-
OSMANLlLAR'DA EKONOMİNİN FiNANSMANI· MESELESiNE YENİDEN GENEL
BİR BAKlŞ
A General Look at the Problem of Financing the Econ«;ımy in the
Ottomans
Mehmet BULUT*
Özet
Ekonomi ve finans alanında şilphesiz kurumsal yapı değişmekte,
finans alanındaki teknikler sürekli yenilerup değişmektedir. Ancak
teknik ve kurumsal olarak bu alanda birçok değişiklikler olmakla
birlikte "borçlanma" olgusunda bir değişme· söz konusu değildir. Bu
yazıda Osmanlılar döneminde ekonominin finansman yöntemiyle günümüz
Türkiye ekonomisinin finans-man yöntemleri arasındaki farkiara
dikkat çekilmekte, başta finans olmak üzere diğer alanlardaki
değişirnde toplumlar ve medeniyetler arasındaki elkileşimin son
derece önemli rol oyna-dığı vurgulanmaktadır.
Aniilitar Kelimeler
Osmanlı Ekonomisi, Borçlanma, Finansman Meselesi.
1. Giriş
Son yıllarda sosyal bilimler alanında yeni metodo-lojik
yakla§ımlann gündeme gelmesine paralel olarak, toplumsal
yapılardaki deği§me ve süreklilik olgulan-mn daha sık gündeme
gelmeye ba§ladığı görülmek-tedir. Bilindiği gibi deği§ime vurgu
yapanlar daha çok devrimci, sürekliliğe vurgu yapaniarsa
muhafazakar veya gelenekçi ya!Ça§ımlan benimseme eğiliminde
olmaktadırlar. Esasen 'deği§im ve süreklilik konusun-da sağlıklı
tavır geli§tirmek ile toplumun sahip olduğu potansiyeli etkin bir
biçimde kullanmak arasında son derece güçlü bir ili§ki söz
konusudur. Bu ili§kiyi sağlıklı bir zemine oturtamayan ve bu alanda
tutarlı bir yakla-şım ve taw sergileyemeyen toplumlar birçok
alandaki geli§meleri "ıskalamak"ta ve Cieyim yerindeyse bu
ili§-kiyi sağlıklı bir biçimde kuran toplurnlara göre "geri"
kalmaktadırlar.
TÖ.rkiye' de Osmanlı döneminden ba§lamak üzere günümüze kadar
devam eden süreçte; sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarda deği§en
ve süreklilik arzeden alaniann yeteri kadar belirgin bir biçimde
ortaya kon-duğunu ve bu alanda sağlıklı bir toplumsal tavır
ge-li§fuildiğini söylemek güçtür. Öyle görünüyor ki, her ne kadar
önemli bir gecikmeyle kar§ı ka§ıya bulunsak da, Avrupa ile
ili§kiler geli§tiği ölçüde, kendi gerçek-
• Doç. Dr., ~kent Üniversitesi, Iktisat BöiUmO.
Abstract
No doubt that institulional structures have changed over time
drarnatically in the field of economics anp finance; finandal
techniques aie continuously renewed and changed. However, even
though techniques and institutional procedures keep changing, one
fad still remains unchanged: borrowing. This article makes a
comparison between the fınandng techni-ques usedin the Ottoman
ıteriod and today's Turkish economy and changes are highlighted.
lnteractions between societies as well as civilizations are of
vital im portance for the changes that take place in finance and
other fields.
Keywords
Ottoman Economy, Borrowing, Financing.
liğimizle yüzleşrnek anlamında, bu alandaki çalışri?alarda
bundaiı sonra daha fazla yoğunla§ma olacak ve sosyal bilimciler bu
konularda daha fazla mesai orta-ya koyacaklardır,
koymalıdırlar.
Değişim ve··süreklilik söz konusu olduğunda "de-ğişim ve
yenile§me", "süreklilik" kavramına göre çok daha pozitif
çciğnşımlara neden olmaktadır. Deyim yerindeyse değişim ve
yenileşme sihirli iki kavram ola-rak karşımıza çıkmakta ve bu iki
kavramı kullananlara herkes hemen di~at kesilmekteôir1•
Anlaşılacağı gibi süreklilik ~anını belirgin kılmaya yönelik
çalışmalan ortaya koymak sanıldığı kadar kolay olmayan, son derece
meşakkatli bir yol gibi görünmektedir. Tarihsel süreç içinde
sosyal, siyasal ve ekonomik alanda değişmeyen ve süreklilik arzeden
noktalan ortaya koymak bu anlamda gerçekten ayrı bir değer
ta§ımaktadır.
. Bu-çerçevede Osmanlılar döneminde ekonominin finansmanıyla
günümüz Tü~kiye ekonomisinin finans-man teknikleri
karşılaştırıldığı zaman büyük değişimler göie çarpacaktır. Ekonomi
ve finans alanında şüphe-
1 Tabiabyla hayatta aslolan ~ de!lijimdir. Kainaıiaıd değ~im
gözleri kam~nyor. Tabla! her yıl yenileniyor, mevsimler değ~iyor,
hava de-l!~iyor, dQnya ısuııyor, depremler oluyor, denizterin yeri
bile d~yor. Küçük lcainat olaıak kabul edileri insan ve insanlardan
oluşan toplum-lar da sürekli bir de~im içinde. Çevre ve coğrafya
değijtiği gibi tek-nolojik alanlaıdaki değ~imin insanlık hayabndaki
de~~ime damgasun , vurdu~ konusunda kimsenin şOphesi olamaz.
ISi..AMt ARAŞTIRMAlAR DERGISI. ClLT: 18, SAY!: 4, 2005, Sayfa:
44 7-452, ISSN 1300·0373, TEK-DA V
-
MEHMET BULUT
siz kurumsal yapı ve finans alanınd~ki teknikler sürek-li
yenilenip deği§mektedir. Ancak teknik ve kurumsal olarak bu alanda
bazı değişiklikler olmakla birlikte "borçlanma" olgusunda bir
degişme söz -konusu de-
· ğildir: Devletler ve dün de fırmalar borçlanıyorlardı, bugün
de borçlanıyorlar. Ancak borçlanma teknikleri, borç bulma
yöntemleri değişiyor. Bu bağlamda ba§ta finans olmak üzere pekçok
alandaki değişirnde top-lumlar ve medeniyetler arasındaki etkile§im
son dere-ce önemli rol oynamaktadır.
II. Medeniyetler Arasmda Kurumsal Etkileşim
Tari h boyunca medeniyetler arasında kurumsal etkue§irn her
zaman gerçekle§mi§tir. ·Ancak durakla-ma ve gerileme sürecine giren
medeniyetin yükseliş eğilimindeki medeniyetten, ba§ta ekonomik
alanda olmak üzere, birçok alandaki kurumsal yapısından önemli
iktibas ve ödünç almalar söz konusu olmakta-dır. Bab medeniyeti
IX., X., XI., ve XII. yüzyıllarda İslam medeniyetindeki sosyal,
siyasal ve ekonomik ku-rumlardan etkilenmi§tiı-2. İslam
medeniyetinin önemli aktörlerinden biri olarak Osmanlılar da dahil
olmak üzere, Batılılann XVIII. yüzyıla kadar İslam medeni-yeünden
önemli ölçüde etkilendikleri anlaşılmakta, Batı coğrafyasında
olu§turulan kurumsal yapıda bu etkilerin görülmesi tabii bir durum
olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu etkile§imin Osmanlı'nın son
yüzyıldaki modemle§me sürecinde ise tersinden işlediği
gö-rülmektedir. Sonuç olarak hakim medeniyet, çevrede bulunan diğer
medeniyetleri etkisi altına almakta ve bu etkiler sosyal, siyasal
ve ekonomik kurumlara yan-sırnaktadır.
XIX. yüzyılın ortalanndan itibaren Osmanlı ku-rumsal yapısındaki
değişirnde esnekliğin kaybolmaya yüz tutmasıyla Batı etkisi
belirgin olarak ortaya çıkmaya başlamışbrl. Cumhuriyet'in
kuruluşuyla birlikte olU§turulacak ekonomik, sosyal ve siyasal
yapılarda öncelikli tercihin Batı tarzı yapılar olmasına özellikle
özen gösterilmiş; sonuçta Batı etkisi Türkiye'nin ku-rumsal
yapısına tarbşmasız bir biçimde damgasını vurmu§tur. Başka bir
deyişle modem Türkiye Cum-
. huriyeti'nin sosyal, siyasal ve ekonomik kurumlannın temeli,
Osmanlı'nın modemle§me döneminden başlamak üzere, Avrupa'nın
kurumsal yapısı esas alınarak olu§turulmuştur. Bu etki özellikle
ekonomik ve finan-sal alanlarda belirgin bir biçimde görülmekle
birlikte, bu alandaki kurumsal yapılarda bile Osmanlılar'dan
Cumhuriyet'e devamlılık arzeden. durumlar da göze çarpmaktadır.
Bunlardan birisi; Osmanlılar'ın çıkardığı kağıt pa-raların 1928
yılına kadar yeni Türkiye Cumhuriyeti tarafından kullanılmış
olmasıdır. Diğer bir tanesi de
2 özellikle ekonomik ve sosyal kurumlaruı oluşumundaJU etki!~ ve
sonuçlan konusunda geniş bilgi için bkz. Ç"ızakça, 1999.
3 Geniş bilgi için bkz. Ortaylı, 1987.
448
Osmanlı Devleti'nin bıraktığı borcun 1923'te kurulan yeni devlet
tarfından resmen üstlenilmiş olması ve 1954 yılına kadar borç
ödemesinin devam etmesidir. Bu çalışmada Osmanlı ekonomisinin
finansman ko-nusu üzerinde durulmaktadır. Asıl amacımız benzerlik
ve farklılıklan mukayese olmamakla birlikte, ba§ta an-layış ve
zihniyetieki değişim olmak üzere belli alanlar-daki sürekliliğe
yeri geldikçe dikkat çekilmektedir.
lll. Sermaye Birikiminin Kritik Önemi
İktisat biliminde klıısik üretim faktörleri emek, top-rak ve
sermaye olarak kabul edilmektedir. Bab Avru-pa'da sanayile§me
öncesi dönemde, emek ve toprak en önemli iki üretim faktörü idi.
Tabiahyla sermaye de üretim faktörü olarak önemliydi. Ancak modem
ön-cesi dönemdeki ekonomilerde sermayenin nispeten diğer iki
faktöre göre daha az önemde olduğu kabul edilebilir.
Batı Avrupa'da modem ekonomi döneminin başlangıcı olarak kabul
edilen Sanayi Devrimi4 olgusu-nun XVIII. yüzyıl İngiltere'sinde
ortaya çıkmasıyla o dönemlere kadar gerçekleşen sermaye birikimi
ara-sında sıkı bir ilişki olduğu kuşkusuzdur. Avrupa mer-kezli
dünya eKonomisinde XVII. yüzyılın yıldız ülkesi Hollanda idi.
Sermaye birikimi konusunda en önemli avantaj bu yüzyılda
Hollanda'da bulunuyordu. Ancak nasıl ki çelik elde etmek için demir
cevheri ile kömürün yüksek sıcaklıkta birle§tirilmesine ihtiyaç
duyulduysa; sanayi devrimi olarak kabul edilen gelişmenin orta-ya
çıkmasında da, sermaye yanında hammadde son derece önemli bir
faktör olmu§tur. Sanayi devrirtıinin temel hammaddesi sayılan
kömürün yeraltından çıkarılması ve işletilmesi için sermayenin
önemine ayrıca vurgu yapmak gereksizdir. Sermaye ile hammadderıin
en uygun ortamda buluŞtuğu ülke Hollanda yerine İngiltere olduğu
için sanayi devrimi öncelikle Hollanda-'da değil, İngiltere'de
ortaya çıkmı§tır.
Bu analiz bize, modem ekonomi döneminde ser-n:ıayenin üretim
faktörü olarak giderek önemli bir konuma geldiğini göstermektedir.
Modem ekonomik büyümenin ortaya çıkışında birçok açıklama modeli
bulunmaktadır. Serbest piyasa modelinin büyürnede en önemli etken
olduğunu söyleyen sistem yaklaşımı olduğu gibi, müte§ebbislerin
büyürnede belirleyici ol-duğunu iddia eden yaklaşımlar da
bulunmaktadır.5
Be~er şekilde, sömürgeciliğin Bab'nın iktisadi büyü-me ve
kalkınmasında belirleyici olduğunu ileri süren yaklaşımlar yanında,
mülkiyet yapısının bu konudaki yanşta daha önemli olduğunu savunan
tezler de bu-lunmaktadır. Tüm bu açıklama modellerinde kritik olan
faktör, sermaye gibi görünmektedir. Dolayısıyla sermaye birikimi
konusunda üstünlüğü bulunan ülke
4 Deane, 1979. 5 Schuınpeter, 1912.
-
OSMANLilAR'DA EKONOMININ FINANSMANI MESELESINE YENIDEN GENEL BİR
BAK!Ş
ve coğrafyaların özellikle modem dönemdeki ekanci-mik
perfonnanslannda, bu faktör konusunda nispeten kıtlık yaşayan ülke
ve .coğrafyalar karşısında daha et-kin olacakları
tarb§masızdır.
Şu halde Batı Avrupa'nın, XV. yüzy~dan itibaren dünya
ticaretinde öneminin artmaya başlamasıyla birlikte, sennaye
birikimi konusunda sonraki yüzy~larda giderek dünyanın diğer
bölgelerine göre daha avantajlı bir döneme girdiği söylenebilir.
Burada ser-maye birikiminin önünde duran tüm engellerin orta-dan
kald~ması teşebbüsüyle, Batı'da XV. yüzyılda gerçekleştirilen
reformlar arasında sıkı bir paralellik bulunduğu konusunu hatırdan
çıkannamak gerekir. Zihni ve fıziki sennaye olarak kabul edilen
olgunun birikiminin ve etkin kullanımının önündeki engellerin
ortadan kaldırılmasıyla, ·Protestanlığın ortaya çıkışı ve gelişmesi
arasındaki ilişki de bu anlamda dikkate değer nitelik
taşımaktadır.6 Modem kapitalizmin gelişmesinde sermayenin
oynayacağı rolü belirleyen yeni Avrupalı tüccar ve işadamlarının
ekonomik ve sosyal hayata bakışındaki değişmenin bu süreçte
gerçekle§ti-ğini ve bunun sonuçlannın başta Osmanlı olmak üze-re
dünyanın tüm coğrafyalannı sonraki dönemlerde etkileyeceğini
belirtmek gerekir.
Sennaye birikimi alanındaki zihni ve fiziki engel-lerin ortadan
kalkması konusunun önemi vurgula-nırken; Avrupa'da ekonomik alanda
özellikle XVI. yüzyıldan itibaren çok ortaklı şirketlerin kurulmaya
başlanması/ bankanın ve borsanın kurumsal olarak ortaya çıkması ve
siyasal alanda devletin sennaye birikimi konusunda verdiği
destekierin yeniden hatırJanması gerekmektedir. Bu gelişmelerle
birlikte Batı Avrupa'daki temel aktörlerin ekonomik ve sosyal
ha-yata ve olaylara bakışı değişmeye başlamıştır. Senna-ye
birikiminin önündeki engellerin kalkması demek, merkantilist
giri§imci sınifın başta ticaret olmak üzere ekonomik alanda önünün
olabildiğince açılması ve hukuki ve finansal alandal;ti yeni
kurumsal düzenle-rnelerin bu sınıfm lehine olacak şekilde yeniden
tan-zim edilmesi anlamına gelmektedir. Başka bir deyişle bu durum,
sennaye birikiminin. sağlanmasında, gerek-tiğinde
devlet-ordu-işadamı işbirliğinin sonuna kadar kullanılması anlamına
geliyordu. Hollanda!da XVII. yüzyılda kurulan anonim şirketlerle
devlet yönetimin-de etkili bürokratlann iç içeliği, benzer şekilde
İngiltere'de de görülmektedir. Merkantilist dönemin belirgin
özelliği olan işadamı-devlet işbirli(kçili)ği Osmanlı'da hiç bir
zaman bu nitelikte ortaya çıkmamıştır.
Osmanlılar'da ekonominin finansmanı ve bu alandaki kurumsal
yapılardaki gelişmeler konusun-
6 Weber, ı93o. 1 Bab Avrupa'da doğu ve bab Hint kumpanyalannın,
XVI. yüzyılın son-
lanndan itibaren ekonomik ve ticari hayatta etkileri göıülmeye
b~lanm~.
da geniş bir literatürün varlığından söz etmek zor gibi
görünmektedir. Bu konudaki çalışmalann son yıllarda artmış olduğunu
gözlemlemek sevindirici olmakla birlikte, Osmanlılar'ın sennaye ve
fınans alanındaki durumunu belirgin bir biçimde ortaya koyup kesin
bir yargıya ulaşmak için, henüz el değmemiş birçok arşiv belgesinin
ele alırup yorumlanması ve bu alanda daha çok çalışma yapılması
gerektiğini vurgulamak gerekir.
IV. Osmanlı'da Merkantilist Sınıf Yoktur
Osmanlılar'ın dünya ekonomisindeki gelişmeleri yakından
izledikleri ve bu alandaki değişime olabildi-ğince hızla uyum
sağlamaya çalıştıkları görülmektedir. Bu uyumda kendi dünya
görüşleriyle dünyadaki eko-nomik gelişmeler arasında bir denge
sağlayarak belli politikalan izlemişler ve ihtiyaçlara göre yeni
kurumlar ihdas etmişlerdir.
XVI. yüzyılın sonlarından itibaren OsmanWar, ekonominin
finansmanında tağşiş8 ve iltizarru9 önemli iki araç olarak
kullanmı~ardır. Bunlann yanında Para vakıflannın klasik dönemden
başlamak üzere ekono-minin finansmanı alanında sağladığı katkı ve
oynadığı rolün önemi açıktır. Bununla birlikte Osmanlılar'ın
ekonominin finansmanı konusunda Avrupalılardan belirgin farklı
tavırları olduğu anlaşılmaktadır.
Avrupa' da XVII. yüzyıldan itibaren sermayenin merkantilist bir
müteşebbis sınıf elinde birikmesinin önü aç~ırken, Osmanlılar'ın bu
konuda tam zıt bir görüş benimseelikleri söylenebilir.
Osmanlılar'daki müsadere sisteminin son dönemlere kadar devrede
olmasın.i böyle bir sınıfı "Osmanlı bünyesinin kabul etmediği"
şeklinde okumak yanlış olmaz. Dolayısıyla, Osmanlılar'la·
AVr-upalılar arasında sennaye ve fınans konusuna yaklaş'ırnlanndaki
belirgin zihniyet farklılığının, sennaye birikim modelleri ve
fınans kurumlarının oluşumu ve işleyişine yansıdığını baştan
belirtmek ge-rekir. Biraz önce belirtildiği gibi Avrupa' d
-
MEHMET BULUT
V. Merkeziyetçi Siyaset, Ade~i Merkezi-yetçi Ekonomi
Osmanlılar'ın siyasette merkeziyetçi olduklan ka- · dar,
ekonomide ademi merkeziyetçi olduklarını söy-lemek yanlış sayılmaz.
Ekonomik faaliyetlerde dev-letin, özellikle ticaretin
geliştirilmesi konusunda, hem yasal ve hem de fıziksel alt yapı
hazırlama konusunda dönemin şartianna göre takdir edilecek
çalışmalar yaplıklan görülmektedir. Osmanlı yöneticileri ticarete
büyük önem vermiş, hem iç ve hem de dış ticaretin önündeki
engellerin kaldırılması konusunda büyü}< gayret
göstermişlerdir.
Ticaretin gelişmesinde paranın ve finansmanın tedariki konusunun
önemi tartışılamaz. Osmanlılar'ın piyasada kredi ve para botluğunun
sağlanması ko-nusunda birçok tedbire başvurduklan görülmektedir.
Başta kapitüla!;yon düzenlemeleriyle olmak üzere, he-men hemen tüm
Avrupalı tüccar milletierin paralannın XVI., XVII. ve XVIII.
yüzyıllarda yoğun olarak Osman-lı pazarları ve önemli ticaret
merkezlerinde kullanıldığı görülmektedir.10 Yabancı paralann
Osmanlı bölgele-rinde tedavülde olmasını sağlamak ve pazarda yaygın
olarak kullanımını teşvik etmek konusunda Osmanlı yöneticileri hiç
bir zaman tereddüt etmemişlerdir.
Bununla birlikte kredi ilişkilerinin Bab'ya göre Os-manlılar'da
daha kısıtlı olmasının temel nedenini; toplu-mun dünya görüşünde ve
devletin ekonomiye bakışında aiamak gerekir. Bu yönüyle ekonomik
faaliyetlerin finansmanında özsermayenin öncelikli bir tercih
olduğu anlaşılmaktadır. Özfinansmanda da ortaklık ekonomisi-nin,
yani şirketleşmen in önemi ortaya çıkmaktadır.
Osmanlılar'da en yaygın görülen şirket tipi muda-rabe (
commendal şirketidir. Bab'daki modem anonim şirketin ilk örneği
olarak kabul edilebilecek mudarabe şirketinin anavatanı Ortadoğu
İslam toplurnlandır.ıı Kısaca emek-sermaye ortaklığı olarak kurulan
muda-rabe şirketi, · tasarruf fazlası olan bireylerin bu
tasar-ruflannı bir şirket ortağı olarak ekonomide
değerlendirmesiyle, af:ıl duran kaynaklann ekonomide ~tkin bir
biçimde kullanılmasını sağlamaktadır. Osmanlı toplumunda özellikle.
iltizam sahibi olan mültezirnle·r arasında bu tür şirketleşmen in,
özellikle XVII. yüzyılda çok yaygın olduğu görülmektedir.12
Kamu ve özel sektörün finansmanında,_dışandan gelen albn ve
gümüşler hariç tutulursa, Osmanlılar'da XVI. yüzyılın sonlanndan
itibaren devletin iltizam ve mukataa13 sistemlerini devreye
sokmasıyla geliştirdiği·
10 Pamuk, 1999. 11 Gen~ bilgi için bkz. Çizakça, 1996. 12
Jennings, 1973; Gedildi, 1998. 13 Mukataa: Devlete ait getirlerin
!ahsili veya bir tekel durunıuna getirilen
herhangi bir kuruluşun işletme lıaJ
-
OSMANUI.AR'DA EKONOMININ FiNANSMANI MESELESiNE YENIDEN GENEL BIR
BAKlŞ
Sennayenin diğer üretim faktörleri yanında· nispe-ten kıt olduğu
Osmanlı ekonomisinde, para vakıflarını~ mGt~ebbislerin fınansman
ihtiyacını gidennekte önemli rol oynadığı anlaşılmaktadır. Bununla
birlikte bu kurumlann sennaye birikimi sağlayan finansal ku-rumlar
yerine sennayenin yeniden dağılımını sağlayan kurumlar olarak kabul
edilmeleri daha tutarlı görGn-mektedir. Yapılan meşruiyet
tartışmalan bağlamında değerlendirildiğinde; bu kurumlann sennaye
birikimin-den ziyade sennayenin yeniden dağılımı ve daha ziya-de
sosyal adalet ve refah alanında yerine getirdikleri fonksiyon
dikkate alındığında, devlet otoritesi tarafından niçin tolere
edildikleri daha kolay anlaşılacaklır.
VII. İç ve Dış Borçlanma
XVI. yGzyılın son çeyreğine kadar sürekli toprak-lannı
genişleten Osmanh Devleti, o dönemde finansal ve parasal açıdan
istikrar içinde bulunan bir ekonomi-ye sahipti. Dönemin Batı'daki
en önemli asker~ gücü olan Hapsburglarla uzun süreli savaşlara
girilmesiyle artan askeri harcamalar, kamu yu finansal alanda yeni
tedbirler almaya zorlamıştır. Bu dönemlerden başlamak üzere,
akçanın değerini düşünne teşebbü.sleriyle modem anlamda emisyon
hacmini genişleterek uzun süre ekonomiyi finanse ebne yoluna gibniş
ve bunda hayli başantı olmuştur.
XVII. yüzyıl, Osmanlı ekonomisi için, finansal kriz karşısında
sürekli yeni tedbirleri uygulamaya sokma dönemi olarak karşımıza
çıkmaktadır. Tırnar siste-minde değişiklik, yerıi illizam ve
mukataa sisteminin uygulamaya sokulması yanında zaman zaman tağşiş
olarak tarif edilen akçanm değerinin düşürülmesi, yani emisyon
hacminin, para arzının arttınlması uy-gulamalanyla
karşılaşılmı§tır.
XVIII. yGzyıla gelindiğinde savaşiann doğurduğu maliyetler
azalmamış, a,rtmıştır. Böylece yeni fınansman modellerine ihtiyaç
duyulmuştur. Osmanlılar devlet olarak ilk dış borcu 1854'te
almışlardır. Bunula birlikte iç borçlanmanın daha erken, XVIII.
yüzyılda başladığı bilinmektedir. Bu dönemde yeni finansman modeli
olarak esham uygulamasıyla17 devlet iç borç- . !anma yoluna
gitmiştir. Burada ~n ılan XIX. yGzyıldaki il.k dış borçtanmasından
sonra yüzyılın ikinci yansm-da Osmanlılar birçok defa dış borca
başvunnuşlardır. Osmanlılar b.u dönemde yurt dışından, hem devlet
ve hem de özel sektörden, borç almışlardır. _..r;
Dünya ekonomisindeki değişim ve gelişmeler kar-şısında önemli
esneklikler gösteren Osmanlı ekonomi poliliğinin XIX. yüzyılın
ortalarından itibaren Batı'ya eklemlenme surecine girdiği
söylenebilir. Aynı dö-nemlerde yabancı bankalar, bankerler ve
finansörlerin
17 Esham, "pay, hisse" anlamındalô "sehm"in QOğuludur.
Osmanlılar'da, iç borçlanma sisteminde temel bir aıaç olarak
1775-1860 yıllan are-sında uygulanmıştır. Bir anlamda gelir
ortaklı1jı sistemine benzeyen es ham uygulaması, mukataa
gelirlerinin halka sa biniası demektir.
Osmanlı ekonomisi üzerindeki etkilerinin de artmaya başladığı
dönemdir.ıs Yabancı sermaye ile kurulan Osmanlı Bankası'nın Osmanlı
hükümeti ve ekonomisi üzerindeki etkisi giderek arbnıştır. Şüphesiz
Kınm Sa-vaşı'yla başlayan süreçte artan savaşl_ann finansman
maliyeti, yeni potansiyel savaş hazırlıkları ve artan kamu
harcamalan ve bunlan takip eden bütçe açıklannın ortaya çıkması
buradaki gelişmelerde en önemli belirleyici etkenler olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Osmanlı Devleti ilk dış borcu, 1854'te Kınm Sa-vaşı başlayınca
İngilizlerin desteği ile ancak garantileri olmadan aldı. Bir yıl
sonra, 1855'te, İngiliz ve Fransızlar ek borçlarla ilgili faiz
konusunda bqrÇ veren dev-letlere Osmanlı Devleti namına garantör
oldular. Os-manlı dış borçlanma süreci ve 188l'deki Muharrem
Karamamesi ile kurulan Düyun-u Umumiye İdaresi, Avrupalılann
Osmanlı ekonomisinin fınansmanında aynadıklan rolün çok da olumlu
sonuçlar doğurrnadığını göstermektedir.
VIII. Bankalarm Kurulması
Osmanlılar'da vakıf anlayışıyla işleyen bankacılık anlayışı XIX.
yüzyılda değişmeye başladı. Her alanda olduğu gibi ekonominin
finansmanı konusundaki ku-rumsal yapının oluşumunda da, Tanzimat'la
birlikte Batı'daki kurumsal yapılann benzerlerinin kurulmaya
başlandığı görülmektedir. Tabiatıyla bu süreçte BatılıIannda önemli
rolü olmuştur. Bu bağlamda Osmanlı'da ilk banka İngiliz
se.nnayesiyle, 24 May~s 1856' da, bİr İngiliz bankası olarak
"Bank-ı O~mani-i Şahane" adıyla kurulmu_ş; arkasından 4 Şubat
1863'te Fransızlar'ın iştirakiyle, söz konusu banka "Ottoman Bank"
(Osmanlı Bankası) olarak faaliyetini sürdürmeye başlaml§İir19•
XIX. yüzyıld~, ekonominin finansmanı bağlamında, Batı'daki
şirket yapısının da Osmanlılar tarafından hayata geçirilmeye
ba'§landığı görülmektedir. Şirket-i , Hayriye, 17 Ocak 1851'de bir
anonim şirket olarak kurulmuştur. XIX. yGzyılın ikinci yansında
benzer bir-çok şirket daha faaliyete başlamıştır. Burada,
yaban-cılann da ekonominin finansmanında önemli rol öy-nadıklannı
belirtı:nek gerekir.2D XIX. yÖzı;ıılda Osmanlı
18 Clay, 2000, s.72. 19 8dem, 1999.
2D izmir'den Aydın'a Osmanh Demiry~lu Şirketi, Rusçuk.Vama
Demir-yolu Şirketi, Dersaadet Tramvay Şirketi, Rwneli Demiryollan
Şirketi, Beyrut Osmanlı Su Şirketi, Dersaadet Su Osmanlı Anonim
Şirketi, Memamilik-i Osmaniyye Duhanlan M~rekü'l-menfaa Reji
Şirketi, Beyrut Umanı, Rıhb.mı ve Antrepolan Osmanlı Şirketi,
Anadolu De-miryolu Şirketi, Üsküdar ve Kadıköy Su Şirketi, Yafa-
Kudüs-i Şerif Demiryoluyla Terndidalı Osmanlı Demiryolu Şirketi,
Selanik-Manastır Osmanlı Demiryolu Şirketi, Selanik Su Şirket-i
Osmaniyye Anonim Şirketi, Mudanya-Bursa Demiryolu Osmanlı Anonim
Şirketi, Gaz ve 8elrik ile Tenvir lçün Osmanlı Anonim Şirketi,
Kibrit imaline Mahsus Anonim Osmanlı Şirketi, Beyrut'uiı Şimal ve
Cenub Cıhetinde Cebel-i Lübnan Tramvay Anonim Osınanlı Şirketi, vb.
daha birçok Şrket aynı yüzyılda kuıulm~r. XIX. ve XX. yüzyılda
Osmanlı Devleti'nde kurulan ~irketlerin kuruluş yıllan, kuruculan
ve faaliyetleriyle ilgili geniş bilgi için bkz. Akyıldız, 2001.
451
-
MEHMET BULUT
Bankası yanında Türkistan (Türkiye) Bankası, Selanik Bankası,
Midilli Bankası gibi bankalar da kurulmu§hır.
Aynı dönemde Galata Bankerieri olarak adlandınlan gurubun
ekonominin fınansmanında oynadığı rolün, günümüze kadar gereği gibi
tarb§~dığı ve so-nuçlanriın analiz edildiği söylenemez. Bu banker
ve sarraflar birçok fonksiyon icra ediyordu. Devlete borç
verdikleri gibi, halkın elindeki bono, senet veya tahvil gibi
enstrümanlan da belli bir bedel kar§ılığında satın alıyorlardı.
Diğer bir deyi§le, halk buralarda bu ens-tıümanlan
kırdınyordu.21
Osmanl~ar'ın borçlanma serüveni 1881'deki Muharrem Karamamesi
ile yeni bir sürece girmi§tir. Devletin. borcunu ödeyemeyeceğini
anlayan· ülkeler, Umumi Borçlar İdaresi'ni (Düyu~-u Umumiye)
kur-mak suretiyle atacaklannı garanti altına almışlardır. Osmanlı
borÇlan Cumhuriyet idaresi tarafından da kabul edilmi§ ve bu
borçlar nihayet 1954 y~ında son taksidi ödenmek suretiyle
kapaWmı§tır. Görüldüğü gibi Osmanlı'dan Cumhuriyet' e devam eden
bir ~erçeklik de borçlar olmuştur.
Kaynaklar
AKYILDIZ, A., Osman/ı Dönemi Tahuil ue Hisse Senetleri,
İstanbul-2001.
CLA Y, C., Go/d for the Sultan: Western Bankers and Ottoman
Finance, 1856-1881, London-2000.
ÇİZAKÇA, M., A Comparatiue Euolution of Bu-
21 Kaıgan, 1991.
452
siness Partnerships, The Islamic World and Europe, Leiden-1996.
·
"Cash Waqfs of Bursa, 1555-1823" The Journal of the Economic and
Social History of the Orient, Cilt: 38, No: 3, (42), s. 313-354.,
1995.
DEANE, P., The First Industrial Reuolution, Cambridge-1979.
ELDEM, E., Osmanlı Bankası Tarihi, İstanbul-1999.
GEDiKI.j, F., Osmanlı Şirket Kültürü, XVI.-XVII: Yüzyıllarda
Mudarebe Uygulamalanr İstanbul-~998.
"Osmanlı' da lltizam ve Mukataa," Çerçeue, Y~: 4, Ağustos-Ekim,
s. 147-150., 1995.
JENNİNGS, R., "Loans and Credit in early 17th century Otlarnan
Judicial Records the Sharia Courts of Anatolian Kayseri" The
Journal of the Economic and Social History of the Orient, Vol. 16,
No. 2-3, s.168-216., 1973.
KAZGAN, H., Galata Bankerleri, İstanbul-1991.
ORTAYU, i., İmparatorluğun En Uzun Yüz Yılı, İstanbul-1987.
SCHUMPETER, J., The Theory of Economic De-uelopment, New
York-1912.
WEBER, M., The Protestant Ethic and the Spirit of Capitalism,
London-1930.