Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (İLKE) Bahar 2008 Sayı 20 ÖĞRETMEN ADAYLARININ BENİMSEDİKLERİ EĞİTİM FELSEFELERİNİN ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİNİ VE İNTERNETİ KULLANMA DÜZEYLERİNE ETKİSİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİ Bilal DUMAN Özgür ULUBEY ÖZET Bu araştırmanın amacı, öğretmen adayları tarafından benimsenen eğitim felsefel erinin, onların öğretim teknolojilerini ve interneti kullanma düzeylerine etkisi ile ilgili görüşlerini incelemektir. Bu genel amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır. 1.Benimsenen eğitim felsefelerinin öğretim teknolojilerini ve interneti kullanma düzeyi üzerindeki etkisi nedir? 2. Benimsenen eğitim felsefelerinin cinsiyete göre dağılımı nedir? 3. Eğitim felsefelerinin bölümlere göre dağılımı nedir? Bu araştırmanın çalışma grubu, 2005–2006 eğitim-öğretim yılında Muğla Üniversitesi Eğitim Fakültesindeki Sınıf Öğretmenliği, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği, Okul Öncesi Öğretmenliği, Fen Bilgisi Öğretmenliği, Türkçe Öğretmenliği ve İngilizce Öğretmenliği Bölümü 4. sınıf öğrencilerinden random olarak seçilen 232 kişiden oluşmuştur. Veri toplama aracı olarak “Felsefi Tercih Değerlendirme” ölçeği ile araştırmacı tarafından geliştirilen “Öğretim Teknolojilerini Gelecekte Kullanma Düzeyi” anketi uygulanmıştır. Felsefi Tercih Değerlendirme ölçeğinde; “daimicilik, esasicilik, yapılandırmacılık ve ilerlemecilik eğitim felsefeleri yer almaktadır. Öğretim teknolojilerini kullanma anketinde ise ilgili derslere ait genel ve özel hedefler, içeriğin düzenlenmesi ve sunumu, metodolojinin seçimi ve kullanımı, araç-gereç ve çeşitli materyallerin tasarımı ile görsel tasarım unsurları, derslerin değerlendirilmesine ilişkin sorular yer almaktadır. Veriler SPSS paket programında analiz edilerek yorum ve tartışmalara gidilmiştir. Araştırma sonucunda, Muğla Üniversitesi Eğitim Fakültesindeki öğretmen adaylarının % 71,1 gibi önemli bir kısmının deneyselcilik, daha sonra sırasıyla, realizm, daimicilik, varoluşçuluk ve idealizm felsefelerini benimsedikleri görülmüştür. Ayrıca, öğretmen adaylarının benimsedikleri eğitim felsefeleri ile teknoloji kullanımı arasında anlamlı bir ilişki gözlenememiştir Anahtar kelimeler: Eğitim felsefeleri, teknoloji, bilgisayar, internet kullanımı. The Point of Views Related to the Effects of Educational Phisolophies Adopted by Student Teachers on the Levels of Using Educational Technologies and Internet ABSTRACT This study aims to investigate prospective teacher opinions related to how their use of teaching technology and internet is affected by their adopted philosophies of education. With respect to this general aim, answers to following question have been sought; 1.What is effect of adopted philosophies of education on the level of internet and technology use? 2. What is the Yrd. Doç. Dr., Muğla Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü. Araş. Gör., Muğla Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü.
20
Embed
ÖĞRETMEN ADAYLARININ BENİMSEDİKLERİ EĞİTİM FELSEFELERİNİN ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİNİ VE İNTERNETİ KULLANMA DÜZEYLERİNE ETKİSİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLER
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Muğla Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (İLKE)
Bahar 2008 Sayı 20
ÖĞRETMEN ADAYLARININ BENİMSEDİKLERİ EĞİTİM
FELSEFELERİNİN ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİNİ VE İNTERNETİ
KULLANMA DÜZEYLERİNE ETKİSİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİ
Bilal DUMAN
Özgür ULUBEY
ÖZET
Bu araştırmanın amacı, öğretmen adayları tarafından benimsenen eğitim felsefelerinin,
onların öğretim teknolojilerini ve interneti kullanma düzeylerine etkisi ile ilgili görüşlerini
incelemektir. Bu genel amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır. 1.Benimsenen
eğitim felsefelerinin öğretim teknolojilerini ve interneti kullanma düzeyi üzerindeki etkisi nedir?
2. Benimsenen eğitim felsefelerinin cinsiyete göre dağılımı nedir? 3. Eğitim felsefelerinin
bölümlere göre dağılımı nedir?
Bu araştırmanın çalışma grubu, 2005–2006 eğitim-öğretim yılında Muğla Üniversitesi
Eğitim Fakültesindeki Sınıf Öğretmenliği, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği, Okul Öncesi
Öğretmenliği, Fen Bilgisi Öğretmenliği, Türkçe Öğretmenliği ve İngilizce Öğretmenliği Bölümü
4. sınıf öğrencilerinden random olarak seçilen 232 kişiden oluşmuştur.
Veri toplama aracı olarak “Felsefi Tercih Değerlendirme” ölçeği ile araştırmacı tarafından
geliştirilen “Öğretim Teknolojilerini Gelecekte Kullanma Düzeyi” anketi uygulanmıştır. Felsefi
Tercih Değerlendirme ölçeğinde; “daimicilik, esasicilik, yapılandırmacılık ve ilerlemecilik eğitim
felsefeleri yer almaktadır. Öğretim teknolojilerini kullanma anketinde ise ilgili derslere ait genel
ve özel hedefler, içeriğin düzenlenmesi ve sunumu, metodolojinin seçimi ve kullanımı, araç-gereç
ve çeşitli materyallerin tasarımı ile görsel tasarım unsurları, derslerin değerlendirilmesine ilişkin
sorular yer almaktadır. Veriler SPSS paket programında analiz edilerek yorum ve tartışmalara
gidilmiştir.
Araştırma sonucunda, Muğla Üniversitesi Eğitim Fakültesindeki öğretmen adaylarının %
71,1 gibi önemli bir kısmının deneyselcilik, daha sonra sırasıyla, realizm, daimicilik, varoluşçuluk
ve idealizm felsefelerini benimsedikleri görülmüştür. Ayrıca, öğretmen adaylarının
benimsedikleri eğitim felsefeleri ile teknoloji kullanımı arasında anlamlı bir ilişki
gözlenememiştir
Anahtar kelimeler: Eğitim felsefeleri, teknoloji, bilgisayar, internet kullanımı.
The Point of Views Related to the Effects of Educational Phisolophies
Adopted by Student Teachers on the Levels of Using Educational
Technologies and Internet
ABSTRACT
This study aims to investigate prospective teacher opinions related to how their use of
teaching technology and internet is affected by their adopted philosophies of education. With
respect to this general aim, answers to following question have been sought; 1.What is effect of
adopted philosophies of education on the level of internet and technology use? 2. What is the
Yrd. Doç. Dr., Muğla Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü.
Araş. Gör., Muğla Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü.
Öğretmen Adaylarının Benimsedikleri Eğitim Felsefelerinin Öğretim Teknolojilerini ve
İnterneti Kullanma Düzeylerine Etkisi ile İlgili Görüşleri
96
distribution of adopted philosophies of education according to gender? 3. What is the distribution
of adopted philosophies of education according to departments?
The study group of this research is formed by 232 people who were chosen randomly
among of Classroom Teaching, Social Sciences Teaching, Pre-School Teaching, Science
Teaching, Turkish Language Teaching and English language teaching, in 2005-2006 education-
teaching year, at Muğla University, Education Faculty.
Philosophy Preference Assessment Scale and Future Use Level of Teaching Technologies
survey which was developed by the researcher was applied in the study. Philosophy Preference
Assessment Scale contains the dimensions of perennials, essentialism, constructionism and
progressivism and educational philosophies.
Questions about general and special purposes related to the lessons, arrangement of
content, presentation, choice and use of methodology, design of equipment and various, materials
and visual design components, evaluation of the lessons take place in the use of teaching
Technology survey. Data were analyzed with SPSS package program, and interpretation and
discussions were made.
According to the findings of this research, 71, 1 % of candidate teachers at Muğla
University, Faculty of Education, which is a significant rate, were found to be adopting
empiricism, and then realism, perpetuitism, existentialism and idealism respectively. Besides,
there is not a meaningful relationship found between the philosophy of education candidate
teachers adopt and use of technology.
Keys words: Educational philosophies, technology, computer, internet use.
1. GİRİŞ
Günümüzde bilgi ve teknoloji, üretildiğinden daha hızlı bir şekilde
tüketilmektedir. Bilgi ve teknolojinin bu kadar hızlı ilerlediği ve tüketildiği bir
zamanda, bilgi ve teknolojik okuryazarlık, çağımızın yadsınamaz bir
gereksinimi hâline gelmiştir. Bu nedenle öğretim teknolojileri, bireylerin
felsefelerine uygun, problematik ve eleştirel-yaratıcı somut ve soyut düşünme
süreçlerini çeşitlendirecek ve hızlandıracak bir şekilde düzenlenmelidir.
Felsefe, entelektüel düzeyde insanı ve yaşamı farkındalıkla
sorgulayıp öğrenmektir. Felsefe, hem öznel hem de genel olarak evrensel
paradigmalar çerçevesinde düşünme ve düşünce üretmektir. Her insanın
duygu ve düşünce yapısının oluşumunda felsefenin etkisi yadsınamaz. Felsefe,
insanların dünyaya bakış açılarını belirlemede çok önemlidir. Felsefe bilmeden
ne felsefe yapılır ne de felsefi tutum kazanılır. Bunun için öncelikle
öğretmenlerin felsefe bilmeleri ve felsefi düşünebilmeleri, “Türk
Entelektüelizmi” açısından son derece önemlidir.
Felsefe, bilgelik sevgisi anlamına gelip insanın düşüncesinin sistematik
olarak çalışmasından ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte felsefenin tanımlanması
konusunda ortak bir uzlaşı sağlanamamıştır. “Felsefe, düşünmeyi öğreten
sanattır.”, “Felsefe, yaşama sanatıdır.”, “Felsefe, insan aklını kullanarak, var
olan hakkında soru sorup, cevap arama etkinliğidir.”, “Felsefe, evren, dünya,
insan ve toplum hakkında soru sorup, varlığı ve yaşamı anlamlandırma
Bilal DUMAN-Özgür ULUBEY
97
çabasıdır.” gibi farklı görüşler mevcuttur. Bu tanımlardan hareketle felsefe,
gerçeği arama çabası olarak görülebilir (Çüçen, 2001: 42–45).
Felsefe, inanç ve değerlerimizin farkına varmamızı, kim olduğumuzu ve
nereye gideceğimizi anlamamızı sağlar. Bireyi, toplumu ve konu alanını ele
alırken insanların felsefi görüş ve tutumlarının etkisi vardır. Felsefe, gerçeğin
temellendirilmesine dayalı bir bağ kurma sürecidir (Demirel, 2003: 20).
Eğitim felsefesi, ahlaki ve sosyal felsefenin bir parçası olarak ele
alınırken bazıları eğitim felsefesini, felsefenin bir alt dalı olarak görmektedir.
Bazıları da eğitimin sorunlarının ortaya çıkardığı, eğitimin bir dalı olarak
görmektedir. W. H. Kilpatrick eğitim felsefesini, eğitimin ne yapması
gerektiğini belirlemeye çalışan bir çaba olarak görürken; J. Dewey, modern
sosyal hayatın güçlüklerini, bunlara uygun zihni ve ahlaki alışkanlıkların
kazanılması sorunlarını çözmeye yarayan bir dal olarak görmektedir. Eğitim
felsefesi, eğitimi engelleyen sorunları, eğitime yön veren kavram, düşünce ve
ilkeleri açıklamaya çalışır (Ergün, 1996: 14).
Literatürde eğitime yön veren felsefi akımlar genellikle, daimicilik
(Prennealism), esasicilik (Essentialism), ilerlemecilik (Progressivism), yeniden
kurmacılık (Reconstructionism), doğacılık (Natüralizm) ve varoluşçuluk
(Existentialism) olarak ele alınmaktadır. Eğitimin kaynağını oluşturan
felsefelerin bazıları, genel felsefelerden hareketle ortaya çıkmıştır. Örneğin
esasicilik, kaynağını idealizm ve realizmden almaktadır. İlerlemecilik ve
doğacılık ise, pragmatizmden almaktadır. Wiles ve Mondi (1984) tarafından
geliştirilen ve “Felsefi Değerlendirme Ölçeği” felsefi akımları daimicilik,
idealizm, realizm, deneyselcilik ve varoluşçuluk olarak ele almıştır (Doğanay ve
Sarı, 2003: 323). Bu nedenle, bu çalışmada eğitim felsefeleri bu adlar altında ele
alınmıştır.
Eğitim programları tasarlanırken genelde üç temel yaklaşımın, üç
temel eğitim felsefesinin doğurgularından yaralanılarak geliştirilir. 1.
Konu Merkezli Program Tasarımları, daha çok daimicilik-esasicilik
eğitim felsefelerine göre tasarlanır. 2. Öğrenen Merkezli Tasarımlar,
ilerlemecilik felsefi yaklaşımının doğurgularından yararlanır. 3. Sorun
Merkezli Tasarımlar, daha çok yeniden kurmacılık felsefi yaklaşımının
ilkelerinden yararlanır. Daimicilik, en eski ve en tutucu eğitim
felsefesidir. Konular merkeze alınır ve bu konular değişmez. Daimiciler,
eğitimin evrensel değerlere göre şekillenmesi gerektiği üzerinde dururlar. Bu
akımın temsilcileri, insanın ve insana yön veren değerlerin değişmez nitelikte
olduğunu ve öğrencilerin bu değişmez niteliklere göre yetiştirilmesi gerektiğini
ileri sürerler. Eğitimin amacı, ideal tip insanı yetiştirmek olmalıdır. İnsan
doğasının en önemli yanı aklıdır, dolayısıyla insan zihninin geliştirilmesi için ne
gerekli ise yapılmalıdır. Eğitim, hayata hazırlık şeklinde olmalıdır. Çocuklara
maddi ve manevi değerleri öğretecek bilgiler verilmelidir. Bunun için de
Öğretmen Adaylarının Benimsedikleri Eğitim Felsefelerinin Öğretim Teknolojilerini ve
İnterneti Kullanma Düzeylerine Etkisi ile İlgili Görüşleri
98
çocuklara klâsik eserler okutulmalıdır (Demirel, 2003: 23). Bununla birlikte
esasiciler de daimicilerle benzer görüşler ileri sürmektedirler.
İdealizm akımı, çok eski çağlardan bu yana var olan felsefi bir akımdır.
Bütün varlıkların, dünyanın, duyularımızın algıladığından farklı bir şey
olduğunu, nesnelerin ancak bizim varlığımızla var olduğunu iddia eder. Buna
paralel olarak gerçek bilgi, aklın ürününden başka bir şey değildir (Ergün,1996:
75). İdealizme göre, sezgisel düşünce çok önemlidir. Bu görüşte, değerler
değişmez bir yapıya sahiptir. İyi, güzel ve doğru gibi değerlerin öğrencilere
öğretilerek yaşatılması gerekmektedir. Okul kültürel mirasın öğretilmesinden
sorumlu olmalıdır (Demirel, 2003: 21).
Realizm akımı, idealizmin tam tersinden yola çıkmaktadır. Bu akıma göre
gerçek olan maddedir ve madde, değişmez ve kalıcı niteliktedir. Realizme göre
gerçek ne ise odur; algılayana göre değişmez, yani algılardan bağımsızdır.
Realistler, değişik felsefi formlarda sunulan gerçeğin aslında aynı olduğunu
iddia ederler. Buna paralel olarak iyilik, kötülük gibi değerler kişiden kişiye
değişmez özelliktedir. Bunlar çocuklara aktarılmalıdır (Tozlu,1997: 48–49).
Realizme göre değerler, insandan insana ve zamandan zamana değişmez
niteliklere sahiptir. Eğitim, doğruluğu değişmez nitelikte olan değerleri
öğretmelidir. Öğretmen dış dünyayı öğrenciden daha iyi bildiği için ne
öğretileceğine o karar vermelidir. Öğrencilere öğretmen tarafından teorik
bilgiler verilmeli, daha sonra uygulaması yaptırılmalıdır (Ergün,1996: 77).
Esasicilik, realizm ve idealizm akımından doğmuş bir eğitim felsefesidir.
Esasiciliğe göre insan, toplumsal ve kültürel bir varlıktır ve doğuştan hiçbir
bilgiyle donanmış durumda değildir. Bu yaklaşımda bilgi tümevarım yoluyla
elde edilmektedir. Çocuklara kültürel değerlerin öğretilerek topluma uyum
sağlanması yanında, ahlaki ve erdemli olmanın öğretilmesi gerekmektedir.
Bunun için geçmişteki bilgilerin genç kuşaklara aktarılması gerekmektedir.
Esasicilik akımı, toplumsallaşmayı sağlamak için geçmiş değerlerin aktarıldığı
bir eğitim sistemini savunmaktadır (Sönmez, 2005: 92). Esasici eğitim
felsefesi, eğitimin yaygınlaştırılmasını ve entelektüel ölçütlerin
iyileştirilmesini benimser. Bu yaklaşımda öğretmenin entelektüel
boyutlarının; genel kültür, alan bilgisi ve meslek bilgisinin çok güçlü
olması öngörülür.
Deneyselcilik akımında öğrenci merkezde olduğu için her şey öğrencinin
üzerinde gerçekleştirilir. Çocuk bilimsel yöntemi kullanabilmeli, karşılaştığı
sorunları çözmeli, deneme yanılma yoluyla sorunların üstesinden gelmelidir.
Öğretmen, öğrenciye yol göstermelidir. Tüm eğitim ortamı öğrenci için uygun
hâle getirilmeli ve olabildiğince demokratik olmalı, öğrencilere ceza
verilmemelidir. Öğrenci, istediği her konuyu sınıfa getirebilmeli ve
tartışabilmelidir. Programlar olabildiğince esnek olmalı ve öğrencinin
beklentileri ve istekleri doğrultusunda değiştirilip düzeltilebilmelidir (Sönmez,
2002: 87). Deneyselcilik, günümüzün en popüler yaklaşımlarından biridir.
Bilal DUMAN-Özgür ULUBEY
99
Çağımız, bilgi ve teknolojinin hükümranlığı ilan ettiği bir çağdır. Eğitim,
öğretim ve ders programlarının somut ve yapısal işlevlerini yerine getirebilmesi
için teknoloji kaçınılmaz bir hâl almıştır.
Deneyselcilik akımı, dersin sunumunda teknolojiye önem veren bir
akımdır. Bu akımda teknolojik yaklaşım da öğrenci merkezdedir. Hazırlanan
programlar, teknolojik destekli olmalıdır. Dersin hazırlanması ve sunulması
aşamasında bilgisayar, televizyon, teyp, film gibi araçlardan faydalanılmalıdır.
Öğrenci teknolojik aletleri kullanarak öğrenmelidir. Bu aşamada ise, öğretmen
yönlendirici olmalıdır (Sönmez, 2002: 88).
Varoluşçuluk akımı, genellikle kriz dönemlerinde ortaya çıkmış bir
felsefi akımdır. Değerleri hiçe sayan bir akım olduğu için gençler tarafından çok
tutulmuş ve dünya çapında hızla yayılmıştır. Bu akıma göre önce insan var olur
ve daha sonra özgür iradesini kendisi yaratır. Bu akıma göre insan, ne olduğunu
bilmez ama sadece var olduğunu bilir. İnsan kendisini yaratır ve kendisini
yaratmasından sorumludur. Bu sorumluluk, ona buhran getirecektir.
Varoluşçuluğa göre insan, kendi faaliyetlerinden sorumludur. İnsan özgür bir
varlıktır ve özgürlüğünü engelleyecek her şeye karşı çıkılması gerekir. Bu akım,
ideal insan yetiştirilmesine sıcak bakmamaktadır. Bununla birlikte bu akım,
grup olarak öğretime de karşı çıkar. Bunun temelinde ise bireye verilen önem
vardır. Varoluşçuluk, kişinin kendisini gerçekleştirmesi için bir araçtır
(Ergün,1996: 79–80).
Varoluşçu eğitimde amaç, özgürlüklerin artmasıdır. Her öğrenci kendi
değerler sistemini kendisi belirleyebilmelidir. Bu süreçte öğrenci özgür
bırakılmalı; yetişkinler çocuklara kesinlikle müdahale etmemeli ve yol
göstermemelidir. Varoluşçulukta öğretmen öğrencilere yardım eden ve kişiliğin
gelişmesine yardımcı olan konumundadır (Demirel,2003: 22).
Eğitimle uğraşan herkes, toplumda hangi felsefenin hâkim olduğunu
bilmelidir. Ülkenin eğitimine yön veren uzmanlar, ulusun izlediği felsefeyi
yakından tanıyıp benimsemelidirler. Ama ülkemizde eğitim felsefesini ele alan
kaynaklar incelendiğinde, hiçbir kaynakta “Biz bu felsefeye şu nedenlerle
inanıyoruz. Buna göre amacımız, içeriğimiz, sürecimiz ve değerlendirme
sistemimiz budur.” gibi somut açıklamalar yoktur. Bu konuda bir belirsizlik söz
konusudur (Doğanay ve Sarı, 2003: 325).
Cumhuriyet Dönemi’nde eğitim sistemi, paramatik felsefeye ve bunun
uzantısı olan ilerlemecilik (deneyselcilik) akımına dayanmaktadır. Teorik olarak
eğitim alanında ilerlemecilik deneyselcilik akımı benimsense de okullarda daha
çok esasicilik ve daimicilik akımları temele alınmış ve uygulanmıştır. Yani
öğrenci değil, öğretmen ve konular merkeze alınmıştır. Sistem kuramsal olarak
her kişinin ilgi, yetenek ve istekleri doğrultusunda eğitilmesini öngörürken,
uygulamada bu özellikler dikkate alınmamış; yani Cumhuriyet Döneminde
ilerlemecilik akımı ilke olarak benimsense de daimcilik ve esasicilik akımları
uygulanmıştır (Sönmez, 2002).
Öğretmen Adaylarının Benimsedikleri Eğitim Felsefelerinin Öğretim Teknolojilerini ve
İnterneti Kullanma Düzeylerine Etkisi ile İlgili Görüşleri
100
Öğretmenler bir eğitim felsefesi çerçevesinde eğitilmeseler de aldıkları
eğitim, eğitimle ilgili bazı temel görüş ve inançlarını geliştirmektedir. Bu görüş
ve inanışların oluşmasında, öğretmenin aldığı eğitim, onun yaşama bakışı,
içinde yaşadığı ev ve okul ortamı gibi faktörlerin de etkisi vardır. Öğretmenlerin
eğitim hakkındaki görüş ve inanışları, sundukları eğitimin de belirleyicisidir.
Tüm Türkiye’de tek bir eğitim programı uygulanmasına rağmen sınıflarda bu
program farklı uygulanabilmektedir. Öğretme ortamına sunulan her şey
öğretmenin bilgisi, becerisi, tutumu, görüşleri ve inanışları çerçevesinde
gerçekleşir. Sınıflardaki farklılığı, yaratıcılığı, eleştirel düşünceyi ya da mevcut
durumu öğretmen yaratır. Öğretmenlerin bilinçli olarak bir eğitim felsefesi
çerçevesinde eğitim verdikleri pek söylenemez ancak her öğretmenin eğitim ve
öğretime bir bakış açısı vardır. Öğretmenin bakış açısı ve inançları, sınıf
içindeki öğretimi etkiler. Öğretmen, derslerin amaçlarını belirlerken, öğrenme-
öğretme ortamını düzenlerken ve değerlendirme yöntemini seçerken yukarıda
adı geçen felsefi akımlardan faydalanır (Ediger, 2000; Akt: Doğanay, Sarı:
2003).
2. EĞİTİM-ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE İNTERNET
Teknoloji, en yalın anlamı ile kuramsal bilgilerin ve bilimsel yasaların