Top Banner
T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ RESMİ İDEOLOJİ VE MODERN DEVLET SEMİNER – I EHSAN SAKHTEMANSAZ 08080569 Doç.Dr. Mehmet Yetiş
31

Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

Jan 22, 2023

Download

Documents

Serdal Bahçe
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

T.C.ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİSİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ

RESMİ İDEOLOJİ VE MODERN DEVLET

SEMİNER – I

EHSAN SAKHTEMANSAZ

08080569

Doç.Dr. Mehmet Yetiş

Page 2: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

Ankara - 2012

2

Page 3: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

Giriş

Resmi ideoloji, egemen sınıfın, gerçekleştirdiği

bazı politikalar doğrultusunda, kendi çıkarlarını elde

etmeyi amaçlayarak topluma empoze ettiği ideolojik

düşüncelerden ibarettir. Modern devlet konusunu ele

aldığımızda bu politikaların ne için olduğu ve bu

politikaları Modern devletin olmazsa olmaz ögelerinden

biri olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği gibi

tartışmalarla bir sonuç oluşturulmaya çalışılır. Modern

devletin oluşumuyla beraber insanlar ister istemez resmi

ideolojiyle yüzleşmişlerdir ve bu durum hala devam

etmektedir. Bu resmi ideoloji çerçevesinde devletler ya

da hükümetler düzeni sağlamak amacıyla, insanları

istedikleri şekilde biçimlendirmişlerdir. Bu

biçimlendirmeler bazen totaliter, bazen otoriter, bazen

de insanların rızasıyla yani demokratik şekilde

uygulanmıştır. Bu durumlarda toplumun belli kısımları

gerçeği ortaya çıkarmak için hükümetin karşısında durarak

kamu yararı doğrultusunda belli eylemlerde bulunmaktadır.

3

Page 4: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

Bu tür insanlar ‘Aydın’ ya da ‘Entelektüel’ olarak

nitelendirilebilir. Her tarihsel dönemde ve her toplumsal

formasyonda belirli bilgilere sahip olanlar ayrıcalıklı

bir konumda yer almaktadırlar.İdeolojinin, bireyler,

topluluklar ve toplumlar arasında meydana gelen çıkar ve

görüş farklılıklarından, karşıtlıklarından ve

çatışmalarından kaynaklandığı ileri sürülebilir. Devletin

ya yönetici sınıfın benimsedeiği özel ya da yanlı

açıklamalar ister istemez belli ussallaştırmalar getirir.

Bu ussalaştırmalar da sahte doğrulara neden olabilir ve

her sahte doğru birçok çıkarı savunmak için araç olarak

kullanılabilir. Ancak bu araçların karşısındaki yegâne

yansız ve birleştirici sistem bilimdir. Evrenle ilgili

sorunlar buna dayanılarak çözülür. Yanlı ideolojiler her

zaman ve her biçimde otoriteye yöneliktir. İdeoloji

siyasallaşmış bir düşünce biçimidir. İdeoloji ve

kutsallık bir sebep sonuç ilişkisi içerisindedir. Başka

bir deyişle, ideoloji kutsalın ne olduğu ve kutsallığın

ne olduğunu belirler. Her ideoloji kendinden önceki

tarihsel süreçlerden etkilenmektedir ve ahlaksal ve

4

Page 5: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

bilişsel etkenlere dayanmaktadır. Dolayısıyla ideoloji

yoktan var olmayan kültürel bir olgudur. Başka bir

deyişle, ideoloji bir örümcek ağı gibi kültürel değerler,

düşünceler ve simgeler arasında bağlantı kurar. Bu

bağlantıyı da çok açık bir şekilde kanıt göstermeden

gerçekleştirir. Devlet ideolojik aygıtlarını kullanarak,

ideolojik egemenliğini kurar. Camiler ve kiliseler

bunlara örnek olarak verilebilir. Bazı devletlerin

yurttaşları bir arada tutabilmek için dini

araçsallaştırdığı ve onu ulusal bir kimlik olarak

nitelendirip halka benimsettiği öne sürülebilir.

Mannheim’a göre ideoloji, kurulu düzeni destekleyen bir

düşünce sistemidir. Ancak ütopya kurulu düzene karşı olan

ve alternatif bir toplumsal düzeni destekleyen düşünce

sistemidir. Pareto’ya göre ideoloji bilinçaltında yatan

mantık dışı güdülerin ürünüdür ve yöneten sınıf

tarafından uyarılır ve beslenirler. Bu güdülemeler ve

onların beslenmesi de insanların davranışlarının büyük

bölümünü kapsar ve bunun ortaya çıkacağı ya da çıktığı

durumlar sosyo-politik alanda daha çok belirgin ve etkili

5

Page 6: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

olur. Tutucu İdeolojiler var olan düzeni savunurken

Reformist ideolojilere göre reformlar ve değişiklikler

aşamalı şekilde gerçekleşmelidir. İhtilalci ideolojide

aşamalı değişiklikler yerine daha çok radikal eylemlerle

değişikliklerin gerçekleşmesi söz konusudur. Karşıt

ideolojilere göre ise amaç özgül bir dünya yaratmaktır.

Karşıt ideolojiye göre yerleşik düzende var olan değerler

ve uygulamalar arasındaki çelişkiler vurgulanarak

yerleşik değer sistemine aykırı tutum ve davranışlar

haklı gösterilmeye çalışılır.(Ergil, 1986:40)

6

Page 7: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

Resmi İdeoloji’nin. Tanımı

Resmi ideoloji, tutucu ideoloji olarak

nitelendirilebilir. İktidar kümesinin ideolojisi olarak

doğan ve toplumun önemli bölümü tarafından benimsenen

ideoloji resmi ideoloji olarak adlandırılabilir. Tabi

benimsemeler bazen gönüllü bazen de zorla ve devlet

tarafından dikte edilerek benimsetilir. Genel olarak

ideolojinin etkilerini engelleyebilmek için bilimsel

yaklaşım kurtarıcı bir etken olarak görülebilir. Çünkü

bilimin ortaya çıkardığı etkilerde doğruluk payı daha

ağırdır. Bu da insanları yönetici sınıfın uyguladığı

politikalara karşı çıkmaya ve aynı zamanda onlarla

mücadele etmeye iter. Olgular planından çıkarlanan ve

iyice tanımlanmış kavramlar arasında kurulan ilişkileri

içeren bir önermeler dizgesidir.(Ergil, 1986:46)

İdeologların amacı, inandıkları düşünceleri bilimsel

yolla yani deneyerek kanıtlamak değil, o düşünceyi

bireylere benimsetmektir. Resmî ideoloji, bir devletin ya

da kurumun belli bir ideolojiyi bünyesinde bulunan halka

7

Page 8: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

veya topluluğa dikte etmesi ve koyduğu kurallar ve

yöntemler ile bunu zorunlu olarak kabul edilebilir tek

ideoloji olarak göstermesi durumudur.1 Geçerli kültürel-

ideolojik değerlerin yerine yenilerinin üretilmesi ve

kitlelerde bir hegemonyayı sağlamak adına, ya da sözünü

ettiğimiz koşulları yaratmak adına ortaya çıkan ideoloji

resmi ideolojidir. Bu koşullar ancak devlet aydınları

tarafından yapılır ya da yaptırılır.(Başkaya, 2012:23)

Demokratik bir devletin resmi ideolojisi olup olmaması

polemik konulardan biridir. Buna verilecek cevap devletin

tıpkı dilinin olmaması gibi ideolojisinin de olamayacağı

yönündedir. Örneğin 1982 Türkiye Cumhuriyeti

Anayasası’nın Atatürk ilkelerine göre düzenlendiği fark

edilir. Bu yurttaşların anayasada belirlediği ilkelere

dayanarak toplumu tek tipleştirme yönünde çabaların

olduğu anlamına gelir. Eğer bu ilkelere uyma zorunluluğu

söz konusuysa totaliterleşmiş bir sistemden söz

edebiliriz. Dolayısıyla demokratik bir devletin

1 Resmi İdeoloji. (25 Kasım 2011). Wikipedia, Özgür Ansiklopedi içinde. 10 Aralık 2012 tarihinde http://tr.wikipedia.org/wiki/Resm%C3%AE_ideoloji adresinden erişilmiştir.

8

Page 9: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

ideolojiler, dünya görüşleri ve dinler karşısında

tarafsız olması gerekir. Aksi takdirde, devletin

ideolojisi toplumdaki bireyleri rahatsız edebilir. Ayrıca

demokrasi kavramı çok nesnel bir şekilde

nitelendirilmektedir. Bu nesnellik onu belirsiz duruma

getirmiştir. Demokrasi farklı yaşam tarzlarının

meşruluğunun kabul edilmesi ve barışçı toplumsal

birlikteliktir. (Erdoğan, 2000:25)

Alman okuluna göre bireyin düşünce ve inanç

kalıpları bulunduğu sosyo-ekonomik faktörler tarafından

belirlenir. Bu da o bireyin dünyaya bakış açısını

belirlemektedir. İdeolojilerin ana kaynağı egemen sınıfın

çıkarları çerçevesinde halka sunulacak, dolayısıyla

egemen sınıf ya da onu var kılan devlet kitleleri

yönlendirebilmek için ideolojileri kullanacaktır. Her

tarihsel dönemde egemen olan düşünceler egemen sınıfın

düşünceleridir. Irkların ortaya çıkardığı eşitsizlikler

üzerinde araştırmalar yapan ve bu konuda kitabı olan

Arthur de Gobineau, hayattayken çok önemli olmayan ancak

9

Page 10: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

onun düşüncelerine verilen önemle Alman Nazizm’inin

kurucu öğelerinin oluşumuna neden olan Fransız

düşünürdür. A.Gobineau Aryan ırkı üzerinde incelemeler

yapsa da incelemelerinin ve araştırmalarının çok etkili

olduğunu söylenemez. Ancak Adolf Hitler bu düşüncelere

dayanarak dünyada çok büyük ve acı izler bırakmıştır.

Başka bir deyişle, çok basit düşünceler son derece

tehlikeli sonuçlar yaratabilme kapasitesine sahiplerdir.

A.Gobineau’nun düşünceleri üzerinde -tamamen olmasa

da- 1930’larda Almanya’da totaliter ve faşist bir devlet

ortaya çıkmıştır. Bu devletin oluşumuyla belli bir

düşünceye dayanarak Hitler Yahudi ırkının tamamen ortadan

kaldırılması doğrultusunda çok etkili çalışmalar

gerçekleştirmiştir. Politikalarının tamamını ise resmi

ideoloji çerçevesinde uygulamıştır. Bu da resmi

ideolojinin ne kadar korkunç ve dehşet verici bir

potansiyele sahip olduğunun göstergesidir.

Diktatörlükler her zaman darbe ile cunta şeklinde

gerçekleşmez, bazen de demokratik yöntemlerin olanak

10

Page 11: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

sağladığı öğelere dayanarak gerçekleşirler. 1930’lardaki

Almanya’nın diktatörlüğü bu şekilde gerçekleşmiştir. Bu

diktatörlüğü sürdürebilmek için devletler genelde Resmi

İdeolojiye başvurmaktadır. Devletler, toplum-devlet

ilişkisini yönlendirmek doğrultusunda Siyasal

kuruluşları, kamu kurumları ve devlete bağlı olan başka

kurum ve kuruluşları araçsallaştırarak yönetici sınıfın

düşüncelerini gerekirse zorla topluma uygulatmaktadır.

Totalitarizm sistemde sınıflar ortadan kalkarken onun

yerine kitleler devlet tarafından oluşturulur ve parti

sistemi yerine kitleselleşme söz konusu olur. Kitleyi de

tek tipleştirmek için belli mekanizmalar kullanılır. O

mekanizmalardan biri polis devletidir. Polis devleti bir

yandan iktidarın modern niteliğini oluştururken diğer

yandan da özellikle totaliter sistemde partilerin anlamı

ortadan kalktığı için yönetici sınıf sürekli ve istediği

şekilde kanunları değiştirerek kendi ideolojisini topluma

benimsetir. Gerçek ve efsane arasındaki fark ya da doğru

ve yalan arasındaki fark başka bir deyişle düşünce

kriterleri ortadan kalktığında Resmi ideolojinin uç

11

Page 12: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

noktasının gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Açıklamak

gerekirse toplumdaki insanların düşünememenin ne olduğu

ya da düşüncenin ne olduğu hakkında bilgileri olmadığı an

resmi ideolojinin devlet tarafından uygulandığı savı

yürütülebilir demektir.

Modern Devlet ve Resmi İdeoloji :

Modern devleti tanımlamak gerekirse, kesin ve kapsamlı

bir devlet tanımı vermeyi güç bulabiliriz ama otoyolda

bizi durdurduğu, bize vergide son ödeme tarihi uyarısı

gönderdiği ya da elbette emekli aylığımızın en yakın

postaneden ödenmesini organize ettiği zaman devleti

tanıdığımızı düşünürüz. (Pierson, 2000:19) Ancak her

kavramın tanımlarla açıklanması gerekir. İnsanlar doğa

durumundan çıktıklarında ve yerleşik hayata geçerek

toplumu oluşturduklarında toplumu kargaşalardan kurtarmak

için -ki bu da doğa durumundan çıkma nedenlerinden

biridir- devletin ortaya çıkmasını meşru kılarak onun

oluşumuna izin vermişlerdir. Devlet o günden bugüne

varlığını zorla ya da halkın isteğiyle sürdürmüştür.

12

Page 13: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

Dolayısıyla devlet o günden bugüne gelişerek moderniteye

doğru hareket etmiştir. Modern devlet; siyasal iktidarın

kurumsallaşmış halidir. Devletleri genel olarak Teokratik

ya da kutsallaştırılmış devlet, Monarşik devlet,

Oligarşik devlet ve Demokratik devlet olarak

nitelendirilebilir. Kısaca devlet biçimlerini tanımlamak

gerekirse, Teokratik devlet; Egemenliğin kaynağının dine

dayandığı devlet biçimidir. Din adamlarının sözü geçer.

Her şeye din adamları karar verir. Monarşik devlet;

Egemenliğin tek kişiye ait olduğu devlettir. Oligarşik

devlet; Egemenliğin belli bir sınıf veya gruba ait olduğu

devlet biçimidir. Demokratik devlet; Egemenliğin halka

ait olduğu devlet biçimidir2. Thomas Hobbes’a kadar

devletin kökeni tanrısal iradeyle bağdaştırılarak

temellendiriliyordu. Ancak T.Hobbes’un Leviathan’ıyla

beraber modern devletin kökeni tanrıya değil, dünyaya

indirgenmeye başlanmıştır. Onun göstergesi de egemenliğin

kaynağının tanrıdan krala devredilmesidir. İngiltere

2 Devlet. (18 Kasım 2012). Wikipedia, Özgür Ansiklopedi içinde. 11 Aralık 2012 tarihinde http://tr.wikipedia.org/wiki/Devlet adresinden erişilmiştir.

13

Page 14: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

konjonktüründe tarımın kapitalistleşmesiyle beraber

toprak sahibi sınıf krala karşı söz sahibi olmuştur. Bir

yandan da sanayileşmeyle beraber burjuvaların güçlenmesi

söz konusu olmuş ve bu üç ayrı güç (Kral- Aristokratlar-

Burjuvalar) söz konusu olunca devlet aşamalı bir şeklinde

modernleşmiştir. Ancak modern devlet kavramı genellikle

1789 Fransız devrimiyle birlikte anılır. Modern devletin

özelliklerinden söz etmek gerekirse, C.Pierson Modern

devlet kitabında modern devletin özelliklerini

açıklayarak modern devleti anlayabilmemizi

kolaylaştırmıştır.

Şiddet araçlarının tekel denetimi: Thomas Hobbes iç

savaşa düşmekten kaçınmak için, bireylerin kendileri

üzerinde, onları korku içinde tutacak ve onların

eylemlerini ortak çıkara yöneltecek bir genel güç kurmayı

gereksindiklerinde ısrarlıydı. M.Weber devleti, belli bir

arazi içinde fiziksel şiddetin meşru kullanımını

tekelinde bulunduran insan topluluğu olarak görür.

Dolayısıyla birçok düşünür önem verdiği genel

14

Page 15: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

güç(şiddetin kullanımını meşru yollardan uygulayabilen

kurum) modern devletin olmazsa olmaz ögeleri durumuna

gelmiştir. Şiddet araçlarının denetimi resmi ideolojinin

devlet politikalarının içine yerleştirilip

uygulanabilmesi için de çok önemli bir konumdadır.

Genelde şiddet -kullanım amacı ne olursa olsun- pejoratif

anlam taşıyan bir kavram sayılır. Ancak modern devletin

oluşumuyla beraber şiddet, devlet tarafından kamu yararı

güdülerek kamu düzenini sağlama amacıyla kullanılmaya

başlanmış, başka bir deyişle şiddet kullanımı meşru hale

gelmiştir. Modern devletin başka bir ögesi coğrafi ya da

jeopolitik varlıkları söz konusu olmalarıdır. Toprak ya

da jeopolitik varlıklara sahip olmak bir yandan da genel

gücün kullanmasını meşrulaştırır. Gerçekten de kesin

tanımlanmış bir toprağı olmak, devleti, modern öncesi

imparatorluklar gibi daha eski siyasi biçimlerden ayırt

eden etkenlerden biridir(Pierson, 2000:30). Söz konusu

olan ayrım son üç yüzyılda birçok savaşa neden olan

ayrımlardan biridir. Devletlerin jeopolitik varlıkları

olmalarından kasıt toprağın altındaki madenler, toprağın

15

Page 16: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

çevresindeki sular, toprağın üzerindeki hava sahası ve en

önemlisi o toprakta yaşayan halk üzerinde hak sahibi

olduğunun göstergesidir. Bir başka özellik egemenlik ve

devletin anayasallığıdır. Modern devlette hukukun

belirlediği kurallar çerçevesinde oluşturulan, başka bir

deyişle yasal otoriteyi kullanabilen kurumlar söz konusu

olur. Bu kurumlar meşruiyetini yurttaşlardan almış olduğu

ve anayasanın belirlediği koşullar bazında yasal

otoriteyi uygulayıp kullanabilirler. Bunula birlikte T.

Hobbes bile egemenin yasal otoritesi üzerinde

sınırlamalar olması gerektiğini savunur. Hobbes der ki ‘‘

hakkın sözleşmeyle devredilemeyeceği bütün şeylerde her

uyruğun özgür olduğu açıktır.’’ Dolayısıyla ‘‘ Egemen,

adalete uygun olarak mahkûm edilmiş olsa bir kimseye,

kendisini öldürmesini, ona saldırana direnmemesini veya

gıda, hava, ilaç kullanmaktan kaçınmayı emrederse, o

kimse itaat etmeme özgürlüğüne sahiptir.’’ . İnsanlık

tarihinin büyük bir bölümü, toplumlar –Modern anlamda-

devlet tarafından yönetilmemiştir. Dolayısıyla devlet ve

toplum arasındaki ilişkide, başka bir deyişle topluma

16

Page 17: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

karşı devlet, bu kadar sık karşılaştığımız devlet karşıtı

yorumlar çok da olağan dışı gözükmemesi gerekir. Modern

devletler modernizasyon sürecinde teknolojik aygıtları

kullanarak bireyleri belli eylemlere doğrultusunda

yönlendirilip robot gibi istedikleri şekilde emir

verebiliyorlar.

Gündelik Hayat ve Resmi İdeoloji’nin Etkileri :

Gündelik hayatın tanımlaması gerekirse, birey belli bir

süreç içinde yaptığı faaliyetleri alışkanlık duruma

getirdiyse, onun gündelik hayatı gerçekleşmiş

faaliyetlerden oluşmaktadır. Başka bir deyişle, bir kişi

gün içerisinde yaptığı davranışlar, bulunduğu eylemler ve

ya kurduğu ilişkiler onun gündelik hayatıdır. Tabii ki

farklı toplumlarda farklı gündelik davranışları

oluşturur. Metropol ’da ve küçük bir köyde yaşayan

insanlar arasındaki kültürel açıdan farklılıklar olduğu

gibi onların gündelik hayatı da faklı davranışlardan

oluşmaktadır. Örnek vermek gerekirse; köyde yaşayan

bireyin sabah kalktığında köy kahvaltısı yaparak gününü

17

Page 18: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

başlamaktadır, ancak büyük şehirlerde yaşayan insanlar

kimisi kahvaltının ne olduğunu bilmeyip kimisi de evden

çıkarken simit sarayından alçağı simitle gününe merhaba

demektedir. Bunun dışında son 10 yıla bakıldığında

toplumun içindeki bireylerin davranışları hızlı bir

şekilde değişmektedir, başka bir deyişle insanların

gündelik hayatı belli etkiler sonucunda çok radikal

değişmelere uğramıştır.

Bu değişimler hangi etkiler altında gerçekleşmiştir?

Değişimler ve modernizasyon süreci arasında bir bağlantı

kurulabilir mi? Modernleşme sürecinde insanların belli

hakları var olup o hakları yerine getirebilmek için

mücadele edebilecekleri öğrenildi. Bu hakları çiğneyen

inşalar yargılanabilsin diye ayrı mahkemeler kuruldu.

Mücadele edenlerin hakları savunabilsin diye ayrı

kurumlar kuruldu. Dolayısıyla modernleşmeyle beraber

birçok değer değişmek durumunda kaldı. O değerlerden biri

de insanların davranışlarıdır. Makro düzeyde olaya

bakıldığında insanlar homojenleştirilmektedirler.

18

Page 19: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

Küreselleşmenin etkileriyle beraber insanların gündelik

hayatı artık internette bulunduğu sosyal medyalarda,

arkadaşlarıyla ya da sevdikleriyle yüz yüze değil

teknolojinin sağladığı araçları kullanarak irtibat

kurmaktadırlar. Bu da bir yandan insanın doğası gereği

toplumsallaşmasını ya da sosyallaşmasını engel olup daha

çok bireyselleştirir. Artık her orta sınıf ailenin içinde

bile bilgisayar, Tablet, Cep telefon sıradan eşyalar

olarak görünebiliyor. İnsanlar artık yemek yemeye bile

dışarıya çıkma gereği duymamaktadırlar. Çünkü insanlar

artık birer tüketici niteliği taşımaktadırlar, bu da

kapitalizm koşullara uygun olduğu için devletler genelde

bu durumu değiştirmeye gayret etmemişlerdir.

Davranışların değişiminden kasıt da budur. Başka bir

deyişle, insaların kültürleri ve gündelik hayatı

değişmektedir.

Bu değişimler çekirdek ailelerden daha büyük

topluluklara kadar yansımaktadır. Ancak bu açıktır ki bu

değişimler toplumların bulunduğu jeopolitik konumları da

19

Page 20: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

önemli bir özellik olarak değişimleri etki eder. Gelişmiş

bir ülkenin toplulukları, gelişmekte olan ya da hiç

gelişmemiş ülkedeki topluluklarla karşılaştırdığımızda bu

fark net bir şekilde görülebilir. Toplumun

homojenleştirmesi ve farklılıkları ortadan kaldırmak için

belli yöntemlerin uygulanması gerekiyordu. Moderniteyle

beraber oluşan kavramlardan biri ulus devletidir. Başka

bir deyişle, ulus devlet, tek ulus tek devlet

anlayışıdır. Tek ulus tek devleti yaratabilmek ve resmi

ideolojiyi yürütebilmek için belli yöntemleri uygulamak

gerekir. O yöntemlerden biri asimilasyon politikaları

gerçekleştirmektir. Asimilasyonlar zorunlu ve gönüllü

asimilasyon olarak ikiye ayrılmaktadır. Zorunlu

asimilasyonu genelde devletler zorunlu eğitim ve zorunlu

askerlik yoluyla gerçekleştirmektedirler. Ancak devletler

teknolojinin sağladığı kolaylıklardan yararlanarak bir

üçüncü yol olarak nitelendirebileceğimiz basın yoluyla

asimilasyonu gerçekleştirirler. Örneğin; Televizyon ve

İnternet gibi araçları kullanarak resmi ideolojiyi

benimsetirler. Dolayısıyla bazen çok önemsiz görülen

20

Page 21: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

araçların arkasında çok büyük ve etkili amaçların

saklanmakta olduğunun farkına varılmayabilir. Devletler

modernleşirken, aynı anda demokratikleşiyorlar mı

sorulduğunda, verilen cevap çok açıktır. Gündelik hayatın

biçimlendirilmiş ve davranışların sınırlarını kanun ve

düzenleyici işlemlerle belirlenmiş bir toplum

oluşturlduğunda demokrasiden söz etmek güç olabilir.çünkü

demokrasi dediğimiz kavram Dimos (Halk zümresi) ve

Kratus’dan (İktidar) oluşan bir kavramdır. Başka bir

deyişle, halkın iktidarı demektir. Modern devletin

getirdiği koşullardan biri temsilci demokrasiyle beraber

artık Dimos’un Kratus’u ortadan kalktığını söylenebilir.

Devlet Politikaları, Düzen ve Resmi İdeoloji

İnsanların doğa durumundan çıkma nedenlerinden biri, doğa

durumundaki düzensizlik ve kargaşalardan kurtulmaktı.

J.J.Rousseau, J.Lock ve T. Hobbes’un toplum sözleşmesiyle

iligili kuramsallaştırdıkları düşüncelere bakıldığında

doğa durumun ne olduğu ve doğa durumundan sonraki

sonuçlar ne olacağıyla ilgili daha fazla bilgi

21

Page 22: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

edinilebilir. J. Lock örneğin; iki doğa durumdan söz eder

ve düzensizliği ortaya çıkaran nedenleri de doğanın

olağan üstü değişimleri yani depremler olduğunu savunur.

Olağan üstü değişimlerden dolayı insanların yerleşik

hayatına geçme zorunluluğu his ettikleri savını belirtir.

Yerlşik hayata geçtikten sonra toplum oluşmaya

başlayacaktır ancak oluştuğu toplum otarşik bir yapı

olmadığına göre tekrardan bir doğa durumu söz konusu

olabilir. Dolayısıyla insanlar iradelerini sınırlı ya da

tamamen –oluştuğu toplum ya da yapıyla bağlantılı- kendi

iradelerini devr etmek durumunda kalacaklardır. Ancak

insanların iradeleri kime ve ne için devr edilir?

Toplumun oluşmasının belli amaçları söz konusudur o

amaçlardan biri de kargaşalardan kurtulmak, düzeni

sağlamak başka bir deyişle toplum yararı hareket etmek.

Dolayısıyla toplumu insanların iradelerini devr alan

kişiler yani yönetenler bu amacı gütmeleri gerekir. Ancak

toplum ya da kamu yararı çok nesnel bir kavram olduğu

için toplumun bir kısmı gerçekleşen eylemleri yararlı

22

Page 23: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

görseler bile toplumun diğer kısmı yapılan eylem ya da

işlemin son derece zararlı olduğunu nitelendirebilir.

Dolayısıyla farklı algılamalardan dolayı ortaya çıkan

kargaşa ya da çatışmalar sonucunda tekrar post-doğa

durumu söz konusu olabilir. Başka bir deyişle tekrar

insanlar, insan olmalarının doğası gereği, toplumda

gerginlik yaşatabilirler. Modern devlette yönetici sınıf,

somut ve soyut şeklinde düzensizlikleri ortdan kaldırmaya

ve düzenli bir toplum yaratmaya çalışacaklar.

Soyut yöntemde, hukuk devletinin meşru kıldığı

kurallar çerçevesinde ve yasama organının çıkardığı

kanunlar doğrultusunda toplumdaki düzen sağlanmaya

çalışılacaktır. Bireyler kendi iradelerini yasama

organının üyelerini devr etmektedirler. Yasama organı ya

da daha doğrusu yönetici sınıf genel iradeyi kullanarak

düzeni ve kamu yararı sağlamaktadırlar.

Bazen de bireyler iradelerini bir kurala devr

etmektense bir kişiye devr ederler ve o kişinin toplum

adına karar verebileceğini dair yetkilendirmeler söz

23

Page 24: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

konusu olabilir. Başka yöntem ise somut yöntemdir. Somut

yöntemden kasıt devlet, düzensizlikle karşılaştığında

kolluk birimlerini kullanarak düzensizliği ortadan

kaldırmaya çalışır. Modernizasyon sürecinde teknolojinin

hızlı bir şekilde geliştiği dünyada, devlet kolluk

hizmetlerini ani ve daha bastırıcı yöntemlerle düzeni

sağlayabilir. Son 10 yıldır gelişmiş ülkelerin kullandığı

kayıt kameraları toplumun nerde ve ne zaman olayları

doğrudan takip edebilir ve sorunun büyümemesi için hızlı

bir şekilde gereğini yapabilir. Dolayısıyla modernizasyon

düzeni sağlamak için devletlere epeyce yardımcı olmuştur.

Bir yandan da modernizasyon, devletlere totaliterleşmeye

doğru gereken hizmetlerin gerçekleşebilmesi için yardımcı

olur. Otoriter bir devlet ise soyut yöntemi kullanarak

otoriter toplum yaratmanın gerçekleşmesinin ihtimalı

yüksektir. Yukarda anlatıldığı gibi soyut yöntemde,

devlet ya da yönetici sınıf doğru bulduğu ideolojiler

doğrultusunda ve aynı anda da hukuk devleti adına

çıkardığı kanunları topluma empoze eder.

24

Page 25: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

25

Page 26: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

Sonuç

bir devlet belli bir ideoloji bünyesinde belli

sistemde bulunan belli kurum ve aygıtları kullanarak

meşru gördüğü politikaları halka veya topluluğa dikte

etmesi durumunda baskıcı bir devletten söz edilebilir

ancak eğer koyduğu kurallar ve yöntemler ile sadece

kendi(devlet) meşru gördüğü eylemleri zorunlu olarak

topluma ve bireye yaptırarak tek ideoloji çerçevesinde

yaptırmaya kalkarsa kullandığı ideoloji resmi

ideolojidir. İdeoloji kurulu düzeni destekleyen bir

düşünce sistemi olduğu için devlette bu düzeni sağlamak

adına istediği şekild,meşru kalıplar doğrultusunda

toplumu düzlemeye çalışır. Ancak bu tek tipleştirme bazen

başarılı bazen başarılı değildir. Dolayısıyla her zaman

resmi ideolojiyi kullanarak ya da uygulayarak toplumun

düzlenmesi söz konusu olamaz. Bu tür olguların nasıl ve

ne ölçüde gerçekleşebileceği konusunda ya da

gerçekleştikten sonra, sistem ne zamana kadar süreceğini

tarihe bakmak çok yararlı olabileceği düşünülüyor. Modern

26

Page 27: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

devletiyle beraber ideolojiy benimsetmek daha elverişli

olduğu ispatlanmıştır. Başka bir deyişe devlet var olduğu

sürece, toplumun düzlenmesi (Tek tipleşmesi) de vardır

savı tartışılacak şekilde doğru olduğunu

söylenebilir.Çünkü modernitenin, modern devletlere

sağladığı araçlardan dolayı resmi ideolojiyi dayatmak son

derece kolaylaştırılmıştır. 18. Ve 19. Yüz yılı akıl çağı

olarak nitelendiriliyor. Ancak yaşadığımız çağda

insanların düşüncenin ne olduğuna dair temel bilgilere

bile sahip değillerdir. H. Arendt’ın dediği gibi gerçek

ve efsane arasındaki fark ya da doğru ve yanlış

arasındaki fark, başka bir deyişle düşünce ve düşünebilme

kriterleri ortadan kalktığında resmi ideolojinin uç

nokatasının gerçekleştiğini söyelebiliriz.

Bütün kurallar üst sınıflar tarafından belirlendiği

için insanlar düşünmeyi gerek duymuyorlar. Düşenenlerin

karşısında da Genel Güç yani şiddetin kullanımını meşru

kılınmış yollardan uygulayabilen kurum vardır.

Dolayısıyla Modern devletin insanlara getirdiği Eşitlik,

27

Page 28: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

Özgürlük ve Kardeşlikten ziyade Otoriterleşmiş ve

Totaliterleşmiş yani özgürlük ve eşitliğin her hangi bir

anlamı olmadığı toplumlarla da karşılaşılabilir.

28

Page 29: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

KAYNAKÇA

Devlet. (18 Kasım 2012). Wikipedia, Özgür Ansiklopedi

içinde. 11 Aralık 2012 tarihinde

http://tr.wikipedia.org/wiki/Devlet

adresinden erişilmiştir.

Resmi İdeoloji. (25 Kasım 2011). Wikipedia, Özgür

Ansiklopedi içinde. 10 Aralık 2012 tarihinde

http://tr.wikipedia.org/wiki/Resm

%C3%AE_ideoloji adresinden erişilmiştir.

Abou-El-Haj, R.A.(2000). Modern Devletin Doğası.

Ankara:İmge Yayınları.

Arendt, H. (2009). Totalitarizm. (M. Salasi, Çev.)

Tahran:Sales Yayınevi

29

Page 30: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

Başkaya, F.(2012). Paradigmanın İflası. Ankara:Özgür

Üniversite Yayınları.

Dursun, Ç. (2001). TV Haberlerinde İdeoloji. Ankara:

İmge Yayınları.

Erdoğan, M.(2000). Demokrasi Laiklik Resmi İdeoloji.

Ankara: Liberte Yayınları.

Ergil, D.(1986). İdeoloji. Ankara

Hobbes, T. (1968). Leviathan. (S. Lim, Çev.)

İstanbul:YKY.

Locke, J. (1952). The Second Trartise of Goverment. (ed.

T. P. Peardon) New York:The Liberal Arts

Press

30

Page 31: Resmi Ideoloji ve Modern Devlet

Örs, H.B. (2007). İdeoloji: Karmaşık Dünyayı

Anlaşılır Kılmak. Modern Siyasal İdeolojiler. içinde

(3-45) İstanbul:Bilgi Üniversitesi Yayınları.

Pierson, C. (2000). Modern Devlet. (D. Hattatoğlu,

Çev.) İstanbul: Çiviyazıları Yayınları.

Rousseau, J.J. (1996). Toplum Sözleşmesi. (A.

Erenulu, Çev.) Ankara: Öteki Yayınevi

31