1 T.C. TİCARET BAKANLIĞI Reklam Kurulu Başkanlığı BASIN BÜLTENİ Toplantı Tarihi : 25 Mart 2020 Toplantı Sayısı : 295 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 62’nci maddesinde haksız ticari uygulamalar şu şekilde tanımlanmıştır: “ (1) Bir ticari uygulamanın; mesleki özenin gereklerine uymaması ve ulaştığı ortalama tüketicinin ya da yöneldiği grubun ortalama üyesinin mal veya hizmete ilişkin ekonomik davranış biçimini önemli ölçüde bozması veya önemli ölçüde bozma ihtimalinin olması durumunda haksız olduğu kabul edilir. Özellikle aldatıcı veya saldırgan nitelikte olan uygulamalar ile yönetmelik ekinde yer alan uygulamalar haksız ticari uygulama olarak kabul edilir. Tüketiciye yönelik haksız ticari uygulamalar yasaktır.” Söz konusu tanımda da ifade edildiği üzere, bir ticari uygulamanın haksız olarak nitelendirilebilmesi için bu uygulamanın, mesleki özeninin gereklerine uymama ve t üketicinin ekonomik davranış biçimini bozacak bir etkide bulunma şeklindeki iki unsuru bir arada taşıması gerekmektedir. Mesleki özen kavramına ilişkin olarak 6502 sayılı Kanun ve Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliğinde açık bir tanıma yer verilmemekle birlikte, özellikle Yönetmeliğin Doğruluk ve dürüstlük başlıklı 7 nci maddesinin; “(2) Reklamlar, ekonomik ve sosyal sorumluluk bilinci içinde ve haksız rekabete yol açmayacak şekilde hazırlanmalıdır. (4) Reklamlar, tüketicinin güvenini kötüye kullanamaz ya da onun tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar edemez. (5) Reklamlar, aşağıda sayılan haller başta olmak üzere, hiçbir konuda tüketiciyi doğrudan veya dolaylı olarak yanıltabilecek ifade ya da görüntüler içeremez: a) Malın; yapısı, bileşimi, tedariki, faydası, riski, aksesuarları, üretim yöntemi ve tarihi, amaca uygunluğu, kullanım şekli, kullanım ömrü ve alanları, teknik özellikleri, verim ve performansı, miktarı, menşei, çevreye etkisi gibi özellikleri ç) Mal veya hizmetin değeri ve ödenecek gerçek toplam fiyatı,” hükümlerinden görüleceği üzere haksız rekabete yol açan, tüketicilerin bilgi ve tecrübe eksikliklerinden faydalanmaya çalışan, tüketicileri özellikle satın alacakları malların niteliği ve değeri konusunda yanıltan uygulamaların mesleki özene aykırı eylemler olduğu açıktır. Diğer taraftan, özellikle malların fiyatlarının etkilenmesi suretiyle tüketicilerin ekonomik davranışlarını bozucu eylemler ise; Yönetmeliğin, Haksız Ticari Uygulama Olarak Kabul Edilen
12
Embed
T.C. TİCARET BAKANLIĞI BASIN BÜLTENİ · 2020. 4. 3. · 1 T.C. TİCARET BAKANLIĞI Reklam Kurulu Başkanlığı BASIN BÜLTENİ Toplantı Tarihi : 25 Mart 2020 Toplantı Sayısı
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
1
T.C.
TİCARET BAKANLIĞI
Reklam Kurulu Başkanlığı
BASIN BÜLTENİ
Toplantı Tarihi : 25 Mart 2020
Toplantı Sayısı : 295
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 62’nci maddesinde haksız ticari
uygulamalar şu şekilde tanımlanmıştır:
“ (1) Bir ticari uygulamanın; mesleki özenin gereklerine uymaması ve ulaştığı ortalama
tüketicinin ya da yöneldiği grubun ortalama üyesinin mal veya hizmete ilişkin ekonomik davranış
biçimini önemli ölçüde bozması veya önemli ölçüde bozma ihtimalinin olması durumunda haksız
olduğu kabul edilir. Özellikle aldatıcı veya saldırgan nitelikte olan uygulamalar ile yönetmelik
ekinde yer alan uygulamalar haksız ticari uygulama olarak kabul edilir. Tüketiciye yönelik haksız
ticari uygulamalar yasaktır.”
Söz konusu tanımda da ifade edildiği üzere, bir ticari uygulamanın haksız olarak
nitelendirilebilmesi için bu uygulamanın, mesleki özeninin gereklerine uymama ve tüketicinin
ekonomik davranış biçimini bozacak bir etkide bulunma şeklindeki iki unsuru bir arada taşıması
gerekmektedir.
Mesleki özen kavramına ilişkin olarak 6502 sayılı Kanun ve Ticari Reklam ve Haksız Ticari
Uygulamalar Yönetmeliğinde açık bir tanıma yer verilmemekle birlikte, özellikle Yönetmeliğin
Doğruluk ve dürüstlük başlıklı 7 nci maddesinin;
“(2) Reklamlar, ekonomik ve sosyal sorumluluk bilinci içinde ve haksız rekabete yol açmayacak
şekilde hazırlanmalıdır.
(4) Reklamlar, tüketicinin güvenini kötüye kullanamaz ya da onun tecrübe ve bilgi eksikliklerini
istismar edemez.
(5) Reklamlar, aşağıda sayılan haller başta olmak üzere, hiçbir konuda tüketiciyi doğrudan veya
dolaylı olarak yanıltabilecek ifade ya da görüntüler içeremez:
a) Malın; yapısı, bileşimi, tedariki, faydası, riski, aksesuarları, üretim yöntemi ve tarihi, amaca
uygunluğu, kullanım şekli, kullanım ömrü ve alanları, teknik özellikleri, verim ve performansı, miktarı,
menşei, çevreye etkisi gibi özellikleri
ç) Mal veya hizmetin değeri ve ödenecek gerçek toplam fiyatı,”
hükümlerinden görüleceği üzere haksız rekabete yol açan, tüketicilerin bilgi ve tecrübe
eksikliklerinden faydalanmaya çalışan, tüketicileri özellikle satın alacakları malların niteliği ve değeri
konusunda yanıltan uygulamaların mesleki özene aykırı eylemler olduğu açıktır.
Diğer taraftan, özellikle malların fiyatlarının etkilenmesi suretiyle tüketicilerin ekonomik
davranışlarını bozucu eylemler ise; Yönetmeliğin, Haksız Ticari Uygulama Olarak Kabul Edilen
2
Örnek Uygulamalar başlıklı ekinin 19 uncu maddesinde “Girdi maliyeti ve döviz kuru artışı gibi fiyat
değişimlerinden etkilenmemesine rağmen bu durumlardan etkileniyormuş gibi hareket ederek
tüketiciye sunulan mal veya hizmetin satış fiyatında haklı bir gerekçe olmaksızın artış yapmak.”
şeklinde belirtilmektedir.
COVID-19 salgını ile birlikte kamuoyunun dikkatinin virüs ve etkileri üzerinde yoğunlaştığı göz
önüne alındığında tüketicilerin salgın ile bireysel mücadele kaygısıyla gerek maske, kolonya ve
dezenfektan gibi temel ihtiyaç haline gelen tıbbi malzemelere gerekse gıda maddelerine yönelik yoğun
bir şekilde talep göstermeleri doğal bir tepki halini almıştır.
Diğer taraftan, gösterilen bu talebe karşılık olarak kimi satıcıların fiyatları maliyetlerin ötesinde
arttırma yoluna gitmeleri ve bu şekilde arz yönünde rakiplerinin makul fiyatlar ile mal edinmesi ve
edindikleri bu malları tüketicilere piyasanın normal işleyişi içerisinde sunmalarını engellemiştir. Talep
yönünde ise, bu faaliyetlerin, tüketicilerin özellikle gelirleri ve ileriye dönük harcama beklentileri
üzerinde bir baskının bulunduğu bu gibi durumlarda rasyonel bir biçimde fiyatların oluşmasına katkıda
bulunmalarının önüne geçtiği ortadadır.
Söz konusu eylemlerin diğer bir etkisi de, tüketiciler nezdinde anılan ürünlere aşırı talep olması
dolayısıyla ürün fiyatlarının yükseldiği dolayısıyla gelecekte temel ihtiyaç haline gelen bu ürünlerin
temininin zor ya da aşırı pahalı olabileceği şeklinde intiba uyandırılmasıdır.
Sonuç olarak, belirtilen satıcılar yukarıda yer verilen ürün gruplarının gerek arz zinciri
güvenliğini gerekse fiyatlarını olumsuz bir biçimde etkileyecek piyasa bozucu uygulamalarda
bulunmuşlardır.
Reklam Kurulu’nun 25.03.2020 tarih ve 295 sayılı toplantısında yapılan görüşmeler neticesinde
ekli listede yer alan firma/şahısların mesleki özenin gereklerine aykırı olarak COVID-19 salgınının
tüketiciler nezdinde yarattığı olumsuz etkiden faydalanmak suretiyle maske, dezenfektan, kolonya,
ıslak mendil ve gıda fiyatlarını piyasa mekanizmasının normal işleyişi dışında ve tüketicinin satın alma
davranışını olumsuz etkileyecek şekilde arttırmasının
- Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nin 7/1, 7/4, 7/5-a, 7/5-ç; 9/1, 9/5;