1
3
KONYA MAKĠNE ĠMALAT SANAYĠ
SEKTÖREL ANALĠZ RAPORU
(2008)
ĠÇĠNDEKĠLER
GiriĢ …………………………………………………………………………………….. 2
BÖLÜM 1
DÜNYA’DA MAKĠNE ĠMALAT SANAYĠ SEKTÖRÜ
1.1 Sektörün Genel Tanımı…………………………………………………………… 3
1.2. Mevcut Durum……………………………………………………………………. 5
1.2.1. Sektörün Dünyadaki Durumu…………………………………………………….. 5
1.2.2. Makine ve Teçhizat Sanayinin Alt Sektörlere Göre Durumu…………………….. 9
1.2.3. Sektörün AB‘deki Durumu……………………………………………………….. 16
1.4. Sektördeki Yeni Eğilimler………………………………………………………… 17
BÖLÜM 2
TÜRKĠYE’DE MAKĠNE ĠMALAT SANAYĠ SEKTÖRÜ
2.1. Mevcut Durum…………………………………………………………………… 19
2.1.1. KuruluĢ Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı…………………………………. 20
2.1.2 Üretim……………………………………………………………………………. 25
2.1.3. DıĢ Ticaret………………………………………………………………………... 27
2.1.4. Yurt Ġçi Tüketim………………………………………………………………….. 36
2.1.5 Fiyatlar…………………………………………………………………………… 36
2.1.6 Ġstihdam…………………………………………………………………………… 37
2.1.7 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ĠliĢkileri…………………………………………. 38
2.2 Sektörün Sorunları……………………………………………………………….. 38
2.3 SWOT Analizi…………………………………………………………………… 39
2.4 Sektörde Uygulanması Önerilen Stratejik Öncelik, Politika ve Tedbirler……….. 41
BÖLÜM 3
KONYA’DA MAKĠNE ĠMALAT SANAYĠ SEKTÖRÜ
3.1. Mevcut Durum ……………………………………………………………………… 43
3.2. Konya Profili………………………………………………………………………… 50
3.3. Konya Makine Ġmalat Sanayi Saha AraĢtırma Raporu……………………………… 63
3.3.1. AraĢtırmanın Metodolojisi…………………………………………………………. 63
3.3.2. AraĢtırma Bulguların Analizi………………………………………………………. 65
Sonuç ve Değerlendirme …………………………………………………………………. 74
Kaynakça …………………………………………………………………………………. 76
4
GiriĢ
Dünya ekonomisinin en önemli özelliği üretimin hızla küreselleĢmekte olmasıdır.
Sürekli geliĢen teknolojinin de katkısıyla önemi daha da artan imalat sanayi, dünya ticaretinde
lokomotif bir sektör konumundadır. Ġmalat sanayinin ekonomik geliĢim için tetikleyici oluĢu
ülkeler arası rekabeti doğurmuĢ, teĢvikler ve vergi indirimleri gibi yollarla imalat sanayinin
geliĢmesi sağlanmaya çalıĢılmıĢtır. Makine imalat sanayi dünyada ―mühendislik sanayi‖ ya da
―makine mühendisliği sanayi‖ olarak bilinmektedir.
Hiç Ģüphesiz imalat sanayi içerisinde tüm sektörlere girdi sağlayan makine imalat
sanayi özel ve önemli bir konumda yer almaktadır. Teknolojik altyapı, bilimsel bilgi ve
mühendislik hizmetlerini makine imalat sanayi bir noktada buluĢturmaktadır. Sayılan
etkenlerin birinde ya da tamamında yaĢanabilecek herhangi bir değiĢim, dolaylı olarak
ekonomik geliĢmeye etkide bulunacağı gibi aynı zamanda ülkeler arası rekabet gücünü de
belirleyici olacaktır.
Makine imalat sanayinde yer alan firmalar hem yerel hem de dünya eksenli üretimde
bulunarak sanayideki tüm alanlara, ihtiyaçları nispetinde makineler, aksam ve parçalar imal
etmektedirler.
Sektörel özelliği dolayısıyla sürekli geliĢen makine sektöründe, üretimi yapılan her yeni
mamul için proje tasarımı, AR-GE ve ayrıntılı mühendislik tasarımları yapılmaktadır. Ayrıca
yeni bir mamul üretimi için talep edilen mamulün nitelikleri ayrıntılı olarak alınmakta, bunun
sonucu olarak küreselleĢen dünyada önemli bir olgu olan ―müĢteri odaklılık‖ prensibi ile
müĢteri isteklerine uygun makine parça, aksam ve aparatları üretilmektedir.
Makine imalat sektöründe yeni icatlar, Ar-Ge ve teknolojik geliĢim önemli bir rol
oynamaktadır. Ġleri teknoloji kullanan imalat sanayide ki her 100 firmadan 60‘ı makine imalat
sanayide faaliyet gösteren firmadır.(SeçilmiĢ Sektörler ve Teknoloji, 2005)
ÇalıĢmamızda makine imalat sanayinin kurumsal yapısı, rekabet gücü, çalıĢan ve
yönetici analizi, ticaret yapısı, teknolojik geliĢimi, detaylı istatistikler ve yorumlarla; Dünya,
Türkiye ve Konya perspektifinde ayrı ayrı ele alınarak incelenmiĢtir.
5
BÖLÜM 1
DÜNYA’DA MAKĠNE ĠMALAT SANAYĠ SEKTÖRÜ
1.1. Sektörün Genel Tanımı
Makine sözcüğü Türk Dil Kurumunun sözlüğünde ―Herhangi bir enerji türünü baĢka bir
enerjiye dönüĢtürmek, belli bir güçten yararlanarak bir iĢi yapmak veya etki oluĢturmak için
çarklar, diĢliler ve çeĢitli parçalardan oluĢan düzenekler bütünü1‖ olarak tanımlanmaktadır.
Bu tanımlamaya göre dönüĢtürülmesi mümkün olan bir enerji türünün iĢlenerek baĢka
bir enerji türüne dönüĢtürülmesi, bir iĢin yapılması ve etki oluĢturulması amaçlı olarak çeĢitli
mekanizmaların sistemli bir bütün oluĢturması, bu sistemin ise belli mekanik parçaların
sistemli olarak bir arada bulunmasına makine adı verilmektedir.
Makine imalatı amaçlarına göre iki temel makine grubuna ayrılmaktadır.
a) Genel Amaçlı Makine Ġmalatı
b) Özel Amaçlı Makine Ġmalatı ( MüĢteri talepleri doğrultusunda)
BaĢka yerde sınıflandırılmamıĢ makine ve teçhizat imalatı, ISIC Revize 3
sınıflandırmasında, imalat sanayi altında 29 numaralı grupta yer almaktadır. Grupta, üçlü
sınıflandırma yapıldığında 3 alt sektör, dörtlü sınıflandırma yapıldığında ise 15 alt sektör
bulunmaktadır.
ISIC Revize 3 Sınıflandırmasına Göre Makine Ġmalat Sanayi (M.Ġ.S.)2
—291 Genel Amaçlı Makine Ġmalatı
2911 Ġçten yanmalı motor ve türbin imalatı; uçak, motorlu taĢıt ve motosiklet
motorları hariç
2912 Pompa, kompresör, musluk ve vana imalatı
2913 Mil yatağı, diĢli, diĢli takımı ve tahrik tertibatı imalatı
2914 Sanayi fırını, ocak ve ocak ateĢleyicilerin imalatı
2915 Kaldırma ve taĢıma teçhizatı imalatı
2919 Diğer genel amaçlı makinelerin imalatı
—292 Tarım ve orman makineleri imalatı
2921 Tarım ve orman makineleri imalatı
2922 Takım tezgahları imalatı
2923 Metalürji makineleri imalatı
2924 Maden, taĢocağı ve inĢaat makineleri imalatı
2925 Gıda, içecek ve tütün iĢleyen makinelerin imalatı
2926 Tekstil, giyim eĢyası ve deri iĢlemede kullanılan makinelerin imalatı
2927 Silah ve mühimmat imalatı
2929 Diğer özel amaçlı makinelerin imalatı
—293 BaĢka yerde sınıflandırılmamıĢ ev aletleri imalatı
2930 BaĢka yerde sınıflandırılmamıĢ ev aletleri imalatı
1 ―Makine‖ sözcük sorgulaması;
http://www.tdk.gov.tr/TR/SozBul.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF05A79F75456518CA
(EriĢim Tarihi: 23.09.2008)
2 ISIC Revize 3 Sınıflandırma Kodları, http://www.katso.org.tr/word/ek-5.xls (EriĢim Tarihi 25.09.2008)
6
Makine Ġmalat Sanayi, Nace Rev. 1.1 sınıflandırmasında da 29 nolu grup içerisinde yer
almaktadır. Yine bu grupta da üçlü sınıflandırmada 7 alt sektör, dörtlü sınıflandırmada ise 22
adet alt sektör bulunmaktadır.
Nace Rev. 1.1 Sınıflandırmasına Göre Makine Ġmalat Sanayi(M.Ġ.S.) 3
29 BaĢka yerde sınıflandırılmamıĢ makine ve teçhizat imalatı
29.1 Uçak, motorlu taĢıt ve motosiklet motorları hariç, mekanik güç üretimi ve
kullanımına yönelik makinelerin imalatı
29.11 Ġçten yanmalı motor ve türbin imalatı; uçak, motorlu taĢıt ve motosiklet motorları hariç
29.12 Pompa ve kompresör imalatı
29.13 Musluk ve vana imalatı
29.14 Mil yatağı, diĢli, diĢli takımı ve tahrik tertibatı imalatı
29.2 Genel amaçlı diğer makinelerin imalatı
29.21 Sanayi fırını, ocak ve ocak ateĢleyicilerin imalatı
29.22 Kaldırma ve taĢıma teçhizatı imalatı
29.23 Evde kullanıma yönelik olanlar hariç, soğutma ve havalandırma donanımı imalatı
29.24 BaĢka yerde sınıflandırılmamıĢ diğer genel amaçlı makinelerin imalatı
29.3 Tarım ve ormancılık makineleri imalatı
29.31 Tarımsal amaçlı traktör imalatı
29.32 Diğer tarım ve ormancılık makinelerinin imalatı
29.4 Takım tezgâhları imalatı
29.41 TaĢınabilir ve el ile kullanılan makineli aletlerin imalatı
29.42 Diğer metal iĢleme takım tezgâhlarının imalatı
29.43 BaĢka yerde sınıflandırılmamıĢ diğer takım tezgahlarının imalatı
29.5 Diğer özel amaçlı makinelerin imalatı
29.51 Metalürji makineleri imalatı
29.52 Maden, taĢocağı ve inĢaat makineleri imalatı
29.53 Gıda, içecek ve tütün iĢleyen makinelerin imalatı
29.54 Tekstil, giyim eĢyası ve deri iĢlemede kullanılan makinelerin imalatı
29.55 Kâğıt ve mukavva üretiminde kullanılan makinelerin imalatı
29.56 BaĢka yerde sınıflandırılmamıĢ diğer özel amaçlı makinelerin imalatı
29.6 Silah ve mühimmat imalatı
29.60 Silah ve mühimmat imalatı
29.7 BaĢka yerde sınıflandırılmamıĢ ev aletleri imalatı
29.71 Elektrikli ev aletleri imalatı
29.72 Elektriksiz ev aletleri imalatı
3 Nace Rev. 1.1 Sınıflandırma Kodları, www.eie.gov.tr/duyurular/EV/EV_kanunu/ana_faaliyet_kodu.doc
(EriĢim Tarihi: 25.09.2008)
7
1.2. Mevcut Durum
Dünya ekonomisi son 25 yıllık dönemde üretici odaklı bir sistemden tüketici odaklı bir
sisteme doğru hızla ilerlemektedir. Tüketici odaklı bu yeni oluĢum, dünyanın her noktasında
üretilen malın, dünyanın her noktasında tüketilebileceği yeni bir rekabet ortamını
tanımlamaktadır.
Makine sektörünün geliĢiminin sanayileĢmenin geliĢimi olarak düĢünüldüğünde ortaya
konulan stratejiler, plan, program ve politikaların uygulama alanı bulması büyük önem
taĢımaktadır. Dünya ekonomisi genelinde makine imalat sektöründeki herhangi bir geliĢme
dolaylı olarak ülkelerin Gayri Safi Milli Hâsılası‘ndaki büyümenin temel göstergesi olarak
nitelendirilmektedir.
Avrupa Birliği(AB) ülkeleri makine üretiminde önde gelen üretici ve ihracatçı
ülkelerdir. Dünya çapında makine imalatı yapan Avrupa Birliği(AB), Amerika BirleĢik
Devletleri(ABD) ve Japonya tahmini olarak dünya makine ve teçhizat üretiminin ¾ ‗ünü
sağlamakta aynı zamanda ileri teknoloji ve sürekli Ar-Ge çalıĢmalarıyla baĢat rol
üstlenmektedirler. Ayrıca orta ve düĢük teknolojik makine üretimleriyle Çin ve diğer
geliĢmekte olan endüstriyel ülkeler makine üreticilerinin sürekli artan performans talebi ile
teknolojik ve bilimsel geliĢmeleri yakından izlemekte, rekabet güçlerini her geçen gün
artırmaya çalıĢmaktadırlar.
Makine sektörü aĢağıda yer alan özellikleriyle dikkat çekmektedir.
Katma değeri yüksektir,
Ekonomik refahı etkiler,
Teknolojinin geliĢimini sağlar böylece yeni teknolojilerin kullanıldığı mamuller üretir,
Ölçeğe göre artan getiri yapısına sahiptir,
Sürekli yapılan ar-ge çalıĢmaları rekabeti güçlendirir,
Tetikleyici gücü olan lokomotif sektördür,
Kriz anlarında en dirençli olan ve ayakta kalabilen sektördür,
Ġstihdamı etkileyen bir sektördür.
1.2.1. Sektörün Dünyadaki Durumu
Sektörün lideri durumundaki ülkeler ABD (%17), Almanya (%8), ÇHC (Çin Halk
Cumhuriyeti) (%7), Ġngiltere (%5), Fransa (%5) ve Japonya (%5) toplam makine
ithalatından yaklaĢık %47 oranında pay almaktadırlar. Aynı zamanda yaklaĢık % 52‘lik payla
toplam makine ihracatında söz sahibi ülkeler ise sırasıyla Almanya (%14), ABD (%12), ÇHC
(Çin Halk Cumhuriyeti) (%11), Japonya (%9) ve Ġtalya (%6)’dır. Dünya geneli ithalat ve
ihracat rakamlarına bakıldığında sektörün dünya ticaret hacmindeki yeri ve önemi dikkat
çekmektedir.
8
Tablo 1.1. Makine ve Aksamları (84. Fasıl) BaĢlıca Ġthalatçı Ülkeler (1.000 $)
Kaynak: http://unstats.un.org & OAİB Makine Sektör Raporu – s.6
Makine imalat sektöründe gerçekleĢen makro göstergeleri rakamlarla ifade etmek
gerekirse, 2001 yılında ithalat rakamının 865 milyar $‘dan 2005 yılında %54 büyüyerek 1,336
milyar $‘a, yine 2001 yılında 858 milyar $ olan dünya geneli makine ihracatının 2005 yılında
%59 büyüme oranı ile 1,361 milyar $‘a ulaĢtığı söylenebilir.
ġekil 1.1. Dünya Geneli Makine Sektörü Ġthalatçı Ġlk BeĢ Ülke
$- $
100.
000.00
0 $20
0.00
0.00
0 $30
0.00
0.00
0
MİK
TA
R
ABD (%
17)
ALMANYA
(% 8)
ÇİN H.C.
(% 7)
İNGİLTERE (%
5)
FRANSA (%
5)
ÜLKELER2001 2002 2003 2004 2005
Sektörün dünya ticari yapısı içerisindeki yerinin diğer bir belirleyicisi ise dünya genel
ticaret rakamları ile ithalat ve ihracat rakamlarının karĢılaĢtırılmasıdır. Dünya genel ithalat
rakamı 2005 yılında 10,8 trilyon $ olarak gerçekleĢmiĢ, makine ve aksamları ithalatının payı
ise % 12 olarak tespit edilmiĢtir. Dünya genel ihracat rakamı ise 2005 yılında 10,4 trilyon $,
dünya makine ve aksamları ihracat payı ise %13,1 olmuĢtur4
4 Makine Sektör Raporu–2007, Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği,Syf:6-10
http://www.oaib.gov.tr/raporlar/makine/MakSektor2007.pdf (Erişim Tarihi: 23.09.2008)
ÜLKELER 2001 2002 2003 2004 2005 DEĞ. PAY
ABD 164.880.747 164.189.194 172.948.679 203.591.361 228.405.100 12 17
ALMANYA 71.252.001 68.742.595 81.533.370 98.151.839 107.013.863 9 8
ÇHC 40.534.475 52.114.471 71.459.934 91.601.140 96.283.691 5 7
ĠNGĠLTERE 51.613.619 51.369.386 56.472.648 64.685.939 69.525.223 6 5
FRANSA 44.807.397 43.295.887 49.533.784 57.264.612 61.490.484 7 5
JAPONYA 38.361.057 37.086.568 41.148.943 48.504.620 52.218.673 8 4
HOLLANDA 30.884.301 29.330.424 37.235.421 45.863.640 51.364.206 15 4
KANADA 39.999.835 38.315.714 40.472.684 44.749.424 48.606.852 6 4
HONGKONG 26.731.625 28.007.132 33.204.315 37.230.837 42.894.147 15 3
ĠTALYA 26.624.020 27.300.213 30.964.363 36.906.477 38.320.778 4 3
DĠĞER 288.901.337 279.939.787 343.351.336 376.931.874 35.984.537 7 3
TOPLAM 865.252.048 861.105.667 1.002.215.759 1.159.885.257 1.335.598.478 12 100
9
Tablo 1.2. Makine ve Aksamları (84. Fasıl) BaĢlıca Ġhracatçı Ülkeler (1.000 $)
ÜLKELER 2001 2002 2003 2004 2005 DEĞ. PAY
ALMANYA 107.457.266 110.765.736 134.752.890 174.344.139 185.513.739 6 14
ABD 145.087.126 129.957.333 130.513.540 148.804.804 166.423.464 12 12
ÇĠN 33.579.000 49.213.128 81.470.226 118.132.244 149.694.351 27 11
JAPONYA 83.447.846 83.849.011 94.293.785 115.067.983 119.492.626 4 9
ĠTALYA 49.467.044 50.860.528 60.858.352 73.487.734 76.466.548 4 6
ĠNGĠLTERE 53.057.102 49.697.153 54.659.567 59.167.840 63.850.138 8 5
HOLLANDA 33.102.469 32.857.993 39.727.540 47.169.914 53.423.937 13 4
FRANSA 38.510.051 37.950.857 43.119.518 49.806.938 52.676.210 6 4
SĠNGAPUR 33.090.097 32.019.942 32.489.248 36.442.780 46.034.726 12 3
HONGKONG 22.318.578 25.376.286 31.173.907 36.044.156 45.446.244 26 3
DĠĞER 213.033.873 206.904.786 249.021.047 272.020.434 401.766.480 10 30
TOPLAM 858.127.082 858.502.076 1.005.724.838 1.192.178.301 1.360.788.461 11 100
Kaynak: http://unstats.un.org & OAİB Makine Sektör Raporu – s.10
Grafik 1.2. Dünya Geneli Makine Sektörü Ġhracatçı Ġlk BeĢ Ülke
$0
$50.000.000
$100.000.000
$150.000.000
$200.000.000
ALMANYA
(% 14)
ABD (%12) Çin (%11) JAPONYA
(%9)
ĠTALYA (%6)
Ülkeler / Payları
Miktar
2001 2002 2003 2004 2005
Makine imalat sanayinin dünyada genel görünümüne bakıldığında üretici ülkelerin
büyük kısmının OECD ülkesi olduğu görülmektedir. Japonya, Almanya, ABD, Ġtalya, Ġsviçre,
Ġsveç, Fransa, Ġngiltere gibi ülkeler ile son yıllarda hızla geliĢen Tayvan, Çin ve Hindistan gibi
ülkeler dikkat çekmektedir. Sektörün genel yapısal özellikleri içerisindeki dikkati çeken
özelliklere bakıldığında Ģu iki özellik dikkat çekicidir:
a. Firmalar arası birleĢmeler ve satın almalar yolu ile verimlilik artıĢları sağlama
çabası.
b. Parça tedariki ve yeni yatırımlarda ucuz iĢ gücünün olduğu ülkelere yönelim
(DPT, 2000:11).
2005 itibarı ile dünya makine sanayi ihracatı 1 trilyon 330 milyar dolardır. Sektördeki
ihracat 2001-2005 yılları arasında % 50‘lik bir büyüme gerçekleĢtirmiĢtir. Ġhracatta önde
gelen ülkeler ise, Almanya, ABD, Çin, Japonya, Ġtalya, Ġngiltere ve Fransa‘dır. Almanya
yaklaĢık 180 milyar dolarlık ihracatla birinci, ABD 166 milyar dolarla ikinci, yaklaĢık 150
milyar dolarla Çin üçüncü, 120 milyar dolarla Japonya dördüncü, 75 milyar dolarla Ġtalya
beĢinci ve 63 milyar dolarla Ġngiltere altıncı sıradadır. Türkiye ise 3,88 milyar dolarla 34.‘dür.
(ĠGEME, 2007b:8).
10
Tablo 1.3. 2002-2005 Arası Makine Ġmalat Sanayi’nde Önemli Ġhracatçılar ($)
ÜLKE 2002 2003 2004 2005
ALMANYA 110.765.736 134.752.890 174.344.139 179.739.468
ABD 129.957.333 130.513.540 148.804.804 166.423.464
ÇĠN 49.213.128 81.470.226 115.593.631 149.694.351
JAPONYA 83.849.011 94.293.785 115.067.983 119.492.626
ĠTALYA 50.860.528 60.858.352 73.487.734 75.561.229
ĠNGĠLTERE 49.697.153 54.659.567 59.167.840 62.932.417
FRANSA 37.950.857 43.119.518 49.806.938 52.676.210
SĠNAGAPUR 32.019.942 36.122.051 41.189.834 46.034.726
HONG KONG 25.376.286 31.173.907 36.044.156 45.446.244
GÜNEY KORE 27.712.150 31.731.708 29.373.884 38.563.24
HOLLANDA 32.857.993 39.727.540 47.169.914 32.168.630
MEKSĠKA 23.604.992 24.978.228 28.290.447 28.864.354
TAYVAN 33.147.890 31.341.205 31.810.888 28.168.769
KANADA 21.337.172 21.913.512 25.172.978 27.891.465
MALEZYA 20.471.176 19.661.445 23.915.100 27.268.634
BELÇĠKA 17.799.344 21.257.863 24.666.640 26.729.882
ĠSVEÇ 12.865.315 15.615.408 18.218.041 20.567.789
AVUSTURYA 12.395.445 15.456.127 18.432.911 20.404.158
ĠSVĠÇRE 14.381.769 16.083.669 18.808.935 19.717.976
ĠRLANDA 18.030.721 18.490.935 18.884.656 19.677.257
DĠĞERLERĠ 77.171.820 106.840.037 124.184.538 142.232.265
Kaynak: İGEME, 2007b, 8-9.
Dünya makine sanayi ithalatı 2005 yılında 1 trilyon 264 milyar dolar seviyesindedir.
En büyük makine ithalatçısı 228 milyar dolarla ABD‘dir. Onu, 100 milyar dolarla Almanya,
96 milyar dolarla Çin ve 69 milyar dolarla Ġngiltere izlemektedir. Türkiye 2005‘de 13 milyar
dolarlık ithalatla 27.‘dır. (ĠGEME, 2007b:9).
Tablo 1.4. 2002-2005 Arası Makine Ġmalat Sanayi’nde Önemli Ġthalatçılar ($)
ÜLKE 2002 2003 2004 2005
ABD 164.189.194 172.948.679 203.591.361 228.405.101
ALMANYA 68.189.194 81.533.370 98.151.839 100.447.595
ÇĠN 52.114.471 71.459.934 91.564.401 96.283.691
ĠNGĠLTERE 51.369.386 56.472.648 65.446.695 69.142.449
FRANSA 43.295.887 49.533.784 57.264.612 61.490.484
HOLLANDA 29.330.424 37.235.421 45.863.640 52.925.942
JAPONYA 37.086.568 41.148.943 48.504.620 52.218.673
KANADA 38.315.714 40.472.684 44.749.424 51.364.206
HONG KONG 28.007.132 33.204.315 37.230.837 42.894.147
ĠTALYA 27.300.213 30.694.363 36.906.477 37.841.410
MEKSĠKA 27.934.147 29.425.138 33.645.741 35.906.411
SĠNGAPUR 23.634.102 25.539.334 31.980.958 35.174.554
ĠSPANYA 19.957.000 25.562.821 30.929.170 33.601.775
BELÇĠKA 19.403.272 23.193.467 27.090.238 28.833.600
GÜNEY KORE 17.780.193 20.069.452 24.778.303 27.978.411
TAYVAN 18.020.601 18.251.119 24.154.185 23.217.964
AVUSTRALYA 11.719.037 14.112.049 17.354.334 19.830.977
MALEZYA 11.658.573 12.110.646 16.144.894 18.263.185
TAYLAND 12.414.219 14.509.227 17.020.108
ĠSVEÇ 10.323.744 12.248.542 14.357.563 16.214.004
DĠĞERLERĠ 130.883.570 156.878.596 183.222.756 215.478.009
Kaynak: İGEME, 2007b:9-10.
Makine ve teçhizat yatırımları ile ekonomik büyüme arasında yakın iliĢki vardır.
Makine ve teçhizat teknoloji biçimlendirir. Dolayısıyla bu sektörde artan ticaret hacmi bir
11
anlamda teknolojinin ülkeler arasında yayılma hızının da arttığını gösterir. Öte yandan bu
sektörün sermaye mallarının verimliliğinin artmasına yol açması nedeniyle pozitif dıĢsallığı
vardır. 1990 yılında baĢlayan ekonomik canlanma ile birlikte 2001‘deki ekonomik durgunluğa
kadar sektörde büyük yatırımlar yapıldı. OECD ülkelerinde geniĢ ölçekli yatırımların nedeni
enformasyon ve telekomünikasyon sektörlerinde artan yatırım harcamalarıdır. Bu sektörde
Kanada ile ABD arasında olduğu gibi, bazı bölgelerde bazı ülkelerin kendi aralarında artan bir
dikey uzmanlaĢma ve endüstri-içi ticaret iliĢkisi vardır.(Khondaker, 2005:5-7).
1.2.2. Makine ve Teçhizat Sanayinin Alt Sektörlere Göre Durumu
Takım Tezgahları Sanayi: Japonya ve Almanya takım tezgâhlarında en büyük iki
üretici unvanını korudular. Ancak son yıllarda düĢük değerli yen-yüksek değerli Euro
değerlerinden dolayı Japonya‘nın payı arttı. GeliĢen pazarlardan Çin‘deki hızla geliĢen yerel
imalatçılar Japonya ve Almanya‘nın Pazar paylarını muhtemelen daha fazla tehdit edecek gibi
görünmektedir. Bu sektördeki rekabetçilikte etkin olan bir dizi faktörden bazıları; döviz
kurları ile satıĢ sonrası servis kalitesi ve Çin‘in bu alandaki teknolojik açığını yavaĢ yavaĢ
kapatıp dünya pazarlarına açılmasıdır. Öte yandan ürüne ve fonksiyona dayalı farklılaĢmalar
da rekabeti etkilemektedir. Bu anlamda, Japonya‘nın Yamazaki Mazak, Mori Seiki, Okuma ve
Almanya‘nın DMG firmaları çok iĢlem yapabilen tezgâhlar üretebilen az sayıda üreticiler
olduklarından uluslar arası rekabette kendilerini ayrı bir yerde tutmaktadırlar. Endüstrideki
diğer üreticilerden ayrı bir üstünlük elde etmenin anahtar faktörü, temel bilgisayar kontrollü
programları oluĢturan yazılım geliĢtirmektir. Ekonomik durgunluk dönemlerinde üretim ve
idari anlamda birleĢmeler ve satın alımlar, satıĢ sonrası servis ve ortak yazılım geliĢtirme gibi
iĢbirliğine dayalı ortaklıklar gözlemlenebilmektedir.
Japon iĢleme (takım) tezgâhları sanayi 1975‘den sonra büyük sıçrama gösterdi. Bu
sıçramanın nedenleri CNC yapımcıları ile yapılan stratejik AR-GE ittifakları, mükemmel
hassas alet tedarikçilerine dıĢarıdan iĢ yaptırma ve oto imalatçılarının ĢaĢırtıcı geliĢmesi gibi
faktörlerle açıklanmıĢtır. Chuma, yukarıdaki faktörlerin sektördeki daha ileri geliĢmeleri
açıklamakta yetersiz kaldığını öne sürerek; ―firma-içi‖ bazı faktörlere dikkat çekiyor. Bunlar,
yeni ürün geliĢtirme süreçlerinin ilk aĢamalarından birinde eĢ zamanlı ve iç içe geçmiĢ
fonksiyonel bilgi paylaĢım sistemi; vasıflı iĢçilerin fabrika ve makine imalathanelerinde en ön
üretim hatlarında olmasının pozitif rolü; hayli vasıflı ustaların varlığı. Bu firma içi faktörlerin
Japon ve Alman takım tezgâhları imalatçılarını benzeĢtirirken, Amerikan imalatçılarına ise
benzeĢtirmediği sonucunu ileri sürmektedir. Vasıflı iĢçilerden kasıtın eski bilinen becerili
iĢçilerden ziyade, ―problem çözen iĢçi tipi‖ olduğu ifade edilmektedir. (Chuma, 2001:1).
1975‘e kadar Japon takım tezgâhları sanayi, Amerikan ve Alman rakiplerinin arkasında idi.
Japonya eski Sovyetler Birliği‘nden sonra dördüncü sırada idi. Ġlk sırada Amerika ve sonra
Almanya vardı. 1982‘yılında ise dünyada birinci takım tezgâhları imalatçısı durumuna geldi.
Öte yandan 1981‘de otomotiv sanayinde Japonya‘nın en büyük üretici olduğu hatırlanmalıdır.
Ġmalatçılar Sayımı‘na göre Japonya‘da 1997‘de metal kesim, metal biçimleme veya
takım tezgâhları ile ilgili kesici ve tutturucular imalatı ile uğraĢan 1.750 imalatçı vardı. Aynı
yıl ABD‘de 883 ve Almanya‘da ise 273 imalatçı vardı. (Chuma, 2001:4-5). 200,000-
500,000$‘lık CNC ve servo motorlu tezgâhlarda rekabet gücü hayli yüksek olan Japon CNC
ve servo motor imalatçısı firmalardan, Fanuc, Mitsubishi Electric ve Yasukawa Electric bu
sektördeki üretimin büyük bir kısmına sahiptir. Mesela Fanuc, iç pazarın %70‘ine ve dünya
pazarının %50‘sine sahiptir. CNC parçaları ile yazılımın bu tür ileri tezgâhların imalat
maliyetindeki payı bazı örneklerinde %30-40‘a kadar çıkabilmektedir. Dolayısıyla yeni
tezgâhlarını CNC ve kontrol yazılımları ile donatmak isteyen takım tezgâh üreticileri, CNC
yapımcıları ile yakın teknolojik bir iĢ birliğine ihtiyaç duymaktadır. Çünkü CNC‘li takım
tezgâhları üreticileri, tezgâhlarının mevcut fonksiyonlarına daha özel isteğe bağlı yazılım
12
fonksiyonları ilave ederek tezgâhlarını farklılaĢtırmaya oldukça isteklidirler. (Chuma, 2001:5-
6). CNC üreticileri, kârlarının çoğunu CNC cihazları satıĢından değil, uygun yazılım
geliĢtirmekten elde etmektedirler. Japon üreticilerinin özellikle Amerikan ve Alman
rakiplerine üstünlüğü, dünyadaki ünlü takım tezgâhları sergilerinde ve fuarlarında sergilenen
tezgâhların ülkelere göre oranından anlaĢılabilir. Örneğin, Eylül 1999‘daki sergide sergilenen
tezgâhların %33‘ü GE‘nin (General Electric), %14‘ü Fanuc‘un, %9‘u Siemens‘in ve %6‘sı
Mitsubishi‘nin CNC‘si ile donanmıĢken; Mayıs 1999‘da Paris sergisinde ise oranlar %35
Fanuc, %18 Siemens, %10 Heidenhein ve % 5 Mitsubishi Ģeklindeydi. Ancak 2000 Tokyo‘da
ise Fanuc‘un payı %72‘iken, Mitsubishi‘nin %10 ve Ohkuma‘nın %4 oldu. Yine aynı Ģekilde
görece düĢük maliyetli makine merkezlerinin (MC) tamamlanma süresi Alman firmalarında
16 ay iken Amerikan firmalarında 24 aydır. Özellikle yüksek teknolojiye sahip torna ve freze
tezgâhlarının sipariĢlerinin tamamlanma süresi Amerikan firmalarında 30 ay; Alman
firmalarında 33 ay iken Japon 10 ile 12 ay arasındadır. Bu aradaki dev fark dikkat çekicidir.
Tayvan firmaları da, takım tezgâhı üreticileri ve CNC imalatçıları arasında yakın iĢbirliği ile
özellikle düĢük maliyetli takım tezgâhlarında son derece rekabetçidir. Kore firmaları da,
kalifiye iĢ gücüne daha az yatırım yapılması yüzünden Tayvan firmaları kadar olmasa da
rekabetçidir. Kore‘nin 2000‘e kadar Japonya‘dan takım tezgâhı ithalatını yasakladığı
hatırlanmalıdır.
Tayvan takım tezgahlarında 2000 itibarı en büyük beĢinci ihracatçı ve en büyük altıncı
üretici ülkedir. En önemli pazarları Avrupa, ABD, Çin ve Güneydoğu Asya ülkeleridir. ( Liu-
Brookfield, 2000: 324). CNC ve servo motorlara ilaveten, takım tezgâhlarının ana parçaları
olan kılavuz ve Ģaftlar, rulmanlar, kılavuzlar ve ballscrews veya yatay uzun motorlar için
gereken Ģaftlar ve rulmanlar ile yataklar, sütunlar veya Ģaryoların dökme demirden
parçalarındaki teknolojik ilerlemeleri gerçekleĢtiren Japon tedarikçilerinin varlığı da
önemlidir. Ki bunların toplam maliyetin %10-20‘sini oluĢturduğu bilinmektedir. Hassas
aletler imalatı 1990‘larda küreselleĢti. Örneğin, NSK firmasının sırasıyla deniz aĢırı üretimi,
deniz aĢırı satıĢları ve yabancı iĢçilerinin oranları %30, %70 ve %40‘dır. (Chuma, 2001:8).
Japon otomotiv endüstrisindeki muazzam geliĢme de takım tezgâhları imalatının nicel ve
teknolojik geliĢimini etkileyen en önemli faktörlerdendir. Bir diğer husus yalnızca otomotiv
değil otomotivle iliĢkili olan kalıp ve elektrikli makineler endüstrilerinin de dikkate alınması
gerektiğidir. Ancak burada ilginç olan bir husus takım tezgâhlarının geliĢiminin yalnızca
Japon otomotiv endüstrisinden gelen taleple açıklanamayacağıdır. Nitekim özellikle Amerikan
otomobil ve havacılık endüstrisinin 1970 sonları ve 1980 baĢlarından itibaren artan Japon
takım tezgâhı talebinde görülen artıĢtır. Örneğin, 1975‘de takım tezgâhlarında %80 olan
Amerikan üretiminin payı, 1985‘de %50‘ye düĢmüĢtü. Bu azalıĢın önemli bir kısmı Japon
tezgâhları tarafından doldurulmuĢtu. 1970‘da %10 olan Japon tezgâh ihracatı, 1978‘de %40‘a
yükseldi. 1980‘lerde ise %30 ile %40 arasında dalgalandı. 1991‘de %30 olan oran, iç
talepteki önemli düĢüĢten sonra 1995‘de %68 ve 1999‘da %74 oldu.
ABD‘nin takım tezgâhları üretiminin %40‘ı ihraç edilmektedir. Ağustos 2005 itibarı ile Çin,
ABD takım tezgâhlarının en önemli alıcısıdır. Öte yandan, Almanya ve Japonya da, ABD‘nin
takım tezgâhları ithalatının en önemli tedarikçisidirler.
Son yıllarda Çin takım tezgâhları endüstrisinde önemli bir rol oynamaktadır. Çıktı
değeri olarak Çin dünya makine tezgâhlarının ¼‘ünü yaratmaktadır. 2007‘de Çin, 11.77
milyon $ takım tezgahı ve 7.07 milyon $‘lık metal iĢleme tezgahı ithal etmiĢtir. Çin
ekonomisindeki aĢırı ısınma ve yüksek enflasyon nedeni ile hükümetin sıkı para politikası
izlemek zorunda olması, yatırımları azaltacağından özellikle küçük ve orta ölçekli tezgâh
yatırımlarının bundan olumsuz etkilenmesi beklenmektedir. Çin makine tezgâh
endüstrisindeki yavaĢlamaya rağmen, NC (numerical control) tezgâhları, büyük ve ağır
tezgâhlarındaki büyümenin devam etmesi beklenmektedir. Bunun nedeni, devlet tarafından
sürdürülen büyük yatırımlar ve 16 adet önemli bilim ve teknoloji projesinin yüksek
13
teknolojiye dayalı NC takım tezgâhlarına yönelik iç talebi artırması ve önümüzdeki 5 yıl
içerisinde büyük ölçekli NC takım tezgâhlarına yönelik güçlü talebin yaklaĢık her yıl %30‘luk
bir oranda devam etmesinin beklenmesidir.
Japonya‘nın takım tezgâhlarındaki liderliği 1982‘den beri sürmektedir. 2006‘da
Japonya‘da imal edilen takım tezgâhlarının %88‘i NC tipidir. Japonya‘nın tezgâh ithalatı,
ihracatının yalnızca 1/7‘si kadardır.
Ucuz iĢgücüne sahip olan Hindistan‘da takım tezgâhları üretimi hızla geliĢmektedir.
Hindistan pazarındaki Hint ve ithal takım tezgâhları piyasasına yönelik bir araĢtırmanın
bulgularına göre, Hint tezgâhları Japon ve Tayvan tezgâhlarına oranla biraz daha düĢük
kalitelidir. Ama bu kalite farklılığı çok önemlidir. SatıĢ sonrası servis hizmetlerde hızlılık
açısından Hint malı tezgâhlar öndedir. Ancak servisin kalitesi rakiplerinin kalitesinden daha
düĢüktür. Hint malı tezgâhların toplam maliyeti içerisinde emek maliyetinin diğer ülkelere
oranla daha düĢük olması Hindistan‘a nispi bir üstünlük sağlamakla birlikte emek
verimliliğinin ileri ülkelere göre düĢük olması dikkat çekmektedir. Ancak, yine de emek
maliyetinin düĢüklüğü (toplam maliyetin % 15‘i) Hint tezgâhlarının dezavantajlarını telafi
ediyor görünmektedir. Çünkü emek verimliliği ikiye katlansa emek maliyeti eski düzeyinin iki
kat altına inecektir.
Elektrikli makineler: Güç üretiminde elektrikli makinelerin kullanımı 1870‘lere
kadar gitmektedir. Elektrikli motorlar, 1920‘larda vakumlu süpürgeler ve buzdolaplarında;
1940‘larda çamaĢır makinesinde; 1960‘larda ön cephe klimalarında; 1970‘lerde elektrikli
delgi makinelerinde, gıda iĢleyen mikserlerde, pille çalıĢan kol saatlerinde; 1980‘lerde CD
çalar, masa üstü bilgisayar ve yazıcılar ile modern kameralarda kullanımı ile geliĢmiĢtir. Son
yıllarda özellikle enerji sorunları ve çevrecilik yüzünden otomobillerde elektrikli motorların
kullanımı gündemdedir. Büyük çaplı güç santrallerinin jeneratörlerinde Ġsveç önde gelen
ülkelerdendir. Özellikle ABB firması dikkat çekicidir. Ġsveç, Ġsviçre ile birlikte nüfusuna
oranla elektrikli makine üretimi hayli geliĢmiĢ bir ülkedir. 1970‘lerde Avrupa ülkelerinde 15
ülkede 20 kadar türbinli motor üreticisi varken, bu sayı son zamanlarda bir elin parmakları
kadardır. Dolayısıyla üretim eskiye oranla çok daha yoğunlaĢmıĢ durumdadır. KüreselleĢme
ile birlikte elektrikli makineler sektöründe üretim, dikey entegrasyona dayalı üretim
biçiminden, pek çok parçanın düĢük emek maliyetine sahip uzmanlaĢmıĢ alt tedarikçilerden
temin edildiği bir Ģekle dönüĢmüĢtür.
Tekstil makineleri: ABD ve geliĢmiĢ tekstil makineleri sektörüne sahip ülkelerde,
tekstil makineleri sektöründe 1990 baĢlarından 1995‘e kadar olumlu ekonomik koĢullardan
dolayı, teknolojik ilerlemeler üreticilerin verimliliğini ve kârlılığını da olumlu etkiledi. Daha
yüksek kalitede hazır giyim ve ev döĢemesi talebinin daha düĢük fiyatlardan karĢılanmasının
mümkün olması sektöre yeni yatırımlar yapılmasına yol açtı. Ayrıca yüksek maliyetli emek
yoğun iĢlemlerin yerine otomatik yöntemlere doğru dönüĢüm yaĢandı. Özetle, 1990 ortalarına
kadar tekstil makineleri endüstrisindeki pek çok firma fabrika ve donanımlarını yeniledi,
bilançolarını büyüttü ve verimsiz iĢletmeleri satarken, maliyetleri düĢürmek için faaliyetlerini
birleĢtirmek üzere diğer firmaları da satın aldı. Sektörde dikkat çeken bir diğer olgu özellikle
NAFTA‘nın ―menĢe kuralı‖ düzenlemesinin ABD, Kanada ve Meksika arasında yarattığı
sinerji oldu. MenĢe kuralı gereği üye ülkeler arasında vergi ve kotalardan feragat etmeyi ve
tarifelerin Kuzey Amerika‘da üretilen ürünlerin en fazla 10 yılda aĢamalı olarak kaldırılmasını
öngörmekteydi. Bu kurallar doğal olarak NAFTA ülkelerine diğer ülkelerine oranla tekstil
üretiminde mukayeseli bir üstünlük sağlamakta idi. Sovyetleri Birliği‘nin dağılmasından
sonra, teknolojileri Batı ve Japonya‘ya karĢı geri olan eski komünist ülkelerdeki üreticilerin
imalatlarını modernize etmek için gözlerini Batıya ve Japonya‘ya çevirmesi de sektör için itici
bir güç oldu. ABD tekstil makineleri endüstrisi üretiminin neredeyse yarıya yakınını ihraç
14
etmektedir. En önemli pazarları, Çin, Kanada, Japonya, Meksika, Almanya, Tayland ve
Ġtalya‘dır. (US Industry Profile, 2008).
Sektörde ticareti en çok yapılan ürünler dokuma yıkama, kurutma, ütüleme makine ve
cihazlarıdır. DikiĢ makinaları, mobilyaları, iğneleri ve aksamı da diğer önemli kalemlerdendir.
Dünya ihracatında en önde gelen ülkeler, Almanya, Japonya, Ġtalya, Ġsviçre ve Belçika‘dır. En
önemli ithalatçı ülkeler ise Çin, ABD, Hindistan, Türkiye, Hong Kong ve Almanya‘dır.
ĠnĢaat makineleri ve teçhizat endüstrisi: Genel olarak ekonomik koĢulların iyi
olduğu 1990 baĢlarından 90‘ların ortasına kadar olan süreçte sektör özellikle ABD‘de patladı.
Daha sonraki Asya Krizi ABD‘nin bu sektördeki ihracatını olumsuz etkiledi ise de, ABD‘de
Kongre‘den geçen tarihinin en büyük kamu iĢi faturası olan 219 milyar dolarlık bir dizi yol ve
köprü onarımı ile yeni oto yol inĢası ve sıvı atık arıtma tesisleri gibi yatırımları öngören, ―21.
Yüzyılın UlaĢım ve Etkinlik Yasası‖ Haziran 1998‘de kabul edildi. Sektörün lideri açık ara,
1998‘deki toplam satıĢları 21 milyar dolar olan ve bunun 13 milyar dolarlık kısmı inĢaat
makinesi ve teçhizatından oluĢan Caterpillar‘dır. 1998‘de firma, en büyük 500 içerisinde 58.
sırada idi. 1925‘de kurulan firma önemli ölçüde yeniden yapılanma içerisine girdikten ve
çalıĢan sayısının 90 binden 60 bine indirdikten sonra toplam 22 ülke üretim yapmakta ve
ürünleri 195 satıĢ temsilciliği ile tüm dünyaya pazarlanmaktadır. ġirket 1998‘de Veratech
Holdings, Handling Crane Systems ve Wrightech firmalarını satın almıĢtır. Ġkinci büyük
üretici Japon Komatsu‘dur. 1868‘de kurulan ere ise dünyanın önde gelen tarımsal ve
endüstriyel üreticilerinden biri olduğu gibi, inĢaat bölümünün 1998 yılı toplam satıĢlarının
(2.6 milyar dolar) %19‘unu oluĢturmaktadır. Sektörün teknolojik seviyesi görece düĢük kabul
edilmekle birlikte son yıllarda, Kansas‘lı Kraft Tele Robotics gibi firmalar, yüzlerce metre
öteden kumanda edilen ve tehlikeli maddeleri kaldırmaya olanak tanıyan Haz-Trak isminde
ekskavatörleri test etmektedir. ĠnĢaat ve madencilikte maliyetleri düĢürmek için sektörün
emek yoğun üretimden, tek kiĢi ile kumanda edilen makineler filosuna uygun otomasyona
geçeceği öngörülmektedir.
ĠnĢaat makinelerinde global talebin yıllık %6‘lık artıĢla 2011‘de 130 milyar dolara
yükseleceği tahmin edilmektedir. Ürün satıĢları, sağlıklı ekonomik büyüme, devam eden
sanayileĢme giriĢimleri, dünyanın geliĢmekte olan kısımlarındaki yüksek nüfus artıĢı ve
yükselen hayat standardının ve maden zenginliği olan ülkelerindeki maden üretimindeki
geliĢmenin inĢaat harcamalarını artıracağı tahmin edilmektedir. Çin, Hindistan, Meksika ve
Rusya‘da en yüksek satıĢ artıĢları görüleceği ve özellikle Çin‘in tek baĢına %31 oranında
2011‘e kadar olan global talepteki artıĢı karĢılayacağı beklenmektedir. Ayrıca iran, Malezya,
Endonezya, Ukrayna, Türkiye, Güney Afrika ve Polonya gibi daha küçük pazarlarda da
geliĢmiĢ ülkelerdekine oranla daha az oranda olsa da bir artıĢ olması beklenmektedir.
Sektördeki satıĢları etkileyecek unsurlardan bir tanesi de arazi araçlarına getirilen dizel motor
emisyonlarına getirilen katı düzenlemelerin yeni makineleri daha pahalı hale getirecek olması
ve ABD ve Japonya‘da yeni inĢaatlarda azalma olacağının beklenmesidir. ĠnĢaatta en çok
mikser ve tuğla ve kaplama malzemeleri ile iliĢkili ürünlerde artıĢ olması beklenmektedir.
Vinçler, paletli taĢıyıcılar, kazıyıcılar, grayderler, silindir ve ilgili yüksek tekerli kamyon ve
traktörler gibi diğer ürünlerin de satıĢının artması beklenmektedir.
Dünya üretiminde bazı firmalar belli makinelerde uzman olan ve tam üretim hattına
sahip olanlar Ģeklinde ikili bir ayrıma gidilmektedir. Hemen her çeĢit iĢ makinesini yapan ve
küresel üretim hattına sahip olan firmalar Caterpillar, Komatsu, Volvo ve CNH‘dir. Belirli
ürünlerde uzmanlaĢmıĢ ve bölgesel markalara örnek olarak Hitachi, Liebherr verilebilir. 2007
itibarı ile yaklaĢık 68 milyar dolarlık iĢ makinesi pazarından, Caterpillar % 33, Komatsu %
15, Terex % 8, Volvo % 7, CNH Global ve ere % 6, IR (Bobcat) % 5, Hitachi % 4, Liebherr
% 3 ve JCB % 2 pay almaktadır. (ĠGEME, 2007a:8). 2005‘de yaklaĢık olarak 60 milyar
dolarlık pazarda ihracat lideri 14 milyar dolar ile ABD olmuĢtur. Daha sonra Japonya,
15
Almanya, Ġngiltere, Belçika, Fransa ve Ġtalya sıralanmaktadır. Türkiye ihracatta % 0,3‘lük ve
ithalatta % 1,7‘lik bir paya sahiptir.
Madencilik Makineleri: Sektör, inĢaat sektörü ile bazı hususlarda yakın iliĢkilidir.
Bu sektördeki imalatçılar dünyadaki madencilik faaliyetlerine bağımlıdır. Ancak madencilik
faaliyetlerinin durumuna bağlı olarak sipariĢ alma ve sipariĢ iptali görülüyor olsa da,
madencilik makinelerinin pek çok maden için kullanılabilmesinden dolayı bir durgunluktan
daha az etkilenmektedir. Ezme, toz haline getirme ve elekleme makineleri, delik-delgi
makineleri gibi makineler temel makinelerdir. Sektör özellikle bu makinelerin yapıldığı demir
çelik ve döküm endüstrilerindeki malzemelere ve hız değiĢtiricileri, diĢliler ve rulman gibi
önemli malzemelere bağımlıdır. Sektördeki yeni makinelerin hayli pahalı olması, ABD
dıĢında güçlü bir ikinci el piyasasının oluĢmasına yol açmıĢtır. Ayrıca hırsızlıkların
artmasında da etkin olmuĢtur. Makineler çoğu kez güvenli olmayan yerlerde olduğu, izini
sürmek zor fakat satmak kolay olduğundan dolayı makine hırsızlığı 1980‘lerde artmıĢtır.
Bunun üzerine ere & Company, ĠnĢaat Endüstrisi Üreticiler Birliği‘nden onaylanan bir
Üretilerin MenĢe Sertifikası (Manufacturer‘s Certificate of Origin-MCO) çıkardı. 20‘den
fazla üretici tarafından kullanılan bu sertifika ile hırsızlıkların önüne geçilmeye
çalıĢılmaktadır. 1990‘larda sektörde ABD liderdir. Diğer önemli üreticiler Japonya, Almanya,
Fransa, Kanada, Güney Kore, Tayvan ve Güney Afrika‘dır. Dünyada sektörün geliĢimini
etkileyen en önemli olay Sovyetler Birliği‘nin dağılması ve komünist ülkelerden maden
zengini olanların ekonomileri toparlandıktan sonra maden ihraç ederek gelirlerini artıracakları
beklentisidir. Nitekim son yıllarda özellikle petrol ve bazı metallerdeki artıĢ bu öngörüyü
doğrulamıĢtır. Sektördeki teknoloji yenilikçilik ve tasarım açısından olgun olarak
değerlendirilmiĢtir. Bu yüzden AR-GE faaliyetleri daha ziyade arama, kontrol, bilgisayar
teknikleri ile iĢ güvenliği alanında yoğunlaĢmaktadır. Güvenlik arayıĢı emekten tasarruf eden
uzaktan kumanda edilen ve otomatik sistemlerin geliĢtirilmesinde somutlaĢmaktadır.
Caterpillar firmasının 1998‘de az sayıda piyasaya sunduğu, sürücüsüz robot maden kamyonu,
ara vermeksizin uzaktan kumanda edilerek Kuzey Kanada gibi uzak bölgelerde
çalıĢtırılmaktadır. Yine, mikro iĢlemci veri alıp verebilen madencilik hazneleri, kazı hızını ve
derinliğini düzenleyebilen delgi makineleri de dikkat çekicidir.
Tarım makineleri ve teçhizatı: Sektör 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra geliĢmeye
baĢladı. Ekilebilir tarımsal arazi miktarının arttığı ve geniĢ ölçekli tarım yapılan ABD gibi
ülkelerde hızlı bir geliĢme kat etti. Sektörün durumunu etkileyen bir dizi faktör arasında en
önemlileri, tarım teĢvikleri, teçhizat satıcıları ile iliĢkiler, değiĢen çevresel emisyon
düzenlemeleri ve mevcut hammaddelerdir. ere & Co., hem ABD‘de hem dünyada sektör
lideridir. 2002 itibarı ile 9 ayrı ülkede fabrikası 43 bin çalıĢanı vardır. Ürünleri yaklaĢık 120
ülkede pazarlanmaktadır. ere‘nin büyüme strateji temelde maliyetleri düĢürmek için
sektörde bazı firmaları satın almak ve sektörün temel hammaddesi olan çelikte kaliteyi
tutturmak için parça tedarikçilerinin iki çelik firmasından alınmasını sağlamaya
dayanmaktadır. Ayrıca, piyasaların durgunlaĢtığı dönemlerde üretim kesintileri ve gönüllü
emeklilik yoluyla personel masraflarını düĢürme stratejileri de izlemektedir. Sektörün ikinci
büyüğü, eski New Holland yeni CNH (Case Corp&New Holland) diye bilinen, Hollanda
merkezli ama 13 fabrikası ABD‘de faaliyette olan New Holland‘ın 1998‘de Case Corp.
Firmasını satın alması ile oluĢan firmadır. CNH‘nin 17.700 çalıĢanı vardır. Sektörde satın
almalar, ortak giriĢimler ve sözleĢmeli üretim gibi uygulamalar dikkati çekmektedir. Örneğin,
Amerikan AGCO firması Alman Fendt traktör firmasını satın alınca, Pazar payında Alman
birincisi ve Fransız ikincisi haline geldi. ere de, Ġtalya, Ġspanya, Fransa ve Çek
Cumhuriyeti‘ndeki üreticiler sözleĢmeler yaparak, Latin Amerika, Avustralya, Pasifik
Havzası, Güney Afrika ve Güney Amerika pazarlarına eriĢmeye çalıĢmaktadır. ere firması
16
ayrıca Türk Hattat Grubu ile traktör üretiminde ortak giriĢime sahiptir. CNH ise Avusturyalı
Steyr‘ın çoğunluk hissesini alarak, Güneydoğu Avrupa pazarlarında etkinlik sağlama
peĢindedir. Sektörde genel imalat sanayindeki, teknolojik yenilikler yolu ile emekten tasarruf
edici yöntemler giderek geliĢmektedir. Örneğin, bitkiye zarar vermeden biber toplama
makinesi 1995‘de geliĢtirildi. Bu makine biber hasatında 150 kiĢinin yaptığı iĢi
yapabilmektedir. Yine, sensörler yardımı ile mükemmel hareket kabiliyetine sahip robotik
hasat makineleri test edilmektedir.
2000‘de 52.7 milyar dolar olan tarımsal makineler pazarı 2005‘de 70.2 milyar dolara
yükselmiĢtir. 2010‘da sektörün 88.8 milyar dolarlık bir büyüklüğe eriĢmesi beklenmektedir.
Sektördeki en önemli ürünler, traktör ve biçerdöverlerdir. Çin pazardaki en büyük alıcılardan
birisidir. Çin‘in 2000‘de % 10.7 olan payı 2005‘de % 16.4‘e çıkmıĢtır ve 2010‘da ise payının
% 22‘e yükseleceği beklenmektedir. GeniĢ tarım sektörüne rağmen Hindistan‘ın payı ise
oldukça düĢüktür. Hindistan‘ın payı sırasıyla, 3.9, 4.5 ve 5.4‘dür. En önemli üç üretici
ere&Co., CNH Global (Italy /Neth) ve AGCO‘dur. Bu üç firma dünya üretimin 1/3‘ünü
üretmektedir. Diğer önemli oyuncular ise Kubota, Yanmar, CLAAS, Iseki ve Same Deutz-
Fahr‘dır. Traktör kategorisinde ise liderlik hala Caterpillar ve Mahindra & Mahindra‘dadır.
BaĢka Yerde SınıflandırılmamıĢ Endüstriyel ve Ticari Teçhizat Sanayi: Bu sanayi,
lunapark eğlence aletleri, rampalar, zift tablaları, esnek tüp ve hortumlar, su vanaları, tüplü
kazan temizleyicileri, döküm taĢlama, sızıntı dedektörleri ve araç harici motor filtreleri gibi
mal ve ürünleri üretimini içerir. (US Industry Profile, 2008). Sıvı pompalarında dünya ihracatı
2005 itibarı ile 31.9 milyar dolar düzeyinde gerçekleĢirken, Almanya, ABD, Ġtalya, Japonya,
Fransa ve Ġngiltere en önemli ülkelerdir. Türkiye ise 117 milyon dolarlık ihracat yapmıĢtır.
2005 itibarı ile 23.175 milyar dolarlık gaz pompaları ihracatında ABD, Almanya ve Japonya
en üst sıralarda yer alırken, Türkiye‘nin bu alanda 235 milyon dolarlık ihracatı vardır. ABD,
AB ve EFTA ülkelerinde sektör ürünleri talebi yüksektir. Dalgıç pompada 30.000 adet /yıl,
santrifüj pompada 80.000-100.000 adet / yıl kapasitelerindeki üretim optimal kabul
edilmektedir. AB‘inde cironun %2.5-5‘i AR-GE‘ye ayrılmaktadır.
Gıda Ürünleri Makineleri: Gıda ürünleri ve iĢlenmiĢ gıda ürünleri sanayi arasında
yakın bir iliĢki vardır. Kuzey Amerika‘da sektördeki genel eğilimlere bakıldığında, imalat
kısmen küçük ve orta ölçekli bağımsız firmalar tarafından yapılmakla birlikte azalmakla
birlikte hala büyük firmalar tarafından yapılmaktadır. Genellikle alınan sipariĢlere dayalı
üretim; pek çok makine türünü piyasası sınırlıdır; teçhizat üretimi birbirinde oldukça farklıdır;
üretim serileri hayli küçüktür; yoğunlaĢma gıda endüstrilerindekine benzemekte ve
uluslararasılaĢma hızlanmaktadır. GeliĢmiĢ ülkelerde artan ömür beklentisi, daha erken
evlilikler, daha fazla boĢanmalar, daha az çocuktan aileler, bir ya da iki kiĢilik hane
halklarının yeni tüketim modelleri sonucu dıĢarıda daha fazla yemek yeme gibi demografik
eğilimleri sektörü yakından etkilenmektedir. Artan yaĢlanma sonucunda 60 yaĢın üstündeki
nüfusun daha az ama daha besleyici öğünler tercih etmeleri tüketim modellerinin sektördeki
önemini gösteren bir diğer örnektir.
ÇalıĢma hayatında artan kadın iĢgücü oranı, kadınların daha yemek piĢirmeye daha az
zaman hazırlaması ve dolayısıyla gıda iĢleme sürecinde dondurulmuĢ hazır yemek gibi ikincil
faaliyetlerin geliĢmesine; bu da gıda iĢleme ve paketleme endüstrilerinin geliĢmesine etki eden
bir diğer tüketici yemek davranıĢıdır. Premark International Inc., ABD‘de sektörün en büyük
firmasıdır. Hobard markası ile mutfak teçhizatlarında da faaliyet gösteren firma, sektörde üç
dört firmayı satın alarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Fast food menülerinin 1980
ortalarından itibaren değiĢmesi ile katalitik piliç kızartma ve fajitas (soslu baharatlı soyulmuĢ
salamura kızartılan piliç ve et) için dar tavalar gibi yeni teçhizatlar üretilmeye baĢlandı.
Ayrıca fırın ürünleri için fırıncılık makineleri de önem kazanmıĢtır. Sektördeki makine
17
montajcıları, sekreterler, değer takdir edenler, makine montaj kaynakçıları gibi kollardaki
istihdamın ilerde azalması; satıĢ görevlileri, üretim yöneticileri, makine ustaları ve
mühendisleri istihdamının artması öngörülmektedir.
BaĢka Yerde SınıflandırılmamıĢ Elektrikli Makineler ve Teçhizatı ile Parçaları:
Bu sektör pek çok değiĢik makine ve teçhizat ile değiĢik parçaları içerir. Yüksek enerjili
parçacık hızlandırıcı sistemleri ve teçhizatı, elektronik simülatörler, aygıt ve uzatma kabloları,
zil ve çanlar, haĢerat tuzakları, ses ve video yükselticileri hariç çeĢitli yükselticiler, otomatik
garaj kapısı düzenekleri, bilimsel elektronik teçhizat ve elektronik hazır kitler gibi ürünlerin
üretimini içerir. Sektör, iletiĢim hariç medikal ve endüstriyel lazer uygulamalarına uygun lazer
sistem ve teçhizatı, elektrikli aydınlatmalar, elektronik eğitim makineleri, öğretim
yardımcıları, simülatörler, ziller, elektrikli çitler ve elektrikli dıĢtan motorlar üretimi gibi
geniĢ bir yelpazeye sahiptir. Kablo ve halat kategorisi, elektrikli ocakları, ızgaralar ve gofret
ızgaraları gibi cihazları içeren çeĢitli hane tipi yalıtım malzemelerini içerir. Nihayet, medikal
ve diĢçilik kullanımı dıĢında kalan ultrasonik süpürgeler, kaynaklar, lehimler gibi endüstriyel
teçhizatta bu sınıfın içerisinde yer almaktadır. 1992‘de sektördeki en büyük pay elektronik
simülatörlerin iken, daha sonra elektronik sistemleri ve teçhizatı önem kazandı.
ABD‘de 1999‘da elektronik sistemleri ve teçhizatının payı % 28, lazer sistemlerinin
%20 iken simülatörlerin payı %17 seviyesindedir. Parçacık hızlandırıcılar ise özellikle CERN
diye bilinen Büyük Parçacık ÇarpıĢtırıcıları‘nın kullanılacağı büyük bir deney olarak bu alanı
canlandırdı. ABD‘de süper 54 millik uzunluktaki bir çarpıĢtırıcı projesi daha sonra Kongre‘de
iptal edilince Amerikalı üreticiler hayal kırıklığına uğradı. Sektördeki en önemli Amerikan
firması ise 2001 itibarı ile 1984‘de kurulan ve yalnızca 100 kiĢi ile 9.29 milyar dolar gelir elde
eden Synrad Inc. Ġsimli hassas lazer ürünleri üreten firmadır. Ġkinci sırada ise 100 kiĢilik
istihdam ve 5.34 milyar dolarlık gelir elde eden güvenlik ve döner kapı iĢlerinde uzman olan
Boon Edam Ġnc. Vardır. Sektördeki en önemli AR-GE çalıĢmaları parçacık fiziği üzerinedir.
Paketleme Makineleri: Paketleme, ambalajlama ve ĢiĢeleme makinelerini kapsayan
sektör, 1980 sonlarındaki daha esnek üretim yöntemlerine geçiĢle beraber, teknolojisini, daha
küçük, daha esnek ve imalatçılar için daha fazla paketleme seçeneği sunan makineler yönünde
değiĢtirdi. Endüstride programlanabilir akıllı kontrol araçları, robotlar, mikro-iĢlemcili kontrol
araçları, otomatik test ve hata düzeltme araçları ile hidrolik ve pnömatik tutuculu taĢıyıcıları
gibi üretimi hızlandıran makineler yayılmaktadır. Sektörün etkileyen en önemli faktör,
çevresel ve enerji ile iliĢkili kaygıların doğurduğu, standart ve sıhhi güvenlik
düzenlemelerinin artmasıdır. Yeniden dönüĢümlü ve yeniden kullanılabilir malzeme
kullanımını zorunlu tutan düzenlemeler ile diğer sağlık ile ilgili standartlar aynı zamanda
tarife dıĢı engeller gibi kullanılabilmektedir. ABD‘de, 2002‘deki üretimin % 18‘i meĢrubat,
%12‘si tıbbi ve ilaç ürünleri, % 8‘i tüketim ürünlerinde, kimyevi ve kiĢisel bakım ürünleri % 6
pay almıĢtır.
BaĢka Yerde SınıflandırılmamıĢ Metal ĠĢleme Makineleri: Robot makineleri ve
yinelemeli ve tehlikeli görev yapan montaj makineleri gibi genellikle otomotiv sektörü ile
iliĢkili makineleri içerir. Sektördeki ürünlerin % 55‘ini montaj makineleri; %31‘ini bobinaj,
uzunlamasına mahfaza ve yuva açma makineleri ve % 12‘sini çeĢitli metal iĢleme makineleri
oluĢturur.
BaĢka Yerde SınıflandırılmamıĢ Genel Endüstriyel Makine ve Teçhizatı: Hidrolik
köprü makinesi, yükseklik test odaları, endüstriyel santrifüjler, ölü yakma fırınları, endüstriyel
sıvı filtreleri, yüzme havuzu ısıtıcıları, ateĢleme hortumları, hidrolik prizler ve yangın
ararözleri gibi ürünlerin imalatını içerir. Sektörün diğer genel sanayi makineleri ve teçhizatı
18
sanayinin ticari iĢletmeler ve inĢaat sektörüne satıĢları ile bağlılığı yüksektir. ABD‘de
sektörün lideri ABB Flexible Automation Inc. Firmasıdır. Bu firmanın 1200 çalıĢanı ve 9.6
milyar dolarlık satıĢı vardır. Sektördeki büyük firmalar ABD dıĢına taĢıyarak rekabet etme
stratejisine sahiptir.
1.2.3. Makine Ġmalat Ve Teçhizat Sanayi Sektörünün (AB) Avrupa
Birliği’ndeki Durumu
Makine ve teçhizat sanayi veya Avrupa ülkelerinde adlandırıldığı Ģekliyle Mühendislik
Sanayi ve Makine Mühendisliği Sanayi, AB içerisinde özel ihtisas gümrükleri ilet ithalatı
frenlenen ve özellikle CNC tezgâhlarda Uzak Doğu rekabetine karĢı korunan bir sektördür.
AB gerek stratejik olarak önemi ve gerekse de sağladığı istihdamdan dolayı bu sektörü,
ekonominin en önemli sektörlerden biri olarak ele alıp sektörü koruyucu ve geliĢtirici
politikalar geliĢtirmektedir. Çünkü, bu sektörde dıĢa bağımlılık teknolojik olarak geriliğe yol
açabilir. 1994 itibarı ile Batı Avrupa‘da 23.000 kadar imalatçı ve 2 milyon kiĢilik istihdam bu
sektörde sağlanmakta idi. Sektörde ortalama istihdamın 87 kiĢi düzeyinde olması sektörde
küçük ve orta ölçekli iĢletmelerin ağırlığındandır. Nitekim, ABD‘de 100‘den fazla istihdam
sağlayan yalnızca 88 kuruluĢ varken, Almanya‘da 1995 itibarı ile ortalama istihdam 5.800
firmada 170 kiĢi düzeyi ile dünya ortalamasının biraz üstüdedir. Ġtalya‘da ise ortalama
istihdam 70 kiĢi olarak tespit edilmiĢtir. (DPT, 2000:11)
AB, ABD‘nin (2002‘de 279 milyar €) üzerinde ve Japonya‘nın (172 milyar €) oldukça
ilerisinde dünyanın en büyük makine ekipmanı üreticisi konumundadır. Ayrıca AB ihracat
konusunda daha da fazla üstünlüğe sahiptir. AB‘de makine üretimi endüstriyel havzalarda
kümelenmektedir. Her biri birçok AB ülkesinden daha fazla makine üretmektedirler.
KurulmuĢ havzaların dıĢında az üretim vardır. Diğer taraftan, makine üretiminde yüksek iĢçi
maliyeti, AB için rekabet dezavantajı yaratmaktadır.
Alman makine ve teçhizat endüstrisi AB‘ndeki en güçlü endüstridir. Sektörde dünya
ihracat lideri, 2007‘de 190 milyar dolarlık bir üretim ve dünyadaki mekanik mühendislik
alanındaki kayıtlı patentlerin %28‘i Alman firmalarına aittir. 873 bin nitelikli elemanın
çalıĢtığı 6.000 üretici firma vardır. (Invest-in Germany, 2008).
Global makine ve teçhizat ticaretinde Almanya, Japonya ve ABD‘nin önünde %18‘lik payla
liderdir. Yıllık 4.3 milyar Avro AR-GE harcaması yapılan sektör Almanya‘daki en yenilikçi
sektörlerden bir tanesidir.
AB, düĢük emek maliyetine sahip olan ülkelerden gelen tehditlere rağmen bilgiye
dayalı bir toplum olmaktan kaynaklanan üstünlüklerine dayanarak, imalat endüstrisindeki
üstünlüğünü koruma stratejisine sahiptir. Ġmalatta AB, ABD‘nin aksine ticaret fazlasına
sahiptir. AB‘nin üstün olduğu alanlar ise Ģunlardır: Makine ve teçhizat, metal dıĢı mineral
ürünler, kimyevi ürünler, kauçuk ve plastik, taĢıma ekipmanları ve metal ürünleri. ABD ile
AB arasında ticari iliĢkiler açısından son yıllardaki en dikkat çekici taraf, AB‘nin
verimliliğinin ABD‘nin altında kalması ve ABD ve Japonya‘ya oranla ileri teknoloji
ürünlerinde dünya ticaretindeki payının daha düĢük olmasıdır. ABD, ilaç, biyoteknoloji ve
enformasyon teknolojilerinde AB‘nin önünde yer alırken; AB, malzeme teknolojilerde hem
ABD hem de Japonya‘nın önündedir. (European Commission, 2003a)
Avrupa Takım Tezgâhları Endüstrilerin ĠĢbirliği Komitesi- CECIMO (European
Committee for the Co-operation of the Machine Tool Industries) 15 ülkeden oluĢmaktadır. Bu
ülkeler; Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya,
Ġtalya, Hollanda, Portekiz, Ġspanya, Ġsveç, Ġsviçre, Türkiye ve BirleĢik Krallık. CECIMO
verilerine göre 2002 itibarı ile AB, küresel takım tezgâhları piyasasındaki üretimin %52‘sini
sağlayarak lider konumdadır. Japonya %20 ile ikinci, Çin % 9.6 ile üçüncü, ABD % 6.1 ile
dördüncü ve Tayvan % 5.6 ile beĢinci sıradadır. Takım tezgâhlarında, 2002‘deki 17 milyar
19
512 milyon Avro değerindeki üretimin %42,8‘i Almanya, % 22,9‘u Ġtalya, %11,2‘si Ġsviçre,
% 5,2‘si Ġspanya, % 4,7‘si Fransa, % 3,6‘sı BirleĢik Krallık tarafından yapılmıĢtır. Takım
tezgâhları endüstrisinde 1.474 Ģirket ve yaklaĢık 158.000 kiĢilik istihdam vardır. AB, bu
sektörde, düĢük emek maliyetine sahip olan ülkelerle rekabet etmek ve verimliliği artırmak
için en hızlı otomatik donanımlara yatırım yapmak durumunda olduğu için 6. Çerçeve
Programı (FP6-EU Sixth Framework Programme) kapsamında, üye ülkelerin AR-GE‘ye
yönelik iĢbirliğini artırıcı programlar yürütmektedir. Özellikle, nanoteknoloji ve diğer bilgi
temelli yeni üretim süreçleri ve aygıtları geliĢimi stratejik olarak desteklenmektedir.
AB Komisyonu, AB‘nin rekabetçi üstünlüğü olduğu imalat sanayine yönelik 6.
Çerçeve Programı kapsamındaki ―The Future of Manufacturing-FUTMAN‖ projesi ile
topluluğun endüstriyel teknolojilerde önceliklerine yoğunlaĢmıĢtır. Sürdürülebilir kalkınma ve
küresel rekabetçilik direncine yönelik potansiyel yolları belirlemeyi amaçlayan proje
kapsamında dünyada teknolojik ilerlemelerin etkileri analiz edilmektedir. Daha sonra AB‘nin
SWOT analizi yapılarak 2015-2020 yılları arasında AB Ġmalatının uzun dönemli vizyonu
çizilmekte ve politika tavsiyelerinde bulunulmaktadır. Yapılan faaliyetlerin ve iĢ birliğinin
sonucunda imalatta bilgiye dayalı çok fonksiyonlu malzemelerin nano teknoloji ve nano
bilimlerine dayalı olarak yapılmasına yönelik çevresel bir eylem planı (ETAP- environmental
technology action plan) yürürlüğe girmiĢtir. Geleneksel teknolojilerden daha yüksek
teknolojik üretime geçiĢ, KOBĠ‘lerin de bu plan dâhilinde iĢbirlikçi dönüĢümü ile
gerçekleĢtirilmek istenmektedir. (European Commission, 2003b).
AB‘nin makine üreticilerinin Çin ile iliĢkileri gittikçe geliĢmektedir. Çin AB‘nin
sektördeki önemli bir ihracat pazarı, üretim üssü ve önemli bir rakibidir. AB‘nin stratejik
üstünlüğü ve yüksek karlılığa sahip olduğu alan mekanik mühendislik (elektrikli olmayan
makine ve güç üretimi teçhizatı) sektörüdür. Çin henüz bu alanda teknolojik olarak AB‘ne
yakın değildir. Ancak Çin bu alanda AR-GE, teknoloji transferi ve yabancı teknolojileri
kopyalamadan oluĢan bir strateji ile AB‘ne yetiĢmeye çalıĢmaktadır. Ġçerideki rekabetten
kaçan Çinli üreticiler bu sektörde geleneksel Güneydoğu Asya pazarından daha geliĢmiĢ
piyasalara açılmaya çalıĢmaktadır. AB, bu alanda Çin‘in haksız rekabet ettiğini, pek çok
düzenleme ve kurala uymadığını, petrol karĢılığı ürün değiĢimi gibi pratiklerle AB
üreticilerini tehdit ettiğini düĢünmektedir. Ayrıca Çin hükümeti AB‘nden üreticilerin giriĢini
zorlaĢtıran bir dizi düzenleme ile AB rekabetini engellemektedir. AB, DTÖ kurallarına uygun
önlemler alınmasını ve özellikle hükümet alımları ve sübvansiyonlarının engellenmesine
çalıĢılmasını sağlamaya çalıĢmaktadır.(Ihrcke-Becker, 2006:2-3).
AB 25‘de mühendislik sektörünün %63,2‘si mekanik mühendislik endüstrileri, %
31.4‘ü elektrikli mühendislik endüstrileri ve %25,6‘sı hane halkı aletleri endüstrilerinden
oluĢmaktadır. (Ihrcke-Becker, 2006:8).
1.4. Sektördeki Yeni Eğilimler
Türk makine imalat sektöründe her ne kadar KOBĠ kimlikli yapıda bulunan firmaların
ağırlığı hissedilse de, ekonomik ve global çaptaki değiĢikliklere hızlı ayak uydurabilme
konusunda en uygun yapılanma KOBĠ yapılanmasıdır. Türk Makine Sektörü ürünlerine olan
talep artıĢının önümüzdeki 5 yılda ortalama %10 – 14 civarında olması beklenmektedir.
KomĢu ülkelerin çoğunda Türk makine sektörü önemli bir konumda yer almakta,
imalatçılarımıza güven duyulmaktadır. Ayrıca ihracat yapan firmalarımızın teknik mevzuat ve
diğer kalite güvence sistemlerine adapte olmaları da önemli bir unsurdur. Artan dıĢ ve iç
rekabet ile düĢük kar marjları sektörde yabancı sermaye yatırımı yapılmasını sınırlamaktadır.
Yenilikçiliği ve teknolojik geliĢimi önemsemeyen firmalarımız için rekabet edebilmek ve
sektörde kalabilmek oldukça güçtür. Sektörün dıĢ rekabet gücü incelendiğinde, rekabet
20
gücünün olmadığı görülürken, eğiliminin arttığı ve rekabet gücü sınırda olan bir konuma doğru
bir geliĢim gösterdiği dikkat çekmektedir.5
Türk Makine Sektöründe kaliteli ürünler üretilmesini ve pazarlanmasını sağlamak
amacıyla devlet destekli bir proje hayata geçirilmiĢ bulunmaktadır. Ürün uygunluk markası
olarak anılan TURQUM logosu, üretilen mamulün önceden belirlenen standartlara ve teknik
Ģartlara uygunluk neticesinde mamullere iliĢtirilmektedir.
TURQUM Markası, kalitesi ile olumlu yönde farklılık yaratarak yurt içi ve yurt dıĢı
pazarlarda müĢteri tarafından kolaylıkla tanınan, tercih edilen, kalitesi ve adresi belli, güvenilir
ürün imajıyla ortak bir marka (logo) niteliği taĢıyacaktır. Bu markanın iĢleyiĢ mekanizması,
sadece son ürünün test ve kontrolüne yönelik bir sistem olmayıp, aynı zamanda üreticinin tüm
üretim sisteminin belli bir yeterlilik ve kalitede olmasını öngören tarafsız ve sistematik bir
yaklaĢımdır.6
5 Türkiye Ġmalat Sanayinin Yapısal Analizi ve Sektörel Performans Değerlendirmesi;s:513; TKB;Ankara;2007
6 TURQUM Nedir?,
http://www.turqum.com.tr/TR/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EFF6E303661
1F52BD1 (EriĢim Tarihi: 01.11.2008)
21
BÖLÜM 2
TÜRKĠYE’DE MAKĠNE ĠMALAT SANAYĠ SEKTÖRÜ
2.1. Mevcut Durum
Türkiye‘de makine sanayinin 1950‘li yıllarda baĢladığı ve ilk büyük ölçekli sanayi
yatırımlarının tamamıyla devlet eliyle oluĢturulduğu bilinmektedir. Bu yıllarda Ģeker, çimento,
pompa, çelik konstrüksiyon fabrikaları gibi fabrikalar devlet tarafından kurulmuĢ ve
iĢletilmiĢtir.
Özel sermayeli firmaların makine sanayinde üretim yapmaya baĢlamaları ve yeni
yatırımlar ile yer almalarıysa 1960‘lı yıllara rastlamıĢtır. Özel Ģirketlerin vücut bulmasındaki
sebep, kamu fabrikalarındaki makinelerin bakım, onarım ve yenileĢtirme uğraĢlarıydı. Daha
sonra bu çaba basit makine üretimlerinden baĢlayarak yeni mamullerin üretimi süreciyle devam
etti. Sonunda özel sermayeli firmalar edindikleri teknik bilgi ve tecrübe ile komple tesisleri
kuracak altyapıya sahip oldular. Bu sürecin olumlu yönde geliĢiminde, yurtdıĢından ihtiyacı
olan makineyi temin etmekte yeterli dövizi olmadığı için güçlük çeken giriĢimcilerin, makine
bakım ve onarımı yapan özel sermayeli firmalara taleplerini aktarmaları önemli rol oynamıĢtır.
Makine sanayisinin baĢlangıç yıllarında devlet eliyle kurulan sanayi kuruluĢların
fazlalığı dikkat çekerken günümüzde kamuya ait ya da kamu iĢtirakli kamu kuruluĢları
özelleĢtirmeler yoluyla yerlerini özel sektör kuruluĢlarına bırakmıĢtır.
Özel sektör firmaları edindikleri tecrübe ile dıĢa açılmak istemiĢler ancak bazı teknik,
teknolojik ve ticari bilgileri yeterli olmadığı için birçok Ģirket bu istekten vazgeçmek zorunda
kalmıĢtır. Ġthalata dayalı büyümeden ihracata dayalı büyümeye geçiĢ olarak kabul edilen
1980‘li yıllar ve sonrasında makine sanayisindeki toplam ihracat artırılmak istenmiĢ, yine
istenilen baĢarı elde edilememiĢtir. Bu yetersizlik firmalarımızın ölçek büyüklüklerinden
kaynaklanmakla birlikte, dıĢ ticaret mantığını iyi kavrayamamalarından, uzmanlar ve kalifiye
elemanlarının eksikliğinden kaynaklanmıĢtır. Ayrıca, dıĢ dünyada daha önceden var olan
ticaret dengeleri de bu baĢarısızlığın temel belirleyicisi olmuĢtur.
Diğer birçok sektörde olduğu gibi makine imalat sektöründe de Küçük ve Orta
Büyüklükte ĠĢletme (KOBĠ)‘ler yer almaktadır. Dünya pazarlarında ticari faaliyetlere giriĢen
KOBĠ‘ler, ucuz iĢgücü ve uzmanlaĢmıĢ mühendislik hizmetleri sayesinde rekabet gücünü ve
ihraç ettikleri ürün miktarlarını her geçen gün artırmaktadırlar. Sektöre genel olarak
bakıldığında teknolojinin takip edilmeye çalıĢıldığı görülmekle birlikte, ithal edilen
makinelerin teknolojisine yakın ya da aynı düzeyde makinelerin üretilebildiği görülmektedir.
Bunun için ihracat oranının artmasının teĢviki ile birlikte, iç ticaretin canlandırılması ve
ülkemiz içerisinde üretilen makinelerin, yatırımcılar tarafından talep edilir hale getirilmesi
gerekmektedir. Yapılan analizlere göre, makine sektörü teknolojik ve teknik geliĢimlere ayak
uydurabildiği ölçüde güçlü ve rekabet edebilir bir yapıya kavuĢabilir. Ülkemizdeki firmalarının
kullandığı yerli girdi oranın %80–85 civarında olduğu yapılan çalıĢmalar sonrasında tespit
edilmiĢtir.
Ülkemizde teĢvik sisteminin uygulanmaya baĢlandığı 1960‘lı yıllardan beri yatırımcılar,
ihtiyacı olan makine ve teçhizatı teĢvik belgesi kapsamında gümrüksüz olarak ithal etmek
imkânına sahip olmuĢlardı. Dolayısıyla, diğer sektörler Gümrük Birliği sonrası, 1995 yılından
itibaren gümrüksüz ithalatla rekabet etmek durumunda kalmıĢ iken, makine imalat sanayisi
1960‘lı yıllardan, yani hemen hemen kurulduğu ve geliĢmeye çalıĢtığı yıllardan beri
22
gümrüksüz ithal edilen makinelerle rekabet etmek durumunda olmuĢtur.7 Bu Ģekilde alınan
makinelerin teknolojisinin daha da iyi olduğu düĢüncesi yerli yatırımcının dıĢarıdan makine
alımına yönelmesine neden olmaktadır.
Günümüzde makinelerin fiyatlarından ziyade, teknolojik geliĢimlerin ve tasarım
geliĢtirme çalıĢmalarının makineler üzerindeki uygulamaları önem kazanmıĢtır. Hatta
makinelerin dıĢ görünümünü özgün hale getirebilen ve satıĢ sonrası servis hizmetlerinde
baĢarılı olan firmalar pazardaki paylarını artırabilmektedirler.
Türkiye‘de makine imalat sektöründe ikili (bilateral) yapıda firmalar göze
çarpmaktadır. Bazı imalatçılarımız sektörle ilgili teknolojik geliĢimleri izlemekte, imal ettikleri
makineleri daha da geliĢtirmeye çalıĢmakta, kaliteli ve müĢteri odaklı sistemler oluĢturmakta
ve teknik servis imkânlarını müĢterilerinin hizmetine sunmaktadırlar. Bu firmalarımızın
çoğunluğu ISO 9000 kalite güvence sistemi kurmuĢ ve CE iĢareti kullanımını edinmiĢlerdir.
Böylece, firmalarımız her geçen yıl ihracatlarını ve imalatlarını artırmaktadırlar.
Diğer yapıda yer alan firmalarımızda ihtiyaç duyulan sistemler ve iĢgücü
bulunmamaktadır. Hatta bu firmalarımızda hiç mühendis istihdamı olmadığı varsa bile daha
çok iĢçi yöneticisi olarak çalıĢtığı görülmektedir. Böylece sektörde dıĢ dünyaya uyum
sağlayamayan ve teknolojik geliĢimleri takip edemeyen firmalara rastlanmaktadır.
2.1.1. KuruluĢ Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı
Türkiye Ġstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye genelinde 11.000 civarında makine
imalatı yapan firma olduğu tespit edilmiĢtir. Aynı sektörde üretim yapan firmalarla ilgili 2004
yılında yayınlanan raporda Avrupa Birliği ülkelerinde bu rakamın 21.300 olduğu ortaya
konmuĢtur. Bu değerler gösteriyor ki ülkemiz bağlamında 11.000 firma oldukça fazladır.
TÜĠK verilerinde makine imalatı yanında onarım yapan, makine aksamları üreten ve bazı basit
makineleri imal eden atölyelerinde sayıma dâhil edildiği görülmektedir.8
2001 Genel Sanayi ve ĠĢyerleri sayımı sonuçlarına göre (Düzey 2 kapsamında) 29
numaralı grup Türkiye genelinde faaliyette olan firma sayısı 978 adettir. Ġmalat sanayi geneli
firma sayısına oranlandığında ise makine imalat sanayi % 8,7‘ye tekabül etmektedir.
Sektör genelinde yer alan firmaların %29,9‘u Ġstanbul, %13,2‘si Ankara, %11,6‘sı
Bursa, %10,5‘i Ġzmir, %8,4‘ü Kocaeli, %6,2‘si Konya,%3,5‘i Kayseri ve %3,0‘ı Adana
bölgelerinde yer almakta ve bu bölgelerdeki firmalar Türkiye genelinin %86,2‘sini
oluĢturmaktadır.
Makine imalat sanayinde ortalama istihdam sayısının 2001 itibariyle 67.637 civarında
olduğu, imalat sanayi istihdamının %6,2‘sini oluĢturduğu tespit edilmiĢtir. Yıllık ortalama
çalıĢan sayısının % 26,2‘si Ġstanbul, % 15,4‘ü Ankara, %12,5‘i Bursa, %8,2‘si Kocaeli, %7,1‘i
Ġzmir ve %6,4‘ü Tekirdağ bölgelerindeki firmalarda istidam edilmektedir.
Firmalar tarafından yaratılan katma değer 2001 yılı itibariyle 1.968 milyon YTL olarak
tespit edilmiĢ olup genel imalat sanayi katma değeri içinde payı %4,8‘dir. Bu miktar bölgelere
paylaĢtırıldığında %27,0‘ı Ġstanbul‘dan, %20,6‘sı Ankara‘dan, %17,0‘ı Bursa‘dan, %9,3‘ü
Tekirdağ‘dan, %8,2‘si Kocaeli‘nden, %4,8‘i Manisa‘dan, %4,6‘sı ise Ġzmir bölgesinden
yaratılmıĢtır.
2001 yılı itibariyle sektör firmalarına ait kurulu çevirici güç kapasitesi 518.319 Bg-
Hp(Beygir Gücü) olup bunun %24‘ü Ġstanbul, %17‘6‘sı Bursa, %14,6‘sı Ankara, %7,3‘ü
7 Makine ve Metal Eşya Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, T.C. Devlet Planlama Teşkilatı - 9.
Kalkınma Planı 2007–2013, Syf:4, http://ekutup.dpt.gov.tr/imalatsa/makina/oik700.pdf (Erişim Tarihi: 25.09.2008) 8 Makine ve Metal Eşya Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, T.C. Devlet Planlama Teşkilatı - 9.
Kalkınma Planı 2007–2013, Syf:7, http://ekutup.dpt.gov.tr/imalatsa/makina/oik700.pdf (Erişim Tarihi: 25.09.2008)
23
Kocaeli, %6,3‘ü Konya, %6,2‘si ise Ġzmir bölgesinde yer almaktadır. Sektör rakamının genel
imalat sanayi çevirici güç kapasitesi‘ne oranı %3,7‘dir.
Tablo 2.1. BaĢka Yerde Sayılmayan Makine ve Teçhizat Ġmalatı Sektöründe
Faaliyet Gösteren Firma Sayısı (2001)
Düzey 2
Bölgesi
Firma
Sayısı
Yıllık
Ortalama
ÇalıĢan Sayısı
Kurulu Çevirici
Güç Kapasitesi
Katma Değer
Ġller Adet % KiĢi % Bg-Hp % YTL %
Ġstanbul 292 29,9 17,743 26,2 124,329 24,0 530.980.639 27,0
Tekirdağ 20 2,0 4,357 6,4 28,273 5,5 182.972.272 9,3
Balıkesir 10 1,0 298 0,4 2,407 0,5 2.963.331 0,2
Ġzmir 103 10,5 4,824 7,1 32,052 6,2 90.668.590 4,6
Aydın 24 2,5 693 1,0 4,969 1,0 5.712.454 0,3
Manisa 22 2,2 2,207 3,3 19,361 3,7 94.052.708 4,8
Bursa 113 11,6 8,447 12,5 90,965 17,6 334.438.740 17,0
Kocaeli 82 8,4 5,538 8,2 37,644 7,3 161.994.157 8,2
Ankara 129 13,2 10,406 15,4 75,442 14,6 405.869.309 20,6
Konya 61 6,2 2,602 3,8 32,492 6,3 21.007.219 1,1
Antalya 7 0,7 251 0,4 1,324 0,3 2.055.327 0,1
Adana 29 3,0 1,332 2,0 13,724 2,6 20.513.706 1,0
Hatay 10 1,0 1,247 1,8 7,387 1,4 9.129.477 0,5
Kırıkkale 6 0,6 2,875 4,3 14,037 2,7 47.036.042 2,4
Kayseri 34 3,5 3,038 4,5 11,274 2,2 29.556.556 1,5
Zonguldak 1 0,1 0 0,0 0 0,0 0 0,0
Kastamonu 3 0,3 402 0,6 0.009 1,7 2.077.585 0,1
Samsun 17 1,7 821 1,2 6,545 1,3 18.561.127 0,9
Trabzon 3 0,3 92 0,1 768 0,1 549,404 0,0
Erzurum 1 0,1 158 0,2 3,325 0,6 2.839.149 0,1
Ağrı 0 0,0 0 0,0 0 0,0 0 0,0
Malatya 1 0,1 0 0,0 0 0,0 0 0,0
Van 0 0,0 0 0,0 0 0,0 0 0,0
Gaziantep 9 0,9 178 0,3 1,618 0,3 4.168.068 0,2
ġanlıurfa 1 0,1 0 0,0 0 0,0 0 0,0
Mardin 0 0,0 0 0,0 0 0,0 0 0,0
TÜRKĠYE 978 100,0 67,637 100,0 518,319 100,0 1.968.133.392 100,0
Kaynak: Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş. Yayını9
“Not: Özel sektöre ait tesis sayısı 2 ve altında ise işyeri sayısının dışındaki istatistikler,
Kanun gereği gizli olarak değerlendirilerek, sektör toplamı içinde verilmektedir.”
Mevcut Kapasite ve Kullanımı Makine imalat sektöründe % 65 - %80 arasında
değiĢmektedir. Ġmalat sanayinin Kapasite Kullanım Oranları ile karĢılaĢtırıldığında makine
imalat sanayi Kapasite Kullanım Oranının yakın takip ettiği görülmektedir.
9 Türkiye Ġmalat Sanayinin Yapısal Analizi ve Sektörel Performans Değerlendirmesi, Türkiye Kalkınma
Bankası A.ġ., s:488, Ankara, 2007
24
Tablo 2.2. Makine Ġmalat Sanayi Büyüme ve Kapasite Kullanım Oranları KarĢılaĢtırması (%)
Yıllar 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007*
Büyüme oranı 11,2 -20,3 21,3 31,9 21 17,2 12,1 10,2
KKO 68,7 63,5 69,8 80,5 84,9 78,9 76,4 77,1
Kaynak: DPT 9. Plan ve İGEME Sektör Raporu10
* Kesinleşmemiş tahmini değeri
2000 yılında %11,2 büyüyen makine imalat sanayi 2001 krizinin de etkisiyle -20,3
oranında küçülmüĢ, 2002‘de toparlanarak %21,3; 2003‘te %31,9; 2004‘te %21; 2005‘te %
17,2; 2006‘da %12,1 oranında büyümüĢtür. Makine Ġmalat Sanayide 2007 yılında %10,2
tahmini büyüme hedeflenmiĢ, 2003 yılında rekor büyüme seviyesine ulaĢmıĢtır.
ġekil 2.1. Makine Ġmalat Sanayi Büyüme ve Kapasite Kullanım Oranları KarĢılaĢtırması
68,7
11,2
-20,3
63,5 69
,8
21,3
80,5
31,9
84,9
21,0
78,9
17,2
76,4
12,1
77,1
10,2
-40
-20
0
20
40
60
80
100
Büyüme oranı Kapasite Kullanım Oranı
Ora
nla
r (%
)
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007*
Türkiye‘de makine imalat sanayi büyüme oranlarına bakacak olursak 2002 ile 2004
yılları benzer özellikte bir büyüme oranına sahip olup, oran % 21 seviyelerindedir. 2003
yılında %31,9 büyüme oranını yakalayan Türk Makine Ġmalat Sektörü büyüme trendi 2005
yılında gerileyerek %17,2 ve 2006‘da %12,1‘e düĢmüĢtür. 2007 yılında ise büyüme oranının %
10,2 olarak gerçekleĢtiği tahmin edilmektedir.
10
Makine İmalat Sanayi Üzerine, Ali Ekber Çakar, Türkiye Makine Mühendisleri Odası, http://www.makinesektorplatformu.org/TR/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF9B71935287F9CB97
25
ġekil 2.2. Makine Ġmalat Sanayi Büyüme ve Kapasite Kullanım Oranları
-40
-20
0
20
40
60
80
100
120
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007*
Yıllar
Ora
nla
r %
Büyüme oranı Kapasite Kullanım Oranı
Makine sektörü yıllara göre kapasite kullanım oranlarının 2002 yılında 69.8‘lik orandan
2003 ve 2004 yıllarında sırasıyla % 80,5 ve % 84,9‘luk oranlara yükseldiği görülmektedir.
2005 yılında artıĢ eğilimi azalarak % 78,9‘a düĢen kapasite kullanım oranı 2006‘da %76,4 ve
2007‘de %77,1 olarak gerçekleĢmiĢtir.
Tablo 2.3. Kapasite Kullanım Oranları( Üretim Değeri Ağırlıklı, Yıllık Ortalama, %)11
Kaynak: Türkiye İmalat Sanayinin Yapısal Analizi ve Sektörel Performans Değerlendirmesi
11
Türkiye Ġmalat Sanayinin Yapısal Analizi ve Sektörel Performans Değerlendirmesi, Türkiye Kalkınma
Bankası A.ġ., s:492, Ankara, 2007
Yıllar Ġmalat Sanayii
29
(Mak. Ġmalat
Sanayi)
291 (Genel Amaçlı
Makine Ġmalatı)
292 (Tarım ve
orman mak.
Ġmalatı)
293 (BaĢka yerde
sınıflandırılmamıĢ ev
aletleri imalatı)
1988 74,8 71,6 70,1 65,0 75,1
1989 72,8 65,5 64,0 53,3 75,7
1990 75,2 68,1 66,0 60,5 74,4
1991 74,0 63,9 57,5 56,4 74,0
1992 76,4 70,1 61,4 64,2 77,1
1993 79,6 77,2 67,5 76,9 79,5
1994 72,9 66,2 55,5 65,7 69,5
1995 78,6 77,6 63,7 83,5 77,7
1996 78,0 82,8 70,5 91,4 80,6
1997 79,4 84,1 67,7 87,4 86,4
1998 76,5 76,9 61,9 81,4 77,9
1999 72,4 65,4 53,3 52,2 75,3
2000 75,9 68,7 58,3 66,8 72,2
2001 70,9 63,5 55,3 57,1 68,0
2002 75,4 69,9 65,7 52,7 78,1
2003 78,4 80,6 68,9 68,4 85,2
2004 81,3 83,7 78,5 67,7 90,6
2005 80,3 75,9 79,1 70,5 77,1
2006 80,6 77,8 74,1 69,2 82,1
26
ġekil 2.3. Ġmalat Sanayi ve Makine Ġmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranları
KarĢılaĢtırması(%)
64
66
68
70
72
74
76
78
80
82
84
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
Ġmalat Sanayii (Mak. Ġmalat Sanayi)
Tablo 4‘e bakıldığında genel olarak imalat sanayide meydana gelen kapasite kullanım
oranı değiĢimi makine imalat sanayisini de etkilemektedir. Ġçte ve dıĢta yaĢanan ekonomik
çalkantılar, döviz, faiz ve diğer ekonomi argümanlarında meydana gelen değiĢimler dolaylı
olarak firmaların satıĢ miktarlarının değiĢimine ve kapasite kullanım oranlarına yansıyacaktır.
Özellikle 1994, 1999 ve 2001 yılları Türkiye ekonomisi için çeĢitli nedenlerle kriz
yılları olmuĢ, imalat sanayi kapasite kullanım oranlarının düĢtüğü gözlemlenmiĢtir. Aynı
yıllarda makine imalat sanayinin de kapasite kullanım oranları düĢmesi krizlerin alt sektörler
tarafından da oldukça fazla hissedildiğinin göstergesidir.
Ekonomik Krizler neticesinde Türkiye‘de mali, sınaî ve zirai sorunlar kökleĢmiĢ, kamu
borçları artmıĢ, kamu gelirleri azalmıĢ; sanayi sektöründe geliĢim yavaĢlamıĢ ve üretim
azalmıĢ, iĢsizlik ile enflasyon sorunları kronikleĢmiĢ tüm bunların sonucunda üretim
maliyetlerinin artması ülkemiz ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler bırakarak Türk halkına
sıkıntılı günler yaĢatmıĢtır.
2005 yılına gelindiğinde kapasite kullanım oranlarında düĢüĢ yönlü bir değiĢim olduğu
görülmekte ve bunun nedeninin teknoloji ve tasarıma fazla önem vermeyen KOBĠ niteliğindeki
firmalardan kaynaklandığı ortaya çıkmaktadır.
2007 yılında makine imalatı artıĢ oranı %5 olarak gerçekleĢmiĢ, 2006 yılında yüzde 49
civarında olan iç pazar payının düĢük kur ve diğer bir takım nedenlerle 2007 yılında yüzde
45‘e gerilediği sonucuna ulaĢılmıĢtır.12
Sanayinin geliĢimi bazı bölge ve yörelerde daha hızlı olmuĢtur. Ġnceleme konumuz
makine imalat sanayi firmaları özellikle bazı illerde yoğun olarak bulunmaktadır. Bu iller;
Ġstanbul, Ġzmir, Ankara, Konya, Gaziantep, Bursa, Kocaeli, EskiĢehir‘dir. Alt sektörler
bazında; takım tezgâhı‘nın yoğunlukla Ġstanbul, Ġzmir, Konya, Bursa ve Kocaeli‘nde, tekstil ve
gıda makineleri üretimi ise Gaziantep ilimizde yapılmaktadır.
Makine sektörü teknolojik anlamda Yüksek, Orta ve DüĢük olmak üzere 3 kategoriye
ayrılmaktadır. Bu kategorilerde üretim yapmakta olan ülkemiz firmalarının çoğunluğu düĢük
ve düĢük-orta düzeydeki makineleri imal etmektedirler. Buna rağmen ihracat yapan
12
Makina İmalat Sektörü Türkiye için olmazsa olmaz ama!.., Makina İmalatçıları Birliği (MİB) Genel Sekreteri Arslan Sanır, http://www.sektorler.web.tr/makina_sanayi/genel_makina_sanayi/makina_imalat_sektoru.htm (Erişim Tarihi:28.07.2008)
27
firmalarımız arasında özellikle teknolojiyi takip eden orta-ileri düzeye eriĢen firmalarımız da
mevcuttur.
Sayıları az da olsa orta teknolojik düzeyden ileri teknoloji düzeye doğru ilerleyen
firmalarımızla, ucuz iĢ gücü ve mühendislik hizmetleri sayesinde dünya pazarlarında rekabet
etme imkânımız bulunmaktadır.
ABD ve Avrupa Birliği gibi geliĢmiĢ ülkelerde düĢük ve orta düzeyli teknolojik makine
imalatından yüksek teknolojik makine imalatına doğru bir kayıĢ olmaktadır. Yüksek teknolojik
makine imalatına yönelen geliĢmiĢ ülkelerin bıraktığı boĢluğu orta teknolojili makine
imalatıyla ülkemiz firmaları en hızlı Ģekilde doldurmalıdır.
2.1.2. Üretim
Makine imalat sanayi üretim verilerine ulaĢılmakta yaĢanan güçlükler değerlendirme
yapmayı güçleĢtirse de, makine sektör birlikleri ve Tüik verilerinden hareketle 2001–2005
yılları arasında sırasıyla, 9,6 milyar $, 11,8 milyar $, 14,3 milyar $, 17,5 milyar $ ve 17,6
milyar $ olarak imalatın gerçekleĢtiği tahmin edilmiĢtir.
Tablo 2.4. Makine Sektörü Ticareti (Milyon ABD $)
2001 2002 2003 2004
2005
Ön bilgi
MAKĠNE SATIġI (Tahmini)(1) 13.160,1 16.337,1 19.626,5 24.093,8 25.441,3
DeğiĢim % - 24,1 20,1 22,8 5,6
MAKĠNE ĠMALATI(Tah.)(1) 9,663 11,779 0.014 0.018 17,675
DeğiĢim % - 21,9 21,4 22,4 1
MAKĠNE ĠHRACATI (2) 1.564,4 2.077,5 3.118,5 3.913,4 4.852,9
DeğiĢim % - 30,3 46,4 28,2 26,7
MAKĠNE ĠTHALATI (2) 4.936,9 6.474,2 8.141,3 10.362,8 12.173,2
DeğiĢim % - 30,3 26,1 25,4 21,1
TÜRKĠYE’NĠN TOPLAM
ĠHRACATI(2) 31.334,2 36.059,1 47.252,8 62.773,7 73.122,2
TÜRKĠYE’NĠN TOPLAM
ĠTHALATI(2) 41.399,1 51.553,8 69.339,7 97.161,3 116.048,3
Makinenin Ġhracat Ġçindeki Payı
% 5,1 5,8 6,5 6,2 6,8
Makinenin Ġthalat Ġçindeki Payı
% 12,3 12,9 12,1 10,8 11
Kaynak: DPT “9. Kalkınma Planı” ( MİB(1) – TÜİK(2) )
Makine üretimindeki değiĢim oranlarına bakıldığında ise 2002 yılında % 21,9; 2003
yılında % 21,4 ve 2004‘te % 22,4 olarak artıĢ göstermiĢtir. 2005 yılına gelindiğinde % 1 artıĢ
gösteren makine imalat sanayindeki bu değiĢim dikkat çekicidir.
BaĢka yerde sınıflanmamıĢ makine ve teçhizat sektöründe üretim endeksi 2002
itibariyle artıĢ yönünde eğilim göstermiĢtir. 1997 yılında 100 kabul edilen endeks değerine
göre değerlendirme yapılırsa kriz yıllarındaki önemli düĢüĢler göze çarpmaktadır. 1999 ve
2001 yıllarında imalat sanayide endeks değeri ve değiĢim oranlarının olumsuz seyir izlediği
söylenebilir. Aynı yıllarda makine imalat sanayideki endeks değerlerinde de imalat sanayisine
nispeten bir gerilme olduğu ve bu olumsuz durumların alt sektörlerde daha çok hissedildiği
görülebilmektedir.
28
Tablo 2.5. Üretim Endeksi (Üretim değeri ağırlıklı, yıllık ortalama)
Yıllar
Ġmalat Sanayii 29 291 292 293
Endeks Değişim % Endeks Değişim % Endeks Değişim % Endeks Değişim % Endeks Değişim %
1997 100,0 - 100,0 - 100,0 - 100,0 - 100,0 -
1998 100,1 0,1 97,4 -2,6 95,3 -4,7 101,3 1,3 95,8 -4,2
1999 95,9 -4,2 86,6 -11,1 85,7 -10,1 76,7 -24,3 95,2 -0,6
2000 102,1 6,5 92,4 6,7 89,9 4,9 84,4 10,0 100,7 5,8
2001 92,4 -9,5 73,5 -20,5 83,7 -6,9 48,4 -42,7 86,3 -14,3
2002 102,5 10,9 89,2 21,4 94,2 12,5 51,7 6,8 115,6 34,0
2003 112,0 9,3 109,2 22,4 110,9 17,7 56,9 10,1 149,6 29,4
2004 123,7 10,4 143,2 31,1 136,2 22,8 70,3 23,6 206,8 38,2
2005 129,6 4,8 144,8 1,1 124,7 -8,4 64,7 -8,0 222,5 7,6
2006* 136,2 5,1 170,4 17,7 150,8 20,9 72,4 12,0 261,9 17,7
Kaynak: Türkiye Kalkınma Bankası İmalat Sanayi Perf. Değ. *2006 yılı 3. çeyrek verileri
293 kodlu baĢka yerde sınıflandırılmamıĢ ev aletleri imalatındaki %161,9‘luk artıĢ ise
dikkat çekicidir. Üretimdeki fiziki artıĢların göstergesi olan üretim endeksindeki bu geliĢmeler
genel olarak gösteriyor ki, ekonomik çalkantılar ve diğer ekonomik faktörler imalat sanayide
kendini daha çok hissettirmektedir.
Tablo 2.6. Üretim Endeksi
(Üretim değeri ağırlıklı, bir önceki yılın aynı dönemine göre % değiĢim)
1998 2000 2002 2003 2004 2005
Ġmalat Sanayi 0,1 6,5 10,9 9,3 10,4 4,8
29 -2,6 6,7 21,4 22,4 31,1 1,1
291 -4,7 4,9 12,5 17,7 22,8 -8,4
292 1,3 10,0 6,8 10,1 23,6 -8,0
293 -4,2 5,8 34,0 29,4 38,2 7,6
Üretimde artan iç ve dıĢ rekabetle birlikte bazı temel üretim argümanları öne
çıkmaktadır. Kaliteli ve ucuz mamuller tercih sebebi olurken marka stratejileri de son yıllarda
önemli pazarlama ölçütleri arasına girmiĢtir.
Kalite konusunda firmaların ISO 9000 serisi kalite güvence sistemine adapte olmaları,
ayrıca uluslar arası kalite standardı olan ―CE‖ iĢareti kullanımı ülkemiz firmaları arasında
gereken düzeyde değildir. Standartları yakalamakta yapılan çalıĢmalar sayesinde markalaĢma
konusunda her geçen gün önemli geliĢmeler olmaktadır. Rekabet gücünü artırmak ve dıĢ
pazarda etkinliğini koruyabilmek amacıyla sektörel birliktelikler oluĢturulmakta, Makine
Ġhracatçıları Birliği bu birlikteliklere verilebilecek örneklerden bir tanesidir.
Üretici odaklı üretimden tüketici odaklı üretime geçilmesi ile birlikte artan maliyetleri
karĢılamakta güçlük çeken diğer ülke firmalarının ek mühendislik hizmetleri ve iĢçilik
ücretlerinin yüksek olması sonucunda dünya genelinde rekabet Ģansları azalmaktadır.
Türkiye‘de ise bu maliyetlerin diğer ülkelerle karĢılaĢtırıldığında nispeten düĢük olması Türk
Makine Sektörü‘nün dünya genelinde avantajlı konumda olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca
AB ülkelerine yakınlığı avantajının yanında bulunduğu konum itibariyle ülkemiz ticaret yolları
üzerinde yer almaktadır.
29
Atılan her adımla sektör firmalarının ihracatlarının artması sağlanmakta, yabancı
firmalarla iĢbirliği halinde yeni tesislerin yapım, bakım ve onarımları Türk Makine sektöründe
faaliyet gösteren iĢletmelerce yapılabilmektedir.
2.1.3. DıĢ Ticaret
Türk Makine imalat sanayi 1990 yılından bu yana yaklaĢık % 20 oranında yıllık
büyüme oranına sahiptir. 2005 yılı toplam dünya ticareti 10,8 trilyon $, toplam dünya makine
ticareti ise 1,3 trilyon $ olmuĢtur ve makine sektörünün dünya ticaretinden aldığı pay %12‘dir.
Türk makine ihracatının dünya makine ticaretinden aldığı pay sadece %0,4‘tür.
Türkiye‘nin toplam ihracatının % 7,1‘ini ―Makine ve Aksamları‖ ihracatı oluĢturmaktadır.
Devlet Planlama TeĢkilatı‘nın Makine ve Metal EĢya Sanayi Özel Ġhtisas Komisyonu
Raporu‘nda Türkiye‘nin makine imalatının yaklaĢık 15 milyar € düzeyinde olduğu, AB
ülkeleri arasında kıyaslandığında ise % 4,3 imalat oranı ile 6. sırada yer aldığı tespit
edilmiĢtir.13
Makine sektöründe yıllık ortalama imalat artıĢının %12–15 düzeyinde olması
beklenmektedir.
Dünya makine ticaretinde 12 ülke etkin konumda yer almaktadır. Bu ülkelerin dünya
genelinde ihracat‘ta %77,2 oranında; ithalatında ise %67,5 oranında pay aldıkları tespit
edilmiĢtir.
Türkiye‘de Makine ve teçhizat sektöründe 1995 yılını takip eden yıllarda toplam dıĢ
ticaret hacmi (ihracat + ithalat) artıĢ kaydederek 5,6 milyar $‘dan 17,1 milyar $‘a
yükselmiĢtir. Sektörün dıĢ ticaret hacminde 1995–2005 arası dönemde hacim %203,4
oranında artarken 293 kodlu ev aletleri dıĢ ticareti aynı dönemde % 457 gibi artıĢ göstererek
oldukça yüksek bir oranda gerçekleĢmiĢtir. Sektörde diğer önemli artıĢ 1995 yılında 1,8
milyar $ olan genel amaçlı makine dıĢ ticaretinde gerçekleĢmiĢ ve % 242 oranında artarak 6
milyar $ olmuĢtur.
Tablo 2.7. BYS Makine ve Teçhizat Ġmalatı Sektörü DıĢ Ticaret Hacmi
Yıl
lar 29 Mak. Ġml.
291 Gnl. Amaçlı Mak.
Ġml.
292 Tarım & Orman
Mak. Ġml.
293 BYS Ev Aletleri
Ġml.
Bin USD Değişim
% Bin USD
Değişim
% Bin USD
Değişim
% Bin USD
Değişim
%
1995 5.622.164 - 1.754.459 - 3.427.190 - 440,515 -
1996 8.297.532 47,6 2.415.026 37,7 5.248.765 53,2 633,741 43,9
1997 8.992.652 8,4 2.916.853 20,8 5.260.884 0,2 814,914 28,6
1998 8.785.725 -2,3 3.177.106 8,9 4.741.746 -9,9 866,873 6,4
1999 6.276.924 -28,6 2.384.719 -24,9 3.052.172 -35,6 840,032 -3,1
2000 7.213.830 14,9 2.646.117 11,0 3.646.852 19,5 920,861 9,6
2001 6.501.266 -9,9 2.862.156 8,2 2.850.325 -21,8 788,785 -14,3
2002 8.551.752 31,5 3.031.775 5,9 4.477.033 57,1 1.042.944 32,2
2003 11.259.821 31,7 3.639.097 20,0 6.073.227 35,7 1.547.497 48,4
2004 14.276.165 26,8 5.048.971 38,7 7.175.363 18,1 2.051.831 32,6
2005 17.055.259 19,5 5.994.324 18,7 8.606.054 19,9 2.454.881 19,6
2006* 11.040.252 - 4.095.994 - 5.337.089 - 1.607.169 -
Kaynak: TKB * 2006 Ocak-Temmuz
13
Makine ve Metal Eşya Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, T.C. Devlet Planlama Teşkilatı - 9. Kalkınma Planı 2007–2013, Syf:35, http://ekutup.dpt.gov.tr/imalatsa/makina/oik700.pdf (Erişim Tarihi: 25.09.2008)
30
2005 yılı itibariyle 17,1 milyar USD olan dıĢ ticaret hacminin yarısını (%50) tarım ve
orman makineleri oluĢtururken, % 35‘ini genel amaçlı makine ve % 15‘ini de baĢka yerde
sınıflandırılmamıĢ ev aletleri alt sektörü oluĢturmaktadır.14
Tablo 2.8. Makine Ġmalat Sanayi Ġhracatı (000 $)
YILLAR Ġmalat Sanayi BYS Mak. & Teçhizat
2000 25 517 540 1 375 956
2001 28 826 014 1 564 386
2002 33 701 646 2 077 511
2003 44 378 429 3 118 511
2004 59 579 116 3 913 354
2005 68 813 408 4 865 027
2006 80 246 109 6 005 610
2007 101 081 800 8 032 297
2008* 100 429 708 7 699 695
Kaynak: TÜİK * Ocak - Eylül Ayı
Makine ve Teçhizat Sektörü, hem toplam ihracatımız hem de imalat sanayi ihracatı
içerisindeki payını sürekli artırmaktadır. 2000 yılı itibariyle 1 milyar 375 milyon $ olan ihracat
2004 yılında 3 milyar 913 milyon $‘a 2008‘de ise 7 milyar 699 milyon $‘a yükselmiĢtir. 1995
yılı verilerine göre sektörün toplam ihracat içerisindeki payı % 3,13 iken 2005‘te %6,61‘e
imalat sanayi içinde %3,52‘den % 7,1 düzeyine yükselmiĢtir.
Ġmalat sanayi 2000 – 2007 yılları arasında 25,5 milyar $‘dan 101 milyar $‘a yükselerek
yaklaĢık %295 oranında artıĢ göstermiĢtir. Aynı bazda ele alındığında makine ve teçhizat
sektörü 2000 yılında 1,3 milyar $ iken 8 milyar $‘a yükselmiĢ ve %484‘lük büyüme
gerçekleĢtirmiĢtir.
ġekil 2.4. Makine Ġmalat Sanayi Ġhracatı (Yıllar itibariyle - $ Bazlı)
0
20 000 000
40 000 000
60 000 000
80 000 000
100 000 000
120 000 000
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008*
Ġmalat Sanayi BYS. Mak. & Teçhizat
14
Türkiye Ġmalat Sanayinin Yapısal Analizi ve Sektörel Performans Değerlendirmesi, Türkiye Kalkınma
Bankası A.ġ., s:496, Ankara, 2007
31
Tablo 2.9. Makine Ġmalat Sanayi Ġhracatı (Aylar Ġtibariyle – 000 $) (ISIC Rev 3)
Kaynak: TUIK
Makine imalat sanayi‘de gerçekleĢen ihracat rakamları aylar itibariyle yukarıda yer
almaktadır. Yıllar itibariyle genellikle son çeyrekte meydana gelen artıĢ ile 2008 yılı
ortalarındaki makine imalat sanayi ihracat rakamları dikkat çekicidir.
Tablo 2.10. Makine Ġmalat Sanayi(MĠS) Ġhracatı, Ġmalat Sanayi ve Toplam Ġhracat ile Kıyaslaması
YIL
LA
R
MĠS Ġhracatı
(1000 ABD $)
Ġmalat Sanayi
Ġhracatı
(1000 ABD $)
Türkiye
Toplam
Ġhracatı
(1000 ABD $)
MĠS'de
Ġhracatın
Yıllık
ArtıĢ
Oranı (%)
Ġmalat
Sanayi
Ġhracatı
Yıllık ArtıĢ
Oranı (%)
Toplam
Ġhracatı
Yıllık ArtıĢ
Oranı (%)
MĠS Ġhracatının
Ġmalat Sanayi
Ġhracatındaki
Payı(%)
MĠS
Ġhracatının
Türkiye
Toplam
Ġhracatındaki
Payı (%)
1996 801.907 20.358.170 23.224.464 19,3 6,6 7,3 3,9 3,4
1997 981.347 23.132.180 26.261.071 22,3 13,6 13,1 4,2 3,7
1998 1.164.907 23.873.491 26.973.952 18,6 3,2 2,7 4,9 4,4
1999 1.190.751 23.754.753 26.587.225 2,2 -0,5 -1,5 5,0 4,5
2000 1.295.243 25.338.645 27.774.906 10,8 6,6, 4,4 5,1 4,7
2001 1.583.328 28.677.824 31.334.216 22,2 13,2 14,5 5,5 5,0
2002 2.067.212 34.016.718 38.116.320 13,0 18,6 21,6 6,0 5,4
2003 3.118.346 47.983.301 51.206.491 50,8 41,1 34,3 6,5 6,0
2004 3.913.217 63.082.126 66.896.124 25,5 31,5 30,6 6,2 5,8
2005 4.853.125 68.841.422 73.476.213 24,0 9,1 9,8 7,0 6,6
2006 5.710.028 79.974.540 85.168.326 17,7 16,2 15,9 7,1 6,7
1990 - 2006 Yıllık Ortalama ArtıĢ 22,4 12,9 12,2 - -
Kaynak: TMMOB Makine İmalat Sanayi Sektör Araştırması
Aylık 2006 2007 2008
İmalat San. B.Y.S.Makine ve
Teçhizat İmalat San. B.Y.S.Makine ve
Teçhizat İmalat San. B.Y.S.Makine ve
Teçhizat
Ocak 4 810 917 286 254 6 065 335 454 980 10 006 585 666 351
ġubat 5 670 167 412 285 7 216 024 565 917 10 593 350 787 807
Mart 6 956 022 502 114 8 476 969 693 227 10 987 883 877 818
Nisan 6 059 064 453 386 7 888 967 647 470 10 854 840 913 119
Mayıs 6 636 382 510 586 8 733 402 708 416 11 941 774 927 727
Haziran 7 325 189 533 749 8 502 381 697 451 11 238 496 908 807
Temmuz 6 707 440 494 632 8 542 646 683 309 12 133 036 888 026
Ağustos 6 484 922 510 903 8 279 045 644 941 10 542 605 845 368
Eylül 7 137 834 539 073 8 492 882 684 571 12 131 140 884 672
Ekim 6 369 227 510 454 9 165 560 716 870 - -
Kasım 8 032 901 611 968 10 580 134 837 179 - -
Aralık 8 056 043 640 206 9 138 454 697 965 - -
Toplam 80 246 109 6 005 610 101 081 800 8 032 297 100 429 708 7 699 695
32
ġekil 2.5. Makine Ġmalat Sanayi(MĠS) Ġhracatı, Ġmalat Sanayi ve Toplam Ġhracat ile Kıyaslaması
-
10.
000.0
00
20.
000.0
00
30.
000.0
00
40.
000.0
00
50.
000.0
00
60.
000.0
00
70.
000.0
00
80.
000.0
00
90.
000.0
00
1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006
MĠS Ġhracatı (1000 ABD $) Ġmalat Sanayi Ġhracatı
(1000 ABD $)
Türkiye Toplam Ġhracatı
(1000 ABD $)
Tablo 2.11. BYS Makine ve Teçhizat Sektörü Ġhracatının Toplam Ġhracat ve Ġmalat Sanayi Ġhracatı
Ġçindeki Payı (%)
Yıl
lar 29
Mak. Ġml.
291
Gnl. Amaçlı Mak. Ġml.
292
Tarım & Orman Mak.
Ġml.
293
BYS Ev Aletleri Ġml.
1 2 1 2 1 2 1 2
1995 3,13 3,52 0,83 0,93 0,96 1,08 1,33 1,50
1996 3,57 4,04 0,99 1,12 1,23 1,39 1,35 1,52
1997 3,81 4,29 0,95 1,07 1,41 1,58 1,45 1,63
1998 4,11 4,60 1,10 1,24 1,49 1,67 1,51 1,69
1999 4,56 5,06 1,17 1,30 1,65 1,83 1,73 1,92
2000 4,95 5,39 1,38 1,50 1,82 1,98 1,75 1,90
2001 4,99 5,43 1,43 1,56 1,71 1,86 1,85 2,01
2002 5,76 6,16 1,52 1,62 1,90 2,03 2,35 2,51
2003 6,60 7,03 1,66 1,76 2,28 2,43 2,66 2,84
2004 6,20 6,57 1,74 1,84 1,91 2,03 2,54 2,70
2005 6,61 7,06 1,87 1,99 2,17 2,32 2,57 2,75
2006* 6,68 7,10 1,92 2,04 2,24 2,38 2,52 2,68
Kaynak: TKB * 2006 Ocak – Temmuz (1) Toplam İhracat İçindeki Pay (2) İmalat Sanayi İçindeki Pay
1995 ve 2005 yılları arasında da sektör ve alt sektörler ihracat paylarında göreli bir artıĢ
yaĢanmıĢtır. Bu artıĢ oranının yaklaĢık 2 – 2,5 kat artıĢ kaydettiği tespit edilmiĢtir.
Makine sanayi ihracatında en önemli kalemleri; inĢaat ve madencilikte kullanılan
makineler, endüstriyel klimalar ve soğutma makineleri, takım tezgâhları, pompalar ve
kompresörler, vanalar, reaktörler ve kazanlar, gıda sanayi makineleri ile türbinler ve turbojetler
oluĢturmaktadır15
Makine imalat sanayi sektör ihracatı ağırlıklı olarak Almanya, Ġngiltere, Ġtalya, Fransa,
ABD, Rusya, Ġspanya, Romanya ve Irak‘a yapılmaktadır. Sektör ihracatının büyük bölümü AB
ülkelerine yönelik olarak yapılmaktadır.
15
Makine Sektör Raporu 2007,Dış Ticaret Müsteşarlığı Syf:4 http://www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/IHR/OtomotivElektrikDb/makine_sektoru.doc (Erişim Tarihi: 27.09.2008)
33
Tablo 2.12. Makine Ġmalat Sanayi Ülkeler Bazlı Ġhracat ( $)
Kaynak: DTM; İGEME
Tablo 2.13. Makine Ġmalat Sanayi Sektör Ġhracatı Ürün Grupları Ġçinde Dağılımı(Milyon $)
Kaynak: DTM; İGEME
Ülkeler 2003 2004 2005 2006
ALMANYA 611.702.925 769.471.227 878.285.751 1.059.318.118
ĠNGĠLTERE 212.961.505 274.966.942 417.648.930 498.722.571
ĠTALYA 206.526.465 279.345.942 337.254.035 381.464.078
FRANSA 170.169.875 237.558.865 288.019.326 372.225.508
A.B.D. 143.952.931 178.571.463 220.648.083 298.510.566
RUSYA FED. 75.922.998 114.943.700 163.070.124 249.070.347
ĠSPANYA 116.381.009 176.867.743 181.754.348 239.306.855
ĠST.DERĠ SER. BÖLG 97.558.403 145.583.429 183.866.352 177.819.292
ROMANYA 90.756.232 109.006.174 146.388.437 175.033.963
IRAK 49.163.233 136.323.237 163.671.361 173.715.164
POLONYA 46.983.892 89.046.848 112.533.137 148.839.143
ĠRAN 62.337.975 85.000.619 103.251.105 128.874.618
BULGARĠSTAN 43.555.195 61.279.501 110.960.295 121.738.445
HOLLANDA 35.992.919 55.594.705 63.896.447 114.527.697
UKRAYNA 36.291.702 52.391.930 72.108.139 105.104.766
KAZAKĠSTAN 42.806.962 54.391.354 66.357.842 104.913.150
AZERBAYCANNAHÇ. 34.580.677 44.181.798 68.652.475 96.332.594
BELÇĠKA 49.568.170 63.378.897 78.913.464 95.255.850
YUNANĠSTAN 55.123.310 73.734.357 79.868.027 95.015.720
Diğerleri 810.646.360 1.124.295.493 1.509.271.578 1.866.551.288
TOPLAM 2.992.982.738 4.125.934.224 5.246.419.256 6.502.339.733
Ürünler 2003 2004 2005 2006
Buzdolapları Dondurucu 589,3 730,3 916,4 1156,6
Motorlar ve Aks. Parçaları 548,7 734,8 875,5 1026,9
ÇamaĢır Makineleri 262,2 404,1 491,8 609,6
ĠnĢaat ve Maden Makineleri 219,6 310,1 434,6 530,0
Metal ve Ağaç ĠĢleme Makineleri 140,0 201,3 282,3 365,0
Hava, Vakum, Sıvı Pompa ve Kompresörler 137,9 203,6 257,3 340,0
Makine Elemanları 109,2 161,1 195,1 220,1
Gıda ĠĢleme ve Paketleme Makineleri 93,7 124,6 181,2 196,4
Tekstil Makineleri 72,6 113,3 162,8 224,6
Buhar Kazanları 100,6 125,2 152,7 165,0
Muslukçu Borucu EĢyası 94,8 125,2 148,0 184,9
Klima Cihazları 75,9 98,8 110,3 132,6
Filtre Arıtma Cihazları 50,9 86,1 96,3 122,2
Kauçuk Plastik ĠĢleme Makineleri 38,7 58,1 90,7 119,5
Tarım Alet ve Makineleri (traktör hariç) 37,4 60,5 81,1 113,5
Büro Makineleri 29,4 35,8 47,5 60,8
Sanayi Tipi Fırınlar 9,7 17,3 23,4 34,7
Matbaa Makineleri 8,8 10,9 19,9 21,1
Deri ĠĢleme Makineleri 5,7 5,5 5,2 8,3
Diğerleri 367,9 519,4 673,9 870,2
TOPLAM 2,993 4,126 5,246 6,502
34
DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı Ġhracatı GeliĢtirme Etüd Merkezi Makine Ġmalat Sanayi
Raporuna göre, makine sektörü ihracatında önemli kalemler buzdolapları, dondurucular,
motorlar ve aksamları, çamaĢır, inĢaat ve maden makineleri ile metal ve ağaç iĢleme, hava,
vakum, sıvı pompa ve kompresörleri makineleridir.16
Son birkaç yılda inĢaat makineleri ihracatı toplam makine imalatı içerisinde %9,7‘lik
bir paya sahip olmuĢtur. Bu alt sektörde 2005 yılı verilerine göre 395.494.680 $‘lık ihracat
gerçekleĢmiĢtir.
Tekstil makineleri alt sektöründe de ihracat artıĢı göze çarpmaktadır. Toplam makine
ihracatında %2,7 paya sahip olan sektörün 2005 yılındaki artıĢ oranı %35,8‘dir. BaĢlıca
ihracat yapılan üç ülke; Ġran, Hindistan ve Suriye‘dir.
Gıda iĢleme makinelerinde 2005 yılında %27,8 artıĢ gerçekleĢmiĢ ve 162 milyon $‘lık
ihracat yapılmıĢtır. Ġhraç yapılan ilk üç ülke; Ġran, Irak ve Suriye‘dir.
Ülkemizde makine sektörü ihracatı genellikle Marmara, Ġç Anadolu ve Ege
bölgelerinden yapılmakta, son yıllarda ise Güneydoğu Anadolu bölgesinde sektöre yönelik
yeni yatırımlar yapılmaya baĢlanmıĢtır. Makine sektöründeki en büyük paya sahip ilk üç
ilimiz, %45‘le Ġstanbul, %14‘le Bursa ve %8‘le Ankara‘dır. AB‘nin toplam ihracatımız
içerisindeki payı yaklaĢık % 54 civarındadır.
Tablo 2.14. Makine Ġmalat Sanayi Ġthalatı (000 $)
YILLAR Ġmalat Sanayi BYS. Mak. &
Teçhizat
2000 44 200 242 5 837 874
2001 32 686 102 4 936 880
2002 41 383 030 6 474 241
2003 55 689 766 8 141 311
2004 80 447 302 10 362 811
2005 94 208 255 12 209 659
2006 110 378 826 14 315 248
2007 133 938 136 17 094 630
2008* 121 556 477 13 491 476
Kaynak: TUIK - *Ocak - Eylül
BaĢka yerde sınıflandırılmamıĢ makine imalat sektöründeki ithalat, ihracat oranından
daha yüksek bir seviyeye sahiptir. TÜĠK verilerine göre 2007 yılında 17 milyar $, 2008 yılının
ilk 9 ayında ise 13,4 milyar $‘lık ithalat gerçekleĢmiĢtir. 2000–2007 yılları arasında 44,2
milyar $‘dan 133,9 milyar $‘a çıkan imalat sanayi ithalatı yaklaĢık %200, makine ve teçhizat
sektörü ise yaklaĢık %192 oranında artıĢ göstermiĢtir.
16
Makine Ġmalat Sanayi 2007, s:4, T.C. DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı Ġhracatı GeliĢtirme Etüd Merkezi
35
ġekil 2.6. Makine Ġmalat Sanayi Ġthalatı (Yıllar itibariyle - $ Bazlı)
$0
$20.000.000
$40.000.000
$60.000.000
$80.000.000
$100.000.000
$120.000.000
$140.000.000
$160.000.000
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
*
Ġmalat Sanayi BYS. Mak. & Teçhizat
Tablo 2.15. Makine Ġmalat Sanayi(MIS) Ġthalatı, Ġmalat Sanayi ve Toplam Ġthalat ile Kıyaslaması
Kaynak: TMMOB Makine İmalat Sanayi Sektör Araştırması
Tablo 13 incelendiğinde 2002-2006 yılları arasında makine imalat sanayide ithalat artıĢ oranı
ortalama % 20 seviyesinde gerçekleĢmiĢ, 2002‘de 6,7 milyar $ olan ithalat 2006 yılında 13,9 milyar
$‘a yükselmiĢtir. MĠS‘de ithalatın 1990-2006 yılları arasında ortalama %11,5, Ġmalat sanayi imalatı
%12,9 ve Toplam ithalat %13,4 ortalama artıĢ göstermiĢtir.
YIL
LA
R
MĠS Ġthalatı
(1000 ABD
$)
Ġmalat
Sanayi
Ġthalatı
(1000 ABD
$)
Türkiye
Toplam
Ġthalatı
(1000 ABD
$)
MĠS'de
Ġthalatın
Yıllık
ArtıĢ
Oranı
(%)
Ġmalat
Sanayi
Ġthalatı
Yıllık
ArtıĢ
Oranı (%)
Toplam
Ġthalat
Yıllık
ArtıĢ
Oranı (%)
MĠS
Ġthalatının
Ġmalat
Sanayi
Ġthalatındaki
Payı(%)
MĠS
Ġthalatının
Türkiye
Toplam
Ġthalatındaki
Payı (%)
1996 7.494.150 36.338.585 43.626.642 50,4 22,3 22,2 20,6 17,2
1997 8.205.104 40.907.786 48.558.720 9,5 12,6 11,3 20 16,9
1998 7.786.389 39.913.609 45.921.392 -5,1 -2,4 -5,4 19,5 17
1999 5.224.382 34.672.329 40.671.272 -32,9 -13,1 -11,4 15 12,8
2000 5.959.589 44.973.096 54.502.821 14,1 29,7 -4,0 13,2 10,9
2001 5.483.042 33.061.489 41.399.083 -8,0 -26,5 -27,0 16,6 13,2
2002 6.746.390 37.243.010 44.785.126 23,0 12,6 8,2 18,1 15
2003 8.141.370 54.601.240 65.216.370 20,6 31,8 45,6 14,9 12,4
2004 10.363.272 73.010.406 90.726.248 27,3 33,7 39,1 14,2 12,4
2005 12.173.406 94.160.202 116.774.047 17,5 28,9 28,7 12,9 11,4
2006 13.920.741 110.052.647 139.480.126 14,3 16,9 19,4 12,6 10
1990 - 2006 Yıllık Ortalama ArtıĢ 11,5 12,9 13,4 - -
36
ġekil 2.7. Makine Ġmalat Sanayi(MĠS) Ġthalatı, Ġmalat Sanayi ve Toplam Ġthalat ile Kıyaslaması
-
20.
000.
000
40.
000.
000
60.
000.
000
80.
000.
000
100
.000
.000
120
.000
.000
140
.000
.000
160
.000
.000
1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006
MĠS Ġthalatı (1000 ABD $) Ġmalat Sanayi Ġthalatı
(1000 ABD $)
Türkiye Toplam Ġthalatı
(1000 ABD $)
Tablo 2.16. BYS Makine ve Teçhizat Sektörü Ġthalatının Toplam Ġthalat ve Ġmalat Sanayi Ġthalatı
Ġçindeki Payı (%)
Kaynak: TKB * 2006 Ocak – Temmuz (1) Toplam İthalat İçindeki Pay (2) İmalat Sanayi İçindeki Pay
1996–2005 döneminde alt sektörler itibariyle incelendiğinde de, aynı Ģekilde toplam
ithalat içinde alt sektör paylarının azaldığını buna karĢılık imalat sanayi içindeki paylarının
arttığı görülmektedir. Nitekim 1996'da bys ev aletleri %0,74, tarım ve orman makineleri
%11,38, genel amaçlı makineler ise %5,01 paylara sahipken, 2005'de üç alt sektörde de azalıĢ
göstererek sırasıyla %0,48, %6 ve %3,96 seviyelerine gerilemiĢtir. Buna karĢılık alt sektörlerin
imalat sanayi içindeki payları ise 1996‘da yine sırasıyla %1,52, %1,39 ve %1,12'den 2005'de
%2,75, %2,32 ve %1,99'a yükseldiği görülmektedir17
.
17
Türkiye Ġmalat Sanayinin Yapısal Analizi ve Sektörel Performans Değerlendirmesi, Türkiye Kalkınma
Bankası A.ġ., s:500, Ankara, 2007
Yıl
lar
29
Mak. Ġml.
291
Gnl. Amaçlı Mak.
Ġml.
292
Tarım & Orman
Mak. Ġml.
293
BYS Ev Aletleri
Ġml.
Bin $
DeğiĢim
% Bin $
DeğiĢim
% Bin $
DeğiĢim
% Bin $
DeğiĢim
%
1995 4.945.078 - 1.574.744 - 3.218.425 - 151,908 -
1996 7.468.793 51,0 2.184.415 38,7 4.963.412 54,2 320,965 111,3
1997 7.992.315 7,0 2.666.802 22,1 4.891.424 -1,5 434,089 35,2
1998 7.678.273 -3,9 2.879.521 8,0 4.339.421 -11,3 459,331 5,8
1999 5.065.188 -34,0 2.073.002 -28,0 2.613.151 -39,8 379,035 -17,5
2000 5.837.874 15,3 2.262.212 9,1 3.140.624 20,2 435,038 14,8
2001 4.936.880 -15,4 2.412.924 6,7 2.314.648 -26,3 209,308 -51,9
2002 6.474.241 31,1 2.484.830 3,0 3.792.866 63,9 196,544 -6,1
2003 8.141.311 25,7 2.856.562 15,0 4.995.452 31,7 289,297 47,2
2004 10.362.811 27,3 3.949.929 38,3 5.968.594 19,5 444,289 53,6
2005 12.196.366 17,7 4.622.854 17,0 7.009.782 17,4 0.564 26,9
2006* 7.910.285 - 3.195.916 - 4.289.419 - 424,951 -
37
Tablo 2.17. Makine Ġmalat Sanayi Sektör Ġthalatı Ürün Grupları Ġçinde Dağılımı (Milyon $)
ÜRÜN 2003 2004 2005 2006
Motorlar ve Aks. Parç. 1273,3 2070,4 2564,4 2096,3
Büro Makineleri 947,6 1375,1 1.930,4 2159,8
Tekstil Makineleri 2317,0 1882 1658,9 1313,1
ĠnĢaat ve Maden Mak. 554,5 1013,1 1620,4 2195,9
Metal ve Ağaç ĠĢleme Makineleri 537,7 877,4 1049,9 1198,3
Hava, Vakum ve Sıvı Pompaları 575,6 876,2 960,7 1160,3
Makine Elemanları 355,7 487,1 573,1 663,5
Kauçuk ve Plastik ĠĢleme Makineleri 328,8 509,1 523,6 604,4
Gıda ĠĢleme ve Paketleme Makineleri 310,9 422,1 492,8 741,1
Muslukçu ve Borucu EĢyası 275,6 388,5 420,2 555,1
Filtre Arıtma Cihazları 266,3 339,9 382,3 527,4
Matbaa Makineleri 208,6 303,9 358,2 397,2
Klima Cihazları 181,4 247,9 317,4 373,7
Buhar Kazanları, Kızgın Su Kazanları 219,8 215,9 275,5 370,8
Buzdolapları Dondurucular 106,5 151,7 173,0 255,3
Tarım Alet ve Makineleri 61,6 145,6 252,7 307,8
Diğerleri 1773,1 2151,1 2846,5 3791,0
TOPLAM 10,294 13,457 0.016 18,711
Kaynak: DTM; İGEME
Sektör içerisinde en fazla ithal edilen ürünler sıralamasında ilk 5‘te, Motorlar ve
Aksam Parçaları, Büro Makineleri, Tekstil Makineleri ĠnĢaat ve Maden Makineleri ile Metal e
Ağaç ĠĢleme Makineleri bulunmaktadır.
Tablo 2.18. Ülkelere göre Makine Ġmalat Sanayi Sektör Ġthalatı
ÜLKE 2003 2004 2005 2006
ALMANYA 2.449.950.090 2.848.722.701 3.462.365.121 3.606.566.716
ĠTALYA 1.774.132.769 2.106.579.037 2.315.320.039 2.619.736.233
ÇĠN HALK CUM. 577.549.274 994.054.920 1.590.086.185 2.187.061.954
ĠNGĠLTERE 690.199.961 1.007.165.218 1.241.445.158 1.268.020.184
JAPONYA 783.462.596 931.809.014 1.060.403.507 1.159.704.502
FRANSA 660.574.117 837.223.361 830.963.885 928.551.645
GÜNEY KORE 270.899.122 505.853.217 716.994.193 792.449.521
A.B.D. 475.624.832 595.087.874 768.637.507 759.286.182
ĠSPANYA 157.050.623 340.373.174 467.801.674 591.853.289
TAYVAN 287.476.209 405.401.564 472.713.255 434.238.527
ĠSVĠÇRE 440.866.734 428.840.347 374.519.415 418.026.330
BELÇĠKA 278.389.086 309.291.118 345.385.574 400.093.342
POLONYA 26.331.952 127.269.717 246.965.381 320.710.558
MACARĠSTAN 46.375.532 70.011.636 177.045.044 287.986.366
ĠSVEÇ 122.759.174 177.053.276 219.982.264 254.481.980
HOLLANDA 136.564.923 185.059.453 214.550.011 247.122.695
AVUSTURYA 170.525.541 263.201.553 196.368.759 213.755.945
ÇEK CUM. 106.821.253 123.995.204 155.622.873 197.786.401
BREZĠLYA 52.296.435 92.927.590 134.200.571 187.342.226
Diğerleri 786.073.075 1.107.041.989 1.408.944.177 1.836.571.362
TOPLAM 10.293.923.298 13.456.961.963 16.400.314.593 18.711.345.958
Kaynak: DTM; İGEME
38
Makine Ġmalat Sektöründe en fazla ithalat yapılan ülke, Türkiye için hem ihracat hem
de ithalat kaleminde önemli olan Almanya‘dır. Diğer baĢlıca ülkeler ise, Ġtalya, Çin, Ġngiltere
ve Japonya‘dır.
Makine ve teçhizat sektörü dıĢ ticaret dengesinde Türkiye‘nin aleyhine bir durum söz
konusudur. DıĢ ticaret açığı bakımından 1995‘te 4,3 milyar $, 1997‘de 7 milyar $ ve 2005‘te
7,3 milyar $‘lık açık tespit edilmiĢtir. Ġhracatın ithalatı karĢılama oranı 2000 yılında %24 iken
2005‘te %40‘a yükselmiĢtir.
1996-2005 döneminde imalat sanayi genelinde ihracatın ithalatı karĢılama oranı
yükseliĢ kaydetmiĢ aynı Ģekilde Türkiye geneli ihracat/ithalat oranı da yükselmiĢtir. 1996‘da
%58,3 olan imalat sanayi ihracat/ithalat oranı 2005‘te %73 olmuĢ, Türkiye geneli ise
%53,2‘den %62,9‘a yükselmiĢtir.
2.1.4. Yurt Ġçi Tüketim
Makine sektöründe imalat bilgileri ve satıĢ rakamları tek bir kaynaktan elde
edilememektedir. Makine ihracatçıları birliği verilerine göre Türkiye‘de 2003 yılında 20,9,
2004 yılında 24,1 ve 2005 yılında 25,4 milyar $‘lık makine satıĢı olduğu belirtilmiĢtir. Bu
rakamlardan hareketle makine imalat sanayi bağlamında ülkemizin AB ülkeleri arasında 7.
sırada yer aldığı tahmin edilmektedir.
Son yıllarda ihracatımızın, iç pazar satıĢlarından çok daha hızlı arttığı dikkate
alındığında, ülkemizde ihracatın imalat içindeki payının % 22,3 olmasının hatalı bir yorum
olmadığı düĢünülmektedir. Bir an için bu oranın daha küçük değerde olduğu kabul edilirse, bu
defa da yerli imalatın 17,7 milyar dolardan daha fazla olması gerekmektedir ki, bu yaklaĢım
pek de gerçekçi olmayabilecektir.
TARMAKBĠR, tarım makineleri 2005 yılı tahmini cirosu hakkında Ģu bilgileri
vermektedir: Biçer-döverde 100 milyon $, tarım makinelerinde 1 milyar $, ve traktörde 750
milyon $.18
2.1.5. Fiyatlar
Türkiye‘de önemli ihracat kalemlerinden biri ve ihracat içerisinde payı yüksek olan
takım tezgahı gibi teknolojik geliĢmiĢliği de içerisinde barındıran makine sektöründe; ülkemiz
imalatçıları dıĢ rekabetin etkisiyle geliĢmiĢ ülkelerin imalatçılarından farklı olarak %10 – 15
kadar düĢük seviyede satıĢ fiyatı belirlemektedirler. Bunun sebebi, geliĢmiĢ ülkelerdeki
firmaların marka imajı oluĢturması ve ülkemizin ve sanayicimizin bu konuda gerekli adımları
zamanında atmamalarıdır. Yine de bazı firmalarımız CE iĢareti kullanımı ve AB mevzuatını
uygun makine imalatı yaparak satmakta, sonuçta bu durum rekabeti zorlayan bir maliyet
artıĢına neden olmaktadır. Ġthal edilen ve gerekli kurallara uyum sağlayamayan ancak CE
iĢareti konularak bazı ülkelerden ithal edilen makinelerin fiyatları iç pazarda önemli bir sorun
olan haksız rekabeti oluĢturmaktadır. Bu makinelerin satıĢının, AB ülkeleri de dâhil olmak
üzere ülkelerde bu Ģekilde satıĢa sunulmasının engellenmesi kolay olmamakla birlikte, AB ve
geliĢmiĢ ülke imalatçıları bu tarz makineleri incelemekte ve teknik düzenlemelere aykırı
olanları ilgili kuruluĢlara bildirmektedirler. Ancak ülkemiz imalatçıları bu konuda hem
inceleme yapmak hem de ihbarda bulunmaktan kaçınmaktadırlar.
Türkiye‘de müĢteri odaklı çalıĢma prensibi ile hareket eden firmalarımız bulunmakta,
bu firmalarımızın mamulleri, tasarımları ve teknik özellikleri yanında ucuz maliyetli olması
18
Makine ve Metal Eşya Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, T.C. Devlet Planlama Teşkilatı - 9. Kalkınma Planı 2007–2013, Syf:18, http://ekutup.dpt.gov.tr/imalatsa/makina/oik700.pdf (Erişim Tarihi: 11.10.2008)
39
tercih sebebi olmaktadır. Ülkemizde mühendislik hizmetleri, iĢçilik maliyetleri ve diğer girdi
maliyetleri diğer ülkelerle karĢılaĢtırılınca düĢük düzeyde bulunmaktadır. Bu avantajlarla
ülkemiz imalatçıları dıĢ pazarlarda rekabet gücünü artırıcı bir konuma sahiptirler.
Diğer ülke imalatçıları baĢka yollarla rekabet edebilme güçlerini artırıcı çalıĢmalar
yapmaktadırlar. Bir çok imalatçı 1-2 yıl ödemesiz, 7 yıla kadar vadeli satıĢlar yapmakta, bu
gibi durumlarda fiyat avantajı ikinci planda kalabilmektedir. Alıcı makine ve tesisi çalıĢtırıp
kazandığı ile bedelini ödeyebilmekte, bundan dolayı zaman zaman ülkemiz imalatçıları iç ve
dıĢ pazarlarını yitirmektedirler.
Tüm bunları göz önüne aldığımızda, fiyat avantajları olsa da ülkemiz imalatçılarının
önemli bir rekabet avantajına sahip olduğu ancak kredi mekanizması devreye girince rekabet
Ģanslarının azaldığını söyleyebiliriz.
Ancak makine imalatçılarının rekabetçi fiyat düzeyinde kalabilmek için verimliliği
artırma yanında karlarından da fedakârlık ettikleri gözlenmektedir. TÜĠK verilerine göre 2005
yılında ortalama fiyat artıĢı %3,16 olmuĢtur. Enflasyon oranlarına bakıldığında Üfe‘de %5,9 ve
Tüfe‘de %8,18 değerlerinin olduğu dönemde firmalarımızın %3,16 seviyelerinde fiyat artıĢı
yapmaları karlarından fedakârlık ettiklerinin göstergesi konumundadır. Ancak bu fedakârlık,
gelecekteki yatırım kararlarında etkili olabileceği gibi iĢsizlik artıĢı gibi diğer birçok sorununda
artmasını sağlayabilir.
2.1.6 Ġstihdam
Eğitim durumuna göre istihdam oranları değerlendirildiğinde ülkemiz eğitim düzeyinin
düĢük olduğu söylenebilir. TUĠK 2006 Hane halkı iĢ gücü verilerine göre istihdamın %66,6‘sı
ilkokul ya da onun altında eğitim görmüĢ kiĢilerden oluĢmaktadır. Lise dengi meslek lisesi
mezunları ise % 20,8 oranındadır. Aynı verilere göre yükseköğretim mezunu istihdam oranı
%12,4 olarak gerçekleĢmiĢtir.
Ülkemizde yaĢanan diğer bir önemli sorun da iĢletmelerimizin nitelikli iĢgücü
bulamamalarıdır. ĠĢgücü arzı ve iĢgücü talebi arasında yaĢanan bu sorunla birlikte, bir yanda
yoğun ve yapısal iĢsizlik problemi yaĢanırken diğer yanda nitelikli iĢgücü bulunamamasından
dolayı iĢletmelerimizin büyük sıkıntılar içinde olduklarını görmekteyiz.
Ülkemiz makine imalat sanayi çalıĢanlarının ücretleri, geliĢmiĢ ülkelerde olduğu gibi
genel imalat sanayide çalıĢanların ücretlerine göre biraz daha yüksektir. GeliĢmiĢ ülkelerde
otomotiv sanayisindeki ücretler makine sanayi ücretlerine nazaran yüksektir.
Makine imalat sanayi‘de diğer önemli bir hususta yetiĢmiĢ elemana duyulan ihtiyaçtır.
Sadece iĢçi statüsünde değil, makine sanayisinde önemli yeri olan teknik elemanlarda
firmalarımızın baĢarısı için önem arz etmektedirler. Ekonomik bunalımlarda firmalar
tarafından iĢten çıkarılan tecrübeli elemanlar hem firmalar için bir kayıp hem de sektörün
geleceği için risk oluĢturmaktadır.
Nitelikli elemanların yetiĢtirilmesi öncelikle endüstri meslek liselerinde kullanılan
makinelerin yenilenmesi gerekmektedir. Bunun yanında kaliteli bir eğitim altyapısı
oluĢturulmalı ve sanayi kuruluĢlarının beklentilerine uygun elemanlar yetiĢtirilmelidir. Milli
Eğitim Bakanlığının bu konuda ödenek ayırması ve bazı düzenlemeler yapması öğrencileri
öğrenmeye teĢvik edici olacak ayrıca sanayi kuruluĢlarının beklentilerini karĢılayacaktır.
Sanayi kuruluĢlarına staj amaçlı gelen öğrencilerin külfet olarak görülmemesi gerektiği
bir gerçektir. Profesyonel olarak çalıĢan firmalarımız, gelen öğrencileri değerlendirmeye
almakta, yeterli performansı göstermeleri halinde mezuniyetlerinden sonra iĢ imkânları
verebilmektedirler.
Türkiye iĢ kurumu verilerine göre Türkiye‘de en çok CNC tezgah operatörü ve makine
montajcısı gibi mesleklere ihtiyaç duyulmaktadır. Dolayısıyla, eğitim müfredatı hazırlanırken
ve uygulanırken bu tarz verilerden hareket etmek yerinde ve doğru olacaktır.
40
2.1.7. Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ĠliĢkileri
Cumhuriyetin ilk yılarında sanayi kuruluĢlarımız hammadde dıĢında yer alan ihtiyaç
duydukları yarı mamulleri temin edebileceği kuruluĢların olmaması nedeniyle bu ürünleri
yurtdıĢından ithal etmiĢlerdir. Kimi firmalar ise bu ürünlerin kendi bünyelerinde üretimlerini
sağlama yoluna gitmiĢlerdir. Bu ihtiyaçları göz önüne alan tedarikçi firmalar yakın geçmiĢte
kaliteli ürünler üretmeye baĢlamıĢlardır.
Makine sektöründe yer alan KOBĠ niteliğindeki firmalar, aynı zamanda, gene KOBĠ
niteliğindeki yan sanayi kuruluĢlarının müĢterisi konumunda yer almaktadır. Artık kendi
içerisinde tüm mamulleri imal eden firmalar artık yan sanayi ürünlerinden faydalanma yoluna
giderek maliyetlerde önemli düĢüĢler sağlamakla birlikte, daha kaliteli komponent temini
sağlamaktadır. Ülkemizde makine yan sanayi yakın geçmiĢte oluĢmuĢtur. Rekabet ve kaliteli
ürün özellikleri, yan sanayi ürünlerinin de kaliteli olmasını ve KOBĠ‘lerin kendilerini sürekli
geliĢtirmeye çalıĢmalarını gerektirmektedir.
Son birkaç yıllık dönemde döviz kurlarının düĢük değerli olması hem firmalarımız
açısından hem de ihracatımız açısından sıkıntılar doğurmuĢtur. Bu sıkıntılar KOBĠ‘lerimizin
iç ve dıĢ pazar paylarının azalmasına neden olmuĢtur. Ayrıca yapılan değerlendirmeler
gösteriyor ki, makine imalatçısı firmalarımız son dönemde maliyet ve diğer faktörleri göz
önüne alarak yan sanayi ürünlerini dıĢ kaynaklardan edinmeyi yeğlemiĢ, bu hem sektörel hem
de firma bazlı çalıĢan yan sanayi tedarikçilerini de etkiler konuma gelmiĢtir. Hatta bu konuda
araĢtırmalar yapan sektörel birliklerin raporlarında, bu yüzden kapanma noktasına gelen yan
sanayi kuruluĢlarının da varlığına dikkat çekilmiĢtir.
2.2. Sektörün Sorunları
Firmalarımız sektörle ilgili bilgi birikimleri ile yüksek teknolojili ve kaliteli
makineler üretebilmektedir. Ancak sektörde KOBĠ‘ler yoğunlukta bulunduğu
için Türk sanayicisi ithal makineleri tercih etmekte böylece, sektörün önemli bir
sorunu olarak kabul edilen ithalat artmaktadır. Genellikle küçük firmalardan
makine alımı tercih edilmemektedir.
DüĢük Kur - Değerli YTL ithalat‘ı teĢvik; ihracatta da kazançların azalması ile
sektörün önemli sorunları arasında yer almaktadır. Döviz kurları nedeniyle
kazançları azalan firmalar, teknoloji ve araĢtırma-geliĢtirme yatırımları
yapamamakta, rekabet güçleri zayıflamakta ve böylece sermayeleri erimektedir.
SSK primleri konusunda son yıllarda yapılan 5 puanlık indirim olumlu
karĢılanmıĢ ancak yeterli görülmemiĢtir.
Sermaye birikimi ve risk sermayesi, baĢlangıç sermayesi gibi giriĢimcileri
destekler nitelikteki mekanizmalar yetersizdir.
Firmalar ölçek ekonomisine geçiĢ yapamadıkları için, kapasite, tedarik,
pazarlama ve üretim yönetimi açısından dünya pazarlarında dezavantajlı
konumdadır.
KDV ve ÖTV oranlarının yüksek olmasının yanında Enerji, girdi ve personel
maliyetleri oldukça yüksektir.
41
Ġç pazarda makine imalatı yapan firma sayısı oldukça fazladır ve pazar bu
firmalar tarafından paylaĢılmaktadır. Kendini çağın gereklerine uyarlayamayan,
ihracat‘a yönelmeyen ve teknolojileri ile kalite düzeylerini iyileĢtiremeyen
firmaların gelecekte yaĢama Ģansları kalmayacaktır.
TeĢviklerle sağlanan imkânlar doğrultusunda gümrüksüz makine ve teçhizat
ithalatının yol açtığı rekabet kâr marjlarının azalmasına yol açmıĢtır.
Finans imkânları sınırlı olup, firmalarımızda AraĢtırma-GeliĢtirmeye gerekli
önem verilmemektedir.
KOBĠ‘lere likidite sağlama görevinin KOSGEB, ĠGEME, DTM, TÜBĠTAK,
ĠġKUR gibi kurumlar yerine tek bir elde toplanması ve bürokratik iĢlemlerin
azaltılması gerekmektedir.
Miras hukukuna göre arazi bölünmeleri, iĢletme büyüklüğünün küçülmesi ve bu
geliĢmeler mekanizasyonu güçleĢtirme sonucu doğurmaktadır.
Çin tüm dünya için yıkıcı bir rekabetle geliĢmekte olan ülke sanayileri için
tehdit oluĢturmaktadır.
Zorunlu olmasına rağmen birçok firma halen ―CE‖ iĢareti almamıĢtır. Ayrıca
CE iĢareti kullanımında, zorunlu belgelendirme kapsamında bulunan makineler
için yerli onaylanmıĢ kuruluĢ bulunmamaktadır.
2.3. SWOT Analizi
Güçlü(Strength) Yönler
Çağın gereklerine uyum sağlayabilecek, teknoloji ve bilimsel geliĢmelere açık
genç ve dinamik bir nüfus vardır
Ucuz iĢgücü ve mühendislik hizmetleri ile diğer ülkelerle kıyaslandığında
maliyet düĢüklüğü
Tasarım yapabilecek nitelikli yetiĢmiĢ eleman mevcudiyeti
KOBĠ niteliğindeki firmaların ekonomi ve pazardaki değiĢmelere kolaylıkla
uyum sağlayabilmeleri
Üniversite-sanayi iĢbirliği çalıĢmalarının yoğunlaĢması ve çalıĢma
merkezlerinin sayısının artması
Hammaddelerin yut içi pazarlardan sağlanması
CE iĢareti kullanımının artması ve birçok firmanın CE iĢaretine uyumlu
çalıĢmaları
Son yıllarda birçok firmanın ihracata yönelmiĢ olması ile birlikte diğer firmaları
da ihracata teĢvik etmeleri
Zayıf(Weakness) Yönler
Genç nüfusun sanayi sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda mesleki eğitimlerinin
sağlanamaması
Eğitim sisteminden kaynaklanan araĢtırıcılık ve yaratıcılığın teĢvik edilememe
eksikliği
Ġleri teknoloji üretme konusunda uzmanlaĢamama
42
Ġmalatta güncel ve geliĢmiĢ teknolojilerin uygulanmasının, tasarım geliĢtirme
bilincinin yaygınlaĢmamıĢ olması
Firmaların, özellikle kalite ve tasarım geliĢtirme konusunda yetiĢmiĢ teknik
eleman istihdamına yeteri kadar önem vermemesi,
Bazı yan sanayi kuruluĢlarının kalite ve teknoloji geliĢtirmeye yeteri kadar
önem vermemesi
Firmalar arası iĢbirliğinin sağladığı yararların görmezden gelinmesi
Eski ve verimi düĢük imalat makinelerin yenilenemeyiĢi
Çok sayıda firmanın CE iĢareti kullanımı konusunun gereklerini yerine getirme
konusunda çalıĢma içinde olmamaları
Firmaların önemli kısmının AR-GE‘ye yeteri kadar önem vermemeleri
Birçok firmanın fason imalat yapmaları nedeniyle markalaĢma çalıĢmaları
yapamamaları
Fikri mülkiyet haklarının korunamaması sonucu baĢka firmalarca imal edilen
makinelerin kopyalanarak imal edilmesi
Ġhracatta AB pazarına fazla bağımlı olunması
Fırsatlar (Opportunities)
AB ülkelerinde makine imalatçılarının yüksek ve orta-yüksek teknolojili makine
imalatına öncelik vermeleri, yeni geliĢen ülkelerin ise çoğunlukla düĢük teknolojili
makine imal etmeleri, orta ve düĢük-orta teknolojili makine imal eden firmalarımız için
imkân yaratmaktadır.
Uluslararası ticaretin serbestleĢmesi, Dünya Ticaret Örgütünün halen yüksek
ithalat vergileri uygulayan ülkeleri, bu vergilerin düĢürülmesine zorlamakta oluĢu,
AB uyum sürecinde, AB‘nin serbest ticaret anlaĢması imzalamıĢ bulunduğu
ülkelerin, Türkiye ile de benzeri anlaĢmaları imzalamaları sonucu, bu ülkelerin ithalatta
uyguladıkları vergilerin düĢecek olması,
Potansiyel pazarlar; Rusya, Balkan Ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri, Orta Doğu
ülkelerine yakınlık ve nakliye kolaylığı,
Ġmalatçı firmaların özellikle potansiyel pazar konumundaki ülkelerde
düzenlenen fuarlara son yıllarda daha fazla katılmaları ve markaların tanınır hale
gelmesi,
Son yıllarda geliĢme gösteren ve potansiyel pazarlar olarak görülen komĢu ve
yakın ülkeler ile Mısır ve diğer Kuzey Afrika ülkelerinde Türk makine sanayine güven
duygusunun oluĢmuĢ bulunması,
Orta Doğu ülkelerinde, politik nedenlerle bazı batı ülkelerinden ithalata karĢı
isteksizlik,
Uzak Doğu ülkelerinde yatırım yapamayan AB firmalarının, Türk firmaları ile
iĢbirliği yapmaya sıcak bakmaları,
Türk firmalarının yakın ülkelerdeki alıcıların özel satıĢ Ģartları isteklerine daha
kolay uyum sağlayabilmeleri,
Pazarda yer edinmiĢ, ihracat imkânı olan firmaların önemli bir kısmının Avrupa
Birliği teknik düzenlemeleri ve uluslararası standartlara uygun imalat yapmaları,
Çoğunluğu KOBĠ yapısında olan firmaların değiĢen pazar Ģartlarına ve değiĢen
müĢteri taleplerine uyum sağlamada daha esnek davranabilmeleri ve cevap verme
imkânı,
Özellikle dıĢ pazarlara açılan firmaların kaliteye ve güncel teknolojilerin
uygulanmasına özen göstermeleri, uluslararası standartlara uygun imalat yapmaları,
43
GeliĢmiĢ ülkelerdeki imalatçılarla maliyet bakımından rekabet imkânının
olması,
Talepte iniĢ çıkıĢlar yaĢanmasına rağmen, yavaĢ da olsa iç pazarın geliĢmesi,
Bu arada, iĢbirliği ağları geleceğin çalıĢma Ģekli olup, AB tarafından
geliĢtirilmesi, öğrenilmesi ve uygulanması için destek verilen ve önerilen bir çalıĢma
modelidir. Firmalarımızın bu oluĢum içinde yer almaları yeni fırsatlar yaratacaktır.
Tehditler (Threaties)
Yatırım indirimlerinin kaldırılması nedeniyle yatırımların yavaĢlaması
Uluslararası ticaretin serbestleĢmesi sonucu pazarda rekabetin artması, düĢük
teknoloji grubunda imalat yapan geliĢen ülke firmalarının bu kategoride
uyguladıkları düĢük fiyatlar
Ucuz iĢgücü ve devlet destekli Uzakdoğu firmalarından yapılan ve uluslar arası
standartlara uygun olmayan ithalat
GeliĢen ülkelerin ithalatta uyguladığı yüksek ve ülkelere göre farklılık gösteren
vergiler
DüĢük kur – değerli YTL sonucunda ithalatın artıĢı ve ihracatın zorlaĢması
Vize alınmasında karĢılaĢılan sorunlar ve gecikmelerin, satılan makinelere kısa
sürede servis verme imkânını engellemesinin müĢteride yarattığı olumsuzluklar
AB‘nin serbest ticaret anlaĢması imzaladığı ülkelerden yapılan ithalatta AB
ortak gümrük tarifelerinin uygulanması, ancak bu ülkelerle ülkemiz arasında
benzer anlaĢmaların imzalanmamıĢ olması nedeni ile bu ülkelerin Türk malların
yüksek ithalat vergileri uygulamaları19
2.4.Sektörde Uygulanması Önerilen Stratejik Öncelik, Politika ve Tedbirler
Sektörde uygulanması önerilen stratejik öncelikler;
KüreselleĢen ticari yapı içerisinde müĢteri odaklı ve tasarıma dayalı makine imalatının
geliĢimi desteklenmeli;
1. Pazar ihtiyaçları tespit edilerek siparişler iç piyasaya yönlendirilmeli,
2. Sektörün tasarım yeteneği artırılmalı,
3. Kamu tarafından talep edilen ürünler iç piyasadan alınmalı ve yerli üretime
destek sağlanmalı,
Girdi fiyatları ve diğer maliyet kalemlerinde indirimler yapılmalı;
1. Finansman maliyetlerini minimum seviyeye çekecek modeller geliştirilmeli,
2. Yatırım malları üzerindeki satış vergilerinin düşürülmeli,
3. İşgücü maliyetlerini artıran vergi ve primler düşürülmeli,
4. Orta ve uzun vadeli krediler sağlanmalı,
5. Ortak tedarik sistemleri oluşturulmalı,
Pazarlama çalıĢmaları, nitelikli eğitim ve iĢgücü sağlama ile markalaĢma desteklenmeli
1. Yönetim danışmanlık ve profesyonel yönetim anlayışı geliştirilmeli,
2. Pazarlama ve satış sonrası hizmet geliştirilmeli,
3. Makine ihracatı için yeni pazarlar bulunmalı ve mevcut pazarlardaki paylar
artırılmalı,
19
Makina ve Metal EĢya Sanayiiı Özel Ġhtisas Komisyonu Raporu, Dokuzuncu Kalkınma Planı 2007-2013,
syf:47
44
4. Uygulamalı meslek eğitimleri geliştirilmeli,
5. Markalaşma yaygınlaşmalı ve desteklenmeli,
Kalite ve inovasyon yeteneği artırılmalı, AR-GE‘ye daha fazla kaynak ayrılmalıdır…
1. Kalite ve belgelendirme hizmetleri yaygınlaştırılmalı,
2. İnovasyon sağlayıcı politikalar oluşturulmalı,
3. Ortak teknoloji geliştirme çalışmaları desteklenmeli,
4. Ar-Ge teşvikleri artırılmalı ve desteklenmeli.
Makine Sektörü sahip olduğu potansiyel ve ihracat rakamları ile imalat sanayi
içerisinde otomotiv, örme giyim eĢyası ve elektrikli makinelerden sonra 4. sırada yer almakta
ve ihracatını sürekli olarak artırmaktadır. Son yıllarda döviz kurlarında yaĢanan düĢük
seviyelere rağmen ihracatını %26 civarında artıran makine sektörü yarattığı katma değer
açısından da ilk sıralarda bulunmaktadır. Hammadde kullanımı çok fazla olup, hem ülkemizde
hem de geliĢmiĢ ülkelerde birçok makine türünde imalat, emek ve mühendislik hizmetleri
ağırlıklı yapılmaktadır. Rekabet edebilmek için yeni imalat modelleri geliĢtirilmekte ve ar-ge
teĢvik edilmektedir.
AB komisyon raporunda da belirtildiği üzere, önerilen stratejik öncelikler uygulamaya
konularak makine imalat sanayide yer alan firmaların istekleri doğrultusunda atılacak adımlar
gelecekte makine sektörünü, sanayinin ve ekonominin temel direği ve taĢıyıcısı olmasını
sağlayacaktır.
Diğer bir rekabet artırıcı unsur da tasarım ve teknoloji geliĢtirmektir. Özellikle sektörel
birliklerin ve makine imalatçı firmaların yapacakları iĢ geliĢtirme çalıĢmaları büyük önem
taĢımaktadır. Sektör birlikleri tarafından hazırlanacak AB projeleri ile eğitimler yapılmalı,
imalatçılar sürekli geliĢen bir iĢletme yapısı oluĢturma konusunda eğitilmelidirler.
ÇeĢitli mevzuat ve kalite standartlarına uyum sağlayamayan imalatçılar ileride sıkıntı
yaĢamamak için gerekli hassasiyeti göstermelidirler. Kamu kurumlarının ihtiyaç duydukları
genel ve özel amaçlı makineleri imkân dâhilinde yerli pazardan karĢılamaları teĢvik
edilmelidir. Ayrıca imalatçıların kredi ihtiyaçları gerektiği ölçüde ve düzeyde kalacak Ģekilde
organize edilmelidir. Bu konuda Sanayi ve Ticaret Odalarına ve sektör birliklerine büyük
görevler düĢmektedir.
Özellikle yeni yatırımları teĢvik edici yatırım indirimi ve vergi muafiyeti gibi konularda
yeni düzenlemelere gidilmelidir. Belirli miktarları aĢan yatırımlarda, yatırım indirimleri
%100‘e varacak Ģekilde desteklenmeli, vergi indirimleri ya da muafiyetlerinin süresi yine
yatırım miktarına göre belirli kıstaslar çerçevesinde düzenlenmelidir.
Organize Sanayi Bölgeleri kurulmalı ve sanayicilerin buralara taĢınması teĢvik
edilmelidir. Ayrıca birbiri ile iliĢkili sektörler olarak çalıĢan firmaların ―kümeleĢme‖ adı
altında bir araya gelmeleri ve hem üretim hem de pazarlama anlamında güçlerini birleĢtirmeleri
gerekmektedir. KümeleĢme ile ihracat payını artırma mümkün olup bu tarz oluĢumlar kamu ve
özel tüm kurumlar tarafından desteklenmeli ve teĢvik edilmelidir.
45
BÖLÜM 3
KONYA’DA MAKĠNE ĠMALAT SANAYĠ SEKTÖRÜ
3.1. Mevcut Durum
Türkiye Ekonomisinin Yol Haritası 2000–2007
24 Ocak 1980 ekonomik transformasyonu ile birlikte Türkiye ekonomisinin nehir
yatağı değiĢtirilmiĢ, temelde içe dönük sanayileĢme stratejisinin yerini ihracata dayalı büyüme
modeli almıĢtır. Bu model çerçevesinde daha çok ihracat, istihdam, gelir, katma değer
hedefleri konurken, programın temel yapısını finansal liberizasyon politikaları çerçevesinde
faiz oranlarının artırılması, sabit kur uygulamasından esnek kur sistemine geçilmesi, sermaye
hareketlerinin serbestleĢtirilmesi, özelleĢtirme politikalarının canlandırılması oluĢturmuĢtur.
Bütün bu kararların temel amacı, ülke ekonomisinin serbest piyasa mekanizması kurallarına
göre iĢlemesini sağlamak ve bu sayede dünya ekonomisi ile bütünleĢmesini gerçekleĢtirmek
olarak açıklanmıĢtır.
1980 dönüĢümünün felsefi temeli aslında1970‘lerde Mckinnon ve Shaw öncülüğünde
atılan daha sonra Kapur, Galbis ve Mathieson gibi ekonomistlerce geliĢtirilen finansal
serbestleĢme teorisine dayanmaktadır. Bu anlayıĢa göre hareket eden ülkemizin ekonomi
politika yapıcıları (policy maker) büyüme için sermaye eksikliğinin yetersizliği dolayısıyla
dıĢ kaynaklara yönelimi esas almıĢ ve bu doğrultuda düzenlemeler yapmıĢtır. Fakat birçok
geliĢmekte olan ülkedeki karĢılaĢılan sonuç Türkiye‘de de kendini göstermiĢ ülke ekonomisi
kötü yönetimin etkisiyle de değiĢik dönemlerde değiĢik derecede kırılmalarla karĢılaĢmıĢtır.
Finansal serbestleĢme politikalarının dünyada krizlere yol açtığı eleĢtirililerine maruz
kalmasıyla diğer ülkelere önerilen ikinci aĢama finansal reformlar Türkiye‘de de
uygulanmaya baĢlanmıĢ bu reformların amaçları da, makroekonomik istikrarı yakalamak ve
korumak, bankacılık sektöründe düzenlemelere gitmek ve bu sektörde rekabeti sağlamak,
kredi piyasalarında yanlıĢ seçim (adverse selection) ve etik problemleri (moral hazard) gibi
asimetrik bilgiden kaynaklanan aksaklıkları gidermek için finansal kurumlara yönelik etkin
bir denetleme ve gözetleme mekanizması geliĢtirmek, ulusal kredi piyasası ile uluslararası
kredi piyasaları arasındaki entegrasyonu sağlamak ve menkul kıymet borsalarının dünya
borsalarıyla ağını güçlendirmek olarak belirlenmiĢtir. Bu reformların ülkemiz açısından
gerekli ve hayati olduğu yaĢanılan son krizde daha iyi anlaĢılmıĢtır. Burada sorulması ve
üzerinde durulması gereken nokta ise neden ekonomik koĢulların tam olarak oluĢmadan ve
gerekli temel düzenlemelerin yapılmadan birinci aĢama finansal reformlardan (çatı reform)
baĢlanmıĢ olmasıdır. Zira ikinci aĢama reformlar temel düzenlemeler olarak da görülebildiği
için ekonomik alt yapının oluĢmadığı bir ortamda reformlara gitmek riskleri de beraber almak
demektir ki, öyle de olmuĢtur.
Türkiye ekonomisinin önemli bir özelliği her çalkantılı dönemden sonra kendisini
yenileyerek ve öğrenerek krizden çıkmasını bilmesidir. Örnek olarak en son yaĢanılan 2001
krizinden küçük ve orta ölçekli iĢletmeler, sadece iç piyasanın değil dıĢ piyasanın da
olduğunu, büyümek ve rekabet etmek için stratejik iĢbirliklerine gitmenin bir elzem olduğunu,
markalaĢmak ve yeni teknolojik geliĢimlere ayak uydurmak zorunda olduklarının farkına
varmıĢlardır. Esasında bu açıdan krizin bir anlamının da yeni fırsatlara ulaĢmak olduğu
gözüne alınırsa krizin ülkemiz ve ekonomimiz açısından faydalı olduğunu söylemek abartılı
bir ifade olmaz. DeğiĢik dönemlerde ekonomik kriz yaĢayan Türkiye ekonomisi firma
ölçeğinde olduğu gibi her kriz sonrası yeni tecrübeler edinmiĢtir. Bu tecrübeler ıĢığında daha
güçlü, daha az kırılgan bir yapıda olduğu söylenebilir.
46
Makro Ekonomik Göstergeler
Türkiye ekonomisinin değiĢik makro ekonomik göstergelerde yakından izlenmesi bu
baĢlığın hedefi olacaktır. Bu itibarla 2000 yılından itibaren bir takım makro ekonomik
göstergelerdeki değiĢimler ele alınacaktır.
DıĢ Ticaret GerçekleĢmeleri
DıĢa dönük sanayileĢme stratejisi ile birlikte ülke ekonomisinin kaynakları ihracat
odaklı olarak yapılandırılmıĢ, sonuçta ise ilk dört yılda ihracatta iki kattan daha fazla artıĢ elde
edilmiĢtir. Dünya ekonomisi ile eklemleĢme çabaları yıllar geçtikçe daha da belirginleĢmiĢ
1980 yılında 2,9 milyar dolarlık ihracat rakamı bugün 100 milyar dolara, 7,9 milyar dolarlık
ithalat rakamı da yaklaĢık 140 milyar dolara ulaĢmıĢtır. Türkiye ekonomisi 240 milyar
dolarlık dıĢ ticaret hacmi ile 26 yılda yaklaĢık 25 kat bir dıĢ ticaret büyümesi elde etmiĢtir.
Türkiye‘nin dıĢ ticaretine 2000 yılı ile birlikte genel olarak bakıldığında ihracat ve
ithalattaki artıĢ trendi göze çarpmaktadır. Dikkati çeken değiĢmeler ise 2000 yılındaki rakama
göre 2001 yılı ihracatının %12.8 artarken ithalatta ki azalmanın ise %24.0 Ģeklinde
gerçekleĢtiğidir. 2002-2003 yılları ihracat artıĢ oranı %31 dolaylarında iken ithalatta
%34.5‘lik bir artıĢ gerçekleĢmiĢtir. 2003 -2004 yıları arası ihracat artıĢ hızı %33.7, ithalatta
artıĢ hızı %40.6 dır. Son iki yıllık ihracat artıĢı ise %16 dolayındadır.
2006 yılı dıĢ ticaretine ayrıntılı olarak bakıldığında ihracat kalemi için Ģu saptamalar
yapılabilir. Tablo3.1‘den hareket edersek yıl içindeki toplam ihracatın 85.5 milyar dolar
olduğu ve bu rakamında geniĢ ekonomik sınıflamaya göre yatırım (sermaye malları),
hammadde (ara mallar) ve tüketim malları Ģeklindeki ayrıĢtırmada; yatırım mallarının 9.4,
hammadde ara malların 37.7 ve tüketim mallarının 37.7 milyar dolar olduğu Ģeklindedir.
Ekonomik faaliyetlere göre ihracata bakıldığında imalat sanayi ihracatı %94‘ü bulmaktadır.
Bu sanayi kolunda ise en çok sırasıyla motorlu kara taĢıtları ve römorkörler (12,67), giyim
eĢyası (10,17), ana metal sanayi ve tekstil ürünleri (9,3) ile sıralanmaktadır. Ana metal
sanayindeki %35,5‘lik artıĢ dikkat çekicidir.
2007 yılı toplam ihracatının ilk altı aylık rakamı yaklaĢık 50 milyar doları bulmuĢtur.
Yılsonu rakamı ise 100 milyar doların üstünde bir rakam olarak gerçekleĢmesi
beklenmektedir.
Tablo 3.1. GeniĢ Ekonomik Grupların Sınıflamasına (BEC) Göre Ġhracat (000 $)
BEC 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007*
YATIRIM (SERMAYE) MALLARI 2 175 701 2 658 240 2 790 180 4 344 031 6 530 838 7 997 690 9 422 945 6 436 608
HAMMADDE (ARA MALLAR) 11 565 080 13 368 641 14 657 325 18 494 475 25 945 606 30 289 782 37 786 325 22 939 170
TÜKETĠM MALLARI 13 986 727 15 261 528 18 464 846 24 125 341 30 501 889 34 835 399 37 784 144 19 914 930
DĠĞERLERĠ 47 398 45 807 146 738 288 989 188 820 353 537 532 544 169 619
TOPLAM 27 774 906 31 334 216 36 059 089 47 252 836 63 167 153 73 476 408 85 525 957 49 460 326
*(Ocak-Haziran Gerçekleşmeler) Kaynak: TÜİK
Ġthalattaki toplam büyüklük 2006 yılı için 138.580 milyar dolardır. Aynı geniĢ
ekonomik sınıflamaya göre hammadde (ara malların) toplam büyüklüğü 98.8 milyar dolardır
ki nerdeyse 2004 yılının toplam ithalatına denktir. Ara malların 2006 yılı artıĢ hızı %21
dolayında gerçekleĢmiĢtir.
47
Tablo 3.2. GeniĢ Ekonomik Grupların Sınıflamasına (BEC) Göre Ġthalat-(000 $)
BEC Grupları 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007*
YATIRIM (SERMAYE) MALLARI 11 365 338 6 940 425 8 399 565 11 325 907 17 397 440 20 363 222 23 169 533 11 653 840
HAMMADDE (ARA MALLAR) 36 009 555 30 300 840 37 655 830 49 734 760 67 549 436 81 868 284 98 876 512 57 238 041
TÜKETĠM MALLARI 6 928 481 3 813 409 4 898 331 7 813 324 12 100 277 13 975 300 16 029 044 8 005 066
DĠĞERLERĠ 199 447 344 409 600 071 465 701 492 612 567 345 505 702 542 102
TOPLAM 54 502 821 41 399 083 51 553 797 69 339 692 97 539 766 116 774 151 138 580 790 77 439 049
(*)Ocak-Mayıs Gerçekleşmeleri Kaynak: TÜİK
Ġthalattaki yüksek rakamların nedenlerine bakıldığında ham petrol, doğalgaz, rafine
edilmiĢ petrol ve ürünleri, nükleer yakıt, ana metal sanayi, makine teçhizat, kimyasal madde
ve ürünler kalemlerindeki artıĢlar dikkat çekmektedir. 2005 yılında 20,544 milyar dolar olan
enerji maliyeti 2006 yılı için yaklaĢık 27,7 milyar dolarlık faturaya ulaĢmıĢ bu rakam ise
toplam ithalatın %20‘sine tekabül etmektedir. Yine ihracat artıĢının ithal ara mallarına bağlı
olması da ithalat rakamlarının yüksek olmasının sebeplerinden sayılmaktadır.
ġekil 3.1. Ġthalatın GeliĢimi 2000-2007
0
20 000 000
40 000 000
60 000 000
80 000 000
100 000 000
120 000 000
140 000 000
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007*
İTHALAT'IN GELİŞİMİ
2000 - 2007
YATIRIM (SERMAYE) MALLARI HAMMADDE (ARA MALLAR)
TÜKETĠM MALLARI DĠĞERLERĠ
Fiyat Hareketleri
Yıllardır ülke ekonomisinin baĢ gündem maddesi olan enflasyon son yıllarda belirgin
bir düĢüĢ kaydetmiĢtir. Enflasyonla mücadelenin toplumun tüm kesimleriyle beraber
yapılması gereken bir davranıĢ olduğu bilinci enflasyon rakamlarının aĢağıya doğru inmesinin
ana faktörüdür.
Enflasyonla mücadelenin iktisadi tabanı enflasyon hedeflemesi olarak görülebilir.
Enflasyon hedeflemesinin özü, Merkez Bankası‘nın para politikasını, belirli bir dönem için
belirlenen sayısal bir enflasyon hedefine ya da enflasyon aralığına dayandırmaktan ibarettir.
Üç temel koĢulu bulunur. Para politikasının fiyat istikrar hedefine odaklanması, Merkez
Bankası‘nın bağımsız olması ve geliĢmiĢ mali piyasaların olması (finansal derinliğe sahip
olması) enflasyon hedeflemesinin temel kriterleridir. Bu sistemde para otoritesi (Merkez
Bankası), sadece belirlediği enflasyon hedefini gerçekleĢtirmeyi amaçlar; büyüme, istihdam
veya döviz kuru gibi baĢka faktörler öncelikli hedefler olarak görülmezler.
2002 -2005 yılları arası ekonomide örtülü enflasyon hedeflemesinin bir hazırlık dönemi
olarak değerlendirilmektedir. Bu dönem içerisinde enflasyon hedeflemesi için gerekli istikrar
ve güven ortamı hazırlanmıĢ, 2006 yılı ile birlikte açık enflasyon hedeflemesine geçilmiĢtir.
48
Tablo 3.3. Tüketici Fiyatları Endeksi
OCAK ġUBAT MART NĠSAN MAYIS HAZĠRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKĠM KASIM ARALIK
2007 AYLIK 1,00% 0,43% 0,92% 1,21% 0,50% -0,24% -0,73% 0.02%
YILLIK 9,93% 10,16% 10,86% 10,72% 9,23% 8,60% 6,90% 7.63%
2006 AYLIK 0,75% 0,22% 0,27% 1.34% 1.88% 0.34% 0.86% -0,44% 1.29% 1.27% 1.29% 0.23%
YILLIK 7,93% 8,15% 8,16% 8.83% 9.86% 10.12% 11.69% 10.26% 10.55% 9.98% 9.86% 9.65%
2005 AYLIK 0,55% 0,02% 0,26% 0,71% 0,92% 0,10% -0,57% 0,85% 1.02% 1.79% 1.40% 0.42%
YILLIK 9,23% 8,69% 7,94% 8,18% 8,70% 8,95% 7,82% 7.91% 7.99% 7.52% 7.61% 7.72%
2004 AYLIK 0,70% 0,55% 0,89% 0,59% 0,38% -0,13% 0,22% 0,58% 0,94% 2,22% 1,54% 0,45%
YILLIK 16,20% 14,28% 11,83% 10,18% 8,88% 8,90% 9,57% 10,04% 9,00% 9,86% 9.79% 9,32%
2003 AYLIK 2,60% 2,30% 3,10% 2,10% 1,60% -0,20% -0,40% 0,20% 1,90% 1,40% 1,60% 0,90%
YILLIK 26,40% 27% 29,40% 29,50% 30,70% 29,80% 27,40% 24,90% 23% 20,80% 19,30% 18,40%
2002 AYLIK 5,3% 1,8% 1,2% 2,1% 0,6% 0,6% 1,4% 2,2% 3,5% 3,3% 2,9% 1,6%
YILLIK 73,2% 73,1% 65,1% 52,7% 46,2% 42,6% 41,3% 40,2% 37,0% 33,4% 31,8% 29,7%
2001 AYLIK 2,5% 1,8% 6,1% 10,3% 5,1% 3,1% 2,4% 2,9% 5,9% 6,1% 4,2% 3,2%
YILLIK 35,9% 33,4% 37,5% 48,3% 52,4% 56,1% 56,3% 57,5% 61,8% 66,5% 67,3% 68,5%
Kaynak: TÜİK
2006 yılı enflasyon hedeflemesinin ilk yılı olmasına rağmen yurt içi ve yurt dıĢı birçok
sorunlarla karĢılaĢılmıĢ ve bu yılda hedeflenen enflasyon oranına ulaĢılamamıĢtır. %9.65‘lik
gerçekleĢen enflasyon oranı % 5‘lik hedefin oldukça üzerinde çıkmıĢtır. Bu süreçte enerji
fiyatlarındaki artıĢlar, uluslararası likiditenin dalgalı seyri gibi yurtdıĢı kaynaklı geliĢmelerle
beraber, hizmet sektörü fiyatlarındaki katılıklar, olumsuz hava koĢullarının yarattığı arz etkisi
gibi yurtiçi ekonomik faktörler etkili olmuĢtur. Ayrıca, Merkez Bankası bağımsızlığına
yönelik siyasi geliĢmeler de sürece olumsuz katkı yapmıĢtır.
Tablo 3.4. Üretici Fiyatları Endeksi
OCAK ġUBAT MART NĠSAN MAYIS HAZĠRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKĠM KASIM ARALIK
20
07
AYLIK -0,05% 0,95% 0,97% 0,80% 0,39% -0,11% 0,06% 0.85%
YILLIK 9,37% 10,13% 10,92% 9,68% 7,14% 2,89% 2,08% 3.72%
20
06
AYLIK 1,96% 0,26% 0,25% 1.94% 2.77% 4.02% 0.85% -75,00% -23,00% 0.45% -29,00% -12,00%
YILLIK 5,11% 5,26% 4,21% 4.96% 7.66% 12.52% 14.34% 12.32% 11.19% 10.94% 11.67% 11.58%
20
05
AYLIK -0,41% 0,11% 1,26% 1,21% 0,20% -0,48% -0,74% 1.04% 0.78% 0.68% -0.95% -0.04%
YILLIK 10,70% 10,58% 11,33% 10,17% 5,59% 4,25% 4,26% 4.32% 4.38% 2.57% 1.60% 2.66%
20
04
AYLIK 2,60% 1,64% 2,10% 2,65% -0,03% -1,05% -1,52% 0,79% 1,85% 3,23% 0.75% 0,13%
YILLIK 10,80% 9,14% 7,97% 8,91% 9,56% 10,53% 9,44% 10,52% 12,50% 15,48% 14.4% 13,84%
20
03
AYLIK 5,60% 3,10% 3,20% 1,80% -0,60% -1,90% -0,50% -0,20% 0,10% 0,60% 1,70% 0,60%
YILLIK 32,60% 33,40% 35,20% 35,10% 33,70% 29,60% 25,60% 22,70% 19,10% 16,10% 16,20% 13,90%
20
02
AYLIK 4,20% 2,60% 1,90% 1,80% 0,40% 1,20% 2,70% 2,10% 3,10% 3,10% 1,60% 2,60%
YILLIK 92,10% 91,80% 77,50% 58,00% 49,30% 46,80% 45,90% 43,90% 40,90% 36,10% 32,80% 30,80%
2001
AYLIK 2,30% 2,60% 10,10% 14,40% 6,30% 2,90% 3,30% 3,50% 5,40% 6,70% 4,20% 4,10%
YILLIK 28,30% 26,50% 35,10% 50,90% 57,70% 61,80% 65,40% 69,60% 74,70% 81,40% 84,50% 88,60%
Kaynak: TÜİK
Aylık enflasyon oranlarına bakıldığında Temmuz ayına doğru bir yükseliĢin olduğu
(yıllık enflasyon oranında ) yılın sonuna doğru ise tekrar düĢüĢe geçiĢin gerçekleĢtiği görülür.
2006 yılının üçüncü çeyreği sonunda tüketici fiyatları yıllık artıĢ oranı yüzde 10,55 olarak
gerçekleĢmiĢtir. Yılın ikinci çeyreğinde hızlanan yıllık TÜFE enflasyonu üçüncü çeyrekte de
yüksek seyretmiĢ, Eylül ayı sonu itibarıyla hedefle uyumlu patika etrafında oluĢturulan
belirsizlik aralığının dıĢında kalmıĢtır. Enflasyonun yükselmesine neden olan temel unsurlar,
yılın ikinci çeyreğinde Yeni Türk Lirası‘nda uluslararası likidite koĢullarına bağlı olarak
yaĢanan değer kaybının fiyatlar üzerindeki gecikmeli etkileri ve iĢlenmemiĢ gıda
49
fiyatlarındaki hızlı artıĢ eğilimidir. Bunun yanında hizmet grubu fiyatlarının yüksek yıllık
artıĢını sürdürmesi de enflasyonu olumsuz etkileyen bir diğer unsur olmuĢtur. Uluslararası
piyasalarda petrol ve altın fiyatlarında gözlenen gerilemeler ise bu dönemde ortaya çıkan
olumlu geliĢmeler olarak değerlendirilebilir.
Üretici bazında enflasyon oranlarına bakıldığında ocak ayı itibariyle %5,11 olan yıllık
oranın aralık ayında %11,58‘e yükseldiği görülmüĢtür. Tablo 3.3 ve 3.4 TÜFE ve ÜFE
bazında aylık ve yıllık enflasyon gerçekleĢmelerini göstermektedir.
Ana harcama kalemleri bazında gıda ve alkolsüz içecekler ile konut ana harcama
gurupları ortalama fiyatları 2006 yılında bir önceki yıla göre %11,17 ve %14,04 artarak yıllık
enflasyona sırasıyla 3,09 ve 2,29 puan katkıda bulunmuĢtur. Böylece toplamda 5,38 puana
ulaĢan katkıyla 2006 yılında %9,65 olarak gerçekleĢen yıllık TÜFE artıĢının en temel
belirleyicileri olmuĢlardır. Özellikle olumsuz hava koĢullarının etkisiyle gıda ve alkolsüz
içecekler gurubunun yıllık enflasyona yaptığı katkının 2006 yılında bir önceki yılın (2005) iki
katını aĢtığı dikkat çekmektedir. GerçekleĢmeleri açısından diğer önemli bir ana harcama
gurubu, endeks içerisindeki ağırlığı %10,48 olan ulaĢtırma gurubudur. Bu gurubunda toplam
enflasyona %1,06 katkıyla üçüncü sırada yer aldığını söylemek gerekir.
Tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) yıllık değiĢimi, Aralık 2005‘te yüzde 7,7 iken, yıl
içinde ortaya çıkan arz soku ve finansal piyasalarda yaĢanan dalgalanmalar nedeniyle Aralık
2006‘da yüzde 9,7 düzeyinde gerçekleĢmiĢtir. ĠĢlenmemiĢ gıda ürünleri fiyatlarının yüksek
oranda artmaya devam etmesi, tütün ürünleri fiyatlarının vergi ayarlaması nedeniyle
yükselmesi, parasal sıkılaĢtırmanın enflasyon üzerindeki yansımalarının henüz belirginleĢmiĢ
olmaması ve döviz kurunun gecikmeli etkilerinin azalarak da olsa devam etmesi nedeniyle
enflasyon beklentileri ve gerçekleĢmeleri, enflasyon hedefinin üzerinde seyretmeye devam
etmiĢ ve Ocakta 9,93, ġubatta 10,16 ve Mart 2007 itibariyle TÜFE‘de yıllık değiĢim yüzde
10,86 olarak gerçekleĢmiĢtir Diğer yandan, giyim fiyatlarındaki yüksek artıĢa rağmen,
dayanıklı tüketim malları ve hizmet fiyatlarının artıĢ hızlarındaki yavaĢlama ile birlikte Nisan
2007‘de yıllık enflasyon yüzde 10, 7‘ye gerilemiĢtir. Bu gerileme süreci devam etmiĢ
Temmuz ayında %6,90 ile bu yılın en düĢük düzeyine ulaĢmıĢtır.
2007 yılının üçüncü Enflasyon Raporu‘nda TCMB, finansal piyasaların son üç aylık
dönemde olumlu seyrini korumaya devam etmekte olduğunu, birçok göstergede rekor
değerlerin aĢılmasına rağmen ulaĢılan, bu değerlerin sürdürülebilirliğine iliĢkin endiĢelerin,
ABD konut piyasalarında yaĢanan sıkıntılardan dolayı finans piyasalarındaki dalgalanmalarda
görülen artıĢ nedeniyle giderek daha fazla arttığına iĢaret etmiĢtir. YurtdıĢında oluĢan bu
tedirginlikle birlikte, yurtiçinde yaĢanan siyasi geliĢmeler ve iklimsel değiĢimler (kuraklık)
gibi nedenler bulunmasına rağmen, geliĢmelerin Merkez Bankası‘nın öngörüleriyle büyük
ölçüde uyumlu olması, enflasyon tahminlerinde ve para politikası politikalarında genel
hatlarıyla büyük bir değiĢme görülmemesini sağlamıĢtır. Fakat Merkez Bankası yılsonu petrol
fiyat tahminini ve enflasyon tahmin aralığını buna rağmen yukarı doğru revize etmiĢtir.
Ġstihdam ve Ġstihdamdaki DeğiĢmeler
2001 krizi ile birlikte baĢta hizmetler sektörü olmak üzere değiĢik sektörlerde çok
sayıda iĢsiz ortaya çıkmıĢtır. Ġzleyen dönemlerde ki ekonomik büyümenin iĢsizlik üzerindeki
olumlu etkileri ise 2004 yılından itibaren görülmeye baĢlanmıĢtır. 2000 yılından itibaren
sürekli artan iĢsizlik oranı ilk olarak bu yılda düĢüĢe geçmiĢ, fakat issiz sayısındaki rakam ise
aynı kalmıĢtır. 2005 yılı istihdamla ilgili olumlu geliĢmelerin yaĢandığı bir yıl olmuĢtur.
ĠĢgücü arzındaki artıĢın ya da iĢgücü ordusuna yeni katılımların neredeyse tümü istihdama
kavuĢmuĢtur.
50
Tablo 3.5. ĠĢgücü Durumu ( Bin KiĢi)
2007
KRĠTERLER 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 I II
15 VE DAHA YUKARI YAġTAKĠ
NÜFUS 46.211 47.159 48.042 48.912 49.906 50.825 51.542 52.151 52.341
ĠġGÜCÜ ARZI 23.078 23.491 23.818 23.641 24.290 24.566 24.608 24.424 25.087
ĠSTĠHDAM EDĠLENLER 21.580 21.524 21.354 21.147 21.791 22.046 22.172 21.749 22.638
ĠġSĠZLER 1.497 1.967 2.464 2.493 2.498 2.520 2.436 2.675 2.450
Kaynak: TÜİK
2006 yılı Eylül ayı rakamları itibariyle açıklanan sonuçlarına göre, iĢsizlik oranı bir
önceki yılın aynı dönemine göre 0,6 puan gerilemiĢtir, yine bu yıl içerisinde özellikle ikinci ve
üçüncü çeyrekte istihdam sayısında ciddi artıĢlar görülmüĢtür. Dolayısıyla 2006 üçüncü
çeyreğinde iĢsizlik oranında %9‘un altında bir rakama ulaĢılmıĢtır. Söz konusu dönemde
çalıĢma çağındaki nüfus geçen yılın aynı dönemine göre 778 bin kiĢi artarak 51 milyon 770
bin kiĢiye, iĢgücü arzındaki artıĢ 455 bin kiĢiye, istihdam edilenlerin sayısındaki artıĢ da
yaklaĢık 561 bin kiĢiye ulaĢmıĢtır. 2006 yılını geneline bakıldığında ise iĢsizlik oranı 9,9
oranına gerilemiĢtir.
Tablo 3.6. ĠĢgücü Durumu (2)
YÜZDE
KRĠTERLER 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 - I 2007 - II
ĠĢgücüne Katılma Oranı 49,9 49,8 49,6 48,3 48,7 48,3 47,7 46,8 47,9
Ġstihdam Oranı 46,7 45,6 44,4 43,2 43,7 43,4 43,0 41,7 43,3
ĠĢsizlik Oranı 6,5 8,4 10,3 10,5 10,3 10,3 9,9 11,0 9,8
Kaynak: TÜİK
2006 sonu itibariyle 24,608 milyon olan iĢgücü arzı 2007 ikinci çeyreğinde 25,085
milyon kiĢiye ulaĢmıĢ istihdam edilen iĢçi sayısı ise 22,172 milyondan 22,638 kiĢiye
çıkmıĢtır. Bu sürede %9,9 olan iĢsizlik oranı ise 2007 ikinci çeyrek itibariyle %9,8‘e
gerilemiĢtir.
Türkiye‘de iĢsizlik sorunu üstesinden kolayca gelinebilecek bir sorun gibi
gözükmemektedir. Zira yapısal boyutlarıyla da karĢımızda duran kompleks bir yapıya sahiptir.
Sanayi sektöründe yaĢanmakta olan teknoloji yoğun süreç nedeniyle emek yoğun geleneksel
sektörlerden açığa çıkan emek ile tarımdan açığa çıkan istihdamın sanayi sektörü tarafından
kısa ve orta vadede massedilmesi çok kolay değildir. ĠĢgücüne katılım oranının da büyük bir
hız kazandığı genç ve dinamik bir nüfusa sahip ülkemizde istihdam kaybını karĢılayacak,
hatta toplam istihdamı daha da artıracak ölçüde tarım dıĢı sektörlerde istihdam oluĢturmak
gereği ortaya çıkmaktadır. Öncelikle tarım dıĢı kesimin istihdam üretme imkânlarının idamesi
ve artırılması için gereken ortamın sağlanmasına ve özellikle emek yoğun inĢaat ve hizmet
sektörlerinin hızlı büyüme seyrini temin edecek açılımların teĢvik edilmesine Ģiddetle ihtiyaç
vardır. Aynı zamanda karar verici mekanizmadakilerin reel sektör odaklı politikaları da
iĢsizliğin azalmasında önemli bir adım olacaktır.
Gayri Safi Milli Hasıla ve ArtıĢ Hızları
2001 krizi sonrası hızlı büyüme sürecine giren Türkiye ekonomisi 2002 ikinci
çeyreğinden itibaren kesintisiz olarak her çeyrek büyümeye devam etmiĢtir. Sabit fiyatlarla
GSMH‘sı 2002‘de %7,9, 2003‘de %5,9, 2004‘de %9,9 büyüyen ekonomi 2005 yılında yıllık
%7,6‘lık bir büyüme elde etmiĢtir. 2006 yılının artıĢı ise %6,0 dır.
51
Tablo 3.7. Üretici Fiyatlarına Göre GSMH (1987 Fiyatlarıyla Yüzde DeğiĢim)
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 *2007-I
TARIM 3,9 -6,5 6,9 -2,5 2,0 5,6 2,9 1,1
SANAYĠ 6,0 -7,5 9,4 7,8 9,3 6,5 7,4 7,5
TĠCARET 12,0 -9,4 11,0 8,1 12,8 7,4 5,9 6,3
GSYĠH 7,4 -7,5 7,9 5,8 8,9 7,4 6,1 6,8
GSMH 6,3 -9,5 7,9 5,9 9,9 7,6 6,0 6,7
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı* (Ocak-Mart) Gerçekleşmeleri
GSYĠH açısından Türkiye ekonomisine bakıldığında 2006 ilk dokuz aylık döneminde
elde edilen 116,4 milyon YTL ve 290,1 milyar ABD doları tutarındaki GSYĠH ile büyüme
%5,6 olarak gerçekleĢmiĢtir. Harcamalar tarafından GSYĠH içerisinde 2006 yılının üçüncü
çeyreğinde dayanıklı tüketim malı harcamaları, gıda ve içki harcamaları ile kamu kesiminin
makine-teçhizat yatırımları büyümesinin gerilediği, devletin tüketim harcamaları dıĢındaki
kalemlerde de büyümenin yavaĢladığı görülmüĢtür. Yine bu dönemde harcamalar içinde
%65,2 oranında payı olan özel nihai tüketim harcamaları %1,3 büyüyerek büyümeye 0,8 puan
katkıda bulunmuĢtur. Bu sınırlı büyümede, özel tüketim içerisindeki toplam payları %57 olan
gıda ve içki ile dayanıklı tüketim malları harcamalarının sırasıyla %1,1 ve %8,9 oranında
gerilemesi etkili olmuĢtur. Gıda, içki ve dayanıklı tüketim malları harcamalarının gerilemesi,
GSYĠH büyümesini sırasıyla 0,3 ve 1,1 puan küçültmüĢtür. Faiz oranlarındaki artıĢla birlikte,
faize duyarlı bir harcama kalemi olan dayanıklı tüketim malları harcamasının önemli ölçüde
azaldığı görülmektedir. Yarı dayanıklı ve dayanıksız tüketim malları harcamaları büyümesinin
ise devam ettiği ve GSYĠH büyümesine 1,7 puan katkı yaptığı görülmektedir. Özel nihai
tüketim harcamaları içerisinde yer alan enerji, ulaĢtırma, haberleĢme, hizmetler ve konut
sahipliği kalemlerinde de büyüme önemli oranda gerilemiĢ, söz konusu kalemlerin büyümeye
toplam katkıları 0,4 puan olmuĢtur.
2006 yılının ikinci yarısında, Mayıs-Haziran dalgalanmasının etkisiyle büyüme hızının
gerilediği görülür. Buna rağmen 2006 geneli GSYĠH büyüme oranı 6,1 olarak gerçekleĢmiĢtir.
Bundan baĢka 2006 yılı net ihracatın büyümeye katkısın pozitif katkı yaptığı bir yıl olmuĢtur.
Tablo 3.8. GSMH ve GSYĠH ArtıĢ Hızları
ÜRETĠM YÖNÜNDEN 2006 2006 1 2007 1
Tarım 2,9 7,6 1,1
Sanayi 7,4 4,5 7,5
Hizmetler 5,9 6,9 7,0
Harcamalar Yönünden
Özel Tüketim 5,2 8,1 1,6
Özel Yatırım 17,4 32,1 2,5
Mal ve Hizmet Ġhracatı 8,5 6,8 14,0
Mal ve Hizmet Ġthalatı 7,1 10,0 4,2
GSYĠH 6,1 6,7 6,8
GSMH 6,0 6,4 6,7
Kaynak:TÜİK Aktaran Ekonomik Görünüm Temmuz
2007, s.1.
52
GSYĠH‘nin harcamalar yönünden en büyük bileĢeni olan özel nihai tüketim
harcamaları artıĢ hızı, yılın ikinci yarısında ciddi bir düĢüĢ göstermesine rağmen 2006 yılında
yüzde 5,2 olarak Kamu tüketim harcamaları artıĢ hızı ise uygulanan bütçe disiplini nedeniyle
yıllık yüzde 9,6 olarak gerçekleĢmiĢtir. Özel nihai tüketim harcamalarının GSYĠH içindeki
payının yüksek olması nedeniyle, bu bileĢende yaĢanan yavaĢlama, büyüme hızının
yavaĢlamasında da önemli bir rol üstlenmiĢtir.
Yatırım harcamalarının kompozisyonu incelendiğinde, özel sektör yatırım
harcamalarının büyümeye katkısının, dördüncü çeyrekte hız kestiği ve yıllık % 3,9‘a
gerilediği kamu yatırım harcamalarının ise %0,2 oranında azaldığı görülmektedir.
GSYĠH üretim yönünden sektörler itibariyle bakıldığında, tarım sektörü üretimdeki
büyümenin 2005 yılında %5,6 iken, arz kaynaklı etkenler nedeniyle 2006 yılında % 2,9‘a
gerilediği görülmektedir. Büyümeyi sürükleyen sektörlerden biri olan sanayi sektörü
üretiminde ise özellikle imalat ile elektrik, gaz ve su sanayi üretimi etkisiyle 2006 yılında
yüzde 7,4 oranında artıĢ görülmüĢtür. Son yıllarda devam eden yükseliĢ trendine sahip inĢaat
sektöründe 2006 yılındaki artıĢ %19,4 olmuĢ ve genel büyümeye katkısı devam etmiĢtir.
GSYĠH 2007 ilk üç aylık döneminde %6,8 ile beklentilerin üzerinde büyümeye
ulaĢmıĢtır. Bundaki ana faktör ihracat artıĢının yanında, sanayi sektöründe göreli olarak
yüksek gerçekleĢen büyüme oranının diğer sektörlerde de büyüme oranlarını yükseltmesi
olarak değerlendirilebilir. GSYĠH içerisinde önemli ağırlığı olan özel tüketim harcamalarında,
2006 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren geçerli olan yavaĢlama eğilimin devam ettiği
görülmektedir. Bu yılın ilk üç aylık çeyreğinde bu oran %1,6 düzeyinde bir yükseliĢ
sergilemiĢtir.
Sanayi sektörü, yılın ilk çeyreğinde %7,5 oranında büyüme kaydetmiĢtir. Sanayi
sektörünün bu güçlü performansında, geçen yılın aynı döneminde sanayi sektöründe katma
değer artıĢının %4.5 ile düĢük bir oranda gerçekleĢmesinin yarattığı baz etkisinin de rolü
olduğu düĢünülmektedir. Nisan ayında, geçen yılın aynı ayına göre %2 oranında artan sanayi
üretim endeksi, Mayıs ayında %5,2 oranında artarak 150,9 düzeyine yükselmiĢtir. Bu düzey,
sanayideki üretimin 1997-2007 sürecinde %50 oranında arttığını göstermektedir.
Tablo 3.9. KiĢi BaĢı GSMH
2002 2003 2004 2005 2006
GSMH (Cari Fiyatlarla, Milyon YTL) 275,032 356,681 428,932 486,401 575,784
GSMH (Milyar Dolar) 180,9 239,2 299,5 360,9 399,673
KiĢi BaĢına GSMH ($) 2.598,10 3.383,20 4.172,00 5.008,00 5.477,00
Nüfus (Milyon KiĢi, Yıl Ortası Tahmini) 69.626 70.712 71.789 72 065 72 974
Kaynak:TÜİK, *Öngörü
KiĢi baĢı düĢen yılık milli gelire bakıldığında 2005-2006 arası artıĢın yaklaĢık %10
düzeyinde olduğu görülmektedir.
3.2. Konya Profili
Tarih boyunca da kuzey–güney, doğu–batı illeri arasında ulaĢımı sağlayan önemli
ticaret yollarının uğrak verdiği bir ticaret ve konaklama merkezi unvanını alan Konya, bugün
hem ülkemizin hem de Ġç Anadolu bölgesinin tarım, ticaret, sanayi ve turizm cazibe merkezi
olarak etrafındaki illere lokomotiflik görevi yapan, ülke ekonomisine ciddi katkıları bulunan
kadim tarım kenti sıfatı olma özelliğine son yıllarda sanayi merkezi olma özelliğini de ekleyen
önemli bir merkez konumundadır.
53
Bu bölümde projenin uygulama alanı olan Konya‘nın üstlendiği cazibe merkezi olma
özelliğinin arka planını anlamak adına değiĢik açılardan mercek altına alınacaktır. Ġnceleme
genel olarak coğrafi, idari ve demografik, ekonomik, sosyal ve mali temelde ele alınacak ve
ulaĢılabilen en son resmi rakamlarla yorumlanıp desteklenecektir. Ayrıca kamu yatırımlarında
Konya‘nın durumu da bu bağlamda ele alınacaktır.
Coğrafi yapı
Konya Ġç Anadolu bölgesinin güneyinde 36 51‘ ve 39
16‘ kuzey enlemleriyle 31
51‘
ve 34 57‘ Doğu boylamları arasında yer alan il topraklarının büyük bir kısmı Ġç Anadolu
bölgesinde, güney ve güney batısından küçük bir kesimi de Akdeniz Bölgesi‘nde bulunan,
kuzeyden Ankara, batıdan Isparta- Afyon, güneyden Mersin- Karaman, doğudan Niğde-
Aksaray illeri ile çevrili bulunan 38.873 km2‘lik yüzölçümü ile dünyadaki birçok ülkeden ve
ülkemizdeki 12 ilin toplam yüzölçümünden daha fazla olan ayrıca ülke yüzölçümünün %5‘ini
kaplayan jeo-stratejik, ekonomik ve turizm bakımından önemli ve öncelikli illerimizden
birisidir. Anadolu‘nun kuzey ve güneyinde doğu ve batıya uzanan sıra dağların iç kısımlarında
deniz yüzeyinden 1000 metre civarında bir yayla düzlüğünde yer alıp göl tabanı olan ve kendi
adıyla anılan 4000 km2‘lik alanı ile Türkiye‘nin en büyük ovası olarak bilinen bir düzlüğün
batı yakasında kurulmuĢtur. Ġl, kuzeyde Haymana Platosu, kuzeydoğuda Cihanbeyli Platosu
ve Tuz Gölü‘ne, batısında BeyĢehir Gölü‘ne ve AkĢehir Gölü‘ne, güneyinde Sultan
Dağları‘ndan baĢlayan Karaman ilinin güneyine kadar devam eden, Toros yayının iç
yamaçları önünde bir fay hattı boyunca oluĢmuĢ volkanik dağlara, doğusunda ise Obruk
platosuna kadar uzanır. Ġlin uç noktalarını ise kuzeyinde Kulu‘nun KöĢkler Köyü, batısında
AkĢehir‘in Değirmen Köyü, güneyinde TaĢkent‘in Beyreli Köyü, doğusunda ise Halkapınar‘ın
Delimahmutlu Köyü oluĢturur.
Konya ili yeryüzü Ģekli bakımından platolar ve ovalarla kaplıdır. Cihanbeyli ve
Obruk platosu ilin en önemli platolarını, Konya ve Ereğli ovaları da önde gelen ovaları
oluĢturur. Konya ve Ereğli ovaları içerisinde uzanan Çumra, Karapınar ovaları gibi diğer
ovalarda sayılabilir. Platoların zengin bozkırlarla bezenmiĢ olması ilin ekonomik yapısını
etkileyen tarım ve hayvancılık sektörünün öne çıkmasını sağlayan coğrafi avantajı
oluĢturmaktadır.
Göl ve akarsu bakımından göreceli olarak Ģanslı olan ilde çok sayıda akarsu, göl ve
bataklık bulunur. Tuz Gölü, BeyĢehir Gölü AkĢehir Gölü, Suğla Gölü, Ilgın ÇavuĢcu Gölü,
Ereğli Akgöl akla gelen göllerden bazılarıdır.
Konya ili sınırları içerisinde daha çok mevsimlik ve sel rejimli akarsular
bulunmaktadır. Bu akarsuların özelliği boylarının kısa olmasıdır. Konya ilinin geniĢ yüzeyinin
kapalı havza olması akarsuların ova tabanında kaybolmasına yol açmaktadır. Konya‘daki
yağıĢ rejimi düzensiz olduğu için akarsuların da kaynağının kar ve yağmur suları olması
akarsuların rejimini düzensiz hale getirmektedir. Ġldeki en önemli akarsu bozkırın batısından
doğan BeyĢehir Gölü‘nün ayağı ile birleĢerek Çumra Ovası sulamasının temelini oluĢturan
ÇarĢamba suyudur. Bunun yanında Ġvriz Suyu, Ġnsuyu Deresi, Göksu, Hadim, ÇavuĢ Köy
Karasu, Meram Çayı, Sille deresi ildeki diğer önemli derelerden bazılarıdır.
Demografik ve Ġdari yapı 1980 yılında 329.000 olan Konya nüfusu en son yapılan sayımda 2.192.166 kiĢiye
ulaĢmıĢtır. Bu nüfusu ile Konya, Ġstanbul Ankara ve Ġzmir‘den sonra en fazla nüfusa sahip
Türkiye‘nin dördüncü büyük ilidir. Yıllık nüfus artıĢ hızında binde 22.4‘e ulaĢan Konya
nüfusu Türkiye ortalamasının (18.3) oldukça üzerinde bir rakama sahiptir. Bunun nedenlerine
bakıldığında daha öncede bahsedildiği gibi sanayi ve ticaret açısından çekim merkezi
olmasının yanında Ģehrin coğrafi açıdan uygun olması, güvenli, ekonomik ve aile yaĢamına
uygun bir altyapıya sahip olması gibi özellikler sıralanabilir.
54
Ġldeki toplam nüfusun 897.349 kiĢisi köy, kasaba ve bucaklarda yaĢarken, 1.294.817
kiĢi il ve ilçe merkezlerinde yaĢamaktadır. ġehir merkezindeki nüfus ise 742.690‘dır.
ġehirleĢme oranı olarak % 59.07 oranına sahip ilde km2 baĢına 56 kiĢilik nüfus yoğunluğu
ölçülmüĢtür.
Nüfus bakımından en büyük ilçeler ilk üçü anakent ilçe olmak üzere Selçuklu,
Meram, Karatay, Ereğli, BeyĢehir, AkĢehir ve Çumra olarak sıralanırken, yüzölçümü
bakımından en büyük ilçe Cihanbeyli, nüfus ve yüzölçümü bakımından en küçük ilçe ise
Yalıhüyük olarak belirlenmiĢtir.
En son gerçekleĢtirilen idari yapılanma sonucunda 31 ilçeye sahip olan Konya ilinde
206 belediye, 174 kasaba, 22 bucak ve 611 köy bulunmaktadır.
1975‗te kurulan Konya Belediyesi, 1984‗te çıkarılan 3030 sayılı yasa ile "BüyükĢehir"
statüsüne kavuĢturulmuĢ 1989‗dan beri belediye hizmetleri bu statüde yürütülmektedir.
Sosyal Yapı
Ġldeki sosyal yapı eğitim ve sağlık göstergeleri bağlamında ele alınmıĢtır. Bu
göstergeler ise aĢağıdaki yer alan tablolarda özetlenmiĢtir.
Tablo 3.10. Eğitimle Ġlgili Genel Göstergeler (%)
GÖSTERGELER Konya TÜRKĠYE
SIRALAMA (81 il
Ġçinde)
Konya
Okur Yazar Nüfus 90,07 87,3 15
Okur Yazar Kadın Nüfusun Toplam
Kadın Nüfusuna Oranı 84,74 80,62 17
Üniversite Bitirenlerin Okul
Bitirenlere Oranı 6,39 8,42 32
Liseler OkullaĢma Oranı 29,77 36,92 53
Meslek Liseleri OkullaĢma Oranı 13,34 20,49 58
Kaynak: DPT, 2000-2001
Buna göre genel olarak eğitim seviyesine bakıldığında %90.07‘lik okuma yazma
oranına sahip olan ilde bayanların kendi nüfus içerisindeki okuma oranı %84.74‘e ulaĢmıĢtır.
Her iki oranda Türkiye ortalamasının üstünde bir orana tekabül etmektedir. Bunun yanında
üniversite mezunu olma oranında, meslek ve genel lise oranlarında ise Türkiye
ortalamalarının altında kalınmıĢtır. 81 il içerisinde Konya en iyi sıralamayı okuma-yazma
oranı (15.‘ci) ve kadın okuma oranlarındaki (17.‘ci) sıralamaları ile elde etmiĢtir
Tablo 3.11. Genel ve Mesleki Teknik Liseler Okul (2004–2005)
KĠġĠ KONYA TÜRKĠYE
GE
NE
L
LĠS
EL
ER
OKUL ADET 104 2.990
ÖĞRENCĠ KĠġĠ 44.855 1.685.025
ÖĞRETMEN KĠġĠ 2.574 93.209
ġUBE ADET 1.462 51.215
ME
SL
EK
Ġ
TE
KN
ĠK
LĠS
EL
ER
OKUL ADET 129 3.847
ÖĞRENCĠ KĠġĠ 26.885 1.036.494
ÖĞRETMEN KĠġĠ 2.223 74.405
ġUBE ADET 1.179 37.659
Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı, 2005
55
2004 -2005 öğretim yılı itibariyle Konya ilindeki genel ve mesleki teknik lise durumu
tabloda gösterilmiĢtir. Toplam 233 okulda 4797 öğretmen ve 71.740 öğrenci ildeki temel
eğitim sonrası mevcut durumu göstermektedir.
Tablo 3.12. Konya’da Bulunan Fakülteler, Yüksek Okullar ve Meslek Yüksekokulları
KONYA TÜRKĠYE TOPLAMI
FAKÜLTELER
Mühendislik-Mimarlık 1 95
Ġktisadi ve Ġdari Bilimler 1 77
Fen-Edebiyat 1 95
Ziraat-Orman-Su Ürünleri 1 45
Tıp 2 54
Veteriner 1 22
Eğitim-Teknik Eğitim 3 93
Güzel Sanatlar 1 40
ĠĢletme-Ġktisat-Siyasal Bil. 13
Hukuk 1 47
Ġlahiyat 1 24
ĠletiĢim 1 25
Eczacılık 15
Dil-Tarih-Coğrafya 1
DiĢ Hekimliği 1 21
Denizcilik-Gemi ĠnĢaat 4
Uçak-Uzay Bilimleri 1
Diğer 7
TOPLAM 15 679
KONYA TÜRKĠYE TOPLAMI
YÜKSEKOKULLAR
Turizm-Otelcilik 16
Beden Eğitimi ve Spor 1 44
Sağlık 2 89
Fizik T. ve Rehabilitasyon 7
Konservatuar 1 26
Yabancı Diller 1 23
Sivil Havacılık 5
Ev Ekonomisi 2
HemĢirelik 16
Uygulamalı Bilimler 3
Diğer 16
TOPLAM 5 247
MESLEK YÜK. OKULU
M.Y.O 26 614
TOPLAM 26 614
Kaynak: YÖK, 2004
56
Ġlde bulunan Selçuk Üniversitesi birçok yönden Türkiye‘de önde gelmektedir.
YaklaĢık 80.000 öğrencisi ile Türkiye‘nin en büyük üniversitelerinden biridir. Sahip olduğu
meslek yüksek okulu sayısında da bütün üniversiteler içerisinde Selçuk Üniversitesi en önde
yerini almıĢtır. Toplam 15 fakülte, 26 meslek yüksek okulu, 5 yüksek okul ile üniversite aynı
zamanda ilin ekonomik yapısını da etkileyen önemli bir faktördür. Üniversitenin yapmıĢ
olduğu ekonomik katkının yıllık yaklaĢık 30 milyon dolar civarında olduğu tahmin
edilmektedir.
Dinçer, Aslan ve Kavaslıoğlu‘nun (2003) yapmıĢ olduğu ve 2000 verilerinin
kullanıldığı illerin geliĢmiĢlik sıralaması çalıĢmasında sağlık sektörü göstergelerinde kiĢi baĢı
düĢen hekim sayısı, eczane, hastane ve yatak sayısında Türkiye ortalamalarının altında
oranlara sahip çıkmıĢtır. Bu durum bir baĢka açıdan ilde sağlık alanında yatırım eksikliğinin
de bir göstergesi olarak görülürken, son dönemlerde ilde sağlık sektörü alanında yapılan kamu
ve özel yatırımlarında artıĢ dikkat çekmektedir. Temeli atılan ve tamamlanmak üzere olan
birçok sağlık kuruluĢu Konya‘nın sağlık alanındaki eksiğini kapatmak adına yapılan önemli
adımlardır. AĢağıda ki tabloda 2006 yılı itibariyle sağlık kuruluĢlarının listesi ve sağlık
konusunda bazı ölçütlere yer verilmiĢtir.
Tablo 3.13. Konya Ġli Sağlık KuruluĢları ve Ölçütleri (2006)
Sağlık kuruluĢu sayısı 2006
Sağlık ocağı sayısı 204
Sağlık evi sayısı 188
Devlet hastanesi sayısı 21
Doğum çocuk bakım evi 2
Verem savaĢ dispanseri 6
Aile planlaması 5
Halk sağlığı laboratuarı sayısı 2
Ağız ve diĢ sağlığı merkezi 2
Özel poliklinik 28
Özel tıp merkezi 6
Sağlık ölçütleri 2006
15–49 yaĢ Kadın Nüfusu 522.002
0–11 Aylık Bebek Sayısı 33.696
1–4 YaĢ Çocuk Sayısı 133.134
Kaba Doğum Hızı (Binde) 14,41
Kaba Ölüm Hızı (Binde) 2,35
Nüfus ArtıĢ Hızı (Binde) 12,06
Bebek Ölüm Hızı (Binde) 18,44
Ana Ölüm Hızı (Yüz binde) 36,02
Ölü Doğum Hızı (Binde) 7,85
15–49 YaĢ Kadın Nüfusunun Toplam Nüfusa Oranı 27
0–11 Aylık Bebek Sayısının Toplam Nüfusa Oranı 1,74
Kaynak:http.www.sağlık müdürlüğü.gov.tr 02.08.2006
Ġstihdam Yapısı
Konya iline iliĢkin istihdam yapısına değiĢik oranlardan hareket edilerek bakılmıĢtır.
Buna göre tarım sektörü çalıĢanlarının toplam çalıĢanlar içerisindeki payı Türkiye
ortalamasının oldukça üstündedir. Bu durum toplam tarımsal üretimin %5‘ini Ġç Anadolu
toplam üretiminin %25‘ini tek baĢına karĢılayan bir il için normal bir sonuç olarak
57
algılanmalıdır. Bununla birlikte sanayi sektörü ve hizmet sektörü çalıĢanlarının toplam
istihdam içerisindeki oranları Türkiye ortalamalarının altında olduğu görülmektedir.
Tablo 3.14. Konya Ġli ÇeĢitli Ġstihdam Göstergeleri (%)
ĠSTĠHDAM GÖSTERGELERĠ Konya TÜRKĠYE
SIRALAMA (81 il
Ġçinde)
Konya
Tarım Sektörü ÇalıĢanların Toplam Ġstihdama Oranı 62,42 48,38 38
Sanayi Sektörü ÇalıĢanların Toplam Ġstihdama Oranı 9,05 13,35 28
Hizmet Sektörü ÇalıĢanların Toplam Ġstihdama Oranı 6,87 9,67 31
Ücretli ÇalıĢanların Toplam Ġstihdama Oranı 29,65 43,52 46
Ücretli ÇalıĢan Kadınların Toplam Ġstihdama Oranı 3,48 8,81 56
ĠĢverenlerin Toplam Ġstihdama Oranı 2,22 2,61 17
Kaynak: DPT, 2000
Bölgedeki çalıĢabilir nüfus ve istihdam oranları, TÜĠK‘in 2004 yılı TR52 alt bölgesi
sınıflaması esasında (Konya-Karaman) yaptığı çalıĢmadan elde edilmiĢtir. Buna göre iĢgücüne
katılma oranı, istihdam oranı ve iĢsizlik oranları Türkiye geneli oranlarına yakın rakamlardır.
Tablo 3.15. Bölgedeki ÇalıĢabilir Nüfus, Ġstihdam ve Oranları
ĠġGÜCÜ DURUMU BĠRĠM
TÜRKĠYE
BÖLGE
% 1000 Konya, Karaman
Kurumsal Olmayan Sivil Nüfus KiĢi 2.567 70.556 3,64
15 ve Yukarı YaĢtaki Nüfus KiĢi 1.814 49.906 3,63
ĠĢgücü KiĢi 816 24.289 3,36
Ġstihdam KiĢi 747 21.791 3,43
Eksik Ġstihdam KiĢi 52 997 5,22
ĠĢsiz KiĢi 69 2.498 2,76
ĠĢ Gücüne Dahil Olmayan Nüfus KiĢi 998 25.616 3,9
ĠĢ Gücüne Katılma Oranı % 45 48,7 92,4
Ġstihdam Oranı % 41,2 43,7 94,28
ĠĢsizlik Oranı % 8,4 10,3 81,55
Tarım DıĢı ĠĢsizlik Oranı % 14,8 14,7 100,68
Kaynak: TUİK, 2004
Yine bölgede istihdam edilenlerin sektörel dağılımına bakıldığında tarım sektöründe
istihdam edilenlerin bölgedeki toplam iĢgücünün yaklaĢık yarısını oluĢturduğu görülmektedir.
Tarım, sanayi ve hizmetler sektörü toplam çalıĢanların Türkiye geneli çalıĢanlara oranı ise
%3,45 olarak hesaplanmıĢtır.
Tablo 3.16. Bölgede Ġstihdam Edilenlerin Sektörel Dağılımı
SEKTÖRLER KONYA ALT
BÖLGESĠ TÜRKĠYE TOP. BÖLGE %
Tarım 355.000 7.400.000 4.80
Sanayi (1) 141.000 5.017.000 2.81
Hizmetler 251.000 9.374.000 2.68
TOPLAM 747.000 21.791.000 3.43
Kaynak: TUİK, 2004
58
Ekonomik Yapı Dünya ekonomisinde son dönemlerde kendini hissettiren küreselleĢme olgusu, kentsel
ekonomilerin global ekonomide birer parametre olarak yer almasını sağlamıĢ ve bu bağlamda
yerel ekonomiler içinde bulundukları ülkelerin geliĢme performansını küresel rekabet
içerisinde geliĢtirdikleri strateji ve politikalar sayesinde yerel düzeyde fiziki, sosyal ve
kurumsal altyapısı geliĢmiĢ bölgeler oluĢturarak etkilemiĢlerdir.
Küresel hareket ortamında sanayinin ve ekonomik faaliyetlerin örgütlenmesinde de
önemli değiĢmeler meydana gelmiĢ ve bu değiĢimlerin bir sonucu da ekonomik coğrafyanın
değiĢimiyle beraber esnek üretim teknolojileri ve firmalar arası yatay bağlantılar yoluyla yeni
yerel sanayi odakları olarak tanımlanan kentsel ekonomilerin ortaya çıkması olmuĢtur. Bu
kentsel ekonomiler ortak hedefler doğrultusunda organize olarak, belirli faktörlerde
uzmanlaĢmıĢ ve kendi aralarında entegrasyonu sağlamıĢ KOBĠ‘ler oluĢturarak üretimde
uzmanlaĢtıkları ürün ya da ürün guruplar bazında dıĢ rekabete girerek içinde bulundukları
ülkeleri dıĢa açmada önemli bir iĢlevi de üstlenmiĢlerdir.
Konya sanayisinde bu doğrultuda özellikle son 15 yılda tarıma dayalı sanayileĢmenin
yanında makine ve yedek parça imalatı, otomotiv yedek parça ve ekipmanları, demir-çelik ve
plastik sanayi özelinde dünya ile rekabet edebilecek düzeye ulaĢmıĢ, bunun yanında tekstil,
boya, inĢaat malzemeleri sahasında da adını ülke bazında ön sıralara yazdırmıĢtır. Bu durum
Dünya‘da ve Türkiye‘de ortaya çıkabilecek konjokturel dalgalanmalara karĢı firmalar
açısından önemli bir avantaj olarak karĢımıza çıkmaktadır. Çünkü son dönemlerde global
pazarlarda ürün taleplerinde kısa periyodlar içinde ciddi dalgalanma gözlenmektedir. Tek bir
ürüne dayalı olmayan sanayi yapılanmalarında bu tür dalgalanmalara direnç oldukça
önemlidir. Ayrıca herhangi bir sektördeki talep artıĢı yarı mamul ya da ara ürünler üreten
diğer iĢletmeleri de olumlu yönde etkilemektedir.
Ġlin ekonomik yapısı KOSGEB‘in Bölgesel Kalkınma Raporu Konya Alt Bölgesi
(2006) çalıĢması paralelinde açıklanmaya çalıĢılacaktır. Ġlk olarak tarımsal yapı ele alınacak
daha sonra sanayi yapısı özellikle imalat sanayi bağlamında açıklanacak akabinde dıĢ ticaret
ve mali yapı irdelenecektir.
Tarım ve Hayvancılık
Konya‘nın geçmiĢte ismi tarım kenti olması nedeniyle sık sık gündeme gelirken bugün
bu durum eğitim, sanayi ve turizm alanındaki atılımlarla da farklı kulvarlarda Konya imajı
olarak Türkiye‘ye ve Dünya‘ya sunulmaktadır. Coğrafi avantajından kaynaklanan ve kadim
ekonomik sektör olan tarım ve hayvancılığa iliĢkin veriler tablolar halinde özetlenmeye
çalıĢılmıĢtır.
Tablo 3.17. Tarımsal Arazi Durumu
Ġlin Yüzölçümü 38.873Km2
Tarıma ElveriĢli Arazi 2.659.890 Ha.
Sulanan Arazi 327.076 Ha.
Sulanması Planlanan Arazi (Kop Projesi) 621.417 Ha.
Kaynak:http/www.Konyavaliliği.gov.tr 02.08.2007
38.873 km lik toplam yüzölçümü sahip olan ilde tarıma uygun 2.659.890 (ha) alan
mevcuttur. Ġlginç olan bu alanın yaklaĢık %12‘si sulanabilir niteliktedir. 2007 yılında
ihalesine çıkılan ve Mavi Tünel adıyla anılan projenin bitirilmesi ile Ģu anda sulanan alanın
yaklaĢık iki katı kadar bir alan sulamaya açılacaktır. Bu durum ilde bir yandan çok sayıda
tarımsal ürünün yetiĢmesine olanak verirken, diğer yandan ilin gelir düzeyinin yükselmesine
imkan tanıyacaktır.
59
Tablo 3.18. Bölge ve Ġllerdeki Tarım Alanlarının Dağılımı (ha)
GÖSTERGELER Konya TÜRKĠYE
Ekilen 1.321.376 17.562.656
Nadas 1.180.648 4.990.882
Sebze Bahçeleri 26.633 817.852
Meyve, Zeytin Ağaçlarının Kapladığı Alan, Bağ Alanı
ve Çay YetiĢtirmeye Ayrılan Alan 40.511 2.655.850
Toplam Alan 2.569.168 26.027.240
Kaynak: Türkiye İstatistik Yıllığı 2004, TUİK
Ekilen baĢlıca tarımsal ürünlere bakıldığında yaklaĢık olarak toplam alanın yarısını
buğday ve arpa gibi geleneksel ürünlerin oluĢturduğu görülmektedir. Bu sıralamayı Ģeker
pancarı ve nohut izlemektedir.
Tablo 3.19. Ekilen BaĢlıca Tarla Ürünleri ve Ġstihsal Durumu 2005
Ürün Adı EkiliĢ Alanı (Ha.) Üretim (Ton)
Buğday 752.485 1.804.078
Arpa 405.317 923.900
ġeker Pancarı 58.694 2.882.692
Nohut 49.387 54.957
Kuru Fasulye 14.204 29.693
Kaynak:http/www.Konya valiliği.gov.tr 02.08.2007
Meyve üretimine bakıldığında en çok istihsalin elmada olduğu ve bunu viĢne ve
kirazın izlediği görülür. Kiraz üretiminde Türkiye dünyada ilk üç içerisinde yer alırken Konya
bu sıralamaya önemli bir katkı sağlamaktadır.
Tablo 3.20. Ekilen BaĢlıca Meyveler ve Ġstihsal Miktarları
Meyvenin Cinsi Ağaç Sayısı(Adet) Üretim(Ton)
Elma 2.743.351 99.433
Kiraz 606.109 16.609
ViĢne 580.395 20.608
Armut 481.440 13.157
Kayısı 258.277 4.121
Kaynak:http/www.Konya valiliği.gov.tr 02.08.2007
Sebze üretiminde ise ilde domates ve havucun liderliği vardır. Havuçta KaĢınhanı
yöresi Türkiye‘nin en çok üretim yapılan bölgesidir.
Tablo 3. 21. Ekilen BaĢlıca Sebzeler ile Ġstihsal Miktarları
Sebzenin Cinsi EkiliĢ Alanı (Ha.) Üretim(Ton)
Domates 6.644 270.626
Havuç 3.733 210.485
Kavun 2.840 54.553
Salatalık 1.098 27.935
Ispanak 546 6.079
Kaynak:http/www.Konya valiliği.gov.tr 02.08.2007
60
Konya Tarım Ġl Müdürlüğü 2004 yılı verilerine göre ilde mevcut bulunan hayvan
varlığı tabloda görülmektedir. Buna göre ilde küçükbaĢ hayvan varlığının belirgin derecede
baskın olduğu görülür. Hayvansal üretime bakıldığında ise ilk sırada süt üretimi ve arkasından
kırmızı etin geldiği görülür.
Tablo 3.22. Hayvan Varlığı Tablosu
Hayvanın Cinsi Hayvan Sayısı (Adet)
B.
BA
ġ
Kültür Irkı Sığır 119.910
Melez Sığır 150.063
Yerli Irk Sığır 46.349
TOPLAM 316.322
K.
BA
ġ Koyun 1.362.822
Keçi 165.541
TOPLAM 1.528.363
KA
NA
TL
I Et Tavuğu 1.256.700
Yumurta Tavuğu 5.069.607
TOPLAM 6.326.307
AR
ICIL
IK
Eski Usul Kovan 5.558
Yeni Usul Kovan 64.001
TOPLAM 69.559
Kaynak:http/www.Konya valiliği.gov.tr 02.08.2007
Tablo 3.23. Hayvansal Üretim Tablosu
Ürünün Adı Üretim Miktarı (ton)
Beyaz Et 7.873
Kırmızı Et 40.645
Süt 537.876
Bal 1.038
Yapağı 1.542
Kaynak:http/www.Konya valiliği.gov.tr 02.08.2007
Sanayi Yapısı
Konya ili son dönemlerde sanayi alanında önemli aĢamalar kaydetmiĢ özellikle imalat
sanayinde Türkiye‘de ön sıralarda yer almıĢtır. Daha önce bahsedilen Ġllerin GeliĢmiĢlik
Sıralaması (2003) çalıĢmasında da en iyi dereceyi imalat sanayi sıralamasında
dokuzununculuk derecesi ile almıĢtır. Bu açıdan Ġlin sanayi yapısı değerlendirilirken imalat
sanayine özel bir paragraf açmak gereklidir.
Ġlde toplam olarak imalat sanayinde faaliyet gösteren KOSGEB verilerine göre 1761
TOBB verilerine göre ise 1469 firma mevcuttur. Personel /iĢletme oranlarına bakıldığında ise
KOSGEB verilerinde iĢletme baĢına 16, TOBB anketlerine göre 45 personel düĢmektedir.
61
Tablo 3. 24. KOSGEB ve TOBB Veri Tabanına Göre Ġstihdam ve ĠĢletme Oranları
KONYA TÜRKĠYE TOPLAMI
KOSGEB TOBB KOSGEB TOBB
ĠĢletme Sayısı 1.761 1469 46.481 41.045
Ġstihdam 28.393 65.470 890.394 1.775.013
Personel/ĠĢletme Oranı 16 45 19 43
Kaynak: KOSGEB, 2005- TOBB, 2004.
Küçük sanayi sitesi ve organize sanayi bölgeleri bakımından zengin olan ilde sadece
merkezde 15 adet, ilçelerde de 23 adet olmak üzere toplam 38 adet küçük sanayi sitesi
mevcuttur. Toplam 6800 iĢyeri kapasitesine sahip olan bu sitelerde 14000 kiĢiye istihdam
sahası açılmıĢtır.
Tablo 3. 25. Konya Ġli Küçük Sanayi Siteleri
Yeri K. San. Site Sayısı Toplam ĠĢyeri Ġstihdam Kapasitesi
Konya Merkez 15 4.204 8.600
Ġlçeler 23 2.596 5.400
TOPLAM 38 6.800 14.000
Kaynak:http/www.Konya valiliği.gov.tr 02.08.2007
Organize sanayi bölgesi bakımından ile baktığımızda sadece merkezde faal olarak
iĢlevini sürdüren 3 organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. 4.organize sanayi bölgesi için
çalıĢmalar devam etmektedir.
Tablo 3. 26. Organize Sanayi Bölgeleri
Yeri ve Adı Faaliyet Yılı ĠĢyeri Sayısı ve Kapasitesi Alanı (Ha)
Konya 1. Org. San. Böl. 1971 87 Parsel 115
Konya 2. Org. San. Böl. 1974 220 Parsel 300
Konya 3. Org. San. Böl. 1995 343 ĠĢ yeri tahsis olundu. 900
Konya 4. Org. San. Böl. - Yer seçimi yapılmıĢtır. 441
BÜSAN Özel Org. San. 1996 460 ĠĢyeri Faal. 120
AkĢehir Org. San.Böl. 1995 125 Parsel (ÇalıĢ. Devam ediyor.) 100
BeyĢehir Org. San.Böl. 1995 76 Parsel (ÇalıĢ. Devam ediyor) 100
Çumra Org. San. Böl. 1995 72 Parsel (3 ĠĢyeri Faaliyete Geçti) 100
Ereğli 1. Org. San.Böl. 1995 71 Parsel (26 ĠĢyeri Faaliyete Geçti) 300
Ereğli 2. Org. San.Böl. 1995 ÇalıĢmalar Devam Ediyor 230
Karapınar Org. San.B. - Yer seçimi yapılmıĢtır. 100
Kulu Org. San.Bölgesi 1998 Altyapı ve kamu. çalıĢ. dev. ediyor. 100
SeydiĢehir Org. San.B. 1996 Altyapı ve kamu. çalıĢ. dev. ediyor. 100
TOPLAM 3.006
Kaynak:http/www.Konya valiliği.gov.tr 02.08.2007
DıĢ Ticaret
Kentte küçük sanayi siteleriyle beraber organize sanayi bölgelerinde faaliyet gösteren
birçok firma üretimlerinin büyük bir kısmını ihracata yönelik sürdürmektedir. Daha önce yurt
içi pazara yönelik yapılan üretim 2001 krizi ile birlikte dıĢ pazara da yönlendirilmiĢ, bu
sayede hem ihracat yapan firma hem de ihracat değerlerinde önemli artıĢlar kaydedilmiĢtir.
2001- 2004 arası ihracatçı ve ihracat değeri rakamları tabloda gösterilmiĢtir.
62
Tablo 3. 27. Ġhracatçı ĠĢletme Sayıları ve Ġhracat Değerleri
Ġhracatçı Firma Sayısı ve Ġhracat
Değeri Yıl Konya Türkiye Toplamı
Ġhracatçı ĠĢletme Sayısı (Adet)
2001 466 28.907
2002 522 31.717
2003 558 35.584
2004 629 39.419
Ġhracat Değeri (1.000 $)
2001 109.725 31.307.227
2002 135.082 36.047.695
2003 178.443 47.240.131
2004 269.377 63.087.424
Kaynak: TUİK,2004
Ġhracatın sektörel dağılımına bakıldığında neredeyse toplam ihracatın tamamına
yakınının imalat sanayine yönelik olduğu görülür. Bu durum Konya‘da imalat sanayinin
önceliğini ortaya koyan önemli bir göstergedir. Fakat burada ihracatla ilgili iki noktaya dikkat
çekmek gerekir. Birincisi ihracattaki devamlı artıĢın arkasında mal çeĢitliliğinin yanında yeni
pazarlarında olduğu anlaĢılmaktadır. Diğer önemli bir noktada ihracat değerindeki sapma
noktasıdır. Ġl düzeyindeki toplam ihracat değerinin tablo değerlerinin çok üstünde bir rakam
olduğu noktasında bir görüĢ birliği vardır. Zira buradaki rakamlar ticaret ve sanayi
odalarındaki ya da Konya gümrük çıkıĢlı ihracat rakamlarıdır. Konya‘da üretilip Ġstanbul,
Mersin gümrüklerinden çıkan veya Konya menĢeli olupta baĢka bir ihracatçı firma tarafından
ihraç edilen malların tutarının yaklaĢık 1 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir.
Dolayısıyla Konya gerçekte rakamların söylediğinden ve gösterdiğinden çok daha farklı bir
konumdadır.
Tablo 3. 28. Ġthalatçı ĠĢletme Sayıları ve Ġthalat Değerleri
Ġthalatçı Firma Sayısı Ve Ġthalat Değeri YIL Konya Türkiye
Toplamı
Ġthalatçı ĠĢletme Sayısı (Adet)
2001 336 37.062
2002 435 39.037
2003 503 43.327
2004 641 48.056
Ġthalat Değeri (1.000 $)
2001 91.899 41.081.602
2002 161.855 51.391.386
2003 238.033 69.183.326
2004 352.663 97.370.108
Kaynak: TUİK, 2004
DıĢ ticaretin ikinci bileĢeni olan ithalat yapısına bakıldığında yine ihracata benzer bir
tablonun olduğu görülür. 2001 yılında 336 olan ithalatçı sayısı 2004‘te 641‘e yükselmiĢtir. Bu
süreç içinde ithalat değeri de yaklaĢık 4 kat artmıĢtır.
Turizm
Turizm açısından zengin bir çeĢitliliği bulunan Ġlin tarihten gelen önemli bir konumu
ve misyonu vardır. Döneminin önemli bir eğitim, kültür ve düĢünce merkezi olan Konya aynı
zamanda Selçuklular‘a baĢkentlik yapmıĢ kökleri derinlerde olan bir ildir. Bugün o dönemi
hatırlatan birçok eser Konya‘ya gelen yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine sunulmaktadır.
Her yıl Aralık ayında yapılan Mevlana‘yı anma törenleri gittikçe artan bir katılımcı sayısının
ilgisini çekmektedir. 2007‘nin UNESCO tarafından Mevlana yılı ilan edilmesi uluslararası
alanda Konya‘nın tanınırlığına önemli katkı yaptığı kesindir.
63
Tablo 3.29. Konya Müzelerini Ziyaretçi Profili
Yıllar Toplam Ziyaretçi Sayısı Elde Edilen Gelirler (YTL)
2001 1.238.757 1.004.573
2002 1.345.500 1.313.529
2003 1.238.480 1.431.928
2004 1.505.120 1.714.186
2005 1.507.000 1.929.389
Kaynak:http/www.Konya valiliği.gov.tr 02.08.2007
Kente gelen turist sayısına bakıldığında 2001 -2005 döneminde ortalama % 20 lik, elde
edilen gelirde ise % 90‘lık bir artıĢ gerçekleĢmiĢtir. Ġle yapılan 5 yıldızlı turistik otel
yatırımlarının artması ve Dünyada ve Türkiye‘de kiĢi baĢı düĢen milli gelirdeki artıĢ bu
olumlu gidiĢin devam edeceği sonucunu doğurmaktadır.
Mali Yapı
Ülkedeki toplam gayri safi yurt içi hâsılanın %2,49‘unu tek baĢına karĢılayan Konya
81 il içerisinde 9. sırayı almıĢtır. Sahip olduğu banka Ģubesi bakımından da Konya 7.
sıradadır. KiĢi baĢına düĢen banka mevduatı açısından Konya ülke ortalamasının oldukça
altındadır. Aynı durum fert baĢına düĢen sınaî, ticari ve turizm kredilerinde de devam
etmektedir.
Tablo 3.30. Konya ili GSYĠH ve Mali Göstergeleri
MALĠ GÖSTERGELER BĠRĠM Konya TÜRKĠYE
SIRALAMA
(81 il Ġçinde)
Konya
Gayri Safi Yurt Ġçi Hasıla Ġçindeki Payı % 2,49 100 9
Fert BaĢına Gayri Safi Yurt Ġçi Hasıla 1987 F YTL 1.414 1.837 38
Banka ġube Sayısı Adet 149 7.786 7
Fert BaĢına Banka Mevduatı YTL 251 939 49
Toplam Banka Mevduatı Ġçindeki Payı % 0,86 100 11
Toplam Banka Kredileri Ġçindeki Payı % 69 100 14
Kırsal Nüfus BaĢına Tarımsal Kredi Miktarı YTL 66 138 43
Fert BaĢına Sınai, Ticari ve Turizm Kredileri YTL 73 392 52
Kaynak: DPT, 2000
Konya‘daki toplam mevduatın dağılımına bakıldığında yaklaĢık yarısının döviz tevdiat
hesabı Ģeklinde tutulduğu, tasarruf ve ticari kurumsal mevduatın bunu izlediği görülür.
64
Tablo 3.31. Mevduatın Dağılımı(TL)
KONYA TÜRKĠYE TOPLAMI
20
04 TL 1.002.171 112.190.493
YABANCI PARA 1.148.926 85.203.368
TOPLAM 2.151.096 197.393.862
TASARRUF MEVDUATI 597.271 62.522.629
RES. KUR. MEV. 72.168 6.397.044
TĠC. KUR. MEVDUATI 256.126 22.905.479
BANKALARARASI MEV. 434 6.328.445
DÖVĠZ TEVDĠAT 1.148.926 85.203.368
DĠĞER KURULUġLAR 76.172 13.880.038
MADENLER, DEPO HES. 0 156.859
TOPLAM 2.151.096 197.393.862
Kaynak: Bankalar Birliği, 2005
Ġlin vergisel boyuttaki konumu tabloda görülmektedir. 2004 yılı itibariyle %87,59‘luk
bir tahsilât oranına sahip olan il, Türkiye geneli tahsilât sıralamasında 33. sırada kendine yer
bulmuĢtur. Bir önceki yıla göre tahsilât artıĢı %25,86 düzeyindedir. Ülkede ki toplam vergi
tahsilâtının % 0,66‘sı Konya‘dan elde edilmiĢtir.
Tablo 3.32. Ġlin Vergi Gelirleri
Vergi Göstergeleri Birim Konya TÜRKĠYE
TOPLAMI
Brüt Tahakkuk (Milyon) TL 844.630.249 118.979.991.925
Brüt Tahsilât (Milyon) TL 739.825.039 111.325.214.478
Tahsilât Oranı % 87,59 93,57
Tahsilât Ġl Sırası SIRA 33
Tahsilât ArtıĢı % 25,86 23,84
Ġlin Tahsilât Ġçindeki Payı % 0,66 100
Ġlin Tah. Vergi Sıralaması SIRA 12
Kaynak:Gelirler Genel Müdürlüğü, 2005
Kamu Yatırımlarında Konya
Konya Türkiye‘nin coğrafi olarak en uygun bölgesinde yer almaktadır. Deprem,
ulaĢım ve yatırım maliyetleri gibi değiĢik avantajlarına sahip olmasına rağmen özel ve kamu
yatırımlarından istenilen payı aldığını söylemek güçtür. Bunun sebepleri arasında değiĢik bir
çok faktör olmasına rağmen en önemli faktörün Konya lobisi eksikliği olduğu
düĢünülmektedir. DeğiĢik alanlarda ve platformlarda Konya hep birlikte ve tek seslilikle
desteklenmedikçe bu durumun devamı kaçınılmazdır.
65
Tablo 3. 33. Konya Ġli Kamu Yatırım Ödenekleri
Kaynak:http/www.konya valiliği.gov.tr 02.08.2007
Yıllar itibariyle kamu yatırım ödeneklerinin dağılımına bakıldığında cari fiyatlar
bazında Türkiye geneli yatırım bütçe artıĢları yaklaĢık olarak Konya içinde geçerli olduğu
görülür. 2005 yılı itibariyle ülkedeki toplam yatırım ödeneklerinin % 0,026‘sı ve Ġç Anadolu
bölgesi yatırım ödeneklerinin %13,9‘u Konya için ayrılmıĢtır. Fakat Konya sahip olduğu
özellikler ve farklılıklar itibariyle daha fazlasını hak etmektedir.
DeğiĢik göstergeler itibariyle tanımlamaya çalıĢtığımız Konya ili, DPT tarafından
yapılan geliĢmiĢ iller sıralamasında üçüncü gurubun baĢında yer almaktadır. Üçüncü derece
geliĢmiĢ iller genel olarak yüksek bir geliĢme potansiyeline sahip ekonomik faaliyetlerde
tarım sektörünün ön planda olduğu ve genellikle il ve bölge ölçeğinde üretim yapan sanayi
kuruluĢlarının yer aldığı, küçük ve orta ölçekli tesislerin yaygın olduğu ve sosyo- ekonomik
göstergelerin ülke ortalamaları civarında gezindiği orta dereceli illerden oluĢur. Konya
göstergeler itibariyle orta dereceli iller kategorisinde bulunmasına rağmen sahip olduğu
özellikler, hızla geliĢen ve büyüyen ekonomik ve sosyal yapısı ile geliĢmiĢ iller içerisindeki
yerini alabilecek kapasiteye sahiptir.
3.3. Konya Makine Ġmalat Sanayi Saha AraĢtırma Raporu
3.3.1. AraĢtırmanın Metodolojisi
Bu bölümde araĢtırmanın amacı, örneklem seçimi, kullanılan yöntem ve araĢtırma
soncunda elde edilen verilerin değerlendirilerek araĢtırmanın kapsamı ortaya konulmaya
çalıĢılmıĢtır.
a-AraĢtırmanın Amacı
Yıllar
Yatırım Miktarı*(Cari Fiyatlarla)
Türkiye
(Bin YTL)
İç Anadolu Bölgesi
( Bin YTL)
Konya
( Bin YTL)
1991 16.323 3.955 277
1992 30.801 6.330 461
1993 53.573 11.549 569
1994 102.577 30.318 1.374
1995 193.278 50.818 1.812
1996 369.759 85.985 3.970
1997 814.253 207.737 10.624
1998 1.686.863 371.670 23.658
1999 2.264.962 485.256 28.869
2000 3.278.231 667.673 46.164
2001 4.228.628 724.829 67.705
2002 7.261.676 1.411.960 106.328
2003 7.261.973 1.269.584 155.449
2004 7.161.141 1.253.622 113.351
2005 10.940.470 2.053.190 287.265
66
Bu çalıĢmanın temel amacı; Konya‘daki sanayi bölgelerinde faaliyet gösteren Makine
Ġmalat Sanayi iĢletmelerinin yapısal durumlarını ortaya koyarak, ağ iliĢkilerini belirlemek ve
kümeleĢme potansiyelini ölçmektir.
b-Örneklemin Belirlenmesi
Anket uygulaması yapılacak olan iĢletmelerin listesi Konya Sanayi Odası ve KOSGEB
veri tabanından elde edilmiĢtir. Örneklem için seçilen iĢletmelerde ölçek, gelir ve iĢ kolu fark
etmeksizin iĢletmelerin tümü ana kütle olarak belirlenmiĢ ve bunların içerisinden projenin
mantıksal çerçevesinde de belirtildiği üzere 110 iĢletme rast gele örneklem yolu ile seçilmiĢtir.
Örneklem içerisinde yer alan iĢletmelerin sahip ve/veya yöneticileri ile görüĢülmüĢtür.
c-AraĢtırmanın Yöntemi
AraĢtırmada kullanılan anket Mercan (2005) ve KarataĢ (2006) doktora tez
çalıĢmalarında kullanılan ve uygulanan anket çalıĢmalarından yola çıkılarak geliĢtirilmiĢtir.
Ankette yapısal durum, üretim ve pazarlama, tedarik iliĢkileri ve ağ iliĢkileri ele alınmıĢ olup,
kümeleĢme ile ilgili bulguların yanı sıra Konya Sanayi Odası değerlendirilmesi ve talepler
incelenmeye çalıĢılmıĢtır. Ankette yer alan soruları soru değerleri sorunun niteliğine ve
amacına bağlı olarak farklı ölçeklerden oluĢmaktadır. AraĢtırmada anketin değerlendirilmesi
amacı ile öncelikli olarak pilot çalıĢma gerçekleĢtirilmiĢ, elde edilen bulgulara bağlı olarak
anket yeninde düzenlenmiĢtir. Bu bağlamda tanımlanan 110 firma ile yüz yüze görüĢme ve
randevulu sistem ile anketin cevaplandırılması sağlanmıĢ, elde edilen veriler kontrol
elemanları ve araĢtırma merkezindeki kontrol sistemi ile incelenerek oluĢturulan veri tabanına
kaydedilmiĢtir. Anketler optik sisteme uygun olarak hazırlanmıĢ olup, veri kaydı sürecinde de
buna uygun teknik çalıĢma ile veri tabanına kaydedilmiĢtir.
d-Verilerin Değerlendirilmesi
Yapılan araĢtırmada anketin iĢletmelere ait olan kısımlarında elde edilen verilerin
frekanslara bağlı olarak, yüzdeleri hesaplanmıĢtır. Elde edilen verileri değerlendirmede SPSS
15.0 paket programından yararlanılmıĢ ve frekansların yanı sıra öncelik/önem değerleri
standart sapmaları ile birlikte ele alınmıĢtır. Bunun yanı sıra hipotezleri değerlendirmede
yöneticilerin tutumları p< .95 güven aralığı esas olmak kaydı ile değerlendirilmiĢtir. Elde
edilen veriler, belirlenen değerler içerisinde, bulguların analizi ve yorumlanmasında
kullanılmıĢtır.
67
3.3.2. AraĢtırma Bulguların Analizi
AraĢtırmada yer alan amaç doğrultusunda, değerlendirmeye yönelik sonuçlar
belirlenmiĢtir. Elde edilen sonuçlar çerçevesinde de bulguların değerlendirilmesi ve yorumları
gerçekleĢtirilmiĢtir.
ġekil 3.2. Konya Makine Ġmalat Sanayi Alt Sektörler Dağılımı
Makine İmalat Sanayi Alt Sektörleri Yüzde Dağılımı
Genel amaçlı makine ve
kalıp imalatı; 25,3
Akışkan gücü ile çalışan
donanımlar, pompalar ve
kompresörler imalatı;
20,8
Tarım ve Hayvancılık
makineleri; 21,9
Değirmen makineleri ve
diğer gıda makineleri;
19,3
Kaldırma ve taşıma
donanımları; 12,6
Yapılan araĢtırma sonuçlarına göre Konya Sanayi Odasına Kayıtlı Makine imalat
sanayinde faaliyet gösteren 269 firma bulunmaktadır. Bunlardan % 12,6‘sı Kaldırma ve
taĢıma donanımları, %25,3‘ü Genel amaçlı makine ve kalıp imalatı, % 20,8‘i AkıĢkan gücü ile
çalıĢan donanımlar, pompalar ve kompresörler imalatı, %21,9‘u Tarım ve Hayvancılık
makineleri ve % 19,3‘ü ise Değirmen makineleri ve diğer gıda makineleri üreticileridir.
Konya Araç Üstü Ekipman sanayinde çok önemli bir aĢama kaydetmiĢtir. Birçok
ülkeye yapılan ihracatının yanı sıra, Araç Üstü Ekipman Sanayinde Türkiye pazarının %75‘ne
sahiptir.
Konya Metal iĢleme makineleri sektöründe Türkiye pazarının %70‘ine sahiptir.
Konya Değirmen Makinelerinde sektör lideridir.
Konya Tarım Makinelerinde Türkiye pazarının %65‘ine sahiptir.
Ayrıca Konya‘nın Makine Ġmalat Sanayinde önemli üretim kalemleri Ģunlardır;
— Kaynak Makineleri,
— Kompresör,
— Otomatik Giyotin Makas,
68
— Muhtelif Presler,
— Hidrolik Silindir ve Pompalar,
— Motor Yenileme Makineleri,
— Muhtelif Matkaplar,
Tablo 3.34. AraĢtırmaya Katılan ĠĢletmelerin Faaliyet Süreleri
Makine-Teçhizat
Sayı Yüzde
1 yıldan az 2 1,4
1-5 yıl 31 21,1
5-10 yıl 28 19,0
10 yıldan fazla 86 58,5
Toplam 147 100,0
Faaliyet süreleri bağlamında 10 yıl ve üzerinde faaliyet gösteren iĢletme sayısı 86 olup
sektör dahilinde % 58,5 oranına tekabül etmektedir. Faaliyet süresi 5-10 yıl arasında yer alan
firma sayısı 28, 1-5 yıl arası 31 ve 1 yıldan az olan firma sayısı ise 2‘dir. Oranlar ise sırasıyla
%19, %21,1 ve %1,4‘tür.
Tablo 3.35. Firmaların Niteliği
Aile ĠĢletmeleri
Ortaklık (Aile
ĠĢletmeleri DıĢında)
Sayı Yüzde Sayı Yüzde
ġahıs 49 43,0 1 2,7
Limited ġirket 47 41,2 29 78,4
Anonim ġirket 18 15,8 7 18,9
Toplam 114 100,0 37 100,0
Tabloya göre araĢtırmaya katılan iĢletmelerin hukuki yapılarını incelediğimizde Aile
iĢletmesi niteliğine sahip iĢletmelerin % 43‘ü Ģahıs iĢletmesi, %41,2‘si limited ve % 15,8‘i ise
anonim Ģirkettir. Ortaklık yapısını incelediğimizde ise cevap verenler içerisinde % 2,7‘si Ģahıs
iĢletmesi, % 78,4‘ü limited Ģirket ve % 18 ,9‘u ise anonim Ģirket niteliğine sahiptir.
Tablo 3.36. GiriĢimcinin Önceki UğraĢı (Mesleği)
Kurucu Ortak
(adet) Yüzde
ġimdiki Ortak
(adet) Yüzde
Tüccar 5 2,9 5 2,9
Teknik personel (devlet) 2 1,2 3 1,8
Teknik personel (özel) 4 2,3 4 2,3
Çiftçi 1 0,6 2 1,2
IĢçi 13 7,6 7 4,1
Memur 2 1,2 2 1,2
Sanayici 111 64,9 113 66,1
Diğer 33 19,3 35 20,5
Toplam 171 100 171 100
GiriĢimcilerin önceki mesleklerini incelediğimizde Kurucu ortakların % 2,9‘u
Tüccarlık, % 1,2‘si Teknik personel(Devlet), %2,3‘ü Teknik personel (Özel), % 0,6‘sı çiftçi, %
7,6‘sı ĠĢçi, %1,2‘si Memur, % 64,9‘u Sanayicilik ve % 19,3‘ü diğer mesleklerden geldiklerini
belirmiĢlerdir. ġimdiki ortakları incelediğimizde % 2,9‘u Tüccarlık, % 1,8‘si Teknik
personel(Devlet), %2,3‘ü Teknik personel (Özel), % 1,2‘si çiftçi, % 4,1‘i ĠĢçi, %1,2‘si Memur,
% 66,1‘i Sanayicilik ve % 20,5‘i diğer mesleklerden geldiklerini belirmiĢlerdir. Bu da Ģunu
göstermektedir bölgede sektörün alt yapısı güçlü çünkü sanayicilik geçmiĢi olan ve sanayi
kültürü olan ortakların oranı önemli ölçüde yüksektir.
69
Tablo 3.37. Firmadaki ĠĢgücü Sayısı
Yıllara Göre
2004 Yüzde 2005 Yüzde 2006 Yüzde
Mühendis 57 10,2 60 10,3 61 9,4
Ar-Ge Elemanı 33 5,9 37 6,3 43 6,6
Tasarımcı 40 7,2 44 7,5 48 7,4
Teknisyen 60 10,8 63 10,8 71 11,0
UstabaĢı 87 15,6 90 15,4 95 14,7
Usta 107 19,2 108 18,5 125 19,3
Kalfa 75 13,5 79 13,6 92 14,2
ĠĢçi 98 17,6 102 17,5 112 17,3
Toplam 557 100,0 583 100,0 647 100,0
Firmaların iĢgücü yapısını incelediğimizde %19,2‘si usta, %17,6‘sı iĢçi, %15,6‘sı usta
baĢı, %13,5 kalfa, %10,8‘i Teknisyen, %10,2‘si Mühendis, %7,2‘si Tasarımcı ve Ar-Ge
elemanı % 5,9 dur. Yıllar itibari ile incelediğimizde eleman sayılarında sürekli olarak bir artıĢ
meydana gelmiĢtir. Vasıfsız iĢçi oranı düĢerken kalfa, tasarımcı ve ar-ge elemanlarında da artıĢ
meydana gelmiĢtir.
Tablo 3.38. Üretilen Ürünü
Makine-Teçhizat
Sayı Yüzde
Nihai tüketiciye veriyorum 79 52,7
Üreticiye veriyorum 32 21,3
Her ikisine de veriyorum 39 26,0
Toplam 150 100,0
Firmaların üretmiĢ oldukları ürünlerin cinsini incelediğimizde %52,7‘si Nihai
tüketiciye veriyorum, %21,3‘ü üreticiye veriyorum ve %26‘sı da Her ikisine de veriyorum
Ģeklinde cevaplandırmıĢlardır.
Tablo 3.39. ġirketlerin Üretim ġekli
Makine-Teçhizat
Sayı Yüzde
BütünleĢik Üretim (entegre) 60 39,7
TaĢeron (fason) iĢ yaparak üretim 6 4,0
Mamul veya yarı mamul ürün kullanarak 74 49,0
Hem yarı mamul hem de bazı iĢleri fason vererek üretim 8 5,3
Bir kısmını kendim bir kısmını da fasoncuya yaptırarak 3 2,0
Toplam 151 100,0
Firmaların üretim Ģekillerini incelediğimizde iĢletmelerin % 39,7‘si BütünleĢik üretim,
%49‘u Mamul veya yarı mamul ürün kullanarak üretim, %5,3‘ü Hem yarı mamul hem de bazı
iĢleri fason vererek üretim, %4‘ü TaĢeron (fason) iĢ yaparak üretim ve %2‘si Bir kısmını
kendim bir kısmını da fasoncuya yaptırarak üretim yaptıklarını belirtmiĢlerdir.
Tablo 3.40. Düzenli Olarak TaĢeronlara (fason) ĠĢ Verir misiniz?
Makine-Teçhizat
Sayı Yüzde
Evet 30 19,7
Hayır 122 80,3
70
Toplam 152 100,0
ĠĢletmelere Düzenli olarak taĢeronlara iĢ verip vermediklerini sorduğumuzda %80,3‘ü
Hayır ve % 19,7‘si Evet Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Tablo 3.41. Firmaların TaĢeronlara ĠĢ Verme Durumları
Makine-Teçhizat
Sayı Yüzde
Benzer iĢleri yapmak için daima taĢeron (fason)lara iĢ veririm. 11 47,8
Daima taĢeron (fason)lara iĢ yaptırırım fakat iĢler her an değiĢebilir. 3 13,0
TaĢeron (fason)lara bazen iĢ yaptırırım. 7 30,4
ĠĢ gücümü taĢeronlar vasıtası ile karĢılıyorum 2 8,7
Toplam 23 100,0
Firmaların taĢeronlara iĢ verme durumlarını incelediğimizde %47,8‘i Benzer iĢleri
yapmak için daima taĢeron (fason)lara iĢ veririm, %30,4‘ü TaĢeron (fason)lara bazen iĢ
yaptırırım, %13‘ü Daima taĢeron (fason)lara iĢ yaptırırım fakat iĢler her an değiĢebilir ve
%8,7‘si ĠĢ gücünü TaĢeronlar vasıtasıyla karĢılıyorum Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Tablo 3.42. Kalifiye TaĢeron Bulmakta Zorlandınız mı?
Makine-Teçhizat
Sayı Yüzde
Evet 9 31,0
Hayır 20 69,0
Toplam 29 100,0
Firmaların kalifiye taĢeron bulmakta zorlanıp zorlanmadıklarını incelediğimizde %69‘u
Hayır ve %31‘i ise Evet cevabını vermiĢlerdir.
Tablo 3.43. ĠĢlerimi Yapmak Ġçin TaĢeronları Hiç Kullanmam; Çünkü
Makine-Teçhizat
(n=152)
Sayı Yüzde
Üretim kapasitem yeterli 101 66,4
Ana sanayi taĢeron kullanmamı engelliyor 18 11,8
TaĢeronlarda yeterli teknoloji yok 19 12,5
TaĢeronlarda yeterli kalite yok 14 9,2
Ġstediklerimi gerçekleĢtirecek taĢeronlar bölgede bulunmamakta 3 2,0
TaĢeronlara güvenmiyorum 5 3,3
TaĢeronlar maliyetimi artırıyor 14 9,2
Firmaların iĢlerini yaptırırken taĢeron kullanmama nedenlerini incelediğimizde %
66,4‘ü üretim kapasitelerinin yeterli olduğunu, %11.8‘i Ana sanayi taĢeron kullanmamı
engelliyor, %12,5‘i TaĢeronlarda yeterli teknoloji yok, %9,2‘si TaĢeronlarda yeterli kalite yok,
%3,3‘ü TaĢeronlara güvenmiyorum, %2‘si Ġstediklerimi gerçekleĢtirecek taĢeronlar bölgede
bulunmamakta ve %9,2‘si de TaĢeronlar maliyetimi artırıyor Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Tablo 3.44. ĠĢletmelerin 2003-2006 Toplam Ciroları
Trilyon
Makine-Teçhizat
2003 2004 2005 2006
S. Y. S. Y. S. Y. S. Y.
0-2000 103 88,0 103 83,7 104 80,0 113 79,0
2001-4000 11 9,4 16 13,0 20 15,4 17 11,9
4001-6000 1 ,9 2 1,6 2 1,5 8 5,6
6001-8000 2 1,7 1 ,8 2 1,5 3 2,1
71
8000 ve üzeri 1 ,8 2 1,5 2 1,4
Toplam 117 100,0 123 100,0 130 100,0 143 100,0
Firmaların cirolarını incelediğimizde büyük bir kısmı 0-2 trilyon arası
cevaplandırmıĢlardır. Fakat bu oran yıllar itibarı ile incelediğimizde daha büyük miktarlarda
satıĢ lehine oransan olarak azalmıĢtır. Bu durumda sektörün satıĢ miktarının her geçen gün
arttığını göstermektedir.
Tablo 3.45. ĠĢletmelerin 2003-2006 Ar-Ge Harcamları
Milyar
Makine-Teçhizat
2003 2004 2005 2006
S. Y. S. Y. S. Y. S. Y.
0-10 17 53,1 17 47,2 16 39,0 14 35,0
11-20 8 25,0 11 30,6 15 36,6 12 30,0
21-30 2 6,3 3 8,3 3 7,3 4 10,0
31-40 1 3,1 1 2,8 2 4,9 3 7,5
41 ve üzeri 4 12,5 4 11,1 5 12,2 7 17,5
Toplam 32 100,0 36 100,0 41 100,0 40 100,0
Firmaların ar-ge yapılarını inceldiğimizde gerek ar-ge yapan firma sayısı gerekse ar-ge
yapan firmaların ar-ge‘ye ayırmıĢ oldukları bütçe yetersizdir. Fakat yıllar itibarı ile
incelediğimizde gerek firmasal gerekse bütçesel her geçen yıl bir öncekinden daha iyi olması
olumlu olarak karĢılanabilir.
Tablo 3.46. SatıĢ Yeri
% Konya Ankara Aksaray
Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde
0-5 24 18,2 35 41,2 34 54,0
6-9 20 15,2 18 21,2 15 23,8
10-19 23 17,4 22 25,9 12 19,0
20-39 18 13,6 8 9,4 2 3,2
40-59 20 15,2 2 2,4 - -
60-79 9 6,8 - - - -
80-100 18 13,6 - - - -
Toplam 132 100,0 85 100,0 63 100,0
% Niğde Karaman Isparta
32 62,7 Sayı Yüzde Sayı Yüzde
0-5 14 27,5 36 60,0 31 64,6
6-9 5 9,8 12 20,0 9 18,8
10-19 - - 11 18,3 8 16,7
20-39 - - 1 1,7 - -
40-59 - - - - - -
60-79 - - - - - -
80-100 - - - - -
Toplam 51 100,0 60 100,0 48 100,0
% Afyon Antalya Ġstanbul
Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde
0-5 36 54,5 34 63,0 29 31,5
6-9 17 25,8 11 20,4 24 26,1
10-19 10 15,2 7 13,0 16 17,4
20-39 3 4,5 2 3,7 17 18,5
40-59 - - - - 4 4,3
60-79 - - - - 2 2,2
80-100 - - - - - -
72
Toplam 66 100,0 54 100,0 92 100,0
% Bursa Gaziantep Kocaeli
Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde
0-5 29 43,3 33 50,8 31 66,0
6-9 17 25,4 17 26,2 7 14,9
10-19 13 19,4 8 12,3 7 14,9
20-39 6 9,0 5 7,7 2 4,3
40-59 1 1,5 1 1,5 - -
60-79 1 1,5 1 1,5 - -
80-100 - - - - - -
Toplam 67 100,0 65 100,0 47 100,0
% Kayseri Diğer Yurt DıĢı Piyasa
Sayı Yüzde Sayı Yüzde Sayı Yüzde
0-5 33 56,9 10 15,2 10 17,2
6-9 13 22,4 12 18,2 13 22,4
10-19 10 17,2 14 21,2 10 17,2
20-39 1 1,7 10 15,2 11 19,0
40-59 1 1,7 7 10,6 4 6,9
60-79 3 4,5 4 6,9
80-100 10 15,2 6 10,3
Toplam 58 100,0 66 100,0 58 100,0
Firmaların satıĢ yerlerini incelediğimizde karĢımıza çıkan en önemli pazar yine
Konyadır. Daha sonra Ġstanbul, Ankara, Aksaray, Afyon ve yurt dıĢı pazarlar yer almaktadır.
Tablo 3.47. Ġhracat Yapma Durumu
Makine-Teçhizat
Sayı Yüzde
Evet 70 46,7
Hayır 80 53,3
Toplam 150 100,0
Firmaların ihracat yapıp yapmadıklarını incelediğimizde % 46,7‘si evet ve % 53,3‘ü
hayır cevabını vermiĢlerdir.
Tablo3.48 Ġhracatı GerçekleĢtirme ġekli
Makine-Teçhizat
Sayı Yüzde
Yurt dıĢında yaĢayan vatandaĢ vasıtasıyla 4 4,7
Ġhracat Ģirketi vasıtasıyla 28 32,6
Yerel dıĢ satım yapan aracılar vasıtasıyla 9 10,5
MüĢterilerle direkt iliĢki kurma yoluyla 45 52,3
Toplam 86 100
Ġhracat yapan firmaların ihracat yapılarını incelediğimizde %4,7‘sı Yurt dıĢında
yaĢayan vatandaĢlar vasıtasıyla, %32,6‘sı ihracat Ģirketleri vasıtasıyla, % 10,5‘i Yerel dıĢ satım
yapan aracılar vasıtasıyla ve % 52,3‘ü de müĢterilerle direk iliĢki kurmak vasıtasıyla
ihracatlarını gerçekleĢtirdiklerini belirtmiĢlerdir.
73
Tablo 3.49. Dolaylı Ġhracat Yapanlar Ġçin Dolaylı Ġhracat Yapılan Firmanın Bulunduğu Ġl
Makine-Teçhizat
Sayı Yüzde
Ankara 4 9,5
Antalya 1 2,4
Denizli 1 2,4
Gaziantep 1 2,4
Ġstanbul 11 26,2
Ġzmir 1 2,4
Kayseri 1 2,4
Konya 21 50,0
Karaman 1 2,4
Toplam 42 100
Firmaların dolaylı ihracat yaptıkları illeri incelediğimizde birinci sırada %50‘i ile
Konya daha sonra %26,2‘ile Ġstanbul, %9,5 ile Ankara ve Antalya, Denizli, Gaziantep, Ġzmir,
Kayseri ve Karamandır. Tablo 3.50. Rakiplerin Konumları
Makine-Teçhizat
(n=152)
Sayı Yüzde
Konya merkezinde 120 36,5
Çevre illerde 72 21,9
Türkiye‘de 106 32,2
Orta Doğuda 6 1,8
Avrupa‘da 17 5,2
Diğer 4 1,2
Rakibimiz yok 4 1,2
Toplam 329 100
Firmaların rakiplerinin konumlarını incelediğimizde %36,5‘i Konya merkezde,
%21,9‘u Çevre illerde, %32,2‘si Türkiye‘de, %5,2‘si Avrupa‘da, %1,8‘i Orta Doğuda, %1,2‘si
Diğer bölgelerde ve %1,2‘si Rakiplerinin olmadıklarını belirtmiĢlerdir.
Tablo 3.51. Ölçek Bakımından Rakipler
Makine-Teçhizat
(n=152)
Sayı Yüzde
Büyük ölçekli Ģirketler (250 ve üzeri) 54 27,3
Orta ölçekli Ģirketler (50-249 iĢçi) 83 41,9
Küçük ölçekli Ģirketler (10-49 iĢçi) 47 23,7
Mikro ölçekli Ģirketler (0-9 iĢçi) 14 7,1
Firmaların ölçek bakımından rakiplerini incelediğimizde %27,3‘ü Büyük ölçekli,
%41,9‘u Orta ölçekli, %23,7‘si Küçük ölçekli ve %7,1‘i de Mikro ölçekli iĢletmelerdir.
Tablo 3.52. ĠĢletmenizi ilk baĢtan kuracak olsanız ya da mevcudu baĢka bir yere taĢıyacak olsanız nereye
kurardınız/taĢırdınız?
Makine-Teçhizat
Sayı Yüzde
Adana 8 7,3
74
Bursa 2 1,8
Konya 94 86,2
Aksaray 1 0,9
Diğer 4 3,6
Toplam 109 100,0
Firmalar iĢletmelerini ilk baĢtan kuracak olurlarsa yada taĢıyacak olurlarsa tercih
edecekleri yerleri incelediğimizde % 86,2‘si Konya, %7,3‘ü Adana, %1,8‘i Bursa, %0,9‘u
Aksaray ve %3,6‘sı Diğer Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Tablo 3.53. Üretim Dalınızdaki teknolojik GeliĢmelerden Haberdar mısınız? Cevabınız Evet ise Ģu anki
teknolojinizi en son teknoloji ile mukayese ediniz.
Makine-Teçhizat
Sayı Yüzde
Firmada kullanılan teknoloji en son teknoloji ile aynı 38 33,0
Biraz daha eski, ancak bir çok firma tarafından kullanılmaktadır 69 60,0
Eski teknoloji 8 7,0
Toplam 115 100,0
Firmaların kullanmıĢ oldukları teknolojileri incelediğimizde %33‘ü Firmada kullanılan
teknoloji en son teknoloji ile aynı, %60‘ı Biraz daha eski, ancak bir çok firma tarafından
kullanılmaktadır ve %7‘si ise Eski teknoloji Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Tablo 3.54. Makine ve Teçhizatınızın Ortalama Kullanım YaĢı
Makine-Teçhizat
Sayı Yüzde
Bir yıldan az 6 4,0
1-2 yıllık 22 14,8
3-5 yılık 29 19,5
6-10 yıllık 57 38,3
11-15 yıllık 11 7,4
15 yıldan fazla 24 16,1
Toplam 149 100,0
Firmaların makine ve teçhizatlarının yaĢlarını sorduğumuzda %4‘ü Bir yıldan az,
%14,8‘i 1-2 yıllık, % 19,5‘i 3-5 yıllık, %38,3‘ü 6-10 yıllık, %7,4‘ü 11-15 yıllık ve %16,1‘i de
15 yıldan fazla Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Tablo 3.55. Marka Olma Konusunda Her Yıl Ayırdığınız Bir Bütçe Var mı?
Makine-Teçhizat
Sayı Yüzde
Evet 45 31,0
Hayır 100 69,0
Toplam 145 100,0
Firmaların marka olma konusunda ayırmıĢ oldukları herhangi bir bütçe olup olmadığını
sorduğumuzda %31‘i Evet ve %69‘u ise Hayır Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Tablo 3.56. Altyapı ile ilgili problemler, ürünlerinizin dağıtımında ve satıĢında, teslimatta zorluklara
sebep olmakta mıdır?
Makine-Teçhizat
Sayı Yüzde
Evet 42 27,8
Hayır 109 72,2
Toplam 151 100,0
75
Firmalara bölgede alt yapı ile ilgili bir sorun olup olmadığını sorduğumuzda %27,8‘i
Evet ve %72,2‘si Hayır Ģeklinde cevaplandırmıĢlardır.
Tablo 3.57. Firmanızın Konya il sınırları içinde kurulması amacı nedir?
Makine-Teçhizat (n=152)
Sayı Yüzde
Hammaddeye yakınlık 10 3,9
Tedarikçilerin Konya‘da bulunması 135 52,7
Pazara yakınlık 14 5,5
Iklim ve çevre 5 2,0
Nitelikli iĢgücü 41 16,0
Memleketim olması 5 2,0
Ailevi nedenlerden 18 7,0
Benzer iĢletmelerin Konya‘da bulunması 2 0,8
Eğitim, sağlık ve haberleĢme olanakları 1 0,4
Pazar tanınırlığı 5 2,0
TaĢıma olanakları 4 1,6
Devlet politikaları ve teĢvik 5 2,0
YaĢam kalitesi 8 3,1
Diğer 3 1,2
Firmaların Konya il sınırlarında kurulma nedenlerin incelediğimizde %52,7‘si
Tedarikçilerin Konya‘da bulunması, %16‘sı Nitelikli iĢ gücü, %7‘si Ailevi nedenlerle
Konya‘yı tercih ettiklerini belirtmiĢlerdir.
76
SONUÇ VE DEĞERLENDĠRME
Mühendislik sanayileri de denilen ve ekonominin motoru olan makine ve teçhizat
sanayinin dünyadaki geliĢiminde etkili olan ana eğilimler dikkate alan bir strateji
doğrultusunda, Türk makine ve teçhizat sanayinin verimliliğini yükseltmeden rekabetçilik
yeteneğini artırması zordur. Makine ve teçhizat sanayinin dünyadaki geliĢiminde etkili olan
ana eğilimler ise Ģunlardır:
Makine ve teçhizat sanayi üretiminde geliĢmiĢ ülkeler, AR-GE yatırımları yolu ile
daha incelikli üretim yöntemleri geliĢtirerek yenilikçilik temelli rekabete yoğunlaĢmak
istemektedirler. BaĢta Çin olmak üzere düĢük emek maliyetinin olduğu geliĢmekte olan
ülkeler özellikle düĢük ve orta düzeyde teknolojiye dayalı üretimde geliĢmiĢ ülkelerin yerini
almaktadırlar.
AB içerisinde makine ve teçhizatta, AB‘ni ileri teknolojiye dayalı imalatta rekabetçi
kılacak stratejiler ve yatırım planlamalarına dayalı eylem planları dikkate çekmektedir. Bu
strateji ile uyumlu nitelikli yetiĢmiĢ teknik personel eğitim planlaması, AB‘nin nano teknoloji,
mikro biyoloji ve uzay ve havacılık alanlarında ABD karĢısındaki geriliğini giderme amacının
da bir parçasıdır.
Global durgunluk yıllarında sektörün durgunluk göstermesi sektörün genel ekonomik
havaya ne kadar bağımlı olduğunu göstermektedir. Durgunluk döneminde düĢen satıĢlar ve
azalan kârlılık olguları Ģirketlerin birleĢme ve satın almalar yolu ile operasyonel kârlılığı
artırmak ve maliyetleri kısmak Ģeklinde hareket ettiğinden, pek çok alt sektörde piyasaya
hakim dört beĢ temel üreticiden oluĢan oligopol piyasa yapılarının daha da güçleneceği
düĢünülmektedir. Üretimde birleĢme ve satın almalar olmasına rağmen, üretim dikey
entegrasyondan ziyade, pek çok parçanın düĢük emek maliyetine sahip uzmanlaĢmıĢ alt
tedarikçilerden temin edildiği bir Ģekle dönüĢmüĢtür. Bu ise, Türkiye‘ye dinamik
karĢılaĢtırmalı üstünlüğü olabilecek kimi alanlarda fırsatlar tanımaktadır.
Avrupa ülkeleri arasında çok yaygın olarak kullanılan, aynı sektörde ve değer zinciri
içerisinde faaliyet gösteren, birbirleri ile iĢ birliği içerisinde olan ve aynı zamanda birbirlerine
rakip olan iĢletmelerin ve onları destekleyici kurumların bir araya getirmiĢ oldukları bir
örgütlenme modeli olan kümelenme yaklaĢımı üzerinde önemle durulmalı ve Konya‘da
makine imalat sanayinde kümelenme çalıĢmalarına bir an evvel baĢlanmalıdır.
Konya‘nın Makine Ġmalat Sanayinde gerek sektörel geçmiĢi gerekse sanayicilik
kültürü iyi seviyededir. AraĢtırmaya göre sektörde faaliyet gösteren iĢletmelerin önemli bir
kısmı 10 yıldan daha fazla bir geçmiĢe sahiptir. GiriĢimcinin önceki mesleğini
incelediğimizde yine önemli bir kısmı sanayicilik geçmiĢi olan kiĢilerden oluĢmaktadır.
ĠĢletmelerin Ar-Ge ve innovasyona yapmıĢ oldukları yatırımlar artırılmalıdır.
ĠĢletmeleri ar-ge ve innovasyon konusunda cesaretlendirecek programlar ve çalıĢmalar
yürütülmelidir. Konu ile ilgili devlet destekleri iĢletmelere çok iyi anlatılmalı ve iĢletmelerin
bu desteklerden yararlanma oranını artırmak için çalıĢmalar yürütülmelidir.
77
Sektör gerek bilgi birikimi gerekse kullanmıĢ olduğu teknoloji bakımından güçlü bir
potansiyele sahiptir. Bu güçlü potansiyel içerisinde iĢletmelerin ihracat yapıları yetersizdir.
Ġhracatı artırmak için çalıĢmaların yapılması gereklidir. Özellikle iĢletme bazında değil
sektörel bazda çalıĢmaların yürütülmesi gerekmektedir. Ayrıca iĢletmelerin ihracat Ģekillerini
incelediğimizde iĢletmelerin yaklaĢık olarak yarısı kendi ihracat birimleri dıĢında ( Dolaylı
ihracat) ihracat yapmıĢ oldukları tespit edilmiĢtir. Bu oranları daha üst seviyelere çekmek ve
firmaları tek tek ihracat yapabilir konuma getirmek için çalıĢmalar yürütülmelidir.
YapmıĢ olduğumuz mülakatlarda ve bölgede yapılan araĢtırmalara göre sektörde
nitelikli ara eleman eksikliği bulunmaktadır. Bu eksikliklerin giderilmesi için çalıĢmalar
yürütülmeli ve mesleki teknik eğitime önem verilmelidir.
Sektörün rekabet gücü gerek kullanmıĢ olduğu teknoloji gerekse üretmiĢ oldukları
teknoloji ile doğru orantılıdır. Bu bağlamda sektörde rekabetçi üstünlüğü sağlamak için
teknoloji yoğun ürünlerin üretilmesine önem verilmelidir.
Konya makine imalat sanayinin zayıflıklarından biriside sektörün gerek Türkiye‘yi
gerekse dünyayı tanıma oranı düĢüktür. YapmıĢ olduğumuz araĢtırmada iĢletmelere
rakipleriniz nerdeler diye sorduğumuzda önemli bir bölümü Konya merkezde Ģeklinde cevap
vermiĢlerdir. Oysa makine imalat sanayi sektörü gerek ülkemizde gerekse dünyada önemli bir
pazara, güce ve potansiyele sahiptir. Bu nedenle iĢletmelerin rekabetçi yapılarını
güçlendirmek ve gerek dünyayı gerekse ülkemizde sektörü tanımaları için çalıĢmalar
yapılmalıdır.
Konya bu gün bir CNC‘ler Ģehri olarak anılmaktadır. Fakat elimizdeki bu gücün ne
kadar ve niteliği hakkında net bir cevap verilememektedir. Bunu ortadan kaldırmak için
Sektörün envanteri çıkarılmalıdır.
Sonuç olarak Konya‘nın makine imalat sanayi güçlü bir yapıya sahiptir bu güçlü
yapının daha da güçlü hale getirilmesi için sektördeki firmalar birlikte hareket ederek, ortak
aklı kullanarak, teknoloji yoğun ürünler üreterek, uluslararasılaĢma oranını yükseltilerek daha
ileri seviyelere getirilebilecektir. Konya Makine Ġmalat Sanayi bu gün geldiği noktada raporda
belirtilen dezavantajlarını avantaja çevirerek sahip olduğu potansiyelle sektörde gerek
ülkemizin gerekse Avrupa‘nın önemli bir üretim üssü haline gelecektir.
78
KAYNAKÇA
Hiroyuki Chuma, (2001), ―Sources of Machine-tool Industry Leadership in the 1990s:
Overlooked Intrafirm Factors‖, Center Discussion Paper No.837, Economic Growth
Center, Yale University, New Haven.
Jafar Khondaker, (2005), ―Key trends in Canada‘s International trade in machinery and
transport equipment, 1980-2003‖, Canadian Trade Review, Minister of Industry, Canada.
Invest-in Germany,(2008), The Machinery and Equipment Industry in Germany-Industry
Overview,http://www.invest-in
germany.com/uploads/media/IO_Machineryand_Equipment_Invest_in_Germany.pdf,
(09.09.2008).
http://www.invest-in-germany.com/homepage/industries/machinery-equipment/
(09.09.2008).
European Commission, (2003a), Innovation Essential to Sustain EU Manufacturing
Industry, Community research,
http://ec.europa.eu/research/industrial_technologies/pdf/emo-7bbackground-1.pdf ,
(09.09.2008).
European Commission, (2003b), Keeping Europe ahead in machine tool manufacture,
Community research, http://ec.europa.eu/research/industrial_technologies/pdf/emo-
7cbackground-2.pdf, (09.09.2008).
Kentucky Cabinet of Economic Development, (2006), The Machine Tool Industry in
Kentucky, USA, http://www.thinkkentucky.com/kyedc/pdfs/Machine_Tools_Industry-
Kentucky.pdf (11.09.2008).
R&I, Rating and Investment Information Inc., (2008), R&I Sector Reports: Rating the
Machine Tool Industry,Japan,
http://www.ri.co.jp/eng/rating/rating/detail/sector/sector061228_1.pdf , (11.09.2008).
Research Markets, (2008), China Machine Tool Industry Research 2008, Ireland,
http://www.researchandmarkets.com/reportinfo.asp?report_id=613341 (11.09.2008).
http://www.sanki.or.tv/jmtba_en_pdf/statics02.pdf , Development of Japanese Machine
Tool Industry, (11.09.2008).
Bharat Book Bureau, (2007),India, World Construction Machinery forecasts for
2011&2016, http://www.prlog.org/10043171-world-construction-machinery-forecasts-for-
2011-2016.html (11.09.2008).
79
Sture Eriksson, (2003), The Importane of rotating electrical machine development fort he
society, Ġsveç, http://www.ee.kth.se/php/modules/publications/reports/2003/IR-EE-
EME_2003_022.pdf (11.09.2008).
US Industry Profile, (2008), http://www.answers.com/topic/special-industry-machinery-
not-elsewhere-classified (11.09.2008).
Ren-Jye Liu-Jonathan Brookfield, (2000), ―Stars, Rings and Tiers: Organisational
Networks and Their Dynamics in Taiwan‘s Machine Tool Industry‖, Long Range
Planning, 33.
Joachim Ihrcke-Krystina Becker, (2006), ―Study on the Future Opportunities and
Challenges of EU-China Trade and Investment Relations-Study 1: Machinery‖, EU
Commission, http://trade.ec.europa.eu/doclib/docs/2007/february/tradoc_133311.pdf
(11.09.2008).
John Sutton, (2001), ―The Indian Machine-Tool Industry A Benchmarking Study‖,
http://personal.lse.ac.uk/SUTTON/benchmarking_machine_tools.pdf (11.09.2008).
ĠGEME, (2007a), ĠnĢaat ve Maden Makinaları, Hazırlayan: Tolga Taylan, Ankara.
ĠGEME, (2007b), Makine Ġmalat Sanayi, Hazırlayanlar: Sinan Yüzal-Oğuz Kuyumcu,
Ankara.
ĠGEME, (2007c), Tekstil Makinaları, Hazırlayanlar: Hasan Köse-Bora Esen, Ankara.
ĠGEME, (2007d), Pompa ve Kompresörler, Hazırlayan: Tolga Taylan, Ankara.
Anand Mehta-Andrew C. Gross, (2007), ― The Global Market for Agricultural Machinery
and Equipment‖, Business Economics, October.
Makine ve Metal EĢya Sanayi Özel Ġhtisas Komisyonu Raporu, Dokuzuncu Kalkınma
Planı 2007–2013, Devlet Planlama TeĢkilatı, 2007, Ankara
Ġstatistikî Bölge Birimleri Sınıflandırması Düzey 2‘ye Göre Ġmalat Sanayiinin Alt
Sektörler Ġtibariyle Dağılımı, Türkiye Kalkınma Bankası A.ġ. Ekonomik Ve Sosyal
AraĢtırmalar Müdürlüğü, Mayıs 2006, Ankara
Türkiye‘nin DıĢ Ticareti Ve Ġmalat Sanayiinin Mekânsal Ve Yapısal Durumuna ĠliĢkin
Değerlendirmeler, Kalkınma Bankası A.ġ. Ekonomik Ve Sosyal AraĢtırmalar Müdürlüğü,
Ağustos 2008, Ankara
Makine Ġmalat Sanayi Sektör AraĢtırması,(Revize EdilmiĢ 2. Baskı) Yavuz Bayülken,
TMMOB Makine Mühendisleri Odası, Mart 2008, Ankara
Makine Sektör Raporu, Orta Anadolu Makine ve Aksamları Ġhracatçıları Birliği Ar-Ge
ġube Müdürlüğü, Haziran 2007, Ankara
Tekstil Makineleri, Hasan Köse-Bora Esen, DTM Ġhracatı GeliĢtirme Etüd Merkezi, 2007,
Ankara
80
Makine Ġmalat Sanayii Özel Ġhtisas Komisyonu Raporu, Sekizinci BeĢ Yıllık Kalkınma
Planı, 2000, Ankara
Makine Ġmalat Sanayi, Hasan KÖSE, DTM Ġhracatı GeliĢtirme Etüd Merkezi, 2006,
Ankara
Tarım Makineleri, Sinan Yüzal-Bora Esen, DTM Ġhracatı GeliĢtirme Etüd Merkezi, 2008,
Ankara
Ġstatistik Göstergeler 1923–2006, Türkiye Ġstatistik Kurumu, Aralık 2007, Ankara
2008 Yılında Makine Ġmalat Sanayii Sektörü, Arslan SANIR- Makine Ġmalatçıları Birliği,
Ağustos 2008 Bülteni
BaĢka Yerde SınıflandırılmamıĢ Makine ve Teçhizat Ġmalatı, Erdal Ertuğrul, Türkiye
Ġmalat Sanayiinin Yapısal Analizi ve Sektörel Performans Değerlendirmesi (22 Ana
Sektör Ġtibariyle) Türkiye Kalkınma Bankası A.ġ., Ağustos 2008, Ankara
Machinery & Equipment Ġnvestment And Growth: Evidence From The Canadian
Manufacturing Sector, Tahir Abdi, Economic Analysis & Forecasting Division, Economic
and Fiscal Policy Branch, Finance Canada, Ottawa, ON, February 2008, Canada
Türkiye Sanayisine Sektörel BakıĢ, Agah Uğur, TÜSĠAD Sanayi ÇalıĢma Grubu, Mayıs
2008
Orta Anadolu Makine ve Aksamları Ġhracatçılar Birliği Sektör Envanteri Raporu, Ağustos
2006,Ankara
Tarımsal Aletler ve Makineler Sektör Profil AraĢtırması, Elif Çakır, Ġstanbul Ticaret
Odası, Ekim 2005, Ġstanbul
Kömür Madenciliğinde Maden Makineleri Ġmalat Sanayiinin Rolü ve Türkiye‘deki
Durumu, YaĢar Tuncer, TTK Genel Müdür Yrd., Zonguldak
Makine Ġmalat Sanayi Sektöre ĠliĢkin Genel Bilgi Ve Makinelerde ―Ce ĠĢareti‖
Uygulaması, Mesut Gülcüler, Ġstanbul Ticaret Odası, 2005, Ġstanbul
Uluslar arası Ġktisat, Halil Seyidoğlu, 2003,Ġstanbul
Makine Sektörü, DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı, Ankara
www.tuik.gov.tr
www.dtm.gov.tr
www.turqum.com.tr
www.kobifinans.com.tr
www.gso.org.tr