T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ BAĞIMLILIK VE ADLİ BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BAĞIMLILIK ANABİLİM DALI SOSYAL MEDYANIN UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDELERE VE BAĞIMLILIĞA YÖNELİK GÖRÜŞE ETKİSİ Asena Merve TÜRKMEN BAĞIMLILIK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ TEZ DANIŞMANLARI Prof. Dr. Necmi ÇEKİN Doç. Dr. Gonca POLAT Adana-2019
94
Embed
SOSYAL MEDYANIN UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDELERE VE ...
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
i
T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ BAĞIMLILIK VE ADLİ BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BAĞIMLILIK ANABİLİM DALI
SOSYAL MEDYANIN UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDELERE VE BAĞIMLILIĞA YÖNELİK GÖRÜŞE
ETKİSİ
Asena Merve TÜRKMEN
BAĞIMLILIK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ
TEZ DANIŞMANLARI Prof. Dr. Necmi ÇEKİN Doç. Dr. Gonca POLAT
Adana-2019
i
T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ BAĞIMLILIK VE ADLİ BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BAĞIMLILIK ANABİLİM DALI
SOSYAL MEDYANIN UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDELERE VE BAĞIMLILIĞA YÖNELİK GÖRÜŞE
ETKİSİ
Asena Merve TÜRKMEN
BAĞIMLILIK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ
TEZ DANIŞMANLARI Prof. Dr. Necmi ÇEKİN Doç. Dr. Gonca POLAT
Bu tez Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri tarafından SYL-2018-11018 No’lu proje ile desteklenmiştir.
Adana-2019
ii
KABUL VE ONAY
iii
ETİK BEYANI
iv
TEŞEKKÜR
Yüksek lisans eğitimim boyunca yardımlarını ve desteğini esirgemeyen, her türlü
hatamı anlayışla ve sabırla karşılayan değerli danışmanım Prof. Dr. Necmi ÇEKİN’e,
Eğitim hayatımın lisans döneminde ve yüksek lisans döneminde öğrencisi
olmaktan mutluluk duyduğum, desteğini, yardımını ve motive edici tavrını hep arkamda
hissettiğim 2. danışmanım Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal
Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gonca POLAT’a,
Tez yazım sürecinde her daim destek veren hocalarım Ankara Üniversitesi Sağlık
Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Araştırma Görevlisi Erdinç KALAYCI’ya ve
Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim
Dalı Araştırma Görevlisi Yiğit İLTAŞ’a,
SYL-2018-11018 no’lu proje aracılığıyla bu çalışmaya destek veren Bilimsel
Araştırma Projeleri Birimi’ne,
Çalışmaya katkılarından dolayı Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi
Rektörlüğü’ne ve çalışmaya katılan 1. sınıf öğrencilerine,
Kendi başarılarıyla bana örnek olan, her zaman sevgilerini üzerimde hissettiğim
ablalarım Arş. Gör. Ayten Kübra YAGIZ ve Dr. Ayça Esra TÜRKMEN’e
Hayatımdaki her alanda olduğu gibi eğitim hayatımda da her türlü kararımı maddi
ve manevi olarak destekleyen sevgili anne ve babam, Hilal TÜRKMEN ve Hasan
Hüseyin TÜRKMEN’e teşekkür ederim.
v
İÇİNDEKİLER
Sayfa No:
KABUL VE ONAY ......................................................................................................... ii
ETİK BEYANI ............................................................................................................... iii
TEŞEKKÜR ................................................................................................................... iv
İÇİNDEKİLER ............................................................................................................... v
ŞEKİLLER DİZİNİ ...................................................................................................... vii
TABLOLAR DİZİNİ ................................................................................................... viii
SİMGELERE VE KISALTMALAR ........................................................................... ix
ÖZET ............................................................................................................................... x
ABSTRACT .................................................................................................................... xi
Tablo 8. Çalışmaya Katılan Öğrencilerin Ailelerinin Ortalama Aylık Gelir Dağılımı .......................... 33
Tablo 9. Çalışmaya Katılanların Ortalama Aylık Gelir Dağılımı. ......................................................... 34
Tablo 10. Katılımcıların Sosyal Medya İle İlgili Görüşleri ..................................................................... 34
Tablo 11. Katılımcıların Uyuşturucu Ve Uyarıcı Maddelere Yönelik Görüşleri. ................................... 35
Tablo 12. Katılımcıların sosyal medya kullanma durumları ile demografik özelliklerinin ilişkisine yönelik bulguları. ..................................................................................................... 36
Tablo 13. Cinsiyet ile Sosyal Medya'ya Yönelik Görüşlere İlişkin Bulgular. ......................................... 38
Tablo 14. Yaş ile Sosyal Medya'ya Yönelik Görüşlere İlişkin Bulgular. ................................................ 40
Tablo 15. Katılımcıların Babalarının Eğitim Durumları İle Sosyal Medya'ya Yönelik Görüşlerini Arasındaki ilişkiye Yönelik Bulgular. ..................................................................................... 42
Tablo 16. Katılımcıların Annelerinin Eğitim Durumları İle Sosyal Medya'ya Yönelik Görüşlerini Arasındaki İlişkiye Yönelik Bulgular. .................................................................................... 43
Tablo 17. Katılımcıların Yaşadıkları Yer ile Sosyal Medya'ya Yönelik Görüşlerinin Etkileşimine İlişkin Bulgular. ...................................................................................................................... 43
Tablo 18. Yaşamlarını Çoğunlukla Geçirdikleri Yer ile Sosyal Medya'ya Yönelik Görüşlerine ilişkin Bulgular. ....................................................................................................................... 44
Tablo 19. Aile Ortalama Aylık Geliri ile Kişilerin Sosyal Medyaya Yönelik Görüşleri Üzerine Bulgular. .................................................................................................................................. 45
Tablo 20. Kişilerin ortalama aylık gelirleri ile sosyal medyaya yönelik görüşlerine ilişkin bulgular. .................................................................................................................................. 45
Tablo 21. Katılımcıların Sosyal Medya Platformlarını Kullanıma Durumları ve Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Bağımlılığına İlişkin Görüşlerinin İlişkisine Yönelik Bulgular. .................... 46
Tablo 22. İnstagram Kullanım Sıklığı ile Uyuşturucu Ve Uyarıcı Madde Bağımlılığına Yönelik Görüşlere İlişkin Bulgular ....................................................................................................... 48
Tablo 23. Youtube Kullanımı Sıklığı ve Uyuşturucu ve Uyarıcı Maddelere Yönelik Görüşlere İlişkin Bulgular ....................................................................................................................... 49
ix
SİMGELERE VE KISALTMALAR
AMATEM : Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi
BADEM : Sancaktepe Bağımlılık Danışma ve Eğitim Merkezi
BBS : Bulletin Board System (Bülten Tahtası Sistemi)
ÇEMATEM : Çocuk ve Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi
GADEM : Gençlik ve Aile Destek Merkezi
MEB : Milli Eğitim Bakanlığı
TDK : Türk Dil Kurumu
TUBİM : Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi
YEDAM : Yeşilay Danışmanlık Merkezi
x
ÖZET
Sosyal Medyanın Uyuşturucu ve Uyarıcı Maddelere ve Bağımlılığa Yönelik Görüşe Etkisi
Bağımlılık problemi biyopsikososyal bir sorun olması sebebi ile farklı
açılardan incelenmeyi gerektirmektedir. Sorunun çevresel temellerine odaklanıldığında ise farklı sistemler ile kişi arasındaki etkileşim üzerinde durulmaktadır. Kişiler arası iletişim, kişinin içerisinde bulunduğu gelişim dönemi veya psikolojik konumu gibi faktörlerden de etkilenmektedir.
Günümüzde insanların iletişim içerisinde olduğu sistemler fiziksel çevreleriyle sınırlı kalmamaktadır. Gelişen iletişim teknolojileri sonucunda insanlar kendilerine sanal bir dünya yaratır hale gelmişlerdir. Bu sebeple bağımlığın çevresel ve bireysel temellerine odaklanırken sosyal medya faktörünün de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bu çalışma sosyal medya kullanımı ile uyuşturucu ve uyarıcı maddelere ve bağımlılığa yönelik görüşlerin arasındaki ilişkinin incelenmesini amaçlamaktadır. Çalışma örneklemini Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi 1. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırma verileri Spss 25.0 paket programı ile analizi edilmiştir.
Araştırma sonucunda farklı demografik özelliklerin sosyal medya kullanım alışkanlıkları üzerinde etkili olduğu öğrenilmiştir. Katılımcıların cinsiyetleri ve sosyal medya platformlarında karşılaştıkları uyuşturucu ve uyarıcı madde içerikli paylaşımlara yönelik görüşlerin incelenmesi neticesinde erkeklerin kadınlara göre daha büyük risk faktörü altında olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca yaş faktörünün de karşılaşma ve özenme anlamında etkili olduğu belirlenmiştir. Sosyal medyada geçirilen sürenin uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı üzerinde anlamlı bir etki olmamasına karşın YouTube ve Twitter kullanımının kimi görüşleri etkilediği ortaya çıkarılmıştır. Aynı zamanda sosyal medya platformlarında uyuşturucu ve uyarıcı madde içerikli paylaşımlarla karşılaşmanın kişi görüşleri üzerinde etkili olduğu gözlemlenmiştir.
Sonuç olarak, madde bağımlılığı ile mücadele alanında çalışan meslek uzmanlarının kişiler arası iletişimde sosyal medya faktörünün etkileri konusunda bilgilendirilmesi ile koruyucu, önleyici ve tedavi edici çalışmalarda ve sosyal uyum sürecinde danışanlara yol göstermeleri konusunda yardımcı olacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Bağımlılık, Sosyal Medya, Uyuşturucu, Madde Kullanımı
xi
ABSTRACT
The Effects of Social Media on Opinions About Drugs, Stimulants and Addiction The addiction problem is a biopsychosocial problem and therefore it needs to
be examined from different angles. When the environmental foundations of the problem are focused on, the interaction between different systems and people is emphasized. Interpersonal communication is also influenced by factors such as the individual's developmental period or psychological state.
Today, the systems in which people communicate with are not limited to their physical environment. As a result of emerging communication technologies, people have created a virtual world for themselves. Therefore, while focusing on the environmental and individual foundations of addiction, the social media factor should be taken into consideration. The aim of this study is to examine the relationship between social media use and opinions about drugs, stimulants and addiction. The sample of the study consists of freshmen at Niğde Ömer Halisdemir University. The data were analyzed with Spss 25.0 package program.
As a result of the research, it was learned that different demographic characteristics had an effect on social media usage habits. Outcome of examining the opinions of the participants regarding the encountering with drugs and stimulants on social media platforms according to their gender, it was observed that men are under a greater risk than women. In addition, age factor was found to be effective in terms of encounter and emulate. Although the time spent on social media did not have a significant effect on drug and stimulant use, it was found out that the use of YouTube and Twitter affected some opinions. At the same time, it was observed that the posts of drug and stimulant content on social media platforms had an effect on the opinions of the people.
In conclusion, it is thought that informing experts working in the field of fight against drug addiction about the effects of social media factor in interpersonal communication, and assisting clients in preventive, preventive and therapeutic studies and social adaptation process. Key Words: Addiction, Social Media, Drug, Substance Use
1
1. GİRİŞ
Bağımlılık; bir kişiye, duruma ya da maddeye yönelik bağlanma hali ve bağımlı
kişinin sosyal ve mesleki hayattaki işlevselliğini negatif yönde etkilemesi durumudur
(1,2). Madde bağımlılığı dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de yayılmakta olan
önemli bir toplumsal sorundur. Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme
Merkezi (TUBİM) verilerine göre bağımlılık ile mücadelede sarf edilen yıllık
harcamalar giderek artmaktadır (3). Toplum sağlığına olumsuz etkisi kadar ülke
ekonomisinde de etkili bir faktör olan madde bağımlılığı çözülmesi gereken ulusal ve
uluslararası bir problemdir. Madde bağımlılığı problemine çözüm ararken doğasına ve
oluşum sürecine bakıldığında, yapısı gereği biyopsikososyal bir sorun olduğu
görülmektedir. Nedenleri araştırıldığı zaman fizyolojik, psikolojik ve çevresel
etkenlerin tek başlarına veya birbirlerini tetikleyerek ilerlediği gözlenmektedir (4,5).
Çoğu vakada ise tek bir risk faktörünün varlığından bahsetmek zordur. Genellikle
birden fazla risk faktörü bir arada bulunmaktadır. Bu risk faktörleri; aile yaşantısından
arkadaş çevresine, kişinin duygusal konumundan mesleki yaşantısına kadar farklı
başlıklarla tanımlanmaktadır. Ancak çevresel faktörler başta olmak üzere, birçok risk
faktörü kişinin etkileşim içinde olduğu sistemlerle alakalıdır. Bu nokta da iletişim
faktörü önem kazanmaktadır. Kişinin ailesiyle, arkadaşlarıyla ve toplumla kurduğu
ilişki birincil risk faktörlerinden biri haline gelebilmektedir (6,7). Bu sebeple
günümüzde başkalaşım geçiren iletişim faktörünün araştırılması diğer risk faktörlerinin
incelenmesi kadar önemli bir hale gelmiştir.
Günümüzde gelişen iletişim teknolojileri ile hem iletişim kavramı hem de kişiler
arası ilişkiler yeni bir boyut kazanmıştır. Taşınabilir hale gelen cihazlarla birlikte
internette yer ve zaman engeli olmaksızın erişim olanağının sağlanması sonucu ortaya
çıkan sosyal medya kavramı, kişiler arası iletişimdeki kalıpları değiştirmiştir (8).
Bireyler, artık çevreleriyle istedikleri zaman, istedikleri yerde iletişime geçer hale
geldikleri gibi yeni insanlarla tanışabilir ve sosyal çevrelerini genişletir hale
gelmişlerdir. Bu durum, sosyalleşme ve bilgi edinme açısından yeni bir çağ açmış olsa
da sosyal medya ve Web 2.0 aracılığı ile çift yönlü iletişimin başlamasıyla birlikte bir
kontrol mekanizmasının geliştirilmesi de eskiye göre zorlaşmıştır(9).
2
Değişen iletişim şekilleri kişi yaşantısı üzerinde etkili olmaktadır. Madde
bağımlılığı problemi de kişiler arası iletişimden etkilenen bir sorun olması sebebiyle
sorunun kaynağını araştırırken değişen iletişim araçlarının araştırılması da bir gereklilik
haline gelmiştir. Bu sebeple gelişen ve değişen, engellerin ortadan kaldırıldığı çevrimiçi
dünyanın uyuşturucu ve uyarıcı maddelere ve bağımlılığa yönelik görüşe etkisi
araştırılmıştır. Araştırma sonucunda problemin varlığını ortaya koyarak çözümün
parçası olmak hedeflenmektedir.
Çalışma Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi 1. Sınıf öğrencilerinin katkılarıyla
gerçekleştirilmiştir. Araştırma aracı Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ana
kampüsünde uygulama izni alınan fakülte ve yüksekokul öğrencilerine uygulanmıştır.
Çalışmada kişilerin sosyal medya kullanım alışkanlıkları ile uyuşturucu-uyarıcı
maddelere ve bağımlılığa yönelik görüşlerini değerlendirmek amacıyla hazırlanmış
anket soru kâğıdı ölçme aracı uygulanarak kişilerin sosyal medya kullanım durumu ve
alışkanlıkları ile bağımlılığa yönelik görüşleri arasında anlamlı bir ilişkinin olup
olmadığını belirlemek hedeflenmiştir.
3
2. GENEL BİLGİLER
2.1. Bağımlılık
Bağımlılık kelimesi Türk Dil Kurumu tarafından “bağımlı olma durumu, tabiiyet”
olarak tanımlanmaktadır (1). Günümüze kadar yapılan çalışmalarda ise bağımlılık pek
çok şekilde tanımlanmıştır. Genel anlamıyla bağımlılık; bir maddeye, duruma ya da
kişiye duyulan önlenemez arzu; bir diğer ifade ile daha güçlü bir iradenin himayesi
altına girme halidir. Kişinin fiziksel, ruhsal ya da sosyal durumunun zarar görmesine
rağmen girdiği himayeden çıkamaması ve devam ettirmesi durumudur (2). Bir başka
açıklama ise, bağımlılığın kaynağı ile kişinin kendisini bir sanma durumudur.
Bağımlılık kaynağının kullanılması halinde kişinin hissettiği geçici iyilik halinden
doğan, bağımlılık kaynağı ile var olma düşüncesidir (10). Köknel (1988) ise bağımlılığı,
alışkanlık kavramı üzerinden açıklamıştır. Bu açıklamaya göre sahip olunan alışkanlık
kişinin sosyal yaşamında ve iş yaşantısında olumsuzluklar yaşamasına neden oluyor,
kişinin günlük yaşantısında sürdürdüğü etkinliklerin önüne geçiyor ve bu alışkanlığı
bırakmaya çalışılması ruhsal ve fiziksel rahatsızlığa sebep oluyorsa bağımlılıktan söz
etmek mümkündür (11). Genel şekliyle bakıldığında bağımlılık hali bağımlı olunan
madde, durum ya da kişi ile bağımlı arasındaki ilişki ile ilgilidir. Ancak bazı madde ve
durumlar bağımlılık oluşturmaya diğerlerinde daha yatkındır. Bu sebeple bağımlılık
çalışmaları belli başlı başlıklar altında toplanmıştır.
Bağımlılık sadece bir maddeye yönelik oluşan bir durum değildir. Literatürde pek
çok bağımlılık türleri bulunmaktadır. Bunlara;
Uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılığı,
Tütün bağımlılığı,
Alkol bağımlılığı,
İnternet bağımlılığı,
Alış-veriş bağımlılığı,
Teknoloji bağımlılığı,
Seks bağımlılığı,
Oyun bağımlılığı,
4
Yeme-içme bağımlılığı,
İlişki bağımlılığı ve
Kumar bağımlılığı örnek verilebilmektedir(12).
Bu çalışma kapsamında uyuşturucu ve uyarıcı madde başlığına odaklanılmıştır.
Çalışmanın ileriki bölümlerinde uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılığı daha ayrıntılı
bir şekilde açıklanacaktır.
Bağımlılık, bireysel bir sorun olmanın yanında toplumsal boyutta da farklı
sorunlara sebep olmaktadır. Sağlık, ekonomik ve adli alanlar bağımlılık probleminin
doğrudan etki ettiği alanlardan bazılarıdır (13). Öyle ki bağımlılık sorunu ulusal bir
sorun olmaktan çıkıp uluslararası bir sorun haline gelmiştir. Uyuşturucu ticaretindeki
yüksek kar payı ve terör örgütlerinin uyuşturucuyu gelir kaynağı olarak kullanması
sorunun etkisini oldukça arttırmıştır (14). Bu sebeple ülkeler ulusal politikalara ek
olarak uluslararası politikalara da ihtiyaç duymaktadırlar. Türkiye de bu süreçte
bağımlılık ile mücadeleyi farklı perspektiflerden değerlendirerek bölgesel, ulusal ve
uluslararası düzeyde çalışmalar gerçekleştirmektedir. Bağımlılığın bir sonucu olarak
ortaya çıkan problemler aynı zamanda bağımlılık probleminin büyümesinde de etkili
olabilmektedir. Problemin uluslararası bir hal almasına sebep olan etkenlere ek olarak
günümüzdeki teknolojik gelişmeler de uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığının
yaygınlaşmasına ve artmasına sebep olmuştur (15).
2.2. Madde Bağımlılığı
Amerikan Psikiyatri Birliği, DSM-5’te (16) bağımlılık yapan maddeleri 11 gruba
ayırmıştır. Bunlar (çoğul madde kullanımı ve bilinmeyen maddeler de eklenince
sıralama sayısı 13’e çıkmıştır);
1) Alkol,
2) Amfetamin ve benzer etkili sempatomimetikler,
3) Kafein,
4) Kannabis,
5) Kokain,
6) Hallüsinojenler,
5
7) İnhalanlar,
8) Nikotin,
9) Opiyatlar,
10) Fensiklidin ve benzer etkili sempatomimetikler
11) Sedatifler, hiptonikler ve anksiyolitikler,
12) Çoğul madde,
13) Diğer ve bilinmeyen maddeler.
Kafein, alkol ve nikotin kullanımının yasal olması sebebiyle ülkemizde kullanım
sıklıkları diğer maddelere oranla daha yüksektir. Bu sebeple çalışmanın sağlıklı
yürütülebilmesi için kafein, nikotin ve alkol çalışma kapsamına dâhil edilmemiştir.
Yeşilay madde bağımlılığını, fiziksel ve ruhsal bağımlılık olarak ayrı ayrı ele
almıştır. Fiziksel bağımlılığı kişinin maddeye karşı geliştirdiği adaptasyon sonucu
maddeye duyulan fizyolojik istek, ruhsal bağımlılığı ise kişinin ihtiyaçlarını tatmin
amacıyla maddeye olan düşkünlük olarak açıklamıştır (17). Madde bağımlılığı da
bağımlılık tanımı çerçevesinde bağımlılık yapıcı maddelere yönelik bir şekilde
tanımlanmıştır. Bağımlılık Yapıcı Maddeler ve Bağımlılıkla Mücadele Ulusal Politika
ve Strateji Belgesi’nin Uygulanması için eylem planında madde bağımlılığı, maddelerin
gösterdikleri etkiye veya etkileri elde etmek amacıyla fiziksel, sosyal ve
psikolojik problemlerle başa çıkmak için kullanılması ve bu kullanımın istemli veya
istemsiz bir şekilde devam ettirilmesi durumudur. Madde bağımlılığının ayırıcı
özelliklerinden birisi fiziki bağımlılığın ortaya çıkması ve kişinin maddeye tolerans
geliştirilmesidir (10). Ulukoca (2013) ise madde bağımlılığını; kullanılan maddeye
devamlı bir şekilde psikolojik ve fiziksel bağımlılık oluşması sonucu kişinin sosyal ve
mesleki işlevselliğinin bozulması sonucu ortaya çıkan madde kullanım rahatsızlığı
olarak tanımlamaktadır (18).
Dünya genelinde uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanım sıklığına bakıldığında
Birleşmiş Milletler Dünya Uyuşturucu Raporu (United Nations World Drug Report)
2018’e göre; 2016 yılında 15-64 yaş aralığındaki insanların ortalama %5.6’sı (275
milyon) en az 1 defa uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmışlardır (19). 2018 yılı
Avrupa Uyuşturucu Raporu’na göre ise; 15-64 yaş arası bireylerin dörtte birinden
fazlası en az bir defa uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmıştır (20). 2018 Türkiye
6
Uyuşturucu Raporu’nda ise madde kullanımlarını tespit etmek amacıyla uyuşturucu ve
uyarıcı maddelerle ilişkili suç kayıtları üzerinden veriler elde edilmiştir. Elde edilen
verilere göre 2017 yılında 118.482 tane uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle bağlantılı adli
olay meydana gelmiştir. Bu olaylar neticesinde 170.175 şahıs şüpheli olarak
yakalanmıştır (3). Aynı rapora göre, yıllara ve maddelere göre yakalanan şüpheli
sayıları Şekil 1’deki gibidir:
Şekil 1. 2018 Türkiye Uyuşturucu Raporu Yıllara ve Maddelere Göre Şüpheli Sayısı.
2.2.1. Koruyucu ve Önleyici Çalışmalar
Uyuşturucu ve uyarıcı madde kötüye kullanımı ve bağımlılığıyla ilgili koruyucu
ve önleyici çalışmalar, ülkemizde farklı kurum ve kuruluş tarafından yürütülmektedir.
Bağımlılık ve madde kötüye kullanımının sebepleri ve sonuçlarının çok çeşitli olması
sebebiyle yapılan önleyici ve koruyucu çalışmaların da çeşitlilikte olması ve devlet
politikası boyutunda düzenlenmesi gerekmektedir (21). Ulusal ve uluslararası anlamda
yürütülen politikalar ile ilgili çalışmalar Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı
İzleme Merkezi (TUBİM) tarafından yürütülmektedir (22). Aynı zamanda TUBİM
Türkiye’deki uyuşturucu ve uyarıcı maddelere yönelik yürütülen kamu çalışmalarında
19.395
74.215
5.145 9.935
2.094
11.122
34.107
12.091
54.788
2.201 8.777
685 5.284
20.670
19.650
53.018
1.500 7.965
610 2.977
15.948
2017 2016 2015
7
harcama verilerini de raporlamaktadır. TUBİM verilerine göre, 2017 yılında kamu
kuruluşları uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle mücadele sürecinde 936,194 milyon Türk
Lirası harcama yapmıştır. Bu rakam bir önceki yıla oranda %29,7 artış göstermiştir (3).
Koruyucu ve önleyici çalışmalar etkililiği için işbirliği içinde çalışmak bir
gerekliliktir. Bu sebeple Cumhurbaşkanı Yardımcısının başkanlığında Uyuşturucu ile
Mücadele Yüksek Kurulu ve Uyuşturucu ile Mücadele Teknik Kurulu oluşturulmuştur.
İlgili kurulların koordinasyonunu Sağlık Bakanlığı sağlamaktadır. İllerde ise Sağlık
Müdürlükleri görevlendirilmiştir. 2017 yılında bağımlılık yapıcı madde çeşitlenmesinin
artmasıyla kurulların genişletilme kararı alınmış ve Bağımlılık ile Mücadele Yüksek
Kurulu oluşturulmuştur. Aynı zamanda ek bir genelgeyle alt ve teknik kurulları ile
geçici ve kalıcı çalışma grupları oluşturulabileceği kararı alınmıştır. Bu kapsamda
Bağımlılıkla Mücadele Kurulu ve Bağımlılıkla Mücadele Teknik Çalışma Grupları
kurulmuştur. Bu çalışma grupları;
Uyuşturucu ile Mücadele Teknik Çalışma Grubu,
Alkol Bağımlılığı ile Mücadele Teknik Çalışma Grubu,
Tütün Bağımlılığı ile Mücadele Teknik Çalışma Grubu,
Bağımlılık ile Mücadele iletişim Teknik Çalışma Grubu’dur (3).
Türkiye’nin uyuşturucu ve uyarıcı maddelere yönelik politika ve stratejilerinin
belirlendiği Strateji Belgesi ve Eylem Planlarının yeni kurulan kurul tarafından
güncellenme kararı alınmıştır. 2018 yılından başlayarak oluşturulan Strateji Belgesi ve
Eylem Planı ile 2024 yılına kadar uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle mücadele
politikaları ve stratejileri belirlenmiştir (3).
2018-2023 Uyuşturucu ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı
kapsamında genel hatlarıyla; arz-talep sürecini engelleyerek uyuşturucu ve uyarıcı
maddelerin üretimini, kaçakçılığı ve satışının önlenmesi; koruyucu-önleyici çalışmalar,
tedavi ve iyileştirme çalışmaları ve sosyal uyum hizmetleri sunmak ve sürecin
koordinasyonu, izlenmesi ve değerlendirilmesi ile ilgilidir (23).
İçişleri Bakanlığı ise bağımlılıkla mücadeleyle ilgili yasal düzenlemeleri 3 kanun
altında toplamıştır. Bu kanunlar;
8
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu,
2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Kanunu,
3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanun’dur (3).
Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle mücadelede görev alan bir diğer kuruluş ise
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’dır. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığı bağımlılıkla mücadele sürecinde birey ve toplum düzeyinde sosyal politikalar
geliştirmekte ve uygulamaktadır. Madde bağımlılığına yönelik koruyucu ve önleyici
çalışmalarda pek çok disiplinden yararlanılmaktadır. Bunlardan bir tanesi de sosyal
hizmettir. Madde bağımlılığına yönelik yapılan çalışmalarda sosyal çevreye
odaklanmak gereksinim duyulan bir noktadır. Sosyal çevrenin madde bağımlılığı için
bir risk faktörü oluşturmasının yanında madde bağımlısı bireyin tedavi sürecinde ve
kaçınılan “relaps” sürecinde risk faktörü oluşturan sosyal çevreden uzaklaştırılması ya
da tehlikeli sosyal çevrenin yeniden şekillendirilmesi uygulanan müdahalenin bir
parçası olmalıdır (24). Bu aşamada sosyal hizmet mesleği “çevresi içinde birey”
yaklaşımı ve birey- aile- grup-toplum müdahale düzeyleri ile ihtiyaç duyulan müdahale
yönetimine kaynak oluşturmaktadır.
Bağımlılıkla mücadelede görev alan bir diğer kamu kuruluşu ise Milli Eğitim
Bakanlığı (MEB)’dır. Okullarda görev alan okul psikolojik danışmanları tarafından
koruyucu ve önleyici çalışmalar yürütülmekte ve MEB, “Madde Bağımlılığı ile
Mücadele Anne-Baba, Öğretmen, Eğitim Yöneticisi ve Rehber Öğretmen(Psikolojik
Danışman) El kitapları” ile mücadeleye destek vermektedir (25).
Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi
(AMATEM) ise ayakta ve yatarak tedavi ve iyileştirme hizmeti sunmaktadır. Tedavi
bireyin fizyolojik, psikolojik ve çevresel desteğini de kapsamaktadır (26). Çocuk ve
Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi (ÇEMATEM) ise 18 yaş altı bireylere ayakta
ve yatarak tedavi ve iyileştirme hizmetleri sunmaktadır. AMATEM’den farklı olarak
çocukların gelişim dönemlerine ve kişilik özelliklerine uygun tedavi biçimleri
kullanmaktadır (27).
Kamu kurum ve kuruluşlarından farklı olarak pek çok sivil toplum kuruluşu da
uyuşturucu ve uyarıcı madde ile mücadelede görev almaktadır. Bu sivil toplum
kuruluşlarına; Yeşilay, Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM), Gençlik ve Aile
9
Destek Merkezi (GADEM), Sancaktepe Bağımlılık Danışma ve Eğitim Merkezi
(BADEM) örnek gösterilebilir. Bu kuruluşlar toplumun farklı kesimlerine farklı
uygulamalarla ulaşarak bağımlılık ile mücadele etmeyi amaçlamaktadırlar.
2.2.2. Madde Bağımlılığının Risk Faktörleri
Risk kavramı, bireysel gelişim sürecinde sosyal ve psikolojik durumu olumsuz
etkileyebilecek durumların tamamı için kullanılır. Özellikle gelişim döneminde olan
bireylerin – gençlerin ve çocukların ileride ki yaşamlarında sorunlu bir birey haline
gelmelerini engelleyebilecek davranışlar ve durumlardır (28). Risk faktörleri kişilerin
iyilik halleriyle doğrudan etkileşim içerisindedir, ancak bireylerin risk faktörlerine
maruz kaldıkları yaş, kültür ve cinsiyet gibi değişkenler ile risk faktörünün birey
üzerindeki etkisi arasında bağlantı vardır (29,30). Bu sebeple kişilerin iyilik halleri ile
sebep-sonuç düzeyinde bağdaşan madde bağımlılığı problemi için bireylerin içerisinde
bulundukları risk faktörlerinin incelenmesi koruyucu ve önleyici çalışmalar için bir
gerekliliktir.
Madde bağımlılığı kronik bir hastalıktır ve bu hastalık tek bir sebebe
dayanmamaktadır (4,31). Fizyolojik, psikolojik ve çevresel etkenlerin madde
bağımlılığının değişkenlerinden olması, madde bağımlılığının biyopsikososyal model
ile açıklanmasını gerektirmektedir. Biyopsikososyal modele göre bağımlılık ile
mücadelenin başarılı bir şekilde yürütülmesi için bağımlılığın biyolojik, psikolojik ve
sosyal yönleriyle bir bütün olarak ele alınması gerekmektedir (32). Bağımlılığın farklı
sebeplerine odaklanıldığı kadar farklı çıktılarına da odaklanmak gerekmektedir.
Bağımlılık bireysel bir sorun olduğu kadar toplumsal bir sorundur. Bireysel boyutta
karşılaşılan problemler, toplumsal yaşantıya etkili olurken – toplum sağlığını etkilemesi,
suça sürüklemesi– (33) toplumdaki sorunlar da bireysel bağımlılığın bir sebebi olarak
karşımıza çıkabilmektedir. Bağımlılığın yaygınlığı, sıklığı, türleri ve sebeplerine
yönelik birçok çalışma yapılmıştır. Ancak bağımlılık araştırmalarında birçok problem
ile karşılaşılmaktadır. Bu problemlerin başında madde kullanımının yasadışı olması
gelmektedir. Araştırmaların konusu olan insanlar madde bağımlılığını veya kötüye
kullanımını gizleyebilmekte ya da sorulan sorularda gerçeklikten
uzaklaşabilmektedirler. Bir diğer yandan ise madde kullanım davranışı toplumlarda
bölgesel düzeyde farklılık gösterebilmektedir. Bu bölgesel farklılıklarda elde edilen
10
genel verilerin sağlıksız sonuçlar vermesine sebep olabilmektedir. Bir başka engel ise
bağımlılığın büyüyen ve yaşayan bir problem olmasıdır. Yeni bir maddenin pazara
sürülmesi ya da popülerite kazanması, literatüre kazandırılması gereken eksik bir
değişken olarak karışımıza çıkabilmektedir. Bu etkenler sebebiyle literatürde karşımıza
çıkan değişkenler farklılık gösterebilmektedir (34). Bu sebepler doğrultusunda
literatürde elde edilen veriler değişkenlik gösterirken belli başlı noktalar ise var olan
engellere rağmen ortak paydada buluşmaktadır.
Literatürde risk faktörleri üzerine yapılan çalışmalarda risk faktörlerinin farklı
boyutlarda gruplandırıldığı görülmektedir. Risk faktörleri; bireysel, aile ve çevresel
boyutta sınıflandırılabilmektedir(35);
Bireysel boyuttaki risk faktörleri üzerinde durulduğunda, kişisel gelişim
dönemleri ile karşılaşılan risk faktörlerinin çeşitleri ve etkileri arasındaki bağlantıdan
söz etmek gerekmektedir. Madde kullanım davranışı literatüre göre sıklıkla ergenlik
döneminde sergilenmeye başlamaktadır (7). Bu sebeple, bu dönemin özelliklerine göre,
bu dönemde bireylerin kendini kanıtlama davranışı, asilik, tehlikeli durumları
Çalışmamıza katılanların cinsiyetlerine göre dağılımı Tablo 1’de görülmektedir.
Katılımcıların % 52,6’ü kadınlardan, % 47,4’sı erkeklerden oluşmaktadır.
Tablo 1. Çalışmaya Katılanların Cinsiyetlerine Göre Dağılımı.
Cinsiyet Sayı %
Kadın 221 52,6
Erkek 199 47,4
Toplam 420 100
Çalışmaya katılanların yaş dağılımı Tablo 2’de gösterildiği gibidir. Katılımcılar
17-22 yaş aralığında yoğunluk göstermektedirler.
Tablo 2. Çalışmaya Katılanların Yaş Dağılımı.
Yaş Sayı %
17 -19 yaş 210 50,0 20-22 yaş 180 42,9 23 yaş ve üstü 30 7,1 Toplam 420 100
Çalışmaya katılanların babalarının eğitim durumları Tablo 3’te gösterilmiştir.
Bulgular sonucunda katılımcıların babalarının % 1,9’u okur-yazar değildir. Diğer
katılımcıların babalarının % 39,5’sı ilkokul, %26,2’i ortaokul, %20,5’sı lise ve %11,9’i
üniversite mezunudur.
Tablo 3. Çalışmaya Katılanların Baba Eğitim Seviyeleri Dağılımı.
Baba Eğitim Durumu Sayı % Okur-yazar değil 8 1,9 İlkokul 166 39,5 Ortaokul 110 26,2 Lise 86 20,5 Üniversite 50 11,9 Toplam 420 100
32
Çalışmaya katılanların annelerinin eğitim durumları Tablo 4’te gösterilmiştir.
Bulgular sonucunda katılımcıların annelerinin % 10,3’u okur-yazar değildir. Diğer
katılımcıların annelerinin % 48,8’sı ilkokul, %23,1’i ortaokul, %15,5’sı lise ve %2,4’i
üniversite mezunudur.
Tablo 4. Çalışmaya Katılanların Anne Eğitim Seviyeleri Dağılımı.
Anne Eğitim Durumu Sayı %
Okur-yazar değil 43 10,3 İlkokul 205 48,8 Ortaokul 97 23,1 Lise 65 15,5 Üniversite 10 2,4 Toplam 420 100
Çalışmaya katılanların anne-baba birliktelik durumu Hata! Başvuru kaynağı
bulunamadı.’te gösterildiği gibidir. Katılımcıların büyük çoğunluğunun anne-
babalarının birlikte yaşadığı görülmektedir.
Tablo 5. Çalışmaya Katılanların Anne-Baba Birliktelik Durum Dağılımı.
Anne-Baba Birliktelik Durumu Sayı %
Anne-baba birlikte yaşıyor. 363 86,4 Anne-baba ayrı yaşıyor. 29 6,9 Anne vefat etti, baba yaşıyor. 5 1,2 Baba vefat etti, anne yaşıyor. 22 5,2 Anne-baba vefat etti 1 0,2 Toplam 420 100
Çalışmaya katılanların yaşadıkları yerlere ilişkin bulgular Tablo 6’da
gösterilmiştir. Katılımcılar sırasıyla % 51,4 oranında öğrenci yurdunda, %31,7 oranında
aile yanında, %9,5 oranında öğrenci evinde, %3,3 oranında akraba yanında, %2,4
oranında yalnız ve %1,7 oranında başka bir ailenin yanında yaşadıklarını belirtmişlerdir.
33
Tablo 6. Çalışmaya Katılanların Yaşadıkları Yerlerin Dağılımı.
Yaşanılan Yer Sayı %
Ailemle birlikte yaşıyorum. 133 31,7 Öğrenci yurdunda yaşıyorum. 216 51,4 Başka bir aile yanında yaşıyorum 7 1,7 Öğrenci evinde yaşıyorum. 40 9,5 Akraba yanında yaşıyorum. 14 3,3 Tek yaşıyorum. 10 2,4 Toplam 420 100
Çalışmaya katılanların yaşamlarının çoğunluğunu geçirdikleri yerlere ilişkin
bulgular Tablo 7Hata! Başvuru kaynağı bulunamadı.’de belirtilmiştir. Katılımcılar
yaşamlarının çoğunu sırasıyla %56,7 oranında şehirde %21,9 oranında ilçede, %16,6
oranında köyde, %4,8 oranında kasabada geçirdiklerini ifade etmişlerdir.
Tablo 7. Çalışmaya Katılanların Yaşamlarının Çoğunluğunu Geçirdikleri Yerlerin Dağılımı.
Yaşamının Çoğunluğunun Geçtiği Yer Sayı %
Köy 70 16,7 Kasaba 20 4,8 İlçe 92 21,9 Şehir 238 56,7 Toplam 420 100
Çalışmaya katılanların ailelerin ortalama aylık gelirlerine ilişkin bulgular Hata!
Başvuru kaynağı bulunamadı.Tablo 8’de belirtilmiştir. Katılımcıların ailelerin
ortalama aylık gelirlerinin %78,3 oranla 0-4000 TL arasında olduğu görülmektedir.
Tablo 8. Çalışmaya Katılan Öğrencilerin Ailelerinin Ortalama Aylık Gelir Dağılımı
Aile Ortalama Aylık Geliri Sayı %
0-1000 TL 79 18,8 1001-2000 TL 168 40,0 2001-3000 TL 71 16,9 3001-4000 TL 53 12,6 4001-5000 TL 28 6,7 5001 TL ve Üstü 21 5,0 Toplam 420 100
34
Çalışmaya katılanların ortalama aylık gelirlerine ilişkin bulgular Tablo 9’da
verilmiştir. Katılımcıların ortalama aylık gelirlerinin %77,9 oranla 0-600 TL arasında
olduğu görülmektedir.
Tablo 9. Çalışmaya Katılanların Ortalama Aylık Gelir Dağılımı.
Kişinin Ortalama Aylık Geliri Sayı %
0-300 TL 191 45,5 301-600 TL 136 32,4 601-900 TL 33 7,9 901-1200 TL 33 7,9 1201 TL ve Üstü 27 6,4 Toplam 420 100
4.2. Katılımcıların Sosyal Medyaya ve Uyuşturucu ve Uyarıcı Maddelere
Yönelik Görüş İfadelerine Verdikleri Cevapların Frekansları.
Sosyal medya platformlarını kullandıklarını ifade eden katılımcıların sosyal
medyada karşılaştıkları uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren paylaşımlar ile ilgili görüş
ifadelerine verdikleri cevaplar Tablo 10’da verilmiştir.
Tablo 10. Katılımcıların Sosyal Medya İle İlgili Görüşleri
4.3. Demografik Özellikler ve Sosyal Medya Kullanım Alışkanlıkları İlişkisi
Üzerine Bulgular
Katılımcıların demografik özellikleri ile sosyal medya kullanım durumları
arasındaki farklılığı belirlemek amacıyla Ki-Kare Testi uygulanmıştır. Bulgulara ilişkin
bilgiler Tablo 12’de verilmiştir. Test sonuçlarına göre 0,05 düzeyinde istatistiksel
oranda anlamlı olan demografik özelliklerin sosyal medya kullanım durumu ile ilişkili
olup olmadığı incelenmiştir. Test sonuçlarına göre, öğrencilerin yaşları ve aylık
ortalama gelirleri ile sosyal medya platformlarını kullanım durumları arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur. (p<0,05) Test sonucuna göre cinsiyet,
anne-baba eğitim durumu, ailenin birliktelik durumu, yaşanılan ortam, yaşamın
çoğunluğunun geçtiği yer ve aile ortalama aylık geliri ile sosyal medya platformlarının
kullanım durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki yoktur. (p>0,05)
Tablo 12. Katılımcıların sosyal medya kullanma durumları ile demografik özelliklerinin ilişkisine yönelik
bulguları.
Sosyal medya platformlarını kullanım durumu
Evet Hayır Toplam X² p
Sayı % Sayı % Sayı %
Cinsiyet
Kadın 195 51,0 24 66,7 219 52,4
3,218 0,073 Erkek 187 49,0 12 33,3 199 47,6
Toplam 384 100 36 100 420 100
Yaş
17-19 yaş 184 48,3 26 72,2 210 50,4
7,615 0,022 20-22 yaş 169 44,4 9 25,0 178 42,7
23 ve üstü 28 7,3 1 2,8 29 7,0
Toplam 383 100 36 100 417 100
Baba eğitim
durumu
Okur-yazar değil 6 1,6 0 0 6 1,4
6,156 0,188
İlkokul 146 38,4 19 52,8 165 39,7
Ortaokul 99 26,1 11 30,6 110 26,4
Lise 80 21,1 5 13,9 85 20,6
Üniversite 49 12,9 1 2,8 50 12,0
Toplam 380 100 36 100 416 100
Anne eğitim
durumu
Okur-yazar değil 33 8,7 5 13,9 38 9,2
2,006 0,735
İlkokul 187 49,5 18 50 205 49,5
Ortaokul 88 23,3 8 22,2 96 23,2
Lise 60 15,9 5 13,9 65 15,7
Üniversite 10 2,6 0 0 10 2,4
Toplam 378 100 36 100 414 100
37
Tablo 12. devamı
Anne-baba birliktelik durumu
Birlikte yaşıyor. 331 86,6 32 88,9 363 86,8
0,144 0,704 Ayrı yaşıyor. 51 13,4 4 11,1 55 13,2
Toplam 382 100 36 100 418 100
Yaşam yeri
Ailem ile birlikte kalıyorum
119 31,2 14 38,9 133 31,8
0,908 0,341 Ailemden ayrı yaşıyorum.
263 92,3 22 7,7 285 68,2
Toplam 382 100 36 100 418 100
Yaşamın büyük çoğunluğunun geçtiği yer
Köy 60 15,7 9 25,0 69 16,5
3,957 0,412
Kasaba 18 4,7 2 5,6 20 4,8
İlçe 85 22,3 6 16,7 91 21,8
Şehir 218 56,2 19 52,8 237 56,8
Toplam 381 100 36 100 417 100
Aile ortalama aylık geliri
0-1000 TL 65 17,2 6 17,6 71 17,1
4,188 0,523
1001-2000 TL 151 39,9 17 50 168 40,8
2001-3000 TL 64 16,9 7 20,6 71 17,2
3001-4000 TL 50 13,2 3 8,8 53 12,9
4001-5000 TL 27 7,1 1 2,9 28 6,8
5001 TL ve üstü 21 5,6 0 0 21 5,1
Toplam 378 100 34 100 412 100
Kişinin ortalama aylık geliri
0-900 TL 319 84,4 34 97,1 353 85,5
4,195 0,041 901 TL ve üstü 59 15,6 1 2,9 60 14,5
Toplam 378 100 35 100 413 100
Katılımcıların cinsiyetleri ve sosyal medya platformlarında karşılaştıkları
uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren paylaşımlara yönelik görüşleri üzerine uygulanan
Mann-Whitney U testi bulgular Tablo 13’deki gibidir. Test sonucuna göre p değeri
0,05’ten küçük olan ifadeler ile cinsiyet arasında anlamlı bir farklılık vardır. Bu bilgiler
ışığında;
“Sosyal medya aracılığı ile uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken ya da etkisi
altında çekilmiş fotoğraf ya da video ile karşılaştım.” ifadesine verilen cevaplar
cinsiyete göre istatistiksel oranda farklılık göstermektedir. (p<0,05) Kadınlar, erkeklere
göre bu ifadeye daha olumsuz bir eğilim göstermişlerdir.
“Tanınmış kişileri uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken görmek, kullanılan
maddeyi merak etmeme neden oluyor.” İfadesine verilen cevaplar cinsiyete göre
istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde farklıdır. (p<0,05) Ortalamalar
38
değerlendirildiğinde erkeklerin kadınlara göre belirtilen ifadeye katılım oranları
artmaktadır.
“Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde ile ilgili paylaşılan bilgilerin
doğruluğuna güveniyorum.” ifadesi cinsiyete göre istatistiksel oranda anlamlı olarak
farklılaşmaktadır. (p<0,05) Ortalamalar değerlendirildiğinde erkeklerin kadınlara göre
belirtilen ifadeye katılım oranları artmaktadır.
“Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken fotoğrafını ya da videosunu paylaşan
insanların daha eğlenceli olduğunu düşünüyorum.” ifadesine verilen cevaplar arasında
cinsiyete göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık vardır. (p<0,05) Ortalamalar
değerlendirildiğinde erkeklerin kadınlara göre belirtilen ifadeye katılım oranları
artmaktadır.
Tablo 13. Cinsiyet ile Sosyal Medya'ya Yönelik Görüşlere İlişkin Bulgular.
Sosyal Medyaya Yönelik Görüş İfadeleri Cinsiyet Sayı Ortalama±S.d P
Sosyal medya aracılığı ile uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken ya da etkisi altında çekilmiş fotoğraf ya da video ile karşılaştım.
Erkek 187 2,98±1,25
0,007Kadın 194 3,33±1,17
Toplam 381 3,16±1,12
Sosyal medya aracılığı ile karşılaştığım uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren fotoğraflar, videolar ya da yazınsal paylaşımlar kullanılan madde ile ilgili merak uyandırıyor.
Erkek 186 4,10±1,24
0,060Kadın 193 4,32±1,15
Toplam 379 4,22±1,20
Fotoğraflarda, videolarda ya da yazınsal paylaşımlarda gördüğüm uyuşturucu ve uyarıcı maddeler hakkında bilgi sahibi olmak istiyorum.
Erkek 186 4,03±1,26
0,539Kadın 191 4,05±1,33
Toplam 377 4,04±1,29
Arkadaşlarımın sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken ya da etkisi altındayken fotoğraf veya video paylaşımı yaptıklarını görüyorum.
Erkek 187 4,41±1,10
0,244Kadın 193 4,57±0,88
Toplam 380 4,49±1,00
Tanınmış kişileri uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken görmek, kullanılan maddeyi merak etmeme neden oluyor.
Erkek 186 4,41±1,12
0,002Kadın 193 4,69±0,88
Toplam 379 4,55±1,01
39
Tablo 13. devamı
Ben aramasam da uyuşturucu ve uyarıcı
madde kullanımını veya etkisini içeren
paylaşımlarla karşılaşabiliyorum.
Erkek 186 3,52±1,31
0,233Kadın 191 3,71±1,17
Toplam 377 3,62±1,24
Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı
madde ile ilgili paylaşılan bilgilerin
doğruluğuna güveniyorum.
Erkek 186 1,29±0,97
0,014Kadın 190 4,08±1,16
Toplam 376 3,93±1,24
Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken
fotoğrafını ya da videosunu paylaşan
insanların daha eğlenceli olduğunu
düşünüyorum.
Erkek 188 4,62±0,97
0,002Kadın 192 4,86±0,61
Toplam 380 4,74±0,82
Sosyal medya üzerinde uyuşturucu ve
uyarıcı maddelere erişim
sağlayabileceğime inanıyorum.
Erkek 186 3,85±1,50
0,367Kadın 191 3,97±1,46
Toplam 377 3,91±1,48
Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı
madde kullanımı ve etkisini içeren
fotoğraf, video ya da yazınsal paylaşım
yapan insanların dikkat çekmeye
çalıştığını düşünüyorum.
Erkek 189 3,01±1,59
0,757Kadın 194 2,97±1,51
Toplam 383 2,99±1,55
Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı
madde kullanımı ya da etkisini içeren
paylaşım yapan insanları/arkadaşlarımı
takipten/arkadaşlıktan
çıkarıyorum/engelliyorum.
Erkek 189 3,05±1,63
0,783Kadın 193 3,00±1,65
Toplam 382 3,02±1,64
Katılımcıların yaşları ve sosyal medya platformlarında karşılaştıkları uyuşturucu
ve uyarıcı madde içeren paylaşımlara yönelik görüşleri üzerine uygulanan Kruskal-
Wallis H Testi bulguları Tablo 14’deki gibidir. Test sonucuna göre p değeri 0,05’ten
küçük olan ifadelere verilen cevaplarda katılımcıların yaşları düzeyinde anlamlı bir
farklılık vardır. Bu bilgiler ışığında;
“Sosyal medya aracılığı ile uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken ya da etkisi
altında çekilmiş fotoğraf ya da video ile karşılaştım.” ifadesine verilen cevaplar
40
katılımcı yaşlarına göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık sergilemektedir.
(p<0,05)
“Arkadaşlarımın sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken ya da
etkisi altındayken fotoğraf veya video paylaşımı yaptıklarını görüyorum.” İfadesine
verilen cevaplar öğrencilerin yaşlarına göre istatistiksel düzeyde anlamlı bir şekilde
farklılık göstermektedir. (p<0,05)
“Ben aramasam da uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını veya etkisini içeren
paylaşımlarla karşılaşabiliyorum.” ifadesine verilen cevaplar katılımcı yaşlarına göre
istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermektedir. (p<0,05)
“Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken fotoğrafını ya da videosunu paylaşan
insanların daha eğlenceli olduğunu düşünüyorum.” ifadesine verilen cevapların
katılımcı yaşları düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılaşmaktadır. (p<0,05)
Tablo 14. Yaş ile Sosyal Medya'ya Yönelik Görüşlere İlişkin Bulgular.
Sosyal Medyaya Yönelik Görüş İfadeleri
Yaş Sayı Ortalama±S.d. P
Sosyal medya aracılığı ile uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken ya da etkisi altında çekilmiş fotoğraf ya da video ile karşılaştım.
17-19 yaş 182 3,34±1,19
0,022 20-22 yaş 168 2,98±1,25
23 yaş ve üstü 28 3,07±1,21
Toplam 378 3,16±1,22
Sosyal medya aracılığı ile karşılaştığım uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren fotoğraflar, videolar ya da yazınsal paylaşımlar kullanılan madde ile ilgili merak uyandırıyor.
17-19 yaş 181 4,34±1,13
0,094 20-22 yaş 167 4,12±1,21
23 yaş ve üstü 28 3,92±1,51
Toplam 376 4,22±1,20
Fotoğraflarda, videolarda ya da yazınsal paylaşımlarda gördüğüm uyuşturucu ve uyarıcı maddeler hakkında bilgi sahibi olmak istiyorum.
17-19 yaş 180 4,17±1,27
0,084 20-22 yaş 166 3,92±1,32
23 yaş ve üstü 28 3,92±,30
Toplam 374 4,04±1,29
Arkadaşlarımın sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken ya da etkisi altındayken fotoğraf veya video paylaşımı yaptıklarını görüyorum.
17-19 yaş 182 4,68±0,70
0,007 20-22 yaş 167 4,32±1,16
23 yaş ve üstü 28 4,21±,31
Toplam 377 4,49±1,00
Tanınmış kişileri uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken görmek, kullanılan maddeyi merak etmeme neden oluyor.
17-19 yaş 181 4,64±,90
0,201 20-22 yaş 167 4,46±1,12
23 yaş ve üstü 28 4,57±,92
Toplam 376 4,55±1,01
41
Tablo 14. devamı
Ben aramasam da uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını veya etkisini içeren paylaşımlarla karşılaşabiliyorum.
17-19 yaş 181 3,82±1,14
0,011 20-22 yaş 166 3,45±1,27
23 yaş ve üstü 27 3,25±1,50
Toplam 374 3,62±1,24
Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde ile ilgili paylaşılan bilgilerin doğruluğuna güveniyorum.
17-19 yaş 181 4,07±1,17
0,094 20-22 yaş 164 3,77±1,30
23 yaş ve üstü 28 3,89±,22
Toplam 373 3,93±1,24
Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken fotoğrafını ya da videosunu paylaşan insanların daha eğlenceli olduğunu düşünüyorum.
17-19 yaş 183 4,89±0,54
0,000 20-22 yaş 166 4,65±0,93
23 yaş ve üstü 28 4,32±,33
Toplam 377 4,74±0,82
Sosyal medya üzerinde uyuşturucu ve uyarıcı maddelere erişim sağlayabileceğime inanıyorum.
17-19 yaş 181 4,04±1,41
0,172 20-22 yaş 165 3,76±1,52
23 yaş ve üstü 28 3,89±1,64
Toplam 374 3,91±1,48
Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı ve etkisini içeren fotoğraf, video ya da yazınsal paylaşım yapan insanların dikkat çekmeye çalıştığını düşünüyorum.
17-19 yaş 185 3,02±1,52
0,691 20-22 yaş 167 2,92±1,58
23 yaş ve üstü 28 3,17±1,65
Toplam 380 2,99±1,64
Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı ya da etkisini içeren paylaşım yapan insanları/arkadaşlarımı takipten/arkadaşlıktan çıkarıyorum/engelliyorum.
17-19 yaş 185 3±1,66
0,078
20-22 yaş 166 2,95±1,60
23 yaş ve üstü 28 3,71±1,60
Toplam 379 3,02±1,64
Katılımcıların babalarının eğitim durumu ve sosyal medya platformlarında
karşılaştıkları uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren paylaşımlara yönelik görüşleri
üzerine uygulanan Kruskal-Wallis H Testi bulguları Tablo 15’deki gibidir. Test
sonucuna göre p değeri 0,05’ten küçük olan ifadelere verilen cevaplar üzerinde
katılımcıların babalarının eğitim düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık
oluşturmaktadır. Bu bilgiler ışığında;
“Sosyal medya aracılığı ile karşılaştığım uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren
fotoğraflar, videolar ya da yazınsal paylaşımlar kullanılan madde ile ilgili merak
uyandırıyor.” ve “sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde ile ilgili paylaşılan
42
bilgilerin doğruluğuna güveniyorum.” ifadelerine verilen cevaplar, katılımcıların
babalarının eğitim düzeyleri ile birlikte istatistiksel oranda farklılaşmaktadır. (p<0,05)
Tablo 15. Katılımcıların Babalarının Eğitim Durumları İle Sosyal Medya'ya Yönelik Görüşlerini
Arasındaki ilişkiye Yönelik Bulgular.
Sosyal Medyaya Yönelik Görüş İfadeleri
Baba Öğrenim Durumu
Sayı Ortalama±S.d. p
Sosyal medya aracılığı ile karşılaştığım uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren fotoğraflar, videolar ya da yazınsal paylaşımlar kullanılan madde ile ilgili merak uyandırıyor.
Okur-yazar değil 6 5,00±0,00
0,014
İlkokul 144 4,22±1,17
Ortaokul 98 4,24±1,26
Lise 80 3,96±1,26
Üniversite 47 4,51±1,01
Toplam 377 4,22±1,20
Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde ile ilgili paylaşılan bilgilerin doğruluğuna güveniyorum.
Okur-yazar değil 5 3,40±1,34
0,003
İlkokul 145 3,94±1,23
Ortaokul 99 4,19±1,16
Lise 77 3,53±1,30
Üniversite 46 4,00±1,17
Toplam 372 3,93±1,24
Katılımcıların annelerinin eğitim durumu ve sosyal medya platformlarında
karşılaştıkları uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren paylaşımlara yönelik görüşleri
üzerine uygulanan Kruskal-Wallis H Testi bulguları Tablo 16’daki gibidir. Test
sonucuna göre p değeri 0,05’ten küçük olan ifadelere verilen cevaplar üzerinde
katılımcıların annelerinin eğitim düzeyleri istatistiksel oranda anlamlı bir farklılığa
sebep olmaktadır. Bu bilgiler ışığında;
“Ben aramasam da uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını veya etkisini içeren
paylaşımlarla karşılaşabiliyorum.” ve ”sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde
kullanımı ve etkisini içeren fotoğraf, video ya da yazınsal paylaşım yapan insanların
dikkat çekmeye çalıştığını düşünüyorum.” ifadelerine verilen cevaplar üzerinde
katılımcıların annelerinin eğitim düzeyleri farklılığa neden olduğu görülmüştür.
(p<0,05)
Anne-baba birlikteliği ile katılımcıların sosyal medya platformlarına yönelik
görüşlerine ilişkin yapılan Kruskal- Wallis Testi sonucunda anne-baba birlikteliğinin
sosyal medyaya yönelik görüşler üzerinde bir etkisinin olmadığı öğrenilmiştir
43
Tablo 16. Katılımcıların Annelerinin Eğitim Durumları İle Sosyal Medya'ya Yönelik Görüşlerini
Arasındaki İlişkiye Yönelik Bulgular.
Sosyal Medyaya Yönelik Görüş İfadeleri
Anne Öğrenim Durumu
Sayı Ortalama±S.d.
p
Ben aramasam da uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını veya etkisini içeren paylaşımlarla karşılaşabiliyorum.
Okur-yazar değil 31 3,90±1,16 ,001 İlkokul 186 3,83±1,17 Ortaokul 87 3,40±1,30 Lise 58 1,13±1,27 Üniversite 9 3,88±0,92 Toplam 371 3,62±1,24
Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı ve etkisini içeren fotoğraf, video ya da yazınsal paylaşım yapan insanların dikkat çekmeye çalıştığını düşünüyorum.
Okur-yazar değil 33 3,42±1,56 0,043 İlkokul 185 2,93±1,52 Ortaokul 88 3,22±1,54 Lise 59 2,54±1,55 Üniversite 10 3,20±1,68 Toplam 377 2,99±155
Katılımcıların yaşadıkları yer ile sosyal medyaya ilişkin görüşleri arasındaki
ilişkinin ölçülmesi amacıyla ilgili verilere Kruskal-Wallis H Testi uygulanmıştır. Tez
sonuçları Tablo 17’deki gibidir. Elde edilen bulgulara göre;
“Tanınmış kişileri uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken görmek, kullanılan
maddeyi merak etmeme neden oluyor.” ve “uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken
fotoğrafını ya da videosunu paylaşan insanların daha eğlenceli olduğunu
düşünüyorum.” ifadeleri ile katılımcıların yaşadıkları yerler arasından istatistiksel
olarak anlamlı bir etkileşim vardır. (p<0,05)
Tablo 17. Katılımcıların Yaşadıkları Yer ile Sosyal Medya'ya Yönelik Görüşlerinin Etkileşimine İlişkin
Bulgular.
Sosyal Medyaya
Yönelik Görüş İfadeleri Yaşanılan yer Sayı Ortalama±S.d. P
Uyuşturucu ve uyarıcı
madde kullanırken
fotoğrafını ya da
videosunu paylaşan
insanların daha eğlenceli
olduğunu düşünüyorum.
Ailemle birlikte kalıyorum. 118 4,66±0,96
0,004
Öğrenci yurdunda kalıyorum. 195 4,86±0,59
Başka bir aile yanında kalıyorum. 5 5,00±0,00
Öğrenci evinde kalıyorum. 39 4,46±1,16
Akraba yanında kalıyorum. 13 4,76±0,59
Tek yaşıyorum. 8 4,25±138
Toplam 378 4,74±0,82
44
Katılımcıların yaşamlarının çoğunluğunu geçirdikleri yer ile sosyal medyaya
ilişkin görüşleri arasındaki etkileşimin ölçülmesi Kruskal-Wallis H Testi uygulanmıştır.
Test sonuçları Tablo 18’deki gibidir. Elde edilen bulgulara göre;
“Sosyal medya aracılığı ile uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken ya da etkisi
altında çekilmiş fotoğraf ya da video ile karşılaştım.”
“Fotoğraflarda, videolarda ya da yazınsal paylaşımlarda gördüğüm uyuşturucu ve
uyarıcı maddeler hakkında bilgi sahibi olmak istiyorum.”
“Ben aramasam da uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını veya etkisini içeren
paylaşımlarla karşılaşabiliyorum.” ifadeleri ile yaşamın çoğunluğunun geçtiği yer ile
istatistiksel anlamda ilişkilidir. (p<0,05)
Tablo 18. Yaşamlarını Çoğunlukla Geçirdikleri Yer ile Sosyal Medya'ya Yönelik Görüşlerine ilişkin
Bulgular.
Sosyal Medyaya Yönelik Görüş İfadeleri
Yaşantının Büyük Çoğunluğunun
Geçtiği Yer Sayı Ortalama±S.d. p
Sosyal medya aracılığı ile uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken ya da etkisi altında çekilmiş fotoğraf ya da video ile karşılaştım.
Köy 59 3,40±1,20
,000 Kasaba 18 3,72±0,75 İlçe 85 3,19±1,23 Şehir 217 3,04±1,25 Toplam 379 3,16±1,22
Fotoğraflarda, videolarda ya da yazınsal paylaşımlarda gördüğüm uyuşturucu ve uyarıcı maddeler hakkında bilgi sahibi olmak istiyorum.
Köy 56 4,14±131
,022 Kasaba 18 4,33±1,08 İlçe 83 4,13±1,19 Şehir 217 3,95±1,34 Toplam 374 4,04±1,29
Ben aramasam da uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını veya etkisini içeren paylaşımlarla karşılaşabiliyorum.
Köy 58 3,77±1,24
,012 Kasaba 18 4,11±0,67 İlçe 82 3,75±1,15 Şehir 216 4,48±130 Toplam 374 3,62±1,24
Katılımcıların ailelerin ortalama aylık gelirleri ile sosyal medya platformlarında
karşılaştıkları uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren paylaşımlara yönelik görüşleri
üzerine uygulanan Kruskal-Wallis H Testi bulguları Tablo 19’daki gibidir. Test
sonucuna göre p değeri 0,05’ten küçük olan ifadeler ile katılımcıların ortalama aylık
gelirleri arasında anlamlı bir ilişki vardır. Bu bilgiler ışığında;
45
“Tanınmış kişileri uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken görmek, kullanılan
maddeyi merak etmeme neden oluyor.” İfadesi katılımcıların ailelerinin aylık ortalama
gelirinden istatistiksel olarak etkilenmektedir (p<0.05).
Tablo 19. Aile Ortalama Aylık Geliri ile Kişilerin Sosyal Medyaya Yönelik Görüşleri Üzerine Bulgular.
Sosyal Medyaya Yönelik
Görüş İfadeleri Aile aylık geliri Sayı Ortalama±S.d. p
Tanınmış kişileri uyuşturucu
ve uyarıcı madde kullanırken
görmek, kullanılan maddeyi
merak etmeme neden oluyor.
0-1000 TL 63 4,69±0,85
0,028
1001-2000 TL 150 4,52±1,06
2001-3000 TL 64 4,76±0,64
3001-4000 TL 51 4,40±1,26
4001-5000 TL 27 4,07±1,35
5001 TL ve üstü 20 4,85±0,48
Toplam 375 4,55±1,01
Katılımcıların ortalama aylık gelirleri ile sosyal medya platformlarında
karşılaştıkları uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren paylaşımlara yönelik görüşleri
üzerine uygulanan Kruskal-Wallis H Testi bulguları Tablo 20’deki gibidir. Test
sonucuna göre p değeri 0,05’ten küçük olan ifadeler ile katılımcıların ortalama aylık
gelirleri arasında anlamlı bir ilişki vardır. Bu bilgiler ışığında; kişilerin aylık gelirin
“uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken fotoğrafını ya da videosunu paylaşan
insanların daha eğlenceli olduğunu düşünüyorum.” ifadesi üzerinde etkisi vardır.
(p<0.05)
Tablo 20. Kişilerin ortalama aylık gelirleri ile sosyal medyaya yönelik görüşlerine ilişkin bulgular.
Sosyal Medyaya Yönelik
Görüş İfadeleri Kişi Aylık Geliri Sayı Ortalama±S.d. p
Uyuşturucu ve uyarıcı madde
kullanırken fotoğrafını ya da
videosunu paylaşan insanların
daha eğlenceli olduğunu
düşünüyorum.
0-300 TL 163 4,75±0,83
0,034
301-600 TL 126 4,77±0,73
601-900 TL 27 5,00±0,00
901-1200 TL 34 4,63±0,99
1201 TL ve üstü 26 4,36±1,25
Toplam 376 4,74±0,82
46
4.4. Katılımcıların Sosyal Medya Platformlarını Kullanma Durumları ve
Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Bağımlılığına İlişkin Görüşlerinin İlişkisine
Yönelik Bulgular
Katılımcıların sosyal medya kullanıp, kullanmadıklarının uyuşturucu ve uyarıcı
maddelere yönelik görüşleri üzerinde etkisi olup olmadığını belirlemek için Mann-
Whitney U testi yapılmıştır. Test sonucuna göre p değeri 0,05’ten küçük olan ifadeler
üzerinde sosyal medya platformlarını kullanmanın etkisi olduğu öğrenilmiştir. Analize
yönelik bilgiler Tablo 21’de verilmiştir. İstatistiksel düzeyde sosyal medya
kullanımından etkilenen ifadeler aşağıda verilmiştir.
Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin belirtildiği kadar zararlı ve tehlikeli olmadığı
düşünüyorum.
Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri kullansam da zarar verici boyutuna engel
olacağımı düşünüyorum.
Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri kullanan bir insanla yakınlık kurmak istemem.
İstediğim zaman uyuşturucu ve uyarıcı maddelere ulaşabileceğimi düşünüyorum.
Tablo 21. Katılımcıların Sosyal Medya Platformlarını Kullanıma Durumları ve Uyuşturucu ve Uyarıcı
Madde Bağımlılığına İlişkin Görüşlerinin İlişkisine Yönelik Bulgular.
Katılımcıların Uyuşturucu Ve
Uyarıcı Maddelere Yönelik
Görüşleri
Sosyal Medya
Platformlarını
Kullanma Durumu
Sayı Ortalama
±S.d. p
Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin
belirtildiği kadar zararlı ve tehlikeli
olmadığı düşünüyorum.
Evet 382 4,30±1,26
0,049 Hayır 36 4,77±0,54
Toplam 418 4,34±1,22
Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri
kullansam da zarar verici boyutuna
engel olacağımı düşünüyorum.
Evet 376 4,28±1,18
0,008 Hayır 36 3,44±1,77
Toplam 412 4,21±1,26
Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri
kullanan bir insanla yakınlık
kurmak istemem.
Evet 373 4,48±1,69
0,004 Hayır 36 4,38±1,71
Toplam 409 2,56±1,71
İstediğim zaman uyuşturucu ve
uyarıcı maddelere ulaşabileceğimi
düşünüyorum.
Evet 378 3,38±1,61
0,032 Hayır 35 3,94±1,34
Toplam 413 3,39±160
47
Yapılan Kruskal-Wallis H Testine göre sosyal medya platformlarını kullanım
sıklığının uyuşturucu ve uyarıcı maddeler yönelik görüş üzerinde farklılık
oluşturmamaktadır. Ancak belirli sosyal medya platformlarında geçirilen süre, görüşler
üzerinde etkilidir.
İnstagram sitesi üzerinde geçirilen vaktin uyuşturucu ve uyarıcı madde
bağımlılığına etkisini ölçmek için Kruskal-Wallis Testi uygulanmıştır. Test sonucunda p
değeri 0,05’ten küçük olan ifadeler etki altında olarak kabul edilmiştir. Test sonucuna
ilişkin bilgiler Tablo 22’de verilmiştir. Eldi edilen bulgulara göre;
“Uyuşturucu ve uyarıcı maddelere kolaylıkla ulaşılabildiğini düşünüyorum.”
“İnsanlar problemlerinden uzaklaşmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde
kullanabileceklerini düşünüyorum.”
“Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin belirtildiği kadar zararlı ve tehlikeli olmadığı
düşünüyorum.”
“Eğer fırsat bulursam uyuşturucu ve uyarıcı maddelerden birini denerim.”
“Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri kullansam da zarar verici boyutuna engel
olacağımı düşünüyorum.” ifadeleri Instagram’da geçirilen süreden
etkilenmektedir(p<0,05).
48
Tablo 22. İnstagram Kullanım Sıklığı ile Uyuşturucu Ve Uyarıcı Madde Bağımlılığına Yönelik Görüşlere
İlişkin Bulgular
Sosyal Medyaya Yönelik
Görüş İfadeleri
İnstagram
Kullanım Süreleri Sayı Ortalama±S.d. p
Uyuşturucu ve uyarıcı
maddelere kolaylıkla
ulaşılabildiğini
düşünüyorum.
0-1 saat 69 2,89±1,59
0,002
2-3 saat 123 2,26±1,29
4-5 saat 64 2,46±1,33
5 saatten daha fazla 97 2,00±1,24
Toplam 353 2,29±1,36
İnsanlar problemlerinden
uzaklaşmak için
uyuşturucu ve uyarıcı
madde
kullanabileceklerini
düşünüyorum
0-1 saat 69 3,40±1,47
0,002
2-3 saat 124 2,67±1,46
4-5 saat 64 3,07±1,46
5 saatten daha fazla 97 2,52±1,44
Toplam 354 2,87±1,49
Uyuşturucu ve uyarıcı
maddelerin belirtildiği
kadar zararlı ve tehlikeli
olmadığı düşünüyorum.
0-1 saat 69 4,67±0,92
0,002
2-3 saat 124 4,25±1,26
4-5 saat 64 4,43±1,12
5 saatten daha fazla 96 3,94±1,53
Toplam 353 3,34±1,22
Eğer fırsat bulursam
uyuşturucu ve uyarıcı
maddelerden birini
denerim.
0-1 saat 69 4,68±97
0,050
2-3 saat 124 4,55±1,03
4-5 saat 64 4,62±95
5 saatten daha fazla 97 4,20±1,45
Toplam 354 4,54±1,09
Uyuşturucu ve uyarıcı
maddeleri kullansam da
zarar verici boyutuna
engel olacağımı
düşünüyorum.
0-1 saat 69 4,58±1,01
0,021
2-3 saat 121 4,14±1,24
4-5 saat 64 4,26±1,15
5 saatten daha fazla 93 4,21±1,24
Toplam 347 4,21±1,26
49
YouTube sitesinde geçirilen vaktin uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılığına
etkisini ölçmek için Kruskal-Wallis Testi uygulanmıştır. Test sonucunda p değeri
0,05’ten küçük olan ifadeler etki altında olarak kabul edilmiştir. Teste ilişkin bilgiler
Tablo 23’te verilmiştir. Bu bilgiler ışığında;
“Uyuşturucu ve uyarıcı maddelere kolaylıkla ulaşılabildiğini düşünüyorum.”
“İnsanlar problemlerinden uzaklaşmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde
kullanabileceklerini düşünüyorum.”
“Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerden birini kullandığımda arkadaşlarım arasında
daha popüler olacağımı düşünüyorum.”
“Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri kullansam da istediğim zaman bırakabileceğimi
düşünüyorum.” İfadeleri YouTube’da geçirilen süreden etkilenmektedir(p<0,05).
Tablo 23. Youtube Kullanımı Sıklığı ve Uyuşturucu ve Uyarıcı Maddelere Yönelik Görüşlere İlişkin
Bulgular
Uyuşturucu ve Uyarıcı Maddelere Yönelik Görüş
İfadeleri
YouTube Kullanım Süreleri
Sayı Ortalama±S.d. p
Uyuşturucu ve uyarıcı maddelere kolaylıkla ulaşılabilindiğini düşünüyorum.
0-1 saat 113 2,49±1,48
0,039
2-3 saat 100 2,25±1,38
4-5 saat 48 2,38±1,24
5 saatten daha fazla 45 2,82±1,15
Toplam 306 2,29±1,36
İnsanlar problemlerinden uzaklaşmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanabileceklerini düşünüyorum
0-1 saat 113 3,00±1,49
0,045
2-3 saat 100 2,97±1,48
4-5 saat 48 2,78±1,33
5 saatten daha fazla 45 2,35±1,55
Toplam 306 2,87±1,49
Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerden birini kullandığımda arkadaşlarım arasında daha popüler olacağımı düşünüyorum.
0-1 saat 113 4,82±0,50
0,029
2-3 saat 98 4,86±0,54
4-5 saat 48 4,74±0,79
5 saatten daha fazla 45 4,22±1,17
Toplam 304 4,79±0,64
Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri kullansam da istediğim zaman bırakabileceğimi düşünüyorum.
0-1 saat 113 4,34±1,13
0,044
2-3 saat 100 4,32±1,16
4-5 saat 46 4,51±0,81
5 saatten daha fazla 45 3,73±1,52
Toplam 304 4,17±1,26
50
4.5. Spearman Korelasyon Testi
Anket içerisinden sosyal medya kullanım alışkanlıklarına yönelik sorularla sosyal
medya ve uyuşturucu ve uyarıcı maddelere ve bağımlılığa yönelik görüşleri içeren
sorular arasında Spearman Korelasyon Testi yapılmıştır. Test sonucunda korelasyon
katsayısı 0,2’den yüksek olanlar ilişkinin varlığını, derecesini ve yönünü kesin bir
şekilde kanıtladığı için değerlendirmeye alınmıştır. Seçilen ifadeler aşağıdadır.
Sosyal medya aracılığı ile uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken ya da etkisi
altındayken çekilmiş fotoğraf ya da video ile karşılaştım.
Ben aramasam da uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını içeren paylaşımlarla
karşılaşabiliyorum.
Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı ya da etkisini içeren
paylaşım yapan insanları/arkadaşlarımı takipten/arkadaşlıktan
çıkarıyorum/engelliyorum.
“Sosyal medya aracılığı ile uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken ya da
etkisi altındayken çekilmiş fotoğraf ya da video ile karşılaştım. “ ifadesi ile
istatistiksel düzeyde anlamlılık sağlayan ifadeler korelasyon katsayıları ile birlikte
aşağıda belirtildiği gibidir.
“Sosyal medya aracılığı ile karşılaştığın uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren
fotoğraflar, videolar, ya da yazınsal paylaşımlar kullanılan madde ile ilgili merak
uyandırıyor.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,470’tir (p<0,01).
Korelasyon katsayı derecesine göre ifadeler arasında orta düzeyde pozitif yönlü
ilişki vardır.
“Fotoğraflarda, videolarda ya da yazınsal paylaşımlarda gördüğüm uyuşturucu ve
uyarıcı maddeler hakkında bilgi sahibi olmak istiyorum.” İfadesi ile aralarındaki
korelasyon katsayısı 0,387’dir (p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre
aralarında zayıf düzeyde pozitif yönlü ilişki vardır.
“Arkadaşlarımın sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken ya da
etkisi altındayken fotoğraf veya video paylaşımı yaptıklarını görüyorum.” İfadesi
51
ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,327’dir (p<0,01). Katsayı derecesine göre
aralarında zayıf düzeyde pozitif yönlü ilişki vardır.
“Tanınmış kişileri uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken görmek, kullanılan
maddeyi merak etmeme neden oluyor.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon
katsayısı 0,247’dir (p<0,01). Katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde
pozitif yönlü ilişki vardır.
“Ben aramasam da uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını veya etkisini içeren
paylaşımlarla karşılaşabiliyorum.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı
0,584’tür (p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında orta düzeyde
pozitif yönlü ilişki vardır.
“Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde ile ilgili paylaşılan bilgilerin
doğruluğuna güveniyorum.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,316’dır
(p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde pozitif
yönlü ilişki vardır.
“Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken fotoğrafını ya da videosunu paylaşan
insanların daha eğlenceli olduğunu düşünüyorum.” İfadesi ile aralarındaki
korelasyon katsayısı 0,236’dır (p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre
aralarında zayıf düzeyde pozitif yönlü ilişki vardır.
“Sosyal medya üzerinde uyuşturucu ve uyarıcı maddelere erişim
sağlayabileceğime inanıyorum.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı
0,303’tür (p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde
pozitif yönlü ilişki vardır.
“Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı ve etkisini içeren
fotoğraf, video ya da yazınsal paylaşım yapan insanların dikkat çekmeye
çalıştığını düşünüyorum.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,207’dir
(p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde pozitif
yönlü ilişki vardır.
“Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı ya da etkisini içeren
paylaşım yapan insanları/arkadaşlarımı takipten/arkadaşlıktan
çıkarıyorum/engelliyorum.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,286’dır
(p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde pozitif
yönlü ilişki vardır.
52
“Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin belirtildiği kadar zararlı ve tehlikeli olmadığı
düşünüyorum.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,209’dur (p<0,01).
Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde pozitif yönlü ilişki
vardır.
“Bireylerin önemli günlerde (doğum günü, parti, yılbaşı,v.b.) uyuşturucu ve
uyarıcı maddeleri kullanmalarında bir sakınca olmadığını düşünüyorum.” İfadesi
ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,242’dir (p<0,01). Korelasyon katsayı
derecesine göre aralarında zayıf düzeyde pozitif yönlü ilişki vardır.
“İstediğim zaman uyuşturucu ve uyarıcı maddelere ulaşabileceğimi
düşünüyorum.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,315’tir (p<0,01).
Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde pozitif yönlü ilişki
vardır.
“Ben aramasam da uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını veya etkisini
içeren paylaşımlarla karşılaşabiliyorum.” ifadesi ile istatistiksel düzeyde anlamlılık
sağlayan ifadeler korelasyon katsayıları ile birlikte aşağıda belirtildiği gibidir.
“Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde ile ilgili paylaşılan bilgilerin
doğruluğuna güveniyorum.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,328’dir
(p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde pozitif
yönlü ilişki vardır.
“Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken fotoğrafını ya da videosunu paylaşan
insanların daha eğlenceli olduğunu düşünüyorum.” İfadesi ile aralarındaki
korelasyon katsayısı 0,299’dur (p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre
aralarında zayıf düzeyde pozitif yönlü ilişki vardır.
“Sosyal medya üzerinde uyuşturucu ve uyarıcı maddelere erişim
sağlayabileceğime inanıyorum.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı
0,452’dir (p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında orta düzeyde
pozitif yönlü ilişki vardır.
“Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı ve etkisini içeren
fotoğraf, video ya da yazınsal paylaşım yapan insanların dikkat çekmeye
çalıştığını düşünüyorum.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,350’dir
53
(p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde pozitif
yönlü ilişki vardır.
“Uyuşturucu ve uyarıcı maddelere kolaylıkla ulaşılabildiğini düşünüyorum.”
İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,296’dır (p<0,01). Korelasyon
katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde pozitif yönlü ilişki vardır.
“İnsanlar problemlerinden uzaklaşmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde
kullanabileceklerini düşünüyorum” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı
0,255’tir (p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde
pozitif yönlü ilişki vardır.
“İstediğim zaman uyuşturucu ve uyarıcı maddelere ulaşabileceğimi
düşünüyorum.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,368’dir (p<0,01).
Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde pozitif yönlü ilişki
vardır.
“Zararlı olmayan uyuşturucu ve uyarıcı maddeler olduğunu düşünüyorum.”
İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,287’dir (p<0,01). Korelasyon
katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde pozitif yönlü ilişki vardır.
“Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı ya da etkisini
içeren paylaşım yapan insanları/arkadaşlarımı takipten/arkadaşlıktan
çıkarıyorum/ engelliyorum.” ifadesi ile istatistiksel düzeyde anlamlılık sağlayan
ifadeler korelasyon katsayıları ile birlikte aşağıda belirtildiği gibidir.
“Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı ve etkisini içeren
fotoğraf, video ya da yazınsal paylaşım yapan insanların dikkat çekmeye
çalıştığını düşünüyorum.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,297’dir
(p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde pozitif
yönlü ilişki vardır.
“Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri kullanan bir insanla yakınlık kurmak istemem.”
İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,223’tür (p<0,01). Korelasyon
katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde pozitif yönlü ilişki vardır.
“Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımının ciddi sağlık sorunlarını hatta ölüme
yol açabileceğini düşünüyorum.” ifadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı
54
0,247’dir (p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde
pozitif yönlü ilişki vardır.
“Uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılığının bireye, aileye ve topluma zarar
verdiğini düşünüyorum.” ifadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,280’dir
(p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde pozitif
yönlü ilişki vardır.
“Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımına başlandıktan sonra tekrar bırakmanın
çok zor olduğunu düşünüyorum.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı
0,241’dir(p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde
pozitif yönlü ilişki vardır.
“Uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılığı olan bireylerin düzenli bir çalışma
yaşantılarının olmadığını düşünüyorum.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon
katsayısı 0,262’dir(p<0,01). Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında zayıf
düzeyde pozitif yönlü ilişki vardır.
“Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanılan ortamlarda bulunmak beni rahatsız
eder.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,254’tür(p<0,01). Korelasyon
katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde pozitif yönlü ilişki vardır.
“Uyuşturucu maddelerin bilinenden daha tehlikeli ve zararlı olduklarını
düşünüyorum.” İfadesi ile aralarındaki korelasyon katsayısı 0,280’dir(p<0,01).
Korelasyon katsayı derecesine göre aralarında zayıf düzeyde pozitif yönlü ilişki
vardır.
55
5. TARTIŞMA
Bu bölümde yapılan araştırma sürecinde elde edilen bulgular literatür kapsamında
tartışılmıştır. Araştırma Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi 1. Sınıf öğrencilerinin
katkıları ile yürütülmüştür. Araştırma sürecinde hazırlanan; demografik özellikler,
sosyal medya kullanım alışkanlıkları ve uyuşturucu ve uyarıcı maddelere yönelik görüş
ifadelerini içeren anket soruları hazırlanarak, belirlenen örnekleme uygulanmıştır. Elde
edilen veriler Spss 25.0 paket programında analiz edilmiştir.
Uyuşturucu ve uyarıcı madde alanında araştırma yapmak birçok engelle
karşılaşılmasına sebep olmaktadır. Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımının
ülkemizde yasak olması ve toplumun genelince olumsuz bir davranış olarak algılanması
sebebiyle katılımcılara ulaşmak ve ulaşılan katılımcılardan doğru verileri almak zorlu
bir süreçtir. Aynı zamanda bağımlılık probleminin biyopsikososyal bir sorun olması
sebebiyle bir olgunun etkenleri birden fazla değişkene bağlıdır ve etkili değişkenlerin
bölgesel farklılıklara göre değişim göstermesi, bu değişkenlerin belirlenmesi ve
etkilerinin tespiti için engel oluşturmaktadır (32,43).
Çalışma katılımcılarının %52,6’ü kadın, %47,4’sı erkektir. Araştırma sürecinde
erkek katılımcıların soru kâğıdını cevaplarken kadın katılımcılara göre daha rahat
oldukları gözlemlenmiştir. Literatürdeki pek çok çalışmada da madde bağımlılığına
yönelik çalışmalarda erkeklerin kadınlara oranla daha çok katılım sağladıkları
görülmektedir (44,47,49). Cinsiyetin sosyal medya kullanma durumuna etkisine
bakıldığı zaman ise anlamlı bir ilişki gözlemlenememiştir. Alemdaroğlu ve Demirtaş ile
Polat ise çalışmalarında erkeklerin kadınlara göre internet kullanımında daha aktif
oldukları ifade etmektedir (98,99). Cinsiyetler arasındaki bu farklılığın çalışmaya
katılan örneklem özelliklerinin ve çalışma yıllarının farklı olmasından kaynaklandığı
düşünülmektedir.
Sosyal medya platformlarında uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren paylaşımlarla
ilgili görüşler arasında cinsiyetin;
“Sosyal medya aracılığı ile uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken ya da etkisi
altında çekilmiş fotoğraf ya da video ile karşılaştım.”(p<0,01),
“Tanınmış kişileri uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken görmek, kullanılan
maddeyi merak etmeme neden oluyor.”(p<0,01),
56
“Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde ile ilgili paylaşılan bilgilerin
doğruluğuna güveniyorum.”(p<0,05)
“Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken fotoğrafını ya da videosunu paylaşan
insanların daha eğlenceli olduğunu düşünüyorum.”(p<0,01) ifadeleri üzerinde etkisi
olduğu görülmektedir. Kadınların ve erkeklerin ortalama sıralarına bakıldığı zaman
erkeklerin kadınlara göre ifadelere daha olumlu bir eğilimleri bulunmaktadır.
Literatürde ulaşılan çalışmalarda da erkeklerin kadınlara göre daha çok risk altında
olduğu ifade edilmektedir (18). Bu sebeple elde edilen bulgular literatür bilgisi ile
bağdaşmaktadır.
Katılımcıların yaşlarına yönelik bulgulara göre ise, katılımcılar 17-22 yaş
aralığında (%92,9) yoğunlaşmaktadır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre
katılımcıların yaşlarının sosyal medya platformlarını kullanma durumları üzerinde etkisi
bulunmaktadır. Aynı zamanda araştırma bulgularına göre katılımcı yaşlarının sosyal
medyada karşılaşılan uyuşturucu ve uyarıcı madde içerikli paylaşımlara yönelik görüş
ifadelerine verilen cevaplar üzerinde farklılaşmaya neden olduğu belirlenmiştir.
Aziz ve Gürgen’in çalışmalarına göre uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımına
başlamak belirli yaş aralıklarında yoğunluk gösterebilmektedir (42). Uyuşturucu ve
uyarıcı maddelerde olduğu gibi sosyal medya kullanımında da yaş faktörünün etkili
olması sosyal medyanın görüş üzerindeki etkililiği ile de alakalıdır. İnsanlar belirli yaş
aralıklarında dış faktörlerden etkilenmeye daha açıklardır (30). Ve bu aralıklarda
etkileşim kurdukları bir diğer sistemin – sanal dünyanın oluşturacağı etki de
yoğunluğunu arttıracaktır.
Katılımcılar “sosyal medya aracılığı ile uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken
ya da etki altında çekilmiş fotoğraf ya da video ile karşılaştım.” ifadesine %12,3’ü “çok
sık”, %13,1’i “sıkça” ve %37,8’i “bazen” cevabını vermiştir. Katılımcıların sadece
%17,8’i “hiç” cevabını vererek uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken ya da etkisi
altındayken çekilmiş fotoğraf ya da videoyla karşılaşmadığını belirtmiştir. Çalışmanın
yapılma nedeni açısından önemli olan bu bulgu kişilerin sosyal medya üzerinden
uyuşturucu ve uyarıcı madde içerikli paylaşımlarla karşılaştıkları ve sanal dünyada
uyuşturucu ve uyarıcı madde içeriği ile etkileşime geçtiklerini göstermektedir.
Yapılan Kruskal-Wallis analizine göre ise kişinin yaşı “ben aramasam da
uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını veya etkisini içeren paylaşımlarla
57
karşılaşabiliyorum.” ifadesine verdikleri cevaplar üzerinde etkilidir ve bu ifadeye
katılımcıların sadece %30,5’i “hiç” cevabını vermiştir. Sosyal medyada vakit geçiren
bireylerin büyük bir çoğunluğu kendi istekleri dâhilinde ya da haricinde uyuşturucu ve
uyarıcı madde içerikli paylaşımlarla karşılaşmaktadırlar. Literatürde ise kişinin sosyal
medya ile etkileşim içerisinde bulunduğu süreçte kişilik yapısının etkilendiği (95) ve bu
süreçte uyuşturucu ve uyarıcı madde konulu paylaşımlar ile karşılaşabildiği
öğrenilmiştir. Bu sebeple sosyal medya üzerinde paylaşılan uyuşturucu ve uyarıcı
içerikli paylaşımlar kişiler üzerinde bir etki sağlamaktadır. Bunlara ek olarak kişinin
yaşına göre “uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken fotoğrafını ya da videosunu
paylaşan insanların daha eğlenceli olduğunu düşünüyorum.” ifadesine verilen cevaplar
istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde farklılaşmaktadır (p<0,01). Literatürde belli
gelişimsel dönemlerde akran etkisinde kalma, bir grubun parçası olma ihtiyacı ve yanlış
rol model seçiminin kişi üzerindeki uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılığı açısından
risk faktörü oluşturduğu belirtilmektedir (11,39). Sosyal medya aracılığı ile kurulan
sanal dünyada karşılaşılan paylaşımlar ile uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanan
insanlarla iletişime geçen bireylerin yaşlarına göre uyuşturucu ve uyarıcı madde
kullanan insanlara yönelik algıları değişebilmektedir.
Literatürde ebeveynlerin eğitim seviyesinin uyuşturucu ve uyarıcı madde
bağımlılığı açısından risk faktörü oluşturduğu ifade edilmektedir (13,18). Araştırma
kapsamında anne-baba eğitim seviyesinin kişinin sosyal medya platformlarında
karşılaştığı uyuşturucu ve uyarıcı madde içerikli paylaşımlara yönelik düşüncelerini
etkileyip etkilemediğini öğrenmek amacıyla Kruskal-Wallis H Testi uygulanmıştır. Test
sonucunda baba eğitim seviyesinin, “sosyal medya aracılığı ile karşılaştığım uyuşturucu
ve uyarıcı madde içeren fotoğraflar, videolar ya da yazınsal paylaşımlar kullanılan
madde ile ilgili merak uyandırıyor.” ve “sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde
ile ilgili paylaşılan bilgilerin doğruluğuna güveniyorum.” ifadelerine verilen cevapları
sırasıyla p<0,05 ve p<0,01 seviyesinde farklılaştırdığı öğrenilmiştir. Anne eğitim
seviyesinin ise “ben aramasam da uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını veya
etkisini içeren paylaşımlarla karşılaşabiliyorum.” ve ”Sosyal medyada uyuşturucu ve
uyarıcı madde kullanımı ve etkisini içeren fotoğraf, video ya da yazınsal paylaşım
yapan insanların dikkat çekmeye çalıştığını düşünüyorum.” ifadelerine verilen cevapları
sırasıyla p<0,05 ve p<0,01 seviyesinde farklılaştırdığı görülmüştür. Literatürde de elde
58
edilen bulgulara paralel bir şekilde ailenin eğitim seviyesinin kişi üzerinde risk faktörü
oluşturabileceğinden bahsedilmektedir (13). Aynı şekilde araştırma bulgularına göre
sosyal medya üzerinde karşılaşılan paylaşımlara güven ve merak, uyuşturucu ve uyarıcı
madde bağımlılığı ile birebir ilişkili risk faktörlerini etkilemektedir.
Elde edilen bulgularda anne-baba birlikteliği ile sosyal medyada karşılaşılan
uyuşturucu ve uyarıcı madde içeriklerine yönelik paylaşımlara yönelik ifadeler üzerinde
bir farklılaşma gözlemlenememiştir. Yapılan literatür araştırması sırasında karşılaşılan
kaynaklarda da buna yönelik bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak literatürde parçalanmış
ailenin uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımına risk faktörü oluşturduğu
belirtilmektedir (39,60). Ailenin sosyal medya üzerinde karşılaşılan paylaşımlara
yönelik belirli bir etkisinin olmamasının sebebi aile birlikteliğinin sosyal medya
kullanım alışkanlıklarına etkisinin olmamasından kaynaklanabileceği düşünülmektedir.
Kişilerin yaşadıkları yerin “tanınmış kişileri uyuşturucu ve uyarıcı madde
kullanırken görmek, kullanılan maddeyi merak etmeme neden oluyor.”(p<0,05) ve
”uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken fotoğrafını ya da videosunu paylaşan
insanların daha eğlenceli olduğunu düşünüyorum.”(p<0,01) ifadelerine verilen cevaplar
üzerinde farklılık yarattığı öğrenilmiştir. Literatürde yapılan araştırmalarda da yaşanılan
yerin ve kiminle yaşandığının uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılığı kapsamında risk
faktörü oluşturabileceği öne sürülmektedir (6). Aynı şekilde kişilerin yaşamlarının
çoğunluğunu geçirdikleri yer de “sosyal medya aracılığı ile uyuşturucu ve uyarıcı
madde kullanırken ya da etkisi altında çekilmiş fotoğraf ya da video ile karşılaştım.”
(p<0,001), “tanınmış kişileri uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken görmek,
kullanılan maddeyi merak etmeme neden oluyor.”(p<0,05) ve “uyuşturucu ve uyarıcı
madde kullanırken fotoğrafını ya da videosunu paylaşan insanların daha eğlenceli
olduğunu düşünüyorum.”(p<0,05) ifadeleri üzerinde etkilidir. Kişilerin yaşadıkları
yerde olduğu gibi içinde yaşadıkları toplumun algısı da kişinin çevresindeki olayları ve
bireyleri değerlendirmesini etkilemektedir. Bireyin etkileşim içerisinde olduğu toplum,
kültür ve değerlerin uyuşturucu ve uyarıcı maddelere yönelik tutumuna etkisi literatürde
de belirtilmektedir (36,39). Sosyal medya aracılığı ile iletişimin zaman ve mekân
sınırının kalkması kişilerin sadece fiziksel çevreleriyle değil sanal çevreleriyle de
iletişime geçebildikleri anlamına gelmektedir. Bireyler artık mahallelerinde, okullarında
ya da iş yerlerinde karşılaşabilecekleri riskli gruplara değil dünyanın her yerindeki riskli
59
etkilere maruz kalabilir hale gelmişlerdir. Kişilerin yaşadıkları yerin ve etkileşime
geçtiği kişilerin gerçek dünyada olduğu gibi sanal dünyada da karşılaştıkları kişileri
algılamaları üzerinde etkili olduğu öğrenilmiştir.
Kişilerin ailelerinin ortalama aylık gelirinin, ”tanınmış kişileri uyuşturucu ve
uyarıcı madde kullanırken görmek, kullanılan maddeyi merak etmeme neden oluyor.”
İfadesi üzerinde istatistiksel anlamda farlılıklara sebep olduğu öğrenilmiştir. Kişilerin
ortalama aylık gelirinin “uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken fotoğrafını ya da
videosunu paylaşan insanların daha eğlenceli olduğunu düşünüyorum.” ifadesi üzerinde
istatistiksel anlamda farlılıklara sebep olduğu öğrenilmiştir. Literatürde ekonomik
gelirin bağımlılık çalışmalarında kullanılan uyuşturucu ve uyarıcı madde türüne etkisine
odaklanılmaktadır (2). Elde edilen bu bulguların ailenin ortalama aylık gelirinin sosyal
medya kullanım sıklığı üzerinde p<0,001 düzeyinde, kişilerin ortalama aylık gelirinin
ise sosyal medya kullanma durumu üzerinde p<0,01 düzeyinde etki oluşturmasından
kaynaklandığı düşünülmektedir. Literatürde yapılan bir araştırmaya göre ise sosyal
medya platformlarının kullanımı ile gelir arasında doğrudan bir ilişki vardır (100).
Katılımcıların sosyal medya platformlarını kullanma durumlarına göre uyuşturucu
ve uyarıcı madde bağımlılığına yönelik görüşleri üzerinde etkili olup olmadığı ölçmek
için Mann-Whitney U testi uygulanmıştır. Uygulanan test sonucunda sosyal medya
platformlarını kullanmanın, “uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin belirtildiği kadar zararlı
ve tehlikeli olmadığı düşünüyorum” ifadesi üzerinde p<0,05 düzeyinde etkili olduğu
2. Uzbay T. Madde bağımlılığı. Meslek İçi Eğitim Dergisi, 2009; 21:5-15.
3. Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı. 2018 Türkiye Uyuşturucu Raporu. Ankara, 2018.
4. Uğurlu TT, Şengül CB ve Şengül C. Bağımlılık psikofarmakolojisi. Psikiyatrife Güncel Yaklaşımlar, 2012; 4(1): 37-50.
5. Polat G. Madde bağımlılığı tedavisinde sosyal hizmet mesleği. Okmeydanı Tıp Dergisi, 2014; 30(2):143-148.
6. Bahar A. Uyuşturucu madde kullanımının nedenleri ve bağımlılık oluşum sürecinde iletişimsel yaklaşımların rolü ve önemi: polis kayıtları üzerinden olgusal bir araştırma. Istanbul University Journal of Communication Sciences, 2018; 55:1-36.
7. Kulaksızoğlu A. Ergenlik Psikolojisi. 3. Baskı, İstanbul:Remzi Kitapevi, 1999.
8. Kemp S. 2018 digital yearbook: global overview. Erişim: (https://www.slideshare.net/wearesocial/2018-digital-yearbook-86862930?qid=ff74b800-a7ff-4da4-8746-d1f334113d16&v=&b=&from_search=1) 2018. Erişim tarihi: 10.10.2018
9. Bell H ve Tang NKH. The effectiveness of commercial internet web sites: user's perspective. Internet Research, 1998; 8(3):219-228.
10. Babaoğlu AN. Uyuşturucu ve Tarihi. 1. Baskı, Ankara: Kaynak Yayınları, 1997.
11. Köknel Ö. Bağımlılık- Alkol ve Madde Bağımlılığı, İstanbul: Altın Kitap Yayınevi, 1998.
13. Öztürk YE, Kırlıoğlu M ve Kıraç R. Alkol ve madde bağımlılığında risk faktörleri. Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Dergisi, 2015; 18(2):97-118.
14. Kutlu Ö, Örselli E ve Babahanoğlu V. Türkiye’de gençlerin uyuşturucu madde politikaları hakkında düşünceleri. Gençlik Araştırmaları Dergisi, 2017; 5(1):125-149.
18. Ulukoca N, Gökgöz Ş ve Karakoç A. Kırklareli üniversitesi öğrencileri arasında sigara, alkol ve madde kullanım sıklığı. Fırat Tıp Dergisi, 2013; 18(4):230-234.
19. United Nations Office on Drugs and Crime. World drug report 2018: executive summary. United Nations: Austria, 2018.
68
20. European Monitoring Centre fro Drugs and Drug Addiction. European drug report: trends and developments. Luxembourg:European Union, 2018.
21. Acar H. Türkiye'nin ulusal gençlik politikası nasıl yapılandırılmalıdır. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, 2008; 5(1):1-20.
23. Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu. 2018-2013 Türkiye uyuşturucu ile mücadele ulusal strateji belgesi ve eylem planı. Ankara:Artı6 Medya Tanıtım Matbaa, 2018.
24. Ramo D. Developmental models of substance abuse relapse. Doctoral Dissertation, San Diego, State University, San Diego, 2008.
25. Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü. Madde Bağımlılığı ile Mücadele Öğretmen Eğitimi El Kitabı. Ankara: Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü, 2012.
26. Samsun İl Sağlık Müdürlüğü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi. Amatem nedir?. Erişim: (https://samsunrshh.saglik.gov.tr/TR,221096/amatem-nedir-.html.) Erişim tarihi: 01.05.2019
27. İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Çematem Polikliniği. Erişim: (https://erenkoyruhsinireah.saglik.gov.tr/TR,87316/cematem-poliklinigi.html.) Erişim tarihi: 04.27.2019
28. Özbay Y, Yılmaz S, Büyüköztürk Ş, Aliyev R, Tomar İH, Eşici H, Yancar C ve Akyılmaz FD. Madde bağımlılığı: temiz bir yaşam için bireyin güçlendirilmesi. Addicta: The Turkish Journal on Addiction, 2018; 5:81-130.
29. Beauvis F, Chaves EL, Oetting ER, Deffenbacher JL ve Cornell GR. Drug use, violence and victimization among white American, Mexican American, and American Indian dropouts, students with academic problems, and students in good academic standing. Journal of Counseling Psychology, 1996; 43(3):292-299.
30. Moon D, Hetch ML, Jackson KM ve Spellers RE. Ethnic and gender differences and similarities in adolescent drug use and refusals of drug offers. Substance Use and Misuse, 1999; 34(8):1059-1083.
32. Fisher GL ve Roget NA. Encyclopedia of Substance Abuse Prevention, Treatmen, & Recovery, USA:Sage Publications, 2009:The Biopsychosocial Model
33. Erci B. Lise öğrencilerinde madde bağımlılığı ve etkileyen ailesel faktörler. Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokul Dergisi, 1999; 2(1):83-94.
34. Ögel K. Madde kullanım bozuklukları epidemiyolojisi. Türkiye Klinikleri J Int Med Sci, 2005; 1(47):61-64.
35. Griffin KW ve Botvin GJ. Evidence-based interventions for preventing sunstance usa disorders in adolescents. Chinld Adolesc Psychiatr Clin N Am, 2010; 19(3):505-526.
36. Başkurt İ. Gençlik, madde bağımlılığı ve korunma yolları. İ.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2003; 8: 73-114.
37. Alikaşifoğlu M ve Ercan O. Ergenlerde madde kullanımı. Türk Pediatri Arşivi, 2002; 37:66-73.
69
38. Minuchin S. Families and Family Therapy, USA: Harvard University Press, 1974.
39. Avcı M. Ergenlikte toplumsal uyum sorunları. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2006; 7:39-64.
40. Yeşilay, Uyuşturucu Özgürlüğün Sonu, İstanbul: Kültür Sanat Basımevi, 2016.
41. Bağımlılıkla Mücadele Merkezi. Madde bağımlılığı ile mücadele.. Erişim: (https://www.avrasya.edu.tr/wp-content/uploads/sites/80/2016/02/Madde-Ba%C4%9F%C4%B1ml%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1-ile-M%C3%BCcadele.pdf.) 2016. Erişim tarihi: 10.02.2019
42. Aziz Y ve Gürgen F. Güneydoğu anadolu bölgesinde ergenlerde uçucu madde kullanım özellikleri. Bağımlılık Dergisi, 2004; 5(2):28-34.
43. Türkcan A. Türkiye'de madde kullananların profili: Hastane verilerinin incelenmesi. Düşünen Adam, 1998; 5(1):29-34.
44. Nebioğlu M, Yalnız H, Güven FM ve Geçici Ö. Opiyat bağımlılarında diğer maddelerin kullanımı ve sosyodemografik özellikler ile ilişkisi. TAF Preventive Medicine Bulletin, 2013; 12(1):35-42.
45. Önal A, Ögel K ve Eke C. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtileri bulunan öğrencilerde madde kullanımı ve aile özellikleri üstüne kitlesel bir çalışma. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 2011; 21(3):225-231.
46. Yalçın M, Eşsizoğlu A, Akkoç H, Yaşan A ve Gürgen F. Dicle üniversitesi öğrencilerinde madde kullanımını belirleyen risk faktörleri. Klinik Psikiyatri,2009; 12:125-133.
47. Bulut M, Savaş HA, Cansel N, Selek S, Kap Ö, Yumru M ve Vırıt O. Gaziantep üniversitesi alkol ve madde kullanım bozuklukları birimine başvuran hastaların sosyodemografik özellikleri. Bağımlılık Dergisi, 2006; 7(2):65-70.
48. Yüncü Z, Aydın C, Coşkunol H, Altıntoprak E ve Bayram AT. Çocuk ve ergenlere yönelik bir bağımlılık merkezine iki yıl süresince başvuran olguların sosyodemografik değerlendirilmesi. Bağımlılık Dergisi, 2006; 47(4):225-234.
49. Zorlu N, Türk H, Manavgat Aİ, Karadaş B ve Gülseren Ş. Denetimli serbestlik uygulaması kapsamında başvuran hastalarda sosyodemografik, klinik özelliklerin ve alkol kullanım bozukluğu sıklığının geriye dönük değerlendirmesi. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 2011; 12:253-257.
50. Karaçam Ö. Madde bağımlılığı san'ata katkıda bulunabilir mi?. New/Yeni Symposium Journal, 2010; 48(3):163-165.
51. Emeç H ve Gülay E. Alkol tüketimi ve sosyo-demografik değişkenlerin alkol tüketimi üzerine etkisi. Ekonomik Yaklaşım, 2008; 19(68):115-134.
52. Evren C ve Ögel K. Alkol ve madde bağımlılarında dissosyatif belirtiler ve çocukluk çağı travması, depresyon, anksiyete ve alkol/madde kullanımı ile ilişkisi. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 2003; 4:30-37.
53. Ögel K, Taner S, Eke C ve Bilge E. İstanbul'da öğrencilerinde riskli davranışlar araştırması. İstanbul:Yeniden Yayın No:6, 2005.
54. Aksoy A ve Ögel K. Sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışı ve madde kullanımı. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 2005; 6:163-169.
70
55. Erdem G, Eke C, Ögel K ve Taner S. Lise öğrencilerinde arkadaş özellikleri ve madde kullanımı. Bağımlılık Dergisi, 2006; 7(3):111-116.
56. Lindberg L, Boggers S ve Williams S. Multiple threats: the co-occurence of teen health risk behaviors. Urban Institution, 2000: Vol.January,21.
57. Taşçı Z, Atan Ş, Durmaz N, Erkuş H ve Sevil Ü. Kız meslek lisesi öğrencilerinde madde kullanma durumları. Bağımlılık Dergisi, 2005; 6(3):122-128.
58. Gümüş İ, Kurt M, Ermurat DG ve Feyatörbay E. Lise öğrencilerinin madde bağımlılığı konusunda bilgi, tutum ve davranış düzeylerinin belirlenmesi ( erzurum örneği). Ekev Akademi Dergisi, 2011; 48:312-334.
59. Kızmaz Z ve Çevik M. Madde bağımlılığıyla mücadelede inanç odaklı yaklaşım: kardelen rehabilitasyon merkezi. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2016; 26(2):313-335.
60. Bülbül K ve Odacı H. Lise öğrencilerinde umutsuzluk, bağlanma stili ve aile yapısının madde kullanma eğilimini yordama gücü. Klinik Psikiyatri, 2018; 21:360-369.
61. Vural BA. Bilgi İletişim Teknolojileri ve Yansımaları. Ankara: Nobel Yayınları, 2006:190.
62. Karaçor S. Reklam İletişimi İnternet ve Gazete Reklamlarının Etkilerine Yönelik Bir Araştırma. 1. Baskı, Konya: Çizgi Kitapevi Yayınları, 2007:47.
63. Gülerarslan A. İzleyici Reklamla Ne Yapar İnternet Reklamlarına Yönelik Kullanım ve Motivasyonlar. 1. Baskı, Konya: Tablet Kitapevi, 2011:166.
64. Aziz A. İletişime Giriş. 5. Baskı, İstanbul: Aksu Kitapevi, 2008:71-73.
65. Şeker TB. İnternet ve Bilgi Açığı. 1. Baskı, Konya: Çizgi Kitapevi, 2005:67.
66. Irak D ve Yazıcıoğlu O. Türkiye ve Sosyal Medya. 2. Baskı, İstanbul: Okuyan Us, 2012: Türkiye’de Sosyal Medyanın Tarihi.
67. Souter D. The role of information and communication technologies in democratic development. Camford, 1999; 1(5):405-417.
68. Neumann M, O'Murchu I, Breslin J, Decker S, Hogan D ve MacDonaill C. Semantic social network protal for collaborative online communities. European Industrial Training, 2005; 29(6):472-487.
69. Yengin D. Yeni Medya ve.... 1. Basım, İstanbul: Anahtar Kitaplar Yayınevi, 2012.
70. Sayımer İ. Sanal Ortamda Halkla İlişkiler. Beta Yayınları: İstanbul, 2008.
71. Sütçü CS. Sosyal Medya'ya Girilmeden Önce Bilinmesi Gerekenler. Yengin D. Yeni Medya ve..., İstanbul: Anahtar Kitaplar Yayınevi, 2012:84-89.
72. Dilmen NE. Yeni medya kavramı çerçevesinde internet günlükleri-bloglar ve gazeteciliğe yansımaları. Marmara İletişim Dergisi, 2007; 12:113-122.
73. Pavlik JV. New Media Technology: Cultural and Commercial Perspectives. USA: Allyn and Bacon, 1996.
74. Vural BA ve Bat M. Yeni bir iletişim ortamı olarak sosyal medya: ege üniversitesi iletişim fakültesine yönelik bir çalışma. Journal of Yasar University, 2010; 20(5):3348‐3382.
71
75. Karahisar T. Dijital nesil, dijital iletişim ve dijitalleşen (!) Türkçe. Online Academic Journal of Information Technology(Electronic Journal), 2013; 4(12):71-83.
76. Peltekoğlu FB. Sosyal Medya Sosyal Değişim. Özgen E ve Kara T. Sosyal Medya Akademi, İstanbul: Beta Yayınları, 2012:4.
77. Çakır H ve Topçu H. Bir iletişim dili olarak internet. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2005; 19:71-96.
78. Bozarth J. Social Media for Trainers. San Francisco: Pfeiffer Publish, 2012.
79. Özgen E ve Kara T. Sosyal Medya Akademi. 1. Baskı, İstanbul: Beta Yayınları, 2012.
80. Akar E. Sosyal Medya Pazarlaması: Sosyal Webde Pazarlama Stratejileri, Ankara: Elif Yayınevi, 2010.
81. Aslan P. Halkla İlişkilerde Yeni Eğilimler: Sosyal Medya. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2011.
82. Parker KR ve Chao JT. Wiki as a teaching tool. Interdisciplinary Journal of Knowledge and Learning Objects, 2007; 3:57-72.
83. Bothma T, Cosijn E, Fourie I ve Cecilia P. Navigating Information Literacy: Your Information Society Survival Toolkit. 3. Baskı, Capetown: Pearson Education, 2011.
84. Öztürk MF ve Talas M. Sosyal medya ve eğitim etkileşimi. Journal of World of Turks, 2015; 7(1):101-120.
85. Edosomwan SO, Prakasan SK, Kouame D, Watson J ve Seymour T. The history of social media and its impact of business. The Journal of Applied Management & Entrepreneurship, 2011; 16(3):79-91.
86. Boyd DM ve Ellison NB. Social network sites: definition, history and scholarship. Journal of Computer-Mediated Communication, 2008; 13:210-230.
87. Travers J ve Milgram S. An experiment study of small world problem. Sciometry, 1969; 32(4):425-443.
88. Seymour T, Frantsvog D ve Kumar S. History of Search Engines. International Journal of Management & Information Systems, 2011; 15(4):47-58.
89. Solmaz B, Tekin G, Herzem Z ve Demir M. İnternet ve sosyal medya kullanımı üzerine bir uygulama. Selçuk İletişim, 2013; 7(4):23-32.
90. Wang SS, Moon SI, Kwon KH, Evans CA ve Stefanone MA. Face off: implications of visual cues on initiating friendship on facebook. Computer in Human Behavior, 2010; 26:226-234.
91. Trenaman J M ve McQuail D. Television and the Political Image. London: Methuen, 1961.
92. Telli A. Mısır devrimi'nde sosyal medyanın rolü. Bilgi Strateji, 2012; 4(7):65-91.
93. Karagülle AE ve Çaycı B. Ağ toplumunda sosyalleşme ve yabancılaşma. The Turkish Online Journal of Desing, Art and Communication – TOJDAC( Electronic Journal), 2014; 4(1):1-9.
94. Yılmaz G. «Kapitelizmde zaman-mekân sıkışması. Çalışma ve Toplum, 2008; 2(17):155-172.
95. Acun R. Her dem yeniden doğmak: online sosyal ağlar ve kimlik. Milli Folklor, 2011; 89:66-77.
72
96. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi. Öğrenci sayıları. Erişim: (http://www.ohu.edu.tr/oidb/sayfa/ogrenci-sayilari.) Erişim tarihi: 24.11.2018.
97. SPSS Inc. SPSS for Windows. Version 25.0, Chicago: SPSS Inc., 2017
98. Alemdaroğlu A ve Demirtaş N. Mynet'te erkeklik halleri. Toplum ve Bilim, 2004; 101:206-225.
99. Polat N. Sanal dünyada duygusal doyum. İletişim, 2002; 16:93-117.
100. Doğan S ve Türkmen HH. Üniversite tanıtım araçlarının adayların tercihlerine etkisini ölçmeye yönelik bir araştırma: niğde ömer halidemir üniversitesi örneği. Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2018; 11(1):49-64.
73
EKLER
EK-1: Etik Kurul İzni
74
EK-2: Araştırma Kurulu Onay Yazısı
75
EK-3: Tez Başlığı Değişikliği Kabul Yazısı
76
EK-4: Anket Soru Kâğıdı
Sosyal Medyanın Uyuşturucu ve Uyarıcı Maddelere ve Bağımlılığa Yönelik Görüşe
Etkisi
AÇIKLAMA: Bu anket; sosyal medyanın, uyuşturucu ve uyarıcı maddeler ve bağımlılık
konusunda etkilerini ölçmek amacında olan akademik bir çalışma için hazırlanmıştır.
Araştırmamız öğretimsel bir çalışma olup vereceğiniz cevaplar araştırmamızın
geçerliliğini etkileyecektir. Bu ankette kimlik bilgileriniz alınmayacaktır. Verdiğiniz
kişisel bilgilerinizin başka hiçbir kişi, kurum ve kuruluşla paylaşılmayacağını taahhüt
14-İlk defa kaç yaşında uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını ya da etkisini
içeren bir paylaşım gördünüz?
a) 10 ve altı
b) 11-15
c) 16-20
d) 21 ve üzeri
79
Aşağıdakilerden size uygun olanları (X) işareti ile işaretleyiniz
Çok
Sık
Sık
ça
Baz
en
Nad
iren
Hiç
15 Sosyal medya aracılığı ile uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken ya da etkisi altında çekilmiş fotoğraf ya da video ile karşılaştım.
16 Sosyal medya aracılığı ile karşılaştığım uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren fotoğraflar, videolar ya da yazınsal paylaşımlar kullanılan madde ile ilgili merak uyandırıyor.
17 Fotoğraflarda, videolarda ya da yazınsal paylaşımlarda gördüğüm uyuşturucu ve uyarıcı maddeler hakkında bilgi sahibi olmak istiyorum.
18 Arkadaşlarımın sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken ya da etkisi altındayken fotoğraf veya video paylaşımı yaptıklarını görüyorum.
19 Tanınmış kişileri uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken görmek, kullanılan maddeyi merak etmeme neden oluyor.
20 Ben aramasam da uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını veya etkisini içeren paylaşımlarla karşılaşabiliyorum.
21 Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde ile ilgili paylaşılan bilgilerin doğruluğuna güveniyorum.
22 Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanırken fotoğrafını ya da videosunu paylaşan insanların daha eğlenceli olduğunu düşünüyorum.
23 Sosyal medya üzerinde uyuşturucu ve uyarıcı maddelere erişim sağlayabileceğime inanıyorum.
24 Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı ve etkisini içeren fotoğraf, video ya da yazınsal paylaşım yapan insanların dikkat çekmeye çalıştığını düşünüyorum.
25 Sosyal medyada uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı ya da etkisini içeren paylaşım yapan insanları/arkadaşlarımı takipten/arkadaşlıktan çıkarıyorum/engelliyorum.
80
Aşağıdakilerden size uygun olanları (X) işareti ile işaretleyiniz
Kes
inli
kle
K
atıl
ıyor
um
Kat
ılıy
orum
Ne
Kat
ılıy
oru
m
Ne
Kat
ılm
ıyor
um
Kat
ılm
ıyor
um
Kes
inli
kle
K
atıl
mıy
oru
m
26 Uyuşturucu ve uyarıcı maddelere kolaylıkla ulaşılabildiğini düşünüyorum.
27 İnsanlar problemlerinden uzaklaşmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanabileceklerini düşünüyorum
28 Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin belirtildiği kadar zararlı ve tehlikeli olmadığı düşünüyorum.
29 Eğer fırsat bulursam uyuşturucu ve uyarıcı maddelerden birini denerim.
30 Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerden birini kullandığımda arkadaşlarım arasında daha popüler olacağımı düşünüyorum.
31 İnsanların mutsuz oldukları zaman uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri kullanmalarında sorun olmadığını düşünüyorum.
32 Uyuşturucu ve uyarıcı maddelere erişimim olsa daha mutlu bir insan olacağımı düşünüyorum.
33 Bireylerin önemli günlerde (doğum günü, parti, yılbaşı, v.b.) uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri kullanmalarında bir sakınca olmadığını düşünüyorum.
34 Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri kullansam da istediğim zaman bırakabileceğimi düşünüyorum.
35 Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri kullansam da zarar verici boyutuna engel olacağımı düşünüyorum.
36 Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri kullanan bir insanla yakınlık kurmak istemem.
37 İstediğim zaman uyuşturucu ve uyarıcı maddelere ulaşabileceğimi düşünüyorum.
81
38 Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri kullanan insanların topluma zarar verdiğini düşünüyorum.
39 Zararlı olmayan uyuşturucu ve uyarıcı maddeler olduğunu düşünüyorum.
40 Uyuşturucu ve uyarıcı maddelere yönelik getirilen yasakların kişi haklarına aykırı olduğunu düşünüyorum.
41 Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımının ciddi sağlık sorunlarını hatta ölüme yol açabileceğini düşünüyorum.
42 Uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılığının bireye, aileye ve topluma zarar verdiğini düşünüyorum.
43 Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımına başlandıktan sonra tekrar bırakmanın çok zor olduğunu düşünüyorum.
44 Uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılığı olan bireylerin düzenli bir çalışma yaşantılarının olmadığını düşünüyorum.
45 Uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlısı olan bireylerin mutlu olduklarına inanmıyorum.
46 Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanan bireylerin toplum tarafından dışlandığını düşünüyorum.
47 Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanılan ortamlarda bulunmak beni rahatsız eder.
48 Uyuşturucu maddelerin bilinenden daha tehlikeli ve zararlı olduklarını düşünüyorum.
82
ÖZGEÇMİŞ
Asena Merve TÜRKMEN, 1995 yılında Niğde’de doğdu. İlkokul, ortaokul ve lise
eğitimini Niğde’de tamamladıktan sonra 2017 yılında Ankara Üniversitesi Sosyal
Hizmet bölümünden mezun olmuştur. Lisans eğitimi sürecinde Sosyal Hizmet
Merkezinde, TEGV’de, huzurevinde ve farklı LGBT+ organizasyonlarında staj yaparak
farklı dezavantajlı gruplar ile çalışmıştır. Ankara Üniversitesindeki eğitimi sürecinde bir
dönem süresi ile Ljubljana Üniversitesinde Erasmus kapsamında eğitim görmüştür.
2017 yılında Çukurova Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Bağımlılık
Anabilim Dalında lisansüstü eğitimine başlamıştır.