Top Banner
OTMAN BABA bu zat bir Edheml tekkesine saklanarak kendisini - çük Abdal onun Baba, Ço- ban (Koyun Baba) ve Veli ve kendi döneminde ya- hiçbir vellyi kabul ab- dallanna çok bütün he- vesler! terkedip Hak ile dolan ve alem- deki her Hak'tan bilenleri gerçek ab- dal kabul söyler. Otman köprü alan- lara kurup sular is- ve yeri haline getirmeye kaydedilmektedir. Eserde Otman pek çok kerametinden bahsedilmektedir. Mesela Azerbaycan bir bu- luta binip kendisine kam- tabiata hükmetme gücüne sa- hip Bütün bunlar muh- temelen Otman kutbu ve yegane hakimi vurgulamak Vilayetname'de motifler görülmektedir. Onun ve abdalla- gittikleri her yerde kuru ortaya çok büyük ya- karak sema etmeleri, kendisi- nin Fatih Sultan Mehmed'in iyi- için büyük bir dua etmesi, Rumeli köylerinde ejder- hadan gibi olaylar bunlar ara- zikredilebilir. Küçük Abdal, Otman 8 Receb 883'te ( 5 Ekim I 4 78) vefat ölme- den önce ken- dilerine iki buçuk milleti rinden etmemeleri ölümden kendi- sinin bir ve bu ata binerek zira yorulmaya- yerden gide- zaten da orada kaydeder. Küçük Abdal, Otman cenazesine içlerinde terin de 2000 söyler. Varna'daki zaviyesinde bulunan türbesi 1 506 Kalenderilik tarihinde. önemli bir yere sahip olan Otman Baba, Balkan- lar'da XV. (Ocak, da Maljinal Sufilik: Kalenderfler, s. I O I). etkisi sonraki dönemlerde devam tir. XVI. söyleyen Muhyiddin Abdal onu "ululardan ulu, yedi iklim dört kürse tolu" bir ola- 8 rak Otman halifesi Akya- Sultan'dan sonra kutbiyyet Demir abdal- Otman Baba'ya türbesini ziyaret ve bu ziya- retin en büyük kerem ifade et- (Demir Baba Vilayetnamesi, s. I 10) . ll. Bayezid'e Arnavutluk'ta suikast ( 1492) Otman Baba sorumlu (Ocak, Os- Maljinal Sufilik: Kalenderiler, s. 101-102). Anadolu ve Bal- kanlar'da pek çok köye onun nisbet- le Hüsam Dede ismi : Küçük Abdal, Vilayetname-i Otman Baba, An- kara Cebeci Halk Ktp., nr. 495; Milli Ktp. , Mikro- film nr. A. 4985; Demir Baba Vilayetna- mesi (haz. Bedri Noyan). 1976, s. 81, 110, 119, 147, 162; Yemlni, Faziletname (haz. Yusuf Tepe li) , Ankara 2002, I; Abdülbaki Mevlana'dan Sonra Mevlevflik (istanbul 19 53). 1983, s. 207; Ahmet Ocak, Bek- Öncesi Motif/eri, 1983, tür.yer.; a.mlf .. Osman- Matjinal Süfilik: Kalende- riler (XIV-XVII. Ankara 1992, s. 99- 102; Halil The Middle East and the Bal- kans under the Ottoman Empire, Essays on Economy and Society, Bloomington 1993 , s. 19-36 için bk. a.m lf .. Maka- leleri /, Ankara 2005, s. 129-150): Ahmet T. Kara- mustafa , God's Unruly Friends: Deroish Gro- ups in the Islami c La ter M iddi e Period, 1200- 1500, Salt Lake City 1994, s. 239-248; Halime Xlll.-XIX. Rumeli'de Ko/un Siyasi, Sosyal, Ekonomik Görüntü- ve Kozluca 2000, s. 79-80; Yusuf Ziya Yörükan. Evvel Türk Din/eri: (haz. Türkan Yörükan), Anka- ra 2005, s. 107; Hasan Fehmi "Otman Baba Velayetnamesi", TY, V / 27 ( 1927). s . 239- 244; Nejat "Otman Baba ve Velayet- namesi", Fo/klor /Edebiyat, sy. 16, Ankara 1998, s. 22-32; Bayram Durbilmez, "Muhyiddin Ab- dal 'a Göre ve Otman Baba", a.e., sy. 18 ( 1999). s. 133-140; Koca. "Od ' man Ba- ba Velayetnamesi (Vi layetname-i ve Gök- çek Abdal Bir Didaktik Kodeks", a.e., sy. 29 (2001). s. 263-272; N. Gramatikova, "Ot- man Baba: One of the Spiritual Patrons of Isla- mic Heterodoxy in Bulgarian Lands", EB, sy. 3 (2002). s. 71-102; Kemal Üçüncü, "Sözlü Kültür/ Tarih Edebi Bir Metin Olarak Otman Baba Bilig, sy. 28, Ankara 2004, s. 1-29. lJ!I!I!l L OTTO-DORN, Katharina (1 908- 999) Türk- islam tarihçisi. _j Wiesbaden Viyana Üniversitesi'nde Josef Strzygows- ki'nin gördü ve Sasanl eserlerine dair tezle doktor oldu (1933). 1934'te Berlin Devlet Müzeleri Eserler Bölümü müdürü Ernst Kühnel'in ve onun yönlendirmesiyle üzerinde 193S'te Alman Arkeoloji Enstitüsü'nde seramikle- riyle ilgilenmeye ve 1942'de üyesi bu enstitünün 1944 kadar ve Bu dönemi ve sanat ortaya koyan Das islami sche Iznik (Berlin 1941). Theresa Goell ile Nemrut Kahta sitini sonra 1944'te, Bizans mimarisi Alfons Maria Schneider ile birlikte Adana- Antakya çevrelerinde henüz birçok ele alarak önemli yü- zey Ancak o gün- lerde Türkiye-Almanya kesil- mesi yüzünden ülkeden zorunda l l. Dünya Heidel- berg Üniversitesi'nde genel derslerini ve minyatürleri se - minerini üstlendi. Alfons Maria Schne- ider'in Suriye'deki Roma mer- kezlerinden olan Rusafe'deki ka- Onun ölümü üzerine na getirilen Johannes Kollwitz ile ve fethinden sonra Emevl Halifesi sur orta- ya Otto-Dorn, 1954'te Ankara Üniversite- si'nin davetiyle Dil ve Fa- kültesi' nde Sanat Tarihi ve Türk Kürsüsü'nü kurdu. Bir taraftan artan bir taraftan da Anadolu ala- yeni bilgiler Selçuklu dan Geç dönemi Kütahya çinile- rine uzanan Türk seramik incele- Türkische Keramik (An- kara 1957) bu dönemde ilk büyük eserdir. Otto-Dorn, Anadolu Selçuklu sana- biçimde ve kök- leri, mimarisinin tipolojisi, camiler, mezar Türk-Çin hayvan tak- vimi simgelerinin Ahtamar Ermeni kilise- sinin biçim ve ikonografi etkileri gibi konu- ilk defa bilim mal etti, bu arada Ahtamar tezi fanatik çevrelerin hücumuna Ankara'daki Kunst des Islam (Baden- Baden 1964). sanat ve ve Hint-Babürlü
2

OTMAN BABA - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · OTMAN BABA bu zat yakınlardaki bir Edheml tekkesine saklanarak kendisini kurtarabilmiştir.Kü çük Abdal onun Şücaüddin Baba, Arık

Feb 28, 2019

Download

Documents

vannhi
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: OTMAN BABA - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · OTMAN BABA bu zat yakınlardaki bir Edheml tekkesine saklanarak kendisini kurtarabilmiştir.Kü çük Abdal onun Şücaüddin Baba, Arık

OTMAN BABA

bu zat yakınlardaki bir Edheml tekkesine saklanarak kendisini kurtarabilmiştir. Kü­çük Abdal onun Şücaüddin Baba, Arık Ço­ban (Koyun Baba) ve Hacı Bektaş-ı Veli dı­şında geçmişte ve kendi döneminde ya­şayan hiçbir vellyi kabul etmediğini, ab­dallanna çok düşkün olduğunu, bütün he­vesler! terkedip Hak aşkı ile dolan ve alem­deki her şeyi Hak'tan bilenleri gerçek ab­dal kabul ettiğini söyler. Otman Baba'nın

köprü yaptırdığı, abdallarından ıssız alan­lara çeşmeler kurup sular akıtmalarını is­tediği ve Balkanlar'ı yerleşim yeri haline getirmeye çalıştığı kaydedilmektedir.

Eserde ayrıca Otman Baba'nın pek çok kerametinden bahsedilmektedir. Mesela Azerbaycan taraflarından İstanbul'a bir bu­luta binip geldiği, yıldırımı kendisine kam­çı yaptığı, tabiata hükmetme gücüne sa­hip olduğu , fırtına çıkarıp yağmur yağdır­

dığı anlatılmaktadır. Bütün bunlar muh­temelen Otman Baba'nın zamanın kutbu ve yegane hakimi olduğunu vurgulamak amacıyla üretilmiştir. Vilayetname'de anlatılan bazı olayların şamanist motifler içerdiği görülmektedir. Onun ve abdalla­rının gittikleri her yerde buldukları kuru ağaçları ortaya yığıp çok büyük ateşler ya­karak etrafında sema etmeleri, kendisi­nin Fatih Sultan Mehmed'in hastalığını iyi­leştirmek için büyük bir ateş yakıp başında dua etmesi, Rumeli köylerinde halkı ejder­hadan kurtarması gibi olaylar bunlar ara­sında zikredilebilir.

Küçük Abdal, Otman Baba'nın 8 Receb 883'te ( 5 Ekim I 4 78) vefat ettiğini, ölme­den önce abdallarını yanına toplayıp ken­dilerine yetmiş iki buçuk milleti yekdiğe­rinden ayırt etmemeleri gerektiğini hatır­lattığını, ölümden korkmadığını, kendi­sinin bir atı olduğunu ve bu ata binerek göğe çıkacağını, arkasından ağlamamala­

rını , zira artık üşümeyeceğini , yorulmaya­cağını, acıkmayacağını , yerden göğe gide­ceğini, zaten aslının da orada olduğunu söylediğini kaydeder. Küçük Abdal, Otman Baba'nın cenazesine içlerinde danişmend­terin de bulunduğu 2000 kişinin katıldığı­nı söyler. Varna'daki zaviyesinde bulunan türbesi 1 506 yılında yapılmıştır.

Osmanlı Kalenderilik tarihinde. önemli bir yere sahip olan Otman Baba, Balkan­lar'da XV. yüzyıl Kalendenliğine damgasını vurmuş (Ocak, Osmanlı İmparatorluğu 'n­da Maljinal Sufilik: Kalenderfler, s. I O I). etkisi sonraki dönemlerde devam etmiş­tir. XVI. yüzyılda Kalenderi-Bektaşi-HurQ­

fı bağlamında şiirler söyleyen Muhyiddin Abdal onu "ululardan ulu, yedi iklim dört köşeye, arşa kürse tolu" bir şahsiyet ola-

8

rak tanıtır. Otman Baba'nın halifesi Akya­zılı Sultan'dan sonra kutbiyyet makamına geçtiğine inanılan Demir Baba'nın abdal­ları Otman Baba'ya saygı duymuşlar, sık sık türbesini ziyaret etmişler ve bu ziya­retin en büyük kerem olduğunu ifade et­mişlerdir (Demir Baba Vilayetnamesi, s. I 10) . ll. Bayezid'e Arnavutluk'ta yapılan suikast girişiminden ( 1492) Otman Baba dervişleri sorumlu tutulmuştur (Ocak, Os­manlı İmparatorluğu 'nda Maljinal Sufilik: Kalenderiler, s. 101-102). Anadolu ve Bal­kanlar'da pek çok köye onun adına nisbet­le Hüsam Dede ismi verilmiştir.

BİBLİYOGRAFYA :

Küçük Abdal, Vilayetname-i Otman Baba, An­kara Cebeci Halk Ktp., nr. 495; Milli Ktp. , Mikro­film Arşivi, nr. A. 4985; Demir Baba Vilayetna­mesi (haz. Bedri Noyan). İstanbul 1976, s. 81, 110, 119, 147, 162; Yemlni, Faziletname (haz. Yusuf Tepe li) , Ankara 2002, I; Abdülbaki Gölpınarlı, Mevlana'dan Sonra Mevlevflik (istanbul 1953). İstanbul 1983, s. 207; Ahmet Yaşar Ocak, Bek­taş! Menakıbniimelerinde İslam Öncesi İnanç Motif/eri, İstanbul 1983, tür.yer.; a.mlf .. Osman­lı İmparatorluğu'nda Matjinal Süfilik: Kalende­riler (XIV-XVII. Yüzyıllar), Ankara 1992, s . 99-1 02; Halil İnalcık, The Middle East and the Bal­kans under the Ottoman Empire, Essays on Economy and Society, Bloomington 1993, s. 19-36 (aynı yazı için bk. a.mlf .. Doğu Batı Maka­leleri /, Ankara 2005, s . 129-150): Ahmet T. Kara­mustafa, God's Unruly Friends: Deroish Gro­ups in the Islami c La ter M iddi e Period, 1200-1500, Salt Lake City 1994, s. 239-248; Halime Doğru, Xlll.-XIX. Yüzyıllar Arasında Rumeli'de Sağ Ko/un Siyasi, Sosyal, Ekonomik Görüntü­sü ve Kozluca Kazası, Eskişehir 2000, s . 79-80; Yusuf Ziya Yörükan. Müslümanlıktan Evvel Türk Din/eri: Şamanizm (haz. Türkan Yörükan), Anka­ra 2005, s. 107; Hasan Fehmi [T\ırgal]. "Otman Baba Velayetnamesi", TY, V / 27 ( 1927). s . 239-244; Nejat Birdoğan, "Otman Baba ve Velayet­namesi", Fo/klor /Edebiyat, sy. 16, Ankara 1998, s. 22-32; Bayram Durbilmez, "Muhyiddin Ab­dal 'a Göre Hacı Bektaş ve Otman Baba", a.e., sy. 18 ( 1999). s. 133-140; Şevki Koca. "Od'man Ba­ba Velayetnamesi (Vi layetname-i Şah!) ve Gök­çek Abdal Hakkında Bir Didaktik Kodeks", a.e., sy. 29 (2001). s. 263-272; N. Gramatikova, "Ot­man Baba: One of the Spiritual Patrons of Isla­mic Heterodoxy in Bulgarian Lands", EB, sy. 3 (2002). s. 71-102; Kemal Üçüncü, "Sözlü Kültür/ Tarih Bağlamında Edebi Bir Metin Olarak Otman Baba Vılayetnamesi", Bilig, sy. 28, Ankara 2004, s. 1-29. ı:;g,:ı

lJ!I!I!l HAşiM ŞAHiN

L

OTTO-DORN, Katharina (1 908-ı 999)

Türk- islam sanatları tarihçisi. _j

Almanya'nın Wiesbaden şehrinde. doğdu.

Viyana Üniversitesi'nde Josef Strzygows­ki'nin yanında öğrenim gördü ve Sasanl gümüş eserlerine dair hazırladığı tezle

doktor oldu (1933). 1934'te Berlin Devlet Müzeleri İslami Eserler Bölümü müdürü Ernst Kühnel'in yanında çalıştı ve onun yönlendirmesiyle İslam sanatı üzerinde yoğunlaştı . 193S'te İstanbul'daki Alman Arkeoloji Enstitüsü'nde İznik seramikle­riyle ilgilenmeye başladı ve 1942'de üyesi olduğu bu enstitünün 1944 yılına kadar çeşitli araştırma ve kazı programiarına katıldı. Bu sırada İznik'in İslam dönemi yapı ve sanat varlığını ortaya koyan Das islamische Iznik adlı kitabını yayımiadı (Berlin 1941). Theresa Goell ile Nemrut dağı yakınındaki Kahta sitini kazdıktan sonra 1944'te, Bizans mimarisi uzmanı Alfons Maria Schneider ile birlikte Adana­Antakya çevrelerinde henüz tanınmamış birçok İslam anıtını ele alarak önemli yü­zey araştırmalarına girişti. Ancak o gün­lerde Türkiye-Almanya ilişkilerinin kesil­mesi yüzünden ülkeden ayrılmak zorunda kaldı. l l. Dünya Savaşı'nın ardından Heidel­berg Üniversitesi'nde genel İslam sanatı derslerini ve Hint-İslam minyatürleri se­minerini üstlendi. Alfons Maria Schne­ider'in Suriye'deki hıristiyan Roma mer­kezlerinden olan Rusafe'deki kazılarına ka­tıldı . Onun ölümü üzerine kazı başkanlığı­na getirilen Johannes Kollwitz ile çalıştı ve şehrin fethinden sonra Emevl Halifesi Hişam'ın sur dışına yaptırdığı sarayı orta­ya çıkardı.

Otto-Dorn, 1954'te Ankara Üniversite­si'nin davetiyle Dil ve Tarih-Coğrafya Fa­kültesi' nde Sanat Tarihi ve Türk Sanatı Kürsüsü'nü kurdu. Bir taraftan sayıları hızla artan öğrencilerini yetiştirirken bir taraftan da Anadolu Türk-İslam sanatı ala­nına yeni bilgiler kazandıran araştırmala­rının sonuçlarını yayımladı. Selçuklu çağın­dan Geç Osmanlı dönemi Kütahya çinile­rine uzanan Türk seramik sanatını incele­diği Türkische Keramik adlı kitabı (An­kara 1957) bu dönemde verdiği ilk büyük eserdir. Otto-Dorn, Anadolu Selçuklu sana­tının biçimde ve ikonografıde Asyalı kök­leri, mimarisinin tipolojisi, ahşap camiler, fıgürlü mezar taşları, Türk-Çin hayvan tak­vimi simgelerinin İslam sanatına geçişi, Van'ın Ahtamar adasındaki Ermeni kilise­sinin kabartmalarında Türk-İslam sanatı­nın biçim ve ikonografi etkileri gibi konu­ları ilk defa bilim dünyasına mal etti, bu arada Ahtamar tezi dolayısıyla Batı'daki bazı fanatik çevrelerin hücumuna uğra­dı. Ankara'daki hocaliğı sırasında hazırla­dığı Kunst des Islam adlı kitabı (Baden­Baden 1964). İslam sanat ve mimarlığını başlangıcından Osmanlı ve Hint-Babürlü

Page 2: OTMAN BABA - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · OTMAN BABA bu zat yakınlardaki bir Edheml tekkesine saklanarak kendisini kurtarabilmiştir.Kü çük Abdal onun Şücaüddin Baba, Arık

Katharina otto-Dorn

devirlerinin sonuna kadar düzenli biçim­de kurgulayıp değerlendirdiği bir ömür bi­rikiminin ürünüdür; eser birçok dile çev­rilmiş ve yeni baskıları yapılmıştır. Ana­dolu Selçuklu saray sitesi Kubadabad'da çeşitli uzmanlarla birlikte yürüttüğü kazı­

lar ( 1965-1966) bu tür çalışmaları kurum­saliaştırma yolunda atılmış ilk adımdır. Bu adım uluslararası bilirnde yankı uyandır­mış ve Türk-İslam uygarlığına yönelik ar­keolojinin Türkiye'deki dönüm noktasını oluşturmuştur. O yıllarda planı belirlenmiş tek Selçuklu saray külliyesi olan bu gör­kemli anıtlar topluluğunun yapısal özel­likleriyle çini ve resim sanatı örnekleri bi­limsel düzenle ilk defa ortaya konulmuş (bk. KUBADABAD SARAYI ), onun çalışma tarzı ve yayımları bu alanda model teşkil etmiştir. Bu yayımlardan birer makale ha­linde hazırladığı kazı raporları , Selçuklu ikonografisinden tasvir sanatının kökleri­ne kadar birçok konuda yeni bilgiler ve öz­gün görüşler sergileyen kaynak eser nite­liğindedir. Otto-Dorn, 1967'de California Üniversitesi'nin (Los Angeles) daveti üze­rine Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti. 1978'de emekli olduktan sonra Berkeley ve Viyana üniversitelerinde ders verdi; 1980'­lerin sonunda Heidelberg'e döndü. Ertesi yıl öğrencileri ve meslektaşları ona bir ar­mağan kitabı sundular (bk bi bl.). 4 Nisan 1999'da Heidelberg'de öldü. Onun çalış­maları Anadolu Selçuklu sanatı araştır­

malarına ufuk açmış ve bu sanata bilim dünyasında hak ettiği yeri kazandırmıştır.

Otto-Dorn'un başlıca eserleri arasında şu m'akaleleri büyük önem taşımaktadır: "Östlicher Einfluss auf eine Gruppe ira­niseher Silberschalen" ( Ostasiatische Zeit­

schrift, N. F., Xlll , 3/4 jBerlin 19351. s. 82-91); "Die Islamisehen Bauinschriften von Kahta, Forschungen in Kommagene" (ls­

tanbuler Forschungen, X jBerlin 19391. s. 97 -ı O ı ) ; "Osmanische Ornarhentale Wand­malerei" (KOr., ı 11950]. s. 45-54); "Figu­rendarstellung im Islam" (Archaeologi-

sc her Anzeiger des Deutschen Archaeolo­

gischen Institutes, LXV-LXVI jBerlin 19501. s. 323-357) ; "Die lsa Bey Moschee in Ephe­sus" (lstanbuler Forschungen, XVll 1 Berlin ı 950 ı, s. ı 15-13 ı) ; "Islamische Denkmaler Kilikiens" (Jahrbuch {ür Kleinasiatische

Forschung, II jHeidelberg 1953 ı. s. 11 3-ı 26); "Religiöse Kunst des Islam" (Die Re­

Ligion in Geschichte und Gegenwart, 3/IV !Tübingen 19541. s. 158- 161 ); "Moschee" (a.g.e., 3/N ı ı9541. s. 1145-1 150); "Der Mihrab der Arslan Hane Moschee in An­kara" (Anatolia, I [Ankara 1956]. s. 71-75); "Eine Seldschukische Silberschale 1 Bir Selçuk Gümüş Kasesi" (VD, lll [ 19571. s. 85-9 1) ; "Grabung im Umayyadischen Ru­safa" (Ars Orientalis, ll [Baltimore 195 71. s. ı ı9-1 33 ) ; "Türkische Grabsteine mit Figurenreliefs aus Kleinasien" (a .g.e., lll 11959]. s. 63-76); "Bericht über die Gra­bung im islamisehen Rusafa" (Les anna­

les archeologiques de Syrie, N-V [Damas­kus 1954-55 ı , s. 45-58) ; "Bericht über die Grabung im islamisehen Rusafa" (Archa­

eologischer Anzeiger des Deutschen Arc­

haeologischen Institutes, LXIX 1 Berlin ı 955]. s. 138- 159) ; "Seldschukische Haiz Saulenmoscheen in Kleinasien" (Aus der

Welt des Islamisehen Kunst. Festschri{t (ür Ernst Kühnel zum 75. Geburtstag am

26.10.1957, Berlin 1959, s. 59-88) ; "Tür­kisch-Islamisches Bildgut in den Figuren­reliefs von Achtamar" (Anatolia, VI jAn­kara l963j, .s. l-69); "Der Seldschukische Moscheebau in K.leinasien" (Zeitschrift {ür

Kulturaustausch, Xll/2-3 1 Stuttgart 19621, s. 158- 163); "Keramikfunde aus dem Mit­telalter aus der frühosmanischen Zeit" (Arsameia am Nymphaios. Die Ausgra­

bungen im Hierothesion des Mithradates Kallinikos, Berlin 1963, s. 246-274. There­sa Goell ile birlikte); "Darstellungen des Turco-Chinesischen Tierzyklus in der isla­misehen Kunst" (Beitraege zur Kunstge­

schichte Asiens. In Memoriam Ernst Diez,

istanbul 1963, s. 131-165); "Die Seldschu­ken in Anatolien" (Türkische Kunst, July­August 1965, Baden-Baden, s. 20-26); "Tür­kische Kunst in Kleinasien" (Baedeker's

Autoreise{ührer [Stuttgart 1965-661. s. 58-66); "Bericht über die Grabung in Kaba­dabad Oktober 1965" (Archaeologischer

Anzeiger des Deutschen Institutes, ll 1 Ber­lin 19661. s. 170-1 83); "Die Ulu Dschami in Sivrihisar" (Anatolia, IX jAnkara 19671. s. 161-189); "Nachleben Byzantinischer Tra­ditionen in der Moschee Murad's ll in Edir­ne" (Aspects o( the Balkans, Contributions

to the International Balkan Con{erence,

OTUZBiR MART VAK'ASI

October 1969 jMoutan 1972]. s. 82-91); "Bericht über die Grabung in Kabadabad 1966" (Archaeologischer Anzeiger des De­

utschen Institutes, N jBerlin 19691. s. 438-506); "Die menschliche Figurendarstellung auf den Fliesen von Kobadabad" (Forschun­

gen zur Kunst Asiens In Memoriam Kurt

Erdmann, İ stanbul ı969 , s. lll - 139); "The Art of Ceramics" (lslamic Art, the Nasli

Heeramaneck Collection, Los Angeles Co­unty Museum of Art 1 Los Angeles ı 973 ı. s. 14-69); "Figural Stone Reliefs on Seljuk Sacred Architecture in Anatolia" (KOr., Xll/ 1-2 jl980J, s. 103 ~ 149) .

BİBLİYOGRAFYA :

D. Duda, "Foreword", Essays in Islamic Art and Architecture. In Honor of Katharina Otto­Dom (ed. Abbas Daneshvari), Malibu 1981, s. VII-VIII; "Bibliography of the Writings of Katha­rina Otto-Dorn", a .e., s . IX-X; Fuat Sezgin, Bibli­ographie der Deutschsprachigen Arabistik und /slamkunde, Frankfurt 1993, XVI, 381-382; Ze­ki Yelidi Togan, "İntikad ve Bibliyografya, Kathe­rina Otto-Dorn, Das Islamische İznik", TY, XXVI/ 2 (1942), s. 62-64; J. Gierlichs, "Katharina Otto­Dorn ( 1908-1999)", ZDMG, CLII/1 (2002), s. 5-10; a.rnlf .. "In Memoriam Katharina Otto-Dorn: A Life Dedicated ofThrkish Islamic Art and Arc­hitecture", Electronic Joumal of Oriental Studies, IV/ 21 , Utrecht 2001, s. 1-14.ı:i]

J!I!J RüÇHAN ARIK

ı

L

ı

L

ı

L

OTURAK

(bk. TEKAÜT).

OTUZ İKİ FARZ

(bk. İLMİHAL).

OTUZBİR MART VAK'ASI

ll . Abdülhamid'in tahttan indirilmesiyle sonuçlanan

askeri isyan.

ı

_j

ı

_j

ı

_j

RGmltakvimle 31 Mart 132S'te (13 Ni­san 1909) vuku bulduğu için bu adla anı­lan hadise İttihat ve Terakki Fırkası 'nın hakimiyetine karşı bir tepki olarak başla­mıştır. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra en güçlü siyasi teşkilat haline gelen ve si­yasal sorumluluk üstlenmernek için 22 Temmuz 1908'de kurulan Said Paşa hü­kümetine katılmayan İttihat ve Terakki Fırkası'nın hükümet işlerine sık sık müda­halede bulunması, bütün vaadlerinin aksi­ne kendilerinden olmayanlara yönelik bas­kıcı tutumu siyasi istikrarsızlığa yol açtı. 4 Ağustos 1908'de birnazır tayini mese­lesinde çıkan anlaşmazlık üzerine Said Pa-

9