Top Banner
www.gazetekuzey.com Fiyatı: 50 kr Günlük Tarafsız Siyasi Gazete Yıl: 1 Tel: 0452 407 10 11 Tarih 09 Ağustos 2012 Perşembe Sayı: 154 HİZMETİ KÖYE DEĞİL EVE GÖTÜRÜYORUZ ÖZEL HABER Muhsin YILMAZ O rdu İl Özel İdare Ge- nel Sekreteri Selami Aydın köy yollarının asfalt olmasında iç bölgele- re çok geride kaldıklarını be- lirterek, “Bizim bölgede köyle- re hizmet götürme yok evlere hizmet götürme var” dedi. Ordu ilinin büyükşehir olması konusunda Fatsalı muhtarla- ra hitaben bir konuşma yapan Ordu İl Özel İdare Genel Sek- reteri Selami Aydın Ordu’nun coğrafi özelliği külfetleri be- raberinde getirdiğini belirte- rek, “Şu anda bölgemizde bulunan bizim özelliklerimi- ze aynı hususiyetlere sahip olan Trabzon vilayeti büyük- şehir olmayı neden ısrarla is- tediği konusunda bunu ka- famızda net canlanması için rakamlardan bahsetmek is- tiyorum.Ordu 6 bin kilomet- re kare alan. 11 bin kilomet- re sadece köy ağı olan alan. Bu alana göre İstanbul’a ka- dar 6 defa gidip geliyorsunuz. Türkiye’de en fazla yol ağı olan vilayetiz. 480 köyümüz, 53 belde, 18 ilçe, 73 beledi- yemiz var. Ordu İl Özel İdare Genel Sekreteri Se- lami Aydın Fatsalı muhtarlara hitaben yaptığı konuşmada, Ordu’nun büyükşe- hir olduğunda gelen ödeneklerin çok faz- la artacağını, dolayısıyla hizmetin de ar - tacağını söyledi. Z aman zaman köyün ileri gelenleri- nin sponsorluğunda yapılan İftar ye- meğinin dün akşamki sponsoru Hel- vacıoğlu ailesi olurken İftara Ak Parti Ordu Milletvekilleri İhsan Şener ve Mustafa Ha- marat katıldı. Yaklaşık 400 kişinin katıldığı iftar ye- meğine Ordu Milletvekillerinin yanı sıra Kumru Kaymakamı Ahmet Özkan, Kum- ru Belediye Başkanı Ticabi Civelek, Yuka- rı Damlalı Belediye Başkanı Nevzat Kava- soğlu, Ak parti Kumru İlçe Başkanı Yusuf Yalçuva’nın yanı sıra bazı idare amirleri katıldı. KÖYDE İKİ VEKİLLİ İFTAR Kumru’ya bağlı Şenyurt Köyü beş yıldan bu yana süren geleneği devam ettirerek Bütün köylü ve misafirleri özel yapılmış çadırda ağırlayarak Ramazan coşkusunu hep beraber yaşıyorlar. / Mustafa DALGACI Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi son yılların en kurak yaz mevsimi- nin yaşandığı Ordu'da fındık ha- sadının başlamasıyla da Ordu so- kaklarında in cin top oynuyor. ORDU SOKAKLARI BOŞ KALDI Fındık sezonu başlamasıyla bir - likte Ordu sokakları boş kaldı. B ilindiği gibi Tarım İl Mü- dürlüğü tarafından Karadeniz’in en önem- li tarım ürünlerinden biri olan fındığın, naylon çuvala değil jüt çuvala konulması gerekti- ği vurgulanmış, fındığın naylon çuvala konulmasının fındığın çürümesine yol açtığını belir- tilmişti. Ancak bu önerilerin pek dik- kate alınmadığı fındığını yine naylon çuvallara dolduran üre- ticinin bu görüntülerinden bel- li oluyor. Fındığın naylon çuvallara konulmaması için yet- kililer yıllardır uyarılar yapıyor. FINDIK YANLIŞ ÇUVALDA Gölköy İlçesi Kara- göz Mahallesi'nde Kara Dere üzerine, Niyazi Çapa, tarafın- dan tam yüz yıl önce kurulan su değirme- nini oğlundan sonra torunu Muhammer Çapa çalıştırmaya devam ediyor. DEDE MİRASI DEĞİRMEN Ordu’da 100 yıllık su değirmeni babadan oğul- la kalarak, vatandaşların mısırlarını un haline getirmeye devam ediyor. Yılda iki kez toplanan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun dünkü toplantısında, eğitimle il- gili dikkat çeken kararlar alındı. Toplantının sonuçlarıyla ilgili açıklama Bilim, Sanayi ve Tek- noloji Bakanı Nihat Ergün'den geldi. ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ DEĞİŞECEK Ordu Üniversitesi ailesinin bü- yüyen gelişen nüfusunu yan- sıtan iftar yemeğinde masala- rı tek tek dolaşan Rektör Prof. Dr. YARILGAÇ yaptığı konuş- mada şu görüşlere yer verdi. “Her geçen yıl büyüyen üni- versitemizin tüm çalışanları- nı bir arada görmek hakikaten bizlere gurur veriyor. Ufukları- mızı arttırıyor. YARILGAÇ’TAN ORDU ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONELİNE İFTAR YEMEĞİ Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarlıgaç tara- fından Meslek Yüksekokulu Uygulama Restoranı’nda düzenlenen yemeğe; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nuri Yılmaz, Genel Sekreter Metin Karakuş ve daire baş- kanlarının yanı sıra idari personel katıldı. Fatsa eşraflarından merhum Hacı Cemil Bayındır’ın oğlu Hikmet Bayındır’ın kardeşi, İs- mail Bayındır’ın babası, Cemil ve Ali bayındır’ın amcaları Hacı İsmet Bayındır vefat etti. Bayın- dır Asri Mezarlıktaki aile kabris- tanlığında toprağa verildi. İsmet Bayındır vefat etti 630 AİLE SEVİNDİRİLDİ Ünye Ticaret ve Sanayi Odası (ÜTSO) bu Ramazan’da da muhtaç aileleri sevindirdi. Sayfa 4’te Sayfa 6’da Sayfa 6’da Sayfa 8’de Sayfa 9’da 8’de 7’de 3’te 4’te Sayfa 3’te Güneydoğu Asya’da bulunan Myanmar’ın Arakan bölgesin- de yaşayan Müslüman halka karşı, son dönemde iyice ar- tan şiddet hareketleri nede- niyle evsiz kalan ve yurtlarını terk eden binlerce insan; mül- teci durumuna düştü. FATSA YARDIMDA SINIR TANIMIYOR Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Arakan bölgesinde ya- şayan Müslümanlar için başlattığı yardım kampan- yasında Fatsa’da yaklaşık 28 bin lira toplandı.
10

MİRKUZEY 154

Mar 01, 2016

Download

Documents

KUZEY Gzt

MİRKUZEY 154. SAYISI
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: MİRKUZEY 154

www.gazetekuzey.com Fiyatı: 50 kr G ü n l ü k Ta r a f s ı z S i y a s i G a z e t e Yıl: 1 Tel: 0452 407 10 11

Tarih 09

Ağustos2012

PerşembeSayı: 154

HİZMETİ KÖYE DEĞİLEVE GÖTÜRÜYORUZ

ÖZELHABER

Muhsin YILMAZ

Ordu İl Özel İdare Ge-nel Sekreteri Selami Aydın köy yollarının

asfalt olmasında iç bölgele-re çok geride kaldıklarını be-lirterek, “Bizim bölgede köyle-re hizmet götürme yok evlere hizmet götürme var” dedi. Ordu ilinin büyükşehir olması konusunda Fatsalı muhtarla-ra hitaben bir konuşma yapan Ordu İl Özel İdare Genel Sek-reteri Selami Aydın Ordu’nun coğrafi özelliği külfetleri be-raberinde getirdiğini belirte-rek, “Şu anda bölgemizde

bulunan bizim özelliklerimi-ze aynı hususiyetlere sahip olan Trabzon vilayeti büyük-şehir olmayı neden ısrarla is-tediği konusunda bunu ka-famızda net canlanması için rakamlardan bahsetmek is-tiyorum.Ordu 6 bin kilomet-re kare alan. 11 bin kilomet-re sadece köy ağı olan alan. Bu alana göre İstanbul’a ka-dar 6 defa gidip geliyorsunuz. Türkiye’de en fazla yol ağı olan vilayetiz. 480 köyümüz, 53 belde, 18 ilçe, 73 beledi-yemiz var.

Ordu İl Özel İdare Genel Sekreteri Se-lami Aydın Fatsalı muhtarlara hitaben yaptığı konuşmada, Ordu’nun büyükşe-hir olduğunda gelen ödeneklerin çok faz-la artacağını, dolayısıyla hizmetin de ar-tacağını söyledi.

Zaman zaman köyün ileri gelenleri-nin sponsorluğunda yapılan İftar ye-meğinin dün akşamki sponsoru Hel-

vacıoğlu ailesi olurken İftara Ak Parti Ordu Milletvekilleri İhsan Şener ve Mustafa Ha-marat katıldı.

Yaklaşık 400 kişinin katıldığı iftar ye-meğine Ordu Milletvekillerinin yanı sıra Kumru Kaymakamı Ahmet Özkan, Kum-ru Belediye Başkanı Ticabi Civelek, Yuka-rı Damlalı Belediye Başkanı Nevzat Kava-soğlu, Ak parti Kumru İlçe Başkanı Yusuf Yalçuva’nın yanı sıra bazı idare amirleri katıldı.

KÖYDE İKİ VEKİLLİ İFTARKumru’ya bağlı Şenyurt Köyü beş yıldan bu yana süren geleneği devam ettirerek Bütün köylü ve misafirleri özel yapılmış çadırda ağırlayarak Ramazan coşkusunu hep beraber yaşıyorlar.

/ Mustafa DALGACI

Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi son yılların en kurak yaz mevsimi-nin yaşandığı Ordu'da fındık ha-sadının başlamasıyla da Ordu so-kaklarında in cin top oynuyor.

ORDU SOKAKLARI BOŞ KALDIFındık sezonu başlamasıyla bir-likte Ordu sokakları boş kaldı.

Bilindiği gibi Tarım İl Mü-dürlüğü tarafından Karadeniz’in en önem-

li tarım ürünlerinden biri olan fındığın, naylon çuvala değil jüt çuvala konulması gerekti-ği vurgulanmış, fındığın naylon çuvala konulmasının fındığın çürümesine yol açtığını belir-tilmişti.Ancak bu önerilerin pek dik-kate alınmadığı fındığını yine naylon çuvallara dolduran üre-ticinin bu görüntülerinden bel-li oluyor.

Fındığın naylon çuvallara konulmaması için yet-kililer yıllardır uyarılar yapıyor.

FINDIK YANLIŞ ÇUVALDA

Gölköy İlçesi Kara-göz Mahallesi'nde Kara Dere üzerine, Niyazi Çapa, tarafın-dan tam yüz yıl önce kurulan su değirme-nini oğlundan sonra torunu Muhammer Çapa çalıştırmaya devam ediyor.

DEDE MİRASI DEĞİRMENOrdu’da 100 yıllık su değirmeni babadan oğul-la kalarak, vatandaşların mısırlarını un haline getirmeye devam ediyor.

Yılda iki kez toplanan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun dünkü toplantısında, eğitimle il-gili dikkat çeken kararlar alındı. Toplantının sonuçlarıyla ilgili açıklama Bilim, Sanayi ve Tek-noloji Bakanı Nihat Ergün'den geldi.

ÜNİVERSİTEYEGİRİŞ DEĞİŞECEK

Ordu Üniversitesi ailesinin bü-yüyen gelişen nüfusunu yan-sıtan iftar yemeğinde masala-rı tek tek dolaşan Rektör Prof. Dr. YARILGAÇ yaptığı konuş-mada şu görüşlere yer verdi. “Her geçen yıl büyüyen üni-versitemizin tüm çalışanları-nı bir arada görmek hakikaten bizlere gurur veriyor. Ufukları-mızı arttırıyor.

YARILGAÇ’TAN ORDU ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONELİNE İFTAR YEMEĞİOrdu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarlıgaç tara-fından Meslek Yüksekokulu Uygulama Restoranı’nda düzenlenen yemeğe; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nuri Yılmaz, Genel Sekreter Metin Karakuş ve daire baş-kanlarının yanı sıra idari personel katıldı.

Fatsa eşraflarından merhum Hacı Cemil Bayındır’ın oğlu Hikmet Bayındır’ın kardeşi, İs-mail Bayındır’ın babası, Cemil ve Ali bayındır’ın amcaları Hacı İsmet Bayındır vefat etti. Bayın-dır Asri Mezarlıktaki aile kabris-tanlığında toprağa verildi.

İsmet Bayındır vefat etti

630 AİLE SEVİNDİRİLDİÜnye Ticaret ve Sanayi Odası (ÜTSO) bu Ramazan’da da muhtaç aileleri sevindirdi.

Sayfa 4’te

Sayfa 6’da

Sayfa 6’da

Sayfa 8’de

Sayfa 9’da

8’de

7’de

3’te

4’te

Sayfa 3’te

Güneydoğu Asya’da bulunan Myanmar’ın Arakan bölgesin-de yaşayan Müslüman halka karşı, son dönemde iyice ar-tan şiddet hareketleri nede-niyle evsiz kalan ve yurtlarını terk eden binlerce insan; mül-teci durumuna düştü.

FATSA YARDIMDA SINIR TANIMIYORDiyanet İşleri Başkanlığı’nın Arakan bölgesinde ya-şayan Müslümanlar için başlattığı yardım kampan-yasında Fatsa’da yaklaşık 28 bin lira toplandı.

Page 2: MİRKUZEY 154

2 09/08/2012 Perşembe

Boğa21Nisan-21Mayıs

İkizler22Mayıs-21Haziran

Yengeç22Haziran-23Temmuz

Aslan24Temmuz-23Ağustos

Başak24Ağustos-23Eylül

Terazi24Eylül-22Ekim

Akrep23Ekim-22Kasım

Yay23Kasım-22Aralık

Oğlak23Aralık-20Ocak

Kova21Ocak-18Şubat

Balık19Şubat-20Mart

Güneş’ten olumlu etkiler alıyorsunuz. Uzun yol-larda sizi bekleyen güçlü dostlarınızdan bekle-diğiniz haberleri alacaksınız. Yönetici gezege-ninizin konumu, bir takım işlerinizi çevrenizle kombinasyon bir şekilde halletmeniz gerektiğini söylüyor. Maddesel isteklerinizin önünüze çıka-cak olan fırsatlarla paralel ilerleyeceğini unut-mamalısınız.

Yoğun ilişkileri seviyorsunuz. Hedeflerinizde ve deneyimlerinizde güçlü konumlar arıyorsunuz. Kolay tatmin olmayan bir yapınız var. Bugün, içsel disiplininiz mükemmel bir şekilde seyre-diyor. Sadece kendinizin değil, çevrenizin so-runlarına da çözüm getiriyorsunuz. Dingin ve sabırlı yapınızı ortaya çıkaran, başarılı çalışma-lar içindesiniz. Finans konularında başarılı bir grafik çizeceksiniz.

Maddi konularda istekleriniz hiç bitmiyor. Bu-gün satın almayı düşündüğünüz şeylere bir sı-nır koymalı ve bütçenizi dengeleme konusunda dikkatli davranmalısınız. Ortak çalışma içinde bulunduğunuz kişilerin, yaratma gücünden olumlu etkilenebilirsiniz. Mesleki konularda ,is-tediğiniz her türlü şartları karşı tarafa kabul et-tireceksiniz. Kardeşlerle ilgili konular gündeme gelecektir.

Koç21Mart-20Nisan

İş yaşantınızda yaratıcılığınızı istediğiniz gibi kullanarak olayları yönlendirebiliyorsunuz. Çev-re ilişkilerine kapalı ve eleştirici davranacağınız bir gün Büyük ve kalıcı başarıları sevdiğiniz için, küçük olaylara tahammülünüz yok. Dizgin-leri elden bırakmayarak başarınızı artırabilirsi-niz. Özel arkadaş grubunuzla olumlu ortaklıklar söz konusu olacak.

Bulunduğunuz şartları gözden geçirmeden ka-rar almıyor olmanız, başarınızı daha da güç-lendiriyor. Duygusal yönlerinizi yaratıcılığınızla birleştireceksiniz. Kariyerinizle ilgili mesleki ça-lışmalarına hız kazandırmak isteseniz de, ge-rekli donanımı sağlamak için, üstlerinizden fikir almanız gerekiyor. Beklemek size zor geliyor.

Düşündüğünüz olayları çok fazla büyütebilir ve kafanızın daha karışmasına neden olabilirsiniz. Özellikle, duygusal ilişkilerinizde istemediğiniz saplantılarınızı denetim altında tutmalısınız. Yaptığınız çalışmalar, istediğiniz hedefe yaklaş-manızı sağlıyor. Özenli seçimleriniz sayesinde yaşam kalitenizi yüksek tutuyorsunuz.

Hafızanızı kullanmanız gereken konularla ilgi-li bazı oluşumlar gündeme gelebilir. Kardeşler ve kan bağı olduğunuz kişilerin güvenliği söz konusu olacaktır. Merkür’den olumlu etkiler alı-yorsunuz. Bugün, zihinsel aktivitenizin oldukça yüksek. Duygularınızı kolay ifade edemeyece-ğiniz bir gün içindesiniz. Bencillikle suçlansanız bile taviz vermemelisiniz.

Çevrenizde size karşı baskıcı tavırlar takınan kişiler ortaya çıkacak ve bunlarla mücadele et-mek zorunda kalacaksınız. Bugün başarılı olma konusunda güçlük çekmeyeceksiniz. Detaylar konusunda sizin farklı yaklaşımlarınız var. Ka-zançlar konusunda beklediğiniz gelişmelerde bazı gecikmeler var.. Güçlü kişileri seviyorsu-nuz.

Güneş’in karşıt eviniz. Aslan’da olması, karşı-lıklı ilişkilerinizde inatçı ve mantıklı yönlerinizi ortaya çıkaracak. Bugün rutin işlerinizde fazla detaycı davranacak ve çevrenizde değişim rüz-garları estireceksiniz. Kısa yollarla ilgili planları-nız için gerekli tüm detayları gözden geçirmeli ve atılımlarınızı doğru bir şekilde yapmalısınız.

Bilinçaltınız çok yoğun. Düşünce yumağı için-desiniz ve gizli planlarınızın mevcudiyeti , sizi başkalarına göre daha karizmatik ve ilginç yapı-yor. Güneş, para evinizi etkiliyor ve bugün har-camalar konusunda planlı ve programlı gitme-niz gerekiyor. Bugün yakınlarınızın size ihtiyacı olacak ve onlara yardım etmeye çalışacaksınız.

Bugün isteklerinizi karşı tarafa yansıtırken, doğru kararlar peşindesiniz ve sonradan sizi zor durumda bırakacak işler yapmak istemiyor-sunuz. Beklediğiniz haberlerde sürpriz gelişme-lere neden olacak olaylarla karşılaşacaksınız. Sezgilerinize her konuda güvenebilirsiniz Geni-tal organlarınızla ilgili problemlere dikkat edin.

Uzak yollarla ilgili kurduğunuz hayallerin ger-çekleşmesini istiyorsanız, bazı bilgi birikimle-rinizden yaralanabilirsiniz. Üstün yönleri olan kişilerden hoşlandığınız için, görüşlerinizi sa-dece size performans kazandıracak nitelikteki kişilerle paylaşmaktan yanasınız.. Yüksek bir yaşam standartı peşindesiniz.

Bugün Sizi Neler Bekliyor?

Fatsa Ticaret Borsası Yüzde 50 Randımanlı Kabuklu Fındık

Avrupa Para BirimiEURO

Amerika Para BirimiDOLAR

3,95 TLAlış:2,21

Satış: 2,22Alış: 1,78Satış: 1,79

24 Ayar Altın

148,65 TL

Çeyrek Altın İmsâk: 3:44Güneş: 5:25Öğle: 12:41İkindi: 16:31Akşam: 19:45Yatsı: 21:17

Ordu Hava DurumuOrdu

NamazVakitleri

Kuvvetli SağanakEn Düşük: 20En Yüksek: 29

Sizde Fotoğraflarınızı Gönderin Yayınlayalı[email protected]

FIKRA Tarihte BugünKarikatür09/08/1915 Birinci Anafartalar Zaferi.

09/08/1928 Arap alfabesi yerine Latin esasına da-yanan Türk alfabesi kabul edildi. Mustafa Kemal Paşa yeni harfler üzerine konuştu: “Bizim ahenk-tar, zengin lisanımız yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Asırlardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulundurarak, anlaşılmayan ve an-layamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak, bunu anlamak mecburiyetindeyiz. “.

09/08/1934 İstanbul’da halkın deniz hamamları ve plajlar dışında denize girmesi yasaklandı.

09/08/1951 Ücretli Hafta Tatili Kanunu çıktı. İşçiler resmi tatil günleriyle hafta tatilinde yarım yevmiye almaya başladılar.

09/08/1970 Cumhuriyet tarihinin 3. devalüasyonu yapıldı; 1 dolar 9 liradan 15 liraya çıkartıldı.

09/08/1974 12 Mart Muhtırası sonrası yurtdışına çıkan Mihri Belli Türkiye’ye dönerek teslim oldu; genel aftan yararlanan Belli serbest bırakıldı.

09/08/1992 25. Olimpiyat Oyunları Barcelona’da başladı.

09/08/1997 54 gazeteciler cemiyeti ve derneğinin oluşturduğu Gazeteciler Federasyonu 9 Ağustos 1997’de resmen kuruldu.

09/08/1997 Eski YÖK (Yüksek Öğrenim Kurulu) başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından dünya sağlığına son elli yılda en çok katkı yapan kişi seçildi.

92,45 TL

Eskiden otobüsler olmadığından karadeniz-li biri gemiyle istanbul'a gelmiş istanbul'da bir süre kalmış ve o zaman içindede piyasa-ya avrupadan eski püskü otobüsler gelmiş ve bu otobüslerden bir kısmı karadeniz hattında çalışıyormuş karadenizli memleketine döner-ken otobüsle ilk defa seyahat edecek binmiş otobüse koyulmuş yola izmit, adapazarı der-ken şoför normal viteslerle yol alırken gelmiş bolu rampasına başlamış takviye vites kul-lanmaya o sırada karadenizli hep şoförü ta-kip ediyormuş rampada şoför vites küçültüp vites büyültüp devam ederken o sırada vites kolu şoförün elinde kalır ve şoför yolculara vi-tes kolunun koptuğunu biraz gecikeceklerini söylemiş o sırada karadenizli kalkmış ayağa;- ''İstanbul'dan beri seni takib edeyrum oynu-ya oynuya sonuna kopardin oni daaa''...

Ufff dişim kaşınıyor

ben namaza gidiyorumuşşşş benim

Ayşe teyzem

ben çok ünlüyümdür ha

bak yarın sabah gazetedesin

az işim var sonra ara

vay be şu insanların

derdine bak

Arkadaşlar herkes görev yerine

Page 3: MİRKUZEY 154

309/08/2012 Perşembe

İmtiyaz SahibiMir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti.

Adına Tüzel Kişi temsilcisiNiyazi Yeşiller

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüFahrettin Özyurt

Genel Yayın YönetmeniMuhsin Yılmaz

Sayfa EditörüMustafa Dalgacı

Muhabirler Taner Şen

Özkan YıldırımMustafa Kemal Poyraz

İşletme MüdürüNusret Yeşiller

Genel KoordinatörBetül Yeşiller

Haber MerkeziÖzlem Altan

GrafikerEmrah Çoşkun

Baskı OperatörüÇetin Ucuzova

ReklamAhmet Kaytaz

Oğuzhan Yılmaz

Hukuk DanışmanıAv. Doğan Pehlivan

Dizgi-GrafikYeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa

Yayın TürüYerel Süreli

DağıtımAlp Medya Ajans

Baskı TesisiMir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti.

Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa

AdresMKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU

Tel: 0452 407 10 11Faks: 0452 407 10 12

e-posta: [email protected]

Gazetemiz İHA Abonesidir.

Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder.Köşe yazarları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Tel: 0452 424 20 22

Anlayan Kitap & Kırtasiye

Mehmet ANLAYAN0536 855 70 18

[email protected]: M.K.P. Mah. A.Cevat Güvenkaya Cad. No:14/A

Dereüstü/FATSATel: 0452 424 20 22

Şarkiye Mahallesi Bar-baros Caddesi Fatma Hatun Sokağı gezerek,

burada devam eden doğalgaz çalışmaları ile ilgili Fındıkgaz yetkililerinden bilgi alan Be-lediye Başkanı Seyit Torun, doğalgaz çalışmalarının ar-dından bu caddenin sağlıklı bir yapıya kavuşturulacağını söyledi. Barbaros Caddesin-deki esnaflarla da sohbet eden Başkan Seyit Torun, “Mahalle muhtarları ve hal-kımızın beklentileri doğrultu-

sunda oluşturduğumuz 2012 çalışma programını aksatma-dan yerine getirmek istiyoruz. Bu doğrultuda kentin bir çok noktasında yol ve alt yapı ça-lışmalarımızı sürdürüyoruz. Ordu Belediyesi ekipleri, şeh-rin alt yapısını elden geçiriyor, bazı bölgelerde ise neredey-se tamamen değiştiriyor. Ça-lışma yapılan bölgelerde hal-kımızın gerek çalışanlarımıza gerekse bizlere gösterdiği an-layış ve tahammüle teşekkür ediyorum” dedi.

Şehrin Alt Yapısını Elden GeçiriyoruzBelediye Başkanı Seyit Torun Şarkiye Mahallesi’nde devam eden yol ve kaldı-rım çalışmalarını yerinde inceledi. İlk olarak ziyaret edilen Ünye

İlçe Özel İdare Müdürü Meh-met Aktiken, “İnşallah memle-

ket için hep beraber hayırlı işle-re vesile oluruz. Tabi ki kimsenin tek başına bir şeyler yapma şan-sı yok. Birlikten kuvvet doğar. Basınımızla, siz siyasi temsilci-lerimizle başta kaymakamımız olmak üzere inşallah iyi şeylere imza atacağız” diyerek, AK Parti İlçe Başkanına ve yönetim kuru-lu üyelerine ziyaretlerinden dola-yı teşekkür etti. Ünye İlçe Milli Eğitim Müdürü Musa Erdem de konuşmasında, “27 Temmuz Cuma günü göreve başladım ve bugün ikinci hafta-mız. Tabi ben Ünye’nin yaban-cısı değilim. 2004-2008 yılları

arasında Ünye Yeşilkent okulun-da okul müdürü olarak çalış-tım. Daha sonrada İl Milli Eğitim Şube Müdürü olarak çalıştım. Tabi ilde çalışırken de Ünye ile ilgili çeşitli konularla ilgilendik. Dolayısıyla Ünye benim yaban-cı olduğum bir ilçe değil. Gerek okul müdürleri gerekse misafir-lerimiz ağırlıklı olarak tanıdığı-mız bir çevre. Bu konuda avan-tajlı olduğumu ifade edebilirim. İnşallah el ele verip çok güzel çalışmalar içerisine gireceğiz. Sizler bize ne kadar destek ve-rirseniz, bizler o kadar hızlı yü-rürüz” dedi. AK Parti İlçe Başkanı Av. Ahmet Çamyar ise ilk olarak yapılan yol çalışmalarına değindi. Çamyar

AK PARTİ’DEN YENİ MÜDÜRLERE ZİYARETAK Parti Ünye İlçe Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, görevlerine yeni başlayan Ünye İlçe Özel İdare Müdürü Mehmet Aktiken ve Ünye İlçe Milli Eğitim Müdürü Musa Erdem’e ‘hayırlı olsun’ ziyaretinde bulundu.

konuşmasında, “Görev değişik-liği, kan değişikliği yeni bir ivme ve yeni bir hareketin başlangıcı-

dır aynı zamanda. Ben yeni mü-dürlerimize görevlerinde başarı-lar diliyorum” şeklinde konuştu.

Bilindiği gibi Tarım İl Mü-dürlüğü tarafından Karadeniz’in en önem-

li tarım ürünlerinden biri olan fındığın, naylon çuvala değil jüt çuvala konulması gerektiği vur-gulanmış, fındığın naylon çuva-la konulmasının fındığın çürü-mesine yol açtığını belirtilmişti.Ancak bu önerilerin pek dikka-te alınmadığı fındığını yine nay-lon çuvallara dolduran üreticinin bu görüntülerinden belli oluyor.Fındığın naylon çuvallara ko-nulmaması için yetkililer yıllar-dır uyarılar yapıyor. Fındıkların jüt çuvallara konulması gerekti-

ğini belirten yetkililerin bu uyarı-larını üreticiler dikkate almıyor.

10-15 yıl önce naylon çuval-la henüz tanışmayan üreticiler mecburen jüt çuval kullanırken, naylon çuvalların yaygınlaşma-sı ile birlikte jüt çuval kullanımı da azaldı.

Naylon çuvala konulan fındık-lar bu çuvallarda bekletildikten sonra fındıkta çürüklerin oluş-masına neden oluyor. Kurutma esnasında ise bir yağmur yağ-dığında üstüne naylon örtüler seriliyor.

Naylon örtünün direkt ola-rak fındığın üstüne serilmesi

Fındığın naylon çuvallara konulmaması için yetkililer yıllardır uyarılar yapıyor.

FINDIK YANLIŞ ÇUVALDA

ise fındıkta terleme yapıyor ve üründe çürük oluşmasına ne-den oluyor. Fındığın toplanması

yanında kurutma sırasındaki iş-lemlere çok dikkat edilmesi ge-rekiyor.

Meteorolojinin şiddetli ya-ğış uyarılarının ardın-dan sağanak yağmur

Ünye’de etkili oldu. Yaklaşık yarım saat devam eden yağ-murla birlikte Niksar Cadde-si, Pazaryeri ve Cumhuriyet Meydanı’nda oluşan su birikin-tileri işyerlerini sular altında bı-raktı. Yağan yağmur karşısın-da işyerlerini su baskınına karşı korumaya çalışan esnaflar, elle-rindeki fırça ve paspaslarla dük-

kanlara suların girmesini engel-lemeye çalıştılar. Her sağanak yağış sonrasın-da su baskınlarının yaşandığı caddelerde ciddi tedbir alınma-sını isteyen esnaflar, “Her yaz bu tür tehlikeyi birkaç kez yaşı-yoruz. Yetersiz alt yapı yüzün-den işyerlerimiz en az yılda bir kez sular altında kalıyor. Bele-diyenin su baskını tehlikesi olan caddelerde daha etkili çözüm üretmesini bekliyoruz” dediler.

ÜNYE’DE ŞİDDETLİ YAĞIŞ Ünye’de etkili olan sağanak yağmur, ev ve işyerlerini sular altında bıraktı. Dükkanları-nı su baskınına karşı korumaya çalışan esnaf bastıran yağmur karşısında çaresiz kaldı.

Gölköy İlçesi Karagöz Mahallesi'nde Kara Dere üzerine, Niyazi

Çapa, tarafından tam yüz yıl önce kurulan su değirmeni-ni oğlundan sonra torunu Mu-hammer Çapa çalıştırmaya devam ediyor. Değirmencili-ğin yok olmayacak bir meslek olduğunu belirten Muhammer Çaba, “Bu değirmen bizlere dedemizden yadigar kalmış-tır. Değirmeni anılarıyla birlik-te yaşatmaya çalışıyoruz. De-

dem babama, babamda bana bıraktı. Ben de bu değirme-ni çocuklarıma bırakacağım. Ben değirmenciliği yok olma-yacak meslek olarak görüyo-rum. Ordu’da çok fazla ça-lışan su değirmeni kalmadı. İnsanlar uzaklardan bile mısı-rını getiriyor. Değirmende fo-toğraf çektiriyor. Her şeyden önce bu değirmen bir tarihtir. 100 yıldır çalışıyor. Tarihimize ve kültürümüze sahip çıkma-lıyız” diye konuştu.

DEDE MİRASI DEĞİRMENOrdu’da 100 yıllık su değirmeni babadan oğul-la kalarak, vatandaşların mısırlarını un haline getirmeye devam ediyor.

Page 4: MİRKUZEY 154

4 09/08/2012 Perşembe

Günümüzde sahtekar ve kötü niyetli insan sayısı o kadar çoğaldı ki maalesef hızlarına yetişmenin mümkünü yok ama çok şükür ki Allah katın da kötü niyet cezasını iyi niyette mü-kafatını buluyor . işte sizin için seçtiğim ve sevdiğim bir hikaye ile bunun bir örneği ;

SEN DOĞRU OL,KEM BELASINI BULUR Dervişin biri eski İstanbul sokaklarında :“-Sen doğru ol kem belasını bulur. Sen doğru ol kem belası-

nı bulur.” Diye diye dolaşıyormuş.Padişahın biri tebdil-i kıyafet çarşıda gezerken dervişin söz-

lerini duymuş, ilgisini çekmiş ve dervişe :-Her gün sarayıma gel seninle muhabbet ederiz demiş.

Dervişimiz ertesi gün ……Sarayın kapısına gitmiş padişahın karşısına çıkarılmış soh-

bet muhabbet zaman geçmiş saraydan ayrılırken padişah der-vişin cebine bir altın konulmasını emretmiş.

Sarayın dışında dervişimizi takip eden sahte derviş kılıklı biri yanına yanaşmış ,

-Ya arkadaş, Padişah seni neden saraya davet etti? Derdi neymiş? Falan filan bir yığın sorgu suale tutmuş. Her gün bir altın aldığını da öğrenince. Onun yaptığı işi ben de yaparım-diye düşünmüş.

Sormuş,-Ya kardeş, hergün ben de seninle gelsem rahatsız olmaz-

sın değil mi? demiş belki Padişah bana da bir altın verir çoluk çocuğum nasiplenir.

İyi derviş:-Padişahım kabul ederse neden olmasın sende gelirsin ta-

bii demiş.Gel zaman git zaman padişah her muhabbet sonrası bir

ona bir öbürüne birer altın verdirir olmuş.Sahte derviş bir sabah gerçek dervişi çorba içmeye davet

etmiş. Garsona da gizlice arkadaşının çorbasına bol sarmısak koymasını tembihlemiş.

-Padişah’ımla muhabbet ederken kötü kokarım sözlerine sözüm ona çare de üretmiş.

-Ağzına mendil tutarsın kardeşim demiş. O gün aynen böy-le olmuş bizim derviş ağzını mendille örterek padişahla söyle-şisini sürdürmüş. Bu arada sahte derviş fırsat bulduğunda Pa-dişahın kulağına eğilip

-Efendim arkadaşım ağzını mendille neden kapatıyordu bi-liyor musunuz, ağzınız kokuyormuş o kokuyu duymamak için’ demiş.

Padişah çok sinirlenmiş çağırın o dervişi demiş. Gerçek dervişe sarayın fırıncısına verilmek üzere bir pusula vermiş ve -Al bunu fırıncıya götür demiş. Dervişin okuma yazması yok tabii tam kapıdan çıkıp fırıncıya gidecekken sahte derviş :

-İstersen ver o pusulayı ben götüreyim fırıncıya, belki Padi-şah ekmek lütfetmiştir çocuklara götürürüm senin ekmeğe ih-tiyacın mı olur?’ demiş.

Onunda okuması yok ,pusula böylece sahte dervişin elin-den fırıncıya ulaşmış. fırıncı kağıtta yazılan ‘bunu sana getire-ni kızgın fırına at’ emrini hemen yerine getirip sahte dervişi küt ,alev alev yanan kızgın fırına yollamış. Ertesi gün gerçek der-viş yine saraya gelmiş. Padişah şaşırmış:

- Hayrola sen dün fırıncıya gitmedin mi ?’diye sormuş. Der-viş de olanları birbir anlatmış. Padişah dervişin kulağına eğil-miş:-SEN DOĞRU OL, KEM BELASINI BULUR ‘demiş.GÜNAHLARA KEFARETTİR GÖNÜLDEKİ KEDERNİYETLER HALİS OLUNCA AMELLER OLMAZ HEDERBİRAZ DAHA SABREYLE NELER GÖRECEKSİN NELERMEVLAM İHMAL DEĞİL İMTİHAN EDER

Mehtap Danışı[email protected]

SEN DOĞRU OL, KEM BELASINI BULUR

Ordu'da fındık sezonu-nun başlamasıyla so-kaklar boş kaldı.

Türkiye'nin her yerinde ol-duğu gibi son yılların en ku-rak yaz mevsiminin yaşandı-ğı Ordu'da fındık hasadının başlamasıyla da Ordu so-

kaklarında in cin top oynu-yor. Aşırı sıcakların devam ettiği Ordu'da il dışından fındık ha-sadı için gelen gurbetçiler ve Ordu'da yaşayan çok sayı-da vatandaş fındık toplamak için köylere çekildi.

ORDU SOKAKLARI BOŞ KALDIFındık sezonu başlamasıyla bir-likte Ordu sokakları boş kaldı.

Hamarat, Ünye Kayma-kamı Mustafa Demir ve beraberindekilerle bir-

likte Kültür ve Turizm Bakanlı-ğı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce Ordu Va-liliği İl Özel Genel Sekreterliği tarafından Ünye Sokak Sağlık-laştırma Çevre Düzenleme ça-lışmaları kapsamında yürütü-len Kadılar Yokuşu restorasyon çalışmalarını inceledi.

Restorasyon sürecini değer-lendiren Hamarat, ‘’Ünye’miz geçmişi ve kültürü derin, tari-hi bir ilçemiz. Ünye’de bugü-ne kalan tarihi eserlere sahip çıkalım istiyoruz. Burası tari-hi bir sokak, Kadılar Yokuşu.

Hem tarihi evleriyle hem de ka-dılarıyla meşhur olan bu soka-ğımızda Sokak Sağlıklaştırma Çevre Düzenlemesi yapılıyor. Tarihi Ünye evler restore edile-rek tarihi dokusuna kavuşturu-luyor’’ dedi.

Tarihi Ünye evlerinin ilçeye kazandırılması için Ünyelilere çağrı yapan Hamarat, şunları kaydetti:

‘’Ünye evlerinde mülkiyet problemi çok, çok hisseli evler. Özel sektörü, şahısları, Ünye’yi seven iş adamlarını ‘Ünye’den bir ev alın, restore ettirin’ diye teşvik ediyoruz. Sahipleri yap-tırabiliyorsa, sahiplerini teşvik ediyoruz. Tarihi Ünye evleri ko-

ÜNYE’DEN BİR EV ALIN, RESTORE ETTİRİNAk Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hama-rat, ‘’Tarihi Ünye evleri korunarak Ünye’nin kültür varlığına kazandırılmalı’’ dedi.

runarak Ünye’nin kültür varlı-ğına kazandırılmalı. Ünye’nin sevenleri olarak elimizdeki bu

tarihi değerlere sahip çıkıp, kültürümüze ve turizme bir kat-kıda bulunmuş oluruz.’’

Zaman zaman köyün ile-ri gelenlerinin sponsor-luğunda yapılan İftar ye-

meğinin dün akşamki sponsoru Helvacıoğlu ailesi olurken İftara Ak Parti Ordu Milletvekilleri İh-san Şener ve Mustafa Hamarat katıldı.

Yaklaşık 400 kişinin katıldığı iftar yemeğine Ordu Milletvekil-lerinin yanı sıra Kumru Kayma-kamı Ahmet Özkan, Kumru Be-lediye Başkanı Ticabi Civelek, Yukarı Damlalı Belediye Baş-kanı Nevzat Kavasoğlu, Ak par-ti Kumru İlçe Başkanı Yusuf Yalçuva’nın yanı sıra bazı idare amirleri katıldı.

Misafirler ile tek tek ilgilenen Helvacıoğlu ailesi İkramı da biz-zat kendi elleri ile yaparken Aile büyüğü Hüsamettin Helvacıoğ-lu “Köyümüzde yıllardır gelenek

hale gelen iftar çadırı köylüleri-miz ve tanıdığımız tüm arkadaş-larımızla beraber Ramazan ayı-nın coşkusunu yaşıyoruz. İnsan bir biri ile olunca o yemek bir o kadar daha güzelleşiyor. Ayrıca davetimizi kabul ederek bizleri kırmayan başta Milletvekillerimi-ze, Kumru Kaymakamımıza si-yasilerimize ve katılan her kese buradan teşekkür ediyorum” dedi.

Ak Parti Ordu Milletvekil-leri İhsan Şener ve Mustafa Hamarat’ta ilgi karşısında hay-retlerini gizleyemeyerek “Yıllar-dır sürdürülen bu gelenek çok güzel, Ramazan ayı bütünleşme ayı ve biz bunu burada bir kez daha gördük. Çadır ise özellikle özel yapılmış çok farklı bu günü düşünen ve tertipleyen herkese teşekkür ediyoruz’’ dedi.

KÖYDE İKİ VEKİLLİ İFTARKumru’ya bağlı Şenyurt Köyü beş yıl-dan bu yana süren geleneği devam et-tirerek Bütün köylü ve misafirleri özel yapılmış çadırda ağırlayarak Rama-zan coşkusunu hep beraber yaşıyorlar.

/ Mustafa DALGACI

Meclisin aldığı yetki bel-gesini kullanmadığı-nı söyleyen Bodancı,

“Mecliste yetki belgesi alındı, bu yetki belgesi Kandil’deki te-rör ocaklarına operasyonlar yapılması için verildi. Üstün-den 1 yılı aşmasına rağmen hiçbir eylem ve hareket yok. Biz Sayın Bakanımızın açık-ladığı gibi sivrisinekleri öldür-mekle değil de bataklığı kuru-tulması tarafındayız, bataklık ta Kandil’dir. En kısa sürede aldıkları yetkinin gereğini yap-malarını bekliyoruz” diye ko-nuştu. Bodancı, partideki açıklama-sında Karadeniz Bölgesi’nde

üreticiyi ilgilendiren fındık ürü-nüyle ilgili olara da “Hiçbir fındık üreticimiz fındığını kaç liraya satacağını, yarın ne ola-cağını bilememektedir. Acilen lisanslı depoculuk sistemine geçilmeli, hükümet fiyat ko-nusunda belirleyici olmalıdır. Yoksa fındık üreticimiz sürek-li sömürülecektir” dedi. CHP Ünye İlçe Başkanı Or-han Bodancı, partinin Ünye İlçe Teşkilatı’nda yaptığı basın açıklamasıyla ülke gündemine ilişkin değerlendirmeler yaptı.

Hükümeti terör politikası ne-deniyle eleştiren Bodancı, “Yoğun bir gündem içinden ge-çiyoruz, başımızda terör bela-sı var. Gündemde hükümetin ve Bakanımızın yaptığı açık-lamalar var. Sayın Bakanımız İdris Naim Şahin, birkaç gün önce burada idi. Kendisi İçiş-leri Bakanı olarak burada mü-zik etkinliklerine katılırken ma-alesef biz Güney Doğu’da 8 tane daha fidanımızı kaybet-tik. Sayın Bakanımızın bura-daki açıklamasında ‘Ben hal-

BAŞIMIZDA TERÖR BELASI VARHükümetin terör politikasında değişikliğe gitmesi gerektiğini söyleyen CHP Ünye İlçe Baş-kanı Orhan Bodancı, “Başımızda terör belası var. Artık şehit vermek istemiyoruz” dedi.

kımın arasındayım, sürekli sizinle birlikteyim’ ifadeleri var. Bizde bir Bakanın halkın ara-sında olmasını tabi ki uygun görürüz ama Bakanımızın ön-celikle toprağa verilen şehit ai-lelerinin arasında olmasını is-teriz.

Üretici yarının belirsizliğinden tedirgin Bodancı, partideki açıklama-sında Karadeniz Bölgesi’nde üreticiyi ilgilendiren fındık ürü-nüyle ilgili de şu değerlendir-meyi yaptı: ‘’Fındık ayı içerisindeyiz, ma-alesef hiçbir fındık üreticimiz fındığını kaç liraya satacağını, yarın ne olacağını bilememek-tedir. Acilen lisanslı depoculuk sistemine geçilmeli, hükümet fiyat konusunda belirleyici ol-malıdır. Yoksa fındık üreticimiz sürekli sömürülecektir. Fındı-ğımızın fiyatını artık biz değil, başkaları belirlemektedir. Bu-nun içinde hükümetin acilen tedbir alması gerekir. Hükü-met Libya’ya yaptığı 500 mil-yon lira yardımın bir bölümünü

Karadeniz köylüsüne yapsa hem Fiskobirlik’in borcu bite-cek, hem de üretici çok daha iyi fiyatla fındığını Fiskobirlik’e satar duruma gelecek. Biz bu hükümet tarafından borçla yö-netilen borç alınarak dağıtılan bir iktidar ve ülke haline gel-dik”

Öğrenci yurduna ihtiyaç var Bodancı, açıklamasın-da Ünye’de eğitim konusun-da öğrenci yurdu ihtiyacının da olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Ünye’de fa-kültemiz ve yüksek okulumuz var. Öğrenci sayımız da yük-sek. Öğrencilerimiz ilçemize geldiklerinde kalacak yer ko-nusunda büyük sıkıntılar çeki-liyor. Ünye’de bir kız, bir erkek öğrenci yurdu var ama kapasi-teleri düşük. Gölevi Mevkii’ne erkek öğrenci yurdu yapılma-sı için başlanmıştı, ama dur-duğunu biliyoruz. Yurdun en kısa zamanda da bitirilmesini istiyoruz. Çünkü gelen öğren-ciler değişik yurtlarda kalmak zorunda kalıyorlar.”

Page 5: MİRKUZEY 154

509/08/2012 Perşembe

Hazırlayan: Nusret YEŞİLLER

Mehmet Said Arvas

ELVEDA YA ŞEHR-İ RAMAZAN

Hazret-i Hatice Şam'a göndereceği kervanı-nın hazırlıklarını yapı-

yordur ki Atike hala gelir, ye-ğeni Muhammed'den söz açar. “Şam'a bir kervan göndereceği-ni duyduk. Eğer işi ona verirsen minnettar kalırız sana.” Rahip Nestura edeple gelir huzurunda durur “İsa aleyhisselama İncili gönderen Allah hakkı için söylü-yorum ki; sen son Peygamber-sin” der, “Ah sana vahiy indiği günlere erişsem de hizmetinde bulunsam.”

Hüveylid kızı Hatice (radıyal-lahü anhâ) Mekke'nin asil ai-lelerinden birine mensuptur ki nesebi, Hazret-i Kusay'da Aley-hisselatü vesselam Efendimiz ile birleşir. Daha önce iki defa evlenmiştir, Atîk bin Azîz'den bir kızı, Ebû Hâle Hind bin Zürâre et-Temîmî'den de bir oğlu dün-yaya gelmiştir.

Güçlü, becerikli, dirayetli, bir kadındır, kervancılık gibi zor bir işin hakkından gelir.

Kölelerine kâhyalarına müş-fik davranır, fikirlerini alır, korur kollar, bu yüzden hanımlarına sadıktırlar.

Kureyşliler bu zarif merha-metli kadını “temiz” manasına gelen “Tahire” büyük manasına gelen “Kübra” adıyla anarlar.

Melike-i Arab'ın elbette talip-leri vardır. Zenginler, itibarlılar kapısını aşındırırlar. Hiç birine yüz vermez, nedense bu bahsi açmaz.

Bir gece rüya görür... Ay gökyüzünden inmiş göğsü-ne girmiştir. Nuru kollarından çıkmaktadır, ortalığı ışıl ışıl ay-dınlatmakta...

Rüyanın verdiği hazla uya-nır, gider amcaoğlu Varaka bin Nevfel'e sorar. Varaka çok oku-maktan gözlerini kaybetmiş bir zattır, ilimde deryadır. (Hoş Ha-tice de çok okur Tevrat ve İncil'e

vakıftır.) Varaka rüyayı “anla-şılan ahir zaman Peygamberi dünyaya geldi” diye tabir eder, “Ey Hadice; sen onunla evlenir ve ilk iman etme şerefine nail olursun. Bu din cihana yayılır, nuru âlemi sarar!”

Hazret-i Hatice bu sırrı titizlik-le saklar, kimseciklere açmaz.

Server-i Kainat 25 yaşlarında-dır o sıralar. Halası Atike ile am-cası Ebû Talib onu nasıl evlen-direceklerini konuşmaktadırlar. Bakın şu işe ki elleri dardır, ye-ğenlerine önce para kazandıra-cak bir iş bulmalıdırlar.

Mekke'de iş dendi mi akla tek şey gelir, “kervan!”

Hazret-i Hatice Şam'a gön-dereceği kervanın hazırlıkları-nı yapıyordur ki Atike Hala ge-lir, yeğeni Muhammed'den söz açar. “Artık vakti” der, “Onu ev-lendirmeliyiz. Lâkin düğün ya-pacak kudretimiz yok, Şam'a bir kervan göndereceğini duyduk. İşi ona verirsen minnettar kalı-rız sana.”

-Ey Seyyide-i Kureyş, Muhammed-ül Emin'in evsafını işittim. Doğruluğundan şüphem yok. Ancak kervan idaresi ma-haret ister, kendisini görmem konuşmam lâzım.

İçi bir hoş olmuştur, sanki rü-yası ile alâkası var. Efendimi-zin geleceği vakit, kıyafet seçer, evini süsler, hizmetçilerini tem-bihler, tabiri caizse sultanlar gibi karşılar.

Geldiklerinde önünde sema-vi kitaplar vardır. Bir Tevrat'a bir Efendimize bakar, Hatem-ül en-biyaya dair işaretler yakalar.

Emirlerin meliklerin peşinde koştukları Hatice, kararını ver-miştir. Onunla evlenecek, son peygambere hanım olma şere-fine erişecektir.

Kervan hazırlanırken Habibullah'a bir elbise gönderir ki sıradan bir şeydir, hani pazar-

da satılanlardan. Ayrıca hüküm-darlara yaraşır bir elbise yaptı-rır ve en genç en güçlü deveyi süsletip donatır. Kahyâsını ke-nara çeker. “Bak Meysere!” der, “Kervan Mekke'den ayrılınca-ya kadar Muhammed-ül Emin yol elbisesini giyecek ve deve-sini kendi sürecek. Ama şehir-den uzaklaşınca O'na şu elbise-leri hediye ettiğimi söyleyecek, giymesini rica edeceksin. Onu süslediğimiz deveye bindire-cek ve yularını sen çekecek-sin. Unutma O'nun emrindesin. Efendini üzme, kırma, yorma. Gözün üzerinde olsun, tehlike-lerden kolla. Kazanıp kazan-mamak umurumda değil, fazla oyalanma!”

Ve vakit gelir, develer doğ-rulurlar. İri tabanlarını zemine vura vura yürür, ortalığı toza bularlar. Naralar, çığlıklar, ziller, çıngıraklar...

Abdülmuttalib oğulları için bu üzücü bir şeydir aslında. Aileden biri ilk defa başkası-nın kervanı ile çıkıyordur yola. Kureyş'te ücret ile tutulmak asil-lere göre değildir zira.

Kervan ağır ağır uzaklaşır, vadiler arasında kaybolur. Mey-sere molada Fahr-i Kainat'a de-ğerli elbiseleri uzatır ve “hanı-mefendinin emri” der, “bunları giymenizi arzuluyorlar” Sonra genç ve güçlü deveye bindi-rir, yularını tutar. Bu imtiyaz ka-filede bulunan Ebu Cehil ve Şeybe'nin gözünden kaçmaz, hasetlerinden çatlarlar. Hat-ta Meysere'nin koluna girip ke-nara alırlar. Bu iltifat niye? Ona eski urbalarını giydir, sürünsün biraz!”

Meysere “siz işinize bakın” diye çıkışır, “karışmayın bana!”

Ancak Huzeyme bin Hakim Sülemi (Hadice annemizin ak-rabası olur) Server-i Kainatın harikulade hallerine şahit olur,

hayranlığı artar. Bir ara develerden ikisi tutu-

lup yığılırlar, sanki nüzul iner hayvancıklara. Yol uzun, ze-min yıpratıcıdır. Tek çare ikisi-ni kesmek, yüklerini diğerlerine paylaştırmaktır. Meysere çare-sizdir, panik içinde Efendimize koşar “Ya seydi medet!” Fahr-i kainat gelir deveciklerin baş-larını okşar, ayaklarını sıvaz-lar. Allahü teâlânın lütfü keremi ile mecâlsiz hayvanlar sıçrayıp kalkar, kervanın önünde gitme-ye başlarlar.

Huzeyme. Meysere'ye “yaz bir kenara” diye fısıldar, “bu gencin şanı çok yüksek olacak!”

Hangisini anlatalım, başının üzerinde gölge yapan kuşlar, eli deyince çoğalan aşlar, yeşeren ağaçlar...

Eski Şam diye de anılan Bus-ra birçok medeniyete ev sa-hipliği yapmış antik bir kenttir. Devasa sütunlar, saraylar, tiyat-rolar, bazilikalar... Kureyş ker-vanı yine manastır civarında konaklar...

Bahira vefat etmiş, yerine ta-lebesi Nestura geçmiştir. O dahi son peygambere inanmakta, işaret beklemektedir Hicaz ta-raflarından...

Develer çöktürülür, yükler in-dirilir. Efendimiz kuru bir zey-tin ağacının altına oturur. Ağaç yeşerir meyvelerle donanır o anda... Bu fevkaladelik Rahip Nestura'nın gözünden kaçmaz. Hızla koşar ve nefes nefese so-rar: Lat ve Uzza hakkı için adı-nı bağışla?

- Bundan ağır bir söz söylen-memiştir bana!

Bahira'nın bahsettiği Resul o mudur acaba? Meysere'ye dö-ner “Gözündeki kırmızılık hep var mıdır?”

-Vardır. Edeple gelir huzurunda du-

rur ve “İsa aleyhisselama İncili

gönderen Allah hakkı için söylü-yorum ki sen son Peygamber-sin” der, “Ah sana vahiy indiği günlere erişsem de hizmetinde bulunsam.”

Sonra Meysere ile Huzeyme'yi kenara çeker, “biliyor ve inanı-yorum ki Muhammed düşman-larına galip gelecek, lâkin yine de Şam'a gitmeyin derim. Yahu-dilere güven olmaz.”

Meysere, sahibesi Hatice'nin emrini hatırlar, “bir an önce dön, fazla oyalanma!”

ÇÖLDE TEK BAŞINA Efendimiz (Sallallahü aleyhi

ve sellem) Busra'ya yaptıkları yolculuk esnasında altında otur-dukları ağaç dayanılmaz çöle rağmen asırlardır hayatta. Şim-di Ürdün sınırları içinde bulunan (Al-Mafraq) uçsuz sahrada on-dan başka tek ağaç yok. Yönet-men Mustafa Gouverneur'un bu ağaç için çektiği belgesel bota-nikçileri hayrete düşürüyor.

MÜJDECİ! Busra'da satılacakları satar,

alınacakları alır, Şam'dan dö-nen kafileye katılırlar. Mekke'ye üç fersah kalmıştır ki Meysere develerden birini donatır. Efen-dimize “haydi git” der, “sağ sa-lim geldiğimizi müjdele hanı-ma!”

- Ebu Cehil yanlarında biter “peki bu kumaşlar halılar nere-den icap etti şimdi?”

- Hanımefendi cömerttir, ihti-mal onları müjdeciye bağışlar.

- Ama niye Muhammed? Yol bilmez, iz bilmez, başkasını yol-lasana!

- Bu benim işim, sen karışma!Doğrusu Efendimiz havali-

yi diğerleri kadar tanımaz, hem yola çıkınca nasıl bir uyku ba-sar anlatılamaz. Allahü teâlâ Cebrail aleyhisselamı imdadına yollar, üç günlük mesafeyi bir

anda alırlar. Hazret-i Hatice cariyeleri ile

evin damına çıkmıştır... Müjde-ciyi görür, evet bu 'o' olmalıdır, zira iki kuş kanatlarını açmış gölge yapmaktadırlar. Habibul-lah kapıyı çalar, mektubu uza-tır. Meysere az ve öz yazmış-tır “Hanımefendi, Muhammed'ül Emin'in bereketi ile kazancı-mız umduğumuzdan fazla oldu. Size anlatacak çok şeyim var.”

Hatice-i Kübra cevaben bir mektup yazar, uzatır. Deveyi ziynetleri ile birlikte “müjdeciye” bağışlar.

Efendimiz mektubu alır ve aynı gün içindeki kervana ula-şır. Onu uzaktan gören Ebu Cehil “işte” der, “yolunu şaşır-mış dönüyor, demedim mi ben sana!”

Ancak cevabi mektubu gö-rünce tutulur kalır “İnanamıyo-rum” der, “Olamaz! Bu sürede bu mesafe alınmaz!”

Kervan Mekke'ye girerken Hatice validemiz pencerededir, gözü Fahr-i kâinatta...

Hatice validemizin, Efendi-mizle (Sallallahü aleyhi ve sel-lem) evlendiğini biliyorsunuz. Ancak şimdi soracaksınız: “Meysere'ye n'oldu acaba?”

Öyle ya onun gibi sadık biri-nin ilk Müslümanlar arasında yer alması icap etmez mi? Peki adı niye Ammarlarla, Bilal'lerle anılmaz?

Efendimizin tebliğe başladık-ları yıllarda hayatta mıdır, yok-sa ıssız kuytularda mı kalmıştır bilmiyoruz?

İbn-i Hacer-i Askalani “el- İsâbe” kitabında Gulâm-ı Hatice hakkında “bi'sete yetişip yetiş-mediğine dair bir kayıt bulama-dımsa da ihtiyaten sahabe-i ki-ram arasına yazdım” der.

O halde bize de (radıyallahu anh) demek düşer.

BİR BUSRA SEFERİ DAHA

Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri

Koçhisar’da doğmuş, ço-cukluğu Sivrihisar’da geçmiştir. O, bir asra

yakın ömür sürmüş ve sekiz pâdişâh devrini idrâk etmiş bir gönül sultanıdır. Asrında, gerek eserleri, gerekse sohbet, irşâd, vaaz ve nasîhatleri ile ümmet için bir feyiz kaynağı olmuş-tur. İlim, tasavvuf ve edebiyat sahalarında parlak bir hüviye-te sahip bulunan Hüdâyî Haz-retleri, mâneviyat rehberleri arasında müstesnâ bir mev-kii hâizdir. O, kuruluş yılların-da Şeyh Edebali Hazretleri’nin yapmış olduğu kıymetli irşâd, hizmet ve faâliyeti, aynı aşk, vecd ve heyecanla yürütebi-len nâdir bir mânevî şahsiyet-tir. Allâh rızâsı istikâmetinde ihlâs, samîmiyyet ve gayret üzere hareket eden Hüdâyî Hazretleri, sahip olduğu zâhirî ve bâtınî liyâkat sebebiyle de

hem pâdişâhların hem de bü-tün teb’anın sevdiği bir Hakk dostu olarak tebârüz etmiştir.Osmanlı’nın yükselişten yavaş yavaş duraklamaya doğru se-yir takip eden bir devrinde ya-şayan Hüdâyî Hazretleri, bir yandan sultanlarını âdil, gay-retli ve mâneviyat bakımından zinde olmaları için büyük him-metler sarfetmiş, bir yandan da birtakım kargaşadan buna-lan devlet ricâlinin ve halkın gönül yaralarını âdetâ hâzık bir hekim gibi sarmasını bil-miştir. Bundan dolayı hemen herkes, onun sohbet, irşâd ve hizmet sofrasına koşarak fe-rahlamış; dergâhı, bir seâdet ve gönül mekânı olmuştur.Gerçekten onun devri, seâdetle felâketin birbirini ta-kip ettiği çileli bir zamana rast-lamaktadır. Zîrâ siyâsî bakım-dan gittikçe artan ve ictimâî

bünyeyi de son derece sarsan çalkantılar, bu devirde görül-meye başlamıştır. Askerdeki disiplin ve nizamın sarsılıp bo-zulmasının fecî bir surette II. Genç Osman’ı katletme dere-cesine ulaştığı ve IV. Murâd’ın tahtının önünde sadraza-mı Hâfızlarının tahta bile bu-laşmış olduğu düşünülürse, o günlerin siyâsî ahvâli daha iyi anlaşılır.İşte böyle çalkantılı bir devir-de İslâm tasavvufunun tesellî edici nefhasıyla Hakk’ın ve hakîkatin sesine çağıran Hüdâyî Hazretleri, dergâhına diğerlerine nazaran çok fark-lı bir hüviyet kazandırmıştır. Öyle ki, devlet idâresinde azl ve nefyedilen kimselerin ve ce-miyette zuhûr eden anarşinin önünden kaçanların yegâne sığındıkları yer, onun dergâh-ı şerîfi olmuştur. Nitekim Halil

Paşa, Dilâver Paşa ve Ali Paşa gibi zevât, başları her dara düştükçe bu dergâha sığın-mışlardır. Bu yönüyle Hüdâyî Hazretleri’nin dergâh-ı şerîfi, kimsenin zarar ve ziyânının erişemeyeceği, günümüz tâbiriyle bir nevî dokunulmaz-lığı olan emîn bir mekân hü-viyetine bürünmüştür. Deni-lebilir ki, o zamanlar Osmanlı mülkünde bu mekândan başka hiçbir dergâh, bu kadar nâil-i hürmet ve ihtirâm değildi.Burada Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri’nin böyle bir maka-ma hâiz oluşu ve sahip bulun-duğu müstesnâ liyâkati elde edişinin nasıl tahakkuk ettiği üzerinde hâssaten ve dikkat-le durmak gerekir. Zîrâ onu bu kemâle ulaştıran metod, aynı yolda yürüyenlere müstesnâ bir nümûne-i imtisâldir.Hüdâyî Hazretleri, talebelik yıl-

larında ciddî bir ilim tahsîli ya-nında tasavvufî bir alâka ile gönül âlemini de az-çok yoğur-muştu. Gayret ve çalışkanlığı sebebiyle de medresede ken-disiyle husûsî bir şekilde ilgi-lenen hocası Nâzırzâde’nin muîdi olmuştu. Sonraki yıllar-da hocası Nâzırzâde ile birlikte muhtelif kadılık vazîfelerinde bulundu. Son olarak da Bursa’ya tâyin edildiler. Hocası başkadı, kendisi de Ferhâdiye medresesinde müderrisliğin yanında Câmi-i Atîk mahke-mesinde kadı nâibi oldu.Onun kâmil mânâda tasavvu-fa sülûk edip mârifetullâha nâil olması da işte bu zamana rast-lar. Şöyle ki:Her türlü ilmî liyâkat ve ma-kamına rağmen Hüdâyî Haz-retleri, o zamanlar Bursa ka-dılığı vazîfesini yürüten Kadı Mahmûd Efendi adında sayı-

sız kadıdan sadece biriydi. Bir-gün karşısına o güne kadar hiç rastlamadığı türden pek fark-lı bir dâvâ çıktı. İki gözünden sel gibi yaşlar akıtan bir kadın-cağız, kocasından şikâyetle mahkemeye mürâcaat etmiş-ti. Kendisini dinleyen Kadı Mahmûd’a şunları söyledi:“-Kadı Efendi! Kocam her sene hacca gitmeye niyet eder, fa-kat bir türlü fakirlikten dola-yı gidemez. Bu sene de hac-ca gideceğim diye tutturdu. Hattâ: “-Eğer bu sene hacca gidemezsem seni boşayaca-ğım!” dedi. Daha sonra kur-ban bayramına yakın ortalık-tan kayboluverdi. Beş altı gün sonra da ortaya çıkıp hacca gi-dip geldiğini söyledi. Hiç böy-le birşey olur mu? Kadı Efendi! Artık bu yalancı adamdan bo-şanmak istiyorum!..”

Devamı yarın

Osmanlı devri İstanbul velîlerinin büyüklerindendir. Asıl adı Mahmûd'dur. "Hüdâyî" ismi ve "Azîz" sıfatı kendisine sonradan verilmiştir. Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri'nin neslinden olup, "seyyid"dir. Bunu ilâhîlerinin birinde: Ced-dim ü pîrim sultan Sensin yâ Resûlallâh diyerek kendisi de ifâde eder.

Page 6: MİRKUZEY 154

6 09/08/2012 Perşembe

SAĞLIK KÖŞESİ

Beslenme ve Diyet Uz-manı Berna Çil, bol meyve tüketmek, tek

tip beslenmek, geç saatte ye-mek, açık büfelere sık uğra-mak, büyük boy meyve suları ve kremalı kahveler nedeniy-le yaz aylarında kilo almanın kolaylaştığını söyledi. Berna Çil, yaz mevsiminde kilo ar-tışına yol açan başlıca 6 ne-deni sıraladı ve şu önerilerde bulundu:

MEYVEYİ ABARTMAYIN, BOL YAĞ TÜKETMEYİN Yazın ağır ve yağlı yiyecek-lerden uzak durmaya çalışı-yor, hafif yiyecekler arıyoruz. Ağır yağlı yiyeceklerden ka-çarken, bu defa bolca mey-ve yiyerek, vücudumuzun yağlanmasına neden olabi-liyoruz. Elbette meyveyi yaz aylarında bol tüketmek sıvı ihtiyacımızın karşılanması, vitamin ve mineral dengele-rinin sağlanması açısından önemli. Ancak her besinde olduğu gibi meyvede de aşırı tüketim fazla kilo olarak kar-şımıza çıkıyor. Günlük ya-şamda kaloriyi karbonhidrat, protein, yağdan alıyoruz. Bu üç gruptan besinlerin den-geli tüketilmesiyle sağlıklı bir beslenme mümkün olabili-yor. Meyvede yağ ve prote-in olmadığından, sadece kar-bonhidrat içerir, meyve şekeri fruktoz bulunur. Fruktoz hüc-re içine taşınmada insüline gereksinim duymaz. Kanda insülin düzeyimizin artma-sı bize tokluk hissini verir. İn-sülin düzeyimiz artmadığın-da da tokluk hissi duymayız. Bu nedenle meyvenin de belli miktarda yenilmesi gerekiyor.

TEK TİP BESLENMEYİN Bir kişinin günde sadece meyve yemesi, sadece yağ-lı yiyecekler tüketmesi ya da sadece sebzeyle beslenme-si sağlıklı bir beslenme değil-dir. Kadınların günde ortala-ma 2000-2200, erkeklerin ise ortalama 2500 kalori almala-rı gerektiği teoride hep var-dır. Tüm besin gruplarından beslenme uzmanlarının ki-şiye, yaşa, cinsiyete, yaşam risklerine, var olan hastalıkla-ra göre hazırladıkları planlar-la kilonun sağlıklı seviyelerde tutulması mümkün olabiliyor.

VAZO GİBİ BARDAKTA MEYVE SUYU İÇMEYİN Son yıllarda adeta çiçek va-zosu kadar büyük bardak-larda meyve suyu tüketmek moda oldu. Taze meyve suyu elbette faydalı, ancak miktar-lara her zaman dikkat etmek gerekiyor. Evde bir bardak portakal suyu elde etmek için ortalama 4-5 portakalın suyu-nu sıkıyoruz. Büyük boy bir bardak meyve suyu için kaç meyve sıkmamız gerektiği-ni siz düşünün! Oysa günde sadece ara öğünlerle bera-ber 5-6 porsiyon meyve ye-mek sağlıklı.

GEÇ SAATTE YEMEK YEMEYİN Vücudun biyolojik bir saa-ti, metabolizmanın da en çok enerji harcadığı ve en düşük enerji harcadığı saatler var-dır. Bu nedenle saat 18.00-19.00’dan sonra yemek ye-mek, yüksek kalorili içecekler içmek kiloya davetiye çıkar-maktır. Fazladan alınan her 7 bin kalori, bize kilo olarak dö-nebilir.

AÇIK BÜFELERİN ÖNÜNDEN ÇEKİLİN Açık büfe yemekleri sadece tatilde yemiyoruz. Her hafta sonu geç kahvaltı etmek ara öğünlerin yapılmasını, yemek saatlerinin aksamasına yol açacağından çok önerdiği-miz bir durum değildir. Hafta sonları açık büfelerdeki sos-lu, yağlı yiyeceklerle beslen-mek bize kilo olarak döner.

KREMALI KAHVENİN GÖRÜNTÜSÜ GÜZEL, KALORİSİ YÜKSEK Özellikle büyük kahve zin-cirlerinin günlük yaşamımıza entegre ettiği kremalı, bol ka-lorili, büyük boy kahveler ve soğuk içecekler yazın kilo al-manın en önemli nedenleri arasında yer alıyor. Krema-lı kahvelerden iki tane içmek günlük kalori ihtiyacının bü-yük kısmını karşılıyor ama sağlıklı beslenmekten de uzak düşürüyor. Çünkü vücu-dumuza çok yararlı olan, ba-lığı, tavuğu, kuru baklagille-ri, sebzeleri, meyveleri, tahıllı ekmeği, sütü, yumurtayı, yo-ğurdu hayatımızdan çıkarmış oluyoruz.

YAZ TUZAKLARINA DİKKATUzmanlara göre, sağ-lık için zararlı olan ve kilo almaya yol açan tek tip beslenme, özel-likle yaz mevsiminde sıkça düşülen tuzak-lardan.

Yılda iki kez toplanan Bi-lim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun dünkü toplan-

tısında, eğitimle ilgili dikkat çe-ken kararlar alındı. Toplantının sonuçlarıyla ilgili açıklama Bilim, Sanayi ve Tek-noloji Bakanı Nihat Ergün'den geldi. Ergün, kurulda, üniversiteye giriş sisteminin yeniden yapı-landırılması kararının alındığı-nı söyledi. Bakan Ergün, yeni üniversite-ye giriş sisteminin sadece bil-giyi ölçmeye değil öğrencilerin temel yetkinliklerinin ölçülmesi-ne ağırlık vereceğini belirterek, sistemin 2014 yılı sonuna kadar tamamlanacağını söyledi. Kurul'un, Ergün tarafından açıkladığı kararları şöyle:— Eğitim sistemi ciddi şekilde revize edilecek. Yeni sistem sa-

dece bilgiyi ölçmeye değil öğ-rencilerin temel yetkinliklerinin ölçülmesine ağırlık verecek, sistem 2014 yılı sonuna kadar tamamlanacak.— Dil eğitiminin yapısı değişe-cek ve alternatif dil eğitimi mo-delleri tasarlanacak.— Bin kişiye düşen araştırma-cı sayısı ABD'de 5, Kore'de 5,4, Almanya'da 4 iken Türkiye'de 1 ve bu sayı artırılacak.— Eylül ayı sonunda Türki-ye'deki üniversiteler girişimcilik ve yenilikçilik endeksine göre sıralanacak.— Bilim merkezlerinin kurulma-sına 1 milyar lira bütçe ayrıldı ve bu merkezlerin 81 ilde kurul-ması planladı.

KURULUN GÖREVLERİ 1983 tarihinde faaliyete geçen ve son yıllarda daha aktif olarak

ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ DEĞİŞECEKBilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nda, üniversiteye giriş sisteminin yeniden yapı-landırılması kararı alındı.

çalışan kurulun görevleri: Uzun vadeli bilim ve teknolo-ji politikalarının tespitinde hü-kümete yardımcı olunması, hedeflerin saptanması, önce-likli alanların belirlenmesi, plan ve programların hazırlanması, kamu kuruluşlarının görevlendi-rilmesi, özel kuruluşlarla işbirliği

sağlanması, gerekli yasa tasa-rıları ve mevzuatın hazırlanma-sı, araştırıcı insan gücünün ye-tiştirilmesinin sağlanması, özel sektör araştırma merkezlerinin kurulması için tedbirler alınma-sı, sektörler ve kuruluşlar ara-sında koordinasyonunun sağ-lanmasıdır.

Her sene milyonlar-ca turistin ziyaret etti-ği Fransa’nın başkenti

Paris’in yeraltından bilinme-yen bir gerçek çıktı. 1785 yılında veba salgını so-nucu ölümlerin artmasıyla bir-likte mezar bulmakta sıkıntı oluşması sonucu, Devlet Kon-seyi Kararı ile o zamana kadar şehrin içinde salgınlara neden olan mezarlıklar kaldırıldı. Ölülerin kemikleri de 15 ay boyunca süren çalışmalarla bir taş ocağına taşındı. 1814 yılına kadar ölen insan-

ların yeraltına gömülmeye de-vam etti. Paris Belediyesi’nin düzen-lediği turlarla turistlerin göz-desine dönüşe yeraltı mezar-lığı, 20-30 metre derinlikte ve 11 bin metrekarelik alanı kap-lıyor. 'Ölüm İmparatorluğu' olarak bilinen yer altı mezarları, 321 tünel, mağara ve galeriden oluşuyor. Yetkililer 12 milyon nüfuslu kentin ışıkları altında 6 milyon insanın da yeraltında bulundu-ğunu belirtiyor.

TURİSTLERİN GÖZDESİ 'ÖLÜM İMPARATORLUĞU'Paris'te 1785 yılında vebadan ölen insanların taşındığı ‘Ölüm İmparatorluğu’ olarak bilinen yeraltı mezarlıkları, milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor.

Türkiye’nin özel sektöre ağırlık veren bir anlayış-ta olduğunu söyleyen Ba-

kan Çağlayan, “Türkiye’nin 135 milyar dolarlık ihracatına destek sağlayan ihracatçılarına, ulus-lararası rekabette ben de varım diyen Sivaslı ihracatçılarımı-za gönül dolusu teşekkürlerimi sunuyorum. Bu ülkeye taş üze-rine taş koymuş herkesi gurur-la selamlıyorum. Türkiye artık üretimini, ekonomisini, yatırımı-nı özel sektöre vermiş olan bir anlayıştadır. Şükürler olsun bu-gün Türkiye, dünyanın son 100 yılda en büyük ekonomik krizi-ni yaşamış olduğu bu dönemde kriz kelimesini çöpe atmış siyasi olgunluğa, ekonomik olgunluğa sahip olmuştur. Türkiye, dünya tarafından takdirle karşılanıyor. Bugün Türkiye 135 milyar dolar ihracatı eğer Türkiye’nin dışına çıkmasaydık, dünyanın her ta-rafını fellik fellik dolaşmasaydık,

Türkiye ekonomik istikrarı yaka-lamamış olamasaydı biz şuan-da farklı şeyler konuşuyor ola-caktık.” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin 2023 hedeflerine 2023’te ulaşacağını kaydeden Bakan Çağlayan, “İhracatın 4’te 3’ünü yapmış olduğumuz pa-zarlarda depresyon var, ciddi yangınlar var. Türkiye bir diken tarlası içinde ihracatını 135 mil-yar dolara çıkardı, cumhuriyet tarihine yazdırdı. 27 ülkeli Avru-pa Birliği’nin 23 ülkesinden çok daha iyi durumdayız. Geçmiş-te bize hasta diyenler şu anda kendileri yoğun bakımda. Allah acil şifa versin. Türkiye’nin bü-yümesinde, gelişmesinde tek bir kesimin imzası var. O da Türk özel sektörüdür. Türkiye 2023 hedeflerine 2023’ten önce ulaşacak. Hedefimiz 2023’te 25 bin dolar kişi başı milli gelire ulaşmak” diye konuştu. Bankaların aldığı faizlerden

BİZE HASTA DİYENLER ŞİMDİ YOĞUN BAKIMDAEkonomi Bakanı Zafer Çağlayan, krize rağmen Türkiye’nin ihracatının arttığını be-lirterek, “Bize hasta diyenler şu anda kendileri yoğun bakımda” dedi.

yakınan Çağlayan, “BDDK’ya sesleniyorum, bankaların hak-sız olarak aldığı işlem maliyetini azaltın. Bankalarımızın da biraz insafa gelmesini bekliyorum. Bankacıların içinde doğu ve gü-neydoğuda gayrimenkulleri ipo-tek olarak kabul etmeyen ban-kacılarımız var. Buralardakileri sigorta etmeyen sigortalarımız

var. Bankalarımız sesimize ku-lak verirler, yoksa atacağımız çok adımımız var” dedi. Programın sonunda ihracat re-kortmenlerine ödülleri verildi. Programa Vali Ali Kolat, AK Par-ti Sivas milletvekilleri Hilmi Bil-gin, Ali Turan, Mesude Nursune Memecan ve Belediye Başkanı Doğan Ürgüp de katıldı.

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi(NASA)ta-rafından üretilen robot

'Curiosity' (Merak), Mars geze-genine indi. Aradan geçen 3 gü-nün ardından ‘Curiosity’, MAH-LI adlı kamerasıyla Mars’tan ilk renkli fotoğrafı gönderdi.

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından üre-tilen robot 'Curiosity' (Merak), Mars gezegenine indi. Aradan geçen 3 günün ardından ‘Curi-osity’, MAHLI adlı kamerasıyla Mars’tan ilk renkli fotoğrafı gön-derdi.

MARS'TAN İLK RENKLİ FOTOĞRAF GELDİNASA’nın tasarladığı 'Curiosity' (Merak) adlı robot Pa-zar gecesi Mars’a iniş yaptı. ‘Curiosity’ Mars’taki gezisi-ne devam ederken gezegenden ilk renkli fotoğrafı yolladı.

Page 7: MİRKUZEY 154

709/08/2012 Perşembe

Ekrem CİNOĞ[email protected]

SBS,YGS,LYS ve KPSS gibi sınav ve tercih işlemlerinin yoğunlaştığı şu günlerde aklıma bir hikaye düşüverdi. Efen-dim hikaye 30-40 sene öncesine ait. Anlatanların yalancısı-yım.İki Alankentli gurbete giderler.Bunlardan birisi uyanık ve akıllı;diğeri ise saf ve masumdur.Gurbet ele vardıklarında akıllı olanın önerisiyle bir işbölümüne giderler.Buna göre;akıllı olan evde kalacak ve yemek pişirecektir.Saf olan ise işe gidip çalışacaktır.Ay sonunda kazandıkları paralar tabii ki ortak ola-caktır.Gerçekten kavilleştikleri gibi de yaparlar.Ancak her ak-şam evde buluştuklarında sürekli aynı yemek hazırdır:Delikli makarna…Bu arada bizim saf oğlan,işin verdiği yorgunlukla sızlanmaya başlar. “Of of ! Çok yoruldum,mahvoldum.Her tarafım ağrıyor.”diye.Beriki durur mu?O da basar çığlığı “mahvoldum”diye. “Sana ne oldu kardeşim,sen ne yaptın?” deyince cevap hazırdır: “Ma-karnanın deliklerini delmek, insanı öldürüyor birader.”Daha önce, ömründe hiç delikli makarna görmeyen masum Anadolu çocuğunun,arkadaşına hak vermekten başkaca çaresi de yok-tur.Zira onca makarnanın deliğini delmek,az iş değildir? Neyse gel, zaman git zaman.Günler günleri kovalar.Bir gün yedikleri makarnanın aynısını bakkalda gören saf oğlan,işin aslını da bakkalcıdan öğrenir.Ve büyü bozulur.Masal sona erer.Sonrasında yaşanan gelişmeleri ise tahmin etmek güç değildir.Lakin çeşitli dalaklama hareketlerinin ağaç budama-ya benzeyen fakat ondan çok daha sert öküz toslamasına dö-nüşen acıtıcı ritüelleri önünde saygıyla eğiliyorum. Şimdi durup dururken bu hikayeyi niye anlattığımı merak edenler olabilir.Gerçi benim kadim okuyucularım manzarayı hemen çakarlar ama yeni okurlarım için açıklama gerekebi-lir.(Yani değil mi?)Yanisi şu:Şekil bir a’da olduğu gibi,saf kal-bimizin temiz harmanına çıkarcı emellerini serenler,tarih bo-yunca var olagelmişlerdir.Bu öyle bir organize iştir ki;bizlere iyilik yapıyorlar hissini uyandırarak arkamızdan dolaşanla-ra çaktırmadan iki puan aldırır.Bizler oyunun kuralını öğre-nene değin,kumpas çoktan kurulmuştur bile.Masa başları tutulmuş,her yere adamlar postu sermiştir bir kere. Kalan yerler-ki eğer kaldıysa-için habire sınava girer dururuz.O yüzden midir nedir? Örneğin, masum Anadolu çocukları,Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Deniz-Seyir Hid-rografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı’na nasıl memur alınır bilmez.Hatta adını bile telaffuz edemez.Şimdi gözlerinizi ka-patın ve düşünün.Hariciyede kaçınızın tanıdığı vardır?Bulan olursa bana yazsın lütfen.Ya şu kurumları içinizde kaç kişi bi-liyor?

-Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü Darphane Dairesi Başkanlığı Mine ve Galvano Atölyesi,-Türkiye Ortadoğu ve Amme İdaresi Enstitüsü,-Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Ergazi Atık Kağıt Ünitesi,-İbrahim Müteferrika Matbaa Meslek Lisesi-KOSGEB Ankara Ağaç İşleri İhtisas Merkez Müdürlüğü…Şüphesiz listeyi çoğaltmakta fayda yoktur. Çünkü acılarınız derine inebilir.Zira kazandığı fakültenin beş yıllık olduğunu ka-yıt günü öğrenen biri olarak sizi ancak ben anlarım.Öyleyse hep birlikte rahmetli Höselek Dayı’ma kulak verelim.Ne diyor-du bir keresinde bu büyük halk adamı? “Yumurta da taşın üs-tüne düşse,taş da yumurtanın, olan yumurtaya olur.”Hepinize sevgiler selamlar…

DELİKLİ MAKARNA

Her yıl ramazan ayında ve yılbaşı haftasında ışık-landırılan Fidangör ve İs-

met Paşa caddesi bu yılda ışıl ışıl oldu. Ordu Belediyesi ken-tin daha güzel ve farklı bir gö-rüntüye kavuşması için başlat-tığı ışıklandırma çalışmalarını

her yıl olduğu gibi bu yılda ta-mamladı. Ramazan ayı nede-niyle Fidangör ve İsmet Paşa caddesindeki ağaçlar renga-renk ışıklarla görsel bir zen-ginliğe kavuşurken, yapılan bu çalışmalar kentte yaşayan va-tandaşların beğenisini topluyor.

Fidangör ve İsmet Paşa Caddesi RenklendiFidangör ve İsmet Paşa Caddesi, yapı-lan ışıklandırma çalışmalarıyla renga-renk bir görüntüye büründü.

Diyanet İşleri Başkanlığı Arakan bölgesinde yaşa-yan Müslümanlara yar-

dım kampanyası:Güneydoğu Asya’da bulunan

Myanmar’ın Arakan bölgesinde yaşayan Müslüman halka karşı, son dönemde iyice artan şiddet

hareketleri nedeniyle evsiz ka-lan ve yurtlarını terk eden bin-lerce insan; mülteci durumuna düşerek komşu ülkelere sığın-maya çalışmakta, barınma, aç-lık, susuzluk ve salgın hastalık tehlikesi ile karşı karşıya bulun-maktadır.

Diyanet İşleri Başkanlığınca; zor durumdaki Myanmar’ın Ara-kan bölgesi Müslüman halkı için başlatılan yardım kampanyası

devam etmektedir.Fatsa’da 27/07/2012 Cuma

günü camilerimizden toplam 27.978.00 TL’dir.

FATSA HALKI YARDIMLARDA SINIR TANIMIYOR

Yardım kampanyasına ait banka hesap numaraları :T.C. Ziraat Bankası Bilkent Plaza ŞubesiTL Hesabı : TR470001001762342869855062 USD Hesabı : TR200001001762342869855063EURO Hesabı : TR900001001762342869855064 Vakıfbank Meşrutiyet Şubesi TL Hesabı : TR470001500158007300093093 USD Hesabı : TR740001500158048013572322 EURO Hesabı : TR420001500158048013572316

1915-1920 yıllarında an-neanneleri tarafından sa-ten kumaşa konulup her

pulun etrafı küçük metal pul-larla işlenen ve büyükçe bir tablo şeklinde çerçeve haline getirilen antika pul koleksiyo-nu Öz ailesinden M. Hasan Öz ve Faruk Öz tarafından ailesi adına Ünye Müze Eve bağış-landı.

Tabloyu Ahmet Kabayel'e tes-lim eden 20. dönem Milletvekili M. Hasan Öz, yine anneanne-lerinden kalma ve İstanbul’da-ki evde bulunan antika duvar saatini de müze eve hediye edeceklerini söyledi. Öz, “Elin-de eskiden kalma antika ol-muş her türlü eşyaların müze eve verilmesini tavsiye ediyo-rum” diyerek mesaj verdi.

ANTİKA PULLAR MÜZE EVEÜnyeli Öz ailesi, anneannelerinden kalma antika pul koleksiyonu tablosunu Ünye Müze Eve hediye etti.

İ lçe Müftülüğünce Rama-zan etkinlikleri çerçeve-sinde Mısırlı Kari Mu-

hammed Abdelmewgood tarafından 09.08.2012 Per-şembe günü öğle namazı-

na müteakiben Orta Büyük Camide yine aynı gün yatsı namazından (teravih nama-zı sonrasında) Sahil Büyük (Çarşı) Camiinde Kur'an Zi-yafeti verilecek.

MISIRLI KARİ MUHAMMED ABDELMEWGOOD’DAN KUR’AN ZİYAFETİ

Ünye Milli Eğitim Müdü-rü Musa Erdem, gazete-mize yaptığı açıklamada,

çocukların okul kayıtlarına ilişkin bilgi verdi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nca ha-zırlanan e-okul sistemiyle inter-net üzerinden kayıtların yapılıp takibinin yapılabileceğini belirten Erdem, şunları söyledi:

“Şu anda tüm öğrenci kayıt ve nakilleri sistem üzerinden yapı-lıyor. Birinci sınıfa kayıt olacak öğrencilerimizin velilerinin okula gitmesine veya herhangi bir yer-den evrak tedarik etmesine ge-rek kalmadan internet üzerinden ikamet ettiği adrese göre e-okul üzerinden kayıt yapabilir. E-okul sistemiyle biz de o bölgede bi-rinci sınıfa gidecek kaç öğrenci olduğunu biliyoruz. Okullarımı-zın kontenjanlarına göre bu ka-yıt bölgeleri belirleniyor ve sis-teme atılıyor. Velilerimiz de veli bilgilendirme modülünden ba-karak takibini yapabiliyor. Veli-lerimizin dikkat etmesi gereken husus öğrenci nakli alırken ço-cuğunun hangi okulun kayıt böl-gesinde bulunacağını bilmeli. Veli, rastgele bir yerde oturuyor, oturduğu yerin dışında başka bir okula çocuğunu kaydını naklet-tirmek istiyor. Velilerimiz çocu-ğunu hangi okula göndermek is-

tiyorsa o çevrede kayıtlı olması gerekiyor.’’

Yeni eğitim öğretim sistemi olan 4+4+4 eğitim sisteminin uy-gulamaya geçtiğini hatırlatan Er-dem, “Ünye olarak biz de hazır-lıklarımıza devam ediyoruz. Yeni eğitim sisteminde okullarımızın bir kısmını ayırdık, bir kısmın-da ise fiziki şartların tam olarak sağlanamamış olmasından do-layı mevcut durum geçici olarak devam etmekte. Bazı okullarda ise bu değişikliği kademeli ola-rak hayata geçireceğiz” dedi.

Erdem, Ünye’de yeni eğitim öğretim dönemi hazırlıkları sü-rerken, devam eden eğitim yatı-rımlarına ilişkin olarak da şu bil-giyi verdi:

“Ünye’de okul inşaatlarımız var devam eden. Hayırsever Arif Midilli tarafından Ünye Endüstri Meslek Lisesi’ne bir atölye yap-tırılıyor, katkılarından dolayı te-şekkür ediyorum. Yine çevre bölgelerde de okullarımızda in-şaatlar devam ediyor, bu inşa-atları 17 Eylül’e yetiştireceğiz. Ünye Lisesi Spor salonu ile ilgi-li eksiklikler var, onların da ba-kımı yapılacak. İlçemize biri Bayramca’ya, Gölevi Mahallesi-ne olmak üzere 2 anaokulu ya-pılarak, bu yıl eğitim öğretime açılacak.”

İNTERNETTEN OKUL KAYDIÜnye Milli Eğitim Müdürü Musa Erdem veli-lere, çocukların okul kayıtlarını ve takiplerinin internet üzerinden yapılacağını söyledi.

Çaybaşı Belediye Başkanı Zekeriya Sarıkoca, Çay-başı Kültür Sitesi ve bele-

diye hizmet binası ihalesinin ya-pıldığını söyledi.

İlçede kültürel faaliyetleri ya-pabilecekleri yer ihtiyacının ol-duğunu belirten Sarıkoca, ‘’İl-çemizde toplantı ve her türlü organizasyonlar için diğer bir ifa-deyle kültürel faaliyetlerimizi ya-pabileceğimiz bir yerimiz yoktu. Bunun yanında belediye hizmet binamız da yetersizdi. Bütün bu ihtiyaçlarımızı göz önüne alarak Çaybaşı’na yakışır modern bir kültür sitesi ve belediye hizmet

binası kazandırmak amacıyla ihale yaptık” dedi.

İhalenin 402.177.81 TL bedel-le Ege Park Yapı İnşaat Tekstil Turizm İthalat Sanayi Ticaret Li-mited Şirketinin aldığını belirten Sarıkoca, şunları kaydetti:

‘’28 Haziran tarihinde Kül-tür Sitesi ve hizmet binası yapı-mı için yetki verilerek çalışma-lara başladı. Nüfusumuz göz önüne alındığında belediyemiz imkânları ile bakarsak bu pro-je çok külfetli ve büyük maliyetli 1.000.000.00 TL bedelli bir pro-jedir. Eski Belediye Lojmanı ve hal binası olarak adlandırılan ve daha önce ihale ederek yıkı-mını yaptığımız yere yapılmaya başlanan Kültür Sitesi ve beledi-ye hizmet binası 380 m2 taban alan üzerine yapılıyor. Binamız bodrum katı ile birlikte 6 kat ola-rak planlandı. Yüzde 50’si ihale-yi alan ilgili firma tarafından 180 iş günü içersinde yapılarak, geri kalan kısmının yapımı için Kültür Bakanlığından bir kısım destek alınıp tamamlanarak halkımızın hizmetine sunulacaktır. İlçemize hayırlı uğurlu olsun ‘'

ÇAYBAŞI’NA KÜLTÜR SİTESİÇaybaşı Belediyesi ilçede eksikliği hissedilen kültür sitesi ve yetersiz kalan belediye hizmet binası yaptırmak için ihale yaparken, ihaleyi kazanan firma yapım çalışmalarını başlattı.

Page 8: MİRKUZEY 154

8 09/08/2012 Perşembe

Türkiye Odalar ve Bor-salar Birliği’nden (TOBB) gelen 25 bin

TL’lik para ile gıda malzeme-si alan ÜTSO 630 adet Ra-mazan paketi hazırladı. Kuru gıda, çay, şeker yağ gibi te-mel ihtiyaç malzemelerinden oluşan çeşitli kalemlerdeki Ramazan paketi ihtiyaç sa-hiplerine ulaştırıldı. Ünye Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Baş-kanı Hasan Şimşek konuy-

la ilgili yaptığı açıklamada, “Her yıl Ramazan ayında Ünye TSO olarak Ramazan paketi olarak yardım yap-maktayız. Bu yılda 25 bin TL’lik 630 adet yardım pake-ti hazırlayarak Ünye’de ihti-yacı olan ailelere dağıtılmış-tır” dedi. Başkan Şimşek ayrıca Ra-mazan yardımı için 25 bin TL gönderen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na da te-şekkür etti.

630 AİLE SEVİNDİRİLDİÜnye Ticaret ve Sanayi Odası (ÜTSO) bu Ramazan’da da muhtaç aileleri sevindirdi.

Ordu Belediyesi kentin birçok noktasında alt yapı ve çevre düzen-

lemelerine devam ederken yayalar için de kaldırım ça-lışmalarını sürdürüyor. Karşıyaka Mahallesi Çele-bioğlu Caddesinin alt yapı ve asfalt çalışmalarını ta-mamlayan Ordu Belediyesi ekipleri, caddede son olarak

yayalar için kaldırım oluş-turuyor. Yerleşimin büyük oranda tamamlandığı Kar-şıyaka Bulvarını, Çelebioğlu Caddesine bağlayan yolun tamamında kaldırım çalış-ması yapacak olan Fen İş-leri Müdürlüğü ekipleri, kısa süre içerisinde bu çalışma-ları bitirerek, vatandaşların hizmetine sunacak.

Çelebioğlu Caddesinde Kaldırım ÇalışmasıÇelebioğlu Caddesinde yayalar için yeni kaldırım alanları oluşturuluyor.

Ordu Üniversitesi aile-sinin büyüyen gelişen nüfusunu yansıtan if-

tar yemeğinde masaları tek tek dolaşan Rektör Prof. Dr. YA-RILGAÇ yaptığı konuşmada şu görüşlere yer verdi. “Her ge-çen yıl büyüyen üniversitemi-zin tüm çalışanlarını bir arada görmek hakikaten bizlere gu-rur veriyor. Ufuklarımızı arttırı-yor. Böylesine güçlü bir kadro

üniversitemizin gelişimine şüp-hesiz büyük katkı sağlayacak-tır. Bu nedenle ben hepinize te-şekkür ediyorum. Ancak bizim ciddi bir iddiamız var. O kadar büyüyelim ki birimlerimiz birbi-rini tanımayacak hale gelsin. Bizleri ve üniversitemizi güzel günler bekliyor. Çalışmalarınız-da başarılar diliyor, ailelerinize ve sizlere bir kez daha teşek-kür ediyorum” dedi.

YARILGAÇ’TAN ORDU ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONELİNE İFTAR YEMEĞİOrdu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık YA-RILGAÇ tarafından Meslek Yüksekokulu Uy-gulama Restoranı’nda düzenlenen yemeğe; Rek-tör Yardımcısı Prof. Dr. Nuri YILMAZ, Genel Sekreter Metin KARAKUŞ ve daire başkanla-rının yanı sıra idari personel katıldı.

Kurtuluş mahallesi sakinlerinden Kani Mustafa ve İsmail Bebek’in babaları Nazım Yılmaz, Mustafa Yıldırım, Selahattin Gezidik’in kayınpederi Murat Bebek’in dedesi Ahmet oğlu İsmail Bebek ve-fat etmiştir. Cenazesi dün öğlen namazını müteakip Orta Büyük Camiinde öğlen namazını müteakip kılınan cenaze namazından sonra Perşembe Çaytepe köyünde toprağa verildi.

ALLAH RAHMET EYLESİNFatsa eşraflarından merhum Hacı Cemil Bayındır’ın oğlu Hik-met Bayındır’ın kardeşi, İsmail Bayındır’ın babası, Cemil ve Ali bayındır’ın amcaları Hacı İsmet Bayındır vefat etmiştir. Cenaze-si dün Orta Büyük Camiinde öğlen namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Asri Mezarlıktaki aile kabristanlığın-da toprağa verildi.

Medreseönü Afurlu mahallesi sakinlerinden Hatipoğullarından Mehmet oğlu helvacı Sami Kaya vefat etmiştir. Cenazesi dün öğlen namazını müteakip Afurlu Camiinde kılınan cenaze nama-zından sonra aile kabristanlığında toprağa verildi.

Musa Kıranlı’nın verdiği bilgi-yer şöyle; “Pillerde “CİVA” bulunmaktadır. İçme suyu

veya gıda zinciri yoluyla insan vü-cuduna giren cıvanın, parastezi, ataksi, dişarti ve sağırlık gibi nö-rolojik bozukluklara, merkezi sinir sisteminin tahribine, kansere, böb-rek, karaciğer ve beyin dokularının tahribine neden olabileceği ihtimali söz konusudur.

Civadan başka kadmiyum, kurşun… Yapılan araştırmalarda yine pi-lin içeriğinde bulunan ağır metal-ler arasındaki en tehlikeli ve toksit maddelerden birinin "Kadmiyum" olduğu, pillerin çöp depo sahasın-da bozularak kadmiyum ve bileşik-lerinin serbest hale geçtiği ve suya karıştığı ifade edildi. Kadmiyum-lu sızıntı suyunun, içme suyu ve toprağı kirleterek gıda zinciri ve su yoluyla insan vücuduna girdiği ve “kadmiyumun’un”, akciğer hasta-lıklarına, prostat kanserine, kansız-lığa, doku ve böbrek üstü bezlerin tahribine neden olduğu söylenmek-tedir. İşte gördüğünüz üzere “PİL” deyip geçmeyiniz; Pillerin ve akü-lerin yapısında bulunan toksit mad-delerden bir diğerinin "kurşun" ol-

duğu, bu maddenin de vücuda solunum, içme suyu veya gıda zin-ciri yoluyla girdiği, vücuda giren kurşunun, ciğerlere kadar ulaştı-ğı ve ciğerlerde yavaş yavaş emi-lerek kana karıştığı, maddenin kan yoluyla ulaştığı karaciğer, böbrek, beyin ve kas gibi yumuşak doku-larda 35-40 gün bekledikten son-ra kurşun metabolitleri yardımıy-la kemik ve diş gibi sert dokularda toplandığı ifada edilmiştir. Araştır-malarda, 0-6 yaş grubu çocukların “kurşun” kirliliğinden yetişkinlere göre en az 4 kat daha fazla etki-lendikleri, maddenin, işitme bozuk-luğuna, sinir iletim sisteminde ve hemoglobin bileşiminde düşmeye, kansızlığa, mide ağrısına, böbrek ve beyin iltihaplanmasına, kanse-re ve ölüme neden olduğu vurgu-lanmaktadır. Çöpe atılarak zamanla bozulan ve gövdesinde akıntı meydana ge-len pillerin içeriğinde bulunan cıva, kadmiyum ve kurşunun, kansere, nörolojik bozukluklara, akciğer has-talıklarına, beyin iltihaplanmasına ve bir çok önemli sağlık sorunlarına yol açtığı açıkça ortadır. Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardım-cılığı tarafından hazırlanan, "Pil-Akü Kullanımı ve Atık Piller ile Akü-lerin Zararları" başlıklı araştırmada, enerjisi bitmiş pillerin, çöpe atılma-ları durumunda hava, su ve toprak kaynaklarını kirleterek insanların sağlığı üzerinde olumsuz etkilere neden olacağı vurgulanmıştır. Bu konudaki önerilerimiz: Piyasada NiMh şarjlı piller tane-si yaklaşık 5 YTL' ye satılmaktadır. 1000 kez şarj yapılabilen NiMh pil-lerin her kullanım için maliyeti en çok 0,5 kuruş olmaktadır. (1 kuruş bile değil) Piyasada 4 tanesi 1 YTL satılan sıradan pillerden kullanıldı-ğında bir pil 25 kuruşa mal olmak-tadır. Ucuz gibi gözüken bu sıra-

ATIK PİL VE AKÜLERİN ZARARLARIÜNFADDER Ünye (Elektrik Elektronik Mekan,ik ve benzer meslekler) Fen Adamları Derneği ve Türkiye Teknikerler Birliği Ordu İl Temsilcilisi Musa Kıranlı pillerle ilgili çok önemli, pillerin çevreye ve sağlığımıza verdiği zararlar hakkındaki şaşırtıcı bilgiler verdi.

dan pillere, şarjlı pillerin tam 50 katı para ödediğinin kaç kişi farkında-dır acaba? Bunun yanında her kul-lanımda bu ucuz gibi gözüken pil-leri kullananlar, çevreye çok zararlı atıkların yayılmasına aracılık etmiş olmaktadırlar. Hem çevreniz hem de cebiniz için NiMh şarjlı pil kullanın ve piilerin ömürleri tükendiğinde kullandığınız her çeşit pili çöpe değil, özel topla-ma kutularına atın. Pillerin içeriğin-de bulunan cıva, kadmiyum ve kur-şun elementleri, kansere, nörolojik bozukluklara, akciğer hastalıkları-na, beyin iltihaplanmasına yol açtı-ğını asla unutmayınız. -Hiçbir pili çöpe atmayın. (Saat, cep telefonu, dizüstü bilgisayar pil-leri gibi her türlü elektronik aygıtla-rın pilleri dahil) -Ömrü tükenmiş pillerinizi birikti-rerek, özel pil toplama kutularına atın. -Pillerinizi biriktirerek size en ya-kın pil kutularına atın.(Bu konuda ki kampanya ve çalışmaları için Ordu Belediyesine ve kampanya ya des-tekleri için her camide her kuran kursunda bir atık pil toplama kutu-su bulunduracakları için Ordu Müf-tülüğüne de şükranlarımızı sunu-yoruz.) Ünye’mizde de çevreye duyarlı insan sağlığını önemseyen bir yerel yönetim idarecilerimiz ve belediye başkanımızın olumlu ça-lışmalarını görmekteyiz. Çevreye konulan atık toplama özel çöp ku-tularına ilave olarak birkaç noktaya da “PİL” atık kutusu konulmasını di-liyorum. -Pil toplama kutularının, büyük alışveriş mağazalarında, çevremiz-de yoğun halk akışının olduğu cad-de ve sokaklarda ve yine destekle-ri için teşekkür ettiğimiz Sayın Ordu Müftülüğü çalışmaları parelelinde Ünye de camilerimizde ve kuran kurslarımızda da bulundurulması

da olumlu olacaktır. -Pil toplama kutularından alınan piller, özel depolarda, zararsız du-ruma saklanmaktadır. -Alkalin ve diğer sıradan piller ye-rine şarjlı pil kullanın. -Toplam kullanım süresi düşünül-düğünde (1000 kez şarj) şarjlı piler sıradan pillere göre çok daha ucuz-dur. -Alkalin ve diğer sıradan piller şarj edilemezler. (Patlar) -Şarjlı pillerin üzerinde "Recharge-able" yazar. -NiCd şarjlı pil kullanmayın. (NiCd-Nikel Kadmiyum) -NiCd piller şarjlı pil olmasına kar-şın, içerdiği Kadmiyum elementi, halk sağlığı ve çevre üzerinde çok fazla olumsuz etkileri bulunmakta-dır. -Ayrıca, NiCd piller sahip olduk-ları "bellek etkisi" nedeniyle ömür-leri kısadır. -NiMH şarzlı pil kullanın. (NiMH-Nikel Metal Hydride) -NiMh piller yaklaşık 1000 kez dol-durulabilir. -mAh değeri yüksek piller daha uzun dayanır. Günümüzde AA seri-si 2700 mAh, AAA serisi 1100 mAh gücünde, çok uzun süre enerjisini koruyan NiMH pilleri piyasada ra-hatlıkla bulabilirsiniz. -Hızlı dolum, pillerinizde "pişme etkisine" neden olarak pilin ömrü-nü kısaltır. Kalem pillerin şarz sü-resi en az 16 saat olmalıdır. Daha kısa sürede dolum yapan aygıtlar, pillere zarar verir. -Şarjlı pilleri, tam boşalmadan şarj etmeyin. Normalde 1000 kez olan dolum sayısı, her şajda bir azalır. -NiMH pilleri, yarım şarjdan son-ra tam boşalmaya izin verirseniz eski gücüne kavuşturmuş olursu-nuz. (Bellek etkisi sıfırlanır. Bu da 1000'in çok üzerinde dolum yapa-bileceğiniz anlamına gelir.)

Edinilen bilgiye göre, Turnalık Yaylası Ar-pacık mevkisinde De-

niz Dursun yönetiminde-ki YEDAŞ'a ait 52 RA 506 kamyonet henüz bilinmeyen nedenle 150 metre şaram-pole yuvarlandı. Kaza son-

rası hurdaya dönen araç içersinde bulunan Deniz Dursun, Tuncay Kabataş ve ismi henüz belirlenemeyen bir kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Yaralılar Ordu Devlet Has-tanesine kaldırıldı.

Yedaş Aracı Kaza Yaptı 3 YaralıKabadüz ilçesinde meydana gelen tra-fik kazasında 3 kişi yaralandı.

Page 9: MİRKUZEY 154

909/08/2012 Perşembe

Ordu İl Özel İdare Genel Sekreteri Selami Aydın köy yollarının asfalt ol-

masında iç bölgelere çok geri-de kaldıklarını belirterek, “Bizim bölgede köylere hizmet götür-me yok evlere hizmet götürme var” dedi. Ordu ilinin büyükşehir olma-sı konusunda Fatsalı muhtarla-ra hitaben bir konuşma yapan Ordu İl Özel İdare Genel Sekre-teri Selami Aydın Ordu’nun coğ-rafi özelliği külfetleri beraberin-de getirdiğini belirterek, “Şu anda bölgemizde bulunan bizim özelliklerimize aynı hususiyetle-re sahip olan Trabzon vilaye-ti büyükşehir olmayı neden ıs-rarla istediği konusunda bunu kafamızda net canlanması için rakamlardan bahsetmek istiyo-rum.Ordu 6 bin kilometre kare alan. 11 bin kilometre sade-ce köy ağı olan alan. Bu alana göre İstanbul’a kadar 6 defa gi-dip geliyorsunuz. Türkiye’de en fazla yol ağı olan vilayetiz. 480 köyümüz, 53 belde, 18 ilçe, 73 belediyemiz var. Bu kadar geniş alana, bu kadar yerleşim birimi-ne bizler Ordu’nun genelinde yaşayan Ordu halkına hizmet götürmeye çalışıyoruz. Kimler götürüyor, Ordu İl Özel idaresi olarak başta biz kırsal olan köy-lerimize, belediyelerimiz kendi sorumluluk sahalarına, ilçe be-lediyelerimiz kendi sorumluluk sahalarında, belde belediyeleri-miz kendi sorumluluk ağlarında, yol götürüyoruz, içme suyu gö-türüyoruz, kanalizasyon götür-meye çalışıyoruz, başka başka hizmetler götürmeye çalışıyo-ruz.Yıllarca bu hizmetler götü-rülüyor.Yani Ordu vilayet oldu-

ğu tarihten bu yana aynı şekilde devam ediyor ama 1990’lardan sonra hızlı bir yeni belediye kur-ma furyesi oldu ve bir sürü bele-diler kuruldu. Ondan sonra tabi o zaman amaç neydi; daha ni-telikli, daha kısa süreli, halka daha yakın olsun. Belki daha hızlı hizmet gider beklentileriy-

le bu belediyeler kuruldu. Yeni ilçeler kuruldu ama geldiğimiz noktada Ordu’nun şu anda sa-hip olmuş olduğu gerçekler, hizmet rakamları, asfalt mikta-rı, stabilize miktarı, Türkiye or-talamasıyla ne kadar orantılı, Türkiye ortalamasının biz ne-resindeyiz diye bir karşılaştır-ma yapmak bakımından söylü-yorum” dedi.

TÜRKİYE ORTALAMASINDA ASFALT ORANI YÜZDE 50 Türkiye ortalamasında bir ilin

KÖYE DEĞİL EVE HİZMET VAROrdu İl Özel İdare Genel Sekreteri Selami Aydın Fatsalı muhtarlara hitaben yaptı-ğı konuşmada Ordu’nun büyükşehir olamaması halinde ödeneklerin yine az geleceğine vurgu yaparak büyükşehir olunduğunda gelen ödeneklerin çok fazla artacağını dolayı-sıyla hizmetin de artacağını söyledi.

toplam köy yol ağının şu anda yüzde 50 asfalt olduğuna dikkat çeken Ordu İl Özel İdare Genel Sekreteri Selami Aydın, “Bura-dan Çorum’a geçin, Amasya’ya geçin, Ankara’ya, Kayseri’ye, Konya’ya gidin. Bazı vilayetler-de bu rakam yüzde 80-90’lara kadar çıkabiliyor. Ege bölgesin-de yüzde 100’e varıncaya kadar köy yollarının tamamının asfalt-lanmış vilayetler var. Bizdeki ra-kam ne peki? Bizdeki rakam öl-çüyoruz, biçiyoruz, topluyoruz, kazıyoruz yüzde 15’in üzeri-ne çıkamıyoruz. 1500 kilomet-re,1400 kilometre ve bu sene onca çalışmamıza rağmen 260 kilometre yeni asfalt yapmamı-za rağmen ve beton yol yapıl-masına rağmen 100 kilometre civarında da köy kısmında be-ton olmasına rağmen bu rakam yine 1500’lerde kalacak. Neden çünkü bizim coğrafyamız en-gebeli bir coğrafya. Maliyetler çok fazla, en önemli bizi zorla-

yan hususların başında bu gel-mekte.

BİZİM BÖLGEDE KÖYE HİZMET GÖTÜRMEK YOK EVLERE HİZMET GÖTÜRMEK VAR İç Anadolu ve Ege bölgesinde bir köye girildiği zaman 3 daki-kada o köyden çıkıldığına dik-kat çeken Genel Sekreter Ay-dın, “Bütün evler oradadır ve topludur. Buraya yolda götü-rürsünüz, yolda yaparsınız, ka-

nalizasyonda yaparsınız, gere-kirse bütün sokaklarına parke yol yaparsınız. Ama bizde köye hizmet götürme yok eve hizmet götürme var adeta. Bir ev bu-rada, bir ev karşı tepede böy-le zorluklarımız var. Karadeniz bölgesinin özelliği her taraf-ta böyle sadece Ordu’da böy-le değil. Giresun’da da böyle, Trabzon’da da böyle, Artvin’de de çalıştım, Artvin de böyle, Rize’ de de böyle. Dolayısıyla bu coğrafyadan daha fazla hiz-met götürebilmek için bu böl-geye gelen ödenek miktarla-rının diğer bölgeye göre daha fazla olması lazım.Yani bizdeki coğrafi özelliklere göre bir mik-tar belki fazla gönderiliyor ama yeterli olmaktan çok zarar” diye konuştu.

BÜYÜKŞEHİR OLMAZSAK ASFALT ORANINDA DÜŞÜK KALIRIZ Temel alt yapı hizmetleri, yol, su, kanalizasyon bütün bu üç ana başlığın ve ulaşımı da, bü-tün bu hizmetleri yapan 4 tane kurum olduğunu ifade belir-ten Ordu İl Özel İdare Genel Sekreteri Selami Aydın, “Bun-lar İl Özel İdaresi, il belediyesi, ilçe belediyesi, belde belediye-si. Bu 4 ayrı kurum mağrifetiy-le aynı kurumlarda 4 ayrı kurum hizmet veriyoruz. Bu şartla-rın tamamını dikkate aldığımız zaman Ordu’nun coğrafi özellik-lerini dikkate aldığımız zaman bu yapıdan nitelikli, hızlı,verimli, ekonomi ve etkin hizmet çık-ması mümkün değil. Biz fark-lı bir şekilde yolumuza devam etmememiz lazım bir şekilde. Geldiğimiz şekilde devam eder-sek Türkiye ortalamasını yıllar-ca beklesek de yakalayamaya-cağız, bu bir gerçek. Buna 15 sene sonra bir şekilde karşıla-şırsak eğer büyükşehir olmaz-sa burası yine benzer rakamla-rı 3 aşağı 5 yukarı 1500,1800, 2000 olur ama 3000 olmaz. Ordu’ya gelen devletten almış olduğumuz paylar yüzde 200, yüzde 300 varan oranlarda art-mış olacak. Hizmet demek para demek, eğer bütçeniz yeterliyse hizmet edersiniz. Ama büyük-şehir olunduğunda gelen öde-nekler çok fazla artacaktır” şek-linde konuştu

/ Muhsin YILMAZ

Yağış beklenen iller:İç Anadolu'nun kuzeyi ile Karadeniz bölgesinde

yağışlar sürüyor. Yağışların; Si-nop, Samsun, Ordu, Trabzon, Rize ve Hopa çevrelerinde kuv-vetli olması bekleniyor. Bu ara-da, hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. BÖLGE-LERDE HAVA DURUMU- Yapı-lan son değerlendirmelere göre bugün bölgelerde hava duru-mu şöyle olacak: MARMARA: Az bulutlu ve açık, zamanla do-ğusunun parçalı bulutlu geçe-ceği tahmin ediliyor. EGE: Az bulutlu ve açık, zamanla iç ke-simlerinin parçalı bulutlu geçe-ceği tahmin ediliyor. AKDENİZ: Az bulutlu ve açık geçeceği tah-min ediliyor. İÇ ANADOLU: Az bulutlu ve açık, zamanla kuze-

yi parçalı bulutlu, öğle saatlerin-de Kırıkkale, Yozgat, Sivas ile Ankara'nın kuzeydoğu kesimle-rinin kısa süreli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçe-ceği tahmin ediliyor. BATI KA-RADENİZ: Parçalı yer yer çok bulutlu, doğusu ile zamanla böl-ge genelinin kısa süreli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış-lı geçeceği tahmin ediliyor. Ya-ğışların; Sinop çevrelerinde ye-rel olarak şiddetli (76-100 kg/m2) olması bekleniyor. ORTA ve DOĞU KARADENİZ: Çok bulutlu, bölge genelinin aralık-lı sağanak ve gök gürültülü sa-ğanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; Samsun ve Ordu'nun batı kesimlerin-de yerel olarak şiddetli (76-100 kg/m2), Trabzon'un doğu-

Ordu'da Kuvvetli Yağış BekleniyorYurdumuzun bazı bölgelerinde yağışlar sürüyor. Yağışların bazı illerimizde kuvvetli ol-ması bekleniyor. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak.

su, Rize ve Hopa çevrelerinde yerel olarak kuvvetli (20-50 kg/m2) olması bekleniyor. DOĞU ANADOLU: Az bulutlu ve açık, zamanla kuzey kesimleri parça-lı bulutlu, öğle saatlerinden son-ra Erzurum, Erzincan, Kars, Ar-

dahan ve Iğdır çevrelerinin kısa süreli ve yerel olmak üzere sa-ğanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin edili-yor. GÜNEYDOĞU ANADOLU: Az bulutlu ve açık geçeceği tah-min ediliyor.

Diyarbakır ve Şanlı-urfa’dan Ordu’ya fın-dık toplamaya gelen ve

Gocuklu Köyü sınırları içinde Ünye İkizce Sapağı’nda kur-dukları çadırda kalan 160 fın-dık işçisinin kaldığı çadırlar, dün akşam saatlerinde yağan sağanak yağmur nedeniy-le sular altında kaldı. Durumu öğrenen Ünye Kaymakamı Mustafa Demir, bölgeye ekip

göndererek mevsimlik fındık işçisini araçlarla aldırdı. Ünye İmam Hatip Lisesi Yurdu’nda misafir edilen fındık işçileri yemekleri verilerek ve gece lise yurdunda konakladı. Fındık işçileri bugün havanın iyi olmasıyla birlikte çadır kur-dukları alana geri döndü. Fındık işçilerinin eşyalarının sular altında kaldığı, çadırların zarar gördüğü öğrenildi.

YAĞMUR, MEVSİMLİK FINDIK İŞÇİLERİ ETKİLEDİGüneydoğu Anadolu’dan Ordu’ya fındık topla-maya gelen 160 mevsimlik fındık işçisi konak-ladıkları Ünye- İkizce sapağındaki alanda sa-ğanak yağmur nedeniyle zarar görünce, Ünye Kaymakamlığı ekiplerince alınarak gece İmam Hatip Lisesi’nde misafir edildi.

Uzun süredir sel fela-ketlerinin yaşandı-ğı Samsun’da en son

gece boyunca yağan sağa-nak nedeniyle Kürtün Çayı taştı. Çayın taşması sonucu bazı evler ve meyve bahçele-ri zarar görürken, DSİ tarafın-dan Kürtün Çayı üzerine daha önceden yapılan sel kapanı muhtemel bir facianın önüne geçti. Dağlardan gelen sel su-larını tutan sel kapanı, debisi yüksek suyun Samsun’a ulaş-masını engellerken, sel kapa-nında biriken sel suları kont-

rollü bir şekilde boşaltıldı. Kürtün Çayı çevresinde ya-

şayan vatandaşlar, sel kapanı sayesinde muhtemel bir facia-nın önlendiğini söylerken, sel kapanının tuttuğu sel sularının Samsun’un büyük bir bölümü-nü sürükleyebilecek büyüklük-te olduğunu söyledi.

Kürtün Çayı'ndan akan sel suları Samsun Ankara kara-yolunun bir kısmında heyela-na neden olurken, çevre köy-lerde yaşayan vatandaşlar da gölette biriken odun parçaları-nı topladı.

SAMSUN’U SEL KAPANI KURTARDI Samsun’da gece boyunca devam eden şid-detli sağanak yağmur sonrasında Kürtün Çayı taşarken, çay üzerine yapılan sel ka-panı muhtemel bir faciayı önledi.

Page 10: MİRKUZEY 154

www.gazetekuzey.com 09/08/2012 Perşembe Tel: 0452 407 10 11

* Agfa 70x100 Renk Ayırımı (Film Çıkış) * Roland 200 Ofset Baskı * 115 EM Polar Bıçak * Strafor (Köpük) Kesim Makinası* Selefon Makinası * Konica-Minolta Dış Mekan Baskı Makinası * Heidelberg Baskı Makinası* Konica-Minolta Dijital Baskı Makinası * Kırım Makinası *

* Kurumsal Kimlik, Logo, Kartvizit* Dergi, Katolog, Broşür, İnsert* Plaket, Kupa, Laminasyon Kaplama* Puzzle, Afiş, Bilboard* Araç Giydirme, Işıklı Işıksız Led Tabela* Matbaamız Maliye Antlaşmalıdır.* Resmi Evrak Basımı Yapılır.

Futbolseverler onu Galatasaray'da tanıdı, 2 sezon sarı-kırmızılı for-

mayı giydikten sonra Rusya'ya taşındı! Rubin Kazan'da üst üste 2 kez şampiyonluk yaşa-yan, sonrasında Fransa'nın Montpellier takımına transfer olan yıldız forvet, vatan has-retine daha fazla dayanamadı, geçen sezon Orduspor forma-sıyla Süper Lig sahnesine yeni-den çıktı. Hector Cuper göreve geldikten sonra pek çok isim-le yollar ayrılırken, Arjantinli ef-sane hoca 30 yaşındaki golcü-ye kaptanlık pazubandını verdi. Futbolunun olgunluk dönemi-ne giren Hasan Kabze, AMK'ya konuştu. A'dan Z'ye tüm soru-larımızı yanıtlayan yıldız futbol-cu, samimi cevaplar verdi. Sa-dece Orduspor ve kendisinden değil, gündemdeki konulardan da bahsetti...

*Geçtiğimiz sezon sürp-riz bir şekilde Orduspor’a transfer oldun. Rusya’da ve Fransa’da oynadıktan sonra Türkiye’ye neden döndün? Futbola başlarken hedefle-rim arasında her zaman yurt-dışında oynamak vardı, ben de Galatasaray'dan ayrılırken bu hedef doğrultusunda hare-ket ettim. 4.5 yıl ülkemi yurt dı-şında en iyi şekilde temsil et-tim. Montpellier'den ayrılırken Avrupa'dan 2-3 tane ciddi teklif almıştım, ama ülkemi çok özle-diğim için dönmek istedim.

*Galatasaray’da önemli bir sezon geçirdikten sonra ka-zanılan şampiyonlukta bü-yük pay sahibiydin. Sonra-sında Türkiye’den teklifler de olmasına rağmen neden yurt dışına gittin? Dediğiniz gibi Türkiye den çok teklif vardı, ama dediğim gibi yurt dışında bir şeyler başar-mak istiyordum. O dönem Ru-bin Kazan antrenörü Kurban Berdiyev'in sadece benimle gö-rüşmek için İstanbul'a gelip, hedeflerinden ve beklentilerin-den bahsetmesi çok etkileyiciy-di. Sonrasında Rubin Kazan'a giderek doğru bir karar aldığı-mı gördüm.

*Sadece Galatasaray’da de-ğil, Rusya’da da şampiyon-luklar yaşadın. Orduspor’un da uzun vadede hedefi bu. Sence Bursaspor’un ardın-dan bunu başaran ikinci Ana-dolu takımı olabilir misiniz? Ben Rusya yı seçtiğimde, ''Neden Rusya, neden Rubin Kazan gibi adı sanı duyulma-

mış bir takıma gitti?'' de-diler, ama ben bu ka-rarı verirken nereye gittiğimi, takımın nasıl hedefle-ri olduğunu çok iyi biliyordum. Bana söyle-nen planları harfiyen yeri-ne getiren bir takımdı Ru-bin Kazan. G i t t i ğ imde devre ara-sına denk gelmişti. O sezon lig-de kaldık ve 2. yılımızda çok iyi trans-ferler yaparak 2. yılda kulüp tarihindenki ilk şampiyonluğu yaşadık, sonra-sında 2. şampi-yonluğu... Bunlar benim için çok önem-lidir. Şimdi dışarıdaki çocuğa sorsanız Rubin Kazan' bilirler, Montpellier'de de geçen sene yarım sezon forma giydim, orada kalsaydım orada da şampiyonluk yaşa-mış olacaktım. Bunları gördük-ten sonra Orduspor'un şampi-yon olmaması için hiçbir engel yok. Çünkü bunu diğer takım-larda başardım ve tecrübe et-tim. Anadolu takımlarının bü-yüklere karşı mücadele etmesi çok zor, ancak doğru bir planla-ma ile şampiyon olabiliriz.

*Bu sezon Orduspor’da cid-di bir revizyon yaşandı, ama sen takımda kaldın, hatta kaptan oldun. Artık beklenti-ler daha da arttı diyebilir mi-yiz senin için? Tabiki öncelikle hocamıza te-şekkür ederim kaptanlıkla il-gili. Benle birlikte Ali ve Fevzi arkadaşlarımız da kaptanıdır bu takımın. Sonuçta hepimiz bu görevi elimizden geldiğin-ce yapmaya calışıyoruz. Ta-kım içerisindeki sorumlulukla-rım arttı ama gerçekten iyi bir grubumuz var ve hep birlikte Orduspor'un daha iyi yerlere gelmesi için çalışacağız.

*Mehmet Topal, Selçuk İnan, Gökhan Zan gibi önemli isimler Çanakka-le Dardanelspor’da parladı, aynı senin gibi. Ancak şimdi Körfez ekibi yavaş yavaş bu özelliğini kaybediyor, altyapı konusunda ülke olarak çok mu eksiğiz?

KABZE: ŞAMPİYONLUK HAYAL DEĞİLOrduspor'un başarılı oyuncusu Hasan Kabze, Rubin Kazan ve Montpellier'in yaşadığı şampiyonluğu örnek göstererek 'Orduspor hiç de uzak değil' dedi.

Gerçekten bizin oynadı-ğımız yıllar Çanakka-

le Dardanelspor'un en güzel dönem-leriydi. Bu isim-ler dışında o dönem birlik-te oynadığımız Fevzi Elmas, İlkem Özkay-nak, Mehmet Çoğum gibi bir çok arka-daşımız hala Süper Lig'de oynuyor. Alt yapı konu-sunda di-ğer ülkelere göre eksiğiz, bu çok doğru. Oradaki sis-tem ve oyun-

cuya bakış açısı ülkemize

göre çok fark-lı, çünkü bazı ku-

lüpler günü kurtar-mayı düşündükleri

için ne kadar yetenek-li olursa olsun gençleri-

mize şans vermiyorlar. Ancak yavaş yavaş bizde de altya-pı konusu önem kazanmaya başladı. Bucaspor'a bu konu-da ayrı parantez açmak gere-kir. Türkiye'de bazı ilkleri ger-çekleştirip Futbol Akademisi'ni kurdular, çok değerli oyuncu-lar yetiştirdiler. Eski bir Bucas-porlu olarak bundan dolayı çok mutluyum. Orduspor'da da bu sene altyapıda değişikliğe gidil-di. Yurt dışından destek alına-rak yeni bir altyapı oluşumuna başlandı. Eskiye göre daha iyi-yiz ülke olarak. Zaten böyle ol-ması gerekiyor. Yoksa milli ta-kımlar seviyesinde oynayacak oyuncu bulmakta zorlanacağız.

*David Barral transfer edildi, Stancu’nun bonservisi alın-dı. İkisi de çok önemli golcü-ler. İlk 11’de oynayabileceği-ni düşünüyor musun? Takıma mutlaka forvet alına-caktı. Çünkü sadece ben kal-mıştım golcü olarak. Sonuçta ikisi de değerli oyuncular. El-bette kararı hocamız verecek. İnşallah hep beraber başarı çı-tamızı daha da yukarıya çeke-riz.*30 yaşındasın ve futbolunun en olgun dönemindesin. Bun-dan sonraki kariyer planlaman nasıl, hedeflerin neler? Aynı zamanda Orduspor olarak bu sezonki hedefleriniz… Hayatta her zaman hedefle-rim olmuştur. Bu zamana ka-dar da koymuş olduğum he-

deflere ulaştım ve hiçbir zaman amaçsız hareket etmedim. İn-şallah bu sezon iyi bir perfor-mans göstererek tekrar A Milli Takım formasını giyerim. Takım olarak da geçen seneden çok daha iyi yerde bitirmek istiyo-ruz ligi. Umarım UEFA Avrupa Ligi'ne katılacak ekiplerden biri de biz oluruz.

*Ordu nasıl bir şehir, günle-rin nasıl geçiyor? Ordu, doğal güzelliklerin bol ol dugu güzel bir Karadeniz şehri. Derli toplu, aradığımızı rahatlıkla bulabildiğimiz bir şe-hir. Yaz olduğundan sahil kena-rı kışa göre çok daha hareketli ve güzel, sahil kenarında yürü-mek gerçekten keyif veriyor in-sana. Belki yatırım konusunda daha iyi teşviklerle önü açılabi-lir. Havalimanın da seneye gel-mesiyle birlikte bunların yapı-lacağını ve Ordu’ nun daha da cazip bir şehir olacağı düşün-cesindeyim. Şunu belirtmeden de geçemeyeceğim; Ordu hal-kına da teşekkürlerimi iletiyo-rum çünkü çok yardımseverler, her konuda, her zaman yanım-da oluyorlar…

*Türk insanı olarak kendimizi çok mu yüksekte görüyoruz? Ve oyunculara verilen ücret-ler yurt dışına göre fazla de-ğil mi? Bence kendimizi yüksekte görmüyoruz, futbolculara öde-nen ücretlerin de çok da fazla olduğunu söyleyemeyeceğim. Türkiye'de, diğer ülkelerin kök-lü kulüplerinin çok iyi bütçele-ri olduğu için ve yaptıkları bü-yük transferler göze çarpıyor. Aslında yurt dışında ülkemiz-den çok daha maliyetli oyun-cuların olduğunu hepimiz bili-yoruz, ancak büyük kulüplerin dışında kalan Anadolu ekipleri için aynı şeyleri söylemek zor. Ücretler her ülkenin standartla-rına göre belirleniyor. Tabii ver-gi sisteminin de ücretlere olan etkisi Avrupa'da çok fazla.

*Senin gözünden Hector Cuper nasıl bir hoca? Öncelikle işine aşık bir adam var karşımızda. O yüzden ken-disine karşı çok büyük saygı duyuyorum, gerçekten müthiş bir tecrübe onunla çalışmak. Sadece saha içerisindeki duru-şu ve öğrettikleriyle değil, saha dışında da yaptığımız sohbet-lerden dolayı ondan çok şeyler öğreniyorum. Takımımız adına büyük bir şans..

Orduspor alt yapısında futbol hayatına baş-layan ve çizdiği iyi

grafikle A takıma yükselen Orduspor’un 21 yaşındaki sa-vunma oyuncusu Hüsamet-tin Tut, "Ordulu olduğum için, sahaya çıktığımda müthiş bir duygu yaşıyorum” dedi. Genç yetenek Tut, geçtiğimiz yıl Çankırı Belediyespor’a ki-ralandığını bu yıl Orduspor’a geri geldiği için çok mutlu ol-duğunu belirtirken, 19 Eylül Stadyumu'nda tekrar forma giyecek olmasından dolayı çok heyecanlı olduğunu söy-ledi. Orduspor'a 1999 yılın-da geldiğini ifade eden Tut, "Alt yapıda sürekli çalışarak A takımda antrenmanlara ve maçlara çıkmaya başladım. Ordu’nun öz çocuğuyum. Or-duspor A takıma çıkıp, for-ma şansı buldum. Kamplara gittim. Başarılı günler geçir-dim. Orduspor’u layık olduğu yerlere inşallah taşıyacağız. Orduspor’da forma giymek, kamplara gitmek çok gü-zel bir duygu. Geçtiğimiz se-zon Çankırıspor’da kiralık oy-nadım. Bu sezon evime geri

döndüm. Çok iyi bir kamp se-zonu geçirdik. Kazasız bela-sız kampı sona erdirdik. Şuan ligi bekliyoruz. Orduspor’u la-yık yere getirmek için çalışa-cağız. Orduspor’da alt yapıya şuan daha fazla önem verili-yor. Alt yapıdan daha iyi fut-bolcular çıkacağına inanı-yorum. Çok büyük aşamalar kaydettik" diye konuştu.

"BENİ DAHA ÇOK HIRSLANDIRIYOR" Hüsamettin Tut, Orduspor taraftarına seslenerek, "Ta-raftarımızdan sadece bize sa-hip çıkmalarını istiyoruz. Biz Orduspor’un menfaatleri için buradayız. En zor günlerinde bile buradaydık. Biz para için burada değiliz. Mor-beyazlı formayı daha yükseklerde ta-şıyacağız. Orduspor forması-nı kendi şehrinde 15 bin seyir-cinin içinde giymek daha fazla duygu ve heyecan veriyor. Ai-lede tribünde seni izleyince mutlu oluyorsun. Çünkü on-lar senin mutluluğunla başa-rınla gurur duyuyor. Oda beni daha çok hırslandırıyor” şek-linde konuştu.

ORDUSPOR'U LİG HEYECANI SARDI

Spor Toto Süper Lig'de mü-cadele eden Orduspor yeni sezon hazırlıklarını sürdü-rürken, alt yapıdan yetişen ve geçtiğimiz sezon Çankı-rı Belediyespor’da kiralık olarak oynayan Hüsamet-tin Tut, yeni sezonda hedef-lerinin büyük olduğunu ve Orduspor’a geri döndüğü için çok mutlu olduğunu söyledi.

Beşiktaş Futbol Yatırım-ları Sanayi ve Ticaret A.Ş.'den İstanbul Men-

kul Kıymetler Borsası'na gön-derilen ve Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda da yer alan açık-lamaya göre, Sezer Özmen ve Cumali Bişi, Karadeniz ekibine 300 bin lira karşılığında trans-fer edildi. Bu arada, Sezer Özmen'in Çaykur Rizespor'la arasındaki sözleşme devam ettiği süre içe-risinde mavi-yeşilli takım Süper Lig'e yükselirse, ayrıca 100 bin lira ek ücret alınacağı bildirildi.

Sezer ve Cumali, Rize'de!Beşiktaş Kulübü, genç futbolcuları Sezer Özmen ve Cumali Bişi'yi, TFF 1. Lig takımlarından Çaykur Rizespor'a verdi.