197
otuz dokuz köyden ve iki bucaktan oluþ-maktaydý. Bunlardan
Gökçen bucaðý (Fota)1914’te, Boðaziçi bucaðý 1932’de kuruldu.Bugün
Gökçen belde olup Tire’nin köy sa-yýsý altmýþ üçe yükseldi. 2000
sayýmýndaTire’nin nüfusu 42.988, kazanýn toplamnüfusu 78.658 idi.
2010 sayýmýna göre il-çe merkezinde 51.440 kiþi kayýtlýdýr.
BÝBLÝYOGRAFYA :
BA, MAD, nr. 3013, s. 28-53; BA, KK (Mevku-fat), nr. 2865, s.
28-50; BA, TD, nr. 8, s. 723-740;nr. 35M, s. 1-3; nr. 87, s.
105-122; nr. 148, s. 270-288; nr. 166, s. 371, 379, 383, 391; nr.
360, s.210, 223; TK, TD, nr. 571, vr. 49b-73b; Ýbn Battû-ta,
Seyahatnâme, I, 334; Vakýfnâme-i Þehzâde-iCivânbaht Hazret-i Sultan
Selîm: II. Selim Vakfi-yesi (haz. Selahattin Yýldýrým), Ýstanbul
2004, ha-zýrlayanýn giriþi, s. 17, 26, 27; Polonyalý
Simeon’unSeyahatnamesi, 1608-1619 (trc. H. D. Andreas-yan),
Ýstanbul 1964, s. 19; Evliya Çelebi, Seyahat-nâme, IX, 86-91; Ch.
Texier, Küçük Asya (trc.Ali Suad), Ýstanbul 1339, II, 255-256;
Cuinet, III,508; P. Wittek, Menteþe Beyliði (trc. Orhan
ÞaikGökyay), Ankara 1986, s. 22, 39, 42, 43, 67, 88,89; Tarih ve
Coðrafya Lugatý, s. 266; W. M. Ram-say, Anadolu’nun Tarihi
Coðrafyasý (trc. MihriPektaþ), Ýstanbul 1960, s. 111, 122; Faik
Tokluoð-lu, Tire, Tire 1964; Himmet Akýn, AydýnoðullarýTarihi
Hakkýnda Bir Araþtýrma, Ankara 1968,s. 30-102, 111-116; A. Munis
Armaðan, Belge-lerle Beylikler Devrinde Tire, Ýzmir 1983;
a.mlf.,Tüm Yönleriyle Tire II, Tire 1990; a.mlf.,
DevletArþivlerinde Tire, Ýzmir 2003; Uður Tanyeli, Ana-dolu Türk
Kentinde Fiziksel Yapýnýn Evrim Sü-reci: 11.-15. yy, Ýstanbul 1987,
s. 121-125; Su-raiya Faroqhi, Osmanlý’da Kentler ve Kentliler(trc.
Neyyire Kalaycýoðlu), Ýstanbul 1993, s. 35-36, 39-40; Mehmet Ali
Demirbaþ, “XVI. Yüzyýl-da Tire Vakýflarýna Ait Notlar”, Türk
KültüründeTire (haz. Mehmet Þeker), Ankara 1994, s. 25-29; Tuncer
Baykara, “Türk Þehircilik Geleneðin-de Tire”, a.e., s. 9-13; Ali
Yardým, “Necip PaþaKütüphanesi’nin Kültür Tarihimiz
AçýsýndanÖnemi”, a.e., s. 66; Besim Darkot – Metin Tuncel,Ege
Bölgesi Coðrafyasý, Ýstanbul 1995, s. 53-54;Besim Darkot, “Tire”,
ÝA, XII/1, s. 379-381; Meh-met Baþaran, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e
Tire,Ýzmir 2000, s. 17, 18, 21, 24, 25, 31, 116, 117,vd.; Cahit
Telci, “XV-XVI. Yüzyýllarda Tire Þehri”,Türk Kültüründe Tire II
(haz. Mehmet Þeker –Arzu Taþcan), Tire 2008, s. 21-40; Turan
Gökçe,“XVIII. Yüzyýl Baþlarýnda (1700-1718) Tire’ninDemografik
Yapýsý”, a.e., s. 41-58; Kåmûsü’l-a‘lâm, III, 1718; Fr. Babinger,
“Týre”, EI 2 (Ýng.),X, 538-539.
ÿZekâi Mete
™ MÝMARÝ. XV. yüzyýldan itibaren ka-labalýk nüfusu ve ticaret
merkezi olmasýdolayýsýyla ekonomik gücünün yaný sýra ba-yýndýr bir
þehir ve ayný zamanda bir ilimmerkezi durumundaki Tire’de
Aydýnoðul-larý ve Osmanlý dönemlerinden kalan çoksayýda yapý
bulunmaktadýr. 1671 yýlýndahacca giderken uðradýðý Tire’yi
“þehr-imuazzam” diye niteleyen Evliya Çelebi, bu-rasýný Manisa ile
karþýlaþtýrarak Tire yapý-
larýnýn Manisa’ya oranla daha çok sayý-da ve büyük boyutlarda
olduðunu söyler.Onun aktardýðýna göre þehir 144 “mih-rap”lýdýr ve
bunlardan otuz altýsý büyük ca-midir. Ayrýca otuz medrese,
imaretler, onüç hamam, yirmi yedi han, altmýþ sýbyanmektebi, 270
çeþme ve beþ sebil bulun-maktadýr (Seyahatnâme, IX, 162-165).
Ev-liya Çelebi’nin sözünü ettiði yapýlarýn bü-yük bir kýsmý
günümüze ulaþmamakla bir-likte mevcut yapýlarýn çokluðu dikkat
çeki-cidir. Bunlardan Kâzirzâde (Câziroðlu), Ka-rakadý Mecdüddin,
Rum Mehmed Paþa,Yavukluoðlu (Yoðurtluoðlu) ve Molla
Arapkülliyeleri; Hafsa Hatun, Doðan Bey, Meh-med Bey, Gucur
(Kucur), Leyse, Ulucami (bk.ULUCAMÝ [Tire]) Kara Hasan,
Hüsâmed-din, Kara Hayreddin, Süratli Mehmed Pa-þa, Gazazhâne,
Tahtakale, Narin, Kazanoð-lu, Molla Mehmed Çelebi, Fýdýloðlu,
LutfiPaþa, Þeyh, Yalýnayak, Hamza Aða, HacýMehmed Ali Aða, Alaybey
camileri; mev-levîhâne özelliði de olan Yeþilimaret’le mi-mari
özelliðe sahip Çanakçý, Neslihan, Dâ-rülhadis mescidlerinin adlarý
sayýlabilir.
Tire, mektep ve medreseleri yanýndaburalarda ders veren ilim
adamlarýyla daünlüdür. Aydýnoðlu Mehmed Bey tarafýn-dan kurulan ve
Tire’de tesis edilen ilkmedrese kabul edilen, Riefstahl’ýn
ahþapolduðunu söylediði yapý (Cenubu GarbîAnadolu’da Türk Mimarisi,
s. 27), buradauzun yýllar tedrîsatta bulunan Tireli fakihÝbn
Melek’ten dolayý onun adýyla veya la-kabý olan Firiþteoðlu ismiyle
anýlmýþtýr. Yi-ne ayný döneme ait Orta Medrese harabe
Efendi, tarihçi Þânîzâde Mehmed Atâul-lah Efendi (Tire’de
ölmüþtür), Þeyh Sey-yid Hüseyin, Þeyh Ýbrâhim Efendi ve Boz-caadalý
Rum Papa Kostioðlu Nikola sayý-labilir. Kendi adýyla anýlan
medresede mü-derreslik yapan Ýbn Melek Firiþteoðlu bu-rada doðmuþ
ve yaþamýþtýr. Ayrýca Tire’-deki medresede pek çok âlim
yetiþmiþtir.Þehir 28 Mayýs 1919’da Yunan iþgaline uð-radý ve 4
Eylül 1922’de kurtarýldý. Müba-delede Tire’den ayrýlan Rumlar’ýn
yerineMakedonya’dan getirilen Türk nüfus yer-leþtirildi. Birçok
tarihî eserin bulunduðuTire’de özellikle Mehmed Bey Camii
(1334),Yeþilimaret Camii (1441), Kazganoðlu Ca-mii (1442), Ulucami,
Yenicami, Paþa, ÝbnMelek Camii ve Türbesi sayýlabilir. Cum-huriyet
döneminde þehir kuzeye istasyontarafýna doðru geniþledi ve
Bahariye, Cum-huriyet, Dere, Dörteylül, Dumlupýnar, Er-tuðrul,
Ýstiklâl, Karacaali, Kurtuluþ, Turan,Yeni, Ýhsaniye, Ýpekçi gibi
mahalleler ku-ruldu. Bu mahallelerin oluþumunda mer-keze yerleþen
Ýbn Hatib, Kalamos, Iþýklar,Turunç ve Ýpekçizâde gibi aþiretler de
roloynadý. Bu dönemde kýrk iki olan mahallesayýsý 1926 il genel
meclisinin kararýyla onaltýya düþürüldü.
Ýdarî bakýmdan 826’da (1423) Anado-lu beylerbeyiliðine baðlý
Aydýn sancaðýnýnmerkezi olan, XVII ve XVIII. yüzyýllardamütesellim
ve âyanlarýn idaresine giren,1839’da Tanzimat’ýn ilânýyla bir süre
mu-hassýl tarafýndan idare edilen, 1867’de vilâ-yet yapýlan
Aydýn’ýn Ýzmir sancaðýna bað-lanan Tire, Cumhuriyet döneminde
Ýzmiriline baðlý bir ilçe merkezi oldu. 1937’de
TÝRE
Narin Camii – Tire
Yavukluoðlu Camii – Tire
198
TÝRE
kirdeðini teþkil eden bedesten, üç kalýnpâye ve yan duvarlar
arasýna atýlmýþ ge-niþ kemerlerin taþýdýðý sekiz kubbeye sa-hiptir.
Arastanýn içindeki dükkânlarýn ya-ný sýra çok sayýda dükkân deðiþik
camile-rin akarý durumundaydý. Bu dükkânlarýnbir kýsmý fevkanî
camilerin alt katýný oluþ-turuyordu (Tahtakale ve Hüsâmeddin
ca-milerinde olduðu gibi). Þehirde yalnýzcaKadýzâde Külliyesi’nin
110 dükkânýnýn bu-lunmasý bu konuda fikir vermesi açýsýn-dan dikkat
çekici bir örnektir.
Tire’de bir kýsmý harabe halinde (HafsaHatun, Karagazi /
Karakadý Mecdüddin, Ye-niceköy, Molla Arap, Hekim ve Þeyh
ha-mamlarý), bir kýsmý bakýmsýz, yarý yýkýk du-rumda depo gibi
amaçlarla kullanýlan ha-mamlarýn (Yalýnayak, Çanakçý,
Tahtakale,Mehmed Aða ve Sultan hamamlarý) yanýsýra eski kaynaklarda
adý geçen Abdüs-selâm Efendi, Kalamos, Nâzýr, Mýsýrlý ha-mamlarý
ile Yavukluoðlu, Süratli MehmedPaþa ve Alihan Baba külliyelerine
ait ha-mamlarýn bulunduðu bilinmektedir. Ýþlev-lerini sürdürmekte
olan hamamlar ise herikisi de çifte hamam olan Yeni mahalle-deki
Terziler Hamamý ile Ertuðrul mahal-lesindeki, Lutfi Paþa
Külliyesi’nin bir par-çasý olan Eskiyeni Hamam’dýr.
Tire’dekihamamlar XIV- XVII. yüzyýllar arasýna ait-tir ve klasik
Türk hamam mimarisi içindeyapýsal hususiyetleriyle ön plana çýkan
ör-nekleri vardýr. Bunlarýn arasýnda çarþý ha-mamý niteliðindeki
Eskiyeni Hamam ile(XVI. yüzyýl ortalarý) Yalýnayak Hamamý’-nýn
(XVI. yüzyýl) diðerlerine oranla daha
büyük boyutlarda klasik Osmanlý devri mi-mari özelliklerini
taþýyan örnekler olduðugörülmektedir.
Suyu bol bir yerleþim yeri olan Tire’deçok sayýda çeþme
bulunmaktadýr. YeðenMehmed Aða Meydan Çeþmesi anýtsal ya-pýsýyla
önemlidir. Lutfi Paþa ve Kesercizâ-de Mehmed Aða’nýn vakfettiði
çeþmele-rin yaný sýra Leyse Çelebi, Hafsa Hatun,Hüseyin Aða,
Mýsýrlý çeþmeleri þehrin di-ðer çeþmelerinden sadece birkaçýdýr.
Or-tadan kalkan çeþmelerden az bir kýsmýnýnayna taþý veya kitâbesi
Tire Müzesi’ndekorunmaktadýr. Lutfi Paþa, Hocazâde Ýbrâ-him Efendi,
Kýrlýzâde Mehmed Aða, Hü-seyin Aða, Keskin Hacý Mustafa,
Karapý-narî Süleyman Aða sebilleri Tire’deki hay-rat su tesisleri
içinde zikredilmesi gere-ken örneklerdir. Ýlçedeki eski mezarlýk
vehazîrelerin önemli bir kýsmý ve bunlarýniçindeki deðerli mezar
taþlarý yok olmuþ-tur. Genellikle bakýmsýz durumdaki
camihazîrelerinde mevcut mezar taþlarý dýþýn-da bazý mezar taþlarý
Tire Müzesi’ndedirve üzerlerinde cami tasvirlerinin bulundu-ðu
örnekler dikkat çekicidir. Bir kýsmýndabitkisel veya geometrik
desenler olan ka-lem iþi süsleme ve revzenli pencereleri bu-lunan
tarihî Tire evleri, Batý Anadolu ka-rakteristik Türk konutlarýnýn
mimari özel-liklerini taþýyan sivil mimari yapýlarýdýr (Bay-raktar
Aða Konaðý, Afyonlu Sâmi Evi, Hat-tatlar Evi gibi).
BÝBLÝYOGRAFYA :
Evliya Çelebi, Seyahatnâme, IX, 162-165; R.M. Riefstahl, Cenubu
Garbî Anadolu’da Türk Mi-marisi (trc. Cezmi Tahir Berktin),
Ýstanbul 1941,s. 26-28, rs. 48-58; Doðan Kuban, Anadolu
Ge-zilerinden Ýzlenimler, Bir Batý Anadolu Gezisi,Þubat 1962,
Ýstanbul 1962; Ýnci Aslanoðlu, Tire’-de Camiler ve Üç Mescit,
Ankara 1978; a.mlf.,“Tire Beylik Dönemi Camileri”, Türk
KültüründeTire (haz. Mehmet Þeker), Ankara 1994, s. 89-96; a.mlf.,
“Tire’de Üç Cami”, VD, VIII (1969), s.161-170; Gül Tunçel, Batý
Anadolu BölgesindeCami Tasvirli Mezar Taþlarý, Ankara 1989;
HakkýÖnkal, Tire Türbeleri, Ankara 1991; a.mlf., “TürkTürbe
Mimarisinde Tire Türbelerinin Yeri”, TürkKültüründe Tire, s.
113-118; Necmi Ülker, “Ti-
halindedir. Tire’de Karakadý Mecdüddin,Yavukluoðlu, Derviþ Gazi,
Kâzirzâde, Kü-çük Hâfýz ve Mûsâ Bey (Büyük Zincirli) med-reseleri
günümüze ulaþmýþtýr. Bunlardanbir kýsmý restore edilmiþ, diðerleri
ise ha-rap durumdadýr. Yýkýlarak ortadan kalkmýþmedreseler arasýnda
Hoca Kemal, Ýbn Ha-bib (Yassýyol), Süratli Mehmed Paþa, Os-man Aða,
Kazanoðlu, Hafsa Hatun, ÞeyhMuslihuddin Ýsmâil Efendi ve Kara
Hay-reddin medreselerinin adlarý sayýlabilir.Medreselerde bulunan
çok sayýda kitapda kaybolmuþtur. Bunlardan sadece Ka-dýzâde
Medresesi’ndeki kitaplar Necip Pa-þa Kütüphanesi’nde mevcuttur.
Tire’deki türbeler bir külliye içindedir ve-ya müstakil
yapýlardýr. Bunlar kübik ya daçokgen kenarlýdýr ve Rum Mehmed
PaþaTürbesi baldaken planýyla diðerlerindenfarklý bir örnektir (bk.
RUM MEHMED PA-ÞA CAMÝÝ ve TÜRBESÝ). Süleyman Þah Tür-besi,
Caðaloðlu Ali Paþa Türbesi, Yedi Kar-deþler (Sýr Hatunlar) Türbesi,
Hoca Alâed-din (Alamadan Dede) Türbesi, Yaðlýoðlu Tür-besi,
Karakadý Mecdüddin Türbesi, Ali Ba-ba Türbesi, Îsâ Baba Türbesi
(anonim tür-be), Hacý Fakih Türbesi, Molla MehmedÇelebi Türbesi,
Alihan Baba Türbesi gü-nümüze ulaþan mezar yapýlarýdýr. Ýbn Me-lek
Türbesi üstü açýk olarak son yýllardayenilenmiþtir. Tire’de
önceleri Ýbn Melekadýna küçük bir kütüphane vardý. II. Mah-mud
devrinde þehre Mehmed Necip Pa-þa tarafýndan daha büyük bir
kütüphaneyapýlmýþtýr. Mimari ayrýntýlarýnda barok üs-lûbunun
kuvvetli þekilde belli olduðu ya-pý, sekizgen kasnaklý bir kubbe
ile örtülükare planlý kapalý bölümle giriþinin ön kýs-mýndaki üç
kubbeli revaktan oluþmakta-dýr (bk. NECÝP PAÞA KÜTÜPHANESÝ).
Beylikler döneminden itibaren baþlayanticarî canlýlýk ve
ekonomik büyümeyle çoksayýda han ve bedesten, arasta ve dük-kânýn
inþa edildiði görülür. Bu hanlardanen önemlileri Lutfi Paþa, Rüstem
Paþa,Karakadý Mecdüddin, Çöplüce, Mardinli,Destimal ve Frenk
hanlarýdýr. XVI. yüzyýlýnmimari özelliklerini taþýyan ve çarþýnýn
çe-
Yalýnayak
Hamamý –
Tire
Terziler
Hamamý –
Tire
199
ranýn kuruluþ tarihinin milâttan önce I. as-ra ancak indiðine
iþaret eder. Pliny, Tire-bolu Kalesi ile (Tripolis Castellum)
Tripo-lis çayý (Tripolis fluvius) diye anýlan Harþitçayýndan
bahsetmiþtir. Arrien (ö. 176),idarecilik yaptýðý bölgeden Roma
Ýmpara-toru Trayan’a yazdýðý mektupta Tirebolu’-nun adýný zikreder.
Muhtemelen buradakiküçük liman hemen yakýnýndaki gümüþve bakýr
madenlerinin taþýnmasý iþi içinkullanýlmýþ, burayý ve Harþit
vadisinden ge-len yolu korumak üzere tesis edilen kale-ler
vesilesiyle Tirebolu kasabasý ortaya çýk-mýþtýr.
1071’den sonra Türk fetihleri sýrasýndaTrabzon gibi Tirebolu’nun
da Selçuklu hâ-kimiyetine girdiðine dair herhangi bir ka-yýt
yoktur. Tirebolu, Haçlý ordularýnýn Ýstan-bul’u iþgalinin (1204)
ardýndan Trabzon’akaçan Aleksios’un kurduðu imparatorlu-ðun
sýnýrlarý içinde kaldý. Tarihçi Panare-tos’a göre Harþit vadisinden
inen Türkmenboylarýnýn, özellikle Çepniler’in Rumlar’layaptýðý
mücadeleye sahne oldu ve ilk de-fa 1380’de Türkmenler buraya kadar
gel-di. Hacý Emîr Bey’in oðlu Süleyman Bey’in1397’de Giresun
þehrini kuþatýp almasýylada iki devlet arasýnda sýnýr teþkil etti.
Fâ-tih Sultan Mehmed Trabzon’u fethinin ar-dýndan (1461) kýyýyý
takip ederek geri dö-nerken Tirebolu’yu teslim aldý. Tahrir
kayýt-larýndan anlaþýldýðýna göre Osmanlýlar’danönce þehrin art
bölgesi ve etrafý Çepniler,Halaçlý, Alayuntlu, Eymür, Üregür gibi
Türk-men boylarýyla iskân edilmiþti.
Tirebolu, Osmanlý idaresi altýnda bir li-man þehri olarak
geliþme gösterdi. Bu dö-nem boyunca zaman zaman bazý
önemlihadiseler meydana geldi. 1624’te Kazak-lar tarafýndan
yaðmalandý. XVIII. yüzyýlýnikinci yarýsýna doðru âyanlarýn
mücadele-sine sahne oldu. 1811’de Kelalioðullarý’nýn
idaresindeydi. XIX. yüzyýlýn ilk çeyreðin-deki Tuzcuoðullarý
isyaný Tirebolu’nun daiçinde bulunduðu bölgeyi etkiledi. II.
Mah-mud’un gönderdiði iki fýrkateyn ile birkorvet Tirebolu’ya
gelerek yeniden kontro-lü saðladý (26 Ekim 1816). Özellikle
Kela-lioðullarý ile Kethüdâzâdeler arasýnda Ti-rebolu’nun kontrolü
için yoðun bir müca-dele cereyan etti. Tanzimat döneminde
bumücadelelere son verildi. I. Dünya Savaþýve Millî Mücadele
yýllarýnda önemli olaylaryaþandý. Ýþgale uðramamasýna
raðmenRuslar’ýn Harþit çayýna kadar ilerlemesi ka-sabada büyük bir
endiþeye yol açtý, cep-heye yakýnlýðý sebebiyle halk zorunlu gö-çe
tâbi tutuldu; yoðun Rus bombardýma-nýndan büyük hasar gördü.
Ruslar’ýn 12 Þu-bat 1918’den itibaren çekilmesinden son-ra yörede
Pontus Devleti’ni kurmaya yöne-lik hareketler, Rum çetelerinin
faaliyetlerive bunlara karþý direniþ baþladý. Ýzmir’in Yu-nanlýlar
tarafýndan iþgali üzerine (15 Mayýs1919) Tirebolulular 19 Mayýs
1919’da birmiting düzenleyerek iþgali protesto etti-ler. Giresun
Askerlik Þubesi baþkaný, Türkdili ve kültürü hakkýnda yazýlarý olan
Tire-bolulu Hüseyin Avni (Alparslan) Bey, müftüKüçükzâde Ahmed
Necmeddin Efendi, Mu-hafaza-i Hukuk-ý Milliye Cemiyeti reisi
Do-maçoðlu Hasan Aða, Kuvâ-yý Milliye reisiNaibzâde Osman Efendi
gibi þahsiyetlerbu mücadelede önemli rol oynadýlar.
Trabzon Ýmparatorluðu devrinde asille-rin mücadelesi sýrasýnda
bir askerî üs olanve hükümdarlarýn ikamet ve sayfiye yeriolarak
seçmelerinden dolayý þöhret kaza-nan Tirebolu’yu 10 Nisan 1404’te
gören Ka-talan elçisi Clavijo burayý büyük bir þehirdiye niteler ve
Trabzon Ýmparatorluðu’natâbi ilk yer olduðunu belirtir. Kasabanýn
fi-zikî durumuyla ilgili ilk bilgiler ise 1486 ta-rihli tahrir
kayýtlarýnda yer alýr. Buna görekasabada dört nefer kale görevlisi
müs-
re’de Osmanlý Dönemi Türk Kitabeleri”, a.e., s.97-112; Mükerrem
Kürüm, “Tire Evleri”, a.e., s.139- 148; Canan Çakmak, Tire
Hamamlarý, An-kara 2002; A. Munis Armaðan, Devlet Arþivle-rinde
Tire, Ýzmir 2003; Halim Baki Kunter, “TireMinareleri”, Arkitekt,
VI/12, Ýstanbul 1936, s.337-339; Ýlhan Akçay, “Tire’de Fatih
Devrine AitEserler”, TY, sy. 314 (1965), s. 34-36; Tülay Er-gil,
“Yeþil Ýmaret Camii Tire”, Arkitekt, XXXVIII/335 (1969), s.
120-121, 124.
ÿEnis Karakaya
– —TÝREBOLU
Giresun iline baðlý ilçe merkezi,tarihî bir kasaba.
˜ ™
Deniz kýyýsýndaki eðimli bir arazide ikiküçük koyu çevreleyen üç
yüksek burunüzerinde yer alýr. Sahil kesimindeki dar düz-lük hemen
kuzeydoðusunda Harþit delta-sýna doðru geniþlemekte ve bugünkü
yer-leþim alaný bu yönde geliþmektedir. Ne za-man kurulduðu kesin
þekilde bilinmeyen,kale-þehir olarak geliþme gösteren Tirebo-lu,
adýný “üç þehir” anlamýna gelen Tripo-lis’ten alýr. Bunun bir
görüþe göre Ýskho-polis (Tirebolu [?]), Argyria (Halkova) ve
Pli-kokaleia (Görele) þehir halkýnýn toplanma-sýndan, diðer bir
görüþe göre de hepsi XIII.yüzyýlda inþa edilen, Trabzon
imparatoru-nun adýný taþýyan St. Jean (Merkez / Tire-bolu), Türkmen
akýnlarýna karþý güçlendi-rilen ve geniþletilen Petroma / Taþkale
(Bed-roma / Bedreme), Yaðlýdere vadisini gözet-leme ve kontrol
amacýyla kurulan Holy Ant-hony / Aziz Antonyus (Anduz / Andoz)
adla-rýnda üç kaleden dolayý ortaya çýktýðý söy-lenir. Seyyah
Bijiþkyan, Tripoli adýný þehriüç kýsma ayýran Kurucakale, St. Jean
veBedroma kalelerine dayandýrýr. Bununlaberaber kaleler birbirinden
uzakta oldu-ðundan kasabanýn adýnýn bunlara dayan-dýrýlmasý
hatalýdýr. Tirebolu’ya bu adýn gü-nümüzde yerleþim alanýný
kapsayan, yanyana üç çýkýntý yahut burun üzerindekiKurucakale,
Merkezkale ve Çürükkale se-bebiyle verilmiþ olmasý kuvvetle
muhte-meldir.
Þehrin adý, baþýnda bulunduðu Yunanaskerleriyle birlikte
milâttan önce 400’deyöreye gelen Ksenofon’un Anabasis’indeyer
almaz. Strabon’un (ö. 21) Kytoros’tan(Ordu) sonra Kerasus’a
(Giresun) gidilir-ken harabelerini andýðý, yeri kesin olaraktayin
edilemeyen Ýskhopolis / Ýskopoli þeh-rinin Tirebolu’ya tekabül
ettiði ileri sürü-lür. Fakat bu bilginin doðru olmama ihti-mali
yüksektir. Tripolis adýna ilk defa I.yüzyýlda Pliny’in eserinde
rastlanmasý bu-
TÝREBOLU
Tirebolu
Kalesi –
Giresun