik primlerinin artmış olması, maalesef bir çok noktada artık işin işletilemez olduğunu gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir istatistikte, Türkiye’nin nüfusuna oranlan-dığı zaman en çok iş yeri kapatılan ilin maalesef Burdur olduğunu öğrendik.

Bir çok varlığını risk eden esnaf arkadaşımızın, zaman içerisinde bu karşılığı alamaması neticesinde işini kaybetmesidir. Biz burada üretimin daha fazla olmasını, üretimin karşılığında da kent içerisinde daha fazla sıcak para dönebilmesinin yollarını aramalıyız. Betonlaşan kentlerin değil, üretime kaynak yaratan ve üretime yatırım yapan illerin geliştiğini görüyoruz. SİYASİ FARKLILIKLARIMIZIZENGİNLİK OLARAK GÖRMELİYİZ

Bu anlamda da biz küçük esnafı korumaya yönelik tedbirlerimizi almaya devam edeceğiz. Tabi ki yaklaşan yerel seçimler belli ölçüce bir takım vaatleri, bir takım taahhütleri ortaya koysa da,

Ekonomistlere göre hem genelde, hem yerelde durağan bir döneme girdiğini en az bir 5-6 ay daha ülke ekonomisini çok refah içerisinde geçmeyeceğini söylüyor-lar. Bu noktada da bizlere düşen küçük esnaf olarak, halen çalıştırdığım bir eczanem olarak söylüyorum. Bu dönemi en azından nebzeyi koruyarak geçirmek, yatırımları doğru değerlendirmek, yatırım yaparken de, büyürken de hesaplı gitme-nin doğru olduğunu düşünüyorum. Bu bir dayanışma ve kaynaşma yemeği, bu dö-nemde de buna ihtiyacımız var. Toplumun çok gerildiği, ayrıştığımız, ayrıştırıldığımız ya da belli ölçüde temeline sadece siya-seti koyduğumuz bir toplum anlayışında, biraz olsun siyasi düşüncelerimizi kenara bırakıp, siyasi farklılıklarımızı bir zenginlik olarak görebilmeli ve Burdur’a yakışır bir şekilde son kalan bu günleri tamamlayıp 31 Mart’tan sonra da yine olağan yaşantı-mıza dönebilmeyi ben umut ediyorum. Seçim sürecine başladığım günden beri mümkün olduğu kadar, hatta bize yakış-mayan çerçevede siyaset kültürünü kul- lanmamaya gayret ettim.

Çünkü 31 Mart’tan sonra da yüz yü-ze bakıp kol kola gireceğiz. Bizim arka-daşlıklarımız, dostluklarımız, paylaştıkları-mızın bir siyasi seçimle yok olamayacağını düşünenlerdenim. İnşallah 31 Marttan sonra da Burdur’umuz hak ettiği şekliyle ve en güzel şekliyle birlikte, beraberlik içerisinde ve dayanışma içerisinde. Bugün bu akşam yemekte olduğu gibi yine aynı masalarda oturabiliriz diye umut ediyo-rum” şeklinde konuştu.

● Burdur'da görev yapan doktorlar ‘14 Mart Tıp Bayramı’ dolayısıyla gönülle-rince eğlendi.

Susamlık Tesisleri’nde düzenlenen 14 Mart yemeğine Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanı Mehmet Ali Gökçe, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Burdur'da görev yapan doktorlar katıldı.

Gecede konuşan Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanı Mehmet Ali Gökçe; "bu topluma borçlu olduğumuz herşeyin bedelini nöbetlerde, ameliyathanelerde, bütün branş dallarında sağlıklı bir toplum yaratmak için elimizden gelen çabamızı sonuna sonuna kadar harcayarak bedelini ödedik, ödemeye devame deceğiz. Aydınlık bir gelecek için sağlıklı bir toplum yaratılma-sında emeği geçen tüm abilerimize, ablalarımıza şükran borcumuz var" dedi.

Doktorlar adına konuşan Ulaş Sağlam'da; "bugün bizler döner sermaye adaletsizliği, özlük haklarımızın kaybı, idari baskılar altında birçok sıkıntı yaşıyor olabiliriz. Saldırılara uğruyor, öldürülüyor olabiliriz. Her türlü zorluğa rağmen, insanlığa sağlık hizmeti sunmaya çalışıp, bütün bu zorluklara büyük bir sabır da gösteriyor olabiliriz. Ancak şunun net olarak bilinmesi gerekir ki, bizler tıbbiyelile-riz. Nerede dur denileceğini iyi biliriz. Daha

mutlu, daha adaletli, daha güvenli bir çalışma hayatı dileğiyle, tababet ateşiniz sönmesin. Tıbbiyeli Hikmet'in, Mustafa Kemal'in yolunda giden tüm sağlık çalışanlarının bayramı kutlu olsun" dedi.

Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, katıldığı yemekte yaptığı konuşmada, sağlık çalışanlarının insan hayatındaki önemine değindi.

Türkiye’deki tüketim alışkanlıkların insanları yalnızlaştırdığını, bir arada yaşamdan uzaklaştırdığına dikkat çeken Başkan Ercengiz; “Tıp Bayramlarında eczacısı, diş hekimi, doktoru ve sağlık bileşenleri olarak salonlara sığmayacak şekilde kutlardık. Hiçbir siyasi düşünce olmaksızın, orada sadece birlikte olma adına keyifli bir bayram kutlaması yapardık ama geçen süreç maalesef sosyal eşitliğin aleyhine işliyor Türkiye’de ben bunu görüyorum. Mesleğimize sahip çıkmak, birlikte yaşama sahip çıkmak çok önemli” diye konuştu.

Gecede 30 yıllık hizmeti sonunda emekli olan Burdur Devlet Hastanesi radyoloji uzmanı Türkay Devrent'e plaket verildi.

Geceye katılan doktorlar daha sonra çalan müzik eşliğinde gönüllerince bir gece yaşadılar.

Doktorlar, ‘Tıp BayramıGecesinde’ eğlendi

Fotoğraf: bld.basın

Beko 300 TR Marka, ZLR0000000 SN 51225521 Sicil No’lu Ödeme Kaydedici Cihazı-ma ait Ruhsatını kaybettim. Hükümsüzdür.

Beşler Kuruyemiş Burdur V.D. Hesap No: 1670000974

ZAYİ ZAYİİl Göç İdaresi’nden almış olduğum Kimlik

Kartımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisi hükümsüzdür. MAHMUD RİNA Baba Adı: MUSTAFA

HALK OYUNLARI BAŞARISI

BURDUR’DA HALK OYUNLARI HEYECANI

● 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü-nün 104. Yılı dolayısıyla, dün Burdur Belediyesi tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda çorba ve üzüm hoşafı dağıtımı etkinliği gerçekleştirildi.

Etkinliğe Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker, CHP İl Başkanı İzzet Akbulut, CHP Merkez İlçe Başkanı Sıdıka Gül Oğuzkan, CHP Kadın Kolları Başkanı Zinet Gezer, Belediye Meclis Üyesi Adayları ve çok sayıda partili katıldı.TARİHİNİ BİLMEYEN TEKERRÜRE MECBURDUR

Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz; “Çanakkale Zaferinin 104. Yılını kutluyoruz. Büyük bir zafer. Yedi düvele karşı kazanılan bir zafer. Bu zaferde başta Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaş-ları olmak üzere bize bu toprakları vatan yapan tüm Şehitlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla anıyoruz. O günün akılda kalan en önemli şeylerinden birisi olan günde bir öğün tayinle vakit geçiren atalarımı-

za, en azından bir atıfta bulunabilmek için burada çorba ve üzüm hoşafı dağıtalım istedik vatandaşı-mıza. Tarih tekerrürden ibaret değildir. Tarihini bilmeyen tekerrüre mecburdur. Onun için tari-

himiz bilmek zorundayız. Bu top-rakların ne kadar güçlükle,

zorlukla kazanıldığını bil-mek zorundayız. Bu

topraklar için kanını, ca-nını veren Atalarımıza minnet ve şükran bor-cumuzu sadece klişe

sözlerle değil, hissede-rek o ruhu yaşayarak ve

vatan toprağının her bir kar-şının değerini bilerek, bu vatan

toprağı üzerine yapılmış ne varsa onun değerini bilerek yaşamak ve yaşatmak zorundayız. Atalarımızın ruhları şad, mekanları cennet olsun. İnşallah yeni bir Çanakkale’yi bu ülke yaşamasın isteriz” dedi. Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, eşi Hülya Ercengiz ile birlikte Burdur halkına tar-hana çorbası ve üzüm hoşafı ikramında bulundu. ■ Filiz ERYILMAZ

Burdur Belediyesi’nden;‘hoşaf ve çorba’ ikramı

19 Mart 2019 SalıSayfa / 3

● Günlük hayatımızda karşılaştığımız bakteri ve mikroplar, steril hastane orta-mında daha da güçlenerek yaşamlarına devam ediyorlar. Üstelik bu bakteri ve mikroplar hastaların ölümüne dahi neden olabiliyor. Ancak MAKÜ’lü bilim insanları geliştirdikleri antibakteriyel lif sayesinde bu soruna önemli bir çözüm getirdiler.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Laboratuvarları’nda yüzde yüz yerli olarak üretilen antibakteriyel liflerden yapılan pek çok kullan at hastane malzemesi insan sağlığı için tehlike arz eden bakterilere oldukça dayanıklı. Böylece hastaların daha steril ortamda kalma-larının yanında bu sektördeki dışa bağımlılıkta azaltılabilecek. TÜBİTAK Destekli Proje ile MAKÜ’de Antibakteriyel Lif Geliştirildi

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’n-de TÜBİTAK destekli proje sonucunda üretilen anti bakteriyel lif sayesinde hastane mikropları-nın önüne geçilerek hastane enfeksiyonu kaynaklı can kayıpları önlenebilecek. Ayrıca Türkiye’nin medikal sektörde dışa bağımlılığı da bu lif sayesinde düşürüle-cek.Hastane Enfeksiyon-ları Önlenebilecek

Projenin çıkış noktası hakkında bilgiler aktaran Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Edebi-yat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Mehmet Emen, ülkemiz-de 3 hastadan 2’sinde hastane mikrobu kaynaklı enfeksiyon görüldüğünü vurgulayarak; “Hastane mikrobu olarak bilinen bazı bakteriler tüm dünyada sakatlanma ve can kayıplarına neden olmaktadır. Bu bakteriler aynı zamanda antibiyotiklere karşı direnç geliştirmiştir. Sürekli yeni antibiyotik geliştirilmesi üzerine yapılan çalışmalar sürmektedir ancak direnç geliştir-mesi nedeniyle tedavi süreci de oldukça uzun sürmektedir. 2012 istatistiklerine göre ülkemiz-de hastane mikrobu enfeksiyonuna yakalanma oranı 3 hastadan 2 sinde görülmektedir. Bu oran hem Avrupa Birliği hem de Amerika Birleşik Devletleri’ndeki orandan çok daha yüksektir. Yine 2012 istatistiğine göre ülkemiz-deki hasta başına tedavi maliyeti yaklaşık 5.500 TL olarak bildirilmiştir. Bu sebeple bu tür bakterilere ve patojenlere karşı antibiyotiklerin dışında yeni tekstil malzemelerin üretilmesi önem kazanmıştır. Projemiz bu noktaya odaklanmıştır” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin Medikal SektördeDışa Bağımlılığı Azalacak

Farklı üniversitelerin de destek verdiği proje ile yurt dışından ithal edilen medikal malzemelere duyulan ihtiyacında azalacağının altını çizen Prof. Dr. Fatih Mehmet Emen, “Kişi başına tedavi maliyeti oldukça yüksek olduğu için ve buna alternatif ürünler de yurt dışından tedarik edildiği için oldukça yüklü bir miktar paramız yurtdışına bu ürünleri satın almak için harcanıyor. Projemiz başarıyla gerçekleşti. Bundan sonra patentleme süreci tamamlanıp seri üretime geçirilebilirse ülkemizin bu alanda-ki yurt dışına bağımlılığı da azaltılmış olacaktır. Bu ürün içerisinde laboratuvarımızda hazırlamış olduğumuz kimyasal malzemeler var. Bunlar biyoaktif tekstil lifleri içerisine yerleştirildi. Kullanım alanlarını kullan at kıyafetler şeklinde düşünebiliriz. Önlükler, çarşaflar, yatak örtüleri, hastane personelinin giydiği kıyafetler olabile-ceği gibi lifleri eğirerek iplik haline getirebilirsiniz ve dokuyarak kumaş elde edebilirsiniz. Bu ürün

özellikle antibiyotiklere karşı direnç göster-miş hastane mikroplarına karşı bir

alternatif destek olarak kullanıla-cak böylece hem maliyeti

düşüreceksiniz hem de hastanın hastanede kalış süresi azalacağından, hastane personelinin iş yükünü de azaltmış oluyorsunuz ve bununla da

devlete olan maliyeti düşür-müş oluyorsunuz.” vurgusunu

yaptı. Yerli Üretim ile

Maliyet DüşürülebilirProje ekibinden Çankırı Karatekin Üniversi-

tesi Dr. Öğr. Üyesi Ruken Esra Demiröğen ise üretilen antibakteriyel lifin hem ülke ekonomisine hem de doğaya katkısına değinerek; “Ürünün ham maddesinden tutun da ürettiğimiz teknolo-jinin dahi bizim tarafımızdan dizayn edilip yine ekibimizdeki arkadaşlarımızla yerli üretim olarak yapılması maliyeti çok düşürmektedir. Bunun dünya pazarlarındaki yerini göz önünde bulun-duracak olursak hem maliyet etkin hem de doğa dostu olması nedeniyle ülkemize pek çok alanda avantaj sağlanması beklenmektedir. Pazar değerini göz önünde bulunduracak olursak 2016 yılında 1,6 trilyon Amerikan Doları, 2022 yıllarında bu sayının ona katlanarak 10 trilyon Amerikan doları gibi bir pazara ulaşması, bu pazarda da bizim de içinde bulunduğumuz Asya Pasifik Bölgesinin büyük taleple gelmiş olması bu üretime ülkemizdeki yerli üreticilerimi-zin, bilim insanlarımızın da ne kadar önem vermesi gerektiğini ortaya koymaktadır.” dedi.

● Serhat Hacıpaşalıoğlu önderliğinde 21 senedir aralıksız devam eden ve bu sene 22.si gerçekleşecek fizy Liselerarası Müzik Yarışması’nda, Burdurlu liselilerin en çok şarkısını söylediği isimler belli oldu.

Binlerce liseliyi profesyonel sahnede ağırlayan ve büyük ödüller kazandıran yarışmada en çok Barış Manço, Sertab Erener, Şebnem Ferah ve Duman şarkıları söylendi.

Türk Rock Müziği’nin en önemli isimle-rinden Şebnem Ferah’tan Yalnız, Sil Baştan ve Mayın Tarlası en çok söylenen şarkılar olurken, Duman’dan ise Senden Daha Güzel, Seni Kendime Sakladım ve Kırmış Kalbini şarkıları tercih edildi.

Yediden yetmişe herkesin kalbinde taht kuran Barış Manço’yu ise liseliler hiçbir zaman unutmadı. Manço’nun; Yaz Dostum, Dönence ve Kara Sevda şarkıları en çok tercih edilen şarkılar arasında yer aldı. Türk Pop Müziği’nin en güçlü seslerinden Sertab Erener’in ise en çok Aşk, Açık Adres ve Yanarım şarkıları söylendi.Elemeler İçin Geri Sayım Başladı

fizy 22. Liselerarası Müzik Yarışması’na 81 ilden binlerce liselinin başvuru yaptığı yarışmanın elemeleri için geri sayım başladı. 22-23 Mart’ta İstanbul elemeleriyle başlaya-cak yarışma 29-30 Mart’ta MEB Şura Salo-nu’ndaki Ankara elemeleri ve 5-6 Nisan’da İzmir Arena’daki İzmir elemeleriyle devam edecek. Muhteşem ödüllerin verileceği büyük final ise 27 Nisan’da Bostancı Gösteri Merkezi’nde gerçekleşecek.Burdurlu Liselileri Büyük FinaldeMuhteşem Ödüller Bekliyor

Fizy sponsorluğunda gerçekleştirilen,

“fizy 22. Liselerarası Müzik Yarışması” için 81 ildeki 8.000 liseliyi birbirinden değerli ödüller de bekliyor. Organizasyonun 22.yılında yarışmanın ödülleri arasında, cazip para ödüllerinin yanı sıra, eğitim sponsoru Okan Üniversitesi’nin üç öğrenciye vereceği Üstün Başarı Ödülleri kapsamında burs ödülleri de yer alıyor.Nakit Para Ödülleri:

Yarışmanın “İcra” dalında ilk üçe giren gruplar için:

1.lik ödülü: 10.000 TL2.lik ödülü: 7.500 TL3.lük ödülü: 5.000 TL

Orkestra / Sahne Performansı dallarındailk üçe giren gruplar için:

1.lik ödülü: 6.000 TL2.lik ödülü: 4.000 TL3.lük ödülü: 2.000 TL

Kız Solist / Erkek Solist / Enstrüman dallarında ilk üçe giren yarışmacılar için:

1.lik ödülü: 3.000 TL2.lik ödülü: 2.000 TL3.lük ödülü: 1.000 TL

Okan üniversitesi Üstün Başarı Ödülleri,Birincilik Ödülü: Okan Üniversitesi

Konservatuvarı %100 Eğitim Bursuİkincilik Ödülü: Okan Üniversitesi

Konservatuvarı % 70 Eğitim BursuÜçüncülük Ödülü: Okan Üniversitesi

Konservatuvarı % 50 Eğitim BursuBu kategorilerin dışında Basın Özel

Ödülü, Jüri Özel Ödülü ve Gençlik Dergileri Özel Ödülü’ kategorilerinde bir lise ve bir öğrenciye plaket verilecek.Yarışmayla ilgili ayrıntılı bilgiye http://fizy.com/lmy adresinden ulaşmak mümkün.

EN ÇOK ONLARIN ŞARKILARINI SÖYLEDİ

● Burdur'da Yeni Zelanda'da geçtiğimiz Cuma günü iki Cami’ye yapılan terör saldırısında yaşamını yitirenler için gıyabi cenaze namazı kılındı.

Ulu Camii’de ikindi vakti İl Müftüsü Hıdır Bayrak'ın kıldırdığı namaza Vali Hasan

Şıldak, Ak Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, Emniyet Müdürü Eyüp Özüdoğru, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Mehmet Karaca, Memur Sen Konfederayonu Burdur Şube Başkanı Murat Bulut ile vatandaşlar katıldı.

ZAYİMehmet Akif Ersoy Üniversitesi Turizm

İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu’ndan almış olduğum Öğrenci Kimlik Kartımı kaybet-tim.

Yenisini alacağımdan eskisi hükümsüzdür. Furkan DAŞTAN

Fot

oğra

flar:

mak

ü ba

sın

ZAYİİstanbul Ümraniye Nüfus Müdür-

lüğü’nden almış olduğum Nüfus Hüviyet Cüzdanımı kaybettim.

Yenisini alacağımdan eskisi hükümsüzdür.

Furkan DAŞTAN

BURDURLU LİSELİLER,

Fotoğraf: Mesut MADAN

19 Mart 2019 SalıSayfa / 4

Süreli Yerel YayınKurucular:

Osman ŞANMuharrem TUNCEL

Kuruluş Tarihi: 1.09.1954

Yıl: 65Sahibi:

Hüsniye TUNCELSorumlu Yazı İşleri

Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni:

Kürşat TUNCELSayfa Sekreteri veİnternet Editörü:Şadiye ÜNAL

Muhabirler:E. Selcan TUNCEL

Filiz ERYILMAZBaskı:

Ümit MORSÜMBÜL

İdare Yeri: Konak Mah.Oğuz Sok. No: 23/A - BURDURTel: 232 64 59 Fax: 233 38 93

E-mail: [email protected]ı: Yeni Gün TesisleriKonak Mah. Oğuz Sok. No: 23/A

BURDURFiyatı: 25 Kuruş (KDV Dahil)

Abone Tarifesi:1 Yıllık: 300 TL- Altı Aylık: 150 TL.

İlan Tarifesi:Resmi İlanların Tek Sütun

Santimi: 15 TL.Özel İlanlar Pazarlığa Tabidirİlanlardan Sorumluluk Kabul

EdilmezGazetemiz, Basın Ahlak

Kurallarına UyarDağıtım: Burdur Turkuvaz

Başbayii

19 Mart 2019 Salı - Sayı: 19739

Eğitim-İş Burdur Şube Başkanı Erkan Putgül, Öğretmen Okullarının 171. Kuruluş yıl dönümü nedeniyle bir basın açıklaması yayınladı.

Öğretmen okullarının kuruluşunun bugünün eğitimcilerinin bu topraklardaki varlığı için çok önemli bir gün olduğunu kaydeden Putgül; “İlk kez bugünkü anlamda çağdaş öğretmen yetiştirmek için 16 Mart 1848'de "Darülmuallimin" adında öğretmen okulu açılmıştır. Bu tarih, öğretmen okullarının ilk kuruluş tarihi olarak kabul edilmekte ve bugüne kadar her yılın 16 Mart tarihi öğretmen okullarının kuruluş yıldönümü olarak kutlanmaktadır” dedi.

Putgül, açıklamasının devamında şunları kaydetti:

“Bugün biz eğitimcilerin bu toprak-lardaki varlığı için çok önemli bir günün, Öğretmen Okullarının Kuruluşunun 171. yıl dönümü.

İlk kez bugünkü anlamda çağdaş öğretmen yetiştirmek için 16 Mart 1848'de "Darülmuallimin" adında öğretmen okulu açılmıştır. Bu tarih, öğretmen okullarının ilk kuruluş tarihi olarak kabul edilmekte ve bugüne kadar her yılın 16 Mart tarihi öğretmen okullarının kuruluş yıl dönümü olarak kutlanmaktadır.

Cumhuriyetin kuruluş döneminde de eğitime ve öğretmen yetiştirme konularına ayrıca önem verilmiş, TBMM'nin açılışından bir ay sonra, Milli Eğitim Bakanlığı kurulmuştur. Cumhuri-yetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk “Öğretmenler yeni nesil sizin eseri-niz olacaktır” derken Türk insanının eğitiminde en önemli görevi öğretmen-lere yüklemiştir.

Daha sonra 1940 yılında Türki-ye’de nitelikli öğretmen yetiştirme alanında devrim niteliği taşıyan Köy Enstitüleri kurulmuştur. Köy Enstitüleri, neredeyse tüm Anadolu'nun okulsuz ve öğretmensiz olduğu gerçeği göz önüne alınarak ilkokul mezunu zeki köy çocuklarının bu okullarda yetiştirildikten sonra yeniden köylere giderek öğret-men olarak çalışmaları düşüncesiyle kurulmuştur.

1973 yılında çıkarılan Milli Eğitim Temel Kanunu gereği, öğretmenlerin yükseköğretimde yetiştirilmeleri adına lise dengi ilk öğretmen okulları 1974 yılında kapatılıp iki yıllık eğitim enstitü-lerine dönüştürülmüştür. 1982 yılında yürürlüğe giren 41 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile iki yıllık eğitim enstitüleri eğitim yüksek okuluna dönüştürülerek eğitim fakültelerine bağlanmıştır. 1989 yılından itibaren eğitim yüksek okullarının süresi dört yıla çıkarılmış ve bazıları eğitim fakülte-leriyle birleştirilerek bu kurumlar "Sınıf Öğretmenliği Bölümüne" dönüştürül-müştür.

Bir ülkenin geleceğinin mimarı, öğretmenlerdir. Bir ülkenin kalkınmasın-da, nitelikli insan gücünün yetiştirilme-sinde, toplumdaki huzur ve sosyal barışın sağlanmasında, bireylerin sosyalleşmesi ve toplumsal hayata hazırlanmasında, toplumun kültür ve değerlerinin genç kuşaklara aktarılma-sında öğretmenlerin rolü büyüktür. Yeni nesillerin niteliği de hiç kuşkusuz onu yetiştiren öğretmenlerin niteliği ile özdeş olacaktır.

171 yıllık öğretmen yetiştirme tarihimiz ve Cumhuriyet tarihimiz boyunca Köy Enstitüleri’nden başlaya-rak öğretmen yetiştirme konusunda önemli adımlar atılmasına karşın günümüzde hem öğretmen yetiştirme sisteminde, hem de yetiştirilen öğret-menlerin istihdamında ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 43. Maddesinde; “Öğret-menlik mesleği, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği” olarak tanımlanmak-tadır. Ancak eğitim planlamalarındaki yanlışlıklar ve aksaklıklar ile eğitime yapılan gelişigüzel müdahalelerle öğretmenlik mesleğinin statü ve saygın-lığını azaltmıştır.

Eğitim fakültelerine yeterli öğretim üyesinin sağlanamaması, fakültelere ihtiyaçtan fazla öğrenci alınması, öğretim üyesi başına düşen öğrenci

sayısının en çok eğitim fakültelerinde olması, öğretmen yetiştirme projesinin başarılı bir şekilde yürütülebilmesinin önündeki en büyük engeli oluşturmak-tadır.

Bugün yapılacak iş, Köy Enstitüle-ri’nin felsefesi ile çağdaş özerk üniversi-tenin olanaklarını buluşturmak, üniver-sitede iyi öğretmen yetiştirme modelleri yaratmaktır. Bunun için ilk adım, üç büyük ilde birer “Eğitim Üniversitesi” kurmaktır. Bu üniversiteler, yakınların-daki eğitim fakültelerini burada toplaya-rak yeni birimler oluşturmalıdır. Tekno-loji ve ekonomi üniversitelerinin, enstitülerinin kurulabildiği ülkemizde, çok değişik branşlarda öğretmen yetiştiren bölüm ve dallardan oluşan “Eğitim Üniversitesi” de kurulabilir.

Öğretmen yetiştirme sisteminde yaşanan bu sıkıntıların yanı sıra bugün yetişmiş öğretmenlerin başta atanma-ma olmak üzere onlarca kronik sorunu bulunmaktadır. Yıllarca öğretmen olmak için okuyan, bu alanda eğitim alan meslektaşlarımızın onca öğretmen açığına rağmen atanmaması ve son olarak kadrolu öğretmen alımının durdurularak sözleşmeli öğretmen sisteminin getirilmesi bugün eğitim sisteminin en önemli sorunlarındandır.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk "Öğretmenler, sizin başarınız Cumhuriyetin başarısı olacaktır", "Ulusları kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir." sözleri ile öğretmen-lik mesleğinin önemini vurgulamış, öğretmenlerin ağır bir sorumluluğu olduğunu ifade etmiştir.

Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz; öğretmen yetiştirme, öğretmene hak ettiği yaşam standartlarını sağlama, öğretmenliğin saygın statüsünü tekrar kazandırma gibi adımlar, en başta bu ülkenin geleceği için, eşit, adil, parasız, laik eğitimi hak eden bu ülkenin çocuk-ları için atılmalıdır.”           

Eğitim-İş Burdur Şube Başkanı Erkan Putgül:

ErkanPUTGÜL

Yerel Seçimlerin yapılmasına iki haftadan daha az bir süre kaldı. Ve ağzı olan konuşmaya, dolayısıyla da çam devirmeye başladı! 

İşte geçtiğimiz haftanın çam deviren parti genel baş-kanlarından biri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, diğeri ise HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli oldu!

ZAMANLAMA DA YANLIŞ, KURULAN CÜMLE DEHatırlanacağı üzere Kılıçdaroğlu, Yeni Zelanda'da

aynı anda iki Camii’ye birden 'tasarlanmış ama keserlen-memiş bir şekilde!' baskın düzenleyerek namaz kılmak-ta-ibâdet yapmakta olan müslümanları otomatik silâhlar-la tarayan; 50'sini şehid eden, bir o kadarını da gâzî yapan Hristiyan terösitleri kınarken, "Müslümanlar da kendilerini gözden geçirmeliler..." dedi!

Dolayısıyla da hain ve gayriislâmi bir saldırıyı İslâmi-yetle veya Müslümanlarla irtibatlandırdı! Oysa, o gün gerçekleştirilen terör veya teröristler hakkında bırakın müslümanları, şunları bunları; Dünyanın en radikal Yahu-dileri-Mûsevîleri, en katı Hristiyanları-Îsevîleri ve bilmem neleri bile böyle cümleler kurmadılar. Dolasıyısıyla da günâh çıkarttılar! Amma ve lâkin, insanının yüzde 98-99'u müslüman olduğu var sayılan ve iktidara aday olan bir Partinin Genel Başkanı olan Kılıçdaroğlu; yaptığı o talih-siz, zamansız ve yersiz açıklamasıyla âdetâ müslümanla-rın öyle bir muameleye hak ettiklerini söyledi.

HDP GENEL BAŞKANI SEÇMENİ, CHP GENELBAŞKANI İSE TERÖRÜ KATEGORİZE ETMİŞ!

Velhâsıl-ı kelâm; 31 Mart Yerel Seçimleri'nin muhte-mel sonuçları hakkında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli 'temelsiz ve desteksiz' atarken; Yeni Zelan-da'daki 'Hristiyan terörü' hakkında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu terörü-teröristleri kategorize etmiş! Çünkü,  Sezai Temelli yaptığı bir konuşma da; "Ekrem İmamoğlu seçilirse İstanbul'da yaşayan 3 milyon Kürt'ün oyuyla seçilmiştir... Ve Mansur Yavaş da seçilirse Ankara'daki HDP'lilerin (Kürtlerin) oylarıyla seçilmiştir..." demiş!

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli 'temelsiz' ko- nuşarak ve desteksiz atarak büyük bir çam devirmekle kalmamış, devirdiği koskoca çamı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun üzerine yuvarlamış! Dolayısıyla da Kemal Bey'in bir çuval incirini berbat etmiş! Çünkü, PKK ile irtibatlı, hattâ intisaplı olan HDP'nin Eş Genel Başkanı Sezai Temelli; CHP'nin, İstanbul ve Ankara Bü- yükşehir Belediye Başkanlıklarını ancak Kürt seçmenle-rin; hattâ PKK, KCK ve diğer terör örgütleriyle intisaplı veya destekli Kürtlerin sayesinde kazanabileceğini ifade etmiş! Dolayısıyla da Ankara ve İstanbul'da seçimi kaza-nacak olan CHP'li Belediye Başkanlarının HDP'ye diyet veya minnet borçlu olacaklarını ve bu borçlarını da HDP'lilere ödemeleri gerekeceğini îmâ etmiş..!

Kemal Kılıçdaroğlu'nun o talihsiz açıklamasına ge- lince; öldürülen, bence şehid olan insanların, çoluk ve çocukların tamamı müslüman, yaralanan yine bence gâzî olan 50'ye yakın kişinin tamamı da öyle..! Öldürenle-rin-şehid edenlerin ise hepsi Hristiyan! Yani, bir anda 100 kişiyi öldüren veya yaralayan, dolayısıyla da milyorları, hattâ milyarları etkileyen kişilerin tamamı Hristiyan!

Ki, Hristiyanlar bile bu katilleri kınamış ve müslü-manları suçlamamışken, Müslüman bir Ülkenin Anamu-halefet Partisi Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdarıoğlu, 'Hristiyanlar kendilerini gözden geçirmeliler...' falan filan diyeceği yerde, "Müslümanlar da kendilerini gözden geçirmeliler..." diyor. Yani büyük bir Hristiyan terörünü 'İslâm dünyasıyla irtibatlandırıp ve müslümanlardan kaynaklandığını...' îmâ ediyor!

Hülâsâ-i netice; Yeni Zelenda'daki camilerde yapılan müslüman katliamı, DAİŞ ve benzer terör örgütleri tarafın-dan yapılmış ve Kılıçdaroğlu da o talihsiz açıklamayı o zaman yapmış olsaydı belki normal karşılanabilirdi.

Ama, öldürenler Hristiyan, ölenler ise Müslüman! Fakat, yine de suçlanan Müslüman. Ve bunu yapan da insanının yüzde 98-99'u Müslüman olan bir ülkenin Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı!' diyor, herkese saygılar sunuyorum.

Tâceddin Dergâhı

[email protected]

Taceddin AKBAŞ

CÜMLELER DOĞRUDUR SEN DORU İSENDOĞRULUK BULUNMAZ SEN EĞRİ İSEN!

                                            Yûnus Emre-----------------------------------------------

SÖZ VAR İŞ BİTİRİR SÖZ VAR BAŞ YİTİRİR                                 Atasözü

Sayfa / 5 19 Mart 2019 Salı

‘18 Mart Şehitler Günü’ anma programı, dün Burdur Şehit-liği’nde çelenk sunma töreni ile başladı. Törene Vali Hasan Şıl- dak, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Garnizon Komutanı Piyade Albay Hakan Tutucu, Ak Parti Burdur Milletvekilleri Bay- ram Özçelik, Yasin Uğur, CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, gaziler, şehit ve gazi yakınları, daire Müdürleri ve askeri erkan katıldı.

Günün anlam ve önemi hakkında konuşan Piyade Yüzbaşı Mesut Gülfer; “104 yıl önce bugün 18 Mart 1915 Çanakkale Boğa-zının Denizden geçilemeyeceğinin, tüm dünyaya gösterildiği ve Deniz Zaferinin ilan edildiği gündür. Bu tarih Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kurulunca 2002 yılından itibaren kahraman şehitle-rimizi anmak maksadıyla aynı zamanda ‘Şehitler Günü’ olarak kabul edilmiştir. Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen, milletimi-zin kahraman evlatlarının şahadeti ve gaziliği pahasına kazanılan bu zafer İstiklal Harbimize ve nihayetinde Türkiye Cumhuriyetine giden bu yolda çok önemli bir kilometre taşı olmuştur. Şanlı tari- himizde bütün görkemi ile yerini alan ve tüm dünyaya karşı, azmin, cesaretin ve fedakarlığın sayısız örneklerinin sergilendiği Çanakkale Savaşı vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığı söz konusu olduğunda Türk Milletinin vatanı için hangi zorluklara göğüs ge- rebileceğinin en güzel örneklerinden birisidir” dedi.

Burdur Şehitliği‘nde düzenlenen tören, Vali Hasan Şıldak’ın şehitlik defterini imzalaması, şehit mezarlarını ziyaret ve Kur-an’ı Kerim okunması ile sona erdi.

Şehit Mezarları ziyaret edilirken, 2014 yılında görevi başın-da trafik kazası geçirerek şehit olan, Polis Memuru Şehir Sıdkı Kara’nın kızı Zeynep hiç görmediği babasının mezarına karanfil bırakması, törene katılanlara duygusal anlar yaşattı.

‘18 Mart Şehitler Günü’ anma etkinlikleri MAKÜ Konferans ve Sergi Salonunda Odalar ve Borsalar Birliği Anadolu Lisesi ta- rafından hazırlanan bir programla devam etti.

Programda konuşan Vali Hasan Şıldak “Bugün destanlarla dolu şanlı tarihimizin çok önemli sayfalarından biri olan Çanakka-le Deniz Zaferinin 104. yıl dönümünü hep birlikte idrak ediyoruz. Bu anlamlı ve şerefli gün o kadar çok fazla özelliği bünyesinde barındırıyor ki, hepsini saymak mümkün değil. Gerçekten savaş, askeri tarih açısından baktığımızda çıkarılacak o kadar dersler var. Milletlerin tarihi açısından baktığımızda çıkarılacak o kadar çok mesajlar var. Çanakkale Deniz Zaferi bir savunma zaferidir. Aslında askeri tarihe bakıldığında zaferlerin galibiyetlerin daha çok taarruza dayalı olduğu görülür. Savunma Zaferleri nadirdir. Biz de hep deniz zaferleridir, ama bi rde bunun devamında yani o emperyal güçlerin donanmalarının Boğazın serin sularına gömüldüğü Deniz Zaferinin devamında bir de kara savaşları, kanlı savaşlar yaşan-mıştır ki; bunlar aslında çok dillendirilmiyor, bunlar aslında yine zaferle dolu, şanla dolu hikayeleri var.

Çanakkale Savaşları aslında Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemde galibiyetle sonuçlandırdığı, zaferle taçlandırdığı bu şanlı tarih sayfamız, Osmanlı Devletinin de bir müddet daha ayakta kalmasını, mevcudiyetini devam ettirmesini sağlamıştır. Şöyle ki bu zafer 1. Dünya Savaşının sonuçlarının alınmasını en az 2 yıl gecik-tirmiştir. Aslında milletimizin yeniden doğuşudur. İnsanlık dersleri ile doludur. Öyle ki birbirine yakın siperler arasında yaşanan o kitaplar dolusu yaşanmış canlı hikaye insanlık dersleri ile doludur. Bugün bize aslında insan hakları dersleri vermeye kalkan bir takım Batılı, Emperyal güçlerin aslında oradan okuyup alacağı o kadar çok ders var ki biz bu tarihimizle işte şanlı ibaresi ile bu yüzden övünüyoruz, sadece zafer kazanmadık.

Biz orada başta Anzaklar olmak üzere kandırılıp getirilmiş pek çok sömürge altındaki halkların da haklarını savunduk, onlara da ders verdik ve yol gösterdik aslında. İnanılmaz bir direnişin, bütün bir milletin şahlanışının yaşandığı o günlerde ülkenin her köşe-sinden bir şehit yatıyor. Gelibolu yarımadasından Suriye’den, Irak’a, Artvin’den Burdur’a, Edirne’den Balkanlar’a pek çok alandan, pek çok coğrafyadan insanımızın şahadete eriştiğini görüyoruz. Yine Çanakkale Savaşları, emperyalizme bir direniştir ve sömür-ge altındaki halklarında uyanışları için bir mesaj ve meşale olmuştur. En önemli hususlarından birisi de Çanakkale Savaşları, Mus-tafa Kemal’in doğuşudur. Savaş tarihi açısından ve Cumhuriyeti-mize giden yoldaki kalelerin döşenmesinde ilk başlangıç noktası-dır. Kurtuluş Savaşımızın, Milli Mücadelemizin hazırlığıdır” diye konuştu.

Vali Hasan Şıldak 18 Mart Şehitler Günü dolayısıyla düzen-lenen şiir, resim ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Program, davetlilere yağlı buğday çorbası ve üzüm hoşafı ikramı ile sona erdi. ■ Filiz ERYILMAZ

Fotoğraflar: valilik basın

Burdur’da yılların “özlemi, hayali, sevdası”, olarak bilinen, bundan 13 yıl önce kavuştuğumuz 2006 yılında kurulan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) , geride bıraktığımız Pazar günü 17 Mart 2019 ta- rihinde 13’üncü yaşına adım attı.

Mili Şairimiz, birinci Meclis’te Burdur Mebusu olan Mehmet Akif Ersoy’un adını taşıyan MAKÜ 13 yaşında... 17 Mart 2006 tarih ve 26111 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5467 sayılı kanunla kurulan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi kısa adıyla MAKÜ, 13 yıl içersinde kaydettiği gelişme çizgisi, büyüme ivmesiyle Burdur’un marka değeri haline geldi.

Ekonomik, sos- yal, kültürel katkılarıyla, MAKÜ Bur- dur’da son 13 yıla damgasını vuran, iz bırakan en kapsamlı yatırım oldu.

AK Parti iktidarı döneminde 2006 yılında kurulan 15 yeni Üniver-site içersinde yer alan MAKÜ; 13

yıllık süreçte öğrenci sayıları, yeni açılan Fakülteler, bölümler, sürekli artış gösteren akademik, idari per- sonel sayılarıyla, bütçe büyüklüğüy-le, her yıl artan yatırım rakamlarıyla Burdur’da gelişimin, ilerlemenin en net göstergesi, simgesi durumun-da...

Başlangıçta 2006’daki 3 Fakül-teye, 13 yılda 8 yeni Fakülte daha eklenirken, 172 bölüm-program sayısı, 32 bin öğrenci sayısı, 886 akademik personeli, 755 idari personeli ile birlikte Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi geniş bir aile, büyük bir camia...

2006’daki 500 bin liralık başlangıç bütçesinden, bugün gelinen noktada 2019 yılında 188 milyon lira’ya ulaşan bütçe büyüklüğüne sahip MAKÜ’nün Örtülü mevkiinde İstiklâl Yer- leşkesinde fiziki yatırım atağı da sürüyor.

MAKÜ, eğitimden sağlığa, tarımdan hayvancılığa, mühen-dislikten temel bilimlere kadar uzanan geniş bir yelpazede yüksek teknoloji altyapısı ve

nitelikli akademik-idari kadrosuyla sağladığı eğitim ve araştırma faali- yetlerinin yanı sıra sosyal ve kültürel zenginlikleri ile de öğrencilerine mutlu bir yaşam alanı sunma peşin-de...

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, öğrencilerin bilgi ve beceri düzeyleri yüksek, girişimcilik ve proje üretme kültürüne sahip bireyler olarak yetiş- tirmeyi amaçlayan ders programla-rıyla, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif amaçlarla kurulmuş öğrenci topluluklarıyla, öğrenci merkezli bir üniversite olmayı hedefleyen bir eği- tim kurumu...

MAKÜ 13 YAŞINDA

MAKÜ Örtülü-İstiklâl Yerleşkesi

✓ 31 Mart 2019 yerel seçimlerin-de son iki haftaya girilirken, şehrimizde belediye başkanlığı yarış heyecanı da giderek artıyor. Seçimin en iddialı adayla-rından Cumhur İttfakı - AK Parti Burdur Belediye Başkanı Adayı Deniz Kurt hafta sonu peş peşe yaptığı iki yazılı basın açıklamasında, mevcut CHP’li Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’i sert bir dille eleştirdi.

✓ Kurt’un ilk açıklaması yerel seçim kampanyasında en çok öne çıkan konu başlıklarından biri olan içme suyu üzeri-ne olurken, ikinci açıklama ise Başkan Ercengiz’in sıkça yaptığı ‘hodri mey- dan’ çağrısına cevap oldu. AK Parti Burdur Belediye Başkanı Adayı Deniz Kurt’un açıklamaları şöyle:DENİZ KURT, ERCENGİZ’E BURDUR’UN SU ŞEBEKE HATTINI SORDU; “MAKAM HIRSIN, VATANDAŞIN SAĞLIĞINDAN DAHA MI ÖNEMLİ?”

Deniz Kurt, Burdur Belediye Baş- kanı Ali Orkun Ercengiz’i alt yapı konu- sunda samimi olmaya ve doğruları söy- lemeye davet etti. Başkan Adayı Kurt, 5 yıl boyunca makyaj belediyeciliğinden öteye gidemedi dediği Ercengiz’e ‘Bur- dur’da hangi mahallelerde vatandaşımızın sağlığını tehdit eden su boruları var ve bugüne kadar bunlarla ilgili neler yaptı- ğını açıkla’ dedi. ‘Makam hırsın vatanda-şın sağlığından daha mı önemli?’ diye soran Kurt, ‘5 yıl boyunca halkın sağlığını tehdit eden boruları görmemezlikten gelmenin affedilir bir tarafı yok’ dedi. “BURDUR İÇME SUYUNU ASPETLİ BORULARDAN MI İÇİYOR?”

Kurt, açıklamasına şöyle devam etti: “Sayın Belediye Başkanı Ali Orkun Er- cengiz Kanal 15’de katıldığı Burdur Gün- dem programında Burdur’daki alt yapının 35-40 yıllık borular olduğunu söyleyerek, ‘alt yapıya girilirse Burdur’un alt yapısı-nın alt üst olacağını’ ifade ediyorsun. Sa- yın Ercengiz bu kez bari samimi ol ve 35-40 yıllık borular hangi mahallelerde olduğunu açıkla. Burkent, Atatürk Ma- hallesinin tamamı Aspest borulardan mı oluşuyor? Bahçelievler Mahallesinin yarısı eski borular mı? Şirinevler Mahalle-sinin tamamı Asbest borular mı? Emekev-lerinin bazı sokakları asbest boru mu? Ay- dınlıkevlerin bazı sokakları eski boru mu? Havaalanı Caddesi göle kadar eski borular mı? Bozkurt Mahallesinin bazı sokakları asbestli borular mı? Bu soruların cevabını tüm Burdurlu hemşerilerimiz bekliyor” açıklamasında bulundu. “5 YIL BOYUNCA MEVCUT İÇME SUYU ŞEBEKE DAĞITIMI İLE İLGİLİ NE YAPTIN?”

2014-2019 yıllarında Burdur Belediyesinin içme suyu ile ilgili, İller

Bankasından 1 Lira bile kredi kullanmadı-ğının altını çizen Deniz Kurt “Halkın sağ- lığını tehdit ettiğini bile bile 5 yıl boyunca hiç bir şey yapmamış olmanın affedilir ta- rafı yok” diyerek “Halkın sağlığını hiçe sayıp, makyaj projelerinle övünmen ayrı bir konudur. 5 yıl boyunca İller Bankasın-dan içme suyu boruları ve içme suyu şe- beke yenilemeleri için 1 Lira bile kredi almamışsın ve alt yapıya girmemişsin. 35-40 yıllık boruların sağlığa zararlı ol- duğunu tabii ki biliyorsun ama içme suyu şebeke yenilemesine girmiyorsun. Bu kez bari yalan söyleme ve bu mahalleleri açıkla” şeklinde açıklamada bulundu.“LAF BİTTİ SAYIN ERCENGİZ, ARTIK İCRAAT VAKTİ”

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz'in yaramaz çocuk gibi "hodri meydan" çıkışlarının artık kabak tadı verdiğini ifade eden Cumhur İttifakı Burdur Belediye Başkan Adayı Deniz Kurt, Burdur artık laf değil, icraat istiyor dedi. Ercengiz'in "Polemikle işimiz olmaz, bizim hodri meydanımız proje açıklamak-tır" şeklindeki açıklaması ile yine bir şe- kilde kavga ortamına çekmeye çalıştığını ifade eden Kurt, 5 yıl boyunca işten çok laf üretildiğini söyleyerek "Artık Burdur için icraat zamanı" diye konuştu.

‘Yönetmeyi polemik yapmak zanne- diyorlar’ diyen Kurt, " her fırsatta canlı yayında bir tartışalım demek nasıl bir ay- mazlıktır" şeklinde konuştu. “Sayın Ercengiz'in 5 Yılını İyi Hatırlamak Gerekiyor”

Ali Orkun Ercengiz yönetimindeki Burdur Belediyesinin geçmiş 5 yıllını Burdurlulardan iyi hatırlamalarını isteyen Cumhur İttifakı Başkan Adayı Deniz Kurt, "40 projenin 4 tanesini ancak başarabilen, birde vatandaşın karşısına geçip 'bizde zamanında attık tuttuk' diyecek kadar işi ileri götüren, Demokrasiyi dilinden dü- şürmeyip 5 yıl boyunca kendi partilileri ve Milletvekili ile kavga eden, milletvekilini mahallesinden delege seçtirtme-yecek kadar öfke kontrolü sıkıntısı olan, kendisini eleştirdi diye es- naflarla uğraşan, sosyal medya he- sabından herkese hakaret eden,

yaptığım ziyaret sonrası benimle resim çekinen kişileri arattırıp gözdağı veren bir insanla ile ne konuşulur" dedi. "Seçmenin Aklı İle Dalga Geçiyor"

"Burdur halkı adına, onların hakları-na sahip çıkmak adına soruyorum" diyen Başkan Adayı Deniz Kurt, vaat edilip ye- rine getirmediği projeler varken yerine yenilerinin açıklanmasını da seçmenin ak- lıyla alay edilmek olarak yorumladı. Kurt, "Açıkça soruyorum; Burkentte şebekeyi değiştirmediğiniz için kanserojen maddeli borulardan su içirdiğiniz çocukların yü- züne nasıl bakacaksınız? Organize Sana- yi'de asbestli borulardan su içirdiğiniz in- sanların yüzüne nasıl bakacaksınız? Biz Burdur'u 30 yıl önce döşenmiş şehir şebe- kesinden acilen kurtaracağız diyerek hodri meydan diyoruz; siz işi arsızlığa vuruyor-sunuz" dedi."Oy Kullanmaya Giderken Bunları Unutmayın"

"Biz kimsenin psikolojik takıntılarını gidermek için aday olmadık. Kimse, kay- bederken içine düştüğü çukura bizi de çek- meye çalışmasın" diyen, 31 Mart'ta oy kullanmaya gidecek vatandaşlara seslenen Deniz Kurt," 40 ameliyat yapmış ama bu- nun sadece 4'ünde hastalarını kurtarmış, 36 tanesini öldürmüş bir cerraha kendileri-ni teslim ederler mi? Girdiği 40 davada 36 müvekkilinin hapse girmesine engel ola- mamış bir avukata kendilerini emanet ederler mi? Başında bulunduğu takımın 40 maçından 4'ünü kazanıp 36'sını kaybetmiş bir teknik direktörü bir daha sevdikleri takımın başında görmek isterler mi? Peki, vaat ettiği 40 projeden 36'sını yapmamış birisine tekrar Burdur görev verilir mi?" şeklinde sorular sorarak, bunların cevapla-rının iyi düşünülmesini istedi.

Deniz Kurt’tan sert açıklamalar

19 Mart 2019 Salı

1954 yılındanbu yana;

Göller Bölgesi ve Teke Yöresi’nin

merkezi Burdur’unhizmetindeyiz... Sayfa / 6

BURD

UR’D

A 65.

YIL

e-posta : [email protected] internet adresi: www.burduryenigun.com

✔ Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Burdur il Örgütü ile Burdur Belediyesi geçtiğimiz Cuma günü, ekonomik sıkınıtla-rı ele alan, ekonomik zorlukları öne çıkaran toplantı düzenledi. Türkiye’nin şu an en şiddetli problemi ekonomidir

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun katılımlarıyla, şehrimizde faaliyet gösteren oda, birlik ve kooperatif başkanları, sivil toplum örgütleri temsilcileri, muhtarlar, CHP ve İYİ Parti İl Teşkilatının katılımıyla Serenler Otel’de düzenlenen yemekte buluştu.

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu’yu Burdur’da görmekten çok mutlu olduklarını ve programda Türkiye ekonomisiyle ilgili önemli açıklamalarda bulunacağını kaydeden Başkan Ercengiz, “Bu akşam bizleri yalnız bırakmadınız, davetimize icabet ettiniz, çok kıymetli bir konu- ğumuz var. Bizim siyasi partimizin ekonomiden sorumlu atom karıncası diyebileceğimiz millet- vekilimiz gerçekten CV’sine baktığımızda olduk- ça dolu biri. Bu akşam da kıymetli milletvekili-miz önümüzdeki süreçte ülkemizin ekonomik durumunun ne olacağını bizlere elinden geldiğin-ce anlatmaya çalışacak. Zor bir süreçten geçiyo-ruz. Üstesinden geleceğiz, üstesinden gelebilmek içinde önümüzdeki yerel seçimleri ülke genelinde en azından belli bir seviyede götürüp, Türkiye’nin dışarıdan bakılan görüntüsünün değişmesi kay- dıyla Türkiye’nin ekonomisine olan güveni artı- rabileceğimize kanaat getirdik ve buna inandık aslında bütün dünyanın dışarıdan bize baktığı şekli de budur.”şeklinde konuştu. FANATİK KİTLELER UÇ NOKTALARDA

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercen-giz, kutuplaşan dünya düzeninde Yeni Zellan-da’da İslamafobi karşıtı, fanatik kişilerin 50 dünya insanını katletmiş olmasını, dünyada da fanatik kitlelerin ne kadar uç noktalara gittiğine dikkat çekerek, “Buradan da orada hayatını kay- beden tüm Müslümanlara Allah’tan rahmet dili- yorum. Önümüzdeki yerel seçimlere bir atıfta bulunarak, iki hafta sonra ülkemizde yapılacak

yerel seçimlerin, bir mahalli seçim olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Adı üstünde mahalle muhtarların-dan başlayıp, belediye meclis üye- lerini, belediye başkanlarını ve il genel meclis üyelerini seçeceğimiz bu seçim, bir ölüm kalım savaşı değildir.

O yüzden de kullandığımız dil, seçim kampanyalarımızı yürüt- tüğümüz model y ada anlayış asla kabalaşan, çirkinleşen ve 31 Mart ertesi sabahında da yeniden yüz yüze bakacağımızı düşünüp, hesap eden bir dil olmalı, bir kampanya olmalı diye düşünerek yaklaşık 3 aylık

adaylığımızı mümkün olduğu kadar geride kalan 5 yılı anlatan hem de önümüzdeki süreçte Burdur Belediye Başkanlığı için çalışma arkadaşlarımızla birlikte nasıl bir vizyonla bu işi yapacağımızı anlatmaya gayret gösterdik. Samimi çalıştığımız bir 5 yılın ardından hep şunu söylemeye çalıştık, şeffaf, hesap verebilen, verdiği hesaptan asla vaz- geçmeyen ve hesabın arkasında durabilen bir yö- netim anlayışı ile 5 yılımızı geride bıraktık, sizler adına en büyük şey, geride kalan 5 yıl içinde ikti- darda muhalif olmamız nedeniyle daha çok mü- fettişin ziyaret ettiği bir belediye olarak, ne Bur- dur Belediyesini, ne Burdur halkını utandıracak herhangi bir olumsuzluğa, herhangi bir şekilde Burdur’un adını ne ülke gündeminde, ne de olum- suz bir şeye yazdırmadık bu bizim için onurdur, şereftir” diye konuştu.

Başkan Ercengiz, konuşmasına 5 yıllık gö- rev sürecinde Burdur’a kazandırılan proje, yatı- rım ve çalışmaları aktardı. Ercengiz, sunumunda yeni dönemde hayata geçireceği proje ve çalışma-ları da dile getirdi. YEREL SEÇİMLER SÖYLENDİĞİ GİBİ, BEKA MESELESİ DEĞİLDİR

Başkan Ercengiz’in konuşmasının ardından CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun öz- geçmişi okundu. CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, “Biliyorsunuz önümüzde bir yerel se- çim var, belediye başkanlarını seçeceğiz. Beledi-ye Meclisi Üyelerini seçeceğiz ve kentimizde nasıl bir hayat yaşayacağımızı seçeceğiz. Söylen-diği gibi bir beka meselesi değildir yerel seçimler, mahalli idarelerde belediye başkanlarını seçtiği-

miz bir seçimdir, Türkiye Cumhuriyeti beka problemini 1923 yılında halletmiştir ve inşallah bir daha da beka sorunuyla karşı karşıya gelmeye-ceğiz.” dedi. TÜRKİYE’NİN EN ÇOK GELİR GETİREN KURUMLARI YABANCILARA SATILIYOR

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğ-du’nun önümüzdeki seçimlerde temel konunun ekonomi olduğuna vurgu yaparak “Türkiye’nin şu an en şiddetli problemi ekonomidir. Bunun altında yatan sebepleri, bunun nedenlerini iyi anlayabilirsek, bu sorunu çözeceğiz. Bir sorunu çözmek isterseniz, bu her zaman böyledir. Sorunu doğru tanımlarsanız, hastalığı doğru tanımlarsanız tedaviyi doğru uygularsınız. Hatırlayın 2002 yı- lında dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanı Recep Tayyip Erdoğan, hocası rahmetli Nec- mettin Erbakan’dan ayrılarak, bir siyasal hareket kurdu. Bu siyasal hareket Türkiye’de insanlara umut oldu, çünkü uzun dönem bir ekonomik kriz yaşanıyordu, hatırlıyorsanız yolsuzluklar, ay- rımcılıklar ve insanlar Recep Tayyip Erdoğan’a güvendi. İlk döneminde Kemal Derviş’in baş- lattığı ekonomi programını uyguladı, Avrupa Birliği yolunda denildi ve oylarını artırarak devam ettiler.

Hatırlayın! ‘Türkiye’de ekonomik bir refah var, istikrar var’ deniliyordu. peki işler nasıl iyi gidiyordu hiç düşündünüz mü? piyasada para vardı değil mi? işler arttı, işlerin iyi gitmesinin al- tında iki tane sebep vardı, birincisi varlıkları-mız satılıyordu, kime satılıyordu? Yabancılara, neyden bahsediyorum mesela?

Türk Telekom şirketi, Araplara satıldı, mesela hepimizin toplu ödediği cep telefonu şirketleri, Türkcell’in sahipleri bile belli değil. Bankalarımız yabancılara satıldı, sigorta şirketle-rimizin yüzde 86’sı yabancı şirketlere satıldı. Mesela Migros, Tansaş gibi zincirli mağazaları-mız da satıldı, sigara sektörümüzün yüzde 90’ı yabancıların elinde, gıda sektörümüzde yüzde 35-40 yabancıların elinde, ne oluyor, satarken ne geçiyordu elinize, Türk Telekom’u veriyorsunuz 10 milyar dolar para alıyorsunuz, TÜPRAŞ’ı veriyorsunuz 5 milyar dolar para alıyorsunuz. Bu arada Türkiye’nin en çok gelir getiren kurumları yabancılara gidiyor.

İkinci kaynağımız neydi; borçlanma... Dünyanın kulaklarından nakit fışkırıyor, dünya

borç alacak ülke arıyor, biz bu sırada 350 milyar dolar dış borç yaptık ve bu yabancılara varlık satışı ile bitti. Bu aşırı dış borç artışını biz istikrar olarak gördük.

İşler çok iyi TOKİ’den konut alıyoruz, taksitle araba aldık, her şey iyi gidiyor, böyle gidiyordu değil mi, peki bu geldiğimiz noktaya gelirken de bu kaynaklar seçici olarak belirli gruplara dağıtılıyordu ve önemli yolsuzluklar yapılıyordu, bunu artık biliyorsunuz. Telekom özelleştirmesinin detaylı anlatmayacağım, 40 milyar dolara satılabilecek Telekom, 11 milyar dolara satıldı. Kamu ihaleleri seçici olarak belirli şirketlere dağıtıldı. TOKİ dediğimiz grubun ihalelerine hep aynı şirketler alınıyor.” diye konuştu.MİLLİ EKONOMİNİN KALBİNİN ATTIĞI ŞEHİR BURDUR

Erdoğdu, “Geldiğimiz noktada bugün Tür- kiye Cumhuriyetine baktığımızda milli gelir dedi- ğimiz gelirimiz artık milli değil. Çünkü stratejik sektörlerimiz, topraklarımızla birlikte yani o geliri alamadığınız gibi aldığınız dış borcu faizle öde- mek zorundasın, Türkiye’nin temel problemi de bu hale geldi. Bu fonlar alındığında Burdur ili desteklenseydi, milli ekonominin kalbinin attığı bir şehirdesiniz, Burdur halkına, köylüsüne, çift- çisine yürekten teşekkür etmesi gerekiyordu. Bur- dur’da bunu yapmadığı gibi başka şehirlerde de bunu yapmadı. Burdur’un temel geçim kaynağı nedir, tarımdır, ikincisi inşaat, temelde 3-4 tane üretim alanımız var. En önemlisi vazgeçemeyece-ğimiz tarım ve hayvancılıktır. İkinci destekleme-miz gereken sanayidir. Bu ikisi ülkede güçlü ol- malı, ondan sonra turizmdir, ondan sonra inşaat ve diğer sektörler gelir. Biz dünyadan bu kadar parayı aldığımızda kendi tarımımızı güçlendirip, Hollanda gibi yüksek bir tarım yapabilecekken, biz bunlara hiç gayret göstermedik” şeklinde konuştu.

Erdoğdu, ülkenin içinde bulunduğu ekono-mik sorunların temel kaynaklarından bir tanesinin de eğitim sistemindeki sorunlar olduğunu belir- terek, günümüzdeki üniversite öğrencilerin yine aynı ekonomik zorluklar nedeniyle eğitimlerinde problemler yaşadığını kaydetti.

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercen-giz, program sonunda Milletvekili Erdoğdu’ya anmalık takdim etti.

“EN BÜYÜK PROBLEM; EKONOMİ”

AykutERDOĞDU