Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Yıl: 2014/2, Sayı:20 Journal of Süleyman Demirel University Institute of Social Sciences Year: 2014/2, Number:20 [153] ÖRGÜT ÇALIŞANLARININ KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ İLE ÖRGÜTSEL BAĞLILIKLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ Recep KILIÇ 1 Engin BOZKAYA 2 ÖZET Bu araştırma; bir kamu kurumunda, çalışan işgörenlerin kompleks bir yapı olan, bireyleri birbirinden ayıran, eşsizlik arz eden kişilikleri ile başarılı bir örgüt olmanın fonksiyonu olarak değerlendirilebilecek, işgörenlerin örgüte bağlanmalarının şiddetini/derecesini ifade eden örgütsel bağlılıkları arasındaki ilişkiyi ortaya koymak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Amaç doğrultusunda; Balıkesir ili kamu sektöründe faaliyet gösteren bir kurumun çalışanlarına anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda; işgörenlerin dışadönüklük, yumuşak başlılık, sorumluluk ve deneyime açıklık gibi kişilik özelliklerinin duygusal bağlılığı olumlu yönde etkilediği; duygusal denge kişilik özelliğinin devam bağlılığını olumlu yönde etkilediği; dışadönüklük, sorumluluk ve deneyime açıklık kişilik özelliklerinin normatif bağlılığı olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Örgütsel Bağlılık, Örgütsel Bağlılık Yaklaşımları, Kişilik, Kişilik Yaklaşımları EXAMINE THE RELATIONSHIP BETWEEN PERSONALITY TRAITS AND ORGANIZATIONAL COMMITMENT OF EMPLOYEES ABSTRACT This study aims to find out the relationship between employee’s personality that is complex structure, unique and seperates individuals and organizational commitment that is evaluated as a function of being a successful organization, the employees form attachments organization severity/degree carried out to demonstrate public institution. From this purpose; the research was applied on the public institution employees that active in the public institution in Balıkesir. Results indicated that extraversion, agreeableness, conscientiousness and openness to experience were significantly related to affective commitment, neuroticism was 1 Yrd.Doç.Dr., Balıkesir Üniversitesi, Bandırma İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü, [email protected]. 2 Balıkesir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Bölümü, [email protected]
26
Embed
ÖRGÜT ÇALIŞANLARININ KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ İLE ÖRGÜTSEL ...sbedergi.sdu.edu.tr/assets/uploads/sites/343/files/7-27022015.pdf · çatışmanın sonucu olarak değerlendiren
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Yıl: 2014/2, Sayı:20
Journal of Süleyman Demirel University Institute of Social Sciences Year: 2014/2, Number:20
[153]
ÖRGÜT ÇALIŞANLARININ KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ İLE
ÖRGÜTSEL BAĞLILIKLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN
İNCELENMESİ
Recep KILIÇ1
Engin BOZKAYA2
ÖZET
Bu araştırma; bir kamu kurumunda, çalışan işgörenlerin kompleks
bir yapı olan, bireyleri birbirinden ayıran, eşsizlik arz eden kişilikleri ile
başarılı bir örgüt olmanın fonksiyonu olarak değerlendirilebilecek,
işgörenlerin örgüte bağlanmalarının şiddetini/derecesini ifade eden örgütsel
bağlılıkları arasındaki ilişkiyi ortaya koymak amacıyla gerçekleştirilmiştir.
Amaç doğrultusunda; Balıkesir ili kamu sektöründe faaliyet gösteren bir
kurumun çalışanlarına anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Araştırma
sonucunda; işgörenlerin dışadönüklük, yumuşak başlılık, sorumluluk ve
deneyime açıklık gibi kişilik özelliklerinin duygusal bağlılığı olumlu yönde
etkilediği; duygusal denge kişilik özelliğinin devam bağlılığını olumlu yönde
etkilediği; dışadönüklük, sorumluluk ve deneyime açıklık kişilik
özelliklerinin normatif bağlılığı olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir.
Kişilik, bir insanın davranış ve eylemlerini şekillendiren unsurların
kendine özgü durumudur. Sürekli olarak dışarıdan ve içeriden gelen
uyarıcıların etkisiyle kişilik insanın psikolojik, biyolojik, kalıtsal ve
edinilmiş tüm özelliklerini, duygularını, arzularını, güdülerini, isteklerini ve
sergilediği davranışlarını kapsar.3 Başka bir tanıma göre kişilik, zamanın
insanlara birer biyolojik ve sosyal özellikler olarak yüklediği ve belirli bir
zaman içerisinde de sürekliliğini koruyan psikolojik davranışlarındaki
farklılıkların ve ortaklıkların hepsini belirleyen eğilim ve karakterlerin
tamamına verilen bir addır. Bu tanım, herşeyden önce kişilik teorisine, genel
bir davranış teorisi olarak yaklaşmaktadır. İkinci olarak, insan özelliklerinin
bir kısmının birbirine benzemesi ve hatta ortak olmasına karşılık diğer bir
kısmının farklılığına işaret etmektedir. Tanımın üçüncü özelliği ise kişilik
özelliklerinin, kısa bir sürede değişmeyip zaman içinde ancak bir değişiklik
göstereceği hususudur.4
Kişilik belli bir temelde ve belli bir süreç içerisinde oluşmaktadır.
Bu oluşumun aktörleri olarak bireylerin doğuştan getirdikleri biyolojik;
içinde yaşadıkları, hükmü altında bulundukları çoğunlukla yazılı olmayan
değerler olan kültürel; bireyin etkileşim içerisinde olduğu en yakın çevresi
olan ailevi/sosyal; ve yaşam içinde sahip olduğu statü (patron, işçi, yönetici
vb.)lerden kaynaklı durumsal faktörel olarak saymak mümkündür. Bilimsel
alanda yaklaşık yüz elli yıldır araştırılmakta olan kişilik ile ilgili birçok
yaklaşım geliştirilmiştir. Kişiliği id, ego ve süper ego arasındaki bir
çatışmanın sonucu olarak değerlendiren Freud’un Psikoanalitik Yaklaşımı; Freud’un kişiliği açıklamada anahtar kavram olarak gördüğü cinsellik yerine
kendi anahtar kavramlarını koyan Adler, Erikson, Fromm, Horney, Jung ve
Sullivan gibi araştırmacıların geliştirdiği Neo-analitik Yaklaşım; bireyin
kişiliğini, temel özelliklerinin bir sentezi olarak gören ve öncülüğünü
Allport, Cattell, Eynseck, Norman, Allen ve Meyer gibi araştırmacıların
yaptığı Özellik Yaklaşımı; kişiliğin anlaşılabilmesi için seçim, değerler,
3 A.Yelboğa, “Kişilik Özellikleri ve İş Performansı Arasındaki İlişkinin İncelenmesi.”, İş,Güç”
Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, Cilt:8, Sayı:2, 2006, 196-211. 4 Feyzullah Eroğlu, Davranış Bilimleri, İstanbul, 2004 Beta Basım.
Örgüt Çalışanlarının Kişilik Özellikleri İle Örgütsel Bağlılıkları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
[155]
sevgi, yaratıcılık, öz farkındalık, insan potansiyeli gibi kavramların dikkate
alınması gerektiğini savunan ve öncülüğünü Murray, Murphy, Kelly,
Maslow, Rogers ve May gibi araştırmacıların yaptığı Hümanist Yaklaşım;
kişiliğin temeline zihinsel süreçler ile algıyı koyan ve öncülüğünü Kelly,
Rotter ve Bandura gibi araştırmacıları yaptığı Sosyal-Bilişsel Yaklaşım;
kişiliği oluşturan temel etmenlerin belirlenebilmesi için bireylerin çevreleri
ile olan ilişkilerinin ve davranışlarının dikkatli bir biçimde gözlemlenmesinin
gerekliliğini savunan ve öncülüğünü Pavlov ve Skinner’in yaptığı
Davranışsal Yaklaşım kişilik kavramının anlaşıbilmesi yönünde büyük
katkılar yapmıştır.
Bu teorik çerçevinin yanında kişiliğin açıklanabilmesine yönelik
uygulamalı çalışmalar neticesinde birçok kişilik envanteri ortaya çıkmıştır.
Kimi örgüt içindeki kişiyi incelemeye yönelik kimi de klinik testlerde
kullanılmak üzere Cattel, Costa ve McCrae, Hogan, SHL Group, Myers-
Briggs gibi araştırmacılar tarafından birçok farklı kişilik ölçüm aracı
geliştirilmiştir. Costa ve McCrae tarafından kişiliğin beş temel özelliği
bulunduğundan hareket edilerek hazırlanmış “Beş Faktör Kişilik Modeli”
son 20 yılda birçok araştırma ile desteklendiği için ön plana çıkmıştır.5
Beş Faktör Kişilik Modeli; dışadönüklük, yumuşak başlılık,
sorumluluk, duygusal denge ve deneyime açıklık boyutlarından
oluşmaktadır. Dışadönülük; bireylerin genel olarak sıcak kanlı, insanlarla bir
arada bulunmayı seven, sosyal, girişken, hareketli olma gibi bazı kişilik
özelliklerine sahip olmalarıdır. Bu kişiler çevrelerinde bol uyarıcılar
bulunmasından zevk almakta ve genellikle neşeli, iyimser bir duygusal
durum göstermeye yatkın olmaktadırlar. Yumuşak Başlılık; doğru sözlülük,
alçak gönüllülük, ılımlı olma, insanlarda güven uyandırma ve özveri gibi
özelliklerle ifade edilir. Yumuşak başlılık başkalarının değerlerini ya da
kurallarını kabul etme bunlara uyma derecesidir. Sorumluluk; Özdisiplin
kavramı olarak da ifade edilen bu özellik, başarı yönelimlilik ve iç disiplinle
ilgilidir. Sorumluluğu yüksek kişiler; sorumluluk sahibi, disiplinli, dikkatli,
başarma duygusu yüksek, düzenli ve kararlı kimselerdir.6 Duygusal Denge;
faktörü kişinin iç dengesini koruyabilmesi anlamına gelmektedir. Sakin,
rahat, endişesiz, tutarlı olmayı hedeflemekte ve kişilerin bu hedeflere ne
kadar sahip olduklarını göstermektedir. Kişinin iç dengesini sağlayabildiği
oranda hayattan ve diğer her şeyden tatmin olabileceğini, zevk alabileceğini
dile getirmektedir. Deneyime Açıklık; bu özelliği taşıyanlar genelde sanatsal,
hayal gücü kuvvetli, algılaması güçlü ve yaratıcı eğilimleri yüksektir. Ayrıca
5 Demir, C., “Kişilik Özellikleri ve İş Tatmini Arasındaki İlişkiyi Belirlemeye Yönelik Bir
Uygulama.” Yüksek Lisans Tezi, İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya. 2012 6 Costa, P. T. Jr. and McCrae, R. R. (1995). ”Domains and facets: Hierarchical personality
assessment using the Revised NEO Personality Inventory”, Journal of Personality Assess-ment,
1995, 28-50.
Recep KILI Ç – Engin BOZKAYA
[156]
deneyime açıklık, orijinal deneyimler, fikirler, insanlar ve aktivitelere ilgi
duyan bir faktördür.78
1.2. Örgütsel Bağlılık Kavramı
Örgütsel bağlılık; örgütün amaçları ve bütünleşme ile ilgili bir
kavram olarak örgüt için çok çalışma isteği ve örgüt içinde kalmak için karşı
konulmaz bir istek olarak tanımlanmıştır. Örgütsel bağlılık konusunda önde
gelen araştırmacılardan olan Porter ve Steers (1979); örgüt içindeki bağı,
bireyin varlığı ile bütünleşebilecek bir güç ve bir örgüte dahil olmak
biçiminde tanımlamıştır. Bu görüş, örgüte sadakat, yardım etme isteği, örgüt
hedeflerine ulaşma konusunda maksimum çaba gösterme, bireyin ve örgüt
hedeflerinin uygunluğu ve çeşitli sebeplerden dolayı örgüte olan üyeliğin
sürdürülme isteği gibi, çalışanlar tarafından gösterilebilecek çok yönlü
tutumları kapsamaktadır.9
Örgütsel bağlılığın oluşmasında cinsiyet, yaş, kıdem, eğitim vb. gibi
Kişisel Faktörler’in yanında; statü, maaş, rol çatışması ve rol belirsizliği,
yetki düzeyi, iş doyumu, işe katılım, çalışma motivasyonu, yükselme/terfi
fırsatları, çalışma şartları, liderlik, takım çalışması, örgüt kültürü, örgütsel
adalet vb. gibi birçok Örgütsel/Yönetsel Faktörler de bulunmaktadır.
Akademik olarak yaklaşık altmış yıldır araştırma konusu olan örgütsel
bağlılığın anlaşılabilmesi için birçok akademisyen tarafından çalışmalar
yapılmıştır ve yapılan bu çalışmalar neticesinde örgütsel bağlılık ile ilgili
Tutumsal Bağlılık ve Davranışsal Bağlılık olmak üzere iki yaklaşım ortaya
çıkmıştır. Tutumsal Bağlılık, çalısanların örgüte duygusal anlamda
ve Chatman, Penley ve Gould, Allen ve Meyer ile Katz ve Kahn tutumsal
bağlılık, Becker ve Salancik davranışsal bağlılık öncüleri arasındadır.
Literatürde yaygın birşekilde kabul görev ve bu çalışmanın da alan
araştırmasında kullanılan Meyer ve Allen’in örgütsel bağlılık yaklaşımı üç
ana öğeye dayanmaktadır. Bu öğeler; duygusal (örgüte, geliştirilen duygusal
bağlılık), normatif (örgütte kalma zorunluluğu) ve devam bağlılığı (örgütten
ayrılmanın algılanan sonuçları) olarak belirlenmiştir.10
7 King, E.B.; George, J.M. and Hebl, M.R., “Linking Personality to Helping Behaviors at Work:
An Interactional Perspective”, Journal of Personality, Volume:73, Issue: 3, 2005, 585–608. 8 Chapman, B.P.; Talbot, N.; Tatman, A. and Britton, W., “Personality Traits and the Working
Alliance in Psychotherapy Trainees: An Organizing Role for the Five Fac tor Model?.” Journal of
Social and Clinical Psychology, Vol:28, No.:5, 2009, 577-596. 9 King, A.S., Empowering the Work Place: A Commitment Cohesion Exercise. 1996. 10 Meyer, J.P. ve Allen, N.J, “A Theree Compment Conceptualization of Organizational
olarak anlamsız olduğu olduğu görülmektedir. İşgörenlerin yumuşak başlılık
kişilik özelliğindeki değişim normatif bağlılığı etkilememektedir. Bu
noktadan hareketle “Kişilik özelliklerinin alt boyutlarından olan yumuşak
başlılık normatif bağlılık üzerinde etkilidir.” şeklindeki hipotez 2c reddedilmiştir. Kurulan altıncı regresyon modeline ait veriler yukarıda Tablo
8’de gösterilmiştir.
Model 6’da işgörenlerin kişilik özellik boyutlarından yumuşak
başlılık ile örgütsel bağlılık boyutlarından olan normatif bağlılık arasında
anlamı herhangi bir ilişki ortaya çıkmaması literatürde; Özer (2011:1),
Morrison (1997:51), Naquin ve Holton (2002:369), Erdhaim, Wang ve
Zicker (2006:268), Malzler ve Renzl (2006:268), Cui (2010:55-56), Malzler,
Renzl, Mooradian, Krogh ve Mueller (2011:306), Hackney (2012:39) ve
Khodobakhshi (2012-39) tarafından yapılan çalışmalar ile parallellik
Recep KILI Ç – Engin BOZKAYA
[166]
göstermektedir. Yapılan bu çalışmalarda da yumuşak başlılılk ile normatif
bağlılık arasında güçlü veya zayıf düzeyde anlamlı herhangi bir ilişki tespit
edilmemiştir.
2.6.3. Sorumluluk Kişilik Özelliği ile Örgütsel Bağlılık
Arasındaki İlişkiye Yönelik Regresyon Bulguları
Sorumluluk kişilik özelliği ile örgütsel bağlılığın alt boyutlarından
olan duygusal bağlılık, devam bağlılığı ve normatif bağlılık arasındaki
ilişkiyi ortaya koymak için Basit Doğrusal Resyon analizi yapılmıştır.
Tablo 9: Sorumluluk ile Duygusal Bağlılık Arasındaki İlişkilere
Yönelik Regresyon Analizi
Model 7 Bağımlı Değişken : Duygusal Bağlılık İlgili Hipotez
Bağımsız Değişken Std. β Katsayısı Anlamlılık (p)
Sorumluluk 0.449 0.000
H3a Kabul R²=0.127 F=31.221
İşgörenlerin sahip oldukları sorumluluk kişilik özelliğinin, duygusal
bağlılık üzerindeki etkisini göstermek üzere kurulan yedinci regresyon
modelinin analizi neticesinde, modelin (Model 7) istatistiksel olarak anlamlı
olduğu görülmektedir. Analiz sonuçlarına göre; bağımlı değişkendeki
%12.7’lik değişim modele dahil edilen bağımsız değişken tarafından
açıklanmakta olup, sorumluluk kişilik özelliğinin duygusal bağlılık üzerinde
etkili bir faktör olduğu (β=0.449, p<0.01) ortaya çıkmaktadır. İşgörenlerin
sorumluluk kişilik özelliğinde bir birimlik artış duygusal bağlılı 0.449 birim
arttıracaktır. Bu noktadan hareketle “Kişilik özelliklerinin alt boyutlarından
olan sorumluluk duygusal bağlılık üzerinde etkilidir.” şeklindeki hipotez 3a kabul edilmiş olup, sorumluluk kişilik özelliğine sahip bireylerin duygusal
bağlılık düzeylerinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Kurulan yedinci
regresyon modeline ait veriler yukarıda Tablo 9’da gösterilmiştir.
Model 7’de işgörenlerin kişilik özellik boyutlarından sorumluluk ile
örgütsel bağlılık boyutlarından olan duygusal bağlılık arasında ortaya çıkan
bu pozitif ilişki literatürde; Özer (2011-1), Naquin ve Holton (2002:369),
Watrous-Rodriguez (2010:106-107), Maltzer, Renzl, Mooradian, Krogh ve
Mueller (2011:306) ve Hackney (2012:39) tarafından yapılan çalışmalar ile
parallellik göstermektedir. Yapılan bu çalışmalarda da sorumluluk ile
duygusal bağlılık arasında güçlü/zayıf düzeyde pozitif yönlü bir ilişkinin
olduğu tespit edilmiştir.
Tablo 10: Sorumluluk ile Devam Bağlılığı Arasındaki İlişkilere
Yönelik Regresyon Analizi
Model 8 Bağımlı Değişken : Devam Bağlılığı İlgili Hipotez
Bağımsız Değişken Std. β Katsayısı Anlamlılık (p)
Sorumluluk -0.177 0.098
H3b Red R²=0.013 F=2.767
Örgüt Çalışanlarının Kişilik Özellikleri İle Örgütsel Bağlılıkları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
[167]
İşgörenlerin sahip oldukları sorumluluk kişilik özelliğinin, devam
bağlılığı üzerindeki etkisini göstermek üzere kurulan sekizinci regresyon
modelinin analizi neticesinde, modelin (Model 8) istatistiksel olarak
anlamsız olduğu olduğu görülmektedir. İşgörenlerin sorumluluk kişilik
özelliğindeki değişim devam bağlılığını etkilememektedir. Bu noktadan
hareketle “Kişilik özelliklerinin alt boyutlarından olan sorumluluk devam
bağlılığı üzerinde etkilidir.” şeklindeki hipotez 3b reddedilmiştir. Kurulan
sekizinci regresyon modeline ait veriler yukarıda Tablo 10’da gösterilmiştir.
Model 8’da işgörenlerin kişilik özellik boyutlarından sorumluluk ile
örgütsel bağlılık boyutlarından olan devam bağlılığı arasında anlamı
herhangi bir ilişki ortaya çıkmaması literatürde; Tanrıverdi (2012-1),
Morrison (1997:51), Naquin ve Holton (2002:369), Malzler ve Renzl
(2006:268), Cui (2010:55-56), Watrous-Rodriguez (2010:106-107), Malzler,
Renzl, Mooradian, Krogh ve Mueller (2011:306), Panaccio ve Vandenberghe
(2012-655) ve Spagnoli ve Caetano (2012-268) tarafından yapılan çalışmalar
ile parallellik göstermektedir. Yapılan bu çalışmalarda da sorumluluk ile
devam bağlılığı arasında güçlü veya zayıf düzeyde anlamlı herhangi bir ilişki
tespit edilmemiştir.
Tablo 11: Sorumluluk ile Normatif Bağlılık Arasındaki İlişkilere
Yönelik Regresyon Analizi
Model 9 Bağımlı Değişken : Normatif Bağlılık İlgili Hipotez
Bağımsız Değişken Std. β Katsayısı Anlamlılık (p)
Sorumluluk 0.276 0.018
H3c Kabul R²=0.161 F=5.720
İşgörenlerin sahip oldukları sorumluluk kişilik özelliğinin, normatif
bağlılık üzerindeki etkisini göstermek üzere kurulan dokuzuncu regresyon
modelinin analizi neticesinde, modelin (Model 9) istatistiksel olarak anlamlı
olduğu görülmektedir. Analiz sonuçlarına göre; bağımlı değişkendeki
%16.1’lik değişim modele dahil edilen bağımsız değişken tarafından
açıklanmakta olup, sorumluluk kişilik özelliğinin normatif bağlılık üzerinde
etkili bir faktör olduğu (β=0.276, p<0.05) ortaya çıkmaktadır. İşgörenlerin
sorumluluk kişilik özelliğinde bir birimlik artış normatif bağlılığı 0.276 birim
arttıracaktır. Bu noktadan hareketle “Kişilik özelliklerinin alt boyutlarından
olan sorumluluk normatif bağlılık üzerinde etkilidir.” şeklindeki hipotez 3c
kabul edilmiş olup, sorumluluk kişilik özelliğine sahip bireylerin normatif
bağlılık düzeylerinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Kurulan
dokuzuncu regresyon modeline ait veriler yukarıda Tablo 11’de
gösterilmiştir.
Model 9’da işgörenlerin kişilik özellik boyutlarından sorumluluk ile
örgütsel bağlılık boyutlarından olan normatif bağlılık arasında ortaya çıkan
bu pozitif ilişki literatürde; Özer (2011-1) ve Hackney (2012:39) tarafından
Recep KILI Ç – Engin BOZKAYA
[168]
yapılan çalışmalar ile parallellik göstermektedir. Yapılan bu çalışmalarda da
sorumluluk ile normatif bağlılık arasında güçlü/zayıf düzeyde pozitif yönlü
bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir.
2.6.4. Duygusal Denge Kişilik Özelliği ile Örgütsel Bağlılık
Arasındaki İlişkiye Yönelik Regresyon Bulguları
Duygusal denge kişilik özelliği ile örgütsel bağlılığın alt
boyutlarından olan duygusal bağlılık, devam bağlılığı ve normatif bağlılık
arasındaki ilişkiyi ortaya koymak için Basit Doğrusal Resyon analizi
yapılmıştır.
Tablo 12: Duygusal Denge ile Duygusal Bağlılık Arasındaki
İlişkilere Yönelik Regresyon Analizi
Model 10 Bağımlı Değişken : Duygusal Bağlılık İlgili Hipotez
Bağımsız Değişken Std. β Katsayısı Anlamlılık (p)
Duygusal Denge -0.093 0.079
H4a Red R²=0.014 F=3.123
İşgörenlerin sahip oldukları duygusal denge kişilik özelliğinin,
duygusal bağlılık üzerindeki etkisini göstermek üzere kurulan onuncu