Sayı 6 | Mesai Dergisi

TÜM ÇALIŞANLAR FEDERASYONUNA BAĞLI ANADOLU ÇALIŞANLARI EĞİTİM KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİNİN ÜCRETSİZ YAYINIDIR.

ISSN: 1309-6117 • OCAK - ŞUBAT - MART 2014 • SAYI: 6 • www.mesaidergisi.org

� NASIL BİR AİLE? � SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI, TOPLUMUN İTİCİ GÜCÜDÜR

�FAALİYET SIRRI

6.Sayı

www.mesaidergisi.org • Ocak - Şubat - Mart 20146

Türkiye’nin can yakıcı sorunla-rının başında gelen iş kaza-ları sonucu oluşan ölümler,

AB ülkelerine göre önemli farklılık-lar gösteriyor. Türkiye’de ölümlü iş kazası oranı, İngiltere’den 25 kat fazla. Bu durum Türkiye’deki iş güvenliği tedbirlerini tartışmaya açarken özellikle uzun müzakere-lerin ardından yeni bir yasal mev-zuat Türkiye’nin gündemine girdi.

İş dünyasının sıkı muhalefetinin ardından çıkarılan İş Sağlı ve Gü-venliği Kanunu (İSGK) 2013 ba-şında yürürlüğe girdi. Peyder pey uygulamaya başlanan kanunun 50’den az çalışanı bulunan tehli-keli ve çok tehlikeli işyerlerinde iş yeri hekimi ile iş güvenliği uzmanı çalıştırılmasını öngören maddesi

ise 6 aylık ertelemenin ardından 2014 Ocak’ta yürürlüğe girdi. Bu kapsamda 540 bin işyeri var. Böylece 540 bin işletme, iş güven-liği uzmanı ile işyeri hekimi çalış-tırma veya bu hizmeti satın alma mecburiyetinde.

Bu yükümlülük 2016 Temmuz’da ise kapıcı çalıştıran apartmanlar dahil bakkal ve manav ayırt etmeksizin bütün iş-yerleri için geçerli hale gelecek. Düzenleme tam olarak yürürlüğe girdiğinde yaklaşık 1 milyon 485 bin işletmenin tamamına iş sağlı-ğı ve güvenliği uzmanı ile iş yeri hekimi zorunluluğu geliyor. Bu zorunluluğa uymayan işveren, her ay için ceza ödeyecek. İşyerleri, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı ile

İsa YAZAR Gazeteci

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNDE YENİ DÖNEM


İş Sağlığı Güvenliği asal Düzen-lemesi ve ygulanabilirliği Pa-nelimiz Kamu ve özel sektör

temsilcileriyle üniversitelerden aka-demisyenlerin katılımıyla gerçekleşti-rildi.

Turgut zal niversitesi, Gazi ni-versitesi ve Anadolu alışanları ği-tim, Kültür e Dayanışma Derneği’nin ortaklaşa düzenlemiş olduğu İş Sağ-lığı e Güvenliği asal Düzenlemesi

e ygulanabilirliği konulu panel

katılımcıların yoğun ilgisi çekti.

Panele urtdışından 4 AB ülkesin-den (İngiltere, Portekiz, İspanya e omanya) ve ülkemizden yaklaşık

250 kişilik bir katılımcı iştirak etti.

Panel Avrupa Birliği Bakanlığı lusal A ans Tarafından fon desteği

sağlanan yenilik transferi (TOİ) kap-samında yapıldı. Pro e kapsamında 3 günlük bir çalıştayda çalışmalarına 21 23 ubat tarihlerinde devam etti.

PANEL


er şey hareket halindedir, sabit gibi görünen dağlar, ağaçlar vb hep hayatta-

ki umumi akışın içindedir. er maddenin en küçük yapısı kabul edilen çekirdek ve elektron siste-mi bunun göstergesidir. İnsan da canlı hücrelerden oluşan canlı bir varlıktır.

Bu genel faaliyet hayatın de-vam etmesinin gereğidir, faaliyet dursa hayat durur. bu faaliyeti Ku-ranı Kerim aal ve uun ola-rak ifade ediyor ve Allah’ın aal, ab ve diğer isimlerinin tecellisinin

sonucu oluştuğunu belirtiyor. zel-likle elali ve emali tecelliler zıt-lıkları (yani sıcak soğuk, iyi kötü

gibi) meydana getirerek monoton-luğu kırar.

ayatımızda alışma, areket olarak ifade ettiğimiz bu umumi fa-aliyetin birçok gaye ve hikmetleri vardır. Aleme baktığımızda abes, gayesiz, manasız bir hareket yok-tur. Bunlara başlıklar halinde deği-necek olursak

aaliyetlerde bir şevk ve zevk vardır. er bir varlık kendine mah-sus bir ücret alır o ücret onun lez-zetidir. Ağacın meyve vermesi ve diğer varlıkların ondan istifadesi bir zevktir.

ine bu faaliyetlerde bir muhab-

AALİ E SI I

e se R

Tüm Çalışanlar Federasyonuna Bağlı Anadolu Çalışanları Eğitim ve Kültür Dayanışma Derneği

Adına İmtiyaz sahibi Vedat ÖZTÜRK

[email protected]

Genel Yayın Yönetmeni: Nizamettin DERECİ[email protected]

Yayın Koordinatörü: Osman ATA

Yayın Kurulu:Mustafa ULUTEPETalha DERECİ

Sanat Editörü: İbrahim ERTAN

Teknoloji Editörü: Gökalp DOĞAN

Reklam Koordinatörü: Mustafa AKTAŞWeb Yönetimi: Gökhan DOĞAN

Hukuk Danışmanları:Av. Süleyman [email protected]

Yönetim Adresi:G.M.K Bulvarı, Şehit Daniş Tunagil Sok. No: 2/5Tel: (0312) 229 79 26-27 • Fax: (0312) 229 79 28Maltepe - ANKARA [email protected]

İnternet Adresi: http://www.mesaidergisi.orghttp://www.mesaidergisi.comhttp://www.mesaidergisi.net© Yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakları Mesai Dergisi’ne aittir. Kaynak gösterilmeden iktibas edilemez. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine, yazıların sorumluluğu da ilgili yazar-lara aittir. Dergimizde yayınlanan yazılar için yazarlara herhangi bir telif hakkı ödenmemektedir.

Basım Tarihi : Mart 2014 YAYIN TÜRÜ: GENEL SÜRELİ / ULUSAL

6

1116

Grafik-Tasarım: Medya TimeÇetin Emeç Bul. 1322. Cad. No: 64/3 Öveçler / ANKARATel: (0312) 472 86 12 • Fax: (0312) 472 86 23Baskı: Sincan MatbaasıZübeyde Hanım Mah. Büyük San. 1. Cad. Elif Sok. Sütçü Kemal İş Merkezi No:7/241 İskitler/ANKARAT. 0312 384 56 88 • F. 0312 384 03 41


İş hayatında karşılaşılabilecek, çalışanların bedensel, ruhsal ve sosyal yönlü risklerin giderilebil-

mesi adına günümüzde gerek tek-nik gerek ise de hukuki konularda birçok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmaları pratiksel faydaya dö-nüştürmek için de eğitim seminer-leri, sempozyum ve konferanslar çalışanların bilinç düzeylerinin arttırılması yönünden önem arz et-mektedir.

İş Sağlığı luslar arası alışma rgütü anlamında meslek ayrımı

yapılmaksızın çalışanların beden-sel, ruhsal ve sosyal yönden iyilik hallerinin en üstün düzeyde tutul-

ması, sürdürülmesi ve geliştirilmesi çalışmaları bütünüdür.

İş Güvenliği ise çalışanların, çalışma ortamında karşılaşabile-cekleri tehlikelerin ortadan kaldı-rılması veya azaltılması için ge-tirilmiş yükümlülüklere ait teknik kurallar bütünüdür.

Anayasamız perspektifinden çalışma hayatına baktığımızda

• adde 18 iç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır

• adde 48 erkes, di-lediği alanda çalışma ve söz-leşme hürriyetlerine sahiptir.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

A e a A

www.mesaidergisi.org • Ocak - Şubat - Mart 2014 41

vlilikle birlikte, kapısından içeri girdiğimiz evlerimizde, yuvamızın dinamikleri adına

konuştuğumuz bütün değerlerin sonunda aile yapımızın temel di-namiklerini oluşturmak adına nasıl bir aile olmalıyız sorusunun ceva-bını vermeye çalışmak ya da aile fertleri olarak yuvamızda hayat bulması gereken bize ait değerleri konuşmak

Ailenin fertleri gelecek adına birlikte yaşarlar, hiç unutulmamalı-dır ki gelecek adına en önemli ha-kikat aile fertlerinin ahiret hayatı-dır. Aile fertleri birbirlerinin ahiret hayatı adına endişe çekmemeleri için, ahiret imanını kendi hayatla-rının ve evlerinin temel hükmü ha-line getirmelidirler. Bunun neticesi-nin de saadet i ebediye olacağını

bilmelidirler. Kısaca denilebilir ki bir evdeki ahiret imanı saadet i ebediyeti netice verir. Kim yuvası ve yuvasının fertleri için böyle bir netice istemez ki ancak istemekle kalmamalı, hayatın içinde yaşan-malı.

İnsan yuvasında ahirete iman hayat olarak inşa ettiğinde, aile fertleri ilk olarak, ebet arzusu ile birlikte uzun soluklu bir muhabbe-te ve şefkate yönelecek, sonrasın-da birbirlerine hürmetleri, samimi-yeti yakalayacak ve bu samimiyet, sadakat ve sevgiyi netice vere-cektir. Bununla birlikte karşılıksız ve hilesiz hizmet davranışları ile muhabbet gerçekleşecektir. Birlik-te yapılan her işte yardımlaşma, paylaşma ve dayanışma esas ola-cak. Kadın, erkek fazilet abidesi

AS Bİ AİLE?

sta a iti ci Yaza

18

41www.mesaidergisi.org • Ocak - Şubat - Mart 201428

İlk kez bel ağrısı çekenler, genel-likle bu tatsız deneyimi bir kez daha yaşamamak için bir çözüm

bulmaya niyetlenirler ama olur da bu çözüm arama süreci uzar hele 2 3 haftayı bulursa birde bakarlar ki bel ağrıları kendiliğinden ve ya-vaş yavaş yitip gitmiştir bel bölge-sinin derinliklerinde.

ereye gitti bu ağrı diye ortalığı karıştırmanın lüzumu yoktur, bir iki eğilir kalkarsınız, şöyle bir kendini-zi yoklarsınız bakarsınız durum iyi kaldığınız yerden devam edersiniz hayata. Gelin görün ki güçlü be-denimizin derinlerinde yitip giden

her ağrı iyileşmenin bir işareti de-ğildir, günler geçer belinizin ağrı-dığı zamanlarda, mecburen yap-maktan kaçındığınız hareketleri yapmaya başlar, gün geçtikçe vay be bende de ne sağlam bünye varmış diye kurgular hafiften öz-güven tazelersiniz. Derken günün birinde sinema kuyruğunda bilet alma hevesi ile beklerken, yere düşen paranızı eğilip almak ister-siniz, eğilirsiniz ama doğrulmak kolay olmaz, birden hangi filme gireceğinizin hiç önemi kalmaz, çünkü bel ağrınız devam filmleri gibi, yeni sezon gösterimine güçlü

D A İ İ VE EL AĞ ISI

a t

R

Y İs ai RA

Y at A

Y G e iz Y AZ

Y Yase i RA

G Yase i a a

İR

28

içindekilerİş Sağlığı ve Güvenliğinde Yeni Dönem ........................ 6

Panel.......... ............................................. ..................14

Faaliyet Sırrı .............................................................. 16

İş Sağlığı ve Güvenliği ............................................... 18

Röportaj .................................................................... 21

Devam Filmleri ve Bel Ağrısı ...................................... 28

Sivil Toplum Kuruluşları, Toplumun İtici Gücüdür .. 33

Proje Nedir ................................................................ 37

OHSAS/TS 18001: İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi Projesi .. 39

Nasıl Bir Aile .............................................................. 41

PC Pazarında Dünya Liderliği “LENOVA”nın ................ 45

Türkiye’de İş Sağlığı ile İlgili İstatistikler .................... 47

Ayın İzlenmesi Tavsiye Edilen Filmi

5www.mesaidergisi.org • Ekim - Kasım - Aralık 2013

e d i t ö r

Merhaba sevgili Mesai Okurları,

Bu sayıda; siz değerli çalışanlarımız ve okurlarımı-za, bundan sonraki çalışma hayatımız boyunca çokça duyacağımız ve -temennimiz odur ki- kültür olarak da benimseyeceğimiz iş sağlığı ve iş güvenliği ekseninde yoğunlaşmış bir dergiyle karşınıza çıkmaktayız.

İşverene ve çalışana belli yetki ve sorumluluklar yükleyen İş Sağlığı ve Güvenliği yasası, esasen güvenli çalışma ortamı sağlandıktan, çalışanların eğitilmesi ve uygun korunma yollarıyla donatılmasından sonra, mes-lek hastalığını tamamen, iş kazaları için de önlenmesi mümkün olmayan kaçınılmaz kazaların ( %2 ) dışında, iş kazalarını da tamama yakın bir değerde sıfırlamayı amaçlamaktadır. Çünkü yapılan istatistiki veriler, olu-şan iş kazalarının % 50 si güvensiz çalışma ortamıyla ve % 48’i de dikkatsizlik, pervasızlık, asabiyet, dalgınlık, ihmal vb. çalışanların kişisel kusurlarıyla ilişkilendirmek-tedir. %2 lik kısma ister kaçınılmaz kazalar, isterse de ka-der diyebilirsiniz.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarifiyle sağlık: “çalışan-ların fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam bir iyilik hali” olarak tarif etmektedir… Bu tanıma göre kişinin her-hangi bir fiziksel veya ruhsal hastalığı ya da herhangi bir sakatlığı hatta çalışanın herhangi bir sosyal proble-mi bile onu sağlıksız bir birey haline getireceği vurgusu yapılmaktadır. Dolayısıyla çalışanların dernek, sendika, panel vb. iş sonrası aktiviteleri onları monoton iş haya-tından koparıp sosyalleştirerek nefes almasını sağlar… Hatta sosyal doyum açısından da sağlığına katkı yapa-rak zinde kalmasına yardımcı olur.

Dergimizin bu sayısında, 21-23 Şubat 2014 tarih-leri arasında Türkiye Çalışanları Federasyonu (TUÇAF) konfederasyonuna bağlı, dergimizin de imtiyaz sahibi olan- Anadolu Çalışanları Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği’nin, Turgut Özal Üniversitesi ve Gazi Üniversi-

tesi ile paydaş olarak düzenlemiş oldukları “İş Sağlığı ve Güvenliği Yasal Düzenlemesi ve Uygulanabilirliği” konulu panellinden kısa kesitler sunacağız. Katılımcıla-rın yoğun ilgisiyle sürdürülen bu panelin, dikkatlerinizi çekeceği umudunu taşıyoruz.

İş sağlığı ve güvenliği bağlamında usta gazeteci ya-zar, İsa YAZAR ve konuyu hukuki boyutlarıyla irdeleyen yazısıyla, Avukat Süleyman SALLI beyler’in analizleriyle konuya derinlemesine vakıf olacak, Dergi’nin her aşa-masında büyük emeği geçen teknoloji editörümüz Gö-kalp bey’in İş Güvenliği Uzmanı olmam hasebiyle ben-denizle yaptığı mülakatla da detay sorularınıza kısmen de olsa cevap bulacaksınız…

Turgut Özal Üniversitesi saygıdeğer hocaları tara-fından hazırlanan “Devam Filmleri ve Bel Ağrısı” başlıklı makaleleriyle ağrılarımızla yüzleşecek, Veysel Şener bey’in “Faaliyet Sırrı” yazılarıyla atomların başıboş ol-madıkları, hareketli hallerinin de güç ve kudret sahibi Allah’ın (c.c ) yaradılışla ilgili emirleriyle ve kendileri için öngörülen kader çizgisini aşmadan hareket ettiklerine şahit olacaksınız.

Bu sayışımızda yine Ulusal Ajans tarafından destek-lenmesi uygun bulunan; İş Sağlığı ve Güvenliği Yöne-tim Sistemi’ni konu edinen iki proje yazısıyla beraber, Eğitimci Yazar Mustafa ULUTEPE’nin “Nasıl bir aile ?” so-rusuna muhatap olacaksınız.

Unutmayın! “Sivil Toplum Kuruluşları Toplumun İtici Gücüdür”…Gazeteci –Yazar Şahin Ali ŞEN her zaman ol-duğu gibi bizi yalnız bırakmadı.

Beğeneceğiniz umuduyla kalın sağlıcakla…

Nizamettin DERECİ

Genel Yayın Yönetmeni


Türkiye’nin can yakıcı sorunla-rının başında gelen iş kaza-ları sonucu oluşan ölümler,

AB ülkelerine göre önemli farklılık-lar gösteriyor. Türkiye’de ölümlü iş kazası oranı, İngiltere’den 25 kat fazla. Bu durum Türkiye’deki iş güvenliği tedbirlerini tartışmaya açarken özellikle uzun müzakere-lerin ardından yeni bir yasal mev-zuat Türkiye’nin gündemine girdi.

İş dünyasının sıkı muhalefetinin ardından çıkarılan İş Sağlı ve Gü-venliği Kanunu (İSGK) 2013 ba-şında yürürlüğe girdi. Peyder pey uygulamaya başlanan kanunun 50’den az çalışanı bulunan tehli-keli ve çok tehlikeli işyerlerinde iş yeri hekimi ile iş güvenliği uzmanı çalıştırılmasını öngören maddesi

ise 6 aylık ertelemenin ardından 2014 Ocak’ta yürürlüğe girdi. Bu kapsamda 540 bin işyeri var. Böylece 540 bin işletme, iş güven-liği uzmanı ile işyeri hekimi çalış-tırma veya bu hizmeti satın alma mecburiyetinde.

Bu yükümlülük 2016 Temmuz’da ise kapıcı çalıştıran apartmanlar dahil bakkal ve manav ayırt etmeksizin bütün iş-yerleri için geçerli hale gelecek. Düzenleme tam olarak yürürlüğe girdiğinde yaklaşık 1 milyon 485 bin işletmenin tamamına iş sağlı-ğı ve güvenliği uzmanı ile iş yeri hekimi zorunluluğu geliyor. Bu zorunluluğa uymayan işveren, her ay için ceza ödeyecek. İşyerleri, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı ile

İsa YAZAR Gazeteci

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNDE

YENİ DÖNEM


iş yeri hekimini doğrudan istihdam edebileceği gibi hizmet alımı yön-temiyle bu ihtiyaç karşılanabilecek. Düzenleme yürürlüğe tam olarak gir-dikten sonra istisnasız tüm işyerleri iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uymak zorunda olacaklar. Devlet do-ğacak ekonomik yükümlülüklere karşı da küçük işletmeleri koruyacak. 1 ile

kişi arasında çalışanı bulunan işyer-lerinin iş sağlığı uzmanı ve işyeri heki-mi için yapacağı harcama, devlet ta-rafından karşılanacak. Bu uygulama için 300 milyon T bütçe ayrılacak. İş Sağlı ve Güvenliği Kanunu (İSGK), iş kazlarının önlenebilmesi için iş-verene pek çok önemli yükümlülük getiriyor. asanın işverenleri en çok ilgilendiren maddelerinden biri risk değerlendirmesi. asaya göre işve-

renler, işyerinde var olan ya da dı-şarıdan gelebilecek tehlikelerin belir-lenmesi ve bertaraf edilmesi için risk değerlendirmesi yaptırmak zorunda. İşyerlerinde sürekli iyileştirmenin sağlanması amacıyla risk değerlen-dirmesi çalışması güncel halde tutu-lacak. isk değerlendirmesi çalışma-sı, işyerlerinin tehlike sınıfına göre periyodik olarak yenilenecek. aşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumu da risk değerlendirmesinde özellikle dikkate alınacak. aden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan sek-törler ve büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde risk değer-lendirmesi yapılmamışsa iş durduru-lacak. isk değerlendirmesi yükümlü-lüğü, 1 Ocak 2013 itibariyle bütün işyerleri için yürürlüğe girdi.

A A ANA İS E İ E İ

İşçi çalıştıran tüm işyerleri gibi kapıcı çalıştıran tüm apartmanlar da risk değerlendirmesi yaptırmak zorunda. Bu zorunluluk 2013 Ocak ayından itibaren başladı. isk değer-lendirmesi yaptırmayan işyerleri ve apartmanlar, para cezası ödeyecek. Bu ceza, risk değerlendirmesinin ya-pılmadığı her ay için artacak. isk değerlendirmesi bakkalı, manavı her-kesi kapsıyor. asa keyfiliğe de açık. İş müfettişlerince veya yetkilendirilen kişilerce yapılacak durum tespitlerin-de apartmanlara ceza kesilebilecek. akat bu aşamada, Bakanlık denetim

yaptırmadığı gibi ceza da kesilmiyor.


İŞ İ AŞINA E Aasa, işverene işçilerin iş güvenli-

ği konusunda eğitimi için yükümlülük getiriyor. asanın 1 . maddesine göre işveren, çalışanların iş sağlı-ğı ve güvenliği eğitimlerini almasını sağlar. Bu eğitim özellikle işe baş-lamadan önce, çalışma yeri veya iş değişikliğinde, iş ekipmanının değiş-mesi h linde veya yeni teknolo i uy-gulanması h linde verilir. ğitimler, değişen ve ortaya çıkan yeni risklere uygun olarak yenilenir, gerektiğinde ve düzenli aralıklarla tekrarlanır. Bu eğitimi vermeyen işveren, her bir işçi

için ceza ödemek zorunda. Ancak yasa çıkmasına rağmen bu uygula-manı nasıl olacağı, işçileri kimin nasıl eğiteceği belirsiz. Bu nedenle işve-renlerin keyfi cezalarla karşı karşıya kalması mümkün.

ALIŞAN E SİL İSİ NL İş Sağlığı ve Güvenliği asası,

işyerlerine çalışan temsilcisi bulun-durma zorunluluğu getiriyor. Buna uymayanlar ise ciddi cezalar ödeye-cek. asaya göre işveren, işyerinin değişik bölümlerindeki riskler ve çalı-şan sayılarını göz önünde bulundura-rak dengeli dağılıma özen göstermek kaydıyla çalışanlar arasında yapıla-cak seçim veya seçimle belirleneme-diği durumda atama yoluyla çalışan temsilcisi görevlendirecek.

asanın bu maddesi de 1 Ocak iti-bariyle yürürlüğe girdi. Bir işyerinde 2 kişi de olsa, 2.000 kişi de olsa ça-lışan temsilci seçilmek zorunda. alı-şan temsilcisi, işyerlerinde çalışanların iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili sürecin içinde yer alacak. erilecek karar ve uygulanacak yöntemlere ilişkin temsil hakkına sahip olacak. ğer temsilci onaylamazsa işverenin seçtiği uzman veya doktor değiştirilecek. İşyerlerin-de kanuni zorunluluk olarak getirilen risk değerlendirme çalışmalarında bu temsilciler görev alacak. İşyerlerinde alınacak iş güvenliği tedbirleri, koru-yucu malzeme gibi seçimlerinde bu temsilcilerin önceden görüşünün alın-ması şart.

alışan temsilcisi görevlendirme-yen işveren, idari para cezası öde-yecekler. Ayrıca, yine çalışan tem-


silcilerinin ve destek elemanlarının haklarının kısıtlanması ve gerekli imk nların sağlanmaması durumun-da işverenlere her bir çalışan tem-silcisi için para cezası kesilecek.

alışan temsilcisi, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin yetersiz olması sebebiy-le, alışma Bakanlığı na doğrudan şik yette bulunabilecek. İşveren bu yüzden çalışan temsilcisinin hakla-rını kısıtlayamayacak. ğer sırf bu nedenle temsilciyi işten çıkarırsa taz-minat ödeyecek.

İSGK, işletmeye başlanmadan önce, büyük endüstriyel kaza oluşa-bilecek işyerleri için, işyerlerinin bü-yüklüğüne göre büyük kaza önleme politika belgesi veya güvenlik rapo-ru hazırlama zorunluluğu getiriyor. Güvenlik raporu hazırlama yüküm-lülüğü bulunan işveren, hazırladık-ları güvenlik raporlarının içerik ve yeterlilikleri alışma Bakanlığı’nca incelenmesini müteakip işyerlerini iş-letmeye açabilecek. Büyük kaza ön-leme politika belgesi hazırlamayan işveren, 56 bin 018 T ceza öde-yecek. İşveren, güvenlik raporunu hazırlayıp Bakanlığın değerlendir-

mesine sunmadan işyerini faaliyete geçirirse karşılaşacağı ceza 8 bin 62 T .

İŞE AŞLA A AN N E SAĞLI A A ASI

asaya göre çalışanların hassa-siyetlerin saptanması ve riskli durum-ların belirlenebilmesi amacıyla tüm çalışanlar sağlık taramasına tabi tu-tulacak. alışanların sağlık muaye-neleri işe girişlerinde, iş değişikliğin-de, iş kazası ve meslek hastalığı ile sağlık nedeniyle verilen aralardan sonra tekrarlanacak. Bu durumlar dışında ise periyodik olarak sağlık muayeneleri yapılacak. uayene periyotlarını, alışma ve Sosyal Gü-venlik Bakanlığı belirleyecek. Tehli-keli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacak olanlar, yapa-cakları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu olmadan işe başlatıla-mayacak.

E İN A I NE İasa ile birlikte iş kazaları ve mes-

lek hastalıklarının kayıtları daha etkin ve güncel hale getirilecek. İş kazaları kazadan sonraki, meslek hastalıkları


ise öğrenildikten sonraki üç işgünü için-de işveren tarafından, Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilecek.

İşyeri hekimi ve sağlık görevlileri tarafından meslek hastalığı ön tanısı konulan vakalar, Sosyal Güvenlik Ku-rumu tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına sevk edilecek. Sağlık kuruluşları kendilerine intikal eden iş kazalarını, yetkilendirilen sağ-lık hizmeti sunucuları ise tanı koyduk-ları meslek hastalıklarını en geç 10 gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirecek. Ayrıca işyerinde meydana gelen ramak kala olaylar da, işveren tarafından kayıt altına alınacak.

İŞ E LE İ A İL LA A A ŞI A I LA A

Tüm işverenler, ilkyardım, yangın-la mücadele, kişilerin tahliyesi, ciddi ve yakın tehlikeyle karşılaşılması gibi durumlar için önceden acil durum planı hazırlayacak.

Acil durumlara hazırlık amacıy-la tüm çalışanların katılacağı eğitim ve tatbikatlar yapılacak. İşverenler, ilkyardım, acil tıbbi müdahale, kur-tarma ve yangınla mücadele konula-rında işyeri dışındaki kuruluşlarla da irtibatı sağlayacak.

iddi ve yakın tehlike bulunan yer-lere, sadece gerekli donanıma sahip ve özel olarak görevlendirilenler gi-rebilecek. Bunların dışındaki çalışan-lardan işlerine devam etmeleri istene-meyecek. iddi ve yakın tehlikenin önlemez hale gelmesi durumunda, çalışanlar işlerini derhal bırakarak tahliye edilecek.

ALIŞANA İŞ EN A IN A A I

asa ile çalışana tehlike durumun-da işten kaçınma hakkı verildi. a-lışan, ciddi ve yakın tehlikeyle karşı karşıya kaldığında iş sağlığı ve gü-venliği kuruluna, kurulun bulunmadığı yerlerde ise işverene bu durumun gi-derilmesi için başvuracak.

alışanın talebi doğrultusunda ka-rar verildiği takdirde gerekli tedbirler alınıncaya kadar, çalışmaktan kaçın-ma hakkına sahip olacak. Talep ettiği halde gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda çalışanlar iş sözleşmele-rini feshedebilecek. alışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmak-tan kaçınma hakkını kullandığı dö-nemde ücretini alacak. alışan, bu dönemde iş sözleşmesinden doğan ve kanunlardan gelen haklarını da kullanabilecek.


SA ILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ AN N NA G E G LANA A İ A İ A A E ALA I

01.01.2014

%3,93

A

4

4 1 a 26 1 a

İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili tedbir almamak, organi-zasyonu yapmamak, gerekli araç ve gereçleri sağla-mamak, sağlık ve güvenlik tedbirlerini değişen şartlara uygun hale getirmemek ve mevcut durumun iyileştirilme-si için çalışmalar yapmamak. 2.240 Türk irası her yükümlülük için

4 1 b 26 1 a

İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini izlememek, denetlememek ve uygunsuzlukları giderme-mek. 2.240 Türk irası her yükümlülük için

İŞVE EN A ISIN AN GE İ İ LE İ• İş sağlığı ve güvenliği koşullarını iyileştirme ve bunun sürekliliğini sağlama.• alışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu dikkate alma.• isk değerlendirme raporlarını da göz önünde bulundurarak genel bir önleme politikası

geliştirme.• esleki risklerin önlenmesi için, eğitim ve bilgi verilmesi d hil her türlü tedbiri alma. • alışma ortamında gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaları yaptırma.• İzleme, denetleme ve uygunsuzlukları giderme.• alışanların hayati tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alma.• Aynı çalışma alanını birden fazla işverenin paylaşması durumunda koordinasyon sağla-

ma.ALIŞANLA A ISIN AN GE İ İ LE İ

• Sayı sınırı olmaksızın iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinden yararlanma.• İşyerlerindeki iş sağlığı ve güvenliği çalışmaları ile ilgili görüş verme ve aktif katılım sağ-

layabilme.• iddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalması durumunda, gerekli tedbirler alınıncaya

kadar çalışmaktan kaçınma.• İş sağlığı ve güvenliği konularında eğitim alıp, bilgilenme.• İş sağlığı ve güvenliği konularında temsil edilme.• Kendisinin ve çalışma arkadaşlarının sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmeme.• Kendilerine verilen üretim ve korunmayla ilgili tüm araç ve donanımları doğru kullanma.


6

6 1 a 26 1 b İş güvenliği uzmanı çalıştırmamak. 5.601T er ay (Aykırılığın devamı halinde)

6 1 a 26 1 b İşyeri hekimi çalıştırmamak. 5.601T er ay (Aykırılığın devamı halinde)

6 1 a 26 1 b Diğer sağlık personeli çalıştırmamak. 2.800T er ay (Aykırılığın devamı halinde)

6 1 b 26 1 b

İSG hizmetleri içingörevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve kuruluşların görevlerini yerine getirme-leri amacıyla araç gereç mek n sağlamamak. 1.680 Türk irası

6 1 c 26 1 bİSG hizmetlerini yürütenler arasında koordinasyonu sağlamamak. 1.680 Türk irası

6 1 ç 26 1 b

Görevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve kuruluşlar tarafından iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevzuata uygun olan ve yazılı olarak bildirilen tedbir-leri yerine getirmemek. 1.120 T er tedbir için

6 1 d 26 1 b

Görevlendirilen kişileri, hizmet alınan kuruluşları, baş-ka işyerlerinden gelen çalışanları ve bunların işverenle-rini İSG riskleri konusunda bilgilendirmemek. 1.680 Türk irası

8

8 1 26 1 cİşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının hak ve yetkilerini kısıtlamak. 1.680

Türk irası uzman ve hekim için ayrı ayrı

8 6 26 1 cTam süreli görevlendirmelerde işyeri sağlık ve güvenlik birimini kurmamak. 1.680 Türk irası

10

10 1 26 1 ç

isk değerlendirmesi yapmamak veya yaptırmamak. 3.361 Türk irası

isk değerlendirmesi yapmamaya veya yaptırmamaya devam etmek. 5.041

T er ay (Aykırılığın devamı halinde)

10 4 26 1 çisklerin belirlenmesine yönelik gerekli kontrol, ölçüm,

inceleme ve araştırmaların yapılmasını sağlamamak 1.680 Türk irası

11 11 26 1 d

Acil durumları belirlememek, acil durumlar için tedbir almamak, acil durum planlarını hazırlamamak, destek elemanı görevlendirmemek, araç gereç sağlamamak, acil durumlarda işyeri dışındaki kuruluşla irtibatı sağla-yacak düzenlemeyi yapmamak.

1.120 T er yükümlülük için

1.120T er ay (Aykırılığın devamı halinde)

12 12 26 1 d

iddi ve yakın tehlike durumunda çalışanların işi bıra-karak güvenli yere gitmelerini sağlamamak. orunluluk olmadıkça, gerekli donanıma sahip ve özel olarak gö-revlendirilenler dışındaki çalışanlardan işlerine devam etmelerini istemek. üdahalede bulunan çalışanları yaptıkları müdahaleden dolayı sorumlu tutmak

1.120 T er yükümlülük için


14

14 1 26 1 e

İş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydını tutmamak, ramak kala olaylar ve iş kazaları ile ilgili incelemeler yaparak ilgili raporları düzenlememek. 1.680 T er yükümlülük için

14 2 26 1 e

İş kazalarını kazadan sonraki üç iş günü içinde, sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını, öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmemek. 2.240 Türk irası

14 4 26 1 e

Sağlık hizmeti sunucularının iş kazalarını, yetkili sağlık hizmet sunucularının meslek hastalıklarını en geç 10 gün içinde SGK’ya bildirmemesi. 2.240 Türk irası

15

15 1 26 1 f alışanlara sağlık gözetimi yaptırmamak 1.120 T er çalışan için

15 2 26 1 f

Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacaklar için yapacakları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu almamak 1.120 T er çalışan için

16 16 26 1 g

alışanları, karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik riskleri, koruyucu ve önleyici tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları hakkında, ilk yardım, yangınla mücadele ve tahliye işleri konusunda görevlendirilen kişiler hakkında bilgilendirmemek 1.120 T er çalışan için


1 1 26 1 ğ

alışanlara eğitim verme yükümlülüğüne uymamak (İSG eğitimi, çalışan temsilcisine özel eğitim, mesleki eğitim, iş kazası geçirene ilave eğitim, yenileme eğitimi, başka işyerinden çalışmak için gelenlere eğitim, geçici iş ilişkisiyle gelenlere eğitim vermemek, eğitim maliyetini çalışanlara yansıtmak, eğitimlerde geçen süreyi çalışma süresinden saymamak.) 1.120 T er çalışan için

18 18 26 1 halışanların görüşlerini alma ve katılmalarını sağlama

yükümlülüklerine uymamak. 1.120 T er çalışan için

20

20 1 26 1 ı

ygun sayıda çalışan temsilcisi görevlendirmemek. (2 50 çalışana 1, 51 100 çalışana 2, 101 500 çalışa-na 3, 501 1000 çalışana 4, 1001 2000 çalışana 5, 2001 ve üzeri çalışanı bulunan işyerine 6) 1.120 Türk irası

20 3 26 1 ı

Tehlike kaynağının yok edilmesi veya tehlikeden kay-naklanan riskin azaltılması için, öneride bulunan ve gerekli tedbirlerin alınmasını isteyen çalışan temsilcileri-nin isteklerini yerine getirmemek. 1.680 Türk irası

20 4 26 1 ıalışan temsilcilerinin ve destek elemanlarının haklarını

kısıtlamak ve gerekli imkanları sağlamamak 1.120Türk irası hakları kısıtlanan her birey için

22 22 26 1 iİş sağlığı ve güvenliği kurulu ile ilgili yükümlülükleri yerine getirmemek 2.240 T er aykırılık için

23 23 2 26 1

Birden çok işyerinin bulunduğu iş hanları, sanayi böl-geleri vb. yerlerde diğer işyerlerini etkileyecek tehlike-ler konusunda işverenleri uyarmayan, uyarılara uyma-yan işverenleri Bakanlığa bildirmeyen yönetimlere 5.601 Türk irası

24 24 2 26 1 k

İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda ölçüm, inceleme ve araştırma yapılmasına, numune alınmasına veya eğitim kurumları ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin kontrol ve denetiminin yapılmasına engel olmak 5.601 Türk irası

25

25 26 1 l

İşyerinin bir bölümünde veya tamamında verilen durdurma kararına uymayarak durdurulan işe devam etmek 11.203 Türk irası

25 6 26 1 l

İşin durdurulması sebebiyle işsiz kalan çalışanlara ücretlerini ödememek veya ücretlerinde bir düşüklük olmamak üzere meslek veya durumlarına göre başka bir iş vermemek

1.120Türk irası ihlale uğrayan her çalışan için


2 2 26 1 m

Büyük endüstriyel kaza olabilecek işyerlerinde büyük kaza önleme politika belgesi hazırlamamak 56.018 Türk irasıGüvenlik raporunu hazırlayarak Bakanlığa sunmadan işyerini faaliyete geçirmek. 8 .62 Türk irasıİşletilmesine Bakanlıkça izin verilmeyen işyerini faaliyete geçirmek 8 .62 Türk irasıDurdurulan işyerinde faaliyete devam etmek 8 .62 Türk irası

30 30 26 1 n30 uncu maddede öngörülen yönetmeliklerdeki hüküm-lere aykırı hareket etmek

1.120 T er hüküm için



İş Sağlığı Güvenliği asal Düzen-lemesi ve ygulanabilirliği Pa-nelimiz Kamu ve özel sektör

temsilcileriyle üniversitelerden aka-demisyenlerin katılımıyla gerçekleşti-rildi.

Turgut zal niversitesi, Gazi ni-versitesi ve Anadolu alışanları ği-tim, Kültür e Dayanışma Derneği’nin ortaklaşa düzenlemiş olduğu İş Sağ-lığı e Güvenliği asal Düzenlemesi

e ygulanabilirliği konulu panel

katılımcıların yoğun ilgisi çekti.

Panele urtdışından 4 AB ülkesin-den (İngiltere, Portekiz, İspanya e omanya) ve ülkemizden yaklaşık

250 kişilik bir katılımcı iştirak etti.

Panel Avrupa Birliği Bakanlığı lusal A ans Tarafından fon desteği

sağlanan yenilik transferi (TOİ) kap-samında yapıldı. Pro e kapsamında 3 günlük bir çalıştayda çalışmalarına 21 23 ubat tarihlerinde devam etti.

PANEL


Panel İki oturum halinde yapılmış ve program sonunda panelistlere pla-ketleri takdim edilmiştir. Panel sonucu bir kitapçık haline getirilerek kurum

ve kuruluşlarla beraber üniversitelerle de paylaşılacaktır.

Panelde sunum yapan panelistler ve sunum başlıkları aşağıda verilmiştir.

ANEL N LA I N Ş A I

oderatörProf. Dr. A. izamettin AKTAGazi niversitesi İş ve Sosyal Güvenlik ukuku Araştırma erkezi Başkanı

isk Değerlendirmesi ve angından Korun-ma öntemleri

rd. Doç. Dr. Ahmet T GATurgut zal niversitesi

Türkiye İş Güvenliği ğitimleri Değerlendir-

mesi

Doc. Dr. evdet G OKarabük niversitesi

üaş İş Güvenliği ği-timleri ve Santrallerde Oluşabilecek iskler

uzaffer TAA İnsan Kaynakları Dairesi Başkanı (A Sınıfı

İş Güvenliği zmanı)İş Sağlığı ve Güvenliği Kapsamında İşçinin ve İşverenin Sorumlulukları

Av. Ayşe D

O SAS Pro esi Tanıtımı. İbrahim Aydoğdu

A AD Pro e Koordinatörü


er şey hareket halindedir, sabit gibi görünen dağlar, ağaçlar vb hep hayatta-

ki umumi akışın içindedir. er maddenin en küçük yapısı kabul edilen çekirdek ve elektron siste-mi bunun göstergesidir. İnsan da canlı hücrelerden oluşan canlı bir varlıktır.

Bu genel faaliyet hayatın de-vam etmesinin gereğidir, faaliyet dursa hayat durur. bu faaliyeti Ku-ranı Kerim aal ve uun ola-rak ifade ediyor ve Allah’ın aal, ab ve diğer isimlerinin tecellisinin

sonucu oluştuğunu belirtiyor. zel-likle elali ve emali tecelliler zıt-lıkları (yani sıcak soğuk, iyi kötü

gibi) meydana getirerek monoton-luğu kırar.

ayatımızda alışma, areket olarak ifade ettiğimiz bu umumi fa-aliyetin birçok gaye ve hikmetleri vardır. Aleme baktığımızda abes, gayesiz, manasız bir hareket yok-tur. Bunlara başlıklar halinde deği-necek olursak

aaliyetlerde bir şevk ve zevk vardır. er bir varlık kendine mah-sus bir ücret alır o ücret onun lez-zetidir. Ağacın meyve vermesi ve diğer varlıkların ondan istifadesi bir zevktir.

ine bu faaliyetlerde bir muhab-

AALİ E SI I

e se R


bet vardır. aten k inat rivayete göre uru uhammed den yaratılmıştır. uhammed’in lakabı abibullahtır,

sevgi ve muhabbettir. elektronları döndüren, gezegenleri cezbeden, suları akıtan ve rüzgarları estiren o muhabbettir.

em bu hareketlerde bir yenilen-me bir tekamül vardır. Bir çekirdek kaç şekil değiştiriyor. Bir buğday toprak oluyor, ekin oluyor, ekmek oluyor, insan oluyor hakeza bura da bir yenilenme ve bir mükemmele doğru gidiş vardır.

ayat itibariyle arı dağdan daha büyüktür hakikati arının dağdan daha hareketli olmasından kaynaklanıyor.

İnsan da ruh dünyası fikir, hayal, his dünyasını ve fiziğini de ekleyince çok büyük bir hareket alanını kapsaması hayatını kıymetli kılıyor.

areketin bir hararet meydana ge-tirmesi bilinen bir olaydır. Bir insan koşunca nasıl kan ter içinde kalır, iş-leyen demir nasıl pas tutmaz öyle de akan su kokmaz.

areket olmasa zaman olur mu esela dünya dönmese, günler, aylar,

mevsimler olur mu Dünyanın dönüşü-ne göre bir zaman oluştuğu gibi diğer gezegenlerin dönüşü farklı olduğu için zaman farlılaşıyor. Demek ki madde-nin hareketiyle zaman arasın da bir bağ var belki zaman oluşuyor.

İki sıvının birleşmesine oluşan döllen-me ve hareketlilik hücre, cenin, bebek, insan şekillerine dönüşüyor. otoğrafla-rın hızlı şekilde hareketi film olduğunu, yanan bir meşalenin hızlı çevrilmesiyle ateş çemberi oluşması gibi hareketlilik-te bir şekil ortaya çıkıyor.

skiden beri hareketin bereket oluşturduğu bilinir ve hareketli az bir topluluk hareketsiz binlerce kişilere tercih edilir. ine harekette ses oldu-ğu bilinenler arasındadır. Büyük bir mütefekkir harekette A A ol-duğunu ifade ediyor deyip geçelim.

uursuz gibi görünen alemde ki faaliyetler de nasıl binlerce gaye ve hikmetler var öylede şuurlu bir varlık olarak yaratılan insanın hareketlerin-de de hikmetlerin ve gayelerin olması yaratılış hakikatinin bir sonucudur. uhlar leminden gelip anne karnına

oradan dünyaya, oradan ahrete doğ-ru hareketin yolculuğun sırrı nedir


İş hayatında karşılaşılabilecek, çalışanların bedensel, ruhsal ve sosyal yönlü risklerin giderilebil-

mesi adına günümüzde gerek tek-nik gerek ise de hukuki konularda birçok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmaları pratiksel faydaya dö-nüştürmek için de eğitim seminer-leri, sempozyum ve konferanslar çalışanların bilinç düzeylerinin arttırılması yönünden önem arz et-mektedir.

İş Sağlığı luslar arası alışma rgütü anlamında meslek ayrımı

yapılmaksızın çalışanların beden-sel, ruhsal ve sosyal yönden iyilik hallerinin en üstün düzeyde tutul-

ması, sürdürülmesi ve geliştirilmesi çalışmaları bütünüdür.

İş Güvenliği ise çalışanların, çalışma ortamında karşılaşabile-cekleri tehlikelerin ortadan kaldı-rılması veya azaltılması için ge-tirilmiş yükümlülüklere ait teknik kurallar bütünüdür.

Anayasamız perspektifinden çalışma hayatına baktığımızda

• adde 18 iç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır

• adde 48 erkes, di-lediği alanda çalışma ve söz-leşme hürriyetlerine sahiptir.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

A e a A


zel teşebbüsler kurmak serbest-tir. Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, gü-venlik ve kararlılık içinde çalışma-sını sağlayacak tedbirleri alır.

• adde 4 alışma, herke-sin hakkı ve ödevidir. (Değişik 3 10 2001 4 0 1 md.) Dev-let, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını ge-liştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekono-mik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli ted-birleri alır.

• adde 50 Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yeter-sizliği olanlar çalışma şartları ba-kımından özel olarak korunurlar. Dinlenmek, çalışanların hakkıdır.

cretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir. • adde 51 (Değişik 3 10 2001 4 0 20 md.) a-lışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini koru-mak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbest-çe üye olma ve üyelikten serbest-çe çekilme haklarına sahiptir. iç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorla-namaz. eklinde temel hükümlerini gör-

mekteyiz. Ayrıca bu hususta kanun ve birçok tebliğ ve yönetmelik hazır-lanmış ve yürürlüğe girmiştir.

lkemizde İş Sağlığına ve Güvenliğine ilişkin müstakil bir kanun olan 6331 sayılı yasa 30 aziran 2012 tarihinde esmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun yürütmesi alışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca yapılmakta-dır. Bu kanuna göre işverenlerin ve çalışanların sorumlulukları belirlene-rek iş hayatında bazı düzenlemeler getirilmiştir. lkemizde bu yasanın uygulanmasıyla beraber iş kazaları-nın ve meslek hastalıklarının önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca


bu yasa ile çalışanların, üretimin ve işyerlerinin iş güvenliğinin sağlanma-sı hedeflenmektedir.

lkemizde İş Sağlığı ve Güvenliği’ne ilişkin denetim yetkisi,

alışma ve Sosyal Güvenlik Bakan-lığı bünyesinde bulunan İş Teftiş Ku-rulu’ndadır. Denetime esas teşkil eden yasal düzenleme 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği yasası ve ilgili yönetmeliklerdir. 6331 sayılı İş Sağ-lığı ve Güvenliği asası ve 02 Ağus-tos 2013 tarihli torba yasasına göre 50 den fazla personel çalıştıran tüm işyerlerinde 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren, 50 den az personel çalıştı-ran tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 1 Ocak 2014 tari-hinden itibaren, 50 den az personel çalıştıran az tehlikeli işyerlerinde ve Kamu kurumlarında 1 Temmuz 2016 tarihinden itibaren İş eri ekimi, İş Güvenliği zmanı ve diğer sağlık personeli çalıştırma zorunluluğu ge-tirilmiştir. Ayrıca bu düzenlemelerle ilgili dikkat edilmesi gereken önemli bir hususta çok ciddi idari para ceza-

larının öngörülmüş olmasıdır. İnsan hayatının kutsallığı temelin-

de, insan haklarının çalışma hayatın-daki yansıması olan iş sağlığı ve gü-venliği mevzuatının çalışanlar lehine daha da geliştirilerek fiilen iş hayatın-daki tatbiki ülkemiz ve çalışanlar açı-sından önem arz etmektedir. lbette ki bu yasayla beraber uygulamanın sağlıklı yürütülebilmesi için gerekli alt yapılarında hazırlanması, işçi ve iş-veren yönünden rehberlik hizmetinin sunulması gerekmekte olup, sadece cezalandırıcı açıdan mevzuata yak-laşılmamalı ve işverenlerinde bu ya-sadan dolayı mağdur edilmemeleri gerekmektedir.

u an halihazırda iş sağlığı ve gü-venliği ile ilgili işyeri hekimi, uzman personel ve diğer sağlık personeli olarak çalışabilecek kişi sayısı yeter-li olmayıp, işyerleri açısından ciddi mağduriyete sebebiyet verebilecektir. Bu konudaki açığın biran evvel gide-rilmesi halinde uygulamadaki sorun-lar en aza indirilebilecektir.


S İ S G

-

alışma hayatına yönelik

proaktif yaklaşım sergileyen bu kanun esasen asrettin hocanın testiyi kırmadan önce yaptığı uyarıya benzer bir bakışla hazır-lanmış gibi durmaktadır Tabii esas yürütme aşamasında şekil-lenecek, yürürlükte buna uyulup uyulmadığıyla ilgili olarak adeta ete kemiğe bürünecektir. İşyerle-

rinde iş kazası veya meslek has-talığı olmadan önce, alınması gere-ken önleyici tedbirlerde çalışanların da aktif olarak sürece katılmaları, bana göre kanunu, öncekilerden farklı kıl-maktadır. er çalışan, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili uygulamalar-dan faydalanacak ve bütün işyer-lerinde sağlıklı ve güvenli çalışma ortamları oluşturulacak olması, çalışma hayatı adına elbette çok önemli bir gelişmedir. Tabii Avru-

iza etti R İ A s İ G e i i

z a

PO TA - İ M D - İ - İ D Y Y - N DE E İ


pa Birliği’ndeki uygulamalara paralel olarak TSK, mniyet ve afet müda-hale ekipleri gibi kendine özgü faa-liyetleri olan kurum ve kuruluşlar, ev hizmetleri ile çalışan istihdam etme-den kendi nam ve hesabına çalışan-lar da kanunun istisnaları arasında yer almaktadır.

İş sağlığı ve Güvenliği önetmeli-ğindeki tanıma göre risk Tehlikeden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç meydana gel-me ihtimalini ifade derken isk de-ğerlendirmesi de İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlike-lerin belirlenmesi, bu tehlikelerin ris-ke dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekli çalışma-ları diye tarif edilmektedir. Pratikte tehlikenin oluşma ihtimal ile (oluşması anında) etkisinin bileşkesi olarak tarif edilir ve ihtimal şiddet olarak for-müle edilir. Bu Kanunla işyerlerine, risk değerlendirmesinde tespit edilen hususları da göz önünde bulundu-rarak, genel bir önleme yaklaşımı getirildi. ani iş kazası veya meslek hastalığı ortaya çıktıktan sonra ne-ler yapılacağına değil, iş kazası ve meslek hastalığının önlenmesi için atılacak adımların esas alınmasına yoğunlaşıldı

İ -

B vet, işverenler, işyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi ve bertaraf edilmesi için risk değerlendirmesini (yetkinse) yapmak veya yaptırmak zorunda. Tüm sorumluluk işverene ait olmakla birlikte bu çalışmalara işve-ren ve iş sağlığı ve güvenliği profes-yonellerinin yanı sıra çalışanların da katılımıyla, iş sağlığı ve güvenliğinin işyerinin bütününde benimsenmesi ve uygulanması kanuni bir zorunluluktur. Bununla beraber işyerinin tehlike sını-fına göre risk değerlendirmeleri ve İş sağlığı ve güvenliği eğitimleri periyo-dik olarak tekrarlanmalıdır.

alışanlar arasında yaşlı, en-gelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların var olması ve bunların özel durumları risk değer-lendirmesinde özellikle dikkate alına-cak olması risk değerlendirmelerini önemli kılmaktadır. Sadece bunlar değil elbette aden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalı-şılan sektörler ve büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde risk değerlendirmesi yapılmamışsa işin durdurulacak olması da risk analiz-lerini önemli kılmaktadır. Tabi bu ka-nunla çalışanların kazanımı sadece bunlarla sınırlı kalmıyor. alışanların hassasiyetlerin saptanması ve riskli durumların belirlenebilmesi amacıyla tüm çalışanlar sağlık taramasına tabi tutuluyor alışanların sağlık mua-


yeneleri işe girişlerinde, iş değişikli-ğinde, iş kazası ve meslek hastalığı ile sağlık nedeniyle verilen aralardan sonra tekrarlanmak zorunda... Ayrı-ca tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacak olanlar, yapacakları işe uygun olduklarını be-lirten sağlık raporu olmadan işe baş-latılamayacak.

-

Tabi 26.12.2012 tarihli ve 2850 sayılı esmi Gazete’de yayımlanan ve sosyal tarafların d hil olduğu bir komisyonun görüşleri doğrultusunda Bakanlıkça tespit edilerek yayımla-nan İ SA G İ İ İ İ Kİ İ İ T İK S A T B İ İ var. Kanuni uygulamalar bu tebliğe göre yapılıyor.

İ -

Tabi tehlike sınıfları tebliğine göre çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerin-de (A) sınıfı, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde en az (B) sınıfı, az teh-likeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise en az ( ) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olan uzmanlar görev yapabilecek. Tabi A sınıfı iş güvenli-ği uzmanı tüm tehlike sınıflarında, B sınıfı iş güvenliği uzmanları da tehli-keli sınıfta yer alan işyerlerinin yanın-da az tehlikeli iş kollarında da hizmet verebilmektedirler.

Tabi sadece iş güvenliği uzmanı değil, aynı zamanda işyeri hekimi ile diğer sağlık personeliyle de personel sayısına göre tam zamanlı veya yarı zamanlı olarak anlaşmak zorunda.

Daha kolay anlaşılsın diye onu da örnek verebiliriz.. asıl ki çalıştırdığı personel veya işlerinin hacmine göremuhasebe sistemini bilemediğim için yanlış bir ifade kullanmak istemiyo-rum şirketler, yetkili bir muhasebe-ciyle ya ofisinde tam zamanlı olarak anlaşır ve ofisinde çalıştırır veya an-laşmalı olarak defterlerini ona teslim ederlerse burada da durum aynıdır. Tabi patron veya çalışanlarından bi-rileri iş güvenliği uzmanı belgesine sahip uzman veya yine işyeri hekimi belgesine sahip hekimse kanuni şart-ları kendileri ifa edebilirler. Patronda muhasebebeci belgesi varsa muhase-besini tutabiliyor mu bilmiyorum

vet, işyerinde iş yeri sınıfına uy-gun iş güvenliği uzmanı ve işyeri he-kimi bulunmaması halinde bu zorun-luluk, işyeri dışındaki ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden veya farklı kişi-sel profesyonel iş yeri hekimi ve iş gü-venliği uzmanından alınabilecektir. Burada tercih tamamen işverene bıra-kılmıştır. Bakanlıkça yetkilendirilen bu profesyoneller, yetkileri kapsamında işverene karşı sorumlu olacaklar ve


bu sorumluluk kapsamında bulunduk-ları yerlerdeki iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili hususları işverene iletecekler.

İ

Bu durum biraz sıkıntılı ygula-

malarda kanun ayrı yürürlüğün ayrı işlediğinden şik yetler var. İşveren, görevlendirdiği kişi veya hizmet aldı-ğı kurum ve kuruluşlar tarafından iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevzuata uygun olan ve yazılı olarak bildirilen tedbirleri yerine getirmek zorunda

diyor kanun. atta İşveren, yerine getirilmeyen hususlar varsa gerekçesi ile birlikte talepte bulunan kişiye ya-zılı olarak bildirir ve bu yazışmaların işyerinde düzenli olarak arşivlenmesi-ni sağlar diyor.

Donanımlı olmasına donanım-lı ama maaşını işverenden aldığını unutmamak lazım Kanunda öyle in-sana komik gelen yerler var ki Bakın uzmana ne yetkiler veriyor İşverene yazılı olarak bildirilen iş sağlığı ve


güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirlerden hayati tehlike arz eden-lerin, iş güvenliği uzmanı tarafından belirlenecek makul bir süre içinde iş-veren tarafından yerine getirilmemesi h linde, bu hususu işyerinin bağlı bu-lunduğu çalışma ve iş kurumu il mü-dürlüğüne bildirmek uzmanın görev-lerinden. Allah aşkına hangi uzman ekmek yediği işyerini ilgili makamla-ra şik yet edebilir tmesine eder de önce valizlerini toplaması lazım.

S N

Avrupa’daki uygulamayı açıkça bilmiyorum. Ama profesyonellerin kendi mesleğiyle ilgili yaygın kana-ati, kendilerinin Türkiye’ye istihdam sağlayan saygın işverenlerin olası iş kazalarında, adliyeye karşı koruyucu tampon görevi yaptıkları şeklindedir. Oysa hem güvenlik tedbirleri alınıp hem de profesyoneller korunabilir-di n azından işi güvencesi olarak

Ben de onu sormuştum zaten.Bakanlık madem çalışan sayısına

bakmaksızın, Sosyal Güvenlik Ku-rumu kayıtlarına göre her işyerine uzman zorunluluğu getiriyor, uzman-lara da tıpkı müfettiş tarafsızlığını sağlamalıydı. ani ya ayrı bir genel müdürlük kurmalı ve Türkiyenin ihti-yacı kadar yetkili uzmanları bu çatı altında toplamalıydı Tabi hizmet bedellerini de işverenlerden tahsil edip ortak havuz oluşturarak hizmeti geçen uzman ve hekimlere taktim et-meliydi veya tüm iş güvenliği ve sağ-lığı hizmetlerini sadece Ortak Sağlık ve Güvenlik erkezleri aracılığıyla

yürüterek, buraları yarı kamusal bir yapıya kavuşturmalıydı. n azından patronunu şikayet eden uzman, ilgili merkez tarafından oradan alınıp di-ğer bir işte istihdam ederdi. Böylece uzmanlar işverenden bağımsız ve iş güvenceleri olurken, başka uzman gönderilen ilgili işyeri de uzmanız bı-rakılmazdı.

İ

ayır lli ve daha fazla çalışa-nın bulunduğu ve altı aydan fazla sü-ren işlerin yapıldığı tüm işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturu-lacak. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunacak kuru-lun, mevzuata uygun kararlarını uy-gulamakla yükümlüdür. Aynı çalışma alanında birden fazla işverenin bu-lunması h linde, işverenler birbirleri-nin çalışmalarını etkileyebilecek kurul kararları hakkında diğer işverenleri bilgilendireceklerdir. ğer İş yerinde alt işverene bağlı çalışanlar da varsa asıl işverenin koordinasyonunda alt işverenin de katılımı ile bir kurul oluş-turulmalıdır.

vet, kanunda öyle gözüküyor. akat az önce bahsettiğimiz yürür-

lük ve uzman şik yetleri dinlenince durum farklılaşıyor. sasen işin sa-hibi işverendir etkileri kapsamın-da istihdam ettiği ve işverene karşı sorumlu olan iş güvenliği uzmanları ve işyeri ekimleri olsa da kanun ge-reği işveren bunları istihdam etmekle sorumluluktan kurtulamıyor. ani ka-


nun İşverenin iş sağlığı ve güvenliği konusunda uzman görevlendirmesi veya hizmet satın alması işverenin so-rumluluklarını etkilemez diyor.

-

Ağırlıklı olarak evet Ama tüm işverenler ilkyardım, yangınla müca-dele, kişilerin tahliyesi, ciddi ve yakın tehlikeyle karşılaşılması gibi durumlar için önceden acil durum planı hazırla-mak, acil durumlara hazırlık amacıy-la tüm çalışanların katılacağı eğitim ve tatbikatlar yaptırmak, ilkyardım, acil tıbbi müdahale, kurtarma ve yan-gınla mücadele konularında da işyeri dışındaki kuruluşlarla da irtibatı sağ-lamak zorundadır.

A

İşçinin eğitimine de sağlığına da önem veriliyor alışma koşullarının sağlığına uygun olup olmadığı daha işin başında saptanıyor ve belli peri-yotlarla hem ortam hem de çalışanlar denetlenip muayene ediliyor. iddi ve yakın tehlike bulunan yerlere, sa-dece gerekli donanıma sahip ve özel olarak görevlendirilenler girebilece-ği, bunların dışındaki çalışanlardan işlerine devam etmeleri istenemeyece-ği şeklinde de kanuni düzenlemeler var. ani iddi ve yakın tehlikenin önlemez hale gelmesi durumunda, çalışanlar işlerini derhal bırakarak tahliye edileceğini öngörüyor kanun. Kısaca İşveren, tüm çalışanlarını iş sağlığı ve güvenliği ile çalışma haya-

tına dair hak ve sorumlulukları hak-kında bilgilendirmek, iş ve işyeri de-ğişikliği, uzun süreli işten uzak kalma ve kullanılan donanım değişikliğinin ardından, onları yeni çalışma koşul-larına yönelik olarak eğitim almasını sağlamak ve bu eğitimlerin düzenli aralıklarla tekrarlamak zorundadır. Sadece bunlarla da sınırlı değil Ka-nunla birlikte tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacak olanlardan, yapacağı işle ilgili mes-leki eğitim aldığını belgelemeleri iste-necek. Bu belgeye sahip olmayanlar bu işlerde çalıştırılmayacaktır. Ayrıca hem eğitimlerin maliyetleri çalışana yansıtılmayacak hem de bu eğitimle-rin süresi çalışma süresinden sayıla-caktır.

- -

-

Tabi çalışanlar, ciddi ve yakın teh-likeyle karşı karşıya kaldıklarında, biraz önce bahsettiğimiz iş sağlığı ve güvenliği kurullarına, kurulun bu-lunmadığı yerlerde ise işverene bu durumun giderilmesi için başvurabi-lecekler. alışanın talebi doğrultu-sunda karar verildiği takdirde gerekli tedbirler alınıncaya kadar, çalışanlar çalışmaktan kaçınma hakkına sahip olacaklardır. alışan gerekli ted-birler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınma hakkını kullandığı dönemde hem ücretini alacak hem de bu dö-nemde iş sözleşmesinden doğan ve


kanunlardan gelen haklarını kullana-bilecektir.

-

O zaman da çalışanlar iş sözleş-melerini tek taraflı olarak feshedebi-lecektir. Tabi kanun tehlikeli bir du-rumda çalışana bu hakkı vermekle yetinmiyor. alışanlar, işyerlerinde hayati tehlike tespitinde bu tehlike giderilinceye kadar, işyerinin tamamı değil sadece bu tehlikeden doğabi-lecek riskin etkileyebileceği alanda kanunda yetkilendirilmiş kişilerce iş durdurulacak. Böylece işyerinin ta-mamen kapatılmasıyla yaşanabile-cek mağduriyetler önlenmiş olacak. İşveren, işin durdurulması sebebiyle işsiz kalan çalışanlara, ya ücretle-rini ödemeye devam edecek veya çalışanlar, ücretlerinde bir düşüş olmaması kaydı ile meslek veya du-rumlarına göre başka bir işe yönlen-dirilebilecekler. aten bütün bunların önüne geçmek için Büyük endüstriyel kaza oluşabilecek işyerlerinde, kaza önleme politika belgesi veya güvenlik raporu, işyeri çalışmaya başlamadan önce istenecek. Güvenlik raporu ha-zırlama yükümlülüğü bulunan işve-ren, hazırladığı güvenlik raporlarının içerik ve yeterliliğinin Bakanlıkça in-celenmesinden sonra işyerlerini işlet-meye açabilecek. Böylece muhtemel endüstriyel kazaların engellenmesine yönelik önleyici çalışmaların yapılma-sı ve muhtemel kazalarda meydana gelebilecek büyük ölçekli kayıplar-

dan korunması sağlanacaktır.

İş sağlığı ve güvenliğinde daha etkili bir sonuç alabilmek amacıyla yapılacak faaliyetlere çalışanların aktif katılımından bahsetmiştik. Bunu sağlamak için de işyerlerinde iş sağ-lığı ve güvenliği ile ilgili konularda çalışanlarla işveren arasındaki iletişi-mi sağlayacak çalışan temsilcisi gö-revlendirilecek. Seçimle ya da atama yoluyla görevlendirilen bu çalışan temsilcileri, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda işverene teklif getire-bilecekler ve önerileri nedeniyle iş-veren tarafından hak mahrumiyetine uğratılamayacaklardır. Tabi İşyerin-de yetkili sendika bulunması h linde, sendika temsilcileri aynı zamanda çalışan temsilcisi olarak da görev ya-pabileceklerdir.

-

-

vet, Kamu hariç 10’dan az ça-lışanı olan çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine ge-tirilmesinde, Bakanlık maddi destekte bulunacak. Tabi desteğin uygulama-sında Sosyal Güvenlik Kurumu kayıt-ları esas alınacaktır. Ayrıca sigorta-sız personel çalıştırdığı tespit edilen işyerlerinden, yapılan destek yasal faizi ile birlikte geri alınacak ve bu işyerleri destekten üç yıl süreyle men edilecektir


İlk kez bel ağrısı çekenler, genel-likle bu tatsız deneyimi bir kez daha yaşamamak için bir çözüm

bulmaya niyetlenirler ama olur da bu çözüm arama süreci uzar hele 2 3 haftayı bulursa birde bakarlar ki bel ağrıları kendiliğinden ve ya-vaş yavaş yitip gitmiştir bel bölge-sinin derinliklerinde.

ereye gitti bu ağrı diye ortalığı karıştırmanın lüzumu yoktur, bir iki eğilir kalkarsınız, şöyle bir kendini-zi yoklarsınız bakarsınız durum iyi kaldığınız yerden devam edersiniz hayata. Gelin görün ki güçlü be-denimizin derinlerinde yitip giden

her ağrı iyileşmenin bir işareti de-ğildir, günler geçer belinizin ağrı-dığı zamanlarda, mecburen yap-maktan kaçındığınız hareketleri yapmaya başlar, gün geçtikçe vay be bende de ne sağlam bünye varmış diye kurgular hafiften öz-güven tazelersiniz. Derken günün birinde sinema kuyruğunda bilet alma hevesi ile beklerken, yere düşen paranızı eğilip almak ister-siniz, eğilirsiniz ama doğrulmak kolay olmaz, birden hangi filme gireceğinizin hiç önemi kalmaz, çünkü bel ağrınız devam filmleri gibi, yeni sezon gösterimine güçlü

D A İ İ VE EL AĞ ISI

a t

R

Y İs ai RA

Y at A

Y G e iz Y AZ

Y Yase i RA

G Yase i a a

İR


bir promosyonla girer. Bel ağrısını çekiyorum 2 adlı bu devam filmi, ilk versiyonuna göre daha uzun metra -lıdır genelde, izlemekten sıkılır, filmi hızlı sarsın yada filmi yarıda kessin diye makiniste rüşvet vermeyi bile düşünürsünüz, ama makinist işini sev-mektedir film devam eder, bir süre sonra umarsınız ki brezilya dizilerine dönüşmesin.

Bu kısa senaryo çalıntı gibi mi gel-di size, yoksa sizin hayatınızdan bir alıntı olduğunu iddia edip telif hak-kı talep etmeyi mi düşünüyorsunuz, umarız yazının devamında verece-ğimiz bilgilerle sizi bu talebinizden vazgeçirebiliriz.. Bel ağrısı çağımız-da en sık rastlanan problemlerden biridir ve insanların 80’den fazlası hayatlarının bir döneminde bu filmi en azından fragman düzeyinde yada kısa metra lı olarak izlerler.

Günümüz tıbbı, bel ağrısını sebe-bine bakmaksızın genel olarak iki şe-kilde sınıflandırmaktadır.• 3 aydan az süren bel ağrıları

Akut Bel Ağrısı• 3 aydan fazla süren bel ağrıları

Kronik Bel Ağrısıarklı nedenlerden kaynaklanan

bel ağrısı Akut Bel Ağrısı olan has-taların 5’inde bel ağrısı oldukça basit nedenlere dayanmaktadır. Bu tip ağrıları yaşayan kişiler genellikle sağlıklı görünüme sahip olan yetişkin bireylerdir. Ağrınız kısa süreli ve ge-lip geçici ise genel olarak, problemin nedeninin fiziksel olduğu düşünülür, muhtemelen vücudunuzu yanlış kul-lanmak yada farkında olmadığınız

bir zorlamanın zaman içinde etkisini arttırması ile bel ağrısı deneyimini ya-şamışsınızdır. Bu ağrı genellikle be-linizin orta kısmında hissedilir, gelip geçicidir yada yaptığınız hareketlere göre de artıp azalabilir.

Basit ya da sıradan bel ağrısı ola-rak nitelendirebileceğimiz bu duruma aşağıdaki durumlar sebep olabilir• ücudunuzun fiziki duruşunun

postürünüzün bozukluğu,• eterince ve doğru egzersiz yap-

mamak,• zun süre ayakta durmak ya da

uzun süre öne eğilmiş olarak kal-mak,


• Sandalyeniz sizin için uygun de-ğilse ve uzun süre oturmak zorun-daysanız,

• atağınız omurganıza düzgün bir des tek sağlamıyorsa,

• Sizin için ağır olan bir yükü ta-şıma, itme yada çekme gibi bir eylemde bulunduysanız

• Sizin için ağır olan bir yükü yanlış bir pozisyonda taşıdıysa-nız

• Sendeleme ya da düşme durumu ile karşılaştıysanız

Bel ağrısı çekiyorum filminin bu versiyonunu izleyen ve bırakın dizi-leri, devam filmlerini bile görmeye tahammül edemem diyenlerdenseniz işte yapmanız gerekenler

• Bir an önce vücudunuzu doğru kullanmanın ne demek olduğu konusunda dersler almak, yaşam stilinizi aldığınız dersler doğrultu-sunda düzenlemek.

• Pek çok spor merkezinde veya fi-zik tedavi merkezinde rutin olarak size önerilen mekik çekmek, geri-ye doğru kalkma yada bacakları-nızı kaldırıp havada tutmak gibi size zarar verecek egzersizler, yerine doğru egzersiz biçimle-ri ile bel bölgenizin stabilitesini (sağlamlığını) arttırmak.

• rgonomik açıdan düzgün bir iş ortamı oluşturmaya çalışmak, er-gonomik sandalye almış olmak sağlıklı bir çalışma ortamını ga-ranti etmez, vücudunuzun çalışır-ken aldığı yanlış pozisyonların farkına varmak ve bunlardan ka-çınmanız gerekmektedir.

• atağınızı ve dinlenme koltuğunu-zu, eğer gerekiyorsa değiştirmek

• areketli ve sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturmak, kilonuzu kontrol altında tutmak

• Sizin ayağınıza uygun, doğru bir ayakkabı seçimi yapmak

Bu noktada zihninizde cevaplan-masını istediğiniz bir soru belirebilir

Bütün bunları kimden öğrenece-ğim, bu konuda kim bana yardımcı olabilir ukarıda sıralanmış madde-ler konusunda size bir fizyoterapist yardımcı olabilir, fizyoterapistler 4 yıllık üniversite eğitimleri boyunca özetle insan fonksiyonlarının iyileşti-rilmesine ve geliştirilmesine yönelik


tıbbi bir eğitim alırlar ve tedavi amaç-lı egzersizler konusunda son derece donanımlıdırlar. Bugün tüm dünya-da bel ağrısı ve egzersiz tedavisi dendiğinde akla gelen yöntemlerden pek çoğu fizyoterapistler tarafından geliştirilmiştir. Bel ağrınız varsa eg-zersizlerinizi bir süre fizyoterapist eşliğinde yada gözetiminde yapmak sizi bu konuda hata yapmaktan ko-ruyacaktır. Beliniz ağrıdığı için bir spor merkezine gidiyorsanız, size önerilen egzersizleri yapmadan önce fizyoterapistinize mutlaka danışın. Konusunda deneyimli ve bilinçli spor eğitmenleri tıbbi rehabilitasyon ve egzersiz konusunun fizyoterapistler tarafından icra edildiğini bildiklerin-den, size herhangi bir egzersiz öneri-sinde bulunmadan önce fizyoterapis-tinizle görüşmeyi talep edeceklerdir.

Buraya kadar okuduklarınız sizin durumunuzu özetlemiyor olabilir, eğer diyorsanız ki benim ağrım sa-dece belimde değil arada bir kalça-larıma hatta daha da aşağılara ini-yor , o zaman aşağıda ki satırların size yardımcı olabilmesini umuyoruz.

- S Sinir kökü basısı da denilen bel

fıtığından kaynaklanan vakaların sa-yısı fazla gibi görünse de istatistiklere göre tüm bel ağrısı vakalarının 5’i bu grubu oluşturmaktadır. Bu vaka-larda sinir köküne bası olması duru-munda ağrı oluşmaktadır ve bu bası ya hasar görmüş, fıtıklaşmış bir disk sebebiyle yada omurların birbiri üze-rinde kayması sonucu ile oluşur. Bu

durumlarda ağrı genelde belinizin alt kısımlarında kendini gösterir, daha ciddi durumlarda ağrı kalçalarınız, bacaklarınızda yada ayaklarınıza doğru da yayılabilir, ağrıya uyuşma hissi de eşlik edebilir.

-

ok sınırlı sayıda vakada bel ağ-rısı çok ciddi nedenlere dayanmakta-dır. Bu nedenler arasında omurgada-ki şekil bozuklukları, omurga kırıkları yada enfeksiyonları ile tüberküloz yada kanser sayılabilir. Böylesi ciddi bir nedenle beliniz ağrıyorsa ağrı ge-nelde zamanla kötüye doğru bir seyir izler ve hareketli olup olmamanızdan etkilenmez, bu noktada bel ağrısı ya-nında idrar kaçırma, aşırı yorgunluk ve uyuklama hali gibi başka semp-tomlarında görülmesi olasıdır.

e zaman doktora görünmeliyimSıradan bel ağrısı olarak nitelendi-rilen ağrılar genellikle birkaç gün içinde azalma eğilimindedirler eğer ağrınız bir haftadan fazla sürmüşse, Ağrının nedeni bir düşme çarpma ya da kaza ise, 20 yaşın altında 55 yaşın üstündeyseniz ve ağrınız dikkat etmenize rağmen birkaç gün içinde azalmadıysa, bir doktora görünme-nizde yarar vardır.

k olarak, bel ağrısı ile Ateş, bel böl-gesinde kızarıklık ve şişkinlik hissi, ağrının dizlerinizden daha aşağıya doğru yayılması, bir yada iki bacağı-nızda kuvvetsizlik ve uyuşma hissi, id-rar yada gaita kontrolünde problem-ler mevcutsa bir doktora görünmeniz gerekmektedir.


Tedavide var olan seçenekler

• gzersiz, fizyoterapi ve rehabilitas-yon uygulamaları

• rgonomik ve bütüncül yaklaşımlı ha-yat stili değişimleri

• Ağrı kesiciler ve ilaç tedavileri

• errahi

• Sizi bel ağrısından koruyabilecek en basit önlemler şöyle sıralanabi-

lir.

• Düzenli ve doğru egzersiz yapın spor salonlarında da yanlışlar ya-

pıldığını aklınızdan çıkarmayın.

• alışma şeklinizi ve ortamınızı size uygun şekilde düzenleyin

• atağınızın uygun sertlikte olmasına özen gösterin

• Sadece kaldırabileceğiniz kadar yük taşıyın kahramanların da beli ağrır unutmayın.

• Bir yükü kaldırırken dizlerinizi bükü-lü, belinizi düzgün ve ayaklarınızı aralıklı tutmaya özen gösterin

• Bir yükü hem kaldırıp hem kendi et-rafınızda, gövdenizden dönme hare-keti yapmaktan kaçının

• Taşıdığınız yükleri dengeleyin ve vü-cuda yakın tutun

• ere eğileceğiniz zaman belinizi de-ğil dizlerinizi bükmeniz gerektiğini unutmayın.

• Bu ve benzeri konulardaki farklı öne-rileri ve size özgü egzersizleri öğ-renebilmek için fizyoterapistinizden yardım isteyebilirsiniz.


Sivil toplum örgütleri barışçıl bir demokrasinin kurulması ve işlemesinin en önemli

anahtarıdır. Bunun için de arala-rında iletişim ve ortak paydanın gelişmesi sağlıklı bir toplumun teminatıdır.

Sivil toplum alanı, gönüllü, kendi ayakları üzerinde duran, devletten özerk örgütlü toplumsal yaşam alanı dır. Taylor sivil top-lumu, devletin vesayeti altında olmayan, özgür birlikler olarak tanımlar.

Türkiye’de ise çok sayıda dar-beye maruz kalmış ve darbelerin mağduru bir toplum olarak sivil

toplum kavramını daha çok as-keri’ kavramının karşıtı olarak kullanıyoruz. Sivil toplum kuru-luşları, siyasi partiler ve basın yayın kuruluşları sivil, sivilleşme ve sivil toplum kavramlarını ge-nellikle demokratikleşmenin ve çoğulculuğun simgesi olarak dile getirmekte, demokrasinin önemli bir unsuru olarak lanse etmektedirler.

Abraham incoln demokra-siyi tarif ederken halkın, halk için, halk tarafından yönetimi olarak tanımlıyor. Bireyler, sivil toplum kuruluşları eliyle devlet ve yönetim üzerinde etkili olmakta-

Sİ İ TOP K A ,

L N İ İ İ GÜ Ü Ü

A İ A İ GAZ İ YAZAR


dır. Dolayısıyla insan ve sivil toplum merkezli yönetimler ortaya çıkmakta-dır. Bu bir yönüyle başkasını öteki-leştirmeyen bir demokrasi, diğer bir yönüyle de daha çok toplum daha az devlet demektir. Sivil toplum, cuntacı ve vesayetçi zihniyetin yönetim üze-rindeki etkisini azaltırken, demokrasi bilincinin gelişmesine, vicdan eksenli bir demokrasi anlayışının yaygınlaş-masına ve sivil siyaset alanının ge-nişlemesine çok önemli katkılar yap-maktadır.

Sivil toplum, ifade özgürlüğü ze-mininin genişlemesine de büyük bir katkı sunmaktadır. oltaire, ikriniz-den nefret ediyorum ama onu ifade etmenizi ölümüne savunurum diyor.

oltaire’nin bu sözü bize tam anla-mıyla ifade özgürlüğünü anlatmakta-dır. Sivil toplum kuruluşlarının ağır-lıklı olarak yoksul kesimlerin ve orta sınıfın sesi olduğu düşünüldüğünde, bu kesimler için ifade özgürlüğü ala-nının geniş olması büyük bir önem taşımaktadır.

Burada altı çizilmesi gereken bir nokta ise, sivil toplum kuruluşlarının toplumun talep ve beklentilerini ka-muoyuna taşırken hukukun içerisinde kalmaları gerekir. ylem, açıklama ve sivil itaatsizlik kampanyalarında üçüncü kişilerin hak ve hukukuna za-rar vermememe noktasında titiz dav-ranmalıdırlar. ükümet dışı kuruluşlar olan sivil toplum kuruluşları, kayıtsız şartsız ve yıkıcı muhalefet yerine ya-pıcı ve sivil muhalefet yürütmelidir.

Sivil toplum alanı, kendisinden olan veya olmayan herkesin haklarını

sonuna kadar savunan zeminler ol-malıdır. erkesin birbirinin haklarına saygı duyduğu, farklı dilleri konuşan farklı etnik gruplardan olan ve farklı dinlere mensup insanların bir arada kardeşçe yaşayabildiği bir ülke ide-aline ulaşmak için sivil toplumun çok önemli rolü var. Son yıllarda sivil top-lum mesaisinin ve ener isinin büyük bir bölümünü demokrasi dışı oluşum-ların bertaraf edilmesi, askeri vesaye-tin sonlandırılması ve cunta zihniye-tinin tasfiye edilmesinde kullanmıştır. amanın geri kalan bölümlerinde ise

ulusal ve uluslar arası afetlerde zarar gören, yoksullukla boğuşan toplumla-rın maddi ve manevi ihtiyaçlarını kar-şılamak için çaba harcamıştır. Kısa-cısı, sivil dayanışma ve yardımlaşma faaliyetleriyle meşgul olmuştur.

Sivil toplumun, hükümet ve dev-let dışı kuruluşlar olduğunu, merkezi otoriter gücün baskı ve kontrolünden kaçmayı başararak kendi başına özerk bir sürecin doğmasına ve bu yolla devletin dışında ve devlete rağmen var olabilen bir yapının şe-killenmesini sağlayan güç olarak ta-nımlandığını söylemiştim. Sivil toplum kavramının her durumda devletin dı-şında kalan ve devlete karşı bir var oluşu ifade eden temel özelliğinden hareket edildiğinde sivil toplum kuru-luşlarının olmazsa olmaz temel özel-likleri kendiliğinden ortaya çıkmak-tadır. n temel özelikleri Devletten bağımsız olmaları, gönüllülük esası-na göre örgütlenmeleri ve toplum ya-rarına göre hareket etmeleridir. Sivil toplum kuruluşlarının bireye, topluma


ve ülkemize yönelik önemli faydaları ve katkıları vardır. Bunlardan bazıla-rını şöyle sıralayabiliriz

Sivil ToplumBir arada yaşama sanatını öğretir.Sosyal ve beşeri sermayenin kalite-

sini artırır.arklılıkları çatışma olmaktan çıka-

rır, zenginliğe dönüştürür.Toplumsal hareketlerin oluşumuna

zemin hazırlar. Toplumsal eşitsizliklere karşı muha-

lefet yapar.Dezavanta lı grupların seslerini du-

yurmalarına yardımcı olur.Başta kamusal alan olmak üzere

diyaloğu artırır.Bireyin ve toplumun taleplerini ka-

musal alana taşır. Toplumsal hareketlerin itici gücüdür. Toplumsal kararların alınmasında

seçilmişlerle birlikte karar alır.Sosyal, siyasal, idari ve ekonomik

katılımcılığı sağlar.önetim süreçlerinde iletişimi güç-

lendirir.Bireylerin ve grupların kendi gele-

cekleri üzerinde daha fazla söz sahi-bi olmasına yardımcı olur.

erine göre devletin yükünü hafifle-tir yerine göre devletin müdahaleleri-ni önler.

Kamuoyu denetimi sağlar.Siyasal katılım ve çoğulculuğun art-

masına yardımcı olurSivil toplumun faydaları elbette bu

faktörlerle sınırlı değil. Ancak hepsini

bu yazının içeriğine sığdırmak müm-kün değildir.

Küreselleşme başta olmak üzere sistemlerin değişim, dönüşüm ve de-netimi sadece devlet ve siyasi aktör-ler yoluyla ve birey temelli bir ideolo-iyle gerçekleştirilemez. Bu dönüşüm ve denetim, aynı zamanda

Toplumsal sorunlara çözüm arayan, Kamusal alanda bu sorunların tar-

tışılmasını hayata geçiren,Demokratik toplum oluşturma viz-

yonu taşıyan aktif bir sivil toplumu gerekli kılar.

Bu anlamda sivil toplumu rgütsel yaşam olarak sivil toplum, Demokratik toplum olarak sivil

toplum, Kamusal alan olarak sivil toplum

olmak üzere üç boyutlu olarak sınıf-landırılabilir.

Sivil toplum bugünün risklerle dolu dünyasında demokratikleşmenin önemli aktörlerinden biridir. Sosyal adalet sorunlarının çözümünün tek değil ama önemli bir anahtar kav-ramıdır ve küreselleşme süreçlerinin eleştirel çözümlenmesinin ve alterna-tif küreselleşme arayışlarının temel bir referans noktasıdır.

er on yılda bir darbelerle kesintiye uğrayan arızalı bir toplum-sal ve siyasal süreçte, sivil topluma karşı neden böyle güvensiz ve şüphe-ci bir şekilde yaklaşıldığını anlamak zor değil. Bir de buna çanak tutan sözde sivil toplum kuruluşları var.

Demokrasisiz sivil toplumdan si-


vil toplumsuz demokrasiden bah-setmek mümkün değildir. Temsili demokrasiden katılımcı demok-rasiye geçmek için sivil toplumun önünün açılması, sayılarının artırıl-ması, güçlendirilmesi ve demokra-tik hale getirilmesi şarttır. Katılım-cı demokrasi, örgütlü toplum ve halkın taleplerini parti, hükümet ve diğer idari mekanizmalara ilete-cek olan sahici STK’ların sayısının artmasıyla mümkündür.

lkemizde zaman zaman STK’ların bir kısmı maalesef de-mokrasi karşıtı olup darbecilerle içli dışlı olmuşlardır. lkemizin ve milletimizin bekletiği tüm anti de-mokratik dönemlerde onurlu, ka-rarlı, eğilmeyen, savrulmayan bir sivil topluma ihtiyaç vardır. Bunu, rüzgarın esişine göre eğilen sivil toplum örgütü olmayacak şekilde bütün kurumlarda görmek istiyo-ruz. Darbe isteyen, re im adına fişleme yapanlardan sivil toplum kuruluşu olmaz. ünkü sivil top-lum demokratiktir, bağımsızdır.

Sonuç olarak, sendikalarında içinde yer aldığı sivil toplum, bir yandan kendi mensuplarının doğ-rudan hakları için mücadele eder-ken, diğer taraftan da demokratik sistemi savunmak ve korumak için mücadele etmek zorundadır.

Bu düşüncelerle esai’nin sivil toplumun ve halkın sesi olma yo-lunda başarılar diliyorum.


Pro eyi bir kuşa benzetebili-riz. Kuşun uçabilmesi için iki kanada ihtiyacı vardır. Pro e-

nin iki kanadı ise - kavramlarıdır. Bir pro enin

uygulanabilir olması (uçabilmesi) için bu iki kanadının çok güçlü ol-ması lazım.

Sol kanat olarak tanımlaya-bildiğimiz sorunlar çok iyi analiz edilmelidir. Ana (temel) sorunda herkes mutabık olmalı. Ana ve alt sorunlar nedenleriyle birlikte be-lirtilmelidir.

Sağ kanatta ise, sol kanatta be-lirtilen sorunların çözümleri yer alır.

Bu çözümlerde pro enin hedefi de belirlenmiş olur. ani kuşun hangi yöne doğru uçacağı belli olur.

Kanatları güçlü, hedefi belli bir kuş için üçüncü önemli nokta bu kuşun kimlerle işbirliği yapa-rak uçuşunu gerçekleştirecek ol-masıdır. Bu uçuşunu hangi kuşlar-la sürdürecek, başladığı noktada ve varacağı hedefte etkilenecek başka kuşlar var mı Pro e litera-türünde bu üçüncü önemli nokta-ya adı verilmektedir.

ukarıdaki girişten sonra bir pro eyi Ü ĞI olarak tanımlayabiliriz S N

E NEDİ

ze i YAZ A A R

a a


E E A AŞ E

-

Oyunun kurallarını iyi

bilirseniz, sık sık bu oyunu oynar-

sanız mutlaka başarılı olursunuz.

er pro e bir fikirle başlar. Bir

fikrin, pro e fikri olabilmesi için

arkasında temelinde bir sorun ya

da bir problem olmalıdır. ikirler,

sorunu ortadan kaldıracak veya

sorunun çözümüne katkı sağla-

yacak faaliyetlerle desteklenirse

pro eye dönüşür. Dolayısıyla pro-

eler parayla başlamaz. Parasız,

gönüllü olarak da pek çok pro e

uygulanmaktadır.

Pro elerin, arkasında sorun bu-

lunan fikirlerle başladığını öğren-

dik. O halde şunu rahatlıkla söy-

leyebiliriz. bol bol

beyin imnastiği yapmalı, etrafını

iyi gözlemlemeli, okumalı, araş-

tırmalı. Alıcıları, algıları devamlı

açık olmalı. İnsanlarla konuşma-

lı, ihtiyaçları ve sorunları üzerine

kafa yormalıdır. Gözlemlediği,

tespit ettiği sorun ve ihtiyaçları not

almalı çözümü konusunda araştır-

malar yapmalıdır.

Bu girişten sonra pro eyi şu

şekilde tanımlayabiliriz. ,

sorun ve ihtiyaçtan kaynakla-

nan bir fikirle başlayan, hedefi

amacı, kaynakları bütçesi, yer

ve zamanı belli olan, değerlen-

dirilmesi yapılabilen faaliyetler

bütünüdür. -

Bu

pro eye NE EN ihtiyaç var

Bu pro ede NELE yapılacak

Pro eyi gerçekleştirmek için NE

A A bir kaynağa ihtiyacım

var Pro ede ANGİ faaliyet-

ler, NASIL yapılacak Bu faali-

yetler İ için, İ LE ile, NE

A AN yapılacak Bütün bu

sorulara net olarak cevap vere-

bilen pro eler uygulamaya değer

bulunur ve pro eyi sunduğunuz

makam tarafından yüksek not alır.

Pro e eğitimine katıldığımız bir

hocamız pro elere G le

bakın demişti. Ben de sizlere şid-

detle tavsiye ediyorum. İngilizce

S A T kavramından esinlenile-

rek geliştirilen G kavramını

öğrenmeniz çok faydalı olacaktır.

Pro eler elirli, laşılabilir, Ger-

çekçi, lçülebilir ve amanla

sınırlı olmalıdır. Pro elerinize

G le bakarak yeniden

değerlendirirseniz daha kaliteli ve

uygulamaya değer pro eler üretir-

siniz.


SAS S İŞ SAĞLIĞI

GÜVENLİĞİ NE İ SİS E İ

ESİ

Derneğimizin, enilik Transferi (TOİ) Pro e Başvurusu kapsa-mında 2013 yılı Teklif ağ-

rısı döneminde yapılan uygunluk kontrolleri sonucunda pro e içerik değerlendirmesine tabi tutulmuştur.

areketlilik faaliyeti için ayrılan büt-çe doğrultusunda içerik değerlendir-mesinde yeter puan alarak destek-lenmesi lusal A ans ( A) tarafından uygun bulunmuştur.

Derneğimiz adına sunulmuş olan pro e teklifinin içerik açısından en az iki bağımsız dış uzman tarafından değerlendirilmesi sonucu, erkez Başkanlığı kullanımına tahsis edilen

areketlilik faaliyeti bütçesi çerçeve-sinde desteklenmeye yetecek puanı almıştır.

Pro emiz, O SAS TS 18001 (İş Sağlığı ve Güvenliği önetim Sistemi) sistematik önlemler iş yer-lerinde ortaya çıkabilir ve daha iyi bir çalışma ortamı sağlamak için kaza ve etkilere karşı koruma sağ-lamak amacıyla tehlike ve riskle-re karşı alındığı bir yaklaşımdır.

İş ve meslek hastalıkları kazaları iş hayatının ayrılmaz bir parçasıdır. Birleşmiş illetler içeriği içinde ve Avrupa Birliği ve Türkiye’de iş sağ-lığı ve güvenliği konusunda çok sayıda vaka ortaya çıkmıştır. Gü-nümüzde bu sebepten dolayı insan hayatında iş göremez hale gelen birçok kişi bulunmakta, bir çoğu da iş kazaları ve meslek hastalık-ları sonucu hayatını kaybetmiş ve aramızdan ayrılmıştır. İş kazaları ve meslek hastalıkları konusunda

luslararası alışma rgütü ( O) gibi kurumlar, sosyal güvenlik ofis çalışmalarını devam etmekle birlikte, istenilen seviyede bulunmamaktadır.

zellikle, iş güvenliği sağlayan Av-rupa Birliği üyesi ülkelerin ortalama-sına iş yerinde meslek hastalıkları ve kazaları oranını azaltmada çalı-şanlara önemli bir rol düşmektedir. Pro emizin temel amacı çalışanlar, işverenler, sosyal ortaklar ve toplumu meslek hastalıkları ve iş kazaları ko-nusunda bilinçlendirmek ve bu alan-da oluşabilecek kazaları önlemek


için, mesleki eğitimde kalite güvence sistemine uygun olarak hazırlanacak içeriğin azaltılması ve yayılması sağ-lamaktır. Böylece, iş kazaları ve mes-lek hastalıkları sonucu iş yapamaz hale gelen çalışanların sayısında bir azalma olmasını beklemektir.

Pro emizle, iş sağlığı ve güven-liği kapsamında bilgi, beceri ve çalışanların yetkinlikleri artırılacak, müfredat, uzaktan eğitim portalı, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi kılavu-

zun temel sonuçları ile (broşürler ve el ilanları) işyerinde risklere duyar-lı hale getirilmesi beklenmektedir, Pro emiz ortakları Türkiye, İspanya, İngiltere, Portekiz ve omanya’dan KOBİ’ler, eğitim kurumları ve STK’lardan oluşmaktadır. arklı ülke ve farklı sektörlerden oluşan ortaklık yapısının pro emize önemli derecede katma değer sağlamaktadır. Pro emi-zin süresi 24 ay olarak belirlenmiştir.

E A LA I I

N - L -

Applicant co ordinator ( O APP)

The Association for the mpldyees in

AnatoliaT T K

on profit on govemmental organi-sation ( P GO)

edat T K

ore Partner (PA O )

nion de Profesio-nales Autonomos de astilla y eon

( PTA )

S SPA S ( T S )Armando opez

Anadon

Associated partner (PA-AS )

Turgut Ozal niver-sity

T T K

niversity of higher education institution (tertiary level) ( D

İ )

rol Oral


lectricity Generation ompany General

Directoate of uman esources

T T KPublic company (P B

O P)


P Pro ect ana-gement, onsultancy and Soft are om-

pany

T T K S ( T S ) alil İ. A DO D


P O abo-ratorio, ormaçao, igiene e Segurança no Trabalho, da.

PT PO T -GA

Adult education provi-der ( D AD T)

ui ieito


Sky anagementK İ-

T D Kİ G-DO

S ( T S ) Serkan K T


vlilikle birlikte, kapısından içeri girdiğimiz evlerimizde, yuvamızın dinamikleri adına

konuştuğumuz bütün değerlerin sonunda aile yapımızın temel di-namiklerini oluşturmak adına nasıl bir aile olmalıyız sorusunun ceva-bını vermeye çalışmak ya da aile fertleri olarak yuvamızda hayat bulması gereken bize ait değerleri konuşmak

Ailenin fertleri gelecek adına birlikte yaşarlar, hiç unutulmamalı-dır ki gelecek adına en önemli ha-kikat aile fertlerinin ahiret hayatı-dır. Aile fertleri birbirlerinin ahiret hayatı adına endişe çekmemeleri için, ahiret imanını kendi hayatla-rının ve evlerinin temel hükmü ha-line getirmelidirler. Bunun neticesi-nin de saadet i ebediye olacağını

bilmelidirler. Kısaca denilebilir ki bir evdeki ahiret imanı saadet i ebediyeti netice verir. Kim yuvası ve yuvasının fertleri için böyle bir netice istemez ki ancak istemekle kalmamalı, hayatın içinde yaşan-malı.

İnsan yuvasında ahirete iman hayat olarak inşa ettiğinde, aile fertleri ilk olarak, ebet arzusu ile birlikte uzun soluklu bir muhabbe-te ve şefkate yönelecek, sonrasın-da birbirlerine hürmetleri, samimi-yeti yakalayacak ve bu samimiyet, sadakat ve sevgiyi netice vere-cektir. Bununla birlikte karşılıksız ve hilesiz hizmet davranışları ile muhabbet gerçekleşecektir. Birlik-te yapılan her işte yardımlaşma, paylaşma ve dayanışma esas ola-cak. Kadın, erkek fazilet abidesi

AS Bİ AİLE?

sta a iti ci Yaza


olarak enaniyete ve onun tesirlerine izin vermeyecektir.

İstenilmez ama tersi olursa bu aile-nin fertleri, aile saadetini kaybedecek eşler arasındaki samimiyeti, ihlası zede-leyecek ve muhabbeti bitirecektir. İşte güzel ahlakın esaslarının evlerimizden yoksun olmaması için öncelikli olarak, ahirete iman, evde vazgeçilmez olarak hayat bulmalıdır. Bunun gerçekleştiği evler nasıl bir aile sorusunun ilk cevabı olarak karşımıza çıkacak ve evlerin de-ğişmez bir hakikati olarak yaşanmaya devam edecektir.

asıl bir aile sorusuna verile-cek önemli bir cevap da iktisat ikli-minde bir yuva anlayışı olmalıdır. Aile fertlerinin her biri ailenin maişeti adına iktisat etmelidir. İktisat, maddi ifadesi ile evimiz dediğimiz yuvamı-

zın, maddi ve manevi bütün yönleri ile bereket kaynağı olacaktır. Bu nedenle yuvanın fertleri ailenin bütü-nünün ihtiyaçlarını gözetmek adına iktisadı muhafaza etmelidir.

Bununla birlikte eşlerin birbirlerini etkileyen iktisat davranışlarında özel bir hassasiyet gereklidir. Bu nedenle eşler birbirlerinin malını muhafaza etme gayretinde olmalıdır. zellik-le de hanımefendiler eşlerinin bütün mallarını muhafazada kendini mesul hissetmelidir. Kadın bu yönü ile de yuvanın öncelikli koruyucusudur. Ka-dınlarımız emniyet ve sadakat insanı olarak bunu kırabilecek bütün davra-nışlardan uzak durmalıdır.

Ancak son zamanlarda yaşanı-lan yüzlerce vaka göstermektedir ki, insanın korunması ve barınması hük-


mündeki aile hayatlarının yaşandığı yuvalarımızda birçok şik yet yaşan-maktadır. Bu şik yetlerin çoğunluğu-nun da fertlerin sınırsız ve kontrolsüz ekonomik arzularının olması dikkat çekicidir. e acıdır ki bu da aile ha-yatını inciten hatta bozan birçok so-nuç doğurmaktadır.

İşte bunun içindir ki iktisat, bir hayat anlayışı olarak yuvamızda yaşayan bir değer olmalıdır. Bununla birlikte yuvadaki fertlerin saadet i ebediyetini kaybetmemesi adına, eşlerin birbirle-rini salih ve mütedeyyin olarak kabul etmeli ve kendisi de öyle olmalıdır. oksa birbirimizin kusurlarını görmek,

onları söylemek hatta sonrasında biz-lerin de eşimiz madem böyledir, ben de böyle olayım diye yaşamak yuvayı bir kere daha zedeleyecektir.

Bunlar asıl bir aile sorusuna yeni bir cevap vermemizi sağlaya-caktır Kur’an ve sünnet i seniyenin edebi ile yaşamak. Bunun tersi ge-çekleştiğinde fertlerin keyfine göre davranışların gerçekleşmeye başladı-ğı görülecektir. ert keyfiyetinin öne çıkması, aile hukukunu tahrip etmeye başlayacak ve aile disiplini zarar görecektir. Ancak aile hukukunun korunduğu ve fert keyfiyetinin, umum hukukunun haklarını ihlal etmeyen bir edep ile yaşandığı aile hayatları so-nucunda yuva, ailenin fertlerinin sığı-nağı hükmüne dönecek ve bu evlerde yaşayan fertler o küçük dünyalarında korunmuş olarak yaşayacaktır. ünkü yaşanılması arzu edilen bu edeple, iman ve unsurlarının yuvanın saade-tine etki edeceği gerçektir.


İşte bu edep dairesinde olmaya evet diyenler, bu sayede evlerinin

yollarını öğrenecek ve bunu öğren-mesi ile birlikte aile fertlerinin kalbine gitmeye bir yol arayacaklardır. Bu sa-yede fert hayatında olan ve istenilme-yen her türlü yanlışlık aile saadetine hizmet edecek olan, bir doğru davra-nış seyri kazanacaktır.

İşte bütün bunları kaybetmemek adına manevi bir iple herkes ken-disini ve ailesini bu daireye ait bir yörüngeye bağlamalı ve bunun mut-luluğunu yaşamalıdır. Aksi durumda ise, yaptıklarıyla aile hayatını hüzne, acıya, mutsuzluğa taşıyan olacaktır.

Aile hayatına sınırsız fayda veren bu hakikatler sonrasında, başta aile-de, iffet ve ismet hakikatinin çiçekleri açacaktır. uvalarımız bu çiçeklerin hayat bulduğu bir bahçeye dönüşe-cek bizler ise o bahçenin bahçıvanları olacağız fakat bu durumu istememiz halinde. Bunu isteyip de gerçekleştir-diğimiz anda aile hayatına ait bozul-malara asla izin vermemiş olacağız. İşte burada bahçıvanlara tavsiyeler-de bulunmak istiyorum

şler birbirlerinden fenalık veya sadakatsizlik gördüklerinde, eşlerden diğeri aynı ile mukabele etmemeli ve bu hususta inat etmemelidir.

şler olarak, birbirinin, kusurlarını ıslah etmeli ve emniyeti temin etmelidir.

şler arasındaki hürmeti samimi-yetle yaşamalı ve muhabbet temin etmeli, bunu temin etmek için de eşle-rimizin duygusunu ve gönlünü görme-ye çalışılmalıdır.

uvanın fertleri olarak öncelikle,

kadın ve erkek haram yollara sapma-dan ve yuvayı bunlardan koruyarak biçimlendirmeli. Bunun için eş seçi-mindeki temel dinamiği evin bereket kaynağı olan bir hususu olarak eve sokmalıyız. ’Sen dindar olanı seç’’ fendimiz’in (sav) bu çağrısı ile evin

bütün zeminlerine dindarlığın oturma-sı gerektiğini ifade etmektedir. Bunu hiçbir zaman unutmamalıyız.

Ailenin çekirdeği olarak bizler, ka-dın veya erkek olsun, ailedeki ilişki ve iletişimin sağlamlığı adına kişiliklerimi-zi faziletli fertler çizgisine taşımalıyız.

uvada buluşulan evlilikle birlikte evliliği bir ibadet algısıyla yaşama ve iradelerimizi bu ibadet hayatın hiz-metine sunmalıyız.

şlerin kendilerine ait aile sohbetleri herkes tarafından söylenen önemli bir şarttır. Bu hususta söyleyeceğim esas husus bu sohbetlerin sünnet dairesinde gerçekleştirilip, eşlerin sünnet terbiyesi ile yoğunlaşmalarının temin edilme şar-tıdır. Ailedeki sohbetleri planlı olarak bu dairede gerçekleştirmeliyiz.

erkesin yuvası kendisine ait kü-çük bir dünya olduğundan, o dünya dahi nizam ve intizamın bozulmasını istemez. İşte bahsettiğimiz bu hususla-rı, sizin dünyanızın zarar görmemesi anlayışı ile evde yaşatan olmalıyız.

Gül bahçesi olmasını arzu ettiğim yu-valarımızda bu bahçenin bahçıvanları olarak bu kaidelere hayat vermeliyiz.

Bütün bunlarla birlikte, eşlerin ara-sında bir emniyet iklimi ile başlattığı-mız bu yolculuk güçlü bir muhabbetle son bulur hale gelecek ve yuvaların mahiyeti değişecektir.


enova, D ve Gartner’ın raporlarına göre hem 2013’ün son üç ayında hem de yılın

tamamında P pazarının lideri oldu.D verilerine göre 2012’nin son üç ayında yüzde 16,1 pazar payı elde eden şirket, 2013’ün son üç ayında ise yüzde18,6 global P pazar payına ulaştı.Giyilebilir teknolo i moda dünyasında yerini alıyor...

ntel eni Teknolo iler Bölümü Dünya Başkan ardımcısı Ayşegül İldeniz, ntel’in pazara sunmaya ha-zırlandığı akıllı bileklik için moda sektörünün önde gelen kuruluşlarıyla işbirliği yapacağını açıkladı.

Bu kuruluşlar arasında, lüks pera-kende devi Barneys e ork, Ame-rika oda Tasarımcıları Konseyi ve tasarım evi Opening eremony var.

A

Apple, 2014 yılı içerisinde iki yeni iPhone modeli çıkarmayı planlıyor. Geniş ekranın ön plana olduğu yeni modellerin yaz aylarında piyasaya

çıkması bekleniyor.The all Street ournal’ın geçtiği-

miz günlerde yayımladığı rapor doğ-rulandı. Apple, yıl içinde iki adet ge-niş ekranlı telefonu piyasaya sürmeyi hedefliyor.

Bir başka raporda ekran boyutları ile ilgili ipuçları yer aldı. Bir telefonun 4.5 inç olması beklenirken, diğerinin 5 inç olması öngörülüyor.

Bu yıl çıkması planlanan iki ciha-zın da metal olması bekleniyor. iPho-ne 5 gibi plastik telefonların üreti-

ND D NY İDE İ İ LEN V


minin de durdurulması planlanıyor. iPhone 5 ’nin satış rakamlarının iyi olmaması, üretiminin durdurulmasın-daki temel sebep olarak gösteriliyor.

te yandan 2013 teki söylentile-rinde, Apple ın eğimli ekranlar üze-rinde çalıştığı iddia ediliyordu.

T , tablet telefon melezi One a ’ı pazara çıkardı. zel bir ku-

manda ile kontrol edilebilen cihaz, yüksek ses çıkışlarına sahip.

T , amiral gemisi One ile elde ettiği başarıların ardından yeni adı-mını tablet telefon melezi phablet ala-nında One a ile attı. ihaz, büyük-lüğü aradan çıkarmak için küçük bir kumanda ile birlikte sunuluyor. 143 gram olan One’a kıyasla ağırlığı 21 gram olan ve 164.5 82.5 10.2 mi-limetre ölçülerindeki melez cihaz, ku-manda ile tamamen yönetilebiliyor.

ihaz ayrıca iPhone 5S’in ardın-dan parmak izi taraması bulunan

ikinci cihaz olarak da öne çıkıyor. Tarayıcı, üç farklı parmak izini kay-dedebiliyor. erhangi üç parmağını-zı, telefonu üç farklı kısa yolla açmak için kullanabiliyorsunuz.

S

ihaz, 5. inç, 1 20 1080 çö-zünürlükte ekrana sahip. Aydınlık ve ışıma miktarını belirleyen lu derecesi 451 olan telefon, son derece canlı renkler ve parlak bir görüntü sunuyor. Oldukça yüksek ses çıkışı olan One

a , Beats kulaklıklarıyla en etkili te-lefon olarak dikkat çekiyor.

3300 mAh gücünde bataryaya sahip olan One a ’ın normal kulla-nımda konuşma süresi 28 saat, bekle-me süresi ise 3 3 saat.

Sarsılma önleyici sistem1080p video kayıt özelliği bu-

lunan One a , gece modu, D (yüksek dinamik aralık) ve anti shake (sarsılmaları önleyici) modlara sahip.

Kaynaklar .bugun.com.tr.zaman.com.tr.shiftdelete.net


Türkiye İstatistik Kurumu (T İK) birincisini 200 yılında yapılan İş Kazaları ve İşe Bağlı Sağlık

Problemleri konulu araştırma, ane halkı İşgücü Anketi ile birlikte ül-kemizde ikinci olarak 2013 yılı i-san, ayıs ve aziran aylarını ka-psayacak şekilde İş Kazaları ve İşe

Bağlı Sağlık Problemleri Araştırma Sonuçlarını yayınlamıştır 1). ine aynı döneme ait sektörel olarak iş kazası dağılımı ekil 1’de verilmektedir . İlgili istihdamın sektörel olarak sağlık sorunu bulunanların dağılımı da Ş ’de verilmektedir.

Ü İ E DE İŞ SAĞLIĞI İLE İLGİLİ İS A İS İ LE


Tablodaki akamlar uvarlamadan Dolayı Toplamı ermeyebilir.200 değerleri 2008 bazlı nüfus pro eksiyonuna göre revize edilmiştir.Ş İ

Ş S S

!

! !! !

20072013

!

!

!

20072013

!

Tablodaki Rakamlar Yuvarlamadan Dolayı Toplamı Vermeyebilir.

2007 değerleri 2008 bazlı nüfus projeksiyonuna göre revize edilmiştir.

(Bin Kişi, 15+ Yaş)

Son 12 Ay İçerisinde

İs:hdam EdilenlerSon 12 Ay İçerisinde İŞ KAZASI Geçirenler

Sayı Sayı Oran (%)

2007 2013 2007 2013 2007 2013

Toplam 24470 30614 725 706 3 2,3

Erkek 17419 20428 632 576 3,6 2,8

Kadın 7051 10187 93 131 1,3 1,3

Sayı 6 | Mesai Dergisi

Documents