Sunyukların Büyük Kitabı Guido Sgardoli (1965, San Donà di Piave-Venedik) Veterinerlik Fakültesi’nden mezun oldu, hayvanlara duyduğu sevgiyi, sözcüklere ve onların oluşturdukları biçimlere olan tutkusuyla bütünleştirdi. Okumanın kendisine yetmediği zamanlarda da yazmaya koyuldu. Çocuklar ve gençler için yazdığı kitaplar, yetişkinler tarafından da çok sevildi. Pek çok kitabı ve ödülü bulunan Sgardoli, 2009 yılın- da Andersen – En İyi Yazar Ödülü’nü aldı. The Frozen Boy adlı roma- nıyla 2011’in en iyi kitabı LiBeR Ödülü’nün sahibi oldu; İtalya Genç Nesil Kitapları Uluslararası Kurulu (IBBY) tarafından 2012 yılı Onur Listesi’ne ve yine aynı kitapla Uluslararası Çocuk ve Genç Edebiyatı Festivali (White Ravens) 2012’de en iyi yazar seçildi. Due per uno adlı romanı için 2012 Roma Kütüphaneler Ödülü (Cento Ödülü) veril- di. Çocuk ve ilkgençlik edebiyatında 2013 Uluslararası Genç Nesil Ödülü’nü aldı. Meryem Mine Çilingiroğlu (1977, İstanbul) İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden mezun olduktan sonra yüksek lisans eğitimi- ni aynı üniversitenin İtalyan Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda tamamladı. Venedik Cà Foscari Üniversitesi’nin uzaktan eğitim kapsamında gerçekleştirdiği ITALS, Yabancı Dil Olarak İtalyan- ca Eğitimi Vermek adlı yüksek lisans programını bitirdi. Duke (Durham, ABD), Yeditepe ve İstanbul üniversitelerinde İtalyan- ca Okutmanı olarak çalıştı. Elena Ferrante, Francesco Alberoni, Giorgio Agamben, Alice Taşçıyan, Margaret Mazzantini, Melenia G. Mazzucco, Edmondo de Amicis, Italo Calvino ve Eugenio Borgna gibi yazarların kitaplarından çeviriler yaptı. Francesco Mattioli (1973, Bologna-İtalya) Çocukluğundan beri resim yapmayı sevdi. Böcekleri, uzay gemilerini ve haritaları özellikle çok sevdi. 18 yaşında, Bologna’daki çizgi roman okulu La Nuova Elosia’ya başladıktan sonra illüstratörlük hayatı da başlamış oldu. Pek çok çocuk kitabı resimledi.
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Sunyukların Büyük Kitabı
Guido Sgardoli (1965, San Donà di Piave-Venedik) Veterinerlik Fakültesi’nden mezun oldu, hayvanlara duyduğu sevgiyi, sözcüklere ve onların oluşturdukları biçimlere olan tutkusuyla bütünleştirdi. Okumanın kendisine yetmediği zamanlarda da yazmaya koyuldu.
Çocuklar ve gençler için yazdığı kitaplar, yetişkinler tarafından da çok sevildi. Pek çok kitabı ve ödülü bulunan Sgardoli, 2009 yılın-da Andersen – En İyi Yazar Ödülü’nü aldı. The Frozen Boy adlı roma-nıyla 2011’in en iyi kitabı LiBeR Ödülü’nün sahibi oldu; İtalya Genç Nesil Kitapları Uluslararası Kurulu (IBBY) tarafından 2012 yılı Onur Listesi’ne ve yine aynı kitapla Uluslararası Çocuk ve Genç Edebiyatı Festivali (White Ravens) 2012’de en iyi yazar seçildi. Due per uno adlı romanı için 2012 Roma Kütüphaneler Ödülü (Cento Ödülü) veril-di. Çocuk ve ilkgençlik edebiyatında 2013 Uluslararası Genç Nesil Ödülü’nü aldı.
Meryem Mine Çilingiroğlu (1977, İstanbul) İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü ’nden mezun olduktan sonra yüksek lisans eğitimi-ni aynı üniversitenin İtalyan Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı ’nda tamamladı. Venedik Cà Foscari Üniversitesi ’nin uzaktan eğitim kapsamında gerçekleştirdiği ITALS, Yabancı Dil Olarak İtalyan-ca Eğitimi Vermek adlı yüksek lisans programını bitirdi. Duke (Durham, ABD), Yeditepe ve İstanbul üniversitelerinde İtalyan-ca Okutmanı olarak çalıştı. Elena Ferrante, Francesco Alberoni, Giorgio Agamben, Alice Taşçıyan, Margaret Mazzantini, Melenia G. Mazzucco, Edmondo de Amicis, Italo Calvino ve Eugenio Borgna gibi yazarların kitaplarından çeviriler yaptı.
Francesco Mattioli (1973, Bologna-İtalya) Çocukluğundan beri resim yapmayı sevdi. Böcekleri, uzay gemilerini ve haritaları özellikle çok sevdi. 18 yaşında, Bologna’daki çizgi roman okulu La Nuova Elosia’ya başladıktan sonra illüstratörlük hayatı da başlamış oldu. Pek çok çocuk kitabı resimledi.
Guido Sgardoli’nin
YKY’deki kitapları:
Böcekler İçin İlkyardım Merkezi (2014)Doğabilimci Profesörün Heyecanlı Yolculuğu (2015)
Dünyanın En Acayip Hayvanı (2016)Aslan Asker Kaspar (2016)
Ejder Çocuk (2016)Sunyukların Büyük Kitabı (2017)
GUIDO SGARDOLI
Sunyukların Büyük Kitabı
Çeviren: Meryem Mine Çilingiroğlu
Resimleyen: Francesco Mattioli
Yapı Kredi Yayınları - 4903Doğan Kardeş - 810
Sunyukların Büyük Kitabı / Guido SgardoliResimleyen: Francesco Mattioli
Çeviren: Meryem Mine ÇilingiroğluÖzgün adı: Il grande libro degli Sgnuk
Kitap editörü: Filiz ÖzdemDüzelti: Alper Zorlu
Grafik uygulama: Süreyya Erdoğan
Baskı: Bilnet Matbaacılık ve Yayıncılık A.Ş.Dudullu Organize San. Bölgesi 1.Cad. No:16 Ümraniye-İstanbul
16. Bölüm: Tavan Arasında • 15217. Bölüm: Karışım • 160
18. Bölüm: Meraklı Gözler • 165
19. Bölüm: Spinkel ve Tynde’ün Yeniden Doğuşu • 17120. Bölüm: Dünyanın Dokuzuncu Harikası • 179
21. Bölüm: Mucize • 183
Sonsöz • 191Son Not • 195
Teşekkürler • 196
Giriş
Sunyuk, kuşkusuz ki ne olduğu bilinmeyen bir şey, belir-siz bir istek, hem her yerde hissedilen hem de hiçbir yerde hissedilmeyen bir kaşıntıdır. Her kişi için farklı olmakla birlikte, herkes için gene de Sunyuktur. Var olduğuna inanırsan vardır. İşe yarayacağına inanırsan işe yarar.
Sunyuk, olmasını istediğin şeydir.
Kadim bir Nargothruk efsanesi,bir şeyin olmasını şiddetle istediğindebir Sunyukun seni izlemeye başlayacağını söyler.Sunyuk, dileğin gerçekleşene dek yanından ayrılmayacaktır.Ama dileğinin gerçekleşmesi için,onu yakalayabilmelisin.Ve Sunyuk yakalamak,lanet olasıca zor bir iştir.
11
1. BÖLÜM
Sammenspist Dede’nin Evi
Hals Sammenspist’in evi yüksek, dar ve haraptı. Danimarka’da, Kopenhag limanında, kendi gibi yük-sek, dar ve harap iki evin arasında, öylece, sıkışmış bir kitap gibi duruyordu. İnsan zaman zaman, yanında bu iki bina olmasa, evin fırından erken çıkarılmış bir beze tatlısı gibi puf diye ses çıkarıp çökeceği hissine kapılırdı.
Yndig evin küçük, bakımsız bahçesinden geçerken, tıpkı Danimarka’daki, Kopenhag limanındaki ev gibi
12
boylu, cılız ve harap olan dedesi Hals’in orada, kapıda, kendisini beklediği günleri hatırladı.
Hals Sammenspist, torunu Yndig’yi evin kapısında beklemeyecekti artık. Bu bir daha asla olmayacaktı.
Zavallı Hals Dede ölmüş, aniden ölüvermişti. Kom-şusu Nysgerrig Bey onu birkaç gün önce çöp bidonunun içinde, ayakları havaya dikilmiş halde bulmuştu.
Nysgerrig Bey, onun “Kurutulmuş morina balığı gibi taşlaşmış!” olduğunu söylemişti. Danimarka’da kuru-tulmuş morina balıklarının ne kadar katı olduğunu bilmeyen yoktur.
Zavallı Sammenspist Dede! Son akşam yemeğinde kullanma tarihi geçmiş Baltık ringası, krema, galeta ve rom aromalı çikolata yemiş, ardından da ölmüştü. Ama sanılacağının aksine, yedikleri yüzünden ölmemişti. Zira çöp atmaya gittiğinde, Yndig’nin babası Spinkel Sammenspist Bey’in pek de uygun düşmeyen bir tabir-le dediği üzere, küçük-büyük bir patlama geçirmiş, yani aniden fenalaşmış, bazı insanların başına geldiği üze-re, öylece apansızın, habersiz ölmüştü. Sebebin tarihi geçmiş Baltık ringası olabileceğinden şüphelenilmişti. Hastanedeki doktor, ihtiyar Hals Dede’nin acı çekme-den öldüğünü garanti etmişti. Dede, elektrik düğmesini kapatır gibi, öylece sönüvermişti. Tık.
Spinkel cenazede, “Zamanı geldiğinde ben de böyle ölmek isterim” demişti.
Karısı Tynde, “Nasıl yani, çöp bidonunda mı ölmek istiyorsun?” diye sormuştu.