Top Banner
1. STOK KAVRAMI 1.1. Stokların Tanımı Bir üretim sisteminde üretilen mamule dolaysız veya dolaylı olarak katılan bütün fiziksel varlıklar ve mamulün kendisi stok kavramı içerisinde düşünülebilir. Stoklar, döner sermayenin bağlı bulunduğu iktisadi kıymeti olan ve bir sermaye yatırımı olarak kabul edilen fiziksel unsurlardır. Genel anlamda stok, üretilen veya satın alınan ve kullanılmak için bekletilen malzemedir. Ekonomik değeri olan, atıl kaynaklar olarak tanımlanan stoklar, birçok işletmede büyük yatırımları temsil ederler. Çoğu zaman stok ve envanter sözcükleri birbirlerine yakın anlamda kullanılmıştır. Ancak bu iki kavram özde farklılık taşır. Stok, somut olup, belli bir sınıra sahip, birikmiş bir düzeydir. Envanter ise, bir birime sahip ölçülmüş stok büyüklüğüdür ve muhasebede genellikle yıl sonlarında yapılan fiziksel sayım yolu ile stok tespiti anlamına gelir. Envanter aynı zamanda işletmenin sahip olduğu malların ve servetin gerekli özellikleri ile birlikte gösterildiği ayrıntılı bir listenin hazırlanmasını ifade etmektedir. Stok’ un, iktisadi yönden bir tarifini vermek gerekirse: “ Ekonomik değeri olan, atıl bir kaynaktır ” diyebiliriz. Bu tarif analiz edildiğinde, şu unsurlar görülecektir: Bu kaynak içinde talep vardır. Talep, stoktan yapılan çıkışlarla karşılanmaktadır. Stoklar ise, yeni girişlerle beslenmektedir. Stokları, bir diğer şekilde şöyle tanımlayabiliriz: Eksiksiz,
46

Stok Kavrami

Aug 02, 2015

Download

Documents

nermin2011

STOK KAVRAMI
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Stok Kavrami

1. STOK KAVRAMI

1.1. Stokların Tanımı

Bir üretim sisteminde üretilen mamule dolaysız veya dolaylı olarak katılan bütün

fiziksel varlıklar ve mamulün kendisi stok kavramı içerisinde düşünülebilir. Stoklar, döner

sermayenin bağlı bulunduğu iktisadi kıymeti olan ve bir sermaye yatırımı olarak kabul edilen

fiziksel unsurlardır.

Genel anlamda stok, üretilen veya satın alınan ve kullanılmak için bekletilen

malzemedir. Ekonomik değeri olan, atıl kaynaklar olarak tanımlanan stoklar, birçok işletmede

büyük yatırımları temsil ederler. Çoğu zaman stok ve envanter sözcükleri birbirlerine yakın

anlamda kullanılmıştır. Ancak bu iki kavram özde farklılık taşır. Stok, somut olup, belli bir

sınıra sahip, birikmiş bir düzeydir. Envanter ise, bir birime sahip ölçülmüş stok büyüklüğüdür

ve muhasebede genellikle yıl sonlarında yapılan fiziksel sayım yolu ile stok tespiti anlamına

gelir. Envanter aynı zamanda işletmenin sahip olduğu malların ve servetin gerekli özellikleri

ile birlikte gösterildiği ayrıntılı bir listenin hazırlanmasını ifade etmektedir.

Stok’ un, iktisadi yönden bir tarifini vermek gerekirse: “ Ekonomik değeri olan, atıl bir

kaynaktır ” diyebiliriz. Bu tarif analiz edildiğinde, şu unsurlar görülecektir: Bu kaynak içinde

talep vardır. Talep, stoktan yapılan çıkışlarla karşılanmaktadır. Stoklar ise, yeni girişlerle

beslenmektedir. Stokları, bir diğer şekilde şöyle tanımlayabiliriz: Eksiksiz, tahmine dayanan

bir ekonomide, zorunlu bir yatırım olup, değişen bir talep veya tam tersi, mevsimlik

karakterdeki doğal kaynaklar aracılığıyla karşılanan, devamlı bir talep karşısında, muntazam

bir üretimi, süratli ve düzgün satın almayı sağlar. Başka bir deyişle stok, gelecekteki

ihtiyaçları karşılamak için, en iktisadi olan stok miktarlarının, işletmenin üretim, satış ve mali

durumu da dikkate alınarak belirlenmesini ve stok miktarlarının sürekli kılınmasını kapsar.

1.2. Stok Bulundurma Nedenleri

Stok bulundurmanın üç nedeni vardır:

1. Faaliyetin düzenli sürdürülmesi

2. Emniyet

3. Spekülasyon

Page 2: Stok Kavrami

Genel olarak; mamul mallar, yarı mamuller ve hammadde diye üç sınıfa ayrılan

stoklar, çeşitli görüş açısından farklılıklar gösterirler. Çeşitli faaliyetler için zamana ihtiyaç

olması, talebin değişebilirliği, belirsizlik şartları, işletmenin kapasitesi, stokların oluşmasının

ana nedenlerindendir. Üretim sürecinde malzemeler, çeşitli üretim kademelerinde değişik

işlemler görmektedir. Bu ise, üretim sistemini dengelemek, daha açık bir deyimle, kademeler

arasındaki farklı üretim hızlarının oluşturacağı aksaklıklar veya sistemin bir kısmında

meydana gelebilecek arızalardan, sistemin tamamının etkilenmesini önlemek için, yarı mamul

stoklarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Diğer taraftan, son talebin belirlenmesi, yöneticileri tahminler yapmaya

yöneltmektedir. Ancak, tahmin edilen talep ile, gerçekleşen talep arasındaki farkların

meydana gelmesi, kaçınılmaz bir sonuçtur. Geleceğin belirsizliği nedeniyle, üretimin

kesilmesi ve bunun sonucunda, üretim araçlarının atıl bırakılması, fiili ve potansiyel satış

olanaklarının kaybedilmesi gibi risklerle karşı karşıya kalınabilir. Bu nedenle, gerçekleşen ve

talep edilen arasında farklılık olması normaldir. Bu farklılığı ortadan kaldırmak, stoklarla

olur. Bu ifadesi ile stoklar, talep tahminindeki yanılmaların ortaya çıkardığı zararları,

minimum kılan unsurlardır. Mevsimlik dalgalanmaların geçerli olduğu piyasalarda, denge

unsuru olarak stoklara ihtiyaç vardır. Müşteri talep düzeylerinde değişkenlik, üretimden

ziyade, stoklar aracılığıyla karşılanır. Aynı şekilde, malın üretiminin mevsimlik olduğu

durumlarda da, devamlı ve düzenli bir seviyede olan talebin karşılanabilmesi için, üretim

devresinde bütün dönemin talebini kapsayacak ölçüde üretim yapmak, bunu stok olarak

bulundurmak ve talep edildiğinde, piyasaya sunmak gerekir. Hammaddelerin ve satın alınan

diğer malzemelerin stoklanması ise, bütün miktarlarda satın almanın avantajlarını elde

etmenin, herhangi bir nedenle aksamasından doğacak riskini, azaltmak gibi nedenlerle gerekli

olabilir.

1.3. Stokların Faydaları

Stoklar rasyonel esaslara göre faaliyet gösteren ve iktisadi düzende, fonksiyonunu

gerektirdiği gibi yerine getirmek isteyen işletmeler için, kaçınılmaz bir unsurdur. Stok

bulundurmadan çalışan işletme, stok bulundurarak çalışan işletmeye göre, daha az kârlı ve

daha çok masraflıdır. Stok bulundurmadan faaliyet gösteren bir işletme, tahmininin üzerinde

bir taleple karşılaştığı zaman, ilave teçhizat ve ilave işgücü bulmak zorunda kalacak, stok

tükenmesinden doğan, fiili ve potansiyel talebin kaybı ile karşılaşacaktır. Doğuş nedenleri ne

olursa olsun, stoklar fayda sağlayan unsurlardır. Stokların sağladıkları bu faydalar, stokların

Page 3: Stok Kavrami

üretim ve pazarlama faaliyetlerini, birbirinden ayırma fonksiyonuna bağlanmaktadır.

Malzeme stoklarının temel fonksiyonu, üretim – dağıtım – tüketim zincirinde, birbirini

izleyen kademelerin uyum halinde çalışmasını sağlamaktır.

Stoklar, işletmelerde üretim seviyelerinin düzenli olmasını sağlar. Talep miktarı ile,

tedarik süresindeki dalgalanmalar, üretimi aksatarak, makine ve teçhizatın atıl kalmasına

neden olur. İşletme, stok bulundurarak, üretimin duraklamasından doğacak bu zarardan,

kendisini korumuş olur. Ayrıca, teçhizat ve işgücünden de, daha rasyonel olarak yararlanır.

Yine stoklar sayesinde, üretim ve tedarik işlemlerinin en az masrafa sebep olacak miktarlar

halinde, düzenlenmesi sağlanmış olur.

İşletmenin ürettiği mala yönelen talep, önceden tahmin edilen dalgalanmaları

gösterdiğinden, ek kapasiteye ihtiyaç duyulmadan, stoklar yardımı ile talepteki artışlar

karşılanabilir. Stoklar, talep tahminlerinin hatalı olmasından doğacak sonuçları hafifletir,

tüketicilere kısa zamanda ve üstün bir seviyede hizmet temin eder.

Stokların sağladığı faydaları, prodüktivite ve rekabet gücünü arttırıcı etkileri

bakımından, iki grupta düşünebiliriz. Buna göre stoklar, perakendeciyi, toptancıyı, üretim

faaliyetleri içinde çeşitli safhaları ve tedarik kaynaklarını birbirinden ayırır. Dolayısıyla,

üretim faaliyetlerinin verimi artar, talebin zamanında karşılanması sağlanır. Talebin

zamanında karşılanmasının, işletmeye sağladığı fayda, talebin zamanında karşılanmaması

halinde ortaya çıkacak kayıplarla belirlenir. Bu kayıplar, kısa vadede karşılanamayan

satışların, dolayısıyla satış kararlarının kaybı, uzun vadede, müşterilerdeki güvenin

zayıflaması kaybıdır.

Endüstri işletmelerinde, girdi kalemi olarak stoklar, üretim faaliyetlerinin, daha

düzenli şekilde devamını sağlar, üretim kapasitesinin, daha verimli kullanılmasını mümkün

kılar, üretim faaliyetlerinin minimum maliyete sebep olacak şekilde planlanmasını ve bunun

bir sonucu olarak da, toplam maliyetlerin, minimum düzeyde seyrini gerçekleştirir.

Stoklar, sağladıkları faydalar nedeniyle, tasarruf unsurlarıdır. Ancak, stokların aynı

zamanda maliyet nedeni olmaları, sağlanan bu tasarrufların, stoklardaki artışlarla, doğrusal bir

ilişki içinde artmadığını gösterir. Bu durumda, stoklara ilave edilen, her birimin sağladığı

marjinal tasarruf, azalarak artar ve belli bir ölçüden sonra, stoklarla ilgili maliyetler,

stoklardan sağlanan tasarrufları aşar. Rasyonel davranmak isteyen bir işletme, stokların

sağladığı tasarruflarla, sebep oldukları maliyetler arasında, ekonomik bir denge kurmak

suretiyle, kendisine minimum maliyete sebep olacak, stok seviyelerini tespit etmek

durumundadır. Aslında stok kontrolünün esas gayesi, belirli bir stoku elde bulundurmak veya

bulundurmamaktan doğan maliyetleri, minimum kılmak başka bir deyişle, elde stok

Page 4: Stok Kavrami

bulundurmakla doğacak maliyetlerle, bulundurmamaktan doğacak kayıplar arasında, bir

dengenin sağlanmasına çalışmaktır.

1.4. Stokların Sınıflandırılması

Stoklar farklı durumlarda ve farklı amaçlarla elde bulundurulur ve stok terimi ile

anlatılan unsurlar, aynı karakterde değildir. Bu yüzden, stok kontrolü konusunu incelerken

öncelikle, stokların sınıflandırılması gerekir. Böyle bir sınıflandırma, çok çeşitli şekillerde

olabilir. Burada, stokların üretim sürecindeki yerlerine göre sınıflandırılması gösterilecektir:

1. İşlem Öncesi Stoklar

- Hammaddeler

- Yedek Parçalar

- Satın Alınan Montaj Parçaları

- İşletme Malzemeleri

2. Yarı Mamul Stokları

3. Mamul Stokları

Page 5: Stok Kavrami

2. STOK POLİTİKASI

2.1. Stok Politikasının Önemi

Stok politikası kavramı genel olarak, bir malın tüketim hızı ( fiili ve tahmini olarak )

ile, eldeki veya siparişe bağlanmış bulunan, stok miktarı arasındaki oran ile ilgilenir. Bu oran,

“ fiziki miktarlarla ” veya “ günlük tüketim miktarları ” ile ifade edilebilir. Daha yaygın

olarak kullanılan, günlük tüketim miktarları yöntemi, malzeme kullanma hızını, eldeki ve

siparişteki mal miktarları ile birlikte gözönünde tutar. Bu yöntem ayrıca, metre, litre, ton, TL

gibi çeşitli standartlarla, ölçümü yapılan geniş çaptaki değişik malzeme istekleri arasında,

uygun şekilde dengeye getirilmiş bir stok bulundurmak için, ortak temel oluşturur. Bundan

başka, verilerle, işletmenin belli devreler arasındaki stok durumunun karşılaştırılmasında

yardımcı olur. Ancak, stokların, günlük tüketim miktarları cinsinden belirlenmesinin bu

üstünlüklerine karşılık, unutulmaması gereken nokta; bir işletmenin, 30 günlük tüketimi

karşılayacak kadar sipariş vermeyeceğidir. Yani, günlük tüketim miktarları, sipariş için bir

ölçü olamaz.

Stok politikası, tüketim günü veya fiziki miktarlar cinsinden, belirlemenin

uygulanabilir olmasına karşılık; işletmenin stoklara bağlayabileceği para miktarına, yani

finansman gücüne cevap verebilecek bir stok politikasının, daha uygun bir politika olacağı

açıktır. “ Çok fazla ”, “ çok az ” veya “ kötü ” bir şekilde dengelenmiş, stoklardan kaçınmak

gerekir. Bu tip stoklar, işletmeye pahalıya mâlolur. Gereğinden fazla, stok bulundurma

masrafları yüksektir. Şayet, işletme üretimde kullandığı birçok maddeyi, stokta

bulunduruyorsa, her bir stok kalemini ihtiyacına göre ayarlamalıdır. Bir kısım stok

kalemlerinin, diğer stok kalemlerine uygun oranlarda bulundurulması, yani stok

kalemlerindeki dengenin bozukluğu işletmeyi güç duruma düşürür. Asgari stok miktarları

tespit edildikten sonra, eldeki stokların fiilen bu miktarların altına düşüp düşmediği, sürekli

olarak kontrol edilmelidir. Stokların iyi hesaplanması, dönemsel gelirlerle, ilgili dönem

giderlerinin uyumunu belirler ve yönetimin ileride alacağı kararlara dayanak olur. Bu

faktörlerin ışığı altında, başta satış olmak üzere, tüm departmanların katkısıyla kurulacak,

etkin bir kontrol sistemi yadsınamaz.

Page 6: Stok Kavrami

2.2. Stok Politikasında Etkinlik Sağlanması

Stok yönetimi politikasında etkinlik sağlanabilmesi için, gerekli koşulların başında,

stok ve stok hareketleri konusunda, yöneticilere bilgi akışının, zamanında temini gerekir.

Stoklarla ilgili bilgilerin düzenli ve yararlı olabilmesi için, stokların sınıflandırılması ve

gruplara ayrılması gerekir. Hemen hemen bütün endüstri işletmeleri, stokları, idare

giderlerinde tasarruf sağlama, stoklara ilişkin karar almayı kolaylaştırma, nedenleriyle

sınıflandırmaktadır. Ancak, stoklar sınıflandırılırken, aşırı derecede ayrıma gitmek,

yöneticileri ayrıntıya boğduğu gibi, sağlıklı karar almayı da güçleştirebilir. Buna karşılık,

stokları az sayıda birkaç başlık altında toplamak, sınıflandırmanın yararlarını ortadan

kaldırabilir. Bu nedenle stoklar, yöneticilere gerekli bilgileri sağlayacak şekilde, ayrıma tabi

tutulmalıdır. Örneğin ( hammadde, yarı mamul, mamul ), yönetim açısından yararlı olmakla

beraber, yeterli değildir. Bu ana grupların, alt gruplara ayrılması gerekir.

Etkin bir stok kontrol düzeninin sağlanması için, yöneticilerin stoklarla ilgili olarak,

aşağıdaki bilgilerle donanmaları gerekir:

Tedarik süresi

Elde bulunan miktar

Sipariş edilen miktar

Emniyet stoku

İşletmelerde, stok politikalarının amaçlarını, “ optimum stok yatırım düzeyini

planlamak ” ve “ kontrol kanalıyla planlanan optimum düzeyleri muhafaza etmek ” şeklinde

sıralayabiliriz. Yine etkin bir stok yönetimi politikasında, devamlı kontrol ile, stoklarda

istenmeyen gelişmelerin anında saptanması ve gerekli önlemlerin anında alınması gerekir.

Kuşkusuz stok bütçeleri, yöneticiler elinde, etkin bir kontrol aracıdır.

Stoklara ilişkin bazı oranlar, kontrol konusunda yöneticiler için yol gösterici olduğu

gibi, olağanüstü veya beklenmeyen gelişmeler hakkında da yöneticileri uyarır. Yöneticilerin

bu amaçla kullanabilecekleri oran, ellerinde kaç günlük stok bulunduğu veya stokta kalış

süresidir.

Yöneticiler, kaç günlük stokla çalıştıklarını hesaplamak yerine, stok devir hızını da

bulabilir ve bu süreyi veya stok devir hızını, planladıkları süre ve devir hızı ile karşılaştırmak

suretiyle değerlendirebilirler.

Page 7: Stok Kavrami

Stok yönetimi politikasında etkinlik sağlanabilmesi için, işletme yönetimince

alınabilecek önlemlerin başlıcaları aşağıdaki gibidir:

a) Çeşitli stok kalemleri arasında denge sağlanarak, bazı stok kalemlerinde aşırı

şişkinliğin önlenmesi; Stok kontrolünün gereği gibi yapılamaması, üretim için gerekli

hammadde veya yarı işlenmiş stoklarda dengesizlik yaratmaktadır. Bazı kalemlerde

aşırı birikim, genel olarak stok tutarını yükselterek finansman gereksinimini

arttırmaktadır.

b) Satın alma ( tedarik ) ve üretim bölümleri arasında, yakın bir işbirliği sağlanması;

Tedarik ve üretim bölümleri arasında işbirliğinin sağlanamaması, üretimde

duraklamalara, aksamalara yol açtığı gibi; bazı stok kalemlerinde de aşırı birikimlere

sebep olabilmektedir.

c) Üretim süresinin kısaltılması; Endüstri işletmelerinde yarı mamul stokunu tayin eden

en önemli faktörlerden biri de, üretim sürecinin tamamlanması için, gerekli sürenin

uzunluğudur. Üretim sürecinin uzunluğu, teknolojik faktörlere bağlı olmakla beraber,

yöneticilerin de alabilecekleri tedbirle bu süre kısaltılabilir. Üretim işlemlerinin

hızlandırılması, üretim akışının iyi organize edilmesi, başarılı bir yerleşme planı ile,

zaman kayıplarının önlenmesi, üretim faaliyetlerinin kesintisiz devamının sağlanması

gibi önlemler, yarı mamul stokunda birikime yol açmadan, hızlı bir üretim artışına

olanak verir.

d) Kalite kontrolüne gereken önem verilerek, iadelerin ve firelerin azaltılması sağlanır.

e) Stoklar için en uygun değerlendirme yöntemi uygulanarak, gerçek dışı kârlar

üzerinden, vergi ödenmesi önlenir.

3. STOK KONTROLÜ

Page 8: Stok Kavrami

3.1. Stok Kontrolü Kavramı, Tanımı

Stok kontrolü, ekonomik taleplerle karşı karşıya olan bir işte ( piyasada ), elde tutulan

stok miktarının çeşitli şekiller de, bilimsel olarak kontrol edilmesi sanatıdır.

Bir üretim sisteminde üretilen mamule dolaysız veya dolaylı olarak katılan bütün

fiziksel varlıklar ve mamulün kendisi, stok kavramı içinde düşünülebilir. Stoklar sözkonusu

varlıkların miktarı veya parasal değeri ile ölçülür. Kavramın daha geliştirilmesi halinde, mal

veya hizmet üreten sistemde kabul eder. Bu sistemin içinde işlem görmek üzere bekleyen

veya görünen ve bu değişim sürecinden çıktıktan sonra sistemin çıktısı halini alan ve başka

sistemlere gönderilmek üzere bekletilen her şey stok olarak ele alınabilir.

Sipariş üzerine çalışan atölye büyüklüğünde bir sistemde stok bulundurmaya gerek

yoktur. Zira, hammaddeler sipariş alındıktan sonra tedarik edilir ve mamul bittiğinde

müşteriye derhal teslim edilir.

Stoklanan maddelerin elde tutulmalarının arkasındaki gerekçe ne olursa olsun,

stokların daha çok gelecekteki bir talebi veya ihtiyacı karşılamak, ileride gelinmesi beklenen

bir problemin çözümündeki riski azaltmak, ya da gelecekte bugünküne oranla daha büyük

faydalar sağlamak. Bundan çıkarılacak sonuçlar:

a) Stok kalemlerinin stokta tutuldukları sürece bir kullanım değerine sahip olmadıkları

b) Daha çok gelecekteki kullanım veya tüketim sonucunda sağladıkları fayda ve sonrası

için elde tutuldukları şeklinde özetlenebilir.

Bir anlamda gelecekte sağlanacak daha büyük fayda gelir ve uğruna bugünkü tüketim

ve kullanımdan vazgeçmek şeklinde yorumlanabilecek olan stokların, gerek faaliyet alanları

ve amaçları, gerek stok bulundurma amaçları farklı olan hemen her türlü işletme için

yadırganmayacak büyük önemleri vardır. İşletmelerin bu stoklara sahip olmamalarının da

yarar ve sakıncaları vardır.

Bazı kitaplarda stok yerine, aslı İngilizce’ de “ Inventory ” olan “ envanter ”

kelimesinin kullanıldığı görülür. Fakat bu kelime muhasebe de, genellikle yıl sonlarında

yapılan fiziksel sayım yolu ile stok tespiti anlamına gelir.

Aynı şekilde Türkçe literatür de envanter sözcüğünün her iki anlamıyla da kullanıldığı

görülür. Özellikle muhasebe ile ilgili yazılmış eser ve uygulama çalışmalarında “ envanter

çıkarmak ”, “ envanter almak ” şeklinde alınırken, sözcük dönem sonundaki veya belirli

dönemlerde işletmelerde yapılan mal sayımı anlamında kullanılmaktadır.

Page 9: Stok Kavrami

3.2. Stok Kontrolünün Amacı ve Önemi

Stok kontrolünün amacı; işletme bünyesinde, üretim sürecinde kullanılan hammadde

ve malzeme girdi ve çıktılarının kayıtlarını, ayrıntılı bir şekilde tutmak, sipariş verilen

malzemelerin kayıtlarını, tutarak, istenen anda, malzeme sayımlarını gerçekleştirmek ve

sonuçları kontrol ederek, aksaklıkları ortaya çıkarmak, uygun bir stok politikası belirleyerek,

birbiriyle ilişkili olan masrafları, minimum düzeyde tutmaktır.

Üretim sistemi büyüdükçe, mamul çeşidi arttıkça, tedarik, talep ve imalata ilişkin

faktörlerdeki belirsizlik ve aralarındaki ilişkilerin karmaşıklığı, stok bulundurmayı zorunlu

kılar. Stok kontrolü, malzemelerin ve ürünlerin gerektiği zaman yeterli miktarda sağlanmasını

güvence altına almalı ve aşırı stok maliyetlerine engel olmalıdır. Stok kontrolünün başlıca

amaçları şunlardır:

Stok yatırımını minimize etmek

Depolama giderlerini minimize etmek

Üretimin hammaddesiz ve yarı mamulsüz kalmasını engelleyecek miktarda stok

bulundurmak

Etkin bir stok kayıt sistemi kurmak

Muhasebeye, stok konusunda doğru ve yeterli bilgi vermek

Ekonomik sipariş için, satın alma bölümü ile işbirliği yapmak

3.3. Stokların İşletme Açısından Önemi

Modern üretim sistemlerinde stoklar her kademeden yöneticiyi yakından ilgilendirir.

Asırlarca önce servetin göstergesi olan stoklar, bugün, artışları endişe ile karşılaşılan ve

devamlı kontrol edilmesi gereken bir duruma gelmiştir. Yanlış stok politikaları seçilmesi veya

uygulama hataları yüzünden, pek çok işletmenin kritik duruma düştüğü bir gerçektir.

İşletmeci için stoklar, kâr zarar hesaplarında yer alan rakamlar sadece finans yöneticilerini

ilgilendirir. Halbuki etkin bir stok sisteminde her bölümün rolü vardır. Bazen büyük nakit

sıkıntısı içinde olduğu belirtilen bir işletmede, imalat bölümleri arasına dağılmış halde, nakit

ihtiyacını karşılayabilecek miktarda lüzumsuz yarı mamul stokları bulunduğu görülür. Bazı

işletmelerde, yeterli hammadde stoku bulundurulduğu bilindiği halde, birkaç önemsiz parça

yüzünden tüm imalatın aksaması gibi durumlara rastlanır.

Page 10: Stok Kavrami

Rekabet şartları güçleşen ve kâr marjları azalan işletmeler, faaliyetlerini sürdürebilmek

için stokları üzerinde daha titiz kontrol kurmuşlardır. Yatırımlarındaki verimliliğin artması,

yöneticileri işletme sermayesini daha dikkatli ve rasyonel kullanmaya yöneltirken, daha titiz

bir stok politikasını da zorunlu hale getirmiştir. İşletmeler, ucuz satış gibi tedbirlerle fazla

stoklarını nakite çevirdiklerinde zarara uğradıklarından, stoklarını daha önceden kontrol

etmeye başlamışlardır.

Böyle bir sistemin işletme ekonomisi açısından sağlayacağı yararlardan başlıcaları

şöyle sıralanabilir:

1. Üretim faaliyetlerinin düzgün biçimde yürütülmesine yardımcı olur. Malzeme

ve parça yokluğu yüzünden boş beklemeler minimuma iner. İş istasyonları

arasındaki yığılmalar azalır.

2. Stoklara bağlanan parça tam ihtiyaca göre saptandığından sağlıklı bir finans

yönetimine imkan sağlar.

3. Tedarik ve satış masrafları azalır.

4. Üretim programlarının kolay ve gerçeğe uygun düzenlenmesi mümkün olur.

5. Etkili bir maliyet muhasebesi sisteminin ihtiyacı olan bilgilerin pek çoğu kolay

ve duyarlı biçimde toplanabilir.

6. Dikkatsizlik yüzünden ziyan olan malzeme ve mamullerin miktarı azaltılır,

düzeltme için vakit geçmeden müdahale edilebilir.

3.4. Stok Kontrol Politikası

Stok kontrolü, bir karar verme problemidir. Stoklarla ilgili bazı maliyet unsurları

arttığı ( veya azaldığı ) zaman, diğer bazı maliyet unsurları da artmakta ( veya azalmaktadır ).

Bu nedenle, stoklarla ilgili olarak, maliyetleri minimum kılan bir karar problemi ile karşı

karşıya kalınır. Bu ifadesiyle “ stok yönetimi politikası ”, doğrudan maliyetlerle ilgilidir.

Ancak, alınan kararlar maliyetleri değil, miktar ve zamanı ifade eder. Fakat amaç, toplam

maliyetlerin minimum kılınmasıdır. Gerek bilançonun aktif tarafında bir varlık olarak yer

alması, gerekse, üretim faaliyetlerinin ana unsurunu oluşturması nedeniyle, ayrı bir önem

taşıyan stoklar, miktar olarak, işletme gereksinimlerine uygun düzeylerde bulundurulmalıdır.

İşletmenin amacı, gereğinden çok veya az, stokları ortadan kaldırmaktır. Belli bir

zamanda, çok az olan stok miktarı, bir süre sonra, çok çabuk fazla stok haline gelebilir.

Piyasanın genel gidişi, olumsuz yöne çevrildiğinde, herhangi bir endüstri işletmesinde,

Page 11: Stok Kavrami

yöneticiler, satış hacminde, üretimde ve dolayısıyla önemli derecede malzeme ihtiyacında, bir

düşüşle karşı karşıya kalındığını hissedeceklerdir. İhtiyaç olunduğunda, bu miktar malzeme,

daha ucuza satın alınabildiği için, düşük fiyatlar, aynı zamanda maliyetin de düşmesine neden

olacaktır. Bu faktörler, ileride yapılacak “ siparişler hacminin daralması ”, elde “ daha az stok

bulundurulması ” sonuçlarını doğuracaktır. Şu hususu da belirtmek gerekir ki, yüksek fiyata

satın alınmış stoklar ve stokta kullanılmadan duran malzemeler, daha sonra kullanılsalar dahi,

bir kayıp ifade ederler. Belirli koşullarda küçük olan stoklar, koşullar değiştiği zaman,

tamamen şişkin bir stok haline gelebilir. Bir endüstri işletmesi açısından, sağlam olan bir stok

politikası, bir başkası için isabetsiz bir politika olabileceği gibi; hatta aynı endüstri işletmesi

için dahi, zamana göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenler, stoklarla ilgili olarak, maliyetleri

minimum kılan bir karar probleminde, “ ne kadar ” ve “ ne zaman ” sipariş verilmeli

sorularına cevap gerektirir. Faaliyetin sürdürülmesi için, gerekli stok miktarının çerçevesini,

üretim ve satış planlaması belirler. Özellikle, enflasyonist dönemlerde, hammadde tedarik ve

stoklaması, daha da büyük önem kazanmaktadır. İşletmeler, stoklama politikalarını, enflasyon

olgusunu değerlendirerek, yeniden biçimlendirmek zorundadır. Etkin bir stok kontrolü için, ne

ölçüde, hangi kalemler üzerinde kontrol kurulacak, her kalem için satın alma veya üretim

emirleri ne zaman çıkarılacak, satın alma veya üretim siparişlerinin miktarı, ne olacak

kararlarının, optimal çözümü gerekir.

3.5. Stok Kontrolünün Organizasyondaki Yeri

Stok kontrolü kapsamına giren faaliyetleri, çeşitli finansal durum, yönetim

politikalarına, üretim tipine veya başka faktörlere bağlı olarak, organizasyonlarda değişik

şekillerde göstermek mümkündür. Stok kontrolü; muhasebe veya imalat departmanlarından

birinin içinde yer alabilir. Bazen ayrı bir müdürlük olarak organize edildiği de görülür. Stok

kontrolünde belli başlı üç fonksiyon vardır:

1. Satın alma ve satış

2. Depolama

3. Stok kayıtlarının tutulması

Page 12: Stok Kavrami

Bunlardan ağırlık taşıyan hangisi ise, stok kontrolünü onunla ilgili bölüme bağlamak

yerinde olur. Aslında stok kontrolünün organizasyonda alabileceği yerden çok, diğer

ünitelerle olan ilişkileri büyük önem taşır. Bu ilişkilerin verimli bir haberleşme düzeni içinde

sağlıklı yürütülmesi, stok kontrolünün etkinliğini arttırır.

İşletme açısından önemli faaliyetlerin, diğer bir ifade ile maliyet, kâr ve işletmenin

geleceği üzerinde büyük etkisi bulunan eylemlerin, üst yönetim tarafından ele alınması

örgütlenmenin temel ilkelerindendir. Bu nedenle, tedarik faaliyetlerinin, dar anlamıyla ele

alınıp ikincil derecede bir fonksiyon olarak görülmesi ve üretim bölümüne bağlı bir alt birim

olarak örgütlenmesi doğru değildir. Bunun aksine, en üst yönetim basamağına doğrudan bağlı

ve üst yönetim yetki ve sorumlulukları ile donatılmış olarak örgütlenmesi, modern

işletmecilik anlayışına daha uygundur.

3.6. Stokların Doğuş Nedenleri ve Stokların Faydaları

Bir üretim sisteminde üretilen mamule dolaylı veya dolaysız olarak katılan bütün

varlıklar ve mamulün kendisi, stok kavramı içinde düşünülebilir. Stoklar, varlıkların miktarı

veya parasal değeri ile ölçülürler.

Genel olarak mamul mallar, yarı mamuller ve hammaddeler diye üç sınıfa ayrılan

stokların doğuş nedenleri çeşitli açılardan farklılık arzeder. Çeşitli faaliyetler için zamana

ihtiyaç olması, talebin değişebilirliği, işletme kapasitesi, belirsizlik şartları vb. işletmelerde

stokların varlık nedenleridir. Üretim faaliyetlerinde malzemeler çeşitli işlemler görmekte ve

bu işlemler çeşitli üretim kademelerinde yapılmaktadır. Üretim kademeleri içinde birbirini

izleyen işlemlerin farklı üretim hızları içinde bulunmaları, bir denge unsuru olarak yarı mamul

stoklarını ortaya çıkarır. Aksi halde stoklar tarafından dengelenmeyen üretim hızları,

beklemelere ve yığılmalara neden olacak, ve sonuçta üretim maliyeti artacaktır.

Diğer taraftan, gelecek talebin belirlenmesi, belirsizlik içinde bulunan yöneticileri

tahmin yapmaya yöneltmektedir. Ancak tahminlerde yanılmalar olabilir. Bu nedenle fiili ve

tahmin edilen talep arasında bir dengesizlik olacağı açıktır. Bu eşitsizliğin eşitlik haline

dönüştürülmesi, stoklarla mümkün olacaktır. Bu durumda stoklar, talep tahminlerindeki

yanılmaların ortaya çıkardığı zararları minimum kılan unsurlardır. Mevsimlik dalgalanmaların

geçerli olduğu mallarda denge unsuru olarak stoklara ihtiyaç vardır. Aynı şekilde malın

üretiminin mevsimlik olduğu durumda, devamlı ve istikrarlı bir seviyede olan talebin

karşılanabilmesi için, üretim devresinde bütün dönemin talebini kapsayan ölçüde üretimde

bulunmak, bunu stok halinde muhafaza etmek ve talep geldikçe arz etmek gerekmektedir.

Page 13: Stok Kavrami

3.7. Elde Stok Bulundurma Nedenleri

Taleplerin tam ve iyi olarak bilinebildiği ve mal arzını sağlayanlardan tam zamanında

malın teslim edilebildiği bir piyasanın var olduğu ideal bir dünyada, herhangi bir şekilde elde

stok bulundurmaya, imalatta kullanılan tali maddelerden biraz karmaşık, buna rağmen bütün

parametreleri tamamen bilinen veya bütünü ile tespit edilebilecek bir liste yapmak olacaktır.

Halbuki pratikte talep bilinemez ve mal arzını üstlenenler çoğunlukla mal tesliminde geç

kalırlar veya teslimi erken yaparlar. Bu hatalı; ama gerçek durumda, stoklar arz ve talep

dalgalanmalarına karşı bir tampon görevi yaparlar.

Stok bulundurmanın başlıca sebepleri şöyle sıralanabilir:

1. Ortalama talepten daha yüksek taleplere karşı bir sigorta gibi kullanmak. Bu durum

müşterinin memnuniyetinden dolayı artan talebi karşılamaya yardımcı olur.

2. Ortalama mal teslim süresinden daha uzun bir süreye karşı bir sigorta gibi kullanmak.

Bu durum genellikle stok kontrolünde sevk ( tedarik ) zamanı ( Lead time ) olarak

ifade edilir. Müşterinin mal kontenjanları malları geç kaldığında bir mazeret bulunarak

tamamlanamaz. Özellikle müşteriler bu malı başka bir kaynaktan temin

edebiliyorlarsa, bu gecikme müşteri kaybına neden olur.

3. İskonto mallarından yararlanmak için. Bir maldan çok miktarda alınması sonucunda

birim maliyette azalma, diğer maliyetleri dengeleyebiliyorsa gerekenden fazla mal

almak ( depolama ve elde tutma maliyetlerine nazaran ) avantajlı olabilir.

4. Mevsime ve diğer fiyat dalgalanmalarına karşı avantaj elde etmek. Yaz dönemlerinde

kömür satın alan bir aile reisi, daha ağır basan artan depolama ve yatırım

maliyetlerinden çok, kömür fiyatlarındaki tasarrufu gözönüne alır. Böyle olmasına

rağmen kömür üreticileri için bu mevsime bağlı fiyat düşümleri, piyasanın durgun

olduğu bir dönemde talebi teşvik eder. Böylece talep yıl boyunca canlı tutularak

üretim maliyetleri azaltılır.

5. Parçaların eksikliğinden doğan üretimdeki gecikmeleri en aza indirmek için. Ürünlerle

ilgili birçok parça ve grupların her birinin aynı zamanda en son montaj noktasına

ulaştırılması yönetim açısından hemen hemen imkansızdır. Bu durumda parçaların ve

grupların montaj noktasında stokta bulundurulması, üretim sisteminde ortaya çıkan bir

talebi karşılamak için bir tampon görevi yapar.

Page 14: Stok Kavrami

Bir stok kontrol sisteminin amacı, stok bulundurma gereği olan bütün işlerde

karşılaşılan bütün maliyetleri düşürmek, işin kârlılığını arttırmak, belirli bir müşteri servisi

sağlamak vb. gibi bazı işletme ölçütlerini optimize etmek ve bu amaçlarla, elde tutulan stok

miktarını korumaktır.

Çok az stok bulundurmanın bariz dezavantajları vardır:

1. Müşteri talebi çoğunlukla karşılanamaz. Bu durumda müşteri kaybına sebep olabilir.

2. Müşteri talebinin karşılanamaması nedeniyle, müşteri nezrinde firmanın itibarını

korumak için özel imalat usulleri ve program dışına çıkma gibi bazı pahalı yollara

başvurulur.

3. Rasyonel bir servis sağlamak için, daha yüksek stok seviyesinin mevcut olduğu bir

durumdan daha sık mal siparişi vermek gerekecektir.

Böylece daha yüksek tedarik maliyeti ortaya çıkar. Ayrıca yüksek stok seviyesinin

dezavantajları da şöyledir:

1. Çok yüksek depolama maliyetleri ile karşılaşılır. Bunlar yalnızca depo, işçilik, ısıtma

gibi maliyetleri kapsamaz. Ayrıca hasar ve bozulma masrafları da gözönüne

alınmalıdır.

2. Stoklara bağlanmış sermaye nedeni ile para alternatif kaynaklar için kullanılmaz.

3. Depolanan ürünün modası geçtiğinde, bu maldan geniş bir stok bulundurulması

istenmeyen bir durumdur. Bu durum, peşin satış değeri ancak hurda fiyatına eşit olan

satılamayan bir mala, bir sermayenin bağlanmasıdır.

4. Stoklara yüksek miktarda para bağlamak ister istemez işle ilgili diğer faaliyetler için

elde daha az paranın olmasına neden olur.

5. Yüksek seviyede bir hammadde stoku bulunduğunda piyasada ani fiyat düşmelerinde

malın daha önceki yüksek fiyat satın alınmış olması dolayısıyla bir nakit kaybı

meydana gelir. Buna karşılık piyasadaki malın fiyatı yükseldikçe nakit kâr elde edilir.

Bir işletmenin stok bulundurma politikası, bu stokun nasıl ve ne zaman yapılacağını

bildiren kesin kararla ilgili bir seri kurallar yürütülür. Bu kurallar serisi, stok politikası olarak

bilinir.

3.8. Stok Kontrolünün Önem Kazanmasında Rol Oynayan Faktörler

Page 15: Stok Kavrami

Bundan önceki asırlarda servetin belirtisi olarak telakki edilen stoklar, bu kontrol

edilmesi gerekli hususlar olarak ortaya çıkmakta ve artışları endişe ile karşılanmaktadır. Stok

kontrolünün önem kazanmasında ve gelişmesinde rol oynayan faktörler şöyle sıralanabilir:

Üretim Tekniğindeki Gelişmeler

Üretim tekniğindeki gelişmeler ( otomasyon, prodüktivite artışları, yığın halinde

( kütle üretimi ) üretim gibi ) mamulün miktar ve çeşit itibari ile artmasına, mamul

bünyelerinin komplike bir hal almasına neden olurken, diğer yandan işletmeleri bir stok

problemi ile karşı karşıya bırakmıştır.

Döner Sermayenin Daha Rasyonel Olarak Kullanılma Mecburiyeti

Sermaye için artan ihtiyaç ve yatırımların çoğalan verimliliği işletmeleri, kıt bir faktör

olan çalışma sermayesini daha ihtiyatlı ve rasyonel bir şekilde kullanmaya, sevkederken,

stoklarla ilgili daha şuurlu bir politika takibi, zorunlu hale gelmiştir.

İşletmelerin Sayıca Artması ve Büyümesi

İşletmelerin sayıca artması neticesinde kâr marjları azalmış ve rekabet şartları

ağırlaşmıştır. Rekabet şartlarına dayanabilmek kâr marjları ile hayatlarını devam ettirebilmek

için işletmeler stokları üzerinde daha titiz bir kontrol kurmaya yönelmişlerdir. Ayrıca

işletmelerin büyümesi stok kontrolü sayesinde küçümsenmeyecek miktarda tasarrufların

sağlanmasını mümkün kılmış ve stok kontrolü işletmeler için cazip bir konu haline gelmiştir.

İşletmelerin Zararları

İşletmelerin fazla stoklarını elden çıkartmak için aldıkları tedbirler ( ucuz satış gibi )

neticesinde uğradıkları zararlar, ilgilileri daha önceden stokları kontrol etmeye zorlamıştır.

Bütün bu sayılan faktörler, stok kontrolünü kaçınılmaz bir unsur haline koyarken diğer

Page 16: Stok Kavrami

yandan da işletme iktisadı eğitiminin gelişmesi, yeniliklere açık bir işletmeci kadrosunun

yetişmesini sağlamış, ayrıca mühendislerin işletme içinde önem kazanmaları da meselelere

ilmi yaklaşım tarzları getirilmesine yardım etmiş ve bu suretle stok kontrolünün gelişmesine

sebep olmuştur.

Stok kontrolünün bir bütün olarak uzun devredeki gayesi, işletmenin yatırımlarının

kârlılığını artırmaktır. Stok kontrolünün bununla birlikte kısa devrede de bazı hedefleri vardır.

Bunlar şöyle özetlenebilir:

Stok tükenmelerini belli ve kabul edebilecek bir sayıda tutmak sureti ile tüketiciye

üstün seviyede hizmet temin etmek ve işletmenin rekabet imkanlarını arttırmak

Sipariş ve stok bulundurma masraflarını asgariye indirecek şekilde tedarik

işlemlerini organize ederek, işletmenin iktisadi miktarlarda stok bulundurmasını

sağlamak.

Kısaca stok kontrolünün gayesi, işletmenin isteklerine uygun olarak, gerekli miktar ve

kalitede stoku gerekli zamanda, asgari bir yatırıma neden olacak şekilde bulundurmaktır,

denilebilir.

Stok kontrolü, yukarıdaki hedeflere ulaşmak için, tedarikin zaman ve miktarı ile ilgili

olarak sistematik usuller ortaya koyar ve bunlara uyulmasını temin eder. Adı geçen sistematik

usullerin tespitinde, stoklarla ilgili değişkenler arasındaki fonksiyonel ilişkiler ifade olunurken

geniş ölçüde matematikten yararlanılır. Stok kontrolünde matematiğin büyük ölçüde

uygulanması, sezgi yoluyla verilen kararların yerlerini ilmi karar verme usulüne terk etmesine

neden olmuştur.

3.9. Optimum Stok Seviyesinin Tespiti İçin Cevap Verilmesi Gerekli Sorular ve

Bilinmesi Gerekli Faktörler

Her stok kalemi için o kalemle ilgili toplam masrafları minimize edecek bir stok

seviyesi mevcuttur. Stok kontrolü ile yapılmak istenen de, bu optimum seviyenin tayininden

ibarettir. İşletme için minimum masrafa sebep olacak stok seviyenin tayini ise her şeyden

Page 17: Stok Kavrami

önce bir karar alma meselesidir. Daha açık bir ifade ile, işletmeye minimum masrafa mal

olacak stok seviyesinin tespiti, iki karar değişkenine bağlı olmaktadır. Bunlar, bir stok kalemi

ile ilgili olarak cevaplanması gereken “ ne kadar sipariş verilecek ” ve “ ne zaman sipariş

verilecek ” sorularıdır. Ne kadar sipariş verilecek ve ne zaman sipariş verilecek soruları, stok

kontrol sistemini belirleyen ve üzerinde karar alınmasını gerektiren iki değişkendir. Bu iki

sorunun cevabını verirken stok probleminin bünyesine uygun modeller kurulacak adı geçen

sorulara matematik yolla cevap vermeye çalışılacaktır.

İşletme için asgari masrafa neden olan stok seviyesini tayin ederken, yani siparişin

miktar ve zamanının ne olması gerektiği konusunda bir karar verirken, aşağıda belirtilen dört

faktörün bilinmesi gerekir:

1. Stoklarla ilgili masraflar

2. Talep durumu

3. Tedarik müddeti

4. Ünite değeri

4. STOK ÇEŞİTLERİ VE STOK YÖNETİM PROBLEMLERİ

4.1. Stok Çeşitleri

Page 18: Stok Kavrami

Stoklar, bir işlem sonucunda tespit edilen elde mevcut mallar hammadde ve malzeme

gibi maddi varlıkları ifade eder. Stok terimi ile ifade edilen unsurlar, aslında aynı karakterde

değildirler. Farklı durumlarda ve farklı amaçlarda elde bulundurulurlar. Bu nedenle rasyonel

bir stok yönetiminde ilk hareket noktası, stokların bir tasnife tabi tutulması olmalıdır. Ancak

böyle bir tasnif çokluk ve çeşitlilik gösterir:

I. Fonksiyonlarına Göre Stoklar

a) İşlem ve hareket stokları ( Process and movement stocks )

b) Organizasyon stokları ( Organization inventoires )

b1) Emniyet stokları ( Safety stocks )

b2) Beklenilen veya mevsimlik dalgalanmalara karşı koruyucu stoklar

(Anticipation inventoires )

b3) Devre stokları ( Cyale stocks )

II. Üretim Prosesi İçindeki Durumlara Göre Stoklar

a) İşlem öncesi stoklar

a1) Hammaddeler

a2) Yedek parçalar

a3) Satın alınan montaj parçaları

a4) İşletme malzemeleri

a5) Konsinye stoklar

b) Yarı mamul mallar ( Process stocks )

c) Mamul mallar

c1) Yavaş hareket eden stoklar

c2) Modaya tabi stoklar

c3) Ölü stoklar

4.2. Stok Yönetim Problemleri

Stok yönetim problemi, bir karar problemidir. Stoklarla ilgili bazı maliyet unsurları

arttığı veya azaldığı zaman, diğer bazı maliyet unsurları da artmakta veya azalmaktadır. Bu

nedenle, stoklarla ilgili olarak maliyetleri minimum kılan bir karar problemi doğrudan

Page 19: Stok Kavrami

maliyetlerle ilgilidir. Ancak alınan kararlar maliyetleri değil, miktar ve zamanı ifade eder.

Amaç, toplam maliyetin minimum kılınmasıdır. Özetle, stok yönetim problemi, toplam

maliyetleri minimum yapan “ Ne kadar sipariş verilecek ” ve “ Ne zaman sipariş verilecek ”

şeklindeki iki kararın alınması şeklinde ifade edilebilir. Bu soruların cevaplarını vermek üzere

pek çok araştırmacı matematik modeller ve teknikler geliştirmişlerdir. Stoklarla ilgili

araştırmaların neleri ihtiva etmesi gerektiği hakkında pek çok farklı görüş vardır. Bunlar:

a) Stok hareketlerini gösteren kayıtların tutulması. Burada problem, hangi

bilgilerin, kimin tarafından, nerede ve ne zaman kayıtlara geçirileceğidir.

b) Stoklara yapılan yatırımların kârlılığı ve bu yatırımlara bağlanan fonların

finansmanı. Burada problem, muhtemel satışların daha az stoklarla

karşılanmamasını sağlamak üzere stokların devir hızını arttırmaktır.

c) Stokların fiziksel yönetimi ve kontrolü. Burada ise problem, neyin, ne zaman

ve ne kadar stoklanacağıdır.

4.3. Stok Yönetim Sistemleri

Miktar ve zamanla ilgili stok problemleri genellikle iki şekilde cevaplanır:

A1. Siparişler, eldeki stoklar önceden tayin olunan bir seviyeye eşit veya bu seviyeden az

olduğu zaman verilmelidir.

A2. Siparişler önceden belirlenen zaman aralıkları ile verilmelidir.

B1. Siparişler önceden saptanan miktarlarda verilmelidir.

B2. Siparişler elde mevcut stoklar önceden saptanan maksimum stok seviyelerine tamamlayan

miktarlarda verilmelidir.

Her iki sorun dört muhtemel cevabı arasından bir kombinezon kurulursa ortaya dört

stok yönetim sistemi çıkar:

1. Eldeki stoklar önceden tayin olunan bir seviyeye eşit veya bu seviyeden az olduğu

zaman, önceden saptanan miktarında siparişler verilmelidir.

2. Eldeki stoklar önceden tayin olunan bir seviyeye eşit veya bu seviyeden az olduğu

zaman, eldeki mevcut stokları önceden belirlenen maksimum stok seviyesine

tamamlayan miktarlarda siparişler verilmelidir.

Page 20: Stok Kavrami

3. Önceden tayin olunan zaman aralıkları ile, önceden belirlenen miktarında siparişler

verilemelidir.

4. Önceden tayin olunan zaman aralıkları ile, eldeki mevcut stokları, önceden saptanan

maksimum stok seviyesine tamamlayan miktarlarda verilmelidir.

Literatürde bu dört sistem:

1. Sabit sipariş miktarı sistemi

2. İhtiyari sipariş sistemi veya ( SS ) sistemi

3. Tadil edilmiş yeniden sipariş noktası sistemi

4. Sabit sipariş devresi sistemi

olarak ifade edilmektedir. Bu sistemlerin, stok kontrol sistemlerinin tamamı olmadığı

hatırlanmalıdır.

Ancak bütün sistemler, iki temel sistemin özelliklerini taşımaktadır. Uygulamada

kullanılabilme niteliklerini de gözönüne alırsak bu sistemler:

a) Sabit sipariş miktarı sistemi,

b) Sabit sipariş devresi sistemi’ dir.

5. STOK KONTROL YÖNTEMLERİ

Endüstri işletmelerinde, çok değişik sayıda ve değişik tutarlarda stok kalemleri, üretim

faaliyetlerinde kullanılmaktadır. Bunların tümünün izlenmesi, uygulamada oldukça zor ve

Page 21: Stok Kavrami

karmaşıktır. Bir başka deyişle, üretim faaliyetlerinde çok miktarda stok kaleminin bulunması

nedeniyle, istenilen zamanda kullanıma hazır bulunması nedeniyle, istenilen zamanda

kullanıma hazır bulundurulması ve bunun ekonomik bir şekilde, gerçekleştirilmesi gerekir.

Stok kontrol sistemlerinde kullanılan yöntemler, basit sayma ve gözle kontrol

yöntemlerinden, elektronik bilgi işlem sistemlerine doğru aşama gösterir. Bozulabilen

ürünlerin, stok kontrol metotları, uzun süre dayanabilen ürünlerin stok kontrol metotlarına

uygulanmaz. Ayrıca, aynı tip endüstri kolunda, aynı temel hammaddeleri kullanan işletmeler

arasında da farlılıklar bulunabilir. Şunu da belirtmekte yarar vardır ki, aynı hammadde veya

malzeme kullanıldığı zaman endüstrinin niteliği ne olursa olsun, aynı tip stok kontrol

metotlarının kullanılması, doğru bir uygulama olarak kabul edilmez. Özetle, en iyi bir stok

kontrol sistemi diye bir şey, kabul edilemez. Çünkü metot, daima belli bir duruma göre ortaya

çıkar. Herhangi bir endüstri işletmesine adapte edilen bir stok kontrol sisteminin, bir başka

endüstri işletmesi için geçerli olmamasının başlıca nedeni, bunlar tarafından kullanılmakta

olan hammadde, yardımcı madde vb. maddelerin, nitelik ve nispi önemlerinin her birinde

farklı olmasıdır. Endüstri işletmelerinin çoğunun önemli derecede çeşitli hammadde, yardımcı

madde kullanmaları ve stok kontrol sisteminde, buna bağlı olarak kontrol edilecek kalemlerin

cinslerine göre tayin edilmesi nedeniyle, herhangi bir endüstri işletmesinin, bir değil, birkaç

stok kontrolü metodu bulundurması zorunludur.

Stok kontrolünün amacı, istenilen malı, istenilen zamanda hazır bulundurmak ve bunu

en ekonomik biçimde gerçekleştirmektir. Stokların ekonomik düzeyde bulunması, çeşitli

maliyet unsurları arasında denge unsurlarının araştırılması ve bulunması ile sağlanabilir. Her

işletme büyüklüğüne, üst yönetim politikalarına, üretim tipine, mali imkanlarına ve daha

birçok faktöre göre oluşturduğu bir stok kontrol sistemi uygulanır. Bu sistemlerde kullanılan

yöntemler, basit sayma ve gözle kontrolden, bilgisayarların desteğinde karmaşık olasılık

modellere kadar değişen niteliklerde olabilir. Bir işletme uygulayacağı stok kontrol sistemini

seçerken, yukarıdaki faktörlerin yanında haberleşme, kayıt ve personele ait imkanlarını da

değerlendirmelidir.

Stok kontrolün kapsamına giren değerleme yöntemlerinin belli başlıları şöyle

sıralanabilir:

1. Gözle kontrol yöntemi

2. Yeniden sipariş seviyesi politikası

3. Periyodik denetlemeli yeniden sipariş seviyesi politikası

4. Sabit sipariş periyodu politikası

5. ( SS ) politikası

Page 22: Stok Kavrami

6. Birleştirilmiş yeniden sipariş düzeyi ve devresi politikası

7. Sabit sipariş miktarı politikası

8. ABC yöntemi

Ayrıca stoklar, en çok rastlanan kriterlere göre, şu şekilde sınıflandırılabilir:

a) Üretim projesi içindeki durumlarına göre ( hammaddeler, yardımcı malzemeler, yarı

mamul ve mamul maddeler gibi ),

b) Stok kalemlerinin değerlerine göre,

c) Kalemlerin hacmine göre,

d) Sebep oldukları depo ve sigorta masraflarına göre,

e) İktisadi yıpranma derecelerine göre,

f) Tedarik edilme ve üretim sürelerine göre,

g) Harcama temposuna göre,

h) Fonksiyonlarına göre,

i) ABC esasına göre.

6. ABC YÖNTEMİ

Stokların ABC esasına göre sınıflandırılması General Electric’ in üretim yöneticisi H.

Ford Dickie tarafından ortaya konulan ABC sınıflandırmasında stoklar, belirli bir kritere göre

Page 23: Stok Kavrami

tasnif edilmeyip, çeşitli kriterlere göre sınıflandırılır. Buradaki çeşitli kriterlerin ortak

özellikleri, stok kalemlerinin birbirlerine göre nispi önemlerini belirtmeleridir.

Stok kontrolü açısından, stokların önem derecelerine göre sınıflandırılması ve

kontrolün stokların önem dereceleri ile orantılı olarak uygulanması gereklidir. Önem

dereceleri farklı olan stok kalemlerini aynı titizlilikle kontrol etmek, hem lüzumsuzdur hem de

gerektiğinden fazla masrafa sebep olacağından iktisadi değildir. Bu nedenle stok kalemleri,

nispi önemlerini belirten kriterlere göre gruplara ayrılmakta ve kontrol işlemi

farklılaştırılmaktadır.

Özellikle çok sayıda stok bulunduran işletmelerde, bir analiz aracı olarak kullanılan bu

yöntem, stok kalemlerinin, toplam içindeki kümülatif yüzdelerine göre sınıflandırmasından

ibarettir. Stok yönetiminde en etkili yöntemlerden biri olan ABC analizinde amaç, stokta

bulunan malların, yıllık tüketim değerlerine göre sınıflandırarak, yönetimlerinin

kolaylaştırılmasıdır.

Sınıflandırmada stoklar, genellikle üç gruba ayrılır:

A – En önemli

B – Orta önemli

C – En az önemli gruplardır.

A Grubu Stok Kalemleri: Toplam miktarın % 15 – 20’ sini, toplam değerin % 75 – 80’ ini

oluşturur.

B Grubu Stok Kalemleri: Toplam miktarın % 30 – 40’ ını, toplam değerin % 10 – 15’ ini

oluşturur.

C Grubu Stok Kalemleri: Toplam miktarın % 40 – 50’ sini, toplam değerin sadece % 5 – 10’

unu oluşturur.

Böylece belirlenen A, B, C grubu parçalar, toplam değer içinde, nispi önemlerine göre,

yüksek değerli, orta değerli, düşük değerli stok kalemlerini temsil eder. Bu ayırım, stokların

kontrol faaliyetlerinin farklılaştırılmasını sağlar. Buna göre, A grubu stok kalemleri, çok sıkı

bir kontrole tabi tutulmalıdır. Stok yönetim sisteminin, miktar ve zaman kararıyla ilgili olarak,

sipariş miktarı, emniyet stoku, tedarik süresi, fiili stoklar gibi sistemin temel faktörlerinin

hepsi dikkatle kontrol edilmelidir. Bütün faktörlerin sık sık kontrol edilmesi, daha az kabul

yapılmasını mümkün kılacağından, kontrol fonksiyonunun hassasiyeti artar. Siparişlerin sık

sık verilmesinden amaç, fiili stokların, talebe mümkün olduğu kadar yakın bulunmasını temin

Page 24: Stok Kavrami

etmektir. Böylece emniyet stoklarının, minimum seviyede tutulması sağlanmış olur. Sık sık

siparişlerle, stokların işletmede bekleme sürelerinin azalması dolayısıyla, elde stok

bulundurma masraflarının azalmasına, talebin karşılanmama ihtimallerinin azalması

nedeniyle, stok tükenme hadisesinin sebep olacağı, maliyetlerin azalmasına ve emniyet stok

seviyesinin, minimum tutulabilmesi nedeniyle, yine bu stoklarla ilgili, elde bulundurma

masraflarının, azalmasını mümkün kılar.

C grubu stok kalemlerinin kontrolünde, A grubu stok kalemlerinin kontrolünde,

uyulması gereken yöntem ve politikaların tamamen aksinde bir davranış gösterilebilir. Büyük

miktarda ve uzun aralıklarla sipariş verilir, yüksek seviyeli emniyet stokları tesis edilir, kayıt,

raporlama ve kontrol faaliyetleri azaltılır.

C grubu stok kalemlerinin, birim başına elde bulundurma masrafı düşük olduğundan,

yüksek emniyet stokları ekonomiktir. Bu grup kalemlerin, genellikle standart mallar olması

nedeniyle, eskime ve yıpranma riski azdır. Belirlenen bir politika ile, bütün C grubu kalemleri

için emniyet stokları tayin edileceğinden, her kalem için, ayrı ayrı emniyet stoku seviyesi

tayin etmeye lüzum yoktur. C grubu stok kalemleri için, siparişlerin az fakat büyük

miktarlarda olması neticesinde, ortalama stoklar yükselir, dolayısıyla elde stok bulundurma

masrafları artar. Ancak, elde bulundurma masrafı, aynı zamanda birim maliyete de bağlı

olduğundan, C grubu stok kalemlerinin birim maliyeti, düşük unsurlar olması nedeniyle, bu

artış çok büyük değildir.

B grubu stok kalemleri için, yukarıda açıklanan iki aşırı durum arasında, bir kontrol

sistemi kurulmalıdır. Yani, bu kontrol sürecinde, stok kayıtları tutulmalı, raporlama sistemleri

çalışmalı, her kalem için, sipariş miktarları ve emniyet stokları tayin edilmeli, tedarik süreleri

izlenmeli ve bu faktörler, muhtemel talep değişmelerine göre revize edilmelidir.

ABC analizi, stok kontrolünün yanı sıra, satış ve dağıtım, kalite kontrolü, mamul

çeşidi, malzeme tedariki ve üretim planlama sorunlarında da başarı ile uygulama imkanı

bulmuştur.

Bazı firmaların stokları üçten daha fazla sayıda grupta topladığı veya ABC’ nin her

biri içinde alt gruplar tanımladığı görülür. Her işletme, stoklarının özelliklerine uyan bir

sınıflandırma yapmak, miktar ve değer yüzdelerini de yine bu kritere göre saptamak

zorundadır.

Stok kalemlerinin toplam stoklar içindeki nispi önemini belirten kriterler şunlardır:

a) Toplam satış hasılatı içindeki nispi payları,

b) Siparişleri arasında geçen zaman ( sarfiyat tempoları ),

Page 25: Stok Kavrami

c) Her stok kaleminin, bir yılda stoklara bağlanan döner sermaye içindeki payı.

En çok uygulama alanı bulan sınıflandırma şekli, stok kalemlerinin, yıllık talebin

değer olarak toplamında işgal ettikleri nispi öneme göre ABC grupları altında

sınıflandırılmasıdır.

Stok kalemleri incelenirse, bu kalemlerin küçük bir yüzdesinin, toplam stok değerinin

büyük bir kısmını meydana getirdiği görülür.

ABC analizinin uygulanmasında öncelikle şu iki kural gözönüne alınmalıdır:

1. Düşük kalemlerden ( değerce ) bol miktarda bulundurmak

2. Yüksek değerli kalemlerin miktarlarını düşük tutup, kontrolü sıklaştırmak

ABC analizi ile stok kontrolünde A grubundaki kalemlerin kontrolünün daha sık

yapılabilmesi için şu yollara başvurulabilir:

1. Ayrıntılı kayıt sistemleri uygulanır.

2. Kontrol sorumluluğu daha üst düzeydeki personele verilir.

3. Gözden geçirme periyotları sıklaştırılır.

4. Tedarik süresi, sipariş noktası, emniyet stoku, sipariş miktarı değerleri titizlilikle

araştırılır ve hesaplanır.

5. Tedarik işlemleri yakından takip edilir.

Kümülatif 100

%

Değer

Page 26: Stok Kavrami

70

40

A B C

10

10 20 30 40 50 60 70 80 90 100

Kümülatif % miktar

Şekil 1. Toplam Miktarın % 20’ sini A, % 30’ unu B, %50’ sini C Grubu Stoklarının

Oluşturulması Halinde ABC Analizi

C grubundaki stoklar içinse yukarıdaki hususlara mümkün olan en alt seviyede tutulur.

Kontrol, sipariş ve kayıt işlemleri basit tutulur, bazıları elimine edilir. Stok miktarı yüksek

tutulduğundan, sık gözden geçirme ve sipariş işlemlerine gerek kalmaz. İşlemler basit

olduğundan, daha az kalifiye personelle yürütülür.

B grubundaki stok kalemleri içinse A ve C grubu stok kalemleri arası bir yol izlenir.

Ayrıca kontrol için stok kalemlerinin değerlerine göre tasnif edilmesi yeterli değildir.

İşlemlerin gidişi veya sonucu üzerinde büyük tesiri olan parçalar, bir darboğaz teşkil

edilebilir. Baz makinelerde önemli rolü olan parça veya yıpranabilir parçalar, A grubu stok

kalemleri grubuna dahil edilmelidir. Stok kalemlerinin değerlerinden başka diğer faktörlere

göre sınıflandırılması ( A, B, C ), tecrübeye dayanan bir husustur.

Sınıflama işlemi, talep ve maliyetlerin önemli miktarlarda değişeceği ümit edilen her

ana program devresi için tekrarlanmalıdır.

Tahmin devrelerinin kısa olduğu veya talep miktarı tahminlerinin iyi bir şekilde

yapılmadığı hallerde bir önceki devreye ait sarfiyat ve maliyet rakamlarından yararlanılabilir.

Ayrıca sınıflama işlemi şu durumlarda yapılmalıdır:

Page 27: Stok Kavrami

Mamul hattında yapılan önemli bir değişme. Örneğin üretim kapasitesinin

azaltılması veya arttırılması

Mamul konstrüksiyonunda yapılan önemli değişiklik

Satın alma veya imal etme politikasındaki değişiklikler

Bütün bunlardan sonra ABC analizinin hazırlanış aşamalarını şöyle sıralayabiliriz:

1. Her malın yıllık tüketim miktarı belirlenir ( Bu analiz, genellikle gelecek yıl için

yapıldığından tahmini miktarlar kullanılır ).

2. Tüketim miktarları, birim fiyatlarla çarpılarak, yıllık tüketim değerleri bulunur.

3. Mallar, en yüksek tüketim değerinden en düşük değere kadar sıralanırlar.

4. Mallar, kümülatif yüzdelerine göre sınıflandırılırlar.

Stokları ABC analizine göre sınıflandırılmasını bir örnekte göstermek istersek:

Örnek. Bir işletmenin stokları 10 kalemden oluşmaktadır. Bunların kod numaraları, adet

cinsinden yıllık tüketim miktarları ve birim fiyatları aşağıdaki Tablo 1’ de gösterilmiştir.

Son sütundaki sıra no’ ları, yıllık tutarı en yüksek kalemden başlanarak

oluşturulmuştur. Bundan sonra, stok kalemleri toplam tüketimdeki ağırlıklarına göre yeniden

sıralanarak kümülatif tüketim yüzde değerlerine bakılarak ilk iki kalem A, sonraki kalem B,

değerleri ise C grubu stoklar olarak tanımlanabilir. Bu ayrım için kesin bir formül

olmadığından, daha önce verilen oranlar civarında kalmak yeterlidir. Belirlenen stok

yüzdelerinin tespiti etkin bir kontrole imkan verir. Örneğin, toplam miktarın % 20’ sini A,

%30’ unu B, % 50’ sini C grubu stoklarının oluşturması öngörülebilir. Bu durumda, daha

önceki Şekil 1’ deki grafik elde edilir.

Tablo 1. İşletmede Kullanılan Stok Kalemlerinin Değerleri

Kod No Yıllık Tüketim

( Adet )

Birim Fiyat

( $ )

Yıllık Tüketim

( $ )

Sıra No

03 / 323 40.000 7 280.000 5

03 / 334 195.000 11 2.145.000 1

Page 28: Stok Kavrami

03 / 335 4.000 10 40.000 9

06 / 603 100.000 5 500.000 3

06 / 604 2.000 14 28.000 10

06 / 605 240.000 7 1.680.000 2

06 / 606 16.000 8 128.000 6

12 / 152 8.000 6 480.000 4

12 / 153 10.000 7 70.000 7

12 / 154 5.000 9 45.000 8

Son sütundaki sıra no’ ları, yıllık tutarı en yüksek kalemden başlanarak

oluşturulmuştur. Bundan sonra, stok kalemleri toplam tüketimindeki ağırlıklarına göre

yeniden sıralanarak kümülatif tüketim miktarları ve yüzdeleri hesaplanır.

Kümülatif yüzde değerlerine bakılarak ilk iki kalem A, sonraki üç kalem B değerleri

ise C grubu stoklar olarak tanımlanabilir. Bu ayrım için kesin bir formül olmadığından daha

önce verilen oranlar civarında kalmak yeterlidir. Belirlenen stok yüzdelerinin tespiti etkin bir

kontrole imkan sağlar. Örneğin, toplam miktarın % 20’ sini A, % 30’ unu B, % 50’ sini C

grubu stoklarının oluşturması öngörülebilir. Bu durumda, Tablo 2 elde edilir.

Tablo 2. ABC Analizine Göre Stok Kalemlerinin Dağılması

Kod No Yıllık Tüketim

( $ )

Kümülatif

Tüketim

Kümülatif

( % )

Sınıf

03 / 334 2.145.000 2.145.000 39.8 A

Page 29: Stok Kavrami

06 / 605 1.680.000 3.825.000 71.0 A

06 / 603 500.000 4.325.000 80.2 B

12 / 152 480.000 4.805.000 89.3 B

03 / 323 280.000 5.085.000 94.4 B

06 / 606 128.000 5.213.000 96.7 C

12 / 153 70.000 5.283.000 97.6 C

12 / 154 45.000 5.328.000 98.9 C

03 / 335 40.000 5.368.000 99.6 C

06 / 604 28.000 5.396.000 100.0 C

KAYNAKLAR

1. Duymaz, İsmail, Temel İşletmecilik Bilgileri Ders Notları, YTÜ, 2000

2. Erenoğlu, Halis, İşletmelerde Stokların Yönetimi ve Değerlenmesi, Ankara, 1973

Page 30: Stok Kavrami

3. Estaş, Semra, Envanter Kontrol Yöntem ve Uygulamaları, MPM Yayın No: 281,

Ankara, 1983

4. Yalkın, Y., Yönetim Aracı Olarak İşletme Bütçeleri, Doğan Basımevi, Ankara, 1977