BiBLiYOGRAFYA :
Birzali, Meşyel;atü ~açli'l-~w;lat Bedreddin İbn Cema'a (n ş r.
Muvaffak b. Abdullah b. Abdü l-kadir). Beyrut 1408/1988, ll,
544-547; Zehebi. A'lamü 'n:nübela', .XXIll, 296; a.mlf ..
Te?kire-tü'l-f:ıufffl?, IV, 1467-1468; Fasi. Zeylü't-Ta~yfd {1
ruvati's-sünen ve'l-mesanfd(nşr. Kemal Yu-suf el-HOt), Beyrut
1410/1990, 1, 347; ll, 285; İbn Hacer. Usanü'l-Mfzan, lll, 308; IV,
56, 139; Süyüti, Taba~atü'l-f:ıuffa? (Lecne). s. 512;
Keşfü'?-?Unün, ı, 281-282; ll, 1637; izaf:ıu'l-meknün, 1, 458, 545,
604; Hediyyetü '1-'ari{fn, ll, 474; Kettani,
er-Risaletü'l-müstetra{e, s. 117; Brockelmann, GAL, 1, 355; Suppl.,
ı, 573, 602; Zirikli, el-A'lam (Fethullah). VII, 300; G. Vajda, "La
liste d'autorites (Tuf:ıfat Ahi al-Hadft {1 işal İğazat al-Qadim
bil-Hadit) de Manşiir b. Salim Wağih ad-Din al-Hamdanf", JA,
CCLIII(l965) . s . 341-406. li! ABDULLAH AYDINLI
L
MANSOR b. zAzAN (wı~ı; w;;~)
Ebü'l-Mugire Mansur b. Zazan es-Sekafi el-Vasıti
(ö. 129/747)
Muhaddis.
Abdullah b. Ömer (ö 73/693) henüz ha-yatta iken doğduğu
kaydedilir. Sakif kabi-lesinden Abdullah b. Akil'in azatlısı
oldu-ğu için Sekafi nisbesiyle anılır. Haccac'ın kapıcısı olan
babası ile kardeşi Halid sika ravilerdendir (İbn Hibban. IV, 266;
VI, 256) . Verka adlı oğlunun daravi olduğu, kar-deşi Mugire b.
Zazan'ın oğlu Ebu Amir Sürur ile kız kardeşinin oğlu M üstelim b.
Said el-Vasıti'nin hadis rivayet ettiği bi-linmektedir. Hasan-ı
Basri. İbn Sirln, Mu-aviye b. Kurre, Ata b. Ebu Rebah, Amr b.
Dinar, Nafi' ve Katade b. Diame'den hadis rivayet etti. Enes b.
Malik ve Nafi'den yaptığı rivayetlerin mürsel olduğu
belir-tilmektedir. Kendisinden Şu'be b. Haccac, Ebu Avane
el-Vasıti, Hüşeym b. Beşir. ha-dis hafızı Cerir b. Hazim el-Ezdl,
Halef b. Halife el-Eşcai. yeğeni Sürur b. Mugire gibi muhaddisler
rivayette bulundular. Hem ilim hem zühd hayatı bakımından Vasıt'ın
üstadı kabul edilir. Hayatının son yıllarına doğru Vasıt'a 9 fersah
mesafe-deki Mübarek' e yerleşti. Vaktinin çoğunu namaz ve zikirle
geçirdiği için öğrencileri ondan ancak yatsı namazından sonra hadis
yazma imkanı bulabilirlerdi. Man-sur'un vefat ettiği yıl hafıza
kaybına uğradığı anlaşılmaktadır (Buhar!, et-Tari-i]u 'ş-şagir, ll
, 30) . Alimterin çoğu onun 129'da (747) öldüğünü kabul
etmekte-dir. 127 (745). 128 (746). veba salgınının olduğu 131 (7
48-49) yılında öldüğü de söylenmektedir. Çok kalabalık bir
cema-
atin katıldığı cenazesinde hıristiyan, Me-cusi ve yahudilerin de
bulunduğu belir-tilmektedir. Zehebi onun Wısıt'taki kabri-nin
ziyaret edildiğini kaydeder (A' lamü'n-nübela', V, 442).
Sika bir ravi olan Mansur'un 400 hadis rivayet ettiği,
rivayetlerinin Kütüb-i Sit-te'de bulunduğu bilinmektedir. Bu
ri-vayetlerin büyük çoğunluğu talebesi Hü-şeym b. Beşir yoluyla
gelmektedir. Onun dünyaya değer vermediği, ibadete düşkün olduğu ,
Kur'an ' ı sık sık hatmettiği ifade edilmektedir. Mansur'un
talebesi Hüşeym hocasının çok ibadet ettiğini an-latırken, "Ölüm
meleği kapıda bekliyor deseler daha fazla ibadet edemezdi" der.
Nesai'nin Mansur'un rivayetlerini Müs-nedü Manşur b. Za~an adlı bir
eserde topladığı kaydedilmektedir (SüyOtl, II, 364).
BiBLiYOGRAFYA :
İbn Sa'd, et-Taba~at, VII , 311; Ahmed b. Han-bel.
ei-'İiei(Vasiyyullah). l, 542; lll , 472; Buhari, et-Tarif; u
'1-kebfr, VII, 346; a.mlf .• et-Tarif; u 'ş-şag ir, ll , 30;
Bahşel, Tarfl;u Vasıt (n ş r. C. Avvad) , Beyrut 1406/1986, s.
81-83; İbn EbO Hatim. el-Cerf:ı ve 't-ta'dfl, ı, 367; IV, 54; VIII
, 172, 438; İ bn Hibban, eş-Şi~at. IV, 266; VI, 256; VII, 474-4 75;
E bO Nuaym, Hily e, lll, 57 -59; İbnü'I-Cevzi, Şıfatü 'ş-şafve,lll,
11-13; Mizzi. Teh?fbü 'i-Kemal, XXVIII, 523-526; XXX, 282; Zehebi,
Te?kiretü'l-f:ıuf{a?,l , 141-142; a.mlf .• A'lamü'n-nübela', V,
441-442; İbn Hacer. Teh?fbü't-Teh?fb, X, 306-307; SüyOti,
Tedrfbü'r-ravf(n ş r. Abdülvehhab Abdüllatlf) , Kahire 1385/1966,
ll, 364.
li! ABDULLAH AYDINLI
MANSÜR-BiLLAH, Abdullah b. Hamza
( öp ı:.,; Jıf~ '.u.J4 ;~f)
el-Mansfır-Billah Abdullah b. Hamza b. Süleymanel-Haseni
ez-Zeydi
(ö. 614/1217)
Yemen'de hüküm süren Zeydller Devleti'nin hükümdarlarından
L (1187 - 1 2 17).
_j
21 Rebiülahir 561'de (24 Şubat 1166) Hemdan yakınlarındaki
Ayşan'da doğdu. Hz. Hasan'ın soyundandır. Zeydl alimi Ebu Muhammed
Hasan b. Muhammed er-Ressas'tan ilim öğrendi. Zeydller'in 532-566 (
1137-1171) yılları arasında Cevf, Necran, Sa' de, Zahir ve Zebld'de
kurduk-ları hakimiyet Hemdanller'den Hamldüd-devle Hatim ile oğlu
Ali b. Hatim döne-minde zayıflamıştı. Daha sonraki yıllarda
Selahaddin-i EyyGbi kardeşi el-Melikü'l-Aiiz Tuğtegin'i Yemen'in
idaresine me-mur etti. Tuğtegin Receb 579'da (Kasım
MANSÜR- BiLLAH, Abdullah b. Hamza
1183) Yemen'e giderekyönetime hakim oldu. Abdullah b. Hamza dört
yıl sonra Mansur-Billah lakabıyla imamlığını (hali-felik} ilan etti
(583/1187). Onun 13 Rebiü-lewel S94'te (23 Ocak 1198) cuma
cami-sinde halktan biat alarak imamlığını ilan ettiği de rivayet
edilmektedir (Eymen Fu-ad Seyyid, Tarii]u'l-me?ahib, S . 267) .
MansGr-Billah, Tuğtegin 58S'te (1189) San'a'ya girince
karargahını Sa'de'ye nak-letti. 587'de (1191) Yemen'i kontrol
altına alan Tuğtegin 593 ( 1197) yılına kadar orada kaldı. Bu
dönemde İmam Mansur-Billah'ın otoritesi sadece Kuzey Yemen'-le
sınırlı kaldı. Hemdanller'den Ali b. Ha-tim 593'te (1197) kardeşi
Bişr'i gönderip ona biat arzetti. Sa'de'yi kendine ka-rargah yapan
Mansur-Billah 594 yılı so-nunda veya 595 başında (1198 sonları)
San'a'ya girdi. Aynı yıl Zernar ve civarını ele geçirdi. Emrinde
12.000 süvari ve çok sayıda piyade vardı. Tuğtegin'in oğlu İsmail
597'de (1201) Mansur-Billah'ın karargahına saldırarak 6000 kişiyi
öldür-dü. Bunun üzerine Mansur-Billah tekrar kuzeye çekilmesine
rağmen (İbnü'l-Eslr, XII, 172) hakimiyeti Hicaz'a kadar yayıldı.
Mekke Emlri Katade b. İdrls 598'de (1202) ona biat etti ve Mekke'de
adına hutbe okuttu. Gllan ve Deylem'e de daller gön-derip buradaki
halktan imam sıfatıyla bi-at aldı. Bölgedeki camilerde hutbe onun
adına okundu. Mansur-Billah, şöhreti her tarafa yayılınca devrin
güçlü hükümdar-larından Harizmşah Alaeddin Muham-med b. Tekiş'e de
elçi gönderip kendisine biat etmesini istedi.
600 (1204) yılında Zafar Kalesi'ni tamir ettirip orada oturmaya
başlayan Mansur-Billah ertesi yıl Seyyid Katade b. İdris'e Meşhed-i
Hüseyin'i tamir ettirmesini is-tedi. 603'te (1206-1207)
Zeydiyye'nin bir kolu olan ve Mutarrif eş-Şihabi (ö. 459/ 1067'den
sonra) tarafından kurulan Mu-tarrifiyye mezhebi mensuplarıyla
itikadl konularda tartıştı ve kendilerine çok sa-yıda mektup yazdı
. Sonunda Mansur-Billah onların kafır olduğuna, kadın ve
ço-cuklarının esir alınabileceğine ve mallarının mubah sayıldığına,
mezheplerini ter-ketmedikleri takdirde kılıçtan geçirilme-lerine
hükmetti.
Mutarrifiyye'nin yurtlarını darülharp kabul eden Mansur -Billah
önce onlarla fikri mücadeleye girdi ve düşüncelerinden
vazgeçmediklerini görünce savaş ilan edip yurtlarını tahrip etti.
Onun gayre-tiyle pek çok kişi Mutarrifiyye mezhebin-den ayrıldı.
610'da (1213) Mutarrifiyye'-
13
MANSÜR-BiLLAH, Abdullah b. Hamza
den Muhammed b. Mansur b. Mufaddal adlı bir kişi Mansur-Billah
ile mücadele-ye girişti. Onu imam olarak tanıyan İran ve Masnaa
halkı ile savaştı. Himyeri ka-bilelerinin şehirlerindeki birçok
kişinin Muhammed b. Mansur'a tabi olması üze-rine MansGr- Billah
onlarla savaşmak üze-re bir ordu hazırladı ve kumandanlığına
kardeşi Yahya b. Hamza'yı getirdi. Yahya onları mağlGp etti, bir
kısmını öldürüp birçoğunu esir aldı. imam Mansur ken-disini halife
tanımadıkları için onların ka-nını mubah saydı. Ertesi yıl
Mutarrifiy-ye'nin Sena'daki m escidinin ve Vakaş şehrinin tahrip
edilmesini emretti. Mutarri-fiyye mensuplarının hicret ettikleri ve
"hicre" adını verdikleri yerleşim merkez-leri de Mansur-Billah
tarafından tama-men tahrip edildi.
Mutarrifiyye'den ibnü'n-Nessah adlı bir kişi , Abbas! Halifesi N
asır- Lidinillah 'a mektup gönderip onu MansGr- Billah'a karşı
savaşa tahrik etti ve Yemen'e asker göndermesini istedi.
İbnü'n-Nessah ' ın daha sonra bundan dolayı pişmanlık du-yup
MansGr- Billah'tan özür dilediği ve hatta onu öven bir şiir yazdığı
rivayet edi-lir (Eymen Fuad Seyyid, Meşadiru tarll].i'l-Yemen, s.
118) . Bunun üzerine Halife Na-sır-Lidinillah . bir yandan para
dağıtarak Yemenli Araplar' ı MansGr- Billah'a karşı isyana teşvik
etti, bir yandan da EyyGbl Hükümdan el-Melikü'l-Kamil Muham-med'e
haber gönderip Yemen'e asker sevketmesini istedi. O da oğlu
el-Melikü'l-Mes'ud Selahaddin Yusuf Atsız'ı bir or-duyla Yemen'e
gönderdi. Kahire'den yola çıkan Atsız önce Mekke'ye gidip hac
fari-zasını eda ettikten sonra Safer q 12'de (Haziran 1215) Yemen'e
ulaştı ve Ömer b. ResGI kumandasındaki birlikleri Mansur-Billah
üzerine sevketti. MansGr- Billah bu-lunduğu kaleyi terkedip
Kevkeban civarına çekildi. Burada kendisi ve taraftarları için
büyük bir karargah yaptırdı. EyyGbl-ler'le Mansur-Billah arasındaki
savaşlar barış yapılineaya kadar devam etti.
Zilhicce 613'te (Mart 1217) Kevkeban Kalesi'ne gitmek üzere yola
çıkan Man-sur- Billah Bevn' e ulaşınca hastalan dı. Kevkeban'a
vardıklarında hastalığı ağırlaştı. Buna rağmen halkın işleriyle
ilgilen-meye devam etti. 1 2 Muharrem 614'te (21 Nisan 1217)
Kevkeban'da vefat etti ve önce orada defnedildi. daha sonra na'-şı
Zafar Kalesi'ne götürülerek orada top-rağa verildi. Kab ri
ziyaretgahtır. Yerine oğlu izzeddin Muhammed geçti. Man-sOr- Billah
fesahat ve belagat sahibi bir
14
kişiydi , aynı zamanda şairdi. Kendisini Ab-basi Halifesi N
asır- Lldinillah ile eşit sevi-yede görmüş ve ona karşı düşmanca
bir tavır takınmıştır.
Zeyd! kaynakları Yemen 'deki hiçbir imarnın onun kadar eser
yazmadığını be-lirtir. Sayı sı altmışı geçen eserlerinden bazıları
şunlardır: er-Risô.letü'l-fô.ri]fa beyne'z-Zeydiyye ve'l-mô.ri]fa
fi'l-ke-lô.m 'ale'l-Mutarrifiyye, er-Risô.letü'n-nô.şi]Ja
li-ehli'l-imô.n bi-bilô.di'l-Cil ve Deylemô.n ve'l-'Irô.]fayn ve
Ijorô. -sô.n, el-Kô.şif li'l-işkô.l fi'l-far]f bey-ne't-teşeyyu'
ve'l-i'tizô.l, eş-Şô.fi fi'l-cevô.b 'ale'r-Risô.leti'l-{ıô.ri]fa
(diğer eserleri için bk. GAL, 1, 509; Suppl. , I. 701 ; Abdullah
Muhammed ei-Habeşl, s. 594-600).
BİBLİYOGRAFYA :
İbnü'I-Esir, el-Kamil, XII , 171-172; Abdiiibaki b. Abdülmecid
ei-Yemani. Tarif) u '1- Yemen (Beh-cetü 'z-Zemen {f tarfbi'l-Yemen)
(nşr. Mustafa Hicaz!). Beyrut 1985, s. 82-83; Fasi. el-'i~dü
'şşemfn, VII , 492-493; Hüseyin b. Ahmed ei-Arşi, Bulagu ' l-meram
fi şerf:ıi miski'l-l)itam (nşr. Anistas Mari el-Kermeli). Kahire
1939, s. 43; Brockelmann, GAL, ı, 509; Suppl., 1, 701; Ey-men Fuad
Seyyid. Meşadiru tarfl)i ' l-Yemen {i'l-'aşri'l-islamf, Kahire
1974, s. 117-118; a.mlf., Taril)u'l-mqahibi'dcdfniyye {f biladi
'l-Yemen, Kahire 1405, s. 267-270, 285-290; G. R. Smith, The
Ayyübids and Early Rasülids in the Ye-men (567-594/1)73-1295), A
Study oflbn Ha-tim 's Ki tab al-Simt, Cambridge 1978, ll, 76-78, 81
, 94-95; Ramazan Şeşen. Salahaddin Devrin-de Eyyübiler Devleti,
İstanbu l 1983, s. 56-57; Abdullah b. Abdiiikerim ei-Cürafi.
el-Mu~te(af min tarfi)i ' l-Yemen, Beyrut 1407/1987, s. 129,
181-182; Abdullah Muhammed ei-Habeşi, Me-şadirü '1-{ikri'l-islamf
{i'l-Yemen, Beyrut 1408/ 1988, s. 594-600; E. van Donzel. "
al-ManşiirBillah" , EJ2 (İng.). VI, 433-434; W. Madelung.
"Mu(:arrifıyya", a.e., VII, 772-773.
L
li] ABDÜLKERİM ÖZAYDIN
MANSÜR-BİLLAH, Kasım b. Muhammed
( ~ w-! ~IA!I ' 41Jl! .J~I) el-Mansur-Billah İbnü'r-Reşid
el-Kasım b. Muhammed b. Ali ez-Zeydi (ö. 1029/1620)
Zeydi imamı, Yemen'de Kasımiyye Devleti'nin
kurucusu. _j
12 Safer 967'de (13 Kasım 1559) muh-temelen Şerefin
kuzeybatısındaki Zeyd! bölgesinde doğdu. Soyu, Yemen'de ilk Zeydi
hakimiyetini kuran Hadi- İlelhak Yahya b. Hüseyin'e ( ö. 298/911)
ulaşmaktadır. Babası Muhammed b. Ali, Zeydi İmamı Mütevekii-Alellah
Yahya'dan son-
ra yönetimi eline geçiren oğlu Mutah-har'ın askeri olup V ez ir
Koca Sinan Paşa ile Ka' Hucan'da yapılan savaşa katılmıştı. Kasım
b. Muhammed öğrenim yaşına gel-diğinde bölgedeki Zeyd! alimlerinden
ilim tahsil etti. Özellikle Ehnum'da imam Ha-san b. Ali ile irtibat
kurduğu, buzatın Ye-men Valisi Hasan Paşa ile ihtilafa düşüp
istanbul'a sürgün edilmesine kadar on-dan ilim öğrendiği
bilinmektedir. Ardından Yemen'de çeşitli yerlere giderek il-mini
geliştiren Kasım, olgunluk yaşına ulaştığında imametini ilan edip
memle-ketini içine düştüğü zor şartlardan kur-tarmaya karar verdi.
Ona göre 1 569 yılında Yemen'i ele geçiren Osmanlılar'ın
uy-guladığı baskı, haika yüklenen ağır vergi ve mali külfetler, bir
kısım vali, asker. kumandan ve memurların kötü idaresi, gayri
ahlaki tavırları , kendilerine yardımcı olan ailelerle iyi
münasebetler kurup di-ğerlerinin nefretini celbetmeleri isyan
et-mek için yeterli sebeplerdi. Osmanlı gö-revlileri arasındaki
bazı meseleler ve huzursuzluklar da ona uygun bir ortam
oluşturuyordu .
Yemen Valisi Hasan Paşa'nın son za-manlarında 27 Muharrem 1
006'da (9 Ey-lül 1597) Hucur'un kuzeyinde bulunan Hadidülkare
(Cedldü lkare) adlı bir köyde imamlığını ilan eden Kasım b.
Muham-med, 1006 yılı Saferayının ilk günlerinde (Eylül 1597
ortaları) faaliyetlerini fiilen yü-rütmeye başladı. Çevredeki bütün
kabi-lelere mektuplar, kitaplar ve siyası mahi-yette risaleler
göndererek onları idareye karşı kendisini desteklemeye çağırdı
(ör-nek mektup ve ifadeler için bk. Mustafa Salim, s. 343).
Özellikle Yemen'in kuzeyin-de bulunan kabilelerden büyük destek
gören Kasım b. Muhammed kısa zaman-da cemaatini oluşturmayı
başardı. San'a'-nın kuzeybatısındaki Zeyd! merkezlerin-den Hucur,
EhnGm ve Hacce beldelerin-de başlayan isyan süratle güneydeki
Hay-me, Senhan ve Anis'e sıçradı. Bir kısım mahalll yöneticiler de
isyana katıldılar. Kethüda Sinan'ın ordu kumandanlığına tayiniyle
durum Osmanlılar'ın lehine dön-dü. imam Kasım, Ehnum bölgesindeki
Şehare Kalesi'nde kuşatıldı. Kalede on beş ay kadar direndikten
sonra yerine oğlu Müeyyed-Billah Muhammed'i bırakarak kuzeydeki
Berat dağlarına çekildi (Muharrem !Ol ı /Temmuz 1602). Muham-med,
kaleden çıkacak adamlarına doku-nulmayıp istedikleri yere
gitmelerine izin verilmesi ve kendisinin Kevkeban hakimi Ahmed b.
Muhammed Şemseddin'in gö-zetimine girmesi şartıyla Osmanlı kuv-