DİFERANSİYEL DENKLEMLER VE UYGULAMALARI 1.Giriş Matematikte karşılaşılan problemlerin çoğu şu biçime indirgenebilir: f(x)=b biçimindeki bağıntı göz önüne alındığında f,bir E kümesinin bir F kümesi içinde belirli bir gönderimi(uygulaması),b’de f’nin belli bir öğesidir. İşte böyle bir bağıntıya, denklem adı verilir.E’nin x öğesi verilmemiştir;buna bilinmeyen denir. E’nin, f(x)=b bağıntısını sağlayan her öğesine denklemin çözümü adı verilir. Çözümlerin belirlenmesi denklemin çözümü demektir. Buradan diferansiyel denklem kavramına geçersek; Fizik, mühendislik, kimya, astronomi, biyoloji, tıp, psikoloji, sosyal bilimler ve ekonomi gibi dallardaki belli problemleri temsil etmek için bir matematiksel model gerekli olur. Bu matematiksel modeller, içinde değişkenleri ve türevleri bulunduran bir denklemi ve bu denklemi bazı koşullarda sağlayan bir bilinmeyen fonksiyonu bulmak için kaynak oluşturur. Buradaki bütün durumlar birbirleri ile bağlantılı olarak değişirler. Örneğin düşen bir cismin hızı mesafe ile, fırlatılan bir roketin izleyeceği yol hızı ve ateşleme anındaki açısı ile değişmektedir. Matematikte birbirine bağlı olarak değişen bu büyüklüklere değişkenler yani bağımlı ve bağımsız değişkenler; bir değişkenin diğer bir değişkene göre değişme oranına (kabaca) türev; bağımlı değişken, bağımsız değişken ve türevleri arasındaki bağıntıya da diferansiyel denklem adı verilir.
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
DİFERANSİYEL DENKLEMLER VE UYGULAMALARI
1.Giriş
Matematikte karşılaşılan problemlerin çoğu şu biçime indirgenebilir: f(x)=b biçimindeki
bağıntı göz önüne alındığında f,bir E kümesinin bir F kümesi içinde belirli bir
gönderimi(uygulaması),b’de f’nin belli bir öğesidir. İşte böyle bir bağıntıya, denklem adı
verilir.E’nin x öğesi verilmemiştir;buna bilinmeyen denir. E’nin, f(x)=b bağıntısını sağlayan
her öğesine denklemin çözümü adı verilir. Çözümlerin belirlenmesi denklemin çözümü
demektir. Buradan diferansiyel denklem kavramına geçersek;
Fizik, mühendislik, kimya, astronomi, biyoloji, tıp, psikoloji, sosyal
bilimler ve ekonomi gibi dallardaki belli problemleri temsil etmek için bir matematiksel
model gerekli olur. Bu matematiksel modeller, içinde değişkenleri ve türevleri bulunduran bir
denklemi ve bu denklemi bazı koşullarda sağlayan bir bilinmeyen fonksiyonu bulmak için
kaynak oluşturur. Buradaki bütün durumlar birbirleri ile bağlantılı olarak değişirler. Örneğin
düşen bir cismin hızı mesafe ile, fırlatılan bir roketin izleyeceği yol hızı ve ateşleme anındaki
açısı ile değişmektedir. Matematikte birbirine bağlı olarak değişen bu büyüklüklere
değişkenler yani bağımlı ve bağımsız değişkenler; bir değişkenin diğer bir değişkene göre
değişme oranına (kabaca) türev; bağımlı değişken, bağımsız değişken ve türevleri arasındaki
bağıntıya da diferansiyel denklem adı verilir.
Fizik ve mühendislikteki birçok dalda karşılaşılan problemlerin diferansiyel denklemlerle
ilgisi vardır. Bunlardan bazılar roket ve uyduların hareketi, bir elektrik devresindeki akım
veya elektrik yükü, bir tel veya zarın titreşimi, iletken bir çubuktaki ısı akımı, radyoaktif bir
maddenin parçalanması, kimyasal reaksiyonların belirlenmesi, belirli bir geometrik özellikteki
eğrilerin bulunması gibi... Bir başka deyişle, bu tür problemlerin matematiksel modeli
karşımıza diferansiyel denklemler olarak çıkar. Örneğin, radyum’un halihazırdaki miktarına
göre belli bir oranda parçalandığı (deneylerden) varsayılmaktadır ve bu matematiksel olarak
diferansiyel denklemi ile ifade edilmektedir. Bu denklemi, 100 mg bir parça için çözerek ve
deneyden bulunan sonuçları kullanarak,
denklemi bulunur.
Bu bize, bundan 20 yüzyıl sonra
bırakacağını ve 20 yüzyıl önce bırakılan birikintinin
olduğunu açıklar. Genel olarak, belirtilen herhangi bir zamandaki bağıntılarda tanımlanabilir.
Newton yerçekimi kanununu tasarlayıp dünyanın, yörüngesinin birinde güneş olan yaklaşık
bir elips çevresince güneş etrafında hareket ettiğini göstermek için ilgili diferansiyel
denklemler sistemini çözdü. Uydular, uyduların yörüngeleri ve ilgili yöntemleri öğrenmek
için halen aynı teorileri kullanırız. 1865’lerde Maxwell bir elektrik akımı ve karşı gelen
manyetik alan arasındaki bir bağıntıyı tasarlayıp bağıntıyı bir kısmi diferansiyel denklem
sistemi olarak ifade etti. Bunları çözüp sonuçlarından radyo dalgalarını tahmin etti.
Diferansiyel denklemler genellikle radyo, radar, televizyon ve elektrik teorisinin gelişiminde
önemli bir rol oynadı. Benzer düşünceler hemen hemen bilimin her dalına uygulanmaktadır.
1.1.Diferansiyel Denklemlerin Tarihsel Gelişimi
Diferansiyel denklemler konusunda yapılan ilk çalışmalar, 17. yüzyılın ikinci yarısında,
diferansiyel ve integral hesabın keşfinden (ortaya çıkmasından) hemen sonra, İngiliz
matematikçi Newton (1642-1727) ve Alman matematikçi Leibniz (1641-1716) ile başlar.
Daha sonraları, matematik tarihinde büyük isim yapmış olan, İsviçreli matematikçilerden
Bernouilli kardeşlerin, 18. yüzyılda da, Euler, Clairaut, Lagrance, D'Alembert. Charbit,
Monge, Laplace ile 19. yüzyılda da, Chrystal, Cauchy, Jacobi, Ampere, Darboux, Picard ,
Fusch ve F.G. Frobenius, diferansiyel denklemler teorisini, bugünkü ileri seviyeye getiren
matematikçilerdir.
Belli tip diferansiyel denklemlerin, belli şartlar altında bir çözümlerinin mevcut olmasının
ispatı, diferansiyel denklemler teorisinde varlık teoremi konusunu teşkil etmekte olup, bu da,
ilk olarak 1820 ile 1830 yılları arasında, Fransız matematikçi A.L. Cauchy tarafından tesis
edilmiş ve daha sonra gelenler tarafından geliştirilmiştir.
1.1.2Newton ve Diferansiyel Denklem
İngiliz matematikçi Newton (1642-1727), diferansiyel denklemler üzerindeki
çalışmalarına 1665 yılında başlamıştır. 1671 yılında yayınladığı bir makale ile, diferansiyel
denklemleri 3 ayrı sınıfta göstermiştir. Bunlar:
Birinci Sınıf Diferansiyel Denklemler: Bu sınıfa ayırdıkları, dy/dx tipinde olanlardır. Burada
y, x'in bir fonksiyonudur veya bunun tersi de söz konusudur.
İkinci Sınıf Diferansiyel Denklemler: Bu sınıfa ayırdıkları, (dy/dx) = f(x,y) tipinde olanlardır.
Üçüncü Sınıf Diferansiyel Denklemler: Bu sınıftaki diferansiyel denklemler ise, kısmi
diferansiyel tipinde olanlardır.
1.1.3.Leibniz ve Diferansiyel Denklem
Alman filozof ve matematikçi Leibniz (1646-1716), diferansiyel denklemler üzerine
çalışmalarına 1673 yılında başlamıştır. Bu konudaki çalışmalarını, 1684 ile 1686 yılları
arasında yazdığı Aklaerudilorum adında bir eseri ile ortaya koymuştur.
Leibniz'in bu eseri, yayınlandığı yıllarda Almanya'da gereken ilgiyi görmemiştir. Fakat,
İsviçre'de, Jaques ve Jean Bernouilli kardeşler tarafından, ilgiyle incelenmiştir. 1690
yılında,Jaques Bernouilli bu konuda önemli bir eser yayınlanmıştır. Yine aynı yıllarda;
Leibniz ve Bernouilli kardeşler tarafından, diferansiyel üzerinde önemli araştırmalar
yapmışlardır. Yeni çözüm yolları geliştirmişlerdir. Leibniz 1691 yılında; f (x,y) = f (x.g (y))
şeklinde olan diferansiyel denklemin çözümünü yapmıştır.
1.1.4.Euler ve Diferansiyel Denklem
Alman matematikçi Leonard Euler (1707-1783), 1728 yılında, diferansiyel denklemler
üzerinde geniş çalışmalar yapmıştır. Diferansiyel denklemlerin derecesini düşürme
yöntemlerini geliştirmiştir. Seri çözümleri:
(1-x4)-1/2dx + (1-y4)1/2dy = 0
şeklinde olan Abel'in teoreminin cebirsel çözümünü bulmuştur. Bu çözüm, eliptik
fonksiyonlarda önemli rol oynamıştır.
1.1.4.1.Euler'in Denklemi
ai’ler sabit olmak üzere, denklemin genel şekli:
a0xnyn + a1xn-1yn-1 + ... + an-1 xy + an = q(x)
olan bu denklem, y'ye ve türevlerine göre lineerdir, fakat katsayılar değişkendir.
2.Genel Kavramlar ve Tanımlar
Tanım 1. Bir veya daha çok bağımlı değişken, bir veya daha çok bağımsız değişken ve
bağımlı değişkenlerin bağımsız değişkenlere göre türevlerini veya diferansiyellerini içeren bir
bağıntıya diferansiyel denklem denir.
Tanım 2.Bir fonksiyon veya denklemin diferensiyelini bulmak için yapılan işleme diferensiyel alma denir. Tanım 3.Değişenlerin sonsuz küçük farklardaki artma değerlerini bulmaya yarayan hesaba diferansiyel hesap denir.
Örnek1.
, veya (1)
ifadeleri, bir diferansiyel denklemin değişik formlardaki yazılışıdır. Birinci ve ikinci denklem
y bağımlı, x bağımsız değişkenli türev formundaki diferansiyel denklem; üçüncü denklem ise
diferansiyel formdaki diferansiyel denklemdir. (1) denklemi, x bağımlı, y bağımsız değişkenli
olarak
, ,
şeklinde yazılabilir.
Örnek2.
diferansiyel denkleminde s bağımlı değişken, x bağımsız değişken;
diferansiyel denkleminde ise s bağımlı değişken, x,y ve t bağımsız değişken olup a ise belli
bir sabittir.
Tanım4. Bir veya daha çok bağımlı değişken, bir tek bağımsız değişken ve bağımlı
değişkenin (veya değişkenlerin) bir tek bağımsız değişkene göre türevlerini veya
diferansiyellerini içeren bir diferansiyel denkleme adi diferansiyel denklem denir. Kısaca bir
diferansiyel denklemde bir tek bağımsız değişken varsa denkleme adi diferansiyel denklem
denir.
Genel olarak y bağımlı, x bağımsız değişkenli bir adi diferansiyel denklem,
bilinmeyenli
(2)
şeklinde bir fonksiyon olarak tanımlanır.
Örnek3.
Adi diferansiyel denklemlere örnek olarak;
a) b)
c) , d) ,
denklemlerini verebiliriz.
şeklinde bir fonksiyon olarak tanımlanır.
Tanım5. Bir veya daha çok bağımlı değişkenin birden çok bağımsız değişkene göre
kısmi türevleri ile beraber bağımlı ve bağımsız değişkenleri içeren diferansiyel denkleme
kısmi diferansiyel denklem denir. Kısaca bir diferansiyel denklemde birden çok bağımsız
değişken varsa denkleme kısmi diferansiyel denklem denir.
Genel olarak u bağımlı, x ve y bağımsız değişkenli bir kısmi diferansiyel denklem,
(3)
şeklinde bir fonksiyon olarak tanımlanır.
Örnek 4.
Kısmi diferansiyel denklemlere örnek olarak,
a) b)
c) d)
denklemleri örnek verilebilir.
Örnek 5.
, , denklemleri adi diferansiyel
denklemler,
, ,
denklemleri ise kısmi diferansiyel denklemlerdir.
Tanım6. Bir diferansiyel denklem içinde bulunan en yüksek mertebeli türevin
mertebesine diferansiyel denklemin mertebesi; en yüksek mertebeli türevin derecesine de
diferansiyel denklemin derecesi denir. Diferansiyel denklemin derecesi hesaplanırken,
denklem türevlerine göre polinom olarak yazılmalıdır.
Örnek 6.
; 2. mertebe ve 1. dereceden
; 2. mertebe ve 4. dereceden
; 2. mertebe ve 1. dereceden
; 3. mertebe ve 1. dereceden
; 2. mertebe ve 3. dereceden
; 3. mertebe ve 6. dereceden
; 3. mertebe ve 2. dereceden
Türevlere göre cebrik bir adi diferansiyel denklemin derecesi, en yüksek mertebeli
türevin cebrik derecesidir. Fakat bir diferansiyel denklem bir dereceye sahip olmayabilir.
Örneğin
diferansiyel denklemi hiçbir dereceye sahip değildir.
3.Diferansiyel Denklemlerin Sınıflandırılması
1. Bir diferansiyel denklem, içinde bulunan bağımsız değişkenlerin sayısına göre önce ikiye
ayrılır.
a) Adi türevli diferansiyel denklemler (bağımsız değişken sayısı bir tek
ise)
b) Kısmi türevli diferansiyel denklemler (bağımsız değişken sayısı
birden fazla ise)
2. Diferansiyel denklemler, denklemde bulunan en yüksek mertebeli türevin mertebe ve
derecesine göre sınıflandırılabilir.
3. Denklemde bulunan bağımlı değişken ve türevlerinin lineerlik koşullarını sağlamasına göre
a) Lineer (doğrusal) diferansiyel denklemler
b) Lineer olmayan (nonlinear) diferansiyel denklemler şeklinde
sınıflandırılabilir.
4. Bağımlı değişkenler ve türevlerinin katsayılarının cinsine göre
a) Sabit katsayılı diferansiyel denklemler
b) Değişken katsayılı diferansiyel denklemler olarak sınıflandırılabilir.
5. Diferansiyel denklemler, yapısına göre homojen ve homojen olmayan olarak da
sınıflandırılabilir.
4.Birinci Mertebeden Adi Diferansiyel Denklemler
Tanım 7. Bağımsız değişken x, bilinmeyen fonksiyon y(x) ve bilinmeyen fonksiyonun
bağımsız değişkene göre türevi olan i içeren,
ifadesine birinci mertebeden adi diferansiyel denklem denir.
Tanım 8. (a,b) aralığında sürekli türeve sahip fonksiyonu her x(a,b) için koşullarını sağlarsa fonksiyonuna
denkleminin çözümü denir.
adi diferansiyel denkleminin çözümünün grafiğine diferansiyel denklemin integral eğrisi denir.
denklemi ye göre açık formda yazılırsa,
diferansiyel denklemi bulunur. Bu denkleme birinci mertebeden açık diferansiyel denklem denir.
Bu kısımda, denklemi için diferansiyel denklemler teorisinin genel kavramları verilip, daha sonra bu tip denklemlerin bazı çeşitleri incelenecektir.
fonksiyonu xy düzleminin herhangi bir D bölgesinde tanımlı bir fonksiyon olsun. Eğer (a,b) aralığında diferansiyellenebilir bir fonksiyonu,
a)
b)
koşullarını sağlarsa , fonksiyonuna denkleminin (a,b) aralığındaki çözümü denir.
Örnek 7. denkleminin (-1,1) aralığındaki çözümüdür.
Çözüm: dir. ve nin bu ifadelerini denklemde yerine
yazarsak,
,
elde ederiz. Bu ise, fonksiyonunun denkleminin aralığında
çözümü olduğunu gösterir.
(6) diferansiyel denkleminin [a,b] aralığındaki çözümü benzer şekilde tanımlanabilir.
Bazı hallerde, diferansiyel denklemin çözümünü kapalı fonksiyon veya parametrik biçimde bulmak daha faydalı olur. Eğer
(x,y) = 0
eşitliğinden kapalı fonksiyon gibi tanımlanan fonksiyonu denkleminin çözümü ise, (x,y) = 0 ifadesine denkleminin kapalı formdaki çözümü denir.
(x,y) = 0 eşitliğinin ne zaman denkleminin çözümü olduğunu belirtmek için, fonksiyonunda y yi x in fonksiyonu gibi düşünüp türevini bulursak, bu türev
olur. Burada nün yerine yazdığımızda özdeşlik gibi
sağlanırsa, (x,y) = 0eşitliği denkleminin kapalı şekildeki çözümü olur.
Örnek 8. denkleminin kapalı formdaki çözümüdür.
Çözüm: Gerçekten dir. Bu fonksiyonun türevi dir. Burada
nün yerine yazarsak,
olur. Böylece ifadesi diferansiyel denkleminin kapalı formdaki
çözümüdür.
Parametrik formda,
(*)
fonksiyonu verilmiş olsun ve her bir için,
a)
b) sonlu türevler mevcut
c)
olur.
Bu takdirde (*) fonksiyonuna denkleminin aralığındaki parametrik formdaki çözümü denir.
Örnek 9. denkleminin aralığında
parametrik formdaki çözümüdür.
Tanım 9. ile denkleminin bir tek çözüme sahip olduğu
bölgeyi gösterelim. Yani bölgesinin her bir noktasından denkleminin bir tek
integral eğrisi geçer. Keyfi c sabitine bağlı
eğriler ailesi verilsin.
a) Her bir için denklemi c’ye göre çözülebilirse, yani
şeklinde ise,
b) için c sabitinin ile tanımlanan her bir değerinde
ifadesi (6) denkleminin çözümü ise, bu takdirde ailesine denkleminin
genel çözümü denir.
Genel çözüm
veya
kapalı şekilde verilebilir. Çözüm şeklinde verildiğinde, ona denklemin genel
integrali , şeklinde verildiğinde ise, ye onun integrali denir.
Tanım 10. fonksiyonu (a,b) aralığında denkleminin çözümü olsun. Eğer her bir x(a,b) için denkleminin noktasından geçen integral eğrisi tek ise, çözümüne denkleminin özel çözümü denir.
5.Birinci Mertebeden Adi Diferansiyel Denklemlerin Çözüm Yöntemleri
5.1.Değişkenlere ayrılabilir denklemler:
A(y)dy+B(x)dx =0 şeklindedir
biçiminde çözümlenir.
5.2.Homojen diferansiyel denklemler:
F(tx,ty) =Tf(x,y) şeklindedir.
y=vx , dy =xdv+vdx veya
biçiminde çözümlenir.
5.3. Homojen biçime dönüşebilen denklemler:
y =f olmak üzere
x = X+h dx=dX
h ve k bulunur. y = Y+h dy=dY
işleme devam edilerek denklem homojen hale dönüştürülür.
5.4. Tam diferansiyel denklemler:
M(x,y)dx + N(x,y)dy =0 denkleminde eğer
My = Nx oluyorsa denklem tam diferansiyel denklemdir.
5.5. Birinci basamaktan lineer denklemler:
A(x) +b(x)y = c(x) lineer denklemin genel halidir. Her taraf a(x) ‘le bölünürse
olur. P(x) = , Q(x) =
denirse denklem
ve bağıntıları yardımıyla denklem çözülür.
5.6. İntegral çarpanı:
Eğer bir diferansiyel denklem tam diferansiyel denklem değilse = (x,y) gibi bir integral çarpanıyla çarpılarak tam diferansiyel denklem yapılabilir.
5.6.1.İntegral çarpanıyla ilgili özel durumlar:
1- x
2- y)
3- u =x.y
4- u = y/x
5-Denklemin biçiminde bir integral çarpanı olabilir.
6-Eğer denklem y f(x,y) dx + x g(x,y) dy =0 biçiminde yazılabiliyorsa, olur.
Bazı denklemler ydx-xdy, ydx+xdy vs. gibi terimler içeriyorsa denklem ifadelerle bölünerek tam diferansiyel denklem yapılabilir.
d
d
d
d
d
5.7. Bernolli diferansiyel denklemi:
denklemin genel halidir.
olduğunda y(x) = 0 belirgin çözümdür.
Belirgin olmayan çözümü bulmak için her iki ’e böler p(x)katsayısına ‘u’ der ve x ‘e göre türev alınarak denklem lineer denkleme
dönüştürülür.
5.8. Riccati diferansiyel denklemi:
denklemin genel halidir.
*p(x)= 0 için denklem lineer, r(x)= 0 için denklem n=2 Bernolli’ye dönüşür.
* riccati denkleminin bir çözümü ise denklem dönüşümü ile lineere
çevrilir.
* ve denklemin iki özel
çözümü ise
ile çözülür.
* değişken değiştirmesi yapılırsa
denklem II basamaktan lineer denkleme dönüşür.
* reel sabitler olmak üzere (özel riccati) denklemi
verilirse olur.
5.9.Clairaut denklemi:
h(p)’nin ikinci türevi sıfırdan farklıysa aykırı çözüm vardır.
5.10. Lagrange denklemi:
her iki tarafın x’e göre türevini alırsak;
olur.
6.Birinci ve Yüksek Mertebeden Diferansiyel Denklemlerin UygulamalarıBirinci Mertebeden Diferansiyel denklemlerin birçok uygulaması vardır.Şimdi bunları
örneklerle inceleyelim.
6.1Hız Problemlerine uygulamalar
Genel olarak hız denildiği zaman birim zamanda gidilen yol akla gelir. Bunun dışında hız, bir fiziksel büyüklükte birim zaman içinde meydana gelen değişme olarak tarif edilir. Örneğin, bir radyoaktif elementin miktarı zamana bağlı olarak azalır ve birim zaman içinde meydana gelen azalma miktarına bu radyoaktif elementin bozunma hızı denir. Herhangi bir cismin büyüme hızı, bir kimyasal reaksiyonun hızı, difüzyon hızı hep aynı şekilde tarif edilir. öyle ise, zamana bağlı olarak değişik değerler alan bir fiziksel büyüklük Q(t) ile gösterilirse, bir dt zaman aralığında Q’da meydana gelen değişme dQ olur ve bu durumda Q’nün değişme hızı , dQ/dt şeklinde tarif edilir. bu nedenle uygulamada karşılaşılan bazı hız problemlerini, birinci dereceden bir adi diferansiyel denklemin çözümü olarak kolayca çözümleyebiliriz.Örnek 10. Bir radyoaktif element olan toryum–234(Th234) izotopu -ışınları neşrederek Pa234’ye dönüşmektedir. Bu izotopun bozunma hızı, elementin mevcut miktarı ile doğru orantılıdır. Ayrıca, 100 miligram Th–234 izotopundan bir hafta içinde geriye 82,04 miligram kaldığı bilindiğine göre , (a) herhangi bir t anında geriye ne kadar Th–234 kaldığını ve (b) mevcut miktarın yarıya inmesi için ne kadar zaman geçmesi gerektiğini bulunuz.
Problemin çözümünü veren diferansiyel denklem, bir başlangıç – değer problemi olarak ,
=kQ, Q(0)=100
Q(7)=82,04
Şeklinde yazılır.Burada t zamanı “gün” cinsinden ve herhangi bir anda maddenin mevcut miktarı Q(t) ise “miligram” cinsinden ifade edilmiştir. k katsayısına gelince bu problemde, zaman geçtikçe madde miktarı azaldığından k katsayısı bir negatif sayıdır.
Diferansiyel denklemin çözümü, Q=cekt (5)
dir. burada başlangıç şartlarından ilki uygulanırsa c=100 bulunur. Bu değer yukarıdaki denklemde yerine konursa ve ikinci başlangıç şartı fonksiyona uygulanırsa
82,04=100.e7k
k= = -0,0283-1
elde edilir. k nın bu değeri denklemde yerine konulursaQ(t)=100.e-0,0283t (6)
olur. herhangi bir t anında geriye kaç miligram Th-234 kaldığı denklem yardımıyla kolayca bulunur.
bir radyoaktif elementin miktarını yarıya inmesi için geçen zamana o elementin yarı ömrü denir ve T ile gösterilir. bu durumda denklem (6)’da
50=100e-0,0283T
şeklinde yazılır. Buradan ,
T= =24,5 gün bulunur.
Örnek 11. Newton’un soğuma kanununa göre, soğuyan bir cismin sıcaklığındaki değişme hızı, cisme ve dış ortamın sıcaklıkları arasındaki fark ile orantılıdır. Buna göre, zamana bağlı olarak cismin sıcaklığını veren ifadeyi bulunuz. Herhangi bir anda cismin sıcaklığını T ile ve dış ortamın sabit kabul edilen sıcaklığını da T d
ile gösterelim. O zaman, cismin sıcaklığını zamanın fonksiyonu olarak veren diferansiyel denklem,
= -k(T-Td) (7)
olur. Burada k pozitif bir katsayıdır. Denklem (79’yi yeniden düzenlenirse,
(8)
yazılır. T(0) = T0 başlangıç koşulu kullanılarak denklem (8) çözülürse,
T=Td+(T0-Td)e-kt
elde edilir.6.2Kimya Ve Kimyasal Karışımlara Uygulamalar
Diferansiyel denklemlerin kimya ve kimyasal olaylarda birçok uygulaması vardır.Şimdi
bunları örneklerle inceleyelim.
Örnek 12. A ve B gibi iki kimyasal madde reaksiyona girerek diğer bir C maddesi
belirlenmektedir. C nin belirme hız A ve B nin o andaki miktarlarının çarpımı ile orantılı
olarak değişmektedir. Olay esnasında B nin her poundu için A dan 2 ıb. gerekmektedir.
Başlangıçta 10 ıb. Ave 20 ıb. B varsa 20 dakika sonra 6 ıb. C belirmektedir. Herhangi bir anda
C nin miktarını bulunuz.
Matematiksel bağıntı:t saatte beliren C miktarı x poundu olsun.Bu taktirde belirme hızı dx/dt
dir.x pound C meydana gelmesi için 2x/3 ıb. A ve x/3 ıb. B’ye gerek vardır.Buna göre x
pound C nin belirlendiği t anında 10- pound A ve 20- pound B mevcuttur.Bu
nedenle
veya
dir. Burada K orantı değişmezidir. Bu denklem k diğer bir değişmez olmak üzere
olarak da yazılabilir.İki koşul mevcuttur.Başlangıçta hiç C olmadığından t=0 iken x=0 dır.
Diğer taraftan t=1/3 için x=6 dır.Gerçekten biri k yı belirlemek için diğeri diferansiyel
denklem çözümünde çıkan keyfi değişmezi bulmak için iki koşul gereklidir.Böylece. tam
kuruluş ,
t=0 iken x=0, t=1/3 iken x=6 dir.
Çözüm= Değişkenlere ayırarak,
bulunur.
dir. Böylece gösterilebilir ki,
dir.t=0 için x_0 olduğundan c=4 dür.Buna göre
ve t=1/3 iken x=6 olduğundan ve
bulunur. buradan
dir. iken x=15 ıb.dir
Örnek 13. Bir A maddesi, kimyasal reaksiyon sonucu başka bir maddeye dönüşmektedir. t=0
anında mevcut madde miktarı 60 kg olsun. Bu madde miktarının üçte biri 20 dakika içinde
diğer maddeye dönüşmektedir. Herhangi bir t anında A maddesinden geriye ne kadar
kaldığını bulunuz.
Çözüm: Herhangi bir t anında maddenin miktarı olsun. A maddesi zamanla
azaldığından ve azalma hızı mevcut madde miktarı ile orantılı olduğundan
(1)
olur. Burada k, orantı sabitidir.
Bu diferansiyel denklemin çözümü
(2) dir.
t=0 anında madde miktarı olduğundan, (2)’da t=0 yazılırsa, c=60 bulunur. c nin bu
değeri (2)’da yerine konulursa,
bulunur. Problemin şartına göre mevcut madde miktarının üçte biri 20 dakika sonra diğer
maddeye dönüşmektedir , yani kg dır. Bunu yukarıdaki denklemde dikkate alırsak,
k parametresini bulmak için
bulunur. Buradan
elde edilir. Böylece, madde miktarını zamanın fonksiyonu olarak veren ifade
olur.
Örnek 14.Bir kimyevi madde, suda erimemiş miktar ve doymuş eriyik ile o anındaki
konsantrasyon farkının çarpımı ile doğru orantılı olarak çözülmektedir.100 gr doymuş eriyikle
50 gr kimyevi maddenin çözüldüğü bilinmektedir.30 gr madde 100 gr su ile karıştırıldığında
iki saatte 10 gr eriyorsa, 5 saatte ne kadar madde çözülmüş olur?
Çözüm= x, t saat sonunda erimemiş kimyevi maddenin miktarını göstersin.Bu anda eriyiğin
hakiki konsantrasyonu ve doymuş eriyiğinki ise dür.Böylece
100
20xkx
dt
dx
yazılabilir. Bu diferansiyel denklem t=0 için x=30 ve t=2 için x=30–10=20
Sınırları arasında entegre edilirse,
bulunur.
t=0 için x=30 ve t=5 için x=20 sınırları için tekrar integral alınırsa,
Buradan,
ve x=12
Bulunur.Böylece 5 saat sonra çözülme miktarı
30-12=18 gr’dır.
6.3Biyolojik Uygulama
Örnek 15.Bir bakteri kültüründe, bakteri artış hızı mevcut bakteri miktarına orantılıdır.Eğer
her dört saatte iki misli olduğu biliniyorsa,12 saat sonunda adet varsa,başlangıçta kaç
bakteri mevcut idi?
Çözüm=.x, t anındaki bakteri sayısını göstersin. Böylece muhakeme ile
veya
Diferansiyel denklemi elde edilir.Bu diferansiyel denklem integre edilerek,
Lnx=kt+LnC veya
bulunur.
t=0 da x= farz edilerek C= ve =
yazılır.
t=4 iken x=2 yani 2 = ve
dır.
t=12 iken x=
bulunur.Yani sayının 8 misli elde edilir.
t=3 iken x= olduğundan = ve
olup,
t=5 iken x=4. oluğuna göre de 4. ve
dır.Burada C’nin değerleri eşitlenerek,
ve olup
dır.Böylece C’nin ilk değeri
bakteri bulunur.
Örnek 16. Deneylerden bilindiği üzere yeteri kadar yem olduğunda , bakterilerin artması
yemlerin miktarına bağlıdır. Bakterilerin başlangıç miktarı ise , ne kadar zaman sonra
bakterilerin miktarı m defa artar.
Çözüm: Bakterilerin t anındaki miktarı olsun. O zaman bakterilerin değişme
hızı , o anda mevcut bakterilerin miktarı ile orantılı olduğundan ;
şeklinde yazılır. Bu denklem değişkenlerine ayrılabilen diferansiyel denklemdir ve bunun
genel çözümü
olarak bulunur. Bakterilerin başlangıç miktarı olduğundan olur. Bu başlangıç
koşulundan yararlanılırsa , , yani
(167)
bulunur. Bakterilerin m defa artma zamanını ile gösterelim. Koşula göre dır. O
zaman (167)’den
ve buradan ,
elde edilir.
6.4.Nüfüs artışına uygulamalar
Örnek 17.Belli bir bölgenin nüfusunu göz önüne alalım. Bu bölgeden dışarıya veya
dışarıdan bu bölgeye herhangi bir insan göçü olmadığını kabul edelim. Bir t zamanda bu
bölgedeki insanların sayısı N, doğum oranı k ve ölüm oranı m olsun. Birim zamanda nüfus
değişimi nüfus sayısı ile orantılı olduğundan;
(165)
yazılır. Eğer t=0 anında nüfus sayımını ile gösterirsek problem başlangıç değer
problemine dönüşür. Yani fonksiyonu (165) ile birlikte başlangıç koşulunu da
sağlamalıdır. Böylece,
olur. Görüldüğü gibi k>m ise nüfus artar , k<m ise nüfus azalır.
Örnek 18. Isparta ilinin nüfusu 20 yılda iki katına çıkmıştır. Bu ilin nüfusu kaç yılda
dört katına ulaşacağını hesaplayınız.
Çözüm: Artış hızını ilde yaşayanlarla orantılı olduğundan
(166)
yazılır. t=0 anında ilde yaşayanların sayısı olsun. O zaman
olur. Problemin şartına göre ilin nüfusu 20 yılda iki katına çıkmıştır , yani dır.
Bunu (166) denkleminde dikkate alırsak,
olur. Buradan ,
veya
bulunur. (166) denkleminde yerine yazarsak ;
bulunur. Nüfusun 4 katına ulaşacağı zamanı ile gösterelim. Problemin koşuluna göre
olmalıdır. O zaman
olur. Burada olduğunu dikkate alırsak ,
elde edilir. Buradan ise yıl bulunur.
6.5.Geometrik uygulamalar
Örnek 19. Herhangi bir noktasındaki teğetinin koordinat
eksenlerinden ayırdığı parçaların çarpımı sabit reel a değerine eşit olan eğrileri bulunuz.
A y
0 B x
Çözüm: Problemi çözmek için eğrisi üzerinde keyfi bir noktası
alalım. Bu noktadaki teğetin denklemi
olur. Burada , teğet üzerinde keyfi bir noktadır. Bu teğetin apsis ekseni ile kesim
noktasını bulalım. Bunun için teğetin denkleminde yazarsak , kesim noktası
olur. Ordinat ekseni ile kesim noktası olur. Problemin şartına
göre
dır, yani,
dır. Bunu yeniden düzenlersek
veya
Clairaut diferansiyel denklemi elde edilir. Bu denklemde dönüşümü yapılarak
denklemi elde edilir. Bu halde ,
veya
olur. Buradan ;
yazılır. Buna göre
Clairaut diferansiyel denkleminde yazılırsa;
genel çözümü elde edilir.
diğer taraftan;
olup;
ifadesi, Clairaut diferansiyel denkleminin parametrik çözümüdür. Bunlar ise istenen eğri
ailesinin denklemidir.
Örnek 20. Her noktasında çizilmiş teğetinin uzunluğu, sabit sayısına eşit olan eğriyi
bulunuz.
Çözüm: Problemi çözmek için önce teğetin uzunluğunu eğri üzerinde alınmış
noktasının koordinatları ve teğetin eğim açısı ile ifade edelim. , eğrisi
üzerinde keyfi bir nokta ve ise eğrinin aynı noktada çizilmiş teğetinin keyfi noktası
olduğunu kabul edelim.
y
x
0 A B
O zaman, teğetin denklemi
şeklinde olur. Bu teğetin apsis ekseni ile kesişim noktası
olur. Böylece, teğetin uzunluğu ye eşittir. dik üçgen olduğundan
dir. Buradan
,
olduğundan elde ederiz ki, teğetin uzunluğu
formülü ile hesaplanır. Problemin koşuluna göre elde ederiz ki, aranan eğrinin keyfi
noktasında
olmalıdır. Bu denklem türeve göre çözülmemiş birinci mertebeden diferansiyel denklemdir.
Bu denklem
değişkenlerine ayrılabilen diferansiyel denklemdir. Bu denklemin genel çözümü
şeklindedir. Bu eğriler traktirisa olarak adlandırılır.
Örnek 21. Koordinat merkezinden geçen çemberler ailesinin dik yörüngelerinin denklemini
bulunuz.
Çözüm: Koordinat merkezinden geçen çemberler ailesinin denklemi
x2+y2=R2
dir.
Bu ailenin diferansiyel denklemi
x+yy=0
dır. Bu diferansiyel denklemde y yerine koyarsak dik yörüngelerin diferansiyel
denklemini
veya
elde ederiz. Buradan
bulunur. Bu istenen dik yörüngelerin denklemidir.
6.6.Elektrik devrelerine uygulama
Örnek 22.Bir RL devresinde 5 Volt elektromotor kuvveti,50 ohm’luk resistans ve 1
Henry’lik indüktans olup,başlangıç akımının olmadığı düşünülerek,devrenin herhangi bir t
zamanı için akımını bulunuz.
RL devresi=Bu devrede R(ohm) resistans L(Henry) indüktans,I(Amper)akım ve bir E(Volt)
elektromotor kuvvetin varlığını kabul edelim.Bu devre elemanlarını bulunduran devreye RL
basit devresi denir.
Çözüm: Devrenin denklemini,
olarak yazabiliriz.Verilen değerleri yerlerine yazarsak
Lineer diferansiyel denklemi elde edilir. integral çarpanından yararlanarak
I
Akım fonksiyonu bulunur.t=0 için I(0)=0 başlangıç şartları kullanılırsa,
veya C=-
bulunur.Böylece akım fonksiyonu
bulunur.Burada iki çeşit akım olduğunu görmekteyiz.
Transit (geçici) akımdır.Çünkü için sıfıra giden bir akım olup,yok olan akım da
denilebilir. ise daimi akımdır.Çünkü t nin her değeri için durumunu muhafaza eden bir
akımdır.
6.7.Mekaniğe uygulama
Birinci mertebeden lineer diferansiyel denklemlerin en önemli uygulama alanı elemanter mekaniktir. Bu kısımda , bir rijid cismin Newton’un ikinci hareket kanununa uyan doğrusal hareketi ile ilgili bazı problemler ele alınacaktır.Bilindiği gibi Newton’un ikinci hareket kanunu,F = ma
=
=
şeklinde ifade edilir. Burada m rijid cismin kütlesi , F cisme etki eden sabit kuvvet, a cismin hareketinin ivmesi , v hız ve p cismin momentumudur. Kuvvet sabit olduğu zaman a ivmesi sabittir ve bu durumda cismin hızı zamana bağlı olarak değişir. Gidilen yol x ile ifade edildiği zaman cismin v ani hızı dx/dt olarak tarif edilir.
Örnek 23. Kütlesi m olan bir cismin yerden oldukça yüksekte bulunan bir noktadan ilk hızsız olarak serbest düşmeye bırakılıyor. Cisme etki eden yer çekim kuvveti sabit ve hava direncinin cismin hızı ile orantılı olduğu kabul edildiğine göre , herhangi bir t anında cismin başlangıç noktasından hangi uzaklıkta olduğunu ve o anda hangi hızla hareket etmekte olduğunu bulunuz.
Pozitif x ekseni boyunca aşağı doğru düşmekte olan cisim bir t anında O başlangıç noktasından x kadar uzakta ve bir v hızı ile hareket etmekte olsun. k pozitif bir katsayı olmak üzere , cisim v hızı ile aşağı doğru hareket etmekte iken cismin hareketine engel olmaya çalışan hava direnme kuvveti cismin hızı ile orantılıdır ve kv’ye eşittir. Cisme etki eden yer çekim kuvveti de mg olduğuna göre , t anında cisme etki eden toplam kuvvet mg-kv olur. o zaman , Newton’un ikinci hareket kanununa göre ,
=mg-kvs
+ =g (1)
yazılır. (1) denklemi , birinci dereceden sabit katsayılı lineer bir diferansiyel denklemdir. Bu denklem kolayca çözülür ve
v= +c1e -kt/m (2)
elde edilir. t=0 anında cismin hızı (ilk hız) sıfır olduğundan ,
0= +c1 ve buradan c1=
bulunur . c1’in bu değeri denklem(2)’de yerine konursa ,
v= (1-e-kt/m) (3)
elde edilir. burada t için v’nin alacağı değer v1(limit hızı) ile gösterilir ve denklem (3)’ten v1=mg/k bulunur.
Ayrıca ifade edelim ki , hava direnme kuvveti cismin hızı ile orantılı olduğuna göre cismin hızı arttıkça hava direnme kuvveti de artacak ve bir süre sonra hava direnme kuvveti cisme etki eden yer çekim kuvvetine eşit olacaktır. Bu duruma ulaşıldığında cisme etki eden toplam kuvvet “sıfır” olacağından , o andan itibaren cismin hızı değişmeyecek ve sabit kalacaktır. Cismin bu hızına tarif olarak limit hız denir. Bu durumda ,
mg-kv1=0olacağından , limit hızın değeri yukarıda olduğu gibi v1=mg/k bulunur.
t anında cismin 0’dan uzaklığını bulmak için , (3) denkleminde v=dx/dt yazılır ve integral alınır. Problemin ifadesinde verilen başlangıç şartlarından biri olan x(0)=0 şartı kullanılarak integral sabitinin değeri bulunur ve sonuç olarak
x= (1-e-kt/m) (4)
elde edilir.(3) ve (4) denklemlerinde görülen m , g ve k değerleri , genel olarak seçilen birim
sistemine bağlı olmak üzere verilen sayısal değerlerdir.
Örnek 24.Bir top 128 ft/sn lik bir hızla düşey olarak yukarı doğru atılmıştır.2.4 ve 6 sn.
sonraki hızları nedir? Geri dönmeden erişeceği maksimum yükseklik nedir?
Çözüm.Burada x eksenini düşey olarak başlangıcını A da yer üzerinde alalım.Böylece t=0
iken x=0 olur.[yukarı tarafı pozitif seçelim].Topa etki kuvvet ağırlığıdır.Dolayısıyla bu
kuvveti-mg olarak göz önüne almak gerekir.Buna göre hareketin diferansiyel denklemi,
veya
dir.
x’ i belirlemek için iki koşula gerek vardır.Bir tanesi t=0 da x=0 olduğu diğeri ise ilk hızın
128 ft/sn olduğu düşünülerek elde edilir.Bu hız yukarı doğrudur.Ve dolayısıyla
pozitiftir.Buna göre ikinci koşul
t=0 da v= =+128
dir.Tam matematik kuruluş ise ,
, t=0 da x=0 ve =+128
dir.
Bu diferansiyel denklemin integrasyonu ;
Bu diferensiyel denklemde t=0 iken dx/dt=128 olduğundan =128 böylece,
olur.Diğer integrasyon
x=
çıkar.t=0 iken x=0 olduğu için =0 dır.Dolayısıyla
x= veya x=
dir.
2,4 ve 6 saniye sonraki hız: t anındaki hızın denklemi