Top Banner
227 BÝBLÝYOGRAFYA : Bilge Purutçuoðlu, Uþak Þehir Etüdü, Uþak 1970; Haþim Tümer, Uþak Tarihi, Ýstanbul 1971; Besim Darkot – Metin Tuncel, Ege Bölgesi Coð- rafyasý, Ýstanbul 1995, s. 26, 79-80; Besim Dar- kot, “Uþak”, ÝA, XIII, 73-75; Yüksel Sayan, Uþak Evleri, Ankara 1997; Lütfi Özav, “Uþak Ýlinin Coð- rafyasý”, Cumhuriyetin 75. Yýlýnda Uþak, Uþak 1998, s. 29-48; a.mlf., “Uþak Þehir Nüfusunun Tarihi Geliþimi”, Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Eðitim Fakültesi Dergisi, sy. 2, Burdur 2001, s. 137-148; a.mlf. – Tuncer Yüksel, “Uþak’- ta Dericilik ve Coðrafî Çevre Üzerine Etkileri”, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Der- gisi, sy. 1, Uþak 1998, s. 39-50; Sadiye Tutsak, Cumhuriyetin Ýlk Yýllarýnda Uþak, Ýzmir 1998; a.mlf., “Cumhuriyetin Ýlk Yýllarýnda Uþak’ta Ti- caret ve Sanayi”, 21. Yüzyýlýn Eþiðinde Uþak Sempozyumu, Ýstanbul 2001, II, 771-786; Nuret- tin Bilgen, Uþak Kent Coðrafyasý (doktora tezi, 1999), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü; Turhan Çetin, “Uþak Þehrinde Nüfus Hareketleri”, 21. Yüzyýlýn Eþiðinde Uþak Sempozyumu, II, 699-716; Ha- san Kara, “Uþak’ta Hava Kirliliði”, a.e., II, 1077- 1084; Erdoðan Solak, XX. Yüzyýlda Uþak, Uþak 2002; Ýlkler Þehri Uþak, Uþak 2005; Suraiya Fa- roqhi .Ush ak”, EI 2 (Fr.), X, 986-987. ÿMetin Tuncel UÞAK ULUCAMÝÝ (bk. ULUCAMÝ). ˜ UÞAKLIGÝL, Halit Ziya (1865-1945) Edebiyât-ý Cedîde’ye mensup romancý ve yazar. ˜ Eyüp’te dünyaya geldi. Uþþâkýzâdeler di- ye anýlan ve bir kolu Ýzmir’e yerleþerek ha- lý ticaretiyle uðraþan Uþaklý Helvacýzâdeler ailesine mensuptur. Dedesi Hacý Ali Efen- di, Ýstanbul’daki dükkânýnýn baþýna oðlu Hacý Halil Efendi’yi getirdi. Halit Ziya ti- caretle ilgisi bulunmayan, zarif yaratýlýþlý, Mevlânâ Celâleddin ve Hâfýz-ý Þîrâzî hayra- ný, yaþam tarzý bakýmýndan Avrupaî olan Hacý Halil Efendi’nin üçüncü çocuðudur. Mercan’daki bir mahalle mektebinde baþ- layan eðitimi yeni usulde öðrenim veren sýbyan mektebinde sürdü. Daha sonra aile- sinden izinsiz Fâtih Askerî Rüþdiyesi’ne kay- doldu. Okuma aþký, edebiyat ve tiyatroya ilgisi dolayýsýyla Türkçe’de yayýmlanan te- lif ve tercüme eserleri okudu. Ýþleri bozu- lan babasýnýn Ýzmir’e dönmesi üzerine bu- rada önce Ýzmir Rüþdiyesi’ne yazýldý. Eði- tim sisteminden memnun olmayan dede- si yabancý dil dersleri için Farsça, Fransýz- ca, Almanca, Ýtalyanca ve Rumca’yý iyi bi- len avukat Auguste de Jaba’yý, matematik dersleri için Ermeni kâtip Antuan’ý özel hoca tuttu. Hocalarýnýn yardýmýyla Ponson de Terrail’ýn bir romanýný Türkçe’ye çevi- ren Halit Ziya, Ermeni Katolik rahipleri- nin açtýðý özel Mechitariste Okulu’na kay- dedildi. Bu çevre ailesinden gelen alafran- ga eðilimini daha da kuvvetlendirdi. Okul- da Eugène Sue, Jules Verne, Louis Figuier, Camille Flammarion, Paul Féval, Alexandre Dumas, Eugène Scribe, Racine gibi yaban- cý ve Nâmýk Kemal, Abdülhak Hâmid gibi Türk yazarlarýnýn eserlerini okudu; Dumas, Scribe ve Racine’den tercümeler yaptý. 1883’te Mechitariste Okulu’ndan mezun oldu. Maddî imkânsýzlýklar yüzünden öð- renimine devam edemediyse de yeteneði- ni keþfeden hocalarý Pierre Vassal ve Ray- mond Père’in tavsiyesiyle Paris’ten getir- tilen klasik, romantik ve natüralist yazar- larýn eserlerini okudu. Bir yandan da Ýngi- lizce ve Almanca dersleri alýyordu. Ýzmir’e gelen bütün Ýtalyan ve Fransýz operet kum- panyalarýnýn oyunlarýný seyretti. Ýlk yazýsý Hazîne-i Evrak’ta çýkan “Deniz Danasý”dýr (II, nr. 6, 3 Mart 1883, s. 88-89). Ýlk edebî yazýsý (mensur þiir) “Aþkýmýn Mezarý” ise Tercümân-ý Hakîkat’te yayýmlandý (nr. 1461, 23 Nisan 1883). 1884’te Envâr-ý Ze- ’ya tercümeler yaptý. Tevfik Nevzat ve Býçakçýzâde Hakký’yla birlikte Nevruz der- gisini çýkarmaya baþladý (13 Mart – 27 Aðus- tos 1884 arasýnda on sayý). Burada Alfred de Musset, Victor Hugo gibi Fransýz ro- mantiklerinden nesir halinde þiir tercüme- leri, Louis Figuier’den popüler fennî yazý- lar ve derginin ilâvesi olarak George Oh- net’nin Demirhane Müdürü adlý roma- nýný yayýmladý. 1885 yýlýnda Hariciye’ye girmek üzere Ýstanbul’a gittiyse de bu giriþim baþarýsýz olunca Ýzmir’e döndü. Abdülhalim Mem- duh vasýtasýyla tanýþtýðý kitapçý Arakel’in teklifiyle Fransýz edebiyatý tarihi yazmaya baþladý. I. cildini kýsa sürede yazdýðý Garp- tan Þarka Seyyâle-i Edebiyye: Fransa Edebiyatýnýn Nümune ve Tarihi adlý eserini (I. cilt, Medhal: Ezmine-i Mutavas- sýta ve On Altýncý Asýr, Ýstanbul 1303) bir yi bulan þehir nüfusu 1970 sayýmýnda 50.000’e yaklaþtý (46.392). Þehir, Ýzmir- Ankara karayolunun güneyine ve demir- yolunun güneydoðusuna doðru büyüme- sini sürdürdü. 1970’ten sonra imar iþleri yoðunlaþtý. Þehrin en canlý ekseni olan ve istasyonu iþ merkezine baðlayan Ýsmet Pa- þa caddesi çok katlý binalarla yeniden dü- zenlendi. 1980’den itibaren þehirdeki ko- nut artýþýnda patlama görüldü. 1953’te on bir olan mahalle sayýsý 1973’te on üç, 1980’de on dört, 1997’de on altý, günü- müzde (2011) on dokuza ulaþtý (Aybey, Bozkurt, Karaaðaç, Elmalýdere, Mehme- tâkif, Köme, Iþýk, Özdemir, Dikilitaþ, Üna- lan, Kurtuluþ, Ýslice, Durak, Sarayaltý, Ke- malöz, Cumhuriyet, Fatih, Atatürk, Fevzi- çakmak mahalleleri). Söz konusu mahal- leler 4325 hektarlýk bir alaný kaplamakta- dýr. Bu mahallelerden Atatürk, Fevziçak- mak, Cumhuriyet, Dikilitaþ, Karaaðaç, Fa- tih, Mehmetâkif ve Kemalöz’ün büyük kýs- 1980’den sonra geliþen yeni mahalleler- dir. Yeni mahallelerin kurulmasýyla nüfus artýþýnýn daha da hýzlandýðý Uþak þehrinde 1975 yýlýnda 60.000’e çok yaklaþan nüfus (58.578) 1980’de 70.000’i aþtý (71.469), 1985’te 90.000’e yaklaþtý (88.267) ve 1990 sayýmýnda ilk defa 100.000’i geçti (105.270). Son yapýlan sayýmda (31 Aralýk 2010) nü- fus 180.414’e ulaþtý. Bu nüfusla Uþak þeh- ri, 2010 yýlýnda Türkiye’de nüfusu 100.000’i aþan yetmiþ beþ yerleþme yeri arasýnda kýrk ikinci sýrada bulunmaktadýr. Uþak’ýn bu hýzlý geliþmesi önemli bir sa- nayi þehri olmasýnýn bir sonucudur. Þehir- de baþta þeker sanayii olmak üzere çeþitli gýda sanayii kollarý, ayrýca geleneksel halý- kilim, battaniye, pamuklu dokuma ve de- ri sanayii dikkat çeker. Halý sanayii bera- berinde halý makineleri sanayiini de geliþ- tirmiþtir. Geleneksel deri iþleme sanayii günümüzde elbiselik deri (zig deri) ve de- ri konfeksiyon yapýmýný kamçýlayarak bu konfeksiyon türünde Uþak’ý ön plana çýkar- mýþtýr. Uþak þehrinin merkez olduðu Uþak ili Manisa, Kütahya, Afyon ve Denizli ille- riyle kuþatýlmýþtýr. Merkez ilçeden baþka Banaz, Eþme, Karahallý, Sivaslý ve Ulubey adlý beþ ilçesi vardýr. 5341 km² geniþliðin- deki Uþak ilinin sýnýrlarý içinde 2010 sayý- mýnýn sonuçlarýna göre 338.019 kiþi yaþý- yordu, nüfus yoðunluðu altmýþ üç idi. Di- yanet Ýþleri Baþkanlýðý’na ait 2007 yýlý is- tatistiklerine göre Uþak il ve ilçe merkez- lerinde 130, kasaba ve köylerde 389 ol- mak üzere toplam 519 cami bulunmak- tadýr. Þehir merkezindeki cami sayýsý yet- miþ yedidir. UÞAKLIGÝL, Halit Ziya Halit Ziya Uþaklýgil
3

romancý ve yazar.lizce ve Almanca dersleri alýyordu. Ýzmir e gelen bütün Ýtalyan ve Fransýz operet kum-panyalarýnýn oyunlarýný seyretti. Ýlk yazýsý Hazîne-i Evrak ta

Feb 02, 2021

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
  • 227

    BÝBLÝYOGRAFYA :

    Bilge Purutçuoðlu, Uþak Þehir Etüdü, Uþak1970; Haþim Tümer, Uþak Tarihi, Ýstanbul 1971;Besim Darkot – Metin Tuncel, Ege Bölgesi Coð-rafyasý, Ýstanbul 1995, s. 26, 79-80; Besim Dar-kot, “Uþak”, ÝA, XIII, 73-75; Yüksel Sayan, UþakEvleri, Ankara 1997; Lütfi Özav, “Uþak Ýlinin Coð-rafyasý”, Cumhuriyetin 75. Yýlýnda Uþak, Uþak1998, s. 29-48; a.mlf., “Uþak Þehir NüfusununTarihi Geliþimi”, Süleyman Demirel ÜniversitesiBurdur Eðitim Fakültesi Dergisi, sy. 2, Burdur2001, s. 137-148; a.mlf. – Tuncer Yüksel, “Uþak’-ta Dericilik ve Coðrafî Çevre Üzerine Etkileri”,Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Der-gisi, sy. 1, Uþak 1998, s. 39-50; Sadiye Tutsak,Cumhuriyetin Ýlk Yýllarýnda Uþak, Ýzmir 1998;a.mlf., “Cumhuriyetin Ýlk Yýllarýnda Uþak’ta Ti-caret ve Sanayi”, 21. Yüzyýlýn Eþiðinde UþakSempozyumu, Ýstanbul 2001, II, 771-786; Nuret-tin Bilgen, Uþak Kent Coðrafyasý (doktora tezi,1999), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü; Turhan Çetin,“Uþak Þehrinde Nüfus Hareketleri”, 21. YüzyýlýnEþiðinde Uþak Sempozyumu, II, 699-716; Ha-san Kara, “Uþak’ta Hava Kirliliði”, a.e., II, 1077-1084; Erdoðan Solak, XX. Yüzyýlda Uþak, Uþak2002; Ýlkler Þehri Uþak, Uþak 2005; Suraiya Fa-roqhi “.Ushak”, EI 2 (Fr.), X, 986-987.

    ÿMetin Tuncel

    – —UÞAK ULUCAMÝÝ

    (bk. ULUCAMÝ).˜ ™

    – —UÞAKLIGÝL, Halit Ziya

    (1865-1945)

    Edebiyât-ý Cedîde’ye mensupromancý ve yazar.˜ ™

    Eyüp’te dünyaya geldi. Uþþâkýzâdeler di-ye anýlan ve bir kolu Ýzmir’e yerleþerek ha-lý ticaretiyle uðraþan Uþaklý Helvacýzâdelerailesine mensuptur. Dedesi Hacý Ali Efen-di, Ýstanbul’daki dükkânýnýn baþýna oðluHacý Halil Efendi’yi getirdi. Halit Ziya ti-caretle ilgisi bulunmayan, zarif yaratýlýþlý,Mevlânâ Celâleddin ve Hâfýz-ý Þîrâzî hayra-ný, yaþam tarzý bakýmýndan Avrupaî olanHacý Halil Efendi’nin üçüncü çocuðudur.Mercan’daki bir mahalle mektebinde baþ-layan eðitimi yeni usulde öðrenim verensýbyan mektebinde sürdü. Daha sonra aile-sinden izinsiz Fâtih Askerî Rüþdiyesi’ne kay-doldu. Okuma aþký, edebiyat ve tiyatroyailgisi dolayýsýyla Türkçe’de yayýmlanan te-lif ve tercüme eserleri okudu. Ýþleri bozu-lan babasýnýn Ýzmir’e dönmesi üzerine bu-rada önce Ýzmir Rüþdiyesi’ne yazýldý. Eði-tim sisteminden memnun olmayan dede-si yabancý dil dersleri için Farsça, Fransýz-ca, Almanca, Ýtalyanca ve Rumca’yý iyi bi-len avukat Auguste de Jaba’yý, matematikdersleri için Ermeni kâtip Antuan’ý özelhoca tuttu. Hocalarýnýn yardýmýyla Ponson

    de Terrail’ýn bir romanýný Türkçe’ye çevi-ren Halit Ziya, Ermeni Katolik rahipleri-nin açtýðý özel Mechitariste Okulu’na kay-dedildi. Bu çevre ailesinden gelen alafran-ga eðilimini daha da kuvvetlendirdi. Okul-da Eugène Sue, Jules Verne, Louis Figuier,Camille Flammarion, Paul Féval, AlexandreDumas, Eugène Scribe, Racine gibi yaban-cý ve Nâmýk Kemal, Abdülhak Hâmid gibiTürk yazarlarýnýn eserlerini okudu; Dumas,Scribe ve Racine’den tercümeler yaptý.

    1883’te Mechitariste Okulu’ndan mezunoldu. Maddî imkânsýzlýklar yüzünden öð-renimine devam edemediyse de yeteneði-ni keþfeden hocalarý Pierre Vassal ve Ray-mond Père’in tavsiyesiyle Paris’ten getir-tilen klasik, romantik ve natüralist yazar-larýn eserlerini okudu. Bir yandan da Ýngi-lizce ve Almanca dersleri alýyordu. Ýzmir’egelen bütün Ýtalyan ve Fransýz operet kum-panyalarýnýn oyunlarýný seyretti. Ýlk yazýsýHazîne-i Evrak’ta çýkan “Deniz Danasý”dýr(II, nr. 6, 3 Mart 1883, s. 88-89). Ýlk edebîyazýsý (mensur þiir) “Aþkýmýn Mezarý” iseTercümân-ý Hakîkat’te yayýmlandý (nr.1461, 23 Nisan 1883). 1884’te Envâr-ý Ze-kâ’ya tercümeler yaptý. Tevfik Nevzat veBýçakçýzâde Hakký’yla birlikte Nevruz der-gisini çýkarmaya baþladý (13 Mart – 27 Aðus-tos 1884 arasýnda on sayý). Burada Alfredde Musset, Victor Hugo gibi Fransýz ro-mantiklerinden nesir halinde þiir tercüme-leri, Louis Figuier’den popüler fennî yazý-lar ve derginin ilâvesi olarak George Oh-net’nin Demirhane Müdürü adlý roma-nýný yayýmladý.

    1885 yýlýnda Hariciye’ye girmek üzereÝstanbul’a gittiyse de bu giriþim baþarýsýzolunca Ýzmir’e döndü. Abdülhalim Mem-duh vasýtasýyla tanýþtýðý kitapçý Arakel’inteklifiyle Fransýz edebiyatý tarihi yazmayabaþladý. I. cildini kýsa sürede yazdýðý Garp-tan Þarka Seyyâle-i Edebiyye: FransaEdebiyatýnýn Nümune ve Tarihi adlýeserini (I. cilt, Medhal: Ezmine-i Mutavas-sýta ve On Altýncý Asýr, Ýstanbul 1303) bir

    yi bulan þehir nüfusu 1970 sayýmýnda50.000’e yaklaþtý (46.392). Þehir, Ýzmir-Ankara karayolunun güneyine ve demir-yolunun güneydoðusuna doðru büyüme-sini sürdürdü. 1970’ten sonra imar iþleriyoðunlaþtý. Þehrin en canlý ekseni olan veistasyonu iþ merkezine baðlayan Ýsmet Pa-þa caddesi çok katlý binalarla yeniden dü-zenlendi. 1980’den itibaren þehirdeki ko-nut artýþýnda patlama görüldü. 1953’teon bir olan mahalle sayýsý 1973’te on üç,1980’de on dört, 1997’de on altý, günü-müzde (2011) on dokuza ulaþtý (Aybey,Bozkurt, Karaaðaç, Elmalýdere, Mehme-tâkif, Köme, Iþýk, Özdemir, Dikilitaþ, Üna-lan, Kurtuluþ, Ýslice, Durak, Sarayaltý, Ke-malöz, Cumhuriyet, Fatih, Atatürk, Fevzi-çakmak mahalleleri). Söz konusu mahal-leler 4325 hektarlýk bir alaný kaplamakta-dýr. Bu mahallelerden Atatürk, Fevziçak-mak, Cumhuriyet, Dikilitaþ, Karaaðaç, Fa-tih, Mehmetâkif ve Kemalöz’ün büyük kýs-mý 1980’den sonra geliþen yeni mahalleler-dir. Yeni mahallelerin kurulmasýyla nüfusartýþýnýn daha da hýzlandýðý Uþak þehrinde1975 yýlýnda 60.000’e çok yaklaþan nüfus(58.578) 1980’de 70.000’i aþtý (71.469),1985’te 90.000’e yaklaþtý (88.267) ve 1990sayýmýnda ilk defa 100.000’i geçti (105.270).Son yapýlan sayýmda (31 Aralýk 2010) nü-fus 180.414’e ulaþtý. Bu nüfusla Uþak þeh-ri, 2010 yýlýnda Türkiye’de nüfusu 100.000’iaþan yetmiþ beþ yerleþme yeri arasýndakýrk ikinci sýrada bulunmaktadýr.

    Uþak’ýn bu hýzlý geliþmesi önemli bir sa-nayi þehri olmasýnýn bir sonucudur. Þehir-de baþta þeker sanayii olmak üzere çeþitligýda sanayii kollarý, ayrýca geleneksel halý-kilim, battaniye, pamuklu dokuma ve de-ri sanayii dikkat çeker. Halý sanayii bera-berinde halý makineleri sanayiini de geliþ-tirmiþtir. Geleneksel deri iþleme sanayiigünümüzde elbiselik deri (zig deri) ve de-ri konfeksiyon yapýmýný kamçýlayarak bukonfeksiyon türünde Uþak’ý ön plana çýkar-mýþtýr. Uþak þehrinin merkez olduðu Uþakili Manisa, Kütahya, Afyon ve Denizli ille-riyle kuþatýlmýþtýr. Merkez ilçeden baþkaBanaz, Eþme, Karahallý, Sivaslý ve Ulubeyadlý beþ ilçesi vardýr. 5341 km² geniþliðin-deki Uþak ilinin sýnýrlarý içinde 2010 sayý-mýnýn sonuçlarýna göre 338.019 kiþi yaþý-yordu, nüfus yoðunluðu altmýþ üç idi. Di-yanet Ýþleri Baþkanlýðý’na ait 2007 yýlý is-tatistiklerine göre Uþak il ve ilçe merkez-lerinde 130, kasaba ve köylerde 389 ol-mak üzere toplam 519 cami bulunmak-tadýr. Þehir merkezindeki cami sayýsý yet-miþ yedidir.

    UÞAKLIGÝL, Halit Ziya

    Halit Ziya

    Uþaklýgil

  • 228

    UÞAKLIGÝL, Halit Ziya

    ve Siyah (1896), Bu muydu? (1896), Kü-çük Fýkralar I-III (1897-1899), Heyhat(1898), Aþk-ý Memnû (1899), Bir YazýnTarihi (1900) ve Solgun Demet’i (1901)yayýmladý. Buna karþýlýk aile hayatý acýlar-la devam eden yazar çocuklarý Sadun ileGüzin’in ardýndan babasýný kaybetti. 1902yýlýnda doðan Halil Vedat da yýllar sonra Ti-ran’da görevli olduðu elçilikte intihar ede-cektir (1942).

    1908’de Reji komiserliðine tayin edildi;Dârülfünun’da Batý edebiyatý tarihi ve es-tetik dersleri verdi. II. Meþrutiyet’in ilânýy-la meydana gelen heyecanlý ve coþkulu fik-rî ve edebî ortam yazarý âdeta yenidencanlandýrdý; Sabah gazetesinde sosyal,kültürel ve siyasal makalelerinin yaný sý-ra II. Meþrutiyet öncesinde yetiþen, çeþit-li mesleklere mensup gençlerin özlemleri-ni, hayat karþýsýnda aldýklarý tavrý roman-laþtýran Nesl-i Ahîr’i tefrika ettirmeyebaþladý. 1908’de kurulan Sahne-i Osmâ-nî’nin edebî heyetine, Türk Derneði ile Ýt-tihat ve Terakkî Cemiyeti’ne girdi. Ardýn-dan mâbeyin baþkâtibi oldu (Nisan 1909).1912 yýlý Temmuzuna kadar kaldýðý bu gö-revi sýrasýnda âyan üyeliði de yaptý. AhmedMuhtar Paþa’nýn kurduðu “Büyük Kabine”onu azledince yeniden üniversitedeki ders-lerine döndü, ayrýca Tütün Ýnhisarý ÝdareMeclisi reisliðine tayin edildi. Maarif Nezâ-reti’nin kurduðu Istýlâhât-ý Ýlmiyye Encü-meni ile Dârülbedayi’in edebî heyetindegörev aldý; bu dönemdeki edebî ürünleriTanin’de yayýmlandý.

    Ýttihat ve Terakkî’nin görevlendirmesiy-le 1913’te Paris’e ve Bükreþ’e, 1914’te te-davi için Almanya’ya gitti. I. Dünya Savaþýsýrasýnda (1915) Almanya’da bulunan Ha-lit Ziya, Saray ve Ötesi ile (1940-1942)Bir Acý Hikâye adlý hâtýratýnda buraylailgili geniþ bilgi verdi; seyahat notlarýný “Al-manya Mektuplarý” (Tanin, nr. 2383-2685,6 Aðustos 1915 – 3 Haziran 1916) ve “Al-man Hayatý” (Tanin, nr. 2579-2719, 18 Þu-bat 1916 – 7 Temmuz 1916) baþlýklarý al-týnda neþretti. Memuriyeti Millî Mücadeledöneminde sona erince Yeþilköy’deki köþ-küne çekilerek yoðun bir edebî faaliye-te giriþti. Çocukluk hâtýralarýný Þehbal’-de neþretti. Ýkdam, Vakit, Peyâm-ý Sa-bah’ta yazýlar yazdý. 1923’ten sonra Mil-lî Mecmua, Güneþ, Resimli Ay, Hayatdergilerinde hikâye ve gezi intibalarýný, kýs-men Vakit ve Cumhuriyet’te Kýrk Yýl’ý,yine Cumhuriyet’te Saray ve Ötesi’ni,Son Posta’da Bir Acý Hikâye’yi tefrikasuretiyle yayýmladýktan sonra kitap hali-ne getirdi. Akþam, Muhit, Varlýk, Yedi-gün, Anayurt dergilerinde de bazý ma-

    kale ve hikâyeleri çýktý. Dil inkýlâbýna gö-nülden inanan yazar I. Türk Dili Kurulta-yý’na (26 Eylül 1932) sunduðu, Türkçe’-nin geçirdiði evreleri ve dil sevgisini sa-natkârane bir üslûpla dile getirdiði, çokses getiren tebliðinden sonra HepsindenAcý (1934) ve Aþka Dair’i (1935), Mâi veSiyah ile (1938) Aþk-ý Memnû’yu (1939)sadeleþtirerek yayýmladý. Oðlu Halil Vedat’ýntrajik ölümünden sonra hayatla baðlarý-ný âdeta koparan yazar her türlü tedaviyireddettiði uzun bir hastalýðýn ardýndan öl-dü ve Bakýrköy Mezarlýðý’ndaki aile kabris-tanýna defnedildi (27 Mart 1945).

    Türk romanýnýn büyük ustasý olarak ka-bul edilen Halit Ziya, 1886-1908 yýllarý ara-sýnda sekiz roman kaleme almýþtýr. Bun-lardan Sefile (Hizmet, nr. 1-73, 30 Tem-muz 1887; yeni harflerle Ömer Faruk Hu-yugüzel, Ýstanbul 2006) ve Nesl-i Ahîr(Sabah, nr. 6808-6996, 7 Eylül 1908 – 16Þubat 1909; yeni harflerle Alev Sýnar Uður-lu, Ýstanbul 2009) uzun yýllar gazete sü-tunlarýnda kalmýþ, dolayýsýyla üzerlerindeçok az inceleme yapýlmýþtýr. Yazarýn ro-mancýlýðýný üç döneme ayýrmak mümkün-dür. Ýzmir’de yazýp yayýmladýðý ve düþmüþkadýna acýma konusunu iþlediði Sefile,ev içinde geçen üçlü bir aþk macerasýnýnele alýndýðý Nemide ve Bir Ölünün Def-teri acemilik döneminin ürünleridir. Fer-di ve Þürekâsý evin içinden dýþarýya açýl-dýðý ilk romandýr. Bu eserle birlikte olgun-luk dönemine giren yazar Servet-i Fünûn’un

    anlaþmazlýk sebebiyle tamamlayamadý. Ýz-mir’e dönüþünde Ýzmir Rüþdiyesi’nde Fran-sýzca, 1886’da açýlan Ýzmir Ýdâdîsi’nde Fran-sýzca, Türkçe ve edebiyat öðretmenliðiyleOsmanlý Bankasý’nda tercümanlýk ve mu-hasiplik yaptý. 18 Kasým 1886’da TevfikNevzat’la birlikte çýkarmaya baþladýðý Hiz-met gazetesindeki faaliyeti yazarýn edebîhayatýnda bir dönüm noktasý oldu. Telif vetercüme roman ve hikâyeleri, mensur þiir-leri, Türk ve dünya edebiyatlarý ile ede-biyatýn meselelerine ait makaleleri, “Ga-râib-i Fenniyye” baþlýðý altýndaki yazýlarý,“Letâif” baþlýklý fýkralarý, “Cüzdan” baþlýklýözdeyiþler ve çeviri hikâyeleriyle Ýstanbul’-da da adýndan söz ettirmeye baþladý. Osýralarda Mekteb ve Servet-i Fünûn’dayazýlarý çýkan Halit Ziya’nýn Bir Muhtýra-nýn Son Yapraklarý adlý hikâyesi (1888)Ýzmir’de yayýmlandý.

    1888’de annesini kaybeden romancý,1889’da amcasýyla çýktýðý iki aylýk Avru-pa gezisi izlenimlerini Hizmet ve Tarîk’egönderdiði mektuplarda anlattý. Bu izle-nimleri bazý hikâyelerinde de kullandý. Sa-bah gazetesinde çýkan hikâyeler (24 Ocak1899 – 6 Nisan 1899) daha sonra Bir Þi‘r-iHayâl’de “Þâdan’ýn Gevezelikleri” baþlýðýaltýnda toplandý (1914). Ayný yýl Köse RâifPaþa’nýn yeðeni Memnune Haným’la ev-lendi. Bir süre sonra peþpeþe dedesini, am-casýný, ilk çocuðu Vedide’yi kaybetti. Biraralýk Vilâyet Mesâlih-i Ecnebiyye Kalemibaþkâtipliði yaptý (1893). Ýki ay kadar bugörevde kaldýktan sonra Ýstanbul’a gide-rek Reji Ýdâre-i Umûmiyyesi Muhâberât-ýTürkiyye baþkâtibi, ayný yýl içinde Muhâ-berât-ý Türkiyye ve Tercüme Kalemi mü-dürü oldu. 1909 yýlýna kadar meþguliyetiaz olan bu iþte çalýþtý ve zamanýný edebîçalýþmalarýna ayýrdý. Bu sýrada Ali Ekrem,Ahmed Ýhsan, Hüseyin Cahit, Ahmed Hik-met, Saffetî Ziya, Tevfik Fikret ve CenabÞahabeddin’le tanýþtý. Ýstanbul’a geldiktensonra Servet-i Fünûn’da neþrettiði ilkhikâye “Cambaz Kýz”dýr (nr. 109, 13 Nisan1893). Mekteb dergisine verdiði “SanskritTârîh-i Edebiyyâtý: Vedalar” adlý makalesidolayýsýyla (nr. 1, 11 Ocak 1894, s. 19-20)bir soruþturma geçirdi; aklanmasýna rað-men 1896 yýlýnda Servet-i Fünûn’un Tev-fik Fikret’in idaresine geçmesine kadar faz-la bir þey yayýmlamadý. Mâi ve Siyah’ýnServet-i Fünûn’da tefrika edilmesi onuEdebiyât-ý Cedîde’nin tartýþmasýz en önem-li romancý ve hikâyecisi yaptý. Daha geniþkitlelere ulaþmak amacýyla Ýkdam ve Sa-bah gazetelerinde yazmaya baþladý. 1896-1901 yýllarý arasýnda edebî hayatýnýn enbaþarýlý, en verimli dönemini geçirdi. Mâi

    Halit Ziya Uþaklýgil’in Mezardan Sesler kitabýnýn el yazýsýylaithafý

  • 229

    Halit Ziya’nýn Saliha Haným, Aþk-ýMemnû gibi eserleri Fehim Spaho tara-fýndan Boþnakça’ya çevrilmiþtir (Saraybos-na 1923; Zagreb 1953). Sevdâ-yý Çetin veNikâh-ý Sânî hikâyelerini Saccad HaydarYýldýrým Urduca’ya çevirerek Hindistan’daMahzen adlý bir dergide yayýmlamýþtýr(Haziran 1907, Aðustos 1908). Servet-i Fü-nûn’dan Cumhuriyet dönemine kadar uza-nan bir zaman diliminde yaþayan Halit Zi-ya’nýn çok sayýdaki eseri üzerinde çeþitliaraþtýrmalarýn yaný sýra yüksek lisans vedoktora tezi yapýlmýþ, mensur þiirleri hak-kýnda yurt dýþýnda bir makale yayýmlan-mýþtýr (bk. bibl.).

    BÝBLÝYOGRAFYA :Mehmet Kaplan, Mehmet Kaplan’dan Seçme-

    ler, Ankara 1988, I, 218-229; a.mlf., “Hâlid Zi-ya”, ÝA, V/1, s. 143-147; Olcay Önertoy, Halit ZiyaUþaklýgil: Romancýlýðý ve Romanýmýzdaki Yeri,Ankara 1995; Ömer Faruk Huyugüzel, “Halit Zi-ya Uþaklýgil”, Servet-i Fünûn Edebiyatý, Ankara2006, s. 311-391; a.mlf. – Zeynep Kerman, “Ha-lit Ziya Uþaklýgil Bibliyografyasý”, TDl., sy. 529(1996), s. 164-248; Zeynep Kerman, Uþaklýgil’inRomanlarýnda Batýlý Yaþayýþ, Ýstanbul 2008;a.mlf., Yeni Türk Edebiyatý Ýncelemeleri, Ýstan-bul 2009, s. 186-219; Ýmran Aðca, Halit ZiyaUþaklýgil’in Romanlarýnda Yapý Tema (doktoratezi, 2008), Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Ens-titüsü; Hanifi Aslan, Halit Ziya Uþaklýgil’in Hikâ-yelerinin Tematik Ýncelenmesi (doktora tezi,2008), Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü-sü; Kathleen R. F. Burill, “The Prose Poem in Ot-toman Literature, Halit Ziya Uþaklýgil and HisPrototype Collection of Mensur Þiirler”, JTS, V/8(1984), s. 25-40; Nuriye Bilik, “Halid Ziya Uþak-lýgil’in Urdu Diline Tercüme Edilen Ýki Hikâyesi”,EKEV Akademi Dergisi, XIII/39, Erzurum 2009,s. 220; Mustafa Kutlu, “Uþaklýgil, Halit Ziya”,TDEA, VIII, 465-469.

    ÿZeynep Kerman

    – —UÞÂRÝYYÂT

    ( ��� א����� )Bir hadisi kitabýna alan muhaddisten

    Hz. Peygamber’e kadarsenedinde on râvi bulunan

    hadisler için kullanýlan terim(bk. ÝSNAD).˜ ™

    – —UÞEYRE GAZVESÝ

    ( �������א�� )Hz. Peygamber’in

    Kureyþ müþriklerinin kervanlarýný takip etmek amacýyla düzenlediði

    ilk gazvelerden biri.˜ ™

    Uþeyre (Zül‘uþeyre) Mekke ile Medine ara-sýnda, Medine’nin 210 km. batýsýndaki Yen-bu‘ (Yenbuunnahl) bölgesinde Mekke-Suri-ye ticaret yolu üzerinde bir mevkidir. Hic-

    retin 2. yýlýnýn Cemâziyelevvel (veya Cemâ-ziyelâhir) ayýnda (Kasým veya Aralýk 623)Medine’ye, Mekke’den bir Kureyþ ticaretkafilesinin sahil yoluyla Suriye’ye gitmek-te olduðu haberi geldi. Bunun üzerine Re-sûl-i Ekrem, Ebû Seleme el-Mahzûmî’yiMedine’de vekil býrakarak muhacirlerdenoluþan 150 veya 200 kiþilik askerî birlikleEbû Süfyân idaresindeki Kureyþ kervaný-nýn önünü kesmek için sefere çýktý. Sanca-ðý amcasý Hamza b. Abdülmuttalib’e verdi.

    Müslümanlarýn sadece bir atý ve otuzdevesi vardý, develere nöbetleþe biniyor-lardý. Sayýlarý otuz, kýrk veya yetmiþ oldu-ðu rivayet edilen muhafýz ve tüccardanmeydana gelen Mekke kervaný, Kureyþli-ler’in o dönemlerde Suriye’ye gönderdiðien önemli ve en zengin ticaret kafilelerin-den biriydi. Kureyþliler’in hemen tamamý-nýn bu kervanda malý bulunuyordu. Kay-naklarda Kureyþ kervanýnýn 1000 devedenteþekkül ettiði ve 50.000 dirhem kýyme-tinde ticaret eþyasý taþýdýðý zikredilmek-tedir. Müslümanlar Müdlic kabilesine aitUþeyre mevkiine gelince kimseye rastla-madýlar ve kervanýn buradan birkaç günönce geçtiði haberini aldýlar. Hz. Peygam-ber, bölgede yaþayan Benî Müdlic ve müt-tefiki Benî Damre ile antlaþma yaptýktansonra Medine’ye döndü. Müdlic kabilesininResûlullah’ý ve yanýndakileri misafir ettiðive bol ikramlarda bulunduðu rivayet edil-mektedir. Hatta Belâzürî, Benî Müdlic’ingösterdiði bu misafirperverliðin müslü-manlarýn kervaný kaçýrmalarýna yol açtý-ðýný nakleder (Ensâb, I, 344). Bu kafileninertesi yýl meydana gelen Büyük Bedir Sa-vaþý’na sebep teþkil eden Kureyþ kervanýolduðu hususunda ittifak vardýr.

    Ýlk dönem kaynaklarýnda Resûl-i Ek-rem’in bu sefer esnasýnda Benî Müdlickabilesiyle yaptýðý antlaþmanýn metninerastlanmamaktadýr. Yalnýz Süheylî ve Kas-tallânî, Uþeyre Gazvesi’ni anlatýrken Hz.Peygamber’in Benî Müdlic’le yaptýðý ant-laþmadan bahsederek Benî Damre ile da-ha önce Ebvâ Gazvesi’nde yapýlan antlaþ-manýn metnini kaydetmektedir. Bu da Be-nî Damre ile imzalanan antlaþmanýn birbenzerinin Benî Müdlic’le de yapýldýðýnýgöstermektedir. Nitekim Muhammed Ha-mîdullah, Benî Müdlic kabilesiyle gerçek-leþtirilen antlaþmanýn elde bulunmadýðý-ný, ancak muhtemelen bu metnin o devir-de Damre, Gýfâr ve Cüheyne kabileleriyleakdedilen ittifak antlaþmalarýnýn benzeriolduðunu söylemektedir (Ýslâm Peygam-beri, I, 441).

    edebî beyannâmesi olan Mâi ve Siyah’ýkaleme alýr; eserin kahramaný Ahmet Ce-mil vasýtasýyla bu neslin özlemlerini, ede-biyat ve hayat karþýsýndaki tavrýný roman-laþtýrýr. Aþk-ý Memnû’da yeniden ev içi-ne dönen romancý, Kýrýk Hayatlar’da ön-ceki romanlarýndan farklý þekilde realistakýmýn temalarýndan biri olan sosyal çev-renin bireyleri etkilemesini iþler. Bu romanda bir aile dramýný, üçüzlü bir aþk mace-rasýný iþlemekle beraber yazar bu çerçe-veyi geniþleterek âdeta bütün bir þehreteþmil eder. Dolayýsýyla romanýn adýndakiçoðul eki anlamlýdýr ve tek bir ailenin de-ðil çeþitli sebeplerle hayatlarý kýrýlan, bo-zulan, sarsýlan fertlerin ve ailelerin dra-mýný dile getirir. Burada bütün bir top-lum sel halinde âdeta uçuruma doðru gi-der. Altmýþ yýllýk yazý hayatýnda þiir dýþýn-da pek çok eser kaleme alan Halit Ziyamodern Türk edebiyatýna romanlarý ve hi-kâyeleriyle damgasýný vurmuþ bir yazar-dýr. Kendisinden önce Türk romancýlýðýnahâkim olan Ahmed Midhat Efendi tarzýn-da görüldüðü gibi basit bir üslûpla vak‘a-yý ön plana çýkaran anlayýþ onunla deðiþ-miþ, olaya dayanan anlatým yerine kahra-manlarýn iç dünyasýný sanatkârane üslûp-la tahlile dayanan yeni bir anlayýþ benim-senmiþtir. Ayrýca Halit Ziya’nýn bir öncekidönemde olduðu gibi roman vasýtasýylaokuyucuya toplumsal mesaj verme en-diþesi yoktur. Türk edebiyatýnýn ayný za-manda büyük bir üslûp ustasý kabul edi-len Halit Ziya özellikle Mâi ve Siyah ro-manýnda bunu bütün ayrýntýlarýyla ortayakoymuþtur.

    Halit Ziya’nýn yukarýda geçen eserleri-nin dýþýnda kalanlar þöylece sýnýflanabilir:Mensur þiir: Mensur Þiirler (Ýzmir 1307),Mezardan Sesler (Ýzmir 1307). Piyes: Fü-ruzan (A. Dumas Fils’in Francillon’undanuyarlama, Ýstanbul 1334), Kâbus (Ýstan-bul 1334), Fare (Edouard Pierrot’nun LeSouris’sinden uyarlama, Ýstanbul 1341).Makale: Kenarda Kalmýþ (Ýstanbul 1342),Sanata Dair (I-IV, Ýstanbul 1938, 1939,1955, 1963). Hâtýrat: Kýrk Yýl (I-V, Ýstan-bul 1936), Saray ve Ötesi (I-III, Ýstanbul1940-1942), Bir Acý Hikâye (1942). Ten-kit: Hikâye (1889). Tercüme: Esrâr-ý Se-rendib (Louis Jacolliot’dan, Ýstanbul 1305),Nâkil (tercüme hikâyeler, 4 cüz, Ýstanbul1310-1312). Ýlmî eserleri. Haml ve Vaz‘-ýHaml (Ýstanbul 1306), Hesap Oyunlarý(Ýzmir 1308), Simyâ-i Kimyâ (Ýzmir 1308),Mebhasü’l-Kýhf (Ýzmir 1308), Kanun veFenn-i Velâde (Ýstanbul 1311), Ýlm-i Sî-mâ (Ýstanbul 1311), Birkaç Yaprak (Ýstan-bul 1316).

    UÞEYRE GAZVESÝ