PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN • Sayı Number 4 • Aralık …€¦ · PAGE 8 SAYFA PAGE 6 SAYFA PAGE 4 SAYFA PAGE 12 SAYFA PAGE 2 Konya SAYFA PAGE 11 SİSTEMLEŞME FİRMALAR İÇİN

PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN • Sayı Number 4 • Aralık December 2014

Fuar TakvimiExhibition Calender

ICM Pun-talif ioreFortuna Fiore

AtikerMehmet Ali Atiker

TİMMehmetBüyük-ekşi

RÖPORTAJ INTERVIEWRÖPORTAJ INTERVIEWRÖPORTAJ INTERVIEW GEZİ TRAvEL

BültenPalamut Group

BULLETIN

SAYFA P A G E 8

SAYFA P A G E 6SAYFA

P A G E 4SAYFA P A G E 12

SAYFA P A G E 2

Konya

SAYFA P A G E 11

SİSTEMLEŞME FİRMALAR İÇİN NUH’UN GEMİSİ Mİ?Eskİden sadece mal ve hİzmet üretmek yeterlİyken artık Dünya değİştİ. verİmlİlİk, parayı ve İnsanı İyİ yönetmek, İnovasyon, değİşen dünyanın yenİ kavramları. nesİller boyu devam etmek İsteyen fİrmalar değİşİyor ve sİstemleşİyor

IS SYSTEMATIZING NOAH’S ARK FOR COMPANIES?

Daha Hızlı ve Doğru Karar Vermekİsteyen Yöneticiler için ERP Bilgi Akış Sistemi

ERP-Enterprice Resource PlanningFor Managers who wish to make a decision

faster and correctly

MAKALE ARTICLE

SAYFA P A G E 15

PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN • 2014PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN • 2014

2 3

ARALIKDECEMBER

ARALIKDECEMBER

Yenİ bİr yıla doğru...

towards a brand new year...

Yoğun fuar dönemi sebebiyle sektörü-müz hummalı bir çalışma döneminden geçiyor. Her sene yeniden katıldığımız fuarlar, yeniden kurduğumuz standlar, yeniden geliştirdiğimiz iş ilişkileri der-ken yorucu ancak verimli bir süreçteyiz.

Tam da bu tip yoğunluk dönemlerinde firmaların işleyişindeki sorun, sıkıntı ve eksiklikler daha göze batar, el yakar hale geliyor. En ufak bir unutkanlık, en küçük bir pürüz, en önemsiz görünen bir yanlış, bazen bütün iş sürecini sekteye uğratabiliyor.

Biz de bu sayımızın ana temasını, sa-dece firmalara değil, sektöre de yük bindiren ‘sistemsizlik sorunu’ olarak belirledik. Sektörün ileri gelenleriyle yaptığımız söyleşilerde onların da gö-rüşlerini aldık, çözüm yolları araştırdık. Yoğun emek harcayarak kurup geliştir-diğimiz işlerimiz, çocuğumuz gibi üzeri-ne titrediğimiz firmalarımız, hayatın ve ekonominin sayısız sınavında başarısız olma riskiyle karşı karşıya kalmadan önce, sistemsizlik sorununun çözümüne odaklanan uzman yazımızdan öğrenile-cek çok şey var.

Palamut Group olarak biz de geçmişte kendi sınavlarımızı verdik, ancak sonun-da sistemsizlik sorununu 3 yıl önce ERP sistemi entegrasyonuyla kesin bir şekil-de çözdük. Eskiden bize sürekli sorun yaşatan her konunun, ERP sistemiyle ne kadar hızlı ve hatasız çözüldüğüne bire bir şahit olduk. İş süreçlerinin tek çatı altında toplanmasının sayısız avanta-jını yaşadık, yaşıyoruz. Tanıdığımız her firmayı da benzer sistemleri kullanma-ya teşvik ediyoruz. Gerek Türkiye gerek Dünya ekonomisine pamuk ipliğiyle bağlı olan sektörümüzde, özellikle son dönemdeki politik çalkantıların etkile-rini göz önünde bulundurduğumuzda, en azından firma içinde stabil bir iş akı-şı sağlamak belki de her zamankinden daha önemli hale geliyor.

Ancak “ERP projeleri bir evlilik gibidir. Bu yüzden eş seçer gibi titiz davranma-nız lazım.” Dolayısıyla ERP sistemlerine geçmek isteyen her firmanın öncelikle bu konuda kendisine tam destek ve hiz-met verebilecek bir iş ortağı bulması da büyük önem taşıyor.

Fikirleri ve yorumlarıyla bültenimize değer katan sayın Mehmet Büyükekşi ve sayın Mehmet Ali Atiker’e teşekkür ede-rim. Hepimize, sistemli bir iş akışıyla ça-lışmanın tadına vardığımız ve bereketi-ni yaşadığımız, bol satışlı ve yeniliklerle dolu bir yıl dilerim.

BaskıEkspres Grafik Baskı Sis. Mat. ve Yay. San. Tic. Ltd. Şti.İkitelli Org. San. Bölgesi. Atatürk Bulvarı Deposite İş Mrk. A6 Blok Kat:3 No: 309-311 Başakşehir - İSTANBUL

Ulusal, Türkçe ve İngilizce üç aylık sektörel yayındır. Ücretsiz olarak dağıtılır.

Palamut Group Bülten [email protected]

İmtiyaz SahibiPalamut Group adına Recep Palamut

Yayına Hazırlayan & TasarımiSeeCreative Reklam Hizmetleriwww.iseecreative.com

Our sector is undergoing a fiery work period be-cause of busy exhibition period. With the fairs we attend, the stands we set up and the business relationships we develop every year, we are in a tiring but productive process.

The problems, troubles and shortcomings in the company’s functioning offend eyes and cost a bomb especially in this very type of busy pe-riods. The slightest forgetfulness, the tiniest problem, a mistake that appears the most unim-portant can sometimes wreck havoc the entire business process.

We’ve chosen this issue’s main theme as “sys-temlessness problem” burdening not only on firms but also the sector. In our conversations we’ve had with the sector leaders, we have re-ceived their opinions and we have sought after the solutions too. Before our business we set up and develop by labouring over, our firms we cod-dle like our kids will be confronted with the risk of failure in numerous tests of life and economy; there is much to learn from our expert article fo-cusing on the solution of systemlessness prob-lem.

As Palamut Group, we solved the problem of systemlessness with the integtration of ERP system 3 years ago. We encourage every compa-ny we know to use similar systems as we have witnessed that any subject that made us experi-ence continuous problems in the past have been solved quickly and accurately. To provide an stable workflow may perhaps become more im-portant than ever, when we consider particularly the effects of political turmoil in recent period in our sector hanged on both Turkey and the world economy by thread.

However, “ERP projects are like a marriage. That’s why we need to make tiny distinctions as if we choose our partner.” Therefore, it is of great im-portance for every company who wants to switch ERP systems to find a business partner who can provide full support and service to these compa-nies on this critical issue.

I thank dear Mehmet Büyükekşi and Mehmet Ali Atiker for enriching our newsletter with their ideas, reviews and wisdom. I wish all of us a year with lots of sales and full of innovation, and a year in which we get a taste of working with a systematic workflow and therefore experience its many blessings.

CEO’DAN MESAJ MESSAGE FROM CEO BİZDEN HABERLER NEWS FROM US

Afrika’da su oldukça zor ulaşılan bir değer ve hayatta kalabilmenin ilk şartı. Su sorunu çeken Afrika ülkesi Nijer’e sondaj makinesi yardımı ya-pan Rabve Vakfı yöredeki yüzlerce insanı en temel ihtiyacıyla buluştur-manın mutluluğunu yaşadı. Diğer yardım kuruluşlarından farklı olarak üretilen sondaj makinası coğrafi şartlara göre dizayn edilmiş olup böl-genin her tarafına ulaşabilecek techizata sahiptir.

Rabve Vakfı gönüllüleri Nijer ve Çad’da kurban organizasyonu gerçekleştir-di. İhtiyaç sahiplerine ulaştırılan kurban yardımları yüzlerce insana umut oldu. Rabve Vakfı dünya çapındaki gönüllü çalışmalarına kış aylarında da devam edecek.

Water in Africa is a preciousness that is quite difficult to reach and is the first requirement to survive.Rabve Foundation and aid volunteers, who gifted a drilling machine to Niger, the African country suffering from water problems, experienced glory for meeting the most essential need of hundreds of people of the region.

Rabve Foundation and aid volunteers carried out a Feast of Sacrifice organization in Niger and Chad. Feast of Sacrifice aids delivered to the needy has been hope to hundreds of people. Rabve Foundation will continue to their aid efforts worldwide during the winter.

SUYU ARMAĞAN EDEN YARDIM…

KURBAN ÇALIŞMALARI YÜZLERİ GÜLDÜRDÜ

AID THAT GIFTS WATER …

FEAST OF SACRIFICE HAPPIFIED

Palamut Group’un Çin ofisi Kore fuarında, İstanbul ekibi ise İran fuarında stand açtı. Ayakkabı yan sanayi pazarının oyuncularıyla bir araya gelen Palamut Group yetkilileri, ülkemizi ve ürünlerimizi daha geniş kitlelerle buluşturmanın neşesi ve heyecanıyla dolu dolu bir fuar dönemini geride bıraktı.

Palamut Group Aymod Fuarı’nı ziyaret etti. Farklı standları gezen ve yeni ürünleri inceleyen yetkililer iş ortaklarıyla bir araya gelerek verimli görüş-meler de gerçekleştirdi. Palamut Group önümüzdeki dönemde gerçekleşecek olan Aysaf Fuarı’na katılmak üzere hazırlıklara devam ediyor.

Rabve Vakfı, Suruç’ta bulunan Yunus Emre Anado-lu Lisesi’nde ilmihal dağıtımı gerçekleştirdi. Ekibi-mizle moral bulan Lise yetkilileri ve öğrencilerle hoş sohbetler gerçekleştirdik.

Palamut Group’s China office set up an exhibition booth at Korea fair, and the Istanbul team in Iran.Palamut Group officials, who met with actors of footwear subsidiary industry market, get through a fulfilling fair period with joy and excitement of bringing our country and our products together with larger masses together.

Palamut Group visited Aymod Fair. Officials, who visited various booths and scanned new products, also held productive meetings through coming together with their business part-ners. Palamut Group continues preparations to participate in the Aysaf Fair, which will be car-ried out afteryears.

Rabve Foundation distributed “ilmihal books” (books explaining the principles of Islam) at Yu-nus Emre Anatolian High School in Suruç. We had pleasant conversations with high school of-ficials and students, who gained moral through our team.

KORE VE İRAN’DA STAND TELAŞI!

FUAR ZİYARETLERİ DEVAM EDİYOR

İLMİHALLER SA-HİPLERİNİ BULDU

BOOTH EXCITEMENT IN KOREA AND IRAN!

FAIR VISITS ARE CONTINUED

ILMIHAL BOOKS WERE DELIVERED TO THEIR OWNERS

RECEP PALAMUTPalamut Group, CEO

FUAR TAKVİMİ EXHIBITION CALENDERİzmir Ayakkabı, Çanta ve Aksesuarları Fuarı

(İzmir Shoes and Bags Fair)

GAPSHOES (Uluslararası Ayakkabı Terlik Saraciye ve Yan

Sanayi Fuarı) (GAPSHOES Footwear Industry Suppliers Fair)

MICAM Milano

Afrika Deri Ayakkabı ve Yan Sanayi Fuarı

(All African Leather Fair)

Lineapelle Rho-Milano

AYMOD (Ayakkabı Moda Fuarı) (Shoe Fashion Exhibition)

AYSAF (Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı) (Footwear Industry Suppliers Fair)

Guangzhou Shoes and Leather (Ayakkabı ve Deri Fuarı)

11-14.12.2014

17-20.12.2014

15-18.02.2015

20-22.02.2015

25-27.02.2015

15-18.04.2015

06-09.05.2015

01-03.06.2015

ICM Puntalifiore ayakkabı bombesinde kullandığı üstün teknoloji ve 60 yılı aşkın tecrübesi le dünya çapında kalitenin markası.

www.puntalifiore.it

İŞİN UCUNDA TEKNOLOJi VAR

ICM Puntalifiore is a world wide shoe brand by the technology it’s used in shoe cambers and over 60 years experience.

THE SECRET IS TECHNOLOGY

hasan ökçesİZ told about atİker’s journey, and mehmet alİ atİker shared hIs wIse Words about the busIness Life.

MEHMET ALİ ATİKER

ATİKER

WHAT IS THE ESTABLISHMENT STORY OF ATIKER GROUP?Atiker entering the sector with turnery first in 30 square meter in 1971 has started to ac-tively operate in many diffeerent sectors and became a a group of companies exporting to the all world. Today we have almost 1000 deal-ers in 85 cities of Turkey.We are trying to be a leader in Turkey trade. We did what we did so far as our own brand,we never out-sourced. Atiker Footwear also rep-resents our company’s investing in shoemaking. Despite being a quite bumpy sector,we are glad.

Such fluctuations will be encoun-tered all the time. When you start a business,the first 5 years will be unsteady. What is going on in Ukraine,Russia and Syria is also af-fecting us. We are affected by all aspects except for our LPG busi-ness. We export 8-10 tons of auto-gas to the world every day. There is much demand from domestic mar-ket! But footwear sector has begun as a field which we continued with the support of my uncle.

WHAT ARE THE ADVANTAGES OF BEING A PARTICIPANT IN ATIKER GROUP?In essence of the job,there is seri-ous work and standing behind the work. This is a situation that ben-efits in each issue. It makes prom-inence both as an advertisement and name. The firm is known in almost every country because they have their

own companies in 48 countries.We can work as if we are 15 years firm even in footwear sector we entered 3 years ago.DO YOU ATTEND FAIRS?We attend Antalya, İstanbul, Gaziantep, İzmir, Moscow Fairs regularly. Foreign fairs have an impact effect. We gained a lot of customers with our fairs in Russia and Ukraine and we received many orders. We still keep receiving orders.It is sure that different countries bring different expectations. What is sold in Turkey may not be sold be there. For instance,the pat-terns and models are very different in Russia. Leather and fur models are preffered. They also prefers stylish models of sandals and they are dressers.The mosty preferred models and numbers show difference from region to region

even in Turkey,though. We are trying to make shoes towards every demand.

HOW DO YOU ANALYZE THE PROGRESS OF THE IN-DUSTRY IN YOUR BUSINESS SECTORS? WHAT DOES THE PICTURE IN THE DOMESTIC SAY TO US?Domestic market is troubled especially in foot-wear sector now,nobody hasn’t accomodated oneself to his/her circumstances and people have 2000-3000 instead of 1000 when they see the fixed term. Winter didn’t come,nobody could sell goods.If winter won’t ocur as it should be this year again,many people will face with economic dis-tress. But the ones with money and financial possi-bilty will do their business anyway. The situation is the same in textile sector,too. We have goods and we expect them to be sold. The situation is clear and the progress is positive only in LPG business. We have starterd producing winter footwear mod-els of 2015 recently.We sold the products for next summer at the last fairs,too. Good or Bad? It can be discussed,we put the name before the baby comes to world. HOW IS THE SECTOR AFFECTED BY THE TENSION IN NEIGHBORING COUNTRIES?There is no trouble with prudent and decent ar-tisans. But the others complain saying “I couldn’t

sell boots because it didn’t snow”. When the sun disappears for some time , they say: “I couldn’t sell sandals.” We have visited many artisans. Everyone has made sales in some way. But they get into bind because of either credit debts or surplus goods and difficulties of the past. Textile and footwear sec-tors are very much attached to each other,talking points will not end in this field. It is always found something to be complained about.

YOU WORK WITH PALAMUT GROUP. HOW IS YOUR BUSINESS RELATIONSHIP?We work with Palamut Group since we started this business. Thanks to them,they always come here and try to help if there is something wrong with finish and paint. We haven’t have trouble with each other so far. We are very pleased with both the ser-vice and products we use.

THE TOPIC IN THIS ISSUE OF OUR LETTER IS THE SYSTEMLESSNESS PROBLEM IN COMPANIES. MANY TURKISH COMPANIES EXPERIENCE DIFFICULTIES IN THIS REGARDS. DO YOU HAVE SUCH KINDS OF PROBLEMS? HOW DO YOU THINK THIS AFFECTS THE BUSINESS LIFE AND THE INDUSTRY IN GENERAL?Our footwear sector is already unsystematic! But his systemlessness can be solved by each firm’s own efforts. It is also essential to budget and give importance to R&D and innovation for the firm to

recognize its own capacity. It is not easy to be suc-cessful and systematic without investing human,-functioning and the future.

WHAT WOULD YOU ADVISE THE YOUTH WHO WANT TO START BUSINESS?My son works in here now. He graduated from the department of footwear design. We love footwear business but it an arduous work. Therefore,you must love this job first otherwise this job can’t be done. And of course you need to work day and night. You must forget the house! I could go home for totally 4 months in 3,5 years. We are either here,or abroad and fairs..That’s why,it is a must for you love your job,or else it is really difficult to be successful. We risen from the ranks,we are experi-enced in this sector and we have lacks of terms and information. I raise my son in a way in which both he will both learn practical functioning inside and receive technical education of this job so that he can’t have lackings.

WISE WORDS FROM MEHMET ALİ ATİKER...It is no joke to take money from the pocket of the citizens in Turkey not only in footwear sector but every sector. The real issue is to

bring money abroad to Turkey. Or you’ve taken from me,I’ve taken from you,we can’t grow in this way. We desire for the money in the pockets of foreign companies. That’s why were work hard,we renew ourselves. We watch the fashion and color and we go to the fairs.

But no matter what job we do, it is clear that the firm making quality products,standing behind its brand and renewing itself will be successful. Small profit,reli-able customer,plenty of turnover..this is the rule of trade! Everyone will love his/her job at first and sell to the world with small prof-it. We cant stand barefoot for 15 minutes,we need to wear shoes. Shoes are a never ending need.

Our industrialists who were afraid of going to İstanbul go to China,India and Germany now. Everyone is eager to sell goods to reliable Merchant. The whole point is to know self-renewal,fol-

lowing technology and fashion. It is a must to extend the training of intermediate staff and manufacturing and marketing. Or else, find-ing qualified employee is getting harder and harder. Unemployment is already very low in Konya, our problem is to find new and quali-fied employee.

Occupational statistics need to be done to sup-port the trade in Turkey. What is the reason of long-term in footwear? There is a lot of supply over demand. It is risky to get into this job only for you want. It is meaningless to start this business if I can’t maintain a certain quality,my capital isn’t enough and if I don’t have a mar-ket. Or we often see losing money and working for worker’s salary. If you start a business,you need to make money. For this purpose,both the state and chambers of artisans need to make the necessary sectoral feasbility.

My room is in the entrance of this building in order to be role model for both Turkey and Konya. It is not on the second floor on the top. I meet all my guests,employees,business partners at the entrance of the gate and ev-erybody can come to my room and talk about his/her sorrows. This is my biggest message!

& HASAN ÖKÇESİZ


4 5

ARALIKDECEMBER

ARALIKDECEMBER

ATİKER GRUP’UN KURULUŞ HİKAYESİ NEDİR?1971’de sektöre ilk olarak 30 m2 bir iş-yerinde tornacılıkla giren Atiker zaman içinde birçok farklı sektörde faaliyet göstermeye başlamış ve tüm dünyaya ihracat yapan bir şirketler grubu haline gelmiştir. Bugün Türkiye’nin 85 ilinde 1000’e yakın bayimiz var. Yurt dışında 45 ülkeye mal satıyoruz. Türkiye ticare-tinde öncü olmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar ne yaptıysak kendi markamız ola-rak yaptık, asla fason çalışmadık. Atiker Ayakkabı da firmamızın ayakkabıcılığa yatırım yapma isteğini temsil ediyor. Oldukça inişli çıkışlı bir sektör olmasına rağmen biz memnunuz. Bu tür iniş-çıkış-lar her zaman olacaktır. Bir iş kurduğunuz zaman ilk 5 sene zaten çalkantılı geçer. Ukrayna, Rusya, Suriye derken oralarda ne oluyorsa bizi de etkiliyor. LPG işleri-miz dışında her bakımdan etkileniyoruz. Otogazda dünyaya her gün 8-10 ton ih-racat yapıyoruz. İç piyasadan fazla talep var! Ama ayakkabı sadece dayımın des-teğiyle sürdürdüğümüz bir alan olarak başladı.

ATİKER GRUP’UN İŞTİRAKİ OLMANIN AVANTAJLARI NELER?İşin özünde ciddi çalışmak ve yaptığı işin arkasında durmak var. Her konuda fayda sağlayan bir durum. Hem reklam hem de isim olarak ön plana çıkmayı sağlıyor. Ner-deyse her ülkede tanınıyor, 48 ülkede ken-di şirketleri var. 3 senedir girdiğimiz ayak-kabı alanında bile 15 senelik firma gibi iş yapabiliyoruz.

HİTAP ETTİĞİNİZ MÜŞTERİ KİTLESİ HANGİSİ?Şu anda hem bayan hem erkek ayakkabısı yapıyoruz ve birebir perakende çalışıyo-ruz. Çeşit olarak da sandaletten tutun fan-tezi ayakkabıya kadar gündelik ve konfor grubundan her çeşit var.

hasan ökçesİz atİker’İn yolculuğunu anlattı, Mehmet ALİ atİker İse İş hayatına daİr değerlİ yorumlarını bİzlerle paylaştı...

FUARLARA KATILIYOR MUSUNUZ?Antalya, İstanbul, Antep, İzmir ve Moskova Fuarları’na düzenli olarak katılıyoruz. Yurt dışı fuarlar çok etkili oluyor. Ukrayna’da ve Rusya’da yaptığımız fuarlarla çok müşteri kazandık, çok sipariş aldık. Hala da devam ediyoruz. Tabi farklı ülkeler farklı beklen-tiler getiriyor. Türkiye’de satılan oralarda satılmayabiliyor. Mesela Rusya’da kalıplar da modeller de çok farklı. Kürklü ve deri modeller tercih ediliyor. Sandaletlerde de şık modelleri tercih ediyorlar. Giyim-ku-şamlarına düşkünler. Gerçi Türkiye içinde bile ağırlıklı tercih edilen model ve numa-ralar bölgeden bölgeye fark eder zaten. Biz her kesime, her talebe yönelik ayakka-bı yapmaya çalışıyoruz.

Türk üreticiler son dönemde kendilerini çok daha iyi pazarlıyor. Yurt dışına eskiden 3-5 kişi giderken şimdi yüzlerce kişi gidi-yor, bazen ar-ge’yi bile buradan götürüyor-lar. Şimdi her firma kendini aştı, dünyanın her yeri yakınlaştı. Yurt dışındaki en güçlü rakibimiz öncelikle Çin ama orası çok ayrı bir dünya, onlarla rekabete kimsenin gü-cünün yetmesi mümkün değil! Ama kalite olarak en yakın rakibimiz İspanya olabilir.

İŞ YAPTIĞINIZ SEKTÖRLERDE SEKTÖRÜN GİDİŞATINI NASIL GÖRÜYORSUNUZ? YURT İÇİNDEKİ TABLO BİZE NELER SÖYLÜYOR?

Özellikle ayakkabı sektöründe iç piyasa şu ara sıkıntılı, kimse ayağını yorganına göre uzatmamış, insanlar vadeli görünce 1000 alacağına 2000-3000 almış. Kış olmamış, kimse mal satamamış. Bu sene de kış ol-mazsa çoğu insan sıkıntıya girecek. Ama parası ve imkanı olan yine de iş yapacak-tır. Tekstilde de durum aynı. Elde mal var, satış olsun diye bekliyoruz. Bir tek LPG işinde durum net, gidişat olumlu. Ayakka-bıda son olarak 2015’in kışlık modellerine başladık. Son fuarlarda da gelecek yazın ürünlerini sattık. İyi mi kötü mü tartışılır tabi, çocuk olmadan ismini koyuyoruz!

SEKTÖR ÇEVRE ÜLKELERDEKİ GERİLİMDEN NASIL ETKİLENİYOR?Düzgün esnafta, hesabını kitabını bilen es-nafta sıkıntı yok. Ama diğerleri kar yağma-yınca ‘bot satamadım’ diye şikayet eder. Güneş biraz kapasın ‘sandalet satamadım’ der. Birçok yeri gezdik, gördük. Herkes bir şekilde satış yaptı. Ama ya kredi borcun-dan, ya fazla mal aldığından ve geçmişten gelen sıkıntılardan dolayı dara düşüyor. Tekstil ve ayakkabı birbirini çok bağlayan sektörler, bu alanda laf bitmez. Mutlaka şi-kayet edilecek bir şeyler bulunur!

PALAMUT GROUP’LA ÇALIŞIYORSUNUZ. İŞ İLİŞKİLERİNİZ NASIL?İşe başladığımızdan beri Palamut Group’la çalışıyoruz. Sağolsunlar, sık sık buraya ge-liyorlar, finisajda boyada bir sıkıntı varsa hemen yardımcı olmaya çalışıyorlar. Şu ana kadar hiç sorun yaşamadık. Hem kul-landığımız ürünlerden hem de hizmetten çok memnunuz. Bir şeyi bir kez oturttu-ğum zaman ben ondan pek vazgeçmem zaten! Palamut Group’la da bu şekilde iler-liyoruz.

BÜLTENİMİZİN BU SAYIDAKİ KONUSU FİRMALARDAKİ SİSTEMSİZLİK SORUNU. ÇOĞU TÜRK FİRMASI BU KONUDA SIKIN-TILAR YAŞIYOR. SİZ DE BU TİP SIKINTILAR

YAŞIYOR MUSUNUZ? SİZCE BU DURUM SEKTÖRÜ VE GENEL OLARAK İŞ HAYATINI NASIL ETKİLİYOR?Bizim ayakkabı sektörü zaten sistemsiz bir sektör! Ancak her firmanın kendi ça-balarıyla çözülebilir. Firmanın kendini ve kapasitesini tanıması için de Ar-Ge’ye ve inovasyona bütçe ayırmak, önem vermek gerekiyor. İnsana, işleyişe ve geleceğe ya-tırım yapmadan sistemli ve başarılı olmak zor.

SEKTÖRE YÖNELİK DEVLET DESTEĞİNİ YE-TERLİ BULUYOR MUSUNUZ?Bu konuda çok bilgilendirildik ama şu ana kadar bir destek kullanmadık. Öz kaynağı-mızdan gidiyoruz.

İŞ HAYATINA ATILMAK İSTEYEN GENÇLERE NELER TAVSİYE EDERDİNİZ?Oğlum şu an burada çalışıyor. Ayakkabı ta-sarımı bölümünü bitirdi. Ayakkabı işi çok sevdiğimiz bir meslek ama meşakkatli. Dolayısıyla önce bu işi sevmek lazım, yok-sa yapılmaz. Bir de tabi gece-gündüz çalış-mak gerekiyor. Evi unutmak şart! Ben 3,5 senedir eve ancak toplam 4 ay gitmişimdir. Ya buradayız, ya yurt dışındayız, fuarlarda-yız... Bu nedenle işini sevmek şart, yoksa

başarılı olmak çok zor. Bizler çekirdekten yetiştik, tecrübemiz çok ama bilgi-terim eksikliklerimiz de var. Ben oğlumu hem içerdeki pratik işleyişi öğrenecek hem de bu işin teknik eğitimini alacak şekilde ye-tiştiriyorum ki hiçbir eksiği olmasın.

İŞ SEBEBİYLE SIK SEYAHAT EDİYOR MUSU-NUZ? ÖZELLİKLE SEVDİĞİNİZ, SİZDE İZ BI-RAKMIŞ ÜLKE VE ŞEHİRLER VAR MI?Bizim şu anda en çok sevdiğimiz yer İstan-bul. Piyasa orada! Moskova, İtalya, Alman-ya da çok güzel. Ama İstanbul bambaşka. Boğaz’a bir gittiğinizde bütün dertleri unutuyorsunuz!

MEHMET ALİ ATİKER’DEN ALTIN DEĞE-RİNDE TESPİTLER...

Sadece ayakkabı sektöründe değil her sektörde, Türkiye’deki vatandaşın ce-binden para almak iş değil. Yurt dışın-daki parayı Türkiye’ye getirmek asıl mesele. Yoksa ben senden almışım sen benden almışsın, biz büyüyemeyiz. Ya-bancı firmaların cebindeki parayı alma-ya talibiz! O nedenle çok çalışıyoruz, kendimizi yeniliyoruz. Modayı ve rengi takip ediyoruz. Fuarlara gidiyoruz.

Ama ne iş yaparsak yapalım, kaliteli ürün yapan, markasının arkasında duran, ken-dini yenileyen firma mutlaka başarılı olur. Az kar, sağlam müşteri, bol ciro, ti-caretin kuralı bu. Her insan işini sevecek, yaptığı işi evvela kendi beğenecek, az karla tüm dünyaya satacak! Yalın ayak 15 dakika ayakta duramayız, mutlaka ayakkabı giymeye ihtiyacımız var. Ayak-kabı asla bitmeyecek bir ihtiyaç.

Bundan 10 sene evvel İstanbul’a git-meye korkan sanayicilerimiz artık Çin’e, Hindistan’a, Almanya’ya iş yap-maya gidiyor. Herkes sağlam tüccara mal satmaya can atıyor. Bütün hadise kendini yenilemeyi bilmek, teknoloji-yi ve modayı takip etmek. Ara eleman, imalat ve pazarlama eğitimini de yay-gınlaştırmak şart. Yoksa kalifiye ele-man bulmak gittikçe zorlaşıyor.

Türkiye’de ticarete destek olmak için mesleki istatistikler yapılması lazım. Niye ayakkabıda vadeler uzun? Ta-lebin çok üstünde arz var. Bu işe sırf istiyorum diye girmek tehlikeli. Belli bir kaliteyi tutturamayacaksam, ser-mayem yeterli değilse, pazarım yoksa, bu işe girmenin anlamı yok. Yoksa za-rar etmek, işçi maaşına çalışmak çok sık gördüğümüz şeyler. Bunun için de hem devletin hem de esnaf odalarının gerekli sektörel fizibiliteleri önceden yapması lazım.

Hem Türkiye’ye hem de Konya’ya örnek bir sanayici olmak için benim odam bu firmanın binasının giriş kapısındadır. İkinci katta veya en tepede değildir. Bütün misafirlerimi, çalışanlarımı, iş or-taklarımı kapının girişinde karşılarım, her an herkes odama gelebilir, derdini anlatabilir. En büyük mesajım bu!

Röportaj INTERVIEW Röportaj INTERVIEW

MEHMET ALİ ATİKER& HASAN ÖKÇESİZ

ATİKER

1971 YILINDA KONYA’DA İLK DEFA

REKLAM VEREN, PRO-MOSYON FAALİYETİ

YAPAN FİRMA ATİKER OLMUŞTUR

FİRMALARIN %90’I KENDİNİ

YENİLEMİYOR VE MARKALAŞMAYI İHMAL EDİYOR.

SIKINTILAR DA HEP O NOKTADA BAŞLIYOR.

DÜNYADA 2 ŞEY DURMAZ: ACIKAN YİYECEK, ESKİYEN

GİYECEK!

Atiker has become the first firm giving adver-tisement in Konya and

being engaged in promo-tion activities in 1971


6 7

ARALIKDECEMBER

ARALIKDECEMBER

BİZE KISACA FİRMANIZ, ÜRÜNLERİNİZ VE HİZMETLERİNİZ HAKKINDA BİLGİ VE-RİR MİSİNİZ ?Industria Chimica Mediterranea 1952 yılında dedem tarafından kurulmuş. O zamanlar ahşap için vinil asetat ya-pıştırıcılar ve ayakkabı sektörü için solvent bazlı tutkal imal ediliyordu. 1990’da benim firmada çalışmaya başlamamdan birkaç yıl sonra, ayak-kabı sektörüne bombe ve fortlar için solvent malzeme üretimine başladık.

Yeni bir ürüne geçmemiz hem ayakkabı sanayii için tutkal üretiminde 40 yıllık tecrübemizin bir sonucu , hem de ino-vasyon adına bir gereklilikti.

FİRMANIZIN GELECEĞİNİ NASIL GÖRÜ-YORSUNUZ? ŞU ANDAKİ MEVCUT ÜRE-TİMİNİZ DIŞINDA BAŞKA TEKNİK ÇA-LIŞMALARINIZ VAR MI?

Ben oldukça iyimserim. Her ne ka-dar süregelen bir global bir kriz

olsa da, doğru kararlar ve doğru odaklanma ile başarımızı sürdü-receğimize inanıyorum.Bu arada yakında sonuçlandıra-cağımız bir projemiz var; temel işimiz olan emdirilmiş kumaş-lar ile sıcak eriyik laminasyon

reziztansının avantajlarını bir araya getirecek lamine destek

kalıplar.

BOMBE VE FORT-LARDA KULLANI-LAN SOLVENTLE-RİN NİHAİ ÜRÜNE ETKİLERİ NELER-DİR?Bizim sektörümüz-de kullanılan sıcak

erimiş tutkallar ge-nelde eva veya tpu

bazlıdır. Her ikisi de toz veya filmde kulla-

nılabilir. Bunların bom-be ve fortların sertliği

ve esnekliği ile ilgili nihai ürün üzerinde son derece önemli etkileri vardır.

Bir uç noktada, eva bazlı toz kaplamanın kalıp yapısını değiş-tirmediğini gördük. Bir başkasında ise tpu filmin ürünün sertliğini arttırdı-ğına şahit olduk. Bu ikisi arasında

toz tpu ve eva film olacak.

BOMBE VE FORT-LARIN KESİM YÖNÜ

ÖNEMLİ MİDİR? Pamuk bazlı ürünlerde

kesim yönü önemlidir. Özellikle bombeler için.

Bombeye kuvvetli çekme uygulayan makinede sabit

kalıplarda kumaş özelli-ğinden faydalanmak için 45

derecelik bir açı ile kesmek avantaj sağlayabilir. Fortlar

aynı derece baskı altında olma-yacağından genellikle düz ke-

sim yapılır; bu şekilde çalışmak randımanı arttırır. Non-woven/

dokuma olmayan ve ekstrude/çekilmiş malzeme için ise özellikle tercih edilen bir kesim yönü yok-tur.

BOMBE VE FORTLARI DERİYE UYGULAR-KEN ISI VE SÜRENİN ÖNEMİ NEDİR?Sıcak erimiş tutkallar ile kalıp kaplama-da iki etken faktör ısı ve zamandır. Son kullanıcı hem ısıyı hem zamanı ka-lıba düzgün yapışma için iyi ayarlama-lıdır. Makine ekipmanını kullanılacak yapışkana göre ayar yapmak önemlidir çünkü farklı polimerlerin farklı karak-teristikleri vardır.

Bu arada bizim buradaki anlatımlarımız tamamen önerilerden ibaret. Aslında üçüncü bir etken de sayanın kalınlığı-dır; örneğin kalın sayalar ısının bir kıs-mını emer, dolayısıyla daha yüksek ısı uygulamak gerekebilir. Ama her deri yüksek ısıya dayanıklı olmayabilir, bu durumda ısıyı azaltıp süreyi arttırmak gerekir.

BOMBE VE FORTTA PAMUKLU VE NON-WOVEN/DOKUMA OLMAYAN MAL-ZEME KULLANIMININ ÜRÜNE ETKİLERİ NELERDİR? BUNLARIN BİRBİRİNDEN FARKLI ÖZELLİKLERİ VAR MIDIR?Bombe ve fort için malzemeler 3 tür-lüdür:

1. Non-woven/dokuma olmayan içine emdirilmiş2. Pamuklu emdirilmiş3. Çektirme.

Her bir türün kendine has ve imal edi-lecek ayakkabı türüne göre özellikleri mevcuttur.

1. Non-woven/ dokuma olmayan içine emdirilmişBunlar en basit ve ucuz malzemelerdir. Temel özellikleri sertlikleridir. Bunun-

la birlikte oynandığında / büküldüğün-de eski şeklini alma kapasitesi zayıftır. Daha çok, özellikle fortlarda, dağcılık ve güvenlik için imal edilen ayakkabı-larda kullanılır. Bombelerde, elastik ol-madığından çok kullanılmaz.

2. Pamuklu emdirilmişPamuklu ürünler bütün dünyada şekil alma ve kalıp suretini çıkarma kabi-liyetinden dolayı yüksek kaliteli deri ayakkabılar ile telaffuz edilir. Esnek ve elastiktirler. Doğru kullanıldığında uzun ömürlüdürler.

Oynanıp büküldüğünde eski şeklini alma önemli ve hassas bir özelliktir. Dolayısıyla hem erkek hem kadın ayak-kabılarında kalite için tercih sebebidir.

3. ÇektirmeBunlar bütün dünyada ençok kullanılan türdür. İlk başta spor ayakkabılar için tasarlanıp üretilmiştir ama şu anda her tip ayakkabıda kullanılıyor. Bu kadar yaygın olarak kullanılmasının sebebi dayanıklılığı ve esnekliliği çok iyidir. Dolayısıyla seri imalatlarda çok kulla-nılır.

İŞLER İSTEDİĞİNİZ GİBİ GİTMEDİĞİNDE, ÖRNEĞİN ARZU ETTİĞİNİZ BİR PROMOS-YONUN OLUŞMAMASI DURUMUNDA VEYA BİR PROJENİN GERÇEKLEŞMEDİ-ĞİNİ GÖRDÜĞÜZDE NASIL ÜSTESİN-DEN GELİRSİNİZ ?Soruna herzaman belli bir mesafeden bakmaya çalışırım. Unsurları ve işin içindeki insanları analiz etmek için bir mola veririm. Beklerim, düşünürüm ve çözüm sonunda neredeyse kendiliğin-den gelir.

PALAMUT GROUP’UN MARKALAŞMASI-NI NASIL BULUYORSUNUZ ?Şahane, mi piace, me gusta mucho! Keşke sadece bir tane değil çok daha fazla olsalar!

İŞİNİZDEN DOLAYI ÇOK SIK SEYAHAT EDİYORSUNUZ. EN BEĞENDİĞİNİZ ÜLKE VE ŞEHİRLER HANGİLERİ ?Bunu sadece kompliman olsun diye söylemiyorum ama Türkiye bunlardan biri. Bunun yanında İspanya’nın neşesi, keyfi, Hindistan’ın gizemi beni çok et-kiliyor. Çin’de ise kendimi tam olarak rahat hissediyorum diyemem.

HOBİLERİNİZ VAR MI ?Bir zamanlar tenis oynar ve kayak ya-pardım. Şimdi en favori hobim yeğen-lerim. Onlarla vakit geçirmekten güzel bir şey yok.

GENÇ GİRİŞİMCİLERE NE TAVSİYE EDERDİNİZ ?Asla vazgeçmeyin!


Fortuna Fıore

ICM PUNTALIFIORE HER NE KADAR SÜREGELEN BİR

GLOBAL KRİZ OLSA DA, DOĞRU

KARARLAR VE DOĞRU ODAKLANMA

İLE BAŞARıMıZı SÜRDÜRECEĞİMİZE

İNANıYORUM

BİR KADIN OLARAK, BEN MÜŞTERİLERİMİ

POHPOHLANACAK, BAKILACAK

KÜÇÜK ÇOCUKLAR OLARAK GÖRÜRÜM.

BÜYÜDÜKLERİNİ GÖRMEK MÜKEMMEL

BİR durum!

İSTANBUL MODERNİZMLE

GELENEKSELLİĞİN MUHTEŞEM BİR KARıŞıMı, DOĞU

İLE BATıNıN İÇTEN KAYNAŞıMı...

Industria Chimica Mediterranea puntalıfıore’nİn İyİmser ve neşelİ sahİbİ Fortuna Fıore sorularımızı cevapladı.

optımıstıc and cheerful, the Ceo of ICM puntalıfıore, Fortuna fıore answered our questıons!

FORTUNA FIORE

ICM PUNTALIFIORE

COULD YOU BRIEFLY INTRODUCE US YOUR COMPANY, PRODUCTS AND SERVICES?Industria Chimica Mediterranea has been founded in 1952 by my grandfather. At the time it was producing vinyl acetate glues for wood and solvent base adhesive for footwear. Then, in 1990, after few years I had joined the company, we begun to produce materials for toe-puffs and counters. The introduction of this new production was due to the experience gained in 40 years of adhesives manufacturing and also to the necessity of innovation.

HOW DO YOU SEE THE FUTURE OF YOUR COM-PANY? DO YOU HAVE ANY NEW TECHNICAL TRIES OTHER THAN THE PROCESS YOU AL-READY PRODUCE?I am optimistic. Despite the persistence of the world economic crisis, I am sure that with the right commitment and a special focus we will be able to improve our achievements. There is an important project which should be soon fi-nalized : the production of laminated supports in order to combine the advantages of impreg-nated fabrics, our actual core business, with the resistance of an hot melt lamination

WHAT ARE THE EFFECTS OF GLUES USED ON ROUND HEADS AND FORTS TO ON FINAL PRODUCT?The hot melt adhesives used in my sector are generally eva or tpu based. They both can be used in powder or film. They might effect significantly the final product as they modify the rigidity of the toe-puff or counter. At one extreme we find a powder eva base coatation which will not modify the structure of the support. At the other, a film in tpu which will strongly increase the stifness of the product. Between these two there will be tpu powder and eva in film.

DOES THE CUTTING DIRECTION MATTER ON ROUND HEADS AND FORTS ? WHY ?In cotton base products cutting direction is important, especially for toe puffs. The last-ing machine applies a strong traction to the toe puffs therefore, in case of rigid supports, might be convenient to cut it at 45° in order to take advantage of the fabric structure. Count-er does not soffer the same stress therefore it’s generally preferable to cut it straight: it will increase the yield. Non woven base and extruded materials do not have a preferable cutting direction.

WHAT IS THE SIGNIFICANCE OF TIME AND HEAT AP-PLIED WHEN FIXING ROUND HEADS AND FORTS ON TO LEATHER ?Temperature and time are the two variables in-volved in the bonding of support coated with hot melt adhesive. The final user must find a couple of temperature and time able to ensure the proper adesion of the supports. It’s important to set cor-rectly the machines according with the adhesive used, because different polymers will have dif-ferent characteristics. By the way our indications are mere suggestions. In fact a third variable is the thickness of the upper: for examples thicker uppers will absorbe part of the heat so it will be necessary to increase temperature. But not all the leathers can substain strong heat. In these case it’s possible to reduce it and increase the time .

WHAT ARE THE EFFECTS OF COTTON AND NON-WOVEN MATERIALS USED IN ROUND HEADS AND FORTS ON PRODUCT ? WHAT ARE THE DIFFERENT FEATURES FROM ECHOTHER ?The products for toe-puffs and counters may be di-vided in three big families:1. Impregnated in non woven2. Impregnate in cotton3. extrudedEach family has its own specific characteristics and results suitable for a specific kind of shoes.

1. Impregnated in non wovenThese are the simplest and cheapest articles. Their main characteristic is rigidity but, on the other hand, they don’t have a strong rebounce effect (capacity to return back in shape). They are mostly used, especially for counters, in mountain shoes and safety shoes. For toe puffs, because of their lack of elasticity, they are not used much.

2. Impregnated in cottonProducts in cotton are universally associated to high quality leather shoes because of their capaci-ty to copy and keep a shape. They tend to be very flexible and elastic. If correctly used, they have high elongations. Their rebounce effect is sig-nificant but gentle. It makes them the preferable choice for elegant shoes both for men and women.

3. ExtrudedThis represent the family of products most widely used worldwide. Originally developed for sports shoes, they are actually used for all kind of shoes. The main reason of their diffusion is their resis-tance to traction and their resilience that makes them suitable for mass productions.

HOW DO YOU SEE TURKEY ABOUT THE PRODUC-TION AND R&D QUALITY?I have always thought that Istanbul reflects Turkey as a whole. I think it is an incredible mix of moder-nity and tradition, an intimate fusion of East and West; a stunning mix that is actually producing, and will keep on producing increasingly surprising results.

WHAT ARE THE QUALITIES THAT MAKE YOU UNIQUE AS PUNTALIFIORE COMPARED TO OTHER MANUFAC-TURERS?I.C.M./Puntali Fiore is a family-owned company. This means: quick decisions, direct involvement of workers, and a streamlined and essential organiza-tion. For us Customers are not only names. They are persons who, like us, have to afford problems and difficulties every day. We try to help them find a solution. I want to go further: personally, being a woman, I treat my Customers like children to take care of, to pamper and support. Then they grow up, and it is a great satisfaction !!

COULD YOU TELL US ABOUT A PROJECT OR ACCOM-PLISHMENT THAT YOU CONSIDER TO BE THE MOST SIGNIFICANT IN YOUR CAREER?The one which still has to come. When I achieve something, it doesn’t feel like a big deal. I think you can always do better and should always do better. I feel good when I have a new idea under way. The only result I reached in my life? Having been able to be a mother and a contractor at the same time. When I think this over, the only thing I can say is: “What a hard work!”.

WHEN THINGS DID NOT GO THE WAY YOU WANTED ,LIKE A PROMOTION YOU WANTED AND DID NOT GET, OR A PROJECT THAT DID NOT TURN OUT HOW YOU HAD HOPED, HOW DO YOU MANAGE TO OVERCOME?I try to keep the problem at a distance. I pause to analyze the facts and the people involved. I wait, I think and then there finally comes the solution, almost on its own.

HOW ABOUT THE BRANDING OF PALAMUT GROUP?l love it, mi piace, me gusta mucho! I would like to have two of them!

YOU TRAVEL A GREAT DEAL DUE TO YOUR BUSI-NESS. WHICH ARE YOUR FAVOURITE COUNTRIES?I don’t say this only to be complacent, but Turkey is one of them. Spain for its cheerfulness, and India for its mysteries that fascinate me a lot. I don’t feel totally comfortable in China…

HAVE YOU GOT ANY HOBBIES?Once I used to play tennis and ski. Now, my neph-ews are my favorite hobby. I think there’s not a bet-ter time than the time spent with them.

WHAT WOULD YOU ADVISE TO YOUNG BUSINESS-MEN?Never give up!

Despite the persistence of the world economic

crisis, I am sure that with the right com-

mitment and a special focus we will be able

to improve our achievements.

Personally, being a woman, I treat my

Customers like children to take care of,

to pamper and support.


8 9

ARALIKDECEMBER

ARALIKDECEMBER

Yurdumuzda ne kadar sayıda aile işlet-mesi üçüncü nesile kalmıştır? Dahası yaşam süresi üç ve dört nesli bulan aile işletmesi dünyada da pek fazla değil-dir. Özetle, aile işletmeleri bir bileme-din iki nesilden sonra kapanabiliyor veya sahibi el değiştiriyor.

‘Peki, aile işletmeleri neden birkaç ne-silden sonra patinaja kalkıyor ve kay-boluyor?’ diye soracak olursak, bu tür işletmelerin çoğunluğu bağlayan ve biri diğerini doğrudan etkileyen tespit-lerimiz şunlardır:

• İnsana bağımlılık (Bir veya birkaç ki-şiye bağımlılık)

• Liderlik yapamamak ve insan yetişti-rememek.

• Gelen nesilleri, sadece patron çocu-ğu veya torunu diyerek direkt yöne-tici olarak tayin etmek.

• Başta organizasyon olmak üzere sis-tem kurmamak. Hatta adeta sistemli olmaktan kaçmak.

• Ciro sihrine kapılıp, otofinansman veya özsermaye dışında yabancı ser-maye ihtiyacını artırmak.

İNSANA BAĞIMLILIKPek çok aile şirketinde büyük patron satınalmadan satışa, üretimden depo-lamaya kadar her işten haberdar olmak ve tüm yetkileri kendisinde toplamak ister. Bazı işletmelerde ise adı kon-mamış bir organizasyon ile, patron ve onun sağ kolu denebilecek birkaç kişi en yatkın oldukları görevlere atanırlar. Bu senaryo göreceli olarak iyi bir se-naryodur.

Fakat aile şirketlerinde dağıtılan bu görevler de şirket büyüdükçe, cirolar arttıkça ağırlaşır, zorlaşır ve dışarıdan eleman alma gereği ortaya çıkar. Fakat çoğu zaman da dışarıdan gelen bu ele-manlara yeteri kadar görev verilmediği gibi yetki de verilmez.

Patron ve yakınları yürüttükleri görev-leri en iyi kendilerinin yaptığını düşün-meye başladığında sorunlar da doğ-maya ve büyümeye başlar. Kimi zaman güven eksikliğinden kimi zaman da kibirden ve insan beğenmemekten de-lege edilmeyen (başkalarına aktarılma-yan) görevler yavaş yavaş sahiplerine ağır gelmeye başlar. Bu durum küçüklü

KAPAK KONUSU COVER STORY

İnsan, Sİstem ve Aİle İşlet-melerİ

büyüklü hataları doğurmaya başlar. Yorulan ve hataları artmaya başla-yan patron ve yardımcıları pes eder ve havlu atar.

O zaman dışarıdan profesyonel ele-man arama keyfiyeti ortaya çıkar. Fakat, büyük ve sorumluluğu yük-sek bir iş bir insana birden bire dev-redilmeye kalkıldığında işler görevi devralacak kişiye de ağır gelebilir. Hatalar sürer, hatta artar. Bu durum-da görev geri alınır ve uygun bir kişi bulunamadığı için patrona yani ilk sahibine kalır. Kişiye bağımlılık tam da budur. Oysa yükü çeken kişi ya da birkaç kişi, görevlerini iş göre-celi olarak küçükken ve peyderpey devretseler bu sıkıntılar olmazdı.

Pek çok yer ve pek çok işletme için geçerli olmak üzere, cesaret ve gir-ginlikleri sonucu bazen kendileri-nin dahi düşünemediği servetler elde eden insanlar ne yazık ki; yu-karıda da değindiğim megalomani denen büyüklük, kendini beğenme ve başkalarını beğenmeme hasta-lığına kapılabiliyor. Bu rahatsızlık ise, işletmenin ölümünün başlangı-cı oluyor.

LİDERLİK YAPAMAMAK VE İNSAN YETİŞTİRMEMEK:İnsana bağımlılık ve işleri altından kalkamayacak duruma gelmeden devretmeyi istememek aynı za-manda bir liderlik sorununu da akla getiriyor.

Liderlik amigoluk değildir. Liderlik insanları dinlemeden, anlamadan, sadece onları zorlamak sureti ile işe koşmak asla değildir. Liderlik kendini beğenmek, ama başka akıl-ları hiç beğenmemek de değildir. Liderlik, insan yetiştirmek, insan-

ları motive ederek, içtenlikle ve kafalarını da kullanarak çalıştırabil-mektir. Eğitmemek, eğittirmemek, öğretmemek, sadece uyarı yapmak ve hatta “fırça atmak” sureti ile yö-netmeye çalışan patronlar ne yazık ki, kötü yoldadır. Onların işletme-lerini sadece şans eseri karşılarına çıkanlar, o da geçici bir süre için ayakta tutabilir. Liderliği öğrenip uygulamayan; liderliği işletmeleri içerisinde adeta bir kültür haline getiremeyen işletmeler de uzun yaşayamaz. Liderliği öğrenen ve uygulayan işletmelerin ise, hayatta kalma şansları artar.

GELEN NESİLLERİ, SADECE PATRON ÇOCUĞU VEYA TORUNU DİYEREK DİREKT YÖNETİCİ OLARAK TAYİN ETMEK.Yöneticilik hele hele patronluk ba-badan oğula veya kıza geçen bir özellik değildir. Günümüzün hızlı değişen ve yönetim denen bilimler manzumesini iyi bilmeyi gerektiren dünyasında, sadece oğlum, kızım veya yakın akrabam diyerek birini işlerin başına getirmek ciddi hata-lardan bir tanesidir.

Evlat veya akrabanın, girişimcili-ği, yönetim bilgisi, özellikle de bir önceki kısımda özetlediğim liderlik bilgi ve becerisi yoksa elbette işler terse döner ve işletme önce durak-lar, sonra da küçülür ve yok olabilir.

Çok sayıda evlat varsa, bu evlatlar içerisinde dışa dönük, girişimci, ile-tişimi yüksek ve iş bitirici “A” tipi olanlar varsa bunların yönetim bi-limini de öğrenerek işlerin başına geçirilmesi bir yol olabilir. Ancak, geleceğin bu patronlarının ciddi ve uzun bir oryantasyon sürecinden geçirilmeleri de gerek şartlardan-dır.

SİSTEM KURMAMAK. HATTA ADETA SİSTEMLİ OLMAKTAN KAÇMAK.Aile işletmelerinin yarına kalama-yışlarının en önemli sebeplerinden birisi de sistemli olmamak, işlet-melerin alt yapısını oluşturacak sis-temleri kurmamak, bazen kurulsa bile uymamaktır. İşletmelerin ka-bilse on, on beş kişilik küçük bir iş-letmeyken sisteme kavuşturulma-ları onları yarına ulaştıracak önemli bir uygulamadır.

Baştan beri saydığım, eğitim, li-derlik, oryantasyon gibi kavramlar da sistemli işletmelerin bildiği, en azından yabancı olmadığı kavram-lardır.

• En önemli sistem, bilimsel or-ganizasyon kuralları gözetilerek yapılmış ve işletmenin hiç değil-se, gelecek beş yıllık büyümesini dikkate alarak dizayn edilmiş bir organizasyon sistemidir. Kaldı ki, bu sistemi de sürekli güncel tutmak ve yaşatmak gerekir. Aksi takdirde, sistem ve işletme gene gerileyebilir ve hatta çökebilir.

• Önemli bir başka sistem de çalı-şanların performanslarını takip etmeye ve değerlendirmeye yö-nelik performans değerlendirme sistemleridir. Bu sistem de işlet-mede çalışanların daha adil ve daha doğru değerlendirilmeleri-ni, buna bağlı olarak da geliştiri-lebilmelerini sağlar. Bir işletme en azından bu iki sisteme sahip olmalıdır. Kurumsal olmanın te-meli bu sistemleri doğru kurmak ve yaşatmaktır.

• Nihayet entegre bir bilgi akış sis-temi de ERP işletmelerin yaşa-mına destek olur. ERP Sistemleri yöneticilerin daha doğru karar vermelerini sağlar, kâr ve kârlı-lığın nereye doğru gittiğini gös-terir.

CİRO SİHRİNE KAPILIP, OTOFİNANS-MAN VEYA ÖZ SERMAYE DIŞINDA YABANCI SERMAYE İHTİYACINI AR-TIRMAK“Çok hızlı büyüdük” patronların en sık kullandığı ve doğal olarak bir övünme payı da buldukları cüm-ledir. Ancak hızlı büyüme, kâr ve kârlılığı tehlikeye düşürmeye baş-ladığı anda ciddi sorunlar yaratır. Kısaltılamayan vadeler, çeşit bollu-ğu ve/veya takipsizlik nedeni ile şi-şen stoklar, işletmeyi tehlikeye ata-rak kârlılığı hızla azaltabilir. Çare ya kârlı ve daha az satış yapmak ya da ev, arsa, kısaca özel varlığı satıp, öz sermaye olarak işletmeye katmak-tır. Kısaca, otofinansman veya öz-sermaye eklemesi olmadan artan ciro, borçların artmasına, borçların artması, artan faiz yükü ve diğer riskli belirsizliklere, tüm bunlar da işletmenin hayatiyetine tehlike teşkil eder.

Saydığım konulara özen ve dikkat gösteren işletmeler nesiller boyu yaşayabilir.

Patron ve yakınları İŞİ en İyİ kendİlerİnİn

yaptığını düşünmeye

başladığında sorunlar da doğmaya ve büyümeye

başlar.

Yönetİcİlİk, hele hele patronluk babadan oğula veya kıza geçen

bİr özellİk değİldİr!

İşletmelerİn mümkünse on, on beş kİşİlİk

küçük bİr İşlet-meyken sİsteme kavuşturulma-

ları onları yarı-na ulaştıracak

önemlİ bİr uygulamadır.

Eskİden sadece mal ve hİzmet üretmek yeterlİyken artık Dünya değİştİ. verİmlİlİk, parayı ve İnsanı İyİ yönetmek, İnovasyon, değİşen dünyanın yenİ kavramları. nesİller boyu devam etmek İsteyen fİrmalar değİşİyor ve sİstemleşİyor

AHMET LEVENT ÖNERUzman Eğitmen & Kıdemli Danışman Expert Instructor & Senior Consultant

[email protected]

SED Stratejik Eğitim ve Danışmanlık


10 11

ARALIKDECEMBER

ARALIKDECEMBER

KAPAK KONUSU COVER STORY

MEVLANA MÜZESİ VE TÜRBESİ‘Ne olursan ol, gel’ sözleriyle başlı başına bir felsefe ya-ratan Mevlana’nın tüm dünyadan turist çeken türbesi, aynı zamanda her köşesiyle gezilmesi gereken bir müze. Osmanlı sultanlarının bir kısmının Mevlevi tarikatından olması sebebiyle tarih boyunca özel önem verilen ve iyi korunan yapı İslam Uygarlığı mimarisinin zarif bir ör-neği. Eskiden Mevlana’nın dergâhı olarak hizmet veren yapının dışında şimdi geniş bir gül bahçesi de yer alıyor.

MEVLANA SEMAZEN GÖSTERİLERİÖzellikle Mevlana’nın ölüm yıldönümü olan Şeb-i Arus gecesine renk katan gösteri, dünyanın her köşesinden yüz binlerce turist çekiyor. Siz de bu görkemli gösteriyi her Cumartesi akşamı Mevlana Kültür Merkezi’nde üc-retsiz olarak izleyebilirsiniz. İzleyiciyi adeta başka bir aleme sürükleyen semazen gösterisi, tasavvuf müziği-nin unutulmaz nağmeleriyle akıllardan çıkmayacak bir deneyim...

İNCE MİNARE MÜZESİİşte mavinin birbirinden güzel tonlarıyla her gezeni hayran bırakan bir yapı! Selçuklu ve Karamanoğlu dev-rinden yadigar kalan, taş ve mermer üzerine oyularak yazılmış kitabeler, Konya Kalesi’ne ait yüksek kabartma rölyefler, ahşaba oyma tekniği ile yapılmış geometrik ve bitkisel motiflerle bezeli kapı ve pencere kanatları, ahşap tavan göbeği örnekleri, mermer üzerine işlenmiş mezar taşları ve sandukalar tarih meraklılarını cezbede-cek nitelikte.

BEYŞEHİR EŞREFOĞLU CAMİİKonya gezinizde şehrin dışına çıkacak vaktiniz varsa bu görkemli yapıyı ziyaret etmeden dönmeyin! Ahşap sü-tunlar üstünde yükselen ve Selçuklu dönemi ahşap iş-çiliğinin en nadide örneklerinden biri olan camii, küçük ancak orijinal bir yapı. Ahşap sütunların ihtiyacı olan nemi alabilmesi için tasarlanan kar havuzu, zarif işle-meleri ve serin ortamıyla, kendine has bir hava taşıyan cami sizin de hoşunuza gidecek.

SİLLE KÖYÜKonya’ya 8 km mesafede bulunan antik Sille Köyü, Roma, Bizans ve Kudüs yolu üzerinde yer alması sebe-biyle birçok medeniyete ve dine ev sahipliği yapmış bir Rum yerleşimi olmasıyla biliniyor. Kilise ve camilerden günümüze ulaşanları itinayla restore edilmiş yapılar. Taş döşeli sokakları ve çeşmesiyle güzel yürüyüş parkurları sunan Sille Köyü’nde Aya Elena Kilisesi ve Ak Manastır mutlaka gezilmesi gereken yapılar.

MEVLANA MUSEUM AND TOMBRumi’s, who creates a philosopy with the words “Whoever you are, come”, tomb attracting tourists from all over the world is also a museum,all corner of which to be visited.

As some of the Otoman sultans were of Mevlevi sect, important and well-preserved building throughout the history is an ele-gant arhitectural pattern. Now,there is a large rose garden out-side the building served Mevlana’s convent in the past.

MEVLANA WHIRLING DERVISH SHOWSEspecially the show colouring Şeb-i Arus night,the anniversay of the death of Mevlana, attracting hundred of thousands of tourists.

You can watch this magnificient free show at Mevlana Culture Center every Saturday evening. This whirling dervish show tak-ing the audience to another realm is an unforgettable experi-ence with the haunting tune of Sufi music.

THIN MINARET MUSEUMHere is a structure that ecstasize the visitors with tones of blue more beautiful than each other. Samples written on Stone and marble remaining relic from Seljuk and Karamanoğlu era, em-bossed high reliefs belonging to Konya Castle, wings of geo-metric doors and shutters made with special carving technique embellished with floral motifs, wooden ceiling samples, tomb-stones worked on marble and sarcophagis are attractive for the visitors.

BEYŞEHIR EŞREFOĞLU MOSQUEIf you have enough time to get ouf of the city during your Konya tour,you shouldnt turn before you visit this magnificient build-ing. The mosque rising above the wooden columns and being one of the most splendid patterns of Seljuk period is small but an original building.

You will like the mosque carrying an original character with a pool designed for the wooden columns to receive the necessary moisture and its embroidery and cool environment.

SILLE VILLAGEAntique Sille village,located 8 km far from Konya, is known as a Greek settlement hosting many civilizations due to its location on Byzantine and Jerusalem roads.

There are carefully-restorated buildings from mosques and churchs which survived till today. Aya Elena Church and Ak Mon-astery are the must-see buildings in Sille Village serving nice walking trails with its Stone-paved streets and fountains.

KONYAEKONOMİK AÇIDAN TÜRKİYE’NİN EN GELİŞMİŞ KENTLERİNDEN OLAN KONYA, ZENGİN TARİHSEL MİRASIYLA HER YIL BİNLERCE TURİSTİ KENDİSİNE ÇEKEN BÜYÜLÜ BİR YER... İŞTE MUTLAKA GÖRÜLMESİ GEREKEN KÖŞELERİYLE KISA BİR KONYA GEZİ REHBERİ!

Konya, one of the most developed cities of Turkey is an enchanted place appealing to thousands of tourists with its historical heritage. Konya which was the capital city of Anatolian Seljuk Empire is hosting Çatalhöyük,one of the oldest settlements ,too. Here is a short travel guide including must-see places:

GEZİ TRAVEL

BARIŞIN VE HUZURUN ŞEHRİ CITY OF PEACE AND TRANQUILITY

As it was sufficient to produce only goods and services in the past, the World has now changed. Productivity, managing money and human accurately, and innovation are new concepts of the changing world. Companies those seek to keep up for generations are changing and becoming systematized.

Human, System and family businesses

How many family businesses were devolved on to the third generation? In fact there are not many family businesses left in the World which last 3 or 4 generations. Briefly family businesses are after a generation or two, likely either to close down or taken over.

In that case if we are to ask why family business-es within a few generation either disappear or starts spinning round? Our findings which in-volves many businesses are as below :• Dependance on human (dependance on one or more people)• Failure of leadership and lack of personnel training.• To nominate a child or grandchild as an execu-tive just because they are member of the family• Failure in Organisation. In fact to avoid being systematic• To be fascinated by budget and increase the need for outside capital apart from autofinance or capital stock

DEPENDENCY ON PERSONS In most family businesses the big boss wishes to be aware and involves of all operations from purchasing to sales, production to storage and be authorised for in all over the company. In some family businesses an unnamed organisation is run in which the boss and few right hand staff are at-tained to the most inclined posts. This scenario is a relatively good one. Nevertheless as the compa-ny and turnover grow in family businesses these tasks get tougher and new recruitments become evident. But mostly these outsiders are not given enough assingment nor authority.

As the boss and his/her periphery tends to think that they do the best of the work than the troubles are born and start growing. Sometimes due to lack of confidence and sometimes out of conceit

and being overcritical on people, missions which are not delegated to others -as should be- starts to become too much to overcome. Then errors of various sizes occur. Eventually the boss and near-by staff with increasing errors get worn out and give up.

Thus the situation arises where the company needs to seek for professionals from outside. But,a new job with a great deal of responsibility passed on suddenly, may be found too difficu-lut to overcome. So mistakes go on, in fact to an increasing extent. So the post recycles to, most likely to boss again since no one else is suitable. This is exactly what the dependency to person is. Instead, person or persons involved in heavy work had delegeted gradually and on time when the work capacity was relatively smaller, such trou-bles would be over.

This issue applies to many businesses in which people made a fortune through their courage and guts that they would not imagine but at the same may catch the disease of megolamania of admiring themselves and disapproval others.This illness is the start of a death of a business.

FAILURE OF LEADERSHIP AND LACK OF PERSON-NEL TRAINING. Dependency on persons and not to desire to delegete the work before it gets unable to carry through, one tends to think that there is a ques-tion on leadership.

Leadership is not cheerleading. Leadership is not to force people to work without listening to. Moreover leadership is not self- admiration and disapprove other intelligences. Leadership is to train people, motivate them so that they con-centrate on work with sincerety and mind. Lack of training and avoid training, not to teach but continiously warn and “ tell them off” are patchy

road for such bosses. Their businesses will survive just by chance but only temporarily. Also the life of businesses where leadership is understood but not practised as a culture will not be too long. Those which absorb and practice leadership in-crease the chances to survive.

TO NOMINATE FORTHCOMING GENERATIONS DI-RECTLY AS MANAGERS BECAUSE THEY ARE CHIL-DREN OR GRAND CHILDREN OF THE BOSS Adminstration and being a boss is not a feature that passes through from father to son/daughter. Today, fast changing World neccesitates to be well familiar with the poem of science called adminis-tration. It is one of the vital mistakes to appoint someone just because he/she is a child of the boss or a close relative. If a child or a relative is not sufficient in entrepreneurship, not qualified in management or particularly if inadequate in leadership knowledge and capability as summa-rized above then things start going wrong,

The business slows down, and shrinks in due time and comes to halt. If there are number of children than may be the ones who are extravert, entrepre-neur, have communication skills, practical at work, “A Types” nominated, provided they are trained in administration science. However it is an essen-tial condition these bosses of future go through a serious and long orientation within the company.

LACK OF A SET UP SYTEM EVEN TO AVOID BEING SYSTEMATIC As metioned from the beginning one of the main reasons that family businesses do not survive long, is because they are not sytematic structures and have no systems which will build up the in-frastructure of business. It is a substantial prac-tice, where possible, that a system is established while business is small enen with 10-15 people.

As stated earlier on, training, leadership, orien-

tation are the familar concepts,or at least not stranger , to businesses that run on systematical bases.

• Most vital system is an organisational system which has been designed for in conjunction with at least the 5 year growth of the business, taking account principles of scientific organisation. Ob-viously the system needs to updated regularly and be kept alive otherwise business may slow down and collapse eventually.

• An another significant sytem is performance assessment systems, to follow the performance of employees. This provides employees to be as-sessed in justice and in coorect manner and help improve themselves. A business must have at least these two sytems. The base for a corporate busi-ness is to set up these systems and run properly.

• Finally, an integrated flow of information sys-tem also supports life of ERP businesses. ERP systems provides assistance to managers to make right decisions and shows inclinations on profit and profitability.

TO BE FASCINATED BY BUDGET AND INCREASE THE NEED FOR OUTSIDE CAPITAL APART FROM AUTO-FINANCE OR CAPITAL STOCK “We have grown too fast” is a phrase that boss-es mention very often and no doubt are proud to take credit for themselves. Nevertheless fast growing causes very serious troubles when starts to endanger profit and profitability.

Long term sales that cannot be switched to short terms, over stocks due to wide range of products or stock checks not followed properly may result in decrease in profits and create risks for business. The solution is to sell less but more profitably or sell private assets like vehicle, land or estate and integrate to capital stock.

Briefly, an increased budget without contribution of autofinance or capital stock, will result in in-creasing depts and stock of interests along with various uncertainties and all these indicates a danger to vitality of a business

Businesses that are cautious and rigorious on the issues stated is likely to survive for generations.

As the boss and his/her periphery tend to think

that they do the best of the work, thEn the

troubles are born and start growing

Adminstration and being a boss is not a feature

that passes through father to son or

daughter.

Most vital is an organisational system

for each promısıng company

to secure the future of the busıness


12 13

ARALIKDECEMBER

ARALIKDECEMBER

SON DÖNEMDE ÇEVRE ÜLKELERDE YA-ŞANAN SORUNLAR TÜRK İHRACATÇISI-NI NASIL ETKİLEDİ?Yaklaşık 10 yıldır komşuları ile siya-si ve ekonomik ilişkileri geliştirme ve bölgesel istikrarın sağlanması yak-laşımı çerçevesinde çevre ülkeler ile de ekonomik ilişkilerini güçlendirme isteğinde olan bir Türkiye söz konusu. Diğer taraftan yakın coğrafyamızda yıllardır büyük acılar yaşanıyor. Dola-yısıyla, komşu ülkelerimizde yaşanan bu siyasi ve ekonomik istikrarsızlık ortamının ihracatçımızı etkilemedi-

Bİrçok görevİNİn yanı sıra İstanbul derİ ve mamullerİ İhracatçıları bİrlİğİ Yönetİm kurulu üyesİ de olan büyükekşİ, geleceğe umutlu bakıyor.

ğini söylemek yanlış olur. Örneğin en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz pazar-ların da başında gelen Irak’a olan ih-racatımızın 2014’ün ilk 9 ayında yak-laşık %7, Mısır’a ihracatımızın ise %6 oranında düştüğünü görüyoruz. Öte yandan, aynı dönem içerisinde İran’a yönelik ihracatımızın %40 oranında arttığını; yine Suriye’ye yönelik ihraca-tımızın ise %80’lerin üzerinde arttığı-na tanık oluyoruz.

TÜRK İHRACATÇISININ YENİ PAZARLA-RA GİRME KONUSUNDA EĞİLİMİ NEDİR?

Bu konuda, ihracatçılarımızın başarısı takdire şayan bir durum. Geçenlerde Dünya Bankası Türkiye direktörü Sayın Raiser de bu konuda ilginç açıklama-larda bulunmuş, bir pazardan diğerine hızla geçiş yapabilecek kadar esnek ih-racatçılarımız olduğu için Türkiye’nin şanslı bir ülke olduğunu ifade etmişti.İhracatımıza baktığımızda, uzun za-mandır en büyük pazarımız olan Av-rupa Birliği’nin ihracatımızdaki payı %43’lerde seyrederken listemize artık Orta Doğu ve Afrika pazarlarının da eklendiğini görüyoruz. Biz TİM olarak,

2023 hedeflerimize ulaşılacak yolda ihracat pazarlarımızın çeşitlendirilme-sinin taşıdığı önemin farkındayız. Bu kapsamda, özellikle alternatif pazar-lara gerçekleştireceğimiz dış ticaret heyeti programlarıyla ihracat pazarla-rımızın çeşitlendirilmesi için çalışıyo-ruz. 2014 yılı 3. Çeyrek İhracatçı Eğilim Anketi Araştırma sonuçlarına göre; ih-racatçılarımızdan aldığımız beklentiler neticesinde üzerinde en fazla yoğun-laşılması planlanan pazarları Rusya, Amerika, Almanya, Brezilya ve Çin ola-rak sıralayabiliriz.

DEVLET DESTEĞİ VE TEŞVİKLERDEN YA-RARLANMA TALEPLERİ NE DURUMDA? BU TEŞVİKLER YETERİNCE TANINIYOR MU, TANITILIYOR MU? BU KONUDA GE-REK FUAR VE YATIRIMLARDA GEREKSE AR-GE DESTEKLERİNDE EKSİKLİKLER NELER?En küçük firmalardan tutun da Türki-ye’nin dev ölçekli firmalarına kadar farklı kesimlerden taleplerin her ge-çen gün arttığını düşünürsek açıkçası bu konuda bir tanıtım eksikliği oldu-ğunu düşünmek zor. İlgilenen herkes Ekonomi Bakanlığımız, İhracatçı Birlik-lerimiz aracılığıyla sağlanan yurtdışı pazar araştırması, e-ticaret desteği ve eğitim yardımları, pazara giriş belge-si, Türk malı imajının yerleştirilmesi, yurtdışı birim, marka ve tanıtım faali-yetleri, bireysel ve milli fuarlara katı-

lım alanlarında her türlü bilgi ve des-teğe erişebiliyor.

İHRACAT RAKAMLARI TÜRKİYE’NİN GE-LECEĞİ HAKKINDA NELER SÖYLÜYOR? 2023 İHRACAT HEDEFİNE DOĞRU YÜ-RÜRKEN TABLO NEDİR?Bir ülkenin ekonomik durumunu kü-resel gelişmelerden ayrı düşünmenin imkansız olduğu bir dönemde yaşıyo-ruz. Örneğin, halihazırda Alman eko-nomisindeki olumsuz tablonun nede-ni Rusya-Ukrayna krizine bağlanıyor. Yine sınır komşumuz Irak’taki mevcut

istikrarsızlık ortamı Türk ihracat ra-kamlarını etkileyebiliyor. Türkiye’nin mal ihracatı 2013 yılında %5,8 artarken, 2014 yılının ilk 9 ayın-da %5,6 artış gösterdi. OVP’de hemen hemen bu oranı dikkate alındı, 2014 ve sonrası öngörüleri bu şekilde hesap-landı. Son OVP’de 2015 ihracat hedefi 173 milyar dolar olarak belirlendi.

Küresel anlamda, dünyanın önde ge-len ekonomilerinin dahi büyüme he-deflerini geri çektiği, genel olarak resesyonun hakim olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Diğer taraftan TİM olarak, hedeflerimize ulaşmak amacıyla dün-ya trendlerini takip ediyor; ülkemiz için yapılması gerekenleri tespit et-

meye ve yerine getirmeye azami çaba gösteriyoruz. Bu kapsamda, 2023 yılı için belirlediğimiz ihracat hedefini yakalamanın tek yolunun inovasyon, Ar-Ge, markalaşma ve tasarıma odak-lanılması olduğunu her fırsatta ifade ediyoruz.

PEK ÇOK DERNEĞE ÜYESİNİZ, BİRÇOK FİRMAYA BAŞKANLIK EDİYORSUNUZ. FİRMALARIN EN BÜYÜK SIKINTILARIN-DAN BİRİ OLAN SİSTEMSİZLİK SORUNU SİZCE NASIL BİR BAKIŞ AÇISIYLA ÇÖZÜ-LEBİLİR?

Dünyada nerdeyse gelişmekte olan ül-kelerin hepsinde yaşamın her alanında sistemsizlik sorunuyla karşılaşıyoruz. Bunun çözümü nettir: İş süreçlerini ve bu süreçlerde yapılacakları hukuki bir zemine oturtmak ve karşılığında mü-eyyide mekanizmalarını tesis etmek. Bu şekilde başlayan sistemleşme süre-cinin zamanla bir kültür, bir ahlak hali-ni alacağını düşünüyorum.

AYAKKABI SEKTÖRÜNÜ İYİ BİLEN BİRİ OLARAK EK VERGİNİN SEKTÖRE KATKI-LARI KONUSUNDA NE DÜŞÜNÜYORSU-NUZ ?Geçtiğimiz Ağustos ayında getirilen bir düzenleme ile ayakkabı sektörün-de ithalatta alınan gümrük vergisine ilaveten bir ek vergi daha getirilmiş durumda. 2011 yılında da tekstil ve konfeksiyon sektörüne benzer bir dü-zenleme sağlanmıştı. Doğal olarak, bu durumu yurtiçi üreticilerimiz ve ihra-catçılarımız adına olumlu bir gelişme olarak değerlendirmek mümkün.

İŞ HAYATINA YENİ ATILACAK GENÇLERE HANGİ TAVSİYELERİ VERİRDİNİZ? SİZ-CE NELERE DİKKAT ETMELİLER, NELERE ÖNEM VERMELİLER? Gençlerden hayal kurmalarını ve bu hayallerinin peşinden cesurca gitme-lerini tavsiye ediyorum. Korkmasınlar. Dünya trendlerini takip etsinler. Artık bu internet teknolojisi sayesinde çok

daha kolay. İşte bu yüzden geleceğin teminatı olan gençlerimize farklı dü-şünmekten, farklı olmaktan asla çekin-memelerini tavsiye ediyorum. Gençler, sürüden ayrılmama psikolojisini üzer-lerinden atsınlar. En az bir yabancı dile vakıf olmaları da dünyadaki gelişme-lerden bihaber kalmamak için önemli. Bunlara ilaveten, her fırsatta dile getir-mekten yorulmayacağımız bir kavram daha var ki o da inovasyon yani yenilik-çilik. Günümüzde inovasyona yönelen, yatırım yapan kazanıyor, rakiplerinden öne çıkıyor. Bizim de ülke olarak sür-

dürülebilir büyüme ve kalkınma için firmalarımızla beraber inovasyon adı-na her geçen gün çıtayı daha da yukarı taşımamız gerekiyor. Bunu gerçekleşti-recek olan da genç beyinlerimiz.

Biz de TİM olarak gençlerimizin ener-jisinde istifade etmek, Türkiye’de ino-vasyon ve üniversite öğrencileri için kariyer çalışmalarının gelişmesi ve

hızlanmasına katkıda bulunmak ama-cıyla İNOVATİM projesini hayata ge-çirdik. İNOVATİM her üniversiteden 5 kişinin Türkiye İnovasyon Haftası temsilcileri olarak seçileceği inova-tif bir takımdır. Temsilciler, etkin-likte aktif rol üstlenerek okudukları üniversitelerde inovasyon ve kariyer konularında gençleri bilinçlendirmek,

İnovasyon Haftası boyunca birbirin-den önemli konuşmacılara mihman-darlık yapmak, katılımcı üniversite-leri etkinlik boyunca koordine etmek gibi önemli roller üstleniyorlar. Tem-silciler sayesinde inovasyonun etki alanının üniversitelere yayılmasını ve geleceğin Türkiye’sinde genç beyin-lerin önünü açmayı hedefliyoruz. Üni-versiteli gençlerimiz hem İNOVATİM’e başvurmak hem de Türkiye İnovasyon Haftası’na katılmak için www.turki-yeinovasyonhaftasi.com adresindeki başvuru formunu doldurabilir.


MEHMET BÜYÜKEKŞİ

TİM (TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ)

İHRACAT HEDEFLERİNİ

YAKALAMAK İÇİN İNOVASYON, AR-GE, MARKALAŞMA VE

TASARIM ŞART

DÜNYANIN ÖNDE GELEN

EKONOMİLERİNİN DAHİ BÜYÜME

HEDEFLERİNİ GERİ ÇEKTİĞİ BİR DÖNEM-

DEN GEÇİYORUZGÜNÜMÜZDE İNOVASYONA

YÖNELEN, YATIRIM YAPAN KAZANIYOR,

RAKİPLERİNDEN ÖNE ÇIKIYOR.


14 15

ARALIKDECEMBER

ARALIKDECEMBER

Röportaj INTERVIEW

HOW HAVE THE PROBLEMS EXPERIENCED IN NEIGHBORING COUNTRIES IN RECENT YEARS AF-FECTED TURKISH EXPORTERS?There is this Turkey who wishes to strenghten economic relations with its neighboring coun-tries with the scope of the approach of ensuring regional stability and developing political and economic relations with its neighbors for near-ly 10 years old. On the other hand great pain is experienced in our close geography. Therefore, it will be wrong to say that the instability expe-rienced in our neighboring countries wnt affect our exporters. For example, we can see that our exports to Iraq, in the lead in our export market, have dropped by 7% in first 9 months of 2014 while our export to Egypt has dropped by 6%. On the other hand, we witness that our export to Iran has increased by 40% while our export to Syria has increased by 80%.

WHAT IS THE TENDENCY OF TURKISH EXPORTERS ON GETTING INTO NEW MARKETS?In this regard, the success of our exporters is ad-mirable. World Bank director for Turkey Mr. Rais-er made interesting statements on this issue and stateed that Turkey was a lucky country because it has exporters flexible enough to switch from one market to another. When we look at our ex-ports, we see that Middle East and Africa markets are also added to the list while the share of Euro-pean Union, our biggest market, is around 43%. In this context we work for export markets to be diversificated with the foreign trade delegation programmes which will be applied to especially alternative markets. According to the results of Export Tendency Survey in 3rd quarter of 2014, Russia America Germany Brazil and China can be

listed as the markets to be focused mostly as a result of the expectations we received from our exporters.

HOW ARE THE DEMANDS FOR BENEFIT FROM GOVERNMENT SUPPORT AND INCENTIVES?ARE THESE INCENTIVES KNOWN OR INTRODUCED DE-CENTLY? IN THIS REGARD, WHAT ARE THE SHORT-COMINGS BOTH IN EXPOS AND INVESTMENTS AND R&D SUPPORTS? It is quite difficult to think there is lack of ad-vertising when we think that demands from the small firms to Turkey’s giant-sized firms. Anyone interestd in the issue can access all kinds of in-formation in the areas of participation in individ-ual and national exhitibions, foreign market re-search, e-trade support and training aids, market entry document, placing Turkish merchandise image, foreign unit, brand and advertising activ-ities.

WHAT DO THE EXPORT FIGURES SAY ABOUT THE FUTURE OF TURKEY? WHAT IS THE PICTURE WHILE WALKING TOWARDS 2023 EXPORT TARGET?We live in a period in which it is impossible to think a country’s economic situation seperate from global developments. For example, the reason of negative picture in German economy is already attributed to Russia-Ukraine crisis. The current instable atmosphere in our border Iraq can affect Turkish export figures.

While Turkey’s exports of goods have increased by 5,8% in 2013, it showed an increase 5,6% in the first 9 months of 2014. This rate was almost

considered in MTP, 2014 and after predictions were calculated in this way.2015 export target was set 173 billion dollars.

Globally, we experience a period when the world’s leading economies withdraw their grow-ing goals and recession generally dominates. On the other hand, we as TIM, follow the world trends to achieve our goals: We show maximum effort to identify what should be done for our country and fulfill these. In this context, we ex-press that the only way for catching 2023 export target is to focus on R&D, branding and design.

YOU ARE A MEMBER OF MANY ASSOCIATIONS AND CHAIR FOR MANY COMPANIES. WHAT KIND OF VIEW CAN SOLVE SYSTEMLESSNESS PROBLEM WHICH IS ONE OF THE MAJOR ISSUES OF COMPANIES ?We encounter systemlessness problem almost in all the developing countries in the world. The solution to this problem is clear: To put business processes and actions on legal basis and estab-lish sanction mechanisms in return. I think that the systematic process starting with this will be-come moral and cultural.

WHAT DO YOU THINK ABOUT ADDITIONAL TAX’S CONTRIBUTIONS TO THE SECTOR AS ONE WHO KNOWS THE FOOTWEAR INDUSTRY?One more addition tax was brought to customs duty collected in inport of footwear industry wih a legislation in the last August. There was a sim-ilar arrangement in textile and apparel sector in 2011, too. Naturally, it is possible to assess this situation as a positivee development in favor of

our exporters and producers.

WHAT WOULD YOU ADVISE THE NEW YOUTH WHO WILL BEGIN TO WORK? WHAT DO YOU THINK THEY SHOULD PAY ATTENTION?I advise young people to image and pursue these dreams forwardly. They shouldn’t be afraid. They should follow world trends and this is easier thanks to internet technology now. That’s why, I recommend our young people not hesitate to think and be different. Youth should get over the psyschology of not being able to straggle. That they acquaint at least one foreign language is important for them to not to be unaware of the developments in the world.

In addition to these, there is one more concept which we we will not be tired of mentioning at every opportuniy:it is innovation, in other say-ing: newfangleness. Today the ones investing and focusing on innovation win and stand out from their competitors. For favor of innovation and for our sustainable growth and development as a country, we need to move further up with our firms. The ones who will make this happen are our young minds.

We have also put the INOVATIM Project into ef-fect in order to utilize the energy of our youth as a team and contribute to the development and acceleration of careers studies for innovation and university students in Turkey.

INOVATIM is an innovative team in which 5 peo-ple from each university will be selected as the representatives of Turkey Innovation Week. These representatives play important roles such as raising awareness in youth about innovation and careers,hosting more important speakers than each other during Innovation Week and co-ordinating participant universities throughout the event by taking an active role in the activity. We aim to pave the way for young minds in the future of Turkey and make the sphere of influ-ence of innovation spread into universities. Our university students can filll out the application form in www.turkiyeinovasyonhaftasi.com both to apply for INOVATIM and participate in Turkey Innovation Week

ERP, ilk duyulduğunda tüm yöneticile-ri korkutan bir kavram. Kimilerine göre Kurumsal Kaynak Planlama, kimilerine göre Entegre Yönetim Sistemi. Bizim ifademiz ile Bilgi Akış Sistemi. Basit an-latımla ERP doğru zamanda, doğru veri-yi, olması gereken detayda – ne fazla ne eksik – verebilen sistemler için kullanı-lır. Uzun bir anlatımla iş akışlarının ana-liz edilerek kağıtla, mail ile, excel’lerle yapılan işlemlerin entegre tek bir sis-tem üzerinde uygulanması. İstenilen veriye her noktadan yetki çerçevesinde anında ulaşabilme imkanı.

Bununla ilgili olarak kendinize soracağı-nız ilk soru şu olmalıdır :

Şirket olarak ERP’ye gerçek-ten ihtiyacımız var mı? Karar veremediniz mi? O zaman daha somut bir soru sorayım: Her an her şe-yin değiştiği bir dünyada rakiplerinize üstünlük sağlamanıza ve şirketinizle ilgili karar vermenize yardımcı olacak raporlara anında ulaşabiliyor musunuz? Eğer cevabınız hayır ise ERP’ye geçme zamanınız gelmiş demektir. Şunu bil-melisiniz ERP ihtiyacının şirketin bü-yüklüğü ile, çalışan sayısı ile, cirosu ile ilgisi yoktur. Konu tamamen şirketin na-sıl yönetileceği ile ilgilidir. Şimdi ikinci soruya geçebiliriz:

Ne yapmalıyım ? Karar verme sürecinde dikkat edilmesi gereken birçok parametre var. İşte tam burası, insanları korkutan noktadır. ERP karar süreci çok bilinmeyenli bir denk-lem gibidir. Ama ümitsizliğe kapılmayın! Doğru yönetilirse kolayca çözülecek bir denklem var elimizde. Sadece nelere dik-kat etmeniz gerektiğini bilmeniz yeterli:• Karar Vericilerin Desteği• Bütçe• Proje Ekibinin Oluşturulması• Kullanılacak ERP’nin Seçimi• Danışman Firma Seçimi

Karar Vericilerin Desteği En önemli parametredir çünkü karar ve-ricilerin açık desteği olmadan Bilgi Akış Sistemlerini (ERP) yürütmeye çalışan fir-malarda ne kadar uğraş verilirse verilsin istenilen noktaya gelinmesi asla müm-kün olmayacaktır. Bu desteği gösterme-nin en kolay yolu ise karar vericilerin bu işe zaman ayırmasıdır. Ancak şunun bilin-mesi gerekir ki karar vericiler projeyi ya-pan değil, destekleri ve kritik kararları ile projenin yürümesini sağlayanlardır.

Bütçe ERP bir masraf değil bir yatırımdır. Dola-yısıyla bunun için ciddi bir bütçe hazırlığı yapmanız gerekir. Bütçenizi oluştururken proje için ayıracağınız insan kaynağı yatı-rımından donanımsal alt yapı yatırımına, proje maliyetinden geçiş sonrası destek hizmetlerinin maliyetine, lojistik maliyet-lerden mesailere kadar her şeyin düşü-nülmüş olması gerekiyor. Öngörülmeyen giderler için de %10’luk bir pay koyma-nız ileride elinizi rahatlatabilir. Asla ama asla bütçe çalışmanızı yapmadan bu yola çıkmayın. Bu yatırımı 1-2 yıl için değil en az 10 sene için yaptığınızı düşünün ve

bütçenizi buna uygun hazırlayın.

Proje Ekibinin Oluşturulması Bütçeyi oluşturduktan sonra ilk iş proje-yi yapacak ekibi oluşturmak. Proje ekibi incelediği ERP’lerle ilgili değerlendir-melerini karar vericilere nedenleri ile birlikte sunar. Son karar doğal olarak karar vericiler tarafından verilir. Proje ekibinde yer alacak kişilerde şu özellik-lerde aranmalıdır: • Şirketi iyi tanıyan ve uzmanlığı (üretim,

finans, satış vb.) olan kişiler olmalıdır,• Sorumluluğu taşıyabilecek kişiler ol-

malıdır,• Ekip çalışmasına uygun ve yapıcı kişi-

ler olmalıdır,• Vakitlerinin en az %50’sini projeye

ayırabilecek kişiler olmalıdır.

Kullanılacak ERP’nin Seçimi O kadar çok seçenek var ki bu seçenek-ler arasında karar vermek gerçekten ko-lay değil. Ancak karar verme noktasında, dikkat etmeniz gereken birkaç noktayı belirtmekte fayda var:

• Devamlılık: İncelediğiniz yazılımın güçlü referansları var mı, kaç firmada kullanılıyor, kaç yıldır kullanılıyor?

• Özelleştirilebilirlik ve Parametrik Alt Yapı: Süreçlerinize uyum sağlayabil-mesi ve siz büyüdükçe sistemin de buna uyabilmesi gerekiyor.

• Geliştirilebilirlik: Sistemde mevcut olmayan modüllerin, merkeze ihtiyaç duymadan sizin veya çalıştığınız da-nışman firma tarafından sistem üze-rinde kolayca geliştirilebilmesi.

• Veri Bütünlüğünün Korunması: ERP’nin olmazsa olmazlarından biri veri bü-tünlüğüdür. Dolayısıyla veri farklı kul-lanıcılar tarafından farklı modüllere birden fazla kez girilmemeli. Sistem bu entegrasyonu kendi sağlamalıdır.

• Bunların dışında güçlü ve bilinen bir veri tabanına sahip olması, veri gü-venliğinin nasıl sağlandığı, raporlama alt yapısının ne kadar esnek olduğu ve son olarak mobil veya web uygu-lamalarla haberleşebiliyor olması dik-kat etmeniz gereken özelliklerden en önemlileri.

Danışman Firma Seçimi Bosch Rexroth’tan Palamut Group’a, İs-tanbul Ticaret’ten Meda Pharma’ya kadar 15 yıllık CPM Master ERP danışmanlığı tecrübemle şunu net olarak söyleyebi-lirim ki çalışacağınız danışman firma se-çimi bu parametreler arasında karar ve-ricilerin desteğinden sonra ikinci sırada gelir. Hayatta şu tip kıyaslamalara hep şahit oluruz: Aynı malzeme ile bir şef ye-mekte harikalar yaratırken bir başka şef berbat bir yemek yapabilir.

Bizim çok kullandığımız bir kavram var-dır: “ERP projeleri bir evlilik gibidir. Bu yüzden eş seçer gibi titiz davranmanız la-zım.” Uzun mesailer geçireceğiniz ekibin kalitesi ve güler yüzlü olması çok önemli. Ekibin kalitesinin yanında genç ve dina-mik bir ekip olması, Proje yöneticisinin ise tecrübesi önemli. Her işle ilgili farklı uzman kişiler olmasına ve eğitimlerinin ne olduğuna da dikkat edin.

MAKALE ARTICLE

Daha Hızlı ve Doğru Karar Vermek İsteyen Yöneticiler için

ERP - Bİlgİ Akış Sİstemİ ERPEnter-price Resource Planning For Managers who wish to make a decision faster and correctly

ERKAN AHTAGİL

For Managers who wish to make a decision faster

and correctly

ERP is a concept that somehow scares managers when

initially heard about. Because people either personal-

ly experienced it from the previous companies worked

for, or heard comments from the friends of other com-

panies. It is actually an Information Flow System. Data

is entered from one specific point (usually offers of

sales teams or input of orders.) and subsequent to

second phase data flows through the departments of

warehouse, purchasing, production, delivery, accoun-

tancy, finance and reporting. As a short expression,

ERP is used by managers in particular and also every

employee of a company in order to make a right deci-

sion, transmit right data faster, on time and simplicity

as required to related departments.

Do we really need ERP as a company?In a World that everything changes any minute, do you

get hold of the reports which will help you make de-

cisions for your company and have an edge over to

your competitors? If your answer is no, then it is time

you pass on to ERP.

Now let’s proceed to the second phase; ”What should I do ?”On the process of decision there are lots of parametres

to be considered. And this is exactly the point where

people get scared. ERP decision process is like an

equation with multiple unknowns. But do not worry!

The equation is solved easily if handled properly. As

long as you are aware what you should be careful on.

The Support of Decision MakersThis is the most vital parameter. With no backing by

decision makers, the companies trying to operate the

Information flow system, there is no way for success.

The best method to prove backing the project is to

spare time for it. Decision makers must prove their de-

termination on the project to project team , must take

into consideration of the team’s decisions and sup-

port when needed.

Budget In our country an investment is made on premises first,

than machinery and software and to human as last.

ERP is not an expence but a substantial investment to

your company’s future. Hence a serious preperation of

budget needed. When setting a budget, all the details

of; from investment on human resources to hardware

infrastructure, cost of project to cost of back up services

of the project once it starts operating, logistics (accom-

modation, transportation, food) costs and overtime

have to be accounted for. Also for unpredictable ex-

pences a safety share of 10 % will make the life easer

in future. Companies which started proceeding prior

the home work for budget costs that I shared the details

above, are much likely to face these costs afterwards.

PRODA Araştırma Geliştirme ve Yazılım Ltd. Şti.CPM Master ERP Çözüm OrtağıPRODA Research & Development Software Ltd.CPM Master ERP Business [email protected]

Proje MüdürüProject Manager

And I would like to emphasise that this investment is

not for 1 or 2 years but 10 years at least.

Set up the Project TeamOnce the budget is fixed, the next step is to set up the

Project team. Contrary to common belief, it is the Proj-

ect team, not decision makers, who will decide upon

the software. The Project team, once examined the

options on ERPs, presents the final report along with

foundations to decision makers. And final decision is

obviously made by bosses or high level executives.

Even if your project team consists of one person, if

you follow the rules you will accomplish in a shorter

period. One of the details we must keep in mind that,

this is your Project not ERP company’s. So you will

have to elaborate it yourself in the first place.

Selection of the right ERPThere are many aspects to consider about the right

ERP:

• Continuity : Does it have strong referances the

software you examine, how many companies have

been using and for how long ?

• Customizability and Parametric Infrastructure:

It needs to be attuned to your processes and the

system needs to keep up as the company grows.

• Upgradeability : To upgrade the moduls, which are

not available in the system, easily by you or your

consultant company without calling the centre.

• Protection of data integrity: An absolute must for

ERP is the data integrity. Data should not need to

be logged in by different users through different

moduls more than once. The system should be

able set this integration itself.

• Apart from these, other important issues are, to

possess a well known and powerfull data base, the

way it provides data security, flexibility of report-

ing infrastructure and finally capability to corre-

spond with mobile and web applications.

Selection of the Consultant CompanyFrom national to international companies, BOSCH

Rexroth to Palamut Group, with a nearly 15 years of

experience in CPM Master ERP concultancy, apart from

the support of decision makers, the most vital param-

eter is the right selection of the consultant company.

We often use the expression that ”ERP projects are

like marriages so you have to be very meticulous just

like choosing a marriage partner”. Since you will be

sharing long working ours along with ERP consultancy

project team, it is important that they have the quali-

ty, smiling faces and are young and dynamic. Also you

must be careful that team members are experts in

their own but different fields, their

trainings, previous refences in

ERP projects.

along many other dutıes, also a member of board to ıstanbul leather and leather products exporters’assocıatıon, mehmet büyükekşi ıs optımıstıc about the future.

MEHMET BÜYÜKEKŞİTİM (turkısh exporters assembly)

Innovation, R&D, branding and design are a must to catch

export targets

We pass through a period when even

the world’s leading economies withdraw their growing goals

Today, the companıes whıch invest and focus on innovation win

and stand out from theır competitors

20 yıldır Dünyayı ayağınıza getiriyoruz...Palamut Group temsilciğini yaptığı Dünya markalarıyla, ayakkabı yan sanayi sektöründe 20. Yılında.

Bringing the world to your feet for 20 years...Palamut Group is in its 20th year in the footwear sub-industry, with the World’s leading brands it represents.

444 1 [email protected] www.palamutgroup.com.tr

Palamut GroupAymakoop Sanayi Sitesi A3 Blok No:10 34306 İkitelli - İSTANBUL

Aymakoop Şube / Branch

Aymakoop Sanayi Sitesi B-8 Blok No:23 34306 İkitelli - İSTANBUL Tel : +90 212 549 49 97 Fax : +90 212 549 88 39

[email protected]

Gedikpaşa Şube / Branch

Mimar Hayrettin Mah. Gedikpaşa Cami Sokak, Suat Bey İş Hanı No:16/A Beyazıt - İSTANBUL Tel : +90 212 458 88 40 Fax : +90 212 458 89 58

[email protected]

Merter Şube / Branch

Sancaktepe Sanayi Mahallesi Sancak Sokak No: 24/B Güngören - İSTANBUL Tel : +90 212 637 27 33 Fax : +90 212 637 17 34

[email protected]

GATEM Şube / Branch

GATEM Ayakkabıcılar San. Sit. 1.Ada C Blok No:3 Şehitkamil / Gaziantep Tel : +90 342 238 10 53 Fax : +90 342 238 10 54

[email protected]

China Office

Gater Trading Company RM.602 Section 7,Xingchuang Tech-nical&Business Center No 89 Xing WUXI-CHONGAN 214000 Tel : +86 510 858 420 26 Fax : +86 510 821 200 26

[email protected]

PALAMUT GROUP BÜLTEN BULLETIN • Sayı Number 4 • Aralık …€¦ · PAGE 8 SAYFA PAGE 6 SAYFA PAGE 4 SAYFA PAGE 12 SAYFA PAGE 2 Konya SAYFA PAGE 11 SİSTEMLEŞME FİRMALAR İÇİN

Documents