TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PİLİÇLERDE DENEYSEL ADENOVİRUS ENFEKSİYONUNDA OLUŞAN BULGULARIN PATOMORFOLOJİK, İMMUNHİSTOKİMYASAL YÖNTEMLER VE İN-SİTU POLİMERAZ ZİNCİR REAKSİYONU İLE DEĞERLENDİRİLMESİ Mehmet Eray ALÇIĞIR PATOLOJİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ DANIŞMAN Prof. Dr. Sevil ATALAY VURAL 2011- ANKARA
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
PİLİÇLERDE DENEYSEL ADENOVİRUS
ENFEKSİYONUNDA
OLUŞAN BULGULARIN PATOMORFOLOJİK,
İMMUNHİSTOKİMYASAL YÖNTEMLER VE İN-SİTU
POLİMERAZ ZİNCİR REAKSİYONU İLE
DEĞERLENDİRİLMESİ
Mehmet Eray ALÇIĞIR
PATOLOJİ ANABİLİM DALI
DOKTORA TEZİ
DANIŞMAN
Prof. Dr. Sevil ATALAY VURAL
2011- ANKARA
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
PİLİÇLERDE DENEYSEL ADENOVİRUS
ENFEKSİYONUNDA
OLUŞAN BULGULARIN PATOMORFOLOJİK,
İMMUNHİSTOKİMYASAL YÖNTEMLER VE İN-SİTU
POLİMERAZ ZİNCİR REAKSİYONU İLE
DEĞERLENDİRİLMESİ
Mehmet Eray ALÇIĞIR
PATOLOJİ ANABİLİM DALI
DOKTORA TEZİ
DANIŞMAN
Prof. Dr. Sevil ATALAY VURAL
2011 – ANKARA
i
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Patoloji Doktora Programı
çerçevesinde yürütülmüş olan bu çalışma, aşağıdaki jüri tarafından
Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir.
Tez Savunma Tarihi: 28 / 07 /2011
İmza Prof.Dr. Rıfkı HAZIROĞLU
Ankara Üniversitesi Jüri Başkanı
İmza İmza Prof.Dr. Harun ÖZER Prof.Dr. Feray ALKAN Fırat Üniversitesi Ankara Üniversitesi İmza İmza Prof.Dr. Osman KUTSAL Prof.Dr.Sevil ATALAY VURAL Ankara Üniversitesi Ankara Üniversitesi
3.5.1. Oral Grupta Karaciğer ve Kalpte Rastlanan IS-PZR Bulguları
89
3.5.2.İntramuskuler Grupta Karaciğer ve Kalpte Rastlanan IS-PZR Bulguları
90
4. TARTIŞMA 92 5. SONUÇ ve ÖNERİLER 110 ÖZET 113 SUMMARY 114 KAYNAKLAR 115 ÖZGEÇMİŞ 127
iv
ÖNSÖZ
Son yirmi yıl içerisinde aile işletmeciliğinden entansif işletmeciliğe geçilerek bir sektör haline gelen tavukçuluk; günümüzde giderek önemini arttırmaktadır. Sağlıklı beslenmenin en temel ögesi olan hayvansal protein gereksiniminin karşılanmasında önemli bir yere sahip bu sektör; 1970’li yıllarda aile işletmesi şeklindeyken, 1980’li yıllarda modern entegre tesisler ile önemli bir başkalaşım geçirmiş ve ülkemiz kendi ihtiyacını karşılayabilecek konuma ulaşmıştır. Daha sonraları 1990-2010 yılları arasında üretimde yaklaşık yedi kat bir büyüme sağlanmış ve ülkemiz bugün piliç eti üretiminde dünya ülkeleri arasında 15. sırada yer alarak ithalat yapabilecek bir konuma ulaşmıştır. Bu olumlu gelişmeler, önce Newcastle hastalığı, yakınlarda da tüm dünyayı etkileyen kuş gribi salgınlarıyla sektörde ciddi kayıplarla etkilenmiştir. Bununla birlikte salgınlar, üretimdeki azalmalar ve ekonomik kayıplar bakteri, virus, mantar ve protozoonlara bağlı gelişen kanatlı hastalıklarının daha geniş bir perspektifte değerlendirilmesini sağlamıştır. Ayrıca bu hastalıkların gelişmesine katkıda bulunan nutrisyonel yetersizlikler, strese bağlı faktörlerin entansif üretimde oluşturduğu tehditin bir bütün olarak algılanmasına yol açmıştır. Özellikle ülkemizde değişik zamanlarda görülen Newcastle, Marek, Gumboro hastalıkları, enfeksiyöz bronşitis, enfeksiyöz laringotrakeitis, salmonellozis, kamfilobakteriozis, E.coli enfeksiyonları ile koksidiyozis enfestasyonları ve ülkemizde görülmeyen ama görülme riski olan hastalıklarla birlikte konuya verilen önem daha da artmaya başlamıştır. Bu hastalıklardan birisi de genelde broiler tavuklarda yüksek mortaliteyle seyreden İnklüzyon Cisimcikli Hepatitis / Hidroperikardiyum Sendromu (İCH/HPS)’dur. Bu hastalık ilk defa 1953 yılında Amerika’da ICH adı altında ortaya çıkmıştır. Söz konusu sendrom kimi zaman tek başına gözlense de bazen de enfeksiyonlara (Chicken Infectious Anemia, Infectious Bursal Disease ya da Gumboro gibi hastalıklara, sekonder olarak katılır. Ülkemizde her ne kadar çok fazla tanınmasa da ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafyada Irak, Pakistan, Hindistan başta olmak üzere Rusya, Amerika, Kanada, Japonya, Avustralya ve pek çok ülkede değişik zamanlarda epidemiler halinde seyrederek büyük kayıplara yol açtığı bilinir. Çalışmada Aviadenoviridae ailesinden Grup I avian adenovirusları içerisinde yer alan Avian Adenovirus tip 4’ün referans suşu 4 haftalık broilerler (Ross 308) oral ve intramuskuler yollarla verilerek enfekte edilmiş, belirli günlerde ortaya çıkan makroskobik, mikroskobik ve immunhistokimyasal bulguları değerlendirilmiş ve kontroller eşliğinde hastalığın gruplar arasındaki seyri belirlenmiştir. Gerek doktora eğitimim sürecinde kazandırdığı beşeri ve akademik değerler, gerekse tez çalışmamda büyük sabır, emek ve fedakarlıkları yanı sıra sonsuz moral ve desteklerini esirgemeyen, üzerimdeki hakkını asla ödeyemeyeceğim, değerli büyüğüm ve danışman hocam olan Sayın Prof.Dr. Sevil ATALAY VURAL’a, avian adenovirus ve primer serumun temininde değerli sabır, destek ve emeklerini esirgemeyen Bornova Araştırma Koruma ve Kontrol Enstitüsü Kanatlı Teşhis Laboratuarı çalışanı Sayın Dr. Fethiye ÇÖVEN’e, çalışmada kullanılan hayvanların teminininde yardımcı olan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Sayın Prof.Dr.Numan AKMAN’a, Tez İzleme Komitesi’nden ve Patoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Sayın Prof.Dr. İ. Ayhan ÖZKUL’a ve Viroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Sayın Prof.Dr. Feray ALKAN’a ve Patoloji Anabilim Dalı’nın öğretim üyeleri Sayın Prof.Dr.Rıfkı HAZIROĞLU’na, Prof.Dr. Günay
v
ALÇIĞIR’a, Prof.Dr. Osman KUTSAL’a ve merhum Prof.Dr.Yılmaz AYDIN’a, tezim süresince değerli destek ve yardımlarını esirgemeyen Sayın Yrd.Doç.Dr. Mehmet Fatih BOZKURT’a ve Sayın Araş.Gör. Nihat YUMUŞAK’a, Sayın Araş.Gör.Arda Selin COŞKAN’a, Araş.Gör. Gözde YÜCEL’e, Vet.Hek. Muhammet Ahmet CANDI’ya, Vet.Hek.Bora BEKTAŞ’a, anabilim dalı personellerinden Sayın Lalegül BARAN’a, Sayın Uzm. Selma EKEBAŞ’a, Sayın Habibe DEMİRTAŞ’a ve Sayın Allahverdi KULA’ya, son olarak her zaman bana destek olan, özveride bulunan, tezim süresince bana büyük bir sabır ve anlayış gösteren, haklarını asla ödeyemeyeceğim sevgili aileme sonsuz teşekkürler ederim.
Çalışma Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı’ndan temin
edilen Ross 308 ırkı 4 haftalık, sağlıklı 48 broiler piliç üzerinde yürütüldü. Ankara
Üniversitesi Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu* tarafından yapılan incelemeler
doğrultusunda deney için temin edilen piliçler Ankara Üniversitesi Veteriner
Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, Deney Hayvanları Ünitesi’nde barındırıldı.
Nekropsi zamanına kadar geçen süre içerisinde broiler piliçler uygun yem
rasyonlarıyla düzenli olarak yemlendi ve suları verildi. Enfeksiyon yoluna göre
gruplara ayrılan hayvanlar; dışarıdan gelecek bir kontaminasyonu önlemek için
önceden hazırlandığı ve dezenfeksiyonu yapıldığı, yemlik, suluk, altlık gibi
ekipmanların bulunduğu, gerekli aydınlatma, ısıtma ve havalandırma koşullarının
sağlandığı ve hayvanların hareket imkanının dikkate alındığı ortamlarda barındırıldı.
Deney Hayvanları Ünitesi’nde önceden virusun veriliş şekline göre ayrılmış gruplar;
yöntemine uygun şekilde enfekte edildi.
2.2. İnokulum
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir Bornova Veteriner Araştırma, Koruma
ve Kontrol Enstitüsü’nden temin edilen SPF embriyolu tavuk yumurtasında üretilmiş
enfektif dozu (EID50) log2 107.3 ve letal dozu (ELD50) log2 105.5 olan avian adenovirus
serotip-4 (FAdV-4) kullanılarak aşağıda belirtildiği şekilde hayvanlar enfekte edildi.
* Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu Yönergesine uygun bulunan ve 16.07.2008 tarih, 2008-23 toplantı numarı, 2008-68 dosya numara, 2008-23-112 karar numarasıyla verilen Etik Onay Belgesi
29
2.3 Yöntem 2.3.1. Deney Grupları
Dört haftalık 48 piliç biri kontrol, ikisi enfeksiyon grubu olarak ayrıldı. Enfeksiyon
grupları etkenin veriliş yoluna göre ayrılıp aşağıdaki şekilde enfektif dozu EID50 log2
107.3 olan virusla enfekte edildi. Buna göre:
Grup-1: 18 adet 4 haftalık broiler piliçlerin her birine oral yoldan 0.5 ml FAdV-4
inokule edildi.
Grup-2: 18 adet 4 haftalık broiler piliçlerin her birine göğüs kasına intramuskuler
yoldan 0.5 ml FAdV-4 inokule edildi.
Grup-3: 12 adet 4 haftalık broiler piliçler kontrol grubu olarak ayrılarak, 6’sına oral,
6’sına intramuskuler yollardan 0.5 ml Fizyolojik Tuzlu Su (FTS) verildi.
2.3.2. Nekropsi İncelemeleri
Veriliş yollarına göre; ilk iki grupta bulunan hayvanlar inokulasyondan sonra
3.,6.,9.,12.,14. ve 17.günlerde, her bir gruptan ve günden 3’er hayvan seçildi.
Kontrol grubundan ise aynı şekilde 3.,6.,9.,12.,14. ve17. günlerde belirtilen her gün
için 1’er hayvan kullanıldı. Tüm hayvanlara canlı ağırlığı dikkate alınarak uygun
dozda ve bilinen yoldan anestezik madde Pentothal (Thiopental) 5.5-11 mg/kg
dozda, kanat altındaki venaya bir defa) verilerek servikal dekapitasyon yöntemi ile
ötenazileri gerçekleştirildi ve nekropsileri yapıldı. Enfeksiyon periyodunda
rastlanabilecek ağır hastalar, herhangi bir zaman dilimi gözetmeksizin ötenazileri
yapılarak nekropsiye alındı.
2.3.3. Mikroskobik İncelemeler
Nekropsileri yapılan enfekte ve kontrol grubu hayvanların kalp, karaciğer, mide, ince
ve kalın bağırsak, böbrekler; başta olmak üzere tüm organlarından histopatolojik
inceleme için doku örnekleri alındı.
30
Alınan örnekler %10’luk nötral formalin solüsyonunda (pH 7.2-7.4) tespit
edilerek rutin doku takibine alındı ve parafinde bloklandı. Bloklardan alınan 5
mikron kalınlığındaki doku kesitleri lamlara alındı ve kesitler rutin hematoksilen-
eozin boya yöntemiyle boyandı (Luna, 1968). Ardından inklüzyon cisimciklerin
göstermek amacıyla hazırlanan bloklardan 5 mikron kalınlığında kesitler alınarak
Feulgen boya yönteminden yararlanıldı (Sheehan, 1980). Tüm bu bulgular ışık
mikroskobunda (Leica DM 4000) değerlendirildi ve görüntülendi (Leica DFC-280).
2.3.4. İmmunhistokimyasal İncelemeler
Viral antijenin dokulardaki dağılımı ve yoğunluğunu tespit etmek amacıyla
Avidin Biotin Compleks Peroxidase (ABC-P) tekniği kullanıldı. Bu amaçla
histopatolojik incelemeler için hazırlanmış olan aynı doku bloklarından adhezivli
lamlara 5 mikron kalınlığında kesitler alındı. Kesitler ksilollerde deparafinize,
alkol serilerinde de dehidre edildikten sonra % 0.1’lik tripsin solüsyonuna
konularak 37C’lik etüvde 10 dakika bekletildi. Oda sıcaklığında 20 dakika %
3’lük hidrojen peroksit-metanol karışımında tutulup nemli kamaraya alınan
kesitlerin üzerlerine birer damla normal keçi serumu damlatılarak 37C’lik etüvde
30 dakika bekletildi. Bunu izleyen aşamada da her bir kesite İzmir Bornova
Veteriner Araştırma, Koruma ve Kontrol Enstitüsü’nden temin edilmiş avian
adenovirus serotip-4’e ait spesifik primer serum (tavuk anti FAdV-4 serumu)
damlatılıp, 60 dakika aynı derecelik etüvde inkube edildi. Ardından primer serum
ile sonradan ilave edilecek biotinize antikoru bağlamak için köprü antikor olarak
tavşan anti-tavuk antikoru kullanılarak 60 dakika aynı derecede etüvde bırakıldı.
Daha sonra biotinize keçi anti-tavşan antikoru (Ig G) ilave edilerek aynı süre ve
derecede etüvde bekletildi. Streptavidin-peroksidaz damlatılıp 37 C’lik etüvde
60’şar dakika tutuldu. Son olarak kesitler 3-amino-9-etilkarbazol’den (AEC)
oluşan kromojende kontrollü olarak bekletildi.
Kesitler normal serumun kullanıldığı aşama hariç hematoksilenle
boyanıncaya kadar doku kesitleri fosfatlı buffer (phosphat buffered saline-PBS)
(pH 7.4) 3x5 dakika ile yıkandı. Sonra da Mayer’in hematoksilen boyasında 1
31
dakika karşıt boyamaya tabi tutulan kesitler, çeşme suyu altında yıkandı ve gliser
jel damlatılarak lamelle kapatıldı. Hazırlanan kesitler ışık mikroskopunda (Leica
DM 4000) incelendi ve görüntülendi (Leica DFC-280).
Reaksiyon belirleme kontrolü: AP ile konjuge anti-dig antikorunun
kaldırılmasıyla oluşturuldu.
36
3. BULGULAR
3.1. Klinik Bulgular
Deneysel enfeksiyon süresince her iki grupta da mortaliteye rastlanmadı. Başlangıçta
sadece sulu ishal, durgunluk, yeme ve içmede isteksizlik, halsizlik belirtileri
gözlenirken, zamanla bu belirtilerle birlikte göz kapaklarını kapalı tutma, göğsü yere
paralel dayama, göğsü bir yana doğru yatırma, telekleri kabartma, solunumda güçlük
ve özellikle başı yukarı doğru kaldırıp ağzı açarak hızlı soluk alıp verme gözlendi.
3.1.1. Oral Gruptaki Klinik Bulgular
Deneysel inokulasyondan sonraki ilk 24 saat içinde 1; 48 saat içinde de toplam 3
hayvanın gaitası suluydu (Şekil 3.1.1.A) Bu sürede 3 hayvanda hareket etmede
isteksizlik ve ayakları germe hareketi dikkati çekti (Şekil 3.1.1B). İlk nekropsi günü
olan üçüncü günde bu sayı 8’e yükseldi. Beşinci günün sonunda ise oral gruptaki
bazı hayvanlarda diğer grupta olduğu gibi yüzeysel inspirasyon gözlendi. İkinci
nekropsi günü olan enfeksiyonun 6. gününde ise hayvanların yem ve suya gelmede
isteksizlik devam etti. Bu gruptaki halsizlik belirtileri gösteren hayvan sayısı 10’a
yükselmişti. Yedinci günde hayvanlardan 4’ü hem halsizlik belirtileri hem de
ağızlarını açarak solunum mevcuttu. Sekizinci gün mevcut klinik belirtilerin yanında
4 hayvanın her iki gözünün sklerası ve konjuktivalarının hiperemik olduğu görüldü.
Dokuzuncu gün (3. nekropsi günü) ile 10. gün yüzeysel solunum, hareket etmede
isteksizlik ve bazı hayvanların konjuktiva ve skleralarındaki kızarıklık devam etti
(Şekil 3.1.1.C). Dördüncü ve beşinci nekropsi günleri olan 12. ve 14. günlerde
şiddetli halsizlikle ilgili belirtiler yalnızca iki hayvanda gözlendi (Şekil 3.1.1.D).
Ondördüncü- 17. günler arasında bulgular geri kalan hayvanlarda gözlenen ishal
haricinde giderek azaldı.
37
Şekil 3.1.1. Oral gruptaki hayvanlara ait klinik bulgular A) Birinci nekropsi gününde ishal B) İkinci nekropsi gününde halsizlik belirtileri ve gövdeyi bir yana yaslama C) Üçüncü nekropsi gününde yüzeysel solunum yapma D) Dördüncü nekropsi gününde birkaç hayvanda halsizlik belirtileri.
3.1.2. İntramuskuler Gruptaki Klinik Bulgular
Deneysel inokulasyondan sonraki ilk 2 gün içerisinde, 7; sonraki gün de 10 hayvanda
hareket etmede isteksizlik ve ayakları germe hareketi dikkati çekti (Şekil 3.1.2.A).
Postinokulasyon dördüncü günde nekropsisi yapılanlardan arta kalan bu gruptaki 5
hayvanda yüzeysel inspirasyon fark edildi ve beşinci günde de aynı bulguların
sürdüğü gözlendi (Şekil 3.1.2.B). İkinci nekropsi günü olan 6. günde diğer
gruptakine paralel olarak hayvanlar yem ve suya gelmede isteksizdi ve halsizlik
görülen hayvanlardan 3’ü gövdelerini bir tarafa doğru eğip bir bacaklarını yana
doğru açmış vaziyetteydi. Yine bu nekropsi gününde 5 hayvan oral grubun aynı
günündekileriyle aynı bulguları gösteriyordu. Bunun yanında sekizinci günde 5
hayvanın her iki gözünün sklerası ve konjuktivaları kızarıktı ve sulu gaita çıkaranlar
da fark edildi. Dokuz ve onuncu günlerde yüzeysel solunum, halsizlik, gövdeyi yere
paralel tutma gibi değişiklikler sürdü (Şekil 3.1.2.C). Üçüncü nekropsi günü olan
onikinci günde bir önceki günde rastlanan bulgular yanında, gözlerdeki kızarıklık
belirtileri 6 hayvana yükseldi (Şekil 3.1.2.D). Ayrıca oral gruptaki hayvanlara göre
yem ve suya gelenlerin sayısı azalmıştı. Ayakta fazla kalmadan hemen bulundukları
38
yere çökmüşlerdi. Dört ve beşinci nekropsi günleri arasında da bu belirtiler azalarak
devam etti ve son günde ishal arta kalan hayvanlarda halen mevcuttu.
Şekil 3.1.2. İntramuskuler gruptaki hayvanlara ait klinik bulgular A) Birinci nekropsi gününde hareket etmede isteksizlik, yeme ve suya karşı tepkide azalma B) İkinci nekropsi gününde yüzeysel solunum C) Üçüncü nekropsi günü durgunluk, halsizlik, hareket etmede isteksizlik ve gövdeyi yere paralel tutma isteği D) Dördüncü nekropsi günü gövdeyi yana yaslama ve hareket etmede isteksizlik. 3.2. Makroskobik Bulgular 3.2.1. Oral Gruptaki Makroskobik Bulgular
İlk nekropsi günündekilerde telekler kabarık ve karışık vaziyetteydi. Hayvanların
hemen hepsinde kolon ve sekumda daha belirgin olmak üzere tüm bağırsak kısımları
şişkin, subserozal damarları dolgundu. Lümenlerinde kokusuz, sarı renkte ve sulu bir
içerikle doluydu. Karaciğeri şişkin, kenarları hafif kütleşmiş, oldukça koyu kırmızı
renkteydi. Kesitinden kan sızıyordu (Şekil 3.2.1.A). Üzerlerindeki açık sarı renkte
alanlardan dolayı alacalı bir görünüm almıştı. Böbrekler genelde solgundu.
Akciğerler hiperemikti. Birinin kalbinde perikard boşluğunda yaklaşık 1 ml kadar
saman sarısı renginde sıvıya* rastlandı.
* Perikart boşluğundan toplanan sıvı Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı’na gönderildi. Yapılan analizlerin sonucunda total proteinin 2.2 mg/dl, glikoz düzeyinin 230,4 mg/dl olduğu ve total protein düzeyinin 2.5 mg/dl’den az olmasından dolayı sıvının transudat olduğu bildirildi.
39
Kalp ventrikuluslarını örten epikardiyumda bölgedeki epikartta ise peteşiyel kanama
odakları vardı. Ancak endokartta herhangi bir bulgu dikkati çekmedi.
İkinci nekropsi günündekilerde konjuktiva ve skleralarının hiperemik olduğu
görüldü. Derinin yüzülmesinden sonra göğüs kaslarında peteşiyel kanama alanları
fark edildi. Vucut boşlukları açıldığında özellikle ince bağırsaklardan duodenum ve
jejenum lümenlerinin sarı renkte, sulu bir içerikle dolu olduğu ve lümenlerinin
genişlediği görüldü. Böbrekler genelde koyu kırmızı renkte ve yer yer solgun
görünüşteydi. Karaciğer şişkin ve gevşek kıvamdaydı. Pariyetal yüzünde daha
belirgin olmak üzere peteşiyel kanama alanları vardı. Dalak koyu kırmızı renkte ve
şişkindi. Midelerden özellikle ventrikulus mukozasında yer yer eroziv odaklara
rastlandı. Bursa Fabricius ise yalnızca bir hayvanda büyümüştü. Akciğerler
hiperemikti. Perikardiyal boşlukta yine yaklaşık 1 ml’ye yakın transudatla
karşılaşıldı (Şekil 3.2.1.B). Kalbin muskulus papillarisi ve sol ventrikülünde daha
belirgin olmak üzere her iki ventrikülünün endokartta peteşiyel kanama alanlarına
rastlandı.
Üçüncü ve dördüncü nekropsi günlerinde ilk iki nekropsi gününde rastlanan
Şekil 3.2.1. Oral grupta çeşitli organlarda karşılaşılan makroskobik bulgular. A) Birinci nekropsi gününde karaciğerde konjesyon (ok) B) İkinci nekropsi gününde perikartta sıvı toplanması (ok) C) Üçüncü nekropsi gününde böbreklerde solgunluk D) Üçüncü nekropsi gününde perikartta sıvı toplanmasında artış E) Dördüncü nekropsi gününde duodenumun serozal damarlarında dolgunluk (ok) ve pankreasta hiperemi (yıldız) F) Beşinci nekropsi gününde dalakta konjesyon G) Beşinci nekropsi gününde proventrikulusta mukozada eroziv alanlar (oklar) H) Altıncı nekropsi gününde karaciğerde şiddetli konjesyon I) Altıncı nekropsi gününde endokartta kanama alanları (oklar) J) Altıncı nekropsi gününde perikarttan alınan sarı renkli sıvı.
Şekil 3.2.2. İntramuskuler grupta çeşitli organlarda karşılaşılan makroskobik bulgular. A) Birinci nekropsi günde perikartta sıvı toplanması B) İkinci nekropsi gününde karaciğerde kanama alanları (oklar) ve solgun görünüş ile ventriküllere ait bölgede endokartta peteşiyel kanama alanları C) Üçüncü nekropsi gününde endokartta peteşiyel kanama alanları (oklar) D) Üçüncü nekropsi gününde karaciğerde konjesyon ve solgun renkteki alanlarla birlikte alacalı manzara ile perikartta sıvı toplanması E) Üçüncü nekropsi gününde duodenumun serozal damarlarında hiperemi (oklar) ve pankreasta yer yer hiperemik alanlar (yıldız) F) Dördüncü nekropsi gününde dalakta konjesyon G) Dördüncü nekropsi gününde böbreklerde konjesyon (yıldız) H) Beşinci nekropsi gününde ventrikulusta eroziv alanlar (oklar). I) Beşinci nekropsi gününde karaciğerde konjesyon J) Perikarttan alınan sarı renkli sıvı.
45
3.3. Mikroskobik Bulgular
3.3.1. Oral Gruptaki Mikroskobik Bulgular
Bağırsaklar: İlk nekropsi gününde, bir hayvanın bağırsaklarında bulguya
rastlanmadı. Diğer iki hayvanda ise ince bağırsak villuslarının yüzeyini döşeyen
epitel hücrelerinin bir kısmı yer yer dökülmüştü. Propria mukozadaki damarlarda
hiperemi ile bezler arasında lenfositlerden zengin diffuz mononüklear hücre
infiltrasyonu yer almıştı. Ayrıca bazı bez lümenlerinin salgıyla dolduğu, bir kısmının
lümeninde dökülmüş epitel hücrelerinin veya bunların yıkım ürünleri ile çekirdek
kırıntılarının bulunduğu gözlendi. Sekal tonsillerde lenf follikülleri hiperplaziye
uğrayarak düzenini kaybetmişti.
İkinci nekropsi gününde nekropsileri yapılan her üç hayvandaki histopatolojik
bulgular da ilkine benziyordu. Yalnız bu gündekilerin diğerlerinden farkı, ince
bağırsakların propria mukozasındaki lenfositlere makrofajlar da diffuz olarak eşlik
ediyordu. İki hayvanda ise ileosekal lenf follikülleri daha hiperplazikti.
Üçüncü nekropsi günündekilerin bulguları da genel hatlarıyla öncekiler
gibiydi. Fakat bu bulguların ince ve kalın bağırsakları kapsayacak şekilde yayıldığı;
lenfosit ve daha az da makrofajlardan oluşan hücre infiltrasyonlarına plazma
hücrelerinin katıldığı görüldü. Bir hayvanda ileumun propria mukozasındaki hücre
infiltrasyonu tunika muskularise kadar uzanmıştı ve infiltre olan bu hücreler arasında
az da olsa heterofil lökositler seçiliyordu.
Mikroskobik bulgular, ileumdaki lenfoid folliküllerdeki hiperplazi dışında
dördüncü nekropsi günündeki hayvanlarda da bir öncekilerin tekrarı şeklindeydi
(Şekil 3.3.1.1. A ve B).
46
Şekil 3.3.1.1. Bağırsakta karşılaşılan mikroskobik bulgular A) İleumda Peyer plaklarında hiperplazi (yıldızlar), üçüncü nekropsi günü, x50, HE. B) İleumda Peyer plaklarında hiperplazik nodül (ok), dördüncü nekropsi günü, x40, HE.
Beşinci nekropsi gününde 3 hayvanın bağırsak villus epitellerinin
öncekilerden daha fazla döküldüğü; buradaki kadeh hücreleri ile propria mukozadaki
bez hücrelerinin daha fazla salgıyla dolduğu; bez lümenlerinde hücre yıkım
ürünlerinin arttığı göze çarptı. Ayrıca propria mukozada belirtilen şekildeki hücre
infiltrasyonunda, plazma hücrelerinin sayısı öncekilerden daha fazlaydı.
Son nekropsi günündeki hayvanların ince ve kalın bağırsaklarına yayılan
lezyonlar kompozisyon itibarıyla diğerlerine benziyordu; ancak, dağılım yönünden
daha hafifti.
Proventrikulus ve ventrikulus: Deney süresince karşılaşılan genel bulgu,
propria mukozada fokal, multifokal veya diffuz olarak lenfositlerden zengin
mononüklear hücre infiltrasyonuydu. Proventrikulusta 1. ve 2. nekropsi günlerindeki
hayvanlarda böyle infiltrasyonlar diffuz olmakla birlikte içerdikleri hücre
morfolojileri değişikti (Şekil 3.3.1.2.A). Bunu izleyen 3. nekropsi günündekilerde bu
şekildeki hücre infiltrasyonları bir hayvanda propriya mukozada lokalize (Şekil
3.3.1.2.B), diğerlerinde submukozaya ve yer yer de tunika muskularise kadar
uzanıyordu. Ayrıca bu gündeki bir hayvanda, bazı bez epitellerinin çekirdeğinde
inklüzyon cisimciğine de rastlandı ve Feulgen boya yöntemiyle doğrulandı.
Dördüncü nekropsi gündeki hayvanlarda kayda değer bulguya rastlanmadı. Beşinci
nekropsi günündeki hayvanların ise sadece birinde bez epitellerinde parankim
dejenerasyonu vardı.
47
Altıncı ve son nekropsi günündekilerde rastlanan bulgu ise propria mukozada
ve submukozada yer alan diffuz mononüklear hücre infiltrasyonuydu (Şekil 3.3.1.2.C
ve D).
Şekil 3.3.1.2. Proventrikulusta karşılaşılan mikroskobik bulgular A) Proventrikulusun lamina propriyasında diffuz lenfosit infiltrasyonu (yıldızlar), birinci nekropsi günü,x40, HE. B) Proventrikulusun propriya mukozasında fokal mononüklear hücre infiltrasyonları (oklar), üçüncü nekropsi günü, x50,HE. C) Proventrikulus submukozasında mononüklear hücre infiltrasyonu (yıldız), beşinci nekropsi günü, x40, HE. D) Proventrikulusta propriya mukoza ve submukozada multifokal lenfosit infiltrasyonları (yıldızlar), altıncı nekropsi günü, x40, HE.
Ventrikulustaki lezyonların görülme sıklığı bezli midedekilerden daha
düşüktü. İlk grup olarak 1. nekropsi gününde nekropsisi yapılanlarda, proventrikulus
ve bağırsaklardakine benzeyen lenfosit infiltrasyonuyla karşılaşıldı. Bu şekildeki
infiltrasyonlar, bir hayvanda fokal; iki hayvanda ise diffuzdu. Birer hayvanda 2. ve
3. nekropsi günlerinde bulguya rastlanmadı. Bu günlerin diğer iki hayvanında ise
diffuz hücre infiltrasyonu görülmeye devam etti. Dördüncü ve beşinci günlerde tüm
hayvanlarda yine herhangi bir bulgu gelişmemişti. Buna karşılık son gündeki tüm
hayvanların lezyonları enfeksiyonun ilk yarısında gözlenen lezyonlarından farksızdı.
48
Pankreas: Son güne kadar hiperemi dışında kayda değer bulguyla
karşılaşılmadı. Son grup olarak nekropsileri yapılan üç hayvandan birinde, asinuslar
arasında genişce bir odak halinde yer alan lenfositlerden zengin mononüklear hücre
infiltrasyonu göze çarptı (Şekil 3.3.1.3). İki hayvanı ise yine lezyon görülmedi.
Dalak: Oral enfeksiyon grubunun bazı hayvanlarında karşılaşılan ortak tablo,
lenf folliküllerinde farklı şekil ve şiddette gelişen hiperplazi idi. Bu şekilde,
enfeksiyonun ilk nekropsi gününe ait bir hayvanda herhangi bir bulguya
rastlanmazken iki hayvanın lenf follikülleri hiperplazikti. Bunlardan birinde
lenfoblastlar daha belirgin bir biçimde artmıştı. Folliküler sentrum reaksiyonuna
belge olan sekonder follikül şeklini almıştı. İkincisinde ise hem bu şekilde ve hem de
3.3.1.7.C). Beşinci güne gelindiğinde, dejenere tubul epitelleri daha çok böbreğin
kortikal bölgesinde seçiliyordu ve bunlarda hidropik dejenerasyonun öne çıkmıştı.
Ayrıca bu gündeki bir hayvanda intertubular fokal hücre infiltrasyonuyla karşılaşıldı.
Son nekropsi günündeki değişiklikler ise önceki nekropsi günlerinde
rastlananlardan farklıydı. Her hayvanın tubul epitellerinde parankim veya hidropik
değişiklikler yanında nekroz da şekillenmişti. Ayrıca intertubular bölgelerde
lenfositlerden zengin mononüklear hücre infiltrasyonu multifokal alanlar halinde
yayılmıştı ve bu alanlar özellikle pelvis renalise yakın konumlanmıştı (Şekil
3.3.1.7.D).
Şekil 3.3.1.7. Böbreklerde karşılaşılan mikroskobik bulgular A) Tubul epitellerinde dejenerasyon (oklar) ile interstisyel bölgede fokal mononüklear hücre infiltrasyonu (yıldız), birinci nekropsi günü, x40, HE. B) Böbrek pelvisinde fokal lenfosit infiltrasyonu (oklar), dördüncü nekropsi günü, x40, HE. C) Tubul epitelinde intranüklear inklüzyon cisimciği (ok), dördüncü nekropsi günü, x400, HE. D) İntertubuller bölgede fokal mononüklear hücre infiltrasyonu (yıldız), altıncı nekropsi günü, x400, HE.
53
Bursa Fabricius: Tüm hayvanların b.Fabricius’unda karşılaşılan ortak
histopatolojik bulgu hiperemi ile lenf folliküllerinde hiperplaziydi. İlk nekropsi
günündekilerde, dalakta olduğu gibi hiperplazik lenf folliküllerinin de lenfoblastların
çoğunlukta olduğu folliküler sentrum reaksiyonu ile karşılaşıldı. Bu bulgu bir
hayvanda daha belirgin olup çoğu lenf follikülünü kapsıyordu. İkinci ve üçüncü
günlerde de nekropsileri yapılan her hayvanın b. Fabricius’unda, sözü edilen
follikülerde sentrum reaksiyonu aynen devam etti. Ayrıca üçüncü nekropsi
günündeki bir hayvanda bu organın lamina epiteliyalisinin hemen altında, lenfositler
başta olmak üzere, plazma hücreleri ile tek tük heterofil lökositlerden oluşan yangısal
hücre infiltrasyonuyla karşılaşıldı. Dördüncü ve beşinci günlerde lenfoid dokudaki
hiperplaziye ilişkin bulgular öncekilere göre daha az sahadaydı ve bir örnekti (Şekil
3.3.1.8). Altıncı gündekilerde ise lenf follikülleri düzenini kaybetmişti.
Akciğerler: Şiddeti hemen hemen aynı olmakla birlikte, hiperemi, amfizem
ve Goblet hücrelerinin salgı ile dolu olması (Şekil 3.3.1.9.A ve B) bu grubun
hayvanlarında sıkça rastlanan bulgulardandı. Bunların yanında ilk nekropsi
günündekilerden bir hayvanın tersiyer bronş lümeninde; dökülmüş epitel hücresi,
lenfosit ve birkaç heterofil lökosit vardı. Yine bu hayvanın bu tip bronşlarının
çevresinde az sayıda lenfosite rastlandı. İki hayvanda primer ve sekonder
bronşlarının çevresindeki lenfoid doku (Bronchial Associated Lymphoid Tissue
[BALT]) hiperplazikti. İkinci nekropsi günündekilerde ilk gündekilerde görülen
BALT hiperplazisine (Şekil 3.3.1.9.A) ek olarak hiperemi ve amfizem yanında 2
hayvanda akciğerin interalveolar bölgesinde, birkaç sınırlı odak halinde lenfositlerin
kümelendiği görüldü. Üçüncü nekropsi günündekilerde tablo öncekilerle örtüşmekle
birlikte, bir hayvanın akciğerinin bir alanındaki tersiyer bronş epitel hücrelerinde
Şekil 3.3.1.8 Bursa Fabricius’ta sentrum reaksiyonu (yıldız), dördüncü nekropsi günü, x100, HE.
54
karaciğerdekine benzeyen intranüklear inklüzyon cisimciği göze çarptı. Bronşların
çevresinde lenfosit infiltrasyonu (Şekil 3.3.1.9.B) yanı sıra genel olarak karşılaşılan
bulgular 4., 5. ve 6. nekropsi günlerindeki hayvanlarda da değişen oranda görüldü.
Ancak son nekropsi günündeki bir hayvanda, bir bölgedeki büyükçe bir arterde
şekillenen tromboz ve damar endotel hücrelerinde dejenerasyon farklı bir bulgu
olarak değerlendirildi (Şekil 3.3.1.9.C).
Kalp: Saptanan mikroskobik bulgular aynen karaciğerde olduğu gibi
hastalığın tanısında belirleyici özelliğe sahipti. Bu anlamda, miyokartta kas demetleri
arasında, genelde fokal alanlar halinde mononüklear hücre infiltrasyonlarıyla
karakterize nonpurulent intersitisyel miyokarditis; kas hücrelerinde hyalin
dejenerasyonu, nekroz ve hemen her olguda rastlanan değişik şiddetteki kanama
alanları yanında kimi hayvanların kas hücrelerinde intranüklear inklüzyon
cisimcikleriyle karşılaşıldı (Şekil 3.3.1.10.A-D). Buna göre, ilk nekropsi günündeki
bir hayvanda, damarlarda hiperemi; diğerinde hiperemiyle birlikte fokal kanama; bir
diğer hayvanda ise bu bulgulara ek olarak, kas hücreleri arasında birkaç fokal alan
halinde lenfosit infiltrasyonu ile hyalin dejenerasyonu saptandı. Bu şekilde
dejenerasyona uğrayan kas hücrelerinin şiştiği, çizgilerini kaybederek
Şekil 3.3.1.9. Akciğerde karşılaşılan mikroskobik bulgular A)BALT hiperplazisi (yıldız), bronşiyolde salgıyla dolu Goblet hücreleri (oklar), ikinci nekropsi günü, x40, HE. B) Bronşiyolde salgıyla dolu Goblet hücreleri (oklar) ve çevresinde lenfosit (yıldız), altıncı nekropsi günü, x125, HE. C) Arter intimasındaki endotel hücrelerinde dejeneratif değişiklikler (oklar) ile trombüs (yıldız), altıncı nekropsi günü, x40, HE.
55
sarkoplazmasının eozinle daha pembe renk aldığı dikkati çekti. İkinci nekropsi
günündeki hayvanlarda önceki günlerde olduğu gibi dejenerasyon yanı sıra birkaç
bölgede gözlenen lenfosit kümelerinden (Şekil 3.3.1.10.A) başka fokal kanama da
vardı. Kanama bir hayvanda daha şiddetliydi. Diğer iki hayvanda bu bulgularla
birlikte bazı kas hücrelerinin çekirdeklerinde karaciğerdekilerle aynı görünümde olan
inklüzyonlara rastlandı. İnklüzyon cisimciği dışında saptanan diğer mikroskobik
bulgular 3. ve 4. gündekilerde de görülmeye devam etti. Yalnız 3. gündekilerde bu
bulgulara ek olarak bazı kas hücrelerinin sınırlarını kaybedip tamamen homojen hal
alarak nekroza uğradıkları görüldü. Dördüncü nekropsi günündekilerde çoğunluğu
lenfositler ve makrofajlardan oluşan yangısal hücrelerlerle beraber nekrotik
değişiklikler dikkati çekti (Şekil 3.3.1.10.C).
Beşinci nekropsi günündeki iki hayvanda bulgular önceki günlere göre
hafiflemişti. Bir hayvanda miyokarttaki kas hücrelerinde intranüklear inküzyon
cisimciği mevcuttu (Şekil 3.3.1.10.D). Birinde ise fokal kanama alanlarının hala var
olduğu görüldü. Son gündeki üç hayvanda kanama ve nekroz gibi şiddetli bulgulara
rastlanmadı. Ancak, yangısal hücre infiltrasyonu, kaslarda dejenerasyon gibi diğer
morfolojik değişikliklerin şiddeti hafiflese bile varlığını sürdürüyordu.
Merkezi Sinir Sistemi (Beyin ve Beyincik): Oral deneysel enfeksiyon süresince
beyin ve beyincikte belirgin bir bulguyla karşılaşılmadı. Yalnız ikinci nekropsi
gününde üç hayvandan ikisinde ve üçüncü gününde birinde beyinciğindeki
damarların hiperemik olduğu, plazma sıvısı içerdiği (Şekil 3.3.1.11) ve bunlardan
birinin meninksinde de birkaç sahada da olsa lenfosit infiltrasyonunun yer aldığı fark
edildi. Geri kalan günlerdekinde herhangi bir bulguya rastlanmadı.
Tüm bu bulgulara ilişkin tablo Çizelge 3.3.1’de belirtilmiştir.
56
Şekil 3.3.1.10. Kalpte karşılaşılan mikroskobik bulgular A) Miyokartta lenfosit infiltrasyonu (oklar), dejeneratif değişiklikler (ok başı), nekroz (ok), ikinci nekropsi günü x100, HE. B) Miyositlerde dejenerasyon (oklar), fokal mononüklear hücre infiltrasyonu (yıldız), üçüncü nekropsi günü x400, HE. C) Miyokartta lenfosit infiltrasyonu (oklar) ve kas hücrelerinde dejeneratif değişiklikler (ok başları), dördüncü nekropsi günü, x100, HE. D) Kas hücrelerinde intranüklear inklüzyon cisimcikleri (ok) ve nekrotik değişiklikler (okbaşları), beşinci nekropsi günü, x125, HE.
Şekil 3.3.1.11 Serebellar damarlarda
hiperemi (ok) ve plazma sıvısı (ok
başı), ikinci nekropsi günü x40, HE.
57
Çizelge 3.3.1. Oral Enfeksiyon Grubundaki Hayvanların Organlarında Karşılaşılan Mikroskobik Bulgular
ENFEKSİYON SONRASI NEKROPSİ GÜNLERİ VE HAYVAN SAYISI ORGANLAR
1. Nekropsi Günü
I II III
2. Nekropsi Günü
I II III
3. Nekropsi Günü
I II III
4. Nekropsi Günü
I II III
5. Nekropsi Günü
I II III
6. Nekropsi Günü
I II III
Toplam Lezyon
Bağırsaklar
-
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
+++
++
++
17
Proventrikulus
++
++
++
++
++
++
ink ++
++
++
-
-
-
++
-
-
++
++
++
13
Ventrikulus
+
++
++
-
++
++
-
++
++
-
-
-
-
-
-
++
++
++
10
Pankreas
+
+
-
+
-
-
+
+
+
-
+
+
+
-
-
+
-
-
10
Dalak
-
++
++
-
++
+++
++
++
++
+++
+++
++
++
++
++
+++
+++
+++
16
Karaciğer
++
İnk ++
ink ++
++
ink ++
ink ++
ink ++
İnk ++
ink ++
+++
++
++
ink ++
++
++
++
++
ink ++
18
Böbrekler
+
++
++
++
++
++
++
İnk ++
++
++
++
++
++
++
++
+++
+++
+++
18
B.Fabricius
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
18
Akciğerler
+
+
++
++
++
+
++
++
ink ++
+
+
++
++
+
+
++
++
++
16
Kalp
+
+++
++
ink +++
ink +++
++
+++
+++
++
+++
+++
+++
++
ink ++
+++
++
++
++
18
Merkezi Sinir Sistemi
-
-
-
-
+
+
-
-
+
-
-
-
-
-
-
-
-
-
3
Lezyon yok. (-). Hafif lezyonlar (+) : Hiperemi, ödem, bezlerde salgı artışı, az sayıda, belirsiz fokal, hücre infiltrasyonu. Orta düzeyde lezyonlar (++): Belirgin fokal veya diffuz hücre infiltrasyonu, dejenerasyon, hafif deskuamasyon, lenfoid dokuda hiperplazi, akciğerde amfizem. Şiddetli lezyonlar (+++) : Diğer yangısal ve dejeneratif bulgularla birlikte kanama, nekroz, erozyon, ülser, hücrelerde yaygın deskuamasyon, İnk: İntranüklear inklüzyon cisimciği
3.3.2.1.B). Dördüncü gündekilere ait bulguların da nitelik ve nicelik bakımından bir
önceki nekropsi grubundan farklı olmadığı görüldü. Bazı alanlarda fokal, bazı
alanlarda ise diffuz yangısal hücre infiltrasyonları ve epitel katmanındaki kadeh
hücreleri ile propriyadaki bez epitellerinin salgıyla dolu olduğu kataral enteritis
tablosu intramuskuler grubun 5. nekropsi günündeki tüm hayvanlarında hakimdi.
Son güne gelindiğinde, bulgular nicelik yönünden genelde oral enfeksiyon
gruptakilere benziyordu. Ancak ince ve kalın bağırsaklarda mononüklear hücreler
yanında heterofil lökosit infiltrasyonu da vardı.
59
Şekil 3.3.2.1. Bağırsaklarda karşılaşılan mikroskobik bulgular A) Lamina propriyada diffuz mononüklear hücre infiltrasyonu (ok), ikinci nekropsi günü x100, HE. B) Lenfoid foliküllerde hiperplazi (yıldızlar), üçüncü nekropsi günü x40, HE.
Proventrikulus ve ventrikulus: Özellikle proventrikulusta ilk üç nekropsi
gününde tüm hayvanlarda karşılaşılan yangısal hücre infiltrasyonları, inklüzyon
dışında oral grubun aynı günündekileriyle eş değerdeydi (Şekil 3.3.2.2.A ve B).
Dördüncü nekropsi gününde oral gruptakilerde bulgu görülmemesine karşılık,
intramuskuler enfeksiyonun bu günündeki bir hayvanın propria mukozasında; iki
hayvanın ise bu bölgesinden tunika muskularisine kadar yayılan lenfositlerden
zengin mononüklear hücre infiltrasyonu ile karşılaşıldı. Beşinci nekropsi gününde,
her üç hayvanda karşılaşılan bulgular oral enfeksiyonda bulgu saptanan tek bir
hayvanınkine benziyordu. Yalnız bu tabloya bez hücrelerinde hidropik dejenerasyon
ile propria mukozaya yayılan hücre infiltrasyonu da eklenmişti. Son gündekilerin
bulguları da oral grubun aynı günündekileri ile genelde eş değerdeydi.
Şekil 3.3.2.2.Proventrikulusta karşılaşılan mikroskobik bulgular A) Diffuz lenfosit infiltrasyonu (ok), ikinci nekropsi günü, x100, HE. B) Bez epitellerinde bazofilik intranüklear inklüzyon cisimciği (oklar), üçüncü nekropsi günü, x400, HE.
60
Ventrikulusta ise enfeksiyonun üçüncü gününde olan ilk nekropsileri
yapılanlardan bir hayvanda bulguya rastlanmadı. Diğer iki hayvanın propria
mukozasında mononüklear hücre infiltrasyonu dikkati çekti. Bunlardan birinde hücre
infiltrasyonu birkaç bölgede toplanmış az sayıda iken diğerinde yaygın ve daha
yoğundu. İkinci nekropsi gününde üç hayvanda karşılaşılanlar da genelde bir önceki
günün bu son hayvanıyla uyumluydu. Üçüncü enfeksiyon günündeki hayvanlarda
böyle hücre infiltrasyonları yalnız propria mukozada lokalize olmayıp tunika
muskularise kadar ilerlemişti. Ayrıca bunlardan birinde bazı bez lümenleri kistik
şekilde genişlemiş ve içleri salgıyla doluydu. Oral gruptan farklı olarak, 4. ve 5.
nekropsi günlerindeki her hayvanın propria mukozasında diffuz mononüklear hücre
infiltrasyonu izlendi. Son nekropsi günündeki hayvanlarda da benzer hücre
infiltrasyonları devam etti. Yalnız, böyle hücre infiltrasyonları, bezli midedeki gibi
propria mukozada sınırlı kalmayıp tunika muskularise kadar uzanıyordu ve
aralarında heterofil lökositler de vardı.
Pankreas: Oral gruptakilerin aksine, ilk nekropsileri yapılan üç hayvandan
ikisinde lezyona rastlandı. Damarlarda hiperemi yanında asinusları döşeyen bazı
epitel hücrelerinin çekirdekleri piknotikti veya kromatinden yoksunlaşmıştı. Dikkate
değer bulgu ise, bez epiteli hücrelerinde inklüzyon cisimciği bulunmasıydı ve bir
hayvanda da fokal olarak lenfositce zengin mononüklear hücre infiltrasyonu dikkati
çekti (Şekil 3.3.2.3.A).
İkinci nekropsi gününde bir hayvanda bulguya rastlanmazken diğerlerinde
sadece damarlar hiperemikti. Son hayvanda ise ilk nekropsi gününde olduğu gibi bir
hayvanda fokal olarak mononüklear hücre infiltrasyonu göze çarptı (Şekil 3.3.2.3.B).
Üçüncü, 4. ve 6. nekropsi günlerindekilerde herhangi bir bulgu belirlenmedi Yalnız
5. nekropsi gününde nekropsisi yapılan 2 hayvanın pankreasında, bez asinusları
arasında ve duktuslar çevresinde ağırlıklı olarak makrofaj ve daha az olarak da
lenfositlerden oluşan hücre infiltrasyonu vardı.
61
Şekil 3.3.2.3.Pankreasta karşılaşılan mikroskobik bulgular A) Bez asinusları arasında fokal mononüklear hücre infiltrasyonu (ok), birinci nekropsi günü, x40, HE. B) Bez asinusları arasında fokal mononüklear hücre infiltrasyonu (yıldız), ikinci nekropsi günü, x400, HE.
Dalak: İlk nekropsi günündeki iki hayvanda bulguya rastlanmazken, birinin
lenf follikülleri hiperplazikti ve bazılarında serbest eritrositlerin bulunduğu dikkati
çekti. İkinci nekropsi günündekilerde, lenfoblast artışı genelde A. sentralis
çevresindeydi. Hiperplaziye uğrayan böyle lenf folliküllerinde follikuler sentrum
reaksiyonu gelişmişti. Benzeri görünüme üç hayvandan birinde 3. nekropsi gününde
de rastlandı. Dördüncü ve 5. nekropsi gününde kadar tüm hayvanlarda karşılaşılan
tablo oral enfeksiyonun aynı günlerinde karşılaşılan genel bulgusu olan gibi lenfoid
folliküllerdeki hiperplaziden ibaretti (Şekil 3.3.2.4). Son gündekilerde de bu bulgu
değişmedi.
Karaciğer: Yangısal reaksiyon ve dejeneratif değişiklikler oral gruptakilere
oranla bazı hayvanlarda daha şiddetliydi (Şekil 3.3.2.5.A ve B). Yine inklüzyon
cisimciklerinin dokudaki yaygınlığı da fazlaydı. Ancak bu cisimcikler daha az sayıda
hayvanda belirlendi. Bu bağlamda ilk nekropsi günündeki hayvanların birinde
Şekil 3.3.2.4. Lenfoid folliküllerde hiperplazi (yıldızlar), dördüncü nekropsi günü, x40,HE.
62
inklüzyon cisimcikleri (Şekil 3.3.2.5.A) ile karaciğerin sinüzoid ve damarlarındaki
hiperemi hafifti. Bazı portal bölgelerde fokal çoğunluğu lenfositlerden oluşan
mononüklear hücre infiltrasyonları mevcuttu. Hepatositlerde parankim ve hidropik
dejenerasyonuna ait bulgular ise iki hayvandan birinde hafif, diğerinde belirgindi.
İkinci ve 3. nekropsi günlerindeki tüm hayvanlarda rastlanan dejeneratif bulgular,
oral enfeksiyonun aynı günlerinde bildirilen bulgularla aynı nitelik ve nicelikteydi
(Şekil 3.3.2.5.B). Yalnız 3. nekropsi günündeki iki hayvanda, özellikle portal
bölgedeki mononüklear hücre infiltrasyonu oldukça belirgindi. Diğer bir hayvanda
bu tip hücre infiltrasyonu geri planda kalmakla birlikte, hücrelerde hidropik
dejenerasyon oldukça yaygındı. Ayrıca bunlardan birinin birkaç hepatositinde
intranuklear inklüzyon cisimciği de bulunuyordu. Dördüncü nekropsi gününde bir
öncekine benzer hücre infiltrasyonlarına rastlandı. (Şekil 3.3.2.5.C). İnklüzyona 5.
nekropsi günündeki üç hayvanda da rastlandı. Diğer bulgular üçüncü nekropsi
günündekilerinin ölçüsündeydi. Ancak portal bölgelerdeki yangısal hücre
infiltrasyonu hem bu grubun önceki günündekilerden ve hem de oral grubun aynı
günündekinden daha yoğun ve yaygındı. Yine son günde bu grupta rastlanan
yangısal değişiklikler de oral ve önceki günün intramuskular grubundakilerden daha
belirgin olarak her hayvanda görüldü. Özellikle bunlardan birinde, portal aralık
(Şekil 3.3.2.5.D) yanında v.sentralis çevresinde de plazma hücrelerinin yer aldığı
mononüklear hücre infiltrasyonuyla karşılaşıldı. Bunun yanında sinüzoidlerdeki
ödem de dikkat çekiciydi. Ancak dejeneratif değişiklikler geri plandaydı.
Böbrekler: İlk nekropsi günündeki üç hayvandan yalnızca birinde damarlar
hafif veya orta şiddette hiperemikti. Bazı sahalarda fokal lenfosit infiltrasyonu vardı.
Tubul epitellerinde ise oral gruptakilerde belirlenen dejeneratif değişikliğe
belirlendi. Ayrıca bu günün hayvanlarından birinde daha çarpıcı olmak üzere,
intersitisyel bölgelerde mononüklear hücre infiltrasyonu da mevcuttu. Diğer
günlerdeki hayvanlarda gözlenen yangısal ve dejeneratif morfolojik bulgularla
inklüzyon cisimcikleri genelde oral grubun aynı günündekilere benziyordu (Şekil
3.3.2.6.A ve B).
63
Şekil 3.3.2.5. Karaciğerde karşılaşılan mikroskobik bulgular A) Hepatositlerde intranuklear inklüzyon cisimciği (oklar) ve dejeneratif değişiklikler (ok başı), birinci nekropsi günü, x125, HE. B) Hepatositlerde vakuoler dejenerasyon ve mononüklear hücre infiltrasyonları (oklar), birinci nekropsi günü, x40, HE. C) Karaciğerde multifokal lenfosit infiltrasyonları (yıldızlar), dördüncü nekropsi günü, x40, HE. D) Portal bölgesinde safra kanalı çevresinde lenfositce zengin mononüklear hücre infiltrasyonu (oklar), altıncı nekropsi günü, x40, HE.
Şekil 3.3.2.6. Böbreklerde karşılaşılan mikroskobik bulgular A) İnterstisyel dokuda fokal lenfosit infiltrasyonu (yıldız), dördüncü nekropsi günü, x40, HE. B) İntertubuler interstisyel bölgede mononüklear hücre infiltrasyonu (yıldız) ve dejeneratif değişiklikler (oklar), beşinci nekropsi günü, x50, HE.
64
Bursa Fabricius: Lenf folliküllerinde hiperplaziye, birinci nekropsi gününde
yalnız bir hayvanda rastlandı. Hiperplaziye uğrayan bazı folliküllerin hem sentral ve
hem de kortikal bölgelerindeki lenfoblastlar artmıştı (Şekil 3.3.2.7.A). İkinci
nekropsi günündeki üç hayvanda ise lenfoblastlar hiperplazik folliküllerin kortikal
bölgesinde yer alıyordu. Üçüncü nekropsi gününde yine her üç hayvanın bazı
follikülleri hiperplazikti. Bunlardan ikisinde sentral; birinde ise sentral ve kortikal
bölgedeki lenfoblastlar artmıştı. Sonraki nekropsi günlerinde enfeksiyonun sonuna
kadar lenf folliküllerindeki hiperplazi oral gruptakilerle aynı morfolojik özellikleri
taşıyordu (Şekil 3.3.2.7.B).
Şekil 3.3.2.7.Bursa Fabriciusta karşılaşılan mikroskobik bulgular A) Lenfoid folliküllerde hiperplazi (oklar), birinci nekropsi günü, x100, HE. B) Bursa Fabriciustaki lenfoid foliküllerde sentrum reaksiyonu (yıldızlar), altıncı nekropsi günü, x40, HE.
Akciğerler: Orta çaplı arterlerde ve kapillar damarlarda hiperemi, kimi hava
kapillarlarında genişleme ve bronşların çevresindeki BALT’ın hiperplaziye uğraması
gibi oral grupta açıklanan morfolojik bulgular; ilk nekropsi gününden itibaren tüm
hayvanlarda görüldü (Şekil 3.3.2.8.A). Ancak, ikinci nekropsi gününde özellikle bir
hayvanda arteriollerdeki endotel hücrelerindeki dejenerasyonun olması (Şekil
da birkaç hayvan dışında, bu bulguların niceliği daha hafifti. Oral grupta tespit edilen
ve hastalığın tanısı için önemli sayılan intranüklear inklüzyon cisimcikleri de bu
gruptakilerde yine iki hayvanda gözlenmedi.
Bu çerçevede ilk nekropsi gününde iki hayvanda damarlarda hiperemi
görülürken, kas demetleri arasında bir hayvanda makrofajların da bulunduğu ve
lenfositlerin yoğun olduğu fokal mononüklear hücrelerle karşılaşıldı. Bir hayvanda
intranüklear inklüzyon cisimciği ve birkaç kas hücresinde dejeneratif değişiklikler
çarpıcıydı (Şekil 3.3.2.9.A). İkinci nekropsi günündekilerde bazı kas hücreleri
çizgilerini kaybetmiş ve sitoplazmaları yer yer kaba granüllü görünümdeydi. Üçüncü
nekropsi gününde her üç hayvanında ise fokal kanama alanları vardı. Ayrıca
bunlardan birinin miyokardiyumundaki hücreler çekirdeklerini kaybetmiş ve
sitoplazmaları homojen pembe renk almıştı. Ayrıca bu gündeki tüm hayvanlarda kas
demetleri arasında lenfosit ve makrofajlarca zengin mononüklear hücre infiltrasyonu
ve bir hayvanda yalnızca birkaç sahada intranüklear inklüzyon cisimciği görülmeye
66
ve damar endotellerinde dejeneratif değişiklikler devam etti (Şekil 3.3.2.9. B ve C).
Dördüncü ve beşinci nekropsi günlerinde ise yangısal ve dejeneratif bulgular bu
gruptaki bir önceki nekropsi gününe göre hafif, ancak oral enfeksiyon grubundakiler
gibi şiddetliydi. Makrofaj ve heterofil lökositlerin ağırlıkta olduğu aralarında az
sayıda lenfosit ve plazma hücrelerinin de yer aldığı hücre infiltrasyonları kas
demetleri arasına yayılmıştı (Şekil 3.3.2.9.D). Ayrıca bu tabloya birkaç alanda hyalin
dejenerasyonu ile subendokardiyal fokal kanama alanı da katılmıştı (Şekil 3.3.2.9.E).
Yine bazı arterlerin intimasındaki endotel hücrelerin şişkin olduğu ve bu hücrelerin
bir kısmında hidropik dejenerasyonunun şekillendiği de göze çarptı. Buna karşın son
nekropsi günündekilerde yalnız hayvanlarda fokal yangısal ve dejeneratif
değişiklikler yanında nekroz da gözlendi (Şekil 3.3.2.9.F).
Merkezi Sinir Sistemi: Oral grupta olduğu gibi, intramuskuler grupta yalnızca
ilk nekropsi gününün bir hayvanında hiperemi dışında değişiklik saptanmadı.
Tüm bu bulgulara ilişkin tablo Çizelge 3.3.2’de belirtilmiştir.
67
Şekil 3.3.2.9. Kalpte karşılaşılan mikroskobik bulgular A) Kalp kaslarında dejenerasyon (oklar) ve intranüklear inklüzyon cisimciği (ok başı), birinci nekropsi günü, x100, HE. B) Miyokartta mononüklear hücre infiltrasyonu (oklar) ve intranüklear inklüzyon cisimciği (ok başı), üçüncü nekropsi günü, x400, HE. C) Miyokarttaki bir arteriolün intimasındaki endotel hücrelerinde dejenerasyon (oklar), üçüncü nekropsi günü, x400, HE. D) Kas demetlerinin aralarında heterofil lökositler (oklar) ve makrofaj (ok başları) infiltrasyonu, dördüncü nekropsi günü, x400, HE. E) Subendokardiyal bölgeden miyokarta doğru serbest eritrositler (oklar), beşinci nekropsi günü, x50,HE. F) Miyokarttaki kas hücrelerinin aralarında lenfosit ve makrofajlardan oluşan fokal mononüklear hücre infiltrasyonu (yıldız), altıncı nekropsi günü, x40, HE.
3.3.3. Kontrol Gruptaki Mikroskobik Bulgular Önceden belirtilen grupların dışında kontrol grubundaki tüm hayvanların
enfeksiyonun bahsedilen günlerindeki tüm doku ve organları incelenmiş olup, kayda
değer histopatolojik bir bulguya rastlanmamıştır.
68
Çizelge 3.3.2. İntramuskuler Enfeksiyon Grubundaki Hayvanların Organlarında Karşılaşılan Mikroskobik Bulgular
ENFEKSİYON SONRASI NEKROPSİ GÜNLERİ VE HAYVAN SAYISI ORGANLAR
1. Nekropsi Günü I II III
2. Nekropsi Günü
I II III
3. Nekropsi Günü
I II III
4. Nekropsi Günü I II III
5. Nekropsi Günü
I II III
6. Nekropsi Günü
I II III
Toplam Lezyon
Bağırsaklar
+
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
18
Proventrikulus
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
18
Ventrikulus
-
+
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
17
Pankreas
-
İnk ++
İnk ++
-
+
+
-
-
-
-
-
-
-
++
++
-
-
-
6
Dalak
-
-
+++
++
++
++
-
-
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
14
Karaciğer
+
+ İnk ++
+
++
++
++
+++ İnk ++
+++
++
++
İnk +++
İnk ++
ink +++
+++
+++
++
18
Böbrekler
-
-
+
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
16
B.Fabricii
-
-
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
16
Akciğerler
++
++
++
++
+
++
+
+
++
++
++
+
++
++
++
++
++
+++
16
Kalp
+
+
İnk ++
İnk ++
+++
+
+++
+++
İnk
+++
++
++
++
++
+++
++
++
++
+++
18
Merkezi Sinir Sistemi
+
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
1
Lezyon yok. (-). Hafif lezyonlar (+) : Hiperemi, ödem, bezlerde salgı artışı, az sayıda, belirsiz fokal, hücre infiltrasyonu. Orta düzeyde lezyonlar (++) : Belirgin fokal veya diffuz hücre infiltrasyonu; dejenerasyon, hafif deskuamasyon, lenfoid dokuda hiperplazi, akciğerde amfizem. Şiddetli lezyonlar (+++) : Diğer yangısal ve dejeneratif bulgularla birlikte kanama, nerkroz, erozyon, ülser, hücrelerde yaygın deskuamasyon, İnk: İntranüklear inklüzyon cisimciği
69
3.4. İmmunhistokimyasal Bulgular
Oral ve intramuskuler yoldan avian adenovirus serotip-4 ile enfekte edilip
postenfeksiyon döneminde üçer günlük aralıklarla nekropsisi yapılan her hayvanın
hemen her organındaki hücrelerde fokal veya diffuz alanlar halinde viral antijen
pozitifliği saptandı. Pozitiflik en çok bağırsak bölümleri, karaciğer, b. Fabricius,
kısmen de akciğer, kalp ve dalakta yoğundu. Midelerden, özellikle ventrikulusta daha
seyrekti. Şiddet yönünden ise intramuskular gruptakilerde daha fazla idi. Hastalık
için önemli olan karaciğer ve kalpte ise iki grupta da benzer bulgularla karşılaşıldı
(Çizelge 3.4.1 ve Çizelge 3.4.2).
3.4.1. Oral Gruptaki İmmunhistokimyasal Bulgular
Bağırsaklar: Viral antijen çoğunlukla villus kriptleri, bez epitel hücreleri ile lamina
propriyadaki yangı hücrelerine dağılmıştı. Bu grupta enfeksiyonun ilk gününden
itibaren bağırsaklarda viral antijen pozitifliği kaydedildi.
İlk nekropsi gününe ait hayvanların bağırsaklarında hafif derecede saptanan
pozitif reaksiyon daha çok ince bağırsakların duodenum ve jejunum bölgelerinde
ağırlık kazanmıştı. Viral antijen yönünde pozitif hücreler, iki hayvanda multifokal
alanlar halinde kript ve bez hücrelerinin sitoplazma ve çekirdeğinde yaygın koyu
kahverenkli boyanmalar şeklindeydi. Bunlardan birinde daha yoğun olarak
propriyada bez epitelleri pozitifti. Bir hayvanda ise villus, kript epitellerinde
bulunmamakla beraber; çoğu bölgedeki bezlerin epitelindeydi. Diğerlerinde propriya
mukozada yer alan makrofaj ve lenfositler de pozitif reaksiyon veriyordu. Bir
hayvanda ise pozitiflik birkaç bez epiteliyle sınırlıydı.
Sonraki günlerdekilerde anılan bölgelerdeki antijen pozitifliği genelde hafif,
orta ve/veya şiddetli olarak devam etti. Pozitif hücreler daha çok villus yüzeyinde ve
kriptlerdeydi. İkinci nekropsi günündeki tüm hayvanların bağırsak bölümlerinde
multifokal olarak reaksiyon tespit edildi. Buna karşılık 3. nekropsi günündeki iki
70
hayvanın villus yüzeyi ve kript epitellerinde; bir hayvanda ise bu bölgedekilerle
birlikte bezlerdeki pozitif reaksiyon alanları yaygındı. Dördüncü ve beşinci nekropsi
günündeki hayvanlarında ise villus ve bez epitelleri ile propriya infiltre olan yangı
hücrelerinin yanı sıra ileumdaki lenf folikülerinde diffuz dağılımlı viral antijene
sahip olduğu gözlendi. Enfeksiyonun son gününde de tablo farklı değildi.
Proventrikulus: Mukoza ve bez epitel hücreleri ile propria mukozanın bazı
bölgelerinde bulunan makrofajlarda viral antijen pozitifliği ilk nekropsi
günündekilerde orta derecedeydi (Şekil 3.4.1.1.A). İkinci nekropsi günündekilerde
ise hafifti. Pozitiflik bazı alanlardaki villus ve bez hücrelerinin çoğunlukla
sitoplazmasında küçük, kaba, granüller halinde görülüyordu. Çekirdekte ise seyrekti.
Mukoza ve bezlerdeki bu düzeydeki pozitiflik ilk iki nekropsi gününde de orta
derecede reaksiyonlar halinde izlendi (Şekil 3.4.1.1.B). Diğer günlerde ise tablo
benzer şekildeydi (Şekil 3.4.1.1.C ve D).
Şekil 3.4.1.1.Proventrikulusta karşılaşılan immunhistokimyasal bulgular A) Bezlerin çekirdek ve sitoplazmalarında pozitif reaksiyon (oklar), birinci nekropsi günü, x100, ABC-P. B) Bez epitellerinde (ok) ve propriya mukozadaki makrofajlarda (ok başları) pozitiflik, ikinci nekropsi günü, x400, ABC-P. C) Bez epitellerinde (ok) ve propriya mukozadaki makrofajlarda (ok başları) pozitiflik, dördüncü nekropsi günü, x400, ABC-P. D) Bez epitellerinin çekirdeğinde pozitiflik (oklar), beşinci nekropsi günü, x400, ABC-P.
71
Ventrikulus: Dördüncü nekropsi günü hariç ilk 5 nekropsi gününde ikişer; son
nekropsi gününde ise tüm hayvanların mukoza katındaki epitel hücrelerinde hafif
pozitiflikle karşılaşıldı. Diğer hayvanların bu organı antijen yönünden negatifti.
Pankreas: Birinci nekropsi gününe ait bir hayvanda birkaç asinusu döşeyen
hücrelerin sitoplazmasında ve bazılarının da çekirdeğinde hafif reaksiyon fark edildi.
Böyle bez hücreleri 2. nekropsi günündekilerden birinde hafif, ikisinde orta şiddette
pozitifti. Orta derecede pozitiflik kaydedilen hayvanlarda viral antijen çekirdekten
çok sitoplazmada lokalizeydi. Ayrıca bölgedeki birkaç arteriolün endotelinde de
reaksiyon vardı. Benzeri pozitiflik 3. nekropsi gününden iki hayvanda hafif; 4. ve 5.
nekropsi günündekilerde birer hayvanda orta derecedeydi. Buna karşılık bahsedilen
son üç nekropsi gününden ikişer hayvan viral antijen yönünden negatif bulundu.
Karaciğer: Viral antijen deneysel enfeksiyon süresince her iki deneysel
enfeksiyon grubundaki tüm hayvanların karaciğerinde tespit edildi. Pozitif hücrelerin
çoğunluğunu hepatositler oluşturuyordu. Kupffer hücreleri ise ikinci sırada yer
alıyordu. Portal bölgelerdeki arter ve venlerin endotel hücreleri de kimi zaman
pozitifti.
Antijenin hücrelerdeki dağılımı hücre tipine ve aradan geçen zamana göre
değişikti. Hepatositlerdeki pozitiflik sitoplazma ve çekirdekte iken diğer hücrelerde
sitoplazmadaydı. Başlangıçtan 4. nekropsi gününe kadar incelenen hayvanlarda,
hepatositlerin çekirdek ve sitoplazmalarındaki antijen dağılımı aşağı yukarı aynı
oranda olmakla beraber bu ve sonraki günlerde pozitifliğin daha çok sitoplazmasında
yerleştiği görüldü.
Viral antijen pozitifliğinin dokudaki dağılımında da farklılık dikkati çekti. Bu
bağlamda ilk nekropsi gününde, özellikle iki hayvana ait karaciğerlerin çoğu
lopçuğunda gelişigüzel yer alan hepatositlerin sitoplazmasında granüler veya diffuz;
çekirdekte ise sadece diffuz olarak antijen pozitifliği saptandı (Şekil 3.4.1.2.A).
Diğer hayvanda aynı tablo görülmekle birlikte, pozitif hücre sayısı azdı. Ayrıca her
birinde, bir kısım Kupffer hücresinin sitoplazmasında da diffuz veya granüler şekilde
72
antijen pozitifliği vardı. Portal bölgedeki damar endotel hücreleri ile buradaki yangı
hücrelerinde viral antijenin görülme olasılığı ise daha seyrekti. İkinci nekropsi
gününde, bu tabloyla birlikte karşılaşılan pozitif hepatositler daha çok lopçukların
birer hayvanda da yine bu şekilde yerleşirken; ikişer hayvanda, hemen her lopçukta
belli bir lokalizasyon göstermeksizin dağılmıştı (Şekil 3.4.1.2.C ve D). Bu
gündekilerde Kupffer hücreleriyle portal bölgelerdeki damar endotelleri ve yangı
hücreleri de kimi alanlarda pozitifti. Beşinci ve 6. nekropsi günlerinde de yoğunluk
hepatositlerde olmak üzere tablo değişmeden devam etti (Şekil 3.4.1.2. E ve F).
Böbrekler: Viral antijen bu enfeksiyon grubuna ait hayvanların çoğunun
glomerular kapillarların endotel hücreleri ile tubul epitellerinde tespit edildi. Fakat
yaygın olmayıp birkaç bölgede lokalize olan hafif veya orta derece pozitiflik
düzeyindeydi. Buna göre, 1. nekropsi günündeki bir hayvanda hafif, diğerlerinde orta
derecede olmak üzere, böbrek tubul epitel hücrelerinin sitoplazmasında viral antijen
pozitifliği vardı. İkinci nekropsi gününde 3 hayvanda rastlanan hafif derecedeki
pozitiflik de yine tubul epitellerinin sitoplazmasında ve/veya çekirdeğindeydi. Ayrıca
bunlardan birinde, glomeruluslarda, özellikle bunların Bowman boşluğuna yakın
kısmdaki kapillar damar endotellerinde de sitoplazmik antijen pozitifliği
gözleniyordu. Üçüncü nekropsi gününde tüm hayvanlarda orta şiddetteydi. Pozitiflik
ikisinde, glomerulusların kapillar endotelleri ile tubul epitel hücrelerindeki
çekirdekten çok sitoplazmadaydı (Şekil 3.4.1.3.A). Bu grubun 4. nekropsi günündeki
hayvanlarında, bir hayvanda glomerulusların negatif görülmemesine karşılık,
diğerlerinde glomerulus ve tubul epitelleri ikisinde hafif, birinde orta derecede
pozitifti (Şekil 3.4.1.3.B). Beşinci nekropsi gününde üç hayvanda da bazı
glomerulus, tubullerde ve interstisyumdaki yangı hücrelerinde orta şiddette pozitif
hücre ile karşılaşıldı (Şekil 3.4.3.3.C). Son nekropsi günündeki her üç hayvanda
pozitif reaksiyon görüldü. Bu pozitiflik, birinin tubullerinde zayıftı. Diğer ikisinden
birinin tubul epitellerinde ve glomeruluslarında yaygın, diğerinde ise orta
düzeydeydi.
73
Şekil 3.4.1.2. Karaciğerde karşılaşılan immunhistokimyasal bulgular A) Vena sentralis çevresinde (oklar) ve lobcuklarda dağınık halde (ok başları) yer alan hepatositlerin çekirdek ve sitoplazmalarında pozitiflik, birinci nekropsi günü, x50, ABC-P. B) Hepatositlerin çekirdek ve sitoplazmalarında (oklar), v.sentralisi döşeyen endotel hücrelerinde (ok başları), ikinci nekropsi günü, x100, ABC-P. C) Hepatositler (oklar) ve yangı hücreleri (ok başları) yanı sıra portal bölgedeki yangı hücrelerinde (yıldız), üçüncü nekropsi günü, x40, ABC-P. D) Subkapsüler hepatositlerde (yıldızlar) yoğunlaşan pozitiflik, dördüncü nekropsi günü, x40, ABC-P. E) Hepatositlerin çekirdek ve sitoplazmalarında (oklar) ve Kupffer hücrelerinde (ok başları) pozitiflik, beşinci nekropsi günü, x400, ABC-P. F) Vena.sentralis çevresindeki hepatositlerin çekirdek ve sitoplazmalarında (oklar) ve yangı hücrelerinde (ok başları) pozitiflik, altıncı nekropsi günü, x40, ABC-P.
74
Dalak: Hayvanların çoğunda viral antijen pozitifliği daha çok lenf
folliküllerinin sentral veya periferindeki lenfoblast ve lenfositlerde; birkaçında ise A.
sentralisin endotel hücrelerinde ve bazen de subkapsular bölgedeki makrofajlarda
sitoplazmik olarak saptandı.
İlk nekropsi gününde bir hayvanın dalağında bir şey bulunmazken iki
hayvandan birinin bazı lenf folliküllerinin sentral ve kortikal bölgesindeki bazı
lenfositler; diğerlerinde bunlarla birlikte a.sentralisinin endotel hücreleri pozitifti.
İkinci nekropsi gününde ise hayvanlardan birinde az, diğerlerinde daha fazla
folliküldeki lenfosit ve lenfoblast pozitifti. Bunlardan birinde olmak üzere, yine
a.sentralisin endotel hücreleri de pozitifliğe sahipti (Şekil 3.4.1.4.A). Ayrıca
subkapsuler bölgedeki makrofajlar da bu şekilde reaksiyon gösteriyordu. Bu günden
sonrakilerde de tablo değişmedi. Folliküllere serpişmiş vaziyette antijen içeren
lenfositlerle karşılaşıldı (Şekil 3.4.1.4.B). Yalnız, son nekropsi günündekilerde
pozitif lenfositler daha çok follikülün orta kısımlarında yer almıştı; üçüncü nekropsi
günündeki bir hayvanda ise çoğu lenf follikülünün lenfositi pozitifti.
Şekil 3.4.1.3.Böbrekte karşılaşılan immunhistokimyasal bulgular A) Tubul epitellerinde (oklar) pozitif reaksiyon, üçüncü nekropsi günü, x500,ABC-P. B) Bowman kapsülü (oklar) ve tubul epitel hücrelerinde (ok başları) pozitif reaksiyon, dördüncü nekropsi günü, x400, ABC-P. C) Tubul epitel hücrelerinde (oklar) ve yangı hücrelerinde (ok başları), pozitif reaksiyon, beşinci nekropsi günü, x400, ABC-P.
75
Şekil 3.4.1.4. Dalakta karşılaşılan immunhistokimyasal bulgular A) Lenfoid folliküllerde yer alan lenfositler (yıldız) ve çevredeki diğer lenfositlerde pozitiflik (yıldız), ikinci nekropsi günü, x40, ABC-P. B) Lenfoid folliküllerdeki (oklar) ve çevresindeki lenfositlerde (ok başları) pozitiflik, dördüncü nekropsi günü, x100,ABC-P.
B. Fabricius: bu grup hayvanlarda organdaki viral antijen pozitifliği dalaktaki
gibi lenf folliküllerindeydi. İlk nekropsi günündeki hayvanlardan birinde hafif,
değerlerinde yaygın olmak üzere, özellikle folliküllerin ortasındaki lenfosit ve
lenfoblabtların; kimi bölgelerde ise kortikal bölgedeki lenfositlerin pozitif olduğu
görüldü (Şekil 3.4.1.5.A). İkinci ve üçüncü nekropsi günlerinde pozitiflik genelde
orta şiddette ve ilk gündekilerine benzer şekildeydi (Şekil 3.4.1.5.B). Dördüncü
gündeki hayvanlarda ise çoğu lenf follikülünün ortasındaki lenfositler pozitifti.
Ayrıca 3. ve 4. nekropsi günlerinde propria mukozadaki yangı hücreleri de pozitifti.
Sonraki günlerde pozitif hücrelerin folliküllerdeki dağılımında farklılık görülmedi ve
ilk üç nekropsi günündeki gibi hemen her hayvanda orta derecede pozitiflik
kaydedildi.
Şekil 3.4.1.5.Bursa Fabriciusta karşılaşılan immunhistokimyasal bulgular A) Bursa Fabriciusun epitelinde (ok) ve lenfoid follikülün merkezindeki lenfositlerde (yıldız) pozitiflik, birinci nekropsi günü, x40, ABC-P. B) Bursa Fabriciusta merkezde yer alan lenfositlerde pozitif reaksiyon, ikinci nekropsi günü, x50, ABC-P.
76
Akciğerler: Bu enfeksiyon grubuna ait hayvanlarda saptanan pozitiflik, yine
çoğu kez orta düzeyde görüldü (Şekil 3.4.1.6.A-C). Bu anlamda oral gruptan ilk
nekropsi gününde iki hayvan negatifti. Pozitif bulunanlarda viral antijen multifokal
olanlarda ve bazı hava kanalları yanı sıra sekonder bronşların epitellerinde,
lenfositlerde (Şekil 3.4.1.6.A) ve damar endotellerinde intrasitoplazmik olarak
bulunuyordu. İkinci nekropsi günün bir hayvanında yine negatifti. Diğer iki
hayvanda bazı alanlardaki sekonder bronşların sitoplazması yanında çekirdeği ve
silyumları pozitifti (Şekil 3.4.2.6.B). Bazı alanlarda damar endotellerinde de
pozitifliğe rastlandı. Üçüncü nekropsi günündeki hayvanların tamamı orta şiddette
viral antijen içeriyordu. Ancak öncekilerden farkı alveol epitellerinin sitoplazma ve
çekirdeğinde rastlanan antijen pozitifliği idi. Dördüncü ve 5. nekropsi günlerindeki
hayvanlarda bu bulguya bazı BALT’daki lenfositlerde ortaya çıkan pozitiflik de
eklendi. Son günde, orta düzeyde kalmak şartıyla, anılan bölgelerdeki pozitiflik
devam etti.
Kalp: Bu enfeksiyon grubunda antijen pozitifliğinde yoğunluk
miyokardiyumun kas hücrelerindeydi. Hayvandan hayvana değişmekle birlikte, viral
Şekil 3.4.1.6. Akciğerde karşılaşılan immunhistokimyasal bulgular A) Hava kanalı epitel hücrelerinde (ok) ve lenfositlerde (ok başları) pozitiflik, ikinci nekropsi günü, x125, ABC-P. B) Hava kanalı epitellerinde (oklar) ve siliyumlarda (ok başları) pozitif reaksiyon, üçüncü nekropsi günü, x100, ABC-P. C) Hava kanallarını döşeyen epitel hücrelerinde pozitiflik, beşinci nekropsi günü, x400, ABC-P.
77
antijen bu hücrelerin sitoplazmasında ve/veya çekirdeğinde bulunuyordu. Pozitifliğin
görüldüğü ikinci hücre tipi ise endokardiyumun endotel hücreleriydi. Ayrıca
epikardium ve miyokardium veya diğer bölgelerdeki damarların endotel hücreleri de
zaman zaman pozitifti. İlk nekropsi günündeki hayvanlarda antijen dağılımı hafifti ve
fokal alanlar halindeydi. İkisinde endokardiyum hücrelerinin çekirdek ve
sitoplazmasında; miyokardiumun bazı hücrelerinin sitoplazmasında; bir hayvanda ise
ENFEKSİYON SONRASİ NEKROPSİ GÜNLERİ VE HAYVAN SAYISI ORGANLAR
1. Nekropsi Günü I II III
2. Nekropsi Günü
I II III
3. Nekropsi Günü
I II III
4. Nekropsi Günü
I II III
5. Nekropsi Günü
I II III
6. Nekropsi Günü
I II III
Toplam
Bağırsaklar
+
++
++
++
++
++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
18
Proventrikulus
++
++
++
+
+
+
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
18 Ventrikulus
+
+
+
-
+
+
-
+
+
-
-
-
+
-
+
+
+
+
12
Pankreas
-
-
+
++
++
+
-
+
+
-
-
+
+
-
-
+
-
-
9
Dalak
-
+
++
+
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
17
Karaciğer
++
+++
+++
+++
+++
+++
++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
18
Böbrekler
+
++
++
+
+
+
++
++
++
+
+
++
+
++
++
+
+++
++
18
B.Fabricii
+
+++
+++
++
++
++
++
++
++
+++
+++
+++
++
++
++
++
++
++
18
Akciğerler
+
+
++
+
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
18
Kalp
+
+
+
+
+
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
18
Merkezi Sinir Sistemi
-
+
+
-
-
+
-
-
+
-
++
++
-
-
++
+
+
+
10
Negatif (-): Hiçbir hücresinde viral antijen saptanamayan doku. Hafif düzeyde pozitif (+): Dokuda birkaç fokal alanın bazı hücrelerinde saptanan viral antijen pozitifliği. Orta düzeyde pozitif (++): Dokuya multifokal yayılmış alanlardaki aynı veya farklı tipteki hücrelerinde saptanan viral antijen pozitifliği. Şiddetli düzeyde pozitif (+++): Dokunun birçok bölgesine diffuz yayılmış alanlarda, aynı veya farklı tipteki çoğu hücrelerinde viral antijen pozitifliği.
Bağırsaklar: Enfeksiyonun ilk nekropsi günündekilerde pozitif reaksiyonun derecesi
hafifti. Bir hayvanın bez ve villus epitelleri hafif pozitifti. Diğer iki hayvanda ise
yalnız villusların epitel hücreleri hafif pozitifti (Şekil 3.4.2.1.A). İkinci ve 3. nekropsi
günündekilerde, özellikle ince bağırsakların bez ve villus, kriptlerinin bazı epitel
hücreleri fokal alanlar halinde pozitifti. Ayrıca bu günlere ait ikişer hayvanda,
bölgedeki bazı damarların endotel hücrelerinin de pozitif olduğu dikkati çekti.
Dördüncü, 5. ve son nekropsi günleri arasındakilerde söz konusu bölgelerdeki epitel
hücreleri ile propriadaki yangı hücrelerinin çoğunluğu pozitif reaksiyon veriyordu
(Şekil 3.4.2.1.B ve C). Bu bulgular yanında enfeksiyonun 4., 5. ve 6. nekropsi
gününe ait hayvanların ileumdaki lenf folliküllerinde de pozitifti (Şekil 3.4.2.1.C).
Proventrikulus: Oral grubun belirtilen bölgelerinde olduğu gibi viral antijen
saptandı. Bununla birlikte enfeksiyonun 1. nekropsi gününde üç hayvanda
karşılaşılan pozitiflik hafif derecede olup birkaç bölgedeki bez hücrelerinin
sitoplazma ve çekirdeğinde lokalize olmuştu. İkinci nekropsi gününde yalnız bir
Şekil3.4.2.1. Bağırsakta karşılaşılan immunhistokimyasal bulgular A) Propriya mukozadaki yangı hücrelerinde (oklar) pozitif reaksiyon, x40, ABC-P. B) İleumun propriya mukozasında lenfoid folliküllerde (oklar) pozitiflik, beşinci nekropsi günü, x40, ABC-P. C) Propriya mukozadaki yangı hücrelerinde ve lenfoid folliküllerde (yıldız) pozitiflik, altıncı nekropsi günü, x40, ABC-P.
81
hayvan hafif pozitifti. Orta şiddette pozitif olan ikisinde viral antijen lamina
epitelialisteki hücrelerinin sitoplazmasında; bezlerin ise sitoplazma ve
çekirdeklerindeydi. Bölgeye infiltre olan yangı hücreleri ile tunika muskularisteki
hücrelerde de pozitiflik kaydedildi. Sonraki günlerin hayvanlarında pozitiflik lamina
epitelyalis ve bezlerle sınırlı kaldı. Bu tablo 3., 5., 6. nekropsi günündekilerde orta; 4.
günündekilerde hafifti (Şekil 3.4.2.2). Ayrıca 3. nekropsi gündeki bir hayvanda
özellikle kript epitellerinin; 4. gündekilerde bez epiteli ve damar endotel
hücrelerinin; 5. gündekilerde ise bezlerin daha çok pozitif olduğu dikkati çekti.
Ventrikulus: Viral antijenin yerleşimi oral gruptakiler gibi birkaç hayvanda
hafif şekildeydi. Bu durumda, ilk nekropsi günün üç hayvanında virus antijeni
saptanmadı. İkinci nekropsi günde bir hayvanda lamina epitelyalisin ve bez
epitellerinin birçok hücresi (Şekil 3.4.2.3.A ve B) ile tunika muskularisteki bazı
hücrelerde; sonraki nekropsi gününde iki hayvanda, kript epitellerinin
sitoplazmasında orta derecede; 4. günde iki hayvandan birinde daha çok damar
endotelleri ile propriadaki yangı hücrelerinde, ikincisinde ise anılan diğer bölge
hücrelerinde hafif derecede (Şekil 3.4.2.3.C); 5. ve 6. nekropsi günlerde yine ikişer
hayvanın kript epitellerinin sitoplazma ve çekirdekleri ile propriadaki yangı
hücrelerinde orta derecede pozitif reaksiyon gözlendi.
Şekil 3.4.2.2. Proventrikulusta karşılaşılan immunhistokimyasal bulgular Submukozadaki bez epitellerinin çekirdek ve sitoplazmalarında (oklar) pozitif reaksiyon, beşinci nekropsi günü, x400, ABC-P.
82
Pankreas: Birinci nekropsi gününde üç hayvandan birinin pankreasında
herhangi bir bulguya rastlanmazken, iki hayvandan birinde bez asinus epitel
hücrelerinin çekirdeğinde; diğerinde aynı bölgedeki hücrelerin hem sitoplazma ve
hem de çekirdeğinde viral antijen pozitifliği saptandı. İkinci nekropsi gününde yalnız
ikisinin bazı bez asinus hücreleri pozitifti. Üçüncü nekropsi gündeki 3 hayvanın bu
bölgedeki bez asinus hücrelerinin sitoplazma ve çekirdekleri (Şekil 3.4.2.4) ile bir
hayvanda akıtıcı kanal hücrelerinin çekirdeğinde ve kanal çevresinde yer alan bazı
yangı hücrelerinde pozitif reaksiyonla karşılaşıldı. Bu enfeksiyon gününde genelde
asinus hücrelerine lokalize olan orta şiddetteki antijen pozitifliği dördüncü ve beşinci
nekropsi günlerinde de kaydedildi. Ayrıca son nekropsi günündeki bir hayvanda, 3.
nekropsi günündeki gibi akıtıcı kanal çevresindeki yangı hücreleri de pozitifti.
Şekil 3.4.2.3.Ventrikulusta karşılaşılan immunhistokimyasal bulgular A) Propriya mukozada bez epitellerinde (oklar) pozitiflik, ikinci nekropsi günü, x500,ABC-P B) Bez epitel hücrelerinde (oklar) pozitiflik, üçüncü nekropsi günü, x40, ABC-P. C) Propriya mukozadaki yangı hücrelerinin sitoplazmalarında (oklar) pozitiflik, dördüncü nekropsi günü, x400, ABC-P.
folliküllerindeki lenfositlerde lokalizeydi. İlk nekropsi gününde bir hayvanda
saptanan viral antijen, folliküllerin orta kısımlarındaki lenfositlerde daha fazlaydı
(Şekil 3.4.2.5.A). Ayrıca bu hayvanda a. sentralisin endotelleri de pozitifti. İkinci
nekropsi gününde pozitiflik, yine çeşitli lenf folliküllerinin ortasına yakın
lenfositlerdeydi. Üçüncü nekropsi gününde negatif bulunan iki hayvan dışında, bir
kısım lenf folliküllerine serpilmiş lenfositlerin orta derecede pozitif olduğu
enfeksiyon süresince görüldü (Şekil 3.4.2.5.B). Enfeksiyonun son gününe kadar
diğer nekropsi günlerinde de öncekilere benzer şiddet ve yerlerde pozitifliklere
rastlandı (Şekil 3.4.2.5.C).
Şekil 3.4.2.4. Pankreasta karşılaşılan immunhistokimyasal bulgular Asiner bez epitel hücrelerinde (oklar) pozitif reaksiyon, üçüncü nekropsi günü x100, ABC-P.
Şekil 3.4.2.5. Dalakta karşılaşılan immunhistokimyasal bulgular A) Lenfoid folliküllerde ve çevresindeki lenfositlerde pozitiflik, birinci nekropsi günü, x400,ABC-P. B) Lenfoid follikülünün çevresindeki lenfositlerde (oklar), üçüncü nekropsi günü, x400, ABC-P. C) Lenfoid folliküllerin ve a.sentralis çevresindeki lenfositlerde (oklar) pozitiflik, beşinci nekropsi günü, x40, ABC-P.
84
Karaciğer: Bu enfeksiyon grubundaki hayvanların tümünde viral antijenin
dağılımı oral gruptakilere benziyordu. İlk günde nekropsileri yapılan hayvanlarda,
orta şiddetli olmak üzere, bazı lopçukların hem sentral ve hem de periferinde yer alan
hepatositlerin sitoplazma ve çekirdekleri önceden açıklandığı şekilde pozitifti.
Bunların arasında yer alan Kupffer hücrelerinin sitoplazmasında da viral antijen
pozitifliği göze çarptı (Şekil 3.4.2.6.A). İkinci nekropsi gününde pozitif hepatositler
v.sentralisle birlikte çoğunlukla lopçuğun periferinde (Şekil 3.4.2.6.B), portal
bölgeye yakındı. Kimilerinde viral antijen sitoplazmada yoğunlaşmıştı (Şekil
3.4.2.6.C). Ayrıca portal bölgelerdeki damar endotellerinde de pozitif reaksiyon
fazlaydı. Buna karşılık Kupffer hücreleriyle yangı hücrelerinde seyrekti. Sonraki
günlerin hayvanlarında rastlanan pozitiflikte de aynı derecedeydi ve yoğunluk yine
hepatositlerde idi (Şekil 3.4.2.6.D). Yalnız son günün her üç hayvanında, önceki
bulgular yanında safra kanalı epitel hücrelerinin sitoplazmasında kaydedilen viral
antijen pozitifliği, şimdiye kadar saptanmayan farklı bir bulgu olarak kaydedildi.
Şekil 3.4.2.6. Karaciğerde karşılaşılan immunhistokimyasal bulgular A) V.sentralis çevresindeki hepatositlerde (oklar) ve Kupffer hücrelerinin sitoplazmalarında (ok başları) pozitiflik, birinci nekropsi günü, x100,ABC-P. B) V.sentralis çevresindeki hepatositlerde (okları) ve lobcuktaki diğer hepatositlerde (ok başları) pozitiflik, ikinci nekropsi günü, x40, ABC-P. C) Hepatositlerin sitoplazmalarında (oklar) pozitiflik, ikinci nekropsi günü, x125, ABC-P. D) Karaciğerde hepatositlerde (oklar) pozitiflik, dördüncü nekropsi günü, x400, ABC-P.
85
Böbrekler: İlk nekropsi gününde bulunan hayvanlardan yalnız birinin bazı
tubul epitellerinin sitoplazma ve çekirdeğinde viral antijen saptandı. İkinci nekropsi
gününde bir hayvanda reaksiyon tespit edilmezken, bir diğerinde yalnız bir kısım
tubul epiteli pozitifti. Üçüncüsünde ise tubul epitelleri yine bu şekilde olmakla
beraber, glomerul kapillarlarının endotelinde pozitiflik daha fazlaydı. Üçüncü
nekropsi gününde bir hayvanın bazı glomerul ve tubul hücreleri hafif pozitif iken,
diğer ikisinin anılan bölgelerinde daha fazla hücre orta derecede pozitifti.
Enfeksiyonun 4.,5. ve 6. nekropsi günlerinde ise gerek glomerul kapillar damar
endotellerinde gerekse tubul epitellerinde orta düzeyde pozitif reaksiyonla
karşılaşıldı.
B.Fabricius: Bu grupta yine enfeksiyonun ilk nekropsi gününden itibaren her
hayvanda kaydedilen pozitiflik de oral gruptaki gibi olup bazı lenf folliküllerinin bir
kısım hücreleri viral antijen yönünden orta derecede reaksiyon veriyordu (Şekil
3.4.2.7.A ve B). Son gündekilerde pozitif lenfositler kortikal bölgelerde daha
fazlaydı.
Şekil 3.4.2.7.Bursa Fabriciusta karşılaşılan immunhistokimyasal bulgular A) Lenfoid folliküllerin merkezindeki lenfositlerde (oklar) pozitiflik, ikinci nekropsi günü, x40, ABC-P. B) Bursa Fabriciusun epitellerinde (ok başları), propriyasındaki yangı hücrelerinde (oklar) ve lenf follikülünde (yıldız) pozitif reaksiyon, beşinci nekropsi günü, x100, ABC-P.
Akciğerler: Viral antijence pozitiflik nekropsileri yapılan ilk günkü
nekropsi günündeki, bir hayvanda daha belirgin olmak üzere, alveol epitel
hücrelerinin sitoplazmasında da orta şiddetteydi. Üçüncü nekropsi günündekilerde de
benzeri görünümle karşılaşıldı. Dördüncü nekropsi gününün hayvanlarında pozitif
86
hücreler daha yaygındı ve çoğu bronş ve alveoller epitellerine yayılmıştı. Beşinci ve
altıncı nekropsi günlerde de anılan hücreler ile peribronşiyal lenfoid doku hücreleri
genelde pozitifti (Şekil 3.4.2.8.A ve B).
Şekil 3.4.2.8. Akciğerde karşılaşılan immunhistokimyasal bulgular A) Sekonder bronş epitel hücrelerinde (oklar), siliyumlarda (ok başları) ve lenfositlerde (yıldız) pozitiflik, beşinci nekropsi günü, x400, ABC-P. B) Sekonder bronş epitelleri (ok başları) , hava kapillarları (oklar) ve lenfositlerde (yıldız) pozitif reaksiyon, altıncı nekropsi günü, x40, ABC-P.
Kalp: Bu enfeksiyon grubundakilerde antijen pozitifliğinin daha çok
miyokardiyum hücrelerinde lokalize olduğu görüldü. İlk nekropsi gününde bir
hayvanda yer yer; diğer ikisinde ise daha fazla miyokardiyum hücre sitoplazmaları
pozitifti (Şekil 3.4.2.9.A). İkinci nekropsi gününde iki hayvanda endokarttaki endotel
hücreleri ve miyokarttaki kas hücreleri aynı şekilde pozitif reaksiyona sahipti. Bir
hayvanda ise bunlara ilâveten miyokardiumdaki orta çaplı damar endotelleri ile
epikardiyum hücrelerinin sitoplazması da orta şiddette pozitifti. Enfeksiyonun 3., 5.
ve 6., nekropsi günlerindeki her hayvanda pozitiflik orta şiddette olmak üzere
miyokard hücrelerindeydi (Şekil 3.4.2.9.B). Ancak 4. nekropsi günündekilerde daha
yaygındı. Kas hücrelerinin sitoplazma ve çekirdekleri yanı sıra epikardium ve
endokardiyumun hücrelerinin sitoplazmasında da pozitiflik kaydedildi (Şekil
3.4.2.9.C).
Merkezi sinir sistemi: Birinci nekropsi günündeki bir hayvanın beynindeki
nöronlarda, diğerlerinde beyincikte Purkinje hücrelerinde orta şiddette reaksiyona
rastlandı (Şekil 3.4.2.10). Bulgular 2. nekropsi günündekilerde orta şiddetli; 3. ve 4.
gündekilerde hafifti. Beşinci ve son günlerde beyin nöronlarında, beyincikdeki damar
87
endotellerinde, Purkinje hücreleri ile diğer nöronlarında hafif şiddette pozitiflikle
karşılaşıldı.
3.4.3. Kontrol Gruptaki İmmunohistokimyasal Bulgular
Yukarıda bahsedilen bu iki grubun dışında son grup olan kontrol grubundaki
hayvanların söz konusu nekropsi günlerindeki doku ve organları yine belirtilen
yöntemle değerlendirilmiş ancak dikkat çekici bir pozitifliğe rastlanmamıştır.
Şekil 3.4.2.9. Kalpte karşılaşılan immunhistokimyasal bulgular A) Kas ücrelerinin sitoplazmalarında daha belirgin olmak üzere pozitif reaksiyon (oklar), birinci nekropsi günü,x400,ABC-P. B) Kas hücrelerinin sitoplazmalarında yoğunlaşan (oklar) pozitiflik, üçüncü nekropsi günü, x100,ABC-P. C)Epikardiyumdaki hücrelerin sitoplazamalarında (oklar) pozitiflik, dördüncü nekropsi günü,x400,ABC-P.
ENFEKSİYON SONRASİ NEKROPSİ GÜNLERİ VE HAYVAN SAYISI ORGANLAR
1. Nekropsi Günü I II III
2. Nekropsi Günü
I II III
3. Nekropsi Günü
I II III
4. Nekropsi Günü
I II III
5. Nekropsi Günü
I II III
6. Nekropsi Günü
I II III
Toplam
Bağırsaklar
+
+
+
+
+
+
+
+
+
++
++
++
++
++
++
++
++
++
18
Proventrikulus
+
+
+
+
+
++
++
++
++
+
+
+
++
++
++
++
++
++
18
Ventrikulus
-
-
-
-
+
++
-
++
++
-
+
+
-
++
++
-
++
++
10
Pankreas
-
+
+
-
-
+
+
+
+
++
++
++
++
++
++
++
++
++
16
Dalak
-
-
++
++
++
++
-
++
-
++
++
++
++
++
++
++
++
++
14
Karaciğer
++
++
++
++
++
++
++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
18
Böbrekler
-
-
+
-
+
++
+
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
15
B.Fabricii
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
++
18
Akciğerler
++
++
++
++
++
++
++
++
++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
+++
18
Kalp
+
++
++
++
++
++
++
++
++
+++
+++
+++
++
++
++
++
++
++
18
Merkezi Sinir Sistemi
-
++
++
++
++
++
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
18
Negatif (-): Hiçbir hücresinde viral antijen saptanamayan doku. Hafif düzeyde pozitif (+): Dokuda birkaç fokal alanın bazı hücrelerinde saptanan viral antijen pozitifliği. Orta düzeyde pozitif (++): Dokuya multifokal yayılmış alanlardaki aynı veya farklı tipteki hücrelerinde saptanan viral antijen pozitifliği. Şiddetli düzeyde pozitif (+++): Dokunun birçok bölgesine diffuz yayılmış alanlarda, aynı veya farklı tipteki çoğu hücrelerinde viral antijen pozitifliği.
Enfeksiyon süresince her iki grupta hastalığın en tanıtıcı bulgularının yer aldığı
karaciğer ve kalpteki viral hekzonlara ait pozitif reaksiyonlar oral grupta ikinci ve
intramuskuler grupta da üçüncü nekropsi günden itibaren daha yoğunlaşmıştı.
Kontrol grubunda ise reaksiyon hem karaciğer hem de kalpte negatifti. Diğer iki
gruptaki hayvanlarda pozitifliklerin ağırlıklı olarak görüldüğü yerler; karaciğerde
vena sentralis çevresindeki hepatositler ile Kupffer hücrelerinin çekirdek ve
sitoplazmalarındaydı. Ancak kalpteki pozitiflik karaciğerdeki kadar yoğun değildi.
Her iki grupta da söz konusu reaksiyonlar miyokarttaki kas hücrelerinin
sitoplazmalarında dikkati çekti.
3.5.1. Oral Grupta Karaciğer ve Kalpte Rastlanan İS-PZR Bulguları
Karaciğer: Viral hekzonların dağılımı çoğunlukla hepatositlerin sitoplazma ve
çekirdeklerinde olmakla birlikte zaman ilerledikçe değişiklikler gösterdi. Buna göre
ilk nekropsi gününde iki, ikinci nekropsi gününde de tüm hayvanlarda ağırlıklı olarak
lobcukların merkezindeydi. Özellikle vena sentralis çevresindeki hepatositlerin
çekirdek ve sitoplazmalarında daha çok granüler şekilde pozitifti (Şekil 3.5.1.A).
Ancak ilk nekropsi gününde bir hayvan ile ikinci nekropsi gününde birkaç Kupffer
hücresinin sitoplazmalarındaki granüler tarzdaki pozitif sahalar yanı sıra daha seyrek
olarak portal bölgedeki damar endotel hücreleri ve buradaki yangı hücrelerindeydi.
Anılan bulgular üçüncü günde de tüm hayvanlarda lobcuğun periferine doğru
yayılmıştı. Dördüncü nekropsi gününden son nekropsi gününe kadar yoğunluk tüm
hayvanlarda lobcukta belirgin bir yerleşim göstermeden ancak hepatosit ve Kupffer
hücreleri ön planda olmak üzere aynı tablodaydı (Şekil 3.5.1.B).
Kalp: Enfeksiyon başından sonuna kadar birçok olguda rastlanan pozitiflik
miyokardiyumdaki kas hücrelerinin sitoplazmasında ve/veya çekirdeğinde.
bulunuyordu. Bir diğer pozitiflik de epikardium ve damarların endotel
hücrelerindeydi. Buna göre ilk nekropsi gününde iki hayvanda reaksiyon hafif ve
fokal olarak kimi miyokardium hücrelerinin sitoplazmasındaydı. İkinci nekropsi
gününde bir hayvanda miyokarttaki kas hücrelerinin sitoplazmaları yanı sıra
90
çekirdekte de pozitif reaksiyon dikkati çekti (Şekil 3.5.1.C). Üçüncü nekropsi
günündeki hemen tüm hayvanlarda sözü edilen pozitiflik miyokartta bir çok alanda
ve epikardiyumda da saptandı. Dört, 5. ve 6. nekropsi günlerinde epikarttaki
hücrelerin çekirdek ve sitoplazmaları da bu pozitifliğe katıldı (Şekil 3.5.1.D). Önceki
günlerde tüm hayvanlarda miyokarttaki birçok alanda kas hücrelerindeki pozitif
reaksiyon yanı sıra 5. günde birer hayvanda arteriol intimasındaki endotel hücreleri
de pozitif reaksiyon veriyordu.
Şekil 3.5.1. Oral grup hayvanlarının karaciğer (A-B) ve kalplerinde (C-D) in-situ PZR ile elde edilen bulgular. A) Vena sentralis ve çevresindeki hepatositlerin çekirdeklerinde (oklar) pozitiflik, ikinci nekropsi günü, x100, İS-PZR. B) Vena sentralis çevresindeki bir hepatositin çekirdek ve sitoplazmasında (ok) ile Kupffer hücrelerinin sitoplazmalarında (ok başları) pozitiflik, beşinci nekropsi günü, x400, İS-PZR. C) Kalp kaslarının çekirdeklerinde (oklar) granüler tarzda pozitiflik, ikinci nekropsi günü, x100, İS-PZR. D) Kalp kas hücrelerinde granüler (oklar) ve diffuz olarak pozitif reaksiyon, dördüncü nekropsi günü, x400, İS-PZR.
3.5.2. İntramuskuler Grupta Karaciğer ve Kalpte Rastlanan İS-PZR Bulguları
Karaciğer: Tüm hayvanlarda elde edilen pozitif reaksiyonun dağılımı oral
gruptakilere paralellik gösteriyordu. İlk günde nekropsileri yapılan hayvanlarda, bir
hayvanda hafif diğerlerinde daha belirgin olarak lopçukların sentralindeki
hepatositlerin sitoplazma ve çekirdekleri ile bunların arasında kalan bazı Kupffer
hücrelerinin sitoplazmasında granüler tarzda pozitiflik dikkati çekti (Şekil 3.5.2.A).
İkinci nekropsi gününde de pozitif hepatositler v.sentralisin çevresinde bulunmakla
beraber bir hayvanda da lopçuğun periferinde ve portal bölgeye yakın bir yerleşim
gösteriyordu. Bunun dışında bir hayvan da birkaç sahada damar endotellerinde de
91
pozitif reaksiyon fazlaydı. Üçüncü, 4. ve son nekropsi günlerindeki pozitifliklerin
dağılımı genelde aynı olmakla birlikte, 4. günde bir hayvanda portal bölgedeki birkaç
yangı hücresinde ve 5. günde önceki günlerdeki bulgular yanında bir hayvanda
birkaç safra kanalı epitel hücresinin sitoplazmasında granüler şekilde pozitif
reaksiyonlar kaydedildi (Şekil 3.5.2.B).
Kalp: Reaksiyonlar önceki gruptan farklı olarak ağırlıklı olarak
miyokardiumdaki kas hücrelerinde gözlendi. İlk nekropsi gününde iki hayvanda
belirgin olmak üzere miyokardiyum hücre sitoplazmaları diffuz şekilde pozitifti.
İkinci nekropsi gününde ise bir hayvanda orta çaplı damar endotelleri ile bunların
hemen çevresindeki kas hücrelerinde çarpıcıydı ve diğer ikisi yine kas hücrelerinde
yerleşim gösteriyordu (Şekil 3.5.2.C). Üçüncü nekropsi gününde kas hücrelerinin
sitoplazmaları yanında çekirdekleri de pozitifti. Enfeksiyon sonuna kadar diğer
nekropsi günlerinde her hayvanda pozitiflik daha yaygın olmak üzere kas
hücrelerinin sitoplazma ve çekirdeklerindeydi. Dördüncü ve 5. nekropsi günlerindeki
hayvanlarda ise önceki bulgulara ilaveten epikardium ve endokardiyumun
hücrelerinin sitoplazmasında da pozitiflikle karşılaşıldı (Şekil 3.5.2.D).
Şekil 3.5.2. İntramuskuler grup hayvanlarının karaciğer (A-B) ve kalplerinde (C-D) in-situ PZR ile elde edilen bulgular. A) Vena sentralis çevresindeki hepatositlerin sitoplazmalarında granüler şekilde pozitiflik (oklar), ikinci nekropsi günü,x100, İS-PZR. B) Kupffer hücrelerinin sitoplazmalarında diffuz şekilde pozitiflik (oklar), üçüncü nekropsi günü, x400, İS-PZR. C) Kalp kaslarının çekirdeklerinde pozitiflik (oklar), ikinci nekropsi günü, x400, İS-PZR. D) Kalp kaslarında pozitiflik (oklar), ikinci nekropsi günü, x100, İS-PZR.
92
4. TARTIŞMA Tavuklarda, avian adenovirus grup I içinde yer alan serotiplerce oluşturulan
hastalıklar genel itibarıyla İCH, HPS veya her ikisinin birlikte geliştiği kompleks
bulgularla seyreder. Bazen bu tabloya nekrotik pankreatitis ve ventrikulus erozyonu
sendromunun katıldığı; akciğer, b. Fabricius, dalak, timus, dalak, bağırsak, böbrek ve
diğer organ bulgularının eklendiği kaydedilmiştir (Ahmed ve ark.,1989; Abdul-Aziz
ve Al-Attar,1991; Roy ve ark.,1999; Abdul-Aziz ve Hasan,1995; Chandra ve
ark.,1999; Mc Ferran1997; Abe ve ark.,1998; Nakamura ve ark.,1999 Chandra ve
ark.,2000; Balamurgan ve ark.,2000; Balamurgan ve Kataria,2004; Alvarado ve ark.,
2007; Ojkic ve ark.,2008). Olaydan olaya değişen böyle bulgular etkenin değişik
serotiplerine bağlanmıştır (McFerran 1997). Klasik İCH’nin daha çok avian
adenovirus grup I içinde yer alan serotip 4, 5 ve 8 (Mc Ferran,1997); HPS’in ise
serotip 4 tarafından oluşturulduğu belirtilmiştir (Mazaheri ve ark., 1998; Nakamura
ve ark., 1999; Toro ve ark., 1999).
Çeşitli deneysel çalışmalarda, inoküle edilen virus aynı serotipten olsa da
hastalığın farklı klinik ve patolojik bulgularla ortaya çıktığı; deneysel çalışmalarda
elde edilen sonuçların her zaman doğal enfeksiyonlardaki ile örtüşmediği
görülmüştür (Cook, 1974; Hoffmann ve ark.,1975; Dhillon ve Winterfield, 1984;
Barr ve Scott, 1988; Mc Ferran, 1997).
Ayrıca oral virus inokulasyonunun paranteral inokülasyona göre doğal
bulaşmaya daha yakın bulunmuştur (Saifuddin ve Wilks 1990). Deneysel
enfeksiyonlarda ise çoğu kez SPF 1-10 günlük civcivlerin tercih edilmesine karşılık
hastalığın 3-12 haftalık broilerlerin bulunduğu kümeslerde yoğunlaşmıştır (Bickford,
1972; Gallina ve ark., 1973; McFerran ve ark.,1976). İCH ve HPS’ye ilişkin
olgularda primer patojen olarak sıklıkla serotip 4’ten söz edildiği (McFerran ve ark.,
1990; McFerran 1997; Mazaheri ve ark., 1998; Toro ve ark.,1999) dikkati çekmiştir.
Bu veriler göz önüne alınarak çalışmada, broiler yetiştiriciliğinde tercih edilen, Ross
308 hattına ait SPF olmayan ve herhangi bir immunsupresif etkiye maruz kalmamış,
sağlıklı görülen, 4 haftalık piliçler avian adenovirus serotip 4 ile oral ve
93
intramuskuler yollardan enfekte edilerek inokulasyon sonrası karşılaşılan klinik,
patomorfolojik bulgular ile virus antijeninin dokularda dağılımına ilişkin
immunohistokimyasal bulgular incelenmiştir. Ayrıca moleküler patolojik
yöntemlerden biri olan ve önemi gün geçtikçe artan in situ PZR yönteminin tavuk
adenoviruslarının dokudaki tespitinde uygulamaya sokulmadığı dikkate alınarak
enfekte hayvanların karaciğer ve kalp dokusu örneklerinde virusun varlığı bu
yöntemle araştırılmış elde edilen sonuçlara göre yöntemin hastalığın tanısında
uygulanabilirliği ve güvenirliği diğer moleküler biyolojik kaynak bilgileri ve
immunohistokimyasal bulgular eşliğinde değerlendirilmiştir.
Tavuklarda avian adenovirus enfeksiyonuna ilişkin doğal olaylarda hastalığın
akut klinik bulgularının genelde 6-15 gün arasında belirginleştiğine (Akhtar, 1995;
Voss ve ark.,1996); deneysel enfeksiyonlarda bulguların 48-72. saatten başlayarak 7
gün kadar devam ettiğine (Aliev ve ark., 1997) değinilmiştir. Roy ve ark., (2004);
HPS epidemisinde hastaların karaciğerlerinden saflaştırdıkları FAdV-4 virusunu iki
farklı gruba subkutan yolla enfekte ettiklerinde inkubasyon süresini 2-7 gün olarak
kaydetmişlerdir. Diğer araştırmalarda da virusun verilişini takip eden 2-5 gün
içinde tipik bulguların ve ani ölümlerin geliştiğinden söz edilmiştir. (Anjum, 1990;
Afzal ve ark., 1991; Gowda ve Satyanarayana 1994; Akhtar, 1995). Bu çalışmada
ise genel olarak ele alındığında oral ve intramuskuler enfeksiyon gruplarında
hastalığın akut klinik bulgularının şiddetli seyretmediği; inkubasyon periyodunun da
kaynaklarla yeteri kadar örtüşmediği görüldü. Bu durum SPF olmayan hayvanlar
üzerinde çalışılması ve virus inokulumunun yumurtadan hazırlanmış olması
nedeniyle enfeksiyöz gücünün zayıf olmasına yoruldu. Bununla birlikte klinik
bulgularda hafif olsa da enfeksiyon yoluna göre kısmen farklılık gösterdiği dikkati
çekti. Yem ve su içmede isteksizlik, halsizlik gibi başka hastalıklarda da
görülebilebilen genel durum bozulmasına ilişkin sıradan klinik bulgular,
intramuskuler enfeksiyon grubunda inokülasyonu izleyen ilk iki gün içinde 7
hayvanda gelişirken oral enfeksiyon grubunda böyle bulgular esas olarak 6. ve 7.
günlerde yoğundu. Buna karşılık oral grupta birinci günden itibaren görülmeye
başlayıp sonraki günlerde de devam ederken intramuskuler gruptakilerde 8. günde
rastlandı. Yine hayvanlardaki yüzeysel solunum, oral gruptakilerde enfeksiyonun 5.
94
gününde saptanırken intramuskuler gruptakilerde 4. günden başlayıp 9.-10. günlere
kadar sürdü. Hayvanların göz konjunktiva ve sklerasında kızarıklık her iki grupta 7.
günden itibaren fark edildi; ancak oral grupta 10., intramuskuler grupta 12. günden
sonra izlenmedi. Böyle farklılıklar serotipi aynı olsa da hastalığın görünümünün
olaydan olaya değişebileceğini vurgulayan kaynakları destekler nitelikteydi (Cook,
1974; Hoffmann ve ark., 1975; Dhillon ve Winterfield , 1984; Barr ve Scott, 1988;
Mc Ferran 1997).
İnklüzyon cisimcikli hepatitisin 3-7 haftalık piliçlerde bazen %80’e varan
mortaliteyle kendini gösterdiği ve hastalık tablosunun 2-3 hafta sürdüğü
kaydedilmiştir (Khawaja ve ark.,1988; Kumar ve ark., 1997; McFerran, 1997; Gomis
ve ark., 2006). Hidroperikardium sendromuna karşı yumurtacı tavukların ve
anaçların dayanıklılığından söz edilmiş; 3-5 haftalıklarda ani ölümlerin ortaya
çıktığına ve bir kısım olgularda ölüm oranının % 75’e vardığına değinilmiştir
(Cheema ve ark., 1989; Abdul-Aziz ve ark., 1991; Gowda ve ark., 1994; Cowen ve
ark., 1996; Voss ve ark., 1996; McFerran ve ark., 2003). Özellikle salgınlara ilişkin
saptanması, özellikle hafif seyreden avian adenovirus olgularının solunum sistemi
bulgularıyla seyreden diğer enfeksiyonlardan ayrılması bakımından, bağırsaklar gibi,
bu organın da üzerine eğilmek gereğini göstermiştir.
Çalışmada merkezi sinir sisteminde birkaç hayvanda rastlanan önemsiz
değişiklikler yanında viral antijen pozitifliğinin daha fazla hayvanda bulunması
kaynaklarda yer almayan bir bulgu olarak kaydedilmiştir. Buna karşılık çoğu
kaynakta pankreas ve kaslı midede patomorfolojik bulguların önemli olduğuna ve
virusun saptandığına işaret edilmekle birlikte çalışmada bu organlardaki anılan
bulguların sınırlı kaldığı, hatta pankreasta viral antijen pozitifliği önemsenmeyecek
ölçüde olduğu dikkati çekmiştir. Bu sonuçlar da hastalığın tanısında belirli organlar
112
üzerinde yoğunlaşmayarak bütün organ ve dokuların çeşitli yöntemlerle incelenmesi
gereğini ortaya koymuştur.
Çalışmadan çıkan sonuca göre: Avian adenovirus serotip-4’den ileri gelen
enfeksiyonda, hastalığın klinik bulgularının özellikle hafif seyreden olgularda belli
bir özellik taşımadığı; yine böyle durumlarda, karaciğer bulgularının ve kalpte
hidroperikardiumun her zaman belirgin olmaması nedeniyle nekropsi bulgularının da
aynı değerde olduğu; histopatolojik incelemede, özellikle karaciğerde şekillenen
intranüklear inklüzyon cisimcikleri görülmediği sürece bu incelemeyle de sonuca
varılmayacağı görülmüştür. Böyle durumlarda dokularda viral antijenin aranmasına
gidilip sonuç alınacağı öngörülmekle beraber; çalışmada karşılaşıldığı üzere bu
yöntemin de kimi zaman yetersiz kaldığı belirtilmiştir. Özellikle saha şartlarında
hastalığın gelişmesinde enfeksiyöz olmayan faktörlerin de katkı sağladığı ve bu
nedenle karşılaşılan adenovirus olgusunun düşük veya fazla apatojen suşlardan mı
ileri geldiğinin tespitinin gerektiği; bunun da etkenin virulansını belirleyen fiber
yapısının molekülerpatolojik yöntemlerle ortaya konulacağı; bu anlamda şimdiye
değin uygulana gelen in situ hibridizasyon yöntemi yanında bu tez çalışması
öncülüğünde ilk kez uygulamaya sokulan in-situ PZR uygulanarak virusun adı
geçen özelliğinin tespit edileceği kanısına varılmıştır. İn-situ PZR yönteminin
güvenilir şekilde uygulanılabilirlik kararının ise diğer yöntemlerle karşılaştırılması
ve standardize edilmesiyle ise bu yöndeki kapsamlı çalışmalarla mümkün olacağı
düşünülmüştür.
113
ÖZET
Piliçlerde Deneysel Adenovirus Enfeksiyonunda Oluşan Bulguların Patomorfolojik, İmmunhistokimyasal Yöntemler Ve İn-Situ Polimeraz Zincir Reaksiyonu İle Değerlendirilmesi Bu çalışmada adenovirus serotip-4 ile enfekte edilmiş piliçlerde klinik, patomorfolojik ve immunhistokimyasal bulgularıyla değerlendirilmiştir. Ayrıca İn-situ Polimeraz Zincir Reaksiyonu (İS-PZR) yöntemiyle de özellikle hastalık bulgularının yoğun olarak saptandığı karaciğer ve kalp dokusunda virusun varlığı araştırılmıştır. Bu amaçla Ross 308 ırkı 4 haftalık, 48 adet broiler piliçten faydalanılmıştır. Bu hayvanlar 1’i kontrol olmak üzere 3 gruba ayrılmıştır: I.grup (18 adet) oral olarak, II.grup (18 adet) intramuskuler olarak 0.5 ml FadV-4 ile enfekte edilmiştir. Genel olarak oral grupta enfeksiyon hemen başlayıp deney sonuna kadar aynı şiddette sürmesine karşın, intramuskuler grupta geç başlayıp deney sonuna doğru şiddetini arttırmıştır. Patomorfolojik bulgular itibariyla bulgular oral grupta bağırsaklar, karaciğer, böbrek, kalp ve dalakta deneyin başından itibaren son nekropsi gününe kadar şiddetli; bursa Fabriciusta ise genelde daha hafif seyretmiştir. İntramuskuler grupta söz konusu organlar yanı sıra midelerin de etkilendiği fark edilmiştir. İmmunperoksidaz yöntemde ise her iki grupta patomorfolojik açıdan belirgin lezyonlarla karşılaşılan organlara ilaveten özellikle intramuskuler grupta merkezi sinir sisteminde son nekropsi gününe kadar devam eden pozitiflikle karşılaşılmıştır. İn-situ PZR’da ise immunperoksidazla karaciğer ve kalpte pozitifliğe rastlanan yerlere ilaveten her iki grupta karaciğerdeki Kupffer hücrelerinde enfeksiyonun ortasından sonuna kadar süren pozitiflik fark edilmiştir. Çalışma, ülkemizde veteriner patoloji alanında konu itibariyla ilk kez çalışılmış ve ilk kez SPF olmayan hayvanlarda gerçekleştirilmiştir. Ayrıca patomorfolojik ve immunhistokimyasal incelemelerin yanı sıra in-situ PZR yönteminin de kullanılması çalışmanın orjinalliğini arttırmıştır.
Evaluation of The Pathomorphological, Immunohistochemical and In-Situ Polimerase Chain Reaction in Experimental Adenovirus Infections in Chickens In the study, clinical, pathomorphological and immunohistochemical findings are evaluated in chickens infected by adenovirus serotype-4. In addition, by In-situ Polymerase Chain Reaction (IS-PCR) method, virus is investigated especially in liver and heart tissues where finding of disease is more intensively. For this purpose, 4 week old Ross 308, broiler chicken (48) are consulted. These animals divided into 3 groups: group I (18 each) orally, group II (18 each) were infected intramuscullary with 0,5 ml FadV-4 and control group. In general, oral infection began immediately group the same intensity up to the end of the continuation of the experiment but increased the intramuscular group, the severity of late towards the end of the experiment begins. At the guts, liver, kidney, heart and spleen of oral group findings were severe from the start till the last necropsy time pathomorphologically, on the other hand at bursa Fabricius, it was less severe generally. In intramuscular group, it is realized that both ventriculi are also effected besides mentioned organs. Positivities were encountered in central nervous system of intramuscular group in immunperoxidase method from the beginning till the end of experiments additional to evident lesions observed pathomorphologically at the organs of both groups. In-situ PCR method positivities noticed in Kupffer cells in liver during mid of experiment up to end, additional to positivity localizations in liver and heart are determined by immunperoxidase method. The study, in terms of subject, is first performed in non-SPF broilers in our county at veterinary pathology. In addition usage of in-situ PCR method besides pathomorphological and immunohistochemical investigations increased the originality of the study. Key words: Adenovirus, Broiler, Immunohistochemistry, In-situ Polymerase Chain Reaction, Pathomorphology
115
8. KAYNAKLAR
ABDUL-AZIZ, T.A., AL-ATTAR, M.A. (1991). New Syndrome in Iraqi Chicks. Vet. Rec. 129:272. ABDUL-AZIZ, T.A., HASAN, S.Y. (1995). Hydropericardium syndrome in Broilers Chickens: Its
Contagious Nature And Pathology. Res. Vet. Sci. 59: 219-221. ABE, T., NAKAMURA, K., TOJO, H., MASE, M., SHIBAHARA, T., YAMAGUCHI, S., YUASA, N.
(1998). Histology, Immunohistochemistry and Ultra-Structure of Hydropericardium Syndrome in Adult Broiler Breeders and Broiler Chicks. Avian Dis. 42:606-612.
ABE, T., NAKAMURA, K., TOJO, T., YUASA, N. (2001). Gizzard Erosion in Broiler Chicks by Group
I avian adenovirus. Avian Dis. 45:234–239. ADAIR, B.M. (1978). Studies on The Development of Avian Adenovirus in Cell Cultures. Avian Pathol.
7:541-550. ADAIR, B.M., CURRAN, W.L., MCFERRAN, J.B. (1979). Ultrastructural Studies of the Replication of
Fowl Adenovirus in Primary Cell Cultures. Avian Pathol. 8:133-144. ADAIR, B. M., FITZGERALD, S. D. (2008). Group I Adenovirus Infections. In: SAIF, Y. M., FADLY,
ADAIR, B. M., MCFERRAN, J. B. (2008). Adenoviruses. In: DUFOUR-ZAVALA, L., GLISSON, J. R.,
PEARSON, J. E., REED, W. M., JACKWOOD, M. W., WOOLCOCK, P. R., Eds., A Laboratory Manual for the Isolation, Identification, and Characterization of Avian pathogens, 5 Ed. The American Association of Avian Pathologists, Inc., Athens, GA, p.84-89.
AFZAL, M., MUNEER, R., STEIN, G. (1991). Studies on Aethiology of Hydropericardium Syndrome
(Angara Disease) in Broilers. Vet. Rec. 128: 591-593. AGHAKHAN, S. M. (1974). Avian Adenoviruses. Vet. Bull. 44:531-552. AHMED, I.M., AFZAL, M.I. MALIK, Z. HUSSAIN, W. HANIF (1989): Disease Patterns and Etiology
of Hydropericardium Syndrome (Angora Disease) in Broiler Chickens in Pakistan. Pakistan J. Agril. Res. 10:195-199.
AKHTAR, S. (1994). Hydropericardium Syndrome In Broiler Chickens in Pakistan. World’s Poultry Sci.
J. 50: 177-182. AKHTAR, S. (1995). Lateral Spread Of Aetiologic Agent(s) of Hydropericardium Syndrome in Broiler
Chickens. Vet. Rec. 136: 118-120. AKHTAR, S., ZAHID, S., KHAN, M.I. (1992). Risk Factors Associated with Hydropericardium
Syndrome in Broiler Flocks. Vet. Rec. 131: 481-484. ALIEV, A.S, DJADOV, E.D., NIKITINA, N.V. (1997). Etiology of Hydropericarditis in Broiler Chiks.
Proceedings Of The Tenth International Conference of The World Veterinary Poultry Association, Budapest, Hungary, p.:257.
PURVIS, L. B. (2007). Genetic Characterization, Pathogenicity, and Protection Studies with an Avian Adenovirus Isolate Associated with Inclusion Body Hepatitis. Avian Dis. 51(1): 27-32.
ANDERSON, J., MCCORMICK, K.J., STENBACK, W.A. TRENTİN, J.J. (1971). The Development Of
Chick-Embryo-Lethal-Orphan (Celo) Virus T and V Antigens in Lytically Infected Chick Kidney Cells. Int. J. Cancer. 7: 59-64.
116
ANJUM, A.D. (1990). Experimental Transmission of Hydropericardium Syndrome and Protection Against It in Commercial Broiler Chickens. Avian Pathol. 19: 655-660.
ANJUM, A.D., SABRI M.A., IQBAL Z. (1989). Hydropericarditis Syndrome in Broiler Chickens in
Hydropericardium Hepatopathy Syndrome in Asian Poultry. Vet. Rec. 141: 271-273. BABİL, A., ASI, Y., AKÇADAĞ, B., GÜREL A. (1988). İstanbul ve Trakya Bölgesi Kümes
(2002). Characterization of Fowl Adenovirus Serotype-4 Associated with Hydropericardium Syndrome in Chicken. Comp. Immunol. Microbiol. Inf. Dis. 25:139-147.
BARR, D.A., SCOTT, P. (1988). Adenoviruses and IBH, in: Poultry diseases. Proceedings of the Second
Pacific Poultry Health conference, Surfers Paradise. Post-Graduate Committee in Veterinary Science, University of Sydney, Proceedings. 112: 323-326.
BAŞKAYA, H., MİNBAY, A. (1979). Kümes Hayvanları Hastalıkları. Ankara Üniversitesi Veteriner
Fakültesi Yayınları:354, Ders Kitabı:252. Ankara Üniversitesi Basımevi. BAYSAL, T., BOZKURT, M. (1989). Konya Bölgesi kümes hayvanlarında Infectious Bronchitis (IB),
Infectious Laryngotracheitis (ILT), Infectious Bursal Disease (IBD), Egg Drop Syndrome-76 (EDS-76), Avian Encephalomyelitis (AE) ve Adenovirus enfeksiyonlarının epizootiyolojik araştırılması ve izolasyon çalışmaları. Etlik Vet. Mikrob. Derg.6(2): 67-78.
BENKO, M., ELO, P., URSU, K., AHNE, W., LAPATRA, S.E., THOMSON, M., HARRACH, B.
(2002). First Evidence For The Existance of Distinct Fish and Snake Adenoviruses. J. Virol.76(19): 10056-10059.
BENKO, M., HARRACH, B., BOTH, G.W., RUSSELL, W.C., ADAIR, B.M., ADAM, E., DE JONG, J.
C., HESS, M., JOHNSON, M., KAJON, A., KIDD, A. H., LEHMKUHL, H. D., LI, Q. G., MAUTNER, V., PRING-AKERBLOM, P., WADELL, G. (2005). Family Adenoviridae. In: FAUQUET, C. M., MAYO, M. A., MANILOFF, J., DESSELBERGER, U., BALL, L. A., Eds., Virus taxonomy. Eighth report of the International Committee on Taxonomy of Viruses. Elservier, New York, p.:213-228.
BENKO, M., HARRACH, B. & RUSSELL, W. C. (2000). Family Adenoviridae. In Virus Taxonomy.
Seventh Report of the International Committee on Taxonomy of Viruses,. In: VAN REGENMORTEL, M. H. FAUQUET, V. C. M., BISHOP, D. H. L., CARSTENS, E. B., ESTES, M. K., LEMON, S. M., MANILOFF, J., MAYO, M. A., MCGEOCH, D. J., PRINGLE C. R., WICKNER, R. B. San Diego: Academic Pres,p.: 227–238.
BICKFORD, A.A. (1972). Inclusion Body Hepatitis in Chickens. Poultry Digest. 31:345-347. BISWAS, P.K., SIL, B.K., FARUQUE, R., AHMED, S., BISWAS, D., CHOWDHURY, S. (2001).
Adenovirus Induced Hydropericardium-hepatitis Syndrome in Broiler Parent Chickens in Chittagong, Bangledesh. Pakistan J. Biol. Sci. 5(9): 994-996.
117
BOUQUET, J.F., MOREAU Y., MCFERRAN J.B., CONNOR T.J. (1982). Isolation and Characterisation of an Adenovirus Isolated from Muscovy Ducks. Avian Pathol. 11:301-307.
BÜLOW, V.V., RUDOLPH R., FUCHS B. (1986). Enhanced Pathogenicity of Chicken Anemia Agent
(CAA) in Dual Infection with Marek’s Disease Virus (MDV) and Infectious Bursal Disease Virus (IBDV) or Reticuloendotheliosis Virus (REV). J. Vet. Med. B. 33: 93-116.
Characterisation and Comparison of Seven Isolates. Avian Dis. 12: 483-505. CALNEK, B.W., COWEN, B.S. (1975). Adenoviruses of Chickens: Serologic Groups. Avian Dis. 19: 91-
103. CALNEK, B.W., SHEK, W.R., MENENDEZ, N.A., STIUBE, P. (1982). Serological Cross-Reactivity of
Avian Adenovirus Serotypes in An Enzyme-Linked Immunosorbent Assay. Avian Dis. 26:897-906. CANN, A. (16.09. 2005). Microbiology@Leicester:Virology:Adenovirus. Erişim adresi: [ http://www.micro.msb.le.ac.uk/3035/Adenovirus.html]. Erişim tarihi: 18.07.2006. CHANDRA, R., SHUKLA S.K., KUMAR, M. (1999). The Hydropericardium Syndrome and Inclusion
Body Hepatitis in Domestic Fowl. Trop. Anim. Health. Prod. 32: 99-111. CHANDRA, R., SHUKLA, S.K., KUMAR, M., GARG, S.K. (1997). Electronmicroscopic
Demonstration of an Adenovirus in the Hepatocytes of Birds Experimentally Infected with Hydropericardium Syndrome. Vet. Rec. 140: 70-71.
CHEEMA, A.H., AHMAD, J. AFZAL, M. (1989). An Adenovirus Infection of Poultry in Pakistan. Rev.
Sci. Tech. Off. Int. Epiz. 8: 789-795. CHIOCCA, S., KUTZBAUER, R., SCHAFFNER, G., BAKER, A., MAUTNER, V., COTTON, M.
(1996). The Complete DNA Sequence and Genomic Organisation of The Avian Adenovirus CELO. J. Virol. 70: 2939-2949.
CHO, B.R. (1976). An Adenovirus from a Turkey Pathogenic Both Chicks and Turkey Poults. Avian Dis.
Egg Production, Shell Quality and Feed Consumption. Avian Dis. 22:459-470. COWEN, B., MITCHELL, G.B., CALNEK B.W. (1978b). An Adenovirus Survey of Poultry Flocks
During the Growing and Laying Periods. Avian Dis. 22:115-121. COWEN, B.S. (1988). Chicken Embryo Propagation of Type I Avian Adenoviruses. Avian Dis. 32:347-
352. COWEN, B.S. (1992). Inclusion Body Hepatitis-Anaemia and Hydropericardium Syndromes: Aetiology
and Control. World Poult. Sci. J. 48: 247-254. COWEN, B.S. LU, H., WEINSTOCK, D., CASTRO, A.E. (1996). Pathogenicity Studies of Fowl
Adenoviruses Isolated in Several Regions of The World. Proceedings of the International Symposium on Adenovirus and Reovirus Infections in Poultry Rauischholzhausen, Germany p.:79-88.
CRAWFORD-MIKSZA, L.K., SCHNURR, D.P. (1996). Adenovirus Serotype Evolution is Driven by
Illegitimate Recombination in the Hypervariable Regions of the Hexon Protein. Virol. 224(2): 357-367.
DAGHIR, N.J., HADDAD, K.S. (1981). Vitamin B6 in The Etiology Of Gizzard Erosion in Growing
Chickens. Poult. Sci. 60:988–992. In: MCFERRAN, J.B. Group I Adenovirus Infections. Chapter 23. CALNEK, B.W., BARNES, H.J.,. BEARD, C.W, MCDOUGALD, L. R., MC FERRAN, Y. M. (1997) Eds.. Diseases Poultry, 10th ed. Iowa State University Press: Ames, IA, p.:608-642.
Associated with Outbreaks of Infectious Hydropericardium in Hayrana, India. Avian Dis., 46: 230-233.
DAVISON, A.J., BENKÖ, M., HARRACH, B.J. (2003). Genetic Content and Evolution of
Adenoviruses. Gen. Virol., 84: 2895-2908. DEEPAK, J.N. (1998). Studies On Pathogenecity and Immunosuppressive Effects of Fowl Adenovirus
Serotype-4 Isolated from Hydropericardium Syndrome in Chicken, (MVSc thesis, Deemed University, IVRI, Izatnagar). In: BALAMURGAN, V., KATARIA J.M. (2004). The Hydropericardium Syndrome in Poultry-A Current Scenerio. Vet. Res. Comm. 28:127-148.
DHILLON, A.S., WINTERFIELD, R.W. (1984). Pathogenicity Of Various Adenovirus Serotypes in the Presence Of Escherichia Coli in Chickens. Avian Dis. 28(1): 147-153.
DROUAL, R., WOOLCOCK, P.R., NORDHAUSEN, R.W., FITZGERALD, S.D. (1995). Inclusion Body Hepatitis and Hemorrhagic Enteritis in Two African Grey Parrots (Psittacus erithacus) associated with adenovirus. J Vet Diagn Invest. 7:150-154.
DUTTA, S.K., POMEROY, B.S. (1967). Isolation and Characterization of an Enterovirus from Baby
Chicks Having An Enteric Infection. I. Isolation And Pathogenicity. Avian Dis.11:1-9. EL MISHAD, A.M., MCCORMICK, K.J., STENBACK, W.A., YATES, V.J., TRENTİN, J.J. (1975).
Haemagglutinating Properties Of CELO, An Oncogenic Avian Adenovirus. Avian Dis.19: 761-772. ENDERS, J.F., BELL, J.A., DINGLE, J.H., FRANCIS, T., HILLEMAN, M.R., HUEBNER, R J.,
PAYNE, A.M.M. (1956). "Adenoviruses": Group Name Proposed for New Respiratory-Tract Viruses. Science 124 (3212): 119-120.
119
ERNY, K.., PALLISTER J., SHEPPARD M. (1995). Immunological and Molecular Comparison of Fowl Adenovirus Serotypes 4 and 10. Arch. Virol.140: 491-501.
FADLY A.M., RIEGLE B.J., NAZERIAN, K., STEPHENS, E.A.(1980). Some Observations on an
MCDOUGALD, L.R., NOLAN, L.K., SWAYNE, D.E. (Ed.), Diseases of Poultry. Blackwell Publishing Professional, Iowa, USA, p.:251-252.
GALLINA, A.M., WINTERFIELD, R.W. FADLY, A.M. (1973). Adenovirus Infection and Disease. II.
Histopathology of Natural and Experimental Disease. Avian Dis.17: 343-353. GANESH, K. (1998). Molecular Studies on Hexon Gene Fragment of Fowl Adenovirus Associated with
Hydropericardium Hepatitis Syndrome, Ph.D. thesis, University of Agricultural Sciences, Bangalore, India.
GANESH K., RAGHAVAN R., GOWDA R.N.S., SATYANARAYANA M.L., SURYANARAYANA
V.V.S. (2002). Purification and Characterization of the Aethiological Agent of Hydropericardium Hepatitis Syndrome from Infected Liver Tissues of Broiler Chickens. Trop. Anim. Health. Prod. 34: 7-17.
GELDERBLOM, H., MAICHLE-LAUPPER, I. (1982). The Fibers Fowl Adenovirus. Arch Virol. 72:
(1996). DNA In Situ Hybridization for The Rapid Diagnosis of Massive Necrotizing Avian Adenovirus Hepatitis and Pancreatitis in Chicks. Avian Dis. 40: 828-831.
GOMIS, S. (2006). Is IBH a Primary or Secondary Disease in Broilers in Saskatchewan? And Control by
Vaccination, Dept. of Veterinary Pathology, WCVM, University of Saskatchewan. Erişim adresi: [http://www.ovc.uoguelph.ca/conference/necad/oapp/OAPPSusantha.pdf] Erişim tarihi: 30.12.2006
GOWDA, S.R.N., SATYANARAYANA, M.L. (1994). Hydropericardium Syndrome in Poultry. Indian
J. Vet. Pathol. 18: 159-161. GRGIC,H., PHILIPPE,C.,OJKIC,D.,NAGY,É.(2006). Study of Vertical Transmission of Fowl
Adenoviruses. Can. J. Vet. Res. 70: 230-233. GRIMES, T.M., KING, D.J. (1977a). Effect Of Maternal Antibody on Experimental Infections of
Chickens With A Type 8 Avian Adenovirus. Avian Dis.21:97-112. GRIMES, T.M., KING, D.J. (1977b). Serotyping Avian Adenoviruses by a Microneutralization
Procedure. Am. J. Vet. Res., 38(3): 317-321. GUY, J., BARNES, H.J. (1997). Characterization of an Avian Adenovirus Associated with Inclusion
Body Hepatitis in Day-old Turkeys. Avian Dis., 41: 726-731. HAASE, A.T., RETZEL, E.F., STASKUS, K.A. (1990). Amplification and Detection of Lentiviral DNA
Inside Cells. Proc. Natl. Acad. Sci. USA. 87: 4971-4975.
HESS, M., (2000). Detection and Differentiation of Avian Adenoviruses: A Review. Avian Pathol.29:
195-206. HORNE, R. W., S. BRENNER, A. P. WATERSON, AND P. WILDY. (1959). The Icosahedral Form of
An Adenovirus. J. Mol. Biol. 1:84-86. HOFFMANN, R., WESSLING, E. , DORN, P., DANGSCHAT, H. (1975) Lesions in Chickens with
Spontaneous or Experimental Infectious Hepatomyelopoietic Disease (Inclusion Body Hepatitis) in Germany. Avian Dis. 19: 224-236.
HOWELL, J., MACDONALD, D.W., CHRISTIAN, R.G. (1970). Inclusion Body Hepatitis in Chikens.
Can. Vet. J. 11(5): 99-101. HUEBNER R.J., ROWE W.P., LANE W.T. (1962). Oncogenic Effects In Hamsters of Human
Adenovirus Types 12 and 18. Proc Natl. Acad. Sci.48: 2051-2058. JADHAO, S.J., KATARIA, J.M., VERMA, K.C., SHAH, R.L. (1997). Serotyping of Indian Isolates of
Fowl Adenovirus Recovered from Inclusion Body Hepatitis-Hydropericardium Syndrome (Litchi Disease) in Chickens. Indian Comp. Microbiol. Inf. Dis.18: 33-37.
JAFFERY, M.S. (1988). A Treatise on Angara Disease in Chicken. Pak. Vet. Med. Assoc. Karachi. 1-33. JANTOSOVIC, J., KONARD, J., SALY, J., SKARDOVA, I., KUSEV, J., BENINGHAUSOVA, K.
(1991). Hydopericardium Syndrome in Chicks. Veterinarski. 41: 261-263. JENSEN, E.L.,VILLEGENS, P. (2005). Inclusion Body Hepatitis: Control in Breeder and Broiler
Chickens. AviaTech. 2:1-4. JIANG, P., OJKIC, D., TUBOLY, T., HUBER, P., AND NAGY, E. (1999). Application of The
Polymerase Chain Reaction to Detect Fowl Adenoviruses. Can. J. Vet. Res. 63(2): 124-129. JONES, R.C., GEORGIOU, K. (1984). Experimental Infection of Chickens with Adenoviruses Isolated
from Tenosynovitis. Avian Pathol. 13:13-23. KAWAMURA, H., TSUBAHARA, H. (1963). Serological Relationship Between CELO and GAL
Viruses. National Institute of Animal Health Quarterly. 3: 77-82. KAWAMURA, H., SHIMIZU, F., TSUBAHARA (1964). Avian Adenoviruses: Its Properties and
Serological Classifcation. Natl. Inst Ani. Heal. Q. (Tokyo) 4: 183-193. KHANNA, P.N. (1964). Studies on Cytopathogenic Avian Enteroviruses. 1.Their Isolation and
(1988a). Isolation of an Adenovirus from Hydropericardium Syndrome in Broiler Chicks. Pakistan J Vet Res 1: 2-17. In: BALAMURGAN, V., KATARIA, J.M. (2004). The Hydropericardium Syndrome in Poultry-A Current Scenerio. Vet. Res. Comm. 28:127-148.
KHAWAJA, D.A., SATTAR, A., ANWAR-UL-HAQ, M.A.M., HASAN, M., AHMAD-CH, S. (1988b).
A Report On The Cross Protection Of Ibd Vaccine Strain D-78 Against Adenovirus Isolated from Hydropericardium Syndrome in Broiler Chicks. Pakistan J. Vet. Res. 1:51-52.
KIM, J.N., BYUN, S.H., KIM, M.J., KIM, J.J., SUNG, H.W., MO, I.P. (2008). Outbreaks of
Hydropericardium Syndrome and Molecular Characterization of Korean Fowl Adenoviral Isolates. Avian Dis. 52: 526-530.
121
KUMAR, R., CHANDRA, R., SHUKLA, S. K., AGRAWAL, D. K., AND KUMAR, M. (1997). Hyrdopericardium Syndrome in India: A Preliminary Study on The Causative Agent and Control of The Disease by Inactivated Autogenous Vaccine. Trop. Ani. Heal. Prod. 29: 158-164.
LATIMER K. S., NIAGRO F. D., WILLIAMS O. C., RAMİS A., GOODWIN M. A., RITCHIE B. W.,
AND CAMPAGNOLI R. P. 1997. Diagnosis of Avian Adenovirus Infections Using DNA In Situ Hybridization. Avian Dis. 41:773-782.
LAVER, W. G. , YOUNGHUSBAND, H. B., WRIGLEY, N. G. (1971). Purification and Properties of
Chick Embryo Lethal Orphan Virus. (An avian adenovirus). Virology. 45: 598-614. LUNA L.E. (1968). Manual of Histological Staining Methods of the Armed Forces Institute of
Pathology”. McGraw-Hill Book Company, p.:5-11. MACKAY, I. (2000). Adenoviruses. Virology Down Under. Clinical Virology Research Unit (CVRU) in
Sir Albert Sakzewski Virus Research Centre (SASVRC). Erişim adresi: [http://micronet.im.ac.cn/vdu.old/adeno.htm]. Erişim tarihi: 02.03.07.
MACPHERSON, I., MCDOUGALL, J.S., LAURSEN-JONES, A.P. (1974). Inclusion Body Hepatitis in
a Broiler Integration, Vet Rec. 95: 286-289. MACPHERSON, I. A., WILDY, P. STOKER, M. G. P., HORNE, R. W. (1961). The Fine Structure of
GAL an Avian Orphan Virus. Virology. 13: 146–149. MAEDA, M., OKANIWA, A., KAWAMURA, H. (1967). Morphological Studies on Intranuclear
Inclusion Bodies in Chicken Kidney Cell Culture Infected with Avian Adenovirus. Nat. Inst. Anim. Health. (Tokyo) 7: 164-177.
MAITI, N.K., SARKAR, P. (1997). Humoral İmmune Response of Chicks to Different Clinical Isolates
of Avian Adenovirus Type-1. Comp. Immunol. Microbiol. Infect. Dis.20(1): 59-62. MANATHAN, P. (2003). Inclusion Body Hepatitis (IBH) Experience in Broilers in Ontario”, DVM,
MAZAHERI, A., PRUSAS, C., VOSS, M., HESS, M. (1998). Some Strains of Serotype 4 Fowl
Adenovirus Cause Inclusion Body Hepatitis and Hydropericardium Syndrome in Chickens. Avian Pathol. 27: 269-289.
McCOY, R.J., SHEPPARD, M., STUDDERT, M.J., JOHNSON, M.A. (1999).
Genomic Location and Nucleotide Sequence of A Serotype 3 Porcine Adenovirus Hexon Gene. Arch. Virol. 144:1217-1227.
MCCRACKEN, R. M., ADAIR, B. M. (1993). Avian Adenoviruses. In: MCFERRAN J. B., MCNULTY,
M. S. (eds.). Virus Infections of Birds, Elsevier Science Publishers B.V., Amsterdam, Holland, p.: 123-144.
MCCRACKEN, R.M., FERRAN J.B., EVANS, T.R., CONNOT T.J. (1976). Experimental Studies on
The Aethiology of Inclusion Body Hepatitis. Avian Pathol. 5: 325-339. MC FERRAN, J.B. 1981. Adenovirus Vertebrate Animals. In Kurtsak E., Kurtstak C., (eds). Comperative
Diagnosis of Viral Diseases III. Academic Press: New York, p.: 102-165. Mc Ferran J.B. (1997).Group I Adenovirus Infections. Chapter 23. Calnek B.W; Barnes H.J;. Beard C. W; McDougald L. R.and Mc Ferran, 1997; Y. M. (eds.). Diseases Poultry, 10th ed. Iowa State University Press: Ames,IA, 608-642.
MC FERRAN, J.B., ADAIR, M. (1977). Avian Adenoviruses – A review. Avian Pathol.6:189-217.
122
MCFERRAN, J.B., CLARKE, J.K., CONNOR, T.J. (1972). Serological Classification of Avian Adenoviruses. Arch. Virol. 39(1): 132-139.
MC FERRAN J.B., CONNOR T.J., MC CRACKEN R.M. (1976). Isolation of Adenoviruses and
Reovirus from Avian Species Other Than Domestic Fowl. Avian Dis. 20: 519-524. MC FERRAN, J.B., UDDIN M.D., WILKS C.R. (1990). Reproduction of Inclusion Body Hepatitis in
Conventionally Reared Chickens İnoculated with a New Zealand isolate of avian adenovirus. N.Z. Vet. J. 38:62-65.
601. MCFERRAN, J.B., ADAIR B.M. (2003). Group I Adenovirus Infections. In: SAIF Y.M. ed. Disease of
Poultry. Ames, Iowa State Pres, p. 214-227. MENDELSON, C., NOTHELFER, H.B., MONREAL, G. (1995). Identification and Characterization of
an Avian Adenovirus Isolated From a ‘Spiking Mortality” Syndrome Field Outbreak in Broilers on The Delmarva Peninsula, USA. Avian Pathol. 24(4): 693-706.
MEULMANS, G.M., BOSHMANS, T.P., VAN DEN BERG, DEEAESSTECKER, M. (2001).
Polymerase Chain Reaction Combined with Restriction Enzyme Analysis for Detection and Differentiation of Fowl Adenoviruses. Avian Pathol. 30: 655-660.
MEULMANS, G., COUVREUR, B., DECASSTECKER, M., BOSHMANS, M. VAN DEN BERG, T.P.
(2004). Phylogenetic Analysis of Fowl Adenoviruses. Avian Pathol. 33: 164-170. MISIRLIOĞLU,O.Z.(1997). Ege Bölgesi Broyler Sürülerinde Adenovirus İnfeksiyonlarının
Araştırılması, Bornova Vet. Kont. Araş. Enst. Derg. 36: 99-120. MONREAL, G. (1996). History And Development of Research About Avian Adenoviruses. Proceedings
of the International Symposium on Adenovirus and Reovirus Infection in Poultry, Rauischholzhausen, Germany, p.: 4-9.
MOREL G. AND RACCURT M. (2003). Methods in Visualization: PCR/RT-PCR In Situ Light and Electronmicroscopy. CRC Press. Washington, D.C USA. MUNEER, M.A., AJMAL, M., ARSHAD, M., AHMAD, M.D., CHAUHARY, Z.I., KHAN, T.M.
(1989). Preliminary Studies on Hydropericardium Syndrome in Broilers in Pakistan. Zootecnica Int. 5: 46-48.
MURO-CACHO C.A. (1997). In Situ PCR. Overview of Procedures and Applications. Front Biosci.
2:15-29. NAEM, K., NIAZI, T., MALIK, S.A., CHEEMA, A.H. (1995). Immunosupressive Potential and
Pathogenecity of an Avian Adenovirus Isolate Involved in Hydropericardium Syndrome in Broilers. Avian Dis. 39: 723-728.
123
NAKAMURA, K., MASE, M., YAMAGUCHI, S., SHIBAHARA, T., YOUSA, N. (1999). Pathologic Study of Specific-Pathogen-Free Chicks and Hens Inoculated with Adenovirus Isolated from Hydropericardium Syndrome. Avian Dis. 43:414-423.
NAKAMURA, K., MASE, M., YAMAGUCHI, S., YUASA, N. (2000). Induction of Hydropericardium
In One-Day-Old Spesific-Pathogen-Free Chicks by Adenovirus from Inclusion Body Hepatitis. Avian Dis. 44:192-196.
NAKAMURA, K., OHYAMA, T., YAMADA, M., ABE, T., TANAKA, H., MASE, M. (2002a).
Experimantal Gizzard Erosions in Specific-Pathogene-Free Chicks by Serotype 1 Group I Avian Adenoviruses From Broilers. Avian Dis. 46: 893-900.
NAKAMURA, K., TANAKA, H., MASE, M., IMADA, T., YAMADA, M. (2002b). Pancreatic Necrosis
and Ventricular Erosion in Adenovirus-Associated Hydropericardium Syndrome of Broilers. Vet. Pathol. 39:403–406.
NIAZI, A.K., KHAN M.Z., SIDDIQUE, M. (1989). Haematological Studies on Naturally Occurring
Hydropericardium Syndrome in Broilers Chicks. Vet. Rec.125: 400. NORBY, E. (1969). The Structural and Functional Diversity of Adenovirus Capsid Components. J. Gen.
Virol. 5:221-236. NORRY, E., WADELL, G. (1969). Immunological Relationships Between Hexons of Certain Human
Adenoviruses. J. Virol. 4: 620-663. NUOVO, G.J. (1995). In situ PCR: Protocols and Applications. PCR Methods Appl.4:151-167. OJKIC D., NAGY E. (2000). The Complete Nucleotide Sequence of Fowl Adenovirus Type 8. J. Gen.
Virol., 81: 1833-1837. OJKIC, D., KRELL, P.J., TUBOLY, T., NAGY, É. (2008). Characterization of Fowl Adenoviruses
Isolated in Ontario and Quebec, Canada. Can. J. Vet. Res.72(3): 236-241. OLSON N.O. (1950). A Respiratory Disaese (Bronchitis) of Quail Caused by a Virus. Proc. 54th Annu.
Meet. Livest. Sanit. Assoc.171-174. ONO, M. OKUDA, Y., SHIBATA, I., SATO, S. OKADA, K. (2004). Pathogenicity by Parenteral
Injection of Fowl Adenovirus Isolated from Gizzard Erosion and Resistance to Reinfection in Adenoviral Gizzard Erosion in Chickens Vet. Pathol. 41:483–489.
ONO, M., OKUDA, Y., YAZAWA, S., IMAI, Y., SHIBITA, I., SATO, S., (2003). Adenoviral Gizzard
Erosion in Commercial Broiler Chickens. Vet. Pathol. 40:294-303. ÖZMEN, Ö. KAHRAMAN, M.M. (1996). Deneysel Gumboro Hastalığı (Infectious Bursal Disease -
IBD), Reovirus, Adenovirus Enfeksiyonlarında Şekillenen Makroskopik ve Mikroskopik Lezyonların Karşılaştırmalı Olarak Değerlendirilmesi. III. Uluslararası Tavukçuluk ve Tavuk Hastalıkları Sempozyum, Manisa.
PALLISTER, J., WRIGHT, P. J., SHEPPARD, M. (1996). A Single Gene Encoding The Fiber is
Responsible for Variations in Virulence in the Fowl Adenoviruses. J. Virol. 70(8): 5115-5122. PAYET, V., ARNAULD, C., PICAULT, J.B., JESTIN, A., LANGLOIS, P. (1998). Transcriptional
Organization of the Avian Adenovirus CELO. J. Virol., 72(11): 9278-9285. PEREIRA, H.G., VALENTINE, R.C. (1967). Morphological and Antigenic Sub-Units of Viruses. Br.
Med. Bull.23: 129-132.
124
PHILIPPE, C., GRGIC, H., NAGY, E. (2005). Inclusion Body Hepatitis in Young Broiler Breeders Asscoiated with a Serotype 2 Adenovirus in Ontario, Canada. J. Appl. Poult. Res.14: 588-593.
PHILIPPE, C., GRGIC, H., OJKIC, D., NAGY, E. (2007). Serologic Monitoring of a Broiler Breeder
Flock Previously Affected by Inclusion Body Hepatitis and Testing of the Progeny for Vertical Tranmission of Fowl Adenoviruses. Can. J. Vet. Res.71:98-102.
PIERSON, F.W., FITZGERALD, S.D. (2008). Hemorrhagic Enteritis and Related Infections. In: SAIF,
QUERESHI, A.A. (1988). Hydropericardium and Kidney Lesions. Poul. Int. 27: 48-50. RAUE R., HESS, M. (1998). Hexon Based PCRs Combined with Restriction Enzyme Analysis for Rapid
Detection and Differentiation of Fowl Adenoviruses and Egg Drop Syndrome Virus. J Virol. Methods. 73: 211-217.
REECE, R.L., GRIX, D.C., BARR D.A. (1986). An Unusual Case of Inclusion Body Hepatitis in a
Cockerel. Avian Dis. 30:224–227. ROMANOVA, N., CORREDOR, J.C., NAGY, E. (2009). Detection and Quantitation of Fowl
Adenovirus Genome by a Real-Time PCR Assay. J. Virol. Methods. 159 (1): 58-63.
ROSEN, L. (1958). Haemagglutination by Adenoviruses. Virology. 5:574-575. ROSENBERGER, J.K, KLOPP, S., ECKROADE, R.F., KRAUSS W.C. (1975). The Role of The Infectious
Bursal Disease Agent and Several Avian Adenoviruses in The Haemorrhagicaplastic Anemia Syndrome And Gangrenous Dermatitis. Avian Dis. 19: 717-729.
ROY, P., MURALIMANOHAR, B., KOTEESWARAN, A., OMPRAKASH, A.V. (2004). Experimental
Studies on Hydropericardium Syndrome in Two Different Synthetic Lines of Broiler Chickens. Vet. Arhiv. 74: 157-164.
ROWE, W.P., HUEBNER, R.J., GILMORE, L.K., PARROTT, R.H., WARD, T.G. (1953). Isolation of A
Cytopathogenic Agent from Human Adenoids Undergoing Spontaneous Degeneration in Tissue Culture. Proc. Soc. Exp. Biol. Med. 84(3): 570-573.
RUBARTH, S. (1947). An Acute Virus Disease with Liver Lesions in Dogs (Hepatitia Contagiasa Canis):
A Pathologico-Anatomical and Etiolocal Investigation Acta Pathol. Microbiol. Scand. 69(9 Suppl.): 207.
RUSSELL, W. C. (2000). Update on Adenovirus and Its Vectors. J. Gen. Virol. 81: 2573–2604. SAIFUDDIN, M., WILKS, C.R. (1990). Reproduction of Inclusion Body Hepatitis in Conventionally
Raised Chickens Inoculated with a New Zealand Isolate of Avian Adenovirus. New Zeal. Vet. J. 38(2): 62-65.
SAIFUDDIN, M., WILKS, C.R. (1991). Pathogenesis of an Acute Viral Hepatitis: Inclusion Body
Hepatitis in the Chicken. Arch. Virol. 116(1): 33-43. SCOTT M., MC FERRAN J.B. (1972). Isolation of Adenovirus from Turkeys. Avian Dis. 16:413-420. SCHRENZEL, M., OAKS, J.L., ROTSTEIN, D., MAALOUF, G., SNOOK, E., SANDFORT, C.,
RIDEOUTI, B. (2005). Characterization of a New Species of Adenovirus in Falcons. J. Clin. Microbiol. 43(7): 3402-3413.
125
SCHONEWILLE, E.,A., SINGH, T.W., GOBEL, W., GERNER, SAALMULLER, A., HESS, M. (2008). Fowl Adenovirus (FAdV) Serotype 4 Causes Depletion of B and T Cells in Lymphoid Organs in Specific Pathogen-Free Chickens Following Experimental infection. Vet. Immunol. Immunopathol. 121:130-139.
SEOK, S.H., PARK, J.H., CHO, S., PARK, J.H. (2005). Idiopathic Intranuclear Inclusion Bodies in the
Renal Tubular Epithelia Japanese Quail (Coturnix coturnix japonica). J. Vet. Sci. 6(1): 75-76. SHAFIQ, M., MUKHTAR, M.,Zia, T.,KHAN M.(2000). Experimental Induction of Immunosuppresion
And Its Effects on Hydropericardium Syndrome in Broiler Chicks. Pak. J. Agr. Sci. 37(3-4): 126-128. SHAMIM, S., REHMANI, S.F., SIDDIQI A.A., QURESHI M.A., KHAN T.A. (2009). Characterization
Of Avian Adenovirus Type-4 Causing Hydropericardium Syndrome in Broilers in Karachi, Pakistan. Iranian Vet. Res. 10(1): 38-43.
SHANE, S.M. (1996). Hydropericardium-hepatitis Syndrome the Current World Situation. Zootecnica.
International. 29: 20-27. SHANE, S. M., JAFFERY, M.S. (1997). Hydropericardium-Hepatitis Syndrome (Angara Disease). In:
Calnek, B. W., H. J.Barnes, C. W. Beard, W. M. Reid, and H. W. Yoder (Eds.), Diseases of Poultry, 9th Ed. Ames, Iowa State University Pres, p. 1019–1022.
SHARPLESS, G.R. AND JUNGHERR, E.L. (1961). Characterisation of 2 Viruses Obtained from
Lymphomatous Liver. Am. J. Vet. Res. 22: 937-943. SHARPLESS, G.R. (1962). GAL Virus. Ann. New York Acad. Sci. 101: 515-519. SHEEHAN, D., HRAPCHAK, B. (1980). Theory and Practice of Histotechnology, 2nd Ed., Mosby,
St.Louis, p.:150. SHEPPARD, M., TSATAS, E., JOHNSON, M. (1998). DNA Sequence Analysis of the Genes for the
Fowl Adenovirus Serotype 10 Putative 33K and PVIII. Mitochondrial DNA. 9(1): 37-43. SHIBATA, I., HIRAI, H., OKAMOTO, T. (1988). Proventriculus and Gizzard Lesion in Embryos and
Chicks of Broiler. J. Jpn. Vet. Med. Assoc. 41:795–799. SHUKLA, S.K., CHANDRA, R., KUMAR, M. (1997). Outbreaks of Hydropericardium Syndrome in
Layer Flocks of Poultry İn India. Indian J. Vet. Med. 17: 61-64. STEIN, J.R., HITCHNER, G.S.B., DOMERMUTH, C.H., PURCHASE, H.G., WILLIAMS, J.E. (eds)
(1975). Infectious Anaemia (Inclusion Body Hepatitis). Isolation and Identification of Avian Pathogens.. Arnold Printing Corporation,Ithaca, New York, p: 2-276.
TAMANINI, A., NICOLIS, E., BONIZZATO, A., BEZZERRI, V., MELOTTI, P., ASSAEL, B. M.,
AND CABRINI, G. (2006). Interaction of Adenovirus Type 5 Fiber with the Coxsackievirus and Adenovirus Receptor Activates Inflammatory Response in Human Respiratory cells. J. Virol. 80: 11241-11254.
TAN, K.P., MICHOU, A.I., BERGELSON, J.M., COTTEN, M. (2001). Defning CAR As a Cellular
Receptor for the Avian Adenovirus CELO Using a Genetic Analysis of the Two Viral Fibre Proteins. J. Gen. Virol. 82: 1465-1472.
TANIMURA, N., NAKAMURA, K., IMAI, K., MAEDA, M., GOBO, T., NITTA, S., ISHIHARA, T.,
AMANO H. (1993). Necrotizing Pancreatitis And Gizzard Erosion Associated with Adenovirus Infection in Chickens. Avian. Dis. 37:606–611.
TAYLOR, P.J., CALNEK, B.W. (1962). Isolation and Classification of Avian Cytopathogenic Agents.
Avian Dis. 6:51-58.
126
TOOGOOD, C.I., CROMPTON, J., HAY, R.T. (1992). Antipeptide Antisera Define Neutralizing Epitopes on the Adenovirus Hexon. J. Gen. Virol. 73(6): 1429-1435.
TORO, H., PRUSAS, C, RAUE, R., CERDA, L., GEISSE, C., GONZALEZ, C., HESS, M. (1999).
Characterization of Fowl Adenoviruses from Outbreaks of Inclusion Body Hepatitis/Hydropericardium Syndrome in Chile. Avian Dis. 43:262–270.
VALENTINE, R.C., PEREIRA, H.G. (1965). Antigens and Structure of the Adenovirus. J. Molec. Biol.
13: 13. VAN DEN ENDE , M.P., DON P.A., KIPPS A. 1949. The Isolation in Eggs of a New Filtreable Agent
Which May Be The Cause of Bovine Lumpy Skin Disease. J. Gen Microbiol. 3: 174-182. VAN REGENMORTEL, M., TELLAM, R.L., MANTECA, B., MAINIL, J., PASTORET, P.P. (1997).
VOSS, M., VEILITZ, E., PRUSAS, C.H., MAZAHERI, A. (1996). Aetiological Aspects of Hepatitis and
HPS Caused by Pathogenic Adenoviruses in Different Countries. In International Symposium on Adenovirus and Reovirus Infections in Poultry. Rauiscchholzhausen, Germany, p.: 75-78.
WATANABE, Y. (1984). Inclusion Body Hepatitis in Laying Hens. J. Jpn. Vet. Med. Assoc. 37: 446-451. WOLD, W.S.M., HORWITZ, M.S. (2007). Adenoviruses. In: KNIPE, D.M., HOWLEY, P.M., Eds.,
Fields Virology Vol. 2, Lippincott Williams and Wilkins, Philadelphia, p.: 2395-2436. WYETH, P.J., GOUGH, R., YATES, J.V., RHEE, Y. (1975). Comments on Adenoviral Antigens
(CELO, QBV, GAL). Am. J. Vet. Res. 36: 530-531. YATES, V. J., FRY, D.E. (1957). Observations of a Chicken Embryo Lethal Orphan (CELO) Virus. Am.
J. Vet. Res. 18: 657-660. ZSAK, L., KISARY, J. (1984). Characterisation of Adenoviruses Isolated from Geese. Avian Pathol.
13:253-264.
127
ÖZGEÇMİŞ I.Bireysel Bilgiler Adı: Mehmet Eray Soyadı: ALÇIĞIR Doğum Yeri ve Tarihi: İzmir / 24.09.1981 Uyruğu: T.C. Medeni Hali: Bekar Yabancı Dili: İngilizce, Almanca Adres: 32. sok. (eski 63. sok), 20/3 Ata Apt., 06500, Emek-Çankaya /ANKARA Tel: +905354345310 e-mail: [email protected] II. Eğitimi Lise Ankara Cumhuriyet Lisesi, 1997 Lisans Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2004 Doktora Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2005- Doktora Tez Konusu Piliçlerde Deneysel Adenovirus Enfeksiyonunda Oluşan Bulguların Patomorfolojik, İmmunhistokimyasal Yöntemler Ve İn Situ Polimeraz Zincir Reaksiyonu İle Değerlendirilmesi Doktora Tez Danışmanı Prof.Dr. Sevil ATALAY VURAL
III. Ünvanları
Veteriner Hekim, 2004
IV. Mesleki Deneyimi
-
V. Üyesi Bulunduğu Bilimsel Kuruluşlar
Dernek Üyeliği Veteriner Patoloji Derneği, 2007-
V. Bilimsel İlgi Alanları
SCI’de Yer Alan Dergilerdeki Yayınlar
1. Zafer ÖZYILDIZ, Hikmet KELEŞ, Mehmet Eray ALÇIĞIR, Yılmaz AYDIN. (2007). Bir Köpekte Deri ve İç Organ Metastazlı Sertoli Hücre Tümörü. Kafkas Üniv. Vet. Fak. Derg., 13(1):87-91. 2. VURAL S.A., VURAL M.R., KUPLULU S., ALCIGIR M. E., KAYMAZ M. (2009). Immunohistochemical demonstration of p53 protein and metallothioneins in canine mammary tumours. Revue de Veterinaire Medicine, 160 (6): 300-307. 3. Mehmet Fatih BOZKURT, Mehmet Eray ALÇIĞIR, Nihat YUMUŞAK, Atilla KAYA, Arda Selin COŞKAN, Osman KUTSAL. (2009). İki Zürafanın Akciğerinde Karşılaşılan Hidatid Kistler. Ankara Üniv. Vet. Fak. Derg. 58(1): 65-67.
128
4. Nihat YUMUŞAK, M.Eray ALÇIĞIR, Osman KUTSAL. “Bir Köpekte Maksillar Osteosarkom”, (Maxillary osteosarcom in a dog), Ankara Üniv Vet Fak Derg, 56, 55-90, 2009. (Supplement). Abstracts of IV. National Congress of Veterinary Pathology (With International Attendance) held by Ankara University Faculty of Veterinary Medicine and Turkish Veterinary Pathology Association, between October 29 - November 02, 2008 5. Mehmet Eray ALÇIĞIR, Nihat YUMUŞAK, Oytun ŞENEL, İ.Ayhan ÖZKUL. “Bir Köpekte Omentuma Metastazlı Unilateral Renal Cell Carcinoma Olgusu”. (Unilateral renal cell carcinoma with metastasis to omentum in a dog), Ankara Üniv Vet Fak Derg, 56, 55-90, 2009. (Supplement). Abstracts of IV. National Congress of Veterinary Pathology (With International Attendance) held by Ankara University Faculty of Veterinary Medicine and Turkish Veterinary Pathology Association, between October 29 - November 02, 2008 6. Mehmet Eray ALÇIĞIR, Günay ALÇIĞIR, Sevil ATALAY VURAL. “Bir Köpekte Rektal Polipozisin Patomorfolojik ve İmmunohistolojik Bulguları” (Pathomorphologic and immnunohistologic findings of rectal polyposis in a dog). Ankara Üniv Vet Fak Derg, 56, 55-90, 2009. (Supplement). Abstracts of IV. National Congress of Veterinary Pathology (With International Attendance) held by Ankara University Faculty of Veterinary Medicine and Turkish Veterinary Pathology Association, between October 29 - November 02, 2008 7. Sevil ATALAY VURAL, Mehmet Fatih BOZKURT, Ali ÖZKARA, M.Eray ALÇIĞIR. “Köpeklerde Doğal Kuduz Virusu Enfeksiyonunda Apoptozis” (Apoptosis in natural rabies virus infection in dogs). Ankara Üniv Vet Fak Derg, 56, 55-90, 2009. (Supplement). Abstracts of IV. National Congress of Veterinary Pathology (With International Attendance) held by Ankara University Faculty of Veterinary Medicine and Turkish Veterinary Pathology Association, between October 29 - November 02, 2008 8. Gamze Evkuran, M. Eray ALÇIĞIR, Ömer Korkmaz, İ. Mert Polat, M. Rıfat Vural, Şükrü Küplülü, Sevil Atalay Vural, Mustafa Çelebi, Muhlis Aslan, Yılmaz Arı. “Bir Arap Atında Granuloza-Teka Hücre Tümörü” (Granulosa-theca Cell Tumour in an Arabian Mare). Ankara Üniv Vet Fak Derg, 56, 55-90, 2009. (Supplement). Abstracts of IV. National Congress of Veterinary Pathology (With International Attendance) held by Ankara University Faculty of Veterinary Medicine and Turkish Veterinary Pathology Association, between October 29 - November 02, 2008 9. Vural S.A., Alçığır ME. (2010). Distemper virusuna bağlı serebellumda oluşan apoptotik değişiklikler. Ankara Üniv. Vet. Fak. Derg. 57 (2): 83-86. 10. Sevil Atalay VURAL, Mehmet Eray ALCIGIR. (2010). Detection of pathomorphological and immunohistochemical findings of tuberculosis in cattle slaughtered in Ankara and its surroundings. Ankara Üniv Vet Fak Derg, 57, 253-257. Ulusal Bilimsel Toplantılarda Sunulan Poster Bildirileri: 1. Vural Atalay S., Alçığır M.E. “Distemper Virusuna Bağlı Serebellumda Oluşan Apoptotik Değişiklikler”. III. Veteriner Patoloji Kongresi, 6-9 Eylül 2006, ELAZIĞ. 2. Keleş H., Özyıldız Z., Alçığır M.E., Aydın Y., “Bir Köpekte Deri ve İç Organ Metastazlı Sertoli Hücre Tümörü”, III. Veteriner Patoloji Kongresi, 6-9 Eylül 2006, ELAZIĞ.
129
3. Nihat YUMUŞAK, M.Eray ALÇIĞIR, Osman KUTSAL. “Bir Köpekte Maksillar Osteosarkom”, (Maxillary osteosarcom in a dog), IV. Veteriner Patoloji Kongresi, Uluslararası Katılımlı, 29 Ekim-02 Kasım 2008 , Kemer /ANTALYA. 4. Mehmet Eray ALÇIĞIR, Nihat YUMUŞAK, Oytun ŞENEL, İ.Ayhan ÖZKUL. “Bir Köpekte Omentuma Metastazlı Unilateral Renal Cell Carcinoma Olgusu”. (Unilateral renal cell carcinoma with metastasis to omentum in a dog), IV. Veteriner Patoloji Kongresi, Uluslararası Katılımlı, 29 Ekim-02 Kasım 2008 , Kemer /ANTALYA. 5. Mehmet Eray ALÇIĞIR, Günay ALÇIĞIR, Sevil ATALAY VURAL. “Bir Köpekte Rektal Polipozisin Patomorfolojik ve İmmunohistolojik Bulguları” (Pathomorphologic and immnunohistologic findings of rectal polyposis in a dog). IV. Veteriner Patoloji Kongresi, Uluslararası Katılımlı, 29 Ekim-02 Kasım 2008, Kemer /ANTALYA. 6. Sevil ATALAY VURAL, Mehmet Fatih BOZKURT, Ali ÖZKARA, M.Eray ALÇIĞIR. “Köpeklerde Doğal Kuduz Virusu Enfeksiyonunda Apoptozis” (Apoptosis in natural rabies virus infection in dogs). IV. Veteriner Patoloji Kongresi, Uluslararası Katılımlı, 29 Ekim-02 Kasım 2008 , Kemer /ANTALYA. 7. Gamze Evkuran, M. Eray ALÇIĞIR, Ömer Korkmaz, İ. Mert Polat, M. Rıfat Vural, Şükrü Küplülü, Sevil Atalay Vural, Mustafa Çelebi, Muhlis Aslan, Yılmaz Arı. “Bir Arap Atında Granuloza-Teka Hücre Tümörü” (Granulosa-theca Cell Tumour in an Arabian Mare). IV. Veteriner Patoloji Kongresi, Uluslararası Katılımlı, 29 Ekim-02 Kasım 2008, Kemer /ANTALYA. 8. Mehmet Eray ALÇIĞIR, Nihat YUMUŞAK, Levent UĞURLU, Muhammet Ahmet CANDI, Osman KUTSAL. Bir Köpekte Metastazlı Osteosarkoma Olgusunda Patomorfolojik Ve Sitopatolojik Bulgular. V. Veteriner Patoloji Kongresi, Uluslararası Katılımlı, 14 Ekim-18 Eylül 2010, Mudanya /BURSA. 9. Mehmet Eray ALÇIĞIR, İbrahim Mert POLAT, Arda Selin COŞKAN, Şükrü KÜPLÜLÜ, Mehmet Rıfat VURAL, Sevil ATALAY VURAL, Zehra AKINTUĞ. Bir Köpekte Rete Ovarii Adenoma Ve Vaginal Fibromanın Klinikopatolojik Değerlendirilmesi. V. Veteriner Patoloji Kongresi, Uluslararası Katılımlı, 14 Ekim-18 Eylül 2010 , Mudanya /BURSA. 10. Mehmet Eray ALÇIĞIR, İbrahim Mert POLAT, Arda Selin COŞKAN, Sevil ATALAY VURAL, Mehmet Rıfat VURAL. Safra Kesesinin Kistik Müsinöz Hiperplazisi. V. Veteriner Patoloji Kongresi, Uluslararası Katılımlı, 14 Ekim-18 Eylül 2010 , Mudanya /BURSA. 11. Önder ÖZKIYICI, Mehmet Eray ALÇIĞIR. Bir Sığırın Akciğerinde Rastlantısal Olarak Tüberkülozis, Kist Hidatidozis ve Akciğer Kıl Kurdu Enfestasyonlarının Patomorfolojik Bulguları. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi I.Veteriner Bilimleri Öğrenci Kongresi (Uluslararası Katılımlı), 14-16 Ekim 2010, Ankara.
130
12. Önder ÖZKIYICI, Mehmet Eray ALÇIĞIR, Mehmet Özkan TİMURKAN. Bir Düvede Kutenöz Fibropapillomatozisin Patomorfolojik Bulguları ve Virolojik Teşhis-Tiplendirilmesi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi I.Veteriner Bilimleri Öğrenci Kongresi (Uluslararası Katılımlı). 14-16 Ekim 2010, Ankara. Uluslararası Bilimsel Toplantılarda Sunulan Poster Bildirileri: 1. Mehmet Eray ALÇIĞIR, Mehmet Fatih BOZKURT, İbrahim Ayhan ÖZKUL, İrem ERGİN, Yusuf ŞEN. Pathomorphologic and Immunohistologic Findings of Cutaneous Histiocytoma In a Dog. INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONFERENCE, 3-5 June 2009, STARA ZAGORA-BULGARIA. 2. Mehmet Eray ALÇIĞIR, Sevil ATALAY VURAL, Mehmet Fatih BOZKURT, Nihat YUMUŞAK. Metastatic Anal Sac Carcinoma in a Dog. INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONFERENCE, 3-5 June 2009, STARA ZAGORA-BULGARIA. 3. Nihat YUMUŞAK, Murat ÇALIŞKAN, Mehmet Eray ALÇIĞIR, Osman KUTSAL. Ductal Carcinoma in Lip of a Cat. INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONFERENCE, 3-5 June 2009, STARA ZAGORA-BULGARIA. 4. Mehmet Fatih BOZKURT, Mehmet Eray ALÇIĞIR, Nihat YUMUŞAK, Atilla KAYA, Arda Selin COŞKAN, Osman KUTSAL. Hydatid Cysts on Lungs of Two Africa Giraffe. INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONFERENCE, 3-5 June 2009, STARA ZAGORA-BULGARIA. 5. Mehmet Eray ALCIGIR, Sevil ATALAY VURAL. Extramedullary Plasma Cell Tumor in Rectum of a Dog. SCIENTIFIC АNNIVERSARY CONFERENCE WITH INTERNATIONAL PARTICIPATION 15 YEARS TRAKIA UNIVERSITY, 21 MAI 2010, STARA ZAGORA-BULGARIA. 6. Mehmet Eray ALCIGIR, Sevil ATALAY VURAL, Nihat YUMUSAK. Pathomorphological Findings Of Dentigerous Cyst In A Calf. SCIENTIFIC АNNIVERSARY CONFERENCE WITH INTERNATIONAL PARTICIPATION 15 YEARS TRAKIA UNIVERSITY, 21 Mai 2010, STARA ZAGORA-BULGARIA. 7. Nihat YUMUSAK, Mehmet Eray ALCIGIR, Murat CALISKAN, Osman KUTSAL. Calcinosis Circumscriptosis in a Dog. SCIENTIFIC АNNIVERSARY CONFERENCE WITH INTERNATIONAL PARTICIPATION 15 YEARS TRAKIA UNIVERSITY, 21 Mai 2010, STARA ZAGORA-BULGARIA. 8. Mehmet Eray ALCIGIR, Sevil ATALAY VURAL, Gunay ALCIGIR. Pathomorphological And Immunohistochemical Evaluation Of Duct Carcinoma Of Mandibular Salivary Gland In A Dog. 20th ANNIVERSARY INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONFERENCE, 3-4 June 2010, STARA ZAGORA-BULGARIA. 9. Mehmet Eray ALCIGIR, Sevil ATALAY VURAL, Omer BESALTI. Feline Intestinal Malignant Lymphoma: A Case Report With Detailed Pathology. 20th
131
ANNIVERSARY INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONFERENCE, 3-4 June 2010, STARA ZAGORA-BULGARIA. 10. Mehmet Eray ALCIGIR , Taylan ONYAY, Sevil ATALAY VURAL, Omer BESALTI. Plasma Cell Myeloma In Lumbar Vertebrae In A Rotweiller Dog. 20th ANNIVERSARY INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONFERENCE, 3-4 June 2010, STARA ZAGORA-BULGARIA. 11. Nihat YUMUSAK, Mehmet Eray ALCIGIR, Sevil ATALAY VURAL. Adenoid Type of Hepatocelluler Carcinoma in a Cat. 20th ANNIVERSARY INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONFERENCE, 3-4 June 2010, STARA ZAGORA-BULGARIA. 12. Gozde YUCEL, Mehmet Eray ALCIGIR, Sertel SECER. Dermal Fibroma in a Faintail Goldfish. 20th ANNIVERSARY INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONFERENCE, 3-4 June 2010, STARA ZAGORA-BULGARIA. 13. Mehmet Eray ALCIGIR, Onder OZKIYICI. A Coincidental Case: The Pathomorphological Findigs Of Pneumonie With Different Agents In A Cow. 21th ANNIVERSARY INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONFERENCE, 2-3 June 2011, STARA ZAGORA-BULGARIA. Uluslararası Bilimsel Toplantılarda Sunulan Sözlü Bildiriler: 1. Arda Selin COŞKAN, Mehmet Eray ALCIGIR, Sevil ATALAY VURAL. Pathomorphological and Immunohistochemical Findings of Extragenital Canine Transmissible Venereal Tumor. SCIENTIFIC АNNIVERSARY CONFERENCE WITH INTERNATIONAL PARTICIPATION 15 YEARS TRAKIA UNIVERSITY, 21 Mai 2010, STARA ZAGORA-BULGARIA. 2. Mehmet Eray ALCIGIR, Sevil ATALAY VURAL, Gunay ALCIGIR. Hamartomatouse Type Polyp of Rectum In a Pekinese Dog. 20th ANNIVERSARY INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONFERENCE, 3-4 June 2010, STARA ZAGORA-BULGARIA. (En iyi sunum ödüllü) 3. Eser ÖZGENCİL, Rıfkı HAZIROĞLU, İrem Gül SANCAK, Mehmet Eray ALÇIĞIR. Kornea Alkali Yanıklarında Oluşan Limbal Yetmezliğin Tedavisinde Saf Membran ile Mezenkimal Kök Hücre Emdirilmiş Amniyotik Membranın Etkisi. Ercüment OVALI. XII. Ulusal Veteriner Cerrahi Kongresi, 19-22 Mayıs 2010, Belek-Antalya.
132
VII. Bilimsel Etkinlikleri Ödüller
1. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi 2004-2005 Eğitim Öğretim Yılı fakülte beşinciliği. (94.23 not ortalaması)
2. Fakülte eğitim öğretim süreci içerisinde patoloji dersinden en yüksek not ortalamasına sahip olması dolayısıyla sırasıyla Prof.Dr. Satı BARAN Patoloji Ödülü.
3. Fakülte eğitim öğretim süreci içerisinde anatomi dersinden Prof.Dr. Metin TAŞBAŞ Anatomi Ödülü.
4. En iyi sunum ödülü 20th Anniversary International Scientific Conference, 3-4 June 2010, STARA ZAGORA-BULGARIA. Projeler
Sevil Atalay Vural, Mehmet Eray Alçığır, Ali Özkara, Mehmet Fatih Bozkurt. Doğal Kuduz Virusu Enfeksiyonunda Apotozis’in Rolü, 20070810085 no’lu Ankara Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projeleri, Ankara, 2007-2009.
Rıfkı Hazıroğlu, Fatih Karel, İrem Gül Sancak, Nilüfer Yalçındağ, Mehmet
Eray Alçığır, Oytun Okan Şenel, Bülent Fahri İnce. Tavşanlarda Kapsüler Tansiyon Ring (KTR) ve/veya İntraokuler lens (IOL)’in Posterior Kapsüler Opasifikasyona Olan Etkisinin Oftalmoskopik ve Histopatolojik Olarak Değerlendirilmesi. 06b3338001 no’lu Ankara Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projeleri, Ankara, 2006-2009.
Fatma Eser Özgencil, Rıfkı Hazıroğlu, İrem Gül Sancak, Mehmet Eray
Alçığır. Tavşanlarda Korneal Alkali Yanık Sonucu Oluşan Limbal Yetmezliğin Tedavisinde, Mezenşimal Hücre Emdirilmiş Amniotik Membranın Korneal İyileşmeye Olan Etkisinin Değerlendirilmesi. 108O460 no’lu Tübitak, 1001 Programı Projesi, 2009-2010.
Rıfkı Hazıroğlu, Sevil Atalay Vural, Mehmet Rıfat Vural, Mehmet Eray Alçığır, İbrahim Mert POLAT, Arda Selin COŞKAN. Köpeklerin bulaşıcı venereal tümörünün klinikopatolojik, immunhistolojik ve insitu polimeraz zincir reaksiyonu (insitu PZR) metoduyla bulgularının değerlendirilmesi. 10B3338008 no’lu Ankara Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projesi, Ankara, 2010-devam ediyor. Mehmet Rıfat Vural, Sevil Atalay Vural, Şükrü Küplülü, Mert Polat, Mert Pekcan, Mehmet Eray Alçığır. İneklerde Kistik Ovaryum Dejenerasyonlarının Patogenezinde Transforming Growth Factor –β (TGF- β) Ailesinin rolünün İmmunohistokimyasal ve Western Blot yöntemleri ile Araştırılması. Ankara Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projesi, Ankara, 2010-devam ediyor. Osman Kutsal, Sevil Atalay Vural, Mehmet Eray Alçığır, Nihat Yumuşak, Arda Selin Coşkan. Kedilerin Aşı İlişkili Yumuşak Doku Sarkomlarında Patomorfolojik Bulguların Değerlendirilmesi. 10A3338004 no’lu Ankara Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projesi, Ankara, 2010-devam ediyor.
133
M. Refik Mas, Kenan Sağlam, M.Tahir Ünal, Kadir Öztürk, İlker Taşçı, Mehmet Yaşar, Hasan Gürel, Birol Yıldız, Sevil Atalay Vural, Cemal Akay, Mehmet Eray Alçığır, Ahmet Sayal. Deneysel kronik pankreatit modelinde sirolimusuygulamasının pankreas fibrozu, pankreatik stellat hücrelerde aktivasyon, apopitoz ve senesens üzerine etkilerinin araştırılması. Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığı Araştırma Bilimsel Kurulu, Araştırma Projesi. 2010-devam ediyor. Seminerler
1. Tavuklarda grup I Avian Adenovirus (Aviadenovirus) Enfeksiyonları. 2007, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
2. Avian İnfluenza Enfeksiyonları, 2007, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
VIII. Diğer Bilgiler
Aldığı Kurslar ve Katıldığı Eğitim Seminerleri
1. Radyoloji Sertifikası. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2010. 2. Bilimsel Kongre Kurul Üyeliği, IV. Veteriner Patoloji Kongresi, 28 Ekim- 02
Kasım 2008, Antalya. 3. “Reprodüksiyon Yönetimi” Semineri Katılım Belgesi, Ankara Üniversitesi
Veteriner Fakültesi Bilimsel Araştırma Topluluğu 2010 Yılı Seminer Etkinikleri Katılımı, AVBAT, 2010, Ankara.
4. “Numuneler” Semineri Katılım Belgesi, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Bilimsel Araştırma Topluluğu 2010 Yılı Seminer Etkinikleri Katılımı, AVBAT, 2010, Ankara.
5. “Köpeklerde Genital Organ Hastalıkları” Semineri Katılım Belgesi, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Bilimsel Araştırma Topluluğu 2010 Yılı Seminer Etkinikleri Katılımı, AVBAT, 2010, Ankara.
6. “Çevre Toksikolojisinde Hızlı Tarama Testleri” Kursu Katılım Belgesi ve Sertifikası. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi. 2010, Ankara.
7. “I. Kök Hücre Kursu ve V.Kök Hücre Sempozyumu” Katılım Belgesi, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), 25-26 Haziran 2010, Ankara.
8. 1.Veteriner Dermatoloji Semineri ve Kursu “Katılım Sertifikası” , Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 21-22 Ekim 2010, Ankara.
Diğer Etkinlikler
- Yabancı Dil Sertifikasyon Programı Katılım Belgesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Yabancı Diller Yüksek Okulu, İngilizce Dil Eğitim Programı, 2004-2005.