Birçoğunuz için zihinlerinizi kurcalayan önemli sorulardan biridir “Matematik benim ne işime yarayacak?” sorusu. Çoğu zaman çok basit ve bir o kadar da anlamsız yanıtlar gelebilir aklınıza. “Okulda veya sınavlarda başarılı olmak” gibi matematiği değersizleştiren bir yanıt daha bulmak inanın ki oldukça güçtür. Birçok matematikçi için gerçekte matematik demek yaşamak demektir. Peki, matematiğin değeri sadece matematikçiler için mi vardır? Tabi ki matematik herkes için değerli ve herkes için gereklidir. Şimdi bir günlüğüne matematiği yaşamınızdan çıkardığınızı düşünelim. Hayal edebildiniz mi ne kadar zor bir gün geçireceğinizi? Matematiği hiç kullanmadan bir gün geçirmek gerçekten zordur. Bunu sadece zamanı belirleme, gideceğiniz yerler hesaplama, yapacağınız alışverişler için masrafları hesaplama ile sınırlandırmayın. Evet, belki de aklınıza ilk gelen örneklerde matematiği doğrudan sayma ve hesaplama aracı olarak düşündünüz. Ancak daha da ötesi problem çözme, sistematik düşünme ve karşılaştığınız durumlara ilişkin mantıklı kararlar verme gibi beceriler aslında yaşamınızı sürdürmek için gereklidir. İşte bu noktada karşınıza matematik ve yaşam arasında bir köprü görevi gören matematiksel modelleme çıkar. Matematiksel modelleme yaşamımızda karşılaştığımız ya da karşılaşma olasılığımızın yüksek olduğu problemleri matematiksel yöntemlerle çözmeyi ve matematiksel sonuçları gerçek yaşam bağlamında yorumlamayı ve doğruluğunu tartışmayı gerektirir. Hiç gitmediğiniz bir yere seyahate çıkma, şartlarınıza uygun bir evi kiralama, kitaplarını okumaktan büyük haz aldığınız yazarın kitaplarını yapacağınız planlama ile harçlığınızı da dikkate alarak nasıl tamamlayacağınızı düşünme, başarılı bir futbolcu olmak için oynayacağınız bölgeye bağlı taktikleri geliştirme, cumadan pazartesiye verilen tüm ödevlerinizi ve günlük aktivitelerinizi sıkılmadan planlama gibi birçok durum doğrudan matematiksel modellemenin ilgi alanına girer. THINKER MATH