Top Banner
Psikoterapide Bütünleşme Dergisi www.apa.org/pubs/journals/int http://yayin.psikoterapi.com/psikoterapi-enstitusu-yayinlari/sureli-yayinlar 23. Cilt, 4. Sayı Aralık 2013 ©2013 American Psychological Association İ Ç İ N D E K İ L E R Çocuklar ve Ergenler İçin Bütüncül Psikoterapi: Uygulamaya Yönelik Litera- tür İncelemesi Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass ..................................................................................5 Psikoterapi ve İlişkiye Dayalı Değişim: Liderlik Meselesi Stewart Gabel .................................................................................................................26 Psikodinamik Bilişsel Terapi: Kişilik Gelişimi ve Davranışa Katkıda Bulunan Unsurlara ilişkin Çok Boyutlu Bir Matris Çerçevesinden Çalışmak Ioanna Georgakopoulou ............................................................................................... 44 Psikoterapide Bütünleşme ve Psikoterapi İttifakı: Kısa Süreli Psikodinamik Tedavi Modelinde Bilişsel Davranışçı Tekniklerin Kullanımı Rachel E. Goldman and Mark J. Hilsenroth Jesse J. Owen Jerold R. Gold ................................................................................................................. 64 Sosyal Anksiyete Hastalarında Temel İnançları Değiştirmeye Yönelik Bütün- leştirici Bir Yaklaşım Justin Macarthur ............................................................................................................83 İşlevsel Diyalektik Sistem (İDS) Tedavisi: Aile Sistemi Teorisini Diyalektik Düşünceyle Bütünleştirmek Moshe Almagor Denise D. Ben-Porath .................................................................................................. 100
25

Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

Jul 03, 2019

Download

Documents

ngotruc
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

Psikoterapide Bütünleşme Dergisi www.apa.org/pubs/journals/int

http://yayin.psikoterapi.com/psikoterapi-enstitusu-yayinlari/sureli-yayinlar

23. Cilt, 4. Sayı Aralık 2013

©2013

American

Psychological Association

İ Ç İ N D E K İ L E R

Çocuklar ve Ergenler İçin Bütüncül Psikoterapi: Uygulamaya Yönelik Litera-tür İncelemesi

Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass .................................................................................. 5

Psikoterapi ve İlişkiye Dayalı Değişim: Liderlik Meselesi

Stewart Gabel .................................................................................................................26

Psikodinamik Bilişsel Terapi: Kişilik Gelişimi ve Davranışa Katkıda Bulunan Unsurlara ilişkin Çok Boyutlu Bir Matris Çerçevesinden Çalışmak

Ioanna Georgakopoulou ............................................................................................... 44

Psikoterapide Bütünleşme ve Psikoterapi İttifakı: Kısa Süreli Psikodinamik Tedavi Modelinde Bilişsel Davranışçı Tekniklerin Kullanımı

Rachel E. Goldman and Mark J. Hilsenroth Jesse J. Owen Jerold R. Gold ................................................................................................................. 64

Sosyal Anksiyete Hastalarında Temel İnançları Değiştirmeye Yönelik Bütün-leştirici Bir Yaklaşım

Justin Macarthur ............................................................................................................83

İşlevsel Diyalektik Sistem (İDS) Tedavisi: Aile Sistemi Teorisini Diyalektik Düşünceyle Bütünleştirmek

Moshe Almagor Denise D. Ben-Porath .................................................................................................. 100

Page 2: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e
Page 3: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

SUNUŞ

Yüz yılı aşkın süredir psikoterapi yoğun bir şekilde bilimin gündemindedir.

Yüz yıllık psikoterapi tarihinde 400’e yakın teknik yaklaşımın birtakım ruhsal

rahatsızlıkların tedavisinde kullanıldığına dair kanıtlar mevcuttur. Belirli kay-

naklardan beslendiğini düşündüğümüz bu terapötik yaklaşım tarzlarının her biri

diğerinden daha üstün ve etkili olduğu iddiasıyla ortaya çıkmakta, bir nevi tera-

piler savaşı diyebileceğimiz bir alan yaratmaktadır.

Bir grup bilim adamı, 30 yıl kadar önce, Amerikan Psikoloji Birliği’nin (APA)

altında psikoterapilerin bütünleşmesine yönelik araştırmalara odaklanmak üzere

bir oluşum gerçekleştirdiler. APA’ya bağlı olarak kurulan Psikoterapide Bütün-

leşme Araştırmaları Derneği (SEPI) tarafından çıkarılan elinizdeki bu dergi 30 yı-

la yakın geçmişiyle psikoterapilerde etkin olan faktörlerin kanıta dayalı bir şekil-

de ortaya çıkarılması, çok sayıda psikoterapi ekolünün özünde yatan ortak fak-

törlerin bilimsel gerçeklere dayanarak bulunmasına yönelik bir gayretin temsili-

dir.

Biz de Türkiye’de Psikoterapi Enstitüsü olarak farklı farklı psikoterapi ekolle-

rinin birbirleriyle terapi savaşı yapması yerine insana yararlı olan yönlerinin bi-

limsel kanıtlarla ortaya konması ve etkililiğin anlaşılması ve bununla ilgili karşı-

laştırmalı çalışmaların yapılması yönünde adımları teşvik etmek amacıyla Türki-

ye’deki bilim ve psikoterapi dünyasını bilgilendirmek istedik. Bu konuda en gü-

zel bilimsel köprünün SEPI dergisinin Türkçeye kazandırılması olduğunu dü-

şündük. Amerikan Psikoloji Birliği’yle zaman içinde kurmuş olduğumuz işbirli-

ğine dayalı ilişkiler, bu bilimsel yayının Türkiye’de Psikoterapi Enstitüsü bünye-

sinde yayımlanmasını sağlarken, bu süreçte aynı oluşum içinde yer alan değerli

bilim adamlarımızı atölye çalışmaları ve uzun süreli eğitimlerle enstitümüzde

misafir etme imkanına sahip olduk. Onlarla kurduğumuz yakın temaslar çerçe-

vesinde, SEPI dergisinin editörler kurulunda görev alan bu değerli bilim adamla-

rının çalışmaları bizlere ışık tuttu.

Amerikan Psikoloji Birliği ile kurmuş olduğunuz ilişkileri daha da sıkılaştır-

mak, psikoterapi ağırlıklı süreli ve kalıcı yayınları Türkçe’ye kazandırılması ko-

nusunda yaptığımız girişimleri içtenlikle teşvik eden, SEPI ve APA yönetim ku-

rullarındaki müzakereler esnasında daha önce denenmemiş olan bu projenin ha-

Page 4: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

yat bulmasına destek veren sayın Golan Shahar, Kenneth Levy ve George Stric-

ker’a teşekkürlerimizi ifade etmek isterim.

Hem Psikoterapi Enstitüsü Derneği hem de Psikoterapi Enstitüsü Ltd. Şti. ile

yapılan karşılıklı anlaşmalar sonucunda elinize ulaşan bu derginin 2013 yılının 4.

sayısında yer alan bütüncül psikoterapiye çocuk ve ergen terapisi, liderlik, biliş-

sel terapi, anksiyete, ittifak ve sistemler teorisi açılarından odaklanan son derece

faydalı ve yenilikçi makalelerin sizlerin de ufkunu açacağına inanıyorum.

Bu derginin hazırlanmasında emeği geçen, aracılık eden tüm personelime ve

çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyor ve sizden bu konudaki desteklerinizi bek-

liyoruz.

Dileğimiz, psikoterapide gelinen son noktayı yakından takip edebilmek adına

dünyayla bağlarımızı güçlendirmek açısından diğer süreli yayınların tıpkıbasım-

larının da Türkiye’ye taşınmasıdır.

Saygılarımla,

Tahir ÖZAKKAŞ Psikoterapi Enstitüsü

Başkanı

Page 5: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

Çocuklar ve Ergenler İçin Bütüncül Psikoterapi: Uygulamaya Yönelik Literatür İncelemesi

Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass

Amerika Katolik Üniversitesi

Bu makale, çocuklar ve ergenler için psikoterapide bütünleşmeyle ilgili literatürün

sistematik bir incelemesini sunmaktadır. Tanımlanan bütüncül tedaviler; birden

fazla perspektiften istifade ederek vaka kavramsallaştırmasına ve müdahale seçi-

mine incelikli bir yaklaşım sunan kapsamlı bütüncül paradigmalar ve genellikle

belirli çocuk rahatsızlıkları için sistemleştirilen çocuk tedavi programlarını sunan

bütüncül tedavi protokolleri olarak kategorilere ayrılmaktadır. Ayrıca, esasen bi-

lişsel davranışçı terapiyle (BDT) çocuk ve ergen tedavisinde dört bütüncül eğilim

vurgulanmaktadır: birçok BDT protokolünde özümleyici (asimilatif) bütünleşme,

daha bütüncül bir yaklaşımı temsil eden “sistemik BDT”ye doğru bir hareket, kanı-

ta dayalı tedaviler arasında ortak etkenleri bulma ve tanımlama eğilimi, değişim

mekanizmalarıyla ilgili araştırmanın ortaya çıkışı. Psikoterapide bütünleşme, za-

man zaman hem araştırma literatüründe hem de uygulamada açıkça tanımlan-

mamakla ya da gelişmemekle birlikte çocuk tedavisinin merkezinde yer alır. Ço-

cuklara yönelik bütüncül tedavi yaklaşımlarının, bu yaklaşımların kaynağını aldığı

literatürlere özel bir dikkat göstererek kasıtlı biçimde yaygınlaştırılması, mevcut

kanıta dayalı tedavilerin daha zengin bir uygulamasını sağlamakla kalmayacak,

aynı zamanda umarız ki çocuklara yönelik bütüncül tedaviler hakkında gelecekte

daha fazla sonuç ve süreç araştırmasına da ilham kaynağı olacaktır.

Anahtar sözcükler: çocuklar, ergenler, psikoterapide bütünleşme

ocuk* psikoterapisine yönelik bü-

tüncül yaklaşımlar, terapistlere ge-

liş sorunlarında kullandıkları kav-

ramsallaştırmayı genişletmeleri ve bir

dizi zorlukla baş ederken farklı müdaha-

leleri stratejik olarak uygulamaları için

yollar sunar. “Saf biçim”deki perspektif-

*Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü,

Amerika Katolik Üniversitesi.

Bu makale ile ilgili yazışmalar, Sarah J. Krueger’e

gönderilmelidir. E-posta: [email protected]

lerin sınırlamalarını kabul eden psikote-

rapide bütünleşme, geleneksel olarak

rakip şeklinde görülen kuramsal kav-

ramsallaştırmaları içine almaya çalışır

(Norcross, 2005). Hem kavramsallaştır-

mada hem de çocuk veya ergen zorluk-

larına yanıt verirken farklı perspektifle-

rin bütünleşmesi yoluyla, terapistler

müdahaleler ve bireyin özel ihtiyaçları

arasında daha iyi bir uyumu temin ede-

bilir.

Ç

Page 6: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

6 ÇOCUKLAR VE ERGENLER İÇİN BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİ

Aslında, psikoterapiye yönelik bü-

tüncül bir yaklaşım genellikle, çocuklar-

la ve ergenlerle çalışmanın benzersiz ge-

reklerinden kaynaklanan bir ihtiyaç ola-

bilir (Coonerty, 1993). Çocuk ve ergen

bilişsel tarzları ve kendilik kavramları

halen geliştirilmeye devam etmektedir; o

nedenle müdahaleler, ortaya çıkan bu

özelliklere uyum sağlamak üzere düzen-

lenmelidir. Ayrıca, çocuklar yetişkinlere

göre kavramsal açıdan daha bağımlı ol-

duğu için (FitzPatrick, 1993), etkili teda-

viler genelde, kendiliği düzenleyici bece-

rilerin iyileştirilmesine ek olarak geli-

şimsel açıdan uygun bir ortamın yara-

tılmasına ve pekiştirme örüntülerinin

değiştirilmesine odaklanır. Klinisyenler

örneğin, bir çocuğun sorunlu davranışı-

na, çocuğun kendi hislerini daha iyi

ayarlamayı öğrenmesine yardımcı olma-

nın yanı sıra yetersiz uykuya yönelik ola-

rak ebeveynlerin uygun uyku rutinini

uygulamasına yardımcı olarak yanıt ve-

rebilir. Bütüncül yaklaşım, klinisyelerin

dış gerçekliklerle ilgilenirken aynı za-

manda kişilerarası zorluklara da yönel-

melerine izin verir.

Bütüncül uygulamaların günümüzde

çocuk ve ergen tedavisiyle ilgilenen kli-

nisyenler arasında yaygın olması şaşırtıcı

değildir; uygulayıcı çocuk terapistlerinin

%50'sinden fazlasının tekniklerin bir ka-

rışımını kullandığı tahmin edilmektedir

(Fonagy, Target, Cottrell, Phillips ve

Kurtz, 2002). Buna rağmen, çocuklara

yönelik bütüncül terapiyle ilgili çok az

deneysel araştırma söz konusudur

(Schottenbauer, Glass ve Arnkoff, 2005);

mevcut sonuç araştırmasının büyük bir

çoğunluğu, bilişsel davranışçı yaklaşım-

ları incelemektedir. Özellikle dikkat

edilmesi gereken bir husus ise, çocuklar-

la yapılan klinik uygulamaların, etkinlik

araştırmasında değerlendirilen tedaviler-

le çok az benzerlik taşıyabildiği gerçeği-

dir (Chorpita, Daleiden ve Weisz, 2005a;

Fonagy ve ark., 2002). Bunun yanı sıra,

çocuklar ve ergenler için geliştirilen bü-

tüncül psikoterapi yaklaşımlarının genel

kapsamı büyük ölçüde bilinmemektedir;

çünkü günümüze kadar gençler için bü-

tüncül tedavinin sistematik bir incele-

mesi yapılmamıştır.

Dolayısıyla bu makalenin odak nok-

tası, umut vaat eden mevcut bütüncül

yaklaşımlara genel bir bakış sunmak, bü-

tünleşmedeki eğilimleri nitelendirmek

ve uygulama ve araştırmaya yönelik iz-

lenecek yolları önermek üzere bütüncül

çocuk ve ergen psikoterapilerini tanım-

layıp gözden geçirmektir. PsycINFO,

PsychARTICLES, PsychCRITIQUES ve

ProQuest sistematik olarak araştırılmış,

burada “tedavi” ya da “terapi”ye odakla-

nan ve yaşın belirtildiği (“çocuk,” “genç”

ve “ergen”) bütünleşmeye atıfta bulunan

terimler kullanılmıştır (“bütüncül,” “bü-

tünleşme,” “birleşik” ve “çok boyutlu”).

Araştırma literatüründe temsil edilme-

yen tedavileri bulup çıkarmak için, kü-

tüphane veritabanları ve Google Scholar

gibi arama motorları kullanılarak ilgili

kitapların, bölümlerin ve tedavi kitap-

çıklarının yerleri tespit edilmiştir. Ayrı-

ca, Psikoterapide Bütünleşme Araştır-

maları Birliği konferanslarının tümün-

den elde edilen programlar gözden geçi-

rilmiştir.

Page 7: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

KRUEGER ve GLASS 7

Terapiye yönelik bütüncül yaklaşım-

ların tanımlanması hiç de basit bir iş de-

ğildir; çünkü “bütüncül” sözcüğü, mev-

cut incelemenin kapsamı dışındaki bir-

çok kavrama atıfta bulunabilmektedir.

Örneğin çok çeşitli boyutları birleştiren

(örn. birey ve grup terapisi ya da psiko-

terapi artı ilaç tedavisi) çocuk ve ergen

tedavi protokolleri ortak bir şekilde bü-

tüncül olarak adlandırılmıştır (Feldman,

1988; Reeves ve Bruno, 2009). Çocuk te-

rapisine özgü olarak, neredeyse tüm psi-

koterapiler belirli bir düzeyde ebeveyn

katılımını ya da eğitimini içermekte ve

bu katılım genelde “bütünleşme” olarak

betimlenmektedir (örn. Eisen, Raleigh

ve Neuhoff, 2008). Aynı şekilde, farklı

bakım sistemleri arasında çalışmak da

(evdekilerle birlikte bir okul ortamında-

ki müdahalelerin dâhil edilmesi) kimi

zaman bütüncül olarak ifade edilmekte-

dir (Cook, 2007).

Dolayısıyla bu inceleme yalnızca,

psikoterapi yönelimleri arasında bütün-

leşme sağlayan yaklaşımlara odaklan-

maktadır. Buna bağlı olarak, nesne ilişki-

leri ve kendilik psikolojisi gibi (her ikisi

de psikodinamik çerçeveye yerleştiril-

miştir) aynı temel yönelim içindeki iki

düşünce akımını kapsayan bütüncül

yaklaşımlara ya da geleneksel yönelimle-

ri kapsamayan oyun terapisine yönelik

farklı yaklaşımlara (Kenny ve Winick,

2000) yer verilmeyecektir. Ayrıca duyu-

sal bütünleşme terapisi (Ayers, 1977) ve

algısal motor zorluklarını ele almak için

tasarlanan türevleri de bu incelemenin

odak noktasının dışındadır. Ailenin has-

ta olarak tanımlandığı, terapi yaklaşım-

larını bütünleştiren müdahalelere de

(Andreozzi, 1996; Lebow ve Newcomb

Rekart, 2007; Pitta, 1995) yer verilme-

mekle birlikte bu ayrımı keskin bir şe-

kilde tayin etmek kolay değildir. Oyun

terapisi, birçok farklı yönelimde uygu-

lanması ya da bir iletişim biçimi olarak

kullanılmasıyla kendisi bir yönelim ola-

rak düşünülebildiği için sınıflandırmada

benzersiz bir zorluk sunmaktadır. Ek

olarak oyun terapisinin genelde, Anna

Freud'un (1928) ve Melanie Klein'ın

(1932) çalışmaları gibi psikodinamik

köklerden kaynaklandığı kabul edilmek-

tedir. Dolayısıyla, yalnızca psikodinamik

veya psikanalitik yaklaşımın dışındaki

farklı bir kuramsal yaklaşımla birleştiri-

len oyun örneklerine yer verilecektir.

Bu incelemede tanımlanan çocuklara

ve ergenlere yönelik bütüncül tedaviler,

üç kategoride kavramsallaştırılır. Bunlar

arasında ilk incelenecek olan, iki veya

daha fazla kuramsal yönelimi bütünleş-

tiren tedavi modelleri ve kavramsal çer-

çeveler olarak tanımlanan bütüncül te-

davi paradigmalarıdır. Sonrasında, bir-

kaç bütüncül tedavi programı sunula-

caktır; bunlar genellikle belirli rahatsız-

lıklar için kılavuzlu hale getirilen ve/ya

tasarlanan bütüncül uygulamalı tedavi

protokolleridir. Son olarak, çocuklara ve

ergenlere yönelik “saf biçimli” olduğu

iddia edilen bilişsel davranışçı terapi

(BDT) dahilindeki bütüncül eğilimler

açıklanmaktadır. Makale, çocuk ve ergen

psikoterapisinde bütünleşme ile ilgili va-

rılan sonuçlar ve izlenecek yollarla sona

ermektedir.

Page 8: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

8 ÇOCUKLAR VE ERGENLER İÇİN BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİ

Bütüncül Paradigmalar

Bütüncül paradigmalar, öncelikle ku-

ramsal olarak bütüncüldür ve genelde

değişim mekanizmalarıyla ilgili birkaç

kuramı kapsar, birden çok perspektifin

kullanıldığı vaka kavramsallaştırması

sunar ve çok çeşitli yönelimlerden mü-

dahaleleri seçmek için kriterleri betim-

ler. Çocukluk rahatsızlıklarıyla ilgili ola-

rak özellikle faydalıdır; çünkü uyumsuz

davranışlar ve semptomlar sıklıkla birey-

sel, ailevi ve çevresel etkenlerden kay-

naklanır. Bütüncül paradigmalar, ince-

likli, bireysel bir biçimde öncelikle vaka

kavramsallaştırması ve müdahale seçi-

mine odaklanması ve hâlihazırda kanıta

dayalı olarak temsil edilmemesi açısın-

dan bütüncül tedavi programlarından

farklıdır. Çocuklara ve ergenlere yönelik

birkaç bütüncül model, bunların ta-

mamlayıcı yapısını vurgulayacak ve bir-

likte nasıl kullanılacaklarını gösterecek

şekilde geleneksel olarak tek başına kul-

lanılan iki veya daha fazla yönelimi içine

alır.

Değiştirilen Yetişkin Paradigmaları

Kuramsal yaklaşımları çocuk tedavi-

siyle bütünleştirmeye yönelik ilk girişim-

ler, yetişkin modellerini çocuklar ve er-

genler için genişletmek şeklinde olmuş-

tur. Bireysel klinisyenler yetişkin bütün-

cül paradigmalarını şüphesiz resmi ol-

mayan bir biçimde uyarlamış olmakla

birlikte FitzPatrick (1993) iki yetişkin

bütüncül modelini, bu modelleri geli-

şimsel bir çerçeve bağlamına yerleştire-

rek ve ergenlerle kullanımları için klinik

vaka örnekleri sağlayarak ergen tedavi-

sine uygulamak yoluyla daha resmi bir

örnek sunmuştur. FitzPatrick tarafından

ergenlere uygulanan birinci model, yani

Davranışsal Psikoterapi (Fensterheim ve

Glazer, 1983), klinisyenin her vakayı bi-

reysel olarak anlamasına yardımcı olmak

üzere tasarlanan, davranışçı ve psikodi-

namik yaklaşımların ilk bütünleşmele-

rinden biridir. Tedavi; geniş kapsamlı bir

ilk değerlendirme, problemlerin psiko-

dinamik olarak anlaşılması ve davranışçı

müdahalelerin kullanımı yoluyla bilgiyle

donatılır. Buna ek olarak, Feldman'ın

(1988, 1989) ergenler için aile ve bireysel

terapi boyutlarını bütünleştirmesinde

FitzPatrick, bu yaklaşımı Davranışçı Psi-

koterapiyle bütünleştirmek yoluyla ayrı-

ca değişiklik yapmıştır. Bunun ardından

birleştirdikleri uygulamalarını ergen

hastalarına göstermek için vaka örnekle-

rinden faydalanır. FitzPatrick, klinik ola-

rak açıkça ilgili bu iki tedavi modelinin

ergenler üzerinde faydalı bir birleştiril-

mesini ve genişletilmesini sunmakla bir-

likte katkısı, uyumlu bir tedavi modeli

sunma noktasına varamamıştır.

Benzer şekilde West ve Carlin (1980),

“çocuk yönetim problemleri”ni tedavi

etmek amacıyla bir yetişkin tedavisi olan

psikodinamik davranış terapisinde (Fe-

ather ve Rhoads, 1972) değişiklik yap-

mıştır. Bu yaklaşım, çocukların davranış

problemlerini davranış değiştirme tek-

niklerini kullanarak ele alır, ancak ebe-

veynlerle uygulama güçlükleri ortaya

çıktığı için klinisyenler ebeveyn-çocuk

ilişki dinamiklerine yönelir ve çocukla-

rın davranışının anlamına dair psikodi-

namik bir anlayış geliştirir. Bu çalışma

da yine terapi prensiplerini tartışmakta

Page 9: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

KRUEGER ve GLASS 9

ve bunları vaka örnekleriyle açıklamak-

tadır.

Yetişkin tedavi paradigmalarını ço-

cukları ve ergenleri kapsayacak şekilde

genişleten ve değiştiren daha yakın za-

mandaki çalışmalar da umut vaat et-

mektedir. Örneğin Grehan ve Free-

man'ın (2009) bütüncül modeli, Özüm-

leyici Psikodinamik Psikoterapi (ÖPP;

Stricker ve Gold, 1996) modelini ergen-

leri kapsayacak şekilde değiştirip geniş-

leterek bilişsel-davranışçı, psikodinamik

ve aile sistemleri yönelimlerini bir araya

getirir. ÖPP’nin içerdiği psikodinamik

kavramların (örn. bilinç dışı süreçler,

güdüler, çatışmalar, anksiyete ve sa-

vunmalar) yanı sıra bilişsel-davranışçı

tekniklerin kullanımını sürdürmekle bir-

likte bu ergen değişikliği, gelişimsel so-

runları ve çevresel etkenleri de daha faz-

la vurgular. ÖPP yetişkin çerçevesinde

olduğu gibi kişilik değişimi üç katman

halinde kavramsallaştırılır: (a) davranış

ve kişilerarası beceriler; (b) biliş, algıla-

ma ve duygulanım; (c) psikodinamik ça-

tışma, kendilik temsili ve nesne ilişkileri.

Ergen uyarlamasında katmanlar arasın-

da daha açık karşılıklı etkileşimler söz

konusudur ve psikodinamik kavramlar,

aile sistemlerine göre tedavi için daha

merkezidir.

Bilişsel Yapısalcı Terapi (BYT; Maho-

ney, 1995), bilişsel ve yapısalcı yönelim-

leri gelişimsel bakış açılarıyla harmanla-

yan Ronan (2003) tarafından ergenler

için uyarlanmıştır. Ronan’ın çalışması,

altında yatan bilişsel kuramı net bir şe-

kilde açıklayarak BYT’nin kuramsal te-

mellerini tarif eder. Ancak eleştirmenler,

yapısalcı destek noktalarının açıklama-

sının tam anlamıyla geliştirilmediğini

(Knell, 2004; Vitulano ve Bennet, 2004)

ve BYT tedavisinin vaka örneklerinin

doğrulanmamış davranışçı veya BYT

tekniklerini içerdiğini (Knell, 2004) be-

lirtmiştir. Ronan’ın yapısalcı yaklaşımla-

ra yer verme girişimi, alanı psikodina-

mik, bilişsel-davranışçı ve aile sistemleri

yaklaşımlarının bütünleşmesinin ötesine

genişletmesiyle göze çarpmaktadır. An-

cak birçok bütüncül paradigma gibi BYT

de, açık bir kavramsal model olmadan

klinik karar verme süreç ve girişimlerine

örnek sunma eğilimindedir.

Son olarak Clement (2011), her hasta-

nın gelişim yaşına uyarlayarak hem ye-

tişkin hem de çocuk çalışmalarını yön-

lendirmede kullandığı bütüncül modeli-

ni açıklayan bir ergen vaka çalışması

sunmuştur. Clement'in modeli, kaynağı-

nı bilişsel-davranışçı, insan merkezli ve

pozitif psikoloji yönelimlerinden alır

(Clement, 2007, 2011). Onun bütüncül

yaklaşımı, daha kapsamlı bir kavramsal-

laştırma üzerinde sınırlı ayrıntılara sahip

olmakla birlikte seansa göre örnekler ve

tedavi seyri boyunca tek tek hastalar için

terapötik değişikliğin ölçümüne dair bir

açıklama sağlayan bir vaka çalışması yo-

luyla sunulmaktadır.

Çocuklar İçin Tasarlanan

Paradigmalar

Çocuklar ve ergenler için tasarlanan

başlangıçtaki bütüncül paradigmalar

büyük çoğunlukla, gelişimsel süreçlere

farklı derecelerde ilgi göstererek davra-

nışçı ve psikodinamik bakış açılarının

Page 10: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

10 ÇOCUKLAR VE ERGENLER İÇİN BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİ

dâhil edilmesine odaklanır. Buna yönelik

ilk girişimlerden biri, Gelişimsel Temelli

Psikoterapi modeli (Greenspan, 1997)

olup gelişimsel kabiliyetlere ve ortaya

çıkan kendiliği düzenleme kabiliyetine

dair anlayışı, tedavi için esasen psikodi-

namik olan bir yaklaşıma katmaktadır.

Benzer şekilde Santostefano (1998) tara-

fından sunulan hacimli bir çalışma da

yine, çocuk ve ergen tedavisinde büyük

ölçüde gelişimsel çerçeveye odaklan-

makta ve birden çok yönelim açısından

klinik vakalara dair bir tartışma sunmak-

tadır. Hem Greenspan’in hem de Santos-

tefano’nun paradigmaları kapsam bakı-

mından geniş olup terapistlere karşılaş-

tırma noktaları ve klinik öneriler sun-

makla birlikte, uygulamada açıkça ifade

edilen bir tedavi modelinden yoksundur.

Bunun yerine bütüncül tedavilere klinik

açıdan cazip örnekler sunar, yönelimler

arasında çakışma noktalarını bildirir ve

saf biçimli yaklaşımların ilgililiğini sor-

gular.

Wachtel’in (2004) tedavi modeli; aile

sistemlerini, davranışçı ve psikodinamik

yaklaşımları, çocukların ve ailelerin te-

davisi için bütünleştirir. Çocuk zorlukla-

rı, yalnızca “iç kaynaklı bir hastalık” ola-

rak değil, aynı zamanda aile etkileşimle-

rinden kaynaklandığı ve bu etkileşimler

tarafından pekiştirildiği şeklinde kav-

ramsallaştırılır. Diğer yandan tedavinin

başından sonuna kadar tedavinin odak

noktası olan bir bütün olarak aile değil,

tanımlanan hasta olarak çocuktur.

Wachtel’in çalışması ayrıca, hem psiko-

dinamik hem de davranışçı kavram ve

müdahalelere dair kısa örnekler sun-

maktadır. Klinik çalışmaya yaklaşımda

somut bir çerçeve sunmanın yanı sıra,

yaklaşımlar arasındaki çakışma ve ör-

tüşme noktalarını açıklayan bu model;

psikodinamik, bilişsel-davranışçı ya da

aile sistemleri yaklaşımlarını saf biçimde

uygulayan klinisyenler arasında bir diya-

loğu teşvik etme görevi de görebilir.

Doğru çocukla doğru müdahaleyi bir

araya getirmenin çok önemli olduğunu

fark eden Goldenthal (2005), psikodi-

namik, davranışçı ve bağlamsal kuramla-

rı bütünleştiren kapsayıcı bir model su-

nar. Ardından iki özgün strateji ve tek-

nik grubu ortaya koyar; bunlardan biri

dışsallaştırma problemleri olan çocuklar,

diğeri de içselleştirme problemleri olan

çocuklar için uyarlanmıştır. Bu çalışma

boyunca Goldenthal, değişimin merkezi

olarak terapötik ilişkiye odaklanır. Ayrı-

ca yaklaşımı, biyolojik ve gelişimsel et-

kenlere değer vererek bunları da içine

katar ve semptomları en iyi yöntemlerle

pragmatik olarak ve hızla ele alarak ön-

celik sırasına koyar. Karmaşık psikodi-

namik kavramlara, bunlara çok aşina

olmayan bir kitlenin erişimini sağladığı

için çalışması son derece ilgi çekici ve

okunmaya değerdir.

Özet olarak bütüncül paradigmalar,

hem kişilerarası güçlükleri hem de çev-

resel etkenleri kabul eden bir biçimde,

çocuk ve ergen klinik meselelerini kav-

ramsallaştırmada zengin kuramsal çer-

çeveler sunmaktadır. Bu paradigmalar

ayrıca klinisyenlerin, birçok literatürden

tedavi yaklaşımlarını ve müdahaleleri

seçmelerine ve bunları düzenli ve strate-

jik bir biçimde kullanmalarına yardımcı

olur. Bütüncül paradigmalar kısmen,

Page 11: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

KRUEGER ve GLASS 11

birçoğu tekrar için tam anlamıyla gelişti-

rilmiş bir protokolden ziyade terapiye

yaklaşmaya yönelik bir çerçeve sunduğu

için geleneksel gruplar arası psikoterapi

sonuç çalışmasına elverişli olmamakla

birlikte, bunlar araştırmanın irdelenmesi

için yeterince gelişmiştir. Özellikle, bu

tür paradigmalarla donatılan, hasta me-

selelerini anlamak için muğlak kuramsal

çerçevelere sahip terapistlerin, tedavile-

rinin genelinde daha etkili olup olmadı-

ğını bilmek yardımcı olacaktır. Farklı pa-

radigmalar için yalnızca tedavi etkilerini

karşılaştırmak yerine, bir terapistin mü-

dahaleleri ve süreçle ilgili diğer değiş-

kenleri nasıl seçtiğini incelemek, etkili

klinik uygulamanın unsurlarını aydın-

latmada faydalı olacaktır.

Tablo 1 Çocuklar ve Ergenlere Yönelik Bütüncül Tedavi Programları Uygulamalar Tedavi Anahtar Unsurlar Deneysel destek

Geniş çapta uygulanır Etkin Çok Boyutlu Psikoterapi (EÇP) (Högberg & Hällestöm, 2008)

Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi (BDOT) (Knell, 1993)

Zihinselleştirmeye Dayalı Bütüncül Ergen Terapisi (ZDBET) (Beving-ton ve diğ., 2013)

BDT, EMDR, farkındalık, psikodrama

Davranışçı & bilişsel oyun teknikleri

Psikodinamik, BDT, oyun, kanıta dayalı teknikler

Başlangıç düzeyinde Başlangıç düzeyinde Yok

Bozukluğa özel Karmaşık travma

Çocuk Ebeveyn Psikoterapisi (ÇEP) (Lieberman & Van Horn, 2011)

Travma Sistemleri Terapisi (TST) (Saxe ve diğ., 2007)

Travmaya Odaklı Bütüncül Oyun Te-rapisi (TBOT) (Gil, 2006, 2009)

Jungcu Analitik Oyun Terapisi (JAOT) (Green, 2008, 2010)

Çocuklara Yönelik Bütüncül Yas Te-rapisi (ÇBYT) (Pearlman ve diğ., 2010)

Psikanalitik, bağlanma, sos-yal öğrenme, BDT, oyun

BDT: oyun, beceri geliştir-me

BDT, farkındalık, dışavurum,

oyun Jungcu analiz, yönlendir-

meci olmayan oyun, be-ceri geliştirme

BDT, aile sistemleri, anlatı, kişilerarası

Bir miktar Başlangıç düzeyinde Başlangıç düzeyinde Yok Yok

Sorunlu davranış Ebeveyn-Çocuk Etkileşim Terapisi (EÇET) (Eyberg, 1988)

Çok Sistemli Terapi (ÇST) (Hengge-

ler ve diğ., 2009) Çok Boyutlu Tedavi Stratejisi (ÇTS)

(Drell, 1992)

Gelişimsel, bağlanma, öğ-renme, aile sistemleri, danışan merkezli, davra-nışçı

Sosyal-ekolojik & gelişimsel, geniş teknik bütünleşme

Davranışçı, psikodinamik

Önemli miktarda Önemli miktarda Yok

DEHB DEHB’ye yönelik Kısa Süreli Oyun Terapisi (KSOT) (Kaduson, 2006)

Serüvene Dayalı Danışmanlık ile Ad-lerci Oyun Terapisinin Bütünleş-mesi (Portrie-Bethke ve diğ., 2009)

Oyun, beceri geliştirme İlişkisel, içgörü geliştirme,

eğitim

Yok Yok

Anksiyete Çok Boyutlu Müzik Terapisi (ÇBMT) (Goldbeck, 2010)

Müzik, davranışçı, aile sis-temleri

Yok (deneme çalış-ması inceleme sü-recinde)

Not: Deneysel destek: Önemli miktarda = > 4 sonuç araştırması; Bir miktar = 2-4 sonuç araştırması; Başlangıç düzeyinde = 1 deneme araştırması veya vaka çalışmaları. Yok = bugüne kadar yapılmış araştırma yok.

Page 12: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

Bütüncül Tedavi Programları

Kapsamlı bütüncül paradigmaların

tersine bütüncül tedavi programları

(bkz. Tablo 1), somut müdahale proto-

kolleri sunmaktadır. Yine bunun gibi,

birçoğu kılavuzludur ve bir kısmı da de-

neysel bir temel oluşturmaya başlamış-

tır. Bu bütüncül tedavi programlarından

birkaçı, çeşitli bozukluklar için geniş

çapta uygulanabilir olmakla birlikte, ço-

ğunluğu belirli sorunlar için tasarlanmış

gibi görünmektedir.

Kapsamlı Bütüncül

Tedavi Programları

Her biri etkinliği açısından başlangıç

düzeyinde desteğe sahip çok çeşitli te-

mel meseleye hitap eden üç tedavi yak-

laşımı tanımlanmıştır. Etkin Çok Boyut-

lu Psikoterapi (EÇP; Högberg ve Hälles-

töm, 2008), benzersiz bir bütüncül yak-

laşım, yani BDT tekniklerini farkındalık,

psikodrama ve EMDR ile bütünleştiren

kılavuzlu bir tedavi sunmaktadır. Bu

yaklaşımı geliştirenler, EÇP’nin tek bir

kurama sıkı sıkıya bağlanmadığını, onun

yerine bu yönelimler arasındaki ortak

etkenleri benimsediğini öne sürmekte-

dir. EÇP’nin amacı, çocukların ve ergen-

lerin kendilerini iyi hissetme, duygudu-

rumlarını yönlendirme ve denetleme,

olumlu ilişkileri artırma ve problem

çözme becerilerini geliştirme kapasitele-

rini artırmak için strateji belirlemede ve

uygulamada terapistlere yardımcı ol-

maktır. İntihara eğilimli çocuklarla ve

ergenlerle yapılan ilk pilot çalışmalardan

biri, katılımcıların klinisyenlerin değer-

lendirmelerine göre genel işlevlerinde

iyileşme yaşadığını göstermiştir

(Högberg ve Hällestöm, 2008).

Çocuklara yönelik ilk bütüncül teda-

vilerin biri olan Knell'in (1993) Bilişsel

Davranışçı Oyun Terapisi (BDOT), bir

oyun terapisi paradigmasının içine biliş-

sel ve davranışçı müdahaleleri katmakta

olup bunların tümü de gelişimsel bir

çerçeveyle donatılmıştır. BDOT'nin sa-

vunduğu, sorunlu davranışların uyum-

suz düşüncelerden kaynaklandığı, ancak

aynı zamanda çocuğun hislerine de eşlik

ettiği yönündedir. BDOT, terapide oyu-

na, birçok davranışçı yaklaşıma göre da-

ha fazla bir istekle yer vermekle birlikte

yine de, davranışçı ve bilişsel yönelimle-

rin kanıtla desteklenen tekniklerini de

kapsar. BDOT ilk tanıtıldığı zaman,

açıkça ifade edilen gerekçesi ve etkinli-

ğini destekleyen vaka çalışmaları ile gö-

rünüşe göre ihtiyaç duyulan bir bütün-

leşmeydi. O zamandan bu yana, küçük

çocuklara yönelik birçok BDT’de artık

oyun kullanıldığı düşünüldüğünde, BDT

alanı Knell’in görüşünü benimsemiş gibi

görünüyor.

Yakın zamanda geliştirilen Zihinsel-

leştirmeye Dayalı Bütüncül Ergen Tera-

pisi (ZDBET; Bevington ve Fuggle, 2012),

karmaşık ciddi zihinsel sağlık ihtiyaçları

olan ergenlerin tedavisi için kanıta daya-

lı farklı müdahalelerin tekniklerini bü-

tünleştirmede, geleneksel olarak psiko-

dinamik ya da “ilişkisel” açıdan kavram-

sal bir çerçeve olan zihinselleştirmeyi

kullanır. Kuramsal olarak ZDBET aynı

zamanda, zihinselleştirmenin tüm tera-

pötik yönelimler arasındaki değişimin de

esasını oluşturduğunu vurgular (Beving-

ton, Fuggle, Fonagy, Target ve Asen,

2013). ZDBET, görünüşe göre umut vaat

edici ve özellikle yeni teknolojileri be-

nimsemesi, disiplinler arası bir tedavi

Page 13: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

KRUEGER ve GLASS 13

ekibi yaklaşımıyla gösterdiği uyum ve

yerel tedavi sağlayıcıları tarafından ger-

çekleştirilen uyarlamaları onaylaması

nedeniyle oldukça yenilikçidir. Açık

kaynaklı bir çevrimiçi tedavi kılavuzuna

uygulayıcılar tarafından ulaşılabilir.

Belirli Bozukluklara Yönelik

Bütüncül Tedavi Programları

Çocuk ve ergen bütüncül tedavi

programlarının çoğunluğu, belirli bo-

zukluklara yönelik olarak tasarlanmıştır:

travmatik stres, davranış problemleri,

DEHB ve anksiyete.

Travmatik strese yönelik tedavi-

ler. Bütüncül tedavi programlarının ço-

ğu, travmatik tepkiler, bağlanma sorun-

ları, duygusal ve davranışsal bozukluklar

ya da karmaşık yas gibi çocuğun yanlış

tedavisinin karmaşık sekelini hedefler.

Çocuk Ebeveyn Psikoterapisi (ÇEP; Lie-

berman ve Van Horn, 2011), en az bir

travmatik olay yaşamış altı yaş altı ço-

cuklara yönelik bir müdahaledir. ÇEP;

psikanaliz, bağlanma, gelişim, sosyal öğ-

renme ve bilişsel-davranışçı çerçeveleri

temel alır ve uygulamada oyundan fay-

dalanır. Bugüne kadar üç randomize

kontrollü çalışma gerçekleştirilmiş ve

yayımlanmıştır. Genel olarak, ÇEP’nin

çocukların travma sonrası stres bozuk-

luğu (TSSB) semptomlarını etkili biçim-

de azalttığı, davranış problemlerini

azalttığı, bağlanma güvenliğini artırdığı

ve anneye özgü zihinsel sağlık problem-

lerini azalttığı gösterilmiştir (Lieberman,

Ghosh Ippen ve Van Horn, 2006; Lie-

berman, Van Horn ve Ghosh Ippen,

2005; Toth, Maughan, Manly, Spagnola

ve Cicchetti, 2002; Toth, Rogosch, Manly

ve Cicchetti, 2006).

Travma Sistemleri Terapisi (TST;

Saxe, Ellis ve Kaplow, 2007), birden çok

travmatik deneyime kronik biçimde ma-

ruz kalmış 6-19 yaşındaki çocuklara yö-

nelik oldukça bütüncül bir tedavidir.

TST modeli, gelişimsel süreçleri, sistem-

ler perspektifini kapsar ve sosyal-

ekolojik çerçevelerle donatılmıştır. TST,

karmaşık travması bulunan çocukların

etrafındaki sosyal çevreyi doğrudan etki-

lemeye çalışır. TST kılavuzu herhangi bir

belirli kuramsal yönelimi doğrudan öne

sürmemekle birlikte, travma deneyimle-

rinden kaynaklanan uyumsuz inançları

ele almanın yanı sıra duygusal düzeni

iyileştirmek amacıyla, beceri geliştirme

ve bilişsel süreç becerileri gibi ortak BDT

unsurlarıyla birlikte terapötik fayda için

oyunu da kullanır. İlk açık çalışmalardan

biri, çocukların TSSB, davranış ve duygu

düzenlemesi ve sosyal çevreyle ilgili

semptomlarında anlamlı iyileşme (düşük

etki boyutu ile) sağladığını göstermiştir

(Saxe, Ellis, Fogler, Hansen ve Sorkin,

2005).

Travmaya Odaklı Bütüncül Oyun Te-

rapisi (TBOT; Gil, 2009), karmaşık trav-

ma deneyimi yaşamış çocuklara yönelik

yeni, umut vaat eden kılavuzlu bir teda-

vidir. Çocukların BDT'ye katılmak için

gelişimsel özellikleri hakkındaki kaygılar

Gil’i (2006) kısmen, dışa vurumcu tek-

nikler, yönlendirmeli ve yönlendirmesiz

oyun ve farkındalık müdahaleleriyle de-

neysel açıdan desteklenen Travmaya

Odaklı Bilişsel Davranış Terapiyi

(TOBDT; Cohen, Mannarino ve Deblin-

Page 14: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

14 ÇOCUKLAR VE ERGENLER İÇİN BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİ

ger, 2006) geliştirmesi için teşvik etmiş-

tir. Yapılan bir pilot çalışmada, semptom

azaltmada TBOT ve TOBDT arasında

anlamlı bir farklılık bulunmamış ve

travma ile ilgili semptomlar, her iki te-

davi koşulundaki 33 katılımcı bir araya

getirildiğinde anlamlı bir değişiklik gös-

termekle birlikte (Achilles, Gil ve Krue-

ger, 2011; Achilles ve Krueger, 2011) daha

fazla sayıda katılımcı ile tekrar yapılması

gerekmektedir.

Gil’in (2006) yönlendirmeli ve yön-

lendirmesiz terapi yaklaşımlarını bütün-

leştiren kavramını takip eden ve bundan

faydalanan Green’in (2008) Jungcu Ana-

litik Oyun Terapisi (JAOT) modeli, cin-

sel istismar geçmişi bulunan çocuklara

yönelik benzer bir bütüncül yaklaşımdır.

JAOT’de oyun, sanat, güdümlenmiş gör-

sellik, kum tepsisi ve masallar, güvenilir,

değerlendirici olmayan bir ilişki oluş-

turmak üzere bütünleştirilir. Bu müda-

haleler yönlendirmeli olarak, uyarılmayı

azaltmak ve stresi yönetmek için kulla-

nılmaktadır. Ek olarak, oyun içeriğinin

yapılandırılmış Jungcu yorumlamalarına

yer vermekte (semboller ve arketipler,

öfke ve duygunun bilinmeyen yönleri)

ve çocuğun kendilik kavramını, olumsuz

duygularına yer verecek şekilde geniş-

letmeyi hedeflemektedir. İlaveten JAOT,

terapistin bilinç dışını çocuk terapisinin

kritik bir bileşeni olarak kapsar, çünkü

terapistin çocuğun psişik acısını taşıdığı

düşünülür. Son zamanlarda JAOT, er-

genlerle kullanıma uyarlanmakla birlikte

(Green, 2010), bugüne kadar JAOT ile il-

gili bir sonuç araştırması mevcut değil-

dir.

Yakın zamanda geliştirilen bir başka

tedavi olan Çocuklara Yönelik Bütüncül

Yas Terapisi (ÇBYT; Pearlman, Schwalbe

ve Cloitre, 2010), çocuklar ve ergenler-

deki yas ve kayıp sorunlarını ele almak

üzere geliştirilmiştir. Öncelikli olarak bi-

lişsel davranışçı temelli müdahalelerden

faydalanmakla birlikte, ÇBYT aynı za-

manda aile sistemlerini, kişilerarası ve

anlatı yaklaşımlarını da bütünleştirir.

Tedaviye gelen çocuğun klinik sorunla-

rına yönelir ve aynı zamanda ebeveyn

güçlüklerini desteklemeye yardımcı olur.

Yerleşik bir kanıt temeline sahip unsur-

ları kapsayan ÇBYT, yas tutan çocukların

ihtiyaçlarını değerlendirmek, baş etme

becerilerini güçlendirmek, semptomları

ele almak (davranışçı, depresif, endişeli

veya travma sonrası) ve esnekliği güç-

lendirmek için yollar sunar. Bu yaklaşı-

mın henüz bir araştırma destek temeli

bulunmamakla birlikte iyi araştırılmış

birçok öğeyi kullanması nedeniyle umut

vaat edici görünmektedir.

Davranış problemlerine yönelik

tedaviler. Bütüncül tedavi protokolleri-

nin ayrıca davranış problemleri olan ço-

cuklar için etkili olduğu gösterilmiştir.

Örneğin Ebeveyn-Çocuk Etkileşim Tera-

pisi (EÇET; Eyberg, 1988) başlangıçta,

güçlü bir kanıt temeline sahip davranış,

duygu ve aile problemleri sergileyen kü-

çük çocuklar için geliştirilen oyuna da-

yalı ebeveyn eğitici bir programdır.

EÇET’de, bir çocuğun sorunlu davranış-

larını ele alırken, katkıda bulunan olum-

suz ebeveyn-çocuk etkileşim örüntüleri

değiştirilmeye çalışılır (Bell ve Eyberg,

2002). Tedavinin merkezinde yönlen-

dirmesiz oyun ve davranış olasılıkları

Page 15: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

KRUEGER ve GLASS 15

bulunur ve bağlanma kuramı ve sosyal

öğrenme kuramı gibi kavramlar, tedavi

yaklaşımına katkıda bulunur (Herschell,

Calzada, Eyberg ve McNeil, 2002). Yakın

zamanda gerçekleştirilen bir inceleme-

de, davranış sorunları sergileyen çocuk-

lara sahip yüksek riskli ailelerde

EÇET’nin etkinliğini gösteren 30’un üze-

rinde randomize sonuç çalışması belir-

lenmiştir (Chaffin, Taylor, Wilson ve

Igelman, 2007).

Anti-sosyal davranış örüntüleri sergi-

leyen daha büyük çocuklar ve ergenler,

Çok Sistemli Terapiden faydalanabilir

(ÇST; Henggeler, Schoenwald, Borduin,

Rowland&Cunningham,2009). 1970’lerde

geliştirilen ÇST, kaynağını öncelikle sis-

temler ve sosyal-ekolojik kuramından

alan ve dokuz merkezi terapötik hedefi

benimseyen bütüncül bir tedavidir. Kli-

nisyenler, ÇST tedavi hedeflerine ve ço-

cuğun ihtiyaçlarına en iyi uyduğunu dü-

şündükleri kuramsal yönelimlerin her-

hangi birine ait teknikleri seçer ve genel-

likle, BDT ve yapısal aile terapisine ait

müdahalelere yer verirler. Bütünleşmeye

yönelik bu pragmatik yaklaşımın ran-

domize klinik çalışmalarda tutuklanma

oranlarını, uzun süreli hapsedilme oran-

larını, suç faaliyetlerini kendiliğinden

bildirme ve akran saldırganlığını azalt-

mada ve ailedeki uyumu artırmada ol-

dukça etkili olduğu gösterilmiştir (Bor-

duin ve ark., 1995; Henggeler, Clingem-

peel, Brondino ve Pickrel, 2002; Hengge-

ler, Melton ve Smith, 1992; Schaeffer ve

Borduin, 2005; Schoenwald, Ward,

Henggeler, Pickrel ve Patel, 1996).

Davranış sorunlarına yönelik bir

üçüncü bütüncül tedavi de Drell’in

(1992) Çok Boyutlu Tedavi Stratejisidir

(ÇTS). ÇTS'de psikodinamik, davranışçı

ve aile sistemleri perspektifleri, küçük

çocuklardaki tipik geliş sorunları (örn.

uyku, saldırganlık ve yeme sorunları) ele

almak üzere bütünleştirilir. Standartlaş-

tırılan bir biçimde uygulama için açık

olarak işlevsel hale getirilmiştir. Tedavi;

problemin netleştirilmesini, aileyle yapı-

lan görüşmeleri ve etkileşim içerikli se-

ansları içerir ve bu sırada kaynak sorun-

ların ve kişilerarası çatışmaların sahibi

aile, çocuğun geliş sorunlarının merke-

zinde olduğu şeklinde kavramsallaştırı-

lır. Bu anlayış, terapiste davranışçı mü-

dahale seçiminde kaynaklık eder. Bugü-

ne kadar ÇTS ile ilgili bir araştırma bu-

lunmamakla birlikte, çalışma yapmak

için mükemmel bir aday gibi görünmek-

tedir.

DEHB’ye yönelik tedaviler. Özel-

likle dikkat eksikliği hiperaktivite bo-

zukluğu (DEHB) olan çocuklara yönelik

bütüncül tedaviler, bugüne kadar bir

kanıt temeline sahip değildir. DEHB’ye

yönelik Kısa Süreli Oyun Terapisi

(Kaduson, 2006), oyun terapisini beceri-

ye dayalı müdahaleler ve ebeveyn eğiti-

miyle birleştirerek özel olarak DEHB bu-

lunan çocukların ihtiyaçlarını ele alır.

Kaduson bunu, çok boyutlu bir yaklaşım

içindeki deneysel olarak destekli teknik-

lerin bir kombinasyonu olarak tanıtmak-

la birlikte tedavinin esasını oluşturan

kurama dair açık, belirli bir husus sun-

mamaktadır. Görüldüğü şekliyle oyunu

sembolik bir ödül, ebeveyn koçluğu, uy-

gun disiplin stratejileriyle ilgili eğitim

Page 16: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

16 ÇOCUKLAR VE ERGENLER İÇİN BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİ

(zaman aşımı, katılım) ve sosyal beceri

eğitimi gibi bilişsel-davranışçı teknikler-

le bütünleştirir. Bu yaklaşım, sonuç araş-

tırması için umut vaat edici bir aday gibi

görünmektedir.

Portrie-Bethke, Hill ve Bethke (2009)

tarafından geliştirilen DEHB’ye yönelik

bir ikinci bütüncül tedavi yaklaşımı, se-

rüvene dayalı danışmanlık (SDD) ile Ad-

lerci oyun terapisini (AOT) bütünleşti-

ren bir terapi modeli önermiştir. Tedavi

çerçevesi kaynağını öncelikle, eşitlikçi

bir ilişki geliştirme, çocuğun üslubunu

keşfetme, çocuğun içgörü kazanmasına

yardımcı olma, çocuğu yeniden yönlen-

dirme ve yeniden eğitmeye odaklanan

AOT'den almaktadır. Bu terapi, bir dış

ortamda grup yaşantısal öğrenme unsu-

runu içeren bir SDD müdahale biçimini

kullanarak uygulanır. Tedavinin merkezi

hedefi, hiperaktivite ve dürtüsellik

semptomlarını ele almak amacıyla çocu-

ğun kendilik değeri ve önemli olma algı-

sı kazanmasına yardımcı olmaktır. An-

cak DEHB ile ilgili yapılan araştırma,

DEHB bulunan çocukların uygunsuz

davranma nedenlerinin, nasıl davranma-

ları gerektiğine dair bilgi eksikliğinden

kaynaklanmadığını ve bu nedenle, önce-

likle beceri veya bilgi aktarımına daya-

nan müdahalelere iyi bir yanıt verme ih-

timallerinin çok yüksek olmadığını gös-

termektedir (Barkley, 2006). Yine araş-

tırma, DEHB bulunan çocukların düşük

kendilik değeri algısıyla mücadele etme

eğiliminde olmadıklarını da öne sürmek-

tedir; aslında tam tersine, olumlu aldatı-

cı bir önyargı sahibi olma eğilimindedir-

ler (Hoza ve ark., 2004). İyi desteklen-

miş kuramsal bir temelin yokluğu, bunu

sonuç araştırması için daha az ideal bir

aday haline getirmektedir.

Anksiyeteye yönelik tedaviler. Ço-

cuk anksiyete semptomlarına yönelik

yalnızca bir bütüncül tedavi programı

belirlenmiştir. Çok Boyutlu Müzik Tera-

pisi (ÇBMT; Goldbeck, 2010), çocuk ank-

siyete semptomlarını ele almak üzere

müzik, davranış ve aile sistemleri yakla-

şımlarının bir bütünleşmesini sunar.

ÇBMT; psiko-eğitim, gevşeme, ebeveyn

beceri eğitimi, maruziyet etkinlikleri,

davranış analizi, duygulanım düzenleme

etkinlikleri, başa çıkma ve iletişim bece-

risi oluşturmayı kapsayan yapılandırıl-

mış bir protokoldür. Müzik, bu alanların

pek çoğunda gösterim ve eğitim aracı

olarak bütünleştirilir. NIH (National Ins-

titue of Health - Ulusal Sağlık Enstitüsü)

destekli bir klinik çalışma 2009 yılında

tamamlanmış ancak sonuçları henüz ya-

yımlanmamıştır.

Özetle, bütüncül tedavi protokolleri-

nin ortaya çıkışı, bütüncül çocuk klinik

uygulaması konusunda umut vaat eden

bir gelişim alanıdır. Sonuç araştırmasıyla

gösterdikleri uyum nedeniyle, alanda

bütüncül uygulama için bir araştırma

temeli geliştirilmesine yardımcı olabilir

ve saf biçimli yaklaşımlarla daha anlaşılır

karşılaştırmalara izin verir. Anksiyeteye

yönelik özellikle bütünleştirilmiş tedavi

protokollerinin yetersizliği, bu alandaki

yenilik ihtiyacını azaltan, çocuk anksiye-

tesine yönelik bu kadar çok etkili BDT

tedavisinin varlığını yansıtıyor olabilir.

Ek olarak, depresyona yönelik tedaviler

de yetersizdir, bunun nedeni muhteme-

len çocuklarla yapılan bütüncül uygula-

Page 17: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

KRUEGER ve GLASS 17

manın hem anksiyeteyi hem depresyonu

diğer semptomlarla (örn. travma, soma-

tik güçlükler veya davranış sorunları)

birlikte ortaya çıkıyor şeklinde kavram-

sallaştırıyor olmasıdır.

Çocuklara Yönelik BDT’de

Bütünleşme ve Mevcut Eğilimler

Farklı bütüncül tedavi paradigmaları

ve programlarının ortaya çıkmasına ek

olarak bütüncül eğilimler de BDT teda-

visinin bir parçası haline gelmektedir.

Örneğin özümleyici bütünleşme, yalnız-

ca BDT olarak tanımlanan pek çok yak-

laşımda sıkça görülmektedir. Ayrıca ço-

cuk BDT tedavileri genel olarak, bütün-

cül tedavi kavramsallaştırmalarına para-

lellik gösterdiği görülen bir “sistemler

perspektifi”ne doğru ilerlemektedir. Ek

olarak kanıta dayalı hareket (esasen

BDT) içinde, bütüncül tedavi literatü-

ründe bulunan ortak etkenler yaklaşı-

mını yansıttığı görülen bir temel unsur-

lar yaklaşımı önem kazanmaktadır. Son

olarak, çocuklara yönelik sonuç araştır-

masında terapötik gelişmeyle ilgili sü-

reçleri inceleme yönündeki ilgi artmak-

ta, bu doğrultudaki ilerleme, bütüncül

paradigmalarla da uyum göstermektedir.

Özümleyici Bütünleşme

Özümleyici bütünleşme, sabit bir yö-

nelim içinde kullanım amacıyla diğer

yönelimlerden tutum veya tekniklerin

pragmatik olarak seçilmesine odaklanır

(Messer, 2001). Özümleyici bütünleşme

çocuk tedavisinde yaygın olmakla birlik-

te, özellikle bütünleşme doğrulanmadığı

zaman tanımlanması zor olabilir. Doğru-

lanmayan birçok bütünleşme, oyun tek-

niklerinin (sanat, hareket ve kum tepsisi

gibi tüm dışa vurumcu boyutları içerir)

kullanıldığı ve kendilerini yalnızca bir

BDT yaklaşımı olarak tanımlayan güçlü

bir kanıt temeline sahip tedavilerde gö-

rülür.

Örneğin Travmaya Odaklı Bilişsel

Davranışçı Terapi (TOBDT, Cohen ve

ark., 2006); psiko-eğitim, başa çıkma be-

cerileri ve travmaya alıştırmaya yönelik

bir anlatıyı kapsayan travmaya yönelik

kılavuzlu bir tedavidir. Oyuna dayalı

teknikler, çocukların sözel kapasitelerini

sınırlandıran dil yeteneklerindeki geli-

şimsel değişkenlik nedeniyle (Cohen ve

ark., 2006) açıkça desteklenmekle birlik-

te ne yazık ki çok az kılavuzlu oyun tek-

niğini içerir. Dolayısıyla TOBDT gibi te-

davileri uygulayan klinisyenler (özellikle

genç çocuklarla), oyunun kendilik du-

rumlarını bütünleştirmek ve sembolizmi

teşvik etmek gibi terapi amaçları için

kullanılan iyi geliştirilmiş psikodinamik

oyun terapi köklerine (örn. Frankel,

1998) ve zengin oyun terapisi literatürü-

ne (örn. Kelly-Zion, Schaeger, McCor-

mick ve Ohnogi, 2008) başvurmaktan

fayda görebilir.

Bütünleşmenin daha çok amaçlandı-

ğı bir örnek de, oyunu bir BDT çerçevesi

içinde bütünleştiren çocuk anksiyetesine

yönelik Coping Cat (Başa Çıkabilen Ke-

di) tedavisinde bulunmaktadır (Podell,

Martin ve Kendall, 2009). Oyunu, bir

yakınlık geliştirmek ve duyguları yön-

lendirmeyi kolaylaştırmak amacıyla kul-

lanır ve oyun tekniklerine örnekler su-

nar. BDT ve oyunun bütünleştirilmesiyle

ilgili bir başka kaynak da, Drews (2009)

Page 18: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

18 ÇOCUKLAR VE ERGENLER İÇİN BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİ

tarafından düzenlenen yakın zamandaki

bir cilt olup burada oyuna yer verilebilen

yönelim ve yolların çeşitliliğini sergiler.

Hem oyun tekniklerine yer vermeyi iste-

yen BDT terapistleri hem de çalışmala-

rını BDT müdahaleleriyle geliştirmeye

çalışan oyun terapistleri için yazılan

Drew'un çalışması, oyun ve BDT arasın-

daki bütünleşmenin açıkça ifade edilen

gerekçesini ve bütüncül bileşenlerin yer

aldığı terapilere örnekleri içerir.

BDT içindeki özümleyici bütünleş-

menin tüm örnekleri oyun içermez. Ör-

neğin March ve Mulle (1998), obsesif

kompulsif bozukluğa (OKB) yönelik bir

BDT tedavi protokolüyle anlatı teknikle-

rini bütünleştirir. Bu tedavi özel olarak,

“problemi dışsallaştırma” süreci üzerine

kuruludur ve çocuğun karşılaştığı zorlu-

ğu, hem çocuk hem de ebeveynin bir

araya gelip yenebileceği bir şey olarak

yeniden bir çerçeveye oturtmasına yar-

dımcı olmak amacıyla semptomlara kü-

çümseyici ve aşağılayıcı bir takma ed ve-

rerek başlar. Takip eden seanslarda ço-

cuk, etki etmeye başlamak amacıyla

OKB tarafından kontrol edilen alanın,

kendisinin kontrol ettiği alanların ve gri

alanların haritasını çıkarır. Sonraki ma-

ruziyet, alanın OKB’den temizlendiği

şeklinde bir bağlama oturtulur.

Sistemler Perspektifi

Genel olarak çocuklara yönelik biliş-

sel-davranışçı terapi, ilişkilerin dinamik

yapısı ve birbiriyle ilişkili etki gruplarına

dair farkındalığı kapsayan bozukluk ve

işleve yönelik bir sistemler perspektifini

benimsemeye başlamıştır (Chronis,

Chacko, Fabiano, Wymbs ve Pelham,

2004; Stormshak ve Dishion, 2002).

BDT’deki bu sistemik eğilim Mash’in

(2006) tüm BDT tedavi alanını, aile di-

namiklerini, sosyal sistemleri, eş zamanlı

hastalığı ve gelişim süreçlerini kapsadığı

şeklinde tanımladığı bir “bilişsel-

davranışçı sistemler perspektifi”ne doğ-

ru kaydığı şeklinde kavramsallaştırması-

na neden olmuştur. Mash’in mevcut

BDT eğilimlerini kavramsallaştırması

yakından incelendiğinde, BDT tedavile-

rinin artık iyi geliştirilmiş bütüncül ço-

cuk tedavisi yaklaşımlarıyla çok fazla or-

tak noktası olabileceğini önerdiği gö-

rülmektedir. Görünüşe göre sistemik

BDT, diğer yaklaşımların bir parçası olan

teknikleri ve kavramları kapsar. Dolayı-

sıyla saf biçimdeki BDT tedavileri ile bü-

tüncül tedaviler arasındaki boşluk görü-

nüşe göre daralmakta, bu makalede bir

BDT sistemleri yaklaşımı ile bütüncül

yaklaşımların bir kısmı arasında daha az

farklılık tanımlanmaktadır.

Temel Unsurlar

Çocuklara yönelik bir sistemik BDT

yaklaşımına doğru eğilime ek olarak ya-

kın zamandaki literatür, kanıta dayalı

tedaviler arasında ortak etkenleri ayırt

edip tanımlamaya başlamıştır. Çocuk te-

davisi alanında bunun en iyi örneği, saf-

laştırma ve eşleştirme modeli, kanıta da-

yalı müdahalelerin ortak unsurlarının

takdir edilmesine yol açan Chorpita’nın

çalışmasıdır (Chorpita, Becker ve Dalei-

den, 2007). Her bozukluk için etkili

anahtar unsurların tanımlanması (Chor-

pita ve ark., 2005a), klinisyenlerin geliş

sorunlarına göre tek tek hastalar için te-

Page 19: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

KRUEGER ve GLASS 19

davi etkinliklerini seçmelerinde yardım-

cı olur. Chorpita, klinisyenlerin etkili te-

davilerin ortak unsurlarına erişebilmele-

rini ve bunları hastalarının ihtiyaçlarıyla

eşleştirmelerini sağlayan Web tabanlı bir

program olan Practice Wise adında bir

tedavi aracı oluşturmuştur. Birçok yön-

den bu ortak unsurlar yaklaşımı, prag-

matik bütüncül yaklaşımlarla sinerjik bir

etkiye sahiptir. Ancak Chorpita ve ark.

(2011), bu ortak etkenleri oluşturan araş-

tırmanın, çocuk tedavisi literatüründe

genel olarak bir sınırlandırmayı vurgula-

yan, uygulamayla ilgili değişkenleri ince-

lememesi bakımından sınırlı olduğunu

ifade etmiştir. Tedaviler genellikle, duy-

gulanım tanımlaması veya modülasyo-

nunu artırmak gibi, bir çocuğun bu kav-

ram veya becerileri öğrenmesine yar-

dımcı terapötik teknikler hakkında çok

az ayrıntıyla, anahtar unsurlardan veya

tedavi etkinliklerinden oluşur. Yine bu-

rada da bütüncül literatür, mevcut tek-

niklerin kapsamını genişletmeye yar-

dımcı olmakta faydalı olabilir.

Yakın zamanda, Weisz ve Chorpi-

ta’nın öncülük ettiği bu saflaştırma ve

eşleştirme yaklaşımı, depresyon, anksi-

yete ve davranım problemleri olan genç-

ler için bir tedavi olarak değerlendiril-

miştir (Weiss ve ark., 2012). Çocuklara

Yönelik Modüler Yaklaşım Terapisi

(MATCH) klinisyenlerin, kılavuz olarak

karar verme akış çizelgelerinin kullanıl-

dığı bir seçenekler menüsünden kanıta

dayalı prosedürleri seçmesini sağlar. Ge-

nelde, MATCH durumundaki çocuklar,

standart kılavuzlu, kanıta dayalı tedavi-

ler veya normal bakıma atanan çocukla-

ra göre anlamlı ölçüde daha dik bir deği-

şim eğrisi sergilemiştir. Bunun gibi ça-

lışmalar, bütüncül tedavilerin aslında

kanıta dayalı unsurlara göre nasıl üstün

olabileceğini göstermekte ve aynı za-

manda, karmaşık bütüncül tedaviler için

yenilikçi araştırma yöntemlerine bir ör-

nek sunmaktadır.

Değişim Mekanizmalarıyla İlgili

Araştırma

Chorpita'nın çalışması, çocuk terapi-

sinde semptom iyileşmesiyle ilgili süreç-

leri inceleme gereksinimiyle oldukça

uyumludur. Kazdin ve Knock (2003), ge-

lecekteki sonuç araştırmasının önemli

bir parçası olarak terapötik değişimin al-

tında yatan mekanizmalar hakkındaki

araştırmayı açıklamaktadır. Ancak mev-

cut sonuç çalışma tasarımlarının çoğun-

luğu, henüz bu mekanizmaları değer-

lendirmemektedir; bu nedenle, hangi

özel süreçlerin gelişmeyle ilgili olduğu

hakkında incelenecek çok şey vardır. Bü-

tüncül paradigmalar özellikle, kuramsal

süreçlerin birden çok perspektifle kar-

maşık şekilde anlaşılmasını içerme eği-

liminde olduğu için, değişim mekaniz-

malarını inceleyen araştırmacılar için

faydalı olabilirler. Bu karmaşık süreçleri

irdeleyen daha fazla araştırma ayrıca, bu

bütüncül paradigmalar için deneysel bir

destek sağlama görevi görebilir.

Özet olarak BDT tedavileri ve sonuç

araştırması, daha bütüncül bir yaklaşıma

yer vermeye başlamıştır. Özümleyici bü-

tünleşme, BDT içinde zorunlu görülme-

ye başlamakta ve BDT alanı, aslında da-

ha bütüncül olan daha “sistematik” bir

yaklaşımı benimsemektedir. Etkili teda-

Page 20: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

20 ÇOCUKLAR VE ERGENLER İÇİN BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİ

vileri anlamaya yönelik ortak etkenler,

bütüncül kurama paralellik sergiliyor gi-

bi görünmektedir. Son olarak, terapötik

değişimle ilgili süreçleri irdeleyen araş-

tırma gereksinimi, terapötik gelişmeyi

karmaşık insan içi ve insanlar arası sü-

reçlerden kaynaklanıyor şeklinde bir

çerçeveye oturtan bütüncül paradigma-

larla oldukça uyumludur. Özet olarak,

BDT alanının diğer tedavi yaklaşımları-

nın bazı yönlerini bütünleştirirken bü-

tüncül tedavilerin BDT unsurlarından

sıklıkla faydalandığı merkezi bir eğilim

ortaya çıkmaktadır.

Sonuçlar ve İzlenecek Yol

Psikoterapide bütünleşme, çocuk ve

ergen tedavisinin çok önemli bir parça-

sıdır. Bütüncül hareket içinde kapsamlı

bütüncül paradigmalar, birden çok

perspektiften esinlenen vaka kavramsal-

laştırması ve müdahale seçimiyle ilgili

incelikli bir yaklaşım sunar. Kanıta daya-

lı çağdaş çocuk tedavisi (çoğunlukla

BDT), psikolojik kuramı dışarıda bıraka-

rak neredeyse sadece standartlaştırılmış

protokoller içindeki terapötik etkinlikle-

re odaklanabilir (Chorpita, Daleiden ve

Weiz, 2005b). Dolayısıyla, bütüncül pa-

radigmaların daha fazla yayılması, bu

eğilimde sapmaya yol açarak mezun öğ-

rencilerin ve klinisyenlerin hastalarını

kanıta dayalı tekniklerle daha iyi eşleşti-

rebilmeleri için geliş sorunlarına dair

daha zengin bir kuramsal anlayış geliş-

tirmelerine yardımcı olabilir. Uygulama-

ya dayalı araştırma, klinisyenin aday va-

kaları kavramsallaştırmasının tedavi et-

kinliği seçimlerini nasıl etkilediğini ve

bu eşleştirmenin toplam tedavi etkinli-

ğini nasıl etkilediğini irdelemek için ge-

reklidir. Uygulayıcı klinisyenler ve araş-

tırmacılar arasında iki taraflı bir köprü

oluşturmak için çalışmalar halihazırda

başlamıştır (örn. Amerikan Psikoloji

Derneği, 2010). Umarız bu araştırma ça-

lışmaları, bütüncül çocuk uygulamasını

kapsayarak etkili klinik uygulama unsur-

larını daha ayrıntılı olarak inceleyecek-

tir.

Yakın zamanda geliştirilen bütüncül

tedavi protokolleri, sistemleştirilen ço-

cuk tedavi programları sunmakta ve

bunların çoğunluğu, özel çocuk bozuk-

lukları için tasarlanmaktadır. Travmaya

yönelik tedaviler, bu bütüncül program-

lar arasında büyük bir farkla en gelişmişi

olup bunu davranış zorluklarına yönelik

tedaviler takip eder. Bu alanların ikisi

de, sonuç araştırması avantajına sahip

olmakla birlikte, etkinlikleri için daha

güçlü bir kanıt temeli oluşturmayı sağ-

lamak amacıyla devamlı bir klinik araş-

tırma gerekmektedir. Buna kıyasla

DEHB, anksiyete ve depresyona yönelik

bütüncül tedaviler, nitelikli bütüncül te-

davi programlarının olmaması ve çok az

sonuç araştırması nedeniyle henüz geli-

şimini tamamlamamıştır. Anksiyeteye

yönelik BDT tedavilerine yanıt vermeyen

hastaların, ebeveyn sorunlarını ele alan

bütüncül yaklaşımlara nasıl yanıt verdi-

ğini incelemek için araştırma gerçekleş-

tirilmelidir.

Özümleyici bütünleşmelere, çocuk

BDT literatüründe sıkça rastlanmakta-

dır. Ancak bunlar genellikle doğrulan-

mamış olup oyun tekniklerini içerme

eğilimindedir. “Sistemik” bir BDT yakla-

Page 21: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

KRUEGER ve GLASS 21

şımına doğru hareket, aslında hem kav-

ramsal hem de teknik bütünleşmeye

doğru bir harekettir. Yine de sistemik

BDT’de bütünleşme amacı olmadığı için,

bütünleştirdiği kavramlardan ve zengin

literatürden tam anlamıyla faydalan-

mamaktadır. BDT tedavileri, çocuklara

yönelik kanıta dayalı tedavinin çoğunlu-

ğunu oluşturur ve dolayısıyla diğer yak-

laşımlara göre daha fazla geçerliliğe sa-

hiptir. Bu, BDT’yi destekleyenlerin ka-

zanacak çok fazla şey görmedikleri diya-

loğu geliştirme girişimlerini olumsuz şe-

kilde etkileyebilir (Krueger, Glass ve

Arnkoff, 2011).

Ancak diğer yandan, kazanılacak çok

şey vardır. Asgari düzeyde birçok BDT

tedavi protokolü, oyun ve diğer dışa vu-

rumcu tekniklerin daha açıkça işlevsel

hale getirilmiş ve tasarlanmış kullanı-

mından faydalanacaktır. Tedavi ayrıca,

bu tekniklere yönelik sabit kuramların

daha derin bir şekilde anlaşılmasıyla da-

ha iyi donatılacaktır. Bu da günümüzde

farklı tekniklerin kullanımına izin veren

ancak bunların uygulanması için açık ve

net çerçeveler sunmayan kanıta dayalı

tedavi programlarının uygulamasını ge-

liştirecektir. Klinisyenlerin oyunu, dışa

vurumcu ve diğer teknikleri bir BDT

protokolüyle nasıl ve ne zaman bütün-

leştireceğini inceleyen araştırma, bu

tekniklerin ne zaman en etkili olacağını

açıklamaya yardımcı olabilir.

Son olarak, terapötik değişimle ilgili

süreçleri inceleyen araştırma, bütüncül

literatürü tamamlar. Bu tipte araştırma-

nın kökleri, genellikle hem işlev bozuk-

luğu hem de terapinin karmaşık süreç

düzeyindeki anlaşılmasını içeren bütün-

cül tedavi paradigmalarına uzanacaktır.

Genelde birbirinden ayrı olan bu profes-

yonel uygulama alanları arasında daha

fazla diyalog olması, hem uygulayıcılar

hem de araştırmacılar için umut vaat

etmektedir.

Psikoterapide bütünleşme, iyi gelişti-

rilmiş kuram ve uygulama üretiminden

faydalanarak çocukların duygu ve dav-

ranışlarının daha derin bir biçimde anla-

şılması için bir fırsat sunar. Ancak, özel-

likle bütüncül olarak tasarlanan tedavi-

lerde kanıt temeli, BDT yaklaşımları ka-

dar hızla oluşmamıştır. Bilimsel araştır-

manın tüketicileri ve/veya üreticileri

olarak eğitime sahip psikologlar, araş-

tırmada ön planda olmaları sebebiyle

BDT yaklaşımlarına odaklanma eğilimi

gösterebilirler, ancak araştırma kapsa-

mını bütüncül tedavileri kapsayacak şe-

kilde genişletmeye devam etmek gerek-

lidir. Özellikle bütüncül olarak tasarla-

nan tedavi yaklaşımlarını, bu yaklaşım-

ların kaynağını aldığı literatürlere özen

göstererek çocukları içerecek şekilde ge-

nişletmek, mevcut bir kanıt temelinde

tedavilerin daha zengin uygulamasını

sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda

ümit ederiz ki gelecekte çocuk bütüncül

tedavileri hakkında daha fazla sonuç ve

süreç araştırmasını da teşvik edecektir.

Kaynaklar

Achilles, G. A., Gil, E., & Krueger, S. J. (2011). A

randomized controlled pilot study comparing trau-ma- focused cognitive behavioral therapy to trauma-

focused integrative play therapy. Unpublished ma-nuscript.

Achilles, G. A., & Krueger, S. J. (2011, July). A pilot

study comparing trauma-focused cognitive behavio-ral therapy to trauma-focused integrated play the-

Page 22: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

22 ÇOCUKLAR VE ERGENLER İÇİN BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİ

rapy. Philadelphia, PA: American Professional Soci-

ety on the Abuse of Children.

American Psychological Association (APA) Division 12 Committee on Building a Two-Way Bridge

between Research and Practice. (2010). Clinicians’

experiences using an empirically supported treat-ment (EST) for panic disorder: Results of a survey.

The Clinical Psychologist, 63, 10–20.

Andreozzi, L. L. (1996). Child-centered family the-rapy. Oxford, UK: Wiley.

Ayers, A. J. (1977). Effect of sensory integrative the-rapy on the co-ordination of children with choreoat-

hoid movements. The American Journal of Occupa-

tional Therapy, 31, 291–293. Barkley, R. A. (2006). Attention-deficit hyperactivity

disorder: A handbook for diagnosis and treatment

(3rd ed.). New York, NY: Guilford Press. Bell, S. K., & Eyberg, S. M. (2002). Parent-child inte-

raction therapy. In L. VandeCreek, S. Knapp, & T.

L. Jackson (Eds.), Innovations in clinical practice: A source book (Vol. 20, pp. 57–74). Sarasota, FL: Pro-

fessional Resource Press.

Bevington, D., & Fuggle, P. (2012). Supporting and enhancing mentalization in community outreach te-

ams working with hard-to-reach youth: The AMBIT

approach. In N. Midgley & I. Vrouva (Eds.), Min-ding the child: Mentalization-based interventions

with children, young people and their families (pp.

163–186). New York, NY: Routledge. Bevington, D., Fuggle, P., Fonagy, P., Target, M., &

Asen, E. (2013). Innovations in practice: Adolescent

Mentalization-Based Integrative Therapy (AM-

BIT)—A new integrated approach to working with

the most hard to reach adolescents with severe

complex mental health needs. Child and Adolescent Mental Health, 18, 46–51. doi:10.1111/j .1475-

3588.2012.00666.x

Borduin, C. M., Mann, B. J., Cone, L. T., Henggeler, S. W., Fucci, B. R., Blaske, D. M., & Williams, S.

(1995). Multisystemic treatment of serious juvenile

offenders: Long-term prevention of criminality and violence. Journal of Consulting and Clinical Psyc-

hology, 63, 569–578. doi:10.1037/ 0022-

006X.63.4.569 Chaffin, M., Taylor, N., Wilson, C., & Igelman, R.

(2007). Parent-child interaction therapy with at risk

families. Washington, DC: Department of Health

and Human Services. Retrieved from http://

www.childwelfare.gov/pubs

Chorpita, B. F., Becker, K. D., & Daleiden, E. L. (2007). Understanding the common elements of evi-

dence-based practice: Misconceptions and clinical

examples. Journal of American Academy of Child and Adolescent Psychiatry, 46, 647–652.

doi:10.1097/chi.0b013e318033ff71

Chorpita, B. F., Daleiden, E. L., Ebesutani, C., Young, J., Becker, K. D., Nakamura, B. J., Starace, N.

(2011). Evidence-based treatments for children and

adolescents: An updated review of indicators of effi-

cacy and effectiveness. Clinical Psychology: Science

and Practice, 18, 154–172. doi:10.1111/j.1468-2850.2011.01247.x

Chorpita, B. F., Daleiden, E. L., & Weisz, J. R.

(2005a). Identifying and selecting the common ele-ments of evidence based interventions: A distillation

and matching model. Mental Health Services Rese-

arch, 7, 5–20. doi:10.1007/s11020-005- 1962-6 Chorpita, B. F., Daleiden, E. L., & Weisz, J. R.

(2005b). Modularity in the design and application of therapeutic interventions. Applied and Preventative

Psychology, 11, 141–156.

doi:10.1016/j.appsy.2005.05.002 Chronis, A. M., Chacko, A., Fabiano, G. A., Wymbs,

B. T., & Pelham, W. E.Jr. (2004). Enhancements to

the behavioral parent training paradigm for families of children with ADHD: Review and future directi-

ons. Clinical Child and Family Psychology Review,

7, 1–27. doi:10.1023/B:CCFP.0000020190.60808.a4 Clement, P. W. (2007). Story of “Hope”: Successful

treatment of obsessive compulsive disorder. Prag-

matic Cases in Psychotherapy, 3, 1–36. Clement, P. W. (2011). A strengths-based, skillbuil-

ding, integrative approach to treating conduct prob-

lems in a 12-year old boy: Rafael’s story. Pragmatic Cases in Psychotherapy, 7, 351–395.

Cohen, J. A., Mannarino, A. P., & Deblinger, E.

(2006). Treating trauma and traumatic grief in children and adolescents. New York, NY: Guilford

Press.

Cook, J. R. (2007). Systems of care and the integrative

clinician: A look into the future of psychotherapy.

Journal of Psychotherapy Integration, 17, 139–158.

doi:10.1037/1053-0479.17.2.139 Coonerty, S. (1993). Integrative child therapy. In G.

Stricker & J. R. Gold (Eds.), Comprehensive hand-

book of psychotherapy integration (pp. 413–425). New York, NY: Plenum Press. doi:10.1007/978- 1-

4757-9782-4_28

Drell, M. (1992). A multimodal treatment strategy for behavior problems in toddlers. Infant Mental Health

Journal, 13, 231–244. doi:10.1002/1097-

0355(199223)13:3_231::AID-IMHJ2280130309_3 .0.CO;2-S

Drews, A. A. (2009). Blending play therapy with cog-

nitive behavioral therapy: Evidence-based and other

effective treatments and techniques. Hoboken, NJ:

Wiley.

Eisen, A. R., Raleigh, H., & Neuhoff, C. C. (2008). The unique impact of parent training for Separation

Anxiety Disorder in children. Behavior Therapy, 39,

195–206. doi:10.1016/j.beth.2007.07.004 Eyberg, S. M. (1988). Parent-Child Interaction The-

rapy: Integration of traditional and behavioral con-

cerns. Child & Family Behavior Therapy, 10, 33– 46. doi:10.1300/J019v10n01_04

Page 23: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

KRUEGER ve GLASS 23

Feather, B. W., & Rhoads, J. M. (1972). Psychodyna-

mic behavior therapy. Archives of General Psychi-

atry, 26, 496–511. doi:10.1001/archpsyc.1972 .01750240008002

Feldman, L. (1988). Integrating individual and family

therapy in the treatment of symptomatic children and adolescents. American Journal of Psychotherapy,

42, 272–280.

Feldman, L. (1989). Integrating individual and family therapy. Journal of Integrative and Eclectic Psyc-

hotherapy, 8, 41–52. Fensterheim, H., & Glazer, H. I. (1983). Behavioral

psychotherapy: Basic principles and case studies in

an integrative clinical model. New York, NY: Brun-ner/Mazel.

FitzPatrick, M. (1993). Adolescents. In G. Stricker &

J. R. Gold (Eds.), Comprehensive handbook of psyc-hotherapy integration (pp. 427–436). New York,

NY: Plenum Press. doi:10.1007/978-1- 4757-9782-

4_29 Fonagy, P., Target, M., Cottrell, D., Phillips, J., &

Kurtz, Z. (2002). What works for whom? A critical

review of treatments for children and adolescents. New York, NY: Guilford Press.

Frankel, J. B. (1998). The play’s the thing: How the

essential processes of therapy are seen most clearly in child therapy. Psychoanalytic Dialogues, 8, 149–

182. doi:10.1080/10481889809539237

Freud, A. (1928). Introduction to the technique of child analysis. New York, NY: Nervous and Mental Dise-

ase Publishing.

Gil, E. (2006). Helping abused and traumatized child-ren integrating directive and non-directive approac-

hes. New York, NY: Guilford Press.

Gil, E. (2009). Trauma-focused integrative play the-rapy manual. Fairfax, VA: Childhelp Children’s

Center of Virginia.

Goldbeck, L. (2010). Multimodal music therapy for children with anxiety disorders. Retrieved from

http://clinicaltrials.gov/ct2/show/NCT01062646

Goldenthal, P. (2005). Helping children and families: A new treatment model integrating psychodynamic,

behavioral, and contextual approaches. Hoboken,

NJ: Wiley. Green, E. J. (2008). Reenvisioning Jungian analytical

play therapy with child sexual assault survivors. In-

ternational Journal of Play Therapy, 17, 102– 121.

doi:10.1037/a0012770

Green, E. J. (2010). Jungian analytical play therapy

with adolescents. Journal of Play Therapy, June, 20–23.

Greenspan, S. I. (1997). Developmentally based psyc-

hotherapy. Madison, CT: International Universities Press.

Grehan, P. M., & Freeman, A. (2009). Neither child

nor adult: Applying integrative therapy to adoles-cents. Journal of Psychotherapy Integration, 19,

269–290. doi:10.1037/a0017067

Henggeler, S. W., Clingempeel, W. G., Brondino, M.

J., & Pickrel, S. G. (2002). Four-year follow-up of

multisystemic therapy with substance-abusing and substance-dependent juvenile offenders. Journal of

the American Academy of Child and Adolescent

Psychiatry, 41, 868 – 874. doi:10.1097/ 00004583-200207000-00021

Henggeler, S. W., Melton, G. B., & Smith, L. A.

(1992). Family preservation using multisystemic therapy: An effective alternative to incarcerating se-

rious juvenile offenders. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 60, 953–961. doi:

10.1037/0022-006X.60.6.953

Henggeler, S. W., Schoenwald, S. K., Borduin, C. M., Rowland, M. D., & Cunningham, P. B. (2009). Mul-

tisystemic Therapy for antisocial behavioral in

children and adolescents (2nd ed.). New York, NY: Guilford Press.

Herschell, A., Calzada, E., Eyberg, S. M., & McNeil,

C. B. (2002). Parent-child interaction therapy: New directions in research. Cognitive and Behavioral

Practice, 9, 9 –16. doi:10.1016/S1077-

7229(02)80034-7 Högberg, G., & Hällestöm, T. (2008). Active multi-

modal therapy in children and adolescents with sui-

cidality: Description, evaluation and clinical profile. Clinical Child Psychology and Psychiatry, 13, 435–

448. doi:10.1177/1359104507088348

Hoza, B., Gerdes, A., Hinshaw, S., Arnold, E., Pelham, W., Molina, B., Wigal, T. (2004). Selfperceptions of

competence in children with ADHD and comparison

children. Journal of Consulting and Clinical Psycho-logy, 72, 382–391. doi: 10.1037/0022-

006X.72.3.382

Kaduson, H. G. (2006). Short-term play therapy for children with attention-deficit/hyperactivity disor-

der. In H. G. Kaduson & C. E. Schaefer (Eds.),

Short-term play therapy for children (2nd ed., pp. 101–142). New York, NY: Guilford Press.

Kazdin, A. E., & Knock, M. K. (2003). Delineating

mechanisms of change in child and adolescent the-rapy: Methodological issues and research recom-

mendations. Journal of Child Psychology and Psyc-

hiatry, 44, 1116 –1129. doi:10.1111/1469- 7610.00195

Kelly-Zion, S., Schaeger, C. E., McCormick, J., &

Ohnogi, A. (2008). Play therapy for very young

children. Lanham, MD: Jason Aronson.

Kenny, M. C., & Winick, C. B. (2000). An integrative

approach to play therapy with an autistic girl. Inter-national Journal of Play Therapy, 9, 11–33.

doi:10.1037/h0089438

Klein, M. (1932). The psycho-analysis of children. London, UK: Hogarth Press.

Knell, S. M. (1993). Cognitive behavioral play the-

rapy. Northvale, NJ: Jason Aronson. Knell, S. M. (2004). Finding individual meaning: De-

fining cognitive constructivist psychotherapy as a

Page 24: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

24 ÇOCUKLAR VE ERGENLER İÇİN BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİ

treatment approach for children and adolescents.

PsycCRITIQUES, 49, 732–734. doi:10.1037/

004859 Krueger, S. J., Glass, C. R., & Arnkoff, D. B. (2011).

Child and adolescent integrative treatments and the

evidence base. Psychotherapy Bulletin, 46, 7–12, 62–64.

Lebow, J., & Newcomb Rekart, K. (2007). Integrative

Family Therapy for high-conflict divorce with dis-putes over child custody and visitation. Family Pro-

cess, 46, 79 –91. doi:10.1111/j.1545-5300 .2006.00193.x

Lieberman, A. F., Ghosh Ippen, C., & Van Horn, P.

(2006). Child-Parent Psychotherapy: 6-month fol-low- up of a randomized controlled trial. Journal of

the American Academy of Child and Adolescent

Psychiatry, 45, 913–918. doi:10.1097/01.chi .0000222784.03735.92

Lieberman, A. F., & Van Horn, P. (2011). Psychothe-

rapy with infants and young children: Repairing the effects of stress and trauma on early attachment.

New York, NY: Guilford Press.

Lieberman, A. F., Van Horn, P., & Ghosh Ippen, C. (2005). Toward evidence-based treatment: Child-

Parent Psychotherapy with preschoolers exposed to

marital violence. Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry, 44, 1241– 1248.

doi:10.1097/01.chi.0000181047.59702.58

Mahoney, M. J. (1995). Cognitive and constructivist psychotherapies: Theory, research and practice.

New York, NY: Springer.

March, J. S., & Mulle, K. (1998). OCD in children and adolescents: A cognitive-behavioral treatment ma-

nual. New York, NY: Guilford Press.

Mash, E. J. (2006). Treatment of child and family dis-turbance: A cognitive behavioral systems perspecti-

ve. In E. J. Mash & R. A. Barkley (Eds.), Treatment

of childhood disorders (3rd ed., pp. 3–62). New York, NY: Guilford Press.

Messer, S. B. (2001). Introduction to the special issue

on assimilative integration. Journal of Psychothe-rapy Integration, 11, 1–4.

doi:10.1023/A:1026619423048

Norcross, J. C. (2005). A primer on psychotherapy in-tegration. In J. C. Norcross & M. R. Goldfried

(Eds.), Handbook of psychotherapy integration (2nd

ed., pp. 3–23). New York, NY: Oxford University

Press.

Pearlman, M. Y., Schwalbe, K. D., & Cloitre, M.

(2010). Grief in childhood: Fundamentals of treat-ment in clinical practice. Washington, DC: Ameri-

can Psychological Association. doi:10.1037/12131-

000 Pitta, P. (1995). Adolescent-centered family integrati-

ve philosophy and treatment. Psychotherapy, 32,

99–107. doi:10.1037/0033-3204.32.1.99 Podell, J. L., Martin, E. D., & Kendall, P. C. (2009).

Incorporating play within a manual-based CBT tre-

atment for children and adolescents with anxiety di-

sorders. In A. A. Drewes (Ed.), Blending play the-

rapy with cognitive behavioral therapy: Evidence- based and other effective treatments and techniques

(pp. 165–178). Hoboken, NJ: Wiley.

Portrie-Bethke, T. L., Hill, N. R., & Bethke, J. G. (2009). An integrative model of adventure-based co-

unseling and Adlerian play therapy. Journal of Men-

tal Health Counseling, 31, 323–339. Reeves, G., & Bruno, A. (2009). Multimodal treat-

ments versus pharmacotherapy alone in children with psychiatric disorders: Implications of access,

effectiveness, and contextual treatment. Pediatric

Drugs, 11, 165–169. doi:10.2165/00148581-200911030-00002

Ronan, T. (2003). Cognitive-constructivist psychothe-

rapy with children and adolescents. New York, NY: Plenum Press. doi:10.1007/978-1-4419-9284-0

Santostefano, S. (1998). A handbook of integrative

psychotherapies for children and adolescents. Northvale, NJ: Jason Aronson. Saxe, G. N., Ellis, B.

H., Fogler, J., Hansen, S., &

Sorkin, B. (2005). Comprehensive care for traumatized children. Psychiatric Annals, 35, 443–448.

Saxe, G. N., Ellis, B. H., & Kaplow, J. B. (2007). Col-

laborative treatment of traumatized children and te-ens: The Trauma Systems Therapy approach. New

York, NY: Guilford Press.

Schaeffer, C. M., & Borduin, C. M. (2005). Longterm follow-up to a randomized clinical trial of multisys-

temic therapy with serious and violent juvenile of-

fenders. Journal of Consulting and Clinical Psycho-logy, 73, 445–453. doi:10.1037/0022-

006X.73.3.445

Schoenwald, S. K., Ward, D. M., Henggeler, S. W., Pickrel, S. G., & Patel, H. (1996). MST treatment of

substance abusing or dependent adolescent offen-

ders: Costs of reducing incarceration, inpatient, and residential placement. Journal of Child and Family

Studies, 5, 431–444. doi:10.1007/BF02233864

Schottenbauer, M. A., Glass, C. R., & Arnkoff, D. B. (2005). Outcome research on psychotherapy integra-

tion. In J. C. Norcross & M. R. Goldfried (Eds.),

Handbook of psychotherapy integration (2nd ed., pp. 459–493). New York, NY: Oxford University Press.

Stormshak, E. A., & Dishion, T. J. (2002). An ecologi-

cal approach to child and family clinical counseling

psychology. Clinical Child and Family Psychology

Review, 5, 197–215. doi:10.1023/A: 1019647131949

Strieker, G., & Gold, J. (1996). Psychotherapy integra-tion: An assimilative psychodynamic approach. Cli-

nical Psychology: Science and Practice, 3, 47– 58.

doi:10.1111/j.1468-2850.1996.tb00057.x Toth, S. L., Maughan, A., Manly, J. T., Spagnola, M.,

& Cicchetti, D. (2002). The relative efficacy of two

interventions in altering maltreated preschool child-ren’s representational models: Implications for at-

tachment theory. Development and Psychopatho-

Page 25: Psikoterapide Bütünleşme Dergisi · *Sarah J. Krueger ve Carol R. Glass, Psikoloji Bölümü, Amerika Katolik Üniversitesi. Bu makale ile ilgili yazıúmalar, Sarah J. Krueger’e

KRUEGER ve GLASS 25

logy, 14, 877–908.

doi:10.1017/S095457940200411X

Toth, S. L., Rogosch, F. A., Manly, J. T., & Cicchetti, D. (2006). The efficacy of Toddler-Parent Psychot-

herapy to reorganize attachment in the young offsp-

ring of mothers with major depressive disorder: A randomized preventive trial. Journal of Consulting

and Clinical Psychology, 74, 1006–1016. doi:

10.1037/0022-006X.74.6.1006 Vitulano, L. A., & Bennet, H. J. (2004). Review of the

book Cognitive-Constructivist Psychotherapy with children and adolescents. Journal of the American

Academy of Child and Adolescent Psychiatry, 43,

919–920. doi:10.1097/01.chi.0000125087.35109.2c Wachtel, E. F. (2004). Treating troubled children and

their families. New York, NY: Guilford Press.

Weisz, J. R., Chorpita, B. F., Palinkas, L. A., Scho-

enwald, S. K., Miranda, J., Bearman, S. K., Research

Network on Youth Mental Health. (2012). Testing standard and modular designs for psychotherapy tre-

ating depression, anxiety, and conduct problems in

youth: A randomized effectiveness trial. Archives of General Psychiatry, 69, 274–282. doi:10.1001/

archgenpsychiatry.2011.147

West, M., & Carlin, M. (1980). Psychodynamic beha-vior therapy in child psychiatry: An integrative stra-

tegy. Psychiatric Journal of the University of Ottawa, 5, 12–16.