Top Banner
Çelebi para (8 3 tari h li pa- mevcuttur). Emir Kör Melik'i ve- zir, Simavna Bedreddin'i kazasker, Mehmed Bey'i bey- lerbeyi tayin etti. Venedik Cumhuriyeti ile çevredeki prensliklerle Bu arada Emir öldü- rülmesinin despotu, MOsir- hakim topraklara asker gön- derip Bizans im- paratoru da rehin Süleyman Çe- lebi'nin mücadeleye için serbest Bu durum kar - Musa Çelebi, Despotu Step- han Lazareviç üzerine yürüyerek ona ait birçok kaleyi ele geçirdi. Daha sonra 1411 istanbul önlerine gelip fakat bundan bir so- nuç Bunda, bulunan va- George Brankovic'in Bizans imparato- runa ve Rumeli beylerinden ba- ve gibi) Çelebi Mehmed'in önemli rol Bizans donanma- da tilo- sunu bozguna geri çekilmesi üzerine Bizans imparatoruyla Çelebi Mehmed Ru- meli'ye geçti. Çatalca bulunan ilk Çelebi oldu Fakatsa- kendisine olan beyle- rin ve dahil Stephan Lazareviç'in Bunlar güçleriyle idaresindeki yer- leri Çe- lebi Mehmed, Musa'ya ll. Manuel'in yeniden geçtiyse de kö- hava ve nehirlerin kesmesi yüzünden geri döndü. Musa, Ru- meli'de despotuna harekete ge- çerek otoritesini tesis etmeye Saf- ya'dan yola ( 3 Novober- pek çok ve kaleyi ele geçirdi. Oradan Arnavutluk'a geçti. Selanik'teki üze- rine yürüdü. Buradaki yerleri MOsa eelebi'nin boya bir portresi (Bayerische Staatgemal Desammlungen Alt e Pinakothek - Münih, nr. 2238) Edirne'ye geldi. despotu, Mu- faaliyetleri Çelebi Meh- med'e elçi gönderdi. Kendisinin Ma- car ve Bosna güçleriyle Musa'ya yü- onun da harekete geçmesini istedi. Mehmed Çelebi 1413 yazma Rumeli'ye geçti. Yi- Evrenos, Barak ve Sinan beyler ona beylerin kendisinden ay- gören Musa Çelebi önce oradan Filibe ye çekilmek zorunda Çamurluova mevkiine beraberinde az yeniçeri Burada ne son mücadelesini verdi; ancak ve vaziyette Ef- lak'a kaçmak isterken Mehmed Çelebi'- nin yakalanarak duruldu (5 Reblülahir 1 5 Temmuz Bursa'ya getirilip türbesine defnedildi. Bedreddin gö- re Musa Çelebi adalet ve ile hü- küm süren bir Musa Çelebi'nin toplanan zümreler göz önüne onun Rumeli uç beylerinin ve da dini sahip gruplara taraftarla- Tuna boyundaki Türkler be- lirtmesi ilginçtir. Bedreddin ile olan münasebeti dini ideolojisinin mahiyetini de ortaya koyar. lar ikisi dair önemli bilgiler Buna göre sultan müridlik söz konusudur. Musa'- onu kazasker müridinin he manevi dayan- Musa Çelebi'nin bir Rumeli'deki bu manevi güç sayesinde tutma içinde söylenebilir. onun iktidardan öldürülmesi "takdir-i kaza" yorum- : Dukas, Bizans Tarihi (tre. VI. is- tanbul 1956, s. 53-58; Mehmed Tevarihu 's-selatini'l-Osmaniyye: Milli Tarihi- mize Dair Eski Bir Vesika (tre. Mükrimin Halil. TTEM içinde). sy. 14 340). s. 93; Tarih (Giese). s. 72-75; Çelebi, Behce- tü 't-tevarii), Nuruosmaniye Ktp ., nr. 3059, vr. 164' vd.; Enver!, s. 91 vd .; Oruç b. Adil, revarih-i Al-i Osman, s. 37-41; Ci- hannüma (Unat). I, 419; ll , 429-431, 484-507; Hoca Sacteddin, Tacü't-tevarih, istanbul 1279, I, 257-258 , 266-267; Camiü'd-dü- vel: Tarihi, 1299-1481 (haz. Ahmet rakça). istanbul 1995, s. 160; Nedim Filipovic, Princ Musa i Bedreddin, Sarajevo 1971; C. lmber. The Ottoman Empire: 1300-1 481, istan- bul 1990, s. 67-73; a.mlf., "Musa EP MOSA b. EBÜ'I-AFiYE (ing.), VII, 644-645; M. Balivet. Bedreddin: Tasavvuf ve isyan (tre. Ela Günteki n). istanbul 2000, s. 68-71; Fikri "Musa Çelebi'- nin Yeni Tip Bir Akçesi", Arkeoloji ve Sanat, XXI/93, istanbul 999, s. 43-44; Necdet Öztürk, "Çelebi Mehmed'e Saltanat Yolunu Açan Olay: Çamurlu-ova Türk Kültürü incelemele- ri Dergisi, sy. 1, istanbul 2000, s. 51-66; M. C. "Musa Çelebi", VIII, 661-666; Halil "Mehemmed !" , EP VI , 974-975; Fahamettin "Fetret Devri", XII, 480-482. IJ!I!I!J MÜSA h. EBÜ'I-AFiYE ( u! IS"',_, ) MO.sa b. Ebi'I-Afiye b. Ebi Basil b. Ebi 'd-Dahhak el-Miknasi (ö. 326/938) ve Endülüs Emevileri'nin L Fas yapan Miknase emiri. _j Berberl Miknase kabilesinin Aksa'da Taza, TesCil. Melviye ve Meme (Me- lilla) lll. (X. Mesale b. Habbüs ve MO- sa b. Ebü'I-Afiye yönetiliyordu. Fas idrisi bu iki lider 297'de (909) (Tunus) kurulan tabi oldu. Ha- life Ubeydullah el-Mehdi Ta- hert ve Evsat getirilen Mesale b. Habbüs büyük bir ordunun ba- Fas üzerine gönderildi. ede- rek vergiye idrisi Emlri IV. Yah- ya'ya Fas Mesale, bölgeden ele yer- lerin idaresini fetihlerinde kendisine yar- bulunan TesCil ve Taza Emlri Ebü'I-Afiye'ye verdi 7- bütünüyle hakimiyeti almak isteyen Musa, IV. bu- na engel olarak görüyordu. Mesale'nin böl- geye ikinci (309/921-22) Fas'taki idrisi yönetimine son verilmesini ve Yah- (Lucai) sürgün edilmesini Mesale, Ier'e Heyhan el-Kuta- mi'yi tayin etti. Musa, Mesale'nin ye dönmesinden üç ay kadar sonra idrisi ailesinden Hasan b. Muhammed el-Hac- bir isyanla Fas'ta yönetimi ele ge- çirmesi üzerine ( 3 0/9 2 2) arzusuna maktayeni bir engelle Haccam'a yeniidiyse de mücadeleyi ve iki gücünü yeniden Bu arada Magrave kabilesiyle bir öl- dürülen Mesale'nin kontrolünden kurtul- olarak tekrar ve onu yenip Fas'a çekilmek zorunda 217
2

MOSA b. EBÜ'I-AFiYE li Bedreddin: Tasavvuf ve isyan Tip ... · MOSA b. EBÜ'I-AFiYE bıraktı. Haccam'ın vekili kendisine ihanet edip tutuklayınca onun davetiyle şehre gi rerek

Dec 27, 2019

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: MOSA b. EBÜ'I-AFiYE li Bedreddin: Tasavvuf ve isyan Tip ... · MOSA b. EBÜ'I-AFiYE bıraktı. Haccam'ın vekili kendisine ihanet edip tutuklayınca onun davetiyle şehre gi rerek

Çelebi adına para bastı rı! dı ( 8 ı 3 tari h li pa­rası mevcuttur). Emir Kör Şah Melik'i ve­zir, Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin'i kazasker, Mihaloğlu Mehmed Bey'i bey­lerbeyi tayin etti. Venedik Cumhuriyeti ile çevredeki diğer prensliklerle anlaşmalar yaptı. Bu arada Emir Süleyman'ın öldü­rülmesinin ardından Sırp despotu, MOsir­nın hakim olduğu topraklara asker gön­derip yağmalamada bulunmuş, Bizans im­paratoru da rehin tuttukları Süleyman Çe­lebi'nin oğlu Orhan'ı mücadeleye katılma­sı için serbest bırakmıştı. Bu durum kar­şısında Musa Çelebi, Sırp Despotu Step­han Lazareviç üzerine yürüyerek ona ait birçok kaleyi ele geçirdi. Daha sonra 1411 sonbaharında ansızın istanbul önlerine gelip şehri kuşattı, fakat bundan bir so­nuç alamadı. Bunda, yanında bulunan va­salı George Brankovic'in Bizans imparato­runa katılması ve Rumeli beylerinden ba­zılarının (Mihaloğlu ve Çandarlı İbrahim gibi) Çelebi Mehmed'in yanına kaçmaları önemli rol oynadı. Ayrıca Bizans donanma­sı da Yassıada yakınlarında Osmanlı tilo­sunu bozguna uğratmıştı.

Musa'nın geri çekilmesi üzerine Bizans imparatoruyla aniaşan Çelebi Mehmed Ru­meli'ye geçti. Çatalca civarında bulunan İnceğiz'deki ilk karşılaşmadaMusa Çelebi başarılı oldu (8ı5/ı4ı2 baharı). Fakatsa­vaşın ardından kendisine bağlı olan beyle­rin bazıları Paşa Yiğit ve Mihaloğlu dahil Stephan Lazareviç'in yanına kaçtı. Bunlar Sırp güçleriyle Musa'nın idaresindeki yer­leri yağmaladı. Aynı yılın sonbaharında Çe­lebi Mehmed, Musa'ya karşı ll. Manuel'in yardımıyla yeniden bağazı geçtiyse de kö­tü hava şartları ve taşan nehirlerin yolları kesmesi yüzünden geri döndü. Musa, Ru­meli'de Sırp despotuna karşı harekete ge­çerek otoritesini tesis etmeye çalıştı. Saf­ya'dan yola çıkıp ( ı4 ı 3 yılı başı) Novober­da'yı kuşattı. Sırbistan'daki pek çok şehir ve kaleyi ele geçirdi. Oradan Arnavutluk'a geçti. Ardından Selanik'teki Orhan'ın üze­rine yürüdü. Buradaki bazı yerleri yağ-

MOsa eelebi'nin yağlı boya bir portresi (Bayerische

Staatgemal Desammlungen Alt e Pinakothek -

Münih,

nr. 2238)

malayıp Edirne'ye geldi. Sırp despotu, Mu­sa'nın faaliyetleri karşısında Çelebi Meh­med'e elçi gönderdi. Kendisinin Sırp, Ma­car ve Bosna güçleriyle Musa'ya karşı yü­rüyeceğini, onun da doğudan harekete geçmesini istedi. Mehmed Çelebi 1413 yılı yazma doğru Rumeli'ye geçti. Paşa Yi­ğit, Evrenos, Barak ve Sinan beyler ona katıldı. Yanındaki beylerin kendisinden ay­rıldığını gören Musa Çelebi önce Zağra'ya, oradan Filibe civarındaki Değirmendere'­ye çekilmek zorunda kaldı. Çamurluova mevkiine geldiği sırada beraberinde az sayıda yeniçeri kalmıştı. Burada kardeşi­ne karşı son mücadelesini verdi; ancak başarılı olamadı ve yaralı vaziyette Ef­lak'a kaçmak isterken Mehmed Çelebi'­nin adamları tarafından yakalanarak bağ­duruldu (5 Reblülahir 8ı6 1 5 Temmuz ı4ı3). Naaşı Bursa'ya getirilip babasının türbesine defnedildi.

Şeyh Bedreddin menakıbnamesine gö­re Musa Çelebi adalet ve hoşgörü ile hü­küm süren bir sultandır. Musa Çelebi'nin etrafına toplanan zümreler göz önüne alın­dığında onun Rumeli uç beylerinin savaş­çılarına ve yerleşik İslami kalıpların dışın­da dini anlayışa sahip gruplara dayandığı anlaşılır. Dukas'ın şehzadenin taraftarla­rının Tuna boyundaki Türkler olduğunu be­lirtmesi ilginçtir. Şeyh Bedreddin ile olan münasebeti dini ideolojisinin mahiyetini de ortaya koyar. Menakıbnamedeki kayıt­lar ikisi arasındaki bağa dair bazı önemli bilgiler sağlar. Buna göre şeyhle sultan arasında müridlik söz konusudur. Musa'­nın onu kazasker yapması müridinin şey­he karşı duyduğu manevi bağlılığa dayan­dırılır. Aslında Musa Çelebi'nin bir bakıma Rumeli'deki taraftarlarını bu manevi güç sayesinde yanında tutma eğilimi içinde olduğu söylenebilir. Menakıbnamede onun iktidardan düşürülüp kardeşi tarafından öldürülmesi "takdir-i kaza" şeklinde yorum­Ianır.

BİBLİYOGRAFYA :

Dukas, Bizans Tarihi (tre. VI. Mirmiroğlu). is­tanbul 1956, s. 53-58; Karamanı Mehmed Paşa. Tevarihu 's-selatini'l-Osmaniyye: Milli Tarihi­mize Dair Eski Bir Vesika (tre. Mükrimin Halil. TTEM içinde). sy. 14 (ı 340). s. 93; Aşıkpaşazacte, Tarih (Giese). s. 72-75; Şükrullah Çelebi, Behce­tü 't- tevarii), Nuruosmaniye Ktp., nr. 3059, vr. 164' vd.; Enver!, Düsteırname, s. 91 vd.; Oruç b. Adil, revarih-i Al-i Osman, s. 37-41; Neşrl, Ci­hannüma (Unat). I, 419; ll, 429-431, 484-507; Hoca Sacteddin, Tacü't-tevarih , istanbul 1279, I, 257-258, 266-267; Müneccimbaşı. Camiü'd-dü­vel: Osmanlı Tarihi, 1299-1481 (haz. Ahmet Ağı­rakça). istanbul 1995, s. 160; Nedim Filipovic, Princ Musa i s~h Bedreddin, Sarajevo 1971; C. lmber. The Ottoman Empire: 1300-1 481, istan­bul 1990, s. 67-73; a.mlf., "Musa ceıebi", EP

MOSA b. EBÜ'I-AFiYE

(ing.), VII, 644-645; M. Balivet. Şeyh Bedreddin: Tasavvuf ve isyan (tre. Ela Günteki n). istanbul 2000, s. 68-71; Fikri Akdoğanlar. "Musa Çelebi'­nin Yeni Tip Bir Akçesi", Arkeoloji ve Sanat, XXI/93, istanbul ı 999, s. 43-44; Necdet Öztürk, "Çelebi Mehmed'e Saltanat Yolunu Açan Olay: Çamurlu-ova Savaşı", Türk Kültürü incelemele­ri Dergisi, sy. 1, istanbul 2000, s. 51-66; M. C. Şehabeddin Tekindağ. "Musa Çelebi", İA, VIII, 661-666; Halil inaleık. "Mehemmed !" , EP (İng.), VI , 974-975; Fahamettin Başar. "Fetret Devri", DİA, XII, 480-482. G;ı

IJ!I!I!J FAHAMETIİN BAŞAR

MÜSA h. EBÜ'I-AFiYE ( ~W115.1 u! IS"',_, )

MO.sa b. Ebi'I-Afiye b. Ebi Basil b. Ebi 'd-Dahhak el-Miknasi

(ö. 326/938)

Fatımiler'in ve Endülüs Emevileri'nin L Fas valiliğini yapan Miknase emiri. _j

Berberl Miknase kabilesinin Mağrib-i

Aksa'da Taza, TesCil. Melviye ve Meme (Me­lilla) şehirleri civarında yaşayan kolları, lll. yüzyılın sonlarında (X. yüzyılın başları) Mesale b. Habbüs ve amcasının oğlu MO­sa b. Ebü'I-Afiye tarafından yönetiliyordu. Fas idrisi hükümdarlarıyla anlaşmazlığa düşen bu iki lider 297'de (909) İfrlkıye'de (Tunus) kurulan Fatımüer'e tabi oldu. Ha­life Ubeydullah el-Mehdi tarafından Ta­hert ve Mağrib-i Evsat valiliğine getirilen Mesale b. Habbüs büyük bir ordunun ba­şında Fas üzerine gönderildi. Mağlüp ede­rek vergiye bağladığı idrisi Emlri IV. Yah­ya'ya yalnız Fas şehrini bırakan Mesale, bölgeden ayrılırken ele geçirdiği diğer yer­lerin idaresini fetihlerinde kendisine yar­dımda bulunan TesCil ve Taza Emlri İbn Ebü'I-Afiye'ye verdi (305/9ı 7- ı8).

Mağrib-i Aksa'yı bütünüyle hakimiyeti altına almak isteyen Musa, IV. Yahya'yı bu­na engel olarak görüyordu. Mesale'nin böl­geye ikinci gelişinde (309/921-22) Fas'taki idrisi yönetimine son verilmesini ve Yah­ya'nın Aıkay'a (Lucai) sürgün edilmesini sağladı. Mesale, Fas'ı doğrudan Fatımi­

Ier'e bağlayıp valiliğine Heyhan el-Kuta­mi'yi tayin etti. Musa, Mesale'nin İfrlkıye'­ye dönmesinden üç ay kadar sonra idrisi ailesinden Hasan b. Muhammed el-Hac­cam'ın bir isyanla Fas'ta yönetimi ele ge­çirmesi üzerine ( 3 ı 0/9 2 2) arzusuna ulaş­maktayeni bir engelle karşılaştı. Haccam'a yeniidiyse de mücadeleyi bırakmadı ve iki yılda gücünü yeniden topladı. Bu arada Magrave kabilesiyle girdiği bir savaşta öl­dürülen Mesale'nin kontrolünden kurtul­muş olarak tekrar Haccam'ın karşısına çık­tı ve onu yenip Fas'a çekilmek zorunda

217

Page 2: MOSA b. EBÜ'I-AFiYE li Bedreddin: Tasavvuf ve isyan Tip ... · MOSA b. EBÜ'I-AFiYE bıraktı. Haccam'ın vekili kendisine ihanet edip tutuklayınca onun davetiyle şehre gi rerek

MOSA b. EBÜ'I-AFiYE

bıraktı. Haccam'ın vekili kendisine ihanet edip tutuklayınca onun davetiyle şehre gi­rerek Fatımiler adına yönetimi eline aldı ( 31 3/9 2 5); daha sonra da üç yıl içinde Şa­le ve Aslla başta olmak üzere İdrisiler'e ait merkezlerin büyük kısmını zaptetti. 31 T­de (929) mücadeleyi sürdüren idrisi kuv­vetlerini Rif dağındaki Hacerünnesr Kale­si'nde kıstıran Musa, kuşatma altına aldı­ğı kaleyi fethedemeyince bir miktar asker bırakarak oradan ayrıldı. Bu sırada, üç yıl önce Kuzey Afrika'daki Fatımi yayılmasına karşı harekete geçip 314'te (926) Tanca ve Melile'yi ele geçiren Endülüs Emevi Hü­kümdarı lll. Abdurrahman, Şii Fatımller'e

bir tepki olarak halife ve emirü'l-mü'mi­nin unvanını aldı ve Kuzey Afrika'nın ma­halil emirlerini kendisine itaate çağırdı. İlk önce de Zenate kabilelerinin yaşadığı böl­gede Musa'dan daha etkili durumda bu­lunan Magrave Emiri Muhammed b. Ha­zer onun hakimiyetini tanıdı. Musa, lll. Abdurrahman'ın bölgede daha güçlü du­ruma geldiğini görerek aynı yıl içinde Fa­tımiler'den ayrılıp elinde tuttuğuMağrib-i Aksa'nın kuzeyinde ve Mağrib-i Evsat'ın geniş bir alanında hutbeyi onun adına okuttu (317/929) .

318 (930) yılında oğlu Medyen'i Mağrib-i Aksa valiliğine tayin ettikten sonra Alen­kGr üzerine giderek Beni Salih Emirliği'ni ortadan kaldıran Musa, Endülüs Emevile­ri'ne sadakatini göstermek amacıyla Fatı­mller'e bağlı kalmayı sürdüren idrisi emir­lerine karşı seferler düzenledi. Önce Tilim­san Emiri Hasan b. Ebü'l-Ayş'ı oradan çı­kardı ve sığındığı ArşgGI adasının fethi için lll. Abdurrahman'dan yardım istedi; ancak Endülüs'ten gönderilen gemilerle birlikte gerçekleştirdiği kuşatmadan bir sonuç alamayıp geri döndü (319/931 ). Bu sırada Sebte (Ceut.a) emiri, lll. Abdurrah­man'a itaat ettiğini açıkladı. Sebte'ye ye­ni bir vali tayin eden lll. Abdurrahman ora­da kuwetli bir deniz üssü kurulması için emir verdi. Bölgedeki hakimiyetini tehdit eden bu gelişmeler üzerine Fatımi Halife­si Ubeydullah el-Mehdi, Musa'ya karşı Mik­nase emirlerinden Tahert Valisi Humeyd b. Yesal kumandasında bir ordu gönder­di, ağır bir hezimete uğrayan Musa, Te­sül'a çekilmek zorunda kaldı. Savaşın ar­dından Fas'a yönelen Humeyd, Musa'nın oğlu Medyen'in korkudan terkettiği şeh­ri ele geçirdi ve yeni bir vali tayin ettikten sonra İfrikıye'ye döndü. Bu arada, üç yıl­dan beri Hacerünnesr Kalesi'nde kuşatma altında tutulan idrisiler de cesaretlenerek Musa'nın bıraktığı kuwetleri püskürtüp bölgeye gelen Fatımi birliklerine katıldılar ve onların desteğiyle Fas şehri hariç ata-

218

!arına ait toprakların büyük bir bölümünü geri aldılar.

322'de (934) Ubeydullah el-Mehdl'nin vefatı üzerine Fatımi valisini öldürüp Fas'a hakim olan Ahmed b. Bekir el-Cüzami ta­rafından çağırılan Musa bölgeyi tekrar En­dülüs Erneviieri adına yönetmeye başladı. Ancak ertesi yıl yeni halife Kaim- Biemril­lah'ın gönderdiği ve idrisi emirlerinin de desteklediği MeysGr kumandasındaki Fa­tım! ordusuyla savaşı göze alamayıp Al­kay Kalesi'ne sığındı; sonra da sahraya kaç­mak zorunda kaldı. Bu mağlübiyet Musa'­nın hakimiyetine ağır bir darbe vurduysa da İbn Haldün onun MeysGr'un İfrikıye'ye dönmesinin ardından 325 (937) yılında

Tilimsan'ı aldığını ve Mağrib-i Aksa'da gü­cünü tekrar arttırdığını söyler (el-'İber, VI, 178). Ancak Musa'nın elinde bundan sonra sadece Akersif (Garsif) ve AlenkGr şehirle­rinin kaldığı rivayetleri de vardır (İbn Eb O Zer', s. 86). Musa Şewal 326'da (Ağustos 938) vefat etti, 328 (940) veya 341 'de (952-53) öldüğü de rivayet edilir. Musa'­nın hanedam Yusuf b. Taşfin tarafından ortadan kaldırılıncaya kadar (445/1054)

devam etmiştir (a.g.e., a.y.).

BİBLİYOGRAFYA :

ibn Hayyan, el-Muktebes fi Uirfi)i 'l-Endelüs V (nşr. P. Chalmeta Gendr6n- F. Corriente) , Madrid 1979, s. 114-119, 257, 261, 290-298, 312-313, 371-374, 413-417; Bekri, el-Mesalik, ll, 748, 773, 808-812, 828; ibn izar1. el-Beyanü 'l­mugrib, ı, 199-202, 204-205, 212-214; ibn EbQ Zer', el-Enfsü'l-mutrib (n şr. C. ). Tornberg). Ra­bat 1973, s. 83-87; ibnü'I-Hatib, A'malü'l-a'lam (nşr. Ahmed Mu h tar el-Abbadi- M. ibrahim ei­Kettani). Darülbeyza 1964, s. 216-217 ; ibn Hal­dün, el-'iber, IV, 39-40; VI, 134-137, 178; idris imadüddin, Ttirli)u'l-i)ulefa'i'l-Fatımiyyfn bi'l­Magrib: el-Kısmü'l-i)tiş min kitabi 'Uyüni'l­ai)bar (nşr. Muhammed el-Ya'liM), Beyrut 1985, s. 232, 263; Selavi. ei-lstikşa, ı, 182-191; Seyyid Abdülaziz Salim, el-Magribü 'l-kebfr, Beyrut 1981, ll , 611-618; Hasan ibrahim, İslam Tarihi, IV, 71-73; J . D. Latham, "MUsa b. Abi ' 1-'Afıya" , EJZ (ing.), VII, 641-642. f:il

~J İBIWiİM HAREKAT

L

L

MÜSA el-HADI

(bk. HADI-İLELHAK).

MÜSA İZNİKI (ö. 838/1434-35 [?])

Osmanlı alimi.

_j

ı

_j

Künyesi Ebü'l-Fazl, babasının adı Hacı Hüseyin, dedesinin adı lsa'dır. Eserlerin­deki İznik! nisbesinden ve ilişkide bulun­duğu alimlerle devlet adamlarından hare-

ketle İznik'te doğduğu, eğitimini burada tamamladığı ve ilmi faaliyetlerini Bursa çevresinde yürüttüğü söylenebilir. Rumi ve SGfi nisbeleriyle de anılmıştır. Araların­da Çandarlı İbrahim Paşazade Mehmed, Timurtaş Paşazade Umur Bey ve Emir Sul­tan'ın yer aldığı bazı devlet adamlarından ilgi görmüştür. Musa İznik!' nin vefat tari­hi kaynaklarda 833 (1430), 838 olarak ve 850 civarı (1446) şeklinde verilmektedir. Enfesü'l-cevdlıir adlı eserinin müellif hat­tı sayılan nüshasında kitabın 838 (1434-35) yılında telif edildiğine dair bilgi dikkate alındığında ölüm tarihinin en erken 838 (1434-35) olabileceği anlaşılır (Özdemir, s. ı 2, 21). Kabri İznik'te bulunmakla birlik­te yeri bilinmemektedir . . Musa İznik!' nin eserleri kendisinin tasavvufi bir kişiliğe sa­hip olduğunu göstermektedir. Onun Türk­çe'nin bir ilim dili olması için çalışanlar ara­sında önemli bir yeri vardır.

Eserleri. A) Telif Eserleri. 1. Münebbi­hü'r-rakıdin. Tasawufve ahlaka dair olan eser sade bir Türkçe ile yazılmış olup Ta­rama Sözlüğü için taranan eserler ara­sında yer almış ve Türk Dil Kurumu'nun 70. kuruluş yıl dönümü anısına Paşa Yavu­zarslan 'ın tahkikiyle neşredilmiştir (1-11 , Ankara 2002). 2. Kitabü'l-Mi'rac. Süley­maniye Kütüphanesi'nde nüshaları olan bu Arapça eser (Denizli, nr. 316/2; Yazma Ba­ğışlar, nr. 1277/3 ) Hikmet Özdemir tara­fından Mi'raç adıyla Türkçe'ye çevrilmiş­tir (İstanbul 1984)

B) Tercümeleri. 1. Terceme-i Tefsir-i Ebü'l-Leys. Ebü'l-Leys es-Semerkandi'­nin Tefsirü'l-Kur'ani'l-Kerim adlı eseri­nin tercümesidir. İzniki'nin böyle bir ter­cümesinin olduğu kabul edilmekteyse de kütüphanelerde ona nisbetle yer alan nüs­haların (bu nüshalar için bk. Özdemir, s. 75-97) hemen tamamının Ahmed-i Dal'­ye ait olduğu ileri sürülmüştür (Ertaylan, s. 146; Demir, s. 477). Diğer taraftan bazı nüshaları inceleyerek Terceme-i Tefsir-i Ebü'l-Leys ile Enfesü'l-cevahir'in aynı eser olduğunu söyleyen müellifler de var­dır (Hüsnü, lll [ 19351. s. 180 vd). Musa iz­niki'ye nisbetle Ebü'l~Leys es-Semerkan­di Telsirinin Tercümesi adıyla tıpkıbasım olarakyayımlanan nüshanın da (l-ll, istan­bul 1983) ona aidiyeti şüphelidir. Mehmet Karadeniz bu eseri sadeleştirerek Tefsi­rü'l-Kur'an ismiyle neşretmiştir (1-VI, is­tanbul ı 993). 2. Enfesü'l-cevahir. Ali b. Muhammed el-Hazin'in Lübdbü't-te'vil fi me'ani't-tenzil adlı tefsirinin tercüme­sidir. Hikmet Özdemir' e göre Enfesü'l-ce­vahir, Ebü'l-Leys es-Semerkandi ile Ha-