Top Banner
PLASTİK ÇORBA - BİYONİK GÖZ ENGELLİLER İÇİN UMUT - EKMEK AĞACI GAZLI İÇECEKLERE BİLİMSEL YAKLAŞIM - AYAM CEMANİ TAVUKLARI MANDALA SAYI 34 YIL 4 MART 2016
28

MART 2016

Jul 26, 2016

Download

Documents

Kapsul Plus

KAPSUL PLUS
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: MART 2016

PLASTİK ÇORBA - BİYONİK GÖZ ENGELLİLER İÇİN UMUT - EKMEK AĞACIGAZLI İÇECEKLERE BİLİMSEL YAKLAŞIM - AYAM CEMANİ TAVUKLARI

MANDALA

SAYI 34YIL 4

MART 2016

Page 2: MART 2016

0305

0913

HABERLER

RÖPORTAJ :RENKLİ TERAPİ

MANDALA

PLASTİK ÇORBA

EKMEK AĞACIGAZLI

İÇECEKLERE BİLİMSEL YAKLAŞIM

14

19

2021

2224

BİYONİK GÖZ ENGELLİLER İÇİN UMUT

ÇİKOLATA KÖPEKLER

İÇİN ZARARLI MI ?

YILDIZLAR GÖZ KIRPIYOR

FRITZ HABER

SİYEZ BULGURU

0203

03

0303

2526

AYAM CEMANİ TAVUKLARI

BİYOSİSTEMMÜHENDİSLİĞİ

Page 3: MART 2016

0203

KAPSUL PLUSKÜNYE

03

0303

Değerl� Kapsül Plus Okuyucuları Merhaba,

Her ay olduğu g�b� dopdolu b�r sayıyı s�z

değerl� okuyucularımıza sunmaktan büyük

mutluluk duyuyoruz.

Bu sayıda terap� n�tel�ğ�nde olan mandala

sanatı �le s�zler� tanıştıracağız. Bunun �ç�n en

doğru b�lg�ler� vereb�lecek, mandala sanatının

ülkem�zde k� �lk tems�lc�ler�nden b�r� olan

Aslıhan AKSUN �le s�zler �ç�n renkl� b�r

röportaj yaptık. Bunun yanısıra, tüketmekten

b�r türlü vazgeçemed�ğ�m�z gazlı �çecekler�n

sandığımız kadar masum olup olmadığına

b�l�msel b�r açıdan bakmakla b�rl�kte,

çoğumuzun en yakın dostu olan köpekler �ç�n

ç�kolatanın o hep duyduğumuz meşhur kör

ed�c� etk�s�n�n gerçek olup olmadığının

cevabını arıyoruz. Bunun cevabını ararken

�lg�nç b�r b�lg� �le de karşılaştık. Sev�ml�

dostlarımızın d�yabet hastalığına olan

yatkınlıklarını ve yaklaşık 500 köpekten en az

1 tanes�n�n T�p-1 d�yabet hastası olduğu

b�lg�s�n� ve ayrıntılarını yazımızda s�zlere

sunduk. Aynı zamanda anne sütü alan

bebeklerde toks�k k�myasalların b�r�kt�ğ�

gerçeğ�n� de y�ne s�zler �ç�n araştırdık.

Maalesef gel�şen dünya, gel�şen teknoloj� ve

tüm bunlarla b�rl�kte hayatımıza g�ren çeş�tl�

k�myasal maddeler b�r bebek �ç�n en masum

bes�n maddes� olan anne sütünü b�le tehl�kel�

b�r hale get�rm�ş durumda. Y�ne bu ve bunun

g�b� �lg�nç b�tk�, hayvan güncel haberler�n�

s�zler �ç�n derled�k.

B�lg�n�ze b�lg� katacağınız b�r sayı daha s�zler�

bekl�yor. Key�fle okumanız d�leğ�yle...

AYLIKPOPÜLER BİLİM DERGİSİ

SAYI : 34 YIL 2016

GENEL YAYIN YÖNETMENİ METE ARSLAN KONAK

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ASLIHAN DİKMEN

YAYIN KOORDİNATÖRÜ TAYFUN GÖZLER

GÖRSEL YÖNETMEN OZAN ÖZTÜRK

EDİTÖR AYŞE KARAMAN

HABER EDİTÖRÜ EMİNE CEYDA SÖZÜER

WEB ADRESİhttp://www.kapsulmed�a.com/

İLETİŞİMkapsulplus2013@gma�l.com

http://www.kapsulmed�a.com/https://www.facebook.com/KapsulPlus2013

https://tw�tter.com/kapsulplushttp://�ssuu.com/kapsulplus2013http://kapsulplus.blogspot.com/

Page 4: MART 2016

SAYI 34HABERLER

Farelerde Kök Hücreden Sperm YapıldıÇ�nl� b�l�m �nsanları, farelerde embr�yolardan aldıkları kök

hücrelerle, normal �şlev�n� gören sperm üretmey� başardılar.Laboratuvar ortamında üret�len sperm, d�ş� fareler�n yumurtalarına enjekte ed�ld� ve sağlıklı fare

yavruları doğdu. Bu yavruların da daha sonra ç�ftleşerek, b�r sonrak� kuşağın doğumunu sağladıkları b�ld�r�ld�.

Uzmanlar bu yöntem�n �nsanlara uygulanab�lmes� �ç�n daha alınması gereken çok mesafe olduğunu, ancak �ler�de erkeklerde kısırlığın g�der�lmes� �ç�n yen� yöntemler gel�şt�r�lmes�ne yardımcı olab�leceğ�n� söylüyorlar.

http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/02/160226_fare_sperm

Z�ka Vürüsü 'Gu�lla�n-Barré Sendromu'na Neden Olab�l�r

Araştırmacılar, Z�ka v�rüsünün c�dd� b�r s�n�r hastalığı olan Gu�lla�n-Barré sendromuna neden olab�leceğ�n�

ortaya koydu.The Lancet derg�s�nde yayımlanan araştırma �ç�n b�r öncek� salgında Z�ka v�rüsüne

yakalanan 42 hastadan kan örnekler� alındı. B�l�m �nsanları, v�rüsün bulaşmasından yaklaşık altı gün sonra s�n�r hastalıklarının oluştuğunu gözlemled�.S�vr�s�nek ısırığıyla bulaşan v�rüsün görüldüğü yerlerde başları

normalden daha küçük şek�lde doğan bebekler�n sayısında artış oldu. Ayrıca, ABD'de Z�ka v�rüsünün

c�nsel yolla bulaştığı �lk vaka Şubat ayı başında görüldü.B�l�m �nsanlarının araştırmaları, Z�ka v�rüsünün

m�krosefal�yle bağlantılı olduğuna �şaret ed�yor.

http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/03/160229_z�ka_s�n�r

Hemofil�de Gen Tedav�s� UmuduVücudun pıhtılaşma s�stem�nde görülen ve hayat boyu

süren genet�k b�r kan hastalığı olan hemofil�, nad�r hastalıklar arasında yer alıyor. Gen tedav�s�, hemofil�

hastalarının b�r süred�r bekled�kler� b�r seçenek.Prof. Dr. Kavaklı:" Gen tedav�s� hemofil� hastalarının b�r

süred�r bekled�kler� b�r tedav� seçeneğ�. Bu konuda İng�ltere ve ABD'de yürütülen kl�n�k çalışmalarla

özell�kle hemofil� B grubundak� yet�şk�nlerde olumlu sonuçlar alındığını b�l�yoruz. Öneml� olan bu

çalışmaların sayısının artırılarak bu tedav� yöntem�n�n güvenl� ve etk�l� olduğunun öncel�kle yet�şk�nler, sonrasında da çocuklarda kanıtlanmasıdır” ded�.

http://www.ntv.com.tr/sagl�k/hemofil�de-gen-tedav�s�-umudu,ojQC8OJ-mkybAllppq5vYg

Cüce Uzun Bal�nanın Sırrı Çözülüyor

Zar�f b�r yüzücü olan cüce uzun bal�na, on yıl önce keşfed�lmes�ne rağmen g�zem�n� uzun süre korudu.

Gözlemlend�kler�ne da�r b�ld�r�mler�n şüphel� ve �nandırıcılıktan uzak olması neden�yle, alışkanlıkları ve

hatta desenler� sır olarak kaldı. B�l�m �nsanları az görülen bu türün g�zl� yaşamının sırlarını n�hayet

çözmeye başladılar. Madagaskar açıklarında yakın dönemde yapılan araştırmalar, hem kar�des benzer�

küçük hayvanları yed�kler�n� hem de b�l�m �nsanlarınca henüz açıklanamayan b�r nedenle ağız dolusu “p�s su”

�çt�kler�n� ortaya koyuyor.

http://www.nat�onalgeograph�c.com.tr/makale/kesfet/cuce-uzun-bal�nan�n-s�rr�-cozuluyor/27393

Page 5: MART 2016

HABERLER

4

Ses Hızında Tüplü Yolculuk Gerçek OluyorUltra hızlı tüplü seyahat�n geleceğ�, b�r grup yüksek l�sans öğrenc�s�n�n b�lg�sayarların başında toplandığı MIT'dek�

Edgerton Merkez�'n�n üçüncü katındak� odada şek�llen�yor olab�l�r. Yolcuları saatte b�n k�lometrey� aşkın b�r hızla

taşıyacak olan havada asılı kapsülü tasarlamak �ç�n hesaplar ve s�mülasyonlar yapmışlar. Başmühend�s Chr�s Mer�an, çığır

açıcı b�r küresel yarışmanın �lk aşamasında b�r�nc�l�k alan konseptler�n�n model�n� tutuyor el�nde.

http://www.nat�onalgeograph�c.com.tr/makale/ses-h�z�nda-tuplu-yolculuk-gercek-oluyor/2749

B�tk� Doğaldır ve Zararsızdır Demey�nÖner� üzer�ne her türlü krem� ve b�tk�sel ürünü c�lde

uygulamanın zararları olab�leceğ�n� bel�rten Dermatolog Prof. Berna Şanlı durumu değerlend�rd�.

C�lde uygulanan b�tk�sel ürünlere değ�nen Şanlı, her b�tk�sel ürünün zararsız olmadığına d�kkat çekerek, "Öner� üzer�ne

çeş�tl� b�tk� ya da krem� c�ld�n�ze uygulamayın. B�tk� doğaldır, o yüzden zararsızdır d�ye düşünmey�n. H�ç tahm�n

edemeyeceğ�n�z şek�lde c�ld�n�zde leke, kızarıklık, alerj� g�b� durumlar meydana get�reb�l�r. Bunun neden� bazen çok

b�ld�ğ�n�z b�tk�ler b�le olab�l�r. Unutmayın, c�lt bakım ürünler�n�z� dermatoloğunuzun öner�s�yle almanız en

doğrusudur" ded�.http://www.ntv.com.tr/sagl�k/b�tk�-dogald�r-ve-zarars�zd�r-

demey�n,Bb3l9Wm�RkqTgjQdBJkppw

Mutluluk kalbe zararİsv�çrel� b�l�m adamlarının yaptığı b�r araştırma, neşen�n de

öfke, korku ve üzüntü g�b� kalb� etk�leyen duygusal b�r ger�l�m hal� olab�leceğ�n� gösterd�.

BBC'n�n haber�ne göre, Zür�h Ün�vers�te Hastanes�'nde görevl� b�l�m adamları, kırık kalp sendromu olarak da b�l�nen

takotsubo kard�yom�yopat�s� vakalarının y�rm�de b�r�ne neşen�n yol açtığını ortaya koydu.Sonuçları European Heart Journal'da yayımlanan araştırma çerçeves�nde b�n 750 hasta

üzer�nde çalışma yapıldı.Araştırmada doğum günü part�s�, oğlan çocuğunun

evlend�r�lmes�, b�r dostla 50 yıl sonra buluşulması, büyük anne olma, tutulan takımın maç kazanması ve p�yango vurması g�b�

durumlarda göğüs ağrısı ve nefess�z kalma g�b� ş�kayetler�n ortaya çıktığı anlaşıldı.B�l�m adamları, bu vakaların büyük

bölümünü menopoza g�ren kadınların oluşturduğuna da d�kkat� çekt�.

http://www.ntv.com.tr/sagl�k/mutluluk-kalbe-zarar,dA7uVAm_r0quNZZTs9tEZQ

Uzay İstasyonu ek�b� döndü, �k�zlerle deneyler başlıyor

B�r yıla yakın b�r süred�r uzayda yaşayan Amer�kalı astronot Scott Kelly �le Rus kozmonot M�ha�l

Korn�enko, yeryüzüne döndüler.İk� uzay �nsanı Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) tam 340 gün, yan�

normal kalış süres�n�n �k� m�sl� zaman geç�rd�ler.Bu uzatmalı görev uzun süre uzayda kalmanın �nsan beden�

üzer�ndek� etk�ler� konusunda b�r araştırmanın da parçası. B�l�m �nsanları ayrıca, astronot Scott Kelly'y�

�ncelerken, aynı sürey� dünyada geç�ren �k�z� Mark �le de karşılaştırarak daha �lg�nç sonuçlar elde etmey�

umuyorlar.http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/03/160302_astronotlar_donus

Page 6: MART 2016

SAYI 34RÖPORTA

J

RENKLİ TERAPİ MAN ADAL

Mandala, kişisel yaratıcılık, gelişmiş

farkındalık ve spiritüel gelişim

s ü r e ç l e r i n d e n o l u ş a n k e ş i f

yolculuğudur. Mandala çizimleri

sayesinde ruhumuzun derinliklerine

bakabilir ve bilinçaltımızın bize

h ikâyemizi anlatmasına iz in

verebiliriz.Mandala sanatının

Türkiye'deki ilk temsilcilerinden biri

olan Aslıhan Aksun merak edilen

soruları değerli okuyucularımız için

cevapladı.

Mandala ned�r? (yapı l ış ından öte felsefes�n� olab�ld�ğ�nce gen�ş aktarır mısınız?)H�nt kökenl� d�nlerde metafiz�k veya sembol�k bakımdan meta veya m�kro kozmosu gösteren şek�llere ver�len ad olarak kabul ed�l�r. Genel olarak mandala, şek�ller� bell� b�r düzene göre boyamaktır. Mandala merkezden başlayarak dışa doğru da�reler hal�nde gen�şleyen şek�llerden oluşur. Genell�kle da�re veya kare şekl�nde olan ve her şey�n m�st�k merkez�n� sembol�ze eden Mandalalar med�tasyon nesnes� olarak kullanılab�lmekted�r. Mandala Sanskr�tçe çember, da�re anlamına gelen b�r kel�med�r. İç�nde desenler�n bulunduğu b�r da�re; kötü veya karanlık güçler�n �ç�ne g�remeyecekler� arınmış b�r alanı, daha gen�ş b�r anlamda �se evren� s�mgeler.

5

Page 7: MART 2016

RÖPORTA

J

Mandala ç�zerl�ğ�n� nasıl keşfett�n�z? 20 yıla yakın B�l�ş�m sektöründe Pazarlama ve Satış tecrübeler� üzer�nde deney�m kazandım. Aynı süreçte çeş�tl� felsefeler� �ncelemek üzere (Akt�f Felsefe) Yen� Yüksektepe Kültür Derneğ�ne üye oldum. Farklı kültür ve felsefeler� �ncelerken H�nt ve T�bet felsefes�nden etk� lend�m. İçsel yolculuğumda m�st�zm ve spr�tüel duygularla beslen�rken 2008 yılında Berl�n'de Mandala üstadı (Paco) �le tanıştım. İçsel der�nl�ğ� olan hocam Paco'nun Türk�ye'ye yerleşmes�yle, Mandala sanatının yaygınlaşması �ç�n Kadıköy' de b�r atölye kurduk. 7 yıl önce Paco'nun öğret�s� �le med�tasyon amaçlı Mandala ç�z�mler� yapmaya başladım. H�nt felsefes�nden gelen bu aydınlanma yolunu yazıl ı /görsel medyada ve k�ş�sel gel�ş�m atölyeler�mle aktarmaya devam ed�yorum.Halen Anadolu Yakasında 2, Avrupa Yakasında 1 farklı K�ş�sel Gel�ş�m Atölyes�nde Mandala Atölyeler� açmaktayım.

Mandalayı terap� olarak tanımlamanıza sebep olab�lecek ruhsal faydaları nelerd�r? Mandala ç�zerken; Ruhumuzun yansımasıyla konsantrasyon artar, z�h�n d�ng�nleş�r ve �ç huzuru deney�mler�z.Mandala ç�zmek eğlencel� ve rahatlatıcı b�r akt�v�ted�r. Bu çalışmayı yaparken, hayatımızın temposu b�r sürel�ğ�ne yavaşlar ve �ç huzuru deney�mler�z. Farkındalığı ve konsantrasyonu artıran Mandala, aynı zamanda kend�m�ze verd�ğ�m�z değer ve özgüven duygularını da artırır.Mandala ç�zmek, b�rey� b�l�nçaltı �le bağlantıya geç�r�r ve hayaller�n başarılab�l�r hedeflere dönüşmes�nde yardımcı olur.Mandala ç�zen b�reylerde, bey�ndek� sağ ve sol yarım küreler� dengelen�r, düşünceler�m�z� ve sezg�ler�m�z� b�r noktaya toplamamıza yarar, ayrıca merkezde kalab�lmey� sağlar.

Mandala, kişisel yaratıcılık, gelişmiş

farkındalık ve spiritüel gelişim

süreçlerinden oluşan keşif yolculuğudur.

(B�r röportajınızda) mandalanın "ayna" vaz�fes� olduğunu �fade ed�yorsunuz ortaya çıkan desenler�n k�ş�y� yansıtması aslında ne demek? Örnek vermek gerek�rse reng� fazla kullanmış b�r k�ş� renkl� ve neşel� b�r karaktere m� sah�pt�r ya da tam ters�?Evet.. Ayna d�yorum çünkü mandala, ç�zen b�rey�n �ç dünyasının anlık dışa vurumlarıdır. Anlık dışa vurum sürec�nde b�rey tam olarak �ç�nden gelen renkler� kullanacak ve kullanacağı semboller� kend� türetecekt�r. Ç�z�len mandalanın renkler�n� neşel� veya neşes�z olarak ayırmayı uygun bulmuyorum. B�r b�rey normal yaşantısında ve �ç dünyasında çok neşel� renkler� kullanıyor ve sev�yor olsa da, o anda k� ruh hal� �le s�yah ç�z�m yapmak �steyeb�l�r. Bu o b�rey�n ruh hal�n�n karanlık olduğunu göstermez. Üstel�k s�yah güzel b�r renkt�r. Ne kadar �t�c� bulsak da b�r o kadar severek g�yer�z, kamuflajdır. Örneğ�n bol sarı �le yapılmış b�r ç�z�m�n de karanlığı vardır. Bunu ancak ç�zen b�rey b�leb�l�r, tanımlayab�l�r. Elbette ortak enerj�de buluştuğumuzda, ben�mle b�rl�kte ç�z�m yapan b�reylerde ben de yorumlayab�l�yorum. Bu tamamen ortak enerj� gücü �le oluşuyor. Ben ps�kolog değ�l�m, tamamen �çsel b�r buluşma…

Günlük yaşamımızda mandala olarak sayab�leceğ�m�z desenlere rastlıyor muyuz? Örneklend�reb�l�r m�y�z?Elbette.. Günlük yaşamımızda sıkça mandala mot�fler� �le karşılaşırız. Anneler�m�z�n ördüğü dante l le r, çay bahçe ler �nde mütemad�yen gördüğümüz çay tabakları, halı göbekler�, esk� dönemlerden hatırlayacağımız d�l�mlerden oluşan paspaslar bunlara örnekt�r. Bu örnekler tıpkı mandala g�b� merkezden başlayıp dışa doğru büyüyen mot�flerden oluşur. B�rçok kültürde örneğ�n Iran, Osmanlı, Selçuklu mot�fler�nde de bu örneklere rastlamak mümkündür. Tasavvuf da da yer� olan tezh�p sanatımız y�ne �çsel der�nl�kle, aşkla üret�m tekn�ğ�d�r. Örneğ�n cam�lerde uygulanan süsleme tekn�kler�nde sanatçılar �çsel der�nl�kler�yle Allah'a duyulan heyecanlarını ve h�sler�n� d�le get�rmekted�r.

6

Page 8: MART 2016

SAYI 34RÖPORTA

J

Mandala ç�zmek �ç�n özel b�r yeteneğe �ht�yaç olmadığını bel�rt�yorsunuz sanata dönüşmes� noktası nerede başlıyor?Evet, 4 buçuk yaş üzer� çocukluk dönem�nden başlayarak, yet�şk�nlerdek� g�r�ş sev�yes� alzhe�mer hastalığına kadar el� kalem tutab�len her b�rey mandala ç�zeb�l�r. Bu yolculuk başladığında b�rey doğru akışa g�rer, el� yavaşlar, artan yaratıcılığı sebeb� �le mot�fler� zeng�nleş�r ve kalem� doğru kullanmayı öğren�r. Zaman �çer�s�nde yaptığı ç�z�mler, kend�s� �le özdeşleşerek harmanlanır ve ustalaşır. Doğru akışa g�ren b�r b�rey�n alacağı dersler net�ces�nde mot�fler, zanaat �le bütünlük sağlar. Atölyeler�n dışında sanatsal b�r projen�z var mı? 2015 Şubat ayında karma portre serg�s�nde yer aldım. Zaman buldukça üret�yorum. Bunların dışında farklı mandala �le �lg�l� farklı çalışmalara da başladım, henüz sürpr�z.

Mandalaların "sokağa yapılması" (örneğ� duvarlara ve m�mar� yapılara) nasıl bakıyorsunuz? Bu b�r proje olarak gel�şt�r�leb�l�r m�?Elbette Aslında şuan yürüyen b�r proje bu. Kadıköy Beled�yes�n�n ve sanatçı dostlarımın da desteğ� �le “Sess�z ol” �s�ml� projem kapsamında Bahar�ye Caddes�nde bulunan bon�bonlara (babalara) Kadıköylüler �le Mandala ç�z�mler� yapıyoruz. Mandala barışı, b�rl�ğ�, bütünlüğü s�mgeler. Bulunduğu her yerde �y� enerj�ler� toplar. M�mar�de, tekst�lde, porselende, metalde, ahşapta ve b�rçok yerde uygulanması mümkündür.

7

Page 9: MART 2016

RÖPORTA

J

‘’ Mandala,

bütünde kalabilmek için

dikkati merkezde

toplamaktadır.

‘’Son olarak mandalanın tar�hsel gel�ş�m�n� ve �zleneb�len yapılardak� varlığını özetler m�s�n�z?Mandalalar; dünyada çok yaygın olan doğu felsefes�nden gelmekted�r. Özü 40 b�n yıl önces�ne dayanır. İnsanlık tarafından karalanan mağara duvarlarında da�reler bulundu. Özetle mandalanın neden yuvarlak olduğunu soranlar �ç�n �y� b�r cevaptır bu. B�zler dünyalıyız, dünya da yuvarlak. Yuvarlak bütün canlılara huzur ve enerj� ver�r. Anlatılan da�re �se, enerj�ler da�relerden ürerler. Yuvarlağın enerj�s�ne b�rçok örnek ver�leb�l�r. G�rdap, hortum, elektr�k enerj�s� ve bunun g�b�. B�z�m kültürümüzde, tasavvufta da dönme vardır, sema eder�z dönerek… Özetle ben d�yorum k�, �çe dönmekt�r mandala.

P e k � a t ö l y e l e r � n � z d ı ş ı n d a n e l e r yapıyorsunuz ?Atölyeler�m dışında kalan zamanlarda Türk�ye genel�nde workshoplar düzenl�yorum. Kurumsal firmalarda “stres �le baş etme yönet�m�” adı altında Mandala �le med�tasyon seansları düzenl�yorum. Sosyal sorumluluk k a p s a m ı n d a d e s t e k l e y � c � ç a l ı ş m a l a r yapıyorum. Bunlara örnek olarak Kadıköy Beled�yes� Çocuk Sanat Merkez� Yaz Kampında yaklaşık 140 çocukla mandalalar ç�zd�k. Ayrıca k�mses�z çocuklar ve sokak çocukları �ç�n projeler gel�şt�r�yorum.Çeş�tl� ün�vers�teler �le b�r araya gelerek akadem�syen ve öğrenc�lerle de çalışıyorum. Özetle bu ş�falanma tekn�ğ�n�, b�reyler�n �çsel yolculuğunda kend�ler�n� bulmaları �ç�n bu enerj�y� yaymaya devam ed�yorum.

Pek� s�z�nle bağlantıya geçmek �steyenler s�ze nasıl ulaşab�l�rler?S o s y a l m e d y a ü z e r � n d e n v e asl�hanaksun@gma�l.com e-ma�l hesabımdan bana çok rahat ulaşab�l�rler.

RÖPORTAJYAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ

ASLIHAN DİKMEN

8

Page 10: MART 2016

SAYI SAYI 34

PLA

STİ

K Ç

OR

BA

PLASTİK ÇORBA‘’ Kaptan Charles Moore -1997 yılında “Büyük Pasifik Çöplüğü” 'nü bulan

kişi “İnsanoğlu'nun plastik ayak izi muhtemelen karbon ayak izinden çok

daha tehlikelidir.” şeklinde “plastik çorbası” olarak da bilinen bölgeyi ve ne

denli büyük bir tehlike içerdiğini dünya'ya duyurmuştur. Bölge'deki

akıntıların ve girdapların etkisi ile sürekli çorba gibi karışmakta olan, konfeti

ebatlarındaki plastik parçalarının görünümünden ötürü “Plastik Çorbası”

olarak da adlandırılmıştır. ‘’9

Page 11: MART 2016

PLA

STİ

K Ç

OR

BA

Büyük Pas�fik Çöplüğü, Hawa��'n�n kuzeydoğu yönünde konumlanmış olup, Hawa�� ve Kal�forn�ya'ya

yaklaşık olarak 1000 m�l (� 1610 km) uzaklıkta bulunmaktadır. Ölçülemez b�r büyüklükte olan bu

plast�k b�r�k�nt�s�, b�l�nen 5 büyük yarı trop�kal g�rdap merkezler�nden -kuzey pas�fik, kuzey atlant�k,

güney pas�fik, güney atlant�k ve h�nt okyanusu g�rdap merkezler�- (okyanuslardak� akıntıların s�stemat�k b�r

b�ç�mde oluşturduğu alan – k� bu akıntılar sürekl� olarak oluşan vortex �çer�s�ne yen� maddeler taşımaya devam

etmekted�r -) b�r� �çer�s�nde, kuzey pas�fik g�rdap merkez� �çer�s�nde sıkışmıştır.

5Gyres, olarak b�l�nen ve Moore'un oluşturduğu Algal�ta Den�z Araştırma Ek�b� �le de ortak çalışan

organ�zasyon, 5 büyük g�rdap merkez�ne keş�fler düzenlem�ş ve 5'�nde de değ�şen konsantrasyonlarda plast�k

yığınlarını tesp�t etm�şlerd�r. Bazı kaynaklara göre büyüklükler� Amer�ka Kıtası'nın �k� katı kadar olduğu öne

sürülen bu yığınların, ne yazık k�, gerçek büyüklükler�, bel�rs�z b�r şek�lde değ�şen akıntılar ve sürekl� rastgele

b�r hareket hal�nde olmalarından ötürü ölçülememekted�r. Oldukça büyük olması kadar ne kadar büyük olduğu

da öneml� olsa b�le, günümüzde her okyanusda böyle b�r yığının, b�r�k�nt�n�n bulunuyor olması kanaat�mce

daha da öneml�d�r.

Plast�k Çorbaları'nın oluşumunda balıkçılık ek�pmanları, açık den�zdek� petrol ve gaz tes�sler� �le gem�ler�n

etk�n olduğu söyleneb�l�r. Ancak, gelen atıkların yaklaşık %80 kadarı (Trash Travels 2010 Raporuna göre) kara

kaynaklıdır. Rüzgarların etk�s� �le neh�rlere ve oradan da den�zlere taşınan atıklar, yasal veya yasal olmayan

yollar �le den�z ve okyanuslara atılan her türlü alet, edevat, araç ve gereçler, ve plast�k üret�c�ler�nce kazara

den�ze ve/veya akan su t�pler�ne karışan paletlerce plast�k reç�nes� g�b� kaynaklar örnek ver�leb�l�r. Kaynağı ne

olursa olsun, okyanuslara ve den�zlere taşınan bu atıkların, çok büyük yığınlar oluşturması, b�nlerce km

boyunca akıntılar �le taşınması büyük b�r sorun oluşturduğu konusu, yadsınamaz b�r gerçek olarak

karşımızdadır.

10

Page 12: MART 2016

SAYI SAYI 34

PLA

STİ

K Ç

OR

BA

Üret�c�ler �ç�n hafifl�ğ� ve dayanıklılığı �le öneml�

b�r parça olan plast�k, aynı zamanda çevre �ç�n uzun ömürlü

olacak b�r problem oluşturduğu b�l�nmekted�r. Trash

Travels'ın raporuna göre, doğada parçalarına ayrılıp yok

olması, plast�k torbalar �ç�n maks�mum 20 yıl, plast�k

ş�şeler �ç�n maks�mum 450 yıl, olta �p� �ç�n maks�mum 600

yıl gerekt�ğ� söyleneb�lse de, esasında okyanuslarda bu

sürec�n ne kadar süreceğ�n� k�mse b�lmemekted�r. UV

ışınları ve okyanus ortamının sağladığı şartlar �le plast�kler

sürekl� daha küçük parçalara bölünmekted�r. Öyle k�,

araştırmalarda toplanan parçaların büyük b�r bölümünün 1

cm'den daha kısa ve 0.15 gr'dan daha hafif olduğu

anlaşılmıştır.

Yapılan araştırmalara göre elde ed�len bazı ver�ler�

paylaşacak olursak, Den�z Eğ�t�m� B�rl�ğ�'n�n yaptığı

çalışmada (SEA – Sea Educat�on Assoc�at�on) Kuzey

Atlant�k Okyanusu'nun batısında, HDPE (h�gh dens�ty

polyethylene – yüksek yoğunluklu pol�et�len), LDPE (low

dens�ty polyethylene – düşük yoğunluklu pol�et�len) ve PP

(polypropylene) 'e yüzer b�ç�mde olarak rastlanıldığı kayıt

ed�lm�şt�r. Kuzey Pas�fik Okyanu'sunun doğusunda 100 m

der�nl�ğe kadar örnekleme yapan Algal�ta ek�b� �se, LDPE,

styrene (st�ren), PP ve PET (polyethylene terephthalate)

grubuna rastlamıştır. 2010 yılında 22 yıllık çalışmasını

dünya �le paylaşan SEA ek�b� raporlarına göre, yarım

saatl�k b�r toplama sonucunda 1069 parça plast�ğe

rastlanmış olup, oran-orantı �le k�lometrekare başına b�r

hesap yapıldığında elde ed�len rakam 580.000 parça olup,

ortalama yoğunluğun k�lometrekare başına 20.300 parça

olduğu düşünüldüğü aktarılmıştır.

Araştırmada farked�len b�r başka durum �se,

1980'den 2008'e geçen süre �çer�s�nde ver�lere göre

Amer�ka'dak� oluşan plast�k atık m�ktarı kend�n� 4'e

katlamışken, Atlant�ktek� plast�k atık konsantrasyonunun

pek de değ�şmed�ğ� görülmekted�r. Bu durumu b�r

açıklama get�rmey� düşünen b�l�m dünyası, b�r m�ktarın

hayvanlarca tüket�ld�ğ�, b�r m�ktarın kıyılara vurduğu, b�r

m�ktarının çok çok çok küçük parçalara bölündüğü ve b�r

m�ktarının da den�z�n d�b�ne battığı g�b� b�r takım

spekülasyonlar üretm�şt�r. Ka�se� Projes� ver�ler�ne göre,

�nsan yapımı plast�k materyaller�n yaklaşık olarak %70

kadarı den�z�n d�b�ne battığı söyleneb�l�r. Bu demek k�,

plast�k çorba olarak adlandırdığımız, yüzer vaz�yettek�

atıklar okyanusların ev sah�pl�ğ� yaptığı toplam atık

m�ktarının yalnızca %30'u kadarını oluşturmaktadır.

11

Page 13: MART 2016

PLA

STİ

K Ç

OR

BA

Doğa, çevre, �nsan, hayvanlar alem�, b�tk�ler vs.. g�b� bu gezegendek� bütün canlılar üzer�nde plast�kler�n

oluşturab�leceğ� b�r çok etk� b�l�nmekted�r. Bütün bunların har�c�nde bu sorunlar �ç�n oluşturulab�lecek b�r çok

çözüm de y�ne aynı şek�lde b�l�nmekted�r. En bas�t, en kolay ve b�r çok k�ş� �ş�n de en doğru ve uygulanılab�l�r

olanı kaynağı, yan� problem� kökünden çözmek ve oluşan plast�k atık m�ktarını en aza �nd�rmek ve hatta

mümkünse ortadan kaldırmaktır. Bunun har�c�ndek� çözümler, özell�kle oluşmuş olan k�rl�l�ğ�n azaltılmasına

yönel�k olanları b�r çoklarınca ne uygulanılab�l�r ne de mümkün görülmekted�r. Bunun en büyük neden�, belk� de

m�lyarlarca l�tre suyun süzülmes� gerekt�ğ�d�r. Bu süreç �çer�s�nde �se y�ne küçük canlıların da toplanması �le

ekos�steme büyük zararlar ver�lmes� mümkündür. Tem�zlen�lmes� gereken alan çok çok büyüktür, aynı zamanda

atıklar eş�t olmayan m�ktarlarda dağılmışlardır ve okyanusun etk�s� �le sürekl� hareket hal�nded�r. Dahası, plast�k

çorbaları ve oluşturdukları k�rl�l�k okyanuslarda bulunmaktadır, b�r d�ğer değ�ş �le uluslararası sulardadır. Bu

durum hükümetler�n hem araştırmalar yürütmes�n� hem de tem�zleme çalışmaları başlatmasını zorlaştırmaktadır.

Trash Travels'ın raporuna göre, doğada parçalarına ayrılıp yok

olması, plastik torbalar için maksimum 20 yıl, plastik şişeler

için maksimum 450 yıl, olta ipi için maksimum 600 yıl gerektiği

söylenebilse de, esasında okyanuslarda bu sürecin ne kadar

süreceğini kimse bilmemektedir.

Kaynak

http://akuaturk.com/2014/07/plastik-corbasi-garbage-patch/

12

Page 14: MART 2016

SAYI

SAYI 34EK

MEK

AC

I

13

EKMEK AĞACI

Ekmek ağacı, Dutg�ller (Moraceae) fam�lyasına dah�l b�r b�tk� türüdür. N�şastaca zeng�n meyves�, b�tk�n�n

yet�şt�r�ld�ğ� trop�k bölgeler�n pek çoğu �ç�n başlıca gıda unsurudur. Ana vatanı H�nt Okyanusu'nun doğusu

ve Büyük Okyanus'un batısındak� adalar olan b�r ağaçtır ve d�ğer trop�k bölgelerde de yaygın olarak

d�k�lm�şt�r.

Ağaç 10-12 metreye kadar büyür ve çevres� bazen 3 metreye kadar çıkab�l�r. Dalları yatay ve kabukları kurşun�

renkted�r. Gövdes�nde açılan yaralardan latekse benzer b�r sıvı akar ve bundan da kuş tutmak üzere ökse yapılır. Yaprakları

yıldız şekl�nde, 25-50 cm. boyunda ve en genç dalların ucundadır. Meyves� b�r kavun �r�l�ğ�nde, dış reng� sarı-yeş�l, ağırlığı

ortalama 1-3 kg. kadar ve üzer�nde düzens�z serp�l� pullar vardır. Yet�şmes� �ç�n trop�k b�r �kl�me �ht�yacı olan ekmek ağacı

özell�kle kuvvetl� toprakları sever. İy� bakılırsa 700 metre yüksekl�ğe kadar �y� meyve vereb�l�r. Üret�lmes� kökler�nden yayılan

fil�zler aracılığı �le yapılır ve altı yaşına geld�ğ� zaman 6 m. yüksekl�ğ�n� bularak, bütün sene ürün ver�r. Meyven�n et� açık sarı

olup �çer�ğ�nde % 25 kadar n�şastalı maddeler �çerd�ğ�nden çeş�tl� şek�llerde p�ş�r�ld�ğ� g�b� n�şastanın fermentasyonu �le b�raya

benzer �çk�ler de yapılır. Bağırsak ve s�nd�r�m s�stem�n� düzenley�c� etk�ye de sah�pt�r.

İy�ce olgunlaşmadan toplanan meyveler

bütün olarak p�ş�r�l�p sebze g�b� de yeneb�l�r;

ama yerl�ler ekmek ağacının meyveler�n� daha

çok toprağa gömerek fırınlarlar. Bu yöntemde,

toprağa b�r çukur kazılıp �ç�ne ateşte kızdırılmış

taşlar döşen�r; taşların üzer� yapraklarla örtülüp

meyveler yerleşt�r�ld�kten sonra çukur kapatılır.

Yarım saat �ç�nde p�şen meyveler haftalarca

bozulmadan saklanab�l�r. Bol n�şasta �çerd�ğ� �ç�n

p�şt�ğ� zaman tadı ekmeğ� andıran bu meyveler

çok besley�c�d�r.

Ç�ğken d�l�mlen�p güneşte kurutulduk-

tan sonra öğütülür ve bu undan ekmek ya da

muhalleb� yapılır.

Ayrıca Yerl�ler ağacın �ç kabuğundak�

l�flerden çok sağlam kumaşlar dokur,

kerestes�nden ev eşyası ve kano yapar,

gövdes�nden sızan özsudan elde ett�kler�

tutkalımsı maddeyle de tekne kaplamalarındak�

çatlaklarını sıvarlar.

(Artocarpus alt�l�s)

Kaynaklar ;

http://ntbg.org/breadfru�t/breadfru�t/

http://www.worldagroforestry.org/treedb/AFTPDFS/Artocarpus_altilis.PDF

http://www.bitkiselyag.org/ekmek_agaci/

Page 15: MART 2016

GA

ZLI

İÇEC

EK

LER

14

GAZLI İÇECEKLERE VE ETKİLERİNE BİLİMSEL

BİR BAKIŞ

azlı �çecekler, veya daha genel �s�mler�yle

Gsodalar, veya daha el�t �s�mler�yle hafif

�çecekler, �çer�s�nde yoğun olarak su veya

karbonatlı su, tatlandırıcı ve şekerlend�r�c� barındıran

�çecekler�n genel adıdır. "Hafif �çecek" denmes�n�n

neden�, "sert �çecek" olarak b�l�nen �çecek grubundan

farklı olarak �çer�s�nde alkol bulundurmaması veya

%0.5 alkolden az bulundurmasıdır. Genell�kle gazlı

�çecekler�n şekerlerlend�r�c�s� b�ld�ğ�m�z bas�t şeker

(glukoz), yüksek fruktozlu mısır şerbet�, meyve suyu

veya özell�kle gazlı �çecekler�n d�yet vers�yonlarında

bulunan ve şeker�n yer�n� alab�len d�ğer

k�myasallardır. K�m� zamansa bunlar farklı

komb�nasyonlarla gazlı �çecekler �çer�s�ndek� yerler�n�

alab�l�rler. Bunlar har�c�ndeyse �çecekten �çeceğe

değ�şmekle b�rl�kte kafe�n, renklend�r�c�ler,

koruyucular ve b�rçok başka �çer�k �çeceğe katılab�l�r.

Pek�, bu �çecekler�n sağlık üzer�ndek� etk�ler� neler?

Gazlı �çecekler� tüketmel� m�y�z? Evetse, ne kadar

tüketmel�y�z? Hayırsa neden tüketmemel�y�z? Ş�md�,

bu soruların cevaplarını arayalım.

Hep�m�z�n mutlaka duyduğu b�r konudur gazlı �çecekler�n

sağlığımıza c�dd� zararlar verd�ğ�, en kısa sürede

bırakılması gerekt�ğ�, vb. uyarılar. Bu yazımızda, bu

�dd�aların b�l�msel yanlarını �nceleyeceğ�z ve bazı sonuçlar

çıkarmaya çalışacağız.

Page 16: MART 2016

SAYI

SAYI 34G

AZL

I İÇ

EC

EK

LER

15

Gazlı İçecekler�n Tüket�lme Sebepler� ve Sağlık Üzer�ndek�

Zararlı Etk�ler�

Açık konuşalım: gazlı �çecekler zararlıdır.

Bunu h�ç dolandırmaya, ev�rmeye, çev�rmeye

gerek yok. Medyada özell�kle popüler hale

get�r�len �çecekler bunlar olduğu �ç�n, b�l�m

�nsanlarının ve halkın �lg�s�n� de özell�kle bu

�çecekler ve sağlık üzer�ndek� etk�ler� çek�yor.

Yapılan araştırmaların hemen hemen

heps�ndeyse, bu �çecekler�n farklı sağlık

r�skler� doğurduğunu görüyoruz. Pek� ned�r bu

r�skler? Bunları �ncelemeye başlayalım.

İlk olarak şunu söyleyerek başlayalım: gazlı

�çecekler�n normal b�r

vücuda/metabol�zmaya doğrudan h�çb�r

faydası bulunmamaktadır. Yan� bu �çecekler�

�çerek kend�n�ze herhang� b�r fayda sağlamayı

bekleyemezs�n�z. Ancak elbette bu �çecekler�

tüketenler, bunlardan herhang� b�r fayda

bekleyerek tüketmemekted�rler. Genelde

�nsanların bu �çecekler� tüketme sebepler� şu

şek�lde sıralanab�l�r:

· Tadının güzel olması: Gerçekten de bu doğru kabul

ed�leb�l�r. B�rçok kültürden, b�rçok �nsan bu �çecekler� ve

her damak tadına h�tap edeb�lecek yüzlerce vers�yonunu,

Dünya'nın dört b�r yanında tüketmekted�rler. Zaten

üret�c�ler de herkese h�tap edeb�lecek tatlara özell�kle

yönelmekted�rler. Özell�kle de son dönemde, van�lya,

ç�lek, l�mon, böğürtlen, ç�kolata, vb. popüler tatlar bu

�çeceklere katılarak hedef k�tle daha da arttırılmıştır.

· Her yerde olması: Gazlı �çecekler� kel�men�n tam

anlamıyla, her yerde bulab�l�rs�n�z. Bu dev �çecek

firmaları, Dünya'nın dört b�r yanını �çecekler�n� satın

alab�leceğ�n�z aletler ve dükkanlarla donatmış

vaz�yetted�r.

· Kolaylık: Bu �çeceklere ulaşmak ve tüketmek çok

kolaydır. Herhang� b�r �ş yaparken, herhang� b�r zaman

tüketeb�l�rs�n�z. Acele �çer�s�ndeyken b�le tüket�m� kolay

�çeceklerd�r.

· Reklam: Bu �çecekler� destekleyen �nanılmaz büyük b�r

reklam kampanyası yürütülmekted�r. Dünyaca ünlü

�s�mler, m�lyarlarca dolar harcanarak bu ürünler�n

reklamlarında yer almaktadırlar. Bu da tüket�m� c�dd�

m�ktarda arttırmaktadır.

· Alışkanlıklar: B�rçok �nsan bu �çeceklere b�r kere

alıştıktan sonra, b�r alışkanlık hal�ne get�rerek her

yemekle b�rl�kte tüketmey� terc�h etmekted�r. Bu

alışkanlık b�r defa ed�n�ld�kten sonra, k�ş� bunu

gar�psemeden sürdürecekt�r.

· F�yatın uygunluğu: D�ğer �çeceklere göre

fiyatların uygun olması, bu �çecekler� tüket�leb�l�r

b�r alternat�f hal�ne get�rmekted�r. B�rçok �nsan

sadece su �çmek yer�ne, bu şek�lde tatlı gazlı

�çecekler� tüketmey� terc�h etmekted�r. F�yatın ucuz

olması da bunu mümkün kılmaktadır.

· Susuzluk: Her ne kadar aralarında tam ters b�r

�l�şk� olsa da, �nsanlar bu �çecekler�n susuzluğu

anlık olarak g�dermes�nden ötürü tüketmey� terc�h

etmekted�rler. Halbuk� bu �çecekler susuzluğu

g�dermekten çok arttırmaktadırlar. Ancak o anlık

ferahlık etk�s�, bu ürünler�n tüket�m�n� teşv�k

etmekted�r.

· Bağımlılık: Bu ürünler �çer�s�nde bulunan kafe�n,

orta düzeyde bağımlılık yapıcı b�r madded�r.

Düzenl� b�r şek�lde bu �çecekler� tüketen b�r b�rey,

yavaş yavaş kafe�n bağımlısı olacak ve sonunda bu

�çeceklerden vazgeçemez b�r hale gelecekt�r.

Page 17: MART 2016

GA

ZLI

İÇEC

EK

LER

16

Ş�md�, asıl sağlık r�skler�ne b�r göz atalım:

Gazlı �çecekler�n en c�dd� sorunlarından b�r�,

�çerd�kler� yüksek oranda şekerden ötürü

oldukça yüksek kalor� değerler�ne sah�p

olmalarıdır. Bu sebeple, bu �çecekler özell�kle

aşırı k�lo ve obez�te �le �l�şk�lend�r�lmekted�r.

Ancak bu �l�şk�lend�rmey� pek doğru bulmayan

b�rçok b�l�m �nsanı da bulunmaktadır. Çünkü

k�loya etk�s� aslında çok da fazla değ�ld�r.

Yapılan araştırmalara göre her gün 330

m�l�l�trel�k gazlı �çeceklerden 1 adet tüketen b�r

b�rey�n, 1 ay boyunca tüket�m� sonrasında

ortalama 300-350 gram fazladan kütle

kazandığı gözlenm�şt�r. Öte yandan PubMed'de

2006 Mart ayında yayınlanan b�r makaleye

göre gazlı �çecek tüketenler�n obez�teye

yakalanma �ht�mal� 1.6 kat artmaktadır. Bu,

c�dd� b�r orandır. Ancak obez�ten�n ana sebeb�

olarak bu gazlı �çecekler� görmek kes�nl�kle

asılsız olacaktır. Zaten h�çb�r araştırmacı da

obez�ten�n ana sebepler�nden b�r� olarak gazlı

�çecekler� saymaz; öte yandan hemen hemen

her araştırmacı, gazlı �çecek tüket�m�nden

vazgeçmen�n aşırı k�lolardan ve obez�teden

kurtulmak açısından faydalı b�r adım

olacağında hemfik�rd�r.

Bunun har�c�nde gazlı �çecekler�n en büyük r�skler�nden

b�r� arasında d�yabet bulunmaktadır. Esasında gazlı

�çecekler d�yabet� doğrudan tet�klemezler. D�yabet�

tet�kleyen, k�lo fazlalığıdır. Dolayısıyla az önce

bahsett�ğ�m�z k�lo artışı, d�yabet� de beraber�nde

get�rmekted�r. 2007'n�n Haz�ran ayında Journal of

Nutr�t�on derg�s�nde çıkan b�r çalışmaya göre bu

�çecekler�n d�yabetle �l�şk�l� b�r d�ğer sorunu, vücudun

şeker� �şleme fonks�yonlarında bozulmaya neden

olmasıdır. İçecekler�n �çer�s�ndek� aşırı şeker oranı,

vücudun şeker denges�n� hızlı b�r şek�lde alt üst etmekte

ve kalıtımsal olmayan, T�p-2 D�yabet türüne

yakalanmalarına neden olan hastalığa sebep olmaktadır.

Bazı araştırmacılar, 1980 senes�nde Amer�ka'da t�p-2

d�yabet 6.6 m�lyon k�ş�n�n sorunu �ken, günümüzde 20.8

m�lyon olmasının ana sebepler�nden b�r�n�n bu �çecekler

olduğunu �ler� sürmekted�rler.Boston'da bulunan

B�rgham ve Women's Hosp�tal �le Harvard Ün�vers�tes�

Tıp Fakültes�'n�n ortak olarak yürüttükler� uzun dönem

b�r araştırma, bu �çecekler�n r�sk�n� ortaya koymaktadır:

1991 senes�nde d�yabet� bulunmayan 51.000 kadın �le

başlatılan araştırma, 8 yıl boyunca sürmüş ve bu süre

zarfında 741 kadında d�yabet oluşumu gözlenm�şt�r. Bu

kadınların günlük yaşantıları anal�z ed�ld�ğ�nde, günde 1

veya daha fazla gazlı �çecek �çen kadınların, ayda en

fazla 1 defa gazlı �çecek tüketen kadınlara göre, t�p-2

d�yabete yakalanma �ht�maller� %83 fazla olduğu

göster�lm�şt�r.

Page 18: MART 2016

SAYI

SAYI 34G

AZL

I İÇ

EC

EK

LER

17

Gazlı İçecek Tüketimi Sonrası Olanlar

Ş�md�, 330 m�l�l�trel�k b�r kutu kola �çt�ğ�m�zde vücudumuzda olan değ�ş�mler� anlık olarak �zleyel�m:

· İlk 10 Dak�ka: Vücudunuza 10 çaykaşığı veya 25 küp şeker g�r�ş� olur. Bu, s�z�n günlük �ht�yacınıza

eş�tt�r (k� yed�ğ�n�z d�ğer her şeyden de b�rçok şeker alırsınız). Bu kadar yoğun şeker� normalde

yutacak olsanız beyn�n�z anında kusmanıza neden olacaktır. Ancak bu olmaz, neden? Çünkü kolanın

�çer�s�ndek� fosfor�k as�t, tat almaçlarınızı bloke ederek beyn�n�ze bu b�lg�n�n g�tmes�ne engel olur.

Böylece kolaylıkla kolayı tüketeb�l�rs�n�z.

· 10-20 Dak�ka Arası: Kana karışan yüksek oranda şeker, b�r anda kan şeker�n� tavan yaptırır. Bu,

pankreası uyararak yüksek oranda �nsül�n salgılamanıza neden olur. Bu durum, pankreasın an� ve aşırı

zorlanmasına neden olur. İnsül�n artışı, karac�ğer� uyarır ve hızlı b�r şek�lde bu yüksek şeker m�ktarı

yağ olarak depolanmaya başlar.

· 20-40 Dak�ka Arası: Kafe�n�n tamamı bu süre zarfında em�l�r. Bu yüzden gözbebekler�n�z gevşeyerek

büyür, kan basıncınız artar. Bu sebeple, bunu dengelemek amacıyla karac�ğer�n�z depoladığı şeker�

kana vermeye başlar. Bu hızlı dalgalanma, beyn�n�z� olumsuz etk�ler. Baş dönmes�ne engel olmak

amacıyla adenoz�n reseptörler�n�z kapatılır.

· 45. Dak�ka: Kolanın �çer�s�ndek� k�myasalların beyn�n�ze ulaşmasıyla b�rl�kte dopam�n salgınız artar

ve key�f duymaya başlarsınız. Bu mekan�zma, ero�n g�b� uyuşturucularla aynı şek�lde �şler.

· 60 Dak�ka ve Sonrası: Kolayla kanınıza karışan fosfor�k as�t, �nce bağırsaklarınıza ulaşarak

kals�yum, magnezyum ve ç�nko g�b� öneml� elementler� bağlamaya başlar. Bu sebeple em�l�m azalır,

metabol�zma yen�den dalgalanır. Şeker ve yapay şekerlend�r�c�lerden ötürü kals�yum �drarla atılır.

Ayrıca kafe�n�n d�üret�k etk�s�nden ötürü artık �drar atımı yapmanız gerekt�r; bu süreçte fosfor�k as�d�n

bağladığı tüm öneml� m�neraller de vücuttan atılır.

Bunlar ve çok daha fazlası, 1 kutu kolanın vücudunuzda yarattığı değ�ş�mlerd�r. Elbette her tükett�ğ�n�z

madde, metabol�zmanızda dalgalanmalara neden olab�l�r. Ancak bu �çecekler�n yarattıkları dalgalanmalar,

vücudunuza herhang� b�r yarar sağlamamakta; tam ters�ne zarar vermekted�r. Bu yüzden bu �çecekler�n

tüket�m� zararlı olmaktadır.

Page 19: MART 2016

GA

ZLI

İÇEC

EK

LER

18

Gazlı İçeceklerin Faydaları

Pek�, bu kadar "günah keç�s�" hal�ne get�r�len bu

�çecekler�n h�ç m� faydası yoktur? Aslında vardır

ve koşullara bağlı olarak faydalı etk�ler

yaratab�l�rler. Ancak burada öneml� b�r noktayı

bel�rtmek gerek�r: düzenl� tüket�mler� herhang�

b�r fayda sağlamaz. Sadece, bell� durumlarda

tüket�mler� fayda sağlayab�l�r. Ş�md�, bunlara da

bakalım:

· M�de Bozulması: M�de bozulması,

genell�kle m�den�n aşırı baz�k (az as�d�k)

hale gelmes� olarak b�l�n�r. Bu durumdan

ötürü s�nd�r�m düzgün gerçekleşt�r�lemez

ve m�dede rahatsızlık oluşur. 2002

senes�nde European Journal of

Gastroenterology and Hepatology

derg�s�nde yayınlanan b�r makaleye göre

s�nd�r�m rahatsızlığı çeken �nsanlar

üzer�nde yapılan b�r çalışmada, normal su

�çen �nsanların s�nd�r�m�nde herhang� b�r

düzelme görülmem�şken, m�de rahatsızlığı

sırasında karbonatlı ve as�d�k �çecek

tüketenler�n hemen heps�nde �y�leşme veya

bel�rt�lerde azalma gözlenm�şt�r. As�tl�

�çecekler�n as�t değerler�n�n m�dey�

düzgün hale get�rd�ğ�, karbonatın �se

s�nd�r�me katkı sağladığı düşünülmekted�r.

· Kabızlık: Kabızlık, bağırsak

hareketler�n�n haftada 3 seferden aza

düşmes� anlamına gelmekted�r. Bu

k�ş�lerde ş�şk�nl�k, gaz ve sancılı bağırsak

hareketler� gözlen�r. 21 denek üzer�nde

yapılan b�r araştırmada, karbonatlı

�çecekler�n tüket�m� sonrasında bağırsak

hareketler�n�n rahatladığı ve kabızlık

bel�rt�ler�n�n ortadan kalktığı gözlenm�şt�r.

· Sıvı Alımı: Yukarıda, gazlı �çecekler�n

geç�c� olarak susuzluğu geç�rd�ğ�n�, uzun

vadede �se susuzluğu arttırdığını

söylem�şt�k. Mayo Cl�n�c'�n yaptığı

araştırmaya göre, bu durum sadece günlük

gazlı �çecek tüket�m� normalden fazla olan

�nsanlar �ç�n geçerl�d�r. Kafe�n oranı 500

m�l�gramı geçmed�ğ� sürece, gazlı

�çecekler de normal �çecekler kadar sıvı

alımını sağlamaktadır. Bu değerden sonra

�se su kaybı, su alımından fazla

olmaktadır.

D�yet Vers�yonları: Bu zararlı etk�ler�n

ortaya çıkarılması ve sağlık hareketler�n�n

daha faydalı alternat�fler� sunmasıyla

b�rl�kte ş�rketler meşhur �çecekler�n�n

şekers�z, d�yet formlarını üretmek zorunda

kalmışlardır. Bu vers�yonları, yukarıdak�

zararlı etk�lerden şekerle �lg�l� olanların

büyük b�r kısmını yok etmekted�r; sadece

as�t ve tatlandırıcı/kanserojenlerle �lg�l� olan

sorunlar sürmekted�r. D�yet d�ye bu

vers�yonları aşırı tüketmek de kes�nl�kle

zararlı olmaktadır; ancak d�yet olmayanlara

göre faydalı değ�l ama çok daha az zararlı

olduğu söyleneb�l�r.

· Tokluk H�ss�: Öğünler arasında veya

sırasında tüket�len gazlı �çecekler�n çok

daha erken tokluk h�ss�ne ulaştırdığı

b�l�nmekted�r. Ancak gazlı �çecek karşıtları

bunun b�r yanılgı olduğunu, uzun vadede

açlığı da daha çabuk ger� get�receğ�n� �ler�

sürmekted�rler. Bu, d�yet�n temel

sorunlarından b�r�d�r. Bazı d�yet�syenler,

normal sınırlar dah�l�nde gazlı �çecek

tüket�m�n� desteklemekted�rler (karşıtları,

bu d�yet�syenler�n gazlı �çecek

üret�c�ler�nden para aldıklarını �dd�a

etmekted�rler; bazıları asılsız olmakla

b�rl�kte, b�r kısmı �spatlanmıştır da).

· K�lo Kaybı: Bazı uzmanlar, gazlı

�çecekler�n metabol�zmada yarattığı

dalgalanmanın sporun zamanlamasıyla

b�rleşt�r�lerek k�lo kaybında etk�l� b�r s�lah

hal�ne dönüştürüleb�lecekler�n� �dd�a

etmekted�rler. Bu konuda araştırmalar

sürmekted�r.

· Su Tüket�m� Teşv�k�: Günümüzün en c�dd�

sorunlarından b�r�, �çme suyu tüket�m�n�n

azalmış olması, buna bağlı hastalıkların

artmış olmasıdır. Karbonatlı �çecekler,

b�reyler� su tüket�m�ne teşv�k etmekted�r.

Elbette b�reyler, kend� b�l�nçler�yle su

tüketmel�d�rler; ancak karbonatlı �çecekler�n

buna katkısı olduğu b�l�nmekted�r. Ayrıca

tatlarının güzel olması da, bu teşv�k�

arttırmaktadır. Y�ne de, b�r b�rey�n kend�

�rades�yle, gazlı �çeceklere gerek olmaksızın

su �çmes� kes�nl�kle daha yer�nde olacaktır.

KAYNAKBu makale Evr�m Ağacı ek�b�n�n webs�tes�nden alınmış olup , kısaltılarak yayınlanmıştır.http://www.evr�magac�.org/makale/401

Page 20: MART 2016

SAYI

SAYI 34FR

ITZ

HA

BER

19

KİMYASAL SAVAŞIN BABASI : FRITZ HABER Fr�tz Haber (d. 9 Aralık 1868, Breslau, Almanya - ö. 29 Ocak

1934, Basel, İsv�çre) Alman k�myagerd�r. 1918 yılında Nobel

K�mya Ödülü'nü kazanmıştır. I. Dünya Savaşı süres�nce klor ve

d�ğer zeh�rl� gazları gel�şt�rme ve dağıtımı konusundak�

çalışmaları neden�yle "k�myasal savaşın babası" olarak da b�l�n�r.

Yahud� b�r anne babanın çocuğu olarak Breslau, Almanya'da

(günümüzde Wrocław, Polonya) doğmuştur. Annes� doğumda

ölmüştür. 1886'dan 1891'e kadar Robert Bunsen'�n yanında

He�delberg Ün�vers�tes�'nde, A. W. Hofmann'ın grubunda Berl�n

Ün�vers�tes�'nde (günümüzde Berl�n Humboldt Ün�vers�tes�) ve

Carl L�ebermann'ın yanında Techn�cal College of

Charlottenburg'da (günümüzde Techn�cal Un�vers�ty of Berl�n)

çalıştı. 1901'de Clara Immerwahr �le evlend� ve oğulları Hermann

1902'de doğdu. Akadem�k kar�yer�ne başlamadan önce babasının

k�myasal �ş�nde ve Zür�h'te Georg Lunge �le İsv�çre Federal

Teknoloj� Enst�tüsü 'nde çalışmıştır.Doktora sonrası kend�

çabalarıyla öğrend�ğ� fiz�ksel k�mya alanında kısa zamanda

öneml� çalışmalar yapan Haber 1898 de elektrok�mya 1905' te

gazların tepk�mes� üstüne yazdığı �k� k�tapla akadem�k başarı

sağladığı g�b� k�myada kuramsal çalışmayla sanay�

uygulamalarını b�rleşt�rmekte gösterd�ğ� ustalıkla da daha sonrak�

çalışmalarının temel�n� de atıyordu. Kuramsal temele dayalı

prat�k değer� bulunan çalışmalarının en öneml�s� de havadak�

azottan amonyak sentez�ne �l�şk�n çalışmasıdır. Bu bulgularım

�lett�ğ� BASF Ş�rket� aracılığıyla Car� Bosch un 1913' te amonyak

sentez�n� büyük ölçeklerde uygulanacak b�r b�ç�mde

gel�şt�rmes�yle yöntem� amonyak üret�m�ne olanak sağladı.

Bugün de bu yöntem ufak değ�ş�kl�klerle amonyak sentez�nde

kullanılmaktadır.

Haber'�n eş� Clara Immerwahr da k�mya üzer�ne doktora

yapmıştır. Immerwahr, Haber'�n zeh�rl� gazlar konusundak�

çalışmalarına karşıydı ve II. Ypres Muharebes�'nde klorun �lk

başarılı kullanımına yanıt olarak bahçeler�nde �nt�har etm�şt�r.

Haber, Max Born �le b�rl�kte, �yon�k b�r katı madden�n kafes

enerj�s�n� değerlend�rmek �ç�n Born-Haber s�klusu metodunu

gel�şt�rm�şt�r. Haber MDMA'yı �lk sentezleyen k�ş� olarak da bazı

yerlerde anılsa da, bu b�lg� doğru değ�ld�r.

Kaynak ;

http://www.nobelpr�ze.org/nobel_pr�zes/chem�stry/laureates/1918/haber-b�o.html

Page 21: MART 2016

BİY

ON

İK G

ÖZ

UM

UT

20

BİYONİK GÖZ ENGELLİLER İÇİN UMUT!

İy� b�r görme �ç�n

gözün bütün

tabakalarının, görme

s�n�r�n�n ve

bey�ndek� görme

bölges�n�n sağlam

olması gerek�yor.

Gözler� kameraya,

bey�n dokusunu da

hard d�sk ve ekrana

benzetecek olursak

gözler açıkken canlı

yayın, kapalıyken

hayal veya rüyadak�

g�b� banttan yayın

oluyor.

Işığı zor seçene yapılıyor

Gözün kornea, lens g�b� ön dokularının yapayları yıllardır başarıyla uygulanırken, arkadak� ret�nanın benzer� yer�ne çeş�tl� elektrodlu �mplantlar yerleşt�r�lmeye başlandı. Bu �mplantlar, gözün ret�na dışındak� bütün tabakalarının sağlam olduğu, �y� gören gözü b�le ışığı zar zor seçeb�lecek ya da h�ssedemeyecek kadar düşük olan tavuk karası (ret�n�t�s p�gmentoza) hastalarında uygulanab�lmekte. Yan�, yarım metreden parmak sayab�lecek kadar görenlere bu amel�yatlar yapılmıyor.

Görüntü nasıl oluşuyor?

Kameralı gözlüğün çekt�ğ� v�deo görüntüler, kablo, cep b�lg�sayarı, anten �le göz arkasına yerleşt�r�len elektrodlara g�den elektr�ksel s�nyaller görme s�n�r� aracılığıyla g�tt�ğ� beyn�n en arkasında görüntülere dönüşüyor. Ancak bu görüntüler b�ld�ğ�m�z görüntülerden oldukça farklı. H�ssed�len ultrason film� benzer� s�yah beyaz görüntüler�n yorumlanması �ç�n de hastanın eğ�t�m görmes� gerek�yor. Ancak kapkaranlık b�r dünyaya mahkum olan b�r k�ş�n�n en azından karanlık b�r tünel�n ucundan ışığın bel�rmes� g�b� önündek� kapı, eşya g�b� büyük ve kontrast oluşturan daha küçük c�s�mler� s�lüet olarak seçeb�lmes� b�le son derece mutluluk ver�c�.

Uygulama oldukça pahalı

Dünyada henüz 150 kadar k�ş�ye uygulanan bu amel�yat, ülkem�zde de �lk kez geçt�ğ�m�z günlerde �k� göz hek�m� arkadaşım Doç. Dr. Nur Acar ve Op. Dr. Fevz� Akkan tarafından gerçekleşt�r�ld�. Akraba evl�l�kler�n�n ve dolayısıyla genet�k geç�şl� tavuk karası hastalığının oldukça fazla olduğu ülkem�zde çok sayıda hasta var. S�stem�n mal�yet� b�le ş�md�l�k b�rkaç yüz b�n l�rayı geçt�ğ� �ç�n SGK tarafından karşılanmıyor. Yıllar �ç�nde alternat�f olan kök hücre ve gen tedav�ler� rut�n uygulamaya g�rene kadar s�stem�n gel�şmes�, mal�yetler�n düşmes� ve uygulama sıklığının artması �le b�yon�k gözden daha çok k�ş�n�n yararlanması söz konusu olab�l�r.

Doç.Dr.O.Murat UYAR /Göz Hastalıkları UzmanıKaynak

http://www.muratuyar.com.tr/dr/�ndex.php?opt�on=com_content&v�ew=art�cle&�d=121%3Ab�yon�k-goz&cat�d=25%3Agel�smekte-olan-tedav�ler&Item�d=198&lang=tr

Page 22: MART 2016

SAYI

SAYI 34

YIL

DIZ

LAR

21

YILDIZLAR SİZE GÖZ KIRPIYOR

�z� sev�yorlar ama o nedenle bu

Shareket� yapmıyorlar, atmosfer�m�z�n

b�r oyunu bu b�ze. İng�l�zcede bu

olaya tw�nkle d�yorlar, b�l�msel d�lde �se

sc�nt�llat�on adı ver�lm�ş. B�z �se ona göz

kırpma dey�nce anlıyoruz, parıldama, kırpışma

da d�yeb�l�rs�n�z. Özell�kle tepem�zde olan

yıldıza değ�l de ufukta olan yıldıza

baktığımızda yıldızın görünen parlaklığında ve

konumunda değ�ş�mler görürüz. Res�mde

görüldüğü g�b� tepem�zde b�r yıldıızın ışığı

atmosfer �ç�nde kısa b�r yol kateder, o nedenle

kırpışması azdır ama ufka yakın yıldızların

ışığı çalkantılı ve farklı katmanlardan oluşmuş

atmosfer�n �ç�nde uzun b�r yol katederken ışık

farklı konumlarda kırılmalara uğrar. Yan� bazen

tüm ışığı b�ze gelmez, b�r kısmı farklı yerlere

g�tm�ş olur.

Bu olayın baş sorumlusu da yıldızlar çok uzakta oldukları

�ç�n nokta kaynak olmalarıdır. B�ze gen�ş yüzeyler�n�

gösteren gezegenlerde bu durum meydana gel�r ama b�z

gezegen� kırpışırken görmey�z, çünkü küçük kırılmaya

uğrayan ışınlar y�ne yüzeyden gel�yormuş g�b� görünür.

L�se fiz�ğ�nden b�ld�ğ�m�z g�b� farklı atmosfer

ketmenler�n�n farklı kırılma ölçeğ� vardır ve bu kırılma

ölçeğ� dalgaboyunun b�r fonks�yonudur. O nedenle ufuk

yöres�ndek� yıldızı farklı renklerde de görürüz. Yan�

bazen mav� ışık fazla gel�r bazen kırmızı ışık. İk�nc�

fotoğrafta Akyıldız (S�r�us) ufukta �ken çek�lm�ş farklı

renkl� fotoğraflarını görüyorsunuz. Başta bana ve sonra

s�ze, göz kırpanlarınız bol olsun. Sevg�ler�mle...

ETHEM DERMANGÖKBİLİM UZMANI

KAYNAK

http://www.ethemderman.com/gokb�l�m�/gokb�l�m-yaz�lar�m/�tem/574-y�ld�zlar-s�ze-goz-

k�rp�yor

Page 23: MART 2016

ÇİK

OLA

TA -

PEK

LER

22

KÖPEKLER İÇİN ZARARLI MI ?

Söz konusu hayvanlar olduğunda birçoğumuz çok sevdiğimiz, hatta

hayatımızı paylaştığımız bu canlılar hakkında doğru ve geçerli bilgiler edinmek yerine

kulaktan dolma bilgilere inanmayı ve bu bilgilere göre hareket etmeyi tercih ediyoruz.

Oysaki doğru olan sevimli dostlarımızla ilgili gerçekleri araştırıp öğrenmek ve buna

göre hareket etmek. Onlara ancak doğru bilgiler ışığında çok daha iyi bakabileceğimizi

unutmamalıyız. Köpeklerle ilgili de en çok duyduğumuz şeylerden biri ”çikolata verme

kör olur” ifadesi. Peki, bu ifadenin doğru olup olmadığını hiç düşündünüz ya da

araştırdınız mı?

Page 24: MART 2016

SAYI SAYI 34

ÇİK

OLA

TA -

PEK

23

vde beslediğimiz kedi, köpek gibi hayvanlar,

Eçikolata ve şeker, kek, kurabiye, çikolata cipsi,

kakao tozu, kakao çekirdeğinin kabuğu gibi

kakaolu ürünlere çok sık maruz kalırlar. Ancak köpekler

bu gibi kakaolu ürünlere oldukça duyarlı olduklarından

sık sık zehirlenebilmekte, hatta bazen ölüme kadar

varabilen vahim sonuçlarla karşılaşılabilmektedir.

Öncelikle belirtmeliyiz ki hiçbir besin maddesi yemenin

körlük yaptığı bilimsel olarak ispatlanmış değildir.

Kaldı ki, şayet herhangi bir besin ile köpeklerdeki

körlük arasında bağlantı olsa dahi bunun bir ya da birkaç

kere tüketmekle değil, yoğun tüketim neticesinde

köpeğe zarar verebileceği açıktır. Yani ”köpeğe çikolata

verme kör olur” demek olaya bilimsel açıdan bakmak

yerine tamamen efsanelere dayalı konuşmaktır. Buna

karşın çikolatanın köpeğe bazı zararları olduğu ise

bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Çikolatanın içeriğinde

bulunan teobramin maddesinin birçok farklı köpek

hastalığıyla ilişkisi olduğu düşünülüyor. Teobraminin

kan basıncını düşürücü ve damarları genişletici etkisi

vardır ve bu nedenle fazla tüketimi solunum ve kalp

yetmezliğine sebep olabiliyor. Ayrıca teobramin bu

etkileri yalnızca hayvanlarda değil insanlarda da

gösteriyor. Yani olağan dışı şekilde fazla çikolata

tüketmek köpekler için ne kadar tehlikeliyse biz insanlar

için de o kadar tehlikeli.

Teobromin ve kafeinin her birinin öldürücü dozu 100-

200 mg/kg'dır. Ama ağır zehirlenmeler ve yaşamı tehdit

eden klinik belirtiler bu dozların altında da görülebilir.

Amerika Birleşik Devletleri Hayvan Zehir Kontrol

Merkezinin (APCC) verilerine göre, 20 mg/kg

teobromin alanlarda orta dereceli klinik belirtiler, 40-50

mg/kg teobromin alanlarda ağır belirtiler ve 60 mg/kg

teobromin alan köpeklerde de felçler görülmektedir.

Metilksantinler plasentayı geçerek anne karnındaki

yavruyu da etkiler. Ayrıca süte de geçtiklerinden henüz

süt emen yavrular da bundan etkilenirler.

Yine de çikolata köpekleri kör eder deyişinin dayandığı bir nokta var, şeker hastalığı. Yapılan araştırmalar günümüzde

her 500 köpekten birinde tip-1 diyabet yani şeker hastalığı olduğunu gösteriyor. Şeker hastalığının ilerlemesi körlüğe neden

olabiliyor ve çikolatanın içerisinde de yüksek oranda şeker bulunması nedeniyle şayet diyabet hastası bir köpeğiniz varsa ve çok

fazla çikolata tüketirse içerisindeki şeker nedeniyle körlüğe varan olumsuz sonuçlarla karşılaşmanız olası. Eğer köpeğinize

diyabet teşhisi konulduysa sadece çikolata değil içerisinde şeker bulunan tüm besinlerin risk teşkil ettiğini de anımsatalım.

Kısacası çikolata köpekleri kör etmez. Ancak köpekler obur canlılardır ve çok yemeye meyillilerdir. Bir köpeğin ortada

bulduğu bir koli çikolatayı yemeyeceğini kimse söyleyemez. Bu nedenle köpeğiniz bir parça çikolata yedi diye endişelenmeniz

gerekmese de fazla tüketmesine de engel olmalısınız. Körlükten önce yukarıda da söylediğimiz gibi teobramin maddesinin

olumsuz etkileri köpeklerin sağlığı için çok daha ciddi sonuçlar doğurabilir.

AYŞE KARAMANBİYOLOG

Kaynaklar

1. www.populerbilim.com.tr

2. http://petfriends.social

Page 25: MART 2016

SİY

EZ

BU

LGU

RU

24

GENETİĞİYLE HİÇ OYNANMADAN GÜNÜMÜZE KADAR GELEN SİYEZ BUĞDAYI

r�t�cum monococcum ya da E�nkorn Tolarak da b�l�nen S�yez buğdayı �lk olarak 10.000 yıl önce Yakın

Doğu'da tesp�t ed�lm�ş olup, kültüre alınmış günümüz buğdayının da atasıdır.H�t�tler ve Fr�gler tarafından da tarımı yapılmış olan S�yez buğdayına ver�len �lk �s�m H�t�tçe b�r kel�me olan "Zız" �ken, daha sonraları "S�yez" ve bazen de "Kaplıca" olarak adlandırılmıştır. Ülkem�z�n sağlık geleceğ� açısından bu değer� yaşatmak ve 10.000 yıllık bu ant�k haz�ney� gelecek nes�llere aktarmalıyız.

S�yez Buğdayı 2n =14 kromozom yapısındadır. Yabancı d�llerde Emmer olarak adlandırılan ve Türk�ye'de Kars yöres�nde ek�len türü buğdaydan farklı b�r yapıdadır. Tek başakçıklı olması ve sıkı kavuz yapısı �t�barı �le hastalık ve zararlılara dayanıklı, kurak şartlarda ve fak�r topraklarda rekabet gücü yüksek b�r tür olarak b�l�nen S�yez Buğdayı'nın, yapılan çalışmalarda yüksek yağ �çer�ğ�ne ve ekmekl�k buğdaya göre daha fazla sarı lute�n oranına sah�p olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca tam tahıl tüket�m�yle �l�şk�l� sağlık yararları ve düşük gl�sem�k �ndekse sah�p olmasının yanında, fonks�yonel gıda olarak da prote�n, fenol�kler, tokoferoller ve karoteno�dler açısından d�ğer buğday türler�ne göre daha zeng�n b�r yapıda olduğu tesp�t ed�lm�şt�r.

Genet�k olarak en bas�t buğday çeş�d� olan s�yez, günümüzde artan b�r kullanım alanına sah�pt�r. GDO'suz nad�r türlerdend�r.S�yez buğdayı �le bulgur ve çok çeş�tl� sağlıklı yemekler�n yanı; sıra s�yez unu ve bu un �le ekmekler, er�şte ve tarhana yapılmaktadır.P�r�nç yer�ne günümüzde daha çok terc�h ed�len bulgur; kandak� yağları düşürücü yönü olduğu b�l�nen posa/l�f bakımından oldukça zeng�n b�r gıdadır.

Karbonh�drat değer� yüksek, prote�n değer� düşüktür.Bulgurda bulunan B1 v�tam�nler�, s�n�r ve s�nd�r�m s�stem�nde öneml� rol oynamaktadır.İçerd�ğ� fol�k as�tten dolayı, çocuk ve ham�le kadınlar �ç�n çok öneml� b�r gıda maddes�d�r.Doymamış yağa sah�pt�r ve toplam yağ oranı düşük olduğu �ç�n sağlıklı b�r bes�n maddes�d�r. Kolesterol �çermez.

Hububat ürünler�n�n en büyük dezavantajı olan fit�k as�t, bulgurun sah�p olduğu p�ş�rme ve kurutma �şlemler�nden dolayı, s�yez bulgurunda bulunmaz.Yüksek m�neral ve selülozdan dolayı bes�n em�l�m�n� hızlandırır, kabızlığı engeller ve bağırsak kanser�n� önler.Fol�kas�t oranı çok yüksekt�r, anne sütünü artırır.Hücre yen�lenmes�n� hızlandıran b�r gençl�k �ks�r�d�r.Bakl�yatlarla karşılaştırıldığında dünyadak� en öneml� bes�n kaynağı durumuna gelmekted�r. Radyasyonu emmez ve radyasyona karşı dayanıklıdır. Bu nedenle bazı ülkelerde nükleer savaşlara karşı, asker� ve s�v�l amaçlar �ç�n stokta tutulan ürünlerdend�r.

Bunu B�l�yor muydunuz?S�yez bulgurunun tanıtımı ve yaygınlaştırılması �ç�n çeş�tl� çalışmalar yapılıyor. Her yıl S�yez Bulguru Fest�val� düzenlen�yor. S�yez bulguru, Slow Food

Gençl�k Gıda Hareket�'n�n başlattığı çalışmalar sonucunda, Slow Food B�o Çeş�tl�l�k Vakfı

tarafından Türk�ye'dek� �lk Slow Food Pres�d�a' sı olarak �lan ed�lm�ş. Doğal ve besley�c� değer�

yüksek, hazmı ve p�ş�rmes� kolay, raf ömrü uzun ve özell�kle Anadolu kültürünün öneml� b�r parçası olan

s�yez bulgurunun, düzenl� b�r şek�lde üret�m�n�n gel�şt�r�lmes� �ç�n yapılan çalışmalar devam ed�yor.

FATOŞ PABUÇCU TUNCAYKaynak

http://www.s�yezbulgurusat�s.com/

Page 26: MART 2016

SAYI

SAYI 34AYA

M C

EM

AN

İ TA

VU

ĞU

25

AYAM CEMANİ TAVUKLARI

ünyadak� en nad�r tavuk türler�nden b�r� olan

DAyam Ceman� tavuklarının doğal yet�şt�ğ�

ortam Endonezya'dır. Ayam Endonezya

d�l�nde tavuk ,Ceman� �se tamamen s�yah yan� s�ms�yah

anlamına gel�yor.

Ayam ceman� olarak b�l�nen '' Endonezya

tavukları' �lg�nç özell�kler�yle d�ğer tavuk c�nsler�nden

farklılık göster�r. Bu horozun tüyler�, gözü ,�b�ğ� ,ayakları

her yer� s�ms�yahtır hatta kes�ld�ğ� zaman �ç organları et� ,

kem�ğ� b�le s�ms�yahtır. Sadece kanı s�yah değ�ld�r ve

oldukça koyu renge sah�pt�r. Kümes hayvanı değ�ld�r,

yaban� b�r hayvandır. İnsanlar evc�lleşt�rerek bu tavukları

kümes hayvanı yapmıştır. Kend� ülkeler�nde de son

derece ender bulunan bu tavukların etler�n�n m�st�k

özell�kler� olduğuna da �nanılmaktadır.

Ayam� Ceman� tavuğu �lk senes�nde yaklaşık 60

adet yumurta bırakır. Normal b�r yumurtlama dönem�

tavuk �ç�n 20 �la 30 yumurta arasında değ�ş�r; sonrasında

tavuk 3 �la 6 ay g�b� b�r süre boyunca yumurtlamayı

keser. Tavuğun yumurtası prote�n değer� oldukça

yüksekt�r.Tavuğun tadı �se renkl� b�r tavuğun tadıyla

eşdeğerd�r.

Ayam Ceman� Ç�n, H�nd�stan ve Güneydoğu

Asya'da da bulunuyor. Yumuşak huylu b�r yapıya sah�p

olan bu tavuklar sık sık kanatlı-s�rk göster�ler�nde yer

alıyor.Ceman� Tavuğun b�r tanes�n�n fiyatı, çok az

bulunduğu �ç�n, 2000 �la 2500 dolar arasında seyred�yor.

Kaynaklar

http://greenfirefarms.com/ch�cken/ayam-ceman�/

http://www.feathers�te.com/Poultry/CGA/Ceman�/BRKCeman�.ht

http://www.1organ�k.com/serema-ve-ayam-ceman�-tavuklar�.html

https://hedefkulucka.com/ayam-ceman�-fiyat/

Page 27: MART 2016

BİY

OSİS

TEM

HEN

DİS

LĞİ

26

BİYOSİSTEM MÜHENDİSLİĞİ

B�yos�stem mühend�sl�ğ�, mühend�sl�k b�l�m� ve

tasarımının b�yoloj�, çevre ve tarım b�l�mler�yle

bütünleşt�r�ld�ğ� b�r mühend�sl�k

d�s�pl�n�d�r.B�yos�stem mühend�sl�ğ�nde;tarımsal ve doğal

ekos�stemlerde araz� ve su kaynaklarının sürdürüleb�l�r

kullanımı; tarımda yen�leneb�l�r enerj� kaynakları ve enerj�

korunumu; farklı ekos�stemlere uygun kırsal yapılar ve

tarım mak�nalarının tasarımı ve üret�m�, teknoloj�ye dayalı

hassas tarım g�b� uygulamalar; kırsal alanda yer alan seralar,

tüneller, sulama s�stemler� ve benzer� yapılar; tarımda

teknoloj�ler�n�n gel�şt�r�lmes� konularında araştırma, eğ�t�m

ve yayım çalışmalarını s�stem yaklaşımı ve mühend�sl�k

temell� olarak yürütülmekted�r.

B�yos�stem mühend�s�, b�yoloj�k tabanlı s�stemler

üzer�ne eğ�t�m görür ve bu eğ�t�m ek�pmanlar (alet ve

mak�neler), malzemeler, süreçler ve �nsan boyutu üzer�ne

kuruludur.Gıda, l�f ve yen�leneb�l�r enerj� ürünler�n�n

üret�m� ve �şlenmes� �ç�n sürdürüleb�l�r s�stemler gel�şt�rmek

ve bu s�stemler�n çevre üzer�ndek� etk�ler�n� hafifletmeye

veya en aza �nd�rmey� hedeflemekted�r.

Bölümün eğ�t�m sures� 4 yıldır. Öğret�m süres�nce;

Matemat�k, F�z�k, K�mya, Uygarlık Tar�h�, Tekn�k Res�m,

B�lg�sayar Programlama, İstat�st�k, Ekonom� ve S�stem

anal�z� g�b� derslerden oluşan b�r program uygulanır.

B�yos�stem Mühend�sl�ğ� L�sans Programında eğ�t�m�n�

tamamlamış b�r mühend�s aşağıdak� konularda yetk� sah�b�

olab�lmekted�r ve bu yetk� gerek b�reysel gerekse kurumsal

çalışma b�ç�mler�nde kullanılab�lmekted�r.

Kamu kuruluşlarında (İl Özel �dareler�, DSİ, Tarım

ve Köy�şler� �le Çevre ve Orman Bakanlıkları,beled�yeler),

ün�vers�telerde öğret�m elemanı olarak, tarım mak�neler�

sanay�nde, traktör sanay�nde, tarımsal danışmanlık

kuruluşlarında, tarıma dayalı kooperat�flerde, kamu ve özel

bankalarda, tarım mak�neler� müteahh�tl�k kuruluşlarında,

sulama-drenaj müteahh�tl�k firmalarında , mühend�sl�k ve

danışmanlık bürolarında, araz� toplumlaştırılması

müteahh�tl�k, teknoloj� gel�şt�rme bölgeler�nde, tarımsal

yapılarla �lg�l� müteahh�tl�k firmalarında,hayvancılığa dayalı

mak�ne sanay�nde,gıda mak�neler� sanay�nde çalışab�l�rler.

Kaynak;

http://e-ogrenme.�skur.gov.tr/oyscontent/Courses/Course162/

Page 28: MART 2016