T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ ANABİLİMDALI TÜRKİYE’DE AKTİF İSTİHDAM POLİTİKASI ARACI OLARAK DÜZENLENEN İŞGÜCÜ EĞİTİM KURSLARININ İSTİHDAM AÇISINDAN BELİRLEYİCİLİĞİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Selahattin BULUT Tez Danışmanı Prof. Dr. Vedat BİLGİN Ankara-2010
183
Embed
T.C. - statik.iskur.gov.trstatik.iskur.gov.tr/tr/rapor_bulten/uzmanlik_tezleri/SELAHATTİN BULUT - Turkiyede...Ülkemizde hükümetler ile birlikte sosyal tarafların, istihdam ve
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ
ANABİLİMDALI
TÜRKİYE’DE AKTİF İSTİHDAM POLİTİKASI ARACI OLARAK DÜZENLENEN İŞGÜCÜ EĞİTİM KURSLARININ İSTİHDAM
AÇISINDAN BELİRLEYİCİLİĞİ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan Selahattin BULUT
Tez Danışmanı Prof. Dr. Vedat BİLGİN
Ankara-2010
ONAY Selahattin BULUT tarafından hazırlanan “Türkiye’de Aktif İstihdam Politikası Aracı
Olarak Düzenlenen İşgücü Eğitim Kurslarının İstihdam Açısından Belirleyiciliği ” başlıklı bu
çalışma 03/06/2010 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı
bulunarak jürimiz tarafından Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim dalında
Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.
…..
Prof. Dr. Vedat BİLGİN (Başkan)
…..
Doç. Dr. İlkay SAVCI
…..
Yrd. Doç. Dr. Osman ŞİMŞEK
ÖNSÖZ
İşgücünün üretim faktörleri dışında kalması anlamına gelen işsizliğin,
ekonomik olduğu kadar toplumsal açıdan da olumsuz sonuçlar doğurduğu
görülmektedir. Bu nedenle işsizlik ve istihdam konusu başta yöneticiler olmak
üzere, bilim adamlarının ve topluma etki eden diğer aktörlerin üzerinde
önemle durmaları gereken bir konudur.
İşsizlik olgusunun 1950’li yıllardan itibaren Türk çalışma hayatı
literatürüne girdiği, 1960’lı yıllarla birlikte işgücünün ülke dışına göç
hikayesinin başladığı, 1990’lı yıllarda terör sorunu ile birlikte işsizliğin
gündemden düşmediği, günümüzde ise yoğun olarak yaşanan işsizlik
probleminin küresel boyutta yaşanan ekonomik kriz ile birlikte daha da
derinleştiği görülmektedir. Her şeye rağmen Türkiye’nin kendi dinamikleri ve
sahip olduğu potansiyel, işsizliğin katlanılması gereken bir alın yazısı
olmaktan çıkarılmasını sağlayacak güçtedir. Bunun için her şeyden önce
sorunun doğru anlaşılması ve ona göre çözüm yollarının ortaya konulması
oldukça önemlidir.
Üniversiteye adım attığım ilk günden itibaren, görüşleri ve birikimiyle
düşünce dünyamın şekillenmesinde önemli rolü olan ve her zaman pozitif
desteğini hissettiğim, Tez Danışmanım Prof. Dr. Vedat BİLGİN’e teşekkür
borçluyum.
Tez çalışmasının tamamlandığı sırada görev değişikliği olan eski
Genel Müdürüm Namık ATA’ya, eserlerinden yararlandığım yeni göreve
başlayan Genel Müdürüm Doç. Dr. Mustafa Kemal BİÇERLİ ile Müfettiş
Yardımcısı olarak memuriyete başladığım ve halen bünyesinde hizmet
vermekten onur duyduğum Türkiye İş Kurumu’nun özverili personeline içten
şükranlarımı sunmak isterim. Bu çalışmanın; ülkemizin en önemli sorunu olan
a-İşgücü Eğitim Programı ......................................................... 15b-İşyerinde İşgücü Eğitim Programı ......................................... 17
(1)-İşsizlere Yönelik İşyerinde İşgücü Eğitim Programı .... 17(2)-İşçilere Yönelik İşyerinde İşgücü Eğitim Programı ...... 18
a-Ücret Ve İstihdam Sübvansiyonu Programı ......................... 20
iii
b-Girişimcilik ve İşletme Geliştirme Programı ......................... 22c-Geçici Kamu Çalışma Programı ............................................. 24
3-İstihdam Hizmetlerinin Etkinleştirilmesine Yönelik Programlar 26 a-İşe Yerleştirme Hizmetleri ...................................................... 28b-İş ve Meslek Danışmanlığı ..................................................... 28c-İş Arama Becerilerinin Geliştirilmesi, Seminerler ve İş
A-Demografik Yapı ............................................................................... 40B-İşgücüne Katılım Oranı ..................................................................... 43C-İşgücüne Dahil Olmayanlar .............................................................. 44D-İşsizlik ve İstihdam Oranları ............................................................. 45E-İşsizlerin ve İstihdam Edilenlerin Eğitim Düzeyi ............................ 46F-İşsizlerin ve İstihdam Edilenlerin Yaş İtibariyle Durumu ............... 47
II-TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASININ GENEL ÖZELLİKLERİ ............................ 48 A-İstihdamın Sektörel Dağılımı ............................................................ 49B-Uzun Dönemli İşsizler ....................................................................... 51C-Kayıt dışı İstihdam ............................................................................ 53D-Bölgesel Gelişmişlik Farkı ve Göç .................................................. 57
iv
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ÜLKEMİZDE DÜZENLENEN İŞGÜCÜ EĞİTİM KURSLARI VE İŞKUR
I-İŞGÜCÜ EĞİTİM KURSLARI DÜZENLEYEN KURUM VE KURULUŞLAR ..................................................................................................................... 60
A-Türkiye İş Kurumu ............................................................................ 61
B-Diğer Kamu Kurum Ve Kuruluşlar ................................................... 64 1-Milli Eğitim Bakanlığı ................................................................... 652-KOSGEB ....................................................................................... 683-Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel
Müdürlüğü ............................................................................................... 704-Kültür ve Turizm Bakanlığı .......................................................... 715-Belediyeler .................................................................................... 72
a-Ankara Büyükşehir Belediyesi .............................................. 73b-İstanbul Büyükşehir Belediyesi ............................................. 74
C-Diğer Kurum ve Kuruluşlar, Özel İşletmeler ................................... 76
II-İŞKUR’UN DÜZENLEDİĞİ İŞGÜCÜ EĞİTİM PROGRAMLARININ HEDEF KİTLESİ VE KONULARINA GÖRE GÖRÜNÜMÜ ....................................... 77
A-İstihdam Garantili İşgücü Eğitim Kursları ....................................... 77B-Özürlülere Yönelik Düzenlenen İşgücü Eğitim Kursları ................ 81C-Hükümlülere/Eski Hükümlülere Yönelik Düzenlenen İşgücü Eğitim
Kursları ....................................................................................................... 81D-Kendi İşini Kuracaklara Yönelik Düzenlenen İşgücü Eğitim Kursları
..................................................................................................................... 82E-İşsizlik Ödeneği Alanlara Yönelik Düzenlenen İşgücü Eğitim
Kursları ....................................................................................................... 83F-Toplum Yararına Çalışma Programları ............................................ 84
A-Önceki Yıllarda Gerçekleştirilen Bazı Projeler ............................... 85 1-Göçmenlerin Mesleki Eğitimi ve İstihdamına İlişkin Soydaş
Projesi ..................................................................................................... 862-İstihdam Ve Eğitim Projesi .......................................................... 863-Özelleştirme Sosyal Destek Projesi ............................................ 88
b-ÖSDP Eğitim Hizmetleri ......................................................... 92c-ÖSDP Toplum Yararına Çalışma Programları ...................... 93
4-Aktif İşgücü Programları Projesi ................................................. 93
B-Mevcut Devam Eden Projeler ........................................................... 95 1-Fon Kaynaklı İşgücü Eğitim Projeleri ......................................... 96
a-Ülke Genelinde Uygulanan İşgücü Eğitim Projeleri ............. 97b-GAP .......................................................................................... 98
A-Hükümetin İşgücü Eğitimi Programı ve Diğer Aktif İstihdam Politikası Araçlarına Bakışı ..................................................................... 122
vi
1-Hükümetin Orta Vadeli Program(2010-2012) ........................... 1222-Hükümetin 2010 yılı Eylem Planı .............................................. 126
B-Sosyal Tarafların İŞKUR Genel Kurulu’nda İşgücü Eğitim Programı ve Diğer Aktif İstihdam Politikaları Araçları ile İlgili Aldığı Kararlar .... 138
İLO:Uluslararası Çalışma Teşkilatı İİBK:İş ve İşçi Bulma Kurumu
İŞKUR:Türkiye İş Kurumu
KOBİ:Küçük ve Orta Boy İşletme
KOSGEB:Küçük Ve Orta Ölçekli Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığı
MEB:Milli Eğitim Bakanlığı
MEGEP:Mesleki Eğitim Geliştirme Projesi
ÖSDP:Özelleştirme Sosyal Destek Projesi
S:Sayı SGK:Sosyal Güvenlik Kurumu
STB:Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
STK:Sivil Toplum Kuruluşları
T.C.:Türkiye Cumhuriyeti TİSK:Türkiye İşverenler Sendikaları Konfederasyonu
TÜRK-İŞ:Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu
TÜİK:Türkiye İstatistik Kurumu
TOBB:Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
TYÇP:Toplum Yararına Çalışma Programları
viii
TABLOLAR
Tablo-1: Türkiye’de Yıllara Göre İşgücü Durumu Tablo-2: Türkiye’de Nüfus ve Nüfus Artışı Tablo-3: Kent, Kır ve Cinsiyet Ayrımında İşgücüne Katılma Oranı Tablo-4: Nedenlerine Göre İşgücüne Dahil Olmayanlar Tablo-5: İşgücünün Eğitim Düzeyi Tablo-6: Yaş Gruplarına Göre İşgücünün Durumu Tablo-7: Türkiye’de İstihdamın Sektörel Dağılımı Tablo-8: Türkiye’de Bekleme Sürelerine Göre İşsizlerin Dağılımı
Tablo-9: Türkiye Genelinde Mesleki Eğitim Merkezlerinin 2003-2008 Yıllarına İlişkin Sayısal Verileri
Tablo-10: Türkiye Genelinde Halk Eğitim Merkezlerinin 2002-2008 Yıllarına İlişkin Sayısal Verileri Tablo-11: Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü 2003-2008 (Kasım) Dönemi İstihdam Eğitimi Proje Destekleri
Tablo-12: İstihdam Garantili ve Kendi İşini Kuracaklara Yönelik İşgücü Yetiştirme Kursları (1993-2000/Haziran) Tablo-13: ÖSDP Kapsamında Düzenlenen Projeler Tablo-14: AB Aktif İşgücü Programları Projesinden Yararlananlara Ait Bilgiler
Tablo-15: İşsizlik Sigortası Fonu’nun Görünümü Tablo-16: İŞKUR Tarafından Gerçekleştirilen İşgücü Eğitim Hizmetleri(2005-2009)
GİRİŞ
Bu çalışmada; Aktif ve pasif istihdam politika araçları ve özellikleri
hakkında bilgiler verilerek, başta İŞKUR olmak üzere çeşitli kurum kuruluşlar
tarafından işgücüne nitelik kazandırarak istihdam edilebilirliğini artırmak
üzere düzenlenen işgücü eğitim kursları ele alınmaya çalışılacaktır.
İŞKUR ve birçok özel-kamu kurum ve kuruluşları tarafından
düzenlenen işgücü eğitim kurslarının amacı, uygulanması, farklılıkları, olumlu
ve olumsuz yönleri ele alınacak ve istihdam açısından değerlendirilecektir.
Türkiye’de önemli boyutlara ulaşan işsizliği önlemede ve istihdamı
artırmada işgücü eğitim kursları düzenlemenin bir çözüm yolu olup olmadığı
tartışılacaktır. Daha sonra özellikle aktif istihdam politikası çerçevesinde
işgücü talebinin artırılmasına yönelik politika araçları uygulanmasının
gerekliliği üzerinde durulacaktır.
İşgücü piyasasına yön verme görevini bünyesinde barındıran
İŞKUR’un, sunmuş olduğu işgücü eğitim kursları hizmetiyle, işsizliğin
önlenmesi ve istihdamın artırılması konularına ne gibi katkısı olduğu ortaya
konulmaya çalışılacaktır.
Daha baştan ifade etmek gerekir ki, artan işsizlik sorunu ve sunulan
hizmetlere paralel olarak,Türkiye İş Kurumu’nun ülkemizin işgücü piyasasının
sorunlarını dikkate alarak yeniden yapılandırılması ve kurumsal kapasitesinin
geliştirilmesi ihtiyacı bulunmaktadır. Bu nedenle şimdiye kadar eksik
uygulanan, hiç veya gerektiği kadar yer verilmediği görülen, ancak oldukça
önemli olduğu düşünülen işgücü talebinin artırılmasına yönelik aktif istihdam
politikası araçlarından; Geçici Kamu Çalışma Programı, Ücret ve İstihdam
Sübvansiyonu Programı ile Girişimcilik ve İşletme Geliştirme Programı ele
alınarak incelenecektir.
2
Çalışmanın ilk bölümünde, İstihdam Politikaları ile birlikte Aktif ve Pasif
İstihdam Politikaları konuları işlenecek, çalışmanın ana bölümünü oluşturan
Aktif İstihdam Politikası araçlarının neler olduğu teorik olarak anlatılacaktır.
Literatürde tek tip bir sınıflandırma bulunmamakta olup, bu çalışmada Aktif
İstihdam Politikalarını alt alta sıralama yolu tercih edilmemektedir. Söz
konusu politikaların giderek önemli hale gelmesi ve bu politikaların ülkemizin
sorunları ile paralel değerlendirilebilmesi düşüncesinden hareketle; İşgücü
Arzını Artıran Programlar, İşgücü Talebini Artıran Programlar ve İstihdam
Hizmetlerinin Etkinleştirilmesine Yönelik Programlar şeklinde üçe ayrılmak
suretiyle incelenecektir.
İkinci bölümde; işgücü piyasasının yapısı üzerinde durularak
demografik yapı, işgücüne katılım oranı, işgücüne dahil olmayanlar, işsizlik
ve istihdam oranları verilerek, işsizlerin ve istihdam edilenlerin eğitim düzeyi
ile yaş itibariyle dağılımı konuları ele alınacaktır. Öte yandan işgücü
piyasasının özellikleri olarak istihdamın sektörel dağılımı, uzun dönemli
işsizlik, kayıt dışı istihdam ile bölgesel gelişmişlik farkı ve göç konusuna yer
verilecektir.
Üçüncü bölümde; işgücü eğitimi kursları düzenleyen kurum ve
kuruluşlara yer verilerek, İŞKUR’un konularına göre düzenlediği işgücü eğitim
faaliyetleri ele alınacaktır. Daha sonra kurumun önceki yıllarda
gerçekleştirdiği projeler, mevcut devam eden projeler ve yeni uygulamaya
başlayan projelere yer verilecektir.
Dördüncü bölümde, işgücü eğitim kursları ile ilgili mevcut uygulamada
görülen hususlar ile kursların istihdam edilebilirlikleri değerlendirilecektir.
Aktörlerin işgücü eğitim kursları ve diğer aktif istihdam politikası araçlarına
bakışı ele alınarak Hükümetin Orta Vadeli Programı(2010-2012) ile 2010
Eylem Planı incelenecektir. Ayrıca hükümet, işçi, işveren kesimlerinin katılımı
ile gerçekleştirilen İŞKUR Genel Kurulu’nda bu konuda alınan kararlar
irdelenecektir.
3
Son olarak; Milli istihdam stratejisi ve politikası çerçevesinde, işgücü
eğitim kurslarının istihdam odaklı sürekli iyileştirilmesi, diğer aktif istihdam
politikalarının uygulanması ihtiyacı ve istihdam politikalarının merkezindeki
İŞKUR’un yeniden yapılandırılması ile kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi
hususlarına yer verilecektir.
BİRİNCİ BÖLÜM
AKTİF İSTİHDAM POLİTİKASININ ÖNEMİ VE ARAÇLARI
Ülkemizde hükümetler ile birlikte sosyal tarafların, istihdam ve işsizlik
probleminin daha çok ekonomik büyümeye bağlı olarak çözüleceği ön kabulü
ile istihdam politikalarına yeteri kadar önem vermemekle birlikte, planlı
dönemden günümüze kadarki süreçte bir ulusal istihdam politikasının
olmadığı görülmektedir.
Özellikle işsizlik probleminin yoğun olarak gündeme geldiği 1980’li
yıllardan günümüze kadar gelinen zaman diliminde, Türkiye’de işsizlik ve
istihdam sorununu kavrayan kapsamlı bir çözüm modelinin ortaya
konulamadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla sorunun çözümünde önemli olduğu
düşünülen aktif istihdam politikası araçlarının rolü ele alınmaya çalışılacaktır.
I-İSTİHDAM
Ekonomik kriz dönemlerinde daha fazla gündeme gelen istihdam
politikasının üzerinde anlaşma sağlanmış tam bir tanımını bulmak zordur.
İstihdam politikası kavramının açıklanabilmesi için önce istihdam kavramının
açıklanmasında yarar görülmektedir.
İstihdam; kullanma, çalışma demektir. Bir ülkede, bir yıldaki ekonomik
faaliyetlere katılacak durumda olan insan gücünün; kullanılma, çalışma ve
çalıştırılma derecesi istihdamı gösterir.1
İstihdam basit olarak işçilerin
çalıştırılması veya üretim faaliyetinde bulunmalarının sağlanması şeklinde
Geniş anlamıyla istihdam; bir ekonomide belli bir dönemde tüm üretim
faktörlerinin (emek, sermaye, doğal kaynaklar ve girişimci) var olan teknolojik
düzeye göre ne ölçüde kullanıldığıdır.2 Bu anlamda tam istihdam, bir
ekonomide var olan tüm emeğin, sermayenin, doğal kaynakların ve
girişimcilerin üretime katılması tümünden yararlanılması anlamına gelir.3
Her ülkenin ekonomik yapısı, politik felsefeleri, kültürel geçmişi ve
içinde bulundukları zorluklar birbirinden çok farklı olması nedeniyle, işsizliğin
boyutu ve yapısı da ülkeden ülkeye değişmektedir. Dönemler itibariyle azalıp
çoğalmasına rağmen gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ekonomilerin ortak
problemi işsizliktir.
Bir ülkenin istihdamı; o ülkenin kalkınmışlık seviyesi, nüfus ve tabii
kaynakları ile ekonomik şartlarına bağlıdır.4
Ülkelerin kültürel geçmiş, politik
felsefe, ekonomik ve sosyal yapılarının birbirinden farklılık göstermesi, her
ülkenin kendi yapısına uygun istihdam politikası oluşturup, bu doğrultuda
önlemler almasına neden olmuştur.
II-İSTİHDAM POLİTİKALARI
Ülkelerin ekonomik açıdan en genel amacı, toplumun ve bireylerin
refah seviyesini yükseltmek için gerekli olan ekonomik politikaları planlayıp
uygulamaktır. Hükümetler tarafından uygulanan politikalar içinde istihdam
konusu, üretim faktörlerinin en önemli unsuru olan emeğin ekonomik ve
toplumsal olduğu kadar beşeri boyutu nedeniyle ayrı bir öneme sahiptir.
2Aziz Köklü, a.g.e., s.67. 3Cafer Unay, Makro Ekonomi, 6.Baskı, Bursa, Ekin Kitabevi, 1996, s.203. 4Dr. Rebii Savaşır, Türkiye ve Avrupa Birliği Ülkelerinde Küçük ve Orta Boyutlu İşletmeler Açısından İstihdam Politikaları, Kamu-İş, Ankara, 1999, s.81.
6
İstihdam politikası işsizlikle ve fakirlikle mücadele politikaları arasında
önemli bir yer tutmaktadır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde istihdam
politikaları ekonomik ve sosyal düzenlemelere dayanmaktadır. Bu anlamda
İstihdam politikaları, bir ekonomide büyüme ve istikrarın sağlanmasıyla
birlikte işgücü arz-talep dengesinin kurulmasına ve bu dengesizliğin neden
olduğu sorunların çözülmesine yönelik uygulamaları içermektedir.
İstihdam politikası, herhangi bir ülkede ekonomik büyümeyi ve istikrarı
sağlayarak refah düzeyini artırmak, sosyal adalet ve fırsat eşitliği sağlayacak
biçimde üretim faktörlerinin etkin kullanılmasıyla doğacak gelirin eşit ve adil
dağılımını gerçekleştirmek, fakirliği önlemek amacıyla işsizliğin neden olduğu
olumsuz sonuçlarla mücadele etmek ve kişilerin insan onuruna yaraşır
şekilde yaşamlarını idame ettirmelerine imkan tanıyacak ilke, kural ve usulleri
kapsamaktadır.
İstihdam politikası, istihdam artışını sağlayan her türlü
politikadır.5İLO’ya göre İstihdam politikası ise;“İktisadi gelişme ve kalkınmayı
teşvik etmek, hayat seviyesini yükseltmek, işgücü ihtiyaçlarını karşılamak
işsizlik ve eksik istihdam sorununu çözümlemek amacıyla, tam ve verimli
istihdama ve işin serbestçe seçilmesine matuf aktif bir politikayı esas gaye
olarak ele alıp, uygulamaktır”.6 İstihdam politikasından, istihdam seviyesi
üzerinde olumlu etkiler sağlaması amacıyla işgücü piyasalarına yapılan her
türlü bilinçli müdahalenin anlaşılması gerekir.7
İstihdam politikası kavramının, işsizlikle ile mücadele kavramı ile
karıştırıldığı veya birbirleri yerine kullanıldıkları görülmekte ise de, istihdam
politikaları işsizlikle mücadele politikalarından daha kapsamlıdır.
5Akay Tekin, Avrupa Birliği İstihdam Politikası Genel Esasları, Ankara, TİSK, 2008, Yayın No:291, s. 83. 6İLO,“122No’lu İstihdam Politikası Sözleşmesi”, http://www.ilo.org/public/turkish/region/eurpro/ankara/sozlesme/soz122.htm., Erişim:10.07.2009 7Alpay Hekimler, AB-Türkiye & Endüstri İlişkileri, Beta Basım, İstanbul, 2004, s.83.
olursak, bu konuda Türkiye’nin hemen her şeyi tartıştığını, buna mukabil çok
azını etkin bir biçimde uygulamaya soktuğunu görüyoruz. Ne var ki bütün bu
çabalara rağmen, ne Türkiye’de işsizliğin miktarı ve niteliği belirlenebilmiş, ne
de bu konuda takip edilecek politikalar yeterli ve bilimsel açıklıkta ortaya
konulabilmiştir.9
8Meryem Koray, Günümüzde İşgücü Piyasasının Özellikleri, Sorunları ve İstihdam Politikaları, II. İstihdam Haftası Tebliğleri, İİBK Yayın No:276, Ankara, 1992, s.103. 9Nusret Ekin, Türkiye’de Yapay İstihdam ve İstihdam Politikaları, İTO Yayın No:2000-33, İstanbul, 2000, s.371.
8
Ülkemiz kendi insan gücünün katkısını kullanarak ekonomik alanda
Dünya’daki rekabet ortamında yerini almalıdır.10
Türk çalışma yaşamına yön
vermek ile yükümlü ilgili kurum ve kuruluşların, bundan sonraki süreçte
ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda kapsamlı bir istihdam politikası
oluşturmak suretiyle uygulamaya koyulması gelecek açısından büyük önem
taşımaktadır.
İş piyasası üzerinde yapılan düzenlemeleri bir istihdam politikası
olarak değerlendirmek mümkündür. Buna göre istihdam politikaları içinde
aktif ve pasif istihdam politikalarından söz edilebilir.
III-AKTİF VE PASİF İSTİHDAM POLİTİKALARI
Liberal ekonomik politikaların yoğun olarak uygulandığı yada
uygulanmaya çalışıldığı günümüzde bir ülke istediği kadar liberal olsun,
“bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler” kuralını kendisine rehber edinsin,
çalışma hayatına ilişkin politikalarda liberal olamamakta bunu tam olarak
gerçekleştirememektedir.
Bir yerde işsizlik çığ gibi büyüyorsa ekonomik bir sorunun ötesinde
sosyal bir soruna dönüşüyorsa, hiçbir ülke bu duruma kayıtsız kalamamakta,
bir şekilde müdahale yollarını aramakta ve buna uygun politikaları yürürlüğe
koymaya çalışmaktadır.11
Bu çerçevede İşgücü piyasası; dinamik yapısı ve diğer özellikleri
nedeniyle çok daha yakından izlenerek kontrol edilmeyi, belli bir program
çerçevesinde yönlendirilmeyi gerektirmektedir. Tam bu noktada aktif ve pasif
istihdam politikaları işgücü piyasasına müdahale etmenin en etkin araçları
10Kamil Turan, Küreselleşen Çağımız ve Çalışma Hayatı, Kamu-İş,İş Hukuku ve İktisat Dergisi, Ocak 1994, Cilt:3,Sayı:3, s.8. 11Recep Varçın, İstihdam ve İşgücü Piyasası Politikaları, Ankara, Siyasal Kitabevi, Ocak 2004, s. 1.
9
arasında yer almaktadır. Kişi başına düşen milli gelir düzeyinin yüksek
olduğu özellikle liberal ekonomik sistemi benimseyen Avrupa ve Amerika
kıtasında yer alan ülkeler, aktif ve pasif istihdam politikaları araçları ile işgücü
piyasalarına müdahale etmeyi, ekonomik plan ve programlarının ayrılmaz bir
parçası olarak görmektedirler.
OECD’ye göre işsizlere sadece gelir desteği yapılmasına yönelik
politikalar pasif politikalar olarak kabul edilirken, emek piyasasındaki işleyiş
bozukluklarını iyileştiren, mesleki becerileri geliştiren ve işgücü piyasalarının
etkinliğini artıran politikalar aktif istihdam politikaları olarak
değerlendirilmektedir.12
İşgücü piyasası çerçevesinde işsizlikle mücadele, istihdamın
artırılması ve işsizliğin olumsuz sonuçlarının telafisine yönelik çeşitli
politikalar geliştirilmiştir. Bu politikalar genel anlamda pasif istihdam
politikaları ve aktif istihdam politikaları olarak iki başlık altında ele
alınmaktadır. Pasif istihdam politikaları 1900’lü yılların başlarında işsizliğin
olumsuz sonuçlarını telafi etmek amacıyla ortaya çıkmış ve günümüze kadar
önemini korumuştur. Ancak işsizliğin yükselmesi ve yüksek seviyelerde
seyretmesi sonucunda pasif politikaların etkinliği tartışılmaya başlanmış ve
bu politikaların işsizlikle mücadeleye zarar verdiği ileri sürülmüştür. Pasif
politikalar yerine işsizliğin azaltılmasına katkıda bulunacak aktif politikalara
geçiş yapılması gerektiği ortaya konmuştur.
Bu çerçevede OECD ülkelerinde uygulama alanı bulan aktif istihdam
politikasına işsizlikle mücadele ve istihdamın artırılması konusunda
1990’lardan itibaren önemli bir rol verilmiş ve bu politikalar kendine özellikle
OECD ülkelerinde önemi giderek artan bir yer edinmiştir. Söz konusu
politikaların önümüzdeki dönemde de gelişeceği ve önemini koruyacağı
beklenmektedir.
12Mustafa Kemal Biçerli, İşsizlikle Mücadelede Aktif İstihdam Politikaları, Eskişehir, Anadolu Üniversitesi Yayınları No:1563, 2004, s. 46.
10
Pasif istihdam politikası işsizlik veya iş arama süresince gelir kaybının
telafisi ile ilgili iken, aktif istihdam politikası işgücü piyasasına entegrasyonla
ilgilidir. Geniş anlamda pasif istihdam politikası sosyal transfere karşılık
gelmektedir. Buna karşıt olarak aktif istihdam politikası genellikle işgücü
piyasasına entegrasyonda zorluklarla karşılaşan gençler, yaşlılar, kadınlar ve
özürlüler gibi özel grupları hedef alır. Aktif istihdam politikası gelir kaybı
telafisi politikalarının çalışmayı caydırıcı olabileceği eleştirisine cevap olarak
gösterilmektedir.13
Halen Ülkemizde pasif istihdam politikaları olarak Kıdem Tazminatı,
İhbar Tazminatı, İşsizlik Sigortası, özelleştirme sonucu işsiz kalanlara ödenen
İş Kaybı Tazminatı, Ücret Garanti Fonu, Kısa Çalışma Ödeneği uygulamaları
yer almaktadır.
1980 sonrası dönemde işgücü piyasasına ilişkin duyarlılıkların ele
alınması yönündeki en kayda değer girişim, 1999 yılı Ağustos ayında işsizlik
sigortasının getirilmesidir. Bu alanda prim toplanması 2000 yılı Haziran
ayında başlamış, ilk işsizlik sigortası ödemeleri de 2002 Mart ayında
yapılmıştır.14
Öte yandan, pasif istihdam politikası aracı arasında yer alan İşsizlik
yardımı adı altında ülkemizde henüz herhangi bir uygulama veya hizmet
bulunmamakta olup, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, Belediyeler
gibi çeşitli kamu kuruluşları tarafından işsizlere ve fakirlere sosyal yardım adı
altında nakdi ödemelerde bulunmakta ise de, işsizlik yardımı konusunda
işgücü ve işsizlerle ilgili hizmetleri bünyesinde bulunduran İŞKUR’un sürece
aktif olarak dahil edilmesinin birçok yararı olacağı mütalaa edilmektedir.
13ILO, Ekonomik ve Sosyal Politika Komitesi 288. Oturum, ikinci gündem maddesi AİPP, Genova, Kasım 2003, s. 3. 14İnsan Tunalı, İstihdam Durum Raporu Türkiye’de İşgücü Piyasası ve İstihdam Araştırması, Ankara Üniversitesi Basımevi, 2004, s. 97.
11
Başarılı bir istihdam politikası için, işgücü piyasasının yapısı ile
problemlerini esas alarak, değerleri oranları farklı olan aktif ve pasif
politikalarının yan yana planlanarak uygulanması halinde programın etkisinin
artabileceği değerlendirilmektedir.
Söz konusu çalışmamızda daha çok ülkemizdeki aktif istihdam
politikaları uygulamaları üzerinde durulacak olup, pasif politikalar konusuna
kısaca değinilecektir.
Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü,
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ile belediyelerin çeşitli ayni
veya nakdi yardımları ile faaliyetleri bulunmaktadır. Ülke genelinde asgari
yaşam koşullarının altında hayatlarını devam ettiren ailelerin belirlenerek
sosyo-ekonomik bakımdan kabul edilebilir bir seviyeye gelmeleri için
hanelere ayni ve nakdi yardımda bulunulması, iş imkanlarının sunulması
gerekmektedir. Ancak bu anlamda kapsamlı bir uygulama birliği olduğunu
söyleyebilmek mümkün değildir. Kültürümüzün bir parçası olarak geçmişten
günümüze kadar devam eden değer ve birikimleri dikkate almak suretiyle
sosyal devlet ilkesi gereği, işsizlik yardımlarını da içeren sosyal yardımlar ile
ilgili karmaşık yapının düzene ve sisteme bağlanmasına şiddetle ihtiyaç
vardır.
A-İşsizlikle Mücadelede Aktif İstihdam Politikalarının Artan Önemi
Aktif istihdam politikaları iş ve işçi bulmaya aracılık anlamında çok
daha öncelere dayanmakla birlikte, asıl olarak 1950’lerde İsveç’te ortaya
çıkmıştır. Bu ülkede işgücü arzını ve talebini teşvik etmek ve bu ikisi
12
arasındaki eşleşmeyi sağlamak amacıyla iş ve işçi bulma aracılık hizmetleri,
istihdam sübvansiyonları ve işgücü eğitimi gibi programlar yürütmüştür.15
OECD Aktif istihdam politikalarının gelişimine 1960’lardan bu yana
destek vermektedir. İsimdeki aktif sözcüğü İsveç’te 1950’lerde ücret
kısıtlamalarına dayanan politikalara reaksiyon oluşturulan politikalardan
alınmıştır. II. Dünya savaşından önce işgücü piyasaları ile ilgili çok sayıda iş
yaratma ve mesleki eğitim programları mevcut olmakla birlikte, bu politikalar
“aktif istihdam politikaları” olarak anılmamaktaydı.1948 yılında iki İsveçli
iktisatçı Gösta Rehn ve Rudolph Meidner ilk kez aktif istihdam politikalarını
tam istihdam amacını gerçekleştirirken enflasyonu kontrol altında tutan
sosyal demokrat bir strateji olarak tanımlamışlardır. 16
Aktif istihdam politikaları tam istihdamı hedeflemese bile, işsizliği
azaltmayı ve işini kaybeden kişilerin işsizlik süresini kısa tutarak istihdama
katılmalarını amaçlayan programlardır.17
Aktif istihdam politikaları temel
olarak işsizliği azaltmayı, istihdamı ve gelirleri artırmayı amaçlayan
politikalardır. Son yıllarda aktif istihdam politikalarına verilen önemin artması
bu politikalara olan ilgiyi de artırmıştır. Söz konusu politikalar 1990’ların
başından itibaren işsizlikle mücadelede önemli bir politika aracı olarak
uygulanmışlardır.
Bahse konu politikaların temel amacı, işsizlere sadece gelir desteği
sağlamak yerine, onların çalışma hayatına dönüşlerini kolaylaştırmaktır.
Öncelikli hedef kitlesi uzun dönemli işsizler olmak üzere gençler, kadınlar,
özürlü işsizler gibi işgücü piyasasında iş bulma şansları zayıf olan gruplardır.
15Roman Ballester, European Employment Strategy and Spanish Labour Market Policies, Working Papers. Department of Economics, University of Girona, Girona, June 2005, s. 7. 16Thomas Janoski, “Explanining State Intervention to Prevent Unemployment:The Impact of Institutions on Active Labor Market Policy Expenditures in 18 Countries”, Eds. Günther Schmid, Jacqueline O’Reilly ve Klaus Schöman, İnternational Handbook of Labor Market Policy and Evalotion, Edwart Elgar, Cheltenham U.K., 1996, s. 698. 17Recep Varçın, a.g.e., s.1.
13
Uygulanan aktif istihdam politikaları arasında işgücünün niteliğini
yükseltmeye yönelik eğitim programları, işe yerleştirme ve danışmanlık
hizmetleri, istihdam yaratma programları, işsizliğin yoğun olduğu bölgelerde
işyerlerinin mali bakımdan desteklenmesi, girişimciliğin teşvik edilmesi gibi
araçlar bulunmaktadır.
Günümüzde, devlete ait işletmelerin özelleştirilmesi, özel sektör
yatırımlarının yetersizliği, her yıl işgücü piyasasına katılan yoğun sayıda genç
nüfus, teknolojik gelişmeler, emek yoğun yerine sermaye yoğun üretim
biçiminin çekiciliği işgücü piyasasında değişime neden olan faktörler
arasındadır. İşsizlerin yeniden işgücü piyasasına girmesini sağlayan ve
istihdam edilebilirliklerini artıran aktif istihdam politikalarının, özellikle
günümüz işsizlik kısır döngüsünün kırılmasında ve yapısal işsizliğin
önlenmesinde çok önemli rolü bulunmaktadır.
Aktif istihdam politikaları işgücü piyasasına müdahale anlamında
uygulayan kişi ve kuruluşlara belli bir esneklik sunar. Her ne kadar aktif
politikalar hukuki zemine otursa da, aktif politikalarla işgücü piyasasına
müdahale eden kuruluşun tespit edilmesinde, programların seçiminde,
yürütülmesinde, hedef kitlenin tespit edilmesinde, programların
değiştirilmesinde, etkisinin araştırılmasında önemli oranda bir esneklik
sunmaktadır. Sözü edilen bu esneklik aktif politikaların oluşturulmasında,
uygulanmasında, sonuçların tespit edilmesinde eşgüdümü ve diyaloğu
zorunlu kılmaktadır. Aktif istihdam politikaları ile işgücü piyasasına
müdahaleye “evet” diyen bir ülkenin müdahalenin aracının ne olacağını ve
nasıl işleyeceğini eşgüdüm ve diyalog içerisinde gerçekleştirmesi gerekir.18
18Recep Varçın, a.g.e., s.5.
14
B-Aktif İstihdam Politikası Araçları Aktif istihdam politikaları araçları konusunda tek bir sınıflandırmanın
aksine değişik kaynaklarda çeşitli sınıflandırmaların olduğu görülmektedir.
Mustafa Kemal Biçerli, Aktif İstihdam politikası araçlarını Ücret ve
İstihdam Sübvansiyonları, Kendi İşini Kuranlara Yardım Programları,
Doğrudan Kamu İstihdamı, Mesleki Eğitim Programları, Kamu Eşleştirme ve
Danışmanlık Hizmetleri şeklinde beş’li sınıflandırma olarak ele almıştır.19
Şerife Türcan Özsuca’da çalışmasında beş’li sınıflandırmayı tercih etmiştir.20
Recep Varçın ise Aktif istihdam politikası araçlarını, geçici işsizliğe
yönelik politikalar, yapısal işsizliğe yönelik politikalar, istihdam yaratma
politikaları ve işgücü piyasası uyum politikaları olarak sınıflandırmıştır.21
Varçın’ın tasnifine göre, genel istihdam hizmetleri, toplu işten çıkarmalara
karşı hizmetler, yoğun iş arama programları ve bölgesel işgücü hareketlerinin
düzenlenmesi hizmetleri geçici işsizliğe ilişkin politikalardır. İşgücü yetiştirme
programları, işbaşı eğitim programları ve ücretlerin sübvanse edilmesi
yapısal işsizliğe karşı politikalardır. İstihdam yaratma politikaları ise küçük
işletme geliştirme programları, kamu yararına çalışma programları, yerel
ekonomik gelişme programlarından oluşmaktadır. Son olarak İşgücü piyasası
uyum politikaları altında İhbarlı işten atma, çalışma süresinin kısaltılması,
esnek çalışma ile iş güvenliği ve ücretlere ilişkin düzenlemeler olarak ele
almaktadır.
Türkiye’de gittikçe artan uzun dönemli işsizlik ve yapısal işsizlik sorunu
konusunda doğru çözüm ve reçeteler uygulanabilmesine ufak da olsa katkısı
19Mustafa Kemal Biçerli, a.g.e., s.73-202. 20Şerife Türcan Özşuca, Esneklik ve Güvenlik İkileminde Türkiye Emek Piyasası, Ankara, İmaj Yayınevi, 2003, s.133-150. 21Recep Varçın, a.g.e., s.22-66.
15
olabileceği düşüncesinde hareketle, Türk işgücü piyasasının yapısına daha
uygun sınıflandırmanın İşgücü Arzını Artıran Programlar, İşgücü Talebini
Artıran Programlar, İstihdam Hizmetlerinin Etkinleştirilmesine Yönelik
Programlar şeklinde ele alınmasında yarar görülmektedir.
1-İşgücü Arzını Artıran Programlar Bu programlarda işsize meslek kazandırılması, işgücünün niteliğinin
artırılması suretiyle istihdam edilebilirliklerinin artırılması amaçlanmaktadır.
Diğer taraftan istihdamdaki işgücünün niteliğini artırmaya yönelik programlar
aracılığıyla da üretim kapasitesi ve verimliliğin artırılması beklenmektedir.
İşgücü arzını artıran programlar; özellikle üretim faktörleri içerisinde yer alan
emeğin/işgücünün niteliğinin yükseltilmek suretiyle istihdam edilebilirliğinin
artırılması üzerinde yoğunlaşmaktadır.
a-İşgücü Eğitim Programı Günümüz bilgi toplumu süreci ve teknolojik gelişmeler, üretimde eğitim
düzeyi yüksek, çoklu beceriye sahip, takım çalışmasına yatkın, değişen
üretim teknolojilerine çabuk uyum sağlayan yaratıcı nitelikli işgücünü gerekli
kılmaktadır.22
Üretim biçiminde meydana gelen değişimler ve artan rekabet
şartları nitelikli elemana duyulan talebi her geçen gün daha fazla
artırmaktadır. Bu gelişmeler çerçevesinde işgücü piyasasındaki işsizler
nitelikleri ve becerileri itibariyle talep edilen işgücünden çok uzakta
bulunabilmektedirler.
Vasıflı işgücü de vasıflarının demode olması yada o alanda talep
olmaması nedeni ile kimi zaman sahip olduğu vasıflar doğrultusunda
22Namık Ata, İşgücü Eğitimi ve İstihdam Edilebilirliğin Artırılması, Uluslararası Mesleki Eğitim Ve İstihdam Semineri, 16-18.01.2002, Kızılcahamam-Ankara, s.295.
16
istihdam edilememektedir. İşgücü talebi ile arzının, işgücünün vasıflarından
dolayı makro düzeyde eşleştirilememesi veya değişen koşullar karşısında
işgücünün niteliğinin düşük olması, kamu istihdam ofislerini insiyatif
geliştirerek bu konuda aktif programlar geliştirmeye zorlamaktadır.23
İşgücü eğitim programları aracılığıyla, işgücü piyasasının ihtiyaçları
doğrultusunda işgücü piyasasına yeni dahil olacaklara ve işsizlere yeni
beceriler kazandırılarak iş bulmalarını kolaylaştırmak hedeflenmektedir.24
Değişen ekonomik ve teknolojik koşullar karşısında işgücünün
vasıflarının yetersiz kalması nedeniyle işgücü talebi ve arzı
eşleşememektedir. Bu durumda işgücü eğitim programlarının düzenlenmesi
ihtiyacı doğmaktadır. Söz konusu programlar uzun dönemli işsizler, gençler,
kadınlar gibi dezavantajlı gruplara yönelik olarak düzenlenebilmektedir.
İşgücü piyasasına hakim olarak analizler yapan ve istihdam politikaları
oluşturmakla yükümlü olan kamu istihdam kurumları, işgücü talebinin hangi
alanda olduğunu, işgücü piyasasındaki niteliksel iyileştirmelerin hangi
sektörlere yönelik yapılması gerektiğini, işsizler kitlesinin vasıflarının ne
olduğunu ve bunların işsizlik sürelerinin ne kadar olduğunu en iyi bilen
kuruluş konumundadırlar. Bu nedenle kamu istihdam kurumları, mesleki
eğitim alanlarını belirleyebilmekte ve hangi mesleklere talebin olduğunu
elindeki verilerle görebilmekte, bunlar temelinde de işgücü eğitim
programlarını tasarlayıp organize etmektedirler. 25
23Recep Varçın, a.g.e., s.33-34. 24Amit Dar ve Zafiris Tzannatos, Active Labor Market Programs,:A Review of The Evidence From the Evaluations, The World Bank, 1999, Washington D.C., s.6. 25Recep Varçın, a.g.e., s.33-34.
17
b-İşyerinde İşgücü Eğitim Programı İşyerinde işgücü eğitim programlarının işgücü eğitim programlarına
oranla daha fazla istihdam imkanı sağlama potansiyeli bulunmakta olup, reel
ekonomi açısından da oldukça önemlidir.
İşgücü eğitim programları ile işyerinde işgücü eğitim programları
birlikte yürütülebilmektedir. Eğitim programı içeriğinde teorik ve pratik eğitimin
her ikisinin de olması durumunda, planlanan pratik eğitim işyerinde
yapılabilmektedir. Böylelikle işsizin çalışacağı meslek ile ilgili teorik ve pratik
bilgileri birlikte öğrenme-uygulama imkanı doğmakta ve istihdam edilebilirliği
artmaktadır.
(1) İşsizlere Yönelik İşyerinde İşgücü Eğitim Programı Bu program çerçevesinde kamu istihdam kurumları, piyasanın ihtiyaç
duyduğu mesleklerde işletmelerle işbirliği yaparak kursa katılan işsizleri
işbaşı eğitiminden geçirmekte ve kurs eğitim programının bitiminde bu
kursiyerlerin söz konusu işyerinde istihdam edilmelerini sağlamaya
çalışmaktadır.
Kursa katılan işsiz, istihdam edilmese dahi işyeri eğitim programının
kalitesine göre piyasada geçerli bir meslek edinme şansı bulmaktadır.
Herhangi bir işi bulunmayan işsiz, işyeri eğitim programı süresince aktif bir iş
disiplini içerisinde ileriye yönelik umutlarını biraz olsun artırarak, geleceğe
daha olumlu bakabilme şansı yakalamaktadır.
İşsizlere yönelik işyeri eğitim programları; işgücü talebinin yüksek
olduğu dönemlerde/işletmelerde daha etkin ve verimli olarak yürütülür,
böylelikle programın başarı şansı artar. İşyerlerinin bu dönemlerde kamu
18
istihdam kurumuna karşı istihdam taahhütlerini yerine getirmesi daha kolay
olabilir.
Pratiğin bir sonucu olarak; işsizlere yönelik düzenlenen işyeri eğitim
programları konusunda, kamu istihdam kurumunun önceden yapacağı
işgücü piyasası analizi, sektörel durum analizi, işyeri ziyaretleri ve firma
teknik analizleri oldukça önemlidir. Tüm dönemlerden bağımsız olarak bu
programların özellikle yeni yatırım yapan, kapasite artırımında bulunan, mal-
hizmet üretim artışını hedefleyen ve istihdam sağlama potansiyeli olan
işletmelerde düzenlemesi halinde daha başarılı sonuçlar alınabilir.
(2) İşçilere Yönelik İşyerinde İşgücü Eğitim Programı Bu programda kamu istihdam kurumları; işletmelerle işbirliği yaparak
mevcut çalışan işçilerin verimliliğini artırması veya çalışılan işyerine daha
fazla katma değer sağlaması için işçiye meslek geliştirme ve meslek
değiştirme imkanı sağlamaktadır.
Kursa katılan işçiler işbaşı eğitiminden geçmek suretiyle niteliklerini
artırarak, çeşitlendirerek verimli çalışacaklarından ve daha fazla katma değer
sağlayacaklarından söz konusu işyerinde istihdamda kalma süreleri
uzayabilir.
Mevcut çalışan işçilere yönelik işyeri işgücü eğitim programları, belirli
bir sektörde, belirli bir bölgede veya belirli işyerlerinde uygulanabilir. Yapılan
araştırmalar ve incelemeler sonucunda, bir bölge ile sınırlı olarak bir veya
birkaç sektörün geliştirilmesi ve desteklenmesi düşünüldüğünde söz konusu
programların uygulanması yararlı olabilir. Planlanan seviyenin ve şartların
oluşması durumunda programın sonlandırılarak piyasanın doğal işleyişine
bırakılabilir.
19
Özellikle iş kazalarının sık görüldüğü ağır ve tehlikeli işlerde, imalat
sanayiinde, ihracat yapan işyerlerinde ve bölgesel gelişmişlik farklarının
olduğu illerdeki işyerlerinde özel sektörün desteklemesi amacıyla da
uygulanabilir.
İ.İ.B.K. tarafından yayımlanmış olan bir kitapçıkta işyeri eğitiminin
birtakım yararlarından bahsedildiği görülmüştür. Konuyla ilgisi olması
bakımından bu ifadelere aynen yer verilmiştir; “Gayet tabi olarak, işbaşında
eğitim suretiyle kalifiye işçilere sahip olmakla;
a.İstikrarlı bir işgücü,
b.Daha iyi bir kalite,
c.Daha fazla istihsal,
d.Daha az malzeme israfı,
e.Daha düşük bir maliyet,
f.Daha iyi bir iş emniyeti,
g.Daha çok rekabet imkanı sağlanmış olacaktır.”26
2-İşgücü Talebini Artıran Programlar Bahse konu programların kamuoyunda doğru anlaşıldığını ve Türkiye’
de etkin olarak uygulandığını söyleyebilmek oldukça zordur. Özellikle karma
ekonomi ve ithal ikameci büyüme yerine, serbest piyasa ekonomisi ve
ihracata dayalı büyüme modeline geçilmesi ile birlikte, bu programların
şimdiye kadar uygulanmamasının önemli bir eksiklik olduğu müşahede
edilmektedir.
Şimdiye kadar; hükümetler, bakanlıklar ve ilgili kurumlar işgücü
talebinin artırılmasına yönelik aktif istihdam politikası araçlarının uygulanması
konusuna çok uzak durdukları gibi, İşçi ve İşveren Kuruluşları, Sendikalar ve
26 İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü, İşgücü Eğitiminin Esasları, Yayın No:60, Ankara, 1969, s.6.
20
Üniversitelerinde konuya tam anlamıyla gereken önemi verdiklerini
söyleyebilmek mümkün değildir.
Bu itibarla aşağıda yer alan programların ele alınması ayrı bir önem
taşımaktadır.
a-Ücret Ve İstihdam Sübvansiyonu Programı Bu programda devlet, gelişme eğilimi bulunan ya da yeni kurulan
işletmelere, doğrudan kredi vermek yerine kamu istihdam ofisleri aracılığıyla
çalışanların ücretlerini sübvanse ederek destek sağlamaktadır. Sübvanse
desteği, koşulsuz bir destek olmayıp, bu programdan yararlanan işletmeleri
belli bir yükümlülük altına sokmaktadır. Bu yükümlülük, genellikle ücretleri
sübvanse edilen çalışanların sübvanse sonrası belli bir süre işletmede
çalışmalarını zorunlu kılmaktadır.27
Ücretlerin ve istihdamın sübvanse edildiği programlar, yapısal işsizliğin
sonucu ortaya çıkan uzun dönemli işsizleri ve gençleri hedeflemekte,
işverenin işsiz kişileri işe almalarının maliyetini desteklemek için
uygulanmaktadır.
Ücret ve istihdam sübvansiyonları gelişmiş ülkelerin çoğunda
uygulanan önemli bir işgücü piyasası politika aracıdır. Sübvansiyonlar işgücü
piyasalarına daha müdahaleci yaklaşımı benimseyen Fransa, Almanya, İsveç
gibi ülkelerin yanı sıra; İngiltere, A.B.D., Kanada gibi Anglo-Sakson türü
işgücü piyasalarına sahip ülkelerde de uygulanan önemli bir “talep yanlı”
politikadır.28
27Recep Varçın, a.g.e., s. 40.
Uygulamada hükümet işverenlere program kanalıyla
28Michael Gerfin, Michael Lechner ve Heidi Steiger, “Does Subsidied Temporary Employment Get the Unemployment Get the Unemployed Back To Work? An Econometric Analysis of Two Different Schemes”, University Of St. Gallen, Department Of Economics WP No:2002/22, s.1.
21
desteklendiği belgelenen/duyurulan işçileri işe alma karşılığında, ücretin
belirli bir kısmını karşılayacağını veya bu işverenlerin ödeyecekleri vergilerde
indirim yapacağını duyurur. Yapılan bu sübvansiyon genelde belirli bir
maksimum miktar ve süre ile sınırlıdır.29
Bu programlar, yakından kontrol edilmediği durumlarda kötüye
kullanıma açık olan ve beklenilen sonuca yol açmayan bir özelliği
barındırmaktadır. Bu nedenle ücretleri sübvanse eden kamu istihdam ofisleri,
işletmeleri yakın takibe almakta ve sözleşme hükümlerinin uygulanıp
uygulanmadığını kontrol etmektedir. Ücretlerin sübvanse edildiği
programlardan yararlanan işletmeler, ağır bir yükümlülük ve sorumlulukla
karşı karşıya kalmakta, bu yükümlülüğü ve sorumluluğu yerine getirmediği
zaman ciddi yaptırımlara tabi olmaktadır.30
Ülkemizde üretiminin, istihdamın artırılması ve ekonomik gelişmişlik
seviyesinin yükseltilmesi amacıyla birtakım yeni teşvik uygulamalarının
yürürlüğe konulduğu bilinmektedir. Ancak söz konusu mevcut teşvik
uygulamalarına bakıldığında firma bazında bir desteğin olmadığı gibi, işgücü
piyasasıyla ilgili deneyimi ve hizmetleri bulunan İŞKUR’un sürecin dışında
kalması/tutulması amaçlanan başarının elde edilmesini güçleştirecektir.
Ücret ve İstihdam Sübvansiyonu Programının yapısal işsizliğin yoğun
olduğu, işgücü talebinin yeterli olmadığı, girişimciliğin zayıf olduğu bölgelerde
ve ülke genelinde gelişme potansiyeli olan sektörlerde uygulanması halinde
başarı şansının artacağı ileri sürülebilir. Diğer taraftan ihracatın artırılmasına
ve geliştirilmesine yönelik politikalarda da bu programları uygulamanın yararlı
olacağı düşünülmektedir.
29Mustafa Kemal Biçerli, a.g.e., s.74. 30Recep Varçın, a.g.e., s.41.
22
Genel bir teşvik uygulamasının çok iyi tasarlandığında yararlı sonuçlar
elde edileceği düşünülmektedir. Ancak özellikle belirli kriterleri ve özellikleri
olan küçük ve orta büyüklükteki işletmelere yönelik ücret, sigorta ve vergi
kolaylıklarının sağlandığı daha dar ve yoğun bir teşvik programının
uygulanması gerekir. Böylelikle büyük sermaye yapısına sahip güçlü firma ve
holdinglerle, gelişme potansiyeli bulunan mütevazi ölçekte faaliyet gösteren
küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin aynı boyda güreşmelerinin önüne
geçilmiş olur.
b-Girişimcilik Ve İşletme Geliştirme Programı Kamu istihdam kurumları yada yetkililer, istihdam imkanları bulamadığı
işsizlerin bir kısmını kendi işlerini kurabilmeleri için girişimciliği teşvik
etmektedir. Bu programlarda eğitim, danışmanlık, iş planı geliştirme ve
uygulama gibi teknik hizmetler sunulmaktadır. Ve kredi, hibe, ödenek
şeklindeki finansal yardımlarla işsizlerin kendi işini kurmasını, küçük ölçekli
yeni işletmelerin kurulmasını veya faaliyette bulunan işletmelerin
geliştirilmesini içermektedir.
Programa katılacak olanların nitelikleri, kendi başına iş örgütleyebilme
becerileri ve işletmecilik nosyonları programların başarı ile yürütülmesinde
diğer bir etkendir. Girişimcilere veya kendi işini kuracaklara sadece mesleki
eğitim ile ya da bu beceri olmaksızın salt kredi desteği ile yetinmemelidir.
Özellikle hedef kitlenin çok iyi seçilmesi, mesleki beceri kazandırmanın yanı
sıra temel işletmecilik becerisinin kazandırılması, örneğin pazarlama
teknikleri, personel yönetimi, müşteri hizmetleri gibi, programların
başarısında önemli bir değişken olarak durmaktadır.31
31Recep Varçın, a.g.e., s.45.
23
Girişimcilik programları, hedef kitle olarak eğitim düzeyi göreceli
yüksek orta yaş grubuna dahil ve müteşebbis özellikleri bulunan kişileri
hedeflediğinde daha olumlu sonuçların alınması olasıdır. Zira bu kitle,
işgücünün daha istikrarlı hareket edebilecek, eğitim ve yaşam deneyimi itibari
ile de işletme yürütebilecek ve gereken sorumluluğu üstlenebilecek kesimini
oluşturmaktadır.32
İşgücü talebinin ve iş imkanlarının az olduğu durumlarda bu
programların uygulanması yararlı olabilir, özellikle programda sunulan
hizmetlerin ve desteklerin başarılı olabilmesi için seçilecek sektör,
yararlanacak hedef kitle, bunların nitelikleri ve iş piyasasının iyi analizi önemli
hususlardır. İşletme geliştirme programlarında girişimciye, işletmeye eğitim
ve danışmanlık hizmetleri ile finansal destekler birlikte sunulduğunda daha
etkin sonuçlar alınabilir.
Söz konusu programlar aracılığıyla girişimcilere ve işletmelere eğitim,
danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra düşük faizli kredi veya faizsiz kredi temin
edilmesi yoluyla işgücü talebinin artırılması sağlanabilir. Türkiye’de, özellikle
işsizlik nedeniyle yoğun göç veren özel sektörün zayıf olduğu, gelişmişlik
farklarının olduğu bölgelerde uygulanmak suretiyle sosyo-ekonomik ortamın
iyileşmesi sağlanabilir.
Ayrıca ülke genelinde belirli sektörlerde örneğin;imalat sektöründe
küçük ve orta büyüklükteki firmalar seçilip, desteklenmek suretiyle istihdam
artışı sağlanabilir. Bununla birlikte ciddi üretim yapan yerli firmalar bu
programlar yoluyla desteklenerek istihdam ve ihracat kapasiteleri artırılabilir.
Bu program türü diğer aktif istihdam politikası araçlarından çok daha
maliyetli olabilmektedir. Özellikle bu programın iyi tasarlanması, objektif
kriterlere göre uygulanması sistemin başarılı ve etkin olarak işleyebilmesinin
32Recep Varçın, a.g.e., s.46.
24
en önemli şartıdır. Sunulacak hizmetler ile sağlanacak desteklerin cazip
olması karşısında faklı amaç besleyenler olabilir. Bu nedenle etkin bir izleme
değerlendirme ve denetim sistemi oluşturmak suretiyle programda ortaya
çıkacak olumsuzluklar kontrol altına alınabilir.
c-Geçici Kamu Çalışma Programı
İstihdam imkanlarının sınırlı olduğu dönemlerde kamu sektöründe
veya kar amacı gütmeyen kuruluşlarda işsizlere geçici istihdam imkanları ile
gelir sağlanan ve kamu tarafından finanse edilen düşük ücretli programlardır.
Bu programlar daha çok kamusal alt yapı hizmetleri, kamu binalarının bakım
ve onarımı, restorasyon, çevre düzenlemeleri, ağaçlandırma gibi projelerde
kişilerin belli bir süre istihdam edilmesini kapsar.
Geçici Kamu Çalışma Programının hedef kitlesi, dezavantajlı
gruplardan genellikle işgücü piyasasında yeterli vasıflara sahip olmayan, az
eğitimli, iş bulma ihtimali en düşük kişilerden oluşmaktadır. Bu programların
amacı kişilerin niteliklerinin aşınmasının önlenmesi, işgücü piyasası ile temas
halinde kalmalarının sağlanması ve yaşam ihtiyaçlarının belli bir süre de olsa
karşılanarak geçici gelir desteği sunulmasıdır.
Ayrıca kamu istihdam programlarının amaçları arasında ekonomideki
yapısal dengesizliklerin hafifletilmesi ve konjonktürel işsizliğin azaltılmasını
da saymak mümkündür.33
33Asa Sohlman ve David Turnham, “What Can Developing Countries Learn From OECD Labour Market Programmes and Policies?”, OECD Development Center Technical Paper No:93, Januar 1994, s. 57.
Belli bir bölgedeki yaygın ve yüksek orandaki
işsizlik problemi ile başa çıkmak üzere uygulanabilir. Türkiye’de ise özellikle
özel sektörün zayıf olduğu, yoğun işsizlik nedeniyle göç veren illerde özel
bütçeler oluşturularak uygulanması yararlı olabilir. Ayrıca ülke genelinde
25
uzun dönemli işsizlere, gelir düzeyi düşük muhtaç kimselere yönelik sınırlı bir
program geliştirilmesi olumlu sonuçlar yaratabilir.
Kamu yararına çalışma programları, ekonomik kriz, özelleştirme gibi
işsizliğin olağan dışı yükseldiği dönemlerde, kişilerin çalışma hayatından
koparak maddi sıkıntıya düşmelerini, çalışma alışkanlıklarıyla disiplinlerini
yitirmelerini ve uzun süreli işsiz haline dönüşmelerini önlemek amacıyla da
uygulanmaktadır. Bu programlar aynı zamanda işsizlerin aktif olarak iş arayıp
aramadıklarını ve çalışmalarına engel bir durum olup olmadığını tespit
etmede de etkin bir ölçüt olarak kullanılmakta, bir ön tarama işlevi
görmektedir. Bu programlar aracılığıyla kamu istihdam kuruluşları,
katılımcıların özellikleri, işsizlerin ihtiyaçlarına ilişkin daha detaylı bilgi
edinebilmekte, işsizlerin ihtiyaçlarına uygun eylem planları geliştirilebilmekte
ve başka neler yapılması gerektiği konusunda bilgi sağlamaktadır.34
Aktif istihdam politikalarını tasarlayan ve yürüten birimler temel amacın
ne olduğuna, yani sübvansiyonu minimum düzeyde tutmayı mı, program
sayesinde üretilen ürünlerin değerini maksimize etmeyi mi tercih
edeceklerine karar vermeleri gerekir. Bu değerlendirme yapılırken, doğrudan
kamu istihdamı programlarının çoğu dezavantajlı gruplar için “son çare”
olduğu gerçeği göz önünde tutularak, konuya sadece ekonomik açıdan değil,
sosyal açıdan da yaklaşmak gerekir. Dikkatlice tasarlanan ve yürütülen
programların bu zıt ilişkiyi aşabileceği, yani hem kamu sübvansiyonunu
minimumda tutup hem de değerli ürünlerin üretilmesini sağlayabileceği
söylenebilir. 35
Özellikle işsizlere verilecek ücret miktarının ne kadar olacağı
hususunda, özel sektörün işgücü ihtiyacını ve ücret seviyesini dikkate almak
gerekir. Böylelikle özel sektörün işletme ve ücret maliyetlerinde dolaylı bir
artışa neden olunmamasına özen gösterilir.
Bu programla ilgili olarak; ekonomideki uzun dönemli işsizliği
azaltmada önemli bir etkisinin olmadığı, katılımcıları istikrarlı ücretli bir işe
yerleştirmede etkin bir araç olmadığı ve çok maliyetli olduğu eleştirileri
getirilse de, bu programların süresi kısa olmasına rağmen işsizlikle ve
fakirlikle mücadele de ve toplam talebin zayıf kaldığı dönemlerde konjonktür
karşıtı etkili bir politika aracı olduğu iddia edilebilir.
3-İstihdam Hizmetlerinin Etkinleştirilmesine Yönelik Programlar İstihdam hizmetlerinin etkinleştirilmesine yönelik programlar, özel
sektörün gelişmiş olduğu, geçici işsizliğin yaşandığı işgücü piyasalarında
daha etkin uygulanabilir ve maliyetinin daha düşük olduğu iddia edilebilir.
İşgücü piyasasında iş arayanlar ile işgücü talebinde bulunanların
eşleştirilmesi, kamu istihdam ofislerinin asli görevleri olan istihdam hizmetleri
arasında yer almaktadır. İstihdam ofislerinin etkin bir eşleştirme ve işe
yerleştirme hizmeti sunması halinde işçi devrinin azalması, işsizlik süresinin
düşmesi, böylelikle verimliliğin artması gibi ekonomiye pozitif yönde etkisi
bulunmaktadır.
İşgücü piyasasında iş arayan ile eleman arayanın buluşturulması ve
eşleştirmenin yapılması istihdam hizmetlerinin özünü oluşturmaktadır.
İşverenin uygun çalışanı bulabilmek amacıyla harcamış olduğu zaman ve
nakit hem işletme açısından hem de ulusal ekonomi açısından önemli bir
kayıptır. Öte yandan iş arayanın pazarlanabilir niteliklerine ve özelliklerine
uygun olarak iş bulabilmek amacıyla geçirdiği işsizlik süresi ve bu konuda
harcadığı zaman ve nakit bireyin kayıplar bütününü oluşturmaktadır.
Dolayısıyla işgücü piyasasında sağlıklı bir eşleştirme hizmetinin
27
yapılamaması taraflara önemli bir maliyet yüklemektedir. İstihdam
hizmetlerinin ana hedefi işgücü piyasasında tarafların kaybını aşağıya
çekmek ve gittikçe karmaşıklaşan işgücü piyasasının düzenli bir hale
gelmesini sağlayarak bu yöndeki talepleri gidermektir.36
İstihdam hizmetlerinin etkinleştirilmesi programı işsizliğin önlenmesine
yönelik politikalarda tek başına etkisi oldukça sınırlıdır. Ayrıca ekonomik
durgunluk ve işsizlik oranının yüksek olduğu dönemlerde başarı şansı
düşüktür. Ancak bu programın diğer aktif ve pasif istihdam politikaları ile
koordineli bir şekilde yürütüldüğünde olumlu sonuçlar alınabileceği
düşünülmektedir. Yine söz konusu program içerisinde yer alan hizmetler
kamu istihdam ofisinin varlık nedeni olarak görülmektedir, dolayısıyla en az
maliyetli ve en iyi işleyen programlar olduğu söylenebilir. Özellikle işgücü
talebinin azaldığı daralma dönemlerinde, diğer işgücü talebini artıran aktif
istihdam politikalarıyla birlikte uygulandığında olumlu etkileri artırılabilir.
Kayıtdışı istihdamın varlığı ve istihdam kurumunun kapasite olarak
zayıf olması, istihdam hizmetlerinin performansını olumsuz etkileyen iki
önemli unsurdur.
İstihdam hizmetleri geleneksel anlamda kamu istihdam kuruluşlarınca
yürütülmektedir. Zamanla kamu istihdam kuruluşlarının yanı sıra özel
istihdam büroları da oluşmaya başlamıştır. Bir çok ülkede kamu ve özel
istihdam kuruluşları bir arada yer almaktadır.
İstihdam hizmetleri, bir çok farklı tipteki faaliyetleri kapsamaktadır;
36Recep Varçın, a.g.e., s.24.
28
a-İşe Yerleştirme Hizmetleri İşçilerin niteliklerine ve beklentilerine uygun işi, işverenlerinde ihtiyaç
duydukları özelliklere sahip işçiyi bulmalarını sağlayan aracılık hizmetidir.
İşgücü piyasasında açık işlerin ve iş arayanların eşleşmesi bilgi
eksikliği nedeniyle hızlı ve etkin olamamaktadır. Bu eşleşmenin kendi
kendine gerçekleşmesi hem zaman aldığından ve maliyetli olduğundan, iş
arayanlar ve açık işlerin etkin ve hızlı bir biçimde eşleşmelerinin sağlanması
oldukça önemlidir.
Türkiye’de işgücü piyasasında 2000 yılından itibaren önemli bir takım
gelişmeler yaşanmıştır. Uzun süredir özel sektörde işe yerleştirme tekelini
elinde bulunduran kamu istihdam ofisinin yanında özel istihdam ofislerine de
işe yerleştirme hizmeti sunma imkanı getirilmiştir.
Kar güdüsüyle hareket eden özel istihdam ofislerinin bugün itibariyle
sanayileşmenin yoğun olduğu bölgelerin dışında hizmet sunabilme
potansiyeli oldukça sınırlıdır. Bu gerçekten hareketle Türkiye’de kamu
istihdam ofisinin hizmetleri ayrı bir önem taşımaktadır. Ayrıca İŞKUR
tarafından işe yerleştirme hizmetlerinin son bir iki yıldır elektronik ortamda
sunulabilmesi önemli bir adımdır. Ancak mevcut sistemin etkin bir şekilde
kullanılabilmesi için donanım, yazılım ve işletim sisteminin geliştirilme
zorunluluğu bulunmaktadır.
b-İş ve Meslek Danışmanlığı İş ve Meslek Danışmanlığı; mesleklerin gerektirdiği nitelikler ve
kişilerin sahip oldukları özelliklerin karşılaştırılması, bireyin yetenek ve
isteklerine göre yönlendirilmesi, bu kapsamda bireyin yararlanabileceği eğitim
ve diğer imkanlar konusunda yol gösterilmesidir.
29
İş bulmada zorluk yaşayan kişileri de hedefleyen bireysel
danışmanlığın önemli ve pozitif etkileri bulunmaktadır. İŞKUR tarafından
sürekli güncellenen ve geliştirilen Türk Meslekler Sözlüğü bu anlamda önemli
bir materyaldir. Ayrıca İŞKUR bünyesinde var olan Meslek Danışma
Merkezleri bir diğer pozitif noktadır. Bahse konu hizmetlerin sürekli
iyileştirilmek suretiyle geliştirilmesine ihtiyaç vardır.
c-İş Arama Becerilerinin Geliştirilmesi, Seminerler ve İş Kulüpleri İş bulmada zorluklarla karşılaşan kişiler için yoğunlaştırılmış
danışmanlık biçimini alan hizmetlerdir. Bu seminerlerde özgeçmiş hazırlama,
açık işlerin yerini belirleme teknikleri, etkin mülakat ve mülakat egzersizleri
gibi iş arama teknikleri öğretilir, aynı zamanda işsizin çok ihtiyaç duyduğu
kendine güven duygusu ile ilgili motive edici faaliyetler yer alır.
İş arama destekleri iş arama konusunda daha az beceriye sahip
işsizlere iş sağlayabilmekte, geliri artırabilmekte, işsizlik ödemelerinden
tasarruf sağlayabilmekte, özellikle kadınlar olmak üzere tüm yetişkinlere
yardım edebilmektedir.
Bunlardan en bilineni iş bulmada en fazla zorlanan işsizlerin belli
aralıklarla toplanarak deneyimlerini birbirlerine aktardıkları ve bir danışmanın
gözetiminde iş aradıkları iş kulüpleridir.
Özel sektörün zayıf olduğu ve sanayileşmenin bulunmadığı bölgelerde
bu programın uygulama alanı bulunmamaktadır. Diğer taraftan yüksek
işsizliğin olduğu dönemlerde iş arama seminerleri ile iş kulüplerinin olumlu
etkileri zayıflamaktadır.
30
d-İşgücü Piyasası Hakkında Bilgilendirme İşgücü piyasası bilgi sisteminin iyi işlemesini sağlayacak bilgileri temin
etmek suretiyle işgücü piyasasının düzenlenmesine katkıda bulunmaktır.
Piyasadaki işler ve gerekli nitelikler hakkında iş arayanları bilgilendirmek ve
gerekli önlemleri almayı içerir. Kamu istihdam ofisinin bu hizmeti etkin bir
şekilde sunabilmesi için, işgücü piyasası araştırmaları analizi yapabilecek
profesyonel uzman kadrolar ve iyi işleyen bilişim sistemi oldukça önemlidir.
e-Coğrafi Hareketlilik Destekleri İşgücü talebinin olduğu bir bölge veya sektöre işsizlerin
yönlendirilmesi ve gerekirse o bölge veya sektöre gitmeleri için bu kişilere
taşınma giderleri, harçlık gibi desteklerin verilmesidir.
Ülkelerin ekonomik gelişmelerinde bölgesel eşitsizlikler bulunması,
işletmelerin bölgesel dağılımında yoğunlaşmalara neden olabilmektedir.
Ayrıca belirli bir bölgenin işgücü piyasası yeniden yapılanma programları
veya özelleştirme uygulamalarından etkilenebilmektedir. Kamu istihdam
ofisleri, farklı gelişmişlik düzeyine sahip bölgeler arasında işgücü arzını
kaydırmaya yönelik programlar geliştirmektedir. Bölgeler arasındaki işgücü
arz ve talebi arasındaki dengesizliği gidermeyi hedefleyen bu programlarda,
kamu istihdam ofisi sadece iş talebinde bulunan kesime danışmanlık hizmeti
sunmamakta, çoğu kez işgücünün, talebin olduğu bölgeye göç etmesine de
destek sağlamaktadır. Yeni bir bölgeye kaydırmada aktif programlar
genellikle gençleri hedef kitle olarak seçmektedir.37
37Şerife Türcan Özşuca, Esneklik ve Güvenlik İkileminde Türkiye Emek Piyasası, Ankara, İmaj Yayınevi, 2003, s.139.
31
C-Pasif İstihdam Politikaları ve Araçları Pasif istihdam politikalarının temel amacı; istihdamı artırmak veya
işsizliği azaltmak değil, işsizleri maddi açıdan destekleyerek işsizliğin bireyler
ve toplum üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmektir.38
Başka bir
deyişle, bu politikalar işini kaybeden ya da iş bulamayanların satın alma
gücünü koruyabilmesi için gelir desteği sağlamayı amaçlayan politikalar
olarak uygulanmaktadır. Ayrıca istihdamın korunması amacıyla mevcut
çalışan işçinin işten çıkarılmasını önleyerek, istihdamda kalmasını sağlayan
programlarda bu çerçevede değerlendirilebilir.
Pasif politikalar ülkeden ülkeye farklılaşmakla birlikte, genel anlamda
işsizlik sigortası, kıdem tazminatı, kısa çalışma ödeneği, ücret garanti fonu ve
sosyal yardımlar olarak beş grupta toplanabilir.
1-İşsizlik Sigortası İşsizlik sigortası pasif politikalar arasında en fazla öneme sahip
programdır. İşsizlik sigortası ödemelerinden kimlerin hangi şartlarda
yararlanacağı ülkeden ülkeye değişmektedir. İşsizlik ödemelerinin iki önemli
ayağı mevcuttur. Birincisi İşsizlik sigortası, diğeri ise işsizlik yardımıdır.39
İşsizlik sigortasının iki temel amacı vardır. İlki işsizliğin bireyler
üzerindeki olumsuz etkilerinin en az düzeyde tutulması yoluyla toplumsal
dengeyi bozucu sonuçların ortaya çıkmasını engellemektir. Diğer amaç ise
piyasada işsizlik nedeniyle meydana gelecek olan satın alma gücünün
38Mustafa Kemal Biçerli, Çalışma Ekonomisi, İkinci baskı, İstanbul, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş. Yayınları, 2003, s.455. 39Recep Varçın, İstihdam ve İşgücü Piyasası Politikaları,Siyasal Kitabevi, Ocak 2004, s.15.
32
azalmasının engellenerek üretimin daha da azalmasının ve işsizliğin
artmasının önlenmesidir.40
Ülkemizde 1999 yılında yasalaşan İşsizlik sigortasının amacı; bir iş
yerinde çalışırken, kendi istek ve kusuru dışında işini kaybedenlere,
uğradıkları gelir kaybını kısmen de olsa karşılamak üzere, sigortalı olunan
süre ile ilişkili bir dönem için işsizlik ödeneği vermek, sağlık ve analık
sigortası primlerini karşılamak ve bu dönemde yeni bir işe girebilmelerine
yönelik iş bulma hizmeti, meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi
sağlamaktır.
İşsizlik sigortasının finansmanı sigortacılık ilkeleri çerçevesinde ve
genellikle işçi, işveren ve devletin katılımıyla sağlanmaktadır.
İşsizlik sigortası hizmetleri, aktif istihdam politikaları ile birlikte
yürütüldüğünde etkinliği artmaktadır. İşsizlik sigortası sisteminin aktif istihdam
politikalarıyla birlikte sunulması halinde, sigortalının işgücü piyasasında
çapraz kontrolüne imkan verdiği gibi, uzun süre işsiz kalmasının önüne de
geçilebilmektedir.
Türkiye’de 1999 yılında yasalaşarak 2002 Mart ayından itibaren fiili
uygulaması devam eden işsizlik sigortası sisteminin, aktif istihdam politikaları
ile birlikte uygulandığını söyleyebilmek oldukça zordur. Şu an itibariyle
sadece kendi isteği ve kusuru dışında işsiz kalanlara işsizlik sigortası
ödemeleri gerçekleştirilmektedir. Sonuç olarak işsizlik sigortası sisteminin
aktif istihdam politikaları ile entegre edilmesi sorunu çözüme muhtaç bir konu
olarak ortadadır.
40Mustafa Kemal Biçerli, Çalışma Ekonomisi, İkinci baskı, İstanbul, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş. Yayınları, 2003, s.456.
33
İşsizlik ödemelerinin diğer önemli ayağını ise işsizlik yardımı
oluşturmaktadır. İşsizlik yardımı sosyal yardım başlığı içerisinde ele
alınacaktır.
2-Kıdem Tazminatı Çalışanların işyerinde iş güvencesinin sağlanmasını, yani işverenlerin
işçileri işten kolayca çıkarmalarını engellemeyi sağlayan bir sistemdir. Kıdem
Tazminatı işten atılan elemanın tazminat ile ödüllendirilmesinden çok,
işverenlerin kolayca eleman atmamalarını, dolayısıyla işyerinde iş
güvencesinin sağlanmasını hedefleyen bir sistemdir.41
Kıdem tazminatı genelde işsizlik sigortasına alternatif olarak
uygulanmaktadır. İşsizlik sigortasının olduğu çoğu ülkede kıdem tazminatı
uygulanmamaktadır. Kıdem tazminatı uygulamasının Türkiye’deki en eski pasif istihdam
politikası aracı olduğu söylenebilir. 1936 tarihli ve 3008 sayılı İş Kanunu ile
düzenlenen bu pasif istihdam politikası türü günümüzde de varlığını
sürdürmektedir. Kıdem tazminatı, işyerinde bir iş güvencesi aracı olarak
düşünülmektedir.
3-Kısa Çalışma Ödeneği
İşsizlik Sigortası ve Ücret Garanti Fonuna ek olarak ülkemizde
uygulanan bir diğer pasif istihdam politikası Kısa Çalışma Ödeneğidir. Ücret
Garanti Fonunda olduğu gibi Kısa Çalışma Ödeneği de çalışanları koruma
maksadıyla üretilmiş pasif bir tedbirdir. İlk defa 4857 sayılı İş Kanununda yer
41Recep Varçın, a.g.e., Ocak 2004, s.15.
34
verilen Kısa Çalışma Ödeneği, 2008 yılında yapılan değişiklik ile 4447 sayılı
İşsizlik Sigortası Kanunu içerisinde düzenlenmiştir. Buna göre Kısa Çalışma
Ödeneğinden “işverenin genel ekonomik kriz veya zorlayıcı sebeplerle
işyerindeki haftalık çalışma sürelerini geçici olarak önemli ölçüde azaltması
veya işyerinde faaliyeti tamamen veya kısmen geçici olarak durdurması”
halinde yararlanılmaktadır.
Ülkemiz uygulamalarında bu ödenek miktarı işsizlik sigortası ödeneği
tutarını geçmemektedir. Kısa Çalışma Ödeneği; çalışma hayatını ve çalışma
barışını koruyarak çalışanların dışsal sebeplerden dolayı işten
çıkarılmamasını temin amacıyla uygulanmaktadır.
Bu program pasif politika tedbiri çerçevesinde; genellikle belirli bir süre
üretimi azaltan veya üretime ara veren işletmelerin, işçilerini işten
çıkarmalarını önlemeyi amaçlamaktadır.
Kısa Çalışma Ödeneği 2009 yılından itibaren yaşanan ekonomik kriz
ile birlikte İŞKUR tarafından yoğun bir şekilde uygulanmaktadır. Kriz tedbiri
olarak kısa çalışma ödeneğinin yararlanma süresi 3 aydan 6 ay çıkarılmış
daha sonra da azami 12 aya çıkarılmıştır.
Özellikle ekonomik kriz döneminde, büyük ölçekli işletmeler önlerini
göremedikleri için veya maliyetlerini düşürmek amacıyla haftalık çalışma
saatlerini azaltmak, üretimi kısmen veya tamamen durdurmak zorunda
kalabilmektedirler.
Diğer taraftan ekonomik kriz döneminde büyük ölçekli işletmeler daha
çok haftalık çalışma saatlerini azaltmak, faaliyetlerini, üretimi kısmen veya
tamamen durdurmak yönünde strateji takip ederken, KOBİ’ler ise normal
şartlar altında faaliyetlerini, üretimlerini daha ucuza ve daha az maliyetle
gerçekleştirmek zorunda kaldıklarından, haftalık çalışma saatlerini azaltmayı,
faaliyetlerini, üretimi kısmen veya durdurmayı tercih etmemektedirler.
35
Başka bir deyişle, ekonomik kriz döneminde büyük ölçekli işletmelerin
haftalık çalışma saatlerini azaltmaları, faaliyetlerini kısmen veya tamamen
durdurmaları şeklinde politika takip etmeleri daha rasyonel iken, KOBİ’lerin
haftalık çalışma saatlerini azaltmaları, faaliyetlerini kısmen veya tamamen
durdurmaları rasyonel olmamakta, daralan pazar ve artan rekabet şartları
nedeniyle daha ucuza üretmek ve daha fazla çalışmak zorunda
kalmaktadırlar.
Hatırlanacağı üzere bireyin ve firmanın davranışlarını ele alan Mikro
İktisat öğretisinde, Monopol, Oligopol ve Tam Rekabet şartlarındaki firmanın
maliyet eğrileri değişmekte ve başa baş noktaları farlılık arz etmektedir.
Buradan hareketle ekonomik kriz döneminde de büyük ölçekli firmaların
davranışları ile KOBİ’lerin stratejileri farklı olmaktadır.
Böylelikle Kısa Çalışma Ödeneği Hükümet, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR tarafından, ekonomik kriz döneminde alınan
tedbir olarak kamuoyuna sunulmuş, sosyal taraflarda genel olarak bu tedbirin
uygulanması ile ilgili memnuniyetlerini dile getirmişlerdir.
Ancak burada özellikle şu hususun vurgulanmasında yarar
görülmektedir; Ücret/İstihdam Sübvansiyonu, Girişimcilik ve İşletme
Geliştirme Programları gibi aktif istihdam politikası araçlarını bir kenara
bırakarak, kapsamı ve süresi genişleterek sadece pasif politika önlemi olan
kısa çalışma ödeneği tedbiriyle yetinilmesi sorunu daha da karmaşık hale
getirmiştir.
Halen uygulamada; KOBİ’lerin finans ihtiyacını gidermeye yönelik
faizsiz kredi veya düşük faizli kredi desteği gibi aktif istihdam politikası tedbiri
bulunmamaktadır.
İşgücü Eğitim Kursları, İşsizlik Sigortası, Kısa Çalışma Ödeneği
dışında başka kriz tedbirleri ve teşvikleri olmadığından, reel faizlerin yüksek
36
olması ve ekonomik krizin etkisiyle KOBİ kapsamındaki kimi işletmeler, başka
alternatiflerinin olmamasının sonucunda doğal olarak maliyetleri düşürme,
yaşadıkları finans sorununu ve diğer olumsuzlukları en aza indirme
güdüsüyle, haftalık çalışma saatlerini azalttıkları, faaliyetlerini kısmen veya
tamamen durdurdukları şeklinde farklı beyanlarda bulunarak kısa çalışma
ödeneğinden yararlanmaya gitmektedirler. Şikayete bağlı olarak Kısa
Çalışma Ödeneği incelemesi yapılan KOBİ’ler hakkında idari, mali ve adli
yönden ciddi yaptırımlar uygulanmaktadır.
Kısa Çalışma Ödeneği ile ilgili şikayete konu olan şirketlerin genellikle
küçük ve orta ölçekli işletmeler olduğu, tekstil sektörü başta olmak üzere
emek yoğun sektörde faaliyette bulundukları, çok ortaklı sermaye
şirketlerinden ziyade aile şirketleri olduğu, profesyonel yönetim kadrolarının
olmadığı görülmekte olup, ülkemiz işgücünün büyük ve önemli bir bölümünü
bu özellikteki işletmelerin istihdam ettiği, ihracat kapasitelerinin giderek artığı,
kamuoyunda kendilerini yeterince ifade edemedikleri bilinmektedir.
Ekonomik kriz döneminde ülkemizde istihdamı korumaya yönelik böyle
bir tedbirin yürürlüğe konulması çok yerinde görülmektedir. Ancak küçük ve
orta ölçekli işletmelere haftalık çalışma saatlerinin azaltılması, faaliyetlerin,
üretimin kısmen veya tamamen durdurulması halinde tedbirden
yararlandırılacağı hükmünün sorun yarattığı düşünülmektedir. Söz konusu
uygulamanın mevcut haliyle devam etmesi halinde sorunların giderek
artacağı, sorunun esas nedeninin uygulanan sistemin bizatihi kendisi olduğu
değerlendirilmektedir.
“Kısa Çalışma Ödeneği” uygulaması ile ilgili mevcut usul ve esasların
iyileştirilmesi ihtiyacı görülmekle birlikte, KOBİ’lere yönelik diğer istihdam
tedbirlerinin uygulanmasının mevcut sorunların çözümünde önemli rol
oynayacağı mütalaa edilmektedir.
37
4-Ücret Garanti Fonu
Pasif istihdam politikaları kapsamında çalışanları korumak ve
desteklemek amacıyla çok sayıda politika uygulanabilir. Bu politikalar
çerçevesinde ülkemizde uygulanmakta olan ücret garanti fonu; işverenin
ödeme güçlüğüne düşmesi hallerinde (işverenin konkordato ilan etmesi,
işveren için Aciz Vesikası alınması veya iflası nedenleri ile) çalışanların, iş
ilişkisinden kaynaklanan son üç aylık ücret alacağını garanti etmek amacıyla,
İş Kanunun 33. maddesine istinaden uygulanmakta olan bir pasif politika
aracıdır.
Ücret garanti fonu ile çalışanların iş ilişkisinden kaynaklanan
alacaklarını karşılayarak, bu kişilerin ücret alamadan boşa çalışma (angarya)
gibi bir duruma karşı korunması amaçlanmaktadır.
5-Sosyal Yardımlar
Çeşitli ülkeler işsizlik sigortasına ek olarak bu türden programlar
yürütmektedir. Programın nasıl işleyeceği, kapsamının ne olacağı ülkelere
göre değişmektedir. Sosyal yardımlar bazı ülkelerde çok daha sistematik bir
şekilde refah programları kapsamında yürütülürken, bazı ülkelerde sistematik
olmayan ve ancak ihtiyaç duyulduğu zaman devreye sokulan bir program
olarak yürütülmektedir.42
Sosyal yardımların hedef kitlesi; yasa gereği işsizlik sigortası
ödemelerinden yararlanamayan işsizler ile daha çok fakir aileler olarak
değerlendirilebilir. Sosyal yardımlar nakit olabileceği gibi ayni yardım şeklinde
de olabilir.
42Recep Varçın, a.g.e., Ocak 2004, s.18.
İKİNCİ BÖLÜM TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASININ YAPISI VE GENEL ÖZELLİKLERİ
Türkiye’nin genç ve dinamik bir işgücü yapısına sahip olması,
ekonomik büyüme açısından bir fırsat olarak görülmektedir. Türkiye yeteri
kadar yeni iş ve istihdam yaratamaması ve genç nüfusu işgücü piyasasıyla
bütünleştirememesi nedeniyle bu fırsattan tam olarak yararlanamamaktadır.
Türkiye’nin insan kaynakları potansiyelini eksiksiz biçimde
değerlendirebilmesi, istihdam performansını artırabilmesi için, ihracata dayalı
büyüme stratejisi çerçevesinde kapsamlı bir milli istihdam politika ve
programının yürürlüğe konulması gerekli görülmektedir.
Söz konusu programın ertelenmesi/ötelenmesi, sahip olunan mevcut
kaynakların ve potansiyelin etkin olarak kullanılamamasına neden
olmaktadır. Bu nedenle Türk işgücü piyasasının yapısı ile sorunlarının neler
olduğu çok önemlidir.
I-TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASININ YAPISI
Türki işgücü piyasası, diğer ülkelerin işgücü piyasaları ile
karşılaştırıldığında önemli farklılıklar içermektedir. Bunun en önemli
nedenlerini, tarım sektöründeki yüksek istihdam-düşük verimlilik, işgücüne
katılım ve istihdam oranının özellikle kadınlarda çok düşük olması ve
işgücünün ortalama eğitim seviyesinin düşüklüğü oluşturmaktadır. Ülkemizin
işgücü piyasasının bu özelliklerinin yanında, diğer bir özelliği ise, istihdam
yaratmaya yönelik yatırımların yetersiz kalmasıdır.43
43TÜSİAD, Türkiye’de İşgücü Piyasasının Kurumsal Yapısı ve İşsizlik, İstanbul, Yayın No:11-381, Aralık 2004, s.29.
39
Ülkenin ekonomik yapısı kadar demografik yapısı da işgücü
piyasasına etkide bulunmaktadır. Genç bir nüfus yapısına sahip olan
Türkiye’nin gelecek on yıllardaki nüfus projeksiyonları bu yapı üzerinde etkili
daha fazla işlerin yaratılmasını gerektirecektir. Bu sürecin iyi
değerlendirilmesi Türkiye kalkınmasına ciddi katkılar sağlayacaktır. Aksi
durumda, yani bu artan işgücüne iş imkanları sağlanamadığı takdirde hem
nüfusun önemli bölümü atıl kalarak ülke kalkınmasına ciddi zarar verilmiş
olacak hem de zaten yüksek olan işsizlik çok daha fazla artacak ve geri
dönülemez boyutlara ulaşacaktır.46
Bu çerçevede düşük eğitim düzeyine
sahip işgücünün eğitim ve nitelik düzeyinin yükseltilmesi önemli bir sorun
olarak ortaya çıkmaktadır.
Türkiye’de 1927 yılında yapılan ilk nüfus sayımında ülkenin nüfusu
13,6 milyondu. 2000 yılındaki nüfus sayımına göre ise Türkiye’nin nüfusu
67,8 milyondu. BM varyantına göre Türkiye’nin 2050 nüfusu 100 milyonun
biraz üzerinde olacak, ardından nüfus istikrara kavuşacaktır. Elde bulunan en
son TÜİK İşgücü Araştırması verilerine göre Türkiye’de kurumsal olmayan
sivil nüfus 72 milyona ulaşmıştır. Demografik geçiş sırasında, nüfus artış hızı
yavaşlarken potansiyel işgücü arzının, başka bir deyişle çalışabilir yaştaki
nüfusun artmaya devam etmesi “demografik fırsat penceresi” olarak
tanımlanmaktadır. Türkiye’de çalışabilir çağdaki nüfus, 2030 yılına kadar
azalan bir hızda artmaya devam edecektir.47 Böyle bir durum herhangi bir
ulusun tarihinde bir kez yakalanabilecek bir fırsattır.48
İnsan kaynağı olarak nüfus ve demografik yapı esas alındığında, genç
bir nüfusa sahip olmamızın bizim açımızdan bir demografik fırsat penceresi
olabilmesi için, bu genç nüfusun iyi eğitilerek istihdam edilmesi
gerekmektedir.
Nüfus artış oranları bölgelerarası farklılıklar göstermektedir. Bu durum
genellikle, bölgelerdeki farklı doğum oranları ve göçten kaynaklanmaktadır. 46DPT, 2005, s.29. 47Türkiye’de bugünkü yıllık nüfus artış hızı % 1,4’tür. Bu hız 2050 yılına gelindiğinde % 0’a inecektir. Bu yıla gelindiğinde ülkenin nüfusu 100 milyon eşiğinin bir milyon altında kalacaktır. 48Hakan Ercan; Türkiye’de Gençlerin İstihdamı, Birinci Baskı, Ankara, ILO, 2007, s.8.
43
Doğum oranları ülkenin batısında daha düşük olmasına rağmen batıda
nüfusun artmasının en önemli nedeni iç göçtür. Özellikle, tarım sektörünün
öneminin göreceli olarak azalması ve hizmetler sektörünün öneminin artması,
kırsal alandan kentlere doğru bir iç göç yaşanmasına neden olmaktadır. Bu
durum işgücü piyasası açısından bir takım sorunları da beraberinde
getirmektedir.49
B-İşgücüne Katılım Oranı
Türkiye’de işgücüne katılma oranı düşüktür ve yıllar itibarıyla da
azalma eğilimindedir. Söz konusu oranın düşük olması kadınlardan, özellikle
de düşük eğitimli kadınlardan kaynaklanmaktadır. İşgücüne katılma oranının
düşüklüğünün nedenleri genel olarak; yüksek nüfus artış hızı, tarımsal
istihdamın azalma eğilimi sonucu artan kente göçün özellikle kadınların
işgücünden çekilmesine neden olması, yaşanan ekonomik krizler, ortalama
eğitim süresinin uzaması, yüksek işsizlik ortamında kişilerin özellikle
kadınların iş bulmaktan ümitlerini kesip iş aramamaları, erken emeklilik ve
işgücünün eğitim seviyesinin düşüklüğüdür.
Okullaşma oranlarının artması, eğitim süresinin uzaması ve kırsal
alandan kente göç, kısa dönemde işgücüne katılma oranını düşürmekle
birlikte, bu faktörlerin orta ve uzun dönemde işgücüne katılma oranını
artırması beklenmektedir.
49Rosetta Planının Analizi ve Türkiye’nin Sosyo-Ekonomik Şartlarında Uygulanabilirliği, Ankara, 2006, s.16.
44
Tablo-3:Kent, Kır ve Cinsiyet Ayrımında İşgücüne Katılma Oranı
% 1990 1995 2000 2005 Türkiye 56,6 54,1 49,9 48,3 - Erkek 79,9 77,8 73,7 72,2 - Kadın 34,2 30,9 26,6 24,8 Kent 47,9 45,2 44,1 45,5 - Erkek 76,8 74,1 70,9 71,5 - Kadın 17,1 16,8 17,2 19,3 Kır 66,9 65,8 58,7 53,1 - Erkek 83,0 82,6 77,9 73,5 - Kadın 52,0 49,3 40,2 33,7
Kaynak: TÜİK 1990, 1995, 2000 ve 2005 Yılları Hanehalkı İşgücü Anketi
Sonuçlarından yararlanılarak oluşturulmuştur.
C-İşgücüne Dahil Olmayanlar
İşgücüne dahil olmayanların 1990 yılında yüzde 17,7’si ve 2005
yılında yüzde 21,6’sı hanehalkı reisidir. 1990 yılında işgücüne dahil
olmayanların yüzde 22,8’i erkek ve yüzde 77,2’si kadın iken, 2005 yılında bu
oranlar sırasıyla yüzde 28,3’ erkek ve yüzde 71,7’dir.
1990-2005 yılları arasında işgücüne dahil olmayanlar içerisinde en
büyük grup ev işleri ile meşgul kadınlardır. Bu grubun payı söz konusu
dönem içerisinde azalmakla birlikte hala yüksektir.
İşsizlik açısından çok önemli bir grup olan iş aramayıp çalışmaya hazır
olanların, işgücüne dahil olmayanlar içindeki payı ise özellikle 2005 yılında
olmak üzere, artış göstermiştir. Bu grup iş bulma ümidi kırılmış işsizler olarak
da adlandırılabilmektedir. Bu grubun payındaki artış açık işsizliğin daha da
yükselmesi anlamına gelmektedir.
45
Tablo-4: Nedenlerine Göre İşgücüne Dahil Olmayanlar
2009 YILI VERİLERİNE GÖRE İŞGÜCÜNE DAHİL OLMAYANLAR
Toplam Erkek Kadın
Sayı % Sayı % Sayı % İŞGÜCÜNE DAHİL OLMAYANLAR 26.938 100,0 7.471 100,0 19.466 100,0
İş Aramayıp, Çalışmaya Hazır Olanlar 2.061 7,7 898 12,0 1.164 6,0
İş Bulma Ümidi Olmayanlar 757 2,8 447 6,0 310 1,6
Diğer 1.304 4,8 451 6,0 854 4,4
Mevsimlik Çalışanlar 87 0,3 20 0,3 67 0,3
Ev İşleriyle Meşgul 12.101 44,9 - - 12.101 62,2
Öğrenci (eğitim, öğretim) 3.967 14,7 2.134 28,6 1.832 9,4
Emekli 3.622 13,4 2.858 38,3 763 3,9
Çalışamaz Halde 3.396 12,6 1.252 16,8 2.143 11,0
Diğer 1.705 6,3 308 4,1 1.397 7,2
Kaynak: TÜİK 2009 Yılı Hanehalkı İşgücü Anketi Sonuçlarından yararlanılarak oluşturulmuştur.
D-İşsizlik ve İstihdam Oranları
Ülke genelinde işsizlik ve istihdam oranları yıllık ve üçer aylık
dönemler itibariyle açıklanmakta olup, ilk defa 2009 yılının ikinci çeyreğinden
itibaren illere göre işsizlik, istihdam ve işgücüne katılım oranlarının
açıklanması memnuniyet verici bulunmuştur. İllere göre 2009 yılı işsizlik,
istihdam ve işgücüne katılım oranlarının yer aldığı tabloya TÜİK’ten
bakılabilir.
İllere göre işsizlik, istihdam ve işgücüne katılım oranlarına bakıldığında
birtakım çelişkilerin olduğu göze çarpmaktadır. Ekonomisinin zayıf ve özel
sektörün yeterince güçlü olmadığı illerde işsizlik oranlarının düşük olduğu
görülmektedir. Özellikle 1960’lardan günümüze kadar yoğun bir şekilde
yaşanan iç göçün analize dahil edilmemesi nedeniyle fotoğrafın net bir
şekilde görülemediği düşünülmektedir. Ayrıca ilin özel sektörünün sektörler
itibariyle dağılımı, yıllık ihracatı, istihdamı, küçük-orta-büyük işletmeleri gibi
46
unsurların çalışmaya dahil edilmesinde yarar görülmektedir. Böylelikle daha
sağlıklı analizler yapılmak suretiyle rasyonel politikaların uygulanması
mümkün olabilecektir.
TÜİK tarafından gerçekleştirilen söz konusu çalışmanın, işsizler, işçiler
ve işverenler gibi işgücü piyasası bilgilerini bünyesinde barındıran İŞKUR ile
ortaklaşa yürütülmesi halinde birçok eksikliğin ortadan kalkacağı tahmin
edilmektedir.
E-İşsizlerin ve İstihdam Edilenlerin Eğitim Düzeyi Türkiye’de istihdam ve eğitim arasında etkin bir ilişkinin kurulamaması,
işgücü piyasasında talep edilen ve arz edilen beceriler arasında
dengesizliklere yol açmaktadır. Ekonominin ihtiyaç duyduğu alanlarda ara
eleman temininde zorluklar yaşanmaktadır. Bununla birlikte, mesleki eğitim
mezunlarının işsizlik oranları da yüksektir. Bunun nedenleri, mesleki eğitimin
işgücü piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda verilememesi ve işverenlerin
talep ettikleri nitelikte işgücü bulamamasıdır. Ayrıca işverenler talep ettikleri
işgücü niteliklerini işgücü piyasasına tam olarak yansıtamamaktadır.
Tablo-5:İşgücünün Eğitim Düzeyi
EĞİTİM DURUMLARINA GÖRE İSTİHDAM EDİLENLER VE İŞSİZLER
2008 YILI
Okur yazar Olmayanlar Lise Altı Eğitimliler Lise ve Dengi
Türkiye’nin en önemli sosyal politika probleminin işsizlik olduğunu
iddia etmek herhalde abartılı bir tespit olmasa gerek. Rakamlar bize açık bir
biçimde işsizliğin Türkiye’de kronik bir hal aldığını ve bu sürecin devam
ettiğini göstermektedir. Ancak işsizlik sorununun çözümüne yönelik olarak
ciddi politikaların üretildiğini de iddia etmek mümkün değildir.50
50Alpay Hekimler, Türkiye’de ve Almanya’da İşgücü Piyasası Politikaları, Türkiye’de ve Almanya’da Ekonomik ve Sosyopolitik Yapısal Reformlar, Ankara, Konrad Adenauer Vakfı Yayını, 2008, s.185.
49
İşgücü faktörü, ekonomik kalkınmanın “olmazsa olmaz” unsurlarının
başında gelir.Yeterli sayıda ve nitelikli işgücüne sahip ekonomilerin kalkınma
yarışında avantajlı konumda oldukları gözlenmektedir.51
Türkiye işgücü piyasasında; genel olarak hızlı nüfus artışı, tarım
sektöründeki çözülme, kayıt dışı istihdam, bölgesel gelişmişlik farkına bağlı
olarak yaşanan göçler, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde özel sektörün zayıflığı, gençlerde işsizlik oranının
yüksekliği, kadınların işgücüne katılım oranın düşüklüğü, istihdam edilen
işgücünün eğitim düzeyinin düşük olması gibi işgücü piyasasının yapısal
özellikleri işsizlik ve istihdam sorununun çözümünü daha da
zorlaştırmaktadır.
A-İstihdamın Sektörel Dağılımı
Türkiye’de istihdamın sektörel yapısı sürekli bir değişim içindedir.
Yıllara göre bu değişim; genel olarak tarım sektöründen sanayi ve hizmetler
sektörüne doğru geçiş şeklinde görülmektedir.
Türkiye işsizlik sorunu yanında istihdam sorunu da yaşayan bir ülkedir.
Verimliliğin çok düşük olduğu tarım sektöründe geniş bir işgücü
barınmaktadır. Ayrıca, uygulanan tarım politikaları ile üretici gelirlerinde
istikrar sağlanamamakta olup, tarımdan kazanılan artı değerin sermaye
birikiminin oluşumuna katkı sağlayacak politikaların uygulanmasına ihtiyaç
bulunmaktadır.
Tarım istihdamının azalması kırdan kente göçü beraberinde
getirmekte, kentsel alanlarda istihdam artmaktadır.
51 Mustafa Kemal BİÇERLİ, İşsizlikle Mücadelede Aktif İstihdam Politikaları, Eskişehir, Anadolu Üniversitesi Yayınları No:1563, 2004, s.232.
50
İstihdamın sektörel dağılımında 2000 yılından itibaren tarım ağırlıklı
yapıdan, hizmet ağırlıklı bir yapıya doğru bir geçiş gözlemlenmektedir.
Türkiye’de istihdamın dağılımında tarım sektöründeki azalışın hizmet
sektöründeki artışla dengelendiği söylenebilir. Hizmetler sektörünün ağırlıklı
olarak sermaye yoğun teknolojiye açık olmaması nedeniyle işgücü
tasarrufunun olmayacağı, dolayısıyla söz konusu sektörde net istihdam
artışlarının görülebileceğini söylemek mümkündür. Türkiye’de ekonominin
potansiyeline paralel olarak uzun dönemde istihdamın lokomotifinin hizmetler
Ülkemizde uzun dönemli işsizliğin düşük olmasının nedenleri arasında;
birincisi vasıfsız işgücünün veya düşük eğitimli işgücünün kayıt dışı veya
asgari ücret düzeyine yakın bir ücret düzeyinde çalışmasıdır. İkincisi ise,
istihdam edilen işgücünün yaklaşık % 30’unun tarım sektöründe olduğu ve
tarımın büyük ölçüde işsizliği ve uzun dönemli işsizliği gizlemekte ve bu
durumunda uzun süreli işsizlik oranını düşürmesidir.
53
C-Kayıt Dışı İstihdam
Kayıt dışı istihdam kavramı esas itibariyle üretimin temel unsuru olan
emek faktörünü kapsamaktadır. İstihdam ile ilgili yükümlülüklerin kısmen
veya tamamen kamu otoritelerinin bilgisi dışında gerçekleştirilmesi olarak
tanımlanabilir.
Kayıt dışı istihdam; çalışanların ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına hiç
bildirilmemesi veya eksik bildirilmesi nedeniyle vergi ve sosyal güvenlik
primleri vb. gibi yasal yükümlülüklerden kaçınılması şeklinde karşımıza
çıkmaktadır.52
Hızlı nüfus artışı, bölgesel geri kalmışlık, iç göç nedenleriyle
artan işsizlik herhangi bir işte çalışmayı zorlaştırmaktadır. Düşük nitelikli
nüfusun köyden kente göçü, kadınların işgücüne katılım oranlarının
düşüklüğü kayıt dışı istihdamı artıran nedenler arasında sayılabilir.
Kayıt dışı istihdamın önde gelen nedenleri arasında;
-İşçi maliyetlerinin (istihdam vergileri) yüksek olması,
-Bürokratik işlemlerin fazlalığı,
-Etkin denetimin gerçekleştirilememesi,
-Tarafların bilgilendirme ve bilinçlendirilme konularındaki eksikliği,
-Sosyal güvenlik hizmetlerinin yeterince cazip görünmemesi,
-İşsizlik oranının yüksekliği ve istihdamın katma değerinin düşük ve
eğitimsiz olması,
-Kamu kurumları arasındaki koordinasyon ve işbirliği eksikliği,
-Çalışma ilişkilerinde meydana gelen değişmeler,
-Sosyal güvenlik sisteminden kaynaklanan nedenler,
-Gelir dağılımındaki adaletsizlik, yoksulluk ve işsizlik olarak
sıralanabilir.53
52T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kayıt Dışı İstihdam ve Yabancı Kaçak İşçi İstihdamı, Genel Yayın No.116, Ankara, Ağustos 2004, s.27.
53T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kayıt dışı İstihdamla Mücadele (KADİM) Projesi, Ankara, Ekim 2006, s.10.
54
Kayıt dışı kesimde güvencenin olmadığı görülür; buna karşılık kayıtlı
kesimde ise tartışılabilir olmakla birlikte, özellikle büyük ve sendikalaşmış
özel işletmelerde güvence fazladır.54
Bugüne kadar Türkiye’de kayıt dışı istihdamın tahminine ilişkin
çalışmalarda sonuçlar ne kadar farklı olursa olsun, kayıt dışı istihdamın
işgücü piyasasındaki payının küçültülmesi için bir milli istihdam stratejisi
çerçevesinde politika oluşturulmak suretiyle, yasal ve idari önlemleri içeren
bir dizi faaliyetlerin yürütülmesi kaçınılmaz görünmektedir.
İnformal sektör, önceleri işgücü arzı fazlasının yarattığı sorunlara
çözüm getiren bir sektör olarak gelişmiş ve kırsal kesimden kente göç edip
formal sektörde iş bulamayan, kendi işini yaratan ve böylelikle yaşamını
kazanan kişilerle açıklanmış, sadece bu açıdan bakılarak geçici bir durum
olarak değerlendirilmiştir. Ancak daha sonra informal sektör gerçeğinin geçici
bir durum olmadığı, hatta giderek önem kazandığı, ekonomide rolünün
büyüdüğü görülmüştür.55
Türkiye’de kayıt dışı istihdamın bir çok oluşum nedeni bulunmaktadır.
İstihdam üzerindeki vergilerin aşırı yüksek olması kayıt dışılığı teşvik eden en
önemli nedenlerden biri olarak görülmektedir. Türkiye’de nüfus artışının hala
yüksek olmasına karşın formal istihdamdaki artış hızı bunun altındadır. Diğer
bir ifadeyle, Türkiye’de yeni formal istihdam alanları yeterince
yaratılamamakta, bu ise kişileri kayıt dışılığa ve informal sektörde düşük
verimlilikte ve düşük ücretle çalışmaya itmektedir. Kayıt dışı istihdama ilişkin
en önemli veri kaynağını TÜİK tarafından uygulanan işgücü anketleri
oluşturmaktadır. Hanehalkı işgücü anketinde kayıt dışı istihdam, kişinin
54Hakan Ercan; Türkiye’de Gençlerin İstihdamı, Birinci Baskı, Ankara, ILO, 2007, s.32. 55TÜSİAD, Türkiye’de İşgücü Piyasasının Kurumsal Yapısı ve İşsizlik, Yayın No:11-381, İstanbul, Aralık 2004, s.35.
55
yaptığı işten dolayı Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) kayıtlı olmayanlar
olarak tanımlanır.56
Bir başka deyişle, kayıt dışı sektör sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı
olmayan istihdam şeklinde tanımlanırken, informal sektör 10 kişiden daha az
işçi çalıştıran, çoğunlukla kendi hesabına ve evde çalışma şeklinde faaliyetini
sürdüren işyerlerindeki istihdamı olarak tanımlanabilir.
Kayıt dışı istihdam devletin fiskal ve parafiskal gelirlerinde ilk bakışta
tamamen negatif etki yaratan bir unsur gibi görünmekle birlikte; kayıt dışı
çalışanların toplam istihdamda yarattığı net katkılar nedeniyle işsizliğin ortaya
çıkaracağı olumsuz bir çok gelişmenin önüne geçilmesinde bazı sosyal ve
ekonomik faydalar sağladığı da değerlendirilmektedir. 57
Türkiye’de kayıt dışı istihdam payının bu kadar yüksek olmasında ve
giderek artmasında rol oynayan bir çok neden bulunmaktadır. Bu nedenler
özellikle düşük üretim faaliyetleri içinde yer alan küçük işyerleri için geçerlidir.
Küçük işyerleri, kayıt dışı faaliyet göstererek sosyal sigorta primleri, kurumlar
vergisi, katma değer vergisi gibi vergilendirmeden kaçınma eğilimindedirler.
Kayıt dışı çalışan işyerlerinde genellikle verimliliğin düşük ve ödenen ücretler
de kayıtlı işyerlerinde ödenenin altında olduğu görülmektedir. Diğer taraftan,
Türkiye’de kayıtlı işletmeler de vergilerden ve birtakım formalitelerden
kaçınmak için gelirlerini ve çalıştırdıklarını olduğundan az göstererek kayıt
dışı sektöre katkıda bulunmaktadır.
İstihdamın neredeyse tamamının kayıt dışı olduğu tarım kesimi bir
yana bırakılırsa (Tarım kesiminde 2007 yılında bütün çalışanların % 87,6’sı
kayıt dışıdır), inşaat, perakende ticaret, restoran ve oteller, ulaşım/iletişim
56TÜSİAD, a.g.e., s.37. 57T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kayıt Dışı İstihdam ve Yabancı Kaçak İşçi İstihdamı, a.g.e., s.33.
56
kayıt dışı çalışmanın yaygın olduğu alanlardır ve kayıt dışı istihdamın bu
alanlardaki payı % 42 ile % 60 ve üzeri arasında değişmektedir. Ayrıca,
imalat sanayi de kayıt dışı çalışanların üçte birini istihdam etmektedir58
.
İş değiştirmek, kayıt dışı sektörde hiç olmayan, ancak kayıtlı sektörde
katı kurallara tabi kıdem tazminatı uygulamaları nedeniyle güçtür. Kayıt dışı
istihdam konusunda politikacıların ilgilisi sözel olarak vardır.59
Sorunun azda olsa bir bölümü aşırı kırtasiyecilikten
kaynaklanmaktadır. Türkiye, işletme kuruluşlarında Avrupa’nın en fazla izin
ve lisans talep eden ülkesidir. Dünya Bankası yakın geçmişte “Doing
Business” (İş Yapmak) başlıklı bir rapor yayınlamıştır (World Bank, 2006).
Söz konusu raporda, dünya ülkelerinin pek çoğunda yeni bir işletme kurmak
için alınması gereken izin ve lisansların sayısı ve bunların maliyeti
incelenmiştir. Rapor ayrıca tek tek ülkeleri iş yapma kolaylığı açısından
sıralamaktadır. Türkiye ile Avrupa’daki eski sosyalist ülkeler bürokratik
işlemlerin en fazla, İskandinav ülkeleri ise en az olduğu ülkelerdir. 60
2006 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı “Kayıt Dışı
İstihdamla Mücadele” (KADİM) projesini başlatmıştır. Projenin sonucunda
ortada anlamlı bir çıktı bulunmamaktadır. Kayıt dışı istihdam mevcudiyetini
hala korumaktadır. Kamu kurumları kayıt dışı istihdam ile ilgili önlemler
almadan önce kendi aralarındaki mevzuat ve veri paylaşımı sorunlarını
gidermelidirler.
Örneğin; Aynı Bakanlığa bağlı olarak hizmet veren Türkiye İş Kurumu
ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında tam anlamıyla koordinasyonun
bulunduğunu söylemek zordur. Bir kişi İŞKUR tarafından özel sektörde işe
Üretim Makine Bakım, Ambalaj Paketleme, Satış ve Pazarlama, Tarak
Makinesi, Serim ve Kesimci, Singerci, Teknik Resim Eğitimi, Tekstil
Kalıpçılık, Temizlik Elemanı, Turizm Elemanı, Ütücü, Yönetici Sekreterlik.
c-ÖSDP Toplum Yararına Çalışma Programları TYÇP, özelleştirme ve ekonomik reform programları sebebiyle
işlerinden çıkarılan işçilerle kapsama dahil ikincil işsizlerden kültürel mirasın,
çevrenin ve kamusal alt yapının korunması, sosyal yardımlaşma vb.
alanlarda çalışmak isteyenlere en fazla 6 ay süreyle geçici iş imkanı bulmayı
amaçlar. Bu program katılımcılara geçici iş imkanları sağlayarak onları belli
bir süre için maddi olarak desteklemiş ve ayrıca katılımcılar bu sayede
çalışma ortamına alışarak iş tecrübesi ve iş disiplini edinmelerini
öngörmüştür.
4-Aktif İşgücü Programları Projesi Aktif İşgücü Programları projesi, Avrupa Komisyonu ve Türkiye
Cumhuriyeti arasında imzalanan anlaşmaya dayalı olarak İŞKUR tarafından
uygulanmış olup, 20.10.2003 tarihinde başlayıp 2006 yılı Mart ayı itibariyle
tamamlanmıştır. Projenin bütçesi 50 milyon Euro’dur. Bu miktarın 40 milyon
Euro’su Avrupa Komisyonunca, 10 milyon Euro’su Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti tarafından karşılanmıştır.
94
Proje; Kurumsal Yapılanma, İŞKUR Ofislerinin modernizasyonu ve
Aktif İstihdam Tedbirleri olmak üzere 3 bileşenden oluşmuştur.
Hibe planı temel olarak; bölgesel ihtiyaçlar, imkanlar ve çözümler göz
önünde bulundurularak, mesleki eğitim ve diğer aktif istihdam önlemleri
yoluyla işsizlerin iş bulma yeteneklerinin geliştirilmesini amaçlamıştır.
Projenin hedefleri;
-Gelecekteki ekonomik büyümeyi teşvik edecek şekilde girişimcilik ve
iş yönetimi konularında yoğunlaşmak üzere yapısal değişiklikler ve beceri
taleplerine daha fazla uyum sağlayabilecek bir iş piyasasının geliştirilmesi,
-Etkin istihdam önlemleri yanı sıra iş piyasasının değişen ihtiyaçları
karşısında yeni beceriler geliştirebilme olanakları yaratarak iş arayanların
daha kolay istihdam edilmesini sağlamak, işsiz gençler v.s. muhtaç kesimlere
eşit iş olanakları yaratabilmek, olarak sıralanmıştır72
.
Projenin hedef kitlesi;
-İşgücüne katılım oranının düşük olması nedeniyle kadınlar, engelliler
ve istihdamında zorluk çekilen diğer bireyler,
-Kamu ve özel sektörde toplu işten çıkarılma riskiyle karşı karşıya olan
işçiler,
-Düşük niteliklere sahip olanlar ve sahip oldukları nitelikler bölgenin
işgücü piyasasının taleplerine uygun olmayanlar olmak üzere, genç
işsizler(15-25 yaş arası), 9 aydan daha fazla süreli işsizler, kırdan kente göç
edenler ve diğer dezavantajlı ve risk altındaki gruplardır.
“Yeni Fırsatlar Programı” olarak adlandırılan hibe planı dahilinde 32
milyon Euro’nun aktif istihdam tedbirleri içeren projelere hibe edilmesi
planlanmış, bu kapsamda 245 proje uygulanmıştır. Projelerin 17’si
dezavantajlı gruplar için, 37’si gençler, 122’si işsizler, 30’u kadınlar, 23’ü iş
72Aktif İşgücü Programları, AB-Türkiye İş Kurumuna (İŞKUR) Destek Projesi Sonuç Tanıtım Kitapçığı, 2006, s.26.
95
sahipleri, 16’si diğer gruplar için düzenlenmiştir. Bu projelerden 48.644 kişi
faydalanmıştır.
Tablo-14: AB Aktif İşgücü Programları Projesinden Yararlananlara Ait
Bilgiler
Faydalanan Sayısı 48.644 Verilen Seminer/Konferans 5.925 Kadın Faydalanan 19.566 Çalışan veya Kendi İşini Yürüten Kadınlar 1.375 Erkek Faydalanan 29.078 Çalışan veya Kendi İşini Yürüten Erkekler 6.091 Faydalanan Engelli Sayısı 1.376 Girişimcilik Kursu Kadın Katılımcı 1.781 Faydalanan Hük./Eski Hük. 91 Girişimcilik Kursu Erkek Katılımcı 2.177 Sertifika Sayısı 36.535 Engelli Kadın Sayısı 384 İşsiz Sayısı 30.294 Engelli Erkek Sayısı 992 İstihdam Edilenler 9.298 Hükümlü/Eski Hükümlü Kadın Sayısı 2 Kendi İşini Kuran Erkekler 1.315 Hükümlü/Eski Hükümlü Erkek Sayısı 90
Kendi İşini Kuran Kadınlar 647
Kaynak: Aktif İşgücü Programları, AB-İŞKUR’a Destek Projesi Sonuç Kitapçığı, 2006, s-26. B-Mevcut Devam Eden Projeler
Türkiye İş Kurumu aktif istihdam politikaları bağlamında işgücü eğitim
kurslarına devam etmektedir. Söz konusu faaliyetler adeta kurumun varlık
nedenlerinin en önemlileri arasındadır. Ülkemizde ve dünyada yaşanmaya
devam eden ekonomik kriz, geçmişten beri sunulan işgücü eğitim
hizmetlerinin önemini daha da artırmıştır.
İŞKUR tarafından sunulan işgücü eğitim hizmetlerinin finansmanı;
-Kurum bütçesinden,
-İşsizlik Sigortası Fonundan,
-Özürlü ve eski hükümlü yükümlülüğünden toplanan idari para cezalarından,
-Uluslararası kurum ve kuruluşlarla yapılan işbirliği sonucunda yürütülen
projeler için sağlanan hibe ve kredilerden karşılanmaktadır.
Bu başlık altında halen İŞKUR tarafından sunulan faaliyetler ele
alınacaktır. Mevcut faaliyetler içerisinde şu an itibariyle Dünya Bankası
96
kredisi ile finanse edilen herhangi bir proje bulunmamaktadır. Diğer taraftan
AB Sosyal Fonundan temin edilen hibelerle AB projeleri devam etmektedir.
Bir gerçeğin ifade edilmesi gerekirse; AB tarafından ülkemize tahsis edilen
kaynak ile projeden yararlanan kişi sayısı çok düşük kalmasına rağmen,
yazılı ve görsel basında yapılan reklam kampanyaları ile hibe edilen kaynak
ve yararlanan kişi sayısının misli katı kadar kamuoyunda farklı algı
yaratılmaktadır. Bu itibarla; İŞKUR tarafından sunulan işgücü eğitim
projelerinin çok önemli bölümünün finansmanının İşsizlik Sigortası Fonundan
karşılandığını ifade etmek önemlidir.
1-Fon Kaynaklı İşgücü Eğitim Projeleri Bilindiği üzere 1999 yılında İşsizlik Sigortası Kanunu kabul edilerek,
2002 yılından itibaren işten çıkarılan sigortalı işsizlere işsizlik sigortası
ödemeleri yapılmaktadır. Adı geçen Kanunun gereği olarak işsizlik sigortası
hizmetleri kapsamında sigortalı işsizlere yönelik işgücü eğitim kursları
düzenlenmektedir.
Tablo-15: İşsizlik Sigortası Fonu’nun Görünümü
GELİRLER VE GİDERLER
TOPLAM (TL)
İŞSİZLİK SİG. PRİMLERİ 17.575.840.140,95 DEVLET PAYI 5.942.041.172,16 İDARİ PARA CEZALARI 15.622.894,65 GECİKME ZAMMI 389.691.761,39 DİĞER GELİRLER 202.613,90 İADE GİRİŞ 150.318.119,92 FAİZ GELİRİ 31.282.829.823,90 GİRİŞLER TOPLAMI 55.356.546.526,86 FON GİDERLERİ 11.845.976.073,67 İADE ÇIKIŞ 4.376.608,57 ÇIKIŞLAR TOPLAMI 11.850.352.682,24 TOPLAM VARLIK 43.506.193.844,62
Kaynak:Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü, İşsizlik Sigortası Fonu Aylık Basın
Bülteni(31.05.2010 tarihi itibariyle), Haziran 2010, s. 4.
97
Ciddi miktarda kaynağın birikmesinin de etkisiyle, diğer işsizlere
yönelik yapılacak işgücü eğitim faaliyetlerinin giderinin İşsizlik Sigortası
Fonundan karşılanmasına yönelik mevzuatta değişiklik yapılmıştır. İşsizlik
Sigortası Fonu miktarı ile ilgili bilgilerden de anlaşılacağı üzere, İŞKUR’un
etkin aktif istihdam politikaları sunabilmesi için kaynak sorunu
bulunmamaktadır.
a-Ülke Genelinde Uygulanan İşgücü Eğitim Projeleri -İşsizlik ödeneği alanlara yönelik düzenlenen işgücü eğitim hizmetleri;
4447 sayılı Kanun uyarınca işsizlik ödeneği alan sigortalılara yönelik
düzenlenen faaliyetlerdir. Sigortalı işsiz, işsizlik ödeneği alırken aynı
zamanda bir kurs programına katılabilmektedir.
-İstihdam Garantili işgücü eğitim hizmetleri; Herhangi bir meslekte kurs
verilmek üzere özel işyerlerinden hizmet satın alınarak düzenlenen
programlardır. Kursun sonunda başarılı olan kursiyerlerin asgari % 50’sinin
işveren tarafından istihdam edilmesi gerekir.
-Kamu-Özel Eğitim Kurum/Kuruluşları ile düzenlenen istihdam
garantisi olmayan işgücü eğitim hizmetleri; Kamu da daha çok Milli Eğitim
Bakanlığına bağlı Halk Eğitim Müdürlükleri ve Mesleki Eğitim Merkezleri ile
işbirliği yapılarak düzenlenen programlardır. Özel de ise genellikle eğitim
veren özel öğretim kurumları ve dershaneler ile gerçekleştirilen kurslardır.
Kursiyerlerin istihdam yükümlüğü bulunmamaktadır.
-Toplum Yararına Çalışma Programları; TYÇP, işsizliğin yoğun olduğu
dönemlerde işsizlerin kısa süreli istihdam ve eğitimini amaçlayan, doğrudan
veya yüklenici eli ile toplum yararına bir iş ya da hizmetin gerçekleştirilmesini
sağlayan programlardır. Bu faaliyetler, genellikle ekonomik kriz, özelleştirme,
98
ekonomik yapılanma, doğal afetler ve işsizliğin yoğun olduğu dönemlerde
Kuruma kayıtlı işsizlerin, çalışma yaşamından uzun süre ayrı kalarak maddi
sıkıntıya düşmelerini önlemek, çalışma alışkanlık ve disiplinlerini
yitirmemelerini, kısa süreli istihdam ve eğitimlerini sağlamak için
yürütülmektedirler.
TYÇP’ ler, çevre temizliği, kamusal altyapının yenilenmesi, Milli Eğitim
Bakanlığına bağlı resmi okullarda çevre düzenlemesi, bakım onarım ve
temizlik işleri yapılması, restorasyon, kültürel mirasın korunması,
ağaçlandırma, park düzenlemeleri, vadi ıslahı, erozyon engelleme çalışmaları
konularında düzenlenebilmektedir.
Katılımcılara TYÇP süresince cari asgari ücret üzerinden çalışma
süresine göre hesap edilecek ücret ödenmekte ve sosyal güvenlik ve genel
sağlık sigorta prim ödemeleri gerçekleştirilmektedir.
b-GAP Bilindiği üzere GAP; Güneydoğu Anadolu Projesi’nin sahip olduğu
kaynakları değerlendirerek, bu yörede yaşayan insanlarımızın gelir düzeyini
ve yaşam kalitesini yükseltmeyi, bölgelerarası farkları gidermeyi ve ulusal
düzeyde ekonomik gelişme ve sosyal istikrar hedeflerine katkıda bulunmayı
amaçlayan ve ülkemizi uluslararası alanda markalaştıran bir bölgesel
kalkınma projesidir.
18.06.2008 tarih 26910 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren 2008/1 sayılı Başbakanlık Genelgesi çerçevesinde GAP
Eylem Planının temel amacının; Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ekonomik
büyüme, sosyal gelişme ve istihdam artışı sağlayarak bölgede yaşayan
vatandaşlarımızın refah, huzur ve mutluluğunun artırılması olarak ifade
edilmektedir.
99
Eylem Planının “Sosyal Gelişmenin Sağlanması” bölümünde şu
açıklamalara yer verilmiştir; İstihdamın artırılması, işsizliğin ve kayıt dışı
istihdamın azaltılması, işgücünün kalitesinin yükseltilmesi ile sosyal
entegrasyonun sağlanması için başta kadınlar ve gençler olmak üzere
kırılgan grupların istihdama katılımlarının kolaylaştırılması önem arz
etmektedir. Bu çerçevede, bireylere yönelik meslek edindirme, beceri
kazandırma ve kişilerin kendi işlerini kurmalarına yönelik eğitim ve
danışmanlık hizmetleri verilecektir. Aktif işgücü politikaları kapsamında,
İŞKUR’un yerel düzeydeki kurumsal kapasitesi geliştirilecek, hizmet alanı
çeşitlendirilecektir.73
Söz konusu Eylem Planı Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep,
Şırnak, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa illerini kapsamakta ve projenin, istihdam
ile ilgili 4 adet eylem maddesinden sorumlu kuruluş İŞKUR olup, 2008-2012
yıllarını kapsayan planın toplam bütçesi 139.329.000 TL’dir. Maddeler şu
şekilde sıralanmıştır;
1-İşgücü yetiştirme programları yaygınlaştırılacak ve bu programların
etkinliği artırılacaktır,
2-Kendi işini kurmak isteyenlere yönelik eğitim programları ve
danışmanlık hizmetleri etkin biçimde verilecektir,
3-İşgücü piyasasına girişleri kolaylaştırmak amacıyla mesleki
danışmanlık ve rehberlik hizmetleri yaygınlaştırılacak ve daha etkin hale
getirilecektir,
4-İstihdamı artırmaya yönelik hibe programı geliştirilecek ve
uygulanacaktır.74
Bu maddeler içerisinde işgücü yetiştirme kursları ile kendi işini
kuracaklara yönelik eğitim programı hizmetlerinin mevcut İŞKUR faaliyetleri
içerisinde devam ettiğini, farklılık olarak sayılan illere daha fazla kaynak 73http://www.gap.gov.tr/Turkish/Genel/eylem812.pdf,s.31,erişim:22.12.2009 74http://www.gap.gov.tr/Turkish/Genel/eylem812.pdf,s 36,erişim:22.12.2009
79Orta Vadeli Program (2010-2012), 2009/15430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı, 16.09.2009 tarih 27351 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete, s.14.
80Orta Vadeli Program (2010-2012), 2009/15430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı, 16.09.2009 tarih 27351 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete s.14.
124
Aktif İşgücü Politikalarının Geliştirilmesi için, bireylerin işgücü
piyasasında kendilerine uygun iş edinmelerini kolaylaştırmak amacıyla
mesleki beceri ve nitelik düzeylerini artıracak işgücü eğitimlerinin, kamu
istihdam hizmetlerinin ve iş yaratmayı içeren aktif işgücü programlarının
yaygınlaştırılması ve bu kapsamda sunulan hizmetlerin kalitesinin
yükseltilmesi temel amaçtır. Bu çerçevede;
1-Aktif işgücü programları, krizin işgücü piyasasında yarattığı olumsuz
etkiler de göz önüne alınarak, işgücü piyasası ihtiyaç analizleri doğrultusunda
yaygınlaştırılacak ve bu programların işgücü piyasası üzerindeki etkileri
değerlendirilecektir.
2-Aktif işgücü programlarının etkin uygulanması yönünde İŞKUR’un
kurumsal kapasitesi geliştirilecektir.
3-İşsizlere yönelik, başta toplum yararına çalışma programları olmak
üzere, kısa vadeli istihdam yaratmayı sağlayan programlara devam
edilecektir.81
Görüldüğü üzere işgücü piyasasının geliştirilmesi için alınacak
önlemlerden 1. madde hariç diğer 2, 3 ve 4. maddelerde yer alan hedefler
direkt olarak aktif istihdam politikaları araçlarının bir parçasıdır. Diğer taraftan
aktif işgücü politikalarının geliştirilmesi için alınan önlemlerin tamamı da, aktif
istihdam politikaları araçlarından sadece işgücü eğitim ile TYÇP’ler ile ilgilidir.
İşgücü talebinin artırılmasına yönelik aktif istihdam politikası araçlarını
kapsayan önlemlerden genel kavram olarak bahsedilmesi yeterli görülmüş
olsa bile, söz konusu hedeflerin aktif işgücü programları başlığı altında yer
almaması dikkat çekicidir.
81Orta Vadeli Program (2010-2012), 2009/15430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı, 16.09.2009 tarih 27351 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete, s.14.
Ayrıca “A.Rekabet Gücünün Artırılması” başlığının “9.Sanayi ve
Hizmetlerde Yüksek Katma Değerli Üretim Yapısına Geçişin Sağlanması”
bölümünün “a)Sanayi” başlığı altında yer alan hedeflerden 2-4 maddeler,
125
direkt olarak aktif istihdam politikası araçlarının faaliyetleriyle ilgili olmasına
rağmen istihdam ile ilişkisinin kurulmaması anlamlı bulunmuştur.82
Yine “D-Bölgesel Gelişme ve Bölgesel Gelişmişlik Farklarının
Azaltılması” başlığının ”2-Yerel Dinamiklere ve İçsel Potansiyele Dayalı
Gelişmenin Sağlanması” alt başlığında yer alan hedeflerden 2. ve 4.
maddelerin aktif istihdam politikası araçları faaliyetleri ile ilgili olmasına
rağmen istihdam ile ilişkisi kurulmamıştır.83
Öte yandan “E-Beşeri Gelişme ve Sosyal Dayanışmanın
Güçlendirilmesi” başlığının “3.Gelir Dağılımının İyileştirilmesi, Sosyal İçerme
ve Yoksullukla Mücadele” alt başlığında yer alan hedeflerle ilgili olarak aktif
istihdam politikaları ile bağlantı kurulmamasına rağmen 2010 yılı
programında aktif istihdam politikalarını ve İŞKUR’u ilgilendiren faaliyetlere
yer verilmesi dikkat çekici bulunmuştur.84
82Orta Vadeli Program (2010-2012), 2009/15430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı, 16.09.2009 tarih 27351 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete, s 13;
ii) Orta ve yüksek teknolojili sektörler başta olmak üzere, sanayi ihracatının artırılmasına ve yapısal dönüşümüne yönelik girişimler desteklenecektir. iii) Kümelenme politikası oluşturulacak, bu kapsamda işletmelerin sanayi bölgelerinde kurulması özendirilecek, işletmeler arası işbirliği ve kümelenme faaliyetleri bir model çerçevesinde desteklenecektir. iv) KOBİ’lerin büyüme ve birleşmeleri özendirilecektir. Bu çerçevede verimlilikleri, iş kurma ve geliştirme faaliyetleri desteklenecektir. 83Orta Vadeli Program (2010-2012), 2009/15430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı, 16.09.2009 tarih 27351 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete, s 16; ii) Bölgesel düzeyde rekabet gücü taşıyan sektörlere odaklanarak ve yerel girişimleri öne çıkararak; yenilik faaliyetlerini destekleyen, verimlilik ve istihdamı artıran, ulusal ve uluslararası rekabet avantajı ve işbirliği imkanı sağlayan kümelenme politikaları geliştirilecek, buna uygun bir yönetişim ve destekleme mekanizması kurulacaktır. iv) Bölgesel potansiyeli ve yerel işgücü piyasası özelliklerini dikkate alan ve yerel düzeyde ekonomik dönüşümü destekleyen girişimcilik ve işletme modelleri oluşturulacaktır. 84Orta Vadeli Program (2010-2012), 2009/15430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı, 16.09.2009 tarih 27351 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete, s.15; i)Dezavantajlı gruplar için eğitim, sağlık, istihdam ve sosyal güvenlik gibi temel hizmetlerin erişilebilirliği artırılacaktır. ii)Yoksullukla mücadele kapsamındaki hizmetlerde, yoksulluğun nesiller arası aktarımını ve yoksulluk kültürünün oluşmasını önleyecek uygulamalara ağırlık verilecektir. iii)Yoksulluğu azaltmaya yönelik transferler daha etkin hale getirilecektir.
126
2-Hükümetin 2010 yılı Eylem Planı
2010 Yılı Programının temel makroekonomik öncelikleri; ekonominin
yeniden sürdürülebilir bir büyüme dönemine geçişini sağlamak, istihdamı
artırmak, enflasyondaki düşüş eğilimini devam ettirmek ve küresel krizin
etkisiyle bozulan kamu dengelerini düzeltmektir.85
Hükümetin 2010 yılı Programında; İşgücü Piyasasının Geliştirilmesi
başlığı altında aşağıdaki politika ve tedbire yer verilmiştir;86
Öncelik/ Tedbir Sorumlu Kuruluş
İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar Süre
Yapılacak İşlem ve Açıklama
Öncelik 71. İşgücü piyasası etkinleştirilecektir. Tedbir 159. Değişen piyasa koşullarını makro bakış açısıyla ele alan ulusal bir istihdam stratejisi ve eylem planı oluşturulacaktır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Maliye Bakanlığı, MEB, DPT, Hazine Müsteşarlığı, SGK, MYK, KOSGEB, İşçi ve İşveren Sendikaları Konfederasyonları, Üniversiteler, Meslek Kuruluşları, STK’lar
Aralık Sonu
Küresel krizin de etkisiyle değişen piyasa koşullarını göz önüne alan bütüncül bir istihdam stratejisi oluşturulacaktır. Ayrıca, oluşturulan istihdam stratejisi doğrultusunda işgücü piyasasının canlandırılması ve istihdamın artırılmasına yönelik eylem planı da hazırlanacaktır.
Ulusal istihdam stratejisi ve eylem planının hazırlanmasında geç
kalınmış olmasına rağmen programa alınması olumlu görülmüş, ancak bu
konuda İŞKUR’a herhangi bir görev verilmemesi ve işgücü piyasasının
geliştirilmesi ile ilgili Orta vadeli programda yer alan amaçlarla ilgili 2010 yılı
Hükümet programında herhangi bir tedbire yer verilmemiş olması eksiklik
olarak değerlendirilmektedir.
iv)Aile destek hizmetleri yaygınlaştırılacak, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddete karşı daha yoğun mücadele edilecek, dezavantajlı çocuklara yönelik önleyici, koruyucu ve rehabilite edici hizmetlerin kalitesi artırılacaktır. 85Hükümetin 2010 Yılı Eylem Planı, 01.11.2009 tarih 27393 Mükerrer sayılı Resmi Gazete, s. 82-83. 86Hükümetin 2010 Yılı Eylem Planı, 01.11.2009 tarih 27393 Mükerrer sayılı Resmi Gazete, s.187.
127
Hükümetin 2010 yılı Eylem Planında; Eğitimin İşgücüne Talebine
Duyarlılığının Artırılması başlığı altında aşağıdaki politika öncelikleri ve
tedbirlere yer verilmiştir;87
Öncelik/Tedbir Sorumlu Kuruluş
İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar Süre
Yapılacak İşlem ve Açıklama
Öncelik 72. İş dünyasının talep ettiği nitelikteki işgücünün yetiştirilmesi amacıyla eğitim ile işgücü arasındaki işbirliği güçlendirilecektir.
Tedbir 163. Mesleki ve teknik ortaöğretimde kurulan modüler sistem geliştirilecek ve yükseköğretimdeki mesleki ve teknik eğitim programları da bu yapıyla uyumlu hale getirilecektir.
Milli Eğitim Bakanlığı
ÇSGB, YÖK, İŞKUR, MYK, İşçi ve İşveren Sendikaları Konfederas-yonları, Meslek Kuruluşları, STK’lar
Ara-lık Sonu
Yenilenen modüllere öğretmenlerin uyumunun sağlanmasına yönelik hizmet içi eğitim faaliyetleri artırılacaktır. MYO’lar meslek liselerinin müfredatlarını tekrar eder konumdan çıkarılarak, aralarında program devamlılığı ve bütünlüğü sağlanacaktır.
Tedbir 164. Mesleki Eğitim ve Öğretim Stratejisi hazırlanacaktır.
Milli Eğitim Bakanlığı
ÇSGB, DPT, İŞKUR, İşçi ve İşveren Sendikaları Konfederas-yonları, Meslek Kuruluşları
Ara-lık Sonu
Mesleki eğitim ve öğretimde işgücü talebine uyumun güçlendirilmesine, kalitenin artırılmasına, statünün geliştirilmesine, mali kaynakların çeşitlendirilmesine ve iş dünyasının yönetimde rol almasına odaklanan bir strateji ve eylem planı hazırlanacaktır. Mesleki, Bilgi, Rehberlik ve Danışmanlık Sisteminin oluşturulması kapsamında etkin bir hayat boyu mesleki yönlendirme mekanizması geliştirilecektir.
Tedbir 165. Ulusal mesleki yeterlilikler sisteminin güçlendirilmesi ve öncelikli sektörlerde meslek standartları geliştirilmesi çalışmalarına hız verilecektir.
MYK MEB, ÇSGB, YÖK, İŞKUR, Üniversiteler, İşçi ve İşveren Sendikaları Konfederas-yonları, Meslek Kuruluşları, STK’lar
Ara-lık Sonu
Etkin bir koordinasyon mekanizması kurularak, mesleki ve teknik eğitim programları, geliştirilen meslek standartları ile uyumlu hale getirilecektir.
Yıl içerisinde 163 no’lu tedbirde Mesleki Eğitim ve Öğretim Stratejisinin
hazırlanacak olması olumlu görülmesine rağmen, önemli katkı sağlama
87Hükümetin 2010 Yılı Eylem Planı, 01.11.2009 tarih 27393 Mükerrer sayılı Resmi Gazete, s.190.
128
potansiyeli olan Üniversitelerin söz konusu çalışmaya dahil edilmemesi
eksiklik olarak değerlendirilmektedir.
Türkiye’nin, demografik yapısı itibarıyla artan çalışma çağı nüfusunun
istihdam yaratabilmesi ve bilgi toplumuna dönüşebilmesi için önünde ciddi
fırsatlar bulunmaktadır. Kısa ve orta vadede, değişen ekonomik yapıya uygun
işgücü ihtiyacını karşılayacak gençlerin mesleki becerilerinin artırılması ve
özellikle yüksek katma değer üretilmesini sağlayacak olan bilgi ve iletişim
teknolojilerinin sunduğu imkanlardan yararlanılması, hem insan kaynağının
geliştirilmesini sağlayacak hem de bilgi toplumuna dönüşümde ihtiyaç
duyulan itici gücü ortaya çıkaracaktır.88
İstihdam ve eğitim arasındaki bağın yeterince kurulamaması ve
mesleki eğitimin işgücü piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda istenilen ölçüde
verilememesi, insan gücü niteliği ile işgücü piyasasının talebi arasında
dengesizliklere yol açmakta ve eş zamanlı olarak hem işsizliğe, hem de boş
iş pozisyonlarına neden olmaktadır. Bu durum, mesleki eğitimin işgücü
piyasasının talepleri doğrultusunda şekillendirilmesini ve oluşturulan mesleki
yeterlilikler sisteminin tamamlanarak hayata geçirilmesini gerekli kılmıştır.89
Ülkemizde işgücünün niteliği ile işgücü piyasasının talebi arasında
dengesizliğin olması eşzamanlı olarak hem işsizliğe hem de boş iş
pozisyonlarına neden olmakta ve mesleki eğitimin işgücü piyasasının
talepleri doğrultusunda şekillendirilmesini zorunlu kılmakta ise de, piyasada
talep edilmesine rağmen doldurulamayan iş pozisyonunun çok önemli
boyutlarda olmadığı ve İŞKUR kayıtlarına göre karşılanamayan açık iş
sayısının düşük olduğu dikkate alındığında, işsizliğin çözümünü işgücü
88Hükümetin 2010 Yılı Eylem Planı, 01.11.2009 tarih 27393 Mükerrer sayılı Resmi Gazete, s.187-188. 89Hükümetin 2010 Yılı Eylem Planı, 01.11.2009 tarih 27393 Mükerrer sayılı Resmi Gazete, s.188.
129
talebinin artırılmasına yönelik politika araçlarında aramak daha etkili ve
olumlu sonuçlar doğuracaktır.
Yine Hükümetin 2010 yılı Programında; Aktif İşgücü Politikalarının
Geliştirilmesi başlığı altında aşağıdaki politika öncelikleri ve tedbirlere yer
verilmiştir;90
Öncelik/Tedbir Sorumlu Kuruluş
İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar Süre
Yapılacak İşlem ve Açıklama
Öncelik 73. Aktif işgücü programları işgücü piyasanın ihtiyaçları doğrultusunda yaygınlaştırılacak, etkinleştirilecek ve bu programların piyasa üzerindeki etkileri
değerlendirilecektir. Tedbir 166. Başta işgücü piyasasına girişte zorlukla karşılaşanlar ve kriz nedeniyle işten çıkarılanlar olmak üzere bireylerin aktif işgücü programlarına erişimleri artırılacaktır.
İŞKUR Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, ÇSGB, MEB, Hazine Müsteşarlığı, SGK, YÖK, SYDGM, KOSGEB, KSGM, GSGM, SHÇEK, ÖZİDA, Valilikler, Yerel Yönetimler, Kalkınma Ajansları, İşçi ve İşveren Sendikaları Konfederasyonları, Meslek Kuruluşları, STK’lar
Aralık Sonu
Gençler, kadınlar, uzun süreli işsizler, özürlüler, eski hükümlüler ve kriz nedeniyle işten çıkarılanlar başta olmak üzere, bireylere niteliklerine uygun becerilerin kazandırılması, iş bulmalarının ve iş kurmalarının kolaylaştırılması amacıyla bu kesimlere iş arama ve mesleki yönlendirme hizmetleri ile teorik ve işbaşı eğitimleri bileşenlerinin bir arada verildiği aktif işgücü programları yaygınlaştırılacaktır.
Tedbir 167. Aktif işgücü programları izleme ve değerlendirme sistemi oluşturulacaktır.
İŞKUR ÇSGB, MEB, DPT, Hazine Müsteşarlığı, MYK, KOSGEB, Kalkınma Ajansları, Yerel Yönetimler, İşçi ve İşveren Sendikaları Konfederasyonları, Üniversiteler, Meslek Kuruluşları
Aralık Sonu
Aktif işgücü programlarının etkinliğini ve etkililiğini düzenli bir şekilde, program türü ve il bazında izlemeye imkan veren çalışmalar tamamlanacaktır. Uygulanacak olan aktif işgücü programları söz konusu izleme ve değerlendirme çalışmalarının sonuçları dikkate alınarak tasarlanacaktır.
90Hükümetin 2010 Yılı Eylem Planı, 01.11.2009 tarih 27393 Mükerrer sayılı Resmi Gazete, s.191-193.
130
Öncelik/Tedbir Sorumlu Kuruluş
İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar
Süre Yapılacak İşlem ve Açıklama
Öncelik 73. Aktif işgücü programları işgücü piyasanın ihtiyaçları doğrultusunda yaygınlaştırılacak, etkinleştirilecek ve bu programların piyasa üzerindeki etkileri
değerlendirilecektir. Tedbir 168. İŞKUR’un uyguladığı işgücü eğitimlerinde özel sektör, meslek kuruluşları ile işçi ve işveren kuruluşlarının payı artırılacaktır.
İŞKUR Maliye Bakanlığı, ÇSGB, MEB, Hazine Müsteşarlığı, MYK, Kalkınma Ajansları, İşçi ve İşveren Sendikaları Konfederasyonları, Meslek Kuruluşları
Aralık Sonu
İşgücü yetiştirme programlarında özel sektör, meslek kuruluşları ile işçi ve işveren kuruluşlarının payının artırılması özendirilecektir. Başta KOBİ’ler olmak üzere, söz konusu kuruluşlara yönelik bilgilendirme faaliyetleri yaygınlaştırılacaktır.
Tedbir 169. Özel istihdam bürolarının işe yerleştirme sürecindeki etkinlikleri artırılacaktır.
İŞKUR ÇSGB, MYK, İşçi ve İşveren Sendikaları Konfederasyonları, Meslek Kuruluşları
Aralık Sonu
Özel istihdam bürolarının faaliyetlerini çeşitlendirmeye yönelik düzenlemeler yapılacaktır.
Tedbir 170. Kısa vadeli istihdam yaratmayı amaçlayan programlar yaygınlaştırılacaktır.
İŞKUR ÇSGB, MEB, Hazine Müsteşarlığı, MYK, İşçi ve İşveren Sendikaları Konfederasyonları, Meslek Kuruluşları
Aralık Sonu
Özellikle kriz nedeniyle işten çıkarılanların gelir kayıplarını telafi etmek ve bu kişilere kısa süreli iş sağlamak amacıyla toplum yararına çalışma programları gibi kısa süreli istihdam yaratan programlar yaygınlaştırılacaktır.
Aktif işgücü programlarının daha etkin bir şekilde uygulanmasını ve İŞKUR tarafından sunulan hizmetlerin kalitesinin artırılmasını sağlamak amacıyla İŞKUR İl Müdürlüklerinin fiziki ve insan gücü ihtiyaçları karşılanacaktır.
Küresel kriz ülkemizde işgücü piyasasını ciddi şekilde etkilemiştir. İç
ve dış talepteki daralmaya bağlı olarak üretimde yaşanan azalma ile birlikte
istihdam azalmış ve işsizlik artmıştır. Bu durum, özellikle istihdam piyasasına
girişte zorluk yaşayan vasıfsız işgücünün niteliklerinin ve kazançlarının
131
artırılmasını amaçlayan ve kamu istihdam hizmetlerini, iş yaratmayı ve
işgücünün eğitimini içeren aktif işgücü politikalarının önemini artırmıştır.91
Kanaatimize göre; Hükümetin 2010 yılı programında yukarı paragrafta
yer alan hususlara ek olarak bazı değerlendirmelerin yapılması yararlı
olacaktır. Ekonomik krizin işgücü piyasasını olumsuz etkilediği ortada ise de,
ülkemizde geçmişten bu yana yaşanan yoğun işsizlikte sorunu daha da
ağırlaştırmaktadır. Dolayısıyla ülkemizde günümüzün ihtiyacına göre yetişmiş
nitelikli işgücünün de yoğun bir şekilde işsizlik problemiyle karşı karşıya
olduğu ortadadır. Bu durum, Aktif istihdam politikalarının hedef kitlesinin ve
kapsadığı alanın daha geniş tutulmasını zorunlu kılmaktadır.
Aktif işgücü politikaları kapsamında İŞKUR; iş arayanlara iş
bulunmasını, mesleki eğitim ve işgücü uyum programlarını, mesleğe
yöneltme, mesleki danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinin sunulmasını, iş
arama stratejilerinin geliştirilmesini, uzun süreli işsizler, özürlüler, kadınlar ve
gençler gibi dezavantajlı grupların daha kolay iş bulmasını, girişimcilik
eğitimlerini ve istihdam garantili eğitim kurslarını ve kamu yararına çalışma
programlarını yürütmektedir. İŞKUR’a aktif işgücü politikalarında kullanılmak
üzere aktarılan kaynağın artırılması İŞKUR’un bu kapsamda verdiği
hizmetlerden yararlanan kişi sayısını artırmıştır.92
Yine programda yapılan yukarıdaki değerlendirmenin ele alınmaya
muhtaç yönleri bulunmaktadır. Her ne kadar İŞKUR’un sunduğu hizmetlerin
kaynağının artırılması, işe yerleştirme ile ilgili istihdam hizmetlerinin
geliştirilmesi, kamu yararına çalışma programlarının artırılması olumlu
görülmekte ise de, Hükümetin ve İŞKUR’un işgücü talebinin artırılmasına
yönelik politika araçlarını programın merkezine almasıyla ülkedeki işsizlik
91Hükümetin 2010 Yılı Eylem Planı, 01.11.2009 tarih 27393 Mükerrer sayılı Resmi Gazete, s.190. 92Hükümetin 2010 Yılı Eylem Planı, 01.11.2009 tarih 27393 Mükerrer sayılı Resmi Gazete, s.191.
132
sorununun çözümünde önemli mesafe alınmasını sağlayacağı
düşünülmektedir.
2007 yılından itibaren İŞKUR tarafından işgücü piyasası ihtiyaç
analizine yönelik İşgücü Piyasası Araştırması yapılmaya başlanmıştır. İşgücü
Piyasası Araştırması, işverenlerin günümüzde ve önümüzdeki dönemlerde
hangi sektörlerde, hangi mesleklerde ve ne kadar elemana ihtiyaç
duyduğunun ve hangi mesleklerde eleman temininde güçlük çektiklerinin
tespit edilmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca, söz konusu anket aktif işgücü
programlarının piyasanın ihtiyaçlarına göre tasarlanmasına ve
uygulanmasına katkı sağlayacaktır.93
İŞKUR tarafından 2007 yılından itibaren kısıtlı imkanlarla ve dar
kapsamda yapıldığı düşünülen söz konusu İşgücü Piyasası Araştırma
çalışmalarının geliştirilmeye ve desteklenmeye ihtiyacı vardır.
2010 yılı programı içerisinde yer alan; Aktif işgücü programları izleme
ve değerlendirme sistemi oluşturulması, İŞKUR’un uyguladığı işgücü
eğitimlerinde özel sektör, meslek kuruluşları ile işçi ve işveren kuruluşlarının
payının artırılması, kısa vadeli istihdam yaratmayı amaçlayan programların
167,168, 170 ve 171 no’lu tedbirler yerinde görülmektedir.
Ancak 169 no’lu Özel istihdam bürolarının işe yerleştirme sürecindeki
etkinlikleri artırılacaktır şeklindeki tedbirden neyin hedeflendiği tam olarak
anlaşılamamaktadır. Eğer ki Özel istihdam bürolarının geçici iş ilişkisi hizmeti
sunabilmelerine yönelik düzenleme yapılmasıysa; İŞKUR tarafından ruhsat
verilen Özel İstihdam Büroları sayısı ile hangi illerde faaliyette bulundukları,
kaç kişiye yönelik ve hangi sektörlerde hizmet sunulduğunun incelenmesi
gerekir. 2003 yılında yapılan düzenleme ile yasal izin verilen Özel İstihdam
93Hükümetin 2010 Yılı Eylem Planı, 01.11.2009 tarih 27393 Mükerrer sayılı Resmi Gazete, s.191.
133
Bürolarının daha çok İstanbul, İzmir ve Ankara’da faaliyette bulundukları
görülmektedir. Özellikle İstanbul’daki büroların faaliyet yoğunluğu
bulunmaktadır. Dolayısıyla söz konusu bürolarla İŞKUR’un işbirliğinin ve
eğitim faaliyetlerinin artırılması yararlı görülmesine rağmen, geçici iş ilişkisi
hizmetinin sunulabilmesine imkan verecek düzenlemenin istihdama, çalışma
barışına katkısının olumlu ve olumsuz yönleriyle analiz edilmesine ve
araştırılmasına ihtiyaç vardır.
Hükümetin 2010 yılı Programında; Gelir Dağılımının İyileştirilmesi,
Sosyal İçerme ve Yoksullukla Mücadele başlığı altında aşağıdaki politika
öncelikleri ve tedbirlere yer verilmiştir;94
Öncelik / Tedbir
Sorumlu Kuruluş
İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar
Süre Yapılacak İşlem ve Açıklama
Öncelik 81. Dezavantajlı gruplar için eğitim, sağlık, istihdam ve sosyal güvenlik gibi temel hizmetlerin erişilebilirliği artırılacaktır. Tedbir 200. Özürlülere yönelik iş imkanları geliştirilecektir.
ÖZİDA ÇSGB, Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, SHÇEK, İŞKUR
Aralık Sonu
Özürlüler için çalışma ortamının özel olarak düzenlendiği korumalı işyerlerine Devlet tarafından sağlanacak teknik desteğe ilişkin mevzuat çalışmaları tamamlanarak korumalı işyerlerinin yaygınlaştırılması sağlanacak ve özürlülere kolay erişilebilir mesleki eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunulacaktır.
94Hükümetin 2010 Yılı Eylem Planı, 01.11.2009 tarih 27393 Mükerrer sayılı Resmi Gazete, s.211-213.
134
Öncelik / Tedbir
Sorumlu Kuruluş
İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar
Süre Yapılacak İşlem ve Açıklama
Öncelik 82. Çalışabilecek durumda olan yoksullara yönelik sosyal yardım ve hizmetler, yoksulluk kültürünün oluşmasını önleyici ve yoksul kesimin üretken duruma geçmesini sağlayıcı nitelikte olacak; çalışamayacak durumda olan yoksullar ise düzenli sosyal yardımlarla desteklenecektir. Tedbir 203. Çalışabilir durumdaki yoksul kişilerin işgücüne katılımını artırmaya yönelik özel programlar geliştirilecektir.
SYDGM ÇSGB, SGK, İŞKUR, SHÇEK, KOSGEB, Yerel Yönetimler, STK’lar
Aralık Sonu
Sosyal yardım başvurusu yapan ve çalışabilir durumdaki kişilere meslek edindirme, rehberlik, toplum yararına çalışma gibi imkanlar sunulacak ve kendi işini kurabilecek olanlara sermaye destekleri verilecektir. Bu doğrultuda gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılarak, çalışabilir durumdaki kişilerin sosyal yardımlardan yararlanabilmesi için İŞKUR’a kayıtları zorunlu hale getirilecektir.
Tedbir 204. Kayıtlı çalışan kesimin yoksulluk riskinin azaltılması ve asgari yaşam standartlarına ulaşmalarının kolaylaştırılmasına yönelik programlar geliştirilecektir.
SYDGM Maliye Bakanlığı, ÇSGB, İŞKUR
Aralık Sonu
Yoksul veya yoksulluk riski altında olup, kayıtlı çalışanların da (özellikle çocuk sahibi olanlar) sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılacaktır.
Tedbir 205. Yoksulluğu azaltmayı hedefleyen sosyal transferlerin etkinliği artırılacaktır.
SYDGM MEB, SGK, SHÇEK, TÜİK, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İŞKUR, Yerel Yönetimler
Aralık Sonu
Sosyal transferlerin hedef kitleye ulaşması sağlanacak ve yoksul bireyin geliri yoksulluk sınırına yükseltilecektir.
135
Öncelik / Tedbir
Sorumlu Kuruluş
İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar
Süre Yapılacak İşlem ve Açıklama
Öncelik 83. Aile destek hizmetleri yaygınlaştırılacak, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddete karşı daha yoğun mücadele edilecek, dezavantajlı çocuklara yönelik önleyici, koruyucu ve rehabilite edici hizmetlerin kalitesi artırılacaktır. Tedbir 209. Kanunla ihtilaf halindeki çocuk ve gençlere yönelik takip sistemi oluşturulacak ve çocuk mahkemelerinin sayısı ve personeli artırılacaktır.
Adalet Bakanlığı
İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, SHÇEK, GSGM, İŞKUR, STK’lar
Aralık Sonu
Kanunla ihtilaf halindeki çocuk ve gençlere yönelik hizmetlerin kalitesi artırılacaktır. Suça itilmiş çocukların ve gençlerin hükümlülük süresinde ıslahı ve topluma kazandırılmaları için uygulanmakta olan programlar çeşitlendirilecek ve etkinleştirilecektir. Bu faaliyetlerin etkisinin değerlendirilebilmesi amacıyla bu çocuklara yönelik takip sistemi oluşturulacaktır.
Aktif istihdam politikaları ile bağlantı kurulmamasına ve mevcut
uygulamada yöntem sorunu bulunmasına rağmen, aktif istihdam politikaları
araçları kapsamındaki İŞKUR’u ilgilendiren faaliyetlere yer verilmesi dikkat
çekici bulunmuştur.
2010 yılı programında yer verilen; özürlülere yönelik iş imkanları
geliştirilmesi, kırsal alanda yaşayan yoksul kesimin ekonomik kaynaklarının
çeşitlendirilmesi için yerel düzeyde gelir getirici projelerin desteklenmesi,
çalışabilir durumdaki yoksul kişilerin işgücüne katılımını artırmaya yönelik
özel programlar geliştirilmesi, kayıtlı çalışan kesimin yoksulluk riskinin
azaltılması ve asgari yaşam standartlarına ulaşmalarının kolaylaştırılmasına
yönelik programlar geliştirilmesi, yoksulluğu azaltmayı hedefleyen sosyal
transferlerin etkinliğinin artırılması, kanunla ihtilaf halindeki çocuk ve gençlere
yönelik takip sistemi oluşturulması ve çocuk mahkemelerinin sayısı ve
toplumsal barışın tesisi açısından olumlu görülmektedir.
2010 Yılı Programının, Gelişme Eksenleri adlı Dördüncü Bölümünün,
I.Rekabet Gücünün Artırılması başlığının, H. Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin
136
Yaygınlaştırılması alt başlığında aşağıdaki politika öncelikli ve tedbire yer
verilmiştir;95
Öncelik / Tedbir Sorumlu Kuruluş
İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar
Süre Yapılacak İşlem ve Açıklama
Öncelik 48. BİT sektörünün ihtiyaç duyduğu uzmanlık alanlarında nitelikli insan kaynağının geliştirilmesine yönelik eğitim programları hayata geçirilecektir. Tedbir 106. Nitelikli bilişim çalışanları yetiştirilmesi amacıyla sertifika programları uygulanacaktır.
Türkiye İş Kurumu
DPT, Sivil Toplum Kuruluşları
Aralık Sonu
BİT sektörünün nitelikli personel ihtiyacı, belirlenecek uzmanlık alanlarındaki uluslararası kabul gören sertifika programları vasıtasıyla karşılanacaktır.
İŞKUR uzun yıllardır bilişim sektörüne yönelik mesleklerde işgücü
eğitim kursları düzenlemesine rağmen, beyaz yakalı olarak
nitelendirilebilecek kesime yönelik anlamlı bir hizmeti bulunmamaktadır. Bu
anlamda; programda nitelikli bilişim çalışanları yetiştirilmesi amacıyla sertifika
programlarının uygulanması pozitif bir gelişme olarak değerlendirilebilir.
Hükümetin 2010-2012 yıllarını kapsayan orta vadeli programda daha
fazla hedef yer almasına rağmen yıllık programda sadece konuyla ilgili az
sayıda tedbire yer verilmesi düşündürücüdür. İşbirliği yapılacak kuruluşlar
arasında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile İŞKUR’un bulunmaması tedbirin
uygulanabilirliğini olumsuz etkileyecektir.
2010 Yılı Programının, Gelişme Eksenleri adlı Dördüncü Bölümünün,
IV. Bölgesel Gelişmenin Sağlanması başlığının, B.Yerel Dinamiklere ve İçsel
Potansiyellere Dayalı Gelişmenin Sağlanması alt başlığında aşağıdaki
politika öncelikli ve tedbire yer verilmiştir;96
95Hükümetin 2010 Yılı Eylem Planı, 01.11.2009 tarih 27393 Mükerrer sayılı Resmi Gazete, s.141-146. 96Hükümetin 2010 Yılı Eylem Planı, 01.11.2009 tarih 27393 Mükerrer sayılı Resmi Gazete, s.232-237.
137
.Öncelik / Tedbir
Sorumlu Kuruluş
İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar
Süre Yapılacak İşlem ve Açıklama
Öncelik 96. Nispeten az gelişmiş bölgelerde göç eğilimlerini bölge içine yönlendirmede çekim merkezi ve kentsel büyüme kutbu işlevi görecek ve çevrelerine hizmet verme potansiyeli yüksek cazibe merkezleri geliştirilecektir. Tedbir 235. Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı yaygınlaştırılacaktır
DPT Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, ilgili merkezi ve yerel yönetimler
Aralık Sonu
Program kapsamında Diyarbakır’da yürütülen uygulama diğer merkezlere yaygınlaştırılacaktır. Uygulamalarda merkezler ve mücavir alanlarındaki gelişme potansiyellerini ve yerel girişimleri destekleyen projelere öncelik verilecek, program uygulamaları ile altyapı yatırımlarının uyumu gözetilecektir.
2010 Yılı Programının, Gelişme Eksenleri adlı Dördüncü Bölümünün,
I.Rekabet Gücünün Artırılması başlığının, İ.Sanayi ve Hizmetlerde Yüksek
Katma Değerli Üretim Yapısına Geçişin Sağlanması alt başlığında aşağıdaki
politika öncelikli ve tedbire yer verilmiştir;97
Öncelik / Tedbir
Sorumlu Kuruluş
İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar
Süre Yapılacak İşlem ve Açıklama
Öncelik 59. KOBİ’lerin büyüme ve birleşmeleri özendirilecektir. Bu çerçevede verimlilikleri, iş kurma ve geliştirme faaliyetleri desteklenecektir. Tedbir 129. Başta esnaf ve sanatkarlar olmak üzere KOBİ’lerin ortak iş yapma kültürü geliştirilecek ve bu konudaki projeler desteklenecektir.
KOSGEB Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, İlgili Diğer Kuruluşlar
Aralık Sonu
İşletmelerin ölçeklerini büyütmeleri ve verimliliklerini artırmaları amacıyla ortak iş yapma ve ortak sorun çözümüne yönelik olarak proje bazlı destekler sağlanacaktır.
2010 yılı içerisinde daha çok strateji geliştirme ve raporlama
faaliyetlerine yer verilmekte olup, destekleme yönünde bir tedbirin dışında
herhangi bir faaliyet bulunmaması söz konusu programın en zayıf tarafıdır.
97Hükümetin 2010 Yılı Eylem Planı, 01.11.2009 tarih 27393 Mükerrer sayılı Resmi Gazete, s.160-173.
138
Sonuç olarak; en çok istihdam sağlayan, katma değer yaratan ve
ekonominin can damarı olan KOBİ’ler, kendi kaderiyle baş başa kalmaya
devam etmektedir. Başta Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile İŞKUR olmak üzere
diğer Kamu Kurum/Kuruluşlarının KOBİ’lere finans ve teknik destek
sunulması konusunda etkin işbirliği yapmaları zorunlu görülmektedir.
B-Sosyal Tarafların İŞKUR Genel Kurulunda İşgücü Eğitim Programı ve Diğer Aktif İstihdam Politikaları Araçları ile İlgili Aldığı Kararlar 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanuna göre; iki yılda bir Genel Kurul
toplantıları yapılmaktadır. Genel Kurul; devletin ekonomik ve sosyal
politikalarına uyumlu Ulusal İstihdam Politikası’nın oluşturulmasına yardımcı
olmak, uygulanan politikaların dönem içindeki etkilerini değerlendirmek,
istihdamın korunması, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve işsizliğin önlenmesi
faaliyetlerine yardımcı olmak amacıyla 46 sosyal taraf temsilcisi ile 33 kamu
kurum ve kuruluşu temsilcisinden olmak üzere toplam 79 üyeden
oluşmaktadır.
En son 2009 yılı Aralık ayında yapılan Türkiye İş Kurumu’nun V.Genel
Kurulunda İstihdam Politikası Önerileri olarak 32 maddelik karar alınmıştır.
İşgücü piyasasındaki yapısal sorunlara küresel krizin olumsuz etkilerinin
eklenmesiyle ülkemizde işsizliğin yaygınlaştığı, istihdamın zayıfladığı özel
olarak vurgulanmıştır. Sosyal tarafların mutabık oldukları işgücü eğitim
kursları ve diğer aktif istihdam politikaları ile doğrudan ilgisi olan kararların 15
maddesine aşağıda yer verilmiştir;98
1-Kriz nedeniyle üretim ve istihdam azalmıştır. İstihdam politikasının
ana ekseni, işverenleri işçi istihdam etmeye özendirmek, bireylerin
girişimciliğini ve istihdam edilebilirliğini geliştirmek olmalıdır.
98Türkiye İş Kurumu Genel Kurulu Kararları Mutabakat Metni, Ankara, 2009.
139
2-İşsizlik ve yoksullukla mücadelede, uygun yerel ekonomik
potansiyelin harekete geçirilmesi ve geliştirilmesi önemlidir. İstihdam
planlaması, bölgesel ve sektörel ekonomik ve sosyal politikalar çerçevesinde
yapılmalıdır.
3-Üretim sektörlerine yönelik teşvik ve kredi politikalarında “istihdam
temelli” yaklaşım izlenmelidir. İstihdamın teşvikinde bölgesel ve sektörel
istihdam farklılıkları tüm düzenlemelerde dikkate alınmalı, geri kalmış
bölgelerde istihdam desteklenmelidir. Sağlanan bu teşvikler bütçe
harcamaları içinde görünür olmalı, teşviklerin sonuçlarını ve etkinliğini
ölçecek mekanizmalar oluşturulmalıdır.
4-İzlenecek büyüme stratejisi sanayileşmeye, ileri ve öncü
teknolojilere, rekabet gücünü ve yatırım yapma kapasitesini artırmaya ve
istihdamı geliştirmeye dayalı olmalıdır.
5-İŞKUR’un yürütmekte olduğu ve işsizliğin yoğun olduğu
dönemlerde, bölgelerde veya afet, kriz vb. gibi olağanüstü durumlarda
işsizlerin kısa süreli istihdam ve eğitimini amaçlayan, toplum yararına bir iş ya
da hizmetin gerçekleştirilmesini sağlayan Toplum Yararına Çalışma
Programları yaygınlaştırılarak sürdürülmelidir.
6-Tarım sektörü, tarıma dayalı sanayi sektörü ile ilişkilendirilmeli,
sektörün dünya pazarlarındaki rekabet gücünü artıracak yapısal
düzenlemelere gidilerek tarım sektöründeki işgücünün “yerinde” istihdamı
sağlanmalıdır.
7-Kayıt dışı istihdam sorununun genellikle küçük işletmeler ve kendi
hesabına çalışanlar kapsamında ortaya çıktığı dikkate alınarak, sosyal
sigorta ve vergi kayıtlılığı temelinde mikro kredilerin verilmesi, mevzuat,
pazarlama, işletme yönetimi, teknoloji kullanımı gibi konularda danışmanlık
140
ve eğitim hizmetleri gibi desteklerin sunulması önem taşımaktadır. Bu tür
hizmetler, yararlanmak isteyenlerin kayıtlı hale gelmelerine katkı
sağlayacaktır.
8-Ülkemizin en önemli sermayesi olan insan gücümüzün etkin ve
verimli kullanılabilmesi için İŞKUR’ca verilen iş ve meslek danışmanlığı
hizmetleri geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.
9-İŞKUR’un uyguladığı Aktif İşgücü Programları kapsamında
dezavantajlı gruplara göre düzenlemiş sosyal güçlendirme eğitimleri verilmeli;
Aktif İşgücü Programlarının etki analizleri yapılmalı, izleme ve
değerlendirmeye ilişkin çalışmalar etkinleştirilmelidir.
10-Özürlü istihdamının artırılabilmesi için çalışan sayısına bağlı
zorunlu istihdam uygulamalarının yanı sıra teşvik sistemi geliştirilmeli,
işverene sağlanacak destekler sadece mali boyutla sınırlı kalmayıp, istihdam
öncesi eğitim ve rehabilitasyon hizmetleri ile istihdam sonrası özürlülerin işe
uyumlarını sağlayacak rehberlik hizmetleri ve iş yerindeki fiziksel
düzenlemeleri de içerecek şekilde verilmelidir. Korumalı işyerlerinin teknik ve
mali yönden teşvik edilmesine yönelik düzenlemeler yapılmalıdır.
11-Eğitim çağındaki çocukların tarımda, sokakta, sanayide çalışmaları
sorunu önemini korumaktadır. Bu sorunun en temel nedeni olan işsizliği ve
yoksulluğu önleyici, hane halkını destekleyici politikalar geliştirilmelidir.
12-Eğitim-istihdam ilişkisi sağlanmalı, işgücü piyasasının ihtiyaçlarına
göre şekillenmiş, sektörel tabanlı bir eğitim temel alınmalıdır. Mesleki ve
teknik eğitim sistemimizin iş dünyasıyla bağlantılı olduğu bir sistem kurularak
işgücü piyasasının talep ettiği sayıda ve nitelikte eleman yetiştirilmeli,
eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalı ve zorunlu eğitim 12 yıla çıkarılmalıdır.
141
13-Mesleki ve teknik eğitimin yaygınlaştırılmasına ve kalitesinin
artırılmasına yönelik teşvik edici önlemler belirlenmelidir. Bu kapsamda
meslek liseleri ve yüksekokullarından mezun olmuş kişileri istihdam eden
işletmelere çeşitli teşvikler uygulanmalıdır.
14-
İl düzeyinde; istihdam ve mesleki eğitim politikalarının
oluşturulması, istihdamı koruyucu, geliştirici ve işsizliği önleyici tedbirler ile
uygulanacak aktif işgücü programlarının belirlenmesi, istihdam etkinliklerinin
ve mesleki eğitim uygulamalarının izlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik
çalışmaları yürüten İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulları etkinleştirilmeli,
Kurul çalışmalarının izlenmesine yönelik mekanizmalar geliştirilmelidir.
15-Genel lise, meslek lisesi ve üniversite gençlerine işgücü piyasası
ile ilgili bilgiler aktarmak ve işgücü piyasasını tanıtmak, onları çalışma
hayatına hazırlamak, mezun olacak durumda olanlara çalışabilecekleri
işyerleri konusunda bilgi sağlamak ve rehberlik etmek, staj ve mezuniyet
sonrası istihdam olanakları hakkında bilgilendirmek amacıyla programlar
geliştirilmelidir. Genç işsizlikle mücadele etmek üzere staj programları teşvik
edilmeli ve desteklenmelidir.
Yukarıda işgücü eğitim ve aktif istihdam politikalarını ilgilendiren Genel
Kurul’da alınan kararların nasıl, ne zaman, hangi yöntemle ve hangi kaynakla
uygulanacağına dair bir plan, program veya yol haritası bulunmamaktadır. Bu
itibarla, bir dahaki Genel Kurul çalışmalarına kadar geçecek süre ile ilgili
kanaatlerimizi saklı tutarak, faydalı ve önemli olduğunu düşündüğümüz
mutabakat ile alınan söz konusu kararların şimdiye kadar tavsiye metninden
önerilerinin şimdiye kadar ıskalandığı, bugünde halen güncelliğini koruyan
öneriler olduğu düşünülmektedir.
Söz konusu çalışma ile ilgili olarak daha bir çok şeyin yapılabileceği ve
söylenebileceği bir süreç yaşanmaktadır. Buradan hareketle önemli olduğu
düşünülen bazı konulara değinmek icap etmektedir.
Ülkemizde faaliyet gösteren KOBİ’lerin büyük kısmının idari yapılarının
zayıf olduğu, insan kaynakları ve mali uzmanlık birimlerinin olmadığı veya
yetersiz olduğu, profesyonel yönetim kabiliyetlerinin düşük olduğu, özellikle
100Mümtaz Turhan, Kültür Değişmeleri Sosyal Psikoloji Bakımından Bir Tetkik, 5. Baskı, İstanbul, Çamlıca Yayınları, 2006, s.201-202. 101Nevzat Yalçıntaş, Türkiye’de Kalkınma Açısından İstihdam Sorunu, V. Çalışma Meclisi Tebliği, Çalışma Bakanlığı Çalışma Dergisi, İstihdam Özel Sayısı, 1971, s.143-160.
159
çalışan işgücünün büyük bir bölümünün KOBİ’ler tarafından istihdam
edildiklerinden hareketle, Türkiye İş Kurumunun istihdam dostu yaklaşımla
KOBİ’leri hizmetlerinin merkezine almalıdır.
Mevcut küresel ekonomik krize bağlı olarak ülkemizdeki işsizlik
giderek artmaktadır. Bununla birlikte küresel ekonomik krizden ayrı olarak
özellikle özel-kamu yatırımlarının yetersizliği nedeniyle uzun yıllardır işsizlik
artarak devam etmektedir. İşgücü piyasasının en önemli sorunu olan
işsizliğin çözümünde, işgücü arzından ziyade daha çok işgücü talebinin
artırılmasına yönelik aktif istihdam politikası araçlarının uygulanmasına
ağırlık verilmesi gerekmektedir.
Ülkemizin zenginleşmesi yerli üretim ile birlikte ihracatın artırılmasına
bağlıdır. İhracatın desteklenmesine yönelik olarak işyerleri ile kapsamlı
projeler yürütülmelidir.
Serbest piyasa ekonomisi ve ihracata dayalı büyüme modeli
çerçevesinde; para ve maliye politikalarının reel sektörü geliştirmeye yönelik
istihdam odaklı olması, Türk bankacılık kredi politikasının yeniden
tasarlanarak istihdamın ve ihracatın artırılmasında önemli potansiyeli
barındıran KOBİ’lerin finansal açıdan desteklenmesi oldukça önemlidir.
Türk işgücü piyasasının sorun ile çözüm yollarına yönelik bilimsel
çalışmalar ve araştırmalara önem verilmesi, beyin göçünün önlenerek ülke
içinde istihdam edilmesine yönelik aktif istihdam politikası araçlarının
tasarlanması, söz konusu politikalarının etkin uygulanabilmesi için Türkiye İş
Kurumu’nun acilen yeniden yapılandırılması ve kurumsal kapasitesinin
geliştirilmesi gerekir.
Diğer taraftan İşsizlik Sigortası fon kaynakları etkin kullanılmalı, yoğun
bir şekilde yaşanmakta olan genç işsizlik ve uzun dönemli işsizlik sorunuyla
ilgili işgücü talebinin artırılmasına yönelik aktif istihdam politikası araçları
160
etkin bir şekilde uygulanmalı, ülke genelini kapsayan uygulamalardan ziyade
firma bazında uygulanacak programlarla istihdam ve üretimin artırılması esas
alınarak KOBİ’lerin finans ihtiyacı giderilmelidir.
Öncelikli olarak bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesine, doğudan
batıya göçün önlenmesine yönelik politika ve programlar geliştirilerek
uygulanmalıdır. Özellikle Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç
Anadolu’nun Doğusu içerisinde yer alan illere yönelik daha özel program ve
projeler uygulanmalıdır.
Ülkemizin güzide bölgeleri arasında yer alan Sivas-Erzurum-Van-Urfa
hattına özel önem verilmeli, bu bölgedeki her ilde özel sektörün geliştirilerek
orta vadede en az 1 milyar Dolar ihracat yapabileceği plan ve programlar
uygulanmalı, altyapı yatırımları artırılmalı, özellikle kamu hizmeti bölgenin
sosyo-ekonomik problemlerinin çözümü konusunda yetiştirilmiş nitelikli
kadrolar eliyle sunulmalıdır.
Modernleşme sürecinin devam ettiği 21. yüzyılın Büyük Türkiye’si özel
sektörde dünya ölçeğinde rekabet edilebilen güçlü firmaların ve ürünlerin
varlığıyla mümkün olabilecektir. Özellikle Turizm, İnşaat, Tekstil ve Sağlık
sektöründe önemli ilerlemelerin elde edilmiş olması memnuniyet vericidir.
Bilhassa katma değeri yüksek sektörlerde önemli atılımların yapılması
gerekmektedir. Bu itibarla adeta göz bebeğimiz olan Türk İmalat Sanayi’nin
profesyonel bir şekilde teşvik edilmesi ve yönlendirilmesi Milli İstihdam
Stratejisi ve Politikasının asli görevi olmalıdır.
Bu itibarla Milli istihdam stratejisi ve politikasının temel ülküsü tam
istihdam olmalı ve % 5 civarındaki bir işsizlik oranının makul kabul edileceği
çalışmalar yapılmalıdır.
SONUÇ
Bu çalışmada; Aktif ve pasif istihdam politikaları, araçları ve özellikleri
hakkında bilgiler verilerek, başta İŞKUR olmak üzere çeşitli kurum kuruluşlar
tarafından işgücüne nitelik kazandırarak istihdam edilebilirliğini artırmak
üzere aktif istihdam politikası aracı olarak düzenlenen işgücü eğitim kursları
ele alınmıştır. Türkiye’de önemli boyutlara ulaşan işsizliği önlemede ve
istihdamı artırmada işgücü eğitim kursları düzenlemenin bir çözüm yolu olup
olmadığı tartışılmış ve alternatif olarak, özellikle aktif istihdam politikası
çerçevesinde işgücü talebinin artırılmasına yönelik politika araçları
uygulanmasının gerekliliği üzerinde durulmuştur.
Türkiye işgücü piyasasının yapısına bakıldığında genel olarak; her yıl
işgücüne bir milyona yakın katılım olmasına rağmen istihdam oranın oldukça
düşük seyrettiği, özellikle uzun dönemli işsizliğin giderek arttığı, ayrıca
eğitimli gençlerde de işsizliğin yoğun bir şekilde görüldüğü, kadınların
işgücüne katılım oranının düşük olduğu, istihdam edilen işgücünün eğitim
seviyesinin düşük olduğu görülmektedir. Her ne kadar sanayi ve hizmetler
sektörünün istihdamında artışlar yaşanmakta ise de, halen tarım sektöründe
önemli bir işgücünün istihdam edildiği, kayıt dışı istihdamın yoğun olduğu,
bölgesel gelişmişlik farklılıkları ve işsizlik nedeniyle uzun bir süredir doğudan
batıya göçün devam ettiği bilinmektedir.
Türkiye’de istihdam oranının düşük olmasının nedeni genel olarak
şöyle sıralanabilir; giderek artan yoğun genç işgücüne rağmen ekonomide
kamu-özel sektör yatırımlarının ve istihdam kapasitesinin düşüklüğü, özel
sektörün zayıf olduğu bölgelerde alt yapı yatırımlarının yetersiz olması, uzun
yıllardır devam eden mesleki eğitim politikasındaki kargaşa nedeniyle
işgücünün niteliğinin sanayi ve hizmetler sektörünün ihtiyaçlarına tam olarak
cevap verememesi, hızla değişen teknoloji ve üretim biçimleri ile birlikte
geleneksel emek yoğun üretimde bulunan firmaların tasfiyesi, küreselleşme
ile birlikte giderek artan rekabet ortamında ülkemizdeki imalat sanayiinin göz
162
ardı edilmesi, istihdamın ve ihracatın artırılmasında önemli potansiyeli
barındıran KOBİ’lerin gerektiği şekilde ve yeterince desteklenmemesi, para
ve maliye politikalarının reel sektörü geliştirmeye yönelik istihdam odaklı
olmaması, yarı devletçi ve karma ekonomik modelin terk edilmesine karşın
kamunun teşvik ve yönlendirme politikalarını etkin bir şekilde
uygulayamaması diye değerlendirilmektedir.
İŞKUR ve birçok özel-kamu kurum ve kuruluşları tarafından
düzenlenen işgücü eğitim kurslarının amacı, uygulanması, farklılıkları, olumlu
ve olumsuz yönleri ele alınmış ve istihdam açısından değerlendirilmiştir.
Türkiye İş Kurumu’nun ekonominin diğer aktörleri ile birlikte koordineli bir
şekilde çalışarak işsizlik ve istihdam sorunuyla nasıl baş edebileceği ve
işgücü piyasasına etki oranını nasıl artırılabileceği konusu tartışılmış ve bazı
önerilerde bulunulmuştur.
Özellikle; karma ekonomi ve ithal ikamesi yerine, serbest piyasa
ekonomisi ve ihracata dayalı büyüme modeline geçilmesi ile birlikte,
1946’dan beri ülkemizde hizmet vermeye çalışan Türkiye İş Kurumu’nun aynı
ölçüde kendini yenileyemediği ve geliştiremediği düşünülmektedir.
Büyük mali imkanlara sahip olmasına rağmen, işsizliği sadece işgücü
eğitim kursları ile önlemeye çalışması yeterli olmadığı gibi, kurumun bu
mevcut yapısıyla Türk işgücü piyasasının karşı karşıya olduğu sorunlara
çözüm getirebilmesi çok zor görülmektedir. Öncelikle ülkemiz işgücü piyasası
sorunlarının doğru teşhis edilmesi ve gerçekçi plan ve programların
uygulanması icap etmektedir.
Bu itibarla, önemli ölçüde istihdam sağlayan, küçük ve orta
büyüklükteki işletmeler olarak adlandırılan KOBİ’lerin İŞKUR tarafından
profesyonel bir şekilde teşvik edilmesi ve yönlendirilmesi zorunlu
görülmektedir. Bunun yanında küreselleşmeyle birlikte yaşanmakta olan
yoğun rekabet ortamında, Türk imalat sanayiinde üretimde bulunan
163
işletmelerin ihracata yönelik olarak desteklenmesi İŞKUR’a düşen bir başka
önemli görevdir. Bölgesel gelişmişlik farklarının olduğu yörelerde özel
sektörün geliştirilmek suretiyle göçün kontrol altına alınması, sosyal
yardımların işgücü piyasası ile ilişkilendirilerek sistemli bir şekilde
yürütülmesi, özellikle genç ve uzun dönemli işsizliğin eritilmesi oldukça
önemli konulardır.
Bölgesel gelişmişlik farklılıkları ve işsizlik nedeniyle yaklaşık elli yıldır
aralıksız olarak doğudan batıya göç yaşanmaktadır. İstanbul başta olmak
üzere metropol şehirler adeta yaşanabilir olmaktan çıkmaktadır. Bu sürecin
biran önce kontrolünün ele alınmasının zamanı çoktan gelmiş ve
geçmektedir.
Yukarıda sıralanan önemli konuların çözümünde, şimdiye kadar
uygulamada ihmal edildiği görülen işgücü talebinin artırılmasına yönelik aktif
istihdam politikası araçlarından; Geçici Kamu Yararına Çalışma Programı,
Ücret ve İstihdam Sübvansiyonu Programı ile Girişimcilik ve İşletme
Geliştirme Programına hak ettiği önemin verilmesi gerekmektedir.
Modernleşme sürecini tamamlamış güçlü ve büyük Türkiye’nin
inşasında, İŞKUR’un merkezi, önemli bir role sahip olduğu
değerlendirilmektedir. Dolayısıyla kurumun sunduğu hizmetlerin ülkemizin
işgücü piyasasının sorunlarını dikkate alarak yapılandırılması ve kurumsal
kapasitesinin artırılması gerekmektedir. Böylelikle işgücü piyasasına yön
vererek işsizliğin önlenmesi ve istihdamın artırılması mümkün olabilecektir.
Sonuç olarak; Hükümetlerin ekonomik plan, program ve uygulama
süreçlerinde İŞKUR aktif rol oynamadığı sürece ülkemizde işsizlik ve
istihdam sorununun çözümü mümkün görülmemektedir.
164
KAYNAKÇA
Aktif İşgücü Programları Projesi; AB-Türkiye İş Kurumuna (İŞKUR) Destek Projesi Sonuç Tanıtım Kitapçığı, Ankara, 2006.
ATA, Namık; İşgücü Eğitimi ve İstihdam Edilebilirliğin Artırılması, Uluslararası Mesleki Eğitim Ve İstihdam Semineri, Kızılcahamam-Ankara, 16-
18.01.2002, s. 295.
BALLESTER, Roman; European Employment Strategy and Spanish Labour
Market Policies, Working Papers. Department of Economics, University of
Girona, Girona, June 2005.
BİÇERLİ, Mustafa Kemal; Çalışma Ekonomisi, İstanbul, Beta Basım Yayım
Dağıtım A.Ş. Yayınları, İkinci baskı, 2003.
BİÇERLİ, Mustafa Kemal; İşsizlikle Mücadelede Aktif İstihdam Politikaları, Eskişehir, Anadolu Üniversitesi Yayınları No:1563, 2004.
DAR, Amit ve TZANNATOS, Zafiris; Active Labor Market Programs,:A
Review of The Evidence From the Evaluations, The World Bank, Washington
D.C.1999.
EKİN, Nusret; Türkiye’de Yapay İstihdam ve İstihdam Politikaları, İstanbul, İTO Yayın No:2000-33, 2000.
ERCAN, Hakan; Türkiye’de Gençlerin İstihdamı, ILO, Ankara, Birinci Baskı
2007.
GERFİN, Michael, LECHNER, Michael ve STEİGER, Heidi; “Does Subsidied
Temporary Employment Get the Unemployment Get the Unemployed Back
165
To Work? An Econometric Analysis of Two Different Schemes”, University Of
St. Gallen, Department Of Economics WP No:2002/22:1.
GÜRSEL, Seyfettin,ULUSOY, Veysel; Türkiye’de İşsizlik ve İstihdam,
İstanbul, Yapı Kredi Yayınları, Birinci Baskı, Ağustos 1999.
HEKİMLER, Alpay; AB-Türkiye & Endüstri İlişkileri, İstanbul, Beta Basım,
2004.
HEKİMLER, Alpay; Türkiye’de ve Almanya’da İşgücü Piyasası Politikaları, Türkiye’de ve Almanya’da Ekonomik ve Sosyopolitik Yapısal Reformlar, Ankara, Konrad Adenauer Vakfı Yayını, 2008.
ILO; Ekonomik ve Sosyal Politika Komitesi 288. Oturum, İkinci gündem
maddesi AİPP, Genova, Kasım 2003, s 3.
İş ve İşçi Bulma Kurumu, İstihdamda 25 Yıl (15.Mart 1946-15 Mart 1971), Ankara, Ayyıldız Matbaası A.Ş, 1971.
JANOSKİ, Thomas; “Explanining State Intervention to Prevent
Unemployment:The Impact of Institutions on Active Labor Market Policy
Expenditures in 18 Countries”, Eds. Günther Schmid, Jacqueline O’Reilly ve
Klaus Schöman, İnternational Handbook of Labor Market Policy and
Evalotion, Edwart Elgar, Cheltenham U.K., 1996.
KELEŞ, Ahmet; İşsizliği Önlemede Yeni Politikalar Raporu, Ankara,1994.
KORAY, Meryem; Günümüzde İşgücü Piyasasının Özellikleri, Sorunları ve İstihdam Politikaları, II. İstihdam Haftası Tebliğleri, Ankara, İİBK Yayın
No:276, 1992.
KÖKLÜ, Aziz; Makro İktisat, Ankara, S Yayınevi, 2. Baskı,1987.
166
Merkezi Finans İhale Birimi, Genç İstihdamın Desteklenmesi Hibe Programı, Hibe Başvuru Rehberi, Ankara, 2008
Merkezi Finans İhale Birimi, Kadın İstihdamının Desteklenmesi Hibe Programı, Hibe Başvuru Rehberi, Ankara, 2008.
Rosetta Planının Analizi ve Türkiye’nin Sosyo-Ekonomik Şartlarında
Uygulanabilirliği; Ankara, 2006.
Özelleştirme Sosyal Destek Projesi-2 Sonuç Tanıtım Kitabı; İŞKUR
Faaliyetleri, Ankara, 2009.
ÖZŞUCA, Şerife Türcan; Esneklik ve Güvenlik İkileminde Türkiye Emek Piyasası, Ankara, İmaj Yayınevi, 2003.
SAVAŞIR, Rebii; Türkiye ve Avrupa Birliği Ülkelerinde Küçük ve Orta Boyutlu İşletmeler Açısından İstihdam Politikaları, Ankara, Kamu-İş,
1999.
SOHLMAN, Asa ve TURNHAM, David; “What Can Developing Countries
Learn From OECD Labour Market Programmes and Policies?”, OECD
Development Center Technical Paper No:93, Januar 1994.
T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kayıt Dışı İstihdam ve Yabancı Kaçak İşçi İstihdamı, Ankara, Genel Yayın No.116, Ağustos 2004.
T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kayıt dışı İstihdamla Mücadele (KADİM) Projesi, Ankara, Ekim 2006.
T.C. Başbakanlık Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı verileri.
167
TEKİN, Akay; Avrupa Birliği İstihdam Politikası Genel Esasları, Ankara,
TİSK, Yayın No:291, 2008.
TUNALI, İnsan; İstihdam Durum Raporu, Türkiye’de İşgücü Piyasası ve İstihdam Araştırması, Ankara Üniversitesi Basımevi, 2004.
TURAN, Kamil; Küreselleşen Çağımız ve Çalışma Hayatı, Kamu-İş,İş
Hukuku ve İktisat Dergisi, Ocak 1994, Cilt:3, Sayı:3.
TURHAN, Mümtaz; Kültür Değişmeleri Sosyal Psikoloji Bakımından Bir Tetkik, İstanbul, Çamlıca Yayınları, 5. Baskı, 2006.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı;
Özelleştirme Sosyal Destek Projesi Sonuç Tanıtım Kitabı, Ankara, Birinci
Baskı, Aralık 2005.
Türkiye İş Kurumu; Genel Kurul Kararları Mutabakat Metni, Ankara, 2009.
Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü, İşsizlik Sigortası Fonu Aylık Basın Bülteni, Haziran 2010.
TÜSİAD, Türkiye’de İşgücü Piyasasının Kurumsal Yapısı ve İşsizlik,
İstanbul, Yayın No:11-381, Aralık 2004.
UNAY, Cafer; Makro Ekonomi, Bursa, Ekin Kitabevi, 6.Baskı, 1996.
VARÇIN, Recep; İstihdam ve İşgücü Piyasası Politikaları, Ankara, Siyasal
Kitabevi, Ocak 2004.
YALÇINTAŞ, Nevzat; Türkiye’de Kalkınma Açısından İstihdam Sorunu, V.
Çalışma Meclisi Tebliği, Çalışma Bakanlığı Çalışma Dergisi, İstihdam Özel
Sayısı, 1971.
168
Ankara Büyükşehir Belediyesi; 2009 Bütçe Yılı Performans Programı,
Bakanlar Kurulu Kararı; 2009/15430 sayılı, Orta Vadeli Program(2010-2012),
16.09.2009 tarih 27351 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete.
Hükümetin 2010 Yılı Eylem Planı; 01.11.2009 tarih 27393 Mükerrer sayılı
Resmi Gazete.
TUİK, 1990-2009 Yılları Hanehalkı İşgücü Anketi Sonuçları.
Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü 1993-2000 Yılları İstihdam Garantili ve
Kendi İşini Kuracaklara Yönelik İşgücü Yetiştirme Kursları Verileri.
Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü 2002-2008 Yılları ÖSDP Verileri.
Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü 2005-2009 Yılları İşgücü Eğitim
Hizmetleri Verileri.
1927,1940,1950,1960,1970,1980,1990 ve 2000 Yılları Genel Nüfus Sayım
Sonuçları.
2009 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları.
170
ÖZET
BULUT, Selahattin. Türkiye’de Aktif İstihdam Politikası Aracı Olarak
Düzenlenen İşgücü Eğitim Kurslarının İstihdam Açısından Belirleyiciliği, Tezli
Yüksek Lisans, Ankara, 2010.
Bu çalışmada; başta İŞKUR olmak üzere çeşitli kurum kuruluşlar
tarafından istihdam edilebilirliği artırmak üzere aktif istihdam politikası aracı
olarak düzenlenen işgücü eğitim kursları ele alınmıştır. Ülkemizde önemli
boyutlara ulaşan işsizliği önlemede ve istihdamı artırmada işgücü eğitim
kursları düzenlemenin bir çözüm yolu olup olmadığı tartışılmış ve alternatif
olarak, özellikle aktif istihdam politikası çerçevesinde işgücü talebinin
artırılmasına yönelik politika araçları uygulanmasının gerekliliği üzerinde
durulmuştur.
Özellikle; karma ekonomi ve ithal ikamesi yerine, serbest piyasa
ekonomisi ve ihracata dayalı büyüme modeline geçilmesi ile birlikte,
1946’dan beri ülkemizde hizmet vermeye çalışan Türkiye İş Kurumu’nun aynı
ölçüde kendini yenileyemediği ve geliştiremediği düşünülmektedir.
Büyük mali imkanlara sahip olmasına rağmen, işsizliği sadece işgücü
eğitim kursları ile önlemeye çalışması yeterli olmadığı gibi, kurumun bu
mevcut yapısıyla Türk işgücü piyasasının karşı karşıya olduğu sorunlara
çözüm getirebilmesi çok zor görülmektedir. Öncelikle ülkemiz işgücü piyasası
sorunlarının doğru teşhis edilmesi ve gerçekçi plan ve programların
uygulanması icap etmektedir.
Bu itibarla, önemli ölçüde istihdam sağlayan, küçük ve orta
büyüklükteki işletmeler olarak adlandırılan KOBİ’lerin İŞKUR tarafından
profesyonel bir şekilde teşvik edilmesi ve yönlendirilmesi zorunlu
görülmektedir. Küreselleşmeyle birlikte daha yoğun olarak yaşanan rekabet
171
ortamında, Türk imalat sanayiinin ihracata yönelik olarak desteklenmesi
İŞKUR’a düşen bir başka önemli görevdir. Bölgesel gelişmişlik farklarının
olduğu yörelerde özel sektörün geliştirilmek suretiyle göçün kontrol altına
alınması, sosyal yardımların işgücü piyasası ile ilişkilendirilerek sistemli bir
şekilde yürütülmesi, özellikle genç ve uzun dönemli işsizliğin eritilmesi
oldukça önemli konulardır.
Yukarıda sıralanan önemli konuların çözümünde, şimdiye kadar
uygulamada ihmal edildiği görülen işgücü talebinin artırılmasına yönelik aktif
istihdam politikası araçlarından; Geçici Kamu Yararına Çalışma Programı,
Ücret ve İstihdam Sübvansiyonu Programı ile Girişimcilik ve İşletme
Geliştirme Programına hak ettiği önemin verilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak; Kurumun ve sunulan hizmetlerin ülkemizin işgücü
piyasasının sorunlarını dikkate alarak yeniden yapılandırılması ve kurumsal
kapasitesinin artırılması gerekmektedir. Ayrıca ekonomik plan ve
programlarda İŞKUR’un aktif rol oynaması bir zorunluluktur. Böylelikle işgücü
piyasasına yön vererek işsizliğin önlenmesi ve istihdamın artırılması mümkün
olabilecektir.
Anahtar Sözcükler
1.Türkiye İş Kurumu
2.Aktif İstihdam Politikası Araçları
3.İşgücü Eğitim Kursları
4.Ücret ve İstihdam Sübvansiyonu
5.Girişimcilik ve İşletme Geliştirme Programları
172
ABSTRACT
BULUT, Selahattin. The Determinant Of Man Power Training Courses Ordering As An Active Policy Employment Instrument In Turkey, In The Terms Of Employment, Thesis of Master, Ankara 2010
In this work, Labor Force Training Courses (LFTC) which are using as
an active employment policy by especially İŞKUR and the other different
intuitions for the purpose of increasing employability, was taken in hand. In
our country discussed whether Labor Force Training Courses (LFTC) are
solution or not for dramatically increased unemployment and increasing the
employment and as an alternative stress on requirement of applying the
instruments of policy for increasing the demand of labor force especially
within the framework active employment policy.
It consider that especially after been shifted from the mixed economy
and import substitution to the free market and economy growing model based
on export, İŞKUR (serve in our country since 1946) have not renew and
improve itself adequately.
Although it has great financial opportunity, the current organization of
intuition, as it is not enough to avoid unemployment with only LFTC, seemed
so hard to solve the problems faced labor force market of Turkey. At first it is
necessary that correctly identify problems of labor force of our country and
implementing realistic plans and programs.
In this regard, it seems that because of ensuring significant degree of
employment, SMEs named small and middle enterprise must be
professionally encouraged and guidance by İŞKUR, obligatory. In more
intensive competitive environment, thanks to the globalization, Turkish
manufacturing industry should be supported in the terms of export and this is
173
the other important mission of İŞKUR. In purpose of decreasing especially
young and long run unemployment, promote private sector in the zone has
inter-regional differences in terms of development to control immigrations,
associate social helps with labor force market and management
systematically are most important .
On the solution of this important subject, until now it has seemed the
policy for increasing demand of active employment has been ignored,
however the instruments of increasing demand of active employment policy,
as the work program of temporary public interest, the wage and employment
subsidiary program with Entrepreneurship and Developing Management
program must be attached the value it deserved.
To sum up, our country’s labor force market must take in consideration
and the structure of intuition and services are given be restructured and
develop the intuitional capacity. Furthermore İŞKUR must play a vital role in
economic plan and programs. In this way with shaping the labor force market
preventing unemployment and increasing employment will be possible.
KEY WORDS:
1-Turkey İntuition Of Labor
2-Instruments Of Active Employment Policy
3-Labor Force Training Courses (LFTC)
4-Wage and Employment Subsidiary
5-Entrepreneurship and Developing Management Program