SLAYT GEÇİŞLERİ İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ… SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER… Sesli İzleyiniz
Dec 30, 2015
SLAYT GEÇİŞLERİ İÇİN
LÜTFEN TIKLAYINIZ…
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ…
İYİ SEYİRLER…
Sesli İzleyiniz
1889 yılında Havran’ın Çamlık köyünde doğdu Seyit Onbaşı.
Babası Abdurrahman, Annesi Emine Seyit koyarlerken adını,
akıllarına bile gelmiyordu koydukları bu ismin tarihe geçeceğini…
20 Yaşına gelen her genç gibi 1909 yılında askere gitme zamanı
gelmişti. O dönemde ülkenin içinde bulunduğu savaş ortamı
nedeni ile şafak sayması mümkün değildi.
Kocaseyit Köyü
O dönem yaşayan tüm genç vatanseverler gibi o da vatanı için
ölene kadar savaşmaya gönüllü idi.
1912 yılında Balkan savaşlarına gitti ve başarı ile savaştı.
Balkan savaşlarından
sonra ısınan Çanakkale
Topraklarında buldu
kendisini.
Çanakkale’de Topçu Eri
olarak vatanı savunacaktı.
İri cüssesi ve güçlü oluşu
ağır top mermilerini vince
koymaya müsaitti.
1915 yılında Çanakkale’ye akın akın gelen onlarca savaş gemisini
kendi gözleri ile gördü Seyit Onbaşı.
…şimdi ayakları altında bastığı toprağa gözünü dikmiş düşmanları izliyordu.
Akın akın gelen dev savaş gemileri tabyalara bomba kusuyordu.
Saldırılarda birliklerimiz büyük yaralar alıyor, tabyaların büyük
bölümü savunmasız hale geliyordu.
Seyit Onbaşı’nın bulunduğu Rumeli Tabyası’nı hedef seçen
Ocean savaş gemisi, Seyit Onbaşı ve Tabyadaki askerlerimize
ateş açmıştı.
Bu saldırılarda yüzlerce askerimiz şehit düşüyordu. Topların
büyük bölümü hasar görmüştü. Top menzili içersindeki Ocean
hiçbir karşı direniş görmeyince ateşi şiddetlendirerek tabyaları
teker teker yok etmeye başlamıştı.
Seyit Onbaşı toz, duman içersindeki Seyit Onbaşı toz, duman içersindeki
tabyada bir topun başına geldi. Yerde tabyada bir topun başına geldi. Yerde
duran dev gibi üç mermiyi topa sürmek duran dev gibi üç mermiyi topa sürmek
istedi ancak az önceki ateşten dolayı top istedi ancak az önceki ateşten dolayı top
mermisinin vinci hasar görmüştü.mermisinin vinci hasar görmüştü.
Seyit Onbaşı derinden bir;
“Ya Allah Bismillah…”
Çekti ve yüklendi birinci
top mermisine.
Sırtına aldığı 217 kiloluk
dev mermiyi 3 basamak
çıkıp, topun içersine
sürmeliydi.
Bir gayret, Seyit onbaşı mermiyi topa sürdü ve
ateşledi. Top ateş aldı gitti ama Ocean bir zarar
görmedi.
Bir gayret, Seyit onbaşı mermiyi topa sürdü ve
ateşledi. Top ateş aldı gitti ama Ocean bir zarar
görmedi.
İkinci 217 kiloluk dev
mermiyi bir kez daha
sırtlandı, üç basamak çıkarıp
topa sürdü ve ateşledi.
Ancak bu mermide hedeflere
ateş etse de, tabyayı yerle bir
etmek üzere olan Ocean’a
zarar veremedi.
İkinci 217 kiloluk dev
mermiyi bir kez daha
sırtlandı, üç basamak çıkarıp
topa sürdü ve ateşledi.
Ancak bu mermide hedeflere
ateş etse de, tabyayı yerle bir
etmek üzere olan Ocean’a
zarar veremedi.
Şimdi yerde son bir mermi vardı. Seyit onbaşı ve
Rumeli Tabyasının geleceği bu mermiye bağlıydı.
217 Kiloluk son mermiyi sırtlandı, topa sürdü…
Şimdi yerde son bir mermi vardı. Seyit onbaşı ve
Rumeli Tabyasının geleceği bu mermiye bağlıydı.
217 Kiloluk son mermiyi sırtlandı, topa sürdü…
İşte Seyit Onbaşının yüzünün güldüğü an!
Dev top mermisi, dev savaş gemisi Ocean’ı tam
kalbinden, dümen ve kontrol kulesinden vurur…
İlk vuruşta pek çok askeri yok eden bu mermi dümen sistemine
verdiği zararla Ocean gemisini başıboş bir gemi haline
çevirmiştir.
Ocean bir gün önceden Nusret Mayın Gemisinin döşediği mayınlı
bölgeye doğru sürüklenmeye başlamıştır.
Gemi kontrol dışı
sürüklendiği bölgede
mayına çarpmış ve derin
bir yara almıştır.
Ocean patlamının etkisi
ile birkaç dakika
içersinde
Çanakkale Boğazı’nın
sularına gömülmüştür.
Seyit Onbaşı ve
beraberindekiler bir
taraftan düşman
gemisine verdikleri
zararı izlerken, bir
yandan da 217 kiloluk
mermileri kaldıran
Seyit Onbaşıya hayret
etmektedirler…
Olaydan 1 gün sonra bölük komutanı Seyit Onbaşıyı çağırtır ve
tekrar bir mermiyi kaldırmasını ve bu önemli olayı
fotoğraflamaları gerektiğini söyler.
Seyit Onbaşı ne kadar
uğraşsa da bu mermiyi
kaldıramaz.
Vatan sevgisi ve iman
gücü ile bir gün önce
üçünü arka arkaya
kaldıran Seyit Onbaşı,
bu mermiyi kaldıramaz
ve komutanından özür
diler.
Bölük komutanı,
merminin kıç
tapasını söktürtür ve
barutları boşalttırır.
Mermi’nin ağırlığı
160 kilograma kadar
düşer ve Seyit
Onbaşı bugün onu
tanımamıza neden
olan tek kareyi bu
160 kilogramlık
mermi ile çektirir.
Seyit Onbaşı 1909 yılında girdiği asker ocağından, geride
kahramanlıklar bırakarak 1918 yılında ayrılır.
Seyit Onbaşı askerden sonra köyüne döner ve ormancılık yapmaya
başlar. Bu dönemde maddi sıkıntılar yaşadığı söylenmektedir.
Bir dönem Mustafa Kemal, Edremit’i ziyareti esnasında,
Seyit Onbaşı’nın ziyaretine gelmiş ve sıkıntılarını
gidermiştir.
Seyit onbaşı 1939 yılında
yaşadığı akciğer
rahatsızlığı nedeni ile
yaşamını yitirmiştir.
Eceli ile can veren sayılı
kahramanlarıızdan birisi
olan Seyit Onbaşı’nın
denize gömdüğü Ocean
hâlâ Çanakkale sularında
yatmaktadır…
Bazı Fotoğraflar: www.kocaseyit.com