RÖNESANS RESSAMLARİ Rönesans Dönemi Ressamları Hakkında Bilgi
RÖNESANS
RESSAMLARİ Rönesans Dönemi Ressamları Hakkında Bilgi
Rönesans resim sanatı, Antik Yunan ve Roma sanatından etkilenmiş olsa da uzun süre Bizans mozaik ve fresklerin etkisinde kalmıştır.
14. yy’da İtalyan sanatçılar resimde kaçış noktasını bularak perspektifi geliştirmişlerdir.
Perspektif kurallarına mekan, hacim ve ışık-gölge de eklenerek yeni bir resim anlayışı ortaya çıkmıştır.
İtalyan sanatçılar eserlerinde daha yumuşak renk tonlarına yönelmişlerdir.
Rönesans resminde güzellik ve zerafet sanatçılar için önemlidir.
Dini konuların yanı sıra doğaya ait motifler, stilize edilmeden tuvallere taşınmıştır.
Rönesans Resim Özellikleri
Konular zenginleşmiş, sanatçılar kişisel duygularını işlemiştir. Böylece
giderek Orta Çağın katı kural ve şekilciliğinden uzaklaşılmıştır.
Hollandalı sanatçılar, doğa gözlemine yer vermiştir.
Alman sanatçılar ağırlıklı olarak ağaç ve gravür alanında çalışmıştır.
İtalya’da ise din ve mitoloji konularında çıplak vücudun anatomik yapısı
incelenmiştir.
Manzara resimleri bu dönemde ortaya çıkmıştır.
Bu dönemde renk tonları yumuşamış ve fırça vuruşları bağımsızlaşmıştır.
Işık ve renk resimde ifadeyi, üçgen kompozisyonu vurgulayacak biçimde
kullanılmıştır.
Işık ve gölge farklı açıdan karşımıza çıkmıştır.
İtalyan Rönesansının ve hümanizmin en büyük güçlerinden biri olan Leonardo Da Vinci, 1452 yılında ailesinin adını aldığı Vinci kasabasında doğdu. Babası avukat Ser Piero Antonio da Vinci, Leonardo'nun annesi soylu bir aileden gelmediği için onunla evlenemedi ve Leonardo evlilik dışı doğdu. Annesi Catarina sonradan başka bir erkekle evlendiği için Leonardo babasının evinde yetiştirildi.Leonardo, ilk öğrenim yıllarında aritmetik ve geometride öğretmenlerini sorduğu sorularla şaşırtacak kadar çabuk ilerledi. Keskin zekası ve yetenekleri çok küçük yaşlarda bile dikkat çekiyordu. Müzikle de ilgileniyor ve oldukça iyi bir şekilde lut çalıyordu. Fakat çocukluk yıllarında en gözde uğraşı resimdi. Babası bu yeteneği farkedince, onu Flosansa'nın en önemli atölyelerinden birinin başında olan ve aslen bir kuyumcu ustası olan Andrea del Verroccio'nun eğitimine verdi. Burada Botticelli,Perugino, Lorenzo diCredi, Francesco di Simone, Botticini ve Biagio d'Antonio ile birlikte son derece kapsamlı bir sanat eğitimi aldı
Leonardo Da Vinci
Leonardo,1469 ile 1476 yılları arasında devam ettiği alışılmışın dışında bir eğitim veren 'politeknik labarutuvarından' çizim , mimari ve heykelin yanı sıra optik, botanik ve müzik alanlarında da temel bilgiler edindi. 1472 yılının Haziran ayında adı Floransa'lı ressamlar loncasının defterine bağımsız bir ressam olarak Lyonardo di Ser Piero da Vincidiye geçti. 1482 yılına kadar ünlü ve zengin bir koruyucusu olmadan bağımsız olarak çalıştı. Sadece kendi seçtiği resim ve heykel konularını çalıştı ayrıca örneklerini doğadan alan ilk ressam oldu. Eski resim anlayışının biçim ve renk çalışmalarından oldukça ileri giderek ışık ve gölge etkilerinin ilk farkına varan ressam da o oldu. Rengin perspektifle değişkenliğini irdeledi. Fakat ışığın özelliklerini sadece görmekle yetinmedi, bilgiye karşı doymaz merakıyla gözün fiziksel yapısını inceledi, optik ve dalga hareketleri üzerine çalıştı. Bununla da yetinmeyen Leonardo, hayvan ve insan bedeninin yapısını inceledi ve adele hareketlerinin kurallarını araştırdı. İlk defa fizyoloji ve botanik'i inceleyerek bu bilimlere de öncülük yaptığını da eklersek onun ne kadar çok yönlü bir zeka olduğu anlaşılabilir.
Üslubu.:
Resim, Leonardo da Vinci'nin sanatında önemli bir yer tutar. Onun bütün araştırmalarının yüce ereği resimdi. Nitekim bu amaçla yeni bir üslûp geliştirip kabul ettirdi: tuvalleri gölge ve ışık yığınları halinde işlenmiş, düzenli geometrik (üçgensi ya da piramitsi) kompozisyonlar halindedir; eritilmiş, yumuşatılmıştan kenarlar, bir çizgiyle belirlenmemiş, estomplanmıştır (hafif gölgelerle belirlenmiştir [sfumato tekniği]). Hafifletilmiş, örtülmüş olan renkler derin bir gizem ve şiir izlenimi yaratır. Leonardo resimlerinde ruhun sırlarını, tutkuları, duyguları vermeğe çalışır. İtalya'da o tarihte yeni olan bu teknikle yağlıboya resimler de yaptı.
Michelangelo Buonarroti (6 Mart 1475 – 18 Şubat 1564) Ünlü İtalyan Rönesans dönemi ressam, heykeltıraş, mimar ve şairidir. Tam adıMichelangelo di Lodovico Buonarroti Simoni’dir.
Michelangelo, heykeltıraştaki rüştünü kanıtladığı ilk ve en ünlü eseri olan çocuk kral Davud’un heykelini yaptığında henüz 26 yaşındadır. Beş buçuk metrelik bir mermer kütleden çıkaracağı eser için genç dâhi, mermer bloğun yanına bir baraka inşa ederek, yardımcısız bir şekilde, çoğu zaman geceli gündüzlü çalışarak Rönesans sanatının harikalarından biri olarak kabul edilen David’iyaratır.
1505 yılında Papa II. Julius tarafından kendisine, en önemli başarılarından biri olacak Vatikan’ın yanındaki Sistine Şapeli’nin tavan resimlerinin yapılması işi verilir. 3 yıl sonra başlayacağı bu görevi sanatçı, 520 metrekarelik bir alanda yaklaşık dört yıllık bir çalışmanın ürünü olarak bitirir. Ortasının da, her biri Âdem, Havva ve Nuh Tufanıyla ilgili İncil’in Eski Ahit’inden alınma öykülerden esinlenerek yapılan resimlerin bulunduğu dokuz pano bulunan freskin yan unsurları da mitolojik figürlerle bezelidir. Özellikle “Adem'in Yaratılışı” ismindeki sahne batı resim sanatının en canlı tasvirlerinden biri kabul edilir.
Michelangelo
Adem’in Yaratılışı
Kıyamet Günü tablosuna başından beri muhalefet eden yeni Papa IV. Paulus ise, tablodaki imgelerin fazlaca müstehcen göründüğünü belirterek Michelangelo’dan tabloyu biraz daha ‘düzgün’ hale getirmesini isteyince, ustanın cevabı şu olur: “Papa’ya söyleyin, bu küçük bir mesele ve kolaylıkla uygun hale getirilebilir. Önce kendisi yaşadığımız bu dünyayı uygun ve yaşanılır bir hale getirsin, sonra da bu tablo da aynı uygunluğa girecektir.” Michelangelo’nun yaşadığı çağ, kendisiyle boy ölçüşebilecek derecede yetkin ressam ve heykeltıraşçılara da tanıktır aynı zamanda.
“Kıyamet Günü” Adlı Tablo
Üslubu.:
Rönesans sanatına benzersiz bir etkide bulunan Michelangelo, klasik sanat tekniklerini öğrenmesinin yanı sıra asıl olarak, insan formunu her açıdan tasvir edebilmek için kadavralar üzerinde çalışıp, Yunan ve Roma sanatından devraldığı idealleştirilmiş insan tasarımlarını ulaştığı gerçekçilik boyutunu yakalamaya çalışır. Batı resminin babası olarak bilinen Giotto’nun resmindeki doğallık ve gerçekçilik ile 15. yüzyıl başında tam olarak anlaşılabilen derinlikte perspektif olgusunu geliştirip kendi tarzına temel yapan Michelangelo onlarca heykel, freskeimza atıp Roma’nın yeniden inşa ve düzenlenmesinde de önemli görevler almıştır.Onu idolü olarak seçen bir çok kişi vardır.
Raffaello (d. 6 Nisan 1483 - ö. 6 Nisan 1520) , ünlü İtalyan ressamdır. Rafaello, RaffaelloSanzio, Raffaello Santi, Raffaello de Urbino veya Rafael Sanzio de Urbino gibi isimlerle de anılmıştır. İtalya'nın Urbino kentinde 6 Nisan 1483'te doğdu. Raffaello, Rönesans hareketlerini, erken gelişmiş becerikli bir genç olarak görmüş, işe on altı yaşında yaptığı “Havva’nın yaratılışı” ve “Trinite” tabloları ile başlamıştır.
Havva’nın yaratılışı Trinite
Raffaello
Üslubu.:
Raffaello’in Urbino’daki çalışmalarında Melozzo de Forli, Piero della Francescave en çok Pietro Perugino’nun üslûbu görülür. Özellikle, 1503 senesinde tamamladığı “Coronation of Virgin - Taç giyme” tablosunda Perugino’nun etkisi görülür. Bunun en büyük nedeni Floransa'ya gitmeden önce, Perugia'da Pietro Perugino'dan öğrenim görmüş olmasıdır.Perugino'nun bu etkisi altında, 1504 senesinde, çizdiği en son tablo "Kutsal bâkirenin evlenmesi - Marriage of the virgin"dir. Bu resmi ile Perugino’danüslûp olarak ayrılmaya başlamıştır. Raffaello, Floransa’ya gidince kendisini Rönesans’ın içinde buldu. Leonardo da Vinci ve Michelangelo etkisinde kalarak sanatına yenilikler kattı. Çizdiği teolojik, felsefî, lirik tablolarında sükûnet; renklerde âhenk; konularda berraklık ve bir bütün ifâde hâkimdir. Raffaello’in yaptığı işlerden biri de kumaş üzerine koyduğu süslemelerle, duvar örtüleri hazırlamasıdır.
Kutsal Bakirenin Evlenmesi
(1480 - Regensburg, 1538) Alman ressam, gravürcü ve mimar. özellikle manzara resimleriyle ünlü olan Albrecht Altdorfer, Lucas Kranach(Yaşlı), Wolfgang Huber, Jörg Breu ve Jörg Kölderer'in de üyesi oldukları Tuna okulunun en büyük sanatçısı sayılmaktaydı. Sürekli yeşilliklerle ilgilenmesinin, yapraklar ve agaçları kusursuzca resmetmesinin ve insanın ruh durumları ile eylemlerini görünümle bütünleştirme yeteneginin en güzel örneği, sonradan parçalanıp Nürnberg, Prag ve Floransa'daki müzelere dağıtılan St. Floriankilisesi mihrap panolarıdır (1509-18). Bavyera dükü Wilhelm IV'ün, bir dizi anıtsal klasik savaş resminin parçası olarak sipariş ettiği büyük boyutu, uzamsal düzenli başyapıtı İskender'in Savaşı 'ysa (1529; AltePinakothek, Münih), Altdorfer'in sihir, yıkıntılar, fantastik manzaralar ve esrarlı ışıklara ilgisinin güzel bir örneğidir.
Albrecht Altdorfer DÜRER
Üslubu.:
Bakır veya tahta levhalar üzerine kazıma
teknigiyle yaptıgı gravür çalışmalarıyla
tanınmıştır.gravürlerinde çizgi formlarının belirliligi
belirgin haldedir. Resimlerinde ise katı bir biçimleme
ve titizlik göze çarpar. Ayrıca kendi portresini
yapan ilk sanatçıdır.
Resimde özellikle kumaş kıvrımları ve saçlarda
ayrıntılı bir gerçeklik vardır.
Albrecht Altdorfer DÜRER Eserleri
(1431-1506) İtalyan bir rönesans ressamıdır. Dünyanın heryerinde rakursiye en güzel örnek gösterilen tablosu Türkçe adıyla 'Ölü İsa' dır.Bunun dışında rönesansıanlatan yüzlerce tablosu da vardır.
“Ölü İsa” Tablosu
Andrea Mantegna
Üslubu.:
Resimlerinde genellikle gerçekçiliğe önem
vermiştir. Renkleri kullanışı canlı tonlarladır. Figürleri
gerçek boyutundadır ve belli bir olayı yansıtmıştır.
Baccio Bandinelli ya da Bartolommeo Bandinelli, gerçek adıyla Bartolommeo Brandini (1493 - Şubat 1560, Floransa), Rönesans döneminde yaşamış İtalyan, Maniyerist heykeltıraş ve ressam. Heykel sanatına ilgi duyan Bandinelli daha sonra ressam ve heykeltıraş Giovanni FrancescoRustici'nin yanında çalıştı. Erken dönem çalışmalarından biri dönemin ünlü ailelerinden birine mensup olan Giuliano de' Medici için yaptığı Saint Jeroma in wax adındaki tablodur.
Baccio Bandinelli
Üslubu.:
Resimlerinde genel olarak soguk ve arka plan
olarak koyu renkleri tercih etmiştir. Figürlerinde 1/8
oranını kullanmıştır. Heykellerini beyaz mermerden
yapmıştır ve son derece gerçekçi çalışmıştır.
Ressam Valentin van Orley'in oğluydu. 1515'te Naibe Margarete'nin (Avusturyalı) hizmetine girdi ve üç yıl sonra saray ressamlığına getirildi. Orley'in ilk önemli yapıtı, 1512 dolayında yaptığı ve Aziz Tomas ile Aziz Matta'yı konu alan altar panosudur. Bu panonun orta parçası bugün Viyana'daki Sanat Tarihi Müzesi'nde, kanatları ise Brüksel'deki Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi'ndedir. Orley 1516-22 arasında Jan Mabuse'ün üslubundan, bundan sonra da duvar halısı modelleri Brüksel'de bulunan Raffaello'dan etkilendi. "Eyub'un Sabrı" (1521, Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi, Brüksel) adlı altar panosunda her iki sanatçının etkileri açıkça görülür.
Bernard van Orley
Üslubu.:
Orley 1516-22 arasında Jan Mabuse'ün
üslubundan, bundan sonra da duvar halısı modelleri
Brüksel'de bulunan Raffaello'dan etkilendi. Konu
olarak çogunlukla dini ele almıştır ve resimlerinde
Bakire Meryem’i ve oglu Isa’yı yapmıştır. Kumaş
kıvrımlarını detaylıkla işlemiştir. Resimlerindeki arka
plan mimariye önem vermiştir.
İspanyol Rönesansı dönemi ressamı, heykeltıraş ve mimarı. Resimleri dönemin kralı tarafından beğenilmeyince Roma'da bir atölye açtı ve maniyerizm etkisinde çalışmalar yaptı. Resimlerinde insan yüzlerini olduğundan farklı resmetmesi El Greco'nun kör veya ileri derece göz kusuru olduğuna yorumlandı. Eserleri yaşadığı dönemden uzun yıllar sonra hak ettiği değeri buldu
El Greco
Üslubu.:
El Greco'nun dramatik ve dışavurumcu üslubu
çagdaşlarınca tam olarak anlaşılamadı ve ancak 20.
yy'da tam olarak takdir edildi. El Greco genel resim
akımlarından bagımsız, şahsına özgü bir sanatçı olarak
yorumlansa da, resimlerindeki uzun figürler ve tuhaf
renk seçimi, batı resmiyle Bizans resminin bir bileşimi
olarak kabul edilir. Resimlerindeki renklerde ışık-gölge
çok göze çarpar.
Asıl adı Guido Di Pietro, Giovanni da Fiesole olarak da bilinir.
(d. y. 1400, Vicchio, Floransa Cumhuriyeti - ö. 18 Şubat 1455, Roma), İtalyan Ressam.
Erken Rönesans dönemi Floransa okulu içinde değerlendirilen yapıtlarında dingin bir dinsel tutum ve güçlü bir klasik etki görülür. İlk ürünlerinin büyük bir bölümü, Floransa'daki San Marco Manastırı'nda kaldığı sırada yaptığı duvar resimleridir. Yaşamının son yıllarında gene Floransa'dakiSS. AnnunziataKilisesi'nde bulunan bir gümüş dolabın kapakları için 35 resimlik bir dizi yapmıştır.
Fra Angelico
Üslubu.:
Angelico'nun, gotik gelenegin en büyük ressam ve
minyatürcüsü Lorenzo Monaco'nun yanında yetiştigi
de söylenir. Onun figürlerine ruhani bir hava
kazandıran titrek ışıltı ile temiz, ayrıntılarda özenli
ince işçiligi Monaco'nun etkisini yansıtır. Mekânın
belirtilmesinde perspektiflikten yararlanma
yöntemlerini yakından izliyordu. Resimlerinde
çogunlukla sarı kırmızı ve ten rengi kullanıyor.
Giorgio Vasari (30 Temmuz 1511 – 27 Haziran 1574) İtalyan ressam, yazar, tarihçi ve mimar. İtalyan sanatçılarla ilgili yazdığı bibliografyalarıylaünlüdür, sanat tarihçiliği yazarlığının kurucusudur.
1511'de Toskana bölgesindeki Arezzo'da doğan Giorgio Vasari, 1574'te Floransa'da ölmüştür. Rönesans ilk kez İtalyan sanatçı GiorgioVasari tarafından Vite'de kullanılmış, 1550 yılında basılmıştır.
Giorgio Vasari
Üslubu.:
Dini konuları ele alan Vasari daha çok pastel
renkleri ele almıştır. Bol figürlü olan resimlerindeki
fırça vuruşları gayet yumuşaktır ve detaylı
çalışılmıştır.
Dönemin belgelerine göre Giorgione'nin yeteneği erken keşfedildi. Vasari'nin
ressamın öldüğünü söylediği yaş doğru ise, 1500'de henüz 23 yaşındayken, Doge
Agostino Barberigo ve komutan Consalvo Ferrante gibi önemli kişilerin portrelerini
çizmek için seçildi. 1504'te, doğduğu kentteki bir katedralde, başka bir komutan olan
Matteo Costanzo anısına yaptırılacak olan altar resmi Giorgione'ye sipariş edildi.
1507'de Venedik'teki Düka Sarayı'nın salonlarından biri için resimler çizdi. 1507-
1508 yılları arasında, diğer ressamlarla birlikte, yeni yapılan Fondaco dei
Tedeschi'nin dış cephe fresklerinin hazırlanmasında çalıştı. Ressam daha önce de Casa
Soranzo ve Casa Grimani alli Servi gibi bazı Venedik saraylarının dış cephesine
freskler çizmişti. Vasari'ye göre Giorgione'nin eserleri üzerinde etki bırakan önemli
olaylardan biri, Leonardo da Vinci'yle 1500 yılında Venedik'i ziyareti sırasında
görüşmesiydi. Tüm tanıklılara göre Giorgione romantik etkiler altında olan, sanatın
duygusal ve hayalgücüne dolu zarafetini bilen, şiirsel melankoliye yatkın biriydi.
Dahası ressam, da Vinci'nin yirmi sene önce Toskana'da yaptığı gibi, Venedik resmini
de tüm antik katı kurallardan kurtarmış, özgürlük ve ustalığı resmin temeline
yerleştirmişti.
Giorgione
Üslubu.:
Giorgione resme bazı yenilikler getirdi. Altarpanoları ve portreler dışında, konusunu incilden ya da klasik dönemden almayan, belirli bir öyküyü betimlemeyen resimler de çizdi. Konulu resimlerinde ise harekete yer vermedi, daha çok lirik ya da romantik duyguların uyandırdıgı ruh hâlini yansıttı. Arka plan olarak kullanılan manzara vurgulanmaktadır. Giorgione, ışık gölgenin daha gelişmiş bir türü olan sfumato tekniğini kullanarak, resimde ışığı ve perspektifi renklerin tonları ile betimlemeye yaklaşık olarak Leonardo ile aynı dönemde başladı. Resimde bir çıplağı çerçeveleyen dış mekân manzarası yenilikçi bir unsurdu. Zengin renk kullanımını ve romantik manzaralar yapmışıtır. Figürler, Giorgione'yeözgü rüya benzeri bir durumda resimlerde görülen belirsiz bir manzara içinde kaybolmuş gibidir.
Asıl adı Alessandro di Mariano di Vanni Filipepi olan, ama daha çok Sandro Botticelli ya da Il Botticello ("Küçük Fıçı") lakabıyla bilinen İtalyan ressamı (1 Mart 1445 – 17 Mayıs 1510). ("Küçük Fıçı") lakabı aslında kuyumcu ağabeyi Antonio Filipepi'ye aittir. Ancak resim eğitiminden önce ağabeyinin yanında çıraklık yaptığı süreçte Alessandro da aynı lakap ile anılmaya başlanmıştır. Kuyumcu çıraklığını bırakarak genç yaşta FraFilippo Lippi'nin atölyesinde resim, desen ve geometri öğrenmiştir. İlk yapıtlarından olan Yudit Öyküleri'nde (1472,Floransa, Uffizi Galerisi) Lippi'nin ve Lippi'den sonra yanlarında çalıştığı Antonio del Pollaiolo ve Verrocchio'nun etkileri görülür. 1480-1490 yıllarında, olgunluk döneminde Floransa'da Lorenzo de' Medici'nin korumasında sanat çalışmalarını sürdürmüştür. Bu dönemde,Primavera (İlkbahar) (1482, Uffizi), Venüs ile Mars (1483, Ulusal Galeri, Londra), Pallas Athena ile Kentaur (1485, Uffizi) gibi konusunu mitolojiden alan başyapıtlar gerçekleştirmiştir. Bu arada, kiliseler, dinsel dernekler için tablo siparişleri almıştır. Meryem'in Taç Giymesi(1488, Uffizi) bunlardan biridir
Sandro Botticelli
Yudit Öyküleri
Üslubu.:
Botticelli, Rönesans resim sanatının gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Kendisini deliliğin sınırına sürükleyen kaygısı, sanatına yön verdi. Uçucu ve coşkulu figürler çizmiştir. Ayrıca hastalık derecesine varan zerafet duygusu eserlerine, kendine özgü şiirimsi bir hava verir. Yapıtlarında hareket ve duruşun inceligi, ince uzun bedenli, uzun boyunlu ve yüzünde ciddi bir ifade taşıyan kadının zarifliği zengin bir doku oluşturur.
Daha sonra zarif ve özgun kompozisyonlar içeren bir dizi Madonna resmi gerçekleştirmiştir. Bunlar arasında Şamdanlı Madonna (Berlin),Magnificat Madonna'sı (1485, Uffizi) ve Narlı Madonna (1487, Uffizi) sayılabilir. Resimlerinde pastel tonlar kullanır. Uçucu ve coşkulu figürler çizmiştir. Ayrıca hastalık derecesine varan zerafet duygusu eserlerine kendine özgü, şiirsel bir hava verir.
Madonna
Konu.: Rönesans Ressamları
İlyas SEVINDIK
Resim öğretmeni
Konya Çimento Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi
SANAT TARIHI DERSI DÖNEM ÖDEVI