Top Banner
Bir zamanlar Türkiye! ABD‟li gazeteci Streit"in gözünden 1920"lerin Türkiyesi
38
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Once upon a time in Turkey

Bir zamanlar Türkiye!

ABD‟li gazeteci Streit"in gözünden 1920"lerin Türkiyesi

Page 2: Once upon a time in Turkey

ANKARA SOKAKLARINDA MİSKET OYNAYAN ÇOCUKLAR: “Sanırım tüm dünyada çocuklar üç aşağı beş yukarı aynı. Sıcak günlerde küçük Türk kız ve oğlanların Ankara sokaklarında birlikte ip atladığını gördüm. Camdan bilyeleri yoktu, hatta kilden yapılma bilyeleri bile yoktu. Onun yerini tutan koyunun aşık kemiklerini kulanıyorlardı.”

Page 3: Once upon a time in Turkey

MUSTAFA KEMAL PAŞA ANKARA'DAKİ BİRLİKLERİ TEFTİŞ EDERKEN Streit bu fotoğrafın arkasına şöyle yazmıştır: Angora birlik teftişi, Mustafa Kemal Paşa selam �verirken.

Page 4: Once upon a time in Turkey

ANKARA'DAKİ BOLŞEVİK BÜYÜKELÇİLİĞİ PERSONELİ Streit, Türk bir fotoğrafçıdan satın aldığı fotoğrafın arkasına “Angora Bolşevik Büyükelçiliği” başlığı altında oldukça kapsamlı notlar almış. Notunda fotoğraftaki insanların özelliklerini anlatmış.

Page 5: Once upon a time in Turkey

MUSTAFA KEMAL BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NE SESLENİYOR 1 Mart 1921 (Fotoğraf: Esad Nedim, Mustafa Kemal Paşa'nın Fotoğrafçısı) C. S. Streit o güne dair izlenimlerini şöyle anlatmış: “Konuşmasını dinlediğim gün kürsüye kalabalık sıra aralarından tek başına varmıştı. Alkış dindiğinde -genelde Meclis'te az alkış olur- hazırladığı uzun konuşmayı okudu. Yankılı sesi ve etkileyici kişiliği sunumunu etkin kılıyordu. Meclis onu büyük dikkatle dinliyordu. Hem kamuda hem özelde ağır, ölçülü bir tonda konuşuyordu. Bu da söylediklerine tuhaf bir güç katıyordu.”

Page 6: Once upon a time in Turkey

CERİTMÜMİNLİ KÖYÜNDE ÇOCUKLAR TÜRKİYE / 1920 -1921. C. K. Streit: “İmanı kuvvetli” anlamına gelen Ceritmüminli, seksen aileden oluşuyordu. Türk köylerindeki refah seviyesiyle kıyaslanınca görece iyi durumdaydı. Ve bu köyde misafir evi vardı.

Page 7: Once upon a time in Turkey

ESKİŞEHİR'DEKİ KADIN İLKOKUL ÖĞRETMENLERİ C. S. Streit'in Eskişehir'de ziyarete gittiği bir ilkokula dair görüşleri şöyle: “Hem erkek hem kadın öğretmenler okullarını geliştirme konusundaki samimiyet ve çabalarıyla beni çok etkiledi. Mütevazıydılar ve okulları olması gerektiği kadar iyi olmadığı için özür dilediler. (...) Lise müdiresinin bana iletmem için verdiği mesajla daha iyi anlatabilirim: 'Lütfen Amerika’daki kızkardeşlerimize, ülkemize medeniyet ve ilerleme getirme konusunda elimizden gelenin en iyisini yaptığımızı söyleyin”.

Page 8: Once upon a time in Turkey

ESKİŞEHİR'DE VALS YAPAN TÜRK İLKOKUL ÇOCUKLARI C. S. Streit'in Eskişehir'de ziyaret ettiği bir ilkokuldan izlenimleri şöyle: “Türk İlkokulunda duyulanlar: - Kavalyem nerede? - Burdayım, hanımım. Ziyaret ettiğim okullar arasında en ilginçleri ilkokullardı. Türk kız ve erkek çocukların yan yana oturduğunu gördüm. Okulların birinde beş kız, beş erkek oldukça zor bir dans sergilediler ve hep birden şarkı söylediler. Hem adımlar hem de müzik Avrupalıydı ve dans erkeklerle kızların çift olup vals yapmasıyla sona erdi. Ve valsın oldukça iyi olduğunu ekleyebilirim.”

Page 9: Once upon a time in Turkey

FEVZİ [ÇAKMAK] PAŞA VE MUSTAFA KEMAL PAŞA, ANKARA HARBİYE OKULU'NDAKİ İLK MEZUNİYET TÖRENİ C. K. Streit fotoğrafın arkasına şöyle yazmış: Kabine başkanı ve Milli Savunma Vekili Fevzi Paşa (tabelanın tam arkasındaki), Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal Paşa (sağındaki): ilk diploma töreni talimleri, Ankara'da kurulmuş ilk Türk Harbiye okulu. Harbiyeliler solda

Page 10: Once upon a time in Turkey

KURMAY ALBAY HÜSEYİN HÜSNÜ EMİR 6 EKİM 1923'TE BİRLİKLERİ GALATA KÖPRÜSÜ'NDEN GEÇİRİYOR C. K. Streit'in 22 Kasım 1923’te Public Ledger’de yayımlanan bir haberinde resim şu başlıkla yer aldı: “Mustafa Kemal Paşa: Arınmış mükemmeliyet, Alt başlık: '1453 Tarihini Tekrarlamak, Türkler Konstantinopolis'e yeniden giriyor. İtilaf kuvvetleri tarafından şehrin boşaltılması üzerine Albay Hussein Husni Emir Bey Çelik Alay'ı Galata Köprüsü’nden geçiriyor.”

Page 11: Once upon a time in Turkey

İSTANBULLULAR GALATA KÖPRÜSÜ'NDE MİLLİYETÇİ KUVVETLERİ KARŞILIYOR (6 Ekim 1923) C. K. Streit fotoğrafı şöyle etiketlemiş: “Bayanlar önden! Türk kızları Galata Köprüsü’nü geçen birliklere alkış tutuyor, 6 Ekim”

Page 12: Once upon a time in Turkey

KÖY EVİNİN ÖNÜNDE HALİDE EDİB HANIM Bu fotoğraf Halide Edib tarafından C. K. Streit'e hediye edilmiştir: “Ankara'dan birkaç mil uzaklıktaki bir köyde (Kalaba) güneşte kurumuş kerpiçten küçük bir evde oldukça sade bir hayat sürüyor. Bir kaç kez onunla orada çay içme ve yemek yeme zevkini tattım. Salonunda birkaç Milliyetçi liderle tanıştım.(...) Batı da dahi erkek işi denilebilecek işleri yapıyor olmasına rağmen Halide Hanım’da erkeksi hiçbir şey yok. (...) Entelektüel açıdan Batılı kadınlar arasında da yüksek bir seviyede olurdu. Bugün önde gelen Türk romancılarından biridir. Hünerlerine ek olarak, kesin bir nişancı ve uzman bir binicidir.”

Page 13: Once upon a time in Turkey

ANKARA / 1920 - 1921 C. K. Streit: (Streit bu fotoğrafın arkasına sadece 'Angora' yazmış. Şehrin Ulus semtinde çekilmiş gibi görünüyor. Çünkü arka plandaki cami Hacı Bayram Camii'dir)

Page 14: Once upon a time in Turkey

HAMLET PERFORMANSINI TANITAN AFİŞ C. K. Streit afişle ilgili şunları söylüyor: “Türkiye’deyken onca süprizlerle karşılaştım ama o gece Anadolu Tiyatro Grubu’nun 'abidevi sanat eseri' 'dünyanın en meşhur trajedisi' –Hamlet’i sergileyeceğini bildiren afişlerle karşılaşmam oldu. Afişlerden biri dramadaki bir sahneyi gösteren büyük bir resimle süslenmişti.”

Page 15: Once upon a time in Turkey

HAVZA'DA ANAYOL Streit ve ekibi Merzifon'a Havza kasabası üzerinden gitti. Yazdıklarından anlatmasa da bir fotoğrafı var. Sadece 'Havza' diye başlık atmış.

Page 16: Once upon a time in Turkey

ATLI SÜVARİLER

Page 17: Once upon a time in Turkey

TEĞMEN KARA- FATMA HANIM (fotoğrafın solunda) VE BİRLİKLERİ 1923’TE İSTANBUL’A GİRİYOR Streit bu fotoğrafın arkasına şöyle yazmış: “Tğm. Fatma Hanım, Türk-Yunan savaşı sırasında cephede bir kadınlar bölüğünün başında savaşırken kazandığı madalyalarıyla.” Streit, onun kadınlar bölüğü’ne komuta ettiğini söylerken hata yapıyor, erkeklerden oluşan bir birliğin, muhtemelen fotoğrafta sağında duranların başındaydı.

Page 18: Once upon a time in Turkey

KARDA YALINAYAK SU TAŞIYAN KIZLAR C. K. Streit köyle ilgili izlenimlerini şöyle anlatmış: “Sekili'de kalan köylüler yoksulluk içerisinde ve yırtık pırtık giysilerle yaşıyorlardı. İki kızın nehirden su taşırken karda yalınayak yürüdüğünü gördüm. İçlerinden biri resmini çekmeye çalıştığımda korktu ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.” [Sekili köyü Yozgat vilayetinin Yerköy kazasındadır]

Page 19: Once upon a time in Turkey

MUSTAFA KEMAL PAŞA EVİNDEKİ OFİSİNDE

Page 20: Once upon a time in Turkey

NEAR EAST RELIEF'İN MERZİFON'A GİDEN REO KAMYONETİ C. K. Streit'in Merzifon yolculuğuna ilişkin söyledikleri şöyle: “Hız göstergesi saate 2 mil ilerlediğimizi gösterecek kadar küstahtı. Gecenin dördünde iki saat kar kürekleyip arabayı ittik. Bizi pek hoş şeyler beklemiyordu, çünkü ateş yakacak odun da benzin de yoktu. Fakat yaratıcılığımız ve gücümüz tükenme noktasına geldiğinde arabayı kar yığınından çıkardık.”

Page 21: Once upon a time in Turkey

MİLLİYETÇİ BİRLİKLER ESKİŞEHİR'DE C. K. Streit'in Eskişehir ziyaretine ilişkin izlenimleri şöyle: “Yol üstünde bir istasyonda (Eskişehir) Türk Ordusunun savaşan bir kurum olarak bu kadar iyi olmasının sebebini daha iyi anladığım bir örnekle karşılaştım. Kasabadaki bir Türk subayı trenimizi bir başka görev için terk ediyordu. Erler ona veda etmek için çevresinde toplanmıştı. Her biri, subayın elini ilk önce çenelerine, sonra alınlarına değdirerek, Türk usulu selamladı ve sonra elini sıkıp öptüler. Tren kalktığında bazılarının gözlerinde yaş vardı. Türk subayları ve askerleri arasında başka güzel hissiyat örneklerine de raslamıştım ama bu duygu seliyle hiçbiri yarışamazdı.”

Page 22: Once upon a time in Turkey

MUSTAFA KEMAL PAŞA ESKİŞEHİR YAKININDAKİ CEPHEYİ ZİYARET EDİYOR ŞUBAT 1921 [Sağında Binbaşı Salih (Bozok) ile] C.K. Streit fotoğrafın arkasına şöyle yazmış: Mustafa Kemal Paşa ve ateşeleri Eskişehir'de bir teftiş gezisi sırasında (Şubat) Fotoğraf Mustafa Kemal Paşa'nın resmi fotoğrafçısı Esad Nedim'e ait.

Page 23: Once upon a time in Turkey

MUSTAFA KEMAL PAŞA'NIN GÖZLÜKLÜ NADİR BİR FOTOĞRAFI Streit’in kaleminden: “Onu gözlükleriyle ve kalpaksız görün profesöre benzer bir edası var. Yüzünde idealist (hayalperest) bir şey var, özellikle gözlerinde, ama hayallerini gerçekleştiren bir hayalpereste ait.”

Page 24: Once upon a time in Turkey

ANKARA'DA SOKAKTAN BİR MANZARA ANKARA / 1920 -1921... C. K. Streit: “Beni en çok etkileyen şeylerden biri de konuştuğum Türkler'in çoğunun gösterdiği bırakın mütevazıyı alcakgönüllü ruh haliydi. Benden istedikleri tek şey gördüklerimi olduğu gibi rapor etmem oldu.”

Page 25: Once upon a time in Turkey

MUSTAFA KEMAL PAŞA KENDİ OTURMA ODASINDA (3 MART 1921) C. K. Streit'in kaleminden: “Beni kabul ettiği calışma odası resimler, fotograflar, kitaplar, sanat objeleri ve mobilya ile zevkle döşenmişti. İnsanın herhangi bir üst sınıf Batılı evinde rastlamayı bekleyeceği bir oda. (...) Mustafa Kemal Paşa ile mülakat yaparken ellerinin bilinçsizce kehribar bir tespihle oynadığını fark ettim.”

Page 26: Once upon a time in Turkey

SAMSUN'DAN ÇORUM'A GİDERKEN DEVE, BEYGİR VE EŞEK KAFİLELERİ

Page 27: Once upon a time in Turkey

C. K. Streit yolculuğu şöyle anlatıyor: 'Samsun’dan Çorum'a giden yolda Doruk Han’da deve sürücülerinden birine seyahatin güvenli olup olmadığını sormuştum: “Birkaç ay evvel bu yolda seyahat edemezdiniz”dedi, “ama artık babamız Mustafa Kemal Paşa sağolsun eşkiya tehlikesi yok. Allah ona uzun ömür versin” dedi.

Page 28: Once upon a time in Turkey

STREİT'İN SUSUZ LOKOMOTİFİ İÇECEK MOLASI VERİRKEN Fotoğrafın arkasına “Lokomotifimiz içkisini yudumluyor” yazan C. K. Streit 'mola'yı şöyle anlatmış: “Türkler'in Ankara'dan Sivas'a döşediği dar hatlı demir yolunun mevcut son noktası olan Yahşihan'dan Ankara'ya yola çıktık. Rüzgarı azaltması için bavulumuzu yulaf yığınının tepesine yerleştirdik ve arkasına uzanarak seyahat ettik. O gün birçok hadise oldu. Küçük lokomotif su borularında bir sorun vardı. Hareket etmeden önce buhar kazanının elden ele kova taşınarak doldurulması gerekti. Bu lokomotife ancak susuz denilebilir. Geçtiğimiz her akarsu ve sulama arıkının yanında durup hortum çekerek lokomortifin susuzluğnu giderdik.”

Page 29: Once upon a time in Turkey

TİPİK ANADOLU DÜKKANLARI C. K. Streit'in kaleminden: “Madan'da [Maden] öğle yemeği için mola verdik ve bir Rum restoranında yemek yedik. Bir sokağa çoğu Ermeni olan demirciler ve bakırcılar dizilmişti, arada Türk zanatkarlarının dükkanları da bulunmaktaydı. Türkiye'deki mağaza ve dükkanlar üç aşağı beş yukarı birbirine benziyor - bir taraf tamemen açık ve sokağa bakan tek küçük bir oda.”

Page 30: Once upon a time in Turkey

6 EKİM 1923'TE “GRAND RUE DE PERA” C.K. Streit fotoğrafın arkasına şöyle yazmış: “Türk birliklerinin İstanbul'a girmesinin şerefine Türk Zafer Takı”

Page 31: Once upon a time in Turkey

SAMSUN'DA RUM, ERMENİ VE TÜRK KADIN TÜTÜN İŞÇİLERİ 1920-1921, C. K. Streit: “Samsun’dan ayrılmadan önce Rum, Ermeni, Türk kadın ve çocuklarının yan yana çalıştığı Regie [tütün] fabrikasını ziyaret ettim. [Rum fabrikası idi] Türk kadınları savaşın çıkmasından itibaren evlerinden dışarıda yeni çalışmaya başlamıştı -bu da kadınların tecrit edilmesinin sona ermeye başladığının bir diğer göstergesidir.”

Page 32: Once upon a time in Turkey

STREIT’İN YAYLISINI TAMİR İÇİN ÇALIŞMALAR DEVAM EDERKEN Streit bu fotoğraf arkasına şöyle yazmış: “Tuz Çölü’nde bir kaza; arabam yaylı buzlu akarsuda takıldı, dingil kırıldı.”

Page 33: Once upon a time in Turkey

Streit, milliyetçi birlikler içerisinde çocuk askerlerle görüştüğünü anlatırken onların etkisinde kaldığını gizlemiyor. Streit çocuk askerler için şunları söylüyor: "Kendilerini çok ciddiye alıyor ve adam havası taşıyorlardı. Ve sadece çocuk değillerdi: Birçok yetişkinin yaşamamış olduğu deneyimler onları olgunlaştırmıştı. Ufaklıklar hayatı görmüş ama hayat onları yozlaştırmamış. Bazı yönlerden yetişkin erkekler ama kalplerinde hala çocuklar."

Page 34: Once upon a time in Turkey

Asker çocuk Tevfik: "Üç tabancam vardı, biri Fransız, biri Yunan, biri de Bulgar yapımı.Bulgar karabinamı Paşa'ya (Mustafa Kemal) verdim. (...) Eğer onu kemerine takarsa ve yanına elli fişek alırsa otomobilinde giderken kendini koruyabilir."

Page 35: Once upon a time in Turkey

Asker çocuk Cemal: "Bana Türk düzenli birliklerinden bir subayın yazdığı ve karşılaşacağı herkese onu öven bir mektup gösterdi: 'Yaşı küçük olsa da erkek gibi savaşmıştır ve hemşehrilerinin takdirini hak etmiştir. Bir kez başından, bir kez de sol kalçasından olmak üzere iki kez yaralanmıştır'

Page 36: Once upon a time in Turkey

Bir başka asker çocuk.

Page 37: Once upon a time in Turkey

KÖY DÜĞÜNÜNDE MÜZİSYENLER VE HALK OYUNU OYNAYANLAR

Page 38: Once upon a time in Turkey

TÜRKİYE / 1920-1921... C. K. Streit: “Dinar'a gelmeden evvel bir düğün için hazırlıkların yapıldığı küçük bir köy kasabasında durduk. Vardığımızda bir grup köylü bir bayrak, davullar ve zurnalarla (enstrümanlar el yapımıydı) köye giderken, düğün ateşini hazırlamak üzere çalı taşıyan bir öküz arabasına eşlik ediyordu. Yük, bayrakla donatılmış bir evin kapısında boşaltıldı. Düğün bu evde olacaktı.”