1 Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan I. Saray Teşkilatı SARAY TEŞKİLATI: a) Osmanlı Padişahı: Biat ümmetin iradesinin padişaha havalesi (tevliyeti)dir, adalete riayet etmeyen padişahtan bu tevliyet geri alınmıştır Osmanlı hükümdarlık telakkisi eski Türk-Oğuz töresinden oldukça etkilenmiştir. Osmanlı padişahları tahta çıktıklarında “saltanatın Allah’ın lütfuyla kendilerine verildiğini” söylemişlerdir Osmanlı sikkelerinin üzerindeki Kayı damgası Kayı Boyu’na mensup olduklarını gösterir. 1 1 (Bazı hakimiyet simgeleri: Bayrak, davul, hutbe okutma, sikke basımı) T & I entertainment
26
Embed
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. … · Web viewOsmanlı hükümdarlık telakkisi eski Türk-Oğuz töresinden oldukça etkilenmiştir. Osmanlı padişahları
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
1
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
I. Saray Teşkilatı
SARAY TEŞKİLATI:a) Osmanlı Padişahı:
Biat ümmetin iradesinin padişaha havalesi (tevliyeti)dir, adalete riayet etmeyen padişahtan bu tevliyet geri alınmıştır
Osmanlı hükümdarlık telakkisi eski Türk-Oğuz töresinden oldukça etkilenmiştir. Osmanlı padişahları tahta çıktıklarında “saltanatın Allah’ın lütfuyla kendilerine verildiğini” söylemişlerdir
Osmanlı sikkelerinin üzerindeki Kayı damgası Kayı Boyu’na mensup olduklarını gösterir. 1
Fatih Sultan Mehmed dönemi Osmanlı saltanat ve padişahlık anlayışında bir dönüm noktasıdır
Başlangıçta örfi nitelikli ve gelenek ağırlıklı hükümdarlık şer’i ağırlık kazanmıştır. Teşkilat kanunnamesi çok önemlidir.
Osman Bey: hakimiyet sembölü olarak olarak bayrak ve davul, hutbe ve sikke1 (Bazı hakimiyet simgeleri: Bayrak, davul, hutbe okutma, sikke basımı)
T & I entertainment
2
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
2. Mehmed dönemi: dönüm noktasıdır! Örfî nitelikli gelenek ağırlıklı hükümdarlık anlayışı şerî ağırlık kazanır
Saltanatın intikalinde yerleşmiş bazı merasimler: Biat, culûs, kılıç kuşanma: Biat Töreni: Padişahın cülüs merasiminde bazı devlet adamları için
ayağa kalkması gerekir. Divan-ı Hümayundan olan çavuşlar tahtın yanında durur ve padişaha bunun için yardım eder.
Cülüs Töreni: Padişahın tahta çıkmasıdır. Kılıç Kuşanma Töreni: Cülüs merasiminden bir hafta sonra salı
günleri yapılır. Padişah saltanat kayığına biner ve Eyüb’e gider. Şeyhülislam padişaha kılıç kuşatır.
2
Satanatın intikali: başlangıç 1617, amud-i nesebî şeklinde babadan oğula! (Fatih Kanunnamesinde kardeş katli maddesi buna yardımcı olmuştur)
Kardes katlı:
Kardeş katli, Yıldırım Beyazıd zamanından beri tatbik edilmekle beraber Fatih kanunnamesiyle yazılı hale getirilmiştir. Bu kanunnamede “Ve her kim esneye evladımdan saltanat müyesser ola, karındaşlarını niazm-ı alem için katletmek münasiptir. Ekser ulema dahi tecviz etmiştir. Anınla amil olalar” denilerek memleketin selameti için kardeşlerin katline bir nevi izin verilmiştir
Fatih kardeş katli için izin almıştır denir ve bu kanunnamesinde de yazmıştır!!! Ancak bu rivayetler muhtelif. ..Bir Kanunnamede yazar diğerinde yazmıyor. .. Fatih'ten önce padişah olma adayı olan şehzâdeler birbiriyle makam savaşı
yapıyorlardı.= Dolayısıyla devlet güç kaybediyordu. Fatih‘de devletin saadeti ve selameti için kardeş katlinin vacib olduğu hükmünü çıkarttırır- bunun gerekçesi ISYAN, isyan zaten suçtur. evlat acısı büyüktür ama devletin bekasi daha mühim (kanunî bu sebepten dolayı ayarlanan iki Şehzâdesini öldürüyor!)
Beşikteki bebekler de öldürüyor. : bu durum sıkıntılı... „ancak şuda bir gerçek, o çocuğun günahı yok ama şehzâdeler üzerinden büyük oyunlar oynanıyor vezirler ve makam elde etmek isteyenler tarafindan“. ..
Daha akıl bağlı olmayanlar bile padişah yapılmış. .. O yüzden katlediyordu çocuklar. .. Hatta bir ara çocuklar o derece katlediliyordu Osmanlı da bir ara Şehzade kalmadı. ...Şehzâdeler iyi yetiştiriliyor, staj amaçlı Sancağa çıkıp orada devleti yönetmeye dair bilgi edinmiş oluyor.Fakat belirli bir zamandan sonra bu sancağa çıkma terkediliyor (18yy)ve Şehzâdeler
2Bed-i Besmele Töreni: Padişahın kızlarının veya şehzadelerin ilk derse başlama törenidir. Öğrenciyi eğitime teşvik için yapılır. Sünnet Düğünleri: İbrahim Paşa Sarayı’nın önünde yapılır. Devlet ricali ve padişah merasim esnasında orda oturur ve resmi geçidi izler. Oranın esnafı ne iş yapıyorsa bunu sergiler. Sürnameler sünnet törenlerini minyatürlerle anlatır. Sultan Düğünleri: Çok gösterişlidir. Büyük çeyizler armağan edilir. Çeyiz defterleri tutulur.• Bayram Törenleri: Padişah ve devlet ricalinin bayramlaşmasıdır. Cenaze törenleri, elçi kabul merasimi, sefer merasimi, beşik alayları…Saltanatın intikalinden 1617 yılına kadar 14 padişahta “amüd-ı nesebi” denilen babadan oğla geçme vardır. Devletin hanedanın ortak malı olma telakkisi Fatih kanunnamesindeki “kardeş katli” yasasıyla daha da kolaylık sağlamıştır. 1617’de I. Ahmet’in ölümü üzerine ekberiyet usulü (yaşça en büyük olanın tahta geçmesi) benimsenmiştir
T & I entertainment
3
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
saray dışına çıkmıyor= Sosyal ortam sınırlı, psikolojik sorunlar oluşuyor, devlet yönetmeye yönelik tecrübeler edinemiyordu...
1617: „ ekberiyet“ usulunun benimsenmesi!= ekberiyet ve erşediyet usulunun yerleşmesi (hanedanın en yaşlı erkek üyesinin padişah olması!)
Emir ve iradelerini hattı humayun, Padişahların el yazılarına, yazılı emirlerine ekseriyetle 'hatt-ı hümâyun' denir
Yetki ve sorumluluklar: dünyevi (sadrazamlar) ve dini (kadısasker) irade padişa adına yapılır
Gelirleri:- İç hazine= Enderun Hazinesinde toplanır- Malikane, has bahçeler, bataklık, çaylık, ormanlık gelirler- Takdim edilen hediyeler- Evkaf-ı selatin’leri tesis etmişlerdir
b) SARAY TEŞKİLATIi. Saray-ı âmire:
Edirne’de: eski (istanbulun fethinden sonra Edirne’de bulundukları sırada saray-ı âmire olarak kullanılmıştır) – Yeni saray
o İstanbul’da Eski Saray= Saray-ı Atî-i âmire (Süleymaniye Camiarası) ; Yeni Saray= Topkapı Sarayı
ii. Topkapı Sarayı: 3 teşkilat: Bîrun, Enderun, harem
HAREM:Padişahın eşinin ve çocuklarının yaşadığı yerdir.Burası aynı zamanda bir okuldur.
Osmanlı padişahının husui evi konumundaHierarşi mevcut binaların konumu vs. Hünkar dairesi esas alınarak belirlenmiştirHarem halkı: Hizmet edenler- Hizmet edilenlerValide Sultan: “mehd-i ulyâ-yı saltanat”Öncede HATUn denilirken Fatih döneminden sonra Sultan önvanı kulanılırdı padişahların haımları içinPadişahların hanımları: ikbal, haseki, kadın efendiŞehzadeler: Padişahın haseki, ikbal ve cariyelerden doğan çocuklara denirÖnce Çelebi 4 yaşına geldiğinde “lala” diye ısımdirilen kişiler tarafından eğitilirdi
T & I entertainment
4
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
Daha sonra padişah olursa, hocalarından birisini padişah hocası seçer (HACE-İ SULTAN)2. Selime kadar: şehzadeler sancak beyi olarak tayin edilirler (Manisa-Amasya sancakbeyliği); sonra sadece en büyük şehzade2. Mehmed’den sonra: Şehzadelerin adına bir vekil gönderilmiştir, Şehzadeler saraya adeta “ haps” edilirler (şimşirlikte yetişirler)
ENDERUN:
Sarayın iç teşkilatıdır.Padişahın güvenilir ve yetenekli kullarının eğitildiği, seçildiği yerdirşehzadeler de burada eğitilirdiBu iş için çeşitli odalar vardı-Padişah da devleti buradan yönetirdiEnderun’la Birun arasındaki irtibatı Bab-us Saadet kapısı sağlardı!Darussade ağası (Karaağa)-Babussade (Akağa) ağası: = iki haremin amiriEn aiağıdan başlayıp yükselirler
Enderun Odaları:
1-Has Oda: Kırk kişilik padişahın günlük hizmetinde bulunan bir odadır.Görevliler
Has Odabaşı: Bu görevlilerin başıdır.Silahdâr: Padişahın silahlarıyla ilgilenirdi.Çuhadâr: Padişahın dış giyimiyle ilgilenirdi.Dülbentçi: Padişahın iç giyimiyle ilgilenirdi.Rikabdâr: Padişahın ayakkabılarıyla ilgilenirdi.
2-Hazine Odası: Padişahın özel eşyalarıyla ve hazinesiyle ilgilenirlerdi3-Kiler Odası:Sofra hizmetiyle görevli olanların kaldığı odalardır.4-Seferli Odası:Müzisyen, berber gibi görevlilerin bulunduğu odadır.5- Doğancı odası6- Büyük ve Küçük odalar
BİRUN :Sarayın dış teşkilatı olup burada yaverler, emir subayları, ulama sınıfı, yeniçeri ağası, altı bölük halkı, haberleşme elçilik teşkilatı, hekimlik, müneccimlik, inşaat, vs. bulunurdu.
II. MERKEZ TEŞKİLATI
T & I entertainment
5
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
İlk dönemlerde: az sayıda çalışan ve hızlı bir işleyiş1. Divanı Hümayun: En yetkili kurum Baştan beri var (Orhan Gazi’den beri)- 1. Murad’da başlıyor denilebilir Fatih kanunnamesi, her türlü muameleyi, görevlerini tekrar belirler 17.yy’da işleyiş ve gücünü kaybeder, gittikçe işler bab-ı Aliye’ye kalır
a. Divanın toplantı günleri: Hemen hemen her gün İlk başta padişasın huzurunda, daha sonra kafes arkasından takip ederdi
b. Divan toplantı yeri: Kubbealtında, kanuni devrinde İbrahim paşanın yaptırdığı 3 kubbeli bina Kasr-ı Adl= adalet kulesi- katiplerin, reisul kuttapların bölümü Sabah namazından sonra- öğle yemeğine kadar Erkanı erbaa: vezirler, kazaskerler, deftarlar, nişancılar= aslî üyeler Divan heyeti: divan bürokrasisini yürütenler+ hizmetciler = hizmet heyeti Hizli ve disiplinli çalışmada divan katiplerin önemi büyük Öenmli işlerden başlanılır: harici meseleler, elçilerin teklifleri, rapor+mektuplar,
arazi davaları, görevlilerin tayin...; şikayet ve davaları dinleme Vezir-i azam: memleket idaresi+ timar meseleleri ile ilgili davalar Kazaskerler: dini-şeri mahiyetteki davalar Defterdar: malî meseleler
Divan-ı hümayunun işleyiş ve yetkileri:
c. Arza girme: Hukuki kaidedir Padişash ya tasdikler ya da veto verir Divan çalışmalarının denetlenmesi
i. Yeniçeri ağasıii. Kazasker
iii. Veziri azamiv. Diğer vezirler+defterdarlar
= giriş sırası devletin yapısını da arzeder
Divan-ı Hümayun Üyeleri:i. Sadrazam:
T & I entertainment
Siyasî
elçi kabullerisavaş ve barış şartlarısavaş mühimmatının tesbiti ve dağıtımı
Hukukî
padişah adına kanundavalar- infazevrak tutma
İktisadî-Malî
adli vergi politikasıvakıfların korunmasıyerli ve yabancı ticaret prensiplerinin belirlenmesi
6
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
Kanunnameyle birlikte devşirmeler tayin edilir Meşhur: İbrahim paşa, kara Mustafa paşa, Köprülü mehmed vs...
a1) yetki ve sorumlulukları:
i. Vekil-i mutlaktır – geniş sorumluluk alanıii. Veziri azamlık alametı= muhr-i hümayun
iii. İlmiye hariç bütün tayinler sadrazam tarafından yapılıriv. Teftişleri yaparv. Serdar-ı ekrem olarak ordu başında sefere katılmada tam yetki sahibi
vi. Kendi divanını toplar
a2) Divanları:
i. İkindi divanı: herkese açıkii. Cuma divanı: şeri ve örfü davlar, ilmiyenin çeşitli meseleleri
a3) Gelirleri:
i. Çok büyük gelirleri vardı 1.200.000 akçe, emeklilikler 150.000.000 akçe
a4) Sadaret Dairesi ve kapı halkı:
i. büyük masraflar, dairesi ve diğer kapı halkı masrafları 500 hatta 2000 kişilik kapı halkı olabilirdi
a5) Sadaret Kaymakamı:
i. sefere gittiğinde kendisin yerine bir vekil= kaymakamii. Cuma+ Çarşamba divanlarını kendi konağında yapar
a6) İstanbul muhafızı:
i. İstanbul’da hükümeti temsilen ve İstanbul’un idaresini temin etmek üzere muhafız
ii. Vezirler:
b1) Tarihi gelişme:
i. Osmanlıda baştan beri mevcut, kanuni döneminde ve sonrası daha da fazla vezir sayısında tedricen bir azalma var
b2) Tayin ve Azil:
i. Berat ve menşur ile vezirlerden tuğ caizesi ve mansıb caizesi adıyla 2 türlü vergi alınırii. Vezirleri belirli süreler için yatin edilirdi (alametleri:tuğ ve sancak)
b3) Görev ve Yetkileri:
T & I entertainment
7
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
i. Devşirmeler daha çok vezir olmuşlardırii. Başta gelen görev: sadrazama yardımcı olmak
iii. Serdar veya serasker olarak ordunun başında sefere gitmek, padişahın adına geniş yetkilere sahip (belirli alanlarda)
b4) Gelir-Giderleri:
i. 1 milyon – 1.200.000 akçe arası
b5) kapı halkı:
ii. Çok sayıda kapı halkı var
c) Nişancı Tuğrai, mîr-tevkii Abbasiler + Selçuklularda mevcut, açık bilgi Fatih Kanunnamesinde mevcut 18yy’da: Resisu’l Küttap lehine, nişancı aleyhine bir gelişme: Nişancıya ait birçok
gelirler Reisulkuttab’a geçer Nişancı: merkez bürokrasisinin şefi Önceleri ilmiyeden tayin edilir, sonraları kalem erbabı tercih edilmiştir 3 seviyede tayin edilirlerdi (Vezir, beylerbeyi, sancakbeyi payesinde)
a1) Yetki ve sorumlulukları:
i. Müfti-i kanun olarak müşkillerin halliii. Merkezi bürokrasisinin başı
iii. Tercümanlık yapar ve padişahla beraber sefere çıkarlardıiv. Defterlerin ve kayıtların temiz tutulmasına dikkat ederlerdi
a2) Defterane:
i. Nişancıya bağlı bir teşkilat, kayıt ve defterlerin saklandığı divanı hümayuna yakın bir yer ARŞİV
d) Divan-ı Hümayun Kalemleri:(1) Reisul’küttab:o Erkan-ı erbaa’dan sonra gelir, kalemlerin amirio Devlete ait en mahrem evraklar, her türlü muamelata nezaret edero Her işte fikri alınır, söz sahibidiro Sadrazamla birlikte sefere giitğinde İstanbul’da RİKAB REİSİ görev yapar
(2) Aslî Kalemler:
T & I entertainment
8
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
o Beylikçi: Divanı Hümayun kalemlerin birincisi ve en önemlisidir; hattı hümayun, name-i humayun, ahidname, müzakere edilen konular, hazırlanması bu kalemin görevidir
o Tahvil kalemi: Eyalet kadıları ile vezir, veylerbey, ve sancakbeyi beratleri; zeamet ve timar kayıtları
o Ruûs kalemi: Vakıf personeli, dini hizmette bulunanların, katiplerin saray ağa ve hademelerinin berat ve fermanların bu kalemde ilgili dairelerden alınan tezkerelere göre hazırlandı – en yoğun kalem
o 3 çeşitli ruus:1. Şeyhu’lİslam, bilad-i selase, istanbul kadıları ruusları2. Darussade ağası + saray görevlileri + vakıf personeli ruusları3. Kale görevlilier ruusları
Amedî kalemi: 18yy’da kurulmuştur: Sadrazamın padişaha yazdığı telhis ve takrirler, yabancı devletlere yazılan her çeşit yazılar hazırlanır ve saklanır; Devlet idaresinin babıaliye taşınmasından sonra: Sadrazam yazışmalarını bu kalemle yapardıi Elçilere (Avrupa) cevap yazmak, kayıt altına almak...
(3) Bağlı Kalemler: Teşrifatcılık: Kanuni Sultan Süleyman devrinde bir yetkili nezaretinde Teşrifatlar
yapılır; başlıca 3 defter tutulur, görevlileri çok fazla değildiri defterler muhafaza edilir Vakanüislik: resmî tarih yazıcılık ile başlamıştır 18yy’da Vakanüistlik teşkil edilmiştir, hacegan zümresinin en ileri gelenlerinden
seçilmiştir Divanı Hümayun Tercümanlığı: 19yy^asırdan itibaren mevcut genellikle muhtediler
yerine getirmişlerdir(4) Meşveret Meclisleri
Önemli ve kritik meselelerde görüşmek için çoğu kere hattı hümayun ya da sadrazamın gördüğü luzum üzere toplanan meclislerdir
(5) Bab-ı Asafiden bab-ı Aliye (Tanzimat öncesi Babıali) 18yy’da: babıali kelimesi sadrazam dairesi ve paşa kapısı anlamında
kullanılmaya başlamıştır (Batıda “SUBLİME PORT” olarak tanınmış)
1830 öncesi babıali: 3 yetkili amir: Sadrazam: kahyabey- reisulküttab- çavuşbaşı ve bunlara bağlı bir çok kalem
Harem dairesi- selamlik dairesi- kalem dairesi
Eyalet Teşkilatı:
T & I entertainment
9
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
Eyalet= (bugünkü Vilayet)Eyaletin idaresi: 2 ayri merkezden atanan 2 ayrı yönetim1.Beylerbeyi= resmi işlemler bunun denetiminden geçer2. Kadilik= farklı sorumluluk- kadiaskerine çalışır
BEYLERBEYI:
merkezden atanır kimlerin Beylerbeyi olabileceği Fatih kararnamesinde kayıt altına alınır (kimler
olabiliyor)A)DefterdarlıkB) 500akçelik KadilikC)400.000 akce aylık SancakbeyiD) Beylik ( yöneticiler-askeri kesim) efendi (ilmiye mensublari- talebeler celebi...)Anadolu ve Rumeli Beylerbeyi için görev yaparlar-Rumeli= Balkan vilayeti...- Hierarşi vardir beylerbeyi ve ilmiyelerde de: en küçük Vilayetlere atanır belirli kısa süreler içinde terfiye ede ede Anadolu ve Rumeli Beylerbeyligine sonra Defterdar veya Vezir olur
Sürekli atamalar ve görev değişimler olur, gayri meşru işlere girisemessin diye, nüfuz sahibi olmasın, tecrübe kazansın ver terfiyelerin onu açılsın diye 1 Yıl görev yaparlar (istisnalarolabilir) yine istanbula dönülür ordan tekrar Atama olur-Meslek içi eğitim
Görevleri:1. Barış zamanı: bölgenin mülki amiridir, siyasi idari olaylardan sorumlu, vergilerin tahsilinden sorumlu, Timar lari dağıtmak ile gorevleri ( büyük tımarlari Devlet yaşpsada Küçük tımarlari dağıtır , güvenlik
2. Sefer dönemi: görevler artar- tımarlar asker yetistirmek ve doyurmak için önemli. Bölgesindekiaskerleri tespit edip belirlemesi lazım, Merkez Beylerbeyleribden asker sayısı ister, beylerbeyi onları gönderir, onların Gıda ve cephanesinden de sorumlu. ..Baska görevleri de ziraayi islemleri takip etme- yola kitlik oluşur- butun askerler gönderilmez sefere. ..
-Ayrıca sefere gidecek olan askerlere Evet kendi bölgesinen geçiyorsa Konak verecek, Gıda verecek, önceden bu hazırlık her eyaletin beylerbeyi tarafinca yapılır
Eyalet Divanı:-Tercüman vardır herkesin kendisini divanin huzurunda ifade edebilmesi içinEyaletlerde herkes kendi Anadilini kullanıyor onunla derdini dile getiriyor...
Beylerbeyi ne ile geçinir?-Devlet birçok görevlisine maaş vermez, Tahsisatla işlem görür ( tahrir denilen sayimlar yapılır)Tahrirat: il yazıcısı ( nerde ne var diye kayıt altına alır, bu kayıtlar merkezde birikir
T & I entertainment
10
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
ona göre görevlileee mesela belirli timarlar verir veyavergi toplama görevini verir ve maaşını ordan alirTimar ( küçük) sonra ZIYAMET, sonra ( en büyük) HÂSBerlerbeyine Haslar verilir, aylık 800.000-1,7 Mio akca alir, bu onun kendisine ve ailesine değil, aynı zamanda eyalet bütçesi: Kapıkullarina verir, Vakfeder, Hayır hasenatta bulunurFatih kararnamesinde Beylerbeylerin Emeklilik maaşı 100.000 akçe
SANCAKLAR- eyaletlerin alt Birimi- beylerbeyi için gecerli olan vazife ve sorumluluklar aynı ama Sancak beyleri Beylerbeylerin altındadır
KAPIHALKI:bunların maaşları beyler veya sancakbeyinin maaşlarindan ödenir
MUTESELLIM:- Beylerbeyi veya Sancakbeyi uzun zaman sefere cikacaksa yerine MUTESELLIM bırakır ( Kadi, Subaşı vs... 1 Yıl görev yılı merkeze sunar beyler veya Sancak beyi... Merkez onaylarNAKKAŞZADE AILESI BUNUNLA MEŞHUR OLMUŞ
MUHASSIL:vergi toplamakla görevliBölgedeki güçlü ailelerden seçilir ( aksi takdirde para toplanamaz)
Böylece, güçlü ailelere görev vermekle AYAN Zümresi ortaya çıkmıştır böylece. .. Devletin kendilerine olan ihtiyacı istismar etmişler sonradan ve bölgenin zaman zaman fiilen hakimi olmuşturDaha sonra 18.yy ittifaki taahhutname imzalanir ve Osmanlıbu ayanlarla is Birliği yapar ayanlar Osmanlı'ya karşı gelmeme sözü verirHz Ömer'in Divan ile baslattigi Osmanlı'da Tımar olmuşIKTA= parça parça işletmek üzere arsalar dağıtıldı- Devlet ordan oranın vergisini almıştır! Her eyalette Tımar beyligi bunun takibatini yapar
=== böylece hem çeşitlilik oluşur hemde Devlet gelir elde ederAyrıca Tımar Sipahiler oluşur- het Bölge nin beylerbeyi Timarla asker beslemekle mükellefBu devlete güç ve askeri potensiyalin hazır olmasıni Sağlar- küçük Timarlar 10. Akçe ye Kadar- Ziyanet 10-20.000 akce-Hâs 20.000 akcenin üstünde
Havasirrefia= hanedan mensublarina verilen haslar!
Birde ehlib şeriyye vardır. ..
Askeri zümre= devleti yöneten
T & I entertainment
11
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
Reayan= yönetilenler ( cobanlik yapan halk)Halk vergi verir, üretim yapar, devleti yönetenler halkın ödediği vergilerle gecinir
Yonetenler- askeri zumre 3 zumredir1.Ehli seyf2.Ilmiyye3. Kalemiyye ( burokrat- memur)
Osmanlı Devleti’nde askeri (yönetici) zümre çeşitli imtiyazlara sahiptir. Bu zümre içinde yer alan ilim erbabı en geniş imtiyazlara sahiptir.• Vergi ve cezalardaki imtiyazlar: İlmiyesınıfının vergi muafiyetinin sınırı çok geniştir. Ayrıca “ehl-i şer” olarak tanımlanan bu sınıfa verilen en ağır ceza görevden azledilmek veya sürgüne gönderilmektir. İdam cezası yoktur.• Çocuklarına tanınan imtiyazlar: İlk defa molla Fenari ailesine II. Murad tarafından tanınan imtiyazlar daha sonra bütün ulema çocuklarına uygulanmış ve sonucunda yarardan çok zarar getiren ve mesleği gerileten büyük bir felaket haline gelmiştir.Ilmiyye teşkilati! Bir takım imtiyazlaea sahiptir:- bir takım vergiler hariç haraç ve Öşür vermezler-ağır suçlarda ceza ölümdur- idam ( yeterli şekilde donanma için hazırlık yapmayan Vezir muhakkak öldürülür! Hata affedilmez! DEVLET güçlü olmalı. Ancak ilmiye Teşkilatı mensupları Idam edilmez, en fazla az ledilir veya sürgün edilir! ( Bursa, Edirne (= ile hürmeten)-beşik ulemasi= ilmi payelrr verilmiş ünvanlar!.- ilme teşvik-zaman içersinde Meshur olan ilmiyye teşkilat inda görev alan aileler:Çandarli ailesiFenariyezadelerTaskopruluzadePIRIZADE (3 seyulislam)Mehmet zait ibn haldunun mukaddimesini tercume etmis- ahmet cevdet bunu tamamlar ve yayimlar! Oğlu Osman said istanbul kadisi olur daha sonra şeyhulislam olurDaha sonra o aileden gelen 3. Şeyhulislam Abdülhamid hanin hâli fetvasını verirIvazpasazadeBunlar ilmiyye de meşhur olmuş olan ailelerden= beşik. .. Bazilari bu muesseseyi ve imtiyazlari kullanmistir!İLMİYE AİLELERİİslam dininde ve toplumunda ilmiye sınıfı mensublarına verilen büyük değer sebebiyle bu mesleğin babadan oğla ve torunlara geçmesi bir gelenek haline gelmiştir. Böylece birçok köklü aile oluşmuş ve aileler arası akrabalık nedeniyle bir ilmiye ağı örülmüştür. Mesleğin babadan oğla geçmesinin olumlu ve olumsuz yanları vardır.a-Olumlu yönleri• Akademik hayata girecek olan çocuğun daha küçük yaştan itibaren bu ortamda büyümesi• Olayları dolaysız olarak öğrenmesi• Kütüphaneye sahip olmanın zorolduğu dönemlerde babasının bu mirasına sahip olmasıb-Olumsuz yönleri• Babasının mesleğini seçen çocuğun tanınan imtiyazlar neticesinde çalışmadan ve hak etmeden yükselmesiyle meslek her geçen gün gerilemiştir.Mülazemet Sistemi: medreseden mezun olduktan sonra müderris veya kadı tayin edilinceye kadar geçen staj dönemi diğeri de müderrislik veya kadılık yapmış kişinin yeniden bu göreve tayin edilinceye kadarki bekleme süresidir.
EĞİTİM SİSTEMİ
T & I entertainment
12
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
• Saray eğitim kurumu (Enderun): Yönetici kadro yetiştirmeye yöneliktir.• Kalem eğitimi: Bürokrat (küttab) yetiştirmek üzere usta-çırak ilişkisiyle dairelerde eğitim verilir.• Dergah eğitimi: Tasavvuf erbabı yetiştirmeye yöneliktir.• Medrese eğitimi: İlim adamı yetiştirmeye yöneliktir. Sahn-ı Seman 1463 yılında Fatih tarafından yaptırılmıştır. Süleymaniye medresesi 1550 yılında Kanuni tarafından yaptırılmıştır. Fiziki görünümleri, eğitim programları vekütüphaneleriyle en üst seviyededirler.• Müderris: Medresede akademik faaliyeti yürüten ve ondan sorumlu olan kişidir. İlk müderris Davud-ı Kayseridir ve İznikteki Orhan Gazi Medresesi’ne tayin edilmiştir. Müderris tayinleri münferit veya toplu halde yapılabilirdi. Müderrisler ilmi yetersizlik, derslere devamsızlık, diğer zümrelerle geçimsizlik nedeniyle görev süreleri dolmadan görevden alınabilirlerdi. Fatih ve Süleymaniye medreselerindeki müderrislerin çok önemli yetkileri vardı; İstanbul ve taşrada vakıflarıntahriri ve teftişi, bazı yolsuzlukların tahkiki, örfi ve şer’i görevliler hakkında tahkikat yapmak gibi.
Muit: yardimciMuallim: hocaMuderris:Doçent
Kaziaskerlerin görevleri: - bulundukları bölgelerin nazirlaridir, kontrol eder denetimden geçirir- alım satım işlemleri noter gibi- kassam- miras paylaştirir- idari sorumluluklari var
Kaziaskerleri ne ile gecinir?-Devlet doğrudan vermez- kadıların geçim kaynağı Harçlar! veya arpalik verilir
Kadilari kazıaskerler tayin ederler! Tarikati Muhammediyye- halk için yazılmış Çok sevilen eser IMAM BILGIVI! O kuran okuma karşılığında para alınmasına karşı, Ayrıca ksssamlik yapan kadıların mirasdan yani kassamdsn Kendine pay almasını haram diye ilan ediyor ve aldığı payları ilan ederek herkese geri veriyor! !!!Şeyhülislam dan sonra kazıasker gelir. işin teşkilat ve idare yönüyle ilgilenir, Divanı humayunda bir Azadir
Osmanlı da 129 Şeyhülislam görev yapmıştır. 1. Molla Fenari sonuncusu 129. Mehmet Nuri medeni efendi
Çivili Mehmet: ilk azledilen ŞeyhErzurumlu Feyzullah efendi öldürüldü
Nakîbu'l eşraf:
-Zekat verilmez bunlara Zekat malın kiri olduğu için- kendi aralarında Nakîbu'l eşraf seçilir- ayrıcalıklı bir grub oldukları için sahte şecere ile seyyitlik iddia edenler var onlar bunu korumakla mükellef idi
T & I entertainment
13
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
Osmanlı askerlik Teşkilatı:Gazilerden oluşan birlikler+ aşiretler den vs...Daha Sonra daha düzenli bir ordu oluşturma ihtiyacı duyuluyor- Bursa Fethinden sonra Orhan Gazi zamaninda1000 atli 1000 yaya deniyor bu birliğe-hazep, cambaz, haregor --- paralı askerler-daha sonra kapıkulu askerler-pençik Kanunu= ganimet ve esirlerin 5de 1i devlete ait, bu esirlerde orduya alınıyor- bu bir Zaman Sonra sıkıntılı oluyor- bu b esirler türk ailelere veriliyor ve Türkçe öğreniyor bunlarIlk acemi Ocağı 1. Murad gelibolu-daha sonra devşirme başlıyor. Hıristiyan ve gayri Müslümanlardan seçilir. toplu sünnet ve sağlam Eğitim- bunlar daha sonra vezirlik makamına kadar yükseliyor verözellikle Fatih den sonra Türk vezirlere rastlamak zor-Hulufe denilen bir maaş alıyorlar-bu sistem, Yeniçeri Ocağı 1826ya kadar devam eder
YENIÇERI: bu Ordu yanlış şekilde Bektaşilik ile ilişkilendirilir, sadece Bektaşi değillerdir- bu ocağın asker kaynağı*Acemi Ocağı bitiren196 böluğe kadar bölük ve adamlar*16yydan sonra yabancilarda paralı askerliğe alınır- her bolugun başında zabıt var onun da başına Yeniçeri ağası varYeniçeri ağasinin en büyük görevi sefere gitmek+ istanbulun asayişini sağlamak- ahsab binaları yangından korumak ile görevli- tulumbacilar=- Yeniçeri ağasinin yeri Ağakapısı-sekbanbasi= avdan sorumlu birliğin başı (yiyeceğin teminatı)-kulkethudasi=3. Büyük komutan ve Yeniçeri ağasinin yardimcisi-zagarcibaşi=av kopeklerini düzenlemek-turnacibasi.... Deveci. .. Solak başı. ..-Ocak imamı= namaz kıldırır- ILK Yeniçeri kışlaları Edirne de sonra istanbulda da açılıyor-Sultan ahmet meydanında kazan kaldırma meşhurdurYeniçeri de çeşitli renkli çizmeler- en yüksek rütbeli Sari çizmeliler-alayın bayrağı Sari- kırmızı- vücudlarina hangi birliğe ait olduklarına dair dövmeler yaptırmıştır- şehit olduklarında hangi birliğe ait olduklarını bilebilmek için-oturak akcesi verilir= emeklilik- culûs= padişah başa geçtiğinde Yeniçeri ye bu bahsisi ve ilk sefer bahşişi verir-Yeniçeri ocağın bozulmasınin sebebi yanlış kişilerin Ocağa alınmasından dolayi, kanuni drn sonra sultanin seferlere katılmaması, Yeniçeri nin evlenip esnaflik yapıp mafya gibi haraç almaya başlar!!!1826 vaka-i hayriyye bu isyan ve belaya son veriliyor
Cebeci Ocağı: cephane işleri ile ilgilenir-bunların kaynağı da acemibirlik + Yeniçeri ler evlendikten sonra onların çocukları da Alınirdi Kuloğlu denir bunlara
T & I entertainment
14
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
Topcuocagi: top imalatı ve kullanımıIstanbul Tophane de yerleri Ocakları varIlki Fatih döneminde, 3. Mustafa zamanında islah ediliyor (18yy?)-Osmanlı topculuğa önem verirdi ve başarılı idi! hatta Fatih kendisi çizmiştir! -Macar urban ancak fatihin hayalindeki ve çizdiği topları dökebiliyor- Demir bakır ve Tunç dan dökülür-17yydan itibaren mevcudiyet artar ve 3. Mustafa zamanında yeniliklergelir Avrupa'dan- ancak kalitede Düşer. ..Kumbaraci ocağı: Kumbara bir Tür el bombası dir
Lağımci Ocağı: Tünel kazar kalelerin altında
Kapıkulu ocağı: O- sefer zamanında padişahın çadirini korur
Sipahiler!!!! Barış zamanında Çiftcilik yaparlar. Timarli sipahiler (16.yyda en başarılı dönemleri) daha sonra rüşvet ile onlarda bozuluyorAkıncılar= sınırlarda görevli. fetih yapacak bölgelere Akın edip keşif yaparlar! !!!Akıncılar içinde Deliler (Serdengeçti)= çok gozupek ölümden hiç bir şekilde korkmadiklari için böyle denilmiştir onlara
Askeri teşkilatın bozulması nin sebebi Şehzade Mehmet'in sünnet düğününde soytarilik yaptıktan Sonra Yeniçeri ocaklarına alınması asıl bozulma sebebi, daha sonra ki islah çabaları da bir ise yaramıyor3. Selim Nizami Cedid inisyatifi bir ise yaramıyor Taki 1826 ilga edilene kadar ve Asakiri mansurei Muhammediyye gelene kadarTanzimat döneminden sonra da artık farklı bir askeri sistem geliyor: paralı askerlik!
Osmanli Denizcilik! !! ( klausur)Fatih dönemine kadar zayıf sonra güçlü özellikle kanuni ile zirve! Akdeniz sulari Osmanlı'nın oluyor ancak daha sonra Mevalid savasindan sonra yine dışa muhtaç oluyor. ..Osmanlida Havacılık pek ilerlemiş değildi. . Dıştan Satin alınma söz konusu idi
Öşür Topraklar: Fetih sırasında Müslümanlara ait olan veya ele geçirildiğinde Müslümanlara verilmiş
olan topraklardır. Bu topraklar sahiplerinin mülkü olup, istedikleri gibi tasarruf edebilirlerdi. Bu mal
sahipleri öldükleri zaman öldüklerinde toprakları varislerine kalabiliyordu. Devlet bu toprak sahip-
lerinden toprak üretim vergisi olan öşür (onda bir oranında alınan vergi) alırdı.
Haraci Topraklar: Fetih sırasında Müslüman olmayan yerli halkın ellerinde "mülk" olarak bırakılan
topraklardır. Bu şekildeki topraklarda öşrü topraklar gibi sahipleri tarafından şahsi tasarrufa açıktı.
Miras bırakabilirdi. Yalnız bu topraklardan alınan vergi biraz farklıydı. Haraci topraklardan iki türlü vergi
alınırdı.
Harac-ı Mukaseme: Toprağın verimine göre alman üretim vergisidir.
T & I entertainment
15
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
Harac-ı Muvazzaf: Arazinin yüzölçümüne göre alman vergidir.
Miri arazi çok çeşitlere ayrılmış olup, bazı önemlileri kısaca şöyledir:
Havass-ı Hümayun : Bu toprakların geliri devlet hazinesine giderdi. Bu toprakların bir kısmı doğrudan
padişaha ait olup geliri ise Hazineye giderdi.
Paşmaklık : Padişahların kızlarına, annelerine ve ailelerine ayrılan topraklardır.
Malikane : Devlet adamlarına hizmetleri sebebiyle mülk olarak verilen topraklardır. Bu toprakların
mülkiyeti şahıslara aitti. Ancak tasarruf yetkisi devletin olup, istediği kimseye verirdi.
Yurtluk : Sınır boylarını bekleyen asker ailelerine verilirdi. Fetih sırasında bazı komutanların
hizmetlerine karşılık olmak üzere verilen topraklardı. Yurtluk herhangi bir yerin gelirinin hayatta olduğu
sürece bir kimseye verilmesidir.
Ocaklık : Bu hakka sahip olanlar, öldüklerinde miras hakkı söz konusu olan topraklar idi. Kale
muhafızlarına ve tersane giderlerine ayrılmıştır.
Mukataa : Gelirleri doğrudan hazineye ayrılan topraklardı.
Has : Yıllık geliri yüz bin akçeden fazla olan dirliklerdir. Haslar padişahlara, vezirlere, divan üyelerine,
şehzadelere, beylerbeylerine, sancak beylerine verilirdi. Has sahipleri dirliklerinin gelirine göre silahlı
ve her an savaşa hazır cebelu beslerdi.
Zeamet : Yıllık yirmi bin ile yüz bin akçe geliri olan topraklardır. Orta dereceli devlet memurlarına,
kadılara, hazine ve tımar defterdarına, alay beylerine,kethüdalara, kale komutanlarına ve divan
katiplerine verilirdi. Zeamat sahipleri ilk yirmi bin akçe hariç sonraki her beş bin akçe için bir cebelu
beslerdi.
Tımar : Yıllık geliri üç bin ile yirmi bin akçe arasında olan dirliklerdir. Bunlar geçimlerini sağlamak ve
hizmetlerine ait masrafları karşılamak üzere bir kısım asker ve memurlara tahsis edilen topraklardı.
Tımar sahipleri gelirlerinin üç bin akçesini geçimleri için ayırırdı. Buna kılıç tımarı denirdi. Geri kalan
her üç bin akçe için bir cebelü beslerlerdi.Tımar toprakları üç kısma ayrılmıştır.
Mustahfaz tımarı : Camii imam ve Hatiplerine verilirdi.
Eşkinci tımarı : Savaşta yararlılık gösterenlere verilirdi.
Hizmet Tımarı : Saray da çalışanlara verilirdi.
Topraktan daha iyi yararlanma
Devlet gelirlerini arttırma
Üretimde sürekliliği sağlama
Devlete masrafsız asker besleme
Ülkenin, Tımar bulunan bölgelerinde devlet otoritesini sağlama.
Vergilerin toplanmasını kolaylaştırma
Halkın ezilmesini önleme
Ülkeyi bayındır hale getirme
T & I entertainment
16
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
Ekonomik ve sosyal hayatı düzenleme.
Tımar rejimi içinde Tımar sahiplerinin ve reayanın hakları karşılıklı olarak düzenlenmiştir. Hiçbir zaman
reayanın toprağı bırakıp gitmesine tımar sahibi izin vermezdi. Sipahi'nin çift bozan denilen bir tür
tazminat vergisi alma hakkı vardı. Bunun yanında haksızlığa uğrayan köylünün de şikayet hakkı vardı.
Eğer sipahi haksızsa hakkında işlem yapılır, dirliği elinden alınırdı.
Kuruluş ve Yükselme Dönemleri'nde tımar sistemi iyi işlemiştir. Sefer esası üzerine kurulan bu sistem:
Savaşların uzaması.
Tımarların belli kimselerin elinde toplanması
Tımarların iltizama verilmesi
Tımarların rüşvet ve iltimasla satılması gibi nedenlerden dolayı bozulmuş II. Mahmut devrinde de
kaldırılmıştır.
Osmanlı Devleti'nde tımar sistemi içine yerleştirilemeyen faaliyetlerin gerektirdiği parayı sağlayabilmek
için tımar sistemi yanında bir de iltizam usulü uygulanıyordu. XVI. yüzyılda bazı eyaletlerin vergilerinin
açık artırma yoluyla belirli bir bedel karşılığı peşin olarak mültezim adı verilen kişilere bırakılmasına
iltizam denir.
XVI. yüzyılda sınırların genişlemesi sonucu devletin giderleri arttı, uzak bölgelerdeki toprakların ver-
gilerinin toplanması zorlaştı. Böylece uzak eyaletlerde tımar sistemi yerine iltizam sistemi uygulandı.
Bu sistem ilk defa Kanuni zamanında, Sadrazam Rüstem Paşa tarafından uygulandı. Devlet, uzak
bölgelerin vergi gelirlerini açık artırmayla nakit olarak satmış, eyaletlerdeki askerler ve yöneticilerin
maaşlarını ödemiştir. Mültezim, tımar sahibi gibi vergiye konu olan faaliyeti yapan zümreleri ve bölgeyi
yöneten kişiydi. Dirlik sahibinin hakları mültezime de tanınmıştı. Merkezi idarenin zayıflamasıyla,
eyaletlerde asker yetiştirilmemiş ve halktan fazla vergi alınarak reaya zor duruma düşürülmüştür.
Osmanlı toplumunda ekonominin en önemli kolu tarımdı. Tarım politikasını belirleyen en önemli uy-
gulama tımar sistemiydi. Bu sistemde toprağın mülkiyeti devlete, işleme görevi köylüye, vergisi si-
pahiye aitti. Köylü, toprağı sürekli işleme ve miras bırakma hakkını devam ettirebilmek için bazı yü-
kümlülükleri yerine getirmek zorundaydı:
Sebepsiz olarak toprağını terk edemezdi.
Öşür ve diğer vergileri sipahiye ödemek zorundaydı.
Toprağını sebepsiz olarak üç yıl üst üste boş bırakamazdı. Eğer bırakırsa toprak kendisinden alınırdı.
Bu yükümlülüklere karşı devlet de halkın güvenliğini korumak ve düzeni sağlamakla görevliydi. Vergiyi
toplamakla görevli olan sipahinin de reayaya karşı yükümlülükleri vardı:
Üretimin devamlılığını sağlama.
Reayanın vergilerini toplama.
Cebelu denilen asker yetiştirme.
Asker toplama.
Asayiş ve düzeni sağlama.
T & I entertainment
17
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
Bayındırlık faaliyetlerini yapma.
Hayvancılık tarım ekonomisinin ve genel ekonominin önemli unsurlarından biridir. Osmanlı Dönemi'nin
teknolojik seviyesi içinde hayvan, ulaşım ve üretimin en önemli güç kaynağı idi. Hayvancılık, daha çok
Doğu.,Orta ve Batı Anadolu'daki göçebeler tarafından yapılmaktaydı. Adet-i ağnam adıyla önemli bir
miktar teşkil eden hayvanlar için vergi toplanıyordu. Bursa'da ipek, Ankara'da tiftik, Selanik'te çuha,
Bulgaristan'da aba üretimi hayvancılığı önemli sanayilerin hammadde kaynağı durumuna getirmiştir.
Osmanlı Devleti'nde hayvancılığın gelişmesinde, boy ve Türkmen geleneklerinin yanı sıra ülkenin
coğrafi koşullarının da etkisi olmuştur.
Esnaf Teşkilatı: Esnaf ve zanaatkârların çalışma ve pazar sorunlarını çözmek, mesleğe yeni eleman
yetiştirmek amacıyla lonca teşkilatı kurulmuştur. Osmanlı şehirlerindeki loncalar, ekonomik hayatın
temeli durumundaydı. Loncaların dışında, esnaflık ve zanaatkârlık yapmak mümkün değildi. Loncalar,
devletçe belirlenen kurallara uymak zorundaydı.
XVI. yüzyıla kadar Müslüman ve Hıristiyan esnaflar aynı loncaya üye olabilirken, daha sonra loncalar
ayrıldı.
Loncaların Başlıca GörevleriÜrünlerin kaliteli yapılmasını sağlamak ve fiyatları belirlemek
Esnafla hükümet arasında ilişkileri düzenlemek
Üyelerinin zararlarını karşılamak ve kredi sağlamak
Halka mesleki eğitim vermek
Kendi aralarında iyi bir dayanışma sağlayan lonca yöneticileri, esnaf birliğinin sorunları kadar beldenin
sorunlarıyla da ilgileniyorlardı. Bu teşkilat halka mesleki eğitim vermeyi de ihmal etmemiştir.
Osmanlı Devleti'nin ilk dönemlerinde en önemli ticaret merkezi Bursa idi. Fatih Dönemi'nde ülke sı-
nırlarının genişlemesiyle birlikte ticaret de gelişti. Karadeniz kıyılarında Amasra ve Trabzon fethedil-
miş, buralar önemli ticaret merkezleri haline gelmiştir.
XV. ve XVI. yüzyıllarda, Türk tüccarları uluslararası ticaret faaliyetlerinde görülmeye başlamıştır.
XVI. yüzyılda Bursa, istanbul, Kahire, Halep, Kefe, Edirne ve Selanik önemli ticaret merkezleriydi.
ipek ve Baharat Yollarıyla gelen mallar, Türk tüccarları tarafından Avrupa'ya nakledilirdi. Karadan
yapılan ticaret, kervanlarla gerçekleştiriliyordu. Ticaret devlet tarafından teşvik edilir ve ticaret eş-
yasından alınan vergiler son derece düşük tutulurdu.
Osmanlı Devleti'nin İlk Yıllarında Hukukİlk dönemlerde yazılı bir hukuk olmadığından hukuksal anlaşmazlıklar töre ve geleneklere göre çö-
zümleniyordu. Ayrıca Türkiye Selçuklularının hukuki uygulamaları da devam ettirilmiştir.
T & I entertainment
18
Osmanlı Tarihi Ders Notları + Kitap Final Prof. Dr. Tahsin Özcan
Osmanlı nüfusunun artması, topraklarının genişlemesi her alanda olduğu gibi hukuk alanında da dü-
zenlemelere yol açmıştır. Osmanlı Devleti fethettiği yerlerdeki halkın Osmanlı yönetimine uyum sağ-
lamasını kolaylaştırmak amacıyla yürürlükteki kanunları bir süre kaldırmamıştır.
Osmanlı Devleti'nde hukuk; şer'i ve örfi hukuk olmak üzere iki temele dayanıyordu. Örfi hukukun şer'i
hukuk kurallarına ters düşmemesine özen gösterilmiştir.
XV. yüzyılda Osmanlı hukuku gelişmeye başlamıştır, ilk Osmanlı Kanunnamesi Fatih tarafından
Kanunname-i Âli Osman adıyla düzenlendi. Fatih'ten sonraki padişahlar da kanunnameler yap-
mışlardır. Bunların en meşhuru Kanuni Sultan Süleyman'ın kanunnamesidir. XV. ve XVI. yüzyıllarda
Şeyhülislâmların verdiği fetvalar Şer'i hukukun gelişmesinde etkili olmuştur.
Osmanlı Devleti'nde bütün davalar Şer'i mahkemelerde çözümleniyordu. Mahkemelerde hâkim olarak
kadılar görev yapıyordu. Kararlar Şer’iyye Sicillerine yazılırdı. Kadılar, Şer'i hukuk konularında karar
veremediklerinde "Müftü"den fetva isterlerdi. Mahkemeler herkese açıktı. Mahkemenin verdiği karan
kabul etmeyenler bir üst mahkeme olan Divan-ı Hümayun'a müracaat ederlerdi. Burada verilen
kararlar değiştirilemezdi. Kadıların yardımcıları (naipler) vardı. XVI. yüzyıl sonlarına kadar toprak
kadılığı adıyla seyyar kadılar vardı. Soruşturmalar toprak kadıları tarafından yapılıyordu.
İslam hukukunu uygularlar, kişiler arasındaki anlaşmazlıkları çözümlerler.
Miras, ticaret ve nikâh işlemlerini karara bağlardı. (Noterlik hizmeti yapardı.)
Vergilerin toplanması ve bunların hazineye aktarılmasını sağlardı.
Görev bölgesinde denetim yapardı.
Merkezden gönderilen emirler halka duyurur, halkın şikâyetlerini de divana iletirdi.
XIX yüzyılda Osmanlı hukukunda önemli değişiklikler olmuştur
Avrupa hukuk kuralları örnek alınmıştır.
Tanzimat Dönemi'nde, II. Mahmut'un kurduğu Davalar Nezareti; Adliye Nezareti adını aldı (1870).
Ticaret ve Temyiz Mahkemeleri kuruldu. Avrupa ile ilişkilerin yoğunlaşması üzerine maliye, hukuk,
ticaret, ekonomi, eğitim ve idare alanlarında birçok kanun ve yönetmelik çıkarıldı. Ceza Kanunu
(1840), Ticaret Kanunu (1850), Deniz Ticaret Kanunu (1868) ve yeni çıkan kanunları bildiren Düstur
adlı dergi çıkarıldı (1865). Ahmet Cevdet Paşa'nın başkanlığında (Mecelle adı verilen) İslâm hukukuna