-
Medrese ve İlahiyat Kavşağında
İSLÂMÎ İLİMLER
(Uluslararası Sempozyum)
المؤتمر الدولي للعلوم اإلسالميَ◌ّ◌ة بين المدارس الدّ◌ينية
التَ◌◌ّقليديّ◌ة
والكليّ◌ات الد◌ّينيّ◌ة المعاصرة
Islamic Sciences at the Crossroad of Madrasah and Theology
(International Symposium)
29 Haziran - 1 Temmuz 2012
29 June – 1 July 2012
Editör
Yrd. Doç. Dr. İsmail NARİN
Bingöl Üniversitesi Yayınları
2013
1. Cilt
-
Kızıltepe Yöresindeki Medreseler
Nurettin TURGAY1
Özet
Mardin iline bağlı Kızıltepe kazasının eski adı, “Düneyser”dir.
Kızıltepe, Müs-lümanlar tarafından fethedildiğinden bu yana,
sürekli İslâmî ilimlerin okutulduğu ve büyük âlimlerin yetiştiği
bir yer olarak anılmaktadır. Eskiden beri, Kızıltepe’de medrese
usulü eğitim varlığını sürdürmüştür. Günümüzde de, Kızıltepe
yöresinde çeşitli yerlerde medrese eğitimi verilmeye devam
etmektedir. Yaşadığımız zaman-larda, Kızıltepe yöresindeki
medreselerden dini ilimler alanında çok sayıda hatırı sayılır büyük
şahsiyetler yetişmiştir. Şu anda hayatta olan Halil Gönenç, Halil
Çi-çek, Abdulaziz Beki, Mehmet Salih Ekinci, Hıdır Ekinci, Mustafa
Kırkız, Ali Turgay, Tacettin Kurtay ve benzeri âlimler, Kızıltepe
yöresindeki medreselerde okumuş ve okutmuşlardır. Bu tebliğimizde,
Kızıltepe yöresindeki medreseler ile birlikte bu ve benzeri medrese
âlimlerini tanıtmaya çalışacağız. Özellikle Kızıltepe’nin Ğurs
yöre-sindeki medreselerden ve bu medreselerde yetişen
şahsiyetlerden bahsedeceğiz. Bu sempozyumu tertip eden, maddi
manevi katkılarda bulunan tüm kişilere teşekkür ediyorum.
Giriş
Coğrafyamızı, bölgemizi, yöremizi, çeşitli yönleriyle tanımamız
ve tanıtmamız, her zaman için önem arz etmektedir. Çünkü insan,
genel kültür ve bilgi varlığı ile güç kazanmakta, verimli bir
hayatı sürdürebilmektedir. Yaşadığımız coğrafyanın, tabii
güzelliklerinin yanında, tarihi ve kültürel güzellikleri de
bulunmaktadır. Böl-gemizin güzide bir ilçesi olan Kızıltepe, önemli
bir noktada bulunmaktadır. Bu il-çenin Ğurs adı ile bilinen yeşil
bir vadisi, ciddi tabii ve tarihi güzelliklere sahiptir. Buraların,
medrese kültürü açısından tanıtılmasının yararlı olacağı kanaatini
taşı-maktayım. Başta Mardin, Diyarbakır ve Bingöl yöresinden pek
çok kişi, bu medre-
1 Doç. Dr., Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi / DİYARBAKIR
[[email protected]].
-
424 Medrese ve İlahiyat Kavşağında İSLÂMÎ İLİMLER
selerde okumuştur. Bu çalışmamızda, Kızıltepe ve Ğurs Vadisi’ni
kısaca tanıttıktan sonra, buralarda yetişen, okuyan ve görev yapan
bazı kişileri tanıtmaya çalışacağız.
I – KIZILTEPE (DUNESER) VE ĞURS VADİSİ
1 - Duneyser
İslâm’dan önceki dönemlerde de büyük bir yerleşim merkezi olan
ve şu anda Mardin iline bağlı bulunan Kızıltepe ilçesi, her
bakımdan gezmeye ve görmeye de-ğer bir yerleşim yeridir. Ebû Hafs
Ömer b. el-Huder b. el-Lemiş (ö. 640/1242), “Ki-tabu Tarihi
Duneyser” adlı bir eder yazmış. İbrahim Salih, bu kitabı tahkik
ederek 1992 yılında Şam’da yayınlamıştır. Bu kitabın baş
tarafındaki mukaddimede, burası hakkında bazı bilgiler verilmiştir.
Bu bilgilere göre, değişik şekillerde okunsa da buranın isminin
“Duneyser” olduğu kabul edilmiştir. Duneyser, Fırat havzasında,
Nuseybin ile Ceylanpınar arasında bulunan büyük bir yerleşim
yeridir. Mardin il merkezine yakın bir yerde bulunmaktadır ve
yerleşim yeri, düz, geniş bir alandan oluşmaktadır. Etrafında gül
ve reyhan bahçeleri bulunmaktadır. Burası, dört cihet-ten gelen
ticaret kervanlarının kesiştiği noktada bulunduğu için, kendisine
“Düney-ser” adı verilmiştir. Arapça kökenli olmayan “Düneyser”
kelimesi, dünyanın başı anlamında olan “dünya” ve “ser”
kelimelerinin birleşiminden meydana gelmiştir.2 Kürtçe bir kelime
olan “Düneyser”, aslında “Dünya lı ser” veya “Serê dünyê”
de-mektir. Bu kelimeler, dünyanın başı ve dünyanın birleştiği yer
anlamlarındadır. Çünkü bu gün hâlihazırda işlek bulunan ve “İpek
Yolu” diye bilinen yol, Avru-pa’dan gelip Anadolu’yu geçerek Adana,
Antep, Urfa üzerinden, doğuya, İran, Irak, Çin ve Hindistan’a kadar
gider. Bu yol, “Düneyser’in” içinden geçer. Ayrıca, “Riya
Halebê/Halep Yolu” diye bildiğimiz ve şu anda pek işlek olmayan bir
yol vardır. Es-kide kervanlar tarafından kullanılan bu yol,
Yemen’den, Arabistan’dan, Afrika’dan Halep üzerinden gelen yol,
“Düneyser’in” içinde “İpek Yolu” ile çakışarak kuzeye doğru Amed,
Harpêt, Kayseri, Erzurum, Karadeniz ve Rusya’ya doğru gidiyordu.
İşte dünya çapında meşhur ve önemli olan bu iki yol, “Düneyser’de”
çakıştıkla-rından dolayı, burası dünyanın başı, dünyanın birleştiği
kavşak olarak değerlen-dirilmiş ve milattan daha eski dönemlerde
buraya Kürtçe olarak “Düneyser” adı verilmiştir. İslâm’ın burada
yayılmasından sonra da bu isim kullanılmaya devam etmiştir. Daha
sonraları burası için “Kosar” ve “Tıl Ermen” isimlei de
kullanılmış-tır.3 Aslında “Kosar” ve “Tıl Ermen”, isimleri, bu gün
Kızıltepe’nin iki mahallesi
2 Ebû Hafs Ömer b. el-Huder b. el-Lemiş, Kitabu Tarihi Duneyser,
thk. İbrahim Salih, Dâru’l-Beşâir, Dımaşk 1992, s. 19; İbn
Hallikân, Vefâyâtu’l-a’yân ve enbâu enbâi’z-zamân, Beyrut 1994, V,
147.
3 M. Streck, “Düneysir”, MEB İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1963,
III, 664; Coşkun Alptekin, “Artuklular”, DİA, III, 417; Kâtip
Ferdi, Mardin Artuklu Melikleri Tarihi, nşr., Ali Emiri, yayına
hazırlayan: Y. Metin Yardımcı, Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi
Yay., İstanbul 2006, s. 19.
-
425Nurettin TURGAY
için kullanılmaktadır. Bu gün için kayıtlarda, “Kosar” Koç Hisar
Mahallesi ve “Tıl Ermen” diye bilinen tepe de Tepebaşı Mahallesi
olarak yer almaktadır.
Yakut el-Hamevî’nin (ö. 626/1229) meşhur Mu’cemu’l-Buldan adlı
eserinde de, “Duneyser” hakkında verdiğimiz bilgilere benzer
bilgiler verilmektedir.4
Bulunduğu coğrafi konum itibarıyla büyük bir ticaret merkezi
olan Duneyser, geniş, büyük çarşılara ve kalabalık nüfusa sahip
bulunuyordu. Haftanın çeşitli gün-lerinde, Duneyser’in çeşitli
yerlerinde pazaryerleri kurulurdu. Çevre köylerden çok sayıda
insanlar geldikleri için, pazaryerleri kalabalık olurdu.
Duneyser’de ticaret canlıydı. O zaman için pazaryerlerine “bazar”
deniyordu.5 Günümüzde de Kızılte-pe’de halk arasında pazaryerlerine
“bazar” denmektedir. Örneğin, buğday bazarı, hayvan bazarı
gibi.
Günümüzde, bağlı bulunduğu Mardin ilini nüfus itibarıyla ikiye
katlayan Kızıl-tepe’de, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı çeşitli
okullar bulunmakla beraber, Kızılte-pe’nin merkezinde ve bazı
köylerinde medrese usulü eğitim de devam etmektedir. Aynı zamanda,
Ğurs Vadisinin bazı köylerinde de aynı şekilde medreseler varlığını
devam ettirmektedir.
2 – Ğurs Vadisi
Eski adı ile Düneyser, şimdiki adı ile Kızıltepe ile Mardin
arasında Ğurs adı ile bilinen bir vadi vardır. Her tarafı dağlarla
çevrili olan bu vadi, ortasından akan bir dere ile Kızıltepe’ye
açılmaktadır. Cennet misali bu vadideki derenin etrafında irili
ufaklı köyler vardır. Eskiden beri Ğurs, on iki köy olarak
bilinmektedir. Ancak son zamanlarda, bu köylerin dış kenarlarında
mahalleler kurulmakta ve yeni yeni köyler ortaya çıkmaktadır. Eski
köyler, Üzeyir Köyü (Ulu Köy), Hafte Xwehan (yedi Kardeş), Meşkina,
Çelebiya, Xübas, Ğürsa Nave (Orta Ğurs-Yüceli), Babına/Melho
(Tuzla), Ali Paşa, Hamziya, Hacı Faris (Kocalar), Serê Kürê
(Sancarlı), Xanika köyle-ridir. Şu anda Xanika ile Kürê arasında
Harzem tepesinin etrafında, Ğurs deresinin iki yakasında dört beş
mahalle kurulmuştur. Bunlardan bazılarına muhtarlık ve-rilmiştir.
Orta Ğurs’ta da derenin karşı tarafında aynı şekilde bir köyü
oluşturacak şekilde mahalle kurulmuştur. Üzeyir köyünde Ajbib
çeşmesinin olduğu yerlerde küçük bir köy şeklinde bir mahalle
kurulmuştur. Bu gelişmelerin gösterdiğine göre, ileride Ğurs
köylerinin sayısı, eskiden beri bilinen on iki köyden çok daha
fazla
4 Şehabeddin Ebû Abdillah Yakut b. Abdillah el-Hamevî,
Mu’cem’l-buldan, Dâru İhyâi’t-Turâsi’l-Arabî, Beyrut 1979, II,
478.
5 Ebu’l-Hasan Muhammed b. Ahmed el-Kinânî İbn Cübeyr, Endülüsten
Kutsal Topraklara, Selenge Yay., İstanbul 2003, s. 176.
-
426 Medrese ve İlahiyat Kavşağında İSLÂMÎ İLİMLER
olacaktır.
II – BAZI MEDRESE ÂLİMLERİ
İslâm’ın Mardin yöresine yayılmasından bu yana,
Düneyser/Kızıltepe’de med-rese eğitimi gelişmiş ve günümüzde de
merkez, merkeze bağlı köyler ve özellikle Ğurs köylerinde bu eğitim
devam etmektedir.
A – M. Halil ÇİÇEK
Halil Çiçek, 1961 yılında Mardin ilinin Midyat ilçesinde doğdu.
İlkokulu Şırnak ilinin İdil ilçesinde, ortaokulu Elazığ ilinin
Maden ilçesinde ve İmam Hatip lisesini Mardin’de okumuştur. Halil
Çiçek, 1986 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahi-yat
Fakültesinden mezun olmuştur. 1992 yılında Konya Selçuk
Üniversitesi Sosyal Bilimler enstitüsünden Doktora diplomasını
almış, 1993 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat
Fakültesinde Tefsir alanın da Yardımcı doçent olarak atanmış, 1995
yılında doçent, 2004 yılında profesör olmuştur. Halil Çiçek,
1978-1993 yılları arasında Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatı
bünyesinde çeşitli yerlerde çalışmıştır. 1994-1999 yılları arasında
Van’da İlahiyat Meslek Yüksek Okulu müdürlüğünü yap-mıştır.
1999-2002 yılları arasında Suudi Arabistan’da İmam Muhammed
Üniversi-tesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. Halil
Çiçek, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde çalışırken, Kızıltepe
müftülüğünü yapmış, bu arada o yörede medre-se çalışmalarında
katkıda bulunmuş, talebe okutmuştur. Halil Çiçek, halen Bingöl
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı olarak görev
yapmaktadır.
Arapça Eserleri:
1 – Advâun Ala Sureti’l-Mülk, İstanbul 1994.
2 – Serâu’l-Mana fî’l-Kur’âni’l-Kerîm, Daru’s-Selâm, Kahire
1994.
3 – Delâletu Esmâi’l-Suveri’l-Kur’âni’l-Kerîm,
Muessesetu’r-Risâle, Beyrut 2000.
4 – Alemiyetu’l-Kur’âni Risaleten ve Hadareten,
Muessesetu’r-Risâle, Beyrut 2001.
5 – Haza Huve Rahmetu’l-İslâm, Küveyt 1429.
Türkçe Eserleri:
1 – Kur’ân Nasıl Bir Kitaptır, Beyan Yay., İstanbul 2007.
2 – 20. Asır Kur’ân İlimleri Çalışmaları, Timaş Yay., İstanbul
1995.
3 – Farklı Kültürlerin Birlikte Yaşama Formülü, Beyan Yay.,
İstanbul 2008.
-
427Nurettin TURGAY
4 – Necıvâni’nin Tefsir Metodu, Yüzüncü Yıl Matbaası, Van
1994.
5 – Şark Medreselerinin Serencamı, Beyan Yay., İstanbul
2009.
Halil Çiçeğin bu eseri, 2009 yılında İstanbul’da Beyan Yayınları
tarafından yayın-lanmıştır. Orta boy olan bu eser, 224 sahife olup
iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, bir kuram olarak
medrese hakkında bilgi verilmekte ve ikinci bölümde ise, medreseye
eleştirel bir yaklaşım işlenmektedir.
Halil Çiçek’in, ayrıca hakemli dergilerde yayınlanmış bir çok
makalesi bulun-maktadır; kendisi, yurt içi ve yurt dışında pek çok
sempozyum, kongre, panel ve konferansa katılmıştır.
B – Halil GÖNENÇ
1930 yılında Mardin ilinin Savur ilçesinin Xırbê Haci köyünde
dünyaya geldi. Özel Medrese Öğrenimi ile yetişti. 12 yaşlarında
Suriye’ye giderek 8-9 yıl kadar M. Latif Anudi’den, ardından
Türkiye’de her ikisinin de ismi Abdulvehhab olan Ho-calar’dan ve
Nurşin’de Şeyh Maşuk Efendi’den ders aldı. Öğrenimi sırasında sarf,
nahiv, mantık, münazara, belagat, kelam, fıkıh Usulü, fıkıh, tefsir
usulü, tefsir, ha-dis usulü ve hadis okudu. Bir süre Kızıltepe’nin
Kılêbîn köyünde imamlık yaparak medresede talebe okuttu. Ondan
sonra Halfeti ve Kızıltepe (1959-66) ilçelerinde, ar-dından Urfa
(1966-76) ilinde müftülük yaptı. Ondan sonra Diyanet İşleri
Başkanlığı İstanbul Haseki Eğitim Merkezi hocalığı yaptı.
Haseki’de, fıkıh ve tefsir derslerini okuttu. Çeşitli gazete ve
dergilerde pek çok makaleleri yayımlandı.
Türkçe Eserleri:
1 – Büyük Şafii İlmihali.
2 – İslam’ın Sesi.
3 – Şafi Cep İlmihali.
4 – Günümüz Meselelerine Fetvalar, 2 cilt.
Arapça Eserleri:
1 – Tenviru’l-Kulub.
2 – er-Rasul.
3 – el-Mucizetu’l-Kur’aniyye.
-
428 Medrese ve İlahiyat Kavşağında İSLÂMÎ İLİMLER
4 – Reidü’ş-Şebal.
5 – Nesefi Tefsiri Haşiyesi.
6 – Erbain-i Neveviye.
7 – el-Mevsûa el-Fıkhiyye el-Muyessere.
C – Abdülaziz BEKİ
Abdülaziz beki, 1945 tarihinde Çapakçur (Bingöl) iline bağlı
merkez Gözer köyünde doğdu. Babası Molla Muhammed b. Molla Tahir b.
Molla Yusuf’tur. Bir ilim ailesinden olan Beki, tahsil hayatına köy
imamı olan babasının medresesinde başladı. Kur’an-ı Kerim, Arapça
ve ilk aşamadaki fıkıh derslerini okudu. Yörenin geleneği üzere
alet ve üful ilimleri ile âli ilimleri de Doğu ve Güney Doğu
illerin klasik medreselerinde sürdürerek medrese eğitimini
tamamladı. Bu arada Kızılte-pe’ye bağlı Ğurs’un Üzeyir köyünde
Melle Hamit Ekin’in medresesinde de okudu ve Melle Hamit ekinin
ilminden yararlandı.
Abdülaziz Beki, 1969-1972 yılları arasında Elazığ İmam-Hatip
okulunun birinci orta ve lise kısımlarını, bu arada Bingöl Devlet
lisesini hariçten bitirdi. 1975-1979 yılları arasında Kayseri
Yüksek İslam Enstitüsünü okudu. 1991 yılında Erciyes Üni-versitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsünde yüksek lisansı İslam Hukuku’ndan
tamamla-dı. 1995 yılında, aynı enstitüden yine İslâm Hukuku’ndan
doktora diplomasını aldı. 2002 yılında, İslam Hukuku alanında
doçent ve 2009 yılında da Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde
profesör oldu.
1970-1975 yıllarında Bingöl Ilıcalar köyü ile Karavelan köyünde
resmi imam-ha-tiplik görevinde bulunan Abdülaziz Beki, aynı zamanda
bu köylerde beş yıl şark usulü tedrisat yaptı, pek çok talebe
yetiştirdi. 1975’de Kayseri Yüksek İslam Ensti-tüsüne girince,
resmi görevini ilk olarak Kayseri Deliktaş mahallesindeki
Deliklitaş camiine aldı. 5-6 ay sonra Hasınlı camiinde İmam-Hatip
olarak göreve devam etti. Abdülaziz Beki, 1980-1985 yıllarında
Yahyalı ilçe müftülüğü görevini yürüttü. Ma-yıs 1985-Kasım 1988
arasında Hollanda Lahey Büyük Elçiliği Din Hizmetleri Müşa-virliği
nezdinde sosyal yardımcılık görevinde bulundu. 1989-2002 yılları
arasında Kayseri merkez vaizliğine devam eden Beki, bu dönemde
akademik çalışmalarını da tamamlamış oldu. 2002-2009 arası DİB
Kayseri Eğitim Merkezinde Fıkıh Dersleri Öğretim Görevlisi olarak
görev yaptı. 2009 yılında profesör olarak Dicle Üniversi-tesi
İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalına atandı. 2011
yılında Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyeliğine ve
2012 yılında ise Bingöl Üniver-
-
429Nurettin TURGAY
sitesi rektör yardımcılığına atandı. Halen bu görevleri
sürdürmektedir.
Üçü ilahiyatçı, biri tarihçi ve diğeri tıp doktoru olmak üzere
beş çocuk babası olan Abdülaziz Beki, yabancı dil olarak Arapça,
Farsça ve İngilizce bilmektedir.
Eserleri:
1 – İslam Hukuku Prensipleri Işığında Organ Nakli. (basıldı)
2 – İslam’da Güncel Ticari Meseleler. (basıldı)
3 – İslam Hukukunda Siyasi Yönetim. (basıldı)
4 – İslam Ticaret Ahlakı. (basıldı)
5 – İslam ve Mevzu Türk Hukukunda Kıymetli Evrak (doktora tezi).
(basılmadı)
6 – Yeni İslam Muamelat Hukuku. (basılmadı)
7 – İslam Hukukunda Parasal Tazir Cezası. (basılmadı)
8 – İslam Hukuku Işığında Diş Kaplatma Meselesi. (basılmadı)
Makaleleri:
1 – “Kadın Şahitliğinin İslam’daki Yeri.”
2 – “Cellale ile Deli Dana Mukayesesi”, Altınoluk Dergisi.
3 – “İslam Hukukunda Organ Bağışı”, Kayseri Sağlık Penceresi
Dergisi.
4 – “Faizli Kredi ve Enflasyon.”
5 – Çeşitli Konularda Yayınlanmamış Makaleler.
Abdülaziz Beki’nin çalışma alanı, İslam Hukuk Metodolojisi,
İslam Hukuku Klasik Metinleri, İslam Ceza Hukuku, Muamelat Hukuku,
Uluslararası Hukuk, Aile hukuku, Mukayeseli Mezhepler Hukuku, Miras
Hukuku ve İslam Hukuk Fel-sefesi gibi disiplinlerdir.
Abdülaziz Beki’nin “İslâm Hukukunda Siyasi Yönetim” adlı eseri
hakkında bazı bilgileri vermek istiyoruz. 1998 yılında Kayseri’de
Bekke Yayınları tarafından ya-yınlanan bu eser, orta boy ve 348
sahifedir. Üç kısımdan oluşan eserin birinci bölü-münde, “İslâm
Hukukunda Devlet”, ikinci bölümünde “İslâm Hukukunda Yöne-tim” ve
üçüncü bölümünde de “İslâm Hukukunda Hükümet” konuları işlenmiştir.
Bu eserde işlenen bazı konulardan alıntılar yaparak yorumlamak
istiyoruz.
-
430 Medrese ve İlahiyat Kavşağında İSLÂMÎ İLİMLER
1 – Abdülaziz Beki, bu eserinin bir yerinde şu ifadelere yer
vermiştir:
“İnsan, siyasi ve sosyal bir varlıktır. Dolayısıyla tüm
ihtiyaçlarını tek başına ya-şayarak karşılaması mümkün değildir.”
“İnsanlar, dini, hukuki ve ahlaki bir takım prensiplerle adil ve
doğru bir mecraya kanalize edilebilecek şekilde takyit
edilmez-lerse, toplumsal bir kargaşanın çıkmasına neden olurlar.
Keza bunları sınırlayıcı ve insan topluluklarının birlikte
yaşamalarını sağlayıcı bir sosyal düzen oluşturulmaz-sa, hem
insanlar arası huzursuzluk tırmanacak hem de hiçbir insan, kendi
imkânla-rıyla kendi ihtiyacının tamamını karşılama becerisini
gösteremeyecektir.”6
D – Ali TURGAY
Melle Ali Turgay, 1924 yılında Kızıltepe’ye bağlı Ğurs Vadisinin
Üzeyir Köyün-de doğdu. Babası, Üzeyir Köyünün kurucusu Üzeyir’in
oğlu Şerefin torunu olan Ahmet’tir. Annesi ise, Cevizli köyünden
Bozo oğlu Bekir ağanın kızı Huriye’dir. Ali Turgay, küçük yaşta
babasını kaybetti. Kendi köyünde imamlık yapan Melle Davut’tan
Kur’ân okumayı öğrendi. Orta Ğurs’ta Orta Okulu okudu. Suriye,
Derik, Savur, Çınar, Beşiri ve Bulanık yörelerindeki medreselerde
tahsil gördü. Kısa bir süre Kızıltepe’ye bağlı Tahtok ve ondan bu
yana Kanun/Yumurcak köyünde imam-lık yaptı, medrese usulü talebe
okuttu. Hala kanun köyünde yaşamaktadır. Mardin, Diyarbakır ve
Bingöl yörelerinden pek çok talebeye ders verdi.
Eserleri:
1 – Rabiu’l-Külûb fî Sireti Nebiyyi’l-Mahbûb (Arapçadır).
2 – Nehcu’l-İmân fi İttibâi’l-Kur’ân (Arapçadır).
3 – Nuru’l-İmân fî Tefsîri’l-Kur’ân/Nura İmânê Ji Tefsîra Kurânê
(Kürtçedir).
Melle Ali Turgay’ın bu eserleri, Arap harfleri ile yazılmıştı ve
halen basıl-mamıştır. Kürtçe yazdığı tefsiri, iki cilt
halindedir.7
E – Mustafa KIRKIZ
1963 yılında Bingöl’ün Ağaçeli köyünde dünyaya geldi.
İlköğretimini Ağaçeli köyünde, orta ve liseyi Bingöl’de tamamladı.
İlkokuldan sonra yaz mevsimlerinde orta ve lise imtihanlarına devam
ederken, diğer mevsimlerde de Arapça ve İsla-mi İlimleri okumaya
devam ediyordu. 1989’da Mısır Al-Azhar Üniversitesi Arap Dili ve
Edebiyatı Fakültesine kayıt oldu ve bu fakülteden 1993 yılında
mezun oldu.
6 Abdülaziz Beki, İslâm Hukukunda Siyasi Yöntem, Bekke Yay.,
Kayseri 1998, s. 48 vd.
7 Melle Ali Turgay hakkında geniş bilgi için bkz. Nurettin
Turgay, “Müfessir Ali Turgay Hayatı, Eserleri ve Tefsirciliği”,
Makalelerle Mardin, Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Yay.,
İstanbul 2007, IV, 147 vd.
-
431Nurettin TURGAY
1993-94 eğitim-öğretim sezonunda Bingöl İmam-Hatip Lisesi’nde
meslek dersle-ri öğretmenliği yaptı. 1994 yılında Elazığ Fırat
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne öğretim görevlisi olarak
başladı. 2011 yılının Temmuz’una kadar bu görevini sür-dürdü. 1998
yılında Harran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Arap Dili
ve Edebiyatı dalında yüksek lisans ve 2009 yılında Fırat
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde İslâm Tarihi dalında
doktora diplomasını aldı. 2011 yılında Bingöl Üniversitesi İlahiyat
Fakültesinde İslam Tarihi alanında Yrd. Doç. Dr. olarak atandı ve
aynı zamanda dekan yardımcısı olarak göreve başladı. Halen bu
üniversitede Türk ve İslam Sanatları Tarihi Bölüm Başkanlığı ve
dekan yardımcılığı görevlerini sürdürmektedir.
Eserleri:
Yüksek lisans tezinin adı: Zuheyr b. Ebî Sulmâ ve Şiirlerinde
Hikmet.Doktora tezinin adı: Kutsal Kitaplarda Tarih ve Edebi
Yorumu.Ulusal hakemli dergilerde yayımlanmış makaleleri:1 –
“Hakikat ve Mecaz Bağlamında Kur’an’da Engellilik İfade Eden
Sözcüklerin
Linguistik Analizi”, Fırat Ünv. İlahiyat Fak. Derg., XII/1,
Elazığ 2007.2 – “Arap Dilinde Mastar ve Önemi”, Fırat Ünv. İlahiyat
Fak. Derg., XV/1, Elazığ
2010.3 – “Dilbilim Tekniği Açısında Arapça’nın Korunmaya
Alınışı”, Fırat Ünv. İlahi-
yat Fak. Derg., XV/1, Elazığ 2010.4 – “Şair Ebu Ala el-Maarrî ve
Hayatı, Eserleri ve Edebi Anlayışı”, Fırat Ünv.
İlahiyat Fak. Derg., XVII/1, Elazığ 2011.
Çeviri:
1 – Hovvar, Muhammed İbrahim, “Edib Olarak Abdulkadir-i Bağdadî
ve Hizane-tu’l-Edeb”, (çev. Mustafa KIRKIZ), Ortadoğu Araştırmaları
Dergisi, I/1, Ocak, Elazığ 2003.
Uluslararası bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitabında
basılan bil-diriler:
1 – “Selçuklu Dönemi Belağatçısı Abdulkahir el-Cürcanî Hayatı ve
Eserleri”, I. Uluslararası Selçuklu Sempozyumu.
2 – “‘Meftûn’ Mahlasıyla Ünlü Bir Dünbülî Edibi: Abdurrezzak
Beg”, Uluslarara-sı Zaza Dili ve Kültürü Sempozyumu, Bingöl
2012.
F – Mehmet Salih EKİNCİ
Mehmet Salih Ekinci, 1952 yılında Mardin ilinin Kızıltepe
ilçesinin Ğurs Vadi-sindeki Ali Paşa köyünde doğmuş. Küçük yaşta
ilim tahsiline babası Melle Ahmet
-
432 Medrese ve İlahiyat Kavşağında İSLÂMÎ İLİMLER
Ekinci’nin yanında başlamış. Yörenin âlimlerinden okuyarak hızlı
bir şekilde ilerle-miş. Yörede tanınan Seyyid Muhammed
el-Arabkendî’den icazet almıştır. Mehmet Salih Ekinci, bu arada
Ğurs’ta tanınan ve sevilen Melle Aziz Aygün’ün yanında da
okumuştur. el-Ğursî lakabı ile tanınan Mehmet Salih Ekinci, şu anda
Konya’da ikamet etmekte ve orada medrese eğitimini devam
ettirmektedir. Mehmet Salih Ekinci’nin ağabeyi Melle Mehmet Ekinci
de, günümüzde Kızıltepe’de kendisine ait bir medresede talebe
okutmaktadır. Onun amcasının oğlu Melle Hıdır Ekinci, aynı şekilde
Gust’a, Ali Paşa köyünde doğmuş, orada okumuş, özellikle Melle Aziz
Ay-gün’den ders almış ve şu anda Diyarbakır’da “Ben u Sen”
mahallesinde kendisine ait bir medresede çok sayıda talebe
okutmaktadır. Melle Salih Ekinci’nin önemli bir özelliği de,
çeşitli eserleri yazmış olmasıdır.
Türkçe Eserleri:
1 – Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet.
2 – Sahabe Dönemi.
3 – Dehlevi’nin Tasavvuf Anlayışı ve Islahatçı Görüşleri.
4 – Nebevi Ahlak.
5 – Sahabeye Dil Uzatanlara Reddiye.
6 – Allah’a Gidenlere Kılavuz.
Arapça Eserleri:
1 – Şerhu’l-Behceti’l-Merdiyye. Arap dili ve edebiyatına
dairdir.
2 – Şerhu Nuhbetu’l-Fiker. Miras ilmi hakkında bir
risaledir.
3 – Menhecu’l-Eşâire. Eşârilerin itikadi görüşleri ile
ilgilidir.
4 – el-Fikru’l-İslâmî İnde’l-İmam Veliyullah ed-Dihlevî.
Veliyullah ed-Dihlevî’nin İs-lâmi düşünce ile ilgili görüşleri
hakkındadır.
5 – Sebîlu Men Enâbe İlallah. Allah’a yönelen bir müminin takip
edeceği yol hak-kındadır.
6 – el-Üsvetu’l-Hasene. İslam’ın örnek ahlakı hakkındadır. 2006
yılında İstan-bul’da Ravza Yayınları tarafından yayınlana bu kitap,
küçük boy ve 112 sahifedir. Kitabın mukaddimesinde, tüm
Müslümanların ve hatta tüm insanların İslâm gü-zel ve örnek
ahlakına muhtaç oldukları vurgulandıktan sonra, Hz. Muhammed
-
433Nurettin TURGAY
(s.a.v.)’in, bu ahlakın bir numunesi olduğuna dair bilgi
verilmiştir. Bu konu, âyet ve hadislerle açıklanmıştır. Ardından,
İslâm’ın örnek ahlakının özellikleri, maddeler halinde âyet ve
hadislerle açıklanmıştır. Birinci maddede, insanlığın İslâm
ahlakı-na olan ihtiyacı işlenmiş ve en sonda yer alan kırk
sekizinci maddede de Allah’ın murakabe, kontrol ve tasarrufunda
bulunduğumuzu düşünerek hareket etmemizin gerektiğine dair bilgi
verilmiştir. Mehmet Salih Ekinci’nin ufak hacimli bu eseri, büyük
manalar ihtiva eden vaaz örneklerinden oluşmaktadır.
Mehmet Salih Ekinci’nin, bunların dışında Arapça ve Türkçe
birçok kitap, araş-tırma ve makalesi bulunmaktadır.
G – Aziz AYGÜN
Kızıltepe’ye bağlı Ğurs Vadisinin Babına/Melho/Tuzla köyünde
1939 yılında doğan Aziz Aygün’ün babasının adı Osman ve annesinin
adı Belho’dur (Belhiye). Önce yörenin medreselerinde Kur’ân ve
Arapçayı okuyan Aziz Aygün, Halil Gö-nenç’le beraber, Norşin’de
Sadrettin Yüksel’in yanında medresede okudu. Daha sonra
Kızıltepe’nin Kılêbîn köyünde Halil Gönenç’in yanında okuyarak
ondan ica-zet aldı. Aziz Akgün, ondan sonra Orta Ğurs’un merkez
camisinde imamlık yaptı ve uzun süre medresede talebe okuttu.
Mardin, Diyarbakır ve Bingöl yörelerinden pek çok kişi, kendisinden
ders aldı. Uzun süreden beri Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde
müftülük yapan Mesut Örnek, Melle Aziz Aygün’ün yanında okudu ve
ondan icazet aldı. Ğurslu Melle Salih Ekinci, ağabeyi Melle Mehmet
Ekinci ve Am-casının oğlu Melle Hıdır Ekinci de Melle Aziz Aygün’ün
yanında okuyup yetişen âlimlerdendir. Aziz Aygün, genç yaşta
gözlerini kaybettiği için, pek çok kişiye ders vermesine rağmen,
eser yazamadı, 2007 yılında vefat etti ve Orta Ğurs’ta
defnedildi.
Sonuç
Eski adı ile Düneyser olan Kızıltepe ona yakın bir yöresi olan
Ğurs vadisi, gezip görmeye değer coğrafi ve tarihi yerlerdir.
Buralar, turistik açıdan önemli değerler taşımaktadır. Tarih
boyunca Kızıltepe yöresinde, kültürel gelişmeler yaşanmıştır.
Medrese kültürünün, bunda önemli bir yeri vardır. İslâm dininin
buralarda yayıl-masından bu yana, medreseler varlıklarını ve
etkinliklerini sürdürmüşlerdir. Bu etkinlik, günümüzde hala
varlığını sürdürmektedir. Bu yörelerdeki medreselerde, çeşitli
âlimler yetişmiştir. Gelecekte de nice hayırlı âlimlerin buralarda
yetişeceğine inanmaktayız.
-
434 Medrese ve İlahiyat Kavşağında İSLÂMÎ İLİMLER
KaynakçaAlptekin, Coşkun, “Artuklular”, DİA, III, 417.
Beki, Abdülaziz, İslâm Hukukunda Siyasi Yöntem, Bekke Yay.,
Kayseri 1998.
Ebû Hafs Ömer b. el-Huder b. el-Lemiş, Kitabu Tarih-i Duneyser,
thk. İbrahim Sa-lih, Dâru’l-Beşâir, Dımaşk 1992.
Ferdi, Kâtip, Mardin Artuklu Melikleri Tarihi, nşr. Ali Emiri,
yayına hazırlayan: Y. Metin Yardımcı, Mardin Tarihi İhtisas
Kütüphanesi Yay., İstanbul 2006.
Hamevî, Şehabeddin Ebû Abdillah Yakut b. Abdillah,
Mu’cem’l-buldan, Dâru ih-yâi’t-Turâsi’l-Arabî, Beyrut 1979.
İbn Cübeyr, Ebu’l-Hasan Muhammed b. Ahmed el-Kinânî, Endülüsten
Kutsal Top-raklara, Selenge Yay., İstanbul 2003.
İbn Hallikân, Vefâyâtu’l-a’yân ve enbâu enbâi’z-zamân, Beyrut
1994.
M. Streck, “Düneysir”, MEB İslam Ansiklopedisi, İstanbul
1963.
Turgay, Nurettin, “Müfessir Ali Turgay Hayatı, Eserleri ve
Tefsirciliği”, Makalelerle Mardin, Mardin Tarihi İhtisas
Kütüphanesi Yay., İstanbul 2007.