Doç. Dr. Turan Yüksek Rize Üniversitesi Pazar Meslek Yüksekokulu 53300-Pazar/Rize RĠZE YÖRESĠNDE YANLIġ ARAZĠ KULLANIMI VE NEDEN OLDUĞU ÇEVRESEL SORUNLAR
Doç. Dr. Turan Yüksek
Rize Üniversitesi Pazar Meslek Yüksekokulu
53300-Pazar/Rize
RĠZE YÖRESĠNDE YANLIġ ARAZĠ KULLANIMI VE
NEDEN OLDUĞU ÇEVRESEL SORUNLAR
Doğu Karadeniz Bölgesindeki en önemli doğal afetlerin başında Sel ve heyelan olayları gelmektedir.
Doğal kaya, zemin, yapay dolgu veya bunların bir ya da birkaçının bileşiminden oluşan malzemenin, yerçekimi, jeoloji, ve su içeriği gibi doğal faktörler ile doğal olmayan çeşitli faktörlerin etkisi altında eğim yönünde çoğunlukla dairesel yada düzlemsel hareketiyle sonuçlanan bir süreç heyelan olarak adlandırılmaktadır.
Genel olarak kayma ve birikme bölümlerinden oluşan heyelanların meydana gelmesinde; arazinin topoğrafik yapısı, iklim özellikleri (özellikle yağış ve sıcaklık), arazinin jeolojik yapısı, anakaya özellikleri,toprakların agregatlaşma özelliği ve erodibilite nitelikleri ve insan faktörü çok önemli etkiye sahiptir.
Ormanlar, jeolojik olarak heyelana uygun yamaçlar üzerinde statik dengenin oluşmasına katkı sağlamakta, yamacın hidrolik ve hidrolojik yapısını koruyarak suyun yamaç üzerinde heyelan oluşturma olasılığını azaltmaktadır. Toprak koruma yeteneği yüksek olan bitki örtüsünün tahrip edilerek; toprak koruma yeteneği az olan türlerin alana getirilmesi sonucunda heyelan olma olasılığı artmaktadır. 2000 Yılında Pazar havzasında yapılan bir çalışmada kızılağaç baltalıklarının tahrip edilerek çay plantasyonlarına dönüştürülmesi sonucu topraklarda erozyon olma olasılığının %149 arttığını ortaya konulmuştur. Erozyon olma olasılığının yüksek çıktığı bu arazide 11 kasım 2001 tarihinde meydana gelen heyelan sonucunda 10 dönüm büyüklüğünde arazi tahrip olmuştur (Yüksek ve Kalay 2004). Aynı çalışmada toprak kaymasının olduğu arazilerin tümünün çayla kaplı olması ve arazinin, eğim itibariyle havzanın en düşük eğimli (Port = % 26) yerlerinden biri olmasının dikkat çekici olduğu vurgulanmıştır.
GiriĢ
Şiddetli yağışlar veya bol miktarda karın hızlı erimesi sonucunda yan derelerden ani olarak gelen ve fazla miktarda katı materyal içeren büyük su kütlesi sel olarak adlandırılmaktadır.
Havzaların orta ve yukarı kesimlerinde bulunan koruyucu orman örtüsü derelerdeki akımının kontrol edilmesi üzerinde önemli etkiye sahiptir (Kalay ve Karagül 1992). Bu alanlardaki toprak koruma niteliği yüksek olan bitki örtüsünün tahrip edilerek arazi kullanım şeklinin insanlar tarafından değişikliğe uğratılması sonucunda erozyon ve sel olaylarının arttığı ifade edilmektedir.
Yine yapılan bazı çalışmalarda Çay plantasyon alanlarının artmasıyla birlikte can ve mal kaybına neden olan sel-heyelan ve toprak kayması olaylarının Rize yöresinde önemle vurgulanmaktadır.
GiriĢ
ÇalıĢmanın Amacı
Bu çalıĢmada: Rize yöresinde uygulanan hatalı arazi kullanım ve yönetimlerinin neden olduğu sel ve heyelan olayları, oluşturduğu zararlar ile yanlış arazi kullanımı arasındaki ilişki ortaya koymaya çalışılmıştır
Arazinin biyotik, abiyotik ve fizyografik özellikleri dikkate alınmadan yapılan her türlü kullanım şekli arazinin hatalı kullanımıdır.
Tarım arazilerin tarımsal amaçların dışında kullanımı Yanlış Arazi Kullanımıdır.
Orman, Çayır-Otlak Alanlarının Tahrip edilerek tarım arazisine dönüştürülmesi arazinin Yanlış Kullanılmasıdır.
Kurak ve Yarıkurak tarım arazilerinde su isteği fazla tarımsal ürünlerin yoğun sulama ile yetiştirilmesi Arazinin Yanlış Kullanılmasıdır.
Eğimli arazilerde toprakların yukarıdan aşağıya doğru sürülmesi Arazinin Yanlış Kullanılmasıdır.
Erozyona ve heyelana uygun arazilerde toprak koruma önlemi alınmadan tarımsal faaliyetlerin yürütülmesi veya yerleşim yerlerinin oluşturulması arazinin Yanlış kullanılmasıdır.
Arazinin Hatalı Kullanımı ne demektir?
Ülkemizin en yağışlı yerlerinden biri olan Rize'de yazları serin, kışları ılıman ve her mevsimi yağışlı bir iklim görülür. Yağışlar genelde yağmur şeklinde oluşmakta, yağışlar daha çok cephesel ve orografik tiptedir.
Yağışın yıl içindeki dağılışı ilgi çekicidir. Kurak bir mevsim olmamakla birlikte, biri çok yağışlı, diğeri az yağışlı olan iki devre bulunmaktadır. Çok yağışlı dönem eylül ayından aralık ayı sonuna kadar devam ederken; az yağışlı dönem nisan ayından başlayıp Haziran ayı sonuna kadar sürmektedir.
Yıllık Toplam YağıĢ: 2250,5 mm/yıl ve Yıllık
Ortalama Sıcaklık: 14,2 C
Bitki Örtüsü - İklim Özellikleri
Rize’nin yıllık ortalama yağışı 2250.5 mm,
Pazar yıllık ortalama yağışı 2029,
Çamlıhemşin’in yıllık ortalama yağışı 1373 mm.
Değerlerden de görüldüğü üzere sahilden iç kesimlere doğru gidildikçe 400 m yükselti sonucunda yağış miktarı yaklaşık % 34 oranında azalmaktadır.
İklim Özellikleri
Rize yöresinde arazi Kullanımının değişimine ait verilerin değerlendirilmesinde Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Rize Ġli Arazi Varlığı, Doğu
Karadeniz Havzası Topraklarını konu alan resmi kaynaklar esas alınmıştır.
Ancak bu kaynaklarda ifade edilen verilerin günümüz koşulları bakımından
ne derece doğru olduğu ayrı bir tartışma konusudur.
İlgili eserlerde 1968 yılında çaylık alan 59 019 ha iken, 1983 yılında bu
alnaların 60071 hektara yükseldiği ifade edilmiştir. Çaykur genel
müdürlüğünün 2010 yılındaki kaynaklarına göre ise Rize yöresindeki çaylık
alanlar yaklaşık 50 000 hektardır.
Rize yöresindeki çaylık alanların yıllara göre azalması şöyle dursun hızla
artmaya devam etmektedir. Çaykur tarafından yeni çay bahçelerine ruhsat
verilmemesine rağmen kaç yolla çay bahçesi tesis edilmesi hızla devam
etmektedir.
Arazi Kullanımında Meydana Gelen DeğiĢim
319569
365938348776
374206361258
336278
315700
281099
181512172764171667
0
50000
100000
150000
200000
250000
300000
350000
400000
1920 1940 1960 1980 2000 2020
Yıllar
Kiş
i (A
det)
Nüfus-Çaylık Alan-Üretici Sayısı
Üretilen çay miktarı ile bir dönüm araziden elde edilen çay verimi dikkate alındığında Rize yöresindeki çaylık
alanlar yaklaşık 70 000 hektar araziye denk geliyor. Bir diğer ifadeyle Rize yöresinde RUHSATSIZ 20 000 hektarlık çaylık alan bulunmaktadır. Bu değer her geçen gün artmaktadır.
JICA tarafından yapılan DOĞU KARADENĠZ BÖLGESEL GELĠġME PLANI (DOKAP) Nihai Raporunda Rize Yöresindeki Çaylık alanların 85 377 hektar olduğu ancak Rize arazilerinde maksimum 67756 ha ÇAY tarımına uygun arazi olduğu belirtilmektedir.
ANCAK!...
• 1940-2010 Yılları arasındaki 70 Yılda Üretici sayısı 112 Kat artarken,
Üreticinin toplam nüfusa oranı 1940 Yılında % 1.1 iken 2010 Yılında % 60’a
çıkmıştır.
•1940-2010 Yılları arasındaki 70 Yılda çaylık alanlarda 32 kat artış olmuştur.
ÇAYKUR’un Kayıtlı Çay Bahçelerine Göre Arazi Kullanımı
Rize Yöresindeki tarıma elverişli 2677 Ha kıyı ve taban arazilerinin 627 Hektarı amaç dışı kullanılmaktadır.
Bu arazilerin amaç dışı kullanılması ormanlık alanlardaki sosyal baskıyı artırmakta, ayrıca taban arazilerinin yerleşim yeri olarak kullanılması derelerdeki akımın yükselmesi ile birlikte bu alanlarda can kaybı ve yüksek oranda maddi zarar oluşturma riskini daha da artırmaktadır.
Kıyı ve Taban Arazilerinin Amaç DıĢı Kullanımı
Çağlayan Havzasında Alüviyal Arazilerin YanlıĢ Kullanımı
Piskale Havzasında Alüviyal Arazilerin YanlıĢ Kullanımı
Fırtına Havzasında Alüviyal Arazilerin YanlıĢ Kullanımı
KaptanpaĢa Havzasında Alüviyal Arazilerin YanlıĢ Kullanımı
TaĢlıdere Havzasında Alüviyal Arazilerin YanlıĢ Kullanımı
Pazar Havzasında Alüviyal Arazilerin YanlıĢ Kullanımı
Rize yöresindeki kıyı ve taban arazilerde amaç dışı kullanım yanında dere yatakları daraltılmakta, yatağın içinde yapılan çeşitli işlemler (kum, çakıl alma vb…) yatağın hidrolik özellikleri tahrip edilmekte, derenin mansap bölümünde yapılan hatalı tesisler nedeniyle yüksek akımlar sonucu meydana gelen sel ve taşkınların oluşturduğu zararlar dahada artmaktadır.
Kıyı ve Taban Arazilerinin Amaç DıĢı Kullanımı
Ġklim Özellikleri- Arazi Kullanımı-Toprak Kayması
72; 64%
27; 24%
14; 12%
Çay Orman Otlak-Çayır-Açıkalan
Rize ve yöresinin jeolojik ve jeomorfolojik
yapısı, arazi kullanım şekli ve iklim
özellikleri (özellikle yağış) sel ve heyelan
oluşumu için uygun ortam sunmaktadır.
Rize ve yöresinde özellikle 1970 yılından
sonra meydana gelen sel ve heyelan
olayları artarken tekerrür aralığının
azaldığı görülmektedir.
Ormanlar,
jeolojik olarak heyelana uygun yamaçlar üzerinde statik dengenin oluşmasına katkı sağlamakta, yamacın hidrolojik ve hidrolik yapısını koruyarak suyun yamaç üzerinde heyelan oluşturma olasılığını azaltmaktadır.
Orman altında oluşan ölü örtü kendi ağırlığının 10 katı kadar suyu tutarak suyun yüzeysel akışa geçmesini engellemekte veya pik akım oluşma süresini artırmaktadır.
Orman örtüsü oluşturduğu bol miktardaki organik madde sayesinde topraklardaki ıslanmaya dayanıklı agregat sayısını artırmaktadır.
Havzaların orta ve yukarı kesimlerinde bulunan koruyucu orman örtüsü derelerdeki akımının kontrol edilmesi üzerinde önemli etkiye sahiptir.
Toprak koruma yeteneği yüksek olan bitki örtüsünün tahrip edilerek; toprak koruma yeteneği az olan türlerin alana getirilmesi sonucunda heyelan olma olasılığı artmaktadır.
ANCAK
Çay ve Kivi’nin Yukarıda bahsedilen yararları orman örtüsüne kıyasla oldukça düşük seviyededir.
Peki Orman Varlığı Neden Rize Ġçin Bu kadar Önemlidir?
Rize halkı sel-heyelan, taşkın ve toprak kayması gibi önemli tehlikelerin oluşturduğu riskle yaşamayı öğrenmek zorundadır.
Sorunun Çözümüne Katkı Sağlayabilecek Bazı Öneriler