Top Banner
ATATÜRK ÜNiVERSi TESi iLAHiYAT FAKÜLTESi · TÜRK-iSLAM TARiHiNDE· ERZURUM Sempozyumu 26-28 HAZIRAN 2006 BiLDiRiLER I.CILT Erzurum 2007
11

Sempozyumu - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D234988/2007/2007_AKDAGH.pdf · gözetmeksizin Divan-ı Hümayün'a başvurabilirterdi.7 Divan-ı Hümayun her ne kadar bir yürütme

Jan 15, 2020

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Sempozyumu - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D234988/2007/2007_AKDAGH.pdf · gözetmeksizin Divan-ı Hümayün'a başvurabilirterdi.7 Divan-ı Hümayun her ne kadar bir yürütme

ATATÜRK ÜNiVERSiTESi

iLAHiYAT FAKÜLTESi ·

TÜRK-iSLAM DÜŞÜNCE TARiHiNDE· ERZURUM

Sempozyumu

26-28 HAZIRAN 2006

BiLDiRiLER

I.CILT

Erzurum 2007

Page 2: Sempozyumu - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D234988/2007/2007_AKDAGH.pdf · gözetmeksizin Divan-ı Hümayün'a başvurabilirterdi.7 Divan-ı Hümayun her ne kadar bir yürütme

Atatürk Üniversitesi ilahiyat Fakültesi

TÜRK-iSLAM DÜŞÜNCE TARiHINDE ERZURUM Sempozyumu

BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞiViNDE BULI:JNAN "ERZURUM AHKAM

DEFTERLERi"

Dr. Hasan AKDAG#

Osmanlı Devletinin geniş toprakları ve üzerinde yaşayan farklı kültürlerin

ara.ştınlması ve devletin işleyişinin ortaya çıkması bakımından devletin zamanla oluşturduğu bürokratik yapıyı incelemekle mümkün olacaktır.Yaklaşık her otuz yılda

bir yapılan tahrirler ülke coğrafyasının ekonomisine dair mühim verileri

oluşturmaktadır. Bu arada siyasi ve idari yapılanm~yı da göstermesi bakımından ayn bir önem taşımaktadır. Bu tahrir defterterinin yanı sıra Divan'd~n çıkan kararların özetleri konularına göre ayrı ayrı defterlere yazılmış ve bu gün Başbakanlık Osmanlı . . Arşivinde büyük bir titizlikle muhafaza olunan defter serileri günümüze kadar intikal

etmiştir.

Asıl konumuz olan defter serileri Şikayet ve A~kam defterleri cümlesinden olan Erzurum Ahkam Defterleridir. Sözlük anlamı; "iyileştirmek amacıyla menetmek,

düzeltmek, karar vermek" manalarında masdar ve "ilim, derin anlayış, siyasi hakimiyet, karar ve yargı" anlamlarında isim olarak yer alan hükün:ı (Hükm, çağulu

ahkam) islami ilimierin teşekkül etmesinden sonra mantık, kelam ve fıkıhta değişik şekillerde tanımlanmıştır. 1

OSMANLI DEVLETiNDE HUKUK, ADALET VE Y ARGI SiSTEMI 1- Osmanlıda Şer'i- Örfı Hukuk Ayrımı islam hukuku, anayasa, idare ve mali hukuk gibi hususlarda çerçeve

hükümler getirmekle yetinmiş, ayrıntıya girmemiştir. Bunun çeşitli tarihi, siyasi ve hukuki sebepleri vardır.2 islamı bir hukuk sistemi olarak da benimseyen Osmanlı

Devletinde de sultanları bu çerçeve hükümleri esas alarak kendilerine tanınan sınırlı

yasama .Yetkilerini kullanmışlardır. Kanunname, ferman, adalet name, yasak name gibi isimlerle anılan bu düzenlemelere, fıkıh kitaplarındaki hükümlerle karışmaması

• Atatürk Üniversitesi ilahiyat Fakültesi 1 DiA, Hüküm, C.15; s. 464 2 Akgündüz, Ahmet: Osmanlı Kanunnameleri ve Hukuki Tahlilleri, c. ı, istanbul1990, s. 51 vd.; Aydın,

M. Akif: Türk Hukuk Tarihi, lstanbul1996, s. 91 vd.

Page 3: Sempozyumu - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D234988/2007/2007_AKDAGH.pdf · gözetmeksizin Divan-ı Hümayün'a başvurabilirterdi.7 Divan-ı Hümayun her ne kadar bir yürütme

Dr. Hasan AKDAG 142

için örfl hukuk ismi verilmiştir. Buna göre fıkıh kitaplarında yer alan hükümlere şer'i · hukuk3, devlet başkanının fermanları ile oluşan hükümler topluluğuna da örfı hukuk

denmiştir.4 Bu unsurlar Osmanlı hukukunu teşkil etmektedir. Belirtmek gerekir ki bu ayrım örfı hukukun şer'i olmadı~ı anlamına

gelmemektedi~. Bilakis şer'i hukuk, yukarıda da izah edildiği üzere niteliği itibariyle . örfı hukukun oluşmasına izin vermiş bulunmaktadır. Ayrıca şer'i ve örfı hukuk, birbirinden tamamen bağımsız iki' hukuk sistemi de değildir. s Başka bir ifade ile örfı

hukuk, şer'i hukuka bağlı olarak gelişen hükümler topluluğundan ibarettir. Çünkü örfı

huku~. şer'i hukuk tarafından ülül-emr'e tanınarı sınırlı yasama yetkisi kullanılarak oluşturulan hukuktl!r.6 Zaten diğer kaynaklar yanında örfı hukukun temel kaynağını

oluşturan örf ve adet ile amme maslahatı şer'i hukukun kaynakları arasında yer

almaktadır.

Osmanlı devletinde her vilayet, sancak ve kaz~da ihtiyaç dairesinde ·bir veya bir kaç hakim bulunurdu. Tek hakimin görev yaptığı bu usule şer'iye mahkeme!eri denirdi. Tanzimaftan önce Osmanlı devletinde şer' iye mahkemeleri, Cemaat

mahkemeleri ve konsolosluk mahkemeleri olmak üzere üç çeşit mahkeme vardı.

Müslüman halk arasında çıkan her türlü anlaşmazlıklar ile Osmanlı teb'ası ile yabancı devletler teb'ası arasında meydana gelen medeni hukukla ilgili olmayan

anlaşinazlıklara şer'iye mahkemelerinde bakılırdı. Bunlar tek hakimle il ve ilçelerde

yargı görevini yerine getirirlerdi. Cemaat mahkemeleri, Osmanlı devletinin Müslüman olmayan halkının din ve mezhep yönünden bağlı bulundukları cemaatlerin

3 Bilmen, ö. Nasuhi: Hukuk-ı islamiyye ve ıstılahat-ı Fıkhıyye Kamusu, C. 1, s. 14; Akgündüz, Kanunnaı'neler, 1/49 vd.; Aydın, 87 vd.

4 Örfı hukukun temelini teşkil eden kanunnamelerde bu hukuku ifade etmek için 'örf-i padişahi', 'örf-i sultani', •yasağ-ı padişahi', 'siyaset', siyeset-i şe~iye• gibi kavramlarının kullanıldığı görülmektedir (Tev.kii, Abdurahman Paşa Kanunnamesi, Milli Tetebbular Mecmuası, C.1, 1331, s. 500; Tursun Bey: Tarih-i Ebui-Felh (Haz. Mertol Tulum, lstanbul· 1977, s. 13; Akgündüz, Ahmed: Osmanlı Kanunnameleri ve Hukuki Tahlilleri, C. 1, lstanbul1990, s. 78; halcık, Halil: Osmanlı Hukukuna Giriş, Örfı-Sultani Hukuk ve Fatih'in Kanunları, SBFD, XIII- 1958, S. 2, s. 1). Yine öıfı hukuka padişahın· iradesine iktiran edip yürürlüğe girdiği için kanun hukuku da denmektedir (Aydın, M. Akif: Türk Hukuk Tarihi, lstanbul1995, s. 89).

5 Her ne kadar şe~ ve kanun kavramları kanunnamelerde birlikte kullanılıyorsa da, bu durum iki ayrı hukuk sisteminin kabulünü gerektirmez. Tevkii Abdurrahman Paşa Kanunnamesinde Vezir-i Azam 'Salı ve Perşembe günlerinden gayrı eyyamda kendı· sarayında ikindi vakiUerinde divan edüp mesalih~ ibadullahı şe( ve kanun üzere göreler' denilmektedir (Tevkii, 499-500). Daha sonra Ikinci Mustafa 1107 senesinde emir ve yazışmalarda sadece •şeriat• kelimesinin kullanılmasının yeterli olduğunu, 'kanun• kelimesinin kullanılması durumunda şeriat kelimesi ile birlikte kullanılmamasını emretmiştir (Ergin, O. Nuri: Mecell~ Umur-ı Belediye, C. 1, istanbul1922, s. 567).

6 Akgündüz, Kanunnameler, 1/51; Aydın, Tarih, 88.

Page 4: Sempozyumu - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D234988/2007/2007_AKDAGH.pdf · gözetmeksizin Divan-ı Hümayün'a başvurabilirterdi.7 Divan-ı Hümayun her ne kadar bir yürütme

Başbakanlık Osmanlı Arşivinde Bulunan ... 143

mahkemeleri idi. Bunlar kendi cemaatlerine bağlı kimseler arasında çıkan medeni

hukuka ilişkin anlaşmazlıkları kendi ört ve adetlerine göre çözümlerterdi. Konsolosluk mahkemeleri ise, kapitülasyonlardan faydalanan yabancı devletlere mensup kimseler

arasında çıkan anlaşmazlıklaı:a bakıyorlardı.

Osmanlı yargı s_isteminin genel olarak tek dereceli . olduğu söylenebilir. Bununla birlikte devletin hemangi bir yerinde haksızlığa uğrayan veya mahalli

hakimierin vermiş olduğu karartarın hukuka veya örfe aykırı olduğunu iddia edenler, valilerden veya askeri sınıftan şikayeti olan herkes ırk, dil, din, sınıf ve ci~siyet ayrımı gözetmeksizin Divan-ı Hümayün'a başvurabilirterdi .7 Divan-ı Hümayun her ne kadar

bir yürütme organı gibi- görev yaP.sa da, aynı zamanda burada yargılama da

yapıldığını belirtmek gerekir. Hakimin kararı hukuka uygun ise onanır, değil ise

yeniden ilgili mahkemeye gönderirerek davaya tekrar bakılması sağlanırdı.

Şer'i ve örfı hukukun düzenledikleri alanları da kesin bir çizgi ile birbirinden ayırt etmek mümkün değildir. Çünkü şer'i ve örfı hukuk tamamen farklı alanları

düzenleyen ayrı hukuk sistemleri olmayıp, çok defa şekil ve muhteva açısından yan yana bulunmaktadırlar. Meseia, devlet başkanının mevcut şer'i hükümleri tedvin etmesi örfı hukuk olarak nitelendirilmektedir. Böyle bir durumda m~ydana getirilen

hükümler şer'i, onlara verilen şekil ise örfı hukuk olarak isimlendirilir. Şer'i hukuk~n herhangi bir hüküm vaz' etmediği ve kanunlaştırılmasını tamamen zamanın devlet

başkanına bıraktığı hususlarda ise; daha rahat bir ayrım yapılabileceği söylenebilir.

Ancak bu ayrımın, belirti hukuk dallanndan ziyade her h_ukuk dalındaki hükümler nazara alınarak yapılması daha sağlıklı bir netice verir. Çünkü şer'i hukuk belirli

alanları tanzim ederek diğer alanları tamamen boş bırakmış değildir. Az veya çok genel-özel hüküm şeklinde mutlaka bir kısım hükümler vaz' etmiştir.

Zaman ve şartlara göre oluşturulan örfı hukuk (idare hukuku, askeri hukuk,

eşya hukuku vb.) din göz ardı edilerek yapılmamıştır, bilakis belgelerde geçen "mesalih-i ibadullah şer' ve kanun üzere görülür'' gibi ifadeler örfı hukuk ile şeri

hukukun birbirini tamcımlar mahiyette olduğunu göstermektedir. Siyasal olarak devlet ·yönetimi monarşi olmakla birlikte demokrasilerde

görülebilen uygulamalar vardır; her vatandaşın padişahhktan başka her makama gelebilmesi, şikayette bulunma hakkının olması ve her talebi ile ilgili dilekçe

verebilmesi, ayrıca vakıflar gibi kuruluşların sosyal hayatta etkin olması vb. gibi. Altı

7 Mumcu, Ahmet: Divan-ı Hümayun, Ankara 1976, s. 71 vd.

Page 5: Sempozyumu - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D234988/2007/2007_AKDAGH.pdf · gözetmeksizin Divan-ı Hümayün'a başvurabilirterdi.7 Divan-ı Hümayun her ne kadar bir yürütme

... :

Dr. Ha~an AKDAG 144

asırlık bir dönem içersinde Osmanlı yönetiminde feodalile veya aristokrasiye benzer uygulamalar da olmuştur denebilir.

Padişahın devlet işlerini yürüten yardımcısı sadrazam, bütün işlemlerinin

islam hukukuna uxgunluğunu denetleyen, yardımcısı-ise .şeyhülislamdı. Örfi hukuk ile

ilgili yargı yetkisini sadrazama, şer'i hukuk ile ilgili yargılama yetkisini ise, kazasker

. ve divanlara bırakmıştı. Taşrada ise kadılar her iki görevi birlikte yürütmekteydiler. Merkezde devlet işlerinin halledildiği en önemli yer şüphesiz Divan-ı Hümayun idi. Fatih devrine kadar padişahlar divana bizzat başkanlık etmiş, bu tarihten sonra yerlerini sadrazama bırakmışlardır. ·

Taşra teşkilatı na gelince Osmanlı devleti (ederal bi(. yapı görünümündeydi.

Ülke eyaletlere, eyaletler sancaklara, sancaklar da kazalara bölünmüştü . Eyaletlerin başında beylerbeyi, sancakların başında sancakbeyi, kazaların başında ise ayni zamanda hakimlik, noterlik ve belediye başkanlığı da yapan kadılar bulunurdu.

· Osmanlı Devleti Tanzimat dönemine kadar merkez ve taşrada kurulan Divanlarta yönetilmiştir. Eski Türk devlet geleneğinde basit şekillerde görülen Divan

sistemi, .Türk ve islam devletlerinde ge,liştirilerek Anadolu Selçukluları ' nın tesiriyle, Osmanlı Devlet teşkilatında yapısı ve işleyişi kanunnamelerte tespit edilerek

kurumlaşmıştır.

Osmanlı Devletinin merkezde kurulanları, başta Divan-ı Hümayun olmak

. üzere, ikindi divanı , Sadarat Kaymakamiiğı Divanı, Defterdar ve Kapudan Paşa Divanıdır. Bu divanlar, yönetirnde bir istişare meclisi veya bir kabine gibi rol .

oynamışlardır.

Divan-ı Hümayun, bütün devlet ve millet meselelerinin görüşülerek karara

bağlandığı, her türlü dava ve şikayetlerin halledildiği Osmanlı Devleti merkez teşkilatında padişah adına hüküm. veren üst düzey-karar-organıdır. Divan-ı Hümayun, XIV. Yüzyılda'n itibaren yazışmalarını, müzakere sonucu aldığı kararları, ferman ve baratları düzenlemek üzere Divan ve Maliye kalemlerine havale etmek suretiyle

yürütmüştür.8

AHKAM DEFTERLERI Divan-ı hümayunda çıkan hükümlerin kaydına mahsus defterlere genel olarak

verilen addır. Bu hükümler, padişah adına düzenlenmesinden dolayı ferman adını da

s T.C Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 12, 3 Nıımaralı Mühime Delleri Ankara 1993.

Page 6: Sempozyumu - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D234988/2007/2007_AKDAGH.pdf · gözetmeksizin Divan-ı Hümayün'a başvurabilirterdi.7 Divan-ı Hümayun her ne kadar bir yürütme

Başbakanlık Osmanlı Arşivinde Bulunan ... 145

alırlardı.9 Hükümler cinslerine göre değişik defterlere yazılırdı. Başlıcaları Ahkam-ı

Mühime, Ahkam-ı Şikayet, Ahkam-ı Ruüs ve Tahvil olup Divan Sicilieri'nin bir kısmını teşkil ederterdi.10 Ahkam Defterteri muhteva itibariyle Şikayet Defterleri'ne

benzemekle beraber eyaletlere göre tutulmuşla·rcıır. . Başlangıçları, Mora Ahkam

De.fteri hariç, 1742 tarihidir. ll. Meşrutiyet dönemine kadar devam·edenleri vardır.

Ahkam Defterleri · asıl olarak halkın meselelerinin kendi bölgelerinde . .

çözülemeyenlerinin, çözüme kavuşturmak amacıyla, Dersaadet'e başvurmaları

üzerine Divan tarafından yapılan hukuki müdahaleler sonucu oluşmuşlardır. (Bu şikayet bazen de Ordunun bulunduğu yerde padişaha hitaben de vuku bulabilirdi.

Msi. Erz. Ahk. No: 5, sayfa 274} Halkın şikayetieri kadılıklar tarafından ya aç.ıklığa

kavuşamamış yada gayrimenkullar konusunda ana kayıtlara müracaat gereği

duyulmuştur. Osmanlı Devletinin merkezi olan istanbul'da ve taşradaki her türlü idari ve hukuki anlaşmazlıklara müdahale etme gereği Osmanlı sultanının bir vazifesi

olarak telakki edilmekteydi. Divan-ı hümayundan çıkan karartarın kaydedildiği defterlerden birisi de

Şikayet defterlerdir. T ernelde ahalinin şikayetlerine çözüm bulmak amacıyla vaki olan müracaatları üzerine sadır olan hül<ümleri kapsamaktadır. Bilahare eyaletleri esas alan Ahkam Defterterinin tanzim edilmesi, bürokratik bir kolaylık olarak düşünülmüş

olmalıdır.

Ahkam Defterteri bir eyaletin kapsadığı sancak. kaza, nahiye ve karyelerin

sosyal, ekonomik ve bazen de dini ~ayatma dair lokal bilgiler sunmaktadır. Burada

yaşayan halkın kendi aralarında ve reaya ile devlet arasında oluşan anlaşmazlıkları dile getirdiği gibi bunların çözülememe sebeplerini de bazen gündeme alır. Bu

problemlere payitaht bir hakim-hakem olarak çözüm üretir. Bu defterler adeta bir ayna gibi toplumun profilini çıkarır.

Ahkam Defterteri, eyaletlere göre şu şekilde tertib edilmiştir.

a.Adana b. Anadolu

c. Bosna d. Cezayir ve Rakka e. Diyarbekir

ı . Karaman

i. Maraş j. Mora

k. Özi ve Silistre ı. Rumeli

9 M. Sertoğlu, Osman/ı Tarih Lügati, lstanbul1986, s. 10 ıo Başbakan/tk Osmanlı Arşivi Rehberi, Ankara 1992, s. 40

Page 7: Sempozyumu - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D234988/2007/2007_AKDAGH.pdf · gözetmeksizin Divan-ı Hümayün'a başvurabilirterdi.7 Divan-ı Hümayun her ne kadar bir yürütme

Dr. Hasan AKDAG 146

f. Erzurum m. Sivas g. Halep n. Şam.

h. istanbul o. Trabzon ·

Erzurum Ahkam defterteri; h. C. 1155-L. 1296 1 m. 1742-1876 tarihleri

arasındaki ahkam hülasalarını ihtiva eden 19 adet defterden oluşmaktadır. Bu eyalete bağlı Bayezid, Erzincan, H ın ıs sancakları ile . Bayezid, Diyadir:ı, Eleşkird,

Antab, Patnos, Sebhi, Hamur, Karakilise, Erzincan, Kemah, Kuruçay, Kuzican, Refahiye, Bayburd, ispir, Kiskim, Pasinler, Tercan,·Namervan ve Hınıs kazalarma ait. hükümleri ihtiva etmektedir. · ·

ERZURUM AHKAM DEFTERLERi LiSTESi

Sayfa Adedi

Sıra No Defter Adı . Tari h Hi c n Miladi

1 Erzurum C.1155-L.11p2 1742 - 1749 293

2 Erzurum C.1155- C.1191 1742- 1777 259

3 Erzurum Za.1162- Ra.1171 1749 - 1758 383

4 Erzurum Ra.1171- Ra.1178 1758- 1764 359

5 Erzurum Ra.1178- Ra.1190 1774- ~776 397

6 Erzurum Ra.1190 - C.1195 1776-1781 330

7 Erzurum C.1195- Ş.1195 1781 -1784 192

8 Erzurum Ş.1198- Ş.1210 --1784---1796 351

9 Erzurum Ra.1210- Ca.1220 1795 -1805 292

10 Erzurum C.1220- C.1224 1805 -1809 169

11 Erzurum Rikab 8.1224-8.1236 1809 -1821 200

12 Erzurum Rikab 8.1232- Ra.1237 1817-1822

13 Erzurum Rikab Ra.1237- M.1250 1822 - 1834. 285

14 Erzurum Rikab M.1251- Ş.1255 1835- 1839 197

15 Erzurum Rikab L1255 - Ra.1260 1840-1844 196

Page 8: Sempozyumu - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D234988/2007/2007_AKDAGH.pdf · gözetmeksizin Divan-ı Hümayün'a başvurabilirterdi.7 Divan-ı Hümayun her ne kadar bir yürütme

Başbakanlık Osmanlı Arşivinde Bulunan ... 147

Defter

No

Defter

No

16 Erzurum Rikab Ra.1260 - C.1267 1844 -1851

17 Erzurum B.1267 - M.1276 1851 -1859

18 Erzurum M.1276- Ra.1281 1859 -1864

19 Erzurum R.1281 - Ş.1296 1864 -1879

Toplam 457111

Erzurum Ahkam Defterleri'nden bazı örnek hükümler:

ilgili olduklan konulara göre:

ARAZi SULAMA MESELELERi

Sayfa ligili olduğu Yer

No

1- 49 Tortum Norşin su meselesi

189 .

189

133

157

2 101-180 Karaz karyesi su meselesi- lkiabad"Badicivan su

meselesi

4 55 Epsemce-Ugümü suları

5 167-168 lğdasor karyesinden akan şu meselesi

12 26-218 Ergines-üzni-Mülk su meselesi- Oini karyesinin

su meselesi

14 33 Peskeriç karyesinin dört bel su meselesi

16 53 Ebulhindi su meselesi·

17 15-37-52 Karaz ve lğdasor karyeleri su meselesi

YAYLAK· YU RO-ÇIFTLiK· OTLAK MESELELERi

Sayfa No ligili olduğu Yer

1 184 Meydancık

11 Başbakanlık Osmanlı Arşivi Rehberi, Ankara 1992, s. 49

Page 9: Sempozyumu - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D234988/2007/2007_AKDAGH.pdf · gözetmeksizin Divan-ı Hümayün'a başvurabilirterdi.7 Divan-ı Hümayun her ne kadar bir yürütme

Dr. Hasan AKDAG 148

3 120- 204 Guşeş- Kargapazan Hacı Zeyyad Yurdu

4 44-162- ·Tortum Ekik'de koruluk- Hamza- Soğanlı

346

5 132- o Dacikrek karyesinde çiftlik meselesi-

o 361-376 Sirek Sultan Melik Halil vakfının Kelhas karyesinde

bulunan bağları

6 •49-51- Gavurdağı-Güngörmez.otlakları

114-121-

122

12 239-240 · sadıllı konar-göçer taifesi

ARAzi NIZALARI

Defter Sayfa o Ilgili olduğu Yer

No No

9 7-70- Çeri<eni, Dağşa, Karakoca, · Ecrend karyelerinin

143-147 arazi anlaşmazlıkları

15 154 Uvane- Bariıal , Sinkat-Paşaver

16 120-184 Kohsor-Korav

18 118-125- Meşankas-Norşin~ Teri<üni

19 73 Arzuti-Dinari<om

KÖY SINIR KA YITLARI

Defter No Sayfa ilgili olduğu Yer

No

3 208 Hodaçor

6 123 Çöregenç

15 67-68 V arı~ -

Page 10: Sempozyumu - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D234988/2007/2007_AKDAGH.pdf · gözetmeksizin Divan-ı Hümayün'a başvurabilirterdi.7 Divan-ı Hümayun her ne kadar bir yürütme

Başbakanlık Osmanlı Arşivinde Bulunan ... 149

VAKIFLARLA ILGiLi MESELELER

Defter No Sayfa Ilgili olduğu Yer

No

2 28 Kurşunlu Camii

4 30-239- Keskisor karyesi, Lala Paşa camii, Derviş Ağa Camii,

315-339 Boyahane camii {llyas Ağa Camii),

6 161-163 lspir'de va ki Sultan Süleyman Camii, Şeyh

Hamdullah camii

9 22 Ebu lshak Kaziruni zaviyesi vakıfları

10 19 Umidim Baba zaviyesi vakfı

11 88-134 Umidim Baba zaviyesi vakfı

Ahkam Defterlerinde genellikle kamuyu ilgilendirE:m konular daha çok

gündeme gelmek~edir. Bu konulardan su ile ilgili meseleler bölgenin tarıinla çokça meşgul olduğunu ve kullanma suyunun da kifayetsizliğini ortaya koymaktadır.

Arazi meselelerinde; toprağın kullanıcısına göre çeşitli isimlerle anıldığını

bunun da toplumsal bir tasnif olduğu kanaati hasıl olmaktadır.

Köy sınır kayıtları ve diğer sınırlarla ilgili problemierin çokluğu her hangi bir kesin ve nihai çözüm çalışmasının yapılamadığını göstermektedir.

Vakıftarla ilgili müracaatların çokluğu, bu taşınmazların idarelerinin el değiştinnesi ya da bu vakıfların idarelerinin belli bir menfaat ve bunun paylaşımının zamanla sıkıntı lar doğurduğunu göstermektedir.

· Abdurrahman Gazi Türbesine zaviyedar olarak ihrahim Hakkı Hazretlerinin

tayini (Erzurum Ahkam No: 6, Sayfa No: 298-299) gibi bazı hususi konuları da bulmak da mümkündür.

Bu defterlerde: alacak-verecek, borç gibi şahsi mesele hükümlerinde Kadıya h ita~en, Yaylak, kışlak, mera, otlak gibi kamu malları meselesi hükümlerinde Mollaya hitaben, Emr-i ali kategorisine giren hükümler ise Valiye hitaben yazılmaktadır.

Defterlerin yazılan Divani tarzındadır. Hüküm yazılan makam yükseldikçe yazıların da estetik kalitesi artmaktadır.

Page 11: Sempozyumu - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D234988/2007/2007_AKDAGH.pdf · gözetmeksizin Divan-ı Hümayün'a başvurabilirterdi.7 Divan-ı Hümayun her ne kadar bir yürütme

Dr. Hasan AKDAG 150

Ahkam Defterleri bir bölgenin tarihi kaynakları açısından son derece önemlidirler. Çözülemeyen birçok hukuki meselede dahi, bugün bile, birinci elden

başvuru kaynaklarıdır.