AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Semih TEZCAN’a Armağan, Cilt:13, Yıl:13, 13:1-22 1 SEMİH TEZCAN'IN YAŞAMINDAN KISA BİR ÖZET * Tarsuslu muhasebeci Mustafa Rifat Tezcan ile İstanbullu eşi, ev kadını Nezahat Fevziye Tezcan'ın oğlu Semih Tezcan, kimlik kartına −eski deyimiyle nüfus kâğıdına− göre 3 Ocak 1943 Mersin doğumludur. Ama aslında bu tarihten tam bir ay önce, 3 Aralık 1942'de doğmuş. O zamanlar, yani dünyanın pek çok ülkesinde savaşlarla geçen yirminci yüzyılın ilk yarısında, ailelerin yıl sonunda doğan erkek çocuklarını, askerlik hizmetine bir yıl geç gitsin, ezilmesin diye nüfusa yıl başından sonra kaydettirmeleri âdetmiş. Doğduğu kentte 1949'da İleri İlkokulunu, Ankara'da 1957'de Bahçelievler Ortaokulunu, tekrar Mersin'e dönüp 1960'ta Mersin Lisesini bitirdikten sonra 1960-64 arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde okudu, Haziran 1964'te Türk Dili Kürsüsünden mezun oldu. Fakültedeki öğrenciliği sırasında ve daha sonra yaşadığı sürece Semih Tezcan'a pek çok şey öğreten, ona sahip çıkan, onu koruyan, destekleyen, onun için pek çoklarıyla mücadele eden hocası Prof. Saadet Çagatay olmuştur. Kazan müftüsü Ayaz İshakî İdilli'nin kızı, sosyoloji profesörü Türkistanlı Tahir Çagatay'ın eşi, karşılaştırmalı Türk dilbiliminin kurucusu Willi Bang-Kaup'un öğrencisi Prof. Saadet Çagatay'ın önerisi ve tavsiyesi üzerine Hamburg'daki Ural-Altay Bilim Araştırmaları Kurumu (Ural-Altaische Gesellschaft, Societas Uralo-Altaica), Semih Tezcan'a burs tahsis etti. Doktora yapmak üzere Ekim 1964’te Almanya’ya gitti. Önce Hamburg Üniversitesi, Önasya Tarihi ve Kültürü Bölümünde (Seminar für Geschichte und Kultur des Vorderen Orients) yeryüzünde Eski Uygur dil ve kültürünün en önde gelen bilgini Prof. Annemarie von Gabain'in yanında yoğun olarak iki dönem Eski Uygurca çalıştı. Aynı hocanın verdiği Yakutça ve Orta Asya'da Uygur Sanatı derslerine, ünlü İranistik profesörü Dr. Wolfgang Lenz'in verdiği Sogdca derslerine devam etti. Hocası Prof. von Gabain, kendisi kısa bir süre sonra emekliye ayrılacağı için onu, doktora öğretimine devam etmesi ve Türkolojiye ek olarak Altayistik de öğrenmesi için Göttingen Üniversitesine, doçent olarak görev yapan Dr. Gerhard Doerfer’in yanına gönderdi. Bununla birlikte Eski Uygurca alanında hazırlayacağı doktora çalışmasının gözetim ve denetimini Prof. von Gabain, Türkçe adıyla Meryem Apa yapacaktı. Nitekim doktora öğretimi süresince birçok kez Hamburg'a gidip Meryem Apa ile çalıştı, yine birçok kez onunla birlikte * Bu özeti, kendi anlattıklarına göre eşi Nuran Tezcan kaleme almıştır.
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Semih TEZCAN’a Armağan, Cilt:13, Yıl:13, 13:1-22
1
SEMİH TEZCAN'IN YAŞAMINDAN KISA BİR ÖZET*
Tarsuslu muhasebeci Mustafa Rifat Tezcan ile İstanbullu eşi, ev kadını
Nezahat Fevziye Tezcan'ın oğlu Semih Tezcan, kimlik kartına −eski
deyimiyle nüfus kâğıdına− göre 3 Ocak 1943 Mersin doğumludur. Ama
aslında bu tarihten tam bir ay önce, 3 Aralık 1942'de doğmuş. O
zamanlar, yani dünyanın pek çok ülkesinde savaşlarla geçen yirminci
yüzyılın ilk yarısında, ailelerin yıl sonunda doğan erkek çocuklarını,
askerlik hizmetine bir yıl geç gitsin, ezilmesin diye nüfusa yıl başından
sonra kaydettirmeleri âdetmiş.
Doğduğu kentte 1949'da İleri İlkokulunu, Ankara'da 1957'de Bahçelievler
Ortaokulunu, tekrar Mersin'e dönüp 1960'ta Mersin Lisesini bitirdikten
sonra 1960-64 arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya
Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde okudu, Haziran 1964'te Türk
Dili Kürsüsünden mezun oldu.
Fakültedeki öğrenciliği sırasında ve daha sonra yaşadığı sürece Semih
Tezcan'a pek çok şey öğreten, ona sahip çıkan, onu koruyan, destekleyen,
onun için pek çoklarıyla mücadele eden hocası Prof. Saadet Çagatay
olmuştur. Kazan müftüsü Ayaz İshakî İdilli'nin kızı, sosyoloji profesörü
Türkistanlı Tahir Çagatay'ın eşi, karşılaştırmalı Türk dilbiliminin
kurucusu Willi Bang-Kaup'un öğrencisi Prof. Saadet Çagatay'ın önerisi
ve tavsiyesi üzerine Hamburg'daki Ural-Altay Bilim Araştırmaları
Kurumu (Ural-Altaische Gesellschaft, Societas Uralo-Altaica), Semih
Tezcan'a burs tahsis etti. Doktora yapmak üzere Ekim 1964’te
Almanya’ya gitti. Önce Hamburg Üniversitesi, Önasya Tarihi ve Kültürü
Bölümünde (Seminar für Geschichte und Kultur des Vorderen Orients)
yeryüzünde Eski Uygur dil ve kültürünün en önde gelen bilgini Prof.
Annemarie von Gabain'in yanında yoğun olarak iki dönem Eski Uygurca
çalıştı. Aynı hocanın verdiği Yakutça ve Orta Asya'da Uygur Sanatı
derslerine, ünlü İranistik profesörü Dr. Wolfgang Lenz'in verdiği Sogdca
derslerine devam etti. Hocası Prof. von Gabain, kendisi kısa bir süre
sonra emekliye ayrılacağı için onu, doktora öğretimine devam etmesi ve
Türkolojiye ek olarak Altayistik de öğrenmesi için Göttingen
Üniversitesine, doçent olarak görev yapan Dr. Gerhard Doerfer’in yanına
gönderdi. Bununla birlikte Eski Uygurca alanında hazırlayacağı doktora
çalışmasının gözetim ve denetimini Prof. von Gabain, Türkçe adıyla
Meryem Apa yapacaktı. Nitekim doktora öğretimi süresince birçok kez
Hamburg'a gidip Meryem Apa ile çalıştı, yine birçok kez onunla birlikte
* Bu özeti, kendi anlattıklarına göre eşi Nuran Tezcan kaleme almıştır.
AIBU Journal of Social Sciences, Semih Tezcan Festschrift, Vol:13, Year:13, 13: 1-22
2
bazen de yalnız başına Doğu Berlin'e gitti. Orada, İkinci Dünya
Savaşından sonra Prusya Bilimler Akademisinin adı değiştirilerek
yeniden açılmış olan Alman Bilimler Akademisindeki (Deutsche
Akademie der Wissenschaften zu Berlin) Turfan Koleksiyonunda
bulunan Eski Uygur yazmaları üzerinde çalıştı. Doğu Berlin seyahatleri
ve Turfan Koleksiyonunda çalışması her seferinde akademi başkanlığının
özel izniyle mümkün olmaktaydı, aylar öncesinden başvuru gerektiren bu
özel izinleri kendisine bu akademinin haberleşme üyesi olan hocası Prof.
von Gabain sağlayabilmekteydi.
Göttingen Üniversitesinde, Türkoloji için ayrı bir kürsü kurulmaması ve
profesörlük kadrosu tahsis edilmemesinden dolayı İranistik kürsüsünde
doçent (Privatdozent) olarak ders vermekte olan Dr. Gerhard Doerfer'in
yanında yıllarca Türkoloji, Mongolistik, Tunguzoloji okudu. Birinci
yardımcı dal olarak İranistik'i seçti. İranistik kürsüsünün başında ünlü
tarihçi Prof. Walther Hinz bulunmaktaydı, ondan İran tarihi, Eski ve Orta
Farsça, Elamca dersleri aldı. İkinci yardımcı dalı olan etnolojiyi
Göttingen Üniversitesinde Prof. Erhard Schlesier temsil etmekteydi.
Araştırma alanı Okyanusya, özellikle Yeni Guinea olan bu hocanın
kuramsal konularda verdiği dersler, Tezcan'ın göçebelik ve şamanlık
konularına girebilmesini kolaylaştırdı. Ana bilim dalı ve yardımcı
dallardaki derslerden başka genel dilbilim bölümünün bazı derslerine
devam etti. Arapça, Latince, Rusça, Fransızca kurslarına katıldı.
Göttingen Üniversitesindeki doktora öğrenimi süresince kendisine
Volkswagen Vakfı doktora bursu tahsis edildi.
Turfan Koleksiyonunda bulunan Eski Uygurca bir yazma üzerine yaptığı
doktora çalışması 1969-70 kış döneminde kabul edildi, 27 Ocak 1970’te
girdiği doktora sınavını (Rigorosum) da başararak doktora öğrenimini
bitirdi. Doktora çalışması yayınlandı (Das uigurische Insadi Sutra.
Akademie Verlag, Berlin 1974).
Göttingen'de doktora öğrenimi sürerken 1967 sonunda hocası Gerhard
Doerfer, yazı masası başında önemli bir keşif yaptı: Orta İran'da
konuşulmuş olan bir Türk dili, Halaçça birçok eskicil özelliğe sahip
olabilirdi. Ancak bu dil ve onu konuşanlar hakkında bilinenler fazla
değildi. Elde, 1940 öncesinde derlenip 1940'ta yayınlanmış az miktarda
dil malzemesinden başka bir şey yoktu. Yine de bu malzeme sayesinde
Doerfer, Halaççanın Türkoloji ve Altayistik için önemini kavramış ve
bunu kanıtlarıyla ortaya koymuştu. Fakat Doerfer, aradan geçen yaklaşık
30 yıllık süreden sonra Halaççanın artık unutulmuş, ölmüş bir dil
olduğunu düşünmekteydi. O sırada bir yıl için Indiana Ünversitesinde
ders vermek üzere ABD'ne gidecekti, İran'a gidip Halaççayı araştırmaya
AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Semih TEZCAN’a Armağan, Cilt:13, Yıl:13, 13:1-22
3
niyeti yoktu. Bu görevi Semih Tezcan üzerine aldı. 1968 ilkbaharında
Göttingen Üniversite Derneğinin (Universitätsbund Göttingen) desteği ile
Birinci Halacistan Bilim Araştırma Seferini düzenledi, bu ekspedisyona
Göttingen Üniversitesinde Türkoloji öğrenimi görmekte olan Hartwig
Scheinhardt ve Wolfram Hesche de katıldılar. Halaççanın unutulmamış
olduğu, yaklaşık 22.000 kişi tarafından konuşulduğu belirlendi. Ertesi yıl
Alman Bilim Araştırma Kurumunun (Deutsche Foschungsgesellschaft)
malî desteğiyle İkinci Halacistan Bilim Araştırma Seferi gerçekleştirildi.
İkinci ekspedisyona Semih Tezcan'la birlikte ABD'den dönen Gerhard
Doerfer ve Güney Azerbaycanlı Perviz Recebi katıldılar. Halaçça
araştırmaları için çok zengin dil malzemesi toplandı.
Doktora sınavını verdikten sonra, Şubat 1970 - Ağustos 1971 arasında
Alman Bilim Araştırma Kurumunun Göttingen Üniversitesine bağlı
olarak başlattığı Halaçça araştırmaları projesinde bilim uzmanı olarak
görev aldı. Halaçça üzerine çalışmalarını, öteki görevlerinin yanısıra o
zamandan bugüne kadar sürdürdü.
1971 güzünde Ankara'ya döndü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesine
öğretim üyesi olarak atanmak üzere Ankara Üniversitesine yaptığı
başvurular son aşamaya gelindiğinde çeşitli yollardan engellendi.
Engelleme gerekçelerinin biri de Almanya'daki doktora öğretimi
sırasında T.C. Konsolosluklarının ve T.C. Milli Eğitim Bakanlığı'nın o
zaman Federal Almanya'nın başkenti olan Bonn kentindeki öğrenci
müfettişliğinin bilgisi dahilinde Doğu Berlin'e yapmış olduğu
seyahatlerdi. Bir iftira kampanyası başlatılmıştı. Göttingen
Üniversitesinden alınmış doktora belgesi ortadayken ve Milli Eğitim
Bakanlığınca onaylanmışken kulaklara, Semih Tezcan'ın Doğu Berlin'de
doktora yaptığı fısıldanmaktaydı. Ataması ikinci kez engellenince
Danıştay'a başvurdu ve askerlik hizmetini yapmaya başladı. Vatan görevi
sırasında sürgüne gönderildi. Askerlik hizmetini bitirdikten sonra Ankara
Üniversitesine yaptığı üçüncü başvuru −o sırada Türkiye'de siyasal
iktidarın değişmiş olması nedeniyle− olumlu sonuçlandı, Mayıs 1974'te
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Türk Dili Kürsüsüne asistan olarak
atandı. İki yıl sonra 1976’da Eski Uygurca Hsüan Tsang Biyografisi, X.
Bölüm başlıklı habilitasyon çalışmasıyla doçent unvanını kazandı. 1984
Yılı ortasına kadar Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi,
Eski Türk Lehçeleri Kürsüsünde çalıştı, bu arada 1976-1983 yılları
arasında Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumunda kol başkanı, yönetim
ve yürütme kurulu üyesi olarak çeşitli görevler üstlendi.
AIBU Journal of Social Sciences, Semih Tezcan Festschrift, Vol:13, Year:13, 13: 1-22
4
1982’de yaptığı profesörlük başvurusu −o sırada siyasal iktidarın yeniden
el değişmiş olması nedeniyle− son aşamasında, dönemin Ankara
Üniversitesi rektörünün emriyle engellendi, Kasım 1983'te kendisi de
sürgüne gönderildi. Sürgündeki hizmetini de son gününe kadar yerine
getiren Semih Tezcan, sürgünün bir yıl daha uzatılacağını öğrenince artık
Atatürk'ün kurduğu Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesindeki görevinden
ayrılmak zorunda olduğunu anladı. Bu sırada Atatürk'ün kurduğu, kamu
yararına çalışan bir dernek statüsündeki Türk Dil Kurumu'nun varlığına
da son verilmişti. 1984'te Federal Almanya'nın Bamberg kentindeki Otto-
Friedrich Üniversitesinde yeni kurulan Türk Dili, Kültürü ve Tarihi
Kürsüsü'nden gelen daveti kabul ederek Almanya'ya göç etti.