Susma gazetesi 643

Oğlumuz, Gazetemizin Webmaster’ı Üstüngel Arı, kendisiyle yapılan bir röportajhazırlığında “yazmaya nasıl başladınız?" sorusu sorulursa ne cevap veririm üzer-ine düşünce trafiğinde Arı’nın Dedesi (Kamer Arı) ve Kuzeni Özgün Duman ileçekilmiş fotoğrafı yazıya ışık tutmuş.Bizde Üstüngel’in Faceebook’ta paylaştığıyazıyı sizlerle paylaşalım istedik

Haberi Sayfa 2’de

“Ýþte ben bu yüzden hiçbir zaman cool bir yazar olamayacaðým”

2 NİSAN 2015 HAFTALIK YEREL GAZETE YIL: 18 SAYI: 643 Ederi: 1.00 TL

SUSMA

GÖNÜLLÜ

OKURLARIN

DESTEĞİYLE

ÇIKIYOR

ABONE OL

ABONE BUL

Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Kütüphane Haftasında okumaalışkanlığını arttırmak, kütüphaneleri kullanma konusunda gençlerdefarkındalık yaratmak amacıyla farklı etkinlikler yapılıyor.

Sayfa 4’de

BEÜ'de kütüphane haftasýnda farklý etkinliler Erdemir Grubu yetkilileri uzun yıllardır yatırım yaptıkları İş Sağlığı ve

Güvenliği alanındaki çalışmalarını, Kurumsal Sosyal Sorumluluk kapsamındailişkide bulundukları iş ortakları ve diğer KOBI'ler ilepaylaşmak üzere şekillendirdiklerini belirttiler.

ERDEMÝR Grubu ikincisi düzenlenen "ÝSG Günü" uygulamasýna katýlacak

Haberi Sayfa 7’de

HDP Adaylarý Alevilerden destek istedi

Haberi Sayfa 3 de

Haberi Sayfa 4’de

Haberi Sayfa 6 da

Yoldaþ BirolAðabey'in Ardýndan

Ulupýnar ve Caner,Spor Toto TeþkilatBaþkanýKasapoðlu'nuziyaret etti

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar,Spor Toto 3'üncü Lig 1'inci Grup'tamücadele eden ZonguldakKömürspor'un Başkanı Süleyman Canerile birlikte Spor Toto Teşkilat BaşkanıMehmet Muharrem Kasapoğlu'numakamında ziyaret etti.

Bacýoðlu, “4 Nisan2015'de Ankara'yýsallayalým

Türkiye Kamu-Sen İl TemsilcisiKadir Bacıoğlu, 7 Haziran'da gerçek-leşecek olan Milletvekili seçimlerinedeniyle kamu çalışanlarının sendikalhaklarının da bir seçimi olacağına dikkatçekti ve 7 Haziran'da siyasal iktidaryeniden iktidarını devam ettirme nok-tasında bir onay alırsa, devletmemurluğu kavramı elimizden gittidemektir"dedi.

Haberi Sayfa 5’de

Yeşil, 1984'tebaşlayan ve AKP ikti-darı döneminde artanözelleştirmeler sonucuüretim, dağıtım ve ile-tim üçgeninin kontroledilemez noktayageldiğini belirtti.

"Elektrik sistemindeüretimin büyük bölümüAtatürk, Keban,Karakaya ve bazı ter-mik santraller dışındaözelleştirildi. 21 bölge-den yapılan dağıtımtamamen özel şirket-lerin elinde.Özelleştirmelernedeniyle kalifiye ele-manlar da devre dışıkaldı. Sadece iletimkamunun elinde. Buüçlü sistemde bu sebe-ple bir kontrol mekaniz-ması sağlanamıyor.Kağıt üstünde bir kon-trol mekanizması varama bu fiiliyattasağlanamıyor. (BİA)

EMO; “Elektrik SisteminiDevlet Kontrol Edemiyor”

Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Yeşil, Türkiyeçapında 45 ilde görülen elektrik kesintisiyle ilgili bakanlığınarızanın nereden ve neden kaynaklandığını bilmemesinin

elektrik sistemindeki yıllardır süren sistem sorunundan kay-naklandığını belirtti.

Haberin AyrıntısıSayfa 7’de

Haberi Sayfa 5’de

Akyol; "Eðitim-Sen'e"kontenjandoldu" denildi"

TTK'ya bağlı Maden İşçilerininbaşlattığı imza kampanyasına her geçengün destek büyüyor.Maden İşçilerini hergün toplumsal kesimlerin temsilcileriziyaret ederek desteklerini dile getiriy-orlar

Kaymakçý; “AKPhükümeti üretimdeðil, tüketimendeskli birhükümettir”

Hakların DemokratikPartisi (HDP)Zonguldak Milletvekiladayları Alevi KültürDernekleri ZonguldakŞubesi'ni ziyaret ettil-er.Ziyarette HDPAdaylarından AliTopaloğlu, FahriBozbaş ve kadınaday İsmahan Yaşar,HDP üyeleri sıcaksamimi bir ziyaretgerçekleştirdiler.

Akyol; “Eğitim Sen üyelerinin"Sandık Kurulu Görevlilerinin Eğitimi"kursuna yönelik başvuruları geriçevrilmemeli,seçim güvenliğine aslagölge düşürülmemelidir”

Haberi Sayfa 5’de

Madenciler Rota’yý kimden yana kýracak

Haberi Sayfa 6’da

SUSMA -YORUM Sayfa 22 Nisan/2015/643

25 Mart (Kütüphaneler Haftası) 1611 - Evliya Çelebi doğdu. 1912 - Türk Ocağı kuruldu. 1941 - Türkiye ile SSCB arasında saldırmazlık anlaşması. 1957 - Avrupa Topluluğu kuruldu.

26 Mart1971 - Birinci Erim Hükümeti kuruldu. 1974 - İstanbul'da sağlık emekçilerinin grevi.

27 Mart1964 - Ist. Singer Dikiş Fabrikası isçileri grevi.

28 Mart1821 - Yunan bağımsızlık savaşı Mora'da başladı. 1868 - Maksim Gorki doğdu.

29 Mart1938 - İktisadi Devlet Teşekkülleri Yasası kabul edildi. 1966 - Cevdet Sunay Cumhurbaşkanı seçildi.

30 Mart1972 - Kızıldere'de; THKP-C ve THKO üyesi 10 kişi;

Mahir ‚ayan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, H. Arıkan, Ç. Yılmaz,S.Közüdoğru, A.Atasoy, S.Alp, E.Saruhan, S.Kurt bazuka ateşiyleöldürüldüler.31 Mart

1909 - İstanbul'da gerici ayaklanma girişimi. 1934 - Irak KP kuruldu. 1975 - Birinci MC kuruldu.

KURUCU Bahaddın Arı Sahibi: Çark

Yayıncılık,ReklamcılıkAdına:Sevim ARI

Sorumlu Yazıişleri Müdürü:Bahaddin ARI

Webmaster : S.Üstüngel ARI

Yönetim Yeri ve Adresi:Mithatpaşa Mah.B. Ecevit Cad.

Kızılay Kanmerkezi Karşısı Kat:5 No: 52 ZONGULDAKTel/Faks 0372 252 42 99

Web: www.susmagazetesi.nete-posta:

[email protected]üzenleme:

SUSMA Baskı: MATBAA 69 Tel:251 40 44

TemsilciliklerKozlu; ; Bilal KaraBartın : Ahmet GüneşAmasya : Mehmet MENEKŞEBerlin : Mehmet Ballıkaya

Kongre İlanı;50. TLTüzük İlanı:150 TLYitik İlanı: 20 TL

Gazete Satış Fiyatı: 1. 00 TLYıllık Yayınlı Kurumsal Abone:

1000.TL Yıllık bireysel abonelik 100.TL

Banka Hesap No: Ziraat Bankası Zonguldak Şb.00569815

Posta Çeki Hesabı: Bahaddin Arı0148 52 40

Susma; Hak ve SorumlulukBildirgesi İlkelerine Uyar. Cevap

ve düzeltme hakkına saygıgösterir.

Gazetede yayınlanan yazılarınsorumluluğu yazara aittir

Susma Kururluş 28 Nisan 1997

Türkiye son üç gününde dünyagündemine tersinden oturdu. 1 Nisanşakası yapar gibi Türkiye bir andaenerjisiz,iletişimsiz bir anlamda kör vesağı oldu.Türkiye’de ki yaşanan bukriz gerek iktidar gerekse muhalafettenfarklı farklı yorumlar geldi.Biz konuyaTMMOB Elektirik MühendisleriOdası’nın değerlendirmesini kamuoyu-na duyurmayı uygun gördük.EMOBaşkanı Hüseyin Yeşil Türkiye çapında45 ilde görülen elektrik kesintisiyleilgili bakanlığın arızanın nereden veneden kaynaklandığını bilmemesininelektrik sistemindeki yıllardır sürensistem sorunundan kaynaklandığınıbelirtti.Yeşil, 1984'te başlayan ve AKPiktidarı döneminde artan özelleştirmel-er sonucu üretim, dağıtım ve iletimüçgeninin kontrol edilemez noktayageldiğini ifade etti ve ekledi, “"Elektriksisteminde üretimin büyük bölümüAtatürk, Keban, Karakaya ve bazı ter-mik santraller dışında özelleştirildi. 21bölgeden yapılan dağıtım tamamenözel şirketlerin elinde. Özelleştirmelernedeniyle kalifiye elemanlar da devredışı kaldı. Sadece iletim kamununelinde. Bu üçlü sistemde bu sebeple birkontrol mekanizması sağlanamıyor.Kağıt üstünde bir kontrol mekanizmasıvar ama bu fiiliyattasağlanamıyor”dedi

Bu konuyu yerle indirdiğimizdehemn şehir merkezinde günlerdir imza

toplayan TTK’ya bağlı Maden işçi-lerinin dile getirdiği sorundan ayrıdeğil.TTK Gelik İşletmesinde çalışanİsmet Hacıbektaşoğlu, “2009 yılındanbuyana TTK ya işçi alınmaması ocak-larda işçi sağlığı iş güvenliği zafiyetineneden oluyor”diye ifade etti.

İmza Kampanyasını ziyaret edenDemokrasi Platformu Sözcüsü, aynızamanda TMMOB MadenMühendisleri Odası Başkanı ErdoğanKaymakçı, “Kurumun bölgenin jeolo-jik yapısına uygun teknolojik yapıyıbarındırmasa da üretime yönelik istih-dam yaparak üretimin açılmasınıngerekiyor. Ancak AKP hükümeti üre-time odaklı bir hükümet olmaktanziyade tüketim endeskli çalışan birhükümettir.”dedi.

Tüm bunları değerlendirdiğimizdeülkemizin ekonomideki zaafiyetiortaya çıkıyor.Oysa çağımız daElektronik ve bilgi işleme (bilgisayar,telekomünikasyon, yazılımlar ve sis-temler), biyoteknoloji ve genetikmühendisliği, yeni maddeler, yeni veyenilenebilir enerji teknolojileri,teknolojik gelişmenin yeni ve sürekliyenilenen bir aşamasını temsil etmekteve ekonomik işleyişlerin giderekgenişleyen bölümüne yayılmaktadır.Bu gelişmeler asıl olarak ileri kapitalistekonomilerde gerçekleşmektedir.

Yeni teknolojiler yalnızca üretimsüreçlerinde değişim yaratmakla

kalmamakta, toplumsal ekonomikişleyişleri de etkilemektedir

Herne kadar elektirik kesintisinde‘Bizim kedi trafoya mı girdi?”desektegerçek şu ki daha alacağımız çok yolvar.

Dün gazeteyi hazırlıyordum anidenbilgisayar kapandı.Bir anda yazdık-larımı kopyalamışmıydım diyedüşünürken dışarıya oradan matbayagittim. Yolda tüm Zonguldak’ın mat-baya gittiğimde Türkiye’de 45 ildeelektiriğin kesildiğini öğrendik.Tam busaatlerden bir kaç saat sonra duyacak-tık ki

Çağlayan'daki İstanbul AdliyesindeBerkin Elvan dosyasına bakan savcıMehmet Selim Kiraz'in Devrimci HalkKurtuluş Cephesi'nce (DHKC)’lieylemciler tarafından adliyenin altıncıkattaki odasında rehin alınıyor. Dahahaber duyulmadan konuyla ilgili haber-ler yayın yasağı getirildi.Düşünebiliyormusunuz 45 ilde elektrikkesiliyor, aynı saatlerde bir rehine kriziyaşanıyor ama ülkenin büyük çoğun-luğu bunu akşam haberlerinde biledetay öğrenemiyor.taki içeride bulunanüç kişinin ölüm haberi gelinceye kadar

Ne yaparsanız, ne derseniz deyin,

“Hiçbir gerekçe bu yargısız infazi haklıçikartamaz”.Montaıgne güzel sözü var,“Adaletin olmadığı yerde ahlak da yok-tur”der.

Bu konudada yerelden örnek ver-erek bu hafta buluşmamıza nokta koy-alım. Geçtiğimiz hafta içinde bariz ikiolay yaşandı.

Birincisi; Kariyer Gazetesi sahibiUmut Şekerci, şehir magandalarıtarafından dövüldü, arabası darp edildi.

İkinci olay yine bezer;İddiaya göreyaralamalı trafik kazasını görüntüle-mek için olay yerine giden İHAmuhabiri Murat Küçük, olayla hiçbiralakası olmayan şahısların önce sözlü,ardından ise fiziki saldırısına uğradı.Önce Murat Küçük’ü olay yerindenuzaklaştırmak isteyen saldırganlar,küfürler savurdu. Tek başına görevyapan muhabire 3 kişi saldıran zanlılar,tehditler savurmayı da ihmal etmedi.Şehir magandalarının muhabire saldır-ma anı ise, kazayı görüntülemek iste-diği kamerasına saniye saniye yan-sıdı.Bu ikinci olay sonrasında meslekkuruluşları ortak basın açıklamalarıylayaşanan olayları kınadılar.“

“Adaletin olmadığı yerde ahlak dayoktur” sözünü yerelde yaşanan vesiyasetten, ekonomiye, insan ilşki-lerinden spora kadar düzgün kurgula-mazsak bu davranışlar belki yarın hep-imizin kapısını çalabalir.

“Bizim kedi trafoya mýgirdi ?”

[email protected]

BahaddinArı

“Adaletin olmadigi yerdeahlak da yoktur”

“Ýþte ben bu yüzden hiçbir zaman cool bir yazar olamayacaðým”

Oğlumuz, Gazetemizin Webmaster’ı Üstüngel Arı, kendisiyle yapılan bir röportaj hazırlığında“yazmaya nasıl başladınız?" sorusu sorulursa ne cevap veririm üzerine düşünce trafiğindeArı’nın Dedesi (Kamer Arı) ve Kuzeni Özgün Duman ile çekilmiş fotoğrafı aşağıdaki yazıya

ışık tutmuş.Bizde Üstüngel’in Faceebook’ta paylaştığı yazıyı sizlerle paylaşalım istedik

Bir fotoğrafımız var dedemle, böyle ben altı yediyaşlarında falanım. Dedem Kadırga Yokuşu'nun oralardakievlerinin az ilerisinde bir fotoğraf stüdyosuna götürüyorkuzenimle beni. Bayram mıdır seyran mıdır, neyse artıkişte, fotoğraf çekineceğiz. Ki 90 doğumlu biri olarakfotoğraf çektirmenin hala bir "iş" olduğu zamanları hatırlıy-or oluşum da şu an bu kelimeleri yazarken kendimi iyi his-setmemi sağladı. Neyse, girdik stüdyoya. Ben, nedendir bil-inmez, üzerime 10 beden büyük gelen bir montlayım.Fotoğrafçı bize stüdyoyu gösteriyor. Dedem önde biz arka-da içeri giriyoruz. Böyle her yerin perde olduğu bir yer gibi.Sanki hiç duvar yok gibi... Perdeli bir koridordan geçiyoruz.İçeride kurulu bir mavi fon var. Önünde de tabure.Fotoğrafçı tabureyi kenara çekmeye yelteniyor. Belli kivesikalık çekimler için kullanılan bir tabure o. Dedem dur-duruyor adamı. "Kaldırma sandalyeyi" diyor "dursunorada." Belli ki pozuna çalışmış dedem. Zaten dedem kendipozuna da çalışırdı hep. Dimdik dururdu, kendinden emin,kalın da sesliydi. Karizmatik adamdı dedem. Mavi gözlü birdevdi adeta benim için. Tabureyi orta yere aldıktan sonrakalem defter var mı diye sordu fotoğrafçıya. Kimse anla-madı tabi bu isteğin nedenini. Dedim ya, pozuna çalışırdıdedem. Kalem defter gelene kadar taburede yerini aldı.Kuzenimi arkaya beni de yanına geleceğimiz şekildepozladı. Fotoğrafçı kalem ve defteri getirince kendi pozunuda takınıp, birini bana, diğerini kuzenime uzattı. Anlaşılankendi soyuna ilim irfan dağıtan bir tanrı olarak pozlamıştıkendini. İşte merak ettiğim şey, bu seçimi neye göre yap-mıştı? Kuzenimin boyu benden uzun olduğu için miarkamızdaydı; ben, boyum kısa olduğu için mi dedeminyanında? Hangimize kalemi, hangimize defteri uzatacağınaneye göre karar vermişti? Belki düşünmemişti bunun üzer-ine. Düşünmüş müydü? Bilmiyorum. Ve maalesef artıksoramıyorum da.

Geçenlerde "kitapla ilgili röportaj yapmak istiyorumseninle" diyen birinin ardından yıllar sonra tekrar hatırladımo fotoğrafı. Çünkü yazarken her şey kolaydır, parmakların-dan çıkan kelimeleri geri alabilir, değiştirebilir, silebilirsin.Ama röportaj, ses kaydı, video kaydı, konuşmak, söylediği-ni geri alamamak, lafın ağızdan bir kere çıkması, ağzın birtorba olmaması ki büzülememesi… Hepsi beni geren şeyler.Diğer taraftan da kitaba yakışır cümleler sarf etmem lazımendişesi... Çünkü sağ olsunlar, hep çok iyi şeyler yazıldıçizildi kitapla ilgili. Dört dörtlük bir yeraltı edebiyatı eseriolarak bile gösterildi hatta. Fakat maalesef ki "yeraltı ede-biyatı" denince insanların aklına gelen bir yeraltı yazarı pro-fili vardı. Haliyle benim de bu yolun yeni yolcularından biriolarak yiğitliğe bok sürdürmemem, hiçbir şeyi umur-samayan cool bir karakter canlandırmam gerekiyordu okaydedici karşısında. "Benim için yazmak, sevişmekgibidir" ile başlayan benzetmeler yapmam, "bak dostum,yeraltı edebiyatı dediğin şey sokaktadır" gibi argümanlarsunup "sadece yazarak var olabiliyorum" benzeri OntolojiyeGiriş seviyesine bile çıkamayacak felsefi laflar etmem

gerekiyordu. O meşhur ilk soruyu düşündüm; "yazmayanasıl başladınız?" Neydi buna cevabım? "2008 yılında birblog açtım…" Hayır hayır hayır, bir yeraltı yazarına yakışancevap kesinlikle bu değildi. "Immm, üniversitede bir gecesevgilimle kavga ettik ve kendimi klavyenin başında bul-dum?" Bunun daha oluru var gibiydi. Ama hiçbiri şu cümlekadar etkili olamazdı; "Rahmetli dedem, ben küçükken banabir kalem verdi ve ben o kalemi asla bırakmadım.Bırakmaya da niyetim yok!" Müthiş! Müthiş! Müthiş! Tekbir eksikle tabi; dedem kalemi bana değil kuzenime ver-mişti. Oysa bana verse nasıl da cool gibi yapıştırırdım cev-abı.

Fakat vermemişti. Ve işte ben bu yüzden hiçbir zamancool bir yazar olamayacağım.

Üstüngel’in bu yazısını 6 yıl önce ( 15 Şubat 2009)yitirdiğimiz Büğüğümüz, kıymetli babamızın,çocuklarımızındedesinin yıldönümü yazısı olarak aktarmış olalım.

Dede Kamer Arı,Solda Üstüngel Arı,ortada Özgün Duman

SUSMA -YORUM Sayfa 32 Nisan/2015/643

Başbakanlık, adliyede Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alınmasına ilişkinhaberlere geçici yayın yasağı koydu.Başbakanlık, Çağlayan'daki İstanbulAdliyesinde İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın altıncı kattakiodasında rehin alınmasına ilişkin haberlere geçici yayın yasağı koydu.Başbakanlıkyayın yasağını, RTÜK Yasası'nın 7. maddesinde yer alan "milli güvenliğin açıkçagerekli kıldığı hallerde yahut kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasının kuvvetlemuhtemel olduğu durumlarda Başbakan veya görevlendireceği bakan geçici yayınyasağı getirebilir" hükmüne dayandırdı. (BİA)

Savcýnýn Rehin Alýnmasýna Yayýn Yasaðý

Birleşik Hazirana önerimdir

Bilal Kara

Gezi Direnişi, Türkiye Solunun Birliği ile yığınlara iyibir mesaj verdi. Dünya işçi sınıfının emek mücadelesindeve dünya halklarının demokrasi arayışında da karşılıkbuldu. Kapitalizmin kalbi Amerika'da sermayeye karşısokak eylemleri başladı. Ardından "Gezi" ruhunu kaybet-memek amacıyla oluşturulan Birleşik Haziran Hareketi(BHH) de yaptığı "Laik Eğitim" çıkışı ile iyi bir ses getirdi.Ancak tartışılan işçi sınıfının üretimden gelen gücünüGezi'de kullanamayışı ile komünistlerin bu güce önderlikedemeyişi, örgütleyemeyişi oldu.

Gezi Direnişinin işçi sınıfına ve yığınlara maledilemey-işinin eksikliği, ayakları yere basmayan ve kitlelerdekarşılık bulmayan siyasetlerin, iktidarı düşürmeye yön-lendirilmesi ile direnişe sınıfsal karakter kazandırıla-mayışıdır. Sosyalistler, alt yapıyı oluşturan ekonominin üstyapıyı oluşturan hukuk, siyaset ve kültürü belirlediğinibilmek zorundadırlar. Eğer siyaset, ekonomik mücadeleyidesteklemiyorsa, kitlelerle buluşma şansı yoktur. Ekonomikve siyasi mücadele birbirini destekleyen ve at başıyürütülmesi gereken bir mücadeledir. Sosyalistlerin işçisınıfına üretimden gelen gücünü göstermek ve onu sınıfsavaşımına çekmek için yapması gerekenlere kısaca bak-makta fayda var:

İşçi sınıfımız yoğun bir sömürü altındadır. Sömürüoranı ileri kapitalist ülkelerden çok daha yoğundur. İşçiücretleri ile işgücü değeri arasında büyük bir uçurum vardır.Asgari ücret, niteliksiz işgücü değerinden de düşüktür.Üstelik asgari ücretin uygulanmadığı geniş kesimler vardır.Niteliksiz işgücü değerine uygun saptanması ve geneleuygulanması için asgari ücret önemli bir savaşım odağıdırve en az 2500 TL olmalıdır.

İşçi sınıfımızın iş koşulları, aldığı ücret o denli kötüdür.Türkiye, dünyanın en çok iş kazası olan ülkesidir. İşçilerinbüyük bir bölümü taşeronda sigortasız ve kaçak çalışmak-tadır. Onların durumları daha da kötüdür. Bir de kaçak bileçalışamayan milyonlarca işsiz vardır ve % 10,9 gibi yüksekorandaki işsizlik, düşük ücretli işçi sınıfımızın bile yaşamdüzeyini yüksek göstermektedir. Ekonomik- sendikal haklariçin savaşmak, işçi sınıfımızın sağlığı, yaşamı, geleceğiaçısından büyük önem taşımaktadır. Bu haklar uğrunasavaş, sınıfın geri kısımlarını savaşa çekmek için de güçlübir araçtır. Teknolojik gelişme, üretimde zorunlu emekzamanını azaltmaktadır. Bunun sonucunda iş saatlerininkısaltılması gerekirken, kapitalizmin kar yasası insanlığınönünde ufuk açan gelişmelerin, toplumsal gelişme çıkarlarıdoğrultusunda kullanılmasını engelliyor. Otomasyon, enbaşta yığınsal işten çıkarma anlamına geliyor. İşçi sınıfınınyedek ordusu büyürken, işi olan işçilerin ücretleri düşüyor,sömürü derinleşiyor.

Bugün işçi sınıfı teknolojinin gelişmesine değil, fatu-ranın kendisine ödetilmesine karşı çıkıyor. Otuz saatlik işhaftası işçi sınıfına sömürüyü ve işsizliği sınırlama, kendibedensel ve zihinsel gelişmesine zaman ayırma açısındanengin bir olanak olacaktır. Otuz saatlik iş haftası işçisınıfının gündeminde en önlerde yer alan bir savaşımodağıdır. Ekonomik savaşımın öneminin arttığı günümüzkoşullarında işçi hareketinin önündeki acil istemler şun-lardır:

1.Tüm ücretli işçiler için en çok altı saatlik işgünü.Tehlikeli ve sağlığa zararlı işlerde işgününün dört ile beşsaat arasına düşürülmesi. 2. Haftada 2 gün kesintisiz haftatatili. 3. Eşit işe eşit ücret. 4. Bugünkü biçimiyle fazlamesainin kaldırılması. Zorunlu olduğu durumlarda çifteücret, gönüllülük ve kısa süre esasına oturtulması. 5. Asgariücretin iki çocuklu bir ailenin fiziksel, toplumsal tümgereksinimlerinin dikkate alınarak belirlenmesi ve tümücret belirlemelerinde ortak taban alınması. 6. İşçiler tamsağlıklı sigortalı olmalı. 7. İşverenin yasal yükümlülüğüaltında işçiler için mesleki eğitim verilmeli. Çocuk işçiçalıştırmak yasaklanmalı en fazla günde 2,5 saatle sınır-landırılması. 8. Yüksek Hakem Kurulunun kaldırılmalı, TİSve grev hakkı tüm iş kollarına sağlanmalı, lokavt kaldırıl-malıdır. 9. Taşeron sisteminin mutlaka kaldırılması veasgari ücretin net 2000TL olması sağlanmalıdır.

Mademki temsiliyet anlamında seçime girmeme, diğerpartilerle ittifak ya da işbirliği yapmama kararı alan BHH,dayanışma yapacağı partilerin seçim gündemine işçisınıfının acil ihtiyaçlarını almalarını sağlamalıdır.

Not: Bu yazının hazırlanmasında, TKP GenelSekreterlerinden Rıza Yürükoğlu'nun 'Günümüz ve TürkiyeKitabı'nda TKP Programı'ndan yararlanılmıştır. Kitap AlevYayınlarından 3 Kitap olarak Eylül 2001'de yayınlanmıştır.

[email protected]

Hakların Demokratik Partisi(HDP) Zonguldak Milletvekil adaylarıAlevi Kültür Dernekleri ZonguldakŞubesi'ni ziyaret ettiler.Ziyarette HDPAdaylarından Ali Topaloğlu, FahriBozbaş ve kadın aday İsmahan Yaşar,HDP üyeleri sıcak samimi bir ziyaretgerçekleştirdiler. Ziyarette AleviKültür Dernekleri Zonguldak ŞubeBaşkanı Mehmet Kaplan ve yönetimKurulu üyeleri hazır bulundu.

Alevi Kültür DernekleriZonguldak Şube Başkan ve YönetimKurulu üyeleri ziyaretten duyduklarımemnuniyeti dile getirdiler.

Topaloğlu, "Vereceğimizher oy HDP'nin barajıgeçmesine katkı sağlay-acak"

Ziyarette il sözü HDP Adayı AliTopaloğlu aldı. Topaloğlu şu görüşleridile getirdi, "Biliyorsunuz 2015 yılıHaziran ayında yapılacak olan seçim-ler ülkemiz açısından son dereceönemli diye düşünüyoruz. Bu günekadar yapılan seçimlerden çok dahaönemli olduğunu düşünüyoruz.Halkların Demokratik Partisi olarakda biliyorsunuz seçimlere parti olarakgiriyoruz. Bu anlamda daZonguldak'ta bu mücadelemizi başlat-tık. Geçen hafta ilk ziyaretimiziKilimli Halkevine yaptık. İkinciziyaretimizi de sizlere yapmayı uygungördük çünkü sizi kendimize dahayakın gördüğümüz için sizinle olangörüşmemiz bir kardeşlik, dostlukhavasında geçsin istedik. Biliyorsunuzyurt içinde yurt dışındaki alevi örgüt-leri bu seçimde HDP'yi destekleyecek-lerini deklere ettiler. Hatta birkaçarkadaşımız da HDP listelerindenaday olacaklarını açıkladılar. Bu bizimiçin son derece önemli. BizZonguldak'ta yaşayan alevi kökenliarkadaşlarımızın, kardeşlerimizle debirlikte yol alabileceğimizi bu seçimintarihsel açıdan da çok önemliolduğunu düşünüyoruz. Kamu yokla-malarına göre tam bir bıçak sırtı gibigörünüyor. HDP barajı geçemezseteknik olarak Cumhurbaşkanı'nın talepettiği belki bir anayasa değişikliğinede kavuşma ihtimalide yüksek. Bununtek yolunun HDP'nin barajı geçme-siyle engellenebileceği çok açıktır. Oanlamda da bu kentte vereceğimiz heroyun HDP'nin barajı geçmesine katkısağlayacağı ve HDP'nin parlamento dahem barış süreci açısından hem demuhalefet etme açısından hem deAKP'nin giderek otoriteleşen yapısınıengellemesi açısından son dereceönemli olduğunu düşünüyoruz. Bizlerikabul ettiğiniz çok teşekkür ederiz.

Bozbaş; "Barajı aşarak60-70 Milletvekili hede-fliyoruz"

Daha sonra söz alan HDPMilletvekili adayı Fahri Bozbaşbölgedeki Alevi yurtaşların yoğun-luğuna dikkat çekti ve şöyle dedi, "Özellikle Ortadoğu da, Afrika'nıngüneyinde dünyada diyelim hattamezhepler üzerine inançlar üzerinesavaşların olduğu kanın aktığı birsüreçte Zonguldak gibi emek yoğun-luklu bir kente çoğunlukla madenocaklarında çalışmak için istekligönüllü olarak göç eden insanlarvardır. Fakat inanç temelinde bak-tığımızda mezhepsel olarak diyelim

biz öyle bir ayrım yapmıyoruz amaalevi inancından gelen toplumunburaya tamamen bir devlet zoruylagöç ettirildiğini biliyoruz. Buradantemellendirdiğimizde şu andaZonguldak'ta özellikle belli semtlerdeOntemmuz, Kozlu Güney mahallesigibi belli bölgelerde özellikleEreğli'de Gümeli'de Karakavuzdaortak inançların temelinde bir arayagelen insanları görüyoruz.

7 Haziran 2015 seçimlerinde özel-likle Halkların Demokrasi Partisiyleortaya gelen bileşenler barajıda aşaraken azından 60-70 milletvekili katarakülkenin 90 yıllık geçmiş tarihinde birtürlü üstesinden gelinemeyen bu antidemokratik yasalara anti demokratikuygulamaları bir şekilde yerine getire-bilecek bu gücü oluşturacaktır. Buanlamda çok hoş çok güzel bir bileşenoluşturan bir Alevi Derneği olarakburada olmamız bizi Zonguldak'taKilimli ilçesinde Halkevlerini ziyaret-ten sonra ikinci adım olarak buradasizi ziyaret etme gereğini bizde oluş-turdu. Bu anlamda sizlerle birlikteolmaktan emekli bir maden işçi olarakçok mutluyum. Bu gücü daha dapekiştireceğimize inanıyorum teşekkürediyorum.

Kaplan,"Siyasetçinin,siyasetinönemi ve rolü de çokönemlidir"

Son olarak söz alan Alevi KültürDernekleri Zonguldak Şube BaşkanıMehmet Kaplan ise HDP'nin Alevitoplumuna yönelik yaklaşımlarını tak-

tirle karşıladıklarını dile getirdi veşöyle dedi, " Ziyaretinizden dolayıteşekkür ediyoruz. HalklarınDemokratik Partisi'nin Alevi sorun-larıyla ilgili yaklaşımlarını takdirlekarşılıyoruz. Bu konuda ki samimiyet-lerine de inanıyoruz.

Tabii ülkemizde sadece Alevisorunu mu vardır? Hayır. Bugünülkemizde Kürt’lerin,Ermeni’lerinazınlıkların sorunları var. Başkaemekçi halkın,küçük esnafın kısacaneredeyse tüm toplum kesimlerinsorunları var. İşte tüm bunları ortakbir dertle buluşturabilirsek, dahademokratik bir Türkiye, daha özgürbir Türkiye mücadelesinde birleştire-bilirsek o zaman çabalarımızında biranlamı olacaktır.

Tabi ki burada siyasetçinin vesiyasetin önemi ve rolü de çok önem-lidir. Ayrıca ülkemizde siyasete bak-tığımızda ne algılıyoruz geneldetoplumun bu tür zaaflarından faydala-narak siyaseti kendi çıkarı için kul-lanan insanların daha çok olduğu dahada egemen olduğu hepimizcemağlumdur.

Tabi ki bu siyaseti birde toplumabir şeyler katma iyi niyetiyle hareketeden insanların da var olduğunusiyaset içinde kabul etmek durumun-dayız. Ben sizleri bu ikinci kategoriyekoyuyorum. Siz siyaseti gerçektenülkemize bir şeyler katma noktasındabu tür eksiklikleri toplumsal alandanorta yerden kalkabilmesi için kendi-nizden bir şeyler vermeye niyetli dost-larımız ve arkadaşlarımızsınız. Çalış-malarınızda başarılar diliyoruz"

Kaplan; “HDP'nin Alevilere yönelikyaklaþýmlarýný taktirle karþýlýyoruz

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Millervekili Adayları Kilimli Halkevinden sonraikinci ziyaretini Alevi Kültür Derneklerine yaptılar.

Topaloğlu, “. Biliyorsunuz yurt içinde yurt dışındakialevi örgütleri bu seçimde HDP'yi destekleyeceklerinideklere ettiler. Hatta birkaç arkadaşımız da HDP lis-

telerinden aday olacaklarını açıkladılar. Bu bizim içinson derece önemli.”

Bozbaş, “7 Haziran 2015 seçimlerinde özellikleHalkların Demokrasi Partisiyle ortaya gelen bileşen-

ler barajıda aşarak en azından 60-70 milletvekilikatarak ülkenin 90 yıllık geçmiş tarihinde bir türlü

üstesinden gelinemeyen bu anti demokratik yasalaraanti demokratik uygulamaları bir şekilde yerine

getirebilecek bu gücü oluşturacaktır.

Kaplan; “Halkların Demokratik Partisi'nin Alevisorunlarıyla ilgili yaklaşımlarını takdirle karşılıyoruz.

Bu konuda ki samimiyetlerine de inanıyoruz.”

SUSMA -HABER-YORUM Sayfa 42 Nisan/2015/643

Balyoz Davasý'nda Tüm Sanýklar Beraat EttiAnadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin "hak ihlali" yönünde verdiği kararın ardından

yeniden görülen "Balyoz Planı" davasında, kapatılan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 236 sanık hakkın-da verdiği mahkumiyet hükmünün iptaline karar verdi.Yeniden görülen "Balyoz Davası"nda savcı RamazanÖksüz bugün yapılan 5. duruşmada tüm sanıklar için beraat istemişti. Son kez toplanan mahkeme heyeti tümsanıklar için beraat kararı verdi.Savcı mütalaasında "Dosyadaki dijital verilerin delil vasfına sahip olmadığıanlaşılmıştır. Sanıklarla, suça konu dijital veriler arasında bağ kurulmasının mümkün olmadığı kanaatinevarılmıştır" dedi.(BİA)

1 Mayýs'ta Kimin Gazeteci Olduðuna TGC ve Baþbakanlýk Karar VerecekTürkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) 1 Mayıs için Sarı Basın Kartı olmayan gazetecilere basın

kartı verecek. Basın kartını sadece TGC'nin onayladığı profesyonel gazeteciler edinebilecek.1Mayıs'ta gazetecilerin rahat çalışabilmeleri için görüşen TGC görüşme kapsamında Sarı BasınKartı taşımayan gazeteciler için basın kartı hazırlamaya karar verdi.TGC'nin basın bülteninde yeralan bilgilere göre kişiye özel hazırlanan kartlara sahip gazetecilerin listesi sadece TGC'de bulu-nacak. Sarı basın kartı ile 1 Mayıs için geliştirilen kartın boş örnekleri İstanbul Emniyet MüdürlüğüGüvenlik Şube Müdürlüğü ile paylaşılacak. (BİA)

Bacýoðlu, “4 Nisan’da Ankara'yý sallayalým”

Türkiye Kamu-Sen İlTemsilcisi Kadir Bacıoğlu, 7Haziran'da gerçekleşecek olanMilletvekili seçimleri nedeniylekamu çalışanlarının sendikal hak-larının da bir seçimi olacağınadikkat çekti ve 7 Haziran'dasiyasal iktidar yeniden iktidarınıdevam ettirme noktasında bironay alırsa, devlet memurluğukavramı elimizden gitti demek-tir"dedi. Bacıoğlu sendikabinasında yaptığı basın açıkla-masına Türkiye Kamu-Sen'ebağlı sendikaların şube başkan veüyeleri katıldı.

Türkiye Kamu-Sen İlTemsilcisi Kadir Bacıoğlu açıkla-masında, Kamu-Sen'in sendikalanlayışına dikkat çekti ve şuifadelere yer verdi, "Maalesefgünlük hayatta ve çalışma hay-atında makam mevki uğrunasadece o günü yaşayan insanlarlakarşılaşıyoruz. Bizler hamdolsunkoltuk sevdası yüzünden hiçbirzaman karakterimizden ödünvermedik. Türkiye Kamu-Sen'insavunduğu değerlerin önemi,sadece o günü yaşayan, koltuksevdalısı insanların anlayacağıbir durum değildir. Bizim mensu-plarımız erdemli insanlarıdır.Doğru duruştan taviz vermezler.Doğruyu söylemenin, doğrularıyapmanın bir bedeli vardır."

"Bir bedel ödemekgerekiyorsa da obedeli ödeyeceğiz"

"Türkiye Kamu-Sensendikacılığı hakkı tutup kaldır-mak olarak tanımlamaktadır.Ama bunu yaparken sadece söz-lerimizle bu anlayışı ifadeetmeyeceğiz, yaptıklarımızla da

uygulamaya geçireceğiz. Buuğurda bir bedel ödemekgerekiyorsa da o bedeli ödeye-ceğiz. Memurun iş güvencesin-den rahatsız olan mevcut yapı 7Haziran'da yeniden iktidarınıdevam ettirme noktasında bironay alırsa, devlet memurluğukavramı elimizden gitti demektir.Bütün kamu çalışanlarını uyanıkolmalıdır. Sendikal tercihler keyfibir şekilde yapılamaz. Eğer kamuçalışanları siyasi görüşü, ideolo-jisi ne olursa olsun, sendikal ter-cihlerini baskıyla, günü birlikmenfaat kaygıları ile ortayakoyuyorsa, kamu çalışanları işgüvencesini kaybedecek demek-tir. Artık anlaşılmıştır ki; Kamuçalışanlarını iş güvencesiz hale

getirmek bu iktidarın dönülmezbir projesidir. 7 Haziran'dasiyasal iktidar yeniden iktidarınıdevam ettirme noktasında bironay alırsa, devlet memurluğukavramı elimizden gitti demektir.

"4 Nisan 2015'deAnkara'yı sallayalım"

Hele ki, Anayasa'nın 128.Maddesini değiştirme gücünüelde etmeleri durumunda, bizi işgüvencesiz hale getirecekleriniartık gizlememektedirler.Türkiye Kamu-Sen olarak işgüvencemizi kaybetmemek içinelimizden gelen gayreti sarf etm-eye hazırız. 4 Nisan Cumartesi

günü Ankara'da 'Ek ZammımıUnutma İş GüvencemeDokunma' mitingi yapacağız.Bizler sesimizi kısmayacağızkamu çalışanlarının ve mil-letimizi tehdit eden tüm olaylarınüzerine gideceğiz Gelin hep bir-likte 4 Nisan 2015'de Ankara'yısallayalım. Benim haklarımıkimse tırpanlayamaz. İsterBaşbakan, ister Vali, ister İlMüdürleri olsun, kim olursaolsun her makamın yetkilerikanunlarla sınırlanmıştır. Buülkenin her ferdinin kanunlardâhilinde göğsünü gere gereyaşama hakkı vardır. Buhakkımızı kimseye teslim etmeniyetinde değiliz

Bülent Ecevit Üniversite-si (BEÜ) KütüphaneHaftasında okuma alışkan-lığını arttırmak, kütüphanelerikullanma konusundagençlerde farkındalık yarat-mak amacıyla farklı etkinlik-ler yapılıyor. Üniversite 30Mart - 2 Nisan tarihleriarasında konferanslar, dinletil-er, okuma şölenleri gibifaaliyetler düzenleniyor.

Rektör Prof. Dr. MahmutÖzer Kütüphane Haftasınıntemel hedefinin bilgiye ulaş-mada en doğru kaynaklarıiçinde barındıran mekânlarolan kütüphanelerin kul-lanımını arttırmak, bilginin vekitabın değerine vurgu yap-mak ve doğru bilgiye ulaşma-da kütüphanelerin değerikonusunda gençleri bil-inçlendirmek olduğunubelirterek şunları söyledi: "Birakademik eğitim kurumuolarak toplumun her kesi-minin ihtiyaç duyduğu bilgiyeulaşmasında yön göstericiolmak bizim sorumluluk-larımızdan biri. Bu amaçlaoluşturduğumuzkütüphanelerimizindonanımını farklı amaçlarayönelik olarak düzenliyoruz.Araştırmak, okumak, dersçalışmak isteyenlerin kul-lanımına uygun mekânlaroluşturuyoruz. Bu noktadaProf. Dr. Durmuş GünayKütüphanesini örnek bir

kütüphane olarak gösterebili-riz. 7 gün 24 saat hizmetveren Kütüphanemizin enönemli özelliklerinden biri deGör-İşit Salonumuzdur.Görme ve duyma engellibireylerin kütüphanemizdenyararlanabilmeleri için özelhazırlanmış bilgisayarlarınbulunduğu alan. Tekerleklisandalye kullanan bireyler debu Kütüphanemizdenrahatlıkla yararlanabiliyor.Dijital teknolojilerizamanımızın çoğunu alıyor.Toplum olarak okumaalışkanlığımızı yitirmeyebaşladık. Bu alışkanlığı gerikazanmak zorundayız. Özel-likle gençlerimize ve çocuk-larımızda bilginin, kitabın,kütüphanenin değerini veönemini aşılamalıyız. Üniver-site olarak kütüphanenin öne-mini toplumun tüm noktaları-na ulaştırmak amacıylaKütüphane Haftasında etkin-likler yapıyoruz." dedi.

Hafta boyunca 31 MartSalı günü saat 13.30'da FarabiKampüsü Spor Salonuönünde, 1 Nisan Çarşambagünü saat 12.30'da Valilikönünde okuma etkinliğidüzenlenecek. 2 NisanPerşembe akşamı saat24.00'de Prof. Dr. DurmuşGünay Kütüphanesindedüzenlenecek okuma etkin-liğinde ise etkinliğe katılan-lara çorba ikramı yapılacak.

BEÜ'de kütüphane haftasýbaþladýBülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ)Kütüphane Haftasında okuma alışkan-lığını arttırmak, kütüphaneleri kullanmakonusunda gençlerde farkındalık yarat-mak amacıyla farklı etkinlikler yapılıyor.Üniversite 30 Mart - 2 Nisan tarihleriarasında konferanslar, dinletiler, okumaşölenleri gibi faaliyetler düzenleniyor.

Bacıoğlu çağrı yaptı, "Türkiye Kamu-Sen olarak iş güvencemizi kay-betmemek için elimizden gelen gayreti sarf etmeye hazırız. 4 Nisan

Cumartesi günü Ankara'da 'Ek Zammımı Unutma İş GüvencemeDokunma' mitingi yapacağız"dedi

Ödüllü yazar Gülþah Kýlýç, 'Kalp Yaþlanmaz' kitabýný imzaladýYazmaktan yorulmadığını

ve yazdıkça rahatladığını dilegetiren Zonguldaklı YazarGülşah Kılıç, "Bu kitap, benimilk öykü kitabım ve içerisinde10 tane öykü bulunuyor.Kitabımın adı, Kalp Yaşlanmaz.İlk defa Zonguldak'ta bir imzagünü düzenliyorum ve çokheyecanlı olduğumu da belirt-mek istiyorum. Burada dost-larımız var, Zonguldak halkı varve beni bu günde yalnız bırak-madılar. Gerçekten şu anda çokduygusal anlar yaşıyorum. Bueserde insanların hislerini anlat-maya çalıştım, küçük ya dabüyük yaşanılan olaylardahissedilen hisleri kağıda dökm-eye, ortaya çıkartmaya çalıştım.Daha çok bir mesaj vermeyiamaç edinmek yerine duygularatercüman olmaya çalıştım diye-biliriz" şeklinde konuştu.

İmza gününe katılan Kültürve Turizm Zonguldak İl MüdürüZekai Kasap ise, "Gülşah,ailemden birisidir. Yazdığı öykükitabı dereceye girdi.Kütüphaneler Haftası nedeniylede bu günde imza günü düzenle-meyi uygun gördük. Benokudum, gerçekten güzel bireser ortaya koymuş" dedi.

İmza gününe katılımdanoldukça memnun olduğunubelirten Kılıç, ilerleyen dönem-lerde şiir kitabı da çıkartmayıplanladığını belirtti

Zonguldaklı Yazar Gülşah Kılıç, "Hayatına Şans Ver" adlı hikâyesi ileöykü dalında birincilik ödülü kazandıktan sonra ilk öykü kitabı olan

"Kalp Yaşlanmaz" için imza günü düzenledi. ZonguldakÖğretmenevi'nde düzenlenen imza gününe katılım oldukça yoğundu.

Sayfa 52 Nisan/2015/643 SUSMA -HABER- YORUM

TTK'ya bağlı Maden İşçilerininbaşlattığı imza kampanyasına hergeçen gün destek büyüyor.Madenİşçilerini her gün toplumsal kesim-lerin temsilcileri ziyaret ederekdesteklerini dilegetiriyorlar.Zonguldak DemokrasiPlatformu yeleri de İmza kampa-nyasına destek verdiler.

Demokrasi Platformusözcüsü ErdoğanKaymakçı;

Demokrasi Platformu adınakonuşma yapan TMMOB MadenMühendisleri Odası Şube BaşkanıErdoğan Kaymakçı,özellikle AKPiktidarının kuruma yönelik ideolojikyaklaşımına dikkat çekti ve şöylededi, "Zonguldak DemokrasiPlatformu olarak maden işçilerininbaşlatmış oldukları imza kampa-nyasına destek amacıyla buradabulunuyoruz. Bu maden işçilerimizintaleplerini tüm kamuoyu ve ülkemiztarafından biliniyor. Türkiye TaşKömürü Kurumuna bu işçi kardeşler-imiz "işçi alınsın" talebiyle öncelikliolarak daha sonra ocaklar özelleştir-ilmesin, iş ve işçi sağlığı güvenliğialınılsın, en önemlisi de kıdemtazminatlarımıza dokunulmasın tale-pleriyle çok meşru ve haklı eylembaşlatmışlardır. Demokrasi platformuolarak bizlerde yıllardan beri bu tale-pleri dile getiriyoruz. Dolayısıyla buarkadaşlarımızın taleplerini destek-liyoruz. Biliyorsunuz TTKTürkiye'nin en önemli kurumlarındanbirisi. Ülkemizin gelişmesine yönvermiş lokomatif bir kurum. AncakAKP hükümetinin iş başınagelmesinden itibaren TTK tamamengözden çıkarılmış. Kurum yöneti-minin, sendika yönetimininkamuoyunun yıllardır taleplerine rağ-

men kuruma üretime yönelik istih-dam yapılmamıştır. Kurumun böl-genin jeolojik yapısına uygunteknolojik yapıyı barındırmasa daüretime yönelik istihdam yaparaküretimin açılmasının gerekiyor.Ancak AKP hükümeti üretime odaklıbir hükümet olmaktan ziyade tüketimendeskli çalışan bir hükümettir. Uzunyıllardan beri bu görüntüyü ver-miştir. Üretime dönük bir derdiolsaydı hükümetin yıllardan berikuruma işçi alınabilirdi. Şu anda yeraltında çalışan işçilerimiz bir kaçtane işçinin işini tek işçi yapardurumda. Buda arkadaşlar işçisağlığı iş güvenliği önlemleri açısın-dan yer altında büyük riskler doğur-maktadır. Yani işçi sağlığı iş güven-liği düşünülerek de bu isdihdamınönünün açılması lazım. Bunu söyle-mek istiyoruz burada ve bu işçikardeşlerimizin emekçi kardeşlerim-izin taleplerinin yanındayız. Buamaçla biz Demokrasi Platformuolarak bizde imza kampanyasınıdesteklemek amacıyla imza kampa-nyası başlattık. Toplamış olduğumuzimzaları kendilerine teslim ediyoruzhemde mücadelerinde başarılar diliy-oruz her zaman yanlarında olduğu-muzu bildirmek istiyoruz.

Maden İşçisi İsmetHacıbektaşoğlu

Günlerdir süren İmzaKampanyasının örgütleyicilerindenbiri olan İsmet Hacıbektaşoğlu'daDemokrasi Platformu'nun desteğin-den duyduğu memnuniyeti ifade ettive şöyle dedi, "Ben önceliklemücadeleye başladığımız günden bugüne yanımızda olan DemokrasiPlatformunun değerli üyelerinemaden işçileri adına teşekkür ediyo-rum. En başından bu yana yanımız-dalar bunu biliyoruz hissdeyoruz. Bu

gün de burada olmaları mücadelem-ize güç katıyor. 2009 yılındanbuyana TTK ya işçi alınmamasıocaklarda işçi sağlığı iş güvenliğizafiyetine neden oluyor. Bu nedenlebizim öncelikli tabimiz TTK na işçialınması. Zaten Zonguldak'ta TTKdan başka istihdam sağlayan ciddibir kurum yok. Buraya mutlak işçialınmalı, Zonguldak'ta ki gençlerburada çalışmalı, Zonguldak göç ver-memeli. Bu anlamda imza kampa-nyası başlattık biz bunu ısrarlasürdüreceğiz, 4 Nisan'a kadar bura-dayız. Ben buradan Zonguldak'ta kisivil toplum örgütlerine, siyasi par-tilere ve duyarlı herkese çağrı yapıy-orum yanımızda olsunlar, destekversinler Zonguldak'a hep birliktesahip çıkalım istiyorum. Şuna kadar20 bin imzayı geçtik.

BES Genel ÖrgütlenmeSekreteri Akın Şişman

KESK'e Bağlı Büro EmekçileriSendikası (BES) Maden İşçilerininİmza Kampanyasına destek verdiler.BES Genel Örgütlenme SekreteriAkın Şişman, Basın Yayın SekreteriAhmet Acar ile birlikte BESZonguldak Şube Başkanı ZuhalEngiz ve yönetim Kurulu üyeleriylebirlikte maden işçilerinin yanındaolduklarını ifade ettiler. BES GenelÖrgütlenme Sekreteri Akın Şişmanyaptığı kısa değerlendirmede şugörüşleri dile getirdi, "Burada madenişçisi arkadaşlarımızın imza kampa-nyasına desktek vermek içinbulunuyoruz. AKP hükümetinin sonyıllarda yoyun sonuçlarıylakarşılaştığımız emek alanına yöneliksaldırılarının bir parçasıdır taşeron-laştırma. Maden iş yerlerinde kamu-da hayatımızın tüm alanındagüvencesiz esnek kuralsız çalışmayıyerleşik hale getirdi. Ülkeyi ucuz

emek cenneti haline getirdi. Bunuyaparken aynı zamanda kamuhizmetlerini taşoronlaştırdı ve birçok yerde kamusal mal ve hizmetüretimi taşorona devredildi. Bununağır sonuçlarıyla yüz yüze kalıyoruzartık. İşçi sağlığı ve iş güvenliğininsıfıra indirildiği maliyet hesabınavurulduğu ama bunun sonucu olarakhem taşoron çalıştırmanın hemde işçisağlığı iş güvenliği önlemlerininalınmayışının bunun denetlenmey-işinin sonucu olarak her ay yüzlerceişçi arkadaşımızı işçi katliyamlarındaişçi cinayetlerinde kaybeder halegeldik. Soma'da, İstanbul'da,Ermenek'te maden işçisiarkadaşlarımızın katliyamlara kurbangitmesi bu çalışma sisteminin sonu-cudur. İşçi arkadaşlarımızın buradayürüttüğü imza kampanyasındakitalepleri bizimde taleplerimizdir. BizBES olarak gerek iş bırakma eylem-lerimizde gerekse mücadele süreç-lerinde taşoron sisteminin kaldırıl-ması, taşoron çalıştırmanın yasaklan-ması ve maden iş yerlerinin kamu-laştırılması ve bu iş cinayetlerine sonverilmesi konusunda talepleri destek-liyoruz bizde bu mücadele süreç-lerinde savunuyoruz ve bununmücadelesini veriyoruz. Buradayürüyen kampanya işçiarkadaşlarımızın demokratik hak-larıdır, talepleridir bunların bir anönce dikkate alınmasını ve gerçek-leştirilmesini bizde talep ediyoruz.Biz sembolikte olsa Büro Emekçileriadına burada bulunuyoruz, bundansonra da burada yürüyen kampa-nyayla işçi arkadaşlarımızın mücade-lesiyle dayanışma içerisinde ola-cağımızı bir kez daha ifade etmekistiyoruz.

Kaymakçý; “AKP hükümeti üretim deðil,tüketim endeskli bir hükümettir”

BES Genel Örgütlenme Sekreteri Akın Şişman;Biz BESolarak gerek iş bırakma eylemlerimizde gereksemücadele süreçlerinde taşoron sisteminin kaldırılması,taşoron çalıştırmanın yasaklanması ve maden iş yer-lerinin kamulaştırılması ve bu iş cinayetlerine son ver-ilmesi konusunda talepleri destekliyoruz”

Yüksek SeçimKurulu ve MEBHayat Boyu Öğren-me GenelMüdürlüğü, 7Haziran`da yapılacakgenel seçimlereyönelik olarakTürkiye çapındaHalk EğitimMerkezleri`nde "Sandık KuruluGörevlilerinin Eğitimi" adı altında bir ser-tifika programı başlamıştır. "SandıkKurulu Görevlilerinin Eğitimi" için hazır-lanan modül, MEB Hayat Boyu ÖğrenmeGenel Müdürlüğü`nün 26.01.2015 günlüonayıyla yürürlüğe konulmuş ve sonbaşvuru tarihi olarak 1 Nisan 2015 belir-lenmesine rağmen kontenjanların doldudenilmesi tepkilere neden oldu.

KESK'e Bağlı Eğitim-Sen ZonguldakŞube Sekreteri İsmet Akyol konuyla ilgiliolarak yaptığı basın açıklamasında özel-likle Halk Eğitim Merkezlerinin Memur-Sen'e bağlı Eğitim Bir-Sen üyelerineyönelik yanlı tutumunu eleştirdi ve şöylededi, "Sendikamız Genel merkezimizegelen bilgiler, EĞİTİM BİR SENüyelerinin yaygın olarak sertifika pro-gramına katılma amacıyla organize birşekilde Halk Eğitim Merkezlerine başvur-duğu, Eğitim Sen üyelerinin bu yöndekibaşvurularının ise "kontenjan doldu"denilerek reddedildiği yönündedir. YineEğitim Bir Sen tarafından üyelerineZonguldak genelinde kursa katılım içinmesaj gönderildiği bilgisi sendikamızaulaşmıştır.7 Haziran seçimlerinde özellik-le sandık kurulu başkanlarının söz konusueğitimden geçenler içinden öncelikliolarak seçilmesi muhtemeldir.

Son olarak yerel seçimlerde oylarınsayılması ve tutanaklara geçirilmesisürecinde iktidara yakın görevlilerin yap-tığı usulsüzlükler tespit edildiği dikkatealındığında seçimlere yönelik yenişaibelerin gündeme gelmesi, her açıdaneşit ve adil bir ortamda gerçekleşmesigereken seçim sürecinin güvenliğinitartışmalı hale getirecektir.

Eğitim Sen olarak Yüksek SeçimKurulu ve MEB Hayat Boyu ÖğrenmeGenel Müdürlüğü`nü "Sandık KuruluGörevlilerinin Eğitimi" kurslarına katılımkonusunda ayrımcı bir uygulamayagirmemeleri ve seçim sonuçlarını etk-ileyecek herhangi bir organizasyonunparçası olmamaları konusunda uyarıy-oruz. Bu konuda herhangi bir şaibeninortaya çıkmaması için Eğitim Senüyelerinin "Sandık Kurulu GörevlilerininEğitimi" kursuna yönelik başvuruları geriçevrilmemeli, seçim güvenliğine aslagölge düşürülmemelidir

Akyol; "Eðitim-Sen'e"kontenjandoldu" denildi"Akyol; “Eğitim Senüyelerinin "Sandık KuruluGörevlilerinin Eğitimi" kur-suna yönelik başvurularıgeri çevrilmemeli,seçimgüvenliğine asla gölgedüşürülmemelidir”

TTK'ya bağlı Maden İşçilerinin başlattığı imza kampanyasına her geçen gün destek büyüyor.Maden İşçi-lerini her gün toplumsal kesimlerin temsilcileri ziyaret ederek desteklerini dile getiriyorlar

İsmet Hacıbektaşoğlu; “Demokrasi Platformunundeğerli üyelerine maden işçileri adına teşekkür ediyo-rum. En başından bu yana yanımızdalar bunu biliyoruzhissdeyoruz. Bu gün de burada olmaları mücadelemizegüç katıyor. 2009 yılından buyana TTK ya işçi alınma-ması ocaklarda işçi sağlığı iş güvenliği zafiyetine nedenoluyor. Bu nedenle bizim öncelikli tabimiz TTK na işçialınması.”

Demokrasi Platformu adına konuşma yapan TMMOB Maden MühendisleriOdası Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı ve Sağ başta İmza kampanyasınınörgütlenişinde önemli görev üstlenen Maden İşçisi İsmet Hacıbektaşoğlu

BES Genel Örgütlenme Sekreteri Akın Şişman, Basın Yayın SekreteriAhmet Acar ile birlikte BES Zonguldak Şube Başkanı Zuhal Engiz ve yönetim

Kurulu üyeleri

Sayfa 62 Nisan/2015/643 SUSMA -HABER- YORUM

Madenciler Rota’yý kimden yana kýracak

Alabaş, “'Ekibimekefilim' dedi

Genel Maden İşçileriSendikası GenelBaşkanlığı'na yenidenadaylığını açıklayan EyüpAlabaş, yeni yönetimini detanıttı. Alabaş, "Ben buekibe güveniyorum ve kefiloluyorum. Biz böyle birekiple göreve hazırız. Ensağlıklı kararı Genel Kuruldelegemiz verecektir" diyekonuştu.

Açıklamaya katılanmaden işçilerinin tezahürat-ları eşliğinde konuşmayapan Alabaş,"Sendikacılığı layıkıylayapabilmenin birinci şartı,iyi bir ekip kurmaktır.Seçim kazanma hesabı vekaygısı öne çıkarsa, iyi birekip kurulamaz. Sadecekoltuklar doldurulur" dedi.

Kimsenin adamı olarakyola çıkmadığını ifade edenGMİS Kozlu Şube BaşkanıHüseyin Kolçak ise,"Yönetime aday olan diğerarkadaşlarımız dengelerebiraz dikkat etselerdi, yap-tıkları hatanın farkına varır-lardı. Zonguldak Merkezde2 büyük üretim bölgesiÜzülmez ve Kozlu,GMİS'in lokomotifi duru-mundadır. Bizler ölümünebu işe baş koymuş durum-

dayız" şeklinde konuştu.Alabaş’ın listesinde

Kozlu Şube BaşkanıHüseyin Kolçak,Üzülmezeski Şube Başkanı ErginCin ,MTA Şube BaşkanıDurmuş Kılıç yer aldı.

Demirci: "Önemliolan bu koltuk-ların hakkını ver-mektir"

Genel Maden İşçileriSendikası'nın (GMİS) 4-5Nisan 2015 tarihindeyapılacak olan 10'uncuOlağan Genel Kurulu'ndaGenel Başkanlığa aday olanAhmet Demirci ve GenelBaşkan Yardımcılığına adayolan İsa Mutlu, adaylıklarıhakkında konuştu. GMİSGenel Başkanı EyüpAlabaş'ı Şube seçimlerindeyenerek Gelik'te seçimi

kazanan Ahmet Demirci,GMİS Genel Başkanının,tabandan onay almış, işçiyitemsil edebilecek birisininolması gerektiğini belirtti.Alabaş'ı maden işçilerininyüzde 80'inin istemediğiniiddia eden Demirci, "GenelBaşkan olduğumuz zamanEyüp Alabaş'tan daha mıaşağı bir başkanlıkyapacağız?" dedi.

Demirci’nin listesinde,Genel BaşkanYardımcılığına İsa Mutlu,Genel Sekreterliğe HakkıArslan, Genel maliSekreterliğe Adnan Tıska,Genel Teşkilatlandırma veEğitim SekreterliğineSatılmış Uludağ aday oldu.

Madenci 4-5 Nisan’dakaderini hangi ekibe teslimedecek hep birlikte izleye-ceğiz

GMİS Genel Kurulunda iki liste dışında Genel Mali SekreteriMuharrem sarıçam 4-5 Nisan’da aynı göreve talip. AyrıcaGenel Teşkilat ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun ise bukongrede Genel Başkan Yardımcılığına aday olduğunu açık-ladı

Yoldaþ Birol Aðabey'in Ardýndan

Ben hapisten çıktından sonratanıdım kendisini. İsmini ilk defa;1981 yılında Haziran'ın 15'ni,16'sına bağlandığı gece, "Kırmızı

Fener" operasyonuyla tutuklandığımızdaduydum. Birol Başören ismini tekrartekrar söyleyerek tepki ölçüyorlardıpolisler. O, Mayıs ayının başlarında, biz,Haziran ayının tam ortasında tutuklandık.

12 Eylül Faşist darbesinin yapılacağınıbiliyorduk. Emir vermişti parti; saklanmayerleri ve yeni kişilerle tekrar ilişki kurmakonusunda bazı düzenlemeler yapılmıştı.Çok önceleri "Faşizme Karşı DirenişMilisleri" adıyla ikinci bir emirle durduru-lan bir düzenlemeye de teşebbüs edilmiştiama faşizm bağıra bağıra gelmişti.

TKP'nin ilk tutuklanan üst düzeyyöneticileri arasındaydı Yoldaş BirolBaşören. Tüzüğe göre o tutuklandığızaman, diğerlerinin saklanması, partininkorunması gerekiyordu.

Olan, oldu. Kimisi yurt dışına kaçtı,kimisi öldü, kimisi de Birol Başören gibiuzun yıllar hapis yattı. En ağır hapiskoşullarını da Mamak'ta yatanlar yaşadı.

Tabii ki sıra bize de geldi, önceZonguldak İl Komitesi yakalandı tamkadro.

15 - 16 Haziran gecesi geldi tutuklan-ma sıramız. Üzülmez olarak ben dâhil tamkadro olarak açığa çıktı bölgemiz .

Önce Çaydamar, Seymen ve Konca'yakadar geldik. İzmit, Bursa, Balıkesir,Zonguldak ve Sakarya tutukluları hep biraradaydık.

Birol benden bir önceki kuşak olarakÜzülmezde büyüdü. Özellikle bu tarihiyansıtmaya çalıştığım için benim için çokönemlidir.

Birol Başören ile yıllardan berigörüşürdük. Aysel Aydın Başören'deÜzülmelidir, benden büyüktür, komşuydukçocukluğumu bilir. Birol Başören ve AyselAydın Başören birbirlerinin talihiolmuşlardı. Çok ama çok güzel bir evlilikve buna bağlı mutluluk yaşamışlardı. Amaasıl önemlisi Aysel Aydın Başören'in hapis-ten çıkar çıkmaz elini taşın altına koy-

masıydı. Beraber mücadele ettik. BirolBaşören çok sonra hapisten çıkmıştı, o dabizlerle dostluğunu sürdürmüş, birbirimiz-den kopmamıştık. Birbirimize dayanakolduk. Tevkifatla ilgili bana; "Zamanabırak, her şey meydana çıkar" demişti.

Birol Başören, tam bir dürüstlük içinde,para pul peşinde koşmadan, partiye vegeçmişine saygılı bir yaşam sürdü. Son 10yılı hastalıklarla mücadele ederek geçme-sine rağmen inançlarından milimetre tavizvermedi, hiçbir zaman umutsuzluğadüşmedi. Gitmeden iki gün öncegörüştüğümde; Proletarya Diktatörlüğü veProletarya Enternasyonalizmi sözcüklerinisöylediğim zaman gülümsemesini ve göz-lerindeki parıltıyı hiç bir zaman unutmaya-cağım, zaten istesem de unutamam.Velhasıl hiçbir pisliğe ve ihanete bulaş-madı.

Aysel Aydın Başören ve Birol Başörenklasik komünistlerin bir ekolüydü. Örnekbir yaşantıları vardı.

Netice itibarıyla sırlarıyla beraber,Birol Ağabey'de bir yıldız gibi kaydı gittiyaşamdan. O, hiç kimsenin arkasındankonuşmadı. İnançları ve TKP için olumsuzbir tek kelime sarf etmedi. Onurlu olarakyaşadı. Çaycuma SEKA kâğıt fabrikasındabaşlayan bir mücadele süreci İzmit,Mamak ve Zonguldak'la devam edip gitti.

Hayatını mücadeleye vermiş, saygıduyduğum dürüst bir yoldaşımızı kaybet-tik.

Ne hiç birimiz korkaktık ne hiç birimizcesur, sadece sıra neferiydik. Bırakın sıraneferi rahat uyusun.

(1)Zonguldak Emniyet Müdürlüğüsürecini ileri dönemlerde anlatacağım.

Kanter İçinde

Yapıcılar türkü söylüyorYapı türkü söyler gibi yapılmıyor ama. Bu iş biraz zor.Yapıcıların yüreği bayram yeri gibi

cıvıl cıvılama yapı yeri bayram yeri değil.Yapı yeri toz toprak.Çamur, kar.Yapı yerinde ayağın burkulur, ellerin kanar. Yapı yerinde ne çay her zaman şekerliher zaman sıcak,ne ekmek her zaman pamuk gibi yumuşakne herkes kahraman ne dostlar vefalı

her zaman.Türkü söyler gibi yapılmıyor yapı bu iş

biraz zor, zor amayapı yükseliyor, yükseliyor.Saksılar konuldu pencerelere alt katlarında.İlk balkonlara güneş taşıyor

kuşlar kanatlarında.Bir yürek çarpıntısı var her putrelindeHer tuğlasında her kerpicinde.Yükseliyor, yükseliyor yapı kan ter içinde.

Nazım Hikmet

Kabaca'ya sürpriz doðum günü Zonguldak BelediyesiKoruma Güvenlik Müdürü

Hasbi Kabaca için belediyepersoneli sürpriz bir doğumgünü düzenlendi. ZonguldakBelediye Başkanı Muharrem

Akdemir,meclis üyeleri vebelediye personelinin

katıldığı sürpriz doğumgününde güvenlik görevlileriKabaca'ya hediyesini vererek

pasta kesti. Susma Gazetesiolarak Hasbi Kabaca'yı kut-

luyor, nice mutlu yıllara diyoruz

Genel Maden İş Sandikasının 4-5 Nisan 2015 TarihindeYapılacak Olan 10. Olağan Genel Kurulunda adaylar

iki liste ile yarışacak

Akdemir'e sporcular þampiyonluk sözü verdi

Zonguldak Belediye Başkanı MuharremAkdemir, Belediyespor Küçük ErkeklerBasketbol takımını Çorum'a yolcu etti.

Zonguldak Belediyespor KüçükErkekler Basketbol takımı, Zonguldak il bir-incisi olarak Çorum'da düzenlenen ve 4

Nisan'da sona erecek olan TürkiyeŞampiyonasına katılmak üzere ilimizdenayrıldı.Yolculuk öncesi, Belediye BaşkanıMuharrem Akdemir'e yönetim kurulu teknikekip ve sporcular ziyarette bulunarakşampiyonluk sözü verdiler

SUSMA -HABER-YORUM Sayfa 72 Nisan/2015/643

Karaelmas GazetecilerDerneği ve TürkiyeGazeteciler Cemiyeti İlTemsilciliği ortak basın açık-laması yaparak son günlerdeyaşanan şehir magandalarınakarşı emniyetin daha dikkatlive duyarlı olması çağrısıyapıldı.Geçtiğimiz günlerdeİHA Zonguldak muhabir-lerinden Murat Küçük'eyapılan saldırı sonrasındakentteki basın örgütleri kına-ma yaptılar.

Karaelmas GazetecilerDerneği ve TürkiyeGazeteciler Cemiyeti İlTemsilciliği ortak basın açık-lamasında, "Basın mensupları,kamuoyunun haber almahakkını sağlamak için gecesinigündüzüne katıp uğraşmakta,kamu görevi ifaetmektedir.Bin bir güçlüklererağmen yapılan bu görevdeyaşadıkları saldırılara biryenisi dün gündüz vakti,Emniyet Müdürlüğü'nünkarşısında gerçekleştir-ilmiştir.Yolun karşısına geçm-eye çalışan yayalara araç çarp-tığını öğrenen İHA Zonguldakmuhabirlerinden Murat Küçükarkadaşımız, görüntü çektiğisırada ne yaralanan ne deyaralayan kişilerle hiçbir

alakası olmayan kişilerin sözlüve fiili saldırısına uğramıştır.

Münferit bir saldırı gibigörünse de 4 kişinin organizeşekilde saldırması ve sonrasın-daki pişkin tavırları gazeteciyebakış açısını ortaya koymak-tadır.

Gazeteciye yapılan fiili vesözlü saldırılar normal birvaka gibi karşılanır halegelmiştir. Hatta birçok olaydakolluk kuvvetlerinin dahimüdahale yapmaması ve kamugörevi ifa eden gazeteciyi kol-lamaması gelinen vahim nok-tayı ortaya koymaktadır.

Bu olayı işleyenleregereken cezanın verilmesisadece gazeteciye değil vatan-daşlarımıza da kabadayılıkyapılma cüreti göster-ilmemesini sağlayacaktır.

Emniyet Müdürü ve ekib-ine olayın faallerini kısasürede yakaladığı içinteşekkür ediyoruz.

Saldırıyı kınıyor, bundansonra kamu görevi yapangazeteci arkadaşların böylesiinsanlık dışı durumla karşılaş-maması için yetkilileri görevedavet ediyoruz.”denildi

Elektrik MühendisleriOdası Başkanı Hüseyin Yeşil,Türkiye çapında 45 ilde görülenelektrik kesintisiyle ilgili bakan-lığın arızanın nereden ve nedenkaynaklandığını bilmemesininelektrik sistemindeki yıllardırsüren sistem sorunundan kay-naklandığını belirtti.

Yeşil, 1984'te başlayan veAKP iktidarı döneminde artanözelleştirmeler sonucu üretim,dağıtım ve iletim üçgenininkontrol edilemez noktayageldiğini belirtti.

"Elektrik sisteminde üre-timin büyük bölümü Atatürk,Keban, Karakaya ve bazı termiksantraller dışında özelleştirildi.21 bölgeden yapılan dağıtım

tamamen özel şirketlerin elinde.Özelleştirmeler nedeniyle kali-fiye elemanlar da devre dışıkaldı. Sadece iletim kamunun

elinde. Bu üçlü sistemde busebeple bir kontrol mekanizmasısağlanamıyor. Kağıt üstünde birkontrol mekanizması var ama

bu fiiliyatta sağlanamıyor. Üretimi, dağıtımı, iletimi

kamu yapmalı"Elektrik borsasında bir şir-

ket fiyat düştüğünde arıza vardeyip elektriği kesebiliyor.Kimse bunu ya kontrol etmiyorya da edemiyor. Bilemiyoruz.Bir santral üretimi kesincedomino taşı gibi birbirini etk-iliyor. Çünkü birbirine bağlı birsistem var. 2007'de yaşananbüyük elektrik kesintisindebunu yaşadık. 13 ilde elektrikkesilmişti. Şimdi çok daha ciddibir şeyden bahsediyoruz.Bugünkü kesintisinin nedeni buda olabilir. Herhangi bir arıza daolabilir. Sorun bakanlığın bunukontrol edememesi.

"Yani siz bütün sistemiözelleştirirseniz kağıt üstündekontrol olsa da bunu fiiliyattasağlayamazsınız. Bakanlık arızavar diyor, ama nerede ve nedenkaynaklanıyor. Bunusöyleyemiyor. İşte bu sisteminçöktüğünün kanıtıdır. Elektriksisteminin başı boş.

"İddiamız şu elektirk canalıcı bir şeydir. Üretim, iletim,dağıtım tek elden ve kamutarafından yapılmalı. Özel ellerebırakılmaz, kar hırsına bırakıl-maz ." (BİA)

“Gazeteciye yapýlan saldýrýlarnormal bir vaka gibi karþýlanýr

hale gelmiþtir”

EMO; “ElektrikSistemini

Devlet KontrolEdemiyor”

Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı HüseyinYeşil"Yani siz bütün sistemi özelleştirirsenizkağıt üstünde kontrol olsa da bunu fiiliyattasağlayamazsınız. Bakanlık arıza var diyor,ama nerede ve neden kaynaklanıyor. Bunusöyleyemiyor. İşte bu sistemin çöktüğünün

kanıtıdır. Elektrik sisteminin başı boş

ERDEMÝR Grubu ikincisi düzenlenen"ÝSG Günü" uygulamasýna katýlacak

Kazasız üretim hedefini mümkün kıla-cak güvenlik kültürü oluşturulmasının vesürdürülmesinin bilinci ile hareket edenErdemir Grubu, Dünya Çelik Birliği tarafın-dan düzenlenen "İSG Günü" uygulamasınakatılarak, tesislerinde İSG bilincinin önemi-ni vurgulayan çalışmalarını artıraraksürdürüyor. "Hiç durmaksızınsürdürdüğümüz İş Sağlığı ve Güvenliğiçalışmalarımızı geçen yıl başlattığımız İSGGünü uygulamasıyla bu yıl da sürdürerekpekiştiriyoruz; amacımız çalışanlarımızdaİSG bilincini geliştirmek ve sürekliiyileştirme sağlamaktır" sözleriyle sektörde-ki tüm kuruluşları "İSG Günü" uygulaması-na katılmaya davet eden Erdemir Grubuyetkilileri, edindikleri bilgi ve deneyimleride diğer kurumlarla ve sektörlerle paylaş-maya hazır olduklarını dile getirdiler.

"Daha güvenli çelik Endüstrisi" slo-ganıyla düzenlenen etkinlikle ilgili olarakyapılan açıklamada "İSG Günü" uygula-masına Erdemir Grubu şirketlerindenErdemir ve İsdemir tesislerinde bütünfonksiyonların yönetici ve çalışanlarıyla bir-likte katılacağı, bu kapsamda saha denetim-lerinin yapılacağı ve elde edilen sonuçlarınDünya Çelik Birliği ile paylaşılacağı dilegetirildi. Erdemir Grubu yetkilileri, "Olası işkazalarına neden olabilecek olaylarınönlenebilir" olduğuna dikkat çekerek budoğrultuda yoğun çaba sarf ettiklerini belirt-tiler.

İSG Günü Uygulaması Dünya Çelik Birliği tarafından ilki

geçtiğimiz yıl yapılan "İSG Günü" uygula-ması demir çelik sektöründe en çok yaşanan5 kaza tipinin nedenleri üzerine odaklanarakbu kazaların engellenmesine yönelik bilincinpekiştirilmesini hedefliyor. Dünya ÇelikBirliği üyesi kuruluşların 28 Nisan'dayapacağı saha denetimlerinde "MakinelerinHareketi", "Yüksekten Düşmeler", "CisimDüşmeleri", "Gazlanma ve Patlamalar" ve"Tavan Vinçleri" konularına odaklanılacakve bu tip kazalarda risklerin nasılönlenebileceği değerlendirilecek.

"İSG Günü" uygulamasında bu yılmakinelerin hareketi ve bu hareketten kay-naklanan tehlikelerin giderilmesine yönelikgüvenilir kilitleme sistemleri üzerine odak-lanılarak bu yönde çalışmalar gerçekleştir-ilecek.

Hedef Kazasız ÇelikDünya Çelik Birliği Genel Direktörü Dr.

Edvin Basson konuya ilişkin yaptığı açıkla-mada "Çelik endüstrisinde nihai hedef kaza-sız çelik, güvenli çelik ve sıfır kazalı sağlıklıçalışma ortamlarıdır. 2014 yılında başlat-tığımız sektörel bazda ve geniş ölçektekiİSG Günü" uygulamamızdan dolayı mut-luyuz.

Erdemir Grubu yetkilileri uzun yıllardıryatırım yaptıkları İş Sağlığı ve Güvenliğialanındaki çalışmalarını, Kurumsal SosyalSorumluluk kapsamında ilişkide bulunduk-ları iş ortakları ve diğer KOBI'ler ile paylaş-mak üzere şekillendirdiklerini belirttiler.

"Daha güvenli çelik Endüstrisi" sloganıyla düzenlenen etkin-likle ilgili olarak yapılan açıklamada "İSG Günü" uygulaması-

na Erdemir Grubu şirketlerinden Erdemir ve İsdemir tesis-lerinde bütün fonksiyonların yönetici ve çalışanlarıyla birliktekatılacağı, bu kapsamda saha denetimlerinin yapılacağı veelde edilen sonuçların Dünya Çelik Birliği ile paylaşılacağı

dile getirildi.

Yýlmaz:”AKP iktidarýnýn baskýcý yasalarýnakarþý direnmeyi sürdüreceðiz”

Kamu Emekçileri SendikalarıKonfederasyonu'na (KESK) bağlıEğitim-Sen Zonguldak ŞubeBaşkanı Orhan Yılmaz, TBMMGenel Kurulu'nda kabul edilen "İçGüvenlik Yasası"na tepki gösterdi.Başkan Yılmaz, 'İç güvenlikyasası ile insan hakkı ihlallerinde,işkence ve kötü muamelelerdebelirgin bir artışın yaşanmasıkaçınılmazdır. Bizler demokrasi,özgürlük, barış, kardeşlik veinsanca bir yaşam talep ettikçesiyasi iktidar haklarımızı, özgür-lüklerimizi yok saymaya devametmektedir. Varlığını halkı dahaçok zapturapt altına almayabağlamış olan AKP iktidarı,toplumun çeşitli kesimlerinin tale-pleri için mücadele etmesini bile'darbe girişimi' olarak algılamakta,iktidarını korumanın tek yoluolarak darbe dönemlerini hatırla-tan bir düzenlemeye sığınmak-tadır. " dedi.

Yılmaz, yazılı açıklamasındaşunları söyledi:

Yılmaz, "Asıl gerekçesi olasıtoplumsal direnişleri daha başla-madan zor gücüyle bastırmakolan, bu nedenle 6-8 Ekim 2014'teyaşanan Kobani olayları bahaneedilerek gündeme getirilen 'İçGüvenlik Yasası', meclis içinde vedışındaki muhalefetin, asıl hedefolan emek ve demokrasi güç-lerinin bütün eleştiri ve itirazlararağmen yasalaştırılmıştır.Türkiye,

özellikle Gezi Direnişi sürecindegörüldüğü gibi barışçıl protestohakkının engellenmesi ve ateşlisilahların kullanılması dahil olmaküzere polisin aşırı güç kullanımıve siyasi baskılar konusundadünya çapında yeterince kötü birsicile sahiptir. İç güvenlik yasasıile insan hakkı ihlallerinde,işkence ve kötü muamelelerdebelirgin bir artışın yaşanmasıkaçınılmazdır. Bizler demokrasi,özgürlük, barış, kardeşlik veinsanca bir yaşam talep ettikçesiyasi iktidar haklarımızı, özgür-lüklerimizi yok saymaya devametmektedir. Varlığını halkı dahaçok zapturapt altına almayabağlamış olan AKP iktidarı,toplumun çeşitli kesimlerinin tale-pleri için mücadele etmesini bile

'darbe girişimi' olarak algılamakta,iktidarını korumanın tek yoluolarak darbe dönemlerini hatırla-tan bir düzenlemeye sığınmaktadır

Adli yetkileri tamamensiyasileşen vali, kaymakam vepolislere teslim ederek, 'kuvvetlerayrılığı' ilkelerini tümüyle yoketmeyi hedefleyen iç güvenlikpaketi, Anayasa`ya, Türkiye'nintaraf olduğu uluslararasısözleşmelere ve Avrupa İnsanHakları Mahkemesi'nin kararları-na, hepsinden de önemlisi sadecehukuka değil; akla, mantığa vevicdana tümüyle aykırıdır.

Benzer örneklerini ancakfaşist, baskıcı ve otoriter rejim-lerde gördüğümüz, toplumu, emekve demokrasi güçlerini sindirmeyive baskı altına almayı hedefleyenve faşizmin kurumsallaşmasıdışında bir hedefi olmayan İçGüvenlik Yasası ile gündeme gele-cek tüm antidemokratik ve baskıcıuygulamalara karşı demokratikdireniş hakkımızı sonuna kadarkullanmaktan çekinmeyeceğimizinbilinmesini istiyoruz. Türkiye'ninemek ve demokrasi güçleri butopraklarda faşizmin adım adımkurumsallaşmasına izin vermeye-cek, emek, demokrasi ve barışmücadelesini inatla ve kararlılıklasürdürecektir.

Sayfa 82 Nisan/2015/643

Ümit Arýcý

Spor Toto 3. Lig'de Play-Off yarışı veren ZonguldakKömürspor ile İstanbulspor, 28.hafta mücadelesinde karşılaştı.Ligde başarılı bir grafikyakalayan ZonguldakKömürspor, her iki yarıda bul-duğu gollerle İstanbulspor'u 2-0skorla yenmeyi başardı. Pazargünü Karaelmas Kemal KöksalStadyumu'nun ev sahipliği yap-tığı mücadeleyi 5 bine yakınKırmızı-Lacivertli taraftar takipetti. Kırıkhanspor veManavgatspor galibiyetleriylekendini bulan Zonguldak ekibi,İstanbul maçında yüz güldürdü

Haftayı İstanbul galibiyetlekapatan Kırmızı-Lacivertliler,51 puanla üçüncü sıradaki yeri-ni korudu. Temsilcimizönümüzdeki hafta Ankaradeplasmanında Adliyespor'akonuk olacak. Tuzlaspor aldığıgalibiyetle zirvedeki yerinikorurken, Darıca ise deplas-manda Kırıkhanspor'a 2-1mağlup olmasına karşı ikincisıradaki yerini korudu.

'Kaçak avcılığahayır' pankartıylaçıktı

Kaçak avcılıkla mücadeleprojesi kapsamında, kaçakavlanmanın zararları konusun-da toplumun tüm kesimlerininfarkındalığı artırmak amacıylaZonguldak Kömürsporlu oyun-cular sahaya "Kaçak AvcılığaHayır" yazılı pankart ile çıktı.

STAD: Karaelmas KemalKöksal

HAKEMLER: HüseyinSabancı(***),ÖzgünKarakoçlu(***), KorayCan(***)

ZONGULDAKKÖMÜRSPOR: Hamit(***),Rıdvan(***), SuatKerçin**(dk. 67 Hüseyin*),

Okan Eken(****), EmrahErgür**(dk. 74 Emre*), OnurEriş(****), Burak Et(***),Batuhan(***), Semih(***),Mert***(dk. 83 Kaan*),Berkan(***)

İSTANBULSPOR: Akınİsmail(**), Oğuzhan**(dk. 82Tolga*), Onur(**), Bilal(**),Güney(**), Efe Berker(**),

Zafer(**), Yalçın(**),Deniz*(dk. 57 Veysi*),Hurşit*(dk. 64 Tevfik*),Emrah(**)

GOLLER: dk. 35 Onurpen, dk. 55 Berkan (ZONGUL-DAK KÖMÜRSPOR)

Spor Toto 3. Lig'de Play-Off yarışı veren Zonguldak Kömürspor ileİstanbulspor, 28. hafta mücadelesinde karşılaştı. Ligde başarılı bir

grafik yakalayan Zonguldak Kömürspor, her iki yarıda bulduğugollerle İstanbulspor'u 2-0 skorla yenmeyi başardı.

Arýcý Petrol Yolda býrakmaz

Ulupýnar ve Caner,Spor Toto TeþkilatBaþkaný Kasapoðlu'nuziyaret etti

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Zonguldak MilletvekiliÖzcan Ulupınar, Spor Toto 3'üncü Lig 1'inci Grup'ta mücadeleeden Zonguldak Kömürspor'un Başkanı Süleyman Caner ile birlik-te Spor Toto Teşkilat Başkanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'numakamında ziyaret etti.

Milletvekili Ulupınar, ziyaretle ilgili açıklamada, "ZonguldakKömürsporumuzun Başkanı Süleyman Caner ile birlikte Spor TotoTeşkilat Başkanımız Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nu ziyaretettik. Geçen yıl Başkanımız Zonguldak Kömürspor'a maddi destekkonusunda yardımcı olmuştu. Bu sezonda tekrar maddi destektalebinde bulunduk. Zonguldak Kömürsporumuzun hak ettiği gün-lere döndürebilmek için el birliği ile çalışmalarımıza devam ediy-oruz. Bizlerde kulübümüze her türlü desteği veriyoruz. Kulübümüziçin Başkanımız Süleyman Bey ile birlikte çalışmalarımız devametmektedir. Spor Toto Teşkilat Başkanımız ZonguldakKömürsporumuza maddi yardım konusunda gerekli çalışmanınyapılacağını belirtti. Kendilerine teşekkür ederim" dedi.

Zonguldak yerini saðlamlaþtýrdý

Zonguldak Gençlik Hizmetleri ve Spor Il Müdürlügü’nündüzenledigi Okullar Arası Yıldız Kızlar- Yıldız Erkekler PuanlıAtletizm Il Birinciliği müsabakaları sona erdi. Karaelmas KemalKöksal Stadyumu’nda gerçeklesen müsabakalar sonucunda derec-eye giren sporcular madalyalarını aldılar. Büyük mücadeleninhakim olduğu yarışlarda Yayla Ortaokulu kızlarda ve erkeklerdesampiyonluğu elde ettiler.Yarışma sonrasında Hocaları UtkuDuman çocuklarla şampiyonluk selfisi yaptılar

Atletizmde Kýz ve Erekeklerde þampiyon, Masa tenisinde Türkiye 2.si

Okullar arası Küçükler Masa Tenisi Türkiye ŞampiyonasındaZonguldak'ı temsil eden Yayla Ortaokulu erkek masa tenisi takımı24-26 Mart tarihleri arasında Sinop'ta düzenlenen şampiyonadabaşarılı performans göstererek Türkiye ikinci oldular.

Sinop Merkez Spor Salonunda üç gün süren şampiyonadaAnkara ve İstanbul takımlarını 3-0 gibi net bir skorla yenerekfinale gelen ekibimiz, finalde daha önce yendiği Yalova ekibine 3-2 kıl payı yenilerek Türkiye ikincisi olma başarısınıgösterdiler.Yayla Ortaokulu bahçesinde güzel bir organizasyonaltında düzenlenen törende Türkiye ikinciliği kupasını teknikheyette görev yapan Antrenör Muammer Kural, Burçin Aygün vesporcular tarafından kupayı Okul Müdürü Ahmet Bozdemir'etakdim ettiler. Yayla ekibi Şükrü Yılmaz, Özgür Yılmaz, ErenKaplan, Yağız Korkut kadrosuyla Şampiyonada yer aldı.