Top Banner
32

Otogündem sayı 5

Apr 06, 2016

Download

Documents

e-otogundem

Oto Gündem'in Aralık sayısında Yeni Hyundai i20 lansmanından ilk izlenimlerimiz var. Fiat yeni minik SUV'u olan 500x'i tanıttı, Mitsubishi B sınıfındaki yeni oyuncusu Attrage'yi sundu. Nissan Qasqahi'yle 1.2 litrelik otomatik şazımanı pazarada yerini aldı. Ford Focus ailesini tamamen makyajdan geçirdi. Yeni sayıda 5 farklı test sürüşü sizleri bekliyor. Keyifli okumalar dileriz
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Otogündem sayı 5
Page 2: Otogündem sayı 5

Interbrand’in hazırladığı 2014’ün “En İyi 100 Global Markası” raporuna göre Hyundai, marka değerini geçen yıla göre yüzde 16 oranında artırarak “Dünyanın En Değerli 40’ıncı Markası”

oldu. Raporda, Hyundai’nin 10,4 milyar dolarlık marka değeriyle otomotiv sektöründe birçok Avrupalı, Amerikalı ve Japon rakibini yine geride bırakarak 7’ncilikteki yerini koruduğu belirtildi. Interbrand araştırma sonuçlarına göre Hyundai müşterileri, uygun fiyat, üstün konfor, yüksek kalite ve pratik kullanım özellikleriyle beraber markayla aralarında oluşan duygusal bağa da önem veriyor. Araştırma sonuçlarına göre, Genesis ve Sonata’nın yeni versiyonlarıyla özellikle üst segmentte büyük bir çıkış yakaladığı belirtilen Hyundai, ürün gamındaki diğer tüm kaliteli modelleriyle de müşterilerinin beğenisini toplamaya devam ediyor. Hyundai Motor Company Pazarlama Müdürü Won-Hong Cho, “Markamızla ilgili tüm faaliyetlerimizde müşteri memnuniyetini göz önünde bulunduruyoruz ve sadece satış odaklı olarak yolumuzda ilerlemiyoruz. Hedefimiz çok satılan değil, en çok sevilen marka olmak” dedi.

MARKA DEĞERİ ARTIYOR

Skoda dört çeker ailesine Octavia Sedan da katılacak ve önümüzdeki yılın ikinci çeyreğinde Octavia Sedan, 4x4 seçeneğiyle birlikte kullanıcılarla buluşacak. Beşinci nesil Haldex kavramalı dört

çeker teknolojisi, Octavia’nın verimli motorlarıyla ve konforlu sürüşüyle buluşacak. Octavia Sedan 4x4, normal sürüş şartlarında torku ön tekerleklere aktarıyor. Daha fazla güç istendiğinde veya çekiş kaybı yaşanacak durumlarda tork arka tekerleklere de dağıtılıyor. Böylece maksimum yol tutuş ve çekiş sağlanıyor. Octavia Sedan 4x4 versiyonunda elektronik diferansiyel kilidi standart olarak bulunacak. Ayrıca otomobilde yer alan tüm teknolojiler birbiriyle büyük bir uyum içerisinde çalışacak şekilde ayarlandı. Bu sayede maksimum taşıma kapasitesi ve çok daha iyi bir ivmelenme yakalanacak. Türkiye’de Octavia Sedan, Combi ve RS olmak üzere farklı müşteri kitlelerinin beklentilerini karşılayan Skoda, Combi’nin 1.6 lt TDI motorlu 4x4 versiyonunu 82.400 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuyor.

OCTAVIA’YA 4x4 DOPİNGİ

Mitsubishi, 2013 yılını 3.589 satış adediyle tamamlayan ve pick-up segmentinin lideri olan L200, bu

yıl da liderliğini korumayı hedefliyor. 2014 yılı başından bu yana sergilediği başarılı satış performansıyla L200, Ağustos ayında yüzde 34,7’lik bir oranla segmentinin lideri oldu. Kullanıcılarına benzersiz bir sürüş deneyimi yaşatan Mitsubishi L200, 2014 yılının Ağustos ayı itibariyle 2.045 adet satış adedi ile 8 aylık dönemde yüzde 29,7’lik bir pazar payına sahip oldu. Yılsonuna kadar artış göstermesi hedeflenen satış adetleri ile Mitsubishi L200 pazardaki yerini her geçen gün sağlamlaştırıyor.

Ünlü moda tasarımcısı Largerfeld, 42.000 Twitter takipçisi olan Birman kedisinin Yeni Corsa üzerindeki fotoğrafını çekti. Daha önce ünlü kedi süper model

Linda Evangelista’nın kollarında dergi kapağına poz vermişti. Choupette Lagerfeld, Opel Corsa kampanyalarında başrol oynamış olan ikinci kedi. 1982 yılında birinci nesil Corsa’nın reklamı için kötü kedi Tom küçük çevik arabanın direksiyonundaki fare Jerry’yi kovalamıştı. Beşinci nesil Opel Corsa yeni, keskin hatları ve her zamanki ferah iç dizaynının yanında IntelliLink bilgi-eğlence sistemi ve modern sürücü yardım sistemleriyle dikkat çekiyor. 32 yılda Avrupa genelinde 12 milyon adet satılan Corsa, dinamik silueti Opel’in tasarım felsefesinin en güzel örneği. Karl Lagerfeld’in Yeni Corsa çekimleri ise estetiği, yaşam tarzını ve zarafeti sempatik yaklaşım ile otomobil severlere sunuyor. Karl Lagerfeld’in çektiği fotoğraflarla Corsa takvimi 2015 yılının ilk aylarında sunulacak. Bryan Adams’ın işbirliğiyle hazırlanan bir önceki Opel takvimi Opel ADAM üzerine odaklanmıştı.

LAGERFELD İÇİN POZ VERDİ

S&S Motors, spor otomobiller kadar lüks arazi aracı satışlarıyla da dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. 2014 başından bu yana toplam 91 adet farklı sınıflardan

lüks arazi aracı ve SUV’u müşterilerine teslim eden S&S Motors, son olarak Ekim ayında 1 milyon TL’yi aşkın fiyatlı Mercedes G63 AMG’yi yeni sahibine teslim etti. 2014 yılında toplam 10 adet G Serisi satışı gerçekleştirdiklerini de belirten S&S Motors Genel Müdürü Ferhat Albayrak, “Bu sene 35. yaşını kutlayan G Serisi, zaman içinde az miktarda değişim gösterse de gerek tasarım gerek kabiliyetleri bakımından 2. elde özellikle en çok aranan modellerin başında geliyor. S&S Motors olarak Ekim ayı bitmeden 355 bin Euro değerinde yani 1 milyon TL’yi aşan fiyata sahip 544 HP’lik G63 AMG’yi yeni sahibine teslim ettik.

L200 FİNALE SÜRÜYOR

BİR ÖDÜLDE BMW’DEN

BMW’nin her yıl tedarikçilerine verdiği BMW Tedarikçi İnovasyon Ödülleri sahiplerini buldu. Pirelli, bu yıl markanın yüzlerce tedarikçisi arasında, kalite konusunda en inovatif

tedarikçi seçilerek 2014 BMW Tedarikçi İnovasyon Ödülü’ne layık görüldü. Pirelli bu ödüle, üretim sürecinde her lastiğin karakterini belirleyen optimum sıcaklığın ölçülmesi için kullandığı Real Dynamic Curing Teknolojisi nedeniyle layık görüldü. BMW Grubu’nda 200’den fazla homogolasyona sahip Pirelli lastikleri, markanın X1, X3, X5, X6 gibi SUV modellerinin yanında 1, 2, 3, 4 ve 5 serileri ile bu serilerin GT, Gran Coupe ve Active Tourer gibi özel versiyonlarında kullanılıyor. Pirelli ayrıca Mini Paceman ve Pacman için de lastik sağlıyor.

G SERİSİ TESLİM EDİLDİ

Toyota, hibrit otomobil satışında 7 milyon adeti geçerek yeni bir rekora imza attı. Çevreci teknolojilerin lider markası Toyota, ilk seri üretim hibrit otomobilinin

piyasaya sunulduğu 1997 yılından bugüne kadar gerçekleştirdiği toplam 7 milyon 53 bin adet hibrit otomobil satışıyla bu teknolojinin tüm dünyada benimsenmesini sağladı. Bu satış adetleri ile hibrit otomobiller, benzinli otomobillere kıyasla 49 milyon ton daha az CO2 salımı ve 18 milyar litre benzin tasarrufu gerçekleştirdi. Bugün itibari ile 90 ülkede 27 farklı hibrit ve 1 adet plug-in hibrit modeli pazara sunmakta olan Toyota, 2015 yılı sonuna kadar 15 yeni hibrit aracını daha satışa sunmaya planlıyor.

HIBRIT SATIŞ REKORU

YENİ XC90’NI TESLİM ALDI

Paris Saint-Germen’in İsveçli yıldız oyuncusu Zlatan Ibrahimovic Yeni Volvo XC90’ını teslim aldı. Özel olarak numaralandırılmış Yeni Volvo XC90’lardan

aynı zamanda forma numarası da olan 10 numaralıyı satın alan Ibrahimovic’e otomobilinin anahtarını Volvo Cars Başkanı ve CEO’su Hakan Samuelsson Paris Otomobil Fuarı’nda teslim etti. Aynı zamanda Volvo XC60’ın reklam yüzü olan ve önümüzdeki ay Türk ekranlarında da gösterilecek olan XC60 reklam filminde oynayan Ibrahimoviç Yeni XC90’ı teslim alırken “Bu otomobili ailemle birlikte çok keyifli anlar geçireceğimiz zamanları hayal ederek teslim alıyorum” dedi.

Page 3: Otogündem sayı 5

Otomobillerin ilk kez yaygın olarak kullanılmaya başladığı 1900’lü yılların başından itibaren insanoğlunun en büyük hayallerinden biri olan sürücüsüz otomobiller dönemine bir adım daha yaklaşıldı. Audi

mühendisleri tarafından geliştirilen RS 7 model bir Audi Konsepti, Almanya’nın ünlü yarış pisti Hockenheim’de, sürücüsüz bir şekilde, bir tur tamamlamayı başardı. 19 Ekim’de Alman DTM Yarışları’nın sezon finali öncesinde piste çıkan RS7, 4.5 kilometre uzunluğunda ve 17 virajın bulunduğu ünlü pisti, 2 dakika 10 saniyede tamamladı. Pistin tur rekoru, 1 dakika 13 saniye ile ünlü Finli pilot Kimi Raikonen’e ait. 560 HP gücünde ve azami hızı saatte 305 kilometre olan, Audi RS7 zaman zaman saatte 240 kilometre hıza da çıkabildi. Sürücüsüz RS 7’nin

görünüş olarak seri üretim modelinden bir farkı bulunmuyor. 5 kapılı aracın sadece elektromekanik direksiyonu, freni ve gazı ile 8 ileri tiptronic şanzımanı otomatik olarak kontrol ediliyor. Sürücüsüz RS7, pistteyken rotasını GPS ile belirliyor. Uydudan gelen GPS verileri, aracın ön ve arkasında yer alan 3 Boyutlu kameralar tarafından elde edilen veriler ile karşılaştırılıyor. Bilgisayar sistemi de bu bilgileri işleyerek, birkaç santimetre yanılma ile aracı rotasında tutuyor. Audi hali hazırda, A6 ve A7 Sportback üretim modellerinde, sürücüsüz sürüşe temel olan Audi Side Assist (Kör nokta belirleme asistanı), Audi Lane Assist (Şerit Takip Asistanı) ve Pre Sense gibi teknolojileri kullanıyor.

Audi’nin geliştirdiği RS7 Concept, Almanya’da DTM Sezon Finali öncesinde Formula 1 yarışlarının

da yapıldığı Hockenheim Pisti’ni, sürücüsüz bir şekilde yarış hızında kat ederek devrim niteliğinde

bir başarıya imza attı

LİMİTLERİ ZORLUYOR

Page 4: Otogündem sayı 5

Skoda’nın en çok satan ikinci modeli olan ve baştan aşağı tamamen yeniden yaratılan

üçüncü nesil Fabia, hem tasarımı hem de teknolojisiyle sınıfında yeni bir sayfa açmayı hedefliyor. Üst sınıf otomobillerde rastlanabilecek güvenlik ve konfor donanımlarının yanı sıra, çevre dostu motorlarıyla da son derece iddialı olan yeni nesil Skoda Fabia, 2015 yılının mart ayında Türkiye yolları ile buluşacak. Yüce Auto Skoda Genel Müdürü Tolga Senyücel, yeni nesil Fabia ile her bakımdan daha iddialı olduklarını belirterek, aracın, markanın satış adetleri ve pazar payını artırma hedeflerinde büyük rol oynayacağını söyledi. Fabia‘nın geçmişte Skoda markasının toplam satışları içinde yüzde 20 ve üzerinde pazar payına sahip olduğunu hatırlatan Senyücel, yeni Fabia’nın Türkiye satışlarında yüzde 15 ile 22 arasında pay almasını öngördüklerini, B sınıfında da yüzde 3 pazar payı alarak, yaklaşık 3 bin ve

üzerinde satış adetlerine ulaşmasını hedeflediklerini kaydetti. Üçüncü nesil Fabia, önceki jenerasyondan 90 mm daha geniş ve 31 mm daha alçak. Daha fazla teknoloji ve donanıma sahip olmasına rağmen, yeni Skoda Fabia’nın ağırlığı da ortalama 65 kg azaltıldı. Böylelikle yeni Fabia’nın 1.0 lt MPI üç silindirli motora sahip versiyonu sadece 980 kg ağırlığa sahip. Yeni Fabia’nın yükleme alanı, bir önceki nesline göre 15 litre artışla 330 litreye ulaşıyor. Arka koltuklar yatırıldığındaysa, maksimum yükleme kapasitesi 1.150 litreye çıkarak kullanıcılarını şaşırtmayı başarıyor. Araçta isteğe bağlı olarak alınabilen “Şehir İçi Acil Fren Fonksiyonu” ile entegre edilmiş radar sensörlü “Ön İzleme Yardımcısı”, Çarpışma Önleyici Fren Sistemi, yorgunluk ve konsantrasyon durumunu izleyen, gerektiğinde uyaran “Sürücü Aktivite Yardımcısı”, “Hız Sınırlayıcı”, “Yokuş Kalkış Desteği”, Elektronik Lastik Basınç

İzleme sistemi gibi donanımlar, Fabia’da bulunabilecek güvenlik unsurlarından bazıları. Sürüş özelliklerinin yanı sıra KESSY (Anahtarsız Giriş-Çıkış ve Çalıştırma Sistemi) ilk kez Fabia’da sunulacak. Aynı zamanda ön ve arka park sensörleri, yağmur-far sensörleri de Skoda Fabia’nın yenilikleri arasında yer alıyor. Yeni Skoda Fabia, önceki nesle oranla yüzde 17’ye varan oranlarda daha fazla verimliliğe sahip. Dört benzinli ve üç farklı dizel motor seçeneğine sahip Fabia, EU6 emisyon standartlarını karşılıyor. Ayrıca Start-Stop ve fren enerjisi geri kazanım sistemleri de yer alıyor. 1.0 MPI (60 PS ve 75 PS), 1.2 lt TSI (90 PS ve 110 PS) benzinli motor seçenekleri dikkat çekiyor. Dizel motorların güçleri ise 75 ile 105 PS arasında değişiyor. 1,2 TSI 110 PS benzinli ve 1,4 TDI 90 PS dizel motor seçeneklerinde DSG çift kavramalı otomatik vites kutusu tercih edilebiliyor.

MART’TA TÜRKİYE’DE

Çek üretici Skoda’nın B sınıfındaki yıldızı Fabia, tasarımı, yenilikçi donanımları ve motor

seçenekleriyle bilinen standartları daha da ileriye taşımaya hazırlanıyor. Baştan aşağı

yeniden yaratılan Skoda Fabia, üçüncü nesliyle 2015 yılının mart ayından itibaren Türkiye

yollarına çıkacak

Page 5: Otogündem sayı 5

AMAROK’TA 4x2 SEÇENEĞİ

Volkswagen Ticari Araç, Amarok’un 4x2 modelinin otomatik şanzımanlı seçeneğini satışa sundu. Volkswagen markasının ve Avrupalı bir üreticinin pick up sınıfında ürettiği ilk araç

olma özelliğine sahip Amarok, 4x2 otomatik şanzımanlı versiyonu, 2,0 TDI 180 PS’lik motorla, Highline donanım seviyesinde ve 89 bin 730 lira anahtar teslim fiyatla satın alınabiliyor. Sunduğu üstün performans, güvenlik ve konfor özelliklerinin yanısıra, sınıfında bir ilk olma özeliğine sahip 8 ileri otomatik şanzımanıyla fark yaratan Amarok Otomatik, manuel versiyonda olduğu gibi verimli, güçlü ve konforlu bir sürüşü garanti ediyor. Volkswagen’in motor teknolojisinin güçlü ve verimli örneklerinden biri olan 2 litrelik Common Rail çift turbo dizel enjeksiyon (TDI) sistemli motoruyla Amarok Otomatik, 1.750 devirde 420 Nm’lik tork değeri sunarken, ortalama 8 litre yakıt tüketimi değeriyle de sınıfının en etkileyici değerlerine imza atıyor. Volkswagen Amarok Otomatik’te kullanılan Torsen arazi şanzımanı, Amarok için yeniden tasarlandı ve üretildi. Amarok için geliştirilen bu 8 ileri tam otomatik şanzıman, yeni teknoloji sayesinde DSG şanzımanda olduğu gibi daha seri, daha sarsıntısız ve daha tasarruflu vites geçişleri sağlıyor.

3 FERRARI TESLİM EDİLDİUzman kadrosu ve kurumsal altyapısıyla “Super Cars” olarak

anılan en üst sınıf spor otomobiller başta olmak üzere resmi distribütör çıkışlı lüks 2’nci el araç pazarının ülkemizdeki

en güçlü temsilcisi S&S Motor, Ekim ayı ortası gelmeden 3 Ferrari modelini daha yeni müşterilerine teslim etti. Ekim ayında 625 bin Euro’luk Ferrari 458 Speciale ve 549 bin Euro’luk Ferrari FF modellerinin yanı sıra bir de Ferrari California modelini satma başarısı gösteren S&S Motors’un 2014 yılında lüks kurumsal 2. el pazarındaki toplam Ferrari satışı böylece 8 adete yükseldi. S&S Motors Genel Müdürü Ferhat Albayrak, “Bayram tatillerinin bitişi ve özellikle okulların açılmasıyla hareketlenen lüks kurumsal ikinci el pazarında Eylül ortasından itibaren ve Ekim ayı içinde güçlenerek ciddi bir hareketlilik başladı. Sene başından bu yana yaklaşık 10 ayda S&S Motors olarak toplam 8 adet Ferrari satarken, Ekim ayı ortası itibariyle özellikle çok önemli bir potansiyeli değerlendirme başarısı gösterdik. Başta Ferrari olmak üzere Porsche, Bentley ve Aston Martin markalı süper lüks spor otomobillere 2. elde özellikle talep artışı söz konusu” açıklamasını yaptı.

BÜYÜMEDE HIZ KESMİYOR

Fabia ile model atağında hız kesmeyen Skoda, bunu, tüm dünyada elde ettiği satış başarılarıyla taçlandırıyor. Eylül ayında dünya çapındaki teslimatları yüzde 10,4’lük artışla

95 bin 600 adede ulaşan Skoda, böylece aylık bazda marka tarihinin en yüksek satış rakamını elde etti. Skoda bu yükselişini Türkiye’de de sürdürdü ve eylül ayında 1.300 adetlik satışla yüzde 2,64’lük pazar payına ulaştı.Tüm dünyada 95.600 adetlik teslimat gerçekleştiren Skoda, aylık bazda satışlarını geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,4 oranında artırmayı başardı. Teknolojisi, ekonomik motorları ve dayanıklılığıyla yerini giderek sağlamlaştıran Skoda, Eylül’de yüzde 7’ye yaklaşan daralmanın yaşandığı Türkiye otomobil pazarında satışlarını yüzde 18 artışla 1.300 adede yükseltti. Eylül ayında pazar payını yüzde 27,67 oranında artışla yüzde 2,64’e çıkaran Skoda, otomobil pazarında en çok satış yapan markalar arasında 15. sırada yerini aldı. Bu yılın ilk 9 ayında otomobil pazarı yüzde 18,92’lik düşüş yaşanırken, Skoda satışları yüzde 7’ye ulaşan artışlarla 9 bin 407 adede ulaştı. Bu sonuçla otomobil pazarında 2,56 pazar payı elde eden Skoda’nın, bu dönemdeki pazar payı artışı da yüzde 32’ye ulaştı.

EN DEĞERLİ OTOMOBİL MARKASI

Toyota, Interbrand’in 2014 yılı “Dünyanın En Değerli Markaları” araştırmasında tüm otomobil markaları arasında 1’nci sırada yer aldı. 2004 yılından bu yana sektöründe

birinci sırada yer alan Toyota, Interbrand’in 2014 yılı raporunda yüzde 20’lik bir büyüme göstererek marka değerini 42 milyar 392 milyon dolara yükseltti. Toyota bu marka değeri ile bir önceki yıla göre iki basamak yukarı çıktı ve 8’inci sıraya yerleşti. Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, Toyota’nın güçlü kurumsal ve finansal yapısı ile yeni teknolojilere yaptığı yatırımın her yıl karşılığını bulduğunu belirtti. Bozkurt, özellikle çevreci teknolojileri ve sürdürülebilir ulaşım vizyonuyla Toyota’nın sektöründe öncü bir konumda olduğunu da belirterek şunları söyledi; “Teknoloji liderliği ile ön plana çıkan Toyota, güvenli, konforlu, çevreci ve enerji tasarruflu otomobiller üretme amacıyla her yıl milyarlarca doları AR-GE merkezlerine aktarmaktadır. Toyota’nın teknolojiye yaptığı yatırım ve müşterilerine verdiği önem markamızı Interbrand araştırmasında son 11 yıldır zirveye taşımıştır. Temel felsefesi insana saygı ve sürekli iyileştirme olan Toyota, en değerli otomobil markası sıralamasında zirvede yer almaktadır.”

Page 6: Otogündem sayı 5

KARAKTERISTIK YAPISI GÜÇLENDI

Türkiye’nin en genç ve yaptığı ataklarla dinamik kalmayı başaran otomotiv markalarından biri olan Güney Koreli üretici Hyundai, B segementinde yenilediği i20 modeliyle dikkat çekyor.

Daha estetik ve keskin hatlara sahip olan i20’nin tasarımı Almanya’da üretimi ise Türkiye’de gerçekleşiyor

Page 7: Otogündem sayı 5

Güney Koreli üretici Hyundai Getz modelinden sonra pazara sunduğu i20 ile oldukça popüler

bir model olma yolunda ilerledi. Avrupa’da iddiasını sürdürmede önemli bir yol kat eden model, 3’üncü nesliyle daha farklı bir yaşam biçimi vadediyor. Bizimde Cunda’da inceleme fırsatı bulduğumuz model bir önceki karoserine nazaran daha uzun bir gövde ve kaliteli bir yapıya sahip olmuş. İlk bakışta markanın i30 modeline atıfta bulunan i20, açık konuşmak gerekirse i30’dan daha başarılı bir karoser yapısına sahip olmuş. Tasarım açısından ilk olarak aracı incelediğimizde ön kısımda altıgen ızgara LED entegre ön far grupları, geniş hava girişleriyle araç sportif bir duruş sergilemekten kaçınmıyor. Difüzörlü sportif tampon ve arka stoplar atletik yapının ilk özelliklerinden diyebiliriz. Bir önceki karoser yapısına göre yeni i20, 45 mm.‘lik uzatılarak 2.57 metreye ulaştı. Sınıfında iddialı bir iç mekana sahip olan i20’de 301 litrelik bagaj hacmine sahip. Aracın iç mekanına girdiğimizde ergonomik ve sınıfına göre üstün bir hava ile karşılaşıyoruz. Kokpitin ve kapı döşemelerinin yumuşak dokusu, orta konsoldaki siyah piyano boyası ve krom malzemeler aracı bir üst çıtaya taşıyor. Üst donanım paketinde sunulan Bluetooth ve navigasyon da otomobilin en ayrıcalıklı özelliği. Fakat tüm donanım seviyelerinde USB/AUX girişi sınırsız müzik keyfi için standart olarak sunuluyor. Yeni i20’nin

konsol tipi sürücü kol dayama bölümüyle de sürüş esnasında konfor sağlanırken, elinizin altında bulundurmak istediklerinizi saklayabileceğiniz bir göz de sunuyor. Yeni i20’nin 7’’ dokunmatik ekranlı müzik sistemi sayesinde tek bir dokunuşla eğlenceyle buluşulmuş olunuyor. CD / DVD / MP3 çalar ile müşteriler ister müzik dinleyebilir, isterlerse film izleyebilirler. Ayrıca Bluetooth ile telefonları Yeni i20’ye entegre edip istenilen müziği dinleyebilir veya telefon görüşmelerini gerçekleştirmek mümkün. Yeni i20’de benzinli ve dizel olmak üzere 2 farklı motor seçeneği sunuluyor. İlk olarak bizimde Cunda yollarında kullanma fırsatı bulduğumuz 1.2 litrelik benzinli motor seçeneği 6000d/d’dan itibaren 84 beygir güç sunarken, 4000d/d’de 121 Nm torka sahip. Ara hızlanmalar konusunda beğenimizi kazanan araç, 5 ileri manuel vites seçeneğiyle sunuluyor. Maksimum 170 kilometre hıza sahip olan i20, 100 km’de ortalama 4.8 litrelik tüketime sahip. 2 günlük kullanım sürüşümüzde bizim ekranımıza yanısyan tüketim ise 5.6 litre sevylerinde idi. Orta sertlikte süspansiyonun kullanıldığı araçta sportif kullanıma imkan sağlıyor ve konforlu sürüşler vaddediyor. Performansı biraz daha üst çıtaya taşımak isterseniz karşınıza 1.4 litrelik benzinli ünite sunuluyor. Bu motor 6000d/d’da 100 beygir güç üretirken maksimum torkuda 3500d/d’de 134 Nm. Sadece otomatik şanzımanla satışa sunulan aynı zamanda manuel kullanıma (H-Matic) da olanak

Page 8: Otogündem sayı 5

sağlıyor. Türkiye pazarında her geçen gün önemi artan dizel motorlar, B-segmentinde de oldukça önemli bir rol oynuyor. Düşük emisyonlu dizel motorlarını günden güne geliştirerek yeni ve kaliteli ürünlerinde kullanan Hyundai, aynı zamanda maksimum yakıt ekonomisini de beraberinde getiriyor. 90 beygirlik 1,4-litrelik ünite, minimize edilmiş emisyon değeriyle de çevreci bir tutum sergiliyor. 90 beygir güç üretebilen dizel motor, 240 Nm ile segmentinin en iyilerinden bir tork değerine sahip. Ekonomik dizel motor sadece altı ileri manuel şanzımanla sunuluyor. Performansı tatminkar olan dizel motor, yakıt tüketiminde de yaklaşık yüzde 10 civarında azalmayla ortalama olarak 3.9 lt’ye ulaşıyor. Fiyat konusunda oldukça rekabetçi olan genç marka B segmentinde tabuları yıkıyor. Yeni i20, benzinli seçeneği 37 bin 990 liradan başlıyor ve 5 bin lira farkla otomatik seçeneğine sahip olabilmek mümkün. Bu 5 bin liralık fark sadece otomatik farkı değil aynı zamanda güç takviyesininde farkı. Dizel seçenek içinse 47 bin 490 lirayı gözden çıkarmak gerekiyor. Otomotiv sektöründe büyük ses getiren Yeni i20, Tiff Needell’da büyük ilgisini çekti. İlk kez Türkiye’de basınla buluşturulan i20, Top Gear ve Fifh Gear (Beşinci vites) televizyon programlarının yapımcılarından eski otomobil yarışçısı Tiff Needell’da bizimle birlikte bu heyecanı yaşayarak i20 ile ilgili değerlendirmelerini yaptı. Gerçekten bu kadar genç bir markanın bu ürünü ortaya koymasının büyük bir başarı olduğunu vurgulayan Needell, i20’yi Avrupa’da tanıtacak.

Page 9: Otogündem sayı 5

İki farklı versiyonda tasarlanan Fiat 500X, 2015 yılından itibaren dünya çapında 100’den fazla ülkede satışa sunulacak. 9 ileri tam otomatik şanzıman seçeneğini sunan ilk Fiat modeli olarak

da önem kazanan Fiat 500X ayrıca çift kavramalı 6 ileri otomatik şanzımanıyla sınıfında fark yaratacak. Türkiye pazarında ilk etapta 1.6lt MultiJet II 120 HP dizel, 1.6 E-Torq 110 HP ve 1.4lt MultiAir 140 HP benzinli motorlar ile yerini alacak olan Fiat 500X, kısa süre içerisinde 140 HP’lik benzinli motorun çift kavrama otomatik vitesli versiyonu ve 1.4lt MultiAir 170 HP 4x4 benzinli motor seçeneği 9 ileri otomatik vitesli şekilde satışa sunularak, sınıfının en zengin motor gamına sahip modeli olacak. 2015 yılının Mart ayından itibaren Türkiye pazarında yerini alması hedeflenen Fiat 500X’in 9 ileri otomatik şanzımanlı versiyonunun 2015 yılının 2. çeyreğinde ülkemizde satışa sunulması hedefleniyor. Fiat İş Birimi Direktörü Okan Baş, “2015 yılının Mart ayı itibarıyla pazara sunmayı hedeflediğimiz Fiat 500X’in segmentinin en iyisi olacağına inanıyorum. Fiat 500 Ailesi’nin 3’üncü temel gövde tipi olan 500X, kardeşlerinin yükselttiği çıtayı daha da ileri taşıyacak. Fiat 500’ün tüm genlerini taşıyan 500X, dikkat çekici tasarımı ve teknolojik özellikleri ile de ciddi bir fark yaratacak” dedi. Türkiye satış fiyatı önümüzdeki dönemde açıklanacak olan Fiat 500X, standart gövde tipinde 4x2, Cross gövde tipinde ise 4x4 veya 4x2 Traction+ çekiş

sistemlerine sahip versiyonlarla pazarda yerini alacak. Yeni 500X; motor, fren, direksiyon ve vites/şanzıman ayarlarına müdahale edebilen “Sürüş Modu Seçici” özelliğiyle 3 farklı sürüş modunu kullanıcısının tercihine sunuyor. Standart versiyonda Auto (optimum yakıt tüketimi ve konfor için), Sport (maksimum performans için) ya da All Weather (zorlu yol ve hava koşullarında maksimum güvenlik için) modlarıyla her türlü sürüş şartına uyum sağlayan aracın Cross versiyonunda ise “All Weather” modunun yerini “Traction” modu alıyor ve bu mod sayesinde kullanıcının eşsiz bir off-road deneyimi yaşaması sağlanıyor. ESP, 6 hava yastığı, yokuş kalkış desteği, viraj içini aydınlatan sis farları gibi özelliklere ek olarak, isteğe bağlı olarak tercih edilebilen adaptif hız sabitleme sistemi, çarpışma önleme sistemi, şerit takip sistemi ve kör nokta uyarı sistemi gibi üst düzey teknolojiler ile özellikle şehirlerarası kullanımlarda yarı-otonom bir sürüş imkanı yaratarak kendi sınıfında fark yaratıyor. Bilgi-eğlence donanımları açısından da zengin olan Fiat 500X’in, 5 inç veya 6,5 inç olarak tercih edilebilecek dokunmatik U-Connect ™ sisteminde Bluetooth bağlantısı, Aux-in, USB ve SD portları ile sesli komut özellikleri standart olarak yer alıyor. Versiyona göre 5 inçlik U-ConnectTM sisteminde TomTom navigasyon özelliği de bulunurken, 6,5 inçlik versiyonunda 3D haritalar, yol rehberliği ve sesli komutla adres girme özellikleri standart olarak yer alıyor.

GERİ SAYIM BAŞLIYOR

Fiat 500 Ailesi’nin SUV gövde tipindeki son üyesi 500X, yenilikçi teknolojisi, sınıfının en gelişmiş donanım özellikleri

ve farklı tasarımıyla Türkiye’de otomobil tutkunlarıyla buluşmaya hazırlanıyor. 500X, 2015 yılının Mart ayında

Türkiye yollarında boy gösterecek.

Page 10: Otogündem sayı 5

FOCUS BASTAN YARATILDIDünyanın en çok satılan otomobili unvanına sahip Focus, Ford’un yeni tasarım dili ile yenilendi. Artırılan güvenlik ve konfor teknolojileri ile segmentinde fark yaratmaya hazırlanan Focus, iç mekanında da daha pratik kullanım özellikleri sunuyor

Page 11: Otogündem sayı 5

Ford’un küresel ölçekte en çok satılan modeli olmasının yanı sıra, “Dünyanın En Çok Satılan Otomobili” unvanını koruyan Ford

Focus’un yeni nesli Türkiye’de pazara sunuluyor. Yeni Ford Focus, sedan, hatchback ve station wagon gövde seçeneklerinde 1.0 litreden 1.6 litreye uzanan, benzinli ve dizel motor opsiyonları sunuyor. Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, 2014 yılını “Ticari Araç Yılı” ilan ettiklerini dile getirirken, 2015’i de “Otomobil Yılı” olarak adlandırdıklarını ve bu stratejiyi ilk olarak yeni Focus ile başlattıklarını belirtti. Ford Otosan’ın 10 yıllık geleceğine güvenle bakmamızı sağlayan yatırımlarımız ile Türkiye’nin ticari gücü olmaya ve sürdürülebilir bir şekilde büyümeye devam edeceğiz” dedi. 2015 yılının da aynı derecede heyecan verici geçeceğini belirten Yenigün: “2015 yılında ise otomobil yeniliklerine ağırlık vereceğiz. Ford’un global tasarım diline göre yenilenmiş modellerin yanısıra yepyeni modeller ile otomobil ürün gamımızı genişletiyoruz. 2015, Ford’un “Otomobil Yılı” olacak. 2014’ün sonu itibariyle Focus’la başlattığımız bu önemli değişimden güç alarak, önümüzdeki yıl yepyeni otomobillerimiz ile müşterilerimize ulaşmayı hedefliyoruz. Mustang, Yeni Mondeo, C-MAX, Grand C-MAX ve S-MAX gibi modeller ile otomobil pazarındaki hedeflerimizi yüksek tutuyoruz.” dedi. Ford Otosan Pazarlama, Satış ve Satış Sonrası Genel Müdür Yardımcısı Özgür Yücetürk, dünyada satışa sunulduğu 1998’den günümüze 12 milyonu aşkın adet satılan Ford Focus’un sadece 2013’te global olarak, toplam 140 ülkede 1.1 milyon adet satıldığını söyledi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ford Focus, 1999’da satışa sunulduğu Türkiye pazarında üç nesil toplamında 275.000 adedi aşkın satış başarısına ulaşırken sadece 2013’te 26.500 adet

satıldı. 2014’ün sonuna kadar Yeni Focus’tan 3.000 adet satmayı hedefliyoruz.” Yeni Focus’un iç mekan tasarımında ise müşteri yorumları dikkate alınarak daha az sayıda ve daha ergonomik kontrol düğmeleri kullanıldı. Böylece daha yalın bir görünüm sağlanırken yeni siyah saten renkler ve krom detaylar ile de daha temiz, daha modern bir görünüm elde edildi. Yeni kokpit tasarımı ilk dikkat çeken bölüm olurken, 8 inçlik yüksek çözünürlüklü renkli dokunmatik ekran sayesinde araç ile ilgili pek çok özellik kontrol edilebiliyor. Yeni 3 kollu direksiyon tasarımı gösterge paneli için daha fazla görünürlük sağlarken yalın tasarıma sportif bir şıklık katıyor. Yeni Focus, 2011’de tanıtılan üçüncü nesil Focus ile sınıfında ilk defa sunulan güvenlik ve konfor teknolojilerini daha da geliştiriyor. Focus’ta sunulan otomatik park sistemi, paralel park yapmanın yanısıra, dikey park etme sistemi ve paralel parktan çıkmayı sağlayan paralel park çıkış yardımı özellikleri ile çok daha fonksiyonel. Aktif Şehiriçi Güvenlik Sistemi geliştirildi. Düşük hızdaki çarpışmaların riskini azaltmak için öndeki araç ile olan mesafeyi sürekli takip eden sistem, 50 km/s hız altında seyrederken öndeki araç ile mesafenin aniden azalması veya aracın durması halinde, önceden frenlerini hazırlıyor ve sürücü zamanında tepki göstermezse sistem sürücü yerine otomatik olarak fren yapıyor. Mevcut modelde sistem 30 km/s’e kadar olan hıza kadar etkinleşirken, yeni modelde 50 km/s’e kadar olan hızlarda etkili olacak şekilde geliştirildi. Çapraz Trafik Uyarı Sistemi, Kör Nokta Uyarı Sistemi’ne ilave olarak gelen bu yeni özellik dikey olarak girilmiş bir yerden veya park alanından geri geri çıkarken arka sağ veya soldan gelen bir araç olması durumunda sürücüyü sesli ve görsel olarak uyarıyor.

Page 12: Otogündem sayı 5

Yeni Ford Focus, üç sene üst üste “Yılın Motoru” ödülü alarak benzersiz bir başarıya ulaşmış olan 1.0L EcoBoost 125 PS versiyonu ile sunulurken diğer bir benzinli motor seçeneği olan 1.6L TI-VCT, Euro 6 emisyon seviyesinde 125 PS manuel ve Powershift Otomatik şanzıman seçeneği ile sunulacak. Yeni Focus’ta 1.6L TDCi dizel motorlar 95 ve 115 PS olmak üzere 2 ayrı versiyon ve 6 ileri manuel şanzıman ile sunulacak. Yeni Focus’un ortalama yakıt tüketim değerleri; 1.0L EcoBoost 125 PS için 4.8 lt/100 km, 1.6L Ti-VCT 125 PS için 6.0 lt/100 km ve 1.6L TDCi 95 PS ve 115 PS için de 4.5 lt/100km. Yeni Focus’un Trend X donanım seviyesinde, alüminyum alaşım jantlar, manuel klima, ön sis farları, hız kontrol sistemi ve ayarlanabilir hız

sınırlayıcı, deri direksiyon simidi, ESP, Yokuş Kalkış Desteği, Dinamik Tork Kontrolü (TVC) ve Ford MyKey standart olarak sunuluyor. Yeni Focus’un Style donanım seviyesinde bunlara ek olarak; otomatik kararan iç dikiz aynası, yağmur sensörü, otomatik yanan farlar, elektrikli katlanır yan aynalar ve perde hava yastıkları standart olarak sunulan başlıca özellikler. Üst donanım seviyesi olan Titanium donanım seviyesinde, Style donanım seviyesine ek olarak; anahtarsız çalıştırma, otomatik klima, gelişmiş otomatik park sistemi, SYNC 2 araç içi iletişim sistemi, 8 inçlik yüksek çözünürlüklü dokunmatik renkli ekran standart olarak sunulan özellikler arasında. Titanium donanım seviyesinde opsiyon olarak sunulan şerit takip sistemi,

şeritte kalma yardımcısı, otomatik uzun far, sürücü dikkat takip sistemi, aktif şehir içi güvenlik sistemi, kör nokta uyarı sistemi ve çapraz trafik uyarı sisteminin yer aldığı Tekno Paket ile yeni Focus’u zenginleştirmek mümkün. Titanium donanım seviyesinde sunulan diğer opsiyon paketleri ise Dinamik Ön Far Sistemi’ni içeren Bi-Xenon Paketi, Geri Görüş Kamerası’nı içeren Navigasyon Paketi ve elektrikli sunroof. Focus, 140 ayrı pazar için yıllık 1.5 milyon adet üretim kapasitesine sahip 8 ayrı fabrikada (Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Arjantin, Çin, Rusya, Tayland, Tayvan, Vietnam) üretilecek (Her 90 saniyede 1 adet Focus). Yeni Focus, 52 bin 400 TL’den başlayan fiyatlarla Ford Bayileri’nde satışa sunuluyor.

Page 13: Otogündem sayı 5

İlk lastiğini 1976 yılında üreten ve ilerleyen yıllarda

kapasitesini giderek artıran Petlas’ın üretim faaliyetleri, 2005 yılından bu yana Türk sanayiinin köklü k u r u l u ş l a r ı n d a n Abdulkadir Özcan

A.Ş. bünyesinde sürdürmeye devam ediyor. Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin Genel Müdürü Yahya Ertem, “Kurulduğumuz günden bu yana sürekli gelişimi ilke edinen şirketimiz, 2005 yılında Petlas’ı devralarak sadece kendisi için değil, Türk lastik sanayiinde de önemli bir dönemin başlamasını sağladı. Türkiye’nin dört bir yanında 2 bine yakın uzman kadrosuyla sektör deneyimleri ve bilgi birikimini yeni teknolojiler ve yatırımlarla birleştirerek hızla büyümeye devam kuruluşumuz, üretimin yanı sıra bayi teşkilatlanmasıyla da örnek olacak seviyeye geldi. ” dedi. Yıllık yaklaşık 20 milyon adet lastiğin satıldığı Türkiye pazarında yüzde 1’lik paya sahip olan runflat lastik pazarı ülkemizde hızla gelişiyor ve sadece 2013

yılında yüzde 40’lık bir büyüme kaydetti. Bu doğrultuda Petlas’ın bugün üzerinde çalışmayı sürdürdüğü 100’ün üzerindeki Ar-Ge ve ürün geliştirme projelerinin en önemlilerinden olan Petlas P-RFT ürün grubu, 2 yıllık bir çalışmanın sonucunda nihai tüketici ve OEM pazarının kullanımına sunuldu. Petlas P-RFT, farklı runflat teknolojileri içerisinden en güvenilir, verimli, fiyat-fayda dengesini en iyi sağlayan “takviye edilmiş kendinden destekli yanak” prensibini kullanıyor. Lastiğin yanak kısmının yol ile jant arasında sıkışmasını ve hava kaybı durumunda jantın içine doğru girmesini önleyen bu teknoloji ile Petlas P-RFT, yol koşulları ve araç ağırlığına bağlı olarak, otomobilin maksimum 80 km/s hız ile yoluna 150-200 km devam etmesine olanak veriyor. Standart jantlarla uyumlu olan Petlas P-RFT sayesinde lastik patladığında bile sürüşe devam edilebiliyor ve gidilecek yere veya lastik tamircisine, lastik değiştirilmeden ulaşabiliyor. Basit şekilde monte edilebilen Petlas P-RFT ile stepne lastik ihtiyacı ortadan kalkarken ayrıca yer, ağırlık ve yakıttan tasarruf sağlanıyor. Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu

(UNECE) tarafından belirlenen Regülasyon No.30 test kriterlerini karşılayan Petlas P-RFT, 80 km/s’lik hızla sıfır lastik hava basıncında 1 saat boyunca koşabiliyor ve bu süre sonunda bütünselliğini bozmuyor. En güncel gereksinimlere göre asimetrik desen teknolojisiyle birleştirilerek tasarlanan Petlas P-RFT, patlama sırasında profil şekillerini koruduğu için standart lastiklere göre janta çok daha iyi tutunuyor. Bu özellik, lastiğin janttan ayrılmasını zorlaştırdığından, kullanıcıya ekstra güvenlik sunuyor. Avrupa Birliği Lastik Standardı Etiketi sınıflandırmasında rakipleriyle aynı yakıt tasarrufu sınıfına dahil olan Petlas P-RFT, ıslak yol tutuşunda bir üst sınıfa yer almayı başardı. Runflat pazarında en çok tercih edilen ölçüler 205/55 R16, 225/55 R17 ve 245/45 R18 iken 205/60 R16 ve 225/50 R17 ölçüleri ise runflat pazarında hızlı büyüyen ölçüler arasında yer alıyor. Runflat pazarına 345 TL+KDV’den başlayan tavsiye edilen perakende satış fiyatıyla 225/55 R17, 225/50 R17 ve 245/40 R19 ölçüleriyle giriş yapan Petlas, kısa bir süre içerisinde 255/35 R19, 255/50 R19 ve 255/50 R19 ölçülerini de satışa sunmuş olacak.

İLK RUNFLAT LASTİK ÜRETİCİSİPetlas, Türk mühendis ve çalışanının emeğiyle Türkiye’nin ilk runflat lastiğini geliştirdi ve üretmeye başladı. 2013 yılında yüzde 40 büyüyen runflat lastik pazarına yönelik üretilen Petlas P-RFT lastikleri, sıfır hava basıncıyla lastik değişimi gerektirmeden 200 km mesafeye kadar yol kat edebiliyor

LİDER MEDYA HİZMETLERİGENEL YAYIN YÖNETMENİ

ALİ [email protected]

[email protected]@xn--otogndem-95a.com

GENEL KOORDİNATÖRDİLEK SUNMAN

[email protected]

REKLAM KOORDİNATÖRÜÖNDER YILDIRIM

ERHAN [email protected]

www.otogündem.comwww.otomobilgundemi.comwww.otomobilgundemi.net

Adres: İSTOÇ 14. ADA NO:55 KAT:1 MAHMUTBEY/İSTANBUL

www.otogündem.comzTÜM HAKLARI SAKLIDIR

Los Angeles Otomobil Fuar’ında dünya prömiyeri yapılan CX-3’te özellikle 1.5 litrelik dizel motor seçeneği Türkiye pazarı için özel üretilmiş.

Özellikle CX-5’ten izler taşıyan model, KODO tasarım ruhunu CX-3’te de devam ettiriyor. B segmentinde markasını temsil edecek olan model de Mazda 2’den de izler taşıyor. Küçük sınıf crossoverlar arasında iyi bir seçenek oluşturması beklenen CX-3, tasarımında belirgin ızgarası ve agresif bir görünüm kazandıran kısık farları arasındaki yay şeklindeki LED’leriyle markanın yeni nesil tasarım detaylarını taşıyor. Profilden sportif bir görünüme sahip CX-3’ün kıvrımlı vücut hatları ve tıpkı bir arka cam gibi duran karartılmış C sütunu dikkat çekiyor. A-sütunlarının altına doğru uzanması için arkaya doğru itilen ön çamurlukların üst noktasıyla birlikte, CX-3’ün yan görünümü aracın normal boyutlarından çok daha büyük bir gövde hissi uyandırıyor. Arka bölüm CX-3’ün kardeşleriyle benzer bir tasarıma sahip. Yine

ön tasarımındaki gibi kısık stoplar dikkat çekiyor. İç mekan ise CX-3’ten de tanıdığımız bir ruha sahip. Direksiyon simidi ve gösterge paneli ağabeyinden alınmış. Genel itibariyle yumuşak malzemelerin kullanıldığı belirtilen crossoverın orta konsolunun üzerinde araçla ilgili hemen hemen her şeyi kontrol edebildiğiniz bir multimedya ekranı yer alıyor. Fuarın önemli yeniliklerinden biri olarak gösterilen Mazda CX-3’de Mazda2’de kullanılan 1.5 dizel SKYACTIV-D ve CX-5’ten tanıdık 2.0 litrelik SKYACTIV-G benzinli motorlar yer alacak. Önden çekişli ve manuel şanzıman opsiyonları bulunan CX-3’te dizel versiyonda 6 ileri manuel şanzıman bulunurken, otomatik şanzıman için 2.0 litrelik benzinli tercih edilmeli. CX-3’ün Türkiye’ye geliş tarihi henüz netlik kazanmasa da aracın Avrupa ve Japonya’da 2015 ilkbaharında satışa sunulacak olması 2015 yılında Türkiye’de bu aracı görme şansını yükseltiyor.

Mazda yeni minik SUV’u olan CX-3’ü Los Angeles Otomobil Fuar’ın da beğeniye sundu. Yeni modelle Skyactıv-D teknolojisiyle 1.5 litrelik dizel ve Skyactiv-G ile 2 litrelik benzinli motorlara yer verecek

MAZDA’NIN CX-3’Ü HAZIR

Elektronikdenge programı Türkiye’de yeni tescil edilen tüm binek ve 1,3 tonun altındaki ticari araçlarda

isteğe bağlı olmaktan çıkıp standart ekipman haline geldi. Aynı zamanda Avrupa Birliği ülkelerinde 1 Kasım 2014 tarihinden itibaren, 3,5 tona kadar brüt taşıt ağırlığına sahip tüm yeni tescil ettirilmiş binek otomobilleri ve hafif ticari araçların patinaj önleme sistemi ile donatılmış olması gerekiyor. Düzenleme, bir yıl sonra da diğer tüm araçlar için yürürlüğe girecek. Emniyet kemerinin ardından en önemli taşıt güvenlik

sistemi olma özelliğini taşıyan ESP, önem sıralamasında hava yastığını dahi geride bırakıyor. Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young “ESP yaşam kurtarır. Bosch tarafından gerçekleştirilen bir kaza araştırması da sistemin hayati önemini ortaya koyuyor. 2011 yılında, ESP Avrupa Birliği ülkelerindeki araçların sadece yüzde 40’ında takılı olmasına rağmen 33.000’den fazla yaralanmalı kazayı önleyerek 1.000’in üzerinde yaşam kurtardı. ESP, 1995’teki lansmanından bu yana, Avrupa çapında 190.000 kazayı önleyerek 6.000’i aşkın yaşam kurtarmış oldu” dedi.

ESP ARTIK ZORUNLU

Page 14: Otogündem sayı 5

Nissan, 2007 yılından bu yana dünyada 2 milyon adetten fazla satış rakamlarına ulaşan Qashqai ile Türkiye’de de büyük

başarı göstererek 55 binin üzerinde tüketici tarafından tercih edildi. Yüzde 22’lik büyük bir payla pazarının lideri olan Qashqai, hem konfor hem de yakıt tasarrufu açısından geliştirilerek 1.2 turbo benzinli otomatik şanzıman olarak üretildi. Üstün verimliliğe sahip yeni nesil Qashqai 1.2 turbo benzinli otomatik şanzıman; yakıt performansıyla dizel motorları aratmayarak sürücüsünün beklentilerinin de ötesine geçiyor. Yeni Qashqai 1.2 X-Tronic gelişmiş turbo şarjlı motoru 115 beygir güç ve 165 Nm tork sağlıyor. 1.2 litrelik motor, önceki 1.6 litreye göre daha hızlı ivme kazanırken esnek ve seri bir sürüş konforu sunuyor. Stop & Start teknolojisinin standart olarak sunulduğu 1.2 X-Tronic, 5.6lt/100 km yakıt tüketimi ile dikkat çekerken, 129 g/km CO2 salımı ile Nissan’ın çevreci yönünü de yansıtıyor. Nissan Güvenlik Kalkanında yer alan Otomatik Çarpışma Önleyici Sistem, Yorgunluk Algılama Sistemi, Trafik İşareti Tanıma Sistemi, Şerit Takip Uyarı Sistemi, Kör Nokta Uyarı Sistemi, Hareketli Nesne Algılama Sistemi gibi donanımları bir araya getirerek güvenlik teknolojilerinde geleceğin sistemlerini kullanıcılarına bugünden sunuyor.

YENİ TURBO HACMİYLE YOLLARDA

Japon üretici Nissan, Qashqai modelinin 1.2 X-Tronic şanzıman seçeneğini satışa sundu. 74 bin 990 liradan satışa sunulan yeni model, yakıt tasarrufu ve kullanım

rahatlığıyla crossover segmentinin standartlarını yeniden belirleyecek

Page 15: Otogündem sayı 5

HEDEFLER BÜYÜYOR

Mitsubishi Türkiye 2015’e hazırlanıyor. Yeni yılda yeni modellerle atağa kalkmayı hedefleyen marka Attrage ile B sınıfı binek otomobil segmentinde pasta payını

yükseltmeyi hedefliyor

Page 16: Otogündem sayı 5

Mitsubishi Motors, Türkiye’de 2015 yılına iddialı hedeflerle giriyor. Pick-up segmentinde

Mitsubishi L200 ve kamyon segmentinde Mitsubishi Canter ile 2014 yılında rekor başarı elde eden şirket, 2015 yılında yeni modellerle ürün gamını genişletmeyi planlıyor. Mitsubishi Attrage pazara sunulurken, L200’ün yeni modeli de 2015 yılının ortalarında tüketicilerle buluşacak. Temsa Motorlu Araçlar Genel Müdürü Eşref Zeka, 2014 yılında pazardaki düşüşe rağmen Mitsubishi’nin yüzde 10 civarında büyüme kaydettiğini söyledi. Pick-up sınıfında sağlam ve dayanıklılığıyla öne çıkan Mitsubishi L200’ün, ‘Türkiye’de en çok tercih edilen pick-up modeli’ olduğunu belirten Zeka, Ekim 2014 itibarıyla toplam 3 bin 132 adetlik satış rakamına ulaşan L200’ün, yılbaşından bu yana yüzde 33,4 ile rekor pazar payına ulaştığını dile getirdi. Zeka, “Türkiye’de kamyoncunun can dostu” olarak nitelediği ve 22 yıldır yerli olarak üretilen Canter’in ise 80 bini aşkın satış rakamına ulaştığını vurguladı. 2015 yılında Mitsubishi’nin vites yükselteceğini açıklayan Genel Müdür Eşref Zeka, sözlerine şöyle devam etti: “2015, bizim için avantajlı bir yıl olabilir. Euro/yen kurunda yen lehine devam eden olumlu gelişmeler, Japonya ile Serbest Ticaret

Anlaşması görüşmelerinin başlayacak olması gibi faktörler de bize olumlu geri dönüş sağlayacaktır. Serbest Ticaret Anlaşması ile beraber gümrük vergileri düşecek. Bu Türk kullanıcısının yaklaşık yüzde 9’luk bir indirime tekabül edecek.” Eksiklerin tamamlanması konusunda Attrage’ın önemli bir adım olduğunu kaydeden Eşref Zeka, 1.2 Intense MT ve 1.2 Intense CVT modellerini Türkiye pazarına sundukları ifade etti. B segmentte konumlandırdıkları Attrage’ın 100 kilometrede ortalama 4,9 litre yakıt tüketimi gerçekleştirdiğini söyleyen Zeka, ortalama 113 g/km CO2 salımıyla son derece iddialı olduğunun altını çizdi. Aracın standart donanım özelliklerine baktığımızda anahtarsız giriş ve çalıştırma, yağmur ve far sensörü, elektrik kumandalı aynalar, deri direksiyon ve vites topuzu, alüminyum alaşımlı jantlar gibi iç ve dış donanım anlamında önemli farklılıkları var. Güvenlik konusunda ise EBD destekli ABS ve BA fren destek sistemi, ASTC aktif denge kontrolü ve kaymayı önleyici çekiş sistemi, 6 hava yastığı gibi ayrıcalıklara sahip. Attrage’ın tavsiye edilen anahtar teslim fiyatının 43.900 TL’den başladığını belirten Eşref Zeka, 2015 yılında 2 bin adetlik satış ve %4,5 pazar payı hedeflediklerini açıkladı.

Page 17: Otogündem sayı 5

EKONOMiK AiLELER iÇiN

Ülkemizde her geçen gün mınıvan pazarı teknolojik araçlarla büyümeye devam ediyor. Bu büyümenin en genç oyuncularından olan

Dacia Lodgy ile adından oldukça söz ettirdi. Özellikle cimri motor seçenekleri ve yüksek sürüs özelliklerini bir arada tutabilen markalar

bu pazardan büyük bir pay aldıDACİA LODGY 1.5 DCi HABER-FOTOĞRAF: ALİ YILDIRIM

Page 18: Otogündem sayı 5

Türkiye’de Renault çatısı altında pazarda yerini alan Dacia, daha önce sunduğu modeller ile başarılı sonuçlara ulaştı. Artık gözünü MPV

segmentinede diken marka Lodgy ile büyük bir pay aldı. Sadece 1.5 litrelik dizel motor seçeneğiyle sunulan modelin 5 ve 7 kişilik seçenekleri mevcut. Bu sayımızdaki test konuklarımızdan olan Dacia Lodgy’e tasarım açısından baktığımızda geniş ızgarası ve büyük Dacia logosuyla dikkat çekiyor. Sportif çizgilerden uzak duran model, yuvarlak hatlara daha

fazla yer vermiş. Daha çok aile kavramına yönelen Lodgy’nin yan tasarımı kısmında siyah mat plastik malzeme kullanılmış. Büyük kapı ve camlar ferah bir iç hacmin habercisi gibi. Arka kısımda yan profillere taşan far bloğu ve büyük bagaj kapağı, yüklemelerde kolaylık sağlıyor. Boyutlarıyla da tüketicinin beğenisini kazanan modelin uzunluğu 4.49 metre, genişliği 1.75 metre, yerden yüksekliği ise 1.66 metre olarak hesaplanmış. 2.81 metrelik aks aralığıyla araç iç hacmin genişliği konusunda ufak ipuçları veriyor.

Misafirimizin iç mekanına baktığımızda çift renkli ön konsolu ve 7 inçlik LCD ekran ile bizi karşılıyor. Ön konsoldaki minik krom detaylar araca şık bir görünüm katmış fakat kullanılan sert malzeme kaliteyi üst çıtalara çıkaramamış. İç mekanda dikkatimizi çeken bir diğer özellik ise cam açma butonları oldu. Daha önce orta konsolda yer verilen bu butonlar kapı kolları üzerine taşınmış. Bolca eşya gözüne yer verilen kokpitte, gizli bölmelere de yer verilmiş. Yüksek oturma pozisyonu ve geniş camlarıyla ferah

Page 19: Otogündem sayı 5

bir alan sunabilen Lodgy, geniş aileler için iyi bir seçenekmiş gibi duruyor. Arka koltuklarda baş ve diz mesafesi yeterli. Aynı zamanda bir ticari araç havası veren Lodgy, ufak esnafında işlerini çözüyor. Bir çok alanda kullanılan modeli ticari olarak kullanmak isteyenler K belgesi avantajından yararlanıyor. Sayfalarımıza konuk olan Lodgy’de 5 kişilik bir yaşam alanı sunuluyor. Aracın bagaj hacmi 827 litre iken koltukları yattığında bu hacim 2 bin 617 litreye kadar çıkıyor ve buda sınıfının en iyilerinden. Sadece Laureate isimli donanımla satılan aracın fiyatı 48 bin 850 lira olarak belirlenmiş. Test aracımızda yer alan Dacia Medianav navigasyon, multimedya sistemi ve arka park sensörü için 2 bin 800 liralık fark ödemek gerekiyor. 7 koltuklu versiyon

içinse ayrıca 2 bin 700 lira yeterli. Rakiplerinden belirgin şekilde uygun olan bu fiyata ABS, ASR, ESP, çift hava yastığı, klima, yol bilgisayarı ve 7 inçlik renkli dokunmatik ekran standart olarak sunuluyor. Dacia Lodgy’de orta sertlikte süspansiyonlara yer verilmiş. Darbeleri emmekte zorlansa da yoluculuk esnasında konfor çıtasını yükseltmiş. Dizel motorun sesini başarılı bir şekilde izole eden marka, önden kayma eğilimi gösterse de standart olarak sunulan ESP sistemi buna izin vermiyor. Dacia Lodgy’nin kalbinde Renault Grubu’nun bir çok çözüm ortağına sunduğu başarılı 1.5 litrelik dizel ünite yer alıyor. Bu motor 3750d/d’dan itibaren 90 beygir güç üretiyor ve maksimum torkuda 1750d/d’dan itibaren 200 Nm torka sahip.

5 ileri manuel şanzımanla sunulan araç 0’dan 100 kilometre hıza 12.4 saniyede ulaşıyor. Maksimum 169 kilometre hıza ulaşan araç, çekiş konusunda bir eksiklik hissettirmiyor. Yakıt konusunda da oldukça cimri olan Dacia Lodgy, fabrika verisi olarak 100 kilometre ortalama 4.2 litre tüketim gerçekleştiriyor. Bizim sürüşümüz boyunca yol bilgisayarımıza 5.5 litrelik bir tüketim yansıdı. Trafiğin daha sakin olduğu anlarda bu tüketim 5 litreye kadar düşmesi mümkün. Performans konusunda başarılı olan motor tüketimiyle de ekonomikliğini kanıtladı. Orta sınıfta aile otomobili almak isteyenler için Dacia Lodgy iyi bir seçenek olabilir.

Page 20: Otogündem sayı 5

TEKNOLOJiK SEÇENEKFord’un MPV modeli olan C-Max özellikle ailelere geniş alan ve teknoloji imkanı sunuyor. 5 ve 7 kişilik seçenekleri bulunan modelde 1.6 litrelik benzinli ve dizel motorların yanı sıra 1 litrelik EcoBoost seçeneği yer alıyor

FORD C-MAX 1.6 TDCİ HABER-FOTOĞRAF: ALİ YILDIRIM

Page 21: Otogündem sayı 5

Özellikle kalabalık aileler için geliştirilen MPV sınıfı, marka veya modellere göre değişiklik gösteriyor. Daha çok konforun ön planda tutulduğu modellerde 7 kişiye de seyahat imkanı da sunuyor.

Pazara sunulduğu ilk günden bu yana başarılı bir satış grafiğine imza atan Ford, C-Max modeliyle MPV sınıfının gözdelerinden biri haline geldi. Bu sayımızda test konuklarımızdan olan Ford C-Max 5 kişiye seyahat imkanı sunuyor. Sportif tasarımı ve zengin donanım seçeneğiyle sunulan araç, sürüş özellikleriyle hatcback araçları aratmayacak cinsten. Tasarım açısından baktığımızda Ford C-Max, çekik farları, geniş hava girişli tamponları ve şişkin motor kaputuyla sportif bir tasarım sunmuş. 5 kişilik C-Max için kayan kapılara yer vermeyen marka bunu Grand eklemesiyle 7 kişilik seçeneğinde kullanmış. Krom kaplamalar ön kısma şık bir görünüm katarken, daha çok hatcback bir otomobili andırmış. Büyük dikiz aynaları kör nokta uyarıcı sistemine sahip. Arka kısımda daha sade bir tasarımı tercih eden model, çift renkli bir stop grubu kullanmış. Bagaj kapağını uzaktan kumanda ile açmak/kapamak mümkün olması hayatı kolaylaştıran bir diğer özellik olarak karşımıza çıkıyor. Aracın boyutlarına bakacak olursak, uzunluğu 4.38 metre, genişliği 2 metre iken yerden yüksekliği de 1.62 metre olarak hesaplanmış. Bu boyutlarla C-Max, emsalleriyle neredeyse aynı boyutlarda. İç mekana girdiğimizde başarılı ve geniş bir kokpitle karşılaşıyoruz. Geniş bir açıyla açılan/kapanan kapılar iniş ve binişlerde zorluk çıkarmıyor. Son derece ferah olan iç mekanda cam tavan büyük bir avantaj olmuş. Orta konsolda yine bir dizi tuş kombinasyonuna yer verilmiş. Sony ses sisteminin yer aldığı modelin üst kısmında renkli bilgi ekranı bulunuyor. Alt kısmında hemen hem ön cam için hem de arka camlar için rezidans tuşu yer alıyor. C-Max teknolojisinin ilk örneklerinden olan otomatik park pilotunun tuş takımı da burada. Yeni gelecek modelle birlikte Ford ailesi artık otomatik park asistanının dikey park etmesi içinde imkan sunuyor. Kaliteli sürüş pozisyonu Ford ailesinin temel kuralı olmuş. Yüksek tavan sayesinde baş, uzun aks aralığıyla da diz mesafesi oldukça başarılı. C-Max 627 litrelik bagaj hacmi sunuyor. Direksiyonun net tepkileri ve vites geçişinin rahatlığı sürücüyü yormuyor. Ford C-Max benzinli baz modeli 59 bin 620 liradan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. 1 litrelik EcoBoost motor seçeneği için 3 bin 115 lira, 1.6 litrelik dizel ünite içinse 11 bin 805 liralık fark ödemek gerekiyor. Son derece zengin güvenlik ve konfor ekipmanları bulunan aracın opsiyon listesi de oldukça uzun. Şeritte kalma yardımcısı, otomatik uzun farlar, aktif şehiriçi güvenlik sistemi, kör nokta uyarı sistemi ve ısıtmalı ön camın sunulduğu Tekno Paket, Titanium X paketi, otomatik park asistanı ve Navigasyon sistemiyle

Page 22: Otogündem sayı 5

de tercih edilebiliniyor. Ford C-Max’in kalbinde 1.6 litrelik TDCi motora yer verilmiş. 3600d/d’dan itibaren 115 beygir güç sunabilen araç, 1750d/d’dan itibaren 270 Nm tork sunuyor. 1390 kilogramlık araca beklenilen performansı sunuyor. Sadece 6 ileri dizel şanzımanla sunulan dizel ünite 0’dan 100 kilometre hıza 11.3 saniyede ulaşıyor. Saatte 184 kilometre hıza ulaşabilen araç, alt devirlerde ürettiği torkla birlikte rahat vites geçişleri sağlıyor. Fabrika verilerine göre 100 kilometrede ortalama 4,6 litrelik yakıt tüketimi gerçekleştiren araç, bizim kullanımımızda 5.8 litreye kadar çıktı. Sakin ve sabit hızlarda bu oran 4 litre seviyelerine rahatlıkla düşüyor. Yalıtım konusunda da başarılı olan Ford C-Max yol tutuş konusunda da beğenimizi kazanıyor.

Page 23: Otogündem sayı 5

TÜM BiREYLERBiR ARADA

Aile otomobili olarak tercih edilen MPV segmenti otomobiller artık daha geniş ve reknolojik aletler olmaya başladı. Bu sınıfta bende

varım diyen Japon otomotiv üreticisi Mazda, 5 adını verdiği modeliyle MPV sınıfında boy gösteriyor

MAZDA 5 1.6 LİTRE DİZELHABER-FOTOĞRAF: ALİ YILDIRIM

Page 24: Otogündem sayı 5

İlk olarak 1999 yılında üretimine start verilen Mazda 5, o yıllarda Mazda Premacy adıyla banttan indi. 2005’in ilk aylarında yenilenen model adeta

evrim geçirerek Mazda 5 ismini aldı. MPV sınıfında başta aileleri hedefleyen Mazda 5, PSA grubuyla ortak kullanılan 1.6 litrelik dizel ünitesiyle başarılı verilere imza atıyor. Tasarım konusunda markanın bütün çizgilerinden faydalanan model, oldukça dikkat çekiyor. Çekik far grubu ve çamurlukları aracın sportif yapısını ön plana çıkarmış. Ön kısımda yer alan ızgara yapısı ve hava girişleri, agresif bir görünüm sağlarken, yan kısımda yer alan dalgalı çizgiler bu görünümü desteklemiş. Çift taraflı açıla bilen otomatik sürgülü kapılar arka kısma doğru bütünlük sağlıyor. Büyük Mazda logosu ve arka stop grupları

bütünlüğü sağlıyor. Daha düz bir tasarıma sahip olan arka kısımda yine markaya özel çizgileri görmemek mümkün değil. Spoileri ve karartılmış camlarıyla ufakta olsa sportif görünümüne vurgu yapıyor. Mazda 5’in boyutlarına bakacak olursak uzunluğu 4.58 metre, genişliği 1.98 metre iken yerden yüksekliği de 1.61 metre olarak hesaplanmış. Misafirimizin iç mekanına girdiğimizde bizi ferah ve geniş bir havanın karşıladığını görüyoruz. Mazda genlerinden alınan iç mekan tasarımında kullanılan malzeme rakipleriyle aynı diyebiliriz ama işçilik konusunda başarılı bir sonuca ulaşılmış. Direksiyon simidi üzerinde yer alan kısa yol tuşları kolaylık sağlamış ve bir çok özelliğe de buradan ulaşmak mümkün. Orta konsolda uzunlamasına konumlandırılmış ekranda

yol bilgisayarı yer alıyor ve bir çok özelliği radyo frekansına varana kadar buradan takip edebilmeniz mümkün. Sürüş pozisyonu konusunda gayet başarılı olan iç mekan çift taraflı kol dayamasıyla keyifli uzun yollar vadediyor. Arka kısımda baş ve diz mesafesi açısından yeterli alan sunabilen modelde koltukların ileri ve geri ayarlana bilmesi ve hatta yata bilmesi en büyük özelliklerden biri olmuş. Mazda 5’in arka sıra koltuklarında koridor oluşturmak mümkün. Orta kısımdaki koltuk katlanarak diğer koltukların altına girebiliyor ve bagaj kısmında açılan 2 koltuğa ulaşabilme açısından rahatlık sağlanıyor. Yani bagaj kısmında açılan 2 koltukla birlikte araç 7 kişilik oluyor. Bolca saklama gözünün yer aldığı araçta tüm detaylar düşünülmüş. Çift taraflı otomatik sürgülü

Page 25: Otogündem sayı 5

kapılar direksiyon simidinin sol kısmında yer alan tuşlarla otomatik olarak açılıyor ve gerekirse kapı kollarına tek bir dokunuş yetiyor. Mazda 5’in bagaj hacmi 780 litre iken 2 koltuk açıldığında bu hacim 158 litreye iniyor. Misafirimiz olan Mazda 5’te tek motor seçeneği yer alıyor. 1.6 MZ-CD adı verilen dizel ünite oldukça başarılı. Bu dizel ünite 4000d/d’dan itibaren 115 beygirlik güç sunarken maksimum torkuda 1750d/d’dan itibaren 270 Nm. 0’dan 100 kilometre hıza 13,7 saniyede çıkan araç, maksimum 180 kilometre hız yapıyor. 1500 kilogram ağırlığıyla araç 100 kilometrede ortalamada 5.2 litrelik yakıt tüketiyor. Bizimde

karma tüketimimizde bu oran 6 litre olarak ekranlarımıza yansıdı. Daha performanslı kullanımlarda 8 litre seviyelerini de görmek mümkün. Dizel sesini iyi izole eden marka performans konusunda da taleplere cevap verebiliyor. MPV bir model olan Mazda 5 yol tutuş konusunda da beğenimizi kazanırken, sert virajlarda hafif önden kaymalar yaşatsa da ESP buna izin vermiyor. Aile aracı kavramıyla bire bir örtüşen modelde doğası gereği orta sertlikte bir süspansiyon sistemi kullanılmış. Mazda 5 1.6 litrelik dizel 6 ileri manuel şanzımanıyla 77 bin 451 liradan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.

Page 26: Otogündem sayı 5

ARAZi DiZE GELDi

Volkswagen geçtiğimiz yıl pazara sunduğu Amarok modeliyle, pick-up sınıfına yeni bir tarz oluşturdu. Bununla yetinmeyip Amarok’a birde Canyon seçeneğini ekleyen marka, geçtiğimiz Nisan’da özel aksesuar

ve renk seçenekleriyle ülkemizde satışına başlandı

VOLKSWAGEN AMAROK CANYON HABER-FOTOĞRAF: ALİ YILDIRIM

Page 27: Otogündem sayı 5

Her 10 kullanıcıdan 1’i araç kullanırken yerden yükselmeyi tercih ediyor. SUV’ların heybetine ve görüş açısının cazibesi

tüketicileri oldukça etkilerken bu durumda satışlara olumlu yönde yansıyor. Volkswagen SUV modellerinde yaşadığı başarıyı, pickup sınıfına da taşımayı Amarok modeliyle hedefliyor. İlk olarak Cenevre’de beğeniye sunulan model geçtiğimiz yıllarda Türkiye pazarına sunuldu. Pickup sınıfında büyük bir dikkat çeken model artan konfor ve donanımıyla binek araçlarla yarışmaya başladı. Çift kabinli model hem aileler hem de ticari kullanım için sınırları zorluyor. Bununla da yetinmeyen marka Amarok’a birde Canyon versiyonunu ekledi ve daha donanım seçeneği sundu. Bu ay ki konuklarımızdan olan Volkswagen Amarok Canyon, 4x4 çekiş sistemini de birlikte sunuyor. Araca tasarım açısından ilk baktığımızda turuncu rengi dikkatleri üzerine toparlıyor. Gövdeyle bütünleşen büyük ön ızgarası ve farları aracın bütün heybetini sırtlıyor. Daha sportif bir hal alan ön tampon ve şişkin çamurluklar tasarımı daha atletik bir hale getirmiş. Aracın yan tarafına geçtiğimizde ilk göze çarpan siyah şeritler oluyor. Kapı altında yer alan bu şeritin içinde Canyon yazısı farklı bir aracın olduğunu açıkça ifade ediyor. Karartılmış arka stoplar daha hırçın bir görünüm sunmuş ve daha premium bir araç havası katmış. Bir bütün olarak Amarok Canyon’un dış tasarımına bakacak olursak, yenilenen tampon yapısı, daha sportif duran siyah roll bar ve basamaklar, 17 inçlik jantlarıyla diğer donanımlarından ayrılıyor. 2820 kg ağırlığındaki aracın uzunluğu 5.25 metre, genişliği 2.22 metre iken yerden yüksekliği ise 1.83 metre olarak hesaplanmış. Rakiplerine oranla daha heybetli görünse de sınıfının ortalamasında yer alıyor. İç mekana girdiğimizde ilk etapta dikkatimizi çeken turuncu dikişler oluyor. Direkiyon, vites topuzu ve koltuklarda yer alan bu turuncu dikişler dış tasarımdaki

Page 28: Otogündem sayı 5

sportif havayı içeride taşıyor. Isıtmalı ön koltuklarda Canyon modeline özel olarak yer almış. Deri direksiyon simidi üzerinde yer alan kumanda fonksiyoları kolay ve anlaşılabilir düzeyde. Amacına uygun olarak yerleştirilmiş saklama gözleri Amarok’ta fazlasıyla yer alıyor. Diğer bakımdan Volksawagen modelleriyle benzerlik gösteren iç mekan müzik sistemiyle de beğenimizi kazandı. Off-Road ABS ve çekiş kontrolünü kapatabilmek mümkün. Baş ve diz mesafesi konusunda önde ve arkada sorun yer almıyor. Amarok, 28 derecelik yaklaşma ve 23.6 derecelik uzaklaşama açısıyla arazi şartlarında rahatlıkla hareket edebiliyor. Dik rampalarda 45 derecelik açıyla tırmanan modelin, yan eğim açısı 49.7 derece iken rampa açısı 23 derece bu açılarla araç arazi şartlarında rahatlıkla yol alabiliyor ve sürücüler sadece eğimli arazinin keyfini yaşıyor. Kaputun altında BiTurbo adı verilen 2 litrelik çift turbo beslemeli dizel motor görev yapıyor. 4000d/d’dan itibaren 180 beygir güç sunan Canyon, 1750d/d’dan itibaren 420

Nm’lik torka sahip. Yaklaşık 2 tonun üzerinde olan aracı hareket ettirmekte zorlanmayan motor, gücünü yola kayıpsız aktarıyor. 8 ileri otomatik şanzıman DSG değil. Maksimum 179 kilometre hız yapan araç, 4 tekerden çekiş sistemini kullanıyor. Tüketim konusunda çokta tutumlu olamayan araç, fabrika verisi olarak 100 kilometrede ortalama 8,2 litrelik yakıt tüketiyor. Bizim karma tüketimimizde yol bilgisayarımızda 9.4 litrelik tüketim yansıdı. 80 litrelik yakıt deposu ortalama 1000 kilometrelik bir menzil sunuyor. Maksimum 920 kg yük taşıma kapasitesine sahip modelin bagaj kapağı bile 150 kg yük taşıyabiliyor. Amarok’un başlangıç fiyatı 77 bin 270 lira, 4x4 seçeneği için 96 bin 610 lira ödemek gerekirken, Canyon modeli 96 bin 670 lirayı gözden çıkarmak gerekiyor. Canyon seçeneğinde 8 ileri otomatik şanzıman için 7 bin 390 lira daha ödemek gerekiyor. Fiyat ve seçenek konusunda SUV’lar düşünülürse gayet uygun gözüküyor.

Page 29: Otogündem sayı 5

TOYOTA AURİS 1.4 DİZEL HABER-FOTOĞRAF: ALİ YILDIRIM

Japon üretici Toyota’nın tüm modellerinde uyguladığı yeni yüzü ilk kez Auris ile beğeniye sunulmuştu. Kompakt sınıfa farklı bir tasarım anlayışını getiren marka, yeni kimliğiyle daha çok söz sahibi olacak

BAKIŞ AÇISI DEĞİŞİYOR

Page 30: Otogündem sayı 5

Son dönemlerde teknolojinin gelişmesiyle birlikte markalar yeni modellerinde adeta evrim geçiriyor.

Japon üretici Toyota’da bunu ilk kez Auris modelinde bizlere göstermişti. Bu farklı tasarım anlayışıyla yola devam eden üretici, Auris ile yuvarlak tasarımdan kurtulmuş ve daha sert çizgilere sahip olmuş. Misafirimiz olan Toyota Auris tasarım anlayışını ilk olarak gözden geçirmek gerekirse, ön yüzdeki krom detaylarıyla bir önceki versiyonundan daha farklı bir boyuta ulaşmış. Artık gün geçtikçe bütün otomobillerde olmazsa olmaz olan LED gündüz farları Auris’te

daha farklı olmuş ve far bloklarının içinde yer almış. Sis farları etrafı yine krom kaplamayla ön yüzde bütünlük oluşturulmuş. Aracın yan kısmında da büyük değişikliğe yer verilmiş. Önden arka kısma doğru ilerleyen net çizgiler sportiflik unsurunu geliştirmiş ve dikiz aynalarıda tasarıma daha uygun hale getirilmiş. Arka kısımda aynı sertlik devam ediyor ve stop grupları bu çekici tasarımı daha da destekliyor. Hemen Toyota logosunun alt kısmında geri görüş kamerasınada yer verlmiş. Aracın boyutlarına bakacak olursak uzunluğu 4.27 metre, genişliği 1.76

metre iken yerden yüksekliğide 1.46 metre olarak hesaplanmış. Tasarım açısından adeta evrim geçiren marka iç mekan konusunda herkesi aynı derecede memnun edememiş. Ama genel olarak dik konsol sürücüye yönelik olmuş ve ulaşılması kolay. Genel olarak ferah bir kabine sahip olan Auris, sürüş pozisyonu konusunda da daha başarılı bir hal almış. Malzeme ve işçilik konusunda başarılı olan model, iç mekan konusunda çıtayı yükseltmiş. Genel olarak ön konsola ilk bakışta mavi renkle bir bütünlük sağlamış. Kadranlar, renkli dokunmatik ekran ve klima butonlarıyla mavi tonları tam

Page 31: Otogündem sayı 5

uyum içinde. Direksiyon simidi üzerinde yer alan kısa yol tuşları kolay ve anlaşılır nitelikte. Sert ve yumuşak malzemelerin yer aldığı konsolda son derece net çizgiler kullanılıyor. Bahsettiğimiz üzere orta konsolda yer alan 6.1 inçlik ekran geri görüş kamerasını, follow me özelliğini ve akıllı park sistemi desteğini sunuyor. Anahtarsız giriş ve çalıştırma sisteminede sahip olan model, USB-AUX girişlerinide sunmuş. Arka kısımda baş ve diz mesafesi açısından yeterli bir alan sunulmuş. Koltukların yapısı rahat ve farklı seçeneklere sahip. Yeni Auris’in bagaj hacmi ise 353 litre. Yeni Auris 1.33 ve 1.6 litrelik benzinli motorların

yanında 1.4 litrelik dizel motor seçeneğiylede sunuluyor. Bizim konuğumuz olan 1.4 litrelik dizel versiyon Advance donanım seçeneğiyle yerini aldı. İlk aracı çalıştırıdığımızda dizel sesini iyi izole ettiğini fark etmemek mümkün değil. Acelesi olamayanlar için iyi bir seçenek olan bu versiyon tüketim konusunda gayet başarılı. Ara hızlanma konsunda da bizi üzmüyor. Yol tutuş konusunda başarılı olan modelde sınırları fazla zorladığımızda önden kaymalara izin veriyor. Auris’te tatlı sert süspansiyonlara yer verilmiş. Test konuğumuza teknik açıdan bakacak olursak araçta kullanılan 1.4 litrelik

D-4D motor 3800d/d’dan itibaren 90 beygir güç üretirken maksimum torkuda 1800d/d’den itibaren 205 Nm torka sahip. Maksimum 180 kilometre hız yapan araç, 0’dan 100 kilometre hıza 12.5 saniyede ulaşıyor. 6 ileri manuel şanzımana sahip olan araç, fabrika verisine göre 100 kilometrede ortalama 4.2 litrelik yakıt tüketimine sahip. Bizim test sürüşümüzde ortalama tüketimizi 4.5 litre olarak yol bilgisayarına yansıdı. 50 litrelik yakıt deposuyla araç ortamala 1200 kilometrelik menzile sahip. Toyota Auris’in başlangıç fiyatı 48 bin 950 lira iken dizel seçeneği 64 bin 850 liradan başlıyor.