Top Banner
1 ŞĐLĐDEKĐ ERMENĐLER Ermeni Soykırımı Đddalarını Kabul Eden Son Ülke Olan Şili’de Ermeni Diasporasının Faliyetleri Mustafa USTAN Andres Bello Universitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Master [email protected] - [email protected] 16-03-2010 Genel Amaçlar: Bu araştırmamızda öncelikle Osmanlı Devletinden Şili'ye Ermeni göçlerinin sebepleri hakkında ufak bir ön bilgiden sonra Şili'deki Ermeniler hakkında söyleşi yaptığımız Ermeni liderlerinden alınacak bilgileri verip, Şili Devleti’nin 1915 olaylarıyla ilgili izlemiş olduğu politikalar ile iligili yapacağımız roportajlar sonucu birebir yetkili kişilerden edindiğimiz bilgileri ekleyeceğiz. Son olarak Şili de yaşayan Ermeniler hakkında burada doğup büyümüş ikinci nesil Ermenilerle söyleşiler yapıp Ermenilerin ve Ermeni diasporasının Şili’deki faliyetleri hakkında bilgiler alıp bu şekilde makalemizi tamamlamayı planlıyoruz. Özet: Ermeni Diasporasının dünyada en faal ve güçlü olduğu coğrafyalardan birisi Latin Amerika olmasına karşın bu bölgedeki en pasif ülke Şili’dir. 1915 olaylarını bir soykırım olarak kabul eden ilk ve son ülkeler Latin Amerika ülkeleridir, bu sebeplerden dolayı buralardaki Ermeni diasporasının faliyetleri daha çok dikkate alınmalı ve daha yoğun araştırmalar yapılmalıdır. Đçinde yer aldığımız araştırma projesi belkide ilk defa bu coğrafyalarıda içine alan en kapsamlı araştırma eseri olacaktır. Osmanlı Devleti, Tanzimat Fermanının ilanı ile asırlar boyu devletin düzenli bir şekilde yönetilmesine imkan veren millet sistemine resmen son vermiştir. Tanzimattan sonra; ekonomik, sosyal ve dini alanlardaki sarsıntılar daha da artmıştır sonuç olarak Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşının sonuna kadar 1.000.000 a yakın vatandaşının
28

ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

Mar 10, 2023

Download

Documents

Edna González
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

1

ŞĐLĐDEKĐ ERMENĐLER

Ermeni Soykırımı Đddalarını Kabul Eden Son Ülke Olan Şili’de

Ermeni Diasporasının Faliyetleri

Mustafa USTAN

Andres Bello Universitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Master

[email protected] - [email protected]

16-03-2010

Genel Amaçlar:

Bu araştırmamızda öncelikle Osmanlı Devletinden Şili'ye Ermeni göçlerinin sebepleri

hakkında ufak bir ön bilgiden sonra Şili'deki Ermeniler hakkında söyleşi yaptığımız

Ermeni liderlerinden alınacak bilgileri verip, Şili Devleti’nin 1915 olaylarıyla ilgili

izlemiş olduğu politikalar ile iligili yapacağımız roportajlar sonucu birebir yetkili

kişilerden edindiğimiz bilgileri ekleyeceğiz. Son olarak Şili de yaşayan Ermeniler

hakkında burada doğup büyümüş ikinci nesil Ermenilerle söyleşiler yapıp Ermenilerin

ve Ermeni diasporasının Şili’deki faliyetleri hakkında bilgiler alıp bu şekilde

makalemizi tamamlamayı planlıyoruz.

Özet:

Ermeni Diasporasının dünyada en faal ve güçlü olduğu coğrafyalardan birisi Latin

Amerika olmasına karşın bu bölgedeki en pasif ülke Şili’dir. 1915 olaylarını bir

soykırım olarak kabul eden ilk ve son ülkeler Latin Amerika ülkeleridir, bu sebeplerden

dolayı buralardaki Ermeni diasporasının faliyetleri daha çok dikkate alınmalı ve daha

yoğun araştırmalar yapılmalıdır. Đçinde yer aldığımız araştırma projesi belkide ilk defa

bu coğrafyalarıda içine alan en kapsamlı araştırma eseri olacaktır.

Osmanlı Devleti, Tanzimat Fermanının ilanı ile asırlar boyu devletin düzenli bir

şekilde yönetilmesine imkan veren millet sistemine resmen son vermiştir. Tanzimattan

sonra; ekonomik, sosyal ve dini alanlardaki sarsıntılar daha da artmıştır sonuç olarak

Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşının sonuna kadar 1.000.000 a yakın vatandaşının

Page 2: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

2

çeşitli sebeplerden dolayı ülkeyi terk etmesi karşısında çaresiz kalmıştır. Özellikle

Güney Amerika yı tercih eden Osmanlıların %90’ı gayrimüslim vatandaşlardır, bu bilgi

Şili’ye yapılan Ermeni göçlerinin ilk sebepleri konusunda bize önemli ipuçları

vermektedir. Zira Osmanlı Devletinde ticaretle uğraşanların geneli gayrimüslimlerdir ve

ilk göçlerin sebepleri genelde ekonomiktir. Latin Amerika’nın başta Brezilya, Arjantin,

Uruguay ve Şili gibi bağımsızlıklarını yeni kazanmış ülkelerini seçen Osmanlılar

buralarda çok büyük zorluklarla mücadele etmişlerdir. Bütün bu zorluklar ve sıkıntılar

yine avrupalılar tarafından günah keçisi ilan edilen Osmanlı Devletinin başına kalmıştır

ve ne yazıkki Latin Amerika’daki Osmanlı göçmenler kendi devletlerinden soğumuş

hatta nefret etmişlerdir.

Şili ye göç eden Ermeniler diğer Osmanlı vatandaşları1 gibi öncelikle Arjantine

ve daha sonra And dağlarını aşarak bu ülkeye gelmişlerdir. Şili ye yapılan Ermeni

göçleri genellikle 1. Dünya Savaşı sonrasına tekabül eder, bunun en önemli sebebi ise

1915 olaylarıdır. Amerika kıtasında özellikle Güney Amerikayı tercih eden Ermeniler

kısa sürede diaspora şemsiyesi altında teşkilatlanmışlardır. Ermeni soykırımını tanıyan

ilk ülkelerin Latin Amerika ülkeleri oluşu da bu sebeptendir. Çok ilginçtir 5 haziran

2007 de 1915 olaylarını soykırım olarak kabul eden en son Devlet Senatosu da bir Latin

Amerila ülkesi olan Şili dir. Ermeni diasporasını Şilide neredeyse hiçbir siyasi faliyeti

yoktur buna rağmen Şili Senatosunun Ermeni soykırımı iddalarını kabul etmesi çok

ilginçtir. Bunun sebeplerini bizzat yetkililerle yaptığımız röportajlarda araştırarak

öğrendik. Konuyla alakalı röportaj yaptığımız milletvekili Şili-Türkiye Meclis Gurubu

Başkanı Dr. Enrique Accorsi, Şili Ermeni Diasporası baş sözcüsü Armen Kouyoumdian

ve son olarak Şili Senatosuna Ermeni soykırımı iddalarını getiren ve bu iddaların

kabulunun baş mimarı Senator Ricardo Nuñez Muñoz ile yaptığımız uzun söyleşilerle

araştırmamızı tamamladık.

Anahtar kelimeler: Şili,Göç,Ermeni Diasporası.

1 Şili’ye yapılan Osmanlı göçlerinin %90 a varan kısmı Arjantin üzerinden olmuştur, %2-3 lük kısmı ise kuzeyden yani Peru ve Bolivya üzerinden gerçekleşmiştir. Avrupadan direkt olarak Şili’ye gelen Osmanlı vatandaşlarının oranı %5 i geçmemektedir.

Page 3: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

3

Latin Amerika Türkiye için henüz keşfedilmemiş ve Türk nüfusunun belkide

dünya üzerinde en az olduğu coğrafyadır. Son yıllarda devletimizin yapmış olduğu

ekonomik atılımlar ve dış politikalarındaki belirgin değişimler sebebi ile Latin Amerika

yeni yeni tanınmaya başlanmış ve önemi de günden güne anlaşılmaktadır. Ancak

Osmanlı Devleti 19. yy’ın hemen başlarında bağımsızlığını kazanan onlarca Latin

Amerika devleti ile münasebetlere başlamış hatta Brezilya, Arjantin, Kolombiya,

Meksika, Şili vs. birçok ülke ile ticari anlaşmalara imzalar atmıştır.2

Osmanlı Devleti 16. yy. da başlayan duraklama döneminin ardından 17. yy. da

çöküş dönemine girmiştir; bu dönem 19. yy. ın başlarında milliyetçilik akımları ve

dünya genelinde baş gösteren ekonomik krizler ve sömürge politikalarının oluşturduğu

dengesizlikler sebebi ile ekonomik ve askeri olarak iyice çökmüştür. Gülhane parkında

1839’da ilan edilen ve gelecekte Avrupalıların işine yarayacak olan Tanzimat

Fermanı’nı kendi tebaası yanında tüm dünyaya da ilan etmiştir. Tanzimat Fermanı

Osmanlı Devletinin en önemli sistemi olan “millet” sistemini tarihe gömmüştür. Millet

sisteminin sona ermesi ve alınan yeni ekonomik ve sosyal kararlar, ilk etapta özgürlük

ve barış getireceği izlenimi verse de önce balkanlarda daha sonra kafkaslarda ve

ortadoğuda ve en sonunda Anadoluda büyük yangınlara sebep olacaktır.3 Tanzimat

aslında Osmanlının yok oluş fermanı olmuştur zira bu döneme kadar Millet-i Sadıka

olan Ermeniler bile her ne olmuşsa bu günden sonra Osmanlı dan uzaklaşmış adeta

yabancılaşmıştır. Yüzyıllardır beraber yaşayan milletler artık bir arada yaşayamaz

duruma gelmişlerdir.

Tanzimat ile başlayan özgülükçü yapıdan faydalananlar ne yazık ki sadece

Osmanlı devletini yıkmak ve aralarında paylaşmak isteyen Avrupalılar olacaktı,

1850’de yani Tanzimattan hemen sonra Osmanlı Devleti’nde 7 yabancı kilise, 7 yabancı

kolej ve 112 yabancı okulunda okuyan Osmanlı öğrencisi vardı.Birinci Dünya

Savaşından hemen önce yapılan araştırmada ise;Osmanlı Devletindeki yabancı kilise

sayısı 163’e çıkmış ve 450 adet yabancı okulu açılmıştı; toplam öğrenci sayısı ise

25922’ ye yükselmişti.4 Bu artış Gayrımüslim Osmanlı tebasının Amerika Kıt’asına

2 TEMEL, Mehmet, XIX. ve XX. Yüzyılda Osmanlı-Latin Amerika ilişkileri, Editorial Nehir Yayınları, Istanbul, 2004. 3 MASTERS, Bruce, Christians and Jews in the Ottoman Arab World, The roots of sectarianism, Editorial Cabridge University Press, Cambridge, 2001. 4 KARA, Adem, Yeni Kıtaya Yapılan Osmanlı Göçleri ve Neticeleri, Editorial IQ, Istanbul, 2008, s.50-51.

Page 4: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

4

göçleri ile paralel bir şekilde artmaktaydı. Bu bağlamda Şili nüfus arşivlerine

baktığımızda Osmanlı devletinden Şili’ye göç edenlerin sayısı şu şekildedir.:

Nufus Sayım

Yılı

Turcos

Türkler

1854 2

1875 2

1885 29

1895 76

1907 729

1920 1282

1930 526

Ek. 1 .- 1875 ile 1930 yılları arasında Şili de yapılan nufus sayımlarına göre bu ülkeye giriş yapan Osmanlı vatandaşlarının sayısı.( Osmanlı tebasına bu ülkede Turco yani Türk denilmekteydi.).5

Bu tabloda da görülebileceği gibi 1854 ten sonra 1. Dünya savaşına kadar Şili ye

gelen Osmanlı göçmenlerinin sayısı kayda deber bir hızla artmıştır. Yaptığımız

araştırmalara göre bu konu hakkındaki tüm kaynaklarda özellikle 1. Dünya savaşına

kadar Şiliye göç edenlerin tamamına yakını arap ve yahudi kökenli Osmanlı

vatandaşlarıdır, lakin Osmanlı’dan göç eden vatandaşların genellikle gayrimüslimler

oluşundan dolayı Ermeni asıllı Osmanlıların da Şiliye gelmiş olabileceği ihtimalini göz

ardı edemeyiz. Şili’deki Ermeni diasporasına göre 19. yy da bu ülkeye göç eden

Ermenilerin sayısı çok az ve genellikle bu göçler kalıcı olmamıştır, Şili’ye asıl Ermeni

göçü 1915 olayları sonrasında yaşanmıştır.6 Ermeni diasporası sözcüsü ile yaptığımız

söyleşide ise bize şu ilginç bilgiyi verdi: Şili’ye gelen ilk Ermeniler 19. yy ın sonlarında

5 Tablota verilen bilgiler aşağıdaki nufus arşivlerinden elde edilmi,ştir:

- Censo jeneral de la República de Chile. Levantado en abril de 1854, Santiago, Imprenta del Ferrocarril, 1858. - Censo jeneral de la República de Chile. Levantado el 19 de Abril de 1865, Santiago, Imprenta nacional, 1866. - Quinto Censo jeneral de Chile. Levantado en 1875, Santiago, Imprenta de la Librería del Mercurio, 1875. - Sesto Censo Jeneral de la población de Chile. Levantado en 26 de Noviembre de 1885, Valparaíso, Imprenta de La Patria, 1889. - Sétimo Censo jeneral de la población de Chile. Levantado 28 de Noviembre de 1895, Valparaíso, Imprenta del Universo, 1900. - Censo de la República de Chile. Levantado el 28 de Noviembre de 1907, Santiago, Sociedad Impresora y Litografía Universo, 1908. - Censo de población de la República de Chile. Levantado en 15 de diciembre de 1920, Santiago, Sociedad Impresora y Litografía Universo, 1925. - Décimo Censo de la población efectuado el 27 de Noviembre de 1930, Santiago, Imprenta del universo, 1931.

6 http://www.armeniachile.cl/Bienvenida.html

Page 5: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

5

Ortadoğudan göç eden Osmanlı Arapları ile beraber buralara gelen araplaşmış

Ermenilerdir, bunlar genellikle tüccar Ermenilerdir ve sayıları net olarak

bilinmemektedir. Bunun yanında ikinci etap göçler ise I. Dünya Savaşından sonra

Türkiye’den yapılan ve 1915 de başlayan zorunlu tehcire bağlı göçlerdir.7

Şili Cumhuriyeti 2010 yılı eylül ayında 200. kuruluş yıldönümünü kutlayan

henüz genç bir devlettir. Şilililer; yerli, ispanyol melezlerin ve avrupalı göçmenlerin

oluşturduğu çok uluslu bir halktır. 17 milyonluk nufusa sahip olan Şili ülkeye gelen

göçmenlere karşı tarihinde herzaman liberal bir yapıya sahip olmuştur. Güney

Amerika’nın en sağlam ekonomisine sahip olan bu ülke başta Amerika Birleşik

devletleri olmak üzere, Đngiltere ve Avrupa ülkelerinin yanında birçok dünya ülkesi ile

önemli ekonomik işbirliği anlaşmalarına imza atarak “dünyanın en son kara parçası”

anlamına gelen Şili kelimesinin kendi kaderi olmadığını adeta tüm dünyaya göstermek

istemiştir. Bu bağlamda Şili son yıllarda önce Çin ile daha sonra Hindistan ile yaptığı

serbes ticaret anlaşmaları halkasına son olarak geçen yıl 2009 da Türkiye ile yaptığı

serbest ticaret anlaşması ile ülkemizde de adından çok söz edilen bir latin Amerika

ülkesi olmuştur, zira Türkiye’nin bu coğrafyada bu denli önemli anlaşma yaptığı ilk ve

tek ülke Şili dir.

Türkiye açısından bukadar önemli bir yere sahip olan ve Latin Amerikanın en

istikrarlı ülkesi olan Şili, 2007 yılının 5 haziran günü sözde Ermeni soykırımı

iddalarının kabul edildiği 19. dünya ülkesi ve 4. Güney Amerika ülkesi olmuştur. 1965

yılında Ermeni soykırımı iddalarını tanıyan ilk ülkenin (Uruguay) ve 2007 yılı itibari ile

yine bu iddaları tanıyan son ülkenin (Şili)8 Latin Amerika ülkesi olması bence bu

cografyada Türk diplomasisinin ve Türk araştırmacılarının bir an önce daha yoğun bir

çalışma içine girmelerini gerektiren en önemli sebeplerinden biridir. Şili başta olmak

üzere hemen hemen tüm Latin Amerika ülkelerinde Türkiye ve Türkler ve Türk tarihi

nerdeyse hiç bilinmemekte buna karşın buralardaki Ermeni diasporasının çalışmaları

kolayca sonuç vermektedir.

Şili, Ermeni diasporasının neredeyse hiç varlık gösteremediği bir ülkedir, lakin

Şili Senatosu 5 Haziran 2007 yılında oy birliği ile aldığı kararla Ermeni soykırımı

iddalarını kabul etmesi Türkiye dış işleri için şok bir haber olmuştur. Şili Senatosuna

Senator Ricardo Núñez Muñoz tarafından sunulan proje de özetle şu konular yer

7 13-12-2010 Şili Ermeni diasporası Uluslararı Đlişkiler ve Kültür danışmanı (Asesor Cultural & Internacional,Colectividad Armenia de Chile) Armen Kouyoumdian ile yapılan röportaj. 8 LÜTEM, Ömer Engin (Derleyen), Ermeni sorunu, Temel bilgi ve belgeler, Terazi yayıncılık, Ankara, 2009,s:97-98.

Page 6: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

6

almaktadır: 24 Nisan 1915 tarihinde Đstanbuldaki Ermenilerin liderleri tutuklanmış ve

ortadan kaldırılmışlardır, böylece başlayan Ermeni katliamı ve 1915-1923 (?) yılları

arasında devam eden soykırım neticesinde 1,5 milyon Ermeni hayatını kaybetmiştir. Bu

soykırım 20. yy ın ilk etnik temizliğidir. Bu soykırım, Birleşmiş Milletlerin Insan Hakları

Komisyonu Azınlıkların Korunması Ve Ayrımcılığın Önlenmesi Alt Komisyonu

tarafından tanınmıştır. Şili Hükümetinin, Osmanlı Đmparatorluğunun Ermenistan’da (?)

savunmasız halka karşı yaptığı soykırımı tanıması gerekmektedir. Ermeni milleti şimdi

Uluslararası toplumdan ve Türkiye’den manevi tazminat talep etmektedir, bu talebi Şili

Senatosu tarafından desteklenmektedir ve Birleşmiş Milletlerin 1985 yılında aldığı

karar gereğince Şili Hükümetininde bu karara destek vermesi gerekiyor.9 Şili

Senatosunda alınan bu ani karar üzerine Türkiye Cumhuriyeti Dış işleri Bakanlığından

yazılı bir açıklama gelmiştir, buna göre: Şili Senatosu tarafından asılsız Ermeni

iddialarına destek veren bir kararın 5 Haziran 2007 tarihinde oybirliği ile kabul

edildiği üzüntüyle öğrenilmiştir.

Karar metni tarihi gerçeklere aykırı, “Ermeni Soykırımı”nın 1985 yılında BM

Azınlıkların Korunması ve Ayrımcılığın Önlenmesi Alt Komisyonu’nca tanındığı gibi

tamamen yanlış bilgilere dayanan bir içerik taşımaktadır. Bilindiği üzere Ermeni

çevrelerince sıkça dile getirilen bu iddiaya BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon en son 30

Nisan 2007 tarihinde yaptığı konuşmada açıklık getirmiş ve BM’nin bugüne kadar 1915

olayları ile ilgili olarak bir tutumu olmadığını bildirmiştir.

Tarihin siyasi amaçlarla çarpıtılmasına hizmet eden sözkonusu kararı kınıyor ve

reddediyoruz. Şili Senatosunun kararını iki ülke arasındaki dostane ilişkilere gölge

düşüren bir davranış olarak görüyoruz.

Şili Senatosunun aldığı karara yönelik tepkimiz Ankara’da ve Santiago’da

Bakanlığımız ve Santiago Büyükelçiliğimiz tarafından dile getirilmektedir. aynı

zamanda Türkiye Cumhuriyeti Şili Santiago Büyükelçiliği aracılığı Şili Hükümet

yetkililerine Senatonun bu kararının üzüntüyle karşılandığı ve bu kararın yersiz ve

yanlış olduğu, hiçbir tarihi gerçekliğinin olmadığı iletilmiştir.10

Peki Türkiye Dış Đşleri Bakanlığınında söylediği üzere Şili ve Türkiye arasında

ilişkilerin bu denli iyi gittiği ve çok güzel bir ivme ile yükselişe geçtiği bir dönemde Şili

Senatosu neden böyle ilginç bir karara imza atmıştır? Bu proje 38 kişilik Şili

9 http://www.senado.cl/prontus_galeria_noticias/site/artic/20080114/pags/20080114153711.html 10 http://www.mfa.gov.tr/no_89--_8-haziran-2007_-sili-Senatosu-tarafindan-asilsiz-Ermeni-iddialarina-destek-veren-bir-kararin-kabul-edilmesi-hk_-.tr.mfa

Page 7: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

7

Senatosuna nasıl ulaştı? Bu soruların cevaplarını yaptığımız röportajlarda derinlemesine

inceleme fırsatı bulduk. Ermeni soykırımı iddaları projesi aslında ilk olarak 2007 Eylül

ayında Lizbon da yapılan Sosyalist Entegrasyon Konseyi Toplantılarında Şili

delegasyonunu yakın markaja alan Ermeni diasporasının yoğun çalışmaları neticesinde

bu toplantılarda yer bulunan Şili’nin o dönemdeki III.Bölge Senatoru olan eski Senator

Ricardo Núñez Muñoz tarafından dostları hatırına Şili Senatosuna 5 haziranda sunulmuş

ve 38 senatörden yaklaşık 15 tanesin hazır bulunduğu oturumda Senato başkanı

Eduardo Frei tarafından okunan metne hiçkimsenin itiraz etmemesi hasebi ile kuruldan

geçmiştir. Bu süreci kendisi ile röpörtaj yaptığımız ve Şili diasporasının belkide ilk ve

tek etkin ismi olan Armen Kouyoumdian şöyle anlatmakta; Arjantindeki Ermeni

diasporasının Lizbondaki Sosyalist Entegrasyon Konseyi Toplantılarında yaptıkları

yoğun çalışmalar sonuç vermiş ve Senator Ricardo Núñez Muñoz (uzun yıllardır

arkadaşız) bu projeyi Şili Senatosuna getirdi, benim bu gelişmeden ancak 31 mayısta

haberim oldu. Arjantindeki Ermeni diasporasındaki yetkili dostlarım beni aradılar ve 5

haziran Salı günü mecliste olmamı istediler, bu gelişmeden Türk diplomatların doğal

olarak hiçbir haberi olmadı. 5 haziran günü benimde hazır bulunduğum Şili

Senatosunda, Senato başkanı Frei in yaptığı 1 dakikalık proje sunumu ardından itirazı

olan varmı diye sordu , zaten Senatoda az sayıda olan senatörlerden belkide hiçbiri bu

soruyu duymadılar bile ama ben can kulağı ile dinliyordum, hiçbir itirazın gelmemesi

sebebi ile az sayıdaki Şili Senatosunun genel kabulu ile Ermeni Soykırımı resmen

tanınmış oldu. Aslına bakılırsa bu tasarı Şili Senatosunda 5 dakikalık bile yer bulmadı

yani Şili diasporası olarak bunu büyük bir başarı olarak addemeyiz. 11

Şili’de yaşayan Ermenilerin ve Ermeni Diasporasının faliyetlerinden biraz

bahsedebilirmisiniz? Aslına bakarsanız Şili’de kültürel faliyetler dışında hiçbir

faliyetimiz yok. Böyle bir konumdayken politik ne gibi faliyetimiz olabilirki! Ben kendi

cebimden aldığım biletle 11 defa Ermenistan’a gittim, hiçbir defa davet edilmedim!

Oraya gittiğimizde Diaspora Bakanı bizi devlet başkanı gibi karşılıyor bir tek bando

eksik oluyor, ama ne yazıktır biz ordan ayrıldıktan sonra 2 ay içinde ya hükümet

değişiyor yada bakan değişiyor! Şili’de elçiliğimiz yok, 20 yıldır Ermenistan’dan hiçbir

diplomat veya bakan Şili’ye gelmedi, hiçbir ticari faliyet yok, geçenlerde Arjantin’deki

elçiliğimiz tarafından Şili’ye fahri konsolos atanmış bizim bundan haberimiz bir

dergide yazılar yazan bir dostumuz aracılığı ile oldu! Ne yazıkkı fahri konsolosumuzun

11 13-12-2010 Şili Ermeni diasporası Uluslararı Đlişkiler ve Kültür danışmanı (Asesor Cultural & Internacional,Colectividad Armenia de Chile) Armen Kouyoumdian ile yapılan röportaj.

Page 8: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

8

Ermenilerle hiçbir alakası yok kendisi Şili’li bir iş adamı! Daha öncede belirttiğim gibi

24 nisanlarda yaptığımız anma faliyeti dışında diaspora merkezimizde yaptığımız

kültürel faliyetler var. Bugün Şili’de 120 üyemizden Ermeni gibi yaşayanların oranı

%10 u geçmez. Düşünün son üç dönemdir cemiyetimizin başkanlarından hiçbiri

Ermenice bilmiyordu.12

Şili diasporasının Türkiye’den talepleri nelerdir bu konuda bize neler söylemek

istersiniz? Bakınız diasporada 3 tip düşünce var biri soykırım lafını ve Türk Ermeni

sorunu laflarını duymak istemeyen artık sadece geleceğe yönelik planlar yapan

Ermeniler, ikincisi Türkiye’nin soykırımı kabul etmesini ve zarar görenlere tazminat

ödemesini isteyen gurup ve son olarak çok az da olsa Türkiye’de hem soykırımı kabul

etmesini hemde Ermenilerden aldıkları toprakları Ermenistan’a geri vermesini isteyen

biraz daha extremist gurup. Bana sorarsanız diasporanın talepleri çok daha gerçekçi

olmalı, toprak talebi bence çok çağ dışı ve imkansız bir talep, bu konuda akıllı bir

Ermeninin köşe yazısını okudum şöyle diyordu: “...diyelimki Türkiye toprak vermeyi

kabul etti ve Ermenilerin eskiden yaşadıkları topraklar Ermenistan’a iade edildi ne

olacak! O topraklarda şuan asıl unsur Türkler belkide hiç Ermeni yok, diyelim zamanla

Ermeni göçleri yaşandı vs. ama her halukarda Türk nufus artışı ile mücadele etmek

imkansız olacak. Zamanla Türklerin meclisteki hakimiyeti artacak ve sınırlarında açık

olması hasebi ile Türkler ekonomik olarak ta Ermenistan’da daha çok söz sahibi

olacaklar ve yoğun talepler üzerine mecliste çoğunluğun aldığı kararla Ermenistan

resmen Türkiye’ye dahil olacaktır!” Bence Türkiyenin soykırımı kabul etmesi yeterlidir,

zaten Türk hükümetlerinin 1960’lardan sonraki asıl hatası bu eğer o dönem bu olayı

kabul etseydiler iş bukadar uzamayacak ve sorun kemikleşmeyecekti. Diaspora da

bunca yıldır bukadar güçlenip her geçen gün daha fazla diş bilemeyecekti. Bugün

Türkiye soykırımı tanısa bile ertesi gün toprak talepleri başlar...13

1000 yıldır birlikte yaşayan bu iki topluma neler oldu da düşman oldular? Sizce

bu meselenin sebepleri nelerdir? Samimi bir şekilde bu soruyu cevaplamamı

istiyorsanız şöyle anlatabilirim; bu iki milletin arasını açan en büyük olay Türklere

nereden geldiğini bilmediğim milliyetçilik fikirleridir. Bu milliyetçilik fikirleri sonunda

Türkler kendi topraklarında yaşayan halklara karşı tahammülsüzlüğe başladılar. Bu

milliyetçilik akımı Almanya’daki milliyetçiliği andırıyor, biliyorsunuz sonuç olarak

12 13-12-2010 Şili Ermeni diasporası Uluslararı Đlişkiler ve Kültür danışmanı (Asesor Cultural & Internacional,Colectividad Armenia de Chile) Armen Kouyoumdian ile yapılan röportaj. 13 13-12-2010 Şili Ermeni diasporası Uluslararı Đlişkiler ve Kültür danışmanı (Asesor Cultural & Internacional,Colectividad Armenia de Chile) Armen Kouyoumdian ile yapılan röportaj.

Page 9: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

9

Almanya’da yaşayan yahudilere karşı bir tahammülsüzlük oldu ve sonuçta yahudilere

karşı soykırım yapıldı. Diğer bir sebep ise yine milliyetçilik akımları ile bağlantılı

olarak Jön Türklerin devlette önemli birimlere gelmiş olan Ermenileri kıskanmaları

onları çekememeleridir diyebilirim. Ermeniler bir günden öbür güne Türk düşmanı

olmadılar bunun öncesi var tabiki. Milliyetçi yapıdaki Türk Đmparatorluğunda zorda

kalan Rumlar Yunanistan’a sığınabilirlerdi, ama aynı konumda olan yani istenmeyen

Ermenilerin gidebilecekleri bir ülkeleri yoktu. Fakat şunu da itiraf etmeliyi o dönemdeki

milliyetçilik akımları ile alakalı ciddi bir tarihi araştırmam olmamıştır, bu da beni çok

rahatsız ediyor. Ama bildiğim kadarı ile Abdülhamid döneminde başlayan milliyetçilik

akımları Jön Türklerin yönetime gelmesi ile had safaya ulaşmış ve son olarak

1920’lerde Atatürk döneminde devam etmiş daha sonra da 1950’lerde yine

milliyetçilerin Ermeni ve rumları hedef alan saldırıları...bilemiyorum neden oldu bütün

bunlar...sizinde söylediğiniz gibi dedelerimiz barış içinde yaşamışlar. Mesela benim

büyük dedemin kardeşi Talas’tan milletvekili idi, yine I.Dünya Savaşı öncesinde dış

işleri bakanı Ermeni asıllıydı. Tabiki 1915 e gelindiğinde avukat bir Ermeni ile köylü

bir Ermeni aynı ayrıcalıklara sahip değildi ve aynı şeyleri yaşamadı. Mesela Erivan’ın

%30 u müslümandı. Kırsal kesimde tüm milletler aynı konumdaydı. Kimseye ayrıcalık

yoktu.19. yy sonlarına kadar Ermeniler ve Türkler sizinde ifade ettiğiniz üzere barış

içinde yaşamışlardır.14

Armen bey 24 Nisan geldiğinde Türkler ve Türkiye hakkında neler

düşünüyorsunuz, duygularınızı bizimle paylaşırmısınız? Bakınız ben aslen Beyrutluyum,

babam Beyrut’ta doğmuş, Türkiye’yi hiç bilmez, büyük dedem Hukuk Fakültesinden

Cemal Paşanın arkadaşıdır, Ermeni sorunu başlayınca dedem bizzat Cemal Paşanın

verdiği özel izin belgesi ile önce Filistin’e sonra Irak’a en sonunda da Beyrut’a

yerleşmiştir. Babam Türkçeyi çok iyi biliyordu, kendisi dedemden öğrenmiş hatta

annemle bazen bizim anlamamamızı istedikleri şeyleri Türkçe konuşurlardı. Babamız

yazdığı ingilizce-türkçe deyimler sözlüğü dahi var, dile okadar hakimdi. Ben Türklerden

nefret etmiyorum, hatta 20 yıldır Şili’de yaşıyorum Şili-Türk Büyükelçiliğinin her davet

ettiği resepsıyona katıldım, 29 Ekimlere dahi eşimin çok kızmasına karşı katılırım, fakat

sorun şu, bizzat katliamı yaşayanlar ve onların aileleri, çocukları ve torunları ister

14 13-12-2010 Şili Ermeni diasporası Uluslararı Đlişkiler ve Kültür danışmanı (Asesor Cultural & Internacional,Colectividad Armenia de Chile) Armen Kouyoumdian ile yapılan röportaj.

Page 10: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

10

istemez Türklere karşı bir düşmanlık besliyorlar, bunun sebebide 1915’den sonra

kurulan Türk Hükümetlerinin tutumlarıdır. 15

24 Nisan günü Şili’li bir Ermeni neler hissediyor bunu bizimle paylaşırmısınız?

Bu gün yani 24 Nisan tüm dünya Ermenileri için olduğu kadar Şili’deki Ermeniler

içinde çok önemli bir gün. 24 Nisan Ermenilerin kendi kimliklerini hatırladıkları tek

gün, hatta benim bir teorim var, bunu Ermeniler duysa beni öldürürler; Ermenilerin

başına gelecek en büyük felaket aslında Türkiye’nin soykırımı kabul etmesidir, zira 24

nisanlar olmasa Ermenistan dışında yaşayan Ermenilerin hemen hepsi kısa sürede yok

olur gider...3 tane Ermeniyi bir yere koy yarın 4 tane organizasyon kurmuş ve birbiriyle

kavga etmeye başlamış ve çoktan birbirini yemeye başlamış olurlar, bunu engelleyen ve

birleştirip bütünleştiren tek güç Ermeni soykırımı yıldönümleridir. Diaspora Ermenileri

için Türk düşmanlığı tamamen pisikolojik. Ermenistan Ermenileri ise bu konuda çok

daha farklı düşünüyor, 24 Nisanda milyonlar anma törenlerine katılıyor sakince herkes

eline aldığı çiçekleri anıtlara bırakıp işine gücüne dönüyorlar. Onlar için iş çok daha

ciddi, ne Türkiye’yi başka bir yere taşıyabiliriz ne de Ermenistan’ı, zira onlar iki komşu

ülke çok akıllı düşünmek zorundalar. Ermenistan’ın Türkiye’ye ihtiyacı var, yarın

sınırlar açılsa bence bu çok normal zira buna en çok Ermenilerin ihtiyacı var. Artık

büyük çoğunlukta Ermeni belki de binlerle ifade edebiliriz Türkiye sahillerinde tatil

yapıyor, her gün Türkiye’ye uçuşlar var, otobüs var. Türk ürünleri Ermenistan’ın her

marketinde her vitrininde var, her taraf Türk ürünleriyle dolu bunu bizzat gözlerimle

gördüm. Arada Azerbaycan olmasaydı bence Türkiye-Ermenistan ilişkileri çoktan

normalleşirdi. Soykırım Ermenistan için önemli ama sınırların açılması, ekonomi çok

daha önemli. Türkiye için Ermenistan’ın pek bir önemi, tek önemi Türki

Cumhuriyetlerle bağlantısını sağlamak ama bunu yaparken Azerbaycan’ın

politikalarına da dikkat etmek zorunda zira Azerbaycan’da hiçbir hükümet buna

Aliyevin oğlu dahi Karabağ sorununu gündemde tutmadığı sürece hükümette kalamaz...

Sanırım zamanla Türkiye-Ermenistan ilişkileri gelişecek ama bu hiç kolay

olmayacak...16

Konu ile alakalı eklemek istediğiniz bir şey varmı? Son olarak şunları söylemek

istiyorum; Türkler ile Ermeniler arasında halk bazında hiçbir sorun yok fakat kavga

hükümetler arasında. Diasporada Türk düşmanı çok az insan var bunlar genellikle

15 13-12-2010 Şili Ermeni diasporası Uluslararı Đlişkiler ve Kültür danışmanı (Asesor Cultural & Internacional,Colectividad Armenia de Chile) Armen Kouyoumdian ile yapılan röportaj. 16 13-12-2010 Şili Ermeni diasporası Uluslararı Đlişkiler ve Kültür danışmanı (Asesor Cultural & Internacional,Colectividad Armenia de Chile) Armen Kouyoumdian ile yapılan röportaj.

Page 11: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

11

katliamı yaşayan insanların yakınları, bunların dışındaki Ermenilerin hiçkimseyle

sorunları yok. Türkiye ile Ermenistan, diaspora istesede istemese de, er yada geç

ilişkilerini normalleştirecekler. Buna diaspora engel olamaz ama bence Azerbaycan

engel olabilir. Türkiye’nin bu konuda işi gerçekten çok zor...!17

Şili Senatosunun Ermeni soykırımı iddalarını kabul etmesi konusunda ve Şili

hükümetinin konuya bakışını görüştüğümüz Şili-Türkiye Parlamentolararası Dostluk

Grubu başkanı 3. dönem Şili milletvekili Dr. Enrique Accorsi Opazo bey bize şu ilginç

bilgileri verdi18; ...5 haziran günü bir dostum aracılığı ile Senatodan aldığım habere

göre Şili Senatosunun Ermeni Katliamı iddalarını kabul ettiğini üzüntüyle öğrendim. 38

senatörün bulunduğu Senatoda o gün 10-15 Senator anca hazır bulunuyormuş ve kısa

bir sunum sonunda Senato başkanının katılmayan varmı sorusuna hiçbir Senator cevap

vermediği için böyle bir proje Senatoda kabul edilmiş oldu. Bu karara bizzat şahsen ben

ve büyükelçimiz Osman bey ve tüm Şili-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu

milletvekilleri tepki gösterdik zira Senatoda gündeme gelen konu hakkında değil

senatörler şahsım dahi ciddi bir bilgiye sahip değilim. Şili ile Türkiye arasında çok

sağlam bir dostluk bağı var, meclisimizde en kalabalık dostluk gurubu 32 milletvekili ile

Şili-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubudur. 1915 olayları hakkında daha

doğrusu Türkiye tarihi ve Türkler hakkında Şili’de ciddi bilgisi olan

akademisyenlerimiz dahi parmakla sayılacak kadar azdır. Fakat biz bu anlamsız ve ani

karar sonrası dış işleri bakanlığımız ve diğer yetkili komisyonlarımızca hükümetimize

bu olayın nasıl gerçekleştiğini anlattık, artık Senatodan her karar bukadar çabuk

geçmeyecek. Aslına bakılırsa Senato’nun almış olduğu bu kara sadece bir fikir

yürütmedir, tabiki Şili Devletinde 38 kişilik Senatonun gücü azımsanamaz fakat bunun

yanında 120 kişilik meclisimiz de yürütmede söz sahibidir lakin en son sözü söyleyen

her zaman Başkanımız olmuştur, onun kabul etmediği hiçbir fikir devlet tarafından

kabul edilmiş sayılamaz. O dönemde Şili Devlet başkanı Michelle Bachelet bizzat

konuyla ilgilenmiş ve Senatonun aldığı bu ani ve düşünülmeden alınmış bu kararını

kendisinin asla onaylamadığını bizlere bildirmiştir.19

Enrique Accorsi bey şöyle devam ediyor; Şili cografi konumu itibari ile

dünyadan çok kopuk bir şekilde yaşıyor, dünya ploitikalarında daha çok yer alabilmek

17 13-12-2010 Şili Ermeni diasporası Uluslararı Đlişkiler ve Kültür danışmanı (Asesor Cultural & Internacional,Colectividad Armenia de Chile) Armen Kouyoumdian ile yapılan röportaj. 18 10-09-2010 Tarihinde ve 13-12-2010 tarihinde Şili milletvekili Dr.Enrique Accorsi Opazo ile yapılan röportaj. 19 10-09-2010 Tarihinde ve 13-12-2010 tarihinde Şili milletvekili Dr.Enrique Accorsi Opazo ile yapılan röportaj.

Page 12: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

12

için özellikle Avrupa’daki gelişmeleri yakından takip ediyor ve bu coğrafyadaki

toplantılara vs herzaman katılmaya özen gösteriyor. Ermeni mevzusu Şili gündeminede

bu şekilde geldi. Birkaç Şili’li Sosyalist Parti üyesi Senator Avrupadaki Sosyalist

Entegrasyon toplantılarına katıldılar ve bu fikirleri Senatoya taşıdılar. Peki ozaman

neden bu sözde soykırım iddaları Şili Senatosunda gündeme getirildi? Bu sorunun

cevabı belli ama size açık yüreklilikle şunu söylemek istiyorum, Şili’nin dış politikasını

ilgilendiren konular parlamentoda görüşülür, bu konularıda Dış Đşleri Bakanlığı

gündeme getirir fakat son olarak bu kararları onaylayacak ve yürürlülüğe koyacak olan

Başkan’dan başkası değildir.

Sosyalist Entegrasyonda çok güçlü Ermeni temsiciler var, bu temsilciler bu

konuyu yani Ermeni meselesini ekonomik olarak ciddi bir şekilde destekliyorlar. Dünya

ülkelerinden soykırım iddalarını kabul eden meclis ve Senatolara baktığımızda hepsini

gündeme getirenler Sosyalist Partiler olmuştur, Şili’de de bu böyle oldu. Şili

Senatosu’nda da bu fikirleri kabul eden Sosyalist Parti temsilcileri, dostlarından rica

ederek bu konuda kendilerini desteklemelerini istediler, Senatodaki diğer Senatörler

konuyla alakalı en ufak bilgileri olmamasına rağmen sadece dostları hatırına bunu

imzaladılar. Oturumdan sonra dostum olan Senatörlerle bizzat görüserek “Nasıl böyle

bir iddaya kabul oyu verirsin, projeyi onaylarsın?” diye sordum ve aldığım cevap beni

çok şaşırttı zira şöyle söylediler; hayır falan Senator dostum rica etti, onu kıramadım,

konuyla alakalı en ufak bir bilgim yok vs. Biz bunu rapor halinde Türk dış işlerine de

ilettik.20

Ermeniler Osmanlı Devletinde her zaman var oldular ve hiçbirzaman halk

olarak dışlanıp itilmediler, hatta önemli konumlara gelmiş birçok Ermeni vatandaşının

varlığını da biraz tarih okuyan anlar. Fakat Ermeni Soykırımı diye anlatılanlar

Osmanlı Devletinin I.Dünya Savaşı sırasında yaşadığı iç ve dış savaşlardır. Đki tarafta

silahlıdır, çatışmalarda her iki taraftanda ölenler olmuştur, ne yazıkki savaşların sonu

her zaman böyle olur. Fakat bütün bu Ermeni sorunlarının kaynağı okuduğum kadarı

ile büyük güçlerin, Rusya, Đngiltere gibi büyük güçlerin kendi çıkarları için çıkardıkları

kargaşalardır.21 Bu sebepten Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkiler geliştirilmeli,

Türkiye’nin bu bağlamdaki dış politikalarını takdir ediyorum. Diasporanın Ermeni

soykırımı meselesini baş politika yapması ve bununla anılması bence çok yanlış artık

20 10-09-2010 Tarihinde ve 13-12-2010 tarihinde Şili milletvekili Dr.Enrique Accorsi Opazo ile yapılan röportaj. 21 10-09-2010 Tarihinde ve 13-12-2010 tarihinde Şili milletvekili Dr.Enrique Accorsi Opazo ile yapılan röportaj.

Page 13: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

13

21. yy dayız bu tür politikalar çağ dışı, artık herkesin çözüm yanlısı olmaları lazım,

herkesin bildiği üzere iki halk arasında hiçbir problem yok, devletler bu sorunu

çözmeliler, bakınız mesela Tayvan ile Çin örneğine; birkaç yıl öncesine (8 yıl) kadar iki

ülke arasında Taivan’dan hiçkimse Çin’e gidemezdi ve Çin’den de kimse Tayvan’a

geçemezdi ama bugün Pekin’e haftada 60 uçuş var, haftada 10 milyon insan iki ülke

arasında seyahat ediyor. Günümüzde entegrasyon kaçınılmaz birşey, devletler eğer

entegrasyonu sağlayamazlarsa büyüyüp gelişemezler ve bundan en çok zarar gören

yine halklar olur. Şuan Şili ile ezeli düşmanları Peru ve Bolivya arasında müthiş bir

yakınlaşma var, hepimiz aynı dünyayı paylaşıyoruz, bu bağlamda Türkiye’nin dış

politikalarını da çok olumlu buluyorum.22

Size çok ilginç bir bilgi daha veriyim Şili Senatosu’nda ve Parlamentosu’nda

Şili-Ermeni dostluk gurubu yok ve gelecekte de olacagını sanmıyorum ama

parlamentomuzun en büyük dostluk gurubu 33 milletvekili ile Şili-Türkiye

Parlamentoları Dostluk gurubudur, ve yakın zamanda Senatomuzda Şili-Türkiye dostluk

gurubu ile alakalı çalışmalarımızı sonlandırıp dostum Senator Guido Girardi

öncülüğünde yakın zamanda resmen kurulmuş olacak. Şuan çalışmalar devam ediyor.

Bu ne deme, Şili ile Türkiye arasındaki ilişkiler dahada gelişecek.23

Peki Enrique bey, Şili ile Türkiye’nin ilişkileri çok eskiye dayanmasına rağmen

ve iki ülke arasındaki dosthane ilişkilerin günden güne artmasına rağmen böyle bir

tasarı Senatonuza nasıl geldi ve neden hiçbir önlem alınamadı? Bakınız Şili’de 3 önemli

yapı var, 120 üyeli Parlamento, 38 üyeli Senato ve Başkan, tüm bu gurupların kendi

otonom yapıları var. Hepsini halk seçer ama bakanlar kurulunu meclis ve Senato

dışından bizzat Başkan seçer ve atar. Senatoya önceden senatörlerin eli ile her türlü

tasarı getirilip kurulda görüşülüp oylanı, eğer aksi bir karar veya itiraz yoksa kabul

edilir. Ermeni tasarısıda Senatoya bu şekilde geldi, birkaç Senator aracılığı ile. Fakat

Ermeni tasarısı sonrası özellikle Türk Dış işlerinin yoğun politikaları ve dostluk

gurubumuzunda etkisi ile Başkanımız Verónica Michelle Bachelet bizzat konuyla

ilgilenmiştir. Artık ne Senatoda ne de parlamentoda dış işlerini ilgilendiren mevzular bu

şekilde görüşülüp karara bağlanamayacak. Yani dış işlerimizin onayı olmadan bu tür

konular gündeme gelemeyecek. Senatonun veya parlamentonun dış işleri ile aldıkları

22 10-09-2010 Tarihinde ve 13-12-2010 tarihinde Şili milletvekili Dr.Enrique Accorsi Opazo ile yapılan röportaj. 23 10-09-2010 Tarihinde ve 13-12-2010 tarihinde Şili milletvekili Dr.Enrique Accorsi Opazo ile yapılan röportaj.

Page 14: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

14

karar Başkan tarafından onaylanıp imzalanmadıktan sonra Şili devletinin kararı olarak

kabul edilemez.24

Şili’deki Ermeni diasporasının faliyetlerinin başında da Ermeni vatandaşlarının

24 Nisan günü yaptıkları, 1915 olaylarını, yani soykırım günü anma törenleri geliyor.

Bunun haricinde Santiago’daki Ermeni Cemiyetinin merkezinde bazı aktiviteler

yapılıyor. Bu konu hakkında Armen Kouyoumdian ile yaptığımız söyleşide25 kendiside

dile getirdi ve şunları ekledi: 120 üyemizden bizim yaptıptığımız aktivitelere katılan çok

az Ermeni soydaşımız var, hele yeni nesil anca zorlama yaparsak bu aktıvıtelere

katılıyor. Şili’deki Ermeniler politik olarak ciddi bir etkinliğe sahip değiller, aslına

bakılırsa Senato’da görüşülen tasarınında oy birliği ile kabul edilişi çok fazla yankı

bulmadı, Türkiye’nin diplomatik ve devlet düzeyindeki yoğun baskıları hariç. Ermeni

diasporasının Şili’deki en etkin ismi olan Armen Kouyoumdian’ın söylediklerinin

aksine Türk araştırmacı Sedat Laçiner ise çalışmasında şunları belirtmiştir; Şili’de

Ermeni faliyetleri sadece siyasetle sınırlı değil. Şili Eğitim müfredatına Ermeni

iddalarını sokmak, sanat, spor ve diğer sosyal faliyetlerde Ermeni iddalarını duyurmak,

akademik hayatta kendi görüşlerini hakim kılmak ve özellikle 24 nisanlarda bu iddaları

daha görünür kılmayı öncelikli hedefleri saymışlardır. Bu bağlamda iki önemli anıtında

Şili’nin başkenti Santiago’da dikilmiştir.26 Aslında bu anıtlar 2000 yılından beri Ermeni

diasporasının yoğun uğraşılarına rağmen bir türlü resmi kurumlardan izin alınamadığı

için adeta arap saçına dönmüş ve sonunda 2008 yılında Ermeni diasporasının faliyet

gösterdiği binanın bahçesine yerleştirilmiştir.27 Ermeni diasporasının Şili’de bir Ermeni

soykırımı anıtı olmadığı, dolayısıyla bu yönde talepleri olan bir mektup mevcut;

diasporanın en etkin ismi olan Armen Kouyoumdian tarafından kaleme alınan o

mektupta şu sözlere yer veriliyor:“No obstante, en Chile no hay ningun monumento al

primer Genocidio del siglo XX, a pesar de su reconocimiento por una resoluciòn

unànime del Senado de la Repùblica con fecha 5 de junio del 2007.”28 Bu mektupta

24 10-09-2010 Tarihinde ve 13-12-2010 tarihinde Şili milletvekili Dr.Enrique Accorsi Opazo ile yapılan röportaj. 25 13-12-2010 Şili Ermeni diasporası Uluslararı Đlişkiler ve Kültür danışmanı (Asesor Cultural & Internacional,Colectividad Armenia de Chile) Armen Kouyoumdian ile yapılan röportaj. 26 LAÇĐNER, Sedat, Ermeni Sorunu, Diaspora ve Türk Dış Politikası: Ermeni Đddaları Türkiyenin Dünya Đle Đlişkilerini Nasıl Etkiliyor, USAK yayınları: 21, Ankara, 2008, s: 512-513. 27 13-12-2010 Şili Ermeni diasporası Uluslararı Đlişkiler ve Kültür danışmanı (Asesor Cultural & Internacional,Colectividad Armenia de Chile) Armen Kouyoumdian ile yapılan röportaj. 28 Tercüme: Şili’de XX. yy ın ilk soykırımı olan Ermeni Soykırımı ile alakalı hiçbir anıt bulunmamaktadır, dahası Şili Cumhuriyeti Senatosunun Ermeni Soykırımını 5 haziran 2007 tarinde kabul etmesine rağmen. Mektubun tam metni için: http://www.armeniachile.cl/Noticias/carta_armen.html

Page 15: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

15

özetle Şili’de 2009 yılında yine Senato tarafından kabul edilip aynı zamanda Ocak

ayında Santiago da kurulan Yahudi Soykırım anıtına atıfta bulunulmaktadır. Aslına

bakılırsa Şili Senatosunun soykırım iddalarını kabul etmesi Şili’deki Ermenileri daha da

heyecanlandırmış ve bunu fırsat bilip Armen Kouyoumdian’ında bahsettiği Santiago’da

kurmak istedikleri 10 yıllık anıt hasretlerini gidermek istemişlerdir, ve bu konuda da

ısrarcı olmaya devam edeceklerini tahmin etmek hiçte zor değil.

Ermeni soykırımı iddalarının Şili Senatosuna getirilmesinde ve oylamaya

sunulmasında baş aktör olan, Şili’nin darbe sonrası demokrasiye geçtiği 1990 yılından

2009 yılına kadar 20 yıl boyunca Şilinin III. Bölgesinden Senatör olan, 2006 ve 2007

yıllarında üst üste 2 defa Şilinin en iyi senatörü seçilen Ricardo Nuñez Muñoz ile 20

Aralık 2010’da 3 ay uğraşıdan sonra yaptığımız söyleşide konumuzla alakalı

sorularımızı kendilerine ilettik. Şili’deki Sosyalist Partinin kurucusu ve günümüzdede

en önemli temsilcilerinden biri olan Ricardo Muñoz şuan Instituto Igualdad (Eşitlik

Enstitusu) başkanı olarak politik hayatına devam ediyor. 2009 seçimlerinde kendi isteği

ile Senatorluğa aday olmadığını ifade eden Ricardo Muñoz kendisine yönelttiğimiz

soruları bazen kaçamak cevaplarla bazende açık yüreklilikle cevapladı.

Osmanlı’da Ermenilere Millet-i Sadık deniliyordu hatta 19.yy’da Osmanlı

Devleti’nin birçok önemli noktasında Ermeni asıllı vatandaşları vardı bunlardan bazıları

şöyle: 29 Paşa, 22 Bakan (Dış işleri, hazine ve posta bakanlıkları gibir), 33 milletvekili,

7 büyükelçi, 11 konsolos, 41 diplomat, 11 üniversite rektörü ve akademisyen vs. Peki

bukadar özgürlükler içinde yaşayan, her anlamda Osmanlı Devletinde söz sahibi olan

bir millet neden sonra kendi devletine ve dostça yaşadığı Türkiye halkına düşman

olmuştur?

Bu bilgiler ve notlara çok şaşırdım, gerçekten çok ilginç bilgiler. Osmanlı’da

bukadar önemli konumlara gelmiş bir milletin mensupları 1000 yıl birlikte yaşadığı bir

halkla neden ayrı düşmüş! Bu konu hakkında pek bilgim yok aslında ben bu konuya çok

uzağım, Şilili bir ailenin çocuğuyum. Bilmiyorum, ama bildiğim tek şey Türk

Đmparatorluğu’nda yaşayan Ermeniler, daha sonra Sovyet Rusyası yönetiminde de

kendi kültürlerini, dillerini, dinlerini ve kimliklerini en iyi şekilde muhafaza etmiş güçlü

bir millettir. Rusya yönetiminde de Ermeniler çok önemli noktalara gelmişler. Büyük

rus generaller, yöneticiler çıkarmışlar. Önceki sorunuza, yani neden iki toplum

arasında neden sorunlar çıkmış sorusuna dönersek, dini, kültürel ve ekonomik

problemler sebebi ile çıkmış olabilir diyebiliriz. Biz de Şili’de yerlilerle, mapuçilerle,

Türklerin Ermenilerle yaşadığı dini, etnik ve kültürel çatışmaları yaşadık. Herkes kendi

Page 16: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

16

özgürlüğü için mücadele ediyor. 29 Ama şöyle bir fikir yürütebilirim, Jön Türklerin gelişi

sonrasında Atatürk yönetiminde, sanırım bu hükümetler döneminde askeri mantalite

hakimdi ve daha baskıcıydı.

Peki sizin bu konuya yani Ermeni meselesine ilginiz nezaman başladı? -Ermeni

soykırımı konusu gençliğimden beri ilgimi çekmiştir. Fransız yazarın kaleme aldığı

“Musa Dağında 40 Gün” (Yazar yahudi asıllı fransız Franz Werfel) adlı eser konu

hakkında ilk okuduğum ve en çok etkilendiğim kitaptır. Bununla beraber o yıllarda

lisede okurken sınıf arkadaşlarımdan biri Ermeni asıllıydı, şuan kendisi bir diplomat,

yeğeni gazeteci soyadı Nalbantçıyan, özellikle Arjantinde çok yaygın olan bir ailenin

soyadıdır.

Sizin bu mevzuyu yani Ermeni soykırımı iddaları fikrini Şili Senatosuna getirme

fikriniz nasıl oluştur biraz bu konuda bize bilgi verebilirmisiniz? -Tabiki ilk okuduğum

kitap ve lisedeki arkadaşlığım önemli bir etken, ama asıl konuya ilgim şöyle başladı; biz

Şilililer insan haklarına yapılan saldırılara karşı çok duyarlıyız, binlerce Şilili gibi

bende darbeyi yaşadım, dostlarımı kaybettim, bu sebpten dolayı şunu öğrendim ki

birdaha böyle zulümlerin yaşanmaması için hem kendi ülkemizde ve coğrafyamızda

yaşanan ihlallere karşı hemde dünyanın başka ülkelerinde meydana gelmiş olaylara

karşı sesimizi yükseltmeliyiz. Biz yakın tarihimizde sömürge döneminde (Latin

amerika’da) yaşananlara da sesimizi yükseltmeliyiz. Bu sebepten dolayı ben şuna ikna

oldum ki, geçtiğimiz yy’da Türkiye’de Türk Đmparatorluğunca Ermenilere karşı bir

insan hakları ihlali yapılmıştır, aynen ispanyolların Şili’ye geldiklerinde binlerce yerliyi

katlettiği gibi! Şili’de yerliler neredeyse yok edildi. Küba’da hiç yerli kalmadı,

Venezuella’da da aynı şey oldu! Đspanyolların buraları işgallerinden kısa bir süre sonra

1492’de Kristof Kolomb’un Santo Domingo’ya ilk ayak basışından sonra yani, direkt

olarak veya dolaylı olarak 20 milyon yerli insan ya silahlarla ya da Avrupa dan gelen

hastalıklar yüzünden yok olmuştur. Bizim kendi değerlerimiz bağlamında ülkemizde ve

coğrafyamızda olduğu kadar tüm dünyada yaşanan katliamlara duyarlı olmamız lazım.

Lizbon’daki Sosyalist Entegrasyon olağan toplantılarına birkaç Sosyalist Parti

dostumla katıldım. Bu toplantılarda Ermeni Sosyalist Parti militanları ile de

görüşmelerimiz fikir alışverişlerimiz oldu, detayları ile konuştuğumuz Ermeni soykırımı

hakkında bende ikna oldum. Bu toplantılarda Latin Amerika’dan katılan Sosyalistler’de

vardı, kendileri ile daha sonra Arjantinde devam eden görüşmelerimiz neticesinde

29 20-12.2010 Şili Senatosuna Ermeni soykırımı iddalarını getiren ve bu iddaların Senatodan geçmesinde büyük payı bulunan Şili III. Bölge Eski Senatörü Ricardo Nuñez Muñoz ile yapılan röportaj.

Page 17: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

17

konuyu Şili Senatosuna getirmeye karar verdim ve 5 haziran günü kurulda oylamaya

sunulan tasarı genel kabulle Senatodan geçti. Bu habere Türk Dış Đşleri çok büyük

reaksiyon gösterdi ve Şili’deki Türk Büyükelçisi çok sinirlendi, hatta Şili’den Türkiye’ye

varmak üzere olan Şilili bir yük gemisinin girişi yasaklandı! ...sanırım Türkiye’nin Şili

yönetim sistemi konusunda bir bilgi eksikliği var, Şili’nin parlamenter sistemle

yönetildiğine inanılıyor, ama böyle değil, Şili Başkanlık sistemi ile yönetiliyor,

Parlamentonun yönetimdeki etkinliği kısıtlı, Şili’nin iç ve dış işleri tamamen Başkana

bağlıdır. Senatonun tabiki bir gücü var ama bu güç sadece prestij bakımından geçerli,

politik hiçbir gücü yoktur.30

Sizin Şili Senatosuna sunduğunuz ve genel kabulle kuruldan geçen Ermeni

Soykırımı tasarısından birkaç konuda sizin fikirlerinizi almak istiyoruz, ilk olarak

bilindiği üzere Osmanlı Devletinin I. Dünya Savaşına katılmasından kısa bir süre sonra

1915 de Ermeni isyanları başlamış ve Osmanlı Devleti yönetimi 1 yıl geçerliliği olan

yani 1915-1916 yılları arasında geçerli olan Tehcir kanununu yürürlüğe koymuştur.

Bilindiği üzere tüm I. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti savaşı kaybeden ülkeler

bloğunda olduğu için yıkılmış ve tüm toprakları işgal edilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk

öncülüğündeki Türk Milleti yeniden toparlanmış ve Kurtuluş savaşını başlatıp

Anadolu’dan işgalci güçleri atmayı başarmışlardır, 29 Ekim 1923’de de yeni Türkiye

Cumhuriyeti resmen kurulmuştur. Bu yeni Cumhuriyet Osmanlı Devleti’nden tamamen

bağımsız olarak kurulmuştur, bu bağlamda 1915-1916 yılında gerçekleşen bir olayın

Ermeni diasporası tarafından son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti’ni de bu soruna dahil

edebilmek için özellikle 1923 tarihini özellikle kullanmaktadırlar. Senatoda kabul edilen

tasarıda “-1915-1923 tarihleri arasında yapılan soykırımda-” ifadesi yer alıyor, bu konu

hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Bunu ben bilmem! Siz tarihçisiniz bunu siz bilirsiniz!

Ben okuduğumu ve duyduklarımı gündeme getirdim! Bunlar benim kafadan attığım

şeyler değil, Ermeniler öyle diyor siz böyle diyorsunuz! Bu Ermenilerle Türklerin

arasındaki bir sorun!...ben bir Şililiyim...anladınızmı! Ben Şililiyim, benim Türlerin ve

Ermenilerin tarihini bilmemi gerektirecek hiçbir neden yok! Tarihinizi siz bilin, siz

Türksünüz! Türklerin dünyaya sundukları tarih başka, Ermeniler 1915-1923 diyorlar,

30 20-12.2010 Şili Senatosuna Ermeni soykırımı iddalarını getiren ve bu iddaların Senatodan geçmesinde büyük payı bulunan Şili III. Bölge Eski Senatörü Ricardo Nuñez Muñoz ile yapılan röportaj.

Page 18: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

18

bunu neden ben bilmek zorundayımki? Diğer soruya geçelim lütfen...! Bana sizin

bilmeniz gereken soruları sormayın, Tarihçi sizsiniz ben değil!31

Peki bu tür tasarıların Senato’dan oybirliği ile geçmesinden sonra devlet bazında

gelen itirazlar neticesinde Şili Senatosunun bu kararını iptal etmesi mümkünmüdür?

Hayır, Senatoda alınan hiçbir karar iptal edilemez lakin yarın bir gün eğer başka bir

Senator “1915-1923 yılları arasında 1,5 milyon Ermeni Türk Devleti tarafından

soykırımla katledilmemiştir” diye bir tasarı getirir ve bu da oybirliği ile kabul edilir ve

bu yeni karar güncellenmiş olur.Ama tekrar ediyorum Şili Devletinin Dış politikasını

Senatonun aldığı kararlar belirlemez, mutlak söz sahibi ve karar merci Başkandır.32

Şili Cumhuriyetinin Senatosunda oy birliği ile kabul edilen Ermeni soykırımı

tasarısının mimarı Şili’nin Copiapo (III.Bölge) Eski Senatörü Ricardo Nuñez Muñoz

Güney Amerika Ulusal Ermeni Konseyi tarafından 13 Eylül

2007 de Arjantine davet edildi ve kendisine üst düzey bazı ülke

diplomatlarının da katıldığı bir programda “Ermeni soykırımı”

iddalarını Şili Senatosuna getirdiği ve oy birliği ile kabulunde

büyük emek harcadığı için bir teşekkür plaketi takdim edildi.

Programda hazır bulunan büyükelçiler ise şöyle: Arjantin’in

Ermenistan Büyükelçisi Vladimir Karmirshalyan, Lübnan’ın

Arjantin Büyükelçisi Hicham Handam; Şili’nin Arjantin

Büyükelçisi Luis Osvaldo Maira Aguirre; Đspanya’nın Arjantin

Büyükelçisi Rafael Estrella Pedrola ve Đsveç Büyükelçisi Arne Lennart Rodin. 33

Şili Parlamentosunun 120 milletvekili, Senato’daki 38 Senatörun almış olduğu

bu kararı nasıl yorumladılar? Hiçbir fikrim yok! Ben Senatörum, parlamentonun ne

düşündüğü beni ilgilendirmez, beni insan hakları ilgilendirir. Gelecekte olabilecek her

türlü haksızlığı önlemek kadar geçmişte yaşanmış olan insan hakları ihlallerine karşıda

duyarsız kalamam, beni bunlar ilgilendiriyor.34

31 Şili Eski Senatoru Ricardo Munıoz un özgeçmişine baktığımızda Şili Üniversitesi Dil Tarih Cografya bölümü mezunu olduğunu görebiliriz. Konu hakkında bilgisinin olmayışı çok ilginç. Özgeçmiş için bakınız: http://www.senado.cl/prontus_senado/site/artic/20080121/pags/20080121122030.html 32 20-12.2010 Şili Senatosuna Ermeni soykırımı iddalarını getiren ve bu iddaların Senatodan geçmesinde büyük payı bulunan Şili III. Bölge Eski Senatörü Ricardo Nuñez Muñoz ile yapılan röportaj. 33 http://www.cna.org.ar/2007/09/13/el-consejo-nacional-armenio-de-sudamerica-homenajeo-al-senador-de-la-republica-de-chile-ricardo-nunez-munoz/#more-13 34 20-12.2010 Şili Senatosuna Ermeni soykırımı iddalarını getiren ve bu iddaların Senatodan geçmesinde büyük payı bulunan Şili III. Bölge Eski Senatörü Ricardo Nuñez Muñoz ile yapılan röportaj.

Page 19: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

19

Sayın Senatör Türkiye ve Türkler hakkındaki olumlu veya olumsuz

düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız? Ben Türk milletine çok saygı duyuyorum . I.

Dünya savaşı sonrası toparlanışları, kısa sürede Cumhuriyet sistemine geçmeyi

başarmaları, 20. yy için çok önemli bir örnek teşkil eder. Dünya demokrasi tarihinde de

Đmparatorluktan Cumhuriyet rejimine kısa sürede sorunsuzca geçmeyi başarmış ender

milletlerdendir. Türk Kültürüne de hayranım binlerce yıllık birikimi olan çok zengin bir

kültür.35

Türkiye ile Ermenistan arasındaki sorunların çözümüne yönelik sizin

düşünceleriniz nelerdir? Aslında ben Şili ile Peru ve Bolivya arasındaki sorunun

çözümü konusunda ne düşünüyorsam Türkiye ile Ermenistan arasındaki sorunların

çözümünde de aynı düşünüyürum, şöyle ki; 1879 yılında Şili ile Peru ve Bolivya

arasında Atakama Çölündeki tuz madenleri yüzünden çıkan savaşta Şili galip gelmiş ve

iki ülkeyi malup etmiştir. Perunun ve Bolivyanın toprakları Şili’nin eline geçti,

Bolivya’nın denizle bağlantısı kesildi ve donanması Peru limanlarında çürüdü, bütün bu

sebeplerden dolayı Peru ve Bolivya Şili’den nefret ediyorlar. Ben buna rağmen Şili’nin

bu iki ülke ile masaya oturması taraftarıyım, ilişkilerimizi normalleştirmek

durumundayız, eğer bunun için Bolivya’ya kuzeyde toprak verilmesi gerekiyorsa

vermeliyiz, toplumlar gelişmeleri için gerekli olan koşullara ulaştırılmalı. Şili

Bolivya’ya kesinlikle deniz kıyısı vermeli. Aynı şekilde Ermenistan ile Türkiye’de sürekli

tarihte yaşanan olumsuz olaylara bakıp ilişkilerini düzeltemezler, geliştiremezler.

Diaspora da dünyaya başka konularla açılmalı, Ermenistan’ın komşuları ile ilişkilerini

geliştirmesi şart, Gürcistan ile, Azerbaycan ile, Türkiye ile, Suriye ile ve Đran ile

ilişkilerini normalleştirmeli veya güçlendirmeli. Karabağ sorununu bi şekilde çözmeye

yönelik politikalar üretmeli. Yurtdışındaki Ermenilerin politikaları Ermenistan’ı çok

etkiliyor.

Türkiyenin dış politikalarını çok doğru buluyorum, bence Ermenistan’da buna

katılmalı. Ermenistan’ın da bu bağlamda daha yapıcı bir plitika izlemesi lazım ve

diaspora Ermenilerininde buna destek vermesi gerekiyor, zira Ermenistan çok zor

şartlara sahip bir ülke, ben 2 defa davet üzerine bu ülkeye gittim, tamamen dağlık

kayalık bir bölge, bence diaspora Ermenileri ve yurtdışında yaşayan zengin Ermeniler

Ermenistan’a yatırım yapmalılar, sadece para göndermekle olmaz ki sanırım

gönderilen paraların tamamı ulaşmıyormuş. Şili’li hırvatların yaptıkları gibi,

35 20-12.2010 Şili Senatosuna Ermeni soykırımı iddalarını getiren ve bu iddaların Senatodan geçmesinde büyük payı bulunan Şili III. Bölge Eski Senatörü Ricardo Nuñez Muñoz ile yapılan röportaj.

Page 20: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

20

Hırvatistan’a yatırımlar yaptılar, Hırvatıstan müthiş bir ivme kazandı ve gelişmeye

devam ediyor. Ermenistan’a Ermenilerden başkası yatırım yapmazki, para göndermeyle

de iş çözülmez. Yurtdışındaki Ermenilerin politikaları Ermenistan dış politikalarında

çok önemli bir yere sahip ama bence Ermenistan ülke olarak kendi gerçeklerine göre,

ihtiyaçlarına ve önceliklerine göre kendi politikalarını belirlemeli. Kendi çıkarlarına

göre hareket etmeli, komşularıyla iyi geçinmeli, özellikle Türkiye ile ilişkilerini

normalleştirmeli, buna çok ihtiyacı var.

Son olarak şunu söylemek istiyorum, Ermeni meselesi ne Şili Senatosunda, ne

Birleşmiş Milletlerde ne de başka bir ülkenin veya başka bir uluslararsı kuruluşun

parlamentosunda asla çözülmez, bu sorun anca iki ülkenin farklılıklarına rağmen ve

geçmişte yaşananları geçmişte bırakarak birbirlerini kabullenmesi ile kendi aralarında

varacakları ittifaklarla çözülür. Farklılıkları bırakıp benzerliklerini konuşmaları ve

demokratik bir şekilde beraberce çözüme ulaşmaları lazım. Aslında iki ülke de

demokratikleştikçe çözüme daha yakınlaşmış olacaktır. Türkiye askeri darbelerin ve

askerin hegemonyasından son yıllarda kurtuluyor bu çok sevindirici bir gelişme. Birçok

savaşın çatışmanın yaşandığı Ortadoğu dünyanın en sorunlu bölgesi, bence daha fazla

soruna gerek yok, bu iki ülke medeni bir şekilde sorunlarını çözeceklerine inanıyorum.36

Şili 5 haziran 2007’de Ermeni soykırımı iddalarını tanıyan 19. ve en son ülke

olarak tarihe geçmiştir. Aslına bakılırsa Şili belki’de dünyada bu iddaları en son

gündeme getirecek ve tanıyacak olan ülkeler arasındadır, zira yaptığımız araştırmalar

neticesinde Şili’de yaşayan ermeni nufusu neredeyse Türk nufusu ile aynıdır, dahası

Şili’de yaşayan Ermenilerin bu ülkede diaspora temsilcisi birkaç kişi dışında hiçbir

politik faliyeti yoktur! Şili’de Ermenistan’ın büyükelçiliği ve konsolosluğuda mevcut

değildir, 2010 yılında Arjantindeki Ermenistan büyükelçisinin atadığı fahri

konsoloslukta sadece ticari faliyetler için seçilmiş bir Şililidir. Bunun yanında Şili’de

uzun yıllardan beri Türkiye Cumhuriyeti Santiago Büyükelçiliği bulunmakta, hatta Şili-

Türkiye ilişkileri Cumhuriyet öncesinde Osmanlı dönemine kadar gitmektedir. Çok

daha ilginç bir bilgi ise Şili Parlamentosunda 32 milletvekili ile en fazla üyeye sahip

olan Şili-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu mevcut ve yine bu gurubun

üyelerinin insiyatifleri ile şu günlerde Şili Senatosunda da bir dostluk gurubu

oluşturulmakta. Tüm bu bilgilerin yanında Şili halkı, Türkler ve Türkiye hakkında

hiçbir negatif düşünceye sahip değil, 19.yy sonlarından II. Dünya Savaşına kadar

36 20-12.2010 Şili Senatosuna Ermeni soykırımı iddalarını getiren ve bu iddaların Senatodan geçmesinde büyük payı bulunan Şili III. Bölge Eski Senatörü Ricardo Nuñez Muñoz ile yapılan röportaj.

Page 21: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

21

Osmanlı’dan bu ülkeye göç eden arap vatandaşlarda çok farklı kültüre sahip olmalarına

rağmen bu toplumda kabul görmüş ve Osmanlı olmaları hasebi ile kendilerine “Turco”

yani Türk denilmiştir, bu bağlamda halk arasında Türklere karşı bir sempati dahi

mevcuttur.

Türkiye ile bukadar dostane ilişkilere sahip bir ülkenin Senatosuna bu tasarı

nasıl geldi ve neden hiçbir senator konuyla alakalı bir bilgiye sahip olmamasına rağmen

oylamada çekincelerini dile getirmedi? Bu sorunun cevabı aslında bizzat yukarıdaki

detayları ile verdiğimiz röportajlarda mevcut lakin özetle bunu tekrar etmek gerekirse

konuyu Şili senatosuna getiren 20 yıllık tecrübeli senator dahi Türkiye hakkında ve

Ermeni meselesi hakkında ciddi bir bigiye sahip değil, bunun sorumlusu tabiki bu

ülkede Türkiyenin bu ülekede en üst düzeyde temsilciliğini yapan Türkiye Cumhuriyeti

Santiago Büyükelçisidir. Senato’da yapılan oylama bittikten sonra Türkiye

Büyükelçisinin bu konudan haberi olması çok daha vahimdir. Bunun yanında Latin

Amerika Ülkelerinde Türk araştırmacılarının olmayışı ve dahası hiçbir Türk Akademik

Çalışmalar merkezimizin bulunmayışı olarak sıralayabiliriz.

Bundan sonra atılacak en önemli adımları şöyle sıralayabiliriz, Şili-Türkiye

Parlamentolararası Dostluk Grubumuzla olan diyaloglarımızı dahada artırmamız ve

kendilerini özellikler bu konularda bilgilendirmemiz gerekiyor. Şuan Şili Senatusunda

kurulma aşamasında olan Şili-Türkiye Dostluk gurubu ile Türk Dış işlerinin daha yakın

temasa geçmesi ve kendilerine ermeni meselesi hakkında birifingler verilmesi

gerekiyor, bunun neticesi olarak en kısa sürede Şili Senatosuna “Ermenilere Soykırım

Yapılmamıştır” başlığı altında yeni bir tasarı ile 5 haziranda oy birliği ile onaylanan

tasarıyı çürütecek bir karar alınması sağlanmalı. Yapılan kültürel faliyetlerin yanında

Şili halkını bilgilendirici konferanslar ve sempozyumlar yapılmalı. Bu ülkelerde

yaşayan Türk vatandaşlarımızla da sadece 29 Ekimler’de değil diğer önemli gün ve

gecelerde de programlar yapılmalı ve kendilerini bilinçlendirici konferanslar ve

sempozyumlar düzenlenmeli. Türk Üniversitelerinin de bu konularda daha fazla

araştırma ve projelere imza atmaları gerekiyor. Güney Amerika menşeli olmak kaydı ile

internet sayfaları açılmalı, forumlar oluşturulmalı.Bu forumlarda ve internet sitelerinde,

Đspanyolca olarak hazırlanan, Türk Tarihi, Osmanlı Devletinin son döneminde yaşanan

problemler, Ermeni Meselesi ve günümüzde Türkiye hakkında dünya kamuoyunda öne

çıkan diğer konular belirlenerek ciddi çalışmalar yapılıp sunulmalı.

Güney Amerika’da tarih alanında araştırmalar yapan bir akademisyen olarak

çalışmalara başlamak için henüz geç kalınmadığını düşünüyoruz. Güney Amerika’da

Page 22: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

22

Osmanlı Devleti zamanında ve sonrasında buralara göç etmiş ve kısa sürede çok önemli

devlet kademelerine gelmiş binlerce arap asıllı vatandaşlar var. Ermeni diasporası ne

yazıkkı sinsi bir şekilde Filistin halkının yanında olduğunu her fırsatta dile getirerek bu

halkları kendi saflarına çekmeye çalışmaktadırlar“...al único pueblo que nos trató bien

a lo largo de la historia, el pueblo Árabe...”37 Özellikle Arjantin ve Şili’de yüzbinlerce

Filistin asıllı vatandaş vardır ve bu insanlar günümüzde de Filistin meselesine büyük

destek vermektedirler, ermenilerin gelecekte bu dostluktan ne ümit ettiklerini tahmin

etmek hiçte zor değildir.

Ümit ediyoruz ki Sakarya Üniversitesinin başlattığı bu tür uluslararası geniş

katılımlı tarih araştırmaları projesi diğer üniversitelere de bir örnek teşkil eder ve bu tür

çalışmalar artarak çoğalır. Bize bu projede yer alma fırsatı tanıdıkları için başta Sakarya

Üniversitesi öğretim üyesi ve proje editörümüz sayın Dr. Enis Şahin beye ve proje

ekibine teşekkür ediyoruz.

37 Tercüme:...tarihte bize iyi davranan tek millet araplardır..., bu yazının tamamı için bakınız: http://www.armeniachile.cl/Noticias/armen.html

Page 23: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

23

KAYNAKÇA RÖPORTAJLAR: KOUYOUMDĐAN, Armen Şili Ermeni diasporası uluslararı ilişkiler ve kültür danışmanı (Asesor Cultural & Internacional,Colectividad Armenia de Chile). OPAZO, Enrique Accorsi, Şili Cumhuriyeti (PDI) Demokrat Parti milletvekili. MUÑOZ, Ricardo Nuñez; Şili Cumhuriyeti III Bölge eski Senatoru. ĐNTERNET SAYFALARI: http://www.armeniachile.cl http://www.cna.org.ar http://www.senado.cl http://www.congreso.cl http://www.mfa.gov.tr http://www.todosxarmenia.com

KĐTAPLAR

ATAÖV, Dr. Prof. Türkkaya. “Un Testimonio Británico (1916) sobre la Cuestión Armenia”. Ankara, División de Relaciones Internacional de la Factultad de Ciencias Políticas Universidad de Ankara, Enero de 1986. ATAÖV, Dr. Prof. Türkkaya. “Una ‘Declaración’ Fálsamente Atribuida a Mustafa Kemal AtaTürk”. Ankara, División de Relaciones Internacional de la Factultad de Ciencias Políticas Universidad de Ankara, Agosto de 1986. ATAÖV, Dr. Prof. Türkkaya. “Informes (1918) de Oficiales Rusos sobre las Atrocidades Cometidas por Armenios”. Ankara, División de Relaciones Internacional de la Factultad de Ciencias Políticas Universidad de Ankara, Mayo de 1986. ATAÖV, Dr. Prof. Türkkaya. “Fuente Armenia: Hovhannes Katchaznouni”. Ankara University, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Marzo de 1985.

Page 24: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

24

ATAÖV, Dr. Prof. Türkkaya. “Un informe Británico (1895): ‘Los Armenios Desenmascarados”. Ankara, División de Relaciones Internacional de la Factultad de Ciencias Políticas Univesridad de Ankara, Abril de 1986. ATAÖV, Dr. Prof. Türkkaya. “Lo que Ocurrió Realmente en Ginebra: La Verdad sobre el ‘Informe Whitaker’.”. Sección de Relaciones Internacionales de la Factultad de Ciencias Políticas Univesridad de Ankara, Junio de 1986. La Cuestión Armenia en Nueve Preguntas y Respuestas”. Instituto de Política Extranjera, Ankara, 1982. ATAÖV, Dr. Prof. Türkkaya. “Los Fallecimientos Debidos a Enfermedad en Relación con la Cuestión Armenia”. División de Relaciones Internacionales de la Factultad de Ciencias Políticas Univesridad de Ankara, Mayo de 1986. KARA, Adem, Yeni Kıtaya Yapılan Osmanlı Göçleri ve Neticeleri, Editorial IQ, Istanbul, 2008. LAÇĐNER, Sedat, Ermeni Sorunu, Diaspora ve Türk Dış Politikası: Ermeni Đddaları Türkiyenin Dünya Đle Đlişkilerini Nasıl Etkiliyor, USAK yayınları: 21, Ankara, 2008. LÜTEM, Ömer Engin (Derleyen), Ermeni sorunu, Temel bilgi ve belgeler, Terazi yayıncılık, Ankara, 2009. MASTERS, Bruce, Christians and Jews in the Ottoman Arab World, The roots of sectarianism, Editorial Cabridge University Press, Cambridge, 2001. TEMEL, Mehmet, XIX. ve XX. Yuzyilda Osmanli-Latin Amerika iliskileri, Editorial Nehir Yayinlari, Istanbul, 2004

Page 25: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

25

Ekler:

Ek.1.- Şili Ermeni diasporasının 27 Nisan 2008 de yaptığı bir programda Hach Kar adındaki sözde Ermeni soykırımı anıtının açılısından bir fotograf ta Iran ve Lübnan büyükelçileri ve aileleleri Ermenilerle beraber.38

38 Bu anıtı 2000 yılından 2008 e kadar Ermeni Diasporası Şili-Santiago da bir meydanda kurulabilmesi için girişimlerde bulunmuşlardır fakat bu girişimleri sonuç vermeyince diasporanın merkez binasının bahçesinde kurulmuştur. http://www.armeniachile.cl/galeria.html

Page 26: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

26

Ek.2.- Şili PPD (Demokrat Parti) 3. dönem milletvekili Dr.Enrique Accorsi Opazo. 32 Üyesi bulunan Şili-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu başkanı.

Page 27: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

27

Ek.3.- Şili Senatosuna Ermeni soykırımı iddalarını getiren ve bu iddaların Senatodan geçmesinde büyük payı bulunan Şili Copiapo III. Bölge eski Senatörü Ricardo Nuñez Muñoz

Page 28: ŞİLİDEKİ ERMENİ DİASPORASI VE FALİYETLERİ

28

Ek.4.- Şili Ermeni diasporası Uluslararı Đlişkiler ve Kültür danışmanı (Asesor Cultural & Internacional,Colectividad Armenia de Chile) Armen Kouyoumdian.