Top Banner
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010 SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ Şahin Oruç 1 , Rıfat Erdem 2 1 Niğde Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Niğde, sahinoruç[email protected] 2 Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Öğrencisi ÖZET Bu araştırma, Sosyal Bilgiler öğretiminde biyografi kullanımının öğrencilerin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarına etkisini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırma 2009-2010 öğretim yılı güz döneminde 7. sınıf öğrencileri üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma belirlenen deney ve kontrol grubu üzerinde uygulanmıştır. Deney grubunda sosyal bilgiler dersi, biyografi kullanılarak, kontrol grubunda ise biyografi kullanılmayarak işlenmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak sosyal bilgiler dersine yönelik tutumu ölçmek için “Sosyal Bilgiler Dersi Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Kullanılan yöntemin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutuma etkisini belirlemek için t - testinden faydalanılmıştır. Yapılan t - testi sonucuna göre sosyal bilgiler öğretiminde biyografiler kullanılarak ders işlenen deney grubunun sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumları, ders işlenişinde biyografiye yer verilmeyen kontrol grubunun sosyal bilgiler dersine karşı tutumlarına göre anlamlı derecede farklılık göstermiştir. Anahtar Kelimeler: Biyografi, Sosyal Bilgiler Öğretimi, Tutum
16

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

Feb 23, 2023

Download

Documents

Emrah Bulut
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER

DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

Şahin Oruç1, Rıfat Erdem2

1Niğde Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Niğde, sahinoruç[email protected] 2Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Öğrencisi

ÖZET

Bu araştırma, Sosyal Bilgiler öğretiminde biyografi kullanımının öğrencilerin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarına etkisini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırma 2009-2010 öğretim yılı güz döneminde 7. sınıf öğrencileri üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma belirlenen deney ve kontrol grubu üzerinde uygulanmıştır. Deney grubunda sosyal bilgiler dersi, biyografi kullanılarak, kontrol grubunda ise biyografi kullanılmayarak işlenmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak sosyal bilgiler dersine yönelik tutumu ölçmek için “Sosyal Bilgiler Dersi Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Kullanılan yöntemin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutuma etkisini belirlemek için t - testinden faydalanılmıştır. Yapılan t - testi sonucuna göre sosyal bilgiler öğretiminde biyografiler kullanılarak ders işlenen deney grubunun sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumları, ders işlenişinde biyografiye yer verilmeyen kontrol grubunun sosyal bilgiler dersine karşı tutumlarına göre anlamlı derecede farklılık göstermiştir. Anahtar Kelimeler: Biyografi, Sosyal Bilgiler Öğretimi, Tutum

Page 2: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010

THE EFFECT OF THE USE OF BIOGRAPHY IN SOCIAL STUDIES TEACHING ON STUDENTS ATTITUDE

TOWARDS SOCIAL STUDIES

Şahin Oruç1, Rıfat Erdem2

1Nigde University, Faculty of Education, Niğde, sahinoruç[email protected] 2

Nigde University Institute of Social Sciences, Graduate Student

ABSTRACT This research aims to put forward the effect of the usage of biography on the attitudes of the students in relation with the social studies class in Social Studies teaching. The research realized on the seventh grade students in the second semester of the education term, 2009-2010. The research applied on the determined experimental and control groups. Social studies lesson was done by using biography in the experimental group and not using biography in the control group. ‘Social Studies Lesson Attitude Scale’ was used as a data collection device to evaluate the attitude towards social studies lesson. To identify the effect of the current method concerning the attitude towards social studies lesson, t-test was used to get benefit. According to the result of the t-test, the attitudes of the experimental group that had lessons with the usage of biography have indicated highly difference towards the control group that had the lessons without the usage of it. Key Words: Biography, Social Studies Teaching, Attitude

Page 3: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

Biyografi Kullanımının Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersine İlişkin… 217

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010

GİRİŞ Bireylerin sağlıklı yaşam sürerek, toplumun üretken bir üyesi haline gelebilmesi günün koşullarına uygun ve değişime ayak uydurabilecek nitelikte eğitilmeleri ile mümkündür. Bu bağlamda insanın duyuşsal, bilişsel, devinişsel ve sezgisel özeliklerini istendik yönde geliştirip değiştirme eğitimin kapsamı içerisinde yer almaktadır (Sönmez, 1997, s.6). Kuşkusuz bu kapsamın en yoğun ve önemli basamağı ilköğretimdir. İlköğretimin bireylerin yaşamında önemli bir yeri bulunmaktadır. Çünkü çocuğun yetişkin yaşamındaki rollere hazırlanmasında ilköğretim önemli bir eğitim kademesi durumundadır. İlköğretim, öğrencileri ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yetiştirerek onları yaşama ve üst öğrenime hazırlaması açısından ulusal eğitim sistemi içerisinde önemli bir yere sahiptir (Gültekin, 1999, s.2). İlköğretimde kazandırılan temel bilgi, beceri, tutum ve değerlerin büyük bir bölümü ise bu eğitim basamağında önemli bir yeri olan Sosyal Bilgiler Dersi aracılığıyla kazandırılmaktadır (Kabapınar ve Baysal, 2004, s.384–419). Sosyal Bilgiler; sosyal ve insanla ilgili diğer bilimlerin içerik ve yöntemlerinden yararlanarak, insanın fiziksel ve sosyal çevresiyle etkileşimini zaman boyutu içinde disiplinler arası bir yaklaşımla ele alan ve küreselleşen bir dünyada yaşamla ilgili temel demokratik değerlerle donatılmış, düşünen, becerili, demokratik vatandaşlar yetiştirmeyi amaçlayan bir çalışma alanıdır (Şimşek,2006:188). Sosyal bilgiler dersinde, çocuk içinde yaşadığı yakın ve uzak toplumsal çevresini, geçmişi, bugünü ve yarını ile tanıma imkânı bulur. Çocuğun toplumsal kişiliğinin oluşmasında ve geliştirilmesinde bu dersin önemli bir işlevi vardır (Can, Yaşar ve Sözer, 1998, s.11). Bunun yanında sosyal bilgiler; çocuğa yaşam boyu ihtiyaç duyacağı bilgi, tutum, değer ve becerileri kazandırarak, eğitimin misyonunu gerçekleştirmesinde en önemli rollerden birini oynar. Bu önemli rolü dolayısıyladır ki Sosyal Bilgiler dersi Türkiye’de, Cumhuriyet’in ilk yıllarından beri yayınlanan tüm ilköğretim programlarında mihver derslerden biri olarak kabul edilmiştir (Öztürk, Keskin ve Keskin, 2004, s.108). Şüphesiz bu derece öneme sahip bir derse karşı öğrencilerin, olumlu bir tutum kazanmaları gerekmektedir. Çünkü öğrencilerin bir derse yönelik olumlu tutuma sahip olmaları, öğrencinin dersi severek dersi etkili bir şekilde öğrenmesine yardımcı olmaktadır (Kan, 2006, s.538). Bir dersteki öğrenci başarısını belirleyen ana faktörlerden biri duyuşsal giriş davranışlarıdır. Bunlar arasında, öğrencinin derse karşı tutumu ayrı bir öneme sahiptir (Kayalı, 2003, s.89). Tutumların olumsuz olması öğrenme ortamını olumsuz etkilemekte ve öğrenci başarısını düşürmektedir (Ergin, 2006, s.26). Öğrencinin merkeze alındığı ve aktif katılımın sağlandığı, bilginin yaşamla bütünleştirilerek anlamlı hâle getirildiği bir öğrenme ve öğretme sürecinin varlığı, öğrencilerin derslere karşı olumlu tutum geliştirmelerini sağlamaktadır (Kan, 2006, s.538). Sosyal bilgiler öğretimini olumsuz yönde etkileyen değişkenlerden biri de öğrencilerin sosyal bilgiler dersine karşı olumsuz tutumlarıdır (Öztürk ve Baysal, 1999). Şimşek’(2009, s.390) e göre, öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersine yönelik

Page 4: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

218 Ş. Oruç, R. Erdem

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010

olumlu tutum geliştirmeleri için, dersin eğlenceli geçmesi yanında yaşamlarıyla ilgili olmalarını da bekledikleri gözlemlenmiştir. Bu beklentinin sağlanabilmesi için ise öğretmenlerin ders işlenişinde geleneksel öğretim yöntem ve materyalleri yanında yeni yöntem teknik ve materyallere de yer vermeleri gerekmektedir (Kan, 2006, s.538). Türkiye’de 2004 yılından itibaren kullanılmaya başlanılan yapılandırmacı yaklaşım ilkeleri öğrenci merkezli, öğrencinin kendi yaşantısı ve beklentisini dikkate alan bir anlayışla öğrencilerin bu beklentilerini hayata geçirmeyi amaçlamıştır (Özdemir, 2009, s.20). Bu amaç doğrultusunda ders işlenişinde öğrencilerin derse ilişkin olumlu tutumlarını artırmak için çeşitli öğretim materyallerinin kullanımı desteklenmektedir. Öğretim materyallerinin eğitim öğretim sürecinin zenginleşmesinde önemli rol oynamasının yanı sıra bilginin algılanmasında somutluk sağlayarak öğrenmeyi kolaylaştırması, kalıcılığı sağlaması, öğrencileri güdülemede, öğrencinin dikkatini toplamada, kazanımlara yaparak, yaşayarak ulaşmayı sağlamada etkili olması eğitim materyallerini desteklemeyi ve kullanmayı adeta bir zaruret haline getirmiştir (Ulusoy ve Gülüm, 2009, s.86-87). Şimşek’( 2009, s.390) öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersinde sevdikleri konuları sevme nedenleri olarak, “önemli olduklarını düşünmeleri”, “eğlenceli bulmaları” ve “gerçek hayatla ilişkili olduğuna inanmaları” gibi faktörlerin rol oynadığı belirtmiştir. Buna göre sosyal bilgilerde hem dersi neşelendirecek hem de öğrencilerin hedeflenen kazanımlara ulaşmasını sağlayacak materyallere gereksinim vardır. Bu niteliklere sahip materyallerden biri de bugüne kadar yeteri kadar önemi kavranamamış edebi ürünlerdir. Edebi ürünler gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra yukarıda bahsedilen faydaları sağlayabilecek en önemli eğitim materyalleri olabilecek potansiyele sahiptir. Son yıllarda çoğalan bir oranda sosyal bilgiler eğitimcileri de edebi çalışmaların alanın öğretimine önemli katkılarının olduğunu kabul etmeye başlamışlardır. Özellikle ilköğretimde, edebiyat ve sosyal bilgiler arasındaki güçlü ilişki vurgulanmaya başlanmıştır. Bu düşünce doğrultusunda sosyal bilgilerin roman, mitoloji, biyografi, drama gibi eserlerle harmanlanmış bir ders durumuna dönüştürülmesi savunulmaktadır (Govan ve Guzetti, 2003, s.36). Yukarıda anlatılanlar doğrultusunda edebi eserler içerisinde yer alan ve bir kişinin yaşamını konu alan biyografiler, yazılı ve sözlü malzemenin düzenlenmesine ve yorumlanmasına dayandığı için sosyal bilgiler öğretimi içerisinde etkin bir materyal olarak kullanılabilir (Öztürk ve Otluoğlu, 2003, s.140). Sosyal bilgiler dersinde biyografi kullanımıyla milletlerin kaderini değiştirmiş, önemli buluşlara imza atmış, liderlik özelliği taşıyan, toplumlara yön veren büyük şahsiyetlerin hayat hikâyelerinden yararlanmak amaçlanmaktadır (Kaymakçı ve Er, 2009, s.421). Bu çalışmada da temel nokta biyografi kullanımının öğrencilerde sosyal bilgiler dersine yönelik olumlu tutum geliştirmedeki etkisini belirlemek olduğu için biyografi hakkında genel bilgiler vermek yerinde olacaktır. Biyografi

Page 5: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

Biyografi Kullanımının Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersine İlişkin… 219

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010

Biyografiyi bir yandan tarih yazımına diğer yandan da edebiyata dâhil edilmiştir. Bu durum biyografinin farklı şekillerde tanımlanmasına sebep olmuştur (Turgut, 2007, s.14). Aktaş ve Gündüz (2009, s.323)’e göre genellikle ünlü kişilerin hayatının tamamını ya da bir bölümünü ve eserlerini derli toplu, bütün halinde tanıtan yazılara biyografi adı verilir. Alpaslan (2009, s.246)’a göre biyografi edebiyat, siyaset, spor gibi alanlarda başarı göstermiş, önderlik etmiş kişilerin yaşamının anlatıldığı kısa veya uzun metinlere verilen genel addır. Oğuzkan (2000, s.159) ise biyografiyi yaşayışları ve yaptıklarıyla ün kazanmış önemli kişilerin yaşamlarını kanıtlara dayalı olarak inceleyen eserler olarak tanımlamaktadır. Farklı bir tanımlamayla biyografi, toplumların çeşitli alanlardaki gelişim ve değişiminde önemli roller üstlenmiş olan kişilerim, yetişme tarzları, yaşadıkları olaylar, bu olaylardaki lider veya grup üyesi olarak etkinlikleri fikir, duygu ve hayal dünyalarıyla eserlerinin ele alınıp anlatıldığı bir edebiyat türüdür (Ağca, 1999, s.174). Kökeni yüzyıllar öncesine kadar uzanan ve en eski yazınsal türlerden biri olan biyografi günümüzde hâlen popülerliğini koruyan bir türdür. Bu türün popülerliğini korumasını aslında iki kelimeyle açıklanabilir; “merak” ve “anma” dürtüsü (Çelebioğlu, 2007, s.1). Ancak okurların bu iki noktadan daha çok merak hususuna meyilli olduklarını söyleyebiliriz. Çünkü okurlar, hayranlık ya da sevgi duyduğu kişinin, bilinmeyen yanlarını keşfetmek, onu daha yakından tanımak, kısacası merak ettiği yanlarını görmek ister (Alpaslan, 2009, s.246). Biyografi türünün okuyucunun, özdeşleşme ve kendini bir başkasının yerine koyma ve benzeri duyguların yaşanmasında önemli rol oynaması biyografiyi sürekli etkin kılan diğer bir husustur (Turgut, 2007, s.17). Biyografi türündeki yazılar gözlemden çok, tanıtılacak kişilerin yaşamları ve eserlerinin araştırılması, onlar hakkında bilgi toplanması sonucu yazılırlar (Aktaş ve Gündüz, 2009, s.323). Bu noktadan da anlaşılacağı gibi biyografilerde bir gerçeklik ilkesi hâkimdir. Bu gerçeklik ilkesi çağdaş biyografilerde aranılan özelliklerin de başında gelir (Er, 2005, s.11). Gerçeklik ilkesine ulaşabilmek adına aktarılan bilgiler belgelere, kanıt ve tanıklara dayandırılmalıdır. Bunun için kişi hakkında daha önce yazılmış yazılardan, kitaplardan, yapılmış araştırılmalardan, resmi bilgi ve belgelerden, kayıtlardan, günlüklerden, mektup ve benzeri yazışmalardan, onunla ilgili yapılmış söyleşilerden, anekdotlardan, fotoğraflardan, o kişinin yaşamında yeri olan insanlardan yararlanılabilir (Alpaslan, 2009, s.247). Anlaşılacağı üzere biyografileri belgelere dayandırma işi çok önem arz eden bir gerekliliktir. Çünkü herhangi bir şahsiyetin hayatını yazmayı planlayan yazar, kahramanlarıyla ilgili her türlü eser ve belgeleri incelemek bir yere dayandırmak zorundadır. İyi incelenme yapılmamasından ve gereken dikkatin gösterilmemesinden dolayı oluşan yanılgılar, okurların belleğinde yanlış ve eksik izlenimler bırakabilmektedir (Er, 2005, s.11).

Page 6: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

220 Ş. Oruç, R. Erdem

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010

Biyografilerde dikkat edilmesi gereken bir diğer hususta nesnelliktir. Biyografi yazarının görüşleri, yorumları ve ortaya koyduğu sonuçlar, her zaman sağlam kaynaklara dayanmalıdır. Yararlanılan kaynakların belgelerin doğru ve eksiksiz olmalıdır. Anlatılan kişinin hayatını canlandıran olaylar, görüşlerini ve düşüncelerini yansıtan açıklamalar sağlam belgelere dayanmalıdır (Oğuzkan, 2000, s.160). Nitelikli bir biyografide aranacak diğer temel özellikleri ise şöyle sıralayabiliriz; • Biyografisi yazılan kişinin yaşadığı dönem ve yaşam koşulları dikkate alınmış olmalıdır. • Biyografi yazarı eserini bir tarihçi gibi şekillendirmelidir. Diğer bir anlatımla biyografi kişinin hayatını bir tarihçi bakış açısıyla kronolojik olarak yansıtmalıdır. • Eser içerisinde okuru yönlendirici bir tavır sergilememelidir. • Biyografiye konu edilen kişinin yaşamı aşırı yüceltilmeden ya da aşağılanmadan sergilenmiş olmalıdır. • Kişinin önemi, değeri, benzer kişilerden farkı belirtilmiş olmalıdır. • Yaşam öyküsü yazılan kişinin doğumu, aile çevresi, eğitim süreci, kişiliği, arkadaşlık ve akrabalık ilişkileri, aşkları, evliliği, çocukları, alanıyla ilgili başarıları, yaşadığı ve gittiği yerler, eserleri, resmi görevleri, sağlığı, ölümü konu edilmiş olmalıdır (Alpaslan, 2009, s.247). • Biyografik eserlerde yazarın anlatımı konunun el verdiği ölçüde renkli ve çekici olmalıdır (Oğuzkan, 2000, s.160). Biyografi Türleri Biyografiler yazım tekniğine göre; bilimsel biyografi, biyografik roman ve nekroloji olmak üzere üç bölümde incelenmektedir. Bu bölümler ve içerikler şöyle ifade edilebilir ( Kaymakçı ve Er, 2009, s.416). Bilimsel Biyografi Biyografiye konu edilen kişinin bilgileri kronolojik bir sıra içerisinde, alt başlıklar halinde, onun dönemi içindeki konumunu, getirdiği yenilikleri, gösterdiği başarıları, eserlerini, eserlerinin değişik özelliklerini eleştirel bir tutumla, belgelere, araştırma ve incelemelere dayalı olarak veren çalışmalardır (Baycanlar,2005, s.107). Bilimsel biyografilerde kişinin doğumu, eğitim-öğretim durumu ve çalışma hayatı, eserleri ve benzeri özellikleri bölümler halinde tek tek ele alınır (Kaymakçı ve Er, 2009, s.416). Biyografik Roman Roman, hikâye gibi tahkiye kurgusu içerisinde, olay anlatımı üslûbuyla kişiyi bir roman kahramanı gibi olayların içindeki konumlarıyla sunan eserlerdir (Baycanlar,2005, s.107). Biyografik romanlar sanatsal kaygı ön plana çıkarılarak

Page 7: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

Biyografi Kullanımının Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersine İlişkin… 221

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010

süslü bir anlatımla ele alınır. Yeterli bilgi ve belgelerin yanında yazar, bu eserlerde kendi duygu, düşünce ve yorumlarını da esere katabilir (Kaymakçı ve Er, 2009, s.416). Biyografik romanlarda kişinin ruhsal ve fiziksel özellikleri, davranışları, duyguları, düşünceleri, tepkileri, tavır alışları, giyinişi gibi pek çok değişik özellikleri ayrıntılı olarak verilip bir anlamda onun portresi çizilir (Baycanlar, 2005, s.107). Nekroloji Bir kişinin ölümünden sonra yazarın, ölen kişinin yaşamına ait bildiklerini, duyduklarını, öğrendiklerini o anın duygusallığı içerisinde belli bir şekil veya sisteme bağlı kalmadan yazıya aktarmasına nekroloji (ölüm ardı yazıları) denir. Ölüm ardı yazıları genellikle ölen kişinin hakkında gazete, dergi gibi süreli yayınlardan ve onun yakın çevresinde yer alan kişilerden elde edilen bilgiler ışığında, ölen kişinin niteliklerini, erdemlerini, çalışmalarını ve diğer özelliklerini anı üslubuyla yansıtmayı amaçlar (Baycanlar, 2005, s.106-107). Sosyal Bilgiler Öğretimi ve Biyografi Oguzkan’ (2000, s.159) ‘a göre çocuklar, belli gelişme dönemlerinde çevrelerinde yaşayan ve serüvenleri kitaplara geçmiş ünlü kişileri kendileri için örnek seçme ihtiyacı duyarlar. Biyografi bu özdeşleştirme duygusunun karşılanması noktasında çok etkili bir edebi türdür. Biyografiler, çocuklara başkalarının hayat mücadelelerini, karşılaştıkları türlü sorunları ve başarılarının nedenlerini anlatmakla, onları ileride karışılacakları durumlara hazırlar. Bu gibi eserleri okuyan çocuklar, büyük kişilere karşı hayranlık ve sevgi duymaya başlarlar ve kendilerini onlarla bütünleştirirler. Aynı zamanda da biyografiye konu olan kimsenin yaşadığı toplum, toplum kuralları, gelenek-görenekleri hakkında bilgi edinmiş olurlar (Kaymakçı ve Er, 2009, s.422). Biyografi, incelenen kişinin çevresinde oluşan olayların kaynaklarını birinci elden tespit etmede ve gelecek kuşaklara aktarmada etkililiği olan bir edebi türdür (Ağca, 1999, s.174). Bu da bu türün sosyal bilgiler öğretimi içerisindeki önemini daha da artıran etkenlerdendir. Ayrıca başkalarının hayatları her zaman ilgi çekicidir. Bu sebeple biyografi merak gidericidir. Bu durum öğrencinin derse karşı ilgisini artırarak dersin daha iyi öğrenilmesini sağlar. Bu açıdan biyografiler öğrenci başarı ve motivasyonu tetikler ( Kaymakçı ve Er, 2009, s.422). Bir biyografi ile bir dönemin sosyal, kültürel ve benzeri özellikleri daha etkili açıklanabilir anlatılabilir. Biyografi bir sanat eserinin verdiği zevki vermekle kalmaz bunun yanında çeşitli derslerde edinilen bilgilerin anlam kazanmasına ve pekiştirilmesine de yardım eder (Oğuzkan, 2000, s.159). Bir dönemin tarihi olayları ne kadar mantıksal olarak düzenlenmiş olursa olsun, çocuklar; olayları, bir kişinin hayatı kadar gerçek ve somut olarak göremezler. Bu bakımdan biyografiler geçmişi kişinin dönemiyle aynı anda izlememiz için katkıda bulunur. Geçmişle günümüzü kıyaslamaya imkân verir (Gençtürk, 2005,

Page 8: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

222 Ş. Oruç, R. Erdem

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010

s.63). Büyük adamların hayatları anlatıldıkça, bir dönemin ruhu adeta çocukların gözünde canlandırılmış, yaşatılmış olur. Aynı zamanda biyografiye konu olan kişiler dönemlerinin önemli birer temsilcisidir. Kişiliklerinde bir milletin bütün ümitlerini, bütün ideallerini ve bütün fedakârlıklarını temsil ederler. Derslerde özellikle bir dönem veya akım izah edilirken, o dönemi ya da o akımı temsil eden büyük adamların hayatları gösterilmedikçe o dönem ya da akım hakkında geniş çapta bilgi ya da çıkarım elde edilemez (Er, 2005, s.13). Bu durum sosyal bilgiler derslerinde biyografi kullanımını zorunlu hale getirmiştir. AMAÇ Bu araştırmanın amacı, sosyal bilgiler öğretiminde biyografi kullanımının öğrencilerin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarına etkisini ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda aşağıdaki denenceler test edilmiştir.

1. Deney ve kontrol gruplarının öntutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır? 2. Deney ve kontrol gruplarının sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır? 3. Deney ve kontrol gruplarının öntutum ve sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır? 4. Deney grubunun öntutum ve sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır? 5. Kontrol grubunun öntutum ve sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

Varsayımlar 1. Araştırmanın deneysel işlem sürecinde, deney ve kontrol grubunda yer alan öğrencilerin kontrol edilemeyen değişkenlerden aynı derecede etkilendikleri düşünülmektedir. 2. Tutum ölçeğinin uygulanmasında öğrencilere rehberlik edilmesi sebebiyle öğrencilerin tutum ölçeğini içtenlikle cevapladıkları varsayılmaktadır. 3. Veri toplama aracının, araştırmanın amacına ve konusuna uygun olduğu varsayılmaktadır. Sınırlılıklar Bu araştırma; 2009 / 2010 eğitim öğretim yılı, Kayseri ili Kocasinan ilçesi 60. Yıl İlköğretim Okulu 7/A ve 7/ C sınıfları, İlköğretim 7. sınıf “Sosyal Bilgiler” “Türk Tarihinde Yolculuk” ünitesi “Anadolu, Ana Yurt” konusu ile sınırlıdır. YÖNTEM Bu bölümde araştırmanın modeli, çalışma grubu, verileri toplama aracı ve verilerin analizinde kullanılan istatistiksel yöntemler üzerinde durulmuştur.

Page 9: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

Biyografi Kullanımının Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersine İlişkin… 223

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010

Araştırmanın Modeli Bu araştırma, öntest-sontest kontrol gruplu deneysel bir desende tasarlanmıştır. Öntest–sontest kontrol gruplu modelde, yansız atama ile oluşturulmuş iki grup bulunur. Bunlardan biri deney, diğeri ise kontrol grubu olarak kullanılır. Her iki grupta da deney öncesi ve deney sonrası ölçmeler yapılır (Karasar, 2008:97). Deneysel desenler, değişkenler arasındaki neden sonuç ilişkilerini keşfetmeyi amaçlayan araştırma desenleridir. Araştırmacı bu amacını gerçekleştirmek için deneysel değişkenleri (bağımsız değişkenleri) manipüle etmek (değişimleme), iç geçerliliği korumak için dışsal (istenmedik) değişkenleri kontrol altına almak ve bağımlı değişkenler üzerinde ölçme yapmak durumundadır (Borg ve Gall, 1989; Kerlinger, 1973; Akt: Büyüköztürk, 2007, s.55). Araştırmada, biyografinin kullanılarak öğretim yapıldığı grup, deney grubu olarak belirlenmiştir. Kontrol grubunda ise, öğretim uygulamasında biyografi kullanımına yer verilmemiştir. Çalışma Grubu Araştırmanın çalışma grubunu, Kayseri 60. Yıl Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda öğrenim gören 7. sınıf öğrencilerinden seçilen 25’şer öğrenciden oluşan iki şube olmak üzere toplam 50 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmaya başlamadan önce sınıflardaki öğrencilerin başarı seviyelerinin eşit olup olmadığını anlamak için her iki sınıfa da öntutum testti uygulanmıştır. Yapılan öntutum sonuçlarına göre iki sınıfın başarı düzeyleri arasında anlamlı bir fark olmadığı tespit edilmiştir. Daha sonra tesadüfî yöntemle bu şubelerden biri deney diğeri kontrol grubu olarak atanmıştır. Buna göre bu araştırmada 7/C sınıfı deney grubu, 7/A sınıfı ise kontrol grubu olarak belirlenmiştir. Deney grubunda ders işlenişi sürecinde biyografilerden yararlanılmış, kontrol grubunda ise ders işlenişinde biyografilere yer verilmemiştir. Araştırmacı tarafından dersin konuları ile paralel olarak hazırlanan biyografiler deney grubuna sunulmuştur. Öğrenciler konuyla ilgili hazırlanan biyografileri inceleyerek konuyu anlamaya çalışmışlardır. Her konu esnasında öntutum ve sontutum uygulanarak biyografi kullanımın öğrencilerin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarına etkisi ortaya konulmuştur. Veri Toplama Aracı Sosyal bilgiler öğretiminde biyografinin kullanımının öğrencilerin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarına etkisini belirlemeye yönelik yapılan bu araştırmada; Öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersine ilişkin tutumlarını ölçmek amacıyla araştırmacılar tarafından geliştirilen 28 sorudan oluşan Sosyal Bilgiler Dersi Tutum Ölçeği (SBTÖ) kullanılmıştır. Ölçek, beşli Likert tipinde hazırlanmıştır. Ölçekte Sosyal Bilgiler dersi ile ilgili olarak 15 olumlu 13 olumsuz önerme yer almaktadır. Araştırmacılar tarafından hazırlanan ölçeğe sosyal bilgilere uygun 50 cümle yazılmıştır. Bu 50 aday cümle uzman kanısı alınması için ölçme ve program geliştirme alanında uzmanlaşmış üç öğretim üyesi ve milli eğitim bakanlığına bağlı değişik okullarda çalışan üç sosyal bilgiler öğretmenine

Page 10: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

224 Ş. Oruç, R. Erdem

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010

verilmiştir. Uzman ve öğretmenlerin eleştiri ve tavsiyeleri doğrultusunda seçilen 28 aday cümleden oluşan ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışması için milli eğitim bakanlığına bağlı değişik okullarda 100 öğrenci üzerine uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre tüm tutum cümleleri için madde ölçek ilişkisinin olumlu yönde olduğu görülmüştür. Ayrıca ölçeğin güvenirliliğini belirlemek amacıyla cronbach değerine bakılmıştır. Bu değer “0.78” olarak bulunmuştur. Bulunan bu değer yüksek seviyede bir güvenirlik olduğunu göstermektedir. Bu ölçeğin uygulanmasında, öğrencilerden ölçekte yer alan maddelere yönelik düşüncelerini yansıtmaları beklenmiştir. Her maddenin karşısında “tamamen katılıyorum”, “katılıyorum”, “karasızım”, “katılmıyorum”, “hiç katılmıyorum”, şeklinde öğrencilere beş seçenek sunulmuştur. Öğrencilerden bunlardan yalnızca bir tanesini işaretlemeleri istenmiştir. Bu şekilde olumlu tutum sahip öğrencilerle, olumsuz tutuma sahip öğrencilerin daha iyi tespit edileceği düşünülmüştür. Ölçekte likert tipinde ifadeler için “tamamen katılıyorum (5)”, “katılıyorum (4)”, “kararsızım (3)”, “katılmıyorum (2)”, “hiç katılmıyorum (1)”, puanı verilmiştir. İstatiksel analizler göz önünde bulundurularak olumlu cümleler "tamamen katılıyorum"dan itibaren 5,4,3,2,1; olumsuz cümlelerde "tamamen katılıyorum "dan itibaren 1,2,3,4,5 puanla değerlendirilerek SPSS programının veri dosyalarına işlenmiştir. Ölçekten alınabilecek en düşük puan 28, en yüksek ise 140 puandır. Ölçekten elde edilen puanların yorumlanması ise; 1-28 puan = 1 ; 29- 55 puan = 2 ; 56-84 puan = 3; 85-113 puan= 4; 113-140 puan = 5 ; 1-2 arası (olumsuz); 3 (Nötr); 4-5 (olumlu) tutumları ifade etmektedir. Verilerin Analizi Verilerin analizi SPSS 16.00 paket programı kullanılarak yapılmıştır. Verilerin daha iyi anlaşılabilmesi için tablolar yapılmış ve bu tablolar üzerinde yorumlamalara gidilmiştir. Araştırma hipotezleri t-testleri yoluyla test edilmiştir. Araştırmada manidarlık düzeyi .05 olarak kabul edilmiştir. Farklı grupların puanları karşılaştırıldığından yani gruplar birbirinden bağımsız olduğu için korvaryans analizine gerek duyulmamıştır. Araştırmada, deney ve kontrol gruplarının öntutum, sontutum puanlarının farklılığını belirlemek adına bağımsız gruplara yönelik t- testi kullanılmıştır. Deney grubunun öntutum ve sontutum puan farklılığı ve kontrol grubunun öntutum ve sontutum puan farklılığının elde edilebilmesi için bağımlı değişkenlere yönelik t-testi uygulanmıştır. Tek bir grubun iki ayrı puanının karşılaştırmasının yapılmasında ise ilişkili örneklemler

için t- testi uygulanmıştır. Analizlerin yorumlanmasında, aritmetik ortalama ( ), standart sapma (S), ve anlamlılık değeri olan (p) dikkate alınmıştır. BULGULAR VE YORUMLAR Bu bölümde araştırma verileri doğrultusunda, araştırmanın alt problemlerine ilişkin bulgular ve yorumlar yer almaktadır.

Page 11: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

Biyografi Kullanımının Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersine İlişkin… 225

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010

Alt Problem 1: Deney ve kontrol gruplarının öntutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır? Araştırmanın birinci alt probleminin analizinde deney ve kontrol grubu öğrencilerinin öntutum puan ortalamaları arasında anlamlı farklılık olup olmadığı analiz edilmiştir. Analiz sonuçları Tablo 1’de verilmiştir.

Tablo 1. Öntutum Puanlarının Gruba Göre t- Testi Sonuçları

Grup N

ss t sd p

Deney – Öntutum 25 29,30 14,387 -1,152 48 .255

Kontrol – Öntutum 25 34,37 16,614

Sosyal bilgiler öğretiminde biyografinin kullanıldığı deney grubu ile biyografinin kullanılmadığı kontrol grubunun deney öncesi öntutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmamaktadır [t(48) = -1,152, p > 0.05]. Tablo 1’e baktığımızda deney grubunun öntutum puan ortalaması 29.30 olurken, bu değerin kontrol grubunda 34.37 olduğunu görmekteyiz. İki grup arasındaki bu sayısal farkın istatistiksel olarak manidar olmadığını söyleyebiliriz. Bu sonuç bağımsız değişkende manipülasyon yapılmadan önce yani biyografiler deney grubuna uygulanmadan önce deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumları arasında anlamlı bir farkın olmadığını göstermektedir. Alt Problem 2: Deney ve kontrol gruplarının sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır? Araştırmanın ikinci alt probleminin analizinde deney ve kontrol grubu öğrencilerinin sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı farklılık olup olmadığı analiz edilmiştir. Analiz sonuçları Tablo 2’de verilmiştir.

Tablo 2. Sontutum Puanlarının Gruba Göre t- Testi Sonuçları

Grup N ss t sd p

Deney – Sontutum 25 61,80 18,08857 2,430 48 .019 Kontrol – Sontutum 25 49,28 18,34021

Sosyal Bilgiler öğretiminde biyografinin kullanıldığı deney grubu ile biyografinin kullanılmadığı kontrol grubunun sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark vardır [t(48) = 2.430, p<0.05]. Deney grubunun deneme sonrası sontutum puan ortalaması 61.80 olmuştur. Kontrol grubunun sontutum puan ortalamaları ise 49.28 olarak belirlenmiştir. Deney ve kontrol gruplarının sontutum puan ortalamaları arasındaki bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal Bilgiler öğretiminde biyografi kullanılarak yapılan öğretimin sonucunda deney grubunun sontutum puanları, biyografinin kullanılmadığı kontrol grubuna göre istatistiksel olarak bir artış göstermiştir. Bu sonuca göre deney grubunda konulara paralel olarak hazırlanan ve bulmaca, afiş

Page 12: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

226 Ş. Oruç, R. Erdem

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010

hazırlama ve benzeri etkinliklerle desteklenen biyografiler iki grup arasındaki farkın deney grubu lehine olmasına katkı sağlamıştır. Buna göre uygulanan deneysel işlemin, öğrencilerin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarını artırmada etkili olduğunu söyleyebiliriz. Alt Problem 3: Deney ve kontrol gruplarının öntutum ve sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır? Araştırmanın üçüncü alt probleminin analizinde deney ve kontrol grubunun öntutum ve sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olup olmadığı analiz edilmiştir. Analiz sonuçları Tablo 3’de verilmiştir.

Tablo 3. Öntutum ve Sontutum Puanlarının Gruba Göre t-Testi Sonuçları

Öntutum – Sontutum Farklar N ss t sd P

Deney 25 32,50 8,87722 6,305 48 .000 Kontrol 25 14,91 10,75269

Tablo 3 incelendiğinde, deney ve kontrol grubu öğrencilerinin öntutum ve sontutum puanlarının ortalamaları arasında anlamlı bir farklılığın olduğu görülmektedir [ t(48) = 6.305, p< 0.05]. Deney grubunun öntutum sontutum puanlarının ortalaması 32.50 olurken kontrol grubunun öntutum sontutum puanlarının ortalaması 14.91 olarak belirlenmiştir. Aradaki bu farkın, istatistiksel olarak anlamlı olduğunu görmekteyiz. Bu bulgu, deneysel işlem sonrasında, deney grubunda yer alan öğrencilerin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutum düzeylerinin, kontrol grubundaki öğrencilere oranla anlamlı derecede daha yüksek olduğunu kanıtlamaktadır. Alt Problem 4: Deney grubunun öntutum ve sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır? Araştırmanın dördüncü alt probleminin analizinde deney grubunun öntutum ve sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı analiz edilmiştir. Analiz sonuçları tablo 4’de verilmiştir.

Tablo 4. Deney Grubunun Öntutum ve Sontutum Puanlarının t- Testi Sonuçları

Grup N ss t sd p

Deney – Öntutum 25 29,30 14,38724 -7,031 48 .000

Deney – Sontutum 25 61,80 18,08857

Deney grubunun öntutum ve sontutum puanları karşılaştırıldığında, bu iki puan ortalaması arasında anlamlı bir farklılığın olduğu görülmektedir [t(48) = -7.031, p< 0.05]. Deney grubunun sontutum puan ortalaması ile öntutum puan ortalaması dikkate alındığında, sontutumda önemli bir artışın olduğu söylenebilir. Bu verilere göre deney grubunda biyografi kullanılarak gerçekleştirilen öğretimin öğrencilerin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarını artırmada başarılı ve etkin bir yöntem olduğu söylenebilir.

Page 13: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

Biyografi Kullanımının Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersine İlişkin… 227

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010

Alt Problem 5: Kontrol grubunun öntutum ve sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır? Araştırmanın beşinci alt probleminde kontrol grubunun öntutum ve sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olup olmadığı analiz edilmiştir. Analiz sonuçları tablo 5’de verilmiştir.

Tablo 5. Kontrol Grubunun Öntutum ve Sontutum Puanlarının t- Testi Sonuçları

Grup N ss t sd p

Kontrol – Ön Test 25 34,36 16,61444 -3,014 48 .004

Kontrol – Son Test 25 49,28 18,34021

Araştırmada, kontrol grubunun sontutum puanlarında da, bir artış gözlemlenmiştir. Kontrol grubunun öntutum ve sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark vardır [t(48) = -3.014, p<0.05]. Tablo 5’de görüldüğü üzere kontrol grubunun öntutum puan ortalaması 34.36 olurken, bu değerin sontutum sonucu elde edilen verilerde 49.28 olduğu görülmektedir. Bu sayısal fark istatistiksel olarak anlamlıdır. Kontrol grubunda biyografi kullanılmamasına rağmen bu grupta yer alan öğrencilerin de sosyal bilgiler dersine yönelik tutumlarında artış meydana gelmiştir. Ancak bu artış biyografi kullanılarak öğretim yapılan deney grubu öğrencilerinin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarına oranla son derece düşük bir değer teşkil etmektedir. SONUÇ VE ÖNERİLER Araştırmanın verilerine göre, öğretim esnasında biyografilerin kullanıldığı deney grubu ile öğretim esnasında biyografilerin kullanılmadığı kontrol grubu, öntutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olmamasına rağmen [t(48) = -1,152, p > 0.05], kontrol grubunun sontutum puan ortalaması öntutum puan ortalamasına göre 14, 91’lik bir artış göstermiştir [t(48) = -3.014, p<0.05]. Deney grubu sontutum puan ortalaması ise; öntutum puan ortalamasına göre 32,50’ lik bir artış göstermiştir [t(48) = -7.031, p< 0.05]. Bu veriler ışığında her iki grubun da sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarının öğretim süreci sonunda arttığını görmekteyiz. Ancak deney grubunun öntutum-sontutum puan ortalaması, kontrol grubunun öntutum-sontutum puan ortalamasına göre 17,58’lik bir artış göstermiştir. Bu da iki grup arasında 12, 52’lik bir farkın doğmasına yol açmıştır. Bu fark istatistiksel olarak anlamlıdır [t(48) = 2.430, p<0.05]. Bu sonuca göre sosyal bilgiler öğretiminde biyografi kullanımı öğrencilerin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarını artırmada etkilidir. Sosyal Bilgiler dersinde farklı yöntemleri kullanmak, dersi daha ilgi çekici hale getireceğinden öğretimi destekleyici materyallerden birisi olarak biyografiler ders sürecine dâhil edilmelidir. Biyografileri, sadece konu edindiği kişinin hayatıyla sınırlayamayız. Biyografiler aynı zamanda olayın geçtiği dönemin kültürünü, sosyal olay ve yaşantılarını, yönetimini ve benzeri durumları da yansıtmaktadır. Bu yüzden biyografilerin öğretmenler tarafından derslerde kullanımı, öğrencilerin geçmiş dönemlerin sosyal ve kültürel yapısını daha iyi

Page 14: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

228 Ş. Oruç, R. Erdem

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010

anlamalarına yardımcı olabilir. Ayrıca Sosyal Bilgiler dersinde kullanılabilecek biyografiler tespit edilerek bu biyografilerin hangi ünitelerde nasıl kullanılabileceğine dair bir çalışma gerçekleştirilebilir. KAYNAKLAR Ağca, H. (1999). Yazılı Anlatım. Ankara: Gündüz Eğitim ve Yayıncılık. Akkaş, Ş. ve Gündüz, O. (2009). Yazılı ve Sözlü Anlatım. (11.Baskı). Ankara: Anı Yayıncılık. Baycanlar, Ç. (2005). Cahit Sıtkı Tarancı’nın Ardından Yazılanlar ve Ölüm Ardı Yazıları (Nekroloji) Üzerine Genel Bir Değerlendirme. Çukurova Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 14(2), 105-112. Büyüköztürk, Ş. (2007). Deneysel Desenler, Ankara: Pegem A Yayıncılık Can, G., Yaşar, Ş. ve Sözer, E. (1998). Sosyal Bilgiler Öğretimi, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları. Çelebioğlu, S. (2007). Türk Edebiyatı’nda Modern Biyografinin Doğuşu. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Er, H. (2005). Sosyal Bilgiler Dersinde Biyografi Öğretimi: Atatürk’ün Hayatı Metninin Analizi ve Yeni Bir Tasarım. Yayınlanmamış Yüksek Lisan Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bilim Dalı. Ergin, A. (2006). İlköğretim Öğrencilerinin Sosyal Bilgilere Karşı Tutumları. Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi. Denizli: Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İlköğretim Anabilim Dalı Sınıf Öğretmenliği Bilim Dalı. Gençtürk, M. (2005). Tarih Öğretiminde Biyografi Kullanımı. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü. Govan, M.T. ve Guzetti, B. (2003). Edebiyat Temelli Sosyal Bilgiler Öğretimi. (Çev. Doğanay, A.). Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 11(11), 35-44. Gültekin, M. (1999). Temel Eğitim İkinci Kademe İçin Alternatif Program Modelleri. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları. Kabapınar, Y. ve Baysal, N. (2004). “Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler Öğretimine Yaşamın Kendisini Taşımak: Gazete Haberinin Kullanıldığı Bir Öğretimin Tasarlanması ve Değerlendirilmesi”, Eğitim Yönetimi.

Page 15: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

Biyografi Kullanımının Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersine İlişkin… 229

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010

Kan, Ç. (2006). Etkili Sosyal Bilgiler Arayışı. Kastamonu Eğitim Dergisi, 14(2), 537- 544. Karasar, N. (2008). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. Kayalı, H. (2003). İlköğretim İkinci Kademe Öğrencilerinin Sosyal Bilgiler Dersine Yönelik Tutumları. M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 18, 79-92. Kaymakçı S. ve Er, H. (2009), Sosyal Bilgiler Öğretiminde Biyografi Kullanımı. Sosyal Bilgiler Öğretimi. Safran, M. (Ed.), Ankara: Pegema Akademi. Oğuzkan, F. (2000). Çocuk Edebiyat. Ankara: Anı Yayıncılık Özdemir, M. (2009). Sosyal Bilgiler Öğretimi Programı ve Değerlendirilmesi. Sosyal Bilgiler Öğretimi. Safran, M. (Ed.), Ankara: Pegem Akademi. Öztürk, C. ve Baysal, N. (1999). İlköğretim 4 –5.Sınıf Öğrencilerinin Sosyal Bilgiler Dersine Yönelik Tutumu. 4. Ulusal Sınıf Öğretmenliği Sempozyumu. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 6. Öztürk, C. ve Otluoğlu, R. (2003). Sosyal Bilgiler Öğretiminde Edebi Ürünler ve Yazılı Materyaller. Pegema Yayıncılık, Ankara. Öztürk, C., Keskin, S. ve Keskin Y. (2004). İlköğretim Okulu 4. ve 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Derslerinde Materyal/ Teknoloji Kullanım Durumu. M.Ü Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 19, 107-120. Sönmez, V. (1997). Sosyal Bilgiler Öğretimi ve Öğretmen Kılavuzu, Ankara: Anı Yayıncılık. Şimşek, A. (2006). İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersinde Tarihsel Hikâyeye Yönelik Öğrenci Görüşleri. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Dergisi, 26(11), 187–202. Şimşek, A. (2009). Sosyal Bilgiler Derslerinde Bir Öğretim Materyali Olarak Edebi Ürünler. Sosyal Bilgiler Öğretimi. Safran, M. (Ed.), Ankara: Pegema Akademi. Turgut, G. (2007). Televizyon Programlarında Biyografinin İçeriğinin Dönüşümü. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Ulusoy, K. ve Gülüm, K.. (2009). Sosyal Bilgiler Dersinde Tarih ve Coğrafya Konuları İşlenirken Öğretmenlerin Materyal Kullanma Durumları. Ahi Evran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 10(2) 85- 99.

Page 16: SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ

230

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, 2010